otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Şubat 2014 Yıl:2 Sayı:13
Kurthan Tarakçıoğlu Otomobİl Bayİlerİ Saatlİ Bombanın Üzerİnde mİ Oturuyor?
231 HP’LİK
KÜÇÜK DEV
Test Sürüşü
Lansman
AUDI S1 Serdar Testte
Renault Captur
Opel Insingia 1.6 170 HP
Yenilik
Yeni Peugeot 308 Türkiye’de Split&Go
Türk Tasarımcıdan Reklam Yazarı Gözüyle Honda CIvIc HB
Mercedes-Benz S-Coupe
Ve ilginizi çekecek daha birçok konu ile sizlerleyiz...
iyle, m i t e k ü t akıt y m k / ken, . r t ı l t 5 a . ş 4 a , l Dize unu y nuyor. r . t o l f n 6 . o 1 k -V in su Yeni CR k bir otomobil t ekonomisini ü kı size büy otomobilin ya ir küçük b
İçindekiler
KÖŞE S. 16 Kazananlar Kulübü
YENİLİK
S. 20
BMW 4 Serisi Gran Coupe
YENİLİK
S. 30
Audi S1&S1 Sportback
LANSMAN
S. 44
Yeni Peugeot 308 Türkiye’de
TEST
S. 68
Opel Insignia SIDI 1.6 170 HP
Kısa haberler
Otomotiv Dünyasından Son Haberler
8
Yenilik
Mercedes-Benz S-Coupe
10
Kurthan Tarakçıoğlu
Otomobil Bayileri Saatli
Bombanın Üzerinde mi Oturuyor?
16
Yenilik
BMW 4 Serisi Gran Coupe
20
Ertuğrul Ersin
Çekim Merkezleri Değişti, Sıralama Değişti
26
Yenilik
Audi S1&S1 Sportback
30
Cihad Başusta
Klasikçiler Hobilerini Toplumsal
Sempatiye Dönüştürdü
34
Yenilik
Lamborgini Huracan
36
Sinan Akad
Allah’a Emanet
40
Lansman
Yeni Peugeot 308 Türkiye’de
44
Toygar Saraçoğlu
Adı Üzerinde 2.El
50
Serdar Testte
Renault Captur 0.9 Tce
54
Lansman
Dacia Logan MCV
64
Test Sürüşü
Opel Insignia SIDI 1.6 170 HP
68
Lansman
Toyota Auris Sport Tourer
78
Reklam Yazarı Gözüyle Kerem Çar ve Honda Civic HB
82
Test Sürüşü
Volvo S60 1.6 D2 PowerShift
88
Röportaj
Geleceğin Tasarımcısı Kenan Haliloğlu
98
Lansman
Continental WinterContact TS 850 P
104
Test Sürüşü
Ford B-Max 1.6 TDCi 95 HP
112
Diorama
Florist Volkswagen
120
Künye Merhaba,
Otomobil News sadece internet üzerinden yayınlanan, aylık otomobil kültürü dergisidir.
Bu ay, Otomobil News e-dergi’nin 1.yaş sayısıyla sizlerle yeniden beraber olmanın gururunu yaşıyoruz. Sayenizde çok daha özel içerikler üreten ve gelişen bir yayın ağı haline geldik. Bizi izlediğiniz için çok teşekkür ederiz.
Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Erel mehmet.erel@erelmedya.com Görsel Tasarım Yılmaz Mermer
İlerleyen sayfalarımızda sürpriz konular sizleri bekliyor.
Reklam Rezervasyon Lorem ipsum dolor sit Cenk Yılmaz amet, consectetuer cenk.yilmaz@erelmedya.com
adipiscing elit,
Efsane otomotivci Kurthan Tarakçıoğlu “Otomobil bayileri saatli bombanın üzerinde mi oturuyor?” başlıklı yazısı ile yine ezber bozuyor. Okumanızı önemle tavsiye ederim.
Redaktör Serap Durmaz
Fotoğraflar Mete Özhersek meteozhersek@gmail.com Mert Kocabaş
Bu sayıdan itibaren Best FM’in haşarı sunucusu Serdar Gökalp “Serdar Testte” köşesi ile her ay dergimizde yer alacak. Serdar’ın ilk konuğu Renault Captur.
Hukuk Danışmanı Av. Gürsel Meriç 0542 322 22 70 Katkıda bulunanlar Adil Küçüksarı Alptekin Işıkalp Aydın Dikim Cenk Ceylan Cihat Başusta Dilara İpek Şatır Ertuğrul Ersin Kanat Kale Kurthan Tarakçıoğlu Murat Öztürk Sinan Akad Yavuz Yılmaz
Bir reklam yazarı ile otomobil baş başa kalırsa? İşte bu sorunun cevabı Yiğit Çırpanlı’nın hazırladığı yeni köşemizde cevabını buluyor. Konseptimiz şu; Metin yazarına otomobil ver, brief verme, alternatif söylemler üretsin. İlk konuğumuz ödüllü reklamcı Kerim Çar. Bu arada dünyayı takip etmeye, özellikle de genç Türkler’in başarılarını izlemeye gayret ediyoruz. İşte onlardan birisi, geleceğin Murat Günak’ı olmaya çok yakın bir aday Kenan Haliloğlu.
Erel Dijital Yayıncılık Hizmetleri Altıntepe Mah. İstasyon Yolu Sok. No:3 Maltepe – İstanbul T: 0216.518 95 95 F: 0216.578 30 20 M: iletisim@erelmedya.com
Ayrıca Ertuğrul Ersin, Sinan Akad, Cihad Başusta ve Toygar Saraçoğlu’nun köşe yazıları bilmek isteyeceğiniz çok özel konular içeriyor. Yeni sayılarımızda görüşmek üzere...
Buradayız... otomobilnews.com /otomobilnews
editör
/otomobilnews
Mehmet Erel otomobilnews
mehmet.erel@erelmedya.com
KISA HABERLER
Ferrari California T Görücüye Çıkıyor
İtalyan efsanesi Ferrari’nin yeni modeli California T, Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda tutkunlarıyla buluşuyor. California T, zarif kabini, başarılı 2+ konsepti, kendisini sadece 14 saniyede şık bir Coupe’den sofistike bir Spider’a dönüşüyor. California T’nin direkt enjeksiyonlu 3.855 cc’lik turbo 8 silindirli motoru, 7.500 devirde 560 HP güç ve 755 Nm. tork üretiyor. Bu değerler, California T modeline sıfırdan 100 kilometreye sadece 3.6 saniyede hızlanma özelliği kazandırıyor.
Toyota’dan Kablosuz Şarj Hibrit otomobil üretiminde dünya lideri Toyota, bir yeniliğe daha imza atarak elektrik motorlu otomobiller için kablosuz pil şarj sistemi testlerine başlayacağını duyurdu. Hibrit otomobil satışları 6 milyon adeti aşan Toyota, Plug-in Hybrid ve elektrik motoru ile çalışan araçlar için yeni geliştirdiği kablosuz pil şarj sisteminin teknik testlerine şubat ayı sonunda başlayacak. Kablosuz şarj sistemiyle elektrik motorlu otomobillerin aküleri 90 dakikada şarj edilebilecek.
LPG’lİ Hyundai i10 Bayİlerde Yeni Hyundai i10, yakıt tüketiminde daha da cimri olan LPG’li versiyonuyla satışa sunuldu. Özel tasarımıyla İzmit Fabrikası bantlarından LPG’li olarak çıkan araç, kilometrede sadece 19 kuruş tüketiyor ve 104 g/km’lik CO2 emisyon değeriyle çevreyi en az kirleten modellerden biri olarak öne çıkıyor. Depo kapağının olduğu bölümden hem benzin hem de LPG dolumu yapılabilen aracın gösterge panelinde de benzin ve LPG seviyeleri iki ayrı göstergeden okunabiliyor. 27 litrelik LPG tankı ise, bagajın alt bölümünde bulunan stepne alanında yer alıyor. 1.0 lt. motor ve 5 ileri manuel şanzıman seçeneğiyle alınabilen i10 LPG, tüm Hyundai modelleri gibi 5 yıl /100.000 km. üretici firma mekanik garantiye sahip.
otomobilnews / 008
Superb’İn Başarısı Sürüyor Çek üretici Skoda’nın “Amiral Gemisi” konumundaki modeli Superb, yenilenen versiyonuyla başarısını sürdürüyor. Büyük beğeni toplayan ve satışlarını artıran Superb, ocak
ayındaki 266 adetlik satışıyla da bunu kanıtladı. Superb, ocak ayında yüzde 14.3’lük pazar payına ulaşırken, D Sedan sınıfının da en çok tercih edilen ikinci otomobili oldu.
Suzuki’nİn Yenİ Tasarımı ‘’CELERIO’’
Adını göklerden alan A segment yeni modeli “Celerio” ile A segmentine yeni bir bakış açısı daha getirmeye hazırlanan Suzuki, dış görüntüdeki stilini iç mekânda da ön
panelde hissettiriyor. Celerio, sürüş rahatlığı, çevreci özelliği, çarpıcı ve kıvrımlı tasarımı, semavi rengi ile araç sahibinin stili ile tam bir bütünlük vadediyor.
“Peugeot İle Engelsİz Yaşam”a Ödül Türkiye’deki gönüllülük projelerini teşvik etmek için Özel Sektör Gönüllüler Derneği (ÖSGD) tarafından başarılı program ve projelere verilen Gönülden Ödüller, sahiplerini buldu. Gönülden Ödüller’in değerli seçici kurul üyeleri tarafından “Peugeot ile Engelsiz Yaşam” 2013 yılının En Başarılı Gönüllülük Projesi seçildi.
Opel Astra’ya Yenİ 1.6 Dİzel Motor CDTI dizel motora sahip Astra ailesi, Cenevre Motorshow’da ziyaretçileri ile buluşacak. Yeni nesil 1.6 litrelik turbo beslemeli dizel motor, 136 hp.’lik güç ve 320 Nm. tork üretiyor. 100 km’de 3,9 lt. yakıt tüketimine ve 104g/km emisyon değerine sahip dizel motor Hatchback, Notchback ve Sports Tourer modelleri ile otomobil severlerin beğenisine sunulacak. NEDC (New European Driving Cycle) testinde 100 km’de sadece 3,9 litre dizel yakıt tüketen motor, düşük yakıt tüketimi ve çevre dostu olma özelliği ile tam not aldı. 009 / otomobilnews
YENİLİKLER / MERCEDES-BENZ S-CLASS COUPE / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com
Mercedes’İn Yenİ Amİral Coupé’sİ:
S-CLASS COUPE
otomobilnews / 010
Yeni S-Class Coupé, büyük ve sportif coupé ile günümüz lüksünü ve teknoloji sanatını mükemmel bir şekilde dengelemiş. Nefes kesici. Sadece tasarım değil, kullanılan teknoloji de çok özel, opsiyonel olarak alınabilen “Magic Body Control” (sihirli şasi kontrolü), izlediyseniz bilirsiniz Mercedes’in tavuklu reklamı, şasi kameralar sayesinde yaklaşan yol bozuklarını beyne gönderiyor ve S Class’ın amortisörleri ona göre tepki veriyor. Ayrıca “head-up display” (göz hizası göstergesi) ve dokunmatik pad de standartlar arasında. Asıl lüks, farlarda; her biri 47 adet Swarovski kristal içeriyor; ancak opsiyonel olarak alınıyor.
011 / otomobilnews
YENİLİKLER / MERCEDES-BENZ S-CLASS COUPE / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com
Mercedes-Benz Cars Satış ve Pazarlama Müdürü Ola Källenius der ki; Concept S-Class Coupe’nin nefes kesen sportif ve klâsik tasarımı aynen S-Serisi Coupé’ye aktarılmıştır. Mercedes-Benz Cars Satış ve Pazarlama Müdürü Ola Källenius der ki; Concept S-Class Coupe’nin nefes kesen sportif ve klâsik tasarımı aynen S-Serisi Coupé’ye aktarılmıştır. Büyük Coupé her zaman model yelpazesinin yüce doruk noktası olmuştur ve şimdi tekrar “S-Class” denmesinin nedeni budur. “
İki kapılı bu spor araçta Mercedes’in özel olarak geliştirdiği birçok üst düzey teknolojik detay bulunuyor. Magic Body Control adı verilen sistem sayesinde araç, ön kısmında yer alan kameralar aracılığıyla yaklaşan virajı algılayarak motosikletlerin dönüş sırasındaki eğimine benzer bir şekilde, 2,5 dereceye kadar gövdesini viraj yönünde eğebiliyor. Bunun yanı sıra Mercedes’in Akıllı Sürüş Teknolojileri olarak adlandırdığı, Pre-Safe akıllı fren sistemi, şerit takip asistanı, vites geçiş
otomobilnews / 012
asistanı, adaptif far sistemi, çarpışma önleme sistemi gibi sürücüye yardımcı teknolojiler araçta bulunuyor. Bitmedi; ama biraz da motordan bahsedelim. 4663 cc hacimli S 500 Coupé V8 biturbo makine 455 hp güç ve 700 Nm tork üretiyor. Tabii mühendisler egzozlardan çıkan sesin güzelliğini de unutmamış. Maalesef size hızlanma verilerini yazamıyorum; çünkü resmî bir bilgi yok, sadece tahminimi söyleyeyim. 0’dan 100 km/h’ye çıkışı 4,7 saniye, son sürati de 250 km/h ile sınırlandırılır. Tüketim değerleri de ortalama 9 litre/100 km olur. 7G- TRONİC PLUS şanzıman ile kombine edileceği de aşikârdır. Diğer özellikler aslına bakacak olursanız S Class ile benzer. Sonuçta aynı şasi üzerine kurulu modellerden bahsediyoruz; ancak bazı özellikleri yazmakta fay-
da var. Araçta yer alan çarpışma önleme sistemi, 7 km. hızdan 200 km. hıza kadar olan sürüşlerde çarpışma olasılığını algılayarak otomatik fren desteği sunabiliyor. Araçta bulunan 480 x 240 çözünürlüğündeki ekran aracılığıyla sürücü aracın hızını görebiliyor, hız limitini tespit edebiliyor, navigasyon ve sistem uyarılarını alabiliyor.
Birçok lüks ve konforlu özellik de içeride bulunuyor; ama bunların çoğu opsiyonel olarak sunuluyor. Mesela, AIR-BALANCE (hava dengesi) paketi içinde “parfümlendirme” ve “iyonizasyon” ile Konforlu Isıtma (Warmth Comfort ) paketinde ise ısıtmalı kolçak sunuluyor. Burayı dikkatli okuyun, Konforlu Koltuk paketini alırsanız (Seat Comfort) ön koltuklar, ENERJİ masajı özelliği ile donatılıyor. Çalışma sistemin temel özelliği ise “sıcak taş”
013 / otomobilnews
YENİLİKLER / MERCEDES-BENZ S-CLASS COUPE / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com prensibi. Yani meşhur sıcak taş masajı var ya o. Müzik severler de unutulmamış ve Burmester ile ortak geliştiren şahane bir ses sistemi yaratılmış. Burmester surround ses sistemi ve gene Burmester yüksek kalite 3D surround ses sistemi sunulan özelliklerden. Gorden Wagener: “Yeni S-Serisi Coupé, tüm zamanların en güzel coupélerinden biridir ve selefinden en radikal estetik değişikliği gösteren modeldir. “ diyor. “Açık ilerici tasarım dili ile etkileşim içinde duygusal akan siluet, mükemmel bir birleşim oluşturuyor ve özlü hassasiyetle şehvetli saflık felsefesini ifade ediyor.” İç tasarımla ilgili çarpıcı bir özellik de modeli standart panoramik sunroof tasarımı, tavanın 2/3’ü kaplayan sunroof, 1.32 m2 büyüklüğünde. Bu da bir önceki modele göre %150 daha geniş olduğu gösteriyor. Magic Sky Control adı verilen sistem sayesinde sunroof, tek tuşla transparan halden opak hale geçebiliyor. Boyutlara baktığımızda ise 5027 mm. uzunluğunda, 1899 mm. genişliğinde ve 1411 mm. yüksekliğinde. Dingil mesafesi ise 2945mm. Tabii ki S-Class Coupé arkadan itişli.
Mercedes’in Akıllı Sürüş Teknolojileri olarak adlandırdığı, Pre-Safe akıllı fren sistemi, şerit takip asistanı, vites geçiş asistanı, adaptif far sistemi, çarpışma önleme sistemi gibi sürücüye yardımcı teknolojiler araçta bulunuyor.
otomobilnews / 014
Bundan sonra yazacağım her şey alehimde delil olabileceğinden, modelin Mart ayında düzenlenecek Cenevre Otomobil Fuarı’nda dünya prömiyerini yapacağını ve 2014 yılının ikinci yarısında satışa sunulacağını, fiyatının S-Class’dan biraz daha pahalı, tahminen 830.000 TL seviyelerinde olacağını belirterek yazımı sonlandırıyorum.
İç tasarımla ilgili çarpıcı bir özellik de modeli standart panoramik sunroof tasarımı, tavanın 2/3’ü kaplayan sunroof, 1.32 m2 büyüklüğünde. Bu da bir önceki modele göre %150 daha geniş olduğu gösteriyor. Magic Sky Control adı verilen sistem sayesinde sunroof, tek tuşla transparan halden opak hale geçebiliyor.
015 / otomobilnews
KÖŞE / KURTHAN TARAKÇIOĞLU / kurthan@ktconsulting.com.tr
KAZANANLAR KULÜBÜ Otomobİl Bayİlerİ Saatlİ Bombanın Üzerİnde mİ Oturuyor?
Sektörel görüşlerini değerli bulduğum, aynı işi yaptığımız yani otomotiv strateji danışmanlığı yapan İngiliz meslektaşım ICDP danışmanlık firmasının genel müdürü Steve Young’ın sektörümüz için çok çarpıcı bir söyleşisine geçenlerde ODD’nin (Otomotiv Distribütörleri Derneği) dergisinde ve web sitesinde rastladım. Bunun üzerine, orijinal dökümana ulaştım ve söyleşinin en çarpıcı kısmını sizler için tercüme ettim, biraz da yorumladım. Söyleşinin tümüne www.odd.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz. Üstelik Steve’i 13 Mayıs’ta otomotivin geleceği kongresine davet ettim ve otomotiv yetkili satıcıları derneğinin (OYDER) davetiyle modere edeceğim panelde bir de konuşma yapmayı kabul etti. Öncelikle belirtmeliyim ki ICDP kendi deneyimine ve sektör genelinde çeşitli pazarlarda yürütmüş olduğu araştırmalara dayalı olarak, otomotiv işinde yıkıcı değişimlerin yaşandığı bir döneme girmiş olduğumuza
otomobilnews / 016
inanıyor. Otomobil perakende satışı ve dağıtımı iş modelinde, önümüzdeki bu 10 yıllık süreçte köklü değişiklikler yaşanmasına neden olan bir değişim sürecinden geçiyor diyorlar ve anımsarsanız bundan önceki yazılarımda benzer öngörülerde ben de bulunmuştum. Bu değişim süreci, online (çevrimiçi) unsurları da kapsayacak; ancak bakım ve onarıma ihtiyaç duyan, değeri yüksek ve karmaşık bir ürün olan otomobilin satış ve servis sürecini desteklemek üzere yine de bir tür fiziksel ağa ihtiyaç duyulacağı kesin. Her ikimizin de bakış açısınaa göre, bu değişim sürecinde hayatta kalmak ve gelecekte başarılı bir oyuncu olmak için; çalışanlar, süreçler, tesisler ve sistemler üzerinde ciddi değişikliklerin yapılması gerekli olacak. Daha önemlisi, bayilikten perakende satışa geçişi yansıtan bir tutum değişikliğinin yapılması gerekiyor. Steve diyor ki; otomotiv sektöründe bayilik sistemi genellikle üreticilerin
‘
KURTHAN TARAKÇIOĞLU
Öncelikle belirtmeliyim ki ICDP kendi deneyimine ve sektör genelinde çeşitli pazarlarda yürütmüş olduğu araştırmalara dayalı olarak, otomotiv işinde yıkıcı değişimlerin yaşandığı bir döneme girmiş olduğumuza inanıyor.
‘
Steve diyor ki; otomotiv sektöründe bayilik sistemi genellikle üreticilerin dikte ederken, emlak yatırımını bayinin yapması anlamına gelir.
dikte ederken, emlak yatırımını bayinin yapması anlamına gelir; ancak bana sorarsanız nadiren mimari proje, marka tabelaları, özel servis ekipmanları gibi unsurlara üreticiler katkı verirken, çok nadiren de yatırımcı bayiye yatırım kredisi sağladıkları görülmüştür. Amerika Birleşik Devletleri’nde bu durum, “üretici tesisleri programı”nı geri çektirmek için yapılan araştırmaya sponsor olan Otomobil Bayileri Derneği (NADA) ile kritik bir noktaya gelmiş. Steve diyor ki; Avrupa’da da birçok pazarda bayi kâr marjlarının yüksek baskı altında olması gerçeğine rağmen, bazı üreticilerin bayilerin görünümünün büyük ölçüde değiştirilmesini, kendi otomobil modelleri ile model özelliklerinin daha fazla ve daha iyi bir biçimde sergilenmesini sağlayan yeni teknolojilere yatırım yapılmasını ve böylece bayi tesislerinde majör dönüşümler talep etmekte oldukları görülmekteymiş. Üstelik müşterilerin daha fazla online araştırma ve daha az bayi ziyareti yapma eğilimine girmiş olmalarına rağmen, otomobil bayisinin rolünün ne olduğunun yeniden değerlendirildiğine dair üreticilerin geri adım atarak düşünmeye başladıklarına dair henüz herhangi bir gözlem de yokmuş. Söyleşisinde, bayi tesisleri fiziksel yapısıyla ilgili iki temel seçenek görülüyor: Birincisi, çevredeki potansiyel müşteriler bilfiil araçlarını değiştirmeyi düşünmüyor olsalar bile, tesis içi “müşteri deneyimi” o kadar olumludur ki, bayilik tesisinin konumu nerede olursa olsun müşterileri cezbedecek bir haldedir. Bu deneyim, araçların sergilenmesi ve ışıltılı bir mağazadan(showroom) daha
fazla şeyler gerektirir. Bu yüzden üreticiler ve otomobil bayileri ilham kaynağı olarak, bazı perakende mağazaların(Apple Store gibi) ve alışveriş merkezlerinin(AVM) neden müşterilerin “perakende terapisi” için hedef haline gelmiş olduğuna, otomobil perakendeciliğinin yeni yollarını bulmak için bir göz atmaları gerekmektedir, diyor Steve. İkinci seçenek olarak ise şunu söylemiş; hangi model otomobili alacağını ve bunun için hangi bayileri dolaşması gerektiğini değerlendirmekte olan müşterilerin cezbedilmesine, internette araştırma yaptıkları süreçte bu müşterilerle angajmana girecek yollar bularak yeni müşteri davranışlarına adapte olmaktır. Birçok müşteri, satın almayla sonuçlanacak yeni otomobil bakma süreçlerine diğer bağımsız internet sitelerine veya bayi sitelerine göz atmadan önce, üreticilerin internet sitelerinden başlarlar. Dolayısıyla yukarıda bahsedilen bu sanal angajman; üreticilerin ve bayilerin üzerinde birlikte çalışması gereken, kendi markalarının seçilmesi yolunda kontrolü ele geçiren ve sonra da bu müşterileri bayileri ile temas etmeye yönlendiren bir süreçtir. Yönlendirilen bayinin ilk etkileşimi ise, günümüz bayi süreçlerinden farklı becerileri ve çalışma şekillerini gerektirecek şekilde telefonla, e-posta ve internet yoluyla olur. ABD’de bu tür faaliyetler çoğunlukla bağımsız bir “iş geliştirme merkezi” şeklinde kuruluyor. Söz edilen yaklaşım ilgili görev için doğru becerilere sahip olunduğunda anlam ifade ediyor; ancak aynı becerilerin bayide kurulacak yüz yüze etkileşim sırasında daha fazla işe yarayabileceği olasılığını göz ardı ediyor.
Bu seçenekler birlikte ele alındığında, günümüzde geçerli olan iş modelinde tesislere yatırım yapmanın bir hayli riskli olduğunu gösteriyor. Bu durumda yatırımcı olarak bayilerin, üreticilerinden bayi ağlarının yerleşim planı, işletim biçimleri ve üstlenilecek görev bakımından bayi ağı gelişimini nasıl tasarladıklarına dair 10 yıllık bir öngörü talep etmeleri gerekiyor. Avrupalı meslektaşlarımızın tavrı böyle ve diyor ki; eğer üretici, bayiyi bu çerçevede talep edilen yatırımın gerekli olduğuna bayinin haklı gerekçeleri sebebiyle ikna edemiyorsa, bayi ya bu talebi reddetmeli ya da ilgili yatırımın kısa vadede normalden daha olumlu sonuçlar doğurabileceğinden emin olmalı. Mevcut tesisler; tüm sektör yeni iş modeline yönelik olarak yeniden yapılanma sürecinden geçerken, ilgili mülklerin ve kira sözleşmelerinin değerlerinin düşmesi sonucunda bir yükümlülüğe dönüşmeyeceğinden emin olmak üzere eleştirel bir tutumla gözden geçirilmeli diye uyarmış Steve bu durumu “mülkün saatli bombaya dönüşmesi” olarak adlandırıyor. Söz konusu durumda zaman çoktan işlemeye başladı bile diyor ve bunun da muhtemelen grup bayilerine ve işletmeci mülk sahiplerinin kişisel mal varlıklarına yönelik en büyük bilanço riskini oluşturduğunu belirtiyor. Bu sarsıcı tespitlerin hemen akabinde “derin bir nefes alıp” önümüzü görebilmek için Steve Young’ın diğer söylemlerine bakalım. ICDP araştırması, müşteri davranışlarının değiştiğini gösteriyor. Satış sonrasında sunulan hizmetlerin hacmindeki
017 / otomobilnews
‘
KÖŞE / KURTHAN TARAKÇIOĞLU / kurthan@ktconsulting.com.tr
Müşterinin yolculuğu – Günümüzde insanlar nasıl alışveriş yapıyorlar? Bu, bayiler için ne ifade ediyor?
‘
ICDP’nin Batı Avrupa’da yürüttüğü tüketici araştırması, bayileri birebir ziyaret etmek yerine internet üzerinden araştırma yapmaya yönelik bir değişim yaşandığını gözler önüne seriyor. Ülkemizde yapılan araştırma sonuçlarına göre ise; internet üzerinden daha kapsamlı bir araştırma yapılıyor.
otomobilnews / 018
düşüş ve her şeyin dijital olmasının yarattığı etki gibi diğer etmenlerin yanı sıra bu durum, bir bütün olarak endüstrinin satış ve satılan otomobillere destek sağlanması sürecinde, müşterilerle etkileşim kurma biçiminde köklü bir değişikliğe neden oluyor. “Daha iyi bir bayi” olmak, hayatta kalmak ve gelişmekte olan dünyada başarıyı elde etmek için yeterli olmayacak, diyor. Geleneksel anlamda bayilik işletme alanında uzun yıllar boyunca deneyim kazanmış olanların bile gelecekte başarılarını sürdürmeleri garanti değildir. Avrupa çapında ve daha genel bir çerçevede yürütmüş oldukları bu araştırma; kısa ve uzun vadede bayilerin sürdürülebilir nitelik taşıyan iyi bir hizmet sunabilmek ve başarılı olmak için benimsemeleri gereken dört kritik alanın bulunduğunu ortaya koyuyor. • Müşterinin yolculuğu – Günümüzde insanlar nasıl alışveriş yapıyorlar? Bu, bayiler için ne ifade ediyor? ICDP’nin Batı Avrupa’da yürüttüğü tüketici araştırması, bayileri birebir ziyaret etmek yerine internet üzerinden araştırma yapmaya yönelik bir değişim yaşandığını gözler önüne seriyor. Ülkemizde yapılan araştırma sonuçlarına göre ise; internet üzerinden daha kapsamlı bir araştırma yapılıyor. Bu durum, yeni otomobil alıcılarının daha iyi bilgilendirilmiş olduklarını hissetmelerine neden oluyor. Zira satış danışmanlarından almakta oldukları bilginin düzeyinden tatmin olmuyorlar; ancak bunun ardından daha fazla bayi ziyareti gerçekleştiriliyor.
İlginçtir ki, insanlara bayi ve markaya bağlılık hakkındaki kişisel görüşleri sorulduğunda çoğu, ikisine birden bağlı olduklarını ifade etmiş; ancak markaya duyulan bağlılık seviyesinin, bayiye duyulan bağlılık seviyesinden göze çarpar biçimde yüksek olduğu görülmüş (%85 - %73). Türk müşteriler takas işlemlerinden ziyade finansman seçeneklerinden faydalanmayı tercih ederken, nadiren başka bir otomobili kullanıyorlar. Bu durum, yüksek büyüme hızına sahip bir pazar için şaşırtıcı değildir. Zira müşterilerin eski araçlarını diğer kanallardan satma imkânları bayilerin sunduklarından daha iyiyken, bayilerin ve piyasanın sunduğu finansman imkânları tercih sebebi olacak seviyededir. Türkiye’de daha fazla müşteri, ziyaret etmeden önce bilgi edinmek veya randevu almak için bayi ile iletişime geçiyor ve toplamda 3 bayi ziyareti gerçekleştirilirken, olgun pazarlarda ziyaret sayısı 2’ye düşüyor. Ülkemizde müşteri genellikle öncesinde haber vermeden bayiye adım attığında, satın almayı planladığı otomobil ve gerçekleşmesi olası alışverişin tüm yönleri hakkında zaten bir hayli bilgiye sahiptir. Çoğu müşteri ne alacağına karar vermekten ziyade, alacağı ürünü bildiği bayiden mi, yoksa muhtemelen o bayinin rakibi olan ve aynı marka altında bulunup da diğerlerine nazaran aynı bölgede konumlanan başka bir bayiden mi alacağına karar verir. Müşteri bayiye adımını attığında “ürünü satın almaya hazır” olduğu için müşterinin ikin-
‘
Ülkemizde müşteri genellikle öncesinde haber vermeden bayiye adım attığında, satın almayı planladığı otomobil ve gerçekleşmesi olası alışverişin tüm yönleri hakkında zaten bir hayli bilgiye sahiptir.
ci veya üçüncü bir bayiyi ziyaret etmeyip, satış işlemini hemen sonuçlandırması için müşteriye sunulan deneyimi fazlasıyla olumlu hale getirmek çok iddialı bir hedef olarak görülmüyor. Bu hedefe ulaşmanın sırrı, müşterinin finansal yönüne ilişkin beklentisini karşılarken, bayi deneyimine ilişkin olarak hali hazırda düşük olan beklentilerinin ötesine geçmekte yatıyor olabilir. Fark yaratacak olanlar insanlar, yani çalışanlardır. • Çalışanlar – Bayilerin tamamı Apple Store’dakiler gibi çalışanlarının olmasını istiyorlar; ancak bunu gerçekleştirmeye yönelik hiçbir kararlılık göstermiyorlar. Çok sayıda bayi grubu yöneticisi, söz konusu mağazalarda sunulan müşteri deneyimi kalitesinin farklı olduğunun ve kendi bayilerinde sunulan deneyimden daha iyi olduğunun farkındalar; ancak bu yöneticilerin çoğu, bayilerde müşteriler ile birebir iletişim kuran çalışanların tarzının ve kalitesinin neden böyle olduğunu düşünerek yapılması gerekeni yapmaya yönelik sorumluluktan yoksunlar. Bu yalnızca bayinin hatası değildir, bayi deneyimini standartlar, primler ve Müşteri Memnuniyeti Endeksi soruları ile çok yakından yönetmeye çalışan üreticiler de bir miktar sorumluluk taşıyorlar.
Tüm iş adamları, yeni bir müşteri kazanmanın mevcut bir müşteriyi elde tutmaktan çok daha maliyetli olduğunun farkında. Bayi tarafından satılan ve teknik bakımı gerçekleştirilen otomobil sayısı biliniyor, bu durum da riski azaltıyor. Çoğu bayi bunu hakkıyla gerçekleştiremiyor. Bu nedenle ufku bir sonraki hizmetten “ömür boyu” hizmete, müşteriden otomobile uzanacak şekilde genişletmek; yeni düşünce biçimlerinin benimsenmesine yönelik ihtiyacı beraberinde getiriyor.
ilintili satış sonrası olanakları ile finansman ve sigorta olanakları da mevcuttur. Bu görüşü benimseyerek başarıya ulaşmak için bayilerin müşteriler ve otomobillere ilişkin olarak büyük hacimli veri elde etmeleri, söz konusu verileri güncellemeleri ve geliştirmeleri gerekecek. Verilerin elde edilmesine ve analizine yönelik bu yaklaşım, perakende satış ile bayilik arasındaki temel farklılıklardan biri olarak otomobil perakendecilerinin ve üreticilerin önünde bir GÖREV olarak durmaktadır.
Diğer perakende sektörleri; finansal hizmetler veya seyahat sektörü ile kıyaslandığında ICDP araştırması, üreticiler ve bayiler tarafından yürütülen müşterinin elde tutulmasına yönelik programların kapsamlarının sınırlı olduğunu, daha kapsamlı ve sağlam temellere dayanan bir ilişki kurmaya çalışmaktan ziyade “satış odaklı” olduğunu göstermiş. Çoğu sektörden farklı olarak ürünün kendisi dayanıklıdır ve ikinci el otomobil olarak yeniden satışa sunulmak üzere geniş ve kârlı bir pazara sahiptir. Üstelik ürünle
İşte Avrupalı bir meslektaşımın tespitleriyle, eğer okuduysanız bundan önceki yazılarımda konu ettiğim öngörüler bu kadar paralel bir hale gelmiştir. Sanırım bundan sonraki mesele, sadece ADAPTASYON meselesi olacaktır. Unutmayalım ki; bugün anlamlı görünen yarın muhtemelen öyle olmayacak. Bu hiç bitmeyecek !!! “Asla Vazgeçmeyenler”in yeri, Kazananlar Kulübü’nde tekrar görüşmek üzere...
• Mülkün “saatli bombaya” dönüşmesi – Alıcılar ziyaret etmek istemediklerinde veya buna ihtiyaç duymadıklarında, bayilerin tesislerini nasıl kullanırız? Yukarıda anlattıklarımdan çıkaracağınız kendi sentezlerinizin hepsi bu aşamada doğrudur! • Yaşam Boyu Otomobil, Yaşam Boyu Müşteri – Müşterilerin elde tutulmasına yönelik stratejiler neden işe yaramıyor?
019 / otomobilnews
YENİLİKLER / BMW 4 SERİSİ GRAN COUPE / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com
BMW’den Orta Sınıfa Yenİ Bİr Soluk;
4 Serİsİ Gran Coupe
otomobilnews / 020
BMW, orta sınıf segmentteki yeni modelini gururla sunar, ilk dört kapılı coupé premium orta sınıf modeli olan 4 serisi Gran Coupé. Ayrıca model yelpazesinin de ne kadar tutarlı genişlediğinin bir göstergesi.
021 / otomobilnews
YENİLİKLER / BMW 4 SERİSİ GRAN COUPE / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com
Yeni Standartlar Aslına bakacak olursanız BMW 4 Gran Coupé, iki kapılı coupé kardeşiyle aynı boyutlara sahip. Ayrıldığı tek nokta tavan yüksekliği. Gran Coupé 12 mm. daha yüksek ve 112 mm. daha uzun. Bu ölçüler kabinde daha ferah baş mesafesi sunuyor. 4 serisi Coupé ve Convertible (üstü açılabilir) modellerinin lansmanından sonra, Gran Coupé, 4 serisine katılan üçüncü model oldu. Ayrıca önceki orta sınıf modellerden; daha uzun, daha geniş ve daha dinamik olmasını dengelenmiş oranına borçlu. 4 serisi Gran Coupé, iki kapılı coupé görüntüsünü dört kapılı modellerin işlevselliği ve geniş bagaj hacmiyle harmanlamıştır. Yeni Standartlar Aslına bakacak olursanız BMW 4 Gran Coupé, iki kapılı coupé kardeşiyle aynı boyutlara sahip. Ayrıldığı tek nokta tavan yüksekliği. Gran Coupé 12 mm. daha yüksek ve 112 mm. daha uzun. Bu ölçüler kabinde daha ferah baş mesafesi sunuyor ve bagaj hacmi 35 litre artarak 480 litre-
otomobilnews / 022
ye geliyor. Onun dışında, burun görüntüsündeki yapı aynen benziyor. Bu benzeme durumu içeride de devam ediyor. İç tasarımda sizi şaşırtacak hiçbir şey yok. Ergonomi yerli yerinde, renk seçenekleri var. Arka tarafta ise 2+1 kişilik oturma alanı da unutulmamış. Yani bazı modellerdeki gibi orta alan boş geçilmemiş. Hemen motorlara bakalım. Neyine bakacağız, Coupé’nin aynısı. 435i altı silindirli 306 hp (ortalama 8.1 lt/100 km), 428i dört silindirli 245 hp (ortalama 6,6 lt/ 100 km) ve 420i 184 hp güç (ortalama 6,4 lt/100 km) üreten benzinli motorlar ve dizel motorlardan ilki ise 420d 184 hp güç üretiyor (4,7 lt/ 100 km). 0’dan 100 km/h’ye 7.7 saniyede çıkıyor. İkincisi 418d ise 143 hp güç üretiyor (4,5
lt/ 100 km). Tüm motorlar TwinPower Turbo teknolojisine sahip ve Euro 6 normlarını karşılıyor. 428i ve 420d opsiyonel olarak sunulan BMW xDrive yani dört tekerlekten çekiş sistemiyle alınabiliyor. Tüm motorlar 6 ileri otomatik şanzımanla sunuluyor, istendiği takdirde 8 ileri Steptronic şanzıman da alınabiliyor. Tabii tüm yapı, tüketimi düşürmeye ve performansı arttırmaya yönelik. Sportif yapıya ise nispeten sert ayarlanmış süspansiyonlar yardım ediyor. BMW 4 serisini açıkladığında coupé modellerin artık çift rakamlarla anılacağını söylemişti. Şimdi işin şekli değişti. Diğer ülkedaşlarının gittiği yola, biraz geç olmakla beraber, girdi. Bakalım 4 serisi Coupé, ülkemizde nasıl bir fiyat etiketine sahip olacak?
023 / otomobilnews
KÖŞE / ERTUĞRUL ERSİN / ertugrul.ersin@ikok.org.tr
ÇEKİM MERKEZLERİ DEĞİŞTİ, SIRALAMA DEĞİŞTİ 2013, otomotiv pazarında önemli bir değişiklikle tamamlandı. Volkswagen, yılı en çok satan marka olarak bitirdi. Yılın en çok satan markası olma başarısını ilk defa üretici olmayan bir marka aldı. Bu ay reklam kampanyalarının da az olmasını fırsat bilerek biraz pazar sonuçlarını, biraz da iletişimde olup bitenleri inceleyerek geçireceğiz. Otomotiv pazarının hesaplanmasında markalar farklı yöntemleri kabul ediyor. Kimine göre motorlu olan ve trafiğe çıkan her araç sayılmalı diyor. Bunun öncülüğünü Ford yapıyor. Tabii Ford’un rakiplerinden farklı olarak ağır ticari araç üreticisi de olması kendisine avantaj sağlıyor. Bir diğer grup ise ağır ticariyi dışarıda tutuyor. Binek otomobil ve hafif ticarileri sayıyor. Üçüncü grup ise sadece binek otomobillerin sayısına bakıyor. Bu nedenle de sene sonunda 3 marka, kendini “yılın şampiyonu” ilan edebiliyor. ODD rakamları binek+hafif ticari olarak yayınlanıyor. Buna göre şampiyon VW. Kamyonlar da sayılınca en büyük Ford oluyor. Sadece binek otomobilde ise Renault birinciliği alıyor. Yıllardır Ford, Renault ve Fiat üçlüsü, yılın satış birinciliğini alıyor. Bu seneye kadar bunun tek istisnası Hyundai’nin kazanması olmuştu; ancak kanımca Volkswagen’in zirveye çıkması, hatta binek+hafif ticaride otomobilnews / 026
en çok satan olması yılın en kayda değer sonucu. Peki, bu nasıl oldu? Elbette pazarlama bir bütündür ve iletişim bu bütünün en önemli unsurlarından biridir. VW, çok uzun yıllardır sürdürdüğü marka yatırımlarının karşılığını almaya başladı; ancak durumu sadece marka yatırımı ve imajla açıklamak, eksik yorum yapmak olacak. Otomotiv pazarında ciddi bir eksen kayması oldu. Daha doğrusu “centre de gravité” yani Türkçesi çekim merkezi değişti. Markalar model bazında çekim merkezlerini değiştirdiler. Şöyle açıklayalım.
ERTUĞRUL ERSİN
‘
VW, uzun yıllardır marka imajı en üst düzeyde marka olma özelliğini sürdürüyor. Bunu yaparken yıllardır en önde olan modeli Passat idi. Dış görünümü, donanım zenginliği, performansı ve konforuyla prestij markalarıyla (Mercedes, BMW, Audi) eşdeğer görülüyor ve tercih ediliyordu. VW, çekim merkezini son 2 yıl içinde alt segmentlere çekmeye başladı. Önce Jetta sonra da Polo. Buna Golf 7’nin başarısı da eklenince, bir anda yollarda Passat’tan çok Polo ve Golf görmeye başladık. Elbette kârlılık açısından (share of value) nasıl bir sonuç çıkıyor bilemiyoruz; çünkü en çok satan modelin segmenti ne kadar küçük olursa, firmanın araç başına kârı da teorik olarak daha düşük oluyor. Yıllarca üstatlar “2 tane B
ODD rakamları binek+hafif ticari olarak yayınlanıyor. Buna göre şampiyon VW. Kamyonlar da sayılınca en büyük Ford oluyor. Sadece binek otomobilde ise Renault birinciliği alıyor. Yıllardır Ford, Renault ve Fiat üçlüsü, yılın satış birinciliğini alıyor.
‘
Otomotiv pazarının hesaplanmasında markalar farklı yöntemleri kabul ediyor.
segmenti araba satana kadar 1 tane D satarsan, daha çok kâr edersin.” derlerdi.
Diğer markalara da bakalım centre de gravité açısından. Renault, otomobil lideri ve son 3 yıl içinde “cash cow”larından olan Mégane markasını neredeyse yok etti. Fluence çok satsa da, adının zorluğundan mıdır bilinmez, Mégane gibi efsane olamadı. Renault bir yandan Mégane, diğer yandan Symbol ile yarıştaydı.
Diğer markalara da bakalım centre de gravité açısından. Renault, otomobil lideri ve son 3 yıl içinde “cash cow”larından olan Mégane markasını neredeyse yok etti. Fluence çok satsa da, adının zorluğundan mıdır bilinmez, Mégane gibi efsane olamadı. Renault bir yandan Mégane, diğer yandan Symbol ile yarıştaydı. Bunların yerini Fluence ve bu sene yenilenen Clio aldı. Yeni Clio gerçekten başarılı bir model oldu. Özellikle de dış görünümüyle. Renault’da da bir çekim merkezi kaymasından söz etmek mümkün. Özellikle de filo satışlarını ayrı tutarsak; çünkü tahminim, filoda Fluence markanın en tercih edilen modelidir. Fiat, marka imajı sorunuyla yaşama-
ya devam ediyor. Fiat’ın şu anki çekim merkezi Linea gözüküyor. Model gamına bakınca yanlış sayılmaz. Onu biraz da Punto destekliyor; ama rakipleriyle rekabet edebilmesi, fiyat avantajına dayanıyor. Otomobil pazarında Fiat’ı geçerek 4. olan Opel ise çekim merkezini Insignia’dan Astra’ya çekti. Insignia’nın pahalı fiyatı ve az seçeneğinden sonra Astra, Opel için doğru hamle oldu. 2013’ün bir diğer kayda değer sonucu ise Dacia’nın çıkışı oldu. Otomobil pazarında sekizinci, toplam pazarda dokuzuncu olan marka, son yıllardaki istikrarlı pazarlama stratejisinin meyvelerini toplamaya başladı. Renault açısından bakınca da, aynı şirketin 2. markası olarak mutlaka kârlılığa ciddi etki yapmıştır. 027 / otomobilnews
‘
KÖŞE / ERTUĞRUL ERSİN / ertugrul.ersin@ikok.org.tr
Toplam pazara bakınca Mercedes’in 7. sırada olması şaşırtıcı geliyor; ancak bu hafif ticari ve ağır ticariden gelen bir pazar payı.
Toplam pazara bakınca Mercedes’in 7. sırada olması şaşırtıcı geliyor; ancak bu hafif ticari ve ağır ticariden gelen bir pazar payı. Mercedes hafif ticaride altıncı, kamyonda açık ara birinci. Birazda pazarın genelinden bahsedelim. 2013’te toplam pazar %9 büyümüş. Otomobil pazarı ise neredeyse %20 büyümüş; ancak hafif ticaride %14’lük bir düşüş olmuş. Ticaret mi kötü gidiyor, yoksa ticari amaçla da binek otomobil mi kullanılmaya başlandı bilemiyoruz, çünkü toplam pazar tarihteki en yüksek ikinci yılını yaşamış ve 885.000 adedi geçmiş durumda. Yani 20-25 bin adet daha satış olsa rekor kırılacakmış. 2014’e ise markalar herhalde aynı iyimserlikle bakmıyorlardır. Özellikle döviz kurunun ciddi miktarda artmış olması ve bunun üstüne bir de ÖTV artışının eklenmesiyle, pazarda bir daralma beklemek hayalcilik olmaz. *** otomobilnews / 028
YILIN EN BAŞARILISI BENCE LASSA Biraz da iletişim kampanyalarında neler olmuş, neler yazmışız, neleri beğenip göklere çıkarmışız, ona bakalım. Tüm yıl yazdıklarımı gözden geçirdim ve enteresan bir sonuçla karşılaştım. En başarılı bulduğum işler genellikle viral kampanyalar olmuş. Önce Toyota Auris, sonra Volvo ve son olarak da Lassa. Ayrıca Bridgestone emniyet lastiği kampanyası ana mecra kampanyası olarak tam not almış. İçlerinden birini seç derseniz, Lassa derim. İzninizle Otomobil News Yılın İletişim Kampanyası ödülünü Lassa’ya veriyorum. *** HELAL OLSUN QUATTRO’YA Audi, Quattro Days için meşhur Eskimo filmini yeniden yayına koydu. Helal olsun diyorum. Öyle mükemmel ve eskimeyen bir fikir ki, daha 50 yıl yayınlansa beğenilir. Genelde markalar “eski film bu” deyip abuk sabuk yeni işler yapmaya kalkarlar. Audi’nin bu
‘
Birazda pazarın genelinden bahsedelim. 2013’te toplam pazar %9 büyümüş. Otomobil pazarı ise neredeyse %20 büyümüş; ancak hafif ticaride %14’lük bir düşüş olmuş. Ticaret mi kötü gidiyor, yoksa ticari amaçla da binek otomobil mi kullanılmaya başlandı bilemiyoruz.
‘
Cadde boyunca Kadıköy istikametinde sağ taraftaki kaldırımları, ağaçların müsaade ettiği yerlerde daraltıp yasal park alanları yaratılabilir.
Ne zamandı hatırlamıyorum; ama Bağdat Caddesi’nde günün her saatinde sağ kenarda park eden araçların, trafiğin tıkanmasına neden olduğunu yazmıştım. Bu önlenirse, caddede trafik akmaya başlar demiştim; ama önlenemiyor! Madem öyle, o zaman yeni bir önerim var.
efsanevi filmi, tekrar yayını olmasına rağmen benden tam puan alıyor. (5/5) **** BAĞDAT CADDESİ’NDE TRAFİK SIKIŞIKLIĞINI ÖNLEMEK İÇİN YENİ ÖNERİ Ne zamandı hatırlamıyorum; ama Bağdat Caddesi’nde günün her saatinde sağ kenarda park eden araçların, trafiğin tıkanmasına neden olduğunu yazmıştım. Bu önlenirse, cad-
dede trafik akmaya başlar demiştim; ama önlenemiyor! Madem öyle, o zaman yeni bir önerim var. Cadde boyunca Kadıköy istikametinde sağ taraftaki kaldırımları, ağaçların müsaade ettiği yerlerde daraltıp yasal park alanları yaratılabilir. Üstelik ana cadde olduğundan İspark da yok orada. Bu yeni parklar İspark’a verilir, hatta fiyatı daha yüksek tutulabilir. Onun dışında park edenleri de çekerler. İşte yeni önerim bu. Duyan varsa tabii. İddia ediyorum, trafik akmaya başlayacaktır.
029 / otomobilnews
YENİLİKLER / AUDI S1 & S1 SPORTBACK
otomobilnews / 030
Audi S1 231 Hp’lik Küçük Dev
Cenevre Otomobil Fuarı’nda ilk gösterimi yapılacak olan üç kapılı Audi S1 ve beş kapılı Audi S1 Sportback’in fotoğrafları gün yüzüne çıktı. Küçük kompakt segmentin sürekli dört tekerden çekişli ilk modeli olan S1, 231 HP güç üreten 2.0 TFSI motoru ile 0’dan 100 kilometreye 5.8 saniyede çıkıyor.
031 / otomobilnews
YENİLİKLER / AUDI S1 & S1 SPORTBACK
Bu segmentin dikkat çekici oyuncusu Audi A1 ailesinin sporcu üyesi S1, markanın görkemli geçmişinden faydalanıyor. Seksenli yıllarda Dünya Ralli Şampiyonası’nda efsaneler yaratan model, şimdi seri üretim versiyonu ile geri döndü. Metropollerin vazgeçilmezi haline gelen küçük hacimli otomobiller, her geçen gün güçlenmeye devam ediyor. Bu segmentin dikkat çekici oyuncusu Audi A1 ailesinin sporcu üyesi S1, markanın görkemli geçmişinden faydalanıyor. Seksenli yıllarda Dünya Ralli Şampiyonası’nda efsaneler yaratan model, şimdi seri üretim versiyonu ile geri döndü. Üç kapılı S1 ve beş kapılı S1 Sportback gövde seçenekleri ile sunulan araç, ilk bakışta kaslı tamponları, sportifliği vurgulayan dört egzoz çıkışı, özel S1 logolu fren diskleri ve arka kanatları ile dik-
otomobilnews / 032
katleri çekiyor. S1, ayrıca Xenon Plus ön farlara ve LED arka farlara sahip. S1’in iki seçeneğinde de yer alan 2.0 TFSI motoru, 231 HP’lik güç üretiyor. Maksimum 370 Nm çekiş gücü üreten S1, 0’dan saatte 100 kilometre hıza, 5.8 saniyede ulaşıyor. S1 Sportback ise, arka kapıları nedeniyle aynı hıza, 5.9 saniyede ulaşabiliyor. Saatte azami 250 kilometre hız yapabilen S1’in yakıt tüketimi ise 100 kilometrede sadece 7.0 litre. Quattro dört tekerden çekiş sistemi ve yenilenmiş süspansiyonlarıyla S1, tüm gücünü zorlanmadan yola yansıtıyor.
S1, ayrıca Xenon Plus ön farlara ve LED arka farlara sahip. S1’in iki seçeneğinde de yer alan 2.0 TFSI motoru, 231 HP’lik güç üretiyor. Maksimum 370 Nm çekiş gücü üreten S1, 0’dan saatte 100 kilometre hıza, 5.8 saniyede ulaşıyor. S1 Sportback ise, arka kapıları nedeniyle aynı hıza, 5.9 saniyede ulaşabiliyor.
033 / otomobilnews
KÖŞE / CİHAD BAŞUSTA / cihadbasusta@yahoo.com / twitter: cihadbasusta
KLASİKÇİLER HOBİLERİNİ TOPLUMSAL SEMPATİYE DÖNÜŞTÜRDÜ CİHAD BAŞUSTA
İKOD, birbirinden güzel organizasyonlarla klasik otomobil sevgisini yaymaya devam ediyor. Bu kez de Türkan Şoray, “Selvi Boylum, Al Yazmalım” oyuncuları ve efsane kırmızı kamyon 37 yıl aradan sonra geçtiğimiz gün ilk kez buluştu. İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği, buna benzer organizasyonları çok kez başarıyla gerçekleştirmişti. Klasikçiler, Yeşilçam’ın ünlü sanatçılarıyla, filmlerde yer almış klasikleri buluşturarak geçmişten günümüze köprü kuruyor. Cumhuriyet Bayramı’nda, Zafer Bayramı’nda, Anıtkabir ziyaretlerinde ve daha pek çok önemli günde yüzlerce klasik otomobilcinin bir araya gelmesi harika görüntülerin oluşmasını sağlıyor. Klasik Otomobil hobisini topluma bu kadar sempatik bir şekilde yansıtan klasikçilerin yeni projelerini merakla bekliyorum. otomobilnews / 034
BAŞKAN MOTOSİKLETTE CHP’li Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, geçen hafta bir televizyon programına katılmak için yola çıkmış. Yol öyle tıkalıymış ki, dakikalarca bir adım bile ilerleyememiş. Vakit geçtikçe iyice strese giren başkan, yetişemeyeceğini anlayınca yoldan geçen bir kuryeyi durdurup, kendisini kanala bırakması için rica bulunmuş. Kuryenin 5 dakikada televizyon binasına getirdiği başkan koşarak stüdyoya girip, programa katılmış. Bu haber İstanbul trafiğinin ne kadar dayanılmaz boyuta ulaştığının örneklerinden sadece bir tanesi. Milyonlarca insan her gün bu çileyi çekiyor. Seçimler yaklaşmışken adaylar, İstanbul’un ulaşım sorununa motosikletli alternatif üretseler iyi olur. Belediyeler, Motori-
‘
İKOD, birbirinden güzel organizasyonlarla klasik otomobil sevgisini yaymaya devam ediyor. Bu kez de Türkan Şoray, “Selvi Boylum, Al Yazmalım” oyuncuları ve efsane kırmızı kamyon 37 yıl aradan sonra geçtiğimiz gün ilk kez buluştu. İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği, buna benzer organizasyonları çok kez başarıyla gerçekleştirmişti.
‘
Marmaray, İstanbul’un 2 yakasını en hızlı geçmenin yolu oldu. Durakların yerleri Kadıköy hariç mükemmel.
ze Taksi, güvenli motosiklet eğitimi, trafikte motosiklet sürücülerine saygı gösterme ve İstanbul için en iyi alternatif ulaşım aracını destekleme konusundaki projelerden çok iyi geri bildirim alabilirler. MARMARAY KADIKÖYLÜ’YE YARAMIYOR Marmaray, İstanbul’un 2 yakasını en hızlı geçmenin yolu oldu. Durakların yerleri Kadıköy hariç mükemmel. Özellikle Üsküdar durağı tam meydana çıkıyor. Peki Kadıköy Ayrılık Çeşme durağını neden bu kadar sapa bir yere konumlandırdılar? Kadıköy’e gitmek için Marmaray’ı kullananlar Nautilus denilen Avm’ye çıkıyor. Eğer meydana çık-
‘
mak isterse tekrar Kadıköy metrosundan aktarma yapıp en az 15 – 20 dakikada merkeze ulaşıyorlar. Böylece Kazlıçeşme’den binen bir yolcu, Kadıköy iskele meydanına en erken 40-45 dakikada ulaşabiliyor. Ayrıca Ayrılık Çeşme’de inip Bağdat caddesine gitmek isteyenler için bir tane otobüs durağı yok. Gitmek isteyen ya yürüyecek ya taksiye binecek. Kadıköy ayağı ya unutulmuş ya önemsenmemiş. Vatandaş bu eksiklikleri gördükçe şaşırmadan, sinirlenmeden edemiyor. Kadıköy iş olsun diye durak eklenecek bir yer değil, Anadolu yakasının merkezi. En kısa zamanda Kadıköy meydana ve Bağdat caddesine Marmaray sonrası aktarma hızlandırılmalı.
Kadıköy ayağı ya unutulmuş ya önemsenmemiş. Vatandaş bu eksiklikleri gördükçe şaşırmadan, sinirlenmeden edemiyor. Kadıköy iş olsun diye durak eklenecek bir yer değil, Anadolu yakasının merkezi. En kısa zamanda Kadıköy meydana ve Bağdat caddesine Marmaray sonrası aktarma hızlandırılmalı. 035 / otomobilnews
YENİLİKLER / LAMBORGINI HURACÁN
Gallardo’nun Varİsİ
Huracán Lamborghini Huracán, daha resmî tanıtımı yapılmadan 700 adet sipariş almayı başardı. 610 HP gücünde 5,2 litrelik V10 motoru sayesinde, saatte 325 km/s hıza ulaşabiliyor ve 0-100 km/s hızlanmasını 3,2 saniyede tamamlıyor.
otomobilnews / 036
037 / otomobilnews
YENİLİKLER / LAMBORGINI HURACÁN
LP 610-4 koduyla tanıtılan Huracán’ın iç mekânı oldukça dikkat çekici. Direksiyonun arkasında klasik gösterge paneli yerine 12.3” TFT renkli panel yer alıyor. Koltuklarda ve iç kaplamalarda Alcantara ile Nappa’nın mükemmel uygulaması yer alıyor. Lamborgini’nin efsaneleşen modeli Gallardo’nun yerine üretilecek olan Huracán, dünya prömiyeri olarak planlanan 2014 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılmadan önce pek çok şehirde özel etkinliklerde sergilenmeye başlandı. Ana hatlarıyla Lamborgini Avendator’u çağrıştıran Huracán, pek çok yönüyle özgün bir tasarıma sahip. LP 610-4 koduyla tanıtılan Huracán’ın iç mekânı oldukça dikkat çekici. Direksiyonun arkasında klasik gösterge paneli yerine 12.3” TFT renkli panel yer alıyor. Koltuklarda ve iç kaplamalarda Alcantara ile Nappa’nın mükemmel uygulaması yer alıyor. Lamborgini Huracán’ın kalbinde 5,2
otomobilnews / 038
litrelik V10 motor yer alıyor. Bu motor 610 Hp güç ve 560 Nm tork üretiyor. LP 610-4 kodu, 610 Hp güç üretiminden esinlenilerek verildi. Huracán saatte 325 km/s hıza ulaşabiliyor ve 0-100 km/s hızlanmasını 3,2 saniyede tamamlıyor. 1422 Kg. ağırlığındaki bu sanat eserinin 0-200 km/s hızlanması ise 9,9 saniye. Dört tekerlekten çekiş sistemine sahip olan Huracán’da 7 ileri çift kavramalı şanzıman görev yapıyor. Direksiyon üzerinden Strada, Sport ve Corsa olarak adlandırılan 3 ayrı sürüş modu seçilebiliyor. Lamborgini Huracán daha şimdiden 700 adet sipariş alarak geleceğinin oldukça parlak olduğunu ispatladı.
039 / otomobilnews
KÖŞE / SİNAN AKAD / sinan.akad@otomobilnews.com
ALLAH’A EMANET Çok meşhur bir deyimdir halkımız arasında “Allah’a emanet” cümlesi. Benim için de trafiğin durumu aynen öyle. Son 2 aydır ölümlü kazaların haberlerini okuyor veya izliyoruz. 30 yıldır takip ederim hep aynı terane; “Kaza değil facia”, “Trafik canavarı iş başında”, “Katliam” gibi başlıklar atılır. Nedense şoförle ve aracın durumuyla ilgili bilgi verilmez. Neden mi? Gelin size elim yazdıkça anlatmaya çalışayım. Kanunen, araç kullanmak için ehliyet sahibi olmanız gerekiyor. Kullanacağınız araç için de belli sınıflar var. Hemen madde madde sayalım: 1. “A1 sınıfı”, motorlu bisiklet kullanacaklar için 2. “A2 sınıfı “, motosiklet kullanacaklar için 3. “B sınıfı “, otomobil, minübüs ve kamyonet kullanacaklar için 4. “C sınıfı “, kamyon kullanacaklar için 5. “D sınıfı “, çekici kullanacaklar için 6. “E sınıfı “, otobüs kullanacaklar için 7. “F sınıfı “, lastik tekerlekli traktör kullanacaklar için 8. “G sınıfı “, iş makinesi türünden motorlu araç kullanacaklar için 9. “H sınıfı “, hasta ve sakatların kullanabilecekleri şekilde otomobilnews / 040
özel tertibatlı olarak imal, tadil ve techiz edilmiş motosiklet veya otomobil kullanacaklar için. Peki nasıl alınır bu HAYATİ belge. Aslında kolay; yaşını doldur, kursa yazıl, sınavı geç bitti. Çık trafiğe Allah’a emanet dolaşmaya başla. Resmî olarak nasılmış hemen izah edeyim: Madde 15 - (Değişik: 11.04.1997/22961 RG) Sürücü kursuna katılacak adaylarda aranacak şartlar; a) Yaş şartı (1) A1, A2, F ve H sınıfı sürücü kursları için on yedi (2) B ve G sınıfları için on sekiz (3) C, D ve E sınıfları için yirmi iki(Sürücü eğitimi veren yüksek öğretim kurumlarından mezun olanlarda bu şart aranmaz.) yaşını bitirmiş olmak b) Öğrenim şartı (1) F, G ve H sınıfı için en az ilkokul mezunu olmak (2) A1, A2, B, C, D ve E sınıfı için, en az ortaokulu veya 8 yıllık temel eğitimi (ilköğretimi) bitirmiş olmak c) Resmî veya özel sağlık kurulundan 16’ncı maddede belirtilen “sürücü olur” raporu almış olmak
‘
SİNAN AKAD
Son 2 aydır ölümlü kazaların haberlerini okuyor veya izliyoruz. 30 yıldır takip ederim hep aynı terane; “Kaza değil facia”, “Trafik canavarı iş başında”, “Katliam” gibi başlıklar atılır. Nedense şoförle ve aracın durumuyla ilgili bilgi verilmez. Neden mi? Gelin size elim yazdıkça anlatmaya çalışayım.
Kanunen, araç kullanmak için ehliyet sahibi olmanız gerekiyor.
‘
d) Türk Ceza Kanunu’nun 403, 404’üncü maddeleri ile 572/2-3 maddelerinden ikiden fazla ve 1918 sayılı Kaçakcılığın Men ve Takibine Dair Kanunun 28 ve 29’uncu maddeleri, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkında Kanunun 12’nci maddesinin 3’üncü ve takip eden fıkralarındaki suçlardan hüküm giymemiş olmak
esaslar dikkate alınarak düzenlenen “ ....... sınıfı sürücü olur” raporunu almaları gerekir. Kısaca Kanunî durum derki; 22 yaşını ve ilkokulu da bitirdiysen ve sınavı da geçersen biz sana ehliyet veririz, sende gider oturursun şoför koltuğuna, koyarsın içine 55-60 yolcu çıkarsın yollara.
e) Sürücü belgesi süresiz olarak geri alınmamış olmak.
“Eğitim aldık kardeşim” diyenlere hemen resmî cevap vereyim. Alınan eğitimin içeri nedir bir görelim.
Sürücü Adaylarının Sağlık Muayenesi Madde 16- (Değişik:11.4.1997/22961 RG) Sürücü belgesi alacakların, resmî veya özel sağlık kuruluşlarında iç hastalıkları, ortopedi, göz, kulak-burun-boğaz ve psikiyatri uzmanları bulunan sağlık kurulundan, Karayolları Trafik Yönetmeliği’ne ekli (3) sayılı cetvelde belirtilen
Sertifika sınıflarının eğitim süreleri MADDE 7 – (1) Bütün sertifika sınıflarında trafik ve çevre dersi 16, ilk yardım dersi 8, araç tekniği dersi 6 saat teorik olarak verilir. Direksiyon eğitim derslerine ise direksiyon usta öğreticisi tarafından kursiyerin akan trafikte eğitim alacak düzeye ulaştığına karar verilince-
ye kadar direksiyon eğitim alanında veya simülatör üzerinde devam edilir. (2) Akan trafikte eğitim alacak düzeye gelen kursiyerlerin direksiyon eğitimi ders süreleri; a) “A1” ve “A2” sınıfı sertifikalar için 10 saat b) “B” sınıfı sertifikalar için 12 saat c) “C” ve “E” sınıfı sertifikalar için 24 saat ç) “D” sınıfı sertifikalar için 30 saat d) “F” sınıfı sertifikalar için 10 saat e) “H (motosiklet)” sınıfı sertifikalar için 10 saat f) “H (otomobil)” sınıfı sertifikalar için 12 saat g) “B”, “C” ve “E” sınıfı sertifikası bulunanlardan, römorklu araç kullanma sertifikası almak isteyenlerin göreceği römorklu araç kullanma eğitimi dersi 5 saattir. 041 / otomobilnews
KÖŞE / SİNAN AKAD / sinan.akad@otomobilnews.com
(3) Yukarıda belirtilen direksiyon eğitimi dersleri şehir içi ve şehirlerarası karayollarında akan trafikte yapılır. (4) “A1”, “A2”, “B”, “F”, “H (motosiklet)” ve “H (otomobil)” sınıfı sertifika alacak kursiyerlere en az 2 saat, “C”, “D” ve “E” sınıfı sertifika alacak kursiyerlere ise en az 4 saat akan trafikte gece araç kullandırılarak uygulama yaptırılması zorunludur. Eğitim eğitim dediniz altı üstü 32 saat kâğıt üzerinde çalıştınız, 30 saat de direksiyon salladınız. Günde 3 saat teori desen 10 gün yapar, 3 saate pratik hadi farklı günler olsun, 10 gün de öyle oldu sana 20 gün. Hadi yay dersleri 30 gün. Böylece otobüs şoförü oldunuz hayırlı uğurlu olsun. Allah’a emanet. Yukarıdaki maddeler 26 Mayıs 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 28661 no’lu MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL MOTORLU TAŞIT SÜRÜCÜLERİ KURSU YÖNETMELİĞİ’dir. Ayrıca yukarıdaki maddelerde “B” sınıfı ehliyet almanın da bilgilerini verdim: 32 saat teori dersten ve 12 saat direksiyon dersinden sonra sınavı geçersen ehliyeti kaptın. Çıktın trafiğe, sonrası mı, Allah’a emanet. Sınav sınav diyorum peki nedir bu sınav. Yazılıyı geçtiniz mi sıra geldi direksiyona. Bakalım resmî olarak sınavda neler oluyor? otomobilnews / 042
“B”, “C”, “E”, “F” ve “H (otomobil)” sınıfı sertifika sınavı MADDE 34 – (1) “B”, “C”, “E”, “F” ve “H (otomobil)” sınıfı sertifika sınavları, sınav güzergâhının bulunduğu karayolunda ve akan trafik içinde başlatılır. (2) Sınavda kursiyer a) Aracı çalıştırır ve hareket ettirir. b) Sınavın yapıldığı güzergâhta aracın cinsi ve yol için belirlenen azami hız sınırına ulaşır. c) Konilerin veya araçların arasına yola paralel olacak şekilde geri geri giderek park eder. ç) Çıkış eğimli yolda aracı durdurup yeniden ileri doğru hareket ettirir. d) Uygun yolda aracı asgari 25 metre geri viteste kullanır. e) Işıklı kavşakta sağa ve sola dönüşler yapar. f) Aracın silecek, ışık ve havalandırma gibi kumanda düğmelerini kullanır. g) Güzergâhta dönel kavşak bulunması hâlinde, dönel kavşakta dönüş yapar. İşte tüm eğitim bu. Size ülkemizde nasıl ehliyet sahibi olunurun kısa özetini yazmaya çalıştım. Her gün sinir küpü şeklinde başlayan ve biten günümüzün en büyük sebebi trafik. Sadece sinir değil, en ufak bir hatanın canla, kanla, gözyaşıyla ödendiği en dikkat edilmesi ge-
‘
Eğitim eğitim dediniz altı üstü 32 saat kâğıt üzerinde çalıştınız, 30 saat de direksiyon salladınız. Günde 3 saat teori desen 10 gün yapar, 3 saate pratik hadi farklı günler olsun, 10 gün de öyle oldu sana 20 gün.
‘
Ehliyeti almakla otomobil sahibi olmakla bitmiyor ki dert. BAKIM denen bir durum daha var. Yani kullandığınız araca bakmanız gerekiyor ki kaza yapmayın.
reken vakadır. Şoför oldum, aldım ehliyeti, geçtim direksiyona, bastım gaza, sonra ilk çıkan yayaya, araca hatta ağaca vurdun kafadan. Ülkemizde maalesef hafife alınıyor. Var örnekleri. Git Almanya’daki sisteme bak, onlar nasıl halletmiş bu işi, nasıl eğitmiş? Neden daha az kaza oluyor incele, gel, tatbik et. Zor değil ki. Gençlik yıllarımda evine posta yoluyla ehliyet gelen insan tanıdım. Geri vites lambasını içerden yakmaya çalışan tanıdım, kırmızı ışık yanarken tam gaz ışığa doğru gideni tanıdım. Daha neler var neler. Bu kadarcık eğitimle siz ancak alfabeyi öğretirsiniz insanlara, nerede kaldı trafiğe çıkmak. Sonra kucakta taşınan bebek camdan fırladı. Fırlar, sen çocuğunu ön koltukta oturan annenin kucağına koyarsan, o çocuk fırlar. Yazık değil mi? Al bir çocuk koltuğu ne kadarsa ne kadar. Paramız
yok deme sakın. Para bulunur; ama ya hayat bulunur mu? Diğer taraftan, ben ehliyetimi 1995 yılında aldım. Dolu dolu 19 sene olmuş. Bir kere bile beni çağırıp, gel bakalım ehliyet sahibisin, sağlık sorunun var mı? Gözler görüyor mu? Kolun bacağın yerinde mi? Hastalık geçirdin mi diye sorulamaz mı? Sorulmadı. Yönetmelikte var. Eğer kişi çevirmeye yakalanırsa, polis de durumdan şüphelenirse, yeni sağlık muayenesi istiyor. Yoksa kör, topal kullanmaya devam. Diyorum ya Allah’a emanet. Ehliyeti almakla otomobil sahibi olmakla bitmiyor ki dert. BAKIM denen bir durum daha var. Yani kullandığınız araca bakmanız gerekiyor ki kaza yapmayın. Lastikler kabak olmayacak, fren balataları ve sistemi bakımlı olacak, amortisörler kontrol edilecek, yağı var, suyu
var, var oğlu var. Öyle geçtim direksiyona bastım marşa olmuyor bu işler. Sonra yağışlı havada kazalar artıyor, artar. Düzenli olarak aracına bakmazsan, gelirler sana hastanede ya da mezarlıkta bakarlar. Bununla ilgili yönetmelik yok, sadece araçlar belli dönemlerde muayene ediliyorlar; ama maalesef yetmiyor. Bu işten para kazananlar maalesef parayı hayattan daha çok seviyor. Otobüs firmaları, kamyon veya tırlar, hatta taksiler, dolmuşlar, minibüsler ne kadar bakımlı. Ben size söyleyeyim sadece %5’ i adam gibi bakımlı diğerleri Allah’a emanet. Unutulmaması gereken, araç kaza yapmaz yapan sürücüdür. İnan bana ülkemizde trafik kazalarından çok kişi yaşamını kaybediyor. Bu sistemle devam edildiği sürece bu tip haberleri okumaya devam edeceğiz. 043 / otomobilnews
LANSMAN / PEUGEOT 308
Yeni 308 Türkiye’ye Bomba Gibi Girdi İlk olarak Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtılan ve eylülde Fransa’da satışına başlanan yeni Peugeot 308, baştan çıkaran tasarımına ilaveten i-Cockpit adı verilen yenilikçi bir kokpitle rakiplerine meydan okuyor.
otomobilnews / 044
045 / otomobilnews
LANSMAN / PEUGEOT 308
Yeni Peugeot 308, rekabetin son derece yoğun olduğu Avrupa pazarında satışların 1/3’ünü temsil eden stratejik C segmentinde yer alıyor. Peugeot’nun merakla bekle- cı bir hafifletme girişimine dayanıyor. nen yeni 308’i Kuzey Kıbrıs Tük Araçta kompakt boyutlar ve azaltılCumhuriyeti’nde düzenlenen özel bir mış bir ağırlık sunuluyor. lansmanla basına tanıtıldı. Özellikle geniş iç oturma alanı ve sınıf Yeni Peugeot 308, rekabetin son de- lideri genişlikte bagajı, hedef müşteri rece yoğun olduğu Avrupa pazarında kitlesinin beklentileriyle uyumlu. 4,25 satışların 1/3’ünü temsil eden strate- m. uzunluğu ile yeni Peugeot 308, jik C segmentinde yer alıyor. Yeni Pe- segmentinin en kompakt hatchback ugeot 308, yeni müşteriler fethet- modeli. Aynı zamanda 1,46 m. yükmek için, tasarım, sürüş deneyimi, sekliğiyle alçak bir konumu var ve geverimlilik ve kalite olarak özetlenebi- nişliği 1,80 m’ye ulaşıyor. Yeni EMP2 lecek 4 kilit temaya dayanan tasarı- platformu (Efficient Modular Platmıyla güçlü ve farklı bir alternatif ola- form 2) sayesinde ön ve arka dingil rak konumlanıyor. Önde, krom çerçe- çıkıntıları sırasıyla 863 ve 770 mm’ye veli büyük bir orta panjur yeni Peu- düşürüldü; bu da tekerleklerin ‘4 kögeot 308’in statü kazandırıcı şıklığını şeye’ yerleştirilmesini sağlıyor. Dingil vurguluyor. Full LED farlar, üst dona- mesafesi 2,62 m’ye çıkarıldı ve tekernım seviyelerini standart olarak do- lek izleri önde 1559 mm’ye ve arkada 1553 mm’ye genişletildi. Bu boyutlar natıyor. kesinlikle dinamik bir duruşu tanımlıyorlar ve geniş bir iç mekânı garanKompakt boyutlar Yeni Peugeot 308’in verimliliği akıl- ti ediyorlar. Yüksek elastiklik limit-
otomobilnews / 046
li çelik, yenilikçi malzemeler kullanımı veya parçaların yeniden tanımlanması önemli ağırlık kazançları sağladı. Dünyada bir ilk olmak üzere, arka bagaj kapısı termoplastik adı verilen kompozit bir malzemeden imal edildi. Toplamda 140 kg. ağırlık azalması ile yeni Peugeot 308, segmentinin en hafif otomobili oldu. PEUGEOT i-Cockpit Yeni Peugeot 308 ile yenilikçi bir iç mekân sunuluyor: PEUGEOT i-Cockpit. PEUGEOT i-Cockpit dört ana unsurdan oluşuyor. Şık malzemelerin kullanımı ve hemen hemen hiç düğme olmaması ön panele, pazarda benzeri olmayan bir yalınlık kazandırıyor. İnce hava ızgaralarıyla çerçevelenen 9,7’’ büyük dokunmatik ekran, yüksek kaliteli yarı mat krom bir yuva içine yerleştirildi. Ses düğmesi aynen bir HiFi sistemi gibi, yalın ve teknolojik, beyaz bir
Özellikle geniş iç oturma alanı ve sınıf lideri genişlikte bagajı, hedef müşteri kitlesinin beklentileriyle uyumlu.
047 / otomobilnews
LANSMAN / PEUGEOT 308
Yeni Peugeot 308‘in yolcuları yüksek derecede kaliteli bir tasarım deneyimi yaşamaya davet ediliyorlar. zemeler yüksek kaliteli. Böylece, 2. donanım seviyesinden itibaren direksiyon simidi saf deri kaplı ve parlak siyah ve yarı mat krom eklentiler içeriyor. Koltuklar yarı deri / Alkantara veya opsiyon Nappa deriyi bir araya getiren bir kumaşla kaplanabiliyor. Yeni Peugeot 308‘in yolcuları yüksek derecede kaliteli bir tasarım deneyimi yaşamaya davet ediliyorlar.
manından itibaren yer alıyor. Benzinli 3 silindirli motor, THP motor (2013 Yılı Uluslararası Motoru) ve e-HDi versiyonları. Motor güçleri benzinlilerde 82 ilâ 156 hp arasında değişiyor, CO2 emisyonları ise 114 g/km’den başlıyor. Dizel cephesinde ise, motor güçleri 92 ilâ 115 hp arasında değişirken, CO2 emisyonları 93 g/km’den başlıyor.
Verimli ve teknolojik motor seçenekleri Yeni nesil benzinli ve dizel motor seKalite hissi yüksek iç mekân İç mekânda kullanılan kumaş ve mal- çenekleri yeni Peugeot 308’de lans-
Bu etkin motor seçenekleri Michelin ile özel işbirliği çerçevesinde geliştirilen yuvarlanmaya karşı çok düşük dirençli lastiklerle birleşebiliyor-
ışık halkası ile çevreleniyor. Ona bitişik CD okuyucu, uzun ve ince kromajlı bir baret içinde yer alıyor(versiyona göre standart olarak sunuluyor). Yarı mat krom dekorlar orta konsol veya ön kapıların üzerinde yer alan kumandalara değer kazandırıyor. Tasarımlarından itibaren, bütün bu parçalar, HiFi DENON opsiyonunun hoparlörleri gibi, araçla mükemmel şekilde bütünleşecek ve en ince birleşme boşlukları oluşturacak şekilde tasarlandılar.
otomobilnews / 048
lar. Bu yeni kuşak lastikler, ıslak zeminde daha kısa fren mesafesi ve standart lastiklerle aynı kullanım ömürleriyle birlikte CO2 emisyonunda ortalama 3 g/km kazanç sağlıyorlar. Modellerin üçte birinden fazlasında bu lastikler yer alacak. 2014 yılında, başta 3 silindirli benzinli turbo (1.2 e-THP) olmak üzere, segmentte rekor oluşturan emisyon ve tüketim değerleriyle (82 g/km CO2, 3,1 l/100 km) BlueHDi versiyonları ve yeni kuşak 6 ileri vites kutuları olmak üzere, yeni Peugeot 308’de yepyeni teknolojiler sunulacak. Euro 6 Dizel motorlarını ifade eden BlueHDi, dizel Euro 6 kirlilik giderme sistemi için özel şekilde Selective Catalytic Reduction (SCR) fonksiyonu ile katkılı partikül filtresini (FAP) bir araya getiren BlueHDi teknolojisi NOx’lerin %90’a kadar azaltılmasını, CO2 emisyonlarının ve yakıt tüketiminin minimize edilmesini ve her zaman partiküllerin %99,9 oranında azaltılmasını sağlıyor. Daha güvenli bir sürüş Daha da konforlu ve güvenli bir sürüş için yeni Peugeot 308, ileri teknolojili sürüş yardım donanımlarına sahip. Opsiyon olarak sunulan sürücü destek sistemleri, otomobilin önünde yer alan bir radarı devreye sokan üç aygıttan oluşuyor:
Micra, Nissan’ın Avrupa’da sattığı en iyi 3’üncü modeli ve 30 yıllık efsanevi geçmişi ile öne çıkan modellerinden. Nissan’ın hali hazırdaki başarısının temel taşlardan biri olan Micra modelinde yenilikler ve geliştirmeler meydana getirildi.
Aktif Hız Sabitleyici : Genişletilmiş fonksiyonları olan bir hız sabitleyici/sınırlayıcıdır. Çarpışma Riski Uyarı Sistemi : Görsel ve sesli bir alarm, çarpışmadan sakınmak için sürücüyü fren yapması için uyarıyor. Otomatik Acil Fren : Muhtemel bir çarpışma riski olduğunda, çarpışmadan sakınmak veya çarpışma sonuçlarını hafifletmek için otomatik fren sistemi devreye giriyor. Ayrıca yeni 308’de kör nokta uyarı sistemi, elektrikli park freni, büyük renkli ekranı kullanan geri vites kamerası, anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi, Park Assist sistemi de alınabiliyor.
049 / otomobilnews
KÖŞE / Toygar Saraçoğlu / toygarsaracoglu@gmail.com
ADI ÜZERİNDE 2.EL Hepimizin yakından takip ettiği üzere otomotiv sektörünü bu sene zor günler bekliyor. Hatta şubat ayından itibaren, 2014 model yılı yüksek kur üzerinden maliyetlendirilen araçların satışlarının da başlaması ile birlikte bu zor günleri yaşamaya başladık. Malum yurtiçi pazarını düşündüğümüzde, genel olarak maliyetlerin döviz bazlı olması sebebi ile özellikle kur değişimlerinden direkt etkilenme özelliğine sahip otomotiv sektörü, doğal olarak ekonomik istikrarda ve kurlarda yaşanan dalgalanmalardan en çok ve çabuk etkilenen kırılgan bir yapıya da sahip. Özellikle en çok vergi getirisi yaratan sektör olmasına rağmen, ekonomiyi soğutmak, dış ticaret dengesine müdahale edebilmek gibi sebepler için en önce feda edilen sektör özelliğini de taşıyor. Bu pazarda faaliyet gösteren markalar açısından zaten pek kârlı olmayan özellikle satış operasyonu aynı şekilde bayi ağı için de ciddi hacim ve kârsızlık problemlerini beraberinde getiriyor. Bu sebepten yeni ve farklı işler geliştirmek sureti ile bari bu işlerden biraz kazanalım mantığı artık iyice yerleşti. Yıllardır hep sözü edilen; ancak otomobilnews / 050
uygulamada markalar tarafından yeterince desteklenmeyen ikinci el alım-satım operasyonu, ağırlıklı olarak galeriler diye tabir edilen bağımsız satıcılar ve bireyler arası satış kanalları vasıtası ile gerçekleşmekte. Markalar ise bayiliklerinde bu operasyonu yeni araç satış sürecinin bir parçası olarak görmekten öteye gidememişler. Bayiler sadece müşterinin ikinci el takas aracını, onu da çoğunlukla ya varsa ve elimizde kalırsa diye sormaya bile korkar vaziyette, değerlendirmek ile sınırlı tutmuşlar. Hatta bazı bayilerin biz ikinci el işi yapmıyoruz, siz kendiniz değerlendirin bile diyebildiği, bu lükse sahip olduğu bir yapılanma var. Bu durumda doğal olarak meydan boş kalınca, yukarıda bahsi geçen galeriler ve internet kullanımının yaygınlaşması sonucu, çeşitli ikinci el platformları vasıtası ile bireyler arası direkt satışlar ağırlık olarak ikinci el pazarından büyük payı almaktadır. Şimdi içerisinde bulunulan zor ekonomik koşulları, zaten şikayet edilen düşük kârlılıklar, pazarda beklenen ciddi daralma vb. sebepleri düşündüğümüzde, önemli yatırımlar yaparak markaya bağlılıklarını ispat etmiş değerli bayilerin yaşayabil-
Toygar Saraçoğlu
‘
Malum yurtiçi pazarını düşündüğümüzde, genel olarak maliyetlerin döviz bazlı olması sebebi ile özellikle kur değişimlerinden direkt etkilenme özelliğine sahip otomotiv sektörü, doğal olarak ekonomik istikrarda ve kurlarda yaşanan dalgalanmalardan en çok ve çabuk etkilenen kırılgan bir yapıya da sahip.
Satış için nasıl hedef veriliyorsa ikinci el için de hedefleme yapılabilir...
‘
mesi, ayakta kalabilmesi için temsilcisi oldukları markaların özellikle bayi tarafına kârlılık açısından büyük katkısı olan ikinci el operasyonu için daha fazla destek vermesi ve konsantrasyon sağlaması gerekir. Satış için nasıl hedef veriliyorsa ikinci el için de hedefleme yapılabilir, marka standardı oluşturularak bayinin kurumsal bir yapıda ikinci el operasyonunu müşteri memnuniyetini ve marka imajını zedelemeden yerine getirmesi ufak da olsa ayrı bir organizasyon ve insan kaynağı ile sağlanabilir. Yabancı pazarlarda sıklıkla karşılaştığımız tablo, en az yeni araç satışı kadar ikinci el araç satışlarının da önem taşıdığı, bayi kârlılığında satış sonrası gelirleri kadar ikinci el gelirlerinin de gelirlere önemli katkısı olduğudur. Aynı yeni araç satış sürecinde olduğu gibi sürecin aynen
ikinci el operasyonunda yine müşteri memnuniyeti ve marka standartları baz alınarak hayata geçirilmesi ve en önemlisi bunun sürekli bir pratik haline getirilmesidir. Zira markaların dönemsel olarak ikinci el operasyonunda gerek iletişim gerekse bayi yapılanmasına gittiğini; ancak sürekliliğinin gerekli konsantrasyon gösterilmediği için sağlanamadığı görülmektedir. Bu sebeple, markaların yetkili satıcılarının tam anlamıyla bir ikinci el merkezi olarak değil sadece yeni araç satış ve satış sonrası noktası olarak görünmesine ve internet, galeriler, açık oto pazarları gibi kanalların ikinci el operasyonunda büyük pay almalarına devam etmesi söz konusu olmaktadır. Bayilerin çoğu, yukarıda bahsi geçen sebeplerden ötürü, ikinci el operasyonuna gerektiği önemi ve-
remediklerinden, normalde pazarda %10’lara kadar varabilen ikinci el araç satış brüt kârlılığına karşılık, ancak %3-4 seviyelerinde kalmakta ve gerçek potansiyeli kaçırmaktadırlar. Bugün bir bayinin satış sonrası operasyon gelirlerinin genel giderleri karşılama oranlarında son yıllarda düşüş gözlemlenmeye başladığını, satış sonrası gelirlerinin arzu edilen seviyelerin altında kalmaya başladığını dikkate aldığımızda, ikinci el araç operasyonu ve beraberinde getirdiği kârlılık büyük önem kazanmaktadır. Sadece satış değil, yaratacağı trafik, yedek parça, servis (bakım/onarım), ekstra garanti ile yaratılabilecek servis bağımlılığı, aksesuar, sigorta ve yan ürünlerin satış potansiyeli de araç satış kârlılığının üzerine düşünülmesi gereken ilave getirileridir. Aylık 50 adet yeni araç satan bir ba051 / otomobilnews
‘
KÖŞE / Toygar Saraçoğlu / toygarsaracoglu@gmail.com
Deneyimli bir kadro ile (gerekirse yerinde hizmet sunulması gibi) satış fiyatları daha da yukarı zorlanabilir.
yinin iyimser bir tahminle %1 kârlılık ile ortalama 50.000 TL anahtar teslimi üzerinden kazandığı brüt tutar 25.000 TL’ye karşılık, aynı bayinin ortalama %30 takas oranı baz alınarak 15 araç ve kendi alıp sattığı 10 araç daha olsa toplam 25 araçlık bir ikinci el satışından kötümser bir tahminle ortalama 35.000 TL’lik araç fiyatı üzerinden %4 seviyelerinde sağladığı brüt kazanç tutarı 35.000 TL kayda değer bir ilave kazanç olarak karşımıza çıkmaktadır. Tabii ki Anadolu’da ikinci el fiyatlarının büyük şehirlere kıyas ile daha da yüksek seyretmesi, oluşacak kârlılıkların çok daha yukarılarda gerçekleşmesine ve yaptığımız hesabın daha da büyümesine sebep olacaktır. Ayrıca ilave katma değer yaratan hizmetler de sunularak (ekstra garanti verilmesi, kurumsal ve müşteri memnuniyetine yönelik deneyimli bir kadro ile gerekirse yerinde hizmet sunulması gibi) satış fiyatları daha da yukarı zorlanabilir. Başta bayiler ve dolaylı olarak oluşacak trafikten distribütörlerin de önemli kazanç sağlayacağı gerçeği, ikinci el operasyonunun markaya direkt kazanç yazmaması ve yetişmiş insan kaynağı eksiği sebebi ile hem bayiler hem de markalar tarafından adı gibi ikinci planda tutulmakotomobilnews / 052
ta ve önemli bir potansiyel göz ardı edilmektedir. Halbuki ikinci elin olmazsa olmazı güven konusu, istenildiği taktirde markaların mevcut kurumsal çatısı altında, fazla bir masraf da yapılmaksızın kolaylıkla sağlanabilecek iken, gerekli insan kaynağı ayrılmaması veya bu iş için özel insan yetiştirilmemesi ve halihazırda bulunan fiziksel yapının kullanılmamasını anlamak mümkün değil. Üstelik birçok markanın kendisinin veya özel anlaşmalı finans kurumları bulunmasına ve hem tüketici hem de bayi finansmanı konularında rahatlıkla çalışmalar yapabileceği yeni projeler geliştirebileceği imkânları olmasına rağmen ikinci elin bu kadar geri planda tutulması hayret verici. Müşteri beklentileri ve davranışlarını iyi inceleyen bazı bağımsız satıcılar, yeni yapılanmalara giderek bugün örneklerini gördüğümüz kurumsal ve müşteri güvenini kazanan ikinci el operasyonları oluşturmaya hatta birleşmeler yaparak pazar deneyimlerini maksimize etmek sureti ile de ikinci el pazarında markalaşma ve kurumsallaşmanın adımını atmaya başladılar. Gelinen noktada, bugüne kadar en az yetkili satıcıların sunabildiği kurumsal hizmeti ve güveni sunan hatta daha fazlasını üçüncü parti hizmet sağ-
‘
Müşteri beklentileri ve davranışlarını iyi inceleyen bazı bağımsız satıcılar, yeni yapılanmalara giderek bugün örneklerini gördüğümüz kurumsal ve müşteri güvenini kazanan ikinci el operasyonları oluşturmaya hatta birleşmeler yaparak pazar deneyimlerini maksimize etmek sureti ile de ikinci el pazarında markalaşma ve kurumsallaşmanın adımını atmaya başladılar.
‘
Oldukça yükselen fiyatlar sebebi ile daha erişilebilir ikinci el araçlara olan talebin artmasına sebep olacaktır.
layıcılar ile anlaşarak vaat edebilen çeşitli ikinci el operasyonları, gerek fiziksel alanı, eğitimli ve bilgili insan kaynağı, gerekse internet üzerinden sunduğu hizmetler ile kolay erişilebilir olması ve cazip finansal seçenekleri ile hızla oluşmaya başladı. İkinci el konusunun önemi, kârlılığı, getirisi, işletimi, müşteri beklentisi vb. konular markalar tarafından iyi bilinmesine ve ellerinde hazır altyapı (fiziki alan, personel, sermaye, bilgi) olmasına rağmen önemli bir fırsattan mahrum kalmaları, yeterince faydalanamamaları, pazarı yukarıda bahsedilen bağımsız; ancak kurumsal ve müşteri beklentilerini karşılayan yeni yapılanmalara kaptırmalarına sebep olmakta ve daha da gecikilirse ikin-
ci elin tamamen yetkili satıcıların dışında gerçekleşeceği bir ortamın oluşmasına sebep olacakları da kesin. Sadece marka oluşturup, tabelaları yenileyerek ikinci el işinin yapılamayacağının en az yeni araç satışı süreci kadar bu işe de hem distribütör hem de bayi tarafında konsantre olunması, teşvik edilmesi şart. Ancak bu şekilde içinde bulunduğumuz ve önümüzdeki dönemde bayi kârlılıklarına önemli bir katkı yapmak ve hayatı sürdürmek mümkün olabilecek. En azından değerli bayilerimiz, kendi çabaları ile doğru insan kaynağı yaratarak, ikinci el araç alımında sadece takas ile yetinmeyip farklı tedarik kanallarından (filo ve ki-
ralamadan dönen araçlar, bireylerden, diğer bayiliklerden, açık arttırma ve bağımsız satıcılardan) uygun ve bütçelerine göre araç tedarik ederek yukarıda bahsedilen kârlılık seviyelerinde kuvvetli bir pazarlama ve belirli standartlar çerçevesinde satış yapabilir, bunu yeni araç satış operasyonundan tamamen bağımsız bir biçimde yürütebilirler. Zira içinde bulunduğumuz dönem, düşen yeni araç satışları, oldukça yükselen fiyatlar sebebi ile daha erişilebilir ikinci el araçlara olan talebin artmasına sebep olacaktır. Vakit kaybetmeden eldeki kaynağı ikinci el operasyonuna biraz daha kaydırıp bu dönemden daha da güçlenerek çıkma potansiyeli, çalışana, çabalayana her zaman var.
053 / otomobilnews
SERDAR TESTTE / RENAULT CAPTUR 0.9 TCe ICON START&STOP / Y: Serdar Gökalp serdar@bestfm.com.tr F: Mert Kocaba
RENAULT CAPTUR 0.9 TCe ICON START&STOP
Yeni Teknoloji Uzak Ara Önde Best FM’in haşarı sunucusu Serdar Gökalp bu aydan itibaren test editörlerimiz arasındaki yerini aldı. Her ay farklı bir model ile karşınızda olacak olan “Serdar Testte” köşemizin ilk konuğu Renault Captur.
otomobilnews / 054
aĹ&#x;
055 / otomobilnews
SERDAR TESTTE / RENAULT CAPTUR 0.9 TCe ICON START&STOP / Y: Serdar Gökalp serdar@bestfm.com.tr F: Mert Kocaba
Yakıt tasarrufu değil de performansa daha çok önem veren araçların efsaneleştiği yıllarda büyüdüğüm için aracı alırken “0.9” lt. motor otomobil nasıl olur, nasıl gider ki diye düşündüm,
otomobilnews / 056
aş
Direksiyona ilk geçtiğimde, direksiyon simidi biraz daha ufak olsaymış daha iyi olurmuş diye düşündüm; ama sonraki kullanımlarımda beni çok rahatsız etmedi. Merhaba değerli okurlarım demeyi çok isterdim; fakat bu henüz ilk yazım, inşallah bundan sonraki yazılarımda... İlk seferde, “Merhaba değerli Otomobil News okurları” diyerek başlayalım. Otomobillere olan merakımı, ilgimi adımı bilen herkes bilir. Bir gece evde otururken merakımı bilen Nurgül Kale beni aradı “Oğlum yazsana dergiye bir şeyler.” deyip telefonu Mehmet Erel’e verdi, sağ olsun konuştuk ve başlama kararını orada aldık. Daha sonra pişman olmuşlar mıdır bilmem:) En başında da herkese söylediğim gibi benden araçların teknik bilgileri üzerine çok fabrikasyon bir şey beklemeyin. Araçları deneyip izlenimlerimi paylaşacağım. Beğen-
diğim özellikleri vurgularken beğenmediğim veya daha iyi olabilirdi dediğim şeyleri söyleyeceğim. Bu ilk yazılarda biraz zor olacak, bu sebeple inanıyorum ki zamanla hep beraber bu kalıbı kıracağız.
motorlara kaydı; ama yeni teknoloji uzak ara önde, bunu gördüm. Evet, spor otomobil kadar değil; ama inanın bana “0.9” lt. motoru olan bir otomobile göre iyi. Zaten amacı da bu. Benzinli olmasına rağmen yakıtı gayet İlk yazım Renault Captur memnun edici, fabrikasyon veriBu otomobili deneyeceğimin ha- leri ile ortalama aynı. beri bana geldikten 4-5 gün sonra aracı teslim ettiler. Benim de- Direksiyona ilk geçtiğimde, direknediğim motor versiyonu 0.9 litre siyon simidi biraz daha ufak olhacminde 3 silindirli turbo benzin- saymış daha iyi olurmuş diye düli olandı. şündüm; ama sonraki kullanımlarımda beni çok rahatsız etmedi. Özellik tablosunu zaten bu say- Görüş açısı gayet iyi, kendinizi bifalarda paylaşacağız. Yakıt ta- raz yukarıda hissettirmesi büyük sarrufu değil de performan- bir araca biniyormuşsunuz hissi sa daha çok önem veren araçla- veriyor. Gerçi kasa olarak çok kürın efsaneleştiği yıllarda büyü- çük bir otomobil olduğunu da söydüğüm için aracı alırken “0.9” lt. leyemeyiz. Navigasyon sistemimotor otomobil nasıl olur, na- ni kullanmak basit ve anlaşılır. İlk sıl gider ki diye düşündüm, ak- kurcalamada çözüp, çok uğraşmılım hep eski teknolojili 800–900 yorsunuz. 057 / otomobilnews
SERDAR TESTTE / RENAULT CAPTUR 0.9 TCe ICON START&STOP / Y: Serdar Gökalp serdar@bestfm.com.tr F: Mert Kocaba
Renault Captur’un arka koltukları da aynı ön koltuklar gibi hareketli. Sadece yatar koltuk değil, ileri geri kaydırabiliyorsunuz. Böylelikle arka koltukla ön koltuk arasındaki diz mesafesi dilediğiniz gibi ayarlanabilir hale geliyor.
otomobilnews / 058
aş
Koltuğa ilk oturduğunuzda aracın iç hacminin ferahlığını hissedebiliyorsunuz. Bazı modellerdeki gibi aracın içi geniş olsa da ön konsol ve torpido gibi yerler hareket alanını pek daraltmamış. Navigasyon ve radyo gibi şeyler el altında. Böyle bir otomobilin ses sistemi bence daha iyi olmalıydı. Beklentim gümbür gümbür değil, en azından tıngır mıngır olmalı. Otomobil severlerin yıllar önce çözdüğü; ama firmaların asla kabullenmediği bir gerçek var; aracın ses sistemi iyi ve net olursa diğer yerlere bağlı başka hiçbir ses duyulmaz. Aynı sınıfta birkaç farklı modeli deneme imkânım olduğunda ses kalitesi ve sistemi ile ilgili bu sorun beni rahatsız etmemişti. Otomatik park sistemine kadar içinde pek çok donanım bulunduran bir aracın ses kalitesi diğer iyi şeylerine gölge düşürebilir cinsten. Renault Captur’un arka koltukları da aynı ön koltuklar gibi hareketli. Sadece yatar koltuk değil, ileri geri kaydırabiliyorsunuz. Böylelikle arka koltukla ön koltuk arasındaki diz mesafesi dilediğiniz gibi ayarlanabilir hale geliyor. 0.9 lt. motorlu bir araca göre iyi bir performansa sahip, en başta söylediğim geçmiş araba motorlarının kötü izlenimlerini yıkıyor. Fren sistemine trafikte çok bakabileceğim bir durum yaşamadım, inşallah yaşamam, yaşamayız. Bu yüzden trafiğe kapalı bir alanda kendimce baktım. Fren tepkileri Renault Captur kasasında bir araç için iyi; fakat bu kasa araçlarda fren sistemi ne kadar iyi olursa olsun yüksek hızlarda yapı059 / otomobilnews
SERDAR TESTTE / RENAULT CAPTUR 0.9 TCe ICON START&STOP / Y: Serdar Gökalp serdar@bestfm.com.tr F: Mert Kocaba
Dış tasarıma gelince, keskin çizgilere sahip olmayan bir tasarımı var, zaten öyle de bir amacı yok. Alacağınız aracın rengi çok önemli. Hani “arabayı rengi gösterir” diye bir laf vardır ya, işte o laf bu otomobil için geçerli. lacak yavaşlama ve ani frenler biraz daha tehlikelidir. Aracın iç kısmı da oldukça kullanışlı, özellikle torpidosu. Şu zamana kadar görmediğim bir biçimde, kovayı andıran çok geniş bir torpidosu var ve bu otomobile gayet yakışmış; fakat işçilik ve malzeme kalitesi diğer rakiplerine oranla biraz düşük. Zaten farklı olan dizaynına malzeme kalitesi ile destek verip çok daha hoş bir iç panel bizleri karşılayabilirdi. Dış tasarıma gelince, keskin çizgilere sahip olmayan bir tasarımı var, zaten öyle de bir amacı yok. Alacağınız aracın rengi çok önemli. Hani “arabayı rengi gösterir” diye bir laf vardır ya, işte o laf bu otomobil için geçerli. Lansman rengi olan turuncunun yanında pek sık karşılaşmadığım mavi rengi de ekleyebilirim. Diğer renk seçeneklerinde çizgileri pek belli olmuyor. Captur’da rakipleriyle otomobilnews / 060
aş
0.9 lt. motorlu bir araca göre iyi bir performansa sahip, en başta söylediğim geçmiş araba motorlarının kötü izlenimlerini yıkıyor.
061 / otomobilnews
SERDAR TESTTE / RENAULT CAPTUR 0.9 TCe ICON START&STOP / Y: Serdar Gökalp serdar@bestfm.com.tr F: Mert Kocaba
Aracın iç kısmı da oldukça kullanışlı, özellikle torpidosu. Şu zamana kadar görmediğim bir biçimde, kovayı andıran çok geniş bir torpidosu var ve bu otomobile gayet yakışmış; fakat işçilik ve malzeme kalitesi diğer rakiplerine oranla biraz düşük. karşılaştırıldığında kullanıma bağlı olarak geniş bir bagaj hacmi görüyoruz, olur da yeterli gelmezse arka koltuklar zaten yatabiliyor. Rahatlıkla sevgilinizin tatil sırasındaki makyaj malzemelerini, bavullarını ve ayakkabılarını sığdırabilirsiniz. Aracın yüksek olması yine park kolaylığı sağlarken sensörlerin uyumu gayet başarılı. Park konusunda zorluk yaşayan otomobil kullanıcıları için de otomatik park sistemi mevcut. Sistemin sizi yönlendirdiği talimatlara göre davranarak aracı sensörlerin uygun gördüğü bir yere rahatlıkla park edebiliyor. Bu araca sahip olan, olacak kişiler lütfen bu sistemi kullansınlar, özel ricamdır. Motoru ufak olduğu için önyargı ile yaklaşılan modellerden birisi olacağından yokuşta da denemek istedim. Sabit hızla da giderken, yokuşotomobilnews / 062
ta dur kalk yaparken de motorunun 0.9 lt. olması aracı kötü etkilemedi. Amortisör ve yol tutuşu deneyemedik diye üzülürken Renault Captur’u teslim edeceğimiz gün, yapım aşamasında olan bir yoldan geçmek zorunda kaldık ve orada amortisörlerle lastiklerin araç yüksekliği ile beraber yol şartlarını içeriye sanki biraz daha az hissettirebileceğini gördüm. Son kullanımlarda yanımda bir karşı cins olmadığı için biraz daha agresif bir kullanımla deneyebildim, yol bilgisayarını kontrol ettiğimde yakıt sarfiyatının normal verilerin çok üstüne çıkmadığını gördüm. Kısacası anahtar teslim fiyatına da bakınca Renault Captur şehir içerisinde aktif kullanım yapan ve düşüncesi performans olmayan otomobil kullanıcıları için değerlendirilebilecek bir model.
aş
Park konusunda zorluk yaşayan otomobil kullanıcıları için de otomatik park sistemi mevcut. Sistemin sizi yönlendirdiği talimatlara göre davranarak aracı sensörlerin uygun gördüğü bir yere rahatlıkla park edebiliyor.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Silindir hacmi: 898 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Benzin Maksimum güç: 90 Hp / 5250 d/d Maksimum tork: 135 Nm / 2500 d/d 0-100 Km hızlanma: 12.9 sn Maksimum hız: 171 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 5.9 lt/100 km Şehir dışı: 4.3 lt/100 km Karma: 4.9 lt/100 km Şanzıman: 5 ileri manuel Co2 emisyonu: 113 g/km Yakıt deposu: 45 lt. Bagaj hacmi: 377 lt. Boş ağırlık: 1102 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: 52,600 TL
063 / otomobilnews
LANSMAN / DACIA LOGAN MCV
Dacia Logan MCV Bayilerde Dacia fiyatı küçük, kendisi büyük yeni Logan MCV ile başarısını sürdürmeye hazırlanıyor. Geniş ailelerin ekonomik çözümü olan yeni Logan MCV, hem özel hem profesyonel kullanıma yönelik. Tüketiciyle ilk defa buluştuğu 2006 yılındaki lansmanından bu yana Logan MCV, 40 ülkede yaklaşık 340 bin adet satış gerçekleştirdi. Türkiye’de ise lansmanı yapılan 2007 yılından itibaren 32 bin adet satış gerçekleştirildi. Satış rakamlarından aldığı güç ile Dacia, Türkiye’de yeni Logan MCV’yi pazara sunuyor. Logan MCV tamamen yenilenen bir iç ve dış mekân tasarımına sahip. Her ihtiyaca cevap veren, sağlam bir aile otomobili olan yeni Logan MCV, geniş bir iç hacim ve 573 litre ile sınıfının en geniş bagaj hacmine sahip. Güvenlik dikkat çekici Dacia, yeni Logan MCV ile uygun fiyata daha fazla güvenlik özellikleri içeriyor. Çift hava yastığı, ABS, AFU, ESP, ASR gibi güvenlik fonksiyonları bulunuyor.
otomobilnews / 064
065 / otomobilnews
LANSMAN / DACIA LOGAN MCV
Logan MCV’de yeni teknolojik ekipmanlar ve daha fazla opsiyon: 7 inç dokunmatik ekranlı bir navigasyon ve multimedya sistemi olan Media Nav, yeni radyo CD MP3 ve Eco Mode fonksiyonu yer alıyor. 2 motor seçeneği Yeni Logan MCV, Türkiye’de iki motor seçeneği ile sunuluyor: 1.2 16v 75bg benzinli ve 1.5 dCi 75bg dizel. Renault Grubu’nun en çok satan efsane 1.5dCi motoru, segmentinin en düşük yakıt tüketimi (3.9 litre/100 km) ve düşük CO2 (103 g CO2 / km) salımına sahip. Ayrıca dizele ekonomik bir alternatif olarak orijinal fabrika çıkışlı LPG seçeneği de mevcut. Başlangıç fiyatı 33.800 TL Yeni Logan MCV, 19 Şubat 2014 tarihinde 33.800TL’den başlayan fiyatlarla ve tek donanım seviyesi (Ambiance) ile pazara sunuluyor.
otomobilnews / 066
Yeni Logan MCV, Türkiye’de iki motor seçeneği ile sunuluyor: 1.2 16v 75bg benzinli ve 1.5 dCi 75bg dizel. Renault Grubu’nun en çok satan efsane 1.5dCi motoru, segmentinin en düşük yakıt tüketimi (3.9 litre/100 km) ve düşük CO2 (103 g CO2 / km) salımına sahip.
Yeni Logan MCV, 19 Şubat 2014 tarihinde 33.800TL’den başlayan fiyatlarla ve tek donanım seviyesi (Ambiance) ile pazara sunuluyor.
067 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / OPEL INSIGNIA SIDI 1.6 170 HP / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com F: Mert Kocabaş
OPEL INSIGNIA SIDI 1.6 170 HP
Yenilenen Opel Insignia; Yakışıklı ama Müsrif
Bu haftaki konuğum Opel’in “iddialı” modeli yenilenen “Insignia”. İddialı diyorum; çünkü Opel, reklamlarında slogan olarak “bugüne kadar yarattığımız en güzel otomobil” mottosunu kullandı. Ben de onu daha çok Opel’in zengin çocuğuna benzettim. Yakışıklı, fit, sportif, teknolojik; ama müsrif. otomobilnews / 068
069 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / OPEL INSIGNIA SIDI 1.6 170 HP / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com F: Mert Kocabaş
Frankfurt Uluslararası Otomobil Fuarı’nda dünya lansmanı yapılan yeni Insignia ve yeni Insignia Country Tourer , yeni motor ve yeni nesil bilgi-eğlence sistemi ile Türkiye pazarında yer bulurken, asıl yenilik kaputun altında yer aldı. 1.6 lt. 170 hp’lik SIDI motorlu İnsignia bakalım neler yapacak? Tarihçe Aslında modelin tarihçesi 1970’lere dayanıyor. Opel o zamanlarda “Ascona” modelini üretiyordu. Üretimi Eylül 1970 yılında başladı ve 1988 yılının Ağustos ayında bitti. Yerini hepimizin çok iyi tanıdığı ve bir dönem ülkemizde üretilen Vectra’ya bıraktı. Vectra ise bu bayrağı 2008 yılına kadar 20 sene boyunca aslanlar gibi taşıdı. 2008 yılında ise Insignia, Opel’in yukarıda bahsetiğim reklam sloganıyla tüketicilere merhaba dedi. Yazmaotomobilnews / 070
dan duramayacağım, insan sormadan duramıyor, o zaman Ampera, Astra, Mokka, Zafira vs. çirkin mi? Çirkinse neden satışına izin verdin? Tüketici çirkin otomobil alır mı?Neyse ben işime bakayım ve karşınızda yenilenen, aslında makyajlanan İnsignia.
tif hava devam etmiş. Arka tarafta ise bagaj kapağına taşan stoplar ile plakalık dışında pek bir farklılık görünmese de, değişen LED stoplar ile tampon İnsignia’yı olgunlaştırmış. Tabii çift çıkışlı egzozları unutmamak lâzım. Bu haftadan itibaren not sistemine geçiş yapmak istedim ve gerçekten Dıştan Bakış beğendiğim, sportif tatlar sunan Insignia hakikaten güzel hatla- İnsignia’nın dış tasarımına 10 üzera sahip yakışıklı bir otomobil. Ön- rinden 9 veriyorum. den bakıldığında farlar, ızgara ve tamponun değişmiş olduğu an- İçe Bakış laşılıyor. LED’li farlar tasarım ola- Heyecanla sürücü koltuğuna oturrak değişmese de işlevselliği ge- dum. Neden mi? Makyajsız modeliştirilmiş. Izgaradaki Opel amble- linin de testini yapmıştım ve açıkmi biraz daha öne çıkmış, ön tam- cası iç tasarımın kalitesi beni hayal pon ise kavisli bir yapıya kavuş- kırıklığına uğratmıştı; ancak makmuş ve yenilenen sis farlarıyla be- yajla beraber işlerin rengi değişraber sportif bir hava katmış. Yan miş. Plastik kalitesi artmış, orta tasarım ise aynı, bombeli “coupe” göğüsteki tuşların fırtınası dinmiş görünümlü tavan yapısıyla spor- ve ek teknolojik yenilikler gelmiş.
Insignia hakikaten güzel hatlara sahip yakışıklı bir otomobil. Önden bakıldığında farlar, ızgara ve tamponun değişmiş olduğu anlaşılıyor. Hep derim, otomobilin dış dizaynı kadar iç dizaynı da güzel, yenilikci, rakiplerinden farklı ve ergonomik olmalı. Bir dönem neredeyse tüm otomobillerin iç tasarımları, bilhassa gösterge tabloları, marka gözetmeksizin aynıydı. Neyse ki yavaş yavaş değişim başladı. İnsignia da bu değişimi yakalayan bir model olmuş. Hız, devir ve bilgi ekranından oluşan gösterge tablosunu oldukça beğendim. Ortada kocaman dijital hız göstergesi, içinde bilgi ekranı, solunda devir göstergesi, sağında ise yakıt ve ısı göstergeleri mevcut. Hız göstergesinin iki yanındaki yarım daireler ise menüler. Hız göstergesinin ortasında ise 4,2 inçlik renkli ekran var; buradan menülere, bilgile-
re çok rahat ulaşılabiliyor. İlginç bir lanımı kolaylaşmış. Üstten başlabilgi de vardı; kalan yağ ömrünün yayım; 8 inçlik renkli dokunmatik yüzde ile verilmesi. ekran en sonunda yerini bulmuş. Bu sistemin adı “Intellink”. Bu sisDeğişiklikten direksiyon da nasi- tem sayesinde akıllı telefonunuzu bini almış. Orta kollar incelmiş ve ve tabletinizi sisteme tanımlıyazarif bir görünüme bürünmüş. Üs- biliyorsunuz. Ekranın hemen üstünde bir sürü kumanda var. Sağ tünde ise dörtlü flaşör, park sentaraf menüleri,ses ayarını ve rad- sörü on/off düğmesi bulunuyor. yoyu kumanda ederken, sol ta- Ekran dedik devam edelim; ama raf ise hız sabitleyiciyi kuman- baştan uyarmakta fayda var, NAda ediyor. Aynı zamanda sesli ko- VİGASYON yok. Hiç mi yok? Azıcık mut düğmesi de bu alanda; ama var, yani opsiyonel olarak var. İsdilimizi desteklemiyor. Ne demiş- terseniz basıyorsunuz parayı alıler bir dil bir insan, iki dil iki insan. yorsunuz navigasyonu; ama bu sıAyıp etmiş Opel bu konuda biraz. nıf bir modelde navigasyonun opAsıl bomba orta konsolda, bilenler siyonel olması bence kabul edilebilir İnsignia’nın makyajdan önceki mez. Hele bu fiyatlara. Ekrandan orta konsolunda tonlarca düğme geri vites kamerasının görüntüvardı. Şimdi ise sadeleşmiş ve kul- sünü görebiliyor, radyo frekansla071 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / OPEL INSIGNIA SIDI 1.6 170 HP / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com F: Mert Kocabaş
İklimlendirme kumandaları ise bu CD girişinin altında. Isı ayarları dokunmatik olarak tasarlanmış ve ısı ekranlarının yanına yerleştirilmiş. Anladığınız üzere çift taraflı ve elektronik. Yalnız kapatma düğmesi biraz büyük olmuş. rını kontrol edebiliyorsunuz, harici müzik çalarınızı ve cep telefonunuzu bluetooth ile bağlayabiliyorsunuz. Asıl marifet yeni “Touch Pad” yani “Dokunmatik Yüzey”; ona sıra birazdan gelecek. Ekranın altında ise ekrana kumanda eden düğmeler yer alıyor. Ekranın iki yanında ise iklimlendirme ızgaraları var. CD girişi ise daha aşağıya konumlandırılmış. İklimlendirme kumandaları ise bu CD girişinin altında. Isı ayarları dokunmatik olarak tasarlanmış ve ısı ekranlarının yanına yerleştirilmiş. Anladığınız üzere çift taraflı ve elektronik. Yalnız kapatma düğmesi biraz büyük olmuş. Bu kumandaların altında ise kapaklı bir göz var. Asıl merakla beklenen “Touch Pad” vites kolunun arkasına yerleştirilmiş. Dokunmatik olan “Pad” harf ve rakamları eliotomobilnews / 072
nizle yazmanıza olanak sağlıyor. Böylece gözünüzü yoldan ayırmamış oluyorsunuz. Yazmak içinse “Pad”in arkasındaki düğmeye basmanız gerekiyor. Ayrıca, pad üzerinden ekranı yaklaştırıyor, uzaklaştırıyor ve menüler arasında dolaşabiliyorsunuz. Ayrıca menü ve uygulama alanını kişiselleştirebiliyorsunuz. Böylece sistem inanılmaz yardım sever oluyor. İlk başlarda biraz sıkıntı çekiyorsunuz; ama zamanla alışıyorsunuz. Tavsiyem içine oturup uzun uzun kurcalamak yani yola çıkmadan. Yalnız sistem, otomobil çalışmıyorken belli bir süre çalışıp kapanıyor, şaşırmayın. Asıl güzellik ise sesle kumanda edilebilmesi. Yani direksiyon üzerindeki düğmeye basarak sisteme komut veriyorsunuz; ama gerçekte veremiyorsunuz. Aslında vere-
bilirsiniz de. Benim de kafam karıştı. Şaka şaka karışmadı. Sesli komut Türkçe’yi maalesef kabul etmiyor; ama sistemi İngilizce yaparsanız sıkıntı çözülüyor. Bu “Pad”in hemen yanında ise elektronik el freni var. Kolçak ise fena değil, yeterince geniş sayılır. Kapıda ise cam kumandaları ile yan aynaların ayarı ve kapı kilitleme düğmesi var. Cam açma düğmeleri biraz geride kalmış ve kullanımı zorlaşmış. Sürücü koltuğu 8 yöne, yolcu koltuğu ise 6 yöne elektrikli olarak ayarlanabiliyor. Oturma alanı rahat ve geniş. Arka cam dışında pek fazla ölü nokta yok. Ön direklere bir şey demiyorum, artık alıştık. Arka alanda ise yeteri oturma alanı var ise de tavan biraz basık. Bagaj ise rakamsal olarak büyük; ama zemini düz olmadığı ve bagaj kapağı biraz kü-
Bu “Pad”in hemen yanında ise elektronik el freni var. Kolçak ise fena değil, yeterince geniş sayılır. Kapıda ise cam kumandaları ile yan aynaların ayarı ve kapı kilitleme düğmesi var. Cam açma düğmeleri biraz geride kalmış ve kullanımı zorlaşmış.
073 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / OPEL INSIGNIA SIDI 1.6 170 HP / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com F: Mert Kocabaş
Eskisine göre malzeme kalitesi iyileştirilmesine rağmen bazı yerlerdeki malzemeler maalesef ortalamanın altında kalıyor. çük olduğundan yükleme alanı da bolu motorumuza. Opel mühenküçük olmuş, büyük şeyleri koy- disleri belli ki bu motor için çok makta zorlanabilirsiniz. çalışmışlar. SIDI (Spark Ignition Direct Injection), yani Buji AteşBelirtmeden geçemeyeceğim, ön lemeli Doğrudan Enjeksiyon’lu konsolun üstündeki girinti olduk- motor, turbo desteğiyle başarıça hoşuma gidiyor. Eskisine göre lı değerlere imza atıyor. Asıl bamalzeme kalitesi iyileştirilmesine şarısı ise tork üretiminde. 1.650 rağmen bazı yerlerdeki malzeme- d/d’da başlayan tork üretimi ler maalesef ortalamanın altında 3200 d/d’ye kadar devam edikalıyor. Gelelim puanlamaya, beni yor ve 260 Nm. tork üreterek bu genel olarak mutlu etti ve 10 üze- alanda dikkat çekiyor. Diğer bir rinde 7 aldı. güzellik overboost ile 280 Nm. torka ulaşılması. Motor Opel uzun zamandır rekabet- Değerleri kısaca özetlemem geçi motorlar üretiyor. Yani düşük rekirse; 1598 cc hacimli, 6.000 hacimden yüksek güç ve ekono- d/d’da 170 hp güç üreten (bazı simi. Sadece dizel motorlarda re- telerde 4,200 d/d olarak belirtilkabet edemiyorlardı, yeni 1.6 lt. miş), 1.650 - 3200 d/d aralığınCDTI ile çözecekler. Biz gelelim da 260 Nm. (overboost ile 280 1598 cc’lik 170 hp güç üreten tur- Nm.) tork üreten faydalı bir eser. otomobilnews / 074
Peki kâğıt üzerinde ne değerlere imza atıyor; 0’dan 100 km/h’ye 9,9 saniye ve son sürat ise 210 km/h. Hemen tüketim değerlerine bakalım; şehir dışı 5,2 lt/100 km, şehir içi 9,1 lt/100 km ve ortalama 6,6 lt/100 km. En önemli değer CO2 salınımı ortalama 139 gr/km. Boş ağırlığı ise 1496 kg. Şanzıman ise Active Select, yani otomatik. 6 ileri orana sahip şanzıman sessiz ve nispeten hızlı vites değiştirmesine rağmen ara hızlanmalarda veya acil durumlarda panik yapıp bekletiyor. O zamanlarda ise manuel kullanmak faydalı oluyor. Kâğıt üzerinde parlak bir performans gösteren Insignia, bakalım yollarda neler yapacak? Motor ve şanzıman için notum 7/10. Sebebi birazdan...
Arka tarafta ise bagaj kapağına taşan stoplar ile plakalık dışında pek bir farklılık görünmese de, değişen LED stoplar ile tampon İnsignia’yı olgunlaştırmış. Yol Zamanı Hazır ön koltuğa kurulmuşken elektronik olarak koltuk ayarlarımı yaptım, direksiyon ayarı da tamam, iç ve dış dikiz aynaları süper, emniyet kemerini tak, radyo frekanslarını ayarla ve yola çıkma zamanı. Binmeden aracımın lastiklerine baktım. Son dönemde moda olan ve bilinçli bilinçsiz çok konuşulan adı bile bilinmeyen lastiklerden takılı olduğunu gördüm. Anladınız hemen. Evet, Insignia kış lastikleriyle gelmişti. Opel’e hassasiyeti için teşekkür ederken, gerçekten gerekli miydi diye de sormadan edemedim. İlk metrelerde Insignia gayet ağırbaşlı bir karakter göstermeye başladı. Yani öyle bastım, gazladım, uçtum durumu yok. Opel, ani hızlanmalarda kaynaklanan tutunma proble-
mini ortadan kaldırmak için dengeli bir ayarlama yapmış; gayet de iyi olmuş; ancak şunu baştan belirteyim, kış lastiklerinden dolayı ne hızlanma, ne frenaj, ne yol tutuş ne de tüketim değerleri fabrika verilerine yaklaşamıyor. Sebep ise lastik yapısı. Neyse yola devam. Insignia gayet sessiz ve oturaklı bir model olmuş. Amortisör ayarları oldukça dengeli. Aslında biraz sert; ama yol tutuşa katkısından dolayı makul kabul edilebilir. Tabii opsiyonel olarak alınan 20 inçlik jantın takılı olması ve lastik yanaklarının 40 olması sertlik durumunu arttırıyor; fakat peş peşe girilen virajlarda ya da ani manevralarda size itaat etmekten kaçınmıyor. Ben lastiklerinden dolayı çok zorlamayama-
dım; ama azı bile beni mutlu etmeye yetti de arttı. Düz yolda ise yüksek süratte sessizliği ve yola hakimiyeti ön plana çıkıyor. Yan rüzgârlardan etkilenme yok denecek kadar az. Lâkin iki tane olumsuz durum var, viraj içinde gaza fazla basarsanız ani bir hızlanma reaksiyonu ile kafadan sert kaymalar yaşıyorsunuz ve karşı tarafa geçiyorsunuz, üsturuplu gazlamak lâzım; bir diğeri de ani hızlanmalarda Active Select şanzıman kararsız kalıyor ve size değerli zamanlar kaybettiriyor. Hatta zor duruma dahi soktuğu anlar oluyor. O yüzden ani hızlanmalar için vitesi manuel moduna almanızda fayda var ya da opsiyonel olarak sunulan “Flexiride” özelliği alarak “sport” modu düğ075 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / OPEL INSIGNIA SIDI 1.6 170 HP / Y: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com F: Mert Kocabaş
mesine basarak mutlu olabilirsiniz. Boyutlara bakmadık demeyin, sıra onda. Insignia 4842 mm. boyunda ve 1.5 ton ağırlığında. İstanbul’da yaşayanların en büyük sıkıntılarından birisi de park. Insignia bu konuda biraz zorlanıyor. 5 metreye yaklaşan boyutundan dolayı sokak parklarındaki şansı az; ancak park etmek çok kolay. Geri vites kamerası sayesinde rahatlıkla park edebilirsiniz. Ön ve arka park sensörlerini de unutmamak lâzım. Güvenlik çok önemli. Ülkemizde çocuklar yolcu koltuğundaki büyüklerin kucağında, cama 1 karış mesafede oturdukları ya da hem sürücünün hem de yolcunun emniyet kemerini koltuk arkasından bağladıkları için ne yapsan ne tedbir alsan nafile. Ahh cahillik ahh! Çağrımı yeniliyorum; lütfen Polat Alemdar emniyet keotomobilnews / 076
meri taksın. Insignia ise güvenlik ekipmanı olarak; BA, CSC, SLSC ve TC PLUS standart olarak sunuyor. Yan aynalara entegre edilmiş kör nokta sistemi de önemli bir unsur. Gelelim ben test süresince ne kadar tükettim? Çok tükettim. İlk başlarda 15 lt/100 km. iken sonlara doğru 11,5 lt/100 km’ye kadar indirdim. Tamam ağır, lastikler kış tipi, dur kalk trafik vs... ama tüketim değerinin daha makul sınırlarda olmasını beklerdim. Biraz performanslı kullanın, hop 16-17 lt/100 km. tüketim ortalaması. Çok; ancak uzun yolda 7,5-8 lt/100 km. değerlerini yakalamak mümkün. Ortalama olarak 10 lt/100 km. diyebilirim. Ve notum 7/10 Bence Opel, “D” segment yarışında var olmak için Insignia ile neredey-
se tüm kozlarını oynamış. Daha kat etmeleri gereken mesafeleri var; ancak mevcut durum gayet iyi. Sportif dış tasarım, kendine özgü iç tasarım, elektronik sistemler, Intellink vs. Eksiği yok mu? Var; ama tolere edilebilir. Peki ne kadar bu Insignia; kampanyalı fiyatı 79.477.TL’den başlıyor, 90.624.TL’ye kadar çıkıyor. Opsiyon listesi de oldukça uzun. (Bu fiyatlar 11.02.2014 tarihinde www. opel.com.tr sitesinden alınmıştır). Valla fiyatlar uygun. Yani ben hâlâ alışamadım alışamayacağım; ama premium “C” segment sedan modellerin 100.000.TL ve üzeri fiyatlara satıldığını hesaba katarsak rahatlıkla alınabilir diyorum. Bakalım Insignia benden kaç almış; not ortalamalarıma bakarsam İnsignia benden 10 üzerinden 7,5 almış. Gayet iyi.
Şanzıman ise Active Select, yani otomatik. 6 ileri orana sahip şanzıman sessiz ve nispeten hızlı vites değiştirmesine rağmen ara hızlanmalarda veya acil durumlarda panik yapıp bekletiyor.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Opel uzun zamandır rekabetçi motorlar üretiyor. Yani düşük hacimden yüksek güç ve ekonomi. Sadece dizel motorlarda rekabet edemiyorlardı.
Silindir hacmi: 1598 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Benzin Maksimum güç: 170 Hp / 6000 d/d Maksimum tork: 260 Nm / 1650-3200 d/d 0-100 Km hızlanma: 9.9 sn Maksimum hız: 210 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 9.1 lt/100 km Şehir dışı: 5.2 lt/100 km Karma: 6.6 lt/100 km Şanzıman: Active Select Otomatik Co2 emisyonu: 155 g/km Yakıt deposu: 70 lt. Bagaj hacmi: 500 lt. Boş ağırlık: 1538 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: 90,624 TL
077 / otomobilnews
LANSMAN / TOYOTA AURIS TOURING SPORTS
Yeni Auris Touring Sports, stationwagon otomobiller arasında fonksiyonel yükleme alanı ve dinamik tasarımı ile C segmentine yeni bir soluk getiriyor. Yeni Auris Touring Sports, 2,047 mm. uzunluğa ve 1,658 litreye varan bagaj kapasitesi ile ailelerin ideal otomobili olmaya aday. Toyota’nın Easy Flat teknolojisine sahip tek hareketle katlanabilir arka koltukları, segmentinin en genişlerinden biri olan skyview panoramik cam tavanı ve sınıfının en geniş bagaj alanı gibi avantajlar sunan yeni Auris Touring Sports, bu özellikleri ile C segmentinde tek olma özelliğini de taşıyor. Toyota’nın Avrupa için tasarladığı yeni Auris Touring Sports, İngiltere’de üretilecek. Auris Touring Sports’da, Toyota’nın “KeenLook–Keskin Bakış” gündüz yanan LED farları ile ön üst ızgaraya ve “Under Priority-Öncelikli” dizaynıyla da ön alt ızgaraya güçlü; ama zarif bir tasarım anlayışı yansıtılıyor. Opsiyonel olarak sunulan 1,553 mm. uzunluk ve 960 mm. genişlikteki skyview panoramik cam tavan, sınıfının en genişlerinden biri olarak öne çıkarken, aynı zamanda araç içinde çok daha ferah bir ortam yaratıyor. Yeni Auris Touring Sports, aralarında granit gri, avangard bronz ve ufuk mavisi yeni olmak üzere 9 dış renk seçenekleriyle sunuluyor. Auris Touring Sports, 16 inç alüminyum alaşımlı jantlara sahip bulunuyor. Konforlu iç mekân Advance ve Premium olmak üzere iki farklı donanım paketi ile sunulan Auris Touring Sports’un yolcular için en konforlu ortamı sunan yeni iç mekânında yüksek kaliteli malzemeler kullanıldı. Ön koltuklarda sportif bir sürüş pozisyonu yaratmak için koltuk yüksekliği 40 mm. azaltıldı ve direksiyon eğim
otomobilnews / 078
AURIS Touring
Sports Türkİye’de
Toyota Auris Touring Sports, 1,658 litrelik bagaj kapasitesi, aerodinamik performansı, geniş ve konforlu iç mekânı, teknolojik donanımı, benzinli ve dizel motor seçenekleri ile satışa sunuldu. 079 / otomobilnews
LANSMAN / TOYOTA AURIS TOURING SPORTS
açısı da 2 derece düşürüldü. Auris Touring Sports’un arka koltuk diz mesafesi de 20 mm. artırılarak arkada oturan yolcular için konfor sağlandı. Yüksek Donanım Auris Touring Sports, araç içindeki multimedya uygulamalarıyla eğlenceli bir sürüş için de ideal bir otomobil. Toyota’nın “eğlenceli sürüş” anlayışının ürünü Toyota Touch teknolojisi sayesinde, Auris Touring Sports ile yolculuklar çok daha keyifli bir hale geliyor. 6.1 inçlik renkli dokunmatik ekran sistemiyle araç içi multimedya sistemi olan “Toyota Touch”, AM/FM radyo, CD/ MP3 çalar, Bluetooth ile cep telefonundan görüşme yapma, cep telefonu adres defteri ile senkronizasyon ve yine cep telefonundan müzik dinleme ve geri görüş kamerası özelliklerini içeriyor. USB ve AUX ile de mobil cihazlara bağlantı imkânı da Toyota Touch ile birlikte sunuluyor. Ayrıca, Kolay Akıllı Park Sistemi ile çok daha dar alanlara otomatik olarak paralel park edilebiliyor.
otomobilnews / 080
Auris Touring Sports, araç içindeki multimedya uygulamalarıyla eğlenceli bir sürüş için de ideal bir otomobil. Toyota’nın “eğlenceli sürüş” anlayışının ürünü Toyota Touch teknolojisi sayesinde, Auris Touring Sports ile yolculuklar çok daha keyifli bir hale geliyor. cu için diz ve yan SRS hava yastıkları ile birlikte 7 hava yastığı standart olarak sunuluyor. Enerji absorbe edici ve sağlamlaştırılmış kabini sayesinde ön, arka ve yan çarpma performansı da Auris Touring Sports’u çok daha güvenli kılıyor.
1,658 litre bagaj kapasitesi Auris HB modelinden 285 mm. daha uzun olan Auris Touring Sports, 530 litrelik bagaj hacmi sunarken, bu kapasite Toyota Easy Flat teknolojisine sahip arka koltuklar yatırıldığında 2,047mm’lik uzunluk, 890 mm’lik yükseklik ile 1,658 litrelik sınıf lideri Benzinli ve dizel motor seçeneği Türkiye’de 1.6 litre Valvematic benhacime ulaşıyor. zinli motor ve güçlendirilmiş 1.4 litre dizel motor seçenekleri ile sunuGeliştirilmiş güvenlik 2013 Euro NCAP testlerinden 5 yıldız lan Auris Touring Sports, CO2 emisalan Auris Touring Sports modelinin yonları ile de çevreciliğini kanıtlıyor. tüm versiyonlarında, EBD, ABS, BA 1.6 litre Valvematic motor MultiDriFren Sistemleri, Yokuşta Kalkış Des- ve S versiyonunda 100 km’de 6.0 litre tek Sistemi(HAC), Araç Denge Kont- yakıt tüketimi ve 139 g/km CO2 emisrol Sistemi (VSC), sürücü ve ön yol- yon oranı gerçekleşiyor. Auris Touring
Auris Touring Sports’un arka koltuk diz mesafesi de 20 mm. artırılarak arkada oturan yolcular için konfor sağlandı.
081 / otomobilnews
REKLAM YAZARI GÖZÜYLE / KEREM ÇAR VE HONDA CIVIC HB
otomobilnews / 082
Bİr Reklam Yazarıyla Otomobİl Başbaşa Kalırsa Bu aydan itibaren dergimizde yepyeni bir köşe açıyoruz. Yiğit Çırpanlı, her ay farklı bir otomobili uluslararası reklam ajanslarının metin yazarlarına veriyor ve onlardan bu otomobil hakkında yeni söylemler üretmesini istiyor. Yiğit’in ilk konukları TBWA’dan Kerem Çar ve Honda Civic HB.
083 / otomobilnews
REKLAM YAZARI GÖZÜYLE / KEREM ÇAR VE HONDA CIVIC HB
Biz bir kampanya yapacağımız zaman marka tarafından gelen talep dorultusunda, yani onların verdiği “brief” doğrultusunda ve ürünün müşteriyle nasıl bir kimlikle ve nasıl bir mesajla yer alması gerektiği bize bildirilir. Uzun yıllardır otomobil sporlarının içerisindeyim. Gerek basın kısmında gerek aracın içindeydim. Otomobil ve otomobil sporları kadar tutkulu olduğum başka bir dal ise Reklamcılık. Reklamcılık sektörüne adım atmaya başladığım şu günlerde otomobil tutkumu, en az benim kadar paylaşabildiğim meslektaşlarımla birleştirme fikri beni başından beri heyecanlandırıyordu. Biz bir kampanya yapacağımız zaman marka tarafından gelen talep dorultusunda, yani onların verdiği “brief” doğrultusunda ve ürünün müşteriyle nasıl bir kimlikle ve nasıl bir mesajla yer alması gerektiği bize bildirilir. Marka kimliği ve pazarlama stratejileri kampanyalarda kullanılan dili doğrudan etkiliyor ve reklam yazarları markanın istediği kelimeleri bulmak için uğraşıyor.
otomobilnews / 084
Ya bir reklam yazarıyla otomobil başbaşa kalırsa? Kerem Çar Türkiye’nin önemli reklam ajanslarından birinde reklam yazarı olarak çalışıyor. Kısaca kendisinden bahsetmek gerekirse; Kerem İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler’den mezun oldu. Kısa bir süre diplomatlık, pilotluk ve reklamcılık arasında kararsız kaldı. Sonra DDB&Co.’da tutkuyla mesleğine başladı. Audi, CNN ve Finansbank için çalıştı. DDB&Co.’da geçirdiği bir yılda başta Cannes’da Gold Lion olmak üzere Golden Drum’da, Epica’da ve çeşitli yerel yarışmalarda birçok ödül kazandı. Daha sonra Alametifarika’da Turkcell, THY, Pınar, Garanti Bankası, Garanti Emeklilik, Daikin, Airfel, Kanyon gibi markalara hizmet etti. Alametifarika’da geçirdiği üç yılın ardından kucağında Effie ödülleriyle ayrıldı. Şu anda TBWA İstanbul’da reklam yazarı olarak görev yapmaktadır. Kısaca, otomobili kullandıktan sonra kendisiyle başbaşa bıraktım. Beni etkilediği kadar kendisini de etkileyebilecek miydi diye düşünürken, benim de yazıyı yazdığım şu dakikalarda elime yeni geçen başlıkları sizinle paylaşıyorum. Babalar ve oğullar lafımız size Honda Civic efsanesi devam ediyor. Yeni Civic HB ekonomosiyle babaları, performansıyla da oğulları tam kalbinden vuruyor. Test aracımız 120 beygirlik 1.6 dizel Honda Civic HB Sport’u hem uzun yolda hem de şehir içinde kullandık. Doğrusu kendisi bizi hem heyecanlandırmayı hem şaşırtmayı başardı.
Civic’in dış görünüşünün sıradan olmadığı kesin. Civic’le aranıza kimse giremez İçine girdiğiniz vakit eğer sürücü koltuğunda oturuyorsanız Civic’in merkezi kesinlikle sadece ve sadece sizsiniz. Tüm göstergelerin konumu ve ön konsolosun eğimi sizin mutlak hakimiyetinizin altını çizecek şekilde tasarlanmış; ama bu noktada işler karışıyor. Çünkü Civic’in menüleri hem
fonksiyon hem de hoş bir ambiyans sunmakla birlikte kullanıcı dostu bir görüntü çizmiyor. Yani hangi düğmenin ne işe yaradığını anlamak için biraz zamana ihtiyacınız olabilir. Herkese yer var İç mekân için genel olarak ferah demek yanlış olmaz. Ön koltukta 1,90’lık bir sürücü varken bile arkada 1,80’lik bir yolcuya yeterli diz mesafesi sağlamayı başarıyor. Sarsıntısız bir yolculuk sunmakla birlikte gürültü seviyesi biraz yüksek. Özellikle uzun yolda aracın iç sesi bir miktar zorlayıcı olabilir; ama yine de kesinlikle baş ağrıtacak bir noktada değil. Bir aile otomobili olarak düşünüldüğündeyse bagaj kapasitesi için kısaca yeterli diyebiliriz. Sakin güç Civic HB’le tanışma dönemini atlattıktan sonra geriye yumuşak; ama güçlü sürüşün keyfini çıkarmak kalıyor. Kendisi gerçekten gavurların “smooth” dediği kelimenin hakkını veriyor. İhtiyacınız olduğu an Civic’in sahip olduğu 300 Nm. tork ne demek
Alametifarika’da Turkcell, THY, Pınar, Garanti Bankası, Garanti Emeklilik, Daikin, Airfel, Kanyon gibi markalara hizmet etti. Alametifarika’da geçirdiği üç yılın ardından kucağında Effie ödülleriyle ayrıldı. Şu anda TBWA İstanbul’da reklam yazarı olarak görev yapmaktadır.
Farklı cazibe Honda Civic HB 1,6 Sport için heybetli sayılabilecek bir hatchback diyebiliriz. Gündüz ledleriyle trafikte hem dikkat çekici hem de etkileyici bir görüntü sunuyor; ancak toplam olarak değerlendirdiğimiz vakit, karşımızda tasarımıyla fark yaratan, tüm bakışları üzerine toplayacak bir otomobil bulduğumuzu söyleyemeyiz. Yine de
085 / otomobilnews
REKLAM YAZARI GÖZÜYLE / KEREM ÇAR VE HONDA CIVIC HB
Bizim gaza cömertçe yüklendiğimiz şehir içi karışık kullanımda bile kendisi 100 km’de 6,2-6,4 litre bandında seyrederek bizi gerçekten çok şaşırttı. Bunun üzerine merakla, acaba gerçekten ekonomik davransak hangi değeri yakalayabileceğimiz test ettik. anında öğreniyorsunuz. Ara hızlanmaları yüksek viteste kalsanız bile oldukça tatminkâr. Trafikte küçük meydan okumaları tereddütsüz bir şekilde kabul edebilirsiniz yani. Bu noktada sizi bilemeyiz; ama Civic sorumluluklarını asla unutmuyor.
otomobilnews / 086
Gözle görülür ekonomi Bizim gaza cömertçe yüklendiğimiz şehir içi karışık kullanımda bile kendisi 100 km’de 6,2-6,4 litre bandında seyrederek bizi gerçekten çok şaşırttı. Bunun üzerine merakla, acaba gerçekten ekonomik davransak han-
gi değeri yakalayabileceğimiz test ettik. Civic HB, Eco modda, 100 km’de 5,2 litreye kadar düşerek Honda’nın dizel motor konusundaki başarısını gözler önüne serdi. Tüm bu testleri İstanbul’da sıcaklığın 0 derece civarı olduğu günlerde, klima maksimum
sıcaklıkta ve trafiğin en yoğun olduğu bol dur kalklı saatlerde yaptığımız söylersek siz de neden bu kadar etkilendiğimizi anlayacaksınızdır. Manuel viteste start-stop nasıl olur Start-stop teknolojisine de ayrı bir parantez açmak lâzım. Kesinlikle başarılı. Sizi telaşlandırmadan görevini yerine getiriyor. Trafikte durduğunuzda vitesi boşa alıp frene basarsanız stop ediyor. Debriyaja dokunur dokunmaz da tekrar çalışıyor.İstanbul’un dik yokuşlarında bile bizi hiç tedirgin etmedi; ama yine de isterseniz devre dışı bırakabiliyorsunuz. Ayrıca Honda çok güzel bir ayrıntı düşünmüş. Eğer bizim gibi soğuk bir kış gününde klimayı maksimum sıcaklıkta çalıştırıyorsanız, auto start-stop kendiliğinden devre dışı kalıyor. Size üç vakte kadar uzun yol görünüyor Uzun yolda ekonomik kullanımda 100 km’de 5 litrenin altını rahatlıkla görmek mümkün. Yani kabaca benzinin litresini 5 liradan sayarsak, Honda Civic HB 1,6 Sport’la 50 liraya 250-300 km. gibi bir menzil yakalayabilirsiniz. Yine gazlamak istediğimizde ise 150 ve üstü seyrettiğimiz 90 dakikalık otoban maceramızda kendisine 100 km’de sadece 6,0 litre yaktırabildik. Fabrika testlerinin radyonun bile kapalı olduğu ortalama 70 km. hızla yapıldığını düşünürsek, Honda Civic’in gerçek trafikte ortaya çıkan bu rakamları gerçekten çok çarpıcı.
Özetle kendisi fiyatını hak eden bir otomobil. Honda, 120 beygirlik 1.6 dizel Sport Civic’te ideal ağırlık ve motor gücü oranını yakalamış. Sahip olduğu motor gücüyle istendiğinde kesinlikle çok ekonomik bir otomobil oluyor. Performans istediğinizde de Honda Civic bunu yine oldukça tasarruflu ve sıkıcı olmadan yerine getirmeyi başarıyor.
Optimum denge Özetle kendisi fiyatını hak eden bir otomobil. Honda, 120 beygirlik 1.6 dizel Sport Civic’te ideal ağırlık ve motor gücü oranını yakalamış. Sahip olduğu motor gücüyle istendiğinde kesinlikle çok ekonomik bir otomobil oluyor. Performans istediğinizde de Honda Civic bunu yine oldukça tasarruflu ve sıkıcı olmadan yerine getirmeyi başarıyor.
087 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / VOLVO S60 D2 POWERSHIFT / Y: Mehmet Erel F: Mete Özhersek
VOLVO S60 D2 POWERSHIFT Uzay Teknolojisi Elinizin Altında Makyajlı Çılgın S60, bugün geldiği noktada hayatı kolaylaştıran o kadar çok teknoloji barındırıyor ki, ona sadece bir otomobil demek en büyük haksızlık olur.
otomobilnews / 088
089 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / VOLVO S60 D2 POWERSHIFT / Y: Mehmet Erel F: Mete Özhersek
İçerideki değişiklik ise ilk olarak V40’da kullanılmaya başlanan yeni tip değişken dijital gösterge paneli.
otomobilnews / 090
Donanıma yeni eklenen otomatik yanan uzun farlar (ABL) karanlık bir yolda önünüzdeki aracı algılıyor, uzunları söndürmeden, sadece öndeki aracın olduğu alanı karartarak maksimum görüş sağlamaya devam ediyor. Volvo’nun başarılı modeli S60, küçük bir makyaj operasyonu geçirdi. Ön tampon tasarımı değişirken, gündüz LED’leri farların yanından, tampon altına alındı. İçerideki değişiklik ise ilk olarak V40’da kullanılmaya başlanan yeni tip değişken dijital gösterge paneli.
Test aracımızda ilave ücret karşılığı temin edilebilen gövde kiti ve jantlar yer alıyor. Ön ve arka tampon altları, marşpiyeller ve bagaj üstü spoiler bu kitin bileşenleri. Özellikle dörtgen şekilli egzoz çıkışları favorim.
091 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / VOLVO S60 D2 POWERSHIFT / Y: Mehmet Erel F: Mete Özhersek
otomobilnews / 092
Volvo S60, üzerinde pek çok teknoloji barındırıyor. Kör Nokta Bilgi Sistemi (BLIS) ve Yan Trafik Uyarısı (CTA) bunlardan ikisi. Kör noktanızda otomobil varsa aynanın yanındaki ışıkla sizi uyarıyor. 093 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / VOLVO S60 D2 POWERSHIFT / Y: Mehmet Erel F: Mete Özhersek
Fabrika verisi 100 km’de ortalama 4.9 litre olmasına karşı, biraz performanslı kullanımımla 6.5 litre yaptım. Sadece tasarrufa odaklansaydım 5.5 litre seviyesine rahatlıkla inebilirdim.
Öncelikle motor ve şanzımandan başlayayım. S60 neredeyse 1,5 ton ağırlığa sahip olmasına rağmen 115 Hp gücündeki 1.6 litre turbo dizel motor, bu otomobili şaşırtıcı şekilde başarıyla taşıyor. Kalkışlarda ve alt devirlerde sahip olduğu 270 Nm torkla seri hareket eden S60, üst devirlerde sakinleşiyor. Altı ileri çift kavramalı PowerShift şanzıman, yumuşak geçişleri ile bu ahengi tamamlıyor. Vites kolunu sola doğru çektiğinizde Sport modu devreye giriyor ve gaz tepkileri hassaslaşıyor. Ayrıca direksiyon üzerine eklenen kulakçıklarla da manuel vites seçimi yapılabiliyor.
tım. Sadece tasarrufa odaklansaydım 5.5 litre seviyesine rahatlıkla inebilirdim. Diğer taraftan bu ağırlıkta bir otomobil için 6.5 litrenin bile normal sayılabileceğini düşünüyorum.
Volvo S60, üzerinde pek çok teknoloji barındırıyor. Kör Nokta Bilgi Sistemi (BLIS) ve Yan Trafik Uyarısı (CTA) bunlardan ikisi. Kör noktanızda otomobil varsa aynanın yanındaki ışıkla sizi uyarıyor. Sinyal vermeden şerit değiştirirseniz sesli olarak uyarıyor. Önceki versiyonda yan aynaların altındaki sensörleri kullanan sistem, artık arka tampondaki sensörlerden yararLansman döneminde “En iyi üçlü” lanıyor, böylece çok daha verimli sloganı ile yola çıkan S60, gerçek- uyarılar yapabiliyor. Benim çok işiten de bu sloganı hak ediyor. Fab- me yaradı. rika verisi 100 km’de ortalama 4.9 litre olmasına karşı, biraz perfor- Çift Xenon Teknolojili Aktif Viraj manslı kullanımımla 6.5 litre yap- Farları (ABL) ve yeni eklenen Aktif otomobilnews / 094
Uzun Far (AHB) teknolojisi gerçekten mucize gibi. Xenon farlar viraja göre açı değiştiriyor ve karşıdan gelen araç yoksa uzunlar otomatik olarak yanıyor. Ayrıca donanıma yeni eklenen otomatik yanan uzun farlar (ABL) karanlık bir yolda önünüzdeki aracı algılıyor, uzunları söndürmeden, sadece öndeki aracın olduğu alanı karartarak maksimum görüş sağlamaya devam ediyor. Bu arada öndeki sürücü uzun farlarınızdan etkilenmiyor. Şehirde Güvenlik/City Safety, ön camdaki kamera ve sensörler sayesinde önünüze aniden bir şey çıkar ya da öndeki araç aniden durursa otomatik olarak fren yapıyor. Bunlar başka otomobillerde de var; ama Volvo S60’ı farklı kılan diğer bir özelliği Yoğun Trafik Destekli Adaptif Hız Sabitleyici (ACC). Sis-
Koltuk ayarlarını yapmak kolay, oturma alanı yeterli ve sportif. Sadece kolçak yok ve arkası için söylenecek tek şey klostrofobiniz varsa aman zahmet etmeyin. 095 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / VOLVO S60 D2 POWERSHIFT / Y: Mehmet Erel F: Mete Özhersek
teme gitmek istediğiniz hızı kaydedip ayağınızı gazdan çekiyorsunuz. Öndeki araçların durumuna göre hızlanıyor, yavaşlıyor, duruyor ve hatta tekrar hareket ediyor. Bu esnada siz sadece direksiyonu tutuyorsunuz. Adaptif Hız Sabitleyici, pek çok markada otomobil iyice yavaşladığında ya da durduğu anda devre dışı olur. Volvo bu teknolojiyi daha ileri taşımış. Özellikle sabah-akşam trafikte işe gidiyorsanız yaşanan rahatlık ve konfor paha biçilemez. Bir de Dinamik Denge ve Çekiş Kontrolü (DSTC) ile birlikte Gelişmiş Denge Kontrolü (ASC), Viraj Çekiş Kontrolü (CTC), Motor Sürükleme Kontrolü (EDC) ve Spor Ayarı gibi güvenlik donanımları var; ama liste o kadar uzun ki anlat anlat bitmiyor. Siz en iyisi bir Volvo bayisine gidip mutlaka bir test sürüotomobilnews / 096
şü yapın ve bu keyfi bizzat yaşayın. Bu otomobilde beğenmediğin, daha iyi olabilirdi diyeceğin bir şeyler yok mu sorusu aklınıza geliyorsa var tabii ki. Ön tampon altı ortalamadan daha alçak ve mesafe tahmini zor. Önden kaldırımlara yaklaşırken çok dikkatli olmak gerekiyor.
Dinamik Denge ve Çekiş Kontrolü (DSTC) ile birlikte Gelişmiş Denge Kontrolü (ASC), Viraj Çekiş Kontrolü (CTC), Motor Sürükleme Kontrolü (EDC) ve Spor Ayarı gibi güvenlik donanımları var.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Silindir hacmi: 1560 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Dizel Maksimum güç: 115 Hp / 3600 d/d Maksimum tork: 270 Nm / 1750-2500 d/d 0-100 Km hızlanma: 12.3 sn Maksimum hız: 190 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 4.9 lt/100 km Şehir dışı: 4.0 lt/100 km Karma: 4.3 lt/100 km Şanzıman: 6 ileri PowerShift (Oto.) Co2 emisyonu: 107 g/km Yakıt deposu: 67 lt. Bagaj hacmi: 380 lt. Boş ağırlık: 1635 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: 105,570 TL
097 / otomobilnews
Röportaj / KENAN HALİLOĞLU / Y: Furkan Bilal İyin fubila@hotmail.com
Yenİ Çağın Ulaşım Çözümü:
SPLIT&GO! Furkan Bilal İyin sizler için çok özel bir röportaja imza attı. Henüz okulunu tamamlamadan, tasarladığı ilk modüler otomobil Split&Go ile tüm dikkatleri üzerine çeken, geleceğin Murat Günak’ı olmaya aday Kenan Haliloğlu sayfalarımızın konuğu oldu.
Başarılı bir müzisyen olmasına rağmen müziği bırakıp çocukluk hayali olan otomobil tasarımı alanına yönelen ve bu alanda eğitim almaya başlayan Kenan Haliloğlu, daha ilk projesiyle dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Kenan birkaç yıl önce Emre Aydın’la birlikte sahne alıyordun ve o zaman yaptığımız röportajımızda müzisyen kimliğin ön plandaydı. Şimdi ise tasarımcı kimliğinle karşımızdasın. Bir müzisyenin otomobil tasarımcısına evrildiği yaklaşık 5 yıllık süreçte hayatında neler değişti? K.H: 10 yıl müzik piyasasında olup bunun 6 yılını da Türkiye ve Avrupa’yı turlamakla geçirdikten sonra 28 yaşımda üniversiteye başlayıp öğrenci hayatı yaşamak biraz tuhaf bir duyguydu; ama şu an alıştım. Geç kalmışlık duygusu yaşıyor olsam da seneler önce hayal ettiğim bir bölümü okuyor olmam da bir yandan beni hep motive etti. Bununla birlikte hayatımızın sonuna kadar sabrımızın hep sınanacağını öğrenmiş oldum. Sorunlar bitmez; ama açık konuşmak gerekirse, bu yaşadıklarımı en az bir 5 yıl önce yaşamak isterdim. Hatta elimdeydi her şey, sadece bu alan-
otomobilnews / 098
099 / otomobilnews
Röportaj / KENAN HALİLOĞLU / Y: Furkan Bilal İyin fubila@hotmail.com
la ilgili bilgilerimin ilk başta yetersiz oluşu ve yaşımın ilerlemesiyle oluşan kararsızlıklar biraz geciktirdi hayallerime kavuşmamı. Sonuç olarak geç de olsa güç de olsa hayalini kurduğum çoğu şey gerçekleşiyor çok şükür. Aynı hayalleri paylaşan biri olarak hayallerinin gerçekleşmesine sevindim. Sahneleri özlediğin oluyor mu? Halen müziğe devam ediyor musun? K.H: Sahne tozunu yutan herkes özlerdi sanırım. Bazen fotoğraflara ve videolara bakıyorum ve duygulandığım oluyor. Turne zamanları koşuşturmaktan pek farkına varamıyor insan; ancak her şey olup bittikten son- proje konusuydu. 3. dönemde üç bora şimdi hatırladığında “Ne güzel gün- yutlu tasarım programı öğretilmeye başlanır ve bir tema ile bütünleştirilermiş!” diyorsun. lip öğrencinin kendi aracını yaratmaTürkiye’ye tatillerde her geldiğimde sı sağlanır. Bizde de Almanya’nın ünlü baterinin başına oturup stüdyoda bi- bir haftalık gazetesinin okuyucularaz vakit geçiriyorum. Belki de biraz rıyla “Gelecekte nasıl bir araç istersi“Aman, iyice kondisyondan düşme- niz?” tarzında bir soru ile yaptığı anyeyim!” korkusu. Onun dışında pro- ket sonucu 5299 okuyucunun cevapfesyonel sahne anlamında tabii ki ar- ları değerlendirildi. Bu cevaplara göre tık aktif değilim. 2 veya 3 şeyi aynı her öğrenci anket cevaplarının belanda hakkıyla yapabilen çok nadir in- li bir kısmını sahiplenerek elinden gesan var dünyada. Ben artık tasarımı, leni yaptı. Benden istenilen daha çok daha doğrusu görsel sanatı birinci sı- geleneksel görünümde, yine de az çok modern görünümlü ve modüler bir raya koydum. İlk ciddi projeni geçtiğimiz günlerde araçtı. İlk 6 hafta araştırma ve bol bol tamamladın, biraz ondan bahseder çizim ile geçti. Konsept kâğıt üzerinmisin, SPLIT&GO tasarım-proje fik- de aşağı yukarı oturana kadar yazıldı çizildi. Ardından 1 haftalık bir tape çiri nasıl ortaya çıktı? K.H: Bu konsept, okulun 3. dönem zimi hazırlandı ve akabinde 3 boyutlu
otomobilnews / 100
çalışmaya başlandı; çünkü asıl amaç okuyucuya fotorealistik resimler sunmaktı. Proje bittiğinde Almanya’nın gazete ve dergilerinde tüm konseptler sunuldu, ayrıca okulun dönem sonu sergisinde de sergilendi. Tepkiler şimdiye kadar gayet olumlu. İlk üç boyutlu çalışmam olması sebebiyle bende her zaman özel bir yeri olacaktır. Tasarladığın bu ilginç ve bir o kadar da güzel araç ne gibi teknolojik yenilikler barındırıyor, hangi sorunlara ne tür çözümler getiriyor? K.H: Teşekkürler. Amacım bu aracın en geç 3-5 yıl sonra (yani yakın bir zamanda) yolda hayal edilebilir bir araç olmasıydı. O yüzden özelliklerinin birçoğu şu an pazarda olan araçlarda var.
“Gelecekte nasıl bir araç istersiniz?” tarzında bir soru ile yaptığı anket sonucu 5299 okuyucunun cevapları değerlendirildi. Bu cevaplara göre her öğrenci anket cevaplarının belli bir kısmını sahiplenerek elinden geleni yaptı.
101 / otomobilnews
Röportaj / KENAN HALİLOĞLU / Y: Furkan Bilal İyin fubila@hotmail.com Kenan Haliloğlu kimdir? Kenan Haliloğlu 1984 Almanya doğumludur. 1997’ye kadar Almanya’da kalmış ve sonra ailesiyle Türkiye’ye kesin dönüş yapmıştır. Ortaokulu ve liseyi Türkiye’de bitiren Kenan, o vakit hayali olan Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi yetenek sınavını kazanamayınca kendini müziğe verip 2006-2012 yılları arasında Emre Aydın ile live drummer olarak Türkiye’yi ve Avrupa’yı turlamaya başlamıştır. Aynı zamanda 2009 yıllarında bir yandan hedefini Pforzheim’a(Almanya’da bulunan dünyanın en önemli taşıt tasarımı okullarından biri) yönelten ve yetenek sınavına katılan Kenan, bu sefer istediği bölümü, taşıt tasarımını kazanır. Onca vize işlemi, karne ve diploma denkliklerinden sonra okulun gerek gördüğü 6 aylık okul öncesi stajını da Türkiye’de bitirip 2012’de Almanya’ya yerleşir. 2012 sonunda Alman Trafik Emniyet Kurumu’nun düzenlediği film yarışmasında “Protecting Tomorrow” adlı kısa filmiyle birinci olmuştur. Şu an Pforzheim Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Taşıt Tasarımı bölümünün 4. dönemini okumaktadır.
Asıl vurgulamak istediğim nokta ara- cak şekilde tamamen çevreye duyarlı. diyor; ama halen çoğu otomotiv tacın modülerliği. 8 kişilik, 6 metre uzun- Buna bağlı olarak fazla fazla eksilmiş sarım stüdyosu zaman zaman şaşırluğunda bir minibüsü 2 kişilik, 3 metre olan ağırlığın güvenlik amacıyla şasi tıcı biçimde özgünlükten ve etkileuzunluğunda bir araca dönüştürebil- ve güçlendirme çalışmalarında kısmen yicilikten uzak arabalar tasarlıyor. mek veya tam tersini düşünelim, kü- yerine konması da iyi bir fırsat. Aracın İyi tasarım yapmak bu kadar mı zor? çük bir araç ile yolcu, vip veya yük ta- bu durumda tüm tekerleklerinde çekiş K.H: Henüz sektörün içinde bulunşıma gibi ihtiyaçlara cevap veren bir mevcut(6x6). Bir diğer önemli özelli- madım; ancak birçok hocamız sektörmodüle sahip olmak ve gerektiğinde ği ise minibüs olarak arka tekerlekle- den gelme. Birçoğunun belirttiği gibi buna otomatik olarak (tıpkı park asis- rinin de dönmesidir. Böylece yaklaşık 6 satıştaki ticari kaygı, araç tasarlanırtanı mantığında) bir rampa sayesinde m. uzunluğuyla da İstanbul içinde bile kenki ekonomik olanaklar vb. durumbağlanabilmek, bir minibüse dönüş- kolay manevralar yapılabilir. Bence bu lar dönem dönem çok büyük etkiler türmek. Düşünsenize İstanbul trafi- görsel olarak da çok yakışıyor, ayrı bir yaratıyor. Onun dışında bazı markalar halen kimlik bulma peşindeler. Buği yüzünden her sabah ömrümüzden heyecan katıyor araca. nun sonucunda ortaya çıkan işler “şu ömür gidiyor; ama yine de her büyük aracın içinde sadece bir kişi görüyoruz. Tasarıma bakış açını değerlendire- marka şundan kopya çekmiş” veya Split&Go ile sabah işinize ön kısmıyla cek olursak sence tasarım kime ses- “bu bir önceki modele göre daha çirgidersiniz, şehir dışı aile ziyaretine ise lenir? En geniş kitleye mi, seçkin bir kin olmuş” dedirtebiliyor; ancak olaminibüs haliyle. Ticari anlamda da çok uzmana mı, ayrıcalıklı bir toplum- yın arka yüzünü detaylı olarak bilmediğimizden bize iki kat tuhaf geliyor. alanda kullanılabilir bu araç. Havaala- sal sınıfa mı? nı vip aracı, crew shuttle, posta aracı, K.H: Tasarım bence herkese seslenir. Tasarımcıyı yaratıcılıkta sınırlandıran Tasarım bencearacı(çoğu herkese kişinin seslenir. Kimin Kimin nasılnasıl algıladığı önemlidir veya tasarımcı ile mühendislerin arasındaservis, hatta cenaze Genelde ikinci el alırım. Kesinlikle 100.000 algıladığı önemlidir veya rol oynar. Tasarım, içi ürperse de o da bir taşıt ve ihtiyaç). rol oynar. Tasarım, mühendislik, er- ki tatlı savaşlar da çok anlatılır. Yokgeçmeyecek, olmayacak, eminim kâğıt olarak çöpe giden o sanat ve pazarlama değişeni arasında sa Bumühendislik, aracın diğer önemli bir özelliğisanat ise gonomi, ergonomi, vekm’yi pazarlama güzelİkinçizim ve fikirler vardır ki... olgudur ve bir hizmeher bir tekerleğinde elektrikli motor- hareket boyasızkadar olacak. arasında hareket eden bir olgudurmümkün veeden bir bir olduğunca ürünün müşterinin beklentisiların olması. Yanmalı herhangi bir mo- tin veya ci elde 15-20 bin TL daha ucuzuna, 2000hizmetin veyaşanzımanın ürünün müşterinin beklentisini Sektörün tasarımda yeni yıldızı kim yönelik bir ara yüzdür. torun ve mekanik bulun- ni karşılamaya 3000 km’de sıfır gibi otomobiller var. Peki, uzmanlar -iyi tasarım satar- olur dersin? maması sebebiyle araç lafta bir kalmayakarşılamaya yönelik ara yüzdür.
otomobilnews / 102
K.H: Markalar son yıllarda birbirleriyle adeta yarışıyor, eskiden tasarımın yanında kimin teknik özelliği daha zenginse o bir adım öndeydi. Şimdi işler ciddi manada stil açısından tasarıma bakıyor. Audi ve Mini çok heyecan verici örnekler sunuyor mesela. Opel’in de çok başarılı bulduğum işleri sergileniyor piyasada. Sadece bir markayı adlandırmak zor, zamana karşı sert bir yarış var markalar arasında. Kendini ilerde hangi firmada görmek istersin? K.H: Açıkçası sınıfımın %90’ ı gibi spor otomobil sevdalısı değilim pek. Tır, otobüs, uçak, cip ve motosiklet ilgi alanıma daha çok giriyor. Sanırım Mercedes Benz ticari araçlar tasarım stüdyosunda bulmak isterdim ilk başta kendimi. Onun dışında Bmw, VW, Kia, Opel veya Ford’da da çalışmak hoş olurdu; ama dediğim gibi ağır ticari araçlar favorimdir. Sevgili Kenan, tasarımcı olmak isteyen gençlere önerilerinle sohbetimize ara verelim. (Ara verelim diyorum; çünkü çok yakında büyük başarılarla karşımızda olacağına eminim. O gün sohbetimize kaldığımız yerden devam etmek dileğiyle… Sahne senin, kapanışı alalım.) K.H: Kimi daha az zamanda öğrenir, kimi daha çok zaman harcar öğrenene kadar; ancak bunun tek yolu çalışmaktır. Hayatta çok vakit kaybetmiş biri olarak başarmak için çalıştığınız şeyin verimli olmasına dikkat edin derim. En basit örnekle açıklamak gerekirse: Bir araç çizerken orantılarını, perspektifini oturtmadan yeni bir yüz yaratmaya çalışmayın, kafanızdakini “izleyiciye” aktarmakta zorlanırsınız ve bu sizi yavaşlatır. İnternetin tam bir eğitim havuzu olduğu şu zamanlarda kendizi bol bol eğitin. Kaleminiz elinizden düşmesin. Son olarak, bu röportaj için sana ve Otomobil News’a teşekkür ediyorum. Seninle tekrar tasarım üzerine konuşmak güzeldi.
103 / otomobilnews
LANSMAN / CONTINENTAL WINTERCONTACT TS 850 P / Y: Adil Küçüksarı
Continental’in En Yenİ Kış Lastİğİ
WinterContact TS 850 P Avusturya Alpleri’nin dibinde yer alan Scladming, Continental’in yeni kış lastiği WinterContact TS 850 P modelinin basın lansmanına ev sahipliği yaptı. Otomobil News adına lansmana katılan Adil Küçüksarı üç gün boyunca yeni lastiklerin her türlü koşulda ve sürüş pozisyonunda performansını test etti.
otomobilnews / 104
Honnover merkezli Continental, performanslı kış lastiği modelini uygulamalı olarak Volvo XC 60 D4, BMW X1 2.0 Diesel Xdrive, Audi A4 2.0 TFSI ve Audi TT RS modelleriyle yaptığı test sürüşünde sizler için her türlü koşullarda ve sürüş pozisyonunda performansını test ettim. Öncelikle Volvo XC60 ile karla kaplı dağ yollarında ve kuru zemin üzerinde genel sürüşünü deneyerek testimize başladık. Bir önceki TS 830 P modeline nazaran arttırılan yanak kuvveti ve lastik desenlerinin aralıkları daraltılarak daha rijit ve daha
sessiz sürüş sağlayan yeni model ayrıca yeni hamur teknolojisi ile kar ve buz üstünde sahip olduğu üstün performansı kullanıcılara sunmaktadır. Audi A4 2.0 TSI ve BMW X1 modelleri ile farklı diş derinliklerdeki lastiklerle ani kalkış ve panik fren testleri yaparak kullanıcılara diş derinliğinin önemi vurgulandı. Ayrıca bu araçlarla farklı lastik markaları ile de karşılaştırmalı olarak test etme imkânı bulduk. 0-60 Km/h mesafesi Continental WinterContact TS 850 P ile ortalama 6 sa-
niye sürerken farklı bir marka ile bu süre 8 saniyeye çıkmaktadır. 60-0 Km/h frenaj testinde ise diğer lastik markası ile ortalama 26 metrede dururken, Continental WinterContact TS 850P ile ortalama 21 metrede durmayı başardık. Günün geri kalan kısmında ise Audi TT RS ve BMW 320d modelleri ile buzlu ve karlı parkur üzerinde performanslı sürüşte ki üstün başarısı test edildi ve tarafımızdan uygulanarak onaylandı. Maalesef sürücülerin pek önemsemediği lastik performansları gerçekte birçok hayatı kurtaracak nitelikte farklar taşımaktadır.
105 / otomobilnews
LANSMAN / CONTINENTAL WINTERCONTACT TS 850 P / Y: Adil Küçüksarı 1952 yılından bu yana kış lastikleri üreten Continental, TS 850P modeli ile son derece iddialı olan marka, sahip olduğu teknoloji sayesinde sektöre öncülük ederek orijinal ekipman olarak da Mercedes BMW ve Audi gibi markalara da lastik tedarik etmektedir. Geliştirilmiş sırt deseni sayesinde karlı zeminlerde yol tutuş performansında yüzde 5 artış. Continental mühendisleri, geliştirdikleri yeni ürün ile serinin önceki modelini daha da yukarıya taşıyarak, yol tutuş performansını %5 arttırdı. Karlı yollarda güvenli ve keyifli sürüşün önünü açabilmek için lastiğin iç omuz kısımları üzerindeki tasarıma önem veren Continental, yivlerin açısını genişletirken aynı zamanda birbirlerine de yaklaştırarak karlı zeminde lastiğin kavradığı karlar sürtünmeye dönüştürülerek, yol tutuş performansını arttırmayı sağlıyor. Yepyeni yiv teknolojisi ile virajlarda hakimiyet sürücüde. Kış lastiklerinin kuru zeminde yol tutuş performansının lastik sırt yapısından etkilendiğini bilen Continental mühendisleri, tasarladıkları asimetrik desenin yanında güçlenen yivlerin ve yeni tasarlanan desenin sayesinde hem yol tutuş hem de direksiyon hakimiyetini arttırmışlar. Kısa Fren Mesafesinde Asimetrik Desenin Etkisi Frenleme sırasında ihtiyaç duyulan yol tutuşu, lastiğin yolla temas ettiği yüzeyin merkezindedir. Lastik sırtının orta kısmında yer alan şerit, ıslak veya kuru zeminde frenleme sırasında oluşan kuvveti kontrol eder. Buradan yola çıkan Continental blokları daha esnek bir yapıda tasarlayarak, virajlarda yapılan ani frenleme dâhil, kuru ve ıslak zeminde kısa fren mesafesini %5 iyileştiriyor.
otomobilnews / 106
Continental mühendisleri, tasarladıkları asimetrik desenin yanında güçlenen yivlerin ve yeni tasarlanan desenin sayesinde hem yol tutuş hem de direksiyon hakimiyetini arttırmışlar.
Continental mühendisleri, geliştirdikleri yeni ürün ile serinin önceki modelini daha da yukarıya taşıyarak, yol tutuş performansını %5 arttırdı.
107 / otomobilnews
LANSMAN / CONTINENTAL WINTERCONTACT TS 850 P / Y: Adil Küçüksarı
Yeni bir lastik satışa sunulmadan lastiğin her türlü durumda üstün performansa sahip olup olmadığı, görevli uzman test ekibi tarafından yaklaşık 1.000.000 Km. boyunca test ediliyor.
otomobilnews / 108
Genişletilmiş sırt blokları ile mucurlu yollarda taşlara takılmayın. Mucurlu yollarda sürüş sırasında lastik üzerinde taşların sıkışması genel yaşanan problemlerden biridir. Yeni modelin SUV’lar için geliştirilen Wintercontact TS 850 SUV adlı deseni, sahip olduğu daha büyük sırt blokları ile taşların lastik üzerinde sıkışmasını engelliyor. Continental “Test Lastikleri” Nasıl Üretiliyor? Continental test lastikleri özel eğitim almış ekipler tarafından geliştirilen el yapımı lastiklerdir. Continental test lastikleri karmaşık ve özel bir süreçten geçirilerek hazırlanan el yapımı lastiklerdir. Her bir lastiğin ortalama 40 saate varan üretimleri, iki yıl konuyla ilgili özel eğitim almış ekipler tarafından geliştiriliyor. Lastik satışa sunmadan nasıl test edilir? Yeni bir lastik satışa sunulmadan lastiğin her türlü durumda üstün performansa sahip olup olmadığı, görevli uzman test ekibi tarafından yaklaşık 1.000.000 Km. boyunca test ediliyor.
Micra, Nissan’ın Avrupa’da sattığı en iyi 3’üncü modeli ve 30 yıllık efsanevi geçmişi ile öne çıkan modellerinden. Nissan’ın hali hazırdaki başarısının temel taşlardan biri olan Micra modelinde yenilikler ve geliştirmeler meydana getirildi. 109 / otomobilnews
LANSMAN / CONTINENTAL WINTERCONTACT TS 850 P / Y: Adil Küçüksarı
otomobilnews / 110
Bunu diğer dış faktörlerin lastiğin aşınması üzerindeki etkilerinin kontrol edildiği milyonlarca km’lik testler takip ediyor. Tüm bu süreçten önce yeni lastik modelinin dişlerinin elle oyulması gibi detaylı bazı çalışmalar yapılıyor. Yeni lastik modelleri kalıplarla değil, el ile üretiliyor. Detaylı testler başlamadan önce dişlerin elle oyulması için Continental’in bünyesinde 17 zanaatkârdan oluşan uzman bir ekip bulunuyor. Bu ekip lastik geliştiricilerinin yönlendirmeleri ile dişleri herhangi bir elektronik donanım kullanmadan, elle
oyuyor. Testler için sadece 1 takım lastik yeterli olmuyor; kimi zaman tüm testler için 20’nin üzerinde lastik modeli el yordamı ile oyuluyor. Tüm bu süreç; deneyim, kauçuk ve bıçak ustalığı gibi yetkinlikler gerektiriyor. Yaz ve kış lastiklerinde “doğru lastik sırtı”nı yakalayabilmek amacıyla lastik uzmanları mevsimlere göre dünyanın neredeyse tüm noktalarını ziyaret ediyor. Örneğin, Avrupa’da yaz mevsimi yaşanırken Yeni Zelanda’da testler yapılıyor. Avrupa’da kışa geçildiğinde Continental uzmanları yaz lastiklerini test edebilmek için TeksasUval’i ziyaret ediyor.
111 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FORD B-MAX 1.6 Duratorq TDCi 95 HP / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
FORD B-MAX 1.6 Duratorq TDCi 95 HP B-Max’e 1.6 Dizel Motor
Ford’un B sütunu olmayan MPV’si B-Max, yeni 1.6 litre dizel motoru ile iddiasını arttırdı. otomobilnews / 112
113 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FORD B-MAX 1.6 Duratorq TDCi 95 HP / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
MPV rekabetinde Ford’un başarılı oyuncusu B-Max, daha ülkemizde satışa sunulmadan sıkça konuşulmaya başlanmıştı.
otomobilnews / 114
B sütunu kalkınca otomobilin güvenliği zayıflamadı mı? Hayır, aksine ön ve arka kapılar kapandığında çok daha kalın ve sağlam bir yapı oluştu. MPV rekabetinde Ford’un başarılı oyuncusu B-Max, daha ülkemizde satışa sunulmadan sıkça konuşulmaya başlanmıştı. B sütunu bulunmayan otomobilin içinden havuza atlayan yüzücü reklamı internette izlenme rekorları kırmıştı. B-Max, aynı zamanda C segmenti MPV’lerden ucuz bir alternatif olmak amacıyla yola çıkmıştı. O zaman şöyle diyebiliriz; Ford, “Orta direk için, orta direği olmayan bir otomobil” üretti.
B sütunu olmayınca ne oldu? Araca biniş ve inişler oldukça kolaylaştı. Özellikle çocuklu aileler için büyük avantaj sağlandı. B sütunu kalkınca otomobilin güvenliği zayıflamadı mı? Hayır, aksine ön ve arka kapılar kapandığında çok daha kalın ve sağlam bir yapı oluştu; ancak bazı dezavantajları da var. Ağırlaşan ön kapıları meyilli yerlerde açmak-kapatmak zor olabiliyor. Ford B-Max, önden markanın yeni kurumsal çizgilerini tam
anlamıyla yansıtırken, arka kısımda C-Max’e çok benzeyen bir tasarım kullanıyor. Arka kapıların sürgülü olması, dar alanlarda rahatlık sağlıyor. Koyu renk arka camlar çocuklar için avantajlı. Şimdi de B-Max’in Fiesta’dan biraz hallice olduğunu aklımızdan çıkartmadan yaşam alanına gelelim. İç mekân Fiesta ile neredeyse birebir aynı. Önde ve arkada 4 kişi için
115 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FORD B-MAX 1.6 Duratorq TDCi 95 HP / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
B-Max, ülkemize oldukça geniş bir motor yelpazesi ile geliyor. İlk çıktığında 75 Hp gücünde 1.5 litre dizel motorla satılan B-Max, yeni motoru ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. otomobilnews / 116
yeterli oturma alanı-diz mesafesi mevcut. B sütunu olmadığı için önde emniyet kemerleri koltuklara monte edilmiş. B-Max, ülkemize oldukça geniş bir motor yelpazesi ile geliyor. İlk çıktığında 75 Hp gücünde 1.5 litre dizel motorla satılan B-Max, yeni motoru ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Önceki motor yakıt tüketimi ve performans konularında tatminkâr değildi; ancak yeni 1.6 motor her iki noktayı da pozitife çevirmeyi başarmış. Artık ayağınızın altında her daim kullanıma hazır tatminkâr bir güç var. Test aracımızda bulunan 1.6 litre dizel motor 3800 d/d’da 95 Hp güç ve 1750 d/d’dan itibaren de 215 Nm tork üretiyor. Sıfırdan 100 km/s hıza 13.9 saniyede ula-
117 / otomobilnews
SÜRÜŞ İZLENİMİ / FORD B-MAX 1.6 Duratorq TDCi 95 HP / Y: Mehmet Erel F: Mert Kocabaş
Titanium donanımına sahip olan test aracımızda, Ford SYNC araç içi iletişim sistemi, Ford Eco Mode (sürücü bilgilendirme sistemi), LED ön farlar, dinamik tork kontrolü ve HLA mevcut. şıyor. Bu zaman 1.5 litre motora göre 2.5 saniye daha iyi. Fabrika verisi şehir içi ortalama 4.7 lt/100 km olan B-Max’de benim elde ettiğim değer ise 5.9 lt/100 km. Teknoloji yüklü bu otomobil, Ford’un “One Ford” yaklaşımının başarılı örneklerinden. Titanium donanımına sahip olan test aracımızda, Ford SYNC araç içi iletişim sistemi, Ford Eco Mode (sürücü bilgilendirme sistemi), LED ön farlar, dinamik tork kontrolü ve HLA (yokuş kalkış destek sistemi) mevcut. Ayrıca ekstra ücrete tabi olan Plus Paket (aktif şehir içi güvenlik sistemi, ısıtmalı ön cam, sürücü ve ön yolcu perde hava yastıkları, sürücü ve ön yolcu yan hava yastıkları, sürücü diz hava yastığı) ve Titanium X Paket (Sony müzik sistemi, geri görüş kamerası, otomatik kararan iç dikiz aynası, otomatik yanan farlar, yağmur sensörü, karartılmış arka camlar) yer alıyor. otomobilnews / 118
Fabrika verisi şehir içi ortalama 4.7 lt/100 km olan B-Max’de benim elde ettiğim değer ise 5.9 lt/100 km.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Silindir hacmi: 1560 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Dizel Maksimum güç: 95 Hp / 3800 d/d Maksimum tork: 215 Nm / 1750 d/d 0-100 Km hızlanma: 13.9 sn Maksimum hız: 173 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 4.7 lt/100 km Şehir dışı: 3.6 lt/100 km Karma: 4.0 lt/100 km Şanzıman: 5 ileri manuel Co2 emisyonu: 104 g/km Yakıt deposu: 47 lt. Bagaj hacmi: 304 lt. Boş ağırlık: 1310 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: 65,805 TL
119 / otomobilnews
DİOrAma / Y: Gül İpek / Paper Artist İstanbul / www.gulipeksanat.com
Kâğıttan
Sanat
Eserine FLORİST VOLKSWAGEN / DİORAMA
Otomobil öylesine büyük bir sevdadır ki sahibi ya da kullanan arasında zamanla bir bağ kurulur. Bunun en güzel örneklerinden birini sizlere diorama olarak sunuyorum. otomobilnews / 120
121 / otomobilnews
DİOrAma / Y: Gül İpek / Paper Artist İstanbul / www.gulipeksanat.com
Her sabah “Günaydın!” dediği otomobili, hayatında yaşadığı acıların ve de mutlulukların sessiz tanığıdır adeta. Aşkını, baba olmasını, acılarını ve ölümle yalnız kalışını izlemektedir sanki vosvos; ama artık o da genç değildir.
Şehirdeki, taze kesme çiçek ve saksı çiçeği satan bir işyerinde çalışan bir adam, şehir dışında olan çiçek mezatı ve 2 şube arasında nakliye yapmaktadır. Yıllarca çalıştıktan sonra emekli olur ve emekli maaşı ile başta patronu olmak üzere etrafındaki herkesi şaşırtarak her zaman kullandığı ve beraber bir ömür geçirdiği, kendi gibi yaşlanan Volkswagen otomobili satın alır. Yıllar içerisinde vosvosu ile hem işte hem de özel hayatında yaşadığı binlerce anısı vardır. Her sabah “Günaydın!” dediği otomobili, hayatında yaşadığı acıların ve de mutlulukların sessiz tanığıdır
otomobilnews / 122
adeta. Aşkını, baba olmasını, acılarını ve ölümle yalnız kalışını izlemektedir sanki vosvos; ama artık o da genç değildir. 2 kaza geçirmiştir ve birçok parçası artık orijinal değildir, değişmek zorunda kalmıştır, çamurluk ve kapı etekleri pek çok defa kaynak görmüş, şasileri bile çürümeye başlamıştır. Kararan ve paslanan tamponları birkaç defa nikelaja verilmiş; ama son yıllarda kendi haline bırakılmıştır. İşe başladığı yıllarda kendisi de araba da çok yeni olmasa da, yıllar içerisinde insanı acıların yaşlandırdığını ve yıprattığını fark etmiştir. Otomobil de öyley-
di aslında; gerçi kazalar diğer yeni elemanın dikkatsizliği yüzünden olmuştu; ama sanki araba, değişen camın ve farın diğer fardan farklı olduğunu hissediyor gibi geliyordu ona. Uzun zaman aynı otomobili kullanan insanların aynı duyguları yaşayıp yaşamadığını merak ediyordu; çünkü o çiçeklerle de konuşuyor, renklerin, kokuların ve tazeliğin verdiği canlılığı seviyordu. İşini çok seven insan, uzun yıllar yapabilir diyordu. Doğanın parfümüydü ona göre çiçekler; su, güneş, toprak, nem, soğuk, yağmur her şeyden etkilenirlerdi. Hepsine ihtiyaçları vardı;
Doğanın parfümüydü ona göre çiçekler; su, güneş, toprak, nem, soğuk, yağmur her şeyden etkilenirlerdi. Hepsine ihtiyaçları vardı; ama ayarını bilmek gibi dilinden anlamak gerekliydi. Çiçeklerin dilleri olmasa da arabası gibi çiçeklerle de konuşurdu. ama ayarını bilmek gibi dilinden anlamak gerekliydi. Çiçeklerin dilleri olmasa da arabası gibi çiçeklerle de konuşurdu. Eşinden bile daha çok konuşurdu çiçeklerle ve arabasıyla. Kim bilir, belki de cevap, anında ve sesli olmadığı için miydi? Eşi de çok severdi çiçekleri, en çok da mor ortancaları. Kokusu yoktu; ama severdi. Kadınları anlamak zordu zaten, neyi ne kadar ve ne için sevdiklerini kestirmek olanaksızdı. Zaten o da çözümü, anlamak yerine sadece sevmeyi tercih etmekte bulmuştu. Arabasına kadınlar her zaman bakardı. Renkli ve güzel kokulu çiçeklere hangi kadın uzak durabilirdi ki? Düğünlere çiçek taşımak onun için
123 / otomobilnews
DİOrAma / Y: Gül İpek / Paper Artist İstanbul / www.gulipeksanat.com
otomobilnews / 124
Diorama nedir Ger癟ek veya kurgu bir olay覺n, an覺n veya hikayenin 3 boyutlu modellenmesidir.
125 / otomobilnews
DİOrAma / Y: Gül İpek / Paper Artist İstanbul / www.gulipeksanat.com
Emekçi insanlar, ailesine düşkün, sosyal ve gezmeyi seven hem de toplu halde gezmeyi sevenlerin otomobilidir Volkswagen. keyifti, cenazeleri pek sevmese de. Mutlu insanların mutlu anlarında çiçekle renklenmesini izlemek mesleğinin iyi taraflarındandı. Yaklaşan Sevgiler Günü’ndeki gibi insanların birbirlerine çiçek almaları ona yaşamın güzel ve sevgi dolu insanlarla beraber olduğunun göstergesi oluyordu. Ona göre çiçeklerin nasıl dili varsa renklerinin ve çeşitlerinin manası varsa otomobillerin de dili vardı. Emekçi insanlar, ailesine düşkün, sosyal ve gezmeyi seven hem de toplu halde gezmeyi sevenlerin otomobilidir Volkswagen. Zaten üretim amacı bile halk içindir, ticari olarak üretimi yapılsa bile çok kısa zamanda sahibi ile otomobil arasında
otomobilnews / 126
bir bağ oluştuğuna ömrünce inanmıştır çiçekçi. Emeklilik sonrası çiçekçi, ahşap evinin önünde emektar vosvosu, yıllardır dinlediği radyo yayını, saksı çiçekleri, kendisinin yetiştirip sattığı özel kesme çiçekleri ve kedileri ile yaşamına devam ederken kaybettiği eşinin özlemini, onun sevdiği ortancaları sulayarak ve de konuşarak zamanını geçirmekte. İnsanoğlunun bir yere ve bir şeye ait olma duygusunu -eskise bile– otomobili ile acı tatlı ortak anıları ve zaman içerisinde otomobiline bir kişiliği varmış, bir dost, bir arkadaş, bir canlıymışçasına davranış biçimiyle anlamak zor olmasa gerek. Volkswagen Bus1962 modeldir. Oto-
mobil diecast olup ölçeği 1:32’dir. Koltuklarını ve kapılarını söktüm, içerisini mukavva ile ahşap görünümlü çiçekçiye uygun hale getirdim. Diecast otomobil dışındaki tüm malzeme; çiçekler, taşlar, baraka ve buna benzer gördüğünüz her şey sadece mukavva ile yapılmıştır. Gül ipek / Paper Artist /İstanbul www.gulipeksanat.com IAPMA (Dünya Kağıt Sanatçıları Derneği) üyesi. Gül İpek ile workshop bilgi için www.maketistan.com
İnsanoğlunun bir yere ve bir şeye ait olma duygusunu -eskise bile– otomobili ile acı tatlı ortak anıları ve zaman içerisinde otomobiline bir kişiliği varmış, bir dost, bir arkadaş, bir canlıymışçasına davranış biçimiyle anlamak zor olmasa gerek. Volkswagen Bus1962 modeldir.
127 / otomobilnews