Schneider Electric’ten ŞUBAT 2017
SAYI: 8
ÜCRETSİZDİR
İSMAIL YAMANGIL:
BAYILERIMIZLE BIRLIKTE GELIŞIYOR VE BÜYÜYORUZ SCHNEIDER ELECTRIC’IN EGE’DEKI GÜCÜ
ÖZIŞIK TICARET IZMIR
TETESFED GENEL BAŞKANI VE ETO BAŞKANI OSMAN YEŞILYURT:
SEKTÖRÜN ÜÇ TEMEL EKSIĞI: EĞITIM, DÜZENLEMELER VE BIRLIK
Ticaret
Ticaret.com
ile tanışın, Schneider Electric ürünlerine
bir tıkla ulaşın!
Schneider Electric, FAZTicaret’i elektrikçilerimize gururla sunar. Türkiye’de eşi benzeri bulunmayan ve sadece siz elektrikçilerimize özel bu proje sayesinde Schneider Electric ürünlerine bir tıkla kolayca ulaşabilecek, aldığınız ürünleri taksitlendirebilecek ve FAZTicaret’e özel sürpriz kampanyalardan yararlanabileceksiniz. FAZTicaret ile vereceğiniz her siparişte FAZPuan kazanma ve FAZPuan’ın ödül dünyasından dilediğinizi seçme şansı da sizi bekliyor. Üstelik satın aldığınız ürünler en geç 3 iş günü içerisinde adresinize teslim ediliyor.
www.fazticaret.com
Editörden
Dergimizin yeni sayısını ilk günkü heyecanımızla ve sizlerden aldığımız olumlu geri dönüşlerin yarattığı mutlulukla hazırladık. Bu güçle sizlere yeni sayımızda daha iyiyi sunmaya gayret ettik. Pek çok zorlukla sınandığımız bir yılı geride bırakırken, 2017 yılının ülkemizin canlanacağı ve hızla ilerlemeye devam edeceği bir dönemin başlangıcı olmasını ümit ediyoruz. Yeni yılda sektörümüzün tüm paydaşlarıyla birlikte, her zaman olduğu gibi daha iyisini, daha faydalısını, daha verimlisini yaratacağımıza ve ülkemize en iyi şekilde hizmet edeceğimize inanıyorum.
Alper Vargel Dağıtım Kanalı Genel Müdür Yardımcısı
Schneider Electric olarak 2017 yılında tüm hizmetlerimizi aynı hızla sürdürüp birçok yeni ürün ve çözümümüzü piyasaya sunacağız. Yenilikçi yaklaşımımız üründen iş yapış şeklimize kadar her alanda müşterilerimize ve sektörümüze daha iyi hizmet sunabilmek için şekillenecek. Hizmetlerimizi beş başlık altında tanımlayacağız; ∫ Birbirine entegre ürün ve çözümler ∫ Sürdürülebilir iş ve uygulama modelleri ∫ Verimli enerji kullanımı, prosesler ∫ Güvenilir sistemler ∫ Güvenlik En son açıklanan “Sürdürülebilir Şirketler” sıralamasında 27’nci sırada yer alarak dünyamıza ve çevremize gösterdiğimiz önemi bir kez daha ispat etmiş olduk. Ayrıca dünya üzerindeki her bireyin enerjiye erişim hakkı olduğu inancımızla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yeni enerji dünyası; ∫ Daha fazla elektrik, ∫ Daha düşük karbon salınımı (daha çevreci ve geleceğimizi önemseyen) ∫ Daha yayılmış (enerjinin ihtiyaç duyulan yere yakın üretilip yönetildiği) ∫ Daha sayılabilir (ölçülüp, izlenip, kontrol edilebilen) olarak tanımlanıyor. Enerji ihtiyacının değişmiş ve tanımlanmış yeni haliyle ürün ve çözümlerimizi sizlerle birlikte sektöre sunacağız ve uygulayacağız. Hizmetlerimizin tamamını dünyamıza ve müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre şekillendiriyoruz. Enerji uzmanlığımızı daha kolay uygulanabilir ve kullanılabilir haliyle sunmak istiyor ve bunun için çalışıyoruz. Bu yeniliklerin ülkemizde öncelikli olarak uygulanması için istek ve arzumuzu üst seviyede tutuyoruz. Hep birlikte güzel bir yıl geçirmek dileğiyle… Sevgi ve saygılarımla, 1
İçindekiler
4 HABERLER
8
• Schneider Electric, Elektrik Teknolojileri ve Bina Otomasyon (EBO) Fuarı’nda farklı çözümleri ile dikkat çekti • Dijital teknolojiler alanındaki liderliğini eCAC40 ile bir kez daha kanıtladı • Enerjiye Erişim Programı ile bir milyon gence ulaşılacak • Elektrikçilere özel yılbaşı çekilişi! • Schneider Electric’ten kontrol panoları için estetik yenilik • Türkiye’nin ilk akıllı stadyumu Vodafone Arena’nın altyapısına Schneider Electric imzası
8
YÖNETİM KATI
İSMAIL YAMANGIL: "BAYILERIMIZLE BIRLIKTE GELIŞIYOR, BIRLIKTE BÜYÜYORUZ”
12 DOSYA
28
ELEKTRIKTE YANGIN GÜVENLIĞI
17 ORTAK SİNERJİ
SCHNEIDER ELECTRIC’IN EGE’DEKI GÜCÜ: ÖZIŞIK TICARET
20 ÖZEL RÖPORTAJ
TETESFED GENEL BAŞKANI VE ETO BAŞKANI OSMAN YEŞILYURT SEKTÖRÜN ÜÇ TEMEL EKSIĞI: EĞITIM, DÜZENLEMELER VE BIRLIK
24 SEKTÖRDEN
SAVAŞ DURKAYA: “SCHNEIDER ELECTRIC ÜRÜNLERININ KALITESINE GÜVENIYORUM”
26 MAKALE
BACK UPS'A DAIR BILINMESI GEREKENLER
28 ENERJİK
NİLGÜN BELGÜN AŞKIN HER HALİYLE 500. OYUNA DOĞRU GIDIYOR
32 GEZGİN EGE’NIN GÖZBEBEĞI: İZMİR 36 YENİ NESİL TEKNOLOJİ 38 KÜLTÜR AJANDASI
32
40 BULMACA YAYINA HAZIRLAYANLAR Origami Medya
SCHNEIDER ELECTRIC ADINA SAHİBİ Alper VARGEL
YAYIN KURULU BAŞKANI Alper VARGEL
YAYIN KURULU
Burcu MUNGAN Ceren GÜLBİTER Ceren ORDULU Serdar AZİRET
2
YAYIN ADRESİ
Mecidiyeköy Mah. Atakan Sok. No: 6/7 Şişli / İstanbul T: +90 212 252 87 76 - 77 F: +90 212 211 40 70
YAYIN TÜRÜ SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Tugay SOYKAN (tugaysoykan@origamimedya.com)
EDİTÖR
Ulaş ATAY (ulas@origamimedya.com)
GÖRSEL YÖNETMEN Murat CERİT
GRAFİK TASARIM
Zeynep Esen SARIKAYA
Süreli, Yerel Dergi
SCHNEIDER ELECTRIC
Schneider Electric Sanayi ve Ticaret A.Ş. Küçükbakkalköy Mah Defne Sokak No:3 Ataşehir 34750, İstanbul Turkiye Tel:90 (216) 655 8888 Fax:90 (216) 655 8889 www.schneider-electric.com.tr
BASKI VE CİLT
Belmat Baskı ve Ajans Çözümleri San. Tic. Ltd. Şti. Oruçreis Mh. Tekstil Kent Cad. A7 Blok No: 51 Esenler-İstanbul - Türkiye Tel: 0 212 698 26 28 www.belmatbaski.com
Easy9’dan eksiksiz bir seri! Müşterilerinizin güvenliği için en iyisi.
Easy9’un eksiksiz alçak gerilim tesisat koruma ürünleri ile müşterilerinizin güvenliğini korumak sizin elinizde! 3kA Otomatik Sigortalar
6kA Otomatik Sigortalar
3000 amper kısa devre kesme kapasitesi 1 - 4 kutuplu 2 - 63 A akım değeri B ve C eğrileri
6000 amper kısa devre kesme kapasitesi 1 - 4 kutuplu 6 - 40 A akım değeri C eğrisi
Kaçak Akım Röleleri
Parafudurlar
2 - 4 kutuplu 30, 300 mA hassasiyet 25, 40, 63 amper akım değerleri
2 - 4 kutuplu Maksimum deşarj kapasitesi 20 kA
www.schneider-electric.com.tr
Haberler
Schneider Electric, Elektrik Teknolojileri ve Bina Otomasyon (EBO) Fuarı’nda farklı çözümleri ile dikkat çekti Dikkat çekici stant tasarımı ile göz dolduran Schneıder Electrıc, fuardaki en geniş kapsamlı ürün gamına sahip olarak da farkını ortaya koydu. Schneıder Electrıc Ankara’da gerçekleştirilen "Elektrik Teknolojileri ve Bina Otomasyon Fuarı(EBO)"nda ziyaretçilere bina otomasyon çözümlerini tanıttı.
A
nkara Congresium'da 4-27 Kasım 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilen Elektrik Teknolojileri ve Bina Otomasyon Fuarı’na katılan Schneider Electric’in standında bina otomasyon çözümleri ile ilgili detaylı bilgiler aktarıldı. Anahtar priz serileri, AG dağıtım ürünleri, KNX, Actassi, SmartStruxure gibi bina yönetim sistemleri ve hastane çözümleri ile öne çıkan Schneider Electric, ziyaretçilerin ilgisini topladı. Sektörde önemli bir yeri olan Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) desteğiyle gerçekleştirilen bu etkinlik ve fuar organizasyonunda Schneider Electric; elektrik teknolojileri, bina oto-
masyon sistemleri, yapı teknolojileri, akıllı ev ve güvenlik sistemleri konusunda son teknoloji ürün ve çözümlere standında yer verdi. Fuar süresince katılımcı diğer firmaları da standında ağırlayan Schneider Electric ekibi yarattığı sinerji ile dikkat çekti. Elektrik alanında sektörün gücünü gösterdiği EBO Fuarı ile eş zamanlı düzenlenen EBO Konferansı’nda, Schneider Electric Stratejik İlişkiler ve Satış Operasyonları Direktörü Cihan Karamık “Parlak Yeşil Binalar” konu başlığıyla, Schneider Electric Pazarlama Ürün Müdürü Hasan Ergun ise “Binalarda Elektriksel Güvenlik” konusu ile konuşmacı olarak yer aldı.
Dijital teknolojiler alanındaki liderliğini eCAC40 ile bir kez daha kanıtladı Schneıder Electrıc, dijital teknolojileri, çalışmalarına entegre etme başarısı ve dijital dünyaya sunduğu katkı ile Fransa’nın bu alandaki lider şirketlerini belirleyen eCAC40 sıralamasında 4’üncü sırada yer aldı.
S
chneider Electric, Fransa’nın dijital alanda lider kurumlarını belirleyen eCAC40’ta 4’üncü sırada yer aldı. Fransa borsasında en değerli ve başarılı 40 kurumun yer aldığı CAC40 şirketleri arasında, dijital iletişim ve teknolojiler alanındaki kriterlere göre belirlenen sıralamada Schneider Electric ilk yıldan itibaren ilk beşte yer alıyor. 2014 yılında birinciliği elde eden şirket, 2015 yılında 4
ise 5’inci sırada gösterilmişti. eCAC40 ödülleri, Fransa’nın lider ekonomi gazetesi “Les Echos Business” ve ülkenin dijital gündemine liderlik eden ve BM Komisyonu’nda Dijital Şampiyon olarak yer alan Gilles Babinet tarafından organize ediliyor. Babinet’in liderliğinde alanında uzman isimlerin yer aldığı jüri, Fransa borsasının en başarılı 40 şirketini 5 kategoride, 100’den fazla kriter bazında
değerlendiriyor. Bu kategoriler, kurumsal iletişim ve sosyal ağ yönetimi, teknolojik uzmanlık, dijital ekosistem yaratma başarısı, dijital kültür ve güvenlikten oluşuyor. Schneider Electric’in “Her seviyede yenilikçilik” stratejisi, Nesnelerin İnterneti’nin gücü ve potansiyelini kullanarak birbirine bağlı ürünler, bulut kontrol sistemleri, uygulamalar, analizler ve hizmetlerle şehirleri ve sanayiyi dönüştürüyor. Şirket, gelirlerinin yüzde 45’ini Nesnelerin İnterneti projelerinden elde ediyor, bu oran 12 yıl önce yüzde 10’du. Schneider Electric aynı zamanda dünya çapında startup’lar ile yakın bir işbirliği içerisinde çalışarak yeni nesil teknolojilere kaynak sağlıyor ve dijital görünürlüğünü artırıyor. Les Echos tarafından duyurulan eCAC40 2016 sıralaması, şirketin bu çalışmalarının başarısını bir kez daha kanıtladı.
Enerjiye Erişim Programı ile bir milyon gence ulaşılacak Schneıder Electrıc, enerjiye erişimi kısıtlı toplumların yaşam standartlarını yükseltmek amacıyla 2015 yılından beri yürüttüğü “enerjiye erişim programı” ile 3,3 milyon kişiye erişti. Enerji ve girişimcilik eğitimiyle 2009 yılından itibaren 102 bin gence ulaşan şirket, 2025 yılı hedefinin 1 milyon gencin bu eğitimden yararlanmasını sağlamak olduğunu açıkladı.
S
chneider Electric girişimcilik, teknolojik çözümler ve eğitim yatırımlarını bir araya getiren Enerjiye Erişim Programı ile herkesin güvenilir, güvenli, verimli ve sürdürülebilir enerjiye erişebilmesini hedefliyor. Bu kapsamda oluşturduğu işbirlikleri ile temel haklardan mahrum kişilere ve kurumlara uygun eğitim, fon ya da ekipman sağlamak; bu ekipmanları çalışır durumda tutabilmeleri için araçlar sunmak ve enerjiye erişim sağlayan şirketlerin gelişmeleri için gerekli koşulları oluşturmak üzere çalışıyor. Programın COP21'de verdikleri “2025 itibarıyla 50 milyon insan için aydınlatma ve haberleşmeye erişimi kolaylaştırma” taahhütlerine hizmet ettiğine değinen Schneider Electric, Birleşmiş Milletler'e göre 2030 yılı itibarıyla te-
mel bir insan hakkı olarak enerjiye evrensel erişim olanağı sağlamak için 1 trilyon dolar yatırım yapılması gerekli görüyor. Aynı zamanda sunulan her çözümün yerel koşullara uygun ve sürdürülebilir olması, bir diğer ifadeyle, çevre için zararsız, uygun maliyetli, sağlam ve yerel olarak yönetilebilir olması gerektiğini ekliyor. Bu doğrultuda oluşturulan Enerjiye Erişim Programı ile 2015 yılı sonunda, bu alandaki hedefini aşarak 3,3 milyon kişinin enerji erişimi çözümlerinden yararlanmasını sağlayan Şirket, olanakları az olan 150 bin kişiye enerji yönetimi eğitimi sunuyor. Ayrıca enerji sektöründe istihdam yaratabilecek girişimciliğin gelişimini desteklemek amacıyla 2009 yılından itibaren 102 bin gence enerji ve girişimcilik konularında eğitim veriyor.
Bundan sonraki süreçte 2025 yılına kadar 1 milyon gencin bu eğitime ulaşmasını hedefleyen geniş çaplı bir program başlatan Schneider Electric şirketin sürdürülebilir gelişim taahhütleri için de önemli bir rol üstlenen Enerjiye Erişim Programı’nı geliştirerek sürdüreceğine dair söz veriyor.
Elektrikçilere özel yılbaşı çekilişi! Elektrikçilere özel onlıne alışveriş sitesi fazticaret.com'dan 30 Aralık 2016 tarihine kadar 100 TL’lik alışveriş yapan herkes bir ıPhone 7 kazanma şansı yakaladı.
FAZTicaret’ten yeni yıl çekilişi!
S
chneider Electric’in elektrikçilere özel online alışveriş sitesi fazticaret.com'dan tek seferde 100 TL ve katları tutarında (her 100 TL için 1 çekiliş hakkı) alışveriş yapan elektrikçilerin iPhone7 kazanma şansı yakala-
dığı büyük yılbaşı çekiliş kampanyasını gerçekleştirdi. 30 Aralık 2016 tarihine kadar geçerli olan kampanyada 1 kişi Iphone7 cep telefonuna sahip olurken, 10 kişiye de Türkiye Milli Takımı forması hediye edildi.
Kazananlar Apple iPhone 7 (Asil Talihli) Mehmet Doğru / Azizoğlu Elektrik, Adana
1adet iPhone 7
fazticaret.com
10 adet Milli Takım Forması
Milli Takım Forması (Asil Talihliler) 1. Dinçer Erduvan / Maltepe Elektrik, İstanbul 2. Zülkarni Güncan / Güncan Elektrik, İstanbul 3. Mustafa Behçet Sağan / Çağan Güv. Elektrik, İstanbul 4. Serdar Bıçak / Serdar Elektrik, İzmir 5. Resul Türer / Türer Elektrik, İstanbul 6. Adnan Aydın / Sedef Düğ., İstanbul 7. Emre Alkan / Teknik Elektrik, İzmir 8. Halil Bozdoğan / Elpa Elektrik, Muğla 9. Fahri Öztürk / Fahri Elektrik, Bursa 10. Basri Uyan / Bertaş Elektrik, İzmir
5
Haberler
Schneider Electric’ten kontrol panoları için estetik yenilik Schneıder Electrıc, yeni Harmony yassı montaj aparatı ile kontrol pano ve makine estetiğini geliştiriyor. Harmony kumanda butonlarıyla uyumlu olan bu aksesuarlar, kontrol panolarının hızlı ve uygun maliyetli bir şekilde geliştirilmesine olanak sağlıyor. tanıttı. Kontrol pano stilini veya makine tasarımını iyileştirmek için geliştirilen yeni aksesuarlar, yaylı, seçici butonlar ve pilot lambalarının görünümünü değiştirmeye yardımcı oluyor. Harmony yassı montaj seti, ambalajlama, yiyecek ve içecek, metal işleme, metal taşıma ve tekstil makineleri dâhil çok çeşitli uygulamalara üst düzeyde uyum sağlıyor.
S
chneider Electric, Harmony XB4, XB5 ve XB7 serisi kumanda butonları için yeni yassı montaj aparatını
GELIŞMIŞ IŞLEVSELLIK Harmony yassı montaj aparatı, plastik ve metal butonlar için eksiksiz bir yassı montaj avantajı sunuyor. Etiketlerin kolay entegrasyonu için eklenebilen
etiket tutuculu parça, buton kontrol işlevlerinin görünürlüğünü geliştirmeye yardımcı oluyor. Böylece yeni aksesuarlarla birlikte kontrol panelinin tasarımı daha temiz ve daha işlevsel bir estetiğe kavuşuyor. KOLAY VE UYGUN MALIYETLI YENILEME 30,5 mm ölçüsünde hazırlanan deliğe kolaylıkla ve hızlı bir şekilde takılabilen ve 22 mm butonlarla uyumlu olan Harmony yassı montaj aparatı, bir pano revizyonu sırasında gereken süreyi en aza indiriyor. Kontrol cihazları ve makinenin çalışma modları değişmediği için yenilemenin maliyeti de azalıyor.
Türkiye’nin ilk akıllı stadyumu Vodafone Arena’nın altyapısına Schneider Electric imzası Yayın sistemi ve mobil uygulamaları taraftar ile etkileşimli bir şekilde çalışan, Türkiye’nin ilk akıllı stadyumu Vodafone Arena’nın altyapısını tasarlayan Schneıder Electrıc, bu stat için özel olarak ürettiği çözüm ve ürünleriyle dikkatleri üzerine çekti.
B
eşiktaş Jimnastik Kulübü’nün futbol stadı Vodafone Arena Türkiye’nin ilk akıllı stadyumu unvanını taşıyor. Proje ilk günden itibaren tüm mimari ve teknolojik gelişmeleri barındıran bir akıllı stat olarak tasarlandı ve bu doğrultuda inşa edildi. Stadın akıllı stat olarak anılmasının en önemli ve öne çıkan özelliği, yayın sisteminin ve mobil uygulamaların taraftar ile etkileşimli bir şekilde çalışması. Vodafone Arena’da, Türkiye’deki diğer birçok stadyumdan farklı olarak kullanılan Schneider Electric ürünleri, akıllı stadyum altyapısının oluşturulması için önem taşıyor. Vodafone Arena’nın alçak gerilim elektrik panolarında Prisma P ve Prisma G gövdeli Schneider Electric çözümleri kullanılırken, Schneider Electric'in alçak gerilim tarafındaki geniş ürün yelpazesinin tamamı akıllı stadyum projesinde yer aldı. 6
Saha aydınlatma kısmında kullanılan Smartlink kontrol ürünleri ile aydınlatma uzaktan kontrol edilebilir ve izlenilebilirken, spor ve eğlenceyi bir araya
getiren cihazların çalıştırılması için özel tasarımlar yapılarak, içerisinde Schneider Electric alçak gerilim ürünlerinin bulunduğu akıllı panolar imal edildi.
Yönetim Katı
“BAYILERIMIZLE BIRLIKTE GELIŞIYOR, BIRLIKTE BÜYÜYORUZ” “Schneıder Electrıc olarak bayilerimize kurumsallaşma yönünde katkı sağlarken, onlar da bize derin piyasa deneyimleri ile ışık tutuyor. Belki de bu karşılıklı alışveriş, on yıllara dayanan ticari ilişkiler kurmamızı sağlıyor” diyen Dağıtım Ağı ve Ticari Politikalar Direktörü İsmail Yamangil sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Aynı dili konuşmaya başladığınız andan itibaren işler çok daha hızlı bir şekilde ve istediğimiz tempoda ilerliyor. Kısacası bayilerimizle birlikte gelişiyor, birlikte büyüyoruz.”
Ş
irket olarak, dijital leşmenin her türlü imkânından fayda sağlayacaklarını, FAZTicaret’ten gelen hacmi arttırmak yönünde hareket edeceklerini ve bunu yapmak için bayileri de dijital ticaret yolculuğunda yanlarına alacaklarını dile getiren Schneider Electric Dağıtım Ağı ve Ticari Politikalar Direktörü İsmail Yamangil, 2017’de ve sonraki yıllarda bu yönde adımlar atacaklarının müjdesini veriyor. Öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz? İzmir doğumluyum. 2005 senesinde Dokuz Eylül Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Fakültesi'nden mezun oldum. İzmir’de serbest bölgede bir elektronik şirketinde Teknik Satın Alma Mühendisi olarak çalışmaya başladım. Aynı zamanda İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde işletme yüksek lisansı yapıyordum. Bu sırada yüksek lisans eğitimime bir yıl ara vererek askerlik görevimi yaptım. Askerlik sonrası yüksek lisans eğitimime devam ederken, Eylül 2007’de, Schneider
8
Electric'te çalışmaya başladım. Böylelikle Schneider Electric'teki kariyerim de başlamış oldu. İlk göreviniz neydi ve bugüne kadar hangi pozisyonlarda çalıştınız? İzmir Bölge Müdürlüğü'ne bağlı ticari kanalda Bayi Ağı Satış Mühendisi olarak kariyerime başladım. Daha sonra birbirini izleyen iki yıllık süreçlerde görev değişikliklerim oldu. 2009-2011 yılları arasında, Proje ve Servisler Departmanında Servisler Satış Mühendisliği yaptım. 2011-2013 yılları arasında Bursa Bölge Müdürü olarak görev yaptım. O görevimde eşim kariyerine İzmir’de devam etmesi gerektiği için bana katılamadı. Eşim de İzmirli. İzmir'i çok seviyoruz ve duygusal olarak bağlıyız ama Bursa Bölge Müdürlüğü sonrası İstanbul’a zor bir kararın ardından geldik ve dört yıldır keyifle yaşıyoruz. 2013'ten bu yana da şu anda yürütmekte olduğum Dağıtım Ağı ve Ticari Politikalar Direktörlüğü görevini yürütüyorum. Bu göreve önce müdür olarak başladım. Daha sonra diğer
İsmail YAMANGIL Schneider Electric Dağıtım Ağı ve Ticari Politikalar Direktörü
kanalların ve Türkiye genelinin sorumluluğu da eklenince bir yıldır Dağıtım Ağı ve Ticari Politikalar Direktörü olarak çalışıyorum. Dağıtım Ağı ve Ticari Politikalar Direktörü ne yapar? Her iki görevi de ayrı ayrı açıklayayım isterseniz… Schneider Electric olarak son kullanıcı müşterilerimize Schneider Electric ürün ve çözümlerini ulaştırmak için oluşturduğumuz çeşitli satış kanallarımız var. Türkiye’deki en eski, köklü ve hacimce de önemli yer tutan kanalımız bayi kanalı olarak adlandırılıyor ve Schneider Electric malzemelerinin alım satımında yetkili kılınan partnerlerimizden oluşuyor. Diğer kanallarımızı ise pano imalatçısı müşterilerimiz, makine imalatçısı (OEM) müşterilerimiz, endüstriyel ve akıllı bina sistem entegratörü müşterilerimiz gibi Schneider Electric ürünlerini kullanarak farklı çözümler yaratan ve piyasaya bu şekli ile sunan partnerlerimizden oluşuyor. Dağıtım ağı olarak ekibim ve tabii ki yetkili bayilerimizle birlikte Schneider Electric’in alçak gerilim ürünleri, orta gerilim ürünleri, endüstriyel otomasyon ürünleri ve elektrik tesisat ürünlerinin tüm Türkiye çapında dağıtımından sorumluyuz. Ticari Politikalar konusuna gelir isek, Schneider Electric'in Türkiye'deki tüm partnerleri ile yapmakla yükümlü olduğu hukuksal kontratların oluşturulmasının sağlanması, kontratlardan doğan sorumlulukların belirlenmesi, tüm bu kanallara özel ticari koşulların oluşturulması ve takibi, rekabetin ticari koşullarının takibi ve gerekli hallerde bunlara özel stratejiler geliştirilmesi gibi görevleri ekibimle birlikte yerine getiriyoruz. Rakiplerimiz ile karşılaştırıldığında Schneider Electric'in oldukça geniş bir ürün gamı var. Sadece endüstriyel otomasyona ait sensörler, sinyal-buton ürünleri, değişken hızlı motor sürücüler gibi alanlarda yerli ve yabancı üreticilerden oluşan 9-10 farklı rakibimiz var. Bu, yüksek rekabet ortamının yanı sıra inanılmaz bir tecrübe de kazandırıyor bize. Her rakibimize ayrı ayrı dikkat ve özen gösteriyoruz ve devamlı olarak hepsine verebileceğimiz ideal reaksiyonu arıyoruz. Özetle; doğru ürünün, doğru kanaldan, doğru ticari politika ile satılması ve son kullanıcılarımıza en etkili şekilde ulaştırılmasından sorumlu bir departmanız diyebiliriz. Türkiye'deki bayilere yönelik neler yaptınız bugüne kadar? Schneider Electric olarak bayii kanalı bizim -tırnak içinde söylemek gerekirse- kut-
"Dijital çalışmalara ağırlık vereceğiz" "Bugün Anadolu’nun aklınıza gelen en uzak ilçesinde bile bilgisayar başına oturan bir kişi, e-ticaret sayesinde Schneider Electric ürünlerine bir gün içerisinde ulaşabiliyor. Bu yöntem, ciddi bir iş hacmi oluşturuyor. Yakın zamanda partnerlerimiz bu hacmi onlarla paylaşmak istediğimizi de görecekler. Birinci adımda onlara burada bir hacim olduğunu gösteriyor, ikinci adımda ise onları da bu yolculukta bize katılmaya ikna etmeyi hedefliyoruz. Dijitalleşmenin bütün imkânlarından faydalanacak, FAZTicaret’ten gelen hacmi bayilerimiz ile paylaşıp artırma yönünde hareket edeceğiz. 2017 ve sonraki yıllarda bayilerimizle birlikte dijital çalışmalara ağırlık veren, daha verimli ve sonuçta elektrik piyasasındaki payımızı artırmaya yönelik adımları hızla atacağız." sal saydığımız kanallardan biri. Tüm politika metinlerimizde, ilaveten gerek lokal olarak Türkiye’de gerekse global ölçekli iç toplantılarımızda biz bayilerden müşteri olarak değil Schneider Electric’in bir iç kanalı olarak bahsederiz, bir parçası olarak görürüz. Piyasada adını bildiğiniz bütün rakiplerimizin irili ufaklı bayii kanalları vardır ama bizimki en köklü ve uzun süreye dayananı. Bayilerimizin sadece bizimle değil birbirleri ile de iyi ilişki içerisinde oldukları bir bayilik sistemimiz var. Bu sistemdeki müşterilerimiz ortalama 20-22 yıldır bizimle çalışan firmalardan oluşuyor. Yani aynı zamanda bu müşterilerimiz en az iki kuşaktır birbirini de tanıyor. Peki bunu nasıl sağlıyorsunuz? Schneider Electric olarak en çok önem verdiğimiz şeylerden biri, yaptığımız işin sürdürülebilirliği. Bunun kendimiz için olduğu kadar bayilerimiz için de uygulayabilir bir seviyeye gelmesini ve bizimle beraber yürüdükleri sürece bu bakış açısı ile devam etmelerini istiyoruz. Bunu yapmak için bayilerimize gerekli paylaşımları yaparak ve gerekli ise eğitimi vererek aynı paralelde ilerlemeye çalışıyoruz. Örneğin biz nasıl stoklarımızı yönetiyor, stoklarımızın dönüş hızı gibi verimlilik hesapları yapıyorsak onların da bu sistemi uygulayabilecekleri düzeye gelmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Bayilerimizle sürekli olarak kârlılıklarını arttırabilecekleri iş modellerinin oluşturulması ve mevcut durumlarındaki operasyonel verimlilikleri gibi konularda fikir alışverişinde bulunuyoruz. Sonuç olarak bayilerimiz de bizimle birlikte stok yönetimi programlarını geliştiriyor; kullandıkları programları geliştirme yönünde hareket ediyorlar. Operasyonel verimliliklerini gözden geçirmeye başlıyor ve kendileri de gerekli gördükleri için bir dizi değişim geçiriyor-
“Müşterilerimizle kârlılıklarını artırabilecekleri iş modelleri geliştirmek, lojistik modellerinin verimini arttırmak ve operasyonel verimliliklerini ölçmek ve geliştirmek yönünde devamlı paylaşımda bulunuyoruz ve destek veriyoruz. Bir başka deyişle işin operasyon kısmında verimliliği biz ne seviyede yönetiyorsak onların da aynı seviyede yönetmesi için çaba harcıyoruz.” 9
Yönetim Katı
lar. Bu şekilde birlikte yol alıyoruz. Ayrıca piyasada bu kadar uzun zamandır varsak, 2 bin 200 çalışana ulaşmışsak, halen yeni yatırımlar yapıyorsak, bu işimizi devamlı olarak sürdürebilirlik felsefesi çevresinde belirli bir seviyede yaptığımız için diyebilirim. Türkiye elektrik pazarının belli bir büyüklüğü var ve bu pazar her yıl Türkiye ekonomisine paralel olarak büyüyor. Biz bu büyümeyi mümkün olduğu oranda mevcut partnerlerimizle gerçekleştirmek üzere harekete geçiyoruz. Yani pasta büyüdükçe mevcut partnerlerimizin de o pastadan paylarını alacakları şekilde sistemi büyütüyoruz. Açıkçası dışarıdan bakıldığında tutucu bir yapımız var. Her yıl bayilerin yarısını sistemden çıkaralım, yerine yeni bayiler ekleyelim gibi bir anlayışımız hiç olmadı ve olmayacak. Bizim sistemimizde bahsettiğimiz gibi bir aile yapısı var. Aynı aile ile de yolumuza devam etmek üzerine çalışıyoruz. İşimizi hep onlarla birlikte geliştiriyoruz.
“Piyasada adını bildiğiniz bütün rakiplerimizin irili ufaklı bayii kanalları var ama, bizimki en köklü ve uzun süreli olanı. Bayilerimizin sadece bizimle değil birbirleri ile de ilişki içerisinde oldukları bir bayilik sistemimiz var.”
10
Bu anlamda bir taraftan kendi iş sürecinizi de kolaylaştıracak bir yapı oluşturduğunuzu söyleyebiliriz… Kesinlikle. Çünkü aynı dili konuşmaya başladığınız andan itibaren işler çok daha hızlı bir şekilde ve istediğimiz tempoda ilerliyor. Onlar da bunun gerekliliğini bizim gibi içselleştirdikleri takdirde problemler de ortadan kalkıyor. Bayilerimizin yönetimleri de 30-40 yıldır Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayan çok önemli iş adamlarından oluşuyor. Siz de takdir edersiniz ki onların da inanılmaz bir bilgi birikimi var. Schneider Electric olarak biz de bu tecrübelerden faydalanıyoruz tabii ki. Biz onlara kurumsallaşma yönünde katkı sağlar-
ken onlar da bize piyasa hakkında büyük katkılar sağlıyor. Sanırım bu karşılıklı doyurucu alışverişten dolayı da bu ticari ilişkinin süresi bu kadar uzun yıllara dayanıyor. Kısacası bayilerimizle birlikte gelişiyor, birlikte büyüyoruz. Schneider Electric'in dünya genelindeki uygulamalarını buraya ne derece yansıtıyorsunuz? Yani globalden yerele nasıl uyarlıyorsunuz? Bu noktada nasıl bir bakış açınız söz konusu? Öncelikle Schneider Electric başka sektörlerdeki ya da bu sektördeki başka firmaların yapmadığı bir şeyi yapıyor; yeni teknoloji içeren bir ürün çıkartıyorsa bu ürünü aynı anda bütün dünyada çıkartıyor. Schneider Electric'in “Ben bu yenilikçi ürünü Batı’da çıkartayım, üç-dört yıl ticari hayatını devam ettirsin, bu teknolojinin yerine yenisi gelince Doğu’ya kaydırırım” gibi bir felsefesi olmadığını gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Bu bakış açısının altında, “Benim Schneider Electric son kullanıcım (Bu, evde siz olabilirsiniz ya da fabrikasında kullanan işyeri sahibi olabilir) değerlidir ve dünyanın her yerinde en son teknoloji ürünümüzü ilk çıktığı andan itibaren kullanmayı hak eder” felsefesi yatıyor. Aynı anlayışla Schneider Electric ürünü almak için Schneider Electric yetkili bayisine giden bir müşterinin tüm dünyada aynı deneyimi yaşaması gerekliliğine inanıyor ve bunu gerçekleştirecek şekilde çalışıyoruz. Bu söylediğiniz çok önemli. Diğer şirketler bu şekilde davranmıyor mu? Diğer firmalar için birşey söylemeyeceğim ancak Schneider Electric için şunu söyleyebilirim; Türkiye pazarını iyi şekilde regüle etmiş ve yapının hem ticari hem de teknolojik olarak olumlu şekilde değişmesini kesinlikle sağlamıştır. Bayilerimizle röportajlar yapıyorsunuz. Birçoğu, elektrik sektörünün, Schneider Electric’in bundan 30-35 yıl önce Türkiye pazarına girdiği zaman ile şu an arasında büyük bir ilerleme kaydettiğini söyleyecek size. Bunun altında hep az önce yukarıda bahsettiğim anlayış yatıyor; Schneider Electric, müşterileri için tüm dünyada aynı yüksek kaliteyi hedefler! Bu yaklaşımı uygulamaya en iyi şekilde yansıtabilmek için Avrupa, Afrika, Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu gibi yerlerin birbirine maksimum düzeyde yakın hizmet kalitesinde olması için çalışan global bir komitemiz var. Birbirimizle en iyi örnekleri paylaşarak, tüm operasyonlarımızı daha iyi ve paralel hale ge-
tirmeye çalışıyoruz. Ve her yıl sözleşmeleri gözden geçirme, bayilik sistemindeki strateji değişiklikleri gibi temel konuları bu komitede görüşüyoruz. İran’dan Belçika'ya, Norveç'ten Rusya’ya, İsveç'ten Türkiye'ye her yerde, aynı anda paralel değişiklikler yapıyoruz. . Kısacası Schneider Electric'in Fransa'daki bayileri nasıl yönetiliyorsa, Bulgaristan ya da Mısır'daki bayileri de aynı şekilde yönetiliyor. Ülke gerçekleri ve kültürü sebebiyle arada yüzde 3-5 gibi bir fark mutlaka vardır. Ama her yıl, her kontrat yenileme döneminde bu farklar daha da azalıyor. Dijitalleşme ile iletişim imkânları arttıkça dünya globalleşiyor ve bu felsefemiz çerçevesinde dünyanın her yerindeki Schneider Electric son kullanıcısının aynı ürün ve hizmet kalitesine erişmesini sağlama hedefine bir adım daha yaklaşıyoruz. Üç büyük şehirde yöneticilik yapmış biri olarak Schneider Electric müşterilerinin bölgesel farklılıkları ile ilgili gözlemlerinizi bizimle paylaşır mısınız? Özellikle tecrübeli olduğum İzmir, Bursa ve İstanbul açısından değerlendirirsek hepsini birbirinden ayıran önemli farklar var gerçekten. Büyük şehirlerdeki firmalar daha çok tek ya da birbiri ile ürün gamları örtüşmeyen iki üretici firmanın bayiliğine odaklanmışken nispeten daha küçük şehirlerde gelen tüm talebi karşılamak için firmalar 4-5 markanın birden bayiliğini yapmaya çabalıyorlar ki günümüzde bu oldukça yıpratıcı bi konu. Tahmin edileceği gibi en büyük satış hacmimiz İstanbul’da. Zira İstanbul önemli bir nüfus yoğunluğu ve üretim potansiyeline sahip. Ancak Anadolu’nun rakamları da İstanbul’a çok yakın. Anadolu’daki bayilerimiz de son derece rekabetçi ve biz onlarla da azımsanamayacak ölçüde işler yapıyoruz. Bu, onların, gelişen Türkiye ekonomisi ile birlikte ne kadar potansiyele sahip olduklarını ortaya çıkarmış oldu. Özellikle İç Anadolu ve Doğu Anadolu'nun bazı illerinde, alçak gerilim, otomasyon, tesisat gibi kanallarda bayilerimizin değerli çabalarıyla çok başarılı sonuçlar alıyoruz. Türkiye'nin her yerinden 7/24 ulaşılabilmek için FAZTicaret sistemini kurdunuz. Bu sistemin bugünü ve geleceği ile ilgili neler söyleyeceksiniz? Schneider Electric ürünlerinin Türkiye’nin tüm coğrafi bölgelerinde, maksimum kişinin ulaşabileceği şekilde bir satış ağına sahip olmasını istiyoruz ve bunun ne düzeyde ger-
çekleştiğini görebilmek için her yıl düzenli incelemeler, saha araştırmaları yapıyoruz. Bunu sağlayabilmek için bayilik verebildiğimiz, şartlarımıza uygun noktaların tamamına bayilik vermişiz zamanında. Örneğin bu noktalardan birinin 200-300 km ötesinde de böyle bir potansiyel oluşursa yıllar içinde en yakın ve yatkın bayiyi o noktaya bir şube açması ya da düzenli servis vermesi yönünde teşvik ediyor ve böylece ürünlerimizi ihtiyacın oluştuğu noktaya daha ulaşılır kılıyoruz. Bunu ayrıca global ölçekte çok popüler olan dijitalleşme sayesinde de yapabileceğimizi e-ticaret ile de gösteriyoruz. Bugün Anadolu’nun aklınıza gelen en uzak ilçesinde bilgisayar başına oturan bir kişi, e-ticaret sayesinde Schneider Electric ürünlerine bir gün içerisinde ulaşabiliyor. İlla bölgeye servis göndererek ya da bir bayii açarak kapsayamayabiliriz ama böyle bir yönteme sahibiz. Burada partnerlerimize göstermeye çalıştığımız şeylerden biri de bu. Bu yöntem de ciddi bir iş hacmi oluşturuyor. Yakın zamanda partnerlerimiz bu hacmi onlarla paylaşmak istediğimizi de görecekler. Birinci adımda onlara burada bir hacim olduğunu gösteriyor, ikinci adımda ise onları da bu yolculukta bize katılmaya ikna ediyor ve sonuçta bu hacmi büyütmeyi hedefliyoruz. Dijitalleşmenin bütün imkânlarından faydalanacak, FAZTicaret’ten gelen hacmi bayilerimiz ile paylaşıp arttırma yönünde hareket edeceğiz. 2017 ve sonraki yıllarda bayilerimizle birlikte dijital çalışmalara ağırlık veren, daha verimli ve sonuçta elektrik piyasasındaki payımızı artırmaya yönelik adımları hızla atacağız.
“Bugün Anadolu’nun aklınıza gelen en uzak ilçesinde bilgisayar başına oturan bir kişi, e-ticaret sayesinde Schneider Electric ürünlerine bir gün içerisinde ulaşabiliyor. İlla bölgeye servis göndererek ya da bir bayii açarak kapsayamayabiliriz ama, böyle bir yönteme sahibiz. Burada partnerlerimize göstermeye çalıştığımız şeylerden biri de bu. Bu yöntem de ciddi bir iş hacmi oluşturuyor.”
11
DOSYA / YANGIN
BİNALARDA YANGIN GÜVENLİĞİ VE KABLOLAR İÇİN YAPI MALZEMELERİ YÖNETMELİĞİ (CPR) Yazan:
TAMER YAVUZTÜRK PRYSMIAN GROUP PAZARLAMA VE İŞ GELİŞTİRME MÜDÜRÜ
Z
amanımızın yüzde 90’ını binalarda geçiriyoruz. Evlerimiz, ofislerimiz, hastaneler, okullar, oteller ve kamu binaları gibi yangınların yüzde 90’ının meydana geldiği binalarda her yıl yangınlarda binlerce kişi hayatını kaybediyor ve son yıllarda yangının başlamasından yayılmasına kadar geçen ortalama süre 25 dakikadan üç dakikaya kadar düşmüş durumda. Elektrik tesisatlarının, dolayısıyla kabloların kullanıldığı yerler, binalardaki yatay ve dikey alanları birbirine bağladıkları ve yüksek miktarda yanıcı malzeme barındırdıkları için yangın esnasında risk faktörü oluşturmaktadır. Yapılan araştırmalar, yangın anındaki ölümlerin çok büyük bir kısmının dumandan ve zehirli gazların solunmasından kaynaklandığını göstermektedir. Elektrik tesisatında kullanılacak olan malzemelerin özelliklerine ve yangın esnasında gösterecekleri performansa bağlı olarak doğru kablo seçiminin yapılması; bu sayede yangın sırasında oluşabilecek yoğun dumanın, toksik ve korozif gazların ve alevin hızlı ilerlemesinin
12
önüne geçilerek, binanın tahliyesi ve yangın söndürme çalışmalarının verimli bir şekilde yapılması, dolayısıyla can ve mal güvenliğinin sağlanması en önemli unsurlardan biridir. Günümüzde inşa edilen yapılarda, yüksek miktarda kullanılan malzemelerden biri olmalarından dolayı kabloların seçimi de “Güvenli Yaşam Alanları”nın inşa edilmesinde çok kritik bir rol oynamaktadır. 1988 yılından bu yana üzerinde çalışılan Yapı Malzemeleri Yönetmeliği (Construction Products Regulation, CPR (EU) No: 305/2011), yapılarda kullanılan her türlü güç, kontrol ve iletişim kablolarının performans beyanlarını ve CE işaretlemesini zorunlu kılan; Avrupa pazarında ortak bir dil oluşturulmasını sağlayan yönetmeliktir. CPR’ın amacı, yapı malzemelerinin temel karakteristikleri ile ilgili performans beyanlarının ve malzemelere CE işaretinin iliştirilmesinin kurallarını oluşturarak, yapı malzemelerinin piyasaya arz edilmesi ve piyasada bulundurulması ile ilgili usul ve
esasları belirlemek, bununla birlikte yapı malzemelerinin performansları ile ilgili olarak güvenilir bir bilgi kaynağı oluşturmaktır. Şehirleşmenin ve dikey yapılaşmanın giderek arttığı ülkemizde, binalarda kullanılan kablo miktarı her geçen gün artarken, maalesef konu ile ilgili resmi yönetmelikler halen yapılarda kullanılacak kabloların sahip olması gereken yangın performansları ile ilgili kesin ve net tanımlamalar ve zorunluluklar getirmemektedir. Doğru kablo seçimi yapılarak yangın sırasında oluşabilecek yoğun dumanın, toksik ve korozif gazların ve alevin hızlı ilerlemesinin önüne geçilmesi ve bu sayede insanların güvenli bir şekilde yangın mahallinden tahliye edilebilmesi ve yangına müdahalenin güvenli bir şekilde yapılabilmesi amaçlanmaktadır. EN 50575 VE EN 50399 STANDARTLARI EN 50575 standardı, bina ve altyapı dâhil olmak üzere, herhangi bir yapıda kullanılan “güç, kontrol ve iletişim” kablolarının yangına tepki performansı gerekliliklerini, bu gerekliliklerle ilgili testleri ve uygunluk değerlendirmeleri ile ilgili kriterleri belirler. Bununla birlikte yapılarda kullanılan kabloların yangına karşı performans beyanlarını ve CE işaretlemesini zorunlu kılar. EN 50399 standardında ise CPR kapsamında bulunan kabloların Avrupa sınıflarına göre sınıflandırılabilmesi için yangına tepki performanslarının ölçülebilmesini sağlayacak test yöntemleri, düzenekleri, bu düzeneklerin kalibrasyonu, testlerin uygulama işlemleri ve sonuçlarının raporlanması konuları detaylı olarak açıklanmıştır. CPR VE CE İŞARETLEMESI Ürün etiketlerine yapılacak olan CE işaretlemesinde, sadece CE işaretinin koyulması dışında hangi bilgilerin, hangi formatta ve nasıl ürünün etiketine yerleştirileceği EN 50575
standardında açık ve net olarak belirtilmiştir. Bugüne kadar sadece Alçak Gerilim Direktifi (Low Voltage Directive, LVD) adı altında yapılan ve imalatçının kendi beyanına göre yapılması yeterli olan CE deklarasyonu ve işaretlemesinin, CPR altında yapılmasına olanak sağlayan EN 50575 standardı birçok yeniliği de beraberinde getirmiştir. EN 50575 standardında bulunan yangına tepki sınıfları ile ilgili temel sınıflandırma kriterleri ve ilgili test metotları aşağıdaki tabloda verilmiştir. Bunların yanı sıra sınıflandırmada kullanılan ve duman oluşumu(s), yanarak düşen parçacık-(d) ve asitlik derecesi-(a) gibi ek kriterler de standartta detaylandırılmıştır. EN 50575 standardında belirtilen gereklilikler sağlandıktan sonra, kablonun etiketine aşağıda bir örneği görülen CE işareti ve ek bilgileri iliştirilir. CE işaretinin ürün etiketine iliştirilmesi için zorunlu olan Performans Beyanı’nın (Declaration of Performance, DoP) hazırlanması ile ilgili kritik noktalar ve gereklilikler de EN 50575 standardında açık ve net olarak tanımlanmıştır. Test Yöntemleri
Sınıf
EN ISO 1716
EN 50399 a
EN 60332-1-2
EN 61034-2 c
EN 60754-2 c,d
Aca
X
-
-
-
-
B1ca
-
X
b
X
X
X
B2ca
-
X
X
X
X
Cca
-
X
X
X
X
Dca
-
X
X
X
X
Eca
-
-
X
-
-
Fca
Performans belirlenmemiştir
13
DOSYA / YANGIN
CPR VE PERFORMANS BEYANI Her firma EN 50575 standardı kapsamındaki ürününü ilgili pazara sürmeden önce yasal olarak, o ürünün kodu, kullanım amacı ve yangına tepki performansı bilgilerini de içeren bir Performans Beyanı düzenlemek zorundadır. Performans Beyanı düzenlemek isteyen üretici, ürünlerini Avrupa Komisyonu’nun NANDO sisteminde yayınlanan onaylanmış kuruluşlara veya onaylanmış test laboratuvarlarına göndererek testlerini yaptırıp ilgili CPR sınıfına göre belgelendirir. Tüm bu bilgiler ışığında her bir ürün grubu için aşağıda bir örneği görülen Performans Beyanı düzenlenir. SONUÇ 10 Haziran 2016 tarihinden itibaren geçerli olmak ve bir yıllık geçiş süresinden sonra, 1 Temmuz 2017’den itibaren zorunlu olmak üzere Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki pazarlarda kablo pazarlamak, satmak veya dağıtımını yapmak isteyen firmalar, üreticilerden o ürüne ait bir Performans Beyanı düzenlemesini ve ürünün üzerine veya etiketine ilgili formata uygun CE işaretlemesinin yapılmasını yasal olarak talep edebilecekler. Bu zorunluluk, Türkiye’de olduğu gibi AB ülkeleri dışındaki ülkelerde üretilen ve AB ülkelerine satılmak istenen ürünler için de zorunlu olmakla birlikte, bu durumda o ürünü ilgili ülkeye sokmak isteyen itha-
14
latçı veya dağıtıcı da aynı sorumlulukları üstlenmektedir. EN 50575 standardının, sadece AB ülkelerine satış yapacak kablo firmaları tarafından değil, ülkemizdeki kablo standartlarını ve kalite bilincini artırmak, yangın güvenliğini sağlayarak oluşabilecek kayıpları en aza indirmek ve standartlara uymayan düşük kaliteli ürünlerin piyasaya sürülmesinin ve kullanılmasının önüne geçmek isteyen üreticiler başta olmak üzere, proje firmaları, yüklenici firmalar, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, toptancılar ve distribütörler tarafından da çok iyi anlaşılması ve uygulamaya koyulması için bu geçiş süresinde elimizden geleni yapmamız gerekmektedir. Güvenli yaşam alanlarının inşası için; yangınlarda can ve mal güvenliğinin, kullanılan malzemelerin yangın esnasında göstereceği performans ile doğru orantılı olmasına bağlı olarak, kabloların günümüzde yüksek miktarda kullanılan malzemelerden biri olması sebebiyle doğru kablo seçimine dikkat edilmelidir. Konu ile ilgili resmi yönetmeliklerin bir an önce yapılarda kullanılacak kabloların sahip olması gereken yangın performansları ile ilgili kesin ve net tanımlamalar ile zorunlulukları içermesi sağlanmalıdır. Mevcut koşullar altında, kullanılan kabloların can ve mal güvenliği açısından doğru ve uygun seçiminin temin edilmesi için kamuoyu bu hususun ciddiyeti ve önemi hakkında bilgilendirilmelidir.
YANGIN ALGILAMA SİSTEMLERİ
Yazan:
B
ulunulan ortam ne olursa olsun insanların emniyeti her zaman birinci sırada gelir. Ve olası bir yangın, insanların emniyetini tehdit eden önemli bir unsurdur. Bir yangının çıkması için üç faktörün bir araya gelmesi gerekir; oksijen, yakıt ve ateşleme kaynağı. Yangın sonucunda da duman, gaz ve ısı ortaya çıkar. Bazı yangın türleri ışık da ortaya çıkarır. Bu partikülleri farklı oranda salan altı farklı yangın türü vardır. Bir yangın çıktıktan sonra, ortam ısısını başta yavaşça yükseltir fakat sonradan eksponansiyel bir eğri ile bu ısının yükselişi hız kazanır. Ortam ısısı maksimum 50°C'ye yükselene kadar diğer sakinler uyarılıp ortam terk edilmelidir. 50°C'den sonraki sıcaklıklar insan sağlığı için tehlikelidir. DEDEKTÖR TÜRLERI Bir yangın ile baş etmenin yolu proaktif olup yangını çıkmadan önce engellemekten geçer. Bu da ancak bir yangın algılama sistemi ile mümkündür. Yangın önceden algılanarak bina sakinleri uyarılır ve yangın söndürme sistemleri daha erken devreye sokularak yangının çıkması ya da büyümesi engellenir. Bir yangının algılanması çoğunlukla bir duman dedektörüyle yapılabilir. Fakat depo gibi geniş ve yüksek alanlarda, standart duman dedektörleri hem algılama yönünden hem de ekonomik açıdan yetersiz kalacağından, ışın dedektörleri kullanılır. Işın dedektörlerinin çalışması, dedektörden çıkan ışığın duman tarafından engellenmesinin algılanması prensibine dayalıdır. Diğer bir algılama türü ise ortamın ısısını algılayan ısı dedektörleridir. Ortamdaki sıcaklığı ya da sıcaklık yükselme hızını algılayarak ilgili duru-
CEM PEKMEZCİOĞLU mu bildirirler. Ek olarak, gözle görülen küçük bir yangın olduğu zaman da manuel yangın alarm butonları (Yangın Anında Butona Basınız) kullanılır.
ÜRÜN MÜDÜRÜ
DEDEKTÖR ALGILADIKTAN SONRA… Dedektörler yangını algıladıktan sonra bir yangın paneline bildirim gelir. Bu panel binadaki siren ve/veya flaşörleri çalıştırarak tahliye işlemlerini başlatır. İkinci bir opsiyon da eğer acil anons sistemine entegrasyon var ise yangın bildiriminin yine panel aracılığıyla bu sistem üzerinden gerçekleştirilmesidir. Yangın algılandığı anda yangın söndürücü sulama sistemi de devreye girer ve yangın söndürülür ya da yangının büyümesi engellenir. Ayrıca sistem bir bina yönetim sistemine de entegre edilebilir. Böylece sistem merkezi bir bilgisayar üzerinden izlenip kontrol edilebilir. İnsan emniyeti her şeyden önce gelir ve yangın algılama sistemleri de bu amaca hizmet eder. Bu yüzden insanın olduğu her binada stabil çalışan bir yangın algılama sisteminin olması son derece önemlidir.
15
DOSYA / YANGIN
ELEKTRİK KAYNAKLI YANGINLARDAN KORUNMA: KAÇAK AKIM KORUMA RÖLELERİ
Yazan:
HASAN ERGÜN
SON DAĞITIM ÜRÜNLERİ ÜRÜN MÜDÜRÜ
İ
statistikler incelendiğinde ülkemizde çıkan yangınların ortalama yüzde 30’unun elektrik kontağından kaynaklandığı gözlenmiştir. Elektrik kullanırken birtakım riskleri de beraberinde kabul etmiş oluyoruz. Bunların başında da çarpılma ve yangın geliyor. Schneider Electric, “Acti9” ve “Easy9” serisi kaçak akım koruma röleleri ile elektrik kaynaklı olası çarpılma ve yangın risklerini engelliyor. Nasıl mı? Kaçak akım koruma röleleri nasıl çalışır? Kaçak akım koruma röleleri, elektrik devresine gelen ve giden akımların birbirinden farklı olduğu durumlarda, bu fark akımını -diğer adıyla kaçak akımı- tespit ederek elektrik devresini açtırarak elektrik devresinin kaçak akımlara karşı korunmasını sağlar. Elektrikte fazdan çekilen akım nötr üzerinden devreyi tamamlamalıdır. Nötr üzerinden bu akım devreyi tamamlamazsa tesisatta kaçak akım ortaya çıkar ve bu kaçak akım devreyi toprak hattı üzerinden tamamlar. Kaçak akım koruma röleleri seçiminde rölenin hassasiyeti oldukça önemlidir. 30mA kaçak akım koruma röleleri insan hayatını korumaya yönelik iken 300mA hassasiyetinde olan kaçak akım koruma rö-
Acti9 iC
16
Easy9
Acti9 iK
leleri ise kaçak akımlardan kaynaklanan yangınları korumaya yönelik olarak kullanılır. 300mA hassasiyetinde olan kaçak akım koruma röleleri elektrik kaynaklı yangınları nasıl önler? Hemen her gün haberlerde ve gazetelerde yangın haberleri ile karşılaşıyor, bu yangınların birçoğunun elektrik kontağından kaynaklandığı okuyoruz. Aslında bu yangınlara elektrik tesisatında meydana gelen kaçak akımlar sebep oluyor. Elektrik devresinde kaçak akım 300mA mertebelerine ulaştığında kaçak olan noktanın çevresinin zamanla ısınarak çevredeki elektrik kablolarının ısınması, erimesi ve zamanla izolasyonlarının bozularak kimyasal reaksiyonlara ve elektrik arklarına -diğer adıyla elektrik kıvılcımlarına- sebep olarak elektrik tesisatında yangın çıkmasına neden oluyor. Elektrik kontağından kaynaklandığı belirtilen yangınların en büyük sebebi elektrik arklarıdır. Kaçak akım koruma rölesi kullanımı elektrik kaynaklı yangınlarını önlemek için en etkili yöntemdir. 300mA hassasiyetinde kaçak akım koruma röleleri elektrik tesisatınızda kullanıldığında 300mA mertebelerinde tesisatınızda kaçak akım olduğunda devreyi hemen açarak kablo izolasyonlarının bozulmasını ve elektrik arklarının oluşmasını engelleyerek kaçak akım kaynaklı yangınlara karşı tesisatınızın, elektrikli cihazlarınızın ve sizin korunmanızı sağlar. Kaçak akım koruma rölesi kullanımı zorunlu mudur? Elektrik iç tesisleri yönetmeliğinde yer alan 18’nci maddeye göre ana dağıtım panolarında yangından korumaya yönelik (300mA hassasiyetli) kaçak akım koruma rölesi, tali dağıtım noktalarında ise insan hayatı korumaya yönelik (30mA hassasiyetinde) kaçak akım rölesi kullanımı zorunlu kılınmıştır.
Ortak Sinerji
Schneıder Electrıc’in Ege’deki Gücü
ÖZIŞIK TICARET İZMIR
1976 yılında İzmir’in Çankaya semtinde kurulan Özışık Ticaret, yedi kişilik satış ekibiyle, Çanakkale’den Fethiye’ye kadar uzanan geniş bir bölgede düzenli ziyaretler gerçekleştirerek müşterilerine hizmet veriyor. 2006 yılından bu yana Schneıder Electrıc ile birlikte çalışan Şirket, Schneıder Electrıc’in Ege Bölgesi’ndeki en önemli temsilcilerinden biri olarak dikkat çekiyor.
17
Ortak Sinerji
“Yenilikçilik konusunda kendimize Schneıder Electrıc’i örnek alıyoruz” Schneider Electric’in önemli farklarından birinin yenilikçi yapısı olduğunun ve Özışık Ticaret olarak kendilerine bu konuda Schneider Electric’i örnek aldıklarını ifade eden Özışık Ticaret Firma Ortağı Cüneyt Çabuk, firmanın gerek satış ekibiyle gerekse çağrı merkezi aracılığıyla piyasanın kılcal damarlarına ulaşabilen, her seviyede satıcıya dokunabilen bir firma olduğunun altını çiziyor.
S
chneider Electric ile çalışmanın kendilerini mutlu eden yönlerinden birinin de firmanın Türkiye’ye yaptığı yatırımlar olduğunu vurgulayan Cüneyt Çabuk, “Türkiye’den kazandığı parayı yine Türkiye’ye yatıran ve bu ülkenin insanlarına istihdam sağlayan bir firma olması bizim gözümüzde Schneider Electric’in önemli bir artısı” diyor. Önce Özışık Ticareti, sonra da sizi tanıyabilir miyiz? Özışık Ticaret 1976 yılında İzmir’in Çankaya semtinde babam Faruk Çabuk tarafından kuruldu. Daha sonra amcam Ferudun Çabuk da şirkette aktif rol almaya başladı. Daha sonra yönetim kadrosuna ben de katıldım. 1998’de Gıda Çarşısı’nda da yer açtık. Bir süre iki noktada hizmet verdik. Sonra Çankaya’daki yerimizi kapattık. Mevcut yerimizin fiziki şartları artık ihtiyaçlarımızı karşılamaktan uzak, bu nedenle taşınma kararı aldık. 30-40 gün gibi kısa bir süre içerisinde, şu anki yerimize 200 metre mesafede, daha geniş bir yere taşınacağız. Önde gelen pek çok markayla çalıştık bugüne kadar. Şu anda 21 kişilik bir ekibe sahibiz. 1995’te Ticaret Lisesi’nden, 2000 yılında da Dokuz Eylül Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldum. Zaten üniversitede okurken de babama ve amcama yardımcı oluyordum ama 2000 yılından bu yana bilfiil gelmeye başladım işyerine.
18
Schneider Electric ile tanışmanız ve birlikte çalışmaya başlamanız ne zaman oldu? Schneider Electric’le çalışmaya 2006 yılında başladık. O sırada çalıştığımız şirketle yollarımızı ayırdık. Avrupa şirketi, ürünleri kaliteli, kendisi kurumsal ve disiplinli olur diye tercih ettik Schneider Electric’i. Bizim çalışma anlayışımıza ve prensiplerimize uygun olacağını düşündük; bu öngörümüzde de yanılmadık. Bu süre zarfında müşterilerinizin Schneider Electric’e yaklaşımı, bakışı nasıl oldu? Schneider Electric ismi Özışık Ticaret olarak bizim üzerimize tam oturdu. Piyasada birlikte anılıyoruz uzun yıllardır. Birlikte çalışmaya ilk başladığımızda zorlandığımız bazı noktalar oldu aslında. Çünkü Schneider Electric’in Elektrik Tesisat ve Kontrol Sistemleri (ETKS) grubu ürünleri piyasaya yeni çıkmıştı. Sahaya inmeden sipariş almamız mümkün olmuyordu. Ancak zamanla başta bu ürün grubu olmak üzere Schneider Electric ürünleri için bir pazar oluştu. Schneider Electric’in en önemli artıları neler? Schneider Electric’in en büyük artısı ürün çeşitliliğine sahip olması. İkinci olarak fiyat istikrarı, üçüncü olarak ise, diğer üreticilere oranla, iç rekabetin oldukça düşük olması. Yani Schneider Electric ürünlerini alanlar da
satanlar da para kazanabiliyor. Ayrıca Ege Bölge Müdürlüğü ticari politikayı başarılı bir şekilde yürütüyor, bölgedeki bayiler de centilmence faaliyet gösteriyor. Bunlara ek olarak Schneider Electric’in önemli farklarından biri de yenilikçi olması. Türkiye’de bazı uygulamaları başlatan firma Schneider Electric’tir. Örneğin FAZPuan başında geliyor. Biz FAZPuan’dan memnunuz. Daha küçük firmalar için de bir yenilik yarattı. Ürünlerdeki yenilikçiliği de önemli bir farkı Schneider Electric’in. Örneğin Unica Wireless bunlardan en dikkat çekeni. Özışık Ticaret olarak biz de yenilikçilik konusunda kendimize Schneider Electric’i örnek alıyoruz. Schneider Electric’in ürün çeşitliliğinden dolayı, buat kapağından anahtar prizine kadar -kablo dışında- tüm ürünleri bulmak mümkün. Bu imkânı sunan bir-iki markadan biri Schneider Electric. Buna önem veren müşterilerimize çok cazip gelen bir özelliği bu. Schneider Electric ayrıca gerek satış ekibiyle gerekse çağrı merkezi aracılığıyla piyasanın kılcal damarlarına ulaşabilen, her seviyede satıcıya dokunabilen bir firma. Nasıl bir satış ekibine ve ağına sahip olduğunuzu öğrenebilir miyiz? Ege Bölgesi’nin yanı sıra Marmara’nın güneyi ve Akdeniz Bölgesi’nin bir kısmına hizmet veriyoruz. Çanakkale, Balıkesir’den başlayıp İzmir’e kadar inen bir hatta satış yapıyoruz. Ayrıca Bursa, Eskişehir, Uşak, Kütahya’yı içine alan İç Batı Ege de satış ağımızın içinde. Bir de İzmir’in güneyinde, Aydın, Denizli, Muğla’yı kapsayan, Fethiye’ye kadar uzanan bölgede hizmet veriyoruz. Eskiden Antalya’ya da satış yapıyorduk. Ancak son yıllarda Antalya çok cazip bir pazar değil bizim için. Bu nedenle şu anda bu şehre satış yapmıyoruz. İzmir şehir merkezi ve ilçelerin tamamı satış ağımızın içinde tabii ki. Ayrıca bu şehirlerin dışında proje bazlı çalışmalarımız da oluyor zaman zaman. Yedi kişilik bir satış ekibimiz var. Bu ekip, bu şehirlerdeki satış noktalarımızı 15 günde bir düzenli olarak ziyaret ediyor. İzmir içindeki müşterilerimizi ise ihtiyaçları doğrultusunda daha sık ziyaret edebiliyoruz. Müşteri profilinizden bahseder misiniz? Tabii ki. Müşteri profilimizin yüzde 40-45 kadarını uygulayıcı-taahhütçü firmalar ve satın aldığı ürünü kendi tüketen küçük elektrikçiler; yüzde 30’unu ara toptancılar ve yüzde 2530’luk kısmını da son kullanıcı ve müteahhitler oluşturuyor.
Sektörde 2016 yılı hem Ege Bölgesi için hem de firmanız için nasıl geçti? 2017’den beklentileriniz ne yönde? Bilindiği gibi Ege Bölgesi için turizm çok önemli bir sektör. Maalesef 2016 yılı bu sektör adına kötü geçti. Bunda özellikle Rusya ile yaşanan krizin etkisi oldu. Yıl sonuna doğru kriz aşıldı ama geçtiğimiz yılın önemli bir kısmı kayıpla geçti. Turizm sektörü 2017’ye daha umutlu bakıyor. Tabii terör saldırıları gibi turizmi olumsuz yönde etkileyen olaylar yaşanmazsa. Bu nedenle turizm sektörü bir soru işareti. Turizm sektörü bizi yakından ilgilendiriyor. Çünkü Kuşadası’ndan Fethiye’ye kadar olan sahil şeridi İzmir’in hinterlandı konumunda. 2016’daki durgunluğun 2017’de son bulmasını umuyoruz. Sanayiye yönelik yeni yatırımlar olmadı İzmir’de son zamanlarda. Bu alandan pek bir beklentimiz yok açıkçası. Konut-inşaat sektörü hareketli olabilir gibi görünüyor. Yaşayıp göreceğiz… Bunların yanı sıra İzmir’in en büyük avantajı tarım, turizm, sanayi gibi ana sektörlerin hepsinin burada ön planda olması. Bu sektörlerden biri ya da birkaçı kötüye gittiğinde diğerlerinin iyiye gitmesi ile kendiliğinden bir piyasa dengesi sağlıyor. 2017 ile ilgili neler yaşanacağını bilmek çok güç tabii ama yılın ilk yarısından sonra piyasalarda bir rahatlama olacağı söyleniyor. Biz de böyle olmasını umuyoruz.
1960’lardan bugüne… Faruk ÇABUK Kurucu Ortak / Özışık Ticaret
"Rahmetli babam 1960 senesinde hırdavat dükkânı açtı. 1970’li yıllarda elektrik sektörüne girdik. 40 yıldan uzun bir süredir bu sektörün içinde olan bir firma olarak çok farklı şartlar, dönemler gördük. Disiplinli ve ilkeli çalışarak bugünlere geldik. Şu anda piyasa şartları eskiye göre çok farklı. Daha rekabetçi bir ortam var. Aynı zamanda teknolojinin gelişme hızı ile doğru orantılı bir şekilde çok sayıda yeni ürün de çıkıyor. Bize ve sektörümüzdeki diğer firmalara da daha çok çalışarak ekonominin çarklarının daha iyi çalışmasını sağlamak düşüyor. Ancak işten anlayan, anlamayan herkes ticaretle ilgileniyor. Bu da ticaretin kalitesini ve piyasa dengelerini bozuyor. Türkiye’de bu alandaki düzenlemeler de yeterli değil. Ticaret Kanunu kalmadı, Çek Kanunu bitti. Örneğin 80’li, 90’lı yıllarda herkes borcunu öderdi; ay sonunda ya da yıl sonunda gelir hesabını kapatır, yeni sipariş verirdi. Maalesef piyasada ticari ahlak kalmadı. Sadece kendi firmalarının kazancını artırmayı amaçlayan, piyasayı, sektörünü düşünmeyen firmaların sayısı her geçen gün artıyor. Bu şartları hep birlikte tersine çevirmeli, dürüst, ilkeleri olan firmaların yer aldığı bir piyasa yaratmalıyız."
19
ÖZEL RÖPORTAJ
Sektörün Üç Temel Eksiği:
EĞITIM, DÜZENLEMELER VE BIRLIK TETESFED Genel Başkanı ve İstanbul Elektrik Teknisyenleri Esnaf ve Sanatkârlar Odası (ETO) Başkanı Osman Yeşilyurt, sektördeki en temel sorunlarının, gerekli eğitimi almamış kişilerin elektrik tesisatı işi ile ilgilenmesi, modern düzenlemelerin yapılmaması ile mühendisler ve teknisyenlerin aynı çatı altında toplanmaması olduğunu vurguluyor.
20
E
lektrik alanında teknik elemanın ne kadar önemli olduğunun altını çizen Türkiye Elektrik Elektronik ve Benzerleri Teknisyenleri Federasyonu (TETESFED) Genel Başkanı ve İstanbul Elektrik Teknisyenleri Esnaf ve Sanatkârlar Odası (ETO) Başkanı Osman Yeşilyurt, "Bir yere elektrik getirmenizin, orada elektrik tesisatı yoksa bir anlamı yok. Bir başka deyişle o elektrik tesisatını kuracak teknisyen yoksa elektriğin bir anlamı olmuyor. Yani her ikisi bir arada olunca bir anlam ifade ediyor” diyor. Kayıtlı rakamlara göre yılda ortalama 1.000 kişinin elektrik çarpması sonucu hayatını kaybettiğini ifade eden Yeşilyurt, eğitimli teknik elemanın ne kadar önemli olduğunu da gözler önüne seriyor. TETESFED ne zaman kuruldu ve Türkiye’deki odaları nasıl çatısı altında topladı? Sivil toplum kuruluşu olarak ilk bir araya gelişimiz 1945 yılında gerçekleşmiş. “Teknisyenler ve Teknikerler Cemiyeti” adı ile kurulmuş. O zamanlar mühendisler yok ama yüksek teknikerler var. Daha sonra çeşitli illerde dernekler kurulmuş. 1986 yılında getirilen bir yasal düzenleme ile tüm dernekler bir federasyon çatısı altında toplanmış. Şu anda hem elektrik hem de elektronik alanında hizmet veren 97 odamız var Türkiye genelinde. 90 bin üye ile Federasyon’un Türkiye’deki en çok üyesi olan odası biziz. Federasyon’un amaçlarından bahsedebilir misiniz bize? Öncelikle yasal zorunluluk olarak çıkarılması gereken yönetmelikleri hazırlayarak bunları bakanlığa sunmak. Bunun yanı sıra federasyona üye odaların çatısı altında bulunan üyelerin
eğitim almalarını sağlamak, eğitimler organize etmek. 2014’te göreve geldiğim günden bu yana bunları en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Zaten bizim yönetime gelirken ki amacımız da bunları yapmaktı. Ahi Evran’dan gelen usta-çırak ilişkisi bizde yoktur. Bu çok güzel bir uygulama ancak elektriğin ülkemizdeki geçmişi nedeniyle ortaya çıkıyor bu farklılık. Çünkü elektrik bizim topraklarımıza 20. yüzyılın başında geliyor. Diğer alanlar el becerisi ve tecrübeye dayalı iken elektrik bunların yanı sıra bilgi ve yeniliğe de dayalı bir yapıya sahip. Elektrik-elektronik son derece hızlı ilerleyen, çok sık yeniliklerin olduğu bir sektör ve bu gelişmeleri hem teknik açıdan hem de teknoloji açısından çok yakından takip etmek gerekiyor. Yenilikleri yakından takip etmez ve bunları teknisyenlere doğru şekilde aktarmazsanız, vatandaşlarımız da bunlardan faydalanamaz. Örneğin ülkemizdeki yangınların yüzde 25’i elektrik kaynaklı sorunlardan çıkıyor. Bu orana Irak’ta İran’da bile rastlayamazsınız. Bunun tek sebebi, sektördeki insanların kendilerini yenilememesi ve yeniliğe açık olmaması.
“Bundan sonra bizim vereceğimiz üçüncü, dördüncü ve beşinci seviye belgelerin uluslararası geçerliliği olacak. Bunlar, Avrupa Birliği tarafından akredite edilmiş belgeler. Bu belgeler için gerekli standartları ve yeterlilikleri hazırladık; yakında sınavlara başlayacağız.”
Federasyon olarak ne tür projelere imza atıyor ne tür aktivitelerde bulunuyorsunuz son zamanlarda? Federasyon başkanı olarak, Mesleki Yeterlilik Kurulu’na komite başkanı seçildim kısa bir süre önce. Burada önemli bir çalışmaya imza attık ve bundan sonra bizim vereceğimiz üçüncü, dördüncü ve beşinci seviye belgelerin uluslararası geçerliliği olacak. Bunlar, Avrupa Birliği tarafından akredite edilmiş belgeler. Bu belgeler için gerekli standartları ve yeterlilikleri hazırladık; yakında sınavlara başlayacağız. Bir kişi hangi okulu bitirirse bitirsin, bu işi yapmaya ehil mi
21
ÖZEL RÖPORTAJ
değil mi ona bakacağız ve buna göre belge vereceğiz. Yeterli değilse, “Kendini geliştir, tekrar gel sınava gir” diyeceğiz. Bunlar uygulamalı sınavlar olacak. Her şey planladığımız şekilde giderse ağustos itibarıyla belge vermeye başlayacağız. Sivas, Erzincan, Kars, Erzurum gibi şehirlerde eğitimler düzenliyoruz. Son olarak Prof. İsmail Kaşıkçı’yı davet ettik ve kendisi Almanya’dan gelerek Erzurum’da eğitim verdi. Hem mühendislik fakültesinde öğretim görevlisi hem de Almanya Norm Komisyonu’nda görevli olan Kaşıkçı sektörün önemli isimlerinden biri. AB’nin çıkardığı son normları her yıl düzenli olarak takip ediyoruz. Ayrıca Şişli Meslek Lisesi’nden bir teknik öğretmen arkadaşımız ve ben her yıl Avrupa’ya gidiyor ve çeşitli eğitimlere katılıyoruz. Daha sonra da öğrendiklerimizi üyelerimize aktarıyoruz.
“Hem mühendislerimizin hem de tesisatçıların uygulamaya yönelik eğitimlerinin artırılmasına odaklanmış durumdayız. Bu soruna odaklanmamızdaki temel nedenlerden biri de mühendislik fakültelerinde ve meslek liselerinde de bu anlamda yeterli bir eğitimin olmaması.” 22
Sektörün güncel problemleri neler? Sertifikasız elektrikçiler sanırız bunları başında geliyor… Kesinlikle. Eğitimsiz kişilerin yaptığı işler insanların hayatını kaybetmesine neden olabiliyor. Örneğin su tesisatı ile ilgili bir hata olsa birinin hayatı kaybetmesi çok zordur ama elektrik tesisatındaki bir hata insanların hayatını kaybetmesine neden olabilir. Ülkemizin pek çok yerinde ölümle sonuçlanan elektrik çarpması vakaları yaşanıyor. Bunun nedeni tesisatlar. Tesisatları yapanlar da konunun uzmanı olmayan, gerekli eğitimi almamış kişiler. Tesisatları kuran kişilerin bu işin eğitimini almış olması, bir de tıpta olduğu gibi, her yıl kendilerini yenilemesi lazım. Nasıl bugün sürücü belgelerinin beş yılda bir yenilenmesi ve kişilerin bu sırada yeniden sınava tabii tutulması söz konusu ise aynı durum bizim sektörümüz için de geçerli. Çünkü elekt-
rik-elektronik sektörü büyük bir hızla gelişiyor, değişiyor. Doktorlar bugün bazı operasyonları neşter kullanmadan, bilgisayarla yapıyor. Biz de eskiden elle çizdiğimiz projeleri AutoCAD ile çiziyoruz. Bu alanda hiçbir eğitimi olmayan kişilerin yaptığı tesisatların sorumluluğunu, sadece para karşılığı imza atan kişiler üstleniyor. Bu, son derece çarpık ve sağlıksız bir durum. 1990-2000 yılları arasında ciddi bir kalite düşüşü yaşandı maalesef sektörde. İşi bilen de bilmeyen de elektrikçilik yapmaya başladı. Bu, 2004’ten sonra yavaş yavaş düzelmeye başladı. 2013’ten itibaren belge zorunluluğu getirildi. 2017 itibarıyla belgesi olmayan kimse inşaat alanına giremeyecek. Bu, Avrupa’da da bu şekilde uygulanıyor. Sektörün çatı kurumları arasında ilişkiler nasıl ve bu ilişkiler sektöre nasıl yansıyor? Sektörde söz sahibi ve daha fazla söz sahibi olması gereken, sektöre yön verecek kişilerin, yani mühendislerin, teknisyenlerin bir araya gelmemesi sektörün en büyük sorunlarından biri. Avrupa’da bu durum böyle değil. Orada mühendisler ve tesisatçılar tek çatı altında toplanmışken, biz de farklı çatılar, farklı yönetmelikler ve uygulamalar söz konusu. Mühendisler kendi içinde ve kapalı bir yapıya sahip. Aynı üniversitelerimizde olduğu gibi. Almanya’ya gittiğimde ziyaret ettiğimiz elektrikelektronik mühendisliği fakültesinin kapısında “Eğitim üretim içindir” yazıyordu. Orada, üniversiteler sektöre her tür desteği veriyor ve hiç para almıyor. Biz de hangi üniversite destek oluyor sektöre ya da olduğu zaman karşılığını almıyor? Maalesef böyle bir okul yok. Halen 1927 yılında Almanya’da kullanılan normlara göre hazırlanan, 1984 yılında çıkardığımız yönetmeliği kullanıyoruz. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) bu konuda gerekli yaklaşımları, girişimleri ortaya koymuyor. Almanya’da yeraltı kabloları hâlâ 35’lik alüminyumdur, bizde ise 120’lik bakır kullanılır genelde. Alüminyum daha ucuz… Bu örnek üzerine söylenecek çok fazla söz yok sanırım. Yangın ve elektrik arasındaki negatif bağı bizim için yorumlar mısınız? Elektrik tesisatı nedeniyle yangın çıkmasını istemiyorsanız ilk olarak bu işin eğitimini almış kişilerin tesisatları kurmasını sağlamanız gerekiyor. İkinci olarak da mutlaka kaçak akım rölesi, diğer adıyla hayat koruma rölesi, kullanılması lazım. Tabii bunun için sistemlerin sık sık değiştirilmemesi lazım. Örneğin eskiden TN tipi
şebeke kullanılırken, şimdi TT tipi şebeke kullanılıyor. TN tipi kullanılmaya devam edilseydi trafo ile birlikte herkesin topraklaması yapılmış olacaktı, TT tipinde ise herkes ayrı ayrı topraklama yapıyor. Son derece bilinçli ve titizlikle yapılması gereken bir iş bu. Konunun hassasiyeti nedeniyle çok sayıda televizyon kanalını çağırıp bilgilendirici haberler yapılmasını sağladık. Ancak bu konudaki düzenlemelerin değiştirilmesi gerekiyor. Akademisyenler, mühendisler ve teknisyenler olarak biz bir araya geldik ve ilgili makamlara yapılması gerekenleri ilettik. Ancak henüz bu yönde bir gelişme olmadı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği rakamlara göre yangınların yüzde 29’u elektrik kaynaklı. Bunların ciddi bir kısmı da kaçak akım rölesi kullanılmamasından kaynaklanıyor. 2002’den sonra yapılan binalarda kaçak akım rölesi zorunlu. Peki daha önce inşa edilen binalar ne olacak? Bu tür kanunlar geçmişi de kapsayacak şekilde çıkarılmalı mutlaka. Bu röle yoksa güvence altında değilsiniz demektir. Kaçak akım rölesi, topraklamadan da önemli. Mühendis arkadaşlarımız bu konuda yeni yeni bilinçlenmeye başladı. Son olarak 2016’yı nasıl geçirdiniz? 2017’den beklentileriniz ve hedefleriniz neler? Daha çok hazırlıkla geçti 2016 yılı. 2017 ile birlikte uygulamaya konan yeterlilik belgesi ile ilgili hazırlıklarımızı tamamlamaya çalıştık geçtiğimiz yıl. İstanbul-Ankara arasında mekik dokuduk desem yeridir. İlgili bakanlıklara, en son Milli Eğitim Bakanlığı ile görüştük örneğin, sürecin önemini anlatmak için elimizden geleni yaptık. Tüm yetkilerin sadece mühendislerde toplanması yaklaşımının herkesi mühendis olmaya iteceğini, bunun da tesisatları yeterli donanımı olmayan kişilerin yapması sonucunu doğuracağını anlattık. 2017 yılı ile birlikte hiçbir inşaata, yetki belgesi olmayan kimse giremiyor. Tabii bunun bundan sonra yapılacak inşaatlar için geçerli olması ne kadar doğru… Hem mühendislerimizin hem de tesisatçıların uygulamaya yönelik eğitimlerinin artırılmasına odaklanmış durumdayız. Bu soruna odaklanmamızdaki temel nedenlerden biri de mühendislik fakültelerinde ve meslek liselerinde de bu anlamda yeterli bir eğitimin olmaması. Eskiden sanat okullarında uygulamalı eğitim veriliyordu. Ancak bugün o da yok. Meslek lisesi öğrencilerinin yaptığı stajların verimli olmadığı da yaptığımız gözlemler arasında. Kısacası ciddi bir uygulama eğitimi sorunu var sektörde.
Sektör eğitimlere gereken ilgiyi gösteriyor mu sizce? Eğitimin kimin tarafından ve ne zaman verildiği çok önemli. Teknisyenler Oda’yı evleri gibi görüyor ve buraya gelmeyi seviyor. Eğitimlerimizde, Milli Eğitim Bakanlığı onaylı eğitim salonumuz hınca hınç doluyor, ancak eğitimi mesai saatleri içerisinde verdiğimizde, ilk arada salonun yarısı boşalıyordu. Çünkü telefon geliyor ve sahada çalışan, para kazanmaya çalışan arkadaşlarımız haklı olarak işlerini yapmaya gidiyordu. Bu nedenle biz eğitimlerimizi 18.00-22.00 saatleri arasında vermeye başladık. Böylece ciddi bir verimlilik ve devamlılık sağladık. Bir de yılda bir defa İstanbul dışında, örneğin Erdek’te, eğitimler organize ediyoruz. Perşembeden pazara kadar eğitim veriyoruz. Eğitime katılacak arkadaşlarımıza “Gündüzler sizin, dinlenin, denize girin. Ama akşam eğitim var” diyoruz. Bu eğitimlerin finansmanı için sektörden firmalardan destek alıyor, onların da ürün tanıtımı yapmasına olanak sağlıyoruz. Yine tıptan örnek vereceğim. Nasıl ki doktorlar Avrupa’ya, Amerika’ya gidip sempozyumlara katılıyorsa, elektrik-elektronik sektörünün de yeni gelişmeleri yakından takip etme isteğinin yüksek olması gerekiyor. İlgili bölümden mezun olan herkes EMO’ya üye olabiliyor. Ancak biz gerekli eğitim belgesi ve kendi adına kayıtlı işyeri olması şartlarını arıyoruz. Teknik öğretmenler ve tesisat yapan kişiler de odalarımıza kaydolabilir. Mühendislerin, mühendisler odası dışında bir odaya kaydolma zorunluluğu yok kanunen. Ancak yakında çıkacak NACE kodları ile ilgili düzenlemeden sonra, tesisat yapabilmek için sanayi odası, ticaret odası ya da meslek odasına -yani bize- kaydolmak zorunda olacaklar.
“AB’nin çıkardığı son normları her yıl düzenli olarak takip ediyoruz. Ayrıca Şişli Meslek Lisesi’nden bir teknik öğretmen arkadaşımız ve ben her yıl Avrupa’ya gidiyor ve çeşitli eğitimlere katılıyoruz. Daha sonra da öğrendiklerimizi üyelerimize aktarıyoruz.”
23
SEKTÖRDEN
“SCHNEIDER ELECTRIC ÜRÜNLERININ KALITESINE GÜVENIYORUM” Schneıder Electrıc'in getirmiş olduğu FAZTicaret ve FAZPuan uygulamalarından oldukça memnun olduğunu belirten Seza Elektrik ortaklarından Savaş Durkaya, FAZPuan ile yapılan kampanyaların hem Schneıder Electrıc hem de FAZPuan üyeleri için çok büyük artıları olduğunu vurguluyor.
E
lektrik sektörünün İstanbul’daki kalbi Şişhane’de yetişen Savaş Durkaya, 30 yıldır sektörün içinde olan deneyimli bir isim. Kardeşi ile birlikte, ilk zamanlar Şişhane'de iki-üç yıl Durgun Elektrik olarak faaliyet gösterdiklerini, daha sonra Kadıköy'e taşındıklarını ve Seza Elektrik adını aldıklarını belirten Durkaya ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Kadıköy'ün merkezinde, güzel bir noktasındasınız. Bunun sizin işinize nasıl bir etkisi oluyor? Öncelikle şunu belirtmek isterim; Kadıköy kozmopolit bir yer. Eskiden çok daha nezih ve kaliteli bir yerdi. Ama son zamanlarda dejenere olduğunu düşünüyorum. Bu durum bizim müşteri profilimize de yansıyor. Eskiden, kalıcı, kaliteli, uzun ömürlü, kurumsal firmalar varken; şimdi günübirlik, geçici firmalar var maalesef. Ama bizim taahhüt işlerimiz de olduğu için genellikle bölge dışında iş yapıyoruz. Kadıköy’de olmamıza karşın artık Kadıköy'le pek bağlantımız kalmadı diyebiliriz. Kadıköy'de size yakın Fikirtepe dışında inşaat alanı pek yok sanki… Doğru. Ama burada şöyle bir durum var; burası çok eski bir yerleşim yeri ve dolayı-
24
sıyla burada çok sayıda eski bina var. Semte kentsel dönüşümde de yer verilmediği için eski binalara tadilat yapılıyor. Bu tadilat işleri sayesinde küçük firmalar ayakta kalabiliyor. Peki satışını yaptığınız ve servis verdiğiniz ürünlerle ilgili neler söylemek istersiniz bize? Ben 30 yıldır bu sektördeyim. Schneider Electric'in köklü ve güçlü bir firma olduğunu biliyor, yakından tanıyoruz. Schneider Electric'in şalt ürünlerde bilinirliği yüksekti. Ancak küçük esnafın daha çok kullandığı anahtar priz, grup priz gibi ürünlerde pazarda kendisini daha önce göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii bu konuda yorum yaparken, Schneider Electric'in son iki yıldır yürüttüğü tanıtım çalışmaları ve ataklarla pazarda kendisine hatırı sayılır bir yer edindiğini de belirtmek gerekir. Kendi adıma bu gelişmeden son derece memnunum. Önceden başka firmalarla çalışırken şu anda yüzde 60-70 oranında kalitesine güvendiğim Schneider Electric ürünlerine ağırlık veriyorum. Bir kullanıcı olarak, Schneider Electric'in FAZTicaret ve FAZPuan uygulamaları ile ilgili yorumlarınız nelerdir? Çalıştığım diğer firmalarda bu sistemlerle karşılaşmadım. Yalnız Schneider Electric'ten sonra onlar da bu tür sistemler uygulamaya çalışıyor. Bir başka deyişle, FAZTicaret ve FAZPuan, piyasaya Schneider Electric'in kazandırdığı sistemler oldu. FAZTicaret’in kullanımı çok kolay. Alışveriş yaparken sayfanın yönlendirmesi, ürüne ulaşılabilirliği, sepete eklenmesi gayet rahat. Ödeme kısmında da zorlanmıyoruz. Üstelik taksit yapma imkânı da sağlıyor. Yalnız ürün gamının daha geniş tutulması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü ben bir ürün alacağım zaman bayiye yönlendirilmek yerine, aradığım bütün ürünlere buradan ulaşabilmeyi tercih ediyorum. Tabii bütün bunları yanı sıra FAZPuan gibi alışverişe teşvik eden bir yönü de var. Yaptığımız alışverişlerde puan topluyor; topladığımız bu puanlarla hediyeler kazanıyoruz. Hediye kazanma isteği de bizi alışverişe teşvik ediyor. Ayrıca çeşitli kampanyalar düzenleniyor. Bu kampanyaların hem Schneider Electric hem de bizim için çok büyük artıları olduğunu düşünüyorum. Ne tür kampanyalar acaba bunlar? Bu kampanyalardan birinden ben de faydalandım. Futbolsever biri olarak karşılaşma-
ları takip ederim. Schneider Electric'in yaptığı kampanyaların biri sayesinde, Euro 2016’daki Çek Cumhuriyeti-Türkiye maçını Fransa'da izleme şansı yakaladım. Kampanyayı kazanan üç FAZPuan üyesi gittik Fransa’ya. Orada çok güzel ve zevkli bir iki gün geçirdik. Oldukça başarılı bir organizasyondu. Üçümüz de çok memnun kaldık. Bunun için Schneider Electric'e tekrar tekrar teşekkür ederim. Üç kişiden biri olabilmek için kampanya sürecinde ne yaptınız peki? Bize, en yüksek puana ulaşan üç FAZPuan üyesinin Fransa’ya gideceği bilgisi verildi. En çok alışverişimizi o dönemde yaptık ve ilk üçe girdik. Yeri gelmişken şunu da söylemek istiyorum; Schneider Electric bu tür kampanyaları sık sık tekrarlamalı kesinlikle. Diğer markaların da bu gibi girişimleri oldu. Ancak gördüğüm kadarıyla pek başarılı olamadılar. Schneider Electric pazarlama konusunda da farkını ortaya koyuyor diye düşünüyorum. Kendilerini ve ürünlerini yeterince iyi tanıtamıyorlar.” Schneider Electric bizi sürekli rahatsız ediyor. Ama bu "rahatsız ediyor" ifadesini olumlu manada kullanıyorum. Bizimle her daim ilgileniyor. Eksik malzemelerimiz, ihtiyaçlarımız konusunda bizi yönlendiriyor ve ben bundan çok memnunum.
“Kurumsal bir firmanın profesyonel bir şekilde nasıl yönetildiğini Fransa’da gördüm” "Fransa'ya gittiğimizde Schneider Electric'in merkezini de görme fırsatımız oldu. Merkez ofislerini ve Schneider Electric showroom’unu gezdik. Yenilikçi ürün gamı çok şık bir tasarım ile sergilenmişti. Bence firma kesinlikle burada da bir showroom ile kendisini tanıtmalı. O kadar etkilendik ki, tabiri caizse ağzımız açık kaldı. Fransa seyahati bizim için oldukça öğretici de oldu. Onun için yetkililere bunu göz önüne alarak, Schneider Electric'in merkezine, küçük Euro 2016 hatırası esnafa yönelik tanıtım odaklı geziler düzenlemelerini tavsiye ederim. Kurumsal bir firmanın profesyonel bir şekilde nasıl yönetildiğini Fransa’da gördüm ve çok beğendim. Zaten çok başarılı bir firma. Ben diğer firmaların merkezlerini de ziyaret ettim. Ancak onlardaki en büyük eksiklik küçük esnaf ile arasında yalnızca plasiyerlerin olması. Bu nedenle iletişim kurmada sıkıntı yaşıyorlar. Ama Schneider Electric'in merkezine gittiğimizde, sürece o kadar vakıf olduk ki; kendimizi onlardan biriymiş gibi hissettik. Ve bu da bizi çok mutlu etti. Sanıyorum bu durumun arkasında başarılı kurulmuş bir yönetim anlayışı yatıyor."
25
Makale
Back UPS'a Dair Bilinmesi Gerekenler Yazan:
Gökhan Orman
IT İş Birimi İş Geliştirme Uzmanı
A
PC firması 1981 yılında American Power Conversion adıyla MIT kökenli üç elektronik mühendisi tarafından kurulmuştur. APC firması 1986 yılında Rhode Island’ta ilk UPS fabrikasını kurarak UPS üretimine başlamış ve ilk ürettiği Back UPS serileriyle de “PC Magazine” dergisinin “Editor’s Choice” (Editörün Seçimi) ödülünü almıştır. 1989’da PowerChute UPS Uzaktan İzleme ve Yönetim Yazılımını çıkararak güç yönetiminde devrim yapan APC, dünyada satış rekorları kırdı ve bu başarıyı Line Interaktif ve OnLine Serisi UPS’ler ve aşırı gerilim koruma cihazlarıyla geliştirerek 1990’lı yıllarda güç koruma uzmanlığında sektörün lider firması konumuna geldi. 2007 yılında Schneider Electric tarafından
26
satın alınan APC firması, “güç koruma” sektöründeki uzmanlığını veri merkezi altyapı ekipman üreticiliğiyle birlikte bilişim sektörüne de taşıdı. Schneider Electric tarafından satın alındıktan sonra firmanın ismi Bilişim ve UPS sektöründe “APC by Schneider Electric” olarak bilinmeye başladı. APC By Schneider Electric, Back UPS ürünleri şebeke gerilimi varsa şebekeyi ayarlayarak yüke veren, yani bir akım korumalı priz görevi gören, şebeke kesildiğinde kesintisiz güç kaynağı konumuna geçen ve kısa süreli besleme yapabilen Line Interaktif teknolojisinde kesintisiz güç kaynağıdır. APC Back UPS, BX & BE serileri elektronik cihazlar, PC ve çevre birimler, ev network ekipmanları (router, modemler vb.), yazar kasa cihazlarında, Back UPS Pro ürünle-
UPS’e bağlı olan ana cihaz genellikle bilgisayar stand-by moduna geçtiğinde veya kapatıldığında bilgisayara bağlı çevre birimler de kapatılır veya ana cihaza enerji girişi olduğunda diğer cihazlara da enerji girişi olur.
ri ise projektörler, LCD televizyonlar, oyun konsolları, harici depolama cihazları, yüksek performans ve hassas elektronik donanıma sahip bilgisayarlar için kullanılır. Back UPS BX Serisi'nin (650-1400VA) özelliklerine baktığımızda, USB çıkışı sayesinde PowerChute yazılımı ile uzaktan yönetilebilme, dâhili aküyü kullanmadan sağladığı AVR özelliği ile çıkış gerilimini uygun seviyelerde tutma, 950-1400VA seçeneklerinde veri hattı dalgalanma koruması ve aşırı yüke önlem için kendi içindeki değiştirilebilir sigorta özelliği, Shuko CEE 7 çıkışları ile kullanıcılarına güç olayları karşısında tam koruma ve elektrik kesintilerinde akü yedeği deneyimi sağlar. Back UPS BE Serisi (700VA), BX Serisi'nin AVR dışındaki özelliklere sahip olmakla birlikte, kullanıcılarına üzerindeki 8 Shuko CEE yedi çıkışı ile cihazı hem akü yedeği hem aşırı gerilim koruma prizi gibi kullanmalarını sağlar. Üzerindeki dört çıkış hem akü yedeği hem aşırı gerilim koruma yedeği sağlarken diğer dört çıkış ise akü kapasitesini kullanmadan aşırı gerilim koruma sağlar. Back UPS BE Serisi'nin, BX Serisi'ne göre en temel farklılığı “ECO MOD” özelliğidir. ECO MOD özelliği kullanıcılarına gerektiğinde enerji tasarrufu gerektiğinde ise çalışma sürekliliği sağlar. UPS’e bağlı olan ana cihaz genellikle bilgisayar standby moduna geçtiğinde veya kapatıldığında
bilgisayara bağlı çevre birimler de kapatılır veya ana cihaza enerji girişi olduğunda diğer cihazlara da enerji girişi olur. Bu sayede BE Serisi, ana cihazın stand by’a alınması ve çevre birimlerinin kapatılmasıyla enerji tasarrufu sağlar. Enerjilendirildiğinde çevre birimlerin enerjilendirilmesi ile de çalışma sürekliliği sağlamanıza yardımcı olur. Back UPS Pro BR (550VA-1500VA) Serisi de BE Serisi'nde bulunan “ECO MOD” özelliğine ve Back UPS BX Serisi'nin sahip olduğu tüm özelliklerine sahiptir. Buna ek olarak; 1. BR1500G-GR(1500VA modeli) referansına bağlanabilen ek akü ile (BR24BPG) yarım yükte (400W) 51 dakika tam yükte ise 22 dakikalık çalışma sürekliliği sağlar. 2. Üzerindeki LCD ekranı sayesinde; UPS kapasitesinin yüzde kaçının kullanıldığı, üzerinde kaç watt yük olduğu, tahmini çalışma süresi, giriş/çıkış gerilimi, çıkış frekansı, ECO MOD’un etkin veya devre dışı olma durumu gibi özelliklerinin hepsini takip edebilirsiniz. 3. Back UPS Pro BR Seri'si, BX Serisine göre daha hassas AVR çıkış gerilim aralığı sağlayarak çıkış gerilimini +- yüzde 15 sevilerinde tutulabilmektedir. 27
Enerjik
AŞKIN HER HALİYLE 500. OYUNA DOĞRU NİLGÜN BELGÜN’ÜN ADI GEÇİNCE ÇOĞUMUZ GÜLÜMSÜYORUZ. BİTMEK BİLMEYEN ENERJİSİYLE KENDİSİNE HAYRAN BIRAKAN BU YAŞSIZ KADIN, "NİLGÜN BELGÜN’LE AŞK VE KOMEDİ" İSİMLİ MÜZİKLİ DANSLI GÖSTERİSİYLE 500. OYUNA DOĞRU İLERLİYOR. BAŞARISINI, “BEN HER ŞEYİ AŞKLA YAPIYORUM” DİYE ÖZETLEYEN NİLGÜN BELGÜN’LE AŞKI, SANATI VE HAYATI KONUŞTUK.
28
Röportaj: Sevil Bilge Fotoğraflar: Nilgün Belgün Arşivi
T
elevizyon ekranlarından, tiyatro sahnelerinden, gülen yüzüyle tanıdığımız, enerjisi hiç bitmeyecekmiş gibi duran Nilgün Belgün’ün aslında hiç de tozpembe bir yaşamı olmamış. O da birçokları gibi zorlukları ve başarıları bir arada yaşamış. Kendisinin birçok ortamda tekrarladığı yaşam felsefesi ise net: “Aşkta, işte, evlilikte… Mutsuz olduğum her yerden giderim.” Çocukluk yıllarında annesinin kendisini sürekli tiyatroya götürmesi sayesinde birçok konser ve oyun izleyen, içindeki müzik ve tiyatro sevgisi böylece büyüyen Nilgün Belgün, şan ve tiyatro sınavlarına girip her ikisini de kazanınca bir seçim yapması gerekmiş. Tiyatroyu seçen ve 1974 yılında ilk olarak Devekuşu Kabare’de oynamaya başlayan Belgün, uzun yıllardır hayatımızda. Özellikle, izlemeyenlere tavsiye olunan ve dört yıldır gittiği hemen her şehirde, hatta yurt dışında büyük ilgiyle karşılanan "Nilgün Belgün’le Aşk ve Komedi" oyununda Belgün, hayatından kesitler sunuyor aslında. Büyükada'da geçen çocukluğunu, ilk aşkını, evliliklerini, tiyatro sahnesinde yaşadıklarını öyle güzel aktarıyor ki seyirciye, kahkaha ve hüznün köşe kapmaca oynadığı bir seyirliğin içinde buluyorsunuz kendinizi. Kendisine oyunun başarısını soruyor ve verdiği cevaplarla aslında sahne ve hayatın ne kadar benzer olduğunu bir kez daha görüyoruz. "Nilgün Belgün’le Aşk ve Komedi" isimli müzikli danslı gösterinizle neredeyse beş yıldır seyirciyle buluşuyorsunuz. Ne hissediyorsunuz? Bu oyunu, hayat hikâyemi ve anılarımı paylaştığım “İçimdeki Kadın: Aşk ve Komedi” isimli kitabımdan yola çıkarak yazdım. 500. oyuna doğru gidiyorum. Ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiğim için çok mutluyum. İstanbul’daki gösterimlerin yanı sıra bu yıl Mart ve Nisan aylarında Adana ve Eskişehir’deki seyircilerle de buluşacağım. İzmir, Ankara, Kocaeli gibi, Türkiye’nin birçok şehrine gidebildiğim kadar gidiyorum. Sadece Türkiye’de de değil New York, Paris, Stockholm, Malmö, Göteborg, Bregenz gibi dünyanın birçok şehrinde de sahneye çıktım. Gerek yurt için de gerekse de yurt dışında birçok şehre gittiniz. Ve seyircinin de sizi hiçbir yerde yalnız bırakmadığını biliyoruz. Bu ilgiyi ve sevgiyi neye bağlıyorsunuz? Bu ilgi ve sevgi, yıllarca tiyatroya ve tiyatro izleyicisine verdiğim emekle ilintili olan bir
şey. Bugüne kadar ortaya koyduğum işlerde hep en iyisini yapmayı hedefledim ve günün sonunda iyi işleri sevenlerimle buluşturdum. Daima onları mutlu etmeye gayret ettim. Ve seyirciyle aramda sahici, samimi ve çıkarsız bir sevgi bağı oluştu. “ERKEKLER DAHA ÇOK İLGİ GÖSTERİYOR” Kocaeli-Gebze’deki gösterinizde “Ben açıkçası kadınlar için oynuyorum oyunu ama erkekler de çok beğeniyor” demiştiniz. Sizce erkekler kendilerinden ne buluyor olabilir bu oyunda? Bu gösteri bir kadın oyunu. Ancak hayatta kadınla erkek birlikte el ele yürüdüğü için, erkeklerin de kadınlardan öğreneceği çok şey var. Çünkü hayat, kadın-erkek ilişkisiyle yoğrulmuştur. Harika dans ediyorsunuz. Hatta bir dans yarışması deneyiminiz de olmuştu yıllar önce. Dansla ilgili farklı projeleriniz var mı? Zaten oyunumda o dans yarışmasında öğrendiğim bilgileri sergiliyorum. Oyunumda
Birçok insan onu, içi-dışı bir ve sözünü sakınmaz bir kadın olarak tarif ediyor. Kendisi, “Nilgün Belgün’le Aşk ve Komedi”de de bu özelliğinin altını çizercesine, hayatının hikâyesini Türkiye’nin geçirdiği değişimle harmanlayarak anlatıyor. Belki de bu yüzden aynı oyunla bunca yıldır sıkılmadan izleniyor.
29
Enerjik
“Sevgi emek ister, özen ister, gayret ister. Bunlar günümüzde yapılmadığı için, hiçbir şeyin değeri yok gibi gözüküyor. İnsanlar daha bencil, eskisine göre daha sevgisiz. Belki de insanları, hayatın zor koşulları bu hale getiriyor.”
Zeki Alasya’dan Nilgün Belgün’e... Projelerde birlikte rol aldığı 8 Mayıs 2015 tarihinde hayatını kaybeden Zeki Alasya, Nilgün Belgün’ün “İçimdeki Kadın: Aşk ve Komedi” kitabının 2010 yılında yapılan baskısı için kaleme aldığı yorumda şunları söylüyor: “İngilizlerin; ‘A chair warmer’ dedikleri cinsten bir güzel insandır Nilgün Belgün. ‘A chair warmer’, yani oturduğu sandalyeyi ısıtan kişi. İngilizler böyle tarifler; sıcak, sempatik aktristleri. Gerçekten de sıcacık bir hatundur Nilgün. Kendisiyle barışık, çevresiyle barışık bir sanatçıdır. Sanatın hemen her dalında uğraş verir. Hepsinde de başarılıdır. Tiyatro, sinema oyunculuğu, TV sunuculuğu, takdimcilik. Şimdi de yazı yazıyor. Başarılı olacaktır, hiç şüphem yok. Zevkle okunacak yazdıkları… Eline, beynine sağlık Nilgün. Tanrı gülen yüzünü hiç soldurmasın, başarıların katlanarak artsın.”
hem şarkı söylüyorum, hem dans ediyorum. Ve bunların her ikisinin de ruha iyi geldiğini düşünüyorum. İnternet üzerinden yayın yapan dijital kanal Migros TV’de “Nilgün Belgün’le 4 Köşe” isimli bir program yapıyorsunuz. Nasıl dönüşler alıyorsunuz? Çok iyi dönüşler aldığımız söyleyebilirim. Her programda 1 milyon izleyici kitlemiz var ve bu sayı her geçen gün katlanarak artıyor. Çünkü bu programla raiting sistemine yenik düşmeyen, özgür bir yayın yapıyoruz. Sizi, yeniden dizilerde görmeyi isteyen hayranlarınız var. Dizi projeniz olacak mı yakın zamanda? Televizyon ekranlarındaki “Darbukatör Bayram”daki “Gülpembe” rolüyle daha çok insana ulaştım. Diğer taraftan “Yabancı Damat”, “Akasya Durağı”, “Çiçek Taksi” zaman içinde rol aldığım diziler oldu. Ancak şu anda beni heyecanlandıracak bir rol teklifi bulunmuyor. Böyle bir teklif olmadığı sürece dizilerde oynamayı düşünmüyorum. İki kızınız ve iki kız torununuz var. Bu üç kuşak birbiriyle nasıl anlaşıyor? Son derece iyi, çünkü üç kuşakta asıl olan,
30
Nilgün Belgün’ün rol aldığı bazı oyunlar • İkinin Biri • Çılgın Hafta Sonu • Papaz Kaçtı • Tepetaklak • Keşanlı Ali Destanı • Matruşka • Yedi Kocalı Hürmüz • Karmakarışık • İyi Günde Kötü Günde
samimi, sahici saygılı duygular. Diğer yandan herkes birbirinin özgürlük alanına saygı gösteriyor. “HER ŞEYI AŞKLA YAPIYORUM” Torunlarınızın sahne sanatlarına ilgisi ve yeteneği var mı? Derin çok yetenekli bir kız. Bence ailenin bizden sonraki en yetenekli kızı Derin. Benim adımı devam ettirecek diye ayrıca seviniyorum. Güzel giyiniyorsunuz, yaşsız kadınlardan birisiniz hatta. Modayı takip ediyor musunuz? Kendime göre bir stilim var. Modayla da ilgileniyorum. Ama kendime yakışanı giymeyi tercih ediyorum. Belki çok sorulan bir sorudur ama, yine de soracağım. Bu enerjik halinizin bir sırrı var mı? Hiç üzülmez, hiç depresif olmaz gibi bir haliniz var. Enerjik yaratılmışım. Yaradılışımda var bu enerji. Tabii ki her insan gibi, üzüldüğüm ve kırıldığım günlerim oluyor. Moralimi yüksek tutarak, Bu tür dönemleri olabildiğince kolay atlatmaya çalışıyorum. Hayata âşık gibisiniz. Aşkla ilgili neler düşünüyorsunuz? Evet, hayata aşığım. “Aşk”ın insanın içinde olduğunu düşünüyorum. Ben işimi de aşkla yapıyorum. Doğayı da yaşamı da aşkla seviyorum. Çünkü ben aşka inanıyorum. Woody Allen’ın bir sözü var, benim için çok önemli bir sözdür. Der ki: “Hayatta çok önemli iki şey vardır. Birincisi aşk, ikincisi o kadar da önemli değil.” Ben de hayatla ilgili Woody Allen gibi düşünüyorum.
Her yönüyle Nilgün Belgün... 18 Mart 1953 tarihinde İstanbul’da doğan tiyatro, sinema ve dizi sanatçısı Nilgün Belgün, Özel Şişli Lisesi ve İstanbul Belediye Konservatuarı Şan ve Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu. 1974'te Devekuşu Kabare Tiyatrosu'yla sahneye çıkan sanatçı, daha sonra Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu, Levent Kırca Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu, Tiyatro İstanbul gibi topluluklarla çalıştı. Belgün, çeşitli sinema filmleri ve dizilerde rol aldı. 1990 yılında "Bir Başka Gece"de oynadığı “Darbukatör Bayram”daki "Gülpembe" rolüyle kısa sürede daha büyük bir kitle tarafından tanındı. Sanat hayatının dışında, “İçimdeki Kadın: Aşk ve Komedi”, “Hayat… Sen Benimsin” ve Cengiz Özakıncı ile birlikte kaleme aldığı “Bir Kadın Bir Erkek: Düet ve Düello” isimli üç kitap yazan Belgün, sosyal sorumluluk projelerinde de aktif olarak görev aldı. Türkiye Menopoz ve Osteoporoz Derneği’nde Türkiye genelinde “Kadını Bilinçlendirme” kampanyasında çalışmalar yapan sanatçı, parkinson hastalığıyla ilgili iki yıl süren sağlık çalışmalarında da aktif olarak bulundu. Özel televizyon kanallarında programlar yapan Nilgün Belgün, şu sıralar internet üzerinden yayın yapan Migros TV’de “Nilgün Belgün’le 4 Köşe” isimli programı hazırlıyor.
31
Gezgin
Ege’nin Gözbebeği
İZMİR Tarihin Babası Herodot, bu şehrin sakinleri için, “Onlar kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü ve en güzel iklimde kurdular” der. Aristo’nun İskender’i “Görmezsen eksik kalırsın” diyerek uyardığı, Vıctor Hugo’nun ise hiç görmeden “İzmir bir prensestir” diye övdüğü İzmir, kurulduğu günden bu yana Ege’nin ve Anadolu’nun gözbebeği.
32
İ
zmir, gerek nüfusu gerek ticaret, sanayi, eğitim, kültür, sanat, sağlık, finans, ulaşım, turizm vb. alanlardaki kurumları ve etki alanıyla Ege’nin metropolü, kalbi. Türkiye’nin 3’üncü büyük şehri olması özelliğiyle bilinen “Güzel İzmir”, çağdaş, gelişmiş ve aynı zamanda işlek bir ticaret merkezi olmasıyla da ön plana çıkıyor. Coğrafi konumu, kültürel zenginlikleriyle birlikte, metropol olması, Türkiye’nin en Avrupai şehri unvanını kazandırmış kente.
36 UYGARLIĞIN İZLERINI TAŞIYOR Tepekule (Bayraklı), Smyrna, Efes, Pergamon (Bergama), Teos (Sığacık), Lebedos (Ürkmez), Kyme (Aliağa), Allianoi (Yortanlı), Thyrea (Tire), Phokaia (Foça), Kolophon (Değirmendere), Erythrai (Çeşme), Klazomenai (Urla), Metropolis (Torbalı), Claros (Ahmetbeyli) ve Myrina (Aliağa) gibi tarihte hüküm sürmüş onlarca uygarlığın yaşadığı topraklara ve gün yüzüne çıkmamış yaklaşık 36 uygarlık merkezinin miraslarına sahip,
Alsancak
İzmir’de Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler • Saat Kulesi • Kemeraltı Çarşısı • Yalı (Konak) Cami • İzmir Doğal Yaşam Parkı • Tarihi Asansör • İzmir Kültürpark (İzmir Fuarı) • Agora Açıkhava Müzesi • İzmir Arkeoloji Müzesi • Saint Polycarp Kilisesi • İnciraltı • Teleferik (Balçova) • Arkas Deniz Tarihi Müzesi • Key Museum
binlerce yıllık bir yerleşim yeri İzmir. Ege Denizi kıyısında adeta bir inci gibi salınan, her bir köşesi buram buram tarih kokan bu şehir, 8.500 yıllık geçmişi ile büyük tarihi ve kültürel zenginliği barındırmasıyla da tanınıyor. Antik çağların en ünlü kentleri arasında yer alan Efes, Roma’nın imparatorluk devrinde dünyanın en büyük kentlerinden biri sayılmış. Tüm İyonya kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran Efes, yoğun sanatsal etkinliklerle de adını duyurmuş. Hal böyle olunca bu şehre "Güzel İzmir", "Eski İzmir" ve "la Perle de l'Ionie" (İyonya'nın İncisi) demekte abartmış olmayız. İzmir, gerek iklimi gerekse turistik yerleriyle herkesi büyüleyen nadir kentlerden. Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olan Artemis Tapınağı’na ev sahipliği yapan şehir, yerli yabancı tüm misafirlerini bu eşsiz güzellikleriyle büyülüyor ve büyüleyecek de…
olmak üzere dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilere sağlıklı yaşam alternatifleri sunuyor günümüzde de. EKONOMIK VE KÜLTÜREL ARENANIN GÖZDESI 2014 yılı verilerine dayanarak yaptığı “ekonomide yükselen kentler” sıralamasında Balçova Teleferik
ŞIFA ARAYANLARIN DA ADRESI İzmir aynı zamanda tarihin her döneminde insan sağlığına hizmet etmiş dünyaca bilinen Agamemnon, Asklepion, Allianoi, Karakoç, Şifne, Ilıca gibi 19 kaplıcaya sahip. Bu şifa merkezleri, başta İskandinav ülkeleri 33
Gezgin
Alaçatı
İzmir 300 şehir arasında -Macau'nun ardından- 2’nci sırada yer aldı. Şehir bir önceki sene aynı listede 6’ncı sırada yer almıştı. Aynı listede İstanbul 3, Bursa 4 ve Ankara 9’uncu sırada yer alıyor. Yine bu rapora göre 2014 yılında İzmir’de işsizlik oranı yüzde 6,6 olarak gerçekleşmiş. İzmir ayrıca üç büyükşehir arasında kendine yetecek elektrik enerjisini üretebilen tek
Kemeraltı Çarşısı
34
şehir olma özelliğine de sahip. İlde 3.992 MW kurulu güce sahip elektrik santrali bulunuyor. İzmir Enternasyonal Fuarı veya özellikle İzmirliler için kısaca “Fuar”, her yılın eylül ayında İzmir'in kurtuluş günü olan 9 Eylül'ü içine alacak 10 günlük bir zaman dilimi içinde düzenlenen, Türkiye'nin en köklü, en tanınmış ve en kapsamlı fuarı olma özelliğine sahip. Dünyanın en büyük organizasyonlarından
Tarihi Asansör
biri olan Expo'yu düzenlemek için başvuran İzmir, "Daha iyi bir dünya için yeni yollar ve herkes için sağlık" teması ile Expo 2015 Fuarı için resmi adaylardan biri olarak ulusal ve uluslararası basında sıkça yer aldı. DÖRT MEVSIM GÜZEL, İMBATI KENDINE ÖZEL İzmir dört mevsimi de en güzel şekilde yaşayan bir kent. Tek eksiği var; kar… 40 yılda bir yağan kar taneleri bile İzmirlileri mutlu etmeye yetiyor. Sıcak yaz aylarında, eğer denizden esen bir rüzgâr esiyorsa onun adı imbattır. Kara ve denizin gece-gündüz arasındaki ısınma ve soğuma farkından meydana gelen bu rüzgâr sadece İzmir’e özgüdür. Kavurucu yaz günlerinde kente tatlı bir serinlik getirerek, İzmir’in farkını ortaya koyar. İklim yapısına istinaden bağlar ve meyve bahçeleri oldukça geniş yer kaplar. Aynı zamanda Kozak Dağı, Türkiye’nin en büyük çam fıstığı üretim yerleri arasında yer alır. İNSANLARI GIBI MUTFAĞI DA RENKLI Türkiye zeytin üretiminin yarıdan fazlasının gerçekleştirildiği Ege Bölgesi ve bölgenin başkenti İzmir, zeytinyağlı yemekleri ve mezeleri ile oldukça sağlıklı bir mutfağa sahip. Ancak İzmir'in mutfak kültüründen bahse-
İzmir’de Ne Yenir? • Kumru • Çöpşiş • Şevketi Bostan • Boyoz • İzmir Köfte • Dil Şiş • Tire Köftesi • Midye • Deniz Ürünleri • Subye derken rafine bir mutfak kültüründen söz etmek yanlış olur. Çünkü İzmir mutfağında Osmanlı yemek geleneğinin yanı sıra, Rum, Musevi ve Ermeni lezzetleri de görülüyor. Öte yandan İzmir mutfağında İtalyan ve Fransız etkileri de hissediliyor. Ege'nin lezzetli balıklarının ve zeytinyağlı yemeklerinin yanı sıra İzmir mutfağının en önemli özelliklerinden biri de otlar. Deniz börülcesi, ıspanak, cibez, arapsaçı, ısırgan otu gibi çeşitli otlarla yapılan salataları da meşhur. Tire köftesi, boyoz, gevrek, kumru derken bu menü uzar gider…
Efes Antik Kenti
35
YENİ NESİL TEKNOLOJİ
Galaxy Tab S3 kameralara poz verdi
S
amsung'dan yeni bir amiral gemisi tanıtması beklenmiyor. Ancak büyük ihtimalle etkileyici bir tablet tanıtacak. Yeni gelen bilgilere göre, Samsung Galaxy Tab S3 Barcelona’da düzenlenecek etkinlikte resmen ilan edilecek. Galaxy Tab S3, CCAH17LP0380T2 model numarası ile sertifikasını aldı ve bazı fotoğraflar düzenleyici kurum tarafından sızdırıldı. Fotoğraflara bakarak değerlendirilecek olursak, Galaxy Tab S3 şık bir cam ve metal tasarıma sahip olacak. Ayrıca kullanıcılar cihazın boyutuyla eşleşen cam tasarımı nedeniyle kırılmayı kolaylaştıracağından, düşürmemek için sıkı bir şekilde tutmak zorunda kalacak. Tabletin 9.7 inçlik 1536x2048 piksel çözünürlüklü ekran ve Snapdragon 820 işlemci ile birlikte sunulması bekleniyor. Bellek departmanında 4GB RAM ve 64GB dâhili bellek bekleniyor. Arkasında 12 MP'lik bir kamera ve 5 MP'lik bir ön kamera olacağı söyleniyor.
Türk yapımı Roundous’ta bulmaca ve hız bir arada
T Canon PIXMA G4400 ile tek kartuşla 7 bin baskı
C
anon’un yeni dördü bir arada yazıcısı PIXMA G4400, küçük işletmelerde ve ev ofislerde yüksek hacimli belge baskısında mürekkep tüketimini önemli oranda azaltıyor. PIXMA G4400, yeniden doldurulabilir mürekkep tanklarının kullanıldığı, Canon’un “Kesintisiz Mürekkep Besleme Sistemi” ile çalışıyor. Renkli mürekkep şişesi setiyle 7.000 sayfaya veya siyah mürekkep şişesi setiyle 6.000 sayfaya kadar olmak üzere toplam 13.000 sayfalık çıktı sayısına ulaşabiliyor. Baskılar, maliyet tasarrufu sunduğu gibi aynı zamanda, işin kalite kısmını da es geçmiyor. PIXMA G4400 yazıcıda, ölçekli kopyalama, faks çekme ve tarama işlemlerinde kullanılmak üzere 20 yapraklık bir otomatik belge besleyici var. Bu belge besleyici, çok miktarda belgenin hızla ve kolayca kopyalanmasını ve taranmasını sağlıyor.
36
ürk yapımı tempolu bir bulmaca oyunu olan Roundous’un ana amacı, dairesel yollarda dönmekte olan araçları bir konvoy haline getirmek. Bunu yapmak için, oyuncunun, yolların kesiştiği noktalarda bulunan dairelere basarak araçların rotasını değiştirmesi gerekiyor. Farklı hızlardaki araçlar, bu şekilde arka arkaya dizilip bir konvoy oluşturulduğunda, oyuncu bölümü başarıyla bitirmiş oluyor. Araçların hem birbirine, hem de yollarda bulunabilen engellere çarpmaması için, bulmacaları çözebilmeye ek olarak, hızlı refleksler de gerekiyor. Toplam 60 bölümden oluşan oyunda kırsal/kasaba, deniz kenarı ve dünya şehirleri olmak üzere toplam üç adet tema bulunuyor. Dünya şehirleri temasında Galata Kulesi’nden Golden Gate Köprüsü’ne pek çok önemli yapı yer alıyor.
Ekranlar artık çizilmeyecek!
WhatsApp Status güncellemesi bugün geliyor!
D
ünyadaki tüm uygulamaların Snapchat'e benzemesi süreci tüm hızıyla sürüyor. Bu sürecin son kurbanı, uygulamasına eklenen “hikâyeler” özelliği WhatsApp oldu. 21 Şubat’ta eklenen bu güncelleme ile birlikte artık eskiden yalnızca düz yazı veya emoticon'lar kullanılabilen “Status”, yani “Durum” bölümü, fotoğraflar ve yazılarla hikâyenizi paylaşabileceğiniz süreli bir alana dönüşüyor.
I
ndieGoGo üzerinden kitlesel fonlamaya sunulan ProtectPax sıvı cam teknolojisi sayesinde, hiçbir cihazınızın ekranının zarar görmesinden artık korkmayacaksınız. Aslen havacılık ve uzay endüstrileri için geliştirildiği belirtilen sıvı cam, ustalıkla hazırlanmış bir teknik sürece sahip. Camı çok daha dirençli ve dayanıklı hale getiren süreçte, sıvıyı akıllı cihazınızın ekranına uyguluyorsunuz ve cihazınız 10 dakika içerisinde hazır hale geliyor. Sıvı kuruduktan sonra ekranı parlak ve güçlü hale getirirken çiziklere, çatlaklara ve hatta düşmelere karşı da koruyor. Jel içerisindeki titanyum dioksit nano parçacıkları, ekranınızın ekranındaki mikroskobik boşlukları doldururken darbelere ve çiziklere karşı takviye ediyor. ProtectPax böylece ekranı safir veya yakut kadar sert hale getiriyor ve optik bir filtre gibi davranıyor. ProtexPax, Mohs Sertlik Ölçeği’nde 9H olarak derecelendiriliyor. Bu derecelendirmenin bıçak veya eğe çeliğinden daha fazla sertlik anlamına geldiğini belirtelim. ProtectPax, 365 gün koruma sağlıyor ve ayrıca elektromanyetik radyasyona karşı korumanın yanı sıra, dokunmatik ekran işlevini geliştiriyor. Bu korumayı akıllı telefonların yanı sıra gözlük camı, saat, TV ekranı, GPS navigasyon sistemleri, dizüstü bilgisayarlar, e-kitap okuyucular ve dijital kameralar için de kullanabiliyorsunuz.
WhatsApp Status'ün güzel tarafı ise istemediğinizde kapatabiliyor olmanız. Bunun dışında WhatsApp uygulamasına gelecek bir güncelleme ile tüm kullanıcılara dağıtılacağını da hatırlatmamız gerek. Yani 21 Şubattan sonra WhatsApp’ınızın ayarlar bölümüne bakmadıysanız bu yazıyı okuduktan sonra bir göz atmak isteyebilirsiniz.
Tron kaçkını bisiklet: Cyclotron
D
ünyanın ilk tekerlek göbeksiz akıllı bisikleti Cyclotron, adeta bilimkurgu efsanesi Tron’daki Işık Motorları’nı günümüze taşıyarak herkesi kendisine hayran bırakıyor. Göz alıcı bir aydınlatmaya sahip ve göbeksiz tekerlekleriyle görsel bir şölen sunan Cyclotron, düşük ışık koşullarında güvenlik sağlarken akıllı özellikleriyle de bisiklet meraklılarının dikkatini çekiyor. Bataryası sayesinde 8 saat boyunca aydınlatmaları aktif kalan bisiklet, e-vites kutusu, geliştirilmiş tasarımı, uzay sınıfı karbon fiber gövdesi, iPhone ve Android uygulamasıyla geleceğin bisikletçilik deneyimini sunuyor. Cyclotron akıllı bisiklet, çok yönlü ve teknik olarak gelişmiş özellikleriyle günümüzün en gelişmiş bisikleti olarak nitelendiriliyor. 15’ten fazla patent alınan bisiklet; kendi şarj olan lityum iyon ba-
tarya, ayarlanabilir geometri, aktif LED arka ışık, RGB LED jant aydınlatması, aerodinamik çerçeve tasarımı, zincirsiz güç aktarımı, 18 hızlı e-vites kutusu, akıllı telefon koyma bölümü, tam entegre kablo yönlendirme, e-vites ayarı, yüksek güçte ön LED ışığı, araç gereç için boşluk modülü, göbeksiz tekerlekler ve havasız lastikler gibi birçok niteliğe sahip. Cyclotron’un temel modeli 12 hıza sahipken üst seviye modelse durma halindeyken bile saniyenin beşte birinde değişebilen bir elektronik dişli kutusu ile çok daha güçlü. Sadece sürmek ve başka bir şey düşünmek istemeyenler, otomatik mod ile vitesin kendiliğinden değişmesini sağlayabilecek. Yaklaşık 10 bin kilometre yol yapmanıza olanak sağlayan katı polimer, hava gerektirmeyen tekerleklere sahip bisikletin ağırlığı 11 kilogram.
37
Kültür Ajandası
Sinema BEYAZ BALINA Vizyon Tarihi: 24 Mart 2017 Yönetmen: A. Uygur Öztürk Oyuncular: Güneş Sayın, Umut Karadağ, Kaan Ürkmez, Efe Karaman, Erden Alkan Beyaz Balina, hayatları Anadolu'nun ücra bir köyünde kesişen Ali ve Vahap'ın hikâyesini anlatıyor. Anne ve babasını kaybettikten sonra büyük şehirden dedesinin köyüne gelen Ali ile köyün yaramaz çocuğu Vahap önceleri iki düşmanken sonra iki yakın arkadaş olur. Ali'nin okumaya başladığı ama bitiremediği "Moby Dick" romanı bu ikilinin ortak tutkusu halini alır. Fakat kitabı bulup okumak hiç de kolay değildir…
SON MACERA (GOING IN STYLE) Vizyon Tarihi: 21 Nisan 2017 Yönetmen: Zach Braff Oyuncular: Morgan Freeman, Michael Caine, Alan Arkin, AnnMargret, Matt Dillon 80'li yaşlarına gelmiş emekli üç arkadaş, Willie (Morgan Freeman), Joe (Michael Caine) ve Albert (Alan Arkin), emekli maaşları ve sosyal yardımlarla zar zor ayakta kalmaya çalışmaktadır. Emeklilik ödemelerinin kesilmesiyle iyice zor durumda kalırlar. Çaresiz kalan yaşlı adamlar, sadece kendi hakları kadar parayı almak üzere banka soymaya karar verir. Ancak hem yaşları hem de bu işteki tecrübesizlikleri başlarına enteresan işlerin gelmesine neden olacaktır.
Kitap
38
ELINIZDEKI PSIKOLOG / NURAY BAŞTAN AYDIN Fenomen Kitaplar Anne baba olmak, yaşamın içindeki geri dönülmez rollerin başında gelir. Bu rolden ayrılmak yok, kaçış yok. Yaşamının son anına kadar anne babasınız. Anne babaysanız uzun bir yol var önünüzde. Yol bazen dolambaçlı, bazen düz, bazen ise engebeli. Bu rolü üstlenmekle uzun bir yürüyüşe çıktınız. Yol bu ya, bazen zorluklar var, bazen ise sonsuz mutluluk. Her şeye rağmen anne baba olmak güzel diyenlerdensiniz ki ebeveyn olmayı tercih etmişsiniz, hem de büyük bir istekle, mutlulukla… Çocuk dünyaya geldikten sonra çiftin sorumlulukları sürekli artar. Anne babanın çocukların gelişimi ve dönemsel olarak karşı karşıya kalabilecekleri sorunlar hakkında bilgi sahibi olması, çocukları ile ilgili beklentileri, onlarla iletişimi üzerinde etkilidir. Bu da çocuk gelişiminde olumlu rol oynar. Doğru zamanlarda doğru adımlarla ilerlendiğinde, karşılaşılabilecek zorlukları doğru yöneterek anne babalığın verdiği mutluluğu her daim yaşama şansınız olacaktır. Anne babanızı seçme şansızın yoktu, çocuklarınız da sizi seçmediler, ancak ideal anne baba olmak bir tercihtir.
Konser ERKAN OĞUR & İ. HAKKI DEMIRCIOĞLU KADIKÖY HALK EĞITIM MERKEZI, İSTANBUL 1 Nisan 2017 Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu, çoğu eski, bazıları ise çok eski Anadolu türkülerinden oluşan bir repertuvarı seslendiriyorlar. Bu nedenle kendi ifadeleriyle performanslarını "bir birlikte hatırlama çabası" olarak görüyorlar.
SELAMI ŞAHIN / JOLLY JOKER, İSTANBUL 24 Mart 2017 Yıllara meydan okuyan Selami Şahin, unutulmaz şarkıları ve keyifli sahne şovuyla 24 Mart'ta Jolly Joker İstanbul sahnesinde sevenleri ile bir araya gelecek.
Tiyatro ŞAHANE ZÜĞÜRTLER Sezon Boyu, İstanbul Şehir Tiyatroları Sahnelerinde Yazan: Jacques Deval Yöneten: Haldun Dormen Süre: 150 Dakika (İki Perde)
Fuar Takvimi GITEX SHOPPER
Uluslararası Tüketici Elektroniği Fuarı Sektör: Elektrik-Elektr onik 29 Mart-1 Nisan 2017 , Dubai / BAE
İSTANBUL LIGHT
10. Uluslararası Aydın latma, Teknolojileri Fu arı ve Kongresi Sektör: Elektrik-Elektr onik 29 Mart-1 Nisan 2017 , IFM / İstanbul
HONG KONG ELECTRONICS
Rus Devrimi’nden sonra pek çok Rus asilzadesi Batı ülkelerine kaçar. Ouratieff çifti de bu ailelerden biridir. Çara ait yüklüce bir serveti de beraberinde götüren çift bu paraya dokunmaz, çeşitli evlerde hizmetçilik ve uşaklık yaparak hayatlarını sürdürmeye devam eder. Ancak Ouratieff çifti, herkesin gözü olan bu parayı korumak için büyük bir gayret içindedir. Çok büyük bir servete hükmetmekle beraber yoksul bir hayat süren çiftin başına akıl almaz olaylar gelir. Fransız bulvar tiyatrosunun öncülerinden aktör, yazar ve yönetmen Jacques Deval'in 1933'te yazdığı komedi, eğlenceli bir oyun izlemek isteyenler için kaçırılmaz bir fırsat.
FAIR
Hong Kong Elektronik Fuarı Sektör: Elektrik-Elektr onik 13-16 Nisan 2017, Ho ng Kong / ÇİN
KONELEX 2017
Konya 12. Elektrik, Ele ktronik, Elektromekan ik, Enerji Üretimi, Otoma syon Fuarı Sektör: Elektrik-Elektr onik 27-30 Nisan 2017, Ko nya TÜYAP / Konya
PCIM (EUROPE
) Uluslararası Güç Ele ktroniği, Konferansı ve Fuarı Sektör: Elektrik-Elektr onik 16-18 Mayıs 2017, Nü rnberg / ALMANYA 39
Bulmaca
Deniz bilimi
Bir soru eki
Resimdeki ünlü şarkıcı
Kıvrımları olan yün, pamuk veya ipek kumaş
Elektrik akımında, artı uç Briçte sanzatu
Tümör
Saç örgüsü
Birl.Milletler Sınai Kalkınma Örgütü
Bir şeyi onaylamada "evet" anlamında
Bir rengin koyuluk veya açıklık derecesi
İridyum’un simgesi Ehemmiyet
Gümüş’ün simgesi
Karışık renkli
Yakışıklı genç erkek
Kaba bir duruma gelmek
Yılan Bir çok kasın istem dışı kasılması
Taklit, taklit etme
Cilve, işve
Keşşaf Büyük zoka
Nitelik Donuk, şeffaf olmayan, oto boyası
Doğal Afet Sigortaları Kurumu
Değersiz, terbiyesiz kimse
Alan korkusu
Bir nota
Lahza ….. Gardner ABD'li ünlü oyuncu Tanrı tanımaz
Radon'un simgesi
Lantan’ın simgesi
Sıcak ülkelerde yetişen bir meyve
Panama’nın plaka imi
Taşkınlıkta ileri gitmek
Aktinyum’un simgesi
Uluslararası Af örgütü
Avusturya’nın plaka imi
Binek ve koşu hayvanı
Kanadı Kırık Kuşlar’ın yazarı
Bilinmeyeni belirtir X’in okunuşu
New York (kısaca)
Bir tür üzüm veren bitki
Eğilim
Schneider Electric’in E-ticaret satış merkezi
İnsan yapısı, taşınabilir, cansız varlıkların bütünü
Bir şeyi vücuduna geçirmek Sporcular arasında üç defa ya ya ya’dan sonra söylenir
Evcil bir geyik türü Söz, lakırdı
Yarı açmak Film seslendirmelerinin kimyasal yöntemlerle gerçekleştirilmesi
Ya ya ya’dan sonra 3 defa söylenir söz
Çölden esen rüzgar
Kokmuş hayvan ölüsü
S. Electric Kartlılara verdiği artı ödül
Gelinlerin başlarına takılan süs
Sentetik lif, tergal Kökü sürgün kesici olarak kullanılır ağaç İstanbul, Eyüp’e bağlı bir semt
…..Güler Dünyaca ünlü fotoğrafçımız
Süt rengi Longplay (müzik)
Çocuklar En çok, maksimum
Yeter sayı
Geçmiş zaman
Süs için yapılmış giysi kıvrımı
Türkiye Kömür İşletmeleri (kısaca)
Kötüye kullanma
Heykel, abide
Yazı hokkası, divit
Buğdayın değirmende öğütülmüşü
Saygısızca davranarak işini yürüten
www.partner.schneider-electric.com adresine kaydolarak bulmacanın çözümüne ulaşabilirsiniz.
40
Aldatma, düzen, tuzak, hile
FAZPuan Mobil Uygulama ile puanlarınız artık cebinizde!
FAZPuan etiketi üzerinde yer alan barkodu okutarak çok daha hızlı puan kazanmak için hemen FAZPuan mobil uygulamasını indirin!
fazpuan.com
EM
EN KAY
DO
H
Schneider Electric’in İş Ortağı Portalı’na kaydolun ve her zaman kazanın.
İş Ortağı Portalına kayıt olduğunuzda; • Elektrikçilere özel kampanyaları takip eder • Potansiyel müşterilere ulaşarak daha fazla satış fırsatı yakalar • En yeni pazarlama araçlarını keşfeder • Online eğitimlere katılırsınız. Schneider Electric İş Ortağı Portalına
partners.schneider-electric.com.tr adresinden kayıt olabilirsiniz.
IK
A
IŞ
KA
ZAN
L
Schneider Electric iş Ortağı Portalı ihtiyaç duyduğunuz her şeyi bir arada sunarak sizlerin hayatını kolaylaştırmak üzere tasarlandı. 7/24 sadece sizin ihtiyaçlarınıza özel ve kesintisiz hizmet alabileceğiniz iş ortağı portalımıza hemen kaydolun.
L I TO R NAV İ
D