10 kasım 2012

Page 1

Özel Akdeniz Başarı İlköğretim Okulu

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ KULÜBÜ


2

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ KULÜBÜ

Atatürk’ün Manevi Evlatları

79 Yıl Sonra Gelen Mutluluk

Türk milletini oluşturan her fert, Yüce Atamızın bir evladı, O’nun bir parçasıdır.. Fakat tarihte öyle isimler var ki, Onlar gerçekten Atanın bir evladı olma şerefine bahşedilmiş şanslı ve gururlu kişiler.. İşte Onlar..

Eski eniştesi Mustafa Mecdi Bey’den aldığımız bilgilere göre, Atatürk; gençliğinden beri, kız, erkek dokuz çocuğu evlatlık edinmiştir.

Manevi Kızı Nebile’nin evlenmesi nedeniyle Ankara Palas’ta yapılan baloyu şereflendirmiştir. (17 Ocak 1929)

Bunlardan ilki, Birinci Dünya Savaşı esnasında Van’da bulunurken kimsesiz ve muhtaç olduğunu görerek beraberinde alıp İstanbul’a getirdiği sekiz yaşındaki Abdürrahim adındaki çocuktur ki, onu Akaretler’deki evlerinde annesi Zübeyde Hanım’ın yanında bırakmış, zaferden sonra da Ankara’ya göndererek sanayi mektebinde okutup bir meslek sahibi etmiştir.

Nebile, Beylerbeyliydi. Kimsesiz, zeki bir kız olduğu Cevat Abbas Bey tarafından haber alınarak, Atatürk’ün himayesi rica edilmiş ve bu suretle evlatlık olmuştu. Uzunca boylu, sarışın ve zarif bir kız olan Nebile, bir aralık, Serbest Fırka zamanında politikaya da heveslenmiş, hatta o esnada aynı fırkaya katılan Atatürk’ün hemşiresi Makbule Hanım’la aralarında Atatürk’ün müdahalesini gerektirecek derecede anlaşmazlıklar, çekişmeler de olmuştu. Fakat kocasıyla Viyana’ya gittikten bir süre sonra, gözlerine arız olan hastalık, bütün ihtimamlara, tedavilere rağmen, artarak iyileşmez bir hale gelmiş ve bu sırada da kocasından ayrılmıştır.

kâhya durumunda bulundurduğu bir de Bekir Çavuş vardı ki, Atatürk bunu, Yozgat isyanının bastırılmasındaki yararlıklarından dolayı takdir ederek yanına almıştı.1

Atatürk Kızı Göklerin de Kızı Olacaktır “Hiç aklımda yokken günün birinde kendimi mavi göklerin bir aşığı olarak buluvermiştim. Sabahın olmasını iple çekiyor, çoğu kez geceleri uyuyamıyordum bu heyecanla. Öğretmenlerim çalışmalarımdan havacılığa olan aşkımdan son derece memnun olduklarını söyleyerek beni yüreklendiriyorlar, bu görüşlerini üst makamlara bildirerek Atatürk’e aksettiriyorlardı.”

Atatürk’ün vefatından sonra, İsmet İnönü’nün himayesine mazhar olan Nebile, çok geçmeden hayata veda etmişti. Bayan Sabiha Gökçen’e gelince: Atatürk, kendisini bir Bursa seyahati esnasında tanımıştı. Çanakkale’de şehit olan bir subayın karısı olan ablasının yeni kocasıyla birlikte oturdukları Bursa’daki Hünkâr Köşkü’nü ziyaretleri sırasında, kendisine takdim edilen küçük Sabiha, her hal ve tavrı ve özellikle zekâsıyla, Atatürk’ün dikkatini çekmiş ve böylece, büyük Önder’in iltifat ve himayesine mazhar olmuş, nihayet yine bizzat Atatürk’ün teşvikiyle havacılığa katılmış, ilk Türk kadın pilotu olmak şerefini kazanmıştır. Diyarbakırlı Abdurrahim (Tunçak)la Halep’te birlikte. (1917)

İkincisi, yine genel savaşta, Bitlis geri çekilmesi sırasında kendisine sığınan, altı yedi yaşlarında Afife adlı bir yetim kızdır ki, onu o karışıklıkta karargâhına katarak, gerilere kadar getirip İstanbul’da, evlerine göndermiş, okutmuş, büyütmüş, terbiye etmiş, sonra evlendirerek İzmir’e yollamıştır.

Atatürk, manevi evlatları arasında bilhassa Sabiha Gökçen’le iftihar ederdi. Bir Yalova gezisi sırasında, tesadüf ettiği Küçük Çoban Mustafa, Atatürk’ün yine, zekâsına hayran olarak, bizzat evlatlık edindiği çocuklardan biridir. Onu okutmuş, Kuleli’ye vermiş, fakat subaylığını göremeden ölmüştür.

Ankara’daki çalışmalar başarıyla sona erdiği zaman Gazi Paşa beni huzuruna çağırtarak şöyle konuştu:

“Planörcülüğün yüksek eğitimini yaparak bu alanda öğretmen olmak istemez misin? Böylece hem kendin yetişmiş olacaksın hem de gençlerimizi benim isteğim doğrultusunda havacı olarak yetiştireceksin.” “Benim için bundan daha kutsal bir görev olamaz efendim.”

Yalova’da tanıyıp himayesine aldığı Sığırtmaç Mustafa ve öğretmeni İle birlikte Dolmabahçe Sarayının önünde. (19 Eylül 1930)

Çoban Mustafa, Atatürk’ün Dolmabahçe’de mübarek na’şını yaşarmış gözlerle selamlarken, Kuleli üniformasını taşıyordu. Atatürk, Bayan Afet’i Avrupa’ya tahsile gönderdiği sıralarda, yine evlat bilerek himayesine aldığı Sabriye adındaki genç kızın da Hukuk’a devam etmesini istemişti. Bu şekilde bu bayan, tahsilini başarıyla bitirerek, yargıç olmuştur.

Atatürk’ün Manevi Kızları birarada. Sırasıyla Rukiye, Sabiha Gökçen, Afet ve Zehra görülmektedir.

Bu sırada Konya taraflarında geziye çıkan Atatürk, orada acıklı hali kendisine anlatılan Rukiye adındaki kızcağızı, Ankara’ya getirterek Çankaya Köşkü’ne misafir etmiş, uzun bir zaman öğrenim ve terbiyesi üzeirnde titizlikle durduktan sonra, uygun gördüğü değerli bir jandarma yüzbaşısıyla evlendirmiş, düğünlerini de görkemli bir şekilde Ankara Palas’ta yaptırmıştır Yalova’da tanıyıp himayesine aldığı Sığırtmaç Mustafa ve öğretmeni İle birlikte Dolmabahçe Sarayının önünde. (19 Eylül 1930)

Bize bu bilgileri veren, Atatürk’ün eski eniştesi Sayın Mustafa Mecdi’nin anlattığına göre, Atatürk’ün bu koruyuculuk özlemi, daha çok ömrü boyunca evlatsız kalıp annesinin ölümünden sonra kız kardeşinden başka bir yakını bulunmayışından ileri gelmektedir. Koruyuculuk ettiklerinin hepsiyle ilgilenerek, özellikle iyi yetişmeleri için her fedakârlığa katlanan bir baba şefkatiyle severdi. O kadar ki; sofrasında daima beraber bulundurur, her arzularını yerine getirirdi. Hesabını kitabını iyi bilmekle tanındığı halde, evlat saydıklarından hiçbir şey esirgemezdi ve etrafındakilerin de, onları sevip saymalarını isterdi. Çankaya Köşkü’nde, hepsinin bir arada bulunduğu zamanlarda, aralarına kıskançlık girmesin diye, iş taksimi yapardı. Masraflarını, Genel Sekreteri Hasan Harçlıklarını da onun vasıtasıyla verdirirdi.

Soyak’a

gördürürdü.

Sinemaya, alışverişe veya tensip ettiği herhangi bir ziyarete gidecekleri zaman, yanlarına Arap Nesip Efendi’yi katardı.

Manevi Kızı Nebile’nin evlenmesi nedeniyle Ankara Palas’ta yapılan baloyu şereflendirmiştir. (17 Ocak 1929)

Sabiha Gökçen

“Nasıl emrederseniz efendim.” dedim.

Bu haberi alan Atatürk, büyük bir acı duymuş ve özel surette gönderdiği memurlara, Zehra’nın cesedini getirterek, Ankara’da gömdürmüştür.

Fakat asıl görkemli denebilecek derece muhteşem düğün, Atatürk’ün yine Arnavutköy Amerikan Koleji’nde okuttuktan sonra, tanınmış hariciyecilerden biriyle evlendirdiği manevi evladı Nebile’nin, yine Ankara Palas’ın salonlarında yapılan düğünüdür.

İstanbul, Metris Manevralarında Sabiha Gökçen ile birlikte. (29 Mayıs 1936)

“Gökçen, uçuculukla ilgili çalışmalarını yakından takip ettim. Başarın beni kendi başarım kadar sevindirdi. Türk kızlarına güvenmekte ne kadar haklı olduğumu da kanıtladı. Yalnız ben seni bu kadarla bırakmak istemiyorum.”

Latife Hanım’la evliliklerinden sonra ise İstanbul’a gelişlerinde, Kâğıthane’deki Yetimler Yurdu’ndan aldıkları Zehra adındaki evlatlığı bir süre Çankaya Köşkü’nde alıkoyduktan sonra, Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’ne vermiş, oradan Almanya’ya tahsile göndermiş ise de, pek sinirli olan bu kız, yaz tatilini geçirmek üzere İstanbul’a dönerken aklını kaybederek, kendini trenden atıp intihar etmiştir.

Manevi Kızı Rukiye’nin Dolmabahçe Sarayı’ndaki düğün töreninde. (22 Mayıs 1930)

Dörtyol gezisinde Afet İnan’la Fadime Memili’yi severken, Hatay. (15 Şubat 1931)

Kızların da baba dedikleri bu Nesip Efendi, uzun yıllar Babıâli’de vükelaya hizmet ile dürüstlüğü, iyi ahlakı, fazileti, namusuyla bilinmiş ve Şükrü Kaya’nın tavsiyesiyle, Atatürk’ün kapıcılığına getirilmiş, hakikaten babacan, melek gibi bir ihtiyardı. Atatürk’ün son derece itimat ve emniyetini kazanan bu ihtiyarın, yine kendi gibi siyahî olan yardımcısı bir de oğlu vardı. Bunlardan başka, Atatürk, özel hizmetlerinde kullanarak bir nevi

-“Güzel… Esasen senden başka türlü bir cevap alamayacağımı biliyordun. Şimdiye kadar ne söyledimse hepsini harfiyen ve hiç itiraz etmeden yerine getirdin. Bunu yaparken de başarılı oldun. Eğitim için yurtdışına gideceksin. Türk Hava Kurumu hesabına Rusya’da eğitim görecek ve yurda öğretmen olarak döneceksin.”2

Küçük Ülkü Sabiha Gökçen’den bir anı: Sisler arasında kalan bir günü anımsıyorum bu arada… Kucağında kırk günlük bir bebekle Çankaya’daki eski köşke gelen Vasfiye Hanım’ı… Vasfiye Hanım kim mi? Anlatayım: Mustafa Kemal Paşa’nın annesi Zübeyde Hanım çok iyiliksever bir insanmış. Elinden geldiğince herkesi yardımına koşar, dertli başları dertten kurtarmaya çalışır, kendi beceremezse oğlunu, biricik Mustafa’sını yardıma çağırırmış. Günü birinde cici bir kız getirmişler kendisine. Tatlı mı tatlı, yaşına rağmen olgun da. Pek beğenmiş bu kızı Zübeyde Hanım, adı Vasfiye imiş. Yanına almış, büyütmüş. Vefatına kadar da hiç yanından ayırmamış. Gün gelmiş kısmeti çıkmış Vasfiye Hanım’ın, hemen evlendirmiş. Ama nedense mutlu olamamış kızcağız. Birkaç kez evlilik geçtiği halde başından, hep dönüp dolaşıp yine Zübeyde Hanım’ın yanına gelmiş. Ve ölümüne kadar da yanından ayrılmamış. Ancak bu acıdan sonra ortada kalmış Vasfiye Hanım. Derken bu boşlukta yaşayamayacağını anlayarak çıkıp Paşa’nın yanına varmış. Ona halini anlatmış. Annesine çok düşkün olan Gazi, Vasfiye Hanımı da onun yadigârı olarak bağrına basıp, yanına almış. Böylece sıkıntılardan kurtulmuş kadıncağız. Yazgısı buymuş ki yine bir kısmeti çıkmış. Ankara Orman Çiftliği İstasyon Şefi Tahsin Bey diye, namuslu bir kişi. (Sonradan soyadı yasası çıkınca Tahsin Çukurluoğlu olmuştu.) Paşa’nın onayını alan Vasfiye Hanım, Tahsin Bey’le evlendikten sonra hamile kalmış. Günü gelince de nurtopu gibi bir kız çocuğu dünyaya getirmiş. Şöyle kırk günlük olunca yavruyu Paşa’ya göstermek istemişler. Paşa pek beğenmiş ve adını da kendisi koymuş: Ülkü.

B

üyük Önder Atatürk’ün, 15 Şubat 1931 tarihinde Hatay’ın Dörtyol ilçesine yaptığı son ziyareti sırasında elini tutup konuştuğu küçük kızın kimliğini belirleyen araştırmacıyazar Kadir Aslan, “o anın belgesi” olan fotoğrafı özgün baskıya sadık kalarak yaptırıp ilçede yaşamını sürdüren Fadime Memili’ye armağan etti. Kadir Aslan, Atatürk ile çekilmiş fotoğrafını yaşlı kadına verirken yaptığı açıklamada, “Benim en sadık dostlarım Dörtyol’dadır.” diyen Büyük Önder’in 14 Ocak 1925, 16 Mayıs 1926 ve 15 Şubat 1931 tarihlerinde üç kez ziyaret ettiği kentin ilçe oluşunun 100. yılı dolayısıyla gerçekleştirdiği kitap ve belgesel çalışması için bu döneme ait fotoğrafları topladığını belirtti. Atatürk’ün, Dörtyol’u ziyareti sırasında çekilen fotoğraflardan birinde, Belediye Parkı’nda bir kız çocuğunun elini tutup konuşurken görüldüğünü ifade eden Aslan, araştırması sonucu bu kişinin, Kurtuluş Savaşı’nda işgalcilere karşı direnişte önemli yararlılıklar gösteren ve 1926 yılında ölen Kuva-yı Milliyeci Mustafa Deliağa’nın kızı Fadime Memili (87) olduğunu belirlediğini söyledi. Atatürk’ün aynı tarihteki ziyareti sırasında Fadime’nin ağabeyi Hasan Deliağa’nın bulunduğu fotoğrafın daha önce çeşitli yerlerde yayımlandığını hatırlatan Aslan, “Araştırmalarım sırasında Atatürk ile görülen kızın Fadime Memili olduğunu belirledim. Yaşadığını da öğrenince özgün baskıya sadık kalarak yaptırıp kendisine armağan etmenin mutluluğunu yaşıyorum.” dedi. Duyarlı yaklaşımı dolayısıyla Kadir Aslan’a teşekkür eden Memili, “Keşke bu fotoğrafa daha önce kavuşsaydım. “Büyük Devlet Adamı”, Başöğretmen, “Kahraman Komutan” ile aynı karede olmak beni çok duygulandırdı. Bu yaşamım boyunca bana verilen en anlamlı hediye.” dedi. Atatürk ile aynı fotoğrafta yer almanın gurur verici olduğunu vurgulayan Fadime Memili, şunları kaydetti: “Atatürk, önceki ziyaretinde evimizde kalmış, babamla sohbet etmiş, avluda oturarak portakal yemiş. Kucağında oturduğumu, saçlarımı okşadığını hatırlıyorum. Hatta beni kucaklayarak gezdirmişti. Babam 1926 yılında ölmüştü. Atatürk bunu duyunca çok üzülmüş. Dörtyol’a üçüncü kez geldiğinde bu kez ağabeyim Hasan ile belediye parkına gittik, kendimizi tanıttık. Çok duygulandı. Bu fotoğrafın çekildiği yıl ben 9 yaşındaydım. Aynı zamanda çekilen başka bir fotoğrafta yer alan ağabeyim Hasan ise 11 yaşındaydı.” Altınçağ beldesinde 4 çocuğu ve 10 torunu ile yaşayan Fadime Memili, Atatürk’ü görmenin, O’na dokunmanın onurunu daima yaşayacağını sözlerine ekledi. Kaynak: Anadolu Ajansı, Posta Gazetesi, 22.02.2009

İstanbul, Metris Manevralarında Sabiha Gökçen ile birlikte. (29 Mayıs 1936)

Ülkü 1932 yılında Ankara’da doğmuştu. Ana yavrusu olarak bir yıl kadar kendi yuvasında kaldıktan sonra Gazi Mustafa Kemal Paşa onu da yanına aldırtmış ve ölümüne kadar da köşkten ayırmamıştı. Evet, bu sisler arasında kalan bir hikâyedir. Ülkü’nün doğuşu, köşke gelişi, yazgısının değişmesi böyle başlamıştır.3 1 Niyazi Ahmet Banoğlu, Nükte ve Fıkralarla Atatürk, İstanbul 1978, s. 490-493. 2 Oktay Verel, Sabiha Gökçen - Atatürk’le Bir Ömür, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul 1994, s. 96–97. 3 Oktay Verel, Sabiha Gökçen - Atatürk’le Bir Ömür, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul 1994, s. 67–68. Kaynak: Atatürk’ten Gençliğe Unutulmaz Anılar, Ahmet Gürel, Mayıs 2009

Fatma Memili Özel Akdeniz Başarı İlköğretim Okulu

İbrahim Ergüven ve Atatürk... (İbrahim Ergüven şimdi emekli bir memurdur. Atatürk’ün yalnız ölüm günlerinde değil, hemen Allahın her günü, O’na minnetle bağlı olduğunu ifade etmekte ve adını saygı ile anmaktadır.) “Son günlerinde idi (O’na hiç kimse öldü diyemiyor). Başucunda kardeşi Makbule Atadan, Kur’an okudu. Ben de bu sırada, ‘Şu Kur’anın yüzü suyu hürmetine Atamıza iyilik ver’ diye Allah’a yakarıyordum. O sırada odanın havalandırılması için, açık bırakılan büyük pencerelerden biri müthiş bir gürültü ile kapandı. Atatürk günlerden beri komada idi… Gürültü Atatürk’ü derin uykusundan uyandırdı… Ve: “İbrahim sen burada mısın? Bu yatağı ne zaman değiştirdiniz?” Diye sordu. Bazı sebeplerle yatağını sık sık değiştirmek mecburiyetinde kalırdık. O gün de, 4 kişi yatağın üzerine çıkarak bir battaniye içinde Atatürk’ü başka bir yatağa naklettik. Bu sırada karyola kırıldı. Ve değiştirdik. İşte Atam, bunu fark etmişti. Ayrıca:

“Ben kaç saat uyudum. Saat kaç? Gazeteler geldi mi?” Buyurdular. O her zaman derin uykudan uyanınca hemen saatin kaç olduğunu ve gazetelerin gelip gelmediğini sorardı. Biz de kendisine iyi ve rahat bir uyku uyuduğunu söyler, uzun uyuduğunu fark etmemesi için günü geçmiş gazeteleri kendisine vermek zorunda kalırdık. O gün çok ağır durumda idi. Kapıda nöbet beklemekte olan doktorlardan Mim Kemal ile Neş’et Ömer İrdelp’e Atatürk’ün kendine geldiğini sevinçle bildirdik. O gün bir süre böyle gitti. Son nefesini verirken berberi Mehmet, berber yardımcısı Rıdvan yanında idiler. Bana haber verdikleri anı hatırlamak dahi istemiyorum. Ölüm raporunun tanziminden sonra Selimiye Askeri Hastanesi’nden gelen tabiplerin yardımıyla yıkanıp tahnit edilerek ilaçlandı, kefenlendi ve hazırlanan bir tabuta konularak bizzat düzenlenen yatak odasına nakledildi. (Balkonlu oda…) Burada elips şeklinde

yaldızlı ve üzeri somaki mermer bir orta masası vardı. Onun üzerine yerleştirildi. Ben de Sabuncakisten getirdiğim bir araba dolusu çiçekle etrafını ona layık olduğu şekilde donattım. Ve ilk ihtiram nöbetine genç teğmenlerle birlikte girdim. Bilahare, Büyük Millet Meclisi’nden verilen bir emirle yeniden bir tabut yaptırıldı. Bu meşe ağacındandı. İçi kurşun kaplı idi. Ve çok ağırdı. Sonradan buna üzeri asma yaprağı ve sarmaşık motifleriyle süslü bronz kollar döktürüldü. Atatürk bizim tek dayanağımızdı. Onun vakitsiz ölümü ile her şeyimizi kaybetmiş olduk.”1 1 Sait Arif Terzioğlu, İnsancıl Atatürk, İstanbul 1964, s. 84–86. Kaynak: Atatürk’ten Gençliğe Unutulmaz Anılar, Ahmet Gürel, Mayıs 2009

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ KULÜBÜ Sahibi Özel Akdeniz Başarı İlköğretim Okulu Adına Akif İNCİ Yayın Kurulu Ömer TUNÇ - Gülcan PEKER - Ebru ÇEKER Yayın İnceleme Kurulu Bircan AY - Yeliz YILDIZ Ümmiye KUTSAL - Hatice TAŞKIRAN İdare Yeri Özel Akdeniz Başarı İlköğretim Okulu Manavgat / ANTALYA Tel: 0.242 776 66 55 Görsel Yönetim

Tel: 0.242 241 07 80 www.nbajans.com - info@nbajans.com Basım Yeri İhlas Gazetecilik A.Ş. ANTALYA - 0.242 340 50 40 Gazetemizde yer alan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.


3

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ KULÜBÜ

Atatürk’ün

Geometri Kitabı A

tatürk bu kitabı ölümünden bir buçuk yıl önce III. Türk Dil Kurultayı’ndan hemen sonra 1936-1937 yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayı’nda kendi eliyle yazmıştır. Atatürk Arapça ve Farsça terimlerle dolu ders kitaplarının öğrenciler açısından öğrenimi geciktireceğini düşünmüştü. Atatürk, Sivas Kongresi’nin toplandığı Sivas Lisesi’ne, Lise Müdürü ve Matematik öğretmeni Ömer Beygo ve Başyardımcısı Felsefe öğretmeni Faik Dranaz ve öteki ilgililerle Kongre salonuna geldiler. Burada önce, 4 Eylül 1919’da tarihî kongrenin toplandığı kongre salonunu ve özel odasını gezdi ve o günkü dekoru Atatürk Kültür, Dil Ve Tarih Yüksek Kurumu aynen korunan bu oda ve salonda tarafından basılan Geometri kitabının kapağı o güne ait hatıralarını anlattı. Sonra topluluk halinde Lisenin 9/A sınıfında programdaki Hendese (Geometri) dersine girdi. Bu derste bir kız öğrenciyi tahtaya kaldırdı. Öğrenci tahtada çizdiği koşut iki çizginin başka iki koşut çizginin kesişmesinden oluşan açıların Arapça adlarını söylemekte zorluk çekiyor ve yanlışlıklar yapıyordu. Bu durumdan etkilenen Atatürk, tepkisini, “Bu anlaşılmaz Arapça terimlerle, öğrencilere bilgi verilemez. Dersler, Türkçe, yeni terimlerle anlatılmalıdır.” dedi ve tebeşiri eline alıp, tahtada çizimlerle “zaviye”nin karşılığı olarak “açı”, “dılı” nın karşılığı olarak “kenar”, “müselles”in karşılığı olarak da “üçgen” gibi Türkçe yeni terimler kullanarak, bir takım Geometri konularını ve bu arada Pythagoras teoremini anlattı.

alan, artı, beşgen, boyut, bölü, çap, çarpı, çekül, çember, dış ters açı, dikey, dörtgen, düşey, düzey, eğik, eksi, eşit, eşkenar, gerekçe, iç ters açı, ikizkenar, kesit, konum, köşegen, oran, orantı, paralelkenar, taban, teğet, toplam, türev, uzam, uzay, üçgen, varsayım, yamuk, yatay, yöndeş’tir.

Birinci Kısmında; Çeşit çizgilerin anlatımı yapılmasının ardından , çember başlığı altında dayire, yay, derecenin anlatımı misallerle verilip çap, yarıçap, kiriş, ok, kesek, değme kelimelerinin anlamı açıklanmıştır. Paralel sözcüğünün açıklanmasından sonra, açı tanımı yapılarak, çeşitli açılar misallerle anlatılmıştır. Devamında doğru çizginin türlü durumları ele alınarak doğru, eğik, yatay çizgiler misallerle açıklanmış, bu çizgilerden meydana gelen açıların tanımı ve derece olarak hesapları birer misalle anlatılmıştır. Çok kenarlarla çitlenmiş olan bir düzey parçası olarak tanımlanan poligonlar; üçgen, dörtgen, beşgen, altıgen, yedigen ve sekizgenlerin açıklanmasının ardından, üçgenlerin çeşitleri ve açı değerleri ile paralelkenar, dikey dörtgen, eşkenar dörtgen, kare ve yamuk da dörtgenler ismi altında yine misallerle açıklanmıştır.

Kaynak: “Tarihsel Bir Anı”, Bilim ve Teknik, Öner Kol Kasım 1981, Sayı: 180, sayfa:16.

İkinci Kısım; düzeylerin ölçülmesine ayrılmıştır. Birinci kısımda tanımı yapılan geometrik şekillerin alan hesaplarının nasıl yapılacağı yazılı olarak ifade edilirken, matematik işlemleriyle de bu anlatım misallendirilmiştir. Bazı düzeylerin alan hesaplarının işlemlerinde değişik çözümler de gösterilmiş ve buna ait örnek de eserde yer almıştır. Ayrıca, imsel şekillerin çevreleri ile alanları arasında oran hesaplamaları işlem olarak örneklerle gösterilmiştir. Üçüncü Kısım ise Katılar başlığı altında; silindir, pirizma, koni, piramit ve kürenin anlatımları yanında, alan ve hacim işlemlerinin nasıl yapılacağı verilen misallelerle ifade edilmiştir. Eserin son kısmında yer alan ‘Atatürk’ün geometri kitabında kullandığı ve tanımladığı terimler’ başlığı altında bir dizin verilmiştir. Atatürk’ün kullandığı ve tanımladığı terimlerin sayısının yüz yirmi dokuz olduğu, bu terimlerin abece sırasıyla verildiği, terimlerin tanımları Atatürk’ün üslubuna ve yazımına olabildiğince sadık kalınarak yapıldığı ifade edilmiştir. Ancak bazı tanımların sözlük düzeni içerisinde verilebilmesi için yalnızca söz diziminde küçük değişikliklere gidildiği belirtilmiştir.

Atatürk, dilimize karşılığı “koşut” olan “muvazi” kelimesinin yerine kullandığı “paralel” teriminin kökenini açıklarken Orta Asya’daki Türklerin, kağnının iki tekerleğinin bir dingile bağlı olarak duruş biçimine “para” adını verdiklerini anlattı. Atatürk, bu derste aynı zamanda ders kitaplarının birkaç ay içinde Türkçe terimlerle yazdırılıp bütün okullara ulaştırılmasını emir buyurdu.

Bir Mutlu Raslantı

Eser, “Başlangıç Tarifler” başlığı altında; cisimlerde var olan üç boyutun açıklanması ile başlar. Daha sonra hacmin açıklaması yapılır. Hacim ile yüzey arasındaki fark belirtildikten sonra çizginin tarifi yapılır. Geometrinin nasıl bir ilim olduğu açıklanır. Eser üç kısımdan meydana gelmiştir.

Atatürk’ün Türkçe’mize kazandırdığı geometri terimleri; açı, açıortay,

“Her millet, layık olduğu yaşayışa erer...”

A

tatürk’ün Adana’da Hatay için:

-“Kırk asırlık Türk yurdu yabancı elinde kalamaz!” demesinden iki gün sonraydı. Mersin’de istasyondan şehrin içine doğru yavaş gidiyordu. Yolun üstüne siyahlar giyinmiş ve ellerinde büyük bir afiş tutan bir kaç genç kız çıktı. Afişte şu yazı vardı: -“Suriye hemşerinizi de kurtarın.” Suriye, ancak din kardeşi olan bir milletin vatanıydı. Türkiye de artık dinci değil, milliyetçi bir devletti. Suriye içinde, bütün esir yurtlar için olduğu gibi, kurtuluş dilerdi. Ama kurtarmaya kalkmak gereksiz olurdu.

Bursa Sümerbank Merinos Fabrikası’nın açılışına gelirken. (02 Şubat 1938)

A

tatürk, sık sık Bursa’yı ziyaret eder, orada dinlenmeyi severdi. Merinos fabrikasından çıkarken, dışarıda kalabalık vardı. Mustafa Kemalpaşa’nın Güllüce köyü Muhtarı Pepe Ali de onların arasındaydı. Ali kalabalığı yarmış ve Atatürk’ün yanına yaklaşmıştı: “Atam, beni tanıdın mı? Ben senin beş yıl emir erliğini yapan Ali’yim.” Atatürk kendini toparlamış, gözleri parlamıştı: “Ali sen misin?” diyebildi. “O gençsin ha, dinçsin Ali” “Sağ ol Atatürk’üm, Anafartalar’da üç bölükle üç tümene ateş ettiğimiz, üç gün üç gece uykusuz beklediğimiz günleri hatırladın mı?” Bu sözler Atatürk’ü duygulandırmıştı, gözlerinden yaş gelmişti. Atatürk emir eri Ali’nin arkasını okşadı: “Ali, bana eski günleri hatırlattın, sağ ol, dinç kal Ali.” “Sen de sağ ol Paşam, sen Cumhurbaşkanı olduysan, ben de Güllüce Köyü muhtarı oldum.” İki ay sonra Atatürk’ten Güllüceli Pepe Ali’ye bir mektup geldi: “Beni hatırladığına memnun oldum, özellikle sana şunu anlatmak istiyorum. Şimdiye kadar gezdiğim yerlerde benimle çalışmış kime rastladımsa hepsi benden çıkar beklemişlerdir. Yalnız sen bir şey istemedin ve ansızın kendini bana tanıttın. Köyünde çalış, 15 Mart’ta seni Ankara’ya bekliyorum. Gözlerinden öperim.”1 1 Tahsin Öztin, Mustafa Kemal’den Atatürk’e, Hür Yayınları, İstanbul 1981.s. 152-153 Kaynak: Atatürk ve Unutulmaz Anıları, Ahmet Gürel, Bülent Türker, Nisan 2009

Etrafta hıçkırıklar ve gözyaşları yoktu; Atatürk’ün de gözleri ıslanmış değildi. Suriyelilerin 1. Dünya savaşında Türk düşmanlarıyla birleştiklerini, Türk ordusunu arkadan vurmaya çabaladıklarını, belki ihanet ettikleri için ihanete uğradıklarını düşünüyordu. -“Her millet, layık olduğu yaşayışa erer...” Dedi ve yürüyüp gitti.1 Türk milleti hiçbir zaman esirlikte kalamaz Damar Arıkoğlu, Adana anılarına şöyle devam ediyor: -“Biraz daha yürüdük; Baraja giden yol kavşağına vardığımız zaman yolun solunda kadınlı erkekli siyahlar giymiş büyük bir kalabalık, siyah bayraklar ellerinde, başlarında Tayfur (Sökmen) Bey sıkıntı içinde ve feryatla Gazi’yi selamladılar. Bir kısmı da ağlıyordu. Tabii Paşa durakladı, bu kalabalık tamamiyle Hataylılardan oluşmuştu. 15–16 yaşlarında baştan aşağıya siyahlar içinde bir genç kız elinde bir siyah bayrakla yaklaştı. Gazi’nin karşısında gözyaşları arasında içten gelen, bağlı bulunduğu toplumun özlem ve ızdırabını temsil eden acıklı bir dille, Hatay’ın anavatandan ayrı kalmasını, Fransızların zulüm ve işkenceleri içinde kalan 500 bin Türk’ün feci durumlarını, cehennemi hayatlarını hem ağlıyor hem de ağlatıyordu: -‘Ne olur Paşam bizleri de kurtar. Bu zalim Fransızların esirliğinde bizi bırakma. Sana yalvarıyorum, bütün Hataylılar yalvarıyor; bizi de hürriyete, anavatana kavuştur’ dedikten sonra hıçkıra hıçkıra ağladı. Doğrusu Gazi, önümüzde olduğu için onun gözlerini göremedim, fakat Latife Hanım da bizim gibi aynı halde olduğunu gördüm. Gazi tatlı bir sesle: -‘Türk milleti hiçbir zaman mahkûmiyette ve esirlikte kalamaz; gönlünüz rahat olsun’ dedi. Bu şekilde bütün topluluğu ve hepimizi görülmedik bir sevince boğdu. Tayfur Bey, ilk Hatay başarısını burada temin etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Paşa’dan, şerefli bir askerden kararlılık ifade eden bir söz almıştı.”2 Gazi Mustafa Kemal Paşa, 15 Mart 1923 tarihinde Hataylılara verdiği sözü, 20 Mayıs 1938 tarihinde Dolmabahçe’deki hasta yatağından kalkarak ve yaşamını riske atarak geldiği Adana’da gerçekleştirdi. Onun bu ziyareti, Fransızlara ve de Suriye’ye bir gözdağıydı ve sonuçta Hatay anavatana kavuştu. 1 Hilmi Yücebaş, Atatürk’ten Nükteler, Fıkralar ve Hatıralar, İstanbul 1973, s. 98. 2 Damar Arıkoğlu, Hatıralarım, İstanbul 1961, s. 307–308. Kaynak: Atatürk’ten Gençliğe Unutulmaz Anılar, Ahmet Gürel, Mayıs 2009


4

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ KULÜBÜ

Anasınıfı Öğrencilerimize Sorduk

Atatürk’e Ne Söylemek İsterdiniz? SARI SINIF

KIRMIZI SINIF

Seni çok seviyorum derdim. Eylül UZUN

Atatürk seni çok seviyorum. Sen bizim kahramanımızsın.

Seni çok seviyorum derdim. Nermin YIDIRIMDEMİR

Elasu ALPTEKİN

Seni çok seviyorum derdim. Umut ÖKSÜZ Seni çok seviyorum derdim. Nil Melis ÖCAL Seni çok seviyorum derdim. Lara TUTUM Seni çok seviyorum derdim. Elif BOĞA Kahvaltıya gidelim derdim. K.Eren ÖZTÜRK Onunla yemek yemek isterdim. Melis ÇEKER

Atatürk iyi ki varsın. Keşke ben de senin yanında asker olsaydım.Arda ERDOĞAN Atatürk sen olmasaydın bu ülkemiz kurtulmaz, Cumhuriyet kurulmazdı. Cemre ASKER

Seni çok seviyorum derdim. İpek Berna ÜNAL

Atatürk sen yanımda olsaydın sana şakı söylemek isterdim

Yemek yemek isterdim. İdil Su KOÇ

Gökçe NALÇACI

Onun savaşına katılmak isterdim. Çağan KARAKOÇ Onunla yemek yemek isterdim. Lal ÖZEN Oyuncak oynamak isterdim. İnci Su UÇMAK Atatürk’le savaşmak isteğimi söylerdim. D. Baran GÜNEŞ Ona oyuncak almak isterdim. Büşra ŞAHİN Seni çok seviyorum derdim. Hasan Tuğra TUNÇ Seni çok seviyorum derdim. Kerem Kaplan

Atatürk ben seni tanımadan sevdim. Sana çok teşekkür ederim. Bu yurdu kurtardığın için. Sen benim kahramanımsın. Egemen OKUŞ Atatürk sizi çok seviyorum. Sana teşekkür ederim. Kaan İNCE

Seni çok seviyorum derdim. Ayşe Naz CAN

Bizi düşmanlardan kurtardığın için çok teşekkür ederim. Seni

Seni çok seviyorum derdim. Lara Süral

çok seviyorum. Sena YILMAZ

MAVİ SINIF Atatürk karşımda olsaydı ona nasılsın derdim ve onunla sohbet ederdim. Mert Ali ŞİMŞEK Onunla lego oynamak isterdim. Kaan BARUT Onunla resim yapmak isterdim. Selmanur ALATAŞ Onunla Almanya ‘ya gitmek isterdim. Çağan Çetin ÖZKABA Onunla pepe ve cailou oynamak isterdim. A. Efe YILMAZ

YEŞİL SINIF Atatürk sen yokken düşman çoktu, sen geldin düşman gitti. Sen gittin düşman tekrar geldi. Askerler hep ölüyor. Lara BİLECEN Keşke benimle birlikte yaşasaydın.Enver ÖZKAN Cumhuriyet, Cumhuriyet iyi ki geldin hürriyet. D.Hazar YILDIZ Çiçekler bahçesinde yaşıyorsun ölmedin. F.Berna TIRŞAK

Atatürk ile resim yapmak isterdim. Melisa Lal AKÜZÜM

İyi ki varsın ATATÜRK.Ayşe Ece ÇETİN

Atatürk’ün elinden tutup onunla yürümek isterdim. Eda KARA

Atatürk senin hakkında her şeyi biliyorum.Ela KOCAMAN

Atatürk ile birlikte bilgisayar oynamak isterdim. F.Berra GÜNEŞ

Keşke ölmeseydin.Nilsu ŞEKER

Atatürk ile birlikte oyuncak oynamak isterdim. Deniz YAVUZ

Ölme Atatürk bizim için ölme. A.Gülsu ATALAY

Atatürk ile birlikte şarkı söylemek isterdim. Defne ÖZDEMİR

Keşke ölmeseydin. Her şey için teşekkür ederim. Çağan KARASOY

Onunla bisiklet sürmek isterdim. Ahmet Eren KADIOĞLU Atatürk ile birlikte parkta oyun oynamak isterdim. Azra AKSÖZ Atatürk ile Antalya’ya gidip balon almak isterdim. Beliz Şehirli

Seni çok seviyorum, derdim.Ceylin EROL Sen yoktun düşman çoktu. Sen geldin bu güzel yurdu bize verdin.M.Mehmet KUTLU Kalbimde ölmedin. Miram ÇAKIL

Atatürk ile birlikte balon oynamak isterdim. Hina Nur YILDIRIMDEMİR

Keşke ölmeseydin. Deniz BANKA

Atatürk ile birlikte dans etmek isterdim. Ali EROL

Kalbimde ölmedin ki! Bengisu ŞAHİN

Atatürk ile birlikte top oynamak isterdim. Elif Hatice DENİZ

Keşke ölmeseydin. Ali YILMAZ

Onunla legho oynamak isterdim. Berkan ÇANGA

Senin için çok üzgünüm. Ömer YİĞİT

Atatürk’ün elinden tutup parkta oyun oynamak isterdim. Belinay Burçe ERPEK

Seni Seviyorum. Nehir KEÇER

Atatürk ile birlikte Antalya’daki Akvaryuma gitmek isterdim. Devin TOLUN Atatürk ile birlikte okula gitmek isterdim. Esra Selin ŞİRİN Atatürk ile birlikte kara gidip kardan adam yapmak isterdim. Turgut ŞEN

Seni çok seviyorum, derdim.Kıvanç YAMAN Keşke burda olsaydın.Efe KARADAĞ Sen ben de ölmeyeceksin.Kadir ÖZEN Atatürk seni tanıyorum ve seviyorum.Ömür BOZOVA Bize bu ülkeyi yarattın teşekkür ederim. Berra ERSOY Senin ölmeni istemezdim. Asude KESER

Atatürk ile birlikte bahçeye gidip fotoğraf çekinmek isterdim. Nebahat Rana ÜNAL

Sen bizi düşmanlardan korudun.Eylül ÇETİN

Atatürk ile Barbi oynamak isterdim. Tuana ÖZEN

Seni çok seviyorum, derdim.M.Oğuz ERGEN Atatürk sen benim öğretmenimsin. Yasemin GÖRÜR


5

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ KULÜBÜ

Öğrencilerimizin Kaleminden ATATÜRK

ATAM

Sen bizi yaratmasaydın biz mezarda olurduk. Sen bizi düşmanlardan kurtardın. Sen yurdumuzu kurtardın. Yurdumuzu sen kurtardın. Deha TAŞ / 2-C

Atatürk karşımda olsaydı, atılırdım boynuna öperdim doya doya. Sonra başlardım sıralamaya… Yurdumuzu o yoklukta, açlıkta düşmandan kurtarmışsın. O yoklukta, cahillikte devrimler yapmış. Bu fakir dönemde sanayide atılım yapıp devlet kararıyla (Etibank, Sümerbank) gibi fabrikalar kurup tarımda modernleşmeye geçip yerli malına dönüş yapmışsın. Biz ise şu anda ilerlemiş teknolojiye rağmen senin yaptıklarını zor yapıyoruz. Sevgili atam göstermiş olduğun medeniyet yolunda ilerliyoruz. Devrimlerini koruyup yaşatıyoruz. Bu ülkeyi daha ileri götürmek için uğraşıyoruz. Seni hiçbir zaman unutmayacağız ve unutturmayacağız. Saygılarımla. Yeliz DURAN / 2-C

ATAMA KONUŞUYORUM Güzel vatanımıza sahip olmamızı sağlayan ve dünyanın en iyi lideri sayın Atatürk sizinle tanıştığıma çok memnun oldum.Benim adım Mehmet Batuhan Tekin.Siz çok büyük bir insansınız ve çok akıllısınız.Yoksa Türkiye Cumhuriyeti’ni nasıl kurardınız? Ben de büyüyünce sizin gibi olmak istiyorum.

ATAMIZI GÖRDÜM Atam seni görmeyi çok istiyorum.Şu anda çok mutluyum.Bize bu vatanda özgür yaşama hakkını sağladığınız için teşekkür ediyoruz. Sevgili Atam, bütün Türk çocukları olarak sizi örnek alıyoruz. Sizin gibi çalışkan,dürüst,bilgili olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Ne mutlu bize! Sizin gibi bir Ata’mız var. Ata Abdullah KARACAN / 2A

ATAM Yurdumuzun her yanı, işgal altındaydı, Kara bulutlar sarmıştı ufukları. 19 Mayıs’ta bahar güneşi gibi, Doğdu ülkenin üzerine. Karanlık bulutlar, Dağılmaya başladı. Yurdunu seven herkes, Onun etrafında birleşti.

Sayın Atatürk, izin verirseniz size bazı sorular sormak istiyorum. Küçükken en çok sevdiğiniz oyun hangisiydi? Eğer benim en çok sevdiğim oyunu sorarsanız hemen cevap vereyim : futbol. Büyüyünce sizin gibi olmak istiyorum dedim ya: “Peki siz nasıl bu kadar başarılı olabildiniz?” Derslerinize nasıl çalıştınız bilmek istiyorum. Belki ben de sizin gibi olabilirim Sizin atları sevdiğinizi ve Sakarya adında bir atınız olduğunu biliyorum ama atınıza neden Sakarya adını verdiğinizi anlatırsanız merakımı gidermiş olursunuz. Sayın Atatürk, aslında en çok merak ettiğim soru Kurtuluş Savaşı sırasında o kadar insanı nasıl yönetiniz. Bir de savaş zamanında denizlerin kıpkırmızı aldığın doğru mu ? Eğer doğru ise bu vatan için çok şehit vermişiz, biz de bu vatana sahip çıkıp onu kimseye vermeyeceğiz sevgili Atam ! Mehmet Batuhan TEKİN / 2-C

Sevgili ATAM Öncelikle size sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Sizin yaptığınız hizmet ve yenilikleri öğrendim. Ben ve Türk milleti sonsuza dek size minnettar kalacaktır.Sizin yaptığınız her yeniliği boşa çıkarmayacağım.Sizin bize verdiğiniz en güzel hediye Cumhuriyeti kurmuş olmanızdır. Sizin kararlılığınızı, mücadeleciliğinizi, cesurluluğunuzu ve dürüstlülüğünüzü her zaman örnek alacağım. Biz Türk milleti olarak bizden sonra da başta Cumhuriyet olmak üzere yaptığınız her yeniliği ilelebet sürdüreceğimize söz veriyoruz. Tüm Dünyaya TÜRK Milletinin aziz, dürüst , çalışkan,cesur olduğunu göstermeye devam edeceğiz.Sizin bize vermiş olduğunuz değeri,sizi unutmayarak karşılığını vermeye çalışacağız.Size saygılarımı sunuyorum ATA’M. Her şey için teşekkür ederim. Nejla SUDAN 2 C

Sen Olmasan Atam Sen benim için aydınlık bir yolsun karanlıkları aydınlatan ışığımızsın. Ben senin bizlere emanet ettiğin her şeyi canım gibi koruyacağım. Yurdumu ve milletimi seveceğim. Okulumu iyi bir şekilde bitireceğim. Üniversiteyi bitirdikten sonra bilim adamı olacağım. Türkiye’yi en iyi şekilde temsil edeceğim. Ben senin beni izlediğini düşünüyorum. Başımı çevirdiğimde seni görüyorum sevgili Ata’m bugün sahip olduğumuz iyi ve güzel her şeyde sen varsın.Sen olmasaydın bayrağımız olmazdı.Bizler bayramları kutlayamazdık.Hepimiz varlığımızı sana borçluyuz.Sen olmasaydın ben olmazdım. TOPRAK ŞAHİN 2C

ATATÜRK SEVGİSİ Atam Sen Bize Ismarladın Cumhuriyeti

Kuvvetli rüzgâr, Dağıttı bütün bulutları. 9 Eylül’de son düşmanda, Terk etti yurdumuzu.

Atam sen olmasan vatan nasıl kurtulurdu. Gelin vatanı

Gelecek günler için, Atam Cumhuriyet’i ilan etti. Devrimlerinde gelişen Cumhuriyet’i Bizlere emanet etti. Deniz ÇAL / 4-C

kurtaralım dedin. Göğsümüzü siper ettik öyle kavuştuk sana. Binlerce şehir verdik senin için ay yıldız. Sen olmasan Osmanlı devleti gitmez bize zulüm ederdi. Sen bizi kurtardın karanlıklardan. umut işiğı gördün bizde. Eğittin, büyülttün şimdi sıra bize geldi. Herkesin görevi Cumhuriyetin bitmemesini sağlamak.

ATATÜRK Mavi gözlü Ata’m, Senin sayende var bu vatan, Senin sayende var annem,babam. Senin sayende var dayım,amcam. Sarı saçlı Ata’m, Sensiz bu ülkeyi aydınlatan , Bize her yeniliği katan, Sensin canım Ata’m!!! Onat ERDEM / 3-B

Atatürk Karşımda Olsaydı Sen düşmanların hepsini denize döktün Sen bize çağdaş yaşamayı öğrettin Sen cumhuriyeti kurdun Sen kadın,erkek eşitliğini sağladın Sen bize A,B,C’ yi öğrettin Sen bize 23 Nisan’ı armağan ettin Seni seviyor her Türk milleti Seni hiçbir zaman unutmayacağım Nebiha Gülçe ATALAY / 2-C

Mehmet Batuhan Tekin_2C

Atam sen rahat uyu. Koruyacağız biz cumhuriyeti. Dünya döndükçe dalgalanacak al bayrağımız göklerde. Korhan YILMAZ / 4-B

Atam, seni görmedim, Sesini duymadım, Sana dokunmadım; Ama her zaman seni, Gönülden sevdim. Sana sevgimi açıklasam, Sayfalar yetmez bu aşka; Ama bunu bil yeter, Sen olmasan ne yapardım ben? 10 Kasım’dır seni anma, Yürekler parça parça, Bugün ve her zaman, Sana inandım Atam! Sen vatanını, yurdunu, Milletini, herkesi,

ATAM Uzun yıllar önce Yanımızdan ayrıldın Aslında sen herzaman Yanımızdaydın O kötülükleri yurdumuzdan Sen attın seneler boyunca Türk için çalıştın Vatan sevgisi ile vatanı kurtardın O kötü düşmanlarımıza Tek tek korku saldın Türk askerlerini tek tek ayağa kaldırdın Osmanlı devletini ortadan sen kaldırdın Türkiye Cumhuriyeti’nin Sana güvenini sağladın Yeni türk devleti ile savaşı sen kazandın ! O yaptığın devrimlerle Çoğu işi kolaylaştırdın TBMM tarafından Atatürk soyadını aldın Herzaman türkün yanındasın O güzel bayrağımız sensin İçin dalgalansın ki Ata’m sen rahat uyu… Mert KOCA / 4-C

Gönülden sevdim Atam! Ve şunu bil yeter, Atatürk sevgisi, Her şeye yeter…

Atatürk Karşımda Olsa

Lara ÖZ / 3-B

Sen çok iyi bir önderdin. Senden başka bu kadar iyi kalpli ve cömert bir kaptan yoktur. Sen nasıl savaştan kurtulmayı başardın? Sen nasıl savaşı nasıl savaşı başlattın? Sen nasıl plan kurdun ? Bütün cumhuriyet seni çok seviyor ! Biliyor muydun ? Atatürk seni çok seviyordum, biliyor muydun ? Tüm millet seni çok seviyor. Tabi ki Biz de seni çok seviyoruz. Seni hatırlar hep ağlarım . Eminim ki sen de bizi çok seviyorsun. Evet sen de bizi çok seviyordun.Evet sen de bizi çok seviyordun. Çünkü bunu her Türk milleti biliyor. Su Deniz GEÇİM / 2-C Toprak Kemal Güneylioğlu_4C


6

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ KULÜBÜ

ATATÜRK Atatürk deyince; Cumhuriyet, barış, Sevgi,inanç, Geliyor aklıma. Atatürk deyince; Çağdaşlık,yenilik, Özgürlük, kardeşlik Geliyor aklıma. Atatürk deyince; Vatan,millet,bayrak, Birlik ve beraberlik, Geliyor aklıma.

ULU ÖNDER

10 KASIM

Sensin bizi kurtaran, Bu korkunç ızdıraptan, Sensin bizi, Bağımsız yapan.

Bu gün 10 Kasım Üzüntü dolu her yer Çünkü, aramızdan ayrıldı En kudretli lider

Sen olmasan ne olacaktı, Bizi kim kurtaracaktı, Bu soğuk havalarda, Kimi düşünüp içimiz ısınacaktı.

O kahraman Türk En büyük asker En kudretli kumandan En kudretli lider

Ülkemizi sen kurdun, Ordumuzu sen kurdun, Daha ne isteyelim senden, Umarım huzur içinde uyusun. Yaprak KARAGENCE / 4C

Ne Atatürk deyince; 19 Mayıs,23 Nisan, 30 Ağustos,29 Ekim, Geliyor aklıma. S. Emre ŞENOL / 3-B

10 Kasım İstanbul Dolmabahçe Sarayı 1938 yılı Aramızdan ayrıldı En kudretli kumandan En kudretli lider O lider Atatürk, En kudretli asker En kudretli lider Bartu Çeker 3D

Merhaba Atatürk Nasılsınız? Karşılaştığımızdan çok mutluyum. Okulda öğretmenim sizden çok bahsetti. Türkiye cumhuriyetini kurduğunuz için Size çok teşekkür ederim. Siz çocukları seviyorsunuz ve Keşke bizim sınıfa gelebilseniz. İnşallah sizin gibi çalışkan ve Başarılı olacağım. ESRA

İyi ki Doğdun Atam

CANIM ATATÜRKÜM

Sen büyük öndersin. Seninle gurur duyuyorum. Ulu önder Atatürk. İyi ki doğdun Atam.

Atatürk ‘üm Canım Atatürk’üm Bize her yüreği kazandıran Canım Atatürk’üm

İlk şiirimi seninle öğrendim. Senin hikayelerinle büyüdüm. Senin hayatını öğrendim. İyi ki doğdun Atam.

Sen bizim geleceğimizsin Sen bizim önderimizsin Sen bize yol gösterensin Canım Atatürk’üm

On Kasım gelince. Hüzün kaplar içimi. Seni görmemiş olsam da. İyi ki doğdun Atam! Ece ESEL 4C

Sen hiç ölmedin benim kalbimde Kalbin atıyor hala yattığın yerde Sen hep yaşayacaksın benim kalbimde Canım Atatürk’üm Tuba BÜYÜKDEMİR / 4-C

ATATÜRK ve BEN

Seni ne kadar çok seviyorum,Atatük Sen bize cumhuriyeti kurdun. 23 Nisan’ı kurdun, Sen olmasaydın biz çok üzülürdük, Ama sen kalbimdesin Atatürk.

Keşke seni görsem senin yanında olsam, Seni çok seviyorum Atatürk. Sen olmasaydın 23 Nisan ve cumhuriyet olmazdı. İyi ki varsın Atatürk, seni çok seviyorum Atatürk. Cumhuriyet ile Atatürk sizi çok seviyorum. Deniz Esin DENİZ / 2-C

CANIM ATATÜRKÜM Doğmuşsun 1881’de Gelmişsin dünyaya Mustafa adın ile, Selanik’te doğmuşsun Büyümüşsün, Okullara gitmişsin, Ardından Trablusgarp’ta, Ülken için savaşmışsın.

Sevgili ATAM Yurdumuzu düşmanlardan kurtaran, Yaptıklarınla gönlümüzde taht kuran, Dünyada eşi benzeri olmayan, Sevgili Atatürk.

Büyük zaferler kazanmışsın, Ülken için Çanakkale’de 18 Mart 1915’te

Kalbimizi yurt aşkıyla dolduran, Yolumuzu aydınlık eden, Gönülleri dolduran, Sevgili Atatürk. Timur Aksoy / 3-B

Kurtuluş savaşı sonunda kurmuşsun cumhuriyeti Sonra cumhurbaşkanı olmuşsun, Gözlerini yummuşsun 1938’te Ne olursa olsun hep kalbimizdesin Sıla Deniz KARATOSUN / 4-C

Atatürk Yaşasaydı Ona Ne Sormak İsterdiniz? Atatürk yaşasaydı ona sorum şöyle olurdu: Daha başka devrimler yapmayı düşünür müydü? diye sorardım. Eğer düşünüyorsa acaba bunlar neler olurdu diye sorardım. Eylül OKAY 3B

Merhabalar, milletimizi kurtardığınız için teşekkür ederiz. Siz olmasaydınız milletimiz düşmanlarla savaşıyor olacaktı. İyiki de Allah sizi bizden önce yaratmış sizi çok seviyoruz iyi ki varsınız. Ece Şaffak 2B

Asker olmasaydı ne olmak isterdi? Onat erdem 3B

Sevgili Atatürk, Seni büyük, küçük hepimiz Türk milleti olarak çok seviyoruz. Kurduğun Türkiye Cumhuriyeti Devletinde özgürce yaşamaktan çok mutluyuz. Yaptığın yenilikler, bizlere tanınan hak ve özgürlükler içinde huzurluyuz. Çok teşekkür ederiz Atam. Vatanımızı ve bayrağımızı sonsuza kadar yaşatacağız. Sizin yolunuzdan gideceğimize söz veriyoruz. H. Mert Tuluk 3A

Atatürk’e şunu sormak isterdim : “Sen hayatta olsaydın düşmana karşı savaş açar mıydın?” Serhat Özdemir 3B Savaşları nasıl kazandınız? Askeri okulu nasıl bitirdiniz? Mahalle mektebini seviyor muydunuz? Askerlikten memnun muydunuz? diye sorardım. Özlem acar 3B Atatürk’e ilkokul yıllarında nasıl göründüğünü sorardım. Ozan kaçmaz 3B Yenilik yapmak nerden aklınıza geldi diye sorardım. Tolga baysal 3B Kurtuluş Savaşı’nı nasıl kazandınız? Bu kadar inkılâpları yaparken zorlanmadınız mı? Halkı kendinize nasıl sevdirdiniz? Bu kadar çok savaşırken hiç yaralanmadınız mı? Çocukları çok seviyor musunuz? Cumhuriyeti nasıl kurdunuz? Dilber Eda DEMİR 3B Atatürk kaç yaşındasın? Atatürk ne zaman doğdun? Annenin ve babanın adı ne? Atatürk hangi takımı tutuyorsun? Hangi yemeği seviyorsun? Damla Bayar 2B Canım Atam, seni gördüğüm için ne kadar mutlu oldum, bilemezsin. Seni görmeyi çok istiyordum. Çünkü sana çok ihtiyacımız var. Senin bize emanet ettiğin vatanımıza layık olmaya çalışıyoruz. Sen olmasaydın düşmanlar bizi çoktan esir almıştı. Annem, babam ve öğretmenim senin ne kadar büyük ve disiplinli bir komutan olduğunu bana anlatıyorlar. Senin hayatın ve sözlerin bize hep rehber oldu. En büyük emanetin Cumhuriyetimize sonsuza kadar sahip çıkacağımıza söz veriyorum. Merve Sude Büyük 2B

Sevgili Atatürk, Siz bizim önderimizsiniz. Karanlıkta kaldığımızda ışığımızsınız. Açtığın aydınlık yolda ilerliyoruz. Engelleri yılmadan aşıyoruz. Sizi seviyoruz Atam. Ellerinden öpüyoruz. Tan Arıcan 3A Sevgili Atatürk’üm, Siz çocukları çok severdiniz. Sizin bizi sevdiğiniz kadar biz de sizi çok seviyoruz. Bizler için gece-gündüz çalıştığınızı biliyoruz. Sonsuz teşekkürler Atam. Bizim için harcanan emekler inanın boşa gitmez. Size minnettarız Atam. Perisu Gönengil 3A Sevgili Atam, Her geçen gün seni daha çok özledim. Karşımda görünce çok heyecanlandım. Sana layık bir Türk çocuğu olmak için çalıyorum. Ben de bir Atatürk olmayı hedefliyorum. Çünkü her Türk çocuğu biraz Atatürk’tür. Ellerinden öpüyorum. İsmail Sırcan 3A Sevgili Atatürk, ben Ayça Deniz Erdem Başarı Kolejinde 3A sınıfında okuyorum. Size birkaç soru sorabilir miyim? Siz bu devrimleri yaparken hiç zorlanmadınız mı? Gece gündüz yatmadan nasıl çalıştınız? Biraz da Ülkü ile ilgili soru sormak istiyorum. Neden başka çocuklar değil de Ülkü’yü seçtiniz? Sorularımı yanıtladığınız için teşekkür ederim. Ayça Deniz Erdem 3A Atatürk’ün karşısında olsaydım, önce çok heyecanlanırdım. Atam, Türk milletini kurtardın. Şimdi bu kadar rahat yaşamamız sizin sayenizdedir. Bu

yüzden sana ne kadar minnet duysak azdır. Bizim gelecekte tek daima tek örneğimizsiniz. Tek hedefimiz hep izinizde ileri gitmektir. Meliha Ebru Er 3A Ona sımsıkı sarılıp kucaklardım. Bunca yıllık özlemimi giderirdim. Eserlerinin bekçiliğine devam ediyoruz. Seni anlamayana bıkmadan anlatıyoruz, derdim. Alp Barın Alpçetin 3A Atam bu günleri görüp sakın üzülme. Sen Türk gençliğine güvendin. Bize rahat yaşayabilecek bir vatan bıraktın. Biz de bu vatanı daha ilerilere götürmek için çalışacağız. Görmek istediğiniz yere ulaşmak için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Zeynep Dila Sarıkaya 3A Atatürk’ün Karşısında Atam, seni görmedim, tanımadım. Ama siz “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, düşüncelerimi anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.” Sözünüzde sizi tanıdım. Fikirlerinizi anladım, düşüncelerinizi hissettim. Çünkü her Türk çocuğu biraz Atatürk oldu. “Küçük insanlar kişileri, büyük insanlar fikirleri tartışırlar.” Biz de ileride büyük insanlar olacağız. Bıraktığınız eserleri koruyup, ülkemizi geliştireceğiz sevgili Atam. Dilara Demirel 3A

benim gibi düşünen Türk gençliği bu gidişe bir son verir. Bu da seni anlamak ve anlatmakla olur. Bizler cahillere karşı daha çok çalışıp, senin Cumhuriyetini ve bize bıraktıklarını koruyabiliriz. “Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.” “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” Mukaddes Merve Yoro 3A Sevgili Atam, Siz bizi düşmanlardan kurtardınız. Cumhuriyeti kurdunuz, ülkemize yenilikler getirdiniz. Bugün ben rahatça okula gidiyor, yeni şeyler öğreniyor, oyun oynayabiliyorsam sizin sayenizdedir. Bizi kurtarmaya nasıl karar verdin Atam? Zorluklar içinde lider olmak, aç, susuz savaşıp kazanmak nasıl bir duygu? Siz ülkemizi işte bu zor günlerde başarıyla kurtardınız. Şimdi bizi uzaklardan izliyorsunuz. Bize bıraktığınız emanetleri koruyabildik mi? Ben bugün ve büyüdüğümde size layık bir Türk olmak için elimden geleni yapacağım. Sevgili Atam, sizden bana bir hatıra vermenizi isterdim ama aslında sizin bana bırakmış olduğunuz bayramlar en büyük hatıradır. Ellerinizden öpüyorum. Gözde Naz Yarar 3A Sevgili Atatürk, Sana bir soru soracağım: Cumhuriyeti nasıl kurdun? Çok merak ettiğim bir şey var . Sen olmasaydın, Cumhuriyet olmasaydı Türkler nerede yaşayacaktı? Seni çok seviyorum. E. DURGUN 3D

İlk olarak Atatürk’e teşekkür ederdim. Çünkü Atatürk Cumhuriyeti kurdu. Daha sonra bütün bu yenilikleri nasıl yaptığını sorardım. Atatürk’e aç, susuz, gece gündüz, yatmadan nasıl durdunuz diye sorardım. Bir soru daha sorardım Atatürk’e: Neden Ülkü’yü seçtiniz de başka bir çocuğu seçmediniz diye sorardım. En sonunda Atatürk’e sarılıp yanından ayrılırdım. Selin Ertuğrul 3A

Sevgili Atatürk, Biliyorum hayatın zordu. Sen bizi düşmanlardan kurtardın, bizim için savaştın, bizi her şeyden korudun ve en önemlisi Cumhuriyeti kurdun. Yeni Türk nesilleri olarak senin kurduğun Cumhuriyet’i koruyacağımıza ve devam ettireceğimize söz veriyoruz. Yaptıkların için sana çok teşekkür ederim. Seni çok seviyorum. Mina DEMİRCİ 3D

Sevgili Atatürk’üm Seni çok sevdim. Her şeyinle bana örnek oldun. Senin yaptığın devrimleri korumakta güçlük çekiyorum. Ama Türk milletinin bir gün doğruyu bulacağına inancım sonsuz. Türkiye’nin çağdaşlık yolunda birçok engeller var. Bu engelleri senin sayende aşacağımızı düşünüyorum. Sen benim önderimsin, ışığımsın. Sensiz olmak karanlık demek. Umarım

“Devrimler yapmak nasıl aklınıza geldi? Anneniz öldüğünde ne hissettiniz? Derslerinizde zorlanıyor muydunuz?” diye sorardım. Ceylin ECE 4C “Savaşlarda nasıl bu kadar cesaretliydin? Kaç tane kitap okudun? Resim yapmayı sever misin?” diye sorardım. H.Kayra GÜNEŞ 4C


7

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ KULÜBÜ

ATATÜRK SEVGİSİ Seni hiç görmedim Atatürk’üm, Sesini duyamadım yakından, Seyredemedim bakışlarını bir kerecik olsun, Ama öylesine bizim olmuşsun. Her güzel şeye Atatürk diyesim geliyor, Tutsak değilsek başka uluslara, Eserlerinle dolmuş Türkiye’miz, Sen, Türkiye olmuşsun… Özlem ACAR / 3-B

CUMHURİYET

Sevgili ATATÜRK

ATATÜRK ve ÇOCUK

Sevgili Ata’m, bu yazıyı evimden sana yazıyorum. Öncelikle seni görüp tanımayı çok istiyorum. Çünkü öğretmenim, annem, babam ve okuduğum bütün kitaplarda senin yaptığın başarılar kazandığın zaferleri anlatıyor. Ben küçük olduğum için eskiden seni masal kahramanı olduğunu sanıyordum. Ama artık gerçek bir kahraman olduğunu biliyorum. Bu yüzden seni daha çok seviyorum. Ben de senin hakkında bildiklerini kardeşime anlatacağım. O da seni tanıyacak, sana hayran kalacak. Senin izinden yürüyeceğimize söz veriyorum. Seni çok seviyorum. ÖZGE GÜNDAL 2B

Bir güneş gibi doğdun Yurdumuzun üstüne Cumhuriyeti kurdun Saltanatın üstüne

ATATÜRK

Atatürk kurdu bu cumhuriyeti. Bu milleti Atatürk kurdu. Şimdi sıra bizde,bu vatan elimizde. İş başa düştü,hadi şimdi göreve.

O zeki, yetenekli, başarılı. Sevilen ve sayılan insan. İyi bir lider, iyi bir devlet adamı. Çünkü o tarihteki en büyük insan.

Çok kayıp verdik,çok kan döktük. Ama cumhuriyeti kurtardık. En büyük devrimin cumhuriyet. Onu sonsuza kadar koruyacağız. Deniz MENGİ / 4-C

O dünyaya kafa tutmuş. Vatanını düşmana bırakmamış. Yepyeni bir devlet kurmuş. Büyük komutan büyük asker.

Cumhuriyet ve Atatürk

Atam bizi çok severdin Bize siz geleceğimizsiniz derdin Cumhuriyeti kurup Bize emanet verdin Eşin benzerin yok. Ben liderim diyen çok. Çocukları çok sevip, Bayram armağan eden yok. Hangi ülkenin varmış, Bir çocuk bayramı. Biz çocuklar ve bütün dünya . O büyük Türk’ün hayranı. Asım Alp ARI / 3-A

Ulu Önder Atatürk

Sen bizim için savaştın, çalıştın Vatanını severek yaptın Sen hiç yılmadın Ulu önder Atatürk

O ilklerin insanı, Bütün dünya hayran ona. Biz onu kalbimizde yaşattıkça O ölmeyecek asla. Orçun ÖZTÜRK 3C

Sen ülkemizin başkanısın Hatırımızda kalacaksın Seni çok seviyoruz Ulu önder Atatürk Ecem Buse ŞENYAVUZ / 4C

O günden beri Atam, Kahramandır gözümde, Atatürk sevgisi var, Yüreğimde,özümde. DEFNE KARA 4C

ATATÜRK SEVGİSİ Atatürk severdi insanları, İnsanlar da onu severdi. Ancak o kendisini insan yollarına attı, O günden beri bir yerde gözükmedi. Atatürk anladık ki savaşa gitti. Ama Atatürk planlı olduğu için, Savaşı kazandı, o gün bugündür. Serhat ÖZDEMİR / 3-B

Yolunu yol seçtik, İzini iz. Uzat Anıtkabir’den ellerini, Öpmeye geldik: Çoluk çocuk, Ana kız, Hepimiz… Yolu ışıttı bize sevgin, En umutsuz anlarda parlayan, Dudaklarımızda şarkısın, Damarlarımızda kan, Sen bir hürriyet gülüsün. Dört mevsim bakan. Tolga Yaşar BAYSAL / 3-B

Atatürk Karşımda Olsaydı

Atatürk Elimde kalem, Sen, yazıyorsun kolayca. Dilimde sözcük, Sen, konuşuyorsun ustaca.

Atatürk’ü Düşünüyorum

Annem dedi ki bana, Yüce Türk, Atatürk bu. Yurdumuzdan düşmanı, Ne zorluklarla kovdu.

Yürek vuruşlarımızda adın,

Onu çok sevdiğimi söylemek isterdim. Sarılıp öpmek isterdim.Yurdumuzu nasıl kurtardığını sorardım.Bir de yurdumuzu kurtardığı için teşekkür ederdim. Hazal MORKOÇ / 2-C

Kitabı severdin. Çocuklara yardım ettin. Baş komutan oldun. Düşmanları yurdumuzdan kovdun. Sen Atatürk. Gamze KORUCU / 3-C

Duvarda koca resim, Masmavi gözleriyle, Bakıyordu öylece, Kanım ısındı ona.

Dağ dağ sevgin içimizde,

Biz seni kalbimizde taşıyoruz Her gün sevgiyle anıyoruz Seni asla unutmayacağız Ulu önder Atatürk

Demir kağıt demeden, Resmini paraya bastık. Sokaklara astık. Bize cumhuriyeti verdin. Bu bayramları emanet ettin.

Küçücük çocuktum ben, Annem dedi ki bana, Gel yavrum Atamızı, Göstereceğim sana.

ATATÜRK SEVGİSİ

ATAM

Öğretmenim

Merhaba, Ben Lütfü Kutay Erdoğan. 2-A sınıfına gidiyorum. Öğretmenimin adı Ayşegül Yıldırım. Biz sınıfımızda sizden çok konuşuyoruz ve sizi örnek alıyoruz. Sevgili Atatürk bizi sen ve silah arkadaşlarına bizi düşmanlardan kurtardığın ve bize yetişme özgürlüğünü verdin. Biz çocuklara 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı bize verdin. Bize okumanın ve çalışmanın ne kadar önemli olduğunu bize öğrettin. Bizim için yaptığın her şey için çok teşekkür ederiz. Sana layık evlatlar olmak için çok çalışacağımıza söz veriyorum. Lütfü Kutay Erdoğan. 2-A

Sana Borçluyuz Yine geldi hüzün günü Atatürk’üm öldü diye Bayraklar yarıya indi Atatürk’üm öldü diye En büyük armağanı Sen verdin bu millete Cumhuriyeti kurdun Emanet ettin biz gençlere Borçluyuz sana Ey Atatürk’üm Bağımsızlık verdin bize Medeni olduysak eğer Elbette bu senin sayende SERKAN DÖNMEZ 4A

Sen okuttun,sen büyüttün bizi, Sen sevgiyle kucakladın bizi, Başka okula gitsem de hiç unutmayacağım seni, Seni çok seviyorum öğretmenim. Sen öğrettin okumayı yazmayı, Sen öğrettin toplamayı çıkarmayı, Seni çok seviyorum canım öğretmenim,

Tükettiğim lokmada, İçtiğim suda esenlik. Attığım her adımda özgürlük. Bir uçtan bir uca yurt havasında, Seni duyuyorum Atatürk! İnsanca yaşayacaksan, Kadın erkek yok diyorum. Önce insan, durmak zamanı değil diyorum. Haydi çalış! Dünyaya açılan barış Düşüncede en büyük, Seni buluyorum Atatürk. Seni çok özlüyorum Atatürk. Ahmet Alperen Güven 3C

Seni özledim canım öğretmenim. H.Kayra GÜNEŞ 4/C

Ulu Önder Atatürk

CANIM ATATÜRK

Atam

Düşmanların elinden, Bizi kurtaran sensin. Cumhuriyeti kuran, Bize bu güzel yurdu, Hediye eden sensin.

Ata’m kurdu Cumhuriyeti. Yenilikler yaptı, önderlik etti. Kurtardı ülkeyi. Verdi bize özgürlüğü.

Biz çocuklara 23 Nisan bayramını Veren sensin.

Çocukları seven, Milletini düşünen, Hep cesur olan, Atamızdır o bizim.

Kongreler yaptı. Dolaştı Anadolu’da Yurdumuzdan düşmanları attı. Büyük zorluklarla.

Ata’m unutmadık seni. Hep izindeyiz senin. Rahat uyu cennette. Bekçisiyiz Cumhuriyetin. Elçin AY 3C

Atatürk padişaha. Düşmana karşı durdu. Yurdumuzu kurtaran, En büyük Türk Atatürk. Nur UÇAR 4C

Türk gençliğine 19 Mayıs’ı Hediye eden sensin. Bize çok yenilikler yaptın Atam. Sen bizleri sevdin, Yurdumuzu kurtardın. Seni çok severiz, Seni her zaman anarız. Dilber Eda DEMİR / 3-B

Vatanı için uğraştı. Vatanı için savaştı o. Vatanı için bir umut , Karanlığa ışıktı o.



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.