otomobilnews i10 Türkiye’nin otomobil e-dergisi Kurthan Tarakçıoğlu Yenİ Bayİ Bİçİmlerİnin Ortaya Çıkışı (Bölüm 3)
Test Sürüşü
Honda Civic Hatchback 1.6 i-DTEC Sport
Test Sürüşü
Test Sürüşü
Ağustos 2013 Yıl:1 Sayı:7
İZMİTLİ
HYUNDAI GÜN SAYIYOR
BMW F 800 GS
Mercedes-Benz E250 CDI 4 MATIC
Test Sürüşü: Peugeot RCZ Evolution
JAGUAR PROJECT 7 MINI John Cooper Works Countryman
Ve ilginizi çekecek daha birçok konu ile sizlerleyiz...
İçindekiler
KÖŞE S. 22 Kazananlar Kulübü
YENİLİK
S. 14
İzmitli Hyundai i10 Yüzünü Gösterdi
YENİLİK
S. 24
Lamborghini Gallardo LP 570-4 Squadro Corse
LANSMAN
S. 48
Yeni Toyota Corolla İstanbul Sokaklarında
TEST
S. 54
Mercedes-Benz E250 CDI 4 MATIC
Kısa haberler
Otomotiv Dünyasından Son Haberler
6
Yenilik
İzmitli Hyundai i10 Yüzünü Gösterdi
14
Kurthan Tarakçıoğlu
Yeni Bayi Biçimlerinin Ortaya Çıkışı (Bölüm 3)
22
Yenilik
Lamborghini Gallardo LP 570-4 Squadro Corse
24
Ertuğrul Ersin
10 yıl sonraki size ne mesaj vermek isterdiniz?
30
Yenilik
Yeni Range Rover Sport
32
Cihad Başusta
Yedek Lastik
38
Yenilik
Mercedes-Benz S63 AMG
40
Sinan Akad
Nereden Çıktı Bu Hibrid Otomobiller?
46
Lansman
Yeni Toyota Corolla İstanbul Sokaklarında
48
Cenk Ceylan
“10 Numara” Yasak
52
Test Sürüşü
Mercedes-Benz E250 CDI 4 MATIC
54
Alptekin Işıkalp
Sinyal Kolu Süs Eşyası Değildir
66
Test Sürüşü
Honda Civic Hatchback 1.6L i-DTEC Sport
68
Test Sürüşü
MINI Cooper D
78
Test Sürüşü
Peugeot RCZ Evolution 1.6 THP 156 Hp
88
Test Sürüşü
MINI John Cooper Works Countryman
98
Test Sürüşü
Ford Tourneo Custom 2.2L 155 Hp
108
Test Sürüşü
BMW F 800 GS
116
Motorsporları
Hyundai i20 WRC Toprak Testlerine Başladı
124
Motorsporları
Jaguar Project 7
126
Motorsporları
Yeni Bentley Continental GT3
132
Künye Merhaba.
Otomobil News sadece internet üzerinden yayınlanan, aylık otomobil kültürü dergisidir.
Bu ay kapağımızı ülkemizi bir kez daha gururlandıran bir konuya, yeni Hyundai i10’a ayırdık. Toplam 1.2 milyar TL’lik yatırımla Hyundai Assan İzmit Fabrikası’nda üretilip tüm Avrupa’ya sadece Türkiye’den ihraç edilecek olan yeni Hyundai i10’u fabrikada kullanma şansımız oldu. Emin olun, beklentilerin oldukça üzerinde bir otomobil geliyor. Eylül ayında, İzmit’teki Hyundai Assan Fabrikası’nda üretimine başlanacak olan yeni i10’un yüzde 90’ı “Made In Turkey” armasıyla Avrupa’ya ihraç edilecek ve yeni i20 ile birlikte tam kapasite üretime geçildiğinde yıllık üretim 200 bin adete ulaşacak.
Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Erel mehmet.erel@erelmedya.com Görsel Tasarım Yılmaz Mermer Reklam Rezervasyon Lorem ipsum dolor sit Cenk Yılmaz amet, consectetuer cenk.yilmaz@erelmedya.com
adipiscing elit,
Redaktör Serap Durmaz
Fotoğraflar Mete Özhersek meteozhersek@gmail.com Mert Kocabaş
Otomotiv Efsanesi Kurthan Tarakçıoğlu merakla beklenen “Yeni Bayi Biçimlerinin Ortaya Çıkışı” yazı dizisinin son bölümü ile ilerleyen sayfalarda sizleri bekliyor.
Hukuk Danışmanı Av. Gürsel Meriç 0542 322 22 70 Katkıda bulunanlar Adil Küçüksarı Alptekin Işıkalp Aydın Dikim Cenk Ceylan Cihat Başusta Eren Tekin Ertuğrul Ersin Kanat Kale Kurthan Tarakçıoğlu Murat Öztürk Nehir Yılmaz Osman Yavuz Sinan Akad Şükrü Balcı Yavuz Yılmaz
Ertuğrul Ersin Fiat 500L kampanyasını irdelerken, Sinan Akad Hibrid otomobillerin geleceğini sorguluyor. Cihad Başusta otomobillerde tamir kitleri konusuna odaklanırken, Cenk Ceylan ülkemizin kanayan yarası “10 Numara Yağ” konusuna detaylıca değiniyor. Test editörlerimiz de yine birbirinden keyifli otomobilleri sayfalarımıza taşıdılar. Kanat Kale Mercedes-Benz E250 CDI 4 MATIC ve BMW F 800 GS, Eren Tekin 213 Hp’lik MINI John Cooper Works Countryman ile, Sinan Akad MINI Cooper D ile ve Nehir Yılmaz Honda Civic Hatchback ile sayfalarımızda yerlerini aldılar.
Erel Dijital Yayıncılık Hizmetleri Altıntepe Mah. İstasyon Yolu Sok. No:3 Maltepe – İstanbul T: 0216.518 95 95 F: 0216.578 30 20
Bu arada yakıcı güneş altında uzun saatler boyunca çalışıp ortaya çıkarttığı güzel fotoğraflar için fotoğraf editörümüz sevgili Mete Özhersek’e teşekkür ediyorum. Gördüğünüz gibi yine farklı ve dopdolu bir dergi ile sizlerleyiz. Artık kendinizi konularımızın akışına bırakın, onlar sizi keyif aldığınız bir dünyaya götürecekler.
Buradayız... otomobilnews.com /otomobilnews
editör
/otomobilnews
Mehmet Erel otomobilnews
mehmet.erel@erelmedya.com
KISA HABERLER
Her Corolla İçin Bir Şarkı Üretilmeye başlandığı 1966 yılından bu yana 40 milyon satış adediyle bir fenomene dönüşen Toyota Corolla, şimdi özel uygulamasıyla Toyota Türkiye Facebook sayfasında. Uygulamada kullanıcılar 1966 yılından 2013 yılına kadar geçen sürede üretilen 11 farklı model ile aynı yıl çıkan şarkıları eşleştirmeye çalışacak. Katılımcılardan tüm eşleştirmeleri doğru tamamlayan her 50’nci kişi 50 TL değerinde iTunes hediye kartının sahibi olacak. Uygulama 17 Ağustos tarihine kadar sürecek.
“Quadrifoglio Verde” 90 Yaşında 100 yılı aşkın süredir birbirinden çekici ve güzel otomobiller üretmesiyle tanınan İtalyan markası Alfa Romeo’nun dört yapraklı yoncası 90. yaşını kutluyor. 1923 yılından bu yana İtalyan spor otomobillerinin sembolü olan Quadrifoglio Verde efsanesi, Giulietta ve MiTo modellerinde hayat bulmaya devam ediyor. Alfa Romeo; Quadrifoglio Verde sembolünün yanında, başarılı motorları ve otomobil mühendisliği alanında elde ettiği sonuçlarla da adından övgüyle söz ettirmeye devam ediyor.
Bmw i3 Yola Çıkmaya Hazır BMW Group’un tamamen yeni geliştirilen model yelpazesinden oluşacak elektrikli araç markası BMW i çatısı altında tanıtacağı ilk model, Londra, New York ve Pekin’de düzenlenen ve altı BMW Group yönetim kurulu üyesinin de katılımıyla eş zamanlı etkinliklerle resmen gün ışığına çıktı. BMW i3’ün tasarım dilini yansıtan “LifeDrive” yapısı ve karbon fiber takviyeli plastik (CFRP) yolcu bölümüne dayanan araç mimarisinin yanı sıra elektrik motoru, güç elektroniği ve yüksek voltajlı lityum iyon aküsü de BMW eDrive programı altında BMW Grubu tarafından bağımsız olarak geliştirilmiş ve üretildi. BMW i3’ün elektrik motoru, 170 HP güç çıkışı ve motorun çalıştığı andan itibaren temin edilebilen 250 Newton metrelik azami tork üretmekte.
otomobilnews / 006
İstanbul Cup’da Kupa Sebastian Col’un Yelken sporuna bir uluslararası kupa daha eklendi. Rekabetin ve mücadelenin en üst düzeyde yaşandığı yarışlardan biri olarak Türkiye’nin uluslararası yelken yarışları arasında önemli bir yer edinen ve Audi’nin sponsorluğunda düzenlenen International İstanbul Cup tamamlandı. Litvanya, Rusya, Hırvatistan, Fransa, Yunanistan, Malta ve Türkiye’den 14 teknenin start aldığı yarış sonunda Fransız Sebastian Col ve ekibi mutlu sona ulaştı. İkinciliği Levent Peynirci ve ekibinin aldığı İstanbul Cup’ta üçüncülük Oğuz Ayan ve takımının oldu.
Fabia ile 1 Milyon KM
Çek üretici Skoda’nın gözbebeği olan Fabia, ekonomik motor seçenekleri, geniş iç mekânı ve kompakt boyutlarıyla kendi sınıfının gözde modellerinden biri haline gelirken, dayanıklılığını da kanıtladı. Alman Peter Kirchhoff, sahibi olduğu 2000 model Skoda Fabia ile 1 milyon kilometreyi sorunsuz olarak aşarken, markanın ürettiği modellerin iddiasının da canlı kanıtı oldu. 2000 yılında sadece 11 kilometredeyken satın aldığı 1.9 lt. TDI (101 PS) motorlu Skoda Fabia ile 13 yılda 1 milyon kilometre kateden Kirchoff, bunu Skoda fabrikası içindeki müzede düzenlenen, Skoda yetkililerinin yanı sıra markanın Alman tutkunlarıyla birlikte kutladı. Yaşadığı Sprockhövel’den Fabia’sı ile yola çıkan Kirchoff, Çek Cumhuriyeti’ndeki Mlada Boleslav tesisine ulaştığında kilometre sayacında 999.999 rakamı vardı.
Yenilenen Jeep Grand Cherokee’ye Ödül
Tofaş tarafından temsil edilen yeni Jeep Grand Cherokee, “Cars.com/USA Today SUV” yarışmasında tüm rakiplerini geride bırakarak 2013’ün kazanını oldu. Yenilenen Jeep Grand Cherokee, yakıt verimliliği, sürüş kabiliyeti, konfor ve diğer özellikleriyle jüri üyeleri tarafından takdir edilerek, üretilmeye başlandığından bu yana diğer tüm modeller arasında“En Çok Ödül Alan SUV” olma unvanını sürdürdü. Jeep markasının prestijli modeli yeni Grand Cherokee, yarışma kapsamında üç büyük medya kuruluşunun yanı sıra SUV müşterilerini temsil eden bir aile tarafından kapsamlı bir performans değerlendirme sürecinden geçirildi.
007 / otomobilnews
Lüks, İhtİyaçtır. yeni̇ range rover
Dört nesildir gelişen teknik özellikleri, göz alıcı iç mekan tasarımı ve zarif çizgileriyle karşınızda Yeni Range Rover.
Borusan Otomotiv tarafından ithal edilen Land Rover’lara 3 yıl ya da 100.000 km (hangisi önce dolarsa) olmak üzere özel garanti verilmektedir. Bu özel garanti, yasa Yeni Range Rover 3.0 TDV6; Yakıt tüketimi: Karma: 7,5 lt/100 km. CO2 emisyonu: Karma: 196 gr/km. Land Rover Türkiye Distribütörü Borusan Otomotiv
www.landrover.com.tr / 0850 252 30 30
al garantiyi aşan süre ve km bakımından bedelsiz onarım için olup, yasal mevzuatın garanti içinde tüketicilere tanıdığı diğer seçimlik hakların doğumuna neden olmaz.
KISA HABERLER
Michelin 7 Bin Servis Şoförünü Eğitecek Sosyal sorumluluk bilinciyle yaya ve yol güvenliği konusunda çalışmalar yürüten Michelin, trafikte iletişim ve ilkyardım konularında rol model olabilecek şoförler oluşturmak amacıyla online eğitimler vermeye devam ediyor. İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası (İSAROD) işbirliğiyle hayata geçirilen ‘Online Eğitim Odası’ ile 2013 yılında 7 binden fazla servis şoförüne ulaşılması hedefleniyor. On binden fazla üyesi bulunan İSAROD çatısı altında, Michelin “İyi Dersler Şoför Amca” (İDŞA) projesi kapsamında kurulan Online Eğitim Odası’nda katılımcılara, uzman kişiler eşliğinde trafikte ilkyardım, trafik güvenliği, trafikte iletişim ve davranış konularında eğitim veriliyor.
Pahalı Benzine Motosikletli Çözüm Avrupa’da en pahalı benzinin satıldığı ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen MOTED Başkanı Başarı Erbaş, “Akaryakıt giderlerini düşürmenin yolu motosiklet kullanımından geçiyor. Bireysel ulaşımda motosiklet, bir otomobilin üçte biri kadar yakıt tüketir. Yine üçte biri kadar yer kaplar. Yani motosiklet hem ekonomiye katkı sağlar hem de trafik yükünü azaltır.” dedi. Şehir trafiğinde ulaşım için kullanılabilecek bir skuter’ın 100 km’de yaklaşık 2-3 litre benzin tükettiğini ifade eden Erbaş, “Yakıtın yanı sıra sağlayacağı vergi, otopark, zaman gibi diğer ekonomik avantajlarıyla birlikte motosiklet kullanımının artmasını umuyoruz.” diye konuştu.
Pirelli WRC’ye Geri Dönüyo 100 yıldan fazla süredir motor sporlarında elde ettiği başarılar ile adından söz ettiren Pirelli, Dünya Ralli Şampiyonası’na (WRC) 2014 yılında geri dönüyor. Formula 1’in tek resmi lastik tedarikçisi olan Pirelli, diğer üç lastik üreticisiyle birlikte, 2014 Dünya Ralli Şampiyonası’na da lastik tedarikçisi olacak. Pirelli’nin rallide hem tek marka olarak yer aldığı hem de farklı markalarla birlikte mücadele ettiği uzun ve tanınmış bir geçmişi var. Milano doğumlu şirket, Dünya Ralli Şampiyonası’nda 1973’ten itibaren 180 zafer elde etti.
Volvo Car Türkiye’de Görev Değişimi Volvo Car Türkiye Genel Müdürlüğü görevine Greg Maruszewski getirildi. Nisan 2007’den bu yana Volvo Car Türkiye Genel Müdürü olarak görev yapan Torben Eckardt ise 01 Ağustos 2013 tarihi itibariyle görevinden ayrılıp, bundan sonraki iş yaşamına Volvo Car Group’un İsveç Göteborg’taki merkezinde Latin Amerika bölgesinden sorumlu direktör olarak sürdürecek.
otomobilnews / 010
Castrol Türkiye’ye Yeni Görev
Türkiye’de 60. yaşını kutlayan Castrol, global stratejik planları kapsamında Kazakistan ve Kırgızistan pazarlarının yönetim sorumluluğunu da Türkiye’ye verdi. Hali hazırda Türkiye üzerinden Azerbaycan, Tacikistan, Özbekistan, Gürcistan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin satış ve pazar aktivitelerini yöneten Castrol, Kazakistan ve Kırgızistan pazarının da sorumluluğunu Türkiye’ye vererek bağlı olan ülke sayısını 8’e yükseltmiş oldu. Castrol Türkiye ve Hazar Bölgesi Direktörü Kerim Kermen, yeni görevlerinden dolayı büyük gurur ve heyecan duyduklarını belirterek, “Castrol, Türkiye’de 60 yıldır faaliyetlerini sürdürürken, 50 yıldır da üretim gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz yıl Castrol dünyası içerisinde büyüme hızı en yüksek olan ülke Türkiye’nin olması, 2013 yılındaki bu değerli atılımlar ve yeni sorumluluklar için önemli bir itici güç oluşturdu.” dedi.
Bmw 5 Serisine 1.6 Motor
BMW 5 Serisi şimdi 1.6 litre hacimli TwinPower Turbo motor seçeneği ile Borusan Otomotiv yetkili satıcılarında. Yeni BMW 520i, 170 beygir gücündeki 1.592 cc’lik TwinPower Turbo motoru sayesinde 0’dan 100 km/sa hıza sadece 8,7 saniyede çıkarken, 226 km/sa’lik maksimum hıza ulaşabiliyor. 250 Nm. torku ise 1500 devir/dak’dan itibaren sağlayabiliyor ve performanstan taviz vermiyor. Tüm bunları ise 100 km’de ortalama 6,7 lt. yakıt tüketerek elde edebiliyor. Standart olarak 8 ileri otomatik şanzıman ile sunulan yeni BMW 520i, pürüzsüz vites geçişleri ve sessiz iç kabini sayesinde konforlu bir yolculuk sağlıyor.
Audi Rs 7 Sportback Türkiye’de
Audi’nin, quattro GmbH tarafından geliştirilen, en iyi dinamiklerin biraraya geldiği ve spor bir otomobilin gücünü, geniş, beş kapılı bir coupe’nin şıklığıyla birleştiren yeni modeli RS 7 Sportback Türkiye yollarıyla buluştu. 0’dan 100 kilometre hıza ulaşma süresi yalnızca 3,9 saniye olan bu modelde azami hız sunulan bir opsiyon sayesinde saatte 305 kilometreye kadar çıkabiliyor. 560 hp güç üreten biturbo V8’in olağanüstü gücüne rağmen RS 7 Sportback, 100 kilometrede ortalama sadece 9,8 litre yakıt tüketiyor. 011 / otomobilnews
YENİLİKLER / HYUNDAI i10
otomobilnews / 014
İzmİtlİ
HYUNDAI i10 Yüzünü Gösterdİ
Toplam 1.2 milyar TL’lik yatırımla Hyundai Assan İzmit Fabrikası’nda üretilip tüm Avrupa’ya sadece Türkiye’den ihraç edilecek olan yeni Hyundai i10’un ilk fotoğrafları gün ışığına çıktı.
015 / otomobilnews
YENİLİKLER / HYUNDAI i10 Avrupalı müşteriler için Avrupa’da geliştirilen yeni i10, kalabalık şehirlerin sempatik ve pratik yeni üyesi olarak “Made In Turkey” armasıyla Eylül ayından itibaren üretilip Avrupa yollarında gururla dolaşmaya başlayacak. Konfor ve güvenlik bakımından üst segment araçlardan bile daha zengin donanıma sahip olacak yeni i10, dina-
mik dış tasarımı ve kalitesi artırılmış iç mekânıyla dikkat çekiyor. Önceki modelin ortaya çıkmasının ardından geçen beş yıllık süre içerisinde önemli aşamalar kaydeden i10, eskisine göre çok daha büyük ve kullanışlı. Fonksiyonellik bakımından da segmentinin sınırlarını aşan i10, geniş yükleme kapasitesine sahip. Yüksek donanım seviyesiyle üretilen araç, sessiz kabini, artırılmış
malzeme kalitesi ve estetik kokpit dizaynıyla ön plana çıkıyor. Yeni i10, konforlu iç mekânı ve sportif dış tasarımına ek olarak geliştirilmiş sürüş özellikleri ve şaşırtıcı seviyedeki sessiz kabiniyle de adından sıkça söz ettirecek. Yeni Hyundai i10’da klima, lastik basınç sensörü, ESP, VSM, elektrikli ön ve arka camlar, USB-AUX girişleri, Blueto-
Hyundai yetkilileri geçtiğimiz ay yeni i10’un ülkemizde üretilecek olmasının gururu ile bizleri İzmit’teki fabrikaya davet etmiş, hem yeni 10’un kamuflajlı halini kullandırmış hem de yüksek güvenlikli özel bir odada kamuflajsız halini dünyada gören çok az sayıdaki kişilerden olmamızı sağlamışlardı. Detaylarını lansman ve test sürüşlerimiz döneminde bolca paylaşacağız; ancak ilk etapta şunu söylemeliyiz ki yeni i10 beklentilerin oldukça üzerinde bir otomobil olmuş.
otomobilnews / 016
Konfor ve güvenlik bakımından üst segment araçlardan bile daha zengin donanıma sahip olacak yeni i10, dinamik dış tasarımı ve kalitesi artırılmış iç mekânıyla dikkat çekiyor. Önceki modelin ortaya çıkmasının ardından geçen beş yıllık süre içerisinde önemli aşamalar kaydeden i10, eskisine göre çok daha büyük ve kullanışlı.
017 / otomobilnews
YENİLİKLER / HYUNDAI i10
oth, direksiyondan kumandalı müzik sistemi, LED gündüz farları, sis farları ve 15 inç çift renkli alüminyum alaşımlı jantlar gibi bir üst segmentteki araçlarda bile bulunmayan birçok donanım yer alıyor.
mından da segmentinin sınırlarını aşmış oluyor. Eskisine göre 5 mm. daha uzun dingil mesafesine sahip olan i10, yeni süspansiyon sistemi sayesinde de tüm yol şartlarında kararlı bir tutuş sergiliyor.
Eski jenerasyona göre 80 mm. daha uzun olan Hyundai i10, 65 mm. daha geniş ve 50 mm. daha alçak. Büyüyen boyutlarıyla beraber daha geniş bir oturma alanına kavuşan i10, artırılmış diz mesafesi ve yüzde 10 büyüyerek 252 litreye ulaşan bagaj kapasitesiyle de sınıfının en iyi değerlerini sergilemiş oluyor. Tamamen yepyeni bir platform kullanan Hyundai i10, sürüş özellikleri bakı-
Hyundai Avrupa Tasarım Merkezi Baş Tasarımcısı Thomas Bürkle ve ekibinin hummalı çalışmaları sonucunda ortaya çıkan i10, dinamik hatlarını markanın akıcı tasarım felsefesinden alıyor. Dış tasarımındaki sportifliği iç mekânındaki şık hatlarla birleştiren Hyundai tasarımcıları, yüksek kaliteli malzemeler kullanarak bir üst segmente de atıfta bulunmuş oluyorlar. Hyundai Avrupa Başkan Yardımcısı ve
otomobilnews / 018
CEO’su Allan Rushforth yeni i10 ile ilgili olarak, “Yeni nesil i10, Hyundai için oldukça önemli bir adım. Aracın dört bir yanı tamamen Avrupalı müşterilerin beklentilerine göre hazırlandı. Bu sebeple müşteriler için son derece avantajlı fiyat ve kaliteyi bir arada sunan i10, sınıfına yüksek donanımlar ve fonksiyonellik getiriyor. Müşterilerimiz bu sınıftaki bir araçta birden fazla deneyimi bir arada yaşamış olacaklar.” dedi. Eylül ayında, İzmit’teki Hyundai Assan Fabrikası’nda üretimine başlanacak olan yeni i10’un yüzde 90’ı Avrupa’ya ihraç edilecek ve yeni i20 ile birlikte tam kapasite üretime geçildiğinde yıllık üretim 200 bin adete ulaşacak.
Hyundai Avrupa Tasarım Merkezi Baş Tasarımcısı Thomas Bürkle ve ekibinin hummalı çalışmaları sonucunda ortaya çıkan i10, dinamik hatlarını markanın akıcı tasarım felsefesinden alıyor. Dış tasarımındaki sportifliği iç mekânındaki şık hatlarla birleştiren Hyundai tasarımcıları, yüksek kaliteli malzemeler kullanarak bir üst segmente de atıfta bulunmuş oluyorlar.
Hyundai yetkilileri geçtiğimiz ay yeni i10’un ülkemizde üretilecek olmasının gururu ile bizleri İzmit’teki fabrikaya davet etmiş, hem yeni 10’un kamuflajlı halini kullandırmış hem de yüksek güvenlikli özel bir odada kamuflajsız halini dünyada gören çok az sayıdaki kişilerden olmamızı sağlamışlardı. Detaylarını lansman ve test sürüşlerimiz döneminde bolca paylaşacağız; ancak ilk etapta şunu söylemeliyiz ki yeni i10 beklentilerin oldukça üzerinde bir otomobil olmuş. 019 / otomobilnews
KÖŞE / KURTHAN TARAKÇIOĞLU / kurthan@ktconsulting.com.tr
KAZANANLAR KULÜBÜ
Yenİ Bayİ Bİçİmlerİnin Ortaya Çıkışı (Bölüm 3) Türkiye Otomotiv pazarında kısa veya orta vadede olma olasılığını görmediğim çok tipik bir vaka kısa süre önce ABD’de yaşandı. “Yeni Bayi Biçimlerinin Ortaya Çıkışı” başlıklı yazı dizimin bu üçüncü ve son bölümüne çarpıcı bu örnekle başlamak istiyorum. Bize şimdilik çok uzak bir örnek belki; ama sınırları gösterebilmek amacıyla bahsetmeden geçemeyeceğim. 1950’li yıllarda otomotiv bayiliğine başlayan ve geçen yıllarda yılda 15.7 milyar Amerikan doları ciro ile ABD pazarının en büyüklerinden biri haline gelen “AutoNation” isimli otomotiv perakende (bayilik) zinciri, ülke çapında 15 farklı isimde temsil ettiği 10’a yakın markayı çarpıcı bir kararla tek bir çatı altında toplayarak tabela ismini “markasız” yapma kararı verdi. Yani tesis tabelalarında bundan böyle temsil ettiği markalardan bağımsız ve sadece kendi ismi olan “AutoNation”ı kullanma kararı aldı. Çok da kolay olmayan bu süreci markalarla yapılan uzun tartışmalar, çetin pazarlıklar sonucunda ve devamında 18 milyon Amerikan doları reklam harcaması yaparak yürütme kararı aldı. Devrimsel ve dünya çapında şimdilik istisna olan bu örneği sadece otomotiv bayiliğinde sınırların nereye kadar uzanabileceğini gösterebilmek amacıyla yazdım. Fakat şimdilik buna takılmayalım, önümüzdeki 10 sene içerisinde ülkemizde böyle bir gelişme olasılığını öngöremeyiz, zira bizim pazarımız ABD’ye göre daha tutucu özelliklere sahip olan Avrupa pazarına daha yakın genlere sahip bir pazardır.
otomobilnews / 022
Daha yakına gelecek olursak; bir önceki yazımda diğer sektörlerde de durumun artık eskisinden çok farklı olduğunu söylemiş ve son 20 yıl içinde inanılmaz bir rol ve yer değişimi yaşandığından bahsetmiştim. Ülkemizde Çin baskısının tekstile, IKEA’nın mobilya sektörüne son olarak da Elektro marketlerin Vestel ve Arçelik’e etkisine gönderme yaparak riski görüp yönetebilenlerin yeni dünya düzenine daha hızlı adapte olarak değişime ayak uydurabildiklerinden dem vurmuştum. Otomotiv sektöründe ise benzer bir dönüşümün hâlihazırda başlamış olmasının sebepleri ve gidişatından söz ederek; tek şehirde çok markalı bayi biçimlerinin artmakta olduğunu gözlemlediğimi, birden çok şehre yayılmış tek markalı bayi yapılarının da (veya büyük şehirde birkaç tesis) büyüme eğilimine girdiğini söylemiştim. Son yıllarda başlamış olan bu yeni bayi biçimlerinde biçim değişikliği; işin fiziksel ve dolayısıyla hacimsel ölçeğinin büyümesi yönünde gerçekleşmekle birlikte içerik değişikliğiyle de kendini göstermektedir ya da şöyle diyelim; otomotiv bayiliğinde ölçekler büyüdükçe, iş yönetim usullerinin daha da profesyonelleşiyor olduğunu gözlemlerken , bununla birlikte otomotiv perakendeciliğinin yan gelir kaynakları olan kullanılmış araç satışı, sigorta işlemleri, tüketici finansmanı, yedek parça ve aksesuar satışı ve hatta hasar onarımı gibi servis işlemlerinde başlı başına yeni ya da yeniden organize edilen iş yapılarını da görmekteyiz. Bu dönüşümün ana sebepleri olan
‘
KURTHAN TARAKÇIOĞLU
1950’li yıllarda otomotiv bayiliğine başlayan ve geçen yıllarda yılda 15.7 milyar Amerikan doları ciro ile ABD pazarının en büyüklerinden biri haline gelen “AutoNation” isimli otomotiv perakende (bayilik) zinciri, ülke çapında 15 farklı isimde temsil ettiği 10’a yakın markayı çarpıcı bir kararla tek bir çatı altında toplayarak tabela ismini “markasız” yapma kararı verdi. Yani tesis tabelalarında bundan böyle temsil ettiği markalardan bağımsız ve sadece kendi ismi olan “AutoNation”ı kullanma kararı aldı.
‘
Otomotiv bayi teşkilatlarına baktığımızda genellikle bayilerin %20’si toplam iş performansının %80’ini gerçekleştirmektedirler ve geri kalan %80’lik bölüm ise sadece %20’lik bir performans payına sahiptir.
rekabetin etkisi ve benzeri detaylardan yazı dizisinin bundan önceki bölümlerinde uzun uzun bahsetmiştim, bu yüzden yeniden irdelemek istemem; ancak henüz değinmediğim çok önemli diğer iki faktör daha var, bunlardan ilki “tek tedarikçi sendromu”dur. Bu sendromu basit bir örnekle şöyle açıklamaya çalışayım. Bir üretim tesisi kurdunuz ve her ne üretiyorsanız üretin (çıktı) mutlaka yarı mamul veya ham madde (girdi) ihtiyacı söz konusudur ve hangi işte olursa olsun bu “girdi” ihtiyacı birden fazla tedarikçiden sağlanır. Zira tedarikçilerden birinin aksaması durumunda sizin üretiminiz aksamamalıdır veya tek bir ürün üretiyor ve satıyorsunuz; ancak pazar şartlarında veya tüketici tercihlerinde hızlı bir değişim yaşanması durumunda satış riskiyle karşı karşıya kalırsınız, dolayısıyla ürün çeşitlerini arttırmak durumundasınızdır. Sadece üretim işinde değil, satış, hizmet, finans ve benzeri birçok sektörde de durum böyledir. Otomotiv perakendeciliğinin konvansiyonel yapısında ise yetkili bayi tek bir tedarikçiye, yani markaya bağlıdır ve aslına bakarsanız ana girdi otomobil ana çıktı ise doğal olarak yine otomobildir. İşte bu durum kobi niteliğindeki otomotiv bayilerine daima bir işletme riski yaratmaktadır. Diğer faktör ise “20-60-20 sendromu”dur. Rekabet piyasasında risk sadece bayiler için değil, üreticiler için de büyüktür. Bu riski minimize etmek için ise bazı yöneticiler “genele yaygın yönetim teknikleri” uygulamaktansa daha etkin olacağına inandığı 80’e 20 yönetim biçimini yeğleyebilmektedirler. Bu, onlar için riski minimize etmek anlamına gelirken bazı bayileri içinse işletme riskinin onlar için büyümesi anlamına gelmektedir. 20-60-20 sendromu nedir? Otomotiv
bayi teşkilatlarına baktığımızda genellikle bayilerin %20’si toplam iş performansının %80’ini gerçekleştirmektedirler ve geri kalan %80’lik bölüm ise sadece %20 ’lik bir performans payına sahiptir. Bu %20’lik yüksek performanslı bayiler bazı marka yöneticilerinin göz bebeğidirler ve merkez ofisler mesailerinin, kaynaklarının en önemli bölümünü bu %20’ye harcarken; düşük performanslı %20’lik bölümü gözden çıkartırlar. Aradaki %60’lık kesim için ise tedbirli bir yönetim sergilerler. İşte bu durum, sayısı azımsanmayacak düzeyde olan birçok bayiye önemli bir işletme riski yaratmaktadır. Sonuç olarak; bundan önceki bölümlerde açıkladığım konulara ek olarak “tek tedarikçi sendromu” ve “20-60-20 sendromu” sebebiyle dönüşüm yeni bayi biçimlerinin ortaya çıkışı yönünde başlamıştır ve orta vadede hızlanarak devam etmesi kaçınılmazdır. Önümüzdeki beş yıl içerisinde otomotiv perakendeciliğine konsantrasyon süreçleri KAZANANLARI ve KAYBEDENLERİ çok net olarak ortaya çıkartacaktır. Son teknoloji ürünü yönetim ve kontrol sistemleri, doğru öngörüler, doğru mar-
kalaşma, istikrarlı bir büyüme stratejisi, tüm finansal hizmetlerde belirli bir genişleme ve yeni satış kanallarının yaratıcı bir şekilde devreye alınması otomotiv bayileri için ana başarı faktörleri olacaktır. Bu şu demektir; otomotiv perakende satış yönetimi bundan böyle önemli ölçüde daha profesyonel ve otomotiv üreticileri ile olan ilişkilerinde ise çok daha kendine güvenli olacaktır. Önümüzdeki bu süreçte internetin de önemi çok daha fazla artacaktır. Henüz otomotiv satışı için doğru tasarlanmış, başarılı ve sürdürülebilir internet tabanlı iş modelleri eksikliği söz konusudur ve bu alandaki büyük eksiklik ile büyük ihtiyaç çok büyük bir potansiyelin de tam önümüzde durduğunu göstermektedir. Bu alandaki gelişmenin öyle çok da yakın vadede yaşanacağını öngörmüyorum; fakat internetten satışın önümüzdeki 10 yıl içinde çok daha fazla önem kazanacağını ve önemli bir pay alacağını şimdiden söyleyebilirim. Unutmayalım ki; bugün anlamlı görünen yarın muhtemelen öyle olmayacak. Bu hiç bitmeyecek !!! “Asla Vazgeçmeyenler”in yeri, Kazananlar Kulübü’nde tekrar görüşmek üzere...
023 / otomobilnews
LAMBORGHINI YENİLİKLER / LamborghInI Gallardo LP 570-4 Squadro Corse
GALLARDO LP 570-4
SQUADRA CORSE Yeni Lamborghini Gallardo LP 570-4 Squadro Corse ile yarış pistlerinin heyecanı doğrudan doğruya yollara taşıyor. Yüksek performans sağlayan yeni model, motor sporlarının büyülü dünyasını sokak ve caddelere getiriyor.
otomobilnews / 024
025 / otomobilnews
YENİLİKLER / LamborghInI Gallardo LP 570-4 Squadro Corse
Squadra Corse ismi, Automobili Lamborghini içinde yeni kurulan ve GT3’ten Lamborghini Blancpain Super Trofeo şampiyonalarına kadar bütün motor sporları etkinliklerini yöneten departmandan geliyor. Gallardo serisinin bu yeni ve en ekstrem modeli, dünyanın en hızlı tek model yarış serisi olan Lamborghini Blancpain Super Trofeo’da başarıyla yarışmış olan Gallardo Super Trofeo’nun tasarımını esas alıyor. Squadra Corse ismi, Automobili Lamborghini içinde yeni kurulan ve GT3’ten Lamborghini Blancpain Super Trofeo şampiyonalarına kadar bütün motor sporları etkinliklerini yöneten departmandan geliyor. Yeni Gallardo Squadra Corse, yarış otomobillerine çok yakın. Her ikisinde bulunan V10 motor, yarış versiyonlarında hiçbir değişiklik yapılmaksızın kullanılıyor. Benzer şekilde, Squadra Corse’de aynı arka kanadın bulunması, aerodinamik yüklemenin daha iyi olmasını sağ-
otomobilnews / 026
lıyor ve yüksek hızdaki zorlu sürüşler sırasında dinamik stabilite artırılıyor. Yarış versiyonundan doğrudan alınan bir başka unsur ise çıkarılabilir motor kapağı ve hızlı çıkarma sistemi. Hem arka kanat hem de motor kapağı, tıpkı Squadra Corse’nin başka birçok parçasında olduğu gibi karbon bileşiklerinden yapılmış. Karbon Fiber’in Uyumlu Kullanılması Hafif Konstrüksiyon Sağlıyor Alüminyumun yanı sıra karbon fiber malzeme yeni Gallardo’nun yeni üst modelinin son derece hafif tasarımının arkasındaki etkeni oluşturuyor. Gallardo LP 570-4 Squadra Corse’nin gururla sunulan özelliklerinden biri 1340 kilogramlık kuru ağırlığı. Zaten hafif olan Gallardo LP 560-4 modeline göre
70 kg. daha hafif olan bu ağırlık, Squadra Corse’ye beygirgücü başına 2,35 kilogramlık şaşırtıcı bir güç/ağırlık oranı ve bu sayede nefesleri kesen bir performans sağlıyor. 0-100 km. hızlanmasını sadece 3.4 saniyede tamamlayan bu model, 200 km. hıza ise sadece 10.4 saniyede ulaşıyor. Standard üretim niteliğindeki karbon seramik fren sistemi eşsiz bir durdurma gücünü garanti ediyor. Teknoloji ve Güç Aktarma Sistemi Super Trofeo yarış versiyonunda olduğu gibi yeni Squadra Corse de Gallardo Superleggera’nın teknolojik özelliklerine sahip. Kaputun altında yer alan V10 motor; 570 HP güç üretiyor ve 8.000 d/d’de bu güce tam olarak ulaşıyor. V10’un benzersiz ateşleme düzeni, otomobil yarışlarında işitilen çarpıcı sesi veriyor. Yarış otomobilinde olduğu
gibi, Gallardo Squadra Corse’de de, direksiyon kollarıyla idare edilen, robot e-gear altı vitesli şanzıman standart olarak yer alıyor. Bu elektronik kumandalı sistem altı vites arasında sorunsuz ve profesyonel sürücülerden çok daha hızlı geçişler yapıyor. Gallardo LP 570-4 Squadra Corse’nin her kilometresi heyecanla dolu ve bu heyecanın bir sebebi de dört tekerlekten çekiş sistemi sayesinde her koşulda sağlanan kesintisiz yol tutuşu. Gallardo Squadro Corse, nefes kesen viraj alma hızı ve tepkilerinin hızlı ve anında olması açısından gerçekten hayret verici bir araç. Yol tutuşu her zaman net, dengeli ve tamamen güvenli. İtalyan Yarış Dünyasının Temsilcisi Otomobilin yan tarafı boyunca uzanan çıkartma şerit, İtalyan bayrağının renkleri olan yeşil, beyaz ve kırmızı renklerden oluşuyor. Squadra Corse, Giallo Midas (sarı), Bianco Monocerus (beyaz), Grigio Thalasso (gri) ve Rosso Mars (kırmızı) renklerde sunuluyor. Gallardo Squadra Corse’nin dış görünümü, geniş arka kanattaki mat siyah cila ve bunun gövde rengiyle oluşturduğu kontrast ile mükemmel bir vurgu kazanıyor. Motor kapağı, ön hava girişleri, arka dağıtıcı ve 19 inç dövme jantlar parlak siyahla boyanıyor, güçlü fren kaliperleri ise kırmızı, siyah veya sarı olabiliyor. Minimalist Spor İç Mekân Spor minimalizm için mükemmel bir bileşim olan son derece hafif karbon fiber ve Alcantra, Squadra Corse’nin iç mekânında hakim malzemeyi oluşturuyor. Alcantra, gösterge tablosunun alt tarafı, koltuk minderinin orta paneli ve koltuk arkalığına zarafet katıyor. Kapı panelleri, yarış koltukları ve orta koltuk kapağı, Lamborghini’nin dünya çapında en ileri uzmanlığa sahip olduğu bir teknoloji olan karbon fiber malzemeden yapılıyor. Karbon aynı zamanda el freni çerçevesi, orta konsolun ortası, direksiyonun alt kısmı, esas ve ikincil gösterge panellerinin etrafındaki çerçeveler, kapı kolları ve torpido gözünü açma kolunda da kullanılıyor. Çanak yarış koltuklarının yerine konforlu koltuklar sipariş edilebiliyor.
027 / otomobilnews
KÖŞE / ERTUĞRUL ERSİN / ertugrul.ersin@ikok.org.tr
10 yıl sonrakİ sİze ne mesaj vermek İsterdİnİz? Genellikle Temmuz-Ağustos yazıları, yazdığım en ‘light’ yazılar oluyor. Yaz, tatil, bayram derken doğru dürüst reklam da izlenmiyor. Zaten yıllardır bu mevsimde yayınlanan reklam sayısı da hep az olur. Son bir ay içinde rastladığım en kayda değer iş Fiat 500 kampanyası oldu. Rastladığım diyorum; çünkü bildiğiniz gibi reklam izlemek için özel bir gayret göstermiyorum. Normal bir tüketici gibi davranıyorum. Yeni Fiat 500’ün kendisini gördüğümde epeyce şaşırmıştım. Fiat’ın bu tarihi modeli birkaç yıl önce genç hedef kitleye yönelik olarak tamamen yenilenmişti. Bir nevi New Beattle operasyonu gibiydi. Özellikle ülkemizde çok alıcı bulduğunu söyleyemeyiz. En azından sokaklarda gördüğümüz kadarıyla durum böyle. Yeni 500 hacmiyle şaşırttı beni. Ardından TVde reklam filmlerine rastladım. İlk gördüğümde etkilenmedim; ama seri filmleri izleyince arkasında sağlam bir konsept olduğu anlaşılıyor. Hedef kitle 30’lu yaşlarındaki şehirli gençler. Bu gençler 20’li yaşlarını dinamik bir yaşam tarzıyla yaşıyorlar. Sürekli dışardalar. Gezip tozuyorlar. Sonra yaşam şartları diyelim, 30’lu yaşlar başlayınca bu gezip tozmalar gitgide azalıyor. Doğru tespit. Yani kuvvetli bir insight (içgörü mü diyorlar?) üstüne kurulmuş. Ayrıca prodüksiyon, dış ses, oyuncu seçimi baotomobilnews / 030
şarılı. Metin biraz daha belirgin olabilse mesaj daha da kolay anlaşılır olurdu. 5 üstünden 3,5 alıyor benden. Yine geçenlerde Shell’in 90. yıl kutlama ilanı vardı gazetelerde. Eski bir ilandan uyarlanmış ve bu bilgi ilanın altında da verilmiş; ancak Shell’in mevcut marka duruşuyla bu nostaljik tavır pek uymamış. 90 yıldır bu ülkeye hizmet eden bir markayız mesajı verilmek istenmiş; ama bunun için bu kadar eskilere gitmeye ne gerek var? 90 yıldır deyince zaten mesaj kendiliğinden çıkmıyor mu? Shell’in Ferrari’den de destek alarak sürdürdüğü teknoloji geliştiren marka yaklaşımı 90. yıl için de uygulanabilirdi. Zaten bu tip kurumsal işleri hep yadırgamışımdır. Otomobilde de her sene başı “1 Numarayız” ilanları yayınlanır mesela. Hep kime ne diye düşünmüşümdür. Tüketiciden çok hedef kitlesi rakip markaların üst düzey yöneticileri olan işlerdir hep. Shell ilanına 5 üstünden 2 veriyoruz. Bu ay değerlendireceğim işler bunlarla sınırlı. Yayına giren ama görmediğim kampanya varsa kusura bakmasınlar. Bana ulaşamamışlar. Yaz, bayram, tatil derken kendimizi yine Çeşme yarımadasında bulduk. İlk tespitim Bodrum’da içtiği çorbaya 70 TL ödemek zorunda kalan BJK Başkanı Fikret Orman gibi fiyatların inanılmaz
ERTUĞRUL ERSİN
‘
Son bir ay içinde rastladığım en kayda değer iş Fiat 500 kampanyası oldu. Rastladığım diyorum; çünkü bildiğiniz gibi reklam izlemek için özel bir gayret göstermiyorum. Normal bir tüketici gibi davranıyorum.
Yaz, bayram, tatil derken kendimizi yine Çeşme yarımadasında bulduk.
‘
uçtuğu. Ildır köyünün (gerçekten hâlâ köy bu arada) girişinde bir gözlemeci vardır. Güleryüzlü servis elemanları ve lezzetli gözlemeleriyle favori yerlerimizdendir. Fırsat bu fırsat demişler, onlar da çorba misali gözlemelerin fiyatlarını çok fazla artırmışlar. Gözlemelerin tadı ise tam tersine aşağıya gitmiş. Dost Pide, Kumrucu Şevki gibi yerler ise kalitelerini korumuşlar. Yine de Ilıca’da konumu itibariyle en favori yerim Mezzaluna. Çeşme Marina derseniz yine aynı, yani tıklım tıklım. Hayal Kahvesi’ndeki canlı performans ise beni hayal kırıklığına uğrattı. Öyle ki, mola verdiklerinde banttan çalan müzikler daha keyif vericiydi. Bu günlerde Şifne’ye yapılacak yeni marina konuşuluyor. Politikaya girmek istemem ama bizim oralara dokunmasanız beyler, çok daha memnun oluruz. Biraz da gördüğümüz açıkhava işlerinden bahsedelim. Renault’nun açıkhava panoları devam ediyor. Benim gördüğüm en az 3 yıl oldu. Medya kullanımındaki bu istikrar nedeniyle Renault’yu kutlamak gerek. Bu sene panolarda Renault Captur var. Outdoor’a uygun mesaj, büyük araba resmi. İşini görüyor. Marinada bu sene Mazda standını gördüm. Mazda 6’ydı yanılmıyorsam. Normal standart bir stand görünümündeydi; ama yeri biraz kuytu köşe geldi bana.
‘
Biraz da gördüğümüz açıkhava işlerinden bahsedelim. Renault’nun açıkhava panoları devam ediyor. Benim gördüğüm en az 3 yıl oldu. Medya kullanımındaki bu istikrar nedeniyle Renault’yu kutlamak gerek. Bu sene panolarda Renault Captur var. Outdoor’a uygun mesaj, büyük araba resmi. İşini görüyor. 031 / otomobilnews
YENİLİKLER / yeni range rover sport
Range Rover ile birlikte geliştirilen yeni Range Rover Sport, şimdiye kadarki en iyi yol koşulları dinamiğini, sınıfının lideri sürüş yeteneği ile birlikte sunuyor.
otomobilnews / 032
En Çevİk Land Rover Nİ
En Hızlı, ve En Duyarlı
RANGE ROVER SPORT
YE
033 / otomobilnews
YENİLİKLER / yeni range rover sport Land Rover’ın çığır açan hafif süspansiyon tasarımı ve yenilikçi dinamik şasi teknolojileri kullanan Range Rover Sport’un sınıfında bir numara alüminyum yapısı 420 kg’a kadar ağırlık tasarrufu sağlıyor. Bu, aracın dinamik performansını geliştirerek onun çevik hakimiyet ve sıra dışı konforla birleşmesini sağlıyor. Bu tasarruf, aynı zamanda spor lüksü ve dinamik sürüş deneyimi ile 194g/km’ye indirilmiş CO2 emisyonunun benzersiz bir birleşimini oluşturuyor. İddialı, Güçlü ve Yapılı Dinamik yeni Range Rover Sport gelişmiş sürüş performansıyla kendini hissettiren ve ortak bir DNA ile kendisini Range Rover ve Range Rover Evoque arasında konumlandıran iddialı, güçlü ve yapılı, cesur ve yenilikçi dış tasarıma sahip. Önceki modellerin ayırt edici tasarımlarının yepyeni bir yorumuyla, bu araç geliştirilmiş alan kullanımıyla birlikte biçimli ve çağdaş bir görünüme sahip. Yeni Range Rover Sport, bir önceki gövdeye oranla yalnızca 62 mm. daha uzundur; fakat yine de 4850 mm. uzunluğuyla 7 koltuklu SUV’lardan ve çoğu E segmenti sedanlardan daha kısa ve daha iyi bir manevra ve park etme kolaylığını da beraberinde getiriyor. Ancak, önemli ölçüde daha uzun bir aks mesafesi (178 mm. arttırılmış), arka koltuk yolcuları için daha fazla alan ve geliştirilmiş erişim sağlıyor. Bir SUV’da Bulunabilecek En Geniş Yetenek Yelpazesi Yeni Range Rover Sport daha da çevik yol tutuşunu, geliştirilmiş sürüş keyfi ve zarafet ile tamamlayarak ciddi ölçüde iyileştirilmiş her türlü yol koşulları dinamiği sunmak için tasarlan-
otomobilnews / 034
dı. Hafif alüminyum süspansiyon, önde geniş aralıklı çifte süspansiyon çatalı ve arkada gelişmiş çok bağlantılı düzenleme ile tamamen bağımsız. Sınıfında öncü (260 mm. ön ve 272 mm. arka) ve en zorlu koşullar ile başa çıkabilmek için 546 mm’lik sıra dışı bir tekerlek artikülasyonu sağlıyor. Maksimum zemin alanı 285 mm’ye (+58mm) çıkarılmış ve yükseltilmiş havalı süspansiyon sistemi otomatik olarak iki sürüş yüksekliği arasında değişirken, çığır açan yeni nesil Terrain Response 2 sistemi otomatik olarak en uygun arazi programını seçiyor. Beşinci nesil havalı süspansiyon, en alçak yükseklik ayarı olan “Erişim Yüksekliği”nden (kolay giriş ve çıkış için bir öncekine göre 10 mm. daha alçak, 50 mm’de) standart arazi sürüşü yüksekliğine 115 mm’ye kadar düzenli hareket sağlıyor. Sensör tarafından tetiklenen otomatik yükseltme ve manuel olarak seçilen yükseltmenin her ikisi de Range Rover Sport’u 35 mm. kadar yükseltirken toplamda 185 mm’lik bir yükseklik aralığı yaratıyor. Yeniden tasarlanan havalı süspansiyon sistemi, yeni +35 mm’lik orta seviye yükseklik ayarı ile arazi sürüşü modunun daha önce mümkün olandan çok daha yüksek hızlarda (50km/s’den 80km/s’e) kullanılabileceği anlamına geliyor. Yeni elektrikli hidrolik direksiyon daha hafif ve doğrudan hâkimiyet hissi veriyor. İki tam zamanlı 4WD sistem seçeneği sunuluyor. Bu sistem en zorlu arazi sürüşü koşulları için önarka % 50/50 tork dağılımı ve %100 kilitleme yeteneğine sahip, düşük tahrik oranlı iki hızlı bir transfer kutusu sağlıyor. Alternatif sistem ise 18 kg. daha
Dinamik yeni Range Rover Sport gelişmiş sürüş performansıyla kendini hissettiren ve ortak bir DNA ile kendisini Range Rover ve Range Rover Evoque arasında konumlandıran iddialı, güçlü ve yapılı, cesur ve yenilikçi dış tasarıma sahip.
035 / otomobilnews
YENİLİKLER / yeni range rover sport
Yeni elektrikli hidrolik direksiyon daha hafif ve doğrudan hâkimiyet hissi veriyor. İki tam zamanlı 4WD sistem seçeneği sunuluyor. Bu sistem en zorlu arazi sürüşü koşulları için ön-arka % 50/50 tork dağılımı ve %100 kilitleme yeteneğine sahip, düşük tahrik oranlı iki hızlı bir transfer kutusu sağlıyor. hafif ve otomatik olarak torku aksa en yüksek tutuşla dağıtan bir Torsen diferansiyeli olan ve bütün koşullarda mükemmel çekiş sağlamak için çekiş kontrol sistemi ile birlikte çalışan tek hızlı bir transfer kutusuna sahiptir. Ön-arka % 42/58’lik tork dağılımı, en iyi sürüş dinamiği için arka tekerlek sürüşü eğilimi yaratmak için tasarlandı. Dört Motor Seçeneği Var. Yeni Range Rover Sport müşterileri başlangıçta dört motor seçeneğine sahip olacak. İki supercharged benzinli motor (5.0 litre 510PS V8 ve yeni 3.0 lit-
otomobilnews / 036
re 340PS V6) ve iki dizel motor (3.0 litre 258PS TDV6 ve 292PS SDV6). Güç aktarma organları dizilişi, yüksek performanslı bir 4.4 litre 339PS SDV8 dizel versiyonun eklenmesiyle bu yıl içinde genişletilecek. Ayrıca, bu yılın ilerleyen zamanlarında yenilikçi, yüksek verimli dizel bir Hybrid modelin de 2014 yılında satışa sunulması planlanmakta. Tahrik oranı boyunca, 0-100 km/saatlik hızlanma için süre 5 saniyelerden başlarken yakıt tüketimi % 24’e kadar (modele bağlı olarak) geliştirilmiştir ve CO2 emisyonu 194g/km’ye kadar düşüş göstermekte. Yeni Range Rover Sport’taki bütün ben-
zinli ve dizel motorlar, gelişmiş elektronik kontrollü ZF 8HP70 8-hızlı otomatik vites kutusuna sahip. Yeni Range Rover Sport’taki ağırlık azaltma amacıyla dört silindirli bir motor gibi daha küçük ve hafif bir güç kaynağı donanımı için gerçekleşebilecek bir ihtimali mümkün kılmakta. Genel ağırlığı 2000 kg’dan az olabilecek bir model, bir önceki en hafif gövdeden 500 kg. üzerinde ağırlık azaltımı sağlamış. Hafif Alüminyum Yapı İle Sınıfının İddialı Büyük beğeni kazanan yeni Range Ro-
ver ile paralel olarak tasarlanmış olan yeni modelin hafif alüminyum gövde yapısı, sıkıştırılmış paneller, dökülmüş, haddelenmiş ve silindirlenmiş alüminyum alaşımlı parçaların bileşiminden oluşuyor. Dolayısıyla güç tam olarak yüklerin en ağır olduğu yerlerde yoğunlaştırılmış. Aracın platformu önceki gövdeye göre % 39 daha hafif. Müşteri Odaklı Araç ve Güvenlik Özellikleri Yeni Range Rover Sport’un şasi teknolojileri sürekli değişken amortisöre (CVD) sahip Adaptive Dynamics ve daha güçlü modellerde heyecanlı normal yol koşulları sürüşü için Terrain Response2 sistemi içinde ayrı bir Dinamik modu kapsıyor. Bu sistem, çift kanallı Dynamic Response, bir Dinamik Aktif Arka Kilit Diferansiyeli ve dönüşlerde torku dış taraftaki tekerleklere aktaran, böylece yetersiz yönlendirmeyi azaltan Viraj Denge Kontrolü ile birleştirilmiş. Yeni Range Rover Sport’taki başka bir benzersiz yenilik ise su geçişlerinde derinlik bilgisi veren yeni Wade Sensing özelliğidir. Yeni Range Rover Sport’un azami sudan geçme derinliği önceki gövdeden 150 mm. daha fazla olarak 850 mm’ye çıkarıldığı için, şimdi sürücüye çok daha fazla fayda sağlamakta.
Yeni Range Rover Sport’un şasi teknolojileri sürekli değişken amortisöre (CVD) sahip Adaptive Dynamics ve daha güçlü modellerde heyecanlı normal yol koşulları sürüşü için Terrain Response2 sistemi içinde ayrı bir Dinamik modu kapsıyor.
037 / otomobilnews
KÖŞE / CİHAD BAŞUSTA / cihadbasusta@yahoo.com / twitter: cihadbasusta
YEDEK LASTİK Yeni moda çıktı. Artık bazı markalar otomobillerine stepne koymuyor.
CİHAD BAŞUSTA
Onun yerine lastik tamir kitini yerleştiriyor. Bu lastik tamir kiti, içinde kimyasal olan bir tüp. Sinek ilacına benzer bu tüpü siboba takıp, düğmesine basılı tutunca içindeki kimyasal lastiğe akıyor ve lastiğin içinde köpük olup hava kaçıran yeri kapatıyor. İçinde 7 bar kadar hava var. Böylelikle en yakın lastikçiye ulaşmanızı sağlıyor. İşe yarıyor mu? Evet yarıyor. Pek çok kez kullandım. Lastik söküp, takmak zorunda kalmıyorsunuz. Vakitten tasarruf sağlıyor. Bazı sürücülerin otomobilin altına kriko yerleştirmeyi bile bilmediği göz önünde bulundurulursa, bu tamir kitinin araçlarda bulundurulması çok gerekli. Peki niye karşı çıkıyorum? Lastik tamir kitine karşı çıkmıyorum. Stepnelerin otomobillerin bagajından çıkarılıp, bu 20 – 25 liralık kitin konulmasına karşı çıkıyorum. Firmalar ABD’yi örnek gösterip,
otomobilnews / 038
‘
Lastik tamir kitine karşı çıkmıyorum. Stepnelerin otomobillerin bagajından çıkarılıp, bu 20 – 25 liralık kitin konulmasına karşı çıkıyorum. Firmalar ABD’yi örnek gösterip, “Orada da stepne çoğu otomobilde kalktı.” diyorlar; ama iş öyle değil.
‘
Jip alıyorsun stepnesi yok. Lastik yırtıldı, şehirlerarası giderken yolda kaldın. Sana bu jipi “Beyefendi korkmayın; artık dağa bayıra çıkabilirsiniz, bana mısın demez.” diyerek satmışlardı.
‘
Alıcı, hazırlamış kendini otomobil almaya, bayiden içeri giriyor. Biraz bakmış, araştırmış. Tasarımı nasıl, az yakıyor mu; hep kafasında bunlar var. Detayları da sağ olsun bayi çalışanı anlatıyor. “Efendim bakın, geri görüş kamerası var, otomatik far, yağmur sensörlü silecekler…”. Adamın aklına gelmiyor ki, stepnesi var mı diye sormak.
“Orada da stepne çoğu otomobilde kalktı.” diyorlar; ama iş öyle değil. Kusura bakmasınlar; bunu maliyetten kaçmanın en ucuz yolu olarak değerlendiriyorum. *** Madem maliyetten kaçmıyorsun, hem stepne koy hem tamir kiti. Sürücü lastik yarıldığında ne yapacak. Olmaz mı? Olur tabii. Her yere kapan koyuyorlar. Çukurlardan bırakın lastiği, çelik jantı yamulan var. ***
Bazı otomobil markaları artık lüks modellere bile stepne koymamaya başladı. Jip alıyorsun stepnesi yok. Lastik yırtıldı, şehirlerarası giderken yolda kaldın. Sana bu jipi “Beyefendi korkmayın; artık dağa bayıra çıkabilirsiniz, bana mısın demez.” diyerek satmışlardı. Asfaltta kaldınız. Küfür etmez misiniz 200 bin lira para verip stepnesiz araç aldım diye.
Alıcı, hazırlamış kendini otomobil almaya, bayiden içeri giriyor. Biraz bakmış, araştırmış. Tasarımı nasıl, az yakıyor mu; hep kafasında bunlar var. Detayları da sağ olsun bayi çalışanı anlatıyor. “Efendim bakın, geri görüş kamerası var, otomatik far, yağmur sensörlü silecekler…”. Adamın aklına gelmiyor ki, stepnesi var mı diye sormak. Alıyor arabayı… Çıkıyor yola…
*** Peki alıcılar bu ucuz numaralara nasıl kanıyor?
Lastik yarılırsa; geri görüş kamerasından “Yol Yardım” geliyor mu diye bakar artık.
039 / otomobilnews
YENİLİKLER / Mercedes-Benz S 63 AMG / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com
Lüks Segmentte Sürüş Zevkİ
Mercedes-Benz S 63 AMG
Mercedes-Benz yeni S 63 AMG’nin örtüsünü kaldırdı ve ortaya çok güçlü, yüksek performanslı lüks salon otomobili çıktı. Tabii, sürüş dinamikleri, hafiflemiş yapı ve etkinlik alanındaki yeni standartları da unutmamak lâzım.
otomobilnews / 040
041 / otomobilnews
YENİLİKLER / Mercedes-Benz S 63 AMG / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com
Yeni Mercedes-Benz S 63 AMG’de 5.5 litre V8 Biturbo motor görev yapıyor. BlueDIRECT ailesinin en güçlü üyesi, 585 Hp güç ve 900 Nm. tork. Bu motor soluksuz üstün bir performans sağlıyor. Bu arada “AMG Lightweight Performance” yani “AMG hafifletilmiş performans” a teşekkür etmek gerek. Neden mi? Bir önceki S 63 AMG’ye göre 100 kg. hafifletildiği için. Bunun neticesinde yakıt tüketimi 100 kilometrede 10,1 litreye gerilemiş. İlk kez opsiyon olarak sunulan 4MATIC yani 4 çeker sisteminde ise bu değer 10,3 olarak açıklanmış. CO2 oranları ise; 237 g/km standart ve 242 g/km 4MATIC. Hiç de fena sayılmaz.
dartları yeniden belirliyor; kalite, mükemmellik ve birinci sınıf görünüş. Mercedes-Benz AMG CEO’su Ola Källenius; “ A 45 AMG ile CLA 45 AMG modellerinin başarılı lansmanlarından sonra S 63 AMG yüksek sınıf segmentte neler yapabileceğimizin göstergesiydi. Düşük yapısal ağırlık ve mutlak performans Mercedes-Benz -AMG’nin amiral gemisi olan model için en önemli özelliklerdir. İlk kez sunduğumuz AMG 4 çeker sistemi ise hem yeni pazarlara girmemizi sağlayacak hem de hava durumlarından dolayı kullanıcıların özellikle tercih ettiği 4 çeker sistem için giriş biletimiz olacak.”
Sadece çekiş sistemi olarak değil, sürüş dinamikleri konusunda da S 63 AMG yeni boyutlar katıyor. Dizayn, ekipman ve döşemeler ise S 63 AMG’de stan-
Tobias Moers (Mercedes-Benz -AMG tüm araçlar geliştirme başkanı ve yönetim kurulu üyesi) ise şu iddialı açıklamayı yapıyor: “Tartışmasız olarak bir
otomobilnews / 042
önceki S 63 AMG’den daha güçlü, hafif ve etkili bir model yaratarak amacımıza ulaştık. Sürüş dinamikleri açısından da S 63 AMG ileri doğru büyük bir adım attı. Opsiyon olarak sunulan performans odaklı AMG 4MATIC (4 teker çekiş sistemi) hiç de azımsanmayacak teşekkürü hak ediyor.” AMG Hafifleştirilmiş Performans: Önceki Modele Göre 100 Kg. Hafiflik. Bu nasıl oldu sorunun cevabı ise, çok hafif alaşım jantlar, hafifleştirilmiş lithium – ion akü, yüksek performanslı hafif fren sistemi. Ayrıca, modelin dış derisinin tamamı, tavanı, önü ve arkası da dâhil olmak üzere alüminyumdan yapılmış. Stepne yuvası ise, sıkı durun, karbon fiberden yapılmış (toplamdan 4 kiloluk bir düşüş sağlamış). Güç – ağırlık dengesine baktığımızda ise 3,49 kg/Hp
Sadece çekiş sistemi olarak değil, sürüş dinamikleri konusunda da S 63 AMG yeni boyutlar katıyor. Dizayn, ekipman ve döşemeler ise S 63 AMG’de standartları yeniden belirliyor; kalite, mükemmellik ve birinci sınıf görünüş.
043 / otomobilnews
YENİLİKLER / Mercedes-Benz S 63 AMG / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com
Son sürat ise 250 km/h ile sınırlandırılmış.Motorun bir öncekine göre kıyaslarsak; yakıt tüketimi 0,4 litre düşmüş, güç ise 41 Hp artmış. En önemlisi EU6 normlarını şimdiden karşılıyor (EU6 2015 yılında devreye girecek).
otomobilnews / 044
Opsiyonel olarak sunulan ve performans odaklı olan AMG 4MATIC, motorun torkunun %33’ünü ön tekerlere iletirken %67’sini arka tekerlere aktarıyor. Arka tekerlere iletilen güç kendi içinde de ayrılarak sürüş dinamiğinin yükselmesini, güvenliği ve ilk hızlanmadaki itici gücü sunuyor. oranını görüyoruz ki yani beygir başına yaklaşık 3,5 kilo düşüyor. Böylece yeni S 63 AMG 4MATIC 0’dan 100 km/h’ye 4 saniyede çıkıyor (standart 4,4 saniye). Bu modelin yaklaşık 2 ton olduğunu düşünürseniz nefes kesici. Son sürat ise 250 km/h ile sınırlandırılmış.Motorun bir öncekine göre kıyaslarsak; yakıt tüketimi 0,4 litre düşmüş, güç ise 41 Hp artmış. En önemlisi EU6 normlarını şimdiden karşılıyor (EU6 2015 yılında devreye girecek). AMG Egzoz Sistemi AMG üşenmemiş özel bir egzoz sistemi yapmış. Otomatik olarak kontrol edilebilen arka susturucu kanatları. Şanzıman “C” modundayken kanatlar kapanıyor ve sessiz sürüş imkânı sağlayan sistem “S” veya “M” modunda ise kanatları açıyor ve S 63 AMG kükremeye başlıyor.
Lithium-ion Akü Ağırlığı 20 Kilo Azaltıyor. Yeni teknoloji akü geleneksel akülere göre birçok avantaj sağlıyor. En önemlisi 78 AH kapasite sunması ve böylece başlangıç ve yedek akünün yerini alabilmesi. Böylece akülerden 20 kilo kazanç ortaya çıkıyor. Yeni S 63 AMG, dünyadaki bu tip aküyü kullan ilk yüksek üretim otomobil oluyor. AMG SPEEDSHIFT MCT 7 – Hızlı Spor Şanzıman Böyle bir modelde şanzıman çok önemlidir ve AMG SPEEDSHIFT MCT 7 oldukça iyi karşılık veriyor. 3 şanzıman modu sunuluyor: “C” (Controlled Efficiency), “S” (Sport) and “M” (Manuel). Böylece kişiye özel ayar imkânı sağlıyor. “C” modunda start/stop fonksiyonu devreye girerken, şanzıman konfor odaklı çalışmak için 2. viteste hareket alıyor. “S”
ve “M” modunda ise şanzıman ve motor tepkileri artıyor ve start/stop devre dışı kalıyor. AMG 4MATIC – 4 Tekerden Çekiş Sistemi Opsiyonel olarak sunulan ve performans odaklı olan AMG 4MATIC, motorun torkunun %33’ünü ön tekerlere iletirken %67’sini arka tekerlere aktarıyor. Arka tekerlere iletilen güç kendi içinde de ayrılarak sürüş dinamiğinin yükselmesini, güvenliği ve ilk hızlanmadaki itici gücü sunuyor. Ayrıca ek donanım olarak sunulan Sihirli Şasi Kontrolü ise özel olarak üretilmiş amortisörler ile yoldan gelen dalgalanmaları önceden öngören kamera sistemi ki dünyada ilk olarak sunuyor, size büyük konfor ve sürüş zevki veriyor.
045 / otomobilnews
KÖŞE / SİNAN AKAD / sinan.akad@otomobilnews.com
Nereden Çıktı Bu Hibrid Otomobİller? Ne çılgın bir başlık değil mi? Aslında hiç de değil. Asıl soru, neden çıktı bu hibrid otomobiller? 1901 yılında Ferdinand Porsche dünyadaki ilk benzinli ve elektrikli hibrid otomobili olan “Lohner –Porsche Mixte Hybrid” i üretiyor. Hikâyesi enteresan, okumanızı tavsiye ederim. Evet, haklısınız daha eski bazı denemeler de yok değil. Mesela ilk elektrikli otomobil; 1839 yılında Robert Anderson tarafından İskoçya’da üretilmiş. Asıl ilginç olanı ülkemizle ilgi. Tahmin edin bakalım ilk hibrid otomobil ülkemize ne zaman geldi? 1888 yılında. Şaka yapmıyorum. Sultan II. Abdülhamid İngiltere’den elektrikli otomobil siparişini veriyor. Otomobil Immisch ve şirketleri (Immisch & Company) tarafından 4 kişilik, bir beygir gücünde motor ile 24 hücreli pil ile üretilip teslim ediliyor. İnternette yerli ve yabancı sitelerde bu bilgilere rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Benim asıl değinmek istediğim konu neden 1997 yılına kadar beklendi? O sene Toyota Hibrid Prius modelini Japonya’da satışa sundu. 2 sene sonra 1999 yılında, diğer Japon üretici Honda Insight ile pazara giriş yaptı. Neredeyse ilk örneklerinden 100 yıl sonra. Biraz başa döneyim ve hibrid otomobil nedir aklım erdikçe, dilim döndükçe anlatayım. İçten yanmalı tabir edilen, benzinle çalışan bir otomobil alıp içine elektrikli otomobilnews / 046
bir motor ile genelde arka koltukların altına akü koyuyorsunuz. Bu kadar kolay değil tabii. Benzinli ve elektrikli motor, şanzımana ayrı ayrı ya da aynı anda güç gönderebiliyor. Elektrikli motoru besleyen aküler benzinli motor ve fren sistemi tarafından şarj ediliyor. Akülerin sunduğu menzil ortalama 70 km. dolaylarında (modele göre değişiklik gösterebilir). Sonrasında benzinli motor, görevi devralırken aynı zamanda aküleri şarj etmeye başlıyor ya da evinize veya işyerinize kurduğunuz sistemle kendiniz aküleri şarj ediyorsunuz (bazı marka/ modellerde). Böylece siz tahmini 50 km. boyunca havayı kirletmeden ve yakıt tüketmeden yol alıyorsunuz. Bu sayede çevreci oluyorsunuz. Bu noktada parantez açayım, tam elektrikli motorlu (içten yanmalı motor yok) otomobiller de günümüzde ciddi ciddi satılmaya başlandı. Hatta Renault, Fluence Z.E modelini ülkemizde üretiyor; ama en büyük sorun menzil. 180 km. ortalama bir menzil vermelerine rağmen 80 – 110 km. ancak yapabiliyorsunuz. Daha emekleme dönemi diyelim. Bence bu teknolojiler günah çıkarmaya benziyor. Otomobil firmaları, belki senelerce, çok yakıt tüketen ve havayı kirleten modeller ürettiler; ama bazı çevreci organizasyonların da yardımıyla yanlışlarını anladılar.
‘
SİNAN AKAD
Benim asıl değinmek istediğim konu neden 1997 yılına kadar beklendi? O sene Toyota Hibrid Prius modelini Japonya’da satışa sundu. 2 sene sonra 1999 yılında, diğer Japon üretici Honda Insight ile pazara giriş yaptı. Neredeyse ilk örneklerinden 100 yıl sonra. Biraz başa döneyim ve hibrid otomobil nedir aklım erdikçe, dilim döndükçe anlatayım.
Dünya çapındaki hibrid otomobillerin satış rakamlarına baktığımızda hiç de azımsanmayacak adetler görüyoruz.
‘
Asıl sebep ise dünyadaki yakıt fiyatlarının artmasıydı. Aslında o sorun hâlâ devam ediyor. Otomobil firmaları da sorunu hafifletmek için az tüketen otomobiller yapmaya yöneldiler. Cevabı ise tarihte buldular. Hibrid motorlu otomobiller; ancak önemli bir sorun vardı; piller. Motorun ürettiği elektriği saklayıp yeri geldiğinde elektrikli motora iletecek, az yer tutan, hafif pillere ihtiyaç vardı. Şu anki teknolojiyle Lityum İyon piller en üst seviye kabul ediliyor. Peki, bu çevreci sistemin en önemli eksisi nedir? Komplike teknolojiden dolayı fiyatı. Normal modellere göre neredeyse %50 daha pahalı satılmaktalar. Bazı modellerde pil ücreti fiyata dâhil edilmiyor. Yıllık kiralama bedeli alınıyor. Bu yüzden müşteriler bugünlerde alternatif teknolojilere pek rağbet göstermiyorlar; ama gün geçtikçe markalar alternatif yakıtlı (hibrid motorlu) modellerini teker teker piyasa çı-
karıyorlar. Tüketiciler ise bu sayede, birçok seçenek arasından kendilerine uygun olanı alabiliyorlar. Dünya çapındaki hibrid otomobillerin satış rakamlarına baktığımızda hiç de azımsanmayacak adetler görüyoruz. Şu anki rakam yaklaşık 6,8 milyon adet. Ülkemizde ise çok fazla seçenek yok. Renault, Toyota, Honda ve Karma gibi markalar tam elektrikli veya hibrid modelleri piyasaya sundular. Satış rakamları pek parlak değil; ama halkımız bu nazik teknolojiye yavaş yavaş alışıyor. Neticede nedir durum derseniz; bence son yıllarda benzinli motorların inanılmaz değişimini görüyoruz. Hatta downsizing rekorları kırılmaya başlandı bile. Küçük hacimli motorlar maksimum verimlilik, az tüketim ve az co2 salınımı. Geleceğin teknolojisi olmayı şimdiden garantilediler; çünkü elektrikli ve hibrid otomo-
biller hem pahalı hem de karşılığını tam veremiyor. Yani şimdilik. Ülkemizde yürütülen boykot kampanyası Benzinin litre fiyatının 5 TL’yi geçmesiyle beraber bir şey yapalım; ama ne yapalım havasıyla Facebook’tan bir kampanya başlatıldı. Bazı akaryakıt markalarından yakıt almayın, onlar en büyük rafineleri sahipleri, böylece yakıt fiyatları düşecek. Unutulan en önemli nokta ise akaryakıt dağıtım firmalarının yapacağı indirim en fazla %10 olur, tüketiciye ise ancak %6-7’si yansır; çünkü ülkemizde yakıtın litresindeki büyük kazanç devletin aldığı vergiler. Hem de inanılmaz bir yüzde ile. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yakıtlardaki vergi düzensizliği için çalışma yapabileceklerini açıkladı. Yani akaryakıt almamak belki bir tepki olabilir; ama en doğru çözüm ya toplu taşımaya binmek ya da birkaç kişinin birleşerek aynı araçla işe gitmesi.
047 / otomobilnews
LANSMAN / Yeni Toyota Corolla / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com
Yeni Corolla İstanbul Sokaklarında
1966 yılından bu yana 40 milyon satış adediyle “efsane otomobil” unvanını alan Toyota Corolla’nın 11’inci jenerasyonu yollardaki yerini aldı. Artırılan güvenlik donanımları, multimedia özellikleri ve sürüş dinamikleriyle şimdi çok daha iddialı bir otomobil olan yeni Toyota Corolla, Türkiye’de 45.400 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. otomobilnews / 048
Yeni Corolla, Toyota’nın yeni tasarım dilini en iyi yansıtan otomobillerden biri konumunda. Yeni Corolla’da Toyota’nın “Keen Look-Keskin Bakış” gündüz yanan LED farları ile ön üst ızgaraya ve “Under Priority – Öncelikli” dizaynı ile birlikte ön alt ızgaraya daha çok önem veren bir tasarım anlayışı bulunuyor. Far grubuna entegre krom çıtalar ve krom bagaj kapağı ile birleşen arka far grubu prestij vurgusunu artıran diğer tasarım detayları arasında yerini alıyor. Böylelikle yeni Corolla’nın ilk bakışta prestijli görünümü gözler önüne seriliyor. Yeni Corolla 4620 mm. uzunluğunda, 1775 mm. genişliğinde ve 1465 mm. yüksekliğinde. Bir önceki nesle göre 80 mm. daha uzun, 15 mm. daha geniş ve tavan yüksekliği 5 mm. daha alçak. Konforlu İç Mekân, Keyif Veren Sürüş Dingil mesafesinin 100 mm. artırılarak 2700 mm’ye çıkarılması yeni Corolla’da yolculara en konforlu ortamı sağlamak adına tasarlandı. Bu yeni tasarımdaki arka koltuk diz mesafesi de 92 mm. artırılarak 706 mm’lik sınıf lideri pozisyonu elde edildi. Yeni Corolla’nın sürücü pozisyonu da kapsamlı bir şekilde revize edildi. Koltuk yükseklik ayarı 15 mm. artılarak 60 mm’ye, koltuğun ileri geri kayma ayarı da 20 mm. uzatılarak 260 mm’ye ulaştırıldı. Direksiyon simidinin açısı da 24 dereceden 22 dereceye indi. Böylelikle sürücünün daha ergonomik bir sürüş pozisyonuna sahip olması hedeflendi. Tatminkâr Donanım Yeni Corolla Life, Active, Advance ve Premium olmak üzere dört farklı donanım paketi ile sunuluyor. Life versiyonundan itibaren 7 hava yastığı, VSC, yokuşta kalkış destek sistemi gibi güvenlik özelliklerinin yanı sıra elektrikli ön ve arka camlar, ön kol dayama, direksiyondan kumandalı müzik, gündüz yanan LED farlar, elektrikli ve ısıtmalı yan aynalar standart olarak yer alıyor. Yeni Corolla’nın tüm versiyonları ayrıca otomobilin kitlenmesin-
049 / otomobilnews
LANSMAN / Yeni Toyota Corolla / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com
den sonra 30 saniye süresince yanmaya devam edecek far sistemi Follow Me Home ile de donatıldı. Üst versiyonlarda bu özelliklere ilâve olarak deri direksiyon, elektrikli katlanabilen yan aynalar, ön sis farı, alüminyum alaşımlı jantlar, benzinli versiyonlarda cruise control (hız sabitleme sistemi), geri görüş monitörü, yağmur sensörü, otomatik yanan farlar, deri kumaş koltuk, far yıkama ve ön-arka park sensörü gibi özellikler de mevcut. Yeni Corolla’nın Premium versiyonunda standart olan Kolay - Akıllı Park Destek Sistemi olan SIPA (Simple – Intelligent Park Assist) ile ön ve arka yan tamponlar üzerinde bulunan sensörler kullanılarak sürücü çok daha dar alanlara otomatik olarak paralel park edebiliyor. Toyota’nın Go navigasyon sistemli Touch 2 teknolojisi, Toyota Touch 2 teknolojisinin daha da geliştirilmiş hali. Go navigasyon sistemli Touch 2’de özellikleri arttırılmış bir multimed-
otomobilnews / 050
ya sistemi bulunurken, çok özellikli ve ayrıntılı navigasyon da sunuluyor. Üst Seviyede Güvenlik Donanımları Yeni Corolla aktif ve pasif standart güvenlik donanımları ile de dikkat çekiyor. Güvenlik donanımları arasında sürücü diz hava yastığı dâhil olmak üzere 7 hava yastığı, elektronik çekiş kontrol sistemi (TRC) ve araç denge kontrolü (VSC) ile yokuş kalkış destek (HAC) sistemleri bulunuyor. Yeni Corolla’da çarpışma güvenliği performansı CAE (Bilgisayar Destekli Mühendislik) ile maksimize edildi ve defalarca yeniden teste tabi tutuldu. Enerji absorbe edici donanım ve sağlamlaştırılmış kabini sayesinde ön, arka ve yan çarpma performansı da yeni Corolla’yı çok daha sağlam kılıyor. Toyota Euro NCAP çarpışma test programında 5 yıldız almayı hedefliyor. Biri Dizel 3 Motor Seçeneği Yeni Corolla yola çıkarken en düşük emisyon ve sınıf lideri yakıt ekonomisini hedefliyor. Yeni Corolla’nın 6
ileri manuel şanzımanlı 1,33 lt. benzinli versiyonunda 100 km’de ortalama yakıt tüketimi 5,6 litre olarak gerçekleşirken, CO2 emisyonu da 129 gr/ km olarak ölçümlendi. Manuel şanzıman seçeneğine oranla daha düşük yakıt tüketimi sunan CVT şanzıman seçeneğine sahip 132 HP 1,6 Valvematic benzinli Multidrive S versiyonda ortalama yakıt tüketimi de yüzde 27 azaltılarak 100 km/5,6 lt olurken, CO2 emisyonu da manuel şanzımanlı modele göre 9 gram daha düşürülerek 130 gr/km olarak hesaplandı. Yeni Corolla’nın 6 ileri manuel ya da 6 ileri multimode şanzıman seçeneği ile sunulan ve Euro 5 normlarına uyumlu 1,4 D-4D motora sahip dizel versiyonu tam bir yakıt cimrisi. 6 ileri manuel şanzıman yeni Corolla 1,4 D-4D 100 km’de 4,1 litrelik yakıt tüketimi ve 106 gr/km’lik CO2 emisyonu ile dikkat çekiyor. İzlenim Yeni Corolla dış tasarım konusunda oldukça başarılı olmuş. Ön hattında-
ki keskin bakış, yan hatlardaki sadelik ve sportif hava, arka tasarımdaki stop lambalarının tasarımı gayet güzel. Hedeflenen yaş grubuna fazlasıyla hitap ediyor. İçerde ise fırtınalar kopuyor. Lastiklerin ön ve arka tampona yakınlaştırılarak elde edilen iç genişlik “D” segment modellerde bile neredeyse yok. Önde ve arkada fazlasıyla yer var. Bagaj hacmi de 452 litreye çıkarılmış. Fena sayılmaz; ama daha iyisi olabilirdi. Neden fırtına kopuyor derseniz yeni Auris’te yaşanılan şaşkınlığın aynısı Corolla’da da yaşanıyor. Önceki modele göre çok farklı bir tasarım anlayışına geçmiş. Bana nostaljik geldi, çok da beğenmedim. Rakipleri çıtaları yukarlara taşırken Toyota’nın daha sade bir tasarım anlayışına gitmesini anlamak zor. Aslında kötü değil, zamanla alışıyorsun. Fonksiyonellik ön planda. Ergonomik, pek sorun yok gibi sadece orta konsolda bulunan Touch ekran biraz sağda kalmış. Gözleri yoldan ayırmadan ekrandaki düğmelere ve bilgisayar verilerine ulaşmak zor. Onun dışında bir sıkıntı yok. Kalite anlayışı yüzünü göstermiş ve malzeme kalitesi yukarı taşınmış. Kanımca yüksek satış adetlerine ulaşmasını beklediğim Corolla’nın ülkemizde üretiliyor olması başarılı olması için birinci sebeptir.
051 / otomobilnews
KÖŞE / CENK CEYLAN / cenkceylan@yahoo.com
“10 Numara” Yasak Hayatımızın her alanında kullanılmakta olan petrol ve petrol ürünleri, sadece yakıt olmaktan ziyade kozmetikten demir çeliğe birçok sanayi kolunda kullanılmaktadır. Petrol türevlerinden biri olan baz yağ, ham petrolün (crude oil) işlenerek rafine edilmesi veya kimyasal sentezler sonucunda elde edilen kaydırıcı özellikteki yağlardır. Sanayi ve endüstriyel üretimde vazgeçilmez ürünlerden biri olan ve hemen hemen her sektörde kullanılan baz yağların kullanıldığı bir alan daha var: Kaçak akaryakıt, nam-ı değer “10 numara yağ”. Özellikle son dönemlerde akaryakıta gelen üst üste zamlar sonrası kamyon ve otobüslerde motorin yerine yakıt olarak “10 numara yağ” olarak adlandırılan, yüksek akışkanlık değerine sahip (düşük viskozite) yağların hakiki baz yağı ile inceltilmiş solvent ile karışımından meydana gelen yağların kullanımında önemli bir artış olduğu ortaya çıktı. Akaryakıt olarak kullanıldığında hem çevreye hem de ekonomiye zarar veren 10 numara yağların kullanılmasının önüne geçilebilmesi adına yasal mevzuattaki boşlukların kapatılması konusunda ciddi çalışmalar yapılıyor. 10 numara yağ olarak bilinen kaçak akaryakıt, tahmin edilenin aksine yurda tamamen yasal yollardan giriyor. Sanayide kullanılması amacıyla ithal edilen ürünotomobilnews / 052
ler, amaç dışında akaryakıt olarak kullanılması sebebiyle “kaçak akaryakıt” olarak adlandırılmaktadır. Büyük firmalar yüksek tonajlarda baz yağı ve solventi ithal ediyorlar ve daha sonra antrepolarında depoladıkları bu ürünleri irili ufaklı birçok firmaya satıyorlardı. Bu firmalarda bunları farklı uygulamalar için farklı isimler ve ambalajlar kullanarak ülke geneline, sanayi kuruluşlarına tedarik ediyorlardı. Bu durumda ithal edilen ürünün gerçek amacıyla sanayide mi kullanıldığı yoksa yasalara aykırı olarak kaçak akaryakıt olarak mı kullanıldığının tespiti ve takibi oldukça zorlaşıyordu. 10 numara yağ olarak satılan bu gibi ürünlerin ambalajlarında kalıp yağı, kesme yağı gibi ibareler yer almaktadır. Ambalajların üzerinde üretici/satıcı firmaların bilgileri açık ve okunaklı olarak yazılmakta, ilgili TSE standart numarası, marka tescil adı, numarası, gümrük tarife istatistik pozisyon numarası bilgileri de tam olarak yer almaktadır. Zaman zaman ambalajların üzerinde ayrıca “akaryakıt olarak kullanılamaz”, “satılmaz” şeklinde uyarıların da yer aldığı görülmektedir. Kısaca yapılan işleme EPDK’nın ve ilgili diğer kurumlarımızın bu konudaki yasal düzenlemelerine uygun bir görüntü verilmektedir. Ülkemizde “10 numara yağ” kullanımının 2007 yılından itiba-
‘
CENK CEYLAN
10 numara yağ olarak bilinen kaçak akaryakıt tahmin edilenin aksine yurda tamamen yasal yollardan giriyor. Sanayide kullanılması amacıyla ithal edilen ürünler amaç dışında akaryakıt olarak kullanılması sebebiyle “kaçak akaryakıt” olarak adlandırılmaktadır.
‘
Hem çevreye hem de ekonomiye zararı oldukça büyük olan kaçak akaryakıt konusu ardı ardına gelen akaryakıt zamları sonrası tekrar gündemde…
ren yüksek oranda arttığı kaydediliyor. Petrol Sanayi Derneği’nin yaptığı araştırmalara göre ülkemizde yaklaşık 550.000-600.000 tonluk bir baz yağı pazarı olduğu tahmin edilmekte; ancak 2009 yılında 980.000 ton olan baz yağı ithalatı 2010 yılında 1.400.000 ton olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam 2011 yılında 1.600.000 tona yükselmiştir. Aradaki fark problemin ne kadar ciddi olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. 2008 yılı sonundan beri artarak gündemde olan bu sorun, vergisel alanda yapılan değişiklikleri takip eden son beş yıl içinde araç parkındaki artışa rağmen benzin ve motorin tüketimindeki azalma kaçak akaryakıtın ne kadar büyük bir sıkıntı olduğunu yaklaşık 5.5 milyar TL’nin üzerinde bir vergi kaybı ile göstermektedir. Resmi kaynaklardan yapılan açıklamaya göre geçtiğimiz yıllarda yapılan vergi düzenlemesi ile önemli ölçüde önüne geçildiği belirtilen bu problemin son dönemde motorine gelen ardı ardına zamlar ile tekrar yaygınlaşmış durumda olduğu belirtiliyor.
yapmakta oldukları işlerine yoğunlaşmış olacaklar. Bu yeni düzenleme ile yurtdışından bu ürünleri getirecek ve satacak olan firmalar kayıt altına alındığından takibi de kolaylaşacaktır. Firmaların bu işe para yatırıp sorumluluk almalarını gerektiren yeni düzenleme ile çürük elmaların ayrıştırılması hedefleniyor. Öte yandan yasalara aykırı olarak haksız kazanç sağlayan firmaların önüne geçildiği gibi çevreye ve ekonomiye zarar veren kaçak akaryakıtın satışı ve dağıtımı konusunda da ciddi bir kısıtlamaya gidilecek. Kaçak akaryakıtın ne olduğu ve ekonomiye verdiği zararların neler olduğu konusunda sizlere açıklayıcı bilgiler vermeye çalıştım. Önümüzdeki sayımızda bu yakıtın insan sağlığı ve çevreye verdiği zararlardan bahsedeceğim. Keyifli günler geçirmeniz dileklerimle…
Getirilen yeni düzenleme ile baz yağı ve solventin antrepolardan devri kapanmış bulunuyor. Böylelikle firmaların bu ürünleri yurtdışından kendilerinin tedarik etmeleri gerekiyor ve ithalat yapacak olan firmaların da kayıtlı ve belirli ölçeklerde olması şartı getiriliyor. Yani firmaların taşın altına elini sokmaları gerekiyor. Böylelikle, sektörde faaliyet gösteren firmalara yönelik kanaate dayalı vergi incelemeleri ve bürokrasi sonucunda işini düzgün yapan firmalar rahatlayacak ve doğru 053 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MERCEDES-BENZ E250 CDI 4MATIC / Y: Kanat Kale kanatkale@yahoo.com F: Mete Özhersek
MERCEDES-BENZ E250 CDI 4MATIC
Makyaj ile daha da güzel Dergimizi düzenli takip edenlerin bildiği gibi Temmuz sayımızda Mercedes’in makyajlanmış E 250 modelini test etmiştik. Bu ayki sayımızda ise yine E 250 modelini test ediyoruz; fark ise dizel ve 4MATIC oluşu.
otomobilnews / 054
Çekimler için “Gölmahal Vilları” yönetimine teşekkür ederiz.
055 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MERCEDES-BENZ E250 CDI 4MATIC / Y: Kanat Kale kanatkale@yahoo.com F: Mete Özhersek
Geçen ayki testi okuyanlar için fazla tekrara girmemeye çalışarak ilerlemeye çalışacağım. Bu sene gerçekleşen makyaj en bariz şekilde ön farlarda hissediliyor. E serisinin gerek kendi ailesi içerisinde (A serisini CLA modelini düşünürsek), gerek güçlü rakipleri olan BMW 5 serisi ile Audi 6 karşısında eksik kalan dinamik görüntüsünü son derece yukarıya taşımış otomobilnews / 056
ve bence rakipleri karşısında öne bile geçirmiş. E serisinde yıllardır görmediğimiz tek parça far sistemi yeni Dinamik LED farlar ile yeniden gelmiş. Gerek gündüz; ama özellikle geceleri farlar muhteşem duruyor. Gece öndeki aracın dikiz aynasından spor otomobil hissi verdiğini size yol veren öndeki araçların saygısından kolayca anlıyorsunuz. Ön far grubu ile ön ız-
gara da yeni Mercedes konseptine uygun bir şekilde yeniden düzenlenmiş ve daha agresif bir hal almış. Arka far grubunda da LED fiber optik kullanılmış; ama fren ışığı yanmadan fark etmek son derece güç. Dikdörtgen egzoz çıkışları ve hafif alaşımlı jantlar da dinamik görüntüye destek oluyor. Aracın içinde fazla bir değişik-
Çekimler için “Gölmahal Vilları” yönetimine teşekkür ederiz.
E serisinde yıllardır görmediğimiz tek parça far sistemi yeni Dinamik LED farlar ile yeniden gelmiş. Gerek gündüz; ama özellikle geceleri farlar muhteşem duruyor. lik hissedemedim. Klâsik Mercedes kalitesi, dev panoramik sunroof sayesinde ferah ötesi bir ortam. İpek beji ARTICO deri koltuklar ve kahverengi ceviz ağacından parlak ahşap kullanımı çok uyumlu olmuş. Vites kolu yine direksiyonun sağında. Alışık olmayanlara kullanmak için 30 saniyelik bir deneme gerektiriyor. Son derece modern göstergelerin arasında
klâsik bir saat dikkati çekiyor; fakat sonra aynı saat dijital ekranda da karşınıza çıkıyor. Göstergeler akıllıca yerleştirilmiş, gece ve gündüz okunması kolay ve şık duruyor. Gece olduğunda ruh halinize göre üç farklı ortam aydınlatması arasından seçim yapabiliyorsunuz.
sığabileceği boşluğu kendi buluyor. Bu andan sonra direksiyona dokunmanıza gerek kalmadan vitesi geriye alıp sadece gaz ve freni kontrol ediyorsunuz.
Geçen ayki testten farklı olan konuya gelecek olursak, araçta kullanılan 4 silindirli 2,143 cc hacmindePark asist sistemi de başarılı. Bel- ki dizel motor 204 PS güç üretirli bir hızın altında gittiğinizde araç ken, 500 Nm. torku ise daha 1.600 057 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MERCEDES-BENZ E250 CDI 4MATIC / Y: Kanat Kale kanatkale@yahoo.com F: Mete Özhersek
d/dakikada hizmetinize sunuyor. Bu sayede 0–100 km. hızlanması 7,9 saniyede gerçekleşiyor. Gücünü alt devirlerden itibaren verdiğinden devir göstergesinde 4,500 d/ dakikada kırmızı çizgi başlıyor. Bu kadar güç özellikle ara hızlanmalarda ve sollamalarda büyük güven sağlıyor. Bu gücü sunarken de son derece ekonomik davranıyor. Kullandığımız test aracında opsiyonel olarak sunulan 80 lt. hacmindeki depo ile, performanslı kullanımımıza rağmen, aracı 1.000 km’ye yakın kullandığımız halde yakıt gösterge ışığı yanmamıştı. Deneotomobilnews / 058
Çekimler için “Gölmahal Vilları” yönetimine teşekkür ederiz.
Park asist sistemi de başarılı. Belli bir hızın altında gittiğinizde araç sığabileceği boşluğu kendi buluyor. Bu andan sonra direksiyona dokunmanıza gerek kalmadan vitesi geriye alıp sadece gaz ve freni kontrol ediyorsunuz.
059 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MERCEDES-BENZ E250 CDI 4MATIC / Y: Kanat Kale kanatkale@yahoo.com F: Mete Özhersek
otomobilnews / 060
Çekimler için “Gölmahal Vilları” yönetimine teşekkür ederiz.
061 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MERCEDES-BENZ E250 CDI 4MATIC / Y: Kanat Kale kanatkale@yahoo.com F: Mete Özhersek
me amaçlı, otobanda 110 km. hıza sabitleyip gittiğimde 100 km’de 4,8 lt. yakıt yaktığına şahit oldum. Onun dışında şehir içi kullanımlarda 7,9 lt’ye kadar çıktığım oldu. Aracın nerdeyse 2 ton olduğunu düşününce (katalog değeri 1,955 kg.) ve performansını göz önüne alınca değerler çok iyi. Ses izolasyonu da oldukça başarılı. Arka tarafta belli bir hızdan sonra bir miktar yol sesi geliyor. Bu performansa tabii ki Mercedes’in 7G Tronik Plus ismini verdiği 7 ileri otomatik şanzımanın motorla son derece
80 lt. hacmindeki depo ile, performanslı kullanımımıza rağmen, aracı 1.000 km’ye yakın kullandığımız halde yakıt gösterge ışığı yanmamıştı. Deneme amaçlı, otobanda 110 km. hıza sabitleyip gittiğimde 100 km’de 4,8 lt.
otomobilnews / 062
Çekimler için “Gölmahal Vilları” yönetimine teşekkür ederiz.
Rampada kaymayı engelleyen “hill holder” sistemi, yokuşlarda düz vites araç kullanmanın sıkıntısını ortadan kaldırıyor.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Silindir hacmi: 2143 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Dizel Maksimum güç: 204 Hp / 3800 d/d Maksimum tork: 500 Nm / 1600-1800 d/d 0-100 Km hızlanma: 7.9 sn Maksimum hız: 238 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 6.6 lt/100 km Şehir dışı: 5.0 lt/100 km Karma: 5.7 lt/100 km Şanzıman: 7G Tronik Plus Co2 emisyonu: 149 g/km Yakıt deposu: 80 lt. Bagaj hacmi: 540 lt. Boş ağırlık: 1955 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: 227,425 TL
063 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MERCEDES-BENZ E250 CDI 4MATIC / Y: Kanat Kale kanatkale@yahoo.com F: Mete Özhersek
uyum içerisinde çalışması da katkı sağlıyor. Ekonomi ve spor seçenekleri arasındaki fark kolayca hissedilebiliyor. Ekonomi modunda bile tatmin edici bir performans alabiliyorsunuz. Aracı direksiyonun arkasında yer alan kulakçıklar vasıtası ile manuel olarak da kullanma seçeneğiniz var. Gelelim sürekli dört tekerlekten çekiş sistemine, yani 4MATIC sistemine. Bu sistem sürekli açık olduğundan, kar, buz, ıslak zemin gibi olumsuz şartlar ile karşılaşıldığında tepki süresi ihtiyacı ortadan kalkıyor. Bu sistem ESP (elektronik stabilite programı) ve 4ETS (elektronik otomobilnews / 064
çekiş sistemi) ile desteklendiğinden patinaj yapan tekerlek(ler) frenleniyor ve güç, yol tutuşu iyi olan tekerleklere aktarılıyor. Kompakt yapısı dolayısıyla da aracın ağırlığına fazla bir olumsuz etki yapmıyor. Mercedes E250 4MATIC‘in fiyatı Avantgarde paketi ile 211.900 TL. Kullandığımız test aracı ek donanımları ile birlikte 227.425 TL. Bu fiyatta en önemli faktör, aracın motor hacminden dolayı 130%’luk ÖTV oranına takılması. Tüm bu ek donanımlara rağmen, geri görüş kamerasının, hafızalı elektrikli koltukların eksikliğini hissettiğimi söylemeliyim.
Çekimler için “Gölmahal Vilları” yönetimine teşekkür ederiz.
Mercedes E250 4MATIC‘in fiyatı Avantgarde paketi ile 211.900 TL. Kullandığımız test aracı ek donanımları ile birlikte 227.425 TL.
065 / otomobilnews
KÖŞE / ALPTEKİN IŞIKALP / isikalp_alptekin@hotmail.com
Sİnyal Kolu Süs Eşyası Değİldİr!
Direksiyon simidinin arkasında, çok kolay ulaşabileceğiniz bir noktada bulunan sinyal kolu süs eşyası değildir. Trafik ortamını sizinle paylaşan diğer araçlarla iletişiminizi sağlayan en önemli elemanların başında gelir. Sinyal (dönüş lambası) vermeden şerit değiştiren bir sürücü başkalarına saygısızlık yaptığını düşünmez. Aksine, hızlı bir karar ve doğru zamanlamayla manevra yapmayı ustalık sayar. Sinyal, şerit değiştirmek ya da bir yere sapmak için kullanılır. Bununla birlikte asla size geçiş üstünlüğü sağlamaz. Trafiği sizinle paylaşan diğer sürücülere ve yayalara karşı niyetinizi belli etmek için kullanılır. Manevra yapmadan önce sinyal verilmelidir, manevra yaparken değil. Sinyalinizi gören bazı saygısız sürücüler hızlanıp size yol vermeyebilir. Bunu da gözlemleyerek manevranızı dikkatle yapın. Tehlikeli olan trafik ortamında, saygı ve hoşgörüyü yaymak adına siz sürücüler sinyal vermeyi ihmal etmeyin. Önünüz, arkanız boş olsa bile her zaman sinyal verin ki el alışkanotomobilnews / 066
‘
ALPTEKİN IŞIKALP
lığınız otursun. Eğer direksiyonu doğru tutuyorsanız, yani elleriniz saat yönünde 9:15 pozisyonundaysa sinyal vermek çok daha kolay olur.
Diğer sürücülerin sinyallerine dikkat edin; ama asla tam güvenmeyin. Mesela; tali yoldan ana yola çıkıyorsunuz. Solunuzdan gelen bir kamyonun ise sağ sinyal verdiğini görüyorsunuz. Zannetmeyin ki sizin solunuzdan, çıktığınız yola girecek. Önceden sinyalini açık unutmuş olabilir. Siz de nasıl olsa solumdan sapacak diyerek yola çıktığınızda büyük bir sıkıntıyla karşılaşabilirsiniz. Bir ülkenin medeniyet seviyesini görmek için trafiğine bakmak gerekir. Basit gibi görünen ama trafik kültürünü doğru uygulamak ve trafikteki diğer sürücülere saygı adına sinyal kollunu doğru kullanalım. Unutmayın ki; olası bir problemi oluştuğunda çözmeye çalışmaktansa, problemin oluşmasını engellemek her zaman daha makbuldür. Siz sürücülere keyifli ve güvenli sürüşler dilerim.
Sinyal (dönüş lambası) vermeden şerit değiştiren bir sürücü başkalarına saygısızlık yaptığını düşünmez. Aksine, hızlı bir karar ve doğru zamanlamayla manevra yapmayı ustalık sayar.
SÜRÜŞ İZLENİMİ / HONDA CIVIC HATCHBACK 1.6L i-DTEC SPORT / Y: Nehir Yılmaz nehir.yilmaz@otomobilnews.com F: Me
otomobilnews / 068
ete Özhersek
HONDA CIVIC HATCHBACK 1.6L i-DTEC SPORT
Aranan Kan Bulundu Honda beklenen büyük adımı attı. Türkiye’de dizel motor seçeneği bulunmayan Honda, yeni geliştirdiği ve artık tüm modellerinde kullanacağı Earth Dreams Technology adı verilen motor serisinde yüksek performansı düşük emisyon değerleriyle sunuyor.
069 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / HONDA CIVIC HATCHBACK 1.6L i-DTEC SPORT / Y: Nehir Yılmaz nehir.yilmaz@otomobilnews.com F: Me
Honda için büyük eksik olan dizel motor yokluğuna rağmen büyük bir hayran kitlesi olan bu model, yeni dizel motorunun yanında şimdilik otomatik şanzımana sahip değil. Earth Dreams Technology motor serisinin ilk ürünü kendi sınıfında en hafif yapıya (175 kg.) sahip olan 1.6 litre i-DTEC dizel motor Civic Hatcback ile Nisan ayından itibaren Türkiye’de satışa sunulmuş durumda. Honda için büyük eksik olan dizel motor yokluğuna rağmen büyük bir hayran kitlesi olan bu model, yeni dizel motorunun yanında şimdilik otomatik şanzımana sahip değil. Civic Hatcback’in Spor ve Konfor olmak üzere iki ayrı donanım paketi bulunuyor, benim test otomobilim Spor donanımda. Çok eski ve sevilen neredeyse efsaneleşmiş, bir dönem benim de sahip olduğum ve çok severek kullandığım Civic Hatchback dış tasarım konusunda fark yaratmış, ayrıcalıklı hissettirmeyi başarıyor. Bir önceki nesil baz alınarak geliştirilmiş; ancak arka camı bölen spoyler görünümlü stop lambası bu nesilde daha şık duruyor; ayrıca stoplar otomobilnews / 070
dışarıya doğru tasarlanmış. Otomobilin yere bakan burnu, yuvarlak ve şişkin çamurluklar, köpekbalığı sırtı tasarımlı anteni ve C sütununa saklanmış arka kapı kollarıyla oldukça sportif ve enerjik görünüyor. Ön tarafta geriye doğru uzanan farlar büyük hava girişleri ve gündüz farlarının yeri otomo-
bile sanki hadi gidelim bakışı vermiş, bu otomobilin park halinde çok sıkıldığını düşünüyorum. İç tasarıma geçmeden önce bagajdan başlarsak, 407 litreyle eskisinden 8 litre ufak olmasına rağmen yine sınıfında en iyilerden, ayrıca arka koltukların kaldırılabilen ta-
ete Özhersek
Çok eski ve sevilen neredeyse efsaneleşmiş, bir dönem benim de sahip olduğum ve çok severek kullandığım Civic Hatchback dış tasarım konusunda fark yaratmış.
071 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / HONDA CIVIC HATCHBACK 1.6L i-DTEC SPORT / Y: Nehir Yılmaz nehir.yilmaz@otomobilnews.com F: Me
otomobilnews / 072
ete Özhersek
banlarıyla bagaja sığamayacak birçok eşyayı taşımak mümkün veya arka koltukları tek hareketle yatırarak düz bir zemin de oluşturulabiliyor, dolayısıyla spor görüntüsünün altında bagaj kapasitesi ve kullanım kolaylıklarıyla uzun seyahatler veya şehir içinde bu yönüyle sizi şaşırtabilir. Arka koltuklara gelmişken, aslında bir Hatcback otomobil için oldukça geniş ve ferah; ancak tavan yüksekliği için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Özellikle uzun boylular için rahat pozisyonu bulmak ve bunu uzun yolda korumak zor; ama çocuklar için mükemmel bir oyun alanı olabiliyor. Arka koltuklardaki isofix bağlantıları koltuk dayama ve uzun boylular için bile rahat diz mesafesi özellikle otomobili birden fazla çocukla kullanmayı kolay hale getiriyor; çünkü çocuğu olanlar bilir, onlarla yükseklikten çok genişliğe ihtiyaç duyulur. Ön tarafta yükseklik sorunu devam ediyor. Benim boyum 1.60; ama yükseklik ayarlı sürücü koltuğum hep en alttaydı, benim için her şey yolundayken 1.80 ve üstü boylarda biraz sorun yaşanması kaçınılmaz. Alaşımlı pedallar her zaman favorim, bazen topuklu ayakkabıyla sorun çıkarsa da bazı şeyler ruha hitap etmeli. Honda bu otomobilde ses yalıtımı konusunda çok iddialı. Ekstra kapı fitilleri ve otomobilin altının neredeyse dümdüz olmasının yanında bir de ANC (Active Noise Cancellation) sistemi kullanılmış. Bu sistemde tavanda önde ve arkada olmak üzere 073 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / HONDA CIVIC HATCHBACK 1.6L i-DTEC SPORT / Y: Nehir Yılmaz nehir.yilmaz@otomobilnews.com F: Me
iki mikrofon, otomobil çalıştığında devreye giriyor ve içerideki düşük frekanslı sesleri algılıyor, aynı anda kapı altlarındaki hoparlörlerden karşıt frekans yayarak iç sesi azaltıyor. Kokpite gelirsek kendinizi tam anlamıyla otomobilin merkezinde hissetmenizi sağlayan tamamen sürücüye odaklı bir panel. Eskisinde olduğu gibi 2 bölümden oluşuyor. Üstte hız göstergesi, yol bilgisayarı; altta ise motor devri, hararet ve yakıt. Honda Civic’te en sevdiğim kısımlardan biri sürüş esnasında neredeyse gözünüzü yoldan ayırmadan hızınızı takip edebiliyor olmak. Gösterge panelinde kullanılan mavi rengin gece yolculuklarında enerji verici olduğunu düşünüyorum, bence çok şık. Direksiyon simidinden medya, hız sınırlayıcı ve yol bilgisayarını kontrol edebiliyorsunuz. Kol dayama biraz geride kalıyor; ama güzel kısmı içinde Aux yanında USB girişi olması özellikle telefon şarj ve medya oynatmak için büyük kolaylık ve tabii artık bu ihtiyaç olmuş durumda. El freni biraz yolcuya yakın konumlandırılmış; ama el freni ile kalkış yapmıyorsanız yeri çok da önemli değil.
Ön tarafta yükseklik sorunu devam ediyor. Benim boyum 1.60; ama yükseklik ayarlı sürücü koltuğum hep en alttaydı, benim için her şey yolundayken 1.80 ve üstü boylarda biraz sorun yaşanması kaçınılmaz.
otomobilnews / 074
Kullanıma gelirsek bu modelin otomatiği yok demiştik; ama manuel kullanmak istemeyenler ya da manuel vites için kararsız olanlar tekrar düşünmeli. Öyle ki 6 ileri şanzımanın vites geçişlerindeki kolaylığı, direksiyonun hemen tepki vermesi ve kısa sürede kurabildiğiniz hakimiyetle otomobil tıpkı otomatik vites gibi rahat kullanılıyor. Özellikle ilk kez manuel vites kullanacaklar için çok iyi bir geçiş otomobili. Üstelik “Idle Stop” özelliği büyük destekçi. Trafikte durduğunuzda motoru durdurarak hem emisyonu azaltıp hem de yakıt tasarrufu sağlayan bu sistem, yeni manuel kullanacak olanların kazara otomobili stop ettirdiğinde de otomobili anahtarla tekrar çalıştır-
ete Ă–zhersek
075 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / HONDA CIVIC HATCHBACK 1.6L i-DTEC SPORT / Y: Nehir Yılmaz nehir.yilmaz@otomobilnews.com F: Me
Kullanımı kolaylaştıran bir diğer özellik ise ECON. Butona bastığınızda devreye giren çevreci sürüş sistemi, sizi göstergede renklerle yönlendiriyor. Ekonomik kullanımda hız göstergesinin etrafındaki şeritler yeşil olurken mavilere dikkat. maya gerek kalmadan sadece na katkısının yanında sürüş didebriyaja basarak yola devam namiklerini de iyileştiriyor. Beetmesini sağlıyor. lirtilen şekilde kullanırsanız bu veriler mümkün. Ben kullanırKullanımı kolaylaştıran bir di- ken biraz zorlamama rağmen ğer özellik ise ECON. Butona 5.2’nin üzerine çıkmadım. Yubastığınızda devreye giren çev- muşak bir süspansiyon ve yine reci sürüş sistemi, sizi göster- yumuşak bir sürüş sağlamak gede renklerle yönlendiriyor. için sıvı dolgulu burçlar kullaEkonomik kullanımda hız gös- nılmış, bu şekilde hafif çukurtergesinin etrafındaki şerit- ları neredeyse hissetmiyorsuler yeşil olurken mavilere dik- nuz. kat. Doğru devir ve viteste daima yeşil kalan göstergeyle sü- Yeni Civic’te 8 hava yastırüşünüzü daha ekonomik hale ğı, elektronik fren gücü dağıgetirmeniz mümkün. tım sistemi (EBD,) ABS ve araç denge kontrol sistemi (VSA), Tüm bunların yanında yeni standart yokuş kalkış destegeliştirilen ve Honda’nın ği gibi donanımlarıyla güvenİngiltere’deki tesislerinde üre- lik konusunda da sürücüsünü tilen 1.6 i-DTEC dizel motor, mutlu ediyor. 100 km’de sadece 3.6 lt. yakıt tüketiyor. 120 beygirlik bu mo- Keyif alarak kullandım. Enertor bloğunda alüminyum mal- jik, her an harekete hazır, vazeme kullanılması sınıfının en kit geçirmekten keyif alacağıhafif motoru olmasını sağlıyor. nız konforlu seyahat edebileHafif olması yakıt tasarrufu- ceğiniz bir otomobil. otomobilnews / 076
ete Özhersek
TEKNİK ÖZELLİKLER
Arka koltuklara gelmişken, aslında bir Hatcback otomobil için oldukça geniş ve ferah; ancak tavan yüksekliği için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
Silindir hacmi: 1597 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Dizel Maksimum güç: 120 Hp / 4000 d/d Maksimum tork: 300 Nm / 1750-2500 d/d 0-100 Km hızlanma: 10.5 sn Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 4.1 lt/100 km Şehir dışı: 3.5 lt/100 km Karma: 3.7 lt/100 km Maksimum hız: 207 km/s Şanzıman: 6 ileri manuel Co2 emisyonu: 98 g/km Yakıt deposu: 50 lt. Bagaj hacmi: 407 lt. Boş ağırlık: 1365 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: 64,000 TL
077 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MINI COOPER D / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com F: Mert Kocabaş
MINI COOPER D
Hem MINI, Hem Ekonomik, Hem Kült Bir otomobil ancak efsane olursa bunca sıfatı bünyesinde barındırabilir. MINI Cooper ise, çok az modelin sahip olduğu, yaşayan efsane kategorisinde yerini aldı bile. Efsane, ekonomik ama eğlenceli “MINI Cooper D” ile konuğum oldu.
otomobilnews / 078
079 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MINI COOPER D / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com F: Mert Kocabaş
BMW grubunun bu özel markayı almasından sonra bir anda sihirli değnek değdi ve MINI yepyeni görünümüyle gün ışığına çıktı. İlk başlarda ufak tefek kalite ve teknik sorunlar baş gösterdiyse de sonrasında her şey yoluna girdi. Tarih tekerrür eder mi? Aslında etmez. İnsanlar bu soruyu sormaktan da kendilerini alamazlar; ancak “istisnalar kaideyi bozmaz” deyimi bence buraya tam oldu. Nedeniyse seneler önce yakalanan başarının günümüzde de artarak devam etmesi. MINI Cooper her yönüyle saygıyı hak ediyor.
otomobilnews / 080
Tarih demişken hemen geçmişe bir yolculuğa gidelim. MINI, BMC (British Motor Company) tarafından 1959 yılında üretilmeye başlandı. Tam bu noktada önemli bir bilgi vermek isterim. Mini’nin tasarımcısı Alec Issigonis. 3 göbek İzmirli olan Issigonis 1923 yılında, babasının ölümünden ve Atatürk
kumandasındaki askerlerimizin Yunanlıları denize dökmesiyle son bulan savaştan sonra, İngiltere’ye geri dönüyor ve eğitimine devam ediyor. Sonrasında eğitim tamamlanıyor ve tasarımcı olarak işe başlıyor. MINI, bir İzmirli’nin ellerinde can buluyor sizin anlayacağınız; ancak MINI için daha çok bilgi var. En önemlilerinden bir tanesi de BMC’nin bu modeli 2 alt markası altında piyasaya sürmüş olması: Austin ve Morris. Morris “the Mini” ya da “Mini Minor” adıyla satarken, Austin ise “seven” adıyla satışa sunmuştu. İsim ayrılığı 1969 yılına kadar sürdü ve o yıldan sonra her iki marka da “MINI” adını kullanmaya başladılar. Bu noktada ufak bir ricam olacak, bu yazıyı okuduktan sonra lütfen MINI Cooper’ın tarihini bir okuyun. Tarihi bırakalım günümüze gelelim. BMW grubunun bu özel markayı almasından sonra bir anda sihirli değnek değdi ve MINI yepyeni görünümüyle gün ışığına çık-
MINI Cooper ise “bulldog” tasarım anlayışını günümüze taşımasıyla ruhumu okşadı. Her çizgisinde başka bir güzellik keşfetmeniz çok zamanınızı almıyor.
081 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MINI COOPER D / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com F: Mert Kocabaş
tı. İlk başlarda ufak tefek kalite ve teknik sorunlar baş gösterdiyse de sonrasında her şey yoluna girdi. Ve işte, belki atasının genlerine en yakın model MINI Cooper D. Küçük hacim, yüksek güç ve ekonomik. Tasarım harikası Oldum olası tasarımı karakterli modelleri sevmişimdir. MINI Cooper ise “bulldog” tasarım anlayışını günümüze taşımasıyla ruhumu okşadı. Her çizgisinde başka bir güzellik keşfetmeniz çok zamanınızı almıyor. Önde kocaman yuvarlak farlar, geniş ön ızgara, arkada sade ama sportif tasarım kendini gösteriyor. Tabii kendine özgü yan çizgilerinden bahsetmiyorum bile. Yani sözün özü dış tasarımı nevi şahsına münhasır. İçeriye girmek biraz zahmetli. Kapıyı açmak için biraz gayret sarf etmeniz gerekiyor; çünkü kapı kolu ergonomik ve güvenli bir açma sistemine sahip değil. Açıp girdikten sonra mutlu oluyorsunuz. İçeride sizi halis muhlis bir MINI tasarımı bekliyor. Hemen gözünüz orta konsoldaki kocaman sürat göstergesine gidiyor. O kadar güzel duruyor ki. Tabii içinde yakıt göstergesi, ikaz lambaları ve müzik sistemi de var; ama kompakt ve ergonomik tasarlanmış. Ortadan devam edelim, bu büyük göstergenin altında müzik sisteminin devamı olan CD girişi ile hemen altında otomatik iklimlendirme kumandaları yerini almış. Gayet kullanışlı ve görevini gayet iyi yerine getiriyor. Sadece kapatırken fan eksi düğmesine sürekli basmanız gerekiyor; ama bu sefer de tekrardan açılabiliyor. Favori düğmelerim daha doğrusu şalterlerim. Metalik, zarif ve aşağıya konumlandırılmış. Bu alanda ergonomi aramıyorum, aslında biraz taraflı davranıyorum; ama ergonomik olmadıklarını itiraf etmeyelim. En sağ ve solda cam açma otomobilnews / 082
kapama şalterleri, hemen yanlarında sis farlarının ve kapı kilitleme şalterleri bulunuyor. Alt ortada 2 adet büyük bardaklık, manuel vites kolu ve el freni var. Olması gerektiği gibi. Direksiyon gayet sportif, ele iyi oturuyor ve tepkileri çok başarılı. Ayrıca üstünde radyo kontrol düğmeleri var. Silecek ve sinyal kolları çok zarif tasarlanmış; ama asıl güzellik konsoldaki devir göstergesi ve içindeki bilgi ekranı. Tipik yarış otomobili atmosferi veriyor. Sürati de ortasındaki ekrandan takip edebilirsiniz. Bu arada sol kenarda, kafanızın üstünde bir güneş siperliği var; çok pratik ve akıllıca. Orta sütunlarda ve dikiz aynasının üstünde ise renkli LED ışıklar var. Siz tavandaki şalterle istediğiniz gibi değiştiriyorsunuz. Tavan demişken kocaman açılır olduğunu görünce hemen açmak için hamle yapıyorsunuz ve ferah ferah gidiyorsunuz. En büyük eksiklik yolcu tarafında oturanlar için emniyet kemeri takılmadı ikaz sesi yok. Çok yadırgadığımı söylemeliyim. Koltuk ayarlarını yapmak kolay, oturma alanı yeterli ve sportif. Sadece kolçak yok ve arkası için söylenecek tek şey klostrofobiniz varsa aman zahmet etmeyin. Ben ettim, çok kötü değil; ama çok da ferah değil. Bir satır da kapı içlerine, dairesel tasarım hâkim ve kapı açma kolları akıllıca tasarlanmış. İçi de dışı gibi keyifli, sportif ve şirin. Bildik Motor, Umulmadık Performans Artık 1.6 dizel motor gördüm mü hemen PSA grubununki mi diye bakıyorum. O kadar çok markada var ki bu motor, bir nevi kalitenin simgesi oldu. Anlaşılacağı üzere MINI’nin kalbinde de bildiğimiz 1600 cm3, 112 bg gücünde, 270
Koltuk ayarlarını yapmak kolay, oturma alanı yeterli ve sportif. Sadece kolçak yok ve arkası için söylenecek tek şey klostrofobiniz varsa aman zahmet etmeyin. 083 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MINI COOPER D / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com F: Mert Kocabaş
Yola çıkınca ilk dikkatimi çeken sessizlik oluyor. İçeriye çok az motor sesi alıyor; ancak egzoz sesi fena değil. İlk başta biraz bocalama yaşatmıyor değil MINI; ama zamanla alışıyorsunuz ve inmek istemiyorsunuz.
Nm. torka sahip, 6 ileri manuel vitesle sunulan PSA grubunun meşhur motoru var. 112 bg gücü 4.000 d/dk verirken, 270 Nm’lik torku 1.750 – 2.250 d/dk itibaren sunuyor. İşte sihir de burada başlıyor. MINI 2.000 d/dk’dan itibaren vahşi bir kimliğe bürünüyor ve 4.000 devire kadar soluksuz hızlanıyor. Düz vites oranları güzel ayarlanmış ve sportif kullanıma daha yatkın. Lafı geldi, geçişleri gayet rahat. Yola çıkınca ilk dikkatimi çeken sessizlik oluyor. İçeriye çok az motor sesi alıyor; ancak egzoz sesi fena değil. İlk başta biraz bocalama yaşatmıyor değil MINI; ama zamanla alışıyorsunuz ve inmek istemiyorsunuz. Bu model için hep go-kart gibi tabiri kullanılıyor ya hakikaten de öyle. Sert ayarlanmış süspansiyon, rijit karoser ve hassas direksiyon ile yolda sakin gitmeniz pek mümkün değil gibi. Yol tutuşla ilgi-
otomobilnews / 084
li önemli bir sorun vardı ki o da lastiklerin ebadıydı. Lastikler performansa göre biraz ufak seçilmişler. Yanlış hatırlamıyorsam 175/55 R 15 ebatlarında olan lastiklerin taban oturması dar olduğundan önden ve arkadan kaymalar kaçınılmaz oldu. Keşke bir tık daha geniş olsaydı. Bu sefer de iddialı oldukları yakıt tüketiminden ödün vermeleri gerekebilirdi. Ben sürüş güvenliğinden yanayım. Yakıt ekonomisi hep arka planda kalmalı. Sonuçta yakıt alınabilir veya farklı yönden tasarruf sağlanabilir; ama yol tutuştan dolayı kaza olursa Allah muhafaza. Ne kadar ekonomik derseniz, star / stop’un desteğiyle karma tüketim ortalaması, fabrika verilerine göre 3,8 lt/100 km. Çok iyi bir veri; ama ben 7 litreler seviyesinde kaldım. Biraz performanslı kullandığımı kabul ediyorum. Sıksam 6 litreler seviyesine inebilirdi; ama 4 lit-
Lastikler performansa göre biraz ufak seçilmişler. Yanlış hatırlamıyorsam 175/55 R 15 ebatlarında olan lastiklerin taban oturması dar olduğundan önden ve arkadan kaymalar kaçınılmaz oldu. Keşke bir tık daha geniş olsaydı.
085 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MINI COOPER D / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com F: Mert Kocabaş
Dışardan bakanlar sade tasarımından dolayı yer yer MINI Cooper One sandılar; ama iş yolda gidişe gelince suratlardaki şaşkınlığı görmek zor olmadı. Doğru devirlerde kullanıldığında çok keyif veren bir model. Yol tutuş takdire şayan olabilirdi; ama lastikler mahrum bıraktı.
otomobilnews / 086
reler seviyesi çok iddialı. Tabii emisyon oranları da gayet başarılı; 99 gr/km beni oldukça memnun etti. Hava ne kadar az kirlenir, o kadar gelecek umutla dolar. Konu dağıldı toplayalım. Dışardan bakanlar sade tasarımından dolayı yer yer MINI Cooper One sandılar; ama iş yolda gidişe gelince suratlardaki şaşkınlığı görmek zor olmadı. Doğru devirlerde kullanıldığında çok keyif veren bir model. Yol tutuş takdire şayan olabilirdi; ama lastikler mahrum bıraktı. Yüksek sürat stabilitesini iyi buldum. Rüzgârdan etkilenme azken asfalttaki çatlaklar daha çok dert oldu. Debriyaj ise gayet konforluydu. Motor ve şanzımanın otomobile eldiven gibi olması ile sürüş zevki yükseliyor. Her anından keyif alabilirsiniz. Bu arada unutmadan
MINI ile park yeri bulmak o kadar kolay ki. Çok dua ediyorsunuz çok. Bence Babam 5 sene önce almak için benimle çok mücadele etti. Ben ona alma dedim, o da alacağım diye tutturdu. Sonuçta aile dostumuz bir gün operasyon düzenledi ve başka marka otomobilimiz oldu; ama şunu anladım ki insan kaç yaşında olursa olsun MINI’niz yoksa olması için çok sebebiniz oluyor. Sanırım, MINI’nin insanları gençleştiren bir tarafı var. Tasarımı, karakteri, çizgileri ve ekonomik motoru ile gayet iyi bir harman olmuş. Donanımsal bazı eksikler yok değil; ama ekstradan alınabiliyor. Fiyat için ne desem boş; yaklaşık 62.000.TL’lik bir etiketi var. Şunu çok iyi anladım ki bir gün benim de MINI Cooper’ım olacak.
TEKNİK ÖZELLİKLER
MINI’nin insanları gençleştiren bir tarafı var. Tasarımı, karakteri, çizgileri ve ekonomik motoru ile gayet iyi bir harman olmuş. Donanımsal bazı eksikler yok değil; ama ekstradan alınabiliyor.
Silindir hacmi: 1598 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Dizel Maksimum güç: 112 Hp / 4000 d/d Maksimum tork: 270 Nm / 1750-2500 d/d 0-100 Km hızlanma: 9.7 sn Maksimum hız: 197 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 4.2 lt/100 km Şehir dışı: 3.5 lt/100 km Karma: 3.8 lt/100 km Şanzıman: 6 ileri manuel Co2 emisyonu: 99 g/km Yakıt deposu: 40 lt. Bagaj hacmi: 160 lt. Bo_ a_ırlık: 1165 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: 61,346 TL
087 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / PEUGEOT RCZ EVOLUTION 1.6 THP 156 HP / Y: Mehmet Erel / Foto : Mete Özhersek
PEUGEOT RCZ EVOLUTION 1.6 THP 156 HP
Evrim Başladı
Performans tutkusunu tasarımla birleştiren RCZ, makyajlı haliyle evrim geçirmeye başlamış bile.
otomobilnews / 088
089 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / PEUGEOT RCZ EVOLUTION 1.6 THP 156 HP / Y: Mehmet Erel / Foto : Mete Özhersek
Ön far ve tamponun tasarımı değişmiş. Far kenarları yuvarlatılırken tampon üzerinde soldan sağa uzanan ve aşağıya doğru genişleyip daralan bir hat oluşturulmuş.
otomobilnews / 090
Bir otomobilin motor gücünün yüksek olmasının yanı sıra gücünün ne kadarını yere verdiği de önemlidir. Peugeot RCZ neredeyse tüm gücünü yola verebiliyor. Peugeot RCZ ilk defa görücüye çıktığında Top Gear programı sunucusu Jeremy Clarkson’un Peugeot RCZ için söylediği “Madem bu kadar iyi bir otomobil yapabiliyordunuz, öncekilerle bizi niye meşgul ettiniz?” sözü çok şey anlatıyor.
mek zor iş. Buna rağmen makyajlı Peugeot RCZ’nin değişimi ilk bakışta kendini pozitif anlamda belli ediyor. Ön far ve tamponun tasarımı değişmiş. Far kenarları yuvarlatılırken tampon üzerinde soldan sağa uzanan ve aşağıya doğru genişleyip daralan bir hat oluşÇok beğenilen bir tasarımı değiştir- turulmuş. Eklenen Daylight’lar da
091 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / PEUGEOT RCZ EVOLUTION 1.6 THP 156 HP / Y: Mehmet Erel / Foto : Mete Özhersek
otomobilnews / 092
093 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / PEUGEOT RCZ EVOLUTION 1.6 THP 156 HP / Y: Mehmet Erel / Foto : Mete Özhersek
çok çarpıcı duruyor. İçeride yer alan yeni WIP Nav Plus, perspektifli görüş türü ve Türkiye haritasını sunan 7 inç büyük ekranlı bir navigasyon, önde MP3 uyumlu bir CD okuyucu, tri-tuner ve 2 antenli bir oto radyo, eller serbest telefon fonksiyonu için Bluetooth bağlantısı ve audio streaming, orta konsol için ise AUX/ USB girişi ile hız sınırlama bilgisi olmak üzere birçok işlevi barındırıyor. Ekran istenirse ön konsolun içine doğru kapatılabiliyor. Bir otomobilin motor gücünün yüksek olmasının yanı sıra gücünün ne kadarını yere verdiği de önemlidir. Peugeot RCZ neredeyse tüm gücünü yola verebiliyor. Üstelik kalkışta gaza yüklendiğiotomobilnews /094
nizde kafada gezinme de olmu- tor seçeneği ile satılıyor. Benim yor. kullandığım versiyon 156 Hp gücünde olandı. Bu motorların MINI İlk virajlara geldiğimde bu fırsa- ve BMW’de de kullanıldığını belirtı değerlendirip limitlerini görmek telim. istemiştim. Neredeyse tüm viraj- Peugeot RCZ’in 156 Hp’lik versiyoları yutarak gidiyorduk. Tecrübey- nu sıfırdan yüz km. hıza 8.0 sn’de le öğrendim ki bu otomobil, sürü- ulaşıyor.1400 d/d’den itibaren 260 cüsüne güven vermeyi başarıyor. Nm. tork sürekli olarak ayağınızın Direksiyon tepkileri kararlı ve seri. altında. Yolda tüm gözler sizi hayBu başarıda sert süspansiyonun, ranlıkla izlerken gücünü hazmet19 inçlik jantların ve 40 yanak las- miş mütevazi bir sürücü gibi davtiklerin katkısını unutmamak ge- ranıp sakin sakin salınarak sürüşe rek. Süspansiyon, sertliğine rağ- devam etmek tavsiye edeceğim men sürüş konforunu negatif bir haz. Bu arada 200 Hp’lik veryönde etkilemiyor. Aracın ses izo- siyonun daha keyifli olduğunu halasyonu çok başarılı. tırlatmak isterim. Otomobilin yaşam alanı geniş ve Bu otomobil 1.6 litre 156 Hp Turbo ferah; ancak arka koltukların süs 6 ileri düz ve otomatik vites ile 1.6 olduğunu varsayabilirsiniz. Orada litre 200 Hp Turbo 6 ileri düz vites sadece küçük çocuklarınız ya da olmak üzere 2 farklı benzinli mo- evcil hayvanlarınız mutlu olabilir.
İlk virajlara geldiğimde bu fırsatı değerlendirip limitlerini görmek istemiştim. Neredeyse tüm virajları yutarak gidiyorduk. Tecrübeyle öğrendim ki bu otomobil, sürücüsüne güven vermeyi başarıyor. Direksiyon tepkileri kararlı ve seri.
Koltuk ayarlarını yapmak kolay, oturma alanı yeterli ve sportif. Sadece kolçak yok ve arkası için söylenecek tek şey klostrofobiniz varsa aman zahmet etmeyin. 095 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / PEUGEOT RCZ EVOLUTION 1.6 THP 156 HP / Y: Mehmet Erel / Foto : Mete Özhersek
Peugeot RCZ’nin arka kısmında Porsche’lerde olduğu gibi gizli bir kanatçık bulunuyor. Bu kanat 85 km/s’in üzerinde açılıyor ve 155 km/s’i geçtiğinizde ikinci kademeye ulaşıyor. Süratiniz 55 km/s’in altına düştüğünde de otomatik olarak kapanıyor.
Peugeot RCZ’nin arka kısmında Porsche’lerde olduğu gibi gizli bir kanatçık bulunuyor. Bu kanat 85 km/s’in üzerinde açılıyor ve 155 km/s’i geçtiğinizde ikinci kademeye ulaşıyor. Süratiniz 55 km/s’in altına düştüğünde de otomatik olarak kapanıyor; ancak isterseniz el freninin yanındaki düğme vasıtasıyla kanadı
manuel olarak açıp kapatabiliyorsunuz. Peugeot RCZ’nin donanımlarını merak ediyorsanız zengin bir liste olduğunu söyleyeyim. Otomatik yanan farlar, otomatik katlanan yan aynalar, yağmur sensörlü otomatik silecekler, kendiliğinden kararan iç dikiz aynası, park yardım sensörü, İki bölgeli otomatik klima ve yokuşta kalkış desteği bunlardan bazıları. Size aktaracağım son detay 2+2 olarak satılan ve Avrupa’da vergi avantajı sağlamak için göstermelik olarak koyulan arka koltukların küçüklüğüne inat bu otomobilin 384 litrelik kocaman bir bagaja sahip olduğu. Ancak tamir kiti yerine tam boy stepne alırsanız bagajın yarısından çoğu yok oluyor. Ayrıca estetik olmayan anahtarı ve ağır direksiyonu eksi hanesine yazabiliriz.
otomobilnews / 096
Son detay; 2+2 olarak satılan ve Avrupa’da vergi avantajı sağlamak için göstermelik olarak koyulan arka koltukların küçüklüğüne inat bu otomobilin 384 litrelik kocaman bir bagaja sahip olduğu.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Silindir hacmi: 1598 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Benzin Maksimum güç: 156 Hp / 6000 d/d Maksimum tork: 260 Nm / 1400 d/d 0-100 Km hızlanma: 8.0 sn Maksimum hız: 217 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 5.1 lt/100 km Şehir dışı: 6.4 lt/100 km Karma: 8.9 lt/100 km Şanzıman: 6 ileri manuel Co2 emisyonu: 149 g/km Yakıt deposu: 55 lt. Bagaj hacmi: 384 lt. Boş ağırlık: 1275 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: 31.900 EURO+754 TL
097 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MINI JOHN COOPER WORKS COUNTRYMAN / Y: Eren Tekin erentekin@live.com F: Mert Kocabaş
MINI JOHN COOPER WORKS COUNTRYMAN
Büyük Güç En hızlı Countryman’e sahip olmak için illa aile babası vb. bahanelere ihtiyacınız yok. Büyük boyutlarına rağmen MINI, JCW karakteristiğini Countryman’e adapte edebilmiş.
otomobilnews / 098
099 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MINI JOHN COOPER WORKS COUNTRYMAN / Y: Eren Tekin erentekin@live.com F: Mert Kocabaş
Dışı gibi içi de ralli otomobillerini andıran kırmızı şeritler, antrasit göstergeler, sportif koltuklar modelin dinamik ruhunu pekiştiriyor. En son kullandığım JCW bir MINI Hatcback’ti. Manuel şanzımanlı modelin 6.5 sn’lik 0-100 km/s hızlanma değeri ve ilk üç viteste bitmek bilmeyen ivmelenme isteği beni bir hayli etkilemişti. Bugün ise daha büyük bir JCW’tan size sesleniyorum. Bu otomobil bir MINI Countryman. Model, JCW’a özgü jant tasarımları ve yarış çizgileriyle performansını hemen ele veriyor. Tabii bunun yanı sıra Countryman S’de yer alan tamponlarının aynısı burada da altına ilâve ekleme ile yer alıyor. MINI bu otomobile geçotomobilnews / 100
miş dönemlerde WRC’de edindiği gi ekranı bu hissi en fazla yaratan. tecrübeleri aktarmış. Özetle Countryman, tasarım anlamında MINI sadece dışarıda etkiDışarısı gibi içeride de ralli oto- leyici olmakla kalmıyor içeride de mobillerini andıran kırmızı şerit- bunu çok iyi başarabiliyor. ler, antrasit göstergeler, sportif koltuklar(bel desteği çok iyi ; ama Ergonomi anlamında bu yılın baomuz desteği yetersiz) modelin şında yapılan ufak güncelleme sodinamik ruhunu pekiştiriyor. Ta- nucu, cam açma kapama düğmebii geçmişle günümüzü çok başa- lerinin kapılara alınmış olması kulrılı bir şekilde harmanlayan konsol lanım kolaylığı sağlamış. Bunun tasarımı otomobile binen herkesi haricinde navigasyon, müzik kuetkiledi. Özellikle içerideki herke- mandası da bu otomobilin karaksin kolayca görebileceği, tam orta- teristiğine uydurulmuş. Hacim koya konumlandırılmış dev hız ve bil- nusuysa Countryman’in en iddia-
101 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MINI JOHN COOPER WORKS COUNTRYMAN / Y: Eren Tekin erentekin@live.com F: Mert Kocabaş
Daha sportif süspansiyonlarla bu model yere 10 mm. daha yakın ve bu özel otomobil gelmiş geçmiş en güçlü Countryman. Kaputun altında tam 218 bg. güç ve 270 Nm. tork var.
otomobilnews / 102
Test konuğumuz, MINI’nin ALL4 olarak tanımladığı dört çekerli sürüş sistemine sahip ilk JCW olma özelliğine de sahip. lı olduğu alanlardan. Alışılagelmişin dışında olan bu tasarım zarif ve kalitesi iyi ayarlanmış malzeme ile size kendinizi özel hissettirebiliyor. Tabii bunun yanı sıra kemer uyarı ikazı ,park sensörleri uyarı ikaz sesleri de kulağa çok hoş gelen melodiye sahip. Önde ve arkada sunulan hacimse bir MINI’den
beklenmeyecek düzeyde fazla.
de düşük, sadece 1.6 lt. Modelin 7 sn’lik 0-100 km/s hızlanma değeDaha sportif süspansiyonlarla bu ri ve maksimum 225 km/s’lik hız model yere 10 mm. daha yakın değeri 1.5 tonluk ağırlık göz önüne ve bu özel otomobil gelmiş geç- alındığında bir hayli etkileyici. miş en güçlü Countryman. Kaputun altında tam 218 bg. güç ve 270 Test konuğumuz, MINI’nin ALL4 Nm. tork var. Motor hacmiyse tur- olarak tanımladığı dört çekerli sübonun yardımıyla şaşırtıcı derece- rüş sistemine sahip ilk JCW olma
103 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MINI JOHN COOPER WORKS COUNTRYMAN / Y: Eren Tekin erentekin@live.com F: Mert Kocabaş
otomobilnews / 104
105 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / MINI JOHN COOPER WORKS COUNTRYMAN / Y: Eren Tekin erentekin@live.com F: Mert Kocabaş
TEKNİK ÖZELLİKLER
özelliğine de sahip. Dört çekerin faydalarını özellikle üst limitlerde ve asfalt dışında daha fazla görebiliyoruz. Hatcback kardeşinden daha yüksek yapısıyla Countryman hafif araziye göz kırpsa da sert süspansiyonlarıyla modelin asfalta daha uygun bir yapısının olduğunu söylemeliyim. Tabii bu sertlik hatcback kardeşine göre daha az, bundan dolayı hatcback JCW kadar kendinizi sadece pist için hazırlanmış bir otomobildeymiş gibi hissetmiyorsunuz. Elektronik sistemleri tamamen devre dışı bırakılabilen model, limitlerde dengeli yapısı ve kayma anında müthiş iletişime sahip direksiyonu ile göz doldurdu. Dört tekerlekten çekişin sürüşte en fazla etkisini, WRC otomobillerdekine benzer kayma eğilimleri ile virajlardan çıktığımda hissettim. 6 ileri otomatik şanzımanın manuel kullanımı kulakçıklarla daha otomobilnews / 106
Elektronik sistemleri tamamen devre dışı bırakılabilen model, limitlerde dengeli yapısı ve kayma anında müthiş iletişime sahip direksiyonu ile göz doldurdu. Dört tekerlekten çekişin sürüşte en fazla etkisini, WRC otomobillerdekine benzer kayma eğilimleri ile virajlardan çıktığımda hissettim.
Silindir hacmi: 1598 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Benzin Maksimum güç: 218 Hp / 6100 d/d Maksimum tork: 270 Nm / 1750-5700 d/d 0-100 Km hızlanma: 7.0 sn Maksimum hız: 223 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 10.7 lt/100 km Şehir dışı: 6.3 lt/100 km Karma: 7.9 lt/100 km Şanzıman: Steptronic (6 ileri) Co2 emisyonu: 184 g/km Yakıt deposu: 47 lt. Bagaj hacmi: 340 lt. Boş ağırlık: 1505 kg. Baz Fiyat: 42.969 Euro
Şanzıman spor moduna geçiyor, direksiyon ağırlaşıyor ve Countryman maksimum performans için elinden gelen her şeyi yapmaya başlıyor. eğlenceli olsa da devir kesiciye girmediğini mutlaka belirtmeliyim. Bu şanzıman bazen modelin performansına ayak uydurmakta zorlanabiliyor. Uçak kokpitini andıran orta konsoldaki düğmelerden Sport’a basıldığındaysa egzozdan gelen patırtılar eşliğinde daha gür bir ses sizi bekliyor. Tabii değişim sadece ses ile sınırlı değil. Şanzıman spor moduna geçiyor, direksiyon ağırlaşıyor ve Countryman maksimum performans için elinden gelen her şeyi yapmaya başlıyor. Performanslı kullanımlar için Sport modu çok mantıklı. İşin özeti JCW Countryman çok hızlı; ama geniş bir MINI isteyenler için biçilmiş kaftan. 107 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FORD TOURNEO CUSTOM 2.2L TDCi 155 HP / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
FORD TOURNEO CUSTOM 2.2L TDCi 155 HP
Teknolojinin Hafif Ticari Hali
2012 sonunda pazara sunulan ve klasik Transit ailesinin bir alt basamağına konumlandırılan Tourneo Custom, yüksek teknolojisi ve donanımları ile tüketicinin dikkatini çekmeyi başarıyor.
otomobilnews / 108
109 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FORD TOURNEO CUSTOM 2.2L TDCi 155 HP / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
Şık ve modern tasarımı Ford’un yeni kimliği ile birebir uyumlu. Önden arkaya doğru incelen yan camlar sportif bir görüntü sağlarken, ön camdan itibaren koyulaşmaları hem daha ağırbaşlı görünmesine hem de güneş ışınlarının içeriye daha az girmesine vesile oluyor. Ford-Otosan Kocaeli fabrikasında üretilen ve buradan dünyaya dağılan, yeni gururumuz Tourneo Custom (Minibüs) ve Transit Custom (Van) ailesi gerek tasarımı gerekse donanımları ile çıtayı yükseltmeyi başarmış. Biz de Tourneo Custom ile uzunca bir test sürüşü yaparak aracı pek çok yönden inceleme fırsatı bulduk. Şık ve modern tasarımı Ford’un yeni kimliği ile birebir uyumlu. Önden arkaya doğru incelen yan camlar sportif bir görüntü sağlarken, ön camdan itibaren koyulaşmaları hem daha ağırbaşlı görünmesine hem de güneş ışınlarının içeriotomobilnews / 110
ye daha az girmesine vesile oluyor. Her iki tarafta bulunan kayar kapıların altındaki basamak fonksiyonel. Tourneo Custom’ın yaşam alanı yolcularına ve özellikle sürücüsüne yolculuklarını oldukça keyifli hale getirmek amacıyla tasarlanmış. Ön konsol alışılmış Ford binek otomobiller ile neredeyse aynı. Kokpitte şişeler, telefonlar ve belgeler için akıllı eşya yeri çözümlerinin yanı sıra şık bir gösterge paneli de bulunuyor. Direksiyonun üst arka kısmında kapaklı bir bölme bulunuyor. Ayrıca direksiyonda derinlik ve yükseklik ayarları mevcut.
Ford Tourneo Custom’da Ford’un binek otomobillerinde de yer alan çeşitli akıllı araç teknolojileri de sunuluyor. Bunlardan en dikkat çekici olanı SYNC, araç içi bağlantı sistemi. Basit sesli komutlarla çalan müziği yönetme, telefonla arama yapma, gelen aramaları yanıtlamanın yanı sıra sürücünün cep telefonunu gelen yazılı mesajları sesli olarak okuyan SYNC sistemi, herhangi bir çarpışma durumunda sürücünün Bluetooth bağlantılı cep telefonu üzerinden 112 Acil Yardım servisini otomatik olarak arıyor ve GSP koordinatlarını yetkililere bildiriyor. Şeritten Ayrılma Uyarısı ve Sürücü İkazı Siste-
Tourneo Custom’ın yaşam alanı yolcularına, yolculuklarını oldukça keyifli hale getirmek amacıyla tasarlanmış. Ön konsol alışılmış Ford binek otomobiller ile neredeyse aynı.
111 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FORD TOURNEO CUSTOM 2.2L TDCi 155 HP / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
mi sürücünün istemeden şeritten ayrılması ya da direksiyon başında yorulması durumunda sürücüyü uyararak olası kazaların önlenmesine yardımcı oluyor. Ön ve arka park sensörlerine ek olarak iç aynaya monte edilen geri görüş kamerası park manevralarını kolaylaştırıyor. Ford Tourneo Custom sahip olduğu 2.2 litre geliştirilmiş Duratorq TDCi dizel motoru ile kullanıcısına düşük yakıt tüketimi sunuyor. 155 Hp güç üreten bu yüksek torklu otomobilnews / 112
Ford Tourneo Custom sahip olduğu 2.2 litre geliştirilmiş Duratorq TDCi dizel motoru ile kullanıcısına düşük yakıt tüketimi sunuyor. Yüksek torklu motoru, Otomatik Start/Stop sistemi ile birlikte satılıyor ve ortalama 6,6 litre/100 km yakıt tüketimi verisine sahip.
113 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FORD TOURNEO CUSTOM 2.2L TDCi 155 HP / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
motor, Otomatik Start/ Stop sistemi ile birlikte satılıyor ve ortalama 6,6 litre/100 km yakıt tüketimi verisine sahip. Sekiz ya da dokuz koltuklu düzenlemelerle sunulan Tourneo Custom, 4.97 metrelik kısa şasi ve 5.34 metrelik uzun dingil mesafeli iki versiyona sahip ve her ikisi de hem yolcular hem de bagajlar için geniş alan sağlıyor. Pek çok kombinasyonla kullanılan deri koltuklar aynı zamanda ileri-geri ayarlanabilen bağımsız sırtlıklara sahipler. Ford Tourneo Custom’da arkadaki yolcular için önden bağımsız arka havalandırma sistemi bulunuyor. Bu sistemin kumanda düğmesi arka üst kısımda yer alıyor. Gelişmiş güvenlik sistemleri standart olarak ESP ve Dinamik Tork Kontrolüne ek olarak sürücü, yolcu, yan ve perde hava yastıklarını içeriyor.
otomobilnews / 114
Sekiz ya da dokuz koltuklu düzenlemelerle sunulan Tourneo Custom, 4.97 metrelik kısa şasi ve 5.34 metrelik uzun dingil mesafeli iki versiyona sahip ve her ikisi de hem yolcular hem de bagajlar için geniş alan sağlıyor.
Pek çok kombinasyonla kullanılan deri koltuklar aynı zamanda ileri-geri ayarlanabilen bağımsız sırtlıklara sahipler. Ford Tourneo Custom’da arkadaki yolcular için önden bağımsız arka havalandırma sistemi bulunuyor.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Gelişmiş güvenlik sistemleri standart olarak ESP ve Dinamik Tork Kontrolüne ek olarak sürücü, yolcu, yan ve perde hava yastıklarını içeriyor.
Silindir hacmi: 2198 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Dizel Maksimum güç: 155 Hp Maksimum tork: 385 Nmd/d Maksimum hız: 157 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 7.3 lt/100 km Şehir dışı: 6.1 lt/100 km Karma: 6.5 lt/100 km Şanzıman: 6 ileri manuel Co2 emisyonu: 172 g/km Yakıt deposu: 80 lt. Boş ağırlık: 2085 kg. Yolcu Taşıma Kapasitesi 8+1 Anahtar Teslim Fiyatı: 77,720 TL 115 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / BMW F 800 GS / Y: Kanat Kale kanatkale@yahoo.com F: Mete Özhersek
BMW F 800 GS
Çok Amaçlı Motosiklet Bu ay, aramıza 2008 yılında katılan ve bu sene başında makyajlanan BMW F 800 GS modelini test etme şansımız oldu. Model isminin açılımından başlayacak olursak, “F” serisi BMW’de “paralel iki silindirli motor” demek. “GS” ise Almanca Gelande ve Strasse kelimelerinin baş harfleri yani arazi ve asfalt kullanımı için anlamına geliyor. Başka bir deyişle çok amaçlı bir motosikletten bahsediyoruz.
otomobilnews / 116
117 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / BMW F 800 GS / Y: Kanat Kale kanatkale@yahoo.com F: Mete Özhersek
Önde 21 inçlik lastikler, standart tel jant, yüksek peg pozisyonu ile motosikletin daha durur haldeyken arazi sürüşü için hazır bir havası var... İlk bakışta BMW F 800 GS’de arazi özelliği biraz daha ön planda gibi duruyor. Önde 21 inçlik lastikler, standart tel jant, yüksek peg pozisyonu ile motosikletin daha durur haldeyken arazi sürüşü için hazır bir havası var; fakat diğer yandan standart olarak sunulan ABS
otomobilnews / 118
fren sistemi (ki arazi sürüşleri için kolayca devreden çıkartılabiliyor), opsiyonel olarak sunulan elektronik süspansiyon ayarı (ESA) ve otomatik stabilite kontrolü (ASC) (bu özellik de arazi sürüşleri için devre dışı bırakılabiliyor) gibi özellikleri ile de asfalt sürüşü için son
derece donanımlı bir motosiklet olduğunu hissedebiliyorsunuz. Hazır bahsi geçmişken kısaca elektronik süspansiyon ayarından bahsedeyim. Kısaca ESA denilen bu sistem, gidonda bulunan bir düğme ile arkadaki yaylı gergi ko-
ASC olarak bilinen otomatik stabilite kontrol sistemi ise hızlanırken arka tekerleğin istenmeyen bir şekilde patinaj yapmasını, yol tutuşunu kaybetmesini ve arka tekerleğin yoldan çıkmasını önleyen bir sistem.
119 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / BMW F 800 GS / Y: Kanat Kale kanatkale@yahoo.com F: Mete Özhersek
otomobilnews / 120
121 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / BMW F 800 GS / Y: Kanat Kale kanatkale@yahoo.com F: Mete Özhersek
Ön camın yüksekliği uzun boylu kullanıcılar için sıkıntılı. Alınacak ilk aksesuar bence yükseltilmiş ön cam olacaktır. lunun geri sekme aşaması sönümlenmesinin ayarlanmasını sağlıyor. Burada “comfort”, “normal” veya “sport” ayarları arasında bir seçim yapıp, sürüş stilinize ve yol durumuna göre durup elle ayarlama yapmadan süspansiyon ayarlarını motosiklet elektronik olarak yapabiliyor. ASC olarak bilinen otomatik stabilite kontrol sistemi ise hızlanırken arka tekerleğin istenmeyen bir şekilde patinaj yapmasını, yol tutuşunu kaybetmesini ve arka tekerleğin yoldan çıkmasını önleyen bir sistem. Yani yol tutuşun azaldığı veya olmadığı anlarda devreye giren ve son derece faydalı olan bir güvenlik sistemi.
letlerde olduğu gibi oldukça yüksek. Standart olarak yerden 880 mm. yükseklikte duruyor; fakat BMW kısa boyluların da bu motordan mahrum kalmamaları için opsiyonel olarak alçaltılmış süspansiyonlu versiyonunu da sunuyor. Bu şekilde sele 6 cm. alçak bir şekilde yani 820 mm. yükseklikte de temin edilebiliyor. Bu kadar yüksek olmasına rağmen ağırlık merkezinin aşağıda yer alması sayesinde çok düşük hızlarda ve yavaş manevralarda motora hâkim olmak hiç zor değil. Ön göstergeler analog ve dijital olarak başarılı bir şekilde ayarlanmış. Özellikle dijital gösterge büyüklüğü ile okunması son derece kolay ve güneş nerede olursa olsun sıkıntı yaratmıyor.
cam olacaktır. BMW F 800 GS’in motoru 85 Hp güç ve 83 Nm. tork üretiyor. Yola çıkmaya hazır ağırlığı 214 kg. Bu veriler ile performans konusunda bir sıkıntı yaşanmıyor. Güç her devir aralığında yeterli; ama korkutacak gibi değil. Bu güç dağılımı ve biraz önce bahsettiğim kullanım kolaylığı sayesinde tecrübeli sürücüler kadar motosiklet tecrübesi çok fazla olmayan kullanıcılar için bile sıkıntı yaratmadan zevkle kullanılacak bir motosiklet olmuş. Frenler tüm BMW’lerde olduğu gibi son derece başarılı bir şekilde görevini yerine getiriyor.
BMW F 800 GS’in fiyatı 16.400 Euro’dan başlıyor. Yukarıda bahMotorun üstüne binince inceliği Ön camın yüksekliği uzun boylu settiğim ESA ve ASC’nin de bulunhemen dikkat çekiyor. Sele konfor- kullanıcılar için sıkıntılı. Alınacak duğu ilâve aksesuarlı fiyatı 17.200 lu ve tüm Enduro sınıfı motosik- ilk aksesuar bence yükseltilmiş ön Euro. otomobilnews / 122
ESA denilen bu sistem, gidonda bulunan bir düğme ile arkadaki yaylı gergi kolunun geri sekme aşaması sönümlenmesinin ayarlanmasını sağlıyor. Burada “comfort”, “normal” veya “sport” ayarları arasında bir seçim yapıp, sürüş stilinize ve yol durumuna göre durup elle ayarlama yapmadan süspansiyon ayarlarını motosiklet elektronik olarak yapabiliyor.
123 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / HYUNDAI i20 WRC
i20 WRC Toprak Testlerİne Başladı
Hyundai i20 WRC, toprak zemin üzerindeki denemelerine başladı. Juho Hänninen ve Bryan Bouffier’dan sonra Hyundai Motorsport takımına katılan üçüncü test pilotu Chris Atkinson ile birlikte zorlu parkurlarda test edilen i20 WRC, her geçen gün geliştirilmeye devam ediliyor. Resmi yarış sezonundaki tüm zorluklara hazır olması ve aracın dinamiklerini ölçmek adına yapılan bu ilk testte, takımın test pilotları direksiyon başına geçerek i20 WRC’nin limitlerini zorlamış oldu. Temmuz ayında başlayan testler, Fransa’nın güneyinde yer alan Chateau Lastours ve Mazamet’te gerçekleştirildi. Farklı yol koşullarını bir arada sunan bu iki test parkuru, aracın geliştirilmesinde önemli bir rol oynuyor. Hyundai Motorsport Takım Patronu Michel Nandan testlerle ilgili olarak, “Geçtiğimiz ay çok önemli ve bir o kadar da zorlu testler gerçekleştirdik. Bu testler sayesinde Hyundai i20 WRC’nin potansiyel performansını gözlemlemiş olduk. Toprak üzerindeki ilk testlerimiz olduğu için geliştirmemiz gereken noktaları görmüş olduk. Testlerin asıl amacı, bu aracın neler yapabileceğini görmekti. Aracı en iyi şekilde analiz etmek için zamanımız var. Test pilotlarımız Juho, Bryan ve Chris’in toprak zeminde gösterdiği performanstan ve aracın dengesinden memnunuz. Mühendislerimiz ve tasarım ekibimiz, Almanya-Alzenau’da kurulu olan Hyundai Motorsport merkezimizde son testlerde elde edilen verileri inceleyerek aracın mekanik, süspansiyon ve buna bağlı komplike donanımlarını sürekli olarak geliştirme-
otomobilnews / 124
ye devam ediyorlar. Bu yüzden Hyundai i20 WRC için koordineli bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Daha önce asfalt üzerinde test edilen aracımızı olumlu yönde geliştirdik. Çok kısa bir süre içerisinde birçok iş yaptık ve sağlam bir ekip ruhu taşıyarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Önümüzdeki günlerde çakıl zemin testlerimiz başlayacak ve bu da i20 WRC için oldukça önemli bir aşama olacak. Monte Carlo’dan önce kalan sürede de aracımızı gözlemlemek ve ekipçe hedefe ulaşmak için sabırsızlanıyoruz.” dedi.
Yarışlar sonunda Senior Max’da Berk Durak, Junior Max’da Gülhüseyin Abdullayev ve Masters’da Kerem Zengin birinci olarak ABD’nin New Orleans kentindeki RMC Grand Finali’ne gitmeye hak kazandılar.
125 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / JAGUAR PROJECT 7 / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com
otomobilnews / 126
7
Safkan Jaguar
JAGUAR
PROJECT
“Tasarımcıların hayal ettiği, bir tür yarıştan esinlenilmiş olan PROJECT 7 F-TYPE üzerine yerleştirilmiş tek kişilik spor otomobil. Tek bir amacı var: eğlenceli ve hızlı. Jaguar’ın spor otomobilleri özel performansları ve temiz dizaynlarıyla bilinirler. PROJECT 7 ise bu ruhu en saf haliyle kapsıyor.” diyor Jaguar’ın Tasarım Müdürü Ian Callum. 127 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / JAGUAR PROJECT 7 / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com
F-TYPE’in alüminyumdan yapılmış rijit yapısı Project 7’nin başlangıç noktası oldu ve gücünü Jaguar’ın 5 litre süper şarjlı V8 motorundan alıyor. Değerlere baktığımızda ise 550PS güç ve 680 Nm. tork ürettiğini görüyoruz ki bu motor F-TYPE V8 S’den 55 PS daha fazla güç ve 55 Nm. daha fazla tork üretiyor. Dış tasarımdaki en önemli değişikler: sürücü arkasındaki aerodinamik kaporta eki ile karbon fiberden yapılmış yeni ön hava dağıtıcı, yan marşpiyerler ve geniş arka difüzör, alçaltılmış ön cam ve yeniden tasarlanmış ön tampon. İç tasarımdaki en benzersiz unsurlar ise; otomobil yarışlarında görmeye alışık olduğumuz tek kişilik oturma alanı, kask
otomobilnews / 128
tutucu ve kişiye özel oturma ayarları. Project 7 ismini Jaguar’ın 1951- 1990 yılları arasında Le Mans yarışını yedi kere kazanmasından alıyor, bu bir İngiliz firması için rekordur. Project 7 sabit bit konsept değil, tamamıyla fonksiyonel ve yüksek performanslı bir spor otomobil. F-TYPE’in alüminyumdan yapılmış rijit yapısı Project 7’nin başlangıç nok-
tası oldu ve gücünü Jaguar’ın 5 litre süper şarjlı V8 motorundan alıyor. Değerlere baktığımızda ise 550PS güç ve 680 Nm. tork ürettiğini görüyoruz ki bu motor F-TYPE V8 S’den 55PS daha fazla güç ve 55 Nm. daha fazla tork üretiyor. Mike Cross (Jaguar Baş Mühendis) Project 7 için şu sözleri söylüyor: “ F-TYPE’ı
129 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / JAGUAR PROJECT 7 / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com
otomobilnews / 130
Project 7’nin en önemli özelliği ise aerodinamik modifikasyonlar. Çoğunlukla karbon fiber kullanılması ise hem hafiflik hem sağlamlık kazandırmış. Ön hava dağıtıcı, yan marşpiyeler, geniş arka difüzör ve 14 derecelik açıyla yerleştirilmiş arka spoyler Project 7’ye alçak ve kaslı bir görünüm kazandırıyor.
geliştirirken önem verdiğimiz dinamikler; sürücü odaklı spor otomobil, çevik, hızlı ve tabii ki eğlenceli. Biraz daha hedefimizi ileri taşıyabilmemiz için Project 7 bize iyi bir imkân sundu. Project 7 sunduğu; cevapla, sesiyle ve saf performansıyla ruhunuza hitap eden bir konsept oldu”. Project 7, gücün artması için, seramik gövdeli serbest hava geçişli egzoz sistemi kullanmış. Tabii gücün arka tekerlere aktarılması Jaguar’ın 8 vitesli Quickshift otomatik şanzımanı ve elektronik diferansiyeli ile mümkün oluyor. Project 7’yi F-TYPE’dan ayıran en önemli 2 unsur: Tamamen kaldırılmış tavan ve D serisinden esinlenilmiş sürücünün arkasında bulunan aerodinamik kaporta eki. Project 7’nin en önemli özelliği ise aerodinamik modifikasyonlar. Çoğunlukla karbon fiber kullanılması ise hem hafiflik hem sağlamlık kazandırmış. Ön hava dağıtıcı, yan marşpiyeler, geniş arka difüzör ve 14 derecelik açıyla yerleştirilmiş arka spoyler Project 7’ye alçak ve kaslı bir görünüm kazandırıyor. Ayrıca ön camı alçaltıldı ve burun yapısı siyah cilalı olarak yeniden tasarlandı (revize edilmiş hava girişi ile). 20 inçlik hafif alaşımlı jantlar ise karbon fiber içeriyor. Project 7’nin kokpitinin ise dış tasarımdan aşağı kalır tarafı yok. Sürücü koltuğu yarış otomobillerinde kullanılan kişiye özel kompozit yapıya sahip, 30 mm. alçak konumlandırılmış ve 4 noktadan bağlanan yarış kemerlerine sahip. Yolcu koltuğu ise yok. Onun yerine mavi renkli özel tasarım kask taşıyıcı var.
131 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / Yeni ContInental GT3
Asil ve iddialı,
GT3
Yeni Continental
F-TYPE’in alüminyumdan yapılmış rijit yapısı Project 7’nin başlangıç noktası oldu ve gücünü Jaguar’ın 5 litre süper şarjlı V8 motorundan alıyor. Değerlere baktığımızda ise 550PS güç ve 680 Nm. tork ürettiğini görüyoruz ki bu motor F-TYPE V8 S’den 55 PS daha fazla güç ve 55 Nm. daha fazla tork üretiyor.
otomobilnews / 132
Prestij simgesi Bentley, ikonik uzun mesafe sürüşleri için tasarlanmış yüksek performanslı otomobil (GT) modeli olan Continental GT’nin yüksek potansiyelini ortaya çıkaracak olan yeni yarış otomobili Continental GT3’ü tanıttı.
133 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / Yeni ContInental GT3
Continental GT3’te Bentley’nin güçlü 4.0 litrelik çift turbo V8 motorunun yarışa hazır, kuru karterli versiyonu bulunuyor ve halihazırda kullanımda olan motordan çok sayıda parçayı da içinde barındırıyor. Serbest yarış düzeninde, motor sporları motor yönetim sistemi aracılığıyla 600 HP’ye kadar güç üretebilen V8, GT3’ün kompakt ve hafif bir gövde içerisinde rekabet gücünü artırıyor ve böylece bu modeli yarışlar için mükemmel bir seçenek haline getiriyor. Güç, karbon fiber malzemeden yapılan tahrik mili aracılığıyla arka tekerleklerden en uygun ağırlık dağılımının sağlanması amacıyla, enine dingil olarak
otomobilnews / 134
monte edilen sınırlı kayma diferansiyeline sahip Xtrac altı ardışık hıza sahip vites kutusuna aktarılıyor. Vites değiştirmeler, direksiyon üzerindeki pedallarla kontrol edilen hava basınçlı vites değiştirme sistemiyle tamamlanıyor. Dört yönlü ayarlanabilir yarış amortisörleriyle donatılan ön ve arka çift çatallı süspansiyon yapısı, standart otomobillerdeki havalı yayların yerini alıyor. Direksiyon sistemi hidrolik güç destekli; frenleme ise öndeki altı pistonlu kaliperler ve arkadaki dört pistonlu kaliperlerle birlikte havalandırmalı çelik disklerle yapılıyor.
Otomobilin dış tasarımı, en uygun sürtünmeyle bastırma gücünü azami düzeye çıkarmak amacıyla kapsamlı bir aerodinamik pakete sahip. Üst tarafa monte edilen karbon fiber malzemeden yapılmış arka kanat, arka bastırma gücünü ve dengeyi sağlarken, karbon fiber dağıtıcı da otomobilin ön kısmındaki aerodinamik güçleri dengeliyor. Ayrıca, otomobilin sürtünme katsayısını en uygun hale getirmek ve motor soğutmaya yardımcı olmak amacıyla kaporta, tampon, çamurluk ve eşiklerde revizyonlar yapıldı. İç mekân döşemesinde deri ve ahşap kullanımının bırakılması, seri üre-
Serbest yarış düzeninde, motor sporları motor yönetim sistemi aracılığıyla 600 HP’ye kadar güç üretebilen V8, GT3’ün kompakt ve hafif bir gövde içerisinde rekabet gücünü artırıyor.
135 / otomobilnews
MOTORSPORLARI / Yeni ContInental GT3
Tasarım aşamalarının ve ilk otomobilinin üretiminin ayrıntıları için M-Sport’ta Bentley’nin Crewe fabrikasında bulunan bu işe tahsis edilmiş bir motor sporları tesisinden yönetilen ek bir tasarım ofisi oluşturuldu. Continental GT3, şimdi de simülasyonlara göre otomobilin performansını en üst düzeye çıkarmaya ve otomobilin özelliklerini rafine etmeye odaklanan gelişime yönelik pist çalışmalarını başlatıyor.
otomobilnews / 136
tim elektrik sistemleri ve Continental GT’yi güçlü bir yüksek performanslı otomobil yapan gelişmiş malzemelerle Continental GT3 1.300 kilogramlık hedef ağırlığın altına indirildi. Yarış özelliklerine rağmen, GT3 tamamı elle dikilen direksiyon, kapı kolları ve koltuklara sahip ve böylece tamamen elle yapılmış bir Bentley olma özelliğini de korumuş oluyor. Tasarım, Continental GT3’ün teknik ortağı M-Sport. Ltd ta-
rafından desteklenen Bentley Motors bünyesindeki uzman mühendis ekip tarafından yapıldı. Tasarım aşamalarının ve ilk otomobilinin üretiminin ayrıntıları için M-Sport’ta Bentley’nin Crewe fabrikasında bulunan bu işe tahsis edilmiş bir motor sporları tesisinden yönetilen ek bir tasarım ofisi oluşturuldu. Continental GT3, şimdi de simülasyonlara
göre otomobilin performansını en üst düzeye çıkarmaya ve otomobilin özelliklerini rafine etmeye odaklanan gelişime yönelik pist çalışmalarını başlatıyor. FIA’dan onay alınması sürecinin tamamlanmasıyla birlikte GT3 önce ilk gelişim yarışlarına katılacak daha sonra ise 2014 yılındaki FIA Blancpain Serisi’nde tam bir yarışa girmiş olacak.
137 / otomobilnews