Özel Akdeniz Başarı İlkokulu ve Ortaokulu
MEDYA KULÜBÜ
2
MEDYA KULÜBÜ
ATATÜRK’ten Anılar Ben Eğilmem
Asaf İlbay anlatıyor: “Evimizin bahçesi büyüktü. Sık sık mahalle arkadaşları toplanır ve o zamanlar Selanik’te çok moda olan ‘mancınık’ oyununu oynardık. Bu bir nevi ‘birdirbir’ oyunuydu. Bir kişi eğiliyor ve diğerleri sırayla üzerinden atlıyorlardı. O, oyuna iştirak etmezdi ama seyrine de bayılırdı. Hele içimizde düşenler falan olursa, keyfine diyecek olmazdı. Bir gün kararlaştırdık, yaka paça onu zorla oyuna soktuk. Sırayla hepimizin üzerinden atladı ve sıra kendisine gelince, eğilmeden dimdik durdu ve: -Haydi atlayın! dedi. Biz başını yere doğru eğmesi için ısrar ettikçe, o: -Ben eğilmem! Böyle atlarsanız atlayın diyordu. Bir türlü razı edemedik.”
Ölüm Döşeğinde Bile Azalmayan İlim Sevgisi
şaşkınlığını görünce şu açıklamayı yapmıştı: -‘İzah edeyim. Atatürk’ün parmakları daha çok bu müzik aletleriyle meşgul olanların bariz hususiyetleridir. Mesela Paderavsky’ninki böyledir. Size rica edeceğim. Bana bir elinin parmaklarını bir kâğıda çizer, verir misiniz?’ Atatürk, bu isteğe gülümsemiş, daima nazik ev sahibi olarak arzuyu yerine getirmiş, fakat tarihçinin yanlış hüküm vermemesi için şu açıklamayı yapmıştı: -‘Bana ailemde zafer kazanmış büyük kumandanlar olup olmadığını sormuştunuz. Size yoktur cevabını vermiştim. Şimdi parmaklarımı ömrü savaş meydanlarında geçmiş bir askerde yadırgadığınızı seziyor gibiyim. Size kestirmeden bir açıklama yapacağım. Eğer, bende bazı fevkaladelikler görüyor ve buluyorsanız bunları sadece ve yalnız Türk olmama, Türklüğüme bağlayınız. Bu ülkenin bütün insanları temelde
Sene 1938… Atatürk hasta yatağındaydı. Buna rağmen kazılarla ve Türk Tarih Kurumu’nun çalışmalarından zevk alıyordu. Bir gün, Trakya höyüklerinden çıkan son eserlerden bahsetmiştim. O kadar ilgilendi ki: -O, çıkan eserleri bana getir göreyim, diye arzusunu bildirdi. Fethi Okyar Bey’le görüşüyorlardı. Eserleri istedi; hepsini birer birer gördü: -Devam ediniz, memleketimizin kültür tarihi zenginliğini daha çok bulacaksınız, diyordu. O’nun son gördüğü kitap da ‘Belleten’ oldu. 15 Ekim 1938 Cumartesi akşamıydı. Saat 7 ila 8 arası beni çağırdı. -Bu akşam kendimi daha iyi hissediyorum, diyordu. Çok sevinmiştim. Yine Tarih Kurumu’nun çalışmalarından bilgi istedi, doktorların tavsiyelerine göre kendisini çok yormamak istiyordum. Kısaca istediği bilgiyi verdim. Bu arada Belleten’in yeni çıkan sayısından söz etmiştim. -Onu getir, görmek isterim, dediler. ‘Belleten’in 56. sayısını eline alarak yazılarına göz gezdirdi ve memnuniyetini bildirdi. Dinlenmesi için kendisini yalnız bıraktım. Böylece Atatürk’ün son gördüğü kitap ‘Belleten’ oldu. (Afet İnan)
Atatürk’ün Başarı Sırrı
Bir Amerikalı kadın gazeteci Atatürk’e: -İşlerinizde nasıl başarılı oluyorsunuz? diye sormuş ve şu cevabı almıştı: -Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem. O işe neler engel olur, diye düşünürüm. Engelleri kaldırdım mı, iş kendi kendine yürür.
Gözüm Arkada Kalmayacak
Atatürk, çocuklara karşı büyük bir sevgi, saygı ile karışık bir sevgi besler ve gösterirdi. Çocukların saflıklarıyla içlerinden geldiği gibi konuşmaları O’nun hoşuna giderdi. İlk defa Cumhurbaşkanlığına seçildiği sıralarda idi. Bir sabah Çankaya sırtlarında beraber gezmeye çıkmıştık. Güneşli, berrak bir gündü. Mevsim kış olduğu halde soğuğu pek duymuyorduk. Gazi önde gidiyor. Hayati ile ben kendisini takip ediyorduk.
uçurtma yerden bir iki metre yükseldikten sonra birdenbire yalpaladı. Bir iki takla atarak geldi, ta ayaklarımızın dibine serildi. O zaman çocuklar bizi gördüler. Bir tanesi korkusuzca bize koştu. Öteki olduğu yerde çivilenmiş gibiydi. Üç yabancı adamla karşı karşıya gelmek kendisini belli ki ürkmüştü. Gazi, yanımıza sokulan çocuğu yakaladı. Çelik bakışlı gözlerini onun yüzüne dikip gülümseyerek sordu: -Adın ne senin bakayım? -Cemil” -Çankaya’da mı oturuyorsun? -Yok; Ayrancı’da -Mektebe gidiyor musun? Çocuk başını öne doğru hızla eğdi. -Eee ... Ne okuyorsun mektepte?” -Her bir şey okuyorum -Peki ben kimim Cemil? Çocuk zeki bakışlarını Ata’nın üzerinde gezdirdi: -Sen Gazi Paşa’sın Ata gülümsedi: -Olmadı Cemil! Ben Gazi Paşa değilim. Beni benzettin sen -Yok benzetmedim. İyi biliyorum sen Gazi Paşa’sın -Nereden biliyorsun? Çocuk, kendinden emin bir tavırla: -Çünkü dedi. Sana hiç kimse benzemez... Çelik gözler bulutlandı. O eşsiz kafanın içinde kimbilir ne düşünceler geçti o anda... -Cemil sen büyüdüğün zaman ne olacaksın? Cevap o ufacık ağızından tereddütsüz çıktı: -Asker olacağım... -Asker olup da ne yapacaksın? -Düşman bu topraklara bir daha basacak olursa onu buradan kovacağım. Gazi bir şey demedi. Küçücük Cemil’i kollarından tuttu, kaldırdı ve alnına sıcak bir öpücük koydu. Sonra onu oyununa geri gönderip yoluna devam ederken bize döndü: Başlangıcı kendi zihninde kalan cümleyi bize hitap ederek tamamladı: -Evet... Öyledir. Milletin bağrından temiz bir nesil yetişiyor. Bu eseri ona bırakacağım ve gözüm arkada kalmayacak.
Atatürk ve İhtiyar
Atatürk, Florya’dan Çekmece’ye doğru bir yaya yürüyüşünde, bir ağaç altında dinlenen ihtiyara rastladı. Adam hürmetle ayağa kalktı ve Atatürk’ü selamladı. Atatürk sordu: -Beni tanır mısın? -Tanımaz olur muyum? Evimde resmin bile var. Atatürk memnun olmuştu. Konuşmaya başladılar. İhtiyar: -Bir işine aklım ermedi dedi. “Cumhuriyetçiliği, inkılâpçılığı, milliyetçiliği, halkçılığı, hatta devletçiliği anlıyorum, şu laikliği pek kavrayamadım. Neden her şeyi birden bozdun?” Atatürk: -Bunu sana bir hikâyeyle anlatayım. Amr-ibnil-As, Mısır’ı fethettiği zaman, Halife Ömer’e bir mektup yazmış: “Burada birçok kütüphaneler, içlerinde de bir sürü kitaplar var. Bunları yakayım mı, yoksa bırakayım mı?” Ömer cevap vermiş: Kitapları tetkik et, eğer faydasız şeylerse, yak. Yok, eğer faydalı şeylerse, yine yak. Çünkü halk, o kitapları okudukça, onlara uymaktan vazgeçmeyecekler, eskiyi unutmayacaklar ve bize -yani yeniye ve yeniliğe- daima düşman olacaklardır! Hikâyeyi anlatan Atatürk, ihtiyara sordu: -Şimdi sana laikliğin ne olduğunu anlatayım mı? İhtiyar, derin bir sezgi ve sağduyu ile cevap verdi: -İstemez Paşam, hepsini anladım!
Ben Her Şeyden Önce Öğretmenim
Bir akşam, sofrasında sık sık misafir ettiği Behçet Kemal’e dönerek: -Sen çabuk şiir yazarsın, şu içerideki odaya çekil, bende hangi nitelikleri görüyorsan hepsini anlatan bir şiir yaz, emrini verdi. Behçet, hemen içeri odaya geçti; aradan yarım saat geçti geçmedi bir büyük manzume ile döndü. Atatürk: ‘Oku bakalım’ dedi. Behçet, mısralarını ses değerini vurgulayarak, o canlı ve sevimli okuyuşu ile manzumeyi söylemeye başladı. Bunda Atatürk’ün yiğitliği, zaferleri, devrimleri bir bir dile geliyordu. Fakat her zaman Behçet’e bol bol iltifat eden Atatürk, durakladı, yüzünde bir gölge dolaştığını hissettim: -Behçet olmamış, dedi. Benim asıl bir niteliğim var ki onu hiç yazmamışsın. Hepimiz şaşırmıştık. Bu yazılmayan niteliği ne olabilirdi? Atatürk, bizi fazla bekletmedi ve: -Benim asıl niteliğim, dedi, öğretmenliğimdir. Ben milletimin öğretmeniyim, bunu yazmamışsın.
Özel Akdeniz Başarı İlkokulu ve Ortaokulu
MEDYA KULÜBÜ Sahibi Özel Akdeniz Başarı İlköğretim Okulu Adına Akif İNCİ Yayın Kurulu Ömer TUNÇ - Gülcan PEKER Yayın İnceleme Kurulu Deniz İLMAK - Bircan AY - Hatice TAŞKIRAN Ümmiye KUTSAL İdare Yeri Özel Akdeniz Başarı İlköğretim Okulu Manavgat / ANTALYA Tel: 0.242 776 66 55
Türk Milleti’ne Olan Hayranlığı
Zamanının ünlü biyografi üstadı Alman Emil Ludwig 1934’te Atatürk’ün hayatını yazmak için Ankara’ya gelmişti. Eserleri arasında geçmişin ve yaşanılan devrin iz bırakmış nice şahsiyeti vardı. O günlerde Polonya Cumhurbaşkanı, çok ünlü bir piyanist, bir virtüöz olan Ignas Jan Paderavsky’nin hayatını yazıyordu. Mustafa Kemal kendisini kabul ettiğinde, önce bedeni hususiyetlerini uzun uzun tetkik etmesi genel sekreteri Hikmet Bayur’un dikkatini çekmişti. Nitekim soyu-sopu üzerinde bilgiler edindikten sonra Hikmet Bayur’a Atatürk’ün musiki ve bilhassa keman-piyano ile meşgul olup olmadığını sormuş, Bayur’un bu soru üzerine
benzer yapı içindedir. Hatta kusurlarımızda bile... Biz bu aynı kaynağın kök sağlamlığı ile milliyet ve devlet yapısını muhafaza edebilmiş müstesna milletiz. Sadece ben değil, tarihte bu büyük millete sahalarında hizmet edebilmişler varsa, hepsinin ilham kaynağı aynıdır.’
Arada bir büyükler büyüğü bize dönüyor ya bir soru soruyor, yahut da bir düşüncesini söylüyordu. Döne dolaşa eski Muhafız Bölüğü’nün barındığı kerpiç köşk eskisinin arkalarına düştük. Burada onar, on birer yaşlarında iki çocuk uçurtma uçuruyorlardı. Gazi durdu, çocukların uçurtmayı havalandırmak için yaptıkları insanlık üstü hamlelere bakıyordu. Onlar bizim oraya gelişimizin farkında bile olmamışlardı. Oyunları ile meşguldüler. Bir aralık
Görsel Yönetim
Tel: 0.242 241 07 80 www.nbajans.com - info@nbajans.com Basım Yeri İhlas Gazetecilik A.Ş. ANTALYA - 0.242 340 50 40 Gazetemizde yer alan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
3
MEDYA KULÜBÜ
ATATÜRK’ün 30 ÖZELLİĞİ 1.”ATA” LAFINI SEVMEZDİ “Atatürk” hitabını ilk kez dönemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir konuşmasında kullanmış, Mustafa Kemal de çok beğenerek soyadı olarak almıştı. Kendisine” Ata” diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmazdı.
2.EN SEVDİĞİ YEMEK Manastır Askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayatı boyunca en sevdiği yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldı. Tatlıya düşkün değildi ama cani istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih ederdi. 3.EN BÜYÜK HAYALİ DÜNYA TURUNA ÇIKMAKTI Ömrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki çalışmalarını genişletmek en büyük hayaliydi. 4.BAŞUCU KİTABI “ÇALIKUŞU” YDU. Binlerce kitabı vardı. Ama bunların arasında bir tanesini hayatı boyunca hatta cephede bile başucundan ayırmadı. Reşat Nuri Güntekin’in ünlü Çalıkuşu” romanını hep yanında taşır, her gün rast gele bir yerinden açar, birkaç sayfa okurdu. 5.KABUL SALONUNDAKİ AT YAVRUSU Atlardan sonra en sevdiği hayvan köpekti. “Fox” adını verdiği köpeği, Gazinin yatağının ayakucunda uyurdu. Hayvanlara düşkünlüğü o dereceydi ki bir gün misafirlerinin de görebilmesi için yeni doğmuş bir tayla annesinin Çankaya Köşkü kabul salonuna getirilmesini bile emretmişti. 6.TAM BİR SALON ADAMI En sevdiği dans valstı. Müzik zevki çeşitlilik gösteriyordu. Klasik Batı müziği dışında Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi. 7.GÖMLEKLERİNİN TÜMÜ BEYAZDI Gömleklerinin hepsi beyazdı. Bu gömlekler ilk yıllarda İsviçre`de özel olarak dikilirken sonra yerli malı kullanma kampanyasına öncülük edebilmek için Beyoğlu’nda bir terziye diktirilmeye başlanmıştı. 8.DOLABINDA LACİVERTE YER YOKTU Takım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi. Lacivert takım giymeyi sevmezdi. 9.ÖLÇÜLERİ Boyu 1.74 idi. Hayatının son dönemlerine kadar 76 olan kilosu hastalığının ilerlemeye başlamasıyla 46′ya kadar düşmüştü. 43 numara siyah rugan ayakkabı giyerdi. 10.RUMELİ ŞİVESİ Özenli ve temiz bir Türkçe konuşurdu. Ancak bazı kelimeleri Rumeli şivesiyle telaffuz ederdi. 11.HAZİN BİR HİKAYE Hayatında bir dönem çok önemli yer tutan Mustafa Kemal`in evlenmesinden sonra hayatına trajik bir şekilde son veren Fikriye Hanım`in mezarının nerede olduğu bilinmiyor. 12.CUMHURBAŞKANLIĞINDAN SIKILIYORDU Hayatının çoğunu geçirdiği savaş cephelerinden sonra Cumhurbaşkanı olarak geçirdiği yıllar ona bir tecrit yaşantısı gibi geliyor, çok sevdiği halkından ve sade bir vatandaş yaşamından uzaklaştığını düşünüyordu. 13.PAPA`NIN TEMSİLCİSİNE ELBİSE Kıyafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlarının dini kıyafetleriyle sokağa çıkmaları yasaklanınca, Monsenyor Roncalli`ye kendi terzisi Kemal Milaslı eliyle bir koleksiyon hazırlattı.
Yataktan kalkar kalkmaz odasındaki divanın üzerine bağdaş kurarak oturur, günün ilk kahvesini sigarasını içerdi. Bir özelliği de kendi kendine tıraş olmamasıydı. 15.DÜZEN TAKINTISI VARDI Evinde, çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran eşyaları düzeltmeden rahat edemezdi.
16.HOŞGÖRÜLÜ LİDER Köylünün birinin gazete kâğıdına sardığı tütünü içmeye çalışırken eli yanmış, “Alın bunu kendi içsin” diyerek Atatürk’e küfretmişti. Mahkemeye çıkarılacaktı. Atatürk olayı dinledikten sonra “Onu mahkemeye vereceğinize doğru dürüst sigara içmesini temin edin” dedi. 17.SİGARA PAZARLIĞI Hastalığının başlangıcında kendisini muayene eden Dr.Fissinger günde kaç paket sigara içtiğini sormuş, Atatürk “sekiz” demişti. Doktor bunu günde bir pakete indirmesi gerektiğini söyleyince gülümseyerek cevap vermişti:”Ben zaten bir paket içiyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle yapacağım”. 18.“BU NASIL HALKÇILIK?” Bir sabah milletvekilleri ile trene binmişti. Kondüktörün milletvekillerinden bilet parası almamasına şaşırmış nedenini sormuştu. Trenin milletvekillerine bedava olduğunu öğrenince epey sinirlenmiş, “Ne de güzel halkçılık ama” demişti. 19.“LAİKLİK ADAM OLMAKTIR!” İlk mecliste bir oturum sırasında üyelerden biri laikliğin ne manaya geldiğini anlamadığını söyleyince Gazi çok sinirlenmiş ve elini kürsüye vurarak bir din bilgini olan üyeye cevap vermişti: “Adam olmak demektir hocam, adam olmak!” 20.KURBANLARI BAĞIŞLARDI Gittiği yurt gezilerinde kendisi için kurban edilen hayvanlara bakamaz böyle durumlarda sırtını döner ya da kesilmelerini engellerdi. 21.YABANCI DİLE MERAKI Askeri lisede öğrenmeye başladığı Fransızcayı sonraki yıllarda geliştirdi. Zengin bir kelime bilgisi vardı. Konuşurken araya Fransızca sözcükler de eklerdi. 22.FASULYESİNE POKER Kumardan hoşlanmaz ama arkadaşlarıyla fasulyesine poker oynardı. Oyun sonunda kazandıklarını iade ederdi. 23.KAN GÖRMEYE DAYANAMAZDI Cephelerde düşmanla göğüs göğse savaşmış biri olarak en ilginç özelliği savaş meydanları dışında kan görünce fenalaşmasıydı. 24.KULAKLARI DUYAN TEK KİŞİ Fransız tarihçisi Herriot Ankara`ya geldiğinde Gazi’nin kulaklarının duyuyor olmasına şaşırmış anılarında bunu esprili bir dille anlatmıştı: “T.C. de bir tane kulakları duyan kişi var onu da Cumhurbaşkanı yapmışlar”. 25.BİR RİCASI BAŞ AÇTIRDI Bir gün halk arasında dolaşırken çarşaflı bir kadına rastlamış, “Hafız Hanım benim hatırım için başındaki örtüyü açar mısın?” diye sormuştu. Kadın baş örtüsünü açarak, Atatürk’ün önünde eğildi ve ellerini öptü. 26.BİLARDO VE YÜZME Sportmen kişiliği vardı. Her gün at biner, yüzmeye gider ve bilardo oynardı.
14.KENDİSİ TIRAŞ OLMAZDI Sabah kahvaltılarıyla arası hiç hoş değildi.
Okul Çocukları Üşümesin, Gitsinler!
G
azi Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanım, Tarsus’tan Konya’ya ulaşmak için bütün gece tren yolculuğu yapmışlardı. 20 Mart 1923 günü saat dokuzda Karaman’da halk ve okullar tarafından karşılanırlar. Gazi Mustafa Kemal Paşa: -“Okul çocukları üşümesin, gitsinler.” Öğrencilerin kalmaları için halk çok ısrarda bulunur ve Gazi de: -“Emin olunuz ki, sizlerle çok büyük bir istekle görüşmek istiyorum. Fakat zaman çok az. Burada kalacağım birkaç saat tüm programımı alt üst edecek. İnşallah geniş bir zamanda yine gelirim, görüşürüz.” demiştir. Karaman’ın aydın müftüsü cevap olarak: -“Sizin sayenizde, Tanrıya şükürler olsun bu günleri gördük. Hâkimiyetimizi elimize aldık. Bundan sonra yine sizin emrinizde çalışacağız. Her türlü ilerlemeye kavuşacağız. Sizin emrinize bakıyoruz. Siz emirlerinizi buyurunuz, biz yapalım. Sizden emir, bizden uygulamak” demiştir. Gazi, müftüye cevap olarak şunları söyler. -“Allah bize çok seneler ceza çektirdi. Belki, biz bunları hak etmiştik; çektik. Fakat arkasından bir uyanıklık geldi ve kendimizi kurtardık. Bundan sonra da milletin bana güveni devam ettikçe ben de millete karşı borcum olan her hizmeti yapmaya çalışacağım” demiştir.
27.EN BAŞARILI DERS Eğitim hayatı boyunca
en
başarılı
dersi
matematikti. Pozitif bilimlere ilgisi hayatı boyunca sürdü. 28.YAĞCILARA GEÇİT YOK Yağcılara çok kızardı. Bir akşam sofrasında kendisine gereksiz şekilde iltifat eden Abdülhak Hamit’e müdahale etti. 29.SON YILBAŞI GECESİ 1937`yi 1938’e bağlayan son yılbaşı gecesini Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras ile baş başa geçirmişti. O gece dolabındaki bazı elbiseleri bakana hediye etmişti. 30.KÖŞKTEKİ GÜVERCİNLİK Kuşları çok severdi. Çankaya Köşkü’nde özel bir bakıcının ilgilendiği güvercinliği vardı.
Bunları Biliyor muydunuz Atatürk’ün dünyada ‘başöğretmen’ sıfatlı tek lider olduğunu. Bir geometri kitabi yazdığı, Üçgen, açı, dikdörtgen gibi ve 48 tane geometri teriminin Türkçe isim babasının bizzat Mustafa Kemal olduğunu. Norveççede ‘Atatürk gibi olmak’ diye bir deyim olduğunu. ‘Atatürk’ çiçeği’nin adını, çiçeği bulan Wanderbit Üniversitesi profesörlerinden Doktor Kirk Landin’in koyduğunu ve bu çiçeğin tüm dünyada bu isimle üretilip satıldığını. Yunan başkomutanı Trikopis’in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina’daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk’ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu. ‘Minber’ adında bir gazete çıkarttığını ve 52 sayı yayımlanan gazetede ilk defa sansür kelimesi geçtiğini. Kurtuluş Savaşında rütbe alan birçok kadın askerlerimizin olduğu, dünya tarihine geçen tek bir üsteğmenimizin olduğunu, Üsteğmen Kara Fatma’nın 700 erkek, 43 kadından oluşan bir müfrezenin reisliğine bizzat Atatürk tarafından atanmış olduğunu. Bir röportajda Birleşmiş Milletlere üye olmayı düşünüyor musunuz?” diye sorulduğunda “Şartlarımızı koyarız, kabullerine bağlı. Biz müracaat etmeyiz üye olmak için, davet gelirse düşünürüz” dediğini ve bunun üzerine BM yasasının değiştirildiğini ve üyeliğe davet edilen ilk ülkenin Türkiye olduğunu. 1938′de, General McArthur’un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; “Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal’i görmek için neler vermezdim” dediğini. 1938′de Ata’nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde; “Allah bir ülkeye yardım etmek isterse onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir” denildiğini. 1996′da Haiti Cumhurbaşkanının vasiyetinde, mezar taşına yazılmasını istediği metinde; “Bütün ömrüm boyunca Türkiye’nin lideri Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm” yazdığını. 2000′de ABD Başkanı’nın milenyum mesajında; ‘Milenyumun hiç şüphe yoktur ki tek devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’tür. Çünkü o yılın değil asrin lideri olabilmeyi basarmış tek liderdir” denildiğini. 2005′de Amerika’nın en ünlü ekonomistlerinden birisi olan Mr. Johns’un önerisinin “Türkiye ekonomiyle savaşta bir tek Atatürk’ ü örnek alsın yeter” olduğunu. ŞİMDİ ÖĞRENDİNİZ SAHİP ÇIKINIZ VE BİLMEYENLERE ÖĞRETİNİZ !
Dünya Pulları Abhazya Özerk Cumhuriyeti 2001
Afganistan 1963
Arjantin 1963
Bangladeş
Gine
İran 1963
Moritanya 1981
Pakistan 2005
Ruanda 2001
İran 1973
ATATÜRK ve ÇOCUKLAR “Atatürk çocukları çok severdi. Onun dilinde çocuk, sevgi demekti. Sevdiklerine, hangi yaşta olursa olsunlar, “çocuk” diye seslenirdi. Kendisinin çocuğu olmamıştı; bundan dolayı vakit vakit iç acısı duymuş mudur bilmiyorum ama, doğrusu ben buna hiç ihtimal vermiyorum; bütün Türk yavruları onun öz çocukları gibiydi. O, bu yavrulara öylesine gönül vermiş, onlar da ona öylece candan bağlanmışlardı. Dünyada böyle bir mutluluğa erişmiş kaç insan vardır ve böyle bir insanın yüreğinde öyle bir üzüntü nasıl yer tutabilir. Bir gün yanına girdiğim zaman, onu (Ülkü’yü) yine büyük adamın kucağında bulmuştum; şakalaşıyorlardı. Çocuk katıla katıla gülerek onun altın saçlarını çekiyor, burnuna yapışıyor, ara sıra yumak elleriyle yüzüne küçük küçük tokatlar indiriyordu.
O da çocuklaşmış gibiydi; bir yandan kahkahalarla gülüyor, bir yandan da güya başını korumaya çalışıyordu. Bir aralık bana baktı, gök parçası gözleri sevgi ve neşeden ışıl ışıldı:
-“Çocukluk ne güzel şey.. Çocuklar ne sevimli, ne tatlı yaratıklar değil mi? En çok hoşuma giden halleri nedir bilir misin?.. Riyakârlık bilmemeleri, bütün istek ve duygularını içlerinden geldiği gibi açıklamaları” dediğini anlatan Soyak, anılarına şöyle devam etmektedir: Başka bir gün çocuk terbiyesinden konuşuyordu, bu konudaki mütalâalarını izah etti: “Çoğu ailelerin öteden beri çok kötü bir alışkanlıkları var; çocuklarını söyletmez
ve dinlemezler. Zavallılar lâfa karışınca, sen büyüklerin konusuna karışma der, sustururlar. Ne kadar yanlış, hatta zararlı bir hareket. Halbuki tam tersine, çocukları serbestçe konuşmaya; düşündüklerini, duyduklarını olduğu gibi ifadeye teşvik etmelidirler; böylece hem hatalarını düzeltmeye imkân bulunur, hem de ileride yalancı ve riyakâr olmalarının önüne geçilir. Kısacası, artık çocuklarımızı düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da, başkalarının samimî düşüncelerine saygı beslemeye artık alıştırmalıyız. Aynı zamanda onların temiz yüreklerinde yurt, ulus, aile ve yurttaş sevgisiyle beraber doğruya, iyiye ve güzel şeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışmalıyız. Bence bunlar, çocuk terbiyesinde ana kucağından, en yüksek eğitim ocağına kadar her yerde, her zaman üzerinde durulacak önemli noktalardır. Ancak bu
suretledir ki, çocuklarımız memlekete yararlı bir vatandaş ve mükemmel birer insan olurlar.”
4
MEDYA KULÜBÜ
Öğrencilerimizin Kaleminden
Atatürk’e Mektuplar İnan Atatürk
Sevgili Atatürk
Sen inandın Atatürk, Türkiye Haritasına. Gittin Samsun’a, Askerleri Topladın.
Aslında senin gibi bir Türk, Türkiye’de görülmemiştir. Senin önderliğindeki Türk Ordusu ve sen olmasan, şu an biz ya yaşamıyorduk ya da köleydik. 1915, 1919 ve 1923 yıllarında yaptığın savaşlar ve yenilikler asırlar boyunca unutulmayacak. Ayrıca sen, bir insanın sahip olabileceği en iyi özelliklere sahipsin. Tabiîki senin kadar önemli olan Türk Ordusunun da bu vatan toprağında çok önemi var. Nice yiğitler, nice şehitler gitti bizim için, gelecek için. Ayrıca evlatlarının vatan uğuruna öleceğini bilen analar, babalar bu olgunluğu gösterdikleri için, böyle güzel evlatlar yetiştirdikleri için onların da bizde emeği var. Ya kadınlarımız! Gece gündüz demeyip askerlere yemekler, mermiler taşıdılar. Kısacası senin ve Türk Halkının bizde ve gelecek nesillerimizde emeğimiz var
Sen inandın Atatürk, Cumhuriyet’e. Sen inandın Atatürk, 4 yıl savaşmaya. Sen getirdin özgürlüğü, barışı ve bağımsızlığı, Seni seviyoruz Atatürk! Bilge Defne YARIMBATAN 3/C
Ölmez Atatürk Türklüğün ölmez önderi Vatanın yılmaz rehberi, Milletin en son lideri Düşmana dersini verendir Bu vatanı düşmana yar etmeyen Kurtuluşumun sembolü ölmez ATATÜRK! Ebru ACAR 6/C
Atatürk Şimdi bir deniz varsa, Pamuk tarlaları, Rüzgârlar altında, Şimdi bir tren geçiyorsa ovalardan. Buğday sarısı güneşte, Bir kuş uçuyorsa, Şimdi bir bayrak dalgalanıyorsa, Aylı yıldızlı… Yaşamak seninle güzel, Yaşamak bunun için büyük, Sevgili Atatürk Türk’ü ölümden, O’dur kurtaran O’dur yeniden Türklüğü kuran. Bu memleketi, Cumhuriyeti, Atatürk etti, Bize armağan.
Dilber Eda DEMİR 4/B
Sevgili Atatürk Benim adım İpek. Ben seni çok seviyorum ve sana çok teşekkür ediyorum. Senden sonra seninle ilgili şiirler, senin anıların, seninle ilgili müzikler çıktı. Okullarda her yerde resmin var. Hep seni anıyoruz. Her sabah andımızı, İstiklal Marşı’nı okuyoruz. Seninle ilgili kitaplar, şiirler var. Tabi en vazgeçilmezi askerlerini de anıyoruz. Senin yaptığın bütün yenilikleri uyguluyoruz. Senden sonra bir de teknoloji çok ilerledi. Erkekler askere gidiyor. Atam ama sana üzücü bir haberim var: Suriye ikiye ayrıldı, orada çok kötü savaşlar var. Neyse seni çok seviyorum. Sana hiçbir Türk borcunu ödeyemez. “Atam, sen rahat uyu, izindeyiz Cumhuriyetin!” İpek UÇAR 3/C
Ceren ÖZASLAN 4/D
Atatürk Atatürk yoktu Düşman çoktu Bu güzel yurdu Kurtardı Atatürk doğdu büyüdü Düşmanları kovdu Bu güzel yurdu kurtardı
Duru Doğa ÖZTÜRK 3/C
Atam Atatürk’ü çok seviyorum. Atatürk’ü çok özlüyorum. Berra GÜNEŞ 1/C
SEVGİLİ ATATÜRK Sevgili Atatürk, Atatürk’üm seni çok özlüyoruz. Ama seni göremediğimiz için çok merak ediyoruz. Sen yaşasaydın bizi çok severdin. Çünkü biz Cumhuriyete sahip çıkıyoruz. Sen bizi düşmanlardan kurtardın. Sen bizim için çok değerlisin. Biz senin Yunanistan’da bulunan Selanik’teki evini çok merak ediyoruz. Biz ay yıldızlı al bayrağımızı çok seviyoruz. Çünkü o bizim bağımsızlığımızın sembolü. Biz İstiklal Marşı’mızı da çok seviyoruz. Çünkü o bizim milli marşımız. Atatürk’üm 10 Kasım’da seni bütün Türk çocukları olarak sevgi ve saygı ile anacağız. Seni çok seviyoruz. 2-D Sınıfı Öğrencileri
Atatürk Atam benim küçük bir kalbim var, Ama sana olan kocaman bir sevgim var. Senin yattığın yeri gördüm, kocamandı. Ama sana olan sevgim kadar büyük olamazdı. Atam öldün ama hala kalbimizdesin, Sen hala kalbimizdeki en güzel köşedesin, Senin köpeğini gördüm, kocamandı. Ama sana duyduğum özlem kadar büyük olamazdı. Atam ben seni çok özledim, Yıllar boyunca yollarını gözledim, TBMM’yi gördüm kocamandı, Ama sana olan saygım kadar büyük olamazdı. Atam sen çok güçlü bir lidermişsin, Hatta meclise bile önderlik etmişsin, Senin heykelini gördüm, eşsizdi, Ama senin kişiliğin kadar eşsiz olamazdı. Begüm GÖRGEÇ 5/A
Atatürk Atatürk Hakkında Düşündüklerim Türkiye Cumhuriyeti devletimizin kurucusudur. Yurdumuzu düşmanlardan kurtarmıştır. Cumhuriyeti kurmuştur. Atatürk yurdumuzda yenilikler yapmıştır. Atatürk yurdunu, milletini seven bir vatan severdir. Betül-Mert OCAK 3/C - 5/C
Atatürk Atatürk seni çok seviyorum. Seni çok özledim. Sen bizi düşmanlardan kurtardın. Atatürk, düşmanları yendin. Bu yurdu bize armağan ettin. En büyük Atatürk. Ayşe Gülsu ATALAY 1/C
Sevgili Atatürk Seni neden çok seviyorum biliyor musun? Çünkü sen çok çalışkansın, çok bilgilisin. Sen bizi düşmanlardan kurtardın. Düşmanlar yurdumuza girip, bizi esir etmek istediler. Sen buna izin vermedin. Ülkemizi kurtardığın için sana çok teşekkür ederim. Keşke hiç ölmeseydin, bizimle burada kalsaydın. Keşke bize daha çok bilgi verseydin. Her zaman bizimle yaşasaydın. Cumhuriyeti kurduğun için teşekkür ederim. Seni çok seviyorum.
Atatürk kurtuluş savaşını başlattı. Ondan sonra büyük bir toplantı yaptı. Ülkemizi kurtardığı için onu çok sevmeliyiz. Ben atamı çok seviyorum. Deha TAŞ 3/C
ATATÜRK HAKKINDA DÜŞÜNDÜKLERİM Sevgili Atatürk, Size bir mektup yazmak istedim: Atatürk siz bizim hayatımızı ve yurdumuzu güzelleştirdiniz. Siz olmasaydınız hala padişahlık olacaktı. Alfabe, kıyafetlerimizin hepsi değişik olacaktı. Kurtuluş Savaşı’nı hep birlikte kazandınız. Vatan size güveniyordu. İyi ki varsınız. Teşekkür ederiz.
Atamla Konuşuyorum Sayın Atatürk, Sizinle tanışmayı çok isterdim. Çünkü siz bu Cumhuriyeti kurdunuz. Büyüyünce bende sizin gibi olmak istiyorum. İzin verirseniz size bazı sorular sormak istiyorum: Kaç tane atınız vardı? En çok hangisini seviyordunuz? Neden birini adını Sakarya koydunuz? Babanız öldüğünde kaç yaşındaydınız? Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için neden Samsun’a gittiniz? Samsun’a giderken neden Bandırma Vapuru ile gittiniz? Kurtuluş Savaşı’nda çok şehit verdiğimiz için denizlerimizin kıpkırmızı olduğu doğru mu? Eğer doğruysa bu vatan çok zor kazanılmış. O yüzden biz de bu vatanı kimseye vermeyeceğiz sevgili atam! Mehmet Batuhan TEHİN 3/C
Eda Kara 1/C
Atatürk Atatürk seni çok seviyorum. Çünkü sen bize neler neler bıraktın. İyi ki bizim liderimizsin. Biz sensiz nasıl yaşardık Atam? Atatürk iyi ki çocukları seven ve saygı duyan bir Atatürk’sün. Canım Atatürk, seni çok özlüyorum. Biz sensiz nasıl yaşardık Atam? İyi ki bizim kalbimizdesin. Isabella Gülşen ÖZGENÇ 2/C
Ece EVREN 3/C
Atatürk Atatürk’e Mektup Olmasaydın olmazdık… Seni özlüyoruz. Ölmediğini de biliyoruz tabiîki. Kalbimizdeki yerin bambaşka… Sana sarılmak için neler vermezdim ki… Özlüyoruz seni… İyi ki vardın, iyi ki de varsın… Ayşe ÖZEN 5/D
Özlem duydu hep yüreğim Seni görebilmek için Hep hayalini kurdum Senin gibi olabilmek için Sen büyük kahraman Verdin bize bu vatanı Hep çalıştık, sana layık olmak için Seninle gurur duyuyorum Atatürk
Derin EKE 2/C
5
MEDYA KULÜBÜ
Atatürk’e Sevgim Kurtuluş Savaşı’nı başlattın, Bizi düşmanlardan kurtardın, Cumhuriyeti verdin bize, O günden beri tüm gençlik izinde. Ölmedin sen kalbimizdesin, Attığımız her adımda yol gösterensin, Sana borçluyuz bu günleri, Açtığın ışıklı gelecekti gelecekte hep ileri. Seni öğretti bana ailen, öğretmenim, Tanıdıkça ben seni daha çok sevdim, Sen en güçlü, en zeki lidersin, Tüm Türk Halkının kalbindesin. Elif ATEŞ 2/C
Atatürk Atatürk’e şu sorularımı sormak isterdim: Hayvanları seviyor musun? En çok hangi hayvanı seviyorsun? Nelerden hoşlanıyorsun? Atatürk içinde bulunduğu kurumları nasıl etkilemiştir? En çok hangi sporu seversiniz? Çocukken en çok hangi oyunu severdiniz? Eylül OKAY 4/B
Biri Anadolu Biri Atatürk Biri bülbül oldu, birisi güldür Biri Anadolu, biri Atatürk Biri sevgidir, biri güzeldir Biri Anadolu, biri Atatürk Gökmen ARSLAN 3/C
Atatürk Toplantılar yaptın, Samsun, Erzurum, Sivas’ta Başlattın savaşı Başarıyla bitirdin. Cumhuriyet’i kurdun, Eşit yaptın her şeyi. Herkes mutlu, herkes sevinçli, Ey güzel Atatürk! Nehir KADIOĞLU 3/C
Sevgili Atatürk Bence Atatürk çok iyi biriydi. Çünkü Türklerin önderi oldu. Onu çok seviyorum. Eda Melis Köse 3/C
Atatürk Kurtuluş savaşı bitmişti. Önceden düşmanın biri bayrağımıza basmıştı. O yüzden Atatürk’ün evinin merdivenine düşman bayrağı koymuşlardı. Atatürk bu durumu anlamıştı. -Kaldırın bayrağı yerden, dedi Atatürk. -Bas bas! Diye bağırıyordu halk. -Biri sizin bayrağınıza bassa hoşunuza gider mi? dedi Atatürk. Arkadaşlar, Bir şeye karar vermeden önce düşünelim Atatürk’ün arkasında duralım. Onu tanıyalım Atatürk’ü çok seviyorum.
• Hayvan sever misiniz? • Nelerden hoşlanırsınız? • Aslında hangi mesleği istiyordunuz? • Kaç tane kitap okudunuz? • Hangi spordan hoşlanırsınız? • Çocukken hangi oyunlardan hoşlanırdınız?
Atatürk ülkemizi kurtardı. O’na hediye vermek isterdim. Doruk Barış Dönmez O’na hediye vermek isterdim. F. Berra Tırşak O’na hediye vermek isterdim. M. Oğuz Ergen Atatürk’le birlikte savaşmak isterdim. Tuna Toraman O’nu çok sevdiğimi söylerdim. Melis Çeker Onunla oynamak isterdim. Levent Baş Atatürk’ü korumak isterdim. İ. Berat Gürbüzler O’na yapboz almak isterdim. D. Baran Güneş O’nu Çok sevdiğimi söylerdim. A. Yağız Gök O’na çiçek verirdim. Beril Öztürk O’nu sevdiğimi göstermek isterdim. Efekan Cesur O’nu sevdiğimi, onunla gurur duyduğumu söylerdim. Okan Ertuğrul Atatürk’e Parfüm hediye etmek isterdim. Eylül Uzun Onunla oyun oynamak isterdim. Dilara Çelik O’nu çok sevdiğimi söylerdim. Keşke ölmeseydi. İ. Berra Ünal Atatürk’e teşekkür ederim. K. Eren Öztürk O’nu çok sevdiğimi söylerdim. Rima Tümbül O’na hediye vermek isterdim. Ceyda Demirer O’na çiçek vermek isterdim. Büşra Şahin Atatürk’e teşekkür ederim. İncisu Uçmak O’nu çok sevdiğimi söylerdim. Ayşe Naz Can
Atatürk
• En çok değer verdiğiniz şey neydi? • Çocuk sizin için ne demek? • Okuduğunuz kitaplardan en güzeli neydi? • Hiç şiir yazdınız mı? • En sevdiğiniz arkadaşınız kimdi? • En sevdiğiniz hayvan nedir? • Hayatınızda en çok neye üzüldünüz? • Hayatınızda en çok neye heyecanlandınız? Gökçe SAKARYA 5/C
Sizi hep görmek istemişimdir. Ama ben doğmadan siz ölmüşsünüz. Bu mektubu okumanızı çok isterdim. Atam siz olmasaydınız, bu mektubu yazamazdım. Çünkü alfabeyi bilmiyor olurdum. Çok iyi lidersiniz. Sizin gibi bir Atamız olduğu için çok şanslı bir Türk halkıyız. Ve her zaman sizin dediğiniz gibi; NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!! Hazal MORKOÇ 3/C
Türkiye’yi düşmanlardan kurtardı O büyük bir komutan Her insanın gözü gibi parlardı O bizim kahramanımızdı. Sude Mirac SERTKAYA 3/C
Esra CENGİZ 3/C
Biz çocuklara 23 Nisan’ı, Cumhuriyet’i armağan ettin. Sizi ne kadar çok sevdiğimi bilemezsin. Sen olmasan ülkemiz batardı. Sana çok teşekkür ederim. Düşmanlar gülüyordu sen geldin ağladılar. Yurdumuza neşe kattın. Seni sonsuza kadar seveceğim.
Atatürk Atatürk’üm seni çok seviyorum. Sen bize mutlu bir şekilde yaşamayı öğrettin. Sana çok teşekkür ediyorum. Hakan DURAN 3/C
Atatürk Atatürk’ü çok seviyorum. Keşke ölmeseydi. Hira Nur YILDIRIMDEMİR 1/C
Deniz Esin DENİZ 3/C
Onunla oynamak isterdim. Özgür Önal
Özlem ACAR 4/B
Atatürk’e Sorular
Atatürk ülkemizi düşmanlardan kurtardı ve Cumhuriyeti kurdu. Atatürk çocukları çok severdi. Atatürk’ü çok seviyorum. O ölmedi, çünkü Atatürk her zaman bizim kalbimizde yaşıyor olacak. Seni çok ama çok seviyorum Atatürk.
Sevgili Atatürk Yeşil Sınıf
Sevgiyle kucaklar Şefkatli yaklaşır Gül gibi kokar Çünkü o bir ATATÜRK
Atatürk’e Hissettiklerim
Hüsnü BARUT 3/C
Onunla sörf yapmak isterdim. Doruk Esin
Atatürk’e Sorularım
Atatürk
Dolmabahçe’de Çok öncelerde padişahlık vardı. Ta ki Atatürk doğana kadar… Atatürk zor bir şekilde öğrenim gördü fakat büyük bir başarı elde etti. Ve insanlığı Padişahlıktan, yoksulluktan kurtardı. Peki, bunu nasıl başardı? Cumhuriyet’i kurdu. Birçok hayatı kurtardı. Fakat bir gün Dolmabahçe’de gözlerini yumdu. Gerisinde ise büyük bir yas bıraktı. Aslında ölmedi. Öldü diyorlar. Hayır ölmedi. O bizim kalbimizde yaşıyor… Ceren ÜNAL 6/B
Atatürk’e Mektup Sana bir mektup yazacağım şimdi. Sen büyük bir önderdin. Çocukları ve herkesi severdin. Herkese eşit davranırdın. Bizi düşmanlardan kurtardın. Yenilikler yaptın. Günümüz senin sayende daha iyi. Keşke sende olsaydın. Yaptığımız güzellikleri görseydin. Seni çok SEVİYORUZ, seni çok ÖZLÜYORUZ. Nebiha Gülçe ATALAY 3/C
Atam Parçalanmış bir milleti Sen kurtardın atam Düşmanı yurttan kovdun Minnettardır bu vatan Şanlı bayrağımızı Göklerde dalgalandırdın Ya istiklal ya ölüm dedin Düşmanı yurttan attın Merve BÜYÜK 3/B
Atatürk’ün Kişiliği Atatürk, sadece Türkler veya Anadolu toprağında yaşayan insanlar için değil tüm dünya için çok önemli bir kişidir. Atatürk inanılmazı başarmış, düşüncelerini ve ideallerini çok eski bir altyapının üstüne kurmayı başarabilmiş önder insanlardan birisidir. Atatürk adını Türk tarihine altın harflerle yazdırmış bir kişidir. Onun Türk toplumunun yaşam tarzını daha modern ve daha insani bir çizgiye çekmesini kabullenemeyenler onun askeri bir deha olduğu konusunda şaşıp kalmışlardır. Atatürk, Anadolu topraklarına gelen büyük batılı devletleri sadece halk gücü ile durdurarak birçok ülkeye ve lidere hem esin kaynağı, hem de moral kaynağı olmuştur. Atatürk özellikle yaşadığı çağın çok ötesinde kararlar alabilmiş bir liderdir. Ayrıca sanata ve eğitime fazlası ile önem vererek toplumun daha uygar olması yönünde inanılmaz ciddi ve başarılı adımlar atmıştır. Onunla ülke olarak, bu toprağın insanları olarak ve bir insan olarak ne kadar gurur duysak azdır. !!! TEŞEKKÜRLER ATATÜRK !!!
Nejla SUDAN 3/C
Atam 10 Kasım 1938’de Atamız hayata gözlerini yumdu ve bu Türkiye Cumhuriyetinin çok büyük bir kaybıydı. Keşke mümkün olsa da ölümsüz olsaydı. Sevgili Atam, bizler elimizden geleni yapacağız. Türkiye’nin kendi kararını kendi verebileceği bir ülke olması için çalışacağız. Seni tanıyamadığım için çok üzgünüm. Seni büyüklerimden, kitaplardan ve bize bıraktığın mirastan tanıyorum. Yerinde rahat uyu. Şahika KURAN 5/D
Atam Atatürk neden hasta oldun? Keşke ölmeseydin. Seni çok seviyorum. Turgut Şen 1/C
6
MEDYA KULÜBÜ
Atatürk
Sevgili Atam 1881 yılında sarı saçlı, mavi gözlü bir kahraman doğdu. Cumhuriyet’in yıldızı oldu. Sizinle tanışmayı çok isterdim. Ama şuan sizden çok uzaktayım. Eminim siz de benimle tanışmak isterdiniz. Türkiye’nin yokluk yıllarında yaptıklarınız, sizin ileri görüşmek, toplum adına yaptığınız sanat, sanatçıya verdiğiniz değer şuan aklıma ilk gelenler. O yıllarda genç yaşta büyük bir cesaret göstererek ülke savunmasında aldığınız görevler, biz gençler için her zaman örnek olacaktır. Sana layık olabilmek için çalışıyorum Ata’m. Bize emanet ettiğin Cumhuriyet’e sahip çıkacağıma söz veriyorum. Muhtaç olduğum kudretin damarlarımdaki asil kanda mevcut olduğunu biliyorum. Eğer sen olmasaydın biz özgür olamazdık. Bayramımız olmazdı. Yabancılar bizi esir alırdı. Sen düşmanları Türkiye’den denize döktün. Atam ben dünyanın her yerinde barış olsun istiyorum. Savaşlarda masum insanlar, çocuklar ölüyor. Yurtta barış, dünyada barış olsun istiyorum. Seni çok özlüyorum Ata’m. Sen hepimizin, Türk milletinin kalbinde yaşıyorsun. Bu mektubu sana göndermeyi ne kadar çok isterdim, Türküm ve bununla gurur duyuyorum. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Evimizin duvarındaki resmine baktığımda her şeyin O’na ne kadar yakıştığını fark ettim. Öğretmenimden, annemden, babamdan ve okuduğum kitaplardan öğrendim ki Atatürk her bakımdan mükemmel bir lidermiş. İyi bir asker, iyi bir devlet adamı, iyi bir okuyucu, gençleri ve çocukları çok severmiş. Ülkemizin geleceğini bizlere emanet etmiş. Onun en büyük özlemi tam bağımsızlıkmış. Ben onun kurduğu ülkede, gösterdiği hedefe yürüyerek ona layık biri olacağım. Ülkemizin çağdaş ülkeler arasında yer alması için çalışacağım. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Sevgili Atatürk
Söz Verdim Öğretmenime
Biliyorsunuz dünyadaki herkes sizi seviyor ve bende onlardan biriyim. Size çok minnettarız, eğer siz olmasaydınız şuan ben bunu yazarken dışarıda savaş olurdu. Keşke hala yaşıyor olsaydınız. Sizi görebilmeyi çok isterdim. Siz dünyanın en büyük liderisiniz. Kalbimizde yaşıyorsunuz.
Öğretmenim, babam, ana kucağım. Okulum, ilim, şehirim, bucağım. Sınıfımsa evim, barkım, ocağım. Söz verdim öğretmenime Atatürk’ü seveceğim
İrem YERLİKAYA 4/A
Ben Atatürk’ü çok seviyorum Ben Atatürk’ü öpüyorum
Atamıza Mektup
Ben O’nu çok seviyorum
Atam ben dokuz yaşındayım. Bu yaşıma kadar seni ve yaptıklarını hep okuyarak ve duyarak öğrendim. Bu yıl kurban bayramında Ankara’ya seni ziyarete geldik. Anıtkabirdeki müzeyi gezdik. Müzeyi gezince senin ne kadar büyük bir lider olduğunu anladım. Bizler için yaptıkların o kadar değerli ki bunun için sana ve arkadaşlarına çok teşekkür ederim. Bundan sonra ömrümün sonuna kadar bize bıraktığın tüm değerlere sahip çıkarak izinden gideceğim.
Canım Atatürk Seni seviyorum ATATÜRK!
Toprak ŞAHİN 3/C
Arda ŞENLİ 3/C
Atatürk Atatürk olmasaydı, biz rahat bir şekilde yaşayamazdık. Halifelik, kılık kıyafet gibi önemli şeylerde bir değişiklik olmazdı. Yurdumuz güzel olmazdı. Kendini tehlikeye attığı için onu bolca teşekkür etmemiz lazım.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Kuzey ÖZDEN 6/C
Alp Barın ALPÇETİN 4/A
Sarı Sınıf ve Kırmızı Sınıf Atatürk’ü çok sevdiğimi söylemek isterdim. Çağan Ateş Karakoç
Baran YILDIRIM 4/A
Atatürk’e seveceği bir sürpriz yapmak isterdim. Mirac Neziroğlu
Mavi Sınıf
Atatürk’e kocaman bir resim yapıp imzalayarak gönderirdim. İlke Süral
Atatürk ile evimde oyun oynardım. Kadriye Naz Kaya
Atatürk’ü öpmek isterdim, çiçek vermek isterdim, bize bayramlar armağan ettiği için. Nermin Yıldırımdemir
Atatürk ile parkta oyun oynardım. Sıdıka İnci Yaman
Atatürk’e onu çok özlediğimi söylemek isterdim. Hamdi Hakan Ünal
Atatürk ile resim yapardım. Irmak Akyıldız
O’na ben çok değişik bir ay çiçeği vermek isterdim Umut Öksüz
Atatürk ile birlikte eğlenceli bir yere gitmek isterdim. Cansu Sağer Atatürk ile parka gitmek isterdim. Yalın Aras Şehirli
Atatürk’e bir kart yapıp vermek isterdim. Eylül Bade Çalışkan
Atatürk ile top oynardım. İpek Sert
O’na resim yapıp vermek isterdim. Belinay Gökdere
Atatürk’e O’nu nasıl sevdiğimi anlatıp onunla oyun oynardım. Cemre Asker
Atatürk’e çok güzel bir balon almak isterdim. Lara Tutum Atatürk 10 Kasım’da öldü. Ama bizim kalbimizde yaşıyor. Ezgi Baş
Atatürk ile birlikte Caillou isimli çizgi filmi izlerdim. İdil Su Koç
Atatürk’e sarılıp ona sevdiği bir şey almak isterdim. Lara Süral
Atatürk ile bisiklete biner sonra da onunla oyun oynardım. Elif Boğa
Atatürk yurdumuzu düşmanlardan kurtardı. O’na çok teşekkür ederiz. Ali Hakan Uysal
Atatürk ile birlikte kukla gösterisine gitmek isterdim. Ceylin Erol
O’nu çok sevdiğimi söylerdim. Nil Melis Öcal
Atatürk’e sarılmak isterdim. Deniz Ertuğrul
Yaşasaydı onunla oynamak isterdim. Kaan İnce
Atatürk ile birlikte odamda resim yapmak isterdim. Deniz Enhoş
O’na teşekkür etmek ve onunla oyun oynamak isterdim. Yağız Şahin
Atatürk’e O’nu ne kadar çok sevdiğimi anlatırdım. Elif Kayra Akdoğan
O’na öğrendiğim ATATÜRK şiirini okumak isterdin. Tuna Sağıroğlu
Atatürk ile birlikte sirke gitmek isterdim. N. Bengisu Şahin
O’na seni çok seviyorum derdim ve onunla futbol oynamak isterdim. Cihan Koyunsatan
Atatürk için resim yapardım, O’na hediye ederdim. Sonra da onunla top oynardım. Önder Kutay Gödek Atatürk ile birlikte futbol oynardım. Emir Tanışdil Atatürk ile birlikte basket oynamak isterdim. Ataberk Cesur Atatürk ile birlikte ödev yapmak isterdim. Yağmur Sarıgül Atatürk’ün bana güzel bir şeyler öğretmesini isterdim. Mehmet Emre Doğan Atatürk’e kalp resmi yapıp hediye ederdim. Sena Yılmaz Atatürk’e O’nu ne kadar çok sevdiğimi anlatırdım. Zeynep Şen
Mustafa Kemalim Mustafa Kemal yurdumuzun en önemli insanlardan biriydi ama bir hastalık yüzünden onu kaybettik. Atatürk her yönüyle yurda yardım etti. Şuan Atamız anıtkabirde huzur içinde yatıyor. Hayatında asla umutsuzluğa kapılmamıştır. Atatürk aslında 10.11.1938 yılında ölmüş olsa da o bizim kalbimizde yaş ıyor. SİMAY BOĞA 6/B
Atatürk’e Sesleniyorum Ey, büyük Atam! Sana sesleniyorum buradan Ey, şanlı Atam! Ey güçlü, zeki, çevik komutan! Sana sesleniyorum buradan. Sen rahat uyu diye Koruyoruz Cumhuriyet’i Uyuyoruz ilke ve inkılâplarına Ey, yenilikçi Atam! Yazılar yazıp, Kitaplar okuyoruz, Sen rahat uyu Atam. Çağdaş Türk Devleti olarak, Durmadan çalışıyoruz. Ey, vatansever Atam! Kurtardığın vatanın Her karış toprağını, Bıkmadan, usanmadan bekliyoruz Atam. Ey, ileri görüşlü Atam! Özgürlüğümüzü kurtardığın için, Anıyoruz seni. Tüm bunlardan dolayı Teşekkür ediyoruz. Süleyman Emre ŞENOL 4/B
Atatürk
Atatürk
Türklerin en Türk’ü, Ataların en Atası Sevilenlerin en sevileni, sevgili Atatürk Silah, bomba bunlar ne işe yarar ki? Bizi sen kurtardın, sevgili Atatürk! Sen de bizim gibi küçücüktün, Büyüdün Atatürk olup Yurdu düşmanlardan kurtardın, Yaşasın Atatürk! Su Deniz GEÇİM 3/C
Cumhuriyeti sen kurdun, Bu vatanı sen kurdun, Zorluklarla savaştın, Canım Atatürk’üm. Atatürk ilke ve inkılâpları, Çok önemli bizim için, Onları yaşatacağız, Canım Atatürk’üm. Özlü sözlerinde, Örnek oldun tüm dünyaya, Seni asla unutmayacağız, Canım Atatürk’üm! Hazal ALADOĞAN 5/A
Sevgili Atatürk Mustafa Kemal’ imiz ölmedi kalbimizde yaşıyor. Atatürk’ün 10 Kasımda öldüğü söylenir ancak her Türk vatandaşının ve bazı yabancıların kalbinde yaşıyor. Atatürk ve yanındaki askerler gelecek nesile iyi bir hayat yaşatmak için kendilerini feda etmiştir. O hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmamıştır. Her zaman daha ne yapabilirim diye düşünmüştür ve ileri görüşlülüğüyle tanınmıştır. Ayrıca sadece ileri görüşlülüğü çalışkanlığı zekiliği değil aynı zamanda şıklığı ve yakışıklılığı ile de gündeme gelmiştir. Onu çok seviyoruz ve ondan asla vazgeçmeyeceğiz. Sezen KAYA 6/B
7
MEDYA KULÜBÜ
Sen Hâlâ Kalbimdesin Sen Cumhuriyet’i kuransın, Sen yurdumuzu kurtaransın. Sen ölmedin, ölemezsin. Çünkü sen hala kalbimizdesin. Sen yüreğimizde ölümsüz, Sen gözümüzde pürüzsüz, Canımıza can veren, Yaşam sevincisin sen. Seni daha görmeden özlemek, Sana daha dokunmadan hissetmek, Senin hayatında olmak istemek, Sana karşı duygumuzdur.
Atatürk’e Mektup
Canım Atam sen bize kocaman bir millet verdin Biz sana borçluyuz ATAM! Ama senin izinden gitmeye devam ediyoruz Biz sana borçluyuz ATAM!
Kitap okuyorum, senin yaptıklarını ve yapabileceklerini kitaplardan öğreniyorum. Bazen diyorum keşke burada olsa, karanlık günlerimizde ışık olsa, susuzluğa çare olsa. Her çocuğun örnek aldığı birisi vardır ya bu dünyada. Benimkisi ise sensin Ata’m. Benim masallarımın kahramanlarının güneşi sensin. Yapabilir miyim sana benzeyebilir miyim bilmiyorum ama bende senin gibi dünyaya ışık tutmak istiyorum.
Seni kalplerimize yazdık Biz sana borçluyuz ATAM! Seni her şeyden çok sevdik 1881’de doğdu 1938’de öldün AMA SEN HEP BİZİMLE OLACAKSIN!!!
Ufuk Alp AÇIKGÖZ 4/A
Şerife Sena DURGUN 6/D
Emine Nefise CİNKAYA 6/D
Atatürk
Teşekkürler Atam Sevgili Atam Seni çok küçük yaşlarımda resimlerinden tanıdım. Şimşek gibi bakan mavi gözlerin, sarı saçların, okulda kara tahtanın önünde öğrettiğin Türkçe harfler, yanından hiç ayırmadığın manevi kızın Ülkü. Sonra okula başladım. Öğretmenimiz bizlere kurduğun Cumhuriyeti, yaptığın yenilikleri, herkese sağladığın hakları anlattı. Sana sevgim bir kat daha arttı. Biliyor musun Atam, seni yalnız ben değil, bütün dünya çocukları tanıyor ve seviyor. Bizleri çok sevdiğin için adımıza verdiğin bayramı tüm dünya çocuklarıyla birlikte kutluyoruz. Onları ülkemize davet ediyoruz. Bizleri tanımalarını sağlıyoruz. Atam bizlere sağladığın her şey için sana minnettarız, Seni çok seviyoruz. Rahat uyu Atam!
Ulu Önder Atatürk
Biz Sana Borçluyuz
Sen olmasaydın bir köle olacaktık Beyaz atlı prens gibi çıktın beyaz geminle
Kendine güvenerek Milleti için çalışan Gece gündüz savaşan Kendini o mermilerin önüne siper ederek Bizleri bu güne getiren Sensin Paşam Teşekkürler ATAM!!!!
Hadi kaçan hadi bu savaşı kazan Ya da biz gelene kadar bekle Yağız Baran MENTEŞ 3/C
Yasemin DEDEOĞLU 6/C
Tan ARICAN 4/A
Atatürk Bir güneş gibi doğdun Vatanımın üstüne Millet seninle güldü İlke devrimlerinle İlk okuma yazmayı Sen öğrettin bizlere Bugün erdi milletin Kültürün zirvesine
O bize önder oldu, Yeri geldi başöğretmen oldu. Yeni bilgilerle ışıklandık, Sevgisiyle sarmalandık. Kara peçeden kurtardı, Fesleri kaldırdı. Kıyafet devrimi başladı Ülke renklerle açıldı. Din ve devlet ayrıldı laikliğe taşındı İnsanlar soyadlarını taşıdı. İnkılâplar kökünden çözüyordu sorunu, Çağdaşlık yolunda ilerliyordu ülkemiz.
Atatürk’e Mektup
Sen şu anda huzurluca mezarındasın, ben evimde sana bir mektup yazıyorum. Yüzlerce şehit öldü, Cumhuriyet’i kurduk. Savaşı kazandık, sen zorluklara göğüs gerdin, zor şartlar altında bizi sen kurtardın. Senin başkalarına haksızlık etmeyeceğini biliyordum, bizi yarı yolda bırakmadın. Ve sen beni yanıltmadın. Sen hala benim kalbimde yaşıyorsun ve yaşayacaksın. Sen ölsen bile kalbimizde yaşayacaksın. Sen şu anda beni tanımıyorsun ama ben seni tanıyorum. Sadece ben değil bütün dünya seni tanıyor. Saygılarımla.
Meryem Ece ALATAŞ 2/B
Yeniledi ülkeyi umutlarla, Devrimler getirdi çağdaşlıklarla. Işığında ilerleyen yolda, Doğrularla aydınlattı ülkeyi sonunda.
Doğa DOĞAN 7/C
Atatürk’e Mektup
1881’de Selanik’te gözlerini dünyaya açtın. İyi ki doğmuşsun Atam! Senin sayende özgür ve hür yaşıyoruz. Hiç korkmadan Türkçe milleti için gece gündüz demeden soğuk, sıcak bilmeden savaştın. Bu millet şuan rahat yaşıyorsa tek sebebi sensin. Mezarında rahat uyu mavi gözlü Atam! Sana layık evlatlar olmaya çalışıyoruz . NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !
Kağnılar geldi sırtlarda Mermiler uçuştu havalarda. Atatürk’tü Baş Önder, Sevgi ve azmiyle kazandı ordusu,
Örnektir Atamız bize Aydınlık yolundan ilerlemeli Yapacaklarımızla O’nu sevindirmeli Kabrinde saygıyla selamlıyoruz önünde eğiliyoruz Cumhuriyet’in bekçisi bu vatan İçin rahat etsin Atam!
Zeynep Dila SARIKAYA 4/A
Sevgili Atatürk
Yurdumuz batarken koca batakta, Atatürk yetişti imdadımıza. Sarı saçlı mavi gözlü Mustafa Kurtardı ülkeyi zorluklarla.
Sevgili Atatürk
Atatürk’e Mektup
Seni çok merak ediyorum. Bazı bilinmeyen özelliklerini de. Senin doğum gününün günü ve ayı nedir? Ben seni çok seviyorum. Görmesem tanışmasam bile senin yeniliklerinle bize de hak tanıman çok güzel bir davranış. Bize bunca yenilikler yaptın, Türk ulusu için savaştın. Sen Türk ulusu için elinden geleni yaptın ve sonunda özgürlüğe kavuştuk. Sana ve silah arkadaşlarına teşekkür ederiz. Size büyük bir borcumuz var. Bunu nasıl ödeyeceğimizi bilmiyoruz. Seni küçükken anıtkabirde gördüğüm resimlerden tanıdım. İyi ki bizim kurtarıcımızsın. Seni çok seviyorum. Ellerinden öpüyorum.
Yurdumuzu düşmanlardan kurtardığın için teşekkür ederim. Yaptığın devrimlerle yurdumuzun ileri gitmesi için büyük çaba harcadın. Senin sayende diğer ülkelerle aynı seviyeye geldik. Çocuklara Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı armağan ettin. Bunun için çok mutluyuz. Cumhuriyeti ilan ettin. Bu sayede milletimizin özgür olmasını sağladın. Tüm yaptıklarınız içi teşekkür ederiz. Senin kurduğun cumhuriyeti koruyacağımıza söz veriyoruz.
Gözde Naz YANAR 4/A
Canım Atam
Başöğretmen Atatürk, Yurdun ilk eğitmeni Emanet aldık senden Kurduğun Cumhuriyeti
Yurdumuz düşmanlardan Atatürk’ün önderliğinde kurtulmuştur. Devrimleri yapıp modern yaşama geçilmiştir. Bitmiş olan tarımı, sanayiyi canlandırmak için atılım yaptırmıştır. Her şeyden de ötesi Türkiye’mizin ilk öğretmeni odur. Okumayı, yazmayı ilk O öğretmiştir. Ne mutlu bize Atatürk gibi bir önderimiz var.
Tuanna ERSOY 3/B
Yeliz DURAN 3/C
Ayşe EROL 4/A
Elbet seni görmek isterim. Sen 1881 yılında Selanik’te doğdun. Annenin adı Zübeyde Hanım, babanın adı Ali Rıza Efendi’dir. Sen bizim mavi gözlümüz sarı saçlımızsın. Devleti kuransın. Okulları açan sensin. Senin sayende okumayı yazmayı öğrendim. Sen değiştirdin ülkeleri. Sen çocuklara 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı hediye ettin. Sen olmasaydın atamazdık bu dünyadan düşmanları. Sen olmasaydın yapamazdık bu devrimleri. Biz 30 Ekim’de gösteri yaptık. Şehitlerimizin uğruna bayrak salladık. Senin sözlerini söyledik, seni düşündük. Sen ölsen bile biz senin askerlerin kalacağız. Keşke burada olsaydın. Hayatını anlatmak güzel. Biliyor musun? Benim senden farkım yok. Çünkü ikimiz de sarı saçlı, matematiği seviyoruz, akıllı ve çeviğiz. Bu benzerlikleri gördüğümde çok mutlu oluyorum. Benim mektubum bu kadar. Atatürk’üm seni çok seviyorum. Merve YORO 4/A
Atatürk Neden Büyük? Atatürk bizler için çok önemli çünkü bizi düşmanlardan kurtardı. Kurtarmasaydı hepimiz ölürdük. Ayrıca Atatürk kıyafetlerimizi değiştirdi, yeni şapkalar yaptırdı. Tartımızı değiştirdi. Çocukların okuması için yeni alfabe öğretti. Kızlar ve erkeklerin beraber okumasını sağladı. Atatürk çok akıllıymış çünkü çok okuyup başarılı oluyormuş. Atatürk yaşasaydı ona çiçek verip ona teşekkür ederdim. Asya ALTUN 1/C
Atamıza Mektup
Sevgili Atatürk
Atam! Sen tüm zorlukların üstesinden gelmiş, bıkmadan halkı için çalışmış büyük bir öndersin. Sen Cumhuriyetimizi kurdun. Bu yüzden halkımız seni çok seviyor, kalbimizde yaşıyorsun. Sana layık biri olarak büyüyeceğime söz veriyorum.
Öncelikle sizi gazilerimizi, şehitlerimizi ve sizin silah arkadaşlarınızı minnet duyarak anıyorum. Siz rahat uyuyun biz burada bekçileriz. Ülkemizi kimse bölemez ve işgal edemez. Yeniliklerimizi koruyacağız. Sizin pusulanız doğrultusunda ilerleyeceğiz. Gerekmedikçe savaş yapmayacağız. Barışı sağlayacağız. Aynı sizi şu sözünüz gibi; “Ulusun hayatı tehlikede değilse savaş bir cinayettir.” Sizi çok seviyorum ve daima seveceğim. Sizden ne öğrendiysek gelecek nesillere taşıyacağız. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! Meliha Ebru ER 4/A
Saygılarımla Ediz Batu ALPÇETİN 2/B
«Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir... Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmışlardır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir.»(Eleftherios Venizelos, Yunanistan Başbakanı, 1933) “Bir insana ölümünden sonra bu derece sevgi ve yas gösterileri yapılması milletler tarihinde az görülen şeylerdendir.”(ATHİNAİKA, Atina, 12 Kasım 1938) «İngiliz, Fransız ve İtalyanları Anadolu’dan uzaklaştırıp bizi de yenince,, karşımızda sıradan bir adam bulunmadığını ve O’nun gerçek yaratıcı kudretini kavramaktan uzak kalmış olduğumuzu kabul ettik.» (1938)(Yorgi PESMAZOĞLU, Yunan Ekonomi Başkanı)
«Atatürk’ün yaptıkları insanoğlunun kolay kolay yapabileceği şeylerden değildir. O; büsbütün başka bir insandı.» (El-Mısri Gazetesi, Mısır, 11 Kasım 1938) «Yüzyılımızda, ‹olmayacak hiçbir şey yoktur› şeklindeki tarihi gerçeği ispatlayan ilk adam olmuştur.» (Eski Ujsag. Macaristan) «Budapeşte, 20 (a,a) - Macar ajansı tebliğ ediyor: Başvekil İmredi, Atatürk’ün cenaze törenini yapılacağı 21 Kasım Pazartesi gününü Macaristan’ın millî yas günü sayarak bütün memlekette resmi binalara siyah bayraklar çekilmesini emretmiştir. Harbiye Nazırı ve Budapeşte Belediye Reisi de, askeri binalar ve belediye
«Atatürk’ün ölümü ile dünya büyük bir liderini kaybetti.» (Gazeta Del Popolo Gazetesi, İtalya, 11 Kasım 1938) (Lozan Üniversitesi salonunda, Lozan Türk Talebe Cemiyeti’nin hazırladığı törende.) “Siz Türk gençleri, bugün Büyük Şef’inizi kaybettiğinizden dolayı ne kadar ağlasanız haklısınız. Üniversite, sizin bu büyük yasınıza katılmaktadır. Atatürk’ün bu Büyük Adam’ın hayatını burada az bir vakit içinde bildirmeye imkân yoktur. Bu dâhinin, vatanının tarihinde işgal ettiği parlak sayfaları size hatırlatmak isterim. Türkiye’yi yaratan, tarihimizin bu en Büyük Adam’ını başımı en derin hürmetle eğerek selâmlarım.” (Profesör MORRF)
«Atatürk, yalnız Türk Milleti’nin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletler önderiydi. O’nun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.» (Bayan Sucheta KRIPALANI, Hint Parlamento Heyeti Başkanı)
«Sakarya Savaşı, Sakarya Zaferi, yirmi yaşımın en kuvvetli hatırası olmuştur. O zamanlar, kendi kendime diyordum: Acaba ben de ulusumu böylesine seferber edemezmiyim, onun ruhuna kurtarıcı hamleyi, bu dizgin tanımaz ihtirası aşılayamaz mıyım?»(Habib BURGİBA, Tunus Devlet Başkanı, 1965)
«Denilebilir ki onsuz, İslâm alemi yolunu bulabilmek için elli yıl daha bekleyecekti.» (Fransız, Berthe Georges-Gaulis)
için,
«Atatürk öldü. Barış kubbesinin Doğu sütunu yıkıldı. Artık evrende barışı kimse garanti edemez. Nitekim Avrupalı devlet adamları; O’nun 1930’da yaptığı uyarı ve tavsiyeleri dinlememiş ve dünyayı 1939 yılında ikinci büyük savaş felâketinin içine sürüklemişlerdir.» (Fransız Gazetesi Sanerwin)
«Atatürk’ün ölümü yalnız Türk Milleti için değil, onun örneğine çok muhtaç olan bütün Doğu milletleri için en büyük kayıptır.»(ELEYYAM Gazetesi, Şam-1938) «Vatanını muhakkak bir parçalanmaktan kurtararak gemisini güvenilir bir limana götürdükten sonra milletinden bir taht istemedi. O, kelimenin bütün anlamıyla bir insan, eşsiz bir dahi, kahraman bir asker ve siyaset adamı idi. Hayatını milleti’nin mutluluğuna adadı, bu uğurda genç yaşda hayata gözlerini kapadı.»(Elifba Gazetesi, Şam-1938)
“Tarih çok büyükler gördü. İskenderler’i, Napolyon’ları, Washington’ları gördü. Fakat yirminci yüzyılda büyüklük rekorunu Atatürk, bu Türk oğlu Türk kırdı.” (LiIllustration, Fransa) «Atatürk, yirminci yüzyılın en büyük mucizesidir.» (National Tidence Gazetesi, Danimarka, 11 Kasım 1938)
«O’nun ölümü, dünya için de derinliği ölçülmez bir kayıptır.»(Sovyetler Birliği)
«Eğer tarih bir kalbe sahip olsaydı, Mustafa Kemal’i mutlaka kıskanırdı.» (Tchang Yang Yee Pan Gazetesi, Çin, 1958)
«Atatürk, dünya üzerinde yeni bir devir açmış bir insandır. Ben, O’nun Türk kadınlarına hak vererek ve bir ülkede anayı, yakışır olduğu yüceliğe eriştirerek Batı’ya ders verdiğini nasıl unuturum.»(Uluslararası Kadınlar Birliği Delegesi, Prenses Aleksandrina)
«Milletimiz, en büyük Türk’ün karşısında kederli bir saygı ile eğilmektedir.» (Romanya) «Uzun bir yol aşılmış, Kemal Atatürk’ün ölümüyle Müslüman dünyası en büyük kahramanını kaybetmiştir. Atatürk gibi bir önder önlerinde bir ilham kaynağı olarak dikildiği halde Hind Müslümanları bugünkü durumlarına hâlâ razı olacaklar mı?”(Muhammet Ali Cinnah-Kaidiâzam, Pakistan Cumhurbaşkanı, 1954) “Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcım iken, O’nun bakışı ile cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldik.” (İkbal, Pakistan Millî Şairi)
«Atatürk’ün ölümü dolayısı ile Kraliyet Sarayı Şehinşâhi ve hükümet bir ay resmî yas ilân etmiştir. Majeste Şehinşah, gömme töreninin sonuna kadar İran’da askerî ve resmî binalar üzerinde ve yabancı ülkelerdeki İran temsilciliklerinde bayrakların yarıya indirilmesini emir buyurmuşlardır. Bu irade-i Şehinşahî bugün bütün gazetelerde ilân edilmiştir.» (Tahran)
«Kadınlar başka hiçbir ülkede bu kadar hızla ilerlememişlerdir. Bir ulusun bu derece değişmesi, tarihte, gerçekten eşi olmayan bir olaydır.» (İngiliz, Daily Telgraph Gazetesi)
«Tarih, silinmez harflerle bu devlet adamın ismini hakedecektir. Atatürk bir halk adamıdır. Kırılmaz azmi, keskin zekâsı ve kudreti kendisini yendiği alın yazısının önüne getirmiş, böylece yeni Türkiye’nin yaratıcısı olmuştur.»(Yugoslavya, Politika Gazetesi, 11 Kasım 1938)
«Romanya’da Atatürk’ün ölüm haberi geldiği gün, bütün okullarda dersler tatil edildi.» (Romanya-Rador Ajansı: Bükreş)
«İslam dünyasının büyük insan yetiştirme gücünü yitirdiğini öne sürenler, Atatürk’ü hatırlamalı ve utanmalıdırlar.» (Tahran Gazetesi, İran, 1939)
«Bugün Türkiye, büyük ve yeni bir memlekettir. Ve savaş sonrasının dehşet, sefalet ve bitkinliğinden çıkmış olan bu yeni Türkiye, Atatürk’ün dimağında vücut bulmuştu. O, bu Türkiye’yi kendi elleriyle dünyaya getirdi.» (Dela Mail Gazetesi)
«Çok, pek çok devrimciler görüldü. Fakat hiçbiri Atatürk’ün cesaret ettiği ve muvaffak olduğu şeyi yapmadı.»(Messager D’Athenes, Yunanistan Gazetesi, 11 Kasım 1938)
«Atatürk, tarihin her devresi insanlığın bir mucizesidir.»(Suriye)
«Atatürk, askeri dehâ ile devlet adamı filozof dehâsını toplamıştır.» (İspanya)
«Atatürk, bütün Asya kıtasının Ata’sıdır.» (Çin) binaları için aynı kararı almışlar ve Belediye Reisi ayrıca, halkı da siyah bayrak çekmeye dâvet etmiştir.» (Namzetti Ujsang Gazetesi, Budapeşte-1938) «Dünyanın çok nadir yetiştirdiği dahilerdendir. Dünya tarihinin gidişini değiştirmiştir.» (An Nahar, Beyrut) «Yüzyıldan beri Küçük Asya’nın çıkardığı en büyük lider.” (The Japan Chronicle, Kobe) «Hayatının sonuna kadar milleti’nin mutlak güveni ile kurduğu devletin başında muzaffer kumandanının kişiliği, eşi görülmemiş bir karakter örneğidir.» (Comte Carlo Sforza, İtalya Eski Dışişleri Bakanı)
«Atatürk, bir medeniyet kaynağı idi.» (İsviçre) «Modern Türkiye’nin yaratıcısı Kemal Atatürk’ün eserleri, memleketi için yaptıkları İsveç’te çok iyi bilinmektedir. Atatürk’ün liderliği altında Türkiye’nin kalkınmasını, fevkâlâde ileri hamlelerini hayranlıkla takib ettik. Atatürk’ün, hukuk alanında olduğu gibi, diğer alanlarda da getirdiği reformlarla Türkiye, içinde bulunduğu çok zor durumdan kurtarılıp kuvvetli ve güvenilir temeller üzerine yerleştirilmiştir.» (ERLANDER, İsveç Başbakanı) «Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri,hiçbir millete nasip olmayan cesur ve büyük bir inkılâpçı olmuştur.» (Ben Gurion, İsrail Başbakanı, 1963)
«Biz Çinliler, hepimiz bu yasa katılıyoruz. Zira büyük bir milletin, çok sevilen Büyük Ata’sının ölümü,yalnız Türkiye için değil, aynı zamanda bizim kıtamızda ve bütün dünyada büyük bir boşluk bırakmaktadır.” (Çin Basını) «Türkiye’nin uluslararası ünü, prestij ve otoritesi durmaksızın yükselmiştir. Milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet edebilen tek devlet adamı Atatürk’tür.» (Libre Belgique Gazetesi) «Benim üzüntüm iki türlüdür; önce böyle büyük bir adamın kaybından dolayı bütün dünya gibi üzgünüm. İkinci üzüntüm ise, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır.» (Franklin ROOSEVELT, A.B.D. Başk.)