4x4 Dünyası - Ocak 2015 by mehmet erel

Editör

4x4 Dünyası sadece internet üzerinden yayınlanan, aylık 4x4 araç kültürü dergisidir. Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Erel mehmet.erel@erelmedya.com

Merhaba 4x4 severler.

Görsel Yönetmen Yılmaz Mermer

Yepyeni bir dergi ve çok özel konularla nihayet sizlerle birlikteyiz. İnanın bu dergi için çok çalıştık, çok kişiyle konuşup görüşlerini aldık, beklentileri araştırdık ve adımlarımız bizi şu anda okumakta olduğunuz 4x4 Dünyası’na ulaştırdı.

Reklam Rezervasyon Cenk Yılmaz cenk.yilmaz@erelmedya.com

4x4 Dünyası sadece 4 çeker araçlara yer vermek prensibiyle yola çıktı. Günlük hayatımızda kullandığımız en yeni otomobil ve SUV’lerden tutun da, özel yapım Off-Road araçlarına kadar pek çok aracı sizlerle buluşturacak. Ülkemizde hızla gelişen ATV-UTV pazarına da uzak durmayacağız. Eğitime de önem verecek, 4x4 araçlar için her yol koşulunda güvenli yol ve Off-Road sürüş tekniklerini sizlere aktaracağız.

Hukuk Danışmanı Av. Gürsel Meriç 0542 322 22 70

Redaktör Serap Durmaz Fotoğraf Editörü Mert Kocabaş

Ayrıca Off-Road camiamızı çok yakından takip edecek, yarışları, gezileri ve pek çok özel aktiviteyi sayfalarımıza taşıyacağız. Bunu yaparken tarafsız olacak, haber değeri taşıyan her konuya gereği kadar yer vereceğiz. Lütfen dergimizde yer vermemizi istediğiniz haberleri kaliteli fotoğraflarla birlikte bize iletiniz. Dergimizi planlarken aklımızdaki ilk şey kolay ulaşılıp, kolay okunmasıydı. İşte bu nedenle dijital ve interaktif olması gerektiğine karar verdik. App Store’daki kendi uygulamasına ilaveten 5 ayrı dijital dergi platformu üzerinden de (web sitesi, dMags, Joomag, Magzter, Issuu) ücretsiz olarak okuyabilir ve arşivleyebilirsiniz. Şimdi söz sizde, bakalım yeni dergimizi beğenecek misiniz?

Kapak Tasarım Şener Uluer Katkıda bulunanlar Barbaros Sayıl Berna Bodur Cenk Ceylan Heytem Dağıstanlı Kanat Kale Murat Taşlıdağ Sinan Akad Ümit Mavi Yiğit Çırpanlı Erel Dijital Yayıncılık Hizmetleri Altıntepe Mah. İstasyon Yolu Sok. No:3 Maltepe – İstanbul T: 0216.518 95 95 F: 0216.578 30 20 M: iletisim@erelmedya.com

Buradayız... 4x4dunyasi.com /4x4dunyasi

Mehmet Erel

mehmet.erel@erelmedya.com

/4x4dunyasi /4x4dunyasi

İçindekilerOcak 2015 6

Haberler 4 Kısa En Güncel Haberler

38 Test BMW 420d Gran Coupe xDrive

Doğanlar 88 Yeniden 1946 Jeep Willys Monster

6 Yenilik Mitsubishi L200 Yenilendi

48 Test Mercedes-Benz ML 350

Kafası 98 Kamp 1987 4x4 Toyota F Minibüs

14 Yenilik Yeni BMW X6 Türkiye'de 22 Yenilik Audi Q7 Yeniliklerle Geldi 30

Yenilik Yeni Porsche Cayenne GTS Gün Sayıyor

BlueTECH

106 Gezi BEYOFF İnciboğazı Gezisi

Kadın Gözüyle MINI Cooper Countryman ALL4

Eğitim Land Rover Experience İstanbul

80 ATV-UTV Can-Am Outlander L

116 Motorsporları ATV'cilerin Geleneksel Buluşması

122 Motorsporları Transanatolya 2014

116

::KISA KISA::

CANAVAR ARABALAR GELİYOR

PETLAS’TAN KIŞ LASTİĞİ Yüksek teknolojili ürünleri Türkiye’ye kazandırmaya devam eden Petlas, 4x4 ve SUV sınıfı araçlar için özel olarak tasarlanan ürünü Explero Winter W671 ile zorlu kış koşullarında kendini kanıtladı. FST ile geliştirilmiş tam silikalı sırt karışımı sayesinde düşük sıcaklıklarda esnekliğini koruma, karlı ve buzlu zeminlerde yüksek tutunma yeteneğine sahip. Sırt desenindeki geniş yanal

oluklar ve dönme yönüne optimize edilmiş bloklar, karlı zeminlerde yüksek fren emniyeti sağlarken, bu bloklar üzerindeki Z biçimli lameller ise buzlu ve karlı zeminlerde performansı arttırıyor.

Canavar Arabalar, 31 Ocak ve 01 Şubat tarihlerinde izleyenleri büyüleyecek unutulmaz şovlar eşliğinde İstanbul Sinan Erdem Spor Salonu’nda olacak.

500 HP gücünde motora sahip dev tekerlekli Canavar Arabalar, 31 Ocak ve 01 Şubat tarihlerinde izleyenleri büyüleyecek unutulmaz şovlar eşliğinde İstanbul Sinan Erdem Spor Salonu’nda olacak. Motosiklet akrobasi şovları, özel ışık ve ses şovları, dans şovları ve Ece Seçkin konseri ile renklenecek etkinlik serisi, İstanbul Bakırköy’de yer alan Sinan Erdem Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek. Canavar Arabalar, 31 Ocak Cumartesi akşamı 19:00’da, 01 Şubat Pazar günü ise 14:00 ve 19:00’da olmak üzere 3 ayrı seansta nefes kesen gösterilerle izleyici karşısında olacak.

SUBARU’DAN ÜCRETSİZ KIŞ CHECK-UP’I Güvenli sürüşten ödün vermeyen Subaru, ‘kışa özel’ servis kampanyası kapsamında tüm yaş ve model araca ücretsiz check-up imkânı sağlıyor. 1-31 Ocak 2015 tarihleri arasında geçerli olacak özel kampanya kapsamında ayrıca kış checkup’ı veya periyodik araç bakımı yap-

tıran Subaru sahiplerine de, logolu atkı, bere ve eldiven takımı ile oto cam suyu hediye ediliyor. Subaru, tüm yaş ve modelleri için Ocak ayı sonuna kadar kışa özel ücretsiz check-up imkânı ile birlikte silecek süpürgelerinde de %20 oranında indirim fırsatı sunuyor.

::YENİLİK:: MITSUBISHI L200

Efsane

Yenilendi PIck-up pazarının aranan oyuncusu MItsubIshI L200 baştan sona yenilendi. Kısa bir süre önce Tayland’da ortaya çıkan fotoğraflara bakıldığında yeni L200’ün (TrIton) hatlarında oldukça belirgin bir değişim olduğu dikkati çekiyor.

::YENİLİK:: MITSUBISHI L200

İlk olarak 1978 yılında yollara çıkan TrIton, 1987’de ikinci nesli, 1996’da üçüncü nesli ve 2004 yılında dördüncü nesli ile sevenleriyle buluşmuştu.

sya pazarında Triton ismiyle bilinen L200, nihayet yeni yüzünü gösterdi. Tayland’da ortaya çıkan yeni Triton, Laem Chabang fabrikasında üretiliyor. 2013 Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergilenen GR-HEV Concept’in tasarımından esintiler taşıyan yeni L200, daha keskin hatlarla karşımıza çıkıyor. Ön ve arka far tasarımı ile heybetli ön krom radyatör ızgarası hemen fark edilebiliyor. İlk olarak 1978 yılında yollara çıkan Triton, 1987’de ikinci nesli, 1996’da

üçüncü nesli ve 2004 yılında dördüncü nesli ile sevenleriyle buluşmuştu. Dokuz yıldır temel bir değişiklik olmadan küçük makyajlarla yoluna devam eden dördüncü nesil Mitsubishi L200’ün yenilenmesi ile birlikte tanımı da değişti. Mitsubishi kurmayları yeni L200’ü “Ultimate Sport Utility Truck” kelimeleri ile özetliyorlar. Bu ifade bir pick-up’ın işlevselliği ve güvenilirliği ile bir otomobilin iç konforunun birleşimi anlamına geliyor. Beşinci nesil Mitsubishi L200’de

tek kabin, çift kabin ve club kabin versiyonları devam ederken, yeni 2.4 litrelik 181 Hp gücündeki Turbo Dizel MIVEC motora ilaveten 2.5 litre 128 Hp ve 178 Hp tercihli Turbo Dizel motor ve 2.4 litre 128 Hp gücünde benzinli motor seçenekleriyle pazara sunuluyor. Bu motorlar 5 ileri manuel, 6 ileri manuel ve 5 ileri otomatik vites kombinasyonları ile sentezleniyor. 4x4 modellerde önceki versiyonda olduğu gibi yine 2L, 4L ve 4H olmak üzere 3 kademeli otomatik çekiş kontrol sistemi yer alıyor.

::YENİLİK:: MITSUBISHI L200

2013 Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergilenen GR-HEV Concept’in tasarımından esintiler taşıyan yeni L200, daha keskin hatlarla karşımıza çıkıyor.

MItsubIshI kurmayları yeni L200’ü “UltImate Sport UtIlIty Truck” kelimeleri ile özetliyorlar.

::YENİLİK:: MITSUBISHI L200 Yeni L200’ün cömert iç mekânı, geniş taşıma kapasitesi ve sınıfında iddialı sürüş dinamikleri dikkat çekiyor. Yeni motoru, süspansiyon optimizasyonu, başarılı ses yalıtımı, titreşim emilimi sayesinde binek otomobiller kadar sessiz ve konforlu olabiliyor. Yeni L200 pick-up (Triton) Asya, Okyanusya, Orta Doğu, Avrupa, Afrika ve Latin Amerika’da toplam 150 ülkede pazara sunulacak ve 2015 ortalarında Türkiye’de satışa başlanması bekleniyor.

4x4 modellerde önceki versiyonda olduğu gibi yine 2L, 4L ve 4H olmak üzere 3 kademeli otomatik çekiş kontrol sistemi yer alıyor.

Yeni motoru, süspansiyon optimizasyonu, başarılı ses yalıtımı, titreşim emilimi sayesinde binek otomobiller kadar sessiz ve konforlu olabiliyor. 13

::YENİLİK:: BMW X6

Yeni BMW X6 Türkiye’de

Spor Aktivite Coupé’nin ikinci nesli yeni BMW X6, daha fazla dinamizm, yüzde 22’ye kadar azaltılmış yakıt tüketimi ve sürekli aktif olan Akıllı Dört Çeker Sistemi ile ayrıcalıklı sürüş keyfinin sembolü olarak liderlik konumunu daha da güçlendirecek. YENİ BMW X6, 3.0 LİTRE VE 258 HP’LİK SIRALI ALTI SİLİNDİRLİ DİZEL MOTORLU XDRIVE MODELİYLE YETKİLİ SATICILARDA YERİNİ ALDI.

::YENİLİK:: BMW X6

eni BMW X6’nın tasarımı, bir BMW X modelinin sağlamlığını ve çok yönlülüğünü, markanın Coupé modellerine özgü sportif şıklığıyla bir araya getirirken, donanım paketleri yeni BMW X6’nın özgün stilini daha da öne çıkarıyor. M Sport paketi ise otomobilin dinamik karakterini gözle görülür şekilde etkileyen, özel olarak seçilmiş ayrıntılar içeriyor. Yeni BMW X6’da tüm bunlara ek olarak, bi-xenon farlar, 19 inç hafif alaşım jantlar, otomatik bagaj kapağı ve direksiyon üzerinde vites kulakçıklarına sahip sekiz ileri Steptronic şanzımanın yanı sıra deri kaplama, iki bölgeli klima kumandası, otomatik karartmalı dikiz aynası ve BMW ConnectedDrive’dan Sürüş Asistanı Güvenlik Paketi gibi önceki modelden çok daha zengin donanımlar standart olarak sunuluyor. Bagaj kapasitesini 580 litreden 1.525 litreye kadar artıran (önceki modelden 75 litre daha fazla) 40:20:40 oranında katlanan arka koltuklar, işlevselliği daha da geliştiriyor. BMW X6’nın dikkat çekici şekilde artırılmış performansına eşlik eden özellikler arasında ortalama yakıt tüketiminde yüzde 22’ye kadar tasarruf sağlayan BMW TwinPower Turbo teknolojisi, standart olarak sunulan sekiz ileri Steptronic şanzıman, geniş BMW EfficientDynamics teknolojisi, ağırlıktan tasarruf sağlayan optimize ve gelişmiş aerodinamik özellikler yer alıyor. Standart ve sürekli aktif durumda Akıllı Dört Çeker Sistemi, BMW xDrive, gereken durumlarda çekişi, hareket yönü dengesini ve viraj dönüş dinamiklerini optimize eder. Gelişmiş dinamik özellikler için xDrive opsiyonel olarak Dinamik Performans Kontrolü dâhil olmak üzere adaptif süspansiyon paketleriyle birleştirilebilir. Standart olarak sunulan genişletilmiş BMW EfficientDynamics teknolojisi COMFORT, SPORT ve SPORT+ ayarlarının yanı sıra, orta konsol üzerin-

Bagaj kapasitesini 580 litreden 1.525 litreye kadar artıran (önceki modelden 75 litre daha fazla) 40:20:40 oranında katlanan arka koltuklar, işlevselliği daha da geliştiriyor.

::YENİLİK:: BMW X6

de yer alan Sürüş Deneyimi Kontrolü de sürücünün ECO PRO modunu etkinleştirebilmesini sağlar. ECO PRO modunda, motor yönetimi, hızlanma tepkisi ve şanzıman özellikleri; yakıt verimliliğini, düşük devirli sürüş tarzını destekleyecek şekilde sistematik olarak ayarlar. Aynı zamanda ECO PRO modu ekstra verimlilik sunan bir enerji yönetimi için, klima kumandası, ısıtmalı koltuklar ve ısıtmalı dış aynalar gibi elektrikle çalışan fonksiyonları da programlar. Bununla birlikte, ECO PRO modundayken “Seyir Modu” sayesinde, 50-160 km/sa arasındaki hızlarda sürücünün ayağını gazdan çekmesiyle, aktarma organlarının motordan ayrılması sağlanarak yakıt tüketimi asgari seviyeye indirilir ve otomobilde sadece rüzgârla yol alan yelkenli bir tekne gibi akıcı bir seyir sağlanır. Bu özellik ile yeni BMW X6’nın motor freni olmadan seyredebilmesine olanak sağlandığından, yakıt verimliliği en üst düzeye çıkar.

Opsiyonel Professional Navigation Sistemi, yakıt açısından en verimli ECO PRO navigasyon rotalarının seçilebilmesini sağlar. Rota rehberlik fonksiyonu etkinleştirildiğinde Proaktif Sürüş Asistanı, yakıt tasarrufu sağlamak amacıyla, virajlara veya hız limiti bulunan yollara yaklaşırken sürücüye gaz pedalından ayağını tam olarak ne zaman çekmesi gerektiğini söyler. Dört çeker deneyimi de kontrol ekranındaki yeni xDrive durum ekranıyla birlikte daha da zenginleştirilmiştir. Standart olarak sunulan bu özellik, geliştirilmiş 3D grafikleriyle gövdenin savrulması ve yatmasıyla ilgili gerçek zamanlı bilgiler sunar. Professional Navigation Sistemi bulunan otomobillerde gösterge panelinde ek olarak bir pusula da görüntülenir. Aynı zamanda standart Eğim İniş Kontrolü (HDC) Sistemi de zorlu bir zeminde güvenli ve kendinden emin şekilde ilerlemeyi sağlar.

Sürüş Asistanı güvenlik paketi yeni BMW X6’da standart Fren fonksiyonlu cruise control öğesine ek olarak, yeni BMW X6’nın standart özellikleri arasında Sürücü Asistanı güvenlik paketi de yer alır. Bu kamera tabanlı sürücü yardım sistemi, otomobil 70 km/sa’in üzerindeki hızlarda ilerlerken istendiği zaman kullanılabilecek Şerit Terk Uyarısı özelliğini içerir. Şerit Terk Uyarısı, sürücünün istem dışı olarak bulunduğu şeridin dışına çıkması durumunda, gösterge panelinde görüntülenen görsel bir sinyalle ve

Opsiyonel ProfessIonal NavIgatIon Sistemi, yakıt açısından en verimli ECO PRO navigasyon rotalarının seçilebilmesini sağlar.

::YENİLİK:: BMW X6 direksiyonu titreterek sürücüleri uyarır. Bu pakete aynı zamanda fren fonksiyonlu Yaya ve Çarpışma Uyarısı Sistemi de dâhildir. Bu sistem maksimum 60 km/sa hıza kadar, önde seyreden otomobilleri ve aynı zamanda otomobilin hareket yönündeki çarpışma potansiyeli bulunan yayaları algılar. Tehlikeli bir durum algılandığında görsel ve işitsel uyarılar verilir ve aynı anda duruş mesafesinin kısaltılması amacıyla fren sistemi hazırlanır. Maksimum 60 km/sa hıza kadar, otomobilin hızının azaltılması ve kritik durum konusunda sürücünün uyarılması amacıyla orta seviyede “acil durum” freni de etkinleştirilir. Sürüş Asistanı Plus (opsiyonel) yeni nesil kamera tabanlı yardım sistemlerini içerir. Yaklaşma uyarısı veya şehir içi frenleme işlevine sahip Yaya Uyarısı gibi fonksiyonlar özellikle şehir içinde otomobil kullanırken güvenliği artırır ve sürücünün üzerindeki yükü önemli ölçüde azaltır. Paket aynı zamanda, trafik tıkanıklığında ve otomobil kuyruklarında aynı hareketlerin sürekli olarak yapılmasından kaynaklanan yükü azaltan ve böylelikle sürüş konforunu artıran Dur-Kalk İşlevli Aktif Cruise Control fonksiyonunu da içerir. Bu sınıfta benzersiz diğer bir özellik de Aktif Cruise Control fonksiyonuna entegre Takip Asistanı’dır. Maksimum 60km/sa hızda gündüz otomobil kullanırken, otomobillerin kuyruk oluşturduğu durumlarda yönlendirme görevini üstlenir. Yürüyen aksam paketleri ile sportiflik ve konfor seviyesi istenildiği kadar artırılmaktadır. Dinamik adaptif süspansiyon paketinin bir parçası olarak Dinamik Sürüş, aktif yana yatma dengesi özelliği ile birlikte sunulan Dinamik Performans Kontrolü, otomobilin sportif kullanım özelliklerini daha da geliştirir. Konfor adaptif süspansiyon paketi ve spor sürüşe yönelik süspansiyon ayarı sunan Adaptif M

süspansiyon kapsamında arka akstaki havalı süspansiyon ve Dinamik Amortisör Kontrolü sayesinde sürüş konforunda ekstra artış elde edilir. Professional Adaptif Süspansiyon paketi, konfor ve dinamik özellikleri bir araya getirir. Yenilikçi seçenekler ve BMWConnectedDrive özellikleri Adaptif LED farlar, Konfor Erişim Sistemi (temassız bagaj açma ve kapama) ve diğer gelişmiş seçenekler yeni BMW X6’nın yenilikçi karakterini öne çıkarır. Dokunmatik Kumandalı Professional Navigasyon Sistemi, Bang & Olufsen high end surround ses sistemi ve yeni Profesyonel Arka Koltuk Eğlence Sistemi’ni içeren özelliklerle uzun mesafeli seyahatlerde konfor ve sürüş keyfi daha da artırılabilir. BMW ConnectedDrive tarafından sunulan çeşitli özellikler, benzersiz sürücü destek sistemleri ve mobilite hizmetlerini de içerir. İsteğe bağı seçenekler listesinde BMW HeadUp Display, trafik sıkışıklığı asistanı özellikli Sürüş Asistanı Plus, BMW Park Asistanı, Çevre Görüş Kamera Sistemi ve dinamik ışık spotu özellikli BMW gece görüş ile hız limit bilgisinin yanı sıra BMW ConnectedDrive hizmetleri ve Online Eğlence yer alır. Akıllı Acil Durum Çağrı fonksiyonu yeni BMW X6’nın standart teknik özelliklerinin bir parçasıdır.

Sürüş Asistanı Plus (opsiyonel) yeni nesil kamera tabanlı yardım sistemlerini içerir. Yaklaşma uyarısı veya şehir içi frenleme işlevine sahip Yaya Uyarısı gibi fonksiyonlar özellikle şehir içinde otomobil kullanırken güvenliği artırır.

İlk ler le G

Yeni

eld i

::YENİLİK:: YENİ AUDI Q7

Alman üretici AudI, prestij tutkunlarının vazgeçilmezi olan Q7 modelini tamamen yeniledi. Sınıfının en hafifi olan yeni AudI Q7, 333 Hp gücündeki 3.0 TFSI motor versiyonu ile 0’dan 100 kilometre hıza 6,1 saniyede çıkıyor.

::YENİLİK:: YENİ AUDI Q7

Eski ağırlığından 325 kg daha hafif ve ağırlık merkezinin de daha aşağıda konumlandığı çevik bir yapıya bürünen yeni Q7, heyecan verici bir sportiflik ve dinamizm ile geri dönüyor.

udi’nin ilericilik ve tasarım, verimlilik, destek asistan sistemleri teknolojilerinde ulaştığı son noktanın ifadesi olan yeni Q7, SUV segmentin yeni standartlarını belirleyecek. Eski ağırlığından 325 kg daha hafif ve ağırlık merkezinin de daha aşağıda konumlandığı çevik bir yapıya bürünen yeni Q7, heyecan verici bir sportiflik ve dinamizm ile geri dönüyor. Yenilenen ölçüleri ile segmentinin en geniş hacimli otomobili olan yeni Q7, dış boyutları küçülmüş olmasına rağmen yolcular ve bagaj için

daha fazla iç alan sunuyor. İnovatif yardımcı sistemler ve bilgi-eğlence sistemleri bu SUV modelini benzerleri arasında ön plana çıkarıyor. Audi’nin Ultra felsefesi ile yenilen verimli motor, ortalama yüzde 26 daha az yakıt tüketerek çevreci duruşun devam edeceğini kanıtlıyor. Sadece 1995 kilogram olan yüksüz haliyle sınıfının en hafifi olan yeni Audi Q7’nin ağırlığı önceki nesline göre 325 kg daha az. Hafifliği, çeşitli malzemelerin kullanıldığı gövdesi ve tamamen yenilenen şasisi sayesinde hem konfor hem de spor bir Audi ile aynı tipik performans özel-

liklerini birlikte sunan yeni Q7, aynı zamanda birinci sınıf CO2 değerleri de veriyor. Audi mühendisleri Q7’nin yakıt tüketimini yüzde 28 (TFSI) ve yüzde 23 (TDI) oranlarında azaltmışlar. Büyük SUV’lar sınıfında en iyi değerlere sahip motorlarıyla da fark yaratan yeni Q7’de ilk planda sunulacak olan 3.0 TDI quattro, 272 hp gücü ve 600 Nm torkuyla, 0’dan 100 kilometre hıza saatte 6,3 saniyede ulaşıyor. Dizel V6 motor 100 km’de sadece 5,7 lt tüketiyor ve bu da kilometre başına 149 gram CO2 emisyonuna denk geliyor. Yeni Q7’nin benzinli seçeneği 3.0 TFSI

AudI’nin Ultra felsefesi ile yenilen verimli motor, ortalama yüzde 26 daha az yakıt tüketerek çevreci duruşun devam edeceğini kanıtlıyor. 25

::YENİLİK:: YENİ AUDI Q7

Sadece 1995 kilogram olan yüksüz haliyle sınıfının en hafifi olan yeni AudI Q7’nin ağırlığı önceki nesline göre 325 kg daha az.

::YENİLİK:: YENİ AUDI Q7 ise 333 hp gücüyle Audi Q7’yi 6,1 saniye sürede çıkarıyor. Yeni Audi Q7’, Türkiye’de 3.0 TDI 272 hp motor seçeneği ile 2015 yılının 2. çeyreğinde satışa sunulacak. Yeni Audi Q7 işletim konsepti, bilgieğlence, bağlantı ve destek asistan sistemleri açısından da tamamen sürücü odaklı uygulamalarla daha önce SUV araçlarda sunulan standartları yeniden belirliyor. İkinci nesil modüler bilgi-eğlence platformunun yanı sıra Audi Sanal Kokpit, yeni Audi TT’den sonra bu modelde de yer alıyor. Her şeyin elinizin altında olduğu yeni MMI kontrol birimi ve geniş dokunmatik yüzey, sistemin işletimini çocuk oyuncağı haline getiriyor. Diğer cazip inovasyonlar arasında Audi bağlantı sisteminin sunduğu daha geniş hizmetler, arka koltuktaki yolcular için Audi tablet ve 3D audio içeren iki ses sistemi bulunuyor. Google Android Auto ve Apple CarPlay kullanan akıllı telefon entegrasyonu da yeni. Yeni Audi Q7, dünyada bu fonksiyonları sunan ilk otomobillerden biri. Dikkat çeken özelliklerden biri, adaptif hız kontrolü ve sıkışık trafik asistanı gibi yeni sürücü yardım sistemlerinden oluşan geniş kapsamlı portföy. Halen dünyada seri üretimi yapılan hiçbir otomobilde daha fazla asistan sistemi bulunmuyor.

Yeni AudI Q7 işletim konsepti, bilgi-eğlence, bağlantı ve destek asistan sistemleri açısından da tamamen sürücü odaklı uygulamalarla daha önce SUV araçlarda sunulan standartları yeniden belirliyor. 28

::YENİLİK::

PORSCHE CAYENNE GTS

Cayenne GTS Yeni Porsche Cayenne ailesine GTS versiyonu geliyor. Cayenne GTS, 440 Hp gücünde ve 0’dan 100 km/h hıza 5,1 saniyede ulaşıyor.

Gün Sayıyor

::YENİLİK::

PORSCHE CAYENNE GTS

eni Cayenne GTS; çarpıcı sportif karakterini kendi adıyla duyuruyor. İlk olarak 1963 yılında ünlü 904 Carrera GTS modelinde kullanılmaya başlanan ve 2007 yılında modern çağda bu kısaltmayı yeniden canlandıran ilk Porsche modeli Cayenne, şimdi yeni Cayenne GTS olarak pazarda yerini alıyor. Porsche’nin dört kapılı spor modelleri ile en başarılı ürün dizisi karışımının yüzde 11 ile önemli bir payına sahip Cayenne GTS’de sunulan 3,6 litrelik V6 çift turbo şarjlı motor, Cayenne S modelinde sunulan yeni motorun performansa odaklı bir şekilde geliştirilmiş hali. Yakıt tüketim değerleri daha düşük ve daha yüksek seviyede performans sergiliyor. Daha önceki atmosferik V8 motorla kıyaslandığında, bu motorun gücü 20 hp daha artırılarak 440 hp seviyesine, torku ise 85 Nm artırılarak 600 Nm seviyesine çıkarılmış ve aynı zamanda yakıt tüketimi 0,9 l/100 km daha düşürülmüş. Cayenne GTS, 0’dan 100 km/h hıza 5,2 saniyede, opsiyonel Sport Chrono paketi ile ise sadece 5,1 saniyede ulaşabiliyor. Bu hızlanma süreleri, önceki modelden sırasıyla 0,5 ve 0,6 saniye daha az. Maksimum hız ise 262 km/h. Yeni Cayenne GTS modelinde standart olarak sunulan spor egzoz sistemi sportif karakteri ortaya çıkarıyor. Diğer birçok özelliğin yanı sıra süspansiyon sistemi sayesinde Cayenne GTS, sürücüsünü eşsiz yanal dinamiğiyle etkiliyor. Porsche Active Suspension Management (PASM) sönümleme sistemi, sportif bir yapıya sahip. Araç, standart çelik yaylı süspansiyonla 24 milimetre, opsiyonel havalı süspansiyonla ise 20 milimetre daha alçak. Diğer standart özellikler arasında Cayenne Turbo modelinin ön aksta 390 milimetre (arka aksta 358 milimetre) çaplı fren diskleri ve tipik turbo tarzında kırmızı renkli fren kaliperleri yer alıyor.

Porsche’nin dört kapılı spor modelleri ile en başarılı ürün dizisi karışımının yüzde 11 ile önemli bir payına sahip Cayenne GTS’de sunulan 3,6 litrelik V6 çift turbo şarjlı motor, Cayenne S modelinde sunulan yeni motorun performansa odaklı bir şekilde geliştirilmiş hali.

::YENİLİK::

PORSCHE CAYENNE GTS

Tasarım özellikleri de Cayenne GTS modeline sportif bir görünüm kazandırıyor. Standart olarak, geniş hava girişleri ile birlikte Turbo modeli ile aynı ön görünüme sahip ve Sport Design paketi ile birlikte sunulan yan etekler ve çamurluk uzantıları dış hatları tamamlıyor. Bu öğeler ve tavan rüzgârlığı ile arka tampon difüzörü gövde rengiyle sunuluyor. 20 inç RS Spyder jantlar, egzoz uçları, Bi-Xenon farların iç kaplamaları ve karartılmış LED arka lambaların çerçevelerinin yanı sıra tüm yazılarda kullanılan siyah renk ise çarpıcı karşıtlıklar yaratıyor. Ön kapılarda ise GTS harfleri farklılık sağlıyor. Sportif karakter, otomobilin içinde de kendini gösteriyor. Kafalıklarında GTS harflerini taşıyan ve sekiz yönde elektrikli kumanda ile ayarlanabilen Alcantara deri döşemeli GTS spor koltuklar, standart olarak sunuluyor. Otomobilin içerisinde döşeme malzemesi olarak Alcantara kullanılıyor. Carmine kırmızı veya Rhodium gümüş renk seçenekleri ile sunulan opsiyonel GTS iç dekor paketi devir göstergesinin kadranında, dekoratif dikişlerde, kafalıklardaki harflerde ve emniyet kemerlerinde karşıt renkler oluşturuyor. Cayenne GTS, Los Angeles Auto Show’da gerçekleştirilen Dünya Prömiyeri sonrasında satışa sunuldu ve Türkiye’de 2015 Mart ayında bayilerde olacak.

Dünya Prömiyeri sonrasında satışa sunuldu ve Türkiye’de 2015 Mart ayında bayilerde olacak. 35

::TEST:: BMW 420D GRAN COUPE XDRIVE

Farklı Bir Anlayış BMW 420d Gran Coupe Yazı: Kanat Kale kanatkale@yahoo.com Foto: Mert Kocabaş

2013 yılında ilk defa adını duymaya başladığımız BMW’nin 4 serisi, daha önceki yazılarda da bahsettiğim gibi bir önceki 3 serisinin Coupe versiyonunun yerini almıştı. Bu sene ise, tahminimce 6 serisinin Gran Coupe başarısından da güç alarak, 4 serisinin de 4 kapılı Gran Coupe modelinin satışına başlandı (Aslında Coupe olduğu için 5 kapılı demek daha doğru olur). İllaki 4 kapılı bir model isteyen biri neden 3 serisi değil de 4 serisi Gran Coupe almayı düşünsün ki derseniz, 3 serisi her zaman güzel bir sedan olacak; fakat bu otomobil 4 kapı olmasına rağmen, çerçevesiz kapı camları, katlanabilen arka koltuklar sayesinde 1,300 lt hacime ulaşabilen bagajı ile Coupe olmaya sonuna kadar devam ediyor. 3 serisine göre daha geniş, daha uzun; ama doğal olarak daha alçak olarak tasarlanmış. 39

::TEST:: BMW 420D GRAN COUPE XDRIVE

BMW’nin “Efficient Dynamics” adını verdiği sistem fren enerjisinin geri kazanımı, otomatik start/stop özelliği ve “Eco Pro” modundan oluşan sistem bu verimliliği sağlıyor.

MW 4 Gran Coupe serisi de dört farklı donanım altında sunuluyor; Modern, Sport, Luxury ve M-Paket. Test aracımız en sportif görünüme sahip olan M-Paket idi. Zaten oldukça sportif bir çizgiye sahip olan BMW 4 Gran Coupe modeli; M-Pakete ait özel 19 inç jantlar, farklı tampon çizgileri ile inanılmaz agresif ve çekici duruyor. Yere çok yakın oturmanıza rağmen sürüş pozisyonu o kadar iyi ki her şeye hâkim olduğunuzu hissedebiliyorsunuz. BMW’nin XDrive adını verdiği 4 tekerden çekiş sistemi de başarı ile görevini yerine getirip bu hakimiyet hissinizi arttırıyor. Araç, 2,0 litre 4 silindirli dizel Twin Turbo motor CommonRail direkt enjeksiyon ve bir turboşarj sistemini değişken türbin geometrisi ile birleştirerek 184 HP güç ve 1,750

– 2.750 dev /dakikada 380 Nm tork üretiyor. Bu sayede 1,675 kg ağırlığındaki araç 0 -100 km hızlanmasını 8 saniyenin altında tamamlıyor. Bu gücü üretirken de ortalamada 100 km’de 4,8 litre yakıt tüketmeyi başarıyor. Bu motor üretilirken verimlilik ön planda tutulmuş. BMW’nin “Efficient Dynamics” adını verdiği sistem fren enerjisinin geri kazanımı, otomatik start/stop özelliği ve “Eco Pro” modundan oluşan sistem bu verimliliği sağlıyor. Aracın Sport+, Sport ve Comfort modlarının yanı sıra az önce bahsettiğim “Eco Pro” sürüş modu, BMW’nin iddiasına göre yakıt tüketiminin %20’ye kadar azaltılmasına olanak tanıyor. Bu mod, gaz pedalı ve şanzıman tepkisi ile vites geçiş noktalarını optimize ederken ısıtma veya soğutma sistemlerini ayarlıyor. Ayrıca sürücüye sürüş tarzıyla ilgili ikazlarda bulunuyor ve bu önerileri uygulaya-

rak kaç kilometre kazanç sağlandığı da anında belirtiliyor. Tüm bu özellikler mükemmel çalışan 8 ileri otomatik şanzıman ve joystick vites ile tamamlanıyor. Son derece hassas ayarlanmış dişli oranları sayesinde vites değişikliklerini hiç fark etmiyorsunuz. Özellikle uzun iletim oranına sahip sekizinci vites, yüksek hızlarda motor gürültüsünü önlüyor ve yakıt tüketimini azaltmaya yardımcı oluyor. Tüm bu performans özelliklerine karşın diğer modellerde olduğu gibi 420 D XDrive modelinde diğer modellerde olduğu gibi “Sport+”, “Sport” ve “Comfort” modlarının yanı sıra “Eco-Pro” sürüş modları mevcut. Sport modlarında performans ön planda iken, Eko-Pro modunda verimlilik ön planda. Bu modda gaz tepkimesi azalırken performanstan bir miktar ödün

Araç, 2,0 litre 4 silindirli dizel Twin Turbo motor CommonRail direkt enjeksiyon ve bir turboşarj sistemini değişken türbin geometrisi ile birleştirerek 184 HP güç ve 1,750 – 2.750 dev /dakikada 380 Nm tork üretiyor.

::TEST:: BMW 420D GRAN COUPE XDRIVE

Sport+, Sport ve Comfort modlarının yanı sıra az önce bahsettiğim “Eco Pro” sürüş modu, BMW’nin iddiasına göre yakıt tüketiminin %20’ye kadar azaltılmasına olanak tanıyor. vererek verimli bir sürüş sağlıyor ve bu modu kullanırken kaç kilometre kazanç sağladığınızı da görebiliyorsunuz. Test sırasında ben daha çok “Sport” modunu kullandığım halde yakıt tüketimi 7 litrenin altında kaldı. Katalog değeri ise ortalamada 4,8 lt / 100 km. BMW 4x4 sistemini ilk olarak 1985 yılında 3 serisinde BMW ile özdeşleşmiş arkadan çekiş sistemine alternatif olarak sunmuştu. Bu sistem geliştirilerek günümüzde “xDrive” adı ile anılmaktadır. 4x4 sistemi genellikle önden çekişli otomobillerde oluşabilecek çekiş eksikliğini gidermek için kullanılırken, xDrive sistemi BMW’den beklenilecek şekilde arkadan çekiş

::TEST:: BMW 420D GRAN COUPE XDRIVE

+ + +

+ +

::TEST:: BMW 420D GRAN COUPE XDRIVE

Son derece hassas ayarlanmış dişli oranları sayesinde vites değişikliklerini hiç fark etmiyorsunuz. Özellikle uzun iletim oranına sahip sekizinci vites, yüksek hızlarda motor gürültüsünü önlüyor ve yakıt tüketimini azaltmaya yardımcı oluyor.

avantajlarından da faydalanır. xDrive özelliği bulunan bir BMW’de normal yol koşullarında motor gücü arka aksa yöneltilir. Koşullar değiştiğinde xDrive bu gücü ona en çok ihtiyaç duyan aksa aktarmaktadır. xDrive, ön ve arka akslar arasında değişken güç dağılımı özelliğine sahip ve son derece hızlı tepki vermektedir. xDrive motor gücünü her aksa esnek ve değişken olarak yayar, en yüksek çekişe sahip aksa en fazla gücü göndererek ideal yol tutuşu, virajlarda üstün performans sağlıyor. Tüm bu özellikler mükemmel çalışan 8 ileri otomatik şanzıman ve joystick vites ile tamamlanıyor. Son derece hassas ayarlanmış dişli oranları sayesinde vites değişikliklerini hiç fark etmiyorsunuz. Özellikle uzun iletim oranına sahip sekizinci vites, yüksek hızlarda motor gürültüsünü

önlüyor ve yakıt tüketimini azaltmaya yardımcı oluyor. Vitesi direksiyonun arkasında bulunan kulakçıklar vasıtası ile manuel olarak da kumanda edebiliyorsunuz. 4 serisinin Coupe ve Gran Coupe modelleri arasında anahtar teslimde yaklaşık 3.000 TL fark var. Diğer bir deyişle kapı başı 1.500 TL ek maliyet oluşuyor. BMW 4 Gran Coupe, dizel XDrive modelinin başlangıç fiyatı 74.738 Euro.

Vitesi direksiyonun arkasında bulunan kulakçıklar vasıtası ile manuel olarak da kumanda edebiliyorsunuz.

Kullandığımız test otomobilinde bulunan “M” paket başta olmak üzere, elektrikli cam tavan, ısıtmalı, elektrikli ve hafızalı beyaz deri döşemeli ön koltuklar, navigasyon, head-up display gibi özellikler eklendiği zaman fiyatı 114,962 Euro’ya yükseliyor. Bu fiyatlar direk rakibi olan Audi A5 Sportback fiyatlarına yakın; ama BMW’nin gençliği avantajı.

::TEST:: MERCEDES-BENZ ML 350 BLUETEC

Sadece Kibar Bir Ara癟 m覺? MERCEDES-BENZ ML 350 BLUETEC

Son yıllarda otomotiv sektöründeki teknik gelişmeleri hepimiz duyuyor ve izliyoruz. Özellikle 4x4 sektöründe mekanik araçlarda ve özellikle piyasaya yeni sürülen SUV segmentinde inanılmaz gelişmeler oluyor; ama her zaman, özellikle bu elektronik gelişimlerin doğaya nasıl karşı koyabileceğini hep merak etmişimdir. Yazı: Heytem Dağıstanlı Foto: Mehmet Erel

::TEST:: MERCEDES-BENZ ML 350 BLUETEC

Testimize Kemerburgaz Çiftalan bölgesinde başladık. Şehir yollarında son derece konforlu; çünkü bir Çok süspansiyon sertliği seçeneğimiz var.

Testimize Kemerburgaz Çiftalan bölgesinde başladık. Şehir yollarında son derece konforlu; çünkü birok süspansiyon sertliği seçeneğimiz var.

Fakatttt ......... Öyle değilmiş!

Direksiyon ile lastiklerinizin arasında sizi rahatlatacak birçok sistemin ve mühendisin çalıştığını hissediyorsunuz; çünkü direksiyon, yol şartları değiştiği anlarda sizi yormuyor.

ehmet Erel, “İlk olarak Mercedes-Benz ML 350’yi test edelim mi abi?” dediğinde açıkçası “Nasıl olacak bu?” dedim. Çünkü ML serisi son derece kibar. İstinye otoparkı ve Kanyon otoparkından çıkarken hiçbir engele takılmayan, her AVM otoparkına girebilen bir araç olarak biliyordum.

Son derece kaygan, stabil olmayan yol şartlarında test etme zamanı. ML 350’de Mehmet ile görebildiğimiz sistemlerin hepsini kapatıp açtık. Oraya buraya bastık. Low Range, Sport Mod, Alçaltma, Yükseltme vs vs... Araç kendini hiçbir şartta bozmadı. Ben bundan şunu anladım; bu aracı kullanan bayan veya bay hiçbir özelliğini bilmese de ML 350 biliyor.

::TEST:: MERCEDES-BENZ ML 350 BLUETEC

Son derece kaygan, stabil olmayan yol şartlarında test etme zamanı.

::TEST:: MERCEDES-BENZ ML 350 BLUETEC

Front Double WIshbone SuspensIon Sistemi devredeyken ister bilerek ister bilmeyerek toprak veya çamurlu bir ortamda aracı kontrolden çıkaramıyorsunuz. Electronic Stability Control with Anti-Roll Front Double Wishbone Suspension Sistemi devredeyken ister bilerek ister bilmeyerek toprak veya çamurlu bir ortamda aracı kontrolden çıkaramıyorsunuz. Arkadaki 3 çocuk, tabletleri ile oynayabilir, sizden sürekli bir şeyler isteyebilir. Sorun yok, ML 350 işini yapıyor.

Off-Road’cu Ben Ben ilk Off-Road aracıma 1998 senesinde sahip oldum. 2004 yılından beri tamamen hayatıma girdi. Ülkemiz gezi amaçlı Off-Road tipine çok uygun bir coğrafyaya sahip. Takım olarak 2-3 defa yarışlara girdik. Sanırım 2015’te de gireceğiz. 2013 yılında Türkiye’deki profosyonel anlamda ilk Off-Road aracını yaptık. Sosyal medyada bunları paylaştık. Türkiye’nin her yerinde çok güzel dostluklar kurduk. Mümkün olduğu kadar bu sporu devam ettireceğiz.

İniş - Çıkışlar En çok şaşırdığım bölüm, lastiklerinin exterme olmamasına rağmen test aracımızın 38-40 derece yokuşu “ABS & Driveline Traction Control Sistemi” ile hiçbir sıkıntı yaşamadan çıkmasıydı. Gücü her zaman yere basan lastiğe verip, boşta kalan lastikten tahrik kaldırılıyor. Ekran Ekranda iniş çıkış eğimlerini, yanal eğimleri görebiliyorsunuz; fakat aynı zamanda arka diferansiyelinizin yüzeyle yaptığı açıyı da yani Artikulasyonu takip edebiliyorsunuz.

Araç kendini hiçbir şartta bozmadı. Ben bundan şunu anladım; bu aracı kullanan bayan veya bay hiçbir özelliğini bilmese de ML 350 biliyor. 55

::TEST:: MERCEDES-BENZ ML 350 BLUETEC

En çok şaşırdığım bölüm, lastiklerinin exterme olmamasına rağmen test aracımızın 38-40 derece yokuşu “ABS & DrIvelIne TractIon Control Sistemi” ile hiçbir sıkıntı yaşamadan çıkmasıydı.

::TEST:: MERCEDES-BENZ ML 350 BLUETEC

Kulladığımız ML 350’de extra olarak Off-Road paketi bulunmaktaydı. Lastiklerimiz standart özelliklerdeydi. Amacımız ağır şartlarda test değildi.

Sonuç Kulladığımız ML 350’de extra olarak Off-Road paketi bulunmaktaydı. Lastiklerimiz standart özelliklerdeydi. Amacımız ağır şartlarda test değildi. Bu cici araca bu parayı verenlerin mutlaka içinden şu sorular geçiyordur; “Acaba şu suya girsem ne olur, acaba azıcık şu çamura girsem ne olur?”

İşte bu soruların cevabını aradık. Aslında standart lastik ile bizi hiç zor durumda bırakmadı. Off-Road donanımlı Mercedes-Benz ML 350 BlueTEC beklentilerin çok üstünde bir keyif verdi. Aracı hiçbir yerde vinçlemek zorunda kalmadık. Low Range modundayken araç, otopark aracı olmaktan çıkıp çok iyi bir performans sergiledi.

Ekranda iniş çıkış eğimlerini, yanal eğimleri görebiliyorsunuz; fakat aynı zamanda arka diferansiyelinizin yüzeyle yaptığı açıyı da yani Artikulasyonu takip edebiliyorsunuz.

Çekimlerimiz boyunca her ihtimale karşı kurtarma aracı olarak bize tam donanımlı Toyota Land Cruiser’ı ile eşlik eden sevgili Barbaros Sayıl’a teşekkür ederiz. Ancak Mercedes ML 350 beklediğimizden çok daha kabiliyetli çıktı ve kurtarma aracına ihtiyacımız olmadı.

::KADIN GÖZÜYLE:: MINI COOPER COUNTRYMAN ALL4

MİNİ değİl, MAKSİ!

MINI COOPER COUNTRYMAN ALL4 Yazı: Berna Bodur Foto: Mete Özhersek

“Sayın yolcularımız, MINI Cooper Countryman ALL4’a hoş geldiniz! Ben pilotunuz Berna Bodur, sizi yolculuğumuz hakkında bilgilendirmek istiyorum. İstanbul Atatürk Havalimanı’na olan sürüşümüz 1.5 metre irtifada, yoğun trafikte, herhangi bir aksilik yaşanmazsa ve hava şartlarında bir değişiklik olmazsa 2 saat sürecektir. Keyifli ve güvenli yolculuklar dileriz.”

::KADIN GÖZÜYLE:: MINI COOPER COUNTRYMAN ALL4

ini Countryman’in koltuğuna oturur oturmaz önce emniyet kemerimi, sonra Rayban gözlüklerimi takıyorum ve adeta bir uçağın gaz koluna benzeyen el frenini indirirken az önceki anonsu yaptığımı hayal ediyorum. İlk bakışta bile içimi kıpırdatan, her yeri ALL4 logolu bu MINI Cooper Countryman’in bütün özelliklerini test etmek için sabırsızlanıyorum. Dikkat çekici… MINI’lerin gövde ve tavan renklerinin farklı olmasına oldum olası bayılırım. Bazı markalar takipçi olarak bunu yapmaya başlasalar da kabul edelim hiçbiri MINI’ninki gibi olmuyor. Sürüden ayrılan, trafikte birbirine benzeyen sıkıcı otomobillerin arasında tarzınızla ve yerden yüksekliğinizle MINI Countryman’ın içinde, tüm dikkatleri üzerinize çekeceğinizi garanti edebilirim! Üşenmiyorum, sayıyorum. Mütevazı sedan aracımla yoğun trafikte seyir ettiğimde asılan sayısının 3 kat üzerinde bir sayıya, istemeden de olsa ulaşıyorum. Tabii bu yönü bayanlardan çok bayların tercih sebebi olabilir:) Çoooook Retro MINI Countryman’nın içine girer girmez o “retro” tarzı beni dört bir yandan sarıyor. Özellikle ön paneldeki hız göstergesi, gaz pedalına bastıkça ortadaki ekranın etrafında dönen küçük kırmızı ok beni daha fazla hızlanmaya davet edecek gibi hissediyorum; ama durun bakalım, daha yeni başlıyorum. Önce bir nefes alıyor ve incelemeye devam ediyorum. Süprizlerle dolu Sürpriz derken önce güzellerinden başlayayım. Adından ve MINI Cooper’ın daha yaygın olmasından olsa gerek daha mini bir araç bekliyordum; ama hiç alakası yok. Countryman kesinlikle çok ferah, çok yüksek ve sunduğu geniş alanla beni şaşırtıyor. Üstelik hem ön yolcu hem de arka yolcuların

üzerinde tavanda sunroof olması da cabası. Diğer güzel sürpriz ise o 1.4 tonluk aracın kapılarının bu kadar küçük ve hafif olması oldu. Bazen otomobillerin kapılarını açmaya çalışırken altında ezilecekmişim gibi hissediyorum, hatta abartmıyorum birkaç kez üzerime kapandığı bile olmuştur; ama MINI Countryman de kapının kısa eni, kısa olmasından olsa gerek, çok hafif ve çok rahat ediyorum. Üstelik her türlü daracık otoparkta yanımdaki araca veya duvara teğet geçmeden rahat rahat inip binebiliyorum. Dış çizgisindeki tavan ve gövde renginin farklılığının içerideki kaplamalarda da devam etmesi, ön koltukların arasındaki raylı göz yerleştirme sistemi ve tabii ki pilot gözlüklerimi koyabileceğim MINI logoları, şık güzel gözlük kabı da şaşırtan diğer detaylardan; ama sürpriz bu ya, her zaman iyi olmuyor bazen kötüsü de oluyor. MINI’nın bagaj kapağının arkasındaki o kocaman Countryman logosunun altında daha büyük bir hacim ve eğlenmek için yola çıktığımda yanıma alacağım her türlü bavul, çanta, board, wake, kite artık ne varsa almasını beklerdim. Neyse ki daha fazla yere ihtiyaç olduğunda arka yolcum da yoksa koltukları yatırarak bu alanı yaratabilirim.

Bana göre kötü sürprizlerden biri de şanzımanı oldu. Bugüne kadar kullandığım tüm triptronic viteslerde hep yukarı vitesi attığımda vites yükseltirken aşağı çektiğimde de vites küçültürken MINI Countryman’de olay bunun tam tersi. Vitesi yükseltmek için aşağı, küçültmek için de yukarı atmam gerektiğini birkaç yanlış denememin sonucunda ancak oturtabiliyorum. Interaktif… İster AUX kablosu, ister Bluetooth ile cep telefonumu MINI ile eşleştirebiliyorum. Sonra başlasın eğlence. Tabii bu özellikler sadece eğlenceden ibaret değil, aracın bütün servis ihtiyaçlarına, lastik hava basıncı durumuna, acil durumda aranacak numaralara kadar her şeye aynı ekranda küçük ve çok kullanışlı bir joystick ile ulaşıyorum ve menüler arasında kolaylıkla geziniyorum. Sürüş keyfi Countryman’e daha önce çok az 4x4 araç kullanmış olduğumdan olsa gerek başta alışamıyorum. Süspansiyonları sert kalıyor bana göre. O kadar konforlu bir koltukta dahi çukurlar ve tümseklerden geçerken, özellikle belim sarsıntılardan rahatsız oluyor. Tuhaf bir şekilde sıkıcı geliyor bana. Evet, konforu, sert süspansiyonu dışında, yerinde,

+ +

MINI’lerin gövde ve tavan renklerinin farklı olmasına oldum olası bayılırım. Bazı markalar takipçi olarak bunu yapmaya başlasalar da kabul edelim hiçbiri MINI’ninki gibi olmuyor.

::KADIN GÖZÜYLE:: MINI COOPER COUNTRYMAN ALL4

MINI Countryman’nİn içine girer girmez o “retro” tarzı beni dört bir yandan sarıyor. Özellikle ön paneldeki hız göstergesi, gaz pedalına bastıkça ortadaki ekranın etrafında dönen küçük kırmızı ok beni daha fazla hızlanmaya davet edecek gibi hissediyorum; ama durun bakalım, daha yeni başlıyorum. Önce bir nefes alıyor ve incelemeye devam ediyorum.

içi ferah, her şey ortalamanın çok üzerinde bir kaliteye sahip, bütün yokuşlarda canavar gibi inip çıkıyor, İstanbul’un zaten araziye benzeyen her türlü yolunda rahatlıkla manevra yapabiliyor, her türlü viraja da bu yükseklikte bir araca göre güvenli bir şekilde girip çıkabiliyorsunuz. Derken neyin eksik kaldığını ara sokaklardan ve şehir içi trafiğinden açık otoban yoluna çıkınca anlıyorum. Gaz pedalına iyice bastığımda araç anında tepki veriyor, gerçek MINI karakterini ve hızını ortaya koyuyor; ama her şey o ayağımın ucuyla hissettiğim “tık”lamaya bağlı. Onun sonrasında sanki daha farklı bir kademeye geçiyorum gibi bir hisse kapılıyorum ki işte bu hissi yaşamanızı isterdim. Ancak ondan sonra “Evet, ben bir MINI kullanıyorum!” diyebiliyorum. Ortadaki yuvarlak göstergenin etrafından kırmızı ok turladıkça kendimden geçiyorum; ama birden gözüm aynı göstergenin altında teker teker sönmeye başlayan yakıt seviyesi göstergesine kayıyor ki “Aman Allah’ım!” bu hızla sönmeye devam ederse diye göğüs kafesimde hafif bir sıkışma hissediyorum, sonra depoyu kendim doldurmadığımı hatırlayarak yeniden nefes alabiliyorum. Herhalde depoyu kendim doldursam, öyle çok sakin gitmeyi de sevmediğimden 3-4 günde bir, 47 Lt’cik depoyu doldurur, bir yandan kendimi tutamaz gazlar, bir yandan ağlardım.

Countryman’e daha önce çok az 4x4 araç kullanmış olduğumdan olsa gerek başta alışamıyorum. Süspansiyonları sert kalıyor bana göre. O kadar konforlu bir koltukta dahi çukurlar ve tümseklerden geçerken, özellikle belim sarsıntılardan rahatsız oluyor.

Varış anı Ben biraz MINI’ye alışmayı Blackberry kullanırken IPhone’a alışmaya benzetiyorum; çünkü aynı Apple gibi MINI’nın de kendi tarzı var. MINI kendini kesinlikle standartlara uymak zorunda hissetmiyor. Kendi tarzını ortaya koyuyor her konuda. Başta biraz yadırgıyorsunuz; ama sonra alışınca da vazgeçemiyorsunuz. Test sürüşü bittiğinde başta alışamadığım MINI’ye veda ederken zorlandım. Böyle bir hüzün çöktü üstüme, arkasından el sallayasım

::KADIN GÖZÜYLE:: MINI COOPER COUNTRYMAN ALL4

Ben biraz MINI’ye alışmayı Blackberry kullanırken IPhone’a alışmaya benzetiyorum; çünkü aynı Apple gibi MINI’nın de kendi tarzı var. 66

::KADIN GÖZÜYLE:: MINI COOPER COUNTRYMAN ALL4 geldi. Herkes elbette böyle tarz, güçlü, sportif, konforlu, hem de 4 çeker, yani “her yol var” dediğimiz cinsten bir otomobile sahip olmak ister; ancak hayatın gerçeklerini de unutmamak gerek. Gazlayayım desem maliyeti çok yüksek, araziye çıkayım desem, o fiyata alacağım bir otomobili araziye vurmaya kıyamam. Markete alışverişe gidip gelmek için fazla lüks, işe gidip gelmek için kullansan yazık olur aracın hız potansiyeline. Eeee o zaman tam olarak ne için ala-

cağım bu aracı, diye sorguluyor insan. Bunun tek bir cevabı var o da “alabildiğiniz ve de canınız istediği için”. Sonuç olarak, MINI Cooper Countryman çok sportif, konforlu, güçlü, dengeli ve de havalı; ama tüm bu özelliklerinin maliyetini karşılayabilecek, onu yoğun şehir içi trafiğinde işten eve evden işe kullanmak yerine daha çok zevk için kullanacak şanslı azınlığa hitap edebilecek MINI değil, MAKSI bir araç.

MINI kendini kesinlikle standartlara uymak zorunda hissetmiyor. Kendi tarzını ortaya koyuyor her konuda. Başta biraz yadırgıyorsunuz; ama sonra alışınca da vazgeçemiyorsunuz.

Güvenli Arazi Sürüş Teknikleri Land Rover standartlarında güvenli arazi sürüş teknikleri eğitimi almak ve düzenlenen gezi aktivitelerine katılmak isteyenlerin buluşma noktası olan Land Rover ExperIence’ı sizlere tanıtmak istiyoruz.

Land Rover ExperIence İstanbul’da katılımcılar, arazi sürüş bilgilerini geliştirirken, 60 yıldan beri sadece 4x4 araç üreten ve bu segmente birçok yenilik getiren Land Rover’ın farklılığını ortaya çıkaran özellikler ile de tanışma fırsatı buluyor.

and Rover Experience İstanbul, Belgrad Ormanları’nın hemen kıyısında kurulu, göz alabildiğine uzanan ormanlarla çevrilmiş korunaklı ve el değmemiş bir yaşam merkezi olan Kemer Golf&Country Club’ın içerisinde yer alıyor. Merkezi İngiltere’de bulunan Land Rover Experience Academy eğitmenleri tarafından sertifikalandırılan eğitmenler, katılımcılara güvenli arazi sürüş teknikleri hakkında Land Rover standartlarında eğitim veriyorlar.

Doğada karşılaşabileceğiniz tüm engellerin bir arada bulunduğu Land Rover Experience İstanbul’da katılımcılar, arazi sürüş bilgilerini geliştirirken, 60 yıldan beri sadece 4x4 araç üreten ve bu segmente birçok yenilik getiren Land Rover’ın farklılığını ortaya çıkaran özellikler ile de tanışma fırsatı buluyor. Off-road kabiliyetlerinizi Land Rover standartlarındaki tecrübeli eğitmenler eşliğinde en yeni ve son model Land Rover’lar (Discovery, Range Rover, Evoque) ile geliştirmek mümkün. Bu alandaki sürüş

Merkezi İngiltere’de bulunan Land Rover ExperIence Academy eğitmenleri tarafından sertifikalandırılan eğitmenler, katılımcılara güvenli arazi sürüş teknikleri hakkında Land Rover standartlarında eğitim veriyorlar. becerilerinizi en üst düzeye çıkartacak kurslara isterseniz tek başınıza, isterseniz arkadaşlarınız ile beraber katılabilirsiniz. Siz eğitiminizi alırken yakınlarınız da kulüp içerisinde farklı aktivitelerle vakit geçirebilirler. 200 hektarlık bir alan üzerine kurulu olan tesis, Land Rover Experience eğitimlerinin dışında golf, binicilik, tenis outdoor gibi spor dallarında benzersiz olanaklar sunarken SPA merkezi ve restoranlarıyla da keyifli anlar yaşatıyor. Ayrıca, toplantı ve konferans salonları, sunduğu banket hizmetleri ve profesyonel ekipleri ile firmaların kurumsal organizasyonları için tercih ettiği bir mekân olma özelliğini taşıyor. Kırılgan Dünya Taahhütnamesi “Gelecek nesiller de bizim bugün keyif aldığımız şeylerden aynı keyfi alabilmelidir.” Land Rover’ın ‘Kırılgan Dünya’ taahhütü, her türlü aktivitenin çevreye en az zarar verecek şekilde düzenlenmesine ilişkin bir global sözdür.

200 hektarlık bir alan üzerine kurulu olan tesis, Land Rover ExperIence eğitimlerinin dışında golf, binicilik, tenis outdoor gibi spor dallarında benzersiz olanaklar sunarken SPA merkezi ve restoranlarıyla da keyifli anlar yaşatıyor. Land Rover’da sürdürebilir bir gelişim politikası benimsenir ve tüm faaliyetlerde çevreyi korumaya ilişkin noktalar göz önünde bulundurulur. Herkes, her noktada çevreye maksimum dikkati gösterir. Land Rover uzun süreden beri

“Kırılgan Dünya” (Fragile Earth) politikasıyla bilinçli arazi aracı sürücülüğü konusunda öncülük etmekte ve pek çok önemli küresel koruma organizasyonu ile birlikte çalışmaktadır. Bugün keyif aldığımız her şeyden gelecek neslin de aynı keyfi alabilmesi gerekir. Bunu sağlama-

nın yolu herkesin çevrenin korunması konusunda kendi payına düşen görevi üstlenmesinden geçer. Land Rover Experience İstanbul, Global Çevre Koruma Projeleri’nde yer alıp çevrenin korunmasında uzun vadeli katkı sağlamaktadır.

Land Rover uzun süreden beri “Kırılgan Dünya” (FragIle Earth) politikasıyla bilinçli arazi aracı sürücülüğü konusunda öncülük etmekte ve pek çok önemli küresel koruma organizasyonu ile birlikte çalışmaktadır.

::ATV-UTV:: CAN-AM OUTLANDER L

Outlander Aİlesİne Küçük Kardeş CAN-AM OUTLANDER L ATV dünyasının iddialı markası Can-Am, Outlander serisine yeni bir versiyon ekledi. Başlangıç seviyesine yakın ve kardeşlerine nazaran çok daha düşük fiyata alınabilen yeni Outlander L, Can-Am DNA’sından taviz vermiyor.

::ATV-UTV:: CAN-AM OUTLANDER L

ombardier grubunun markalarından birisi olan Can-Am, yıllardır ATVUTV pazarında etkin bir şekilde rol alıyor. Markanın en beğenilen modellerinin başında ise Outlander serisi geliyor. Bu seriyi daha fazla kişinin satın alabileceği hale getirmek amacıyla yola çıkan BRP kurmayları, bir süre önce ürün yelpazelerine Outlander L isimli yeni bir versiyon eklediler. Can-Am Outlander L, hassas yol tutuşu ve kullanıcı odaklı dizaynı ile dikkat çekiyor. İster tek kişilik isterseniz 2 kişilik olarak satın alabiliyorsunuz. Outlander L, BRP grubunun diğer markası olan Rotax motorlarını kullanıyor. Outlander L’de Rotax 450 veya Rotax 500 motorları tercih edebilirsiniz. 427cc hacmindeki Rotax 450, 38 hp güç üretiyor. 499cc hacimli Rotax 500 ise 46 hp gücünde. Her iki motor da EFI sistemi sayesinde her zaman her yerde kolay çalışma özelliğine sahip. CVT otomatik şanzıman ile sürüşler çok keyifli geçiyor. Ayrıca istenilen viteste ve inişlerde motor freni otomatik olarak devreye giriyor. Outlander L serisi, G2 ATV’lerde bulunan, kolay değişebilen çift odalı hava filtresi ve aynı hacimdeki yakıt tankıyla donatılmış.

Can-Am Outlander L, hassas yol tutuşu ve kullanıcı odaklı dizaynı ile dikkat çekiyor. İster tek kişilik isterseniz 2 kişilik olarak satın alabiliyorsunuz. Yeni Outlander L, 2 çeker veya 4 çeker olarak kullanılabiliyor. Sürücünün tercihine bırakılan bu özellik sayesinde dilerseniz 2 çeker moduna geçip arkadan itişin keyifli sürüş tarzını deneyimleyebilirsiniz. Araçta Visco Lok, Visco Lok QE ve bazı modellerde üç aşamalı DPS hidrolik direksiyon sunulmakta. Can-Am DNA’sı her yönüyle bu araca uygulanmış. Outlander L, SST G2 şasesi üzerine kurulmuş. Bu da demek oluyor ki Outlander L, Outlander G2 modelleriyle aynı dingil mesafesi ve araç yüksekliğine sahip.

Outlander L’nin kısa adı DPS olan (Dynamic Power Steering) üç aşamalı hidrolik direksiyon sistemine sahip versiyonları da mevcut. 2 kişilik model tek kişilik olana göre 8 inch daha uzun dingil mesafesine sahip. Sürüş konforu için arkadaki yolcu, arka aksın önüne konumlandırılmış. Stadyum tipi koltuk yapısı sayesinde arkadaki yolcunun görüşü artıyor. 2 kişilik versiyon saniyeler içerisinde tek kişlik kullanıma geçebiliyor ve arka koltuk yerine kutu takılarak tek kişi uzun şase sürüş konforu elde edilebiliyor.

::ATV-UTV:: CAN-AM OUTLANDER L

Yeni Outlander L, 2 çeker veya 4 çeker olarak kullanılabiliyor. Sürücünün tercihine bırakılan bu özellik sayesinde dilerseniz 2 çeker moduna geçip arkadan itişin keyifli sürüş tarzını deneyimleyebilirsiniz.

::ATV-UTV:: CAN-AM OUTLANDER L

Can-Am Outlander L’de yer alan yeni TTI arka süspansiyon 8.8 inch boyunda. Ön süspansiyonda çift A şeklinde salıncak kullanılmış. Amortisörler de bu araç için özel ayarlar içermekte. 12 inch jantlara 25 inch Carlisle lastikler takılmış. Ayrıca 10.5 inch yerden yüksekliği ile sınıfının lideri. Ülkemize BRP Türkiye Distribütörü Depar Motor tarafından ithal edilen Can-Am Outlander L’nin Türkiye satış fiyatı KDV ve ÖTV dâhil olmak üzere 11.900 Euro’dan başlıyor. Son bir not, OutlanderL’de iki yıl sınırsız km garantisi var.

2 kişilik model tek kişilik olana göre 8 Inch daha uzun dingil mesafesine sahip. Sürüş konforu için arkadaki yolcu, arka aksın önüne konumlandırılmış. Stadyum tipi koltuk yapısı sayesinde arkadaki yolcunun görüşü artıyor. 87

::YENİDEN DOĞANLAR::

JEEP WILLYS MONSTER

Bir Hayalde

e Buluşmak Sıfırdan restore edilen 4x4 araçlar bölümümüzün ilk konuğu 1946 model Jeep WIllys Monster. Yaman Jeep ve Başkan Jeep’in ortak projesi olan WIllys Monster’ın yeniden doğuş hikâyesini Yunus Emre Yaman anlatıyor. Yazı: Yunus Emre Yaman Foto: Mert Kocabaş

::YENİDEN DOĞANLAR::

JEEP WILLYS MONSTER

Yeni projemizde babamın hayalini gerçekleştirmek üzere 1946 model WIllys Jeep yapmaya karar verdik.

ize bugün 1946 model bir Jeep Willys’in günümüzde yeniden yaratılışını anlatacağım. Kendimden bahsetmem gerekirse, adım Yunus Emre Yaman. Kocaeli Üniversitesi mezunu, metalurji ve malzeme mühendisiyim. Ben de babam Cemil Yaman’ın yolundan giderek mesleğime değil de Amerikan Jeep yedek parça işine gönül verdim. 1986 yılında kurulan firmamız Yaman Ticaret’te 1946 modelden 2014 modele kadar tüm Amerikan Jeep araçlarına yedek parça ve Off-Road aksesuarları tedarik ederek İstanbul–Bostancı’da hizmet vermeye devam ediyoruz. Bugüne kadar ken-

di aracım olarak 1980 model CJ 5, 1998 model Cherokee, 2002 model Wrangler, 1982 model CJ 7 araçlarını restore ederek Off-Road’a hazırladık. Yeni projemizde babamın hayalini gerçekleştirmek üzere 1946 model Willys Jeep yapmaya karar verdik. Bunun için Başkan Jeep-Murat Taşlıdağ ile beraber bu projede nelere ihtiyacımız olacağının listesini yaparak stoğumuzda olmayan parçaları Amerika’ya sipariş geçtik. Parçalar gelene kadar biz de kendimize restore edilmeye uygun bir jeep bulduk; ama standart bir Willys toplamak istemiyordum.

Willys’in şasiden üst tarafı yani kupası birebir orijinaline sadık kalınarak toplandı. Böyle yaparak babamın hayalini gerçekleştirdik, motor ve şasi kısmı ise bir Amerika’nın gücünü hissetmek için modifiye yapıldı. Bu da benim hayalimdi. İkisi birleştiğinde ortaya harika bir Willys Monster çıktı. Şimdi size biraz teknik bilgi vereyim. Motor kısmına Amc258 6 silindir motor koyuldu. Normalde bu alan 4 silindir motora göre tasarlanmıştır. 6 silindirin kaputun içine sığması için biraz işlem yapmamız gerekti. Motora sıfırdan rektefiye yapıldı. Rektefiye yapılırken motorun gücü-

::YENİDEN DOĞANLAR::

JEEP WILLYS MONSTER

Motor kısmına Amc258 6 silindir motor koyuldu. Normalde bu alan 4 silindir motora göre tasarlanmıştır.

::YENİDEN DOĞANLAR::

JEEP WILLYS MONSTER

Başkan Jeep-Murat Taşlıdağ ile beraber bu projede nelere ihtiyacımız olacağının listesini yaparak stoğumuzda olmayan parçaları Amerika’ya sipariş geçtik. 95

::YENİDEN DOĞANLAR::

JEEP WILLYS MONSTER

BAŞKAN JEEP - MURAT TAŞLIDAĞ

nü arttırmak için dereceli eksantrik mili ve stronglu pistonlar kullanıldı. Egzoz sisteminde Borla Headers’ı, devamında ise son susturucu olarak Flowmaster Super 44 serisini kullandık. Soğutma sisteminde standart radyatörün yerine uyacak; fakat 6 silindiri soğutabilecek özel bir radyatör siparişi verdik ve performance için flexible kanat sistemi kullandık. Yakıt sistemi için çift bare Carter karbüratör kullanıldı. Yakıt deposunda orijinal deponun plastiği kullanılarak deponun korozyandan etkilenmesini önledik. Aracın motoru modifiye edildiğinden bu gücü durdurabilmesi için fren sistemine de modifiye yapıldı. Performance ana merkez ve Westinhaus kullanıldı. Ön deferansiyel Dana 30 kullanıldı. Heavy Duty rot takımı, Rugged Ridge dualmatik kullanıldı. Lastikler 35x12,5x15r Mickey

Thompson kullanıldı. Bu büyüklükteki lastikleri aracın döndürebilmesi için Ayna Mahruti oranları değiştirilerek 4,56’ya çevrildi ve arka deferansiyelde akslar güçlendirilerek Alloy şapkalı tek parça akslara dönüştürüldü. Willys’in altına 35 lastikleri sığdırabilmek içinde 4” Rugged Ridge makas yükseltme kiti ve 2” Daystar kupa yükseltme kiti kullanıldı. Jeep Willys bu kadar yükselince rahat inip binebilmek için el frenine bastığınızda otomatik açılıp kapanabilen basamaklar monte edildi. Dış rengine uyması ve nostaljiyi yaşatmak için Gt Grant’ın ahşap el yapımı direksiyon simidi takıldı. Ön cam çerçevesine orijinaline sadık kalınarak silah kabzesi koyuldu. Jeep Willys Monster projesinin doğum süreci 4 ay sürdü ve toplamda 55.000 Dolar bütçe harcandı. Araçta eskiye ait veya yerli üretim hiçbir parça bulunmamaktadır.

Jeep Willys Monster Sıfırdan Restorasyonu l 1946 Willys sıfır kupa (Amerika’dan özel getirildi.) l Sıfır Amc258 motor l Sıfır şanzıman l Dana30 diferansiyel l Rugged Ridge hubs l Borla Headers l Flowmaster susturucu l Komple paslanmaz egzoz sistemi l 4” rugged ridge orv süspansiyon kiti l 3” Daystar Body lift kit l Amc20 diferansiyel l Alloy Hd şapkalı aks seti l Heavy Duty alloy rot kiti l Heavy Duty direksiyon sistemi l Power direksiyon sistemi l Rugged Ridge vinç tampon l Otomotik açılan elektrikli yan basamaklar l Bestop koltuklar l Ruggedridge ön göstergeler l Led’li yan sinyal ve geri vites lambaları l Siren usa l Karartma lambası usa l Tüfek kabzası usa l 1946 stoplar USA l Mickey Thompson jant ve lastikler l Tuffy konsol l Müzik sistemi l Carter 2bb karbüratör usa l Sıfır marş dinomosu usa l Şarj dinomosu l Perf. soğutma sistemi l GT Grant ahşap direksiyon simidi l Safari Top tente usa

::KAMP KAFASI::

4X4 TOYOTA F MİNİBÜS

4ÇEKER

Çok Amaçlı Off-Road tutkunu Barbaros Sayıl hem bu tutkusunu tatmin edecek hem de kamp keyfini arttıracak bir çözüm ararken yolu 87 model 4x4 Toyota minibüs ile kesişmiş. Bugün Toyota F’nin keyfini ailece sürüyorlar. İşte Barbaros Sayıl’ın kaleminden bu birlikteliğin hikâyesi.

Yazı: Barbaros Sayıl Foto: Mert Kocabaş

::KAMP KAFASI::

4X4 TOYOTA F MİNİBÜS

987 üretimi Toyota F model 4 çeker minibüsümüzü 4 yıl önce Belçika’dan ülkemize dönen bir gurbetçi abimizden aldık. Alım aşamasının başında sevgili Heytem Dağıstanlı üstadımızın teşviki oldu ve kendisine bu vesile işe teşekkür etmek istiyorum. Sevgili Cihan Ülker dostum ve aynı zamanda da eşimin abisi ile birlikte aracı satın almaya karar verdik. Aldığımızda standart ve bakımsız halde idi. 87 model oluşu ve sahibinin özelliklerine hakim olmamasından sebep bir kenarda kalmıştı. Edindiğimiz tarihten itibaren aracı hızla bakıma aldık. Lpg takılı idi. İlk iş olarak bunu söküp attık, zira üzerinde 2 y kodlu alüminyum bloklu 2.2 litre 100 Hp gücünde benzinli ekonomik bir motor vardı zaten. Daha sonra komple kaporta bakımı yaptık. Şaşırtıcı şekilde araçta çürük yoktu. Keyfi birtakım şeyler yaparak mekaniğe el attık. Toyota’da mekanik olarak bir sıkıntı olmadığını görünce kamp aktivitelerimiz için gereken donanıma başladık. 5 cm kadar yükseltme yaparak normal ölçüsü 26” olan lastiklerimizi

Sevgili Cihan Ülker dostum ve aynı zamanda da eşimin abisi ile birlikte aracı satın almaya karar verdik. Aldığımızda standart ve bakımsız halde idi.

100

101

::KAMP KAFASI::

102

4X4 TOYOTA F MİNİBÜS

5 cm kadar yükseltme yaparak normal ölçüsü 26” olan lastiklerimizi hem MT’ye hem de 31”e çevirdik.

103

::KAMP KAFASI::

4X4 TOYOTA F MİNİBÜS

Toyota F 4x4 minibüsümüzde 7 kişilik yolcu taşıma kapasitesi ve 5 kişilik yatma düzeni oluştu. İçindeki koltuklar yatırıldığında 3 kişi kamp düzeninde yatabildiği gibi 2 kişi de araç üstü çadırda konaklayabiliyor.

104

Cemil Sayıl babasının hazırladığı bu sevimli araçla kamp yapmayı çok seviyor.

hem MT’ye hem de 31”e çevirdik. Ön ve arkaya demir tampon,10000 Librelik Goliath vinç ve çeki demiri uygulamasını hallettikten sonra kamplarımızı ev konforunda yapmak arzusu ile yan tente ve araç üstü çadır yerleştirdik. İletişim için Albretech AE-6891 Midland telsiz ve gece görüşümüzü arttırmak için üst kısma 4 adet Hella FF75 sis lambalarımızı yerleştirdik. Şnorkel ile Vebastoyu da unutmadık tabii ve işlemlerimizi tamamladık.

araç üstü çadırda konaklayabiliyor. Araç tamamlandıktan sonra kamplarımız ev konforuna ulaştı.

Toyota F 4x4 minibüsümüzde 7 kişilik yolcu taşıma kapasitesi ve 5 kişilik yatma düzeni oluştu. İçindeki koltuklar yatırıldığında 3 kişi kamp düzeninde yatabildiği gibi 2 kişi de

4x4 Toyota F minibüsü istediğimiz gibi hazırlamak bir ay gibi bir zamanımızı aldı ve 2010 yılında, o günün şartlarında yaklaşık 40 bin TL’ye mal oldu.

Araç 2 çeker olarak da kullanılabiliyor. Manuel 4H ve 4L arazi vitesine sahip, 5 ileri manuel şanzımanı var. Uzun yolda rahatlıkla 100-110 km/s süratle seyahat edilebiliyor. Arazide ise Türkiye şartlarında organize edilen tüm kamplara ulaşabilecek arazi kabiliyetine sahip keyifli bir araç.

105

::GEZİ:: BEYOFF İnciboğazı Gezisi

106

Neye Niyet

Neye Kısmet! Beykoz Off Road Kulübü olarak her zaman söyleriz; bizim işimiz sadece off-road. Kalabalık şehirlerin daracık sokaklarına sıkışmış, yaşama savaşı veren kentli arkadaşlarımız ile az da olsa İstanbul’un o yorucu kalabalığından kaçmak, uzaklaşmak için 2015 Ocak ayında bir Off-road gezisi yapalım dedik. Amacımız, ufaktan ufaktan gezmek, hafta içinde yağışlardan nasibini almış kulak memesi kıvamındaki çamuru değerlendirmek ve tabii ki sohbet, muhabbet etmek ve mangal yakmak idi. Yazı: Ümit Mavi Foto: BEYOFF

107

::GEZİ:: BEYOFF İnciboğazı Gezisi

Ocak 2015 Pazar günü sabah 08:30 civarında, buluşma yerimiz olan Beykoz Riva köyüne araçlar akın etmeye başladı. Hiç üşenmeyip Kocaeli, Sakarya gibi uzak yerlerden gelen doğa severler oldu. Biz sabah çaylarını yudumlamaya başlamıştık ki meydanda hummalı bir koşuşturmaca başladı. Kimi arkadaşlar alışverişini kimi dostlarımız kahvaltılarını yapıyordu, kimi de uzun zamandır görmediği dostlarıyla sohbet edip şakalaşıyordu. Hareket saati yaklaştığında hepimiz arabala-

108

rımızın başında idik ve son kontroller yapıldıktan sonra daha önceden kararlaştırdığımız gibi saat 10:00’da hareket ederek, İncirboğazı’na doğru yola çıktık. Planladığımız rota Riva’nın eşsiz doğasının güzelliklerini dolaşarak, takribi 13 km sonra tekrar İncirboğazı’na varmak. Sonrasında da denize karşı ateşimizi yakmak. Saat 11:00 civarında İncirboğazı’na vardık, her şey tam da planladığımız gibiydi. Yaklaşık otuz dakika sonra Nurullah Ateş önderliğinde

ufak çaplı bir tur düzenlemek üzere harekete geçtik. Katılımcıların isteği üzerine ortak karar verip, çamurla daha da fazla haşır neşir olmak için yazdan beri hiç girmediğimiz fakat sürekli aklımızın bir köşesine takılan bir patikaya girdik. 2 metre genişliğinde bir yol olan patika biz yol aldıkça daraldı da daraldı. Riva ormanlarının, kar ve günlerce yağan yağmur ile serpilen, coşan yeşillikleri bizleri karşıladı ve bizi daha da mutlu kıldı. O müthiş sessizlik ve dinginlik bizi daha da cezbediyordu. O kadar sessizliğin arasında sesle-

Biz sabah çaylarını yudumlamaya başlamıştık ki meydanda hummalı bir koşuşturmaca başladı. Kimi arkadaşlar alışverişini kimi dostlarımız kahvaltılarını yapıyordu, kimi de uzun zamandır görmediği dostlarıyla sohbet edip şakalaşıyordu.

109

::GEZİ:: BEYOFF İnciboğazı Gezisi rimiz yankılanıyordu; kürek var mı, internet yok, telefon da çekmiyor, bu patika bitti, yol yok gonya yolunda kaldım aldırın beni burdan:) Bizim 1 saatlik gezi diye planladığımız rotamız biraz uzayacak gibi görünüyordu. 11:30’da girdiğimiz patikada saat 15:00 olmuştu ve biz hâlâ yol arıyorduk. Bir dereden geçip yola devam ederken önümüze yoğun yağmur yağışı ve fırtına sebebiyle yıkılmış bir ağaç çıktı. Vinçlerimizin yardımı ile kenara çekip yolumuzu açtık; fakat aksilikler peşimizi bırakmadı. Bu sefer bir arkadaşımızın aracı elektrik tesisatındaki sorundan dolayı kısa devre yaparak yanma tehlikesi atlattı. O sorunu çözdük, tam yolumuza devam ederken bu sefer de bir arkadaşımızın aracı yanal bir geçişte devrilip yan yattı. Biraz uğraş sonucu aracı düzelttik neyse ki ve tekrar yolumuza devam ettik. El telsizlerimizin de pilleri bitmek üzereyken nihayet yolumuzu bulduk ve tekrar toplanma yerine ulaştık. Bizim 1 saat süreceğini planladığımız tur, 11:30’da başlayıp akşam 19:30’da ancak bitti. Epey bir yorulup, kurt

2 metre genişliğinde bir yol olan patika biz yol aldıkça daraldı da daraldı. 110

Saat 11:00 civarında İncirboğazı’na vardık, her şey tam da planladığımız gibiydi. Yaklaşık otuz dakika sonra Nurullah Ateş önderliğinde ufak çaplı bir tur düzenlemek üzere harekete geçtik.

111

::GEZİ:: BEYOFF İnciboğazı Gezisi

112

Bizim 1 saatlik gezi diye planladığımız rotamız biraz uzayacak gibi görünüyordu. 113

::GEZİ:: BEYOFF İnciboğazı Gezisi

Aslına bakarsanız gezi ile ilgili çok güzel videolar ve fotoğraflar vardı; ama bir arkadaşımız dereye düşerken makineyi de yanında götürdüğü için hepsi imha oldu. 114

gibi acıkmıştık. Sağ olsun geziye katılmayıp orada mangal keyfi yapan arkadaşlarımız ateşi yakmışlardı. Biz de ateşin hakkını verip yanımızda getirdiğimiz yiyecekleri pişirdik. Yemeklerimizi yiyip, tatlı sohbetlerimize kaldığımız yerden devam ettik. Tabii ki de orada kalıp bizim dönmemizi bekleyen arkadaşlarımıza anlatacak çok şeyimiz vardı. Niyetimiz eğlence, yaptığımız da off road olunca su geçişleri, çamur banyoları gibi aksiyonlu hareketler kaçınılmaz oluyor. Riva’nın çamuru bizi her ne kadar zorlasa da birlikten kuvvet doğar felsefesi sayesinde yolda kalmadık ve çok keyifli bir gezi yaptık. Biraz çamurlandık, birkaç defa da kaybolduk ve sonra gezimizin olmazsa olmazı mangalımızı geç de olsa yaktık. O günü de unutulmaz anılarla doldurup keyifle evlerimize döndük. Aslına bakarsanız gezi ile ilgili çok güzel videolar ve fotoğraflar vardı; ama bir arkadaşımız dereye düşerken makineyi de yanında götürdüğü için hepsi imha oldu. Hayır arkadaşımızın düşmesine de makineye de acımadım; ama görüntüler gitti yaaa:) Neyse ki görüntüler başka arkadaşlarda vardı.

115

::MOTORSPORLARI::

YEŞİL VADİ ATV CUP

ATV’cilerin

Geleneksel Buluşması “Yeşil Vadi ATV CUP”, Depar Motor ve Yeşil Vadi Doğa ve Motor Sporları organizatörlüğünde, 29 - 30Kasım 2014 tarihlerinde doğa ve motor tutkunlarını bir kez daha Şile’de buluşturdu.

116

117

::MOTORSPORLARI::

YEŞİL VADİ ATV CUP

Cumartesi günü ATV’ler, deneme sürüşleri gerçekleştirerek yarışa hazırlanıldı. Pazar günü ise yarışlar ve en son çamur etabında yaşanan zorlu rekabet sonrası etkinlik ödül töreni ile son buldu.

968 yılından bu yana faaliyet gösteren ve BRP’nin (Bombardier Recreational Products) Can-Am marka ATV’lerinin Türkiye distribütörü olan Depar Motor A.Ş. ve Yeşil Vadi Doğa ve Motor Sporları Kulübü işbirliğiyle düzenlenen “Yeşil Vadi ATV CUP”, çok sayıda ATV tutkununun katıldığı adrenalini yüksek bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. 29 - 30 Kasım 2014 tarihlerinde, iki gün boyunca Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelen ATV sahiplerini buluşturan etkinlikte, Şile ormanları

118

içinde yer alan mekanda ATV tutkunları, zorlu tepeleri, dere yataklarını, çamur dolu çukurları aşarak, kendi sınırlarını bile zorlayacakları muhteşem bir parkurda yarıştı. Cumartesi günü ATV’ler, deneme sürüşleri gerçekleştirerek yarışa hazırlanıldı. Pazar günü ise yarışlar ve en son çamur etabında yaşanan zorlu rekabet sonrası etkinlik ödül töreni ile son buldu. ATV Klasmanında; birincilik 17 dakika, 56 saniye ile Burak Kaya’nın oldu. İkinciliği 17 dakika, 58 saniye

ile Ersin Tuncay, üçüncülüğü ise 18 dakika, 19 saniye ile Korkut Çakar kazandı. UTV Klasmanında; Erkan Kipçak 18 dakika, 45 saniye ile birinci olurken, ikincilik 19 dakika, 19 saniye ile Furkan Arşıl Körücü’nün oldu. Çamur etabında ise birinciliği Sezgin Öztürk, ikiciliği Yaşar Kayacı ve üçüncülüğü Anıl Kaya kazandı. ATV CUP’a katılan Motocross ve ATV Şampiyonu Ersin Tunçay 2006’dan bu yana ATV tutkunu olduğunu söylüyor ve ekliyor; “Beklediğimizden

ATV Klasmanında; birincilik 17 dakika, 56 saniye ile Burak Kaya’nın oldu. İkinciliği 17 dakika, 58 saniye ile Ersin Tuncay, üçüncülüğü ise 18 dakika, 19 saniye ile Korkut Çakar kazandı.

119

::MOTORSPORLARI::

YEŞİL VADİ ATV CUP

UTV Klasmanında; Erkan Kipçak 18 dakika, 45 saniye ile birinci olurken, ikincilik 19 dakika, 19 saniye ile Furkan Arşıl Körücü’nün oldu.

120

Start noktasında ağır derecede çamur var. İnsanlar belki çamur çok sevmiyor; ama ATV severler için çamur bulunmaz bir nimet. Çamurda şartlar daha zorlayıcı olduğu için adrenalin ve mücadele var. çok daha fazla ilgi ile karşılaştık. Geçen yıl Nisan ayında düzenledik. Giderek büyüyen bir etkinlik. Asıl amacımız insanları yarıştırmak değil, bu işi sevdirmek. Çok zevkli araçlar. Asıl olay ATV’ye binmekten öte ATV’nin götürdüğü yerler. Doğada o kadar güzel yerleri gezip, görüyoruz ki.. Hedefimiz bu anlamda sadece bu araçlara binmek değil, yol katetmek, doğa içinde olmak ve yeni yerler görmek. ATV’yi sevenin biraz çamur da sevmesi, kirlenmeyi göze alması gerektiğini düşünüyorum; çünkü çamur ne kadar çok ise o kadar çok mücadele oluyor. Soğuk kış günlerinde ne yapacağını bilemeyen ve sadece AVM’lere gidenler için, ATV deneyiminin, şehirden uzaklaşarak, stres atmak, doğa içinde harika vakit geçirmek için mükemmel bir alternatif sunduğunu düşünüyorum.”

Depar Motor A.Ş. CEO’su Vidal İtkin’de “Depar Motor A.Ş. ve Yeşil Vadi Doğa ve Motor Sporları Kulübü işbirliğiyle düzenlediğimiz “Yeşil Vadi ATV CUP”ın bu yıl ikincisini düzenliyoruz. Türkiye’nin en kapsamlı ATV etkinliği olma özelliğini taşıyan ATV CUP’a yoğun ilgi ile bu yıl da devam ediyoruz. Yarışmacılarımız, hem ATV ve hem UTV klasmanında zamana karşı yarışıyorlar. Bildiğiniz gibi gerekli güvenlik önemlerini almak zorundayız. Özellikle çamurun olduğu ve zeminin kaygan olduğu bu tip havalarda çok dikkatli olmalıyız. Kask, eldiven, dizlik, sırtlık gibi malzemeleri zorunlu tutuyoruz. Katılanlar, yarış öncesi verilen brifingi ve uyarıları dikkate alarak ve tüm güvenlik talimatlarına uymayı kabul ederek yarışabiliyorlar. Güvenlik nedeniyle gerekli ekipmanların ve kıyafetlerin zorunlu olduğu yarış esnasında

hakem ve yetkililerin yönlendirmeleri doğrultusunda hareket etmek şartı var. Bu yıl parkuru biraz değiştirdik. 12 - 13 km’lik bir parkur var. Start noktasında ağır derecede çamur var. İnsanlar belki çamur çok sevmiyor; ama ATV severler için çamur bulunmaz bir nimet. Çamurda şartlar daha zorlayıcı olduğu için adrenalin ve mücadele var. Yeşil Vadi ATV CUP’da görücüye çıkan bir başka renk ise Türkiye’nin ilk ve tek el yapımı UTV’si TARANTULA oldu. Sahipleri el yapımı bu UTV’nin Türkiye’de bir tane olduğunu, otomobil motoru kullanılarak yapıldığını ve aracı çevreleyen demirlerin şeklinden dolayı örümceği andırdığı için bu ismi verdiklerini belirtti. Üzerinde 2 yıl çalışılan araç, kaygan dağlara tırmanmak için geliştirilmiş.

121

::MOTORSPORLARI::

TRANSANATOLIA 2014

2500 Km’lik Meydan Okuma 30 Ağustos’ta Ankara’dan başlayan Transanatolia; ralli motosikletleri, arazi araçları, kamyon ve buggy’lerin katılımıyla toprak, çamur ve su geçişlerinden oluşan zorlu parkurda tam 7 gün sürdü. 2500 km’den oluşan parkur, Tuz Gölü etrafından dolaşarak Aladağlar’ı geçtikten sonra Kapadokya’ya ulaşıp Sivas üzerinden 6 Eylül Cumartesi günü, saat 18:00 itibari ile tekrar Ankara’ya dönerek Altınpark’ta, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in de katılımıyla gerçekleşen ödül töreninin ardından sona ermiş oldu.

122

123

::MOTORSPORLARI::

ombardier grubunun markalarından birisi olan Can-Am, yıllardır ATV-UTV pazarında etkin bir şekilde rol alıyor. Markanın en beğenilen modellerinin başında ise Outlander serisi geliyor. Bu seriyi daha fazla kişinin satın alabileceği hale getirmek amacıyla yola çıkan BRP kurmayları, bir süre önce ürün yelpazelerine Outlander L isimli yeni bir versiyon eklediler. Can-Am Outlander L, hassas yol tutuşu ve kullanıcı odaklı dizaynı

124

TRANSANATOLIA 2014

ile dikkat çekiyor. İster tek kişilik isterseniz 2 kişilik olarak satın alabiliyorsunuz. Outlander L, BRP grubunun diğer markası olan Rotax motorlarını kullanıyor. Outlander L’de Rotax 450 veya Rotax 500 motorları tercih edebilirsiniz. 427cc hacmindeki Rotax 450, 38 hp güç üretiyor. 499cc hacimli Rotax 500 ise 46 hp gücünde. Her iki motor da EFI sistemi sayesinde her zaman her yerde kolay çalışma özelliğine sahip. CVT otomatik şanzıman ile sürüşler çok keyifli geçi-

yor. Ayrıca istenilen viteste ve inişlerde motor freni otomatik olarak devreye giriyor. Outlander L serisi, G2 ATV’lerde bulunan, kolay değişebilen çift odalı hava filtresi ve aynı hacimdeki yakıt tankıyla donatılmış. Yeni Outlander L, 2 çeker veya 4 çeker olarak kullanılabiliyor. Sürücünün tercihine bırakılan bu özellik sayesinde dilerseniz 2 çeker moduna geçip arkadan itişin keyifli sürüş tarzını deneyimleyebilirsiniz. Araçta Visco Lok, Visco Lok QE ve bazı modellerde üç aşamalı DPS hidro-

TransanatolIa RallI RaId, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da dünyadan ve Türkiye’den ünlü isimlerin katılımıyla gerçekleşti. lik direksiyon sunulmakta. Can-Am DNA’sı her yönüyle bu araca uygulanmış. Outlander L, SST G2 şasesi üzerine kurulmuş. Bu da demek oluyor ki Outlander L, Outlander G2 modelleriyle aynı dingil mesafesi ve araç yüksekliğine sahip. Outlander L’nin kısa adı DPS olan (Dynamic Power Steering) üç aşamalı hidrolik direksiyon sistemine sahip versiyonları da mevcut. 2 kişilik model tek kişilik olana göre 8 inch daha uzun dingil mesafesine

125

::MOTORSPORLARI::

TRANSANATOLIA 2014

Son dört yıldır Anadolu’nun güzellikleri arasında devam eden maceramız Türkiye’nin en zorlu rallI raIdI olma iddiasını sürdürüyor.

126

127

::MOTORSPORLARI::

TRANSANATOLIA 2014

TRANSANATOLIA 2014 GENEL KLASMAN MOTOSİKLET KATEGORİSİ  1. Alessandro Botturi  2. Alberto Bertoldi  3. Francesco Tarricone   ARAZİ ARACI KATEGORİSİ  1. Ahmet Tınkır - Ali Günpay  2. Mert Becce - Erkunt Hamdi  3. Ozan Önder - Serkan Kara   BUGGY KATEGORİSİ  1. Tsanko Tsankov - Zornitsa Todorova  2. Mehmet Becce - Turgut Barış   KAMYON KATEGORİSİ  1. Marino Mutti - Roberto Zambelli   RAID KATEGORİSİ  1. İsmail Cumhur Dural- Kürşad Gülerman  2. Vito Rampino- Federigo Guglielmi  3. Ahmet Arslan- Turgay Sarımuslu

128

129

::MOTORSPORLARI::

TRANSANATOLIA 2014

TransanatolIa’nın ilk gününü başarılı bir şekilde tamamlayan ekipler, 2500 km’lik parkurun 377 km’sini oluşturan Tuz Gölü ve Obruk etaplarını geçerek Acıgöl’e ulaştılar. Yarışmacılar yorgunluklarını Acıgöl’de yüzerek attılar. sahip. Sürüş konforu için arkadaki yolcu, arka aksın önüne konumlandırılmış. Stadyum tipi koltuk yapısı sayesinde arkadaki yolcunun görüşü artıyor. 2 kişilik versiyon saniyeler içerisinde tek kişlik kullanıma geçebiliyor ve arka koltuk yerine kutu takılarak tek

130

kişi uzun şase sürüş konforu elde edilebiliyor. Can-Am Outlander L’de yer alan yeni TTI arka süspansiyon 8.8 inch boyunda. Ön süspansiyonda çift A şeklinde salıncak kullanılmış. Amortisörler de bu araç için özel ayarlar içermekte. 12 inch jantlara 25 inch Carlisle

lastikler takılmış. Ayrıca 10.5 inch yerden yüksekliği ile sınıfının lideri. Ülkemize BRP Türkiye Distribütörü Depar Motor tarafından ithal edilen Can-Am Outlander L’nin Türkiye satış fiyatı KDV ve ÖTV dâhil olmak üzere 11.900 Euro’dan başlıyor. Son bir not, OutlanderL’de iki yıl sınırsız km garantisi var.

İlk 5 gün boyunca zorlu parkurlardan geçen pilotlar, 6. günlerinde sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Çayıralan ve Topaklı etaplarını tamamlamak üzere yola çıktılar.

131