PAGEV DERGİ 153. SAYI

Page 1

Plastik Araştırma, Geliştirme ve İnceleme Dergisi

www.pagev.org

pagev

pagevtv

pagev1989

pagev1989 Sayı| 153 2020-1

R E L K İ T S A L P K I L TEK KULLANIM

R O Y I Ş A V A S VİRÜSLE


2

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

3



PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

5


6

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

7


8

Engineering Passion

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


GRANÜL DOZAJLAMADA AKILLI SEÇİM

GRAVICOLOR - 6 Malzemeye kadar yüksek hassasiyet ve doğrulukla karıştırır ve dozajlamayı ayarlar. - Modüler yapısı ile enjeksiyon kalıplama, vakumlama, şekil verme ve ekstürzyon uygulamaları için tasarlanmıştır. - Reçete bütünlüğü sonuncunda en iyi ve homojen ürün kalitesi elde edilir. - Sağlam yapısı ve mükemmel mühendisliği sayesinde performans ve güvenirlikte optimum düzey. ESKOOP Sanayi Sitesi C6 Blok No:327 34306 Başakşehir / İSTANBUL

www.motan-colortronic.com

think materials management

Tel: +90 212 549 70 76

PAGEV PLASTİK DERGİSİinfo@t-max.com.tr | SAYI 153 9

www.t-max.com.tr


15

DÜNYA VİRÜSLE SARSILDI GERGİN BEKLEYİŞ DEVAM EDİYOR

19

haber SALGIN ENDİŞESİ TEK KULLANIMLIK ÜRÜNLERE TALEBİ PATLATTI

46

haber

KORONA’YA KARŞI EKONOMİK İSTİKRAR KALKANI PAKETİ GENİŞLETİLMELİ

haber

60

PAGEV’İN REKLAM KAMPANYASI 71 MİLYON KİŞİYE ULAŞTI

haber

74

haber

YERLİ OYUNCAK SEKTÖRÜ BÜYÜME POTANSİYELİNİ KORUYOR

10

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

PLASTİK ÜRETİMİ 2019’DA MİKTARDA %3,4 ARTTI

96


haber

50

YAVUZ EROĞLU, PAGEV VE TOBB MECLİS BAŞKANLIĞINA TARİHİ KATILIM VE OY BİRLİĞİ İLE YENİDEN SEÇİLDİ

haber

130

haber

ÇABALAR SONUÇ VERDİ MARKET POŞETLERİ ZAMLANMADI

177

GEKAP YÖNETMELİĞİ MASAYA YATIRILDI

PAGÇEV

PAGÇEV ÇALIŞIYOR GERİ DÖNÜŞÜM KAZANIYOR

haber

128

PAGEV PLASTİK DERGİSİ PAGEV Plastik Araştırma, Geliştirme ve İnceleme Dergisi Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı PAGEV’in Yayın organıdır. İmtiyaz Sahibi PAGYAY Yayıncılık Turizm ve Ticaret Ltd.Şti. adına,

Yavuz EROĞLU Genel Koordinatör

Aziz ÖZAY Yayın Danışmanı

Cesur ÇAÇA

84

Yayın Yönetmeni

Ertan GÜNEŞ Reklam ve Halkla İlişkiler

Uğur AKTEL Yapım

Kadir ÇAÇA Film Medya Tasarım Karakter Color Matbaası A.Ş.

Matbaa Sertifika No: 12799

Yayın Danışma Kurulu

Prof. Dr. Atilla GÜNGÖR | Marmara Ü. Prof. Dr. Duygu KISAKÜREK | ODTÜ Prof. Dr. Erhan PİŞKİN | Hacettepe Ü. Prof. Dr. Güneri AKOVALI | ODTÜ Prof. Dr. Hüseyin YILDIRIM | YTÜ Prof. Dr. İskender YILGÖR | Koç Ü. Prof. Dr. Mehmet Ali GÜRKAYNAK | İstanbul Ü.

Prof. Dr. Mehmet E. YURCİ | YTÜ Prof. Dr. Nurseli UYANIK | İTÜ. Prof. Dr. Paşa YAYLA | Kocaeli Ü. Prof. Dr. Tekin ARDA | Newport Ü. Prof. Dr. Mustafa ÖKSÜZ | Marmara Ü. Doç. Dr. C. Gazi UÇKUN | Kocaeli Ü. Doç. Dr. Recep YENİTEPE | Marmara Ü. Doç. Dr. Sami SAYER | Ege Ü. Doç. Dr. Çetin KARATAŞ | Gazi Ü. Dr. Mevlüt ÇETİNKAYA | PETKİM Dr. Yakup ÜLÇER | RESİNEX Elçin OĞUZHAN | TEKNOPOLİMER Engin SOKULLU | TEKNOİNTEL Metin BİLGİLİ | ARÇELİK Murat CANSEVER | EUROTEC Erkan İNDİBAY | ZİRVE POLİMER

PLASTİĞİN DUAYENLERİ KİTABI PAGEV YAYINLARINDAN ÇIKTI

Yayın Türü

yerel süreli 2 ayda bir yayınlanır

ISSN: 1302-6925

PAGEV Plastik Dergisi hakkında görüşlerinizi pagyay@pagev.org.tr adresine gönderebilirsiniz.

Halkalı Cd. Tez-İş Merkezi No:132/1 Kat: 4 Sefaköy-İstanbul +90 212 425 13 13 +90 212 624 49 26

Sayı 153 | 2020-1


12

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


Virüs Salgını Sektörümüzün Önemini Hatırlattı

tüketiciye, ücretsiz verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ücretsiz olduğu için tercih edilen ve birden fazla kez kullanılan bez poşetler ve fileler sık yıkanmadıklarında birçok hastalığa sebep olan virüslerin yayılmasına zemin hazırlıyor. Koronavirüs salgını mücadelesinde kısa sürede başarıya ulaşılmasını diliyor, bu mücadeleye katkıya her zaman hazır olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyorum. Öne çıkan başlıklar Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden plastik sektörümüz 2018 yılının ardından 2019 yılında da zorluklarla mücadele etmek durumunda kaldı. Geçtiğimiz yıla olumsuz bir tabloyla başlayan ve üç çeyrek üst üste üretim rakamlarında gerileme gören sektörümüz 2019 yılını bir önceki yıla kıyasla miktarda yüzde 3,4 artışla 9,46 milyon ton; değerde ise yüzde 2,5 azalışla 33,4 milyar dolarlık üretimle kapattı. Yıl sonuna doğru dipten çıkış sinyalleri veren sektörümüz ülke ekonomisine katkılarını sürdürmek konusunda kararlılıkla yol alıyor. PAGEV ve Türkiye plastik sektörümüz açısından yılın başından bu yana yaşanan gelişmeler hakkında kısa bilgiler paylaşmak isterim. 2019 yılında hayata geçirdiğimiz en kıymetli projelerden biri “PAGEV Sözlü Tarih Projesi” oldu. “Söz uçar, yazı kalır” dedik ve projemiz kapsamında bir döneme tanıklık etmiş, hepsi birbirinden kıymetli onlarca sektör duayenimizin kapısını tek tek çaldık, nesilden nesile aktarılması gereken yaşanmışlıklarını, deneyimlerini bizlerle paylaşmalarını istedik. Hafızalardan silinmesin istediğimiz ders niteliğindeki anıları derleyip bir kitap serisi hâline getirdik. Plastik sektörüne ilgi duyan herkes için bir kaynak niteliği taşıyan serimizi Türkiye genelinde il kütüphanelerine dağıtarak ulaşılabilirliğini artıracağız. Böylece bu alandaki kaynak sıkıntısının giderilmesi noktasında önemli bir rol oynayacağız. Projemiz bu yıl da tüm hızıyla devam edecek.

V V

Saygıdeğer Meslektaşlarım, Dergimizin yeni sayısından hepinize merhabalar… Dünya genelinde olduğu gibi plastik sektörümüzün gündeminde de koronavirüs salgını var. Koronavirüs salgını, plastiklerin hayatımızın sürdürülebilirliğindeki rolünü daha iyi anlamamızı sağladı. Sağlık sektöründe serum torbalarından tek kullanımlık şırıngalara pek çok ürün plastik. Dünyayı sarsan koronavirüs salgını, tek kullanımlık plastik ürünlerin tüketiminde de ciddi artış yaşanmasına yol açtı. Hijyenik, pratik ve ekonomik özellikleri nedeniyle fast food, kafe, çay bahçesi, hastane ve pikniklerde kullanılan çatal, kaşık, bıçak, tabak gibi tek kullanımlık plastik ürünler, salgın hastalık endişesiyle artık evlerde ve fabrikalarda da tüketiliyor. Doktorlardan gelen uyarıların ardından korunmak için kendini izole edenlerin sayısında artış yaşanırken hastalığın bulaşmasını önlemek amacıyla artık evlerde de tek kullanımlık plastik bardak, tabak, çatal, kaşık, bıçak gibi ürünlere yönelim görülüyor. Hastanelerdeki tek kullanımlık ürünlerde de talep artışı var. Virüsün hastane içinde yayılmasını engellemek için doktorlar, personel ve hastalar tarafından sadece tek kullanımlık plastik ürünler tercih ediliyor. Türkiye’de olduğu gibi dünya genelinde de toplu karantina alanlarında yalnızca tek kullanımlık plastik ürünler kullanılıyor. Türkiye, ihracatta Çin ve İtalya’dan sonra üçüncü büyük oyuncu konumunda. Plastik tek kullanımlık ürün üreten fabrikalar virüs endişesiyle hem yurt içi hem yurt dışından tek kullanımlık plastik ürünlere yönelik artan talebe cevap vermek için tam kapasite çalışıyor. Ayrıca PAGEV olarak ülkemizin ihtiyaç duyduğu tek kullanımlık çatal, bıçak gibi ürünleri Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğinde PAGEV Gebze Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve PAGEV Halkalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde üreteceğiz. Son günlerde yoğun talep aldığımız tek kullanımlık çatal, bıçak gibi ürünlerin üretimi için Bakanlığımızla iki lisemize her türlü desteği verecek, ülkemizin bu konudaki ihtiyacını sorunsuz şekilde gidereceğiz. Koronavirüs salgınının bir süre daha gündemdeki yerini koruyacağı görülüyor. Salgının önüne geçmek için her gün yeni önlemler alınırken “hijyen” en önemli korunma yöntemi olmayı sürdürüyor. Ambalajlı gıda ve tek kullanımlık plastik ürünlerin toplum sağlığını korumadaki rolü bu süreçte daha iyi anlaşıldı. Uzmanlar, market alışverişlerinde satın alınan gıdaları evlerimize taşırken kullandığımız alışveriş poşetlerinin hijyenine de dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarılar yapıyor. PAGEV olarak uzun zamandır çok kullanımlık bez torba ve filelerin virüslerin yayılmasını kolaylaştırdığını ısrarla anlatmaya çalışıyoruz. Bugün maalesef acı bir olay ile “plastik çevre düşmanı değildir, plastik sağlıklıdır” söylemimiz onaylanıyor. Son olarak alınan karar ile pazar yerleri ve marketlerde sebze-meyvelerin, fırınlarda ise ekmeğin poşete girmesi halk sağlığı için önemli bir adım oldu. Koronavirüse karşı mücadele kapsamında plastik alışveriş poşetlerinin de

YAVUZ EROĞLU PAGEV BAŞKANI PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

13


Poşete yeni yılda zam yok Yeni yıl “plastik poşet ücretine zam geldi” haberleri ile başlamıştı. Oysaki bu konuda dersimize iyi çalışmış, hem plastik poşet üreticilerini hem de tüketicileri zor duruma sokan ücretli poşet uygulamasında yeni bir artış yaşanmaması için oldukça fazla mesai harcamıştık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının fiyat belirleme komisyonu toplantısına TOBB Meclisi ve PAGEV Plastik Poşet Üreticileri Komitesi olarak katıldık. Perakendeciler, tüketiciler ve üreticiler açısından olayın tüm boyutlarını değerlendirdik. Toplantıda 25 kuruşluk fiyatın kesinlikle artırılmaması gerektiği noktasında görüş bildirdik. Bakanlığımız da bizlerle görüş birliği içinde bir karar alarak poşet fiyatlarında artışa gitmedi ve 2020 yılı için de 25 kuruş olarak belirledi. Alınan karardan son derece mutluyuz, desteği olan tüm kurum ve kişilere bir kez daha teşekkür etmek isterim. Oy birliğiyle yönetime seçildik Şubat ayının başında seçimli olağan Genel Kurulumuzu yaptık. 30 yıllık PAGEV tarihindeki en geniş katılım ve oy birliğiyle seçilmemiz bizim için büyük bir sorumluluk ve onurdur. Genel Kurul’da ekibimizi yeniden göreve seçen tüm üyelere ve sektör temsilcilerine teşekkür ediyorum. En büyük temennim PAGEV’deki birlik ve beraberliğin artarak sürmesidir. Bunun için önümüzdeki dönemde de yapıcı tavrımızı sürdüreceğiz. Sektörümüzü ileri taşıyacak çalışmalarımıza hız kesmeden devam ederken sektörümüzün sorunlarının giderilmesi noktasında da öncü rol oynamayı sürdüreceğiz. Önceliğimiz “plastik çevre düşmanıdır” algısını yıkmak olacak. PAGEV olarak 2020 yılında daha fazla geri dönüşüm diyecek, geri dönüşüm ekonomisi ile ülkemizi kalkındırmak için yaptığımız çalışmaların hızını artıracağız. Toplum genelinde plastiklerin yaşamımıza katkısı noktasında gerçek bir bilinç oluşturacağız. Biliyoruz ki plastik çevre düşmanı değil defalarca dönüştürülerek yeniden kullanılabilecek altın kadar kıymetli bir malzemedir. Geçtiğimiz yılın sonunda TV, radyo ve dijital platformlarda yayınlanan ve tüm ülkeye seslendiğimiz “Plastiklerin doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok” kampanyamız ile yıl genelinde ulaştığımız kişi sayısını artırmayı hedefliyoruz. Yeni yılda sektörümüz ile ilgili yaşanan olumlu bir gelişme ise GEKAP beyannamelerinin verilme süresinin 31 Temmuz 2020’ye uzatılması oldu. 2020 yılı başından itibaren uygulamaya konulan Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) uygulaması firmalara pek çok yükümlülük getiriyor. Bu yükümlülüklerin ne olduğu ve sürecin nasıl işleyeceği henüz tam olarak anlaşılmadan Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamelerinin gönderilmesi için verilen 02 Mart 2020 tarihine itirazlar yükselmişti. Gelir İdaresi Başkanlığı bir açıklama yaptı ve elektronik ortamda gönderilmesi gereken Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamelerinin verilme süresi 31 Temmuz 2020 Pazartesi gününe kadar uzatıldı. GEKAP Beyannameleri için ek süre verilmesi, bu süre içerisinde iş dünyasının bilgilendirilmesi ve konunun

daha etraflıca değerlendirilmesi açısından çok doğru bir karar oldu. PAGEV olarak İstanbul Ticaret Odası (İTO) iş birliği ile “Yenilenen Çevre Mevzuatları Bilgilendirme Semineri”ni düzenledik. Hemen hemen her sektörden firmayı etkileyen GEKAP ile ilgili bilgi almak isteyen firma temsilcileri İTO Merkez Binası Meclis Salonu’nu doldurdu. Rekor katılımın gerçekleştiği seminer GEKAP uygulamasının kapsamı, firmalara getirdiği yükümlülükler ve beyanname sürecinin nasıl işleyeceği konusunda kafalardaki soru işaretlerini giderme noktasında son derece verimli oldu. 2020 Yerli oyuncak üreticilerine müjde Yerli oyuncak üreticilerimiz özellikle başta İran olmak üzere doğu sınırlarımız üzerinden giren Uzak Doğu menşeli kalitesiz oyuncaklardan rahatsızdı. PAGEV Oyuncak Komitemiz ile yerli oyuncak üreticilerimizin sorunlarının giderilmesi, haksız rekabetin önüne geçilmesi için Ticaret Bakanlığımızla 2014 yılından bu yana çok yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Resmî Gazete’de yayımlanarak uygulamaya geçilen Oyuncak İhtisas Gümrükleri yerli oyuncak üreticilerinin haksız rekabetle mücadelesinde önemli bir adım oldu. Yerli oyuncak üreticimizin yüzünü güldüren Oyuncak İhtisas Gümrükleri uygulaması için Ticaret Bakanlığı yetkililerimize çok teşekkür ediyoruz. Oyuncakların serbest dolaşıma giriş işlemlerini gerçekleştirecek uzmanlaşmış Oyuncak İhtisas Gümrükleri haksız rekabetin önlenmesinde önemli bir eşik olacak. Bu uygulama ile yurdumuza girecek oyuncaklar uzmanlar tarafından kontrol edilecek, böylece kalitesiz oyuncakların yurda girmesi önlenmiş olacak. Daha önce Doğu Anadolu’daki gümrük kapılarından yurda giriş yapan kalitesiz ucuz oyuncaklar bundan sonra Oyuncak İhtisas Gümrüklerine nakledilecek, bu da yerli üreticiye maliyet avantajı sağlayacak. Böylece oyuncak ithalatı yapan firmalarımızın yatırım yaparak üretici olmaya geçiş süreci hızlanacak. Kaliteli oyuncaklarla ithalatta devam edecek firmalarımız ise merdiven altı ithalatçıların haksız rekabetinden kurtulmuş olacak. Son olarak TOBB Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclisi Başkanlık seçiminden bahsetmek isterim. 2016 yılında kurulduğundan bu yana Başkanlığını yürüttüğüm Meclis’in, seçiminde oy birliği ile yeniden göreve seçildim. Esnek Ambalaj Sanayicileri Derneği (FASD) Yönetim Kurulu Başkanı Fahri Özer de yeni dönemde Başkan Yardımcısı olarak seçildi. Bize güvenen ve yeniden göreve layık gören tüm üyelerimize teşekkür ediyorum. Bundan sonraki dönemde de sektörlerimizin sorunlarını tespit etme ve giderme noktasında çalışmalarımızı hızlandıracağız. Tüm sektör temsilcilerimiz ile güç birliği içinde bölünmeden sektörlerimizi ileriye taşıyacak hamleleri hayata geçireceğiz. Gündem yoğun ve yapılacak çok iş var. Yeni sayımızda sektörümüz ile ilgili daha güzel haberlerde buluşmak dileğiyle, sağlıkla kalın. P

YAVUZ EROĞLU PAGEV BAŞKANI 14

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

15


16

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


YILININ COVID-19 VIRÜSÜ 2020

KTÜ ÜZERINE KABUS GIBI ÇÖ

I D IL S R A S E L S Ü İR V A DÜNY R O Y Ü R Ü S İŞ Y E L K E B İN GERG PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

17


D

ünyayı sarsan Covid-19, ekonomik ve sosyal yaşamı altüst etti. Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve neredeyse tüm dünyaya yayılan Koronavirüs milyarlarca insanı etkiledi. İnsanlar evlerine kapandı, fabrikalar durdu, okullar tatil edildi, seyahatler iptal oldu, tüm organizasyonlar askıya alındı ve hayat âdeta durma noktasına sürüklendi. Birçok ülke sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilan ederek, sokağa çıkma yasağını devreye soktu. Yarım milyonu aşan insan hayatını kaybetti, sayısı her geçen gün artan vakalarda ise hastalığa yakalananların sayısı çığ gibi artıyor.Hastaneler dolup taşarken İtalya, İspanya gibi Avrupa ülkelerinde sağlık sistemi çöktü. Virüs tehdidine karşı önlem alan Türkiye gibi ülkeler ise korkunç tablo içinde salgını en doğru şekilde yönetmeye çalışan devletler olarak dikkat çekiyor. Virüs nedeniyle Amerika’dan Çin’e kadar tüm borsalar tarihi seviyede dip görürken,

18

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

piyasalarda oluşan tahribat nedeniyle liderler peş peşe kurtarma paketleri açıkladılar. Virüsün dünyada ilk kez görülmesi tedavisinin bulunmasını zorlaştırırken, bilim insanları panzehir için çalışmalarını sürdürüyor. Peki Korona virüsünden korunmak için ne yapılıyor, virüsün belirtileri nelerdir, nasıl yayılıyor? KORONA VİRÜSÜ NEDİR? Gizemli virüs olarak hayatımıza giren Korona, hayvanlarda yaygın olarak görülen virüs türü olarak biliniyor. Virüsün 4 alt türü bulunuyor. Ender olarak hayvanlardan insanlara bulaşabilirken bu bulaşma şekli “zoonoz” olarak adlandırılıyor. Korona virüsün insandan insana bulaşabilen türünün ilk örnekleri 2003 yılında ortaya çıkan SARS ve 2019 yılında Suudi Arabistan’da ortaya çıkan MERS salgınlarında görüldü. Şu anda gündemde olan tür ise SARS ve MERS salgınlarındaki türden farklı olarak daha önce tanımlanmamış yeni bir tür olarak biliniyor. Virüsün

yüzeyinde onu kaplayan halka “taç” anlamına gelen “korona” kelimesi ile ifade ediliyor. SARS VE MERS’E GÖRE DAHA MI ÖLÜMCÜL? Bir salgında hastalık etkeninin (virüs, bakteri veya mantar olabilir) kişiden kişiye bulaşma hızı, bulaştığı kişilerde şiddetli hastalık ortaya çıkma oranı, hastalık ortaya çıkan kişiler arasındaki ölüm oranı da salgının ne düzeyde önemli olduğuna işaret eder. Gelişen salgın için önleme ve tedavi yönteminin olup olmaması da önem taşır. Daha önce görülen Korona virüsü salgınlarından, SARS salgınında her 100 hastanın 11’i, MERS salgınında ise her 100 hastanın 35’i ölümle sonuçlanmıştı. Mevcut salgında net bir ölümcüllük oranından bahsetmek şu an için mümkün olmasa da hasta ve ölen kişi sayıları incelendiğinde bu oranın SARS ve MERS’e göre daha düşük olduğu, yaklaşık olarak yüzde 3-4 düzeyinde olduğu söylenebilir.


Nasıl öldürüyor? Virüs insanlara bulaştıktan sonra en sık akciğerlere yerleşiyor ve burada çoğalıyor. Virüs yeni olduğu için bağışıklık sistemimiz de virüsü tanımıyor ve karşı koymak için yetersiz kalıyor. Bu durumda zatürre gelişiyor ve akciğerlerin kapasitesi sınırlandığı için hastalar solunum sıkıntısı çekmeye başlıyor. Enfeksiyonun giderek yayılması ile genellikle solunum yetmezliği ile hastalar kaybediliyor. KİMLER RİSK ALTINDA? Salgın durumlarında elbette virüsün bulaştığı her hasta ölmüyor, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan toplumsal gruplar bir bulaşma olması durumunda hayati risk altında. Bağışıklık

31 Aralık 2019’da sebebi tespit edilemeyen bir zatürre vakasının DSÖ’ye bildirilmesi ile salgın dünya gündemine geldi. O günü izleyen 4 gün içinde 44 vakanın daha görülmesi ile durum daha da ciddi bir hâl aldı. Dünyaca saygın bilimsel dergi Lancet’te yayınlanan bir makalede hastaların önemli bir kısmının Çin’in Wuhan şehrindeki deniz ürünleri toptan pazarına temas hikâyesinin olduğu ifade edildi. Bu pazar aynı zamanda yabani hayvanların da canlı olarak satıldığı bir pazar. Hasta kişilerin temas hikâyesi alındığında ise pazara ilk temasın 10 Aralık 2019’da olduğu tespit edildi. 1 Ocak 2020 tarihinde de pazar kapatıldı. Şu ana kadar salgının başlangıç noktası tam olarak tespit edilmemiş olmakla birlikte resmî kurumlar ilk başlangıç noktasının Wuhan şehri olduğu konusunda hemfikir. Hastalarda sorgulanan en önemli husus ise Wuhan deniz ürünleri pazarına gidip gitmedikleri.

sistemi zayıf olan riskli grupların başında yaşlılar, çocuklar ve gebeler yer alıyor. Ayrıca astım, koah, böbrek yetmezliği vb. kronik hastalıkları olanlar da risk grubunda yer alıyor. Ancak şu anki yeni Corona Virüsü salgınında ilk bulgulara göre 25 yaş ve üzerindeki kişilerde hastalık daha fazla. Bilinen en küçük yaştaki hasta ise 2 yaşında Çinli bir kız çocuğu. Yani kronik hastalıkları olan bireylerin de bu salgın için risk altındaki grupta yer aldığı söylenebilir. Risk altında olan bir grup da sağlık çalışanları. Özellikle tanı konulan veya şüpheli hastaların izole edildiği kuruluşlarda çalışan sağlık çalışanları yüksek risk altında.

Çin’den başlayan ve Japonya, Kore, Vietnam, Singapur, Avustralya, Malezya, Kamboçya, Filipinler, Tayland, Nepal, Sri Lanka, Hindistan, İran, ABD, Kanada, İtalya, İspanya, Almanya, Fransa, Finlandiya, Birleşik Arap Emirlikleri’yle devam eden virüs salgını Türkiye ve neredeyse tüm dünya ülkelerine yayıldı.

KULUÇKA SÜRESİ 14 GÜN PEKİ NASIL YAYILIYOR? Çin’den gelen kargolarla virüsün bize bulaşıp bulaşmayacağı da sık sorulan bir soru ancak virüsün cansız yüzeylerde yaşamadığını, hayvan veya insanların canlı hücrelerinde yaşayabildiğini vurgulamak gerekiyor. Virüsün bir kişiye bulaşmasından hastalık belirtilerinin ortaya çıkışına kadar geçen süreye kuluçka (inkübasyon) süresi deniyor. Yeni Corona Virüsün kuluçka süresinin 14 gün olduğu tahmin ediliyor. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

19


20

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


2019 yılında 2 milyar 105 milyon liralık tek kullanımlık plastik ürün ürettik. Tek kullanımlık plastik ürünlerde 2019’daki yurt içitüketim 1 milyar 185 milyon lira olurken aynı dönemde 960 milyon liralık da ihracat gerçekleştirdi

KORONAVİRÜS ENDİŞESİ TEK KULLANIMLIK ÜRÜNLERE TALEBİ PATLATTI Hijyenik ve pratik özellikleri nedeniyle fast food, cafe, çay bahçesi, hastane ve pikniklerde kullanılan tek kullanımlık plastik ürünlere talep koronavirüs nedeniyle arttı. Hiç kimse başka birinin kullandığı bardağı kullanmak istemiyor. Salgının önüne geçmek için artık ev ve fabrikalarda da bu ürünler kullanılıyor. hastalık endişesiyle artık evlerde ve fabrikalarda da tüketiliyor. Doktorlardan gelen uyarıların ardından korunmak için kendini izole edenlerin sayısında artış yaşanırken, hastalığın bulaşmasını önlemek amacıyla artık evlerde de tek kullanımlık plastik bardak, tabak, çatal, kaşık, bıçak gibi ürünlere yönelim görülüyor. Hastanelerdeki tek kullanımlık ürünlerde de talep artışı var. Virüsün hastane

içinde yayılmasını engellemek için doktorlar, personel ve hastalar tarafından sadece tek kullanımlık plastik ürünler tercih ediliyor. Türkiye’de olduğu gibi dünya genelinde de toplu karantina alanlarında yalnızca tek kullanımlık plastik ürünler kullanılıyor. Yurt dışından ve umreden dönenlerin karantinaya alındığı yurtlarda da tüm yiyecek ve içecekler tek kullanımlık plastik ürünlerle servis ediliyor.

D

ünyayı sarsan koronavirüs salgını, tek kullanımlık plastik ürünlerde tüketimde ciddi artış yaşanmasına yol açtı. Virüs nedeniyle hiç kimse, daha önce birinin dokunduğu bardak, çatal, kaşık veya bardakla yiyip-içmek istemiyor. Hijyenik, pratik ve ekonomik özellikleri nedeniyle fast food, cafe, çay bahçesi, hastane ve pikniklerde kullanılan tek kullanımlık plastik ürünler, salgın

Ülkemiz bu alanda net ihracatçı konumunda. Geçtiğimiz yıl tek kullanımlık plastik ürün ithalatı sadece 38 milyon lira seviyesinde kaldı.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

21


Ev ve fabrikalar da tek kullanıma geçti Ev içinde de artık tek kullanımlık plastik ürünler tercih edilirken, toplu yemeklerin verildiği fabrikalarda da durum aynı. Eskiden porselen tabak veya metal tabldot kapları kullanan fabrikalar, koronavirüs ile birlikte toplu yemek tüketiminde tek kullanımlık plastik kaplara geçti. Özellikle son haftalarda başlayan yoğun talep, market raflarında ve perakendede ara ara plastik tek kullanımlık ürünlerin tükenmesine yol açtı. Virüs endişesiyle artan talep, bazı marketlerde stokları eritti. Rafların boş kalmayacağıyla ilgili açıklama yapan Türk Plastik Sektörünün tepe kuruluşu PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu; Türkiye’nin, Avrupa’da İtalya’dan sonraki en büyük plastik tek kullanımlık ambalaj üreticisi olduğunun altını çizerek, tedarik zincirinde sorun yaşanmayacağını söyledi. Fabrikaların, üretim artışına giderek kısa sürede kapasitelerini arttırdığını ve marketlerde boşalan rafların yeniden doldurulduğuna işaret eden Eroğlu, “Üreticilerimizle koordinasyon hâlindeyiz. Market raflarının boş kalmaması için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Firmalarımızın, ham madde başta olmak üzere üretim için ihtiyaç duyduğu tüm girdilerde sıkıntı yaşanmaması için tedbirlerimizi alıyoruz. Türkiye, ihracatta Çin ve İtalya’dan sonra 3. Büyük oyuncu konumunda. Plastik tek kullanımlık ürün üreten fabrikalar 22

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

tam kapasite çalışıyor ve hem yurt içi hem yurt dışı talebe cevap veriyor. Özellikle İsrail’den yoğun talep var. İsrail’de kendini evlerinde izole eden insanların tek kullanımlık plastik ürün kullanımı talep patlamasına yol açıyor. İsrail yüzde 25’lik pay ile Türkiye’nin en çok tek kullanımlık ihracat yaptığı ülke olurken bu ülkeyi Fransa, İngiltere ve ABD takip ediyor. Türkiye 2019 yılında 2 milyar 105 milyon liralık tek kullanımlık plastik ürün üretti. TEK KULLANIMLIKLAR EL DEĞMEDEN ÜRETİLİYOR Tek kullanımlık ürünlerin tercih edilmesinin sebebiyle ilgili açıklama yapan PAGEV Başkanı Eroğlu; “Tam otomatik makinelerde, el değmeden üretilen ve paketlenen ürünler, hijyenik olma özelliğine sahip. Virüs salgınının yaşandığı şu günlerde tek kullanımlık plastikler, ilk kez kullanılıyor olması ve daha önce başkası tarafından dokunulmamış olması özellikleriyle hijyenik olma niteliği taşıyor. Ayrıca bu ürünlerin, kullanıldıktan sonra atılıyor olması başkasının, bir daha bu ürünü kullanmayacağını garanti altına alıyor. Dolayısıyla salgın hastalık endişesi yaşanan şu günlerde bu özellik oldukça önemli.” şeklinde açıklama yaptı. Plastik ürün üreten fabrikalarda, virüs sebebiyle personel içinde yaşanacak olası salgının üretimi

durdurabileceğine dair kaygılar hakkında da konuşan Eroğlu, “Tek kullanımlık plastik üretiminin durması; hastaneler, karantina bölgeleri, fabrikalar ve evler başta olmak üzere her ortamda büyük zorluklar yaşatır ve virüsün bulaşma riskini arttırır. Ancak tek kullanımlık plastik üretimi daha ziyade tam otomatik makinelerle yapılmakta. Bu konuda aldığımız önlemleri birkaç başlıkta açıklamak isterim. Öncelikle bu sektör, iş gücü yoğun bir sektör olmayıp ağırlıklı olarak tam otomatik makinelerde üretim yapıldığından az çalışan bulunmakta. Bu durum salgının kontrol altında tutulmasını kolaylaştırmakta. Fabrikalarımız, bünyelerinde istihdam ettikleri doktorların koordinasyonuyla, işe girişlerde uzaktan ateş ölçmekte, 37.5 derece üstü olan personeli o gün için fabrika alanına almayarak hastaneye yönlendirmekte. Fabrika alanlarının tüm aşamalarında hijyen ve dezenfektasyon sağlanmakta ve uzman hekim gözetimde personel eğitilmekte. Çalışanlar, semptomlara karşı takip altında tutulmakta. Bunlara ait kayıtlar sağlık otoritelerine verildiği gibi talep eden müşterilerle de paylaşılmakta. Plastik tek kullanımlık ambalajlar zaten üretilirken, el değmeden üretildiği için herhangi bir kontaminasyon riski taşımamakta.” görüşünü dile getirdi.


Fahiş zam yapan firmaları şikâyet edin Tüketicilerin, tek kullanımlık plastik ürünlerde fahiş fiyat artışlarını PAGEV ve TOBB’un ilgili birimine şikâyet etmelerini isteyen Eroğlu, plastik tek kullanımlık bardak, tabak, çatal, kaşık ve bıçak gibi ürünlerde fiyatlarda kur kaynaklı küçük artış olabileceğini ifade ederek şu açıklamada bulundu: “Ürünlerde %100’ün üzerinde artış yapan bazı perakende noktalarının bilgileri geldi ve bu fırsatçılara karşı gerekli uyarılarımızı yaptık. PAGEV üyesi hiçbir üretici bu dönemde, yurt içi satışlara enflasyon ve döviz kurları dışında zam yapmadı. PAGEV olarak fahiş fiyat artışları yapan fırsatçıları uyarmakta hatta bunları TOBB’un ilgili birimlerine bildirerek yasal işlem yapılması talep edilmekte. Amacımız halk sağlığı ve bulaşıcı hastalıkların önlenmesi için olmazsa olmaz plastik tek kullanımlık ürünleri, fırsatçıların insafına bırakmamaktır. Salgının önlenmesinde önemli role sahip ürünlerimizin, tüketicilerimize en kolay ve uygun fiyatla, kesintisiz olarak ulaştırılmasını hedefliyoruz.”

zincirindeki iş ortaklarıyla iş birliği yaparak ihtiyaçların karşılanmasını, hastaların tedavi görmesini, sağlık personelinin korunmasını sağlarken, tek kullanımlık bardak, tabak, çatal, kaşık, bıçakla salgının bulaşmasını engelleyecek ürünleri sağlıyor. Plastik ürünler, yıllardır sağlık sektörünün ilk tercihidir. Salgın hastalıkların azalmasının

en önemli sebeplerinden biri ve daha uzun, sağlıklı hayatlar sürmemizin sebeplerinden biri de bu ürünlerdir. Dünya plastik endüstrisi, koronavirüs salgınıyla mücadelede resmî makamlara ve kamu sağlığı yetkililerine tüm yardımı yaparak malzemeleri ve ürünleriyle ön saflarda yerini almaktadır.” şeklinde görüş bildirdi.

P

PLASTİK SEKTÖRÜ İŞİNİN BAŞINDA Plastik endüstrisi olarak salgınla mücadelede ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını ve işlerinin başında olduklarını belirten Eroğlu; “Dünya çapında koronavirüs vakaları artarken, hastalık kamu sağlığına giderek büyüyen bir tehdit oluştururken, plastik sektörü tüm tedarik

Koronavirüs salgınından sonra değişen tüketici alışkanlıkları ve tek kullanımlık plastik ürünlere olan talep artışı medya yayın organlarında geniş yer buldu PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

23


PAGEV Okulları’ndan

karantinaya tek kullanımlık ürünler

Koronavirüs önlemi kapsamında Millî Eğitim Bakanlığı ve PAGEV iş birliğiyle Meslek Liselerinde; tek kullanımlık plastik çatal, bıçak üreterek karantinadaki vatandaşlara ücretsiz ulaştıracak PAGEV Mükemmeliyet Merkezi’nin temel atma törenine katılarak PAGEV Meslek Liseleri’nin atölyelerini inceleyen Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yeni bir projede yine PAGEV ile iş birliği yapılacağını açıkladı. PAGEV Meslek Liseleri’nin; Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde, yurtlarda karantina altında kalanlara yönelik tek kullanımlık ürünler üreteceğini açıklayan Bakan Selçuk, iş tabanlı okulların, bu tür sosyal sorumluluk projeleri yürütmesinden memnuniyet duyduklarını belirtti.

M

illî Eğitim Bakanlığı ve PAGEV koronavirüs ile mücadele kapsamında önemli bir iş birliği gerçekleştirdi. PAGEV Gebze Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile PAGEV Halkalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde üretilecek tek kullanımlık plastik çatal bıçak gibi ürünler başta karantina merkezleri, hastaneler ve huzurevleri olmak üzere ihtiyaç duyulan yerlere dağıtılacak. Bu zor günlerde

24

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

dayanışmaya her zamankinden fazla ihtiyaç olduğunu söyleyen PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu; “Koronavirüs ile mücadele kapsamında Millî Eğitim Bakanlığımız ile birlikte PAGEV okullarında başlattığımız tek kullanımlık plastik ürün üretimi bu alanda artan ihtiyaca destek vermeye yönelik olacak” dedi. Koronavirüs salgını tüm dünyayı etkilemeye devam ediyor. Salgınla mücadelede hijyen öne

çıkıyor. Sosyal mesafelerden bahsedilen bu süreçte kişiye özel tek kullanımlık ürünlerin kullanımı önem kazanıyor. Tek kullanımlık ürünlere artan ihtiyacın karşılanabilmesi için Millî Eğitim Bakanlığı ve PAGEV iş birliği yaptı. Bu kapsamda PAGEV Gebze Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve PAGEV Halkalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ülkemizin ihtiyacı olan tek kullanımlık plastik çatal, bıçak, tabak gibi ürünler üretecek.


PAGEV OKULLARI KORONAVIRÜS ILE MÜCADELEYE DESTEK VERECEK Toplumsal dayanışmanın her zamankinden fazla önem kazandığını söyleyen Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu; “Millî Eğitim Bakanlığımız, koronavirüs önlemleri kapsamında çok önemli bir adım atarak mesleki ve teknik eğitim veren okullarda üretime başladı. Temizlik ürünleri ve maske üretiminden sonra ikinci adım olarak hastane/karantina merkezleri yanında hastalığın bulaşmasını önlemek amacıyla artık evlerde de tercih edilen tek kullanımlık plastik çatal, bıçak gibi ürünlerin üretimi için harekete geçti. Bakanlığımızla yaptığımız iş birliği kapsamında Gebze ve Küçükçekmece’de bulunan PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerimizde bu ürünlerin üretimini yapacağız. PAGEV olarak ihtiyaç duyulan tek kullanımlık plastiklerin üretimi noktasında gerekli yatırım ve teknoloji konusunda her zaman tam destek vereceğiz” dedi. TEK KULLANIMLIK PLASTIK ÜRÜNLER HIJYENIN GARANTISI OLARAK GÖRÜLÜYOR

Tek kullanımlık plastik ürünlerin tercih edilmesinde ciddi artış olduğunu belirten Eroğlu şunları söyledi; “Koronavirüs salgınının önüne geçmenin en önemli yollarından biri hijyen sağlamaktır. Hijyen noktasında özellikle kalabalık ortamlarda tek kullanımlık ürünlerin tercihi önem taşıyor. Kaldı ki bu dönemde evlerde de çok sık tek kullanımlık ürünlere yönelim var. Hijyenik, pratik ve ekonomik olması tek kullanımlık ürünlerin yaygın olarak kullanılmasına olanak sağlıyor. Türkiye, tek kullanımlık plastik ihracatında Çin ve İtalya’dan sonra dünyada üçüncü

sırada. Plastik tek kullanımlık ürün üreten fabrikalarımız hem yurt içinden hem yurt dışından artan talebe cevap vermek için tam kapasite çalışıyor. Artan talep karşısında herhangi bir sorun ile karşılaşılmaması adına MEB ile yaptığımız iş birliği büyük önem taşıyor. PAGEV okullarımızın ürettiği bu ürünler başta karantina merkezleri, hastaneler ve huzurevleri olmak üzere ihtiyaç duyulan yerlere dağıtılacak. Plastik sektörü olarak bundan önce olduğu gibi bundan sonra da sağlıklı bir dünya için üretmeye devam edeceğiz. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

25


Koronavirüsüne karşı ambalajlı çözüm

ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, dünyanın dengesini bozan koronavirüsten korunmak için hijyene ve ambalajlı gıdanın önemine dikkati çekti

H

em Sağlık Bakanlığının hem de uzmanların Koronavirüsle ilgili hijyene dikkati çektiğini belirten Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Ambalaj, içine konulan gıdaların üretildikleri koşullarda bozulmadan en ekonomik ve güvenilir biçimde tüketiciye ulaştırılmasını ve tanıtılmasını sağlayan bir ürün. Gıda ambalajının temel amacı; gıdaların raf ömrünü uzatmak, uygun koşullarda depolanmasını sağlamak ve gıdaları tüketiciye ulaşıncaya dek diğer bulaşanlardan korumak, gıda bozulmaları ve kalite kayıplarını en aza indirmek. Ambalajlar; ekmek, süt, peynir, bakliyat ve sebze-meyve gibi günlük ihtiyacımız olan gıdaları

26

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

korurken aynı zamanda sağlığımızı da koruyor. Çünkü açıkta, ambalajsız şekilde satılan gıdalar bakteri ve çürümeye karşı savunmasız; hızlı bozuluyor ve sağlığı tehdit ediyor. Üstelik bu tür gıdaların menşei takip edilemiyor, raf ömrü de güvenilir olmuyor. Koronavirüsle sarsılan dünyada insan sağlığı için ambalajlı gıda olmazsa olmaz niteliğinde.” HALKIMIZ BU DÖNEMDE DAHA DUYARLI OLMALI Zeki Sarıbekir’e göre temizlik ve hijyen bu dönemde daha fazla ön plana çıkıyor: “İnsan sağlığını çevresel risklerden uzak tutan ve koruyan ambalajlı gıdaların önemi böyle dönemlerde bir kez daha ortaya çıkıyor. Açık alanlarda satışa sunulan

gıdalar, insan ve çevre kaynaklı tüm risklere açık. Halkımızın bu konuda her zamankinden daha fazla duyarlı olması gerekiyor. Bundan 150 yıl önce insanlar temiz su, içecek, gıda, ilaç ve temel ihtiyaç maddelerine kolay ulaşamıyordu. ASD olarak geçen süre içerisinde gıda ve içeceklerin ambalaja girmesiyle insan ömrü ortalamasının uzamış olduğuna inanıyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi satın aldığınız ürünün ambalajı, onun güvencesidir ve her ürün ambalaja girmeli. Ambalajın üzerindeki etikette içerdiği ürünün besin değeri, ürünün miktarı, son tüketim tarihi, üretici adres bilgileri; yani ürünün muhteviyatı ve nerede ve kim tarafından üretildiğini içeren tüm bilgiler bulunur.” P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

27


VİRÜS SALGININA KARŞI I D IL IR T T R A R E L M E L N Ö N A ALIN Hastanelerden evlere her yerde tek kullanımlık plastik ürünler

C

OVID-19 salgını tek kullanımlık plastik ambalajların hijyen açısından ne kadar önemli olduğunu yeniden hatırlattı. Ameliyathanedeki medikal ürünlerin yanı sıra doktorların giydiği kıyafet ve koruyucu önlüklere kadar ürünlerin tamamı polipropilen ham maddesinden yapılan nonwoven kumaştan üretiliyor. Doktorların taktıkları gözlükler, yüzü hastalığın

28

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

bulaşmasından koruyan siperlikler, eldivenler, maskeler ve tulumların tamamı tek kullanımlık plastik ürünler... Ayrıca hastalığın tespitinde kullanılan test kitleri, numune alma çubukları da plastikten imal ediliyor. Test tüpleri, şırıngalar, ilaç kapları ve hatta solunum cihazları da yine plastikten üretiliyor. Salgın hastalığın yayılmasını önleyen gıdaların başkalarının

ellerinden veya nefeslerinden bulaşacak virüslere karşı korunması da plastik ambalajlar sayesinde gerçekleşiyor. Diğer tarafta gizli kahramanlar; plastik tek kullanımlık çatal, bıçak, bardak, tabaklar ise hastanelerde, karantina bölgelerinde, huzurevlerinde, fabrikalarda toplu yemek tüketilen her yerde, hatta evlerde bile hastalığın bir kişiden diğerine geçmesini engelliyor.


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

29


30

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


Pazar tezgâhlarında seç-al bitti her şey poşete girdi Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın koranavirüs önlemleri kapsamında market, manav ve pazarlarda ambalajsız ürünlerin seçilmesinin yasak olduğunu açıklamasının ardından pazarlarda seç-al dönemi bitti ve poşette alışveriş dönemi başladı. Bakan Pekcan, 81 İl Valiliğine gerekli talimatın gönderildiğini açıkladı. Alınan tedbirler çerçevesinde pazar yeri, toptancı hâlleri ve diğer satış yerlerinde çalışanlar hijyen konusunda bilgilendirilecek ve hijyen kurallarına uygun davranacak. Market, manav ve pazarda ambalajsız satılan yaş sebze ve meyveler tüketicilerce seçilmeden, satıcılarca hijyenik koşullarda satışa sunulacak. Pazar yerlerinde tezgâh aralıkları geniş tutulacak, tezgâh aralarında geçişte sıkışıklığa neden olacak kasa, ambalaj bulunulmaması gerektiği açıklandı.

Pazar yerleri ve marketlerde

poşet uygulaması zorunlu hâle geldi

V

irüs salgını endişesiyle hiç kimse bir diğerinin kullandığı kaşık, bardağı kullanmak istemiyor ve bu nedenle tek kullanımlık plastik ürünlere talep ciddi şekilde artış gösterdi. Öte yandan plastik poşetlerin kullanımı da arttı. Gıdalara virüsün bulaşma riskini azaltmak ve hijyeni sağlamak için marketlerde; sebzemeyve ile ekmek için paketleme

zorunluluğu getirildi. Konuya ilişkin açıklama yapan PAGEV; salgının hüküm sürdüğü günler geride kalana dek Ücretsiz Plastik Tek kullanımlık poşet uygulamasına dönülmesi gerektiğini ve bunun hijyen açısından en doğru karar olacağını savundu. PAGEV, defalarca kullanılan file ve bez torbaların, virüsü marketten eve evden markete taşıyabileceği

uyarısında bulunarak tek kullanımlık plastik poşetlerin salgının artmasını engelleyeceği görüşünü savundu. İçişleri Bakanlığı yayınladığı genelge ile saat 24’ten sonra restoranların müşteri almayacağını sadece paket servisle yemek gönderebileceğini duyurdu. Bu anlamda da evlere gıdayı güvenli şekilde ulaştırmak plastik ambalajlarla mümkün olabiliyor.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

31


32

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


Dünya Tarihinde Büyük Salgınlar

K

oronavirüs salgını dünya çapında milyonlarca insanın yaşam şeklini değiştiriyor. Tarih boyunca hastalıkların, hanedanlıkların çöküşlerinden sömürgeciliğin artışına ve hatta iklimin soğumasına kadar uzun süreli büyük etkileri oldu. Bu salgınların günümüzde azalmasının en büyük sebebi tek kullanımlık plastik ambalajlardır. İnsanların şehirlerde modern yaşam sürerken birinin kullandığı tabak, bardakla diğerine hastalık bulaştırmasını engelleyen tek kullanımlık plastik ürünlerdir. Salgın hastalıklar, insanlık tarihi boyunca derin izler bırakmıştır. 1350’lerde Avrupa’yı vuran veba, nüfusun yüzde 3’ünü öldüren büyük bir salgındı. Yüksek oranda insanın ölümüne sebep olduğu düşünülen hıyarcıklı veba (bubonik veba) çoğunlukla köylülerin hayatına mal oldu. Salgın hastalıklar, sömürgeciliğin artmasını da beraberinde getirmiştir. Amerika Kıtası’nın 15. yüzyılda sömürge hâline getirilmesi pek çok insanın ölümüyle sonuçlanıp

dünyanın iklimini değiştirmiş olabilir. University College London’daki bilim insanlarının yaptığı araştırma, yalnızca o yüzyıl içinde, o dönem dünya nüfusunun yüzde 10’una denk gelen bölge nüfusunun 60 milyondan 5-6 milyona düştüğünü gördü. Bu ölümlerin çoğuna, sömürgeciler tarafından getirilen hastalıklar neden oldu. Çiçek hastalığı aralarında en fazla can kaybına yol açan etkendi. Diğer ölümcül hastalıklar arasında ise hıyarcıklı veba (bubonik veba), sıtma, humma ve kolera vardı. Ming hanedanlığı, Doğu Asya’nın geniş kısmında büyük bir siyasi ve kültürel etki kullanarak Çin’i neredeyse 300 yıl boyunca yönetti. Ama bu yönetim, korkunç bir salgın hastalık sonrası son buldu. Salgın, Çin’in kuzeyine 164 yılında, muazzam can kayıplarıyla birlikte geldi. Bazı bölgelerde nüfusun yüzde 20’si, bazılarında yüzde 40’ı öldü. Veba, kıtlık ve çekirgelerle aynı zamanda ortaya çıktı. Tarlalarda mahsul bulamayan insanların yiyecekleri yoktu ve bazıları salgın kurbanlarının cansız bedenlerini

yemeye başladı. Kriz büyük olasılıkla hıyarcıklı veba (bubonik veba) ve sıtmanın bir birleşimiydi. 1918 - 1920 yılları arasında yayılan İspanyol Gribi ise, H1N1virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgınıdır. İspanyol Gribi, 18 ay içinde 50 ile 100 milyon arası insanın (o dönemde yaşayan nüfusunun %15’i) ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgın olmuştur. Birinci Dünya Savaşı’nın son aylarında tüm dünyayı etkisi altına almış, hatta kimi tarihçilere göre dört yıl süren savaşın sona ermesinde önemli bir etken olmuştur. SARS ise, insanları etkileyen, şiddetli akut solunum yolu sendromu koronavirüsünün (SARS-CoV) neden olduğu solunum yolu sendromudur.Kasım 2002 ve Temmuz 2003 tarihleri ​​arasında Hong Kong’ta başlayan SARS salgını neredeyse pandemik hâle gelmiş ve dünya çapında 8422 vaka ve 916 ölüm görülmüştür. Dünya Sağlık Örgütü ölüm oranını %10,9 olarak açıklamıştır. Haftalar içinde SARS, 2003 yılının başlarında Hong Kong’tan 37 ülkeye yayılmıştır. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

33


34

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


PAGEV, Türkiye plastik sanayinin en önemli alt sektörlerinden tek kullanımlık ambalaj üreticilerinin sesi olacak PAGEV Tek Kullanımlık Ambalajlar Komitesi’ni kurdu.

PAGEV TEK KULLANIMLIK AMBALAJ KOMİTESİ KURULDU Tek kullanımlık ambalajlarla ilgili yanlış algıyı ortadan kaldıracak çalışmaları hayata geçirecek olan Komite, söz konusu ambalajların insan sağlığı için önemini yeniden hatırlatacak projelere de odaklanacak.

T

ek kullanımlık ambalaj üreticileri 12 Mart 2020 tarihinde Hilton İstanbul Bosphorus’ta PAGEV’in düzenlediği toplantıda bir araya geldi. Sektörün mevcut görünümü, sorunları ve gelecek projeksiyonun ele alındığı toplantıda PAGEV Tek Kullanımlık Ambalajlar Komitesi kuruldu. Tek ses olarak birlikte hareket etme paydasında buluşan üreticiler, bundan sonra sektörü ileri taşıyacak çalışmaları PAGEV Tek Kullanımlık

Ambalajlar Komitesi çatısı altında yürütecek. Sektörün sesi olacak Komitenin de kurulduğu toplantıda tek kullanımlık ambalajlar ile ilgili olumsuz algıyı ortadan kaldıracak çalışmalara odaklanılması üzerinde en çok durulan konulardan biri oldu. Tüm dünyanın tedirginlikle takip ettiği koronavirüs salgınının tek kullanımlık ambalajların neden hayatımıza girdiğinin yeniden hatırlanması noktasında kilit rol oynadığı vurgulandı. PAGEV’in düzenlediği Tek Kullanımlık

Ambalajlar Toplantısına katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi ve Verimlilik Müdürlüğü Daire Başkanı Murat Yıldız, şunları söyledi: “Her ne kadar içinden geçtiğimiz şu günlerde; Çin’den Amerika’ya, İtalya’dan İran’a kadar tüm dünya koronavirüs hastalığıyla sarsılsa da iş ve yaşam öbür yandan devam ediyor. Keza Türk plastik sektörünün temsilcileri olarak sizler de üretmeye, istihdam oluşturmaya ve ihracat yapmaya devam ederek ekonomiye katkı sunmayı sürdürüyorsunuz.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

35


Tek kullanımlık plastiklere karşı dünya genelinde artan alerjinin giderek tehlikeli boyutlara ulaştığına maalesef hep birlikte şahitlik ediyoruz. Özellikle Avrupa’nın tek kullanımlık plastiklerin yasaklanmasına dair sert tedbirleri devreye alması sektör için ciddi tehdit oluşturuyor. Türk plastik sektörünün gelişimi için çaba harcayan PAGEV, tek kullanımlık plastik üreticilerinin bu süreçten en az hasarla çıkması için belli periyotlarla toplantılar gerçekleştirerek sektör temsilcilerinin fikirlerine başvuruyor, sizlerin görüşlerini alıyor, uzmanlara danışıyor ve ortak akıl oluşturmayı amaçlıyor. Bu anlamda plastik sektörü ile kamu otoritesini bir araya getiren söz konusu toplantılardan çıkacak çözüm önerilerinin mühim olduğunu düşünüyoruz. Çünkü zamanında alınmayan tedbirler, yarın tüm sektör için ciddi riskler oluşturabilir. Özetlemeye çalıştığım bu zor konjonktürde bugün Ankara’dan gelerek PAGEV’in organize ettiği toplantıda sizlerle bir araya gelmeyi ve fikirlerinizi dinlemeyi istedik. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu toplantıdan çıkacak fikirleri takip edeceğimizi ve tek kullanımlık plastikler konusunda atılması gereken adımlar hakkında sizlere elimizden gelen desteği sunacağımızın altını çizmek istiyorum.” 36

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

İYİ ORGANİZE OLAN KAZANIR Hayatımıza ilk girdiği dönemlerde pozitif karşılanan plastiklerin kısa zamanda birçok malzemeye alternatif olarak rakiplerini geride bırakması eleştiri oklarını da üzerine çekmesine yol açtı diyen PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, “Günümüzde hemen her ürüne alternatif bir plastik malzeme bulunuyor. Sanayicilerimiz plastik poşeti bularak ağaç kesilmesini önemli ölçüde düşürdüler. Plastiklerin sağladığı avantajlarla rekabet edemeyeceğini anlayan alternatif ürün üreticileri karşı atağa geçti. “Plastik doğada 1.000 senede kayboluyor”, “Plastik çevreyi, denizleri kirletiyor”, “Plastik kanserojendir”, “Plastik geri dönüşmüyor” söylemleri ile plastik ile ilgili olumsuz bir algı oluşturdular. Sektör olarak bu söylemleri sessizce izledik. Biz sessiz kaldıkça plastik poşetler yasaklansın, tek kullanımlık plastikler yasaklansın, polistren köpük yasaklansın söylemleri artmaya başladı. Biz yine cılız seslerle tepki verdik. Daha bir ay önce AB Komisyonu Başkanı tüm ambalajlar yasaklansın diye açıklama yaptı. Vatandaş bu söylemi destekliyor çünkü gerçeği bilmiyor, plastiğin zararlı olduğuna inanıyor. Siyasetçiler de vatandaşların isteği doğrultusunda oy kaybetmemek için bu yasaklamalara pozitif

bakıyor. Olan plastik sanayicisine oluyor, bizim işimiz elimizden gidiyor. Birlikte hareket etmezsek yenilgi kesin. Birlikte ve güçlü olmalıyız. Churchill’in de dediği gibi savaşı organize olan kazanır. Biz de iyi organize olmalıyız. PAGEV olarak sektörün geleceği için kamu tarafında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile çok yakın temas hâlinde çalışıyoruz.” dedi.Tek kullanımlık ambalajların insan sağlığı için çok önemli olduğunu söyleyen Eroğlu; “Tüm dünya koronavirüs salgınını endişe ile izliyor. Vaka sayısının her geçen gün arttığı bu salgın gıda hijyeni ve sağlık için tek kullanımlık plastikler dahil ambalajlara neden ihtiyacımız olduğu noktasında önemli bir örnek oluşturuyor. Bildiğiniz gibi virüs yerel bir pazardan alınan gıda aracılığıyla yayıldı. Açıkta, pazarda ambalajsız satılan gıdalar tüketici sağlığı için büyük risk barındırıyor. Aslında bunu geçmişte de pek çok ölüme sebep olan salgın hastalıklarla deneyimlemiştik. Ambalajlı ürünler güvenle tüketilebilir. Tek kullanımlık ürünler ise bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve hijyen açısından çok önemli bir gereklilik. Bu gibi salgın dönemlerinde ve kalabalık ortamlarda tek kullanımlık bardak, tabak, çatal gibi ürünler ve ambalajlı gıdalar tercih edilmelidir.


Koronavirüs, tek kullanımlık ambalajların önemini hatırlattı Bugüne kadar çevre bahane edilerek bilimsellikten uzak değerlendirmelerle tek kullanımlık ürünleri kötülediler. ‘Kullan-at’ vurgusu yaparak ürünlerimizi değersizleştirmeye çalıştılar. Ancak bugün yaşadığımız üzücü süreçte tek kullanımlık ürünlerin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Tek kullanımlık ürünlerin hayatımıza hijyen için girdiğini unutmamak gerekiyor. Biz ‘kullan-at’ demiyoruz biz ‘kullan-geri dönüştür-tekrar kullan’ diyoruz. Tüm toplumu da geri dönüşüm noktasında bilinçli olmaya çağırıyoruz. Plastikler; piknik yaptıktan sonra ormana, deniz kenarındayken denize ya da sokağa atılmayacak kadar kıymetli ve ekonomik bir değerdir. Döngüsel ekonomi açısından baktığımızda gerek üretim gerekse geri dönüşüm aşamalarında sağlanan faydalarla plastiğin en çevreci malzeme olduğu açık. Bilimsel veriler ve rakamlar bu gerçeği ortaya koyarken bilimsel olmaktan uzak söylemlerin Türkiye ekonomisine büyük oranda katma değer ve istihdam yaratan plastik sanayine zarar veriyor. Bu noktada önemli olan yasaklama ya da kısıtlama değil bilinçli tüketiciler yaratmaktır. Vakfımız bu haksızlığa bir son vermek amacıyla harekete geçti. Geçtiğimiz yılın sonunda başlattığımız “Plastiklerin doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok” temalı kampanyamız ile doğayı kirletenin plastikler olmadığını geniş kitlelere anlatmayı hedefledik. Kampanyamız kapsamında televizyonlar, radyolar, internet siteleri, yazılı basın ve özel TV röportajları ile kamuoyunu

bilinçlendirme noktasında çok yoğun çalışmalar yürüttük. Plastik ile ilgili olumsuz algıyı yıkma noktasında kampanyamız ile ilgili pozitif geri dönüşler aldığımızı büyük bir memnuniyetle dile getirmek isterim. Geri dönüşümü öne çıkaran kampanyamızı 2020 yılına da taşımayı ve ulaştığımız kişi sayısını artırmayı planlıyoruz.” diyerek açıklamalarına devam etti. Sektörü bir bütün olarak ele alıp tüm plastik sanayi ile ilgili algıyı pozitif yönde değiştirmek gerektiğini belirten Eroğlu, konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “PAGEV olarak gerek ücretli plastik poşet uygulaması gerekse de Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) uygulaması ile ilgili üreticilerimizin lehine olacak kazanımlar elde etmek için çok fazla çalıştık. Tüm isteklerimiz konusunda

kesin sonuçlar alamasak da güzel kazanımlar elde ettik. Örneğin; GEKAP noktasında ücret ambalaj üreticilerinden alınacakken ürünü piyasaya süren firmaların GEKAP’ı ödemesi noktasında katkı sağladık. Sektörün en büyük eksikliklerinden birinin yeterince organize olamamak olduğunu söyleyebilirim. Bundan sonra hep birlikte çok iyi organize olup plastiğin ne kadar kıymetli bir malzeme olduğunu anlatmak konusunda ısrarcı olmalıyız. PAGEV Tek Kullanımlık Ambalajlar Meclisi işte bu vizyonla hareket etmelidir. İnanıyorum ki tüm üye firmalarımız gerek sorunların giderilmesi gerekse de sektörü geleceğe taşıyacak çalışmaların hayata geçirilmesi noktasında önemli çalışmalar hayata geçirecektir.”

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

37


Tek kullanımlık ambalajların yasaklanması süreci hakkında Tek Kullanımlık Ambalajların Yasaklanması Süreci Hakkında; AB Konseyi ve Parlamentosunda ayrı ayrı oylanan 2019/904 sayılı AB Yönetmeliği, 2 Temmuz 2019 tarihinde AB Resmî Gazetesi’nde yayımlandı. 2021 yarıyılına (yönetmeliğin daha uzun sürelere izin verdikleri hariç) kadar üye ülkeler yönetmeliği uygulamaya geçirmek durumundalar. Mevzuat; tek kullanımlık plastikler, oxobiyobozunur plastik ürünler ve balık ağlarını kapsıyor. Söz konusu yönetmelik; kulak çubuğu, çatal, bıçak, kaşık, pipet, karıştırıcı, tabak, balon çubuğu, tek porsiyonluk yoğurt kapları, EPS köpükten gıda kapları, ayran bardağı, EPS içecek bardağı, plastik gıda kapları ile kapakları, hijyenik pedler, ıslak mendiller, plastik bardaklar, pet şişeler, flexible(esnek) ambalajlar vb. birçok üründe kategorilere göre yasaklama, kısıtlama, yeni dizayn, geri dönüşümden elde edilmiş ham madde kullanım zorunluluğu ve ekstra çevre vergileri gibi çeşitli yeni şartlar getiriyor. Ülkemiz, dünyanın sayılı, Avrupa’nın ise en büyük tek kullanımlık plastik ambalaj üreticisi ve ihracatçısıdır. Dolayısıyla böyle bir kısıtlamanın etkilerini ekonomik olarak Avrupa’da en çok

38

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

hissedecek ülkelerden biridir. Bu yasa sadece bu mamülleri üretenleri değil dolaylı olarak ham madde, makine, katkı ve kalıp üretimi gibi birçok sektörü etkileyecektir.” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde; 21 Kasım 2019 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, Çevre Genel Müdürü Tek kullanımlık plastiklerle ilgili Muhammet Ecel, ÇED Genel süreci yakından takip eden Müdürü Ercan Gülay, PAGEV PAGEV’in çalışmaları ile ilgili Başkanı Yavuz Eroğlu ve Bakanlık başlıklar: bürokratlarının katılımıyla TOBB Eylül 2019 tarihindeki toplantıda Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun alınan karar gereği konu hakkında kamuda kilit öneme sahip yetkililerle ev sahipliğinde bir çalışma çalışma başlatıldı. Öncelikle Avrupalı yemeği düzenlendi. Toplantıda, gündemdeki çevresel konular ele bir paydaşla hazırlanan; “Tek alındı. Kullanımlık Plastikler Yaşam Döngü Analizi”, ön inceleme için Çevre ve 2019 yılı Aralık başında tüm TV ve Şehircilik Bakanlığı ile paylaşıldı. radyolarda “Plastiğin Doğada Yeri Yok, Hayatımızda Yeri Çok” reklam Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat kampanyası ile PAGEV kamuoyunu Kurum, Bakan Yardımcısı Sayın plastik konusunda aydınlatma Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar ve çalışmalarına hız kattı. TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Bugüne kadar televizyon ve Rifat Hisarcıklıoğlu’nun bulunduğu radyolarda Türkiye’deki hedef toplantıda PAGEV konuyu kitlenin yüzde 80’ine ulaşan gündeme alarak sektörel görüşü kampanya sosyal medyada ise Bakanlığa iletti. şu ana kadar toplamda 15 milyon kişiye ulaştı. Birçok köşe yazarının PAGEV Ambalaj Kongresi söz gazetesinde bahsettiği kampanya konusu yasaklamayı ana gündem çerçevesinde çok sayıda televizyon yaparak, AB Delegasyonu ve kanalında kamuoyunu plastikler Avrupalı paydaş STK Başkanları ve konusunda aydınlatma imkânı katılımcılarla değerlendirmelerde bulundu. P bulundu.


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

39


Bakanlık’tan fabrika yemekhanelerine tek kullanımlık ürün kullanım ayarı

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, koronavirüsle mücadele kapsamında yayınladığı kılavuzda, fabrikadaki yemeklerin tek kullanımlıklarla sunulması gerektiğini duyurdu

K

oronavirüs salgını, hijyenik özelliğiyle öne çıkan tek kullanımlık plastik ürünlere ilgiyi arttırdı. Artık hiç kimse bir diğer kişinin kullandığı bardak, kaşık, çatal veya tabağı kullanmak istemiyor. Hijyenik, pratik ve ekonomik özellikleri nedeniyle fast food, cafe, çay bahçesi ve pikniklerde tercih edilen tek kullanımlık plastik ürünler; virüs salgınının yayılmasını önlemek amacıyla artık hastane, ev, fabrika ve karantina bölgelerinde de

40

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

tüketiliyor. Ticaret Bakanlığı geçtiğimiz hafta, meyve-sebze ve ekmeğin poşette satılmasını zorunlu hâle getiren uygulamayı hayata geçirmişti. Salgınla mücadele kapsamında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da harekete geçerek iş yerlerinde alınacak önlemlere ilişkin kılavuz yayınlandı. Koronavirüs ile mücadele kapsamında iş yerlerinde alınacak önlemlere dair yayımlanan kılavuzda; “İş yerlerindeki yemekhane ve dinlenme alanlarında kullanılan

kaşık, çatal, bıçak ve bardak gibi malzemeler tek kullanımlık olacak şekilde sunulmalı.” ifadelerine yer verildi. Fabrika, dinlenme alanları ve toplu yemek yenen yerlerde tek kullanımlık plastik ürünlerin kullanılmasını öngören çalışmayla ilgili değerlendirme yapan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, tüketicilerin sağlığını korumaya dönük önemli adımlar atan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığına teşekkür etti.


FABRİKALAR TEK KULLANIMLIĞA GEÇTİ Ev içinde de artık tek kullanımlık plastik ürünlerin tercih edildiğini belirten Eroğlu, toplu yemeklerin verildiği birçok fabrikada salgını önlemek için tek kullanımlık kaplara geçildiğini hatırlatarak şöyle konuştu: “Virüs salgınını önlemek için bazı fabrikalar yemekhanelerinde tek kullanımlık kaplara kendi kararlarıyla geçiş yapmıştı ancak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın yayınladığı kılavuzla birlikte işin ciddiyeti anlaşıldı. Eskiden fabrikalarda porselen tabak veya metal tabldot kaplar kullanılırken, koronavirüs ile birlikte toplu yemek tüketiminde tek kullanımlık plastik kaplara geçiliyor.” Yoğun talebin, market raflarında ve perakendede ara ara plastik tek kullanımlık ürünlerin tükenmesine yol açtığını belirten Eroğlu, “Virüs endişesiyle artan talep, bazı marketlerde stokları eritti ancak boşalan raflar hızla

dolduruluyor. Türkiye, Avrupa’da İtalya’dan sonraki en büyük plastik tek kullanımlık ambalaj üreticisi. Bu anlamda tedarik zincirinde sorun yaşanmasını öngörmüyoruz. Üreticilerimizle koordinasyon hâlindeyiz. Market raflarının boş kalmaması için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Firmalarımızın, ham madde başta olmak üzere üretim için ihtiyaç duyduğu tüm girdilerde sıkıntı yaşanmaması için tedbirlerimizi alıyoruz. Türkiye, ihracatta Çin ve İtalya’dan sonra 3. büyük oyuncu konumunda. Plastik tek kullanımlık ürün üreten fabrikalar tam kapasite çalışıyor ve hem yurt içi hem yurt dışı talebe cevap veriyor. İsrail yüzde 25’lik pay ile Türkiye’nin en çok tek kullanımlık ihracat yaptığı ülke olurken bu ülkeyi Fransa, İngiltere ve ABD takip ediyor. Türkiye 2019 yılında 2 milyar 105 milyon liralık tek kullanımlık plastik ürün üretti. Söz konusu üretimin yaklaşık yarısı ihracat, yarısı ise iç piyasaya

sunuldu” dedi. PLASTİK AMBALAJ VE MEDİKAL SEKTÖRÜ İŞİNİN BAŞINDA Plastik endüstrisi olarak salgınla mücadelede işlerinin başında olduklarının altını çizen Eroğlu; “Dünya çapında koronavirüs vakaları artarken, tehdit giderek büyüyor. Plastik sektörü tüm tedarik zincirindeki iş ortaklarıyla birlikte ihtiyaçların karşılanmasını, hastaların tedavi görmesini, sağlık personelinin korunmasını sağlarken, tek kullanımlık bardak, tabak, çatal, kaşık, bıçakla salgının bulaşmasını engelleyecek ürünleri üretiyor. Geçmişten bugüne kadar salgın hastalıkların azalmasının en önemli sebeplerinden biri de tek kullanımlık ürünlerdir. Bu nedenle diyoruz ki; plastik sağlıktır, plastik hijyendir, plastik çevrecidir, plastik hayatımızın her alanını kolaylaştıran kıymetli bir malzemedir.” şeklinde görüş bildirdi. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

41


PAGEV Başkanı Eroğlu:

Salgın bitene kadar

poşet ücretsiz olsun

K

oronavirüs salgını dünyayı tehdit etmeye devam ediyor. Salgının önüne geçmek için her gün yeni önlemler alınırken “hijyen” en önemli korunma yöntemi olmayı sürdürüyor. Ambalajlı gıda ve tek kullanımlık plastik ürünlerin toplum sağlığını korumadaki rolü bu süreçte daha iyi anlaşıldı. Uzmanlar market alışverişlerinde satın alınan gıdaları evlerimize taşırken kullandığımız alışveriş poşetlerinin hijyenine de dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarılar yapıyor. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, çok

42

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

kullanımlık bez torba ve filelerin virüslerin yayılmasını kolaylaştırdığını belirterek salgın riski ortadan kalkana dek market tek kullanımlık plastik poşetlerinin halka ücretsiz verilmesini önerdi. Eroğlu: “Salgın ile mücadele kapsamında plastik alışveriş poşetlerinin ücretsiz olarak dağıtılması büyük önem taşıyor. Ücretsiz olduğu için tercih edilen bez poşetler ve fileler sık yıkanmadıklarında birçok hastalığa sebep olan virüslerin yayılmasına zemin hazırlıyor.” dedi. Tüm dünyada koronavirüs salgını ile ilgili gelişmeler endişe

ile takip edilirken tek kullanımlık plastik malzemelerin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Uzun zamandır bilimsel dayanaklardan uzak olarak sürdürülebilirliğin önündeki engel olarak gösterilen tek kullanımlık plastik ürünler bugün sağlıklı yaşamın garantörü olarak görülüyor. Yapılan araştırmalar çok kullanımlık bez torbaların sık yıkanmadıklarında viral ve bakteriyel hastalıkları yayabileceğini ortaya koyarken plastik tek kullanımlık poşetler bu açıdan herhangi bir risk barındırmıyor.


KORONAVIRÜS RISKINE KARŞI TEK KULLANIMLIK POŞETLER ÜCRETSIZ OLSUN Tek kullanımlık plastiklerin gıdayla bulaşan hastalıkları önlemenin en ucuz, en kolay ve en güvenli yolu olduğunu belirten PAGEV Başkanı Eroğlu, şunları söyledi: “Yıllardır ısrarla söylediğimiz ‘Plastik çevre düşmanı değildir, plastik sağlıklıdır.’ söylemimiz bugün maalesef acı bir olay ile onaylanıyor. Bu salgınla bir daha gündeme gelse de uzun yıllardır araştırmacılar çok kullanımlık plastiklerin viral ve bakteriyel hastalıkların yayılımını artırabileceğini söylüyor. Bez torbaların sık sık yıkanmaması durumunda oluşacak patojenler insan sağlığı için tehlike saçıyor. Virüslerin üzerinde yapılan bir araştırma, virüs ve bakterilerin alışveriş torbalarında uzun süre yaşayabildiğini söylüyor. Çevreci olduğu algısıyla kullanılması yönlendirilen çok kullanımlık file ve bez torbaların gerçekten sağlıklı olabilmesi için pek çok şeye dikkat etmek gerekiyor. Tüketicilerin

farklı gıdaları ayrı bez torbalara koymaları; et, balık ve tavuğu küçük plastik poşetlere sararak torbalara yerleştirmeleri; torbalarını dikkatle yıkayıp kurutmaları; torbalarını serin ve kuru bir yerde saklamaları ve market alışverişinde kullandıkları bez torbaları gıda dışında hiçbir amaç için kullanmamaları bunlardan sadece bazılarını oluşturuyor. Genel tüketici davranışlarına bakıldığında bu maddeleri yapacak insan sayısının çok az olduğunu görüyoruz. Ülkemizde 2019 yılı başında yürürlüğe giren yasa ile marketler ve satış noktalarında tek kullanımlık plastik poşetler ücretli hâle getirilmişti. Bu yasanın içinden geçtiğimiz kritik günlerde revize edilerek vatandaşın plastik tek kullanımlık hijyenik poşetler kullanabilmesi için 25 kuruş ücret zorunluluğunun kaldırılmasını öneriyoruz. Bu şekilde hem salgının marketten eve- evden markete taşınması engellenecek hem de bu salgının yarattığı ortamda aile bütçeleri sarsılan dar

gelirli vatandaşa bir rahatlama olacaktır.” “Çevrenin korunması için yapabileceğimiz en iyi davranış, plastik atıkları doğaya bırakmamak ve geri dönüşüme kazandırmaktır” şeklinde konuşan Eroğlu, “Bilimsel verilerden yoksun plastik düşmanlığının toplum sağlığını tehdit etmesine izin verilmemelidir. Yaşadığımız bu salgın, modern şehirli yaşamın plastik sanayinin ürettiği ürünlere ihtiyacı olduğunu hepimize hatırlattı. Maskeden eldivene, sağlık çalışanlarının kıyafetlerinden plastik ambalajlara ve tek kullanımlık ürünlere kadar pek çok ürün şu an tüm dünyada kullanılıyor. Plastik düşmanlığının etkisiyle tek kullanımlık bardak vb. plastik ürünleri terk eden birçok fast food zinciri de bu salgın nedeniyle tekrar bu ürünlere dönüş yaptı. Hijyen açısından kimse bir başkasının kullandığı ürünle yemek ya da içmek istemiyor. Açıkta satılan, ambalajsız gıdalar sağlık açısından ciddi riskler barındırıyor.” dedi.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

43


Çok kullanımlık torbalar bakteri yuvası Koronavirüs COVID-19 salgınından bu yana virüsün yayılmasını engellemek için İngiltere’de müşterilerin getirdiği çok kullanımlık kupaları kabul etmeyen Starbucks gibi zincirlerin müşterilerini hijyen sebebiyle tek kullanımlık bardaklara yönelttiğini belirten PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu çok kullanımlık bez torba ve filelerle ilgili yapılan araştırmalardan verdiği şu örneklerle açıklamalarını bitirdi: “Virüs yayma riskleri Journal of Environmental Health Dergisi’nde 2018 yılında yayımlanan bir araştırmada açıkça ortaya konmuştu. Loma Linda Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi’nden Ryan Sinclair öncülüğündeki araştırma ekibi çok kullanımlık bez torba ve filelere zararsız bir virüs eşdeğeri püskürttükten sonra bu torbaları görevli alışverişçilerle Kaliforniya’da üç markete gönderdi. Kişiler alışverişlerini yapıp ücretini ödedikten sonra analiz yapan araştırmacılar, alışverişçilerin ve kasa görevlilerinin ellerinde ayrıca alışverişçilerin dokunduğu ambalajlı gıda, ambalajsız sebze,

44

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

alışveriş arabası, kasa, ödeme için kullanılan ekran gibi yerlerde ciddi virüs bulaşması riski tespit etti. Araştırmacılar, sonuçlara göre satıcıların “mağaza içinde el hijyeni” ve “yüzey dezenfeksiyonu” uygulamalarına dikkat etmeleri, alışverişe giden kişilerin ise torbalarını yıkamaları gerektiğini belirtti. Arizona ve Kaliforniya’daki süpermarketlerde daha önce yapılan bir çalışmada çok kullanımlık bez torbaların neredeyse tümünde çok miktarda bakteri bulunurken, tek kullanımlık plastik poşetlerde hiçbir mikroba rastlanmamıştı. İçine et suyu dökülmüş bir torba, arabanın bagajında iki saat bekletildiğinde bakteri sayısı on kat arttı. Araştırmacılar ayrıca alışverişçilerin büyük çoğunluğunun torba yıkama tavsiyesine hiç uymadığını da ortaya koydu. Araştırmacılardan Arizona Üniversitesi’nden Charles Gerba, bulguların özellikle torbaların yarısında rastlanan fekal koliform bakterinin, “halk sağlığına ciddi bir tehdit”

olduğunu söylüyor. Bu bakteriler ve diğer patojenler, torbadaki çiğ etten ve diğer kaynaklardan bulaşabilir. Oregon’da bir kız futbol takımında görülen viral gastroenterit salgınının kaynağı otel tuvaletinde yere bırakılmış bir tekrar kullanılabilen bez alışveriş torbası olarak belirlendi. 2012’de yapılan bir diğer araştırmada San Francisco’nun plastik alışveriş poşeti ücretlendirmesinin etkilerini saptamak için şehirdeki acil başvuruları bu yasağın olmadığı komşu şehirlerdekiyle karşılaştırıldı. Araştırmacılar Pennsylvania Üniversitesi’nden Jonathan Klick ve George Mason Üniversitesi’nden Joshua Wright, San Francisco’da bakteri kaynaklı hastalıklar ve ölümlerde diğer şehirlere oranla yüzde 25 artış tespit etti. Şehrin Halk Sağlığı Dairesi sonuçlara ve yönteme itiraz ederken “Tekrar kullanılabilen torbaların düzenli temizlenmedikleri takdirde mide-bağırsak enfeksiyonlarına sebep olabileceği fikri makuldür.” tespitinde bulundu.”


ÇEVRE Mİ? ENDÜSTRİ Mİ? İKİSİ DE MÜMKÜN. Plastik Sektörünün Birleştirici Gücü PAGEV, "Sorumlu Endüstri Sorunsuz Çevre" ilkesiyle yola çıkan PAGÇEV ile beraber Türk Plastik Sektörü'nün en büyük hayalini gerçekleştirmek ve gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmak için çalışıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Geri Dönüştürülmesi konusunda Yetkilendirilen PAGÇEV, piyasaya sürdükleri ambalajların atıklarını geri dönüştürmesi yasayla zorunlu olan firmaların için bu işlemleri kolay hâle getiriyor. Bu kolaylıktan yararlanmak için PAGÇEV ile çalışın bu hayale siz de ortak olun.

www.pagev.org

www.pagcev.org

PAGÇEV bir PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

45


Salgın riskini arttıran bez torba ve

file yerine hijyenik poşet kullanın

Yalova Üniversitesi Polimer Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öksüz; “Virüs taşıma riski taşıyan çok kullanımlık bez torba ve file yerine tek kullanımlık hijyenik poşet tercih edilmeli.” diyor

D

ünya genelinde binlerce insanı etkileyen, ölümlere ve sayısı her geçen dakika katlanan yoğun bakım vakalarına yol açan COVID-19 koronavirüs salgınına karşı bilim dünyası ve akademisyenler peş peşe uyarılar yapıyor. Ölümcül virüsün genetik özellikleri nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edildiğini hatırlatan uzmanlar, salgına karşı alınacak

46

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

tedbirler konusunda herkesi dikkatli olmaya çağırıyor. Koronavirüs salgınına karşı devlet otoritelerinin tedbirlerine ek ve tamamlayıcı unsur olarak tüketicilerin de bireysel önlemler alması ve günlük hayatta hijyen odaklı yaşam trendini benimsemesi gerektiğini belirten Yalova Üniversitesi Polimer Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öksüz; “Bilimsel araştırmalar

özellikle market alışverişlerinde kullanılan bez torba ve filelerin, virüsleri evden markete ya da marketten eve taşıma riskini ortaya çıkardığını gösteriyor. Bu nedenle koronavirüs tehdidinin arttığı şu günlerde tüketiciler, insan sağlığını tehdit eden bez torba veya file yerine tek kullanımlık plastik alışveriş poşeti tercih etmeli.” uyarısında bulundu.


Koronavirüs COVID-19 salgınındaki artışla birlikte dünyanın pek çok ülkesinde tüketiciyi salgından korumaya dönük tedbirlerin alındığını anımsatan Prof. Dr. Öksüz, sözlerine şöyle devam etti: “Örneğin İngiltere’de müşterilerin getirdiği çok kullanımlık kupaları kabul etmeyen Starbucks, müşterilerini hijyen sebebiyle tek kullanımlık bardaklara yöneltti. Öte yandan marketlerde kullanılan bez torba ve fileler de virüs ve bakterileri evden markete, marketten eve taşıma riski nedeniyle tehlike arz ediyor. Keza çok kullanımlık bez torba ve filelerle ilgili yapılan araştırmalar ürkütücü sonuçlar veriyor. Virüs yayma riskleri Journal of Environmental Health Dergisi’nde 2018 yılında yayımlanan araştırmada açıkça ortaya konulmuştu. Loma Linda Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi’nden Ryan Sinclair öncülüğündeki araştırma ekibi çok kullanımlık bez torba ve filelere zararsız bir virüs eşdeğeri püskürttükten sonra bu torbaları görevli alışverişçilerle Kaliforniya’da üç markete gönderdi. Kişiler alışverişlerini yapıp ücretini ödedikten sonra analiz yapan araştırmacılar, müşterilerin ve kasa görevlilerinin ellerinde ayrıca müşterilerin

dokunduğu ambalajlı gıda, ambalajsız sebze, alışveriş arabası, kasa, ödeme için kullanılan ekran gibi yerlerde ciddi virüs bulaşması riski tespit etti. Araştırmacılar, bu sonuçlara göre satıcıların “mağaza içinde el hijyeni” ve “yüzey dezenfeksiyonu” uygulamalarına dikkat etmeleri, alışverişe giden kişilerin ise eğer bez torba kullanıyorlarsa sıklıkla yıkamaları gerektiğini belirtti.” BEZ TORBA VE FILELER SAĞLIĞI TEHDIT EDIYOR Amerika’daki araştırmaların da aynı şekilde çok kullanımlı bez torba ve fileler hakkında sağlıksız sonuçlar verdiğini söyleyen Prof. Dr. Öksüz sözlerini şöyle tamamladı: “Arizona ve Kaliforniya’daki süpermarketlerde daha önce yapılan çalışmada çok kullanımlık bez torbaların neredeyse tümünde çok miktarda bakteri bulunurken, tek kullanımlık plastik poşetlerde hiçbir mikroba rastlanmamıştı. İçine et suyu dökülmüş bir bez torba arabanın bagajında iki saat bekletildiğinde bakteri sayısı on kat arttı. Araştırmacılar ayrıca müşterilerin büyük çoğunluğunun bez torbaları yıkama tavsiyesine hiç uymadığını

da ortaya koydu. Araştırmacılardan Arizona Üniversitesi’nden Charles Gerba, bulguların özellikle bez torbaların yarısında rastlanan fekal koliform bakterinin, ‘halk sağlığına ciddi bir tehdit’ olduğunu söylüyor. Bu bakteriler ve diğer patojenler, torbadaki çiğ etten ve diğer kaynaklardan bulaşabilir. Oregon’da bir kız futbol takımında görülen viral gastroenterit salgınının kaynağı otel tuvaletinde yere bırakılmış tekrar kullanılabilen bir bez alışveriş torbası olarak belirlendi. 2012’de yapılan bir diğer araştırmada San Francisco’nun plastik alışveriş poşeti ücretlendirmesinin etkilerini saptamak için şehirdeki acil başvuruları bu yasağın olmadığı komşu şehirlerdekiyle karşılaştırıldı. Araştırmacılar; Pensilvanya Üniversitesi’nden Jonathan Klick ve George Mason Üniversitesi’nden Joshua Wright, San Francisco’da bakteri kaynaklı hastalıklar ve ölümlerde diğer şehirlere oranla yüzde 25 artış tespit etti. Şehrin Halk Sağlığı Dairesi sonuçlara ve yönteme itiraz ederken ‘Tekrar kullanılabilen torbaların düzenli temizlenmedikleri takdirde mide-bağırsak enfeksiyonlarına sebep olabileceği fikri makuldür.’ tespitinde bulundu.” P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

47


Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi genişletilmeli

Koronavirüsün etkilerini azaltmak amacıyla devreye alınan “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketi yetersiz kaldı. Desteklenecek sektörlerin neye göre belirlendiği, plastik ve kimya endüstrisinin neden kapsama alınmadığı belirsiz Dünyayı sarsan Covid-19 salgını, tüm ekonomileri ciddi şekilde vuruyor. Üretimde yavaşlama, istihdam kaybı ve ihracatın bazı alanlarda durma noktasına gelmesiyle birçok devlet, ekonomik tedbir paketlerini devreye soktu. Türkiye’de ise “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bizzat açıklandı. Koronavirüsün etkilerini azaltmak için toplamda 100 milyar liralık kaynak seti devreye

48

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

alındı. 21 maddeden oluşan tedbir paketi açıklandıktan sonra Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, iş çevrelerinin önde gelen temsilcileriyle video konferans gerçekleştirerek, pakete ilişkin görüş aldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, sanayiye ilişkin son durumu konuşmak üzere; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sektör Meclisi Başkanları ile Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Yönetim Kurulu’ndan toplam

60 kişi ile istişarede bulundu. Varank, reel sektörle yapılan bu görüşmelerden ortaya çıkan talepleri Cumhurbaşkanlığına ileteceklerini söyledi. İş dünyasını, sektörel bazda temsil eden isimlerin katıldığı toplantıda Varank’ın, gelecek günlerde alınabilecek ek tedbirlerle ilgili fikir sorduğu isimler arasında TOBB Plastik Kauçuk ve Kompozit Meclis Başkanı, aynı zamanda PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu da vardı.


BU SALGIN GENELİ ETKİLEYEN BİR MÜCBİR SEBEP, DOLAYISIYLA DESTEKLER TÜM SEKTÖRLERİ KAPSAYICI OLMALIDIR 4 saat süren video konferansta, sektör adına konuşan Eroğlu, açıklanan “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketiyle ilgili fikirlerini anlattı. Toplantının ardından konuşan Eroğlu, gayrimenkul ve uçak biletleri gibi salgın döneminde öncelikli olmayan alanlar pakette yer alırken; ambalaj, medikal, otomotiv, beyaz eşya, tekstil, kozmetik, inşaat gibi birçok sektöre girdi sağlayan plastik sektörünün pakette yer almamasını eksiklik olarak gördüklerini söyledi. Kamu kaynaklarının sınırlı olmasını anlayışla karşıladıklarını ancak söz konusu kaynakların tüm sektörler için adaletli şekilde kullanılması gerektiğinin altını çizen Eroğlu, “Sanayide öncelikli alanlar doğru belirlenmeli. ‘Mücbir sebep’ denilip bazı sektörleri öne çıkarıp

çoğu sektörü dışarda bırakmak ‘sosyal adalet duygusunu’ zedeler. Az olan kaynakları etkin ve paylaşımcı şekilde tüm öncelikli alanlara doğru şekilde belirleyip paylaştırmalıyız. Tam birliğe ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde neye göre belirlendiği net olmayan bir yöntemle birkaç sektöre ayrı destekler vermek, sosyal adalet duygusunu yaralar.” dedi. SANAYİCİ DESTEKLENMELİ Pakette, kendi sektörleri adına eksik gördükleri noktalara işaret eden Eroğlu şunları söyledi: “Paket sektörümüzü de kapsayacak şekilde genişletilmeli. Plastik ve kimya pakette destek alacak sektörler içinde yer almalı. Çünkü tüketicilere, gıdayı hijyenik sunacaksak plastik ambalajlar olmazsa olmazdır. Ameliyathaneler başta olmak üzere hastanelerimizin her yerinde kullanılan ürünler yine plastik olmazsa olmazdır.

Açıklanan desteklerde özellikle ‘Muhtasar, KDV...’ ertelenmesi bölümünde ‘Mücbir sebep hali kapsamında değerlendirilecek sektörler’ içinde kimya ve plastiğin olmaması anlaşılır değil. Vergisini, kredisini zamanında ödeyen sanayicilerimiz; bu zor süreçte devletin sağladığı teşvik, destek ve indirimlerden yararlandırılmalı. Bu anlamda sektörümüzdeki firmaların da SGK ve Muhtasar ertelemesi gibi desteklerden faydalanması lazım. Haziran 2020 yılına kadar devlete ödenen her türlü verginin muaf olması, küresel durgunluktan etkilenen sektörümüz için önemli katkı olacak. Uzaktan çalışma modeline yönelik esnek çalışma ödeneği de genişletilmeli. Dünya çapında yaşanan ekonomik durgunlukta üreten ve çalışanların daha fazla desteklenmesi hayati öneme sahip. Özel bankaların da kamu bankaları gibi kredi borçlarına esnek yaklaşımı elzem.”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank aralarında PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu’nun da bulunduğu 60 STK Başkanı ile telekonferans görüşmesi gerçekleştirdi

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

49


Finansmana erişim kolaylaştırılmalı Bakan Varank ile yapılan telekonferans toplantısında reel sektörün dile getirdiği önemli başlıklardan biri de finansman konusu oldu. Yaşanan süreçte bankalar ile sıkıntılar yaşadıklarını kaydeden sanayiciler, özellikle Kredi Garanti Fonu’nun (KGF), şu günlerde önemli bir rol oynaması gerektiğini savundular. Sanayiciler, “Mutlak suretle teminat ve ipotek konusu bankaların keyfine bırakılmadan, KGF yeterli sayılmalıdır. Bu yapılmaz ise banka sağlam ve sorunsuz müşterilerini tercih edecek; destekler, krizi en ağır şekilde yaşayan işletmelere ulaşmayacak.” görüşüne yer verdi. Sanayide kullanılan enerji fiyatlarındaki yüksek artışı da hatırlatan ve bu kritik günlerde konunun yeniden değerlendirilip, sanayide kullanılan elektrik fiyatlarında indirime gidilmesinin anlamlı teşvik olacağını ifade eden Eroğlu, 1 yıl içinde elektrik fiyatlarına yapılan yüzde yüzlük zammın üretici için oluşturduğu ağır yük olduğunu söyledi. GIDA VE AMBALAJ ÜRETİMİ NEDEN DURMAMALI? Eroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Salgının önlenmesi için uygulanan 50

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

‘evdekal’ seferberliğinin genişletilip fabrikaların kapanmasının da gündeme gelmesi durumunda hayatın devam edebilmesi için gıda, ambalaj, temizlik, sağlık, ilaç, lojistik, tarım ve hayvancılık ile bunlara bağlı sektörlerin üretime devam etmesi gerekiyor. Bu alandaki üretimin durması tüketicilerin; gıda, ilaç ve hijyen ürünlerine ulaşamaması anlamına gelir. Bu bağlamda gıdanın hijyenik olarak tüketiciye sunulabilmesi için ambalaj üretimi devam etmeli. Plastik sektörü; ambalaj, medikal, otomotiv, beyaz eşya, inşaat, havacılık ve makine gibi birçok alt sektöre hizmet sağlıyor. Türkiye’deki fabrikalarda olası kapanma durumunda bütün sektörler ayrı ayrı değerlendirilebilir ancak gıdanın sunulduğu ambalaj üretimi devam etmeli. Marketler açık olacaksa gıdaya bağlı ambalaj sektörü de üretimini sürdürmeli. Salgının artması ve hijyenin korunması açısından önemli olan bu durum nedeniyle ambalaj sektörü, tek kullanımlık üretimi ve medikal devam ettirilmeli. Bu çerçevede koronavirüs ile karşı karşıya kalan ülkelerden; Fransa, Gıda ve Gıda Ambalajı Endüstrisini ‘Öncelikli Sanayi’ listesine aldı.

Aynı şekilde Belçika Ambalaj Sanayini ‘Yaşamsal Sanayi (Vital Industry)’ listesinde değerlendirdi.” EROĞLU: GÜZEL ŞEYLER DE OLUYOR Koronavirüs nedeniyle yaşanan kaotik ortamda güzel adımların da atıldığını belirten Eroğlu, Millî Eğitim Bakanlığı ile ortak çalışma başlattıklarını açıklayarak şunları kaydetti: “Bakanlığımızla anlamlı bir sosyal sorumluluk projesi başlattık. PAGEV Meslek Liselerimizdeki öğrencilerimiz, okullarında tek kullanımlık çatalkaşık gibi tek kullanımlık ürünler üreterek bunları ücretsiz olarak şu anda virüs salgını tedbirleri kapsamında yurtlarda karantina altında tutulan insanlarımıza ulaştıracaklar.” dedi. Virüsün bulaşma riski nedeniyle marketlerde, sebze-meyve ile ekmeğin artık poşet içinde satılmaya başlanmasının doğru bir uygulama olduğunu da söyleyen Eroğlu, salgın tehdidinin yaşandığı şu günlerde marketlerde, plastik tek kullanımlık poşetlerin tekrar ücretsiz hâle getirilmesinin, defalarca kullanılması sebebiyle virüsleri evden markete, marketten eve taşıyan bez poşetlerden kaynaklı riski azaltacağını da savundu. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

51


52

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


REKOR KATILIMLA GERÇEKLEŞEN PAGEV GENEL KURULU’NDAN BİRLİK MESAJI:

EROĞLU OY BİRLİĞİYLE YENIDEN BAŞKAN SEÇILDI

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

53


Türkiye ekonomisinin itici güçlerinden plastik sektörünün temsilciliğini üstlenen PAGEV’de seçimli olağan Genel Kurul yapıldı. Rekor katılımın olduğu PAGEV 2019 Genel Kurulu’nda, sektörün sorunlarının çözülmesi noktasında önemli çalışmalara imza atan Yavuz Eroğlu, 3. kez oy birliğiyle yeniden başkan seçildi

T

ürk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), Tek listenin oylandığı Genel Kurul’da tüzük gereği Başkan, Başkan Yardımcısı ve yenilenen üç Yönetim Kurulu Üyesini seçti.

54

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

01 Şubat Cumartesi günü İstanbul Hilton Bomonti Otel’de yapılan ve PAGEV tarihinin en geniş katılımlı seçiminde PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, yeniden Başkanlığa seçildi. PAGEV Başkanlığını üçüncü kez üstlenen Eroğlu, Genel Kurul’da

yaptığı konuşmasında birlik mesajı vererek şunları söyledi: “PAGEV olarak önceliğimiz sektörümüzü ileri taşıyacak faaliyetleri yürütürken önümüze engel olarak çıkan sorunları ortadan kaldırmaktır. Başkanlık yaptığım süre boyunca şahsım ve Yönetim Kurulumuz bu bilinçle hareket ettik. Yeni dönemde de asli görevimiz sektörümüzün yüz yüze olduğu sorunların çözümü noktasında mücadele etmek olacaktır. Sektörümüzü ileriye taşıyacak tüm çalışmalarda diğer STK’lar ve sektör paydaşlarımızla birlikte hareket etmeye, güç birliği yapmaya hazırız. PAGEV’in kapısı plastik sektörüne gönül veren herkese açık.”


ÖNCELİĞİMİZ YANLIŞ ALGIYI YIKMAK Çalışmalarına kaldıkları yerden hızla devam edeceklerini belirten Eroğlu; “Önceliğimiz ‘Plastik çevre düşmanıdır’ algısını yıkmak olacak. Bilimsellikten uzak verilerle sektörümüzü yok etmeye yönelik çalışmalara göz yummayacağız. PAGEV olarak 2020 yılında daha fazla geri dönüşüm diyecek, geri dönüşüm ekonomisi ile ülkemizi kalkındırmak için yaptığımız çalışmaların hızını artıracağız. Toplum genelinde plastiklerin yaşamımıza katkısı noktasında gerçek bir bilinç oluşturacağız. Biliyoruz ki plastik çevre düşmanı değil defalarca dönüştürülerek yeniden kullanılabilecek altın kadar kıymetli bir malzemedir. 3 Aralık 2019 tarihinde TV, radyo ve dijital platformlarda yayınlanan ve tüm ülkeye seslendiğimiz ‘Plastiklerin doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok’ kampanyamızı 2020 yılında da

sürdürerek ulaştığımız kişi sayısını artırmayı hedefliyoruz.” dedi. Eroğlu, Genel Kurul’da kendisini yeniden göreve seçen tüm üyelere ve sektör temsilcilerine teşekkür ederek PAGEV’deki birlik ve beraberliğin artarak sürmesi temennisinde bulundu. PAGEV 2019 Genel Kurulu’nda yapılan seçimde yeni yönetim şöyle şekillendi: PAGEV YÖNETİM KURULU Yavuz Eroğlu – Sem Plastik (Başkan) Ahmet Meriç – Former Makine (1. Başkan Yardımcısı) Abdullah Karatepe – Öznar Plastik (Yönetim Kurulu Asil Üyesi) İsmail Eren Ünlü – Akümsan Plastik (Yönetim Kurulu Asil Üyesi) Yavuz Biçer – SPS Senur Plastik (Yönetim Kurulu Asil Üyesi) P

Tüm sektör paydaşlarını birlikte hareket etme çağrısında bulunan Eroğlu, “Birlikten kuvvet doğar. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de sektörümüzün büyümesi ve sorunlarının çözümü için tüm paydaşlarımızla omuz omuza çalışmaya hazırız.” dedi

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

55


TOBB Meclisinde Eroğlu oy birliğiyle Başkan TOBB’da, 2016 yılından bu yana hizmet veren TOBB Türkiye Plastik Kauçuk Kompozit Sektör Meclisinde yapılan Başkanlık Divanı seçiminde Eroğlu, oy birliğiyle yeniden başkanlığa seçildi

P

lastik, Kauçuk ve Kompozit sektörlerinin kanunla kurulmuş en üst düzey mercii olan TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclisi Başkanlık Divanı seçiminden birlik mesajı çıktı. Divan seçimine tek aday olarak giren Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, ikinci kez Türkiye Plastik Kauçuk Kompozit Sektör Meclisi Başkanlığı’na seçildi. Esnek Ambalaj Sanayicileri Derneği (FASD) Yönetim Kurulu Başkanı Fahri Özer ise Başkan Yardımcısı oldu. TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayhan Zeytinoğlu, yaptığı açılış konuşmasında Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi’nin yaptığı çalışmaları ve faaliyetleri aktardı. Bir önceki dönemde Meclis adına önemli çalışmalar yürüten Başkan Yavuz Eroğlu’na etkin ve sonuç alan çalışmaları için teşekkürlerini iletti.

56

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Eroğlu, “Plastik, Kauçuk ve Kompozit sektörlerinin birleştirici gücü olarak kurulduğumuz günden bu yana yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Plastik, Kauçuk, Kompozit sektörlerimiz dünyada ve Türkiye’de büyümenin ana motoru sektörler ancak bu sektörlerin ülke ekonomisi için önemini ortaya koyma noktasında çok daha fazla çalışmamız gerektiğinin farkındayız. Bundan sonraki dönemde de sektörlerimizin sorunlarını tespit etme ve giderme noktasında çalışmalarımızı hızlandıracağız. Tüm sektör temsilcilerimiz güç birliği içinde bölünmeden sektörlerimizi ileriye taşıyacak hamleleri hayata geçireceğiz. Bize güvenen ve yeniden bu göreve layık gören tüm üyelerimize teşekkür ediyorum.” dedi. Türkiye’deki tüm sanayi ve ticaret odaları ile borsaların bağlı olduğu iş dünyasının en üst örgütlenmesi

olan TOBB bünyesinde hizmet veren Türkiye Plastik Kauçuk Kompozit Sanayii Meclisinin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı temsilcileriyle birlikte 40 üyesi bulunuyor. PAGEV, EPS Derneği, İKMİB, Kompozit Derneği, FASD, PLASFED, SEPA, PAGDER, EVSİD, Kauçuk Derneği gibi sivil toplum örgütlerinin yanı sıra Abdioğulları Plastik, Adopen Plastik, Akplas Plastik,Pimtaş, Akümsan, Dizayn Plastik, Elif Plastik, Dow Aksa, Fırat Plastik, GF Hakan Plastik, Işık Plastik, Çağlayan Plastik, Köksan Plastik, Derby Kauçuk,Mete Plastik, Pilsan Plastik, Petkim Petrokimya, Plasmar Plastik, Polibak Ambalaj, Polinas Plastik, Ravago Petrokimya, Sem Plastik, Sepaş Plastik, Superfilm Ambalaj, Sümer Plastik, Akpa Kimya, Efa Kauçuk gibi Türkiye’nin en önemli firmaları meclis çatısı altında temsil ediliyor. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

57


Yerli makine sektörü yüksek teknolojiyle büyüyecek 2019 yılında üretimden yatırıma tüm göstergeleri ekside seyreden plastik işleme makineleri sektörü çıkış yolu arıyor. İleri teknoloji yatırımlar sektörün çıkış noktası olarak görünüyor

P

AGEV, Yerli Makine ve Aksam Üreticileri için Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı toplantısı Hilton’da gerçekleştirildi, PAGEV’in sektörün sorunlarının giderilmesi noktasında üreticiler, danışmanlar, kamu otoriteleri ve karar vericiler nezdinde önemli toplantılar gerçekleştirdiğini belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi ve Verimlilik Müdürlüğü Daire Başkanı Murat Yıldız, şunları söyledi: “Üretimin yolunu açan makine ve teçhizatlar plastik sektöründe önemli bir yere sahip. Devletin stratejik yatırımlar kapsamına aldığı makine sektöründe yaşanan canlanma direkt olarak ekonomiye olumlu etki ederken burada yaşanacak tıkanma da yatırım ve dolayısıyla

58

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

üretim, ihracat, istihdam kaybı anlamı taşıyor yani ekonomik küçülmeyi beraberinde getiriyor. Türk plastik sektörünün her anlamda gelişimi için çaba harcayan PAGEV, makine ve teçhizat üretimi yapanlarla bunları ithal edenler, sektör temsilcilerinin yaşanan ekonomik daralmadan ve makine sektöründe yaşanan düşüşten en az şekilde etkilenmesi için belli periyodlarla toplantılar gerçekleştiriyor. Bu toplantılarda sektör temsilcilerinin fikirlerine başvuruluyor, sizlerin görüşleri alınıyor, uzmanlara danışılıyor ve ortak akıl oluşturulması amaçlanıyor. Bu anlamda plastik sektörü ile kamu otoritesini bir araya getiren söz konusu toplantılardan çıkacak çözüm önerilerinin mühim olduğunu

düşünüyoruz çünkü zamanında alınmayan tedbirler, yarın tüm sektör için ciddi riskler oluşturabilir. Bizler de sektördeki daralmanın çözümleri için bir çaba içindeyiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak 2019 yılında Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nı Resmî Gazete’de yayımladık. Makine sektörü, Bakanlığımız için odak bir sektör… Bu kapsamda Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nda makine sektörünü ileriye taşıyacak adımlara da yer verdik. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu toplantıdan çıkacak fikirleri takip edeceğimizi ve makine ve teçhizatlar konusunda atılması gereken adımlarla ilgili sizlere elimizden gelen desteği sunacağımızın altını çizmek istiyorum.”


Makine stratejik destek programında Toplantıda yaptığı konuşmasında plastik sektörünün tüm alt sektörleriyle bir değer zinciri oluşturduğunu söyleyen PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu; “Makine ve aksam üreticileri de bu değer zincirinin en önemli halkalarından birini oluşturuyor. Makine, ekipman ve kalıp plastik sektörümüz için çok çok önemli. Bunlar olmadan ülkeye net döviz girişi sağlanamadığı gibi teknoloji güvenliği ve işin sürdürülebilirliği de çok zor olur. Dünya kalıpçılık cirosu: 85 milyar dolar, Türkiye kalıpçılık cirosu ise 4 milyar dolar. Endüstriyel klimalar ve soğutma makineleri Türkiye 1,6 milyar dolar ihracat yapıyorken büyük çoğunluğu AB’den olmak üzere dünya genelinden yapılan ihracat ise 75 milyar dolar. Ambalaj makinelerinde Türkiye ihracatı 160 milyon dolar, dünya ihracatı ise 16 milyar dolar. Stratejik bir kararla yurt içindeki üretimin yarattığı katma değer, istihdam ve çarpan etkisiyle desteklenmesi gerekiyor. Bakanlığımızın teknoloji odaklı destek programı yeni bir sistem. Bu programın içinde olan makine ekipmanlarımız var. Ancak bu programın içinde olmayan üreticilerimiz talep ve önerilerini Bakanlık nezdinde dile getirme şansı yakalayacaklar. Türkiye’de daha fazla yerli üretim olmasını istiyoruz. Ar-Ge Merkezleri, Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı, Tasarım Merkezi Destek

Programı, Teknoloji ve Yenilik Destek Programı gibi kamunun çok önemli destek mekanizmaları var. Ancak sektörün bundan çok daha fazlasına ihtiyacı bulunuyor. Yerli olarak üretilen makinelerin kamuda alımı bugün sadece yüzde 15. Bu çok düşük bir orandır. Gerekiyorsa kamunun yerli makine kullanması zorunlu hâle getirilmelidir. Yerli malı alan firmalara da vergisel destekler getirilmelidir. Haksız rekabeti önleyip yerli üretimi koruyan gümrük, iç piyasa uygunluk denetimleriyle haksız rekabet, kalitesiz/sağlıksız makine girişlerinin önlemeli, piyasa gözetim denetimini yapmalıyız. Bu denetim kurumlarını bünyemizde

oluşturmalıyız. Ürün standartlarının gözden geçirilerek hem iç pazarda kalitenin artması hem de ihracatta hedef pazarların genişleyebilmesi için Avrupa Birliği’nin makine direktiflerine uyum sağlanması ve gerekli düzenlemelerin değiştirilmesi gerekiyor. Bir diğer önemli konu ise piyasa denetim ve gözetim faaliyetlerinde iş birliklerinin sağlanması olarak dikkat çekiyor. Sektör hakkında uzman görüşünün alınabilmesi ve güncel trendlerin izlenebilmesi amacıyla piyasa denetim ve gözetim organizasyonuna tarafsız görüş sunabilecek sektörel iş birliklerinin katılımı fayda sağlayacaktır.” dedi.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

59


Yerli makine desteklenmeli Kamunun sağladığı destek mekanizmasının çok iyi anlaşılması gerektiğini belirten Eroğlu şu açıklamalarla konuşmasını bitirdi: “PAGEV olarak üzerinde en çok durduğumuz konulardan biri, yerli makine ekipmanı destekleme noktasındaki politikaların sahaya yansıtılmasında biz nasıl katalizör olabiliriz? Yerli makine ekipman için kamu yerli malı alım destek mekanizması ile ilgili firmalarımızın bu sürecin daha basitleştirilmesi talepleri var. Kamu alımlarında yerli alımı daha zorlayıcı hâle gelebilir mi? Haksız rekabetten herkes şikâyetçi ve haksız rekabet gelişmeyi engelliyor. Bu konuda Bakanlığımızın piyasa gözetim denetim mekanizması var ama bunun işlerliğiyle alakalı olarak daha iyi nasıl katkı verebiliriz. Standartlarla ilgili bir beklenti var. Gümrüklerdeki kontrol noktaları özellikle haksız rekabete yol açabilecek ürünlerin ülkemize girişi, pazarın bir vahşi rekabete terk edilmesi bazı durumlarda firmaların büyümelerini engelliyor. Sektörün fiziki yer sorunu var. Hızlı büyüyen bir sektör fakat şehrin içinde küçük yerlerde büyük

60

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

işler yapmaya çalışıyorlar ama bunun dezavantajları var. Doğru şartlarda uygun fiyatlarda yer bulma konusunda uzun zamandır önemli sorunlar var. Firmalarımıza büyümelerini, üretmelerini yol açacak imkânlar sağlanırsa ki bu noktada Bakanlığın yaptığı çalışmayı memnuniyetle karşılıyoruz ancak etkisini artırmak üzere daha fazla görev almak istiyoruz. Firmalarımızın bunlardan faydalanması noktasında daha fazla rol almayı hedefliyoruz. Böylece ülkenin dövizi yurt dışına gitmemiş olur. Tüm bu konularla ilgili Bakanlığımıza katkı vermek noktasında kararlıyız.” TEKNOLOJİ ODAKLI BÜYÜME Açılış konuşmalarının ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Uzmanı Güldoğan Hancıoğlu ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Uzman Yardımcısı Esra Gürses, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programını detaylı bir sunumla toplantı katılımcıları ile paylaştılar. 54 ürün ile programın birinci çağrısının bittiğini belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı temsilcileri nisanda ürün listesinin yayınlanmasının

planlandığını belirttiler. “Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı” sunumunun ardından söz alan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi ve Verimlilik Müdürlüğü Daire Başkanı Murat Yıldız; “Bakanlığımızın amacı, orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin Türkiye’de üretilmesini sağlamak. Makine odak sektörlerden biri çünkü yüksek katma değerli üretim için makine sektörünün mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Türkiye’de üretim şart. Siz değerli sanayicilerimiz bu program kapsamında KOSGEB ya da TÜBİTAK teşviklerinden yararlanabilirsiniz.” diye konuştu. PAGEV’İN ÇALIŞMALARI ARALIKSIZ SÜRÜYOR PAGEV Eski Başkanı Hayrullah Yelkenci ise sektörün ileri taşınması noktasında PAGEV’in yaptığı çalışmalara değinerek, “Gözetimde uygulanan fiyatı yukarı çekmiştik, firmalarımız için KOSGEB eğitimleri yaptık, stratejik ürün listesinin belirlenmesi noktasında aktif rol oynadık, çalıştaylar düzenledik, plastik sektörü makine yatırımları için KDV’nin yüzde 18’den yüzde 1’e indirilmesi için çalıştık.” dedi


Toplantı katılımcılarının görüşleri doğrultusunda öne çıkan çıktılar şunlar oldu: • Gümrüklerde Kontrol Noktalarının Oluşturulması: Direktiflere/ standartlara uygun olmayan ürünlerin üçüncü dünya ülkelerinden ithal edilmesi, yurt içi üretim kalitesini düşürmekte ve kullanıcı güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Bu sebeple Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi denetim gümrükten itibaren başlamalıdır. Gümrüklerde engellenmesi gereken standartlar belirlenmeli ve belirlenen standartlara uygun olmayan ürünlerin ülkeye girişine izin verilmemelidir. Ürünlerin teknik olarak uygunluğunu belirten deklarasyonlar gümrük işlemlerinde denetlenmelidir. Ayrıca Avrupa Birliği’nde uygulandığı üzere yasaklı firma veri tabanı oluşturulmalı ve tüm gümrük noktalarının bu veri tabanına erişimi olmalıdır. Hâlihazırda Avrupa Birliği’nin sahip olduğu yasaklı firma listesinin temin edilip veri tabanına eklenmesi de gümrük denetimlerine olumlu katkı sağlayacaktır. • Sektör ürün odaklı teşvik uygulaması detaylanarak devam

etmelidir. Ayrıca teşvik performans odaklı olmalı, örneğin ihracat yapana daha özel kurdan döviz bozma imkânı, Ar-Ge teşviklerinin artışı vb. • AR-GE ile katma değer üreten firmalara, kaliteli istihdam yapabilecekleri, şehirlere çok uzak olmayan bölgelerde, mülkiyeti devlete ait 49 yıllık kiralamalı bedelsiz tahsisler yapılmalıdır. Makine ve aksam üreticileri genelde fiziksel olarak küçük ve yetersiz mekânlarda faaliyetlerini sürdürmektedir. Daha büyük yerlere geçmek istediklerinde zaten kısıtlı olan işletme sermayelerini yüksek rant içeren toprağa gömmeleri gerekmektedir. Sektör acil olarak organize ve ranttan uzak sanayi arsasına ihtiyaç duymaktadır. Bu konudaki ihtiyaç Orta Çağ’daki derebeylik sistemi gibi rant üzerine yürüyen yeni model bazı organize sanayi bölgeleri oluşmasına ortam yaratmıştır. • Firmaların finansman ihtiyacı yurt dışında Eximbank faaliyeti, yurt içinde ise teşvikli bir finans modeli ile desteklenmelidir. Bu noktada Ar-Ge ve katma değer yaratma kapasitesi performans kriteri olabilir. Yurt içinde sanayi bankacılığı ve proje

finansmanı geliştirilmelidir. • Mesleki Eğitimin geliştirilmesi, kalite odaklı, uygulamalı eğitim hedeflenmelidir. Yurtdışından gelecek teknisyenler desteklenmelidir. Bilgiye ulaşımın kolaylaşması gibi konularda PAGEV’in Mükemmeliyet Merkezi önemli bir rol model olacaktır. • Makine ihraç edilen ülkelerde Türk KOBİ’lerinin müşterilerine ortak teknik servis sağlayacağı iş birliklerine gidilmelidir. Bunun için gerekli finansman konusunda İhracatçı Birliği kaynakları seferber edilmelidir. • Haksız rekabetin engellenmesi için PAGEV gibi sivil toplum kuruluşlarıyla da iş birliğiyle sektöre girişin standartları ve denetim mekanizmalarının oluşturulması önemlidir. • İş yeri ve Makine Veri Tabanının Oluşturulması; İş yeri ve ürün denetimlerinin sıklaştırılması ve denetimlerde makine imalat sektörü özelinde, gelişen teknolojiden de faydalanılarak iş yeri (çalışan sayısı vb.) ve makine özelliklerinin (yaşı, markası, satın alınan ülke vb.) kayıt altına alınması sektörde kayıt dışı faaliyet gösteren firmaların azalmasını sağlayacaktır. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

61


PAGEV’İN REKLAM KAMPANYASI MİLYONLARA ULAŞTI PAGEV’in, “Plastiğin doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok” reklam kampanyasını televizyonda 51 milyon kişi, radyo yayınlarında 1,9 milyon kişi, Youtube’da ise 18 milyon kişi izledi

62

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

63


P

AGEV Danışma Kurulu, 12 Mart 2020 tarihinde Hilton Bosphorus Otel’de düzenlenen toplantıda bir araya geldi. PAGEV’in plastiklerin hayatımızdaki yeri ve geri dönüşüm konusunda kamuoyunda farkındalık yaratmak amacıyla hayata geçirdiği kampanyanın devamı ve plastik sektörünün gündemindeki gelişmelerin görüşüldüğü toplantı geniş katılımla gerçekleşti. “Plastiğin doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok” sloganı ile televizyon, radyo ve sosyal medya kanallarında yürütülen kampanyanın çok başarılı olduğu belirtildi. Kampanyanın devam etmesi gerektiği vurgulanırken geri dönüşüm başta olmak üzere devamında verilebilecek mesajlar üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantıda ayrıca Çin’de başlayan ve dalga dalga dünyaya yayılan Koronavirüs salgını, Geri Kazanım Katkı Payı (GEKAP) uygulaması, mesleki eğitim gibi konu başlıkları da gündeme geldi.

64

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Toplantının açılış konuşmasını yapan PAGEV Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nurseli Uyanık, PAGEV Danışma Kurulu Toplantısının tam katılımla toplandığını belirterek katılımcılara teşekkür etti ve 30 yıllık PAGEV tarihindeki en geniş üye katılımıyla yapılan Genel Kurul’da oy birliğiyle Başkanlığa seçilen Yavuz Eroğlu’nu kutladı. PAGEV Danışma Kurulu Toplantısının bir numaralı gündem başlığının PAGEV kampanyasının devamı ve hızı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Uyanık’ın ardından kürsüye gelen PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, konuşmasında koronavirüs salgınından bahsederek şunları söyledi: “Biz sektör temsilcileri olarak bugüne kadar plastiklerin doğanın, çevrenin korunmasına büyük katkıları olduğunu söyledik. Plastikler hijyen için elzemdir dedik. Koronavirüs salgınına baktığımızda toplumun en çok ihtiyaç duyduğu şeyler plastik. Sağlık görevlilerinin giysilerinden kullanılan aletlere her şey plastik. Bu salgının yayılmasını engellemek konusunda tek kullanımlık plastiklere ve ambalajlara büyük

ihtiyaç var. ‘Kullan-at’ ürünlerin geri dönüştürüldüğünde en etkili çözüm oldukları net olarak ortaya çıktı. Plastik sektörünün yaptığı ürünler şehirli yaşamın olmazsa olmazı… Plastik sektörü olarak bizim vurgulamamız gereken noktalardan biri bu olmalı. Bunları daha iyi anlatmalıyız. Plastiklerin yaşama katkısı, hayatımızdaki yeri konusunda bilinç ve farkındalık yaratmaya yönelik “Plastiğin doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok” kampanyası da Danışma Kurulumuzun fikridir. Danışma Kurulu’nda yaptığımız beyin fırtınasının sonuçları, görüşülen noktalar ve fikirler, kampanyanın ana hareket noktasını oluşturdu. Plastiklere karşı yürütülen haksız suçlamalar karşısında savunmadan çıkıp aksiyona geçtik. “Plastikler vazgeçilmez” mesajını burada verdik. Başarılı kampanya oldu. Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.”


Kampanya milyonlarca insanın beğenisini kazandı PAGEV 2. Başkan Yardımcısı Ali Zeki Karadeniz, plastiklerin hayatımızdaki yerini vurgulayan PAGEV kampanyası ile ilgili gerçekleştirdiği sunumda kampanyanın ölçümlenen sonuçlarını paylaştı. Kampanya filminin uzun ve kısa versiyonlarının televizyon yayınları ile 51 milyon kişiye, radyo yayınları ile 1,9 milyon kişiye ulaşıldığını belirten Karadeniz, dijital mecralarda da başarılı bir kampanya yürütüldüğünü sadece Youtube’da 18 milyon kişinin kampanya filmini izlediğini vurguladı. Ali Zeki Karadeniz, “Bu fitili Danışma Kurulu ateşledi, değerli katkılarınız için teşekkür ediyorum.” diyerek sözlerine son verdi. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, sosyal medya kanallarından aldıkları geri bildirimlerin önemli olduğunu, örneğin; plastiğin geri dönüştürüldüğünü bilmeyen çok fazla kişinin olduğuna dikkat çekti. PAGEV Danışma Kurulu Toplantısı, Prof. Dr. Nurseli Uyanık’ın yönetiminde, üyelerin söz alarak görüşlerini paylaşması ile devam etti. Toplantıda kampanyanın başarısı ve devamı yönünde görüşler ağırlık kazanırken özellikle geri dönüşümün önemi üzerinde duruldu. Plastiklerin doğaya zarar vermeyen, geri dönüştürülebilen ve hayatımız için vazgeçilmez ürünler olduğu vurgusu yapıldı. Kampanya kapsamında okullarda geri dönüşüm eğitimi verilmesi, çocuklara yönelik eğitici faaliyetler yürütülmesi önerileri de getirildi. Bir diğer öne çıkan tartışma konusu ise koronavirüs salgınının plastiklerin toplum sağlığındaki önemi ve rolünü gündeme getirmesi oldu. Özellikle tek kullanımlık plastiklerin kalabalık ortamlarda hijyen sağlayan yönünü vurgulamak üzere harekete geçilmesi gerektiğinin altı çizildi. PAGEV Danışma Kurulu Toplantısında yapılan görüşmelerin sonunda düzenlenen törende geçmiş dönemlerde PAGEV

Yönetim Kurulu’nda görev yaparak sektöre hizmet etmiş isimlere şükran beratları takdim edildi. Başkan Eroğlu; “İşlerinden fedakarlık ederek, sektöre hizmet eden değerli meslektaşlarımıza sektörümüz adına bu tür etkinliklerimizde sizlerin adına şükranlarımızı sunmak istiyoruz. Bundan sonraki etkinliklerimizde de yine geçmiş dönem Yönetim Kurulu Üyelerimize sizler adına şükranlarımızı sunmaya devam edeceğiz” diye konuştu. PAGEV Eğitim Başdanışmanı Prof. Dr. Tekin Arda, törenin ardından bir konuşma yaptı ve hidrojen enerjisi ile bu konuda enerji üretime dayanan projesi hakkında bilgiler

verdi. Arda, “Hidrojen en temiz, en etkili, en hafif ve yenilenebilir enerji türüdür. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin en etkili ve kalıcı çözümü olarak da hidrojen gösterilmiştir. 1997 yılından bu yana bu konuda çalışmalar yapıyorum. Yüksek katma değerli ve inovatif projemiz kapsamında hidrojen gazından elektrik enerjisi üretebiliyoruz. 2100 yılında fosil enerji kaynakları tamamen tükenecektir. Ham madde ve enerji olmazsa üretim yapamayız. Tüm sanayicilerimize enerji krizine girmeden bu önemli konuya eğilmelerini tavsiye ediyorum.” dedi. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

65


ERLİĞİ

RB PAGEV’DEN GERİ DÖNÜŞÜM SEFE

K O Y İ R E Y A D A Ğ O D İN İĞ T S PLA HAYATIMIZDA YERİ ÇOK

Plastik sektörü, küresel iklim krizinin sorumluluğunu plastiklere yüklemeye çalışan ve “tamamen yasaklansın” diyen zihniyete karşı bilinçli tüketim ve geri dönüşüm seferberliği başlattı. PAGEV Başkanı Eroğlu, 14. Türk Plastik Endüstrisi Kongresi’nde yaptığı etkileyici konuşmasında bu kampanyayı ve çıkış noktasını anlattı. Küresel iklim krizi giderek artan yıkıcı etkisi ile canlı yaşamını tehdit ediyor. Uzak bir geleceğe dair çizilen felaket senaryoları bugünün gerçeği hâline geldi. Küresel iklim krizinin sorumlusu olan insan, çözümün de başrolünde. PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, tüketim alışkanlıklarındaki değişim ve insan aklı sayesinde geliştirilecek teknolojilerle küresel iklim krizine çözümün yine insanda olduğunun altını çizdi ve krizin günah keçisi olarak tek bir malzemeyi göstermenin kimseye fayda getirmeyeceğini dile getirdi. Bilinçli tüketim ve geri dönüşüm çağrısı yaptı.

66

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

67


K

üresel iklim krizi giderek artan yıkıcı etkisi ile canlı yaşamını tehdit ediyor. Uzak bir geleceğe dair çizilen felaket senaryoları bugünün gerçeği hâline geldi. Küresel iklim krizinin sorumlusu olan insan, çözümün de başrolünde. PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, tüketim alışkanlıklarındaki değişim ve insan aklı sayesinde geliştirilecek teknolojilerle küresel iklim krizine çözümün yine insanda olduğunun altını çizdi ve krizin günah keçisi olarak tek bir malzemeyi göstermenin kimseye fayda getirmeyeceğini dile getirdi. Bilinçli tüketim ve geri dönüşüm çağrısı yaptı. Eroğlu, “Toplum olarak amacımızın sıfır atık olması ve dönüştürülebilen her malzemenin yine doğaya en az yükü oluşturacak biçimde dönüştürülebilmesini yüreklendirmek gerekirken bugün tüm çevresel sorunları neredeyse sadece plastiğe bağlamış bir gündemle karşı karşıyayız. Plastikler doğada, denizde ve bu bizi rahatsız ediyor. Denizlerde 142 milyon ton deniz atığı var. Dünya nüfusuna bölünce 20 kilogramından sorumluyuz. Her sene 10 milyon daha ekleniyor. Ölen deniz canlılarının resimleri, videoları yayınlanıyor. Bunlar istemediğimiz, kötü görüntüler. Plastiğin piknik alanında ne işi var, denizde ne işi var? Bu plastikler kendi kendine mi gitti buralara? Bilinçsiz tüketim ve sorumsuz davranışlarla piknik alanlarına, denizlere kısacası doğaya atılmasını istemiyoruz, plastikler bunun için üretilmiyor. Şunu net olarak söylememiz gerek: Plastiklerin doğada yeri yok! Bu görüntüleri görüp hemen kolaycılık, bilgisizlik ve bazen de şımarıklıkla ‘plastikleri yasaklayalım’ diyenleri görüyorum. Evet, plastikleri hemen bugünden başlayarak yasaklayalım. Hepsine aşırı yüksek vergiler koyalım. Sonuçta eskiden plastikler yoktu, 1950’lerden beri hayatımızda.” dedi

68

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

ve şöyle sordu: “Plastikler olmasaydı da olurdu ama nasıl olurdu?” Yanıtı ise şu şekilde verdi: “Tarladan sofraya giden gıdanın üçte biri hiç soframıza ulaşmayacaktı. Gıda fiyatları daha pahalı olacaktı. Şırınga, kalp kapakçıkları, lensler, serum torbalarından bazıları hiç olmazdı; bazıları ise sadece zengin olanlara erişebilirdi. Güçlü olan yaşar, fakir olan ölmeye devam ederdi. Aynı şekilde salgın hastalıklar artacaktı. Vebadan ölen insanlar unuttuk. Daha az insan uçakla dünyayı görme ve iş yapma özgürlüğüne sahip olurdu. Arabalarımız plastik sayesinde hafif ve daha az benzin tüketiyor. Olmasaydı zenginler için bir şey değişmezdi, pahalı tonlarca ağırlıkta üstü açık pahalı Amerikan arabasıyla gezerlerdi. Dünyanın benzinini yakarlardı. Tüm seralar ucuz sera örtüsü yerine camdan olurdu, plastik

damlama sistemleri olmazdı. Varsın olmasınlar, daha az meyve sebze olurdu ve çok pahalı olurdu. Sadece zenginimiz tüketirdi. Kıyafetlerimiz yün ve pamuktan olurdu. 7 milyar insana yetecek koyun ve pamuk olmadığından kıyafetler pahalı olurdu. Fakirimiz açıkta, zenginimiz şık olurdu. Örneğin su içtiğimiz şişe plastik yerine camdan olurdu. Kat be kat pahalı olursa sadece zenginimiz içerdi. Fakirimiz için musluk ne güne duruyor? Ayrıca Afrika’da suya ulaşamayanlara ucuz plastik borularla temiz su ulaştırıyoruz. Güçlü olan yaşasın der geçeriz. Yani plastik olmasaydı da olurdu ama hayatı bu kadar demokratikleştiren bir malzemenin herkes için eşit yarattığı konfor olmazdı. Kimsenin bu dünyada dar gelirliyi düşündüğü yok.”


Plastik düşmanımız değil PAGEV Başkanı, konuşmasında verdiği örneklerle kafalarda soru işaretleri yaratarak plastiklerin hayatımızdaki yerinin tekrar sorgulanmasını sağladı. Eroğlu’nun, “Peki çözüm ne? Hem bu muhteşem malzemeyi kullanacağız hem de işi biteni tekrar geri dönüştüreceğiz. Önyargıları bırakacağız, samimi ve çözüm odaklı olacağız. Dünya bu muhteşem malzemeden vazgeçemeyeceğini anladı, bilinçli tüketim ve geri dönüşüm diyor” sözleri çözüm yolu olarak geri dönüşümü işaret etti. PAGEV TÜRKİYE’YE 7 BELGRAD ORMANI KAZANDIRDI PAGEV sorumlu endüstri anlayışıyla geri dönüşüm konusunda önemli çalışmalar gerçekleştiriyor. 2014’ten bu yana atık toplamanın yanı sıra geri dönüşüm ile ilgili eğitimler

veriyor, kamuoyu bilinçlendirme çalışmaları yürütüyor ve çevreye katkı sağlayacak pek çok projeyi hayata geçiriyor. PAGÇEV’in kuruluşundan bugüne 1 milyon 36 bin ton ambalaj atığının kaynakta ayrılarak geri dönüştürülmesi faaliyetlerini yürüttü. Altı yıllık süreçte plastikten kâğıda, camdan metale, birçok atığı geri dönüştürerek bir yandan çevreyi korurken diğer yandan ekonomiye 2 milyar 882 milyon TL katkı sağladı. 2014 -2019 yılları arasında yapılan bu çalışmalar sayesinde 9 milyon 149 bin ağaç kesilmekten kurtarıldı. 22 milyon 100 bin kWh elektrik tasarrufu, 1 milyar 102 milyon litre fosil yakıt tasarrufu ve 13 milyon 487 bin litre su tasarrufu sağlandı. Tüm bu atıkların geri dönüştürülmesi ve atık depolama sahalarına gönderilmemesi sayesinde 9 milyon 755 bin metreküp

alandan tasarruf edildi. Yavuz Eroğlu, “Bu rakamlardan elde ettiğimiz kazanıma baktığımızda 6 yılda ülkemize 7 Belgrad Ormanı kazandırdık. Geri dönüştürdüğümüz ambalaj atığı ise 50 milyon kişinin ambalaj atığına denk geliyor ki bu da AB’de geri dönüşümüyle övünen Norveç, Finlandiya, Danimarka, İsviçre, Avusturya, İsveç ve Belçika’nın nüfusunun toplamına denk geliyor. Geri dönüşüm alanındaki çalışmalarımıza önümüzdeki süreçte de hız kesmeden devam edeceğiz. 2020 yılında 95 belediye ile 15 milyon kişiye hizmet vererek 300 bin ton atığı kaynakta ayrıştırarak geri dönüşüme kazandırmayı hedefliyoruz. Bugüne kadar geri dönüşüm eğitimi verdiğimiz öğrenci ve hane halkı sayısı 50 bin ve bu rakamı çok daha ileriye taşımayı planlıyoruz.” dedi.

PAGEV rşıtı plastik ka alara kampany kete karşı hare geçti

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

69


Hep birlikte elimizi taşın altına koyalım PAGEV’in geri dönüşüm çalışmaları hakkında bilgi veren Eroğlu, bu çalışmaların tek başına yeterli olmadığını ve hep birlikte seferberliğe ihtiyaç olduğunu yineleyerek sözlerine şöyle son verdi: “Evet, biz bunları yaptık ama bu iş ne sadece bizimle ne de sizinle olacak bir şey. Plastiklerin doğaya atılamaması

70

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

ve geri dönüştürülmesi için topyekûn seferberlik ilan etmeliyiz. İstiyoruz ki halkımız ile bu konuda hep birlikte aynı hedefe yürüyelim. 50 bin kişiye değil hep birlikte milyonlara ulaşalım. Biz plastiğin hayatımıza kattığı faydaları ve konforu düşündürmeyi, plastiği olması gereken yere oturtmayı ve dönüştürmeyi insanların

aklına sokmayı hedefliyoruz. Çünkü plastiğin doğada yeri yok ama hayatımızda yeri, işi çok. O yüzden dönüştürelim. Bu bir destek çağrısıdır, elini taşın altına koyma çağrısıdır. Kampanyamıza ilk TV ve radyolarda başladık, bu çağrımız milyonlara ulaşacak. Bu daha bir başlangıç ve devamı da gelecek”. P


Ekonomi Gazetecilerinden PAGEV’e ödül

PAGEV’in geri dönüşümde farkındalık yaratmayı hedefleyen, “Plastiğin doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok” kampanyası, Ekonomi Gazetecileri Derneği tarafından ödüle layık görüldü.

P

AGEV’in plastiklerle ilgili yanlış algıyı yıkmak için hayata geçirdiği “Plastiğin doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok” kampanya filmi ses getirdi. 3 Aralık’ta start alan kampanya, daha ilk günden itibaren yaratmak istediği etkiyi yakalayacağının sinyallerini vermişti. Akademisyen, iş insanı, ev kadını, öğrenci gibi geniş bir tabanı pozitif etkileyen kampanya ile ilgili olumlu geri dönüşler alındı. Uzun vadede etki alanını daha fazla artıran

kampanya, ilk ödülünü Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından aldı. “Yılbaşı Buluşması” etkinliği kapsamında İstanbul Dış Ticaret Kompleksi’nde medya ve iş dünyasını bir araya getiren gecede PAGEV, ekonomi gazetecileri derneğinden ödül aldı. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu ödülü, Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü ve Köşe Yazarı Vahap Munyar’ın elinden aldı. Kampanya filmi ile ilgili çok sayıda olumlu geri dönüş aldıklarını belirten Eroğlu şunları

söyledi: “Bu kampanyamızla herkesi geri dönüşüm zincirinin bir parçası olmaya davet ediyoruz. Kampanyamızın ilk yansımaları fayda için hayatımıza giren plastiklere karşı oluşan olumsuz ön yargının da kırılacağını gösteriyor. Zaman geçtikçe etki alanının çok daha genişleyeceğine ve pozitif sonuçlarını kısa sürede göreceğimize inanıyoruz. EGD’ye geri dönüşüm farkındalığı ile ilgili çabamızı bu anlamlı ödül ile taçlandırdığı için çok teşekkür ediyoruz.” P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

71


Yerli oyuncak sektörü

katma değerli ürünle büyüyecek

12 Mart 2020 tarihinde Hilton İstanbul Bosphorus’ta yerli oyuncak üreticilerini bir araya getiren PAGEV, sektördeki üretimin daha katma değerli olması için atılması gereken adımlar noktasında proaktif bir rol üstlenmeyi hedefliyor

S

ektörün sorunlarının çözülmesi noktasında aktif rol oynayan PAGEV, oyuncak sanayi yatırımları ve sürdürülebilirliğini ele aldığı toplantısı ile sektörün geleceğinde yerlileşmenin önemine dikkat çekti. Üretici firmaların ilgi gösterdiği toplantıya Ticaret Bakanlığı Daire Başkanı Sinan Yanaz, Ticaret Bakanlığı Ticaret Uzmanı Berre Doğan Türkmen ve Ticaret Bakanlığı Uzman Yardımcısı Gülbiz Semiz katıldı. Oyuncak sektörünün sanayi yönü

72

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

olduğu kadar insana dokunan, toplum açısından duygusal bir yanı da olduğunu söyleyen PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu; “Plastik sektöründe faaliyet gösteren sanayiciler olarak 2014 yılında sanayimizi tüm alt sektörleri ile ele aldığımızda oyuncak sektörü plastik sektörünün en zayıf halkasıydı. Geriye dönüp baktığımızda Fatoş Bebek gibi değişik markalar yaratan Türkiye, oyuncak üretim üssü olmaktan geriye giderek bütün malzemeleri Uzak Doğu’dan ithal

eden bir ülke konumuna gerilemişti. Bu durumda Çin’in ölçek ekonomisi ve çok iyi kümelenmesi sayesinde acımasız rekabeti etkiliydi. İşte o yıllarda oyuncak sektörü ile ilgili toplantı yapmak istediğimizde firmalarımızın hem isteği hem de çekincesi vardı. Çünkü firmalarımız üretimi destekleyen bir toplantıda görünürlerse ithalatçıların kendilerinden ürün almamalarından çekiniyorlardı. O yıllarda yerli üreticiler tamamen edilgendi diyebiliriz.


Oyuncak sektörü Stratejik Plan içinde PAGEV olarak bu konuda güç birliği yapalım istedik. Bu doğrultuda Yerli Oyuncak Komitemizi 2014 yılında kurduk. Sektörümüzü ileriye taşıyacak çeşitli adımlar attık. Bunların başında Çin’de gerçekleştirdiğimiz ve oradaki kümelenmeyi yerinde inceleme fırsatı bulduğumuz toplantımız geliyor. Kamu tarafı da sektörümüzü çok fazla destekledi. Yerli oyuncak sektörünün desteklenmesi için programlar yapıldı. Sanayi Bakanlığımızın strateji planının

içine alındı. Bir tarafta bu çalışmalar yapılırken diğer tarafta yerli üreticilerimiz ciddi tasarımla kendilerini geliştirdiler. En son geldiğimiz noktada ithalat yapan sanayicilerimizin birçoğu üretim yapmaya çalışıyor. Bu da ülke adına bizi sevindiren bir şey çünkü Türkiye’de ne kadar çok üretim olursa ne kadar çok istihdam yaratırsak bundan hem ülkemiz faydalı çıkacak hem çocuklarımız Türkiye’de üretilen oyuncaklarla oynayacaklar. Riskli oyuncakların ülkeye girişi kontrol altına alınmış olacak.” dedi

Sağlıksız oyuncak ithalatına fren Oyuncak sektöründe çok büyük bir iş yapma potansiyeli olduğunu belirten Eroğlu şunları söyledi: “Gerek dünya ekonomisi gerekse Türkiye ekonomisi açısından zor bir dönemden geçiyoruz. Ama rakamlara baktığımızda oyuncak sektörünün pozitif ayrıştığını görüyoruz. Oyuncak sektörümüz 2019 yılında yaklaşık olarak üretimini miktarda yüzde 29 artırarak 24,3 bin tona, değerde yüzde 23 yükselişle 167 milyon dolara yükseltti. Ekonomi açısından böylesi zorlu bir ortamda yeni yatırımlar yapıldığını görüyoruz. İthalat artık çocuk oyuncağı olmaktan çıktı. Belli ürün şartlarını sağlamıyorsanız ithalatta ciddi engellerle karşılaşıyorsunuz. Olması gereken de buydu. Bu toplantıdan

hemen önce gerçekleşen ve yerli oyuncak üreticimizin hatta ithalatçılarımızın da yüzünü güldüren Oyuncak İhtisas Gümrükleri uygulaması için Ticaret Bakanlığı yetkililerimize çok teşekkür ediyoruz. PAGEV Oyuncak Komitemiz ile yerli oyuncak üreticilerimizin sorunlarının giderilmesi, haksız rekabetin önüne geçilmesi için Ticaret Bakanlığımızla 2014 yılından bu yana çok yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Oyuncakların serbest dolaşıma giriş işlemlerini gerçekleştirecek uzmanlaşmış Oyuncak İhtisas Gümrükleri haksız rekabetin önlenmesinde önemli bir eşik olacak. Yerli üreticilerimiz başta İran olmak üzere doğu sınırlarımız üzerinden giren, haksız rekabete sebep olduğu kadar çocuklarımızın

sağlığını da tehdit eden Uzak Doğu menşeli kalitesiz oyuncaklardan rahatsızdı. Bu uygulama ile yurdumuza girecek oyuncaklar uzmanlar tarafından kontrol edilecek böylece kalitesiz oyuncakların yurda girmesi önlenmiş olacak. Daha önce Doğu Anadolu’daki gümrük kapılarından yurda giriş yapan kalitesiz ucuz oyuncaklar bundan sonra Oyuncak İhtisas Gümrüklerine nakledilecek, bu da yerli üreticiye maliyet avantajı sağlayacak. Böylece oyuncak ithalatı yapan firmalarımızın yatırım yaparak üretici olmaya geçiş süreci hızlanacak. Kaliteli oyuncaklarla ithalat da devam edecek, firmalarımız ise merdiven altı ithalatçıların haksız rekabetinden kurtulmuş olacak.”

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

73


Ticaret Bakanlığı Ticaret Uzmanı Berre Doğan Türkmen, toplantıda “Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü Oyuncak Güvenliği ve Sınıflandırması” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Türkmen, “Ürün güvenliği tüketicileri, hayvanları, bitki ve çevreyi ilgilendirdiğinden tek ayaklı yürütülebilecek bir konu değil. Bakanlığımızın mevzuat hazırlayarak, yönetmelik hazırlayarak etkin bir ürün güvenliği konusunu tamamlaması imkânsız. Bu sebeple siz değerli üreticilerimizle iş birliği içinde hareket ederek ve üçüncü bir ayak olarak da tüketicilerin farkındalığını artırarak ancak birlikte etkin bir ürün güvenliği sağlayabiliriz” dedi. İhtisas Gümrükleri uygulamaları biz oyuncak üreticileri ve işini düzgün yapan ithalatçılar açısından son derece memnuniyet verici diyen Dolu Oyuncak Genel Müdür Yardımcısı Göksel Dolu, ilave gümrük vergisinin devamlılığının olup olmayacağını Ticaret Bakanlığı Daire Başkanı Sinan Yanaz’a sordu. Toplantıda kendine yöneltilen soruları cevaplayan Ticaret

74

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Bakanlığı Daire Başkanı Sinan Yanaz, ilave gümrük vergisi ile ilgili şu açıklamada bulundu: “15 tane Gümrük Müdürlüğü açıldı. Bu gümrüklerin açılması, kaçakçılığın yanında ilave gümrük vergisi uygulamaları açısından da önemli. Daha etkin, daha doğru ve daha izlenebilir olacaktır diye düşünüyorum. İlave gümrük vergilerinde süre yoktur, alınırken belli bir süre konulmuyor. Dolayısıyla gözden geçirilerek devamlılığına karar veriliyor. AB’de biraz sorunlu bir konu, şu anda bizde devam edecek gibi görünüyor. Hatta bu kapsamda yeni ürünler bile görebiliriz.” Oyuncak sektöründe talebin gün geçtikçe arttığını belirten Pilsan Plastik ve Oyuncak San. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Oğuzcan Çetinalp; “İlave gümrük vergilerinin yapılmış olan ithalatın düşmesine çok büyük oranda etkisi var. Var olan ithalatta yüzde 61’lik bir azalma olduğunu görüyoruz. İthalattaki düşüşte ithalatçı firmaların imalatçı konuma geçmesi de rol oynuyor. Bu gümrük vergilerinin devamının getirilmesinin yurt içinde

yapılmış olan imalatı daha da güçlendireceğini düşünüyorum.” dedi. Toplantıda söz alan Zuzu Toys Genel Müdürü Cengiz Yılmaz, her üretici firmanın KDV açığı olduğunu söyleyerek KDV’nin katma değerli üretim noktasında üreticinin üzerinde bir yük olduğunu belirterek KDV’de iyileştirme talebinde bulundu. Toplantının kapanışında konuşan Ticaret Bakanlığı Daire Başkanı Sinan Yanaz şunları söyledi: “Çin’in 2018 yılı ithalatı 648 milyon dolar, ihracatı 25 milyar dolar. Bizim Çin’e ihracatımız yok. Oyuncak sektörü e-ticarete çok uygun bir sektör. Bu bağlamda yerli oyuncak üreticileri açısından Çin pazarı araştırılması gereken bir pazar. Firmaların tek başına yapabileceği bir iş değil, bunun için bir devlet politikası lazım. Ülke bazlı bir e-ticaret politikasına ihtiyacımız var. Dünya çapında oyuncak sektörü değişiyor. Gelecekte sürdürülebilir ve çocukların gelişimine değer katan oyuncaklar üretenler kazanacak. Bu bağlamda Ar-Ge büyük önem taşıyor. Her şeyden önce aile ve çocukların çok iyi anlaşılması gerekiyor.” P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

75


Oyuncak Sektörü

büyüme potansiyelini koruyor

Oyuncak sektörünün gelişimiyle ilgili olarak PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu’na sorular yönelten Ekonomist Dergisi’nden Özlem Bay, sektöre dair merak edilen başlıklara yanıt aradı

O

yuncak sektörü 2018 yılında ne kadar büyüklüğe sahipti? Sektörün bu yıl ne kadar büyümesi bekleniyor? Türkiye’deki toplam oyuncak üretimi 2018 yılında miktarda 19 bin ton, değerde 98 milyon dolar olarak gerçekleşti. Üretim 2017 yılına kıyasla ortalama miktar bazında yüzde 2,5; değer bazında ise yüzde 11,3 geriledi. 2019’un ilk yarısında ise oyuncak üretimi 11,7 bin ton ve 58,2 milyon dolar oldu. İlk 6 aydaki gelişmelere bakarak oyuncak üretiminin 2019 yılı sonunda 23,4 bin ton ve 116,3 milyon dolara çıkacağını ve 2018 yılına göre miktar bazında yüzde

76

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

24, değer bazında yüzde 19 artacağını tahmin ediyoruz. Sektör her yıl yüzde kaç oranında büyüyor? 2013- 2017 yılları arasında toplam oyuncak sektörü yılda ortalama yüzde 6 büyüme gösterdi. Oyuncak üretimi 2017 yılında 2016 yılına kıyasla yüzde 5 artmış ve 173 milyon dolara yükselmişti. Miktar bazında da üretim yüzde 7,6 artışla 21 bin tona ulaşmıştı. 2017 yılında iç pazar tüketimi de 531 milyon dolara yükselmişti. Beklentimiz 2018 yılında da gerek üretim gerekse iç pazar satışlarında artış olacağı yönündeydi ancak

özellikle yılın ikinci yarısında Türkiye ekonomisindeki olumsuz tablo ve yaşanan kur krizinin oyuncak üretimini de vurduğunu, hem miktar hem de değer bazında gerilemeye sebep olduğunu gördük. Toplam oyuncak yurt içi satışları da geçen yıl 328 milyon dolara geriledi. Ama 2019 yılında hızlı bir toparlanma geldi. 2019’un ilk yarısında ise oyuncak üretimi 11,7 bin ton ve 58,2 milyon dolar oldu. İlk 6 aydaki gelişmelere bakarak oyuncak üretiminin 2019 yılı sonunda 23,4 bin ton ve 116,3 milyon dolara çıkacağını ve 2018 yılına göre miktar bazında yüzde 24, değer bazında yüzde 19 artacağını tahmin ediyoruz.


Pazarda yerli/ yabancı payı nedir? Yerli ve yabancı payında yıllar içinde nasıl bir değişim oldu? Son yıllarda ortalama olarak yerli oyuncak üretiminin iç pazardan aldığı pay yüzde 20 seviyesinde diyebiliriz. 2019’da yurt içindeki üreticileri korumak üzere Bakanlığımızla yürütülen çalışmalar meyvelerini vermeye başladı ve 2019’da bu oran yüzde 30’lara ulaştı. Bu oyuncak pazarındaki büyümeye yurt içi üretimdeki artışla uyum sağlayabildiğini gösteriyor. Aynı zamanda ithal ürünlerdeki süregelen pazar payını arttırma durumu durdurulmuş oldu.

Türkiye’de 0–3 yaş aralığında oyuncak tüketim oranı ne? Bu oran 10 yıl önce nasıldı? Türkiye’de çocuk başına yıllık oyuncak harcaması ortalama 20 dolar. Bu rakam 10 sene önce de aşağı yukarı aynı yerdeydi. Bu oran AB, ABD’de nasıl? Karşılaştırır mısınız? AB, ABD’de bu rakam yıllık 250-300 dolar seviyelerinde.

toplam oyuncak satışı 131 milyon dolar olurken ithal oyuncaklar iç pazar tüketiminden yüzde 69, yerli üretilen oyuncaklar ise yüzde 31 pay aldı.

Son beş yıllık oyuncak ithalat ve ihracatı rakamları neler? Son yıllarda yerli üretimin artış göstermesine rağmen pazardaki ithal oyuncak hâkimiyetinin azalmakla birlikte devam ettiğini görüyoruz. 2019’da yüzde 30’lara ulaşan bir yerlilik oranımız var. Oyuncak ithalatında altını çizmek istediğimiz konu gerek çocuklarımızın sağlığı ve güvenliği gerekse yerli oyuncak üretimini desteklemek Sektörde kaç yerli firma var? Bu firma sayısı geçmiş on yılda neydi? amacıyla ithal oyuncakların Sektörde 100’e yakın yerli oyuncak standartlara uygunluk açısından sıkı şekilde denetlenmesidir. Sektör üreticisi olduğunu söyleyebiliriz. firmalarından aldığımız bildirimler Bu rakam özellikle son iki yıldır, haksız rekabet engeli ortadan ithalatçıların da yerli üretim kalktığında yerli oyuncak pazarının yapmaya başlamalarıyla artıyor. canlandığını gösteriyor. Yerli Eskiden 50 civarında firmamız oyuncak üreticilerimiz Avrupa’nın vardı. istediği kalite standartlarında Yerli firmalar sektörden yüzde kaç üretim yapma yeteneğine sahip. Firmalarımızın üretim teknolojilerinin pay alıyor? yanı sıra tasarıma, Ar-Ge ve 2018 yılında yerli oyuncak Ür-Ge’ye yaptıkları yatırımları üreticilerinin 328 milyon dolar artırmaları, ihracat pazarlarını değerindeki yurt içi satışlardan genişletmeleri yerli oyuncak aldığı pay yüzde 20 seviyesinde üretimini de canlandırdı. gerçekleşti. Bu yılın 6 aylık döneminde ise iç pazardaki

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

77


Sektörde yeni yatırımlar var mı? Hangi şirketler, nerede, ne yatırımı yapıyor? Son birkaç yıldır yerli oyuncak sanayinde güzel gelişmelerin yaşandığını görüyoruz. Özellikle ihracata yönelen firmalarımızın üretim kapasitelerini artırmak için yaptıkları yatırımlar sektörün geleceği açısından umut verici. 2018’in ikinci yarısı ve 2019 yılında ekonomide yaşanan gelişmeler paralelinde oluşan belirsizlik maalesef firmaların yeni yatırımlara temkinli yaklaşmalarına sebep oldu. İç talepte canlanma ve ihracat pazarlarında hareketlilik, yatırım için yeniden elverişli ortamı sağlayabilir. En güzel gelişme ise oyuncak ithalatçılarımızın da artık üretim yapmaya başlaması oldu.

payı daha yukarıya taşıyacak adımların atılmasına ihtiyaç var. Oyuncak endüstrisi tasarım, mühendislik, Ar&Ge, inovasyon, pazarlama ve üretim alanlarında büyük istihdam yaratma potansiyeli ile de önemli bir sektör. Bu açıdan katma değerli oyuncak üretimi ve ihracatının özel teşvik kapsamına alınması hem sektör hem de ülke ekonomisine önemli kazanımlar sağlar. Ayrıca Sektördeki fırsatlar neler? oyuncağa sadece ekonomik Oyuncaklar çocukları eğlendirirken fiziksel ve psikolojik açıdan değil kültürel değerlerin sahiplenilmesi ve yaşatılması gelişimleri, sosyalleşmeleri açısından da özel önem açısından çok büyük öneme verilmeli diye düşünüyoruz. sahip. Özellikle okul öncesi Dünyada oyuncak sektörü iki çağda oyuncağın üstlendiği gruba ayrılıyor. Biri geleneksel eğitici rol, ilerleyen yıllardaki oyuncaklar diğeri ise elektronik gelişimlerini de büyük ölçüde oyuncaklar ve bilgisayar destekliyor. Türkiye’de 0-14 oyunlarından oluşan dijital yaş grubundaki yaklaşık 19 oyuncaklar. Güncel trend ise milyon çocuğun yıllık ortalama dijital dünya ile geleneksel oyuncak tüketimi yaklaşık 20 oyuncakları entegre eden dolar. Avrupa’da bu rakam oyuncaklar. Örneğin Lego, 250 Euro, ABD’de ise 300 dolar Ninjago ürünleri ve kartlarıyla civarında. Ülkemizdeki kişi internette de oyun oynamak başına oyuncak tüketiminin gelişmiş Batı ülkelerinin gerisinde mümkün. Yine Hasbro firması çocukluğumuzun oyunu olması oyuncak pazarının olan monopoli’yi elektronik büyüme potansiyelinin bir oyun halinde de sunuyor. yüksekliğini gösteriyor. Ayrıca geçen yıl 125 milyar dolar olarak Dijitalleşme trendi yerli oyuncak sektörümüzün geleceği gerçekleşen dünya toplam oyuncak ithalatından Türkiye’nin açısından da önemli. Türkiye’nin oyuncak üretiminde aldığı pay sadece yüzde 0,04 Çin ve Uzak Doğu’ya karşı seviyesinde. Dolayısıyla bu

78

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

avantajlarını iyi kullanması gerektiğine inanıyoruz. Özellikle Avrupa ve Orta Doğu pazarlarına yakınlığımız lojistik maliyetlerini düşürürken teslimat sürelerini kısaltıyor. Üreticilerimiz yeni modellere hızla uyum sağlayabiliyor. Son yıllarda gelişmiş ülkelerde Fair Trade (Adil Ticaret) satış noktalarındaki artış da dikkat çekici. Fair Trade satış noktaları; doğaya zarar vermeden, çocuk işçi çalıştırmadan ve işçilerin haklarını tam vererek üretim yapmış firmaların ürünlerini satıyor. Özellikle Çin ürünleri menşeli ürünlerde bu tür kaygılar yoğun olduğundan şimdilik niş de olsa artan bir pazar potansiyeli mevcut. Yerli üreticilerimiz ürünlerini bu tür mağazalarda duyarlı müşteri kitlelerine “Türkiye’de çevre ve insan haklarına saygı gösterilerek üretilmiştir” ibaresiyle ulaştırabiliyor. Diğer yandan internet satış kanallarının gelişimi özellikle yerli üreticilerimizin ürünlerini daha geniş kitlelere sunmaları için uygun bir platform yarattı. Böylece ürünlerini tüketiciye aracısız ulaştırma imkânına sahipler. Avrupa Birliği’nde oyuncak ticaretinin yüzde 15’i artık internet üzerinde gerçekleşiyor. P


BİRLİKTE DAHA DA İLERİYE

ABS | ASA | EVA | HDPE | LDPE | MB | PA6 | PA6.6 | PA6.10 | PBT | PC | PC/ABS | PC/PBT | PC/PET | PC SHEETS & FILMS | PEEK | PMMA | POM | PPA | PPCOM | PPCOPO | PPHOMO | PPO | PPRACO | PPS | SAN | SBC | SMMA

®

Tel. + 90 216 575 85 49 gght@guzmanglobal.com

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

79


Oyuncak İhtisas Gümrükleri

Çin’in kalitesiz ürünlerine dur diyecek Ticaret Bakanlığı yerli oyuncak sektörünü sevindirecek oyuncak ihtisas gümrüğü uygulamasını başlatıyor. Böylece yerli oyuncak sektörünün haksız rekabete karşı korunmasında önemli bir adım daha atılmış oldu

80

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


Y

erli oyuncak üreticileri özellikle İran sınırı üzerinden giren Çin menşeli kalitesiz oyuncaklardan rahatsızdı. Yerli oyuncak üreticilerinin sesi olan PAGEV Oyuncak Komitesi 2014 yılından bu yana Ticaret Bakanlığı ile sektörün haksız rekabete karşı korunması için çalışmalar yürütüyordu. Resmî Gazete’de yayınlanarak uygulamaya geçilen Oyuncak İhtisas Gümrükleri yerli oyuncak üreticilerinin haksız rekabetle mücadelesinde önemli bir adım oldu. Oyuncak İhtisas Gümrüğü uygulaması ile Avrupa Birliği menşeli olmayan ve İthalatta Denetime Tabi Ürünlerin Listesinde yer alan oyuncak cinsi eşyanın serbest dolaşıma giriş işlemleri belirlenen gümrük müdürlüklerinden yapılacak. Tebliğde oyuncak denetimini yapacak gümrük müdürlükleri ise Ambarlı, Antalya Havalimanı, Derince, Dilovası, Erenköy, Esenboğa, Gaziantep, Gemlik, İskenderun, İstanbul Havalimanı, İzmir, Manisa, Mersin, Muratbey ve Samsun olarak belirlendi. Konu ile ilgili değerlendirmede bulunan Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu şunları söyledi; “PAGEV Oyuncak Komitemiz ile yerli oyuncak üreticilerimizin sorunlarının giderilmesi, haksız rekabetin önüne geçilmesi için Ticaret Bakanlığımızla 2014 yılından bu yana çok yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Yerli oyuncak üreticimizin yüzünü güldüren Oyuncak İhtisas Gümrükleri uygulaması için Ticaret Bakanlığı yetkililerimize çok teşekkür ediyoruz. Oyuncakların serbest dolaşıma giriş işlemlerini gerçekleştirecek uzmanlaşmış Oyuncak İhtisas Gümrükleri haksız rekabetin önlenmesinde önemli bir eşik olacak. Yerli üreticilerimiz özellikle İran sınırı üzerinden giren haksız rekabete sebep olduğu kadar çocuklarımızın sağlığını da tehdit eden Çin menşeli

kalitesiz oyuncaklardan rahatsızdı. Bu uygulama ile yurdumuza girecek oyuncaklar uzmanlar tarafından kontrol edilecek, böylece kalitesiz oyuncakların yurda girmesi önlenmiş olacak. Daha önce Doğu Anadolu’daki gümrük kapılarından yurda giriş yapan kalitesiz ucuz oyuncaklar bundan sonra Oyuncak İhtisas Gümrüklerine nakledilecek, bu da yerli üreticiye maliyet avantajı sağlayacak. Böylece oyuncak ithalatı yapan firmalarımızın yatırım yaparak üretici olmaya geçiş süreci hızlanacak. Kaliteli oyuncaklarla ithalatta devam edecek firmalarımız ise merdiven altı ithalatçıların haksız rekabetinden kurtulmuş olacak.” Uygulamanın yerli üreticilere sağladığı avantaj dışında sağlık açısından da önemli bir adım olduğunu belirten Eroğlu; “Çocuklarımızın sağlığı üzerinde kalitesiz, içeriğinde ne kullanıldığı bilinmeyen oyuncakların yarattığı tehdidi önlemek açısından da Oyuncak İhtisas Gümrüklerini çok önemsiyoruz. Özellikle Çin’den gelip İran üzerinden yurda giren kalitesiz oyuncaklara dur diyecek bu uygulama koronavirüs

salgını bu kadar ciddi bir tehdit oluştururken çocuklarımızın sağlığını korumak açısından çok anlamlı.” dedi. Oyuncak sektörü ile ilgili verileri de paylaşan Eroğlu; “Oyuncak sektörümüz 2019 yılında 11 aylık verilere göre yaklaşık olarak üretimini miktarda yüzde 29 artırarak 24,3 bin tona, değerde yüzde 23 yükselişle 167 milyon dolara yükseltti. Bu dönemde oyuncak ihracatı miktarda yüzde 29 artışla 8,5 bin ton, değerde yüzde 18 yükselişle 39 milyon dolar olurken sektörün ithalatı miktarda yüzde 43 azalarak 15,9 bin ton, değerde yüzde 44 düşüşle 146 milyon dolar olarak gerçekleşti. Geride bıraktığımız yıl plastik oyuncak sektörümüzün üretimi ise miktarda yüzde 29 artırarak 17 bin tona, değerde yüzde 25 yükselişle 80 milyon dolar oldu. Bu dönemde plastik oyuncak ihracatı miktarda yüzde 29 artışla 7,7 bin ton, değerde yüzde 18 yükselişle 35 milyon dolar olurken sektörün ithalatı miktarda yüzde 43 azalarak 11,1 bin ton, değerde yüzde 44 düşüşle 102 milyon dolar olarak gerçekleşti.” diyerek açıklamalarını bitirdi. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

81


BAŞARMAK İÇİN HAYALLERİNİZİN PEŞİNDEN KOŞUN MAKALE GÖNÜL OLCAY MAUSER AMBALAJ TÜRKIYE GENEL MÜDÜRÜ

82

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Türkiye’de çeşitli sektörlerde yıldızı parlayan profesyonel üst düzey kadın yöneticiler, sayıları az olsa da ülkemizin geleceği için oldukça önemli bir ümit ışığıdır... Global ve yerel dev markaları yöneten üst düzey kadınlar, elbette oldukları konuma kolay erişmiyor. Bu koltuklarda oturmak zor ama asla imkânsız değil. Aslında tam da bu iş öyküsünü paylaşmak için sizlerle bir aradayım. Altını çizmem gereken öncelikli konu sanıyorum şu ki; hiçbir başarı tesadüf değil ve başarmak için çalışmak şart. Zafere giden yolun kararlı mücadeleyle ancak mümkün olabileceğini aslında iş yaşamına girmeden epeyce önce öğrenmiştim. Yıllar önceydi ve daha küçük yaştayken, başarmanın çalışmaya bağlı olduğu hususunda kendi kendimi ikna etmiştim. Çocukluğumdan itibaren iş hayatında aktif yer alabilmeyi hayal ediyordum. Gelecek planlarımı bu strateji

doğrultusunda çiziyordum. Üniversite eğitimimle birlikte eş zamanlı olarak aktif iş hayatına başladım. Yarı zamanlı da olsa çalışmaya başladığımda aslında önceden kurduğum hayallerimi gerçeğe dönüştürmek için karşıma fırsatların çıkacağını önden hesap ediyordum. Önceleri proje bazlı, daha sonra çok uluslu şirketin iki ayrı departmanında yarı zamanlı çalışmaya başladım. İstanbul Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olup arkasından Yönetim Bilimleri üzerine yüksek lisansımı da tamamlayınca artık iş yaşamına tamamen adapte olmanın vakti gelmişti. Teorik bilgiler, hayaller yerini pratik işlere ve başarılı projelere terk edecekti. Mezun olduğumda kariyer yolculuğuma nereden başlamam gerektiğini biliyordum çünkü bunun hayalini ve altyapısını zihnimde tasarlamış, gerekli eğitimi almış, kararlı şekilde yolumda yürümeye hazırlanmıştım.


KENDİNİZİ SÜREKLİ GELİŞTİRİN Mezun olduktan sonra 1996 yılında ülkemizin endüstriyel ambalaj sektöründeki lider firmalarından o zamanki adıyla Memsan-MAUSER A.Ş.’de Satış Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Yıllarca bu çok uluslu şirkette çalıştım. Büyük ve çok uluslu markada olmanın avantajlarından ve ileri görüşlü yöneticilerimizin de yönlendirmesinden yararlanıp “parayla satın alınamayacak kadar değerli” olan tüm tecrübeleri bir bir zihnime kazıdım. Satıştan başlayarak planlama, lojistik, dış ticaret ve satın alma gibi birçok departmanda yönetici olarak görev aldım. Bunun yanında değişik zaman aralıklarında Türkiye’de ve yurt dışındaki çeşitli üniversite ve eğitim merkezlerinde kişisel gelişim, yabancı dil ve mesleki konulara yönelik eğitim programlarına katıldım. Kendimi sürekli geliştirmek ve güncellemek için aralıksız okuyor, bilgime bilgi katıyordum. Aradan geçen 20 yılı aşkın sürede çalıştığım markanın hem dünyada hem de ülkemizde sürekli büyümesine, yeni alanlarda yatırım yapmasına ve alanında dünya devine dönüşme yolculuğuna heyecanımla eşlik ettim. Şu anda dünyada 196, Türkiye’de ise 2 üretim tesisi bulunan MAUSER Packaging Solutions’un Türkiye’deki Operasyonlarının Genel Müdürü olarak

çalışmaya devam ediyorum. Hem de ilk günkü heyecanla… KADINLAR DAHA DETAYCI İlk başladığı işte doğru adresi bulan nadir insanlardan biri olduğumun farkındayım. iş hayatında şansın önemine de inanırım ancak başarılı olabilmek için kararlı davranıp, hayallerinin peşinden koşanların zaferi mutlaka kucaklayacağına adım gibi eminim. Aslında iş yaşamında kadın ya da erkek ayrımına da pek inanmam. Kadınların yapıları gereği detaycı ve sorgulayıcı olmalarının erkeklerin bütünsel ve serinkanlı yaklaşımlarıyla harmanlandığı zaman ortaya başarılı işlerin çıkabildiğini yaşayarak öğrendim. Bununla birlikte kadının, iş hayatında başarılı sayılabilmesi için bir erkeğe oranla bugün de çok daha fazla çaba sarf etmesi gerektiği ne yazık ki realite. Yine de kadınlarımız eğer ne istediğinden eminse hayallerini destekleyen ve her koşulda yanında olan ailesi varsa başarılı olur... Doğru planlama metodolojisiyle yoğun tempolu iş hayatını, aile hayatınız ile uyumlu şekilde yönetmeniz zor olsa da mümkün. Bu noktada hemcinslerimin iş hayatındaki en büyük ikileminin evlilik ve sonrasında çocuk sahibi olduktan sonra aktif iş yaşamını bırakıp bırakmama kararı üzerine odaklandığını biliyorum. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

83


MAKALE GÖNÜL OLCAY MAUSER AMBALAJ TÜRKIYE GENEL MÜDÜRÜ

84

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

HEDEFLERİNİZ OLSUN Az önce bahsettiğim sebeplerin de etkisiyle özellikle plastik sektöründeki üst düzey kadın yöneticilerin oldukça az olduğunu üzülerek söylemem gerekiyor. Bu anlamda sektörde çalışmayı düşünen genç meslektaşlarım için son olarak birkaç noktaya dikkat çekmek istiyorum. Lütfen ne istediğinizi iyi bilin, hedefleriniz olsun ve hedeflerinizin peşinden gidin, gerekirse bunun için bedel ödemeye hazır olun. Evli ve biri 11, ikisi 9 yaşında olmak üzere 3 erkek çocuk annesi olarak; aile hayatınız ve iş hayatınız arasında seçim yapmak zorunda olmadığınızı size hatırlatmam da gerekiyor. Günlük sorunlar sizi küstürüp hayallerinizden uzaklaştırmasın. Aksine

karşınıza çıkan problemlerle kararlı şekilde mücadele edin ve bu sizi daha güçlü hâle getirsin. Güçlü olmayı öğrenmelisiniz çünkü iş yaşamında kolay gün yoktur ve sürekli çözüm odaklı davranıp, sorunlarla savaşmayı bilmelisiniz. Hayatta başarılı olanların ortak noktalarından biri de sanıyorum kendilerini sürekli yenilemeleri ve geliştirmeleridir. Bu nedenle asla bilginizi yeterli görmeyin ve sürekli birikiminizi güncellemeyi amaç edinin. Kendinizi geliştirmenin yollarını aramaktan vazgeçmeyin. İşinizle ilgili olarak etrafınızdaki, şehrinizdeki, ülkenizdeki ve dünyadaki ekonomik, sosyal, kültürel ve teknolojik trendleri okuyun. Yenilikleri takip edin ki hayatı ıskalamayın. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

85


GEKAP Yönetmeliği masaya yatırıldı

T

ürk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) iş birliğiyle İstanbul Ticaret Odası Meclis Salonu’nda 2 Mart 2020 tarihinde “Yenilenen Çevre Mevzuatları Bilgilendirme Semineri” 400’e yakın firmanın katılımı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının uzmanları tarafından verilen eğitimlerle gerçekleştirildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının; Sıfır Atık Envanter ve Eğitim Şube Müdürlüğü, Sıfır Atık ve Ambalaj Atıkları Yönetimi Şube Müdürlüğü ve Tıbbi ve Özel Atıklar Şube Müdürlüğü uzmanları “Sıfır Atık Yönetmeliği ve Uygulamaları”, “ Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği Uygulamaları-Ambalaj Atıkları” ve “Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği UygulamalarıTıbbi ve Özel Atıkları” başlıklı sunumlar gerçekleştirildi. EROĞLU: REVİZYONA İHTİYAÇ VAR İTO’da gerçekleştirilen seminerde konuşan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, “Geri Kazanım Katılım

86

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Payı’na ilişkin yönetmeliğin plastikten poşete, lastikten pillere, madeni yağlardan kimyasal yağlara, ilaçtan elektrikelektroniğe kadar birçok sektörü yakından ilgilendirdiğini söyledi. Yenilenen çevre mevzuatında birçok noktada revizyona ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Yüzde 100 geri dönüştürülmüş ürün, mevzuatta kapsam dışı bırakılmış. Geri dönüşümü desteklemek istiyorsak mevzuat tekrar değerlendirilmeli.” dedi.

Eroğlu, “Geri Kazanım Katılım Payı yönetmeliği ise şimdi devreye girdi. Depozito uygulaması seneye girecek. Firmalarımızın arasından geri dönüş sistemine sahip olan ve hemen depozito teşvikinden faydalanmak isteyenler var. Ayrıca tüketiciler içerisinde de depozito bedelini hemen talep edenler olabilir. Keşke bunlar eş zamanlı devreye girseydi. Ben bunun amaca daha uygun olduğuna inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.


PAGEV ve İstanbul Ticaret Odası iş birliğiyle düzenlenen ‘Yenilenen Çevre Mevzuatları Bilgilendirme Semineri’ne 400 firma katıldı. aşamalarından bahsetti. Bektaş; “12 Ocaktan itibaren temel seviye sıfır atık belgesi alımı başladı. Belgenin geçerliliği 5 yıl olmaktadır. Firmalar sıfır atık bilgi sistemine yapılacak kayıtları yılda iki kez ocak ve temmuz aylarında yapacaktır.” dedi. TAŞ: SÜRECİ TAKİP EDİYORUZ İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Levent Taş ise geçen yıllarda İstanbul Ticaret Odası üyelerine yönelik çevre odaklı bilgilendirme çalışmaları kapsamında ürünlerin, üretim ve tüketim sürecinde çevre üzerindeki potansiyel etkilerinin belirlenmesi amacıyla işletme hayatına giren temiz üretim ve atığı kaynağında azaltma fikrini esas alan birçok seminer düzenlendiğini söyledi. “Sıfır Atık” konusunda gelişmelerinin İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu’nca yakından takip edildiğini ve bu çerçevede üyeleri bilgilendirme için yoğun gayret gösterdiklerini belirten Taş şöyle konuştu: “Ar-Ge çalışmalarımızı ve yatırımlarımızı yaparken teknolojiyi ve dünyanın mevcut durumuna ilişkin bilginin bizlere sağladığı çevreye duyarlı alternatifleri tercih etme sorumluluğumuz bulunuyor. Türkiye’de bu çerçevede birçok çalışma yürütülüyor. Geçiş süreçlerinde uyum ve maliyet sorunları görebiliyoruz. Bu yüzden özel sektör ve kamu kurumları temsilcilerini bir araya getirerek, sorunları ortaya çıkarmak, çözüm önerilerini paylaşmak ve bilgi akışını sağlamak şeklinde özetlenebilecek bir yaklaşımın faydasına inanıyoruz.” SIFIR ATIK BELGE ALIMI BAŞLADI Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sıfır Atık Envanter ve Eğitim Şube Müdürlüğü Şule Bektaş, Sıfır Atık Yönetmeliği ve Uygulamaları konulu sunumunda sıfır atık sisteminden ve kurulum

İTHAL ÜRÜNLERDE GEKAP Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sıfır Atık ve Ambalaj Atıkları Yönetimi Şube Müdürlüğü Emre Cihan Kavlak, Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği Uygulamaları (Ambalaj Atıkları) konulu sunumunda GEKAP uygulamasından ve firmalara yönelik uygulamalarından bahsetti. Kavlak; “Firmalar Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğine ve GEKAP uygulamalarına ayrı ayrı tabidir. Bize en çok sorulan nokta ithalat ile ilgili oluyor. GEKAP’a ilişkin beyan ve ödemeler ithalatın gerçekleştiği işlem üzerinden yapılır. İthalat sonrası yurt içinde yapılan devir ve satışlar için GEKAP yükümlülüğü oluşmaz” dedi.

MAHSUPLAŞMA NASIL YAPILACAK? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tıbbi ve Özel Atıklar Şube Müdürlüğü Sinem Büşra Küçük, Tıbbi ve Özel Atıkları için Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği Uygulamaları konulu sunumunu gerçekleştirdi. Küçük; “Mahsuplaşmaya esas iade işlemleri, GEKAP yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yurt içinde piyasaya sürülen ve geri kazanım katılım payı alınan ürünler için geçerlidir. Plastik poşetlere yönelik iade ve mahsuplaşma işlemleri gerçekleştirilmez.” şeklinde konuştu. BEYANNAME SÜRESİ 31 TEMMUZ’A UZATILDI Dolaylı Vergiler Danışmanı Sercan Bahadır, Geri Kazanım Katılım Payı’nda Beyanla İlgili Detaylar konulu sunumunda GEKAP beyanı ile ilgili detayları aktardı. Bahadır; “GEKAP beyan ve ödemeleri 31 Temmuz tarihine kadar uzatıldı. Ayrıca GEKAP beyanları damga vergisine tabidir.” dedi. Sunumların ardından katılımcılarımızın önceden iletmiş olduğu sorular Bakanlık yetkililerimiz tarafından cevaplandı.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

P

87


GEKAP beyannamelerinin süresi 31 Temmuz’a uzatıldı 2 020 yılı başından itibaren uygulamaya konulan Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) uygulaması firmalara pek çok yükümlülük getiriyor. Bu yükümlülüklerin ne olduğu ve sürecin nasıl işleyeceği henüz tam olarak anlaşılmadan Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamelerinin gönderilmesi için verilen 2 Mart 2020 tarihine, firmalardan itirazlar yükselmişti. Gelir İdaresi Başkanlığından bu konuda ek süre verildiği haberi geldi. Elektronik ortamda gönderilmesi gereken Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamelerinin verilme süresi 31 Temmuz 2020 Pazartesi gününe kadar uzatıldı. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, “GEKAP Beyannameleri için ek süre verilmesi, bu süre içerisinde iş dünyasının bilgilendirilmesi ve konunun daha etraflıca değerlendirilmesi açısından çok doğru bir karar oldu.” açıklamasını yaptı. PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, GEKAP’tan etkilenen sanayicileri bilgilendirmek için

çalışmalar yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) uygulaması pek çok sanayiciyi yakından ilgilendiriyor. Özellikle firmaların hangi ürünlerinin GEKAP’a konu olduğu, kimlerin GEKAP mükellefi olduğu, beyannameye ait usuller, istisnalar ve özellikle de oluşan maliyetin belli sektörlerde ve tüketici yönünden etkilerinin değerlendirmesi için ek süre verilmesi, bu süre içerisinde konunun daha etraflıca değerlendirmesi açısından çok doğru bir karar oldu. Biz gerek Bakanlıkla gerekse de etkilenen sektörlerdeki sanayicilerimizle bu süreyi iyi değerlendirip gerekli bilgilendirme ve olası revizyonlar için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi. 31.12.2019 tarihli ve 30995 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik gereğince yapılması gereken beyan ve ödeme işlemleri Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar

uyarınca gerçekleştirilmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığınca Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi Genel Tebliğinde 22.03.2020 tarihinde yapılan değişiklikle beyan dönemleri 2020 yılında altı aylık, takip eden yıllar için ise üç aylık olarak belirlenmiştir. Yapılan düzenleme ile 2020 yılı için birinci dönem, “Ocak-Şubat-MartNisan-Mayıs-Haziran”, ikinci dönem ise “Temmuz-Ağustos-Eylül-Ekim-KasımAralık” olarak belirlenmiş olup 2020 yılı birinci döneme ait (Ocak-ŞubatMart-Nisan-Mayıs-Haziran aylarına ilişkin faaliyetler için) beyan/ödeme işlemleri 01.07.2020 - 31.07.2020 tarihleri arasında gerçekleştirilecektir. Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik gereğince sadece Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığınca yapılan düzenleme kapsamında beyanname verilecek olup Bakanlığımıza ayrıca bir bildirim ve/veya beyan verilmeyecektir. P

GEKAP usul ve esasları yayınlandı

G

eri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin tanımlayıcı ve açıklayıcı hususları içeren “Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslar” 07.02.2020 tarihli ve 34658

88

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

sayılı Bakan Oluru ile yayımlandı. Bakanlığın yayımladığı bu usul ve esaslar ile geri kazanım katılım payı uygulaması kapsamındaki ürünlerin tanımlanması ve Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik’in genel uygulamalarına ilişkin iş ve işlemler açıklanmakta.

Geri Kazanım Katılım Payı uygulamalarına yönelik beyan ve ödeme işlemleri Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen ayrı bir sistem üzerinden ve yine Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar uyarınca gerçekleştirilecek. P


MARKANIZ HEDEFİNE ULAŞSIN! FİLM

F OTO TA S A MED

MEDYA SATIN ALMA Marka bilinirliğini arttırmak için ulusal ve uluslararası tüm mecralarda firmanızın temsil edilmesi ve planlı satın alma hizmetleri

ĞR

AF

RIM

YA

TASARIM HİZMETLERİ

FOTOĞRAF ÇEKİMİ

TANITIM FİLMLERİ

Kreatif becerileri yüksek ekibimiz ile kurumsal kimlik oluşturma, masa üstü yayıncılık ve tüm çizgi altı tasarım hizmetleri

Profesyonel stüdyo ortamında ürün çekimi, dış mekan, organizasyon ve CEO imaj fotoğraf çekimi hizmetleri

Tanıtım filmi, belgesel, TV reklam ve 3D animasyon yapımlar, kongre ve organizasyon çekimleri için prodüksiyon ve postprodüksiyon hizmetleri

www.cacaajans.com

+90 554 740 19 16 PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

89


Geri Dönüşüm Kayıt Platformu MORE

AB ile aynı anda Türkiye’de

PAGEV’in Gönüllü Taahhütler için MORE Projesi’nin Türkiye paydaşı olmasına yönelik protokol, PAGEV Başkanı Eroğlu ve EuPC Genel Müdürü Dangis arasında imzalandı

P

lastik sektörünün birleştirici gücü PAGEV tarafından bu yıl 14.’sü düzenlenen PAGEV Türk Plastik Endüstri Kongresi’nde, çevreyi korumanın en önemli formülü olan geri dönüşüm masaya yatırıldı. “İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Perspektifinden Geri Dönüşüm” ana temasıyla düzenlenen Kongre’de uzman isimler geri dönüşümü A’dan Z’ye ele aldı. Kongrede geri

90

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

dönüşüm teknolojisindeki yeni gelişmeler hakkında bilgi verilirken geri dönüştürülmüş plastiğe ilginin de her geçen gün arttığı vurgulandı. Ayrıca plastik ve geri dönüşümün küresel iklim krizinin çözümünün bir parçası olduğu dile getirildi. Konuşmacılar arasında yer alan EuPC Genel Müdürü Alexander Dangis, Avrupa Birliği’ndeki plastik üreticilerinin 2025 yılına

kadar bitmiş ürünlerde geri dönüştürülmüş plastik ham madde kullanımını 10 milyon tona çıkarmayı hedefledikleri Gönüllü Taahhütler için MORE (Monitoring Recyclates for Europe) Projesini anlattı. PAGEV, MORE Projesi’nin Türkiye paydaşı seçildi. Buna yönelik protokol PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu ve EuPC Genel Müdürü Alexander Dangis arasında imzalandı.


Geri Dönüşüm Kayıt Platformu MORE’un, AB ile aynı anda Türkiye’de hizmet verdiğini belirten PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu da şunları söyledi; “PAGEV olarak dünya genelinde sektörümüz ile ilgili tüm gelişmeleri ve trendleri yakından takip ediyoruz. Son yılların en önemli gündem maddelerinden biri olan geri dönüşüm her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Vakfımız hem sektör hem toplum genelinde geri dönüşümü daha konuşulur ve uygulanır hâle getirmek için çalışmalar yürütüyor. Bu doğrultuda Gönüllü Taahhütler için MORE (Monitoring Recyclates for Europe) Projesi’nin Türkiye paydaşı olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. MORE ile ülkemizde geri dönüştürülmüş ham madde kullanımını artırmayı ve geri dönüştürülmüş ham madde miktarını kayıt altına almayı amaçlıyoruz. Ayrıca uluslararası bir platform olan MORE’u kullanan firmalarımız AB’deki birçok global gıda, deterjan, kozmetik gibi firmalara ihracatta da avantaj sağlayacak ve rekabet üstünlüğü kazanacak.”

MORE UYGULAMASI NEDİR? AB plastik sektörünün sürdürülebilirliği kapsamında yapılan çalışmalar sektörün sürdürülebilirliğinin kullandığı geri dönüştürülmüş polimer miktarı ile doğru orantılı olduğunu ortaya koydu. Bu doğrultuda Avrupa’da 50 bini aşkın KOBİ’nin oluşturduğu plastik geri dönüşüm sektörü gönüllülüğe dayalı bir oluşuma karar verdi ve böylece MORE fikri ortaya çıktı. Avrupa plastik geri dönüşüm sektöründe geri dönüştürülmüş polimerlerin takibinde kullanılan MORE, plastik mamul üreticisi şirketlerinin yeni ürünler üretmek için kullandıkları geri dönüştürülmüş polimer hacimlerini toplayıp geri dönüştürülmüş polimerlerin daha fazla kullanılmasını teşvik ederek

plastik sektörünün döngüselliğini artırmaya çalışıyor. MORE uygulaması Avrupa Plastik Mamul üreticileri Birliği (EuPC) tarafından, üye kuruluşlarının iş birliğiyle Avrupa Komisyonu’nun 2025 itibariyle yılda 10 milyon ton geri dönüştürülmüş polimer kullanılması hedefine destek vermek amacıyla geliştirildi. Toplanan konsolide veriler sadece Avrupa ve ülke düzeyinde geri dönüştürülmüş polimer kullanımına ilişkin raporların oluşturulmasında kullanılacak. Plastik sektörü MORE’ye ek olarak döngüsel ekonomiye geçişi sağlayacak başka önlemlere yönelik taahhütlerde de bulundu. Avrupa plastik sektörünün Gönüllü Taahhütlerine www. circularplastics.org adresinden ulaşılabilir. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

91


BAŞARININ KESİN FORMÜLÜ VAR MI? MAKALE NIDA TEMIZ ADİN BANT YÖNETIM KURULU BAŞKANI

92

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

“Her şey üstüne gelip seni dayanamayacağın noktaya getirdiğinde sakın vazgeçme! O senin kaderinin değişeceği andır.” diyen büyük düşünür Mevlânâ, hedefe ulaşmak için kararlı olmanın temel kriter olduğuna vurgu yapıyor sanırım... İş ve yaşamın her anında ihtiyaç duyduğumuz kararlılık ve çalışma azmi, başarıyı getiren doktrin olarak karşımıza çıkıyor. Ürettiği katma değerle istihdamın, ihracatın ve totalde Türkiye ekonomisinin büyümesine katkı sunan girişimci bir iş kadını olarak şu soruyla çokça karşılaştım: “Bir kadın olarak bu kadar işi nasıl başardınız?..” Sorunun yanıtı biraz uzun olsa da sonuç itibariyle bilinmesi gereken realite şu ki; şahsen, hayatın hiçbir döneminde kadının, erkeğe göre eksik kaldığını

düşünmedim. Mühendis kökenli olmamdan mı kaynaklanır bilinmez ama yaşama dair tüm planlarımı bu analitik bakış açısıyla çizdim. Hatta bir adım ileriye giderek girişimci kadınların, erkeklere kıyasla daha avantajlı olduğuna dair inanca sahip olduğumun altını da çizmem gerekiyor. Genetik kodlamaları ve hayatta yüklendiği misyon gereği kadın; erkeğe göre daha fazla sorumluluk taşıma, iş takip etme, detaylara hâkim olma, sorunlara karşı çözüm odaklı yaklaşabilme, sorgulayarak daha iyisine ulaşabilme, sabırlı davranabilme, hoşgörü ile empati yapabilme, yüksek güven endeksine sahip olabilme ve çoklu organizasyon yeteneği gibi vektörel bileşke kuvvetinden oluşan özellikleri gereği erkeğe göre daha avantajlıdır.


GİRİŞİMCİLERE TÜYOLAR Nasihat etme oldukça demode olacağından bu yola başvurmayı pek sevmiyorum ancak gerçek hayattan kesitler sunmak, arkadan gelenler için her zaman işe yarar. Bu perspektifle girişimcilerimiz ve özellikle genç kadınlarımız için şunları paylaşmam mümkün. İş yaşamında profesyonel çalışıp değer üretmek elbette güzel ancak benim gibi cesaretle kendi işini kurup girişimci olmak isterseniz, biraz daha yorulmak zorundasınız! Öncelikle girişimci ruha sahip olmanın ancak prensipli ve kararlı çalışmakla mümkün olabileceğini bilmek gerekiyor. Hedef odaklı olmak, başarıyı getiren parametreler arasında ilk sırada yer alıyor. Başarılı Girişimci olma yolunda yürümek isterseniz; okul, iş, aile ve sosyal hayatın her noktasında insanları şaşırtmaktan çekinmemelisiniz. “Kim ne der, kim nasıl bakar?” şeklinde sizi frenleyecek çekinceleri arkanızda bırakmalısınız. Karşınıza çıkan üst perdeden yaklaşımlara daha alttan ama daha detaylı ve zekice girişimlerle cevap veriyor olmanız işinizdeki başarı oranını arttırır. Hayat boyu siz, nefes alıp verdikçe çeşitli sorunlar kapınızı sıkça çalacaktır. Problemleri doğru analiz edip bunları nötr hâle getirmenin hatta pozitife yani fırsata

çevirmenin yollarını arayıp bulmalısınız. Bu formül sizi, rakiplerinizden ayıracak en temel etken olacaktır. Zaman içerisinde “çözüm odaklı insan” modeline dönüşmeniz de yine bu formülle direkt bağlantılıdır. Çoğu kez insanlar, yürüdüğü yolda önüne çıkan engel karşısında pes edip geri adım atar ancak akıllı olanlar sorunları güçlenmek için birer basamak olarak görürler. ANALİZ YETENEĞİNİZİ GELİŞTİRİN Başarının tek kelimelik tanımı var mı bilinmez ancak formül çok da gizli değil. İş hayatında karşımıza çıkan olaylar aslında bize, birer sinyal niteliğindedir ve gelişimimiz için fırsattır. Fakat bunları doğru ve zamanında analiz edebilme yeteneği çoğu kez tecrübeyle ilişkilidir. Bu nedenle birikim sahibi insanlardan faydalanın, dinlemeyi öğrenin. Hayatın tamamında önemli olan sabır ise özellikle kanın hızlı aktığı gençlik döneminde mühimdir. İşinizi yaparken ortaya çıkacak stresli bölgelerde; alttan almak, hoş görmek, empati yapmak hem size hem karşınızdakine iyi gelecektir. Hedefinize ulaşmak için işinizin takipçisi olun, ilgili konuyu sonuna kadar ısrarla kovalayıp sonuca bağlamanız başarıya giden yolda sizlere kolaylık sağlayacaktır. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

93


MAKALE NIDA TEMIZ ADİN BANT YÖNETIM KURULU BAŞKANI

94

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Sadece iş değil, yaşamın tamamında sağlam karaktere sahip olmanız “kişilik omurganızı” oluşturur. Girdiği her kabın rengini alanlardan değil, her halükârda dürüst kalabilmeyi başaranlardan olmak en ayırt edici niteliğiniz olmalı. Bu forma sahipseniz paha biçilemez olan “güvenilir insan” olma tacını giymişsiniz demektir. Her zaman B ve C planlarınız olsun. Prensipli olmakla birlikte heybenizde bir tutam esneklik bulundurmanız sorunların çözümüne katkı sağlayacaktır. Metodunuzun tıkandığı yerde, yeni yollar geliştirmeniz lazım. Başkalaşmaya gitmek zorunda olduğunuzu kabullenmeniz hızınızı arttırır. Her an değişen ve dönüşen dünyaya ayak uydurmanız bu anlamda kaçınılmaz. Yeniliklere ve gelişmelere açık olmak kadar inovatif fikirlere sahip olmak da yol haritanızda belirleyicidir. Fikirlere açık olmak gelişiminize katkı sunar. İnsanları dinleyin ve sonra parçaları birleştirerek en doğrusunu bulun. Gözlem yeteneğinizi geliştirin çünkü hayat her durumu deneyimleyerek öğrenebileceğimiz kadar uzun değil. Kaldı ki; o kadar uzun olsaydı da bu deneyim oldukça pahalı bir yöntem olurdu. Bu nedenle sizden daha tecrübeli olanlardan, “parayla satın alınamayacak kadar değerli” olan birikimleri almayı ıskalamayın. Hayat boyunca en çok duyduğumuz tavsiyelerden biri de “Akıllı ol” şeklindeki

serzeniştir. Çoğu kez duygularımızla değil, aklımızla hareket ederiz. Analitik davranış önceliğimiz olmakla birlikte yüreğimizin sesine de kulak vermeliyiz. Aldığımız kararlarda içselleştiremediğimiz ve bizi huzursuz eden konular bugün hesap kitaba uysa da uzun vadede bizleri üzecek sonuçlara evrilebilir. Bu nedenle aklımızı, yüreğimizle birleştirebilme yeteneğini kazanmamız zor olsa bile en verimli metot gibi görünüyor. Yetenekten bahsetmişken muhakeme edebilmenin de oldukça önemli olduğunun altını çizmem gerekiyor. Rakamlara hâkim olup, analizi doğru yapıp, en makul kararı alabilmek muhakeme yeteneğine bağlıdır. Ayağı yere basanlar, hayallerini gerçeğe dönüştürmek için adım atma cesaretine sahip olanlardır. Bu nedenle hayal kurmaktan da korkmayın. Sürdürülebilir başarı için sadece kendinizin yeterli olmayacağını, ekip ruhunun önemli olduğunu unutmayın. Tek başınıza gol atabilirsiniz ama maçı kazanmak için iyi takım olmanız gerektiğini bilin ve ekibinizin güçlü-zayıf yönlerini bilerek gerekli tedbirleri alın. Ortak iş yapma kültürünü benimseyin ve ekibinize bunu aşılayın. Mevlânâ ile başladığım yazımı İngilizlerin hoş sözü ile sonlandırıyorum: “You can not solve it but you can manage it” Hayatta çözemediğiniz şeyler olacaktır, her sorunu çözemezsiniz, çözemediğiniz sorunları yönetmeyi öğrenmelisiniz” P


Enerjinizi tasarruflu kullanın!

DAHA AZ

ELEKTRİK

Aksiyel Fanlı Dik Tip Kuru Soğutucular

Kuru Soğutucuları

V Tipi Kuru Soğutucu

Aksiyel Fanlı Yatık Tip Kuru Soğutucular

Sertifikalı Güvenilir Çözüm Ortağınız

twitter.com/friterm

facebook.com/friterm

linkedin.com/company/friterm

Merkez / Fabrika: İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi Dilek Sokak No:10 X-12 Özel Parsel Tuzla 34957 İstanbul / TÜRKİYE Tel: +90 216 394 12 82 (pbx) Faks: +90 216 394 12 87 info@friterm.com www.friterm.com

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

95


96

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


2019 yılına olumsuz tabloyla başlayan ve üç çeyrek üst üste üretim rakamlarında gerileme gören plastik sektörü için yılın son çeyreğinde gelen büyüme 2020 yılı için umut oldu.

PLASTIK ÜRETIMI 2019’DA MIKTARDA YÜZDE 3,4 ARTTI Sektör son dönemeçte üretimde yaşanan artış trendi ile birlikte geçtiğimiz yılı bir önceki yıla kıyasla miktarda yüzde 3,4 artışla 9,46 milyon ton; değerde ise yüzde 2,5 azalışla 33,4 milyar dolarlık üretimle kapattı. Plastik sektörü 2020 yılında üretimde yüzde 4 artış bekliyor.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

97


P

AGEV’in yayınladığı 2019 yılı Plastik Sektörü İzleme Raporu verilerine göre 2019 yılında plastik mamul üretimi bir önceki yıla kıyasla miktarda yüzde 3,4 artışla 9,46 milyon tona yükselirken değerde ise yüzde 2,5 düşüş ile 33,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Değer bazındaki düşüşte plastik mamul birim fiyatlarındaki gerileme etkili oldu. Geçen yılın ilk üç çeyreğinde bir önceki yılın eş dönemlerine kıyasla gerileyen plastik mamul üretiminin yılın son çeyreğinde artış trendine girdiği ve yılı 2018 yılına kıyasla artışla kapattığı görüldü. Buna rağmen sektörün üretimi 2017 yılı rakamlarının gerisinde kaldı. Plastik üretiminde ambalaj başı çekti 2019 yılına alt sektörler bazında bakıldığında 9,46 milyon tonluk toplam plastik mamul üretimi içinde yaklaşık 3,8 milyon ton ile plastik ambalaj malzemelerinin

98

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

başı çektiği, plastik inşaat malzemeleri üretiminin ise 2,1 milyon ton ile plastik ambalaj malzemelerini takip ettiği görüldü. Plastik işleme makinelerinde olumsuz tablo devam ediyor Plastik işleme makineleri sektöründe 2019 yılında 2018 yılına kıyasla üretim yüzde 17, ithalat yüzde 33, ihracat yüzde 19 ve yurt içi satışlar yüzde 27 geriledi. 2019 yılında plastik sektörünün makine ve teçhizat yatırımları 2018 yılına kıyasla yüzde 27 gerileyerek 730 milyon dolara indi. Yıl sonunda iç pazar hareketlenmeye başladı Plastik mamul iç pazar tüketimi 2019 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 2,6 artışla 8,1 milyon tona ulaşırken değerde ise yüzde 3,5 azalışla 31,1 milyar dolara düştü. İhracattaki artış beklentilerin

altında kaldı Geride bıraktığımız yıl plastik mamul ihracatı miktarda yüzde 5,1 artışla 2 milyon ton, değerde ise yüzde 0,8 yükselişle 4,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2019 yılında sektörün en büyük ihracat pazarları Irak, Almanya, İngiltere, İsrail ve ABD oldu. Plastik sektörünün 2019 yılı mamul ihracatında en fazla payı alan ürün grubu esnek ambalajlar oldu. Geçen yıl 1,1 milyar dolar değerinde 456 bin tonluk esnek ambalaj ihracatı gerçekleştirildi. Bu rakamlarla toplam plastik mamul ihracatının miktarda yüzde 23, değerde ise yüzde 22’sini esnek ambalajlar sırtladı. Esnek ambalajların hemen ardından eşya taşıma ambalajı için kullanılan plastik mamuller geldi. Bu iki ürün grubu geçen yılki toplam plastik mamul ihracatının miktar bazında yüzde 45’ini, değer bazında ise yüzde 43’ünü oluşturdu.


Makine üretiminde toparlanma bekleniyor Plastik sektörü mamulde dış ticaret fazlası veriyor Aynı dönemde plastik mamul ithalatı miktarda yüzde 1,7 azalışla 559 bin ton ve değerde yüzde 8,2 gerileme ile 2,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. İthalatta öne çıkan ülkeler; Almanya, Çin, İtalya, Fransa ve G. Kore olarak sıralandı. Geride bıraktığımız yıl 7 milyon ton ve 9 milyar dolarlık plastik ham madde ithalatı yapıldı. Bu dönemde yerli ham madde üretimi ise 1,14 milyon ton seviyesinde kaldı. Plastik mamul sektöründe 2019 yılında miktarda yüzde 8,1 artışla 1,4 milyon ton ve değerde yüzde 13,2 yükselişle 2,3 milyar dolar dış ticaret fazlası verildi. 2020 yılında plastik mamul üretiminde miktar bazında yüzde 4 büyüme bekleniyor 2020 yılında makro ekonomideki beklentilere paralel olarak plastik mamul sektöründe üretimin miktar bazında yüzde 4, ithalatın yüzde 1, ihracatın yüzde 5 ve yurt içi

tüketimin ise yüzde 4 artacağı tahmin ediliyor. Türkiye plastik sektörünün 2019 yılı performansını değerlendiren PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu şunları söyledi: “Çok zor bir yılı geride bıraktık. Üst üste yaşadığımız büyümedeki gerileme sektörümüz açısından moral bozucuydu. Yılın sonuna yaklaşırken gerilemedeki yavaşlamayı 2020 yılı için toparlanma sinyali olarak kabul ediyoruz. Sanayicimizin moralinin yükselmesi üretime olumlu yansıdı. Ancak ihracat ne yazık ki beklediğimiz hızda artmıyor. Sektörümüzün büyümesinde ihracat önemli bir paya sahip. Bu gerçekten hareketle 2020 yılında daha fazla ihracat diyeceğiz. Plastik işleme makinelerindeki zayıf görünüm de hâlâ devam ediyor. Geçen sene sektördeki makine ve teçhizat yatırımları 2018 yılına kıyasla yüzde 27 gerileyerek 730 milyon dolara indi. Sektörün geleceğinde teknoloji yatırımları büyük önem taşıyor. Yılın

ilerleyen aylarında plastik işleme makinelerinde de üretime paralel bir toparlanma bekliyoruz.” Sektör ile ilgili karalama kampanyalarının olumsuz tabloda önemli bir payı olduğunu belirten Eroğlu; “Plastik düşmanlığı ile ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri yok edilmeye çalışılıyor. Sorumsuzca yapılan karalamalar üretime, ihracata, istihdama zarar veriyor. Plastik düşmanlığı demek insanların ucuz ve kaliteli ürüne ulaşmasının engellenmesi demek. Kimse unutmasın ki plastik çevreye zarar vermez, bilinçsiz tüketim zarar verir. Sadece plastikler değil hiçbir ambalajın, alışveriş poşetinin doğada işi yok… Çevre bilinci, tüketilen her ürünü yeniden nasıl ekonomiye kazandırabilirim diye sorarak başlayacak. Geçtiğimiz yıl start verdiğimiz “Plastiklerin hayatımızda işi çok, doğada yeri yok” kampanyası ile yaptığımız çağrımızı tekrarlıyor, herkesi geri dönüşüm zincirinin bir halkası olmaya davet ediyoruz” dedi. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

99


Makine sektörü

umutlarını 2020’ye bağladı 2019 yılında plastik işleme makineleri sektörü bir önceki yıla kıyasla üretimde yüzde 17, ihracatta yüzde 19, ithalatta yüzde 33, yurt içi satışlarda yüzde 27, yatırımlarda ise yüzde 27 geriledi.

T

ürk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), hazırladığı kapsamlı raporlarla Türkiye plastik sektörünün görünümünü ortaya koymaya devam ediyor. PAGEV’in son olarak yayınladığı Türk Plastik İşleme Makineleri Sektör İzleme Raporu’nda yer alan verilere göre; plastik işleme makineleri üretimi 2019 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 17 gerileyerek 507 milyon dolara indi. Makine üretimindeki bu

100

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

düşüşe plastik sektörü üretiminde ilk üç çeyrekte ortaya çıkan gerileme neden oldu. Oysa 2015-2018 yılları arasında plastik makine üretimi yıllık ortalama yüzde 22’lik artış gösteriyordu. Geride bıraktığımız yıl toplam plastik işleme makineleri üretiminden; presler ve diğer makineler yüzde 46, aksam ve parçalar yüzde 22, ekstrüzyon makineleri yüzde 15, termoform makineleri yüzde 9, enjeksiyon makineleri yüzde 7 ve şişirme

makineleri yüzde 1 pay aldı. İHRACAT DA ITHALAT DA DÜŞTÜ 2015-2018 yılları arasında yılda ortalama yüzde 22 artış gösteren plastik işleme makineleri ihracatı, 2019 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 19’luk düşüşle 197 milyon dolara geriledi. İhracatta öne çıkan ilk beş ülke; Rusya Federasyonu, Hindistan, İspanya, Cezayir ve Almanya olarak sıralandı.


yüzde 27 azaldı. Geride bıraktığımız yıl plastik sektörünün makine ve teçhizat yatırımları 2018 yılına kıyasla yüzde 27 gerileyerek 730 milyon dolara kadar düştü. Plastik mamul üretiminde yılın son çeyreğinde başlayan artış ivmesinin 2020 yılında makine ve teçhizat yatırımlarına da olumlu katkı sağlaması bekleniyor. 2019 yılında sektörde yapılan plastik makine yatırımlarının yüzde 47’sini presler ve diğer makineler, yüzde 17’sini aksam ve parçalar, yüzde 16’sını enjeksiyon makineleri, yüzde 14’ünü ekstrüzyon makineleri, yüzde 4’ünü termoform, yüzde 2’sini ise şişirme makineleri oluşturdu. İHRACAT BIRIM FIYATI YÜZDE 6,5 GERILEDI Plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçalarının ortalama birim ihraç fiyatı 2019 yılının dokuz aylık döneminde kilogram başına 10,1 dolar olurken 2018 yılına kıyasla yüzde 6,5 geriledi. Bu dönemde ortalama ihracat birim fiyatları, ortalama ithal fiyatlarının yüzde 13 altında gerçekleşti. Plastik mamul üretimi rakamlarındaki gerilemenin etkisiyle plastik işleme makineleri ithalatı da 2019 yılında 2018 yılına kıyasla yüzde 33’lük azalışla 421 milyon dolar seviyesine indi. Bu dönemde en çok ithalat yapılan ülkeler Çin, Almanya, İtalya, Japonya ve Avusturya oldu. İthalattaki düşüş ile birlikte sektörün dış ticaret açığı da yüzde 42 azaldı ve 223 milyon dolar olarak gerçekleşti. Makine ve teçhizat yatırımları

EROĞLU: TOPARLANMA BEKLIYORUZ PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, plastik makine sektörünün yılı tüm göstergelerde küçülme ile kapattığını, sektörün 2020 yılındaki seyrinin ise plastik

sektörünün üretim rakamlarına göre şekilleneceğini söyledi. Geçen yılın son çeyreğinde plastik mamul üretiminde yeniden artış trendine girildiğine dikkat çeken Eroğlu, “2020 yılında plastik mamul üretimimizdeki artışa paralel olarak plastik işleme makineleri sektörümüzde de bir toparlanma bekliyoruz. Geride bıraktığımız yılda plastik işleme makineleri üretimi ve ihracatında yaşanan gerileme kadar önemli bir rakam ise plastik sektörünün genelinde yapılan makine ve teçhizat yatırımlarında 2018 yılına kıyasla yaşanan yüzde 27 gerileme. Sektör geçen yıl sadece 730 milyon dolarlık makine yatırımı yaptı. Makine ve teçhizat yatırımları sektörün mevcut durumunu ve üreticilerin gelecek beklentilerini gösteren en önemli göstergelerden biridir. Dolayısıyla 2020 yılında sektörde yapılan yatırımları yakından izlemeye devam edeceğiz.” dedi. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

101


102

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


DENIZ BILGEN, YAVUZ DÜNYA GAZETESI’NDEN

GERÇEKLEŞTİRDİ EROĞLU İLE RÖPORTAJ

İ R E L V E D A Y İM K O R T E P R O İY D E E İN M O D İ İY Y SANA

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

103


D

ünya Gazetesi’nden Deniz Bilgen, PAGEV Başkanı ve aynı zamanda TOBB Plastik Kauçuk Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı Yavuz Eroğlu ile petrokimya sektörünün küresel ve yerel anlamda sanayi için taşıdığı önemi içeren özel bir röportaj gerçekleştirdi. İşte kamuoyunun petrokimya sektörüne dair merak ettiği sorular ve çarpıcı yanıtlar: Petrokimya endüstrisi nedir, sanayi sektörü ve hayatımızdaki yeri nedir? Petrokimyasallar, ham petrol, doğal gaz, kömür ve yenilenebilir kaynaklardan türetilen kimyasal bileşiklerdir. Petrolden elde edilen nafta; benzen, ksilen ve toluen gibi aromatik bileşiklerin ve etilen propilen gibi olefinlerin üretilmesi için kullanılan temel

104

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

ham maddedir. Söz konusu bu kimyasallar ambalaj, inşaat, otomotiv, tarım, elektrik ve elektronik dahil tüm sektörlerde kullanılıyor ve bu endüstrilerin büyümesini ve gelişimini önemli ölçüde etkiliyor. Günlük hayatımızda kullandığımız kritik ürünlere ek olarak güneş enerjisi panelleri, rüzgâr türbini kanatları, bataryalar, binalar için ısı yalıtımı ve elektrikli taşıt parçaları da dahil olmak üzere modern enerji sisteminin birçok bölümünde de petrokimya ürünleri kullanılıyor. Bu endüstrinin dünya çapında ekonomik büyüklüğü nedir? Petrokimyanın ilk ortaya çıkışı 1920 ile 1925’li yıllara dayanıyor. Petrokimyanın tüm dünyada yaygınlaşması ise İkinci Dünya Savaşı’nda,

sentetik kauçuk ve patlayıcı maddeler için kullanımının artmasıyla gerçekleşti. Petrokimya endüstrisinin asıl gelişimini sağlayan ise iki önemli sektördeki büyüme olmuştur: Plastik ve kauçuk sektörleri. Otomobil satışlarının artması kauçuk üretimini artırmış; plastik maddeler ise hemen hemen tüm sektörlerde yaygın olarak kullanıldığından bu sektörlerin büyümesi ile doğru orantılı olarak petrokimya üretimi de önemli ölçüde artış göstermiştir. Petrokimya pazarının küresel ölçekteki büyüklüğünün 2018 yılında 700 milyar dolar civarında olduğunu söyleyebiliriz. Petrokimya küresel ölçekte yılda ortalama yüzde 8,5 büyüyor. Yaklaşık beş yıl sonra petrokimya pazarının büyüklüğünün 1 trilyon doları aşacağı öngörülüyor.


Dünyada petrokimya sektörünün önde gelen ülkeleri ve oyuncuları kimlerdir? Çin, dünya petrokimya üretiminin yüzde 29’undan, tüketimin ise yüzde 28’inden fazlasını tek başına gerçekleştiren dünyanın en büyük petrokimya üreticisi ve tüketicisi konumunda bulunuyor. ABD ise küresel petrokimya üretim kapasitesinin yüzde 18’ini elinde tutuyor ve dünyanın en büyük etilen işlemcisi. Asya naftadan birincil kimyasal ürünleri üretimini domine ederken, Kuzey Amerika Etan bazlı petrokimyasal maddeler üretiminde lider olarak konumlanıyor. Dünya petrokimya sektörü üretimini yönlendiren 10 büyük petrokimya üreticisi şöyle; • BASF (Almanya) • Dow Chemical (ABD) • ExxonMobil Chemical (ABD) • LyondellBasell Industries (Hollanda) • INEOS (İngiltere) • Saudi Basic Industries Corporation (S. Arabistan) • Formosa Plastics Corporation (Tayvan) • Sumitomo Chemical (Japonya) • DuPont (ABD) • Chevron Phillips (ABD)

ama tüm dünyada yaygınlaşması 1950’den sonra gerçekleşti. Plastik hemen her alanda çok önemli bir ihtiyaca cevap verdi ve hızla diğer malzemelerin yerini aldı. Savaş sonrası dönemde Almanya, ABD, Japonya sanayilerinin gelişimi ile birlikte okuyabiliriz. Bu ülkelerin aynı zamanda teknoloji geliştiren ve teknolojik ilerlemelere yön veren ülkeler olması elbette tesadüf değil… ABD’nin bir avantajı ise tabii petrolünün olması… Avrupa, ABD, Japonya’ya daha sonra Çin ve Uzak Doğu eklendi. Çin şu an dünyanın en büyük petrokimya üreticisi ve tüketici oldu. Dünyanın fason üreticiliğinden kendi sanayini kuran ve bu arada teknoloji üstünlüğü kazanan Çin’in bu konuma gelmesi de elbette tesadüf değil. Çin, zaman içinde dünya ekonomisine ve sanayi üretimine yön veren bir dev hâline geldi. Sanayinin ihtiyacını karşılamak amacıyla petrokimya endüstrisine ciddi yatırımlar yaptılar. İlk 10 petrokimya üreticisi arasında dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip Orta Doğu’dan sadece Suudi Arabistan’ın SABIC

şirketi yer alıyor. Suudi Arabistan aynı zamanda dünyanın en büyük ikinci petrol üreticisi. Petrole sahip olmak avantaj ama görüldüğü gibi petrolü olmadan da dünyanın en büyük petrokimya üreticisi olmak mümkün. Petrol ihracatçısı Arap ülkelerinin de son yıllarda ülkelerine petrokimya yatırımları yapmak ve bu yatırımları çekmek anlamında önemli bir atılım içerisindeler. Sonuç olarak; teknoloji üretimi ve sanayileşme güçlü bir petrokimya endüstrisinin başlıca nedenleri diyebiliriz. Nitelikli ve katma değeri yüksek sanayi ürünleri üretmek için bu özelliklere sahip ham maddelere ihtiyaç duyarsınız. Bugün plastikler; otomotivden havacılığa, enerjiden savunma sistemleri ve uzay araştırmalarına kadar kritik sektörlerde çok önemli roller üstleniyor. Yeni malzemeleri, nanoteknolojileri konuşuyoruz. Örneğin; mühendislik plastikleri dediğimiz ürünler ve malzemeler. Tüm bunları üretmek için ihtiyacınız olan ham maddeleri petrokimya endüstrisi temin eder. Teknoloji anlamında karşılıklı bir etkileşim vardır.

Dünyanın en büyük petrokimya üreticilerine baktığımızda aslında nedenlerini de bu tablodan okumak mümkün… Almanya başta olmak üzere Avrupa ve ABD petrokimya endüstrisini domine eden ve sanayinin gelişiminde başı çeken ülkeler olarak dikkat çekiyor. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra teknolojide ve sanayileşmede hamle yapan ülkeler sanayinin ihtiyaç duyduğu ham maddeleri üretebilmek için petrokimya yatırımlarına da hız verdiler. Kimya ve plastik endüstrilerindeki muazzam büyüme, plastik ürünlerin günlük hayattaki kullanımlarının artışı ile birlikte endüstrinin ham madde talebinin artması petrokimya yatırımlarından hızlı bir artışa sebep oldu. Plastiğin keşfi 1800’lerin sonunda oldu

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

105


Büyüyen küresel ekonomi, yükselen nüfus ve teknolojinin gelişimi petrokimya endüstrisine nasıl yansıyor? Sektörün gelecek vizyonu, bugün ve gelecekte yaşanacak sorunlara karşı çözümleri nelerdir? Büyüyen küresel ekonomi, artan nüfus ve teknolojik gelişimin birleşimi petrokimya ürünleri için artan bir talep hâline dönüşüyor. Her ne kadar özellikle Avrupa, Japonya ve G. Kore başta olmak üzere bazı ülkelerde geri dönüşüm oranlarında artışlar yaşansa ve tek kullanımlık plastik malzemelerin kullanımı azalsa da gelişmekte olan plastik tüketim ekonomilerinin keskin artışı, bu çabalardan çok daha ağır basıyor. Petrokimyasal ürünler yerine alternatif bulmakta yaşanan zorluk talep büyümesinin temelini oluşturan bir diğer faktör olarak dikkat çekiyor. Temel kimyasallar ve plastikler; giydiğimiz kıyafetleri, evlerimizi ve ofislerimizi inşa etmek için kullanılan inşaat malzemelerini, çeşitli ev aletleri ve elektronik ekipmanları, yiyecek ve içecek ambalajlarını ve ulaştırmada kullanılan birçok ürünün üretiminde kullanılan temel yapı taşlarıdır. Kimyasallara ve plastiklere olan talep ise doğrudan tüketicilerden gelen talebe bağlı. Dünya çapında petrokimya ürünleri ambalaj üretiminin yüzde 28’inde, elektronik üretiminin yüzde 19’unda, inşaat üretiminin yüzde 14’ünde, otomobil üretiminin yüzde 12’sinde ve diğer ilgili sektörlerdeki üretimin yüzde 27’sinde kullanılıyor. Petrokimya ürünlerine olan talep genel olarak ekonomideki büyümenin bir ya da iki katı oranında artış gösteriyor. Küreselleşme petrokimya endüstrisini de etkilemeye devam ediyor. Dünya petrokimya sanayini etkileyen çeşitli faktörleri şu şekilde özetleyebiliriz: Ölçek ekonomileri: Son yıllarda kurulan dünya çapındaki petrokimya tesisleri, yirmi yıl önce inşa edilmiş olanlardan önemli ölçüde büyük. Sonuç olarak daha küçük, daha eski ve daha az verimli birimler kapatılıyor, genişletiliyor veya bazı durumlarda farklı kimyasal ürünler üretmek için yeniden

106

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

donatılıyor. Ham petrol fiyatı: Petrokimya piyasaları keskin fiyat dalgalanmalarından olumsuz etkileniyor, bu durum da yatırımlarda belirsizliğe sebep oluyor. Çevre: Fosil yakıt arzı ve tüketiminin, sağlık ve çevre üzerindeki etkileri ile ilgili olarak artan endişeler, öngörülebilir gelecek için petrokimya ve enerji üretimi ile işlenmesini etkileyecek küresel çapta mevzuatın geçişine yol açıyor. Teknoloji: Son yıllarda ortaya çıkan üretim süreçleri, ham madde değişimine ve maliyete yol açmış durumda. Bu özellikle daha küçük petrokimya türevlerinde, arz/talep dengesizliğine sebep oldu. Ek olarak artan çevresel kaygılar, yenilenebilir türevli petrokimya ürünlerinin geliştirilmesini ve ticarileştirilmesini hızlandırdı. Kaya gazı gelişimi: Çeşitli teknolojik gelişmeler Amerika Birleşik Devletleri’nde doğal gaz üretiminde önemli bir artışa neden oldu. Bu yeni

potansiyel, birçok ülkenin doğal gaz rezervlerini yeniden incelemesine ve kendi gaz oyunlarının gelişimini sürdürmesine sebep oluyor. Ekonomik büyüme ve talep: Nüfusun genel olarak genişlemesi ve bireysel satın alma gücünün artması, nihai ürünlere olan talebin artmasına ve Çin, Hindistan ve Latin Amerika’da petrokimyasal malzemeler tüketimine neden oluyor. Yeni teknolojiler ve üretim sistemlerindeki değişim, çevresel kaygıların artması ile fosil yakıtların yerine yenilenebilir kaynaklarla petrokimyasal üretiminin giderek artan önemi, özellikle gelişmekte olan ülkelerden gelen talep artışı gibi faktörler petrokimya sektörünün bugünü ve geleceğini şekillendiriyor. Teknolojiler değişse de petrokimya sektörü yeni yatırımlarla bu değişime ayak uyduracak ve değişen taleplere yanıt verecektir. Özellikle petrokimyanın Uzak Doğu ve Asya’daki gelişimini yakından izlemeye devam edeceğiz.


Türkiye’de petrokimya endüstrisini değerlendirir misiniz? (Ekonomik büyüklük, izlediği politikalar, sektörün durumu, ithalat ve ihracat vb.) Türkiye’de petrokimya sektörünün büyük kısmını plastik ham maddeler oluşturuyor. 2018 yılında plastik ham madde üretimi 1 milyon tonu ve 1,5 milyar doları geçti. Söz konusu yıl içinde 6,8 milyon ton ve 10,15 milyar dolarlık ithalat ve 820 bin tonluk 1,2 milyar dolar değerinde ihracat yapıldı. İç pazar tüketimi ise 6,9 milyon ton ve 10,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2018 yılında petrokimya sektörü 5,9 milyon ton ve 8,9 milyar dolar dış ticaret açığı vermiştir. Türkiye’de Petrokimya Sektör Büyüklüğü 2018 yılı 1000 Ton Üretim 1.014 İthalat 6.758 İhracat 820 Yurt içi Tüketim 6.952 Dış Ticaret Açığı -5.938 Üretim 1.517 İthalat 10.142 İhracat 1.222 Yurt içi Tüketim 10.436 Dış Ticaret Açığı -8.920 Ülkemizin petrokimya sektörüne yönelik temel amaçları ve uygulanan politikalar şunlardır; • Katma değeri yüksek, çevre dostu ve rekabetçi ürünlerin üretilebildiği; sürdürülebilir, ileri teknoloji kullanan koordineli yatırımların yapılması ve böylece ülkemizin ithalat bağımlılığının azaltılması, sektörün dünya üretim ve ihracatındaki payının artırılması, • Çukurova Bölgesi’nde büyük ölçekli petrokimya tesislerinin kurulması ve Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’nde başlayacak büyük ölçekli yatırımların tamamlanarak temel petrokimyasallar da dâhil olmak üzere entegre üretim yapısının kurulması, • Nükleer Santrallerin kurulumunda ihtiyaç duyulacak çok yüksek ısıya dayanıklı kompozit malzemeleri yerli üretimden tedarik edebilen firmaların desteklenmesi, • Özel ve katma değeri yüksek kimyasalların üretilmesi teşvik edilerek mühendislik plastikleri ve kompozitlerin

yerli olarak üretilmesinin sağlanması. Sektörün Türkiye’de yaşadığı sorunlar ve bunlara çözüm önerileriniz neler? Plastik sektörünün öncelikli sorunu plastik ham maddede yerli üretiminin yetersiz oluşudur. Ülkemizde petrokimya sektörünün kurulu kapasitesi sektörün ihtiyacının ancak yüzde 15’ini karşılayacak düzeyde. Bu nedenle sektör ham madde temininde büyük oranda dışa bağımlı hâle geldi. Ham maddede ithal bağımlılığı firmaların tedarik güvenliğini tehdit ediyor. Petrokimya sektörüyle tanışmamız 1960 yıllarının sonlarına doğru olmasına rağmen Ar-Ge ve teknoloji üretimi konusunda hiçbir şey yapılmamıştır. PETKİM, ülkemiz için stratejik bir öneme sahip. Kapasite artırımlarının yanı sıra zaman içinde değişen ihtiyaçları karşılayacak Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarının yapılmaması nedeniyle o dönemde hızla büyüyen plastik işleme sanayinin gerisinde kaldı. Çağın hızına yetişmesi ve sektörle birlikte büyümesi halinde petrokimyada çok farklı bir tablo olabilirdi. Hatta birden fazla PETKİM kurulabilirdi. Bir yanda plastik ürünlerin hemen her alanda yaygınlaşması ile hızla büyüyen bir sanayi var. Çeşit, yenilik ve miktar olarak bu talebi karşılayacak bir ham madde yani petrokimya üretimine ihtiyaç varken bunu yapamıyorsunuz. Dolayısıyla ham maddenin ithalatı bir zorunluluk hâline geliyor. O yıldan bugüne de değişen bir şey yok. Türkiye bugün plastik üretiminde dünyada altıncı, Avrupa’da Almanya’dan sonra ikinci durumda ve Avrupa genelinden iyi büyüme rakamlarına sahip. Ve bunu yüzde 85 ithal ham madde hem de ithalata getirilen yüksek vergilerle başarmış. Sektörün ham madde ihtiyacının sadece yüzde 15’inin yerli üretimle karşılanmasına rağmen yerli üretimin korunması amacıyla

ithalata vergiler konularak daha ekonomik fiyatlarla ham madde temini olanağından mahrum bırakılıyor. Böyle olunca yerli ham madde üreticisinin korunması adına plastik sektörünün küresel piyasalarda rekabet gücü azalıyor. Üreticiler bir taraftan döviz fiyat artışları ile ham madde ithalat fiyatlarının artması diğer taraftan ithalata vergiler konulması karşısında ayakta kalmaya ve ihracat pazarlarında rekabet etmeye çalışıyor. Evet, mutlaka yerli petrokimya sanayi korunmalı ve teşvik edilmeli ancak bu yapılırken içerideki büyük plastik üretim sanayine zarar vermeden kademeli bir strateji ile yapılmalı. Süreç özellikle bu tür yatırımların doğrudan desteklenmesi veya petrokimya şirketlerinin ham maddelerinin ithalatındaki vergilerin kaldırılması şeklinde formüle edilmeli. Yurt içi petrokimya üretiminin korunması amacıyla alınacak tedbirlerde yerlileşme oranı göz önünde tutularak yapılmalı. Bugün geldiğimiz noktada yerli üretimin artırılması için yeni petrokimya yatırımlarının gerekliliğini, ülkemiz için ne denli stratejik olduğunu konuşuyoruz. Ülkemizde bu kadar büyük bir plastik işleme sanayi varken, 150’nin üzerinde ülkeye ihracat yaparken ve çok dinamik, gelişen bir piyasa yapısına sahipken ham maddede yüzde 85 ithal bağımlılığı sektörün sürdürülebilirliği üzerinde ciddi bir tehdit oluşturuyor. Türk plastik mamul üreticileri olarak şimdiden dünyanın en büyük 10 ekonomisi sınıfına yükselmeyi başardık. Ülke ekonomisinin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma ve gelişmiş ülke sınıfına girmesi için aynı gelişmelerin stratejik öneme sahip petrokimya yatırımlarında da olması gerekir. İşte o zaman mamul üreticisi de bir üst sınıfa atlar, bu yatırımlar plastik mamul üreticilerinin teknolojik olarak ileride, katma değeri yüksek ürünler üretmelerini destekler.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

107


Endüstri 4.0 sektörünüzü nasıl etkiliyor? Neleri değiştiriyor? Firmalar endüstri 4.0’a nasıl hazırlanıyor? Kimya sanayinde teknolojik yenilikler alt sektörlerde ve ürünlerde gelişmeleri önemli ölçüde şekillendirecektir. İmalat sanayi içinde teknolojik ilerlemelerin en çok etkili olacağı sektörlerin başında kimya sanayi geliyor. Teknolojik gelişmeler ilaç ve eczacılık ürünlerinin çeşitlenmesi ve çok sayıda yeni ürün üretimi, yeni organik ve inorganik kompozit ürünler yaratılması, polimer-monomer, etilen tabanlı yeni malzemeler yaratılması ve üretilmesi, polimer tabanlı malzeme üretimi ve tüketiminin genişlemesi, fonksiyonel ve sentetik yeni ürünlerin yaratılması ve üretilmesi alanlarında yoğunlaşacaktır. Teknolojik gelişmeler ile birlikte temel kimyevi maddelerin yerine sentetik ürünlerin ve yeni malzemelerin kullanılması ve özellikle bunların sürdürülebilir büyüme, enerji verimliliği, çevre koruma hassasiyetlerine bağlı taleplerin artması ile birlikte temel ürünlerin tüketim ve üretim artışları sınırlanacaktır. Yine bu hassasiyetlere bağlı olarak geri kazanma ve yeniden kullanım eğilimlerinin de kuvvetlenmesi üretim artışını sınırlandıracaktır. Tüm bu öngörüler doğrultusunda petrokimya sektörünün, Türkiye’nin dünyadaki petrol ve doğal gazın yüzde 70’inin bulunduğu bölge ile en büyük enerji tüketen bölge arasında âdeta bir enerji koridoru üzerinde bulunma özelliklerini de kullanarak yüksek katma değerli

108

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

üretim yapısına geçerek ve ara girdi ithalatını azaltarak ihracatın ithalatı karşılama oranını 2023 yılı itibariyle yüzde 71’e çıkarması bekleniyor. Sektörel gereksinimleri hızlı, güvenilir ve yenilikçi bir anlayış ile karşılamaya çalışan endüstri sektörü, hızla gelişen teknoloji olanakları sayesinde yeni bir sanayi reformu olan Endüstri 4.0 dönemine giriyor. Türkiye’de hızlı bir sektör olmasından dolayı şu an otomotiv sektöründe kullanılmaya başlanan Endüstri 4.0 konsepti, ürünlerin pazara çıkış sürelerini kayda değer oranlarda düşürüyor. İleri teknoloji, sanal süreçler ve yüksek optimizasyon sunan Endüstri 4.0, ekonomik büyüme, istihdam, sosyal istikrar, kalıcı değer, iş güvenliği ve daha fazla verimlilik, dolayısıyla yüksek yaşam standartları sağlamak için ürünün tasarımından servisine kadar tüm aşamalarda maksimum verimlilik ve üretkenlik sağlama potansiyeli taşıyor. Genel olarak bakıldığında, Türkiye’nin Endüstri 4.0 sanayi devrimine geçişine hazır olduğunu ancak bu vizyonun birçok unsurunun entegre bir bütün olarak birleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Global anlamda ekonomiler, üretim endüstrilerini güçlendirmek için büyük çaplı girişimlere yatırım yapıyor. Üretim teknolojilerinde gelişen dijitalleşme, endüstriyel girişimlerin gelecekle uyumlu olması için yeni fırsatlar sağlıyor. Plastik sektörü başta otomotiv olmak üzere birçok ihracatçı sektöre mamul ve yarı mamul üretiyor. Türkiye’de hızlı bir sektör

olmasından dolayı şu an otomotiv sektöründe kullanılmaya başlanan Endüstri 4.0 konsepti, otomotiv sektörüne plastik parça imal eden firmaları da bu vizyona hazırlıyor. Petrokimya ve çevre ilişkisini değerlendirir misiniz? Küresel iklim krizi petrokimya da dahil sanayileri kaçınılmaz bir değişime zorlayacaktır. Petrol, doğal gaz vb. fosil yakıtlar yerine yenilenebilir kaynaklarla ham madde üretimi, geri dönüşüm oranlarının artması elbette petrokimyayı da dönüştürecek. Ülkemizde ve dünya genelinde var olan kısıtlı enerji kaynaklarının verimli kullanılmaması ve düşünülmeden tüketilmesi yaşanılan en büyük sıkıntılar arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra kontrolsüz ve yüksek oranlardaki karbon salınımı da dünyamızı olumsuz etkiliyor. Ancak bana göre sorunu yaratan insan, çözümü de yine zekâsıyla kendi yaratacak. Küresel ısınmanın olumsuz etkisini tersine çevirecek teknolojileri ve çözümleri geliştirecek. Dünya şu an buna doğru evriliyor. 1950’lerden itibaren çok büyük bir hızla hayatımıza giren, sağladığı kolaylık ve avantajlar nedeniyle yüksek tüketim oranlarına ulaşan plastiklerin hayatımıza getirdiği kolaylıkları unutmuş görünüyoruz. İşin ilginci günümüzde ‘çevre düşmanı’ olarak ilan edilen plastikler bu çözümün çok önemli bir parçası olacak. Aynı şekilde kompozit malzemeler. Teknoloji ile yenilenen ve daha da gelişen plastik ve kompozit malzemeleri gezegenimizin geleceğinde çok büyük bir rol üstlenecek.


Plastikler bilinçli tüketilmeli Sadece birkaç örnek ile plastiklerin bilinçli tüketildikleri takdirde çevreye dost malzemeler olduğunu göstermek mümkün… • Plastikler enerji tasarrufu sağlar. Üretim, kullanım ve geri kazanım aşamalarında en düşük seviyede enerjiyi tüketen ve geri kazanılması alternatiflerine göre çok daha kolay olan malzemelerdir. Kullanıldıktan sonra yakılarak (enerji kaynağı) ya da geri dönüştürülerek ekonomiye değer katmaya devam ederler. Plastik malzemelerin kalorifik değerleri de oldukça yüksektir. • Bugün plastikten üretilen ambalajlar eğer ahşap, tekstil, cam, kâğıt, karton veya alüminyumdan üretilseydi ambalajların ağırlığı ve buna bağlı olarak nakliye giderleri 4 katına çıkacaktı. Bu ambalajları üretmek için iki katı enerji harcanacak ve çöpün hacmi de 2,5 kat artacaktı. • Plastik mamullerin kullanımı; Yılda 2.300 milyon Giga Joule enerji

tasarrufu sağlıyor (Bu da 50 milyon ton ham petrole eşdeğerdir). Ayrıca yılda 120 milyon ton sera gazı emisyonunu azaltıyor (AB’nin 15 ülkesinin Kyota protokolünde yer alan sera gazı azaltma hedefinin yüzde 38’ine veya Belçika’nın yıllık CO2 emisyonuna veya AB 27 + 2 ülkesinin ürettiği CO2 emisyonunun yüzde 1,3’ üne eşit) • Plastiğin alternatif ürünler ile ikame edilmesi; enerji tüketiminin yüzde 46, sera gazı emisyonunun da yüzde 50 artmasına neden olmaktadır. • Plastik geri dönüştürülürken en az enerjiyi harcar. Sıcaklık değerleri; Plastik: 120 ile 200 Derece, Alüminyum: 650 Derece, Cam: 1400 Derece • Dünyadaki ürünlerin yüzde 50’sinden fazlasında plastik ambalaj kullanılır. Plastik dışındaki ambalajların ağırlığı ortalama 4 kat, üretim maliyetleri ve enerji tüketimleri 2 kat, atık hacimleri ise 1,5 kat fazladır. • Plastik hijyen sağlar. Plastikler

olmasaydı sağlık sektörü modern yapısına kavuşamayacaktı. Bir bebek doğduğu andan itibaren plastiklerle tanışıyor. Doktor eldivenlerinden serum torbalarına, ilaç kaplarından tek seferlik şırıngalara, kuvözlerden diyaliz makinelerine, yapay kalp kapakçıklarından yapay eklemlere kadar plastik, insan sağlığı için vazgeçilmez durumda. Yine bir plastik ürünü olan poşetler yüzyılımızın en teknolojik ve pratik buluşlarındandır. Son on yılda plastik ambalajların ortalama birim ağırlığı yüzde 28 azaldı. Hiçbir malzeme teknolojisi bu kadar hızlı bir ilerleme kaydetmedi. Son olarak vurgulamak istediğim nokta ise hem petrokimya hem de kompozit ve katma değeri yüksek malzeme üretimi için yatırım yapılması gereken iki ana konu: Nitelikli eleman yetiştirmeye yönelik eğitim sisteminin kurulması ve bunun sanayi ile yakın iş birliği hâlinde yürütülmesi, ikinci olarak da Ar-Ge’ye yatırım yapılmasıdır. P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

109


ATIK PLASTIK NDA I T A L A H IT ILAR ÇANTAC IŞI DEVRE D

Çevre için geri dönüşüm

sanayicisinin önü açıldı

110

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


P

lastik sektörünün geri dönüşümde de öncü kuruluşu PAGEV, “Türkiye’ye çöp ithal ediliyor” haberleri üzerine harekete geçmiş ve konuyu yakın takibe almıştı. Plastik atık ithalatında ‘çantacı’ şeklinde tabir edilen kişilerce yapılan ithalat nedeniyle sorun yaşandığını belirten PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, yapılan çalışmalar sonucunda geri dönüşüm sanayi açısından önemli ilerleme sağlandığını açıklayarak şöyle konuştu, “Sap ile samanın ayrılacağı” bir denetim mekanizması ile kontrolsüz atık ithâline karşı tedbir alındı. Yurt içiatıkların geri dönüştürülmesine öncelik veren, dünya ölçeğinde geri dönüşüm sanayi ve yeşil teknolojilerin önünü açan bir tebliğin temeli atıldı. Çantacıların denetimler sonucunda devre dışı kalacağı taslağa göre; hurda plastik ithal edenler her yıl kapasiteleriyle orantılı şekilde Bakanlığın belirlediği tahsis belgesi almak zorunda. Ayrıca atık kapasitelerinin en az yüzde 20’sini de Türkiye’den toplayacaklar. PAGEV, Türkiye’nin gündemini meşgul eden plastik atık ithalatı konusunu en başından bu yana hassasiyetle takip ediyor ve ilgili kurumlarla yakın iş birliği hâlinde çalışmalara katkı sağlıyordu. Konuya ilişkin konuşan PAGEV Başkanı Eroğlu, yaşanan bu süreç ve son gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu. Çöp ile geri dönüşüme uygun atıkların birbirine karıştırılmaması, ‘sap ile samanın ayırt edilmesi’ gerektiğine dikkat çeken Eroğlu, şunları söyledi: “PAGEV olarak 2019 yılından itibaren Mayıs ayı başında Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza davet edildik. Konuyla ilgili tüm üst düzey Bakanlık yetkililerinin hazır bulunduğu toplantıda konu istişare edildi. Geri dönüşüm firmalarımızı toplantıya telekonferansla bağlayarak PAGEV’e ilettikleri görüşlerini paylaşma imkanı da verdik. Özellikle yaptığımız bilgilendirmelerle ‘sap ile samanın ayrılacağı’ bir denetim mekanizması ile ithalatın kontrol altına alınması şekli ön plana çıktı.

Çevre hassasiyetimiz ve gelecek nesillerimizin sağlıklı bir ortamda yaşamaları, her türlü ticari kaygının mutlaka ötesindedir ancak çöp ile geri dönüşüm ham maddesi olan plastik geri dönüşüme uygun atıkların karıştırılmaması da çok önemli. Nitekim dünyada gitgide içerisinde daha fazla geri dönüştürülmüş plastik içeren ürünler tercih ediliyor hatta çeşitli vergi indirimleriyle birçok ülke tarafından bu uygulama teşvik ediliyor. Bu konuda özellikle ülkemizde kaynağında ayrı toplanmış ve kalitesi yüksek atık oranı yeterli değil. Gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, gerekse PAGÇEV gibi yetkilendirilmiş kuruluşlar bu konuda yoğun mesai harcıyor. Önceliğimiz yurt içerisindeki atıkların kaynağında ayrı toplanması ve geri dönüştürülmesidir. Ancak bu çalışmalar yeterli seviyeye gelene kadar kademeli strateji ve politikayla kaynağında ayrı toplanmış atıkların dış ticaretinin çevreye ve ekonomiye önemli bir katkı sağlayacağı tartışılmaz”.

dönüşüm sanayinin gelişimine de katkı sağlayacağını vurguladı. Bu çerçevede ilk olarak iş dünyasının temsilcisi TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Kıvanç Başkanlığında ve TOBB Plastik, Kauçuk, Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı Yavuz Eroğlu’nun katkılarıyla konunun tüm paydaşları bir araya geldiler. Bu toplantılar TOBB bünyesinde TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu himayelerinde gerçekleşti. Yine Türk-İş Başkanı Ergün Atalay bu çalışmalara büyük katkılar verdiler. Yapılan toplantı sonucunda katılan tüm paydaşların ortak görüşüyle bir mutabakat metni çıktı. Söz konusu toplantının ardından Antalya’da Bakanlıkça düzenlenen Çalıştay’da bu mutabakat geliştirilerek yeni bir boyut kazandı. Son olarak da TOBB’da Bakanlığın katılımıyla gerçekleşen toplantının ardından Bakanlıktaki görüşmelerde taslağa son şekli verildi. Hurda plastik ithal edenler lisansları kontrol edildikten sonra Bakanlıktan her yıl tahsis belgesi almak zorunda! Atık kapasitelerinin en az yüzde 20’sini de Türkiye’den toplayacaklar…

PAGEV Başkanı Eroğlu: “Hurda plastik ithal edenler artık her yıl kapasiteleriyle orantılı tahsis belgesi almak zorunda. İthalat edilebilecek atık miktarı yüzde 80 olarak belirlenirken, yüzde 20’lik kısım Türkiye içinden toplanacak” LİSANSLI GERİ DÖNÜŞÜM SANAYİ VE ÇEVRE KAZANACAK Plastik atık dış ticaretinde standart dışı, kontrolsüz atıkların da ülkeye sokulduğu eleştirileri de yapılmıştı. PAGEV, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görüşmelerinde bu ithalatı yapan lisanslı kuruluşların etkin denetimlerinin yanında Türkiye’de birçok suiistimalin altından çıkan ve “Çantacı” olarak tabir edilen suiistimalcilerin bu iş kolundaki aktivitesini sona erdirmek gerektiğini de dile getirdi. Çevre ve halk sağlığı açısından önemli olan bu denetimlerin ülkemizdeki geri

Eroğlu, gelinen son durum hakkında şu bilgileri verdi: “Bakanlığımızla yaptığımız istişareler sonucunda şu taslak konularda ilerleme sağladığımızı düşünüyoruz: Yurt dışından geri dönüştürülmek üzere plastik hurdası ithal edenler öncelikle her sene başında teknik ve kapasite kriterlerine göre tesislerinin yeterliliğinin değerlendirilmesiyle, kapasitelerini aşmayacak kadar tahsis belgesi alacaklar. Ayrıca bu tahsis belgesinde belirtilen rakamın en az yüzde 20’si kadar atığı yurt içinden toplama zorunluluğu getirilecek.”

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

111


Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve TOBB öncülüğünde sektör paydaşlarınca yürüttükleri çalışmalarda güzel sonuçlar alındığını kaydeden Eroğlu, hem kontrolsüz atık ithâline karşı tedbirler alındığını hem de yurt içi atıkların geri dönüştürülmesine öncelik verildiğini vurguladı. Bir diğer önemli nokta olarak da ülkemizde dünya ölçeğinde geri dönüşüm sanayi ve yeşil teknolojilerin önünü açan bir tebliğinin temelinin atıldığını, iş dünyasının temsilcisi TOBB ile Kamunun bu tür başarılı iş birliklerinin çevre ile uyumlu kalkınma hedefine ulaşılmasını sağlayacağının altını çizdi. Eroğlu, plastiklerin geri dönüştürülmesinin birinci hedef olması gerektiğini dile getirdiği açıklamasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte geri dönüşüm

112

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 150

faaliyetlerine katkı verdiklerini de belirtti. PAGEV Başkanı, “2014 yılında kurduğumuz Geri Dönüşüm İktisadi İşletmesi PAGÇEV ile 6 yılda 1 milyon 36 bin ton ambalaj atığının kaynakta ayrılarak geri dönüştürülmesi faaliyetlerini yürüttük. Altı yıllık süreçte plastikten kâğıda, camdan metale, birçok atığı geri dönüştürerek bir yandan çevreyi korumaya devam ettik, diğer yandan da ekonomiye 2 milyar 882 milyon TL katkı sağladık. 2014 -2019 yılları arasında yaptığımız bu çalışmalar sayesinde 9 milyon 149 bin ağaç kesilmekten kurtarıldı. 22 milyon 100 bin kWh elektrik tasarrufu, 1 milyar 102 milyon litre fosil yakıt tasarrufu ve 13 milyon 487 bin litre su tasarrufu sağlandı. Tüm bu atıkların geri dönüştürülmesi ve atık depolama sahalarına gönderilmemesi sayesinde 9

milyon 755 bin metreküp alandan tasarruf edildi. Bu rakamlardan elde ettiğimiz kazanıma baktığımızda 6 yılda ülkemize 7 Belgrad Ormanı kazandırdığımızı söyleyebiliriz. Geri dönüştürdüğümüz ambalaj atığı ise 50 milyon kişinin ambalaj atığına denk geliyor ki bu da AB’de geri dönüşümüyle övünen Norveç, Finlandiya, Danimarka, İsviçre, Avusturya, İsveç ve Belçika’nın nüfusunun toplamına denk geliyor. Geri dönüşüm alanındaki çalışmalarımıza önümüzdeki süreçte de hız kesmeden devam edeceğiz. 2020 yılında 95 belediye ile 15 milyon kişiye hizmet vererek 300 bin ton atığı kaynakta ayrıştırarak geri dönüşüme kazandırmayı hedefliyoruz. Bugüne kadar geri dönüşüm eğitimi verdiğimiz kişi sayısı 50 bin ve bu rakamı çok daha ileriye taşımayı planlıyoruz” dedi. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

113


Plastik sektörünü bekleyen riskler ve fırsatlar

Plastik sektörünün 2020’ye dair beklentilerini araştıran Ekonomist Dergisi’nden Burcu Tuvay, plastik sektörünün öngördüğü risk ve fırsatlar hakkında PAGEV’e sorular yöneltti

2

020’de sektör açısından fırsat ve riskler nelerdir? Plastik sektörümüzü bekleyen en önemli tehlike iç piyasada yaşanan talep daralmasıdır. Bu talep daralması ile firmalarımız ihracata yöneliyor ancak ihracat artışı iç talepteki düşmeyi karşılayamıyor. Ölçek büyütmek isteyen firmalarımızın yeni yatırım yapmak için ihtiyaç duyduğu dış kaynağa yani banka kredilerine ulaşımı ise hem kısıtlı hem çok pahalı... Bu doğrultuda sektör olarak ihracat pazarlarımızdaki payımızı ve ürün çeşitliliğimizi arttırmak için kendi yöntemlerimizle ilerliyoruz. Özellikle

114

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

tahsilat noktasında daha kısa vadeler ve daha uygun fiyatlı satışla finansman ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir metot izliyoruz. Ayrıca sektör olarak rekabetin nispeten daha az olduğu katma değerli ürün gruplarına yönelmiş durumdayız. Geri dönüşüm ekonomisi önümüzde önemli bir fırsat olarak duruyor. Türkiye’de 2018 yılında 10 milyon ton plastik üretilirken bunun 1 milyon 712 bin tonu ihraç edildi. Yurt içi piyasaya giren plastikler sadece ambalaj değil otomotiv, elektrik-elektronik, beyaz eşya, ilaç, kozmetik, medikal gibi sektörlerdeki ürünlerin içeriğinde kullanılıyor. Yani üretilen

tüm plastikler atık oluşturmuyor. Arabamıza tampon, çamaşır makinemize düğme oluyor ya da elektrikli ev aletlerine dönüşüyor. Plastik atıkların büyük çoğunluğu ise ambalajdan geliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının verilerine göre 2018 yılında yurt içine sürülen 3,5 milyon ton plastik ambalajın yüzde 54’ü geri dönüştürülmüş. Geri dönüştürülmeyen atıklar ise belediyelerin çöp alanlarına gidiyor. Bu alanda da mevzuatların oluşturulması ve plastik atıkların çöp alanlarında gömülmesinin engellenmesi gerekiyor.


da ne değildir noktasında gerçek bir bilinç oluşturacağız. Plastik çevre düşmanı değildir, plastik defalarca dönüştürülerek yeniden kullanılabilecek altın kadar kıymetli bir malzemedir. P

2020 yılında plastik sektörünün birleştirici gücü PAGEV olarak daha fazla geri dönüşüm diyeceğiz. Geri dönüşüm ekonomisi ile ülkemizi kalkındırmak için yaptığımız çalışmaların hızını artıracağız

gelişmeler makine ve teçhizat yatırımlarını da yukarıya çekecektir. Özellikle önümüzdeki süreçte finans piyasalarındaki sorunlu kredilerin temizlenmesi ve yurt dışında FED kararlarının etkisi ile paraya ulaşımın kolaylaşacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca uluslararası ilişkilerde diplomatik müzakerelerin ağırlık kazanması korumacılığı yavaşlatacaktır. Bu doğrultuda 2020 yılının ikinci yarısında sektörümüzün büyümesinin yeniden artıya geçeceği ve olumlu bir trend yakalanacağını düşünüyoruz. PAGEV olarak 2020 yılında sanayicilerimizi sorunlarının giderilmesi, üretim ve ihracat potansiyellerinin gerçekleşmesi ve eğitim ile katma değerli üretim noktasında desteklemeye devam edeceğiz. Ve 2020 yılında plastik sektörünün 2020 için üretim ve ihracat hedefleriniz nelerdir? Sektörün 2020 birleştirici gücü PAGEV olarak daha fazla geri dönüşüm diyeceğiz. Geri yılı vizyonu nedir? dönüşüm ekonomisi ile ülkemizi ABD ve Çin arasında ticaret kalkındırmak için yaptığımız anlaşmasına varılması küresel çalışmaların hızını artıracağız. ekonominin görünümüne daha Toplum genelinde plastik nedir ya şimdiden pozitif yansıdı. Bu anlaşmanın sürekliliği 2020 yılı açısından büyük önem taşıyor. Ülkemiz açısından ekonomik görünümü değerlendirecek olursak stabil bir tablodan bahsedebiliriz. Sanayiciler açısından da stabilite olasılıkları hesaplama imkânı verdiği için her zaman avantajdır. Sektörümüz açısından 2019 yılının üçüncü ve dördüncü çeyreğinde görmeye başladığımız dipten çıkış trendinin 2020 yılının ilk yarısında da devam edeceğini öngörüyoruz. Son iki çeyrekteki üretim rakamlarına baktığımızda küçülme hızının yavaşladığını ve bir miktar toparlanmanın gerçekleştiğini görmek sektörümüz adına olumluydu. Üretimdeki pozitif Dünya bugün kimyasal geri dönüşümü konuşuyor. Kimyasal geri dönüşüm; geri dönüştürülemeyecek durumda kirli, pis, karışık toplanmış plastik atıkların depolimerizasyon yöntemiyle yeniden ham madde hâline geri dönüştürülmesi ve en yüksek oranda yeniden kullanılmasının sağlanması demektir. Plastikleri geri dönüştürerek çok değerli plastik ham maddesi elde edilebilir. Plastik sanayi 2018 yılında yaklaşık 7,5 milyon civarında gerçekleştirdiği ham madde ithalatına 11 milyar dolar ödedi. Ham madde konusunda yüzde 85 gibi yüksek bir oranda ithalata bağımlı olan ülkemizde ithalata ödenen milyonlarca dolar ekonomiye kazandırılırken cari açığın kapanmasına da katkı sağlanır.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

115


Plastik sektörünü

2020’de ne bekliyor?

D

ünya Gazetesi’nden Selim Özgen, “Türkiye Ekonomisi 2020” kitabı için plastik sektörü 2019 yılını nasıl geçirdi, 2020 yılına yönelik beklentiler nelerdir sorusunun yanıtını bulmak için TOBB Plastik Kauçuk Kompozit Sanayi Meclisi ve PAGEV’in görüşlerine yer verdi. İşte 2019 değerlendirmesi ve 2020’den beklentiler: “Türkiye ekonomisinin lider sektörlerinden biri olan plastik sanayimiz 2019 yılına 2018 yılının ikinci yarısında yaşanan ekonomik gelişmeler ve kurlardaki dalgalanmanın olumsuz etkisi ile başlamıştı. Sektörümüz açısından özellikle 2019 yılının ilk yarısı oldukça zorlayıcıydı. Ülkemiz

116

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

ve küresel ekonomideki belirsiz görünüm ile döviz kurlarındaki kırılganlığın sürmesi sanayicimizi zora soktu. 2019, sektörümüz açısından plastik karşıtlığının da en yoğun hissedildiği bir yıldı. 2020’ye ücretli plastik poşet uygulamasının olumsuz etkisi ile başlayan sanayicilerimiz, plastikleri karalamaya varan baskıcı tutumla mücadele etmek durumunda kaldı. Yılın son çeyreğinde bir miktar toparlanmanın gözlemlendiği sektörümüzün 2019 yılı plastik mamul üretimi bir önceki yıla kıyasla miktarda yüzde 3,4 artışla 9,46 milyon tona yükselirken değerde ise yüzde 2,5 düşüş

ile 33,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2019 yılına alt sektörler bazında bakıldığında 9,46 milyon tonluk toplam plastik mamul üretimi içinde yaklaşık 3,8 milyon ton ile plastik ambalaj malzemelerinin başı çektiği, plastik inşaat malzemeleri üretiminin ise 2,1 milyon ton ile plastik ambalaj malzemelerini takip ettiği görüldü. Sektörün mevcut durumu ile ilgili en iyi göstergelerden biri olan makine yatırımları ise ne yazık ki olumsuzdu. 2019 yılında plastik sektörünün makine ve teçhizat yatırımları 2018 yılına kıyasla yüzde 27 gerileyerek 730 milyon dolara indi.


Faizlerdeki düşüş, döviz kurlarındaki oynaklığın dengelenmesi gibi Türkiye ekonomisindeki toparlanma sinyallerine bağlı olarak yılın son çeyreğinde iç pazarda kıpırdanma başladı. Plastik mamul iç pazar tüketimi 2019 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 2,6 artışla 8,1 milyon tona ulaşırken değerde ise yüzde 3,5 azalışla 31,1 milyar dolara düştü. Sanayicinin can simidi olarak tanımladığımız ihracat ise 2019 yılında beklentilerin altında arttı. Geride bıraktığımız yıl plastik mamul ihracatı miktarda yüzde 5,1 artışla 2 milyon ton, değerde ise yüzde 0,8 yükselişle 4,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2019 yılında sektörün en büyük ihracat pazarları Irak, Almanya, İngiltere, İsrail ve ABD oldu. Geride bıraktığımız yıl ihracatın parlayan yıldızı ambalajlar oldu. Beklenmedik gelişmeler yaşanmaması durumunda 2019 yılının son çeyreğinde görmeye başladığımız dipten çıkış trendinin 2020 yılının ilk yarısında da devam edeceğini öngörüyoruz. Son iki çeyrekteki üretim rakamlarına baktığımızda küçülme hızının yavaşladığını ve bir miktar toparlanmanın gerçekleştiğini görmek sektörümüz adına olumluydu. Üretimdeki pozitif gelişmeler makine ve teçhizat yatırımlarını da yukarıya çekecektir. Türkiye ekonomisinde 2020 yılında daha stabil bir tablo bekliyoruz. En azından 2018 ve 2019’dan daha iyi bir yıl olacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla üretim ve yeni yatırımlar anlamında yeniden bir büyümeden bahsedebiliriz. Sanayiciler açısından da stabilite, olasılıkları hesaplama imkânı verdiği için her zaman avantajdır. Uluslararası kuruluşların Türkiye ekonomisine yönelik büyüme tahminlerini yükseltmeleri de olumlu yöndeki beklentilerimizi güçlendiriyor. Özellikle önümüzdeki süreçte finans piyasalarındaki

sorunlu kredilerin temizlenmesi ve yurt dışında FED kararlarının etkisi ile paraya ulaşımın kolaylaşacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca uluslararası ilişkilerde diplomatik müzakerelerin ağırlık kazanması korumacılığı yavaşlatacaktır. Bu doğrultuda 2020 yılının özellikle ikinci yarısında sektörümüzün büyümesinin yeniden artıya geçeceğini ve olumlu bir trend yakalanacağını düşünüyoruz. Sektörümüz açısından 2020 yılı beklentilerini rakamlarla değerlendirecek olursak; makro ekonomideki beklentilere paralel olarak plastik mamul sektöründe üretimin miktar bazında yüzde 4, ithalatın yüzde 1, ihracatın yüzde 5 ve yurt içi tüketimin ise yüzde 4 artacağını tahmin ediyoruz. Sektörümüzün potansiyelini gerçekleştirebilmesi için daha fazla desteklenmeye ihtiyacı var. PAGEV olarak 2020 yılında sanayicilerimizi sorunlarının giderilmesi, üretim ve ihracat potansiyellerinin gerçekleşmesi ve eğitim ile katma değerli üretim noktasında desteklemeye devam edeceğiz. Plastikler gıdadan sağlığa, inşaattan otomotive, kozmetikten tekstile kadar birçok sektörün ana girdi malzemesini oluşturuyor. Esneklik, hafiflik, kolay şekil alması, hijyenik olması, kullanıldığı

alanlarda karbon salınımını azaltması ve sınırsız geri dönüşüm olanağı ile gelecekte de vazgeçilemez bir malzeme olarak varlığını sürdürecektir. Plastik karşıtı söylemlerin dozu giderek artıyor. Bilimsellikten uzak yaklaşımlarla dünya genelinde çevre kirliliğinde tek bir sektör sorumlu tutuluyor. Döngüsel ekonomi açısından baktığımızda plastikler gerek üretim gerekse geri dönüşüm aşamalarında sağladıkları faydalarla en çevreci malzemedir. Bilimsel veriler ve rakamlar bu gerçeği ortaya koyarken bilimsel olmaktan uzak söylemlerin Türkiye ekonomisine büyük oranda katma değer ve istihdam yaratan plastik sanayine zarar verdiğinin altını çizmek istiyoruz. Bu noktada önemli olan yasaklama ya da kısıtlama değil bilinçli tüketiciler yaratmaktır. Vakfımız bu haksızlığa bir son vermek amacıyla harekete geçti. Geçtiğimiz yılın sonunda başlattığımız ‘Plastiklerin doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok’ temalı kampanyamız ile doğayı kirletenin plastikler olmadığını geniş kitlelere anlatmayı hedefliyoruz. Geri dönüşümü öne çıkaran kampanyamızı 2020 yılına da taşımayı ve ulaştığımız kişi sayısını artırmayı planlıyoruz. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

117


Siesta Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Işıldar: Bahçe, balkon, mutfak ve plaj için oturma grupları, masa, sandalye ve şezlong üretimimizin yüzde 80’ini ihraç ediyoruz. Avrupa’da en büyük firmayız, Amerika’da da büyüyoruz. Hedefimiz Siesta’yı global marka hâline dönüştürmek

Siesta marka gücünü 7 kıtada 100 ülkeye ulaştırdı

T

ürkiye’nin ilk plastik bahçe mobilyalarını üreterek sektörün lider markası olan Siesta’nın temelleri 1978 yılında İzzet Işıldar, İhsan Bodur ve Sedat Işıldar tarafından atıldı. Tahtakale’de 40 m2’lik küçük dükkânda başlayan başarı hikâyesi, bugün global marka olma hedefine dönüştü. Siesta Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Işıldar, babası İzzet Işıldar’dan aldığı bayrağı daha da ileriye taşıyarak markasını Avrupa’nın en iyisi hâline getirmeyi başardı. Global marka olma yolunda ilerlerken yatırımlara da devam ettiklerini belirten Oğul

118

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Işıldar; bahçe, balkon, mutfak ve plaj için oturma grupları, masa, sandalye ve şezlong gibi ürünleri İtalyan ve Türk tasarımcılarla ürettiklerini ifade ederek kaliteden asla taviz vermeden estetik ve özgün tasarımlara imza attıklarının altını çiziyor. Siesta; dış mekân bahçe mobilyalarının yanı sıra, iç mekânda oturma alanları, salon, mutfak ve ofis alanları için farklı kategorilerde zengin ürün gamına sahip. 500 NOKTADAN SATIŞ İstanbul’da 50 bin m2’lik alan üzerine kurulu fabrikalarında

üretim yaptıklarını belirten Tuncay Işıldar; her mekâna uygun, kaliteli ve dayanıklı ürünlerini müşterilerinin beğenisine sunduklarına değinerek, “Sektörde en çok ihracat yapan firmayız. Tasarım ve inovasyon odaklı üretimimizin yüzde 80’ini ihraç ediyoruz. Dünya genelinde 7 kıtada, 100’ü aşkın ülkede varız. İhracatımız 25 milyon doları aştı ve yıllardır TİM ilk 1000 ihracatçı arasındayız. 500 satış noktamız bulunuyor. Yıllık 2 milyon üretim hacmi ile farklı yaşam alanlarında hayatı kolaylaştıran işlevsel çözümler geliştiriyoruz.” dedi.


Trump’ın oteli ürünlerimizi tercih ediyor Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, Avustralya ve Güney Amerika’da birçok ülkeye ulaşarak pazar paylarını arttırdıklarını belirten Işıldar sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Yurt dışında bilinen güçlü ve güvenilir bir marka olarak rekabet gücümüzü arttırarak büyüyoruz. Avrupa’nın en büyük basketbol ligi olan Euroleague Basketbol’un global Resmî sponsorluk anlaşmasıyla Avrupa’da ve Türkiye’de markalaşma çalışmalarımıza da katkı sağlıyoruz. Avrupa’da özellikle plastik koltuk ve sandalyelerin

en büyük üreticilerinden biriyiz. İtalyan üreticileri bile geçtiğimizi söylebilirim. Öte yandan oldukça büyük olan Amerika pazarında da gelişiyoruz. Türkiye’den, ABD’ye yapılan toplam mobilya ihracatı 100 milyon dolar civarında. Bizim bu pastadan aldığımız pay ise 5 milyon dolar, hedefimiz bu rakamı 15 milyon dolara çıkarmak. ABD Başkanı Donald Trump’ın otelindeki şezlonglar da dahil olmak üzere dünyaca ünlü birçok seçkin otel ve restoran Siesta ürünlerini kullanıyor. Yurt içinde de pek çok prestijli noktada varız. Örneğin Avrupa’nın

en büyük havalimanı olan İstanbul Yeni Havalimanı’nda ürünlerimiz var. Hem yurt dışında hem yurt içindeki en kaliteli noktalarda tercih edilmemiz markamızın kalite olarak konumlandığı yere işaret ediyor.” SİESTA’YA TURQUALITY® DESTEĞİ Kurulduğu günden bu yana öz sermayesi ile büyüyen Siesta, 2019 yılında TURQUALITY® Marka Destek Programı kapsamına alınarak küresel platformda faaliyetlerine devam etti. Ar-Ge ve inovasyon odaklı yatırımlarıyla da dikkat çeken Siesta, TSE, ISO 9001:2015 ve CATAS kalite ve ürün güvenliği belgeleriyle müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutuyor. Yurt dışı fuarlara katılarak marka bilinirliğini arttıran Siesta, özellikle El Salvador, Venezüella ve Nikaragua’da fuarlarla iyi tanınıyor. Doğu Avrupa’daki satışları arttırmak amacıyla bu bölgelerdeki fuarlara da katılım sağlanıyor. Fuarlarla birlikte yeni bayilikler de veren Siesta, ağını her geçen gün biraz daha genişletiyor. İnternet satışlarına da önem veren firma, online satışlarda özellikle Fransa, Belçika, Hollanda ve ABD için önemli fırsatlar sunuyor. Bambu ve ahşaba göre plastik; bahçe, mutfak ve balkonda daha dayanıklı olduğundan daha fazla tercih edilmesi internet satışlarına da yansıyor. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

119


29.PLASTEURASIA FUARI 40 ÜLKEDEN 1087 FIRMAYLA REKOR KIRDI 120

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


PAGEV-TÜYAP iş birliğiyle düzenlenen PlastEurasia Fuarı’nın açılışına Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede’nin yanı sıra sektörün önde gelen STK’larının yöneticileri, PAGEV Yönetim Kurulu ve sektör temsilcileri katıldı PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

121


P

lastik sektörünün en önemli buluşmalarından biri olan PlastEurasia Fuarı 29. kez kapılarını açtı. Bu yıl rekor katılıma sahne olan fuar 40 ülkeden 1087 firma ve firma temsilcisine ev sahipliği yaptı. Çin, Tayvan, İran ve Hindistan ülke katılımlarının yanı sıra yurt dışından 304 firma da dünyanın en

122

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

büyük ikinci plastik fuarında yerlerini aldı. PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri, Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı) ve TÜYAP iş birliğinde düzenlenen dünyanın ikinci, Avrasya’nın ise en büyük plastik fuarı 04-07 Aralık tarihleri arasında ziyaret edildi. TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde toplam 11 salonda düzenlenen PlastEurasia

Fuarı’nda plastik makinelerinden kimyasallar ve ham maddelere, makine yan sanayiinden ısı, kontrol cihazları ve kalıplara kadar birçok farklı alanda faaliyet gösteren firma en son teknolojik ürünlerini sergiledi. Dört gün boyunca devam eden fuar yeni iş birliklerine zemin yaratırken, 50 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırladı.


Plastikler hayatımızı kolaylaştırıyor PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, 29. PlastEurasia Fuarı’nın açılışında yaptığı konuşmada Türk plastik sektörünün dünyanın en büyük 6., Avrupa’nın ise Almanya’dan sonra en büyük ikinci plastik üreticisi olduğunu belirterek sektörün 34 milyar dolarlık ekonomik değer ve 250 bin kişiye istihdam yarattığını söyledi. Sektörün gelişiminde en önemli konunun teknoloji üretimi ve katma değer olduğunu dile getiren Eroğlu, doğaya bırakılan atıklar nedeniyle gündeme gelen plastikler konusuna da değindi ve PAGEV olarak başlattıkları bilinçlendirme ve geri dönüşüm seferberliği hakkında bilgiler verdi. Eroğlu, “Doğaya bırakılan atıkların yarattığı kirliliğin sorumlusu plastikler değil. Bu atıklar doğaya, denizlere kendi kendilerine gitmiyor. Peki, plastiksiz bir hayat mümkün mü? Evet mümkün, eskiden plastik yoktu ama bugün sahip olduğumuz pek çok avantaj ve konforu da plastiklerin sağladığını hatırlamamız gerekiyor. Plastikler refahı yaygınlaştıran ve demokratikleştiren ürünlerdir. Plastikler olmasa çok az kişi bugünkü konforu ve rahatlığı yaşar. Plastikler sayesinde milyonlarca insan temiz suya, hijyenik sağlık ürünlerine ulaşıyor, hafifleyen otomobiller ve uçaklar daha az yakıt tüketiyor, bu yüzden uçak biletleri ucuzladı ve daha çok insan seyahat imkânına kavuştu. Kalp kapakçıkları, serum torbaları, tek kullanımlık şırıngalar hepsi plastikten. Gıda ambalajları sayesinde ürünler bozulmadan sofralara güvenle ve hijyenik olarak ulaşıyor. Bilinçli tüketim, geri dönüşüm çok önemli ve hepimize sorumluluk düşüyor. PAGÇEV ile 6 yılda 1 milyon tonun üzerinde ambalaj atığının kaynakta ayrılarak geri dönüştürülmesi faaliyetlerini yürüttük. Bir yandan çevreyi korurken ekonomiye de 2.9 milyar liralık katkı sağladık. Yaptığımız

çalışmalar sayesinde 9 milyon 149 bin ağaç kesilmekten kurtarıldı. Yani 6 yılda 7 Belgrad Ormanı kazandırdık. Bunun yanında yaklaşık 50 bin öğrenci ve hane halkına geri dönüşüm eğitimleri verdik. Tüm vatandaşlarımızı geri dönüşüm konusunda bilgilendirmek amacıyla PAGEV olarak bilinçlendirme kampanyamız da başladı. ‘Plastiklerin doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok’ diyor ve geri dönüşüm seferberliği başlatıyoruz”. PLASTİK MAKİNELER STRATEJİK HEDEFLER KAPSAMINDA PlastEurasia Fuarı’nın açılışına katılan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, dünyanın en büyük ikinci, Avrasya’nın en büyük plastik fuarı olan PlastEurasia’nın sektöre büyük katkılar yaptığını ifade ederek ve fuarın hayırlı olmasını diledi. Geçmişte Türkiye’nin plastik makine üretimine ileride olduğunu hatırlatan Büyükdede, yerli makine

üretiminin desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Yerli plastik makine üretimini desteklememiz lazım. Bu sektörün çok daha ileriye gidebileceğine inanıyorum. Bakanlık olarak da bunun desteği içinde olacağız. Bakanlığımızın stratejik hedefleri arasında plastik makineleri de yer alıyor. Bir diğer önemli konu ise plastik sektöründe ham maddenin yerlileştirilmesi. Ham maddede yerli üretim yüzde 15 civarında ve ithalat kalemi yüksek. Ceyhan’da çok büyük bir petrokimya yatırımı yapılacak. İki petrokimya tesisi için de çalışmalarımız devam ediyor. Bu yatırımların önünü açmaya gayret ediyoruz.” diye konuştu. Bakan Büyükdede, “Plastiğin vazgeçemeyeceğimiz bir ürün olduğunu herkesin bilmesi gerekir.” dediği konuşmasını, “Sektörü elbirliği ile daha donanımlı hâle getirelim.” sözleri ile bitirdi. Açılış töreni ve kurdele kesilmesinin ardından 29. PlastEurasia Fuarı gezildi. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

123


124

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


PAGEV DANIŞMA KURULU ÜYESİ

METİN BİLGİLİ’NİN GÖZÜNDEN PLASTEURASIA FUARI 2019 PAGEV Danışma Kurulu Üyesi Metin Bilgili, 29.’su düzenlenen PlastEurasia Fuarı’nda edindiği bilgi ve gözlemleri PAGEV Dergisi okuyucuları ve sektör uzmanları için derledi

T

ürk Plastik Sektörü, 2019 yılını her şeye rağmen oldukça aktif şekilde geride bırakmıştı. Düsseldorf K Fuarı, Ambalaj Fuarı ve PlastEurasia Fuarı ile sektör hareketliydi. Plastikle ilgili negatif kampanyalara karşı PAGEV ve PAGÇEV’in ses getiren çalışmaları, Çeşme’de PAGEV tarafından organize edilen PPS-35’teki sunumlar ve gerçekleştirilen konuşmalar öncesinde yapılan eğitimlerle sektör epeyce hareketli organizasyonlar yaşadı. Geçen yılı değerlendirdiğimizde genel anlamda tüm karalama kampanyalarına rağmen özellikle PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu başkanlığında yapılan çalışmalarla Türk Plastik Sektörünün, küresel risklerin arttığı bir dönemde iyi bir yıl geçirdiğini söylemek mümkün. Bu kadar hareketli yıl olmasına rağmen yeniliklere, aktivitelere ilgi artarak devam etti. PLAST EURASIA FUARI’NA YOĞUN İLGİ Plast Eurasia öncesi gerçekleştirilen PAGEV Kongresinde ise sektörün en önemli konularından Geri Dönüşüm konusu odak noktası oldu. İstanbul’da yapılan Plast Eurasia Fuarı’nın, Almanya’daki K Fuarı’ndan hemen sonra olmasına rağmen yoğun ilgi görmesi ise dikkat çekiciydi. Çin, Taiwan firmalarının yoğun katılımının fuara ayrı renk kattığı gözlendi.

RENKLENDİRİCİLER VE KATKI MALZEMELERİ Plast Eurasia’daki firma ziyaretlerimize, sektörümüzün en önemli kalite konularının başında gelen renklendirici ve katkı malzemelerini üreten firmalarla başlamıştık. Renklendirici konusundaki en önemli problemin, çözümüne katkı yapacak plastik malzemenin taşıyıcısının kullanılmadığı renklendirici talep edilmesi, bir adım ileri gidersek dispersiyonun sağlanması için taşıyıcı MFI değerinin ana malzemenin MFI değerinin en az bir birim üstünde olmasıdır. Bu konuları hem talep eden hem de renklendirici üreten firmaların bilgilendirme ile karar vermesi çok önemli. Özellikle mühendislik plastiklerinde taşıyıcı

seçimi oldukça önemlidir. PAGEV üyelerinden SİSAN firmasından Özgür Erünsal ve ekibi ile renklendirici masterbatch ile ilgili konuları konuşma fırsatımız oldu. İş İnsanı Erünsal, firmalardan renklendirilmesi istenen malzemeden talep ederek üzerinde çalıştıklarını ve taşıyıcının MFI değerinde bir ya da birkaç birim üstünde hazırladıklarını ancak maliyet kaygısı ile kullanıcı firmaların poliolefin bazlı taşıyıcıları tercih ettiklerine dikkat çekti. Tabii ki renklendirilecek malzeme ile aynı olmayan taşıyıcılı MB düzenli yayılamayacağı için parça yüzeyinde akış izleri kaçınılmaz oluyor. Bu görünüş problemleri delik kısımlarındaki birleşme yeri izlerinde daha fazla gözlemleniyor.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 150 153

125


Yine bir başka renklendirici MB üreticisi olan Yapraksan firmasından Volkan Yaprak ile de benzer sorunları konuştuk. Mühendislik plastikleri için poliolefin bazlı MB kullanımı taleplerinden dolayı mühendislik plastikleri için MB kataloğu yaptırma gereksinimi olmuyor. Eurotec firmasında Reha Gür ve ekibi ile de güzel ve samimi toplantı gerçekleştirdik. Eurotec firması mühendislik plastiklerinde kaliteden ödün vermiyor. PA, PEEK, PPS, PPO, PES, PC, TPU gibi mühendislik plastiklerinde birçok çözümler sunuyorlar. İletken termoplastikler konusunda da oldukça iyi çalışmaları var.

Enjeksiyon makine üreticileri ziyaretlerimize HASTEK firmasının temsilciliğinde BORCHE firmasının Enjeksiyon Presini, Vedat Karakuş ve firma yetkilileriyle birlikte inceledik. BORCHE makinesi Endüstri 4.0 için hazır görünüyor. Euromap 77 için hazırlanıyor. Elit Grup TSP firmasından Cevat Taşkan ve Bülent Yüksel

126

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

ile standlarında bulunan JSW makinesini inceledik. Altın kaplama görünümünde boyanmış makinenin hassasiyetinin vurgulanması için kalıp açma kısmına komparatör bağlanmış. Japaneese Steel Works JSW, Japon teknolojisi ile üretilmiş bir makine. Performans olarak oldukça iyi görünüyor.

Renklendirici MB konusunu konuştuğumuzda malzeme türüne göre taşıyıcı seçimi konusunda hassas olduklarını belirttiler. Sektörümüzde renklendirici MB kullanımı konusunda proses tarafında da bazı eksiklikler gözlemleniyor. Doğru karıştırma için doğru ekipmanların seçilmesi oldukça önemli, hassas karışım için gravimetrik dozajlayıcı kullanımı en iyi seçenek, eğer volumetrik dozajlayıcı kullanılırsa enjeksiyon hızında değişiklik yapılınca dozajlayıcı da ayarlanmalıdır ya da bu konuda otomasyon sistemi olan dozajlayıcılar kullanılabilir.


Daha önceden de ENGEL standını ziyaret ederek teknolojik gelişmelerini ve Endüstri 4.0 çalışmalarını PAGEV dergisinde detaylı anlatmıştık. Plast Eurasia Fuarı’nda da Engel standında yine teknolojik çalışmalar bizi karşıladı. Ham madde ile ilgili ziyaretlerimizde ise Hasan Çamur’un ve Montis firma yetkilisinin anlatımlarıyla ilginç gelişmeleri dinledik. Safi Rezistans standını ziyaretimizde kalıpçılık sektörümüzün farklı konusunu konuştuk. Sıcak yolluklu kalıplarda manifold sisteminin kalıpçılar tarafından yapılarak kullanılması nedeniyle Safi

Çin’in en büyük ekstruder üreticilerinde JWELL firmasını da fuarda gözlemledik. Bu firmayı Shanghai’de ziyaret etmiştim. Aynı anda 15 adet ekstrüzyon hattını üretebilecek kapasiteye sahipler, ekstrüzyon kalıplarını da kendileri üretiyorlar. Taiwan kalıp firmaları, kalıp ekipmanları üreticileri ve yedek parça üreticileri Plast Eurasia Fuarı’na geniş kapsamlı katılım sağladı. Enjeksiyon makine üreticilerinden Krauss Maffei firmasının Temsilcisi Tepro standı

Rezistans manifold yapımına girmemiş. Bu konuda benim sektöre önerim: Sıcak yolluk manifoldlarının orijinal alınması. Manifold içine delinen delikler yeterince parlatılamaması ve köşe dönüşlerinde tam radyüslü dönüş sağlanamadığı için plastik daha sıcak yolluk içinde iç gerginlikler yükleniyor ve küçük malzeme kalıntıları nedeniyle siyah nokta problem kaçınılmaz oluyor. Fuar standına devasa makineleri getirerek kurup çalıştıran firmalar da gözden kaçmadı. Standlarında torba, poşet üretimlerini fuar süresince devam ettirdiler.

oldukça yoğundu ve ziyaretimizi bu nedenle çok uzun tutmadık. Enjeksiyon Makine temsilcilerinden Asin Makine ziyaretimizde ise Murathan Özbaylar ile görüştük. Makine detaylarını ve Bilimsel Enjeksiyon için parametrelerini konuştuk. İki günlük bir katılım sağladığımız fuardan güzel gözlemler,yeni dostluklar ve görüşmeleri ile ayrıldık. 2020 Plast Eurasia’da görüşmek üzere herkese başarılar diliyorum. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

127


PAGEV’in Vefa Beratları sahiplerini buldu Geçmiş dönemlerde PAGEV yönetim organlarında sektörün gelişimi için karşılık beklemeden katkı sunan Yönetim Kurulu üyelerine PAGEV’e ve Sektöre Hizmet Beratları verilmeye başlandı

D

ünya’daki gelişmelere paralel olarak, ülkemiz plastik sektörünün de süreç içerisinde gelişimini ve örgütlenerek tek bir çatı altında daha ileri seviyelere ulaşacağını öngören sektör büyüklerimiz tarafından 1989 yılında kurulmuş olan Vakfımız PAGEV, 30 yılı aşan çalışma ve hizmetleri ile bugün Türkiye’nin en etkili sivil toplum kuruluşları içerisinde önemli bir yer edinmiştir. PAGEV’in bugün eriştiği noktada birçok sanayicimizin, Yönetim

128

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Kurulu ve diğer Yönetim Organlarımızda vermiş olduğu karşılıksız hizmetlerin önemi aşikârdır. PAGEV’in yönetim organlarında geçmişten bu yana hiçbir karşılık beklemeden işlerinden, ailelerinden ve zamanlarından fedakârlık yapan sektör temsilcilerimizin bu özverili çalışmalarını ölümsüzleştirmek adına “PAGEV’e ve Sektöre Hizmet Beratı” verilmesi çalışması hayata geçti. Bu kapsamda geçmişten bu yana önemli hizmetlerde bulunan geçmiş

dönem Yönetim Kurulu Üyelerimize gruplar hâlinde “PAGEV’e ve Sektöre Hizmet Beratı” törenlerinin ilki geçtiğimiz günlerde yapılan toplantı eşliğinde takdim edilmeye başlandı. Bu çerçevede ilk grupta yer alan; Prof. Dr. Tekin Arda, Mehmet Nuri Kolu, Cemil Çakar ve Özge Avcı’ya görev aldıkları süre içerisinde plastik sektörümüzün gelişimi adına yaptıkları değerli çalışmalardan ötürü hazırlanan beratları PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu tarafından verildi.


PAGEV’in kuruluşundan bugüne; özellikle ülkemizde plastik eğitiminin gelişimi ve sürekliliği, okullarda plastik müfredatının oluşturulması ve yaşam boyu eğitime inanmış âdeta kendini bu misyona adamış olan PAGEV Eğitim Başdanışmanı Prof. Dr. Tekin Arda; PAGEV’in birçok ilke imza attığını ve bu çalışma ile de gerçek vefa örneğini bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek, bu çalışmanın karşılıksız yapılan hizmetlerin de gelişmesine şevk kaynağı olacağını kaydetti. Yine geçmiş dönem PAGEV Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde özellikle görev aldığı dönemde İTO

ve diğer STK’lar ile koordinasyon ile sektör sorunlarının çözümü noktasında önemli çalışmalara imza atan Mehmet Nuri Kolu’da yakın geçmişte yapılanların hatırlanmasının ve geleceğe taşınmasının takdir edilesi örnek bir yaklaşım olduğunu belirtti. PAGEV’de Sekreter Üye olarak görev yapmış olan ve Dünya ham madde sektörü ile koordinasyon ile aynı süreçte PAGEV Kongrelerinde Komite Başkanlığı görevlerini de başarı ile sürdürerek kongrelerin uluslararası platformlarda yer almasında önemli katkılar sunan Cemil Çakar’da yapılan

çalışmaların unutulmamasının gelecek yönetim kurulu üyelerine de güzel bir motivasyon sağlayacağını söyledi. Yakın zaman öncesinde PAGEV Yönetim Kurulunun kadın sanayici üyelerinden olan, çevresel çalışmalarımızdaki öncü yaklaşımları ile PAGEV’in gerçekleştirdiği birçok organizasyona kadın sanayici bakış açısıyla farklı değerler katan Özge Avcı ise PAGEV’de hizmete vefanın en güzel örneklerini sergileyen Yönetim Kuruluna Başkan Yavuz Eroğlu nezdinde teşekkürlerini ifade etti. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

129


Duayenlerin çarpıcı hikâyeleri kitap oldu

PAGEV, sektörde ilke imza atarak Sözlü Tarih Projesi’ni hayata geçirdi. Dünden bugüne Türk plastik sektörünün kayıt altına alındığı proje kapsamında sektör duayenlerinin kapısı tek tek çalındı

Kitap serisi ve video belgesel olmak üzere iki ayaktan oluşan “PAGEV Sözlü Tarih Projesi” Türk plastik sektörünün hafızasını oluşturmayı hedefliyor. Proje kapsamında kitap serisinin birinci cildi yayınlandı.

P

lastik sektörüne hizmette 30. yılını geride bırakan PAGEV, hem sektöre hem vakfa büyük emeği geçen duayenleri unutmadı ve yaşanmışlıklarını gelecek nesillere aktarmak için “Sözlü Tarih Projesi’ni” hayata geçirdi. Plastik sektörü açısından çok kıymetli bir kaynak niteliği taşıyan kitap serisi Türkiye genelinde il kütüphanelerine dağıtılacak, isteyen herkes bu kaynaktan ücretsiz yararlanabilecek. PAGEV olarak sadece plastik sektörünün gelişimi ve sektör sorunlarının çözümü için çalışmadıklarını aynı zamanda sektörün tarihine de sahip çıktıklarını belirten PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu şunları söyledi; “Bilginin gelecek nesillere doğru aktarılması noktasında yazılı belgeler büyük önem taşıyor. Buradan hareketle ‘Söz uçar, yazı kalır’ dedik ve ‘PAGEV Sözlü Tarih Projesi’ni hayata geçirdik. Proje kapsamında bir döneme tanıklık etmiş, hepsi birbirinden kıymetli onlarca ismin

130

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

kapısını tek tek çaldık, nesilden nesile aktarılması gereken yaşanmışlıklarını, deneyimlerini bizlerle paylaşmalarını istedik. Hafızalardan silinirse çok yazık olacak bu ders niteliğindeki anıları derleyip bir kitap serisi hâline getirdik. Plastik sektörüne ilgi duyan herkes için bir kaynak niteliği taşıyan serimizi Türkiye genelinde il kütüphanelerine dağıtarak ulaşılabilirliğini artıracağız. Böylece bu alandaki kaynak sıkıntısının giderilmesi noktasında önemli bir rol oynamış olacağız.” Sosyolojik arşivciliğin sanayide uygulanması noktasında örnek bir projeyi hayata geçirmekten gurur duyduklarını belirten Eroğlu; “PAGEV olarak geçmiş, bugün ve gelecek arasında köprü görevi görmek en değer verdiğimiz şeylerin başında geliyor. Dünden aldığımız bilgiyi bugüne taşımak ve geleceğe aktarmak son derece heyecan verici ve öğretici. Sosyolojik arşivcilik işte bu noktada kilit rol oynuyor.

Biz de bu gerçekten hareketle Türk plastik sektörünün arşivini oluşturmak için konusunda Uzman Sosyolog Öğretim Görevlisi Gülay Kayacan’ın yönetiminde PAGEV Sözlü Tarih Projemizi başlattık. Bir belgesel niteliği de taşıyan projemizde sektörü bugünlere taşıyan büyüklerimizle bir araya gelerek hepsinin birbirinden çarpıcı hikâyelerini hem yazılı olarak hem de görüntülerle kayıt altına aldık. Yaklaşık üç saat süren her bir röportaj başlı başına bir kitap diyebiliriz. Bugün Türk plastik sektörü dünyanın en büyük altıncı, Avrupa’nın en büyük ikinci üreticisi konumunda bulunuyorsa dişleriyle tırnaklarıyla kazarak sektörü yoktan var eden bu ustalarımız sayesindedir. Projemize çok kıymetli anılarıyla destek olan saygıdeğer büyüklerimize sonsuz saygılarımızı iletiyoruz. Ayrıca projenin hayata geçirilmesi noktasında gönlünü ortaya koyan çalışma arkadaşlarımıza da çok teşekkür ediyoruz.” dedi. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

131


PAGEV PLASTİK POŞET ÜRETİCİLERİ KOMİTESİ’NİN BÜYÜK BAŞARISI

MARKET POŞETLERİNE ZAM YAPILMADI 132

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

133


2

019 başında yürürlüğe giren ücretli poşet uygulamasıyla birlikte plastik alışveriş poşetleri 25 kuruştan satılmaya başlanmıştı. Kanunda, “Her yıl plastik poşet fiyatlarının ücret tabanı 25 kuruştan az olmamak şartıyla güncellenecektir.” ibaresi de bulunuyor. Bu doğrultuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 2020 poşet fiyatının belirlenmesi için düzenlediği toplantı büyük önem taşıyordu. Toplantıda 25 kuruşluk uygulamanın olumsuz etkilerini henüz üzerinden atamayan plastik poşet üreticileri ile tüketicilerin yüzünü güldüren bir karar alındı ve 2020 yılında plastik poşetlerde ücret artışı yapılmadı. Bulunan formül, marketin aldığı pay 10 kuruştan 7 kuruşa çekilirken Geri Dönüşüm Katkı Payı Kesintisi’nin 15 kuruştan 18 kuruşa çıkarılması oldu. Böylece GEKAP kapsamında her türlü ambalaj yeniden değerleme oranı ile yüzde 22.58 oranında

134

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

zamlanırken sadece plastik poşetler zamlanmamış oldu. PAGEV’İN KATKISI OLDU 25 kuruşluk ücretli poşet uygulamasının hem plastik poşet üreticilerini hem de tüketicileri zor duruma soktuğunu belirten Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu şunları söyledi; “Bu uygulamadan kimsenin daha fazla olumsuz etkilenmemesi için konunun takipçisi olmaya devam ediyor ve çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Son olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının fiyat belirleme komisyonu toplantısına TOBB Meclisi, PAGEV Plastik Poşet Üreticileri Komitesi olarak katıldık. Perakendeciler, tüketiciler ve üreticiler açısından olayın tüm boyutlarını değerlendirdik. Toplantıda 25 kuruşluk fiyatın kesinlikle artırılmaması gerektiği

noktasında görüş bildirdik. Bakanlığımız da bizlerle görüş birliği içinde bir karar alarak poşet fiyatlarında artışa gitmedi ve 2020 yılı için de 25 kuruş olarak belirledi. Alınan karardan son derece mutluyuz, desteği olan tüm kurum ve kişilere teşekkür ediyoruz.” MARKETE 10 DEĞİL 7 KURUŞ 2020 ile birlikte market kasalarına giden payın 7 kuruşa düştüğünü belirten Eroğlu; “En başından bu yana ücretli poşet uygulamasının marketlere gelir kapısı olmasına karşıyız. Geri Kazanım Katkı Payı’na ilişkin yönetmeliğe göre fiyatlar her yıl Maliye’nin belirleyeceği paya göre artırılıyor. Bu yıl da tüketici hiçbir şey değişmeden 25 kuruşa poşet alacak. Fakat poşeti satan perakendeciye kalan 10 kuruş 7 kuruşa düşerken devlete aktarılan 15 kuruş ise 18 kuruşa yükseldi.” diye konuştu. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

135


YAĞLAYICI AMBALAJLARI

MAKALE PROF. DR. FILIZ KARAOSMANOĞLU İTÜ KİMYA MÜH. BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM VE TÜKETİM DERNEĞİ BAŞKANI

136

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Yağlayıcı ambalaj pazarı 2009:2024’e kadar endüstri büyüme eğilimleri ve tahminleri değerlendirme analizi adlı rapora göre 2016 yılında dayanıklılık, kolay bulunurluk ve maliyet avantajlarıyla plastik, ambalaj pazarının %70’inin üzerinde pay sahibi oldu. Bu payın %40’ı polyetilene ait. Metal ambalajlarda ise hafif, bol bulunur, maliyeti düşük alüminyum payı %60’tır. Ambalajlarda fıçı ve bidonlar en büyük geliri elde ederken, yakın gelecekte kovalarda talep artışı beklenmekte. Otomotiv ve enerji sektörlerindeki pozitif büyüme göstergelerinin yaplayıcı ambalaj pazarını yönlendireceği ön görülürken, ambalajlı yenilikçi malzeme, geri dönüşüm ve eko-tasarım çözümleri, tekrar doldurma, son ürünün karbon ve su ayak izinde ambalaj izinin düşürülmesi gibi başlıklar gündemde. Yağlayıcı üreticileri ve ambalaj tedarikçilerinin sürdürülebilir seçeneklere yönelimi ambalaj atık yönetimi açısından da mühim bir husustur. Çünkü ömrünü tamamlamış her yağlayıcı ambalajı kıymetli bir ham maddedir. Bu nitelik

unutulmamalıdır. Başta plastikler olmak üzere, atık ambalajlar geri dönüşüme ve/veya ileri dönüşüme girerek döngüsel ekonomide katma değer kazanmalıdır. Atık Yönetimi Yönetmeliği (2015) Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği (2017) ve Sıfır Atık Yönetmeliği (2019) yağlayıcı ambalajlar için yükümlülükler getirirken 31 Aralık 2019 tarihli “Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik” kapsamında ambalajları sürenlerden/ithalatçılardan tahsil edilecek geri kazanım katılım paylarının belirlenmesi, beyan edilmesi, tahsilatı ve izlenmesi amaçlanmaktadır. Bu yönetmelikle Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) ve Depozito kavramları üretici yükümlülüğüne girdi. Belirli maddi değeri üzerinde taşıyarak piyasaya arz edilen ürünlerin/eşyaların kullanım sonrasında, kullanıcı veya tüketicilerden iade alınmasına yönelik kurulan/ kurdurulan sistem “depozito” olup GEKAP Beyannameleri’nin verilmesi ve uygulanması gerekmektedir. GEKAP ödeme yükümlülüğü ürünlerin yurt içinde piyasaya arz edilmesi/ithalatın gerçekleşmesiyle başlamaktadır.


1 Ocak 2020 tarihinden başlayarak madeni yağ için “50 Krş/kg GEKAP tutarı” ödenecektir. Türkiye Sıfır Atık Vakfı Kanun Taslağı’nda “çevreyi koruma bilincini oluşturmak, sıfır atık yönetimini destekleyen etkin bir uygulama için sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına, yaygınlaştırılmasına ve geliştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunmak, depozito sisteminin kurulmasına ve geliştirilmesine katkı sağlamak, depozito sistemlerini uygulamak, uygulattırmak ve tüm taraflar arasında koordinasyonu sağlamak” hedeflenmektedir. Bu ciddi sorumluluğu güzel vatanımız ile gezegenimiz de beklemekte. Ülkemizin ve çevremizin geleceği için GEKAP’a sektörel tam destek sunan yağlama yağı üreticilerinden bana ulaşan bilgilere göre düzenlenmesi beklenen hususlar: 1- GEKAP’ın nasıl toplanacağı, faturada gösterilip gösterilmeyeceği konusunda açıklık getirilmelidir. 2- Bazı GEKAP mükellefleri ve Orijinal Ekipman Üreticileri (OEM) için muafiyet ve mahsuplaşma imkanı tanındı. Ancak

faturada gösterme, beyan ve kanıt sunma hususlarının nasıl olacağı belli olmalıdır. 3- İthal edilen bir ürün ihraç edilirse, ithalatta ödenen GEKAP bedeli ürün maliyetinde kalıyor. Bir mahsuplaşma yok. Bu durumda yaratılan katma değerin kaybolması önlenmelidir. 4- Kauçuk malzeme üretimi, termoplastik malzeme üretimi, patlayıcı üretimi ve tekstil kimyasalları üretimi için proses yağları ham madde. Bu yağ bir atık oluşturmamakta. Bu üretimlerde GEKAP nedeniyle yağ tüketicilerinin maliyeti otomatik olarak artıyor. Büyük ölçüde ihracata çalışan bu kuruluşların ortalama yüzde 5-10 arasında bir maliyet artışını kaldırmaları mümkün değil. Bir yandan teşvik verilen bu sektörler diğer yanda pazar kaybına uğrayacaktır. Bu nedenle yağ tüketicilerine bir mahsuplaşma veya iade mekanizması tanımlanmalıdır. GEKAP yağlayıcı yıllık akçesinin kabaca bir hesabı yapılırsa yüksek bir tutara ulaşmaktadır. Bu potansiyel ekonomik tutarın yeşil vatanımız, mavi vatanımız için başta ileri dönüşümde olmak üzere yağlama yağı atık yönetimi için değer kazanması ülke menfaatimizedir. P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

137


YEŞIL EKONOMI YOLUNDA SIFIR ATIK MAKALE PROF.DR. FILIZ KARAOSMANOĞLU İTÜ ÖĞRETIM ÜYESI SÜRDÜRÜLEBILIR ÜRETIM VE TÜKETIM DERNEĞI BAŞKANI

138

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

“Yeşil ekonomi yolunda sıfır atık” dedik ve konusunun lider etkinliğinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ana desteğinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Sanayi ve Teknoloji, Savunma, Tarım ve Orman, Ticaret bakanlıklarının üst düzey temsiliyetiyle, 16-17 Ekim 2019 tarihlerinde Ankara’da 10. Türkiye’de Tüm Yönleriyle Atık Yönetimi Paneli (10. TÜRKTAY) için atık imecemizi yaptık. Sürdürülebilir üretmek, tüketmek, hizmet sunmak ve iklim değişimiyle mücadele için atık yönetimi vazgeçilemez. En iyi atık yönetimi için de olmazsaolmazlar: Yurttaş bilinci ve katılımı; Sivil toplum katkısı; Medya Desteği; Politika yapıcılar ve karar vericilerle sektörün iletişimi; Sektörü hızlandırıcı mevzuat; Güçlü atık endüstrisi. Bu kapsamda, “İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi” hedefli On Birinci Kalkınma Planı’nın “Yaşanabilir Şehirler, Sürdürülebilir Çevre” gerekliliklerine uygun hızla büyümesi için fikir üreten, mevzuat çalışmalarına bilgi sunan, başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere Resmî erkle, yerel yöneticilerle ve siyasilerle yakın iletişimde, verimli ve etkin bir platform

olarak 10. TÜRKTAY Yürütme Kurulu görev yapmaktadır. Mevzuat taslakları, sektörel sorunlar ve çözümleri için hazırladılarımız ve TÜRKTAY Sonuç Raporlarının devlet katında gördüğü dikkat ve değer bizlere gurur ve umut veriyor. Yüksek katılımlı 10.TÜRKTAY çevrimiçi izlenerek güzelim Türkiye’mizin atık işleme tesislerindeki elle ayıklamacılar, bakımcılar, işletme müdürleri ve nicelerine de ulaştı. 10. TÜRKTAY’ın yaygın etkisini Sıfır Atık Projesi’ni himayesine alan Hanımefendi Emine Erdoğan’ın teşrifi artırırken, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın teşrifi ise atık endüstrimizin çevre ve ticaret için önemini vurguladı.”Zamana karşı yarışımızda, kazanan taraf olmak istiyorsak yeşil ekonomiye geçişi hızlandırmalıyız. Tüm tarafların iş birliğini mutlaka sağlamalıyız.” diyen Hanımefendi E. Erdoğan’a şükranımızı arz ediyorum. Kıymetli bakanlarımız ve kamu mensuplarına sadece 10.TÜRKTAY için değil, atık endüstrimizin gelişimi için her daim verdikleri emek için teşekkür ediyoruz.


Milletvekillerimiz Hacı Osman Akgül, Ahmet Akın ve Dr. Şenol Sunat’ın siyasi partilerin Türkiye’de atık ekonomisinin sanayi, enerji ve istihdama etkisi ile stratejik önemi üzerine değerlendirmelerini dinledik. Siyasi desteklerinin bizle olduğunu ve atık sektörü için kapılarının hep açık olacağını belirten güler yüzlü milletvekillerimize içten teşekkürümüzü sunuyorum. Atık sektörümüz için, geri dönüştürülebilirler için Ankara güç ve hızlandırıcı. Hep beraber sorunlarımızı ve çözümlerini konuştuk. 10.TÜRKTAY Sonuç Raporu hazırlıklarımız başladı. Paylaşacağız. Türkiye’mizde en büyük sorunumuz oluşan atığı lisanslı tesislerimizin kapısından sokamamak. Diğer deyişle atık endüstrisinin işleyeceği, kömür, petrol, doğal gaz, cevher, tarla ve orman gibi değer katacağı ham maddeye, geri dönüştürülebilirlere ulaşamamak. Atık çıkış noktasından sonra ciddi oranda kayboluyor ve sonunda maalesef çevrede tehlikeli sorunlar ile mühim

ekonomik kayıp oluyor. Yeşil ve mavi vatana yazık. Yeşil akçe ve yeşil istihdam artmalı, atık endüstrimiz büyümeli. Sektör çöpten çöp çıkarmamak üzere bekliyor. Unutmayalım çöp, çöp değildir. Atık ulusal servetimizdir. Hepimize düşen en büyük görev, atık önceliklemesine göre en az atık oluşturmayı, sıfır atık yönetim sistemini hedef alarak, oluşacak atığın yolculuğunu takip ederek, mevzuata uygun işlenmesini ve yeşil ekonomide değer kazanmasını sağlamak. Çünkü Turgut Uyar’ın dizelerinde olduğu gibi Türkiye’miz kıymetli: Seni boydan boya sevmişim, Ta Kars’a kadar Edirne’den. Toprağını, taşını, dağlarını Fırsat buldukça övmüşüm Sen vatanımsın, ekmeğimsin. Kaynak Dünya Gazetesi Sürdürülebilir Dünya Sayfası Köşenin Adı: Sürdürülebilir Yaşam P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

139


ÖZEL RÖPORTAJ

KAYALAR PLASTİK YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA KAYA

13 YAŞINDA 5 LIRA ILE ÇIKTIĞI KÖYÜNE

MESLEK LISESI YAPTIRDI

140

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


M

ustafa Kaya 13 yaşında, cebinde 5 lira ve delik 25 kuruş ile çıkmış Trabzon’daki köyünden yola… Haftada 7 gün, günde 18 saat çalışarak ilk sermayesini oluşturmuş, askerde bile yumurta satarak para kazanmış. İlk işi bakır, sonra alüminyum ve geleceği görerek plastik sektörüne yatırım yapmış. PAGEV’in de ilk kurul üyesi ve ilk üyelerindendir. Kaya, “Sektör fuarları büyüdü ve uluslararası olması PAGEV sayesinde oldu.” diyor. Bize önce biraz kendinizi tanıtır mısınız? 1952 yılında 13 yaşındayken İstanbul’a geldim. Evden ayrılırken cebimde sadece babamın verdiği 5 lira ve bir de delik 25 kuruş vardı. Arabaya ilk binişim de Maçka’dan Trabzon’a gelirken oldu. Trabzon’a geldiğimizde de gemiyi bir gün bekledik ve sonra bindik. O dönemde liman olmadığı için gemi denizin ortasındaydı. İstanbul’a gelişimiz 16 gün sürdü. Geminin içinde çok ağır bir koku vardı. İnsanlar üst üste yatıyor, yatak yorgan yok, yemek yok, içmek yok... Geminin üstünde dolaşırken aşağıdaki bir fırın kendi personellerine ekmek pişirdiklerini görünce “Bana bir ekmek verir misiniz?” dedim ve 25 kuruşumu ona verip bir tane ekmek aldım. O gemi bana çok büyük bir ders oldu. İstanbul’a geldik, Tophane’ye, Tophane’den Fatih’e geldim. Orada yorgancılığa başladım. Kapalı Çarşı’ya fason iş yapıyorlardı, sırtımda 35 kilo yükle Fatih Çarşamba’dan Kapalı Çarşı’ya işçilik yapıyordum. 10 kuruşa ekmek ve biraz da helva alıyor ama pazar günleri 25 kuruşluk yemek yiyordum. Sonra haftada 7,5 lirayla bakırcılığa başladım. İnsanın hayatı boyunca bir hedefi olması gerektiğine inanırım

ben. Herkesin 100 lirası olur senin 1 liran olur, ama sen o 1 lirana bak, yaşamını ona göre düzenle. Ben orada sabah 7’den akşam 7’ye kadar günde 12 saat çalışıyordum. Akşamları 1-2 kuruşluk yemek yiyor, geçimimi sağlıyordum. Pazar günleri de 2 kuruşa gazoz ve 5 kuruşa karpuz satıyordum. Başlangıç böyle oldu. GÜNDE 18 SAAT ÇALIŞTIM İstanbul’a geldikten 5 sene sonra memlekete gittim,giderken de diplomat gibi giyinmiştim. Üst baş düzgün olduğu için memlekette görenlerin dikkatini cezbediyordum.“İstanbul’dan bir çocuk geldi, acaba kimin çocuğu?” falan diyorlardı. Öyle ki annem babam bile tanımadı beni. O arada evlendik ve askere gitmeden önce bir çocuğum doğdu.Askerlik yaparken de pazar günleri köylülerden yumurta alır ve1-2 kuruş kârla askerlere satardım. Yani askerdeyken de para kazanıp aileme bakıyordum. Askerliğim bittiğinde memlekete gidersem orada bir yaşam olmadığı için kendime bir hedef seçmem gerektiğini düşündüm. Ve böylece İstanbul’a gelerek 3 sene daha İstanbul’da kaldım. Hanım isyan ettiyse de 3,5 sene hiç izne bile gitmedim. Bu arada çok iyi ve çok çalışkan bir bakırcı usta oldum ama… Günde 18 saat çalışıyor, haftada 30-40 lira kazanıyordum. Sonra

Ankara’da bir iş kurmaya karar verdim. Bu arada Ankara’yı da hiç bilmiyordum. 200 lira para biriktirmişim, 400 lira kredi almışım ki o zaman 400 liraya ev ya da arsa satın alınabiliyordu. Aldım takım taklavatımı Ankara’ya gittim. Orada kötü bir yerde, kötü bir dükkân tuttum. Ancak orada iş yapamayınca başka bir yer bulup oraya taşındım.Gece de orada kalıyordum. Satış yeri, imalathane ve yatakhane hepsi aynı yerdeydi. Orada herkes gelip bizden mal istemeye başladı. Satışımı peşin para ile yapıyordum. O zaman bakırcılık yapıyor, ham maddeyi de İstanbul’dan alıyordum. Ama öyle bir noktaya gelmiştik ki, 1 ton istiyorsak 2 ton gönderiyorlardı. “Bu kadar borcumuz oldu, ödeyemeyiz” diye telefon açtığımızda da sizden para isteyen kim, siz çalışın yeter diyorlardı. Haftada 3 kere İstanbul’a havale çıkarmaya başlamıştım. Derken o ufacık dükkân bize küçük gelince önce yanındaki binayı ve sonra da bir iş hanını aldık.O dönem Ankara’da bulunan 3 kaloriferli binadan biriydi o iş hanı. Orayı satın alınca, işimiz de makinelerimiz de büyüdü;işçi sayısı da 30’a çıktı.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

141


Piyasaya mal yetiştiremiyorduk başlayınca diğer ufak ürünleri bıraktım. 1995 senesinde plastik ve metali Büyükçekmece Güzelce’ de aldığım 2000m2 ye Kayalar fabrikaya taşıdım. Orası da yetmemeye başlayınca fabrikayı 50 bin m2’ye çıkardık. Sonra sanayiye dönük çöp endüstriyel plastik ekipmanlarını üretimine hız verdik ve 35 ülkeye satış ağı oluşturduk.

Bu arada bakırcılık yaparken o dönem yeni çıkan alüminyumculuğa döndüm. Sonrasında da plastik züccaciyeye de başladık.Bir yandan imalat bir yandan da züccaciye yapıyorduk. O dönemde haftada belki 5-6 gün İstanbul’a geliyordum, devamlı sevkiyat vardı. İstanbul’a geldiğimde Muammer Yüceler, Nazmi Şahin, İbrahim Bodur gibi arkadaşlarımızdan mal alıyordum. Leğen, çamaşır sepeti gibi şeyler alıyorduk. Leğen dediğimiz de o zamanın banyo teknesiydi. Kimsenin evinde banyo, küvet yoktu. Sobanın yanına koyardık o leğeni, onun içinde yıkanırdı insanlar. Bir de inceydi o leğenler, yerinden sallasan su dökülürdü, onun için yerine koydun mu orada kalacak. O kadar çok satış yapılıyordu ki mal yetişmiyordu. Bu arada İstanbul’dan bir fabrika alıp alüminyum levha haddehanesi kurmuştum. Malı eritip önce levha hâline getiriyor,

142

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

sonra da Ankara’da mutfak eşyası yapıyordum.İşim öyle büyüdü. Plastikte ise peşin para ile çalıştığımız hâlde mal bulamıyorduk, ham madde yoktu. Sonra alüminyum levha yaptığım yere büyük bir plastik enjeksiyon makinesi aldım ve orada çamaşır leğenleri basmaya başladım. Ardından makinelerin sayısını artırdım. İtalya’ya fuara gittiğimde bir makine bulduk, iki tane de sandalye kalıbı vardı. Pazarlık edip makineyi kalıpla birlikte alıp getirdim. Bizde sandalye kalıbı olduğu duyulunca mal yetiştiremedik. Bu arada yerimiz yetmeyince bir bina daha aldık. Sektördeki arkadaşlarımızla, ailece ve özel dostluklarımız oldu, seyahatler yaptık. Hangi yıllarda oldu bunlar? Plastiğe 1970’te,imalatına da 1974’te başladım. Bir makineyle başladığım iş bu noktaya geldi. Sandalyenin ardından mobilyaya

Mutfak işini yaparken kardeşler arasında biraz problem çıkınca ayrılmıştık. O süreçte fabrika bize düşünce ben metal yani endüstriyel mutfak işini buraya aldım. Burayı kızım, büyük fabrikayı da büyük oğlum yönlendiriyor. Ben de hem plastiğin hem de çeliğin yönetim kurulu başkanıyım ama yetki ve sorumlulukları onlara verdim. Her iki fabrikada da ofisim var ve haftada ya da ayda bir kontrollerim oluyor. 3 tane de çocuğum var. Hepsi üniversite mezunu, hepsi de çok çalışkanlar. Oğlum Fikret Kaya İstanbul Sanayi Odası Meclisi Üyesi ve Tobb gibi sosyal sorumluluk projelerine önem vermektedir. Büyük kızım 5-6 sene önce rahmetli oldu. Benim sağ kolum idi, benim başım ağrısa o hastalanırdı, o kadar düşkündü bana. Ben iş hayatımda yeniliğe adadım kendimi, yeniliğe adamasam hiçbir zaman kararlar alamaz, Tahtakale’nin merdiven altında kalırdım. 1974’te Amerika ambargosu yediğimizde uçaklar kalkmıyordu. Uçaklar bir parça yüzünden kalkmıyormuş, bana getirdiler, Getirin, kalıbını yapın ben size yapayım, dedim. Getirdiler, kalıbını yaptılar ve ben 50 tane yaptım, 1 lira da para almadım. Böylece o uçak kalktı.


Minimum alan maksimum verim!

İKİ-PLAKA

ÜSTÜN PERFORMANS

%30 - %50 ENERJİ TASARRUFU

SRC-DP IKI PLAKA Servo Enerji Tasarruflu Enjeksiyon Makineleri (6,000-33,000 kN)

SRC - DP İki Plakalı enjeksiyon makineleri, benzersiz kompakt tasarımı, yüksek verimlilik için geliştirilen servo sistemi ve Alman marka elektrikli mal alma ünitesi ile büyük avantaj sağlar. Beyaz eşya, endüstriyel ve otomotiv gibi yüksek gramaj ağırlığına sahip büyük boyutlu ürünler için, daha az yer kaplayan alanlarda üretim imkanı sağlar.

Mecidiye Mah. Ağrı Cad. No.51 Sultanbeyli - İstanbul

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

143


Lisanımız olmadığı için çok sömürüldük 1974’te plastik işine başladığınızı söylediniz, o yıllarda ham madde sıkıntısı da var. Sandalye gibi büyük ürünler üretirken ham madde işini nasıl çözüyordunuz? O gün hiçbir ham madde yok, ne çelik ne alüminyum var, her madde kıt. Döviz yoktu, döviz olmayınca da dışarıdan mal gelmiyordu. Böyle olunca Petkim kuruldu. Eskiden İzmir Aliağa vardı, sonra Petkim kuruldu. Bizim tahsisatlarımız vardı.Bu arada haybeciler vardı, çıkarmış tahsisatı ama hiç imalatı yok.Sonra naylon geri dönüşümler başladı, ancak onları da yıkıyorlar ama içinde taş toprak oluyordu. Dolayısıyla yaptığımız mal da kaliteli olmuyordu. İthalat var ama 10 liralık mal 100 liraya satılıyor. Piyasa böyle belirsizdi, bir fiyat listesi yoktu. Sabahtan 10 lira olan şey öğleden sonra 15 lira oluyordu. Biz daha çok tüccar Yahudilerden alıyorduk malı, çünkü onlar dünyada söz sahibi olduğu için ne

144

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

yapar eder bir yerden bulurlardı. Bir de 1970-1980’lere kadar Tahtakale’deki Türkler arasında yabancı dil bilen yoktu. Lisanımız olmadığı için o dönemde çok da sömürüldük. Benim lisanım olsaydı, biz burada daha büyük yerlere gelirdik.Bunun acısını çektiğim için çocuklarımı hep okuttum. Petkim tahsisat veriyordu ama o da sözünde durmuyordu. Mesela tahsisatımız 50 ton ama ben ayda 3-5 ton mal alıyordum. Paramız var ama mal yoktu. Mal almak için avans veriyorduk. Öyle ki o Yahudi 1 ton mal yerine 50 ton veririm dese millet hemen parayı veriyordu. Biz de iyi satış yapıyorduk, kârımızda çok iyiydi ama arkası olmayan bir mal kara borsa oluyordu.

GEÇMIŞIMIZ YARALI AMA DAHA HUZURLUYDUK Kâr marjı ne kadardı? Böyle bir söyleyebilir misiniz? Çok kâr vardı. Şimdi kâr da şöyle, diyelim ki, sen ham maddeyi bugün 100 liraya alıp malı 150 liraya satıyordun ama 3 gün sonra 100 liralık ham madde 150 lira oluyordu. Çünkü piyasada yok. Bir ham madde 3 el değişiyor, o alıyor öbürüne satıyor, öbürü alıyor… Yani bu ülkede bizim sektörün geçmişi yaralı. Ama yine bugün bakınca çok daha huzurluyduk diye düşünüyorum. Şimdi bakıyorum malımız mülkümüz var ama millette sevgi, huzur yok. Ben yamalı bir pantolonla geldim İstanbul’a. Biz bu yamalı pantolonla pazar günü toplanır arkadaşlarla şarkı, türkü söyler, kemençe çalardık. Şimdi bakıyorum ki, kimse kimseyi ziyaret etmiyor, her şey para değil…Eski sevgiler, ziyaretler, yavaş yavaş azaldı. Dünyada da böyle gerçi.


PAGEV bize ışık oldu

Peki biraz da PAGEV’in kurulduğu yıllardan bahseder misiniz? PAGEV ilk kurulduğunda üye oldunuz mu? PAGEV’in kuruluşu ile bizim haklarımız aranmaya başladı. Yazışmalar yapıldı, dışarıdan mal getirdiler. PAGEV’in kuruluşu bize bir ışık oldu. En azından bizi, derdimizi dinleyecek birini bulduk. Para topladık ve PAGEV dışarıdan toplu mal siparişi verdi. Bir piyasa oluşmaya, bir fiyat istikrarı olmaya başladı. Muammer Bey sağ olsun bize çok ışık tuttu. Yardımcısı Hayrullah Yelkenci’nin de faydası oldu. Biz zaman zaman derneğe gidiyor derdimizi anlatıyorduk. Plastikte öyle firmalar var ki günde 500 ton ham madde kullanıyor, o kadar büyük bir tüketim var. Bir plastik torba üreticisi bile ayda 30 ton mal tüketiyor. Dünya piyasası, ham maddesi oturmuş. Biz Suudi Arabistan’a 50 kişilik bir heyetle gittik. Orada petrokimya olduğu için Japonlar tesis kurmuş, 38 milyon ton üretim yapıyordu o zaman. “Bizi misafir olarak kabul eder misiniz?” dedik,“Ederiz ama piyasa olarak size mal satamayız” dediler. Çünkü Alman bir firma ile ortaklar. Şimdi Petkim’i de bizim Aliağa’yı da sattılar, Aliağa’yı Azerbaycan aldı. Onlar da doğru dürüst bir yatırım yapmadılar ve fabrika da elimizden gitti. Ham maddeyi dışarıdan getirip

satıyorlar. 100 ton üretim yapıp 500 ton dışarıdan getirip satıyorlar. EĞITIM ÇOK ÖNEMLI PAGEV’ in açtığı okullarla ilgili neler söylemek istersiniz? Ben okula gitmemiş olmamın sıkıntısını çok yaşadığım için eğitime çok önem veriyorum. PAGEV’ in okullarını da hepimiz yardımlaşarak kurduk. Şimdi bir tane Gebze’de bir tane de Halkalı’da okul var. Aslında o konuda sanayiciler olarak geç bile kaldık. PAGEV’de çalışan arkadaşlar bize öncülük yaptı, onları yapmak çok faydalı oldu. Şimdi oradan mezun olanlar sektöre geçiyorlar. Önceden plastiğin işlemesi bile bilinmiyordu, kalite oradan başlıyor zaten. Hayrullah Yelkenci Tahtakale’den çıktığı, teknik yönüne biraz daha çalışmaya başladığı ve makine de yaptığı için bize o öncülük yaptı. Biz de onları maddi olarak destekledik. Bu arada bu okullar da vesile oldu ve diğer organize sanayilerde de okul yapmaya başlandı. Şimdi yapılan okullar da yeterli gelmiyor. Devlet bize “Yer göster, senin orada okul yapalım, senin elemanların da günde 1 saat gelsin orada okusun, 7 saat çalışsın. Dışarıdan gelen çocuklar da orada okuyup sizin işte çalışsın;

sigortalarını da biz verelim.” diyor. Bu sene Büyükçekmece’de kurulan okulda 1600 çocuk okuyor şimdi. İşçilerimiz gidip orada eğitim alıyor, mühendislerimiz de plastiğin ne olduğunu, plastiğin ham maddesinin nasıl işlendiğini anlatıyorlar orada. Metal, plastik ve diğer bölümler var. Ben eğitim konusuna çok önem veriyorum. Biz köyümüze Gürün’e giderdik Maçka’dan. Dimdik yokuş, hep kar. Kışın çocukların oradan okula gelmesi çok zor oluyordu. Ben daha 17 yaşındayken para kazanırsam bir okul yaptırmayı hedeflemiştim. Mesut Yılmaz’ın Başbakan olduğu dönemde Maçka’da bir yer verildi ve ben orada kocaman bir Sağlık Meslek Lisesi yaptım, 400 talebe okuyor. Orada önceden okuldan mezun olanlar kızlar meslekleri olmadığı için hemen evleniyordu, ama şimdi bir meslekleri var, çalışıyorlar. Okul 1999’da bitti ve ben hâlâ her sene diploma törenine giderim. Sektörde yeni kuşak ile eski kuşak arasında bir fark görüyor musunuz? Tabii ki fark görüyorum yeni nesil olaylara bizden çok daha farklı bakıyor. Bugün dünyada yenilik ve kalite çok önemli… Bizim eskiye göre üretimimiz de değişti, donanımlı personel, mühendisler, kalite kontrol, hatta Ar-Ge’ miz var artık. Benim şimdi buraya ayak uydurmam da çok zor, ama kızım yapıyor onu. Yeni nesile çok güveniyorum ben. Ancak babaların da çocuklarını yeniliğe açık bırakmaları lazım. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

145


Tanrıkulu Şirketler Grubu Tomra teknolojisiyle dönüştürüyor Tanrıkulu, kapasitesini ve verimliliğini TOMRA Sorting sensör tabanlı ayıklama makineleri ile arttırıyor. Tanrıkulu, Sakarya’da faaliyete geçecek tesisi için TOMRA son teknoloji yatırımlara devam ediyor

1

989 yılında İstanbul’da kâğıt, cam ve metal geri dönüşüm ile faaliyetlerine başlayan Tanrıkulu Şirketler Grubu, 2006 yılından itibaren Kocaeli –İzmit ve Sakarya’daki plastik geri dönüşüm tesislerini hizmete sundu. 2014 yılında Kocaeli Çayırova’da kurulan pet levha işleme tesisi ardından yatırımlarına devam eden Tanrıkulu, 2020 sonuna kadar Sakarya’daki yeni pet geri dönüşüm tesisi ile onuncu

146

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

işletmesini faaliyete geçirecek. 2014 yılından bu yana tesislerinde TOMRA teknolojisini kullanan Tanrıkulu, yeni işletmesi için de TOMRA ayıklama makinelerini tercih ediyor. Yeni tesiste yüksek verimlilik için SHARP EYE teknolojisi donanımına sahip dört adet TOMRA AUTOSORT ve bir tane AUTOSORT FLAKE ayıklama makinesi için alım anlaşmaları tamamlandı. Tanrıkulu, 2014 yılında TOMRA

ile başladığı çözüm ortaklığı çerçevesinde ilk olarak Gebze geri dönüşüm ayrıştırma tesisi için 3 adet TOMRA AUTOSORT ayıklama makinesini teslim almıştı. TOMRA makinelerinin avantajları ile üretim kapasitesini kısa sürede 18-20 bin tondan 40-45 bin tona çıkartan Tanrıkulu, 2019 yılında Kullar ve Sakarya’daki iki ayrı karışık plastik ve LDPE işleme tesisi için toplam 8 adet daha AUTOSORT makinesini ayıklama sürecine katmıştı.


Hedef kapasitemiz 100 bin ton Tanrıkulu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Tanrıkulu yeni tesisleri ve makineleri ile ilgili yaptığı açıklamada; “20 milyon üzerindeki yatırımımız ile Sakarya’daki yeni pet geri dönüşüm tesisimizi temmuz ayında faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. TOMRA AUTOSORT makinelerini, yaklaşık 7 yıldır kullanıyoruz. TOMRA çözüm ortağımız olmadan önce manuel ayıklama yapılıyordu ve kapasite artırımı planlansa dahi çok kısıtlı olabiliyordu. Tesislerimize TOMRA teknolojisi girdiğinde birçok yönden avantaj sağladık. TOMRA sayesinde hem son ürün kalitesinde hem de kapasitede yüksek bir standart yakaladık. Bu doğrultuda en üst standarttaki son ürün kapasitemizi, yeni tesisimiz ve makinelerimizin de faaliyete geçmesinin ardından toplam 16 makinemiz ile 100 bin tona çıkartmayı hedefliyoruz.” diye belirtti. Tanrıkulu ve TOMRA olarak hedefimiz, mümkün olan en yüksek saflık derecesini elde etmek Yüksek ham madde verimi, ürün tutarlılığı ve verimliliği sağlayarak kapasite ve kârlılığı arttırmaya odaklandıklarının altını çizen TOMRA Sorting Geri Dönüşüm Türkiye ve Orta Doğu Satış Müdürü Serkan Orhan; “TOMRA, yenilikçi sensörleri ile geri dönüştürülebilir materyalleri hassas bir şekilde tespit ederek yüksek kârlılık ile geri kazanılmasını

sağlıyor. AUTOSORT’un sunduğu yüksek saflık derecesi, ideal geri kazanım oranı ve yüksek standartta ürün kalitesi ile atık tesislerinde kârlılığın arttırılmasına katkıda bulunuyor.” dedi. TOMRA teknolojisi ile sağladığımız kaliteli son ürün, farklı pazarlara açılmamızı sağladı İzzet Tanrıkulu, Türkiye’deki toplama tesislerinden satın alınan, yurt dışından ithal edilen pet ve plastik ambalaj malzemeleri, son teknolojideki seçme, kırma, yıkama ve özel üretim adımları ile geri dönüştürdüklerini belirterek; “Üretimimizin yüzde 35’i ihracat,

yüzde 65’i ise iç pazar için son ürün oluyor. İhraç ettiğimiz ürünlerin yüzde 75’i de Avrupa’ya gidiyor. Su fabrikaları, otomotiv, narenciye sektörü, tarım sulama sistemleri, inşaatta atık sistemleri gibi çok farklı alanlarda ürünlerimiz kullanılıyor. TOMRA ayıklama makineleri sayesinde aynı yüksek standartta ürünü garantiliyoruz. Aynı kapasitede, kalitede ve maliyette son ürün elde ederek yüksek standardı yakaladığımız için tercihimiz TOMRA teknolojisi oluyor. İhracatımızı, bu sayede arttırdık. Kaliteli son ürün, uzak pazara hitap edebilmemizi sağladı.” şeklinde açıkladı.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

147


Kurulumu ve kullanımı kolay AUTOSORT’un yakın kızılötesi teknolojisi esaslı, kullanımı kolay dokunmatik ekranı (ACT) tesislerin, operasyon gereksinimlerine uygun çeşitli ayıklama programları arasından kolayca seçim yapabilmesini sağlıyor. Gelişmiş teknoloji, kendi kendine tanı özellikleriyle birlikte, materyallerin çeşitli parametreler vasıtasıyla ayrı olarak filtrelenmesine olanak sağlayarak, olağanüstü genişlikte bir uygulama serisi boyunca etkili ayıklama işlemini ve yüksek verimliliği garanti ediyor. Tanrıkulu’nun yeni tesislerine kurulumu yapılacak AUTOSORT makineleri, TOMRA’nın SHARP EYE teknolojisi donanımına sahip. Yüksek ışık yoğunluğuyla ön plana çıkan SHARP EYE teknolojisi, tek katlı PET tepsileri PET şişelerden ayırmayı mümkün kılıyor. Böylece AUTOSORT makinesinin çok katmanlı tepsileri ayırma kapasitesini güçlendiriyor. SHARP EYE teknolojisinin verimliliği arttırmadaki avantajına dikkate çeken Serkan Orhan; “TOMRA SHARP EYE, eşdeğer ürünün geri dönüşümü için PET tepsilerinin ve PET şişelerin kimyasal özelliklerindeki en küçük ancak kritik farklılıkları dahi ayırabiliyor. Daha yüksek ışık yoğunluğu için daha büyük bir lens kullanımı ile ayırt edilmesi zor özellikleri bile tespit edebiliyor. Çok çeşitli kalibrasyon olanaklarına izin vererek, geri dönüşüm hattından akan malzemelerdeki en ince moleküler farklılıkları ayırt edebiliyor” diye belirtti. Serkan Orhan, Tanrıkulu tesislerine ilk defa AUTOSORT FLAKE ürününün kurulumu yapılacağına da değinerek; “TOMRA AUTOSORT FLAKE, renk, gelişmiş̧ materyal bilgisi ve metal nesnelerin algılanmasını eş zamanlı olarak başarılı bir şekilde birleştiriyor. Sonuçta tek makine ile dikkate değer ölçüde yüksek saflık ve

148

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

yüksek verimlilik sağlanıyor. Çapak ayıklama uygulamalarını, tane boyutundan bağımsız olarak maksimum çalışma süresiyle optimize ediyor. Tanrıkulu da en yüksek kalite standartlarını sürdürmek amacıyla TOMRA AUTOSORT FLAKE makinemizi yeni hatları için tercih etti,” dedi. Teknoloji ile istihdam azalmıyor, geri dönüşümün zorlu çalışma şartları rahatlatılıyor İzzet Tanrıkulu, düşünülenin aksine otomatik teknolojilere geçilmesiyle

çalışan istihdamının azalmadığına dikkat çekti; “TOMRA AUTOSORT makinelere yaptığımız yatırım ile istihdamımız azalmıyor aksine artıyor. Kapasite ve verimlilik arttığından çalışan sayısı da doğru orantıda yükseliyor. Sadece iş gücünün daha efektif kullanılması ve daha rahat çalışma ortamları sağlanıyor. Geri dönüşüm alanı, insan iş gücü için zorlu bir ortamdır ve gelişmiş teknolojiler ile desteklenmesi insanlara daha katma değerli çalışma ortamı sağlanması için zorunlu” P


Mias Geri Dönüşüm’den ekonomiye ve çevreye katkı Enerji, akaryakıt ve gayrimenkul sektörlerinde yatırımları bulunan Genç İş adamı İhtiyat Coşkun, dünya genelinde yükselen trend olarak dikkat çeken geri dönüşüm sektörüne adım attıklarını söyleyerek “Hem çevreye hem ekonomiye katkı sunmayı hedefliyoruz.” dedi

D

ünyadaki doğal kaynakların korunmasına katkı sağlarken, enerji tasarrufu elde edilmesini ve atık miktarının azaltılarak çöp işlemlerinde kolaylık sağlanmasına fırsat sunan geri dönüşüm endüstrisinde yatırımlar devam ediyor. Geri dönüşümün uzun vadede verimli ekonomik yatırım anlamına geldiğine işaret eden Mias Geri Dönüşüm Yönetim Kurulu Başkanı İhtiyat Coşkun, çevrenin korunmasını sağlarken, ekonomiye katkı sunan geri dönüşüm endüstrisinin Türkiye’de yatırıma uygun alanlardan birini oluşturduğunu ifade ederek şöyle konuştu, “Geri Dönüşüm Endüstrisi, tüm dünyada yükselen trend olarak karşımıza çıkıyor. Geri dönüşümün öne çıkmasının sebebi elbette hem kaynakların verimli kullanılması ve ekonomiye dair katkı hem de doğal kaynakların korunmasıdır. Plastik sektöründe ithalatçı konumda olan Türkiye’de geri dönüşümün gelişimi oldukça önemli. Ülkemizde geri dönüşüme yatırım yapan firma sayısında artış gözlenmesi aynı zamanda ithalatın

azalması anlamına da geliyor. Enerji, akaryakıt ve gayrimenkul sektörlerinde yoğunlaşan yatırımlarımıza son olarak bizler de geri dönüşüm halkasını ekledik. Nevşehir Organize Sanayi’de, Mias Geri Dönüşüm markası ile bu alanda üretim yapma yolunu seçtik. Amacımız ülkemizin kaynaklarının en verimli şekilde kullanılması, geri dönüştürülmesi ve ithalata olan bağımlılığın en az seviyelere indirgenmesidir. Yaptığımız üretimle geri dönüşüme katkı sunarken öte yandan oluşturduğumuz istihdamla iş gücüne katı sağlamayı amaçlıyoruz. Ekonomiye katkı sunmanın yanında sorumlu endüstrinin parçası olarak geri dönüşümle çevrenin de korunmasını hedefliyoruz.” Mias Geri Dönüşüm markasıyla, Lisanslı Toplama Ayrıştırma ve Geri Dönüşüm Tesisiyle üretim yaptıklarını söyleyen Genç iş adamı Coşkun, çapak imalatında ayda yaklaşık 300 ton üretim yaptıklarını ifade ederek sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Üretimde ileri teknolojiyi kullanıyoruz. Parkurlarımızı

sürekli yenileniyoruz. Malzemeler ayrı ayrı çekiliyor, birinci sınıf geri dönüşüm çapak ham madde üretiyoruz. Hurda veya atık plastiği geri dönüştürerek malzemeyi faydalı ürünlere dönüştürüyoruz. Plastik çapak üretim ve satışıyla hem çevreyi koruyor hem ekonomiye katkı veriyoruz.” HEM ÇEVREYE HEM EKONOMİYE KATKI Geri dönüşüm endüstrisinin hem doğayı korumak için hem de ekonomik kazanım için önemli olduğunun altını çizen Coşkun sözlerini şöyle tamamladı: “Plastik Geri Dönüşümle; 1050 adet geri dönüştürülmüş plastik tepsiden 6 kişilik bir oturma grubu yapılabilir. 2,5 litrelik 1 plastik şişe geri kazanılıp üretimde kullanılırsa 6 saatlik 60 watt’lık elektrik enerjisi tasarruf edilebilir. 25 adet 2 litrelik içecek şişesi geri kazanılsa bu maddeden 1 plastik süveter elde edilir. 25 kullanılmış plastik şişeden 1 ceket üretilebilir. 35 adet 2,5 litrelik kullanılmış PET şişeden 1 uyku tulumu yapılabilir.” P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

149


Elektronik çek

devreye girmeli

PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, Capital Dergisi’ne sektörde baş gösteren ekonomik sıkıntılar ile ilgili röportaj verdi

P

iyasalardaki finansal zorlukları gündeme taşıyan Capital Dergisi’nden Nilüfer Gözütok, nakit sıkışıklığı ve ödemeler dengesine ilişkin konular hakkında PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu ile özel söyleşi gerçekleştirdi: Sektörünüzde nakit sıkışıklığı var mı? Bunun nedenleri hakkında ne düşünüyorsunuz? 2018 Ağustos ayından itibaren sektörde bir nakit sıkışıklığı mevcut. Nakit sıkışıklığı yaratan nedenleri şöyle sıralayabiliriz; 1) Vade uyuşmazlığı. Ana maliyet kalemleri olan plastik ham maddesi, elektrik ve işçilik ortalama 45 gün vadedeyken

150

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

fazla neler yapılması gerekiyor? En önemli konu karşılıksız çek ile ilgili caydırıcılığın arttırılması gerekiyor. En kalıcı çözüm ise banka garantili elektronik çek karnesine geçiş. Bu konuda birçok çalışma yapıldı ancak popülist politikalar sebebiyle uygulamaya bir türlü gidilemedi. Tek başına bunun Sıkışıklık küçük ve büyük çözümü bile piyasadaki nakit oyunculara nasıl yansıdı? Hangi tip şirketler daha fazla etkilendi? sıkışıklığını çözecek güçte bir Borçluluk oranı yüksek olan sektör önlemdir. Piyasada çeke olması firmaları çok olumsuz etkilenirken gereken güven ve kredibilite sağlandığında başlı başına öz sermaye ile çalışan firmalar büyük bir finansal enstrüman nispeten daha az etkilendi. hayata geçirilmiş olacaktır. Yine haksız konkordatolar konusunda Sıkışıklığı aşmak için sektör da yasal prosedürün gözden nasıl formüller geliştirdi ya da geçirilmesi gerekiyor. P geliştiriyor? Bu konuda daha satışlar ortalama 150 gün vadede. 2) Bankalardan kredi almada yaşanan güçlükler 3) Konkordatolar sebebiyle tahsilat güçlüğü 4) Karşılıksız çek oranlarındaki artış


BAREKS çevreci projelerle ihracatta rekora koştu

Yüksek teknoloji yatırımları ve çevre dostu yeşil çözümleriyle müşterilerine değer katan Bareks, rekor seviyeye taşıdığı ihracatıyla Türkiye ekonomisinin büyümesine yaptığı katkıyı arttırıyor

2

002 yılında Bakioğlu Holding kuruluşu olarak 3 katlı laminasyon filmleri üretmek üzere faaliyetine başlayan BAREKS, 20 yıla yaklaşan sektör deneyimi ve ihracat vizyonuyla hızlı ve emin adımlarla büyümeyi sürdürüyor. Standart ürünler yanında ürün portföyünü, ülke ekonomisine katma değer sağlayan ve çevre dostu ürünler üzerinden genişleten BAREKS, 2019 yılında kuruluşundan bu yana en yüksek ihracat rakamına ulaşmayı başardı. İzmir Serbest Bölgesi’nde tam kapasite çalışan 2 fabrikası ile yıllık 44.000 tonluk üretim kapasitesinin %80’ini başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, 30’dan fazla ülkeye ihraç eden BAREKS, özellikle 2019 yılında ARGE çalışmalarına hız kazandırıp, “Yeşil Projeler” adı altında 5 farklı segmentte yepyeni ürünlerini müşterileriyle buluşturdu.

AVRUPA’DA SES GETİRDİ BAREKS’in özellikle katma değer yaratmak için markalaşmanın şart olduğu bilinciyle geliştirdiği niş film projesi başarılı oldu. Dünyanın önde gelen ülkelerinde ses getiren proje, özellikle Avrupa’nın ilk 5’inde yer alan sektör devlerinin onaylı portföyü arasına girmeyi başardı. PET laminasyonlu yapılara alternatif olarak geri dönüştürülebilir (recyclable), baskı yapılabilir, yüksek ısı dayanımlı ve özellikle su buharı/aroma geçirgenliği düşük PE çözümleri geliştiren BAREKS, bu alanda paydaşlarından tam puan aldı. Ayrıca BioPlastik kategorisinde de %100 mısır nişastası bazlı bio-çözünür ve %100 şeker kamışı bazlı karbon ayak izini minimize eden çözümler gibi doğa dostu filmleri, katma değerli marka ürünler kategorisinde alternatif çözümler olarak portföyüne kattı.

Özellikle son dönemde Avrupa Komisyonu ve Parlamentosu’nda da yoğun gündem olan ve süre kısıtı ile regülasyon altına alınan “Geri Dönüşümlü Ürün Kategorisinde” ise, Avrupa’da sektör öncülerinden bir çözüm ortağı ile ortak bir projeye imza attı. Buna göre BAREKS, halihazırda hane halkı tarafından tüketilmiş plastik içerikli ürünlerden, çeşitli yüzdelerde kullanılmak suretiyle üretilmiş PE projesini hayata geçirdi. Bu proje kapsamında üretilmiş, baskısı yapılmış ürünler marketlerde yerini almaya başlayarak bilinçli tüketicilerin hizmetine sunulmaya devam ediyor. BAREKS, bir yandan ülke ihracatına standart ürünlerin yanı sıra değer yaratan ürünlerle katkısını arttırırken, diğer taraftan çevre bilinci yüksek ürünlerle ambalaj sektörüne hizmet vermeyi sürdürüyor. P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

151


PLASTİĞİN DOĞADA YERİ YOK HAYATIMIZDA YERİ ÇOK

152

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


BİLİNÇLİ BİR TOPLUM, AYDINLIK BİR GELECEK, GÜZEL BİR ÜLKE ve DAHA YAŞANILABİLİR BİR DÜNYA İÇİN AMBALAJ ATIKLARINI KAyNAĞINDA DOĞRU AYRIŞTIRARAK GERİ DÖNÜŞÜME SEN DE DESTEK OL

pagcev pagcev pagevtv pagcev

PAGÇEV, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Yetkilendirilmiş Kuruluşudur PAGÇEV bir PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR

pagcev.org

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

153


EVSİD ihracatla

Avrupa’dan dünyaya yayılacak Türk ev ve mutfak eşyaları sektörünün geçen yılı 2.6 milyar dolarlık ihracatla kapattığını belirten EVSİD Başkanı Burak Önder, bu yıl 3 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini söyledi

E

v ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) 2020 hedeflerini belirleyerek sektör ile paylaştı. EVSİD Başkanı Burak Önder, geçtiğimiz yılı 2,6 milyar dolar ihracatla kapatan sektörün bu yıl yeni alternatif ihracat pazarları keşfetmek için kolları sıvadığını söyledi. 2020 ihracat hedefini 3 milyar dolar olarak belirleyen EVSİD, bu yıl içerisinde yurt dışında altı farklı etkinlikte yer alacak. Ev ve mutfak eşyaları sektörü bir yandan mevcut pazarlardaki konumunu pekiştirecek, diğer yandan Avrupa pazarında derinleşmeye odaklanacak. Nisan ayında Polonya’da gerçekleştirilecek etkinliğe 30 Türk üretici ve Avrupa genelinden 45 ithalatçı katılacak. Bu rakam şimdiye kadar bu kapsamda bir organizasyona rekor düzeyde katılımı ifade ediyor.

154

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

TİCARET SAVAŞLARI Korona virüsünün dünya ticaretinde sınırları yeniden belirlediğini söyleyen EVSİD Başkanı, “Şu anda küresel çapta yaşanan kriz tüm rotaları yeniden belirledi. Üretim potansiyelimiz ve katma değeri yüksek ürünlerimizle dünyanın önemli tedarikçi ülkeleri arasında olabiliriz ancak ticaret savaşlarından nemalanmak bize uzun vadede bir şey kazandırmaz. İhtiyacımız olan şey kısa vadeli kazanımlar değil, orta-uzun vadeli stratejiler. Gerekirse bazı riskleri almak, dersimizi iyi çalışmak durumundayız. Latin Amerika’da, Uzak Doğu’da, Afrika’da ve güçlü olduğumuz Avrupa’da orta ve uzun vadede kalıcı hâle gelmek için stratejiler üretiyoruz. Sadece Amerika pazarı için bir çalışma grubu kurduk. Artık yeni dönemde birbirimizle değil, dünyadaki rakiplerimizle rekabet etmemiz

gerekiyor.” dedi. Önder, EVSİD’in 2020’de altı farklı pazarlama aktivitesine imza atacağını ifade ederek sözlerini şu şekilde tamamladı, “Latin Amerika, Avrupa, Kanada, Amerika, Afrika mevcut hedef pazarlarımız. Bu yıl buradaki fuarlarda güçlü bir şekilde yer alacağız. Uzak Doğu’yu bu yıl Korona nedeniyle askıya aldık ancak özellikle Çin’den yoğun ithalat gerçekleştiren pazarlara ağırlık veriyoruz. Bu, Hong Kong’tan vazgeçtiğimiz anlamına gelmiyor. Buradaki beklentimiz yüksek. Yaz mevsiminin hemen sonrasına denk gelmesi açısından katılımın fazla olacağını düşünüyoruz. Neredeyse bütün fuarlar virüs yüzünden iptal edildi. Büyük olasılıkla virüsten sonra o bölgeye gidecek ilk sektör biz olacağız.” P


Plastik ve Ambalaj Teknolojisinde

Yaratıcı Çözümler

t-max, Tepro Makine’nin Tescilli Markasıdır.

+90 212 549 70 76

İkitelli OSB. ESKOOP Sanayi Sitesi C6 Blok No:327 34306 Başakşehir / İSTANBUL

www.t-max.com.tr PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

155


Ambalajın genç tasarımcıları WorldStar’da Bronz Ödül kazandı ASD tarafından düzenlenen 15. Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nda, dereceye giren 18 öğrencinin projesi WorldStar Student’da yarıştı. Türkiye’den 1 öğrencinin projesi bronz ödül kazandı

D

ünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından her yıl düzenlenen WorldStar Student 2019 Yarışması’nda, Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı katkısıyla her yıl düzenlenen 15. Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nda dereceye giren 18 genç tasarımcı öğrenci projeleriyle yarıştı. Türkiye’den başvuran Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü öğrencileri Mücahit Hilmi Yaman, Fethullah Er ve Abudukeyoumu Yasen “Heinz Ketçap Mayonez Ambalajı” isimli öğrenci projesi ile WorldStar Student 2019 – Uluslararası Ambalaj Tasarımı Öğrenci Yarışmasında üçüncülük elde ederek bronz ödül almaya hak kazandı. Türkiye’den katılan

156

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

diğer 17 proje ise sertifika aldı. WorldStar Student 2006 yılından bu yana Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından yalnızca öğrencilerin katılımına açık olarak organize ediliyor. WorldStar Student Yarışması’na ülkemizden öğrencilerin katılımını sağlayan tek yarışma olan Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması ise Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı katkısıyla düzenleniyor. WORLDSTAR 2020’DEN TÜRKIYE’YE 4 ÖDÜL Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından düzenlenen ve sektörün en prestijli yarışması olan WorldStar 2020’nin sonuçları da açıklandı. 36

ülkenin 12 farklı kategoride yarıştığı ve toplam 321 başvurunun olduğu WorldStar 2020’den Türkiye’ye 4 ödül geldi. WorldStar 2020 ve WorldStar Student Yarışması’nın kazananları ödüllerini 7-13 Mayıs 2020 tarihleri arasında Almanya Düsseldorf’ta gerçekleşecek dünyanın en büyük ambalaj fuarı olan Interpack 2020 Fuarı’nda 8 Mayıs 2020 akşamı yapılacak törende alacaklar. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, bize uluslararası arenada rekabet gücü sağlayacak ürünlerimizin sayısını gençlerimiz sayesinde artıracağımızı belirterek, WPO WorldStar Student Yarışması’nda kazanılan Bronz Ödül’ün önemli bir başarı olduğunu ifade etti.


Zeki Sarıbekir, WorldStar 2019’da Türkiye’nin 22 ödül ile en çok ödül kazanan ikinci ülke olduğunu hatırlatarak, ülkemizin yarışmadan her yıl ödülle dönmesinin büyük bir başarı olduğunu söyledi. Yarışmaya katılan ve ödül kazanan öğrencileri ve şirketleri tebrik ettiğini, Türkiye ambalaj sektörünün küresel alandaki yükselişinin sürdüğünü kaydetti. Ambalaj tedarikinde Avrupa ve Avrasya’nın merkezi olan Türkiye’nin katma değerli üretime odaklanarak istikrarlı büyümesini sürdürdüğünü ifade eden Zeki Sarıbekir, bu gibi yarışmalardan gelen ödüllerin Türk ambalaj sektörünün küresel ölçekteki algısını güçlendirdiğini belirtti.

Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması İçin Başvurular Şubat’ta Başladı 2020 yılında 9.’su düzenlenecek olan Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’na da değinen Zeki Sarıbekir, yarışma başvurularının Şubat’ta başladığını Haziran 2020’ye kadar süreceğini açıkladı. Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nın uluslararası arenada yetkinliğe ve geçerliliğe sahip ülkemizdeki tek Ambalaj Yarışması olduğuna dikkat çekti. Bu yarışmayı marka sahiplerine,

tasarımcılara ve ambalaj üreticilerine uluslararası pazarlarda rekabet gücü kazandırmak için başlattıklarına işaret eden Zeki Sarıbekir, kazananların Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) ve Asya Ambalaj Federasyonu’nun (APF) düzenlediği WorldStar ve AsiaStar yarışmalarına da katılabildiklerini ifade etti.

WorldStar 2020 Yarışması’nda ödül alan şirket ve ambalajlar: 1. Beta Gıda Sanayi- Beta Tea Tera Fusion Koleksiyonu 2. Kütahya Porselen- 6’lı Pasta Tabak Seti 3. Kütahya Porselen- Ottoman Kahve takımı 4. Tulipack Ambalaj- Damla Formlu Gıda Ambalajı P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

157


Avrupa, Yeşil Anlaşma ve Tek Kullanımlık Plastikler Yönetmeliği tezat yaşıyor EuPC Genel Müdürü Alexandre Dangis: “Reel ekonomide neler yaşandığını, plastiklerden vazgeçme kararlarının sağlık, çevre ve istihdama etkileri etraflıca düşünülmeden hareket etmenin risklerini AB Komiseri Sinkevičius’a anlatabilmeyi umuyoruz.”

T

ek kullanımlık ürünler, sağlık ve hijyen, gıda maddelerinin korunması ve ömürlerinin uzatılması gibi konularda pek çok önemli işleve sahip. Avrupalı yetkililerin başlattığı; ülke yetkililerinin, marka sahiplerinin ve perakendecilerin hızla ve yüzeysel şekilde sürdürdüğü yasaklama ve azaltma uygulamaları çevreyi olumsuz etkilemeye başladı bile. Plastiği kullanmama kararları, yerine kullanılacak malzemenin çevreye etkisi ya da yeterli bir toplama ve işleme altyapısı olup olmadığı düşünülmeden veriliyor. Gerçekler ve politika arasındaki uçurum gitgide büyümekte. Üstelik tek kullanımlık ürünlerin tanımlanması zor ve kültürel farklar, tüketim alışkanlıkları nedeniyle ülkeden ülkeye değişebiliyor. Zorla yürütülen malzeme değişiklikleri nedeniyle Avrupa’da çevre skandalları patlak vermeye başladı, zira plastiğe alternatif olarak sunulan malzemeler çevreye hiç dost değil, daha fazla su tüketiyor ve çok daha fazla karbon üretimine neden oluyor. Popülist kaygılarla çıkarılan yönetmeliğin çevreye genel etkisi, 2019’da beklendiği kadar olumlu çıkmadı. Öte yandan Ocak 2020’de ortaya atılan AB Yeşil Anlaşması, Avrupa’da malzeme tüketimi konusunda tam tersi yönde hareket edilmesini öneriyor. Peki bu iki hedefi nasıl bağdaştırabiliriz? EuPC Genel Müdürü Alexandre Dangis, şöyle söylüyor: “Reel

158

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

ekonomide neler yaşandığını, plastiklerden vazgeçme kararlarının sağlık, çevre ve istihdama etkileri etraflıca düşünülmeden hareket etmenin risklerini AB Komiseri Sinkevičius’a anlatabilmeyi umuyoruz. Bütün plastik ambalajları yasaklayacağız” gibi ifadeler şüphesiz maksadını aşarak gezegenimize karbon tüketimi bakımından çok ciddi zararlar verecek, AB tüketicileri için sağlık risklerini ve gıda güvenliğine ilişkin tehlikeleri ortaya çıkaracaktır. AB Komisyonu’nun, Üye Ülkelere katı atık sahasına plastik yasağı

konusunda istisna hakkı vermeden tam uygulama konusunda bastırması beklenmektedir. Bu da atık yönetiminde liderlik alınmasını gerektirir. Ancak atık yönetimi planları söz konusu olduğunda Avrupa’da hâlâ büyük bir bölünmüşlük hâkim ve çok az hareket görülüyor. Yeşil Anlaşma, Avrupa’daki istihdam kaybı ve plastik dönüştürme tesislerinin kapanışı ile ilgili fon sağlayacak mı? Bir kez daha, alınan önlemler davranışları değil sadece plastik ürünleri cezalandırmaktadır ve döngüsel ekonomi modelinin P geliştirilmesine karşı durmaktadır.”


Yeni WFO Şampiyonu

A

vrupa Parlamentosu Danimarka Milletvekili Søren Gade, WFO Vakfı Şampiyonluğu görevini AP Fransa Milletvekili Alain Cadec’ten devraldı. Vakıf, 2011 yılında eski AB Komisyon Üyesi Maria Damanaki ve eski AP Milletvekili Anna Rosbach tarafından kuruldu. Balıkçılar ve plastik sektörünün plastik kirliliğini azaltmak üzere bir pilot projesi olarak başlayan çalışma, dünyanın dört bir yanında temizleme operasyonları ve denizlerde çöpe ilişkin bilinçlendirme kampanyalarıyla âdeta bir seferberliğe dönüştü. Denizlerden balıkçılar aracılığıyla çöp toplama programlarını destekleyen WFO, denizlerde kirlilikle mücadele için yüzer çöpleri

Søren Gade oldu

toplamaya en uygun durumda bulunan balıkçılarla iş birliğinin önemine inanıyor. Bu uygulamalar sırasında Avrupa Denizcilik ve Balıkçılık Fonu kapsamında verilen AB sübvansiyonlarından yararlanan balıkçılar, denizlerimizin korunmasına büyük katkı sağlıyor. Milletvekili Søren Gade, aynı zamanda Avrupa’da balıkçılığın sürdürülebilirliğinin tüm yönleriyle ilgilenen Avrupa Parlamentosu Balıkçılık Komitesi’nin de Başkan Yardımcısı. Milletvekili Gade, konuyla ilgili şöyle konuştu: “WFO’nun şampiyonluğunu üstlenmek benim için büyük bir onur. WFO’nun amacı ve çalışmaları benim Balıkçılık Komitesi’ndeki başkan yardımcılığı görevimle aynı doğrultuda ve

denizlerin temizliği, balıkçılığın sürdürülebilirliği hepimizin önceliği.” WFO Kurucusu Alexandre Dangis ise şöyle söyledi: “WFO, balıkçıların bilgi ve kabiliyetinden yararlanarak atığa değer katan gerçek anlamda döngüsel bir ekonomi geliştirmek yolunda mükemmel bir örnek oluşturuyor.” WFO, kamuoyunun bilinç düzeyi arttıkça dünya çapında yeni iş birlikleri kurmaya ve uygulamaya dönük çalışmalarla denizlerde yüzen çöp miktarını azaltmaya devam edecek. Hâlihazırda Hindistan’da geri dönüştürülmüş deniz çöpünden yeni ürün imalatına odaklanan vakıf, bu şekilde plastiğin döngüselliğini arttırmayı ve bölgede temizlik çalışmalarını hızlandırmayı hedefliyor. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

159


Plastik ambalaj yasağı

yenilikçiliği kısıtlıyor IK Genel Müdürü Dr. Martin Engelmann: “Plastiğe yasak açıklamaları yapanlar, bu fikirlerinin geri dönüştürülebilir ambalaj veya geri dönüşüm tesisi yatırımı yapmayı planlayan kişilerce nasıl algılanacağını düşünmek zorunda. Siyasetçiler plastik ambalajı döngüsel ekonominin dışında bırakırlarsa, acilen gerekli yatırımlar yapılmayacak.”

A

B’nin Çevreden Sorumlu Komiseri Virginijus Sinkevicius, “Die Welt” gazetesine verdiği röportajda, Avrupa’da plastik ambalaja ilişkin düşüncelerini dile getirdi. IK Industrievereinigung Kunststoffverpackungen, bu durumun üretkenliği baltaladığını dile getirerek, AB Komiseri’ne Avrupa’daki plastik ambalajın katı atık sahasına gönderilmek yerine geri dönüştürülmesi için daha çok çalışma çağrısında bulundu. AB’nin geçen yıl çeşitli plastik ürünleri ve ambalajları yasaklamasının ardından, yeni Çevre Komiseri Sinkevicius’a göre yeni yasaklar getirilmesi gerekiyor. Komiser’e göre plastik ambalajın genel olarak yasaklanması önem taşımakta. IK bu tür açıklamaları,

160

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

döngüsel ekonomide plastiğin geleceğini tehdit etmesi nedeniyle sakıncalı buluyor. IK Genel Müdürü Dr. Martin Engelmann, konuyla ilgili şunları söyledi: “Komiser, bu açıklamalarının geri dönüştürülebilir ambalaj veya geri dönüşüm tesisi yatırımı yapmayı planlayan kişilerce nasıl algılanacağını düşünmek zorundadır. Siyasetçiler plastik ambalajı döngüsel ekonominin dışında bırakırlarsa, acilen gereken bu yatırımlar yapılmayacaktır.” Almanya’da 2005’ten beri sıkı bir katı atık yasağı yürürlükte olsa da, AB genelinde 2030’a kadar evsel atıkların büyük ölçüde katı atık sahasına gönderilmesine izin var. Döngüsel ekonomiye güç vermek bakımından, katı atık sahasına gönderimin derhal önüne

geçilmesi gerektiğine inanan IK, bu tür yasakların tüketiciler üzerindeki etkilerini de eleştiriyor. “Bazı siyasetçiler, tüketicilere ve seçmenlere verdikleri mesajlarda çevreyi ve iklimi korumanın yöntemlerinden biri olarak toptan yasakları gösteriyor. Gelgelelim, plastik ambalajın örneğin karbon salımına ve gıda güvenliğine yaptığı katkıları görmemeyi tercih ediyorlar.” diyor Engelmann. Ambalajda kullanılan plastiğin başka malzemelerle değiştirilmesi, genellikle enerji tüketiminin ve karbon salımının önemli ölçüde artmasına yol açıyor. IK ve temsil ettiği kuruluşlar, yeni AB Komiseri’nden zamanın ruhuna kapılarak değil, somut olgulara dayanarak karar vermesini beklemekte. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

161


AVCI: YEŞIL EKONOMININ PARÇASIYIZ

Netpak Ambalaj’a

Öncelikli hedeflerinin piyasada ihtiyaç duyulan katma değerli ve ihracat potansiyeli yüksek ürünleri ve üretim hatlarının tasarım ve üretim çalışmalarını yürütmek olduğunu söyleyen NETPAK Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı, “Ülkemizin özellikle teknolojik makine ihtiyacında sorun yaşadığı ithalatçı ülke konumundan, teknoloji üreten ve bunu ihraç eden bir ülke konumuna geçmesine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu anlamda ürünlerimizde olduğu gibi makinelerimiz ile ilgili olarak da Ar-Ge çalışmalarımıza devam ederek yeni patent çalışmaları ve Ar-Ge projeleri ortaya çıkarıyoruz. Bu sayede doğa dostu taşıma çantalarımız her geçen gün daha kaliteli ve hızlı bir şekilde yurt içi ve yurt dışına ulaşıyor. Yerli ve millî olarak geliştirdiğimiz makinelerimizi enerji verimli olarak üretiyor ve bu makinelerimizde ürettiğimiz doğa dostu geri dönüşümlü taşıma çantalarıyla yeşil ekonominin bir parçası olmanın gururunu yaşıyoruz.”

enerji verimliliği ödülü

İstanbul Sanayi Odası’nın, 2019 yılı Enerji Verimliliği Ödülleri sahiplerini buldu. NETPAK Ambalaj, “KOBİ Enerji Verimliliği” kategorisinde ikinci oldu

İ

stanbul Sanayi Odası (İSO)’nın, enerjiyi verimli kullanarak sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayan firmaları teşvik etmek amacıyla 2016 yılından itibaren düzenlediği “2019 yılı Enerji Verimliliği Ödülleri” sahiplerini buldu. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in katılımlarıyla gerçekleşen törene enerji sektörü ile sanayi dünyasından pek çok isim katıldı. KOBİ Enerji Verimliliği kategorisinde ikinciliğe Netpak Ambalaj San. Tic. A.Ş. “Ultrasonik Kaynak Teknolojisi ile Enerji Verimliliğinin Arttırılması” projesiyle layık görüldü. Netpak taşıma çantalarının doğa dostu olması ve geri dönüştürülebilir malzemesi sayesinde çevre kirliliğini engellemesi sektörde dikkat çekmişti. Konuya ilişkin açıklama yapan Netpak Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı, “Yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmalarında ‘Plastiğin

162

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok’ anlayışını da benimseyerek çevreye duyarlı, geri dönüştürülebilir polipropilen (PP) nonwoven ve pp woven ürünlerimizi sunmaya devam ediyoruz; Ultrasonik Kaynak teknolojisini otomasyon sisteminde kullanarak da enerjinin verimli kullanımı için büyük çaba sarf ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz proje kapsamında otomasyon sisteminde kullandığımız ultrasonik kaynak teknolojisi, Netpak Ambalaj’ın Ar-Ge kuruluşu olan ULTRAPAK Makine tarafından yerli ve millî olarak geliştirildi” dedi. Ultrapak’tan yenilikçi teknolojiler Avcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Kardeş firma Ultrapak Makine A.Ş., 2004 yılından bugüne kadar kendi üretim tesislerinde kullanılmak üzere tasarlamış olduğu nonwoven çanta üretim hatlarının Ar-Ge faaliyetlerini ve imalatını üstlenmiş olup, 2017 yılından itibaren ultrasonik kaynak teknolojisi ve tam otomasyon

sistemleri kullanarak pazara yenilikçi çözümler sunuyor. 2000 yılından itibaren başlatılan Ar-Ge çalışmaları ışığında; şu anda 40’a yakın patent ve faydalı model sahibi olan firmamız, Ar-Ge projeleriyle çevreye duyarlı, geri dönüştürülebilir ürünleri ve üretim teknolojileri geliştirmekte. Ar-Ge çalışmalarımız neticesinde giderek artan özgün ürünlerimizle 2019 yılındaki patent başvuru sayımız 14 oldu. Yaptığımız çalışmalar neticesinde 2014 yılında başladığımız ihracatımızda bugün uluslararası standartların üzerindeki ürün kalitemizle 5 kıta ve 35 ülkeye ürünlerimizi ulaştırmış bulunmaktayız. Bim, Carrefour, Migros, Gratis, Decathlon, English Home çalışmış olduğumuz yüzlerce iş ortağımızdan bazıları. Toplam ciromuzdaki ihracat oranımız %25’lik paya ulaşmış olup, yıl içinde bu oranı % 30-40’lara çıkarmayı hedefliyoruz. Üretim hacmimiz ise yıllık 250 milyon adet.” P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

163


WFO ortaklarından Jokey’den bir sürdürülebilirlik projesi daha

Ambalaj üreticisi Jokey SE ile JONAS Farbenwerke arasındaki iş birliği, geleceğin sorunlarını sürdürülebilirlik stratejisini genişleterek çözmeyi hedefliyor

2

019 yılından bu yana tüm JONAS yapışkanları, astarları ve iç mekân boyaları, aşamalı olarak koruyucu madde içermeksizin üretiliyor. “Eklemeyelim, değiştirelim” mantığıyla hareket eden şirket, ürünlerin hiçbir özelliğinde farklılığa yol açmamayı hedeflemekte. “Yeşil beyaz” adını verdikleri boyayı geliştiren şirket, en zorlu uygulamalara elverişli, çevreye dost ve kaliteli bir iç mekân boyası üreterek satışa sundu. Boya üretiminde dolum sürecinden kaynaklanan artık miktarlar tekrar formülasyondan geçirilerek geri dönüşüm ekonomisine ve kaynakların korunmasına katkıda

164

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

bulunuyor. “Boyadan boya” elde edilmesine yönelik süreç, değerli ham maddelerden tasarruf sağlamakta. Jokey de benzeri uygulamalar gerçekleştiriyor. Eksiksiz bir Eko Konsept ile çevreye dost ambalaja yönelik ilk adım ekolojik sorumluluğun söz konusu olduğu her durumda Jokey ile iş birliğinin faydaları saymakla bitmez. JONAS’ın boyaları Jokey tarafından yapılan ambalajlarla bir araya geldiğinde, ekolojik ayak izine önemli katkılarda bulunuyor. Gerek ürün gerek ambalajı, sürdürülebilirlik ilkesine dayanarak hazırlanmış. “Jokey yıllardan beri tüm değer zincirinde sürdürülebilirliğe dayalı

Eko Konseptinin geliştirilmesi üzerine çalışmaktadır.” diyen CEO Jens Stadter, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ürettiğimiz ürünlerin tümüyle geri dönüştürülebilir olması da zorunludur. Jokey daha ilk günden bu yana bu sorumluluğun bilinciyle hareket etmektedir.” JONAS için kullanılan “tüketici atığı ikincil ham maddeler”, Evsel Geri Dönüşüm Atıklarından Elde Edilen Malzemelerde Kalite Derneği “Gütegemeinschaft Rezyklate aus haushaltsnahen Wertstoffsammlungen e.V.” tarafından onaylanmanın yanı sıra, geri dönüştürülmüş plastik yüzdesini kanıtlayan RAL “%-RecyclingKunststoff” kalite işaretini de taşıyor.


JONAS ambalajları, Jokey’in kapalı malzeme döngüsü hedefleyen geri dönüşük kampanyasını destekliyor Yeni ambalajlar %20 oranında geri dönüştürülmüş deniz plastiğinden ve ev civarından toplanan ürünlerden elde edilmiş %50 tüketici atığı geri dönüşükten oluşmakta. Bu şekilde kaynak tasarrufuna ekolojik açıdan anlamlı bir katkıda bulunan JONAS ambalajları, JONAS Farbenwerke ve Jokey’in değerlerini ve sorumluluk anlayışını yansıtıyor. Jokey ve JONAS Farbenwerke bu şekilde maksimum sürdürülebilirliği hedeflemekte. Ambalajın üretim sürecinden kaynaklanan mavi halkası, dikkat çekici bir kalite damgası olarak JONAS Farbenwerke ve Jokey’in döngüsel ekonomiye yönelik sorumluluklarını yerine getirdiğini tüketiciye bildiren bir işaret. Bu şekilde üretilen ambalajlar kullanıldıktan sonra tümüyle geri dönüştürülebilerek sürdürülebilir döngüsel ekonomideki yerini alıyor.

ayrıntılı bilgi için: https://www. jokey.com/en/packaging/ recyclable-packaging/ Jokey Group hakkında Jokey Group, plastik işleme sektörünün çeşitli alanlarında faaliyet göstermektedir. Ambalaj sektöründe dünyanın sayılı üreticileri arasında olan şirket, olağanüstü çeşitlilikte plastik ambalajlar üretir. “Bireysel” bölümü, tüketicilerin taleplerine özel, kişiselleştirilmiş ambalaj

çözümleri geliştirir ve uygular. “Teknik” bölümü; otomotiv, bilgisayar ve beyaz eşya gibi sektörler için yüksek vasıflı, teknik parçalar üretir. “Spa” bünyesinde Jokey, Sieper, Imagolux ve KristallForm marklarının banyo ve sıhhi tesisat ürünleri bir araya gelmiştir. Jokey Group, plastikteki tartışılmaz uzmanlığıni ve üstün kalitesini, müşteri odaklı hizmetle buluşturur. 1968 yılında kurulan şirket, 2019’da yaklaşık 495 milyon Avro ciro elde etmiştir. P

Diğer endüstri liderlerine sinyal etkisi JONAS, kalite damgalı ilk geri dönüştürülmüş ambalajını 2019’da piyasaya süren Jokey’in RAL girişimine katılan ikinci müşterisi. Bu sinyalin ardından başka üreticilerin de ambalajlarını tüketici atığından geri dönüştürülmüş malzemelere çevirmesi ve döngüsel ekonomiye önemli bir katkıda bulunması bekleniyor. Jokey aynı zamanda denizlerdeki çöpün küresel etkisini azaltıp deniz plastiklerini dönüştürmeye yönelik çalışmalarda bulunan Waste Free Oceans (WFO) kuruluşuyla da iş birliği yapıyor. Jokey’in Eko Konsepti ve “Yeşilin yeni adı gri” gibi geri dönüştürülmüş malzeme kullanım kampanyalarına ilişkin PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

165


Nissei, Negri Bossi S.p.A hisselerini satın aldı Dünyaca ünlü marka Nissei Plastic Industrial Co., Ltd. Negri Bossi S.p.A’daki çoğunluk hisselerini satın aldığı anlaşmayı imzaladı

T

ürk plastik sektörünün makine alanında faaliyet gösteren köklü firmalarından Özhanmak, 35 yıldır NEGRI BOSSI S.p.A firmasının Türkiye temsilcisi olarak faaliyetlerini sürdürüyordu. Geçtiğimiz yılın son günlerinde NEGRI BOSSI, kendinden daha büyük bir plastik enjeksyon ağına sahip Nissei Plastic Industrial Co., Ltd ile yapılan anlaşma neticesinde hisselerinin çoğunu buraya kaydırdı. Bu yenilik ile çalışmalar daha güçlü, daha verimli şekilde devam ediyor. Artık Nissei markası ile çalışan İzmir merkezli Özhanmak, bu yeni ortaklıkla; plastik enjeksiyon makineleri konusunda dünyanın en iyi 10

166

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

tedarikçisinden biri hâline geldi. DÜNYA DEVI NISSEI 21 Kasım 2019 günü Kingsbury Corp., plastik enjeksiyon makinesi ve robot ekipmanları alanında aktif İtalyan firma olan Negri Bossi S.p.A.’daki hisse çoğunluğunu Nissei Plastic Industrial Co., Ltd.’ye sattığı anlaşmayı imzalamıştır. Devir işlemlerinin Ocak 2020’de tamamlanması beklenmektedir. Kingsbury Corp. şirkette azınlık hisselerine sahip olmaya devam edecek. 1947 yılında Cologne Monzese’de (Milano) kurulduktan sonra Negri Bossi plastik enjeksiyon makineleri üretiminde İtalyan endüstrisine liderlik etmişti. Marka,

bunu geniş yelpazeye sahip yüksek performans plastik enjeksiyon makineleriyle başarmıştı. Öne çıkan örnekler olarak büyük tonajlı plastik enjeksiyon makineleri ve sistemleri gösterilebilir. Şirket Grubu aynı zamanda müşteriye özel çözümler de sunuyor. Bu zaman içerisinde Negri Bossi, Avrupa’da güçlü bir varlık gösterdi ve farklı endüstriyel alanlarda güçlü müşteri tabanı oluşturdu. Negri Bossi aynı zamanda Amerika, Meksika ve Hindistan’da da faaliyet gösteriyor. Nissei Plastic Industrial Tokyo Borsasına kote bir Japon şirket. Firma plastik enjeksiyon makineleri, yardımcı ekipmanlar, kalıp ve parça üretimi ve satışı yapıyor.


Firma üç farklı bölüm ile çalışmasını sürdürmekte: plastik enjeksiyon makineleri ve yardımcı ekipmanların alımı, satışı ve üretiminden sorumlu Japonya bölümü, malzemelerin satışından sorumlu Amerika bölümü ve Asya bölümü (Çin ve Tayland yerleşkeleri üretim ve satışa yoğunlaşıyor). Negri Bossi’de hisse sahibi olarak Nissei plastik enjeksiyon makinelerinde iş alanını genişletmeye ve güçlendirme imkânına sahip olacak. Nissei’nin plastik enjeksiyon makineleri ve Negri Bossi’nin plastik enjeksiyon teknolojisi bir araya geldiğinde iki fırmanın da ürün çeşitliliğini artırması ve geniş bir müşteri tabanına kapsamlı çözümler sunması mümkün olacak. Aynı zamanda Nissei, Negri Bossi’nin AR-GE ve satış olanaklarını kullanarak küçük ve orta ölçekli elektrikli enjeksiyon makineleri alanında güçlenmeyi hedeflemekte. Nissei’nin YK Başkanı ve Yönetim Temsilcisi Mr. Yoda satın almayı şu sözlerle değerlendirdi: “ Negri Bossi plastik enjeksiyon makineleri alanında kendini kanıtlamış ve yetmiş yıldan fazla tecrübeye sahip İtalyan makine üreticisi. Bu satın alma coğrafi çeşitlilik ve ürün çeşitliği ile her iki firmada da karşılıklı gelişmeye olanak sağlayacak. Nissei grubunun toplam cirosu yıl sonunda yaklaşık olarak 50 milyar Japon Yenini (420 milyon €) bulacak. Üretim, pazarlama ve bakım hizmetlerinin birleşmesinin yanında, robot firmasının uluslararası pazarlaması sayesinde de büyümeyi sağlayabileceğiz.” Negri Bossi tarafından Genel Müdür Craig Ward’ın demeci ise şöyleydi: “Bu yeni ortaklıkla birlikte dünya çapında plastik enjeksiyon makineleri alanında ilk on üretici arasında yer alacağız. Bu stratejik satın alma Nissei’nin Uzak Doğu, Asya ve Amerika’nın

batı kıyısındaki gücüne karşı bizim Avrupa ve Amerika’nın doğu kıyısındaki güçlü varlığımızın bir araya getirdiği sinerjiye dayanmakta. Ürün bazında Nissei direk kilitlemeye sahip makineleriyle tanınmakta buna karşılık Negri Bossi makaslı kilitlemeye sahip makinelerle tanınmakta. Nissei sadece 1300 tona kadar makineleri pazara sunabilirken Negri Bossi 7000 tona kadar makineleri pazara

sunmakta. Bunun yanında Nissei dikey enjeksiyon makinelerini de pazara sunmakta. Negri Bossi ürün gamı ve çalışanlarıyla olduğu gibi hizmetlerine devam edecek, müşterilerimizin de temennisinin bu yönde olduğunun farkındayız. Bundan sonraki tek fark bulunduğumuz pazarı iyi anlayan ve müşterilerimize daha iyi hizmet edebilmemiz için bize destek olacak bir ortağa sahip olmamızdır.” P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

167


İZODER’İN YENİ BAŞKANI LEVENT PELESEN:

Yalıtım bilincini arttıracağız

T

ürkiye’de yalıtım bilincinin ve yalıtım sektörünün geliştirilmesi misyonunu başarıyla sürdüren İZODER’in Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı, 13 Nisan Perşembe günü Sheraton Otel Ataşehir’de yapılmıştı. Genel Kurul öncesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün de katıldığı öğle yemeğinde, yalıtım sektörünün sorunları ve çözüm yolları konuşuldu. Öztürk, yalıtım sektörünün öneminin farkında olduklarını belirterek, enerji verimliliği ve enerji tasarrufu için doğru malzemeler ve kaliteli işçilikle yapılan ısı yalıtımının, ülke ekonomisine katkılarının altını çizdi. Ayrıca yalıtım sektörünün uzun zamandır çıkmasını beklediği ses ve su yalıtımı yönetmeliklerinin de mutlaka çıkartılacağını belirten Öztürk, sektördeki kayıt dışı uygulamalar ve haksız rekabetin önlenmesi için de sektör dernekleri ve Bakanlığın birlikte hareket etmesinin önemini vurguladı. Genel Kurul’da İZODER 12. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, başkanlığı süresince İZODER’de yapılan çalışmaları anlatarak, yeni yönetim kuruluna başarı dileklerini iletti. Dernek üyelikleri sona eren ancak İZODER’in kuruluş aşamasında görev alan ve geçmiş yıllarda derneğin faaliyetlerine önemli katkılarda bulunan üyelere İZODER Onur Üyeliği Belgeleri de takdim edildi. Kurucu Üye ve 2. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Korhan Işıkel, Kurucu Üye Bülent Kıraç, 7. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Arif Nuri Bulut ve 9. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Arıman’a Onur Üyeliği Belgeleri Yönetim

168

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu tarafından verildi. İZODER’IN YENI BAŞKANI GÖREVI DEVRALDI Programın ikinci bölümünde İZODER’in yeni Yönetim Kurulu belirlendi. Yönetim Kurulu Başkanlığına MARDAV Genel Müdürü Levent Pelesen’in seçildiği İZODER’de, Başkan Vekilliğine İZOCAM Genel Müdürü Levent Gökçe ve ERYAP Yönetim Kurulu Üyesi Emrullah Eruslu getirildi.

Levent Pelesen, yeni çalışma döneminde, sektör adına çıkması beklenen yasa ve yönetmeliklerin takipçisi olacaklarını söyledi.

İZODER’IN YENI YÖNETIMI UZUN BIR ÇALIŞMA DÖNEMINE HAZIR İZODER Murahhas Üyesi Ertuğrul Şen’in Başkan Yardımcısı olarak görevini sürdüreceği yeni Yönetim Kurulu Üyeleri şu isimlerden oluşuyor: KALEKİM Genel Müdürü Altuğ Akbaş (Sayman), ODE Genel Müdürü Ali Türker, GÜNEY YAPI Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet “Beklenen yasa ve yönetmeliklerin Bülent Güney, SİNERJİ YALITIM Genel Müdürü Ahmet Yaşar, takipçisi olacağız” BASAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Sektörün gelişimine katkıda Ateş, RAVABER Genel Müdürü bulunmayı hedeflediklerini vurgulayan Levent Pelesen, yaptığı Harun Hasyüncü, ÖZGÜR ATERMİT Yönetim Kurulu Üyesi Levent Özgür, konuşmada, İZODER’in yalıtım BTM Yönetim Kurulu Üyesi Orkun sektörü için bir başvuru merkezi olmaya ve yalıtım konusunda kamu Ürkmez, TRAKYA CAM Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı S. ve kamuoyunu bilinçlendirmeye devam edeceğini belirtti. Sektörün Ebru Şapoğlu, BETEK Yalıtım Grb. Direktörü Taner Soner Şahin, DKM büyümesi ve gelişimi için yeni İnşaat Genel Müdürü Volkan yönetimin de gerekli çalışmaları Dikmen P aralıksız sürdüreceğini ifade eden


Colgate-Palmolive’in Samson teknolojisi

RecyClass testinden geçti

C

olgate-Palmolive’in ABD’de “Samson Teknolojisi” olarak bilinen ‘S.-VF1’ adlı ürününün bağımsız labaratuvarda yapılan testlerinde, yüksek yoğunluklu polietilen (HDPE) geri dönüşüm akımlarında fazla soruna yol açmadan geri dönüştürülebileceği tespit edildi. HDPE’den üretilmiş doğrudan baskılı diş macunu ambalajı olan ‘S.-VF1’, ağırlıkça %5 etilen vinil alkol (EVOH) bariyer ve polietilen tereftalat (PET) insert içeriyor. Institut für Kunststofftechnologie und -recycling (IKTR) tarafından HDPE Kaplar Geri Dönüşebilirlik Değerlendirme Protokolü kullanılarak yapılan testin sonuçlarına göre, diş macunu tüpü geri dönüşüm ile uyumlu. Laboratuvar analizine göre,

‘S.-VF1’den yeni HDPE şişe üretmek için elde edilen geri dönüştürülmüş malzemelerin, bu yenilikçi malzemeyi içermeyen diğer geri dönüşüklerden üretilmiş HDPE şişelerden farkı çok az. Başka bir deyişle, ‘S.-VF1’ tüplerin işlenmesiyle elde edilmiş geri dönüşük malzemeler, tekrar benzeri ürünlerde kullanılabilecek. Ancak yenilikçi tüpün, PET inserte bağlı kütle kaybı (yaklaşık %20) nedeniyle geri dönüşüme küçük br olumsuz etkisi de bulunuyor. Dolayısıyla RecyClass, ‘S.VF1’ tüpün, belirli şartlar altında tasarlanması kaydıyla, mevcut Avrupa HDPE kap geri dönüşümünde olumsuz etkiye yol açmayacağına onay verdi. Bunlar arasında, ambalaj gövdesinin ne kadarının beyaz olacağı ve PE’den üretilmesi

gerektiği gibi ayrıntılar yer alıyor. Ayrıca kapak, astar, conta, valf gibi parçaların da polietilenden (PE) üretilmesi gerekli. EVOH’un fonksiyonel bariyer olarak kullanımı ise, tüpün ağırlığının %5’iyle sınırlı kalmak durumunda. Şartların tam listesine Colgate Palmolive RecyClass Ürün Onayı üzerinden ulaşabilirsiniz. Colgate-Palmolive’in ‘S.-VF1’ tüpüne, ABD’de Plastik Geri Dönüştürücüleri Birliği (APR) tarafından geri dönüştürülebilirliği sebebiyle geçen yıl ödül verildi. RecyClass testinin bulguları, diş macunu ambalajında geri dönüştürülebilirlik yolunda yapıcı gelişmeler olduğunu göstermenin yanında, akımda geri dönüştürülebilirlik oranını yükseltmek bakımından da önem taşıyor. P

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

169


I R A L L U K O V E PAG

I T Ş A L A K R A M E D M I T I Ğ E I K E MESL PAGEV ve İSO arasında gerçekleştirilen Meslek Liseleri iş birliği toplantısından eğitime dair sinerji oluşturacak ortak kararlar çıktı

P

AGEV, plastik sektörüne ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanları yetiştirmek amacıyla önemli adımlar atıyor. PAGEV Kurucuları, Yöneticileri ve üyelerinin destekleri, eğitime olan inançları mesleki eğitimde örnek olan iki okulu Türkiye’ye kazandırdı. Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi içinde yer alan PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile yine sanayinin yanı başındaki Küçükçekmece PAGEV Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi nitelikli ara eleman

170

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

yetişmesine katkı sağlıyor. PAGEV’in eğitim vizyonunun bir yansıması olan okullar gerek bilgi ve teknoloji alt yapısı gerekse nitelikli eğitim kadroları ile mesleki eğitimde diğer sektörlere de örnek teşkil ediyor. İstanbul Sanayi Odası (İSO), OkulSanayi iş birliğiyle mesleki eğitimde başarıyı artırmak amacıyla 2019 yılında Millî Eğitim Bakanlığı ile bir protokol imzaladı. PAGEV-İSO Meslek Liseleri İş Birliği Toplantısı’nda, bu protokol kapsamında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verildi ve iş birliği yapılabilecek konular

hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu’nun Başkanlık yaptığı PAGEV-İSO Meslek Liseleri İş Birliği Toplantısı’na; İstanbul Sanayi Odası Vakfı (İSOV) Yönetim Kurulu Üyesi Nahit Kemalbay, PAGEV Birinci Başkan Yardımcısı Ahmet Meriç, PAGEV Başkan Yardımcısı Ali Zeki Karadeniz, PAGEV Eğitimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Eren Ünlü, İSO Çalışma Hayatı ve Mesleki Gelişim Şubesi Müdürü Hakan Çoban ve plastik sektöründen sanayiciler katıldı.


PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, öğrenci sanayici iş birliklerinin artması ve nitelikli ara eleman yetiştirilmesine katkı sunulması konularındaki gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyor

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak da toplantıyı izleyen isimler arasındaydı. Toplantı, PAGEV’in kurucularından ve aynı zamanda İstanbul Sanayi Odası Vakfı (İSOV) Yönetim Kurulu Üyesi Nahit Kemalbay’ın konuşması ile başladı. Kemalbay, “PAGEV mesleki eğitimde çok ilerlemiş ve ayrıcalıklı bir konumda. Bu konuda kendini kanıtlamış bir kurum. Sektör bazında çok başarılı ve bundan da çok mutlu oluyoruz, teşekkür ediyoruz. Diğer okullara nazaran PAGEV ile daha çok şey yapacağımıza inanıyorum.” şeklinde konuştu. İSO Çalışma Hayatı ve Mesleki Gelişim Şubesi Müdürü Hakan

Çoban, İstanbul Sanayi Odası (İSO), Millî Eğitim Bakanlığı ile 25 Ocak 2019 tarihinde imzalanarak hayata geçirilen Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü çerçevesinde yapılan çalışmalar ve gelinen aşamalar ile ilgili bir sunum yaptı. İstanbul’da 40 civarında okulu İSO’nun destekleyeceğini belirten Çoban, bu okullar arasında yer alan PAGEV Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin potansiyeli en yüksek okullardan biri olduğunu belirtti. Sanayiciler sektörde istihdam edecek nitelikli eleman bulamazken meslek okulunu bitiren öğrencilerin eğitim aldıkları sektörler dışında

çalışmalarını kabul edemeyiz diyen İSO Çalışma Hayatı ve Mesleki Gelişim Şubesi Müdürü Hakan Çoban, “Mesleki eğitimin önemine inanan Millî Eğitim Bakanlığı ile çok önemli bir protokol imzaladık. İstanbul Sanayi Odası’nın da en fazla önem verdiği projelerden biri mesleki eğitim ve toplumun da buna ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler ile çok yakın bir diyalog içindeyiz. Başarı öyküleri yaratmak istiyoruz. İşverenin beklentisi; karakteri düzgün, becerisi yüksek çalışanları istihdam etmek. Bunun için iyi ücretler vermekten de çekinmeyiz.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

171


Ülkemizdeki mesleki eğitim 1980’lerden itibaren geriye gidiyor ve geriye giden bu sistemi düzeltmek, iyileştirmek ciddi emek ve zaman isteyen bir iş. Sanayicilerin müfredatın güncellenmesinden okul yönetimine, altyapı eksiklerinin giderilmesinden öğrencilere staj imkânı sağlanmasına kadar pek çok konuda mesleki eğitim ile iç içe olacakları bir model öngörüyoruz. Öğrencilerin sanayici ile geç tanıştıklarını gözlemliyoruz ve bunu değiştirmeye ihtiyaç var. Firma ziyaretlerinin çocukları çok ilerlettiğini görüyoruz. Nihai amacımız ise bu okullarda eğitim alan öğrencilerin istihdamını sağlamak.” dedi. Çoban, PAGEV’in okullarında istisnai ve özel bir model ortaya koyduğunu belirterek öğrencilerin eğitim alırken çalışmaları ve para kazanmalarını sağlayan Döner Sermaye oluşumunun vakfın en iyi olduğu konulardan biri olduğunu dile getirdi. İSO Çalışma Hayatı ve Mesleki Gelişim Şubesi Müdürü Hakan Çoban, yeni bir yönetim paradigması getirdiklerini, bu doğrultuda okul müdürlerine ve öğrencilere yönelik eğitimler gerçekleştirdiklerini, firmaları ziyaret ettiklerini ve velilerle de buluşarak bilgilendirme yaptıklarını ayrıca okul müdürlerine Yönetici Geliştirme Programı uyguladıklarını ifade etti. Desteklenen Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde geçen seneki LGS sonuçlarına göre okullardaki doluluk oranının yüzde 70’den yüzde 100’e çıkmasının önemli bir başarı olduğunu da ekledi. Toplantıda söz alan PAGEV 172

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Eğitimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Eren Ünlü, PAGEV okulları konusunda bilgi vererek şunları söyledi: “Vakfımızın ve sanayicilerimin okullarımıza çok büyük desteği var. Yönetim ve eğitim kadromuz çok donanımlı. Öğretmenlerimizin sektöre yönelik patent ve modelleri bulunuyor. Seri üretim yapabilecek atölyelere sahibiz. Altyapı konusunda eksiğimiz yok. Sanayicinin öğrencilerimizle çok yakın bir iletişim hâlinde olmaları, onları anlamaya çalışmaları gerektiğine inanıyoruz. Eski yöntemlerle ve bakış açıları ile bu çocukları sektöre kazandırmak mümkün değil… Mesleki eğitim veren okulları tercih eden öğrencileri burslar ve diğer imkânlarla desteklemenin tercih edilirlikte önemli olduğuna inanıyoruz. PAGEV olarak İstanbul Üniversitesi ile bir protokol imzaladık. Sanayicilerimiz Plastik Teknolojisi Bölümünde ders verecek. Burayı tercih eden öğrencilerimize de burs vermeyi planlıyoruz.” MÜKEMMELİYET MERKEZİ PAGEV 2. Başkan Yardımcısı Ali Zeki Karadeniz ise PAGEV’in Küçükçekmece yerleşkesinde temelini attığı PAGEV Mükemmeliyet Merkezi ile ilgili bilgiler aktardı. Karadeniz, Türkiye’nin plastik üretiminde Almanya’dan sonra Avrupa’da ikinci olduğunu, katma değerli üretim ve ihracatta çok iyi olan Almanya’nın bunu nasıl yaptığını araştırdıklarını ve Mükemmeliyet Merkezlerinin bu anlamda çok başarılı bir model oluşturduğunu gördüklerini söyledi. Karadeniz, “Almanya, 1950’lerden itibaren

öncelikli sektörler belirleyerek enstitüler açmış. Bizim en büyük eksiklerimizden biri bu: Sanayi ile akademi arasında bağ kurulamadı. Almanya bu bağlantıyı işte bu enstitüler ile kurdu ve başarılı da oldu. PAGEV olarak Alman sistemini Türkiye’de uygulamak istedik. Bunun için Millî Eğitim Bakanlığı ile bir protokol imzaladık ve 2019 yılında PAGEV Mükemmeliyet Merkezi’nin temelini attık. Almanya’yı incelediğimizde; Start up’lar Ar-Ge konusunda maliyet açısından zorlanıyor. Enstitüler ortak Ar-Ge yaptırıyor. Aynı konuyla ilgili farklı firmalar Ar-Ge maliyetlerini paylaşıyor. PAGEV Mükemmeliyet Merkezi Ar-Ge anlamında çok önemli bir rol üstlenecek. Ayrıca uygulamalı eğitimin bir devamı olacak. Sanayici için ulaşılabilir ve uygun maliyetli Test ve Sertifikasyon hizmeti verecek. Firmalara danışmanlık hizmeti de sunacak.” diye konuştu. İSO 35. Grup Plastik Ham maddeleri ve Plastik Enjeksiyon Mamulleri Sanayii Meclis Üyesi Oğuzhan Durmuş da PAGEV’in mesleki eğitime vizyon ve ivme getiren bir kurum olduğuna dikkat çekerek “İş yerlerimizi çocuklara açmaya, işi, sektörü göstermeye ve staj yaptırmaya talibiz” dedi. Bir destek de yine toplantıya katılan isimler arasında yer alan İstanbul Ticaret Odası (İTO) 68. Plastik ve Kauçuk Meslek Komitesi Başkanı Metin Güler’den geldi. PAGEV’in okuluna her türlü desteğe hazır olduklarını belirten Güler, en başarılı öğrenciye burs sözü verdi. Ayrıca, “Sanayiciler olarak bu okullarda okuyan çocuklara iş garantisi ve iyi bir gelir vermemiz gerek.” dedi. P


PLASTİK SEKTÖRÜNE DAİR HER ŞEY BU SİTEDE SEKTÖR OYUNCULARININ A’DAN Z’YE IHTIYAÇ DUYABILECEĞI TÜM BILGILERIN YER ALACAĞI EN GENIŞ KAPSAMLI SITESI YAYIN HAYATINA BAŞLADI

www.pagev.org

PLASTIĞIN KULLANIMI VE ÖNE ÇIKAN ÖZELLIKLERI

PLASTIK NEDIR? PLASTIK ÇEŞITLERI ILE ALAKALI DETAYLI TEKNIK BILGILER

PLASTİK ENDÜSTRİSİ HAKKINDA MERAK EDİLEN HER ŞEY

GÜNCEL VE GENİŞ BİLGİ MERKEZİ www.pagev.org

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

173


MEB ayda 2 milyon

cerrahi maske üretebilecek

Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, meslek liselerinin yeni tip koronavirüs önlemleri kapsamında ayda 2 milyon cerrahi maske üretebileceğini bildirdi

M

illî Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, meslek liselerinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri kapsamında ayda 2 milyon cerrahi maske üretebileceğini bildirdi. Koronavirüs önlemleri kapsamında başlattığı maske üretimi kapasitesini artıran MEB, 21 ilde 37 okulda cerrahi maske üretilmesi için yatırımlarını yapmıştı. İlk maskeler üretilmeye başlandı ve kısa sürede 100 bin cerrahi maske üretildi. Bakanlık, cerrahi maske üretimi yapan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi sayısını 50’ye çıkarttı. Bu kapsamda MEB, ayda 2 milyon maske üretimi yapmayı hedefliyor. Cerrahi maske üreten okullara özel eğitim meslek okulları da katıldı. Bu kapsamda İstanbul Silivri Abdullah Bilgingüllüoğlu Özel Eğitim Meslek Okulu, Bursa Mehmet Torun Özel Eğitim Meslek Okulu ve Bursa Hacı Mehmet Zorlu Özel Eğitim Meslek

174

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Okulu da cerrahi maske üreten okullara dahil oldu. MEB Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, cerrahi maske üretimi için 37 meslek lisesine altyapı yatırımları yaptıklarını ve tüm okulların üretimine geçtiğini belirtti. Seçilen okullardan her gün güzel haberler geldiğini aktaran Özer, “Deneme üretimleri tamamlandı. Kısa sürede ilk maskeler üretildi. İhtiyaçları karşılayabilmek için üretim yapan meslek lisesi sayımızı 50’ye çıkarttık. Üç özel eğitim meslek okulumuz da üretim yapmak istedi ve 50 okula onları da dahil ettik. Üretim kapasitemizi hesapladık. Ayda yaklaşık 2 milyon cerrahi maske üretebilecek durumdayız.” diye konuştu. Özer, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları öğrenci ve öğretmenlerinin “Meslek Lisesi Öğrencileri Ailelerimizle Buluşuyor” projesini yıllardan beri başarılı bir şekilde yürüttüğünü aktardı.

MASKELER ÜCRETSİZ DAĞITILACAK Bu proje kapsamında hem öğrencilerin eğitimleri sırasında çevrelerine duyarlı olma ve başkalarının dertleriyle dertlenme bilinci kazandığını hem de sundukları hizmetlerle topluma faydalı bireyler olmanın mutluğunu yaşadığını ifade eden Özer, şunları kaydetti: “Bu süreçte, bu projenin içeriğini Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğümüzle değiştirdik ve üretilen cerrahi maskelerin öncelikli olarak yaşlı ve bakıma muhtaç ailelere ücretsiz ulaştırılması kararı aldık. Bu süreci başarıyla yürüten Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğümüze, Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğümüze, projede yer alan ve büyük emek veren tüm yöneticilerimize, öğretmen ve öğrencilerimize şükranlarımı sunuyorum.” P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

175


Meslek liseleri ekonomiye 392 milyon lira kazandırdı

Millî Eğitim Bakanlığı verilerine göre 2019’da, mesleki ve teknik Anadolu liseleri ile mesleki eğitim merkezlerinde yapılan üretimden 392 milyon lira gelir elde edildi

M

esleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında döner sermaye kapsamında yapılan üretimi değerlendiren Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, bu liselerde en fazla gelir sağlayan illerin sırasıyla Ankara, Antalya ve Hatay olduğunu ifade etti. Ankara’da 2019’da yaklaşık 36 milyon lira, Antalya’da 19 milyon lira ve Hatay’da 17 milyon liralık üretimin gerçekleştirildiğini belirten Özer, “En fazla geliri Hatay Dörtyol Recep Atakaş Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi sağladı. Yaklaşık 7 milyon liralık üretim yapan bu liseyi, 6 milyon liralık üretimle Balıkesir Ayvalık Cunda Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 5,3 milyon liralık üretimle Mersin Tarsus Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi izledi.” bilgisini verdi. Özer, 2019’da en fazla gelirin yiyecek içecek hizmetleri alanında sağlandığını kaydederek, “Yaklaşık 83 milyon liralık üretim yapılan yiyecek içecek hizmetleri alanını, 64 milyon liralık üretimle konaklama ve seyahat hizmetleri alanı ve 56 milyon liralık üretimle mobilya ve iç mekân

176

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

tasarımı alanı izledi.” dedi. ÖĞRENCİYE ÖDENEN KATKI PAYI YÜZDE 48 ARTTI Mahmut Özer, Bakanlık olarak uygulamalı eğitim imkânı veren ve öğrencilere sektörün istediği becerilerin kazandırılması ve kalıcı kılınmasında büyük fırsat sunan uygulamanın kapasitesini artırmaya çalıştıklarını bildirdi. Böylece mesleki ve teknik ortaöğretimde eğitim gören öğrencilerin, mezuniyet alanlarında istihdam imkânlarının da artırıldığına dikkati çeken Özer, şunları kaydetti: “Diğer taraftan öğrenci ve öğretmenlerimiz, üretime yaptıkları katkı oranında gelirden pay alıyor. Öğrencilerimiz asgari ücret miktarı kadar ücret alabiliyor. Döner sermaye gelirlerinden Hazine kesintisinin 2018 sonunda yüzde 15’ten yüzde 1’e düşmesi 2019’da mesleki ve teknik ortaöğretimde bu kapsamda yapılan üretimin artmasına neden oldu ve 2018’e göre yüzde 40’lık artışla yaklaşık 392 milyon liralık gelir elde edildi. Öğrencilerin bu üretimden aldığı katkı

payı 2019’da 2018’e göre yüzde 48 arttı ve yaklaşık 22 milyon liraya ulaştı. Bu, mesleki ve teknik eğitim algısını ve öğrencilerimizin mesleki ve teknik eğitime yönelimlerini olumlu etkiliyor.” Özer, 2019 değerlendirildiğinde iki problemin varlığını sürdürdüğünü belirterek, bunlardan ilkinin, sektörlerin en çok kümelendiği İstanbul, Bursa, Kocaeli ve Sakarya gibi illerde bu kapsamda yapılan üretimlerin istenilen seviyeye ulaşmaması olduğunu ifade etti. Üretim yapılan ve hizmet sunulan alanların, eğitim verilen alanların tamamını kapsamamasının ve az sayıda alanda yoğunlaşmasının da bir diğer problemi oluşturduğunu kaydeden Özer, “Bu nedenle 2020’de mesleki ve teknik eğitim verilen tüm alanlarda ve özellikle sektörlerin kümelendiği illerimizde imkân ölçüsünde üretim kapasitesini artırmaya çalışacağız.” dedi. Bakan Yardımcısı Özer, 2019’da bu süreci başarıyla yürüten Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne, tüm il müdürlerine, okul yöneticilerine öğretmen ve öğrencilere teşekkür etti. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

177


Beier’den yenilikçi mikser çözümleri

B

eier’in SRL-Z serisi mikser / soğutucu kombinasyonları PVC bileşikleri üretmek için tasarlandı. Beier, sıcak karıştırıcılar ve karıştırıcı / soğutucu kombinasyonlarını içeren 19 modeli kapsayan yüksek yoğunluklu karıştırıcılarının yeni neslini - SHR, SRL-Z ve SRL-W hatlarını piyasaya sürdü. Ekipman spektrumu, saatte 17,6 poundluk bir çıkışa sahip küçük bir laboratuvar modelinden saatte 3 tona kadar çıkışlı bir mikser / soğutucu modeline kadar uzanmakta. Mikserler, SHR hattında 5 litreden 800 litreye kadar değişen kapasitelere ve saatte 17,6 pound’dan saatte 2,910 pound’a kadar çıkışlara sahip 11 model içerir. SHR mikserleri esas olarak renk konsantreleri, PVC bileşikleri ve dönel kalıplama malzemelerini karıştırmak için kullanılır. Rengin ve diğer katkı maddelerinin reçinelere karıştırılmasında etkilidirler. Mikserler gelişmiş tasarımları içerir; kolay ve güvenilir bir şekilde çalıştırılabilir; az yer kaplar; ve sessiz, verimli bir

178

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

şekilde çalışır. Beier’in SRL-Z serisi mikser / soğutucu kombinasyonları, şirkete göre PVC bileşikleri üretmek için tasarlanmıştır. Sıcak karıştırıcı PVC bileşenlerini iyice karıştırır ve ısıtır. Daha sonra bileşik otomatik olarak bir soğutma karıştırıcısına boşaltılır, burada tüm plastikleştiricilerin bitmiş PVC bileşiğine emileceği bir noktaya kadar soğutulur. SRL-Z serisindeki dört model, saatte yaklaşık 363 kilo ila saatte 1.818 kilo arasında değişen çıktılara sahiptir. SRL-W serisi, vakum altında karışabilme yeteneği sağlayan gelişmiş teknolojiler kullanır. Karıştırma ve soğutma çevrimleri bir PLC tarafından kontrol edilir ve karıştırma ve soğutma bıçakları dökme paslanmaz çelikten yapılır. Serideki dört model, saatte yaklaşık 1.818 pound, saatte 2.910 pound, saatte 3.637 pound ve saatte 5.820 pound maksimum çıktıya sahiptir. Yükseltilmiş tüm modellerde artık otomatik hava üflemeli temizleme sistemleri ve boşaltma bölümlerinde büyük kapılar,

temizlik için erişim sağlıyor. Ek olarak, mikser / soğutucular artık redüksiyon dişli kutularına sahiptir ve sıcak karıştırıcıdan bağımsız olarak çalışabilir. Sıcak karıştırıcı ve soğutucu karıştırıcı bağımsız hava ve su borularına ve ayrı elektrik devrelerine sahiptir. Beier çift vida konik Extruderleri Beier , özellikle sert PVC profillerin ve boru üreticilerinin taleplerini karşılamak için yeni nesil konik çift vidalı ekstrüderleri tanıttı. SJZ65 / 132 ve SJZ80 / 156 modelleri, Underwriters Laboratories ve Kanada Standartlar Birliği tarafından onaylanan elektrikli bileşenler de dahil olmak üzere yeni standart özelliklere sahip. İşte yeni nesil ekstrüder şanzımanlarının bazı özellikleri: • Düşük sürtünmeli çalışma ve uzun ömür; • Yüzde 97’den fazla iletim verimliliği; • 11.000 newton metreden yüksek tork değeri ve 70 desibelin altında gürültü seviyeleri ile sessiz çalışma. • Siemens motor ve sürücüleri ve isteğe bağlı Siemens PLC’leri P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

179


HABERLERİ

Yalova Üniversitesi’nden Geri Dönüşüm Seferberliği Türkiye’nin Geri Dönüşüm Hedefi %90

Uğur Okulları’nda Geri Dönüşüm Heyecanı

180

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Mamak Belediyesi’nden Gülümseyen Sokaklar Projesi


ÇALIŞIYOR ÇALIŞIYOR GERİ DÖNÜŞÜM GERİ DÖNÜŞÜM KAZANIYOR KAZANIYOR PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

181


HABERLERİ

Yalova Üniversitesi’nde Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilir Günler Seferberliği Yalova Üniversitesi’nde gerçekleştirilen 4. Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Günleri etkinliğinde, sürdürülebilir dünya için geri dönüşüm bilincinin önemine dikkat çekildi

Y

alova Üniversitesi, Geri Dönüşüm Sürdürülebilirlik Kampüs Kulübü, Polimer Mühendisliği Bölümü ve Polimer Mühendisliği Derneği’nin iş birliği ile düzenlenen 4. Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Günleri Etkinliği 25 Şubat tarihinde Yalova Üniversitesi’nde gerçekleşti. Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci’nin açılış konuşması ile başlayan programda; Polimer Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öksüz plastik ve polimer biliminin modern yaşama katkılarını anlatan konuşması ile devam etti. Öksüz konuşmasında, plastik sanayinin gelişimi ve polimer mühendisliğinin önemine değinerek, sürdürülebilir bir dünya için geri dönüşüm bilincinin önemini de vurguladı. Etkinliğe katılan PAGEV Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Pala, Türkiye’nin önde gelen sivil toplum kuruluşlarından PAGEV’in plastik sektörü ve geri dönüşüm konularında sürdürdüğü çalışmaları anlattı.

182

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Üretim kapasitesinde dünyada altıncı olan Türk Plastik sektörünün donanımlı iş gücüne ihtiyaç duyduğunu dile getiren Pala, Yalova Üniversitesi Polimer Mühendisliği Bölümü öğrencilerinin sektördeki istihdam ihtiyacının karşılanmasında önemli katkı sunacağını söyledi. Geri Dönüşüm İktisadi İşletmesi PAGÇEV’in çalışmalarına da değinen Pala, “Sorumlu endüstri, sorunsuz çevre” misyonu ile Türkiye çapında yapılan çalışmaları da rakamsal verilerle paylaştı. “Plastiğin Doğada Yeri Yok, Hayatımızda Yeri Çok” kampanyasının ülke çapında büyük ses getirdiğini de anlatan Pala, PAGEV olarak sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm konularına önem verdiklerini belirtti. İKLIM DEĞIŞIYOR Pala’nın ardından konuşmasını yapan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Kurnaz’da, “İklim, insanlık tarihinde görülmedik bir biçimde değişiyor. Bu değişim öyle hızlı ki, dünyadaki varlığımızı

tehdit ediyor ve önlem almazsak gelecek nesiller zorlu iklim koşullarına boyun eğecek. Kömür, petrol ve doğal gaz yakarak atmosfere saldığımız sera gazlarıyla bu sorunu biz yarattık ama istersek üstesinden gelebiliriz. Yeter ki son buzul erimeden bilinçlenip gerekeni yapalım.” diyerek doğadaki iklim değişikliğine dikkat çekti. 4. Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Günleri Etkinliği; Yerli Yeşil Yeni Platformu, Çevko, Lenzing, İklim Baba Platformu ve Kaptan Geri Dönüşüm kurumlarının yetkililerinin konuşmaları ile gün boyu devam etti. Yalova Üniversitesi öğrencilerinin ilgi ile izledikleri programda konuşmacılar ve öğrenciler arasında son derece pozitif bir kaynaşma ve diyaloglar yaşandı. Etkinlik organizasyonunu hazırlayan ekibin lideri Dr. Öğr. Üyesi Aylin Karahan Toprakçı bu çalışmada emeği geçen, katkı veren ve katılımları ile programa değer katan tüm kurumlara teşekkür etti. P


Türkiye’de geri dönüşümün %90’a ulaşması hedefleniyor 40 milyon civarında nüfusun sıfır atık uygulama zorunluluğu var. Döngüsel ekonomi kapsamında yan ürün ve ham madde sağlamak için %90 oranında geri kazanım gerekiyor

9

-11 Mart 2020 tarihleri arasında Antalya/ Belek’te Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca düzenlenen Geri Kazanım Katılım Payı Uygulamalarıyla Ulusal Depozito İade Sistemine Geçiş Süreci Semineri gerçekleştirildi. Söz konusu seminere; kamu kurumlarından üst düzey yetkililer ve sivil toplum kuruluşlarıyla, farklı sektörlerde faaliyet gösteren 200’ü aşkın özel sektör temsilcileri katıldı. Seminerin açılış konuşması Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Recep Akdeniz tarafından gerçekleştirildi. Akdeniz konuşmasında Bakanlıkça sürdürülen sıfır atık çalışmaları dahilinde geri kazanım katılım payının önemine dikkat çekerek, seminerde yapılacak tartışma ve değerlendirmelerin çıktılarının uygulamanın başarısı açısından büyük öneme sahip olduğunu vurguladı. Akdeniz; “Atıkları entegre şekilde yönetmemiz gerekiyor. Bu amaçla Bakanlık olarak atıkları kaynağında ayrı toplayıp geri dönüştürerek doğal kaynakları verimli kullanmak, sanayiye ham madde sağlamak için sıfır atık sistemini başlattık.

40 milyon civarında nüfusun sıfır atık uygulama zorunluluğu var. Döngüsel ekonomi kapsamında yan ürün ve ham madde sağlamak için %90 oranında geri kazanım gerekiyor.” dedi. 2023 PROJESİ HAZIRLANIYOR Antalya’da düzenlenen ve İki buçuk gün süren seminerin ilk gününde geri kazanım katılım payına ilişkin yönetmeliğin geneli ve ambalajlı ürünlere ilişkin sunumlar ve değerlendirmeler yapıldı. Sıfır Atık ve Atık İşleme Daire Başkanı Sadiye Bilgiç Karabulut, “Sıfır Atık Yaklaşımı ve Çevre Kanunu Değişiklikleri” sunumunu yaptı. Sunumunda, “Katı atıkları ekonomiye kazandırma kapsamında 2023 projesi hazırlanıyor. 2023 yılında oluşan atığın; %35’inin geri kazanım, %65’inin düzenli depolama yöntemi ile bertaraf edilmesi hedeflenmekte.” dedi. Ayrıca Sıfır Atık sistemi ile ilgili; 12 Ocak itibariyle sıfır atık için temel seviye belge verilmeye başlandığını belirtti. Sıfır Atık ve Ambalaj Atıklarının Yönetimi Şube Müdürü Demirhan Küçük ise Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik “Genel

İlkeler ve Uygulama Esasları” sunumunu gerçekleştirdi. Küçük, “Ambalajın GEKAP kapsamına girebilmesi için ürünü muhafaza etmesi gerekmektedir. Süt ambalajı, içecek ambalajı kapsamında olmayıp ağırlık olarak GEKAP alınır. Sütün şişesi, etiketi, kapağı için ayrı ayrı GEKAP ödenir.” dedi. Konuşmasının devamında “Serbest bölgeye yapılan satışlar ihracat kabul edilip GEKAP alınmaz. Serbest bölgeden yurt içine sokulan ürünler ise ithalat kabul edilip GEKAP alınır.” açıklamasını yaptı. Seminerin ikinci gününde de elektrikli ve elektronik eşyalar, madeni ve bitkisel yağlar, pil, akümülatör, ilaç ve lastiklere yönelik geri kazanım katılım payı uygulamaları dahilinde sunumlar ve değerlendirmeler yapılarak, sektör temsilcilerinden gelen sorular cevaplandı. Ayrıca uygulamaya ilişkin görüş, öneri ve taleplerin yer alacağı seminer raporu hazırlanacağı belirtildi. Seminerin son gününde ise 2021 yılında hayata geçirilmesi planlanan ulusal depozito iade sistemine dair açıklamalarda bulunuldu ve sürece yönelik istişareler gerçekleştirildi. P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

183


HABERLERİ

PAGÇEV Şanlıurfa’da su içecek firmaları toplantısındaydı

A

mbalaj atıklarının yetkilendirilmiş kuruluşu PAGÇEV, Şanlıurfa’da bulunan su içecek firmalarının gerçekleştirdiği toplantıya katıldı. Şanlıurfa’da su içecek firmalarının düzenlediği toplantıda PAGÇEV adına toplantıya katılan

Endüstriyel İlişkiler Yöneticisi Çevre Mühendisi Serap Değirmenci: geri kazanım katılım payı, depozito sistemi ve genişletilmiş üretici sorumluluğuyla ilgili sunum yaptı. Değirmenci, geri kazanım payı ve ilgili konulara ilişkin katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı. P

Mamak Belediyesi’nden Gülümseyen Sokaklar Projesi

M

amak Belediyesi sosyal sorumluluk projeleri kapsamında daha iyi bir gelecek ve daha temiz çevre için “Gülümseyen Sokaklar Projesi”ni hayata geçirdi. PAGÇEV’in destek verdiği projenin lansmanı Abidinpaşa Mahallesi’nde gerçekleşti. “Mutlu Yarınlar” sloganıyla başlayan proje, özellikle geri dönüşüme katkı sağlamayı ve vatandaşlara çevre bilincinin aşılanmasını

184

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

hedefliyor. 8 mahallede pilot olarak başlatılan projenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, belirlenen pilot bölgelerde atık sorunu ve geri dönüşüme dikkat çekileceğinin altını çizdi. Mamak’ta haftanın iki günü geri dönüşüm atıkları toplanacağını, geriye kalan günlerde evsel atık toplanacağını belirtti. Sokak hayvanlarını da unutmadıklarını söyleyen Köse, özel tasarlanmış kaplara mama ve su takviyesi yaptı. Ardından çocuklarla birlikte duvarları boyadı. Projenin ilk aşamasında, “Geri Dönüşüm Muhteşem Olacak” sloganı ile Mamak’ta bulunan her haneye, atık sorunu ve geri dönüşüme dikkatleri çeken bir bilgilendirme kiti ve ücretsiz çöp poşetleri verilecek. Aynı zamanda proje kapsamında üzerinde bilinçlendirici mesajlar bulunan tişörtler sokak aralarına asılarak projenin daha geniş kitlelere ulaşması hedeflenecek. P


ÇEVRE Mİ? ENDÜSTRİ Mİ? İKİSİ DE MÜMKÜN. Plastik Sektörünün Birleştirici Gücü PAGEV, "Sorumlu Endüstri Sorunsuz Çevre" ilkesiyle yola çıkan PAGÇEV ile beraber Türk Plastik Sektörü'nün en büyük hayalini gerçekleştirmek ve gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmak için çalışıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Geri Dönüştürülmesi konusunda yetkilendirilen PAGÇEV, piyasaya sürdükleri ambalajların atıklarını geri dönüştürmesi yasayla zorunlu olan firmalar için bu işlemleri kolay hâle getiriyor. Bu kolaylıktan yararlanmak için PAGÇEV ile çalışın, bu hayale siz de ortak olun.

www.pagev.org

www.pagcev.org

PAGÇEV BİR PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

185


HABERLERİ

Atık Yönetimi Bildirim, Beyan, Müracaat ve Belgelendirme İşlemlerinin Süresi Uzatıldı

Ç

evre ve Şehircilik Bakanlığı, Atık Yönetimi Yönetmeliği’nin 15. maddesine dayanılarak düzenlenen ve bildirim/beyan/ belgeleme yapılması öngörülen işlemler (Atık Yönetim Uygulaması /ATYÖN ile Atık Beyan Sistemi / TABS işlemleri hariç) için ilave süre verilmesi uygulamasına gitmiştir. Bu kapsamda; Atık Yönetimi Yönetmeliği ve atık yönetimine ilişkin ilgili diğer mevzuat uyarınca atık üreticileri, yetkilendirilmiş kuruluşlar, belediyeler,

P

AGÇEV, Uğur Okulları Halkalı Kampüsü İlkokulu öğrencilerine gerçekleştirdiği eğitim ile ambalaj atıklarını kaynakta nasıl ayrıştıracaklarını ve

plastik poşet üretenler ve piyasaya süren satış noktaları dâhil, genişletilmiş üretici sorumluluğuna tabi diğer tüm işletmelerce Bakanlığa/ İl Müdürlüklerine mart ayı sonuna kadar iletilmesi gereken bildirim/beyan/müracaat/ belgelendirme işlemlerini 2020 yılında mayıs ayı sonuna kadar yapabilecektir. Piyasaya süren işletmelerin 2020 yılı geri dönüşüm/ geri kazanım yükümlülüklerini yerine getirmek için yetkilendirilmiş kuruluşlar

ile yaptıkları anlaşmaları ise 2020 yılı haziran ayı sonuna kadar Ambalaj Bilgi Sistemine yüklemeleri gerekmektedir. P

Uğur Okulları’nda Geri Dönüşüm heyecanı çevreyi korumak için neler yapabileceklerini anlattı. 4 ve 5. Sınıf öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen eğitime öğrenciler büyük bir heyecanla katıldı. PAGÇEV’in geri

dönüşüm kahramanı PAG’ın da yer aldığı eğitimde çocuklar, eğlenceli vakit geçirdiler. Gün sonunda PAG eğitime katılan çocuklara rüzgâr gülü, şapka, balon ve boyama kitabı dağıttı.

P

Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Yayınlandı

Ç

evre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 13 Mart 2020 tarihli ve 31067 sayılı Resmî Gazete’de “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” yayınlandı. Resmî Gazetede yayımlanan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinin

186

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

3, 19’uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları ve geçici 2. Maddesi değiştirildi. Buna göre; Yetkilendirilmiş kuruluşlar ve depozito/iade sistemi uygulayan, piyasaya sürenler 2020 yılında en az cam ürünlerinde yüzde 60, plastikte yüzde 55, metalde yüzde 55, kompozit ürünlerde yüzde 55, kâğıt-karton ürünlerinde yüzde 60 ve ahşap ürünlerinde yüzde 15 geri dönüşüm hedefine ulaşması gerekiyor. P


öncesi

sonrası

E S R E N DÖ R I D N I N SE *

için a y n ü d ÜR. r bir i T l i Ş b Ü a N n Ö a ş bilir üretile k u l r daha ya nı sen de Gi rEa dRe tİyD u ağm ı r a nde b l ü ğ k ü ı d t l ü mbalaj a g e r i d ö n ü ş t ü r

a

ik t plast *8 ade

şişe

PAGÇEV, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Yetkilendirilmiş Kuruluşudur . PAGÇEV bir

GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİRPAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

187


DOĞA KORUM

PAGÇEV 2019 Yılı

2.037.605 ADET AĞACIN KORUNMASI

188

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

3.945.608 kW/h ELeKTRİK TASARRUFU

Tüm Malzemeler

Plastik-Kağıt Karton

Kağıt/Karton ve Ahşap

PAGÇEV olarak yerine getirdiği çevreye sağladığınız ka

2.1

DEPOLAMA


MA BELGESİ

Çevresel Faydaları

112.581 m3

A ALANI tASARRUFU

238.058.674 LT Fosİl yakıt tasarrufu

Kağıt/Karton

Plastik-Kağıt Karton

imiz yükümlülüklerin sonucunda atkılar aşağıdaki gibidir.

2.997.150 LT SU TASARRUFU

Ambalaj Atıklarının Yetkilendirilmiş Kuruluşu

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

189


PAGEV’İN ÜYELERİNE SAGLADIĞI AVANTAJLAR

Devletin, sektörümüzü destekleyici politikalar oluşturmasına yardımcı olur. Plastik sektörünün bir bütün olarak rekabet gücünün arttırılmasını ve plastik sektörümüzce yaratılacak katma değer ve istihdamın, yabancı ülkelere değil, kendi ülke ekonomimize kazandırılmasını sağlayacak çalışmalar yapar. Sektöre yönelik rapor ve verileri yayınlar. Üyelerine, her yıl TÜYAP-PAGEV iş birliği ile düzenlenen Plast Eurasia Fuarı’na standlı katılımları hâlinde özel indirimler sağlar. Üyelerinin, yurt içi ve yurt dışı uluslararası fuarlara daha uygun şartlarla katılımını sağlamak amacıyla fuar firmaları ile anlaşmalar yapar, uygun görülen fuarlara info stand ile katılır ve üyelerinin eriştiği ileri imalat teknoloji kabiliyetlerini tanıtır. Plastik sektörünün imajını güçlendirmek için “çevre bilincini geliştirmek” amacıyla projeler hazırlayıp uygulanmasını sağlar. Ayrıca çeşitli sosyal sorumluluk projelerine de katkıda bulunur.

190

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


Sektörle ilgili yurt içi ve yurt dışı sempozyum ve toplantılara iştirak eder. Sektörün bazen bir bütün, bazen de özel sorunlarını, yazılan raporlar ve Bakan düzeyindeki görüşmeler ile dile getirir. PAGEV, üyelerinin ileri teknoloji imalat kabiliyetlerini dış dünyaya tanıtmak ve üyeleri arasında iletişim kurmak amacıyla faaliyetlerde bulunur. Sektörümüzün sorunlarını ve çözüm önerilerini, yazılı ve görsel medyayı kullanarak tüm kamuoyuna duyurmaya azami surette gayret sarf eder. PAGEV Yönetim Kurulu Üyeleri, TOBB, İTO, İSO, TTGV gibi sektörümüzle ilgili kurumlarda aktif görevler alarak, sektörümüzün sorunlarını ve çözüm önerilerini değişik platformlara taşır. Üyelerinin, günümüzün değişen koşullarına uyum sağlaması amacıyla, ihtiyaç duydukları eğitim faaliyetlerini organize eder. Her yıl düzenli olarak organize ettiği “Plastik Endüstrisi Kongresi” ve “Uluslararası Plastik Ambalaj Kongresi” ile belli zamanlarda düzenleyeceği veya iş birliğinde bulanacağı seminer ve eğitimlere üyelerinin ücretsiz veya indirimli katılmalarına olanak tanır.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

191


MAKALE EUPC

192

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

AVRUPA BIRLIĞI’NIN “PLASTIK HARCI” ÜZERINE ORTAK SEKTÖR GÖRÜŞ BILDIRISI YAYINLANDI PAGEV’in de aralarında bulunduğu bu belgede imzası bulunan kuruluşlar, Avrupa’da ambalaj değer zincirinin farklı kademelerinde çok çeşitli aktörleri temsil etmekte. Tümü Döngüsel Ekonomi hedeflerine bağlı. İmzacı kuruluşların üyeleri ambalaj atığını azaltmak, ambalajda geri dönüşümü arttırmak ve döngüselliği desteklemeye yönelik ortak kararlılık sergilemekte. Bu kapsamda geri dönüştürülmüş içerik kullanımının arttırılması, plastik ve diğer ikincil ham maddeler piyasasının büyütülmesi de yer alır. Herhangi bir malzemenin döngüselliğini teşvik etmeye yönelik parasal önlemlerin amacına uygun olabilmesi için dikkatle tasarlanması, değerlendirilmesi ve şeffaf bir şekilde kalibre edilmesi gerektiğine yürekten inanıyoruz. Bu önlemlerin yol açacağı etkilerin etraflıca analiz edilmesi de bunun bir parçası. Çok Yıllı Mali Çerçeve (MFF) 2021-2027 kapsamında getirilen “Geri dönüştürülmemiş plastik ambalajda öz kaynaklar” önergesinde

ise durumun böyle olmadığı çok açık. Komisyon’un bu önergeye destek olarak yayımladığı açıklama notu ise kapsamlı bir değerlendirme olmaktan çok uzak ve Komisyon’un politikaya yönelik hesap verebilirlik, şeffaflık ve etkinlik temel ilkelerini karşılaması mümkün değil. Bunun ‘Daha İyi Yönetim’ anlayışıyla tutarsızlığı ortada. Özellikle de ambalaj değer zincirine danışılmamış olmasından endişeliyiz. Bu nedenle, önergenin geliştirilme usulüne yönelik açık çekincelerimizi dile getirmek istiyoruz. Sektörümüz, plastiğin döngüselliğini arttırmaya yönelik önlemler getirilmesine esasında karşı olmamakla birlikte, Döngüsel Ekonomiye verimli bir şekilde geçiş yolunun bu olmadığına inanmakta. Önergenin doğrudan ambalaj değer zincirini hedef almadığının farkındayız. Ancak önergenin nihayetinde ambalaj değer zincirini ülke çapında harca tabi tutmaya dönüşmesi yönündeki gayet somut olasılık, bu bildiride ortaya koyduğumuz olumsuz etkileri doğuracak.


Ayrıca önergenin büyük yatırımları asıl ihtiyaç duyulan alanlardan (örneğin yenilikçilik, toplama ve ayırmanın iyileştirilmesi, atık altyapısı vb.) başka alanlara saptırarak döngüselliği olumsuz etkilemesinden de endişe etmekteyiz. Önerge, sektörün iç ve dış hedefleri ve gönüllü girişimler kapsamında duyurarak taahhütte bulunduğu hedeflere ulaşılmasını da engelleyebilir. Bu sebeplerle önergenin bu haliyle amacına uygun olmadığına ve geri çekilmesi ya da revize edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Yeni önergeler de paydaşlara etraflıca danışılarak ve muhtemel etkileri değerlendirilerek geliştirilmelidir. Önergede, bu cevabı zorunlu kılan pek çok eksik tespit etmiş bulunmaktayız. Bu önergeyi aşağıdaki sebeplerle desteklememiz mümkün değildir. AB dayanışmasına ve Tek Pazar’a olası olumsuz etkileri (i) Önerge, geri dönüşüm altyapısı daha az gelişmiş olan ülkeleri cezalandıracaktır. (ii) Bu nedenle bazı Üye Devletler açısından ‘geriletici’ sayılabilecek önerge, AB dayanışması ilkesini baltalayacaktır. Üye Devletlerin uygulayacağı farklı tahsilat mekanizmaları Tek Pazar’ı etkileyebilir. Kaynakların döngüsellik hedefinden saptırılması riski (iii) Kullanım alanı sabit bir şekilde belirlenmemiş gelirlerin, istenen çevresel amaçlara yönelik kullanılacağı kesin değildir. (iv) Önergede belirtilen harç oranları,

plastiklerin ve ayrı toplama uygulamalarının gerçek maliyetleriyle orantılı değildir. (v) Önerge, Döngüsel Ekonomi kapsamında yapılan mevzuat değişikliklerine uyum için gereken mali taahhütlerde önemli bir artışa neden olacaktır. (vi) Önergenin gelecekte yenilikçilik ve yatırım üzerinde beklenenin tersi bir etkisi olabilir. (vii) Önerge, sektörün plastik kirliliğine karşı mevcut gönüllü girişimlerini sekteye uğratabilir. Uygulamada ciddi metodolojik sorunlar (viii) Üye Devletlerin sorumluluklarını hesaplamak için kullanılan dayanaklar tutarlı ve yeterince şeffaf değildir. (ix) Önergenin kapsamı ve veriler arasındaki kopukluk, ambalaj tasarımında yararlı değişiklikleri teşvik etmeyecek niteliktedir. Önergenin ‘öz kaynaklar’ anlayışı da özünde hatalıdır (x) Önerge, enflasyonu tetikleyici ve sosyal açıdan geriletici bir önergedir. (xi) Önergenin bir ‘Pigou Vergisi’ yani bir emisyon veya kirlilik vergisiymiş gibi gösterilmesi yanlıştır. (xii) Önerge son kertede dengeli bir Avrupa bütçesinin dayanağı olarak sürdürülebilir nitelikte değildir. Hiçbir etki değerlendirmesinin yapılmamış olması, bu büyüklükte bir önlem için endişe vericidir (xiii) Önerge, kapsamlı bir etki değerlendirmesi yapılmadan ileri sürülmüştür. P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

193


MİKA’NIN PLASTİKLARDE KULLANIMI

MAKALE RÜSTEM POLAT RÜSTEM POLAT PLASTIK EĞITIM DANIŞMANLIK MÜHENDISLIK ŞENER KESKİN EMAŞ PLASTIK AR-GE SORUMLUSU

194

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Mika, kelime olarak genel anlamda çok geniş bir Alüminyum Silikat mineral grubunu tanımlar. Piyasada an çok bilinenler Muscovite ve Phlogopite tipleridir. Mineralin aspect oranına (mineralin eni ve boyu arasındaki oran) bağlı olarak katıldığı plastiklere güçlendirici veya dolgu olarak etki eder. Özelikle yüzeyi kaplı olanlar çok daha kolay karışmakta ve katıldıkları plastik malzemenin özelliklerini geliştirmekte. Bugün en yaygın bilinen uygulamaları, epoksi ve fenolik reçinelerin mekanik, termal ve elektriksel özelliklerinin geliştirilmesi uygulamalarıdır. Bir diğer uygulama örneği ise giderek artan bir şekilde otomotiv endüstrisinde özellikle PP taşıyıcı ile yapılan karışımlardır. Sadece otomotiv değil diğer sektörlerin ki başta beyaz eşya ve elektrik elektronik sektörü olmak üzere birçok uygulamasında özellikle ısısal direnç ve modül değerlerinin geliştirilmesinde mika kullanılmakta. Ülkemizde plastik sektörü uygulamalarında az biline bir mineral olmakla birlikte, en kaliteli, en saf ve en beyaz Muscovite tipi mika madenleri ülkemizde mevcuttur. Bu özelikleri ile dünyadaki diğer kaynaklara

oranla plastiklerde uygulama özelliği en yüksek olandır. Mikanın diğer minerallere göre üstün bazı özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz: Diğer birçok mineralde olmayan ölçüde termal, mekanik ve elektriksel özelliklere sahiptir. Tanecik boyutu ince olmasına rağmen aspekt oranı yüksek olmakta. Kimyasal olarak oldukça saf ve çözücülere karşı direnci yüksektir. Yapışmama ve sürtünme özellikleri oldukça yüksektir. Saflığına bağlı olarak beyazlık değeri oldukça yüksek olmakta. Dekoratif uygulamalarda uzun ömürlü ürün elde edilmesini sağlar. İnorganik mineral olması sebebiyle plastik parçalarda çarpılma ve boyutsal değişimi ortadan kaldırır, HDT değerini yükseltir, ses izolasyonu sağlar. Bu özelliği ile otomotiv uygulamaların da zemin ve motor sesi izolasyonunda kullanımı yaygın mir mineraldir. Yapraksı yapısı sebebiyle kesikli elyaf uygulamalarda mudil katlı olarak kullanılır. Yarı kristal plastiklerde hücre yapısı olarak etki ettiği için üretimde çevirim süresinde iyileşme sağlar. Diğer minerallerin aksine akışı olumsuz yönde etkilemez aksine düzenli ve rahat bir akış sağlar.


Bazı uygulama ve sonuçlarına bakacak olursak: Mekanik Özellikler: Mikanın plastiğe eklenmesi normalde çekme ve esneme modülünü artırır fakat özellikle esneklik modülünde çok ciddi bir iyileşme gösterir. Aynı uygulamada tanecik boyutu ve yüzey özelliğine bağlı olarak çentikli darbe direncinde de olumlu etkiler gözlenir. Termal Özellikler: Termal genleşmeyi düşürerek homojen olmayan boyutsal değişimi ortadan kaldırır ve çarpılmayı önler. Bu sayede kalıptan çıkmayı kolaylaştırır. Kalıptan çıktıktan sonrada, yarı kristal yapılarda kritik süreç olan kristalizasyon süreci boyunda toleransları sınırlar. Elektriksel Özellikler: Mika, plastiklerin

dielektrik, ısısal dayanım (bu özellik yanma öncesi dayanım süresini etkiyen önemli bir parametredir), yalıtım özelliklerini ve HDT değerini arttırır. Doğal bir inorganik mineral olan mika, radyasyona en dayanıklı malzemeler arasındadır ve bu nedenle plastiklerin bozunmasına neden olan UV ışığını % 80 oranında emer. Kimyasal özellikler: Mika, asitlere (konsantre sülfürik / fosforik asit karışımları ve hidroflorik asit hariç), alkalilere, geleneksel çözücülere, yağlara karşı son derece dayanıkı ve atmosferik faktörlerden neredeyse etkilenmeyen kararlı ve tamamen saf bir mineraldir. Yapraksı yapısı sayesinde kimyasallara karşı mükemmel bir bariyer özelliği gösterir ve bu nedenle polyester veya sprey koruyucu kaplamalarda kullanım için en uygun mineraldir.

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

195


MAKALE RÜSTEM POLAT RÜSTEM POLAT PLASTIK EĞITIM DANIŞMANLIK MÜHENDISLIK ŞENER KESKİN EMAŞ PLASTIK AR-GE SORUMLUSU

Plastiklerdeki Uygulama Örnekleri: PP bu amaçla kullanılan en popüler plastik malzemedir. Yaklaşık % 20 ile %60 oranında mikalı uygulamaları mevcuttur. En yaygın aralık ise % 20-40 aralığıdır. % 40 mika dolgulu bir uygulamada esneklik modülündeki artış % 45 oranındadır. Bir diğer öneli değişiklik ise HDT değerinde ki artıştır. Özellikle yüzey modifiye mikalarda bu değişimler çok daha yüksel seviyelerde olmaktadır. Bu özellikleri ile mika, otomotive uygulamalarındaki dolgulu PP çalışmalarının temel malzemesidir. Otomobillerde vantilatör kanatları, gösterge panelleri, ısıtıcı muhafazası ve arka lamba tutucuları olarak % 20 ve % 40 mika dolgulu PP kullanılır. Kapı panelleri, koltuk arkalıkları ve bazı trim uygulaması diğer uygulama alanlarıdır. Bazı PP köpük uygulamalarında da yanmayı geciktirici etkisi sebebiyle mika katkısı kullanılmakta. %20 mika katkılı bir PP köpük, normal PP ham maddeyle aynı ağırlıkta olmasına rağmen, %30 daha yüksek esneklik modülü, en az % 15 daha yüksek HDT değeri ve malzemede % 15 MFI (g/10min) Modül (MPa) Max. Çekme Kuvveti %Uzama Darbe(çentikli-izod)

Naturel PE %20 Mikalı PE %30 Mikalı PE % 40 Mikalı PE : 6,8 6,2 5,0 3,4 : 1200 2000 2400 3200 : 26 25 24 23 : 190 17 9 5 : 4,7 3,6 3,5 2,4

MFI (g/10min) Modül (MPa) Mak. Çekme Kuvvet % Uzama Darbe (Çentikli-izod HDT (1,8 MPa)

Naturel PP %20 Mikalı PP %25 Mikalı PP %30 Mikalı PP : 11 10 14 9 : 1450 3000 3200 3700 : 35 30 33 34 : …. 10 9 7 : …. 3,5 3 3 : 49 …. …. 60

Poliamidler, mikanın en yaygın kullanıldığı malzeme grubundandır. Otomotivin birçok uygulamasında da mikalı PA kullanılmaktadır. Ön ızgara açma panelleri dahil kaporta altı parçaları, panjurlar ve far kapakları dahil olmak üzere birçok otomobil parçası için yaygın olarak kullanılmaktadır. Mika, wollastonit, kalsiyum karbonat ve cam bilyaya göre daha yüksek çekme kuvveti, HDT değeri ve darbe değerine 196

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

tasarrufu sağlar. % 30 mikalı PP köpüklerin en yaygın kullanıldığı alanlardan biri yüzme havuzu kenarlıklarıdır. Mika ve PP’nin diğer son kullanıcı örnekleri ise için şunlardır; şişirme ile üretilen tıbbi kaplar, tüketici ambalajı, ekstrüzyon yöntemi ile üretilen (Kaplamalar, lifler, filmler, borular, levhalar, teller ve kablolar). Enjeksiyon kalıplama yönteminde ise; bahçe mobilyaları, diğer ev eşyaları, taşıma çantalar, paletler, zemin ızgara malzemeleri gibi bir çok uygulamada kullanılmakta. %30 mika dolgulu HDPE olarak otomobillerde şişirme ile üretilen koltuk arkalıkları ve panellerde kullanılır. İçi boş, yivli ve ortalama 3,4 mm kalınlığa sahip paneller, yüksek sıcaklığa dayanırlar ve başarılı bir şekilde Al paneller yerini kullanılmakta. Mikanın ( Muskovite) PE ve PP taşıyıcı grubundaki etkisi ve uygulama özellikleri üzerine, Rüstem POLAT Plastik Danışmanlık, Samadsan Madencilik ve Emaş Plastik tarafında ortak bir arge çalışması yürütülmüş ve çıkan sonuçlar aşağıdaki tablo da paylaşılmıştır.

sahiptir. Poliamid güçlendirmede cam elyaf ile birlikte sıkça kullanılmakta. Poliesterlerde Özellikle elektriksel özellikleri ve sağlamlık için eklenirler. Yapılan çalışmalara göre, poliester uygulamalarda cam elyaf % 30 oranında mika ile değiştirildiğinde fiziksel özelliklerde değişim olmamasına rağmen daha yüksek ark direnci ve % 30 daha yüksek bir akışkanlık elde edilmiştir. P


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

197


HIDROJEN GAZINDAN ELEKTRIK ENERJISI ÜRETIMI MAKALE PROF. DR. TEKIN ARDA PAGEV EĞITIM BAŞDANIŞMANI

198

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

Hidrojen gazından elektrik enerjisi üretimine 1997 yılından beri emek veriyoruz. Rahmet’i Rahman’a kavuştuğumda uğraşımız yine Hidrojen enerjisi olacak. Hidrojen gazı bitmeyen sevdamız, bitmeyen aşkımızdır. Rabbim, Kur’an-ı Kerim’de “Biz Güneşi 4/1 olarak yarattık” buyuruyor. Bu ayet üzerinde çok çalıştık. Rabbimizin, “Güneşi 4 atom Hidrojen, 1 atom Helyum’dan yarattığını” anladık. Her iki elementte bir değerlikli olduğundan, sonsuz kadar bir değerlikli Hidrojen ile Helyum’un füzyon oluşumu gerçekleşir. Geriye kalan sonsuz kadar Hidrojen gazı füzyon neticesinde galaksiye yayılır. İşte bu Hidrojen gazını titreştirerek elektrik enerjisi üretebiliyoruz. Hidrojen gazını 2200 derecede titreştirerek, 80-100 Bar basınç, 900-1000 derecede kızgın buhar üretilir. Kızgın buhar, buhar türbününde elektrik enerjisine çevrilir. Sistemde radyoaktif olmayan sinterlenmiş kompozit malzeme kullandık. Sinterlenmiş kompozit malzemenin ergimesi 5400 derece olduğundan sistem rahatlıkla çalışır. Hidrojen gazı Güneş’ten elde edilebileceği gibi büyükbaş hayvan dışkısının fermantasyonundan Metan gazı ve Metan gazından Hidrojen gazı üretilir. 30 metreküp Hidrojen gazından 382 Milyon MW elektrik enerjisi sağlanır.

Elektrik enerjisinin 1MW/h 96.-TL (1KW/ h=9,6Kuruş) satışından yılda 36,5milyar TL gelir elde edilir. Sistemden 4 adet üretirsek, Türkiye’nin elektrik enerjisi ihtiyacı karşılanır. Projemiz 200:1 yüksek katma değerli ve İnovatiftir. Ülkemizin elektrik enerjisi ihtiyacını karşılayabiliriz. Hidrojen gazı, Oksijen gazından 20895 kez daha hafif bir elementtir. Türkiye 2040 yılındaki enerjinin kırılma darboğazına hazırlanmalıdır. 2060 yılında enerji açığı %800 oranına çıkacak. 2080 yılında yakıt ihtiyacı ile üretilen fosil yakıtlar arasındaki açık %1600-%1800 oranına ulaşacak. 2100 yılında fosil enerji kaynakları tamamen tükenecek. Dünyada şu anda kullanılan kaynaklar Hidrokarbon esaslıdır ve tükenecek enerji kaynaklarıdır. Hidrokarbon enerji kaynaklarının verimleri düşüktür. Hidrojen enerjisinin verimi %800’dür. Hidrokarbon enerjisi, çevreye atık bıraktığından canlılara ve çevreye zararı vardır. Hidrojen gazından sağlanan elektrik enerjisi tamamen temizdir, çevreye duyarlı ve canlılara zararı yoktur. Hiçbir enerjinin verimi, Hidrojen enerjisinin verimi kadar yüksek olamaz. Hidrojen enerjisi kâinatın sonsuz enerjisidir. Ülkemiz Hidrojen enerji çağına girmek mecburiyetindedir. Türkiye’miz Hidrojen enerjisi ile çağ atlayacağı kesindir.


SANAYİCİLERE ÇAĞRI Sanayici arkadaşlarıma seslenmek istiyorum.2040 yılında işin bir yolunu buluruz düşüncesine kapılmayın. “Bizim sektörümüze bir şey olmaz.” demeyin. Ham madde ve enerji olmazsa ne iş yapabilirsiniz? Üretimin ilk temel maddesi enerji yoksa fabrikan olmuş neye yarar. Çalıştırdığın elemanın maaşını veremezsen fabrikanın kapısına kilit vurursun. İkinci veya üçüncü kuşak işverenler fakir ve muhtaç olur. Petrol enerjisinin bitmesini beklemeyelim. Enerji krizine girmeden, vakit varken tabiattaki Hidrojen ve Karbon’u sentezleyerek Polimer üretelim. Hidrojen enerjisinin, gelecek kuşakların yaşam standardı olacağını ciddi olarak algılayalım. Bireysel olarak başarılı olamayız ama Sivil Toplum Kuruluşu olarak her konuyu birlikte başarırız. Bu bakımdan PAGEV Başkanımız Yavuz Eroğlu’nu bu göreve davet ediyorum. Dünya’da ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya, İsrail, Japonya, Çin, Güney Kore ülkeleri çok ileri düzeyde çalışmalar yapıyorlar. Biz

de Türkiye olarak Dünya’da 10. Hidrojen Enerji devi olalım. 12-14 Şubat 2020 günleri Avusturya Graz Üniversitesinde, Yenilenebilir Enerjiler Konferansı yapıldı. Graz Üniversitesi Yenilenebilir Enerji Laboratuvarlarını kurmuş. Hidrojen Enerjisi konusunda süper AR-GE’ye girmişler. Üç günlük konferansa 850 katılımcı iştirak etti. 300 konuşmacı tebliğlerini sundu. Tebliğler kitap halinde basıldı. Yenilenebilir Enerjiler Konferansı’nda öncelikli konu Hidrojen Enerjisi oldu. Çoğunluk Alman asıllı bilim insanından oluştu. Konferansa Türkiye’den hiçbir bilim insanı iştirak etmedi. Sadece Kocaeli’ndeki ENPAY A.Ş. kurucu CEO’su Selim Yürekten, Türk Sanayicisi olarak konferansa katıldı. Almanya ise Devlet olarak Hidrojen Enerjisi için 800 Milyon Euro Araştırma fonu desteği verme kararı aldı. Hidrojen gazından elektrik enerjisi üretiminde acilen çalışmaya başlamamız gerekiyor. Başaracağımıza kesinlikle inanıyorum. Başardığımızda GSYİH kişi başına yılda 250 bin dolar olur. Zengin ülkenin fertleri oluruz. Şanlı bayrağımız ilelebet şerefle dalgalanır. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

199


MAKALE PROF. DR. TEKIN ARDA PAGEV EĞITIM BAŞDANIŞMANI

200

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

DÜNYA CENNET GİBİ OLACAK Dünya Hidrojen Enerjisi Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Necat Veziroğlu, 07 Şubat 2020 günü Papa Francis’i ziyaret etti. Ziyarette Papa Francis’e dilekçe sundu. Dilekçede, Hidrojen enerjisinin iklimi, Sanayi Devrimi öncesindeki seviyeye döndüreceğini, Dünya’yı kıyamete kadar bir cennet hâline getireceğini ifade etti. Papa Francis’e aşağıdaki konular görüş olarak arz edildi: *Biz en iyi ve tek çözüm olan Hidrojen enerjisine sahibiz, *Hidrojen, hayatla uyumlu olan tek yakıttır, *En temiz, en etkili, en hafif, yenilenebilir enerjidir, *Hidrojen üretimi için birincil enerji, Hidrojenden oluşan Güneş’tir, *Güneş enerjisi, Güneş’in içindeki Hidrojen füzyonundan oluşur, *Güneş olduğu sürece Hidrojen kaynağımız asla tükenmez, *İklimi Sanayi Devrimi öncesindeki seviyeye geri getirir, *Hidrojen, fosil enerji kaynakları gibi iklim değiştiren gazlar üretmez, *Hidrojen, çevre kirletici maddede üretmez, *Bu nedenle, hava kirliliğini ortadan kaldırmanın en iyi çaresidir, *2015 yılında Dünya ülkeleri iklim değişikliği ile mücadele için “Paris İklim Anlaşması” adında bir anlaşma imzaladı, *2017 yılında “Paris İklim Anlaşmasında” 13 adet Enerji ve Taşımacılık şirketi “HYDROGEN COUNCIL” adında örgüt kurdu,

*2017 yılından, bugüne kadar “HYDROGEN COUNCIL” örgütüne 60 adet katılımcı Enerji ve Taşımacılık şirketi üye oldu, *Yukarıdaki anlatılanlar sebebiyle, Hidrojen enerjisinin iklim değişikliği Küresel ısınma için en iyi kalıcı çözümdür, *Bu çözüm Dünya’yı bitkiler, hayvanlar, insanlar için kıyamete kadar bir cennet hâline getireceğini açıklamanızı hürmetle arz ederiz. Çalışmaları dikkatle dinleyen Papa Francis “Hidrojeni kutsadı, heyete çalışmalarınıza devam edin, bizde sizi destekleyeceğiz” dedi. Ziyarete Katılan” Dünya Hidrojen Enerjisi Derneği” Delegeleri: Prof. Dr. Necat Veziroğlu, Kurucu Başkan, John W. Sheffield, Başkan, Ayfer Veziroğlu, Asbaşkan, Juan Carlos Bolcich, Latin Amerika Başkanı, Giuseppe Spazzafuma, İtalya Yönetim Kurulu Üyesi, Lili Ferruh Veziroğlu, Delege, Barbara Bolcich, Delege, Nataşha Spazzafuma, Delege. P REFERANSLAR: (1) Papa Francis ile Prof. Dr. Necat Veziroğlu Vatikan görüşmesi, Dünya Cennet hâline gelecek, Millîyet Eğitim Vitrini,14.02.2020,Cuma,Sayfa:18,İstanbul, (2) Papa Francis’in görüşme heyetine cevabı,07.02.2020, Vatikan, (3) Prof. Dr. Necat Veziroğlu,21ci Yüzyılın Enerji Sistemi, Ekonomi ve Türkiye, Clean Energy Research Institute University of Miami, FL33124 USA, 18.07.2002, Sakarya Üniversitesi Konferansı, Sakarya (4) Tekin Arda, Güneş Enerjisinin Sanayide Kullanımı, İstanbul Sanayi odası AR-GE, Teknoloji ve Üniversite Sanayi İş birliği Çalışma Gurubu ön Eğitim Seminerleri,22.05.1997, İstanbul, (5) CEO Selim Yürekten, Kocaeli ENPAY A.Ş.,12-14 Şubat 2020 Avusturya Graz Üniversitesi Yenilenebilir Enerjiler Konferansı, 18.02.2020 Selim Yürekten-Tekin Arda İnovasyon toplantı görüşmesi.


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

201


WWW.MATERBI.COM

. BIYOBOZUNUR . . VE KOMPOSTLANABILIR )

elma kabugu gibi

202

Türkiye Mümessili : Flogaz Kimyevi Madde Makina San.Ve Tic. A.S. Tel : 0212-2797071 • www.flogaz.com • novamont@flogaz.com

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153

203


204

PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 153


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.