Uyanış Serisi
Tükeniş Bölüm 1
YENİ BİR YIL 1 OCAK 2006 , 1:31 A.M. Janie karlı depodan iki sokak ötesine süratle koşar ve evinin kapısının önüne sessizce dalıverir Ve sonra. Her şey siyaha bürünür Çiçek dürbününden görünen renkler gözlerini kamaştırmış , dengesini kaybettirmişti. Başını tutarak, içinden annesine küfreder Duvara toslar ve oraya tutunur daha sonra parmakları uyuşmuş bir şekilde körü körüne kendini yavaşça zemine bırakır. İhtiyacı olan son şey kafasındaki açık bir çatlaktır. Yeniden. Onunla mücadele etmek için çok yorgun. Onu şuanda kendinden uzaklaştırmak için çok yorgun. Yere kapaklandığında soğuk zemindeki bitkiler yanağına değer. Rüyayı çabukça sonlandıramıyor, tekrar denemek için gücünü toparlıyor. Nefes alıyor. İzliyor. 1:32 A.M. Bu her zaman Janie’nin annesinin olduğu eski bir rüyaydı. Bu annesinin daha genç olduğu, fiziksel tünelin içindeki renklerden görebildiği kadarıyla daha mutlu olduğu zamanlardan bir rüyaydı. Bir ışık kütlesi içinde annesinin İsa tarzında giyinmiş gibi bir hippiyle ele ele tutuştuğu bir rüyaydı. Onların güneş gözlükleri baş döndürücü çizgiler yansıtıyor, Janie için bu baş dönmesini sonlandırmak dahi zor. Bu rüya her zaman Janie’nin karnında ağrı yapar. Onun aptal annesinin oturma odasında uyuması neydi? Her neyse. Ama Janie meraklı. Odaklanmaya çalışır. Kayıtsız çiftle yan yanayken rüyadaki adam belli belirsiz görünüyordu. Eğer sadece baktıysa, Janie’nin annesi onu görebilirdi. Ama asla böyle bir şey olmaz. Adam onu göremiyor, elbette ki. Onun rüyası değil. Janie adamın güneş gözlüklerini çıkarabilmeyi diliyor. Yüzünü görmek istiyor. Gözleri onun gibi kahverengiyse şaşırır. Bu renk kütlesi içinde asla uzun süre bir şeye odaklanamazdı. Rüya aniden değişir. Bozulur. Hippi adam kaybolur ve Janie’in annesi kilometrelerce uzakta görünen insan kalabalığının ortasında duruyordur. Omuzları iyi okunmuş bir kitap sayfası gibi aşınmış ve bükülmüş. Yüzü acımasız, kararlı. Kızgın. Bir çığlık –hafif sallanarakkoparıyor. Kırmızı yülü bir bebek. Tekrar değil. Janie artık bunu izlemek istemiyor- bu sahneden nefret ediyor. Nefret ediyor. Bütün gücünü ve konsantrasyonunu toparlıyor. Zor. Homurdanıyor. Ve annesinin rüyasından kendini geri çekiyor. Tükeniyor. 1:51 A.M. Janie’nin görüşü yavaş yavaş geri döner. Sırılsıklam terle titriyor ve ağrıyan parmakları kasılıyor. Rüyanın içine çekilmeden bir kez daha kendini geri çektiği için minnettar. Şimdiye kadar, zaten. Annesinin kanepede horlamasıyla kendini ayaklarıyla itekliyor ve mide çalkalanmasıyla titreyerek banyoya yürüyor. Öğürür ve kusmaya çalışır ve gönülsüz bir şekilde dişlerini fırçalamaya girişir. Bir kez daha odasında, arkasından kapıyı sıkıca kapatır. Bir hamur yığını gibi yatağa düşer.
Geçen ayın işkencesi uyuşturucu baskınıyla Janie gücünü tekrardan aldığını ve rüyalara ömrü boyunca çekileceğini biliyor. Bu gece Janie’nin kendi rüyaları çalkanan okyanuslar, kasırgalar ve taş gibi batmaya çalışan can yelekleriyle püskürdü. 11.44 A.M. Janie içeriye dolan güneş ışıklarıyla uyanır. Aç gözlü ve şuanda yemekler hakkında rüya görüyor. Kokuyor. “Cabe?” diye mırıldanıyor, gözleri kapalı. “Selam. Kendimi oluruna bıraktım.” Onun yatağının yanına oturur ve dağınık saçlarını parmaklarıyla yüzünden uzaklaştırır.”Zor gece ha, Hannagan? Yada hala zor gece devam mı ediyor?’’ “Mırff.” Yataktan yuvarlanır. Yumurta ve tostun tabaktan yükselen buharını görür. Bunun için kocaman sırıtır ve hamle yapar. “ Sen gördüğüm en gizemli sevgilisin.”
ÖN OKUMALAR.COM
Çeviri : Ayça Yılmaz