2
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
İçindekiler
gündemkibris.com’la gündemi yakalayın
KKHY’dan umutluyuz KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ersan Saner, yeni kurulan havayolu şirketinin yüzde 10 hissesinin olduğu Türk Hava Yolları (THY) gibi dünyada büyüyen bir dev hava yolu şirketi ile ortaklığının büyük avantaj olduğunu söyledi. Haber 4
Babalarının izinden gidiyorlar
İnternet haberciliğine farklı bir soluk getiren internet sitesi gündemkibris güncel konular yanında güçlü bir içerikle büyük bir eksikliği doldurmayı hedefliyor. Magazinden sağlığa, ekonomiden dünya haberlerine tarafsız yayınla artık gündemi daha yakından takip edebileceksiniz. Haber 12
Atun, Londra’ya geliyor
Konsolosluğa Beyazbayram atandı
KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Londra’ya geliyor. 15 ve 16 Şubat tarihlerinde Londra’da düzenlenecek olan Enerji konulu bir konferansa katılacak olan Atun, Londra’da bulunduğu süre içerisinde bir dizi temaslar da gerçekleştirecek. Londra’ya 15 Subat tarihinde gelecek olan bakanın 17 Şubat tarihinde KKTC’ye geri döneceği açıklandı.
Londra’daki Konsolos görevi sona eren II. Sekreter Serap Destegül Redif’in yerine KKTC Dışişleri Bakanlığı I. Sekreteri Mustafa Kemal Beyazbayram atandı. Haber 11
Haber 6
Çocukların fotoğrafları yarışacak Sert ve disiplinli mizacı ile bilinen ve Kuzey Kıbrıs’ın önde gelen yargıçlarından İlker Sertbay’ın oğluları Burcu ve Burçin Sertbay North Cyprus UK’e konuştu.
KKTC Londra Eğitim/Kültür Ataşeliği Universal Claims & Crash Repairs Ltd.’in sponsorluğunda Londra Türk Dili ve Kültürü okullarında kayıtlı olup devam eden öğrenciler arasında I. Fotoğraf Yarışması ve Sergisi düzenliyor.
Haber 8
Haber 6
Sahibi: North Cyprus UK Ltd Genel Yayın Yönetmeni: Zorlu Cezaroğlu Editör: Misli Kad›oğlu Dizayner: Halil Yaltırık Kapak Fotoğrafı: Burçin Tuncer
Adres: PO BOX 57894, London SE26 9AU Kıbrıs: +90 533 863 5341 Londra: +44 7958 352 411 Mail: zorlucezaroglu@yahoo.co.uk zorlu@northcyprusuk.com
recycle Gazetemizde yay›nlanan fotoğraf, haber ve reklamlar›n her hakk› mahfuzdur
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
3
4
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber
Editörden Misli Kadıoğlu mislikadioglu@hotmail.com
Soğuk ülkelerin, kalabalık yalnızlıkları... konomik ve politik sıkıntılardan yakınsak da Kuzey Kıbrıs’ın inanılmaz hızla, gelişim gösterdiği bir gerçek. Oteller, alış veriş merkezleri, inşaatlar, yollar... Gerek Türkiye ve Avrupa Birliği’nin gerekse yabancı yatırımcıların bu güzel ada için yatırımlar yaptığı ortada. Bir yandan Avrupa Birliği kaynakları Kıbrıs kültürünü koruyan ve eko turizm gibi kültürel turizme yönlendirirken insanları bir yandan da çağın da getirdiği bir gelişimle büyük yatırımlar da oldukça fazla. Yeni projelerle de zaten var olan gittikçe gelişen bir adaya doğru gidişimiz sevindirici, ancak özellikle çevre düzenlemeleri ve altyapı konularına da öncelik vermezsek bütün bu avantajları silmiş olacağız. Bana sorarsanız, bir büyük ve önemli eksiğimiz daha var o da yerli halkımızın vatanına daha bir umutla ve daha bir sevgiyle bağlanması...Kenetlenmesi... Politik açıdan demiyorum sizlere...İlla bir politik görüş ve düşüncede kenetlenmekten bahsetmiyorum, fikir birliği ülkesini sevmekse eğer, önce şu an elimizdekinin kıymetini bilmek de en doğrusu değil mi? Uzun ve zor günler yaşayan Kıbrıs Türkü’nün savaş ve fakirlik sonrası geçirdiği ağır travma yavaş yavaş iyileşmeye başlayacaktı ki bir baktık, bu ülkenin keyfini çıkaracak Kıbrıs Türkü kalmamış...Yalan değil. Bu ülkede düzen ve sistem yok diye şikayet etmektense düzen ve sistemi getirecekler, bu ülkeye gelişmiş dünyada yaşadıkları ve gördüklerini getirecekler, bana sorarsanız vatanından uzakta yaşayan Kıbrıs Türkleridir. Geriye dönmenin zamanı geldi. Bir gün geç kalmamak ve geriye bıraktıklarından hiçbirşey bulamama ihtimaline mahal vermemek için belki de hareket vakti şimdidir. Ekonomik ve özellikle politik çıkmazlar bu ülkenin tarihinde hep vardı. Ve belki de var olacak. Bir iyilik yapın. Yabancı olmak ve yabancılaşmamak adına, soğuk ülkelerin, kalabalık yalnızlıklarından kurtarın kendinizi ve ülkenize sahip çıkın!
E
KKHY’dan umutluyuz KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ersan Saner, yeni kurulan havayolu şirketinin yüzde 10 hissesinin olduğu Türk Hava Yolları (THY) gibi dünyada büyüyen bir dev hava yolu şirketi ile ortaklığının büyük avantaj olduğunu söyledi. Misli Kadıoğlu uzey Kıbrıs’ta Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY)’nın ardından kurulan yeni şirket Kuzey Kıbrıs Hava Yolları (KKHY) için çalışmalar hızla sürüyor. Mart sonunda faaliyete geçmesi planlanan hava yolu şirketinin yönetimini alan % 10 Türk Hava Yolları (THY) ortaklığının büyük avantajlar sağlaması bekleniyor. Şirketin faaliyete geçmesiyle birlikte dünyadaki tüm THY ofisleri KKHY ofisi olarak sayılacak. KKHY, THY ile aynı rezervasyon sistemiyle çalışacak. İngiltere’de de yeni kurulan şirketten bilet almak için THY ofisileri kullanılacak. North Cyprus UK’e konuşan KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ersan Saner, KKHY’nın, Kuzey Kıbrıs halkına Avrupa Birliği ülkelerinde de birçok imkanları açacağının müjdesini verdi.
K
KKTC tarihinde bir ilk Yeni kurulan hava yolunun KTHY’undan farkını, devlet ve özel sektör ortaklığında kurulan bir hava yollaru olması şeklinde açıklayan Ersan Saner, “KTHY her ne kadar da bir şirket olarak inkişaf sandığı altında kurulmuş olsa da, sahibinin hep devlet olduğu algılanırdı. Realite bu olmasa da devletin kurduğu bir şirket olarak görülüyordu. Şu anda korduğumuz hava yolu bir kon-
Kuzey Kıbrıs Hava Yolu’nun faaliyete geçmesiyle birlikte dünyadaki tüm THY ofisleri KKHY ofisi olarak sayılacak. KKHY, THY ile aynı rezervasyon sistemiyle çalışacak. İngiltere’de de yeni kurulan şirketten bilet almak için THY ofisileri kullanılacak. sorsiyumun neticesidir. Burada ilk kez KKTC tarihinde devlet özel sektörle birlikte bir iştirak kuruyor” diyerek açıkladı. THY uçuşlarını kullanabilecekler Yüzde 60 özel sektör tarafından, yerli yatırımcılar tarafından temsil edilen bu şirkette, yüzde 30 devletin hissesi, yüzde 10 da THY’nın hissesi olacağını belirten Saner, bu atılımın Kıbrıs Türk halkının konsersiyum kurma adına da bir adım olacağını kaydetti. Bunun örnek teşkil edeceğini ifade eden Saner, kişisel inancı olarak da doğru bir örnek olduğuna işaret etti. THY uçuşlarıyla KKHY’nın uçuşlarını yolcuların dilediği şekilde kullanabileceklerini anlatan Saner, verdiği örnekte, KKHY’dan bilet alan bir kişinin, bilet tarihinden bir gün önce uçmak istemesi durumunda THY’nın uçağına bine-
rek aynı biletle seyahat edebileceğini ve bunun için de yalnızca aktarmalı bilete verilen farkı ödeyeceklerini söyledi. Mart sonu faaliyete geçecek Ersan Saner, THY’nın yeni kurulan havayolu şirketine star alliance üyeliği açtığını belirtti. Bununla birlikte de KKHY’nın, Kuzey Kıbrıs halkına Avrupa Birliği ülkelerinde de birçok imkanları açacağına işaret etti. Yeni kurulan hava yolu şirketinin uçuşları hakkında da gazetemize bilgi veren Saner, İstanbul- Sabiha Gökçen bağlantılı, Londra-Stansed seferi dahil 11 noktaya sefer düzenleyeceklerini kaydetti. Saner, kurulan şirket adına operasyon izni için Sivil Havacılığa henüz başvurmadıklarını ifade ederek, önümüzdeki günlerde çalışmalarını sonlandırmalarının ardından yapacakları başvuru ardından yeni havayolunu Mart sonuna faaliyete geçireceklerini anlattı. KTHY özelleştirilmesi KKHY yeniden yapılandırıldı 2011 yılında üç uçakla seferlere başlayacaklarını söyleyen Ersan Saner, 2012 yılında seferlerini dört uçağa çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. İlk etapta uçakların Boing 737800 olarak düşünüldüğünü ancak airbus 320’ler üzerinde de durduklarını kaydetti. İngiltere’de ofis olarak KTHY’nın ofisinin kullanıp kullanılmayacağı sorusu üzerine de Ersan Saner, KTHY ile hiç bir organik bağın bulunmadığını, ‘KTHY özelleşti’ söylentilerinin de yanlış olduğunu kaydetti. “KTHY özelleştirilmedi, Kuzey Kıbrıs Hava Yolları yeniden yapılandı. KTHY ile hiç bir alakası yoktur.” dedi. THY ofisleri bizim ofisimiz sayılacak Dünyadaki tüm THY ofislerinin KKHY ofisi
olarak sayılacağını belirten Saner, aynı rezervasyon sisteminin kullanacağına işaret etti. İstanbul ve Kıbrıs dışında başka bir yerde ofis açma niyetlerinin olmadığına vurgu yapan Bakan, tüm dünya havayollarının çalıştıkları gibi acentelerle ve online çalışmak arzusunda olduklarını kaydetti. THY bizim için büyük avantaj Şirketin Yönetim Kurulu’nun 8 kişiden oluşacağını açıklayan Saner, şirketin sermayasinin de 20 milyon TL olduğunu sözlerine ekledi. Bu 8 kişinin 5 kişisinin THY’den 2 kişinin özel sektörden 1 kişinin de KKTC devletinden olacağını, 5 yıl sonunda ise 5 kişi özel sektörden 2 kişi devletten bir kişinin de THY’den olacağını kaydetti. Yeni kurulan havayolu şirketinin yüzde 10 hissesinin olduğu THY gibi dünyada büyüyen bir dev hava yolu şirketi ile ortaklığının KKHY şirketinin en büyük avantajı olduğunu ifade etti. Fiyatlar düşmeye başladı İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türkleri daha da bilgilendirmek için de açıklamalarda bulunan Saner, bu şirketi açıkladıkları günden itibaren fiyatlarda düşüş yaşanmaya başladığını belirterek, bunun bir rekabet olmadığını ancak, bu havayolunun diğer şirketleri fiyat konusunda kamçılamaya başladığını söyledi. İngiltere’ye de bilet fiyatlarının çok daha ucuz olacağını vurguladı. Saner, “Şu anda İngiltere’ye tek şirket uçuyor. Biz ikinci şirket olacağız. Türkiye’nin doğu havalimanlarından değil, İstanbul üzerinden bağlanmayı düşünüyoruz. Burada iki amacımız var. Birincisi uçaklarımızdaki yararlılığı artırmak, diğeri de daha çok pazar alanı yaratabilmektir. Artık kazanan bir hava yolu olacak.” diye konuştu.
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
5
6
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber Tanıtma ve Pazarlama Vizyonumuz mu yok? ngiltere, bir turizm rezervasyon sezonuna daha girmiş bulunuyor. Tur operatörlerinin rezervasyonlarına bakınca, rezervasyonların pek de iyi gitmediği açıkça anlaşılıyor. Rezarvasyonların kötü gitmesinin birçok nedeni olduğunu biliyoruz. İngiltere ekonomisinin içinde bulunduğu sıkıntılar bunun başında geliyor. Fakat, diğer ve en önemli nedeni, KKTC turizminin, İngiltere pazarında hiçbir tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin bulunmaması. Düşününüz ki, ekonomisi turizme dayalı bir ada ülkesinin, turist getireceği ülkelerde Ocak ayı gibi önemli bir aya girmiş olmasına rağmen hiçbir reklam kampanyası mevcut değil. Malesef, ‘KUZEY KIBRIS’ İngiltere pazarında artık ürün isimi olarak günden güne yok olmaya doğru gidiyor. Bu İmajı geri kazanmanın tek yolu, ‘KUZEY KIBRIS’ turizmini, bir an önce İngiltere başta olmak üzere, diğer Avrupa pazarı ülkelerinde de tanıtım ve pazarlama atağının başlatılmasıdır. Artık yazıklar olsun demekten başka bir çare kalmamıştır. Geçmiş yıllarda yapılan tanıtım ve pazarlama çalışmaları ile İngiltere’den 100 binlerce turist akın akın Kuzey Kıbrıs’ı ziyaret ediyordu. Otellerimizde konaklıyor ve inşaat sektöründen ev satın alıyordu. Böylelikle milyonlarca sterlin sıcak para olarak Kuzey Kıbrıs ekonomisine katkı sağlıyordu. Her zaman örnek gösterdiğim bir araştırma raporunu sizlere aktarayım. Coca Cola marka değeri 20 milyar dolar bir üründür. Yanlış duymadınız, KKTC ekonomisinin 10 katı değerinde. Dünya markası bu ürünün yapmış olduğu imaj, tanıtım ve pazarlama harcamalarını bir yıl içerisinde % 40 azaltığı durumda, satışlarının % 60 gerileme riski olduğunu saptamıştır. Bir yıl boyunca hiç reklam yapmaması durumunda ise marka değerini tamamen yitirme riski olduğunu ve marka değerini % 60 kaybedeceğini saptanmıştır . Yorumu sizlere bırakmak istiyorum. Kuzey Kıbrıs turizmi için uzunca bir süredir İngiltere’de reklam yapılmıyor. Hergün İngiltere’de televizyon-
İ
Dr Muhammet Yaşarata
Çocukların fotoğrafları yarışacak KKTC Londra Eğitim/Kültür Ataşeliği Universal Claims & Crash Repairs Ltd.’in sponsorluğunda Londra Türk Dili ve Kültürü okullarında kayıtlı olup devam eden öğrenciler arasında I. Fotoğraf Yarışması ve Sergisi düzenliyor.
muhammet@ cypruspremier.com
larımızı açtığımız zaman Güney Kıbrıs turizm tanıtım filimlerini televizyon kanalarında görünce üzüntüden kendimizi tutamıyoruz. İçimizden haykırmak geliyor. Bu kadar zor mu ekonomimizin temel taşı ve hayat damarını tanıtmak. Artık Kuzey Kıbrıs turizminin neden tanıtım ve pazarlanmasının yapılmadığı gerçekler ile ortaya konulmalıdır. Artık gerçekleri konuşma zamanı gelmiştir. Turizm Bakanımız sayın Kemal Dürüst çok hızlı bir çalışma ile göreve başlamıştır. Turizmin önünü açmak için güzel söylemler ile ortada görülmüştür. Hatta her kesimden de çok taktir toplamıştır. Bakanımızın bir an önce İngiltere’de tanıtım ve pazarlama atağını başlatmasını beklemekteyiz. Kötü giden ekonomimizin kurtarıcısı olması için ilk adımları geç kalmadan atması çok önem arzetmektedir. Güney Kıbrıs turizmi geçtiğimiz yıl, 2.2 milyon turisti ağırladı. Bu rakam içerisinde, sadece İngiltere’den komşumuz Güney Kıbrıs’ı 1 milyon turist ziyaret etmiştir. Güney Kıbrıs’ı ziyaret eden turistlerin ekonomiye kattığı sıcak para 2.5 Milyar dolardır. Yani, Güney Kıbrıs turizm gelirleri neredeyse toplam tüm KKTC ekonomisi ile ayni miktarda. Tamam durum bu iken, Güney Kıbrıs kesimindeki turizmi yakalamak gerçekten çok mu zor. Kesinlikle değildir. Hatta Güney Kıbrıs turizmini yakalayıp geçmek için bizim elimizde çok daha fazla imkan ve olanak vardır. Bizde olan tarihi eserler, misafirperverlik, doğal güzellikler komşumuz Güney Kıbrıs’ta yoktur. Onlardan tek bir eksiğimiz, onlar ellerindeki az olan ürünlerini bile çok akılı bir şekilde başta İngiltere olmak üzere tüm potansiyel ülkelerde tanıtıp pazarlıyorlar. Artık, bizim de bir reklam atağına geçmemiz şarttır. Tanıtım ve pazalama faliyetlerinin başlaması ile ülke ekonomimizdeki hareketlenmeyi göreceğiz.
KTC Londra Eğitim/Kültür Ataşeliği, Universal Claims & Crash Repairs Ltd.’in sponsorluğunda Londra Türk Dili ve Kültürü okullarında kayıtlı olup devam eden öğrenciler arasında I. Fotoğraf Yarışması ve Sergisi düzenleme kararı aldı. KKTC Londra Eğitim/Kültür Ataşeliği’nden yapılan açıklamaya göre, Londra’da faaliyet gösteren Türk Dili ve Kültürü Okullarında eğitimöğretim faaliyetinde bulunan çocukların, “Çalışma Takvimi”nde belirtilen Anma ve Kutlama faaliyetlerinin yanında çeşitli etkinliklere katıldıkları ve bunda da başarılı oldukları belirtildi. Okullarımız, çocuklarımızın, kendi öz dilleri ve kültürleri ile yetişmeleri ve gelişmeleri için katkıda bulunurlarken, onların sosyal gelişimlerine katkıda bulunacak başka faaliyet yapmalarını da sağlamak gerektiğine işaret edildi. Açıklamaya göre, tüm yapılacak olanların, çocuklarımızı, kötü ve zararlı alışkanlıklardan uzak tutacağı ve onların becerilerini de ortaya koyacağı belirtildi. Yarışma kuralları açıklandı.
K
Katılım koşulları ve bilgilendirme a- Etkinliğe 10 – 13 ile 14-17 yaş aralığındaki Türk Okullarından herhangi birinde kayıtlı olup ve öğrenim gören öğrenciler katılabilir. b- Yarışma renkli baskı dalında yapılacaktır. c- Yarışmaya en fazla iki (2) eser gönderilebilir. d-Baskılar, orijinal fotoğraf kağıdı üzerinde olmalıdır. Fotokopi ve benzeri ürünler geçerli değildir.
e- Fotoğrafların kısa kenarı 25 cm. olmalıdır. f- Eserler sergilenmeye hazır biçimde, çerçeveli (camsız) veya köpük üzerinde olacak şekilde teslim edilmelidir. g- Seçici kurulun sergilemeye uygun bulduğu ve sergileme almamış olan eserlerle, ödül alan eserler KKTC Londra Temsilciliği Eğitim/Kültür Ataşeliği’ne bırakılacaktır. Ataşelik, eser sahibinin ismini belirtmek kaydı ile bu eserleri ticari amaç dışında kullanmakta özgürdür. h- Sergiye başvuran her öğrenci, eserlerinin yüksek çözünürlükte çekilmiş (Resolution 300 dpi-pixel/inch)fotoğraflarının kaydedildiği CD’yi veya USB’yi eserleriyle birlikte teslim edecektir. Fotoğraflar CD’ye veya USB’ye fotoğraf ismiyle birlikte kaydedilmelidir. CD veya USB getirilmediği takdirde eserler teslim alınmayacaktır.
i-Yarışmaya gönderilecek eserlerin herhangi bir yerinde öğrencinin kimliğini ve okulunu belirten herhangi bir yazı veya işaret bulunmamalıdır. Eserlerin arka yüzüne iliştirilecek etikete 5-8 (beş ile sekiz) rakamdan oluşan bir rumuz (Nickname) ve fotoğrafa verilen isim yazılmalıdır. Katılımcılar, gönderecekleri eserlerde tek bir rumuz (Nickname) kullanmalıdır. Rumuz (Nickname) kapalı bir zarf üzerine yazılmalı ve zarf içerisinde (Öğrencinin adı soyadı, okulu, yaşı ve varsa email adresi) olmalıdır. j- Yarışmaya gönderilecek olan eserler, en geç 08 Nisan 2011 tarihine kadar KKTC Londra Temsilciliği Eğitim/Kültür Ataşeliği’ne teslim edilmiş olmalıdır. k- Eserlerin sergileneceği adres ve Seçici Kurul daha sonra bildirilecektir.
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
7
8
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber Sert ve disiplinli mizacı ile bilinen ve Kuzey Kıbrıs’ın önde gelen yargıçlarından İlker Sertbay’ın oğluları Burcu ve Burçin Sertbay North Cyprus UK’e konuştu.
Babalarının izinden gidiyorlar “ 9-10 yaşlarındaydım ilk kez mahkemeye gittiğimde. Babamın önemli bir duruşması vardı. Burçin o dönemlerde 5 yaşlarında falandı o gitmedi. Savcıların odasına gitmiştik. Herkes siyah cübbeler giyiyordu. Babamı hitap yaparken hatırlıyorum, herkes pür dikkat onu dinliyordu. Doğal şeyler değildi o yaştaki bir çocuk için. Böyle birşeyi ancak filmlerde görebilirdim.” nlar ülkemizde yargı sisteminin önde gelen yargıçlarından İlker Sertbay’ın oğluları. Genç avukatlar Burcu Sertbay 26 yaşında ve Burçin Sertbay 21 yaşında. Çocukluklarından buyana hukuk sisteminin içerisinde bulunan gençler şimdi babalarının izinden avukatlık görevini yapıyorlar. Önce mesleğe atılan ağabey Burcu Sertbay’ın ardından şimdi de Burçin Sertbay avukatlık görevini yapıyor. İngiltere’de aldıkları hukuk eğitiminin ardından büyük bir tutkuyla bağlandıkları mesleklerinde ileriyi hedefleyen genç avukatlar güzel bir sohbet gerçekleştirdik biz de bu sayımızda. Girne Kaza Mahkemesi Başkanı İlker Sertbay’ın oğlu olmayı sorduk onlara ve ülkedeki hukuk sistemini tartıştık. Önceleri Burçin Sertbay’la başladık söyleşiye. Burcu Sertbay’la sonlandırdık.
NC-UK: İlk kez mahkemeye gidişiniz nasıldı? Muhtemelen çocukken babanızdan dolayı gitmişsinizdir? (Bu kez sorumuzu ağabey Burcu Sertbay’a yöneltiyoruz)
NC-UK: Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Burcu Sertbay: Benim sayısal yönüm fazla
O
Burcu Sertbay: 9-10 yaşlarındaydım ilk kez mahkemeye gittiğimde. Babamın önemli bir duruşması vardı. Burçin o dönemlerde 5 yaşlarında falandı o gitmedi. Savcıların odasına gitmiştik. Herkes siyah cübbeler giyiyordu. Babamı hitap yaparken hatırlıyorum, herkes pür dikkat onu dinliyordu. Doğal şeyler değildi o yaştaki bir çocuk için. Böyle birşeyi ancak filmlerde görebilirdim.
NC-UK: Sizin bu mesleği seçmenizde babanızın etkisi oldu mu? Belki de çocukken mahkemeye ilk gidişinizden itibaren kafanıza bu fikir yerleşmiştir.
”Şu anda İngilizce ve Rumca bildiğim için Tazmin Komisyonu, Güney Kıbrıs’daki taşınmaz mal araştırmaları, tereke ve şirket kurumları ile gerek kuzey gerekse güneyde olsun ceza ve aile davalarını kapsayan geniş bir çalışma sahamız vardır. Güney Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türkler’in meseleleri olduğunda ben ilgileniyorum.” Burçin Sertbay: 1989’de Mağusa’doğdum ve 1 yaşında iken ailemle beraber Lefkoşa’ya taşındım. Türk Maarif Koleji’ni bitirdikten sonra University of Reading’de hukuk eğitimi almak için İngiltere’ye yerleştim. Hukuk tahsilimi tamamladıktan sonra İngiltere ve Yunanistan’da olmak üzere kısa bir süre çalıştım ve ardından ada’ya döndüm. Şu an sevdiğim avukatlık mesleğini Lefkoşa’da icra etmekteyim.
gelişmiş değil. Matematik demeyin bana. Sosyal ağırlıklı derslere ise küçüklükten beri ilgim vardı. Tabii ki hukukçu bir babamın olmasından dolayı mesleğe karşı duyduğum hayranlık git gide arttı. Ben 1984 doğumluyum. University of Bristol’da hukuk eğitimi aldım. Daha sonra da University College London’da Deniz ve Uluslararası Ticaret Hukuğu (Maritime & International Trade Law) konularında master yaptım.
NC-UK: Neden hukuk seçtiniz? Yargıç bir babanın oğlu olarak babanızdan etkilendiğinizi söyleyebilir miyiz?
NC-UK: Hukuk eğitiminin ardından denizcilik ve ticaret konularını seçmek ilginç bir fikir. Neden böyle bir seçim yaptınız?
Burçin Sertbay: Evet. Büyük olasılıkla babamdan etkilendim. Çocuk yaşımda babamla beraber mahkemeye gittiğimde garipserdim yaşadıklarımı, alışık olmadığım şekilde farklı giyinen ve konuşan insanlar görüyordum çünkü. Bu anılarımın da muhakkak etkisi ve faydası olmuştur kararımda ancak benim için daha çok karar verme süreci abimin de tahsile gitmesiyle başladı. Ortaokul ve lise dönemlerinde ben de hukuk okumaya karar verdim.
Burcu Sertbay: Öncelikle bir ada ülkesi olduğumuz için. Gelecekte ülkemizde bir anlaşma veya tanınma olması halinde büyük oranda deniz yoluyla ticaretin gelişeceğine inandığım için eğitimime bu yönde devam ettim. Ardından da Bar Vocational Course aldım. Bunun sonunda formal yemeklere katılmak zorundaydım. Kursun bitiminde Financial Times, The Guardian gazetelerinde de çıkan Barrister – at – Law ünvanı aldım. Bu eğitim sonrasında da Londra -Atina arasında mekik dokudum.
NC-UK: Üniversite için İngiltere’yi seçme nedenin neydi?
NC-UK: Atina’ya gitme nedenin neydi?
Burçin Sertbay: Kıbrıs’ın eskiden bir İngiliz sömürgesi olmasından dolayı hukuk sistemimizin aynı olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle İngiltere’de hukuk eğitimi almanın daha faydalı olacağına karar verdim ki bu kararımda İngilizce eğitim görmenin de büyük katkısı olmuştur.
Burcu Sertbay: İngiltere’de çalıştığım firmanın diğer ayağının da Atina’da olması. Bu süreç toplam iki yıl sürdü. Bu vesile ile de çok iyi seviyede Rumca öğrendim. Şu an Güney Kıbrıs’ta Lefkoşa barosuna kayıtlıyım ve Sertbay Hukuk Bürosu’nda avukat olarak çalışıyorum.
NC-UK: Ne tür davalarla ilgileniyorsunuz? Burcu Sertbay: Şu anda İngilizce ve Rumca bildiğim için Tazmin Komisyonu, Güney Kıbrıs’daki taşınmaz mal araştırmaları, tereke ve şirket kurumları ile gerek kuzey gerekse güneyde olsun ceza ve aile davalarını kapsayan geniş bir çalışma sahamız vardır. Güney Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türkler’in meseleleri olduğunda ben ilgileniyorum.
etmek güzel birşey. Bu da meslekten duyduğumuz hazzın kaynağıdır. Hukuk adına bilinmesi gereken şey hukukun her zaman herkese gerekli olmasıdır. Herkes muhakkak bir gün hukuka başvurmak durumunda kalabilir ve hukuktan kendisine bir çare üretmesini talep edebilir.
NC-UK: Mesleğinizin zorlukları nedir?
NC-UK: Ülkemizin önde gelen yargıçlarından birinin oğlu olmak nasıl birşey? Özellikle babanız disiplinli kişiliği ile biliniyor. Evde nasıl mesela?
Burcu Sertbay: Birçok avukatın en büyük sorunu icra ve tebligatların gerçekleşmesinde ciddi sıkıntılar yaşanmasıdır. Bu da haksız yere hukukculara layık olmayan itibar kaybına neden olmaktadır. Keza bürokrasiden yakınırız. Bürokratik engeller nedeniyle bilgi istendiğinde gecikmeler olabiliyor. Tüm zorluklara karşı hukukcu olmak bir kişiye birçok sorumluluk yüklüyor. Her şeye rağmen devamlı problemleri çözmekle mücadele
Burcu Sertbay: Özellikle hukukla ilgili konular konuşulduğunda istisnasız her seferinde en az mağdur taraf kadar olayı kendi yaşamışcasına, tutku ve ciddiyetle o konuya eğilir. Sorunlara çare üretilmesi gerektiğine inanır. Bu yapılmadığında da doğal olarak tepki gösterir. Bunun diğer nedeninin de adalete duyduğu hassasiyet olduğunu düşünüyorum. Ancak genellikle iş hayatını eve taşımaz.
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
9
10
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber Umut etmeye değer Mine Çeliker mceliker@gmail.com
eçen hafta bir üniversitesinin 4. Sınıf projesi sunumuna katıldım. Burada konu, kentlerin markalaşması ve tanıtımıyla alakalıydı. Açıkçası, Avrupa ve Amerika’ya göre oldukça zayıf kaldığımız bu konuyla alakalı olarak, genç beyinlerin yaratıcılıklarını merak ederek gittim proje sunumuna. Projenin birinci aşaması seçilen ‘kent için kurumsallaşma’ çalışmasının yapılması, ikinci aşama ‘slogan seçimi’ ve öne çıkan yerlerin belirlenmesi ve üçüncü aşama ise ‘ortaya çıkan markanın hediyelik eşyalara aktarılması’ydı. Bu doğrultuda Girne, Lefkoşa, Güzelyurt, Mağusa ve Karpaz bölgeleri ele alınmış ve çalışmalar bu bölgelere göre ayrı ayrı yapılmıştı. Sunumları izlerken, bir yandan verilen kritikleri dinleyip, diğer yandan gerçekten neler yapılabileceğini sorguluyordum. Tüm öğrenciler belli bir kalıp esas alarak Lefkoşa’da Bedesten ve Büyük Han’ı, Girne’de Girne Kalesi ve Limanı, Karpaz’da denizi ve Apostolos Andreas manastırını, Güzelyurt’ta portakal bahçelerini, Mağusa’da ise Lala Mustafa Paşa Camii’ni projelerinde kullanmışlar. Varolan tarihsel ve kültürel zenginliklerimizin hikayeleri çok da göz önünde bulundurulmamış veya tam olarak araştırılmamış olsa bile iyi projelerin olduğunu söyleyebilirim. Bu konu araştırıldığında, özellikle İtalya, Fransa, Amerika gibi ülkelerin bu konudaki başarıları tartışılmaz. İtalya’nın Venedik, Roma, Milano, Verona gibi şehirlerinin farklı kimlikleri yapıları ile birlikte göze çarparken, Fransa’nın Eyfel Kulesi, Amerika’nın özgürlük anıtı, var oldukları şehirlerin kimliği haline geldiği görülmektedir. Peki bu ülkelerin başarısı tesadüf müdür? Tabi ki değil. Veya son zamanlarda adından Otaçağ’dan kalma mimarisi ve şehri çevreleyen meşhur surlarıyla Dubrovnik söz ettiriyor ve öenmli sayıda turisti ağırlıyor. Belli bir dönem yaşanan olaylar sonrası sahip çıkılan tarih ve kültür doğrultusunda, yaşayan halkın da inancıyla büyüyen ve gelişen ülkeler, turizmde de doğru hamleler yaparak ve öncelikle halkını başarıya inandırarak sağlam adımlar atarlar ve sonuç olarak da başarırlar. Kentlerin markalaşması ve tanıtımı konusunu ülkemiz için ele aldığımızda, sahip olduğumuz tarih ve bu topraklar üstünde yaşanan medeniyetlerin zenginliği tartışılmaz. İşe bunları öne çıkararak başlayabiliriz. Ayrıca gündemde olan kumar turzimi ve muhteşem denizimizle de varolan tarihe eğlence de ekleyebiliriz. Yani bu memleketi marka haline getirmek için yeterince malzememiz var. Hatta fazlasıyla. Ambargoları, direk uçuşların olmadığını hesaba katmazsak yolun yarısını tamamladık demektir ve daha hiçbir şey yapmadan. Kısaca var olan devlet modelimizle farklılaşmak ve marka olmak hiç de zor görünmüyor. Tabi bu iyimser ve en basit bakış açısıyla değerlendirilmiş hali. Ama gelin biz her türlü olumsuzluğa rağmen umudumuzu koruyalım ve yarın bir gün her bir bölgesiyle markalaşıp yüz binlerce turisti ağırlayacak ülkemizin hayalini kuralım...
G
Sigortacılığa güven ve disiplin gelecek Sigortacılık sektörüne, kapsamlı bir düzen getiren Sigorta Hizmetleri (Düzenleme ve Denetim) Yasası, 31 Aralık 2010’dan itibaren yürürlüğe girdi. Kuzey Kıbrıs Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Uğur Kiraz, “Bu yasa gerçekten sigortacılık sektörüne bir disiplin getirmektedir. Bu disipline dayalı sigorta sektörüne güven oluşacaktır.” dedi. uygulamanın başlayacağının altını çizdi. Kiraz, öte yandan tüm bunların haricinde yasada acentelerle ilgili düzenleme getirildiğinden bahsetti ve acentelerin de kayıt altına alınacaklarını söyledi.
KTC’de sigorta sektörünü disiplin almaya yönelik yeni düzenlemeler hayata geçti. Sigortacılık sektörüne, kapsamlı bir düzen getiren Sigorta Hizmetleri (Düzenleme ve Denetim) Yasası, 31 Aralık 2010’dan itibaren yürürlüğe girdi. Kuzey Kıbrıs Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği merkezinde “Sigorta Bilgi Merkezi” kurularak poliçelerle ilgili veri tabanı oluşturulmasını içeren yasa, veri tabanı oluşumunun ardından “hasarsızlık indirimleri” ve “artışlı prim” uygulamalarını olanaklı hale getirdi. Sigorta şirketlerinin kuruluşlarıyla ilgili önemli bir sınırlandırma da içeren yasa, bugüne kadar sigorta şirketlerinin 50 bin TL olan ödenmiş sermaye kriterini, “hayat sigortası grubu” dışındaki şirketler için 2 milyon TL, hayat grubunda faaliyet gösterecek şirketler için de 4 milyon TL’ye çıkardı. Bunun yanında şahsa ait sigorta getirilmesi sağlandı. Kuzey Kıbrıs’ta sigortacılıkta güven ve denge unsuru oluştururan ve ülkede kurulan ilk yerel sigorta özelliğine sahip Kıbrıs Sigorta Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Uğur Kiraz, konuyla ilgili gazetemize bilgi verdi.
K
“Sigortacılık disiplin altına girdi” Kıbrıs Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Uğur Kiraz, yeni yasanın haksız rekabeti önleyecek bir nitelikte olduğunu söyledi. Bu yasayla sigorta yöneticisi diye bir komite kurulacağını anlatan Kiraz, sigortacılık sektörünü yönetecek “Sigorta Danışma Komitesi”nin oluşturulacağının altını çizdi. Kiraz, bir sigorta yöneticisi, devlete bağlı Ekonomi Bakanı tarafından onaylanan Para Kambiyo Müdürü, bunun yanında devletin atayacağı iki sigorta yöneticisi yardımcısı, birlik başkanı ve iki de birlik üyesi toplam 6 kişiden oluşacak bu komitenin kural koyup uygulayan sigorta yöneticisi olacaklarını anlatarak “Bu yasayla sigortacılık disiplin altına girdi.” dedi. Şirketlere şart koşuldu Yasanın sigorta şirketlerinin kuruluşundan icraatın nihayetlenmesine kadar tüm kuralları kapsadığına dikkat çeken Kiraz, sigorta şirketlerinin her yıl lisans yenilemek zorunda kalacağını, bunun için de sigorta şirketlerinin 10 bin TL ödeyeceğini anlattı. Bu güne kadar 50 bin TL olan ödenmiş sermaye kriterlerinin
Mahkemeye gitmeden sorun çözülecek Yasayla birlikte bir tahkim komisyonu oluşturulacağını söyleyen Kiraz, bu komisyonda bir bakanlık temsilcisi, bir birlik temsilcisi, birliğin önereceği iki hukukcu ve trafik müdürlüğünden bir kişiden oluşan 5 üye bulunduğunu kaydetti. Bu komisyonun görevini şöyle anlattı: “Eğer kaza yapıyorsanız ve sigorta şirketleriyle anlaşmazlığa giriliyorsa bu kişi mağduriyetini gidermek için iki tercihi vardır. Ya mahkemeye gidecek ya da tahkim komisyonuna başvuracak. Tahkim komisyonu maksimum iki ay içerisinde sonuca bağlayacak ve bunu şahsa bildirecek. Tahkim komisyonunun 40 bin TL’ye kadar karar alma yetkisi var.”
2 milyon TL’ye tamamlamak zorunda olacağını belirten Kiraz, bir sigorta şirketinin hayat sigortası da varsa 4 milyon TL sermayesi olması gerektiğini belirtti. Veri tabanı oluşturulacak Müşterilerin menfaatleri konusunda da yasa ile ilgili bilgiler veren Kiraz, bakanlık temsilcisi, birliğin belirleyeceği üç kişi, bir de trafikten polis memurundan oluşacak Sigorta Bilgi Merkezi kurulacağını söyledi. Kiraz, bu komisyonun ‘hasarsızlık indirimi’ veya ‘artışlı prim’ uygulamasına bakacaklarına, istatistiki bilgi toplamanın yanında en büyük görevinin ise poliçeler ve hasarlarla ilgili veri tabanı oluşturmak olacağına işaret etti. Veri tabanının oluşmasıyla bütün sigorta şirketlerinde hasar ödemesi yapılan kusurlu şahısların bilgileri görüleceğini söyleyen Kiraz, kaza yapanın cezalandırıldığı ve yapmayanın ödüllendirildiği
“Anydriver yavaş yavaş ortadan kalkacak” Kiraz, tüzükler yazılmazsa bu yasanın faaliyete geçemeyeceğini söyledi. Genel şartların sigortacılıkta tek tip olacağını ifade etti. “’Anydriver’ veriyorduk şu anda veremeyeceğiz. Bu yasayla birlikte 2 kıstas daha geliyor. Bunlardan bir tanesi de sürücü yasasıdır. 18-25 yaş arası sürücülerin primi risk faktörleri fazla olduğundan dolayı yüksek olacak. Bunun yanında sürücülerin sürdükleri arabanın motor gücüne göre prim verilecek. Bu nedenle yeni yazılacak ‘Anydriver’ yavaş yavaş ortadan kalkacak. Şahsa ait sigorta geliyor. Bununla beraber araca sigorta yapıldığında kimlerin sürmesi gerektiği belirlenecek. Sigortacılığa güven geliyor Bu yasayla birlikte sigorta şirketleri ve sigortacı arasında ödeme anlaşması denilen taksitlendirme yapılacağını söyleyen Kiraz, %25 peşin alacaklarını, taksit miktarlarının da aynı şekilde poliçeye yazılacağını ve taksitler ödenmezse iptal etme şanslarının olacağını ifade etti. Kiraz, “ Sigorta tüketicilerinin ödemelerini aile bütçesinden ayırıp ödemeleri gerekiyor. Bu yasayla sigorta disiplin altına alınıyor bununla birlikte de sigortacılığa güven gelecek” dedi. Kıbrıs Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Uğur Kiraz konut sigortası konusunda da halkı duyarlı olmaya davet etti. 2010 yılında yaşanan sel felaketini hatırlatan Kiraz, konut sigortasının öneminin ortaya çıktığını belirtti.
11
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber
Konsolosluğa Beyazbayram atandı Londra’daki Konsolos görevi sona eren II. Sekreter Serap Destegül Redif’in yerine KKTC Dışişleri Bakanlığı I. Sekreteri Mustafa Kemal Beyazbayram atandı. KTC Londra Temsilciliği’nde, 2006 yılının Şubat ayından 1 Ağustos 2009 tarihine kadar Siyasi İşler bölümünde çalışan, 1 Ağustos 2009 tarihinden günümüze kadar ise Konsolos görevini yürütmekte olan II. Sekreter Serap Destegül Redif’in, Londra’daki 5 yıllık görevinin sona ermesi nedeni ile Konsolos görevine KKTC Dışişleri Bakanlığı I. Sekreteri Mustafa Kemal Beyazbayram atandı.
K
Beyazbayram kimdir? Yeni Konsolos Mustafa Kemal Beyazbayram 1 Ağustos 1970, UluçamBaf’da doğdu. KKTC Dışişleri Bakanlığına 1 Haziran 1999 yılında katıldı. İlk ve Orta eğitimimi KKTC’nde, Lisans ve yüksek lisans eğitimini 19881994 yılları arasında
Ukrayna’nın başkenti Kiev’de tamamladı. Lisans eğitimini 1993 yılında Kiev Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Fakültesinde tamamlayan Beyazbayram, Yüksek lisans eğitimimi de Kiev Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Fakültesi’nde Birleşmiş Milletler Örgütü ve Uluslararası Kurum ve Kuruluşlar üzerine 1994 yılında tamamladı. İngiltere’nin başkenti Londra’da 1995 yılında İngilizce eğitimi alarak devamla University of Cambridge’deki İngilizce sınavlarını başarıyla verdi ve “First Certificate in English” sertifikası aldı. 1995-97 yıllarında Askerlik hizmetini yedek subay olarak tamamlayarak 1998-99 yıllarında özel bir iletişim şirketinde Halkla İlişkiler Müdürü olarak çalıştı.
KKTC Dışişleri Bakanlığına 1 Haziran 1999 yılında katılan Beyazbayram, EylülEkim 1999 tarihlerinde Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın düzenlediği “Genç Diplomatlar Kursu”na katıldı. 1999-2000 tarihlerinde Dışişleri Bakanlığı Siyaset Planlama Dairesinde, 20002003 tarihlerinde ise Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk ve Dış Türkler Dairesinde III. Sekreter olarak görev aldı. 2002 yılı Ocak-Mart aylarında Pakistan Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen Dışişleri Servis Akademisi kurslarına katılan Beyazbayram, 2002 yılında Esentepe Kültür ve Spor Kulübü’nde Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. 2003 yılında Kamu Hizmetleri Komisyonu tara-
fından T.C Bakü Büyükelçiliği bünyesinde çalışmak üzere atanmış ve Kamu Hizmetleri Komisyonu sınavını müteakip 4 Ağustos 2003 tarihi itibarıyla İkinci Sekreter ünvanını almıştır. 20032007 yıllarında T.C Bakü Büyükelçiliğibünyesinde Eğitim, Kültür ve Kıbrıs
İşlerinden Sorumlu İkinci Katip görevinde bulundu. 2007 Eylül ayında Dışişleri Bakanlığı merkez görevine dönerek sırasıyla İslam Konferansı Örgütü Müdürlüğü ile Ekonomik, Kültürel ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nde çalıştı. Kamu Hizmetleri Komisyonu sınavını mütea-
kip 4 Ağustos 2008 tarihi itibarıyla Birinci Sekreter ünvanını aldı. 17 Ocak 2011 tarihi itibarıyla Kamu Hizmetleri Komisyonu tarafından Londra Temsilciliğine atanan Beyazbayram evlidir. Çok iyi derecede Rusça, İngilizce ve Azerbaycan Türkçesi bilmektedir.
12
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber
Aşkı hissetmeniz dileğiyle Sevden Gülercan
sevdengulercan@hotmail.com
izlere aşk, hediye ve kırmızı desem hiç şüphesiz geriye kalan o iki kelimeyi hepiniz doğru tahmin edersiniz. Evet ‘Sevgililer Günü’ doğru sevgiye ve aşka adanmış bir tarih 14 Şubat. Her şey 1800 yıllarda Amerika’lı Esther Howland’ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasıyla başlamıştır. O yıllarda başlayan Sevgililer Günü çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay olmuştur. Bir başka inanışa göre de Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmıştır. Bu sebeple bazı toplumlarda “Aziz Valentin Günü” (İngilizce: St. Valentine’s Day) olarak bilinir. Hiç şüphesiz her insan sevmek ve sevilmek ister. Şubat ayı geldiğinde aşkı, sevgiyi ve önemsendiğini daha çok hismetmek ister çünkü adı üstünde 14 Şubat Sevgililer Günü. Şubat ayının ilk haftası biter ve ikinci haftanın başında tatlı bir heycan sarar aşıkları. Nasıl bir hediye alsam da sevdiğimi mutlu etsem diye düşünmeye başlarız ya da hangi restaurantta yer ayırsam diye tatlı telaşlar yaşamaya başlarız. Bence hediye seçerken pahalı bir hediye almaktansa içimizden geldiği gibi duygularımızı yansıtan bir hediye seçmeliyiz. Belki bir buket kırmızı gül malum kırmızı aşkın ve tutkunun rengi, yanında bir paket çikolata ile kartta sevgiliye yazılmış duygu yüklü bir şiir. Sonra kendi ellerinizle sevgilinize hazırladığınız güzel bir akşam yemeği ve sihirli o iki kelime ‘seni seviyorum’. Unutmayın herşey maddiyat değildir. İllaki pahalı bir hediye almanız gerekmiyor. Tek taş almanıza gerek yok, ya da pahalı bir kol saatine... Sadece sevdiğinize onu nekadar çok sevdiğinizi ve önemsediğinizi hissettirin yeter. Sizi bilmem ama ben sevildiğimi ve önemsendiğimi hissetmek istiyorum. Sırf Sevgililer Günü diye öyle gerekiyor diye hediye almamalıyız. Sadece ve sadece içimizden geldiği için aşık olduğumuz için almalıyız o zaman göreceksiniz ki hem kendiniz hem de sevgiliniz çok mutlu olacaktır. Ve her gününüz 14 Şubat tatında geçecektir.
S
Sevgililer Gününüz kutlu olsun, aşkı hissetmeniz dileğiyle...
Gündemkibris.com’la gündemi yakalayın İnternet haberciliğine farklı bir soluk getiren internet sitesi gündemkibris güncel konular yanında güçlü bir içerikle büyük bir eksikliği doldurmayı hedefliyor. Magazinden sağlığa, ekonomiden dünya haberlerine tarafsız yayınla artık gündemi daha yakından takip edebileceksiniz. www.gündemkibris.com internet haberciliğine yeni bir soluk getirdi. 5 Ocak’tan buyanadır faaliyete geçen haber sitesi, Kuzey Kıbrıs ve dünyanın nabzını tutmayı ve gündemi takip etmek konusunda önemli bir eksiği doldurmayı hedefliyor. Site, Kıbrıs’la ilgili son dakika haberleri, dünya, ekonomi, sağlık, magazin, teknoloji, kültür sanat konularıyla ve ülkenin önde gelen köşe yazarlarıyla tarafsız ve anlık haber akışını sağlıyor. Direktör Enver Karakaya yönetimindeki haber sitesinin Genel Yayın Yönetmenliği’ni Eda Can Doğanbay, Reklam ve Halkla İlişkiler görevini ise Gülten Karanfiloğlu üstlendi. Gerçek ve tarafsız yayıncılık Genel Yayın Yönetmeni Eda Can Doğanbay, son yıllarda gittikçe gelişen internet haberciliğinde tarafsız ve gerçek haberlerle fark yaratmayı hedeflediklerini belirterek, görüş ayrımı yapmadan habercilik konusunda ilk sıraya oturmayı amaçladıklarını söyledi. Doğanbay, “Gazetelerin hepsinin bir yayın politikası vardır. Bizse tarafsız olmak istedik. Sitemizde her görüşe yer vererek de bu konuda önemli bir adım attığımızı düşünüyoruz. Köşe yazarlarımıza en sağ görüşten en sol görüşe kadar yer vererek bir denge kurmak istedik” dedi. Bunun yanında halktan da köşe yazarları yapmak istediklerini anlatan Doğanbay, isteyen herkesin, fikirlerini bu sitede açıklayabileceği bir ortam yaratıldığının da altını çizdi. “Habercilikte önemli bir eksiği doldurduk” Haber internet sitelerinin çok az sayıda olduğuna işaret eden Doğanbay özellikle kaliteli habercilik açısından büyük bir eksikliği doldurduklarının bilincinde olduklarını ifade etti. Doğanbay, habercilikte fotoğraf unsurunun da önemine değinerek, görsel açıdan zengin bir site yarattıklarını söyledi. Sitenin sürekli güncellendiğine de dikkat çekerek, önümüzdeki kısa süre içerisinde kadrolarını daha da genişletip ülkenin dört bir yanından, anında ve gerçek haberlerle halkı her konuda bilgilendireceklerini anlattı. Tüm gazete manşetleri bu sitede Online diğer gazetelerden farklı olarak, Kuzey Kıbrıs’taki tüm gazete manşetlerini de sitelerine koyduklarını söyleyen Doğanbay, ileriki günlerde önemli videoları da sitelerine ekleyerek daha zengin bir içerik sağlayacaklarını işaret etti. Doğanbay, internetin artık günümüzde çok yaygın olduğuna vurgu yaparak insanların haberleri bir gün sonra gazeteden okumak yerine online siteleri tercih ettiklerini bu konuda üzerlerine düşen görevin bilincinde olduklarını kaydetti. Üyeleri süprizler bekliyor Doğanbay, “Özellikle son yıllarda bilgiye ulaşmak ve bilgiyi yaymak kısaca iletişim konusunda internetin sağladığı imkanlar ve getirdiği kolaylıklar internet haberciliği için vazgeçilmez olmuştur.” dedi. Doğanbay, en büyük amaçlarının da anlık takip olduğunu vurguladı. Bunun yanında her ay gerçekleştirecekleri promosyonlarla üyelerine çeşitli avantajlar sağlayacaklarını söyleyen Doğanbay, 1 Mart’ta üyeleri arasından bir kişiye laptop hediye edeceklerinin de müjdesini verdi. Çekişişin noter huzurunda yapılacağının da altını çizdi.
13
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber
Northernland’la emlakta yeni vizyon Büyük ve güçlü projelerle adından söz ettiren Northernland Constuction, Northernland Emlak Danışmanlığı ile emlak sektörüne yeni bir vizyon getirmeyi hedefliyor. uzey Kıbrıs inşaat sektöründe emin adımlarla ilerleyen Northernland, emlak piyasasında ön sırada olmak için atağa geçti. Northernland güvencesini emlak piyasasına taşımak isteyen şirket, emlak ekibini güçlendirdi. Her türlü emlağın güvenilir, hızlı ve kazançlı bir şekilde satışına yardımcı olmak istediklerini açıklayan Northernland Constuction Satış Direktörü Taruz Güçlüer, ağırlıklı olarak Mağusa ve İskele bölgesinde olmak üzere ülke genelinde emlak satımı konusunda çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
K
Güçlüer, Northernland güvencesini emlak piyasasına taşımak amacıyla emlak ekibini geliştirdiklerine işaret etti. En kazançlı ve güvenilir satış için Northernland Constuction Satış Direktörü Taruz Güçlüer, Northernland Emlak Danışmanlığı’nın İngiltere’de yaşayan ve Kuzey Kıbrıs’ta gayrımenkül sahibi olan vatandaşların her türlü mal satımını en kazançlı şekilde gerçekleştirmek için çalıştığını belirtti.. Güçlüer, Kuzey Kıbrıs’taki emlak piyasa-
sında yaşanan durgunluğa dikkat çekerek, kayıt dışı olan birçok kişinin de piyasaya girdiğini ve sektörde bundan dolayı yaşanan sıkıntıları göz ardı edemeyerek
bu konuda atılıma geçtiklerinin altını çizdi. Northernland’ın emlak sektörüne yeni bir vizyon getireceğini söyleyen Güçlüer, “İnsanlar bir ömür çalışarak
biriktirdikleriyle yaptıkları yatırımların boşa gitmesinden çekiniyorlar. Biz emlak piyasasında yaratılan güvensizliği aşmayı hedefledik.” dedi.
14
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber
CyprusXp Travel’den büyük atılım Dominion Travel ve CyprusXp Travel’in ortak birleşmesiyle Londra’nın Palmers Green Bölgesi’nde açılan acente, atılımlara başladı. Acente, Kuzey Kıbrıs’ta 300 pound’tan başlayan fiyatlar ve uçak, transfer, konaklama paketiyle ucuz ve kaliteli tatil olanakları sunuyor. ominion Travel ve CyprusXp Travel’in ortak birleşmesi, Londra’da yeni bir seyehat acentesi oluşturdu. Yeni ofis, Kuzey Londra’da, Türklerin yoğun olarak yaşadığı yer olan Palmers Green Bölgesi’nde açıldı. Acente, başlattığı kampanyalarla Kuzey Kıbrıs’ta 300 pound’tan başlayan fiyatlar ve uçak, transfer, konaklama paketiyle ucuz ve kaliteli tatil olanakları sunuyor. Dünyanın her tarafına hizmet verecek olan acente, Kuzey Kıbrıs ve Türkiye ile sınırlı kalmayacak.
D
Amaç turizmin kalkınması Konuyla ilgili gazetemize bilgi veren Pegasus Havayolları’ın KKTC şirketi CyprusXp Travel Müdürü Zeki Ziya, amaçlarının hem İngiltere’deki Kıbrıs kökenli Türklere hem de yabancılara cazip koşullarda KKTC’de tatil imkanı sunmak olduğunu kaydetti. Bir noktada da ülkemizi tanıtmak amacını taşıdıklarına işaret eden Ziya, ülke turizmine katkı koymayı hedeflediklerini söyledi. Bakanlığın önderlik yapıp bir türlü gerçekleştiremediği charter seferlerle ilgili projenin bir benzerini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Ziya, bakanlığın bu konuda kendilerine destek vereceğine de inancının tam olduğunu söyledi ve amacın KKTC’deki turizmin kalkınması olduğunu belirtti.
Dünyanın her tarafına hizmet İngiltere’de açılan acente hakkında da gazetemize bilgi vererek acentenin bir tur operatörünün ve acentenin vereceği hizmetten farklı bir anlayışla hizmet vereceğine işaret eden Zeki Ziya, burada yapılan gerek bilet, gerekse tatil paketi satışlarında avantajlara yer vereceklerini ifade etti. Ziya, dünyanın her tarafına hizmet vereceklerini söyleyerek yalnızca Kuzey Kıbrıs ve Türkiye ile sınırlı kalmayacaklarının altını çizdi. Ziya, ihtisas alanlarının ise KKTC olacağını kaydetti. Kıbrıs’ta tatil artık çok ucuz Zeki Ziya, yeni ofisleri ile birlikte Nisan ayında başlayan yaz sezonu ile, özellikle Nisan ve Mayıs aylarında Kıbrıs’ta tatil yapmak isteyenlere tanıtım amaçlı 300 Pound’tan başlayan fiyatlarla uçak, transfer, otel dahil tatil olanakları sunacakları müjdesini vererek ilgilenenlerin bu konuda detaylı bilgiyi yeni ofislerinden alabileceklerine işaret etti. Zeki Ziya, “Yaz
sezonu ile birlikte bizler de şahsen CyprusXp Travel yöneticileri olarak sık sık İngiltere’deki ofisimizde olacağız. Orada hem gelen talepleri değerlendireceğiz, hem de yeni proje üreterek İngiltere’deki Kıbrıslı Türklere daha uygun fiyat ve şartlarda seyahat ve tatil olanağı sağlayacağız” dedi. Esas atılım 2012’de Özelde KKTC turizmine genelde
ise KKTC ekonomisine katkı koymaya çalıştıklarını söyleyen Ziya, bu yıl amaçlarının İngiltere’de bir proje yaparak olanakları ve talepleri gözlemlemek olduğunu kaydetti. Esas atılımı 2012 yılında gerçekleştireceklerini söyleyen Zeki Ziya şimdiden halka verecekleri destek için teşekkürlerini iletti. Müşterilerine en iyi hizmeti vereceklerinin garanti sözünü verdi.
16
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
17
18
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber Caesar Resort’ta 5 yıldızlı bir yaşam sizi bekliyor...
Rüyalarınız gerçekleşecek Caesar Resort, hayatınıza farklı bir pencere aralıyor. Kendi ödeme planınızı belirleyebileceğiniz olanaklarla, deniz ve dağ manzarasının etkileyici atmosferi içerisinde 5 yıldızlı bir tesiste rüyalarınızdaki gibi bir daireye sahip olabilirsiniz. kdeniz’de bir eve sahip olma rüyanız gerçekleşiyor. Kumsaldan 500 metre mesafede, tarihi Mağusa kenti ile deniz kıyısındaki cafe, restorant ve barlara ev sahipliği yapan büyüleyici balıkçı kasabası Boğaz arasında yer alan Dumika İnşaat’ın ödüllü Caesar Resort yaşamınıza bir ayrıcalık katacak. Sayısız kumsallara erişmek ve Doğu Akdeniz’in tartışmasız en etkileyici tarihi alanlarından olan Salamis Harabeleri de dahil, bölgedeki tarihi zenginliği keşfetmek için sadece 10 dakikalık bir mesafeyi kat etmeniz yeterli olacak.
A
İster yaşayın ister kiralayın Hemen yanıbaşınızda görülmesi gereken tarihi mekanlardan sadece birkaçı olan ortaçağdan kalma surlarla çevrili eski Mağusa kenti, St.Barnabas Manastırı ve Kral Mezarlıkları ile tarihi güzelliklerin keyfini çıkaracaksınız. Mağusa aynı zamanda adanın en büyük üniversitesine de ev sahipliği yaparak dünyanın çeşitli ülkelerinden öğrencileri de bünyesinde barındırıyor. Bu da tatilcilerin ek olarak kiralık ünitelere olan talebini daha da artırıyor. Caesar Resort’un bünyesindeki kiralık ünitelerin doluluk oranı da %100. Doğu sahili ve eşsiz dağ manzarası Caesar Resort, Karpaz’dan güneyde Greko Burnu’na kadar tüm doğu sahilinin manzarasına sahip. Dağ severler ise haşmetli Beşparmak Dağları’nın hemen hemen tümünün manzarasını izleme olanağını burada bulabilecekler. Güney’de kar kayağı ve snowboard gibi kış sporlarının yapıldığı Trodos Dağları da Caesar Resort’da kalanlar için ulaşılabilecek bir konumda.
Geniş fasilite ve güvenli yatırım Caesar Resort, Kuzey Kıbrıs’taki en geniş fasilite tesislerine sahip ve KKTC’de tesislerinin toplamını tamamlayan tek yatırım durumunda. Bu nedenle mülk sahipleri ilk günden başlayarak mülklerinin keyfini sürebiliyorlar. Caesar Resort yetkilileri bu avantajlarının, ayrıca mali istikrarını ve sorumluluklarına olan bağlılıklarının da bir kanıtı olduğunu belir-
tirken, yatırımcıların günümüz pazarında satın alma kararı verirken birincil olarak dikkat etmesi gereken noktanın da bu olduğuna işaret ediyor. 5 yıldızlı tesis 5 yıldızlı tesislerde; ısıtmalı kapalı yüzme havuzu, amfi tiyatro (yazın film gösterimi), yüzme havuzları, tenis kortu, spor alanları, açık hava jakuzi, restorant ve bar, kuaför ve güzellik salonu, mini – golf, gym/ fitness klübü, denetmenli çocuk klübü, internet cafe, çocuk oyun alanı, pasaj ( snooker,video oyunları,masa tenisi), mini market, BBQ ve piknik alanları, çamaşır odası, kamusal alan için Back-up generatör, 24 saat güvenlikli giriş kapısı, satış sonrası bakım ve kiralama servisi bulunuyor. Her zevke uygun seçenekler Caesar Resort herkesin bütçesine ve ihtiyaçlarına uygun değişik mülk olanakları sunuyor. 28 000 stg den başlayan daireler, stüdyo apartman daireleri, 1 yatak odalı
daireler, 2 yatak odalı daireler, 2 yatak odalı 2 banyo odalı aile daireleri, 3 yatak odalı çatı katları ( özel çatı teraslı), 4 yatak odalı delüks daireler ( geniş teraslı)’den oluşuyor. Taşınmaya hazır bitmiş dairelerden kısıtlı sayıda kalsa da, Caesar Resort yetkilileri, hemen bitmiş bir daire isteyenler için Ceasar Resort’u tavsiye ediyor. Ödeme koşullarını siz belirleyin Ödeme kolaylıkları hakkında gazetemize bir açıklama yapan Caesar Resort yetkilileri bankala-
rın çok az borç verdiği bu dönemde, kurumları tarafından bağlanan Mortgage dahil her bütçeye uygun esnek ödeme planları sunduklarını belirtti. Caesar Resort’taki satışların mükemmeliyetinden gurur duyduklarını belirtirken, şu an itibarı ile birinci evredeki mülklerin %100’ü ve ikinci evredeki mülklerin % 98 satıldığını belirtiyorlar. Caesar Resort hakkında daha fazla bilgi almak veya bir inceleme turu için ücretsiz telefon numarası 0800 40 48 970 arayabilirler.
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
19
20
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber
Cyprus Meze’de Sevgililer Günü
ondra’nın en seçkin eğlence mekanlarından biri olan Cyprus Meze Bar & Restaurant, sevgililer günü için çok ozel bir gece hazırladı. Leyton bölgesinde bulunan Cayprus Meze Bar, bu özel günde sevgililer için hem 13 Şubat hemde 14 Şubat akşamı iki gece birden düzenliyor. Oldukça zen-
L
gin bir menünün hazırladığı bu günde fix menünün fiyatı £23 ile £25 olarak belirlendi. Konuyla ilgili gazetemize bir açıklama yapan restoran direktörü Engin Yorgancıoğlu, Sevgililer Günü için çok özel hazırlık yaptıklarını kaydetti. 13 ve 14 Şubat gecelerini bu özel güne ayırdıklarını kaydeden
Yorgancıoğlu, Cyprus Meze Bar & Restaurant’ın her iki gecede de tüm sanatçı proğramlarıyla hizmet vereceğini belirtti. Yukarıda belirtilen fiyatlara şampanyanın da dahil olduğunu kaydeden Yorgancıoğlu, rezervasyonların önceden yapılaması gerektiğine dikkat çekti.
21
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber
Sarastro “Sevgililer’e özel olacak!
14 Şubat Sevgililer Günü’nün yaklaşmasıyla birlikte tüm eğlence yerleri bu özel güne hazırlanma yarışı içerisine girdi. Covent Garden bölgesinde bulunan dünyaca ünlü Sarastro Restaurant 14 Şubat gününe özel olarak
hazırlanan rerstoranlarımız arasında bulunuyor. Sarastro’nun gizemli ortamında kutlanacak olan bu özel gecede opera dinletileri yer alacak. Set menü ise £32.50 olarak belirlendi. Sevgililer Günü’ne özel sürprizlerin de
hazırlandığı 14 Şubat gecesinde sevdiginizle birlikte başbaşa bir gece geçirmek istiyorsanız 020 78360101nolu telefondan Sarastro Restaurant’ı aramanız ve gece hakkında bilgi alamanızı tavsiye ederiz…
22
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber
Ortaçağ’dan bugüne Sevgililer Günü Geleneksel efsaneler ve büyük aşkların yarattığı Sevgililer Günü’nde bir çiçek, bir gülümseme, sıcak bir bakış, sevgiyi anlatmanın binlerce yolu o gün dile getirilir... Dünyanın kalbinin daha hızlı attığı ve romantizmin doruklara ulaştığı gündür 14 Şubat... evgililer Günü nün başlangıç tarihi eski Roma İmparatorluğu zamanına uzanıyor. Eski Roma da 14 Şubat günü bütün Roma halkı için önemli bir gündü. Çünkü bu günde Roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi olan Juno ya duyulan saygıdan ötürü tatil yapılırdı. Juno ayrıca Roma halkı tarafından kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak da biliniyordu. Bu günü takip eden 15 Şubat gününde ise Lupercalia Bayramı başlıyordu. Bu bayram, halkın genç nüfusu için büyük önem taşıyordu. Bunun nedeni ise yaşantıları kesin kurallar ile sınırlandırılmış, bunun doğal sonucu olarak bir birliktelik yaşama şansı olmayan bu gençler, sadece bu bayram süresince bile olsa birbirlerinin partneri oluyorlardı.
S
Çekilişle eşlerini belirliyorlardı Hangi genç bayanın hangi genç erkek ile bir çift oluşturacağı eski bir gelenek olan ve Lupercalia Bayramı nın arife günü yapılan bir çekiliş ile belli oluyordu. Romalı genç kızlar, isimlerini küçük kağıt parçalarının üzerine yazıp bir kavanoza koyuyorlardı. Erkekler ise kavanozdan bu kağıtları çekerek üzerinde hangi kızın ismi yazıyorsa o kızla bayram eğlenceleri boyunca beraber oluyorlardı. Bu birliktelikler birbirine aşık olan çiftler için bayram süresinin dışına taşıp genellikle evlilikle sonlanıyordu. Aziz Valentine vazgeçmedi İmparator 2. Claudius, Roma yı kendi katı kuralları ile zalimce yöneten bir hükümdardı. Onun için en büyük problem, ordusunda savaşacak asker bulamamaktı.
Ona göre bu durumun tek sebebi Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleriydi. İşte bu yüzden, Roma daki tüm nişan ve evlilikleri kaldırdı. Aziz Valentine de Claudius un hükümdarlığı zamanında Roma da yaşayan bir papazdı. Kendisi gibi papaz olan Aziz Marius ile birlikte Claudius un yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etti. Ancak İmparator bu durumu bir süre sonra öğrendi. Güzel Julia Valentinus’a gider Valentinus’un hapiste olduğu günlerde yaşananlar efsaneye dönüşerek günümüze kadar ulaşmıştır. Hapishaneyi korumakla görevli gardiyanın kızkardeşi Julia’nın gözleri doğuştan görmemektedir, gardiyan Valentinus’un anlattığı İsa ilgili öykülerin arasında körlerin gözlerinin açıldığını öğrenince, kardeşini gizlice Valentinus’un yanına getirir. Julia çok güzel ve zeki bir kızdır. Günlerce beraber olurlar, Valentinus ona Roma tarihini, doğanın yapısını, aritmetiği ve Tanrı’ya yönelmeyi öğretir. Julia, dünyayı Valentinus’un anlattıklarıyla görür, onun bilgeliği ile aydınlanır, güçlenir ve teselli bulur. Bir gün sorar; - “Valentinus, Tanrı gerçekten dualarımızı duyar mı?” Aziz gülümser; - “Evet, herbirini.” Julia; - “Her sabah ve her gece ne için dua ettiğimi biliyormusun? Görebilmek için dua ediyorum, senin bana anlattıklarını görmeyi çok istiyorum.”, Valentinus; - “Tanrı bizim için en iyi olanı
yapar, yeter ki buna inanalım.” Julia, yere diz çöker ve; - “Böylesine inanmak istiyorum, yardım et.” Beraberce duaya başlarlar. Birden hücrenin içersi altın renkli bir ışıkla aydınlanır ve Julia haykırır; - “Valentinus, görüyorum, görüyorum.” Aziz Valentine, insanları evlendirmeye devam ettiği için tutuklandı ve yaptıklarının cezası olarak sopa ile dövülerek öldürüldü. Milattan sonra 270 yılının
14 Şubat ında Hıristiyan şehitliğine gömüldü. O gün bu gündür... Aynı zamanlarda Roma daki putperestler, şubat ayı içinde kutlanan Lupercalia Bayramı nı kendi putperest tanrıları için kutluyorlardı. Bayram öncesi yapılan geleneksel çekilişi ise seromoniye bağlı kalarak kendileri için uygulamaya başladılar. Hıristiyan Kilisesi nin ilk kurulduğu yıllarda hizmet veren papazlar, bu törenlerin, özellikle
de evlenmemiş gençlerin putperestler ile birlikte anılmasından rahatsız oldukları için bir çözüm buldular. Bu gençlerin isimlerinin azizlerle birlikte anılmasını istedikleri için Lupercalia Bayramı nın başladığı günü Aziz Valentine Günü olarak kutlamaya başladılar. O gün bugündür her yılın 14 Şubat ı Sevgililer Günü olarak kutlanmaya devam ediyor ve yeryüzünde kadın ve erkek beraber olduğu sürece de kutlanmaya devam edecek gibi...
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
23
24
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
25
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Magazin
Magazin
m ı r a p a y i y i İşimi Hati uzun boylu ve esmer erkekleri beğeniyor... “Yalandan hoşlanmam. Bana açık olması gerekir. Kaldıramaycağım şeyler dahi olsa bana gerçeği söyl emesi önemli. Doğruyu söylemeli. Eğer canımı çok yakmazsa, herşeyi kabul ederim.”
Zor bir insanım kolay biri değilim. Mükemmeliyetçiyim. Yaptığım şeyin en iyisini yapmak isterim. Arkadaş canlısı bir insanım. Herkesi elimden geldiği kadar mutlu etmeye çalışırım. Yaşlıları, çocukları çok severim hayvanlara bayılırım. ünkut Ajans’ın güzel ve iddialı mankenlerinden Hatice Ergen’i konuk ettik bu ayki sayımıza. 9 Nisan 1991 doğumlu güzel manken Aslen Geçitkaleli ancak ailesi ile birlikte Yeniboğaziçi’nde kalıyor. Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nde ikinci sınıf öğrencisi... 2008 yılında Geçitkale’de ilki düzenlenen 1.Hellim Festivali’nde gerçekleştirilen güzellik yarışmasında birinci seçilen Ergen, Ardından da 2009 yılında da Miss Kuzey Kıbrıs Yarışması’nda dördüncülük elde etti.
G
Zor bir insanım, kolay değilim! Arkadaşları ona Hati, bazen de Hatiç diyor. “Bana Hatice denildiğinde bazen bakmıyorum, Hatice denilmesine alışkın değilim” diyor güzel manken... 1.73 boyunda. Kendini bir bütün olarak beğeniyor. İddialı... Zaman zaman arkadaşları kendisinden kısa olduğu için boyundan şikayetçi olduğunu söylüyor espriyle karışık. Kendisini ise şöyle tarif ediyor: Zor bir insanım kolay biri değilim. Mükemmeliyetçiyim. Yaptığım şeyin en iyisini yapmak
isterim. Arkadaş canlısı bir insanım. Herkesi elimden geldiği kadar mutlu etmeye çalışırım. Yaşlıları, çocukları çok severim hayvanlara bayılırım. Koç burcuyum, özelliklerinde liderlik yattığını yeni öğrendim. Farkında değildim ancak bir ortama girdiğim zaman birşey yapılacağında herkes bana sorar yapalım mı diye... Ben kimseyle oynamak istemem Şu anda gönlü boş olan güzel, dış görünüşe önem verdiğini söylüyor. Uzun boylu, esmer erkeklerden hoşlanıyor. Seveceği erkeğin ise üniversite mezunu olması onun için önemli. “Yalandan hoşlanmam. Bana açık olması gerekir. Kaldıramaycağım şeyler dahi olsa bana gerçeği söylemesi önemli. Doğruyu söylemeli. Eğer canımı çok yakmazsa, herşeyi kabul ederim.” diyor. “Aldatılmayı?” diye soruyoruz ardından... “Aldatılmayı kabul etmem. Ben kimseyle oynamak istemem. Çok üzmesse boyun eğerim. Ama bir insanı sildim mi de tam silerim. Töleransım vardır ama hatayı tekrarlarsa silerim biter...” Ben bu işi iyi yaparım DAÜ’de eğitim gören güzel man-
ken, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünde okuyor. Ortaokul ve lisede rehber öğretmenleriyle çok yakın olduğunu söyleyen Hatice daha fazla ailesinin de önerisiyle bu bölümü seçmiş. Herkesin bir sorunu olduğunda ondan yardım istemesi ve onun da insanlara yardımcı olmaktan mutlu olması onu bu meslek için eğitim almaya yönlendirmiş. Mankenliği ise hobi olarak yaptığını belirten güzel manken bu konuda biraz karamsar. “Ben bu işi iyi yaparım. Ancak Kıbrıs’ta bu konuda birşey olacağını düşünmem.” diyor. Günkut Ajans’la çalışmaktan mutlu olduğunu belirtiyor. Ve bir aile gibi olduklarını ekliyor. Ülkesini çok seviyor Kitap okumayı ve televizyon izlemeyi seven başarılı manken, bununla birlikte boş vakitlerinde voleybol oynuyor. Ailesi ile birlikte zaman geçirmekten hoşlanıypr. Anaokuldan beridir halk dansları yapan Hati, şimdi ise Gazimağusa Belediyesi Halk Dansları topluluğunda eğitmenlik yapıyor. Kıbrıs aşığı bir insan, ülkesini çok seviyor...
24
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
25
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Magazin
Magazin
m ı r a p a y i y i İşimi Hati uzun boylu ve esmer erkekleri beğeniyor... “Yalandan hoşlanmam. Bana açık olması gerekir. Kaldıramaycağım şeyler dahi olsa bana gerçeği söyl emesi önemli. Doğruyu söylemeli. Eğer canımı çok yakmazsa, herşeyi kabul ederim.”
Zor bir insanım kolay biri değilim. Mükemmeliyetçiyim. Yaptığım şeyin en iyisini yapmak isterim. Arkadaş canlısı bir insanım. Herkesi elimden geldiği kadar mutlu etmeye çalışırım. Yaşlıları, çocukları çok severim hayvanlara bayılırım. ünkut Ajans’ın güzel ve iddialı mankenlerinden Hatice Ergen’i konuk ettik bu ayki sayımıza. 9 Nisan 1991 doğumlu güzel manken Aslen Geçitkaleli ancak ailesi ile birlikte Yeniboğaziçi’nde kalıyor. Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nde ikinci sınıf öğrencisi... 2008 yılında Geçitkale’de ilki düzenlenen 1.Hellim Festivali’nde gerçekleştirilen güzellik yarışmasında birinci seçilen Ergen, Ardından da 2009 yılında da Miss Kuzey Kıbrıs Yarışması’nda dördüncülük elde etti.
G
Zor bir insanım, kolay değilim! Arkadaşları ona Hati, bazen de Hatiç diyor. “Bana Hatice denildiğinde bazen bakmıyorum, Hatice denilmesine alışkın değilim” diyor güzel manken... 1.73 boyunda. Kendini bir bütün olarak beğeniyor. İddialı... Zaman zaman arkadaşları kendisinden kısa olduğu için boyundan şikayetçi olduğunu söylüyor espriyle karışık. Kendisini ise şöyle tarif ediyor: Zor bir insanım kolay biri değilim. Mükemmeliyetçiyim. Yaptığım şeyin en iyisini yapmak
isterim. Arkadaş canlısı bir insanım. Herkesi elimden geldiği kadar mutlu etmeye çalışırım. Yaşlıları, çocukları çok severim hayvanlara bayılırım. Koç burcuyum, özelliklerinde liderlik yattığını yeni öğrendim. Farkında değildim ancak bir ortama girdiğim zaman birşey yapılacağında herkes bana sorar yapalım mı diye... Ben kimseyle oynamak istemem Şu anda gönlü boş olan güzel, dış görünüşe önem verdiğini söylüyor. Uzun boylu, esmer erkeklerden hoşlanıyor. Seveceği erkeğin ise üniversite mezunu olması onun için önemli. “Yalandan hoşlanmam. Bana açık olması gerekir. Kaldıramaycağım şeyler dahi olsa bana gerçeği söylemesi önemli. Doğruyu söylemeli. Eğer canımı çok yakmazsa, herşeyi kabul ederim.” diyor. “Aldatılmayı?” diye soruyoruz ardından... “Aldatılmayı kabul etmem. Ben kimseyle oynamak istemem. Çok üzmesse boyun eğerim. Ama bir insanı sildim mi de tam silerim. Töleransım vardır ama hatayı tekrarlarsa silerim biter...” Ben bu işi iyi yaparım DAÜ’de eğitim gören güzel man-
ken, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünde okuyor. Ortaokul ve lisede rehber öğretmenleriyle çok yakın olduğunu söyleyen Hatice daha fazla ailesinin de önerisiyle bu bölümü seçmiş. Herkesin bir sorunu olduğunda ondan yardım istemesi ve onun da insanlara yardımcı olmaktan mutlu olması onu bu meslek için eğitim almaya yönlendirmiş. Mankenliği ise hobi olarak yaptığını belirten güzel manken bu konuda biraz karamsar. “Ben bu işi iyi yaparım. Ancak Kıbrıs’ta bu konuda birşey olacağını düşünmem.” diyor. Günkut Ajans’la çalışmaktan mutlu olduğunu belirtiyor. Ve bir aile gibi olduklarını ekliyor. Ülkesini çok seviyor Kitap okumayı ve televizyon izlemeyi seven başarılı manken, bununla birlikte boş vakitlerinde voleybol oynuyor. Ailesi ile birlikte zaman geçirmekten hoşlanıypr. Anaokuldan beridir halk dansları yapan Hati, şimdi ise Gazimağusa Belediyesi Halk Dansları topluluğunda eğitmenlik yapıyor. Kıbrıs aşığı bir insan, ülkesini çok seviyor...
26
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
27
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Mutfak
Gaymak yağlı gatmer Saçta pişirilen kaymak yağlı katmer, tadına doyum olmaz lezzetlerimizden. Özlediğimiz bu tadı sıcak bir çay eşliğinde sizlerle buluşturuyoruz. Malzemeler: 200 gr kaymak yağı 1 Bardak seker ½ kilo un yogrulacak kadar su bir tutam tuz biraz sıvı yağ
ıbrıs kültürünün vazgeçilmez lezzetlerinden kaymak yağlı katmer özellikle Kıbrıs köylerinde yapılırdı bir zamanlar. Şimdilerde değişen hayat şartlarından kaymak yağlı katmer de nasibini aldı. Eskisi kadar çok yapılmıyor.
K
Bu sayımızda biz de sizlerle özlenen bu lezzeti buluşturduk. Bu aslında yapımı çok da zor olmayan ve çok da uzun sürmeyen katmer için önce hamur açmanız gerekiyor. Yağ, un, tuz ve suyu karıştırarak kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde etmelisiniz.
Hazır yufkayla da yapabilirsiniz Eğer kolaya kaçmak isteseniz hazır yufkalarla da kaymak yağlı katmer yapabilirsiniz, tabi orjinali kadar lezzetli olmuyor. Yoğurduğunuz hamuru küçük bezeler halinde oklavayla açınız ve açılan bezelere, bol kaymak yağı sürerek üzerine de şeker ser-
piniz. İsteğe göre biraz da bahar. Daha sonra bu bezeleri dörde katlayarak kare şeklinde bohça bezeler yapıp saçta pişiriniz. Bir ayrıntı daha var. Pişirirken saç yağlandığı için sürekli çevirmeniz gerekiyor. Daha sonra da pişen katmerlerinizi bir çay eşliğinde afiyetle yiyebilirsiniz.
Kuzey Kıbrıs’ı İngiltere’de tanıtıp pazarlayan tek gazete
28
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber
Gülşah Buzlu; Kendi Klibini kendi yönetti! Gülşah Buzlu’nun müzik kariyerinin ikinci albümü “Devleşiyorum” müzik marketlerdeki yerini aldı. Sesi, yorumu, eğitimi ve kalitesiyle fark yaratan genç sanatçı, albümüyle birlikte bir ilke imza attı. Kıbrıslı işadamı Acar Acabey’in sahibi olduğu European Records Müzik Yapım Şirketi’nde yer alan genç sanatçının bu albümünde dillerden düşmeyen şarkılar yer alıyor. uropean Records Müzik Yapım Şirketi’nde yer alan Gülşah Buzlu, “Devleşiyorum” albümünün çıkış şarkısı “Sarı Çiçek” in klip yönetmenliğini kendisi üstlenerek, bayan solistler arasında bir ilke imza atmış oldu. Albüm yapımından, klip çekim ve montajına kadar, emeğini büyük bir titizlikle ortaya koyan Gülşah Buzlu, bundan sonraki klip çalışmalarında da, yorumculuğunun yanı sıra, yönetmen kimliğiyle de kliplerine imza atacak. Haliç Üniversitesitesi Türk Müziği Konservatuarında başarı burslu olarak lisans, yine aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsünde Yüksek Lisans eğitimini tamamlayan genç yorumcu, 4 yıllık bir aradan
E
sonra, yapımcılığını Ayşe Şan’ın üstlendiği albümünde; ses rengi, yorumu ve kendine has tarzıyla devleşiyor… Suat Aydoğan, Dr.Hatem Tutkus, Mert Ali İçelli ve Hüseyin Çebişci’nin aranjör olarak yer aldığı albüm, müzik sektöründe albümlerin ard arda çıkmaya başladığı şu günlerde, kalitesiyle fark ediliyor… 3ü remix versiyon olmak üzere, toplam 12 şarkının yer aldığı albümde, birbirinden güzel ve dinleyenlerin kendi hayatlarından kesitler bulacağı slow şarkıların yanı sıra, dinlerken volume açtıracak hareketli şarkılar ve Ferdi Tayfur’un klasikleşmiş eseri, ’Huzurum Kalmadı’ nın cover versiyonu bir araya gelince Gülşah Buzlu devleşiyor…
Albümdeki Eserler 1. “Devleşiyorum” Söz: Engin Doğanay Müzik: Ebru Töriyen 2. “Sarı Çiçek” Söz & Müzik: Elif Nun İçelli 3. “Huzurum Kalmadı” Söz & Müzik: Ferdi Tayfur 4. Geri Dönme” Söz: Elif Nun İçelli, Mert Ali İçelli Müzik: Mert Ali İçelli 5. “Gramaj” Söz & Müzik: Adnan Fırat 6. “Yani Yok Musun” Söz & Müzik: Adnan Fırat 7. “Avrupa” Söz & Müzik: Burak Öksüzoğlu 8. “Toz Toprak Fırtına” Söz & Müzik: Burak Öksüzoğlu 9. “Cemiyet Hayati” Söz & Müzik: Gülistan Ateş 10. “Huzurum Kalmadı” (Remix) Söz & Müzik: Ferdi Tayfur 11. “Gramaj” (Remix) Söz & Müzik: Adnan Fırat 12. “Avrupa” (Remix) Söz & Müzik: Burak Öksüzoğlu
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
29
30
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
31
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber
Eskiden çalı süpürgesi vardı Eski insanlar bu süpürgeyi iyi bilirler, avlularda, ağıllar, mandıralar, sokak süpürmelerinde çok kullanılırdı bu çalı süpürgeleri, ancak şimdilerde eskisi kadar rağbet görmüyor. Yok olmakla yüz yüze gelen kültürümüzden çalı süpürgesinin yapımını Tepebaşı’nda saki Osman Sadrazam’dan öğreniyoruz. ir zamanların çalı süpürgeleri artık köylerde ve belli başlı evlerde bulunuyor. Yıllar öncesinde her evin demirbaşı durumunda olan, avlu ve mandraların temizlenmesi için kullanılan bu süpürgelerden yapanlar da artık çok az. Tepebaşı
B
kendi çocuklarına söylüyormuş öğrenmelerini. Ancak meraklarının olmadığından yakınıyor önce, sonra da “Eski insanlar bu işi daha iyi bilir” diyor ve şimdilerde bu süpürgeye çok fazla da talebin olmadığından yakınıyor. Osman Sadrazam, “Eskiden insanlar hep
Bu bitkilerin birbirlerinden farklılıklarını anlatıyor bizlere. Mesela tülümbenin kokusu varmış dediğine göre, Şapişanın başka bir kokusu varmış süpürürken. macanın kokulu değil sert ve dikenli bir bitki olduğu belirtiyor ve maca süpürgesinin özellikle keçi mandralarını daha iyi temizlediğini anlatıyor. köyü sakinlerinden Osman Sadrazam, 14 yaşından beridir eski bir geleneği sürdürüyor. Dayısından öğrendiği bu işi eskisi kadar sürekli olmasa da hala yapıyor. Ancak onun da endişesi, bu mesleğin artık yok olup gitmesi... Öğren be çocuk... 19 Aralık 1961 doğumlu, aslen Tepebaşılı, 2 çocuk babası olan Osman Sadrazam, rahmetlik dayısından öğrendiği süpürge işini halen yapan ender insanlarımızdan. 14 yaşındayken dayısının kendisine “Öğren be çocuk da hatıra kalır sana” dediğini anlatıyor Sadrazam. Şimdilerde o da
bunlardan kullanırdı.” diyor. O eski günlerin özlemi gözlerinde. En güzel kokan şapişa, en iyi temizleyen maca Tepebaşı’ndaki evinde ziyaret ettiğimiz Osman Sadrazam’la el emeği göz nuru bu süpürgelerden bahsederken yapımında kullanılan bitki türlerini soruyoruz ona. Bitki türlerinin bölgeye göre değişiklik gösterdiğini belirtiyor önce sonra da sıralıyor bitkileri, maca, çalı, şapişa ve tülümbe... diye. Bu bitkilerin birbirlerinden farklılıklarını anlatıyor bizlere. Mesela tülümbenin kokusu varmış dediğine göre, Şapişanın başka bir
kokusu varmış süpürürken. macanın kokulu değil sert ve dikenli bir bitki olduğu belirtiyor ve maca süpürgesinin özellikle keçi mandralarını daha iyi temizlediğini anlatıyor. Sapişayı Koruçam’dan bulduğunu da belirtmeden geçmiyor. En çok da tülümbe kullanıyor Avlularda, ağıl, mandıra, sokak süpürmelerinde çok kullanılan bu süpürgeleri yapmak için doğaya
Artık kimse şinya ile bağlamaz Süpürge yapmayı ilk öğrendiği günlere yolculuğa çıkıyoruz Osman Sadrazam ile ve şöyle devam ediyor anlatmaya: Bana süpürge yapımını rahmetlik dayımdan öğretti. Dayımla tülümbe sökerdik. Dayım öğretirdi bana ve o zaman şinya ile bağlardık. Roji derdik. Bükerdik bağlardık yavaş yavaş öğrendiydim. Ve hiç unutmam dayımdan daha çabuk bağlardım. ‘Ey be çocuk’ derdi
“Ben büyük bağlarım. Eskiden şinya locasıyla bağlardık. Ama o oyalantıdır. Bala ipiyle bağlarım. Yazda daha sağlam olması için taş ile bastırırım süpürgeleri ve sularım. Yazda daha dayanıklı olur süpürgeler. Bir süpürgenin daha dayanıklı olması için bitkileri karışık kullanmak gerekir ve tabii süpürürken de düzgün süpürmek lazım.” atıyor kendisini Osman Sadrazam, örneğin şapişayı en fazla yamaçlarda gölge yerlerde bulduğunu anlatıyor bizlere, aynı zamanda ormanlık arazilerde de bulunduğunu söylüyor. Tabi yıllarca bu işi yaptığı için o yerlerini iyi biliyor. Tepebaşı civarlarında ise daha fazla tülümbe bulunuyormuş söylediğine göre ve o bölgelerde macanın pek fazla olmadığını anlatıyor. O nedenle de kendisinin bu süpürgeleri daha çok tülümbeden yaptığını söylüyor.
bana ‘ustanın mesleğini batırdın, benden daha güzel ve çabuk bağlan’ derdi bana. Artık kimse şinya ile bağlamaz. Şimdi iple bağlarık süpürgeleri. Maca ile tülümbe sağlam olur Sonra da Osman Sadrazam bizlere süpürge yapımını anlatıyor: İlk önce değneğimizi hazırlarız, yabanı harnup ağacından keseriz. Harnup ağacı ya da ardıç ağacı kullanabiliriz. Ama en sağlam ardıç ağacıdır. Değnek eğri ise ateşimizi yakarız
ve biraz pişirip değneğimizi düzeltiriz ateşte. Daha sonra rendeleriz, düzeltiriz değneğimizi. Sonra tülümbelerimizi buluruz ovada ya da ormanda. tülümbelerimizi düzgün bir şekilde seçerek dizeriz. Değneğimizi yere yatırıp tülümbemizin arasına koyarız ve ısbaho ile bağlarız. Tülümbe ile macayı karıştırarak bağlarız. Daha sağlam ve güzel bir süpürge olur. Tülümbeye Baflılar Rumbi derler. “Benim süpürgelerim büyük” Kendisinin yaptığı süpürgelerin en az iki ay dayandığını anlatan Sadrazam kullanmasını bilenlere çok iyi dayandığını anlatıyor. “Ben büyük bağlarım. Eskiden şinya locasıyla bağlardık. Ama o oyalantıdır. Bala ipiyle bağlarım. Yazda daha sağlam olması için taş ile bastırırım süpürgeleri ve sularım. Yazda daha dayanıklı olur süpürgeler. Bir süpürgenin daha dayanıklı olması için bitkileri karışık kullanmak gerekir ve tabii süpürürken de düzgün süpürmek lazım.” diye devam ediyor anlatmaya.. Kendisi de bir tek kardeşine öğretmiş bu işi Osman Bey, başka da biri merak edip öğrenmek için yanıma gitmediğini de belirtiyor üzülerek. Ve kendisinin festivallerde küçük süpürgeler yapıp sattığını ve festivallerde bu işin tanıtımını yapmaya çalıştığını anlatıyor. Yaptığı süpürgeleri de tanesi 15 TL’den satıyor.
32
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
33
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber
MAGEM’den örnek kampanya Gazimağusa Belediyesi bünyesinde özerk bir yönetimle faaliyet gösteren Mağusa Gençlik Merkezi (MAGEM) örnek bir kampanyaya imza attı.
AGEM, Türkiye’deki Dünya Engelliler ve Dostları Gelişim Derneği’yle birlikte “Kapak Toplama Kampanyası” düzenledi. 2 ay gibi bir sürede Gazimağusa ve çevresinde gerçekleştirilen kampanyada, kamu ve özel kurum ve kuruluşların, okulların ve vatandaşların desteğiyle 300 bin adet kapak toplanarak, hem çevrenin korunmasına katkıda bulunuldu, hem de 300 bin kapağa karşılık olarak 20 adet tekerlekli sandalye alındı. Kampanya sonunda alınan tekerlekli sandalyeler Gazimağusa ve çevresindeki ilkokullardan gelen grupların da
M
katılımıyla Gazimağusa Arena’da düzenlenen törenle, Kanser Hastalarına Yardım Derneği, Gazimağusa Devlet Hastanesi, Kemal Saraçoğlu Kanserle Savaş ve Lösemili Çocuklar Vakfı ve ihtiyaçlı kişilere bağışlandı. MAGEM Başkanı Engin Erçelik, törende yaptığı konuşmada, yaşadıkları topluma ve paylaştıkları dünyaya karşı sorumluluğu olduğuna inanan bireylerin oluşturduğu MAGEM’in önemli bir kampanyaya öncülük etmenin haklı gururunu yaşadığını
Gazimağusa Belediye Başkanı Oktay Kayalp
MAGEM’den ÖZEV’e Tekerlekli Sandalye AGEM’in öncülüğünü yaptığı kapak toplama kampanyasında alınan tekerlekli sandalyeler ihtiyaçlı kişilere verilmeye devam ediliyor. Mağusa Gençlik Merkezi MAGEM, tesislerinde düzenlediği yemekli etkinlikte Gazimağusa’daki Özel Eğitim Merkezi
M
(ÖZEV) ile buluştu. MAGEM, kapak toplama kampanyasında elde ettiği tekerlekli sandalyelerden 2 adetini ÖZEV’e bağışladı. MAGEM’in gösterdiği duyarlılıktan dolayı memnuniyet dile getiren ÖZEV yetkilileri, bu konudaki duyarlılığa devam edilmesini diledi.
kaydetti. Erçelik, sağlıklı insanlar yetiştirebilmek için gelişen ekonominin yanında, insani değerleri ön planda tutan, insana değer veren sosyal yapının da geliştirilmesi gerektiğini kaydetti. Erçelik, kampanyanın başarılı olmasındaki en büyük katkının katılımcılar olduğunu kaydederek, Gazimağusa ve çevresini kapsayan bir kampanya olmasına rağmen 300 bin adet kapak toplanarak çok büyük toplumsal sorumluluk örneği gösterildiğini ifade etti.
Kayalp, MAGEM’in manevi değeri çok büyük bir organizasyon gerçekleştirdiğini belirterek, 300 bin kapağı sandalyeye dönüştürme projesinin başarıyla sonuçlandığını söyledi. Kayalp, insanları hayata bağlayan en önemli unsurun sevgi olduğunu belirterek, Kıbrıs Türk halkını da bugüne kadar sevginin ayakta tuttuğunu, kampanyanın da toplumun bütün kesimlerinde engelli vatandaşlara duyulan sevginin sembolü olduğunu belirtti.
Gazimağusa Belediye Başkanı Oktay
Dünya Engelliler ve Dostları Gelişim Derneği temsilcisi Nedim Kılıç da yaptığı konuşmada, kampanyaya verilen desteğe teşekkür ederek, “engellilerin önündeki engellerin kaldıralım” çağrısı yaptı. Kılıç, salondaki çok sayıda ilkokul öğrencisini göstererek, “Minik yavrularla engelleri aştığımızı görüyorum” diyerek, MAGEM ve Gazimağusa Belediye Başkanı Oktay Kayalp’a engellilere sahip çıktıkları için teşekkür etti. Nedim Kılıç, kampanyayla ilgili olarak, “Bir avuç tohum saçtık, binlerce çiçek açtı” ifadelerini kullanarak, engellilere acınmamasını, önlerindeki engellerin ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Dünya Engelliler ve Dostları Gelişim Derneği temsilcisi Nedim Kılıç
34
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Tahri
Ayios Philon Kilisesi iliseye adı verilen Philon, 4. yüzyılda Karpaz bölgesinde yaşayanları Hristiyanlaştıran psikoposun ismidir. Bu kilise, Dipkarpaz (Rizokarpazo) köyünün kuzeyinde, deniz kıyısında yer almaktadır. 5. yüzyılda inşa edilen kilisenin yer aldığı bu alan, ilk kez Fenikelilerin yerleştiği antik Karpaz kentinin bulunduğu yer olup, kilise Hellenistik ve Roma dönemi kalıntıları üzerinde yer almaktadır. Üç bölümden oluşan bir apsise ve kubbeye sahip olan kilisenin orjinal zemini mozaiklerle kaplı idi. 802 yılında Arap saldırıları sırasında tüm kentle birlikte kilise de tahrip edilmiş, 12. yüzyılda yeniden inşa edilmiştir. Bu yapının tabanında renkli taşlardan mozaikler bulunmakta ve bir sarnıç ve vaftiz odası da yer almaktadır.
K
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
35
36
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber
Hayatı renklendirmenin Hayatı daha yaşanabilir kılmanın bir yoludur bahçe ve çiçeklerle meşgul olmak, hele bir de kendi yarattığınız ve rengarenk çiçeklerle süslediğiniz bir bahçeniz varsa çok daha şanslısınız... üyük şehirlerdeki nüfus yoğunluğu ve yer darlığı nedeniyle blok apartman katlarında oturma zorunluluğu doğdu elbette. Birçoklarımız doğadan uzak kaldık yaşamın getirdiği şartlarla birlikte. Kimilerimiz katlarda yapılan camekanlarda yetiştirilen ya da sadece saksılarda büyütülen çiçek ve fidanlarla doğaya olan gereksinimimizi az da olsa giderebilirken, elbette en şanslılarımız çiçekler ve ağaçlarla kendi dünyasını yaratma imkanını yakalayanlar oldu.
B
Bahçe düzenlemelerine önem arttı Son dönemlerde bulunduğu ortamı güzelleştirmek ve kendi bahçesini yaratmak adına bahçe düzenlemelerine daha önem verir olduk. Bununla birlikte de ülkemizde çiçek ve özellikle süs bitkileri satan dükkanlar da çoğaldı. Artık her köşe başında yüzlerce çeşit ve renkte çiçek ve bitkileri bulabile-
ceğimiz birbirinden özel yerler bulunuyor. Bunlardan bir tanesi de Salamis yolu üzerindeki Romantic Garden Centre. Sıradan çiçekçi dükkanından çok farklı Romantic Garden Centre’de, sıradan bir çiçekçi dükkanından farklı olarak, insanı bambaşka bir dünyaya götüren bir bahçe yaratıldı. Birarada belki de hiç görmediğimiz çeşitte kaktüsler, bu bahçenin en dikkat çeken bitkilerinden. Bunun yanında mevsimlik çiçekler, dekoratif bitkiler ve ağaç türleri de büyük bir özenle yetiştirilerek, yine özenle düzenlenen bu harika bahçe içerisine yerleştirilip satışa sunuluyor. Bu iş keyif işi 2004 yılından buyanadır çiçekçilikle uğraştıklarını belirten Romantic Garden Centre sahibi Seyyal Küçüksu, Salamis Yolu’nda 2007 yılında açtıkları
37
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber
bir başka yolu dükkanlarının onların yaşamında büyük bir öneme sahip olduğunu söylüyor. Yaptıkları işten büyük keyif aldıklarını anlatan Seyyal hanım, bu işe de çiçekleri ve bahçe düzenini sevdikleri için başladığını belirtiyor. Şu anda burada 200-300 çeşit çiçek ve bitkileri bulunduğunu belirten Seyyal hanım, esas olarak kaktüs yanında meyve ağaçları, mevsimlik bitkiler ve çiçekler de bulunduğunu belirtiyor. İnsanlar kendi bahçelerini yaratıyorlar Bahçelerinde 50 kuruştan başlayan ve bin 500 TL’ye varan fiyat aralığında bitkiler bulunduğunu belirten Seyyal hanım kaktüs arajmanları, arajmanlar, buket, bahçe dizaynı konularında da hizmet verdiklerini söylüyor. Birçok insanın artık kendi bahçesini yaratmayı tercih ettiğini ifade eden Seyyal hanım, çiçek ve bitki yetiştirmenin büyük bir özen ve bakım istediğini anlatıyor. Sevdiklerini mutlu etmek için çiçek alıyorlar Bunun yanında özel günlerde çiçekçilere olan ilginin büyük bir oranda arttığını da anlatan Seyyal hanım, “İnsanlar sevdiklerini mutlu etmek için onlara çiçek alıyorlar. Örneğin Sevgililer Günü’nde eskiden yalnızca sevgililerine çiçek alırlardı, artık sevdikleri insanlara alıyorlar. Bu da güzel birşey” diyor.
38
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber
Huzuru Davlos’ta keşfedin Rutin hayatın sıkıcılığından uzaklaşıp, sonsuz özgürlüğün ve huzurun yamacında oturmak ve temiz havayı içine çekmek Davlos kadar uzak... Son günlerin gözde mekanı Davlos, el değmemiş güzellikleri, gizli kumsallarıyla mavi ve yeşilin kesiştiği noktada.
Davlos’un sakin kıyılarında hem bedenini hem de ruhunu dinlendirmeye gelenler arasında ailesi ile birlikte balık avlamaya gelenler de bulunuyor. Özellikle hafta sonları bu kıyılar doğa tutkunlarına ev sahipliği yapıyor.
Kıbrıs kültüründe özellikle kırsal kesimlerde yaşayanlar ovalarımızda yetişen yabani ıspanak, pırasa, dikenli ot çeşitleri (hostes, yumurta otu, kapar, kaya koruğu (girdama), lapsana (hardal otu), kazayağı, ayrelli(kuşkonmaz) gibi doğal ürünleri toplayarak mutfaklarına taşıyorlar. Davlos’ta da bu bitkileri toplamak için gelenler gözlerden kaçmıyor.
Eşine az rastlanılan deniz ve kumsalları ile tatilcilerin rabet gösterdiği Davlos’ta gizli koylar muhteşem bir güzelliği gözler önüne seriyor
damızın her köşesinde her mevsim gözler önüne serilen güzelliklerle yeni bir keşif ve heyecan hissetmek mümkün. Kantara Kalesini‘nin altında Girne‘nin yanında küçük bir köy olan Kaplıca eski adıyla Davlos da, inanılmaz doğa güzellikleriyle adamızın bir başka cennet köşesi. Yeşil ve mavinin, aynı zamanda tarihi yapıların oluşturduğu gör-
A
sellik, yerli ve yabancıların doğa sevgisiyle buluşuyor. Ilık kış günlerinde de sakinlik ve huzuru arayanlar soluğu el değmemiş ve bozulmamış doğanın olduğu bu noktada alıyor. Gün geçtikçe ilgi çekiyor Yaptığımız kısa araştırmalara göre, Kaplıca’da nüfusun tamamı 1975 Trabzon göçmeni ailelerden
oluşuyor. Kaplıca köyündeki bireyler geçimini balıkçılık, tarım ve hayvancılık, inşaat sektörü ve kamu hizmetlerinden sağlıyorlar. Burası, yerli ve yabancı yatırımcıların son yıllarda yapmış olduğu bazı yatırımlar ile birlikte Kuzey Kıbrıs genelinde gün geçtikçe daha çok tanınan bir yerleşim bölgesi durumunda.
Eşine az rastlanan deniz ve dağ manzarası Eşine az rastlanılan deniz ve kumsalları ile tatilcilerin rabet gösterdiği Kaplıca’da; 1 otel (Mavi Hotel), 2 Balık & Kebap Restorantı (Kaplıca Palmiye Restorant -Kaplıca Beach Restorant), 2 market (Baş Market-Gençkal market), 2 kahvehane (Muhammed Demir
Kahvehane-Muhtarlık Kahvehane), 1 Hırdavatçı (Osman Gürsoy Yapı Market) ile birlikte 1 de marangoz (Kaplıca Wood&Metal ) bulunuyor. Eşsiz dağ ve deniz manzarasına sahip Kaplıca Köyü’nün Lefkoşa uzaklığı 92 Km, Mağusa’ya 52 Km, İskele’ye 25 Km, Büyükkonuk’a 12 Km, Kantara’ya 5 Km ve Girne’ye 56 Km uzaklıkta.
39
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Haber
Vatanım benim sevdamdır Kuzey Kıbrıs’ın başarılı sanatçılarından 3 bin adet şarkı sözü bulunan ve geçtiğimiz günlerde “Günaydın’ ve ‘Afrodit’ şarkılarına klip çekerek adından bir kez daha söz ettiren Fahriye Özay North Cyprus UK’e konuk oldu. lkemizin başarılı sanatçılarından 3 bin adet şarkı sözü bulunan Fahriye Özay’la çalışmaları, yaşamı ve hayat görüşü hakkında kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Son günlerde Afrodit’in 7 şarkılı CD’si için stüdyoya giren ve geçtiğimiz günlerde aynı albümü için ‘Günaydın’ ve ‘Afrodit’ şarkılarına klip çeken Fahriye Özay’ın, şimdilerde öykülerle karışık şiir kitabı yolda ve güzel sanatçı çok yakında yüzme dalında yeni bir süpriz hazırlıklarında.
Ü
O bir Kıbrıs aşığı Fahriye Özay tam bir Kıbrıs tutkunu, her fırsatta yurt dışına giden sanatçı gittiği her yere ülkesinin güzelliklerini de götürüyor. Yazdığı sözlerde ve kliplerinde de çoğu zaman Kıbrıs’ı anlatıyor...Kıbrıs’ın Afrodit’i olarak da bilinen güzel sanatçı, son CD’sinin adını taşıyan “Afrodit” adlı parçaya Baf’ta klip çekerken, ardından da “Günaydın” şarkısına klip çekti. Bu klipte bir öğretmeni canlandırdı... Büyükhan’ın eşsiz ortamında gerçekleştirdiğimiz söyleşi esnasında
“Günaydın” şarkısının sözlerini mırıldanıyor bizlere Farhiye Özay. “Güleryüzlü insanları özledim. Kazasız belasız günleri özledim. Güneşin en güzel doğduğu ülkeden günaydın...” 10 yaşındayken kraliçe seçildi Başarılı sanatçı “Herkes herşey olabilir ama sanatçı asla” diyor. Ailesinin en küçük ferdi olarak dünyaya gözlerini açan Fahriye Özay, müzik tutkunu bir baba ile sazın üstadı iki abiye sahip olduğundan, müziğin içine doğmuş. Henüz 10 yaşında Müzik Kraliçesi seçilip aynı yıl öğretmenlerinin arzusuyla ilk şiirini yazmış ve 14’üne geldiğinde ilk bestesine imzasını koymuş. Güzelyurt Musikî Cemiyeti’nde koro içinde ve solo söylemeye başlamış ve başarısını o dönemlerde de gözler önüne sermiş. O dönem Kültür Bakanlığı’nda çalışan Merhum Fatih Dölek’ten dersler alan Fahriye Özay, 1997’de Yılın Sanatçısı ve 1998’de En Çok Üreten Sanatçı seçildi. Güzelyurt insanını seviyorum 3 bin kadar şarkı sözü yazdığını belirten sanatçıya nereden ilham
aldığını soruyoruz. Duygusal bir edayla ona şarkı sözü yazdıran duygularını anlatmaya başlıyor. Ardından da yaşadığı bölgedeki insanlara kucak dolusu sevgiler gönderiyor...“Kuru bir yaprak, ağlayan bir çocuk, mutlu bir çift en büyük ilham kaynağım. En fazla da Güzelyurt’taki evim. Güzelyurt insanını çok seviyorum. Güzelyurt insanının saf ve temiz duygular beslemesi, bir takım şeyleri paylaşmalarını seviyorum...” Herkes eline kova süpürge alsın Pozitif tavırlarıyla dikkat çeken sanatçı, roportajımızı okuyan herkese mesaj veriyor. “Hayat her gün süprizlerle dolu. Yarının ne getireceği bilinmediği için insanımıza güzelliklerle dolu bir dünya dilerim. Huzur, bereket ve tanınma Kıbrıs insanımızın üzerinde olsun. Sizleri seviyorum.” Son olarak da bir arzusundan bahseden ve çevresine duyarlılığı ile tanınan Özay, çevremizin bir an önce kökten temizlenmesine çağrıda bulunuyor. Herkesi evine kova süpürge almaya davet ediyor. Her insanın bir ağaç dikmesini ve sonsuza kadar yaşatmasını istiyor.
40
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Teknoloji
Telefon görünüşte bir çadırı anımsatıyor! aber, Birçok farklı cep telefonu tasarımı görmüş olabilirsiniz ama eminiz hiçbiri bu kadar “uçuk” değildi. Bu konsept telefonun adı Flip ve tasarımcı Kristian Ulrich Larsen tarafından düşünülmüş.
H
Üç ekranlı şekilde görülen bu Android telefon aslında ilk bakışta bildiğiniz akıllı telefonlardan farklı değil. Ancak özelliği sayesinde bir çadır gibi, 3 ekranlı şekilde açılabiliyor. Hatta isterseniz bu akıllı telefonu bir kitap gibi katlayıp cebinize yerleştirebili-
yorsunuz. Flip’in her ekranı Super AMOLED ve Gorilla Cam adı verilen çok dayanıklı bir camın arkasında gizli. Telefonun bir yerlerinde saklı bir şekilde duran QWERTY klavyenin de varlığından sizleri haberdar edelim.
Apple’ın yeni J oyuncağında müthiş özellik Apple’ın yeni oyuncağı, kimsenin beklemediği dev bir özellik ile birlikte gelecek!
aponya’dan Kanteidan Blog’un haberine göre; Apple yeni iPod Touch’ında gözlük gerektirmeyen üç boyutlu teknoloji kullanmaya hazırlanıyor. Blog’da adı açıklanmayan bir kaynağın yaptığı açıklamaya göre, Apple küçük ölçekli 3D LCD ekran siparişi verdi. iPod Touch’ın son halinin kullanıcının yüzünü takip edebilen bir sisteme sahip olması da bekleniyor. Takip sisteminin üstesinden ise iPod Touch’ın önündeki kamera gelecek. Şu anda hiçbir somut bilgi olmasa da Apple’ın 3D teknolojisine uzak olduğunu söylemek oldukça güç. Fiirma 2006’dan bu yana 3D üzerine birçok patent başvurusunda bulundu. Ancak bir de Apple’ın yere oldukça sağlam bastığını da hatırlamak lazım. Firmanın denenmemiş bir teknolojiyi bu denli çabuk ürünlerinde kullanıldığı daha önce görülmemişti. Tabii Apple’ın her yıl Eylül ayında yeni bir iPod açıklama geleneğine kadar önümüzde 7-8 ay olduğunu da düşünmek lazım.
Fecebook ‘gerçeklerden uzaklaştırıyor Sayıları her geçen gün artan akademisyenler sosyal paylaşım sitelerinin insanları birbirine bağlamadığını, aksine gerçeklerden uzaklaştırdığını söylüyorlar. merikalı ünlü bir sosyoloğa göre insanların çılgınca Twitter ve Facebook üzerinden, ya da mesajlaşarak iletişim kurmaları aslında bir tür modern cinnet hali. MIT’de profesör olan Sherry Turkle’ın, bilgi çağını eleştirdiği “Alone Together” (Birlikte Yalnız) adlı kitabı, sosyal paylaşım sitelerinin en çok tutulduğu ülke olan ABD’de sansasyon yarattı. Katıldığı bir TV programında insanların cenazelerde Iphone’larını kontrol ettiklerini söyleyen Turkle, “Artık hepimiz istediğimiz gibi yaşamaya elveda diyoruz” dedi. Turkle’ın tezi basit: teknolojinin yaşamlarımızı hakimiyeti altına alarak bizlerin daha az insan olmasına yol açma tehlikesi var. Bizleri daha iyi iletişim kurduğumuz aldatmacasıyla aslında gerçek dünyanın kötü bir taklidi olan sanal gerçeklikte insani etkileşimlerinden uzaklaştırıyor. Turkle’ın kitabı bu konuda yazılan tek kitap değil.
A
Amerika’da aydınlar bazı modern iletişim değerleri ve yöntemlerinin kabul edilmemesi ya da kullanılmaması çağrısında bulunuyorlar. Ohio Kent Üniversitesi’nde eğitim uzmanı olan Profesör William Kirst, “Bu büyük bir tepki. İnsanların kullandığı farklı iletişim yöntemleri artık insanları korkutmaya başladı” dedi. Modern iletişim yöntemleri İngiltere’de de tepki çekiyor. James Harkin geçtiğimiz yıl yayımlanan “Cyburbia” adlı kitabında modern teknoloji
dünyasında yaptığı araştırmada bulduğu bazı tehlikeli olasılıklara dikkat çekiyor. Aslında teknoloijiye ve siber dünyaya karşı olmayan Harkin, yeni teknolojik çağda endişeye neden olacağı kadar memnuniyet durulacak birçok neden olduğu sonucuna varıyor. Bu arada son günlerin başarılı filmi “The Social Network” un da,Facebook’un gerçek dünyaya ayak uydurmakta başarısız olan biri tarafından yaratılmış olduğuna dikkat çeken üstü örtülü bir eleştiri olduğu belirtiliyor.
İtalya’dan yeni Ferrari FF Ferrari’nin merakla beklenen konsepti FF tanıtıldı. 2011 Cenevre otomobil fuarı sırasında sergilenecek olan araç bir shooting brake. 458 Italia, 612 Scaglietti ve 599 GTB Fiorano’nun tasarım özelliklerini birleştirmiş olan otomobilin çizimleri, diğer Ferrari modellerinde olduğu gibi Pininfarina tarafından yapılmış. sahip olduğu kıvrımlar ve shooting brake şekliyle BMW‘nin Z3 Coupé modelini andıran aracın ön yüzü 458’den alınmış gibi dururken arka kısım Lotus modellerini de andırmakta. üzerinde hava
çıkışları bulunan arka tamponunun altına çift katlı difüzör eklenen aracın bagaj kapağıysa oldukça büyük. 4.907 mm boya, 1.953 mm genişliğe, 1.379 mm yüksekliğe sahip olan aracın ağırlığı 1.790 kg. Dört koltuklu ve dört tekerlekten çekişli olan aracın çekiş sistemi, alışılmış dört tekerlekten çekiş sistemlerine oranla %50 ağırlık tasarrufu sağladığından ağırlık
dağılımı %47-%53 olarak korunabilmiş. Bir Ferrari için oldukça büyük bir bagaja sahip olan otomobilin standart bagaj hacmi 450 litreyken arka koltukların katlanması durumunda hacim 800 litreye yükseliyor. 6.3 litre hacimli v12 motoru 660 beygir güç, 683 Nm tork üretebilen otomobilin 0’dan 100 km/s sürate ulaşması 3.7 saniye sürerken maksimum sürat 335 km/s olarak açıklandı.
41
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Moda
Burcunuza göre kıyafet seçin Sevgililer Günü’nde sevdiği kadına en uygun hediyeyi seçmek isteyen erkeklere ve sevdiği erkeği büyülemeyi dileyen kadınlara astrolojiden alınan ilhamla şık seçenekler sunuluyor. Kendisine veya eşine en uygun kıyafeti arayanlar çözümü, hava, su, ateş ve toprak grubu burçlara göre gruplandırılmış.
Sevgililer Günü Ne Giysem...? urçlara göre yapılan kıyafet seçimleri, kadınlara kendilerini iyi ve güzel hissettirmenin yanı sıra kişiliklerini ortaya koyması bakımından da güven veriyor. Bu nedenle Sevgililer Günü’nde, sevdiğiyle özel bir gün geçirmek ve şıklığıyla büyülemek isteyen kadınlar; eşini veya sevgilisini en uygun hediyeyle sevindirmek isteyen erkeklere, özel seçenekler sunuluyor. İşte burçlara göre Sevgililer Günü önerileri:
B
Su grubu: Yengeç, Akrep, Balık Bu grubun kadınları için moda=rahatlık demek. Su grubunun bazı astrologlara göre karşılığı, açık ve gri tonlarında çıtır çiçek desenli koton vual tunik ve bluzlar, eflatun-mor koton tunikler. Pastel
tonlardaki triko bluzlar ve gümüş rengi takılar da su grubu kadınlara yönelik tavsiyeler arasında bulunuyor. Ateş Grubu: Koç, Aslan, Yay Ateş grubundaki kadınlar için şıklığın sırrı kırmızı ve altın sarısı renklerde saklı. Modayı merakla takip eden ve dış görünümlerine büyük önem veren ateş grubundaki kadınlara öneri; ipek saten anvelop tunikler, kırmızı bluzlar, altın sarısı kolyeler. Gold atletli dantel tunikler, yakası gold payetlerle işli ipek sifon tunikler de Sevgililer Günü için sevgilisini sevindirmek isteyen erkeklere tavsiyeler arasında. Toprak Grubu: Boğa, Başak, Oğlak
14 Şubat’a sayılı nü gü m ğu do ın şk A linizle nerede günler kaldı. Sevgi diye alacağınıza olacağınıza, ne he ya kıyafetiniz? i, karar verdiniz. Pek
Kaşmir, bu grubun tercih ettiği kumaşların başında geliyor. Vücudun üstünü saran yünlü kahverengi jarse elbiseler, vizon-siyah karışık desenliler, pamuklu minik bluzlar ve ipek tunikler toprak grubuna önerilen tasarımlardan. Bu tasarımlar kaşmir şallar ve trikolarla da tamamlanabilir. Hava Grubu: İkizler, Terazi, Kova Hava grubu kadınlara Sevgililer Günü için mavi alternatifler sunuyor. Mavi ve saks tonlarındaki koleksiyonda ipek şifondan kadifeye, trikodan yünlü jarselere birçok seçenek bulunuyor. Fuşya şifon-triko karışık modeller de hareketli ve canlı görüntüleriyle tam hava grubuna uygun seçenekler.
evgililer gününü kendi evinizde ya da dışarıda bir mekânda kutlayabilirsiniz. Ana hedefiniz hem tarzınız hem de duruşunuzla sevgilinizi bir kere daha büyülemek olmalı. Elbise, etek ve şorttan olu-
S
şan kıyafet kombinleri “Sevgililer Günü ne giysem?” sorusuna farklı yanıtlar veriyor. Şimdiye kadar sevgilinizin yanında hiç elbise giymediyseniz; o gün giyerek hoş bir sürpriz yapabilirsiniz.
Kuzey Kıbrıs’ı İngiltere’de tanıtıp pazarlayan tek gazete
42
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Köylerimiz Yazı Dizisi 19
Çok zengin bir tarihi var... Ülkenin en güzel köylerinden biri... Hayvancılık öldü.
Büyükkonuk
Komikebir’de otantik Kıbrıs ve Anadolu kültürünün gerçek bir karışımı yaşanıyor günümüzde... Bir yanda eski Kıbrıs evleri, öte yanda Anadolu insanının buna uyumu
Serhat İncirli nce şunu söylemek zorundayım... En kolay yazdığım, en kolay bilgi aldığım köy Büyükkonuk oldu... Neden? Çünkü her köyümüzün; hade her köyün olmasa bile; belediyesi olan her yerleşim biriminin olması gereken enfes bir internet sayfaları var da ondan... Allah, ülkemizde sadece belediyelere değil, hükümete de böyle şahane bir internet sitesi nasip etsin. Duamızı da yaptıktan sonra Komikebir’e, Büyükkonuk’a gelebiliriz... Bilgiler internetten...
Ö
Ayios Fodi Dağı etekleri İskele ilçesinin Mehmetçik Bucağına bağlı olan Büyükkonuk, Girne Sıra Dağları’ndaki Ayios Fodi Dağı’nın güney eteklerindeki ormanlık bir alana kurulmuş bir dağ köyüdür. Kurulu olduğu alan deniz seviyesinden 90 metre yüksekliktedir. Köyün kuzeyi dağ yamacında, güneyi ise düzlükte yer almaktadır. Eskiden resmi kayıtlarda adı Kom-i Kebir olarak geçerken, halk arasında yaygın olarak Gomi olarak bilinmekteydi... Ölü aziz uyanarak “Gomi” demiş! Hristiyanlığın önemli isimlerinden Aziz Auxentios (İksendi) Kıbrıs’ta, Yedikonuk ve Büyükkonuk köylerinin arasında ama Yedikonuk’a daha yakın bir
yerde mağarada yaşamış ve orada ölmüş. Öldüğü zaman Yedikonuklu ve Büyükkonuklu köylüler birbirine girmiş. Aziz’i kim kendi köyüne gömecek kavgası etmişler. Milattan sonra 300’lü yıllardan bahsediyorum... Bunlar kavga ederken, ölü olan Aziz Auxentios, “Gomi” diyerek uyanmış; yani “Buraya” demiş... Oraya gömmüşler ve gömdükleri köye de Gomi adını vermişler... Biz Büyükkonuk dedik, Yedikonuk dedik ama o zaman bunlar yok. Bu isimler, Türkçeleştirme kampanyası sırasında, 1958 – 59’da konan isimler. Ve kimse kusura bakmasın, Osmanlı döneminde Kom - i Kebir adı verilen Gomi köyünün bugün adının neden Büyükkonuk yapıldığı hep kafamı kurcalar. Kebir büyük anlamındadır ve bu ismi büyük olasılıkla Osmanlılar ,köye vermiştir. Türkçe’de bu kelime vardır... Elbette benim haddime değil ama söylemezsem çatlarım; “Değiştirilmesi tamamen saçmalıktır”... Bundan sonra köyden Komikebir olarak bahsedeceğim, beni affedin... Komikebir hep önemliydi Komikebir, şimdilerde bir köy olmakla birlikle, eskiden beri bahçeciliğe olanak sağlayan bol su kaynaklarının yanı sıra geniş bir araziye sahip olması itibarıyle bölgenin en önemli yerleşim merkezlerinden biri olarak bilinmektedir. Arazisi güneydeki Tuzluca
(Patriki – Patrıç) hudutlarından başlayıp kuzeyde denize kadar ve doğu ile güneydoğudaki Yedikonuk (Eftagomi - Eptakomi) , Mehmetçik (Galatya - Galatia), Sazlıköy (Livadya - Livadia) ve Zeybeköy (Ayistad – Ayios Efstathios) hudutlarından başlayıp batı ile kuzeybatıdaki Kilitkaya (Kritya – Kridhia) ile Kaplıca (Davlos) hudutlarına kadar uzanmaktadır. Mağusa’dan uzaklığı 40 kilometre, Girne’den 77.23 km, Güzelyurt’dan 107.8 km, Lefkoşa’dan 128.88 km ve Geçitkale’den 28.09 km’dir.... Eğer gitmemişseniz, hemen bu köye gidin ve gezin Komikebir, Kıbrıs’ın en güzel köylerinden biri, belki de birincisidir. “Kıbrıs’ı yaşamak için Büyükkonuk’a, Komikebir’e gidin” dersem, yanlış bir şey söylemiş olmam... Büyükkonuk Belediyesi’nin şahane bir internet sitesi var demiştik.... Bu sitede köyle ilgili her türlü bilgiyi bulmak mümkün. Nüfus, tarihçe... Herşey... Osmanlı ve İngiliz dönenimde köyün nüfusunun genellikle Türk olduğu bazı İngiliz yazarlar tarafından ortaya atılmış olmakla birlikte, bu bilgilerOsmanlı ve İngiliz Sömürge Dönemlerinde yapılan nüfus sayım sonuçlarıyla çelişmektedir. Şöyle ki: 1831 (H.1246) tarihli Kıbrıs Nufus Defterleri’ne göre Kom-i Kebir’in Müslüman nufusu 26
kişi, Gayri müslim nüfusu 64 kişi olmak üzere toplam nufusu 90 kişi. 1833 (H.1248) tarihli Temettuat Deferi’ne göre Kom-i Kebir’de Osmanlı Türklerine ait 16 hane ev, 2145 dönüm tarla, 13 bağ-bahçe, 2 değirmen-dolap-havuz-kuyu, 5 harup ağacı ve 65 zeytin ağacı bulunurken, Gayri Müslimlere ait 34 hane ev, 1 adet dükkan, 1189 dönüm tarla, 64 bağ-bahçe, 3 değirmen-dolap-havuz-kuyu, 21 dut ağacı, 1 harup ağacı ve 327 zeytin ağacı bulunmaktadır. 6 Nisan 1891 nüfus sayımında nüfusu 740 kişi (Müslüman sayısı 231 kişi, Gayri müslim sayısı 509 kişi. 1 Nisan 1901 tarihli Genel Nüfus Sayımına göre 259 hane ev (iskan edilmiş 233 hane, iskan edilmeyen 22 hane, yapı – building- 4 adet) ve 938 kişi (Müslüman sayısı 283 kişi, Gayri müslim sayısı 655 kişi; Müslüman erkek sayısı 158 kişi, Müslüman kadın sayısı 125 kişi, Rum erkek sayısı 344 kişi, Rum kadın sayısı 311 kişi) 2 Nisan 1911 tarihli Genel Nüfus Sayımına göre 295 hane ev (iskan edilmiş 272 hane, iskan edilmemiş 15 hane, yapı-building-8 adet) ve 1167 kişi (Müslüman sayısı 315 kişi , Rum sayısı 852 kişi ;
Müslüman erkek sayısı 161 kişi, Müslüman kadın sayısı 154 kişi, Rum erkek sayısı 444 kişi, Rum kadın sayısı 408 kişi) 27-28 Nisan 1931 tarihli Genel Nüfus Sayımına göre 359 hane ev (iskan edilmiş 336 hane, iskan edilmeyen 11 hane, yapı-bulding12 tane) ve 1330 kişi (Müslüman 331 kişi, Rum 999 kişi ; Müslüman erkek sayısı 161 kişi, müslüman kadın sayısı 170 kişi; Gayri müslim erkek sayısı 451, gayri müslim kadın sayısı 548 kişi) 10 Kasım 1946 tarihli Genel Nüfus ve Tarım Sayımı’na göre 367 hane ev ve 1325 kişi (Müslüman 379 kişi, Rum 946 kişi) 11 Aralık 1960 tarihli Genel Nüfus ve Tarım Sayımı’na göre 384 hane ev ( 1 odalı 93 tane, 2 odalı 148 tane, 3 odalı 83 tane, 4 odalı 36 tane, 5 odalı 13 tane, 6 odalı 8 tane, 7 odalı 3 tane) ve 952 kişi (Türk 289 kişi, Rum Rum 654 kişi, Ermeni 1 kişi, çingene 8 kişi ; Türk erkek 146 kişi, Türk kadın 143 kişi, Rum erkek 310 kişi, Rum kadın 344 kişi, Ermeni erkek 1 kişi, Ermeni kadın 1 kişi, Çingene erkek 4 kişi, çingene kadın 4 kişi) Nisan 1982 Nüfus Raporu’na göre
43
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Köylerimiz
Çiftçilik durdu... İşsizlik ise Komikebir adıyla da bilinen bu güzel köyü bitiriyor:
nufusu toplam 618 kişi (317 erkek, 301 kadın) 1985 yılına göre resmi olmayan nüfusu 672 kişi. 15.Aralık 1996 sayımına göre nüfusu 779-788 kişi (411-422 erkek ve 366-368 kadın) (Köy nüfusunun yaklaşık olarak % 40’ı köyün yerlisi, % 40’ı Türkiye yerleşiği ve % 20’si güney Kıbrıs göçmenidir) 1 Şubat 2007 sayımına göre nüfus 1132 kişi (573 erkek-559 kadın) olarak sayılmıştır. 1800’lerde Kaleburnu’ndan gelenler Yaşlıların anlattıklarına göre köy çok eskiden bir Rum köyü idi. Ancak 1800’lü yılların ilk yarısında köye Kaleburnu’ndan dört Türk aile gelmiş. Bunlardan Hüseyin Sennaro köydeki Gutsuvendi Mahallesi’ne, Osman Sennaro köyün aşağısındaki Ay.Luga Mahallesine ve Osman Nuri ile Mehmet Emin Hoca İstiraga Mahallesi’ne yerleşmişler. Bunlara daha sonra gelenler de eklenmiş. Son olarak Alanya’dan gelip yerleşenler olmuş. Bunlardan biri de Abdullah Efendi idi. Abdullah efendi Alanya’dan geldikten sonra okumuş bir kişi olduğundan köyleri gezmiş ve son
olarak da bu köye gelip hem öğretmenlik, hem de hocalık yapmaya başlamış. Köyde kaldığı sürelerde burasını çok beğenmiş. Köylüler de onu çok sevdiklerinden sırf ellerinden kaçırtmamak için onu zengin biz kız olan Büyükkonuklu Hayriye hanım ile evlendirmişler. Kutup Efendi (Kutup Osman Abdullah) ile Emin Kadın olarak anılıp hatırlanan iki çocukları olmuş. Kutup Efendi’yi babası okutmuş. Ancak bir gün sınıfta dersi bilmediğinden Abdullah Efendi onu kaptığı gibi yere vurmuş. Hocaya ne yaptığı sorulunca “Onu ya el beğensin, ya yer beğensin” yanıtını vermiş. Kutup Efendi tahsilini tamamladıktan sonra bölgenin çok sevilip sayılan bir imamı ve “Komi Kebir Büyük Konuk Camii Şerifi Başkanı” olmuş. Çevre köylerin ölülerini gömme işlerinin yanı sıra yıldız falına da bakarmış. Aliye Hanım adında bir kadınla evlenmiş ve Hayriye ile Eşmene adında iki kızı olmuş. 1962 yılında vefat eden Kutup efendinin ava çok düşkün olduğu ve horozlu bir tüfeğinin bulunduğu hala daha hatırlanmaktadır. 1800’lerde doğanların listesi Osmanlı İdaresi’nden İngiliz
Ali Güney
Adem Yel
Mustafa Arıoğlu
Ali Sanatkar
Mustafa Çatalkaya
Şaban Şimşek
İdaresi’ne intikal eden bir Doğum kütüğünün 1-38’inci sayfalarında, 1800’lü yıllarda doğan sadece Büyükkonuklu erkeklerin adları ile doğum tarihleri belirtilmektedir. Bu isimlerden çoklarının hatırlanmaması ve/veya nesillerinin halen köyde bulunmaması itibarıyle İngilizler’in adayı ilhak ettikleri 1914 yılından sonra ve özellikle de 1923-1924 yıllarında Türkiye’ye göç ettikleri tahmin edilmektedir. Doğum yıllarıyla birlikte doğum kütüğünde adları kayıtlı olanların bazıları şunlardır: Kasım Youssouf (1812), Patsali İsmail Hakkı (1832), Salyari Mustafa Halil (1834) ve oğlu Halil Salyari Mustafa (1864), Ruso Halil İsmail (1807), Mehmet Hüseyin (1822) ve oğulları Halil Mehmet (1850) ile Hüseyin Mehmed (1854), Mandjari Hassan İbrahim (1818), İbrahim Ahmed (1869) ve oğlu Hüseyin Ahmet (1872), Mandjari Hüseyin Halil (1846) ve oğlu Durmuş Mandjari Hüseyin (1867), Kuzguni Mustafa Halil (1841), Dekari Hasan Ömer (1845), Abdulhamit Ahmet (1832) ve oğulları Hüseyin (1856), Ahmed (1856), Musa (1861), Mustafa (1869) ve Mehmed (1875), Kasım Hüseyin (1865), Andrioti Mehmet Yusuf (1827), Mavri Ahmet Süleyman (1829), Deveci Tello Ahmet Mehmet (1824), Osman Osmano Mustafa 1812), Kahveci Mındık Abdoulhamid (1807), Kör Osman Hassano (1812), Fellah Mustafa Hasan (1818), Kavaz Hasan Kara Mustafa (1852), Seid
Mehmet Mustafa (1868), Hacı Hasan Amed (1817), Gül Ahmet Hüseyin (1873), Zenci Ali Abdullah (1843) ve oğlu İbrahım Zenci Ali (1871), Kara Hasan Hüseyin (1842), Mulla Hasan Emir Ali (1817), Zenci Seid Abdullah ((1827), Zenci Mercan Abdullah (1843), Yaryari Hasan Abdullah (1837) ve Yusuf Arnavut Ali (1845). Genç ve çok çalışkan bir başkan Gerçekten Büyükkonuk’tan bahsetmek ve bunu bir tek güne sığdırmak kolay değil... Köyde yapılan “eko turizm”den mi bahsedelim. Genç ve başarılı belediye başkanından mı? Daha köyün sorunlarına da gelmemiz lazım... Neyse önce başkanı tanıyalım... Başkan, Sezai Sezen... 1971 yılında Türkiye’nin Adana ili Feke ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Adana Kozan’da tamamladı. Anadolu Ünüversitesi İşletme Fakültesininden lisans diplomasını aldı. Şahsına ait kolonya imalat atölyesi vardır ve Karpaz Ekmek fabrikasının ortaklarındandır. Evli iki çocuk babasıdır. 25 Haziran 2006 tarihinde bağımsız olarak katıldığı belediye seçimlerinden Büyükkonuk Belediye Başkanı seçildi ve o tarihten beri de bu görevini başarı ile sürdürüyor. Köylü ne diyor? Köy ve civarında onlarca tarihi yer ve doğal güzellik görülmesi gerekenler arasında... Gidin, evet hemen gidin demekten başka bir
şey ne derim ne de yazarım... Peki şu anda yerlisi, Türkiyelisi, Baf göçmeni ile bin 200 nüfuslu yaklaşık 850 seçmenli köyün sorunları neler? Biraz da onlardan bahsedelim... Köylülerin kendi ağızlarından aktarıyorum... Halil Güney: Gençlerin işsizliği en büyük sorundur. Eko turizm köyü olduğumuz için gençlere arsa vermediler. Ev yapacak yeri olmayan gençler de köyden göç etti. Gençlere arsa verilmeli. Adem Yel: Arsa verseler ne olacak? 18 bin sterlin arsa parası isteyecekler. Sadece köyde değil tüm ülkede en büyük sorun siyasi iradeye güven kalmaması, siyasi iradenin itibarını kaybetmesidir. İkinci en büyük sorun ise ülkenin geleceğinin belirgin olmamasıdır... Mustafa Arıoğlu: Hayvancılık öldü... Herkes işsiz kaldı. Köyde en büyük sorun işsizliktir. Ali Sanatkar: Köyün Güney kısmı eskiden Rum bölgesiydi. Köyümüzde en büyük sorun işsizliktir. Gençler işsizdir. Hükümet üretimi bitirdi. Çiftçilik öldü. Hayvancılık bitti. Köyde sosyal faaliyetler eksiktir. Biz bir dernek kurduk, dernek binamız elimizden alınmıştır... Mustafa Çatalkaya: Köyde ilkokulumuz var ama eğitim sıfır. Sınıf eksik, hoca eksik. Zenginler çocuklarını Mağusa’ya gönderir, fakirler köyde okutur. Köyde gençliği tutamıyoruz. Göç ediyorlar. Şaban Şimşek: Köyde ne sağlık ocağı, ne düğün parkı ya da salonu ne de çocuk parkı var. Belediye de bu konuda birşeyler yapmalı.
44
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
In The District Court Of Kyrenia Action No: 1446/2010 Between: Tuğçe Kortan, of capacity as legal and authorized attorney of William Louis Robertson Plaintiff Of Mustafa Çağatay Ave., Döveç Site, Block 6, Flat 2, Kyrenia And 1- Nicola Jane Poole Defendants Of 8 Ortans Street, Alsancak, Kyrenia 2- ‹nci Erkanat Of Esentepe Street, Esentepe, Kyrenia 3- Orhan Başaran Of Gül Street, No. 5, Yarköy, ‹skele 4- Spanish Turtle Bay Propewrties Ltd. Of Atatürk Ave., No. 124, Kyrenia 5- High View Investment Ltd. Of Ali Özkan Alt›n›ş›k Street, Mount View Villas, No.4, P.O.Box 16, Esentepe, Kyrenia This action of above given number and title coming on for hearing in the presence of Advocate Hasan Özkök for advocate of plaintiff Upon scrutiny and examination of ex parte application of counsel of plaintiff Advocate Özge Bengüsu dated 06.01.2011 and the affidavit annexed thereon This Court DOTH ORDER that Together with this Order, - One of each of the true copies of writ of summons of the action and as translated into English be served to Defendant No.1 by means of publishing for one time in the newspaper of title ‘North Cyprus UK’. - Following the serving to be performed as indicated, Defendant No.1 be free to file a memorandum of appearance within 30 days. - In case of failure of Defendant No.1 to enter an appearance within the indicated period, Plaintiff be free to proceed with his action in absence of Defendant No.1. and - An official copy of other applications concerning the action be served to Defendant No.1 by posting on the Court Notice Board for a period of 3 days. and - The serving to be performed in this form be deemed to have been duly served to Defendant No.1. Given this 14th day of January 2011 Drawn up this 20th day of January, 2011 Signed Talat Usar Senior District Judge
GAZİMAĞUSA KAZA MAHKEMESİNDE.
Plaintiff’s address for service is(d) Mustafa Çağatay Ave. Döveç Döveç Site, Block 6, Flat 2, Kyrenia And take notice that in case of your failure to be present in Court on the above mentioned day the plaintiff may proceed in the action and Judgment may be given in your absence. Filed and sealed on this Tuesday, 18th day of May, 2010.
Registrar Adv. Özge Bengüsu (f) Counsel of Plaintiff
(S.M.A. exceeding 100,000.-TL) No:1 – WRIT OF SUMMONS (O.2 R.1) In The District Court of KYRENIA Action No: 1446/2010 Between: Tuğçe Kortan, of capacity as legal and authorized attorney of William Louis Robertson Plaintiff Of Mustafa Çağatay Ave., Döveç Site, Block 6, Flat 2, Kyrenia And 1- Nicola Jane Poole Defendants Of 8 Ortans Street, Alsancak, Kyrenia 2- ‹nci Erkanat Of Esentepe Street, Esentepe, Kyrenia 3- Orhan Başaran Of Gül Street, No. 5, Yarköy, ‹skele 4- Spanish Turtle Bay Propewrties Ltd. Of Atatürk Ave., No. 124, Kyrenia 5- High View Investment Ltd. Of Ali Özkan Alt›n›ş›k Street, Mount View Villas, No.4, P.O.Box 16, Esentepe, Kyrenia To the defendant (a) This is to command you that you enter an appearance in an action entered by plaintiff (a) against you within ten days (c) as of the service of this writ of summons to you. The plaintiff’s claim in the action is set out in the Statement of Claim of this writ of summons.
-İleDavalı/M-aleyh: 1- Remzi Mirat n/d Remzi Ahmet, Elmas Tabya Sokak, No.8, Mağusa. 2- Meryem Mirat n/d Meryem İncilay Mirat, Elmas Tabya Sokak, No.8, Mağusa.
STATEMENT OF CLAIM A- A Court Order and/or Judgment to be given for cancelling and/or rendering as null and void the title deed transfer processes to Defendant No.4 of immovables which are registered under title No. 4307, Plot No. 187/40/1; Sheet/Plan XIII.20.E1 by Defendant No.1 by corrupting the will of Plaintiff and/or unjustly and/or by fraud and/or surpassing his authrity and/or although aware of it to be untrue, by presenting himself to be the real owner of subject matter of action the immovables and/or by conferring with other defendants and/or by misusing of influence and/or by corrupting their will; B- A Court Order and/or Judgment to be given for cancelling and/or rendering as null and void the title deed transfer processes to Defendant No.5 of immovables which are registered under title No. 1415, Plot No. 304/1; Sheet/Plan XIII.14.W2 and title No. 1413, Plot No. 304; Sheet/Plan XIII.14.W2 by Defendant No.1 by corrupting the will of Plaintiff and/or unjustly and/or by fraud and/or surpassing his authrity and/or although aware of it to be untrue, by presenting himself to be the real owner of subject matter of action the immovables and/or by conferring with other defendants and/or by misusing of influence and/or by corrupting their will; C- A Court Order and/or Judgment to be given in the matter for transfer to the name of Plaintiff, of the immovables in the above paragraphs A and B which are subject matter of sale contracts that Defendant No.1 as counsel of Plaintiff purchased and/or signed on behalf of Plaintiff in his capacity as attorney; D- As alternative to above paragraphs A and B, a Court Judgment to be given in the matter for refunding by Defendant No.1 and/or Defendants to Plaintiff with interest the amount that they collected from Plaintiff for sale considerations of properties which were transferred to Defendant No.4 and/or 5and/or for sale considerations of subject matter of action the properties and/or contracts; E- A Court Order and/or Judgment to be given in the matter for compensation individually and/or together by Defendants the damages incurred by Plaintiff due to transfer by fraudulent and/or conferred conduct of Defendants And/or by surpassing of his authority as attorney by Defendant No.1 to Defendant No.4 and/or 5 of immovables indicated in the above paragraphs A and B; F- Another remedy to be found to be proper by the Court;
Yukarıda sayı ve ünvanı verilen davada, Davacı/Müstedi tarafından Av. İzzet Gilanlıoğlu hazır, Davalı/Müstedialeyhlerin gıyabında, Davacı/Müstedi Avukatının yapmış olduğu 25.01.2011 tarihli tek taraflı istidası ve ona ekli yemın varakasının tetkikinden sonra; İşbu dava altında dosyalanan 22.12.2010 tarihli ihbarlı istida ile işbu emrin Davalı/Müstedialeyhlere tebliği için İngiltere'de Türkçe/İngilizce olarak yayınlanan NORTH CYPRUS UK gazetesinde (1) günlüğüne yayınlanmak suretiyle tebliğine ve işbu tebliğin muadil tebliğ sayılmasına ve yayının yapıldığı tarihten itibaren 30 gün zarfında Davalı/Müstedialeyhlerin itirazname dosyalamakta serbest olmalarına EMİR VERİR. 26.1.2011 tarihinde verildi.
(D.M: 50,000.-TL'dan
Dava No: 285/2009 Davacı/Müstedi: Ertap Onay, 18, Wellington Avenue, N9 0RP, United Kingdom, Londra. -İleDavalı/M-aleyh: 1- Remzi Mirat n/d Remzi Ahmet, Elmas Tabya Sokak, No.8, Mağusa. 2- Meryem Mirat n/d Meryem İncilay Mirat, Elmas Tabya Sokak, No.8, Mağusa. --------------------------------Arasında. YEMİN VARAKASI Ben aşağıda imza sahibi Mağusa sakinlerinden Av. Hediye Özge Doğan, yemin eder ve işbu yeminimle aşağıdaki hususları beyan ederim.
26.1.2011 tarihinde hazırlandı. İmza: Fadıl Aksun Kaza Yargıcı Aslına Uygundur. Mukayyit. /SÇ D.M: 50,000.-TL'dan yukarı) Mağusa Kaza Mahkemesinde Dava No: 285/2009 Davacı/Müstedi: Ertap Onay, 18, Wellington Avenue, N9 0RP, United Kingdom, Londra. -İleDavalı/M-aleyh: 1- Remzi Mirat n/d Remzi Ahmet, Elmas Tabya Sokak, No.8, Mağusa. 2- Meryem Mirat n/d Meryem İncilay Mirat, Elmas Tabya Sokak, No.8, Mağusa. --------------------------------Arasında. Davacı/Müstedi Tarafından İhbarlı İstida: Bütün ilgili taraflar, 2010 yılı ............... ayının ....... 'ci günü sabah saat 8.30'da Mağusa Kaza Mahkemesinde, Davacı/Müstedinin işbu istidasının dinlenmesinde hazır bulunmaya davet olunurlar. Davacı/Müstedinin Talebi şöyledir: A. Yukarıda sayı ve/veya ünvanı gösterilen davada verilen ve ilişikte sunulan 23.12.2009 tarihli Mahkeme Emir ve Hükmü gereğince, davalıların müştereken ve münferiden davacıya olan hükümlü borç ve faizleri ile dava ve istida masraflarının ödenmesi için davalılar adına kayıtlı bulunan Yeni Boğaziçi'nde kâin ve aşağıda tapu ayrıntıları verilen taşınmaz mallarının satılması hususunda bir Mahkeme Emri, Satılması Talep Edilen Taşımaz Malların Tafsilâtı: 1- Davalı No.1 adına kayıtlı; Kayıt No: Pafta/Plân: Parsel: Mevki: Malın Cinsi: Yüzölçümü: Hisse: 888 24/26 353 Y. Boğaziçi Tarla 2.Dönüm Bütün 2- Davalı No.2 adına kayıtlı; Kayıt No: Pafta/Plân: Parsel: Mevki: Malın Cinsi: Yüzölçümü: Hisse: 3577 24/26 107/2/27 Y. Boğaziçi Tarla 1.E- 2200a2 1/2 B. Muhterem Mahkemenin uygun göreceği başka bir hal şekli, ve
G- Legal interest:
C. İşbu istida masraflarıdır.
H- This action with Costs.
İşbu istida, Fasıl 6 Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası Madde 22-52, Hukuk Usulü Muhakemeleri Tüzüğü E.42 N.1,2,3,4, E.48 N.1,2 ve diğer ilgili maddelere dayanır.
Adv. Özge Bengüsu (Counsel of Plaintiff) Advocate Certified true copy Registrar
Davalı No.1, Remzi Mirat n/d Remzi Ahmet, Mağusa. Tarafına. Davalı No.2, Meryem Mirat n/d Meryem İncilay Mirat, Mağusa, Tarafına. yukarı) Mağusa Kaza Mahkemesinde
Advocate N.B. – An appearance may be entered either personally or through an advocate by delivering to the Registrat in (f) The District Court of Kyrenia a memorandum of appearance, and on the same day by delivering to the Plaintiff’s address for service a duplicate of such memorandum dated, signed and sealed by the Registrar. (a) Declare full address, name and occupation of Plaintiff. (b) Declare full address, name and occupation of Defendant. (c) Declare the full name, occupation and address of a person within the Municipal limits of the town or village in which is situated the Registry in which the document to be served may be left. (b) The date will be filled in by Registrar. (c) In case he/she is sued personally delete the words ‘counsel of ................, Advocate’. (d) Declare in which town or village the above (d) written registry is located. N.B. In drawing up a writ of summons Order provision 2 and provisions of claim declaration to be put overleaf of the writ of summons should be abided.
İzzet Gilânlıoğlu (Davacı/Müstedi Trafından Avukat.) Dosya Tarihi: 22/12/2010 Duruşma Tarihi: 20/ 1/2011 (28/2/2011)
Arasında. ---------------------------------
Certified true copy Signed Registrar
Dava No: 285/2009 Davacı/Müstedi: Ertap Onay, 18, Wellington Avenue, N9 0RP, United Kingdom, Londra.
Doğan'nın ekteki yemin belgesinde beyan edilmiştir. İşbu istida Davacı/Müstedi Avukatı İzzet Gilânlıoğlu tarafından hazırlanmıştır. Tebliğ Adresi: 38/103, İlker Karter Caddesi, Mağusa'dır.
İşbu istidanın dayandığı gerçekler Müstedinin vekili Av. Hediye Özge
1. Yukarıda sayı ve ünvanı verilen davada davacı ve/veya müstedinin vekaletname tahtında yetkili vekili olup işbu dava ile ilgili gerçeklere vakıfım. 2. Muhterem Mahkeme 23.12.2009 tarihinde Davalılar aleyhine müştereken ve münferiden vermiş olduğu Hüküm ve Emir ile davacıya 13,000.-Stg.'den ibaret bir meblâğ ile onun üzerinden 23.12.2009 tarihinden tediye tarihine kadar %4 faiz ve 2,592.-TL dava masrafı ödeyeceklerdi. 3. Davalıların Hükümden sonra herhangi bir tediyede bulunmamaları üzerine aleyhlerine 7.10.2010 tarihinde 2579/2010 No'lu menkul emval müzekkeresi dosyalanmıştır. Ancak müzekkere "davalıların ünvanda verilen adreste bulunamadığı gerekçesi ile" icra edilemeden 10.11.2010 tarihinde tarafıma iade edilmiştir. 4. Yapmış olduğum raştırma ve edinmiş olduğum isdihbarata göre, davalıların ünvanda verilen adresteki konutun kendi malları olmadığı ve keza davalıların 19.10.2010 tarihinde yurtdışına çıkış yapıp halen geri dönmediklerini ve dönmeyeceklerini tesbit etmiş bulunmaktayım 5. Davacının avukatı vasıtasıyle Mağusa Tapu Dairesinde yaptığı araştırma ve elde edilen Araştırma Belgesine göre istidanın (A) parağrafında belirtilen (2) adet taşınmaz mal davalılar adına kayıtlı bulunmaktadır. Bütün çabalarıma ve davalılara tanıdığım toleransa rağmen hükümlü alacağımı davalılardan temin imkanım olmadığı ciheti işbu taşınmazların satışı ve satışından elde edilecek meblağın hükümlü alacağımın tatmini için ve/veya adaletin tecellisi için son fırsat ve/veya yegane alternatif olarak gözükmektedir. 6. Davalıların, ünvanda belirtilen adresteki konutun sahibi olmadıkları ve Yeni Boğaziçinde adlarına kayıtlı taşınmaz mal bulunduğunu gösteren her iki davalı adına ayrı ayrı elde edilen 7.12.2010 tarihli Taşınmaz Mal Araştırma Belgeleri ile Davalıların her ikisinin de yurtdışında yaşadıkları ve/veya bulunduklarına dair 21.12.2010 tarihli Muhaceret Müdürlüğü Deniz ve Hava Limanları giriş-çıkış Raporlarını işbu istidanın duruşmasında Emare olarak sunup içerikleri hususunda gerekli tafsilatı sunacağım. 7. Yukarıdakiler muvacehesinde, Hüküm ve Emirde belirtilen alacakların temini için Davalılar adına kayıtlı ve istidanın (A) parağrafında tafsilatı verilen taşınmaz malların satılması için Emir verilmesini talep ve rica ederim. Yemin Eden Hediye Özge Doğan 22/12/2010 tarihinde huzurumda yemin ve imza edilmiştir. Mukayyit.
45
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
D.M. 100,000.-YTL’den Yukarı. Girne Kaza Mahkemesinde
Sn. Meriç Özsöyler n/d . Merich Suleiman, Kolordu Sokak, No:40, Lapta – Girne.
taşınır eşya bulunamadığı için icra edilemeyip geri dönmüştür. İşbu müzekkere masrafı 591.- TL’dir.
D.M. 100,000.-YTL’den Yukarı
4. Davalı/Müstedialeyh, bugüne kadar hükümlü borcuna karşılık herhangi bir ödemede bulunmamıştır. Davalı/Müstedialeyh halen hükümlü borçlu, ben de hükümlü alacaklıyım.
Girne Kaza Mahkemesinde
Dava No: 549/10 Davacı: Elisabeth Von Breitenbunch, Karanfil Sokak, No:4, Çatalköy – Girne. -ile-
Girne Kaza Mahkemesinde Dava No: 549/10
Davalı: Meriç Özsöyler n/d . Merich Suleiman, Kolordu Sokak, No:40, Lapta – Girne. Arasında ——————————————————-—— Yukarıdaki Davacı/Müstedi tarafından İhbarlı İstida
Davacı: Elisabeth Von Breitenbunch, Karanfil Sokak, No:4, Çatalköy – Girne. -ile-
Tüm ilgili kişiler 2010 senesi Aralık ayının 28’ ncı günü sabah saat 8.30’da Girne Kaza Mahkemesinde yukarıdaki Davacı/Müstedinin işbu istidasının dinlenmesinde hazır bulunmaya davet olunurlar.
Davalı: Meriç Özsöyler n/d . Merich Suleiman, Kolordu Sokak, No:4, Lapta – Girne. Arasında
5. Davalı/Müstedialeyh, Girne, Lapta, Koçan No: 5644, Pafta/Harita No: XI / 14 E.2, Parsel No: 507/3, 507/4/1/2’de kain gayrımenkulün kayıtlı mal sahibi olup, 23/07/2010 tarihinde işbu gayrımenkulün tümü üzerine MM 197/10 kayıt numarası ile 12/07/2010 tarihli hükme binaen memorandum kaydedilmiş olup, Davalı/Müstedialeyh halen sözkonusu gayrımenkulün kayıtlı mal sahibidir. (23/07/10 tarihli memorandum belgesi ve 22/11/10 tarihli araştırma belgesi eklidir.)
Dava No: 549/2010 Davacı: Elisabeth Von Breitenbuch, Karanfil Sokak, No 4, Çatalköy, Girne Ile Davalı: Meriç Özsöyler n/d Merich Suleiman, Kolordu Sokak, No 40, Lapta, Girne arasında —————————-
——————————————————-—— İşbu istida ile Davacı/Müstedinin talebi şöyledir: YEMİN VARAKASI A. Davalı/Müstedialeyh adında kayıtlı bulunan Girne, Lapta, Koçan No: 5644, Pafta/Harita No: XI / 14 E.2, Parsel No: 507/3, 507/4/1/2’de kain gayrımenkulün aleni müzayede yoluyla satılması ve satıştan elde edilecek meblağ ile Davacı/Müstedi lehine Davalı/Müstedialeyh aleyhine verilmiş olan 12.07.2010 tarihli hükmün tatmin edilmesi hususunda emir verilmesi. B. Muhterem Mahkemenin uygun göreceği başka herhangi bir emir. İşbu istida masrafları.
Ben aşağıda imza sahibi Girne sakini Elizabeth Von Breitenbuch, yemin eder ve yeminimle aşağıdaki hususları teyit ederim. 1. Yukarıda sayı ve ünvanı verilen davada Davacı, işbu istidada ise Müstediyim. Dava ile ilgili olgulara vakıf olup işbu yemin varakasını avukatımdan aldığım bilgi ışığında yapmaktayım. 2. Muhterem Mahkeme 12.07.2007 tarihinde Davalı/Müstedialeyh aleyhine aşağıda görüldüğü şekilde emir ve hüküm vermiştir. Şöyle ki;
C. İşbu istida Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü E.48 N.1 ve 2, E.42 N.1,2,3, Fasıl 6 md. 22,23, 24 ve 97 ve konu ile ilgili içtihat kararları ile Mahkemenin doğal yetkilerine istinad eder.
a. Davalının Davacıya, 161,000.-STG meblâğ ve bu meblağ üzerinden 12.07.2010 tarihinden tamamen tediye tarihine kadar yıllık % 4 faiz ödemesi
İşbu istidanın dayandığı gerçekler ilişikteki yemin varakasında izah edilmektedir.
b. Davalının Davacıya, 6.000.-Stg zarar ziyan meblağ ve bu meblağ üzerinden 12.07.2010 tarihinden tamamen tediye tarihine kadar % 4 faiz ödemesi
İşbu istida Davacı/Müstedi Avukatı Güneş Menteş tarafından tanzim edilmiştir. Tebliğ Adresi: Namık Kemal Cad. No.4 C Girne’dir. Av. Güneş Menteş Davacı/Müstedi Tarafından Avukat 30 / 11 / 2010 tarihinde dosyalandı. 28 / 12 /2010 tarihine tayin edildi. Mukayyit.
c. Davalının Davacıya, hüküm masrafları dahil, dava masrafı olarak 5.000.- Stg + % 4 faiz + 109.- TL’den ibaret bir meblağ ile onun üzerinden 12.07.2010 tarihinden tediye tarihine kadar %14 faiz + %16 KDV ödemesi. 3. Davalı/Müstedialeyh işbu hükümlü borcuna karşılık herhangi bir ödemede bulunmadığı için aleyhine 27.09.2010 tarihinde taşınır mal müzekkeresi dosyalanmış, ancak Davalı/Müstedialeyhin tasarrufunda
6. İstida konusu taşınmaz malın cinsi Tapu ve Kadastro Dairesinde tarla olarak görülmekle beraber üzerine inşaa edilmiş ancak kaydı yapılmamış bir ev bulunmaktadır. Edinmiş olduğum bilgiye göre Davalının adına kayıtlı bulunan ve Davalı ve ailesinin geçimini sağlaması için gerekli olan diğer gayrımenkulleri işbu satış istidasından muaf tutulmuştur. 7. Satışını talep ettiğimiz gayrımenkul, Davalı/Müstedialeyh’in geçimi için gerekli ve/veya kendisinin ve/veya ailesinin barınması maksatları için ihtiyacı bulunmamaktadır. 8. İstida konusu olup, Davalı/Müstedialeyh adında kayıtlı bulunan Girne, Lapta, Koçan No: 5644, Pafta/Harita No: XI / 14 E.2, Parsel No: 507/3, 507/4/1/2’de kain gayrımenkulün aleni müzayede yoluyla satılması ve satıştan elde edilecek meblağ ile Davacı/Müstedi lehine Davalı/Müstedialeyh aleyhine verilmiş olan 04/09/2007 tarihli hükmün tatmin edilmesi hususunda emir verilmesinin uygun ve adil olacağı kanaatindeyim. 9. En iyi bilgi ve inancıma göre yukarıdaki beyanlarım doğrudur. Yemin Eden
Yukarıda sayı ve ünvanı verilen davada Davacı Avukatı Güneş Menteş’in 28. 12. 2010 tarihli tek taraflı istidası ve ona ekli yemin varakası tetkik ve tezekkür edildikten sonra Davacı Avukatı adına Avukat Gizem Telgrafçioğlu hazır olduğu halde, BU MAHKEME, 30. 11. 2010 tarihli istida ve istidaya ekli yemin varakasının ve işbu emrin bir suretinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yayımlanan ve dağıtımı İngiltere’de yapılan North Cyprus UK gazetesinde bir gün süre ile yayımlanması suretiyle Davalı’ya tebliğ edilmesine ve bu şekilde yapılacak tebliğin Davalıya usulüne uygun tebliğ yapılmış addolunmasına ve tebliğden sonra Davalı’nın 30 gün içerisinde itirazname dosyalamakta serbest olmasına EMİR VERİR. 05. 01. 2011 tarihinde verilmiştir. 11. 01. 2011 tarihinde hazırlanmıştır.
Elizabeth Von Breitenbuch ......./......./2010 tarihinde huzurumda yemin ve imza edildi.
İMZA: İlker Sertbay Kaza Mahkeme Başkanı Aslına Uygundur Mukayit
Mukayyit.
Kuzey Kıbrıs’ı Londra’ya bağlayan TEK gazete…
“Sizin gazeteniz” Duyuru ve ilanlarınız için hemen bizi arayınız Email: zorlucezaroglu@yahoo.co.uk North Cyprus: 0533 863 5341 – UK: +90 7958 352 411
46
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
Sağlık Hazırlayan
Dr Okan Dağlı
‹ç Hastal›klar› Uzman›
dagliokan@gmail.com
21.Yüzyıl Sendromu nedir? Problem: 21. yüzyıl sendromundan şikayetçi olan insanların çoğu sürekli yorgun ve endişeli hissettiklerini savunuyor. İyi bir uyku çekseler bile ertesi gün yorgun olduklarından yakınıyorlar. Bunun bir sonucu olarak gün boyu kahve ya da kola gibi kafein değeri yüksek besinlere ve içeceklere yöneliyorlar. Çözüm: Kafeinden uzak durmaya çalışmak kısa vadede sizi çıkmaza sürüklüyor gibi gelebilir. Ancak 1–2 hafta içinde enerjinizin daha da arttığını fark edeceksiniz. bitkisel çaylara yönelin ve günde en az 8 bardak su içmeye özen gösterin. Problem: Adrenal yorgunluk böbreklerin hemen üzerinde bulunan ceviz büyüklüğündeki salgı bezlerinin aşırı çalışması sonucu meydana gelir. Bu salgı bezleri, stres hormonu olan kortisolü üretmekle görevlidir; ancak sürekli stres altında bulunduğunuzda adrenaller aşırı miktarda yorulacak ve kortisol seviyesi düşecektir. Buna bağlı olarak da stresle baş etme ihtimaliniz azalacak ve kendinize endişeli hissedeceksiniz. Çözüm: Dinlenmek için kendinize zaman ayırmak önemlidir. Bir hobi edinin ya da eğlendiğiniz şeylere odaklanın. Bu aktiviteler kitap okumak, örgü örmek, yürümek, yoga ya da müzikle uğraşmak olabilir. Sadece sizi mutlu edecek ve dinlendirecek aktiviteler olmalıdır. Bu sayede stresinizden sevdiğiniz şeyleri yaparak kolayca kurtulabilirsiniz. Problem: 21. yüzyıl sendromuna yakalanan kişilerin sık aralıklarla nezle ya da grip olduğu ve sürekli bir öksürük şikayeti olduğu biliniyor. Bunun sebebi yüksek stres seviyeniz, dengesiz beslenme ve kendinizi devamlı yorgun hissetmeniz. Bağışıklık sisteminiz bu sebepler doğrultusunda zayıflıyor ve hastalıklara eğiliminiz artıyor.
Çözüm: Alkol ve şeker tüketimine ara vererek bağışıklık sisteminizi güçlendirin, sigarayı bırakan, en az 8 saat uyumaya özen gösterin ve sağlıklı beslenin. Dışarıda yürüyerek geçireceğiniz 15 dakika bile vücudunuza iyi gelecektir… Problem: Son zamanlarda oldukça meşgulseniz bundan eğlendiğiniz zamanlarla da etkilenecektir. Dışarıda arkadaşlarla geçirilen saatler yerine evde uzanıp televizyon seyretmeyi tercih ediyorsanız; bunun tek sebebi stres ve yorgunluk.
Çözüm: Evde otursanız ve uyusanız da o işler kendiliğinden tamamlanmayacak, dışarı çıkıp eğlenseniz de… Mutluluğunuzu ilk sıraya koymayı bilin. Gününüzü istediğiniz şekilde ve elbette işlerinizi aksatmayacak şekilde planlayın. İşten dışarıya adımınızı attığınızda ise sizi başka mutlulukların beklediğini bilin. Yemek yemeye dışarıya çıkmak, gidip sevdiğiniz bir kafede sıcak çikolatanızı yudumlamak emin olun sizi evde uzanıp yatmaktan daha mutlu edecek ve daha dinç hissettirecektir.
Problem: Eğer 21. yüzyıl sendromundan muzdaripseniz bundan ilk etkilenecek şey cinsel hayatınız olacaktır. Artık eşinizle ya da partnerinizle geçirdiğiniz zamandan zevk almıyorsanız, bu sadece stres ve yorgunluğun bir sonucu. Çözüm: Sizi daha iyi hissettireceğini düşündüğünüz alkolden uzak durmaya çalışın; bunun yerine beslenmenize odaklanın. Kabak çekirdeği çinko yönünden oldukça zengindir ve aslında sizi çikolatada olduğundan daha iyi hissettirir.
NORTH CYPRUS UK FEBRUARY 2011
47