Kariyerin - Dergi - Sayı - 4

Page 1

Satış Fiyatı: 14 TL

ISSN:2149-1003

KariyeriM SAYI 4

GÜÇ+KARİYER+MESLEK+HEDEF+KAZANÇ

motivasyon teorileri Nöropazarlama ve Bernays

Büyüyünce Ne Olacağım?

Hangi Tür Zekaya Sahipsiniz?

Ne Düşündüğünüz Değil Nasıl Düşündüğünüz Önemli! Uluslararası Dil İngilizce

Grafoloji Nedir?

KARiYER için ADIMLAR


İÇİNDEKİLER Nöropazarlama Nedir?

Fotoğğğrafçılıkta Kariyer DÜNYA GENELİNDE TİCARİ VE SANAYİ FOTOĞRAFÇILIĞI KARİYER FIRSATLARI

28-29 16

Kariyer Planlaması Neden Önemlidir?

17

Bireysel Kariyer Planlaması

02

24

Ergenlerde Meslek Seçimi; Büyüyünce Ne Olacağım?

04

Sürdürülebilir Girişimcilik; Ne Düşündüğünüz Değil, Nasıl Düşündüğünüz Önemli

10

Kariyer İçin Adımlar; En Uzun Yolculuklar Bile Küçük Bir Adımla Başlar...

12

Kariyer Planlamasının Olumlu Etkileri; Kariyer Planı Bireyin Kariyerinde Ulaşmak İstediği Hedefi Kolaylaştıracak Bir Haritadır...

14

Kariyer Hedefi Belirleme; Birey kuvvetli ve zayıf yönlerini, ilgi alanlarını ve değerlerini değerlendirdikten sonra, kariyer hedeflerini oluşturabilir. Kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirlenmelidir.

18

Örgütsel Kariyer Planlaması; İş Doyumu İşe Karşı Kişisel Bir Tutumdur. İş Doyumu Tutumu, İş Görenin Bilişsel, Davranışsal ve Duyumsal Özelliklerinin Bir Görüntüsüdür. Örgütsel Kariyer Planlaması Çalışanların İş Doyumunu Sağlama Açısından da Önemli Bir Role Sahiptir...

19

22 Motivasyon Teorileri

Kariyer Motivasyonu bir çalışanın mevcut işini icra etmesi için gereken iş motivasyonudur.

İmtiyaz Sahibi Yrd. Doç. Dr. Bilal Semih BOZDEMİR

30 Uluslararası Dil iİ ngilizce

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni Timur Tuna

İngilizcenin uluslar arası dil olarak kullanılıyor olması perspektifi değiştirdi...

Editör ?

34 Gardner ve Çoklu Zeka Kuramı

Hukuk Müşaviri Av. Faik ÖNER

Siz Hangi Tür Zekaya Sahipsiniz? 1983 yılında Amerikalı psikolog Howard Gardner tarafından geleneksel zeka kuramına eleştiri olarak ortaya atılan çoklu zeka kuramına göre, her bireyin birbirinden farklı gelişen pek çok zekası var. 36 Grafoloji- El Yazısı Analizi

Öğrenim süreci boyunca yazmak, genellikle mekanik bir işlemdir. Gördüklerimizi, öğrendiklerimizi taklit ederiz. Yazma konusunda ustalaştıktan sonra artık bağımsız ve eşsiz birer yazar oluruz.

.

.

..

SIZ HANGI TUR ZEKAYA . . . SAHIPSINIZ?

Certification Manager ? Grafik Tasarım Tülay BALCI Baskı ? Yönetim Adresi: İzmir-1 Cd. NO: 33/31 Kat:8 Kızılay, Çankaya/Ankara Tel: 444 1 659 Faks: 0312 418 45 99 ISSN: 2149-1003 Basım Tarihi: Aralık 2015 ? KariyeriM dergisi, T.C yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Dergide yayımlanan içeriğin bir kısmı ya da tamamı kaynak gösterilerek kullanılabilir. Kullanılan görsellerin yasal haklarından ve yazıların içeriğinden yazanlar sorumludur, tüzel kişileri bağlamaz.

34 03


Ergenlerde Meslek Seçimi

Psikolog: Saniye Ceylan Enez

BÜYÜYÜNCE Ne Olacağım?

Çocuklara en sık sorulan soru, “Büyüyünce ne olacaksın?” sorusudur. Çocukken buna yanıt vermek kolaydır. “Doktor, öğretmen, mühendis, pilot” arka arkaya sıralanan meslek gruplarıdır. Bir konuda sağlıklı bir karar verebilmenin yolu, her şeyden önce ne istediğini ve ne gibi olanaklara sahip olduğunu bilmektir. Çeşitli seçenekleri değerlendirip, bu seçeneklerden hangisinin kendi istek ve koşullarına uygun olup olmadığını ayırt etmektir. Markete giderken bile, kişiler neye ihtiyaç duyduklarının listesini yapar, alışveriş için harcayacağı parayı hesaplar, alacağı ürünleri tek tek değerlendirip kalitesini kontrol eder. Ekonomik durumuna ve ihtiyaçlarına uygun malzemeyi alır. Bu alışverişi yaparken, dikkatli ve özenli davranmayan kişiler, hem gereksiz masrafa girmiş hem de ihtiyacı olmayan ürünü alarak kendisini sıkıntıya sokmuş olur. Alışveriş yaparken bile dikkatli davranmak bu kadar önemliyken, meslek seçimi gibi bir kararı doğru yöntemlerle verememiş olmak, gencin özgüvenini sarsarak, mutsuzluğa ve hayal kırıklığına yol açabilmektedir. 04

05


Meslekler kişinin toplumsal prestijini de belirleyen bir niteliğe sahiptir. Her insan saygı görmek ister. Ancak, meslekleri saygın olan ve olmayan şeklinde bir ayırıma tabi tutmak doğru değildir. İnsan, sahip olduğu yetenekler, ilgi alanları doğrultusunda bir meslek seçtiğinde, alacağı doyum daha yüksek olacak, dolayısıyla kendisine olan saygısı artacak, bu da çevreyle ilişkilerine yansıyacaktır.

Meslek seçiminde önemli olan faktörler: 1) İçsel yaşantılar: Gencin kendi içinde yaşadığı çatışmalar, onların kararlarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Karar verme aşamasında yaşanan korku, kaygı, öz güven eksikliği genci çelişkiye düşürebilmektedir. En uygun seçeneğin ne olduğu konusunda genç, kafa karışıklığı yaşayabilmektedir.

Tablodan da görüldüğü üzere, ergenlik dönemine gelindiği zaman, meslek seçimi daha çok önem kazanmaya başlar. Ergenlik dönemindeki çocukları en çok kaygılandıran konu meslek seçimidir. Ergen, liseye başlamakla birlikte, hangi liseye gidileceği, hangi alanın tercih edileceği gibi konularda seçme yapmak durumunda kalır. Yaş gruplarına göre meslek gelişim evreleri: 5-10 yaş: -Çalışan biriyle özdeşleşme. Çoğunlukla anne, baba ve diğer önemli insanlar. Çalışma kavramı, benlik ideallerinin önemli bir parçası haline gelir. 10-15 yaş: -Çalışmanın temel alışkanlıklarını kazanma. Çocuğun zamanını ve enerjisini ev ve okuldaki sorumluluklarını yerine getirmek için düzenlemesini ve uygun durumlarda işi oyundan önceye almayı öğrenmesi. 15-25 yaş: -Bir mesleği seçme ve ona hazırlanma. Mesleki yapıda bir çalışan olarak kimlik kazanma. Meslek seçimi ve ekonomik bağımsızlığın güvencesi için bir temel olarak iş deneyimi edinme. 06

Seçilecek mesleğin eğitimi, iş olanakları, maddi getirisi, mesleğin ilgi alanlarına ve yeteneklere uygun olup olmadığı gibi olasılıklar değerlendirilir. Üniversite eğitimi gerektirmeyen başka meslekler edinmek de bir alternatif olarak düşünülür.

2) Kendini yeterince tanımama: Genç, ilgi alanlarının, yeteneklerinin ne olduğu konusunda yeterli bilgiye sahip olmayabilmektedir. Ergenlik dönemi, ilgi alanlarının değişkenlik gösterdiği, gencin birçok alana ilgi duyduğu, önceliklerinin sık değiştiği bir dönemdir. Genç, bu dönemde birçok deneyimi yaşamak isteyebilir. Birçok alan düşünebilir. Böyle bir durum, kararsızlığa yol açabilmekte, gencin gerginlik ya da tereddüt yaşamasına neden olabilmektedir. 3) Meslekleri yeterince tanımama: Genç, meslekler ve eğitim göreceği alanlar konusunda yeterince bilgi sahibi değilse, doğru tercih yapmakta zorlanabilir. Kendisini tanısa bile, eğitim görecekleri alan ve yapacakları işin gerektirdikleri konusunda aydınlatılmamışlarsa zorluk yaşayabilir.

Meslek seçimi, kişinin hayatını tümüyle etkileyebilecek, sosyal statüsünü, ekonomik durumunu, çevresini, sosyal ilişkilerini şekillendirecek önemli bir karardır. Mesleki doyum, kişilerin ruhsal ve bedensel sağlığının korunmasında gerekli temel unsurlardan biridir.

4) Meslek seçimine ilişkin gerçekçi olmayan inançlar: Gencin, çevresindekilerden edindiği, duyduğu bilgilere göre meslek seçiminde bulunması, meslek seçimi sürecinde kararsızlığa düşmesine ve yanlış kararlar vermesine neden olabilmektedir.

Ergenlik dönemi, çocuğun pek çok fiziksel ve ruhsal değişmeleri yaşadığı çalkantılı bir dönemdir. Meslek seçimi gibi önemli bir kararın da bu dönemde verilmesi zorunluluğu ergeni sıkıntıya sokan bir durumdur. Bu nedenle, aile ve eğitim kurumlarının, genci ilgi, yetenek ve kişilik özellikleri dikkate alınarak meslekler hakkında bilgilendirmesi ve kendisine uygun bir alana yöneltmesi konusunda sorumluluğu vardır.

5) Dışsal çatışmalar: Gencin karar verme sürecinde ailesiyle, çevresiyle yaşadığı çatışmalar, ailenin gencin kapasitesi ve yetenekleriyle uyumlu olmayan beklentiler içine girmesi, genci kendi özlemleri doğrultusunda bir mesleğe yöneltmek konusunda baskı yapması, genç ve aile arasında çatışmaya yol açmakta, bu da gencin sağlıklı tercih yapabilmesini zorlaştırmaktadır.

Bir mesleğin kişinin özelliklerine uygun olmaması, o kişiyi yaşamı boyunca mutsuz edebilmektedir. Mesleki doyumun ölçütü, hangi iş olursa olsun, kişinin o işte kendisini başarılı hissetme duygusuna bağlıdır. Bu nedenle, meslek seçerken, gencin kendisini tanıması, yapabilirliklerinin farkına varması, seçeceği mesleği tüm yönleriyle değerlendirmesi uygun olacaktır. Kendini tanıma süreci, mesleki gelişimin temel unsurlarından biridir. Mesleki gelişim, gencin iş hayatında kendine bir yer edinebilme ve o ortamda kendini gerçekleştirmek için gerekli davranışları geliştirme sürecidir. Bu süreç, okul öncesi dönemden başlayıp, mesleki hayatının sonuna kadar devam eder. Bu süreç boyunca gencin; •Hangi işleri ne derece yapabildiğinin farkında olması, yeteneklerini, ilgi alanlarını, doğru ve gerçekçi olarak değerlendirebilmesi, •Bir meslekten neler beklediğini açık ve net bir şekilde ifade edebilmesi, •Var olan seçenekleri incelemesi ve alternatif seçenekler olup olmadığını araştırması, •Seçenekleri istek ve beklentileri karşılama açısından değerlendirebilmesi, •İstekleri karşılama olasılığı en yüksek görünen seçeneklere yönelme kararını verebilmesi beklenmektedir. İnsanın yaşamı boyunca vereceği kararların en önemlisi, ne istediği ve neleri yapabileceği konusunda karar vermektir. Kendini bilmek, bunun temel koşuludur. Meslek seçimi konusunda da, kişinin kendini bilmesi, hangi alanda, hangi görevleri almak istediği, neleri yapmaktan hoşlanacağı ve mesleki yaşantıdan, başka ne gibi yararlar beklediğini ifade edebilmesi anlamına gelmektedir. Bu da bir olgunluk gerektirir. Ancak, gençler ergenlik döneminden itibaren bu seçimi yapmak zorunda kalmaktadır. Ergenlik dönemi, gencin yaşamsal deneyimlerinin yeterli olmadığı, ilgi alanlarının sık değiştiği, bocalama, kararsızlık ve çelişkili duyguların yaşandığı bir dönemdir. Okullarda da gencin ilgi alanlarını, yeteneklerini ortaya çıkaracak etkinlikler yeterli olmayabilmektedir. Sınavdan alınan notlara göre yapılan değerlendirme de çok sağlıklı olmamaktadır. Çocuğun kimliğini oluşturma çabası içinde olduğu böyle bir dönemde genci yönlendirebilecek uygulamalara ihtiyaç vardır. 07


Kendine toplum içinde bir yer edinme çabası içinde olan genç, çevrenin hoşnutluğunu kazanmak için kendisini olduğundan farklı gösterme yoluna gidebilir. Özellikle beklentileri yüksek aile çocuklarında bu duygu daha fazla yaşanmaktadır. Genç, anne ve babasını mutlu edebilmek için kendisine uymayan alanlara yönelmekte, bunu başaramadığı anda da ruhsal çöküntüye düşmektedir. Meslek seçiminin sağlıklı olabilmesi için, gencin seçenekler konusunda bilgi sahibi olması önemli diğer bir koşuldur. Gencin, içinde bulunduğu yaş grubu dolayısıyla alacağı eğitim ve seçeceği meslek hakkında bilgileri yetersizdir. Aynı şekilde ailelerin de bilgileri çoğu zaman eksik ve yanlış olabilmektedir. Bu nedenle gencin, tüm olasılıkları gözden geçirmesi, eğitim ve meslek seçenekleri konusunda bilgi edinmesi önemlidir. Kendini Tanımanın Yolları •Kendini yalnızca başkalarının ölçütlerine göre değerlendirmeme •Kendi gerçekliğinin farkına varma •Çevrenin beklentilerine göre davranmama •Değişik ortamlarda neler yaşadığını, ne hissettiğini gözden geçirme, yaşadıklarını adlandırabilme becerilerini arttırma •Potansiyelinin farkına varma ve bunu kullanabilme olarak sıralanabilir. Gencin, seçeceği mesleğe karar verirken aşağıdaki unsurları göz önünde bulundurması yararlı olacaktır. •Mesleğin, kendi fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimine uygunluğu •Meslekle birlikte kazanılacak unvan, mesleğin prestiji, mesleğin gerektirdiği nitelikler ve sorumluluklar •Çalışma ortamı ve çalışma koşulları •Maddi karşılığı, mesleki riskleri •İş bulma şansı, işe yerleşebilmek için bir sınav gerektirip gerektirmediği •Meslekte yükselme koşulları •İşe yerleşme koşulları •Mesleğin ulusal ve uluslararası piyasadaki durumu

Bu konulardaki bilgilerin edinilmesi, bunun için araştırma yapılması, meslek tanıtım seminerlerine katılması, mesleği uygulayan kişilerle görüşmesi olumlu katkı sağlayacaktır. Ayrıca, gençlerin meslek alanını belirleyebilmeleri ve bilinçli seçimler yapabilmeleri amacıyla, okullarda gençlerin düşündükleri mesleği, uygulama alanında görmelerini sağlayabilecek projelerin hayata geçirilmesi uygun olacaktır.

08

neler yapıyoruz? • Sertifikalı “Temel Psikoloji” eğitimi ile 75.000+ kişiye, Psikoloji eğitimini ücretsiz verdik.. • Sertifikalı “Genel Psikoloji” eğitimi ile, kişilerin Psikoloji bilgisini ücretsiz pekiştirdik.. • Sertifikalı “Kişilik Psikolojisi” eğitimi ile, kullanıcılarımıza “Kişilik Psikolojisi” temellerini verdik... • Sertifikalı “Stres ve Stres ile Başa Çıkma Yolları” eğitimi ile toplumumuzun çağın hastalığı olan STRES hakkında, ücretsiz olarak bilinçlendirdik, bilinçlendirmeye de devam ediyoruz.. • Sertifikalı “Temel Kuantum Düşünme Teknikleri” eğitimi ile, kullanıcılarımıza “Kuantum” eğitimi verdik.. • Sertifikalı “Endişe ile Başa Çıkma Yolları” eğitimi ile toplumumuza, endişe ile başa çıkma yolları konusunda eğitim verdik.. • Sertifikalı “Aile Psikolojisi eğitimi ile, toplumsal yapı taşımız olan ailenin temellerine indik.. • Sertifikalı “Başarılı Lider Olma” eğitimi ile başarılı liderler yetiştirdik... • Sertifikalı “İş ve Çalışma Psikolojisi” eğitimi ile, iş hayatında yaşanabilecek psikolojik engelleri birlikte aştık... • Sertifikalı “Kişilik Analizi” eğitimi ile karşınızdakini bir bakışta tanımanıza yardımcı olduk. • HD kalitesinde, ücretsiz eğitim setleri ile, toplumumuz ile iç içe olduk... • Mesleki üyelerimize özel, ücretsiz 7/24 psikolojik danışma hattı test aşaması başlamıştır. • Ülkemiz genelinde ve yurt dışına, temsilcilikler veriyoruz.. Ülkemiz insanına hizmet etmeyi, kendimize görev bildik... Görev ve sorumluluklarımızı yerine getiriyor olmanın haklı gururu içerisindeyiz... Psikologlar ve Psikiyatristler Derneği olarak toplumumuzun yanında olmaya devam edeceğiz...

Yrd.Doç.Dr.Bilal Semih BOZDEMİR Dernek Başkanı

hayata ortak ol! Psikologlar ve Psikiyatristler Derneği www.ppd.com.tr 444 1 659


Sürdürülebilir Girişimcilik

Ne Düşündüğünüz Değil NASIL Düşündüğünüz Önemli! Prof. Clayton M. Christensen’e göre; başarılı girişimlerin değerlendirilmesinde, olaya genel müdürlerin iş tanımı çerçevesinden bakıldığında bir takım teoriler üzerinde durmak mümkündür. Bu teoriler, etkin girişimciliğin sürdürülmesi kapsamında, olaylara sebep olan etkenlerin ne olduğu ve neden olduğu üzerinde durur. Problemlerin ve fırsatların neden ve nasıl ortaya çıktığı, hangi problemlerin ve fırsatların yeniden gündeme gelme durumu olduğu ve hangi eylemlerin uygulanması gerekebileceği, tartışılan konular arasındadır. Nihayetinde bütün teoriler, organizasyon şemaları veya stratejiler kurumların en belirleyici unsuru olan birey etrafında döner durur. Teorileri ticari konseptler üzerinde değil de kendimiz üzerinde uygulayabiliriz. Bu durumda yaklaşımın odak noktasını, ne yaşamayı umduğumuz değil, farklı kararlar ve eylemler sonucu, teorilerin başımıza ne gelebileceğini konusundaki öngörüleri oluşturur.

Çoğu insan, bir karara varmadan önce gelecek tahminlerini mümkün olduğunca çok miktarda veri toplanmasıyla ve bu verilerin doğru değerlendirilebilmesiyle ilişkilendirir. Ancak veri, sadece geçmişle ilgilidir. Deneyim ve bilgi öğretici olmakla birlikte, gerekli dersi öğrenebilmemiz için defalarca edilmesi gerekir. Teoriyi değerli kılan da budur zaten; deneyimin zahmetini yaşamak zorunda kalmadan, sonucun ne olacağını söyleyebiliyor olması. Mutluluğun nasıl bulunabileceği veya hayatın anlamının ne olduğu, cevabı kolay bulunabilecek cevaplar değil.

Zaman içinde bu sorular asla değişmiyor, değişen sadece soruların sorulma şekli.

Yine aynı şekilde, iş dünyasında önemli sorunları çözmek de o kadar kolay değil.

Doğru tercihler yapmak ve koşulları doğru şekilde değerlendirmek için belli metodolojilerden yararlanabiliriz.

Uçmak ancak, kaldırma kuvvetini açıklayan, matematiksel bir teorinin uçmaya uygulanmasıyla başarılabildi. Yine de uçmanın başarılmış olması, mükemmel olmasına veya yeterince güvenilir kabul edilmesine yetmemektedir. Uçak kazası olduğunda araştırmacılar sebebin ne olduğunu sorgularlar; koşullar neydi, sis veya rüzgâr var mıydı, hava aracının açısı neydi gibi sorular sorulur. Her koşulda pilotların riayet etmesi gereken kurallar belirlenir. Bu, iyi bir teorinin belirleyici özelliklerinden biridir ve “eğer ….., o zaman …..” kuralı uygulanır.

Kariyer hayatının insana mutluluk ve başarı getirip getirmeyeceği, doğru ve düzgün bir hayat kurabilme şansı, eş, çocuklar, tüm aile, arkadaşların mutluluktaki payının ne olduğu gibi sorular, cevabı net olmayan konulardır ve teorileri bu sorular etrafında şekillendirmek faydalı olabilir. Farklı jenerasyondan insanların tecrübeleri, idealleri ve yaşam tarzı konularında görüşleri farklı olacaktır. İhtiyaç duyulan cevaplara kolay ulaşabileceğinizi vaat etmiyoruz. Teorilerin pratiğe geçirilmesi zaman alacaktır. Ama sonunda hayatınızı nasıl ölçebileceğinize ilişkin cevaplar, kafanızda aydınlanmaya başlayacaktır. Hayatın Ölçülmesi Çevremizde kariyer gelişimimizi neye göre belirlememiz gerektiğinden tutun da, hayatımızı nasıl yaşayacağımıza kadar, iyi niyetli veya değil, bizi yönlendirmeye can atan insanlar hep olacaktır. Yazılı ve görsel kaynaklar da kafa karıştırmaktan öteye geçmiyor maalesef. Aradaki farkı görmek, seçim kriterlerimizi belirlemek ve doğru adımları atmak için farkındalık düzeyimizin yüksek olması gerekir. Fikirlerin Kendi Kendini Üretmesi Örneğin bilgisayar çipi piyasasındaki rekabet ile küresel terörizm çok farklı görünüyor olsa da, doğru teori yardımıyla kategorize etmek, açıklamak ve gelecek tahmininde bulunmak mümkün olabilir.

10

Örneğin uçmak… Erken dönem araştırmacılar uçabiliyor olmakla, tüy ve kanat sahibi olmayı bağdaştırdılar. Böylece uçma denemelerini kanat takarak ve kuşların uçmalarına izin veren düzeneği kopyalayarak gerçekleştirme yoluna gittiler. Ama uçma denemeleri başarısızlıkla sonuçlandı. Başarısızlıkları, belirli canlıların uçmalarına izin veren mekanizmayı anlamamış olmalarından kaynaklanıyordu.

‘‘

Sözgelimi yıkıcı inovasyon; yıkıcılık, mevcut girişimcilerin kalitesiz olarak sınıflandırdığı düşük maliyetli ürünle/hizmetle piyasaya girildiğinde gerçekleşiyor. Girişimci; ürün, olası alıcıların beklentilerini karşılayacak düzeye gelene kadar teknolojiden ve kendi iş modelinden destek alıyor. Modeli direkt anlattığınızda karşınızdaki kişi, modeli kendi çıkarları doğrultusunda nasıl kullanacağı konusunda tedirgin oluyor. Ancak farklı sektörden yaşanmış bir deneyimi aktardığınızda, kendi tecrübeleri ve bilgi düzeyini devreye sokup, nasıl kullanacağının cevabını kendi kendine bulabiliyor. Dolayısıyla ne düşünmesi gerektiğini değil, nasıl düşünmesi gerektiğini öğrenmesi gerekiyor.

Teorilerin Mutluluğa Ulaşmadaki Rolü Aranılan cevaplara kolayca ulaşmanın, sadece kanat takarak uçabilmek kadar kolay olması cezbedicidir ve inanmak istememiz de doğaldır. Ne var ki, bu cevapları sunan kaynakların (kolay para kazanma hevesinde olan insanlar olması muhtemeldir) güvenilirliği şüphelidir ve çoğunlukla hikâyede kalmaya mahkûmdur. Gerçek hayatta problem çözümleri, neyin neye sebep olduğunun net olarak anlaşılmasına bağlıdır. Çözmek durumunda kaldığımız bir sorunla karşılaştığımızda, daha önceki deneyimlerimizden faydalanmak veya diğer insanların deneyimleri ve görüşlerinden yararlanmak aklımıza gelecek ilk şey olacaktır. Ama hangi görüşe veya hangi bilgiye dayanarak karar vereceğiniz konusunda seçici olmanız gerekecektir. Bu da, yanlış karar verme riskini beraberinde getirecektir. Onun yerine sağlam bir teori, gelecek tahmininizi doğru yapmanıza ve adımlarınızı ona göre atmanıza izin verecektir.

11


Kariyer Nedir? “En uzun yolculuklar bile küçük bir adımla başlar”

,

İnsan hayatının önemli bir parçası olan kariyer, Fransızca’da bir yere varan anlamına gelen “carrière” sözcüğünden dilimize geçmiştir. Tıpkı sözlük anlamının da belirttiği gibi, kariyerin amacı bir yere varmaktır. Ancak günümüz anlamı ile kariyer, bir yere varmak değil bir yere varma amacıyla yürünen yol, çıkış ve varış arasındaki süreci kapsamaktadır. Pratik anlamda kariyer, çalışma hayatı, bir alanda uzmanlaşma gibi anlamlara gelmektedir.

KARiYER için ADIM

12

LAR,,

Endüstrileşen dünyada birey, hayatının büyük bir kısmını çalışmaya ayırmak durumundadır. Dolayısıyla iş yaşantısı, günlük yaşantının büyük bir bölümü, hatta ta kendisi haline gelmiştir. Dolayısıyla yaşamsal hedeflerin büyük bir bölümünü kariyer hedefleri almış ve kariyer planlaması birey için oldukça önemli bir konuma yükselmiştir. Karar verme; sorumluluk alma, plan ve program yapma, güçlükleri göze alma gibi etkenlerin de rol aldığı karmaşık bir süreçtir. Hedeflerini belirleyen ve bu hedeflere ulaşma konusunda harekete geçme sorumluluğu olan bireyin yapacağı ilk iş, bir plan oluşturmaktır. Bu anlamda doğru hedef belirleme; kariyere giden yolda sağlam adımlarla ilerlemek demektir. Buradan yola çıkarak hazırlanan bu çalışmada; kariyer olgusuna geniş olarak yer verilmiş, kariyer planlama, gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler belirleme, bireysel ve örgütsel kariyer kalıpları, vb. konular ele alınarak , “ben kimim, neyim, ne olmak istiyorum” sorularına yanıt aranmaya çalışılmıştır. Unutmamak gerekir ki; bir Japon atasözünün de dediği gibi; “Planlamaya ayrılan on dakika uygulamada bir hayat kazandırır”.

13


IN N I ı s a m a l n a l p Kariyer

i R E İL i K T E OLUMLU

Kariyer sözcüğü kullanıldığı zaman herkesin aklında değişik kavramlar oluşmaktadır. Bu kavramlar, basit olabileceği gibi, karmaşık da olabilmektedir. Kariyer sözcüğünün en güzel anlamı, seçilen bir iş yolunda ilerlemek ve bunun sonucunda daha fazla para kazanmak, daha fazla sorumluluk üstlenmek; daha fazla saygınlık, güç ve prestij elde etmektir. Türkçe’de tam karşılığı bulunmayan kariyer kavramı, Fransızca “Carrierre”, İngilizce “Career” kelimesinin karşılığı olarak Türkçe’ye girmiştir. Kelimenin sözlük anlamı, taş ocağı, koşu yeri, arena, genel kullanım alanı ise; yaşam, ömür ve meslektir. 1970 li yıllarda ele alınmaya başlayan bu kavram son zamanlarda sıkça kullanılan bir kavram haline gelmiştir.

Yöneticilerin, kariyer planlamayı teşvik ettiklerinde, personelin yönlendirmesi sonucunda kariyer amaç ve çalışmalarını düzenlemesi daha olanaklıdır. Yöneticiler, daha fazla eğitim yada diğer kariyer geliştirmeetkinlikleri için olanak tanıyarak personeli motive edebilmektedir.

Kariyer sözcüğü günlük konuşmada birçok anlamda kullanılır. “Kariyer yapmak”, “kariyer geliştirmek”, “kariyer sahibi”, “kariyerinin başında” gibi kullanımlarda kariyerin, iş yaşamında ilerleme veya ileri bir konumda bulunma anlamında kullanıldığı görülmektedir. Kariyer kavramı kimilerine göre belirli bir konuda uzmanlık gerektiren meslek olarak algılanır. Bu görüşe göre yöneticilik, hukuk, tıp vb. alanlarındaki meslekler “kariyer” olarak, fazla uzmanlık gerektirmeyen meslekler ise” iş” olarak görülmektedir. Bir başka görüşe göre kariyer belirli bir meslekte gelişmeyi, çalışılan organizasyon içinde hiyerarşik olarak sürekli yükselmeyi ifade eder. Kariyer başarısının, terfi ve maddi getiriler ile ölçüldüğü bu görüşe göre kariyerden söz edebilmek için çalışılan pozisyonların birbiri ile ilgili olması ve sürekli daha üst pozisyonlarda çalışılması gerekir.

Kariyer planlamasının temel amacı, belirli bir zaman sonraki net personel ihtiyaçlarının belirlenmesi ve bu ihtiyaçlara cevap verecek şekilde kariyer planlaması stratejilerinin geliştirilmesidir. Kariyer planlaması ya da yaşam planlamasının gerçekçi kariyer bilgisi, konuyla ilgili değerlendirme ve danışmanlık girişimleri olmadan belli bir amaca ulaşması güçtür. Kariyer yalnızca yüksek statüdeki yada hızlı ilerleme olanakları bulunan işleri yapan, kişilerle ilgili değildir. Yaptıkları işlere ve örgütsel konumlarına bakılmadan iş görenlerin, iş yaşamları boyunca yaptıkları işler dizisidir. Kariyer olgusunun iki temel boyutu vardır.

1. Boyut: Kariyerin planlama durumunda bulunan bireyin kendi kişiliğinde oluşacaktır. Birey iş ve çalışma hayatında içinde Diğer bir görüş ise kariyeri “kişinin yaşamı boyunca edindiği işe ilişkin olduğu örgütte yerini bilme, anlama ve gelecekte nerede, deneyim ve faaliyetler ile ilgili olarak algıladığı tutum ve davranışlar nasıl olmak istediğini belirleme durumunda bulunacaktır. dizisi” şeklinde tanımlamaktadır. Bireyin yaşamı boyunca giriştiği işlerin, bireyin vizyonu ve kariyer hedeflerine uygun olması, sonuçta 2. Boyut: Bireysel kariyerin örgüt açısından irdelenmesi ve bireysel hedeflerine ulaşarak yaşam doyumunu arttırmasıdır. yönlendirilmesidir. Örgüt bu boyutta kendi temel amaç ve yönetimini gözden uzak tutmadan, söz konusu amaç ve Kariyer, kişinin yaşamı boyunca edindiği işe ilişkin deneyim ve yönelimlerin gerektirdiği düşünce bilincinde kalarak, kariyer faaliyetlerle ilgili olarak algılandığı tutum ve davranışlar dizisidir. Bu planlamaları doğrultusunda biçimlenmiş bireysel amaç ve kavram her ne kadar işe ilişkin olsa da, kişinin iş dışı yaşamı ve bu yönetimlere uymak veya onları içerik ve felsefe olarak zarar vermeden kendine uydurmak zorundadır. yaşamdaki rolleri de birlikte anlaşılmalıdır.

14

Kariyer planı iş hayatı boyunca birçok farklı aşamada faydalı olacaktır. Kariyer planlama, tümüyle kariyerinde başarılı olmak isteyen kişiyi ilgilendiren bir süreçtir. Kişi kendi, bilgi, beceri ve ilgilerini, güçlü ve güçsüz yönlerini değerlendirmekte ve işletmedeki yükselmesine ilişkin planlar yapmaktadır. Kariyer planlaması hem örgütü hem de çalışanı etkiler. Kısaca kariyer planlamasında ve yönetiminde hem birey hem de örgüt her biri farklı alanlarda sorumludurlar. Burada önemli olan firmanın Kariyer, bireyin çalışma yaşamının bütününü kapsadığına göre ihtiyacı ile kişilerin beklentileri arasında denge oluşturmak ve her ikisini de karşılamaktır. bireyin örgüte adım atması ve çalışma yaşamına girmesi kariyerinde bir başlangıçtır. Kariyer planlaması, eğitimini tamamlayan bireyin Birey ve örgüt, kariyer planlamasının oluşturulması ve işe başlangıç döneminin yanı sıra bağımsız davranabilmek için yönetiminde birlikte çalışırlar. Süreçte öncelikle bireyin yeterli deneyimi kazanması, diğer bireyleri yönlendirmesi geniş kişisel ve yetenekleri ve ilgileri belirlenmeli, birlikte sorumlulukları üstlenmesi, orta yaş krizini hissedip ona göre iş performansı değerlendirilmeli ve nihayet iş yaşamı davranması, örgüt hiyerarşisinde yükselmesi ile sonuçta geri boyunca planlanan pozisyonlar için bireye yeterli çekilme ve emekliliğe hazır olması dönemlerini içermektedir. nitelikler kazandıracak faaliyetler saptanmalıdır. Kariyer planlamasının örgütsel ve bireysel olmak üzere iki yönü Kariyer planlaması, bireyin, örgütün geleceğe dönük hedefleri vardır. Örgütsel yön, bireyin işine uygun bir şekilde ile kendi bireysel hedefleri arasında eş güdüm sağlanarak, ilerlemesini sağlayacak kariyer yolları ile ilgilidir. Bireysel yapmakta olduğu işi daha iyi yapabilmesi için mevcut yeterliliklerin kariyer planlaması ise, işten çok bireyde odaklaşmakta, geliştirilmesi ve de ileride üstlenebileceği pozisyonları için yeterli onun amaç ve yeteneklerinin bir analizini ifade etmektedir. hale getirilmesidir. Bireyin sahip olduğu beceri, ilgi, değer ve Teknolojik değişme ve gelişmeler, işin ve işgücünün fırsatların daha çok farkında olması ile bireysel çabaları içermektedir. niteliğindeki değişmeler, ihtiyaçlardaki farklılaşma, Kariyer planlama bu amaçları başarmak için kariyerle ilgili amaçları örgütleri kariyer planlaması çalışmalarına önem vermeye yöneltmiştir. başarmak için kariyerle ilgili amaçları ve gelişme planları tanımlamayı kapsamaktadır. Günümüzde insan kaynakları uzmanlarının büyük bir çoğunluğu, işe alma gereksinimlerini karşılamanın yolu olarak kariyer planlamasını görmektedir. İdeal olan, tüm personelin kariyer planlama tavsiyelerini kabul etmesidir. Kariyer Planlaması Kariyer planlama; kariyerinde başarılı olmak isteyen kişiyi ilgilendiren bir süreçtir. Kişi, kendi bilgi, beceri ve ilgilerini güçlü ve güçsüz yönlerini değerlendirir ve işletmede yükselmesine ilişkin planlar yapar. Kariyer planlaması, kariyer yönetiminin bir bileşenidir. Örgütte kendisine bir kariyer yolu seçerek bu yolda ilerlemeye başlayan kişinin amaçlarını ve bu amaçları gerçekleştireceği araçları belirleme süreci kariyer planlamasıdır.

Kariyer planı, bireyin kariyerinde ulaşmak istediği hedefi kolaylaştıracak bir haritadır. 15


Kariyer Planlaması Neden Önemlidir? Kariyer planlaması tümüyle kariyerinde başarılı olmak isteyen kişiyi ilgilendiren bir süreçtir. Kişi kendi bilgi, beceri ve ilgilerini, güçlü ve güçsüz yönlerini değerlendirir ve işletmedeki yükselmesine ilişkin planlar yapar. Kariyer planlaması hem birey hem de örgüt açısından son derece önemlidir. Kariyer başarısı veya başarısızlığı sonucunda her birey kendi kariyer yaşamıyla ilgili tahminlerde bulunur, kimliğini oluşturur, kişiliğini tamamlar ve iş tatmini artar.

Kariyer Planlamasının Amaçları Kariyer planlamasında uyulması gereken en temel prensip, kariyer planlaması yapılırken, kişilerin yeteneklerinin değerlendirilmesi ve gelecekte ihtiyaç duyabilecek yeteneklerin belirlenmesidir. Kariyer planlamasının özünü bireysel amaçlar oluşturmaktadır. Kariyer planlamasında yöneticiler, en önemli öğenin birey olduğunu unutmamalıdırlar. Bu planlamasında kariyer kalıpları dikkate alınmalıdır. Kariyer kalıbı, bireyin çalışma yaşamı Bütün bunların ötesinde her birey kendi kendini tanımış olur, boyunca gösterdiği iş ve kariyer davranışlarıdır. Bu kalıplar motivasyonu artar. Bu bireysel yönetim, davranış bilimlerinde dört grupta toplanmaktadır: kendini gerçekleştirme olgusu olarak nitelendirilir. Sağlıklı bir birey, potansiyel olarak gelişip serpildikçe kendini geliştirmek ya Kararlı Kariyer Kalıbı: Bu kalıbı izleyen birey, okulu da bir diğer deyişle ilerleme bitirdikten sonra iş gücüne katılarak kariyeri boyunca ve yükselme gereksinimi aynı işi yapmaktadır.Bu kariyer içinde yer alan çalışanlar, duyacaktır. yaptıkları işte içsel olarak motive edilmiş, psikolojik doyuma ulaşmış ve işinde son derece becerikli olanlardır Kariyer planlaması kesintisiz ve işlerinde uzmandırlar. bir süreçtir. Çalışanların kendi amaçlarının ve önlerinde Geleneksel Kariyer Kalıbı: İlk işler, öğrencilik döneminde bulunan kariyer fırsatlarının yapılan yarım günlük ve geçici işlerdir. Bunu 20-30 bilincinde olması son derece yaşları arasında yapılan ilk tam zamanlı işler izler. Bu tam önemlidir.Kariyer planlaması zamanlı işler istihdam dönemidir. Bu dönemde yükselme hem çalışan, hem de olanakları sınırlıdır ve bu dönem genelde emekliliğe kadar organizasyon için en önemli sürer. Geleneksel kariyer planlama yaklaşımları geleceğin avantajlarından biri, çalışan ortamına cevap vermeyecektir. Mutlak suretle birey bireylerin motivasyonunun kendini bu ortama ayak uydurmak zorunda kalacaktır. yükseltmesidir. Tarihsel bir görünüm içerisinde bireyin Kararsız Kariyer Kalıbı: Bazı bireyler kararlı istihdam eğitimi ve iş tecrübesi, kişisel dönemine kadar, geleneksel kariyer kalıbını izlerler. Daha temasları ve doğru yerde olması sonra da başka işlere geçerek deneme işlerini seçerler. kariyer sürecinin anahtarıdır. Böylece kariyer sürecini yeniden başlatırlar. Orta yaşlardaki bireylerin kariyer değişiklikleri ve hareketleri bu türdendir. Çoklu Kariyer Kalıbı: Bu bireyler bir deneme işinden diğerine geçerler. Genelde eğitim düzeyi düşük bireyler bu kalıbı oluştururlar. Örgütlerde bir çok kariyer fırsatı sağlanarak üyelerine bilgi ve tecrübe kazandırması ve bu kişilerin daha çok sorumluluk taşıyan pozisyonlara atanması imkanı verilirse, çalışanların hem fikirlerini yansıtmaları, hem de motive olmaları sağlanacaktır.

Kariyer Planlaması Neden Önemlidir? Kariyer planlaması tümüyle kariyerinde başarılı olmak isteyen kişiyi ilgilendiren bir süreçtir. Kişi kendi bilgi, beceri ve ilgilerini, güçlü ve güçsüz yönlerini değerlendirir ve işletmedeki yükselmesine ilişkin planlar yapar. Kariyer planlaması hem birey hem de örgüt açısından son derece önemlidir. Kariyer başarısı veya başarısızlığı sonucunda her birey kendi kariyer yaşamıyla ilgili tahminlerde bulunur, kimliğini oluşturur, kişiliğini tamamlar ve iş tatmini artar. Bütün bunların ötesinde her birey kendi kendini tanımış olur, motivasyonu artar. Bu bireysel yönetim, davranış bilimlerinde kendini gerçekleştirme olgusu olarak nitelendirilir. Sağlıklı bir birey, potansiyel olarak gelişip serpildikçe kendini geliştirmek ya da bir diğer deyişle ilerleme ve yükselme gereksinimi duyacaktır. Kişinin Kendini Tanıması ve Değerlendirmesi Kariyer planlamasının başlangıç noktası, bireyin kendisini Kariyer planlaması kesintisiz bir süreçtir. tanımasıyla başlar. Birey önce kendisini anlamaya ve Çalışanların kendi amaçlarının ve önlerinde kendisi için neyin önemli olduğuna, onu heyecanlandıran bulunan kariyer fırsatlarının bilincinde olması şeyin ne olduğuna, hangi becerilerin kendisi için önemli son derece önemlidir. Hem çalışan, hem de olduğuna karar vermek zorundadır. Bunun için de kendisine şu soruları sormalıdır: organizasyon için en önemli avantajlarından biri, - Ben nasıl bir insanım? çalışan bireylerin motivasyonunun yükseltmesidir. - Nasıl yeteneklerim var? Tarihsel bir görünüm içerisinde bireyin eğitimi - Ne yapmayı istiyorum? - Kuvvetli yönlerim ve kısıtlamalarım neler? ve iş tecrübesi, kişisel temasları ve doğru yerde - Nasıl daha iyi bir pozisyona gelebilirim? olması kariyer sürecinin anahtarıdır. - Niçin bu işi istiyorum? - Acaba başarılı olabilir miyim? - Yeteneklerim bu işe uygun mu? BİREYSEL KARİYER PLANLAMASI - Bu iş bana prestij ve iyi bir ücret sağlayacak mı? - İlgi duyduğum alan kariyer amacıma uygun mu? Bireysel Kariyer Planlamanın Amaçları Yöneticinin temel görevi işletmeyi yönetmektir. Yönetimin önemli - Bu alanda piyasada iş bulma şansım nedir? bir organik fonksiyonu ise planlamadır. Bir organizasyonda beşeri ve finansal kaynakların başarılı şekilde kullanılması, planlamanın Seçilen işin veya hedefin, kişinin yetenek ve özelliklerine yapılmasına bağlıdır. Teknolojik değişim ve gelişmeler, işin ve uygun, doğru bir iş olması çok önemlidir. Bu nedenle, işgücünün niteliğindeki değişmeler ihtiyaçtaki değişmeler bireyleri birey kendi kişilik yapısını öncelikle değerlendirmek kariyer geliştirme ve kariyer planlaması konusuna önem vermeye durumundadır. yöneltmişlerdir. Çalışanların kariyer kararını vermelerine yardımcı olmak için Kariyer planlamanın bireysel amaçları; yükselme ihtiyaçlarının yöneticilerin personele rehberlik etmeleri gerekmektedir. tatmini için personelin geliştirilmesini, iş güvenliğinin sağlanmasını, Bunun için öncelikle, kariyer yönetiminde örgüt yöneticileri; insan kaynaklarının etkili kullanımını sağlamak; iyi eğitim ve kariyer çalışanların, beceri, yetenek, ve tercihlerinin farkına olanaklarının bir sonucu olarak performansın yükseltilmesini, varmalı; olumlu bir çevre yaratılarak,çalışanların kariyer personelin iş tatminini, sadakatini, kendine güvenini ve işe hedeflerini görmelerini sağlamalıdır. Çalışanların, teknik ve yönetsel alanlarda tercihlerini değerlendirme fırsatı bağlılığını, bireylerin kendi kariyer başarılarını sağlamaktır. verilerek,işinde ilerlemek isteyen bir birey için mevcut Bireysel amaçlar kariyer planlamasının özünü oluşturmaktadır. fırsatlar çalışanlara dürüst bir şekilde anlatılmalıdır. Amacını belirleyen birey, karşısına çıkan alternatif fırsatları daha iyi şekilde değerlendirme fırsatına sahip olur. Bireyler kendileri için Çalışanların kariyer seçimindeki keşif dönemi, bireyin önemli hususlara göre, kariyerlerinde ve yaşamlarında kendilerini kendini değerlendirmesi, beraberinde kariyer beklentisi için bazı bilgi kaynaklarına başvurmasını da gerekli kılar. tatmin edecek planları yaparlar ve hedeflerine ulaşırlar. Bunlar, ailesi arkadaşları, yazılı kaynaklar, sanayi ve çalışan insanlar, sosyal, resmi ve politik örgütler, serbest piyasada Bireysel Kariyer Planlamasının Temel Aşamaları Bireysel kariyer planlaması çeşitli adım ya da aşamalardan oluşan çalışan iş sahibi kişiler olabilir. bir süreçtir ve aşamaları şöyle sıralanabilir: Fırsatları Tanıma - Kariyer kararının ve gereksinimin farkında olunması Bu aşamada birey kariyer alanlarının farklı tiplerini ortaya - Kişinin kendisi ve kariyer seçenekleri hakkında bilgi edinmesi koyarak, seçenekleri belirlemeye çalışır. Araştırma ve - Bilginin değerlendirilmesi seçenek belirleme olarak da adlandırılan bu aşama, - Kariyer seçiminin yapılması bireyin kariyer seçenekleri ortaya koyması ve kendi ilgi ve - Seçimin uygulamaya konması davranışlarına ilişkin iş olanaklarının daraltılmasını içerir. - Değerlendirme

17


Kariyer Hedefi Belirleme Birey kuvvetli ve zayıf yönlerini, ilgi alanlarını ve değerlerini değerlendirdikten sonra, kariyer hedeflerini oluşturabilir. Kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirlenmelidir. Büyümeye yönelik hedefler, mücadeleye açık olmalıdır. Bu durumda, birey yeni bakış açısı ve yetenekler kazanabilir. Hedefler bireyin yeteneklerine uygun olduğunda ve hem kendisi hem de kariyeri hakkında sağlıklı bilgiler topladığı taktirde sonuç o denli başarılı olacaktır. Bireysel farklılıklara bağlı olarak hedefler de değişir. Ayrıca bireylerin değer ve ilgileri zaman içerisinde değiştikçe, kendine uygun yeni iş alanları ve kariyer seçimi kararını yeniden verebilir. Kariyerin değişmesi bireyin kararsız olduğunu göstermez zaman içinde değişen ilgileri, kariyer kararlarının verilmesine yol açabilir. Herhangi bir organizasyondaki yüksek statü pozisyonları ve yönetim mevkileri, en yaygın kariyer alanlarından biridir. Zaman içerisinde kişilerin kendileri de, kariyer olanakları da değişime uğrarlar. Kariyer seçenekleri, yaşam boyunca birden fazla ortaya çıkarlar. Bu sebeple kariyer; üzerinde sürekli düşünülmesi, gözden geçirilmesi gereken bir olgudur. Aynı şekilde, buna göre hazırlanan kariyer planının da belirli aralıklarla incelenmesi ve güncelleştirilmesi gerekmektedir. Kariyer Planı Yapma ve Uygulama Bireyin her bir aşamadaki başarısı, çalışma kariyerindeki hedeflerine zamanında başarıyla ulaşmasını sağlayacaktır. Bu aşamada birey hedeflerine ulaşmak için planladığı kariyer kararını uygulamaya geçirecektir. Kişinin kariyer kararlarıyla ilgili planlarını uygulaması için, yönetimlerin çalışan bireylerine bazı imkanlar sağlaması gerekir. Çalışanlarını yönlendirip destekleyerek kariyer gelişimine yardımcı olmak gibi davranışlar, bireyin planlarını uygulamasına olanak sağlar. Buna göre bireysel kariyer planlamasında üç sonuç ortaya çıkar: - Bireyin belli amaç ve planları doğrultusunda ödül beklentisi de kapsayan performans planlaması. - Bireyin kendi kapasitesi, ilgileri, yetenekleriyle tarafsız bir değerlendirmenin yapılacağı yaşam planlaması. - Bireyin gelecekte çalışacağı işi için hedefleri gelişsel etkinlikleri ve bir diğer gelecekteki kariyer kararını içeren geliştirme planlaması. Bireyler, sorunları olduğu dönemlerde geleceğe yönelik planlama yapmakta zorlanırlar. Boşanma, emeklilik gibi durumlar, bireyin geleceğe yönelik planlar yapmasını engelleyen olaylardır. Bu gibi durumlarda, birey geleceğe dönük sağlıklı plan yapamayacaktır.

18

Bireyler, kariyer planlamasının, sadece terfi etmelerine değil, aynı zamanda mevcut olan yeteneklerinin geliştirilmesi ve yeni yetenekler de kazanmalarına yardımcı olacağının bilincine varıp, bu doğrultuda planlarını yapıp uygulamaya geçirmelidirler. Değerlendirme Birey örgüte girip çalışmaya başladığında da kariyer hakkındaki düşünceleri değişmektedir. Kariyer planlama, daha öncede belirtildiği gibi, devamlılığı olan sürekli gözden geçirilip, yenilenmesi gereken bir süreçtir. Değerlendirme aşamasında birey, amaçlar ve sonuçları karşılaştırmalı, eğer sapma mevcut ise bunu ne kadar tolerans gösterebileceğini düşünmelidir. Bunun dışında birey; yeterince kariyer olanağı olup olmadığını,yeteneklerini kullanıp kullanamadığını değerlendirmek zorundadır. Kariyer seçimin sonucunda birey tatmin sağlamışsa, seçilen kariyerde devam edebilecek, aksi taktirde süreç en baştan başlayacaktır. Etkili bir kariyer planlaması; beceri ve zayıflıkların, gereksinim, değer ve amaçların, yetenek ve kişiliğe uygun kariyer olanaklarının, bireyin istediği işi yapmasına bağlı olarak gelişen öz saygının farkına varılmasını sağlayarak; daha tatminkâr ve üretken bireyler ortaya çıkmasına yardımcı olur.

ÖRGÜTSEL KARİYER PLANLAMASI Örgütsel Kariyer Planlamanın Amaçları Örgütün Bireye Karşı Yükümlülüğü Yöneticilerin iş görenlerin gereksinimlerini karşılamada yönetim sanatlarını iyi şekilde belirleyip, uygulamaları gerekmektedir. Etkinlik verimlilik ilkesi, iş göreni fiziksel ve düşsel gücünden en yüksek düzeyde yararlanmayı ve elde edilen verimli çalışma temposunu sürekli kılmayı amaçlar. Kariyer planlama da bu amaçlara hizmet etme açısından önemli bir role sahiptir. Bireylerin Gereksinimlerini Tespit Edip, Karşılamak Örgütlerde, iş görenlerin gereksinimlerini karşılanarak, doyum oranları yükseltilebilir ve böylece kendi etkinliğini sağlayabilir. Bu durumu sağlayabilmek için çağdaş yönetim kuruluşları, iş görenlerin üretim sürecinde yaşamsal etkileri olduğunu kabul etmezlerse, bir veya her iki taraf da zarar görür. Dengeli olarak eşitlendiğinde ise; hem birey hem de örgüt doyuma ulaşır. Örgüt insan gereksinimlerine hizmet için vardır ve insanlar da yaşamlarına gereken pek çok önemli doyumu sağlaması için yoğun biçimde örgütlere dayanırlar. Yapılan işin takdir edilmesi, uygun çalışma koşulları, yükselme ve ilerleme, kişisel sorunlara duyarlı yaklaşım ve iş güvenliği, birçok kişi için ücretten önce gelmektedir.

İş doyumu, işe karşı kişisel bir tutumdur. İş doyumu tutumu, iş görenin bilişsel, davranışsal ve duyumsal özelliklerinin bir görüntüsüdür. Örgütsel kariyer planlaması, çalışanların iş doyumunun sağlama açısından da önemli bir role sahiptir.

Örgütsel Kariyer Planlamanın Amaçları Örgüt açısından kariyer planlamasının genel amacı, çalışanların gereksinimlerini yeteneklerini ve amaçlarını işletmede mevcut olan veya gelecekteki fırsatlar ve olanaklarla eşleştirmektedir. Kariyer planlamasının sonucunda hem birey hem de örgüt, ortak faydalarını görmelidirler. Bu ortak fayda, hem örgütü hem de bireyin amaçlarına ulaşmalarında en önemli etken olacaktır. Buna göre kariyer planlamanın amacının bireysel ve örgütsel amaçların en etkili şekilde gerçekleştirmenin sağlamak olduğu anlaşılmaktadır.

Bireylerin Gelişime Ayak Uydurmalarını Sağlamak Emeğin küreselleşmesi ile insan kaynakları yönetimi yeni uygulamalar doğru ilerleme ihtiyacı duymuştur. Bunun sonucunda, çok uluslu işletmeler, insan kaynakları yönetimi işlevlerinde etkili olmak için bazı yeni uygulamalara geçmişlerdir. Bu uygulamaların bir bölümü, çok uluslu işletmelerin merkez organizasyonun gerçekleştirilirken diğer bir bölümü de çok uluslu işletmelerin etkinlik gösterdiği diğer ülkelerdeki hali hazırda bulunan insan kaynakları işlevlerini etkileyecek yeni politika ve uygulamaları içermektedir. Etkili çalışan örgütler, örgütsel yenileşmenin gereklerini yerine getirmek için iş görenleri araştırma, deneme, geliştirme çalışmalarına güdüleyerek, örgütü bir öğrenme merkezine dönüştürürler. İş görenin kendisini işin gereklerine göre yetiştirmesi hem bir hak hem de bir görevdir. Çünkü örgütteki işini en iyi şekilde yapması, kendisini sürekli yetiştirmekle mümkündür. Buna göre, iş görene iş ve işin gereklerini kavratarak, değişimlere Örgütlerin kariyer planlaması yapmalarındaki amaçları uyum sağlanmasına yardımcı olacak yeterli destek verilmelidir. şöyledir: Bu bağlamda, örgütsel kariyer planlaması, işi görenlerin gelişim -Çalışanların iş tatminlerini sağlamak, ihtiyaçlarını karşılamada bir araç olarak düşünülebilir. -İş ahlakı oluşumu içinde örgütsel sadakati sağlamak aidiyet duygusunu geliştirmek, Bireylerin İş Doyumlarını Sağlamak İş doyumu, iş görenin işini yapmaktan duyduğu haz veya -Çalışanların potansiyellerini arttırmak, hoşnutsuzluktur. Bu; örgütle iş görenin istekleri birbirine uyduğu -Kadınlar, azınlıklar, özürlüler, yaşlı çalışanlar gibi zaman gerçekleşir. İş doyumunun sağlanması için iki önemli kriter korunmaya ihtiyaç duyan grupların kariyer gelişimlerinde baz alınmaktadır: Gönüllülük: Örgüt iş görenin iş doyumunu yardımcı olmak, sağlamada ne denli yeterli olursa, iş gören örgüt işlerine katılmada -Personel devrini ve maliyetini azaltmak, o denli gönüllü olur. Tümleşme: Örgüt ikili çalışmaları yönetmede, -İnsan kaynağından optimal düzeyde yararlanılmasını sorunları çözmeye, işlemleri kolaylaştırmaya yarayan örgüt içi sağlamak, iletişim arttırmada ne denli yeterli ise işten doyumu yükselterek, iş -Çalışanların tam kapasite ile çalışmalarını sağlayarak görenler arasında görüş birliğini sağlayabilmekte o denli yüksek işletmenin kendi hedeflerine ulaşmalarını sağlamak. olur.

19


İ

L

E

T

İ

Ş

İ

M

0542 681 58 54 Yüksel Caddesi 5/8 Kızılay / ANKARA www.medyapress.com info@medyapress.com


Motivasyon Teorileri Yönetsel motivasyon ise, yönetimin gereksinimlerini karşılayabilmek ve gereğini yerine getirebilmek için gerekli olan motivasyon şeklidir. Ancak bu terimler iş tanımlarıyla sınırlıdır ve bireyin kişisel özelliklerini veya kariyerine yönelik kararlarını davranışlarına yansıtmaktan uzaktır. Kariyer motivasyonu, iş motivasyonu ve yönetim motivasyonunu kapsar hatta bir adım öne geçer ve kariyer ile ilgili kararları ve davranışları da bünyesine dâhil eder. Buna yeni bir iş aramak, bir işi kabul etmek veya aynı kurumda kalmak da dâhildir. Kariyer motivasyonu çok boyutlu bir yapıya sahiptir. Birleşenlerini bireysel karakteristikler (kimlik, iç görü, esneklik…) ve ilişkin kariyer kararları ve davranışları oluşturur. Bu unsurlar arası ilişkiler ve duruma göre koşullar, geleceğe ve geçmişe dayalı olarak ele alınır. Motivasyon, sadece yeterliklerle açıklanamayan davranışlar ve kararları ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Motivasyonda bireyin davranışını talimat, uyarılma ve ısrar yönlendirir. İnsanları bir şeyleri yapma veya yapmama konusunda yönlendiren unsurlar, halen araştırılan konular arasındadır. İhtiyaçlar, davranış ve tatmin motivasyon döngüsünü oluşturan unsurlardır. İhtiyaçlarımız ve arzularımız davranışlarımızı belirler. Davranışlarımızın etkinliğini belirleyen de tatmindir. Önceliklerimiz bu konuda belirleyicidirler. Örnek olarak; işverenin terfi ve ikramiyelerle ödüllendirdiği, çalışanlarının tepkisel olarak sergilediği geribildirim gösterilebilir. Bireysel Özellikler Bireysel özellikleri ihtiyaç, ilgi alanı ve kariyere ilişkin kişilik özellikleri belirlemektedir. Bu ölçütler üç ana başlığı öne çıkarır: •Kariyer Kimliği •Kariyer Anlayışı •Kariyer Esnekliği İhtiyaçların Sınıflandırılması İnsanların farklı ihtiyaçları vardır. Piyasada bu özellik arzulanan sonuçlar yaratır; çünkü eşyanın değerini belirleyen, birinde olup diğerinde olmamasıdır. Eşyanın ticaretinin sürdürülebilirliğinin dayandığı sebeplerden biri de budur. Bazı teoriler, ihtiyaçları hiyerarşik bir sıraya sokar. En tepedekiler en vazgeçilmez olanlardır ve ilk önce tatmin edilmeleri gerekir.

22

MOTİVASYON TEORİLERİ Maslow’un İhtiyaç Teorisi Bu konuda Maslow’un ihtiyaç hiyerarşisi güzel bir örnektir. Alttaki şemada örnekleriyle birlikte bulabilirsiniz. Maslow hiyerarşik olarak altta bulunan ihtiyaçların öncelikli olduğunu öngörür. Diğerlerinin gerçekleştirilmesi en alttakilerin varlığına bağlıdır. Bir rengin size yakışıp yakışmaması, açlıktan ölüyorsanız çok fazla bir şey ifade etmeyecektir.

İhtiyaç

Ev

İş

Kendini Gerçekleştirme Eğitim, Din, Hobiler, Kişisel Büyüme İtibar Aile Onayı, Arkadaşlar, Toplum Aidiyet

Güvenlik Psikolojik

Staj, Terfi, Büyüme, Yaratıcılık Onaylanma, Sek Statü, Sorumluluklar

Aile, Arkadaşlar, Klüpler

Takımlar, Borçlar, Çalışma Arkadaşları, Müşteriler, Denetçiler, Alt Statüler Savaş, Zehir ve Şiddete İş Güvenliği, Sağlık Karşı Özgürlük Sigortası Yemek, Su, Cinsellik Isı, Hava, Asli Maaş

Alderfer Teorisi İhtiyaçları üçe ayırır ve hiyerarşik olarak sıralar. •Büyüme İhtiyacı: Rekabet edebilirlik ve potansiyelin gerçekleştirilmesi •İlişkilendirilme: Diğerleriyle tatmin edici ilişkiler kurma •Varlık İhtiyacı: Fiziksel sağlık

Yakınlık: Yakın kişisel ilişkiler demektir. Çocuklar arkadaş edindiklerinde ödüllendirilirler.

Maslow’a benzer ama daha rasyoneldir. Alderfer ayrıca hiyerarşik olarak üst sırada olan ihtiyaçların, bağımlılıkta olduğu gibi tatmin edildikçe daha fazla odaklanıldığını öngörür. Örneğin; güce sahip oldukça daha fazla güç istenir. İş dünyası çerçevesinden bakıldığında; herkes aynı şeyle motive edilemez. Bireyin hiyerarşik düzendeki yerine göre değişebilir.

Maslow ve Alderfer’e benzer şekilde, ihtiyaçlar tematik değerlendirme testiyle ölçülebilir.

Güç İhtiyacı: Diğerlerinin kontrolünü elinde tutmak anlamına gelir. Çocuklar, diğerlerini kontrol ederek, istediklerini elde ederler.

Bilişsel Değerlendirme Teorisi Bu teori iki farklı motivasyon olduğunu öngörür; birincil ve ikincil dürtüler.

Kazanılmış İhtiyaçlar Teorisi Bazı ihtiyaçlar, hayat deneyimi sonucu elde edilir.

Birincil Dürtüler/ İçe Yönelik Motivasyon Başarı, sorumluluk ve yeterlik. Dürtüler, görevin veya işin fiili performansından kaynaklanır. İçe yönelik ilgi, belli bir davranışın veya etkinliğin sağlayacağı dışsal sonuçlara değil, konunun kendisine yönelik ilgi veya motivasyondur. Not almak için değil de, konuya duyulan samimi ilgiden ötürü ders çalışmak buna bir örnektir.

Başarı: Zor bir şeyleri tamamlama ihtiyacıdır. Çocuklar bir şeyleri başarmak için yönlendirilir.

Burada ödülden çok, etkinliğin veya davranışın sağlayacağı haz belirleyicidir.

İhtiyaç hiyerarşisi, organizasyonel hiyerarşiyle aynıdır. Tepe yöneticileri varlık ihtiyaçlarından çok, kendilerini gerçekleştirme ve büyüme ihtiyacı ile motive edilir.

İkincil Dürtüler/ Dışa Yönelik Motivasyon Ödeme, promosyon, geri bildirim, çalışma şartları, diğerleri tarafından kontrol edilen koşullar… Bir şeyi, kendi içinde etkinlikten haz almak veya o etkinlikten hoşlanıldığı için değil; övgü, not, şöhret, para gibi dışsal bir ödül elde etmek amacıyla yapma arzusudur. Hangi güdünün daha etkin olduğu bireye göre değişkenlik gösterebilir. Motivasyon kaynaklarını içe yönelik kaynaklardan alan bireyler, kendi başarıları ve tatminleri doğrultusunda çalışırlar. Çalışma şekillerinin çalışma şartları, ödeme gibi dışsal kaynaklar tarafından belirlendiğini hissetmeye başladıklarında motivasyonlarını kaybederler. Güçlü dışa yönelik motivasyonun varlığı, içsel motivasyonu düşürür; özellikle de dışsal motivasyonların, başkaları tarafından kontrol edildiği fark edildiğinde. Diğer bir deyişle, ödülü sürekli motivasyon kaynağı olarak kullanan yönetici, içe yönelik etkenlerle motive edilen çalışanları soğutacaktır. Maslow’un hiyerarşisinde, içe yönelik tetikleyiciler daha baskındır. İki Faktör Teorisi Herzberg, iki farklı faktörün motivasyonu etkilediği ve bunu farklı şekillerde gerçekleştirdikleri görüşene sahiptir. Yokluğu Motive Eden Unsurlar Bazı faktörlerin eksikliği motive edici olabilmektedir. Varlıkları ise algılanmayabilir. Bu tür motive edicileri insanların ellerinden aldığınızda, mutsuz olurlar ve geri almak için ayrıca çaba sarf ederler. İyi çalışma şartları, güvenlik, ödeme, sağlık sigortası, bireyler arası ilişkiler verilebilecek güzel örneklerdir. Varlıkları Motive Edici Olan Unsurlar Yoklukları herhangi bir mutsuzluğa yol açmaz, sadece motive etme konusunda etkinlikleri olmaz. Kalite faktörleri, memnuniyetsizlikleri belirler ve motivasyon unsurları memnuniyeti belirler. Her iki ölçüt de bağımsızdır ve her ikisinde de tatmine kavuşmak mümkündür.

Adillik Teorisi Farz edelim ki; Ahmet Bey % 30 zam alırken, Mehmet Bey, %15 zam alsın. Sonuç itibariyle teori alttaki sorulara cevap bulmaya çalışır. - Her ikisi de motive olur mu? - Ahmet Bey’in motivasyonu çifte etki gösterir mi? - Mehmet Bey olumsuz etkilenir mi? Burada söz konusu olan gerçek ödül değil algıdır. Her iki taraf da % 10 zam almış olsa; Mehmet Bey, herkesten daha fazla çalışmış olsa bile, muhtemelen daha mutlu olacaktı. Eğer Ahmet Bey daha yüksek alsaydı, Mehmet Bey bundan olumsuz etkilenecekti. Başka bir ifadeyle, burada motivasyonun etkinliği orana bağlıdır. İnsanlar ödülle çaba arasında oransal bağlantı kurup diğer çalışanlarla kıyaslarlar. Verilen tepkinin bireye göre değişebileceği düşünüldüğünde bu biraz da karmaşıklaşır. İnsanlar tam olarak diğerlerinin neyle ödüllendirildiğini bilmezler. Sezgiler, dedikodular ve çıkarımlar devreye girer. Bazıları adilliğe daha fazla önem verir. Bazıları uzun vadeli beklentileri, kısa dönemli beklentilere tercih ederler. Motivasyonlarını belirleyen de budur. Bu yaklaşım, sosyal psikolojide, toplumsal ilişkilerde bireylerin veya grupların davranışını, yaptıkları katkılarla elde ettikleri kazanç arasındaki oranla açıklamaya çalışan bir yaklaşımdır. Bu teoriye göre, insanların bir ilişkiden elde ettikleri kazancın ve ilişkiye yaptıkları katkının her iki taraf için de orantılı olması halinde söz konusu ilişki her iki taraf için de doyurucu olacaktır. Adil olmanın eşitlik olmadığına dikkat edin. Koşullanma Kuramı İşlemsel şartlandırma, belirli bir davranışın sonuçlarının gelecekteki etkilerine ithafen kullanılır. Dört farklı şekli vardır: -Olumlu koşullanma, -Olumsuz koşullanma, -Ceza -Söndürme Olumlu ve olumsuz koşullandırma davranışı güçlendirirken, ceza ve söndürme, davranışı zayıflatır.

Olumlu Koşullanma Davranışı güçlendirir. Davranışın sonuçlarını iyi bir şekilde geri almaktır. “Satış yaparsan promosyon alırsın” gibi. Olumsuz Koşullanma Davranışı güçlendirir. Davranış sonucu strese neden olan sonuçlar elde edilir. Söndürme Davranışı zayıflatır. Davranış sonucunda iyi bir sonuç elde edememektir; fazladan gayret gösteririsiniz ama teşekkür almazsınız, bu da bir daha iş yapmamanıza sebep olur. Ceza Davranışı zayıflatır, davranışın sonucunun ceza olarak geri dönmesidir; gecikmeden dolayı ücretinin kesilmesi gibi. Beklenti Teorisi Davranışçılıkta Tolman’ın, bilişsel öğrenmenin, kazanılmış beklentilerden ve belli nesnelere bunlarla daha önceden ilişkilenmiş olan diğer bazı nesnelerin işaretleriymiş gibi tepki verme eğiliminden ibaret olduğu teorisidir. Yukarıda örneklerini verdiğimiz teorilere ait unsurların bir araya getirilmiş halidir. Adillik teorisinin algısal özelliklerini ve diğer teorilerin davranışsal özelliklerini kendinde toplar. Motivasyon Bireyi Etkileyen Motivasyon Miktarı Beklenti Performans Sonucuna İlişkin Bireyin Algısı İşe Yararlık Performansının Ödüllendirilme veya Cezalandırılma Konusunda Bireyin Algısı Değerlik Performans sonucu alınan ödülün veya cezanın değeri. Beklenti veya işe yararlık yüksek olsa bile, ödül küçükse motivasyon da küçüktür. Motivasyon = Beklenti X İşe Yararlık X Değerlik

Ödül

Stres Yükleyici

Uygulamak

Uygulamamak

Olumlu koşullama; taban çizgisinin üstünde zam Ceza; taban çizgisinin altına düşürmek

Olumsuz koşullama; taban çizgisine yükseltmek Söndürme; taban çizgisinde

23


Fotoğrafçılıkta Kariyer

DÜNYA GENELİNDE TİCARİ VE SANAYİ

FOTOĞRAFÇILIĞI KARİYER FIRSATLARI 24

ji,

lo kno

l te a t i dij nel Dijital kameralar ve fotoğrafik tasarım yazılımı üzerine n a ft fesyo gerçekleştirilen teknolojik gelişmeler, fotoğrafçılık a r a sektörünü dünya çapında başka bir er t rın pro htiyaç rafları ma ğ i D nla ıya i ğ ğalt yere taşıdı. Günümüzde dijital fotoğraf o t a ç s o in ğraf ın, f ve ço e çekme, çoğaltma ve görüntülerin kalitesini z mükemmelleştirme gibi eylemler, çok sayıda foto maksı klama dilerin te k insan tarafından gerçekleştirilebiliyor. Bununla duy me, sa di ken olana te kali r, birlikte, internet aracılığıyla dünyanın farklı n çek rini ke lerine a birlik bilenle la yerlerinde bulunan diğer insanlara ulaştırmak olaya y işle abilme ununl ğerini ğrafçı . yepyeni bir perspektif kazandırıyor. Bu avantajlar, profesyonel fotoğrafçılar için hem iyi hem de kötüdür. yap lıyor. B ğin de ir foto lerdir k Dijital fotoğrafçılık ve bilgisayar tasarım yazılımı, sağ etene man b edece fotoğrafçıların ekipmanlarını en uzak noktaların bile e y de uz rcih v çekimlerini yapabiliyorken, aynı zamanda müşterilerle ne ayı te i y anlaşmaları koruma ve temasta kalma ayrıcalığı sunar. şm çalı Fotoğrafçılığın bir çok alanı arasından bu yazımızda, ticari ve sanayi fotoğrafçılık üzerine çalışmayı seçtik. Ticari ve sanayi fotoğrafçılığının görev tanımını, tercih ve istihdam şansını ve eğitim ön koşullarını aşağıda bulabilirsiniz.

çok iyi olmak, çok güçlü iletişim becerileri. Özel Gereksinimler: Kendi uçaklarıyla uçanlar için ticari pilot lisansı gerekmektedir. (Federal Havacılık İdaresi FAA Sertifikası).

HAVA FOTOĞRAFÇILIĞI Görev: •Mimarlar, müteahhitler, bahçe düzenlemeleri yapanlar, devlet kurumları, ulusal parklar, emlakçılar, mülk sahipleri, gazete ve dergiler için hava fotoğrafları çekerler. •Hava alanları veya diğer pilotlar için aranjman yaparlar veya kendi uçaklarıyla uçarlar. •Mekan keşiflerine çıkarlar. •Uçuş planlarını denetlerler. •Hesapları oluştururlar ve alacak verecek hesaplarını işlerler.

İNŞAAT FOTOĞRAFÇILIĞI Görev: •Mimarlar, müteahhitler ve inşaatçılar için şantiye ilerleyişini kaydeder. •Hangi açıda neyin fotoğraflandığını not alır (18. kat iç, doğu-batı). •Hesapları oluşturur, faturaları halleder, taşeronlarla müteahhitler arasında olası davalarda şahitlik yapmak üzere, fotoğrafların kanıt olarak kullanılması gereken durumlarda, işin ilerleyişi ve yapılmış olan iş konusunda, çıktıları ve sayısal değerleri oluşturur.

Terfi ve İstihdam Şansı: Yüksek Alternatif Ünvan: Yok

Alternatif Ünvan: Mimari Fotoğrafçı Terfi ve İstihdam şansı: Yüksek

Eğitim Ön Koşulları: Eğitim: 4 yıllık fotoğrafçılık eğitimi Uçuş stajı: İş başı gökyüzü fotoğrafçılığı eğitimi Deneyim: Yüksek ve alçak uçuş deneyimleri, loş orman ayarları ve zayıf ışık şartları

Eğitim Ön Koşulları: Eğitim: 2 veya 4 yıllık fotoğrafçılık eğitimi Staj: Dijital kamera ve tasarım yazılımı eğitimi Deneyim: birkaç yıllık asgari ticari fotoğrafçılığı deneyimi, inşaat/yapı ekipmanlarına ve materyallerine yabancı olmamak tercih nedeni olacaktır.

Özel Beceriler ve Kişisel Özellikler: Yükseklik sorunu olmamak ve küçük hava araçlarında rahat olmak, esnek mizaçlı olmak, detay algısında iyi bir göze sahip olmak, ışık kullanımında

Özel Beceriler ve Kişisel Özellikler: Teknolojiye hakim, yükseklikle arası iyi, fiziksel olarak formda, odaklanmış, şiddetli sese ve karışıklığa rağmen konsantrasyonunu sağlayabilen, çok

yönlü iletişim kurabilme becerisi, söktörde inşaat sahibinden inşaat işçisine kadar farklı insanlarla çalışabilen, düzenli, azimli. ENDÜSTRİYEL FOTOĞRAFÇILIK Görevler: •Endüstrileri; eğitim el kitapları, şirket yazınları, yıllık raporlar, tanıtım ve ekipman kayıtları için; mekanizma, donanım, ürün bazında çeşitli açılardan fotoğraflarlar. •Yöneticilerin ve çalışanların vesikalıklarını hazırlarlar. •Fabrika ve enerji tesislerine ziyaretlerde bulunur ve bu bölgelerde çalışır. •Müşterilerin faturalandırılması, alacak verecek hesaplarının oluşturulması işlerini halleder. Alternatif Ünvan: Yok Terfi ve İstihdam şansı: Yüksek Eğitim Ön Koşuları: Eğitim: 2 veya 4 yıllık fotoğrafçılık eğitimi. Staj: Tasarım yazılımı stajı Deneyim: 2 veya 3 yıl ticari bir fotoğraf stüdyosunda deneyim, birkaç yıl çırak, stajyer veya asistan fotoğrafçılık deneyimi. Özel Beceriler ve Kişisel Özellikler: Enerjik, detay ve termin odaklı, endüstrimakine-ekipman ve süreç deneyimli, diplomatik, sabırlı ve esnek, düzenli, çeşitli bölgelerde çalışabilme ve ziyaret edebilme.

25


Özel Beceriler ve Kişisel Özellikler: Kusursuz detay algısı, tasarım bilgisi, güçlü iletişim becerileri, esnek tavır, çeşitli lokasyonlara ziyaret sorunu olmama.

YASAL EVRAK VE SİGORTA FOTOĞRAFÇILIĞI Görevler: •Sigorta, ticari işlemler, gayrimenkul satışları, kazalar, kişisel yaralanma davaları, mal mülk meseleleri gibi yasal evraklar için fotoğraf temin eder. •Mahkemede bilirkişi olarak bulunabilir.

EMLAK FOTOĞRAFÇILIĞI Görevler: •Emlakçılar için evleri, ofis binalarını, eğlence merkezlerini, alışveriş merkezlerini, göl ve havuzları, ağaç gruplarını veya kıyıları fotoğraflar. •Özel dijital ekipmanları ve foto tasarım yazılımı kullanarak, binaların içi ve dışı için sanal turlar düzenler.

Alternatif Ünvan: İş yeri fotoğrafçılığı, Ferdi Kaza Fotoğrafçılığı Terfi ve İstihdam Şansı: Yüksek Eğitim Ön Koşulları: Eğitim: 4 yıllık fotoğrafçılık lisans mezunu Deneyim: Birkaç yıl serbest fotoğrafçı veya stajyer olarak çalışmış olmak, vesikalık fotoğraf veya fotoğraf gazeteciliği deneyimi Özel Beceriler ve Kişisel Özellikler: Dijital kamerayı iyi kullanabilmek, renk geliştirme programları ve tasarım yazılımı bilgisine sahip olma (Adope Photoshop ve İllüstratör), temrin odaklı ve düzenli, diplomatik, mükemmel iletişim becerileri, özellikle de tıbbi uygulama hatası davaları ve ferdi kaza fotoğrafçılığı deneyimi çok yardımcı olacaktır.

Alternatif İsim: Yok Terfi ve İstihdam Şansı: Sınırlı

İÇ TASARIM FOTOĞRAFÇILIĞI Görev: •Dekoratörün stüdyosunda veya fotoğraf stüdyosunda tanzim edilen mobilya, ışık ve aksesuarları fotoğraflarlar. •İç mekanda çalışabilirler; ev, ofis, müze, tarihi binalar, otellerde; mutfak, banyo, salon, konferans odası veya fitnes etkinliklerinin fotoğraflarını çeker. •Galerilerde, ticaride fuarlarda ve kamusal alanlarda mobilya reklamları için fotoğraf tasarlar. Alternatif Ünvan: Mimari fotoğrafçılık, ticari fotoğrafçılık, yaşam biçimi fotoğrafçılığı Terfi ve İstihdam Şansı: Yüksek Eğitim Ön Koşulları: Eğitim: 4 yıllık fotoğrafçılık eğitimi, grafik tasarımı sınıf çalışması, iç tasarım ve sanat tarihi eğitimi Staj: Dijital fotoğrafçılık ve fotoğrafçılık tasarım yazılımı stajı (Adobe Photoshop ve İllüstratör) Deneyim: Ticari bir fotoğraf stüdyosunda birkaç yıl, tercihen iç tasarım müşterileri olan bir fotoğrafçının asistanı olarak çalışmış olmak.

26

Eğitim Ön Koşulları: Eğitim: 4 yıllık fotoğrafçılık lisansı Deneyim: 2 veya 3 yıl ticari fotoğrafçılık deneyimi Özel Beceriler ve Kişisel Özellikler: Dijital fotoğrafçılık ve fotoğraf tasarımı yazılımı (Adobe Photoshop..) konusunda yeterli olmak. Emlak işinden ve uygulamalarından biraz da olsa anlıyor olmak, güvenilirlik, termin odaklı, güçlü iletişim becerileri, esnek, seyahat edebilirlik.

GÖZLEM FOTOĞRAFÇILIĞI Görev: •Avukatların, mal sahiplerinin, özel şahısların, emniyet müdürlüğü ve polis merkezleri, özel araştırmacıların istekleri doğrultusunda; iş projelerinin ve tekliflerinin, bina denetimlerinin ve onarımlarının fotoğraflarını alır. Fotoğrafların cezai soruşturmalarda veya mahkemede direk kanıt olarak kullanılabilmesi durumları dikkate alınarak yasal düzenlemeler çerçevesinde hareket eder. Terfi ve İstihdam Şansı: Yüksek Eğitim Ön Koşulları: Eğitim: 4 yıllık fotoğrafçılık eğitimi tavsiye edilir. Staj: Dijital fotoğrafçılık, fotoğrafik teknikler ve basım sürecine hakim olmak istenen özellikler arasındadır. Deneyim: Vaka fotoğrafçısı olarak birkaç yıl deneyim; günlük haber, reklam veya basın fotoğrafçısı olarak deneyim kazanmış olmak faydalı olacaktır. Özel Beceriler ve Kişisel Özellikler: analitik, hoşgörülü, kolay vazgeçmeyen, uyumlu, enerjik, bağımsız çalışan, detay odaklı, mükemmel yazılı ve sözlü iletişim becerilerine sahip, etik ve profesyonel. ÜNİFORMALI FOTOĞRAFÇILIK Görev: •Raporlama ve dokümantasyon, arşiv kayıtları, kamu güvenlik kampanyaları ve reklam yazınları için; trafik kazaları, suç teşkil eden görüntüler, polisi ve itfaiyeyi ilgilendiren vakalar, toplu yürüyüşler, ödül törenleri, hayır etkinlikleri, seçimler, askeri etkinlikler gibi olayların fotoğraflarını çeker. Alternatif Ünvan: Suç /Olay yeri Fotoğrafçılığı, İtfaiye Departmanı Fotoğrafçılığı, Adli Fotoğrafçılık Terfi ve İstihdam Şansı: Yüksek Eğitim Ön Koşulları: Eğitim: 2 yıllık eğitim yeterli olacaktır. Staj ve eğitim şartları kurum gereksinimlerine göre değişiklik gösterebilir. Örneğin askeri fotoğrafçıların, kamp ve askeri eğitim almaları gerekir. Deneyim: Okullarda spor veya yıllık fotoğrafçısı olarak görev almış olmak yardımcı olacaktır. Profesyonel fotoğrafçılık deneyimi de aranabilecek özellikler arasındadır. Özel Beceriler ve Kişisel Özellikler: Çalışılacak kurumun görev tanımını çok iyi bilmek, kurallara ve yönergelere koşulsuz itaat, yapılandırılmış organizasyonlarda çalışabilmek, takım oyuncusu, kalın derili, çalışkan, fiziksel ve zihinsel olarak formda olmak.

27


Nöropazarlama Nedir?

N

A M

O LA R Ö N ZAR A P S Y A ve RN E B

insan beyni okunmaya çalısılıyor! .

Ticari alarm kuruluşu kendi web sitelerinde var oluş amaçlarını şöyle açıklıyor: “Tüketim kültürünü kendi münasip çerçevesinde tutmak ve onun çocukları kullanması ile ailevi, toplumsal, çevresel ve demokratik değerleri çökertmesine engel olmak”. Kuruluş, pazarlamacıların nöroloji biliminden faydalanarak firmaların beyinlerimize girebileceğine, bizleri manipüle edebileceğine ve daha etkili politik propagandaya zemin hazırlanabileceğine dair haklı endişeler taşıyor ve bu konuda bildiriler yayınlıyor.

Evet, tüketici davranışlarına yönelik bilimsel tartışmaların geldiği son nokta budur; insan beyni okunmaya çalışılıyor. Meşhur nöropazarlama yazarı Lindstrom “buyology”sini savunurken her yeni teknoloji gibi nöropazarlamanın da bir takım etik kaygılar barındırdığını kabul ediyor ve bunun bir çeşit Orwellcilik olmadığını ayrıca biz tüketicilerin, reklamcıların hile ve taktiklerinin tuzağına nasıl düştüğümüzü daha iyi anlamamıza yardım edebileceğini söylüyor.

28

Nöropazarlama beynimizin reaksiyonlarını anlamaya çalışarak pazarlama stratejilerine yön vermeye çalışan yeni bir alan olmasına karşın, insan zihninin görünmeyenini anlama çabaları ve bu görünmeyenlerden pazarlama politikaları veya propagandalar yaratmak oldukça eski. Propaganda ve pazarlama birbirlerinden farklı kavramlar. Fakat Bernays’ın yıllar önce yaptıkları bu kavramın iç içe geçmiş bir haliydi. Kendisi yaptıklarının bütününü ‘halkla ilişkiler’ olarak tanımlıyordu. Herkes, en azından ülkemizde lise eğitimini eşit ağırlık ve sosyal bölümlerinde geçirmiş herkes Freud’un ilkel benliğine aşinadır. Psikanalizin yaratıcısı Freud, her insanın zihninin derinliklerinde saklı ilkel, cinsel ve saldırgan güçler keşfettiğini söylüyordu. Freud’un yeğeni Edward Bernays bu fikirler ortaya atıldığında Amerika’da bir basın ajansında çalışıyordu. Amerika Birleşik Devletleri, Avusturya ve Almanya’ya karşı savaşa gireceğini açıkladığında hükümet halkı bilgilendirmek için bir komite kurmuş ve Bernays’ı da bu komitede görevlendirmişti. Bernays kabaca Amerika’nın savaş hedeflerini halka duyurarak halkta bir isteklendirme ve hükümete de meşruiyet sağlayacaktı. Nitekim başardı da. Bernays savaş esnasında gerçekleştirilen bu propagandanın, savaş dışında da kullanılabileceği ihtimali üzerine düşünmeye başladı. Bunu düşünürken amcasının gizli kalmış ilkel güçler fikrinden oldukça etkilendi. Bu güçleri harekete geçirerek para kazanılabileceğini düşündü. O zamanlarda kadınların sigara içmesi olağandışıydı. Zamanın Amerikan Tütün Şirketi Genel Müdürü, Bernays’a bu sorunla nasıl başa çıkılabileceğini sordu. Bernays psikanalist arkadaşı Abraham Brill‘le bu konuyu görüştü ve yüksek bir ücret karşılığında oldukça ilginç bir yanıt aldı. Brill sigaranın cinsel organı temsil ettiğini ve erkeklik gücünü anımsattığını söyledi. Brill’e göre, eğer sigara içme fikri erkek iktidarına karşı duruşla harmanlandırılabilirse kadınlar sigara

içecekti. Böylece onlarda kendilerinde eksik olan bir organı tamamlamış olarak sayacaklardı kendilerini. Bernays zekice bir süreç organize etti. Paskalya töreninde oldukça kalabalık bir ortamda bütün basını da arkasına alarak birkaç zengin kadına imrendirici bir şekilde aynı anda sigara yaktırttı. Basına kadınların seçme hakkını savunduğunu ve sigaraların birer özgürlük meşalesi olduğunu yazdırttı. Meşale özgürlük anıtında da vardı ve özgürlük kavramıyla iç içeydi. Kampanya başarılı oldu. Kadınlar artık sigara içiyordu. Herkes artık şuna inanmaya başladı; sigara içen bir kadın daha özgür ve bağımsızlığa daha yakın bir kadındı. Bu fikir hâlâ tazedir. Adam Curtis, hazırladığı belgesel dizisinde Bernays’ın fikirlerini ve faaliyetlerini açık ve sürükleyici bir şekilde anlatmaktadır. Yine kendi kaleminde yayınladığı makalelerde Bernays gerek Amerika Birleşik Devletleri’ne gerek çeşitli sermayedarlara verdiği birçok danışmanlık hizmetinden detaylı bir şekilde bahsetmektedir. Müteahhit ve mimarlara inşa ettikleri dairelere kitap rafları eklemelerini söyleyerek kitap satışlarını arttırmak bunlardan sadece bir tanesiydi. Bundan aşağı yukarı 100 sene evvelki psikanalistlerin, teknolojik imkânlardan mahrum bir şekilde ulaştığı bulguların hangi amaçlarla kullanıldığı ortada. Bu da Ticari Alarm ve diğer etik kaygıları taşıyan insanlara hak vermemizi sağlıyor. Yine yaklaşık 66 milyon kişinin öldüğü zannedilen 2. Dünya Savaşı’nda, Hitler’in propagandacısı Goebels’in felsefe doktorası yaptığı biliniyor. Bilim, belki isteyerek belki istemeyerek uzun süredir zihinlerin nasıl manipüle edilebileceğine dair tarifler yayınlıyor. Pazarlama, propaganda gibi kirli bir kavram olarak görülmese de nöropazarlama kullanılarak yapılan pazar araştırmaları sonuçlarının, propaganda gibi kitle imha silahına dönüşebileceği ihtimali mevcut. Ayrıca tüketim çılgınlığını birkaç doz daha arttırabilir. Mesela sigara reklamlarının yasaklanması karşısında, sigara

üreticilerin bizlere bilinçaltı reklamcılığı kullanarak mesajlar yolladığını biliyoruz. Kaldı ki burada mevzubahis olan zihin değil, beyindir ve beynimizin %98’inin kontrol dışı çalıştığı iddia ediliyor. Nöropazarlamanın etik dışı kullanımdan ne kadar uzak kalabileceğini kestirecek bilgiye ve öngörüye sahip değilim; ama potansiyel tehlike olduğunu hissetmek zor değil. Çağımızda bilgi en kıymetli sermaye olarak kabul gördü, ancak burada hangi bilginin kıymetli olduğu veya bu bilginin nasıl kullanılması gerektiği tartışması yeniden anlam kazanıyor. Bilim ve etik kavramları bunca gelişmeye rağmen birbirine ne kadar yakın? Dinamitin mucidi Alfred Nobel, ürününün savaşlara veya şiddet eylemlerine değil endüstri, tarım gibi alanlarda; barışçıl amaçlara hizmet ettiğini söylemiştir(!) Her ne kadar nükleer bilimi kadar tartışılmasa da sosyal bilimlerin de birer kitle imha silahına dönüşebileceği bir gerçek. Faithless bir şarkısında şöyle diyor: “Uzun menzilli bir silah veya bir canlı bomba, Nefret dolu bir zihin bir kitle imha silahıdır. Soaraway Sun veya BBC 1, yanlış bilgilendirme bir kitle imha silahıdır. Halliburton veya Enron ya da herhangi biri, açgözlülük bir kitle imha silahıdır”. Benzer sözler yüzyıllar önce Hz. Muhammed tarafından bir dua da şöyle paylaşılmış: “Allah’ım! Faydasız ilimden, ürpermeyen gönülden, doyma bilmeyen nefisten ve kabul olunmayan duadan Sana sığınırım.” KAYNAKLAR 1. Bernays, Edward L. “Emergence of the public relations counsel: Principles and recollections.” Business History Review 45.03 (1971): 296-316. 2. Lindstrom, Martin. Buyology: How everything we believe about why we buy is wrong. Random House, 2012. 3. http://www.commercialalert.org/ 4. Türkçe Işın, G. “Savaş–barış ve Alfred Nobel.” Pivolka 1.10 (2003): 9-12. 5. Curtis, A. (Yöneten). (2005). The Century of Self [Belgesel Filmi]. BBC.

29


Uluslararası Dil İngilizce Firmaların Alıcıya Ulaşma Kaygısı İngilizcenin uluslar arası dil olarak kullanılıyor olması perspektifi değiştirdi. Web sayfalarının dünya çapında takip edildiğinden emin olmak isteyen firmalar, içerikleri İngilizce yazılan web sitelerini, ana dilleri İngilizce olmayan insanlara doğru şekilde ulaştırma çabası içindeler. İngilizceyi akıcı şekilde okuyup anlayamayan bireyler için alternatif web sitesi kurmak, çözüm olarak üretilen fikirler arasındadır.

İngilizcenin Hakimiyetine Karşı Duran Ülkeler İngilizcenin bu hakimiyetine karşı durmaya çalışan ülkeler de var. Örneğin; Fransa bu ülkelerden biri, Avrupa web sitelerinde İngilizcenin kullanılıyor olmasından pek memnun oldukları söylenemez. Ticari ilişkilerinde halen yeni türeyen İngilizce kullanımından uzak durmak için ciddi çaba harcıyorlar. Bunun yanında Britanya ile bir geçmişi olan Hindistan’ın, kendi sınırları içinde farklı dil gruplarının yarattığı karışıklığı ortadan kaldırmak için uzun yıllar İngilizce kullanmaya zorlanmaları veya dış kaynaklı Amerikan iş fırsatlarını yakalamak adına, halen İngilizcenin güncelliğini koruyor olması ayrı bir tartışma konusudur.

Küreselleşmenin Birleştirici Özelliği Küreselleşme, ana dili farklı olan okuyucular için birleştirici unsur durumundadır. Ancak farklı kültür, din, dil etrafında birleşmiş diğer etnik gruplara İngilizceyi, belli kalıplar içinde şekillenmiş tek dil olarak sunmak yerine, İngilizceyi muhtelif okuyucunun ana diline benzeterek ve anlayabileceği şekilde sunmak daha iyi sonuçlar doğurabilir.

Yazı İçeriklerinin Çeviriye Müsait Hazırlanması Gerekliliği

Küresel anlamda İngilizce kullanımına baktığımızda 3 farklı okuyucu tipiyle karşılaşıyoruz. •Ana dili İngilizce olanlar •İkinci dili İngilizce olanlar; bu gruba dahil olan insanlar; ticari, eğitim veya diğer nedenlerle İngilizceye mutlaka ihtiyaç duyan ve hayatlarının bir parçası haline getirmiş insanlardan oluşmaktadır. •Yabancı dili-llanan, dile çok hakim olmayan ve iletişim kurmanın çok kolay olmadığı diğer bir gruptur. İletişim söz konusu olduğunda, dilsel farklılıklar ve nüanslar ciddi derecede anlam karışıklığına sebep olabilmektedir. Küreselleşmenin doğası gereği, sistemin bir parçası olarak, ya uluslar arası ticaret yapılıyor ya da ister istemez sürekli değişen dünyayı takip etmek adına etki altında kalınıyor. Her durumda iletişimin doğru kurulmuş olması hayati önem taşımaktadır. İletişimin günlük hayattaki kullanımında dikkat edilmesi gereken etik, ekonomik, felsefi bir çok husus var. Söz gelimi; elektronik posta kullanımında alıcının mail kotası, belirsiz çift anlamlı ifadeler, kullanılan ifadelerin cinsiyete duyarlı olup olmaması, Google’ın Amerikan İngilizcesini algılaması veya çeviride otomatik çeviri kullanımı gibi detaylar iletişimin kalitesini önemli ölçüde etkilediği de bir gerçektir. Yazınsal anlamda dikkat edilecek unsurlar arasında; kelime seçimi ve kelime öbeklerinin doğru kullanımı, net olmak, gereksiz tekrarların azaltılması, yanlış çevirilere dikkat etmek, yazışma kurallarına uymak, kültürel farklar gibi detayları verebiliriz. Örneğin, resmi mektuplar ve özel ifadeler belirli bir tarz gerektirirken, elektronik medya ortamında resmiyet düzeyi daha düşüktür.

30

Gelecek Yüzyıllarda İngilizcenin Yeri Günümüzde dünya nüfusunun ¼ ‘ü İngilizceyi kullanmaktadır. Ancak bu sayının büyük bölümü İngilizceyi ikinci dil olarak kullanır. Dünya çapında bir çok insan İngilizcenin çok hızlı yayılmasından ve bölgesel dillerin yerini alma ihtimalinden yakınırken, İngilizcenin ikinci dil olarak önem kazanmış olması ilginçtir. Bununla birlikte, İngilizcenin gelecek tahminlerinde bulunan İngiliz Organizasyonu; gelecekte anadili İngilizce olan konuşmacıların sayısının azalacağını ve yerini Hint/Urdu dilinin alabileceğini öngörmektedir. Hatta Birleşik Devletler’de İngilizcenin yerini şimdiden İspanyolca almaya başlamıştır. İngilizcenin Pratik Kullanımı Araştırmalar İngilizcenin, eğitim ve ticari nedenlerle, en fazla konuşulan dil olduğunu göstermektedir. Ana dilini İngilizce konuşan insanların sayısı bu miktarın ancak 3/1’ kadardır. Bu sayının yarısı ABD’de bulunur. Anadili İngilizce olanların sayısı bazı demografik nedenlerle düşerken, ikinci dil olarak İngilizce konuşan insanların sayısı hızla artmaktadır. Devletler, İngilizcenin ikinci dil olacağına dair öngörüler doğrultusunda, resmi ikinci dil tercihlerini İngilizce olarak belirlediler; resmi evraklar, kendi dilleriyle birlikte İngilizce olarak ta hazırlandı, yabancı dil öğrenme eğiliminde olan çocuklara İngilizce öğretildi, kamusal alanda veya özel sektörde istihdam için, yabancı dil yeterliği istenen pozisyonlarda istenen dil İngilizceydi. Yabancı dil tercihi yapan öğrenciler; akademik kariyerleriyle birlikte, mesleki kariyerlerinin de, İngilizceyi etkin kullanmalarına bağlı olduğunun bilinceler. Yabancı dil öğrenenlerin, yabancı dil olarak İngilizceyi seçmeleri tartışmalıdır. İkinci dili İngilizce olarak belirleyen ülkelerin kolonizasyon veya uluslar arası firmalarla ilgili politikalarının belirleyici olduğunu söyleyebiliriz.

Yazıların okuyucu kitlesinin geniş olması demek, çeviriye müsait olması gerektiği anlamına gelmektedir. Burada iki önemli nokta dikkat çekmektedir; İngilizceyi ikinci dil olarak takip eden okuyucular için, yazının anlaşılmasını mümkün olduğunca kolaylaştırmak önemlidir. Diğer önemli konu ise; yazının, iki dilli sözlük kullanması muhtemel okuyucu tarafından okunacağını hatırlayıp, çevriye uygun şekilde yazmak. Ticari yazışmalarda amaç anlaşılabilirliktir.

İngilizce global bir dildir çünkü; •Yaygın bir dildir. •Ana dili İngilizce olmayan kişilerce tercih edilmektedir. •Uluslar arası ticareti desteklemektedir. •Farklı diller kullanan toplumları birleştirir. •Evrensel bir dil konumundadır.

Çeviriye uygun yazmak yazıyı, ana dili İngilizce olan biri için yazılan şekle uygun yazmakla birlikte; daha net, anlaşılabilir, basit, okunması kolay hale getirmeyi gerektirir. Kısa, bilinen kelimeler; basit kısa karışık olmayan cümleler; aktif ve haber kipinde kullanılan fiiller işimizi kolaylaştıracaktır.

Dünya genelinde önemli evrakların ¾’ünün İngilizce yazılıyor olması hiç bir kurala bağlanamaz. Bu tamamen Amerikan ekonomik ve askeri gücünün sonucudur. Britanya etkisi hızla azalmaktadır.

Bunun dışında, uzun kelimeler yerine kısa kelime kullanımı; gereksiz kelime kullanımından kaçınmak; ve jargon, bilimsel ifadeler veya yabancı terim kullanımına özellikle dikkat etmek büyük yanlışlardan koruyacaktır.

İngilizce Öğrenmenin Gerekliliğini Sağlayan Unsurlar En iyi İngilizce düz yazılar, ikinci dili İngilizce olanlar arasında çıkmaktadır. Bu gruba dahil olan insanlar, çoğunlukla dili yetişkin olduktan sonra öğreniyorlar. Dilsel beceriye sahip insanların dışında, okul sistemleri veya ekonomik şartlar gereği, mecburen öğrenmek zorunda kalan insanların da, uluslar arası İngilizceden payını aldığını biliyoruz.

Ana dili İngilizce olmayan okur için, daha uzun bile olsa, bazen birden fazla anlama sahip kelime kullanmak veya daha uzun cümleler kullanmak gerekebilir. Bu tarz yazılar ana dili İngilizce olanlar için sıkıcı olacaktır.

Aşağıdaki örnekler daha açıklayıcı olacaktır: 1) Reading is hard; writing is harder (Okumak zordur; yazmak daha zordur) 2) Reading is difficult; writing is more difficult than reading. Genel görüşe göre birinci cümle daha uygundur. Gereksiz kelime kullanılmamıştır ve seçilen kelimelerdeki hece sayısı azdır. Okunabilirlik 2 şekilde incelenir; cümle başına kelime veya hece başına kelime. İlk cümle sade, direk biraz da şiirseldir. İkinci cümle ağır ve düz yazı şeklindedir. Anlamak daha zordur. İlk cümle pek çok açıdan tercih edilmesi daha kolay görünmekle birlikte, ikinci dili İngilizce olanlar için ikinci cümleyi anlamak daha kolaydır. Bunun sebebi; ilk cümlede kullanılan “hard/zor” birden fazla anlama sahip bir kelimedir. Sonradan öğrenenler için mecazi anlamlar çok uygun olmayabilir. Bununla birlikte; kullanıcının anlaması, “harder” ifadesinin “harder than reading” ile anlamsal denkliğinin bilincinde olmasına bağlıdır. Uluslar arası ticaret veya teknik detayların mizah, şiirsellik, figürler ve kinayelerden yoksun olması okunabilirliğin eğlenceli kısımlarını ortadan kaldırıyor. Kelime oyunları sadece okuyucunun kafasını karıştıracaktır. Yine de resmi yazışmalara biraz renk katılabileceği savunulan görüşler arasındadır.

31


Pelin Karadağ Öztürk Basitliğin dışında gereksinim duyulan ikinci gereksinim, çift dilli sözlük kullanması muhtemel okuyucunun çeviri ihtiyacına yönelik olarak, çeviriye uygun yazmaktır. Ana dili İngilizce olmayan okuyucuya yönelik hazırlanan her yazı, çevirmen için de kolaylaştırıcıdır. Yazarların, ikinci dili İngilizce olan okuyucunun, sözlüğe müracat ettiğinde ne bulacağını dikkate almaları gerekir. Binlerce İngilizce kelimenin bir o kadar çok farklı anlamı vardır; make, take, fix.., kelime öbeklerinde kullanıldıklarında çok farklı anlamlara gelirler. Anlam farklılıklarının dışında cümle içinde farklı cümle öğeleri olarak kullanılabilirler. Ör.; “close”, hem isim hem fiil hem sıfattır. Bunun dışında önemli oranda saygın kabul edilen sözlüklerin 50-100 yıl öncesinin sözlükleri olduğunu hatırlamakta fayda var. Bazı kelimelerde kullanılan öneklerin keyfi kullanıldığı da bir gerçektir, gerekli gereksiz önek kullanımı bir çok ticari ve teknik yazarı rahatsız edecektir. Kısaca, ana dili İngilizce olmayan İngilizce içerik takipçileri için yazmanın en kolay yolu, ana dili İngilizce olanlara yazar gibi ama daha okunur ve esnek yazmaktır. Lanham Stili denen method ; Net, Kısa, Samimi olmayı öngörür. Ticari Uygulamayı Belirleyen Koşullar Uluslar arası okuyucu için iki farklı değişiklik söz konusudur; Dilsel ve kültürel kısıtlamaları kaldırmak ve evrağı kültürden bağımsız kılmak, alternatiflerden biridir: Ticari ve pazarlama stratejisi olan kültürden bağımsız kılmak küreselleştirmektir. Ürünleri, teknolojileri, ilişkin dokümanları, etiketleri ve literatürü her yerde geçerliği olacak şekilde tek bir form altında şekillendirerek gerçekleştirilir. Ürün küreselleştirildiğinde, pazarlanmasına yönelik olarak, tek çözüm altında, paketlenmesi, rengi, çizimleri, markalanması, direktifleri, görüntüleri, el kitapları, destekleyici web sayfaları

32

hatta ürünün kendisi ve dili bu doğrultuda düzenlenir. Logo, maskot, ürün isimlerinde diğer kültürlerin değerlerine ve inançlarına saygısızlık etmek veya dikkat etmemek sorun oluşturabilir. Bu gibi durumlar, “actionable/işleme uygun” gibi yeni moda kelimelerin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Küreselleşmeyle, mecazi ifadelerin yerini, kelimesi kelimesine aslına uygun kelimeler almaya başladı. Sınırlandırılmış kelimeler ve sentaks kullanımıyla, İngilizcenin biraz daha kontrollü bir formuyla karşılaşıyoruz. Daha net ve basit kelimelerin seçimi uluslar arası işbirliğinin kolaylaşmasını sağlıyor. Bu şekilde otomatik çeviri hayatımızda daha çok yer alıyor.

İyi tarafından bakıldığında; basit, net ve ilişki içinde olunan birey ve kurumların çıkarlarına saygılı olmak için bir girişim olarak görülebilir. Diğer taraftan; herkes için tek bir ürün sunarak ve doküman sunarak, kara geçme teşebbüsünün, bölgesel çıkarları göz ardı ediyor olması işin olumsuz tarafıdır. Evrağa kültürel öğeler ve stiller ekleyip, evrağı kültür-uyumlu kılmak diğer bir yoldur: Kültür uyumlu iletişime bölgeselleştirme deniyor. Küresel bir ürünün bölgesel kullanımı veya belirli bölge kullanımı için üretilen ürünün, ürün metni ve yerel kültür uyumunu sağlamak üzere uyarlamak şeklinde yorumlayabiliriz. İngilizce bir metni bölgeselleştirmenin en açık yolu, metni bölgesel dile göre tercüme etmektir. Çeviri sıklıkla ticari sınırlamalara tabidir. Şöyle ki; tek bir Portekizce çeviri yerine, Avrupa

ve Güney Amerika halkları için ayrı çeviriler hazırlamak daha iyi olabilir. Her ne kadar metin İngilizce olarak kalmış olsa da, bölgesellik farklı şekillerde kendini gösterecektir. Bazı kültürlerde, madde işaretli notlara şüpheyle bakılsa da, Amerika’da oldukça popülerdir. Metnin İngilizce versiyonu bölgeselleştirilmek istendiğinde, formatı değiştirilebilir. Globalizasyonun genellikle kişi resimlerini ticari dokümanlarda kullanmaktan kaçınmasına rağmen, bölgeselleştirme okuyucuların görünümünü, çalışma stilini ve giyimini simgeleyen resimler kullanılmasını gerektirir. Bölgeselleşme bazlı çoğu web sitesi, bilgisayar klavyesindeki karakterlerin değişim sorununu yaşar. Yine de sorun daha büyüktür. Metni bölgeselleştirmek; farklı okur kültürlerinin özel öğrenme stillerini anlamayı ve cevap verebilmek için bilginin ayrıntı düzeyini ayarlamayı gerektirecektir. Uluslar arası İngilizce stilinde yazmak, bazı stratejilerin kullanımını gerektirir: globalizasyon stratejisi; popüler teknik terimi daha basit bir alternatifiyle değiştirmek, bölgeselleştirme stratejisi; metnin özel versiyonu için iki dilli açıklayıcı sözlük eklemek. Farkındalık ve zaman ayırmak; Ana dili İngilizce olmayan okurların mesajı anladığından emin olmak için, ilaveten sürekli farkındalık ve ekstra tekrar düzenleme gerektirir. Özetlemek gerekirse: Ana dili İngilizce olan birinin elinden çıkmış bir yazı, ne kadar akıcı ve net olursa olsun, ana dili İngilizce olmayan biri için yeterince uygun olmayacaktır. Basit, net ve aslına uygun olmaktan uzak olan ticari ve teknik evrakların, kültürel anlamda kışkırtıcı veya dikkat dağıtıcı özelliğe sahip olmamaları özellikle önemlidir.

Dil Eğitimine Başlarken: Yabancı dil eğitim sürecinde öğrenme hızınızı ve motivasyonunuzu arttıracak en önemli adımlardan biri, öğrenim sırasında izleyeceğiniz yöntemi doğru belirlemenizdir. Tarih boyunca dil eğitimi kapsamında pek çok yöntem geliştirilmiş olup, bunlardan bazıları diğerlerine kıyasla daha çok rağbet görmüştür.

Çocuklara Yabancı Dili Sevdirme Yöntemleri Rekabetin hızla arttığı ve bir ya da daha fazla yabancı dil bilmenin bir çeşit gereklilik hâline geldiği çağımızda, çocuklarını gelecekte maruz kalacakları sıkıntılara göre yetiştirmek her ebeveynin arzusudur.

Bu yöntemler arasında bulunan; geleneksel dil bilgisi çeviri yöntemi, kulak-dil alışkanlığı yöntemi ve eklektik yöntemin ise gelişerek günümüze kadar ulaştığını söyleyebiliriz. Fakat yine de en uygun yöntemin bulunması araştırmacıların yıllarını almış olup, yeni yaklaşımlarla desteklenen bu yöntemler ruh biliminin iş birliği ile en çok randıman alınan sürece varmıştır.

Ülkemizde yabancı dil faaliyetleri ilköğretim seviyesinden itibaren başlamasına rağmen, sunulan eğitim maalesef yeterli gelmemektedir. Çocuklarının ileride karşılaşacağı güçlükleri önceden görebilen ve bunu aşmaya çalışan ailelere ise bu konuda oldukça iş düşmektedir.

Gelişen teknoloji yardımıyla dil öğrenim süreci farklı boyutlar kazanarak asgari zaman, azami verim seviyesine ulaşabilmeyi başarmıştır. Dil öğreniminde, öğrencinin aktif bir rol oynaması gereğinin keşfi ve bunun eğitim sürecine olan yansıması, yüksek motivasyon sahibi, başarılı öğrencilerin gözlemlenmesini sağlayarak öğrencinin eğitim sürecine aktif bir biçimde katılımına ağırlık verilen bir sürece girilmiştir.

İlk olarak, yabancı dil eğitimini çocuklarınız için bir ders, bir korkulu rüya olmaktan uzaklaştırmaya çalışın. Bunu çocuğunuz için eğlenceli bir oyun, renkli ve yeni bir dünya hâline getirmeye çalışın. Bu elbette o kadar kolay bir uğraş değil. Emek ve sabır isteyen bir iş, ancak söz konusu çocuklarımızın geleceği olunca her ebeveynin üzerine düşeni gönül rahatlığı ve büyük bir çabayla gerçekleştireceğinden de eminiz.

Elbette eğitimcilerin bu alandaki sorumlulukları oldukça yüksek bir seviyededir ve öğrencinin öğrenmesini en önemli hedeflerden biri olarak görmektedir. Bu aşamada eğitimci, öğrencinin öğrenmeye olan merakını arttırırken bir yandan da onun ufkunu genişletmeyi esas almalıdır ki dil oluşturan en önemli unsurlardan biri olan hayal gücünü harekete geçirebilsin. Çünkü dili öğrenme ve ortaya koyuş sürecinde bizi tetikleyen en önemli etmenlerden biri, hayal gücümüzde olup bitenleri çevremizdekilere aktarma isteğidir.

Peki çocuklarımız dil eğitime hangi yaş aralığında başlamalılar? Bugün pek çok eğitim bilimcinin geldiği ortak noktaya göre, çocuklarımız yabancı dil eğitimine ergenlik

döneminden önce başlamalılar. Ergenlik sonrası çocuklarda ortaya çıkan endişe ve hayatı tanıma kaygısı onların öğrenmeye olan istek, arzu ve gelişimini biraz yavaşlatıyor. Bu yüzden çocuğunuza erken dönemde sıkça dublajsız çizgi film izlettirebilir ve onun anlamasa bile bazı kelimeleri zihnine kaydetmesine olanak tanıyabilirsiniz. Eğer yabancı dil bilen bir ebeveynseniz işiniz daha da kolaylaşıyor. Evde ana dilin yanında kendi bildiğiniz yabancı dili de konuşmaya özen gösterin. Bir süre sonra çocuğunuzun sizi taklit etmeye başladığını gözlemleyebilirsiniz. Ona, yabancı dilde şarkılar dinletmeye hatta yapabiliyorsanız birlikte söylemeye çalışın. Türkçe ve yabancı dilde çeşitli notlar yazıp, eğlenceli görevler verin. İpuçlarını takip ederek, sevdiği bir şeye ulaşmasını sağlayın. Elbette tüm bunlar çocuğunuzun tam bir yabancı dil bilgisine sahip olmasını sağlamayacaktır, ancak onun ilk ve en zor adımı sizinle atması ileride daha zor koşullarda güçlü bir biçimde ilerleyebilmesine olanak tanıyacaktır.

Küçük yaştaki çocukların anadillerini herhangi bir eğitim sürecinden geçmeseler dahi öğrenebilmelerinin altında dünyaya duydukları merak ve bunun doğrultusunda güçlü bir ifade etme isteğinin güdülemesi yatmaktadır. Bu sebeple yeni bir dil öğrenmek isteyecek olanlara önerebileceğimiz en önemli şey, öncelikle kendi potansiyellerinin farkında olmaları ve geniş bir merak ile birlikte gelen hayal gücü desteği ile bu potansiyeli perçinleyerek öğrenmeyi denemeleridir.

33


Gardner ve Çoklu Zeka Kuramı

.

5) MÜZİKSEL-RİTMİK ZEKA

4) BEDENSEL-KİNESTETİK ZEKA

SIZ HANGI TUR ZEKAYA SAHIPSINIZ?

-Problem çözmek veya üretebilmek için vücudumuzun tüm parçalarını kullanabilme kapasitesidir. •Fiziksel olarak aktif olmayı sever. •Bedenine hakimdir ve iyi bir vücut dengesine sahiptir. •Aktif olarak sporun herhangi bir dalıyla uğraşmayı sever. •Bakmak yerine dokunmayı tercih eder. •Elleriyle çalışmaktan hoşlanır. •Uzun süre oturamaz, hareket ihtiyacı duyar. •Açık havadan hoşlanır. •Duyarak veya görerek değil, deneyimleyerek ve yaparak öğrenir. •Dansa ilgi duyar.

1983 yılında Amerikalı psikolog Howard Gardner tarafından geleneksel zeka kuramına eleştiri olarak ortaya atılan çoklu zeka kuramına göre, her bireyin birbirinden farklı gelişen pek çok zekası var. Bu zeka türleri genel olarak 8 başlık altında toplanmıştır.

-Müziksel düşünebilme, müziksel motifleri duyabilme, tanıyabilme ve bu motifleri manipüle edebilme kapasitesidir. •Ses, ritim, tını ve melodilere aşırı duyarlıdır. •Müzik kulağı iyidir. •Duyduğu bir müziği kolaylıkla çalabilir. •Şarkıları kolaylıkla ezberler. •Herhangi bir müzik aletini çalma veya şarkı söyleme konusunda yeteneklidir. •Kafasının içinde sürekli bir ritim veya ezgi vardır. •Bir müziğin içindeki farklı enstrüman seslerini kolaylıkla birbirinden ayırabilir. •Dil becerileri bu grupta da gelişmiştir. •Ritimle hareket ediyormuş gibidir.

6) SOSYAL ZEKA

-Bu zeka türü de diğer insanları anlayabilme yeteneğiyle ilişkilidir. İnsanlarla iletişim kurabilme, arkadaş olma yeteneğini içerir.

1- SÖZEL-DİLSEL ZEKA

-Aklımızdaki fikirleri dili kullanarak ifade edebilme ve diğer insanları anlayabilme kapasitesidir. •Kelime oyunlarını ve süslü cümleler kurmayı sever. •Yabancı dil öğrenmeye yatkınlığı vardır. •Bir dilin yapısını kolaylıkla çözümleyebilir. •Gramer hataları ve anlatım bozukluklarını çabuk farkeder. •En iyi okuyarak, notlar alarak, dinleyerek ve tartışarak öğrenir. •Sözlü veya yazılı iletişimi iyidir. •Kelime dağarcığı ve hafızası kuvvetlidir. •Özlü sözleri, ünlü kişilerden alıntıları, atasözleri ve deyimleri kolaylıkla aklında tutabilir. •Hikayeler anlatır, anlattıklarına mizah ve ilginçlik katmayı sever. •Okuduğu şeylerden konuşmayı sever. •İkna yeteneği gelişmiştir.

2) MATEMATİKSEL-MANTIKSAL ZEKA

-Nedensel sistemlerin temel ilkelerini anlayabilme yeteneğidir.

•Soyut şeyleri çabuk kavrar. •Sayılarla arası iyidir. •Olayları akıl yürüterek çözümler. •Eleştirel düşünce gelişmiştir. •Mantıklı açıklamalar bekler. •Strateji oyunlarında iyidir.

34

•Matematiksel hesapları aklından kolaylıkla yapabilir. •Nesneleri kategorilere ayırarak düzenler. •Bilimsel deneylerden hoşlanır. •Matematiğe ilgisi vardır. •Herhangi bir şeyin nasıl çalıştığını merak eder. •Problem çözme kabiliyeti gelişmiştir.

3) GÖRSEL-UZAYSAL ZEKA

-Zihnimizde uzaysal (3 boyutlu) dünyayı algılayabilme yeteneğidir. •Şekil ve renklere aşırı duyarlıdır. •Duyduğuna ve okuduğuna dair şeyleri kafasında kolaylıkla görselleştirebilir. •Fotoğrafa ilgi duyar. •Yön duygusu gelişmiştir. •Daha önceden gördüğü yerleri çok canlı bir şekilde hatırlayabilir. •Hayal gücü gelişmiştir. •Çizim ve resim yapma yeteneği vardır. •Yap-boz oyunu, maket hazırlama gibi konularda yeteneklidir. •Resimleri, grafik ve haritaları kolaylıkla yorumlayabilir. •Resimli kitaplardan hoşlanır. •Geometriye ilgi duyar. •Sanatsal etkinlikler hoşuna gider. •Görerek, izleyerek ve görsel açıdan zengin kaynaklarla daha kolay öğrenir.

•Empati yeteneği gelişmiştir. •Dışa dönüktür. •Sözlü ve sözsüz iletişim güçlüdür. •İnsanların ruh hallerine, kişilik özelliklerine ve ihtiyaçlarına duyarlıdır. •Yeni insanlarla tanışmaktan hoşlanır. •En iyi iletişim halindeyken veya tartışma sırasında öğrenir. •Grup çalışmalarına yatkındır. •Takım oyunlarından hoşlanır. •Liderlik vasıflarına sahiptir. •Olaylara farklı açıdan yaklaşır. •Grup içindeki sorunları çözmede başarılıdır. •Yakın arkadaşlıkları vardır.

7) KİŞİYE DÖNÜK (İÇSEL) ZEKA

-Kendini anlayabilme, kim olduğunu bilme, ne yapabileceğini bilebilme kapasitesidir. •En iyi tek başınayken öğrenir. •Bağımsız bir yapısı vardır. •Güçlü ve zayıf yönlerini iyi bilir. •İçe dönüktür. •Günlük tutmaktan hoşlanır. •Eleştirel düşünce gelişmiştir. •Felsefe, psikoloji, din gibi konular ilgi alanlarıdır. •Uzun uzun ve derinlemesine düşünür. •Mükemmeliyetçidir. •Gün içinde sıkça hayallere dalar.

8) NATÜRALİST ZEKA

-Canlıların arasındaki farklılıkları anlayabilme ve doğal yaşamın özelliklerine duyarlılık gösterebilme yeteneğidir. •Doğaya büyük merakı vardır. •Çevreyi keşfetmek ister. •Doğa ile ilişkili konuları çabuk öğrenir. •Doğal manzaralara aşıktır. •Hayvanlarla arası iyidir.

•Kamp, yürüyüş, tırmanma, bahçecilik gibi açık hava aktiviteleri hoşuna gider. •Mevsim, gece-gündüz, sıcaklık, hava durumu değişikliklerine aşırı duyarlıdır. •Bitki ve hayvan türlerini birbirinden ayırabilir. •Gözlem yeteneği gelişmiştir. •Kirli bir çevreden son derece rahatsızlık duyar.

35


Grafoloji-El Yazısı Analizi

rafoloji Öğrenim süreci boyunca yazmak, genellikle mekanik bir işlemdir. Gördüklerimizi, öğrendiklerimizi taklit ederiz. Yazma konusunda ustalaştıktan sonra artık bağımsız ve eşsiz birer yazar oluruz. Elimiz, beynimizin bilinçsiz bir enstrümanı haline gelir. Bir süre sonra da kişilik etkisini göstermeye başlar. İnsan sayısı kadar el yazısı stili vardır. Her insanın yazısı diğerinden farklıdır. Beyin aktiviteleri aracılığıyla duygularımızı, arzularımızı, taleplerimizi bilinçsizce kâğıt üstünde ifade ederiz. Okuyucuyu yanıltmak istesek bile, karakterimizi değiştiremeyeceğimiz için bu aldatmacalar iyi bir uzmanın gözünden kaçmaz. Grafoloji günümüzde, kurumlarda bireylerin değerlendirilmesi için tercih edilen yöntemlerden biridir. Kişilik ve davranışlar için, özellikle işe alımlarda, mülakat ve eleman seçimlerinde, takım oluşturulmasında, danışmanlık ve kariyer planlanmasında güvenilir bir gösterge olarak kabul görmektedir. El yazısının, bireyin hem karakteristik özellikleri hem de sosyal çevredeki yeriyle bağlantılı olduğunu kabul eden görüşler mevcuttur. Yazma şeklinin nasıl öğretildiğine veya yazının içeriğine bakılmaksızın, bir grafoloji uzmanı yazı stilinden kişilik analizi yapabilmektedir. Grafoloji üç yüz farklı el yazısı özelliği kullanır. Grafolog, yorum yaparken psikoloji becerilerini de kullanır. Grafoloji Teorisi ve Tarihi Kâğıt üzerindeki yazı, bireyin benzersiz özelliklerini sergiler; mantıksal olarak, yazma süreci boyunca beyin kaslara sinyal gönderir. El yazısı örneği incelemesinde uzman grafolog yazı stilinden, ilişkin karakteristik özellikleri ve etkileşime girme şeklini seçer. Hiçbir el yazısı özelliği, tek başına bir şey ispatlayamaz ama mevcut eğilimi gösterir. Yorum, özelliklerin kombinasyonu ve birbirleriyle olan etkileşimidir.

Grafoloji, oldukça eski ve saygın bir bilim dalıdır. Üç bin yıl önce Çinliler tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Romalılar da kullanmışlar ve yüzyıllar boyunca kullanmaya devam etmişlerdir. Bu bilim dalının modernizasyonunu, Abbe Michon liderliğindeki Fransız din adamlarına borçluyuz. 1870’lerde 30 yıllık titiz bir çalışma sonucu ana hatları oluşturularak modern grafolojinin temelleri böylece atılmıştır. Konuya ilişkin araştırmalar ve grafolojinin gelişimi halen devam etmektedir. Uzman grafologlar, sağlam bir sistem çerçevesinde çalışırlar. İşyerinde karakterin daha iyi anlaşılmasına yönelik olarak, bu uzman talep her geçen gün artmaktadır. Grafoloji, çalışanın potansiyelinin, kalitesinin, yeteneklerinin ve kapasitesinin belirlenmesinde güçlü bir araçtır. Bu becerilerin keşfedilmesi, çalışanın kariyerinin yönlendirilmesi ve ilişkilerinin geliştirilmesi için geçerlidir. Yazıbilim Karakter Tarifinde Genel Hatlar Analiz yapılacak olan yazının düz kâğıda mürekkeple yazılması gerekir. Özellikle analiz edilmek üzere yazılmamış olması tercih edilir. Özel ve kişisel yazılar, resmi evrak yazılarından daha çok ipucu barındıracaktır. Özelliklerin tek tek değerlendirilmesinin ardından, yazının bir bütün olarak düşünülmesi ve son değerlendirmenin bu doğrultuda yapılması gerekir. Grafologların Kullandıkları Araçlar •Grafometre (Graphometer): Harfler arası eğimi ve çizgilerin üstünde veya altında bulunan sayısal dereceleri ölçer. •Klinometre (Klinometer): Çizgilerin eğimini ölçer. •Telemetre (Telemeter): Harflerin

çizgiden yüksekliğini ölçer. •Pakometre (Pachometre): Vurgu kalınlığını ölçer. Grafoloji Bilim Dalı Öğretileri

EĞİM Sağa Eğim: İletişime uyum gösterir ancak ne şekilde olduğunun ipuçlarını içermez. Örneğin birey; satış yapmak, kontrol etmek veya sevilmek için arkadaş canlısı, manipülatif, hevesli ve sırnaşık olmak isteyebilir. Dik Yazı: Bağımsızlığı gösterir. Sola Eğim: Duygusallık ve çekingenliktir. Kişinin öncellikle kendine dürüst olması gerekir. Diğerleri kendisinden fazla bağlılık isterse kızabilir. BÜYÜKLÜK Yüksek, orta ve alçak kriterleri bulunur. Ortalama ölçü 3mm civarıdır. Dokuz mm’nin altı küçük, üstü büyüktür. Büyük: Dışa dönük ve sempatiktir. Kendini güvene alır bir tavır takınmış olabilir. Küçük: Mantıksal olarak tersini ifade eder. Yazıdaki diğer özelliklere göre, filozof veya akademisyen özellikleri gösterebilir. Küçük ve İnce: Kafa dengi olanlar dışında hiç kimseyle iletişimi iyi olmayabilir. Bu tip insanlar genellikle yeni ortamlarda sosyalleşemezler. VURGU Güçlü Vurgu: Sorumluluk ve her şeyi ciddiye alma olarak yorumlanır.

Çok Güçlü Vurgu: Gerginlik, eleştirilmeye çabuk tepki verme gibi özellikleri destekler. Bu yapıdaki insanlar, önce tepki verir sonra sorar. Hafif Vurgu: Atmosfere duyarlılık ve diğerlerine empati görülür.

Dengesiz Vurgu: Yaşam gücü eksikliği görülebilir. Üst Alan Harfleri (l,t,h,vs…) Uzun Çizgiler: Hedefler ve amaçlar aşırı uzunsa, bireyin mutlaka başarılması gerektiğine inandığı gerçek dışı beklentiler söz konusu olabilir. Üst Alanda Kullanılmış Oldukça Orantılı Düğümler: Her şeyi bir bütünlük içinde ve mantık çerçevesinde düşünmekten hoşlanan birini işaret eder. Üst Alanda Kullanılan Geniş Düğümler: Fikir üretme eğilimi ve üzerinde kafa yorma özellikleri taşıyan bireyi gösterir. Uzayıp Kendi Tepesinde Dönen Üst Çizgiler: Yaratım gücünü elinde bulunduran, iş üzerinde kullanan bireyi gösterir. Alt Alan Harfleri (g, y, p,.. vs.); Dik Çizgiler: İşin icrasında sabırsızlık göstergesidir.


Beşik Şeklinde Alt Çizgi: Saldırıyla yüzleşmekten kaçınma işaretidir. Tam Bir Yuvarlak, Ağır Vurgu: Diğer özelliklere göre enerji ve para kazanma eğilimidir. Tam Yuvarlak, Hafif Vurgu: Güvenlik ihtiyacı ve arayışa işarettir. Çok Sayıda ve Çeşitli Şekiller: Huzursuzluk, duygusal odaklanma sorunu olan bireylere işaret eder ve diğer özelliklerle birlikte yorumlanması gerekir. KELİMELER ARASI BOŞLUK Kelimeler arası boşlukların geniş veya dar olduğunu belirleyen ölçüt, el yazısındaki harfin genişliğini de belirler. Kelimeler arası boşluk “nefes alacak yer bırakın bana” mesajı verir. Dar boşluklar, diğerleriyle birlikte olma isteğini ifade eder. Ancak yazı düzgün değilse diğerlerini bıktırma ve sırnaşıklık özelliklerini işaret ediyor olabilir. ÇİZGİLER ARASI BOŞLUK El yazıları en iyi, çizgisiz kâğıtta kendini belli eder; özellikle de, çizgiler arası boşluklarda. Geniş Aralıklı Boşluklar: Geri çekilme ve geleceği göz önüne alma özelliklerini gösterir. Yakın Aralıklı Çizgiler: Yazar, eyleme yakın çalışır. Yakın Aralıklı ve Yapısal Olarak Gevşek: Bu tarz yazı sahipleri, stres altında soğukkanlılıklarını korurlar ve yapabileceklerinin en iyisini yaparlar. SAYFA KENAR BOŞLUKLARI Kâğıdın Tamamının Boşluksuz Kullanımı: Yazarın ekonomik olduğunu gösterir. Kâğıdın ne kadar ucuz olduğuna bakmaksızın birbirine yakın ifadeler cimri, paragöz gibi kelimelerle ilişkilendirilebilir.

38

Kâğıdın Üst Kısmında Çok Geniş Boşluk ve Altta Çok Az Boşluk veya Hiç Boşluk Bırakılmayacak Şekilde: Büyük oynamayı seven kişileri gösterir. Sol Kenar Boşluğu: Kökler, başlangıçlar ve aileyi gösterir. Sağ Kenar Boşluğu: Diğer insanlar ve gelecektir. Üst Boşluk: Amaçlar ve hırslara işaret eder. Alt Boşluk: Enerji, yetenekler ve pratiklik göstergesidir. Geniş Sol Boşluk: Devam etme eğilimini gösterir. Dar Sol Boşluk: hissetmediklerinde kaçınma eğilimidir.

Tedbir ve hazır yönlendirilmekten

Dar Sağ Boşluk: Sabırsızlık, bir yere ulaşma hevesidir. Geniş Sağ Boşluk: Bilinmezlik korkusuna işaret eder. Orta Alan Harfleri (a,c,e..vs.) Orta alan egoyla bağlantılı olarak yorumlanır. Yazan kişinin ne hissettiği ve topluluk içinde nasıl davrandığı, işte sosyal olarak belirleyenin ne olduğunun cevabını verir. Yazı stilleri tek bir stilden de oluşabilir birden fazla stilden de. Bu oluşum şekilleri de, kişisel özelliklerin anlaşılması konusunda bilgilendirici olacaktır. Tüm bu özellikler olumlu ve olumsuz anlamları içinde barındırır. Analist, olumlu veya olumsuz değerlendirmesini akıcılığı ve okunurluğun kolaylığı üzerinden yapacaktır. Kemerli: Bu ifade kendini orta alanda gösteren yazının, tepede kemerli ve yuvarlak görünümünden dolayı (sıra kemerler gibi) kullanılır. Müsvedde defteri yazı tipi olarak geçer. Yazarın;

Askı Çelenk: Ters kemer gibidir ve insan odaklı bir yazı stilidir. Bu tip yazarlar m, h ve n’leri kemer tipinin tersi şeklinde kullanırlar, dertlerini içine akıtır gibi veya bilgi vermek ister gibi, kap veya oluk şeklinde yazarlar. Askı çelenk, yardımcı olmak ve dâhil olmak ister. Açı: Açılı orta alan, analitik stildir. Kıvrımlar yerine keskin noktalar, araştırmacılığı ifade eder. İş veya proje amaçlı istihdam etmek, besleme amaçlı istihdam etmekten daha iyidir. İplik: Sökülmüş yüne benzer. Zihnen uyanık ve uyumlu, ancak güvenilmezdirler ve sabırsızlık eğilimleri vardır. Başlatan değil cevap verenlerdir. Veri toplayıp işleme konusunda zeki olurlar. Gözlemleyip zamanlarını beklerler. Böylece kararlar en uygun zamanda alınır. Dalgalı Çizgi: Tüm stillerin veya çok sayıda stilin karışımından oluşur. Bu tip yazarlar zihnen olgun ve yeteneklidirler. Fırsatları değerlendirmede tek cevapla yetinmeyebilirler ve savunma mekanizmaları gelişmiştir. İnsanların davranış stilleri ve sosyal gereksinimlerini nasıl karşıladıkları konusunda, bu özelliklerin yorumlanması faydalı bir sanattır. Kişisel farkındalığın artırılması ve topluluğun tamamının yararına yönelik olarak bireylerarası ilişkilerin iyileştirilmesi için kullanılabilir. Öncelikli amaç, bireyin yolda en yüksek tatmini yaşamasını sağlamaktır. Profesyonel veya kurumsal kontekste, birey, takım veya grup çalışmalarının performansının arttırılmasında, grafoloji önemli rol oynayacaktır.Yazma şekli henüz çocukken öğretilir, ancak bu demek değildir ki; hâlâ ilk öğretildiği şekilde yazmaya devam ediyorsunuz. Edindiğiniz tecrübeler, aldığınız eğitim, kurmuş olduğunuz ilişkiler, etkileşime girdiğiniz kişilerden veya kurumlardan edindikleriniz, olumlu-olumsuz tüm kazanımlarınız, grafoloji uzmanı tarafından ortaya çıkarılabilir ve doğru şekilde yorumlandığı ve doğru şekilde uygulandığı takdirde hayat kalitesi artırılabilir.

lements Universit C t y S

Bü ros u

Oldukça Hizalı: Eşit boşluklar çok nadir görülür; dikkati, düzeni, dakikliği, cömertliği ve harcamayı sever ancak bu eğilimlerin er geç değişime uğrayacağını gösterir.

sadık, koruyucu, bağımsız, güvenilir ve metodik olduğuna işaret eder. Negatif olarak ketum, inatçı, ikiyüzlü olma eğilimi de mevcuttur. En belirgin özellikleri, dışarıdakilere karşı grup dayanışmasıdır.

Tü rk iye

as yo n

Çok Geniş Boşluklar: Cömertlik, eli açıklık ve serbestlik, sosyallikle, olumsuz anlamda ise israf ve savurganlıkla ilişkilendirilir.

f En

m or

şİmdİ Türkİye’deyİz

Uzaktan eğitim teknikleri ile eğitim alacağınız Türkiye Enformasyon Ofisimiz 2006 yılından bu yana sizlere hizmet vermektedir. Sınav vb. zorunluluk ve şartlar olmaksızın St.Clements University ‘nin kapıları şimdi size de ardına kadar açık. ÖSS vb. sınavlara girmiş olmak gerekmemektedir (Uzaktan eğitim ile hizmet vermekteyiz). Eğitiminizi yarıda bırakmış iseniz ve bir yerlerden başlamak istiyorsanız, Herhangi bir fakülte mezunu değilseniz; yüksek lisansınızı tamamlamak istiyorsanız; Doktoranızı dünyanın en saygın üniversitelerinden birisinde yapmak istiyorsanız; Çalışırken öğrenim görmek istiyorsanız; Mezun olunca tercih edilen bir personel adayı olmak istiyorsanız; Okumak için değil, mezun olduğunuzda gerçekten iyi bir öğrenim tamamlamanın mutluluğunu ve gururunu yaşamak istiyorsanız;

şimdi bunu gerçekleştirebilirsiniz... BÖLÜMLERİMİZ;

Psikoloji (Lisans, Yüksek Lisans, Doktora) Uluslararası Hukuk (Lisans, Yüksek Lisans, Doktora) İşletme Yönetimi (Yüksek Lisans, Doktora) Siyaset Bilimi (Lisans, Yüksek Lisans, Doktora)

şİmdİ tam zamanı St.Clements University | Türkiye

http://www.stclements.eu | info@stclementstr.com



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.