Kara Altın Dark Gold

Page 1

‘’ Joshua, bu çok önemli bir iş toplantısı. ‘’ dedi Alexandria Houton genç kardeşine . Volkswagen’nini park edecek geniş bir yer bulmuştu. Ne yazık ki bulduğu boşluk restauranttan uzaktaydı . Bir an sonra elini yanındaki kıvırcık saçlı kardeşinin kafasından geçirdi ve ışık saçan gözlerine baktı. Ilık sevgi hisleri bedenini sardı. Küçük ağzı ve dişleri olan çocuğa baktı. ‘’Biliyorum kendimi tekrar ediyor gibi olacağım ama çok büyüdün Josh. Biliyorsun bu işe ihtiyacımız var. ‘’ ‘’ Biliyorum Alex. Merak etme etrafta bakıp , kamyonetimle oynayacağım. ‘’ dedi gülümseyerek. Büyük ablası onun tek ailesiydi. O daha iki yaşına gelmemişken ailesi bir trafik kazasında ölmüşlerdi. ‘’ Bebek bakıcısı bizi ektiği için üzgünüm . O biraz … şey … hastaymış. ‘’ ‘’ Sarhoş yani , Alex’’ dedi Josh oyuncağı ile oyanlanırken. ‘’ Bu lafı nereden duydun ? ‘’ dedi Alex şaşkın bir şekilde. Daha 7 yaşındaki bir çocuğun sarhoş kelimesini bilmemesi gerekiyordu. Alex arabadan inip , takım elbisesini düzeltti. Bu takımı alalı çok olmuştu. İçinde yirmi üç yaşından daha büyükmüş gibi gösteriyordu. Acilen biraz pahalı olan bir takıma ihtiyacı vardı. ‘’ O kelime hiç hoş bir kelime değil. ‘’ Josh Tonya kamyon oyuncağını alıp inmeye başladı. ‘’ Sen ona bağırırken duydum. Sarhoş olduğu için bana bakamayacağını , bu yüzden eve gitmesi gerektiğini söylüyordun. ‘’ Alex ona odasına gitmesini söylediği halde yarı yolda durup onları dinlemişti. Josh hayatındaki tek yetişkin o olduğu için ağzından çıkan her şeyi dikkatle dinliyordu. Alex kendini küçük kardeşine gülerken buldu. ‘’ Büyük kulaklı seni. Önemli değil küçük dostum , biz kendi başımıza daha iyiyiz , değil mi ? ‘’ Onlar küçük bir apartmanda yaşıyorlardı. Fahişelerin , sarhoşların ve uyuşturucu bağımlıların olduğu bir apartmandı. Alex Josh’ın geleceği için çok endişeliydi. Onun bütün geleceği bu görüşmesine bağlıydı. Thomas Ivan video oyunlarının dahisi , vampir ve şeytan oyunları için kendine yeni bir grafikçi aramaktaydı. Ivan vahşi bir hayal gücü ile tanınırdı. Ayrıca sayılamayacak kadar magazin kapaklarına basılmış bir ünlüydü. Alex yetenekli olduğunu biliyordu , gereken tek şey ona şans verilmesiydi. Tabi eğer onu görüntüsüyle yargılamasaydı. Ivan pek çok grafikçi ile konuşmuş olmalıydı. Alex onların yanında sönük kalıyor olabilirdi. Alex küçük çantayı eline aldı ve Josh’ın elini tutu. ‘’ Biraz uzun bir yol olacak , atıştıracak yiyeceklerini yanına aldın değil mi ? ‘’ Josh başını salladı. Alex onun elini daha sert tuttu. Josh Alex’in her şeyiydi. Tek ailesiydi ve bu kadar cabalamasının tek nedeniydi. Onun için daha iyi bir ev ve komşular istiyordu. Josh zeki , anlayışlı , olgun bir çocuktu. Bu yüzden her şeyin iyisini hak ediyordu.


Ağaçlar ve çalılar ile kaplı iki binanın arasındaki çevreye gelince Alex Josh’ı bıraktı. ‘’ Ağaçların oraya gitme Josh . Kayalıkların o tarafı tehlikeli . Bileklerini ve ayaklarını kesebilirsin. ‘’ ‘’ Biliyorum . Bana söyledin. ‘’ dedi Josh sesinde hafif bir kızgınlık vardı. ‘’ Kuralları biliyorum. ‘’ ‘’ Henry bu gün burada olacak . Bahçeye o bakıyor. Arada sana da bakacaktır. ‘’ dedi Alex Henry resturantın cevresinde uyuyan evsiz bir adamdı . Bunun karşılığında ağaçlara ve cevreye o bakardı. Alex ona yemek ve battaniye getirmişti. Karşılığında Henry komşu civarlarda neler oluyorsa ona söylerdi. Alex kendisine gelen uzun figüre baktı. ‘’ Merhaba Henry , bunu yaptığın için teşekkür ederim. ‘’ ‘’ Beni marketin orada gördüğün için şanslıydı. Bu gece köprünün altında yatacaktım. ‘’ Etrafa dikkatlice baktı . ‘’ Bu taraflarda garip şeyler oluyor. ‘’ ‘’ Mafya mı ? ‘’ diye sordu dikkatlice Alex. Josh’nın hayatın o türünü keşfetmesini istemiyordu. ‘’ Öyle bir şey değil. Polisler o tür şeylere izin vermezlerdi. Bu yüzden bende burada yatıyorum. Gerçi beni bilseler bana da izin vermezlerdi ya. ‘’ ‘’ O zaman ne tür garip şeyler oluyor buralarda ? ‘’ dedi Alex. Josh’a Alex’in eteğini çekiştirdi. ‘’ Toplantına geç kalacaksın Alex. Ben iyiyim hadi git. ‘’ Henry Alex’e böyle şeyler söylememesi gerektiğini bilmeliydi . Alex çok endişeleniyordu. Henry gidip bir banka oturdu ve gülümsemeye çalıştı. ‘’ Git Alex. Biz burada oturup kamyonumuzla oynayacağız değil mi ufaklık ? ‘’ Alex dudağını ısırdı . Bir de Josh’u bırakmak istemedi. Henry yaşlı bir adamdı , onu savunamazdı. Ama haklılardı Josh’un geleceği için bu işe ihtiyacı vardı. ‘’ Teşekkürler Henry. Sana gerçekten borçlandım. Bu işe ihtiyacım var. ‘’ Alex eğilip Josh’ı öptü. ‘’ Seni seviyorum küçük dostum , güvende ol. ‘’ ‘’ Bende seni seviyorum Alex. ‘’ dedi Josh. ‘’ Güvende ol. ‘’ Bu tanıdık sözcükler Alex’in rahatlamasını sağladı . Resturanta doğru yürümeye başladı. Ünlü bir yerdi burası. Büyük kişilerin geldiği yerlerden biriydi. Resepsiyona doğru gitti. ‘’ Bay Ivan ile buluşmaya gelmiştim. Burada mı kendisi ? ‘’ dedi kendinden emin bir şekilde. ‘’ Beni izleyin. ‘’ dedi adam ve ona onaylamaz bir bakış attı. Onu takip etmeye başladı. Ivan tanıdık müşterilerdendi. İşlerini ve genç kadınları genelde bu resturanta getirirdi. Alex’te güzel bir kadındı. Seksi , uzun bacaklı hoş kıvrımları olan bir genç kızdı. Belki Ivan’nın tercihlerinden daha genç olabilirdi ama Alex’in bu işe ihtiyacı vardı. Ivan Alex onun masasına gelince gözlerini kaldırıp baktı. Ellilerinde centilmen görünüşlü bir adamdı.


‘’ Sizinle tanışmak bir şeref , Bay Ivan . ‘’ dedi Alex. Ivan ayağa kalkıp onun elini tutu. Üstelik olması gerekenden daha uzun bir süre elini tuttu. O an Ivan onu istedi. Ona sahip olabilmeyi düşündü. Alex oturunca elini kucağına koydu ve karşısındaki adamla aynı yerde bulunduğuna inanamadı . Bu Alex’in geleceğiydi. Bunu başarmak zorundaydı. ‘’ Burası çok güzelmiş , sık sık gelir misiniz ? ‘’ dedi Ivan’nın kalbi yerinden oynadı. Kız onunla bir erkek olduğu için ilgileniyordu. Yoksa neden özel sorular soracaktı ki ? Ivan kızı dokunulmamış , erişmesi gereken bir şeymiş gibi gördü. Hala iyi görünüşlü bir adamdı . Kız ona olta atıyordu. ‘’ En sevdiğim resturant. ‘’ dedi. Ivan kızın daha kişisel sorular sormasını istedi. Alex birden adamın gözlerinde ürkütücü bir bakış gördü. Bu onu korkutsa da gülümsemeye devam etti. ‘’ Yanımda bazı çizimler getirdim. Yeni oyunun için gerekli bazı fikirler , çizimler ile anlatılmış biçimde. Sizin tanımladığınız fikri kafamda çok canlı bir şekilde canlandırabiliyorum. ‘’ Masanın altından Alex parmaklarını çapraz yaptı. ‘’ Sizin Don Michaels’in Nightshaw’ını kullandığınızı biliyorum. Çok iyi ama sizin söylediğinizi yapacak kadar değil. Daha güçlü daha detaylı halde istediğiniz şeyi görebiliyorum. ‘’ Thomas şaşırdı. Don ile çalışıyordu ve evet onun fikirlerini hoş karşılamıyordu. İsim büyük olunca egosu da büyük oluyordu. Yollarını ayırmışlardı. Bir daha da onunla çalışmayı düşünmüyordu. Her neyse diye düşündü Ivan ve en sonunda karşısındaki kadına döndü. Çok masum , sakin ve dokunulmamış görünüyordu. Normalde kadınla kendilerini ona atardı ama bu kız iş konuşmak istiyordu. Alex gergindi. Tırnaklarını avucuna geçirdi. Adam ona sanki yiyecekmiş gibi bakıyordu . Bu onu rahatsız etmişti. Aslında karizmatik bir adamdı. Onun çekici bulabileceği birisi. Kimi kandırıyordu o kimseyi çekici bulmazdı. Bir ara komşuları ile çıkmıştı ama başaramamış , kendini Josh’a adamıştı. ‘’ Bence yemeğimizi iş konuşarak mahvetmeyelim değil mi ? ‘’ dedi Ivan . Yüzünde bir gülümseme vardı . Gittiği her yerde şımartılmış , üstüne düşülmüştü. Bu ilgiyi istiyordu. Alex onun gülüşünü sevmesede gülümsedi. Yemek sipariş ettiler. Bir bardak şarap aldı ama aklı Josh’daydı. Karanlık çökmüş hava gri bir tona bürümüştü. Yemek arasında Josh’u kontrol etmek için dışarıya çıktı. Henry ve Josh oturmuş kart oynuyorlardı. Blackjack. Alex Henry’e içeriden aldığı yemeği uzattı. Henry yemeği alıp , teşekkür etti. ‘’ Bize bakmana gerek yok , Alex . Gidip o çok istediğin içi kap. ‘’ dedi Josh. ‘’ Josh’a ne öğretiyorsun ? ‘’ dedi Alex hiç memnun olmayarak . Bu ifadesi ikisini de güldürdü. ‘’ Henry diyor ki eğer bu oyunu öğrenirsem sana destek olabilirmişim. ‘’ dedi Josh. ‘’ Diyor ki bir daha güzel giyinip köpeklerin arasına dalmana gerek kalmazmış. ‘’


‘’ Demek öyle dedi. ‘’ dedi Alex. ‘’ Bence senin şu İngilizce hakkında biraz çalışmalıyız Henry , özelikle de Josh’un yanında konuştukların hakkında.’’ ‘’ Sen daha doğmadan önce ben İngilizce konuşuyordum. ‘’ dedi Henry. Alex kaşlarını çattı. ‘’ Eminim öyledir. Eğer üşürsen kamyonette battaniye var. ‘’ dedi ve anahtarları Josh’a uzattı. ‘’ İyi bak . Eğer bunları kaybedersen akşamları Henry ile dışarıda yatmak zorunda kalırsın. ‘’ ‘’ Harika. ‘’ dedi Josh. ‘’ Evet , çok harika. ‘’ dedi Alex. ‘’ Dikkatli ol. Dayanabildiğim kadar dayanacağım ama adam hiç iş konuşmaya yanaşmıyor. Bu akşam büyük gecesini yaşayacağını sanıyor. ‘’ Henry kafasını salladı. ‘’ Hala biraz kendimdeyim , kızım. Eğer sana bela oluyorsa bana yolla gitsin. ‘’ ‘’ Sağol Henry . Bu beni daha iyi hissettirdi. Ben çalırken siz ikiniz uslu durun. ‘’ dedi Alex ve dönüp kendi yollunda yürümeye başladı. Birden titreyiverdi. Denizden gelen rüzgar , yanında siside getirmişti. Ağaçların arasından yavaşça süzüldü sis . Çok garip hissediyordu kendini. Kafasındaki şeytanı düşünceleri silkelemek istercesine başını salladı. Bu işe ihtiyacı vardı.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.