14 by ' - Issuu

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

İçindekiler

Bayramınız kutlu olsun

Başarıya sanş yetmez

Çocukların ‘Şeker Bayramı’ olarak adlandırdığı Ramazan Bayramı geliyor. Sıcaklığın halen yüksek olacağı bayram süresince, bazı tatilciler de bayram tatillerini adada geçirecek. Bayramda otellerin ve kumarhanelerin de %100 dolu olması bekleniyor slam aleminin iki bayramından biri olan Ramazan Bayramı, 9 Eylül Perşembe günü (Bugün) başlıyor. Oruç tutulan Ramazan ayının ardından gelen ve Şeker Bayramı olarak da adlandırılan Bayram, 3 gün sürecek. Vatandaşların Bayram hazırlıkları ve buna yönelik alışverişi sürüyor. Bayramlarda geleneksel olarak oluşturulan “bayram yeri”, bu Bayram da Lefkoşa Fuar Alanı’nda yer alacak ve 3 gün süresince açık olacak. Otellerdeki doluluk oranlarının da artması bekleniyor. Özellikle casinosu olan otellerde % 100 doluluk olacağı tahmin ediliyor.

Ramazan Bayramı hakkında Ramazan Bayramı, İslam dinine göre Hicri Kamer yılının dokuzuncu ayı olan Ramazan ayının ardından onuncu ay olan Şevval ayının ilk üç günü boyunca kutlanan dini bir bayramdır. Arapçadaki adı ‘îd el-fitr... Fitr kelimesi arapçada kahvaltı anlamına gelir ve ramazanın bitimi ile birlikte yapılan ilk kahvaltıyı ifade eder. Kıbrıs ve Türkiye’de bu bayramda çocuklara şeker hediye edilmesinin gelenek haline gelmiş olmasına istinaden Şeker Bayramı da denmeye başlanmıştır. Malezya ve Singapur’da Hari Raya Aidil Fitri,

Endonezya’da Idul Fitri veya Lebaran, Bangladeş’te ise Shemai Eid olarak da anılır. Ramazan bayramı, Ramazan ayı boyunca tutulması farz kılınan orucun da

Babutsa “Tabi güzelim” ile yeniden Haberi 32 sonunu ifade eder. Ramazan ayı biterken, oruç da biter ve Ramazan bayramının ilk günü olan Şevval ayının birinci gününde oruç tutulmaz. Ramazan bayramının bu ilk gününde camilerde bayram namazı kılınır, namazdan sonra ise hutbe okunur. Bunların ardından bayrama dair etkinlikler başlar; aile ve arkadaş ziyaretleri, çeşitli eğlenceler gibi. Ayrıca Ramazan Bayramı boyunca Müslümanlar birbirlerinin Bayramını kutlarlar; gerek ziyaretlerde gerekse haberleşme teknolojilerini kullanarak. Dünya çapında en yaygın kullanılan kutlama ifadesi Îd mubarek`tir. Bu ifadenin Kıbrıs ve Türkiye’de sıklıkla kullanılan Türkçe karşılığı Bayramınız mübarek olsundur. Güneydoğu Asya’da ise Selamat Hari Raya ve Selamat Idul Fitri yaygın kutlama cümlelerindendir.

Kuzey Kıbrıs’ın ilk kadın kaymakamı... Beran Bertuğ

33 yıldır bisikletiyle yasemin satıyor...

‘Mükemmeli yakalamaya çalışıyorum’ Haberi 18

Life Magazin, Kasım’da İngiltere’de her yerde North Cyprus UK Life Magazin’in ilk sayısı Kasım ayında yapılacak olan Uluslararası Dünya Turizm Fuarı (WTM)’nda dağıtılmak üzere piyasaya çıkıyor. İngilizce ve Türkçe olmak üzere iki dilde yayınlanacak olan “Life Magazin”in dağıtımı İngiltere genelinde olacak. Haberi 10

Haberi 23

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber

Editörden Misli Kadıoğlu

KKTC Telsim-YDÜ Hastanesi işbirliğinde Check-up Kampanyası KKTC Telsim Halk Sağlığı Haftası’nda YDÜ Hastanesi ile işbirliği içinde Check-up Kampanyası başlattı.

mislikadioglu@hotmail.com

Nefes almak değil yaşamak! onbahar gelmesine rağmen, bizde hala havalar yaz havası. Benim gibi her gününü tatil gibi yaşayanlardan olmayanlar için, tatil yapamayanlar, tatile doyamayanlar için, bu gerçekten muhteşem bir şans. Çünkü hala daha özlediğiniz tatili yapmaya zamanınız var. Turizm Çevre ve Kültür Bakanı Kemal Dürüst de ülkede turizmin 12 aya çıkartılması için çalışmalar başlatmış. Geçtiğimiz yıl da yapılan ‘Kendi Ülkende Tatil Yap’ kampanyası bu yıl da yapılıyor. Bu da tatilcilere büyük bir avantaj sağlayacağa benziyor. Eee bir ayrıcalığımız da olsun... Öte yandan bu ay yine dolu dolu geçecek. Gerek bayram dolayısı ile gerekse festivaller nedeniyle birçok ünlü isim Kuzey Kıbrıs’ta. Her konserinde beni heyecanlandıran Tarkan; geçtiğimiz aylarda ülkemizde verdiği konserde tadını damağımızda bırakan Ajda Pekkan; ülkenin en profesyonel sanat festivali haline gelen Mağusa Kültür Sanat Festivali’ne gelecek olan çingene müziğinin duayenlerinden Koçani Orkestrası ve hüzünlü güçlü sesiyle dinleyen herkesi kendisine hayran bırakan Buika ve daha birçokları bizlere muhteşem bir müzik ziyafeti yaşatacak... Bunun yanında Lefkoşa Devlet Tiyatrosu’na gelen bir birinden kaliteli oyunlar ve oyuncuları da unutmamak lazım. North Cyprus UK’in sizlere bir süprizi var. Bu sayımızda Tıp Merkezi’nin her ay yayınlamakta olduğu Ada Sağlık Gazetesi ile okurlarımıza 56 sayfa olarak ulaşıyoruz. Ve yine bu sayıda bir birinden önemli isimlerle sizler için konuştuk. “Başarıya şans yetmez” sözünü aklıma getiren en başarılı iş adamlarımızdan Günay Çerkez’le, Kuzey Kıbrıs’ın ilk kadın kaymakamı Beran Bertuğ’la sohbet ettik. Yaseminci Ali Galip, Muhallebici Hakan Aşık ile eski günleri anımsadık. Ve yine bu sayımızda Avukat Eylem Şerifoğlu da kadromuza katıldı. Hepinizin merak ettiği ve sorunlar yaşadığı konularda yazılarıyla bizleri aydınlatacak... North Cyprus UK bayramda da İngiltere’deki Türklerin yanında olacak. Bende herkesin bayramını kutlar, sevdikleriyle birlikte eski bayramları aratmayacak bir bayram geçirmelerini dilerim. Şimdi size önerim gelin yazın son günlerinin keyfini doyasıya çıkaralım. Unutmayalım ki sadece nefes almak değil yaşamak!

Sahibi: North Cyprus UK Ltd Genel Yayın Yönetmeni: Zorlu Cezaroğlu Editör: Misli Kad›oğlu Dizayner: Onur Mehmet Kapak Fotoğrafı: Burçin Tuncer

KTC Telsim, 3- 9 Eylül tarihleri arasında kutlanılan Halk Sağlığı Haftası’nda Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ile işbirliği içinde Check-up Kampanyası başlattı. 5 Eylül’de başlayacak olan Check-up Kampanyası’nda, 1212 kısa mesaj numarasına isim ve soyad yazarak SMS gönderen KKTC Telsim aboneleri arasından noter huzurunda yapılacak olan çekiliş sonucunda her hafta 5 talihli YDÜ Hastanesi’nde ücretsiz Checkup kazanacak. 31 Aralık 2010 tarihine kadar devam edecek olan kampanyada, her hafta 5 kişi Check-up yaptırma imkanına kavuşacak. KKTC Telsim Pazarlama Müdürü Serdar Özten, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, halkın sağlık konusunda bilinçlendirilmesi ve düzenli sağlık kontrollerinin pek çok hastalığın erken tanısında önemli olduğu konusunda farkındalık yaratılmasını sosyal sorumluluk bilinci içinde değerlendirdiklerini ve bu bilin-

çle Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ile işbirliği içinde Check-up kampanyasını başlattıklarını bildirdi. Sağlıkta erken tanının öneminin artık her kesim tarafından yeterli bilinirliğe ulaşmasının elzem olduğunu

Adres:11 Byron Close, Sydenham, SE26 5SF Kıbrıs: +90 533 863 5341 Londra: +44 7958 352 411 Mail: zorlucezaroglu@yahoo.co.uk zorlu@northcyprusuk.com

recycle Gazetemizde yay›nlanan fotoğraf, haber ve reklamlar›n her hakk› mahfuzdur

vurgulayan Özten, bu nedenle her hafta check-up kazanacak olan KKTC Telsim abonelerinin, aynı ay içerisinde Checkup’larını yaptırmalarının gerektiğini bildirdi. Her hafta noter huzurunda yapılacak oloan çeki-

liş sonuçlarının, web sayfalarında açıklanacağı ve kazananlara telefon ile bildirimde bulunulacağını belirten Serdar Özten, bu kampanyadaki yakın işbirlikleri için Yakın Doğu Üniversitesi yetkililerine teşekkür etti.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber KKTC’de gelecek, turizmle gelecek…

Hedef 12 ay turizm Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı Kemal Dürüst “Kendi ülkende tatil yap” çağrısında bulundu. Dürüst, KKTC’de turizmi 12 aya yaymayı amaçladıklarını ve bu yönde planlama yapıp, faaliyetlerde bulunacaklarını belirtti. urizm, Çevre ve Kültür Bakanı Kemal Dürüst, zor ve sıkıntılı günlerden geçen ülke ekonomisine katkı sağlamak adına halk tatillerini KKTC’deki turistik tesislerde geçirmelerini istedi. Dürüst, geçtiğimiz günlerde bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında halkı ülkende tatil yapmaya teşvik için hazırlanan ve KKTC’nin tanıtıldığı “Kendi ülkende tatil yap” broşürünü de tanıttı. Dürüst toplantıda yaptığı konuşmada, ulaşımda yaşanan sıkıntılardan dolayı zor günler geçiren turizmin ayakta durabilmesini sağlamak adına her bütçeye uygun seçenekler sunan KKTC’deki tesislerde tatil yapılması çağrısında bulundu. Kemal Dürüst “Kendi otelimize kendimiz sahip çıkalım. Kıbrıs Türk insanı mutlaka kendi tesisine sahip çıkmalı… KKTC’de gelecek, turizmle gelecek… Turizmi, iç turizmle destekleyerek, çok daha iyi noktaya ulaştırabiliriz” dedi.

Dürüst, turizmin ayakta durmasının bütün dengeleri değiştireceğine işaret ederek, turizm sayesinde elde edilecek gelirin tüm sektörlere eşit şekilde yansıyacağını söyledi. Turizmi 12 aya yayacağız 5 yıldızlı ve 1. sınıf tatil köylerinin durumunun iyi olduğunu, ancak daha düşük yıldızlı otellerin durumunun pek iç açıcı olmadığını kaydeden Dürüst, KKTC’de turizmi 12 aya yaymayı amaçladıklarını ve bu yönde planlama yapıp, faaliyetlerde bulunacaklarını belirtti. Kemal Dürüst, KTHY unsurundan olumsuz etkilenen otellerin doluluk oranlarının düşük olduğunu, ancak çok kötü olmadığını ifade ederek 2009’un ilk 6 ayında yüzde 30 olan doluluk oranının, 2010’un ilk 6 ayında yüzde 32 olarak tespit edildiğini kaydetti. Dürüst, 2009’un ilk 6 ayında 680 bin olan geceleme sayısının 2010’un ilk 6 ayında 736 bine çıktığını söyledi. Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı

Kemal Dürüst, gazetecilerin sorusu üzerine, halkı yerli tesislerde konaklamaya teşvik etmek amacıyla indirim ya da taksit seçeneklerinin münferit olarak yapılacak anlaşmalarla belirlenip, duyurulacağını belirtti. Mercure ve Ada Beach Hotel’de destek verdi Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı Kemal Dürüst’ün, halkı yerli tesislerde konaklamaya teşvik etmek amacıyla başlattığı “Kendi Ülkende Tatil Yap” kampanyasına Mercure ve Ada Beach Hotel destek verdi. Mercure Hotel’den yapılan açıklamaya göre, Bakan Dürüst’ün başlattığı kampanyaya destek amacıyla otel, sabah, öğle, akşam yemekleri ve yemekler esnasında alınan limitsiz içecekleri içeren “full board plus” konseptiyle hizmet verecek. Otel bu kapsamda kişi başı bir gece konaklama fiyatını 140 TL’den 97,50 TL’ye indirerek “Kıbrıslının Kıbrıs’ta tatil yapması” için kampanyaya destek verdi. Girne Alsancak’ta

bulunan Ada Beach Hotel, Turizm Bakanı Kemal Dürüst’ün, halkı yerli tesislerde konaklamaya teşvik etmek amacıyla başlattığı “Kendi

Ülkende Tatil Yap” kampanyasına destek vererek, otel, konaklama yarım pansiyon fiyatlarını 95 TL’den 75 TL’ye indirdi.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Magazin

Ekonomimize ilaç ‘turizm’ ir turizm sezonunu da geride bakıyoruz. Bu yıl gerçekten çok zor bir dönem geçirdik. Ulusal Milli Havayolu’muz, Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın, sezon girişi öncesi operasyonlarını durdurması turizmi çok kötü etkiledi. İngiltere’de ülkemizi pazarlayan tur operatörleri çok zor durumda kaldılar. Gelen rezervasyon iptallerinden ve rezervasyonların aniden kesilmesinden dolayı zararların ne olduğunu anlayamıyorlar. Önümüzdeki 2011 yılı için herkeste bir karamsarlık başladı. Ekonomimiz bu kötü giden turizm sezondan nasibini aldı. Turizm Bakanlığı’mız, bu önümüzdeki sezon ile ilgili önlemlerini biran önce almalıdır. Sayın Bakanımız Kemal Dürüst’ün İngiltere’deki yaşanakta olan herkesi kendi ülkesinde tatil yapmaya çağırmasını çok iyi bir girişim hareketi olarak nitelendirebiliriz. Turizm Bakanlığı’mızın gelecek yıl bu starteji üzerinden giderek, İngiltere ve yurt dışında yaşayan herkese yönelik bu çağrılarını, basın ve reklam yolları ile duyurmasını görmek istiyoruz. Kıbrıs Türkleri’ne yapılan bu çağrının yanında, yıllar içerisinde sayısı düşen İngiliz turistlerin tekrardan sayılarını artırmak için İngiltere’de tanıtım ve pazarlama hareketlerine başlanılmasını bekliyoruz. Ünlü işadamımız Asil Nadir’in de İngiltere’ye gelmiş olmasını fırsat görüp, onun da desteklenmesi açısından, bu çok önemli bir hareket olacaktır. Bakanlığımızı, hiç vakit kaybetmeden İngiliz ulusal gazetelerinde reklama başlamaları için çağrıda bulunduk. Sayın Bakanımız Kemal Dürüst ve Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, yoğun bir reklam ve tanıtım çalışmalarına hemen başlatacaklarını bildirdiler. Ayrıca gelecek yıl İngiltere’den Charter seferler başlatmak için de

Dr Muhammet Yaşarata muhammet@ cypruspremier.com

bir çok hava yolu şirketiyle konuştuklarını ve yapmış oldukları girişimler ile piyasada boşalan koltuk sayısını tekrar pazara kazandıracaklarını söylediler. Bunlar gerçekten de güzel gelişmeler. Fakat, bunların bir an önce gerçekleştiğini tüm halkımız görmek istiyor. Bizler Başbakanımız başta olmak üzere, Turizm Bakanlığı’mıza ve tüm ekibine canı gönülden inanıyoruz. Kendilerini de sonuna kadar her konuda destekliyoruz. Hedef konusunda ülkemizde yaşayan tüm insanlarımızın da istek ve arzuları da zaten ayni nolktada birleşiyor. KKTC’de turizm olgusunun diğer Akdeniz’deki ada ülkeleri seviyesine çıkarmak herkesin ortak hedefi olmalı. Turizm, ülke ekonomimizin kanayan yarasını durduracak ilaçtır. Kötü giden ekonomimize daha başka bir ilaç da yoktur. Bu ‘Turizm İlacı’ Dünya’da var olan tüm ada veya kıta ekonomilerinin düzeltilmesinde kullanılan tek ilaçtır. Olumsuzlukların içerisinde karamsarlığa düşmenin kimseye bir faydası yoktur. Birbirimizi kötülemek veya kritize etmektense, birlik içerisinde ekonomimizi düze çıkarmak için çalışalım. Turizm, birlik ve takım ruhu ile çalışılırsa ekonominin ilacı olabilir. Ülkemizde herkes birbirini kucaklasın ve bağrına bassın…Kuzey Kıbrıs doğası ve tarihi ile çok zengin bir ada ülkesidir. Bu zenginlikleri tüm dünyaya tanıtabilirsek, adamız turist akınına uğrayacaktır. Bu güzellikleri de göstermek için Bakanımızın yapmış olduğu çağrıyı tüm dünyaya da yayarak, tanıtım ve pazarlama hareketine başlayalım. İlerleyen günlerde gelişmeleri hep birlikte takip edeceğiz.

Bayram’da asıl eğlence Kuzey Kıbrıs’ta... Ramazan Bayramı’nda eğlencenin adresinin neresi olacağı şimdiden belli. Seda Saya’dan, Ajda Pekkan’a Tarkan’dan Ebru Gündeş’e yıldızlar Kuzey Kıbrıs’ta sahne alacak

Tarkan

ayram’da tatile çıkacakları kendi tesislerine çekmeyi planlayan otellerin yaptıkları ‘müzikli tatil paketleri’ne bakınca görünen o ki müzik dünyasının ünlüleri bu bayram Kuzey Kıbrıs’ta sahne alacak. Ajda Pekkan’la, Tarkan da bayramda Girne’nin yeni otellerinden Cratos’ta sahneye çıkacak. Süperstar, bayramın ilk günü, Megastar ise, üçüncü günü hayranlarının karşısında olacak. Sadece bu isimler yok Kuzey Kıbrıs’ta. Bayramın üçüncü günü dört büyük otel,

Ajda Pekkan

Ebru Gündeş

müzik dünyasının dört yıldızını sahneye çıkartacak. Ebru Gündeş Kaya Artemis’te, Candan Erçetin Jasmin Court’ta, Özcan Deniz Malpas’ta, Volkan Konak ise Vuni Palace’da konser verecek. Bayram’da Kıbrıs’ta birlikte program yapacak sanatçılar arasında Seda Sayan ve Mehmet Erbil de var. 3 milyon dolarlık bayram eğlencesi Cratos Premium, Ramazan Bayramı’nda Türkiye’den ve dünyadan yaklaşık 300

Volkan Konak

kişilik sanatçı grubuna da ev sahipliği yapacak. Bu özel açılışta, Mega Star Tarkan ve Süper Star Ajda Pekkan da sahneye çıkacak isimler arasında yer alıyor. Mega Star Tarkan, bayramın üçüncü gününde Port Cratos’da muhteşem bir konser verirken Süper Star Ajda Pekkan da bayramın ilk gününde Cratos Premium konukları için Port Cratos’ta çok özel bir konserle sahne alacak. Ramazan Bayramı ve aynı anda yapılacak olan Port Cratos açılış etkinliklerine, Mania Show, 48 kişilik

Seda Sayan

şov grubu ile İsrail’in en ünlü müzik grubu Sun Band, Las Vegas’dan sırf bayram programı için özel olarak getirtilen Vin Cardinal ve Steel Band grupları, DJ David Şaboy da katılacak. Bayramın üçüncü günü ise ünlü DJ Suat Ateşdağlı, turntable’ın başına geçecek. Ateşdağlı’nın performansının hemen ardından, “Love Me” ve “Save Me” adlı şarkılarıyla ortalığı kasıp kavuran dünyaca ünlü Morandi Grubu da Cratos Premium’u müzik ve dansla buluşturacak.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Tarih

Saray’da 137 adet oda bulunmaktadır. Bunlar idari bölümleri, yatak odalarını, erzak depolarını, hamam ve çalışma odalarını kapsar.

Vuni Sarayı arion kentinin Pers sempatizanı olan kralı Doxandros of Marion tarafından, civardaki Yunan taraftarı yerleşim birimlerinin (Soli Kenti) kontrolu için 5.yy’da yaptırılmıştır. Saray’da 137 adet oda bulunmaktadır. Bunlar idari bölümleri, yatak odalarını, erzak depolarını, hamam ve çalışma odalarını kapsar. M.Ö. 449 yılında bölgedeki Pers egemenliği yerini Yunan egemenliğine bırakınca, Saray işlevini yitirmiştir. Saray toplam yetmiş yıllık bir dönemde ayakta kalmış, daha sonra M.Ö. 380 yılında Soli halkı tarafından yakılmış ve bir

daha yenilenememiştir. Sarayın su gereksinimi için kayalara oyulmuş sarnıçlarda biriken yağmur suları kullanılmaktadır. Erzakların depolandığı bazı odalarda içlerine anforaların oturduğu çukurlar göze çarpmaktadır. Hamamlar, sıcak hamam türünün eski örneklerindendir. Yapılan kazılarda, pişmiş topraktan yapılmış ve sarayın ortadan kalktığı yangında siyahlaşmış testi içinde “Vouni Hazinesi” olarak adlandırılan eşyalar bulunmuştur. Bunlar arasında altın ve gümüş bilezikler, işlemeli gümüş kupalar, Marion, Kition, Lapithos ve Paphos

kentlerinin damgalarını taşıyan yüzlerce madeni para bulunmaktadır. Vouni’den görülen Petra tou Limniti adasında arkeologlar Neolitik dönem öncesi yerleşim izlerine rastlamışlardır. Sarayın güneyinde M.Ö. 5. yy’ın sonlarında yapılmış olan bir Athena tapınağının izleri bulunmuştur. İki avlusu ve etrafı çevrili kutsal bir alanın bulunduğu tapınakta, içlerine heykellerin oturtulduğu çukurlar da bellidir. Vouni kalıntılarının bölümleri, giriş, kraliyet odaları, sütunlu avlu, mutfak avlusu, sarnıç, erzak depoları, hamamlar, oturma odaları, iş yerleridir.

Yapılan kazılarda, pişmiş topraktan yapılmış ve sarayın ortadan kalktığı yangında siyahlaşmış testi içinde “Vouni Hazinesi” olarak adlandırılan eşyalar bulunmuştur.

Kuzey Kıbrıs’ı İngiltere’de tanıtıp pazarlayan tek gazete

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber

Hayvan sevgisi girdi artık yüreğimize ok küçük yaşlarda tanıştım hayvan sevgisiyle… Daha küçücük bir çocuktum Kınalı adlı kedinin bize hediye edildiği zaman. Kedileri çok seven ve bizim de çok sevdiğimiz bir nenemiz vardı, o getirdi Kınalıyı bize. Çılgınlar gibi sevindiğimi dün gibi hatırlıyorum. Çok mülayim ve güzel bir dişi kediydi Kınalı… Adından da anlaşılacağı gibi turuncu beyaz ve gri renklerindeydi. O gün bugündür ne evimizden hayvan ne de yüreğimizden hayvan sevgisi eksik olmadı. Zaten bir kez insanın yüreğine girdi mi hayvan sevgisi çıkması imkansız. Kınalı uzun süre bizimle birlikteydi, bu sırada muhabbet kuşları, balıklar, kaplumbağalar da eksik olmadı hani. Dedim ya, havyan sevgisi girdi artık yüreğimize, onlarsız olmaz. Birkaç gün önce bir gazetede okuduğum haber beni dehşete düşürdü. Bir kez daha insanlığı sorgulamaya başladım. Havladığı için 11 aylık bir köpek dövülerek öldürülmüş. Havladığı için!!!! Köpek havladığı için !!! Üstelik dövülerek… Yani bu hayvancağız sırf havladığı için ölene kadar dayak yedi… Savunmasız bir canlının o durumda olduğunu düşünmek bile insanı dehşete düşürmeye yeter. Bu nasıl bir insandır ve nasıl bir insanlıktır. Evimde beslediğim kedilerin en ufak bir sorunu olduğunda uykularımın kaçtığını düşünecek olursak, bu konuda ne kadar hassas olduğumu anlatmaya gerek kalmaz sanırım. Ki evinde havyan besleyenler beni çok daha iyi anlayacaktır. Hayvanların göz göre göre eziyete maruz kaldığını görerek daha ne kadar susup kalacağız. Bu tarz olaylar ülkemizde nadiren olsa da, her av sezonu sahiplenilen ve sezon sonu dağa bayıra salınarak

Mine Çeliker mceliker@gmail.com

kaderine terk edilen köpeklere ne demeli? Peki ya yol kenarlarındaki hayvan ölülerine? Tabi bir de üniversite öğrencilerinin her bahar gelişinde aldıkları ve kışta ev sahibi izin vermedi ya da bakamıyorum diyerek sokağa saldıkları kediler ve köpekler de var, sorumluluk sahibi gerçek hayvanseverleri tenzih ederim tabi… Artık gerçek önlemlerin alınma vakti geldi de geçiyor. Bir canlı bu kadar kolay harcanmamalı… Hayvanların da bu dünyada yaşama hakkı olduğu unutulmamalı. Belediyelere ve hükümete çok iş düşüyor işte bu noktada… Avrupa Birliği ve Avrupalılığın konuşulduğu bir ülkede, yasaların Avrupalaşmak adı altında değiştiği böyle bir dönemde, hayvanlara yapılanlar daha fazla göz ardı edilmemeli. Sokaklara bırakılan her hayvanın hesabı sorulmalı, yasalar düzenlemeli, belediyeler bölgelerine barınaklar yaparak sokakta sahipsiz tek bir hayvan bırakmamalı. Bir hayvanın bir heves uğruna alınıp hevesi geçince de sokağa atılması engellenmeli… Kuşların yavruladığı bir dönemde av sezonu açılmamalı… Yapılacak o kadar çok şey var ki… ama ilk önce hayvan sevgisi aşılanmalı… Her birey kendinden başka canlının da bu dünyada özgürce yaşamaya hakkı olduğunu ve onların da saygı ve sevgiyi hak ettiğini öğrenmeli. Dedim ya, hayvan sevgisi bir kez aşılandı mı toplumun yüreğine, gerisi kolay artık bir daha böyle insanlar da böyle haberler de olmaz.

Life Magazin, Kasım’da İngiltere’de her yerde “North Cyprus UK Life Magazin’in ilk sayısı Kasım ayında yapılacak olan Uluslararası Dünya Turizm Fuarı (WTM)’nda dağıtılmak üzere piyasaya çıkıyor. İngilizce ve Türkçe olmak üzere iki dilde yayınlanacak olan “Life Magazin”in dağıtımı İngiltere genelinde olacak. orth Cyprus UK Ltd’in sahibi olduğu ve İngiltere’de aylık olarak yayınlanan North Cyprus UK isimli gazetenin ardından ayni şirkete ait olan “Life Magazin” isimli dergi de Kasım ayının ilk haftası yayın hayatına başlıyor. 8 – 11 Kasım 2010 tarihlerinde İngiltere’de yapılacak olan Uluslararası Dünya Turizm Fuarı (WTM)’nda yayın hayatına başlayıp hem turizm fuarında, hem de İngiltere genelinde ücretsiz olarak dağıtımı yapılacak olan Life Magazin, İngilizce ve Türkçe olmak üzere iki dilde yayınlanacak.

Türkçe- İngilizce zengin içerik İngiltere’de aylık olarak Türkçe yayınlanan North Cyprus UK Gazetesi’nin bünyesinde hazırlanacak olan Life Magazin, Kuzey Kıbrıs’ı İngiltere genelinde tanıtıp pazarlamayı hedefliyor. Kuzey Kıbrıs’ın; turizmi, doğal güzelllikleri, sahilleri, tarihi eserleri, turistik tesisleri, özel sağlık hastaneleri, üniversiteleri, inşaat sektörü gibi konuları ele alıp Kuzey Kıbrıs’ı

İngiltere’de tanıtıp pazarlayacak olan North Cyprus UK, İngiltere’de yaşayan İngiliz ve diğer etnik kökenli yabancılara Kuzey Kıbrıs’ı kapsayan zengin bir içerik sunacak. Yurt dışındaki Kıbrıslı Türkler’in ve yabancıların Kuzey Kıbrıs’a yatırım yapmaları ve tatillerini KKTC’de geçirmelerini sağlamayı amaçlayan dergi, Kuzey Kıbrıs’ı tüm sektörleriyle İngiltere’de tanıtıp pazarlayacak. Ücretsiz magazin ve geniş dağıtım ağı İngiltere genelinde dağıtılıp pazarlanacak olan dergi, ücretsiz yayınlanacak. Dolayısıyla dergi, okuyucuya ulaşmama ve satılmama kaygısı taşımıyor. Türkçe ve İngilizce olarak iki dilde yayınlanacak olan dergi Kıbrıslı Türklerin bulunduğu her noktaya ulaşırken, İngiltere’de yapılmakta olan tüm turizm ve emlak fuarlarında da yerini alacak. “Life Magazine” daha geniş ve kapsamlı dağıtımının yapılabilmesi için mevcut bayiliklerin yanısıra İngiltere’de

faaliyet gösteren tur operatörleri, seyehat acenteleri, restoranlar, düğün salonlarında da yerini alacak. Dağıtım noktalarımız İki ayda bir İngilizce ve Türkçe olarak yayınlanacak ve toplam 15 bin adet basılacak olan LIFE Magazin, İngiltere’de yapılmakta olan Uluslararası Dünya Turizm Fuarı (WTM), Emlak Fuarları, KKTC Londra Temsilciliği, Turizm Ofisi, Seyehat Acenteleri, Restoran, Cafe, Kuaför Salonları, Düğün Salonları,

Marketler, Doktorlar, Dry Cleaners gibi Kıbrıslı Türklere ait olan ve müşteri potansiyelinin % 99’unu İngilizler’in ve diğer etnik kökenli yabancıların oluşturduğu işletmelerde de yer alacak. LIFE Magazin, geniş bir dağıtım ağına sahip olacak. LIFE Magazin’in dağıtımı profosyonel dağıtım ekibimiz tarafından gerçekleştirilip tüm İngiltere genelinde yapılacak. Misyon olarak İngiltere’de yaşamakta olan İngiliz ve diğer etnik kökenli yabancıları hedef alan dergimizle İngiltere’de yaşamakta olan Kıbrıslı Türkleri de hedef almaktayız. North Cyprus UK “Life Magazin” hakkında daha ayrıntılı bilgi almak isteyenler zorlucezaroglu@yahoo.co.uk adresine mail atabilirler veya aşağıdaki telefon numaralarını arayabilirler. KKTC Satış Temsilcisi (Elif): ) 0533 847 9527 (Zorlu) 0533 863 5341 İngiltere: +447958 352411

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber Temsilcilikten emeklilere duyuru

İndirim için form doldurmak şart İngiltere’de yaşayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nden emekli vatandaşların, yasanın öngördüğü indirimlerden yararlanabilmeleri için, KKTC Londra Temsilciliğinden veya Temsilcilik internet sitesinden temin edebilecekleri Bilgi Talep Formu’ndan 2 nüsha doldurması ve bu formları bir ay içerisinde temsilciliğe iletmesi gerekiyor. ngiltere’de yaşayan ve tarihinden itibaren emekli Kuzey Kıbrıs Türk maaşlarından gelir vergisi Cumhuriyeti (KKTC) kesintisi yapılacağı da göz Maliye Bakanlığı’ndan önünde bulundurması emekli maaşı alan vatangerektiğine dikkat çekildedaşların maaş gelirlerinin rek, İngiltere’de yaşayan vergi yasasına uygun KKTC’den emekli kamu hesaplanması ve hak ettik- görevlisi vatandaşların leri indirimden yararlana- yasanın öngördüğü indibilmeleri için KKTC rimlerden yararlanabilmeLondra Temsilciliğinden leri için bu formları veya Temsilcilik internet Temsilcilikten temin edebisitesinden temin edebilelecekleri veya Temsilciliğin cekleri Bilgi Talep www.kktclondra.co.uk Formu’ndan 2 nüsha dolinternet sitesinin durması gerekiyor. KKTC “Duyurular” bölümünLondra Temsilciliği’nden den indirebilecekleri bilyapılan basın açıklamasın- dirildi. İlgili kişilerin, da, bu vatandaşların dolBilgi Talep Formu’ndan durulan formları kendi 2 nüsha doldurarak, en imkanları ile veya KKTC geç 1 ay içerisinde Londra Temsilciliği aracılı- Temsilcilik aracılığıyla ğıyla Maliye Bakanlığı, veya kendi imkanlarıyla Hazine ve Muhasebe KKTC Maliye Bakanlığı, Dairesi’ne iletmeleri gerek- Hazine ve Muhasebe tiği belirtildi. Dairesi’ne iletmeleri Vatandaşların, Eylül 2010 gerektiği kaydedildi.

Caretta Rallisi Bayram’da yapılacak Yelken, Motor ve Kürek Federasyonu, 4’üncü Caretta Yat Rallisi’nin bu yıl 9-12 Eylül tarihleri arasında, Ramazan Bayramı süresince yapılmasını kararlaştırdı. aretta Yat Rallisi’nde Girne’den başlayıp Yeni Erenköy’de gidilmesinin ardından, isteyen yatlar ertesi gün Manastır Koyu’na gidecekler. Hem bayramın hem de rallinin üçüncü günü yatlar Yeni Erenköy Limanı’nda geceleme yapacaklar. Ralli, 4’üncü gün yelkenli ve

motorlu yatların Girne’ye varmaları ile tamamlanacak. Rallinin gala gecesi üçüncü günün akşamı Erenköy bölgesinde deniz kenarında gerçekleşecek. Kamp ateşi etrafında Korsan Gecesi şeklinde düzenlenen gala gecesinde, çeşitli eğlenceler düzenlenecek.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber

Şimdi sıra Everest’te Tanzanya’da bulunan Afrika’nın en yüksek dağı Kilimanjaro’nun doruk noktasına 19 arkadaşıyla birlikte tırmanmayı başaran Kıbrıslı Türk genci Serkan Tatar’ın hedefi şimdi de dünyanın en yüksek tepesi Everest. hildreach International” adlı yardım kuruluşu için geçtiğimiz aylarda Tanzanya’da bulunan Afrika’nın en yüksek dağı Kilimanjaro’nun doruk noktasına 19 arkadaşıyla birlikte tırmanan Kıbrıslı Türk genci Serkan Tatar şimdi de dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e gözü dikti. Birmingham Üniversitesi’nde iktisat okuyan ve işadamı Mali Müşavir Münir Tatar’ın oğlu olan Serkan “

Tatar, Klimanjaro’ya tırmanmasının ardından da bazı açıklamalarda buluşmuştu. Tatar, yaptığı açıklamada şunları söylemişti: “Her zaman iddialı ve zor olanı başarmayı isteyen bir yapıya sahibim. Kilimanjaro’ya tırmanış bana hayata dair çok şey öğretti. Zaten kararlı bir insandım, şimdi kendime güvenim daha çok arttı. Bundan sonraki hedefim yine charity için bu kez Everest’e tırmanmak olacak”

“Her zaman dayanışma duygusu aldım” Kıbrıslı Türk genci Serkan Tatar, Klimanjaro’ya tırmanış öncesi gereken bütün testleri başarıyla geçmiş ve 60 kişilik yarışçı ekibine dahil olmuştu. Üniversitenin organize ettiği etkinlikle ilgili görüşlerini açıklayan Tatar, böyle bir maceraya atılmak için “Save the Children” yararına Asda ve Sainsbury’da kadınların alış-

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber

Köprülü, İngiltere’deki Türkler’in bayramını kutladı

uzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Londra Temsilcisi Kemal Köprülü Ramazan Bayramı’nı kutlayarak bayramın, Türk ulusuna ve tüm İslam alemine hayırlı olmasını temenli etti. Yazılı mesajında Köprülü, toplumsal yaşamamızda önemli yere sahip olan bayramların, saygının, sevginin, kardeşliğin, paylaşmanın ve dayanışmanın egemen olduğu, kırgınlıkların unutulduğu, örf ve adetlerin yoğun olarak yaşandığı zamanlar olduğunu söyledi. Köprülü, “Dileğim, İngiltere’de hayatlarını sürdüren vatandaş ve

veriş çantalarını taşıdığını ve yardım ettiğini söyledi. Ailesinden her zaman dayanışma duygusu aldığını ifade eden Tatar şunları söyledi: “Annem halen Cancer Research’te ücretsiz olarak çalışıyor. Bunlar benim Charity için böyle bir organizasyonun içinde

olmaya yönlendirdi. Ben çok kararlı bir insanımdır. Kafama koyduğum bir şeyi ne olursa olsun başarırım. Afrika’da okula gidemeyen milyonlarca çocuğun varlığından uzun süredir haberdardım ve bu çocuklar adına bir şey yapabilmeyi amaç edinmiştim.

soydaşlarımızın mübarek Ramazan Bayramı’nı karşılıklı sevgi, saygı ve anlayış içerisinde karşılamalardır. Bunun yanında, Ramazan Bayramı’nın bağlarımızın ve birliğimizin daha da güçlenmesi, vatandaşlarımızın ileriye umutla bakabilmesi ve İngiltere’deki insanlarımızın daha iyi ekonomik şartlarda hayatlarını sürdürebilmeleri için daha güzel ve huzurlu günlere vesile olmasını diliyorum.” dedi. Köprülü, bu duygu ve düşüncelerle İngiltere’deki vatandaşların ve soydaşların Ramazan Bayramı’nı kutladı.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber

Ali Galip... Mağusalılar onu “Yaseminci Ali” olarak tanıyorlar...

33 yıldır bisikletiyle yasemin satıyor Mağusa’da onu tanımayan yok. Bisikleti üzerinde tam 33 yıldır yasemin satan ‘Yaseminci Ali, Kıbrıs ile özdeşleşen bu kültürü günümüze taşıyor.

Yaseminci Ali Mağusa’da evinin avlusunda gazetelere göz gezdiriyordu. Bizleri içtenlikle karşıladı. Trajik bir yaşam öyküsüyle karşılaştık onunla yaptığımız kısa söyleşide.

Misli Kadıoğlu ıbrıs denilince akla ilk gelenlerdendir ‘yasemin’. Adayla bu narin mis kokulu çiçek özdeşleşti. Kıbrıs’ın simgelerinden biri haline gelen Kıbrıs yasemini, en son dünyaca ünlü sanatçı Janeffer Lopez’le de gündeme geldi. Lopez’in gerçekleşmese de Kıbrıs’a gelme şartları arasında odasında yasemin konulmasını istemesi Türk basını yanı

“Sabah toplarım hanım dizer. 17:30 da yola çıkarım. 20:00’ye kadar bitiririm. 8-10 tane birşey satarım. 1-2 tane daimi müşterim vardır.

Mağusa’da bisikleti üzerinde yasemin satıyor. Mağusa’da herkes onu tanıyor. Bu sayımızda onun Galatya’dan Mağusa’ya uzayan ilginç yaşam öyküsüne yer verdik. Geçmişten bu güne bir yolculuk yaptığımız ‘Yaseminci Ali’ ile tatlı bir söyleşi gerçekleştirdik. Annesi ölmüş ve evlatlık verilmiş Yaseminci Ali Mağusa’da evinin avlusunda gazetelere göz gezdiriyordu. Bizleri içtenlikle

Yaseminleri sabah toplarım hanım dizer. 17:30 da yollara çıkarım. 20:00’ye kadar elimdeki yaseminleri bitiririm. 8-10 tane birşey satarım. 1-2 tane daimi müşterim vardır. Ben 10 TL’ye satarım, kürt çocukları 5 TL’ye satar. Haziran, Temmuz, Ağustos boyunca sürer yasemin işi...Benim yaseminlerim 24 saat dayanır” sıra yabancı basında da yer almıştı. Geçmişten beridir Kıbrıslıların vazgeçilmezidir yasemin. Her ne kadar ekmek parası için de olsa Ali Galip Özyolaç bu kültürün devamını sağlamak gibi önemli bir misyonu üstlendi. 33 yıldır

karşıladı. Trajik bir yaşam öyküsüyle karşılaştık onunla yaptığımız kısa söyleşide. 5-6 yaşındayken Ali Galip Galatya’daki köylerinde kaybolmuş anlattığına göre ve bu kayboluşu 7 gün 7 gece sürmüş...Annesi de hamileymiş o

Ali Galip Özyolaç savaştan önce de gece gündüz çalıştığını anlatıyor. 5 çocuğuna bakmak ve bir aileyi geçindirmek adına yıllarca çalışmış.

zamanlar ve onu ararken ölmüş. Sonraları babası tarafından Mağusa’da Hakkı Derman’a evlatlık verilmiş Ali Galip, o dönemler köyden geldiği için de dışlanmış bir süre okulda. Bisiklet tamirciliği yapmış çocukluğunda. O yıllar oyun bile oynayamamış, hayatın ağır bedellerini ta küçük yaşta ödemeye başlamış...Mağusa’da sinema filmleri tellallığı da gelmiş arkasından. Gazetecilikten sinema tellallığına... Ali Galip Özyolaç savaştan önce de gece gündüz çalıştığını anlatıyor. 5 çocuğuna bakmak ve bir aileyi geçindirmek adına yıllarca çalışmış. Anlattığına göre, 59-60 yıllarıydı, Türkler gazetelerini dağıtsın diye Rumlara verirdi. Türkçe, Rumca, İngilizce gazeteler satmış Ali Galip, o yıllarda da başına gelen kalmamış değimi yerindeyse. EOKA’cı olmakla suçlanmış, tutuklanmalar, hücreye atılmalar, dayaklar, Türk olduğunu anlatabilmekle çok uğraşmış...Sonraları gazetecilikten ayrılmış. Belediyede de

Geçmişten beridir Kıbrıslıların vazgeçilmezidir yasemin. Her ne kadar ekmek parası için de olsa Ali Galip Özyolaç bu kültürün devamını sağlamak gibi önemli bir misyonu üstlendi. 33 yıldır Mağusa’da bisikleti üzerinde yasemin satıyor.

çalışmış bir süre. “Çalışmadan ekmek bulmadım, çalışmadan yatak bulmadım” diyor Ali Galip yaşam öyküsünü bizlere anlatırken, biraz da sitemkar. Gancellinin yanındaki yaseminin bereketi Küçük yaştan beri çalışan Ali Galip, şimdi oturduğu evine taşındığı yıllarda, gancellinin yanında kocaman bir yasemin ağacı varmış...Hala daha aynı yasemin ağacı aynı yerde duruyor, anlatıldığı gibi eskiden olduğu kadar büyük olmasa da... Ali Galip, 1967 yılında hem kendi bahçesindeki yaseminleri hem de komşulardan toplamaya başlar, “İlk denemede yufka gittik” dese de 33 yıldır bu işi yapıyor. “Sabah toplarım hanım dizer. 17:30 da yola çıkarım. 20:00’ye kadar bitiririm. 8-10 tane birşey satarım. 1-2 tane daimi müşterim vardır. Ben 10 TL’ye satarım. Kürt çocukları 5 TL’ye satar. Haziran, Temmuz, Ağustos boyunca sürer bu yasemin işi...Benim yaseminlerim 24

saat dayanır. Başkalarınınki erken açarmış.” diyor. İşin sırrını ise eşinin bildiğini söylemeden geçemiyor.

kadın başladı soyunsun. Saat 00:00 oldu. Kadın çırılçıplaktı yasemini boynuna astım. Sarıldı öptü beni. Bütün rumlar

“ Birisi, striptizci bir kadının cinsel organına gelecek kadar büyük yasemin ısmarladı. Fiyat 10 lira. Hovarda geçinen bir rumdu. Soyunmasını bekleycen boynuna da sen takacan dedi. Kabareye gittim ve bekledim. Nihayet kadın başladı soyunsun...” “Yasemini boynuna ben astım” Yıllarca bisiklet üzerinde yasemin satan Ali Galip’in anısı da çok. Çok fazla insanla ve çok fazla hayatla karşı karşıya geldi ne de olsa. Anlatmaya başlıyor büyük bir heyecan ve yüzünde o günleri hatırlamanın mutluluğuyla...“ Bir tanesi striptizci bir kadının cinsel organına gelecek kadar büyük yasemin ısmarladı. Fiyat 10 Kıbrıs Lirası. Hovarda geçinen bir rumdu. Soyunmasını bekleycen boynuna da sen takacan dedi. Nihayet

da alkışladılar. Yeni evliydik hanımla az kalsın bozuşalım.” Yasemin dizmeyi unuttuk Kıbrıslı Türklerin çok büyük çoğunluğunun evinin bahçesinde yasemin var. Ancak eskisi gibi, iğne ve ipliği eline alıp da yasemin dizenler çok az kaldı. Kah güldük kah üzüldük Ali Galip’in yaşam öyküsüne. Bize unutmaya yüz tutmuş bu değerlerimizi birazcık da olsun hatırlattığı için hepimiz ona büyük bir teşekkür borçluyuz.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber

“Kıbrıs Mutfağından Tatlar” 3. Baskıya ulaştı ırsal kesimde yaşayan bir grup ev hanımının finansman desteği de bularak çıkardığı “Kıbrıs Mutfağından Tatlar” adlı kitap, KKTC’de basılan kitapların arasında ilk sıralara yerleşti. Yaklaşık 8 ayda 3 bin adet satarak 3. baskıya ulaşan kitap, yakında Türkiye piyasasında da satışa sunuluyor. Kırsal kesimde yaşayan ev hanımlarının kurduğu Akova Kadınlar Derneği tarafından hazırlanan ve SAVE ile USAID’in mali desteğiyle yayınlanan kitapta, Kıbrıs’a

özgü yemekler, mezeler, çorbalar, pilavlar, makarna ve tatlılar, dolmalar, kebaplar, macunlar, hatta kahve tarifleriyle yer alıyor. Kellepaça çorbası, el makarnası, abudardar pilavı, luvana çorbası, bulla ekmeği, enginar lalangısı, şeftali, elmalı lalangı, yeşil turunç macunu, golifa, kolokas musaka kitapta yer alan onlarca tariften sadece bazıları… Ev hanımlarının verdiği tariflerle Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde basılan kitap, 35 TL’den satılıyor.

KKTC Telsim’den KKTC’ye özel numara KKTC Telsim bir ilk olarak sadece KKTC’ye özel 548’li numaraları hizmete sundu KTC Telsim bir ilk uygulama olarak sadece KKTC’ye özel 548’li numaraları hizmete sundu. İsteyene numara taşıma olanağı sağlayan 548’li hatlarla, isteyene de ilk kez kendisinin kullanacağı numaralar veriliyor. Konu ile ilgili açıklama

yapan Pazarlama Müdürü Serdar Özten, hizmet kalitesini sürekli iyileştiren yatırımları ve abonelere sunduğu avantajlı paketleriyle, KKTC Telsim’in yükselen performansını takdir eden abonelerine teşekkür ederek, sadece KKTC’ye özel olarak hizmete sun-

dukları 548’li numaralarla bir ilk uygulamayı daha başlatmanın memnuniyetini yaşadıklarını belirtti. İsteyen abonelerinin başına 548 gelerek numarasını aynen kullanabileceğini, isteyen abonelerin ise tamamen yeni bir numara alarak Kıbrıs’a özel

numarayı kullanma avantajına kavuşacağını ekleyen Özten, 548’li hatları kullanacak olan abonelerin yalnızca şebeke içinde değil, her yöne yapılan aramalarda da sundukları cazip kampanyalarından yararlanabileceklerini ifade etti.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber Kuzey Kıbrıs’ın ilk kadın kaymakamı...Beran Bertuğ

‘Mükemmeli yakalamaya çalışıyorum’ Kuzey Kıbrıs’ın ilk kadın kaymakamı Gazimağusa Kaymakamı Beran Bertuğ ile kariyeri ve özel yaşantısı hakkında konuştuk. İş kadını, ev hanımı, anne ve eş görevini başarıyla sürdüren Bertuğ, mükemmeliyetçi, hayata pozitif bakan ve kendine güvenen bir kadın. Misli Kadıoğlu

da var. Bu nedenle de çok yoğun günler geçiriyorum. Ancak ben 29 yıllık iş hayatımda zamanımı cimri kullanmayı öğrendim. Zamanımı planlı kullandı-

uzey Kıbrıs’ın ilk kadın Kaymakamı, Gazimağusa Kaymakamı Beran Bertuğ ile Kaymakamlık binasında görüştük. İş yaşamı ve kariyeri hakkında sohbet ettiğimiz Bertuğ sorularımızı içtenlikle yanıtladı. Yoğun iş temposu içerisinde ev hanımı, anne ve eş görevini başarıyla sürdüren Bertuğ, güzellikleri seven, kendine güvenen, mükemmeliyetçi ve insan sevgisi güçlü bir kadın...

“Ben mükemmeliyetçi bir insanım. Bu da bazen hem beni hem de çevremi rahatsız eder. Adımımı attığım işlerde mükemmeli yakalamaya çalışırım. İşimde de böyleyim. Hiç yorulmadım. Hatta ben bile şaşırıyorum bu kadar enerjim varmıydı diye.”

Sizi tanımaya biraz geçmişten başlasak... 1956 yılında Gazimağusa’da doğdum. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi Gazimağusa’da aldım. Mağusalı bir ailenin çocuğuyum. Çok kalabalık bir ortamda büyüdüm. Kapılarımız her zaman herkese açıktı. O nedenle de yaşım ilerledikçe insan ilişkilerinde zorlanmadım. Her yaş grubundan insanla anlaşabiliyorum. Üniversite eğitiminiz ne üzerineydi? Kaymakam olmadan önce ne yapıyordunuz? 1974’ten sonra İzmir Ege Üniversitesi Kimya Fakültesi’nden mühendis olarak geldim ama öğretmenlik yaptım. Namık Kemal Lisesi’nde çalıştım. Mezun olduğum okulda önce öğretmenlik sonra da

ğım için de iş hayatım ve özel hayatımda bir aksaklık yaşamadım.

Beran Bertuğ evinde nasıl bir kadın? 2 yetişkin kızım vardır. 1 tanesi evli bir tanesi de nişanlı. 3.5 yaşında bir de torunum var. Kızlarımın eğitimine çok önem verdim. En fazla bana ihtiyaçları olduğu zaman da eğitim alırkenki dönemdi şimdi ise artık yetişkindirler.

riniz nereden doğdu? Baştaki büyüklerimizin tercihi olarak atandım. 3’lü

“Beni böyle bir göreve layık gördükleri için çok gurulandım. Bayanların önünü açmak anlamında da bu yerel yönetimlerde ilk adımdı. Görevime büyük şevkle geldim. Başarırmıyım başaramazmıyım diye hiç düşünmedim” müdür muavinliği görevinde bulundum. Hatta sonraları kızım da orada öğretmen oldu. Eğitimde 29 yıl hizmetim vardır.

Kaymakamlık hep erkek mesleği olarak biliniyor? Sizin Kaymakam olma fik-

aldım çok. O da benim bu göreve gelmemden gurur duydu. Şu anda da bana hayatımı kolaylaştırmam için her türlü yardımda bulunuyor.

kararname ile. Onlar bu görevi bana layık gördüler.

Göreve ilk geldiğinizde ne hissettiniz? Bir kadın olarak ve Kıbrıs’ta ilk kadın Kaymakam olarak endişeleriniz oldu mu? Önce çok gururlandım.

Beni böyle bir göreve layık gördükleri için. Bayanların önünü açmak anlamında da bu yerel yönetimlerde ilk adımdı. Büyük şevkle geldim ve oturdum. Başarırmıyım başaramazmıyım diye hiç düşünmedim.

Göreviniz sırasında zaman zaman zorlanıyor musunuz peki? Yoksa endişelenmemekle haklı çıktınız mı? Benim özelliğim mükemmeliyetçi bir insanım. Bu da bazen hem beni hem de çevremi rahatsız eder. Adımımı attığım işlerde mükemmeli yakalamaya çalışırım. Hiç yorulmadım. Hatta ben bile şaşırıyorum bu kadar enerjim varmıydı diye. Bayan olmanın zorlukları zaman zaman var elbette.

Ancak ben şimdiye kadar hiç mağduriyete uğramadım. Bayan olduğum için kendimi geriye çekmedim.

Kendinizi başarılı buluyor musunuz? Evet. KKTC beni tanıdı. Her gün gazetelerde fotoğraflarım çıkıyor. Bayanların faaliyetlerine destek veriyorum. Çağrıldığım yerlerde bulunup katkı koyarım. Gazimağusa’ya ilk defa Gazimağusa kökenli birisi Kaymakam oldu. Gazimağusalılar ondan dolayı da mutlu. Günleriniz nasıl geçiyor? En büyük mülki amir olarak devlet törenlerinde bulunmak durumundayım. Görevimin şerefli tarafları

İyi bir aşçı olduğunuzu da duyduk hangi yemekleri pişiriyorsunuz? En iyi yaptığınız yemek ne mesela? Unutulmaya başlamış yemekleri evimde yaparım. Ölçüyle de yemek yapmam göz kararı yaparım ve illaki de tuttururum. Yalancı dolma ve köfteyi güzel yaparım. Annemden gördüğüm kadarıyla da bumbar yaparım. Misafirlerimi ağırlarım. Evimin boş kalması-

“Bayan olmanın zorlukları zaman zaman var elbette. Ancak ben şimdiye kadar hiç mağduriyete uğramadım. Bayan olduğum için kendimi geriye çekmedim.” Kaymakamlık ile ev hayatınızı birlikte yürütmenin zorlukları ne? Çalışan bir kadın olduğum için işlerimi hep planlı yapmak durumundayım. Kadınların hem eş, hem çalışan, hem anne olmak gibi pek çok şapkası vardır. Çalışma hayatı ile ev hayatını birlikte götürmek konusunda hiç sıkıntım olmadı. Hiç bir zaman ne çocuklarımı ne eşimi ihmal etmedim. Ev hanımı, anne, eş bütün sorumluluklarımı yerine getiririm. Eşimin desteğini

nı sevmem. Yoğun çalışırken kendinize zaman ayırmaya fırsat buluyor musunuz? İş dışında neler yapıyorsunuz? Kendimi enerjik hissederim. Boylu posluyum ve kilom var buna rağmen enerjiğim. Mayıs ayından Ekim ayına kadar her sabah 5:30’da denize gidiyorum.

Yalnız mı? Hayır. Arkadaş grubumuz var. Ancak arkadaşlarım da olmasa ben yinede giderim.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber

Reflex’ten iki önemli proje daha Reflex Team Construction, Karakol Bölgesi’ndeki Gülseren yolu üzerinde yer alan ikiz kule şeklindeki ‘Plaza 5’ projesi ve Tuzla’da, denize 3 dakika mesafedeki akıllı evler ‘Dream Homes’ ile beklenenden ötesini gerçekleştirdi. ağusa Bölgesi’nde 2004 yılından beridir başarılı projelere imza atan Reflex Team Construction iki yeni projesiyle konforlu ve huzurlu bir hayatın kapılarını aralıyor. Bu güne kadar 9 apartman 90 daire 14 dükkan projesi

Börke Kaşif

tamamlayan şirketin 11 blok apartman projesinin ise yapımı sürüyor. Yaşam Hastanesi yanında Mağusa’nın en büyük projelerinden biri olan Şehri Ada ile 64 daire ve 11 dükkan yaparak inşaat sektörüne giriş yapan Reflex Team Construction ödeme kolaylıkları ve ipoteksiz gayrımenkülleriyle Mağusa halkının güvenini kazandı. Şirket şimdi de Mağusa’nın en gelişen caddesi Karakol Bölgesi’ndeki Gülseren yolu üzerinde yer alan ikiz kule şeklindeki ‘Plaza 5’ projesi ve Tuzla’da, denize 3 dakika mesafedeki akıllı evler ‘Dream Homes’ ile ses getireceğe benziyor.

Her bütçeye uygun daireler Projeleri hakkında bilgi veren Reflex Team Construction Direktörü Börke Kaşif, Yaşam Hastanesi yanında Mağusa’nın en büyük projelerinden biri olan Şehri Ada ile yakaladıkları başarıdan memnuniyetini belirterek, 3.5 yılda bütün dükkanlar ve daireleri sattıklarını kaydetti. Kaşif, 50 ay sıfır faiz ödeme kolaylıkları ile her bütçeye uygun yaptıkları dairelerinin Aralık ayında müşterilere teslim edileceğinin müjdesini verdi. Mağusa Palm Beach yolu üzerinde tek inşaat şirketi

olarak 9 daire 7 dükkan, deniz ve hisar manzaralı ciddi prestij projeleri olan ‘Plaza 4’teki dairelerin de % 70’inin satıldığını kaydetti. Plaza 5’in temeli atılmadan yarısı satıldı “Bankada kefil faiz olmadan sıfır faizle ödeme kolaylıkları sağladık. Mağusa’daki herkes Reflex’e güvendi. Biz ipoteksiz mal satıyoruz. Projelerimiz kendi öz sermayemizle yapılıyor.” diyen Kaşif, şu anda da Plaza 5’in inşaatına başladıklarını ifade etti. Plaza 5, 9 dükkan 16 daire ve 2 Penthouse’dan oluşu-

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber yor ve Karakol Bölgesi’nde Gülseren yolu üzerinde bulunuyor. Mağusa’nın en gelişen caddesi üzerinde yer alan ve lüks olarak tasarlanan proje ikiz kule şeklinde yapılıyor. Konu hakkında bilgi veren Börke Kaşif, “Projemiz Türk Koçanlı arsa üzerinde inşa edildi. Şimdiden bu projemize talep çok büyük % 50’si satılmış durumda. 45 metre kare 2 yatak odalı bu daireler 45 binden başlayan fiyatlarla satışa sunuldu” dedi.

Plaza 5, 9 dükkan 16 daire ve 2 Penthouse’dan oluşuyor ve Karakol Bölgesi’nde Gülseren yolu üzerinde bulunuyor. Mağusa’nın en gelişen caddesi üzerinde yer alan ve lüks olarak tasarlanan proje ikiz kule şeklinde yapılıyor.

Kendi dairenizi kendiniz yaratın Müşterilerine kendi dairelerini kendileri tasarlamaları açısından da opsiyon sağladıklarına işaret eden Kaşif, 110 çeşit doğal mermer, aleminyum seçenekleri, duvar kağıtları ve özel mutfak kaplamalarıyla birçok kolaylık da sağladıklarını söyledi. Tüm bunlara ekstra ödenmediğini belirten Kaşif, tasarım ve iç mimar hizmetlerini de ücretsiz sunduklarını belirterek, şirketleride çalışmakta olan bir temsilcilerinin müşterilerilerine bu konuda yardım etmesi için görevlendirildiğini böylelikle bir süprizle karşılaşılmasının da önüne geçildiğinin altını çizdi.

Hayallerinizdeki evler Reflex’ten Kaşif, bir diğer önemli projeleri olan Tuzla’daki, denize 3 dakika mesafedeki ‘Dream Homes’ villaları hakkında da bilgi verdi. Talep üzerine hazırladıkları 10 adet akıllı villanın alt yapısının tamamladığını ifade eden Kaşif, Aralık’ta yapımı başlanacak projenin 20 ayda tamamlanmasının hedeflendiğini, modern ve çağdaş mimarisi ile akıllı villaların müşterilerine ayrıcalık katmayı hedeflediklerini söyledi. Bu villalar ise 180 metre kare, 3 yatak odalı, depreme karşı dayanıklı kayalık zemin üzerinde, ısı yalıtımlı dış duvar, geniş yeşil alan, ev girişinde görüntü interkom sistemi, ankastre fırın, ocak ve bula-

şık makinesi dahil hazır mutfak, ebeveyn banyo, her odada parke ve granit doğal mermer özelliği taşıyor. Köklü şirketleri geride bıraktık Krizde büyüyen bir şirket olduklarına da dikkat çeken Kaşif, bunun yanında da 73 tane devlet ihalesini de yapmanın gururunu taşıdıklarını kaydetti. Kaşif, Mağusa Belediyesi’nin 4.2 milyon TL’lik Kapalı Spor Salonu ihalesini de Reflex Team Construction’ın başarıyla tamamladığını kaydetti. Aralarında 20-25 yıllık köklü firmalarında bulunduğu 12 firma arasından seçilen şirketlerinin 365 günün sonunda 864 kişilik spor salonu projesini teslim etmenin gururunu yaşadıklarını belirtti.

Kaşif, talep üzerine hazırladıkları “Dreams Homes” projesindeki 10 adet akıllı villanın alt yapısının tamamladığını ifade etti

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber

Sulu Muhallebi serinletti Sıcak yaz günlerinin vazgeçilmez tatlısı Kıbrıs kültürünün unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerindendir Sulu Muhallebi. Lefkoşa sokaklarında birçok şey değişse de seyyar arabasında Sulu Muhallebi satan Hakan Aşık mahkemeler karşısındaki meskeninde bu geleneği hala sürdürüyor.

Londra’dan Kuzey Kıbrıs’a tatil için uğrayanlar ve Sulu Muhallebi’nin tadını bilenler soluğu Hakan Aşık’ın yanında alıyor. Bu muhteşem lezzet sıcak yaz günlerinde bunalanları ferahlatıyor.

ir zamanlar sokak aralarında seyyar satıcılara rastlamadan geçilmezdi. Her satıcı arbasında farklı yiyecek ve içecekler satar, farklı zamanlarda yollardan geçerlerdi. Şimdilerde ise artık eskiye dair ne varsa hepsi giderek kayboluyor. İpsillatlı (Sütlüce) Hakan Aşık, 9 yıl-

dır Lefkoşa’da mahkemeler karşısında muhallebicilik yapıyor. Sıcak bir öğle saatinde unuttuğumuz tatlardan Sulu Muhallebi yiyerek serinliyoruz biz de. Güler yüzü ve sıcak tavırlarıyla bizleri karşılayan Hakan Aşık’la ayaküstü sohbet ediyoruz. Hakan Aşık uzun bir süre

market işletmiş Çağlayan’da. “Eskiden benim marketim vardı. 15 sene market çalıştırdım. İşlerim azalıp gelirim düşmüştü. Çocuklarım da büyüdü ve mecburi arayışlara girdim” diyor. Şimdi ise işinden memnun. Yabancılar çok fazla ilgi göstermese de Sulu Muhallebinin tadını

bilenler onun yanında alıyor soluğu. Özellikle de İngiltere’den gelenler... “1920’lerden beridir aynı noktada muhallebici vardı.” diyor Hakan Aşık. Eşi ile yardımlaşarak yaptıkları muhallebilerini satarak hem geçimini sağlıyor hem de bu muhteşem tadı müşterilerine keyifle buluşturuyor.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Roportaj

Başarıya şans yetmez Misli Kadıoğlu ünay Çerkez Kuzey Kıbrıs’ın en başarılı iş adamlarından bir tanesi. İnşaat sektöründen tutun da turizm ve iletişim alanlarında ülkede büyük başarılara imza attı. KKTC’de ilk Uluslararası Golf Sahası olan Korineum Golf & Country Club ona ait. Korman Construction Ltd.,Airtech Ltd. ve Wintersun Developments Ltd. şirketlerine ortak. KKTCELL gibi büyük bir şirketin direktörü. Digitech

“Sınıftaki kız arkadaşlarıma mahçup olurdum” Limasol’da deniz kenarında yeri olan Türklerden olduklarını anlatıyor Çerkez. Orada da ilk ve ortaokul zamanı restoran kafelerinde çalışıyor. O günlere ait tatlı hatıralar geliyor Günay Çerkez’in aklına bize bunları anlatırken yüzünde bir tebessüm beliriyor. Şöyle devam ediyor: “EOKA zamanı 58-61 dönemlerinde Limasollu Türklerin bir Pazar günü öğleden sonra pasta yiyip birşeyler içmesi için tek bizim restoran cafe-

İngiltere’ye gelir giderdi. Kokteylerde bize İngilizlere yeter bu kadar hizmet verdiğiniz ülkenize dönün derdi.” diyen Çerkez, ailesiyle birlikte Kıbrıs’a döner.

İngiltere’den dönerek ülkesine yatırım yapan Günay Çerkez, 20 yıl içerisinde Kuzey Kıbrıs’ın en başarılı iş adamlarından bir tanesi oldu. North Cyprus UK’e konuşan Çerkez, başarı öyküsü, özel yaşantısı ve bilmediğimiz yönlerini bu sayıda bizler için anlattı... iletişim ve Kıbrısonline’ın sahibi. Kuzey Kıbrıs’ta herkesin tanıdığı bir isim. Eski Müteahhitler Birliği ve Eğitim Vakfı Başkanı. Şu anda ise Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı. Toplumsal sorumluluklarını da yerine getirmeyi ön planda tutan bir insan. 20 yıl önce İngiltere’den doğup büyüdüğü topraklara dönen Çerkez, ülkesine yaptığı yatırımlarla başarıdan başarıya koşuyor. “Sebzeleri eşeğin sırtında Bandabulya’ya götürürdük” Bugün Kuzey Kıbrıs’ın önemli iş adamlarından birisi olan Günay Çerkez’in çalışma hayatı çocukluk yaşlarına dayanır. O zamanları şöyle anlatıyor Çerkez, “Limasol’a yakın Mutluyaka köyüne yakın bir bahçemiz vardı. Babam altyapı müteahhitiydi. Ancak bahçemizde de sebze ekerdik. Soğan, turp, fasülye neyse mevsimlik bu sebzeleri abimle eşeğin sırtında Mağusa Bandabulyası’na götürür orda toptancılara satardık. İlk okuldayken yine, tatil dönemlerinde bahçedeki sebzeleri sulamak ailedeki en küçük olanlara aitti. Bende sabah 04:00 gibi kalkıp salatalık, domates fidanı ne varsa onları sulardım. Aynı dönemlerde ortaokul çağlarında babamla birlikte asfalt dökmeye gider silindiri kullanırdım...”

miz vardı. Orada garsonluk yapardım. En çok da kendi sınıfımdan öğrenciler oraya geldiğinde bilhassa da kızlar geldiğinde utandırdım. Ben kız sınıf arkadaşıma ne içecek ne yiyeceklerini sorduğumda çok mahçup olurdum.” Üniversitelinin İngiltere yolculuğu Günay Çerkez’in İngiltere yolculuğu 1965 yılında başlar. 4 yıl üniversite hayatı yaşayan Çerkez, Brunel Üniversitesi’nde Elektrik Mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra 3 yıl da doktorasını yapar. Çerkez, eğitiminin ardından kısa bir

akrabam olmasa çok daha fazla sıkıntı geçirecektim, sonra bir müddet yurtta kaldım.” diyor. Daha sonraları korkuyu da üzerinden atarak yalnız kalmaya başlamış zaten... Postacılıktan cankurtaranlığa... Öğrencilik yıllarında da yani 1965-70 yılları arasında Kıbrıs’ta her taraf Rumlarla çevrili ve iş alanlarının kısıtlı olduğu dönemdir. Ailesinin fazla bir geliri yoktur o zamanlar, “kendi yağımızla kendi ciğerimizi kavururduk”

Soğan, turp, fasülye neyse mevsimlik bu sebzeleri abimle eşeğin sırtında Mağusa Bandabulyası’na götürür orda toptancılara satardık. İlk okuldayken yine, tatil dönemlerinde bahçedeki sebzeleri sulamak ailedeki en küçük olanlara aitti. Bende sabah 04:00 gibi kalkıp salatalık, domates fidanı neyse bunları sulardım. süre üniversitede eğitim görevlisi olarak çalıştıktan sonra özel sektörde danışmanlık şirketinde çalışır. Üniversiteye gittiği ilk yıllarda İngiltere’de o da çoğuları gibi bazı zorluklar yaşamış elbet anlattığına göre. Ancak abisinin orada olması ona biraz da avantaj olmuş bu konuda. “İlk gidişimde abimle birlikte kaldım. Orada bir

diyerek anlattığı o günlerde kendi masraflarını kendisi karşılamak için İngiltere’de Noel Paskalyası’nın olduğu günlerde postacılık yapar. “Bizi posta arababalarıyla götürürlerdi dağıtacağımız yere bırakırlardı. Elimize de hırsız feneri verirlerdi. Ellerimiz donardı sabah saat 07:00 de Aralık ayında İngiltere’de... Benim dağıtım yaptığım

bölgede oğlu da aynı işi yapan bir yaşlı kadıncık vardı. Beni beklerdi sabah 07:00 gibi ve bana çay yapardı. Hiç unutmam çay fincanını kavrardım ellerim ısınsın diye.” diyen Çerkez, kapalı yüzme havuzunda hafta sonları cankurtaran olarak da çalışır. “Çocuklar bir kültürü söylemekle eğitilmez” Üniversitenin ardından doktora için bir araştırma bursu alan Günay Çerkez, üniversiteyi bitirdikten sonra da akademisyenlik yaptıktan sonra bir müşavirlik şirketinde 1973 yıllarında çalıştıktan sonra da 1991 yılına kadar değişik şirketlerde çalışır. 1976 Şubatı’nda İstanbul’dan mezun çocuk doktoru eşiyle evlenir. “İki yıllığına ona sözverdim gidelim geri döneceğiz. 16 yıl sonra dedi o 2 yıl sonra doldu mu? Dönme niyetimiz olduğundan 1985’te bir ev yapmaya başladık burada ev 1987’de bitti. 1990 yıllarında Kıbrıs’a 2-3 sebepten döndük. Çocuklardan dolayı hanım dönmek isterdi. Büyük kız 15 diğer kızım 10, oğlan 7 yaşına gelmişti. Çocukları bir kültürü söylemekle eğitemezsin. İngiltere’de yaşayan çocuklar o kültürü alır düşüncesiyle buraya da tatillerde geliyorduk. O zamanlar Denktaş beyde

“Dönmek için hazırlık yapmazsan bocalarsın” Dönmeden önce evlerine havuz yaptıran Çerkez, bununla birlikte iki ortakla birlikte Cyprus Pools şirketini ve Korman Construction’ı kurar...Aslında tüm bunlar bir ön hazırlıktır. Bu güne uzanan ve gittikçe büyüyen başarının ilk adımları. “Döndüğünüze hiç pişman oldunuz mu?” diye soruyoruz ona ve şu sözler dökülüyor ağzından. “Hep insanlar bazı varsayımlarla iş yapar. Bunlar bazen tutar bazen tutmaz. Bana göre doğru karardı. Başarılı olunması için önceden hazırlık yapılması lazım. Bir çok Kıbrıslı Türk gelir ve hazırlıksız gelir. Sonra buna adapte olamaz bilhassa çocukları hazır olamaz. 6 ay bir sene sonra geri döner. Gerek sosyal gerekse iş açısından hazırlık yapmazsan bocalarsın.” Nasıl geçti habersiz... Aradan 20 yıl geçti burdasınız diyoruz. Şaşırıyor Günay Çerkez... Ağzından Türk sanat müziğinin sevilen şarkılarından “Nasıl geçti habersiz o güzelim yıl-

Pools şirketlerinin ortak hissedarı olan Nayat Yapı Ltd. 2001 ve Korman Beton Ltd. ise 2003’de kurulur. KKTC’de ilk Uluslararası Golf Sahası olan Korineum Golf & Country Club tesislerini tamamen kendi imkanlarıyle 2007 yılında tamamlar. Tüm engellere rağmen Önemli yatırımları olan Günay Çerkez’i en fazla uğraştıranlardan biri de Korineum Golf & Country Club olsa gerek. Kıbrıs’a ilk dönüş yaptığı yıllardan itibaren golf sahası yapma girişimleri sürekli hep bir yerlere takılır iş adamının. Özellikle Rumların engellemeleri bir süre işe yarar. Bu işi biraz da onur meselesi haline getirdiğini belirten Çerkez, 2007 yılında uluslararası standartlarda bu golf sahasını tamamlar. “Ben golftan fazla anlamam ama oynayan profesyoneller, sayılı golf sahalarından biri olduğunu söylerler” diyen Çerkez, 90 bin dolar ayda gideri olan bu golf sahasıyla rakiplerini kıskandıracak bir iş ortaya çıkarır... İş yanında toplumsal sorumluluklar da var Günay Çerkez’in bunca yoğunluğun arasında boş vakiti olur mu biz de merak ediyor, soruyoruz. Samimiyetle “Boş vakit bulmak çok zor. Yaratırsın

İngiltere’de yaşayan çocuklar o kültürü alır düşüncesiyle buraya da tatillerde geliyorduk. O zamanlar Denktaş beyde İngiltere’ye gelir giderdi. Kokteylerde bize İngilizlere yeter bu kadar hizmet verdiğiniz ülkenize dönün derdi.” larım” sözleri çıkıyor. O günlerden bu güne birçok başarıya imza atıyor. 1988’de Cyprus Pools Ltd.’yi iki ortakla birlikte kuran Çerkez, 1990’da iki ortakla Korman Construction Ltd.’i 1991’de Airtech Ltd., ve Wintersun Developments Ltd. şirketlerini kurar. 1999 yılında kurulan Kıbrıs Mobile Telekomünikasyon Ltd. (KKTCELL) direktörü ve yönetim kurulu üyesi olur. Sonra, Digitech iletişim ve Kıbrısonline şirketlerini 2000 yılında kurar. Korman Construction ve Cyprus

belki ama kafanı boş tutmak çok zor.” diyor. Şirketlerin sorumluları olsa da sıkıntıların bir yerde kendisine geldiğini anlatıyor. Devamlı sorun yumağı içerisinde uğraştığından yakınıyor biraz da. Bunun yanında toplumsal sorumluluklar da unutmamak lazım. 1994’te Müteahhitler Birliği’ni canlandırmada önemli katkıları olan Çerkez, Eğitim Vakfı’nın kurulmasında da çok uğraşır. Tüm bunlarda başkanlık yapmasının yanı sıra şu anda Ticaret Odası Başkanlığı görevini de üstleniyor.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Magazin

“All’olur ball’olur Kıbrıs gelini Gelinler söyleyin benim halimi”

Victoria’s Secret sütyen modelleri Dünyaca ünlü iç çamaşırı markası Victoria’s Secret, sütyenleriyle gözlerimizi yerinden fırlatıyor!

Kıbrıslı gelin Ayşe ve Rizeli damat Barış, muhteşem bir törenle dünya evine girdi. Genç çift, düğünden birkaç gün önce de Kırıkkale Köyü’nde Kıbrıs’a özgü Kına Gecesi yaparak eski bir geleneği günümüze taşıdılar...

Tabular yıkıldı Geleneksel Kıbrıs Kına Geceleri Ayşe’nin kınasında bir kez daha yaşatılmış oldu. ıbrıslı gelin Ayşe ve Rizeli damat Barış, 19 Haziran 2010 tarihinde Lefkoşa’da Yarim Düğün Salonu’nda muhteşem bir törenle dünya evine girdi. Düğünden önce ise genç çift birbirinden güzel pozlar verip fotoğraf çektirerek mutluluk anlarını ölümsüzleştirdi. Ayşe ve Barış, düğünden birkaç gün önce de Kırıkkale Köyü’nde Kıbrıs’a özgü Kına Gecesi yaparak eski bir geleneği günümüze taşıdılar. Geleneksel Kıbrıs Kına Geceleri Ayşe’nin kınasında bir kez daha yaşatılmış oldu. Kına yakıldığı sırada bereket olması için bir köşede yorgan da dikildi. Kıbrıs’a özgü geleneksel kıyafetler giyilerek, damat tıraş edildi, kınalar yakıldı ve testi kırıldı. Genç çiftin ailesi, arkadaşları ve davetliler keyifli saatler geçirdi. Mutluluklar sizin olsun...

Fotoğraflar: Mine Çınar

örkemli sahne şovları ve top model “melekleriyle” dünyanın bir numaralı iç çamaşırı markası Victoria’s Secret’ı bilmeyen, duymayan kadın yoktur şu gezegende.... Eğer siz hala “Victoria’nın sırrı mı? O ne?” diye soruyorsanız, emin olun, her an uzaylı muamelemesi görebilirsiniz! Victoria’nın işlevsel ve çok şık sütyenlerine geçmeden bu sene top model Marisa Miller tarafından tanıtılan “Harlequin Fantasy Bra” dan biraz bahsetmek istiyorum. 150 karat ağırlığında toplam 2 bin 500 elmasla hazırlanan sütyenin ayrıca 16 karatlık kalp şeklinde, sarı ve kahverengi elmas süsü de var. Bu süper lüks sütyen 33 günde hazırlanmış. Geçen yıl Adriana Lima tarafından giyilen sütyenin başka bir versiyonu, 5 milyon dolar tutarındaydı. Bugüne kadar giyilen en pahalı sütyeni ise, 2002’de

Düğünden önce genç çift birbirinden güzel pozlar verip fotoğraf çektirerek mutluluk anlarını ölümsüzleştirdi.

Deniz Şimşek Malpas’taki defilede iç giyim ürünleri ve takılarla parladı

H&V Mankenleri cesaret örneği sergileyerek sanatçı Sezar’ın da sahne aldığı kokteylli bir defileyle Reşat Kuyumculuk’un takılarını ve yeni sezonun iç çamaşırlarını Mapas Hotel’de tanıttı Kına yakıldığı sırada bereket olması için bir köşede yorgan da dikildi. Kıbrıs’a özgü geleneksel kıyafetler giyilerek, damat tıraş edildi, kınalar yakıldı ve testi kırıldı.

efile rüzgarına hiç ara vermeyen H&V Manken Ajansı bu kez Malpas Hotel’de moda rüzgarı estirdi. Malpas Hotel’e kurulan podyumda geçtiğimiz akşam renkli bir defile sunan H&V mankenleri Reşat Kuyumculuk’un takılarıyla göz kamaştırırken yeni sezonun iç çamaşırlarıyla da yüreklere su serpti. Moda meraklıları-

nın beğeniyle izlediği defilede ajans mankenleri Mari, Ceyda, Jane, Alina, Nilüfer, Reşat Kuyumculuk takıları ve Ahmet Ruso Co Ltd’nin Berk Reflections İntimate iç giyim ürünlerini başarıyla sundu. Ülkemizin sevilen radyocularından Özgür Gezgin’in sunduğu gecede yabancı mankenlerin ağırlıkta odluğu dikkat çekti.

Deniz beğeni kazandı Türkiyeli manken Deniz Şimşek de ajans mankenleriyle birlikte yürüyerek defileye renk kattı. Ülkemizde ilk kez bir defileye çıkan Deniz Şimşek podyum üzerindeki başarısı ve görüntüsüyle izleyenlerin beğenisini kazandı. Defilede ilgiyle izlenen güzel manken podyuma ayrı bir güzellik getirdi.

Sezar keyiflendirdi Moda dünyasından esintilerin yaşandığı kokteylli defilede başarılı sanatçı Sezar da sahneye çıkarak podyum geçişi boyunca mankenlere şarkılarıyla eşlik etti. Sahnelerin enerjik sanatçısı Sezar şarkılarıyla mankenlerin podyum üzerindeki performanslarına renk kattı. Mankenler defilede yürürken Sezar’ın şarkılarıyla uyumlu bir gösteri de sundu.

Brezilyalı Gisele Bündchen’in giydiği ilk olma özelliği de bulunan 15 milyon dolarlık sütyendi. 100 farklı şekilde giyilebilen sütyen Çok sayıda çengeli ve kopçası olan sütyen iç çamaşırı dünyasının “Micronaut”u olarak anılıyor. Pek çok manevrayla birlikte 100 farklı şekilde kullanılabiliyor. Bu sütyen sayesinde kadınlar istedikleri dekolteyi rahatlıkla giyebiliyorlar. Üstelik şeffaf askıları olmadan veya görünmeden! Bence bir kadında en irite eden görüntü, dekolte elbise ya da bluz giydiğinde sağdan soldan görünen iç çamaşırı askılarıdır... Göğüslerinizi istediğiniz şekile sokabilmek ve şık bir iç görünüme kavuşmak istiyorsanız; yeni model ve özellikleri olan sütyen modellerine göz gezdirmelisiniz.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Magazin

“All’olur ball’olur Kıbrıs gelini Gelinler söyleyin benim halimi”

Victoria’s Secret sütyen modelleri Dünyaca ünlü iç çamaşırı markası Victoria’s Secret, sütyenleriyle gözlerimizi yerinden fırlatıyor!

Fotoğraflar: Mine Çınar

Düğünden önce genç çift birbirinden güzel pozlar verip fotoğraf çektirerek mutluluk anlarını ölümsüzleştirdi.

Deniz Şimşek Malpas’taki defilede iç giyim ürünleri ve takılarla parladı

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber

Bedelli askerlik ngiltere’de yayınlanan ve birçok vatandaşımızın çok yakından takip ettiği, ayni zamanda KKTC’de de dağıtımı yapılmakta olan North Cyprus UK ile tanışmam tamamıyle şans eseri oldu. Gazeteyi elime alıp okumadan önce, okumaya kayda değer olup olmadığına karar vermek için öylesine bir resim ve başlıklarına hızlı bir şekilde göz attım ve hayretler içerisinde kaldım. North Cyprus UK’in içeriği tamamıyle adamızla ilgili. Unutulmaya yüz tutmuş gelenek-görenek, örf ve adetlerimiz tekrar hayata geçirilmeye çalışılıyor. Gazetenin tüm sayfalarını eksiksiz, titizlikle ve büyük bir keyifle okudum. Böyle bir yayının hayata geçmesine katkı koyan ve unutulmaya bırakılan değerlerin tekrar hayata geçmesine ve en önemlisi hatırlanmasına yardımcı olan herkese öncelikle teşekkür ederim. Adamızın güzellikleri yanında zaman zaman bazı sıkıntılarla karşılaşmıyor değiliz; Özellikle İngiltere’de yaşayan vatandaşlarımızın, askerlik hizmeti, taşınmaz mal, eşya taşıma , evlenme-boşanma , vasiyetname, tereke kurma gibi sıkıntılar yaşadığını görüyoruz. Çoğu zamanlarda çözümü kolay da olsa bu problemleri yasal yönden aşmak birçoklarını endişeye sokuyor. Bende bana ayrılan bu köşede siz değerli okuyuculara KKTC’de karşılaşmış oldukları ve/veya karşılaşabilecekleri sorunları nasıl aşabileceklerine ışık tutmaya çalışacağım. Tabi ki sizleri yasalar ve hukuk içerisinde sıkmamak için yeri geldiğinde güncel konulara da değineceğimi sizlere belirtmek isterim. Sizlerle birlikte olduğum bu ilk yazıda, özellikle yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı, güzelim adamızdan ayırayan ve çoğu zaman gelmelerine engel

Av. Eylem Şerifoğlu (Air Law CAA in U.K.-P.P L.) av_eylemserifoglu@hotmail.com

olan problemin en başında gelen askerlik konusunu ele alacağım. Unutmamamız gereken bir şey var, bu da bazı konuların kişisel ve ailesel durumlara göre değişebileceği. Bu nedenle ben de sizlere genel bilgiler vermeye çalışacağım. İlk olarak askerlik yaşına gelmiş kişileri bilgilendirmek ve onların duyduğu bazı kaygılara değinmek istiyorum. Birçoklarının bilmediği yasalarımıza göre, Kıbrıs asıllı Türk anne veya babadan yabancı bir ülkede doğan ve doğduğu veya yerleştiği yabancı ülkede askerlik çağına kadar ikamet eden, bunun yanında 12 yaşını tamamladığı tarihten önce anne veya babası ile Kıbrıs’tan ayrılan ve gittiği yabancı ülkeye yerleşerek askerlik çağına kadar yurt dışında ikamet eden vatandaşlarımız 3000 Stg. (Sterlin) ödeyerek hiç askerlik hizmeti yapmayabilirler. Veya 1500 Stg. (Sterlin) ödeyerek 1 ay hizmet yapabilirler. Kesin dönüş yapmak amacı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde giriş yaptığı tarihte 31 yaşından küçük olanlar ise 6 ay hizmet yaparak, veya kesin dönüş yapmak amacı ile KKTC’ye giriş yaptığı tarihte 31 yaşından (31 dahil) büyük olanlar 3 ay hizmet yaparak bu görevlerini yerine getirmiş olurlar. Birsonraki yazımda askerlik yasasını İngiltere’de yaşayan Türkler açısından irdelemeye devam edeceğim. Sizlerin de gerek bu konuda gerekse başka konularda sorularınız olması halinde bana mail atabilirsiniz.

“Melandra Kültür Evi” ilgi gördü... Mustafa Kıralp, Baf’ın Melandra Köyü’nde 1922 yılında inşa edilen ve Güney’de kalan evlerinin bir benzerini Mağusa’ya yaptı. Geçtiğimiz ay açılışı yapılan kültür evi büyük beğeni topladı.

Kıralp ailesinin, Baf kazasına bağlı Melandra (Beşiktepe) köyündeki evlerinin benzerini inşa ederek, kültür evine dönüştürdüğü “Melandra Kültür Evi”, büyük beğeni topladı.

ustafa Kıralp, Baf’ın Melandra Köyü’nde 1922 yılında inşa edilen ve Güney’de kalan evlerinin bir benzerini Mağusa Salamis Yolu üzerine yaptı. Kıralp ailesinin Kıbrıs Türk kültürünü yaşatmak amacıyla inşa ettirdiği “Melandra Kültür Evi”nin açılışı geçtiğimiz ay, CTP Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer ile Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Kurucu Rektörü Dr. Suat Günsel tarafından yapıldı. Kıralp ailesinin, Baf kazasına bağlı Melandra (Beşiktepe) köyündeki evlerinin benzerini inşa ederek,

kültür evine dönüştürdüğü “Melandra Kültür Evi”, büyük beğeni topladı. 5 yıl süren birikim ve çalışma 20.yy Kıbrıs taş mimarisi’nin tipik bir örneklerinden olan ev içerisinde yer alan, eski yıllara ait mobilya ve araç gereçlerin oluşturduğu yaşam ile beraber bu mimari yapı da geleneksel Kıbrıs kültürüne ait bulunuyor. Mustafa Kıralp ve eşi, beş yılı aşkın bir sürede bütün mal varlıkları ve birikimlerini harcayarak, buna ilaveten üç yüz elli bin sterlinlik

dev bir borcun altına girerek böylesi bir eserin ortaya çıkmasını sağladı. Bu evin aslı Mustafa Kıralp’ın babası Şevki Kıralp tarafından Baf’ın Melandra Köyü’nde 1922 yılında inşaa edildi. Şevki Kıralp, sayısız Kıbrıslı Türk ve Rum gibi 1974 sonrasında evini ve köyünü terk etmek zorunda kaldı. Köy yaşantısı hissedilecek Mustafa Kıralp, doğduğu

evin planına eş olarak hazırladığı “Melandra Kültür Evi” ile Kıbrıs’ın ortak kültür ve köy yaşantısını yeni nesillere tanıtmayı amaçladı. “Melandra Kültür Evi”, kültürel bir turizm aktivitesi olarak, Kıbrıs Kültürü’ne ilgi duyan herkesin ziyaretine açık bulunuyor. Burada, 1950 öncesi Kıbrıs köy yaşantısının günlük kullanım aletleri, eşyaları, mobilyaları, geleneksel Kıbrıs yemekleri ve kültürel aktiviteleri sergileniyor.

“Melandra Kültür Evi”, kültürel bir turizm aktivitesi olarak, Kıbrıs Kültürü’ne ilgi duyan herkesin ziyaretine açık bulunuyor.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Magazin

Zerrin Özer

Türk Pop Müziği’nin 30 yılı aşkın süredir en güçlü kadın seslerinden biri olarak şarkılarıyla hayatımıza eşlik etmeye devam eden Zerrin Özer, en sevilen şarkıları ile dünya starlarının buluştuğu 14. Uluslararası Mağusa Kültür ve Sanat Festivali’nde hayranlarının kalbini fethettti.

Bu festival yine iz bıraktı Bu yıl 14.sü gerçekleşen Uluslararası Mağusa Kültür ve Sanat Festivali birbirinden efsanevi isimlerle yine unutulmaz bir müzik ziyafeti yaşattı. azimağusa Belediyesi tarafından bu yıl 14.’sü gerçekleştirilen Uluslararası Mağusa Kültür-Sanat Festivali’ne, Bob Marley’in efsane reggae grubu The Wailers’ın konseriyle muhteşem bir açılış yapıldı. Ülkemizde yıllardır dünyaca ünlü starların buluşma noktası olan Uluslararası Mağusa Kültür-Sanat Festivali, binlerce kişinin katıldığı The Wailers konseri ile yeni yaşına girdi. Söyledikleri şarkılarla Bob Marley’in hatırasını yaşatan The Wailers grubu Salamis Antik Tiyatro’yu dolduran reggae hayranlarına yakla-

şık 2 saat süren bir coşku yaşattı. 24 Ağustos’ta dünyaca ünlü efsane reggae grubu The Wailers konseri ile başlayan festival, bu akşam Türkiye’nin dev ismi Zerrin Özer konseriyle devam etti. Her yıl artırdığı izleyici sayısı, program içeriği ve sanat kalitesi bakımından, gerçek anlamda uluslararası nitelikli festivallerin bütün unsurlarına ulaşan Festival, yurt dışından ve yurt içinden kaliteli sanatçıları halkımızla buluşturmaya başladı. Efsanevi guruptan efsanevi konser Tüm dünyada 250 milyondan fazla albüm satan, 1973 yılında şöhretlerini Jamaika dışına taşıyan, ‘Catch a Fire’ albümlerinin ateşiyle reggae’yi tüm dünyada bir tutkuya dönüştüren Bob Marley’in tüm yolculuğu boyunca ona eşlik eden The Wailers yaşayan efsane kadrosu ve başındaki gerçek efsane Aston ‘Family Man’

Barrett ile birlikte ‘Get up, Stand up’, ‘I Shot the Sheriff’, ‘No Woman No Cry’, ‘Could You be Loved’, ‘Buffalo Soldier’ gibi birbirinden muhteşem şarkıları gece boyunca dinleyenleri coşturdu. Zerrin Özer fırtınası esti Kendi alanında pek çok uluslararası başarıya imza atmış kişi ve toplulukları Kıbrıs’a taşımaya başlayan festival, Türkiye’nin dev sesi Zerrin Özer’i ağırladı. Türk pop müziğinin 30 yılı aşkın süredir en güçlü kadın seslerinden biri olarak şarkılarıyla hayatımıza eşlik

etmeye devam eden Zerrin Özer, en sevilen şarkıları ile dünya starlarının buluştuğu 14. Uluslararası Mağusa Kültür ve Sanat Festivali’nde hayranlarının kalbini fethettti. Geçirdiği talihsiz kaza sonrası ayağı alçıda olmasına rağmen sahneye tekerlekli sandalyeyle çıkan Zerrin Özer,hayranlarından oturarak şarkı söyleyeceği için özür diledi. Festival kapsamında şu konserler yer alıyor: “31 Ağustos 2010 Yasmin Levy, 02 Eylül 2010 Fatih Erkoç, 03 Eylül 2010 Cypress Classica, 06 Eylül 2010 Koçani Orkestar ve 07 Eylül 2010 Buika”

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Mutfak

Bayram tatlısı: Tel kadeyifi Kıbrıs’ta bayramların vazgeçilmez tatlılarından bir tanesi de tel kadeyifidir. İster sade, isterseniz de yanında bir kaşık dondurma ile ikram edeceğiniz tel kadeyifiyle bu bayram siz de sevdiklerinizi mutlu edebilirsiniz.

Eskiden bayramlarda çörek yoğururduk. Bu hazırlıkları bayramdan birgün önce arife günü yapardık. Misafirlere ağırlamak için tel kadeyifi, ekmek kadeyifi ve un kurabiyesi de yapardık. Arife günü yakılan taş fırın içerisine sini gatmeri de muhakkak koyardık...”

İçindekiler: 500 gram tel kadeyifı Ezilmiş badem Bahar Şerbeti için 5 kadeh su 3 kadeh şeker Çiçek suyu Birkaç damla limon suyu ini katmeri, samsı, tel kadayıfı, şam işi, lokma, simit helvası, erişteli sütlaç Kıbrıslılar’ın severek yaptığı ve yediği tatlılardandır. Ancak bu sayımızda Şeker Bayramı da yak-

laşırken, Kıbrıs’ta bayramların vazgeçilmez tatlısı tel kadeyifine (kadayıf) yer verdik. Lapta’da yaşayan Hatice hanımdan aldığımız tel kadeyifi tarifiyle hem eski bayramları hatırladık hem de bayram süresince sevdiklerinize ağırlamanız için sizlere de bir fikir vermiş olduk. Tarifte badem kullandığımız kadeyife ceviz de kullanmanız mümkün. Dolma şeklinde sarılıyor Önce kadeyifi tel tel ayıran Hatice hanım avuç içi büyüklüğünde parçalar kopararak kadeyifın ortasına çekilmiş badem yer-

leştirdi. Ardından da kadeyifi dolma şeklinde sıkıca sararak kapattı. Malzeme bitinceye kadar bu işleme devam etti. Hazırladığı kadeyif dolmalarını tepsiye dizeleyen Hatice hanım, bu işlemi tamamladıktan sonra üzerine ince bir şekilde margarin sürdü. Daha sonra da 175 derecedeki fırına koyarak üzeri nar gibi kızarana kadar pişirdi. Şerbet için; su ve şekeri bir tencerede kaynattıktan sonra biraz limon suyu damlatarak 1-2 dakika daha kaynatıp, ateşten alan Hatice hanım daha sonra da şerbeti soğumaya bıraktı. Soğuk şerbeti

sıcak kadeyif dolmaları üzerine gezdirerek, şerbeti çekince servis tabağına aldı. Hazırlıklar Arife’den başlardı Bir yandan kadeyifi hazırlayan Hatice hanım bir yandan da bizlere eskiden bayramlarda yapılan hazırlıklardan bahsetti. Hatice hanım eski bayramlarda yapılan hazırlıkları şöyle anlattı: “Yıllar öncesinde bayramlarda, ki ben 33

yıl evvelinden bahsederim, muhakkak çörek yoğururduk. Çöreğin yanında taş fırına pilavuna koyardık...Bu hazırlıklar bayramdan birgün önce arife günü yapılıyordu. Bayram hazırlıkları arasında gelen misafirlere ağırlamak için tel kadeyifi, ekmek kadeyifi ve un kurabiyesi de yapardık. Arife günü yakılan taş fırın içerisine sini gatmeri de muhakkak koyardık...” diyor.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber

Babutsa “Tabi güzelim” şarkısıyla gönülleri yeniden fethetti abutsa Grunu’nun yeni single şarkısı geçtiğimiz günlerde piyasaya çıktı. “Yanayım yanayım” isimli ilk albümleriyle müzik dünyasına harika bir giriş yapan grup, yeni şarkılarıyla yeniden gündeme oturdu. “Tabi güzelim” ismini taşıyan single albümleriyle müzik piyasasında ilk sıralara yerleşen şarkının söz yazarlığını Kadir Mutlu yaptı. Orjinali Yunanca olan “Tabi güzelim” şarkısının aranjesini ise grup sanatçılarından Soner Tursoy üstlendi.

B Vehbi koca fotoğraf atölyesi

10. dönem kursu başlıyor ehbi Koca’nın eğitmenliğini yaptığı fotoğraf atölyesinin yeni dönem kurs çalışmaları 5 Eylül Pazar günü başladı. 2006 yılından bu yana Londra’da faaliyetlerini sürdürmekte olan Vehbi Koca Fotoğraf Atölyesi 10. dönem kurs kayıtları başlıyor. Bugüne kadar birçok mezun veren atölye, çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Fotoğraf sanatının temel, pratik ve felsefi yönlerini derslerinde konu edinen atölye aynı zamanda Londra kentini çalışma sahası olarak

kullanıyor. Atölyenin kurucusu ve eğitmeni Vehbi Koca, gazetemize yaptığı açıklamada fotoğraf sanatının kendisinde bir tutku olduğunu ve bu duyguları öğrencilerine aktarabilmenin kendisi için çok önemli bir sorumluluk teşkil ettiğini dile getirdi. Atölye çalışmalarında fotoğrafa dair temel bütün bilgilerin kazanılıp, pratikle pekiştirildiğini söyleyen Koca, bunun yanısıra öğrencilerin gün geçtikçe büyüyen sosyal bir grubun parçasına dönüştüklerinin de altını çizdi.

“Tabi güzelim” klibi Kral TV’de İstanbul’un Kumburgaz sahillerinde 20 kişilik bir ekiple çekilen Klip, Kral TV’de yayınlanmaya başlandı. “Tabi güzelim” şarkısına klip çeken Babutsa Grubu’nun bu şarkısının yönetmenliğini Barış Gökçe gerçekleştirdi. Konuyla ilgili gazetemize bir açıklama yapan grup sanatçılarından Soner Tursoy, Kumburgaz sahillerinde yapılan çekim-

lerin tam gün sürdüğünü ve keyifli bir çalışma sonrasında yeni şarkılarının Kral TV ekranlarında gösterilmeye başlandığını kaydetti. Turkcell ile bir anlaşma yaptıklarını kaydeden Tursoy, bu anlaşmaya göre “Tabi güzelim”in tüm Turkcell sitelerinde ana sayfada yer alacağını ve 60

milyon kişiye ulaşacaklarını ifade etti. Bayram’da Kuzey Kıbrıs’ta Yeni albümlerinin tanıtımı ile ilgili İstanbul’da promosyon çalışmalarını devam ettiren grup, bayramda Kuzey Kıbrıs’ta sahne alacak. Şeker Bayramı’nın ilk günü

Girne’de bulunan Savoy Hotel’de sahne alacak olan Babutsa, bayramın ikinci gunu de İskele’de bulunan Cyprus Garden’da sahne alacak. “Tabi güzelim” isimli şarkılarının piyasaya çıkmasıyla birlikte Kuzey Kıbrıs’ta sahne alacak olan grup, sevenlerine şeker tadında iki konser sunacak.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber

Perdeler açıldı... Bu yıl sekizincisi düzenlenen “Kıbrıs Tiyatro Festivali” birbirinden ünlü oyunlar ve oyuncuların katılımıyla 2-28 Eylül 2010 tarihleri arasında gerçekleştriliyor. efkoşa Türk Belediyesi’nin (LTB) düzenlediği “Kıbrıs Tiyatro Festivali” 2-28 Eylül 2010 tarihleri arasında gerçekleştriliyor. Festival kapsamında tüm oyunlar Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür Kongre Merkezi (YDÜAKKM)’de saat 21.00’de sahnelenecek. Tiyatro festivali kapsamında sahnelenecek oyunların biletleri 15 TL’ye, kombine biletler ise 100 TL’den satışa sunuldu. Bu yıl sekizincisi düzenlenecek festivalde, 8 oyun ve 11 temsil sunulacak. Festivalin açılışı 2 Eylül Perşembe günü saat 21.00’ Ankara Devlet Tiyatrosu’nun “Tek Kişilik Şehir” kara komedi oyunla yapıldı. LTB Kültür Sanat Koordinatörü Yaşar Ersoy, festival öncesinde düzenlenen basın toplantısında festivalle ilgili bilgi verdi.

“Sanatsal kaygı üst düzeyde” Ersoy, tiyatro festivalinin sekiz yıl önce Lefkoşa Türk Belediyesi tarafından başlatıldığını anımsatarak, bu tarz sanat ve kültür faaliyetlerinin özlemle beklendiğini söyledi. Ülkede çok sayıda panayır ve festival düzenlendiğini söyleyen Ersoy, tiyatro festivalinin sanatsal kaygıyı en üst düzeyde tuttuğunu belirtti. Ülkenin çok sıkıntılı günlerden geçtiğini, “yok olma sürecine girildiğini” söyleyen Ersoy, bu ortamda oyunlar seçerken yelpazenin çok geniş tutuldu-

ğunu belirtti. Bütçenin, belediye meclisi kararıyla, 330 bin TL olarak belirlendiğini kaydeden Ersoy, bunun belediye ve sponsorlar tarafından karşılanacağını ifade etti. Kültür sanat politikası olmadığına vurgu yapan Ersoy, sanatçıların kendi çabalarıyla bir şeyler başarmaya çalıştıklarını söyledi. Kültür, sanat ve bilim üreten toplumların var olabileceğini vurgulayan Ersoy, “gelin insan olmanın onurunu Kıbrıs Türk Tiyatro Festivali’nde yaşayalım” dedi.

8’inci Kıbrıs Tiyatro Festivali Programı 02 Eylül 2010 Perşembe – Saat: 21:00 “Tek Kişilik Şehir”, Ankara Devlet Tiyatrosu 06 Eylül 2010 Pazartesi – Saat: 21:00 “Vahşet Tanrısı”, İstanbul Devlet Tiyatrosu 11 Eylül 2010 Cumartesi -Saat: 21:00 “Testosteron”, Oyun Atölyesi 12 Eylül 2010 Pazar – Saat: 21:00 “Testosteron”, Oyun Atölyesi 15 Eylül 2010 Çarşamba – Saat: 21:00 “Kerem Gibi”, Dostlar Tiyatrosu 16 Eylül 2010 Perşembe – Saat: 21:00 “Kerem Gibi”, Dostlar Tiyatrosu 20 Eylül 2010 Pazartesi – Saat: 21:00 “Tarla Kuşuydu Juliet”, İstanbul Şehir Tiyatrosu 23 Eylül 2010 Perşembe – Saat: 21:00 “İntiharın Genel Provası”, İstanbul Şehir Tiyatrosu 25 Eylül 2010 Cumartesi – Saat: 21:00 “Matmazel Julie”, Makedonya Üskup Türk Tiyatrosu 27 Eylül 2010 Pazartesi Saat: 21:00 “Kraliçe Lear”, Kenter Tiyatrosu 28 Eylül 2010 Salı Saat: 21:00 “Kraliçe Lear”, Kenter Tiyatrosu

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Değerli dostlar›m›z, müşterilerimiz ve tüm Mülüman alemine, Kainat›n yarat›c›s› ve alemlerin rabbi yüce Allah’a sonsuz şükürler olsun! Ramazan Bayram›; bereketiyle, bolluğuyla gelsin, tüm insanl›k için hay›rlara vesile olsun. Güzellik, birlik, beraberlik dolu, her zaman bir öncekinden daha güzel ve mutlu bir Ramazan Bayram› diliyoruz. Büyüklerimizin ellerinden küçüklerimizin gözlerinden öpüyoruz.

YGS

A to Z Ailesi’nden sayg›lar›m›zla

Brother House, 15A Cranford Way, London, N8 9DG T: 020 8342 5000 F: 020 8347 5627 info@atoz-catering.com www.atoz-catering.com

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Moda

2011 sonbahar modası görücüye çıktı 2010 yaz modasının tadına doyamamışken, 2011 sonbahar-kış modası trendleri görücüye çıkmaya başladı. Hava sıcaklığının yüksek derecelerde hissedildiği günlerde 2011 sonbahar-kış modasının en yenileriyle serin esintiyi ruhunuzda hissedin! 2010 yaz sezonunun sonlarına doğru yaklaşırken 2011 sonbahar modasından kıyafet ve ayakkabılar görücüye çıkmaya başladı. Kahverengi tonları, siyah ve grinin ağırlıklı olarak kullanıldığı 2011 sonbahar modasında; uzun çoraplar, diz üstü elbiseler ve uzun hırkalar dikkat çekiyor. 2010 yaz sezonu boyunca severek kullandığımız pudra ve nude tonlar; yeni sezonda form değiştirerek deve tüyü renginde karşımıza çıkıyor. Elbiseler, çizmeler, trençkotlar, şallar

camel tonlarının etkisiyle dingin bir görünüm sergilemeyi sağlıyor. Kürkler Moda tarihine baktığımızda her dönem kadınlarının tutkuyla bağlı olduğu kürkler 2011 sonbahar-kış modasının yeni trendleri arasında göze çarpıyor. Yelek yakaları, çizme üstleri gibi detaylarda kullanılan kürkler fark yaratan bir tarzı ortaya çıkarıyor. Toprak Tonları 2010 modası boyunca her

parçada sıklıkla kullanılan yeşil ve kahve tonları; yeni sezonda da hâkimiyetini sürdürüyor. Askeri yeşil; doğallık hissi veren tonlarıyla ilgi çekerken kahverengi tonlarında yükseliş görülüyor. Ayakkabılar, trençkotlar, kabanlar, kazaklar kahverenginin uyumlu görüntüsünü üzerinde taşıyor. Payetler Modayı yakından takip eden, tarzıyla ilgi çekmeyi seven kadınların tercihi payetler; 2011 sonbahar-kış sezonu trendleri arasına öne çıkıyor. İndirim dönemini fırsatlarını değerlendirdiğimiz bugünlerde uygun fiyata payet işlemeli parçalar satın alarak yeni sezon erken hazırlık yapabilirsiniz. Dantel Romantizm simgesi dantel; 2011 sonbahar-kış modasının en iddialı trendleri arasında yer alıyor.

Kıyafetlerde sırt ve yaka detaylarında kullanılan dantel, ayakkabı ve çizmelere yeni bir yorum katıyor. Dantel detaylı kıyafetlerinizi seçtiğiniz aksesuar ve ayakkabılara bağlı olarak hem gündüz hem de gece

kullanıma uyarlayabilir, romantik ve zarif bir görünüm sergileyebilirsiniz. Deri Fenomen özelliğinde deri ceketler 2011 sezonun trendleri arasında göze çar-

parken, parlak deri tayt ve pantolonlar yükselişe geçiyor. Özellikle gece dışarı çıkarken tercih edebileceğiniz deri pantolonlar asi ve çekici bir tarz yaratmanın temel parçası olarak değerlendiriliyor.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber

Arda ile Deniz erkekliğe ilk adımı attı Nilgün ve Hıfsi Ayrancıoğlu çifti oğulları Arda ile Deniz’in sünnet törenlerini Kuzey Kıbrıs’ta yaptılar.

Çamlıbel’de gerçekleşen sünnetin ardından Gemikonağı’nda bulunan Mardin Restaurant’ta yapılan sünnet töreninde genç çiftin aileleri, yakınları ve dostları hazır bulundu.

Oldukça renkli geçen törende Ayrancıoğlu çiftinin mutlulukları gözlerinden okunuyordu.

ondra’nın tanınmış işadamlarından A to Z Catering ortaklarından Hıfsi ile eşi Nilgün Ayrancıoğlu, oğulları Arda ve Deniz’in sünnet törenlerini Kuzey Kıbrıs’ta gerçekleştirdi. Çamlıbel’de gerçekleşen sünnetin ardından Gemikonağı’nda bulunan Mardin Restaurant’ta yapılan sünnet töreninde genç çiftin aileleri, yakınları ve dostları hazır bulundu. Oldukça renkli geçen törende

Ayrancıoğlu çiftinin mutlulukları gözlerinden okunuyordu. Tören boyunca tüm konuklarıyla yakından ilgilenen genç çift, oğulları Arda ve Deniz’in yanından bir an olsun ayrılmadı. Uzun bir tebrik kuyruğunun oluşturulduğu sünnet töreninde Arda ile Deniz, takı ve hediye yağmuruna tutuldu. North Cyprus UK Magazin Servisi olarak bizlerde Arda ve Deniz’e nice güzel ve mutlu yarınlar diliyoruz…

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber

Sonbahar kış dekorasyon

Mevsimle birlikte evinizi değiştirin! Evler yeni sezonla birlikte değişmeye hazırlanırken, yeni trendler de kendini göstermeye başladı. Bu yılın en çok öne çıkan trendi ise sıkıcılıklarını üstlerinden atıp zarif ve heyecan verici biçimlere bürünen doğa dostu, ekolojik tasarım ürünleri... Fark yaratan kontrastlar Yeni sezonda buz mavisi ve koyu kahverengi ya da en basitinden siyah ve beyaz gibi yüksek kontrast yaratan renk kombinasyonlarını deneyin. Aynı şekilde sert çelik ve yumuşak ahşap gibi sert ve yumuşak dokuların bir arada kullanıldığı doku kontrastlarından oluşan tasarım parçalarını da mutlaka dekorasyonunuza ekleyin. İşin püf noktası dekorasyonunuza en beklenmeyeni katmakta ve zıtlıkların uyumunda yatıyor. Örneğin yumuşak şönil kaplı bir kanepeye, sert dokulu at kılından yapılmış yastıklar yerleştirmek ya da kadife ve metali bir arada kullanmak gibi...

rım elemanı, bu sezon evleri gerçek birere zen mabedine dönüştürüyor. Evde zen için anahtar kelime ise formda, renkte ve dokuda sadelik.

Kürk ve dantel Podyumlardan evlere direkt taşınan bir diğer trend de kürk ve dantel oldu. İmitasyonundan gerçeğine her türlü kürk detay tüm kış boyunca evleri sımsıcak sarıp samalarken, dantel detaylar da özellikle yastık kılıfı olarak evlere romantik bir hava katacak.

X faktörü Yeni sezonda mobilyadan aksesuar tasarımına her yerde karşımıza x fomu çıkacak. Bu çok yeni bir trend olduğu için henüz çok fazla karşılaşmış olmasak da çok yakında her yerde göreceğimizi özellikle belirtelim.

Devasa aksesuarlar Dekorasyonda abartılı büyüklüklere hazırlanın. Bu sezon aşırı büyük lamba ve avizeler, iri çiçek desenleri, devasa büyüklükte aynalar yani her türlü aksesuar ve tasarımda iri olan makbul. Evde zen Evde huzuru arayan günümüz insanları için sakinlik ve yalıtılmışlık hissi veren, sade formlu her türlü tasa-

Roman desenleri Kendinizi yalnızca Roman temasıyla sınırlandırmayın. Balkanlardan Özbeklere tüm etnik ve folklorik desenler bu trende dahil. Suzeni desenleri, iri çiçek motifleri, canlı renkler ve şallar, evinizde folklorik temalı bir romantizm yaratmanın anahtar parçalarını oluşturuyor. Bu trendi yakalamanın en pratik yolu ise iri çiçek ve folklorik desenli yastıklardan geçiyor.

Feminen hatlı deri Bu sezon erkeksi yanı ağır basan deri mobilya ve aksesuarların yerine derinin daha feminen uygulamalarıyla karşılaşacağız. Klasik iri deri koltukların yerini daha ufak boyuttakiler alırken, karamel ve kahverengi gibi geleneksel renkler de yerini toz pembe, mavi gibi daha pastel renk tonlara bırakacak. Feminen hatlar ve renkler size uymadı mı? Üzülmeyin, şaşırtıcı ama

feminen hatlı derinin yanı sıra maskülen model ve renklerdeki deri mobilya ve aksesuarar da bir o kadar revaçta. Cool metaller Gümüş, çelik, alüminyum, platin, kalay ve eskitilmiş nikel gibi her türlü gri tonlu metal aksesuar, dekorasyon da ön plana çıkıyor. Beyazın tüm tonları Beyazın hakimiyeti bu sezon da sürüyor. Beyazın en saf tonlarından en pastel fildişi tonlarına dek, tüm beyaz renk ailesi duvarlardan koltuklara, lambalardan resim çerçevelerine her yerde görülecek. Beyazın ardından en popüler renk ise mor... Yeşil duruş Tüm dünyada tasarım ve dekorasyon trendlerinde ilk sırayı tartışmasız bir şekilde doğa dostu, ekolojik tasarım, ürün ve uygulamalar alıyor.

Dolayısıyle yeni sezonda yeşil felsefesini ilke edinin ve mutlaka organik, doğal, geri dönüştürülmüş ve yeniden işlevselleştirilmiş ürünlere odaklanın.

Geçmişte doğa dostu, ekolojik tasarım denildiğinde akla öncelikle çirkin ve sıkıcı tasarımlar gelirdi. Ancak önde gelen tasarımcıların bu konuya el atma-

larıyla yeşil tasarım büyük bir değişim geçirdi ve doğa dostu ürünlerin aynı zamanda zarif, güzel ve heyecan verici olabileceği ortaya çıktı.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber

Sevişen Ağaç, sevişiyor muydu? Girne’de yalnızca birkaç yerde bulunan mahkemeler avlusundaki ‘Sevişen Ağaç’ çıkardığı garip seslerin ardından yaptığı hareketle gölgesinde oturanları şaşırttı. irne’de mahkemelerin arkasındaki avluda bulunan ve adına Sevişen Ağaç denilen ağaçtan çıkan seslerden sonra, birbirine bağlı biri erkek biri dişi olduğu sanılan iki büyük dal, gölgesinde serinleyen avukatların üzerine düştü. Olay traji komik. Ağacın adının Sevişen Ağaç olması yanısıra düşmeden önce çıkardığı ‘çıt çıt’ sesleri, ağacın altında oturan avukatlar arasında da bazı söylemlere neden olmuş... “Ağacın dalları sevişiyor”

diyerek espri yapan avukatlar, bir anda ağacın iki büyük dalının üzerlerine düşmesiyle korkulu anlar yaşadılar. İki avukatın hafif şekilde yaralandığı olayın ardından artık kimse Sevişen Ağac’ın altında oturmak istemiyor. Tahminen 200 yıldır ayakta Üzerindeki plakada şunlar yazıyordu: “Gördüğünüz bu ağaç Latincede Bella Solarius adıyla bilinmekte olup tahmi-

nen 175-200 yaş arasında olduğu sanılmaktadır. Ağacın anavatanı Afrika kıtasıdır. Ağaç, erkek ve dişi olarak iki cinstir. Burada da görüldüğü gibi dişileri gövdesi ise daha

incedir. Keza her iki cinsin meyveleri de farklıdır. Ağaçların dalları birbirlerini saracak şekilde gelişir. Ki bu nedenle ağaca “Sevişen Ağaç” da denilir. Bu ağacın

en büyük özelliği tek olarak değil grup olarak birkaçının bir arada yaşamasıdır. Dallar oldukça hafif adeta içi boş gibidir. Bu nedenle eskiden sandal yapımında kulla-

nıldığı da bilinmektedir. Girne’de buradan başka (2) yerde daha bu ağaçtan vardır. Yazın sıcaklarda gerçekten çok güzel serinlik veren hoş bir gölgesi vardır.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Haber

Kuzey Kıbrıs’ta Akdeniz’in ılık suları, adanın eşsiz kumsalları, yeşil bitki örtüsü, doğal yaşam ve tarihin kattığı mistik ortam büyülüyor.

Havalar hala daha çok sıcak Eylül ayı olmasına ve İngiltere’de havaların soğumaya başlamasına rağmen Kuzey Kıbrıs’ta hala yaz mevsimi yaşanıyor. ngiltere’de havalar soğumaya başladı. Kıbrıs’ta ise hala yaz mevsimi yaşanıyor. Kavurucu sıcaklar sona erdi ancak, Eylül ayı gelmesine rağmen gündüzleri 35 derecede seyreden hava sıcaklığı nedeniyle halk hala daha plajların keyfini çıkarıyor. Kuzey Kıbrıs’a tatil için gidenlerin birçoğu, okulların açılması nedeniyle ülkelerine döndü. Tatilcilerin büyük kısmı ise gerek bayram, gerekse güneşli hava nedeniyle tatillerini uzattı. Yaz günlerinin yoğunluğu hala sürüyor. Kıbrıs’ta yaz başkadır Kuzey Kıbrıs’ta Akdeniz’in ılık suları, adanın eşsiz kumsalları, yeşil bitki örtüsü, doğal yaşam ve tarihin kattığı mistik ortam büyülüyor. Kuzey Kıbrıs’ın dört bir yanında düzenlenen etkinlikler, dost insanların misafirperverliği ve geleneksel tatları yakından

yaşamak ve dünya çapında tanınmış sanatçıları dinlemek için hala daha zamanınız var. Bir

birinden kaliteli eğlence mekanları ise yaz günlerinin coşkusunu hala koruyor.

Hava sıcaklığının mevsim normallerionin üzerinde olmasıyla birlikte Salamis Bay Conti Resort Hotel sahilleri turistlerle dolup taştı.

Kuzey Kıbrıs’ı İngiltere’de tanıtıp pazarlayan tek gazete

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Köylerimiz Yazı Dizisi 14

Terkedilmişlik havası veren, sessiz bir köyümüz;

Kırıkkale Kırıkkale’de oldukça iyi cami var. durumda ve bakımlı bir

Kırıkkale’de bugün 350 nüfus ve 300 seçmen yaşam sürerken, cami minaresi köyün her yanından rahatlıkla görülebiliyor...

Serhat İncirli ırıkkale... Meluşa... Ercan Havaalanı’ndan Akdoğan’a doğru yol alırken, Gaziköy’e girmeden hemen önce sağa dönüyorsunuz... Biraz gidin, karşınıza Dilekkaya çıkar. Dilekkaya’dan sonra Kırıkkale. Ondan sonra Erdemli ve Kırklar... Eskiden beri Türk olan bu köylerimizden Kırıkkale’deyiz... Köyün tarihçesini pek bilen yok... Ama köyde iki mezarlık var. Eski mezarlıkta 1700’lerin sonunda bazı tarihler göze çarpıyor... Ancak ondan önce de Kırıkkale’de insanların yaşadığı söyleniyor. Meluşa Taşı çok ünlü... Bu köydeki beyaz taş ocaklarından çıkarılan taşlar, ülkenin bir çok bölgesine yıllarca satılmış, hala satılıyor...

Eskiden Larnaka’ya bağlıydı Kırıkkale, 1974 öncesinde

Larnaka kazasına bağı bir köydü... Şimdi Lefkoşa’ya bağlı köyler arasında... Kaza olarak Lefkoşa’ya ancak belediye olarak Değirmenlik’e bağlı... Köy çok sakin. Sakinlikten öteye, gündüz saatlerinde terkedilmiş bir havası olduğunu söylemek yanlış olmaz. Futbol sahasında koyunlar otluyor. Köyün bırakın futbol takımını, gündüzleri açık bir kahvehanesi yok. Bakkalı kapanmış. İlginç mezar taşları İddialara göre köyü yıllar önce Türkiye’den gelen Halil İbrahim ve Şefki isimli iki kişi kurmuş... Köyün şu andaki nüfusu 350, seçmen sayısı ise 300... Eski mezarlıkta çok ilginç mezar taşları var... Bunlardan biri, 1948 tarihli... Mezar taşında, “Kardeşinin vurup öldürdüğü Zahide Hüseyin, ruhuna fatiha” yazıyor... Bir diğerinde,

uzun uzadıya bir yaşam hikayesi işlenmiş Meluşa Taşı üzerine. Ölen kişinin 1915 doğumlu Mehmet Otkay olduğu yazıyor. Otkay’ın, Meluşalı Osman Namık’ın beslemesi olduğu da yazılı. Ölüm tarihi 1936... Balli Cemali Hüseyin’in idamı 1935 doğumlu Hasan Mehmet Londralı, kendisinin gençlik yıllarında çok sayıda Meluşalı’nın Türkiye, Londra ve Avustralya’ya göç ettiğini anlatıyor... O da 1952’de gitmiş İngiltere’ye... Şimdi bazen orada, bazen burada yaşamını sürdürüyor... Eski mezarlıktaki bir diğer ilginç mezar da 1886’da doğan ve 1925’te toprağa verildiği belirtilen Balli Cemali Hüseyin’e ait... Kız meselesi yüzünden birini vurmuş Balli Cemali... Ve İngiliz yönetimi adamı dar ağacına göndermiş...

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Köylerimiz

Çok sayıda eski ve yıkılmak üzere, kerpiç ve Meluşa taşından yapılmış otantik Kıbrıs evi dikkat çekiyor. Bu evler korumaya muhtaç...

Güzelyurt’tan 10 yıl önce Kırıkkale’ye gelip yerleşen ve taş işiyle uğraşan Ebubekir Karagöz, köyde en büyük sıkıntının, cansızlık olduğunu kaydediyor

Kırıkkale’de oldukça iyi durumda ve bakımlı bir cami var.

Göç edenler köye geri dönmedi Kırıkkaleli Hasan Ulukan da geçmişte yaşanan göçün, geri dönüşünün olmadığını kaydediyor... “Londra’ya göç eden köylülerimizden dönenler oldu ama onlar da köye değil, Gönyeli’ye ya da Girne’ye ev yaptılar” diyen Ulukan, köyde hiç bir etkinliğin hatta her köyde var olan futbol takımının dahi bulunmadığını da belirtiyor... Köyün geçim kaynağı hayvancılık, çiftçilik ve memuriyet. 10 yıl önce Güzelyurt’tan gelip Kırıkkale’ye yerleşen ve burada beyaz Kırıkkale taşı işine giren Ebubekir Karagöz, köyde en büyük sıkıntının, cansızlık olduğunu kaydediyor. “Köy ölü gibi, gündüz kahve yok, terkedilmişlik havası var, bakkal yok” diyen Karagöz, köy içindeki ağılların yavaş

yavaş dışa alınmaya başladığını ve belediyeye bağlanmakla, daha çok gelişme beklediklerini ekliyor... Profesör Kondoz’un köyü Londra’da, İngiltere’de Kırıkkale’li çok... Bunlardan biri, köyüne ev yaptı. Çiftlik kurdu. Yüzlerce ağaç ekti. Her fırsatta da çocuklarını da

alıp köyüne geliyor... Her fırsatta dedim... Çünkü pek fırsatı olan biri değil... Bu kişi bir profesör... Üstelik alanında İngiltere’nin en iyisi. Sadece İngiltere’nin değil, Avrupa’nın uydu haberleşme, mobil haberleşme alanındaki önde gelen ismi... Adını söylemedik mi? Söyleyelim; Profesör Ahmet Kondoz... Ahmet Kondoz, Kırıkkale’de doğdu ve Kırıkkale’de büyüdü... Sedat Simavi Endüstri Meslek Lisesi’nden mezun olduktan sonra eğitimini Surrey Üniversitesi’nde devam ettirdi. Burada akademik kadroya

El arabasını iterken görüntülediğimiz kadın, fotoğrafını çektiğimizi farkedince gülümsüyor...

girdi. Ve bu üniversitede, 40 yaşın altında “profesör” ünvanını alan ilk kişi oldu... Ve CHP’nin altı oku! Kıbrıs’ta 1950’li yılların öncesi ve az sonrasındaki en önemli siyasi karakterlerden biri Necati Özkan’dır... Bir çok köyümüzde bazı yaşlılar, Necati Özkan’la ilgili siyasi anılarını anlatırlar... Güney Kıbrıs’taki Piskobu (Yalova) köyünde bir eski binanın duvarında 1997 yılında rastlamıştım Türkiye’deki Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) ablmei olan altı oka... İşte Kırıkkale’de de yıkılmak üzere olan bir evin bahçe kapısında aynı altı oku gördüm... Ve görüntüledim... Kapının üzerindeki taş çerçevede “Cemal Hasan 1926” yazıyor... Ancak kapı çerçevesinden çok, iki taraflı tahta kapılar üzerindeki altı ok dikkat çekiyor... Oklar, büyük olasılıkla Necati Özkan’ın İstiklal Partisi’nin kurulduğu 1949 yılından kalma... Necati Özkan, partisini Kıbrıs’ta CHP’nin temsilcisi olarak görüyordu ve bu partinin altı okunu da kendisine parti amblemi olarak seçmişti.

1935 doğumlu Hasan Mehmet Londralı, kendisinin gençlik yıllarında çok sayıda Meluşalı’nın Türkiye, Londra ve Avustralya’ya göç ettiğini anlatıyor... O da 1952’de gitmiş İngiltere’ye... Şimdi bazen orada, bazen burada yaşamını sürdürüyor...

Kırıkkale’de genç ve çocuk sayısı düşük... Yeni nesiller köyde yaşamayı tercih etmiyor...

Kırıkkale’de eski mezarlıkta birbirinden ilginç mezar taşları dikkat çekiyor

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010

Sağlık Hazırlayan

Dr Okan Dağlı

‹ç Hastal›klar› Uzman›

dagliokan@gmail.com

Arabanıza 6 ayda bir servis yaparken kendinize yılda bir Chek-up gerekmez mi? Check-Up Nedir? Periyodik genel sağlık kontrolüdür. Yetişkin ve çocuklarda belirti vermeden vücutta var olup ilerleyen kronik ya da genetik hastalıkların erken teşhisinde kullanılan genel bir sağlık taramasıdır. 40 yaş üzerindeki yetişkinlere yılda bir kez Check-Up yaptırması önemle tavsiye edilir… Aşağıdaki tetkiklerden Mammografi ve Smear testleri sadece bayanlarda yapılır. PSA tetkiki ise sadece erkeklere uygulanır. Diğer tüm tetkikler tüm başvuranlara en az 1 yıl arayla yapılmalıdır. Eğer yapılan tetkiklerde normal olmayan değerlere rastlanırsa tetkikler ilerletilir. Örneğin EKG’sinde damar darlığı şüphelenen hastaya Kalp damarlarına Multi Slice Tomografi ile 5 dakikada uygulanan Sanal Anjiyografi önerilir. Check-Up terimleri ve içerikleri: Akciğer Röntgeni: Kalp ve solunum sisteminin ön değerlendirmesinde kullanılır. Mammografi: Memede, muayene esnasında tespit edilemeyecek kadar küçük anormalliklerin tespit edilmesi için çekilen bir röntgendir. Meme Kanseri ön teşhisinde kullanılır. Tüm Batın USG: Karın içi organlarda (böbrek, karaciğer, safra kesesi, pankreas, yumurtalıklar, rahim, prostat) oluşabilecek hastalıkların tespitinde kullanılır. Tam Kan Sayımı: Kansızlık başta olmak üzere, çeşitli kan hastalıkları ve pek çok diğer hastalığın tanısında fikir verir. Gaitada Gizli Kan: Üst(mide) ve alt

(bağırsak)sindirim sisteminin gözle görülemeyen gizli kanamalarını gösterir. Gaitada Parazit: Barsaklara yerleşmiş mikroorganizmaları, parazitleri, iltihapları gösterir. AST/ALT: Karaciğer,safra ve safra yolları,kalp ve böbrek hastalıkları ile ilgili oluşabilecek hastalıkların tanısında kullanılır. Kolesterol Paneli: Kalp damar hastalıkları yönünden risk belirlenmesi, kolesterol metabolizmasının değerlendirilmesi, diyet veya tedavinin düzenlenmesi ve takibi gibi amaçlarla kullanılır. CRP/ Sedimentasyon: Genel hastalık belirteçleridir. Romatizma, kanser gibi hastalıklarda da ön tanı tetkiki olarak kullanılır. Açlık Kan Şekeri: Şeker hastalığının tanı ve takibinde yardımcı olur. HBsAg, AntiHBs: Farkında olmadan hepatit B taşıyıcısı olanları veya bağışık olanları ortaya çıkarır. Üre, Kreatinin: Böbreklerin çalışmasını, süzme ve atma

yeteneklerini gösterir PSA/ Serbest PSA: Prostat kanserinin ön tanısında kullanılır. TSH, T3, T4: Tiroid bezlerin çalışmasını gösterir. Tam İdrar Tetkiki: Böbrek ve idrar yolu hastalıklarının ön tanısında kullanılır. Efor Testi ve EKG: Kalp ritim düzensizliklerinin ve koroner damar yetersizliği-

nin ön tanısında kullanılır. EKO: Kalp kası ve kalp kapakçılarının USG eşliğinde incelenmesi Smear: Rahim ağzı kanserleri ve iltihaplarında erken tanı için uygulanan yöntemlerdir. Solunum Fonks. Testleri: Akciğer kapasitesi ve fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır.

NORTH CYPRUS UK SEPTEMBER 2010