FEED PLANET MAGAZINE 02

Page 1



NEWS • HABER

FEED PLANET MAGAZINE

April-June • Nisan-Haziran 2016

1


NEWS • HABER

04-07 May 2017 İstanbul Expo Center / TURKEY

Milling Milling

Feed Feed

Pulses Pulses && Rice Rice

Pasta Pasta && Biscuit Biscuit

Supplier Supplier Industry Industry Industry

7th International Flour, Semolina, Corn, Bulghur, Milling Machinery Exhibition Supplier th 7 International Feed Milling Machinery Exhibition 7th International Pulses and Rice Technologies Exhibition 7th International Pasta and Biscuit Technologies Exhibition 7th International Storage, Packaging, Laboratory, Additives and Sub-Industry

2

www.idma.com.tr

April-June • Nisan-Haziran 2016

FEED PLANET MAGAZINE


NEWS • HABER

Burada olmak için 1’ den çok nedeniniz var...

Milling

Feed

7. Uluslararası Un, İrmik, Mısır, Bulgur Değirmen Makineleri Fuarı

7. Uluslararası Yem

Değirmen Makineleri Fuarı

Pulses & Rice

7. Uluslararası Bakliyat

Pasta & Biscuit

7. Uluslararası Makarna

Supplier Industry

ve Pirinç Teknolojileri Fuarı

ve Bisküvi Teknolojileri Fuarı

7. Uluslararası Depolama, Paketleme, Laboratuvar, Katkı Maddeleri ve Yan Sanayi Fuarı

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) FEED PLANET MAGAZINE DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.

Tel: +90 212 347 31 64

Parantez

Fair E-Mail: info@idma.com.tr April-June • Nisan-Haziran 2016

3


EDITOR EDİTÖR

Feed Planet continues to meet its readers…

Feed Planet okuyucularıyla buluşmaya devam ediyor…

Dear Readers,

Değerli Okurlar,

We are presenting you the second issue of Feed Planet, a special feed edition of Miller Magazine. Feed Planet that we prepare with articles, interviews, news and research articles for global and Turkish feed industry is now present with its second issue. As you know, Miller Magazine which is the primary source of information and communication channel of the industry has had big steps in the last 10 years and we decided to prepare a special edition for feed to contribute to the industry. The interest and success of the very first issue of Feed Planet showed us how siginificant steps we made.

Değirmenci Dergisi’nin özel eki Feed Planet’in ikinci sayısıyla sizlerle birlikteyiz. Hem dünyadaki hem de Türkiye genelindeki yem sektörüne yönelik makaleler, röportajlar, haberler ve araştırma yazılarıyla hazırladığımız Feed Planet şimdi ikinci sayısıyla bir kez daha okuyucuların masasında. Bildiğiniz gibi sektörünün en temel bilgi kaynağı ve iletişim mecrası haline gelmiş olan Değirmenci Dergisi geçtiğimiz 10 yıl içinde büyük adımlar atmış ve bizler de sektöre katkıda bulunacak bir yem özel eki hazırlamaya karar vermiştik. Feed Planet’in ilk sayısıyla yakaladığı ilgi ve başarı ne denli doğru bir adım attığımızı da bize göstermiş oldu.

This month Feed Planet Magazine with a good content is waiting for you. In this second issue of Feed Planet, we placed YEM-VIT’s article "The Importance of Vitamin and Minerals on Winged Animals" and the article of Amandus Kahl about flat die pelleting presses as well as "Feed Safety Assurance Essentıal for Animal Feed Sector" of Amandus Kahl, GMP+ International. In the following pages also, you can also find "Effects of Feed Truck RPM and Feed Line Location on Pellet Quality", an academic article written by the valuable professors of Kansas State University.

Bu sayımızda da sizleri dolu dolu bir Feed Planet bekliyor. Feed Planet’in bu ikinci sayısında YEM-VİT’in "Kanatlı Hayvanlarda Vitamin ve Minerallerin Önemi" isimli makalesi ve Amandus Kahl’ın düz pelet presleri ile ilgili makalesinin yanı sıra GMP+ International’dan Johan Den HARTOG’un hazırladığı "Hayvan Yemi Sektörü için Yem Güvenliği Güvencesi" isimli yazısına yer verdik. Kansas Eyalet Üniversitesi’nin değerli hocaları tarafından hazırlanan "RPM Yem Kamyonunun ve Yem Hattı Konumunun Pelet Kalitesine Etkileri" isimli akademik makalesini de ilerleyen sayfalarda bulabilirsiniz.

We are also pretty sure that you will enjoy reading the interviews with Hüseyin KAYABAŞ, Manager of GPS Ascom Makine, M.Ülkü KARAKUŞ, President of TürkiyemBir, Ade ADEFEKO, Head of Corporate and Government Relations of Olam Nijerya and Alexander DÖRİNG, Secretary General of European Feed Manufacturers’ Federation (FEFAC).

Bu sayımızda ayrıca GPS Ascom Makine’nin yöneticisi Hüseyin KAYABAŞ, Türkiyem-Bir Başkanı M. Ülkü KARAKUŞ, Olam Nijerya'nın Şirket ve Hükümet İlişkileri Başkanı Ade ADEFEKO ve Avrupa Yem Üreticileri Federasyonu (FEFAC) Genel Sekreteri Alexander DÖRING ile gerçekleştirdiğimiz röportajlarımızı ilgiyle okuyacağınızdan eminiz.

We believe that Feed Planet will bring light to our readers with this second issue and so we are presenting you Feed Planet.

Feed Planet’in bu ikinci sayısıyla da okuyucularımıza ışık tutacağımıza inanıyor ve sizleri Feed Planet’in sayfalarıyla baş başa bırakıyoruz.

Hope to meet you in the next Feed Planet…

Bir sonraki Feed Planet’te görüşmek dileğiyle…



Contents

İçindekiler

42

48

66

FEED SAFETY ASSURANCE ESSENTIAL FOR ANIMAL FEED SECTOR

KAHL FLAT DIE PELLETING PRESSES ROBUST AND POWERFUL

THE IMPORTANCE OF VITAMIN AND MINERALS ON WINGED ANIMALS

HAYVAN YEMİ SEKTÖRÜ İÇİN YEM GÜVENLİĞİ GÜVENCESİ

KAHL DÜZ PELET PRESLERİ SAĞLAM VE GÜÇLÜ

KANATLI HAYVANLARDA VİTAMİN VE MİNERALLERİN ÖNEMİ

8

Cargill opens new feed plant in Vietnam Cargill Vietnam’da yeni yem tesisi açtı

expands projects with 10 Imas Viteral in feed industry İmaş, Viteral’le yem sektöründeki projelerini arttırıyor strives for 20% higher 14 Bühler energy efficiency Bühler %20 daha yüksek enerji verimi için gayret gösteriyor

celebrates new 18 ADM facilities in Minnesota ADM Minnesota’da yeni tesisleri kutluyor

Hacıali Feed Industry 20 Mustafa Facilities open in Cyprus Kıbrıs’taki Mustafa Hacıali Yem Sanayi Tesisleri’nin açılışı yapıldı Nutrition opens 24 Trouw research facility in Netherlands Trouw Nutrition Hollanda’da araştırma tesisi açıyor FAMSUN Technical Seminar 25 2016 was held successfully 2016 FAMSUN Teknik Seminer'i başarıyla gerçekleştirildi

Center for Forage 26 R&D Plants from Yasar Holding Yaşar Holding’den yem bitkileri için Ar-Ge Merkezi


28 "Feed industry had a nice story to tell" "Yem endüstrisinin anlatacak güzel bir hikayesi var"

38 Olam International strengthens its presence in Nigeria with investments Olam International, Nijerya'daki varlığını yatırımlarla güçlendiriyor

58 "An average of 12 % growth in the last 10 years" "Son 10 yılda yıllık ortalama %12 büyüme"


NEWS • HABER

Cargill opens new feed plant in Vietnam ......................................................

Cargill Vietnam’da yeni yem tesisi açtı Cargill opened a new animal nutrition plant in Vietnam. The new plant will have a total capacity of 66,000 tons per year. With this plant also, Cargill’s total number of animal feed mills in Vietnam increased to 11. Cargill Vietnam’da yeni bir hayvan besleme tesisi açtı. Yeni tesis senede toplam 66,000 tonluk kapasiteye sahip olacak. Cargill’in Vietnam’daki hayvan yemi değirmenlerinin sayısı bu tesisle birlikte toplam 11’e ulaştı. Cargill has officially inaugurated a US$8.5 million animal nutrition plant in Nam Cam Industrial Zone, Vietnam at an opening ceremony on 28 May 2016. The event was attended by representatives of the Ministry of Planning and Investment, the Ministry of Agriculture and Rural Development, the Nghe An provincial authorities, the U.S. embassy in Vietnam, farmers from the North-Central provinces of Vietnam, and global leaders of the Cargill animal nutrition enterprise. This brings Cargill’s total number of animal feed mills in Vietnam to 11. The new facility will provide animal feed for livestock and will have a total capacity of 66,000 tons per year. It will incorporate Cargill’s uncompromising approach to feed safety, ingredient quality and product integrity. The company aims to provide customers with safe, trusted feed that maximizes the performance of their operations, which in turn helps to improve food safety across Vietnam’s supply chain.

Cargill 28 Mayıs 2016 tarihinde Vietnam’da Nam Cam Sanayi Bölgesi’nde gerçekleştirdiği açılış kutlamasıyla 8.5 milyon dolarlık hayvan besleme tesisini resmi olarak açtı. Organizasyona Planlama ve Yatırım Bakanlığı, Tarım ve Kırsal Kalkınma Bakanlığı, Nghe An il yetkilileri, Vietnam’daki A.B.D elçiliği, Vietnam’ın Kuzey-Merkez illerinden çiftçiler ve Cargill hayvan beslenmesi işletmesinden küresel liderler katılım gösterdi. Yeni tesis, Cargill’in Vietnam’daki hayvan yem fabrikalarının toplam sayısını 11’e çıkardı. Yeni tesis çiftlik hayvanları için hayvan yemi sağlayacak; yıllık toplam 66,000 ton kapasiteye sahip olacak ve Cargill’in güvenli besleme, içerik kalitesi ve ürün bütünlüğü açısından kesin yaklaşımını temsil edecek. Şirket, müşteriye işlemlerinin performansını en yükseğe çıkaran ve zamanla Vietnam’daki tedarik zincirinde gıda güvenilirliğini geliştirmeye yardımcı olan, güvenilir yem sağlamayı amaçlıyor.

Global Partnership to break Hunger ..................................................................................... Küresel Ortaklık Açlığı Kırıyor In recognition of World Hunger Day 2016 (May 28th), Elanco Animal Health, a division of Eli Lilly and Company(LLY), and United Way Worldwide announce a strategic partnership to address global hunger/food se-

8

April-June • Nisan-Haziran 2016

Dünya Açlık Günü’nü (28 Mayıs) anmak adına Eli Lilly ve Şirketi (LLY) iştiraki olan Elanco Hayvan Sağlığı ile United Way Worldwide küresel açlık/gıda güvenirliliğini vurgulamak adına stratejik bir ortaklık bildirdi. Elanco

FEED PLANET MAGAZINE


NEWS • HABER

curity. Elanco is committing $300,000 to "Break the Cycle of Hunger" in 100 Communities by 2020. Currently this effort has been implemented in 62 communities in 18 countries impacting over 650,000 households. "Fighting food insecurity is central to Elanco’s vision of Food and Companionship Enriching Life," said Noel Paul, global leader, Elanco corporate responsibility. "Partnering with United Way Worldwide gives us the global reach we need to make an impact in their local communities in a sustainable way."

2020 senesinde 100 Toplulukta "Açlık Zincirini Kırmak" adına 300,000 dolar vaat ediyor. Halihazırda bu çaba 18 ülkede 62 toplumda uygulanmış ve 650,000 hane halkını etkilemiştir. "Elanco’nun Gıda ve Refakat Kuvvetlendirme Hayatı’na bakış açısının merkezinde, gıda güvensizliğine karşı savaşmak yer alıyor," diyen Elanco kurumsal sorumluluk küresel lideri Noel Paul şunu ekliyor: "United Way Worldwide, yerel topluluklarında sürdürülebilir şekilde bir etki bırakmak için ihtiyacımız olan küresel etkiyi bize sunuyor."

ANDRITZ to install feed plant in Scotland .................................................

ANDRITZ İskoçya’da yem tesisi kuruyor Andritz Feed & Biofuel Technologies received an order from 2Agriculture Ltd to supply a new 300,000 tons-per-year poultry feed plant to Scotland. The plant is planned to be operative in January 2018. Andritz Yem & Biyoyakıt Teknolojileri İskoçya’da yılda 300,000 tonluk kanatlı yemi tesisi kurulumu için 2Agriculture Ltd’den sipariş aldı. Tesisin 2018 yılının Ocak ayında faaliyete geçirilmesi planlanıyor. Andritz Feed & Biofuel Technologies, part of international technology Group Andritz, has received an order from 2Agriculture Ltd., UK, to supply a new 300,000 tonsper-year poultry feed plant to Scotland. Construction is scheduled to begin in October 2016; full production of the plant is planned for January 2018. 2Agriculture Ltd. is one of the UK’s leading, independent milling businesses, producing just less than one million tons of poultry feed annually throughout the UK. "This development strengthens our support to a sustainable Scottish poultry industry," says Gavin Berry, Managing Director of 2Agriculture Ltd. For Andritz Feed & Biofuel Ltd., this order once again confirms the company’s market leadership for feed solutions in the UK and Ireland. Paul Mullen, Managing Director of Andritz Feed & Biofuel Ltd. and responsible for the UK and Ireland, commented: "Andritz will deliver a state-of-the-art mill with innovative technology and leading operational efficiencies. We view this as a long-term relationship between our companies, and with our highly experienced UK service team and aftermarket products, we will provide support over the plant´s entire lifetime."

FEED PLANET MAGAZINE

Uluslararası teknoloji Grubu Andritz’in bir birimi olan Andritz Yem & Biyoyakıt Teknolojileri, İskoçya’da yıllık 300,000 ton kanatlı yemi üreten yeni bir tesis için Birleşik Krallık firması 2Agriculture Ltd.’den sipariş aldı. İnşaatın 2016 yılının Ekim ayında başlaması ve tesis kurulumunun 2018 yılının Ocak ayında bitmesi planlanıyor. 2Agriculture Ltd. Genel Müdürü Gavin Berry, "Bu gelişim sürdürülebilir İskoç hayvan yemi endüstrisine olan desteğimizi güçlendiriyor" yorumunda bulundu. Bu sipariş, Birleşik Krallık ve İrlanda’daki yem çözümleri alanında Andritz Yem & Biyoyakıt Ltd.’nin pazar liderliğini bir kere daha onaylar nitelikte. Andritz Yem & Biyoyakıt Ltd. Müdürü ve Birleşik Krallık ve İrlanda sorumlusu Paul Mullen şu yorumda bulundu: "Andritz yenilikçi teknoloji ve lider işletim etkinlikleriyle donatılmış en gelişmiş tesisi teslim alacak. Biz buna şirketlerimiz arasındaki uzun süreli bir ilişki gözüyle bakıyoruz ve ciddi deneyimlere sahip Birleşik Krallık hizmet ekibi ve pazar sonrası ürünleri ile tesise daimi desteği sağlayacağız."

April-June • Nisan-Haziran 2016

9


NEWS • HABER

Imas expands projects with Viteral in feed industry .................................................

İmaş, Viteral’le yem sektöründeki projelerini arttırıyor Imas Machinery, one of the leading companies in milling industry, is delivering two more projects through its newest brand Viteral which operates in feed machinery and equipment industry. Değirmencilik sektörünün öncü markalarından İmaş Makine, hayvan yemi makine ve ekipmanları sektöründe faaliyet gösteren en genç markası Viteral ile iki projeyi daha teslim etmeye hazırlanıyor. Being one of the leading brands in turn key milling systems, Imas Machinery continues to increase its projects in feed industry through its Viteral brand. The company is being prepared for delivering two more feed plants with 20 and 25 tonnes/hours capacity and with Viteral brand in 2016. The announcement of the company states as follows: "We, as Imas Machinery, are carrying out large feed plant projects in Turkey or abroad through our Viteral brand with the experience we gained through Milleral, our powerful brand in milling industry. We turn Viteral feed plant machines that we produced with high technology into efficient plants with a flawless engineering approach, and add value to our customers."

Anahtar teslimi değirmen sistemleri konusunda dünyanın öncü markaları arasında yer alan İmaş Makine, Viteral markasıyla yem sektöründeki projelerini de arttırmaya devam ediyor. Firma, 2016 yılında Viteral markalı 20 ve 25 ton/saat kapasiteli iki yem tesisini daha teslim etmeye hazırlanıyor. Firmadan konuyla ilgili yapılan açıklamada şunlara yer veriliyor: "İmaş Makine olarak değirmencilik sektöründeki güçlü markamız Milleral’den edindiğimiz tecrübe ile Türkiye’de ve yurtdışında büyük yem tesisi projelerine Viteral markamızla imza atıyoruz. Yüksek teknoloji ile ürettiğimiz Viteral yem tesisi makinelerini, kusursuz mühendislik yaklaşımımızla verimli tesislere dönüştürüyor ve müşterilerimize değer katıyoruz."

FAST AND COMPLETE SOLUTIONS Imas Machinery is assertive about responding all the requirements of its customers in a fast and accurate way, ranging from machinery and equipment production which is essential for a feed mill and automatic control systems to process design and after sales training and services. Making statements as follows: "Through GFFC 2016 – 5th Global Feed & Food Congress and Victam Asia 2016 Exhibition which we participated in 2016, we took our place among the leading companies in feed indus-

10

April-June • Nisan-Haziran 2016

HIZLI VE EKSİKSİZ ÇÖZÜMLER İmaş, bir yem tesisi için gerekli olan makine ve ekipman üretiminden otomatik kontrol sistemlerine, süreç tasarımından satış sonrası eğitim ve servis hizmetine kadar müşterilerinin tüm ihtiyaçlarını, hızlı ve eksiksiz şekilde çözmek konusunda iddialı. "2016 yılı içerisinde boy gösterdiğimiz GFFC 20165. Dünya Yem ve Gıda Kongresi ve Victam Asia 2016 Fuarı ile yem sektörünün önde gelen firmaları arasındaki

FEED PLANET MAGAZINE


NEWS • HABER

FEED PLANET MAGAZINE

April-June • Nisan-Haziran 2016

11


NEWS • HABER

try and the interest of the sector shows that we are on the right track. We work harder with this awareness", the company officials also states about the two significant projects to be delivered in 2016: "As Viteral, we are proud to deliver two projects, one with 25 tonnes/ hour capacity for Selet Entegre Et ve Süt Ürünleri A.Ş. and the other with 20 tonnes/hour for Koçlar Yem A.Ş., with high technology machines and flawless engineering approach. We consider sustainable growth and innovation as basic principles in the sectors that we operate as Imas Machine with the power of Ittifak Holding, and we take firm steps toward our targets in parallel with the development and exports targets of our country."

yerimizi aldık ve sektörün gösterdiği ilgi de doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Bu bilinçle çok daha fazla çalışıyoruz." şeklinde açıklama yapan firma yetkilileri, 2016 yılında teslim edilmesi planlanan iki önemli proje hakkında da şunları aktarıyorlar: "Viteral olarak Selet Entegre Et ve Süt Ürünleri A.Ş. için 25 ton/saat’lik ve Koçlar Yem A.Ş. için ise 20 ton/saat’lik iki projeyi yüksek teknoloji ürünü makineler ve kusursuz sistem mühendisliği yaklaşımlarımızla teslim edecek olmanın gururunu yaşıyoruz. İttifak Holding’in gücüyle İmaş Makine olarak faaliyet gösterdiğimiz sektörlerde, sürdürülebilir büyüme ve inovasyonu temel prensipler olarak kabul ediyor, ülkemizin gelişim ve ihracat hedeflerine paralel olarak, hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz."

Nigeria revives livestock sector

.................................................

Nijerya, hayvancılık sektörünü canlandırıyor The plan by Nigerian government to revive the nation’s economy through agriculture and agro-allied industries is set to receive a major boost in May 2016 when the foundation laying ceremony of an animal feed factory takes place in Abuja. The factory, Rico Gardo, when operational, will produce animal feeds of various types, including for cattle, small ruminants, horse and poultry. Rico Gardo already produces animal feed in its factory in Numan, Adamawa State. Also the feed company, to be sited at Idu Industrial District in the Federal Capital Territory, would provide thousands of direct and indirect jobs as well as conserve scarce foreign exchange for the country by providing high quality made-in-Nigeria animal feed for the nation’s livestock sector. Based on the success and impact of the Numan factory, industry analysts and livestock experts say that the Abuja factory, when operational, would play a significant role in providing feed for millions of cattle that presently roam the country in search of pasture. Rico Gado Nutrition Nigeria is a private Limited Liability company.

12

April-June • Nisan-Haziran 2016

Nijerya hükümetinin tarımcılık ve tarımsal sanayiler yoluyla ülke ekonomisini diriltme planı, Abuja’da yer alan bir hayvan yemi fabrikasının temel atma töreniyle Mayıs 2016’da büyük bir hız kazandı. Rico Gardo fabrikası faaliyete geçtiğinde, sığır, küçükbaş hayvan, at ve kanatlı hayvan da dahil olmak üzere pekçok hayvan yemi çeşidinin üretimini gerçekleştirecek. Rico Gardo halihazırda Adamawa Numan’daki fabrikasında hayvan yemi üretiyor. Federal Başkent Territory’deki Idu Sanayi Bölgesi’nde kurulu olan yem şirketi, doğrudan ve dolaylı olarak binlerce iş imkanı sağlamanın yanı sıra ülkenin hayvancılık sektörü için yüksek kaliteli Nijerya malı hayvan yemi sunarak döviz tasarrufu da sağlayacak. Numan fabrikasının başarısına ve etkisine bağlı olarak, endüstri analistleri ve hayvancılık uzmanları, Abuja fabrikasının, çalışmaya başladığı zaman, mera arayışı içinde halen ülkeyi dolaşan milyonlarca sığır için yem sağlamada çok önemli bir rol oynayacağını söylüyor. Rico Gardo Nutrition Nigeria, özel bir Limitet şirket.

FEED PLANET MAGAZINE


NEWS • HABER

FEED PLANET MAGAZINE

April-June • Nisan-Haziran 2016

13


NEWS • HABER

Bühler strives for 20% higher energy efficiency ........................................................

Bühler %20 daha yüksek enerji verimi için çalışıyor Driven by recent successes in this field, Bühler has set its target to reduce the energy requirement in its core processes by another 20% by 2020. During the Bühler Networking Days that will be held in Uzwil at the end of August, Bühler will present its current solutions and discuss them together with distinguished experts. Enerji alanındaki başarılarıyla harekete geçen Bühler, 2020 yılına kadar temel proseslerindeki enerji gereksinimini %20 oranında azaltma hedefi koydu. Bühler, Ağustos sonunda Uzwil’de gerçekleşecek olan Bühler Ağ Kurma Günleri sırasında mevcut çözümlerini sunup bunları seçkin uzmanlarla beraber tartışacak. Bühler actively engages in increasing energy efficiency and reducing carbon emissions. The company has already made great strides in this field with its process solutions, plant and equipment. "This allows us at one and the same time to increase the energy efficiency of our products while also contributing to the protection of the environment," says Ian Roberts, Chief Technology Officer at Bühler. With Bühler’s processes and technologies that significantly cut energy consumption, the customers need 40% less heat for the drying of pasta and 50% less electrical power for a feed mill. "Despite these successes, we are far from having reached our final goal yet. Our target is to reduce the energy requirement in our core processes by another 20% by 2020, thereby reducing the amount of energy our customers are consuming.", explains Roberts.

RETROFIT SERVICES: HELPING CUSTOMERS INCREASE THEIR ENERGY EFFICIENCY Bühler is now stepping up its efforts to offer its customers optimal production plant designs in terms of energy efficiency beside other performance parameters. "We take detailed measurements, give integral consideration to – say – die casting and grinding processes, and show our customers the various potential optimizations that exist," explains Rob-

14

April-June • Nisan-Haziran 2016

Bühler enerji verimliliğini arttırmak ve karbon emilimini azaltmak için aktif olarak çalışıyor. Firma şimdiden proses çözümleri, tesis ve ekipmanlarıyla beraber bu alanda büyük işlere imza attı. Bühler Teknoloji Sorumlusu Ian Roberts konuyla ilgili olarak şu sözleri söyledi: "Bu bizim bir yandan çevrenin korunmasında katkı sağlarken aynı zamanda da enerji verimliliğini artırmamızı sağlıyor." Bühler’in enerji tüketimini önemli derecede azaltan prosesleri ve teknolojileri ile müşteriler makarnanın kurutulması için % 40 daha az ısıya, bir yem fabrikası içinse %50 daha az elektrik gücüne ihtiyaç duyuyor. Bu başarılara rağmen, son amacımıza ulaşmamız için daha uzun bir yolumuz var. Hedefimiz temel proseslerimizde enerji gereksinimini 2020 senesine kadar %20 oranında düşürmek ve böylece müşterilerimizin tükettiği enerji miktarını azaltmaktır."

GÜÇLENDİRME HİZMETLERİ: MÜŞTERİLERİN ENERJİ VERİMİNİ ARTIRMALARINA YARDIMCI OLMAK Bühler diğer performans parametrelerinin yanında enerji verimliliği konusunda müşterilerine en iyi üretim tesisi tasarımı sunmak için adım atıyor. Roberts: ‘"Döküm ve öğütme süreçleri için gerekli olan değerlendirmeyi verip detaylı ölçümler alıyoruz ve müşterilerimize çeşitli olası optimizasyonları gösteriyoruz," diye açıklıyor. Bühler’in

FEED PLANET MAGAZINE


NEWS • HABER

erts. Through the efficient hydraulic and drive concepts and new control technology of Bühler up to 20% energy can be saved. In the past year, these services – which are offered under the brand name "Retrofit" – allowed Bühler to grow vigorously in the grain milling industry.

CLOSE COLLABORATION FOR HIGHER ENERGY EFFICIENCY In order to find new solutions in the medium and long terms, Bühler is now collaborating closely with partners in industry and academia, for example the Swiss Institute of Technology ETH in Zurich. Moreover, at the end of last year, Bühler launched a broadly based competition called "Energy Challenge"in order to develop new approaches to higher energy efficiency together with researchers from top universities. Lino Guzzella, President of the ETH Zurich, is convinced: "Industry should use the energy topic as a catalyst to further improve production processes and product designs."

etkili hidrolik kuvvet konseptleri ve yeni kontrol teknolojisiyle, %20’ye kadar enerji tasarrufu yapılabiliyor. Geçmiş yıllarda "Retrofit" markasıyla sunulan bu hizmetler, Bühler’in tahıl öğütme sanayisinde kuvvetli bir şekilde büyümesine sebep olmuştu.

DAHA YÜKSEK ENERJİ VERİMLİLİĞİ İÇİN YAKIN İŞBİRLİĞİ Bühler, orta ve uzun vadeli yeni çözümler bulabilmek için, endüstri ve akademideki ortaklarıyla yakın bir işbirliği içinde. Bunun bir örneği Zürih’deki ETH Teknoloji İsviçre Enstitüsü. Dahası Bühler, geçen senenin sonunda, saygın üniversitelerdeki araştırmacılarla beraber yüksek enerji verimliliği için yeni yaklaşımlar geliştirmek adına, "Enerji için Meydan Okuma" isimli oldukça geniş bir rekabet başlattı. ETH Zürih Başkanı Lino Guzzella ise buna çoktan ikna olmuş durumda: "Endüstri, üretim süreçlerini ve ürün tasarımlarını daha da geliştirmek adına enerji başlığını bir katalizör olarak kullanmalıdır."

Egypt now uses soybean meal in feed formulations ..................................................................

Mısır yem formülasyonlarında soya küspesini kullanıyor With the support of U.S. Foreign Agricultural Service’s (FAS) Cairo office, U.S. Soybean Export Council (USSEC) has been working with poultry producers in the Middle East region for several years, focusing on the economic benefits of using high quality U.S. soybean products. Many Middle Eastern consumers seek out poultry products produced using vegetarian diets for a variety of cultural and health-based reasons. In the Middle East region, soybeans have a strong reputation as a healthy product driving consumer preference for chicken raised on vegetarian meal rather than animal-based proteins. USSEC has been working closely with crushers in the region to help them with dehulling; improving the quality of both soybean meal and soybean oil; improving their ability to manage risk; and marketing their products in the region. Crushing plants in Egypt are also mainly importing U.S. soybeans. They then export their products of soybean meal and soybean oil to the neighboring countries in the region. Crushers prefer U.S. soybeans due to consistent quality and availability. Their customers also prefer the quality of soybean meal and soybean oil produced from U.S. soybeans.

FEED PLANET MAGAZINE

USSEC (ABD Soya İhracatı Kurulu), ABD Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisi’nin (FAS) Kahire ofisinin desteği ile Orta Doğu bölgesinde birkaç senedir kanatlı üreticileriyle birlikte çalışıyor. Çalışmalar, yüksek kalitede Amerikan soya fasulyesi ürünleri kullanımının ekonomik faydaları üzerine yoğunlaşıyor. Orta Doğulu birçok tüketici kültürel ve sağlık odaklı çok sayıda sebepten ötürü vejetaryen beslenme rejimine dikkat edilerek üretilen kanatlı ürünlerini tercih ediyor. Soya fasulyeleri Orta Doğu’da sağlıklı bir ürün olarak biliniyor ve tüketici seçimini hayvansal proteinler yerine vejetaryen beslenme ile büyüyen tavuğa yöneltiyor. USSEC, kabuk ayıklama işinde bölgedeki işlemecilerle birlikte çalışıp; hem soya küspesi hem de soya yağının kalitesini arttırıyor; işlemecilerin risk yönetimi becerilerini geliştiriyor ve ürünlerinin bölgede pazarlanmasını sağlıyor. Mısır’daki öğütme tesisleri de özellikle Amerikan soya fasulyesi ithal edip soya küspesini ve yağlarını bölgedeki komşu ülkelere ihraç ediyorlar. Öğütme işlemini yapanlar kalite istikrarı ve kolay bulunabilir olmasından dolayı Amerikan soya fasulyesini tercih ediyor. Söz konusu üreticilerin müşterileri de Amerikan soya fasulyeleri ile üretilen küspe ve yağların kalitesini tercih ediyor.

April-June • Nisan-Haziran 2016

15


NEWS • HABER

Specialized area for feed technologies in IDMA 2017 .......................................................................

İDMA 2017’de yem teknolojilerine özel bölüm IDMA, the only international technology exhibition in grain and pulses processing industry, will be held in Istanbul Expo Center in Yeşilköy between 04 and 07 May 2017. Unlike the former exhibitions, feed producers will be able to reach related technologies with a wider concept in IDMA 2017. Hububat ve bakliyat işleme sektörünün uluslararası nitelikteki tek teknoloji fuarı İDMA, 04-07 Mayıs 2017 tarihleri arasında Yeşilköy’deki İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek. İDMA 2017’de, önceki yıllardan farklı olarak yem üreticileri, kendi alanlarıyla ilgili teknolojilere daha geniş bir konseptte ulaşabilecek.

IDMA is bringing the grain and pulses industry together with a new vision of specialized areas in 2017. 7th IDMA Exhibition which will be held between 04 and 07 May 2017 will highlight the five interrelated but different sectors as specialized areas in the same exhibition. The new vision which was launched as "Milling", "Feed", "Pulses & Rice",

16

April-June • Nisan-Haziran 2016

İDMA, hububat ve bakliyat sektörünü, 2017’de yeni özelleştirilmiş alanlar vizyonuyla buluşturmaya hazırlanıyor. 04-07 Mayıs 2017 tarihleri arasında 7.’si gerçekleştirilecek İDMA Fuarı, bundan sonraki süreçte birbiriyle sıkı sıkıya bağlı 5 farklı sektörü, yine aynı fuar çatısında, ancak özelleştirilmiş alanlar olarak öne çıkaracak. "Milling",

FEED PLANET MAGAZINE


NEWS • HABER

"Pasta & Biscuit" and "Supplier Industry" is intended to enable all the areas in İDMA to crease values equally and bring these industries with visitors in a wider concept.

A PROMOTIONAL STEP FROM IDMA: THE TARGET IS TO REACH 130.000 INDUSTRY REPRESENTATIVES The organizer of IDMA Exhibition which has grown up to 46 percent in the last 3 exhibitions, Parantez Fair will continue its promotions and announcements for 2017 Exhibition in parallel with its new vision. Running its promotional activities in already 144 countries and 5 languages, Parantez Fair will continue its activities in Italy, England, India, Argentina and China with its own agencies. IDMA will strengthen its promotional activities through the collaborations with the leading non-governmental institutions of the industry in 47 countries. Being prepared to attend 24 national and international events in 18 countries within its 2016-2017 programs, the company will vary its announcements through the agreements made with nearly 15 specialty publications. Being in contact with more than 70 thousand Professional industry representatives through emails, e-bulletins and social media, Parantez is aiming to increase this to 180 thousand until 2017.

"Feed", "Pulses & Rice", "Pasta & Biscuit" ve "Supplier Industry" olarak lanse edilen yeni vizyonunun hedefi, hem İDMA çatısı altında yer alan tüm alanların eşit ölçüde değer oluşturmasını sağlamak hem de bu sektörleri daha geniş bir konseptte ziyaretçiyle buluşturmak.

İDMA’DAN TANITIM ATAĞI: HEDEF 130 BİN PROFESYONEL SEKTÖR TEMSİLCİSİNE ULAŞMAK Son 3 fuarda yüzde 46’ları bulan büyüme kaydeden İDMA Fuarı’nın organizatörü Parantez Fuarcılık, yeni vizyonla paralel olarak 2017 fuarı için gerçekleştireceği tanıtım ve duyurularını da arttırarak devam ettiriyor. Halihazırda 5 dilde ve 144 ülkede tanıtım faaliyetlerini sürdüren Parantez Fuarcılık, İtalya, İngiltere, Hindistan, Arjantin ve Çin’de kendi acenteleri aracığıyla çalışmalarını sürdürüyor. 47 ülkede ise sektörün önde gelen sivil toplum kuruluşlarıyla yaptığı işbirlikleri çerçevesinde tanıtımlarını güçlendiriyor. 2016-2017 programı kapsamında 18 ülkede 24 yerel ve uluslararası etkinliğe katılım programına aralıksız devam eden şirket, 15’e yakın ihtisas yayınıyla yaptığı anlaşmalarla duyurularını çeşitlendirdi. Hali hazırda sayısı 70 bini aşan profesyonel sektör temsilcileriyle kişisel mailler, e-bültenler ve sosyal medya aracılığıyla anlık etkileşimde bulunan Parantez, 2017’e kadar bu sayıyı 180 bine ulaştırmayı hedefliyor.

Innovative solution from BASF and Balchem ..................................................................................................................... BASF ve Balchem’den yenilikçi çözüm BASF and Balchem Corporation (BCPC) announce they are working together to bring next generation feed efficiency and health products to the North American swine industry. "Our alliance with Balchem helps meet the changing needs of the U.S. swine market," said Christian Nitschke, BASF Regional Head, Animal Nutrition North America. "As we combine strong market expertise and close customer relationships with superior technologies and production capacities, we are confident that the result will improve animal health and efficiency, leading to increased profitability for the pork producer." "BASF has helped the European swine industry by developing innovative feed solutions for more efficient and consumer-responsive pork production," notes Jonathan Griffin, Vice President, Balchem Animal Nutrition & Health. "As we look to 2017, and the changes the U.S. industry faces, we are proud to work closely with BASF to bring new feed management options to pork producers. As the industry continues to work hard to provide a safe and affordable food supply, while also meeting consumer demands, collaboration such as this will be imperative to developing the tools that will help us get there."

FEED PLANET MAGAZINE

BASF ve Balchem (BCPC), yeni nesil yem verimi ve sağlık ürünlerini Kuzey Amerika domuz endüstrisine tanıtmak için beraber çalıştıklarını duyurdu. BASF Kuzey Amerika Hayvan Beslenmesi Bölge Müdürü Christian Nitschke, "Balchem ile olan anlaşmamız Amerika’daki domuz piyasasının değişen ihtiyaçlarını karşılamamıza yardımcı oluyor," dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti: "Daha iyi teknolojiler ve üretim kapasiteleriyle birlikte güçlü pazar uzmanlıkları ve yakın müşteri ilişkilerini birleştirdiğimiz için, sonucun hayvan sağlığını ve verimini geliştireceğine inanıyoruz ve bunun domuz eti üreticiliğinde yüksek kar sağlayacağına eminiz." Balchem Hayvan Beslenmesi & Sağlığı Birimi Başkan Yardımcısı Jonathan Griffin ise "BASF, daha etkili ve müşteri-uyumlu domuz eti üretimi için yenilikçi yem çözümlerini geliştirerek Avrupa domuz sanayisine yardımcı oldu," dedi ve ekledi: "2017 yılına ve Amerika sanayisinin karşı karşıya olduğu değişikliklere baktığımızda, domuz eti üreticilerine yeni yem yönetim seçenekleri sunmak için BASF ile birlikte iş yapmış olmaktan gurur duyuyoruz. Endüstri, bir yandan müşteri isteklerini karşılarken bir yandan da daha güvenilir ve uygun gıda tedariki sağlamak adına sıkı bir şekilde çalışmayı sürdürdüğü için, bunun gibi bir işbirliği bizim o noktaya ulaşmamızı sağlayacak yöntemler geliştirmede zorunlu olacaktır."

April-June • Nisan-Haziran 2016

17


NEWS • HABER

ADM celebrates new facilities in Minnesota ...........................................................

ADM Minnesota’daki yeni tesislerini kutluyor ADM announces expansion, modernization of pet food production in its feed plant in Effingham, Illinois and holds open house to mark opening of high-tech animal feed mill in Glencoe, Minnesota. Both new, state-of-the-art facilities will offer expanded production capacity and ability to meet a wider variety of customer requirements. ADM, Illinois’daki yem fabrikasının hayvan yemi üretim biriminde büyüme ve modernleşme gerçekleştiriyor. Firma ayrıca, Minnesota Glencoe’deki yüksek teknoloji hayvan yemi tesisinin açılışı için kapılarını açıyor. Yeni ve gelişmiş tesislerin ikisinin de müşteri gerekliliklerini daha geniş bir ölçüde karşılayacağı belirtiliyor. Archer Daniels Midland Company (ADM) celebrated the opening of its new, high-tech feed facility in Glencoe, Minnesota. The company also announced that it is investing to expand and modernize its pet food and specialty livestock feed operations in Effingham, Illinois. The Glencoe plant now has annual capacity approaching 100,000 tons. It also has more than 30,000 square feet of warehouse space to provide products on demand. Twenty one separate bulk ingredient bins and 28 finished feed bins in the plant allow for fresh finished feed when needed. It is stated that the new plant features a unique, patented, cold-pelleting system for efficient, consistent pelleted products. Considering the new pet food facility in Illinois, the company states that the facility will feature automation within receiving, batching, packaging, and loadout sections; multiline batching with simultaneous weighing; metal detection and protection from receiving to packaging. "We are continuing to expand our capabilities to meet the needs of animal nutrition customers around the globe," said Brent Fenton, president of ADM Animal Nutrition. "With these new plants, we will be positioned to grow with our customers, helping support them as they succeed. We are excited about these investments to grow and improve our ADM Animal Nutrition business, and we are looking forward to sharing the benefits with our customers."

18

April-June • Nisan-Haziran 2016

Archer Daniels Midland (ADM), Minnesota Glencoe’deki yeni yüksek teknoloji yem tesisinin açılışını gerçekleştirdi. Şirket ayrıca hayvan yemi üretim birimini ve Illinois Effingham’daki hayvan yemi operasyonlarını daha da genişletmek ve modernleştirmek için yatırımda bulunduklarını belirtiyor. Glencoe tesisi şuan yıllık 100,000 tona yaklaşan kapasiteye sahip. Tesis, ayrıca istenildiğinde ürün sunabilmek adına yaklaşık 2800 m2’lik depolama alanından daha fazlasına sahip. Tesisteki 21 ayrı yığın silosu ve tamamlanmış durumdaki 28 yem silosu da ihtiyaç duyulduğunda hazır taze yem imkanı sağlıyor. Yeni tesisin etkili ve tutarlı peletler için benzersiz ve patentli soğuk peletleme sistemini barındırdığı da belirtiliyor. Şirket, Illinois’daki yeni hayvan yemi tesisi ile ilgili olarak tesisin alım, harmanlama, paketleme ve yük indirme bölümlerinde otomatik kontrol sağlayacağını ifade ediyor. ADM Hayvan Beslenmesi Başkanı Brent Fenton, "Biz hayvan beslemesinde küresel müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için kapasite genişletmeye devam ediyoruz" dedi ve ekledi: "Bu yeni tesislerle beraber, müşterilerimizle büyüyeceğiz ve onlar başardıkça onlara destek vereceğiz. ADM Hayvan Beslenmesi işini geliştirmek ve büyütmek adına gerçekleştirilen bu yatırımlarla konusunda çok heyecanlıyız ve müşterilerimizle bunun getirilerini paylaşmayı dört gözle bekliyoruz."

FEED PLANET MAGAZINE


NEWS • HABER

FEED PLANET MAGAZINE

April-June • Nisan-Haziran 2016

19


NEWS • HABER

Mustafa Hacıali Feed Industry Facilities open in Cyprus ..................................................................................................................................................

Kıbrıs’taki Mustafa Hacıali Yem Sanayi Tesisleri’nin açılışı yapıldı

Official opening of Mustafa Hacıali Feed Industry Facilities established in Haspolat Kirli Industrial Zone in Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC) takes place with the participation of the Prime Minister of TRNC, Huseyin Ozgurgun and the government authorities. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Haspolat Kirli Sanayi Bölgesi’nde kurulan Mustafa Hacıali Yem Sanayi Tesisleri’nin resmi açılışı, KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün’ün ve hükümet yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Starting operation approximately 8 months ago in Haspolat Kirli Industrial Zone of TRNC, Mustafa Hacıali Feed Industry Facilities opened officially. Prime Minister Huseyin Ozgurgun and the government authorities participated in the opening ceremony of Mustafa Hacıali Feed Industry Facilities, producing feed for small cattle, bovine and poultry, and employing 37 people including the administrative. In his speech, Prime Minister Huseyin Ozgurgun said that Mustafa Hacıali Feed Industry Facilities represent the economic journey of the Turkish people in Cyprus. Stating that this factory has the most modern facilities of TRNC and the Middle East, mentioned about the serious investor Mustafa Haciali's role in import and employment.

KKTC’nin Haspolat Kirli Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 8 ay önce faaliyete başlayan Mustafa Hacıali Yem Sanayi Tesisleri, resmen açıldı. Küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarla kanatlılar için yem üreten, yönetici dahil 37 kişinin çalıştığı Mustafa Hacıali Yem Sanayi Tesisleri’nin açılış törenine Başbakan Hüseyin Özgürgün ve hükümet yetkilileri katıldı. Başbakan Hüseyin Özgürgün törendeki konuşmasında, Mustafa Hacıali İşletmeleri’nin Kıbrıs Türk halkının ekonomik anlamadaki yolculuğunu temsil ettiğini söyledi. Bu fabrikayla KKTC’nin Ortadoğu’nun en modern tesisine sahip olduğunu kaydeden Özgürgün, ülkeye ciddi yatırımlar yapan Mustafa Hacıali’nin ihracat ve istihdamdaki rolüne değindi.

ANNUAL 90 THOUSAND TONS OF PRODUCTION Speaking in the opening, the General Manager of Mustafa Haciali Companies, Huseyin Erkoru stated that the factory with 9 floors is constructed with technology, knowledge and experience of the German company with Switzerland origin, Bührer, and 148 personnel worked in the construction of this industrial structure. Expressing that engineers, architects and workers from Turkey and TRNC worked in the completion of the facilities, Erkoru said "The most modern factory of our region and the Middle East is created with Bührer technology." Mentioning that the annual production capacity of the old

20

April-June • Nisan-Haziran 2016

YILLIK 90 BİN TON ÜRETİM Açılışta söz alan Mustafa Hacıali İşletmeleri Genel Müdürü Hüseyin Erkoru, 9 katlı fabrikanın, İsviçre menşeli Alman firma Bühler’in teknolojisi, bilgi birikimi ve deneyimiyle yapıldığını, bu endüstriyel yapının oluşmasında 148 personelin alın teri döktüğünü belirtti. Tesisin tamamlanmasında Türkiye’den, KKTC’den mühendis, mimar ve işçilerin de emekleri olduğunu ifade eden Erkoru, "Bühler teknolojisiyle bölgemizin ve Ortadoğu’nun en modern fabrikası yaratıldı" dedi. Eski yem fabrikalarının yıllık üretimin kapasitesinin 55 bin ton

FEED PLANET MAGAZINE


NEWS • HABER

FEED PLANET MAGAZINE

April-June • Nisan-Haziran 2016

21


NEWS • HABER

feed factory was 55 thousand tons, Huseyin Erkoru said that the lifetime of this 29-years old factory is expired, they would produce 90 thousand tons of production annually in the first stage, and that they will increase the production to 210 thousand with a second investment. Turkey Sales Manager of Bührer Company, Emrah Alp said in his short speech that Mustafa Haciali Companies reached them 6 years ago with the request of establishing a feed factory. Thanking Mustafa Haciali Companies for their trust, Alp gifted Turgut Hacieli, one of the shareholders of the feed factory, a big Swiss bell believed to bring peace, profit and good luck.

olduğunu anımsatan Hüseyin Erkoru, 29 yıllık bu fabrikanın miladını doldurduğunu, yeni tesiste ilk etapta yıllık 90 bin ton üretim yapacaklarını, ikinci yatırım hamlesiyle de üretimi 210 bine çıkaracaklarını kaydetti. Bühler firmasının Türkiye Satış Müdürü Emrah Alp ise yaptığı kısa konuşmada, Mustafa Hacıali İşletmeleri’nin 6 yıl önce modern bir yem fabrikası kurma talebiyle kendilerine ulaştıklarını aktardı. Mustafa Hacıali İşletmeleri’ne güvenleri için teşekkür eden Alp, yem fabrikasının hissedarlarından olan Turgut Hacıali’ye, barış, huzur, kazanç ve uğur getirdiğine inanılan büyük bir İsviçre çanı hediye etti.

EU Arrangement for Feed Additives ....................................................

Yem katkı maddelerine AB ayarı "Communique on the Preparation and Presentation of the Application File for the Assessment and Approval Transactions of Feed Additives" prepared pursuant to harmonization with European Union legislation by the Ministry of Agriculture and Livestock became eddective on May 27 upon being published in the Official Gazette. The Communique prepared based on the Law on Veterinary Services, Plant Health, Food and Feed numbered 5996 and the Regulation on the Feed Additives Used in Animal Feeding numbered 28711 contains matters regarding the preparation and presentation of the application file for the assessment and approval transactions of feed additives. These matters include an application form, the details of the applicant, general and special requirements, and the minimum durations of the activity works. Pursuant to this, the file prepared by the applicant for the approval transaction of feed additive shall be submitted to the Ministry along with the application form annexed to the communique. The file prepared shall be in compliance with the approval conditions stated in Article 5 of the Regulation, and meet such conditions.

22

April-June • Nisan-Haziran 2016

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından, Avrupa Birliği mevzuatına uyum kapsamında hazırlanan "Yem Katkı Maddelerinin Değerlendirme ve Onay İşlemleri için Başvuru Dosyasının Hazırlanması ve Sunulması Hakkında Tebliğ", 27 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ve 28711 sayılı Hayvan Beslemede Kullanılan Yem Katkı Maddeleri Hakkında Yönetmelik hükümlerine dayanılarak hazırlanan Tebliğ, hayvan beslemede kullanılacak olan yem katkı maddelerinin değerlendirme ve onay işlemleri için başvuru dosyasının hazırlanması ve sunulması ile ilgili hususları kapsıyor. Bu hususlar başvuru formunu, başvuru sahibinin bilgilerini, genel ve özel gereklilikleri, etkinlik çalışmalarının minimum sürelerini içeriyor. Buna göre yem katkı maddesinin onay işlemi için başvuru sahibi tarafından hazırlanan dosya, tebliğ ekinde yer alan başvuru formu ile birlikte Bakanlığa sunulacak. Hazırlanan dosyanın, Yönetmeliğin 5’inci maddesinde belirtilen onay şartlarına uygun olması ve bu şartları sağlaması gerekecek.

FEED PLANET MAGAZINE


NEWS • HABER

FEED PLANET MAGAZINE

April-June • Nisan-Haziran 2016

23


NEWS • HABER

Trouw Nutrition opens research facility in Netherlands .................................................

Trouw Nutrition Hollanda’da araştırma tesisi açıyor Trouw Nutrition opened a state-of-the-art research facility in the Netherlands to accelerate global innovation in ruminant nutrition. The new facility will add to the five R&D centers to the company and engage in advanced studies. Trouw Nutrition, Hollanda’da gelişmiş bir araştırma tesisi açarak ruminant beslemesinde küresel yeniliği hızlandırmayı amaçlıyor. Yeni tesis, şirketin beş AR-GE merkezi arasında yer alacak ve ileri düzey çalışmalarla ilgilenecek. Trouw Nutrition, the global leader in innovative feed specialties, calf milk replacers, premixes and nutritional services for the animal nutrition industry, has opened its new Calf & Beef Research Facility, close to Boxmeer, in the Netherlands. With state-of-the-art infrastructure and equipment, this new facility will engage in advanced studies alongside the group's two existing dairy facilities in Boxmeer and Burford, Canada, to accelerate innovation in ruminant nutrition. Trouw Nutrition R&D Director, Prof Leo den Hartog comments: "A key trend in both dairy and beef production globally is the desire to gain a greater understanding of how to maximise the full genetic potential of the animal. Science steers us towards the start of life as the key period at which we can make significant gains in production. Our expanding research capacity is recognition of these developments. By 2050 the world population is expected to grow by 30% and the demand for dairy and meat expected to double. Meeting this demand will be a challenge for the agricultural industry. This investment therefore plays a vital role in the development of new nutritional solutions that can tap into the recognized need to feed the world in a more efficient and sustainable way. The new facility increases the global innovation capability for Trouw Nutrition, adding to the five R&D centers already in use around the world."

24

April-June • Nisan-Haziran 2016

İnovatif yem uzmanlık alanlarında, buzağı süt ikame yemi, premiksler ve hayvan besleme endüstrisi için beslenme hizmetlerinde küresel lider konumunda olan Trouw Nutrition, Hollanda’da, Boxmeer’e yakın yeni Buzağı ve Sığır Araştırma Tesisini açtı. En gelişmiş altyapı ve ekipman ile donatılan yeni tesis, ruminant beslenmesinde inovasyonu hızlandırmak için grubun Kanada Boxmeer ve Burford’da bulunan iki mandıra tesisleriyle birlikte ileri düzey çalışmalarla ilgilenecek. Trouw Nutrition AR-GE Direktörü Prof. Leo den Hartog, konuyla ilgili şu yorumda bulundu: "Küresel süt ve besi hayvancılığı üretiminde anahtar akım, hayvanın bütün genetik potansiyelini en üst düzeye nasıl çıkacağını anlama tutkusundan geçiyor. Bilim, bizi hayatın başlangıcına doğru yönlendirir çünkü orada önemli üretim kazançları sağlayacağımız asıl süreç mevcut. Bizim genişleyen araştırma kapasitemiz bu gelişmelerin onayıdır. 2050 yılına kadar dünya nüfusunun %30 artacağı düşünülüyor ve süt ürünleri ve et için olan isteğin ikiye katlanması bekleniyor. Bu ihtiyacı karşılamak tarım endüstrisi ne büyük bir zorluk yaşatacaktır. Bu yüzden bu yatırım, dünyayı verimli ve etkili bir şekilde besleme ihtiyacından istifade edebilen yeni beslenme çözümlerinin gelişiminde çok önemli bir rol onar. Yeni tesis Trouw Nutrition'ın küresel yenilik kapasitesini arttıracak ve zaten dünya genelinde kullanılan beş AR-GE merkezini tamamlayacak."

FEED PLANET MAGAZINE


NEWS • HABER

2016 FAMSUN Technical Seminar was held successfully

.....................................................................

2016 FAMSUN Teknik Seminer'i başarıyla gerçekleştirildi "Intelligence Makes Everything Possible in the Future—2016 FAMSUN Feed Intelligent Factory Technical Seminar" organized by FAMSUN was held grandly in Yangzhou City from April 20 to 21, 2016. FAMSUN tarafından organize edilen "Akıl Gelecekte Her Şeyi Mümkün Kılar - 2016 FAMSUN Akıllı Yem Fabrikası Teknik Semineri", 20-21 Nisan 2016 tarihlerinde Yangzhou City’de gerçekleştirildi. The seminar, under the theme of "Feed Intelligent Factory", gathered more than 100 people to learn a serial of lectures together, including experts in China, Europe and the US who have decades of practice in the feed machinery field and are highly experienced in the technique design of foreign intelligent feed factories, as well as production directors of feed factories at home and abroad, technical experts, and experts from farming and animal husbandry colleges. Mr. Hans, the president of FAMSUN Institute's keynote speech on "Feed Factories' Energy Saving and Environmental Protection" sparked a great interest among the guests attended. He first elaborated the health district concept of feed factories, the design of workshop airflow direction and the process planning concept of raw materials crushing. Then, by providing the example of an aquatic feed factory, he introduced the energy recovery of equipment, such as drying machine, and the method to further reduce the consumption of steam and the method of feed factory odor treatment, as well as the effect these methods could achieve. Merry from FAMSUN American Research Institute also presented the discussion on new technique of drying fodder, focusing on the introduction of the energy-saving technology of dryers. She took the horizontal dryer as an example and stated the detailed plan and measures to reduce the energy consumption of dryers in many aspects of dryers such as configuration and type selection, optimization of operational parameters and automatic control.

FEED PLANET MAGAZINE

Seminer, "Akıllı Yem Fabrikası" teması altında Çin’den, Avrupa’dan ve Amerika’dan yem makinesi alanında onlarca sene deneyimi olan ve yabancı akıllı yem fabrikalarının teknik tasarılarında yüksek derecede tecrübeye sahip uzmanlardan; ülkedeki ve yurtdışındaki yem fabrikalarının üretim yöneticileri, teknik uzamlar, çiftçilik ve hayvancılıktaki çalışanlardan oluşan 100’den fazla insanı bir konferanslar serisi için bir araya getirdi. Seminer esnasında FAMSUN Enstitüsü Başkanı Hans’ın "Yem Fabrikalarının Enerji Tasarrufu ve Çevre Koruması" temalı konuşması, katılan misafirler tarafından oldukça ilgiyle karşılandı. Hans, ilk olarak yem fabrikalarının bölge sağlık konseptini, çalışma alanının hava akış yönü tasarımını ve hammadde öğütme prosesi planlama konseptini değerlendirdi. Daha sonra bir su ürünleri yem fabrikası örneği sunarak, bir kurutma makinesi gibi ekipmanların enerji tasarrufunu anlatan Hans, buhar tüketimini azaltacak daha ileri yöntemleri, yem fabrikası koku sağaltım yönetimini ve bu yöntemlerin etkilerinin nasıl bir başarı yaratabileceğini aktardı. FAMSUN Amerika Araştırma Enstitüsü’nden Merry de, hayvan yemini kurutma üzerine yeni teknikler hakkında bir tartışma sunup, kurutmalardaki enerji tasarrufu teknolojisinin tanıtımı hakkında bilgiler verdi. Yatay kurutucuyu örnek olarak veren Merry, hem kurutucuların enerji tüketimini azaltmak için olan tedbirleri ve detaylı planları birçok yönden ele aldı hem de konunun konfigürasyon ve tür seçimi kurutmaları, işletme parametrelerinin optimizasyonu ve otomatik kontrol gibi yönlerine değindi.

April-June • Nisan-Haziran 2016

25


NEWS • HABER

Kevser Yem meets the dealers in Antalya ............................................................

Kevser Yem, Antalya’da bayileriyle buluştu Centered in Afyonkarahisar, Kevser Un ve Yem Sanayi meets its dealers in Antalya, and holds a seminar on the new products. Afyonkarahisar merkezli Kevser Un ve Yem Sanayi, Antalya’da bayileriyle bir araya geldi ve yeni ürünleri hakkında bir seminer düzenledi. Operating in in Afyonkarahisar, Kevser Un ve Yem Sanayi held its 8th Dealer and Customer Seminar Meeting in Antalya. Expanding its flour and feed trading capacity every year, the company assessed the year 2015 with its dealers in Antalya, and determined their targets for 2016. Making a speech in the meeting, the Chairman of the Board of Directors of Kevser Yem, Ahmet Budak said: "The strategic targets of Kevser Yem, the pioneer and the leader of the sector for 20 years, includes maintaining and sustaining the market leadership. The effects of this target can be observed in every single work carried our, in every single decision made." Reminding that they had been operating in the feed sector under Kevser Yem brand until the end of 2015, Budak said that they will enter the market with a second brand in 2016, Sirin Yem.

Afyonkarahisar’da faaliyet gösteren Kevser Un ve Yem Sanayi, 8. Bayi ve Müşteri Seminer Toplantısı’nı Antalya’da gerçekleştirdi. Un ve yem ticaret hacmini her geçen yıl daha da genişleten firma, Antalya'da bayileriyle 2015 yılını değerlendirdi ve 2016 yılı hedeflerini belirledi. Toplantıda bir konuşma yapan Kevser Yem Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Budak, şunları dile getirdi: "20 yıldır yem sektörüne öncülük ve liderlik eden Kevser Yem’in stratejik hedefleri içinde pazar liderliğini korumak ve sürdürmek yer almaktadır. Bu hedef yapılan her çalışmada, verilen her kararda etkilerini göstermektedir." 2015 yılı sonuna kadar yem sektöründeki faaliyetlerini Kevser Yem markasıyla sürdürdüklerini hatırlatan Budak, 2016 yılı itibariyle Şirin Yem adıyla, ikinci bir markayla daha piyasada yer alacaklarını söyledi.

R&D Center for Forage Plants from Yasar Holding .........................................................................................................................................

Yaşar Holding’den yem bitkileri için Ar-Ge Merkezi Taking action to develop new forage plants so as to compete and decrease cost, Yasar Holding establishes an R&D center in Hedef Farm. Rekabet edebilmek ve maliyetleri düşürebilmek için yeni yem bitkileri geliştirmek için harekete geçen Yaşar Holding, Hedef Çiftliği’nde bir Ar-Ge merkezi kurdu. Yasar Holding held a meeting with the agenda of "Bamboo and Forage Plants" so as to meet the roughage need and discuss the production of endemic products. Chairman of the Board of Directors of Yasar Holding, Selcuk Yasar hosted the meeting with the participation of the world famous Chinese botanist Prof. Zhu Zhaohua.

26

April-June • Nisan-Haziran 2016

Yaşar Holding, Türkiye’de kaba yem açığını gidermek ve endemik ürünlerin ortaya çıkarılmasını tartışmak amaçlı "Bambu ve Yem Bitkileri" konulu bir toplantı düzenledi. Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Yaşar’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya, dünyaca ünlü Çinli botanikçi Prof. Zhu Zhaohua katıldı. Toplantıda Türkiye’de kaba yem açığının çok büyük

FEED PLANET MAGAZINE


NEWS • HABER

Emphasising that Turkey's need for roughage is huge, Chairman of the Board of Directors of Yasar Holding, Selim Yasar said that quality and affordable roughage production is a must for the future of husbandry. Remarking the necessity of creating alternatives to find a solution for the structural problems of husbandry, Yasar said: "We established an R&D center in Hedef Farm. We work on roughage. We especially research for acclimatized plants with high protein and dry matter. The summers in our country is arid, we need to develop new roughage types so as to compete and decrease the costs. We compare the examples from the world with our own. We seek the ways through which we an benefit from our own, endemic plants. We benefit from Prof. Dr Zhu Zhaohua's stuies on agriculture beneath tree, energy and roughage. We consider what we can do in our country on energy plants and roughages."

olduğuna dikkat çeken Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yaşar, kaliteli ve düşük maliyetli kaba yem üretiminin hayvancılığın geleceği için şart olduğunu söyledi. Hayvancılıkta yapısal problemlere çözüm bulmak için alternatifler üretme gerekliliğine dikkat çeken Yaşar, şunları aktardı: "Hedef Çiftliğinde bir Ar-Ge merkezi kurduk. Yem bitkileri üzerinde çalışıyoruz. Özellikle protein, kuru madde açısından zengin ve iklime uygun bitkileri araştırıyoruz. Ülkemiz yazın kurak geçiyor, rekabet edebilmek ve maliyeti düşürebilmek için yeni yem bitki türleri geliştirmemiz gerekiyor. Dünyadaki örneklerle, bizdeki örnekleri karşılaştırıyoruz. Kendimize özgü, endemik bitkilerden nasıl yararlanırız onlara bakıyoruz. Prof. Dr. Zhu Zhaohua’nın ağaç altı ziraat, enerji ve yem bitkileriyle ilgili çalışmalarından faydalanıyoruz. Hem enerji bitkisi hem de yem bitkileri konusunda, ülkemizde neler yapabiliriz bunları değerlendiriyoruz."

Kayseri Seker supports corn production .............................................................................................................

Kayseri Şeker’den mısır üretimine destek Starting the works for planting contracted corn, Kayseri Seker distributes high-yield corn seeds to the farmers. Sözleşmeli danelik mısır ekimi için çalışma başlatan Kayseri Şeker, çiftçilere yüksek verimli mısır tohumu dağıttı. Kayseri Seker took action for corn, one of the most important raw materials of feed sector. Starting the works for planting contracted dent corn in 2016 season, Kayseri Seker distibuted high-yield potential corn seeds to the farmers. Develi district was chosen as the pilot area for the dent corn production to be supported by Kayseri Seker from planting to harvest pursuant to contracted agriculture. Kayseri Beet Planters Cooperative distributed "Du Pont Pioneer P0573 corn seed" with high-yield potential, "Limagrain Lg 30.597 hybrid" that does not have soil pickiness and have very high yield potential, and early comer "DKC 5783" corn seed with high yield potential to the farmers in Develi district. With this project, the aim is to domestically supply the dent corn that meets the increasing hybrid feed need in husbandry sector.

FEED PLANET MAGAZINE

Kayseri Şeker, yem sektörünün en önemli hammaddelerinden biri olan mısır için harekete geçti. 2016 yılı ekim döneminde sözleşmeli danelik mısır ekimi gerçekleştirmek çalışma başlatan Kayseri Şeker, çiftçilere yüksek verim potansiyeline sahip tohum dağıtımı yaptı. Ekiminden hasadına kadar her aşamada Kayseri Şeker tarafından sözleşmeli tarım kapsamında destek görecek danelik mısır üretimi için pilot bölge olarak Develi ilçesi seçildi. Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi tarafından, Develi ilçesindeki çiftçilere yüksek verim potansiyeline sahip ‘Du Pont Pioneer P0573 Mısır Tohumu’, toprak seçiciliği olmayıp çok yüksek verim potansiyeline sahip ‘Limagrain Lg 30.597 hibrid’ tohumu ile erkenci olması yanında verim potansiyeli çok yüksek ‘DKC 5783’ mısır tohumu dağıtımı yapıldı. Bu projeyle birlikte hayvancılık sektöründe artan karma yem talebi ihtiyacını karşılayan danelik mısırın yurt içinden karşılanması hedefleniyor.

April-June • Nisan-Haziran 2016

27


INTERVIEW • RÖPORTAJ

Alexander DÖRING, FEFAC:

"Feed industry had a nice story to tell" .........................................................................

"Yem endüstrisinin anlatacak güzel bir hikayesi var"

"Our plan for the future is clear: paving the way to make our vision go through, in a chain spirit. Investing in innovative nutritional solutions, improving feed safety along the chain and developing tools to measure and secure responsible supply are the baselines for a successful feed industry and our mission is to maximise the possibilities for our members to do the best of what our organisations propose."

"Yem sanayisinin, hiç anlatmadığı ancak anlatmaya başlayacağı güzel bir hikâyesi olduğuna inanıyoruz. Bu hikayeyi anlatmaya karar verdik. FEFAC kurulunun Antalya’da oy birliği ile kabul ettiği vizyon belgelerinin temelini de bu oluşturuyordu. Bu, önümüzdeki 5 yıl, FEFAC faaliyetlerinin omurgasını oluşturacak. Bu vizyon belgeleri üç tematik unsur etrafında yapılandırıldı; hayvan besleme bilimi, sürdürülebilirlik ve yem güvenlik yönetimi." This month we are together with Alexander DÖRING, Secretary General of European Feed Manufacturers’ Federation (FEFAC). Consisting of 25 national associations in 24 EU countries, FEFAC represents nowadays 70% of the EU industrial compound feed production. Stating that FEFAC is the only independent spokesman of the EU Compound Feed Industry at the level of the European Institutions and internationally within the International Feed Industry Federation, IFIF, Döring said the

28

April-June • Nisan-Haziran 2016

Bu ayki konuğumuz Avrupa Yem üreticileri Federasyonu (FEFAC) Genel Sekreteri Alexander DÖRING. 24 AB ülkesindeki 25 ulusal dernekten oluşan FEFAC, günümüzde AB endüstriyel karma yem üretiminin yüzde 70’ini temsil ediyor. Avrupa enstitüleri ve Uluslararası Yem Endüstrisi Federasyonu IFIF bünyesinde, FEFAC’ın AB karma yem endüstrisini temsil eden tek bağımsız sözcü olduğunu söyleyen Döring, AB’de faaliyet halinde 3,800 yem değirmeni bulunduğunu ve 2015 yılında Avrupa’da 156

FEED PLANET MAGAZINE


INTERVIEW • RÖPORTAJ

estimated number of feed mills operating in the EU is 3,800 and 156 million tonnes of compound feed were produced in the EU in 2015. We are taking the details about the transformation of European feed industry and global feed industry from Alexander Döring. Mr. Döring, first of all could you please give us some information about FEFAC? How many members do you have; what is your member profile and what are your activities as a federation in the European feed industry? What is the ratio of your members in total feed industry? FEFAC membership today consists of 25 national associations in 24 EU Member States as full members as well as Associations in Switzerland, Turkey, Norway, Serbia and Russia with observer/associate member status. FEFAC represents the compound feed and the premixtures manufacturers. It was founded in 1959 by five national compound feed associations from France, Belgium, Germany, Italy and the Netherlands and its membership consists nowadays of 25 national associations in 24 EU Member States as full members. But FEFAC membership goes beyond the EU borders: we have for long established privileged relationship with countries candidate to join the EU. For example, we have Türkiyem-Bir, representing Turkey compound feed manufacturers, as associate member to FEFAC. Other association members to FEFAC are associations representing the compound feed producers in the European Free Trade Association (EFTA) countries (e.g. Norway, Switzerland) as well as European federations whose field of activities is directly linked to animal nutrition (e.g. EMFEMA representing feed minerals or EFFPA representing former foodstuff processors). In addition, we also have the Serbian and Russian national associations of compound feed manufacturers as observer members. FEFAC represents nowadays 70% of the EU industrial compound feed production. It is the only independent spokesman of the EU Compound Feed Industry at the level of the European Institutions and internationally within the International Feed Industry Federation, IFIF. Under the leadership of our current president Ruud Tijssens, supported by the members of the FEFAC Praesidium, the Council the Committees and other advisory bodies, FEFAC operates in the interest of feed business operators across the EU and beyond. Our main missions are: • Lobby for a legislative framework and its implementation, without discrimination in EU Member States so as to maximise market opportunities for EU compound feed companies; • Safeguard conditions of free access to raw materials, the proper functioning of their markets and the definition of their quality;

FEED PLANET MAGAZINE

milyon ton karma yem üretildiğini belirtiyor. Avrupa yem endüstrisi ve dünya yem endüstrisinin dönüşümüyle ilgili detayları Alexander Döring’den alıyoruz. Sayın Döring, öncelikle FEFAC hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz? Kaç tane üyeniz var, üyeleriniz kimlerden oluşuyor ve bir federasyon olarak Avrupa yem sektöründeki faaliyetleriniz nelerdir? Üyeleriniz Avrupa yem sektörünün ne kadarlık bir kısmını temsil ediyor? Bugün FEFAC üyeleri; Avrupa Birliği üyesi 24 ülkede, tam üye konumundaki 26 ulusal dernekten ve aynı zamanda İsviçre, Türkiye, Norveç, Sırbistan ve Rusya’daki derneklerden ve gözlemci/yedek üye statüsünde yer alan derneklerden oluşmaktadır. Karma yem ve premiks üreticilerini temsil eden FEFAC, 1959 yılında Fransa, Belçika, Almanya, İtalya ve Hollanda’daki 5 ulusal karma yem derneği tarafından kurulmuştur. Tam üyeleri arasında 24 Avrupa ülkesinde bulunan 25 ulusal dernek vardır. Ancak FEFAC üyeliği AB sınırlarının dışına taşmıştır; AB’ye girmeye aday olan ülkelerle çok ayrıcalıklı uzun ilişkilerimiz var. Örneğin; Türkiye karma yem üreticilerini temsil eden Türkiyem-Bir Derneği, FEFAC yedek üyesidir. FEFAC’a üye diğer dernekler; Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleri (örneğin; Norveç ve İsviçre) ve çalışma alanları hayvan beslenmesi olan Avrupalı derneklerdir (Örneğin; yem minerallerini temsil eden ENFEMA ya da eski gıda işlemcilerini temsil eden EFFPA). Ayrıca, Sırbistan ve Rusya’daki ulusal karma yem üreticilerinin dernekleri, gözlemci üye statüsünde yer almaktadır. FEFAC bugün AB sanayi tipi karma yem üretiminin %70’ini temsil etmektedir. Avrupa Kurumları ve Uluslararası Yem Sanayi Federasyonu (IFIF) nezdinde AB karma yem sanayinin tek bağımsız sözcüsüyüz. FEFAC, FEFAC Praesidium, Komite Konseyi ve diğer danışman kurumların desteği ve mevcut başkanımız Ruud Tijssens liderliğiyle, AB genelinde yem işletmecilerinin menfaatlerini gözlemektedir. Temel görevlerimiz şunlardır: • AB karma yem şirketlerinin pazar fırsatlarını en üst düzeye çıkarmak amacıyla AB Üye Devletler arasında ayrım gözetmeksizin yasal çerçevenin belirlenmesi ve uygulanması için lobi faaliyetlerinde bulunmak; • Hammaddeye serbest erişim için koşulların oluşturulması, hammadde pazarının düzgün işlemesi ve kalitelerinin belirlenmesi; • Karma yemin kalite ve güvenliğini sağlayacak yem maddelerinin tedariki dahil, meslek kurallarının ve iyi üretim uygulamalarının geliştirilmesi; • AB karma yem şirketlerinin pazar fırsatlarını en üst düzeye çıkarmak amacıyla, pazar ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde hayvansal üretimin sürdürülebilir kalkınmasını sağlamak; • Avrupa’da yemle ilgili yeni buluşlar ve/veya bilim transferi ve etkili kaynak ve hayvansal üretim sistemlerinin sür-

April-June • Nisan-Haziran 2016

29


INTERVIEW • RÖPORTAJ

• Develop professional rules and good manufacturing practices including the sourcing of feed materials that ensure the quality and the safety of compound feed; • Encourage the sustainable development of livestock production responding to the market requirements, so as to maximise market opportunities for EU compound feed companies; • Encourage the development of precompetitive European feed-related Research & Development projects seeking to enhance the EU feed & livestock sectors competitiveness and capacity to innovate in and/or transfer science and technology based solutions to improve the sustainability of resource efficient livestock production systems. Could you please give us some information about European feed industry regarding the data you have? What are the feed varieties which are produced in Europe and what is the production amount? What are the most produced and consumed feed varieties in Europe? Based on the data provided by our member associations, we estimate that 156 million tonnes of compound feed were produced in the EU in 2015. More detailed figures will be available by the end of June 2016, however it can be expected the estimation is realistic. This would mean almost status quo compared to 2014. Poultry & layer feed is the leading compound feed segment with 34% of the total compound feed production, slightly above pig feed (31%). Cattle feed production is not far behind, with 27% of the market. How many companies producing feed are there in Europe? What can you say about the feed production capacity, their capacity usage and technologic structure? We estimate the number of feed mills operating in the EU at 3,800 units, meaning an average production of slightly more than 40,000 ton/year. The structures are very different depending on countries, since restructuration has not been operated at the same speed everywhere. For example, looking at the average size of feed mills you can see that, 20 years ago, the average capacity of a feed mill in Italy was 11,000 tonnes, whereas a Dutch feed mill had already an average capacity of 45,000 tonnes (more than the present EU average size). Nowadays, an average Italian feed mill is producing 29,000 tonnes (still three time as high as 20 years before) but during the same period, the Dutch feed industry has continued its restructuration, with an average side around 140,000 tonnes/unit. What is the importance and place of European countries in global feed production? Which European countries are prominent in terms of global feed production and exportation? Which countries have difficulties in feed production and need to import?

30

April-June • Nisan-Haziran 2016

dürülebilirliğini artırmak amacıyla teknoloji tabanlı çözümler sunan ve AB yem & hayvancılık sektörlerinin rekabet gücünü ve kapasitesini arttırmayı hedefleyen Araştırma ve Geliştirme projelerini teşvik etmek. Elinizdeki veriler ışığında Avrupa yem sanayi hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Örneğin Avrupa genelinde üretimi gerçekleştirilen yem çeşitleri nelerdir ve miktarları ne kadardır? Hangi yemler Avrupa’da daha çok üretiliyor ve kullanılıyor? Üye derneklerimiz tarafından sağlanan verilere göre; 2015 yılında Avrupa’da 156 milyon ton karma yem üretildiğini tahmin ediyoruz. Daha detaylı rakamlar, Haziran ayı sonunda elimizde olacak; ancak bu tahminin gerçekçi olduğu düşünülebilir. Bu veri, 2014 yılı ile karşılaştırıldığında durumun bunun yakın olduğu görülmektedir. Avrupa’da kanatlı ve katmanlı yem grubu, yüzde 34 ile toplam karma yem üretiminin en büyük bölümünü oluşturmaktadır. Bu da miktar olarak domuz yeminin (%31) biraz üstünde kalmaktadır. Büyükbaş hayvan yemi üretimi ise yüzde 27 ile kanatlı ve domuz yemlerini takip ediyor. Avrupa genelinde yem üretimi gerçekleştiren yaklaşık kaç işletme & firma var? Bunların yem üretim kapasiteleri, kapasite kullanım oranları ve teknolojik alt yapıları hakkında neler söyleyebilirsiniz? AB’de faaliyet gösteren yem fabrikalarının sayısının, yılda ortalama 40,000 tondan biraz daha fazla üretim yapan 3,800 tesisten oluştuğunu tahmin ediyoruz. Yapıları, ülkelere bağlı olarak son derece farklılık göstermektedir çünkü yeniden yapılanma süreci her ülkede aynı hızla ilerlemiyor. Örneğin; yem fabrikalarının ortalama büyüklüğüne bakarak bunu görebilirsiniz; 20 yıl önce Hollandalı bir yem fabrikası halihazırda 45.000 ton ortalama kapasiteye sahip iken (şu andaki

FEED PLANET MAGAZINE


INTERVIEW • RÖPORTAJ

AB ortalamasından fazla), İtalya’daki bir yem fabrikasının ortalama kapasitesi 11.000 tondu. Günümüzde ise ortalama bir İtalyan yem fabrikası, 29.000 ton üretim yapmaktadır (20 yıl öncekinden neredeyse 3 kat fazla) ancak aynı dönemde, Hollanda yem sanayi, ortalama 140,000 ton/birim (tesis) ile yeniden yapılanma sürecini devam ettirmektedir. Dünya yem üretiminde Avrupa ülkelerinin yeri ve önemi nedir? Hangi Avrupa ülkeleri dünya yem üretiminde ve ihracatında öne çıkıyor? Hangi ülkeler yem üretimi konusunda sorun yaşıyor ve ithalata başvurmak durumunda kalıyor? Almanya, 24 milyon ton ile İspanya (22 milyon ton) ve Fransa’nın (21 milyon ton) önünde yer almakta ve toplam karma yem yönünden önde gelen AB ülkesi konumunu korumaktadır. Fransa kanatlı hayvanı yemi üretiminde liderlik konumunu sürdürürken, Almanya başlıca büyükbaş ve domuz yemi üreticisidir. Germany holds the position of leading EU country in terms of total compound feed with 24 million tonnes, ahead of Spain (22 million tonnes) and France (21 million tonnes). Germany is the leading cattle and pig feed producer while France maintains the leading position as poultry feed producer.

Daha geniş çerçeveden Avrupa’ya bakıldığında, yani özellikle Rusya ve Türkiye de dahil edildiğinde, karma yem üretiminin 220 milyon ton civarında olduğu tahmin edilebilir. Yüzde 22 pazar payı ile hala Çin ve ABD’nin önünde yer alan Avrupa, hala küresel ölçekte karma yem üretiminde önde gelen bölgedir.

Looking at Europe at large, i.e. including in particular Russia and Turkey, compound feed production may be estimated around 220 million tonnes, making of Europe still the leading region for compound feed production at global level with some 22% of the market, still ahead of China and USA.

Karma yem, genellikle çok dolaşımda olmayan bir üründür. Ticaret, komşu ülkelerle sınırlıdır ve neredeyse tam uyumlulaştırılmış yasal bir ortamda faaliyet göstermemize rağmen, politikalar yerine bireysel şirketlerin rekabet gücü daha önemli bir konudur. Bununla birlikte, hala bireysel şirketlerin rekabet gücünü etkileyebilen, özellikle vergi rejimi gibi, bazı unsurlar var. Ek olarak, Danimarka’daki gibi yem işletmelerinin resmi kontrol maliyetlerinin yüzde 100'ünü ödemesi gerektiği durumlar olabilir, oysa sınır ötesindeki rakiplerinin böyle bir sıkıntısı yok.

Compound feed is generally a good that does not travel much. Trade is limited to neighbouring countries and is more a matter of competitiveness of individual companies than policies, considering that we operate in an almost fully harmonised legal environment. Having said that, there are still some elements that can affect the competitiveness of individual companies, especially the tax regime. In addition, you may have situations like in Denmark where feed businesses are required to pay 100% of the official control costs whereas their competitors beyond the borders don’t. However these types of distortions can also generate cross-border trade flows. Supplying raw material for feed is one of the most significant issues of feed industry. Raw material is considered as a problem in many countries. Does Europe have any difficulty in this sense? What can you say about the raw material production in Europe? The EU market requirements for feed materials are estimated at approximately 260 million ton/year and representing 15% of the global feed market, have started

FEED PLANET MAGAZINE

Yem hammaddelerinin tedariki, yem sanayinin en önemli konularından biri. Hammadde pek çok ülkede sorun yaratmaktadır. Avrupa, bu konuda herhangi bir sorun yaşıyor mu? Yem hammaddelerinin üretiminde bölgede nasıl bir tablo söz konusu? Yem maddeleri için AB pazar gereksinimlerinin yılda yaklaşık 260 milyon ton olduğu tahmin ediliyor ve bu da küresel yem pazarının %15’ini oluşturuyor. Bu gereksinimler, diğer kıtalardan önemli ölçüde farklılaşmaya başladı çünkü toplumsal ve siyasi dinamikler, yem teminimiz için artan kısıtlamalar ve şartnamelerle sonuçlandı. Bu gelişmelerin uzun vadede yem güvenliğine doğrudan etkisi var ve bu durum Avrupa hayvancılık sanayinin rekabet gücünü baltalayabilir. AB, gıda güvenliği, genetiği değiştirilmiş ürünler ve sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda, dünyanın diğer bölgelerine kıyasla çok farklı görüş ve standartlara sahiptir. Aynı zamanda, AB, protein bakımından

April-June • Nisan-Haziran 2016

31


INTERVIEW • RÖPORTAJ

to deviate substantially from other continents because of societal and political dynamics, resulting in ever increasing constraints and specifications for our feed supply. These developments have a direct effect on feed security for the long term which could undermine the EU livestock industry’s competitiveness. The EU holds very different views and standards compared to other world regions when it comes to food safety, genetic modification of crops and sustainability. At the same time, the EU remains highly dependent on imports for the supply of several critical commodities, such as protein-rich feed materials and essential minerals, e.g. phosphates. The EU feed industry is faced with an increasingly complex supply of feed materials when doing business with its trading partners, as our companies operate on the same global market with powerful upcoming markets such as China and India, who don’t demand the same specifications. The EU already lost preferential buyer status for many key exporters as a result. Feed business operators have to comply with very strict rules as regards EU food safety. This led to the situation where the EU feed industry had to deal with an aflatoxin crisis in 2013 because a large consignment of maize from South-Eastern Europe was deemed unsuitable for feed use, though this very same batch was eventually exported and processed as cattle feed in the United States because of more lenient standards. In addition, increasing political and market demands for sustainable feed material supply are creating new pressures for our sector seeking to meet the societal demands. Our sector already successfully demonstrated that innovative improvements in resource efficiency go hand in hand with environmental gains. However, all the above-mentioned deviations create an unlevel playing field on the global market and may pose a serious threat to the competitiveness of the EU livestock industry in the long term. FEFAC uses all possible opportunities to insist on the need for EU authorities to secure access to the global market of feed materials. FEFAC does recognise and support the objective laid down in the new Common Agricultural Policy to reduce our dependency on imports by supporting Research and Development, Innovation and Investment in the local production of vegetable protein and the safe use of alternative feeds such as non-ruminant processed animal protein (including insects) and former foodstuffs. However, the EU needs to establish a policy framework on food and feed security which identifies access to feed materials as a key strategic goal. After all, we want to maintain a sustainable livestock industry in the EU that meets societal demands, while creating added value and jobs in rural communities by taking advantage of the growing global demand for animal products.

32

April-June • Nisan-Haziran 2016

zengin yem maddeleri ve fosfat gibi ana mineraller gibi çeşitli kritik emtianın temini için hala ithalata bağımlıdır. AB yem sanayi, ticari ortaklarıyla iş yaparken, yem maddelerinin giderek karmaşıklaşan bir temini ile karşı karşıya kalıyor, üstelik şirketlerimiz aynı şartnameleri istemeyen Çin ve Hindistan gibi gelişen pazarların olduğu bir dünyada faaliyet gösteriyor. AB halihazırda pek çok önemli ihracatçı için tercih edilen alıcı konumunu kaybetti. Yem işletmecileri, AB gıda güvenliği konusunda çok katı kurallara uymak zorunda. Bu da, AB yem sanayinin 2013 yılında uğraşmak zorunda kaldığı aflatoksin krizi gibi durumlara yol açmıştır çünkü Güney-Doğu Avrupa’dan yapılan büyük bir mısır sevkiyatı, yem kullanımı için uygun bulunmadı. Bununla birlikte, aynı parti en sonunda ihraç edilmiş ve daha yumuşak standartlar nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri’nde büyükbaş hayvan yemi olarak işlenmiştir. Buna ek olarak, sürdürülebilir yem malzemesi temini için giderek artan siyasi talepler ve pazar talepleri, toplumsal talepleri karşılamaya çalışan sektörümüz için yeni baskılar oluşturuyor. Sektörümüz, çevresel kazanımlarla birlikte kaynak verimliliğindeki yenilikçi gelişmeleri başarılı bir şekilde ispatlamıştır. Yine de, yukarıda belirtilen tüm değişimler, küresel piyasada eşit olmayan bir oyun sahası oluşturuyor ve uzun vadede AB hayvancılık sanayisinin rekabetçi gücü için bir tehdit oluşturabilir. FEFAC, yem maddelerinin küresel pazara erişimini güvenceye almak amacıyla, AB otoritelerine gerekli konularda ısrar etmek için mevcut bütün fırsatları kullanıyor. FEFAC, yerel bitkisel proteinlerin üretilmesi ve ruminant olmayan işlenmiş hayvansal protein (böcekler dahil) ve atık gıda maddeleri gibi alternatif yemlerin güvenli kullanımı noktasında Araştırma ve Geliştirme, İnovasyon ve Yatırım çalışmalarını destekleyerek ithalata olan bağımlılığımızı azaltmak için hayata geçirilen Yeni Ortak Tarım Politikası’nda ortaya konan hedefleri tanıyor ve destekliyor. Bununla birlikte, AB’nin, gıda ve yem güvenliği konusunda, önemli bir stratejik hedef olarak, yem maddelerine erişimi tanımlayan bir politika çerçevesi oluşturması gerekiyor. Sonuçta, hayvansal ürünlere yönelik artan küresel talepten yararlanarak kırsal bölgelerde katma değer ve istihdam yaratırken, AB’de, toplumsal talepleri karşılayan sürdürülebilir bir hayvancılık sektörü devam ettirmek istiyoruz. Biraz da yakın zamanda gerçekleştirdiğiniz etkinliklere dönelim. FEFAC olarak en son Nisan ayında IZBA (Polonya Yem ve Tahıl odası) ile birlikte Varşova’da yem üretiminde sürdürülebilirlik konulu bir etkinlik düzenlediniz. Bu etkinlikten biraz bahseder misiniz? Kimler katıldı, hangi konular ele alındı ve hangi kararlar alındı? Bu etkinliğin endüstriye katkılarından bahseder misiniz? Sürdürülebilirlik aslında FEFAC faaliyetlerinin ikinci ayağı. FEFAC Sürdürülebilirlik Komitesi, 2012 yılında çalışmaya

FEED PLANET MAGAZINE


INTERVIEW • RÖPORTAJ

Now let’s focus on recent activities... FEFAC and IZBA (the Polish Feed & Grain Chamber) organised a workshop on sustainability in Warsaw and discussed sustainability in feed production. Could you give some information about this workshop, the participants, the issues discussed and the decisions taken by? Sustainability is indeed the second pillar of FEFAC activities. The FEFAC Sustainability Committee has already realised a substantial amount of work since it started its work in 2012, focusing on two main aspects, i.e. responsible sourcing of feed materials and measurement of environmental footprinting. This has been illustrated for example by the publication of the Soy Sourcing Guidelines and the development of the Feed PEF Pilot, which is designed to develop tools to measure and reduce the environmental footprint of feed and livestock production. However, it is important not to forget about other sustainability parameters. The perception of sustainability in one country may not be the same as in another country. This is why FEFAC and IZBA (the Polish Feed & Grain Chamber) organised this workshop on sustainability in Warsaw in March this year, with approximately 25 participants. The objective was to hold a thorough discussion on what sustainability means for the feed industry and to explore the priorities and challenges of Central and Eastern Europe for the development of sustainable feed and livestock production systems. It became clear that the key FEFAC sustainability pillars "environmental footprinting" and "responsible sourcing" may be high on the agenda in North-Western Europe, in countries like Poland the focus currently lays on other items. It was interesting to see a lot of work being done to stimulate the development of alternative protein sources like sweet lupines, non-GMO soy and peas & beans. This is driven by the strong political disapproval of GMO feed materials in countries such as Poland and Hungary, which can even be found in legal provisions which aim to prohibit its use. As well as in other countries, our colleagues in Poland and Hungary also see that replacing GMO soybean meal is a huge challenge for sectors like broilers and laying hens, as no other protein source matches its qualities in the light of nutritional characteristics mainly linked to the amino-acid profile, palatability and availability. FEFAC has always claimed that the EU Commission proposal to renationalize the authorization of GMO crops use for feed or food was not only a disaster for the political EU harmonization momentum, but also simply technically impossible without impacting price, quality and even animal welfare, in addition to the livestock farmer’s competitiveness. Sustainability can take many faces and further work will need to be done by the FEFAC Sustainability Committee to

FEED PLANET MAGAZINE

başladığından bu yana, önemli çalışmalar gerçekleştirdi ve yem maddelerinde sorumlu kaynak kullanımı ve çevresel ayak izi ölçümü gibi iki temel konuya odaklandı. Bu, yayınlanan Soya Kaynak Kullanım Kuralları ve yem ve hayvansal üretimin çevresel ayak izini ölçecek ve azaltacak araçları geliştirmek için tasarlanan "Feed PEF (Ürün Çevresel Ayakizi) Pilot" projesinin geliştirilmesi ile örneklenebilir. Ancak, diğer sürdürülebilirlik parametrelerini unutmamak gerekir. Bir ülkedeki sürdürülebilirlik anlayışı, diğer bir ülkeninki ile aynı olmayabilir. Bu nedenle FEFAC ve IZBA (Polonya Yem ve Tahıl Odası) bu yıl Mart ayında, Varşova’da yaklaşık 25 katılımcı ile sürdürülebilirlik üzerine bir çalıştay düzenledi. Amaç yem endüstrisi için sürdürülebilirliğin ne anlama geldiğini ayrıntılı bir şekilde tartışmak ve sürdürülebilir yem ve hayvansal üretim sistemlerinin geliştirilmesi için Orta ve Doğu Avrupa’nın önceliklerini ve zorluklarını belirlemekti. FEFAC’ın sürdürülebilirlik ayağı olan "çevresel ayak izi" ve "sorumlu kaynak kullanımı" konusunun, Kuzey-Batı Avrupa’da belki de gündemin en başında yer alacağı, Polonya gibi ülkelerde ise odak noktasının diğer unsurlara dayandığı anlaşıldı. Tatlı bakla, GDO’suz soya, bezelye ve fasulye gibi alternatif protein kaynaklarının geliştirilmesini teşvik etmek için çok fazla çalışmanın yapıldığını görmek ilginçti. Bunun sebebi, Polonya ve Macaristan gibi ülkelerde, GDO’lu yem maddelerinin güçlü ve siyasi bir şekilde kabul edilmemesi ve bu maddelerin kullanımlarının yasa hükümleri ile yasaklanmış olmasıdır. Diğer ülkelerin yanı sıra Polonya ve Macaristan’daki meslektaşlarımız da, GDO’lu soya küspesini değiştirmenin, etlik tavuk ve yumurta tavuğu sektörü için çok zor olduğu düşüncesinde. Çünkü besin özellikleri ışığında amino asit profili, lezzet ve bulunabilirlik ile temel olarak bağlantılı, bu özelliklere eşdeğer bir başka protein kaynağı yok. FEFAC her zaman, AB Komisyonu’nun GDO’lu ürünlerin hem yem hem de gıdada kullanım izninin yeniden millileştirilmesi teklifinin sadece AB siyasi uyumlaştırma hareketi için bir talihsizlik olmadığını iddia etmektedir. Ancak fiyat, kalite ve hayvan refahı ve hatta hayvancılık yapan çiftçilerin rekabet güçleri açısından teknik olarak imkansızdır. Sürdürülebilirlik, birçok yüz alabilir ve FEFAC Sürdürülebilirlik Kurulu tarafından, kilit bir ayak olmaya devam den ekonomik boyut dahil olmak üzere, FEFAC Sürdürülebilirlik Gündemine tam entegre olmak için bölgesel zorluklara ve girişimlere vermek adına daha fazla çalışma yapılacaktır. Çiftçiler olmaksızın sürdürülebilir hayvansal üretim olmaz! Yine Nisan ayında, Antalya’daki 27. FEFAC Kongresi’nde karma yem endüstrisinin ekonomiye katkıları ve yem üretiminin çevresel ayak izi ölçümü ile ilgili konuları tartıştınız. Bize yem endüstrisinin

April-June • Nisan-Haziran 2016

33


INTERVIEW • RÖPORTAJ

allow for regional challenges and initiatives to become fully integrated into the FEFAC Sustainability agenda, including the economic dimension which remains a key pillar. There is no sustainable livestock production without farmers! In April again, the compound feed industry’s contribution to the economy and the measuring of the environmental footprint of feed production was discussed during the FEFAC XXVII Congress. What can you say about the environmental footprint of feed industry? What are the decisions taken on this issue? Increased demand for land resources globally for all the different purposes has put pressure on agricultural production for human consumption, making the need to strive for increased feed efficiency nothing less than a necessity. In addition, the effects of climate change will continuously challenge the way sustainable, economically viable livestock production can prosper. It’s a challenge animal feed manufacturing can provide solutions to, even though food chain sustainability should always be assessed at the level of finished animal products given the fact feed is an intermediate product.

çevresel ayak izi hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bu kongrede konuyla ilgili aldığınız sonuçlar ve kararlar nelerdi? Küresel anlamda toprak kaynaklarına çok farklı amaçlar için artan talep, insan tüketimine yönelik tarımsal üretime baskı uygulamakta ve yemden yararlanmayı arttırmak için çabalamayı gerektiren bir zorunluluk oluşturmaktadır. Buna ek olarak, iklim değişikliğinin etkileri, devamlı olarak sürdürülebilirlik ve ekonomik olarak uygulanabilir hayvansal üretimin gelişmesine meydan okuyacaktır. Hayvan yemi imalatı, gıda zinciri sürdürülebilirliğini için çözüm sağlayabilir; yemin ara bir ürün olduğu göz önünde bulundurulmalı ve bu durum, her zaman nihai hayvansal ürünler düzeyine değerlendirilmelidir. Halihazırda döngüsel ekonomiye yönelen siyasi ilginin ve kaynak verimliliğinin, çevresel etkileri azaltmaya sağladığı katkıları ön plana çıkarmak açısından yem sanayi için harika bir fırsat sunduğunu vurgulamak amacıyla, 21-22 Nisan 2016 tarihleri arasında Antalya’daki Kongremizde sürdürülebilirliği temel konu yapmaya karar verdik.

We decided to make sustainability the key thematic for our Congress in Antalya on 21-22 April 2016 to highlight that the current political attention for circular economy and resource-efficiency provides an excellent opportunity for the feed industry to showcase its contributions to reducing environmental impacts.

Bir "Sürdürülebilir hayvansal endüstri" tanımlama, karmaşık bir konudur. İyileştirmeler ve başarılar, ilgili pazarlara ve ülkelere ilişkin özgüllükleri dikkate alan ortak ölçütlerin sonucu olmalıdır. Nesnel olarak hayvansal ürünlerin çevresel ayak izini azaltacak yem çözümlerine izin vermek için güvenilir ve şeffaf bir raporlama çerçevesine ihtiyaç vardır.

Defining a "sustainable livestock industry" is a complex matter, and improvements and achievements should be the result of common metrics that also enable to take into account specificities related to respective markets and countries. To allow for feed solutions to objectively mitigate the environmental footprint of animal products, a trustworthy and transparent reporting framework is required.

FEFAC, yem üretiminin LCA performansını hesaplamakta uyumlaştırılmış bir yöntem bulmak için çeşitli projelere dahil olmuştur. Küresel düzeyde, FEFAC, FAO tarafından koordine edilen Hayvancılıkta Çevresel Değerlendirme ve Performans Ortaklığı (LEAP) üyesidir ve 2015 yılında FAO/LEAP Yem LCA Kılavuzu’nun yayınlanmasına katkıda bulunmuştur.

FEFAC is involved in several projects to come to a harmonised methodology to calculate the LCA performance of feed production. At global level, FEFAC is a member of the Livestock Environmental Assessment and Performance partnership (LEAP), coordinated by the FAO, and contributed to the publication of the FAO/LEAP Feed LCA Guidelines in 2015. At EU level, FEFAC contributes to the Feed Pilot as part of the PEF (Product Environmental Footprint). This project, launched by the European Commission, aims to stimulate the development of a single market of green products. This project can in its turn take advantage of a global database of feed ingredients provided by the Global Feed LCA Institute. As many feed ingredients are globally used and traded, it makes sense to take an international approach and base environmental footprinting on the same methodology and

AB düzeyinde ise, FEFAC, PEF’in (Ürün Çevresel Ayakizi) bir parçası olan Feed Pilot’a katkıda bulunmaktadır. Avrupa Komisyonu tarafından başlatılan bu proje, yeşil ürünler için tek bir pazarın oluşturulmasını teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Bu proje, sırası geldiğinde Global Feed LCS Enstitüsü tarafından sağlanan küresel yem bileşenleri veri tabanından yararlanma fırsatı sunuyor. Pek çok yem bileşeni, küresel ölçekte kullanılmakta ve işlem görmektedir. Bu yüzden aynı yöntem ve LCA hesaplamaları üzerinde, uluslararası bir yaklaşım ve çevresel ayak izi kaidesi belirlemek anlamlı olacaktır. Bunun yanı sıra, Küresel Yem LCS Enstitüsü karşılaştırmalı değerlendirme yapacak ve pazar farklılıklarını teşvik edecektir. Feed PEF Pilot projesinde, yem üretimi için kategori kuralları hali hazırda taslak olarak hazırlanmaktadır ve 2016 yılında DG ENVI tarafından değerlendirilip onaylanması beklenmektedir.

34

April-June • Nisan-Haziran 2016

FEED PLANET MAGAZINE


INTERVIEW • RÖPORTAJ

LCA calculations. In addition, the Global Feed LCA institute will enable benchmarking and stimulate market differentiation. In the Feed PEF Pilot the category rules for feed production are currently being drafted and expected to be assessed and approved by DG ENVI in 2016. FEFAC believes the efforts that are put into increasing EU supply chain sustainability should also be viewed in the light of overall improvements in exporting countries at farm level. Creating an EU-specific high-end sustainability segment in a fragmented market will not bring solutions to the issue of global resource depletion and may set the level of ambition too high for agricultural producers to be an appealing incentive. FEFAC therefore favours a gradual and continuous improvement of agricultural standards in a global perspective which maintains natural capital and long-term capacity of production. Sustainability is per definition a dynamic concept and will change as societal demands evolve. This means the food chain’s approach towards sustainability will also change over time, as new insights are gained. Societal demands for example can cause trade-offs in the light of feed efficiency, as consumer demand for slower growing animals has increased. During the FEFAC XXVII Congress, the delegates also adopted the FEFAC 2030 vision on the Animal Feed Industry. Could you give us some information about the FEFAC’s road map to be followed until 2030? What are targets of FEFAC in 2030 and what kind of activities are being planned for this?

FEED PLANET MAGAZINE

FEFAC, AB tedarik zincirinin sürdürülebilirliğinin sağlanması için gösterilen çabaların, aynı zamanda çiftlik düzeyinde ihracat yapan ülkelerdeki genel iyileşmenin ışığında değerlendirilmesi gerektiğine inanmaktadır. Son derece parçalı bir piyasada, AB’ye özgü yüksek uç sürdürülebilirlik segmenti oluşturma, küresel kaynakların tükenmesi sorununa bir çözüm sunmayacak ve muhtemelen tarım üreticileri için cazip bir teşvik olamayacak kadar yüksek bir seviye oluşturacaktır. FEFAC, bu nedenle, küresel bir perspektif içinde, tarımsal standartların kademeli ve sürekli olarak doğal sermayeyi koruyacak ve uzun vadede üretim kapasitesi sağlayacak şekilde iyileştirilmesini desteklemektedir. Tanımı itibariyle sürdürülebilirlik dinamik bir kavramdır ve toplumsal taleplere göre değişecektir. Bunun anlamı, sürdürülebilirlik yolunda gıda zinciri yaklaşımı, yeni anlayışlar oluştukça zamanla değişecektir. Toplumsal talepler, örneğin, daha yavaş büyüyen hayvanlara olan tüketici talebi artığında, yemden yararlanma göz önünde bulundurulduğunda dengeler değişebilir. 27. FEFAC Kongresi’nde aynı zamanda hayvan yemi endüstrisine dair FEFAC’ın 2030 vizyonu da açıklandı. Biraz da FEFAC’ın 2030’a kadar izleyeceği yol haritasından biraz bahseder misiniz? FEFAC’ın 2030’a kadar ulaşmak istediği hedefler neler ve bunun için ne gibi çalışmalar yapılması planlanıyor? Hepimiz, hayvancılık sektörünün pek çok zorlukla karşı karşıya olduğunu, çevre üzerindeki etkilerini ve antibiyotik kullanımını azaltırken, bir yandan da daha az kaynakla daha fazla üretmek zorunda olduklaırnı biliyoruz. AB çift-

April-June • Nisan-Haziran 2016

35


INTERVIEW • RÖPORTAJ

We all know that the livestock sector is facing a number of challenges, in particular producing more with less resources, while reducing its impact on the environment and its use of antibiotics, this in an economic environment exposing EU farmers to third country operators, not always operating with the same standards. For all the challenges faced by the livestock sector, animal nutrition & technology can indeed offer solutions: • Preservation of gut health through nutrition and feed additives to reduce the need for antibiotics, • Contribution to the circular economy through appropriate feed formulation and use of feed additives that increase use of by-products from other industries and former foodstuffs in animal feed, • New solutions to developing precision feeding techniques to optimise livestock economic and environmental performance at farm level, • Cost-effective feed and services to support farmers’ revenues, • Adapting feeding strategies to improve animal wellbeing and quality of food and to mitigate environmental impacts through sustainable animal production systems. For this, the feed industry invests in animal nutrition research (specialty feed ingredients, processing, sensors, IT tools) and develops innovative functional feeds. By working proactively, the feed industry has a great potential to improve the sustainability of the EU livestock sector and resilience of the food chain. • Reducing the environmental footprint of livestock by improving feed use and feed conversion rates • Responsible sourcing, production and use of feed ingredients, For this, the feed industry is developing credible and robust data/benchmarking to foster continuous improvement: you can only manage what you can measure! Efficient feed safety management requires communication and cooperation among all chain partners and authorities: the earlier in the chain a contamination is detected and contained, the less the risks and costs for the rest of the food chain. Access to adequate feeding techniques to further reduce the risk of food chain contamination is of paramount importance in this regard. The feed industry is engaged with other chain partners to optimise risk management along the feed chain and to develop effective early warning and feed safety management systems. We do a lot of things already and it has been for long our belief that the feed industry had a nice story to tell but has never told it. We have decided to start telling it and this is the basics of the set of vision documents that the

36

April-June • Nisan-Haziran 2016

çilerinin, üçüncü dünya ülkelerindeki işletmecilere maruz bırakıldığı bu ekonomik ortamda, her zaman aynı standartlar çalışmıyor. Hayvancılık sektörünün karşılaştığı bütün sorunlar için, hayvan beslenme ve teknolojisi gerçekten çözümler sunabilir. • Besin ve yem katkıları yoluyla antibiyotiklere olan ihtiyacı azaltarak sağlığın korunması, • Uygun yem formülasyonu ve diğer sanayilerden elde edilen yan ürünlerin ve eski gıda maddelerinin hayvan yeminde kullanımını arttırma ve yem katkılarının kullanılması yoluyla döngüsel ekonomiye katkıda bulunma, • Çiftlik seviyesinde hayvancılığın ekonomik ve çevresel performansını en iyi hale getirmek için kesin yemleme tekniklerinin geliştirilmesi için yeni çözümler sunulması, • Çiftçilerin gelirlerini desteklemek için uygun maliyetli yem ve hizmet sunulması, • Hayvanların refahı ve gıdanın kalitesini artırmak ve sürdürülebilir hayvan üretim sistemleri yoluyla çevresel etkileri azaltmak için yemleme tekniklerinin benimsenmesi. Bunun için, yem sanayisi hayvan besin araştırmalarına (özellikle yem bileşenleri, işleme, sensörler, BT araçları) yatırım yapmakta ve yeni fonksiyonel yemler geliştirmektedir. İleriye dönük çalışan yem sanayisi, AB hayvancılık sektörünün ve gıda zincirinin direncinin sürdürülebilirliğini artırmak için büyük bir potansiyele sahiptir. • Yem kullanımını ve yemden yararlanma oranlarını arttırarak hayvancılıkta çevresel ayak izlerinin azaltılması, • Sorumlu kaynak kullanımı, üretim ve yem bileşenlerinin kullanılması. Bunun için yem sanayisi, sürekli iyileşme adına güvenilir ve güçlü veri/karşılaştırma geliştiriyor; ancak ölçebildiğiniz şeyi yönetebilirsiniz! Verimli yem güvenliği yönetimi, bütün zincir ortakları ve otoriteler arasında iletişim ve işbirliği gerektirmektedir; zincirde bir kontaminasyon ne kadar erken tespit edilirse, gıda zincirinin geri kalan kısmı için daha az risk ve maliyet oluşur. Besleme tekniklerine yeterli erişim, ayrıca gıda zinciri kontaminasyonu riskini azaltmak için son derece önemlidir. Yem sanayisi, risk yönetimini iyi hale getirmek ve erken uyarı ve yem güvenliği yönetim sistemleri geliştirmek için yem zinciri boyunca diğer zincir partnerleri ile birlikte çalışmalıdır. Şu ana kadar pek çok şey yaptık ve uzun zamandır, yem sanayisinin, hiç anlatmadığı ancak anlatmaya başlayacağı güzel bir hikâyesi olduğuna inanıyoruz. Bu hikayeyi anlatmaya karar verdik. FEFAC kurulunun Antalya’da oy birliği ile kabul ettiği vizyon belgelerinin temelini de bu oluşturu-

FEED PLANET MAGAZINE


INTERVIEW • RÖPORTAJ

FEFAC Council adopted unanimously in Antalya and will be the spinal cord of the FEFAC activity for the 5 years to come. This set of vision papers is structured around three thematic pillars, i.e. animal nutrition science, sustainability and feed safety management.

yordu. Bu, önümüzdeki 5 yıl, FEFAC faaliyetlerinin omurgasını oluşturacak. Bu vizyon belgeleri üç tematik unsur etrafında yapılandırıldı; hayvan besleme bilimi, sürdürülebilirlik ve yem güvenlik yönetimi.

Finally, what would you like to add about global and European feed industry, industrial targets and future plans/projects of FEFAC? FEFAC has a vision, which we intend to carry out with very efficient human resources and leadership. Our plan for the future is clear: paving the way to make our vision go through, in a chain spirit. Investing in innovative nutritional solutions, improving feed safety along the chain and developing tools to measure and secure responsible supply are the baselines for a successful feed industry and our mission is to maximise the possibilities for our members to do the best of what our organisations propose. But those who will make our vision happen are the operators themselves. They are strongly invested in developing new solutions whether to improve nutrients efficiency or maintain gut health. The feed industry can make its vision happen, but not alone. Public authorities must invest in animal nutrition research and streamline the legal framework. Partnership between authorities and all feed, livestock and food chain stakeholders to shape the livestock sector of the future will benefit society.

Son olarak gerek dünya ve Avrupa yem endüstrisi, gerek endüstri hedefleri ve geleceği, gerekse FEFAC’ın plan ve projeleri hakkında neler eklemek istersiniz? FEFAC’ın, çok verimli insan kaynakları ve liderlik yürütmeyi amaçlayan bir vizyonu var. Gelecek için planımız çok açık: vizyonumuzun bir zincir ruhu içinde ilerlemesi için ortam hazırlamak. Yenilikçi beslenme çözümlerine yatırım yapmak, zincir boyunca yem güvenliğini artırmak, sorumlu kaynak kullanımı sağlamak için ölçme araçlarını geliştirmek; başarılı bir yem sanayisinin temelleridir. Ayrıca misyonumuz, örgütlerimizin en iyi önerilerini üyelerimiz için mümkün kılmayı maksimize etmektir. Ancak vizyonumuzun gerçekleşmesini sağlayacak olan, işletmecilerin kendileridir. Besin verimliliğini arttırmak ya da iyi bağırsak sağlığını korumak için yeni çözümler geliştirmeye güçlü bir şekilde yatırım yapmaktalar. Yem sanayisi bu vizyonun gerçekleşmesini sağlayabilir, ancak tek başına değil. Yetkili makamlar, hayvan beslenme araştırmalarına yatırım yapmalı ve yasal çerçeveyi hazırlamadırlar. Gelecekte, hayvancılık sektörünü şekillendirmek için otoriteler ile bütün yem, hayvancılık ve gıda zinciri paydaşlarının ortaklığı, topluma fayda sağlayacaktır.

We will present our vision in cooperation with our colleagues from FEFANA at a joint conference in Brussels on 9 November 2016 and we expect Commissioner Andriukaitis in charge of Health, Consumers and Food Safety to acknowledge the contribution of the feed industry to address a number of challenges which are central to his mission.

9 Kasım 2016 tarihinde Brüksel’de yapılacak ortak bir konferansta FEFANA’dan partnerlerimizle işbirliği içinde vizyonumuzu sunacağız ve Sağlık, Tüketici ve Gıda Güvenliği Sorumlu Komiseri Andriukaitis’in, yem sanayinin bu misyonun temelinde yatan bir dizi zorluğu ele alacak şekilde, yem sanayisine katkıda bulunmasını bekliyoruz.

FEED PLANET MAGAZINE

April-June • Nisan-Haziran 2016

37


INTERVIEW • RÖPORTAJ

Olam International strengthens its presence in Nigeria with investments .........................................................................

Olam International, Nijerya'daki varlığını yatırımlarla güçlendiriyor 38

April-June • Nisan-Haziran 2016

Ade ADEFEKO: "We recently did the groundbreaking of our animal feed, poultry breeding and hatchery in Northern Nigeria and the investment outlay is about 150 million dollars if you include the integrated poultry and feed fish mill in Kwara. This investment amount is the largest in Nigeria and possibly West Africa." Ade ADEFEKO: "Kuzey Nijerya'da hayvan yemi, kanatlı yetiştiriciliği ve kuluçkahane tesislerinin temellerini attık ve Kwara'daki entegre kanatlı ve balık yemi değirmenini de eklersek 150 milyon dolar civarında yatırım gerçekleştirdik. Bu yatırım miktarı, Nijerya dahil, Batı Afrika'daki en yüksek rakam."

FEED PLANET MAGAZINE


INTERVIEW • RÖPORTAJ

The subsidiary of Olam International has recently made a new investment in Nigeria. Doing the groundbreaking of their animal feed, poultry breeding and hatchery in the country, Olam Nigeria spared 150 million dollars for these investments. Olam international also commits a further 425 million US dollars into Nigeria in 2016. Ade ADEFEKO, Head of Corporate and Government Relations, states that these investments show Olam’s commitment to its long term targets in Nigeria and its commitment to the country. Saying that the commercial animal feed market in Nigeria is expected to grow 10%per year for the next 5 years, ADEFEKO answered our Magazine’s questions about Olam International’s investments in Nigeria and the its targets in the country. First of all, how long has Olam International been operating in Nigeria? Could you please give us some information about Olam’s structure in Nigeria? Olam International actually started in Nigeria in 1989 and the Nigerian subsidiary is one of the largest investors in the country with over a billion dollars in investments. Olam international has grown from a single product exporter to a global agribusiness leader with presence in 70 countries headquartered in Singapore. Globally we are organized into 16 platforms and comprising 47 agricommodities. Our principal shareholders are Temasek Holdings of Singapore with 51.4% and Mitsubishi Corporation of Japan with 20% stake. On what areas are you operating in Nigeria? What can you say about the services you provide, your contributions to Nigeria and about your plants in the country? We operate in about 11 product categories ranging from processed cocoa, cashew sesame, cotton as well rice farming and milling, dairy and juices, biscuits and confectionary, wheat milling, pasta and noodles and culinary products like seasonings and our new foray into Animal feeds and protein business. Most of our products are household names ranging. Considering the areas that you operate in, what can you say about Nigeria as a market? What is the meaning of Nigeria for Olam International? What is your target for this country? Olam in Nigeria has found Nigeria to be home and we are here for the long haul hence we operate 18 process-

FEED PLANET MAGAZINE

Olam International'ın Nijerya'daki iştiraki, kısa bir süre önce Nijerya'daki yatırımlarına yenilerini ekledi. Ülkede yeni bir kanatlı hayvan yetiştirme tesisi, kuluçkahane ve yem fabrikasının temellerini atan Olam Nijerya, bu yatırımlara 150 milyon dolar ayırdı. Olam International’ın ise 2016 yılında Nijerya’ya 425 milyon dolarlık katkı sağlaması bekleniyor. Olam Nijerya'nın Şirket ve Hükümet İlişkileri Başkanı Ade ADEFEKO, bu yatırımların Olam'ın Nijerya'daki uzun vadeli hedeflerini ve bağlılığını ortaya koyduğunu belirtiyor. Nijerya'da ticari hayvan yemi piyasasının önümüzdeki 5 yıl içinde, yıllık bazda % 10 büyüme göstermesinin beklendiğini söyleyen ADEFEKO, dergimizin Olam International'ın Nijerya'daki yatırımları ve ülkedeki hedefleriyle ilgili sorularını yanıtladı. Öncelikle, Olam International ne kadar süredir Nijerya'da faaliyet göstermektedir? Bize Olam'ın Nijerya'daki yapısı hakkında bilgi verir misiniz? Olam International 1989 yılında Nijerya'da faaliyetlerine başladı ve Nijerya iştiraki bir milyar dolardan fazla yatırımla bugün ülkedeki en büyük yatırımcılardan birisi konumunda. Olam International tek bir ürünün ihracatçılığından merkezi Singapur’da yer alan ve 70 ülkede faaliyet gösteren küresel bir tarım liderine dönüştü. Bizler, küresel olarak, 16 platformda yapılandık ve 47 tarımsal işletmeyi kapsıyoruz. Başlıca paydaşlarımız yüzde 51.4 hisseyle Singapur’dan Temasek Holding ve yüzde 20 hisseyle Japonya’dan Mitsubishi firmasıdır. Nijerya'da hangi alanlarda faaliyet gösteriyorsunuz? Sunduğunuz hizmetler, Nijerya'ya katkılarınız ve ülkedeki fabrikalarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz? 11 ürün kategorisinde faaliyet gösteriyoruz. Bunlar kakao, kaju, susam, pamuk ve pirinç yetiştiriciliği ve değirmenciliği, süt ürünleri ve meyve suları, bisküvi ve şekerleme, buğday değirmenciliği, makarna, noodle, soslar gibi mutfak ürünleri ile yeni giriştiğimiz hayvan yemleri ve protein işleridir. Ürünlerimizin çoğu her gün kullanılan ürünlerdir. Faaliyet gösterdiğiniz alanlar açısından, Nijerya pazarı hakkında neler söyleyebilirsiniz? Olam International için Nijerya ne anlama gelmektedir? Bu ülkedeki hedefiniz nedir? Olam Nijerya'da kendisini evde buldu. Biz uzun süreliğine

April-June • Nisan-Haziran 2016

39


INTERVIEW • RÖPORTAJ

ing locations and about 115 warehouses. We are one of the largest employers of labor employing over 2,900 employees impacting over 600,000 thousand farmers and have been adjudged as the largest non-oil exporter out of Nigeria over the last few years as well as 30,000 hectares of managed farms in cocoa and rice. We have committed this year alone 425 million dollars as follows; 275 million dollars in acquiring Bua Pasta and Flour Mill and 150 million dollars in animal feed and protein business.

buradayız ve bu yüzden 18 işleme lokasyonu ve 115 depo ile burada faaliyet göstermekteyiz. 600 binden fazla çiftçiyi etkileyen ve 2,900 kişiye istihdam sağlayan en büyük işverenlerden biriyiz. 30 bin hektarlık kakao ve pirinç tarlalarını yönetmenin yanı sıra, son birkaç yıldır Nijerya dışına petrol haricinde ihracat gerçekleştiren en büyük firma olarak tanındık. Yalnızca bu yıl 425 milyon dolarlık katkı sağladık; bunun 275 milyon doları Bua Makarna ve Un Değirmeni’nin alım işlemine, 150 milyon dolarıysa hayvan yemi ve protein işletmemize ayrıldı.

Recently, you have started an investment for animal feed mill, poultry breeding farms and a hatchery in Nigeria and laid the foundation for these. Could you please give us some information about the target and scope of these investments? We recently did the groundbreaking of our Animal feed, poultry breeding and hatchery in Northern Nigeria and the investment outlay is about 150 million dollars if you include the integrated poultry and feed fish mill in Kwara.

Yakın zamanda hayvan yemi değirmeni, kanatlı yetiştirme çiftlikleri ve kuluçkahane alanında Nijerya'da yatırımlara başladınız ve bu tesislerin temellerini attınız. Bu yatırımlarınızın hedef ve kapsamı hakkında bize bilgi verebilir misiniz? Kuzey Nijerya'da hayvan yemi, kanatlı yetiştiriciliği ve kuluçkahane tesislerinin temellerini attık ve Kwara'daki entegre kanatlı ve balık yemi değirmenini de eklersek 150 milyon dolar civarında yatırım gerçekleştirdik.

We seek to achieve three major things; enable the development of Nigeria’s poultry sector and this will be done by producing at full capacity every week over 1 million high quality layer (for eggs) and broiler (for meat) and a feed mill capacity of 300, 000 tonnes, spurring local feed production and thirdly developing partnerships with local communities to improve nutrition and minimize environmental impact.

Başlıca üç şeyi başarmayı hedefliyoruz; Nijerya'nın kanatlı sektörünün gelişmesini sağlamak; bunu da tam kapasitede haftada 1 milyonun üzerinde yüksek kalite yumurta tavuğu (yumurtalar için) ve broyler (etlik tavuk) üreterek gerçekleştirmek. 300.000 tonluk kapasiteye sahip bir yem değirmeniyle de yerel yem üretimini teşvik etmeyi ve üçüncü olarak da beslenmeyi geliştirmek ve çevresel etkileri azaltmak için yerel topluluklarla ortaklıklar geliştirmeyi hedefliyoruz.

What can you say about the investment budget, technologic infrastructure and production capacity of these plants? Like I said earlier the investment outlay is 150 million dol-

40

April-June • Nisan-Haziran 2016

Bu tesislerin yatırım bütçesi, teknolojik altyapısı ve üretim kapasitesi hakkında ne söyleyebilirsiniz? Daha önce de dediğim gibi yatırım harcaması 150 milyon

FEED PLANET MAGAZINE


INTERVIEW • RÖPORTAJ

lars which will make this investment the largest in Nigeria and possibly West Africa.

dolar civarında ve bu yatırım miktarı, Nijerya dahil, Batı Afrika'daki en yüksek rakam.

What will these plants bring both to Olam International’s presence in Nigeria and to the country? Could you give us some information about the importance and gaining of these investments for your company and the country? This investment will help support domestic protein production as imports of frozen poultry and fish are being phased out progressively by government. It might interest you to note that the commercial animal feed market is expected to grow 10% per year for the next 5 years and we are keen on taking advantage of that.

Bu fabrikalar Olam International'in Nijerya'daki varlığı ve ülke için ne anlam ifade ediyor? Bu yatırımların şirketiniz ve ülke için önemi ve kazançları hakkında bilgi verir misiniz? Bu yatırım, yerli protein üretimini desteklemeye yardımcı olacaktır; zira dondurulmuş kanatlı ve balık ithalatı hükümet tarafından aşama aşama azaltılıyor. İlginizi çekebilecek bir not düşeyim; Nijerya'da ticari hayvan yemi piyasasının önümüzdeki 5 sene içinde, her sene % 10 büyümesi bekleniyor. Biz de bundan yararlanmak konusunda istekliyiz.

Could you tell us from where you will supply raw material for the feed plant to be installed? Is the production capacity for feed raw material sufficient in Nigeria currently? Could you tell us about your works and future targets on this subject? Our feed mill will utilize around 180,000 metric tonnes of corn and 75,000 tonnes of soybean most of which will be sourced from the local communities. In addition, 50,000 metric tonnes of on-site storage plus a similar level of outsourced storage capacity will support food security and price stabilization which is a very important ingredient in our clime.

Kurulacak olan yem fabrikasına hammaddeyi nasıl tedarik edeceğinizi anlatır mısınız? Yem hammaddelerinin üretim miktarı Nijerya açısından yeterli mi? Bu konu hakkındaki çalışmalarınız ve gelecek hedeflerinizi anlatır mısınız? Yem fabrikamız yaklaşık 180.000 ton mısır ve 75.000 ton soya fasulyesi kullanacak ve bunun çoğu yerel topluluklardan tedarik edilecek. Buna ek olarak, 50.000 tonluk tesis içi depolama ve dışarıdan tedarik edilen eşit miktardaki depolama kapasitesi de gıda güvenliği ve fiyat istikrarını sağlayacaktır. Bu bizim ülkemiz için çok önemli.

Olam International is intensely working in Nigeria. Is there any other project for the future? What are your targets for investment and market? We have been here for over 26 years and proudly Nigerian with our origins and footprint here and investment portfolio of over a billion dollars; with this investments, nothing else best demonstrate our long term belief and commitment to Nigeria. What would you like to add? As a company operating from seed to shelf and born in Nigeria, we are committed to Nigeria over the long term particularly in the area of food security and overall economic prosperity and helping to unlock mutual value.

FEED PLANET MAGAZINE

Olam International Nijerya'da yoğun olarak çalışıyor. Gelecek için başka projeleriniz var mı? Piyasa ve yatırımla ilgili hedefleriniz neler? Biz, 26 yılı aşkın bir süredir buradayız; Nijeryalı köklerimiz, buradaki adımlarımız ve 1 milyar doları aşan yatırım portföyümüzle gurur duyuyoruz. Bu yatırımlar Nijerya’ya olan uzun vadeli inancımızı ve bağlılığımızı en iyi şekilde temsil ediyor. Son olarak neler eklemek istersiniz? Tohumdan rafa kadar faaliyet gösteren ve Nijerya'da kurulmuş bir şirket olarak, Nijerya'da uzun vadede çok şey yapmak istiyoruz. Özellikle gıda güvenliği alanında, gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla ülke refahına katkıda bulunacağımıza ve ortak değerlerimizi ortaya çıkaracağımıza inanıyoruz.

April-June • Nisan-Haziran 2016

41


ARTICLE • MAKALE

FEED SAFETY ASSURANCE ESSENTIAL FOR ANIMAL FEED SECTOR ...............................................................

HAYVAN YEMİ SEKTÖRÜ İÇİN YEM GÜVENLİĞİ GÜVENCESİ Johan Den HARTOG Managing Director - Genel Müdür GMP+ International

"A proper feed safety control of the whole feed chain is essential in order to keep the current strong position of the Turkish feed industry and to support its ambition to strengthen its position internationally. In every stage of the production chain, feed safety risks can occur." "Tüm yem zincirinin uygun bir yem güvenliği kontrolünden geçirilmesi, Türk yem endüstrisinin mevcut güçlü konumunu koruması ve uluslararası konumunu güçlendirmesi için çok hayati bir öneme sahiptir. Yem güvenliği riskleri, üretim zincirinin her aşamasında ortaya çıkabilir." Livestock production and the consumption of animal products are crucial to the economic and nutritional wellbeing of millions of people around the world, including Turkey. Animal feed plays a leading role in producing safe, and affordable animal proteins for a growing population.

Hayvansal üretim ve hayvansal ürünlerin tüketimi, Türkiye dahil dünyadaki milyonlarca insanın ekonomik ve beslenme refahı için oldukça hayatidir. Hayvan yemi, hızla artan nüfus için güvenli ve karşılanabilir hayvansal protein üretiminde çok önemli bir rol oynamaktadır.

The Turkish feed industry develops rapidly and impressively to a higher level in volume as well as qualitatively. Partly, it is due to the development of the national livestock and aquatic farming. The Turkish feed industry has also a substantial export of feed products (concentrates, premixtures) to Europe and Middle East. A proper feed safety control of the whole feed chain is essential in order to keep the current strong position of the Turkish feed industry and to support its ambition to strengthen its position internationally. In every stage of the production chain, feed safety risks can occur.

Türkiye yem endüstrisi hem hacimsel hem de niteliksel olarak, hızlı ve etkileyici bir biçimde gelişmektedir. Bunun nedeni kısmen de olsa ulusal hayvancılık ve su ürünleri çiftçiliğidir. Türkiye yem endüstrisi, Avrupa ve Ortadoğu'ya oldukça önemli miktarlarda yem ürünü (konsantre, premiksler) ihraç etmektedir. Tüm yem zincirinin uygun bir yem güvenliği kontrolünden geçirilmesi, Türk yem endüstrisinin mevcut güçlü konumunu koruması ve uluslararası konumunu güçlendirmesi için çok hayati bir öneme sahiptir. Yem güvenliği riskleri, üretim zincirinin her aşamasında ortaya çıkabilir.

42

April-June • Nisan-Haziran 2016

FEED PLANET MAGAZINE


ARTICLE • MAKALE

In this article, we give an overview of possible feed safety risks and the way of control them in a transparent way and according international standards.

FEED SAFETY HAZARDS

Bu makalede, olası yem güvenliği riskleri ve bunların uluslararası standartlara göre şeffaf bir biçimde kontrol edilmesi üzerinde durulacaktır.

YEM GÜVENLİĞİ TEHLİKELERİ

Practise learns that feed products can be contaminated with chemical and physical substances and biological agents. It depends on the used ingredients, the origin, and the production processes in the links in the chain.

Pratikler, yem ürünlerinin kimyasal ve fiziksel maddeler ya da biyolojik ajanlarla kirlenebildiğini göstermektedir. Bu, zincir içindeki bağlantılarda kullanılan içeriğe, kökene (menşe) ve üretim süreçlerine bağlıdır.

Figure 1: EWS notifications by contaminants Şekil 1: Bulaşıcılarla EWS bildirimleri, 2015

Toxic substances Toksik maddeler Veterinary medical products Veteriner tıbbi ürünleri Dioxin Dioksin Heavy metals Ağır metaller Microbiological Mikrobiyolojik Pesticides Böcek İlaçları Others Diğer Mycotoxines Mikotoksinler

Source: GMP+ International Kaynak: GMP+ International

Prohibited substances Yasaklanmış maddeler

Chemical hazards may occur through natural chemicals (such as mycotoxins), industrial and environmental contaminants (like heavy metals, dioxins, and PCB’s), and residues of veterinary drugs, pesticides, and radionuclides. Some of them could also be potential contaminants of fishmeal and oil.

Kimyasal tehlikeler; doğal kimyasallar (örneğin mikotoksinler gibi), endüstriyel ve çevresel kirleticiler (ağır metaller, dioksinler ve PCB'ler gibi) ile veteriner ilaç kalıntıları, pestisitler ve radyonüklidler yoluyla bulaşabilir. Bunların bazıları, balık unu ve yağının potansiyel bulaşıcıları olabilir.

Physical hazards are foreign objects like pieces of glass, metal, plastic, rope, and wood.

Fiziksel tehlikeler; cam, metal, plastik, ip ve ahşap parçaları gibi yabancı nesnelerdir.

Biological hazards are such as bacteria (like salmonellae), viruses, fungi, and parasites.

Biyolojik tehlikeler ise bakteriler (salmonella gibi), virüsler, mantarlar ve parazitlerdir.

A too high contamination could influence the growth performance of the animals, increase the feed conversion, but also induce disease resistance, and result in biological changes. These are all consequences with an economic impact.

Çok yüksek bir kirlenme; hayvanların büyüme performansını etkileyebilir, yemden yararlanma oranını arttırabilir, fakat aynı zamanda hastalıklara direnci azaltabilir ve biyolojik değişikliklere neden olabilir. Bunların tümü ekonomik etkiye sahip sonuçlardır.

Above that, contaminants transferred from feed into the animals can also have a negative impact on the safety of the animal products for the consumers and on the health image of it.

Bununla birlikte, yemle hayvanlara aktarılan kirleticiler, tüketiciler için hayvansal ürünlerin güvenliği üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilir ve ürünün sağlık imajını bozabilir.

The consumers expect a healthy product. To get safe

Tüketici, sağlıklı bir ürün beklemektedir. Güvenli hayvan

FEED PLANET MAGAZINE

April-June • Nisan-Haziran 2016

43


ARTICLE • MAKALE

animal feed, a proper feed safety control by means of an adequate assurance system is a precondition. If such an assurance system is applied demonstrably, it will add value to the animal products definitively. In the international feed market it is crucial to show that the safety of the delivered products are assured demonstrably via reliable certification.

ESSENTIAL ELEMENTS IN A FEED SAFETY ASSURANCE SYSTEM For the application of proper feed safety control, a series of risk mitigation measures should be put in place for achieving the best possible result. 1. First of all, it is necessary to implement a proper prerequisite program, also called Good Manufacturing Practises (GMP). It is about maintenance of buildings and machinery, training of employees, hygiene and cleaning program, pest control, etc. This all creates a basic level of control of possible hazards in the production process. 2. Secondly, HACCP (Hazard Analysis and Critical Control Points) is a tool to identify specific hazards, which could become risks in the production process, remained after application of the prerequisites. 3. HACCP results in identifying and taking the proper control measures for mitigation of the real safety risks, as well as monitoring of the effectiveness of these control measures. 4. Additionally, a proper quality management system (like ISO 9001) ensures the consistent application of the defined control measures and verification procedures in the daily operations.

yemi almak için yeterli bir güvence sistemiyle yapılacak uygun bir yem güvenliği kontrolü, önemli bir ön koşudur. Böyle bir güvence sisteminin uygulanabilmesi, hayvansal ürünler değer katacaktır. Uluslararası yem piyasasında, teslim edilen ürünlerin güvenliğinin, güvenilir sertifikasyonlarla sağlandığının gösterilmesi çok önemlidir.

BİR YEM GÜVENLİĞİ GÜVENCE SİSTEMİNDE ANA UNSURLAR Uygun yem güvenliği kontrollerinin uygulanması için, bir dizi risk azaltma önlemi en iyi sonuçları elde etmek için devreye konmalıdır. 1. Öncelikle, uygun bir ön koşul programı uygulamak gereklidir, bu programın adı İyi Üretim Uygulamalarıdır (GMP). Bu program; binaların ve makinelerin bakımı, çalışanların eğitimi, hijyen ve temizlik programı, haşere mücadelesi, vb. hakkındadır. Bunların tümü, üretim sürecinde olası tehlikelerin temel seviyede kontrolünü sağlar. 2. İkinci olarak, HACCP (Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları), üretim sürecinde risk haline dönüşebilecek ve ön koşulun uygulanması sonrasında kalmış olan belli başlı tehlikeleri tanımlamak için bir araçtır. 3. HACCP, hem gerçek güvenlik risklerinin azaltılması için uygun kontrol önlemlerini tanımlamada ve almada, hem de bu kontrol önlemlerinin etkinliğinin izlenmesinde sonuç verir. 4. Buna ek olarak, uygun bir kalite yönetim sistemi (ISO 9001 gibi), günlük operasyonlarda, tanımlanmış kontrol önlemlerinin ve doğrulama prosedürlerinin tutarlı biçimde uygulanmasını sağlar.

GMP + YEM GÜVENLİĞİ GÜVENCESİ GMP+ FEED SAFETY ASSURANCE The mentioned control measures are elements in many

Bahsedilmiş olan kontrol önlemleri pek çok kalite sisteminin unsurudur. Geçtiğimiz 25 yılda, pek çok katılımcının

EWS-system BA5 - EWS sistemi BA5 Traceability - İzlenebilirlik Monitoring - İzleme Process control - Süreç Kontrolü

GMP

Chain approach - Zincir yaklaşımı Prerequisites - Ön Koşullar Safety limits BA ½ - Emniyet limitleri BA ½

HACCP ISO Source: GMP+ International Kaynak: GMP+ International

44

April-June • Nisan-Haziran 2016

FEED PLANET MAGAZINE


ARTICLE • MAKALE

Source: GMP+ International Kaynak: GMP+ International

quality systems. Based on practical experiences of many participants in the past 25 years, GMP+ International added extra elements into the GMP+ FSA certification scheme: chain approach, traceability, and early warning. Practical experiences show that the source of contamination in the feed sector often occurs in the supply chain. In the past, some cases resulted in delivery of huge amounts of contaminated feed ingredients downstream, resulting in much media attention, bad reputation, and high cost for removal. Therefore, in 1999 it was decided to choose for a chain approach by extending the scope of the GMP+ FSA certification to the whole supply chain. Chain approach is a basic principle in the GMP+ FSA certification scheme. It means that all companies in the supply chain take their responsibility regarding the control of the feed safety of the products or services they deliver. It is the most effective approach to mitigate emerging risks in the chain as early as possible instead of an uncontrollable end-of-pipeline approach.

To Tot pla al m

P No Pr rem em ix n Ye -fee iks m d; olm fo o ay ds an tuf ;y f iye ce No k Ye n-fe m ed olm ; l ay itter an ;ç N öp Ye on m -fe No o lm ed; nfee ay fe an rti d ; g lize Ye ; tec üb r m hn re olm ic a l ay d an es ; t tin ek at nik ion va rış

Ad di Ka tive tkı

Fe Ye ed m ma m te at ria er l ya li Co m po u Ka nd rm f a y eed em

Figure 3: EWS notifications by feed product, 2015 Şekil 3: Yem ürününe göre EWS bildirimleri, 2015

uygulamadaki deneyimlerine dayanarak, GMP + International, GMP+ FSA sertifikasyon programına ekstra unsurlar eklemiştir: zincir yaklaşımı, izlenebilirlik ve erken uyarı. Pratik deneyimler, yem sektöründe kirlenme kaynağının genellikle tedarik zincirinden meydana geldiğini göstermektedir. Geçmişte, bazı vakalar, çok büyük medya ilgisi ve kötü şöhretle sonuçlanan, yüksek miktarda kirlenmiş yem hammaddelerinin teslim edildiğini ortaya koymuş ve bunların ortadan kalkması çok masraflı olmuştur. Bu nedenle 1999 yılında, tüm tedarik zinciri için GMP+FSA sertifikasyonunun kapsamı genişletilmiş ve bu yolla bir zincir yaklaşımının tercih edilmesine karar verilmiştir. Zincir yaklaşımı, GMF+FSA sertifikasyon programında temel bir ilkedir. Bu, tedarik zincirindeki tüm şirketlerin, sundukları ürünler ve hizmetlerde yem güvenliğini kontrol etme hususunda sorumlulukları olduğu anlamına gelmektedir. Bu, kontrol edilmeyen hat sonu bir yaklaşımının yerine, mümkün olduğu kadar erkenden zincirde yükselen riskleri en aza indirmek için en etkili yaklaşımdır.

Only in some cases, a gatekeeper option is allowed for the producers of pre-mixtures and mixed feed. GMP+ Feed Certification scheme is unique in the world with this chain approach principle and therefore appreciated by many mixed feed producers. It enables them to have an adequate control of the risks which may occur.

Sadece bazı durumlarda, ön karışım ve karma yem üreticileri için bir denetleyici seçeneğine izin verilir. GMP+ Yem Sertifikasyon programı, zincir yaklaşım ilkesi ile dünyada benzersizdir ve bu nedenle pek çok karma yem üreticisi tarafından takdir edilmektedir. Bu, ortaya çıkabilecek riskler üzerinde yeterli kontrole sahip olmalarını sağlamaktadır.

All mentioned control measures are preventive: to avoid contamination of feed products put on the market. Traceability and early warning system (EWS) are additional corrective measures.

Bahsedilen tüm kontrol önlemleri önleyici niteliktedir ve piyasaya sürülecek yem ürünlerinde kirlenmeyi önler. İzlenebilirlik ve erken uyarı sistemi (EWS) de ek düzenleyici önlemlerdir.

FEED PLANET MAGAZINE

April-June • Nisan-Haziran 2016

45


ARTICLE • MAKALE

No.of GMP+FSA certifcates

Turkey - Türkiye 25 20 15 10 5 0 Turkey

31/12/2011 3

31/12/2012 5

Traceability is important to trace back contaminated feed products delivered into the market. It enables to find the source of the contaminated lot(s) and if possible to find out the cause, which can contribute to improved control in the supply chain in the future. Traceability enables also to trace forward customers which received contaminated lots to block these lots and avoid further distribution of the contaminated feed. Practise shows that this approach is very effective and avoids incidents at a larger scale with image and more financial damage. Finally, EWS is an extra safety net. In case a GMP+ FSA certified company exceeds the maximum permitted level of a contaminant in feed products, it is obliged to notify GMP+ International. When other companies can be confronted

31/12/2013 7

31/12/2014 14

31/12/2015 22

31/12/2016 24

İzlenebilirlik, piyasaya sürülmüş olan kirlenmiş yem ürünlerinin izini geriye doğru sürmek açısından önemlidir. Kirlenmiş parti (yığın) ya da partilerin, kaynağını ve mümkünse nedenini bulmaya yardımı olur, bu da tedarik zincirinin gelecekte daha gelişmiş biçimde kontrol edilmesini sağlar. İzlenebilirlik aynı zamanda, kirlenmiş partileri alan müşterileri yönlendirerek, bu partileri engellemek ve kirlenmiş yemlerin ileri doğru dağılımını önlemek için iz sürme imkanı tanır. Deneyimler, bu yaklaşımın çok etkili olduğunu, imaj ve daha fazla mali hasar ile geniş ölçekli ve daha büyük bir ölçekteki olayları engellediğini göstermiştir. Son olarak, EWS ekstra bir güvenlik ağıdır. Bu durumda, GMP+FSA belgeli bir firma, yem ürünlerinde bir kirletici izin verilen maksimum seviyeyi aşarsa, GMP+International'ı

GMP+FSA by scope - Kapsam olarak GMP+FSA Laboratory testing - Laboratuar testi Production compound feed - Karma yem üretimi Production premixtures - Premiks üretimi Production additives - Katkı üretimi Produstion feed materials - Yem malzemeleri üretimi Storage & transhipment - Depolama ve sevkıyat Trade compund feed - Karma yem ticareti Trade pre-mixtures - Premiks ticareti Trade feed materials - Yem materyali ticareti Trade addivitives - Katkı maddesi ticareti Railway transport - Demiryolu taşımacılığı Road transport - Karayolu taşımacılığı Inland waterway transport - İç su yolu taşımacılığı Chartering road transport - Kara yolu taşımacılığı charter Chartering rail transport - Demir yolu taşımacılığı charter Chartering ship transport - Gemi taşımacılığı charter Turkey - Türkiye 0

46

April-June • Nisan-Haziran 2016

2

4

6

8

10

12

FEED PLANET MAGAZINE


ARTICLE • MAKALE

with the same contamination in purchased feed materials, GMP+ International send a EWS message to all GMP+ FSA certified companies in order to alert them. This contributes to minimize the impact of contaminated lots of feed products on the market.

bilgilendirmekle yükümlüdür. Diğer şirketlerin de, satın alınan yem materyalleri nedeniyle aynı kirlenme durumuyla karşı karşıya kalabileceği bir durumda; GMP+International tüm GMP+FSA sertifikalı şirketlere EWS göndererek onları uyarır. Bu, yem ürünlerinin kirlenmiş partilerinin piyasadaki etkisini azaltmaya katkıda bulunur.

PARTICIPATION IN GMP+ FSA CERTIFICATION GMP + FSA SERTİFİKASYONUNA KATILIM

Currently, over 15,100 companies / locations are GMP+ FSA certified, in over 79 countries all over the world. All kind of companies are involved: collection of arable products, trade, transports, transport charters, producers of feed materials, of additives, of pre-mixtures and compound feed. In this respect, GMP+ FSA certification is leading globally.

Şu anda dünyada 79'dan fazla ülkede 15.100 şirket/yer, GMP+FSA sertifikasına sahiptir. Her tür şirket katılmaktadır: ekilebilir ürünler, ticaret, nakliye, charter taşımacılığı; yem maddeleri, katkı maddeleri, ön karışım ve karma yem üreticileri gibi. Bu bağlamda, GMP+FSA sertifikasyonu dünya çapında yol göstericidir.

The total number of GMP+ FSA certified Turkish companies is 24 nowadays (with 28 certificates). The increase was substantially in 2014 – 2015.

Günümüzde GMP+FSA sertifikasına sahip Türk şirketlerinin toplam sayısı 24'tür (28 sertifikayla). 2014-2015 yılında artış çok büyük olmuştur.

The certified participants are mainly involved in production and trade of feed materials and additives. Besides that, there is also one producer of pre-mixtures and compound feed, due to increasing international activities. Above that, two sea ships charter companies are certified.

Sertifikalı katılımcılar temel olarak, yem malzemeleri ve katkılarının üretim ve ticaretini yapmaktadırlar. Bunun yanı sıra, ön karışım ve karma yemi uluslararası aktiviteler nedeniyle üreten bir imalatçı daha vardır. Bunun da ötesinde, iki gemi şirketi de sertifikalıdır.

The GMP+ Feed Certification scheme is based on 25 years practical experienced which resulted in regular updates of the scheme standards. GMP+ International is an independent, non-profit organization operating internationally and based on a balanced stakeholders participation of the feed and food production chain.

GMP+Yem Sertifikasyon Programı, 25 senelik pratik deneyimlere dayalıdır ve program standartlarının düzenli güncellemeleri yapılmıştır. GMP+International bağımsız ve kar amacı gütmeyen bir kurumdur, uluslararası alanda faaliyet gösterir ve yem ile gıda üretimi zincirinde paydaşların dengeli katılımına dayalıdır.

FEED PLANET MAGAZINE

April-June • Nisan-Haziran 2016

47


ARTICLE • MAKALE

KAHL FLAT DIE PELLETING PRESSES ROBUST AND POWERFUL ...................................................................................

KAHL DÜZ PELET PRESLERİ SAĞLAM VE GÜÇLÜ

Fritz A. KAHL Head of Marketing - Pazarlama Başkanı Amandus Kahl GmbH & Co. KG For decades (more than 70 years) KAHL pelleting presses have been applied successfully for compacting organic products such as compound feed, straw, dried forage, dried beet pulp, wood and other more.

On yıllardır (70 yıldan fazla) KAHL pelet presleri; karma yem, saman, kuru yem, kurutulmuş pancar küspesi, ahşap ve diğer organik ürünlerin sıkıştırılması için başarıyla uygulanmaktadır.

The product is pressed through a die by pan grinder rollers, formed into endless strands, and then cut to the desired particle length by means of knives.

Ürün, pan öğütücü silindirler aracılığıyla pelet presinde kullanılan kalıp boyunca preslenir, sonsuz şeritler haline getirilir ve bıçaklarla istenen partikül uzunluğuna göre kesilir.

We are constantly developing our machines in order to improve their capacities and economic efficiency. KAHL pelleting presses are particularly appropriate for products which are difficult to pellet.

Kapasitelerini ve ekonomik verimliliği arttırmak için makinelerimizi sürekli yeniliyoruz. KAHL pelet presleri, özellikle peletlemesi zor olan ürünler için çok uygundur.

The current production range of KAHL presses consists of 12 different sizes Die diameter 175 - 1,500 mm Drive motor 3 - 500 kW Roller diameter 130 - 450 mm Pellet diameter 2 - 40 mm Output 2 kg/h – 30 t/h

KAHL preslerinin mevcut üretim aralığı 12 farklı boyuttan oluşmaktadır Kalıp çapı 175 - 1,500 mm Tahrik motoru 3 - 500 kW Silindir çapı 130 - 450 mm Pelet çapı 2 - 40 mm Çıktı 2 kg/s – 30 t/s

The small presses are driven by slip-on gears, the big presses by low-noise and low-wear worm gears with preceding belt drives.

Küçük presler geçmeli dişlilerle; büyük presler önde bulunan kayış tahrikle düşük gürültülü ve düşük aşınmalı sonsuz dişlilerle tahrik edilmektedir.

48

April-June • Nisan-Haziran 2016

FEED PLANET MAGAZINE


ARTICLE • MAKALE

A CONVINCING TECHNOLOGY 1. The product is fed by gravity. The large pelleting chamber avoids blockings. 2. The low roller speed of approximately 2.5 m/s ensures a good deaeration of the product. 3. As a result of the low speed, the press noise is below 70 dbA. 4. The thick product layer between the pan grinder rollers and the large die surface results in a high throughput, even in case of products which are difficult to pellet. 5. The roller gap can be adjusted during operation, thus the pellet quality can be controlled. 6. Permanently lubricated roller bearings with special seals prevent the product being pelleted from contamination by lubricating grease as well as grease losses. 7. Quick die changing increases the availability of the complete plant. 8. Liquid variations in the product are permissible. 9. Mixtures with high levels of fat and molasses can be effectively pelleted. 10. Each pelleting press is tested before supply under full-load simulation.

MATERIAL FEEDING The material is directly fed to the press vertically from above by gravity without passing any deflectors and without the use of mechanical aids (forced feeding). Thus the danger of blocking or bridging due to inadvertent compaction, particularly with materials having a low bulk density, is excluded. For material feeding and acceptance by the pelleting tools a large press interior is available. The maximum effective diameter of our dies is 1,250 mm. A large feeding area is especially necessary for materials with a low bulk density. The compaction ratio in case of straw, for example, is 15:1, i.e. about 15 m³ of input material must be processed to achieve 1 ton of pellets.

İKNA EDİCİ BİR TEKNOLOJİ 1. Ürün, yer çekiminden beslenir. Geniş peletleme haznesi, topaklanmayı engeller. 2. Yaklaşık 2.5 m/s’den düşük silindir hızı, ürünün havasının iyi bir şekilde giderilmesini sağlar. 3. Düşük hızın bir sonucu olarak, pres gürültüsü 70 dbA'dan azdır. 4. Pan öğütücü silindirler ve geniş kalıp yüzeyleri arasındaki kalın ürün katmanı, peletlemesi zor olan ürünler için bile, daha yüksek iş hacmi sağlar. 5. Silindir boşluğu çalıştırma sırasında ayarlanabilir, böylece pelet kalitesi kontrol edilebilir. 6. Özel contalarla kalıcı olarak yağlanmış silindir rulmanları (vals yatakları), ürünün, gres yağı ve yağ kaçaklarının oluşturduğu kirlenmeden dolayı topaklanmasını önler. 7. Hızlı kalıp değiştirme, tüm tesisin kullanılabilirliğini arttırır. 8. Üründeki likit varyasyonlarına izin verilebilir. 9. Yüksek oranda yağ ve melas karışımları, etkin biçimde peletlenebilir. 10. Her peletleme presi, tedarik öncesi tam yük simülasyonunda test edilir.

MATERYAL BESLEME Malzeme beslemesi, herhangi bir deflektörden geçmeden ve mekanik yardım (zorla besleme) kullanılmadan yerçekimiyle prese dikey olarak doğrudan yukarıdan yapılır. Böylece, özellikle düşük kütle yoğunluğuna sahip malzemelerle, istenmeyen sıkıştırmadan kaynaklanan engelleme veya köprüleme tehlikesi devre dışı bırakılmış olur. Peletleme araçları tarafından malzeme beslemesi ve kabulü için geniş bir dahili pres yararlanılabilir olmaktadır. Kalıplarımızın maksimum etkili çapı 1.250 mm'dir. Düşük kütle yoğunluğu olan malzemeler için geniş besleme alanı özellikle gereklidir. Örneğin saman halinde sıkıştırma oranı, 15:1'dir, diğer bir deyişle 1 ton pelet elde etmek için yaklaşık 15 m3 girdi malzemesi işlenmelidir.

PAN GRINDER HEAD The pan grinder head forms one unit comprising roller axles and rotating pan grinder rollers. Number, diameter, width, shape (cylindrical or conical), and surface of rollers are selected to best suit the material to be pelleted. Materials with a low bulk density are handled with fewer rollers to provide more space. The circumferential roller speed of 2.5 m/s is relatively low which makes it easier to force the material between the rollers and the die. Furthermore the material can be deaerated more easily, the risk of roller slip is reduced and the press can operate under a noise level lower than that of the drive motor.

FEED PLANET MAGAZINE

PAN ÖĞÜTÜCÜ KAFA Pan öğütücü kafası, silindir akslardan ve dönen pan öğütücü silindirlerden meydana gelen tek bir ünite oluşturur. Numara, çap, genişlik, biçim (silindirik ya da konik) ve silindirlerin yüzeyleri, peletlenecek malzemeye en uygun olacak şekilde seçilir. Düşük hacim yoğunluğuna sahip malzemeler, daha fazla yer sağlamak için daha az silindirle işlenir. 2.5 m/sn. dairesel silindir hızı, silindirlerle kalıp arasındaki malzemeyi zorlamayı daha kolay bir hale getirmek için göreceli olarak düşüktür. Bunun da ötesinde, malzemenin havası daha kolay şekilde alınır, silindirin kayma

April-June • Nisan-Haziran 2016

49


ARTICLE • MAKALE

DISTAMAT The hydraulic pan grinder head adjusting system makes it possible to optimise the distance between rollers and die during operation. The thickness of the material layer can therefore be influenced in such a way that the most economic press capacity is achieved. Thus it is possible to optimise the quality of the pellets. The distance between pan grinder rollers and die is preselected, entered into the computer and automatically adjusted for each feed mixture. The electronic control system keeps the value constant. Press output, pellet quality, security of operation, service life of the die and rollers and availability of plant are thus considerably improved. The hydraulic system in connection with automatic load control allows deblocking of machine while running. The Distamat system determines the gap between the pan grinder rollers and the die after the assignment of zero between pelleting press and measuring cylinder (the taring process). For the gap measurement, a measuring cylinder is installed in the oil supply line of the hydraulic nut of the press. A displacement of the pan grinder head causes a displace¬ment of the measuring cylinder. This is measured by a displacement sensor and processed as actual value by the control system. The displacement sensor emits a signal of 4-20 mA = 0-100 % to the control system. In the control system, this signal is calibrated in mm by means of a conversion factor. The task of the Distamat is to maintain the gap between pan grinder roller and die constant according to a preset setpoint value, independent of the product quantity. The gap is indicated in mm for an easier understanding. The values of the gap are indicated as repeatable values under the same measuring conditions - though they are no real measuring values. Deviations between the indicated gap and the measured values are possible due to the indirect measuring method. A constant gap between pan grinder roller and die is an essential prerequisite for the pellet quality as well as a stable operation. The resulting pressure is due to the load of the machine (modification of throughput, of humidity, or of product). As it keeps the contact between pan grinder roller and die to the technically necessary minimum, the Distamat minimises the wear. In addition, several safety functions for the pelleting press are realised using the Distamat. For the functioning of the Distamat the correct mechanical assembly of the pelleting press according to the operating instructions, the tightness of the unit, as well as a good condition of the wear parts are basic prereq-

50

April-June • Nisan-Haziran 2016

riski azaltılır ve pres tahrik motoru daha düşük bir gürültü düzeyinde çalışabilir.

DISTAMAT Hidrolik pan öğütücü kafasını ayarlama sistemi, çalışma sırasında silindirlerle kalıp arasındaki mesafenin optimize edilmesini mümkün kılar. Malzeme katmanının kalınlığı, böylece etkilenebilir ve en ekonomik pres kapasitesine ulaşılabilir. Böylece pelet kalitesini optimize etmek mümkündür. Pan öğütücü silindirlerle kalıp arasındaki mesafe, önceden seçilir, bilgisayara girilir ve otomatik olarak her yem karışımı için ayarlanır. Elektronik kontrol sistemi sayesinde değer sabit kalır. Pres çıktısı, pelet kalitesi, işlemin güvenliği, kalıbın ve silindirlerin servis ömrü ve fabrikanın kullanılabilirliği bu sayede önemli oranda iyileştirilmiştir. Otomatik yük kontrolüyle bağlantılı olarak hidrolik sistem makinenin çalışırken bloklara ayrılmasını engeller. Distamat sistemi, peletleme presi ve ölçme silindiri arasını sıfır olarak atandıktan sonra pan öğütücü silindirlerle kalıp arasındaki mesafeyi belirler (dara alma prosesi). Boşluk ölçümü için presin hidrolik somunundaki yağ besleme hattına, bir ölçme silindiri kurulmuştur. Pan öğütücü kafasının deplasmanı, ¬ölçme silindirinin deplasmanına neden olur. Bu bir deplasman sensörüyle ölçülür ve kontrol sistemi tarafından gerçek değer olarak işlenir. Deplasman sensörü kontrol sistemine 4-20 mA = 0-100 % sinyali gönderir. Kontrol sisteminde bu sinyal bir dönüştürme faktörü aracılığıyla mm olarak kalibre edilir. Distamatın görevi, pan öğütücü silindirle kalıp arasındaki mesafeyi, ürün miktarından bağımsız olarak, önceden ayarlanmış değere göre sabit tutmaktır. Bu boşluk, daha kolay anlaşılması için mm cinsinden gösterilmiştir. Boşluk değerleri aynı ölçme koşulları altında tekrarlanabilen değerler olarak gösterilir - aslında gerçek ölçüm değerleri değillerdir. Belirtilen boşluk ve ölçme değerleri arasındaki sapmalar, dolaylı ölçme yöntemiyle mümkündür. Pan öğütücü silindir ve kalıp arasında sabit bir boşluk, hem pelet kalitesi hem de istikrarlı çalışma için önemli bir ön koşuldur. Ortaya çıkan basınç, makinenin yükünden dolayıdır (iş hacmi, nem ya da ürünün düzenlenmesi). Distamat, pan öğütücü silindir ile kalıp arasındaki mesafeyi teknik olarak gereken asgari düzeyde tuttuğu için aynı zamanda aşınmayı da azaltır. Buna ek olarak, Distamat kullanılarak pelet presi için birkaç güvenlik fonksiyonu da gerçekleştirilmektedir. Distamat'ın çalışması için; kullanma talimatlarına göre peletleme presinin mekanik montajının ve ünitenin sıkılığının doğru ve aşınabilecek parçaların iyi durumda ol-

FEED PLANET MAGAZINE


ARTICLE • MAKALE

uisites. Functioning of the hydraulic pan grinder roller adjusting system: on the left in the rest position, on the right in working position.

DIES

ması temel ön koşullardır. Hidrolik pan öğütücü silindir ayarlama sisteminin çalışması: dinlenme pozisyonunda solda, çalışma pozisyonunda sağda.

KALIPLAR

Die thickness plus the number, shape, and diameter of the holes as well as the roller track width can be varied according to the material to be processed. A high specific press output with low energy consumption per unit is among other things greatly influenced by the retention time of the material inside the effective bores.

Kalıp kalınlığı ve deliklerin sayısı, biçimi ve çapı ile silindir genişliği işlenecek malzemeye göre değişkenlik gösterebilir. Ünite başına düşük enerji tüketimi ile yüksek spesifik pres çıktısı, efektif deliklerin içindeki malzemenin bekleme süresinin etkilediği başka şeylerle de büyük ölçüde alakalıdır.

The specific roller track area varies between 25 and 30 cm² per kW of the installed power depending on the intended use and requested material compaction. Only with large specific perforated die areas can the installed power be completely converted into throughput.

Spesifik silindir alanı, amaçlanan kullanıma ve istenen malzeme sıkıştırmaya bağlı olarak, kurulu güçte kW başına 25 ve 30 cm3 arasında değişir. Sadece spesifik delikli kalıp alanlarıyla, kurulu güç işlem hacmi içerisinde tamamen dönüştürülebilir.

SHEARING EFFECT The shearing forces produced by the pan grinder rollers when running on the product layer between rollers and die result in a better pre-compaction, less crumbling and drilling of the material, better intake characteristics, shorter length of the effective bores as well as smoother, harder, and tougher pellets with the same power consumption. Conical rollers can be used for materials whose nature does not allow them to be subjected to additional shearing forces or which causes excessive wear on the die. Due to the direct material feeding, the large press interior, and the shearing effect of the rollers even very coarse material can be processed. With some products, e.g. waste, one size reduction stage can be saved by operating the existing grinding plant using a bigger mesh size. The net result is a saving of energy, a reduction in investment costs, and a simplified sequence of operation.

KESME ETKİSİ Pan öğütücü silindirler tarafından oluşturulan kesme güçleri, silindirlerle kalıp arasındaki ürün katmanında çalışırken, daha iyi ön sıkıştırma, materyalin daha az ufalanma, daha iyi alma özellikleri, daha pürüzsüz, sert ve sağlam peletlerin aynı enerji tüketimiyle mümkün olmasını sağlar. Konik silindirler, ek kesme gücüne maruz kalmayan ve kalıpta aşırı derecede aşınmaya neden olan materyaller için kullanılabilir. Doğrudan malzeme besleme sayesinde, geniş pres dahilinde ve silindirlerin kesme etkisi, en kalitesiz malzemelerde bile işlenebilir. Bazı ürünlerle, örneğin atıkla, bir boyuta indirgeme aşaması, daha büyük bir elek boyutu kullanılarak mevcut öğütme tesisinin çalıştırılmasıyla kaydedilebilir. Net sonuç, enerji tasarrufu, yatırım masraflarında azalma ve operasyonun basitleştirilmiş dizisidir.

PELETLEME ALETLERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ CHANGE OF PELLETING TOOLS The dies are supported on the full circumference of the

FEED PLANET MAGAZINE

Kalıplar, pres kılıfının tüm çevresi boyunca desteklenirler. Pan öğütücü kafası, ana şafta gevşek konumda

April-June • Nisan-Haziran 2016

51


ARTICLE • MAKALE

press case. The pan grinder head is seated loosely on the main shaft and is connected to the latter by feather keys. From above the pan grinder head is held in place by the adjustable hydraulic nut. Changing dies is therefore very easy and rapid, because except for the hydraulic nut no screws or clamps need to be loosened. The pan grinder head and die can easily be lifted by means of an electric chain hoist and be replaced without any need to clean the interior.

yerleştirilmiştir ve uygu kamalarıyla bağlıdır. Pan öğütücü kafasının yukarısından, ayarlanabilir hidrolik somunla yerinde tutulur. Bu nedenle kalıpların değiştirilmesi çok kolay ve hızlıdır, zira hidrolik somun dışında hiçbir vida ya da kelepçenin gevşetilmesi gerekmez. Pan öğütücü kafası ve kalıp, elektrikli kaldırma zinciriyle kolayca kaldırılabilir ve içini temizleme ihtiyacı olmadan değiştirilebilir.

OPTİMUM ÜRÜNLER İÇİN OTOMATİZASYON AUTOMATIZATION FOR OPTIMUM PRODUCTS Switch and control panels for all plant sizes are designed, built, and installed by KAHL. Our electrical engineers develop custom-made application software for ensuring a high degree of operating safety and efficiency. The EAPR is the pelleting press control system for an optimum, automatic operation of the flat die pelleting presses of the company KAHL. It consists of a local control cabinet with a graphic operator panel (OP) and an S7-PLC by Siemens as central components. The EAPR controls and regulates all the relevant process parameters. • Optimum operation of the pelleting press • Low manpower requirements • High availability due to the use of proven quality components • Optional field bus system saves installation work • DISTAMAT for continuous adjustment and control of the roller gap (option)

PRODUCT TESTS CAN BE CARRIED OUT IN THE KAHL PILOT PLANT In the last few years more than 5,000 products have been pelleted successfully in the KAHL pilot plant.

52

April-June • Nisan-Haziran 2016

Tüm fabrika boyutları için değiştirme ve kontrol panelleri KAHL tarafından tasarlanmakta, yapılmakta ve kurulmaktadır. Elektrik mühendislerimiz, yüksek derecede çalışma emniyeti ve verimliliğini sağlamak için özel yapılmış uygulama yazılımları geliştirmektedirler. EAPR, KAHL şirketinin düz kalıp peletleme preslerinin optimum ve otomatik çalışması için bir peletleme pres kontrol sistemidir. Yerel bir kontrol kabini, içinde grafik çalıştırma paneli (OP) ve S7-PLC Siemens gibi merkezi bileşenlerden oluşur. EAPR, tüm ilgili süreç parametrelerini kontrol eder ve düzenler. • Peletleme presinin optimum çalışması • Daha az insan gücü gerekliliği • Kanıtlanmış kalite bileşenleri sayesinde yüksek kullanışlılık • Opsiyonel saha sistemleri kurulum işinden zaman kazandırır • Silindir boşluğunun sürekli düzenlenmesi ve kontrolü için DISTAMAT (opsiyonlu)

ÜRÜN TESTLERİ KAHL PİLOT FABRİKASINDA YÜRÜTÜLEBİLİR Geçtiğimiz son yıllarda KAHL pilot fabrikasında 5.000'den fazla ürün peletlenmiştir.

FEED PLANET MAGAZINE


facebook.com/millermagazine twitter.com/millermagazine linkedin.com/company/miller-magazine

“ THE DEVELOPMENTS IN THE WORLD ON YOUR DESK DÜNYADAKİ TÜM GELİŞMELER MASANIZDA ”

Online Dergi için

QR Kod millermagazine.com

degirmencidergisi.com


INTERVIEW • RÖPORTAJ

New trend in feed industry:

"Organic Feed Milling" .................................................................

Yem endüstrisinde yeni trend:

"Organik Yem Değirmenciliği" Although not known sufficiently in feed industry yet, there is a growing interest in organic feed milling which utilises natural wastes as the feedstock. The waste from food factories, restaurants, sea and partly from homes are, sort of, recycled at these mills and processed in the production of animal feed. Both the fact that the production of compound feedstocks is limited and therefore the said feedstocks pose

54

April-June • Nisan-Haziran 2016

Hüseyin KAYABAŞ: "I believe that organic feed milling will create a decent market throughout the world. Because, our activities indicates this. Currently, we establish three plants at a time in Nigeria. Besides, we are now in the process of making agreements with some firms in Spain, Portugal, Italy, Bulgaria and Saudi Arabia. All of these move us step by step to become a brand in this field." Hüseyin KAYABAŞ: "Organik yem değirmenciliğinin dünya genelinde çok iyi bir pazara oluşturacağına inanıyorum. Çünkü çalışmalarımız bunu gösteriyor. Şuan Nijerya’da üç tesis birden kuruyoruz. Ayrıca İspanya, Portekiz, İtalya, Bulgaristan ve Suudi Arabistan’da da bazı firmalarla sözleşme aşamasına gelmiş bulunmaktayız. Bütün bunlar, bizi bu alanda bir marka olmaya doğru adım adım götürüyor." Yem endüstrisinde, henüz yeterince bilinmese de, hammadde olarak doğal atıkları kullanan organik yem değirmenciliğine yönelik artan bir ilgi var. Gıda fabrikalarından, restoranlardan, denizden ve kısmen de evlerden çıkan atıklar, bu değirmenlerde bir çeşit geri dönüşüme tabi tutularak hayvan yemi üretiminde değerlendiriliyor. Gerek karma yem hammaddeleri üretiminin sınırlı olması ve bu nedenle söz

FEED PLANET MAGAZINE


INTERVIEW • RÖPORTAJ

a substantial economic burden and the need to process the wastes and the fact that some wastes are more valuable in terms of nutritional value, as against the compound feed increases the interest in organic feed milling and it seems that it will still continue to increase.

konusu hammaddelerin önemli bir ekonomik yük oluşturması, gerek atıkların değerlendirilme ihtiyacı, gerekse bazı atıkların besin değeri açısından karma yeme kıyasla daha değerli olması, organik yem değirmenciliğine ilgiyi arttırıyor ve arttırmaya da devam edecek gibi görünüyor.

Currently, Hüseyin KAYABAŞ, Manager of GPS Ascom Makine, who has focused on this business and founded organic feed plants for feed factories states that a significant demand is being generated in this regard especially in Europe. Stating that they aim to dominate the world market in this domain, KAYABAŞ replied the questions of our magazine, about organic feed milling, technologies and the growth in the world market.

Şuanda Türkiye’de bu işe odaklanan ve yem firmalarına organik yem tesisleri kuran GPS Ascom Makine’nin Yöneticisi Hüseyin KAYABAŞ, özellikle Avrupa’da bu konuda önemli bir talebin oluşmaya başladığını belirtiyor. Bu alanda dünya pazarına hakim olmayı hedeflediklerini belirten KAYABAŞ, organik yem değirmenciliği, teknolojileri ve dünya pazarındaki gelişimi hakkında dergimizin sorularını yanıtladı.

Dear Kayabaş, you carry out activities in organic feed milling. Could you please explain us, what is organic feed milling? Organic feed mills that utilize natural wastes as the feedstock involve a process comprising of 5-8 stages differently from other mills. We can list these steps as cleaning, grinding, cooking, dosing, palletisation and drying. The system runs within these process groups. However, some differences may be observed, although not very often. What kind of feedstocks is used in organic feed mills? What are the advantages and gains of using these feedstocks? Do the feeds produced from these feedstocks have any distinctions? In general, what kind of animals consume? Organic feed mills mainly use the wastes from food factories, restaurants, sea and partly from homes. For example; many food, plant and seafood waste such as fruit peels and pulp, vegetable wastes and leaves, fish and other sea products, mussel shells, fig and olive wastes, etc. can make up the feedstock for organic feed production. The biggest gain is that these products once dumped as rubbish can be used to feed many animals thanks to this recycling system. Moreover, the fact that these wastes are made up of natural products allows the animal to benefit more from the feeds produced from these products, as compared to other feed. That is to say, they have high nutritive values. For instance, a chicken/hen feeding on compound feed for a while grows 300-400 gr more and has a more delicious meat as against compound feed when it consumes organic feed in the same period of time. The feed made of natural wastes can usually be consumed by a number of animals such as chicken, snail, turkey, quail, calf/cow, cat and dog, etc. You create technologies that process these feedstocks and establish turnkey plants? Well, how are

FEED PLANET MAGAZINE

Sayın Kayabaş, organik yem değirmeni konusunda çalışmalar yapıyorsunuz. Bize öncelikle organik yem değirmeni nedir, açıklayabilir misiniz? Hammadde olarak doğal atıkları kullanan organik yem değirmenleri, diğer değirmenlerden farklı olarak 5-6 aşamadan oluşan bir prosese sahiptir. Bunları temizleme, öğütme, pişirme, dozajlama, peletleme ve kurutma olarak sıralayabiliriz. Sistem, bu proses gurupları dahilinde çalışmaktadır. Ancak çok sık olmasa da, bazı ürünlerde farklılıklar görülebilmektedir. Organik yem değirmenlerinde ne tür hammaddeler kullanılıyor? Bu hammaddeleri kullanmanın avantajları, kazanımları nelerdir? Bu hammaddelerden üretilen yemlerin üstünlükleri var mı genelde ne tür hayvanlar tüketiyor? Organik yem değirmenlerinde genellikle gıda fabrikalarından, restoranlardan, denizden ve kısmen de evlerden çıkan atıklar hammadde olarak kullanılmaktadır. Örneğin; meyve kabukları ve posası, bitki atıkları ve yaprakları, balık ve diğer deniz ürünleri, midye kabukları, incir ve zeytin atıkları gibi birçok gıda, bitki ve deniz ürünü atığı organik yem üretiminin hammaddesini oluşturabilmektedir. En büyük kazanım ise önceleri çöp olarak atılan bu ürünlerin, bu dönüşüm sistemi sayesinde birçok hayvanın beslenmesine kullanılabiliyor olması. Ayrıca bu atıkların doğal ürünlerden oluşması, hayvanların bu ürünlerden yapılan yemlerden, diğer yemlere kıyasla daha fazla yararlanabilmesini sağlıyor. Yani besleyicilik değerleri daha yüksek. Örneğin; belli bir süre karma yem tüketen bir tavuk, aynı zaman diliminde organik yem tükettiğinde karma yeme kıyasla 300-400 gr daha fazla büyüyor ve daha lezzetli bir ete sahip oluyor. Doğal atıklardan üretilen bu yemleri genelde tavuk, salyangoz, hindi, bıldırcın, dana, kedi, köpek, vb. birçok hayvan tüketebiliyor. Siz bu hammaddeleri işleyen teknolojiler üretiyor ve anahtar teslimi tesisler kuruyorsunuz. Peki bu hammaddeler nasıl işleniyor, hangi teknolojileri gerektiriyor? Bize biraz bir organik yem değirmeninde

April-June • Nisan-Haziran 2016

55


INTERVIEW • RÖPORTAJ

these feedstocks are processed, which technologies do they require? Can you take us through the technologies to be included in an organic feed mill and their specifications? First of all, these feedstocks composed of natural wastes go through a cleaning process and cleared of any impurities inside. They are thus turned into a feed that can be consume animal. Every feedstock cleared of any impurities should be stored separately. Then, these feedstocks are taken into grinding process. The feedstock ground here are stored separately again and then dosed according to the feed production type they will be used for particular animals. Following the dosing, the feedstock conveyed to the palletisation section are palletised in a way to be consumed by animals and subjected to drying process as the final process. Organic feeds now ready after drying are packaged, ready for shipment. But, a cooking process is also applied for the feedstock to be produced for fish varieties, as an additional process.

bulunması gereken teknolojilerden ve bunların özelliklerinden bahseder misiniz? Öncelikle doğal atıklardan oluşan bu hammaddeler, bir temizleme prosesinden geçiriliyor ve içerisindeki yabancı maddelerden ayrıştırılıyor. Böylece hayvanların yem olarak yiyebilecekleri hale getiriliyor. Yabancı maddelerden ayrıştırılan her bir hammaddenin ayrı ayrı depolanması gerekiyor. Akabinde bu hammaddeler öğütme prosesine alınıyor. Burada öğütülen hammaddeler, yine ayrı ayrı depolanıyor ve daha sonra hangi hayvan grubuna yönelik yem üretiminde kullanılacak ise ona göre dozajlanıyor. Dozajlamanın ardından peletleme bölümüne alınan yemler, hayvanın yiyebileceği şekilde peletleniyor ve son aşama olan kurutma işlemine tabi tutuluyor. Kurutma işlemiyle birlikte hazır hale gelen organik yemler, paketlenip sevkiyata hazır hale geliyor. Sadece balık çeşitlerine yönelik üretilecek yemlerde, ekstra olarak pişirme işlemi de uygulanıyor.

What is the difference of the technologies used in organic feed mills from other compound feed technologies? What can you tell about their functional properties and costs? In fact, some parts of the system used in organic feed mills is identical to those used in compound feed mills and can be set up in full automation. There are some differences particularly in cooking, drying and dosing processes. Palletisation operation in organic feeds is performed in smaller sizes and carried out in the form of powder in some types of feed. In addition, organic feed plants are founded in smaller capacities and at lower budgets in comparison to compound feed plants.

Organik yem değirmenlerinde kullanılan teknolojilerin, diğer karma yem teknolojilerinden farkı nedir? Gerek işlevsel özellikleri gerekse maliyetleri hakkında neler söyleyebilirsiniz? Aslında organik yem değirmenlerinde kullanılan sistemin bazı bölümleri, karma yem değirmenlerindeki sistemlere yakındır ve tam otomasyonlu olarak kurulabilmektedir. Özellikle pişirme, kurutma ve dozajlama proseslerinde bazı farklılıklar söz konusudur. Organik yemlerde peletleme işlemi daha küçük boyutlarda ve bazı yem gruplarında da toz şeklinde yapılmaktadır. Ayrıca karma yem tesislerine kıyasla organik yem tesisleri daha küçük kapasitelerde ve daha düşük bütçelerle kurulmaktadır.

I guess using unused waste products makes significant contributions to sustainability and correct use of food sources, which are the topics of today. This must increase the interest in your mill. Could you tell us a bit about the interest in these mills and the approach? What can you tell about the reactions you get and the installations you have made? Of course, this system is not very common in the world at the moment, but it is getting popularity day by day. The plant we established in Aegean Region made impression and we received positive reactions. It makes us happy when these plants are appreciated. Now, there a lot of firms that wish to invest. We provide the firms with necessary information in line with our knowledge and experience, tell about these plants and discuss the pros and cons.

Kullanılmayan yan ürünlerin bu şekilde değerlendirilmesi, günümüzün önemli konuları olan sürdürülebilirliğe ve gıda kaynaklarının yerinde kullanımına önemli katkılar sağlıyor olsa gerek. Bu da değirmenlerinize olan ilgiyi arttırıyordur. Biraz da bu değirmenlere olan ilgi ve yaklaşımdan bahseder misiniz? Piyasandan aldığınız tepkiler ve yaptığınız kurulumlar hakkına bilgi verir misiniz? Tabi ki bu sistem şuan dünyada çok yaygın değil, ancak her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Bizim Ege bölgesinde kurmuş olduğumuz tesisler, ses getirdi ve piyasadan çok olumlu tepkiler aldık. Bu sistemlerin takdir edilmesi, elbette bizi mutlu ediyor. Şuan yatırım yapmak isteyen birçok firma var. Biz de bilgimiz ve tecrübemiz doğrultusunda firmalara gerekli bilgileri aktarıyor, bu tesisleri anlatıyor, artı ve eksilerini tartışıyoruz.

How popular are these technologies at the moment? Are there any other firms operating in this field? If any, what is the difference of the technologies you developed, from their alternatives? Great majority of this world is unaware of this line of

Halihazırda bu teknolojilerin dünyadaki yaygınlığı nedir? Sizin dışınızda bu konuda çalımalar yapan firmalar var mı? Varsa, sizin geliştirdiğiniz teknolojilerin alternatiflerinden farkı nedir? Dünyanın önemli bir kısmı henüz bu işi bilmiyor, sadece

56

April-June • Nisan-Haziran 2016

FEED PLANET MAGAZINE


INTERVIEW • RÖPORTAJ

business, only a few European countries have these technologies and facilities. I can say that we are in the same league with them, in terms of technology; we have even more pros as against them. Because, there is much more waste variety to be processed in Turkey, so we can design our technologies accordingly. And, this moves us one step ahead.

birkaç Avrupa ülkesinde bu teknolojiler ve tesisler var. Teknoloji olarak olanlarla aynı seviyelerde olduğumuzu söyleyebilirim, hatta onlara kıyasla artılarımız da var. Çünkü Türkiye’de işlenebilecek çok fazla atık ürün çeşidi var ve biz de teknolojilerimizi buna göre tasarlayabiliyoruz. Bu da bizi bir adım öne taşıyor.

How do you see the future of organic feed milling? In what regions do you think the interest will increase more in the following years? I believe that organic feed milling will create a decent market throughout the world. Because, our studies indicate this. Currently, there is a huge demand from abroad, particularly from Europe, for organic feed and organic feed plants. It is for sure that there will be a lot more demand from Aegean and Mediterranean region in Turkey, where feedstock is abundant.

Organik yem değirmenciliğinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Önümüzdeki yıllarda bu değirmenlere olan ilginin hangi bölgelerde daha çok artacağını düşünüyorsunuz? Organik yem değirmenciliğinin dünya genelinde çok iyi bir pazara oluşturacağına inanıyorum. Çünkü çalışmalarımız bunu gösteriyor. Şuan yurtdışından, özellikle Avrupa’dan organik yeme ve organik yem tesislerine yönelik yoğun bir talep var. Türkiye’de de hammaddenin yoğun olduğu Ege ve Akdeniz bölgesinden, daha çok talep olacağı kesin.

Now, can you tell us about your future targets and projects as regards this subject? What is your objective in the world market in this regard? We continue our R&D studies about the technologies of organic feed milling non-stop and our primary objective is to bring the energy costs down to lower levels.

Biraz da konuyla ilgili gelecek hedeflerinizden ve projelerinizden bahseder misiniz? Bu konuda dünya piyasasındaki hedefiniz nedir? Organik yem değirmenciliği teknolojileriyle ilgili AR-GE çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz ve hedefimiz özellikle enerji maliyetlerini, daha düşük seviyelere çekebilmek.

I have already mentioned that the demand for organic feed milling in the world is getting higher and higher. We aim to have the control over the market. We have been working intensively in this respect. Currently, we establish three plants at a time in Nigeria. Besides, we are now in the process of making agreements with some firms in Spain, Portugal, Italy, Bulgaria and Saudi Arabia. All of these move us step by step to become a brand in this field. Our technologies attracted intensive attention in both the fairs we took part in or at the firms we visited, and in same places, we have seen the astonishment of those who have never seen these systems before.

Organik yem değirmenciliği konusunda dünyadaki talebin giderek yoğunlaştığını da zaten belirtmiştim. Biz de dünya pazarına hakim olmayı hedefliyoruz ve bu konuda yoğun çalışmalarımız var. Şuan Nijerya’da üç tesis birden kuruyoruz. Ayrıca İspanya, Portekiz, İtalya, Bulgaristan ve Suudi Arabistan’da da bazı firmalarla sözleşme aşamasına gelmiş bulunmaktayız. Bütün bunlar, bizi bu alanda bir marka olmaya doğru adım adım götürüyor. Yurtdışında gerek katıldığımız fuarlarda, gerek ziyaret ettiğimiz firmalarda teknolojilerimiz yoğun bir ilgi gördü, bazı yerlerde de bu sistemleri hiç duymamış olanların şaşkınlarıyla karşılaştık.

Lastly, what would you like to add on organic feed mills? First of all, I advise those who are willing to establish this system to think about the locations where the natural wastes are abundant. That is, it is a huge advantage to establish these plants at the locations where the feedstock is abundant. For instance, the food factories in Turkey are obliged to bring their waste feedstocks to the organic feed mill that we established in accordance with the permit obtained from the Ministry. In this case, the feedstock comes free. You can also turn them into fuel/wood, as well by removing any rubbish and any other material such as hay/straw which will not become feed from the incoming feedstock and palletising them. The system has such an advantage for the investor, as well. Besides, it is possible to set up the system at low-cost figures.

Son olarak organik yem değirmenleriyle ilgili neler eklemek istersiniz? Öncelikle bu sistemi kurmak isteyenlere tavsiyem doğal atıkların yoğun olduğu bölgeleri değerlendirmeleridir. Yani bu tesisleri hammaddenin bol olduğu bölgelerde yapmak, büyük bir avantajdır. Örneğin; Türkiye’de bu bölgedeki gıda fabrikaları, atık hammaddelerini bakanlıktan alınan izin doğrultusunda kurmuş olduğumuz organik yem fabrikasına getirmek zorundadır. Bu durumda hammadde bedavaya gelmiş olur. Gelen hammaddelerin içinden, yem olmayan çöpleri ve saman gibi malzemeleri de ayırıp pelet yaparak, yakacak hale getirebilirsiniz. Sistem yatırımcıya böyle bir avantaj daha sağlamış oluyor. Ayrıca sistemi düşük maliyetli rakamlarla kurmak mümkün.

FEED PLANET MAGAZINE

April-June • Nisan-Haziran 2016

57


INTERVIEW • RÖPORTAJ

M. Ülkü KARAKUŞ, Türkiyem - Bir:

"An average of 12 % growth in the last 10 years" ....................................................................

"Son 10 yılda yıllık ortalama %12 büyüme" Compound feed sector in Turkey gains attention with its growth graphic in recent years. Executive Chair of Turkish Feed Industrialists' Union (Turkiyem-Bir), M. Ulku KARAKUS has said that the compound feed industry had an average of 12 % growth annually in the last 10 years; and that Turkey has the 12th place in the world and 5th place

58

April-June • Nisan-Haziran 2016

"Compound feed industry in Turkey is a dynamic sector which had an important growth in the last 10 years with an annual average growth rate of 12 %. There are 521 feed plants operating in Turkey today. When we look at feed production; in 2015, a total of 20,1 million ton compound feed was produced of which 10,4 million ton was for cattle, 9,1 million was for poultry and 0,6 million ton was for other feed." "Türkiye karma yem sanayisi, son 10 yılda yıllık ortalama %12 büyüme hızıyla önemli bir gelişim gösteren dinamik bir sektördür. Bugün Türkiye’de 521 adet yem fabrikası faaliyette bulunmaktadır. Yem üretimine gelince; sektörde 2015 yılında 10,4 milyon tonu büyük-küçükbaş, 9,1 milyon tonu kanatlı, 0,6 milyon tonu diğer yemler olmak üzere toplam 20,1 milyon ton karma yem üretimi gerçekleşmiştir."

Türkiye karma yem sektörü, son yıllarda gösterdiği büyüme grafiğiyle dikkat çekiyor. Karma yem sanayinin son 10 yılda yıllık bazda ortalama yüzde 12 büyüme sergilediğini söyleyen Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (Türkiyem-Bir) Yönetim Kurulu Başkanı M. Ülkü KARAKUŞ, Türkiye’nin 20,1 milyon tonluk karma yem üretimi ile dünyada 12’inci,

FEED PLANET MAGAZINE


INTERVIEW • RÖPORTAJ

in Europe with its annual compound feed production of 20,1 million tons. KARAKUS said: "When we consider the growth speed of our sector, it is anticipated to have a spot in top 10 of the world and top 3 of EU." KARAKUS also reminded that the most important barrier for Turkey to step forward in compound feed export is the raw materials for feed. Ulku KARAKUS has stated that Turkey is highly dependent to foreign countries in terms of feed raw materials and that the increase in plant production is way behind the growth in feed industry. We have talked with Turkiyem-Bir Chair Ulku KARAKUS about the development, potential and problems of the sector.

Avrupa’da ise 5’inci sırada yer aldığını vurguluyor. "Sektörümüzün büyüme hızı dikkate alındığında, 5-6 yıl içerisinde dünyada ilk 10’da, AB’de ise ilk 3’de yer alacağı öngörülmektedir." diyen KARAKUŞ, Türkiye’nin karma yem ihracatında da öne çıkmasının önündeki en büyük engelin, yem hammaddeleri konusu olduğunu hatırlatıyor. Yem hammaddeleri konusunda Türkiye’nin büyük oranda dışa bağımlı olduğunu ifade eden Ülkü KARAKUŞ, bitkisel üretimdeki artışın yem sanayindeki büyümenin çok gerisinde kaldığını belirtiyor. Türkiyem-Bir Başkanı M. Ülkü KARAKUŞ ile sektörün gelişimini, potansiyelini ve sorunları konuştuk.

Dear Karakus, can you please provide us information about Turkish Feed Industrialists' Union? How many members do you have, who are your members and what are your activities in the feed sector as a union? What is the percentage of Turkish feed industry that you present? Turkish Feed Industrialists' Union was established in 1974 under the name of "Feed Industrialists Union Association" by 7 fed industrialists, following the Feed Law No. 1734 came into effect. Our association has had the title Turkey with the Decision of Council of Ministers in 1998 and has been active for more than 40 years with the name "Turkish Feed Industrialists' Union".

Sayın Karakuş, öncelikle Türkiye Yem Sanayicileri Birliği hakkında bize biraz bilgi verir misiniz? Kaç tane üyeniz var, üyeleriniz kimlerden oluşuyor ve bir birlik olarak yem sektöründeki faaliyetleriniz nelerdir? Derneğiniz, Türkiye yem sanayinin ne kadarlık bir kısmını temsil ediyor? Türkiye Yem Sanayicileri Birliği, 1974 yılında 1734 sayılı Yem Kanunu’nun yürürlüğe girmesini müteakip, yem sanayicisi 7 kişi tarafından "Yem Sanayicileri Birliği Derneği" ismi ile kurulmuştur. Derneğimiz, 1998 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile isminin başına Türkiye ibaresi alarak, bugünkü adı olan "Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Derneği" şeklinde 40 yılı aşkın süredir faaliyette bulunmaktadır.

Our Union guides all types of institutions and their members involved in compound feed production in terms of occupational, social, technical and economic aspects; helps to develop the production in a way which is appropriate and efficient for public good, defends the rights of its members against private and legal entities and acts as a mechanism to transmit the problems of the sector and suggestions for solution to the related authorities.

Birliğimiz, her çeşit karma yem üreten kuruluşa ve mensuplarına mesleki, sosyal, teknik ve ekonomik yönlerden rehberlik etmekte, üretimin kamu yararına uygun ve verimli bir tarzda gelişmesine yardımcı olmakta, üyelerinin haklarını özel ve tüzel kişilere karşı savunmakta, sektörün sorunları ve çözüm önerilerini ilgili kesimlere ulaştırmaktadır.

According to our Covenant; the real and legal entities that own a compound feed plant which was approved and registered by the Ministry of Food, Agriculture and Livestock in accordance with Law on Veterinary Services, Plant Health, Food and Feed can become our members. The main condition of being a member is to own a registered and approved feed factory with the required license. As of 2016, our union has 164 feed plants as members. The feed production in these factories constitutes 80 % of total compound feed production in Turkey. Can you please provide us some information about the compound feed industry in Turkey, according to the data you have? What are the types of feed produced in Turkey and what is the amount of those? How many businesses and companies are there in Turkey that produce feed?

FEED PLANET MAGAZINE

Tüzüğümüz gereği birliğimize sadece Veteriner Hizmetleri Bitki Sağlığı Gıda ve Yem Kanunu gereğince Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan yemler konusunda kayıt veya onay alan karma yem fabrikası sahibi gerçek ve tüzel kişiler üye olabilirler. Yani, üyelikte esas, yem fabrikası ruhsatı almış kayıtlı veya onaylı yem fabrikasıdır. İçinde bulunduğumuz 2016 yılı itibariyle birliğimize 164 adet yem fabrikası üyedir. Bu fabrikalardaki yem üretimi, Türkiye’nin toplam karma yem üretiminin %80’ini oluşturmaktadır. Elinizdeki veriler ışığında Türkiye karma yem sanayi hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Türkiye’de üretimi gerçekleştirilen yem çeşitleri nelerdir ve miktarları ne kadardır? Türkiye genelinde yem üretimi gerçekleştiren yaklaşık kaç işletme & firma var? Türkiye karma yem sanayisi, son 10 yılda yıllık ortalama %12 büyüme hızıyla önemli bir gelişim gösteren dinamik bir sektördür. Karma yemler çok çeşitli yapılardadır ve bu

April-June • Nisan-Haziran 2016

59


INTERVIEW • RÖPORTAJ

Compound feed industry in Turkey is a dynamic sector which had an important growth in the last 10 years with an annual average growth rate of 12 %. Compound feed have various structures and they are produced with the most appropriate costs in order to meet the requirements of animals according to their type, yield and age. Today, there are 521 feed factories operating in Turkey; and they are mostly located in Aegean, Marmara and Central Anatolia regions. When we look at feed production; in 2015, a total of 20,1 million ton compound feed was produced of which 10i4 million ton was for cattle, 9,1 million was for poultry and 0,6 million ton was other feed. 35 % of the total compound feed production of Turkey is executed in Aegean region, whereas 25 % in Marmara, 17 % in Central Anatolia and the remaining 23 % distributed in other regions. What can you say about the technological infrastructures and capacity utilization rates of feed factories in Turkey? Does the Turkish feed industry have a problem of idle capacity? May we learn what you think about the reasons of this problem and your opinion on solutions? When we look at 5-10 years ago, we can see that the compound feed factories mostly consisted of small capacity ones such as 1-10 tons/hour. But, factors such as the development of animal husbandry and increase of export possibilities have increased the need for compound feed and this has encouraged the establishment of factories with higher capacities. In order to explain this with an example; 88 % of the compound feed factories in Turkey by 2010 were ones with less than 21 ton/hour capacity; and we see that this rate has become 80 % by the end of 2015. Again, there were only 10 compound feed factories in Turkey with a capacity higher than 50 tons / hour 5 years ago, and today we see this number has increased to 24. The capacities of newly installed feed factories are usually higher than 20-30 tons/hour. As the know-how for feed technology has increased among the domestic machinery producers in our sector; some compound feed factories have started to prefer complete domestic production machinery. There are also feed factories that produce only by using foreign machinery or a mix of domestic and foreign. The capacity utilization rate in our country is 100 %, when calculated from a single shift. But, when we calculate it from double shift, we see that our capacity utilization rate is 58 %.

60

April-June • Nisan-Haziran 2016

yemler hayvanların türüne, verimine, yaşına göre ihtiyacını karşılayabilecek en uygun maliyette üretilmektedir. Bugün Türkiye’de 521 adet yem fabrikası faaliyette bulunmakta olup, bunlar ağırlıklı olarak Ege, Marmara ve İç Anadolu bölgelerinde yer almaktadır. Yem üretimine gelince; sektörde 2015 yılında 10,4 milyon tonu büyük-küçükbaş, 9,1 milyon tonu kanatlı, 0,6 milyon tonu diğer yemler olmak üzere toplam 20,1 milyon ton karma yem üretimi gerçekleşmiştir. Türkiye’de toplam karma yem üretiminin %35’i Ege bölgesinde, %25’i Marmara’da, %17’si İç Anadolu’da kalan %23 ise diğer bölgelerimizde üretilmektedir. Türkiye’deki yem fabrikalarının teknolojik alt yapıları ve kapasite kullanım oranları hakkında neler söyleyebilirsiniz? Türkiye yem sanayinin atıl kapasite gibi bir sorunu var mı? Varsa bu sorunun nedenleri ve çözümleri hakkındaki fikirlerinizi alabilir miyiz? Bundan 5-10 yıl öncesine baktığımızda, karma yem fabrikalarının büyük oranda 1-10 ton/saat gibi küçük kapasiteli fabrikalardan oluştuğu görülmektedir. Ancak hayvancılığın gelişimi, ihracat olanaklarının artması gibi nedenlerle karma yemlere olan ihtiyacın artması, daha yüksek kapasiteli fabrikaların kurulmasını teşvik etmiştir. Bunu örneklerle açıklayacak olursak; 2010 yılı sonu itibariyle ülkemizdeki karma yem fabrikalarının %88’i 21 ton/saat kapasiteden küçük fabrikalar iken, 2015 yılı sonu itibariyle bu oranın %80’e gerilediğini görüyoruz. Yine ülkemizde 5 sene öncesinde 50 ton/saat kapasiteden büyük kapasiteli sadece 10 adet karma yem fabrikası varken bugüne gelindiğinde ise bu sayının 24 adede yükseldiğini görüyoruz. Günümüzde yeni kurulan yem fabrikalarının kapasiteleri, genelde 20-30 ton/saat kapasiteden büyük olmaktadır. Sektörümüzde yerli makine üreticisi firmalarda yem teknolojisi bilgisinin artması, bazı karma yem fabrikalarının tamamen yerli üretim makineleri tercih etmesine neden olmaktadır. Bu gibi firmalar olduğu gibi yabancı menşeli makinelerle veya her ikisini de kullanarak üretim yapan yem fabrikaları da mevcuttur. Ülkemizde tek vardiya üzerinden hesaplandığında kapasite kullanım oranımız %100’dür. Ancak, çift vardiya üzerinden hesaplandığında ise kapasite kullanım oranımızın %58 olduğu görülmektedir. İlerleyen yıllarda küçük kapasiteli fabrikaların kapanmasıyla karma yem fabrikalarının sayılarında bir azalmanın olacağını, ancak mevcut kapasitenin ise değişmeyeceğini öngörmekteyiz. Küçük kapasiteli karma yem fabrikalarının yerini sayıca az ama kapasitece büyük fabrikaların alması, gelişmekte olan ülkelerde görülen benzer bir durumdur.

FEED PLANET MAGAZINE


INTERVIEW • RÖPORTAJ

We anticipate that the factories with relatively little capacity will shut down in future years an there will be a decrease in the total number of compound feed factories, but the existing capacity will not change at all. The replacement of small capacity compound feed factories with high capacity ones is a trend which is widely seen in developing countries. What is the position of Turkish feed industry in the world in terms of technology utilization, capacity, quality and export? What do you think about the future position of Turkey in world feed market? The compound feed sector of Turkey has an annual production of 20,1 million tons and it has the 12th place in world and 5th place in Europe. When we consider the growth speed in our sector, we anticipate that it will have the spot in top ten in world and top 3 in EU. Almost all of the feed produced in our sector is consumed in the domestic market. Our compound feed export is not at the desired level yet. In 2014, 223 thousand tons with a value of 108 million dollars and in 2015, 133 thousand tons with a value of 71 million dollars of compound feed was exported. In the first quarter of 2016, 44 thousand tons of compound feed with a value of 20 million dollars was exported. The high price of compound feed raw materials in Turkey is one of the most significant factors that negatively affects our competition in terms of export. We usually export to geographically closer countries. Iraq and Syria are at the top of the list. Countries such as Georgia, Cyprus, Azerbaijan and Turkmenistan are among our export markets. In order to increase the competitive power of Turkey in compound feed export, the sector has to access the feed raw material with worldwide prices. In order to achieve this, it is suggested to implement world price premium

FEED PLANET MAGAZINE

Türkiye yem sanayinin gerek teknoloji kullanımı ve kapasite, gerekse kalite ve ihracat noktasında dünya yem endüstrisindeki yeri nedir? Gelecekte Türkiye’nin dünya yem piyasasında nasıl bir yere sahip olacağını düşünüyorsunuz? Türkiye karma yem sektörü, 20,1 milyon ton yem üretimi ile dünyada 12 inci, Avrupa’da ise 5 inci sırada yer almaktadır. Sektörümüzün büyüme hızı dikkate alındığında, 5-6 yıl içerisinde dünyada ilk 10’da, AB’de ise ilk 3’de yer alacağı öngörülmektedir. Sektörümüzde üretilen yemlerin neredeyse tamamı iç pazarda tüketilmektedir. Karma yem ihracatımız ise henüz istenilen seviyelere gelebilmiş değildir. 2014 yılında 108 milyon dolar değerinde 223 bin ton civarında, 2015 yılında ise 71 milyon dolar değerinde 133 bin ton karma yem ihracatı yapılmıştır. 2016 yılının ilk çeyreğinde ise 20 milyon dolar değerinde 44 bin ton karma yem ihracatı gerçekleşmiştir. Karma yem hammaddelerinin ülkemizdeki fiyatlarının dünya fiyatlarının üzerinde olması, ihracat anlamında rekabetimizi olumsuz yönde etkileyen en önemli faktörlerdendir. İhracat konusunda ağırlıklı olarak yakın ülkelere sevkiyatlarımız olmaktadır. Bunların başında ise Irak ve Suriye gelmektedir. Gürcistan, Kıbrıs, Azerbaycan, Türkmenistan gibi ülkeler de diğer ihraç pazarlarımız arasında yer almaktadır. Karma yem ihracatında dünya ile rekabetimizin artması için karma yem sektörümüzün, yem hammaddelerine dünya fiyatlarından erişiminin sağlanması gerekmektedir. Bunun sağlanabilmesi için de bitkisel üretimimizde dünya fiyatı + prim sistemine geçilmesi ve dahilde işleme rejimindeki sorunların çözülmesi önerilmektedir. Yem hammaddeleri, sizin de belirttiğiniz gibi Türkiye yem sanayi için dönem dönem sorun oluşturan konulardan biri olmuştur. Yem hammaddeleri konusunda

April-June • Nisan-Haziran 2016

61


INTERVIEW • RÖPORTAJ

system in plant production and to solve the problems of internal processing. As you have mentioned, feed raw materials has been a problematic issue for Turkish feed industry. What is the position of Turkey today in terms of feed raw materials today? Due to some reasons such as the population increase above the world average and increase in national income level; our need for quality food, including the protein sources, increase day by day. Within this context, we need a planning to use the limited feed resources in the most efficient way in order to provide the self-sufficiency in animal production, to supply the animal products with appropriate prices and to increase our potential for export. Problems faced in supply of feed raw materials are among the most important problems of the sector. As the increase in feed production is higher than the plant production; the imports of feed raw materials increase each year. Oily seeds and residues, brans, corns and corn derivatives and DDGS are among the imported feed raw material. 6 million tons of corn is produced annually in our country and 1,5 million tons of corn is being imported. The case for oily seeds is very perilous. 3,5 million tons oily seed plant is produced annually in our country; but 4,3 million tons oily seed and residue is imported. Most of this difference is because of the need for soy. Soy is one of the main raw materials for poultry feed and its annual production in Turkey is around 150 thousand tons; whereas the import of soy and its residue is around 2,6-3 million tons. Competition on these products increase every day in the world. As China has participated in world feed raw material as a major buyer, the prices of mentioned feed raw material have been increasing on a yearly basis. Therefore, the feed industry in our country pays very high prices for the import of these products and the costs of feed and husbandry increases. Similarly, our country is almost completely foreign-dependent in terms of food additives such as vitamins, minerals and enzymes. The turnover of compound feed sector today is approximately 9 billion USD and 3 billion of this is done through import. Many agricultural products used as the feed raw materials (such as grain and legumes) are also used for direct human consumption. Does this limit the raw material sources for feed sector? Can we consider the by-products of other grain and legume based food sectors as a solution for raw material? Compound feed sector functions as a bridge between the plant production and animal production; and it is an intermediate sector that transforms the feed grain, brans, oily

62

April-June • Nisan-Haziran 2016

Türkiye hangi noktada? Dünya ortalaması üzerinde seyreden nüfus artış hızımız ve milli gelir düzeyindeki artışlar gibi başlıca nedenlerle, başta protein kaynakları olmak üzere, kaliteli gıdalara duyulan ihtiyacımız her geçen gün artmaktadır. Bu bağlamda hayvansal üretimde kendimize yeterliliğin sağlanabilmesi, hayvansal ürünlerin uygun fiyatlarla halkımıza arz edilmesi ve ihracat potansiyelimizin artırılabilmesi için sınırlı olan yem kaynaklarımızın en etkin şekilde değerlendirilebileceği bir planlamaya ihtiyaç duyulmaktadır. Yem hammadde arzında karşılaşılan sorunlar, sektörün en önemli sorunları arasında yer almaktadır. Sektörün yem üretimindeki artış hızının, bitkisel üretimimizdeki artış hızından fazla olması nedeniyle yem hammaddeleri ithalatı her geçen yıl artmaktadır. Özellikle yağlı tohumlar ve küspeleri, kepekler, mısır, mısır türevleri, DDGS gibi yem hammaddeleri ithalatı yapılmaktadır. Ülkemizde yılda 6 milyon ton mısır üretilmekte iken, 1,5 milyon ton civarında mısır da ithal edilmektedir. Yağlı tohumlarda ise durum oldukça vahim bir hal almış durumdadır. Ülkemizde yılda 3,5 milyon yağlı tohumlu bitki üretilmekte olup, 4,3 milyon ton yağlı tohum ve küspesi ise ithal edilmektedir. Bu farkın büyük bir kısmı soya ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Kanatlı yemlerinin ana hammaddelerinden olan soyanın ülkemizdeki üretimi sadece 150 bin ton düzeyinde kalırken, soya ve küspesinin ithalatı ise 2,6-3 milyon tonu bulmaktadır. Dünyada bu ürünler konusundaki rekabet her geçen gün

FEED PLANET MAGAZINE


INTERVIEW • RÖPORTAJ

artmaktadır. Özellikle Çin’in çok büyük bir alıcı olarak dünya yem hammaddeleri piyasasına dahil olması ile birlikte, bahsi geçen yem hammaddelerinin fiyatları her geçen yıl artış göstermektedir. Bu nedenle ülkemiz yem sanayisi, bu ürünlerin ithalatı için daha yüksek meblağlar ödemekte ve dolayısıyla da yem ve hayvancılık maliyetleri artmaktadır. Benzer şekilde ülkemiz vitaminler, mineraller, enzimler gibi yem katkı maddeleri konusunda da neredeyse tamamen dışa bağımlı durumdadır. Günümüzde karma yem sektörünün cirosu yıllık yaklaşık 9 milyar Dolar olup, bunun yaklaşık 3 milyar Doları ithalat yoluyla yapılmaktadır.

seed residues from plant production and other by-products from food industry into feed by mixing with feed additives such as minerals and vitamins in a way to generate the most appropriate food ingredient and cost, by considering the needs of animals in certain periods. In this sense, our sector processes the products of food industry and other several industries which are considered as idle; and transform those into quality products and animal products.

Yem hammaddesi olarak kullanılan birçok tarımsal ürün (tahıl, bakliyat gibi), aynı zamanda doğrudan insan beslenmesi için de kullanılıyor. Bu durum, yem sektörünün hammadde kaynaklarını sınırlandırıyor mu? Diğer hububat ve bakliyat bazlı gıda sektörlerinin yan ürünleri, hammadde için bir çözüm olabilir mi? Bitkisel üretim ile hayvansal üretim arasında bir köprü işlevi gören karma yem sektörü; bitkisel üretimden aldığı yemlik hububatları, kepekleri, yağlı tohum küspeleri ve gıda sanayinden aldığı diğer yan ürünleri, hayvanların belli dönemlerdeki ihtiyaçlarını da göz önüne alarak, en uygun besin içeriğini ve maliyeti oluşturacak şekilde vitamin ve mineraller gibi yem katkılarıyla karıştırıp yem haline getiren bir ara sektördür. Sektörümüz bu anlamda atık olarak tanımlanan gıda sanayi ve çeşitli sanayilerin ürünlerini işleyerek nitelikli ürünlere ve bunları hayvanlara yarayışlı hale getirerek de dolayısıyla hayvansal ürünlere dönüştürmektedir.

Wheat is the most produced substance in food industry; and in our industry barley and corn are used more intensely. As for the oily seeds, sunflower is used intensely in oil industry and our sector uses the residues from that. Therefore, there is no competition between the feed and food industries in terms of grain and oily seeds; and the both sectors complete each other.

Ülkemizde gıda sanayinde daha çok buğday kullanılmakta iken, sektörümüzde ise arpa ve mısır daha yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Yağlı tohumlarda ise yine yağ sanayisinde ayçiçeği yoğun bir şekilde kullanılırken, sektörümüzde ise buradan ortaya çıkan küspeler değerlendirilmektedir. Dolayısı ile hububatlar ve yağlı tohumlar konusunda yem sanayisi ile gıda sanayisi arasında bir rekabet yoktur ve birbirini tamamlamaktadır.

What do you think that other important problems in Turkish feed sector are? Do you have any suggestions for short and long-term solutions of these problems? One of the most important problems in our sector stems from transgenic, in other words, GMO products. The production of products we use in our sector which are mostly foreign-dependent, such as soy, corn, DDGS, canola usually have transgenic structures. In order to import such items, they need to be approved within the framework of Biosafety legislation in Turkey. But, some problems are experienced in terms implementation as the Biosafety Law contains very extreme penal provi-

Türkiye yem sektöründeki diğer önemli sorunların neler olduğunu düşünüyorsunuz? Varsa bu sorunlara yönelik kısa ve uzun vadeli çözüm önerileriniz nelerdir? Sektörümdeki önemli sorunlardan bir tanesi de transgenik, yani diğer bir ifadeyle GDO’lu ürünlerden kaynaklanmaktadır. Sektörümüzce kullanılan ve neredeyse tamamen dışa bağımlı olduğumuz, başta soya olmak üzere mısır, DDGS, kanola gibi ürünlerin dünyadaki üretimleri, ağırlıklı olarak transgenik yapıdadır. Bu ürünlerin ithal edilebilmesi için ülkemizde de Biyogüvenlik mevzuatı çerçevesinde onaylanmaları gerekmektedir. Ancak, Biyogüvenlik Kanunu’nun kasıt unsuru ve ihmal hususlarının göz

FEED PLANET MAGAZINE

April-June • Nisan-Haziran 2016

63


INTERVIEW • RÖPORTAJ

sions without considering the aspects of intention and neglect, missing points in definitions and the contradictions during application and evaluation processes and biotechnology companies do not make any new applications for the approval of their transgenic products. Another aspect is the fact that GMO products are used as feed in the whole world.

önüne alınmadan ağır cezai hükümler içermesi; aynı şekilde kanunda yer alan tanımlardaki eksiklikler, başvuru ve değerlendirme konusundaki çelişkiler nedeniyle yürütmede güçlükler yaşanmakta ve biyotek firmalarınca transgenik ürünlerin onayı için yeni başvuru yapılmamaktadır. Bilinmesi gereken önemli bir konu da, GDO’lu ürünlerin yem amaçlı olarak tüm dünyada kullanıldığı gerçeğidir.

During the period when there was a problem in soy import; 3 types of soy and 13 types of corn were approved in Turkey. But today, only 7 transgenic soy and 25 transgenic corn types (a total of 32), approved by the European Union are approved by Biosafety Board and permitted by the Ministry in Turkey in order to utilize in animal feed only. These new approvals have partially solved the problem. But, when compared with USA, Canada, Brazil, Japan and EU countries; the number of approved transgenic products in our country is very low and there is risk of contamination of unapproved transgenic products to our deliveries during our feed raw material import from other countries with various approved transgenic products. This causes our ships to be rejected.

Soya ithalatında sorun olduğu dönemlerde ülkemizde genetik yapısı değiştirilmiş 3 adet soya ve 13 mısır onaylanmış vaziyetteydi. Ancak şimdi ülkemizde Avrupa Birliği’nde onaylı olan 7 adet transgenik soya ve 25 adet transgenik mısır çeşidine (toplam 32 adet), sadece hayvan yemlerinde kullanılabilmesi için Biyogüvenlik Kurulunca onay ve Bakanlık tarafından izin verilmiş durumdadır. Bu yeni onaylamalar sorunları kısmen çözmüştür. Ancak ABD, Kanada, Brezilya, Japonya ve AB ülkelerine kıyasla ülkemizde onaylı transgenik ürünlerin sayısının bir hayli az olması nedeniyle, yem hammadde ithalatımız sırasında diğer ülkelerde onaylı olan ancak bizde henüz onaylanmamış transgenik ürünlerin sevkiyatlarımıza bulaşma olasılığı bulunmaktadır. Bu durumda da gemilerimizin reddedilmesi söz konusu olmaktadır.

In order to overcome these problems and to set our raw material flow into an order; Biosafety legislation needs to be revised through a collaborative work by the Ministries, civil society organizations and universities in order to transform it into a more realistic one. Let us focus on GFFC 5th World Feed and Food Congress in Antalya this year. This congress was organized in Turkey for the first time under your host. What was the importance of the congress being held in Turkey? Some of the most important factors for organizing the 5th World Feed and Food Congress in Turkey are the rapid development of Turkish feed sector, our membership to Federation of European Feed Industrialists (FEFAC), the attention received from global institutions such as FEFAC, IFIF (International Feed Industry Federation) and FAO, and most importantly, the central position of Turkey within the geographical region in terms of historical and cultural relations. Some of the indicators that the congress has gained great attention were more than 1000 participants to World Feed and Food Congress, having many companies as sponsors and full exhibition areas. More than 70 scientists and experts and the CEOs of worldwide international companies have participated in "Global Leaders Panel" and shared their opinions on the status and future of feed and food production i the world; which had been an important inspiration for the representatives of sector. The positive value of this important event for us was the opportunity that our companies involved in food sector to

64

April-June • Nisan-Haziran 2016

Bu konudaki sorunların giderilebilmesi ve hammadde akışımızın düzene girebilmesi için Biyogüvenlik mevzuatının ilgili Bakanlıklar, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler tarafından ortak çalışma ile ele alınarak ülkemizin ihtiyaçlarına ve gerçeklerine uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Biraz da bu yıl Antalya’da düzenlenen GFFC 5. Dünya Yem ve Gıda Kongresi’ne dönelim. Bu kongre, sizin ev sahipliğinizde ilk kez Türkiye’de yapıldı. Kongrenin Türkiye’de yapılmasının önemi neydi? 5. Dünya Yem ve Gıda Kongresi’nin Türkiye’de düzenlenmesinde rol oynayan etkenlerin başında, yem sektörümüzün hızla gelişmesine devam etmesi, Avrupa Yem Sanayicileri Federasyonu’na (FEFAC) üyeliğimiz, bizdeki dinamizmin FEFAC ve IFIF (Uluslararası Yem Sanayi Federasyonu), FAO gibi global kuruluşların dikkatini çekmesi ve belki de en önemlisi Türkiye’nin coğrafi anlamda içinde bulunduğu bölgede tarihi ve kültürel bağlar açısından merkezi konumda bulunması gelmektedir. Dünya Yem ve Gıda Kongresi’ne katılımın 1000’i aşması, çok sayıda firmanın sponsor olarak destek vermesi ve stant kiralayanların sergi salonunu doldurması, kongreye duyulan ilginin en önemli göstergesiydi. Kongrede, alanlarında dünyaca tanınmış 70’i aşkın bilim insanı ve uzmanın yanı sıra küresel çapta tanınmış büyük uluslararası firmaların CEO’larının "Global Liderler Paneli"ne katılarak dünyada yem ve gıda üretiminin durumu ve geleceği hakkında görüşlerini paylaşmaları, sektör temsilcileri için esin ve ilham kaynağı olmuştur.

FEED PLANET MAGAZINE


INTERVIEW • RÖPORTAJ

meet with international companies and increase their possibilities of cooperation. Which issues were covered at the Congress? How was the participation and general interest? What did this Congress bring into the feed industry or what will it bring in the future? 5th GFFC has covered the subjects such as sustainability in food and feed supply chain, global markets and trade, feed legislation and standards, possibilities of facilitation in feed trade, animal feeding, innovation and R&D. Congress did not only cover the feed sector in Turkey, but also issues such as supply and trade of raw material for feed in the world, sustainability and feed and food safety; which tried to enlighten the future of sector. Also, the Congress has examined the problems and threats in relation with nutrition and protein supply in 2050 and suggestions for solution were discussed. When we consider the Congress as a whole, in compliance with the theme "Equality for Everyone, Wealth for Everyone"; the importance of sustainability of animal production and importance of innovation in terms of food safety, funding amounts for R&D, and the importance of supporting the small and medium sized enterprises and family businesses in developing countries were emphasized. Finally, do you have anything else to add about the current projects or future plans of your Union? The goal of Türkiyembir is to give more importance to the international dimension of bi-annual TUYEM Congress and to carry the feed sector into a position which can export products with high added value and a competitive sector. In order to achieve this, the developments in feed and food sector will be more closely followed by increasing the international relations.

FEED PLANET MAGAZINE

Bu önemli etkinliğin bizler açısından artı değeri ise yemle ilgili firmalarımızın diğer uluslararası firmalarla bir araya gelerek işbirliği imkanlarını artırma fırsatı yakalamış olmalarıdır. Kongrede hangi konular ele alındı? Katılım ve ilgi nasıldı? Bu kongre, yem sanayine sizce neler kazandırdı ya da önümüzdeki süreçte neler kazandıracak? 5. GFFC’de yem ve gıda tedarik zincirinde sürdürülebilirlik, global piyasalar ve ticaret, yem mevzuatı ve standartlar, yemde ticaretin kolaylaştırılma imkanları, hayvan besleme ve inovasyon ile Ar-Ge konuları ele alındı. Kongrede sadece Türkiye’deki yem sektörü değil, dünyada yemle ilgili hammadde tedariki ve ticaretinden, sürdürülebilirlik ile yem ve gıda güvenliğine kadar hemen hemen bütün konular tartışılmış ve sektörün geleceğine doğru ışık tutulmuştur. Kongrede ayrıca 2050 yılına yönelik beslenme ve protein tedariki bakımından zorluklar ve tehditler irdelenerek çözüm önerileri getirilmiştir. Kongrenin tümü değerlendirildiğinde benimsenen "Herkese Eşitlik, Herkese Refah" temasına uygun olarak, hayvansal üretimin sürdürülebilirliği ve gıda güvenliği açısından inovasyonun önemi ve Ar-Ge’ye ayrılacak kaynak ile özellikle gelişmekte olan ülkelerde küçük ve orta büyüklükteki aile işletmeleriyle firmaları desteklemenin önemi altı çizilerek vurgulanmıştır. Son olarak, birliğinizin hali hazırdaki çalışmaları veya geleceğe dönük hedefleri hakkında eklemek istediklerinizi alabilir miyiz? Türkiyembir’in hedefi, her iki yılda bir düzenlenen TUYEM Kongresi’nin uluslararası boyutuna ağırlık vererek, yem sektörünü katma değeri yüksek ürünler ihraç edebilen, rekabet gücü giderek artan bir sektör konumuna taşımaktır. Bunun için yem ve gıda sanayindeki gelişmeler, uluslararası ilişkiler artırılarak daha yakından takip edilecektir.

April-June • Nisan-Haziran 2016

65


ARTICLE • MAKALE

THE IMPORTANCE OF VITAMIN AND MINERALS ON WINGED ANIMALS ...............................................................

KANATLI HAYVANLARDA VİTAMİN VE MİNERALLERİN ÖNEMİ

Hülya KARAKAŞ Veterinary Surgeon - Veteriner Hekim Technical Manager - Teknik Müdür YEM-VİT Vitaminli Yem Katkı Maddeleri San. ve Tic. A.Ş.

It is important for winged animals to be fed with sufficient and balanced rations for maximum health and high performance in terms of their nutrition values. Kanatlı hayvanlarda maksimum sağlık ve yüksek performans için besin değerleri açısından yeterli ve dengeli rasyonlarla beslenme önemlidir. The success aimed in animal feeding is maintained with the health of the animal, feeding practice, meeting the animal needs and giving the food sources properly. If these needs are not properly met, breeding and producing cannot happen sufficiently. As known, when giving the animals the necessary nutrients, the relations between the foods are taken into consideration and given in suitable amounts. Within these nutrients, there are also vitamins and minerals in the group of food additives.

Hayvan beslemede ulaşılmak istenen başarı; hayvanın sağlığı, besleme uygulamaları, hayvanın ihtiyaçlarının karşılanması ve yem kaynaklarının yeterli şekilde verilmesi ile sağlanır. Bu ihtiyaçlar uygun şekilde karşılanamaz ise büyüme, üreme, üretim yeterli bir şekilde olamaz. Bilindiği gibi hayvana gerekli besin maddeleri verilirken, besinlerin birbiriyle olan ilişkileri dikkate alınarak uygun miktarlarda verilir. Bu besin maddeleri içerisinde, yem katkı maddeleri grubunda bulunan vitamin ve mineraller de yer almaktadır.

Vitamins are compounds that cannot be synthesised in the animal body but is necessary for vital functions. In case of their deficiencies, disruptions and breakdowns occur in their vital functions and some symptoms are seen in this matter. All of the vitamins (except Vitamin C) are essential. That’s why, they need to be given externally. The vitamin needs of the animals is not given daily but is defined as mg or IU (International Unite) in 1 kg of the food and they are added to it.

Vitaminler, hayati fonksiyonlar için gerekli olan ancak hayvan vücudunda sentezlenemeyen bileşiklerdir. Eksiklikleri durumunda hayati fonksiyonlarda aksamalar ve bozulmalar meydana gelir ve buna bağlı olarak hayvanlarda bir takım semptomlar görülür. Vitaminlerin tamamı (C vitamini hariç) esansiyeldir. Bu nedenle hayvana dışarıdan verilmeleri gereklidir. Hayvanların vitamin ihtiyaçları günlük olarak değil, yemin 1 kg'ında mg veya IU (International Unite) şeklinde ifade edilir ve yeme katılırlar.

66

April-June • Nisan-Haziran 2016

FEED PLANET MAGAZINE


ARTICLE • MAKALE

Vitamins are separated into two parts as for their dissolve in oil and water: a) Vitamins melting in oil: A, D, E, K b) Vitamins melting in water: Thiamine (B1), Riboflavin (B2), Pyridoxine (B6), Niacin, Pantothentic acid, Choline, Folic acid, Biotin, Cyanocobalamin (B12) and Vitamin C.

Vitaminler yağda ve suda çözünebilirliklerine göre iki gruba ayrılırlar: a) Yağda eriyen vitaminler: A, D, E, K b) Suda eriyen vitaminler: Tiamin (B1), Riboflavin (B2), Piridoksin (B6), Niasin, Pantotenik asit, Kolin, Folik asit, Biyotin, Siyanokobalamin (B12) ve C vitamini.

The vitamins melting in oil are absorbed as micelles which they form with bile salts with oils. The conditions that increase the absorption of the oils, also increase the absorption of the vitamins melting in oil. The vitamins melting in water has no relations with oils and their absorption. Vitamins melting in oil are never ejaculated with urine-uric acid; but they are stored in the body. However, the ones melting in water never are stored in the body and are ejaculated with urine after eliminated from kidneys. Therefore, they need to only be taken daily. Vitamin B12 is an exception among them and is the only B group vitamin stored in the body. Most of the vitamins are synthesised by plants. One of the other living group that can do the vitamin syntheses is microorganisms. These can synthesise all of the vitamins that can melt in water, provitamins A (β-carotene) and vitamin K2 (menaquinon). However B12 cannot be synthesised by plants or animals. They can only be synthesised by certain microorganisms (Kutlu, H.R., Winged Animal Feeding, 2015, p.41).

Yağda eriyen vitaminler, yağlarla beraber safra tuzlarıyla oluşturdukları miseller halinde emilirler. Yağların emilebilirliklerini artıran koşullar, yağda eriyen vitaminlerin emilebilirliklerini de arttırır. Suda eriyen vitaminlerin ise yağlarla veya bunların emilebilirlikleriyle bir ilişkisi yoktur. Yağda eriyen vitaminler idrar-ürik asit ile hiç bir zaman dışarı atılmaz; ancak vücutta depolanırlar. Suda eriyenler ise hiçbir zaman vücutta depolanmazlar ve böbreklerden elimine edilerek idrarla dışarı atılırlar. Bu nedenle, sadece günlük olarak alınmaları gerekir. Vitamin B12 bunlar arasında istisna teşkil eden bir vitamin olup, vücutta depolanan tek B grubu vitaminidir. Vitaminlerin çoğu bitkiler tarafından sentezlenebilir. Vitamin sentezi yapabilen diğer bir canlı grubu da mikroorganizmalardır. Bunlar suda eriyen vitaminlerin tümünü, provitamin A (β-karoten) ve vitamin K2 (menaquinon)’yı sentezleyebilirler. Vitamin B12 ise ne bitkiler, ne de hayvanlar tarafından sentezlenemez. Sadece belirli mikroorganizmalar tarafından sentezlenebilir (Kutlu,H.R., Kanatlı Hayvan Besleme, 2015, s.41).

There are some various reasons why winged animals are pretty sensitive to vitamin deficiency: • Winged animals need vitamins in intense metabolic reactions.

Kanatlı hayvanların vitamin eksikliğine karşı oldukça duyarlı olmalarının çeşitli nedenleri bulunmaktadır: • Kanatlılar yoğun metabolik reaksiyonlarda vitaminlere ihtiyaç duyarlar.

FEED PLANET MAGAZINE

April-June • Nisan-Haziran 2016

67


ARTICLE • MAKALE

• Microorganisms in the digestion system of winged animals, synthesise the vitamins very little or never at all. • Is has been seen that vitamins are effective in fight-

68

April-June • Nisan-Haziran 2016

• Kanatlı hayvanların sindirim sisteminde bulunan mikroorganizmalar, vitaminleri çok az sentezler ya da hiç sentezleyemezler.

FEED PLANET MAGAZINE


ing the stress factors caused by intense producing conditions.

• Yoğun entansif üretim koşullarının sebep olduğu stres faktörleri ile mücadelede vitaminlerin etkin olduğu görülmüştür.

Another element group the winged animals need are minerals. Elements as C, H, O, N and S are the basic elements shaping the body structure and which enter the system of organic compounds, however, for a normal vital function there is a necessity for 13 more essential elements. These elements are often sectioned into two groups as "macro elements" and "trace elements". Minerals which occur more in the body and are therefore more necessary for animals (50 mg or more for a 1 kg live weight) are called macro elements, and minerals which are in a small amount but need to be found are called trace elements or trace minerals (Kutlu, H.R., Winged Animal Feeding, 2015,, p.51).

Kanatlıların gereksinim duyduğu diğer bir madde grubu da mineral maddelerdir. C, H, O, N ve S gibi elementler, vücudun yapısını oluşturan, organik bileşiklerin yapısına giren temel elementler oldukları halde, normal yaşamsal fonksiyon için 13 esansiyel elemente daha gereksinim vardır. Bu elementler genellikle "makro elementler" ve "iz elementler" olmak üzere iki gruba ayrılırlar. Bunlardan vücutta daha çok bulunan, dolayısıyla hayvanların daha fazla gereksinim duydukları (1 kg canlı ağırlık için 50 mg veya daha fazla) mineraller makro element, vücutta az miktarda fakat mutlaka bulunması gerekli olan mineraller de iz elementler veya iz mineraller olarak adlandırılır (Kutlu, H.R., Kanatlı Hayvan Besleme, 2015, s.51).

Elements are classified by their necessities as follows; 1) Macro elements: a) Structural elements: Calcium (Ca), Phosphor (P), b) Haemostatic elements: Sodium (Na), Potassium (K), Magnesium (Mg and Chlorine (Cl)

Elementler gereksinimlerine göre şu şekilde sınıflandırılırlar; 1) Makro elementler: a) Yapısal elementler: Kalsiyum (Ca), Fosfor (P), b) Hemostatik elementler: Sodyum (Na), Potasyum (K), Magnezyum (Mg) ve Klor (Cl)

2) Micro elements Copper(Cu), Iron (Fe), Iodine (I), Manganese (Mn), Selenium (Se), Fluorine (F) and Zinc (Zn).

2) Mikro elementler: Bakır (Cu), Demir (Fe), İyot (I), Manganez (Mn), Selenyum (Se), Flor (F) ve Çinko (Zn)'dur.

Some fully purified or semi-purified test rations except these elements, may need to be completed in terms of micro elements as silicium (Si), vanadium (V), tin (Sn), nickel (Ni), molibden (Mo), cobalt (Co) and chrome (Cr).

Bu elementlerin dışında, tam veya yarı saflaştırılmış bazı deneme rasyonlarının da silisyum (Si), vanadium (V), kalay (Sn), nikel (Ni), molibden (Mo), kobalt (Co) ve krom (Cr) gibi mikro elementler yönünden tamamlanması gerekebilir.

Winged animals usually need the above-mentioned essential elements daily in small amounts. That’s why, ,in case some of these are taken in an excessive amount, toxic effects can occur. On the other hand, in case one or some of these are taken below the necessity level, many negative effects occur characterized with that mineral or deficiency of minerals. Mineral matters are often joined to foods in inorganic forms and may also join them in organic forms. These elements are brought to the body after absorbed from the intestines. On the other hand, minerals don’t visit a metabolism, they attend to the structure of some protein or enzyme molecules (Kutlu, H.R., Winged Animal Feeding, 2015, p.51).

Kanatlı hayvanlar, yukarıda sıralanan bu esansiyel elementlere genelde günlük olarak düşük düzeylerde gereksinim duyarlar. O nedenle, bunlardan bir kısmının aşırı düzeyde alınması halinde toksik etkiler ortaya çıkmaktadır. Öte yandan, bunlardan bir veya bir kısmının gereksinim altında alınması, o mineral veya minerallerin eksikliği ile karakterize edilen bir dizi olumsuz etkilere neden olmaktadır. Mineral maddeler yemlere çoğu zaman inorganik formlar halinde katıldığı gibi, bazen organik formlarda da katılabilirler. Bu elementler bağırsaklardan emilerek vücuda kazandırılırlar. Öte yandan mineraller bilinen anlamda bir metabolizmaya uğramazlar, bazı protein veya enzim moleküllerinin yapısına iştirak ederler (Kutlu, H.R., Kanatlı Hayvan Besleme, 2015, s.51).

The function of inorganic elements, which have a big role in feeding the winged animals, in organisms can be summarised as follows; • The form the structure of skeleton and egg shell (Ca, P, Mg, Mn). • They have a role in enduring the Na, K, Cl, PO4, CO3, homeostatic and acid-base balance, optimum pH and osmotic pressure. It is up to these minerals to ensure the bal-

Kanatlıların beslenmesinde büyük öneme sahip olan inorganik elementlerin organizmadaki fonksiyonları aşağıdaki gibi özetlenebilir; • İskelet ve yumurta kabuğunun yapısını oluştururlar (Ca, P, Mg, Mn). • Na, K, Cl, PO4, CO3, hemeostatis ve asit-baz dengesi, optimum pH ve osmatik basıncın sağlanmasında rol


ARTICLE • MAKALE

ance of cation-anion in ration (as meq weight, Na+K-Cl) . • Other elements enter to the structure of enzyme or hormones or take charge as enzyme activators.

oynarlar. Rasyonda katyon-anyon dengesinin (meq ağırlık olarak, Na+K-Cl) sağlanması bu minerallere bağlıdır. • Diğer elementler ise ya enzim ve hormonların yapısına girerek ya da enzim aktivatörü olarak görev yaparlar.

The mineral matter amounts that will be mixed to the food combinations of animals should be executed by grounding on relating standards. Factors as the race, sex, age, efficiency ratio and efficiency direction of the chicken have an impact on the mineral matter amount that will be added to the ration.

Hayvanların yem karmalarına karıştırılacak mineral madde miktarları, bununla ilgili standartlar esas alınarak gerçekleştirilmektedir. Tavuğun ırkı, cinsiyeti, yaşı, verim düzeyi ve verim yönü gibi faktörler rasyona katılacak mineral madde miktarı üzerinde etkilidir.

As mentioned above, the deficiencies of vitamin and minerals in winged animals may cause an increase in health problems and may even cause deaths. That’s why, it is important to prevent the nutrition deficiencies or not to come across symptoms; and also that the winged animals are fed with vitamins and minerals properly with balanced rations for health, welfare and efficiency.

Yukarıda bahsettiğimiz gibi kanatlı hayvanlarda vitamin ve mineral eksiklikleri, sağlık problemlerinin artmasına, hatta ölümlere neden olabilir. Bu nedenle beslenme eksikliklerini önlemek veya semptomlarla karşılaşmamak; aynı zamanda sağlık, yüksek refah ve verim için kanatlı hayvanların vitamin ve mineral açısından uygun şekilde dengelenmiş rasyonlarla beslenmesi önemlidir.

70

April-June • Nisan-Haziran 2016

FEED PLANET MAGAZINE


ARTICLE • MAKALE

FEED PLANET MAGAZINE

April-June • Nisan-Haziran 2016

71


ARTICLE • MAKALE

72

April-June • Nisan-Haziran 2016

FEED PLANET MAGAZINE




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.