6

Page 1


Ocak 2010

Hasan Hastürer, ölümünün birinci y›ldönümünde Reflat Niyazi (Amca) an›s›na yazd›

GAÜ’nün Canterbury’deki aç›l›fl›n› Talat yapt›

“Babutsa tan›t›ld›, Kuzey K›br›s tan›t›ld›”

Haberi 24 -25

Haberi 18

Haberi 8 -9

Tüm okurlar›m›z›n yeni y›l›n› kutlar; sa¤l›k, mutluluk ve esenlikler dileriz…

Ero¤lu, CTCC’nin davetlisi olarak Londra’ya geliyor

Türkan fioray Sarastro’dayd› ondra Film Festivali nedeniyle geçti¤imiz aylarda Londra’ya gelen Türk Sinemas›’n›n ünlü ismi Türkan fioray, Sarastro Restaurant’›n konu¤u oldu. Sibel Niyazi’nin sahibi

L

oldu¤u dünyaca ünlü Sarastro Restaurant’a konuk olan ünlü sanatç›, ilk kez konuk oldu¤u restorana hayran kald›. Bugüne kadar pekçok ünlü sanatç›ya ev sahipli¤i yapan Sa-

rastro Restaurant’ta restoran sahibi Sibel Niyazi’nin ve çal›flanlar›n›n misafirperverli¤i ile karfl›laflan sanatç›, restoran sahibi ve çal›flanlar›yla birlikte objektifimize tak›ld›.

Eylem’in yeni CD’si Boy George ile… ngiltere ç›k›fll› sanatç›lar›m›z aras›nda yer alan Eylem, yeni albüm çal›flmalar›n› tamamlad›. Ocak ay›n›n ikinci yar›s›nda piyasaya ç›kmas› beklenen yeni albümünü bir dönemlerin efsanevi sanatç›s› Boy George ile birlikte seslendiren Eylem’in bu

albümünün ‹ngiltere’de büyük yank› yaratmas› bekleniyor. Konuyla ilgili gazetemize bir aç›klama yapan European Records Palatinium Production sahibi Acar Acabey, Eylem’in yeni albümündeki flark›lar›n› bir dönemlerin efsanevi sanatç›s› Boy George ile birlikte seslendirdi¤ini söyledi. Toplam olarak 3 flark›dan oluflacak olan albümün Mini CD olaca¤›n› kay-

Sahibi: North Cyprus UK Ltd Genel Yay›n Yönetmeni: Zorlu Cezaro¤lu Görsel yay›n Yönetmeni: Onur Mehmet K›br›s Muhabiri: Misli Kad›o¤lu

deden Acabey, yeni albümün Avrupa’da büyük bir yank› yarataca¤›n› söyledi.

KTC Baflbakan› Dr Dervifl Ero¤lu, Londra’ya geliyor. ‹ngiltere K›br›s Türk Ticaret Odas› (CTCC)’n›n davetlisi olarak 3 fiubat 2010 tarihinde Londra’ya gelmesi beklenen Ero¤lu’nun CTCC’nin organize edece¤i bir dizi temaslarda bulunmas› bekleniyor. Konu ile ilgili gazetemizin güvenilir

K

Adres:11 Byron Close, Sydenham, SE26 5SF K›br›s: +90 533 863 5341 Londra: +44 7958 352 411 Mail: zorlu@northcyprusuk.com

kaynaklardan elde etti¤i bilgiye göre KKTC Baflbakan› Ero¤lu’nun ‹ngiltere’de bulundu¤u süre içerisinde CTCC’nin onuruna verece¤i bir geceye kat›laca¤› kaydedildi. Ero¤lu’nun 3 fiubat 2010 tarihinde bafllayacak olan ‹ngiltere ziyareti çerçevesinde Londra’da yaflayan K›br›sl› Türklere yönelik “K›br›s” konusunda bir

konferans verece¤i, sivil toplum örgütleri ve ifl dünyas› ile de biraraya gelece¤i ö¤renildi. Baflbakan’›n ‹ngiltere temaslar› çerçevesinde çok yönlü temas ve incelemelerde bulunaca¤› kaydedildi. Ero¤lu’nun 3 fiubat tarihinde bafllayacak olan Londra ziyaretinin ard›ndan 7 fiubat tarihinde Londra’dan ayr›laca¤› ö¤renildi.

recycle Gazetemizde yay›nlanan foto¤raf, haber ve reklamlar›n her hakk› mahfuzdur

Monthly Magazine

2


Ocak 2010

3


Ocak 2010

K›br›s K›br›s Tarihi daya, baz› tarihçilere göre Avrupa'dan, baz›lar›na göre ise Asya’dan gelen insanlar ayak basm›flt›r. Ada, eski ça¤larda Hititler’den, M›s›rl›lar’a ve Antik Yunanlar’a birçok medeniyetin yönetimine girmifltir. Milattan önce 58 y›l›nda ada Romal›lar taraf›ndan al›nm›fl, ve 350 sene boyunca Roma ‹mparatorlu¤u kontrolünde kalm›flt›r. Milattan sonra 395’te, Bizans ‹mparatorlu¤u’nun bir parças› olmufl

A

ve putperestlikten yavafl yavafl Ortodoks Hristiyanl›¤a kaym›flt›r. _1191 y›l›nda Aslan Yürekli Richard Haçl› Seferleri s›ras›nda adaya yerleflmifl ve daha sonra aday› Templar fiövalyeleri’ne satm›flt›r. 1192 y›l›nda Guy de Lusignan’›n aday› sat›n almas›na izin vermifltir. K›br›s, 1489’da Venedikliler’in aday› al›fl›na kadar Lusinyanlar’›n yönetimi alt›nda kalm›flt›r. _1571 y›l›nda Osmanl›lar aday› fethet-

K›br›s Tarihinin Kronolojik Takvimi: M.Ö. 7000 – 3000 M.Ö. 4,000 - 2,500 M.Ö. 2,700 - 1,050 M.Ö. 1,500 - 1,450 M.Ö. 1,450 - 1,000 M.Ö. 1,200 - 1,000 M.Ö. 1,000 – 850 M.Ö. 850 – 750 M.Ö. 750 – 475 M.Ö. 333 – 58 M.Ö. 58 -M.S. 395 395 - 649 M.S. 649 - 965 M.S. 965 – 1191 1191 – 1192 1192 – 1489 1489 – 1570 1571 – 1878 1878 – 1925 1925 – 1960 1960 1963 1963 1974 1974 1975 1983 1990

Yeni Tafl Devri Bak›r Ça¤› Bronz Ça¤lar› Hititler M›s›r Egemenli¤inin bafllang›c› Salamis, Soli, Marion, Baf, Kurium ve Girne flehir devletlerinin kurulmas› Demir Ça¤› Asurlular Egemenli¤i Asurlular Egemenli¤i, M›s›rl›lar Egemenli¤i, ‹ran Pers Egemenli¤i Eski Yunan (Helen) Egemenli¤i Roma ‹mparatorlu¤u Bizans ‹mparatorlu¤u Ada savafl halindeki Bizans ve ‹slam ‹mparatorluklar› aras›nda kal›r Ada yeniden Bizans Egemenli¤i’ne girer Aslan Yürekli Richard ve Templar fiövalyeleri Lüzinyan Egemenli¤i Venedik Egemenli¤i Osmanl› ‹mparatorlu¤u Ada ‹ngiliz yönetimine girer Ada ‹ngiltere taraf›ndan ilhak edilir K›br›s Cumhuriyeti kurulur Toplumlararas› çat›flma ve anayasal düzenin çökmesi K›br›s Otonom Devleti Aday› Yunanistan’a ba¤lamak amac›yla Yunan destekli darbe ve Türkiye’nin müdahalesi Ada kuzey ve güney aras›nda bölünür K›br›s Türk Federe Devleti’nin ilan› Kuzey K›br›s Türk Cumhuriyeti kurulur Rum Yönetimi (K›br›s Cumhuriyeti ad› alt›nda) 4 Temmuz 1990’da Avrupa Birli¤i üyeli¤ine baflvurur

2003 23 Nisan 2003’te kuzey ve güney aras›nda geçifller bafllar 2004 24 Nisan 2004’te adan›n birlefltirilmesi amac› ile haz›rlanan Annan Plan› referanduma sunulur. K›br›sl› Türkler Annan Plan›’na “evet” derken, K›br›sl› Rumlar plan› reddeder. 1 May›s 2004’te K›br›s Rum Yönetimi K›br›s Cumhuriyeti ad› alt›nda Avrupa Birli¤i’ne girer.

mifller ve 1878 y›l›nda, Britanya ile Osmanl› ‹mparatorlu¤u aras›nda yap›lan bir savunma anlaflmas› uyar›nca aday› Britanya’ya kiralayana kadar yönetmifllerdir. Osmanl› ‹mparatorlu¤u Birinci Dünya Savafl›’na Almanya’n›n taraf›nda kat›l›nca, 1925 y›l›ndaK›br›s Britanya taraf›ndan ilhak edilmifl ve bir ‹ngiliz Kolonisi haline gelmifltir. 1960 y›l›nda K›br›sl› Türkler ve Rumlar K›br›s Cumhuriyeti’ni kurmufllard›r. Ancak 1963 y›l›nda Rumlar Anayasa’y› tek tarafl› olarak de¤ifltirmeye kalkt›klar›nda toplumlararas› çat›flma ç›km›fl ve K›br›sl› Türkler K›br›s Cumhuriyeti’nden at›lm›fllard›r. Toplam 103 K›br›s Türk köyü boflalt›lm›fl ve K›br›sl› Türkler adan›n yüzde 3’ünü oluflturan enklavlarda yaflamaya zorlanm›fllard›r. 1974 y›l›nda aday› Yunanistan’a ba¤lama amaçl› ve Yunanistan destekli bir darbenin ard›ndan Türkiye adaya müdahale etmifltir. Müdahalenin ard›ndan ada K›br›sl› Türkler’in yaflad›¤› kuzey ve K›br›sl› Rumlar’›n yaflad›¤› güney aras›nda ikiye bölünmüfltür. 1975 Y›l›nda K›br›sl› Türk Federe Devleti kurulmufltur. _1983 y›l›nda ise Kuzey K›br›s Türk Cumhuriyeti ilan edilmifltir. _Nisan 2003’te kuzey ile güney aras›nda 30 y›l aradan sonra geçifl noktalar› aç›lm›flt›r. 24 Nisan 2004’te K›br›sl› Türkler, aday› birlefltirmeye yönelik Annan Plan›’n› kabul etmifllerdir. Ancak K›br›sl› Rumlar plan› reddetmifllerdir. 1 May›s 2004’te Rum taraf›, K›br›s Cumhuriyeti ad› alt›nda ve tüm aday› temsilen Avrupa Birli¤i’ne girmifllerdir.

Kuzey K›br›s Türk Cumhriyeti (KKTC) Kurulufl tarihi: 15. 11. 1983 Baflkent: Lefkofla Yüzölçümü: 3.355 km2 Nufusu: 208.886 Di¤er büyük flehirler: Girne, Ma¤usa, Güzelyurt, ‹skele Dil: Resmi dil türkçe olmakla birlikte ‹ngilizce yayg›n olarak konuflulmakta ve bilinmektedir. Otellerin birçogunda Almanca bilen personel çal›flt›¤› gibi, baz› otellerde Arapça ve Frans›zca bilen görevliler de bulunur. ‹klim: Tipik Akdeniz ikliminin egemen oldu¤u K›br›s’ta yazlar kuru ve s›cak, k›fllar genelde ya¤›fll› ve ›l›k geçer. Yaz aylar›nda ortalama s›cakl›k 30 o C’nin (90 F) üzerinde, en so¤uk aylarda ise 10 o C (50 F) civar›ndad›r. Saat: Normal olarak yerel saat Greenwich’e gore 2 saat ileridedir. Ancak yaz düzenlemesi nedeniyle Nisan ay›ndan bafllayarak Eylül ay›na kadar GMT ile olan saat fark› 3 saate ç›kar. Pasaport ve vize: Herhangi bir pasaport ile gidilebilir. Giriflte en fazla 3 ayl›k vize verilmektedir. Sürenin uzat›lmas› için KKTC Muhaceret dairesine baflvurulabilir. 16 yafl›na kadar olan çocuklar ebeveynlerinin pasaportuyla KKTC’ye girifl yapabilir.

Gümrük: KKTC’ye gelen turistlerin flahsi eflyalar›na ve g›da maddelerine gümrük uygulamas› yoktur. KKTC’de bulunan arkeolojik ve tarihi eserlerin ülkeden çikar›lmas› yasakt›r. Trafik: KKTC’de trafik soldan akmaktad›r. Uluslararas› trafik ve yol iflaretleri kullan›lmaktad›r. Maksimum h›z 100 kilometredir. Emniyet kemerinin tak›lmas› zorunludur. Telefon: Yurt d›fl›ndan KKTC’ye yönelik aramalar 0090 392 tuflland›ktan sonra local numaralar çevrilmelidir. KKTC genelinde bulunan umumi telefonlarda kullanabilece¤iniz kartlar› posta ofislerinden temin edebilirsiniz. Bankalar: KKTC’nin resmi para birimi Türk Liras›’d›r. Adadaki Türk ve K›br›s Türk Bankalar› ifllemlerini Türk Liras› üzerinden yapar. Bankalar resmi tatiller d›fl›nda hafta içi 08:00 – 12:00 / 14:00 – 16:00 saatleri aras›nda çal›fl›r. Her türlü doviz, bankalarda veya doviz bürolar›ndan de¤ifltirilebilir. Adada Visa, Master, Euro gibi kredi kartlar› da nakit yerine kullan›labilir. Çal›flma Saatleri: Ma¤aza ve dükkanlar, de¤ifliklik gösterse de genellikle afla¤›daki saatler aras›nda aç›kt›r. Yaz Dönemi: 08:00 – 13:00 / 16:00 – 19:00 K›fl Dönemi: 09:00 – 13:00 / 14:00 – 18:00

Kamu Hizmetleri Servisi: Yaz Dönemi: Pazartesi: 07:30 – 14:00 / 15:30 – 18:00 Hafta ‹çi Di¤er Günler: 07:30 – 14:00

K›fl Dönemi: Hafta ‹çi: 08:00 – 13:00 / 14:00 – 17:00

Müzeler: KKTC’de yaz sezonu boyunca müze ziyaret saatleri de¤iflebilmektedir. Bilgi için Müzeler ve Eski Eserler Dairesini 0090 392 227 2916 nolu telefondan arayabilirsiniz. K›fl›n müze ziyeret saatleri ise 09:00 – 13:00 ve 14:00 – 16:45 aras›d›r. Müzeler resmi tatillerde kapal›d›r.

4


Ocak 2010

5


Ocak 2010

Yeni bir Charter hava yolunun kurulma zaman› gelmifltir Dr Muhammet Yasarata muhammet@cypruspremier.com

T

üm halk›m›z›n Yeni Y›l›n› kutlar, yeni y›l›n herkese sa¤l›k, mutluluk ve baflar› getirmesini dilerim. 2009 y›l›n› geride b›rakt›k. 2010 y›l›na girerken KKTC’de turizmde neler olaca¤› konusunda meraklar vard›r. Tur Operatörleri halen daha KTHY ile antlaflmalar›n› yapm›fl de¤illerdir. Konuflulanlar KTHY’nin uygulamak istedi¤i Tur Operatörü kontrat fiyatlar›n›n çok yüksek olmas›ndan dolay› ancak ve ancak çok az bir koltu¤u KTHY’den talep edecekleridir. Bu y›l yo¤un yaz aylar›nda kullan›lmas› düflünülen KTHY koltuk fiyatlar› 302 stg ile 324 stg aras›nda de¤iflmektedir. Bu koltuk fiyatlar› ile ülkemize turist tafl›man›n pek mümkün olam›yaca¤› aç›kt›r. Bunu anlamak için tek yap›lmas› gereken özellikle de internetin tüm hayat›m›za girdi¤i bu ça¤da internete di¤er destinasyonlara bak›p fiyat karfl›laflt›rmas› yapmakt›r. KKTC bu y›l EURO kulanmayan bir destinasyon olarak çok büyük bir avantaj yakalam›flt›r. Ülkemizi istemedi¤i kadar turist ile buluflturabilece¤imiz bir dönemde bunu kendi elimizle geri itmeye çal›flmam›z üzücüdür. Bunu kabul etmek gerçekten de çok zor. K›br›s’ta bulundu¤um Aral›k ay› içerisinde Türkiye’mizin en turistik yerlerinden biri olan Antalya’ya bir acenta taraf›ndan davet edildim. Burada ayr›ca bir hava yolu ile görüfltüm. Türkiye ‹ngiltere aras›nda operasyon yaparken yo¤un dönemlerde tur operatörüne verilen uçak fiyat maliyetleri 165 stg ile 200 stg (tax dahil) fiyatlar aras›ndad›r. Otellerin girdi maliyetlerinin de az olmas›ndan dolay› otel fiyatlar› da ülkemizden daha iyi durumdad›r. Burada anlatmak istedi¤im; ‹ngiltere’den KKTC’ye uçak fiyatlar›n›n pahal› olmas›ndan dolay› en çok zarar gören öncelikle devletimiz, bunun yan›nda tabii ki halk›m›z, daha sonra da otelcilerimiz-

dir. Turizm’in ülke ekonomizimizdeki yerinin ne oldu¤unu halen daha anlam›fl de¤iliz. Ada ekonomilerinin turizme dayal› hayatta kalabildi¤ini görmezlikten mi geliyoruz? Bugün Güney K›br›s’› ziyaret eden bir turistin bölgeye b›rakt›¤› s›cak para kifli bafl› 800 EUROdur. Geçen y›l turist say›s›nda %14 bir gerileme olmas›ndan dolay› 2010 y›l›nda tüm televizyon ve media alanlar›nda devlet büyük reklam kampanyalar›na bafllam›fl durumdad›r. Güney K›br›s’› rekabet edebilir bir duruma getirmek için daha fazla hava yolunun buraya uçmas› için davetler veriyorlar. Ulusal Hava Yollar› Cyprus Airways uçak fiyatlar›n› K›fl dönemlerinde 150 Stg’lere çekmifltir. Cyprus Airways yo¤un dönemlerde ise halen daha 220 Stg’lere uçak fiyat› uygulamaktad›r. Bu arada Cyprus Airways’in bir alt kuruluflu olan Euro Cypria charter olarak yo¤un dönemlerde Avrupa’n›n çeflitli yerlerine uçarak Güney K›br›s’a turist tafl›maktad›r. Buna benzer KTHY’nin alt›nda özel sektörü de içerisine alacak bir Charter fiirketinin kurulmas› art›k flart olmufltur. Bu Charter fiirketine 3 uçak alarak Avrupa’n›n de¤iflik yerlerine ve ‹ngiltere’nin de KTHY’nin uçmad›¤› Belfast, Bristol, Glasgow, Bournemouth ve Exeter gibi turistin yo¤un oldu¤u yerlerden uçufl bafllat›labilir. Tüm sektörün devlet öncülü¤ünde bir araya gelerek sorunlara gerçekci çözümler bulman›n zaman› gelmifltir. Kaybedilecek her saat bizim aleyhimize çal›flmaktad›r. Bir Charter Hava yolu flirketinin Kamu-Özel Sektör ile birlikte kurulmas› turizmin ileriye getirilip ülke ekonomisindeki yerini almas› yönünde at›lacak en büyük ad›m olacakt›r. KKTC Akdeniz çana¤›nda en güzel tarihi, kültürel ve çevresel de¤erlere sahip bir yerdir. Ülkemizi Avrupa’n›n ve Dünya’n›n de¤iflik yerlerinden gelip ziyaret edilebilinecek bir konuma getirmek hepimizin boynun borcudur. Daha güzel ve bereketli bir turizm sezonu geçirmek dile¤iyle...

Kantara Kalesi irne Da¤lar› üzerindeki üç kaleden en do¤udaki, yaklafl›k 700 metre yükseklikteki Kantara kalesi, Mesarya ovas›n› ve Karpaz yar›madas›na girifli kontrol edebilecek durumdad›r. St. Hilarion ve Buffavento kaleleri gibi Arap ak›nlar›n›n sonras›nda Bizansl›lar taraf›ndan infla edildi¤i tahmin edilse de , yaz›l› kaynaklarda ilk kez Aslan Yürekli Richard’›n K›b-

G

r›s’› ele geçirdi¤i 1191 y›l›nda kaleden söz edilmektedir. Sahtekarl›kla kendini K›br›s kral› ilan eden Isaac Comnenus, Richard’›n emrine giren eski Filistin kral› Guy De Lusignan’a yenilince bu kaleye s›¤›n›r. Kaçmaya çal›fl›rken yakalan›p, Karpaz bölgesinde esir edilir. Kalenin ad› Lüzinyan ve Venedik devirlerinde duyulmaktad›r. Bu devirlerde bir çok savafla sahne ol-

mufltur. Kale, Cenevizlilerin 1373’te Lefkofla ve Ma¤usa’y› iflgal etmelerine ra¤men, Kral I.Peter taraftarlar›n›n elinde kalm›flt›r. K›br›s Kral› I. Peter'in kardefli Prens John'un, Cenevizlilerin elinde tutsak iken kaçarak kaleye s›¤›nd›¤› bilinir. Kale 1391 y›l›nda, Kral James taraf›ndan surlarla çevrilir. Venediklilerin aday› ele geçirmesinden sonra, denizden uzak di¤er kaleler gibi bu kale de askerden ar›nd›r›larak eski önemini yitirir. Kalede savunma yeri, asker odalar›, su sarn›c›, tonozlu odalar, iflaret kulesi gibi bölümler bulunur.

6


Ocak 2010

7


Ocak 2010

8

“Babutsa tan›t›ld›, Kuzey K›br›s tan›t›ld›” 4 Mart Müzik & Film fiirketi’nin Müzik Yap›m bölümünü sat›n alan K›br›sl› ifladam› Acar Acabey, “European Records” ad› alt›nda kurdu¤u yeni flirketiyle genç müzisyenlere kap›lar›n› açt›… Türkiye’de kurulan ilk ve tek K›br›sl› Müzik Yap›m fiirketi olan European Records’un sanatç›lar› aras›na ünlü sanatç› Fatih Ürek’in de kat›l›yor… ylem, Babutsa, Emre fien, Serkan ve Vira Cemal’in de aralar›nda bulundu¤u 4 Mart Müzik & Film fiirketi’nin “Müzik Yap›m” bölümünü sat›n alan 4 Mart Firmas›’n›n eski ortaklar›ndan Acar Acabey, European Records ad›n› verdi¤i yeni flirketinin merkez ofisini ‹stanbul Etiler’de hizmete açt›. Halil Halebi ile birlikte European Records Müzik Yap›m fiirketini Türkiye’de hizmete açan Acabey ve Halebi, gazetemize yapt›klar› aç›klamada genç yeteneklere kap›lar›n›n ard›na kadar aç›k oldu¤unu kaydettiler. European Records bünyesinde Türkiye ve K›br›s’ta faaliyet gösteren flirket Avrupa Standart’lar›nda hizmet veriyor. Türkiye’nin ünlü firmalar›ndan Çinar Müzik ile de iflbirli¤i yapan European Records kendi CD’lerinin bask› ve da¤›t›m›n› bu firmaya devretti. Yak›n bir tarihte ünlü sanatç› Fatih Ürek’I de bünyesine alacak olan European Records’un klip çekimlerini de Deniz Seki’nin kardefli Serdar Seki üstlendi. Babutsa’n›n “Güzelim” isimli flark›s›n›n klib çekimlerine Ocak ay› ortalar›nda K›br›s’ta

E

“Yanay›m yanay›m” isimli flark›yla “En iyi ç›k›fl yapan grup” ödülüne lay›k görülen Babutsa Grubu, geçti¤imiz hafta ‹stanbul’da, ‹stanbul FM’in düzenledi¤i “13. Alt›n Ödülleri” gecesinde “En iyi ç›k›fl yapan grup” ödülünün sahibi oldu.

bafllan›laca¤›na dikkat çeken Acar Acabey, burdaki amaçlar›n›n Kuzey K›br›s’› müzik yoluyla tüm dünyaya tan›tmak oldu-

¤unu söyledi. “Babutsa tan›t›ld›, Kuzey K›br›s tan›t›ld›” fleklinde düflüncelerini ifade eden genç ifladam›, Kuzey K›br›s’› mü-

Kanal T sahibi Ersin Tatar taraf›ndan övgü ya¤muruna tutulan Babutsa Grubu, plaketle ödüllendirildi.

zik yoluyla dünya ile buluflturmak istediklerini kaydetti. Babutsa “En iyi ç›k›fl yapan grup” ödülünün sahibi oldu “Yanay›m yanay›m” isimli flark›yla “En iyi ç›k›fl yapan grup” ödülüne lay›k görülen Babutsa Grubu, geçti¤imiz hafta ‹stanbul’da, ‹stanbul FM’in düzenledi¤i “13. Alt›n Ödülleri” gecesinde “En iyi ç›k›fl yapan grup” ödülünün sahibi oldu. Öykü-Berk'e ait internet rekorunu katlayarak geçen Babutsa Grubu, ‹nternette en çok dinlenen flark› oldu. Babutsa Grubu’ndan önce 8 milyon kifliye ulaflan ve internette en çök dinlenen

grup olan Öykü–Berk’in rekorunu katlayarak internette 10 milyonu aflk›n kifliyle izlenme rekorunu k›ran Babutsa, yakalad›klar› bu muhteflem ç›k›flla Türkiye’yi etkisi alt›na ald›. Bu arada konser turnelerine de bafllayan Babutsa Türkiye’deki konserlerinin ard›ndan ilk yurt d›fl› konserlerini geçti¤imiz ay sonu Almanya’da verdi. Yeni y›l gecesinde Girne’de bulunan Las Vegas Casino’da sahneye ç›kan Babutsa’n›n ikinci yurt d›fl› konserinin Londra’da olaca¤› kaydedildi. Babutsa Nisan’da Londra’da Türkiye, K›br›s, Almanya derken s›ra Babutsa’n›n

ç›k›fl noktas› Londra’ya geldi… European Records ve Exel Events ve gazetemiz North Cyprus UK iflbirli¤iyle gerçekleflecek olan konserin haz›rl›klar› son sürat devam ediyor. Konuyla ilgili gazetemize aç›klamada bulunan Acar Acabey, Babutsa’n›n Londra konserini Nisan ay›nda gerçeklefltirmeyi planlad›klar›n› ve çal›flmalar›n› h›zla sürdürdüklerini kaydetti. Babutsa’n›n Londra ç›k›fll› bir grup oldu¤una dikkat çeken Acabey, “Babutsa Londra Konseri” için yo¤un bir talep oldu¤unu ve bu talep do¤rultusunda da haz›rl›klara bafllad›klar›n› ifade etti. Babutsa ile birlikte European Records


Ocak 2010

‹stanbul FM’in ödül gecesinde sahne alan grup, baflar›l› sahne performans›yla izleyenlere coflkulu dakikalar yaflatt›.

fiirketi bünyesinde faaliyet gösteren tüm sanatç›larla Nisan ay›nda gerçekleflecek olan Londra konserin büyük ilgi görmesi bekleniyor. Uluslararas› bir marka 4 Mart Müzik Yap›m fiirketi’nden ayr›larak European Records ad› alt›nda kendi flirketini kuran genç ve baflar›l› ifl adam› Acar Acabey, European

Records Platinum Production fiirketi’ni uluslararas› bir marka haline getiriyor. Sadece Türkiye ve K›br›s’la s›n›rl› kalmayan flirket, uluslararas› bir marka yaratmak yolunda emin ad›mlarla ilerliyor. Uluslararas› bir marka haline gelmek için kollar› s›vayan müzik yap›m flirketi, ilk ifl olarak bir zamanlar›n efsane y›ld›z› Boy George

da sanatç›lar› aras›na katt›. Boy George’un Eylem ile birlikte yapm›fl olduklar› albümün Ocak ay› içerisinde piyasaya ç›kmas› bekleniyor. Bu arada Amerikal› sanatç›lar Errol Reid, Womack and Womack ve Kenny Thomas’› da sanatç›lar› aras›na katan European Records, uluslaras› bir marka olma yolunda emin ad›mlarla ilerliyor.

Babutsay› zirveye tafl›yan “Yanay›m Yanay›m” isimli flark›n›n söz yazar› Ayhan Baflkal ve European Records Platinum Production fiirketi’nin sahibi Acar Acabey, Babutsa’n›n alm›fl oldu¤u “En iyi ç›k›fl yapan grup” ödülü ile…

Errol Reid

Kenny Thomas

Womack and Womack

9


Ocak 2010

10

Arap ak›nlar› ve yer sars›nt›lar› nedeniyle M.S. 647 y›l›nda terkedilen flehir...

Salamis Antik Kenti ehir Bronz Ça¤› sonlar›nda bafllayan göçler s›ras›nda Anadolu’dan gelen ka.......vimler ve bunlara Yunanistan’dan gelerek Kilikya’da kat›lan Akalar taraf›ndan kurulmufltur. Truva kahramanlar›ndan ve Salamis adas› kral› Telamon’un o¤lu Tefkros. flehrin kurucusu olarak bilinmektedir. M.Ö. 707 y›l›nda ger-

fi

çekleflen Asur hakimiyetinden sonra M.Ö. 560 y›l›nda bast›r›lan sikkelerden, Salamis kral› Evelthon’un adan›n idaresini ele geçirdi¤i anlafl›lmaktad›r. M.Ö. 499 y›l›nda Atinal› Kimon’un K›br›s’taki Pers hakimiyetine son vermek için düzenledi¤i sefer baflar›s›zl›kla son bulmufl ve Kimon’un ölümü üzerine Atinal›lar, K›br›s’›

alma girifliminden vazgeçmifllerdir. Bundan sonra Fenikeli idareciler bafla geçer, fakat ticaret ve di¤er konularda gerileme bafllar. M.Ö. 411 y›l›nda Tefkros ailesinin üyelerinden Evagoras, Salamis krall›¤›n› ele geçirir. Tüm aday› hakimiyeti alt›na almak isteyince Salamis flehri Persler taraf›ndan kuflat›l›r ve Evagoras Pers Krall›¤›na vergi ödemek zorunda b›rak›l›r. Bu durum ‹skender devrine dek sürer. ‹skender döneminde Salamis kral› olan Pyntagoras, ‹skender’e askeri yard›mlarda bulundu¤undan kendisine Tamusus flehri verilerek ödüllendirilir. ‹skender’in ölümü sonras›nda Salamis sürekli el de¤ifltirir. M.Ö. 294 y›l›nda zor flartlar alt›nda K›br›s’› alan Ptoleme Krall›¤› idaresi s›ras›nda ada huzura kavuflur ve bu tarihten itibaren Salamis bafl flehir olma niteli¤ini kazan›r. Kentin bu parlak dönemi Roma egemenli¤i süresince de devam eder. Günümüzdeki kal›nt›lar›n ço¤u Roma dönemine aittir. Roma idaresi alt›nda flehrin bir halk meclisi, bir senato ve ihtiyar meclisi bulunmaktad›r. M.S. 76 ve 77 y›llar›ndaki depremler ve M.S.116 y›l›ndaki Yahudi isyanlar› ile flehir epeyce tahrip olur. Daha sonra ada Antakya vilayetine ba¤lan›r ve Salamis Liman›, Suriye gemilerince ilk u¤rak liman› oldu¤undan, flehirde bir ferahlama görülür. M.S. 232 ve 342 y›llar›ndaki depremler yaz›k ki flehre yine büyük zararlar verir. Bundan sonra Bizans ‹mparatoru Konstantinus flehri küçük bir planda infla ettirerek, Konstantinus ad›n› verir. fiehir K›br›s’›n bafl sehri olarak Baf’›n yerini al›r. Daha sonra flehir M.S. 647 y›l›ndaki Arap ak›nlar› ve yer sars›nt›lar› nedeniyle terkedilerek, bugünkü Magusa flehrini oluflturan bölgeye halk göç etmek durumunda kal›r.


Ocak 2010

11

Minder Restaurant’la K›br›s Mutfa¤›n› Eflsiz Tatlar›n› Yakalay›n Minder Restaurant, geleneksel K›br›s evlerinden izler tafl›yan dekoru, s›ms›cak ortam› ve lezzetli yemekleri ile buram buram K›br›s kokan bir mekân.

F

asulye, nohut yahnisi, ›spanak, hünkar be¤endi, f›r›n makarnas›, molehiya, kolokas, musakka gibi K›br›s ev yemeklerinden akl›n›za gelebilecek tüm çeflitleri bu restoranda bulabilirsiniz. Tabi Min-

der Restaurant’›n menüsü yaln›zca bunlarla s›n›rl› de¤il. Tatl› ve tuzlu hamur ifllerinin de oldu¤u restoranda, tatar böre¤i, nor böre¤i, pirohu, pilavuna, hellimli ve zeytinli bitta, kabak böre¤i, ekmek kaday›f›,

katmer, simit helvas›, sams› yiyebilece¤iniz seçenekler aras›nda. K›br›s yemek kültürünü yaflatmak düflüncesiyle hayata geçen Minder Restaurant, k›fl›n do¤adan toplanan ova pratsas›, ova enginar›, yumurta otu, kuzukula¤›, hosdez gibi otlar›n da yemeklerini misafirlerine sunuyor. K›br›s mutfa¤›na alternatif olarak ‹talyan, Frans›z ve Çin mutfa¤›ndan lezzetlerin de oldu¤u restoranda, portakal soslu köfte ve portakal soslu tavuk gö¤sü mekana özel yemekler. Pazar gün-

leri d›fl›nda haftan›n her günü 08:00-21:30 saatleri aras›nda hizmet veren Minder Restaurant’ta mutlaka u¤raman›z› tavsiye ederiz.

‹letiflim

Adres: Bayraktar Yolu, No:48, Skylife Apt. Baykal Bölgesi, Ma¤usa Tel: +90 392 366 1091


Ocak 2010

12

Hoflgeldin yeni y›l arihi 6 bin y›l öncesine dayanan bu kutlamalarda farkl› din ve ›rktaki insanlar›n nas›l e¤lendi¤ini biliyor muydunuz?. Yeni y›l›n geliflini kutlamak tarih kadar eski bir gelenek. Üstelik yeni y›l ile ilgili inançlar ve gelenekler de dünyada bulunan insan topluluklar› kadar çeflitli. Amaç ayn›: Yeni y›la “Hoflgeldin” demek ve iyi bir y›l geçirmeyi dilemek. Y›lbafl›, ilk olarak milattan 4 bin y›l önce Babil’de kutlanm›fl. Bahar›n bafllang›c› say›lan aydan sonraki ilk yeni ay›n belirmesini, yeni y›l›n bafllad›¤› gün olarak kabul ediyorlarm›fl. Bahar, do¤an›n yeniden uyand›¤› ve dolay›s›yla dünyan›n yeniden yaflama döndü¤ü günler oldu¤undan, yeni y›l›n bafllang›c› olarak alg›lanmas› da son derece mant›kl›. Ama dünyan›n çeflitli yerlerinde, tarih boyunca çok çeflitli takvimler uygulanmaktaym›fl. Bunlardan baz›lar› ay›n, baz›lar› güneflin, baz›lar› da her ikisinin de hareketlerine dayanmakta. Tarih boyunca her medeniyet kendine uygun bir takvim ile yeni y›l›n bafllad›¤› tarih belirlemifl.

y›l›n gelmesini sa¤l›yorlarm›fl.

T

fianfl getiren adetler

Eski M›s›rl›lar: Eylül ay› sonlar›nda Nil Nehri’nin taflmas›n›n yeni bir y›l›n bafllang›c› olarak kabul ediyorlarm›fl. Babil: Yeni y›l›n bafllang›c› kabul edilen bahar›n bafllamas›na birkaç gün kala Kral, elbiseleri al›narak uzaklara gönderiliyormufl. Romal›lar: Y›llarca yeni y›l› 1 Mart’ta kutlam›fllar ama dana sonra Sezar’›n ald›¤› bir karar ile M.Ö. 46 y›l›nda takvim sistemi de¤ifltirilmifl ve bugün halen kulland›¤›m›z sistem uygulanmaya bafllam›fl. O tarihten itibaren ise yeni y›l›n bafllang›c› 1 Ocak olarak kabul edilmifl. Günümüz kutlamalar› Ekvador: Yeni y›la girmeden önce her aile bir

maket adam yaparak içini de gazete ve havai fifleklerle dolduruyor. Yapt›klar› bu “kiflileri” kap›n›n önüne oturtarak gecenin 12’sini bekleyen Ekvadorlular için bu maketin temsili bir anlam› varm›fl. Bitmekte olan y›l içerisinde meydana gelen ve ailenin hofluna gitmedi¤i bir olay› unutmak. Böylece gece yar›s›

atefle verilen maketle beraber geçmiflin kötülüklerinin, dumanlar içinde yok oldu¤una inan›l›yor. Vietnam: Evlerinde birçok de¤iflik tanr› ile oturduklar›na inand›klar›ndan, y›l bitiminde cennete geri dönecek olan tanr›lar› iyi davranarak onlar› etkilemeye çal›fl›yorlarm›fl.

Danimarka: Kap›lar›n›n önünde k›r›lm›fl tabak y›¤›nlar› bulmay› flans sayd›klar›ndan, tüm y›l boyunca eskiyen tabaklar›n› muhafaza eden Danimarkal›lar, y›lbafl› gecesi arkadafl ve sevdiklerinin evlerinin kap›lar›na tabak atarak k›r›yorlar. Zira, kap›n›zda ne kadar çok k›r›k kabak varsa, o kadar çok arkadafl›n›z

var demekmifl. Japonya: Yeni y›la “Hoflgeldin” demek yerine, eski y›la “Güle güle” diyen Japonlar, 31 Aral›k gecesi 108 kez zil çalarak, 108 çeflit dert ve tasay› kovuyorlarm›fl. Ayr›ca zillerin çalmas› bitince herkes kahkahalar atarak kötü ruhlar› kovuyor ve flans dolu bir yeni

Bengal’de kad›nlar yatarken yataklar›n›n yanlar›na ufak, çiçeklerle süslü tap›naklar yap›yormufl. Böylece uyand›klar›nda ilk gördükleri fley, güzelliklerle dolu bir köfle oluyormufl. ‹spanya’da saatler 12_yi vururken insanlar 12 adet üzüm yermifl. ‹sviçre’de yeni y›l›n ilk günü yere bir damla krema damlatman›n flans getirece¤ine inan›l›yormufl. Fransa’da insanlar bir y›¤›n krep yemenin flans getirece¤ine inan›yormufl. Belçika’da ise çiftçiler hayvanlar›n›n yeni y›l›n› kutluyormufl. Ermenistan’da kad›nlar, hamuruna tüm iyi dileklerini katt›klar› ekmekler pifliriyormufl. Kuzey Portekiz’de çocuklar evden eve dolaflarak flark› söylüyormufl ve ziyaret ettikleri evlerden onlara hediyeler verilirmifl. Romanya’da ise yeni y›l›n bafllad›¤› ilk gün, insanlar›n hayvanlar› dinleyerek, onlar›n konuflmaya bafllay›p bafllamad›¤›n› kontrol etme adeti varm›fl. ‹skoçya’da y›lbafl› gecesi baz› köylerde zift dolu f›ç›lar yak›larak yuvarlan›yormufl. Y›lbafl›n› bir bebek ile sembolize etme gelene¤i Eski Yunan Medeniyeti taraf›ndan M.Ö. 600 y›llar›nda uygulanmaya bafllanm›fl. Onlar›n geleneksel olarak kutlad›¤› bereket sembolü ve flarap tanr›s› Dionisos’un her y›l yeniden do¤mas›ym›fl. Eski M›s›r’da bebekler yeni y›l sembolü olarak kullan›lm›fl. H›ristiyanl›¤›n yay›lmas› ile kilise bu konuya ilk baflta karfl› ç›ksa da, sonradan tavr›n› de¤ifltirmifl. Yeni y›l› sadece bir bebek eflli¤inde kutlaman›n uygun olaca¤› görüflünü bildirmifl. Çünkü böylelikle bu bayram› ‹sa’n›n do¤umunun sembolü olarak alg›layabiliyorlarm›fl. Bu yüzy›lda ise yeni y›l› aile ve sevdiklerimizle e¤lenerek karfl›lamak gelene¤i hüküm sürüyor.


Ocak 2010

Do¤a yürüyüflleri K

uzey K›br›s, do¤a yürüyüflleri yapmak için bulunmaz bir yer. Karpaz Yar›madas›'n›n Dipkarpaz Zafer Burnu aras› s›k bodur a¤açlarla kapl›. Bu büyük alan orman içi patikalar ve toprak yollarla çevrili. Zafer Burnu, Kaplumba¤a plaj› aras› normal yürü-

yüflle 1.5 saat sürüyor. Buras› dal›fl için adan›n en uygun yeri. Yol patika halini al›p yar›m adan›n etraf›n› kuzeyden dolafl›yor. 2.5 saatlik bu yürüyüflün ard›ndan yol bir tepede ikiyi ayr›l›yor. Güney yoluna girerseniz tekrar Apostolos Manast›r›'na ula-

fl›rs›n›z. Yola devam ederseniz iki saat sonra karfl›n›za üç büyük manast›rdan oluflan Afendrika flehir harabeleri ç›kacak.

13


Ocak 2010

14


Ocak 2010

15

Yeni y›l Sarastro’da kutland›

Sarastro Restaurant patronlar› da¤›lan konuklar›n›n ard›ndan çal›flanlar›yla birlikte yeni y›l› kutlad›.

V

e koskoca bir y›l› daha geride b›rak›rken, 2010 y›l›na yepyeni umutlarla “Merhaba” dedik. Ac›lar›m›z›, hüzünlerimizi 2009 y›-

l›nda b›rak›p, yepyeni bir y›la daha girdik. 2010 y›l› dünyan›n her yan›nda oldu¤u gibi, Londra’da da büyük bir sevinç ve umutlarla karfl›land›. O

gece, her y›l oldu¤u gibi yine tüm e¤lence merkezlerimiz yine dopdoluydu. Yeni y›l› karfl›lamaya gelen konuklar›na unutulmaz ve eflsiz bir

gece yaflatan restoranlar›m›z aras›nda Sarastro Restaurant da vard›. Covent Garden bölgesinde faaliyet gösteren Sarastro Restaurant, yeni y›la cofl-

kulu bir karfl›lamaya sahne oldu. Çigan Müzik ve Klasik Müzik dinletilerinin yer ald›¤› Sarastro’da herkesin keyfi yerindeydi. Gecenin sonunda da-

¤›lan konuklar›n ard›ndan restoran çal›flanlar› ve patronlar›, birlikte e¤lenip, yeni bir y›la daha birlikte merhaba dediler…


Ocak 2010

Surlar›n ötesindeki

Girne Kalesi S›rt›n› büyük bir tarihe yaslayan Girne Kalesi, sadece Girne’nin de¤il tüm K›br›s’›n geçmifline ayna tutuyor. Geceleri, antik liman›n sular›na akseden y›ld›zlarla bir an›t olan kale, gündüzleri ise keflfedilmeyi bekleyen bir hazineye dönüflüyor.

avunma ve korunma amac›yla yap›lan kaleler, geleneksel olarak kentlerin en görkemli ve en hakim noktas›na infla edilirdi. Girne Kalesi de bu mant›¤a uygun konumuyla, kentin kuzeydo¤u ucunda, dikdörtgen gövdesini eski liman›n k›y›lar›na yaslayarak ufukta Türkiye’yi görecek flekilde, tüm Akdeniz’e hakim bir noktada durur.

S

¤u ça¤lara dayand›r›labilir. Girne flehir merkezindeki ana caddenin hemen afla¤›s›nda yer alan ve günümüzde geleneksel el sanatlar› merkezi olarak kullan›lan burç ve eski liman›n ortas›na do¤ru uzanan kal›nt›lar (büyük ihtimalle bir ortaça¤ deniz fenerine aittir) buna örnek oluflturabilir. Tüm bu tart›flmalar bir yana, birçok tarihçi, Gir-

yankar ‹belin lordlar› buraya hapsedilmifl. Adada ‹ngiliz hakimiyetinin hüküm sürdü¤ü y›llarda da kale, bir süre hapishane olarak kullan›lmaya devam edilmifl. Tarihindeki en ilgi çekici gerçeklerden biri, Girne Kalesi’nin hiç güç kullan›larak ele geçirilmemifl olmas›d›r. Kale, ancak uzun kuflatmalar sonucu yaflanan açl›klar sayesin-

venlerden yavafl yavafl t›rman›yoruz. Karfl›m›zda beliren köprü, kalenin heybetli kap›s›na götürüyor bizi. Bu köprünün alt›nda uzanan ve flimdi eski limana ulaflmak için yol olarak kullan›lan büyük kanal, eskiden kaleyi çevreleyen hende¤in ta kendisiymifl. Hende¤in flekli ve bir zamanlar buray› dolduran sular›n izi, bugün 21. yüzy›lda bile

yat veren her kesimden insan... Sol tarafta küçük bir geçit dikkatimizi çekiyor. Bu geçit bizi, zenginli¤i sembolize eden Korint bafll›kl› dört sütunu ile kusursuz bir Bizans dini yap›s› olan Aziz George fiapeline götürüyor. Bu sakin atmosferde sanki yüzy›llard›r ikamet eden huzur içimize doluyor. Venediklilerin bu yap›y›

Günümüze kadar gelen Venedik yap›s›, asl›nda tarih boyunca adada hüküm sürmüfl çeflitli uygarl›klar›n kale benzeri yap›lar›n›n bir kar›fl›m›d›r. Yap›m› yüzy›llar öncesine uzanan kalenin ilk tafllar›n› hangi uygarl›¤›n koydu¤u kesin olarak bilinmiyor. Ancak kalenin belli kesimlerinde Bizans ve Lüzinyan karakteristikleri göze çarp›yor. Bu özellilere sahip eski kal›nt›lar, söz konusu medeniyetlerin hakim oldu-

ne Kalesi’nin asl›nda önceden varolan bir Roma kalesinin üzerine infla edildi¤ini düflünmekte. Kale, geçirdi¤i bu büyük de¤iflim süresince kah uzak diyarlardan kaç›p gelenler için bir s›¤›nak, kah suçlular›n kapat›ld›¤› bir hapishane olarak kullan›lm›fl. Örne¤in 1460 ve 1464 y›llar› aras›nda Kraliçe Charlotte, üvey kardefli James taraf›ndan taht› ele geçirilene kadar burada tutulmufl. Kral II. Henry döneminde ise is-

de fethedilebilmifl. Girne Kalesi’nin Osmanl›lar taraf›ndan fethi de böyle bir kuflatma sonucu gerçekleflmifltir. 1570 y›l›nda, Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanl› ordular›, savafla gerek kalmadan Girne Kalesi’ni ele geçirmifltir.

belirginli¤ini koruyor. Kap›dan geçer geçmez kalenin avlusuna aç›lan karanl›k kemerli tünele giriyoruz. ‹lerledikçe, karanl›klafl›p yok yolan tafllar, ani bir günefl parlamas›yla tekrar rengine kavufluyor. Kalenin içine girdikçe tarih sanki geri sar›yor. Kale duvarlar› yüzümüze 盤l›klar›n›, kahkahalar›n› ve k›zg›nl›klar›n› f›rlat›yor. Nesiller, medeniyetler, lordlar, soylular, mahkumlar... Bir zamanlar bu kaleye ha-

neden kalenin en korunakl› yeri haline getirdiklerini daha iyi anl›yoruz. Venedikliler kaleyi geniflletmeden önce, flapel kalenin d›fl›nda bir yerde, yani onun koruyucu kollar›n›n çok uza¤›nda duruyormufl.

St. George fiapeli Tarihi flimdilik biraz kenara b›rakal›m. Zira kale, tüm haflmetiyle bizi ça¤›r›yor. Eski liman›n kuzeydo¤u ucundaki merdi-

Surlar fiimdi kalenin tarihî surlar›n›n üzerine ç›k›yoruz. Burada yapaca¤›n›z k›sa bir gezinti, size bir yanda Akdeniz’in mavi sular›, bir yanda Beflparmak

16

Da¤lar›’n›n heybetli kollar› ve bir yanda Karpaz Yar›madas›’n›n ufukta kaybolan gri çizgisinin eflsiz manzaras›n› sunacakt›r. Kalenin dikdörtgen yap›s›n› süsleyen dört köfledeki dört kule ise, bu muhteflem yap›n›n gizemini günümüze tafl›yor. Venedik kulesinde, sald›r›ya haz›rlanan Venedikli askerleri temsil eden canland›rmalar› görüyorsunuz.. Kulenin dairesel yap›s› içinde tarihi duvarlar taraf›ndan kuflat›lm›flken, ok atmak için kullan›lan yar›klar›n aras›ndan s›zan Akdeniz mavisi, bizi kalenin parlak günlerine geri götürüyor. Heyecan verici bir savafl›n bafllayaca¤› veya görkemli bir zafer haberinin gelece¤i hissiyle kuleden ayr›l›yoruz. Lüzinyan zindan›na indi¤imizde ise bizi tüyler ürpertici bir sahne bekliyor. I. Peter’in metresi Joanna d’Aleman’›n, karn›ndaki çocu¤u do¤urana

dek Peter’in kar›s› taraf›ndan hapsedildi¤i kuyu ve o günlerde kullan›lan iflkence aletleri, canland›rma efektleri ile çarp›c› bir gerçekli¤in ortas›na çekiyor insan›. Mezarlar Asl›nda Girne Kalesi’nin an›lar› flimdiye kadar anlatt›klar›m›zdan çok daha eskiye dayan›yor... Kale s›n›rlar› içinde Neolitik, Bronz ve Helenistik ça¤lardan kalma mezar ve kal›nt›lar› görmek de


Ocak 2010

mümkün. Antik dönem K›br›s yaflant›s›n›n canland›r›ld›¤› bu bölümde, yaklafl›k MÖ 4100’e dayanan Neolitik ça¤ yerlefliminin oldukça gerçekçi bir maketi bulunuyor... Burada sergilenen modelleri, zorlu do¤a koflullar›nda ma¤aralar›na s›¤›nm›flken veya kemikten süs eflyalar› yaparken görebilirsiniz. Girne Kalesi’nin bu bölümünde ziyaretçiler için haz›rlanan maketlere benzer on yedi yerleflkenin, Çatalköy yak›nlar›nda ortaya ç›kar›ld›¤›n› hat›rlamakta yarar var. Bir

di¤er odadaysa bizi Bronz Ça¤ bekliyor. MÖ 2075-1725 y›llar›na dayanan mezar, oldukça etkileyici. Bir di¤er bölümdeyse, Akdeniz k›y›lar›ndaki antik Ayia ‹rini kentinden ç›kar›lan küçük aletleri ve süs eflyalar›n› görmek mümkün. Onlarca toprak kap, renkli cam, binlerce sikke ve hâlâ göz kamaflt›ran alt›n tak›lar... Bat›k Gemi Müzesi Girne Kalesi’nde keflfedilmeyi bekleyen hazine bu kadarla bitmiyor. Kale surlar›n›n içinde, modern

dünyan›n keflfedilmifl en eski bat›k gemilerinden biri yat›yor. Deniz arkeologlar› taraf›ndan, 196769 y›llar› aras›nda Akdeniz’in dibinden ç›kar›lan bu ticaret gemisi MÖ 300 y›l›na tarihlenmifl. Girne Kalesi’ndeki Bat›k Gemi Müzesi’nde özenle saklanan ve sergilenen bu geminin, binlerce y›l önce seyri esnas›nda içinde bulunan amforalar ve yükleri de aynen korunmufl. Gemide bulunan 400’den fazla amfora ve bunlar›n içindeki zeytinya¤›, flarap ve bademler aradan geçen binlerce y›-

la ra¤men fleklini koruyor. Yap›lan Karbon 14 testi, geminin 80 y›l›n üzerinde hizmet verdi¤ini ortaya ç›karm›fl. Ayr›ca geminin batmadan önce kapsaml› bir tamirat geçirdi¤i de anlafl›l›yor. Geminin yap›l›fl tarz› ise son derece istisnai; inanmas› güç ama günümüz gemi yap›m tekniklerinin de tamamen tersi. Girne civar›nda yap›lan gemilerde uzunlamas›na tahtalar önce yay›l›r, ard›ndan kaburgaland›rma yap›l›rm›fl. Geminin binlerce y›ll›k

sükûnetinden sonra, 20. yüzy›l›n bafl›nda tekrar su yüzüne ç›kar›lmas›n›n foto¤rafik serüveni de müzede sergilenen eserler aras›nda yer al›yor. Surlar›n ötesi Girne Kalesi’nin surlar›n›n ard›nda daha ne hazineler yat›yor, bilmek mümkün de¤il. Kale’nin içinde yapt›¤›m›z birkaç saatlik bir gezinti, bizi tarihin binlerce y›ll›k derinliklerine kadar götürmeyi baflard›. Kimi zaman bir zindana, mezara, kuyuya, hatta denizin dibine dald›k, kimi za-

17

man görkemli surlar›n ve kulelerin üstünde Akdeniz’e do¤ru yükseldik... ‹flte s›rt›na büyük bir tarihe yaslayan bu Girne Kalesi, aradan geçen binlerce y›la ra¤men bugün hâlâ Girne’nin merkezi olma özelli¤ini sürdürüyor. Son on y›l içinde, Girne Kalesi’ni çekici bir turistik merkez haline getirmek için birçok yat›r›m da yap›ld›. Girne Kalesi bugün, yaz aylar›nda aç›k avlusunda sergilenen tiyatro, konser gibi etkinliklerle de vazgeçilmez bir sanat merkezi olma yolunda ilerliyor.


Ocak 2010

18

GAÜ’nün Canterbury'deki kampüsünün resmi aç›l›fl› yap›ld› ‹ngiltere’ye geçti¤imiz ay ‹ngiltere K›br›s Türk Ticaret Odas›’n›n (CCTC) davetlisi olarak gelen Cumhurbaflkan› Mehmet Ali Talat, Girne Amerikan Üniversitesinin (GAÜ), ‹ngiltere'nin Canterbury flehrindeki kampüsünün resmi aç›l›fl›n› yapt›. ngiltere'nin baflkenti Londra'ya yaklafl›k 200 km uzakl›kta Kent bölgesinde bulunan ve tarihi katedraliyle bilinen 56 bin nüfuslu Canterbury kasabas›ndaki GAÜ kampüsünün aç›l›fl›na, Cumhurbaflkan› Mehmet Ali Talat ve efli Oya Talat, Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Yi¤it Alpogan, KKTC'nin Londra Temsilcisi Kemal Köprülü, Canterbury Belediye Baflkan› Lord Dr. Harry Creg'in GAÜ Mütevelli Heyeti Baflkan› Memduh Erdal, GAÜ’nün kurucusu Serhat Akp›nar, Rektör Y›ld›r›m Öner, GAÜ Canterbury Rektörü Shel Hulac de aralar›nda bulundu¤u çok say›da akademisyen, ö¤renci ve yetkili kat›ld›. Canterbury kampusu, GAÜ’nün yurt d›fl›nda, Singapur’dan sonra açt›¤› ikinci kampus oluyor. Canterbury’nin 56 bin nüfusunun 40 binini, kasabadaki Kent Üniversitesi, Chris Üniversitesi ve Universtity Creative of Arts’›n ö¤rencileri oluflturuyor. 9 ö¤renciyle ö¤renime bafllayan Canterbury kampüsünde bu say› önümüzdeki ay 39’a ç›kacak. GAÜ’nün hedefi ise bir y›lda, flu anki kapasitesi olan 600 ö¤renciye, iki y›l içinde de 2500 ö¤renciye ulaflmak. Talat: “Bugün sa¤lanan ilerleme sadece GAÜ için de¤il...” Cumhurbaflkan› Mehmet Ali Talat, kampüsün resmi aç›l›fl›nda yapt›¤› konuflmas›na, her zaman üniversitelerin KKTC için özel bir önemi oldu¤una inand›¤›n› ve gelecekte de böyle ol-

mas›n› umdu¤unu söyleyerek bafllad›. "‹zolasyon alt›nda olan KKTC gibi küçük bir ülkede, dünyan›n geri kalan›yla irtibatlar›m›z› gelifltirmek ve ekonomimizi desteklemek için, üniversiteler kullanabildi¤imiz az say›daki kanallar aras›ndad›r" diyen Talat, yüksek ö¤renim alan›nda GAÜ'nün KKTC'deki ilk özel üniversite olarak ayr› bir önemi oldu¤una dikkati çekti. Talat, KKTC'de flu anda 6 üniversite bulundu¤unu, 90'dan fazla ülkeden yaklafl›k 40 bin ö¤rencinin bu üniversitelerde e¤itim gördü¤ünü bildirerek, sözlerini flöyle sürdürdü: "Burada bugün sa¤lanan ilerleme, sadece GAÜ için de¤il, KKTC'deki tüm üniversiteler için ve KKTC için de önemlidir. Bir KKTC üni-

versitesinin baflka bir ülkede kampüs açmas›n›, bundan 10 y›l önce hayal bile edemezdik. Bu aç›l›fla, sevinç ve gururla kat›l›yoruz." GÖRÜfiMELER Konuflmas›nda adada devam eden müzakere sürecine de de¤inen Talat, bir y›ldan fazla bir süredir K›br›s Rum kesimiyle devam eden müzakerelerde önemli ilerlemeler kaydedildi¤ini ifade etti. Gelecek y›l›n bafllar›nda K›br›s sorunuyla ilgili bir çözüme var›lmas›n› umdu¤unu ifade eden Talat, "baz› konularda iki taraf aras›nda farkl› görüfller olsa da, bunlar›n siyasi isteklilik ve fedakarl›kla afl›labilece¤ini" bildirdi. Üniversitelerin basar›s› küçümsenemez K›br›s sorunu ve izolasyonlar sürerken KKTC üniversi-

telerinin kaydetti¤i baflar›lar›n küçümsenemeyece¤ini bildiren Talat, "bu zor koflullar alt›nda ulafl›lan baflar›lar›n, K›br›s sorununun çözümü halinde KKTC üniversitelerinin daha da geliflece¤inin göstergesi oldu¤unu" söyledi. Talat konuflmas›na, GAÜ'nün 25. y›l dönümünü kutlayarak son verdi. “Bütün iyi dileklerimi sunuyorum” Canterbury Belediye Baflkan› Lord Dr. Harry Craeg de yapt›¤› k›sa konuflmada, konuksever Canterbury'nin çok güzel bir yer oldu¤unu söyleyerek, ö¤rencilerin burada iyi vakit geçireceklerinden ve iyi bir e¤itim alacaklar›ndan emin oldu¤unu ifade etti. GAÜ Kurucusu Serhat Akp›nar ile GAÜ Canterbury kampusü Rektörü Shel Hu-

lac da yapt›klar› konuflmalarda üniversitenin hedefleri hakk›nda bilgi verdiler. Aç›l›fl... Zetin Fidan› Konuflmalar›n ard›ndan Mehmet Ali Talat, Türkiye'nin Londra Büyükleçisi Yi¤it Alpogan ve Canterbury Belediye Baflkan› Dr. Cragg sembolik olarak kurdele kesti. Üniversite binas›n› da gezen Talat, kampüsün bahçesine bir zeytin fidan› dikti. Cumhurbaflkan› üniversitenin an› defterine ise "GAÜ Canterbury'e bütün iyi dileklerimi sunuyorum" yazd›. Aç›l›fl›n ard›ndan konuklara yemek verildi. Bu arada, Baflbakan Dervifl Ero¤lu ile Türkiye Baflbakan› Recep Tayyip Erdo¤an GAÜ Canterbury kampüsünün aç›l›fl› dolay›s›yla bir tebrik mesaj›

gönderdi. GAÜ tarfa›ndan aç›l›fl törenine kat›lan konuklara verilen ö¤le yeme¤inde hoflça vakit geçirildi. Üniversitenin bölümleri Ö¤renci kabullerine bafllayan GAÜ'nün Canterbury'deki kampüsünde, iflletme, enformasyon teknolojileri, hukuk ve turizm bölümleri bulunuyor. Kampüste, 2013-14 e¤itim y›l›na kadar 2500 ö¤rencinin ö¤renim görmesi ve bölüm say›s›n›n art›r›lmas› hedefleniyor. Girne'deki GAÜ'ye kay›t yapt›ran ö¤renciler Canterbury'deki kampüse geçifl yapabilecek, geçifl durumunda ö¤renim ücretleri de¤iflmeyecek, ancak do¤rudan ‹ngiltere'de kay›t yapt›racak ö¤renciler yaklafl›k 6500 sterlin ücret ödeyecek.


Ocak 2010

19


Ocak 2010

20

Noyanlar ‹nflaat’tan yeni y›lda yepyeni projeler Noyanlar fiirketler Grubu bugüne kadar 12 büyük Site projesi, 50’den fazla apartman projesi ve 100’ü aflan özel müteahitlik ev teslimini tamamlam›flt›r.

K

uzey K›br›s inflaat ve emlak sektöründe 35 y›l› aflk›n süredir baflar›yla yeralan Noyanlar fiirketler Grubu , inflaatlar›nda sundu¤u güven ve yüksek kalite anlay›fl›ndan ödün vermeden müflterileriyle birlikte yoluna devam etmektedir. Noyanlar fiirketler Grubu bugüne kadar 12 büyük Site projesi, 50’den fazla apartman

projesi ve 100’ü aflan özel müteahitlik ev teslimini tamamlam›flt›r. Tecrübeli ve yi e¤itimli kadrosuyla her zaman çözücü ve bitirici yönleri ile müflterilerine güven veren Noyanlar bügüne kadar 1600’ü aflan aileyi ev sahibi yapman›n mutlulu¤unu yaflamaktad›r. Tüm dünyay› etkileyen ekonomik krize ra¤men, Noyanlar fiirket yöneticileri ileriye güvenle bak›p emin ad›mlarla yeni projeleri ile yat›r›mlar›na devam etmektedir. - Site – 12 Yeni Bo¤aziçi Yaflam Evleri Projesi; eflsiz ve tarihi bir güzelli¤e sahip,

ayn› zamanda yüksek de¤er ve kaliteye sahip Salamis Sahil fleridine çok yak›n mesafede yeralacak olan Proje 40 civar›nda genifl bahçeli ikiz dupleks evden oluflacakt›r. - Site – 14 Ötüken Yaflam Evleri Projesi; Salamis bölgesi Ötüken kavfla¤›nda inflaa edilecek olan proje sahil fleridine yak›nl›¤› nedeniyle müflterilerine do¤a ve huzuru birlikte sunmay› hedeflemektedir. Proje Noyanlar fiirketler Grubu taraf›ndan geçti¤imiz y›llarda yap›l›p sat›fllar› tamamlanm›fl olan ve 140 civar› dupleks evden oluflan flirin bir köy ortam›ndaki 2 büyük site ile ayn› bölgede yeralacakt›r. Proje müstakil, ikiz dupleks ve Arsa sat›fl› bafll›klar›yla müflterilerine hizmet edecektir.

- Ma¤usa Çanakkale bölgesi 3 yatak odal› apartman daireleri ile An›t bölgesi Afl›klar yolu karfl›s›nda Arken 19 Apartman› dükkan ve 2 yatak odal› daire projeleri Noyanlar fiirketler Grubuna özel ödeme imkanlar›yla müflterilere sunuluyor.

Tüm müflterilerinin ve halk›n yeni y›l›n› kutlayan Noyanlar fiirketler Grubu Uzun süreli ve esnek ödeme imkanlar›yla herkesimden müflteriye hitap etmektedir. Noyanlar ailesi peflin veya k›sa süreli ödemelerde de müflterilerine çok cazip

hediye veya indirim imkanlar› sunmaktad›r. Noyanlar fiirketler Grubu ve Projeleri ile ilgili tüm ayr›nt›l› bilgi ve profesyonel yard›ma www.noyanlar.com adresinden veya 0090 392 444 60 60 no’lu telefon numaralar›ndan ulaflabilirsiniz.


Ocak 2010

21


Ocak 2010

Yaz› Dizisi 2

22

Bu sayfa K›br›s Türk Bebek Merkezi’nin katk›lar›yla haz›rlanm›flt›r

Yumurta Donosyonu ifllemi

Ovarian stimülasyon, siklus monitörizasyonu, yumurta toplanmas› onöre yumurtal›klardan çok say›da yumurta elde edebilmek için yumurtal›klar› uyaran özel ilaçlar verilir. Foliküllerin geliflimi ultrason ve kanda hormone de¤erlerine bak›larak takip edilir. ‹laçlar›n yan etkileri ciddi de¤ildir, ancak baz› bayanlar bafl a¤r›s› atefl basmas›, su tutulumu , ruh hali de¤ifliklikleri , enjeksiyon yerinde morarma ve rahats›zl›ktan yak›n›rlar. Bazen ilaçlara allerji veya yumurtal›klar›n fazla uyar›lmas› sonucu hipersitimülasyon sendromu geliflebilir. Yumurtal›klar›n iyi cevap vermemesi veya hipersitümülasyon riskinin yüksek olmas› nedeniyle %5-10 tedavi siklusunun iptal edilmesi olas›l›¤› vard›r. Yakfllafl›k iki hafta içinde foliküller gelifltikten sonra, vericiye hCG enjeksiyonu yap›larak 36 saat sonra yumurtalar anestezi alt›nda transvaginal ultrasonografi rehberli¤inde toplan›r. Ço¤u donor 8-10 yumurta üretir Her folikül yumurta

D

içermeyebilir, toplanan yumurtalar›n hepsi matür olmayabilir. Nadiren hiç yumurta al›namayabilir. Verici yumurta topland›ktan sonraki ilk adetine kadar gebelik riskinden dolay› mutlaka korunarak cinsel iliflkiye girmelidir. ‹nseminasyon ve fertilizasyon Al›c›n›n eflinden spermler masturbasyon yolu ile al›n›r. Toplanan yumurtalara bu spermlerle IVF veya mikroenjeksiyon uygulan›r. Ertesi gün yumurtalar›n döllenip döllenmedi¤i kontrol edilir. Oluflan embriyolar 2-3. gün sonra al›c›ya transfer için haz›rd›r. ‹nseminasyon veya fertilizasyonda problemler geliflebilir Döllenme hiç olmayabilir. Anormal döllenme ve anormal embriyolar geliflebilir. Yumurta ba¤›fllayan kifliler 21-35 yafl aras›nda ve sa¤l›kl› kifliler olmal›d›r. Normal döllenmeye ra¤men embriyolar iyi bölünmeyebilir. Al›c›ya embriyo transferi Dondurulmufl veya taze embriyo transferi yap›labilir. An-

cak, taze embriyo transferi gebelik flans› yüksek oldu¤undan daha fazla tercih edilir. Al›c›n›n menstrual siklusu verici ile senkronize edilir. Al›c›ya hormone replasman tedavisi verilerek emdometrium implantasyona uygun hale getirilir. Hormon replasman› östrojen içeren haplar veya cilde yap›flt›r›lan preperatlar halindedir. ‹lerleyen dönemde hastaya progesterone içeren ilaçlar bafllan›r. Al›c›n›n do¤al siklusunu donörün IVF siklusu ile senkronize etmek oldukça güçtür. Yumurta toplanmas›nda 2-3 gün sonra elde edilen embriyolar ince plastic bir kanül yard›m› ile rahime yerlefltirilir. 3 veya daha fazla say›da embriyo transfer edilir. ‹yi kalitede embriyo artarsa dondurularak saklan›r. Dondurulmufl embriyolar do¤al siklus veya hormone replasman tedavisi sonras›nda rahim içine yerlefltirilir. Dondurulmufl embriyolar›n aç›lmas› s›ras›nda baz›lar›n›n zarar görebilece¤i unutulmamal›d›r. Natürel siklus sadece normal adet gören kad›nlar için uygundur.Embriyo transferi tam zaman›n-

da yap›lmal›d›r.. Al›c› transferden sonra gebelik testine kadar östrojen içeren haplara ve progesterone devam etmelidir. Transferden 12 gün sonra gebelik oluflumunu saptamak için al›c›n›n kanda B-hCG düzeyine bak›l›r. Mutlu sonuç gebelik testi pozitifse 2 hafta sonra vaginal ultrason yap›larak rahim içerisin-

de gebelik kesesi veya keseleri araflt›r›l›r. Bundan bir süre sonra oluflan embriyolar›n kalp at›fllar› vaginal ultrasonda Doppler ile duyulur.. Yumurta donasyonuna giden kad›nlar bebekte santral sinir sistemi anomalilerini azaltmaya yönelik folik asit almal›d›rlar.

Embriyo dondurulmas› E¤er baz› nedenlerden dolay› donör ve al›c›n›n siklusu senkronize edilemezse, al›c›n›n eflinin spermleri ile yumurtalar döllenir, oluflan embriyolar daha sonra uygun koflullarda transfer edilmek üzere dondurularak saklan›r. Dondurulmufl embriyolar daha sonra do¤al veya hormo-


Ocak 2010

ne replasman tedavisi ile endometriumu haz›rlanan vericiye transfer edilir. Yumurta donasyonunun baflar›s› Gebelik oran› her tedavi siklusu bafl›na %70 dir Gebelik oluflsa bile bunun bazen d›fl gebelik veya düflükle sonuçlanabilece¤i unutulmamal›d›r. Yine çok say›da embriyo yerlefltirildi¤i için ço¤ul gebelik ihtimali ak›lda tutulmal›d›r. Sperm Donasyonu (Sperm Ba¤›fl›) Sperm donasyonu yaklafl›k 100 y›ldan beri infertilite tedavisinde kullan›lmaktad›r. ‹ngilterede y›lda 1000'den fazla çocuk bu yolla do¤maktad›r. Baz› ülkelerde HIV riskini azaltmak için dondurulmufl sperm kullan›lmas› zorunludur. Spermi verecek ve alacak çiftlerin yeterince bilgilendirilmesi ve çeflitli hastal›klar aç›s›ndan araflt›r›lmas› çok önemlidir. Çiftler olay›n psikolojik, legal ve ahlaki yönü ile ilgili kurallar›n› bilerek tedaviye bafllamal›d›rlar. Kimlere sperm donasyonu önerilir? Kad›n fertil gözüküyor eflinin menisinde hiç sperm saptanamam›flsa ve testisten sperm üretiminin olmad›¤› ortaya konmufl çiftler sperm donasyonu için uygundur. Bu durum kanser tedavisi için verilen radyoterapi veya kemoterapiye ba¤l› testis hasar› veya do¤ufltan sperm üretiminin olmamas› gibi durumlardan kaynaklan›r. Erke¤in çocuklar›na geçme olas›l›¤› olan kal›tsal hastal›¤› varsa( hemofili, Duchenne's muscular distrofisi) sperm donasyonuna gidilir. Bu gibi durumlarda hastal›¤›n anne karn›nda tan›s› olup gebelik sonland›r›labilmektedir, ancak bu çiftler için çok travmatik olmaktad›r. Bu çiftlere IVF uygulan›p embriyo biyopsisi (PGD) ile sa¤lam çocuklar seçilebilmekte ve uterus içine yerlefltirilebilmektedir. Ancak bu prosedür pahal› ve kompleks bir yol olarak bilinmektedir. E¤er annede Rh immünizasyonu geliflmiflse ve baba Rh(+) ise Erkek eflin HIV gibi cinsel yolla bulaflan hastal›k tafl›y›c›s› olmas›. Sperm vericilerinin seçilmesi Ço¤u ülkede vericiler kendi istekleri ile spermlerini ba¤›fllamaktad›rlar, ancak baz› ülkelerde vericilere para ödenmektedir. Sperm vericilerinin ço¤u ö¤renciler veya çocuk sahibi olup baflkalar›na yard›m etmek isteyen insanlard›r. ‹nfertil çiftler kendi tan›d›klar› veya genellikle babaya benzemesi aç›s›ndan baban›n akrabalar›ndan birinin spermlerini kullanmak isteyebilirler. Bu ancak çiftin ve spermi verecek kiflinin

bunu kabul etmesi ile mümkün olabilir. Bilinen donörün kullan›lmas›n›n ahlaki veya psikolojik aç›dan baz› sak›ncalar› vard›r. Sperm vericisi normal zekaya sahip ailesinde zeka gerili¤i veya genetik hastal›k öyküsü olmayan sa¤l›kl› fertil erkeklerdir. 1855 yafllar› aras›nda özellikle daha önce çocu¤u olanlar tercih edilir. Dondurma ifllemi s›ras›nda spermlerin ço¤u canl›l›¤›n› yitirdi¤i için vericinin ejakülat›nda ki sperm konsantrasyonu çok olmal›d›r. Baz› fertile erkekler sperm vermek aç›s›ndan uygun de¤illerdir. Sperm vericileri, üretral ak›nt›, genital si¤iller ve yaralar› araflt›rmak için komple fizik ve genital muayeneye tabi tutulmal›d›rlar. Bunlardan herhangi biri-

Sperm dondurulmas› nas›ld›r? Verici masturbasyonla sperm verir. Likefaksiyondan sonra semen özel kültür s›v›s› ile kar›flt›r›l›r, özel plastic pipetlere yerlefltirilerek iflaretlenir ve kodlan›r. Daha sonra 196 derecede dondurularak özel depolarda saklan›r. Donörün bilgilendirilmesi Donör kurallar hakk›nda bilgilendirilmeli, ancak kabul etmesi için zorlanmamal›d›r. Sperm vericisi karar›nda rahat olmal› ve ba¤›fllad›¤› spermlerle ilgili tüm haklar›ndan vazgeçmifl olmal›d›r. Çocu¤u do¤uran kad›n çocu¤un annesidir. Sperm donasyon sonucu do¤an çocuk 18 yafl›na gel-

Çift vericinin uygun secildi¤i, tarama testlerinin yap›ld›¤› ve kendilerine uygun vericinin seçildi¤inden emin olmal›d›r. Çift tedavini yan etkileri, ovarian hipersitimülasyon ve ço¤ul gebelik riski aç›s›ndan bilgilendirilmelidir. Tedavinin maliyeti çifte bildirilmelidir. Al›c›n›n de¤erlendirilmesi Doktor ayr›nt›l› muayenin yan›nda annenin medikal ve aile öyküsünü irdeleyecektir. Vaginal ultrasonografinin yan› s›ra histerosalpingografi ile rahim ve tüpler de¤erlendirilmelidir. Tubal hasar hikayesi olmayan kad›nlarda histerosalpingografi daha sonraya ertelenebilir. Ovulasyon araflt›rmas›na yönelik hormon testleri istenebilir.

IUI haz›rlanan donör permlerin direk rahim içine verilmesi fleklindedir. ‹nseminasyon do¤al siklus s›ras›nda veya stimülasyon yap›lm›fl sikluslarda yap›labilir. Özellikle stimülasyonlu sikluslarda IUI'›n baflar›s› oldukça yüksektir. IUI siklusunun monitörizasyonu Stimülasyonlu sikluslarda hiperstimülasyon ve ço¤ul gebelik aç›s›ndan kaç tane folikülün geliflti¤i takip edilmelidir. Monitörizasyon ultrasonun yan› s›ra kanda E2 düzeyi takibi ile yap›l›r. 4'den fazla folikül geliflirse siklusun iptali gerekebilir veya tedavi IVF 'e dönülebilir. IUI zaman›n›n saptanmas›

23

kama ayn› zamanda kapasitasyonu art›r›r(spermin yumurtay› dölleme yetene¤i).Sperm seminal plazmadan çeflitli yollarla ayr›l›r. Bunlardan biri 'Swim up' tekni¤idir. Bu teknikle iyi hareket eden spermler özel kültür s›v›s›n›n içine al›n›r. Diger yöntem y›kamad›r. Spermler santrifüj edilerek temiz steril kültür s›v›s›na al›n›r. Normal spermler tüpün alt k›sm›nda birikir. Bunlar al›narak tekrar temiz kültür s›v›s› içine konur. ‹nseminasyon A¤r›s›z ve çok basit bir prosedürdür. Jinekolojik muayene masas›nda spekülum tak›l›p serviks kültür s›v›s› ile y›kan›p temizlendikten sonra plastik kateter yard›m› ile spermler rahim içine verilir. ‹nseminasyon sonras› hasta 15-20 dakika masada dinlendirilir. Cinsel iliflkiye devam etmenin herhangibir sak›ncas› yoktur Gebelik testi ‹nseminasyondan 2 hafta sonra yapt›r›lmas› önerilir. Test pozitifse 2-3 hafta sonra ultrasonografi ile rahim içerisinde gebelik kesesi görülür.

nin varl›¤› sper donasyonu için o erke¤in uygun olmad›¤›n› gösterir. Sperm vericilerinin taranmas› Tüm sperm vericileri enfeksiyon hastal›klar› ve genetik hastal›klar aç›s›ndan taranmal›d›r. Enfeksiyon hastal›klar› HIV, hepatit B ve C, sitomegalovirüs, sifiliz, klamidya, gonoredir. Genetik hastal›klar için karyotip analizi ve kistik fibrosis taramas› yap›lmal›d›r. Sperm vericisinin kan grubu ve Rh durumu bilinmelidir. Akdeniz kökenlilerde talasemi, yahudi kökenlilerde Tay-Sachs hastal›¤› için tarama yap›lmal›d›r. Vericinin spermleri dondurularak enfeksiyon hastal›klar›, özellikle HIV aç›s›ndan ikinci test yap›lana kadar 6 ay beklenmelidir. Hiçbir tarama program›n›n garantili olmad›¤› bilinmelidir. Çok küçükte olsa enfeksiyon veya genetik hastal›k riski bulunmaktad›r. E¤er tarama testleri temizse vericiden haftada 1 veya 2 kez olmak üzere 24 ejakulat vermesi istenir, bunlar analizleri yap›l›p dondurularak saklan›r.

di¤i zaman veya daha önce evlenmeye niyeti var ise donör hakk›nda donörün kimli¤i belirtilmeksizin bilgi alma hakk›na sahiptir. Sperm vericisi kendi veya al›c›n›n kimli¤inin aç›klanmayaca¤›n› bilmelidir. Verici genetik aç›dan evlad› olan çocu¤un karekteri ve varl›¤› hakk›nda bilgilendirilmeyece¤ini kabul etmelidir. Verici her an spermlerini ba¤›fllamaktan vazgeçebilece¤ini bilmelidir. Al›c›n›n bilgilendirilmesi Donör spermle intrauterin sperm inseminasyonu karar› almak çiftler için oldukça güç bir karard›r. Bu nedenle bilgilendirme seans› çiftlerin bu konuda ayd›nlat›lmas› ve bu konuda fikirlerinin al›nmas› ve olay hakk›nda yeterli bilgilenip bilgilenmediklerinin saptanmas› aç›s›ndan önemlidir. Sperm donasyonu sonucu do¤an çocuklar bu tedaviyi kabul eden çiftin çoçuklar›d›r. Al›c› çift tedavinin gebelik veya canl› do¤umla sonuçlanmama olas›l›¤› hakk›nda bilgilendirilmelidir.

Kan grubu ve Rh durumu saptan›r. Donör sperm uygulamas›nda iki yaklafl›m vard›r, birincisi intrauterin inseminasyon , di¤eri IVF'dir._Çiftin ikisindende yaz›l› izin belgesi al›nmal›d›r. Al›c› için tarama testleri Baz› klinikler çiftin ikisinden de HIV, hepatit B ve C gibi seksüel yolla bulaflan hastal›klar için testler ister. Bayan›n rubella ve sitomegalovirus aç›s›ndan immünazasyonu araflt›r›lmal›d›r. Klamidya ve gonore için serviksten örnek al›nmal›d›r. Al›c› ile donörün efllenmesi Al›c› ve verici etnik yap›lar›na ve saç, göz rengi, boy, kilo gibi fizik özelliklerine göre efllenmeye çal›fl›lacakt›r. Ancak al›c› çift bu efllenmenin garantili olmad›¤› konusunda bilgilendirilmelidir. Özellikle Rh (-) anne adaylar›nda vericinin kan grubunun negatif olmas›na dikkat edilmelidir. ‹ntrauterin inseminasyon(IUI)

‹nseminasyon zaman›n›n belirlenmesi önemlidir. Naturel sikluslarda bunun saptanmas› için çeflitli yollar vard›r. Bunlar bazal vüvut ›s›s›n›n ölçülmesi, servikal müküsün takibi, kan veya idrarda LH takibi ve ultrasonografik incelemedir. Ço¤u klinik zamanlamay› ultrasonografi ve LH sörcünün takibi ile yapmaktad›r. ‹nseminasyon LH sörcünden 24-48 saat içinde yap›lmal›d›r. Stimülasyonlu sikluslarda hCG enjeksiyonu dominant folikül 18 mm çapa ulaflt›¤›nda ve endometrial kal›nl›k yeterli miktara ulaflt›ktan sonra yap›l›r. ‹nseminasyon hCG 'den sonra yaklafl›k 40.'›nc› saate planlan›r. Sperm haz›rlanmas› Dondurulmufl spermler eritilir. IUI için sadece y›kanm›fl ve haz›rlanm›fl spermler kullan›l›r, çünkü y›kanmam›fl spermler uterus kas›lmas›, a¤r› ve allerjik reaksiyona neden olabilir. Y›kaman›n amac› seminal plazmay› ay›rmak, enfeksiyona neden olabilecek bakteri ve irritant ajanlardan kurtulmakt›r. Y›-

Sperm donasyon prosedürünün komplikasyonlar› Ana komplikasyon baflar›s›zl›k riskidir. Bununla birlikte bu komplikasyonlar çiftte yanl›fl semen örne¤inin kullan›ld›¤› kan›s›n› uyand›rabilir. Di¤er komplikasyon enfeksiyon riskidir. Stimülasyon s›ras›nda kullan›lan ilaçlar›n yan etkileri ciddi de¤ildir, ancak baz› bayanlar bafl a¤r›s›, atefl basmas›, su tutulumu , ruh hali de¤ifliklikleri, enjeksiyon yerinde morarma ve rahats›zl›ktan yak›n›rlar. Bazen ilaçlara ba¤l› allerji veya yumurtal›klar›n fazla uyar›lmas› sonucu hipersitimülasyon sendromu geliflebilir. Ço¤ul gebelikte tedavinin bir di¤er komplikasyonudur. Baflar› oran› Baflar› oran› klinikten klini¤e de¤iflmekle birlikte %70 civar›ndad›r. Gebeli¤in gidifli normal iliflki ile olan gebeli¤in ayn›s›d›r, düflük veya do¤um defekti yine benzerdir. Çift donasyonla sahip oldu¤u çocuklar›na kardefl iste¤inde ayn› spermler kullan›lmaya çal›fl›lmaktad›r. Bu tedavide bayan›n yafl› direk tedavinin baflar›s›nda etkilidir. Baflar›s›z birkaç kez inseminasyon tedavisinden sonra çiftlere donor spermle IVF seçene¤i sunulmal›d›r.

‹letiflim bilgilerimiz Tel: +90 392 366 32 17 Tel: +90 392 366 32 22 Tel: +90 392 366 42 82 Fax: +90 392 366 32 18 GSM: +90 533 868 26 79 Mustafa Kemal Bulvar› (Magusa Yaflam Hastanesi) Gazima¤usa /K.K.T.C



Ocak 2010

24

Ocak 2010

25

Hayat› film yap›lmas› gereken King Richard Amca... Hasan Hastürer

nsan›n dünyaya gelmesi bafll› bafl›na bir ayr›cal›kt›r... Yaflamak, yaflam›n hakk›n› vere vere yaflamak... ‹flte bütün mesele burada... ‹flim gazetecilik... Dünyan›n pek çok yerini gezdim... Çok insanla tan›flt›m... Her insan yaflam›n›n kendine özgü yanlar› oldu¤undan hiç kuflkum yok. K›br›sl› Türkler hep farkl› bir de¤er tafl›d› benim için. Öne ç›kan, farkl› olan K›br›sl› Türkleri çok ayr› tuttum hayat›mda. Onlar› tüm yanlar›yla not ettim. Kiflilik haklar›na sayg› duvar›n› aflmadan yak›ndan izledim. Hatta k›yaslad›m dünya ölçeklerinde bir yerlere oturtmak için. Irkç› de¤ilim. Irkç› olmam, ›rkç› düflünmem asla mümkün de¤il. Ama inatla K›br›sl› Türk insan›n özellik, kiflilik genellemesi yapmaya da çal›fl›r›m. Bunun nedenini kendi kendime de sormaz de¤ilim. Yan›t›m›n var oldu¤unu görürüm. Yok olma tehlikemizi yak›nda görüyorum. Hatta göz göre göre yok oluyoruz belki de. ‹flte bu nedenle özellikli, K›br›s d›fl›nda

da K›br›sl› Türk olarak iz b›rakanlar benim için kayda de¤er nitelikte oldu. * * * Reflat Niyazi, ya da King Richard ya da Londra’daki K›br›sl› Türklerin yayg›n seslenifliyle Amca... ‹lk kez 2005, Mart’›n›n son günlerinde tan›m›flt›m Amca’y›... Daha sohbetimizin bafl›nda etkilenmifltim. Farkl›yd›. Yaflamay› seven ama uzun yaflamak için hayat›na k›s›tlamalar getiren anlay›fl› sevmem. Tam tersi kendine özgü anlay›flla hayat›na yön verip, kendi yaflam tuvaline istedi¤i gibi, keyfince f›rça dokunufllar›yla kendi resmini çizen insanlar› severim. Hayatla dalga geçenleri severim. Yüre¤i insan sevgisiyle dolup taflan, kendini adeta enayi yerine koyanlar› bile üzmemeye özen gösterenleri severim. ‹flte Amca’n›n böyle oldu¤unu daha ilk tan›flt›¤›m›zda fark etmifl ve farkl› bir sayg›, sevgi duymufltum O’na karfl›. * * * Bana hayat› film olup ses verecek iki – üç K›br›sl› Türk göster deseler ikilem-

siz akl›ma gelen ilk isimlerden biri olarak Reflat Niyazi’yi ya da Londra’n›n kültür – sanat bölgesi Covent Garden’a kendine özgü izini b›rakan ismiyle King Richard derim... Asl›nda O’nunla çok uzun ve detayl› konuflup hayat›n› yazmay› çok isterdim. Tiyatro Sanatç›s› Sevgili Kardeflim Hüseyin Köro¤lu’na da bahsedip, “ Reflat Niyazi ile seni tan›flt›rmak isterim. Tan›, konufl, dinle, hayat› film olacak adam” demifltim. King Richard olarak bilinmesini boflverin Reflat Niyazi, onu tan›yanlar›n Amcas›’yd›... En çok Amca diye seslenilmesini severdi... Amca’n›n uzun yaflama derdi yoktu. Ama Amca’yla ilgili dilbilgisi tan›mlamas›yla dili geçmifl zamanda yazmay› hiç istememifltim.. Ama o da bir canl›yd› ve yaflama merhaba dedi¤i gibi bir gün el sallay›p “Eyvallah, benden bu kadar” diyece¤ini biliyordum. 1942’de Baf’›n Sarama köyünden bafllayan yaflam yolculu¤unun son dura¤› 19 Aral›k 2008 Perflembe akflam› Londra oldu. Ölümle birlikte yaflam, yaflam›n sahibi için biter. Onun yaflam filmini tekrar tekrar oynatma flans› geride kalan yak›nlar›na, sevenlerine, dostlar›na kalan bir mirast›r. O miras› el kalem tutan, Amcay› tan›ma flans› bulan biri olarak her f›rsatta kullan›r›m. O flans›m› kullan›rken onunla ilgili notlar›m bana yard›mc› olur. * * * 1942 y›l›nda Baf'›n Sarama köyünde bafllayan bir yaflam yürüyüflü. Dokuz on yafllar›nda Lefkofla'ya gelmifl. ‹lkokul, ortaokul, ‹ngiliz Okulu ve Tarasanta'da ö¤renim merdiveninin basamaklar›nda yukar› ç›kma gayreti. Ama olmuyor. Sene 1958, Larnaka ya da o y›llarda halk›n yayg›n kulland›¤› ismiyle ‹skele'den gemiye binen on alt› yafl›nda bir çocuk. Hedefi Londra. ‹talya'da karaya ayak bas›yor. Oradan Fransa ve ‹ngiltere art›k Manfl'›n ötesinde. Karfl›ya geçiyor. Trenle devam ediyor yoluna ve

Victroria Tren istasyonun kap›s›ndan att›¤› ilk ad›m Londra'ya att›¤› ilk ad›m. * * * Londra'da Covent Garden, sanat a¤›rl›kl› dokunun merkezi. Ünlü Tiyatrolar orada. Ve Reflat Niyazi orada s›rad›fl› bir anlay›flla Sarastro’yu yaratt›. Sarastro ilk bak›flta bir restoran. Ama ruhunda Amca’n›n yaflad›¤› bir mekan. Reflat Niyazi, Sarama'da bafllayan yaflam serüveninde duvara asaca¤› "yüksek mektep" diplomas›na sahip olmad›. Ancak bildi¤im ve bilmedi¤im yurtd›fl›ndaki K›br›s'l› Türklerden baflar› ve özgün özellikleri olan üç isim s›rala deseler Reflat Niyazi'nin mutlaka içinde olaca¤›na inan›r›m. Sarastro’da Amca hep yaflayacak... Sarastro, Amca’n›n s›rad›fl›l›¤›n›n simgesidir.Oraya daha ilk gitti¤im zaman s›ra

d›fl›l›¤›n›n ciddi ipuçlar›n› bulmufltum. Küçük toplumun insan› kolay etkilenir. Genelde de yeni örnekler yaratma yerine öncekiler taklit edilir. Reflat Niyazi, Sarastro ile dünyada örne¤i olmayan bir mekan yaratt›. Covent Garden'›n sanatsal dokusuyla uyumlu bir restoran. Ancak kap›dan ad›m›n›z› daha ad›m atar atmaz restorana m› yoksa müzeye mi gitti¤iniz konusunda bir ikilem yaflars›n›z. Bir birine ne kadar uyumludur, diye düflündü¤ünüz eklemelerle inan›lmaz bir uyum yarat›lm›fl. Öyle bir örnek ortaya ç›km›fl ki ‹talya dahil pek çok ülkeden iç mimari e¤itimi alan ö¤renciler Sarastro'ya gözlem gezisi düzenliyor. * * * Genelde yurtd›fl›nda özelde Londra'da yaflayan K›br›sl› Türkler için s›k s›k kullan›lan bir ifade var. "Hangi y›l-

da gittilerse o y›lda yafl›yorlar". Reflat Niyazi, san›r›m bu yaklafl›m›n tam ters taraf›nda bir örnekti. 1958'de on alt› yafl›nda bir çocuk olarak Londra'ya gidip çok zor koflullardan geçerek bir noktaya gelirken sanat›n en üst düzey örnekleriyle buluflmay› baflard›. Sanata ilgisinin alt yap›dan gelen e¤ilimlerini merak edip sordu¤umda flunlar› anlatm›flt›: "Çocuklu¤umdan beri hem eski esere hem de sanat etkinliklerine ilgi duydu¤umu hat›rlar›m. Köyden Lefkofla'ya geldi¤imiz zaman Lefkofla'n›n zengin mahallelerine gider güzel evlerin mimarilerini ve renklerini seyrederdim. Londra'da da eski eserlere hep ilgi duydum." * * * Sarastro, hem sanat hem de siyaset dünyas›n›n u¤rak yeri. Kraliyet ailesinin de yolu Sarastro'dan geçiyor.

Jack Nickelson, Londra'ya vard›¤› zaman otelinden önce Sarastro'ya u¤rarken, müzik dünyas›n›n ölümsüz seslerinden Shirly Basey her y›l Aral›k ay›nda sevenleriyle Sarastro'da buluflmay› gelenek haline getirmifl bir dönem. Reflat Niyazi, "Bu yak›n dostlar›m› Kuzey K›br›s'ta konuk etmek en büyük ideallerimden biridir. Hemen hemen tümü Kuzey K›br›s'a gelmeyi kabul ettiler. Yapmakta oldu¤um tesisin aç›l›fl›nda sanat dünyas›n›n en ünlü isimlerini K›br›sl› Türklerle buluflturaca¤›m›n müjdesini flimdiden vermek isterim" demiflti. * * * Kendine çal›flma alan› olarak restoranc›l›¤› seçmifl. Ama yemeklerin öne ç›kt›¤› restoranc›l›kta Reflat Niyazi mekan›n özellikleriyle çekim merkezi yarat›yor. Sarastro'yu s›radan bir kapal› alan olarak devrald›k-

tan sonra bir y›l› aflk›n bir süre iç dekoru ile u¤raflm›fl. Bunun için iç mimardan filan da yararlanmam›fl ama. Kendi hayal dünyas›nda yaratt›klar›n› o mekana uyarlam›fl. Bölgedeki opera ve tiyatrolar›ndan kullan›lmayan dekor malzemelerini, k›yafetleri kullanm›fl. Localar bölmeler yaratm›fl Sarastro'nun içinde. Kap›dan içeri ad›m›n›z› att›¤›n›z an kendinizi kocaman bir tiyatro sahnesinde sanabilirsiniz. Tuvaletleri ise ayr› bir üne sahip. Bu ün duvarlardaki eroti¤in ötesinde porno s›n›f›na girecek resimlerden geliyor. Sohbetimizde tuvaletlerdeki porno resimleri de sordu¤umda kendine özgü gülüflünü kahkahaya çevirdikten sonra flunlar› anlatm›flt›: "Ben daha önceki restoranlar›mda da duvarlara resimler çizdirdim. Bunun için

bir ‹ngilizden de yararlanmak istedim. Annesi yeni ölmüfltü. Bir türlü resim çizemiyor, üzüntüsünden a¤l›yordu. Git tuvaletlerden baflla dedim. Ne çizeyim ki? Diye sorunca bu resimlerden çizmesini söyledim. Önce güldü, inanmam›flt›. Gittim resimler buldum getirdim, bunlar› çiz dedim. Sonunda bizim tuvaletler meflhur oldu. Baz›lar› resimleri kapatmam› ister

ama ço¤unluk tuvaletlere girince gülümseyerek ç›kar. Kraliyet ailesinin çocuklar› bile buraya geldi¤i zaman do¤ru tuvaletlere koflar." * * * Reflat Niyazi ya da Covent Garden'›n Richard amcas› hem sanata hem de yeflile tutkundu. Nerden geliyor bu yeflil tutkusu diye sordu¤umda bak›fllar›nda zaman tünelinde bir yolculuk okumufltum. Bir an durup devam etmiflti: " Ben Baf'›n Sarama köyünde do¤dum. Çocuklu¤um Trodos Da¤lar›n›n kuca¤›ndaki o köyde geçti. Çok iyi hat›rlar›m do¤du¤um yerde dere yata¤› ve pelit a¤açlar› vard›. Çok canl›yd›. Kufllar c›v›l c›v›ld›. Alt› delik, at›lm›fl eski potinlerin içine kufllar›n yuva yapt›¤›n› unutmam mümkün de¤il. Dere yata¤›nda ördek yakalard›k. Yeflil sevgim oradan gelir. Yaflad›¤›m her yere K›br›s'›n, köyümün yeflilini tafl›maya çal›fl›r›m." ... Ve Reflat Niyazi'nin bu çabalar› bofla da gitmemifl Sarastro'nun çevresinde yaratt›¤› yeflil doku nedeniyle ilgili sivil toplum kuruluflu taraf›ndan ödüle de¤er bulunmufltu. * * * Sarastro, Mozart›n ünlü Sihirli Flüt eserindeki sihirli flütün ad›. Klasik müzik tutkusunu da flu kelimelerle dinlemifltim: " Ben K›br›sl›y›m. K›br›s bir müzik cennetidir. Daha çocukluk zaman›mdan daha sonra Lefkofla'ya gitti¤im zaman Türk, Rum, Ermeni ve daha pek çok de¤iflik müzikle tan›flt›m. Kaliteli müzi¤e her zaman ilgi duydum. K›br›s'›n o zengin müzikleri beni müzi¤e afl›k etti. Klasik müzi¤e ilgimin

alt›nda K›br›s'›n farkl› kültüründeki müzik zenginli¤i yatar." * * * Damdan düfler gibi "Paray› ne kadar seviyorsun?" sorusunu da sordum Covent Garden’›n King Richard’› Saramal› Reflat Niyazi’ye.. Bir kahkaha daha al›p ard›nda gelen flu yan›t› dinledim: "Paray› sevmeyen mi var. Önemli olan paray› kazan›rken paraya esir olmamak. Ben K›br›s'ta en çok para kazanandan daha çok para kazan›r›m ama onlar kadar param yok. Çünkü para harcamas›n› severim. Ben paray› tutamam." "Çok paras› olan›n etraf›nda onu istismar edenlerden oluflan bir grup oluflur. Bu sen de yok mu?" Hayatla dalga geçen bir ifadeyi yüzüne koyup konufluyor. "Beni istismar edenler hatta enayi yerine koymak isteyenler var her zaman. Bazen k›zar bazen de güler geçerim. ‹nsanlarla iyi geçinmek istersen bazen de enayi gibi davranacaks›n. Hayat bir tiyatro oyunu gibi de¤il mi? Oyuna göre rolünü oynayacaks›n." * * * Reflat Niyazi'nin bir aya¤› hep K›br›s'ta oldu. "Ben

nereye gidersem gideyim ruhum K›br›s’tan da iflleri idare eder" derdi. Yaflad›¤› süre içinde gelecekle ilgili plan hiç mi kurmad›. Kurdu mutlaka ama yaflad›¤› an›n en de¤erli oldu¤unu bildi. Sonray› sordu¤umda iki kelimelik bir yan›t alm›flt›m: "Vallahi bilmem." Londra'da para makinesi gibi iflyerine sahip olmas›na ra¤men akl› da gönlü de K›br›s'tayd›. Bir gün Sarastro’da sohbet ederken K›br›s'taki çal›flanlar›ndan birini merakla aram›flt›. Neyi mi merak ediyordu? K›br›s'taki köpeklerini. On üç köpe¤inin her birini en küçük ayr›nt›s›na kadar biliyordu. Onlardan biri hasta olsa günde on kez aray›p sa¤l›k durumunu ö¤renmeye çal›fl›rd›. Reflat Niyazi'nin hayat› romanlara, filmlere konu olacak kadar derin ve zengin. Reflat Niyazi, yaflama bak›fl aç›s›yla, hayatla dalga geçmesiyle, eflek flakas›na varan abart›l› esprileriyle tam bir K›br›sl›... Renk cümbüflü bir insan... Bir y›l önce cans›z bedeni Lefkofla’da topra¤a verildi... Ama Amca, an›larda b›rakt›¤› harika izleriyle hep yaflayacak.


Ocak 2010

24

Ocak 2010

25

Hayat› film yap›lmas› gereken King Richard Amca... Hasan Hastürer

nsan›n dünyaya gelmesi bafll› bafl›na bir ayr›cal›kt›r... Yaflamak, yaflam›n hakk›n› vere vere yaflamak... ‹flte bütün mesele burada... ‹flim gazetecilik... Dünyan›n pek çok yerini gezdim... Çok insanla tan›flt›m... Her insan yaflam›n›n kendine özgü yanlar› oldu¤undan hiç kuflkum yok. K›br›sl› Türkler hep farkl› bir de¤er tafl›d› benim için. Öne ç›kan, farkl› olan K›br›sl› Türkleri çok ayr› tuttum hayat›mda. Onlar› tüm yanlar›yla not ettim. Kiflilik haklar›na sayg› duvar›n› aflmadan yak›ndan izledim. Hatta k›yaslad›m dünya ölçeklerinde bir yerlere oturtmak için. Irkç› de¤ilim. Irkç› olmam, ›rkç› düflünmem asla mümkün de¤il. Ama inatla K›br›sl› Türk insan›n özellik, kiflilik genellemesi yapmaya da çal›fl›r›m. Bunun nedenini kendi kendime de sormaz de¤ilim. Yan›t›m›n var oldu¤unu görürüm. Yok olma tehlikemizi yak›nda görüyorum. Hatta göz göre göre yok oluyoruz belki de. ‹flte bu nedenle özellikli, K›br›s d›fl›nda

da K›br›sl› Türk olarak iz b›rakanlar benim için kayda de¤er nitelikte oldu. * * * Reflat Niyazi, ya da King Richard ya da Londra’daki K›br›sl› Türklerin yayg›n seslenifliyle Amca... ‹lk kez 2005, Mart’›n›n son günlerinde tan›m›flt›m Amca’y›... Daha sohbetimizin bafl›nda etkilenmifltim. Farkl›yd›. Yaflamay› seven ama uzun yaflamak için hayat›na k›s›tlamalar getiren anlay›fl› sevmem. Tam tersi kendine özgü anlay›flla hayat›na yön verip, kendi yaflam tuvaline istedi¤i gibi, keyfince f›rça dokunufllar›yla kendi resmini çizen insanlar› severim. Hayatla dalga geçenleri severim. Yüre¤i insan sevgisiyle dolup taflan, kendini adeta enayi yerine koyanlar› bile üzmemeye özen gösterenleri severim. ‹flte Amca’n›n böyle oldu¤unu daha ilk tan›flt›¤›m›zda fark etmifl ve farkl› bir sayg›, sevgi duymufltum O’na karfl›. * * * Bana hayat› film olup ses verecek iki – üç K›br›sl› Türk göster deseler ikilem-

siz akl›ma gelen ilk isimlerden biri olarak Reflat Niyazi’yi ya da Londra’n›n kültür – sanat bölgesi Covent Garden’a kendine özgü izini b›rakan ismiyle King Richard derim... Asl›nda O’nunla çok uzun ve detayl› konuflup hayat›n› yazmay› çok isterdim. Tiyatro Sanatç›s› Sevgili Kardeflim Hüseyin Köro¤lu’na da bahsedip, “ Reflat Niyazi ile seni tan›flt›rmak isterim. Tan›, konufl, dinle, hayat› film olacak adam” demifltim. King Richard olarak bilinmesini boflverin Reflat Niyazi, onu tan›yanlar›n Amcas›’yd›... En çok Amca diye seslenilmesini severdi... Amca’n›n uzun yaflama derdi yoktu. Ama Amca’yla ilgili dilbilgisi tan›mlamas›yla dili geçmifl zamanda yazmay› hiç istememifltim.. Ama o da bir canl›yd› ve yaflama merhaba dedi¤i gibi bir gün el sallay›p “Eyvallah, benden bu kadar” diyece¤ini biliyordum. 1942’de Baf’›n Sarama köyünden bafllayan yaflam yolculu¤unun son dura¤› 19 Aral›k 2008 Perflembe akflam› Londra oldu. Ölümle birlikte yaflam, yaflam›n sahibi için biter. Onun yaflam filmini tekrar tekrar oynatma flans› geride kalan yak›nlar›na, sevenlerine, dostlar›na kalan bir mirast›r. O miras› el kalem tutan, Amcay› tan›ma flans› bulan biri olarak her f›rsatta kullan›r›m. O flans›m› kullan›rken onunla ilgili notlar›m bana yard›mc› olur. * * * 1942 y›l›nda Baf'›n Sarama köyünde bafllayan bir yaflam yürüyüflü. Dokuz on yafllar›nda Lefkofla'ya gelmifl. ‹lkokul, ortaokul, ‹ngiliz Okulu ve Tarasanta'da ö¤renim merdiveninin basamaklar›nda yukar› ç›kma gayreti. Ama olmuyor. Sene 1958, Larnaka ya da o y›llarda halk›n yayg›n kulland›¤› ismiyle ‹skele'den gemiye binen on alt› yafl›nda bir çocuk. Hedefi Londra. ‹talya'da karaya ayak bas›yor. Oradan Fransa ve ‹ngiltere art›k Manfl'›n ötesinde. Karfl›ya geçiyor. Trenle devam ediyor yoluna ve

Victroria Tren istasyonun kap›s›ndan att›¤› ilk ad›m Londra'ya att›¤› ilk ad›m. * * * Londra'da Covent Garden, sanat a¤›rl›kl› dokunun merkezi. Ünlü Tiyatrolar orada. Ve Reflat Niyazi orada s›rad›fl› bir anlay›flla Sarastro’yu yaratt›. Sarastro ilk bak›flta bir restoran. Ama ruhunda Amca’n›n yaflad›¤› bir mekan. Reflat Niyazi, Sarama'da bafllayan yaflam serüveninde duvara asaca¤› "yüksek mektep" diplomas›na sahip olmad›. Ancak bildi¤im ve bilmedi¤im yurtd›fl›ndaki K›br›s'l› Türklerden baflar› ve özgün özellikleri olan üç isim s›rala deseler Reflat Niyazi'nin mutlaka içinde olaca¤›na inan›r›m. Sarastro’da Amca hep yaflayacak... Sarastro, Amca’n›n s›rad›fl›l›¤›n›n simgesidir.Oraya daha ilk gitti¤im zaman s›ra

d›fl›l›¤›n›n ciddi ipuçlar›n› bulmufltum. Küçük toplumun insan› kolay etkilenir. Genelde de yeni örnekler yaratma yerine öncekiler taklit edilir. Reflat Niyazi, Sarastro ile dünyada örne¤i olmayan bir mekan yaratt›. Covent Garden'›n sanatsal dokusuyla uyumlu bir restoran. Ancak kap›dan ad›m›n›z› daha ad›m atar atmaz restorana m› yoksa müzeye mi gitti¤iniz konusunda bir ikilem yaflars›n›z. Bir birine ne kadar uyumludur, diye düflündü¤ünüz eklemelerle inan›lmaz bir uyum yarat›lm›fl. Öyle bir örnek ortaya ç›km›fl ki ‹talya dahil pek çok ülkeden iç mimari e¤itimi alan ö¤renciler Sarastro'ya gözlem gezisi düzenliyor. * * * Genelde yurtd›fl›nda özelde Londra'da yaflayan K›br›sl› Türkler için s›k s›k kullan›lan bir ifade var. "Hangi y›l-

da gittilerse o y›lda yafl›yorlar". Reflat Niyazi, san›r›m bu yaklafl›m›n tam ters taraf›nda bir örnekti. 1958'de on alt› yafl›nda bir çocuk olarak Londra'ya gidip çok zor koflullardan geçerek bir noktaya gelirken sanat›n en üst düzey örnekleriyle buluflmay› baflard›. Sanata ilgisinin alt yap›dan gelen e¤ilimlerini merak edip sordu¤umda flunlar› anlatm›flt›: "Çocuklu¤umdan beri hem eski esere hem de sanat etkinliklerine ilgi duydu¤umu hat›rlar›m. Köyden Lefkofla'ya geldi¤imiz zaman Lefkofla'n›n zengin mahallelerine gider güzel evlerin mimarilerini ve renklerini seyrederdim. Londra'da da eski eserlere hep ilgi duydum." * * * Sarastro, hem sanat hem de siyaset dünyas›n›n u¤rak yeri. Kraliyet ailesinin de yolu Sarastro'dan geçiyor.

Jack Nickelson, Londra'ya vard›¤› zaman otelinden önce Sarastro'ya u¤rarken, müzik dünyas›n›n ölümsüz seslerinden Shirly Basey her y›l Aral›k ay›nda sevenleriyle Sarastro'da buluflmay› gelenek haline getirmifl bir dönem. Reflat Niyazi, "Bu yak›n dostlar›m› Kuzey K›br›s'ta konuk etmek en büyük ideallerimden biridir. Hemen hemen tümü Kuzey K›br›s'a gelmeyi kabul ettiler. Yapmakta oldu¤um tesisin aç›l›fl›nda sanat dünyas›n›n en ünlü isimlerini K›br›sl› Türklerle buluflturaca¤›m›n müjdesini flimdiden vermek isterim" demiflti. * * * Kendine çal›flma alan› olarak restoranc›l›¤› seçmifl. Ama yemeklerin öne ç›kt›¤› restoranc›l›kta Reflat Niyazi mekan›n özellikleriyle çekim merkezi yarat›yor. Sarastro'yu s›radan bir kapal› alan olarak devrald›k-

tan sonra bir y›l› aflk›n bir süre iç dekoru ile u¤raflm›fl. Bunun için iç mimardan filan da yararlanmam›fl ama. Kendi hayal dünyas›nda yaratt›klar›n› o mekana uyarlam›fl. Bölgedeki opera ve tiyatrolar›ndan kullan›lmayan dekor malzemelerini, k›yafetleri kullanm›fl. Localar bölmeler yaratm›fl Sarastro'nun içinde. Kap›dan içeri ad›m›n›z› att›¤›n›z an kendinizi kocaman bir tiyatro sahnesinde sanabilirsiniz. Tuvaletleri ise ayr› bir üne sahip. Bu ün duvarlardaki eroti¤in ötesinde porno s›n›f›na girecek resimlerden geliyor. Sohbetimizde tuvaletlerdeki porno resimleri de sordu¤umda kendine özgü gülüflünü kahkahaya çevirdikten sonra flunlar› anlatm›flt›: "Ben daha önceki restoranlar›mda da duvarlara resimler çizdirdim. Bunun için

bir ‹ngilizden de yararlanmak istedim. Annesi yeni ölmüfltü. Bir türlü resim çizemiyor, üzüntüsünden a¤l›yordu. Git tuvaletlerden baflla dedim. Ne çizeyim ki? Diye sorunca bu resimlerden çizmesini söyledim. Önce güldü, inanmam›flt›. Gittim resimler buldum getirdim, bunlar› çiz dedim. Sonunda bizim tuvaletler meflhur oldu. Baz›lar› resimleri kapatmam› ister

ama ço¤unluk tuvaletlere girince gülümseyerek ç›kar. Kraliyet ailesinin çocuklar› bile buraya geldi¤i zaman do¤ru tuvaletlere koflar." * * * Reflat Niyazi ya da Covent Garden'›n Richard amcas› hem sanata hem de yeflile tutkundu. Nerden geliyor bu yeflil tutkusu diye sordu¤umda bak›fllar›nda zaman tünelinde bir yolculuk okumufltum. Bir an durup devam etmiflti: " Ben Baf'›n Sarama köyünde do¤dum. Çocuklu¤um Trodos Da¤lar›n›n kuca¤›ndaki o köyde geçti. Çok iyi hat›rlar›m do¤du¤um yerde dere yata¤› ve pelit a¤açlar› vard›. Çok canl›yd›. Kufllar c›v›l c›v›ld›. Alt› delik, at›lm›fl eski potinlerin içine kufllar›n yuva yapt›¤›n› unutmam mümkün de¤il. Dere yata¤›nda ördek yakalard›k. Yeflil sevgim oradan gelir. Yaflad›¤›m her yere K›br›s'›n, köyümün yeflilini tafl›maya çal›fl›r›m." ... Ve Reflat Niyazi'nin bu çabalar› bofla da gitmemifl Sarastro'nun çevresinde yaratt›¤› yeflil doku nedeniyle ilgili sivil toplum kuruluflu taraf›ndan ödüle de¤er bulunmufltu. * * * Sarastro, Mozart›n ünlü Sihirli Flüt eserindeki sihirli flütün ad›. Klasik müzik tutkusunu da flu kelimelerle dinlemifltim: " Ben K›br›sl›y›m. K›br›s bir müzik cennetidir. Daha çocukluk zaman›mdan daha sonra Lefkofla'ya gitti¤im zaman Türk, Rum, Ermeni ve daha pek çok de¤iflik müzikle tan›flt›m. Kaliteli müzi¤e her zaman ilgi duydum. K›br›s'›n o zengin müzikleri beni müzi¤e afl›k etti. Klasik müzi¤e ilgimin

alt›nda K›br›s'›n farkl› kültüründeki müzik zenginli¤i yatar." * * * Damdan düfler gibi "Paray› ne kadar seviyorsun?" sorusunu da sordum Covent Garden’›n King Richard’› Saramal› Reflat Niyazi’ye.. Bir kahkaha daha al›p ard›nda gelen flu yan›t› dinledim: "Paray› sevmeyen mi var. Önemli olan paray› kazan›rken paraya esir olmamak. Ben K›br›s'ta en çok para kazanandan daha çok para kazan›r›m ama onlar kadar param yok. Çünkü para harcamas›n› severim. Ben paray› tutamam." "Çok paras› olan›n etraf›nda onu istismar edenlerden oluflan bir grup oluflur. Bu sen de yok mu?" Hayatla dalga geçen bir ifadeyi yüzüne koyup konufluyor. "Beni istismar edenler hatta enayi yerine koymak isteyenler var her zaman. Bazen k›zar bazen de güler geçerim. ‹nsanlarla iyi geçinmek istersen bazen de enayi gibi davranacaks›n. Hayat bir tiyatro oyunu gibi de¤il mi? Oyuna göre rolünü oynayacaks›n." * * * Reflat Niyazi'nin bir aya¤› hep K›br›s'ta oldu. "Ben

nereye gidersem gideyim ruhum K›br›s’tan da iflleri idare eder" derdi. Yaflad›¤› süre içinde gelecekle ilgili plan hiç mi kurmad›. Kurdu mutlaka ama yaflad›¤› an›n en de¤erli oldu¤unu bildi. Sonray› sordu¤umda iki kelimelik bir yan›t alm›flt›m: "Vallahi bilmem." Londra'da para makinesi gibi iflyerine sahip olmas›na ra¤men akl› da gönlü de K›br›s'tayd›. Bir gün Sarastro’da sohbet ederken K›br›s'taki çal›flanlar›ndan birini merakla aram›flt›. Neyi mi merak ediyordu? K›br›s'taki köpeklerini. On üç köpe¤inin her birini en küçük ayr›nt›s›na kadar biliyordu. Onlardan biri hasta olsa günde on kez aray›p sa¤l›k durumunu ö¤renmeye çal›fl›rd›. Reflat Niyazi'nin hayat› romanlara, filmlere konu olacak kadar derin ve zengin. Reflat Niyazi, yaflama bak›fl aç›s›yla, hayatla dalga geçmesiyle, eflek flakas›na varan abart›l› esprileriyle tam bir K›br›sl›... Renk cümbüflü bir insan... Bir y›l önce cans›z bedeni Lefkofla’da topra¤a verildi... Ama Amca, an›larda b›rakt›¤› harika izleriyle hep yaflayacak.



Ocak 2010

26

Kuzey K›br›s’ta Ev Almak

Emlak de¤erleri ve Kuzey K›br›s üney K›br›s ve Akdeniz’in di¤er popular desitinasyonlar› ile karfl›laflt›r›l›nca ülkemiz oldukça uygun emlak fiyatlar› sunmaktad›r. Bunun yan›nda, ülkemizde emlak fiyatlaar› düzenli ve sürekli biçimde bir art›fl göstermektedir. Bir bölgeden di¤erine emlak fiyatlar› de¤ifliklik gösterse de, sürekli bir art›fl tüm ülkenin genelinde gözlemlenmekte ve gayrimenkul yat›r›mc›lar›n› sevindirmektedir. Fiyat kalitesini etkileyen bir di¤er önemli unsuru ise inflaat kalitesidir. Yeri ve metrekaresi ayn› olan iki villa ele alal›m. Bunlar›n aras›ndaki fiyat fark›n›n en büyük etkeni inflaat›nda kullan›lan malzeme ve iflçilik kalitesidir. Ayr›ca, villan›n ekstralar›na ve detaylar›na da dikkat etmek gerekmektedir. Bu yüzden en ucuzu al›rken en iyi anlaflmay› yap-

G

mam›fl olabilirsiniz. Al›mlar›n›zda fiyat kadar, kaliteye de de dikkat etmeniz do¤ru bir al›m yapman›n en önemli flartlar›ndan birisidir. Kuzey K›br›s’ta nas›l emlak al›n›r? Öncelikle genifl emlak seçeneklerinden kendinize uygun olan›n› seçmeniz gerekmektedir. Bunun için proje olarak sat›fl yapan inflaat firmalar›n› gezebilir, daha genifl bir portfoyu birarada görmek için emlakç›lar› ziyaret edebilir ve bu konuda yay›nlanan dergiler veya internet sitelerine bakabilirsiniz. Kuzey K›br›s’ta ancak belgesi olan firmalar emlakç›l›k yapabilir. Bu yüzden emlak alaca¤›n›z kiflinin emlakç›l›k belgesi var m› diye mutlaka sorun. Ayr›ca, inflaat› yapan firman›n mutlaka K›br›s Türk ‹nflaat Müteahhitleri

Birli¤i’ne kay›tl› olmas› gerekmektedir. Kay›tl› olmayan firmalar inflaat yapmaya yetkili de¤ildir-

ler. E¤er inflaatç› firma K›br›s Türk ‹nflaat Müteahhitleri Birli¤i üyesi de¤ilse kaçak demektir ve

yap›lan inflaat›n denetimi ve kalite garantisi yoktur. S›k›nt› yaflamamak ve rahat etmek için emlak al-

madan önce K›br›s Türk ‹nflaat Müteahhitleri Birli¤i’nden kay›tl› firmalar hakk›nda mutlaka bilgi


Ocak 2010

al›n›z. Emla¤›n›z› seçtikten, emlakç›n›z ve/veya inflaatç›n›z hakk›nda gerekli bilgileri ald›ktan sonra s›ra fiyat anlaflmas›na gelmektedir. Fiyat anlaflt›ktan sonra anlaflman›z› mutlaka bir avukat arac›l›¤› ile yap›n›z. Anlaflman›za fiyat, zaman, ödeme koflullar› ve emla¤›n detaylar›n› mutlaka

dahil ediniz. ‹ki taraf da imzalad›ktan sonra sat›fl art›k gerçekleflmifltir. Bu aflamadan sonra deposito yat›r›l›r ve avukat›n›z sizin al›m izninizi ç›karmak için Bakanlar Kurulu’na bafl vurur. Ödeme tamamlan›nca ödeme ve teslim flartlar›n›za göre eviniz teslim edilir. Ödeme gerçeklefltikten

ve al›m izni ç›kt›ktan sonra emlak›n tapusu al›c›n›n ismine çevrilir. Al›c› %6 tapu harc›n› ödemekle yükümlüdür. Bir defaya mahsus al›mlarda %3 muafiyet hakk›n›z› kullanabilirsiniz. Alternatif olarak Kuzey K›br›s’ta arsa al›p üzerinde inflaat yapt›rmay› da seçebilirsiniz. Kuzey K›b-

r›s’ta inflaat›n›z› yürütebilecek pek çok yetkin mimar, inflaat mühendisi ve müteahhit firma bulunmaktad›r. Kuzey K›br›s’ta sadece imza yetkisi bulunan mimar ve mühendisler projelere imza atabilmektedirler. Kuzey K›br›s’ta araziler dönüm olarak ölçülür. 1 donum 1338 m2 veya 14400 ft.2dir. 1 donum 4 evlekten oluflur. 1 evlek ise 3600 ft2 dir Kuzey K›br›s’ta güçlendirilmifl beton uygulamal› inflaat sistemi yayg›nd›r. Bimalar genellikle bol özellikli kaliteli flekilde inflaa edilmektedir bu da al›c› bir avantaj oluflturmaktad›r. Kullan›lan malzemeler yo¤unluklu olarak Türkiye, Almanya, Italya ve ‹spanya’dan ithal edilmektedir. ‹nflaat Standartlar› Tüm inflaat faaliyetleri sadece Belediyelerin verdi¤i ‹nflaat izni ile yap›labilir. Bunun d›fl›ndaki tüm yap›lar kaçak say›l›r ve mühürlenir. Bir inflaat

bafllamadan tüm mimari, elektrik, statik ve mekanik planlar› onaylat›l›r. Bu planlar›n Kuzey K›br›s’ta akredite bir mimar ve mühendis taraf›ndan imzalanmas›, gerekli mimar ve muhendis odalar›ndan izinlerin al›nmas› ve o flekilde sunulmas› gerekmektedir. Tekrardan hat›rlatal›m, al›m iflleminizde sorun yaflamamak için K›br›s Türk ‹nflaat Müteahhitleri

27

Birli¤i üyesi olmayan firmalar›n inflaat›n› yapmad›¤› projelerden kesinlikle al›m yap›lmamal›d›r. K›br›s Türk ‹nflaat Müteahhitleri Birli¤i devlet hukuku taraf›ndan korunan ve inflaatlar› denetleme yetkisi bulunan, Kuzey K›br›s’ta tüm inflaat müteahhitlerini kapsayan yetkili tek kurumdur. Detayl› bilgi K›br›s Türk ‹nflaat Müteahhitleri Birli¤i’nden edinilebilir.


Ocak 2010

28

Acapulco Resort & Convention & SPA

uzey K›br›s otelleri içerisinde, tatil keyfini dünya standartlar›nda ve servis kalitesiyle K›br›s'a getiren, Akdeniz kültürü ile, gelen konuklar›m›za gerek ifl, gerek tatil amac› ile befl y›ld›zl› ve dostça bir servis sa¤lamaktad›r. Otel hizmetleri, bir kilometre uzunlu¤undaki özel sahili, yetiflkin ve çocuk havuzu, deniz manzaral› ve klimal› otel odalar›, sahil bar›, restoranlar›, spor salonu, tenis, plaj voleybolu, golf, ›s›tmal› havuz, s›cak banyo, SPA,

K

toplant› ve konferans odalar›, h›zl› eriflimli internet, casino ve hediyelik eflya dükkanlar›n› içermektedir. Acapulco Resort & Convention & SPA, Ercan Havaliman›na (20 dakika), Larnaka hava alan›na (60 dakika) uzakl›ktad›r. Girne Kalesi, bat›k gemi müzesi, St. Hilarion Kalesi, Karmi ve Bellapais Manast›r›’ndan sadece birkaç dakika uzakl›ktad›r. Acapulco Otel, Salamis, Otello Kalesi, Ayia Napa, Larnaca ve Limassol'dan sadece bir saat uzakl›ktad›r.

‹letiflim Bilgilerimiz Adres: Acapulco Beach Club and Resort Hotel Çatalköy Kyrenia Mersin 10 - Turkey Tel. No.:+90 392 650 45 00 +90 392 444 68 35 +90 392 824 4110 - 11 +90 392 824 4449 Fax: +90 392 824 4455

E-mail Rezervasyon yapmak için: reservations@acapulco.com.tr Daha fazla bilgi almak için: info@acapulco.com.tr Soru ve önerileriniz için: acapulco@acapulco.com.tr


Ocak 2010

29


Ocak 2010

30

Ayda 500 pounda ev sahibi olun!

Erbatu Emlak direktörlerinden Mehmet Bey, koteyilli tan›t›m gecesinde konuklar›yla yak›ndan ilgilendi. Yapm›fl olduklar› “Sky Rice Residence” isimli yeni projeleriyle Yenibo¤aziçi’nin çehresini de¤ifltireceklerini kaydeden Ramazan Karatafl, bu projelerine yabanc› yat›r›mc›lar›n da büyük ilgi gösterdi¤ini vurgulad›.

Sky Rice Residence projesi 10 katl› 2 bloktan olufluyor. Proje kapsam›nda krefl, çamafl›rhane, mini market, SPA, güzellik merkezi, kuaför salonu, sauna, Türk Hamam›, bar, restaurant ve yüzme havuzu bulunuyor.

Kokteyil olarak haz›rlanan “Sky Rice Residence” tan›t›m gecesine kat›lan konuklar projeye büyük ilgi gösterdi.

uzey K›br›s’›n tan›nm›fl ve güvenilir inflaat flirketlerinden Erbatu Emlak, “Sky Rice Residence” isimli projesinin tan›t›m›n› geçti¤imiz ay Londra’da düzenledi¤i bir kokteyl ile K›br›sl› Türklere tan›tt›. Her y›l geleneksel olarak Londral› Türklerle buluflmay› gelenek haline getiren Erbatu’nun bu y›l düzenlemifl oldu¤u kokteyilli tan›t›m gecesine ilgi büyüktü. Erbatu Emlak fiirketi sahibi Ramazan Karatafl düzenlenen kokteyilli gecede yapm›fl oldu¤u konuflmada sözlerine salonu dolduran konuklar›na teflekkür ederek bafllad›. Yapm›fl olduklar› “Sky Rice Residence” isimli yeni projeleriyle Yenibo¤aziçi’nin çehresini de¤ifltireceklerini kaydeden baflar›l› ifl adam›, bu projelerine yabanc› yat›r›mc›lar›n da büyük ilgi gösterdi¤ini vurgulad›. Özellikle Rusya, ‹ngiltere, Avusturya, ‹sveç gibi ülkelerden çok talep ald›klar›n› belirten Erbatu,

K

yeni projelerinin Kuzey K›br›s’ta ilk ve tek oldu¤una dikkat çekti. Sky Rice Residence projesinin 5 y›ld›zl› otel konforunda tasarland›¤›n› kaydeden Karatafl, bu projelerinin 10 katl› 2 bloktan olufltu¤unu ve proje kapsam›nda krefl, çamafl›rhane, mini market, SPA, güzellik merkezi, kuaför salonu, sauna, Türk Hamam›, bar, restaurant ve yüzme havuzu bulundu¤unu belirtti. Toplam olarak 58 daireden oluflan projede 1-2 ve 3 yatak odal› daireler yer al›yor. Denize 5 dakikal›k yürüyüfl mesafesinde yer almakta olan projeden daire almak isteyenler ayda sadece 500 punda konut sahibi olabileceklerini kaydeden Karatafl, yeni projeleriyle ilgili daha ayr›nt›l› bilginin www.erbatuestate.com internet adresinden al›nabilece¤ini veya kendilerine +90 392 365 5990 KKTC veya 07552 378 340 ‹ngiltere telefonundan ulafl›labilece¤ini söyledi.


Ocak 2010

31

Londra’dan Hakan Altu¤ geçti

YSK Chicken & Meat ve Sunel Travel ana sponsorlu¤unda gerçekleflen konsere ilgi büyüktü.

YSK Chicken & Meat patronu Erdinç ve efli

Genç k›zlar konseri cep telefonlar›na kaydetti.

Hasan bey konseri efliyle birlikte izledi.

ürk Müzi¤i’nin sevilen isimlerinden Hakan Altu¤ Londra’dan geçti. YSK Chicken & Meat ve Sunel Travel ana sponsorlu¤unda gerçekleflen konser Tottenham’da bulunan Regency Banquiting Suite Salonu’nda gerçekleflti. Salonun t›kl›m t›kl›m dolu oldu¤u gecede sahneye ç›kan genç sanatç› hay-

T

ranlar› taraf›ndan dakikalarca ayakta alk›flland›. Kendi albümlerindeki flark›lar›na yer veren Altu¤’a ilgi beklenilenin de üstünde oldu. Babutsa Grubu’nun Türkiye’yi sarsan “Yanay›m yanay›m” flark›s›na da repertuar›nda yer veren Altu¤, harika sahne performans›yla da izleyenlerden tam not ald›.

Genç k›zlar konsere büyük ilgi gösterdi.

First Club Holidays sahibi Funda Özkan konserde k›z› ve o¤lu ile birlikteydi.

Londra sahnelerinin vazgeçilmez sanatç›lar›ndan Eray, Altu¤ Konseri’nde efli ve k›z›yla birlikteydi.


Ocak 2010

32

Baflp›nar’dan araba kiralay›n 10 pound günde ödeyin! uzey K›br›s’›n güvenilir araba kiralama flirketlerinden biri olan Baflp›nar Rent A Car, 1993 y›l›nda 2 arabayla bafllad›¤› araç say›s›n› 1 y›l sonra 1994 y›l›nda, 17 adete ç›kartarak h›zla büyümeye bafllad›. Lapta’da bafllayan ifl yaflam›n› 1997 y›l›nda Girne’ye tafl›yan flirket patronu Saffet Baflp›narl›, Girneye gelifliyle birlikte araç say›s›n› da art›rarak 34’e ç›kard›. Kiral›k araba ifline yönelmisini dört duvar aras›nda duramad›¤›ndan dolay› kendisine böylesine bir ifl imkan› yaratt›¤› fleklinde aç›klayan Baflp›narl›, iflini çok sevdi¤ini kaydetti. 1993 y›l›nda bafllad›¤› kiral›k araba iflletmecili¤inde Girne bölgesinde toplam olarak 10 kiral›k araba iflletmesi bulundu¤unu kaydeden genç ifl adam›, bugün bu rakam›n 80’lere ulaflt›¤›n› söyledi. Girne Çatalköy’de (Lemar yan›nda) bulunan merkez ofislerinde görüfltü¤ümüz flirket sahibi Saffet Baflp›narl›, yanlar›nda 10 kifliye istihdam olana¤› sa¤lad›klar›n›, bunun da ülke ekonomisine bir katk› oldu¤una dikkat çekti. Kiral›k araba ifline profosyonel olarak bak-

K

Baflp›nar Rent A Car patronu Saffet Baflp›narl›, 1993 y›l›nda 2 araçla bafllad›klar› kiral›k araba servislerinin bugün 107 adet say›s›na ulaflt›¤›n› söyledi.

Baflp›nar Rent a Car çal›flanalar› müflteri memnuniyetinin öncelikleri oldu¤unu söylediler.

t›klar›n›, sürekli olarak araçlar›n›n servisini ve bak›m›n› yapt›klar›n› kaydeden genç ifl adam›, araçlar›n› da sürekli olarak yenilediklerini vurgulad›. Yeni araçlar› içerisinde Mini One ve 7 kiflilik ciplerin de yer ald›¤›na dikkat çeken Baflp›narl›, araç filolar›nda müflterilerinin seçeneklerine sunduklar› 16 farkl› modelin yer ald›¤›n› belirtti. Müflteri mem-

nuniyetinin öncelikleri aras›nda yer ald›¤›na dikkat çeken Baflp›narl›, araçlar›n›n müflterilerinin iste¤i do¤rultusunda havaalan›na b›rak›ld›¤›n› ve havaalan›ndan devral›nd›¤›n› söyledi. Ocak ay› itibar›yla fiubat sonuna kadar fiyatlar›nda özel indirim uygulamaya bafllayan firma sahibi, araçlar›n›n günlük fiyatlar›n› 10 pound olarak belirlediklerine ve

firma olarak her zaman farkl› dönemlerde farkl› promosyonlar uygulad›klar›na dikkat çekti. Müflterilerinin promosyonlar›n› takip edebilmek için kendilerini www.baspinar-rentals.com internet adreslerinden takip edebileceklerini kaydeden Baflp›narl›, her y›l farkl› ülkelerde yer almakta olan turizm fuaralar›na da kat›ld›klar›n› belirtti.

Rezervasyonlar›n›z için: Addres: 5 parmak Caddesi. No 14, Çatalkoy (next to Çatalkoy Lemar) Tel/Fax: +90 (0)392 824 4338 Mobiles: +90 (0)542 851 36 55 +90 (0)542 858 44 64 Email: info@baspinar-rentals.com


Ocak 2010

33


Ocak 2010

34


Ocak 2010

35


Ocak 2010

36

K›br›s’ta yaflayan en yafll› ve canl› a¤aç

Cümbez A¤ac›

ala Mustafa Pafla Camisi’nin (St Nikolas Katedrali) ana giriflinde bulunan cümbez a¤ac›n›n, katedralin inflaat›na bafllanan 1298 y›l›nda dikildi¤i söylenmektedir. K›br›s`ta yaflayan en yafll› ve canl› a¤aç olarak bilinmektedir. Botanik ismi “Ficus Sycomorus” olan cümbez a¤ac›, kökleri Do¤u Afrikaya dayanan tropikal incir a¤ac›n›n bir çeflididir. Y›lda yedi kez meyve veren cümbez a¤ac›, eski m›s›rl›lar döneminden beri hem s›cak yerlerde sa¤lad›¤› gölge hem de kerestelerinin de¤eri nedeniyle önem tafl›r. Halk aras›nda meyveleri “Firavun Meyvesi” olarak da bilinir. A¤ac›n gövdesi, ana gövdeden büyüyen daha küçük dallarla çevrili

L

Bilinen ad›: Botanik ad›: Bulundu¤u Yer: Çevresi: Boyu: Tepe flekli: Tahmini yafl›:

olup, bunlar a¤aca ilave destek vermektedir. Oldukça büyük bir kök sistemden yay›lm›fl görüntü tafl›maktad›r. Gövde, 2.70 metreden sonra 7 dala ayr›l›r. Yaklafl›k 711 yafl›nda olan a¤aç için halk aras›nda, ana gövdesinin çevresinde bulunan her bir dal›n, bir yüzy›la denk geldi¤i söylenmektedir. fiubat ay›nda yapraklar›n› döktü¤ünde ortaya ç›kan manzara, a¤ac›n öldü¤ü izlenimi verir. Ancak yaklafl›k bir ay sonra yafll› cümbez a¤ac› canl› yeflil yapraklar›na tekrar kavuflur. Gazima¤usada`ki cümbez a¤ac›, Kültür Bakanl›¤›`n›n ulusal miras listesinde yer al›p, Orman Bakanl›¤› Gazima¤usa Bürosu taraf›ndan koruma alt›na al›nm›flt›r.

Cümbez A¤ac› veya Tropikal ‹ncir Ficus Soycomorus veya Minimal Deciduos. Lala Mustafa Pafla Cami avlusu, Gazima¤usa Tabandan 1.30 metre yükseklikte 4.95 metre 15 m. Çok genifl. 711 (2009 y›l› itibari ile)


Ocak 2010

37


Ocak 2010

38

Karpaz ve Özgür Eflekler ›br›s adas›n›n kuzeydo¤u ucundan uzanan, sivri ve uzun yar›madan›n ad›d›r Karpaz. Yüzölçümüne oranla küçük bir nüfusun yaflad›¤› yar›mada muhteflem do¤al güzellikleri ile bambaflka bir dünyay› bar›nd›r›r üzerinde. Gerek yaflam tarz› gerekse tarihi yap›s›yla çeflitli uygarl›klar›n izlerini tafl›r. Özgürce dolanan eflekleri, gerçek bir cennet görüntüsü veren sahilleri ile farkl› bir dünyan›n kap›lar›n› aralar do¤aseverlere. Buradaki en önemli antik kal›nt› ise, Karpasia kentidir. Bu kent, Dipkarpaz ile bu noktan›n 5 km kuzeyindeki kayal›k koylar aras›nda kalan yerdedir. Karpaz burnunda bulunan Apostolos Andreas Manast›r› ise birçok yerli veya yabanc› turistin u¤rak yeri haline gelmifltir.

K

Karpaz Eflekleri K›br›s'daki vahfli hayat ile ilgili yap›lan araflt›rmalara göre yüzy›llardan beridir yabani efleklerin Karpaz bölgesinde yaflad›klar› belirtilir. Bu hayvanlar›n varl›¤› ile ilgili ilk kaynak 1878 y›l›na kadar dayan›rken, do¤al zenginliklerden biri haline gelen ve soyu tükenmekte olan yaban efleklerinin say›lar› ise tam olarak bilinmiyor. Koskocaman güzel gözlü K›br›s eflekleri, güncel terminoloji ile bir marka olarak turizm broflürlerinde, gezi kitaplar›nda, turistik kartpostallarda her zaman yer bulurlar. Apostolos Andreas St. Andrew'ün, Hz. ‹sa taraf›ndan papazl›¤a ça¤r›lan ilk kifli olmas›ndan dolay› dini unvan› "ilk ça¤r›lan" anlam›nda "O Protoklitos" olmufltur. fiu anda modern kilise-


Ocak 2010

nin alt›nda içme suyu bulunan kuyular›n bulundu¤u odan›n eski manast›r binalar›ndan kalma bir flapel oldu¤u düflünülmektedir. Manast›r avlusundaki büstte, bugünkü manast›r›n Papa Loannis Oicoromus taraf›ndan yapt›r›ld›¤› kay›tl›d›r. Türkler ve Rumlar taraf›ndan kutsal mekân olarak kabul gören bu manast›r› adaklar için her y›l çok say›da insan ziyaret etmektedir. Kilise içine girdi¤iniz zaman görkemli mimarisi yan›nda göz al›c› avizeler ve ikonlar da buradaki mistizmi tam anlam›yla yaflaman›za yard›mc› oluyor. Hiç kuflkusuz manast›r›n ziya-

retçileri için ayinler d›fl›nda en önemli olan bir di¤er özellik ise adak imkân› bulmalar›. Buraya gelenler girifl kap›s›n›n yan›nda bulunan adak yerine sadece bildi¤imiz mumlar yakm›yorlar. Karpaz’dan akan sihirli su ‹nan›fla göre, Apostolos Andreas ve beraberindekiler gemi yolculu¤u s›ras›nda gemide susuz kalm›fllar ve karfl›lar›na ç›kan ilk kara parças› olarak K›br›s Adas›’n›n Karpaz Burnu’na ayak basm›fllar ve Apostolos Andreas’›n asas›n› vurdu¤u ilk yerden su ç›kar›lm›flt›r. Bugün manas-

t›rda hala akan suyun o gün ç›kar›lan su oldu¤una inan›lmaktad›r. St. Andrew'ün gücüne inanlar gerçekleflmesini istedikleri dile¤in fleklinde mumlar yap›p ya yak›yorlar ya da adak yerine b›rak›yorlar. Orada, flu anda gördü¤ümüz en ilgi çekici örnek, çocu¤u olmayan bir ailenin bebek fleklindeki mumlar›n› buraya b›rakmalar›yd›. Adak adand›ktan sonra, dilek sahipleri dualar›na daha bir inançla devam edip gerçekleflmesini sab›rs›zl›kla bekliyorlar. Manast›rdaki mistisizm sadece içeride sürmüyor. Apostolos Andreas'›n deniz taraf›nda bulunan çeflme

de birçok inan›fla ev sahipli¤i yap›yor. Zaman içerisinde çeflitli nedenlerle oluflan mantar, si¤il ve çeflitli alerjik deri hastal›klar›n›n bu suyla y›kan›nca iyileflti¤ine inan›l›yor. Birçok köylüde bu inan›fl›n hala daha sürdü¤ünü ve bu suyun gücüne inand›klar›n› belirtiyorlar. Manast›r 15 A¤ustos ve 30 Kas›m tarihlerinde özellikle H›ristiyanlar›n ziyaret ak›n›na u¤ramaktad›r. Apostolos Andreas misyoner olarak Anadolu’nun kuzeyini, Makedonya ve birçok yak›n bölgeyi gezdikten sonra Peleponesos’ta bir zeytin a¤ac›nda çarm›ha gerilmifltir.

39


Ocak 2010

40


Ocak 2010

41

K›br›s’ta ilk tren lokomotifi K

›br›s'ta tren ilk defa ‹ngiliz ‹daresi döneminde kullan›ld›. K›br›s'ta kullan›lan lokomotifi bir ‹ngiliz fiirketi olan "Hamslet" imal etti. ‹lk proje ve ön çal›flma 1899 y›l›nda bafllat›ld›. Tren ise ilk seferini 1904 y›l›nda Yüzbafl› Rirchard R.E. yönetiminde Lefkofla - Ma¤usa aras›nda yapt›. Tren seferleri 1916 y›l›na kadar Lefkofla-Ma¤usa aras›nda, sonra Güzelyurt ve 1932 y›l›ndan sonra da Lefke'ye kadar uzan›yordu. Tren, Lefkofla-Ma¤usa aras› 51 mil olan mesafeyi iki saatte gerçeklefltirirken yol boyunca dört istasyonda durmaktayd›. Bugün Lefkofla'da Peyak ambarlar›n›n bulundu¤u yer tren istasyonu, karfl›s›ndaki kesme tafltan kemerli bina da istasyon müdürünün ikametgah› idi. Ma¤usa'daki istasyon binas› ise surlar›n d›fl›nda bulunan flimdiki Kaza Tapu Dairesi olarak kullan›lan (1974 öncesi Polis Kara-

kolu) alanda idi. Bu bina tren istasyonunun bir bölümü idi. Büyük avlunun içerisinde de tamir atölyesi yer almakta idi. Tren hizmete girdikten sonra ticaret ve turizm

gibi ekonomik alanlarda da geliflmeler kaydedildi. Ma¤usa liman›n›n önemli derecede ticaret ve yolcu trafi¤i bak›m›ndan geliflmifl olmas› ve daha k›sa bir sürede

adan›n belli yerlerine ulafl›m›n sa¤lanmas› ile meydana gelen turist art›fl›, trenin sa¤lad›¤› katk›lar olarak gösterilebilmektedir. Özellikle tren hatt›n›n Lefke ve Trodos

da¤lar›n›n yamaçlar›na kadar uzat›lmas›, Trodos'da turistik nitelikli otellerin yap›lmas›na neden oldu. Bu durum da do¤al olarak turist say›s›n›n art›fl›n› sa¤layan

etkenlerden biri olmufltur. 1940-1945 savafl y›llar›nda trenin s›k s›k kullan›lmas› y›pranmas›na neden oldu. Y›pranan trenin tamir edilmesi için 400 bin K›br›s Liral›k bir bütçeye gereksinim vard›. Bu bütçenin ayr›lmas›n› göze alamayan hükümet, ayni zamanda karayollar›n›n da geliflmesiyle artan motorlu araç say›s› gerekçesi ile trenle yolcu ve yük tafl›mas›na son verdi. K›br›s'ta ilk kez çal›flt›r›lan tren flu anda Ma¤usa'daki Kaza ve Tapu Dairesi'nin avlusunda sergilenmektedir. Tren üzerinde (1) rakam› ve ‹ngilizce yaz› ile flu ibare bulunmaktad›r. "THIS WAS THE FIRST LOCOMOTIVE TO BE IMPORTED INTO CYPRUS. IT WAS USED DURING THE CONSTRUCTION OF THE GOVERNMENT RAILWAY AND THERE AFTER IN IT'S OPERATION FROM 1904-1951"


Ocak 2010

42


Ocak 2010

43

Credit West Bank 15. y›l›n› kutlad›

Alt›nbafl Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Vakkas Alt›nbafl, Credit West Bank Yönetim Kurulu Baflkan› Sofu Alt›nbafl, bankan›n Genel Müdür, Genel Müdür Yard›mc›lar› ve tüm çala›flanlar›.

redit West Bank kuruluflunun 15. y›l›n› Mercure Hotel’de düzenlenen görkemli bir balo ile kutlad›. Credit West Bank yöneticileri ile tüm çal›flanlar›n›n kat›ld›¤› baloda, bankada 10 y›l› aflk›n süredir çal›flanlara birer teflekkür plaketi

C

verildi. Gecede da¤›t›lan plaketleri Alt›nbafl Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Vakkas Alt›nbafl ve Credit West Bank Yönetim Kurulu Baflkan› Sofu Alt›nbafl bankan›n Genel Müdürü ve Genel Müdür Yard›mc›lar› taktim etti.

Credit West Bank çal›flanlar› doyas›ya e¤lendiler.

Grup Ada’n›n seslendirdi¤i flark›lar eflli¤inde e¤lenen Credit West Bank çal›flanlar› 15. y›l ile birlikte yeni y›l› da Mercure Hotel’de düzenlenen gecede kutlad›lar. Oldukça renkli geçen gecede hem sohbet vard›, hemde e¤lence...

Alt›nbafl Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Vakkas Alt›nbafl, gecede bol bol dans etti.

Düzenlenen geecede Credit West Bank çal›flanlar›na verilen plaketleri Alt›nbafl Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Vakkas Alt›nbafl ve Credit West Bank Yönetim Kurulu Baflkan› Sofu Alt›nbafl birlikte taktim etti.

Grup Ada’n›n sahne ald›¤› gecede dans pisti bir an olsun bofl kalmad›.


Ocak 2010

44

Yazi Dizisi 5

1571’den beri Türk köyü olan Gaziveren’de Türkiyeli göçmen iflçilerle bilrikte yaklafl›k bin 200 kifli yafl›yor ve bunlar›n 640’› seçmen

Gaziveren

Serhat ‹ncirli ocuklu¤umun ve ilk gençlik y›llar›m›n köyüdür Gaziveren... Annemle babam bu köyde ö¤retmenken dünyaya geldim. 1974’ün “çocuklar›m asla benim yaflad›klar›m› yaflamamal›” dedi¤im korkunç, ölüm dolu günlerini de bu köyde yaflad›m... fiimdilerde Makarios Druflotis’in iki toplumun çat›flmaya bafllamas›n› anlatan kitab›n› okuyorum... Gaziveren’in 1964’te yaflad›klar› da anlat›l›yor bu kitapta ve hiç görmedi¤imiz de iki foto¤rafla süsleniyor o günler...

Ç

malardan alm›fl... Kaderi hep savafl olmufl... Anlat›lanlara göre , 1571 y›l›nda Osmanl› askerleri Gaziveren’den geçerken, burada Venediklilerin tuza¤›na düflürülmüfller... Osmanl› birli¤inin komutan› çok k›zm›fl... “Yak›n gazilerim viran olsun” deyince de gazilerin viran etti¤i bu köye, taaa o y›llardan Gaziviran ad› verilmifl. Bildi¤imiz kadar›yla köyün kökleri Venedik’e dayan›yor. Köylünün kökeninde ise Osmanl›lar var... Gaziviran olan isim zamanla Gaziveran’a dönüflmüfl... 1964 Mart ay›nda yaflanan çat›flmalardan sonra da köye Gaziveren ad› uygun görülmüfl... Gaziveren, Lefke – Güzleyurt yolu üzerinde, toplumlararas› çat›flmalar›n yafland›¤› dönemde, çok önemli bir noktada oldu¤undan, sürekli Rumlar›n teh-

didini yaflam›fl. Köylüler de geri durmam›fllar tabii ki... Zaman zaman yolu kesmiifller, Rumlar› esir alm›fllar...

fiimdi yaflam savafl› var fiimdi savafl yok. Çat›flma yok... Köyde yaflam savafl› var günümüzde... Ve çok da kolay bir yaflam de¤il aç›kças›. Çünkü köye y›llarca can veren zengin su kaynaklar› tuzlanm›fl... Kurakl›k, geçmiflte özellikle k›fl aylar›nda flar›l flar›l akan Gaziveren deresini y›llard›r “unutulan” bir fley haline dönüfltürmüfl. Gençler dereyi hiç akarken görmemifller... Narenciyeye hayat veren suyun tuzlanmas›yla, baz› köylüler, baflka yerlerden Çarp›flmalardan, su tafl›may› baflarm›fllar ama flu anda bu çat›flmalardan gelen bir isim Gaziveren, ad›n› çat›flmalardan, çarp›fltafl›ma suyla da de¤irmen dönmekte zorlan›yormufl... Gaziveren’in kay›tl› nüfusu tam olarak bin 4... Rakamla da yazal›m isterseniz: 1004... Köyde ayr›ca yaklafl›k olarak 200 kadar Türkiyeli iflçi yaflam sürüyor... Do¤rusu bu iflçilerin yaflam koflullar› pek de iç aç›c› de¤il. ‹flçiler, tar›m alan›nda çal›flmak için köye gelmifller ancak köyde su s›k›nt›s› tar›m üretimini durdurunca, erkekleri kahvehanelerde, kad›nlar› evde oturmaya bafllam›fl. Köydeki türkiyeli göçmen iflçiler seçmen de¤il. 640 civar›nda kay›tl› seçmeni var Gaziveren’in... ‹lkokulu merkezilefltirme program› çerçevesinde Ayd›nköy’e aktar›lan çoRumlar 1974 y›l›nda Türkiye’nin Gaziveren k›y›lar›na ç›karma yapaca¤›na çok inanm›fllar ve bu dev beton mevzileri infla etmifller...


Ocak 2010

45

Bu sayfa Bo¤az Hotel’in katk›lar›yla haz›rlanm›flt›r

cuklar nedeniyle kapat›lm›fl ama köyde bir anaokul hizmet veriyor. Tarihi ilkokul binas› flu anda anaokul olarak aç›k ve 4 – 5 yafl grubunda ö¤rencileri var. ‹flsizlik temel sorunlar›n bafl›nda Gaziveren de, tüm ülke gibi “iflsizlikten” nasibini alm›fl bir köy... Günün her saatinde kahvehanelerde iflsiz gençleri bulmak mümkün... Baz› köylüler hala tar›mdan ekmek ç›karma çabas›n› sürdürüyor. Örne¤in çiçekçilik yapmaya çal›flanlar var. Ancak kime sorsak “tatmin edici de¤il” diye yan›t veriyor. Sular›n tuzlanmas›, iflsizlik, narenciye sektöründe genelde yaflanan s›k›nt›lar derken, Gaziveren de “memur köylerimizden biri” olup ç›km›fl... Köylünün temel geçimi devlet memurlu¤undan geliyor dersek, yanl›fl söylemifl olmay›z... Bu arada 30 kadar Gaziverenli sabah›n çok erken saatinde kalk›p, Güney’deki inflaatlarda veya benzeri ifllerde çal›flmak için “öteki tarafa” gidiyor... Gençler arsalar›n› bekliyor... Köyün s›k›nt›lar›ndan biri de gençlere verilece¤i söylenen arsalarla ilgili... 16 y›ldan beri muhtarl›k yapan makine mühendisi ve çiftçi Kaz›m Olgu, k›rsal kesim arsas› verilece¤i yönünde kendilerine çok vaadlerde bulunuldu¤unu ancak henüz sonuç al›nmad›¤›n› söylüyor... Muhtar Olgu, “Baflbakan bize söz verdi, gençler verilen sözlerin tutulmas›n› bekliyor” deyip, flunlar› ekliyor:

“Yer ayr›ld›. Yerimiz var. Parselasyon da yap›ld›. Ancak da¤›t›m yap›lmad›. Hiçbir çal›flma bafllat›lmad›. Gençler her gün bu konuda flikayette bulunur ve hakl›d›rlar flikayetlerinde. Hükümetin en k›sa sürede bu arsalarla ilgili giriflimi tamamlamas› gerekiyor.” Ancak gençleri korkutan bir fley daha var bu konuyla ilgili... Baflka köylerde öyle oldu¤unu iflitmifller ve çok çekiniyorlar... Çekindikleri ne mi? Evet, gençler, kendilerine arsa da¤›t›ld›ktan sonra, parselayson, vergi, tapu gideri gibi kalemler öne sürülüp kendilerinden büyük miktarda para talep edilebilece¤i endiflesini tafl›yor... Muhtar Kaz›m Olgu, köydeki iflsizli¤e de dikkat çekiyor sohbetimiz s›ras›nda... “Köyde, devlete çal›flanlar d›fl›nda herkes iflsiz” diyen Olgu, 30 kiflinin Rum taraf›ndan çal›flt›¤›n› hat›rlat›yor. Kahvehaneler sürekli dolu Tar›m iflçisi olarak köye yerleflen Türkiye kökenli iflçilerin de tamam›n›n kahvelerde iflsiz oturdu¤una dikkat çeken Muhtar Kaz›m Olgu, Gaziveren’de sular›n tuzlanmas›n›n köyü tamamen mahvetti¤ini de ekliyor. “Herfley tamamen bitti. Sulu ziraat öldü. Narenciye kurudu. Bir kaç kifli köye uzak yerlerden su getirmeyi baflard›. Onlar›n hala narenciye bahçeleri var ama flu anda onlara da getirdikleri su yetmiyor” diyen Olgu, köyün Lefke Belediyesi’ne ba¤land›¤›n› hat›rlat›yor ve flunlar› ekliyor: “Belediyeye girdik. fiu anda belediye sadece çöpleri toplar... ‹flçi alacaklar›

sözünü verdiler ama torpilli bir iki kifli d›fl›nda istihdam yapmad›lar. Biz o yap›lan bir iki istihdam› da kabul etmiyoruz. Bunu söyleyeylim... Söylememiz laz›m. Köyde ›fl›kland›rma yok. Sokak ayd›nlatmas› yok. Yak›nda vergilendirme de bafllay›nca, köylü isyan edecek san›r›m... Kimse o zaman köylüyü tutamayacak.” Gaziveren’e ‹srail ilgisi Gaziveren’e ‹srailli bir flirket tatil köyü yap›yor... ‹lginç bir yat›r›m... y›llarca çak›l ve kum fanrikalar›n›n bulundu¤u deniz sahilindeki bu yat›r›m›n alt yap›s› yok. Buraya giden yol toprak... fiirketin kendi suyunu denizden ar›taca¤› belirtiliyor. Elektrik, büyük masraf yap›larak götürülmüfl. Ancak ikinci bir tatil köyü daha bafllat›l›yor ki elektrik için yeniden para ödenmesi gerekebilir. Rüzgara aç›k olan ve denizin sürekli dalgal› oldu¤u bu köyde, tatil köyünün bulundu¤u yere, denizin kum toplamas› için tafl konmufl. Yaklafl›k 150 metre arayla denize uzanan iki kayal›k oluflturan ‹srailli flirket; bu iki kayal›k aras›na, kum toplamay› hedefliyor... Bunda da baflar›l› oldu¤u gözlemlenebilir... Aphrodite Beachfront Village adl› bu tatil köyünün uluslararas› alanda genifl pazarlama a¤› internette kolayl›kla farkedilebilir. ‹nternette herhangi bir arama motoruna örne¤in google sayfas›na “Gaziveren” derseniz, karfl›n›za bu tatil köyü ve sitesinde sat›fl› yap›lan evlerin, dairelerin reklam› ç›kabiliyor... Tatil köyünün köye canl›l›k kazand›rmak d›fl›nda, istihdam veya benzeri bir

Öztoprak soyad› Gaziveren’le özdeflleflmifl bir soyad›... 1960 döneminde milletvekilli¤i yapm›fl merhum Niyazi Öztoprak, o¤lu ve eski bakanlar›m›zdan Hüseyin Öztoprak Gaziverenli... E¤itim Bakan› Canan Öztoprak’›n efli de ayn› aileden. Ancak son zamanlarda en ünlü Öztoprak, Ankara’da yaflam süren tan›nm›fl modac› Abdullah Öztoprak...

katk›s› yok. Burada çal›flanlar›n tümü Türkiye’den getirilen iflçiler... Bu arada köye son y›llarda yeni evler yap›ld›¤›n›, ancak bunlar›n say›s›n›n çok olmad›¤›n› da söylemek laz›m. Beton mevziler hala duruyor Gaziveren’de deniz sahiline 1974 öncesinde Rumlar›n yapt›rd›¤› beton mevziler de ilginç görüntüler oluflturuyor... Son derece dayan›kl› ve kal›n betondan infla edilen bu mevzilerden biri flu anda tatil köyü k›y›s›nda at›l halde duryor... Denizin etkisiyle yerinden azac›k oynam›fl olsa da, ilginç ve anlaml› görüntüsünü koruyor. Bu mevziler, Türkiye’nin Gaziveren k›y›lar›na ç›karma yapaca¤› tahmin edilerek yap›lm›fl... Gaziveren’de 1970’li y›llar›n sonlar›ndan itibaren büyük baflar›lara imza atmaya bafllayan bir de futbol tak›m› var... K›br›s’ta, 1974 sonras› Birinci Lig’e yükselme baflar›s› gösteren ilk küçük köy tak›m› Gaziveren’di... Bir anlamda, flimdi kaybolan Ak›nc›lar’›n flampiyonlu¤unda, Cihangir ve Türkmenköy’ün flimdilerde birinci ligteki baflar›lar›nda, ilk örnek köy Gaziveren’di... Gaziveren’in futbol tak›m› bu sezon 3. Lig Do¤u Grubu’nda mücadele ediyor... Evet Gziveren de, di¤er köylerimiz gibi, özellikle Lefke – Güzelyurt bölgesindeki köylerimizde oldu¤u gibi “iflsizlik, susuzluk ve narenciyede mahvolufl”u yafl›yor... Köyde devlet memuru olmayanlar zorda... Umutsuz bir bekleyifl gözlemledi¤imizi söylemeden geçmifl olmamak laz›m...

Eskiden Gaziveren ‹lkokulu’ydu... fiimdi Gaziveren Anaokulu oldu. ‹lkokul çocuklar› Ayd›nköy’e gidiyor...


Ocak 2010

Dr.Okan DA⁄LI ‹ç Hastal›klar› Uzman›

46

dagliokan@gmail.com

“SA⁄LIK SEKTÖRÜ” herkesin sa¤l›¤›n› ve cebini tehdit ediyor... Dr Okan Da¤l›

dagliokan@gmail.com

er fleyin pazarland›¤› bir ça¤da yafl›yoruz. Bu, yedi¤imiz yemek, içti¤imiz su ve de soludu¤umuz hava dahil her alan› kaps›yor. Dört y›l önce kadar ülkemize 'kufl gribi' pani¤i yaflat›l›rken de ayni düflüncelere sahiptim. Çi¤ etlerin piflirilmeden yenmek suretiyle uzak do¤uda çok s›n›rl› ölümlere yol açan bu hastal›k sonucu kümeste yaflayan tüm kanatl›lar›n yok edilmesine öncülük yap›lm›flt› ülkemizde ve dünyan›n her yerinde. Yapay ortamdan uzak durarak kendi beyaz etini do¤al olarak üreten insanlar›m›z neye u¤rad›¤›n› anlayamadan K›br›s’ta bir kültürü yok etmifltik. Art›k evinde, avlusunda ne kanatl›lar› besleyen ne de kendi ihtiyac›n› üreten insan›m›z var. Kesilip yenecek duruma gelene kadar 5-6 ayl›k süreci gerektiren kümes hayvanc›l›¤›, fabrikasyon olarak üç haftada sofralar›m›zda yerini daha da kolay almaktad›r. fiimdi ise kufl gribi virüsünden baflkalafl›p oluflan 'domuz gribi' pani¤i ile karfl› karfl›yay›z. Dünya Sa¤l›k Örgütü WHO'nun “pandemi” yani salg›n tan›m›n› bile de¤ifltirip piyasa oluflmas›na katk› koydu¤u domuz gribi milyarlarca euroluk bir pazar› çoktan yaratt› bile... (Sadece afl› ve ilaç firmalar›na 10 milyar euro civar›nda bir pazar yarat›ld›¤› tahmin ediliyor. JP Morgan) Eski tan›mda WHO’nun bir hastal›¤› pandemi olarak ilan edebilmesi için yeni bir virüsün ortaya ç›kmas›, h›zla yay›lmas›, insanlar›n bu hastal›¤a ba¤›fl›kl›¤›n›n bulunmamas›, yüksek ölüm oran›na sahip olmas› ve bulaflma oran›n›n yüksek olmas› gerekiyordu. fiimdilerde bu y›l bafl›nda son iki flarttan vazgeçilmifl durumdad›r. Rotterdam Üniversitesi Viroloji bölümünde çok sayg›n bir konumu olan ve viral hastal›klarda da dünyada otorite kabul edilen Prof. Albert Osterhaus ve üç arkadafl›n›n banka hesaplar›n›n son dönemde incelenmeye al›nmas› ile beraber gündem olan bu konu her fleyi tekrardan gözden geçirmemize neden oldu. Sayg›n bir bilim dergisi olan Science’de bu konu ilk kez yer al›rken herkesin dikkatini çekmiflti. Bat› dünyas›n›n merkezlerinde yer alan bu bilim adamlar›n›n k›flk›rtt›klar› 'domuz gribi', ortak

H

yada dan›flman› olduklar› flirketlerine dolay›s›yla kendilerine de ciddi bir rant sa¤lam›flt›r. Bu baflta Hollanda parlamentosu olmak üzere Rusya meclisi (Duma) bu konuda araflt›rma bafllatm›fl durumda. T›p dünyas›n›n önde gelen firmalar›na gerek ortak gerekse dan›flman olan bu 'bilim' adamlar› insan sa¤l›¤›n› kapitalizmin pazar› yapmakla tüm dikkatleri ve kuflkular› üzerlerine çekmifllerdir. Sadece Türkiye'de TC Sa¤l›k Bakanl›¤› 40 milyon domuz gribi afl›s› sat›n alm›flt›r. Bunlar›n sa-

Dünya Sa¤l›k Örgütü WHO'nun “pandemi” yani salg›n tan›m›n› bile de¤ifltirip piyasa oluflmas›na katk› koydu¤u domuz gribi milyarlarca euroluk bir pazar› çoktan yaratt› bile... (Sadece afl› ve ilaç firmalar›na 10 milyar euro civar›nda bir pazar yarat›ld›¤› tahmin ediliyor. JP Morgan) dece çok az› tüketilirken flu anki gerek dünyada gerekse Türkiye'de ölümler mevsimlik gripten kaynaklanan ölümlerin alt›nda seyretmektedir. Ama gerek medyada yer alan haberler gerekse Türkiye bilim ve t›p dünyas›n›n önde gelen hocalar›n›n ülkemize de getirilerek bu konuda 'uyar›c›' aç›klamalar yapt›¤›n› görüyoruz. 40 milyon afl›n›n 7 dolardan Türkiye'ye pazarland›¤›n› düflünürsek sadece afl›dan dolay› 280 milyon dolarl›k bir ithalat›n yap›ld›¤›n› ve ithalatta ilgili firmalar›n %20 civar›nda kar etti¤ini varsayarsak 56 milyon dolar›n ithalatç› firma taraf›ndan kar hanesine yaz›ld›¤›n› tahmin edebiliriz. Bu miktardan medyada ve bilim alan›nda sözcülük yapanlar›n 'emeklerinin' karfl›l›¤›n› ald›klar› da bir baflka gerçektir. Bu rakamlar sadece 'afl› piyasas›' ile ilgili olas› rakamlard›r. Tedavide kullan›lan antiviral, anti-gripal ilaçlardan tutun da vitaminler, tetkikler, maskeler, temizlik ürünlerine kadar varan genifl bir yelpazenin tümüyle sa¤l›k sektörünü oluflturdu¤unu varsayarsak bunu k›flk›rtanlar›n insanl›k ad›na onurlu bir davran›fl içinde olduklar›n› iddia etmem mümkün de¤ildir.


Ocak 2010

47



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.