otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi Kurthan Tarakçıoğlu Sürdürülebilir Uyum için, Sosyal Medya
Lansman
Mayıs 2014 Yıl:2 Sayı:16
FORD TOURNEO COURIER VE TRANSIT COURIER
YOLLARDA
Lansman
ENDER EMİROĞLU VE
VOLKSWAGEN AMAROK
1.6 Dizel Astra
Lansman
Makyajlı Volkswagen Polo
Test Sürüşü
Nissan Juke Nismo 200 HP 4x4 DIORAMA - 1955 CHEVROLET PICK-UP
1.6 Dizel Otomatik Hyundai Elantra
Ve ilginizi çekecek daha birçok konu ile sizlerleyiz...
İçindekiler
KÖŞE S. 14 Kazananlar Kulübü
YENİLİK
S. 10
Sadece 3 Kişide Olacak “BLACK BESS”
LANSMAN S. 16 Gururumuz Ford Courier’ler Türkiye Yollarında
TEST
S. 66
Peugeot 308 1.6 THP ve 1.6 e-HDi
TEST
S. 114
Volvo XC60 2.0 163 HP
Kısa haberler
Otomotiv Dünyasından Son Haberler
6
Yenilik
Sadece 3 Kişide Olacak “BLACK BESS”
10
Kurthan Tarakçıoğlu
Sürdürülebilir Uyum için, Sosyal Medya
14
Lansman
Gururumuz Ford Courier’ler Türkiye Yollarında
16
Ertuğrul Ersin
Opel ve Hyundai Beni Şaşırttı
28
Test Sürüşü
Nissan Juke Nismo 4x4 200 HP
30
Sinan Akad
Elektrikli Otomobil Gerçeği
38
Reklam Yazarı Gözüyle Ender Emiroğlu ve Volkswagen Amarok
40
Lansman
Elantra’ya 1.6 Dizel Otomatik Dopingi
58
Cihad Başusta
Drift Kralı Yeni Rekor Peşinde
64
Test Sürüşü
Peugeot 308 1.6 THP ve 1.6 e-HDi
66
Cenk Ceylan
Türkiye’deki Trafik Kazalarının Gizli Kalan Aktörleri
74
Lansman
Yenilenen Volkswagen Polo Türkiye’de
76
Test Sürüşü
Hyundai Accent Blue 1.4 D-CVVT
82
Lansman
1.6 Dizel Motorlu Astra’lar Bayilerde
90
Test Sürüşü
Makyajlı Peugeot 3008 1.6 e-HDi
96
Test Sürüşü
Mercedes-Benz Vito 8+1
106
Test Sürüşü
Volvo XC60 2.0 163 HP
114
Dioroma
1955 Chevrolet Pick-Up
124
Test Sürüşü
Volkswagen Caddy Team 1.6 TDI DSG
132
Motor Sporları
Eskişehir Rallisi
142
Künye Merhaba,
Otomobil News sadece internet üzerinden yayınlanan, aylık otomobil kültürü dergisidir.
Maalesef bu ay tarihimizin en kötü olaylarından birisini yaşadık ve Soma kömür madeninde yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetti. Hepimizi derinden etkileyen bu vahim olay, belki iyi bir haber gelir umuduyla günlerce uykusuz kalmamıza sebep oldu. Otomobil News ailesi olarak Soma’da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet ve ailelerine sabır diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun.
Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Erel mehmet.erel@erelmedya.com Görsel Tasarım Yılmaz Mermer Reklam Rezervasyon Lorem ipsum dolor sit Cenk Yılmaz amet, consectetuer cenk.yilmaz@erelmedya.com
adipiscing elit,
Redaktör Serap Durmaz
Reklam ajansları ile başladığımız “Reklam yazarıyla otomobil başbaşa kalırsa!” projemiz gelişmeye devam ediyor. Bu ay iki efsane isim Otomobil News için biraraya geldi. Türkiye’nin en iyi fotoğraf sanatçılarından Müfit Çırpanlı ve reklam dünyasının harika çocuğu Ender Emiroğlu Volkswagen Amarok ile birlikte yüzlerce kilometre yol yaptılar. Sonuç mu? Tabii ki muhteşem.
Fotoğraflar Mete Özhersek meteozhersek@gmail.com Mert Kocabaş Hukuk Danışmanı Av. Gürsel Meriç 0542 322 22 70 Katkıda bulunanlar Adil Küçüksarı Alptekin Işıkalp Aydın Dikim Cenk Ceylan Cihat Başusta Dilara İpek Şatır Efe Yerce Ertuğrul Ersin Gül İpek Kanat Kale Kurthan Tarakçıoğlu Murat Öztürk Osman Yavuz Serdar Gökalp Sinan Akad Toygar Saraçoğlu Yavuz Yılmaz Yiğit Çırpanlı
Ülkemizin otomotiv sektörü içerisinde geldiği noktayı anlayabilmek için Ford Courier lansman sayfalarını okumanızı tavsiye ederim. Ürün mühendisliği ve prototip çalışmalarından üretime kadar tüm mühendislik çalışmaları Ford Otosan tarafından yapılan Courier ailesi Türkiye’nin gurur kaynağı oldu. Otomobil News e-Dergi’ye kardeş geliyor. Önümüzdeki ay yayına almayı planladığımız yeni dergimiz için çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor. Sürprizimizi bir hayli beğeneceğinize eminiz.
Erel Dijital Yayıncılık Hizmetleri Altıntepe Mah. İstasyon Yolu Sok. No:3 Maltepe – İstanbul T: 0216.518 95 95 F: 0216.578 30 20 M: iletisim@erelmedya.com
Buradayız... otomobilnews.com /otomobilnews
editör
/otomobilnews
Mehmet Erel otomobilnews
mehmet.erel@erelmedya.com
Civic Sedan, Mayıs ayı boyunca %0,78 fa
Ayrıntılı bilgi için honda.com.tr
aiz ve şimdi al Ekim'de öde seçeneğiyle.
otomobilnews
KISA KISA
Türkiye’nin otomobil e-dergisi
RICARDO KAKÁ’YA SANTA FE
Brezilya’da 12 Haziran-13 Temmuz tarihleri arasında yapılacak 2014 FIFA Dünya Kupası’nın ana sponsoru olan Hyundai, marka elçisi olarak belirlediği dünyaca ünlü futbolcu Ricardo Kaká’ya Santa Fe’sini teslim etti. Hyundai’nin Dünya Kupası boyunca düzenleyeceği birçok aktivitede başrol oynayacak olan Kaká, aynı zamanda tüm dünyadaki futbol fanatikleriyle marka arasında bir köprü görevi üstlenecek. İtalya’nın Milano şehrinde yapılan teslim töreninde konuşan Ricardo Kaká, anahtarını Hyundai Motor İtalya Başkanı ve CEO’su James Oh’un elinden alırken, “Hyundai’nin marka elçisi olduğum ve futbol ile ilgili tüm deneyim ve tecrübelerimi sporseverlerle paylaşacağım için son derece mutluyum. Ayrıca turnuva boyunca yepyeni bir Santa Fe kullanmak da harika olacak.” dedi.
“SON 3 GÜN”
FİLMİNİN YILDIZI PEUGEOT PEUGEOT RCZ ve 208 GTi modelleri ile birlikte özel olarak hazırlanmış olan bir bisiklet, yönetmenliğini Charlie’nin Melekleri ve Terminator Kurtuluş filmlerinden tanıdığımız McG’nin yeni filmi Son 3 Gün’de rol alıyor. Luc Besson’un orijinal bir fikrine dayanan film, 2 Mayıs tarihinde
Türkiye’de vizyona girdi. Connie Nielsen ve Hailee Steinfeld’in canlandırdığı, karısı ve kızı ile güzel ve güçlü karakterli Amber Heard arasında kalan gözüpek bir gizli ajanı canlandıran Kevin Costner’in başrolde olduğu bu aksiyon ve gerilim filminde, çok sayıda PEUGEOT modeli de vitrine çıkıyor.
OPEL 1.6 DİZEL
ROADSHOW BAŞLADI Sınıfının en sessiz ve en kuvvetli dizel motoru geçen ay itibariyle Opel’in en çok tercih edilen modeli Astra’da satışa sunulmuştu. Opel’in geleceği için büyük önem taşıyan yeni nesil dizel motor Astralar, Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenecek etkinlik ile otomobil severler ile buluşuyor. Roadshow 6
kapsamında 24 ilde 27 aktivite ve deneme sürüşü organize ediliyor. Her gün ortalama 100 otomobil sever yeni nesil dizel motora sahip Astra ailesinden birini test edip özel kampanyadan faydalanabiliyor. Kampanyadan faydalanabilmek için http://www.opel-
roadshow.com’a kayıt olmak yeterli. Etkinlik tırı içerisinde “Araba Yarışı” ve etkinlik alanındaki “Yeşil Kutu” ile çocuklar eğlenceli vakit geçirecekler.
TBWA\PARIS
HER ŞEY MICHELIN LASTİKLERİYLE BAŞLAR. SÜRÜŞ DENEYİMİ SIRASINDA YAŞANANLARI VE PERDE ARKASINDAKİ HİKAYELERİ KEŞFEDİN: YUKSEK-PERFORMANS.MICHELIN.COM.TR
Y e n i M I C H E L I N L a t i t u d e S p o r t 3 başladığı 2002’den bu yana, Michelin’in lastikleri ile Yeni Porsche Macan. odak noktası sürüş hassasiyeti oldu. Sürücü için bu özellik, histen de öte bir şey. Sürüş deneyimi için hazır. Mükemmel bir uyumun sessiz memnuniyeti. SUV lastikleri için yeni referans; MICHELIN lkler her zaman önemlidir - yeni bir Latitude Sport 3. otomobil ile ilk karşılaşmanız gibi. İşte bu yüzden unutulmaz bir sürüş deneyimi için Porsche, Porsche Macan için ilk onaylı lastik olarak yeni MICHELIN Latitude Sport 3’ü seçti. MICHELIN Latitude Sport 3 lastikleriyle Bu süreçte doğal bir seleksiyon söz konusu bir sürüşten daha fazlasına sahip olun. oldu. Porsche ve Michelin yarım asırdır MICHELIN Total Performance sayesinde; teknolojik anlamda birbirinden ayrılamayan daha fazla direksiyon hassasiyeti, dinamik iki ortak. Birbirlerini anlıyorlar. Porsche’nin güvenli bir sürüş ve birçok performans tek SUV modelleri için lastik geliştirmeye bir lastikte bir arada.
İ
MICHELIN & PORSCHE: 50 YILLIK ekip çalışması 3 JENERASYONDUR Cayenne lastikleri 12 YILLIK ortak SUV deneyimi
otomobilnews
KISA KISA
Türkiye’nin otomobil e-dergisi
OUTLANDER PHEV’E
JNCAP’TEN BEŞ YILDIZ
Dünyanın ilk plug-in hibrit 4x4 aracı olan Mitsubishi Outlander PHEV, JNCAP’ten beş yıldız alarak güvenliğini bir kez daha ispatladı. Aralık 2013’te Euro NCAP’ten beş yıldız alan Mitsubishi Outlander PHEV, JNCAP’ten de beş yıldız alarak güvenlik konusundaki iddiasını gösterdi. Mitsubishi Outlander PHEV, çarpışma testlerinde elektrik kaçağına bağlı şok, yüksek voltaj batarya bağ-
lantı durumu ve bataryaların elektrolit kaçağı performansı ile de kendini kanıtladı. Mitsubishi Outlander PHEV, daha önce Car Of The Year Japan 2013-2014 İnnovasyon Ödülü ve RJC Technology Of The Year Ödülü’ne layık görüldü. Mitsubishi Motors, 2013 Tokyo Motor Show’da sergilediği konsept otomobiller GCPHEV, XR-PHEV ile PHEV ürün gamını genişletmeyi planlıyor.
CASTROL İLE LEMANS’A Castrol, Türkiye’de de motor sporları tutkusu ve deneyimini bizzat son tüketiciye yaşatmak hedefiyle web sitesi üzerinden yepyeni bir kampanya serisine imza atıyor. Castrol Türkiye’nin sürekli olarak güncelleyeceği ve yeni etkinliklerini duyuracağı HYPERLINK “http://www.gucludeneyimler.com” www.gucludeneyimler. com web sitesi üzerinden start alan kampanyanın ilk ayağında, en büyük hayalini paylaşan ve jüri ta-
rafından seçilecek 2 talihli maceracı, Castrol EDGE destekli Audi Sport takımıyla 14-15 Haziran tarihlerinde Fransa’da düzenlenecek 24 saat Le Mans yarışı heyecanına yerinde ortak olacak. 25 Mayıs gece yarısına kadar Castrol’ün web sitesi üzerinden yaratıcı gücünü kullanarak, sınırlarını zorlayan en büyük hayalini paylaşanlar arasından seçilecek 2 talihli, aynı zamanda Castrol ve Audi’nin VIP konu-
ğu olarak test sürüşleri dâhil olmak üzere benzersiz etkinlik ve konaklama ayrıcalıklarını da yaşama şansına erişecek.
3 TEKERLEKLİ EFSANE İZNİK YOLLARINDA
8
BRP şirketi tarafından, ikisi önde, biri arkada olmak üzere Y şeklinde üç tekerlekli olarak tasarlanan CanAm SPYDER, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük ilgi görüyor. Her geçen gün sayıları artan Spyder kullanıcıları, distribütör firma Depar Motor tarafından oluşturulan, “SPYDER CLUB ISTANBUL 34” çatısı altında bir araya geliyor. Bu kez
İstanbul-İznik arasında düzenlenen tura katılan kulüp üyeleri, 23 araçlık bir konvoyla, hız, heyecan ve macera dolu, keyifli bir organizasyonda buluştular. Aralarında ünlü isimlerin de bulunduğu, “SPYDER Club İstanbul 34” üyeleri, İznik Gölü’nde mola vererek tekrar İstanbul’a döndüler. Toplu halde görsel bir şölen yaratan konvoy, yol boyunca halktan büyük ilgi gördü.
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Sadece 3 Kişide Olacak
“Black Bess” Bugatti, altı otomobilden oluşan “Les Légendes de Bugatti” (Bugatti Legends) Edition serisinin beşinci modelinde, caddelere çıkan ilk yasal süper spor otomobillerden biri olarak otomotiv tarihine geçen efsanevi Type 18 “Black Bess”i yeniden canlandırıyor.
Yazı: Sinan Akad
sinan.akad@otomobilnews.com
10
YENİLİK BUGATTI BLACK BESS
11
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
“Black Bess” Bugatti Legends: Otomobilin ilk günlerindeki en hızlı süper spor otomobilden günümüzün en hızlı süper spor otomobiline, tüm Legend otomobillerde olduğu gibi “Black Bess” de Bugatti Veyron 16,4 Grand Sport Vitesse temel alınarak geliştirildi.
“Black Bess” Vitesse’nin gövdesi, tamamen karbon fiberden imal edildi ve aynı tarihsel selefi gibi tamamen siyah renge boyandı. Type 18 “Black Bess”in hemen göze çarpmasını sağlayan altın rengindeki vurgular da modern Bugatti’nin seçkin moda anlayışını yansıtıyor. Örneğin, Bugatti’nin gövde parçalarının bazıları 24 karatlık altınla kaplandı. 12
F
ransız lüks otomobil üreticisi, Type 18’in modern yorumu olan Veyron 16.4 Grand Sport Vitesse “Black Bess”i sunuyor. Zamanında dünyanın en hızlı yol otomobillerinden biri olan Type 18 “Black Bess”, bugün dünya hız rekorunu elinde tutan Bugatti Veyron’un da selefi olma özelliğini taşıyor. Editi-
on içinde yer alan tüm modellerde olduğu gibi bu yeni Legends modeli de 2.15 milyon Euro net satış fiyatına sahip ve üretim miktarı da yalnızca üç ile sınırlı tutuldu. Daha önce piyasaya sunulmuş olan dört Legend modelinde yer alan 12 otomobilin tamamı satıldı. “Black Bess” Bugatti Legends:
YENİLİK BUGATTI BLACK BESS Otomobilin ilk günlerindeki en hızlı süper spor otomobilden günümüzün en hızlı süper spor otomobiline, tüm Legend otomobillerde olduğu gibi “Black Bess” de Bugatti Veyron 16,4 Grand Sport Vitesse temel alınarak geliştirildi. 1.200 HP güce sahip 8 litrelik W16 motoru, 3.000–5.000 d/d’de 1.500 Nm. gibi eşi benzeri olmayan bir tork gücü üretiyor. Tavanı kapalıyken saatte 408.84 km/s maksimum hıza ulaşan Vitesse, bugüne kadar üretilmiş olan en hızlı üstü açık otomobil. “Black Bess” Vitesse’nin gövdesi, tamamen karbon fiberden imal edildi ve aynı tarihsel selefi gibi tamamen siyah renge boyandı. Type 18 “Black Bess”in hemen göze çarpmasını sağlayan altın rengindeki vurgular da modern Bugatti’nin seçkin moda anlayışını yansıtıyor. Örneğin, Bugatti’nin gövde parçalarının bazıları 24 karatlık altınla kaplandı. Aynı şekilde, Bugatti’nin etkileyici at nalı logosunda da bu kıymetli malzeme kullanıldı ve böylece, siyah ön ızgaranın önünde parlayarak, Vitesse’in ön görünümünde gerçek bir ifade oluşturdu. Bu ifade, farların altından başlayan, arkaya doğru yan kanatların üzerinden kıvrılarak ilerleyen ve kapının bitiminde de sona eren altın rengindeki çizgilerle daha da vurgulu bir hale getirili.
Kuşkusuz, kapı panelleri, otomobilin en etkileyici ayrıntıları arasında yer alıyor. Esasen bu, otomobilin iç mekân tasarımında yapılan en cesur projelerden biri. Her iki panel de “Havanna” deri ile kaplandı ve üzerine de hem tarihi Type 18 “Black Bess” hem de Roland Garros’un uçağı Mrane Saulnier Type H’nin çizimleri işlendi.
“Black Bess” Legend Vitesse’in iç mekân döşemesinde de, en kaliteli deri kullanıldı. Tavan döşemesi, ayak boşluğu, koltuklar, uzatılmış orta konsol ve arka bölmede açık “bej” ton kullanılırken, gösterge paneli, gösterge panosu, kapı çerçeve paneli ve kaput panelinde “Havanna” ile tezat oluşturuldu. Kırmızı “Crimson” deri ile kaplanan direksiyon simidiyle de tarihi Type 18 “Black Bess”e açık bir gönderme yapılıyor. Bu vurgu alınıyor ve koltukların dış yüzeyinde ve emniyet kemerlerindeki kırmızı
dekoratif dikişlerde de devam ettiriliyor. Kuşkusuz, kapı panelleri, otomobilin en etkileyici ayrıntıları arasında yer alıyor. Esasen bu, otomobilin iç mekân tasarımında yapılan en cesur projelerden biri. Her iki panel de “Havanna” deri ile kaplandı ve üzerine de hem tarihi Type 18 “Black Bess” hem de Roland Garros’un uçağı Mrane Saulnier Type H’nin çizimleri işlendi. Bu çizimler, aynı 1920’lerin başında lüks otomobillerin bileşenlerinin elle boyanması gibi derinin üzerine doğrudan elle işlendi. Bu çizimlerin bozulmalara ve çevresel etkilere maruz kalmaması amacıyla özel bir mürekkep ve yeni bir işleme yöntemi geliştirildi. Otomobil üretimi alanında daha önce hiçbir zaman geleneksel ayrıntılar bu kadar mükemmel bir şekilde uygulanamazken, modern üretim standartlarıyla kalite standartları da yerine getirilemedi. Bu, Bugatti’nin yenilik alanındaki gücünün de bir teyidi. Aynı zamanda üç Legend otomobilin altı kapı panelinin de birbirinden farklı olması bireyselliğe de güçlü bir vurgu yapıyor. Elbette, “Les Légendes de Bugatti” ismini taşıyan, bej renginde, deri kaplı orta konsol uzantısı, dans eden fil kabartması (bu modelde altın dokunuşlarla tamamlanan Legends Edition sembolü) ve Type 18 “Black Bess”in resmini taşıyan kapı eşikleri gibi Legend’in geleneksel özelliklerini de içinde barındırıyor.
13
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
KAZANANLAR KULÜBÜ KURTHAN TARAKÇIOĞLU
kurthan@ktconsulting.com.tr
Sürdürülebİlİr Uyum İçİn,
Sosyal Medya
Aslında, üreticiler ve bayiler sosyal medya işlerinde genellikle aynı yöne doğru paralel hareket etmekteler; ancak IBM’nin yapmış olduğu bir araştırmada ortaya çıkan tek kopukluk, bayilerin üreticilerin sosyal medya girişimlerinden daha fazla haberdar olmak istemeleridir. Sosyal medya büyük bir hızla büyüyor ve artık sadece genç kuşağın özel alanı olmaktan çıkmış durumda. Buna paralel olarak hem otomobil üreticileri hem de bayileri sosyal medyanın değerini kavramış olmakla birlikte, onu nasıl daha etkin kullanabileceklerini öğrenmeye devam ediyorlar. Hazırlıksız yakalanmış olmalarına rağmen gerek üreticiler gerekse bayileri, sosyal medya ve diğer kanallarla mevcut müşterilerinin ve potansiyel alıcılarının ilgisini nasıl çekeceklerini öğrenmek zorundalar. Sosyal angajman ve postlar (sosyal medya iletişimleri) giderek diğerlerine kıyasla daha başarılı algılanan otomotiv tanıtımlarını farklılaştırıyor ve bu iletişim yöntemi, otomobilin ve otomobil markalarının tüketiciler için bir tutku olduğu gerçeğini süreklilikle güçlendiriyor. Aslında, üreticiler ve bayiler sosyal medya işlerinde genellikle aynı yöne doğru paralel hareket 14
etmekteler; ancak IBM’nin yapmış olduğu bir araştırmada ortaya çıkan tek kopukluk, bayilerin üreticilerin sosyal medya girişimlerinden daha fazla haberdar olmak istemeleridir. Tüketiciler mobil cihazlara giderek daha da fazla odaklanıyorlar. Bu cihazlarla, tüketicilerin medyada harcadığı zaman yaklaşık yüzde 23 artmış. Yine de mobil, halihazırda toplam reklam harcamalarının sadece yüzde 1’ini oluşturuyor. Tersine, tüketicilerin geleneksel basılı medyada harcadıkları zaman ise yüzde 6’ya düşmüş; ancak kurumlar reklam bütçelerinin neredeyse üçte birini hâlâ basılı medyaya ayırmaktalar. Bu çelişki niye? Nedenin bir parçası dijital reklamın hâlâ olgunlaşmakta olduğudur ve hoşlanacakları, kabul edecekleri şekilde tüketici yaklaşımının geliştirilme ihtiyacıdır. Televizyon veya basılı medyanın aksine, örneğin, mobil cihazlar yoluyla yapılan mo-
bil reklamlar tüketiciden ters bile tepmektedir. Ne var ki, otomobil üreticileri önümüzdeki üç ila beş yıl içinde bu teknolojilerin kullanımını genişletmek için yollar aramaktadır. Otomotiv pazarlama yöneticilerinin büyük çoğunluğu sosyal medya kullanımını artırmayı planlamakta ve mobil uygulamalarında kendi paylarını büyütecek yollar aramaktadır. Hatta en geleneksel pazarlama yöneticileri bile yeni ve dijital araçların önümüzdeki yıllarda tüketici ile ilişki kurmanın birincil yolu olacağını itiraf ediyorlar. Geleneksel medyanın aksine, tüketici kimin ne aldığının veya almadığının neredeyse tam kontrolü altındadır. Her zamankinden daha fazla, otomotiv pazarlama ve iletişim uzmanlarının doğru pazar segmentleri için doğru mesajların seçiminde son derece yaratıcı olmaları ve bireysel tüketicilerin tercih edecekleri medyaya bu mesajları göndermeleri gerekmektedir.
KÖŞE KURTHAN TARAKÇIOĞLU
Otomobil üreticileri ve bayilerinin bundan böyle; doğru medya aracılığıyla, doğru hedef kitlelere, doğru mesajları seçtiğinden her zamankinden daha fazla emin olması gerekecektir.
Geleneksel otomotiv satış modeli, fırtınalı da olsa üreticiler ve bayiler arasında tarihsel bir çalışma ilişkisi oluşturmuştur. Bugünün dünyasında ise, bu ilişki genişlemekte olan otomotiv ekosisteminde iş ortaklarını ve müşterileri kapsayacak şekilde güçlendirilmelidir. Sosyal teknolojilerin hızlı yükselişi şirketlerin kolektif zekaya, dağınık duran bilgiye ve kurumların içerisinde veya dışında olan bireylerin uzmanlıklarına ulaşabilme yeteneğini artırıyor. Bu bilgiye ulaşabilmek şirketlere, yeni ürün ve hizmetler geliştirmek, en iyi uygulamaları paylaşmak, yenilikçi yollarla iş yapmak ve gelecekteki olayları tahmin edebilmek gibi somut faydalar sağlayabilir. Özellikle otomotiv sanayi için,
yaratıcı videolar, promosyonlar, yarışmalar ve oyunlar gibi kendi marka ve modellerine dikkat çekme taktikleri ile kamuoyunun üreticiyle ilişkide kalmasını sağlamaya çalışması gerekmektedir. Bayiler ise üreticilerle ilişkide olan bu müşterileri çekmek için yerel bağlam ve eylemleri sağlayabilirler. Otomobil üreticileri ve bayilerinin bundan böyle; doğru medya aracılığıyla, doğru hedef kitlelere, doğru mesajları seçtiğinden her zamankinden daha fazla emin olması gerekecektir. Birçok otomotiv yöneticisinin ağzına pelesenk olan “sürdürülebilirlik”, kavram olarak kanımca anlamını tüketmiştir ve otomobil perakendeciliği işinde bundan böyle yerini “sürdürülebi-
lir uyum” kavramına bırakacaktır. Sürdürülebilir Uyum ise ancak ve ancak yukarıdan aşağıya sağlanacak, yani üreticiden ulusal dağıtıcıya ve dağıtıcıdan da bayiye uzanan entegre bir sistemle sağlanabilecektir. Bu entegre sistemin içerisine yeni ortakların katılacağından da hiç kuşkunuz olmasın. Bu ortaklıklar kimi zaman kendini teknoloji sağlayıcıları olarak gösterirken, kimi süreçlerde telekomünikasyon firmaları ve kimi alanlarda da alternatif perakende kanalları olarak gösteriyor olacaktır. Unutmayalım ki; bugün anlamlı görünen yarın muhtemelen öyle olmayacak. Bu hiç bitmeyecek !!! “Asla Vazgeçmeyenler”in yeri, Kazananlar Kulübü’nde tekrar görüşmek üzere... 15
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Ford Tourneo Courier ve Transit Courier Gururumuz Ford Courier’ler Türkiye Yollarında
Ford Courier ailesi tam anlamıyla Türk mühendislerin zaferi. Ürün mühendisliği ve prototip çalışmalarından üretime kadar tüm mühendislik çalışmaları Ford Otosan tarafından yapılan ve Ford’un küresel ticari araç ailesinin son halkası olan Tourneo Courier ve Transit Courier; Van, Kombi Van ve Kombi olmak üzere üç farklı gövde tipi ve iki dizel motor seçeneğiyle Türkiye’de pazara sunuldu.
18
LANSMAN Ford Tourneo Courier ve Transit Courier
19
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Araç içerisinde, Mazda’nın yeni kabini güvenli ve ergonomik bir konfor sunuyor. Bir önceki modelinden daha geniş olan yeni Mazda3’te otomobil ile sürücü arasındaki interaktif ilişkiyi güçlendiren özellikler arasında; sürücünün göz hizasına yerleştirilmiş olan Aktif Sürüş Ekranı, küçük bir göz hareketi ile görülebilen 7’’ dokunmatik renkli TFT ekran, bilgi-eğlence fonksiyonlarının gözle temas kurulmadan kullanılmasını sağlayan HMI kumandası bulunuyor.
20
LANSMAN Ford Tourneo Courier ve Transit Courier
F
ord modellerinin global tasarımına uygun şekilde Kinetik Tasarım anlayışı ile dizayn edilen Tourneo Courier ve Transit Courier, trapezoid radyatör ızgarası, çok parçalı ön tamponu, çekik farlarıyla dinamik ve atletik bir görünüme sahip. İç mekânında yüksek kaliteli kokpiti, ergonomik saklama alanları, geniş cam yüzeyleri ve rahat koltuklarıyla yüksek konfor sunan Tourneo Courier ve Transit Courier’de kullanılan malzeme kalitesi de sınıfının üstünde. Birçok ergonomik saklama alanının yanında Courier ürün gamı için geliştirilen ve ilk defa Courier modelleri ile sunulan Akıllı Cihaz İstasyonu ve Ayarlanabilir Bagaj Örtüsü iç mekânda kullanışlılığı ön plana çıkaran diğer özellikler. İç mekânda ayrıca 5 inçlik Navigasyon ve geri görüş kamerası ekranı, SYNC, deri kaplı direksi-
yon ve vites topuzu gibi donanımlar kalite hissini yükseltirken sürücüye konfor sağlıyor. Tüm bu üstün özelliklerle birlikte geniş iç mekânıyla ferah bir sürüş sağlayan Courier model gamında Transit Courier 2.6 metreküplük değer ile fonksiyonel kargo alanı sunuyor. İddialı Aktif ve Pasif Güvenlik Donanımları Üretim aşamasında kullanılan borlu çelik, çift fazlı çelik, yüksek dayanımlı çelik ve sertleştirilmiş çelik ile güçlendirilen Courier ürün gamı, ayrıca yüksek aktif ve pasif güvenlik donanımları ile segmentindeki standartları belirliyor. Sürücü ve yolcu ön hava yastığı, ESP, ABS, Yokuş Kalkış Destek Sistemi, Acil Durum Fren Desteği, Elektronik Fren Gücü Dağıtım Sistemi, ISOFIX bağlantı noktaları, kayar kapılarda çocuk kilidi, mer-
Üretim aşamasında kullanılan borlu çelik, çift fazlı çelik, yüksek dayanımlı çelik ve sertleştirilmiş çelik ile güçlendirilen Courier ürün gamı, ayrıca yüksek aktif ve pasif güvenlik donanımları ile segmentindeki standartları belirliyor. 21
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
kezi kilit ve Immobilizer’ın standart olarak sunulduğu Tourneo Courier’de yarı bağımsız arka süspansiyonlar yolcuların rahatını artırırken üstün sürüş keyfi ve güvenliğini de bir arada sunuyor. Courier modellerinde ayrıca yan hava yastıkları, Lastik Basınç Kontrol Sistemi ise opsiyonel güvenlik donanımlar arasında. Sınıfının En Düşük Yakıt Tüketimi Tourneo Courier ve Transit Courier, Türkiye pazarında 1.5 litre TDCi 75 PS ve 1.6 litre TDCi 95 PS dizel motor seçenekleri ile satışa sunulacak. Start/Stop ve hız sınırlandırıcısı gibi özelliklerle yakıt verimliliğini maksimuma çıkarak motor seçeneklerinden 1.5 litrelik TDCi motor 100 km’de 4,1 litre, 1.6 litrelik TDCi motor ise 3,7 litreye varan ortalama yakıt tüketimi değerlerine sahip. 1.5 litrelik motor kilometrede 108 gr CO2 emisyonu, 1.6 litrelik motor ise kilometrede 97 gr CO2 emisyonu değerlerine sahip. Tourneo Courier ve Transit Courier ayrıca, 3 yıllık kullanım
22
Tourneo Courier ve Transit Courier, Türkiye pazarında 1.5 litre TDCi 75 PS ve 1.6 litre TDCi 95 PS dizel motor seçenekleri ile satışa sunulacak.
LANSMAN Ford Tourneo Courier ve Transit Courier
maliyetleri hesaplandığında küçük hafif ticari araç segmentindeki rakiplerine göre avantajlar sağlıyor. 4 donanım seviyesi ile fark yaratacak Tourneo Courier’de 1.5 TDCI 75 PS motor seçeneği ile Trend ve Deluxe donanımları sunulurken, 1.6 TDCI 95 PS motor seçeneğinde ise Titanium ve Titanium Plus donanımları bulunuyor. Tourneo Courier için; giriş seviyesi versiyonu olan Trend’de, ESP ve Yokuş Kalkış Desteği, klima, USB ve Bluetooth’lu radyo, Akıllı Cihaz İstasyonu, sürücü ve yolcu hava yastıkları ve çift kayar kapılar standart iken Deluxe’de bunlara ek olarak; gövde rengi yan aynalar, krom çerçeveli ön ızgara, ayarlanabilir bagaj örtüsü, direksiyondan kumandalı müzik sistemi
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün “B segmentindeki yeni hafif ticari aracımız ile Ford’un yeni ticari araç ürün gamını tamamlamış bulunuyoruz. Ürün mühendisliği ve prototipten fabrika inşaasına, hat kurulumundan üretime kadar tüm mühendislik çalışmalarının Ford Otosan tarafından yürütülmesi bizim için büyük bir onur. Koç Topluluğu ve Ford Motor Company işbirliğinin yeni yıldızı olan Yeniköy Fabrikamız ile son 14 yıldır yeni fabrika yatırımını, Gölcük Fabrikamız’dan sonra, yine Ford Otosan olarak biz gerçekleştirdik. 110.000 kapasiteli Yeniköy Fabrikamız’dan tüm dünyaya ihraç edilecek yeni modelimiz için yan sanayimize 116 milyon euro yatırım yaptık. Sadece Courier için 97 tedarikçiyle çalıştık ve bu büyük proje kapsamında 3 yeni global tedarikçinin de Türkiye’ye yatırım yapmasını sağladık. Yan sanayimizin global pazar ile buluşmasını sağlayarak, Courier ile otomotiv sanayinin gelişimine de katkıda bulunuyor ve ‘Sürdürülebilir Büyüme’ sloganımızı yineliyoruz.” dedi. Bugüne kadar hafif ticaride C platformunda rekabet eden Ford Otosan’ın, Türkiye’de artık B sınıfında da rekabete girdiğini belirten Yenigün; “Yeni fabrikamız, yatırımlarımız ve ürünlerimizle, Türkiye’de hafif ticari araçların önemli bir oyuncusu olmanın verdiği sorumlulukla, iç pazarın büyümesine de katkıda bulunacağımıza inanıyoruz” dedi.
23
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
ve baş üstü saklama alanı bulunuyor. Tourneo Courier’nin Titanium donanım seviyesinde ise 16 inçlik alüminyum jantlar, SYNC, dijital klima, hız kontrol sistemi, tavan rayları, karartılmış camlar ve yağmur sensörü standart. Serinin en yüksek donanımlısı olan Titanium Plus’ta ise tüm bunlara ek olarak; Stop / Start sistemi, lastik basıncı izleme sistemi, yan hava yastıkları, ısıtmalı ön cam, ısıtmalı koltuklar ve alarm bulunuyor.
Transit Courier’in giriş donanım seviyesi olan Trend paketinde sürücü ön hava yastığı, ESP, ABS, Yokuş Kalkış Destek Sistemi, Acil Durum Fren Desteği, Elektronik Fren Gücü Dağıtım Sistemi, Merkezi Kilit, Immobilizer, elektirikli ve ısıtmalı yan aynalar standart olarak sunuluyor.
24
Ford Otosan Ürün Geliştirme’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ernur Mutlu “Ford Otosan olarak 50 yılı aşkın Ar-Ge deneyimine sahibiz. 1961 yılında 10 kişilik mühendis ekibi ile çıktığımız Ar-Ge yolculuğumuzda bugün 1300 kişilik sektörün en büyük Ar-Ge yapılanmasına sahibiz. Sektörde örnek teşkil edecek şekilde 40 ay gibi çok kısa bir sürede tamamladığımız, Courier projemize, 490 mühendisimiz emek verdi. 47 platform prototipi, 128 üst yapı prototipi olmak üzere toplam 175 prototip çalışması yaptığımız projenin gelişim sürecinde en üst düzey teknikleri uyguladık. Yaya güvenliği konusunda ilk defa mühendislik analizleri, geliştirmeleri ve prototip araçlarda doğrulamaları yapıldı. Sınıfının en iyi güvenlik seviyesi için testlerimiz ve mühendislik çalışmalarımız oldu. Borlu çelik, çift fazlı çelik, yüksek dayanımlı çelik ve sertleştirilmiş çelik ile güçlendirdiğimiz Courier’de yaya güvenliği ve düşük hızlardaki çarpışmalar için hasarı azaltan özel far ve ön cam tasarımı, düşük hızlarda basıncı emen ön ve arka tampon gibi inovatif güvenlik çalışmalarımız oldu. Araç güvenliği ve araç dinamiği için milyonlarca kilometre sürüş, 3800’den fazla test gerçekleştirdik. Bu testlerle iki defa aya gidip gelecek kadar yol kat ettik. Mühendislerimiz 16 farklı ülkede testler yaptı. Aracın yaşam alanında sınıfında bir ilk olan akıllı cihaz istasyonu gibi inovasyonlarımız ve ayarlanabilen bagaj örtüsü gibi fonksiyonel yeniliklerimiz oldu. Bu çalışmaların sonunda şu an için 13’e ulaşan patent başvurumuz oldu.”
LANSMAN Ford Tourneo Courier ve Transit Courier
Transit Courier’nin Van Trend versiyonu 36.750 TL, Van Deluxe versiyonu 40.750 TL, Kombi Van Trend versiyonu ise 39.900 TL’lik anahtar teslim fiyatla satışa sunuldu. Transit Courier’de ise Van gönde tipinde 1.5 TDCI 75 PS’lik motorla Trend, 1.6 TDCI 95 PS’lik motorla ise Deluxe donanımları, Kombi Van gövde tipinde ise sadece 1.5 TDCI 75 PS’lik motor ve Trend donanım seviyesi sunuluyor. Transit Courier’in giriş
donanım seviyesi olan Trend paketinde sürücü ön hava yastığı, ESP, ABS, Yokuş Kalkış Destek Sistemi, Acil Durum Fren Desteği, Elektronik Fren Gücü Dağıtım Sistemi, Merkezi Kilit, Immobilizer, elektirikli ve ısıtmalı yan aynalar, yanlara açılan asi-
metrik arka kapılar, sağ arka kayar kapı, gündüz farları, gecikmeli sönen farlar, yol bilgisiyarı, USB ve Bluetooth özellikli müzik sistemi, yükseklik ve derinlik ayarlı direksiyon, Akıllı Cihaz İstasyonu standart olarak sunuluyor. Van gövde tipi ve Delu-
25
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Tourneo Courier’de ise bu renklere ilave olarak metalik Venedik Kırmızısı rengi bulunuyor. xe donanım seviyesinde ise bunlara ek olarak orta kol dayama, sürücü koltuğu altında çekmece, 3 kollu deri kaplı direksiyon, direksiyon üzerinden kumanda edilebilen müzik sistemi, ön sis farları ve tam boy jant kapağı yer alıyor. Transit Courier’de Buz Beyazı, Blazer Mavi ve Spor Kırmızı olmak üzere 3 adet
26
opak, Aytozu Gri, Tektonik Gri, Siyah, Derin Mavi, Gök Mavisi olmak üzere 5 farklı metalik renk bulunuyor. Tourneo Courier’de ise bu renklere ilave olarak metalik Venedik Kırmızısı rengi bulunuyor. Transit Courier’nin Van Trend versiyonu 36.750 TL, Van Deluxe versiyonu 40.750 TL, Kombi Van Trend
versiyonu ise 39.900 TL’lik anahtar teslim fiyatla satışa sunuldu. Tourneo Courier ise Trend donanım seviyesi ile 41.750 TL, Deluxe donanımda 43.750 TL, Titanium donanımda 47.250 TL ve en yüksek donanım seviyesi olan Titanium Plus donanımında ise 49.500 TL’lik anahtar teslim fiyat etiketine sahip.
LANSMAN Ford Tourneo Courier ve Transit Courier
Transit Courier’nin Van Trend versiyonu 36.750 TL, Van Deluxe versiyonu 40.750 TL, Kombi Van Trend versiyonu ise 39.900 TL’lik anahtar teslim fiyatla satışa sunuldu.
27
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
ERTUĞRUL ERSİN
ertugrul.ersin@ikok.org.tr
Opel ve Hyundai Benİ Şaşırttı
Havaların ısınması her zaman otomobil satışlarının ve buna paralel olarak iletişimin artması anlamına gelir. Bu sene satışlar toplamda geçen seneye oranla düşüyor; ama yılın ilk çeyreğine göre kendi içinde doğal artış ivmesini koruyor. Pazardaki düşüş devam ederken baharın gelmesiyle medyaya çıkan kampanya sayısında artış görülüyor. Nisan sonu itibariyle toplam pazar %25 küçülürken, otomobil pazarı %23, hafif ticari pazarı %33 daralmış. Markalar sıralamasında ise Volkwagen liderliğini sürdürüyor. Renault ikinci, Fiat üçüncü, Ford dördüncü sırada. Havaların ısınması her zaman otomobil satışlarının ve buna paralel olarak iletişimin artması anlamına gelir. Bu sene satışlar toplamda geçen seneye oranla düşüyor; ama yılın ilk çeyreğine göre kendi içinde doğal artış ivmesini koruyor. Fazla vakit kaybetmeden son günlerin işlerine göz atalım. Opel’den beklemediğim bir hamle geldi. Türkiye’de Alman markası olarak algılanan Opel’in diğer ülkelerde benzer bir algılaması pek yoktu. Dolayısıyla bu strateji sadece packshot ve sloganla sınırlıydı; ancak GM de Alman markası olmanın sihrine kapıldı anlaşılan. Elbette markanın GM öncesi kökeni Alman. Astra 28
için hem de Claudia Shiffer’lı bir film yayında. Alman iddiası gelince yanına sorunsuzluk eklenmiş; ancak yolda asla kalmaz çok iddialı bir söylem. Bu uzun yıllar Toyota’nın alanıydı. Toyota, iletişimi çoluk çocuğa kaydırınca boş kaldı. Opel sahiplenmeye çalışıyor. Bakalım tek kerelik bir strateji mi yoksa devamı gelecek mi? Bana sanki tek seferlik taktiksel bir iş gibi geliyordu ki, görünen pek öyle olmayacağı. Claudia Shiffer’ı diğer Opel modellerinde de göreceğimiz anlaşılıyor. (2,5/5) İddialı derken ekle-
yelim. 10 yıl Astra kullandım ve memnundum; ama ilk aldığımda daha 10 günlükken bozuldu, 1 ay serviste kaldı, çözülemedi. Bu deneyimi unutmak mümkün değil elbette. Hyundai, nihayet gerçekten reklam yapmaya başladı. Güç ve performans mesajı kask takan köpek analojisiyle verilmiş. Başarılı buldum. Hyundai bu filmde VW’vari bir iş çıkarmış. Mesaj net, fikir var ve uygulama başarılı. (4/5) Ne var ki aynı Hyundai, i30 için
KÖŞE ERTUĞRUL ERSİN
Hyundai, nihayet gerçekten reklam yapmaya başladı. Güç ve performans mesajı kask takan köpek analojisiyle verilmiş. Başarılı buldum. Hyundai bu filmde VW’vari bir iş çıkarmış. Mesaj net, fikir var ve uygulama başarılı. karmakarışık bir filmle yayına çıktı. Teknoloji mesajı verilmek istenmiş; ama hayattan ilham alan teknoloji mesajı görsel olarak da sözel olarak da net verilememiş. (2/5) Hangisi gerçek Hyundai? Elantra’yla çizilen yolda devam etmelerini diliyorum; çünkü markanın böyle bir ses tonuna çok ama çok ihtiyacı var. Hayatın içinden mesajı vermeyi ve tüketiciyle duygusal bağ kurmayı Elantra yolu daha iyi yapıyor. Bizden söylemesi. Ayın başarısız işleri ise Sangyong’dan geldi. Rexton için motor sporlarının etkisinden faydalanılmak istenmiş; ama bunun arkasında gerçek bir destek olmayınca çalışmıyor. Üstelik mesaj hamasi, net değil. (1/5) Korando için de bir katalog filmi yapılmış. Baştan aşağı laf dolu; ama mesaj yok. (1/5) Bir de Petlas filmi gördüm. Son zamanlarda istikrarlı bir iletişim çizgisi olan marka, bu sefer çizgisinin dışına çıkmış. Islak zeminde kızaklayan ve durmayan bir otomobil görüntüsüyle ne denmek isteniyor acaba? Reklamda hele lastik reklamında, durmayan, kayan otomobil göstermek en temel hatalardandır. (1/5)
mizde reklam kalitesinin son yıllarda ortalamada ciddi anlamda düştüğünü düşünüyorum. Genelde en önemli eksik, reklam fikrinin olmaması olarak görülüyor ki, aslında bu reklamcılığın olmazsa olmazı. Ne var ki zaman zaman da iyi işler çıkıyor ve Türk reklamcılığı adına çok seviniyorum. Son günlerde arka arkaya birkaç film çıktı ki, hepsini tekrar tekrar izleme isteği oluştu bende. Bunların başında Nudo’na Su Ko geliyor. Bayıldım! Bana tüm zamanların en iyi kampanya fikirlerinden Shubuo’yu anımsattı. Havayolu sektöründe THY’nin Iğdır ve Pegasus’un yaz filmlerini çok başarılı buldum. Fedon iyi fikirmiş! Arçelik’in Coşkun Aral filmi çok sahici, çok sempatik ve samimi geldi bana. Vodafone BJK Stadı filmi de bir diğer beğendiğim iş oldu. Hamasiyet sınırına yakın olsa da, spor iletişimi adına başarılıydı.
Spor demişken, karting sezonu 24 Mayıs’ta başlıyor. 24-25 Mayıs’ta İKOK’un organizasyonuyla Kocaeli Körfez Pisti’nde 3 ayrı şampiyona birlikte start alacak. Türkiye Karting Şampiyonası, Rotax Max Challenge ve Prokart ilk ayak yarışlarıyla dolu dolu bir haftasonu yaşanacak. Altı çizilmesi gereken en önemli olay, Türkiye’de ilk defa vitesli motorlarla resmi karting yarışı yapılacak olması. Dünyanın en yaygın serisi olan Rotax Max Challenge’da 32 hp gücünde 2 vitesli DD2 motorlarla yarışılacak. Sonuçta 2 Türk pilotu Kasım ayında Valencia’da ülkemizi temsil edecek. Bir diğer önemli haber de Prokart’ta 14 takımın start alacak olması. Pist yarışlarında son yıllarda böyle kalabalık startları özlemiştik. Yaza az kaldı. Hepinize şimdiden güzel bir yaz diliyorum.
İzninizle biraz da otomotiv dışı birkaç reklamla ilgili değerlendirme yapmak istiyorum. Ülke29
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Otoyol Haylazı Nissan’ın başarılı crossover modeli Juke, farklı tasarımı ile üç yılı aşkın bir süredir aramızda bulunuyor ve büyük abisi Qashqai ile birlikle sınıfında belli bir yer edinmiş durumda. Farklı versiyonları ve motor seçenekleri ile değişik kesimlere de hitap edebilmekte. Bu ayki konuğumuz olan Juke Nismo modeli ise şimdiye kadar gördüğümüz tüm Juke’lardan çok farklı bir araç. Otomobil meraklılarının çok iyi bildiği “Nissan Motor Sports”un kısaltması olan “Nismo” kelimesi, Nissan’ın bir modeli ile birlikte anılıyorsa ortaya çıkacak olan sonuç tek kelime ile performans olmaktadır. Yazı: Kanat Kale kanatkale@yahoo.com
Fotoğraf: Mete Özhersek
30
TEST SÜRÜŞÜ NISSAN JUKE NISMO 4X4 200 HP
31
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Nismo’nun 1,618 cc hacmindeki 200 PS güç üreten turbo şarjlı motoru “Nismo”dan beklentileri karşılıksız bırakmıyor.
Ü
lkemizde dizel ve benzinli olarak satılan Juke modellerinin beygir güçlerinin 110 PS ve 117 PS olduğunu düşünürsek, bu sayıdaki misafirimiz olan Juke Nismo’nun 1,618 cc hacmindeki 200 PS güç üreten turbo şarjlı motoru “Nismo”dan beklentileri karşılıksız bırakmıyor. Nissan Juke Nismo’yu ister düz vites isterseniz de CVT şanzımanlı olarak alabilirsiniz. Burada dikkat etmeniz gereken, düz vites sadece önden çekişli olarak üretilirken CVT şanzımanlı mo32
deli 4x4 olarak sunulmakta. Bizim misafirimiz olan Juke Nismo CVT şanzımanlı ve doğal olarak 4x4 çekiş sistemli versiyonu oldu. Gerçi 4x4 sistemini bir tuş ile 2 çeker moduna kolayca geçiriyorsunuz. Nissan Juke Nismo diğer kardeşlerinden sadece motor olarak farklı değil. Nismo, durduğu yerde kendini belli ediyor. Boyutları hemen hemen aynı, gözle görülecek bir fark yok. Kırmızı yan aynaları, LED gündüz farları, farklı ön tampon tasarımı, aracı boydan boya çevreleyen kırmızı şe-
rit bu aracın bir farklılığı olduğunu hissettiriyor. Ön ızgarada ve arkada bulunan “Nismo” logoları da bu hissi kuvvetlendiriyor. 18 inçlik özel tasarım jantlar ve bunlara takılı 225 mm. genişliğindeki lastikler çok yakışmış. Bu fark, aracın içinde de devam ediyor. Kırmızı dikişli süet spor koltuklar ve alkantra kumaş kaplı direksiyon simidi, kırmızı zeminli devir göstergesi, ön koltuklarda çok iyi tasarlanmış yan yükseltiler sizi yaşayacağınız farklı bir deneyime hazırlıyor. Nismo’nun içinden bahsetmişken GPS ve müzik sisteminin bulunduğu geniş LED
TEST SÜRÜŞÜ NISSAN JUKE NISMO 4X4 200 HP
Nissan Juke Nismo diğer kardeşlerinden sadece motor olarak farklı değil. Nismo, durduğu yerde kendini belli ediyor.
33
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
+ + +
Normal Juke’dan kolayca ayırt edilebilen Nismo’nun, hareket halinde iken hele bir de öndeki aracın sizi dikiz aynasından gördüğünü düşünürsek ilk anda fark edilmesi kolay değil. İşte eğlence de burada başlıyor.
+ +
34
TEST SÜRÜŞÜ NISSAN JUKE NISMO 4X4 200 HP
ekranın altındaki klima kumanda ekranı, tek bir tuş ile değişip “Drive Mode” haline geliyor. Bu ekrandan aracın üç farklı sürüş modunu (Sport, Normal, Eco) seçebiliyorsunuz. Bu özellik çok hoşuma gitti; fakat ekranın küçüklüğü ve görüş mesafeme göre çok aşağıda kalması sıkıntı yarattı. Hareket halinde kullanmanızı tavsiye etmem; çünkü gözünüzü yoldan ayırmak zorunda kalıyorsunuz.
Nismo’nun içinden bahsetmişken GPS ve müzik sisteminin bulunduğu geniş LED ekranın altındaki klima kumanda ekranı, tek bir tuş ile değişip “Drive Mode” haline geliyor. Bu ekrandan aracın üç farklı sürüş modunu (Sport, Normal, Eco) seçebiliyorsunuz.
Yukarıda bahsettiğim gibi dururken normal Juke’dan kolayca ayırt edilebilen Nismo’nun, hareket halinde iken hele bir de öndeki aracın sizi dikiz aynasından gördüğünü düşünürsek ilk anda fark edilmesi kolay değil. İşte eğlence de burada başlıyor. Test için İstanbul Park’a giderken bana yol vermemek için sağa çekilmek yerine hızlanan öndeki otomobiller, artık dikiz aynalarında Juke gördükleri zaman hızlanmak yerine sağa çekilmeyi tercih edeceklerdir. 200 PS güç ve 250 Nm. tork üreten motor, 1,430 kg. ağırlığındaki Juke Nismo’da çok başarılı performans sağlıyor. CVT şanzımanlı versiyonu rahatça 200 km/saat hıza ulaşabiliyor. 0–100 km/saat hızlanması ise sadece 8,2 saniye. Normal Juke’a göre geliştirilmiş süspansiyon sistemi de bu performansı sunarken yol tutuşta sıkıntı yaşamanızı engelliyor. 35
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Nissan Juke Nismo’nun yakıt tüketimine bakacak olursak, katalog verisi olan ortalama 7,4 lt’yi İstanbul Park’ta doğal olarak yakalayamadık.
36
TEST SÜRÜŞÜ NISSAN JUKE NISMO 4X4 200 HP
Nissan Juke Nismo, bu performansı sunarken özüne de bağlı kalıyor. Yine 4 kapılı, 207 lt. hacmindeki bagaj kapasitesi katlanabilen koltuklar sayesinde 506 lt’ye kadar çıkabiliyor. Arkada oturanlar için yükseklik ve diz mesafesinden ödün verilmemiş. Nissan Juke Nismo’nun yakıt tüketimine bakacak olursak, katalog verisi olan ortalama 7,4 lt’yi İstanbul Park’ta doğal olarak yakalayamadık. Test sonrası eve dönüşte yine performanslı kullanıma rağmen tüketim 10 lt’nin altında kaldı. Genelde performanslı kullandığım için sakin kullanımdaki tüketimini görme şansım ol-
madı; ama zaten bu araç da sakin kullanmak için üretilmemiş ki. Nissan Juke Nismo, özel sipariş ile getirildiğinden fiyat bilgisi verilmiyor; fakat 1,618 cc hacmindeki motorun 18 cc fark ile %45 lik ÖTV diliminden %90’lık ÖTV dilimine girmesi doğal olarak büyük bir vergi yükü getiriyor. Sadece beyaz, gümüş ve siyah olarak üretilen Juke Nismo’yu kullanmak diğer performanslı araçlara göre kullanmaktan çok kolay (Yüzünüzde sürekli bir gülümseme ile kullanmak sıkıntı yaratmıyor ise). Diğer araç kullanıcıları dikiz aynalarında Juke gördüklerinde artık iki kere düşünmek zorunda.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Silindir hacmi: 1618 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Benzin Maksimum güç: 200 Hp / 6000 d/d Maksimum tork: 250 Nm / 2400-4800 d/d 0-100 Km hızlanma: 8.2sn Maksimum hız: 200 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 9.8 lt/100 km Şehir dışı: 6.0 lt/100 km Karma: 7.4 lt/100 km Şanzıman: CVT Otomatik Co2 emisyonu: 169 g/km Yakıt deposu: 50 lt. Bagaj hacmi: 207 lt. Boş ağırlık: 1430 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: ............. 37
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
SİNAN AKAD
sinan.akad@otomobilnews.com
Elektrİklİ Otomobİl
Gerçeğİ
Beni okuyanlar tarihten hoşlandığımı bilirler; ama müdürüm çok veri yazıyorsun dedi ben de kıssadan hisse yapacağım. İlk elektrikli otomobil 1884 yılında Londra’da Thomas Parker tarafından üretildi. Yazımı içim kömür karası halde yazıyorum. Soma kömür madeninde hayatını kaybeden tüm kömür işçilerine Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar dilerim, ama sabır çoğu zaman yetmez, umarım suçlular cezalandırılır. Gelelim yazımıza. Elektrikli ya da hibrid otomobiller neden üretilmeye başlandı ve amaçları nedir? Beni okuyanlar tarihten hoşlandığımı bilirler; ama müdürüm çok veri yazıyorsun dedi ben de kıssadan hisse yapacağım. İlk elektrikli otomobil 1884 yılında Londra’da Thomas Parker tarafından üretildi; ama bu işin altında 1859 yılında tekrardan doldu-
38
rulabilir ilk aküyü icat eden Gaston Planté yatar. Hayatımıza asıl girişi 1997 yılındaki ilk seri üretim otomobil olan Toyota Prius sayesindedir. Tabii biraz hayal kırıklığı olmadı değil; çünkü bilim kurgu filmlerindekine benzer otomobiller bekleniyordu.
li motorlarla donatılmıştır. İster elektrikli (en fazla 80 km.), ister benzinli, ister ikisini birden devreye alabilirsiniz. Benzinli motor ve fren sistemi ise aküleri şarj etmeye yarar. Dışardan şarj olmaz. Elektrikli modeller ise cep telefonlarımız gibi şarj edilir ve 130 km’ye kadar kullanılır. Sonra tekrar şarj edilir.
Kısa vaktinizi alarak hemen çalışma prensiplerini anlatayım. Hibrid dediğimiz otomobiller hem benzinli hem de elektrik-
Aslında pahalı bir teknoloji. Uzun ömürlü aküler, elektrikli motorlar, özel aktarma vs. Bu sebepten dolayı fiyat etiketleri de
KÖŞE SİNAN AKAD
Peki, nasıl lanse edildi çevreci otomobiller. Emisyon oranları çok düşük ya da yok. Yakıt tüketimleri çok az hatta yok. Gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmak için kullanımının arttırılması lâzım dendi. Haksız sayılmazlar. yüksek. Üretirken pahalı, satarken pahalı. Peki kullanırken. Nispeten ucuz, az yakıt tüketimi, düşük bakım maliyetleri… Peki, nasıl lanse edildi çevreci otomobiller. Emisyon oranları çok düşük ya da yok. Yakıt tüketimleri çok az hatta yok. Gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmak için kullanımının arttırılması lâzım dendi. Haksız sayılmazlar. Evet, petrol rezervleri azalıyor ve dünya çok hızlı kirleniyor. Gelecek için bu teknolojinin daha çok modelde sunulması gerekiyor; ama elimizde LPG de var. Şimdilik. İşin aslı başka. EU yani Avrupa Birliği otomobil üreticilerine sınırlama getirdi. Ne sınırlaması? Co2 salınımı. Yani bir markanın ürettiği tüm modellerin saldığı CO2’nin toplam ortalaması 2015 yılında 130 gr/km’ye düşecek. 2021 yılında ise 95 gr/km olacak. İnanılması güç veriler. Hemen bir örnek vereyim bu değer 2007 yılında 158,7 gr/km idi. Peki nedir bu ortalama? Diyelim ki bir marka 10 farklı model üretiyor. Tüm bu üretilen modellerin CO2 verileri kayıt altına alınıyor. Toplamda örnek verelim, 1200 gr/km CO2 salınıyorsa 10 model olduğundan 10’a bölünüyor böylece 120 gr/km CO2 ortalaması yakalanıyor. Oldu ki yakalanamadı ne olacak?
Valla fena olacak. 2012 yılından başlayan ceza uygulamasına göre firmalar yasal sınırı aşarlarsa kayıtlı her araç için aşım bedeli ödeyecekler. İlk aşımda gr/km başına 5.€, ikinci aşımda gr/km başına 15.€ ve üçüncü aşımda gr/ km başına 25.€ ve takip edenlerde gr/km başına 95.€ ödenecek. Bu bedel 2019 yılından itibaren ilk aşımdan itibaren gr/km başına 95.€’ya çıkacak. Yani sizin anlayacağınız firmalara hem yasak geliyor hem de büyük cezalar ödemek zorunda kalabilirler; ama modellerinin arasına elektrikli ya da hibrid ürünler serpiştirenler, bu büyük cezalardan kurtulabilirler. Sonuçta bu teknolojinin kullanılabilir olması firmaların yapacakları yatırımlarla ve satış fiyatlarıyla orantılı olacak. KAZALARA DİKKAT ÇEKERİM Son sayılarda yazdığım yazıları okuyanlar herhalde bugün çok daha iyi anlıyorlardır ne demek istediğimi. Son 1 ay içinde kaç tane belediye ya da halk otobüsü kaza yaptı. Allah’tan can kaybı olmadı; ama bu, olmayacak anlamına gelmez. Denetim hayatın her anında lâzım. Yoksa Soma faciasına rakip kazalarla karşı karşıya kalabiliriz. Yetkililere sesleniyorum. O toplu taşıma araçlarında ailenizden biri de olabilir! 39
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Ender Emiroğlu ve Volkswagen Amarok
REKLAM YAZARI OTOMOBİL İLE BAŞBAŞA KALIRSA Proje: Yiğit Çırpanlı Yazı: Ender Emiroğlu Fotoğraf: Müfit Çırpanlı
Otomobil ve reklam yazarlarıyla yaptığımız köşemizde bu ay konuğumuz VW Amarok. Fakat bu arazi aracını kısaca inceleme işini bu sefer ben yapmıyorum. Böyle bir aracın incelemesini, Off-Road eski şampiyonu ve reklam fotoğrafçısı Müfit Çırpanlı ile reklam yazarı ve yaratıcı yönetmen Ender Emiroğlu yapacak. Tabii ki fotoğraflar Müfit Çırpanlı’nın objektifinden, metinler Ender Emiroğlu’nun kaleminden... Ender Emiroğlu taşları, suyu, toprağı, denizi dinleyen, hem doğayı hem otomobilleri seven, reklam dünyasının tecrübeli ismi, gezgin bir reklam yazarı ve yaratıcı yönetmen. İkisi de reklam dünyasında çalışırken tanıştılar ve önemli markalar için çalıştılar, konuşacak ve susacak uzun bir dostlukları var. Ortak noktaları doğa ve otomobil olan bu iki dost, bu proje için birlikte yola çıktılar. VW Amarok için daha heyecan verici bir kadro beklenemezdi sanırım. Ortada müşteri tarafından istenen bir iş, verilen bir brief yok; sadece iki reklamcı ve bir otomobil. Bakalım ortaya nasıl bir senaryo çıkacak?
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Bazıları tek başına avlanır. Amarok. Çekim: İç Mekân, Gündüz, Amarok Araç İçi. Süre: 8 saat, Sahne 1, Plan 1 Görüntü: Sabah çok erken. Güneş doğuşu. Çok şık bir konsol. 6 ileri vites. Camdan görünen upuzun bir yol. Gri gökyüzü. Küçük ama güçlü bir motor. Ses: Araç gürültüsü yok. Dış ses yok. Motor sesi yok. İç Ses: Bazıları tek başına avlanır. Amarok.
REKLAM YAZARI OTOMOBİL İLE BAŞBAŞA KALIRSA
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor. Çekim: Dış Mekân. Gündüz, Süre: 5 saat, Sahne 2, Plan 7 Görüntü: Deniz kenarında bir zeytin bahçesi. Ortada bir kamp ateşi. Yanında iki tane kamp sandalyesi. Çiçeklenmiş zeytin ağaçları. İki çadır. Hemen yanıbaşlarında VW Amarok. Ses: Çakıltaşlarına vuran dalga sesi. Ateşin çıtırtısı. İç Ses: Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor. Mobil telefon kapalı ya da kapsama alanı dışında.
REKLAM YAZARI OTOMOBİL İLE BAŞBAŞA KALIRSA
otomobilnews Tßrkiye’nin otomobil e-dergisi
REKLAM YAZARI OTOMOBİL İLE BAŞBAŞA KALIRSA
Oh be! Çekim: İç Mekân. Gece, Süre: 8 saat, Sahne 2, Plan 9 Görüntü: Çadır içi. Küçük bir fenerin aydınlığında kitap okuma. İçeriye yansıyan ağaç dalları ve Amarok’un ayın ışığını kesen cüssesi. Ses: Deniz sesi. Çadırın tentesine çarpan yağmur sesi. İç Ses: Oh be!
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Yola çıkmayın, yoldan çıkın. Çekim: Dış Mekân, Sabah, Süre: 3 saat, Sahne 2, Plan 12 Görüntü: Sabah güneşi. Ateşte kaynayan su. Çalı çıtırtısı. Domates, zeytin ve zeytinyağlı ekmekle sabah kahvaltısı. Solda gücünü toplamış, yola çıkmaya hazır Amarok. Ses: Çakıltaşlarına vuran dalga sesi. Ateşin çıtırtısı. İç Ses: Yola çıkmayın, yoldan çıkın.
REKLAM YAZARI OTOMOBİL İLE BAŞBAŞA KALIRSA
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Amarok. Durmak yok. Çekim: Dış Mekân. Gündüz, Süre: 8 saat, Sahne 3, Plan 5 Görüntü: Patika yollarda bir 4 çeker, Amarok. Kırmızı kayalar, toprak yol üzerinde uyuyan koyun sürüleri, köpek yavruları, burunlarında yara izleriyle kedi yavruları… Zeytin bahçeleri, iyot kokusu, yaza hazırlık… Yemyeşil, yalnız ovalar… Bomboş ormanlar… Yalnızlığı, asaleti ve sizi çağıran cüssesiyle kimsesiz, bomboş dağlar… Ses: Deniz sesi, koyun sesi, uzaktan havlayan bir çoban köpeği, kedi sesi… Güçlü bir motor sesi… İç Ses: Amarok. Durmak yok
REKLAM YAZARI OTOMOBİL İLE BAŞBAŞA KALIRSA
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
I am a rock. Amarok. Çekim: Dış Mekân, Gündüz, Süre: 2 saat, Sahne 4, Plan 4 Görüntü: Aristo’nun kenti Assos köyleri. Köy kahvesi. Hiç bitmeyen Ege esintisi. Arkada çivit mavisi. Rüzgâr gülleri. Deniz kenarında bir sandalye, bir masa. Kedi yavruları. Günübirlik tatilcilerin plastik torbaları, plastik şişeler, plastik kutular… Ses: Çay karıştırma sesi, rüzgâr uğultusu, deniz sesi… İç Ses: (Aristo mantığı) Bilgi güçtür. Amarok güçlüdür. Demek ki Amarok bilgidir (Bu olmadı.); I am a rock. Amarok (Bu iyi.).
REKLAM YAZARI OTOMOBİL İLE BAŞBAŞA KALIRSA
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Oyunda Büyük Rok. Amarok. Çekim: Dış Mekân, Gece, Süre: 8 saat, Sahne 5, Plan 8 Görüntü: Dönüş yolu. Bronzlaşmış yüzleriyle reklam yazarı ve fotoğraf sanatçısı… Gittikçe kalabalıklaşan yollar, yola çıkan araba sürüleri… Ses: … İç Ses: Oyunda Büyük Rok. Amarok. Packshot: VW Amarok Ender Emiroğlu
REKLAM YAZARI OTOMOBİL İLE BAŞBAŞA KALIRSA
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Otomobil News dergisi için ilginç bir proje. Burada ben neyim? Reklam fotoğrafçısı mı? Off-road test pilotu mu? Şık bir araç böyle birine verilebilir mi? Verilir mi? Verilmeli midir yoksa? Amarok, Kuzey Ege’nin bağrında sakin bir haftasonu gezisi ve kamp için ideal. 5. viteste bile hissedilen torku, 2 litre motordan çıkan ve ani hızlanmada güven veren gücü şaşırtıcı. O da ne? Bu araçta 6. vites var! İç mekânın konforu ve otomobil sürüş kalitesi bildiğimiz VW otomobil konforu. Off-road pilotunu ilgilendiren diferansiyel kilidi var. Motor sesi yok. Yol tutuşu, mekanik aktarma sistemi oldukça başarılı. Ne kadar yolda kalabiliriz bilemedim! Olmadı tabii. Hedef bölgeye ulaştığımız an, yol dışına sarkıp kamp için en lezzetli noktaya ulaşma isteği ağır bastı. Deniz kenarı, zeytin altı… Daha ne olsun? Olsun tabi, balık olsun, yandaşları olsun… Pazar günü hava pırıl pırıl. Arazi vitesi, diferansiyel kilidini kurcalama alışkanlığı olmayan Ender Emiroğlu’na aracı teslim etme zamanı. Standart lastiklerle küçük bir çamur deneyimi, fazla riske girmeden hafif kaya geçişi. Tutunduğu her yeri aşan güç. Müfit Çırpanlı
REKLAM YAZARI OTOMOBİL İLE BAŞBAŞA KALIRSA
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Elantra’ya
1.6 Dizel Otomatik Dopingi Hyundai’nin amiral gemisi Elantra çok küçük bir makyajla birlikte 1.6 lt. dizel motor ve bu motor için otomatik vites seçeneğine kavuştu.
M
akyajlı Hyundai Elantra İstanbulEdirne arasında düzenlenen lansmanla otomotiv basınına tanıtıldı. Markanın karakteristik çizgileri ile sportif ve şık bir tasarıma ulaşan yenilenen Elantra, mevcut 1.6 litrelik 132 HP gücündeki benzinli motor seçeneğine ek olarak 128 beygir gücünde, 6 kademeli düz veya yine 6 kademeli otomatik vites seçeneğine kavuştu.
ternet bağlantılı gelişmiş multimedya ünitesi ise Elantra’nın rakiplerine göre üstünlük kurduğu noktalardan birisi. Radyo/ CD/DVD/MP3 çalarlı ünite ayrıca navigasyon / Trafik Monitör Sistemi, USB, iPod bağlantısı, 1024 x 600 çözünürlüğe sahip HD ekran, kablosuz bağlantı üzerinden internete bağlanabilme imkânı, MirrorLink ile dokunmatik ekranda telefon kontrolü ve Bluetooth ve Türkçe ses tanıma gibi özelliklere sahip.
Hyundai’nin yeni tasarım anlayışı çerçevesinde geliştirilen keskin bakışlı bir kartalın gözlerini andıran far tasarımı, yenilenen Elantra’nın gücünün ve sürüş dinamiklerinin bir diğer dışa vurumu. Yeni nesil LED teknolojisi kullanılan mercekli farlar, makyajlanan Elantra’nın en ilgi çekici bölümü. Makyajlı arka kısımda siyah renkli difüzör, spoyler görünümlü yükselen bagaj kapağı ve gövdeye doğru uzanan yeni tasarım arka stop grubu ihtişamı ve sportif karakteri bir arada sunuyor.
Yeni 1.6 lt. Dizel Motor ve Otomatik Vites Seçeneği Elantra Türkiye’de artık dizel motor seçeneğiyle de satışa sunuluyor. Şimdiye kadar 1.6 litrelik benzinli motor seçeneğiyle satışa sunulan Elantra, 1,6 litre ve 4000 devirde 128 HP güç üreten motorla öne çıkıyor. Otomatik vites seçeneğiyle 280 Nm, düz vites ile 260 Nm maksimum tork değerleri sunan yeni dizel motor, düz vites seçeneği ile 100 km’de ortalama 4,9 litre, otomatik vites seçeneğinde ise ortalama 5,8 litre yakıt tüketiyor. 1.6 litrelik CRDI dizel motorun emisyon değeri ise otomatik viteste 151 gr/kg. 190 km/s maksimum hız yapabilen dizel Elantra, otomatik vites seçeneğinde 0-100 km/s
Yüksek Multimedya Donanımı Yenilenen dış tasarıma ek olarak iç mekânda da birtakım değişiklikler söz konusu. Sadece Elite donanım paketinde sunulan in58
LANSMAN HYUNDAI ELANTRA 1.6 DİZEL OTOMATİK
59
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Yenilenen dış tasarıma ek olarak iç mekânda da birtakım değişiklikler söz konusu. hızlanmasını 11.5 saniyede tamamlıyor. 1.6 litre benzinli seçenek ise 132 HP güç ve 158 Nm. tork değerlerine sahip. Aynı motor ile 6 ileri otomatik ve yine 6 ileri düz vites seçeneklerine sahip yenilenen Elantra’nın benzinli motoru; düz vites seçeneği ile 100 km’de ortalama 6,5 litre, otomatik vites seçeneğinde ise ortalama 7,1 litre yakıt tüketiyor. Düz vites seçeneğinden 149 gr/km olan karbondioksit emisyonu otomatik vites seçeneğinde ise 165 gr/kg.
60
Yenilenen Elantra, 4550 mm’lik uzunluğa (20 mm. daha uzun), 1775 mm’lik genişliğe ve 1445 mm’lik yüksekliğe sahip. Uzun dingil mesafesi ile iç mekânında geniş bir yaşam alanı sunan yenilenen Elantra, ayrıca kalabalık ailelerin işini fazlasıyla görecek 485 litrelik bir bagaj hacmi sunuyor. Yüksek Güvenlik Seviyesi Sınıfında aktif ve pasif güvenlik seviyesi ile öne çıkan yenilenen Elantra’da
Hyundai’nin yeni tasarım anlayışı çerçevesinde geliştirilen keskin bakışlı bir kartalın gözlerini andıran far tasarımı, yenilenen Elantra’nın gücünün ve sürüş dinamiklerinin bir diğer dışa vurumu.
LANSMAN HYUNDAI ELANTRA 1.6 DİZEL OTOMATİK
Elantra Türkiye’de artık dizel motor seçeneğiyle de satışa sunuluyor. Şimdiye kadar 1.6 litrelik benzinli motor seçeneğiyle satışa sunulan Elantra, 1,6 litre ve 4000 devirde 128 HP güç üreten motorla öne çıkıyor.
61
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Yenilenen Elantra’da standart olarak sunulan VSM (Vehicle Stability Management – Araç Stabilite Yönetim Programı) ile birlikte farklı yüzeylerde meydana gelen ani fren ve yön değişiklikleri esnasında aracın yön kontrolü sağlanmış oluyor.
62
LANSMAN HYUNDAI ELANTRA 1.6 DİZEL OTOMATİK destekli direksiyon üzerinde ters yönde kuvvet uygulayarak sürücüyü de doğru yönde direksiyon hareketine yönlendirerek yardımcı oluyor. Bu sayede aracın yoldaki ve viraj içindeki çizgisi optimum seviyede korunmuş oluyor.
önde sürücü ve yolcu hava yastıkları ile yan ve perde hava yastıkları hem Style hem de Elite donanım seviyesinde standart olarak sunuluyor. ABS, ESP, BAS (Fren destek sistemi), VSM (Araç stabilite yönetim programı) ve soğutmalı fren disklerinin tüm donanım paketlerinde standart olarak sunulduğu yenilenen Elantra’da ayrıca Immobilizer ve hıza duyarlı olarak otomatik kilitlenen ve kaza anında otomatik açılan kapı kilitleri de standart. Yenilenen Elantra’da standart olarak sunulan VSM (Vehicle Stability Management – Araç Stabilite Yönetim Programı) ile birlikte farklı yüzeylerde meydana gelen ani fren ve yön değişiklikleri esnasında aracın yön kontrolü sağlanmış oluyor. VSM, dört tekerlek üzerinde oluşan, birbirine eşit olmayan çekim kuvvet dağılımını dengelerken elektrik
59 bin 990 TL’den Başlıyor Hyundai yenilenen Elantra; Siyah İnci, Kurşun Gri, Safir Mavi, Gece Mavisi, Amber Bej, Krem Beyaz ve Ateş Kırmızı olmak üzere 7 farklı gövde rengi ile satılıyor. Ayrıca siyah ve bej renklere sahip 2 farklı döşeme rengi seçeneği de sunuluyor. Style ve Elite olmak üzere 2 farklı donanım paketi satılan yenilenen Elantra’da isteğe bağlı olarak 6 kademeli manuel ya da 6 kademeli otomatik şanzıman tercih edilebilirken sadece benzinli motorda Style donanım seviyesi manuel olarak sunuluyor. Donanım ve şanzıman kombinasyonları ile toplam 3 farklı alternatif sunan yenilenen Elantra’nın fiyatları 59 bin 990 TL ile 83 bin 990 TL arasında değişiyor.
63
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
CİHAD BAŞUSTA
cihadbasusta@yahoo.com / twitter: cihadbasusta
DRIFT KRALI
YENİ REKOR PEŞİNDE Harald Müller, çok yakında yeni bir drift dünya rekorunu kırmayı deneyecek. Drift Kralı olarak tüm dünyada tanınan sporcu, uzun yıllar İstanbul Drift Akademi’de bu işin sırrını meraklılarına öğretiyordu. Yıllar önce ben de Harald Müller’den bu işin eğitimini almıştım. Harald Müller, çok yakında yeni bir drift dünya rekorunu kırmayı deneyecek. Drift Kralı olarak tüm dünyada tanınan sporcu, uzun yıllar İstanbul Drift Akademi’de bu işin sırrını meraklılarına öğretiyordu. Yıllar önce ben de Harald Müller’den bu işin eğitimini almıştım. Driftin teorisini çabuk kavrasanız da, pratikte uygulamak tecrübe ve beceri istiyor. Açıkçası drift yapmaya çabalamaktan çok, Harald’ın yanına oturup, suyun yarıklardan akması misali otomobil keskin virajlarda ilerlerken yan koltukta çığlıklar atmayı daha çok tercih ediyordum. O anlarda Harald’ın sanki bomboş ve dümdüz bir E6 yolunda kamyon kullanıyormuş gibi rahat sürüşü beni acayip şaşırtıyordu. Bir gün yine çekim yapmak için Olimpiyat Stadı’nda bulunan Drift Akademi’ye gitmiştim. Harald’ın test için aldığım BMW 3.20 d xDrive’ı görünce beğen64
KÖŞE CİHAD BAŞUSTA
İstanbul yine çok şık bir organizasyona ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. “Istanbul Concours d’Elegance 2014” 7–8 Haziran 2014 tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek.
diğini sandım. “Nasıl, güzel araba değil mi?” dedim. “Hiç de değil.” dedi. Şaşırdım. En azından Alman olduğu için bu güzel BMW’ye biraz iltifat edebilirdi. Neden diye sordum. “Otomatik, dizel ve 4 çeker... Bununla ancak yolda gidilir; drift yapılmaz.” dedi. E haklıydı, dünya drift rekorunu kırmış birine hiç hitap etmiyordu. Onda, koltukları yırtık pırtık eski bir Nissan 200 SX vardı. Dıştan bakınca hor kullanıldığı ve sayısız darbe aldığı için tam bir külüstürdü; ama içinde modifiye edilerek 170 beygire çıkarılmış bir canavar vardı ve bu makinayla inanılmaz hızlarda yanlıyordu. Harald yanlarken her zaman izleyicisi olurdu. İzleyiciler heyecanlarını alkışlayarak, ıslık çalarak, bağırarak dile getiriyorlardı. Bense dilediğim zaman Harald’a co-pilotluk yapabilmenin ayrıcalığını yaşıyordum. Şimdi bu usta pilot uzun bir aradan sonra Toyota GT86 ile Guinness World Records Dünya Drift Rekoru denemesini gerçek-
leştirecek. Aslında 19 Mayıs’ta Samsun’da bu denemeyi yapacak ve başarısını “Gençliğe” adayacaktı; ancak, maalesef Soma’da meydana gelen facia sebebiyle deneme ileri bir tarihe ertelendi. Denemenin başarıya ulaşıp Harald’ın tekrar bir dünya rekoru kıracağına tüm kalbimle inanıyorum. Bu deneme bize GT86’nın da orta segment bir spor otomobil olarak ne kadar iyi bir alternatif olduğunu göstermesi açısından da önemli. Tutku ve Zerafetin Yarışması İstanbul’da İstanbul yine çok şık bir organizasyona ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. “Istanbul Concours d’Elegance 2014” 7–8 Haziran 2014 tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. Antika değerinde, orijinal klasik otomobiller jüri karşısına çıkacak ve orijinaline en sadık kalan modeller kupa kaldıracak. 100’e yakın otomobilin podyuma çıkacağı organizasyonun uluslararası otomobil fuarlarının heyecanını aratmayacağına eminim.
Şimdi bu usta pilot uzun bir aradan sonra Toyota GT86 ile Guinness World Records Dünya Drift Rekoru denemesini gerçekleştirecek. Aslında 19 Mayıs’ta Samsun’da bu denemeyi yapacak ve başarısını “Gençliğe” adayacaktı; ancak, maalesef Soma’da meydana gelen facia sebebiyle deneme ileri bir tarihe ertelendi.
65
otomobilnews Tßrkiye’nin otomobil e-dergisi
66
TEST SÜRÜŞÜ PEUGEOT 308 1.6 THP ve 1.6 E-HDI
Almanları Kendİ Sİlahları İle Vuruyor Yıllardır konuştuğumuz bir gerçek var, o da farklı markalarda bile otomobillerin pek çoğunun aynı alt yapılarla ortak üretimlerden doğduğu. Öyleyse artık Alman, Fransız ve İtalyan otomobil kavramları anlam değiştiriyor diyebiliriz. İşte en iyi örnek, Peugeot 308. Yazı: Mehmet Erel Fotoğraf: Mete Özhersek
67
otomobilnews
B Türkiye’nin otomobil e-dergisi
u ay ilk defa bir yazıda aynı markanın iki farklı motor versiyonunu birlikte anlatacağım. Bunun çok geçerli nedenleri var ve bu nedenleri yazının ilerleyen satırlarında okuyacaksınız.
Peugeot ve Renault bildiğimiz en kökten Fransız markalarının başında geliyor. Yıllarca ülkelerine ve kültürlerine has otomobiller ürettiler. Almanlar ve İtalyanlar da aynı durumdaydı, tabii Amerikalılar da. Babalarımız aralarında “Ben Almancıyım, ben Amerikancıyım” diye konuşur ve beğendikleri otomobil tarzlarını ifade ederlerdi. Son dönemde maliyeti düşürmek için markalar arasında yapılan ortak üretim anlaşmaları bu net çizgiyi bir hayli yumuşattı. Sadece ortak parçalar değil, aynı zamanda tüketicinin beklentileri de markaları farklı çizgilere yöneltmeye başladı. Artık otomotivde ortak bir dil, tasarım ve donanım dili oluştu. Bu kadar detaya neden girdiğime gelince, yeni Peugeot 308 karşımıza tam bir Alman markası gibi çıktı. Dış ve iç tasarım ile donanım özellikleri Almanlar’a çok benziyor. Bence global dünyada hedef pazarlarda başarıyı yakalamak için atılmış çok doğru bir adım olmasına karşın, bundan rahatsız olan küçük bir grup var. İddiaları ise Peugeot’nun Fransız kültüründen uzaklaşmış olması. Gelelim test sürüşümüze. Yeni Peugeot 308, 208 ile başlayıp 2008 ile devam eden bir felsefenin uzantısı. Dış tasarımda çok başarılı bir iş çıkartmışlar. Özellikle yeni EMP2 platform sayesinde tekerlekleri köşelere daha fazla yaklaştırmışlar. Bu da yol tutuş ve konfora önemli artılar getirmiş. LED gündüz farları, büyük jantlar, yuvarlak hatlar muhteşem. 308’in yeniliklerin biri de 68
+
Bu kadar detaya neden girdiğime gelince, yeni Peugeot 308 karşımıza tam bir Alman markası gibi çıktı. Dış ve iç tasarım ile donanım özellikleri Almanlar’a çok benziyor.
full LED far teknoloji kullanıyor olması. Yani ön farların içerisinde ampul yerine ledler görev yapıyor ve gece uzun-kısa tüm aydınlatma ledlerle sağlanıyor. Bunun en belirgin avantajları Xenon’lara göre çok daha ucuz olması ve farlarda ısınma olmaması. Aydınlatma şiddeti olarak Xenon’a en yakın teknoloji LED far. Xenon farlarda aşırı bir ısınma olur. Bu ısınma farların çabuk kirlenmesine neden olarak far yıkamayı zorunlu hale getirir. LED’de ise ısınma fark edilmeyecek kadar düşüktür. Farlar ısınmadığı için Xenon’daki gibi far yıkama gerekliliği olmaz. Çamur ve tozlar
aracın hızıyla farlardan akıp gider. Seat Leon da Full Led kullanıyor; ancak bu iki aracın sistemleri farklı. Seat, bir grup ledi farın etrafına dizerek kullanmayı tercih ederken, Peugeot tüm ledleri bir mercek arkasına toplamış. Bence Peugeot 308’in farları Seat Leon’dan çok daha iyi görüş sağlıyor; ancak 308’de asıl devrim iç mekânda yaşanmış. 308’in içine girdiğimizde kısa bir şaşkınlık yaşıyoruz. Bu şaşkınlığın sebebi 208’de başlayan küçük çaplı direksiyon ve yüksek gösterge grubu değil. Ön konsol alıştıklarımızdan olduk-
TEST SÜRÜŞÜ PEUGEOT 308 1.6 THP ve 1.6 E-HDI
+
+ +
+
69
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
ça farklı. Büyük ses düğmesi ve rezistans, dörtlü flaşör düğmeleri dışında başka bir şey yok. Düğmesiz otomobil üreten Peugeot, i-cocpit adı altında her şeyi dijital ekrana yerleştirmiş. Ön konsol görsel olarak oldukça modern ve sanatsal. 9.7 inç multimedya ekranı Range Rover ile neredeyse aynı. Yani 850.000 TL’lik araçtaki donanımın çok benzeri bu araca uyarlanmış. İki sistem arasındaki en belirgin fark Range Rover’ın havalandırma düğmelerini ayırmış olması. Bu arada Peugeot kurmayları, CD çalarların günümüzde 70
pek kullanılmadığını fark etmiş ve CD çaları ek donanım olarak sunmaya karar vermişler. Bir aracımızda CD girişi bulunurken diğerinde yok. Kendi müziklerinizi dinlemek için USB girişini kullanmanız yeterli. Gelelim motorlara. Her iki test aracımızda en üst seviye olan Allure donanım paketindeydi. Bir aracımızda 1.6 litre 156 THP Hp turbo benzinli 240 Nm. torklu motor yer alırken, diğer aracımızda da 1.6 litre e-HDi 115 Hp turbo dizel 270 Nm. torklu motor görev yapıyor-
du. Her iki araç için de ses izolasyonunun oldukça başarılı olduğunu söylemekte fayda var. Her iki motor da performans konusunda oldukça tatminkâr. Aralarındaki asıl fark yakıt tüketimleri. Fabrika verilerine bakarsak benzinli, şehir içinde 100 km’de 7.9 litre; dizel, 4.4 litre ortalama yakıt tüketiyor. Bizim sürüşümüz boyunca elde ettiğimiz değerler ise genelde performanslı kullanım sonucu benzinli 10.8 ve dizel 8.1 litre. Satın alma aşamasında aralarındaki fiyat farkı ise 9.000 TL.
TEST SÜRÜŞÜ PEUGEOT 308 1.6 THP ve 1.6 E-HDI
Ön konsol görsel olarak oldukça modern ve sanatsal. 9.7 inç multimedya ekranı Range Rover ile neredeyse aynı. Yani 850.000 TL’lik araçtaki donanımın çok benzeri bu araca uyarlanmış.
Her iki test aracımızda da kendi kendine park etme ve parktan çıkma özelliği mevcut. Parktan çıkma özelliği hâlâ pek çok markada mevcut değil. Ayrıca geri görüş kamerası, Navigasyon ve çok detaylı yol bilgisayarı ve araç verileri mevcut. Ayrıca sürücü ve ön yolcu koltuğunda ayarlanabilir masaj özelliği var. Masajlı koltuklar trafikte çok işe yarıyor. Düzeltilmesi gerekenler var Yazımın başında iki farklı moto-
ra sahip aynı marka aracı ilk defa birlikte yazdığımı ve nedenlerini ilerleyen satırlarda okuyacağınızı söylemiştim. İşte yazmadan önce modelin geneline ait olduğundan emin olmak istediğim problemler. Yeni Peugeot 308’e hayran olduğumu belirterek kolayca düzeltilebilecek bazı sıkıntıları aktarmak istiyorum. Havalandırma düğmelerinin ekrana entegre edilmesi kullanımı oldukça zorlaştırıyor. Radyo ayarı, klima ayarı vs. derken sürekli olarak ekran-
da yeri değişen kumandalar yüzünden dikkatinizi sık sık yoldan ayırmanız gerekiyor. Ekrandaki sanal düğmelerin tepki süreleri uzun, bu nedenle her işlem için kısa bir süre beklemeniz gerekiyor. Geri görüş kamerası, geri vites lambalarının açıları nedeniyle yeteri kadar ışık alamadığı için gece verimli çalışmıyor ve ekran genelde karanlık kalıyor. Alüminyum vites topuzu sıcak havalarda el yakacak kadar ısınıyor, soğuk havalarda da el donduracak kadar 71
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Alüminyum vites topuzu sıcak havalarda el yakacak kadar ısınıyor, soğuk havalarda da el donduracak kadar soğuyor.
72
TEST SÜRÜŞÜ PEUGEOT 308 1.6 THP ve 1.6 E-HDI
TEKNİK ÖZELLİKLER Peugeot 308 1.6 e-HDi
Yeni Peugeot 308, mevcut müşterilerini korurken çok sayıda yeni müşteri kazanacak gibi görünüyor. Bence girdiği yol doğru bir yol. soğuyor. Full LED farların odak noktası her iki araçta da çok kısa mesafeye ayarlanmıştı. Bu nedenle gece görüşü huzursuzluk yaratabiliyor. Sonuç mu? Yeni Peugeot 308, mev-
cut müşterilerini korurken çok sayıda yeni müşteri kazanacak gibi görünüyor. Bence girdiği yol doğru bir yol. Araçtaki revizyonları ne kadar kısa sürede yapmayı başarırsa yükseliş ivmesi o kadar hızla artacaktır.
Silindir hacmi: 1560 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Dizel Maksimum güç: 115 Hp / 3600 d/d Maksimum tork: 270 Nm / 1750 d/d 0-100 Km hızlanma: 10.2 sn Maksimum hız: 194 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 3.5 lt/100 km Şehir dışı: 3.8 lt/100 km Karma: 4.3 lt/100 km Şanzıman: 6 ileri manuel Co2 emisyonu: 98g/km Yakıt deposu: 53 lt. Bagaj hacmi: 420 lt. Boş ağırlık: 1160 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: 71,200 TL
TEKNİK ÖZELLİKLER
Peugeot 308 1.6 THP
Silindir hacmi: 1598 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Benzin Maksimum güç: 156 Hp / 6000 d/d Maksimum tork: 240 Nm / 1400 d/d 0-100 Km hızlanma: 8.4 sn Maksimum hız: 210 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 7.9 lt/100 km Şehir dışı: 4.6 lt/100 km Karma: 5.8 lt/100 km Şanzıman: 6 ileri manuel Co2 emisyonu: 134 g/km Yakıt deposu: 53 lt. Bagaj hacmi: 420 lt. Boş ağırlık: 1165 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: 67,200 TL 73
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
CENK CEYLAN
cenkceylan@yahoo.com
Türkİye’dekİ trafİk kazalarının
gİzlİ kalan aktörlerİ
Son 20-25 yıllık dönemde hem şehirlerarası yolların iyileştirilmesi hem de ülkemizdeki araç parkında yaşanan gözle görülür artış ile başka bir sorun çığ gibi büyüyerek içimize tarifi imkânsız ve unutulmaz acılar bırakmaya başladı. Evet, meşhur trafik canavarından bahsediyorum. Hep yazmak istediğim ancak nedense hep erteleyerek bir sonraki sayıya yazarım dediğim konuyu bu ay sizlerle paylaşmak istiyorum. Ülkemizde yaşanan trafik kazalarında hep göz ardı edilen hatta düşünülmeyen hatalı ya da kalitesiz yedek parçaların sebep olduğu trafik kazaları… Cumhuriyetimizin kurulması ile birlikte “10.Yıl Marşı”nda da olduğu gibi ülkemizi demir ağlarla örmek gibi bir hedefi gerçekleştirmek adına yapılan çalışmalar ilerleyen yıllarda, ülkemizin içinde bulunduğu iktisadi rejimler ve “demir yolu” yatırımının yüksek maliyetinden dolayı durmuş; yıllar sonra Turgut Özal dönemi ile otoyol yapımı konusunda ciddi çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Son 20-25 yıllık dönemde hem şehirlerarası yolların iyileştirilmesi hem de ülkemizdeki araç parkında yaşanan gözle görülür artış ile başka bir sorun çığ gibi büyüyerek içimize tarifi imkânsız 74
ve unutulmaz acılar bırakmaya başladı. Evet, meşhur trafik canavarından bahsediyorum. Araştırmalara göre, Türkiye’de yaşayan bir bireyin motorlu araçlar tarafından kat edilen her birim mesafe başına trafik kazası sonucu ölme riski, İngiltere’de yaşayan bir bireyden 13,5 kat, ABD’de yaşayan bir bireyden 10 kat, Japonya’da yaşayan bir bireyden ise 7,2 kat daha fazla. Yazılı ve görsel medyada verilen trafik kazası haberlerinde, gerçekleşen kazaların sebepleri arasında dikkatsizlik, aşırı hız, sürücünün uyuması, alkollü araç kullanma, kural ihlalleri (hatalı sollama, şerit ihlalleri vs.), yolların yetersizliği gibi daha sayabileceğimiz birçok sebep yer alıyor; ancak beni en çok meraklandıran ve dikkatimi çeken bir başka sebep de sürücünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu ortaya çıkan trafik kazaları oluyor. Peki ne oluyor, nasıl oluyor da kilometrelerce yol yapan
sürücüler bu “hakimiyeti” kaybediyorlar? Sürüş güvenliğinin en önemli faktörü otomobilin yol tutuş yeteneğidir. Otomobilin yol tutuşu ve yerle bağlantısı birçok parçanın birlikte çalışması ile sağlanır. Süspansiyon sistemi, direksiyon sistemi, fren sistemi ve tekerlekler belli bir düzen ile karosere bağlanmaktadır. Süspansiyon sistemi otomobilin ağırlığının taşınmasını sağlamakla birlikte lastiklerin yola tutunmasını da sağlamaktadır. Bu sebeple, otomobilin yol tutuş performansı, aracın aktif güvenliği, dengesi ve konforu açısından süspansiyon sisteminin sağlıklı çalışması önemlidir. Burada en can alıcı nokta “ön takım/ön düzen” olarak da bilinen ön süspansiyon sistemlerinin bakım ve değişimi konusunda ülkemizin içinde bulunduğu içler acısı hal. Ülkemizdeki yasal boşluklar ve
KÖŞE CENK CEYLAN
Maalesef içinde bulunduğumuz durumda aracınızın ve içerisinde bulunan yolcuların canını emanet ettiğiniz ön düzen parçaları konusunda piyasada ciddi sıkıntılar bulunmaktadır. Nerden geldiği, hangi şartlarda üretildiği belli olmayan ürünlerin araçlara takılması sonucu birçok kaza maalesef “sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi” olarak kaza raporlarında yer almaktadır.
kalite standartları takibinin tam yapılamaması sebebiyle yenileme pazarında kendine pazar payı bulabilen yerli-yabancı, menşei belirli-belirsiz yüzlerce hatta binlerce ön düzen parçası satan marka bulunmakta. Yetkili serviste ya da özel serviste aracınız üzerinden sökülenin yerine takılan ürün olarak tanımlayabileceğimiz yenileme pazarı (aftermarket) ürününün kalitesi, yaşanan trafik kazalarında oldukça önemli bir paya sahip olmaktadır.
ması sonucu birçok kaza maalesef “sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi” olarak kaza raporlarında yer almaktadır. Kaza raporlarının hazırlanışı sırasında gerekli incelemelerin tam ve yeterli yapılmaması sonucu, kesin neden araç üzerindeki bir aksamdan mı yoksa gerçekten sürücünün hâkimiyeti kaybetmesinden mi tam olarak belirlenmemektedir; ancak piyasada yer alan kalitesiz ürünlerin ortaya çıkan acı tabloda hiç de azımsanmayacak bir payının olduğu çok açık.
Maalesef içinde bulunduğumuz durumda aracınızın ve içerisinde bulunan yolcuların canını emanet ettiğiniz ön düzen parçaları konusunda piyasada ciddi sıkıntılar bulunmaktadır. Nerden geldiği, hangi şartlarda üretildiği belli olmayan ürünlerin araçlara takıl-
Piyasada 3 TL’ye rotil satıldığını görmekteyiz. Hayatınızı 3TL’ye satılan, hangi şartlarda üretildiği belli olmayan bir ürüne emanet etmemelisiniz. Ürünü öneren yedek parçacının sözünün ya da tamiratı yapan ustanın tavsiyelerinin yanı sıra, taktıracağınız ürün-
lerde ilgili uluslararası standartlara uyularak, performans ve güvenlik açısından kapsamlı testlerden geçirilerek üretim yapılmış olduğundan emin olacağınız markaların ürünleri olmasına kesinlikle dikkat etmelisiniz. Güneşin sıcak yüzünü gösterdiği bu günlerde keyifli ve güvenli yolculuklar dilerim.
Yetkili serviste ya da özel serviste aracınız üzerinden sökülenin yerine takılan ürün olarak tanımlayabileceğimiz yenileme pazarı (aftermarket) ürününün kalitesi, yaşanan trafik kazalarında oldukça önemli bir paya sahip olmaktadır.
75
otomobilnews Tßrkiye’nin otomobil e-dergisi
76
LANSMAN VOLKWAGEN POLO
Yenilenen Polo Türkiye’de
Volkswagen Binek Araç, sevilen modeli Polo’nun daha verimli motorlara ve daha dinamik sürüş özelliklerine sahip yeni neslini basına tanıttı. Yeni Polo, standart olarak sunulan ESP, İkincil Çarpışma Freni (Multi Collision Brake) , Yokuş Kalkış Asistanı (Hill Hold) ve opsiyonel olarak sunduğu birçok sürüş destek sistemiyle dikkat çekiyor.
77
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
V
olkswagen’in tüm dünyada en çok satan modellerinden birisi olan Polo makyajlandı. Yenilenen Polo İzmir’de düzenlenen bir lansmanla otomotiv basınına tanıtıldı. Yeni Polo, daha güvenli ve daha konforlu bir sürüş için önemli teknolojiler sunuyor; kaza oluşmadan önce devreye giren ve kazayı engellemeye çalışan sistemler olarak da bilinen Aktif Güvenlik Sistemleri, yeni Polo’yu sınıfının ötesine taşıyor. Tüm yeni Polo modellerinde standart olarak sunulan Elektronik Stabilizasyon Programı (ESP)’nın yanında, ilk olarak Golf VII’de sunulan ve Alman Otomobil Kulübü ADAC tarafından İnovasyon Ödülü’ne layık görülen İkincil Çarpışma Freni ‘Multi-Collision Brake’de yeni Polo’da öne çıkıyor.
Hold), Elektronik Motor Çekiş Kontrolü (MSR), Elektronik Diferansiyel Kilidi (EDL), Elektronik Çekiş Kontrol Sistemi (ASR), Hidrolik Fren Asistanı (HBA) ve Lastik Basınç Uyarısı gibi yardımcı sistemlerin standart olarak bulunduğu yeni Polo, sınıfında ilk kez Adaptif Hız Sabitleyici (ACC)’yi de isteğe bağlı olarak sunuyor. Yeni Polo’daki bu sistem, DSG şanzımanla birlikte sipariş edildiğinde “Followto-Stop” özelliğini de taşıyor ve öndeki araç durduğunda tam otomatik olarak yeni Polo’yu da durduruyor. Ön Bölge Asistanı (Front Assist), Şehir içi Acil Durum Freni (City Emergency Brake) ve Yorgunluk Tespit Sistemi (Fatigue Detection) de yine yeni Polo’da opsiyonel olarak alınabilecek gelişmiş aktif güvenlik sistemlerinden…
Öncelik Güvenlikte Yokuş Destek Sistemi (Hill
%20 Yakıt Tasarrufu Yeni Polo, tamamen yenilen-
78
Yeni Polo, daha güvenli ve daha konforlu bir sürüş için önemli teknolojiler sunuyor; kaza oluşmadan önce devreye giren ve kazayı engellemeye çalışan sistemler olarak da bilinen Aktif Güvenlik Sistemleri, yeni Polo’yu sınıfının ötesine taşıyor.
LANSMAN VOLKWAGEN POLO
Yeni Polo’daki bu sistem, DSG şanzımanla birlikte sipariş edildiğinde “Follow-to-Stop” özelliğini de taşıyor ve öndeki araç durduğunda tam otomatik olarak yeni Polo’yu da durduruyor. 79
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
miş benzinli ve dizel motor seçenekleriyle de fark yaratıyor. Tümü, EU6 emisyon standartlarına uyumlu motorlara sahip yeni Polo’da, Comfortline donanımı ile birlikte BlueMotion Technology standart olarak sunuluyor. BlueMotion Technology çatısı altında toplanan Start/Stop ve fren enerjisi geri kazanımı gibi sistemlerin de bulunduğu modellerde, bir önceki jenerasyona göre yüzde 20’ye varan yakıt tasarrufu sağlanıyor. Türkiye’de ilk etapta, 2’si BlueMotion teknolojisine sahip 2 benzinli ve 2 dizel olmak üzere 4 farklı motor seçeneğiyle satışa sunulacak. Yeni Motorlar Eklendi Türkiye’de satışa sunulacak motor seçeneklerinin ilki, benzinli 1,0 litrelik MPI motoru ile 75 PS gücünde olacak. 5 ileri manuel şanzımanla kombine edilen bu motor, 95 Nm’lik bir tork sağlıyor ve yeni Polo’yu 173km/s maksimum hıza ulaştırabiliyor. Bu yeni nesil benzinli motor, 100km’de 5,1 lt. yakıt tüketimine sahip. Türkiye’de satışa sunulacak bir başka yeni benzinli motor seçeneği ise 1,2 lt. TSI 90 PS olacak. Düşük devirlerden itibaren etkin olan bir egzoz turbo-
ÇAĞRI ÖZTAŞ 80
Türkiye’de satışa sunulacak motor seçeneklerinin ilki, benzinli 1,0 litrelik MPI motoru ile 75 PS gücünde olacak. 5 ileri manuel şanzımanla kombine edilen bu motor, 95 Nm’lik bir tork sağlıyor ve yeni Polo’yu 173km/s maksimum hıza ulaştırabiliyor.
LANSMAN VOLKWAGEN POLO Volkswagen Binek Araç Genel Müdürü Vedat Uygun “Yeni Polo, bu sorumluluğun üstesinden tamamı yenilenen motorları, tazelenen görünümü ve dinamik sürüş özellikleriyle kolaylıkla gelecektir.” diye konuştu. Yeni Polo’nun Türkiye’de Mayıs ayının ikinci yarısından itibaren satışa sunulacağını söyleyen Vedat Uygun, “Türkiye’de diğer nesilleriyle büyük beğeni toplayan Polo’nun, yeni neslinin de aynı ilgiyi göreceğini düşünüyoruz. Ürün gamında yapılan yenilikler son derece önemli. Müşterilerin istek ve beklentilerinin her geçen gün değiştiği bir dünyada, modellerinizin de bu değişime ayak uydurması kaçınılmaz; ancak başarıyı getiren ve sürekliliğini sağlayan, bu değişimi yaptığınız tüm çalışmalarda gösterebilmek; yeni nesil ürünleri, yeni nesil hizmet anlayışı, iletişim ve müşteri memnuniyetiyle desteklemektir.”
Volkswagen Binek Araç, müşteri memnuniyeti amacıyla gerçekleştirilen çalışmaların mükâfatını en yeni aldığı TMME ödülü ile de sağlamlaştırmış oldu. şarjlı ile desteklenen motor 160 Nm’lik bir tork sağlıyor. 5 ileri manuel veya 7 ileri DSG şanzımanla tercih edilebilen 1,2 lt. TSI seçeneği, 100km’de ortalama 4,7 lt. yakıtla yetiniyor. Yeni Polo Türkiye’de 1,4 TDI motor seçenekleriyle de satışa sunuluyor. 75 PS ve 90 PS’lik iki farklı güç seviyesine sahip olan dizel seçeneklerinden 90 PS olan 230 Nm. tork üretirken, 100km’de ortalama 3,4 lt. yakıt tüketiyor. 75 PS’lik seçenek sadece 5 ileri manuel şanzımanla tercih edilebilirken, 90 PS’lik seçenekte manuel şanzımanın yanında 7 ileri DSG seçeneği de sunuluyor. LED Farlar Opsiyonel Yeni tasarım diliyle sportif yönünü açığa çıkaran keskin hatlara sahip olan yeni Polo, krom çıtalı radyatör ızgarasıyla, tamponun altında yer alan 4 bölümlü hava menfezleriyle ve sınıfında ilk kez sunulan LED farlarıyla dikkat çekiyor. Opsiyonel olarak tercih edilebilen LED farlar, düşük elektrik tüketimleri, uzun
ömürleri ve gün ışığına yakın aydınlatma performanslarıyla dikkat çekiyor. Segmentinde ilk, ElektroMekanik Servo Direksiyon Yeni Polo’nun gövdesinin altında daha birçok yenilik yer alıyor. Tasarımı yenilenmiş gösterge tablosundan, klima kontrolü paneline, yeni nesil bilgi-eğlence sistemlerinden, direksiyon simidine kadar birçok yeniliğin yer aldığı yeni Polo’da elektromekanik servo direksiyon sistemi sayesinde, sürüş konforu hissedilir şekilde gelişmiş. Hidrolik yerine hassas bir elektrik motorundan destek alan direksiyon sistemi, park manevralarında yüksek bir konfor düzeyi sunarken yüksek hızlardaki hâkimiyeti artıran direkt bir yapıya sahip. Sadece ihtiyaç anında sürücüye destek vererek düşük tüketim değerlerine ulaşmada etkili olan bu sistem, ayrıca herhangi bir bakım ve hidrolik değişimi gerektirmediği için hem ekonomik hem de çevreci olabiliyor.
4 Donanım Seviyesi Yenilenen Polo’da 4 donanım seviyesi bulunuyor. Trendline, Confortline ve BlueMotion’a ilaveten şimdilik GTI’ın yerini alacak olan 150 HP’lik BlueGT. Yenilenen Polo’nun fiyatları 1.0 lt. motorla 39.500 TL’den başlıyor ve 61.000 TL’ye kadar uzanıyor. Müşteri Memnuniyetinde Sektör Lideri Volkswagen Binek Araç, müşteri memnuniyeti amacıyla gerçekleştirilen çalışmaların mükâfatını en yeni aldığı TMME ödülü ile de sağlamlaştırmış oldu. 81 ilde, 11 bin 564 tüketicinin katılımıyla, bilgisayar destekli telefon anketi (CATI) yapılarak ve özel ekonometrik analiz modeliyle belirlenen Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi 2013 yılı 4. çeyrek sonuçlarına göre, Binek Araç sektöründe lider oldu. 81
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Otomobİl Arayanların Dİkkatİne: Accent Blue, Hyundai’den Son yıllarda geliştirdiği modellerle marka imajını güçlendiren Hyundai, B segment sedan modeli Accent Era’yı tamamen yeni bir araca dönüştürdü. Accent Era’dan çok daha konforlu ve verimli bir otomobil olan yeni Accent, ismine Blue ekini de aldı. Accent Blue 1.4 litre benzinli ve 1.6 litre dizel olmak üzere iki farklı motor seçeneğine sahip. Test konuğumuz ise 1.4 CVVT CVT modeli. Yazı: Sinan Akad
sinan.akad@otomobilnews.com
Fotoğraf: Mehmet Erel
82
TEST SÜRÜŞÜ HYUNDAI ACCENT BLUE 1.4 D-CVVT
83
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
H
Sert bakışlı ön görünümde en dikkat çeken şey altıgen ızgara yapısı. Sonrasında ise tampon kenarlarına yerleştirilmiş sis farları.
yundai Excel size ne hatırlattı? Bana 1994 senesindeki Hyundai bayisinde yaptığımız pazarlığı hatırlattı. O dönem otomobilimizi değiştirecektik ve ben Hyundai Excel önermiştim; çünkü nadir satılan otomatik vitesli modeldi. İşte o modelin yerini 1994 senesinde Accent aldı ve ülkemizde üretilmeye başlandı. 2000 senesinde Accent yenilendi, ülkemizde üretilmeye (aslında birleştirilmeye) devam etti. 5 sene geçti, sene oldu 2005. Bir daha yenilendi, üretim devam etti. Takvimler 2010 yılını gösterdiğinde 84
ise mevcut görünümüne kavuştu; ama ülkemizdeki üretimi bitti. Dıştan Bakış Hyundai’nin bu son tasarım anlayışını oldukça beğeniyorum. Sportif çizgilerle olgun görünümü gayet güzel sunuyor. Yani dış paket güzel. Bakalım neler var? Sert bakışlı ön görünümde en dikkat çeken şey altıgen ızgara yapısı. Sonrasında ise tampon kenarlarına yerleştirilmiş sis farları. Farların içinde yer alan gündüz LED farları ise olması gerektiği yerde. Motor kaputunun üstündeki çizgiler de ayrı bir hava katmış. Yan ta-
rafa bakalım. Tampondan başlayan çizgi ön çamurluktan geçerek kapı kollarına kadar yükseliyor, arkadaki stop farlarının üstünde bitiyor. Bombeli tavan yapısı ile yükselen omuz çizgisinden dolayı “coupé” havası yakalanmış. Arkada ise kısa bagaj kapağı ile sportif hava korunmuş. Bagaj kapağındaki plakalık ve stop farları ile arka taraf gayet şık olmuş. Kendisine karşı boş olmadığım bu tasarımın benden aldığı not: 9 İçe Bakış İçeri girdiğinizde ise derli toplu
TEST SÜRÜŞÜ HYUNDAI ACCENT BLUE 1.4 D-CVVT bir kabin sizi karşılıyor. Hemen gösterge grubu diyelim. Alışılagelmiş Hyundai dizaynı, solda büyük devir saati, sağda kilometre göstergesi ortada ise yakıt ve hararet ile yol bilgisayarını içeren gösterge var. Renk seçimi ve okuma netliği güzel, Hyundai bu gösterge grubuna “Supervizyon” adını vermiş. Direksiyon ise üç kollu ve üstünde radyo kontrol düğmeleri var. Yol bilgisayarının düğmesi ise direksiyonun arkasında göstergenin altında. Zor noktada. Orta konsolda ise en üstte havalandırma ızgaraları, altında ise dokunmatik ekranlı 6 inçlik multimedya var. Sonradan takılmış olduğu her halinden belli ve ses kalitesi çok iyi değil. Navigasyon sistemi ise başarılı. Aynı zamanda iphone da kendi kablosuyla bağlanabiliyor. Bluetooth bağlantısı var. Onun altında ise dörtlü flaşör düğmesi ve rezistans butonu var. Onların altında ise elektronik iklimlendirme yerini almış. Tek taraflı olan sistemin kullanımı gayet kolay. İklimlendirme kalitesi ise gayet yeterli. Kalite demişken, içerideki malzeme kalitesi ahım şahım değil. Yer yer kullanılan sert plastik ile bazı noktalardaki geçiş-
tirme, kalite algısını ön plana çıkaramıyor; ancak torpidonun kaplamasını beğendiğimi itiraf etmeyelim. En altta vites kolunun önünde ise göz ve USB bağlantı noktası var. Kapı içlerinde ise cam ve kapıları açma kapama düğmeleri ile dikiz aynalarının ayar kumandası var. Hyundai beni şaşırttı, eskiden sadece sürücü camını açma düğmesinde ışık varken şimdi dört düğmeye birden konmuş. Bravo. Torpido gözü ise çok geniş olmamakla beraber, kullanışlı. Düğmesine basarak açılması ise fonksiyonel. Arka tarafta ise 2 kişi için yeterli alan var; ama üçüncü bir kişi zorlanır. Zeminin düz olması ise güzel bir detay. Diz mesafesi ise yeterli. 465 litrelik (VDA verisi) bagaj ise yeterli büyüklükte; ama sadece araç içinden ya da kumandadan açılıyor olması biraz eskiler de aldı gibi. En ilginç detay ise içeride. Bagaj kapağında kapağı içerden açmaya yarayan fosforlu mekanizma var. Böylece yanlışlıkla içeride kalırsanız kendinizi kurtarabilirsiniz. Genel olarak yeterli özelliklere sahip iç mekânın kalitesinde bazı eksiklikler var. Bilhassa sonradan takılan multimedya sisteminin ses kalitesi biraz düşük seviyede olmuş. O zaman notumuz 7,5 Motor Accent Blue, testimize 1.4 litre benzinli versiyonla katılıyor. Motorun adı 1.4 CVVT ve CVT şanzımanla kombine edilmiş. Bu arada, bu iki kavram birbirine karışıyor. Karışmasın, CVT şanzıman tipi, CVVT motorun tipi. Motor, ikili sürekli değişken supap zamanlama sistemi (D-CVVT) kullanılarak tamamen yenilendi. 1.4 benzinli motorda kullanılan ikili CVVT sistemi, egzoz /emme supaplarının açma ve kapanma zamanlamasını, motor devri ve araç yüküne en uygun şekilde uyarlamak suretiyle motor performansını artırırken, yakıt tüketimini ve karbon emisyonunu azaltıyor.
85
otomobilnews
Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Şanzıman ise CVT(Sürekli Değişken Oranlı Şanzıman), yani gaza basıyorsunuz o bir devir tutturuyor kendi içinde değiştirerek size hissettirmeden aracı hızlandırıyor.
86
TEST SÜRÜŞÜ HYUNDAI ACCENT BLUE 1.4 D-CVVT
Gelelim değerlerine; 1368 cc hacmindeki motor, 6.000 d/d’da 100 hp güç ve 4.000 d/d’da 133 Nm. tork üretiyor. Pek yeterli gibi gözükmese de, 0’dan 100 km/h’ye 12,2 saniyede çıkarken, son sürati 185 km/h. Yani korkulacak bir durum yok. Hyundai’den beklenen daha küçük hacimli kompresörlü motorlar. Bakalım ne zaman bizi şaşırtacak Hyundai’nin mühendisleri? O zaman az tüketiyordur diyenler bakalım haklı mı? 100 km’de şehir içi 8,2 lt, şehir dışında 5,4 lt, ortalamada ise 6,4 litre tüketiyor. Hiç de fena sayılmaz. Şanzıman ise CVT(Sürekli Değişken Oranlı Şanzıman), yani gaza basıyorsunuz o bir devir tutturuyor kendi içinde değiştirerek size hissettirmeden aracı hızlan-
dırıyor. İstendiği takdirde manuel olarak da kullanılıyor. Genel olarak iyi anlaşan motor ve şanzıman, sadece ıslak zeminde, ilk kalkışta tutunma sorunu yaşadığında sürpriz yapıyor. Yani ıslak zeminde ani kalkışlarda tekerlekler patinaja düşünce ESP devreye giriyor ve gücü tekerlekten çekiyor. Böylece olduğunuz yerde kalıyorsunuz. Sevmedim. Çaresi ise ya kontrollü hızlanma ya da ESP’yi devreden çıkarma. Bu durumda notum 7 oluyor. Yol Durumu Hemen koltuğa kuruldum, ayarları yaptım ve yola çıktım. İlk metrelerde inanılmaz atak bir karakterle karşılaştım. Motor yerinde duramıyor. Kıpır kıpır. Güzel dedim; ama üst devirlerde güç lâzım olduğunda ise sıkıntılar or-
taya çıkmaya başlıyor. O kadar da kötü değil. Durumu toparlıyor; ama bu sefer de motor sesi artıyor. Motordan beklentinizi yüksek tutmadığınız takdirde mutlu mesut kullanırsınız. Beni rahatsız eden, otomobilin hafiflik hissi. Hemen kilosuna baktım 1135 kg. Bir tonun üzerinde; ama kullanırken daha hafifmiş gibi bir his verdi. Seven sever, ben otomobilde tokluk severim. Benim en çok dikkat ettiğim husus amortisörler. Çalışma karakteri, darbe emişi, viraj kabiliyeti vs. Hyundai ise senelerce ülkemizde üretim yapmanın verdiği avantajla gayet başarılı bir iş çıkarmış. Bazı noktalarda konforlu olsun diye yumuşak olmanın dezavantajını yaşatırken, çoğu noktada görevini layıkıyla yaptı; ancak gene de bir Alman kalitesi yok.
87
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Hemen koltuğa kuruldum, ayarları yaptım ve yola çıktım. İlk metrelerde inanılmaz atak bir karakterle karşılaştım. Motor yerinde duramıyor. Kıpır kıpır. Gelelim gidişe. Şehir içi kullanımda gayet rahat. Motor size gereken performansı sağlıyor. CVT, yani otomatik şanzıman gerekeni yapıyor; ancak öyle bildiğiniz vites geçişleri yok. Bu şanzımanın en büyük özelliği bir devir tutturur öyle gider. Bu normal kullanımda 2500 d/d’dır. Yüksek devirde ise 5500 d/d’dır. Yani devir ibresi sürekli hareket etmez. Avantajı ise motoru hep alt devirde tuttuğundan yakıt ekonomisi ve sessizlik sunar. Yüksek devire çıkarken motor biraz zorlanır ve ses yapar. Otoban kullanımında ise sabırlı olmakta fayda var. Ani sollamalarda hemen cevap veremiyor; ama bir kere devrini buldu mu kesintisiz sürüş sağlıyor. Son sürate ulaşmakta az biraz zor88
landığını itiraf etti Accent Blue. Ben de yüzüne vurmadım; ama 160’lara kadar fena hızlanmıyorsun dedim. 185 km/h’ye ulaşman için daha uzun düzlüklere ihtiyacın var dedim, hiç oralı olmadı, hemen lafı değiştirdi. Günümüz trafiğinde nerede bu süratler demez mi? Haklı mı haklı. Ayrıca sürat felakettir. Hangi yolda 180 km/h hız yapacaksın? Yasak olduğunu da unutma, deyince bu sefer de ben konuyu değiştirdim. Viraj kabiliyeti için söylenecek çok söz yok. ESP’li Accent beklenileni rahatlıkla yapıyor. Virajlara çok sert girilmediği sürece izini koruyor. Sert girerseniz de arkadan kayma yaşanıyor. ESP devreye girerek gerekeni yapıyor. Frenler ise yeterliydi. Ardı ardına yaptığım frenlerde az da olsa “şişme” olarak tabir edilen ancak
balataların ısınmasından kaynaklı pedal hissizliği yaşadım. Güvenlikten bahis açılmışken, emniyet kemeri ikazı, ön, yan ve perde hava yastıkları(perde opsiyonel olarak sunuluyor) ile gayet yeterli. Şehir içinde sessiz olan Accent Blue, otoban kullanımında ve yüksek devirde içeri ses alıyor. Yakıt tüketimi. Şehir içinde ve dışında kullandığım Accent Blue beni gerçekten şaşırttı. Şehir içinde 100 km’de 8,5 litre gibi bir tüketim yakaladı. Şehir dışında ise bir ara 6,9 litre gördüm ki gördüğüme inanamadım. Bu arada ekonomi yapacağım diye inanın hiç kasmam. Yolun hakkını veririm. Ortalama ise 7,7 litre gibi bir değere imza attı. Oldukça iyi. Accent Blue hemen notunu sordu, söylemedim; ama artık verme zamanı. Notum 7,5.
TEST SÜRÜŞÜ HYUNDAI ACCENT BLUE 1.4 D-CVVT
Eksileri yok mu? Var; ama sunduğu motor, şanzıman seçenekleri ve donanım listesiyle övgüyü hak ediyor. Hele dizel ve otomatik şanzıman seçeneği ise aracı rakipsiz yapıyor denebilir.
Bence Artık ülkemizde eskisi gibi kalitesiz otomobil kalmadı. Her yeni çıkan model bir öncekinden iyi olmak zorunda; çünkü beklentilerimiz değişti. Hyundai de her yeni modelinde bu hissi veriyor. Accent Blue tam kalıbının modeli. “B” segment sedan sınıfında şu anda rakipsiz diyebiliriz. Eksileri yok mu? Var; ama sunduğu motor, şanzıman seçenekleri ve donanım listesiyle övgüyü hak ediyor. Hele dizel ve otomatik şanzıman seçeneği ise aracı rakipsiz yapıyor denebilir.
“B” segment bir otomobili şirketler, maaşlı çalışan bir aile, bir üniversite öğrencisi alır ya da eve ikinci otomobil olarak alınır. Bu sebeple fiyatının rekabetçi ve ulaşılabilir olması çok önemli. Yazıyı kaleme aldığım 12.05.2014 tarihindeki fiyat aralığı 46.100 TL’den başlayıp 63.000 TL’ye kadar gidiyordu. Test aracımın fiyat etiketi ise 56.250 TL idi. Yani ne diyeceğimi bilemiyorum. Sustum. En iyisi not ortalamasına bakayım: 7,75 çıktı. 0.75 puan fiyattan dolayı kırdım ve Accent Blue’nun notu tertemiz bir 7 oldu.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Silindir hacmi: 1368 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Benzin Maksimum güç: 98 Hp / 6000 d/d Maksimum tork: 133 Nm / 4000 d/d 0-100 Km hızlanma: 12.2 sn Maksimum hız: 185 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 8.2 lt/100 km Şehir dışı: 5.4 lt/100 km Karma: 6.4 lt/100 km Şanzıman: CVT 4 ileri (Otomatik) Co2 emisyonu: 149 g/km Yakıt deposu: 43 lt. Bagaj hacmi: 465 lt. Boş ağırlık: 1135 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: 56,250 TL 89
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
1.6 Dizel Motorlu
Astra’lar Bayilerde Opel’in yeni geliştirdiği sessiz ve kuvvetli 1.6 dizel motorlu Astra’lar İzmir-Bodrum güzergâhında yapılan bir lansmanla basına tanıtıldı.
90
LANSMAN OPEL ASTRA 1.6 DİZEL
91
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Yeni nesil dizel motor Opel’in yeni nesil dizel motoru, Euro 6 emisyon standardına uyumu ile en temiz dizel olarak nitelendiriliyor. Motor, optimize edilmiş parça tasarımıyla gürültü ve titreşim üretiminde sınıfının en iyisi. Opel’in yeni 1.6 CDTI motoru, sınıfında en sessiz dizel olması sebebiyle fısıltı sessizliğinde dizel adına layık görülmüştür. Motorun güçlü ve temiz performansına yüksek basınçlı common rail sistemi, zayıf NOx giderici egzoz son işlemi(LNT) ve kapalı çevrim yanma kontrolü özellikleri de eklenmiştir.
Tümüyle alüminyumdan oluşan gövdesi sayesinde yeni 1.6 CDTI motor, yeni Euro 6 emisyon standartlarını karşılıyor.
Güçlü tepki sağlayan VTG(değişken türbin geometrisi) turbo şarjıyla birlikte bu özellikler motorların temel teknik unsurlarını oluşturuyor. Motor güçlü, 320 Nm’lik maksimum tork üretiyor. Bu değer, önceki 130 hp’lik 1,7 litre motordan yüzde yedi daha fazla. Ayrıca yakıt verimliliği de geliştirilmiş ve CO2 emisyonları daha az. 100 km’de 3,9 litrelik dizel motorda uygulanmış ve sadece 104 g/km CO2′lik emisyon değeriyle 1,7 litrelik motordan yüzde sekize kadar daha az emisyon sağlıyor.
92
S
ınıfının En Sessiz ve En Kuvvetli’’ dizel motoru 1.6 Astra HB, Sedan ve Sports Tourer modellerinde satışa sunuldu. Astra, iki farklı beygir ve farklı birçok ihtiyaca cevap veren donanım seçeneklerine sahip. 1.6 litrelik 136 beygir güç ve 320 Nm. tork üreten 6 ileri manuel şanzımanlı motor, sakin çalışma karakteri ve düşük yakıt tüketimiyle dikkat çekiyor. 100 km’de 3,9 litre yakıt tüketimine ve 104g/km emisyon değerine sahip. 110 beygir güç ve 300 Nm. tork üreten diğer manuel şanzımanlı dizel motor seçeneği ise 100 km’de 3,7 litre yakıt tüketimi ve 100 gramın altında CO2 emisyon değerine sahip. 1.6 litrelik 136 beygir gücündeki dizel motor Opel Astra HB modelinde Sport ve Cosmo donanım seçenekleriyle, Sports Tourer modelinde sadece Sport donanımıyla, Sedan modelinde Edition, Business, Sport ve Cosmo donanım seçenekleriyle satışa sunuldu. 110 beygirlik güce sahip dizel motorun başlangıç fiyatı 66 bin TL, 136 beygirlik güce sahip dizel motorun başlangıç fiyatı ise 71 bin TL. Tümüyle alüminyumdan oluşan gövdesi sayesinde yeni 1.6 CDTI motor, yeni Euro 6 emisyon standartlarını karşılıyor. Güçlü NOx teknolojisi (LNT) kullanılarak Nitrojen Oksit(NOx) seviyeleri azaltıldı. Özel yapısı sayesinde bakım gerektirmiyor veya fazladan bir sıvı tankı bulunmuyor. Yeni motor yelpazesinin en dikkat çeken bir diğer karakteristiği ise şaşırtıcı derecede sessiz ve titreşimden yoksun olması. Overboost ile 320 Nm’ye varan anlık performans etkileyici. Yeni 1.6 CDTI dizel motor, ayrıca Start&Stop Sistemi’ni standart olarak sunuyor.
LANSMAN OPEL ASTRA 1.6 DİZEL Opel Astra hatchback, notchback ve Sports Tourer modelleri için sunulan dizel seçeneği içinde, tümüyle yeni 100 kW/136 hp’lik 1.6 CDTI göze çarpacak. En yeni nesil, tamamen alüminyum turbo ünitenin değişken performans düzeyleri 1,7 litrelik silindi-
lü tepki sağlayan VTG(değişken türbin geometrisi) turbo şarjıyla birlikte bu özellikler motorların temel teknik unsurlarını oluşturuyor. Motor güçlü, 320 Nm’lik maksimum tork üretiyor. Bu değer, ön-
Yeni motor yelpazesinin en dikkat çeken bir diğer karakteristiği ise şaşırtıcı derecede sessiz ve titreşimden yoksun olması. Overboost ile 320 Nm’ye varan anlık performans etkileyici. re sahip motorların yerini alarak Opel’in dizel portföyünde yeni bir çağ açacak. Opel’in yeni nesil dizel motoru, Euro 6 emisyon standardına uyumu ile en temiz dizel olarak nitelendiriliyor. Motor, optimize edilmiş parça tasarımıyla gürültü ve titreşim üretiminde sınıfının en iyisi. Opel’in yeni 1.6 CDTI motoru, sınıfında en sessiz dizel olması sebebiyle fısıltı sessizliğinde dizel adına layık görülmüştür. Motorun güçlü ve temiz performansına yüksek basınçlı common rail sistemi, zayıf NOx giderici egzoz son işlemi(LNT) ve kapalı çevrim yanma kontrolü özellikleri de eklenmiştir. Güç-
ceki 130 hp’lik 1,7 litre motordan yüzde yedi daha fazla. Ayrıca yakıt verimliliği de geliştirilmiş ve CO2 emisyonları daha az. 100 km’de 3,9 litrelik dizel motorda uygulanmış ve sadece 104 g/km CO2′lik emisyon değeriyle 1,7 litrelik motordan yüzde sekize kadar daha az emisyon sağlıyor. Bu nedenle Astra 1.6 CDTI motoru Almanya’da A+ enerji tasarrufu etiketine sahip. Astra sıfırdan 100 km/sa hıza 10,3 saniyede (notchback: 10,1 saniye); beşinci viteste 80′den 120 km/sa hıza yalnızca 9,2 saniyede (notchback: 9,1 saniye, Sports Tourer: 9,9 saniye) ulaşıyor. En yüksek hızı 200 km/sa. Opel’in, 1.6 CDTI motora yö-
93
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
94
Yeni nesil turbo dizelin 81 kW/110 hp’lik versiyonu ilk kez Cenevre’de görücüye çıkacak. Ayrıca düşük devirde tork özelliğine sahip bu motor, 300 Nm’lik maksimum tork üretiyor.
LANSMAN OPEL ASTRA 1.6 DİZEL
Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik “Zafira Tourer ve Meriva modellerinde sunulan yeni nesil 1.6 litre dizel motorumuz, Astra ile Opel’in tüm ürün gamına yayılmaya devam ediyor. Yeni ürün ve motor-şanzımanlara sahip modellerimizi pazara sunmaya devam edeceğiz. 2016 yılına kadar 4,5 milyar Euro tutarındaki yatırım ile 13 yeni motoru pazara sunarak motor portföyümüzün %80’ini yenilemiş olacağız. Yeni ürün ve Yeni nesil dizel motorlarımız, Opel tarafından geliştirilmiş tümüyle yeni bir nesle atılan adımları simgeliyor. Yeni nesil motorumuzun en dikkat çeken karakteristiği Opel ürün gamımızın en sessiz ve sınıfının en güçlü motoru olması. Bizim için lokomotif misyona sahip olacak motorumuzu, Opel’in en çok satan modeli ünvanına sahip Astra’da sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Düşük yakıt tüketimini ve çevre dostu olma özelliğini sessizliğiyle birleştiren motorumuz ile 2014’te daha iddialıyız. Türkiye pazarında yeni dizel motora sahip Astra modelimiz ile bu yıl içerisindeki satış çıtamızı yükseltmeyi amaçlıyoruz.1.6 litre dizel motorumuzu önümüzdeki yıl farklı modellerimizde otomatik şanzıman seçeneğiyle sunacağız. Dizel otomatik şanzıman seçeneğini segmentinin en çok tercih edilen otomobillerinden Astra modelimiz yanında Amiral gemimiz Insignia ve geçen yıl en iyi dört çeker ödülü alan Mokka modelimizde sunacağız. ”
100 gramın altında CO2 emisyon değerine sahip. Emisyon değeri yalnızca 97 g/km. Astra hatchback, notchback ve Sports Tourer sıfırdan 100 km/sa 12,0 saniyede ulaşıyor, en yüksek hızı ise 186 km/sa. nelik Avrupa’daki üretim tesislerine yaptığı yatırım 50 milyon Euro. Yeni nesil turbo dizelin 81 kW/110 hp’lik versiyonu ilk kez Cenevre’de görücüye çıkacak.
Ayrıca düşük devirde tork özelliğine sahip bu motor, 300 Nm’lik maksimum tork üretiyor. NEDC testinde 100 km’de 3,7 litre dizel yakıt tüketimi sağlayan motor, 100 gramın altında CO2 emisyon
değerine sahip. Emisyon değeri yalnızca 97 g/km. Astra hatchback, notchback ve Sports Tourer sıfırdan 100 km/sa 12,0 saniyede ulaşıyor, en yüksek hızı ise 186 km/sa. 95
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Aİlevİ SUV: Makyajlanan Peugeot 3008 Peugeot’nun en iddialı modeli olan 3008’in makyajlanmış versiyonu test köşemizi ziyarete geldi. Gelirken de iddiasını ortaya koydu. Dedi ki; duygularına hitap edeceğim, teknolojimle başını döndüreceğim, seni her yol koşulunda taşıyacağım. Bakalım 3008 beni ne kadar ikna edebilecek? Yazı: Sinan Akad
sinan.akad@otomobilnews.com
Fotoğraf: Mete Özhersek
96
TEST SÜRÜŞÜ PEUGEOT 3008
97
otomobilnews
K Türkiye’nin otomobil e-dergisi
ısa sürede önemli satış grafiği yakalayan 3008 modelinin öyle çok bir geçmişi yok. 2009 yılında Hırvatistan’da lansmanı yapıldı. Nisan 2009’da satışa sunuldu. 2013 yılındaki Frankfurt Fuarı’nda ise makyajlanmış yeni halinin dünya prömiyeri yapıldı. Dıştan Bakış Makyajlanan 3008, Peugeot’nun 208 ile başlayan yeni tasarım anlayışına kavuşmuş oldu. Ön ızgaradaki amblemle başlayan değişim, büyüyen ve krom kaplı yapıya bürünen ön ızgarayla devam ediyor. Farlar ise yerini muhafazaya devam ederken, modern bir tasarıma kavuşmuş. Sis farları ise tampona entegre edilmiş ve krom çıtalarla çevrelenmiş. Tamponun alt kısmı da değişiklikten nasibini almış. Önden bakıldığında artık daha saldırgan bir çehreye bürünmüş yeni 3008. Yan tasarımda herhangi bir değişiklik yok, eski tasarım aynen korunmuş. Arkada ise en büyük değişiklik stop farlarında yapılmış. Üçgen yapısı muhafaza edilmiş; ancak görsel yapısında LED’e dönüş olduğu için dikey çizgili bir görünüş yakalanmış. Bir de Peugeot ambleminin altına Peugeot yazısı eklenmiş. Genel olarak baktığımızda geniş ön cam ve dar omuz çizgisiyle sportif bir hava yakalanmış. Tasarım 5 senelik olmasına rağmen modern yapısını koruyor. Hemen notu yapıştıralım: 8 İçten Bakış Dışardaki yalın yapı kapıyı açıp içeri girince yerini alengirli yapıya bırakıyor. Ben çok beğeniyorum. Giriş biraz garip oldu hemen toparlayayım. 3008’in içine girince eğlenceli bir konsolla karşılaşıyorsunuz. Retro özellikler barındıran kabini elim döndükçe yazmaya çalışayım. 98
+
+
TEST SÜRÜŞÜ PEUGEOT 3008
+ +
Önce gösterge grubu, aslında eskisiyle aynı. Solda devir göstergesi sağda hız göstergesi, onların üstünde solda küçük hararet ile yakıt göstergeleri bulunuyor. Ortada ise bilgi ekranı var. Asıl eğlenceli tarafa geldik; orta konsol. En üstte havalandırma kanalları var. Altında ise şalterler bulunuyor. Bu şalterlerden “Head Up Display” ünitesini kontrol edebiliyorsun. Hani gösterge panelinin orada bir ekran çıkıyor ya, hah işte o. Açma kapama, yukarı aşağı ayarı, öndeki araçla takip mesafesi ayarı ve devreye alıp çıkarma şalterleri, dörtlü flaşör ve
kapı açıp kapama şalterleri bu sırada yer alıyor. Düğmeler hem yukarı hem aşağı kumanda ettirilerek çalışıyor. Tasarımı çok şık ve kullanışlı. Bunların altında ise göz var, hemen altında ise yeni multimedya kumanda paneli yer alıyor. Bu panelden konsolun en üstündeki renkli ekranı kumanda ediyorsunuz. Bu renkli ekran açılıp kapanma özelliğine de sahip. Ekrandan navigasyon, geri görüş kamerası ve radyo bilgilerine ulaşabiliyorsunuz; ancak kumanda etmek hiç de kolay değil. Hele sürüş esnasında imkânsıza yakın desem ye-
ridir. Neden mi? Her şey ortadaki küçük düğme yardımıyla yapılıyor. Yani adres gireceksiniz, düğmeyle tek tek harfleri seçiyorsunuz. Oradan onaylıyorsunuz. Keşke orta sütuna bir joystick konsaymış. Navigasyon sistemini sevdim; ama kumanda etme şeklini sevmedim. Bir parantez de ekrana; yeterli büyüklüğe sahip; fakat bazı durumlarda ekran görseli ön cama yansıyor ve açı ayar düğmesi biraz uzak kalıyor. Diğer taraftan telefon, radyo ve cd kontrolleri de buradan yapılıyor. Tek sorun, arama yapabiliyorsunuz ama sonlandırmak için 99
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
3008’in direksiyonuna kuruldum, ayarlarımı kolayca yaptım. Korkum direksiyon gösterge panelini perdeleyecek mi diyeydi, neyse ki korktuğum olmadı. Sadece pedallara olan uzaklık ayarını yapmakta bir sıkıntı yaşadım, onu da hallettim; ama arkamdaki oturma yerini daralttım.
çok uğraşmanız gerekiyor. Asıl önemli sıkıntısı ise tüm bu ayarlar sadece bu düğmeden oluyor. Direksiyon üstünde herhangi tuş yok. Sadece sağ tarafta, silecek kolunun altında eski tip radyo kumanda kolu var. Aynı yerin solunda ise hız sabitleme ve sınırlama kolu bulunuyor; ancak el yordamıyla kumanda edebilirsiniz. Görmeniz imkânsız. Bu panelin altında ise çift taraflı iklimlendirme kumandaları var.
100
Kullanımı kolay ve iklimlendirme kapasitesi yeterli; ancak OFF düğmesi yok. Kapatmak için ortadaki düğmeyi sola çevirmeniz lâzım. Orta sütunda vites kolunun hemen arkasında ise elektronik park freni ve sürücü tarafına doğru Grip Kontrol düğmesi var. Bu düğme sayesinde 5 farklı yol durumunu seçebiliyorsunuz. Bu sistemle beraber sunulan özel kar/ çamur lastikler ise güzel bir ay-
TEST SÜRÜŞÜ PEUGEOT 3008
Orta sütunda vites kolunun hemen arkasında ise elektronik park freni ve sürücü tarafına doğru Grip Kontrol düğmesi var. Bu düğme sayesinde 5 farklı yol durumunu seçebiliyorsunuz.
rıntı olmuş. Böylece kış, yaz, çamurlu ortam ve otoban kullanımında da en yüksek çekiş sunuluyor. Bu düğmenin yanında ise tek adet bardaklık var. Lâkin yolcu tarafındaki kişi pek düşünülmemiş. Zira onun için bardaklık yok. En arkada ise devasa hazneli kolçak bulunuyor. Aynı zamanda soğutma özelliği de var. Yolcu tarafı için düşünülen orta konsoldaki tutma yeri ve yanda bulunan file zekice. 101
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Arka tarafta ise genişçe bir alan sizi bekliyor; ancak diz mesafesi biraz tatminkâr. Tavanın neredeyse tamamını kaplayan panoramik cam tavan ise içeriye ferah bir hava katıyor.
le donatarak bir nebze de olsa ekonomi sağlamış. En önemlisi co2 oranının düşmesini sağlamış. Sistem ise inanılmaz etkili. Daha tam duruş sağlanamadan devreye giriyor; ama geri çalıştırması hızlı.
Motor Artık sokaktan geçen çocukların bile bildiği 1.6 litrelik HDi ünite görev yapıyor. 115 hp güç üreten ünite 270 Nm. torka imza atıyor. Bu veriler ışığında 12,6 saniye de 0’dan 100km/h’ye çıkan 3008’in son sürati ise 186 km/h. C segment bir Croosover için yeter de artar bile. 100 km’deki yakıt tüketimi ise şehir dışında 4 litre, şehir içinde 4,5 litre, ortalamada ise 4,2 litre; ama bu verilerden dolayı çok başım ağrıyor. Herkes aa bak 100 km’de 2,7 litre tüketmiş, aaa bak bilmem ne kadar üretmiş diye nazire yapıyorlar. Yapmayın. Bu veriler fabrika verileri. Yani uygulanan şartlar hiç de öyle kolay değil. Kullandığınız yakıt, yol, gaza basma şiddetiniz gibi bir sürü verilerin doğru olması gerek ki en düşük yakıt tüketimini elde edin. Pevgeot, bu motoru start&stop sistemiy-
Yol Durumu 3008’in direksiyonuna kuruldum, ayarlarımı kolayca yaptım. Korkum direksiyon gösterge panelini perdeleyecek mi diyeydi, neyse ki korktuğum olmadı. Sadece pedallara olan uzaklık ayarını yapmakta bir sıkıntı yaşadım, onu da hallettim; ama arkamdaki oturma yerini daralttım. Ne kadar zamazingo varsa hepsini açtım(ayrıca yol boyu sürekli kurcaladım). Mutlu bir şekilde yola koyuldum. Tabii ilk takıntım şanzıman oldu. Vites geçişlerindeki sarsıntı ve duraksama beni sinir ettiyse de zaman içerisinde hem alıştım hem de sarsıntıyı azaltıcı yöntemler keşfettim. Bunlardan ilki vites değişim esnasında
gazdan ayağı çekmek, ikincisi çok usturuplu gaz vermek, yani çeyrek gaz vermek ve direksiyon kolunun arkasındaki kulakçıklardan değiştirmek; fakat hafif rampalarda veya yokuşlarda manuel kullanmanız gerekiyor; çünkü sürekli üst Bagaj ise kademeli olarak açılıAllah kabul etsin şanzıman. Auvitese geçmeye çalışıyor ve çoğu yor ve kademeli olarak hacmi art- to6R gene görev başında. 6 ileri zaman bayılıyor, vites küçültmek tırılıyor. Önce üst taraf sonra alt ta- olan şanzımanın en büyük özelliği için zaman kaybediyor, ortalık karaf açılıyor; ancak alt taraf açılınca düz vites olması; ancak otomatik rışıyor ya da düz yoldan hafif de bagajın arka tarafına ulaşmak zor olarak vites değiştirmesi. Böylece olsa rampaya gelince 2. viteste gioluyor. Oluşturduğu düz zemin ise düz vites ekonomisi ile otomatik riyor ve çekiş sağlayamadığı için size farklı kullanım imkânları sağ- vites konforunu sunabiliyor; ama 1’e düşürmeye çalışıyor, sarsıyor 3 lıyor. Bagaj içindeki zemin ise yu- keşke her şey bu kadar kolay olsa. saniye sonra 1’e alıyor. O yüzden karı ve aşağı takılarak hacimde de- Seri kullanımlarda vites değişimle- siz rampa öncesi alın manuele rağişiklik yapmanıza olanak sağlırini çok rahat hissettiriyor. Detay- hat edin. yor. Ayrıca içerden koltukları talar aşağıda. Vitese alıştıktan sonra gelelim gimamen yatırmanızı sağlayan kol- O zaman notlayalım: 7. dişe. Düz gidişte bir sıkıntı yok, lar var. En çok yerinden sökülerek fener olarak da kullanılabilen bagaj aydınlatmasını sevdim. Oturma pozisyonu olsun, sunduğu teknoloji olsun, panoramik cam tavan olsun beğenimi oldukça kazandı. Tabii bazı keşkeleri de görmezden gelmeyelim. O zaman hemen notunu vereyim: 7,5
102
virajlı yollarda da 3008 elinden gelenin en iyisini yapıyor. Pek tabii her önden çekişli gibi kafadan kayma yaşatıyor; ama asıl güzellik yerden yüksekte olmanıza rağmen binek otomobil kullanım konforunu size sunuyor. Tek handikap ise sert ayarlanmış amortisörler. Yol tutuşa olumlu katkı yapsa da çoğu bozuk zeminde sıkıntı yaratıyor. Yani içeri fazlaca sallanmanıza sebebiyet veriyor. Onun dışında performansı gayet yeterli. Gerekli zamanda kesintisiz sürüşler sağlarken, güce ihtiyaç duydunuz noktada elinden geleni yapıyor. Son süratte ise 160 km/h’ye kadar sorunsuz ilerleyen 3008, sonrasında biraz duraksıyor.
TEST SÜRÜŞÜ PEUGEOT 3008
Ne kadar zamazingo varsa hepsini açtım(ayrıca yol boyu sürekli kurcaladım). Mutlu bir şekilde yola koyuldum. Tabii ilk takıntım şanzıman oldu.
103
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Head – Up Diplay ise size hızınızı, hız sınırınızı ve ön araçla olan mesafenizi gösteriyor. Keşke navigasyon bilgileri de bu sisteme yansıtılsaydı. Bir diğer keşke de direksiyonun sağında ve solunda olan kollara.
Normal zamanda da SUV kullandığım için Crossover ya da SUV modellerinin testine daha bir dikkat ediyorum.
104
TEST SÜRÜŞÜ PEUGEOT 3008
100 km’deki yakıt tüketimi ise şehir dışında 4 litre, şehir içinde 4,5 litre, ortalamada ise 4,2 litre; ama bu verilerden dolayı çok başım ağrıyor. Otobanda ise yüksek yapısından dolayı az da olsa yan rüzgârlardan etkileniyor. Yaklaşık 500 km. yol yaptım. Böylece size sağlıklı bir yakıt tüketimi raporu sunabilirim. Test bitiminde 3008’i teslim ederken 100 km’deki ortalama yakıt tüketimim 6,4 litredeydi. Uzunca bir zamanı dur-kalk trafikte geçirdim. Zaman zaman 6 litrenin altına da indirdim, 9 litrelere kadar da çıkardım. Dediğim gibi “Ne kadar gazlarsan o kadar çok yakıtın biter ☺”. Gayet tatminkâr. Manevra kabiliyeti ise gayet güzel. “C” segment bir otomobilin çıktığı yere tak diye giriyor. Geri vites kamerası da gayet yardımcı oluyor. Head – Up Diplay ise size hızınızı, hız sınırınızı ve ön araçla olan mesafenizi gösteriyor. Keşke navigasyon bilgileri de bu sisteme yansıtılsaydı. Bir diğer keşke de direksiyonun sağında ve solunda olan kollara. Çözene kadar epeyce vaktinizi alıyor ve sürekli ezberden çalıştırmanız lâzım. Geçelim pratik oyuncaklara; bunlardan biri, yolcu koltuğunu tam olarak öne katlayabiliyorsunuz. Bunun için arka koltuğa geçip sağ alttaki mandalı kaldırmanız yeterli. Arka sağda oturan yolcu ise ayaklarının altındaki kutudan haberdar olmayabilir; ama belki siz oraya önemli eşyalarınızı sakladınız. Peki ya çocuk kilidi. Boşu-
na kapı içlerinde aramayın, zira cam açma-kapama düğmelerinin hemen altında sol kapı içinde. Tek düğmeyle hem kapıları hem de camları içerden kilitlemek mümkün. Diğerlerini yukarıda yazdım. El feneri ve arka koltukların 40/60 oranında içeriden yatırılmasını. Yol durumunda aktaracaklarım bu kadar. Gelelim nota: 7,5 Bence Normal zamanda da SUV kullandığım için Crossover ya da SUV modellerinin testine daha bir dikkat ediyorum. Peugeot 3008, beni birçok açıdan mutlu etti. Nedir onlar? Ferah yaşam alanı, sunduğu teknoloji ve donanım, yeterli bagaj hacmi ve ekonomik motor. Açıkçası şanzıman dışında pek olumsuz tarafı yok gibi. Onun da çaresi var. Yeni çıkan ETG6 şanzımanlı versiyonun da satışına başlandı. Kesinlikle tavsiye ederim. Bakalım cebimizdeki para 3008 almaya yetecek mi? Yazıyı yazdığım 12.05.2014 tarihinde 3008’in başlangıç fiyatı 84.400.TL, bitiş fiyatı ise 91.900.TL. Test aracımız ise 89.400. TL’lik etikete sahipti. Bana çok fazla geldi; çünkü bu fiyata rakip markaların SUV modellerini rahatlıkla alabiliyorsunuz. Not ortalamam ise: 7,5 oldu. İnisiyatif kullanarak yarım puan da fiyattan kırıyorum. Nihai notum: 7
TEKNİK ÖZELLİKLER
Silindir hacmi: 1560 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Dizel Maksimum güç: 115 Hp / 3600 d/d Maksimum tork: 270 Nm / 1750 d/d 0-100 Km hızlanma: 12.6 sn Maksimum hız: 183 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 4.0 lt/100 km Şehir dışı: 4.5 lt/100 km Karma: 4.2 lt/100 km Şanzıman: 6 ileri ETG (Otomatik) Co2 emisyonu: 110 g/km Yakıt deposu: 60 lt. Bagaj hacmi: 512 lt. Boş ağırlık: 1423 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: 91,900 TL 105
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Viano’nun Avantajlı Rakİbİ Vito Viano’nun konforlu süspansiyonu artık Vito’da. Üstelik 8+1 kapasitesiyle otomobil kategorisine giren Vito’da düşük vergi avantajının yanı sıra SRC zorunluluğu bulunmuyor. Yazı: Mehmet Erel Fotoğraf: Mert Kocabaş
106
TEST SÜRÜŞÜ MERCEDES-BENZ VITO 116 CDI 8+1
107
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
T
Mercedes yetkilileri Viano’nun kaybettiği pazarı yeniden kazanmak için Vito’ya da Havalı Arka Süspansiyon sistemini dâhil ettiler.
urizmin beşiği ülkelerden birisi olan Türkiye’de VIP taşımacılık en önemli branşlardan birisi. Eskiden Mercedes almak isteyenler, havalı süspansiyon sistemi nedeniyle lüks versiyon olan Viano’yu tercih ederdi. Bir süre önce değişen vergi oranları ve SRC belgesi zorunluluğu sektörde kafa karışıklığı yaratmıştı. Kanunda yapılan revizyonla birlikte 8+1 minibüs108
ler otomobil olarak değerlendirilmeye başlandı. Bu vesile ile hem daha düşük vergi dilimine alındı hem de SRC belgesi zorunluluğu ortadan kaldırıldı. İşte tam bu noktada Mercedes yetkilileri Viano’nun kaybettiği pazarı yeniden kazanmak için Vito’ya da Havalı Arka Süspansiyon sistemini dâhil ettiler. Böylece VIP taşımacılıkta Vito’da konfor yönünde yaşanan eski problemler ortadan kalkmış oldu. Bu sistem nasıl ça-
lışıyor derseniz, aracın arka kısmını yol sarsıntılarından en az etkilenecek şekilde sürekli dengeliyor. Ayrıca fazla yük vs. gibi durumlarda arka kısımda bulunan ayar düğmeleri ile yukarı ve aşağı manuel olarak ayarlamak mümkün. Gelelim test aracımızın diğer özelliklerine. Vito serisinin en güçlüsü olan 116 CDI 163 Hp gücünde ve 360 Nm. tork değeri-
TEST SÜRÜŞÜ MERCEDES-BENZ VITO 116 CDI 8+1
Gelelim test aracımızın diğer özelliklerine. Vito serisinin en güçlüsü olan 116 CDI 163 Hp gücünde ve 360 Nm. tork değerine sahip. 12.1 saniyede 100 km/s hıza ulaşabilen Vito, 9.0 litre civarı ortalama yakıt tüketiyor. 5 ileri otomatik şanzıman başarılı geçişlere sahip.
Fazla yük vs. gibi durumlarda arka kısımda bulunan ayar düğmeleri ile yukarı ve aşağı manuel olarak ayarlamak mümkün.
8+1 Vito’lar kısa, orta ve uzun şasi olarak üç ayrı boyda satın alınabiliyor. Test aracımız uzun versiyon. Önde gündüz LED’leri, arkalarda koyulaştırılmış camlar ilk bakışta dikkat çeken detaylar.
109
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Vito’da konfor yönünde yaşanan eski problemler ortadan kalkmış oldu. Bu sistem nasıl çalışıyor derseniz, aracın arka kısmını yol sarsıntılarından en az etkilenecek şekilde sürekli dengeliyor. Her şey standart donanımda. Hemen önemli olanları saymak gerekirse Adaptive ESP, elektrikli sürgülü kapı, ön ve yolcu bölümü klima, hız sabitleyici, sürücü koltuğunda ayarlanabilir bel desteği başlıcaları.
110
TEST SÜRÜŞÜ MERCEDES-BENZ VITO 116 CDI 8+1
ne sahip. 12.1 saniyede 100 km/s hıza ulaşabilen Vito, 9.0 litre civarı ortalama yakıt tüketiyor. 5 ileri otomatik şanzıman başarılı geçişlere sahip. 8+1 Vito’lar kısa, orta ve uzun şasi olarak üç ayrı boyda satın alınabiliyor. Test aracımız uzun versiyon. Önde gündüz LED’leri, arkalarda koyulaştırılmış camlar ilk bakışta dikkat çeken detaylar. Aslına bakarsanız test aracımız donanımsal olarak oldukça yüklü ve neredeyse her şey standart donanımda. Hemen önemli olanları saymak gerekirse Adaptive ESP, elektrikli sürgülü kapı, ön ve yolcu bölümü klima, hız sabitleyici, sürücü koltuğunda ayarlanabilir bel desteği başlıcaları. Test aracımızdaki extra donanımlar ise ön ve arka Sunroof, Portbagaj, viraj aydınlatmalı ledli Bi-Xenon farlar, far yıkama, deri döşeme ve otomatik klima. Bu arada sürgülü kapıyı uzak-
Test aracımızdaki extra donanımlar ise ön ve arka Sunroof, Portbagaj, viraj aydınlatmalı ledli Bi-Xenon farlar, far yıkama, deri döşeme ve otomatik klima.
111
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Mercedes-Benz 8+1 Vito’da koltukları farklı şekillerde kullanmak mümkün. Biz ön sıradaki koltukları ters çevirerek arka sıradakiler ile karşılıklı durmalarını tercih ettik. Ayrıca arzu ederseniz arka koltuk sırasını daha geriye itebilirsiniz. tan kumanda ile açıp kapatmak mümkün. Mercedes-Benz 8+1 Vito’da koltukları farklı şekillerde kullanmak mümkün. Biz ön sıradaki koltukları ters çevirerek arka sıradakiler ile karşılıklı durmalarını tercih ettik. Ayrıca arzu ederseniz arka koltuk sırasını daha geriye itebilirsiniz. M538 kodlu Vito 8+1 116 CDI test aracımız tüm bu donanımlarla birlikte 132.470 TL’ye satın alınabiliyor.
112
TEST SÜRÜŞÜ MERCEDES-BENZ VITO 116 CDI 8+1
TEKNİK ÖZELLİKLER
M538 kodlu Vito 8+1 116 CDI test aracımız tüm bu donanımlarla birlikte 132.470 TL’ye satın alınabiliyor.
Silindir hacmi: 2143 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Dizel Maksimum güç: 163 Hp / 3800 d/d Maksimum tork: 360 Nm / 1600-2400 d/d 0-100 Km hızlanma: 12.1 sn Maksimum hız: 188 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 8.8 lt/100 km Şehir dışı: 6.4 lt/100 km Karma: 7.2 lt/100 km Şanzıman: 5 ileri Otomatik Co2 emisyonu: 190 g/km Yakıt deposu: 75 lt. Bagaj hacmi: 0.93 m3 Boş ağırlık: 2010 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: 132,470 TL 113
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Yazımın başında XC60 makyajlandı demiştim. Hemen etrafında dolanmaya başlamalı. Önden görünüşünü çok beğendim. Aracın ön bölümünde yapılan ciddi değişiklikler, ön farlar, ızgara ve tampon yeniden tasarlanmasıyla elde edilmiş. 114
TEST SÜRÜŞÜ VOLVO XC60 2.0 163 HP
Prestİj ve güvenlİğİn buluştuğu SUV: VOLVO XC60 2014 yılının başında Volvo, büyük bir makyaj operasyonu yaptı ve 6 modelini makyajladı. Bu makyaj operasyonundan test konuğumuz XC60 da nasibini aldı. Hem dışında hem içinde hem de motor gamında değişikliğe giden XC60 bakalım nasıl olmuş? Yazı: Sinan Akad
X
sinan.akad@otomobilnews.com
Fotoğraf: Mert Kocabaş
C60’nın tarihi çok eskilere dayanmıyor. 2007 senesindeki NAIAS (Kuzey Amerika Auto Show) Fuarı’nda konsept olarak sergilenen model, 2008 yılındaki Cenevre Otomobil Fuarı’nda prömiyerini yaptı. 2009 yılında ise Volvo’nun en çok satan modeli oldu. Biraz da teknik bilgi verelim. XC60 modelinin alt yapısı ve arazi kabiliyeti Land Rover’dan geliyor. Freelander’ın 2007 modeliyle teknoloji kardeşi sayılır. XC 60, Volvo Y20 şasi kullanıyor. Aslında bu şasi Ford Mondeo’nun. İşler biraz karışmaya başladı değil mi? Hemen toparlıyorum. Şasi Ford’un, arazi teknolojisi Land Rover’ın. Gerisi ise Volvo’nun. Dıştan Bakış Yazımın başında XC60 makyajlandı demiştim. Hemen etrafında do-
lanmaya başlamalı. Önden görünüşünü çok beğendim. Aracın ön bölümünde yapılan ciddi değişiklikler, ön farlar, ızgara ve tampon yeniden tasarlanmasıyla elde edilmiş. Eski modelde farlar ile ızgaranın arasında dik şekilde duran LED’ler kaldırılmış, bunların yerine tamponun köşelerine sis farları eklenmiş. En önemli özellik olan “V” şeklindeki motor kapağı aynen korunmuş. Böylece yeni modellere benzemiş. Zaten makyajların en önemli özelliği markanın modellerinin dış görüntüsünde bir kurumsal bütünlük yakalamasıdır. Yan çizgiler aynen korunmuş, sadece ek olarak kapı altlarına krom çıta konmuş ve en alt “etek” tabir edilen yerler gövde rengine boyanmış. Arka taraf da makyajdan nasibini çok almamış, sadece plakalığın üstündeki yere krom çıta konmuş, tamponun en altında eskiden siyah olan kısım gövde rengine boyanmış.
115
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Tampon altındaki çift egzoz çıkışı ve koruma sportif bir hava katmış. Kimilerine göre dış görüntü eskise de ben, birçok yeni çıkan modelden daha modern ve alımlı bulduğumu söylemeliyim. Bu görüşümde yoldan geçenlerin bakışları da etkili olmadı desem yalan olur. Notum: 9 İçten Bakış Makyaj operasyonu içeride de de116
vam etmiş; ancak ben bunları yazmadan önce size ilk hissiyatı tek kelimeyle anlatmak istiyorum, ELİTE. İnanılmaz bir malzeme kalitesi, sadelik ve fonksiyonellik toplanmış, XC60’ın ön konsolunu oluşturmuş. İnanılmaz kaliteli bir deri tüm konsolu kaplarken, orta konsolda ve kapı içlerinde kullanılan ahşap çok hoş olmuş. Gelelim değişikliklere; gösterge tablosu ilk kez V40 modelinde gördüğümüz TFT ekran olarak XC60’da karşı-
mıza çıkıyor. Ekran 3 farklı moda ayarlanabiliyor; ECO, Performans ve Elegance. Sadece ekran değil sürüş konforu da ona göre değişiyor. Bir diğer değişiklik ise direksiyonda olmuş. V60’tan tanıdığımız 3 kollu, çok fonksiyonlu deri kaplı direksiyon gayet yakışmış. Orta konsolda ise yeni 7 inç ekrandan başka değişiklik olmamış. Sade ve fonksiyonel yapı aynen korunmuş.
TEST SÜRÜŞÜ VOLVO XC60 2.0 163 HP
Makyaj operasyonu içeride de devam etmiş; ancak ben bunları yazmadan önce size ilk hissiyatı tek kelimeyle anlatmak istiyorum, ELİTE. İnanılmaz bir malzeme kalitesi, sadelik ve fonksiyonellik toplanmış,
117
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
+ + +
Kimilerine göre dış görüntü eskise de ben, birçok yeni çıkan modelden daha modern ve alımlı bulduğumu söylemeliyim. Bu görüşümde yoldan geçenlerin bakışları da etkili olmadı desem yalan olur.
+
118
TEST SÜRÜŞÜ VOLVO XC60 2.0 163 HP
Biraz tasvir edeyim isterseniz. Direksiyonun üstünden ses ve cruise control fonksiyonlarına ulaşabiliyorsunuz. Sesli kumanda sistemi de var; ama sadece İngilizce komutları anlıyor. Daha Türkçe öğrenememiş.
si sola konumlanıyor. Yakıt göstergesi en solda, vites göstergesi ise en sağda konumlanıyor. Yol bilgisayarı olarak, ortalama tüketim, anlık tüketim, kalan yakıtla menzil ve ortalama hız bilgilerine ulaşılabiliyor.
Gösterge tablosu değişiyor dedim; ECO seçeneğinde turkuaza yakın mavi renge bürünen göstergede devir saati sola, ısı göstergesi sağa konumlanıyor, ortada ise hız göstergesi oluyor. Performance seçeneğinde ise ekranın rengi kırmızı oluyor. Isı göstergesi sola, devir göstergesi ise ortada dijital hız göstergesiyle beraber iç içe yer alıyor. Sağda ise güç göstergesini görüyorsunuz. Elegance’da ise renk tatlı bir siyah-mavi oluyor. Ortada hız göstergesi yer alırken, devir göstergesi sağa, ısı gösterge-
Orta konsolun en üstünde ekran, hemen altında havalandırma ızgaraları, zarif bir cd giriş yeri ki aynı zamanda DVD de oynatabiliyor. Ve kumandalar. Önce karışık gibi geliyor; ancak İngilizceniz varsa işiniz çok kolay. Yoksa da çok dert değil. En üstte radyo, yanında media yani harici bağlantılar, CD çıkarma düğmesi, telefon ve araç ayarlarına kumanda düğmeleri var. Hemen altında CAM kamera (geri görüş için), müzik çalar ileri düğmesi, arka cam rezistansı ve iç
hava sirkülasyon kumandaları yer alırken, tam karşısında ise ön cam buğu çözüşü ve klima düğmeleri yer alıyor. Tüm bunların ortasında tuşlu telefon paneli var. Aynı zamanda tüm o numaralarını radyo kanal hafızası olarak da kullanabiliyorsunuz. Volvo deyince akla güvenlik geliyor. Zaten markanın da mottosu o. Panelin en altında ise; ön araç takip sistemi, park yardım, şerit takip sistemi ve direksiyon ısıtma düğmeleri yer alıyor. Ön araç takip sisteminin uyarıcı ışığını ön cama yansıtarak ikaz ediyor. Siz öndeki araca çok yaklaşırsanız ön camınız kırmızı oluyor. Ta ki aradaki mesafeyi normale getirinceye kadar. Gelelim büyük düğmelerin ne işe yaradığına. Soldaki büyük düğme müzik sistemini açıp kapa-
119
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Cam açma/kapama ve kilit düğmeleri kapı koluna yerleştirilmiş. En acayip yer ise orta konsolun arkasındaki boşluk. tıyor, ses tonlarını ayarlıyor ve ses şiddetini kontrol etmenizi sağlıyor. Sağdaki büyük ise kanal arama, menü içinde gezinmeyi kumanda ediyor. Altındakiler ise çift bölgeli klimanın ısı ayarlarını yapıyor, ortaya basarsanız da koltuk ısıtıcılarını devreye sokuyor. En başarılı kumandalar ise hiç kuşkusuz iklimlendirmelere ait olan, oturmuş insan figüründeki düğmeleri anlamak ve kumanda etmek hiç de zor değil. Sadece sistemin off düğmesi yok. Üstünde auto yazan düğmeyi çevirerek kapatabiliyorsunuz.
su düğmeleri, solunda sis kumandası ile reosta düğmesi duruyor. Park freni ise solda Amerikan vari bir yere konmuş. Basınca devreye giren sistem çekince açılıyor; ancak unutup gazlarsanız, kendi açılmıyor ve tutunmayı devam ettiriyor.
Başlıca eşyalarını koyabileceğiniz küçük cep ya da alan sıkıntısı kendini hissettiriyor. En önemlisi navigasyon yok. Bagaj ise büyükçe; 495 litrelik bagaj hacmi hiç de fena sayılmaz. Otomatik açılıp kapanması ise keyifli. İç mekân notum: 8
Cam açma/kapama ve kilit düğmeleri kapı koluna yerleştirilmiş. En acayip yer ise orta konsolun arkasındaki boşluk. Eşya koymak için tasarlanan yere eşya koymak pek mümkün değil.
Vites ele iyi oturuyor ve küçüklüğü ile sportif bir hava katıyor. Vites konsolunun arkasında ise kapaklı bardaklık gözü var; ancak çok kullanışlı değil. İçinde ise çakmaklık var. Hemen arkasında ise kapaklı kolçak var.
Arkada ise oturma alanı olabildiğince rahat, ortadaki kol koyma yeri geniş ve fonksiyonel. Geniş bir yüzeye sahip olan sunroof artık bir ihtiyaç diye düşünüyorum.
Motor Motor maalesef eski. 2 litre 163 hp’lik dizel motor 5 silindirli yapıya sahip. 400 Nm. tork üreten motorun 0’dan 100 km/h’ye 10,3 saniyede çıkarken son sürati 195 km/h. Altı ileri otomatik şanzımanla kombine motor, alt devirlerden itibaren gücünü göstermekten çekinmiyor; fakat XC60’ımız sadece önden çekişliydi. Dört tekerlekten çeker istiyorsanız, bir üst motor seçeneğine çıkmanız gerekiyor.
Direksiyonun sol tarafında ise far kumandaları, hemen sağında altlı üstlü olarak bagaj ve benzin depo120
Eleştirilerimi ise sona sakladım; sinyal koluna yerleştirilmiş çevirmeli düğme ile kumanda edilen fonksiyonlar çok kullanışlı değil.
Başka bir konuda, şanzıman zaman zaman tereddütler geçiriyor. Asıl soru yakıt tüketimi. Her gö-
TEST SÜRÜŞÜ VOLVO XC60 2.0 163 HP
Motor maalesef eski. 2 litre 163 hp’lik dizel motor 5 silindirli yapıya sahip. 400 Nm. tork üreten motorun 0’dan 100 km/h’ye 10,3 saniyede çıkarken son sürati 195 km/h. Altı ileri otomatik şanzımanla kombine motor, alt devirlerden itibaren gücünü göstermekten çekinmiyor.
121
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Büyük bir keyifle ilk kilometreleri geçtim. Yüksek oturma pozisyonu ile tüm trafiğe hâkimsiniz. Harika bir müzik sistemi ve yalıtım sayesinde dış dünya ile bağlantınız azalıyor. ren sordu, işte cevabı. Fabrika verilerine göre: şehir dışında ortalama 100 km’de 5 litre tüketirken şehir içinde ise 6 litreye çıkıyor. Ben test süresince 100 km’de 12 litre de gördüm 7 litre de; ama gerçek ortalama için 8,5/9 litre demek doğru olacak. 70 litrelik depoyla, dikkatli kullanımla, 800 km. gitmek mümkün. Ayrıca ağırlığın 2.5 ton seviyelerinde olduğu düşünülürse hiç de fena değil; ancak bu motor yerini yeni motora bıraktığı için benden aldığı not: 7,5 Yol Durumu Hemen koltuğuma kuruldum, otomatik olarak ayarları yaptım, hatta hafızaya bile aldım. Ne kadar 122
elektronik asistan varsa açtım ve yola çıktım. Önemli bir konu belirtmen gerekir, aracımız kış lastikleri takılı olarak geldi. O yüzden temkinli kullanmak zorunda kaldım. Neden, çünkü test ettiğim günlerde hava 20 derecelerde seyrediyordu ve ısınan asfalttan dolayı lastikler tutunma özelliklerini kaybettiler. Kulağınıza küpe olsun diye yazıyorum kış lastiği ile sürat yapılmaz. Lütfen eşinizi, dostunuzu, akrabanızı kim varsa herkesi uyarın.
nız azalıyor. Sadece motor sesini duyuyorsunuz ki o da çok rahatsız edici değil. Şimdi zorlama zamanı. Hızlı bir kalkış yapalım derken lastikler kendini hatırlattı. Devreye giren çekiş kontrol sistemi ile olmadı; ama ara hızlanmalarda keyif verdi. Ancak viraj içinde gaza fazla basarsanız, sadece önden çekiş sistemine sahip olduğu için, kafadan sert kaymalar yaşayabilirsiniz, aman dikkat. Normal lastiklerle nasıl bir tepki verirdi hep merak edeceğim.
Büyük bir keyifle ilk kilometreleri geçtim. Yüksek oturma pozisyonu ile tüm trafiğe hâkimsiniz. Harika bir müzik sistemi ve yalıtım sayesinde dış dünya ile bağlantı-
Viraj içinde yüksek yapısına rağmen aşırı yığılmalar yapmadı. Frenler ise bu ağırlıktaki bir araç için gayet yeterli. En ilginç durum ise park freni. Park frenini serbest
TEST SÜRÜŞÜ VOLVO XC60 2.0 163 HP
TEKNİK ÖZELLİKLER
bırakmazsanız olduğunuz yerde sağa sola yalpalamanız mümkün; ama dar yerlerden park frenini çekerek dönebilirsiniz. Otoban kullanımında ise bambaşka bir keyif alıyorsunuz. Son sürate kadar istekli ivmelenmesini koruyor. Dikkat edilmesi gereken durum ise sinyal vermeden şerit değiştirirseniz XC60 sizi uyarıyor. Başka bir konfor ise cruize kontrole bağlı araç takip sistemi. Sistemi açıyorsunuz, aradaki mesafeyi ayarlıyorsunuz ve gerisini XC60 yapıyor. Önünüzdeki araç yavaşlarsa yavaşlıyor, hızlanırsa hızlanıyor; ancak bu hızlanma sizin kontrolünüzde kalıyor. Bu sistem tam durmalarda bile aktif olarak kalıyor; ama sadece 3 saniye boyunca, sonra iptal oluyor. Sunduğu güven ve performansla benden 8,5 puan aldı. Bence İlk dakikadan son dakikasına kadar çok büyük keyif aldığımı söylemeli-
yim. Sunduğu konforla, kaliteyle, performansla ve güvenle XC60 favori araç listeme girmeyi başardı. Sadece benim değil, benimle beraber XC60’la seyahat etme fırsatı bulan tüm dostlarım da aynı fikirdeler. Keşkelerim yok değil; mesela navigasyon, artık “B” segmente sunuluyor. Olmalıydı. Daha çok göz olmalıydı. Birkaç arazi destek ekipmanı olmalıydı. Ne yapalım bu kadar kusur kadı kızında da olur. Gelelim alınabilir mi sorusunun cevabına. Bu motorlu kombinasyonu, varsa birkaç bayide kalmıştır ve fiyat olarak bir aralık vermek doğru olmaz. Ben size XC60’ın 2014 modelinin 184 hp’lik motorlu versiyonunun fiyat aralığını vereyim: 170 bin TL ile 190 bin TL aralığında. Bu fiyatlara 2 litrelik dizel motorlu Premium segment SUV almak! Bulursanız kaçırmayın derim. Ben şimdiden para biriktirmeye başladım. Son olarak notu ne olmuş bakalım: 10 üzerinden 8,5.
Silindir hacmi: 1984 cc Silindir adedi: 5 Yakıt Türü: DİZEL Maksimum güç: 163 Hp / 3500 d/d Maksimum tork: 400 Nm / 1500 - 2750 d/d 0-100 Km hızlanma: 10,3 sn Maksimum hız: 190 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 7,9 lt/100 km Şehir dışı: 5 lt/100 km Karma: 6 lt/100 km Şanzıman: 6 ileri Geartronic Co2 emisyonu: 159 g/km Yakıt deposu: 70 lt. Bagaj hacmi: 495 lt. Boş ağırlık: 1833 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: 175,260 TL 123
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
1955 Chevrolet Pick-Up Diaroma, genel olarak bir anın modellenmesidir. Belli bir ölçeğe bağlı kalınarak, tarihteki bir anın veya insanın kendi hayal gücüne dayanarak oluşturduğu bir sahnenin model olarak canlandırılmasıdır. Yazı ve Fotoğraflar: Gül İpek www.gulipeksanat.com
124
DİORAMA 1955 Chevrolet Pick-Up Dİorama ölçek 1:24
125
otomobilnews
D Türkiye’nin otomobil e-dergisi
iorama nedir ? Diaroma, genel olarak bir anın modellenmesidir. Belli bir ölçeğe bağlı kalınarak, tarihteki bir anın veya insanın kendi hayal gücüne dayanarak oluşturduğu bir sahnenin model olarak canlandırılmasıdır. Çalışma ne kadar gerçekçi olursa, olayın inandırıcı ve etkileyici yönü o derece başarılı olur. Sanatçı iç dünyasını, onu etkileyen bir anı, her ne kadar ölçek olarak küçük kullansa da, hikâye ve anı her zaman büyük olur. Ben kâğıdı hayal gücüm ile şekillendirip masal anlatıyorum. Bunun adı DİORAMA(canlandırma). Nasıl Diorama yapıyorum ? Dioramanın konusuna bağlı olarak zemin çalışması gibi temel teknikleri vardır. Öncelikle bir konu seçmemiz gerekir. Ne çalışmak istediğimize karar vermeliyiz; bu bir anımız, bir film sahnesi veya hayali bir an olabilir. Fotoğraf çekmek gibi, bir anı donduracağız ve 3 boyutlu çalışacağız. Malzemenin çok fazla önemi olmadığı için benim tercih ettiğim gibi basit malzemeler de seçilebilir; kâğıt, karton, strafor, forex, maket kartonu vb. Diorama şu malzemeden yapılmalıdır diye bir kural yoktur, olmamalı da. Eğer dioramaya yeni başlanıyor ise birçok markanın hazır satılan, plastik kitleri vardır. Bu kitler kutunun içerisinden parçalar halinde çıkarlar ve kitle beraber verilen şemaya bakılarak parçalar birbirlerine yapıştırılarak birleştirilir ve ardından boyaması yapılır. Diorama tabanları satıldığı gibi malzemeleri satan yerlerde, sitelerde ve forumlarda size kılavuzluk yapabilecek siteler de vardır. Maket yapmayı bilen bir insan dioramaya daha kolay geçiş yapabilir. Bu yüzden maket yapımı ile uğraşan birisi kesinlikle dioramayı denemelidir. Diorama yapmak isteyen biri bir plastik kit veya malzemesi farklı olan herhangi bir maket ile çalışmaya başlarsa kazandığı tecrübe, disiplin ve sabır neticesinde dioramaya daha kolay geçiş yapabilir; ama yetenekli olduğunuzu düşünüyorsanız bir diorama denemesi yapmalısınız. Gemi, tren, uçak, otomobil… Maket gibi ho126
Dioramanın konusuna bağlı olarak zemin çalışması gibi temel teknikleri vardır. Öncelikle bir konu seçmemiz gerekir. Ne çalışmak istediğimize karar vermeliyiz; bu bir anımız, bir film sahnesi veya hayali bir an olabilir.
DİORAMA 1955 Chevrolet Pick-Up Dİorama ölçek 1:24
Diorama tabanları satıldığı gibi malzemeleri satan yerlerde, sitelerde ve forumlarda size kılavuzluk yapabilecek siteler de vardır. Maket yapmayı bilen bir insan dioramaya daha kolay geçiş yapabilir. Bu yüzden maket yapımı ile uğraşan birisi kesinlikle dioramayı denemelidir.
127
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
bisi olanlar diorama yapım teknikleri ile çalışmalarına değer katabilirler. Ne olursa olsun insanların bir hobisinin olması gerektiğini düşünüyorum. Sanatsal değer taşıyan hobilerin sağ beyni etkin kullanarak duygusal zekayı geliştiren, kişiyi stresten arındıran, pozitif duygular oluşturan, odaklanma ve konsantrasyon artıran pek çok önemli etkisi olduğu bilim insanları tarafından kanıtlanmıştır. Hobi, çoğu zaman bir meditasyondur, kendi başına kalmaktır, yaratmaktır, kişinin ruhunu okşaması ve çok daha fazlasıdır. Hobi sahibi olmak yaşama renk katar, tat katar, yaratıcılık ve özgürlük katar. İçinizdeki çocuğu besler, size mutluluk verir. Ben dioramalarımı kâğıtla şekil128
lendiriyorum. Hikâyelerimi anlatma şeklim diorama ile olsa da aslında özünde kâğıttır. Bu benim hobim değil kendimi ifade şeklim, üzüntümü, neşemi kaygımı, öfkemi kimi zaman içimdeki çocuğu yansıttığım mesleğim. Herhangi bir anda veya durumda aklıma geleni çizerim, boş bir sayfada çalışmamın son halini görürüm ve sonrasında kartona çizim, ölçeklendirme, kesim, yapıştırma ve boyama ile devam ederim. Dioramada asıl mesele anı canlandırmaktır, en zor kısmı da budur. Aynen yemek yapmak gibi. Tüm malzemeleri aldık, doğradık, hazırladık tencere hazır, tarif belli, sıra tüm bunları birleştirip pişirmekte ve lezzete ulaşmaktadır. Diorama da bu misal, hatta o kadar benzetirim ki dioramayı yemek yapmaya, bazen görüntü güzel olur; ama tadı yoktur. Hani
yemekteki tuzun azlığı gibi. İşte yemekte nasıl görüntü güzel olsa da tuz azsa yemeğin lezzeti olmaz, bazen diorama bitince de bir şeyler eksik dediğim şey aynı yemeğin tuzu gibi gibidir, dioramanın ruhudur. Bu işte görüntü güzelliği her zaman yeterli değildir. İyi bir diorama göze hitap ettiği kadar insanın ruhuna da hitap edebilmelidir, içerik ve hikâye gereklidir. Peki bunun sırrı ya da püf noktası nedir? İyi bir boyama yapmak ve bu sayede modele yaşanmışlık katmak, eskitmeler ve yıpratmalar ile bir bütünlük oluşturmak iyi bir dioramanın sırrıdır. Canlandırmada ne kadar başarılı olursak diorama o kadar başarılı demektir. 2012 yılında başladığım, bana ait teknik ve boyama sitilim ile oluş-
DİORAMA 1955 Chevrolet Pick-Up Dİorama ölçek 1:24
Sanatsal değer taşıyan hobilerin sağ beyni etkin kullanarak duygusal zekayı geliştiren, kişiyi stresten arındıran, pozitif duygular oluşturan, odaklanma ve konsantrasyon artıran pek çok önemli etkisi olduğu bilim insanları tarafından kanıtlanmıştır.
129
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Otomobil sevgisi tutku olduğu için bu durum devam da edecektir. Kâğıt, plastik, metal, malzemesi ne olursa olsun dioramada yeri vardır.
130
DİORAMA 1955 Chevrolet Pick-Up Dİorama ölçek 1:24
Diorama serbest bir konu olsa da hazır kutudan çıkan bir otomobil kullanmayı ben de uygun görmem. Zaten bir dioramaya bu şekilde hazır bir otomobille bütünlük sağlamak ciddi zor olacaktır. turduğum ve kendi yaptığım el yapımı kâğıtlarla (El yapımı kâğıt nedir, nasıl yapılır web sitemden veya Yalova İbrahim Müteferrika kâğıt müzesi web adresinden görebilirsiniz.) dioramalarımı oluşturuyorum. Tamamı kâğıt dioramalarım olduğu gibi, 30 diorama çalışmamın 8’i otomobil sevgimden dolayı hikâyeme kimi zaman tamirhane, kimi zaman lastikçi kimi zaman da hurda bir otomobil konuk olmuştur. Otomobil sevgisi tutku olduğu için bu durum devam da edecektir. Kâğıt, plastik, metal, malzemesi ne olursa olsun dioramada yeri vardır. Bu dioramamda otomobil kullandığım için tercihim yine bir diecast otomobil. Bu bir plastik kit de olabilirdi; ancak ben bu 1955
Chevrolet pick-up’ı gördüğüm an bu dioramayı kafamda çizmiştim bile. Elbette diecast, yani metal arabalar hazır ve boyalı olduğu için benim tarzıma bazen uymuyor. Ben de keserek, camlar ekleyerek, boyasını sökerek, eklemeler yaparak ciddi değişikler yapıyorum. Diorama serbest bir konu olsa da hazır kutudan çıkan bir otomobil kullanmayı ben de uygun görmem. Zaten bir dioramaya bu şekilde hazır bir otomobille bütünlük sağlamak ciddi zor olacaktır. Bu işe yeni başlayanlar için plastik kit otomobil kullanmak veya denemek daha kolay olacaktır. Bu konuda birçok forum adeta birer okul gibi geliyor bana ve belirtmek isterim ki plastik bir otomo-
bili eskitmek, yıpratmak, paslandırmak, delmek, modifiye etmek metal otomobilden çok daha kolaydır. Bana gelen birçok mailde karşılaştığım tamirhane modeli üzerinde çalışmak isteyenler için de önerim yine bu olacaktır. Bir yerden başlamak gerekli. Her insanın kendine zaman ayırmasını ve bir hobisinin olmasını dilerim. Bu çalışmamdaki metal otomobil haricindeki tüm malzeme kâğıt, karton, kâğıt hamuru; kısacası kâğıdın tüm imkânları kullanılarak yapılmış olup kurgusu bana aittir. twitter.com/gulipeksanat www.gulipeksanat.com www.facebook.com/gulipeksanat instagram.com/gulipeksanat 131
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Otomobİl konforundakİ tİcarİ: VW Caddy VW, 2013 yılında büyük bir sürprize imza attı ve Türkiye’nin en çok satan markası oldu. Caddy ise makyajlandı ve yeni görünümü ile iddiasını sürdürme niyetinde. Ülkemizde her yıl 10.000 adetin üstünde satış adeti yakalayan Caddy’yi sizler için kullandık. Yazı& Fotoğraf: Sinan Akad sinan.akad@otomobilnews.com
132
TEST SÜRÜŞÜ VOLKSWAGEN CADDY TEAM
133
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Dıştaki sadelik içeride de devam ediyor; ancak büyük bir farkla. Malzeme kalitesi maalesef VW standardının uzağında kalıyor. Parlak ve sert plastik beni eski zamanlara götürdü.
İ
lk Caddy’nin 1979 yılında VW Rabbit adıyla Amerika’da üretildiğini, 1982 yılında Avrupa’ya Caddy adıyla girdiğini, ilk kasanın 1979–1996 yılları arasında dolaştığını, 2. nesil Caddy’nin ise 1996-2003 yılları arasında büyük sükse yaptığını ve mevcut kasanın ise 2003’ten günümüze kadar geldiğini ve 2010 yılında makyajlandığını bu bölüm olmasa nereden bileceksiniz. Dış Bakış Caddy son makyajdan sonra önden benzerlik olarak Golf’e 134
bir adım daha yaklaştı. Hatta Jetta’ya daha çok benziyor desem tam olacak. Çatık kaşlı far tasarımı ve sade yapısıyla gayet şık gözüküyor; ancak dikkatli bakınca bir farklılık hissettim; aynalar simetrik değil. Yani sürücü tarafındaki dikiz aynası, yolcu tarafından daha büyük. Bakalım kullanırken nasıl bir fark olacak? Yan tasarım ise büyük bir sürücü kapısı, sürgülü arka kapı ve yüksek yapısıyla bir anda size ticari araç olduğunu hatırlatıyor. Yan taraftaki çizgiler de gayet sade. Arka tarafta ise kocaman tek par-
ça yukarı doğru açılan bagaj kapağı ve yanlarda bulunan stop grubuyla sadelik devam ediyor. Ne çok sade kelimesini kullanmışım; ama gerçekten VW, alımlı ve sade bir model yapmış. Birkaç adım geri atıp Caddy’nin tamamına baktığınızda ne demek istediğimi anlayacaksınız. Benim yorumum ise VW, Caddy ile adeta ders vermiş Not: 8 İçe Bakış Dıştaki sadelik içeride de devam ediyor; ancak büyük bir farkla. Malzeme kalitesi maalesef VW
TEST SÜRÜŞÜ VOLKSWAGEN CADDY TEAM
Yüksek tavan yapısı, geniş ön camı ve nispeten yüksek oturma pozisyonu ile keyifli sürüşlere hazır olun; ancak tavan aydınlatması genel olarak bırakılmış. Harita aydınlatması dediğimiz bölgesel aydınlatma yapılmamış.
standardının uzağında kalıyor. Parlak ve sert plastik beni eski zamanlara götürdü. O zamanlarda konsollarımız parlasın diye neler sürerdik neler. Caddy’de bu durum standart; ama geçen zaman içerisinde gelişen üretim ve kullanılan malzeme kaliteleri artık farklı beklentiler yaratıyor. En büyük handikap ise önden gelen güneşte konsolun parlaması ve cama aşırı yansıması. Hemen detaylara geçelim. İçine binince ferah bir ortam sizi karşılıyor. Yüksek tavan yapısı, geniş ön camı ve nispeten yüksek oturma pozisyonu ile keyifli sürüşlere hazır olun; ancak tavan aydınlatması genel olarak bırakılmış. 135
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
+
+
Caddy son makyajdan sonra önden benzerlik olarak Golf’e bir adım daha yaklaştı. Hatta Jetta’ya daha çok benziyor desem tam olacak. 136
TEST SÜRÜŞÜ VOLKSWAGEN CADDY TEAM
+
+
Yan tasarım ise büyük bir sürücü kapısı, sürgülü arka kapı ve yüksek yapısıyla bir anda size ticari araç olduğunu hatırlatıyor. Yan taraftaki çizgiler de gayet sade. Arka tarafta ise kocaman tek parça yukarı doğru açılan bagaj kapağı ve yanlarda bulunan stop grubuyla sadelik devam ediyor. Ne çok sade kelimesini kullanmışım; ama gerçekten VW, alımlı ve sade bir model yapmış.
Harita aydınlatması dediğimiz bölgesel aydınlatma yapılmamış. Hemen gösterge paneline bakalım. Sürpriz yok, bildiğiniz VW klâsikleşmiş gösterge, solda devir içinde motor ısı göstergesi, sağda ise hız ve içinde yakıt deposu göstergesi. Ortada ise bilgisayar ekranı var, oradan yol bilgisayarına ulaşabiliyorsunuz. Hemen orta konsola geçelim; en üste kapaklı bir göz var, fonksiyonel ama pratik değil; çünkü öne doğru hamle yaparak açmanız gerekiyor. Onun altında ise 2 adet havalandırma daireleri bulunuyor, ortalarının az altında ise dörtlü düğmesi, onun altında ise manuel klima kumandaları kendine yer bulmuş. Kullanımı ve ayarlaması nispeten kolay olan kumandaların yerleşimi de ergonomik olmuş. Altında ise radyo buluyor. Genelde VW gru-
137
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Kolçak ise yerli yerinde gibi gözükse de geride ve alçakta kalıyor. Direksiyon ise bildik VW kalitesinde. Üstünden yol bilgisayarını ve radyoyu kontrol edebiliyorsunuz. bu araçlarda giriş modelinde görmeye alışık olduğumuz model. MP3 ve CD çalabilen radyoya AUX girişinden harici müzik çalar takabiliyorsunuz. Ses performansı gayet tatminkâr. Orta konsolun sonunda ise kapaklı küllük ve çakmaklık var. Orta konsolda ise DSG şanzıman yerini almış, önünde ESP OFF düğmesi bulunuyor. Arkasında ise bardaklık ve el freni var. Kolçak ise yerli yerinde gibi gözükse de geride ve alçakta kalıyor. Direksiyon ise bildik VW kalitesinde. Üstünden yol bilgisayarını ve radyoyu kontrol edebiliyorsunuz. Kapı içinde ise 2 adet cam açma kapama düğmesi. Sadece arka sağ cam açılabiliyor; çünkü sür-
138
gülü model yapmışlar. Açmak için de büyük kare açma düğmesini 2 taraftan sıkıp çekmeniz yeterli. Arkada oturanlar ise yüksek koltuk seviyesinin faydalanarak yolu görüyor. Diz mesafesi oldukça iyi. İniş biniş ise çok rahat. Daracık alanlardan bile sıkıntısız inebilmek mümkün. Hem de sekiz çizmeden, bileğinizi burkmadan. Caddy ticari bir model olduğu için, sürücünün kafa üstünde tavanda boydan boya bir göz bulunuyor. İstendiği takdirde ise arka koltukları söküp kapalı kasa formatına getirilebiliyor. 750 litrelik bagaj ise büyük ve biraz ağır
olan bagaj kapağının arkasında sizi bekliyor; ancak kapağı tam açmak için Caddy’yi biraz mesafeli park etmeniz gerekiyor. Bagaj hacmi koltuklar yatınca 2852 litreye, sökülünce de 3030 litreye çıkıyor. Büyüklükten daha önemli olan şey ise taşıma kapasitesidir. Caddy 701 ile 854 kg. arasında taşıma kapasitesine sahip. Hiç de fena sayılmaz. Gelelim benden kaç puan aldığına; notum 7. Motor “Rampaların ustası gözlerinin hastasıyım.” sevdiğim laflardan biridir. Bu yüzden ticari araçların motorları hep ilk sorulan olur. Yani ekonomik mi ve güçlü mü? Caddy’nin motoru ise bu sorunun tam cevabı. Hem güçlü hem ekonomik.
TEST SÜRÜŞÜ VOLKSWAGEN CADDY TEAM
Hemen sürücü koltuğuna kuruldum ve ayarlarımı yaptım, yola çıktım. İlk deneme emniyet kemerini taktırmak için beni bıktırabilecek mi? 1.6 litrelik 102 hp gücündeki dizel motor 250 Nm. tork üretiyor. Meşhur 7 ileri DSG şanzımanla kombine edilen motor, beklentilerle rahatlıkla başa çıkıyor. 0’dan 100 km/h’ye 13 saniyede çıkan Caddy’nin son sürati 168 km/h. Peki ya ekonomi. Fabrika verilerine göre 100 km’de; şehir içinde 6,5 litre, şehir dışında 5,2 litre, ortalamada ise 5,7 litre tüketiyor. Bendeniz test boyunca ortalama 7 litre tükettim ki kontrollü sürüşle 6,5 litre seviyelerine indirmek hiç de zor değil. DSG şanzımanın çalışma performansı ise tek kelimeyle harika. Motor ve şanzımanın notu 8. Yol Durumu Hemen sürücü koltuğuna kurul-
dum ve ayarlarımı yaptım, yola çıktım. İlk deneme emniyet kemerini taktırmak için beni bıktırabilecek mi? Caddy inanın hiç oralı olmadı. Ne bir kemer takma ikazı ne bir uyarı sesi. Tam bizlik. Neyse ben gene de takayım. Canımı seviyorum. Yola çıktım ve daha ilk metrelerde sağ dikiz aynasının küçük olmasının dezavantajını yaşamaya başladım bile. Maalesef sağ tarafı hep yarım gösteriyor. Zamanla alışılıyor mu ben pek alışamadım. Tam herhalde bu kadardır eksiklikler derken, hayda bir de ne göreyim, geri park sensörü yok. HOPPALA. Tamam, ara taraf düz; ama insan gene de park sensörü istiyor. Bak şimdi bu olmadı. Eksiklikleri bir kenara bırakalım, yola bakalım. VW
gene başarmış. Belli bir süre sonra kendinizi bir Golf ya da Jetta’nın direksiyonunda sanabilirsiniz. Kullanımı çok rahat ve kaliteli. Amortisör ayarları olması gerektiği gibi. Motor sesi içeri az giriyor. Hemen ani hızlanma denemesi. Gayet başarılı. Tamam, spor otomobil ivmelenmesi beklemiyordum; ama sunulan performans ticari bir araç için gayet makûl. Seri girilen virajlarda ise belli bir sürate kadar Caddy sizi tedirgin etmiyor; ama zorlarsanız, önce önden sonra arkadan kayma başlıyor. Direksiyon tepkileri ise gayet iyi. Direk tepkiler veriyor. Park yaparken de sizi yormuyor, yüksek sürat sertliği ise güven verici. Ne de olsa Servotronik yani elektrik destekli. Bir başka dert ise park yeri. Malum malı
139
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
Son sürate ulaşmak ise dert değil; ancak yan rüzgârlardan etkilenme var. Beni hayretlere düşüren eksiklikler dışında genel olarak tatminkâr buldum.
yüklediniz; ama boşaltmak için bir yere yanaşmak lâzım. Caddy bence uygun boyutlarıyla kendini bir yere sığdırıyor; ama ahh park yardımcısı. Motor performansı ise gayet yeterli. Her türlü koşulda yeterli çekiş gücünü sağlıyor. Hatta vitesi manuel konumuna alırsanız ve doğru devirleri tutturursanız kesintisiz bir ivmelenme sunuyor. Son sürate ulaşmak ise dert değil; ancak yan rüzgârlardan etkilenme var. Beni hayretlere düşüren eksiklikler dışında genel olarak tatminkâr buldum. Notum 6,5. 140
Bence Ticari araç sınıfında rekabet her geçen gün artıyor ve markalar modellerini peşi sıra piyasaya çıkarmaya başladı. VW ise Caddy’le bu sınıftaki ağabey rolünü uzun zamandır devam ettiriyor. Test süresince de bu ağabeyliği fazlasıyla hissettim; ancak sert piyasa koşullarıyla rekabet etmek için artık konfor, ekonomi ve kapasite yetmiyor. Artık kullanıcılar kendi konforlarını da düşünüyorlar. Navigasyon, telefon bağlantısı, geri görüş kamerası vs. Caddy ise yokuş kalkış desteği, otomatik farlar, yağmur sensörü, soğutma özellikli torpi-
do gibi birçok binek otomobilde olan özellikleri sunuyor; ama park sensörü gibi hatta ölümcül sonuçlar doğurabilecek emniyet kemeri ikaz uyarısının olamaması büyük eksiklik. Bakalım alınabilir mi? 45.400.TL’den başlayıp 73.500.TL aralığında fiyat etiketine sahip. Test aracımız da 61.640.TL idi. Bu arada bu fiyatların yazıyı yazdığım 13.05.2014 tarihindeki kampanyalı fiyatlar olduğunu belirtmeliyim. İşin ilginç tarafı ise test aracımızın vergisiz fiyatı 44.754.TL. Yorumsuz! Gelelim not ortalamama: 10 üzerinden 7,5.
TEST SÜRÜŞÜ VOLKSWAGEN CADDY TEAM
Ticari araç sınıfında rekabet her geçen gün artıyor. VW ise Caddy’le bu sınıftaki ağabey rolünü uzun zamandır devam ettiriyor.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Silindir hacmi: 1598 cc Silindir adedi: 4 Yakıt Türü: Dizel Maksimum güç: 102 Hp / 4400 d/d Maksimum tork: 250 Nm / 1500-2500 d/d 0-100 Km hızlanma: 13.0 sn Maksimum hız: 168 km/s Yakıt Tüketimi: Şehir içi: 6.6 lt/100 km Şehir dışı: 5.2 lt/100 km Karma: 5.7 lt/100 km Şanzıman: 7 ileri DSG (Otomatik) Co2 emisyonu: 136 g/km Yakıt deposu: 60 lt. Bagaj hacmi: 750 lt. Boş ağırlık: 1417 kg. Anahtar Teslim Fiyatı: 47,500 TL 141
otomobilnews Tßrkiye’nin otomobil e-dergisi
142
MOTORSPORLARI ESKİŞEHİR RALLİSİ
Eskişehir’de Son Gülen Fatih Kara Oldu
Son yılların en çekişmeli ve en rekabetçi yarışı olan Türkiye Ralli Şampiyonası’nın ikinci ayağı Eskişehir Rallisi’nde, son etaba kadar devam eden liderlik mücadelesinde son gülen Pegasus Racing’den Fatih Kara-Güray Karacar oldu.
143
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
K
ısa adı ESOK olan Eskişehir Otomobil Sporları Kulübü tarafından Espark, Eskişehir Ticaret Odası ve Eskişehir Tepebaşı Belediyesi katkıları ile organize edilen 5. Eskişehir Rallisi, 10-11 Mayıs tarihlerinde Bozdağ eteklerinde yer alan 10 özel etapta koşuldu. Baştan sona büyük çekişmeye ve heyecana sahne olan zorlu ralliyi, son özel etapta yaptığı atak ile Pegasus Racing adına Fiat Abarth Punto S2000 ile yarışan Fatih Kara-Güray Karacar, 4.7 sani144
ye farkla birinci olarak tamamladı. Podyumun ikinci basamağında Tok Sport WRT adına MINI JCW RRC ile yarışan Yağız AvcıBahadır Gücenmez ekibi yer alırken, üçüncülüğü de Porsche 997 GT3 ile Fransa’dan gelen konuk ekip Murat Doğral-Stephane Heitz kazandı. İlk kez ülkesinde start alan Doğral, klasman dışı yarıştığı için şampiyona üçüncülük puanlarını kazanan isim Skoda Fabia S2000 ile Tok Sport WRT ekibi Burak Çukurova-Ünal Tezel oldu. Fatih Kara ve Burak Çukurova bu yarıştan elde ettikleri puanlarla, Türkiye Ral-
li Şampiyonası’nda liderlik basamağını paylaştılar. Rallinin gece koşulan ilk gününü lider tamamlayan Castrol Ford Team Türkiye ekibinden Murat Bostancı-Onur Vatansever, ikinci gün 7.özel etapta yoldan çıkarak lider sürdürdüğü yarışa veda etmek zorunda kaldı. Bostancı’nın takım arkadaşı, rallinin bir diğer iddialı ekibi Orhan AvcıoğluBurçin Korkmaz da aynı etapta mekanik arıza nedeniyle abandone oldu. Yarışın N4 sınıfı birinciliğini GP
MOTORSPORLARI ESKİŞEHİR RALLİSİ
34 Otomobil Sporları Kulübü tarafından Volkan Işık Akademi, Sparco, Ohlins ve EVOBT RS6 sponsorluğunda düzenlenen organizasyon, 15 Mart Cumartesi akşamı Şile Belediye Başkanlığı önünden verilen sembolik start ile başladı.
145
otomobilnews Türkiye’nin otomobil e-dergisi
16 Mart Pazar sabahı Şile sahilindeki servis alanından başlayan mücadelede ekipler, Çayırbaşı ve Teke etaplarını üçer kez geçerek saat 16:30’dan itibaren servis alanındaki finiş podyumuna ulaşabilmek için ter döktüler.
146
MOTORSPORLARI ESKİŞEHİR RALLİSİ
TOSFED Ralli Kupası, 26-27 Nisan tarihlerinde Kocaeli Otomobil Sporları Kulübü tarafından düzenlenecek olan asfalt Kocaeli Rallisi ile devam edecek.
Garage My Team adına Mitsubishi Lancer EVO IX ile yarışan Hakkı Ağaoğlu-Nehir Yılmaz elde ederken, RC3 sınıfında Pegasus Racing adına Fiat Palio S1600 ile yarışan Tezcan Dalfidan-Sevilay Genç birinciliğin sahibi oldu. RC4 sınıfı, İki Çeker klasmanı ve Genç Pilotlar birinciliklerini yine Burak Erdener ile yarışan Eskişehirli genç pilot Buğra Banaz kazanırken, Kadın Pilotlar birincisi de Mitsubishi Lancer EVO X ile son 2 yılın Türkiye Kadınlar birincisi Simin Bıçakçıoğlu oldu. 304 km. uzunluğunda-
ki 2 günlük mücadele sonunda Kadın co-pilotlar birincisi Nehir Yılmaz, genç co-pilotlar birincisi Alptekin Işıkalp ile yarışan Cemre Ergun oldular. 30 yaş üzeri ralli otomobillerine açık historic klasmanında Bonus Unifree Parkur Racing takımından Engin Kap-Başar Yavuz Ford Escort MKII ile zafere ulaşırken, aynı takımdan benzer bir otomobille Kerem ÜstünkayaÖzden Yılmaz ikinciliği elde etti. Historic klasmanında Ford Fiesta MKI ile üçüncülüğü elde eden Kemal Gamgam-Erhan Arıkan aynı zamanda Kategori
1 birinciliğinin sahibi oldu. 17 ekibin mücadele ettiği mahalli klasmanda ise Kategori 1’de Antalya’dan Fiat Palio ile Mehmet Civelek-Erdal Boz, Kategori 2’de İstanbul’dan Citroen Saxo VTS ile Erdinç-Ergun Yeşilyurt kardeşler, Kategori 3’te Antalya’dan Ford Fiesta ST ile Osman Kaya-Erdoğan Savcıer, Kategori 4’te İstanbul’dan Citroen C2 ile Yüksel ÖzgürErsin Tunç ve Kategori 5’te de İstanbul’dan Renault Clio Sport ile Murat Güray-Hürkal Menderes birincilikleri paylaşan ekipler oldular. 147