ISSN: 2149-1011 SAYI 2
Satış Fiyatı: 22TL
Antik Mısır Kültüründe Mücevherat
08
Gezegensel Yoğunluk
Afrika’nın Savaş Elmasları
Taşlar Madenler Mineraller Elementler Gemolojiye Dair Herşey
GemoPress
YIL 1/SAYI 2
TÜRKİYE’NİN DEĞERLİ TAŞLAR DERGİSİ
Gemo-Press
İçindekiler
SAYI 2
Kıymetli Taş Kesimi
Gemolojiye Dair Herşey
09 14
Bİg Bang teorİsİne göre evren; madde, zaman ve uzayın yaratımına sebep olan masİf bİr patlama sonucu oluştu. İlk 3 dakİkada hİdrojen ve helyum meydana geldİ ve evren soğumaya başladı. Yerçekİmİ yıldızlararası gaz ve toz bulutlarını sıkıştırdığında yıldızlar oluştu. Bu bulutlar, yoğunlaşıp ısındı ve İlkel yıldızları oluşturdu. Yerçekİmİ baskısıyla devam eden sıkışma İlkel yıldızları gerçek yıldızlara dönüştürdü. Bİr yıldız, tüm katı parçaları buharlaştığında ve hİdrojen gİbİ hafİf atomlar nükleer reaksİyonla ağır atomları İnşa etmeye başladığında oluşur. Nükleer reaksiyonu başlatmaya yetecek kütleye sahİp olmayan bazı bulut parçaları, kahverengİ cücelerİ oluşturur. Yıdızların daha İlerİ evrİmlerİ büyüklüklerİne bağlıdır. Güneş büyüklüğündeki yıldızlar enİnde sonunda genİş ebatlara ulaşırlar ve karbon İle oksİjen atomlarından oluşan çok yoğun bir kalıntı olan beyaz cüceye dönüşürler...
12 18
Mİnerallerİn fİzİksel-kİmyasal özellİklerİnİ, coğrafİk konumlarını, üzerİnde araştırma yapan bİlİm adamlarını ve muhtelİf kullanım alanlarını İnceleyen bİlİme mİneralojİ dİyoruz. Antİk dönemlerden berİ farklı sınıflandırma metotları dahİlİnde İncelenen mİneraloji, günümüzde bİyolojİ ve kİmya gİbİ dİğer bİlİm dallarının yardımıyla gelİştİrİlmİştİr. Fİzİkİ özellİklerİne ek olarak, bulundukları çevreler de tanımlayıcı olacaktır. Dünya yüzeyİ, bİr veya daha fazla mİneralden oluşan bİr çok kayadan oluşmuştur. Jeolojİ mİneralİ, doğal yollardan oluşmuş, belİrlİ bİleşİme sahİp krİstal yapılı katı madde olarak tanımlar. 3,500 farklı mİneral keşfedİlmİştİr. Kabukta yer alan 12 genel element vardır.Bunlar: oksİjen, sİlİkon, alİmİnyum, demİr, kalsİyum, sodyum, potasyum, magnezyum, titanyum, hidrojen, manganez, ve fosfordur. Endüstriye hammadde sağlayan, ekonomik anlamda değerli mineraller (metaller ve ametaller) bulunma zorluklarına göre değerlenirler...
GemoPress SAYI 2
Çatışma elmasları, Angola, Fİldİşİ Sahİlİ, Lİberİa, Zımbabwe, Demokratİk Kongo Cumhuriyetİ ve Sierra Leone gİbİ zengİn elmas yataklarına sahİp veya geçİş güzergâhında bulunan bölgelerde, sürmekte olan İç savaş sırasında yapılan elmas tİcaretİnİn olumsuz sonuçlarına, İnsan hakları İhlallerİne, tecavüzlere, gasplara ve toplu katlİamlara İstİnaden kullanılan bİr terİmdİr...
Afrika’nın Elmas Savaşları
22 37
Geleceğin Malzemesi Cam
İmtiyaz Sahibi Yrd. Doç. Dr. Bilal Semih BOZDEMİR
Taşların tanımlanması ve sahİp oldukları spesİfİk detayların ortaya çıkarılması olarak İfade edİlen gemolojİ, genİş araştırma konusuna sahİp bİr uzmanlık alanıdır. Dolayısıyla her gemolog, ekİpman edİnİmİ konusunda farklı yaklaşıma sahİp olabİlİr. Bazı gemologlar pahalı, bütçeyİ zorlayan bİr alet grubuyla tatmİn olurken, bazıları İçİn cep enstrümanları yeterlİ olabİlİr.
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni Timur Tuna
Gemolojide Kullanılan Ekipmanlar
22
Hukuk Müşaviri Av. Faik ÖNER Certification Manager Murat Yücel Grafik Tasarım Tülay BALCI Baskı YEDİZ OFSET/İstanbul Yönetim Adresi: İzmir-1 Cd. NO: 33/31 Kat:8 Kızılay, Çankaya/Ankara Tel: 444 1 659 Faks: 0312 418 45 99 ISSN: 2149-1011
Gemo-Press SAYI 2
Vedik Kaynaklara Göre 4
ı r a l ş a T ç r u B
Antik Vedik uzmanlarına göre, radyo kristallerinin ses titreşimlerini dönüştürmesi gibi, doğal taşlar da astral ve pizoelektrik enerjiyi iletir ve yansıtır. Kaliteli defosuz taşlar iyi talih getirirken, zayıf kalitede olanlar tersi etki gösterir. Taşların enerjisi eskilerin yıldız bilimi dediği astrolojiye göre, gezegenlerden yayılır. 9 gezegen ve taşları; Güneş-Yakut, Ay-İnci, Jüpiter-Sarı Safir, Rahu (Kuzey Ay Düğümü)-Hesonit/Tarçın Taşı, Merkür-Zümrüt, Venüs-Elmas, Ketu (Güney Ay Düğümü)-Kedi Gözü, Satürn - Mavi Safir, MarsMercandır. Bu gezegenler hayatı ışık beden gibi farklı şekilde etkilerler ve kendilerine özel kozmik renkler ışırlar. Örneğin; yakutun kozmik rengi kırmızı, incinin kozmik rengi turuncudur. Taşlar yıldızların enerjisini 3 şekilde güçlendirir: 1-Kozmik rengi bireyin aurasına dahil etmek, 2-Bireyin hayatındaki ilişkin alana astrolojik olarak müdahale etmek; ay (inci) zihinsel ve duygusal fonksiyonları etkilerken, Venüse (elmas) sanatsal ve seksüel alanda etkindir. 3-Gezegenin tanrısını çağırmaktır. Dünya çapında en büyük engel, gezegensel gemolojinin burç taşı sistemi olarak kabul ediliyor olmasıdır. Bu sistemin orijini, erken Yahudi toplumlarına dayandırılır ve astrolojiyle ilgisi yoktur. Olması mümkün değildir; çünkü doğum işaretleri her ayın 22 sinde değişir bu durumda doğum tarihinde 2 ayrı taş etkin olur. İnsanlara,ihtiyaçlarına uyan rengi kullanmaları önerilir.
Yıldız Astrolojisi
“Astrologlar gelecekte olabileceklere işaret eder. Sadece yaratan, kesinlikle ne olacağını söyler.” Hindistan Astroloji Dergisi
yıldızının karşısındaki 180 derecelik bir noktaya göre hesaplanırken, Batı zodyağı Güneş 22 Martta bahar gündönümüne ulaştığında oluşur.
Bu sistem Hindistan’da binlerce yıldır kullanılmaktadır ve son zamanlarda özellikle Batıda giderek popüleritesini arttırmaktadır.
Uygulamada Yıldız zodyağı matematiksel olarak daha doğrudur. Ayrıca akıl, ruh gibi noktalara nüfuz eder. Yıldız astroloji zodyağı, hayat boyu deneyimlenecek zayıflıklar ve güçlü yanlar ile birlikte iyileştirici tedbirleri de belirtir. Kaderimiz veya karmamız aktivitelerimizle şekillenir.
Metot, kişilik ve kişisel eğilimlere dair net işaretler sunar. Ayrıca kişinin kısa veya uzun dönem planlamasında kullanılabileceği tahmini yöntemler kullanır. Yıldız astrolojisi, kişinin kaderini belirleyen 12 ev üzerinde çalışır. İlk ev (Güneş) sağlığı gösterir. İkinci ev (Jüpiter) finans konusundaki karmik kaderini gösterir. Satürn ve Merkür, profesyonel iş hayatını gösterecektir. Ayrıca geçmiş ve gelecek hayatları gösteren formüller vardır. Tropik zodyak veya Batı sistemi Güneş’in Dünya’ya göre konumuna dayanırken, yıldız veya Doğu sistemi, sabit yıldız kuşaklarının ve takımyıldızların pozisyonuna dayanır. Yıldız zodyağının 1. Derecesi, Spika
Hindistan’ın ruhsal astrolojisi, karmanın kesin olmadığını değiştirilebildiğini söyler. Gezegensel karmayı güçlendirmenin birden fazla yöntemi vadır. En kolay yolu gezegenlerin saf titreşimini çeken değerli taşlar takmaktır. Bireyin doğum haritasına göre, negatif tesirleri etkisizleştirebilecek, uğurlu gezegenleri güçlendirebilecek veya kişisel talebe göre belli amaçlara yönelik olarak taşınabilecek taşlar önerilebilir. İyi bir astrologa özel sebepler için danışılabilir.
Gemo-Press
Taşların Enerjileri
SAYI 2
Taşların astrolojik ve pizoelektrik güçleri, ilişkin yönetici gezegenlerinin, özel kozmik etkilerinden kaynaklanır. İnsanlar sürekli olarak bu kozmik ışınlara maruz kalmaktadır. Bu ışınlar, pizoelektrik ışık dalgaları yayan yerçekimsel, elektriksel ve manyetik enerjiler ışırlar. Bu tür bilgilere sahip olmak, taşları ve taşların güçlerini anlamada önemlidir.Antik gemolojik metinlerden, beyaz ışığın aslında 7 ana (kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, indigo, mor) ve 2 yan renklerin (ultra viyole, kızıl ötesi) birleşiminden oluştuğunu anlıyoruz. Işık yağmur damlasından veya prizmadan geçtiğinde bu 7 ana rengi görebiliyoruz ama diğer 2 rengi göremiyoruz. 9 renk, kozmik matriks ev 9 gezegenle bağlantılıdır. Görülebilen ışık dalgaları ölçüldüğünde, kızıl ötesi en uzun dalgaya sahipken, ultra viyole en kısa dalgaya sahiptir.
Sahte Sistem
Batı burç taşı sisteminin kökeni, Baş Rahibin göğüs zırhına kadar takip edilebilir. İncil’de Musa her birinin üzerinde 12 Israil Kabilesinin ismi kazılı olan 12 taşlı hüküm göğüslüğü için kurallar vasiyet etmiştir. Yine Vahiy kitabında yeni Yerleşimin temelindeki 12 taştan sözedilir.
AY Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık
BURÇ TAŞI Lal Ametist Kantaşı, Akuamarin Elmas Zümrüt İnci, Aytaşı Yakut Sardoniks( Akik), Peridot Safir Opal, Pembe Turmalin Topaz, Sitrin Turkuaz, Zirkon
Görülebileceği gibi Batı sistemi doğum taşlarının zodyakla bir ilgisi yoktur. Zodyağın her bir burcu bir gezegen tarafından yönetilir ve her gezegen her dönüşünde rengine göre belirli taşları yönetir. Asya’da bu taşlar, Navaratna veya 9 astral taş olarak bilinir.
Gezegensel Gemoloji Binlerce yıldır Vyasadeva, Sri Parasa Rishi, Sri Bhaktisiddhanta Sarasvati ve Pandit Vidyadhar Shukla gibi düşünürler ve araştırmacılar, antik Jyodish (Işık Tanrı) Vedik bilimi veya yıldız astrolojisini uyguladılar. İnanan ve takip eden insanlar günümüzde milyonları bulmakta. Dünyamız dahil olmak üzere, Gezegenler solar sistemimizde, güneşin çevresinde farklı hızlarda dönmeye devam ediyorlar. Bu zamanın başlangıcından beri böyle.
Asya Sri Nava Ratna Burç Taşları Burç Taşı Yönetici Gezegen Yakut Güneş İnci Ay Mercan Mars Zümrüt Merkür Sarı Safir Jüpiter Elmas Venüs Mavi Safir Satürn Hesonit Rahu Kedi Gözü Ketu
Zodyak Burcu Aslan Yengeç Koç/Akrep İkizler/Başak Yay/Balık Boğa / Terazi Oğlak / Kova * *
Diğer doğal taşlar, renkleriyle orantılı olarak burç taşlarıyla yer değiştirebilirler. Bu ikinci grup taşlara “ Uparatna” veya alternatif taşlar diyoruz. İki sitem arasındaki en önemli fark; Doğu sistemi belirli amaçlar için belirli gezegenlerin taşlarını kullanmayı öngörür. Önce bireyin burcunda hangi gezegenlerin olduğuna (varsa) veya en güçlü olanlara bakılır.
Gerçek Sistem
Doğum Taşları
5
Gemo-Press SAYI 2
MERKÜR
6
Merkür
VENÜS(SHUKRA)
Cinsellik ve duygusallık, aşk ve evlilik, maddi rahatlık ve lüks etkisi altında olan alanlardır. Hükmettiği meslekler; şarkıcılar, dansçılar, sanatçılar ve insanları eğlendirmeye yönelik mesleklerdir. Yıldız haritasında Venüs’ün güçlü konumda bulunduğu kişiler insancıl, uzun ömürlü ve kaliteli özelliklere sahip olacaktır. Indigo, kosmik rengidir. Elmas ve diğer renksiz taşlarla enerjisinin iletildiğine inanılır. Venüs kozmik enerjisini, elmas, kristal kuartz, zirkon, goshenit, beyaz topaz, beyaz safir ve renksiz ve defosuz taşlarla iletecektir.
Zeka ve ilişkin dallara hükmeder; eğitim, literatür, iletişim, halka hitap etme,vs.. Toprak elementi, soğuk enerji, yeşil renk, tarım, seyahat ve sinir sistemi ilişkin alanlarıdır. Gençlik ve hızlı hareket eden enerji bahşedilen Merkür’ün horoskopta etkin konumda olması; eğlenceli, coşkulu, ağzı laf yapan bireye işaret eder. Astrologlar, muhasebeciler, helkeltraşlar ve ellerin etkin olduğu diğer mesleki alanlarda etkisi vardır. Taşları; zümrüt, peridot, tsavorit, krom turmalin, krom diyopsit, yeşim, ve diğer defosuz yeşil taşlardır.
AY (CHANDRA)
Ay zihni yönetir. Zodyaktaki pozisyonu; düşünme, hissetme ve irade kalıplarını ve gemicilik, balıkçılık gibi suyla ilgili tüm meslekleri yönetir. Bedensel sıvılarla birlikte okyanus ve denizlerdeki gelgitleri de etkiler. Ay enerjisi; su elementi, beyaz renk, annelik, kadınlık, romantizm ve aşkla ilgilidir. Ayın zodyaktaki etkisi güçlüyse, kişi sağlıklı, çalışkan ve saygın olacaktır. Tersi durumda, alkol ve madde bağımlılığı, diabet ayrıca tüm duygusal hastalıklar gözlemlenebilir. Ay yönetiminde olan taşlar; doğal inci & aytaşıdır. Enerjinin uygun şekilde iletilebilmesi için taşın defosuz olması önemlidir.
JÜPİTER (BRiHASPATİ)
Jüpiter en talihli ve uğurlu gezegendir. Varlıklı ve etkin bireyler, çoğunlukla güçlü Jüpiter etkisi altındadır. Önceki hayatlarından gelen zengin ödüllerin etkisi gözlemlenebilir. Dini aktiviteler, finansal ilişkiler, kişisel mutluluk ve öğretim, Jupiterin etkisi altında olan alanlardandır. Ayrıca bireyin
spiritüel oryantasyonunu belirler. Sarı renk, bedensel sıvılar, eğitim, kutsal yerler, transandantal bilgelik jüpitere ilişkindir. Jüpiter’in Sanskritçedeki karşılığı; “guru”, ilahi bilgelik ve spiritüel içgörüyü ifade eder. Kozmik rengi olan açık mavinin, sarı safir ve diğer sarı renkli taşlarla iletildiğine inanılır. Jüpiter taşlarının kadınların mutluluğu ve rahatlılığı için tercih edildiği bilinir. Taşları; doğal sarı safir, topaz, sitrin, heliodor ve diğer defosuz sarı taşlardır.
RAHU(KUZEY AY DÜĞÜMÜ)
Rahu; doğası itibariyle kişisel hayal kırıklıklarına, kutsiyete saygısız tavırlara, alkol ve madde bağımlılığına, kötü enerjilerin etkisinde kalmaya veya salgın hastalıklara sebep olabilen olumsuz gezegensel bir etkidir. Yine de bireyin horoskobunda güçlü bir etkiye sahip olduğunda; büyük servet, güç ve kitleler üzerinde kamu etkisi sunabilir. Rahu; yılanlar, endişeler, karmik cezalar ve onursuzlukla ilişkilendirilir. Rahu, konumu itibariyle güçlü olduğunda, birey varlıklı ve talihlidir. Rahu zayıf veya tutuk olduğunda, doğaüstü fenomenlerden endişe etme, intihara meyletme gibi olumsuz durumlar yaşayabilirler. Kozmik rengi morötesi olan Rahu’nun , hesonit ve diğer turuncu taşlarla iletildiğine inanılır. Bilimsel deha ve alt statüdeki insanlarla başarılı ilişkiler kurma yetisi Rahuyla ilişkilendirilir. Hesonit, mandarin garnet (spessertite), zirkon ve diğer altın-turuncu ile kahve-turuncu arası renkte olan taşlar, Rahu etkisinde olan taşlardır. Sadece defosuz olan taşların faydalı enerji ileteceği unutulmamalıdır.
Gemo-Press SAYI 2
KETU/GÜNEY AY DÜĞÜMÜ
Ketu, güçlü bir pozisyonda konumlanmadığı veya uğurlu bir gezegenle ilişkili olmadığı sürece, Rahu gibi uğursuz ve acı verici bir gezegensel etkidir. Teoloji, keşiş hayatı, suç ve ceza, gizli düşmanlar ve tehlikeler ve gaip, ilgili olduğu alanlardır. Dengesiz olduğunda fakirlik ve diğer bir takım engellere sebep olabilir. Acıya ve dolayısıyla spiritüel özgürlüğe açlık doğurur. Güçlü konumdaysa varlık ve kötüden korunma getirecektir. Kızılötesi, kozmik rengidir. Kedigözünün enerjisini ilettiğine inanılır. Kızılötesi renk dalgaları, kozmik ışınlar içinde en sıcak olanıdır ve kronik ve terminal hastalıklara şifa verir. Ketu astral tılsımlarının psişik gücü arttırdığı ve gizli düşmanlardan koruduğu bilinir. Taşları; kedi gözü, krizoberil, beril, apatit, turmalin, ve diğer sarı ile yeşil-kahve arası değişen renklerdeki taşlardır. Etkinliğinin defosuz olmasına bağlı olduğu unutulmamalıdır.
SATÜRN (SHANİ)
Yıldız haritasındaki konumu, seçilen alanda üstesinden gelinmesi gereken engelleri ve çalışma hayatını etkileyecektir. Mavi renk, cehalet, inat, kumar ve kronik hastalıkları sembolize eder. yaşlanma ve ölüm, yoga uygulamaları, yurt dışı seyahat, avcılar ve hırsızlar konuları arasındadır. Erdem, merhamet, hayırseverlik, uzun ömür, içgörü, olumlu etkileri arasındadır. Satürn
tüm sinir sistemine hükmeder ve tüm sinir sistemi üzerinde, dolayısıyla da sinir sistemi rahatsızlıkları üzerinde etkindir. Kozmik rengi menekşe olan Satürn’ün ışınlarını mavi safir ve diğer doğal mavi taşlar aracılığıyla etkin şekilde ilettiğine inanılır. Diğer taşları, mavi spinel, tanzanit, indikolit, iolit, amatist ve diğer mavi ile menekşe renkleri arasında değişen renklerdeki taşlardır.
MARS(MANGALA)
Eril ve ateşli bir enerjisi vardır. Askerler, savaş, hatipler, elçiler, restoran işletmecileri, aşçılar, atletler, pilotlar, emlak ve inşaat çalışanları bu gezegenin etkisindedir. Erkek kardeşler arasındaki ilişkiler, cesaret ve güçle ilişkilendirilir. Hayatın temel enerjisini sembolize eder. Doğru konumlandığında bireyin oldukça enerjik olduğunu ve enerjisini yapıcı ve değerli şekilde kullandığını gözlemleyebiliriz. Tersi durumda yıkıcı eylemler söz konusu olacaktır. Yeşil, kozmik rengidir ve bu rengin mercan ve diğer koyu sarı renkli taşlarla etkin iletilebildiğine inanılır. Yeşil renk, lenfler, kemik iliği, kan ve başla ilişkilidir. Zihinsel depresyonu azalttığı, finansal anlamda gelişmeye sebep olduğu bilinir. Taşları; Astral enerji ışınlarından uygun şekilde faydalanabilmek için gerekli şefaflıkta ve temizlikte oldukları sürece, doğal mercan, akik ve diğer pembe –kırmızı renkli taşlardır .
7
Gemo-Press SAYI 2
Antik Mısır Kültüründe Mücevherat
Z
8
Kuyumcular toplumun son derece önemli bir parçasıydı ve yeteneklerine göre değerlendiriliyorlardı. Daha eski zamanlarda cüceler ve minyon kimseler, yarı değerli taşları içeren ince sanatlarında kullanabilecekleri ufak ellere sahip olduklarından dolayı, kuyumcu olarak eğitiliyorlardı. Sonraki dönemlerde yabancı sanatçılar, ince mücevherat işlerinde onların yerini aldı. Ayrıca Firavunun, kıyafetler, yatak takımı, kozmetik ve mücevherat için abanoz ağacından oyulmuş özenle hazırlanmış sandıklarının ve mobilyasının da, renkli cam ve yarı değerli taş kakmalı saf altından olması gerekir.
Zİynet kültürü antik Mısır insanı için her yaşta vazgeçİlmezdi. Kişisel güzellik ve cenaze İşlerinde rütbe belirtme amaçlı kullanılıyordu. Ayrıca büyülerde sembolik koruyucu tılsım olarak da kullanılıyordu. Hanedanlık dönemİ öncesi, Kızıl Deniz’den elde edilen deniz kabukları, taşlar, hayvan dİşlerİ ve kemikleri takı tasarımında kullanılan materyallerdİ. Hem yaşayanlar, hem ölmüş olanlar koruyucu tılsımları üzerlerinde taşıyorlardı. Üzerine koruyucu büyüler işlenmiş mücevherlerin, belirli uğursuz tesirler ve hastalıklar üzerinde etkin olduğu düşünülüyordu. Bunun yanında sabrı, sağlığı, kararlılığı, gençliği ve varlığı arttıran büyüler mevcuttu. Antik Mısır insanının inancına göre belirli renkler ve kombinasyonlar uygulanan muskalar, şifa verici özellİklere sahiptir. Kaya kristal, yeşim, turkuaz ve agat, süs eşyası olarak kullanılmalarına ek olarak, taşıdıklarına inanılan doğa üstü güçlerinden dolayı tercih edilirler. Çocuklar, boğulmalardan korunmak için küpe-kolye ucu süsleri takarlar. Elmas ve yakut gibi değerli taşlar, Antik Mısırlılarca bilinen taşlar değildir. Lapis Lazuli, derin mavi rengi ve üzerindekİ altın rengi beneklerin yıldızlı gök çağrışımından dolayı, en sevilen ve hürmet gören taşlardan biridir. Ametist, oniks, lal ve akik ithal edilir ve son derece değerlidir. Alt tabaka insanı daha çok fayans ve bakır (lapis lazuli yerine) kullanırlar. En fakir köylülerin bile mavi cam veya kır çiçeklerinden oluşan takıları vardır. Varlıklı kesim yarı değerli taşlarla süslenmiş geniş bilezikler, kolyeler, halhal kullanırlar. Kral sağ
kolunda 7, sol kolunda 6 ve kolunun ön kısmında 13 kelepçe/bilezik taşır. Özellikle Yeni Krallık Döneminde hanedan üyeleri için muhteşem göğüslükler tasarlandı. Mücevherli ve boncuklu tasmalar (wesekh, menat gibi asalet ve hükümdarlık belirten aksesuarlar kullanıldı. Metal, cam, taş veya fayanstan yapılmış menat; yaşam, doğum ve yeniden doğumu sembolize eden Het-Heru’ya ithafen dini seramonilerde, tanrıçayı ve temsil ettiklerini onurlandırmak için takılıyordu. İlaha sunulduğunda ağ elde taşınıyordu. Bunun dışında, üzerinde kazılı olan büyülerin ve duaların taşıyana sağlık, neşe ve güç getirdiğine inanılıyordu. Şölenlerde ev sahibi, menat ile karşılayarak misafiri onurlandırabilirdi. 12. Hanedanlık dönemine ait, son derece ince sanatçılık ürünü taçlar bulundu. Prenses Khnumyt’a ait, Dashur’daki mezarda bulunan altın ve yarı değerli taşlarla süslenmiş (turkuaz, lapis lazuli, akik) taç, şaheser olarak kabul edilir. Aynı döneme ait diğer bir değerli taç, Prenses Sit-Hathor-Iunyt’a aittir ve lapis lazuli ve akik ile süslenmiştir. Antik Mısırlılar’ın deniz kabuğu, ilmek ve yılan motifli yüzüklere karşı bir tutkusu vardı. Özellikle sol el yüzük parmağına, 2-3 yüzük (her parmağa) takılabiliyordu. Mezarlar da sıklıkla mücevheratla süslenmiş olarak bulundu. Tutankhamen’ın mumyasında 15 muhteşem yüzük vardı. Güneş Tanrısı Ra’nın bedeni olarak görülen altına, güneşe ithafen antik Mısırlılarca hürmet ediliyordu. Gümüş (hedj/beyaz altın) daha nadir olduğundan daha değerliydi. Ay ve ay tanrılarıyla ilişkilendiriliyordu. Elektrum (tjam/ %20 si gümüş altın alaşım, Bakır, Bronz kullanılan diğer metallerdi. Bronz mühür yüzüklerinde kullanılıyordu.
Gemo-Press SAYI 2
r e Y ı ğ ı d a l ş a B n i y e ş r e H
B
Big Bang teorisine göre evren; madde, zaman ve uzayın yaratımına sebep olan masif bir patlama sonucu oluştu. İlk 3 dakikada hidrojen ve helyum meydana geldi ve evren soğumaya başladı. Yerçekimi yıldızlararası gaz ve toz bulutlarını sıkıştırdığında yıldızlar oluştu. Bu bulutlar, yoğunlaşıp ısındı ve ilkel yıldızları oluşturdu. Yerçekimi baskısıyla devam eden sıkışma ilkel yıldızları gerçek yıldızlara dönüştürdü. Bir yıldız, tüm katı parçaları buharlaştığında ve hidrojen gibi hafif atomlar nükleer reaksiyonla ağır atomları inşa etmeye başladığında oluşur. Nükleer reaksiyonu başlatmaya yetecek kütleye sahip olmayan bazı bulut parçaları, kahverengi cüceleri oluşturur. Yıdızların daha ileri evrimleri büyüklüklerine bağlıdır. Güneş büyüklüğündeki yıldızlar eninde sonunda geniş ebatlara ulaşırlar ve karbon ile oksijen atomlarından oluşan çok yoğun bir kalıntı olan beyaz cüceye dönüşürler. Daha ağır yıldızlar, kütlelerini etrafa yayan dramatik bir patlamayla çökerler ve süpernova adını alırlar. Patlama sonrası kalan materyal, ekstra yoğun nötron yıldıza dönüşür. En ağır yıldızlar kendi yerçekimleri sonucu çöker ve yoğunluğu sonsuz olan kara delik adını alır.
Yıldızların Ömrü
Solar Sistem
Yıldızın ömrü boyunca, nükleer füzyonun dış baskısı yerçekimini dengeler. Nükleer yakıt bittiğinde, yerçekimi yıldızı içe çeker ve çekirdek çöker. Nasıl ve ne kadar çöktüğü yıldızın büyüklüğüne bağlıdır.
Güneş sisteminin 4.6 milyar yıl önce, güneşte meydana gelen nükleer füzyon sonucu oluştuğu düşünülmektedir. Bu patlama sonucu, merkezinde madde konsantrasyonu bulunan, disk şeklinde bir gaz ve toz nebulası (bulutsu) oluşmuştur.
Güneşimiz büyüklüğünde bir yıldız, hidrojen tükenene ve çekirdek çökene kadar, helyum içinde hidrojen yakar. Bu olay çekirdek kabuğunda nükleer füzyon reaksiyonuna yol açar. Dış kabuk ısınır, genişler ve kızıl dev oluşturur. Nükleer reaksiyon geçmeye başladığında, kızıl dev soğur ve sıkışır. Çekirdeği çok küçük, yoğun ve sıcak kalıntı haline gelir ve beyaz cüce olur.
Güneşe yakın sıcak yerlerde uçucu maddeler tutunamamışlar ve kaya ile metalin hakim olduğu iç gezegenler (Merkür, Venüs, Dünya ve Mars) bu şekilde oluşmuştur. Güneşe uzak konumdaki gezegenlere kıyasla da küçük ve yoğun oldukları gözlemlenir. Diskin merkezinden uzaklaştıkça, soğukta amonyak ve metan yoğunlaşıp sıvılaşırken, hidrojen ve helyum gaz formunu korur. Bu bölgedeki Başlangıçtaki kütleleri güneşimizden gezegenler (Jüpiter, Satürn, Uranüs 10 kat daha büyük olan yıldızlar, ve Neptün) gaz bulutundan oluşan çekirdekteki karbon oranı tamamıgezegenlerdir. na yakın hale gelene kadar nükleer füzyon devam eder. Geniş çekirdek- İç gezegenler, yoğun çekirdek etrafınteki karbon füzyonu büyük bir enerji da hafif kabuk olan metalik eleortaya çıkarır. Yıldızın dış katmanı mentlerden oluşur. Güneşe en yakın büyük bir patlamayla dış uzaya gezegen olan Merkür oransal olarak, dağılır ve süpernova oluşur. Patlaiç gezegenler içinde güneşe en uzak ma sonrası kalan materyal sıkışır , konumda olan Mars’tan daha büyük çekirdek çöker ve olağandışı yoğun- çekirdeğe sahiptir. lukta, sadece nötronlardan oluşan, nötron yıldız haline gelir. Dış gezegenler düşük yoğunluğa sahiptir ve hidrojen ile helyumdan Başlangıçtaki kütlesi güneşimizin oluşur. Dış gezegenler iç gezegen30 katı büyüklükte olan yıldızlar , lerden daha büyüktür. Gaz bulutuntamamen farklı bir yol izlerler. Böyle dan oluşan gezegenlerin en genişi yıldızların yerçekimsel alanları, hiçbir olan Jüpiter ve Satürn en büyük maddenin kaçamayacağı kadar hidrojen ve helyum oaranına sahiptir. güçlüdür. Nükleer reaksiyon süreEn küçükleri olan Uranüs ve Neptün cinde tüm materyal çekirdeğe çekilir daha fazla su, amonyak ve metan ve kara delik oluşturur. içerir.
9
Gemo-Press SAYI 2
10
sertifikaspress.com.tr
Gemo-Press SAYI 2
sfer
e Atmo v t a b E , k u l n l Yoğu
Gezegense
İç gezegenler olan Merkür, Venüs, Dünya ve Mars; silicon ve diğer elementleri içeren bir kabukla sarılı, demir-nikel karışımı bir çekirdeğe sahiptir. Dış gezegenler; Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün katı veya sıvı metan, amonyak, sıvı hidrojen ve helyumdan oluşurlar. Pluto; diğer dış gezegenlerden biri olduğu için bu bileşenleri içermez, ayrıca kökeni bilinmemektedir. Dünya, katı ve yoğun bir iç çekirdeğe ve demir-nikel karışımı sıvı dış çekirdeğe sahiptir. Çekirdek manto (yoğun, sıcak kaya alanı) ile çevrilmiştir ve son olarak da krust (Dünya’nın yüzeyi olan kabuk) ile çevrilmiştir. Dünya’da çoğu materyale erişilemediği için,Dünya’nın oluştuğu malzemeleri inceleyip tahmin yürütebiliyoruz. Meteorlar bize bu bilgiyi temin edebiliyorlar. Dünya’da en yaygın element oksijendir ve atmosferin yaklaşık 1/5’ini oluşturur. Oksijenin diğer bileşenleri, su (H2O), karbon dioksit (CO2), silis (SiO2), karbonat, nitrat ve sülfat gibi metal tuzlardır.
İç gezegenler; Merkür, Venüs, Dünya ve Mars daha küçük ama yoğunken, dış gezegenler; Jüpiter, Satürn, Uranus ve Neptün kısmen daha büyük ve daha az yoğundur. Gezegenlerin oluştuğu dönemde, Dünya’nın atmosferi muhtemelen Mars ve Venüs ile benzerdi. Bununla birlikte Dünya’nın özel şartları hayatın oluşumu ve devamı için gerekli ortamı sağlıyordu. Yeşil bitkiler klorofil denen pigmentlere sahiplerdir ve bunu güneş enerjisini hapsetmek ve karbonhidrat üretmek için kullanmaktadırlar. Bu sürece fotosentez denir. Dünyada yeşillik artıkça, karbondioksit oranı düşerek bugünkü değerlerine ulaşmıştır. Yeşil bitkiler, güneş enerjisini hayvanlara, hayatta kalmak için ihtiyaç duydukları yiyeceğe dönüştürürler. Bu şekilde hayvanların bitkiler sayesinde evrimleşebildiğini söyleyebiliriz. Dünya ile benzer özelliklere sahip diğer iki gezegen olan Venüs ve Mars, yaşam için uygun koşullara sahip değildi.
Atomik Yapı
A
Atom, elementin en küçük parçasıdır. Ve atomaltı parçacıklardan oluşur; negatif yüklü elektronlar, pozitif yüklü protonlar ve yüksüz olan nötronlar. Atom, elektronların çevrelediği proton ve nötronu kapsayan çekirdekten oluşur. Atomun kütlesinin çoğunu çekirdek oluşturur. Çekirdekteki proton sayısı çekirdeğin çevresindeki elektron sayısına eşittir. Elementler kütle numaraları, atom numaraları ve sembolleriyle ifade edilebilir; atomun atomik sayısı, çekirdekteki proton sayısıdır. Kitle numarası çekirdekteki proton sayısı ile nötron sayısının toplamıdır. Aynı elementin bütün atomları aynı atom numarasına sahiptir. Yine de aynı kitle numarasına sahip olamazlar çünkü, nötron sayıları aynı olmayabilir. Bir elementin farklı kütle numaralarına sahip atomlarına izotop diyoruz.
11
Gemo-Press SAYI 2
Mineral ve Mineroloji
Minerallerin fiziksel-kimyasal özelliklerini, coğrafik konumlarını, üzerinde araştırma yapan bilim adamlarını ve muhtelif kullanım alanlarını inceleyen bilime mineraloji 12 diyoruz. Antik dönemlerden beri farklı sınıflandırma metotları dahilinde incelenen mineraloji, günümüzde biyoloji ve kimya gibi diğer bilim dallarının yardımıyla geliştirilmiştir. Fiziki özelliklerine ek olarak, bulundukları çevreler de tanımlayıcı olacaktır.
Volkanik Mineraller: Yüksek erime noktaları vardır. Slikatla aynı ortamı paylaşabilirler. Basit volkanik mineraller; bazalt, dolerit, gabro, kimberlit, peridotitedir. Demir oranının derecesi, renklerinin koyuluğunu belirler. Silisik volkanik kayaçlar; granodiyorit, riyolittir. Başkalaşıma Uğrayan Mineraller:Diğer minerallereden kristalleşirler. Düşük ısılı metaformik ortam arayan kayaçlar; zeolit, klorit, andalusittir. Yüksek ısılı ortam arayan kayaçlar; silimanit, kyanit, staurolit, epidot ve amfiboldur.
Kimyasal yapısı ve kristalli yapısı, mineralin fiziki özellikleri için belirleyicidir. Bir mineral türünün farklı örneklerinin, aynı fiziki özellikleri göstermesi beklenir. Hidrotermal Mineraler:Volkanik kayaçların araya girmesi sonucu, sıcak sulu çözeltiden çöken minerallerdir. Yüksek ısılı hidrotermal mineraller; altın, gümüş, tunsgtat mineraller, kalkopirit, borniti içerir. Düşük ısılı hidrotermal mineraller, barit, altın dahil zinober, pirit, ve kasiterittir. Mineraller anyonik ve polyanyonik kimyalarına göre sınıflandırılırlar. Doğal elementler, sülfitler, halidler, oksitler, hidroksitler, karbonatlar, sülfatlar, fosfatlar, borat ve silicatlar minerallerin sınıflandırılmasında incelenecek konu başlıklarıdır.
Tortul Mineraller: Tortul kayaçlardaki mineraller ya düşük ısılı sulu ortamlarda kararlıdır ya da kimyasal aşınmaya dirençli yüksek ısı mineralleridir. Aşınmış tortul kayaçlar (kuvars, altın, elmas, apatit ve diğer fosfatlar, kalsit ve kil içerir) ve tuz kayaçları (anhidrit, kalsit, kaya tuzu, bazı borat mineralleri) olmak üzere ayrılırlar.
Yerkabuğundaki Elementler (Lutgens & Tarbuck, 2000) Element Sembol Yerkabuğundaki Ağırlık Yüzdesi Oksijen O 46,6 Silikon Si 27,7 Aliminyum Al 8,1 Demir Fe 5,0 Kalsium Ca 3.6 Sodyum Na 2,8 Potasyum K 2,6 Magnezyum Mg 2,1 Diğer tüm elementler 1,5
dırılması
Kristallerin Sınıflan
Kristallerin sınıflandırılmasında yapıları, simetrileri ve şekilleri rol oynar. Kristalli katılarda atomların birbirlerine göre konumları tekrarlı bir düzen içerir ve oluşan kafes yapısına kristal kafes denir. Sistem, farklı simetri tiplerini tanımlayıp analiz eder. Mineralin simetri tipinden hangi kristal sistemine veya sınıfına ait olduğunu anlayabiliriz. Simetri; periyodik olarak tekrarlanan yapısal özellikleri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Translasyon simetrisi (motifin uzunluk boyunca veya alansal olarak tekrarının incelenmesi) ve noktasal simetri (motifin tek nokta üzerinden incelenmesi) olarak iki başlık altında incelenir. Kafes sayısı sınırlıdır. Üç boyutlu uzayda sadece 14 farklı kafesin varolabileceği düşünülmektedir. Yansıma, ters dönme, rotasyon, ters çözüm simetrileri farklı şekillerde kombine edilebilir. 32 eşsiz kombinasyon mevcuttur. Dolayısıyla mineraler bu 32 kristal sınıfından birine dahil olmak durumundadır. Her kristal sınıfı, sahip oldukları karakteristik simetri operasyonlarına göre 6 sistemden birine dahildir; izometrik, altıgen, dörtgen, ortorombik, monoklinik ve triklinik kristal sistemleri. Dünya yüzeyi, bir veya daha fazla mineralden oluşan bir çok kayadan oluşmuştur. Jeoloji minerali, doğal yollardan oluşmuş, belirli bileşime sahip kristal yapılı katı madde olarak tanımlar. 3,500 farklı mineral keşfedilmiştir. Kabukta yer alan 12 genel element vardır.Bunlar: oksijen, silikon, aliminyum, demir, kalsium, sodyum, potasyum, magnezyum, titanyum, hidrojen, manganez, ve fosfordur. Endüstriye hammadde sağlayan, ekonomik anlamda değerli mineraller (metaller ve ametaller) bulunma zorluklarına göre değerlenirler.
Gemo-Press SAYI 2
13
Mineralden Mücevherata Süs Taşları Süstaşları kendi içlerinde gruplara, cinslere ve türlere ayrılırlar. Değerli (elmas, yakut, safir, zümrüt ) ve yarı değerli (diğer süstaşları) olarak sınıflandırılmalarında kaliteleri, defosuz olmaları, nadir olmaları gibi özellikler rol oynar. Kırılma endeksi, dispersiyon, özgül ağırlık, dilinme, kırılma, parlaklık, pleokroizm (farklı açılarda farklı renk sergileme) gibi terimler değerlerinin belirlenmesinde önemlidir. Mineraller inorganik katı yapıdadır ve kesinlikle insan yapımı değildirler. Eriyen kayalar soğuduğunda veya genellikle su altı mağaralarında bulunan mineralli sudan ayrıldıklarında oluşurlar. Kristaller minerallerden türer ancak süstaşlarının oluşumları, birçok elementin belirli koşullarda biraraya gelmesini gerektirdiği için (sıcaklık, soğukluk, basınç, boşluk, kimyasallar, zaman,vs...) elde edilmesi zordur. Oluşumlarının ardından topraktan çıkartılması, sıklıkla uzun bir süreci içerir. Bu işlemin ardından uzmanlar tarafından kayadan eleme işlemleri yapılır. Bir sonraki aşamada taşlar kesilirler ve parlatılırlar, doğal formlarında kullanım gören taşlar da mevcuttur. Süs taşları ile bezenmiş mücevherat, doğanın kendi bünyesinden beslenmiş olma özelliğinden dolayı özellikle ayrı bir yere sahiptir. Bunun yanında mücevherat aşamasına gelene kadar, birçok uzmanın elinden geçmeleri, birçok işleme maruz kalmaları ve sanatkârların ellerinde şekillenmeleri değerlerini arttıran özellikleridir.
Gemo-Press SAYI 2
Kıymetli Taş Kesimi 14
Süs taşı kesiminin tarihi ilk insanların giyinmeye ve silahlanmaya başladıkları tarihe değin uzanır. Eski insanlar, 1000.000 yıl önceye ait keşfedilen örneklerden, bazı materyallerin daha sert veya yumuşak olduğunu ve oyulabildiklerini farketmişlerdir. Avlanırken silah olarak kullandıkları taşları, el aletleri yapımında ve dekoratif amaçlı süs eşyası olarak da kullanmışlar; el ve ayak bileklerine parlak çakıl taşları bağlamışlardır. Büyücü doktorlar, taşları toz haline getirip, kehanette bulunmak veya ilaç yapmak için kullanmışlardır. Eski Asur ve Babil kaynaklarında, taş kesimi ve işlemenin ilk örnekleri, mühür olarak kullanılan bambu kamışlarında ve büyük deniz kabuklarında görülmektedir. Silindirik ve yuvarlanan tarz mühürlerde, daha çok hayvan motiflerine rastlanmıştır. Silindir mühürlerin maddesinin, sıklıkla deniz kabuğundan sonra, diorit ve serpentin gibi opak taşlar olduğu görülmüş; Mısırlılar ametist, lapis lazuli ve turkuazı mücevher ve süs eşyası olarak kullanmışlardır. M.Ö.4777 ila M.Ö. 4515 arası döneme ait, Kraliçe Zer’in turkuaz, lapis lazuli ve ametist mücevherleri bulunmuş; M.Ö. 2500’den sonra kalsedon ve sütlü kuvars türevleri tercih edilmiştir. Yarı saydam ve renkli kaya kristal, yoğun hematit, amazon taşı, ametist, fosil mercan kullanılan diğer taşlar iken; yakut, safir, zümrüt, elmas, turmalin, spinel gibi taşlara rastlanmamıştır. M.Ö. 500’lerde taş oymacılığında muhteşem artistik sanat eserleri görülmeye başlanmıştır. M.Ö. 500 - M.S. 3-4.yy’da Babilli ve Asurlu sanatçılar, safir tozunun bambuya yerleştirilmesiyle oluşturulan oyuk matkapla, çember kesimi yaptmışlardır. Avrupa’da 11. yy’da kabaşon/bombeli yüz kesiminden fasete geçiş görülmüştür.
1290’da Paris’te taş kesimi ve parlatımı ustaları bir lonca kurmuştur. 1 yy’dan sonra Nuremberg-Almanya’da elmas kesimi ve parlatımı merkezi kurulmuştur. 14. yy başlarında kabaşon/bombeli yüz kesimi Almanya, Avusturya ve Rusya taçlarının vazgeçilmezi haline gelmiştir. 1407’de elmas kesim teknikleri geliştirilmiş; Rönesans sürecinde oyma ve süsleme işçiliği gelişimi devam etmiştir. Antik Yunan taş usaları 5. Ve 6.yy’ larda disk ve matkap kullanımlarını bilmekle birlikte,ancak safir uç kullanımını tercih ediyorlardı. Yay matkabı, M.Ö. 3000’lerde Asur ve Babil işçiliğinden gelen bir yöntemdi. Safir uç, elle çalışmaya ve eşsiz eserler yaratımında sanatın kullanımına izin veriyordu. Fenike işçiliği Asur ve Mısır etkisi gösteriyordu. Kıbrıs agat mühürlerinin M.Ö. 9.yy’a ait oldukları düşünülür.
3. ve 4. yy Roma sanatında, tasarımda ve uygulamada kalite olarak ciddi bir düşüş yaşandı. Maddi anlamda zayıf sınıflar tarafından kullanlmış oldukları düşünülebilir. Bu düşüş Bizans Dönemine (6.yy) değin sürdü. Bu dönemde işlenen taşlar el yapımı olmasına rağmen düşük kalitededir. Rönesans ile taş oymacılığı canlandı. Bu dönemde üretilenler Grek ve Roma Dönemine denktir. 18. yy taş ustalarının ürettiği, antik taş oymalarının kopyaları, sadece profesyonel antika uzmanları tarafından ayırt edilebilir.
Gemo-Press SAYI 2
15
İ
şlenmiş taşların yaşını belirlemek zordur. Materyalleri serttir ve zamana direnirler. Ayrıca fiyatını yükseltmek için modern kesimciler tarafından yeniden kesilen taşlar mevcuttur. 14. yy’a kadar neredeyse tüm taşlar; düzgünce yuvarlak, bugünkü lal veya opal gibi, takmak veya eklemek için iki yanından delinmiş tespih formunda, kabaşon yöntemiyle kesilmişti. Haçlı savaşları zamanında Avrupa’ya Asya’dan ticari amaçla getirilmiş oldukları tahmin edilmektedir.Avusturya, Rusya ve Alman taçlarının süstaşları çoğunlukla bu formdaydı. Faset tekniğine geçiş, kaya kristallerinde görüldü. Oval kabaşon düz olarak cilalanır, (cilalamak kesimi gerektirdiği için her cilalanan taş eşsizdir) kubbenin kenarları düzeltilir, taşa yüzeyler oluşturulur. Yahudi Yüksek Rahip zırhındaki taş kesimleri muhtemelen doğru değildir çünkü;imgede görülen faset kesim modern bir tekniktir. Doğuya özgü cilalanmış taşlar genelde düzensiz, yuvarlak şekillilerdir. En büyük hüner, kesim sırasında taşın rengini ayarlamaktır. Geç dönemelerde yuvarlak taşa faset kesim uygulanmıştır. Kabaşon metodu opak ve yarı şeffaf taşlar için tercih edilen bir yöntemdir. Ancak şeffaf taşlar için parlaklık ve ışığın yansıması ile kırılmasının etkin kullanımı için, faset kesim uygulanır. Antik toplumlar doğal kristalleri, daha çok damla formunda kullanım gören zümrüt prizmasında olduğu gibi, cilalanmış yüzeyleriyle kullandılar. Doğu tekniğinin aksiğine, faset modern kesimde, ışığın ve rengin açığa çıkarılması için madde ikinci plana atılır. Üç farklı şekli vardır; pırlanta, gül, masa kesimi. Modern taş kesimi ve oymacılığında makinenin esneklik ve hassaslığı ustanın sanatını kullanmasına ve kişisel kalite katmasına izin verir. Elmas tozu ve yağ her taşı rahatlıkla oyar.
Cilalanmış Florit Kabaşon Tekniği
Rönesans’tan beri Avrupa’da gelişmiş olan taş işleme uygulamaları vardır; Lal taşı antik dönemden beri kullanılan bir taştır. Günümüzde, kesimleri özellikle Bohemya’da yapılmaktadır. Taş kayadan, çakıllardan ve akarsu yataklarından ayrıştırılırlar. Bohem lali veya pirop (garnet taşı) olarak anılırlar. Bohemya’da tek başlarına, büyük oranda madenci, kesimci ve pazarlamacı istihdamı sağlayıp, bir endüstri oluşturacak kadar zengin kaynaklara sahiptirler. Lal (almandin) işlemeciliği Hindistan’da yaygın olan bir meslektir. Avrupalı uzmanlar bölge sakinlerini eğitmektedir. Etrüsk ve Bizans antik garnetleri, altın ile kullanılarak veya mitolojik motifli olarak Hindistan’dan veya Tanzanya’dan (Doğu Afrika) elde ediliyordu. Çoğunlukla karakteristik inci küpeleriyle resmedilmiş Sasani kralları motifli olarak kullanım gördüler. Şeffaf kuvars, kaya kristalden imal edilmiş şık objeler, 16. yy’da önce İtalya’da zamanın büyük uzmanları tarafından, ardından Prag’da 30 yıl savaşları zamanında endüstrinin çöktüğü dönemlerde kullanıldı. Kuvarsın diğer türevlerinde (agat, yeşim..) gümüş ve taş mücevher kutusu, vazolar, ibrikler, fantastik şekiller ve hayvan motifli objeler gibi Avrupa ve Amerika müzelerinde çarpıcı örneklerini bulmak mümkündür; 16. ve 17. yy’larda Cellini ve diğer ustalar rekabet halindeydi. Almanya’da agat revaçtaydı. Sektörün gelişimi 14. ve 19. yy’lar arasında devam etti. Agat, bölgede bol miktarda bulunuyordu. Muhtemelen, 16 yy Italya’da kullanılanlar ve Roma taşları bu bölgeden temin ediliyordu.
Gemo-Press SAYI 2
16
18. yy ortalarında materyal tükenmeye başladı. endüstri kuruluşu sağlam olduuğundan, dışardan agat ithal ederek ayakta kalmayı başardı. Büyük miktarda süs taşları satın alındı ve depolandı. Uruguay en büyük rezerve sahip olan kaynaktı. Diğer kaynaklar çok daha uzak bölgelerden temin edildi. Uruguay’dan bir kerede 50.000 ton taş depolandığı tahmin ediliyor. Öğütme işlemi, 6 fit çapında ve ¼ kalınlıkta su çarklarıyla çalıştırılan, değirmen taşı gibi geniş yatay dişlilerde gerçekleştiriliyordu. Bu değirmen taşlarının üzerinde, yuvarlak veya dışbükey yüzeylerin kolay ve hızlı şekilde öğütülebilmeleri için, farklı kalınlıkta yivler vardı. Agat topu veya bilyesi; doğru ölçüdeki yarı dairesel yivlerde, yarısı öğütülerek ;ardından diğer yarısı aynı işlemi görerek oluşturuluyordu. Cilalama işlemi tahta çarklarda yapılıyordu.
Modern Fransa’nın en iyi taş kesme uygulamaları, Moulin la Vacherie Saint Simon, Seine-et-Marne’da gerçekleştrilir. 75 adet son derece yetenekli sanatkâr çalışmaktadır. Antik döneme ait taşlar Mısır ve diğer bölgelerden getirip, yeniden kesilmektedir. Malzemesinin Madagaskar’dan temin edildiği, şeffaf kristal küreler imal edilir. Japonya ve Çin’deki kristal küre üretimiyle ilgili olarak; makine kullanımı yoktur, araçlar son derece basit ve sadedir. Zaman ve sabırla yapılan üretimin arkasında Japon sanatçının nesillerce geriye izlenebilecek geleneği bulunur. Süreç çok yavaştır ve fiyatın düşüklüğü iş gücünün ucuz olmasından kaynaklanır. Baltık kıyılarında ise kehribar kesimi önemli bir endüstriydi. Bu bölgede bolca bulunan kehribar kesimi ayrıca özel bir alandır. Kehribar kullanımının prehistorik dönemlere uzanmasının yanında, Avrupa tarihinde 14. yy öncesi bir kayıt yoktur. Konigsberg ve Danzig kehribar endüstrisinin başkentleridir. Yöntem, el işinden kısmen daha yavaştır bununla birlikte materyal kaybını ciddi anlamda önler.
En iyi işçilik Rusya’daydı. Catherine II, araştırma yapmak üzere iki Italyan taş işlemecisini Ural bölgesine göndermişti. Taşlar büyük Rus fuarlarındaki tüccarlara satıldı. Makinelerin ilkel olmasına rağmen, işçilikteki ustalık üretimi eşsiz kılıyordu. Yapılan işçilikte, en geniş ve ağırından en hassasına kadar her sınıftan taş işçiliğini görmek mümkündü. Faset açıları ayarlanabilen ve elde tutulan küçük bir makine ile çalışılır. Ural ve Sibirya opak mineralleri; malakit, rodonit, lapis lazuli, aventurin ve yeşimden yapılmış süs objeleri hazırlanır, mükemmel şekil, ölçü ve renkte meyve, çiçek ve yaprak motifi, renklerine göre taşlarla üretilir.
20.yy’da, ihtilalden kaçan Fransız ustalar sanatlarını sürdürdüler. Aynı dönemde İngiliz ustalar renksiz taş işlemeciliğinde rakipsizdi. 1930’larda sanatçılar New York’a göç edinceye kadar, Amerika’da taş işlemeciliği revaçta değildi. Sonrasında Amerikalı sanatçılar birbirleriyle iletişimlerini sürdürdüler. George Frederick Kunz taş işlemeciliğine dair ilk kitaplardan birini yazdı. 1933’te H.C. Dake Mineralojist Dergisi’ne başladı ve Peter Zodac Kayalar ve Mineraller Dergisi’ne başladı. James Harry Howard ve L.E. Bowser gibi amatör taş işlemecilerle iletişimlerini kesmediler ve bu dört adam aracılığıyla taş kesim metotları diğer amatör taş bilimcilere iletilmiş oldu. 1935’te James Harry Howard, Handbook for the Amateur Lepidary dergisini yayınladı. 1937’de sonradan Gems and Minerals adını alan Mineral Notes and News yayınlandı. 1947’de Lelande Quick, Lapidary Journal’i yayınlamaya başladı.
Bu grupta, Floransa işçiliğinin cam, kabuk gibi daha yumuşak materyaller içermesine karşın, sert taşlarla çalışıldı. Yüzlerce tonu bulan çok büyük miktarda rodonit, yeşim stoğu yapıldı. Devlet taş kesimcisi olarak mezun olabilecek veya kendi işini kurabilecek 50 erkek öğrencinin, eğitim gördüğü bir okul hizmete girdi.
Özetlemek gerekirse, yetenek ve dikkatin son derece önemli olduğu lepideri işinde, açıların matematiksel uygunluğu, ışığın yansıması ve kırılması, simetrinin korunması için ölçüler, stiller ve şekiller, üzerinde önemle durulması gereken konulardır. Profosyonel Bilimsel çalışmalar, teknik ve sanatla birleşince süs taşı işlemeciliğinin tarih içindeki değeri daha da arttı. Ustaların birbirleriyle olan temasları ve bilgi aktarımı daha çok ilgi çekmesine sebep oldu. Taş kesimi ustalarının sayısı gittikçe arttı. Bu gün hala da artmaya devam etmektedir.
Gemo-Press SAYI 2
17
Gemo-Press SAYI 2
18
G
Taşlar Madenler Mineraller Elementler
Emolojİye
Daİr Herşey
r e l t n e m e l E r e l l a r -Madenler-Mine
Gemo-Press NİSAN SAYI2015 2
Taşlar
HELİOTROP (KAN TAŞI)
Kimyasal Bileşimi SiO2 Kristal Sistemi Trigonal Sertlik 6.5-7 Özgül Ağırlık 2.61 g/cm3 Renk Yeşil, sarı veya kırmızı benekli
-Özellikle süs eşyaları ve heykelciklerin yapımında kullanılmaktadır. -İçerisinde bulunan kırmızı inklüzyonlar kan lekelerine benzemektedir. Bu nedenle ismi “kan taşı” olarak da bilinmektedir. -Demirce zengin volkanik kayalarda ve silikanın tuzlu suda çökelmesi sonucu meydana gelmektedir. -Heliotropun birincil kaynağı Hindistan’dır. Aynı zamanda Brezilya, Çin, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletlerinde de bulunur.
SPİNEL
AMAZONİT
Kimyasal Bileşimi K(AlSi3O8) Kristal Sistemi Triklinik Sertlik 6-6.5 Özgül Ağırlık 2,56 – 2,57 g/cm3 Renk Yeşil ve yeşilimsi mavi Parlaklık Camsı
- İsmini Amazon Nehrinden almıştır. - Amazonit silikattır ve 600 den fazla çeşidi ile dünyadaki en yaygın mineral ve değerli taş grubunun üyesidir. - Çok değerli bir taş olmamakla birlikte, mücevher yapımında veya dekoratif amaçlı oymacılıkta yaygın olarak kullanılır. - Sıcaktan çabuk etkilenir ve fazla dokunulursa solgunlaşır.
Kimyasal Sembolü U Atom Numarası 92 Atom Ağırlığı 238,02 g/mol Maddenin Hali Katı Yoğunluk 19,1 g/cm3 Erime Noktası 1132,2° C Kaynama Noktası 4131° C Kristal Yapısı Ortorombik Sertlik 2.5-3
- Mineraller arasında büyük bir grup olan spinel grubunun magnezyum ve alüminyumlu bir üyesidir.
-Radyoaktif bir kimyasal elementtir.
- Krom içeriğine bağlı olarak mümkün olan en düşük derinlikte, yaklaşık 20-120 km arasında mantonun en üstündeki peridoditlerde, yaygındır.
Sertlik 5.5 Özgül Ağırlık 2.64 g/cm3 Renk Kırmızımsı, kahverengimsi, çikolata rengi, koyu mavi ve yeşilimsi mavi
- Kumtaşı (arenit olarak da bilinir) çoğunlukla kum boyutunda minerallerin veya kaya parçalarının bileşiminden oluşan kırıntılı tortul kayadır. - Çoğu kumtaşı; kuvars ve/ veya feldispattan oluşur. Sebebi ise, yerkabuğunda bulunan en yaygın mineraller olmalarıdır. - Kuvars taşıyan kumtaşı; orojenik kuşaklar içerisinde tektonik basınç ve ısıya bağlı olarak kuvarsite dönüşür.
URANYUM
Kimyasal Bileşimi MgAl2O4 Kristal Sistemi Kübik Sertlik 7.5-8 Özgül Ağırlık 3.6–4.1 g/cm3 Dilinim Belirsiz Renk Kırmızı ve pembemavi-leylak rengi, koyu yeşil, kahverengi, siyah Çizgi Rengi Beyaz Parlaklık Camsı
- Spinel, bazı kondritik meteorlarda bulunan kalsiyum ve alüminyumca zengin kapanımlarda gözlenen yaygın mineraldir.
KUMTAŞI
- Çelikten daha yumuşaktır. Kurşundan %65 daha yoğundur. - Uranyum mineralleri, uraninit, autinit, tobernit, koffinittir. - Uranyum, magma kristalleşmesi sırasında artık sıvı içinde birikir ve metamorfik kayaçların minerallerinde (apatit, zirkon, sfen, allanit) bol miktarda bulunur. - Uranyum yatakları genellikle radyometri yoluyla saptanır.
19
Gemo-Press NİSAN
LAPİS LAZULİ
20
Sertliği Özgül Ağırlığı cm3 Yapısal Görünümü Yarı Saydam Parlaklığı Rengi ve yeşilimsi
SAFİR
: 5-6 : 2.4-2.6 g/
Kimyasal Bileşimi Al2O3 Kristal Sistemi Trigonal Sertlik 9 Özgül Ağırlık 3.95–4.03 g/cm3 Renk ve Şeffaflık Genellikle mavi, ancak değişiklik gösterebilir. Çizgi Rengi Beyaz Parlaklık Camsı
Opak ve Mat Mavi, mor
-Amerika, Pakistan, İtalya, Kanada, Sibirya, Angola, Şili, İsviçre’de bulunmaktadır. Ancak en değerli olanları ise Afganistan’dadır.
- Sert ve ısılara dayanıklıdır. Lapis Lazuli
-Oldukça değerli taşlar arasındadır.
TORYUM
-Bu taş kireçtaşlarının altlarında bulunabilmektedir. -Yapısı itibari ile her daim mavi renktedir. Ancak renk tonu, çıkarıldığı bölgeye göre değişiklik gösterebilmektedir.
- Bugün bilinen en büyük safir; 563 karat büyüklüğündeki Hindistan Yıldızı’dır. Bu taş, New York Doğal Tarih Müzesi’nde teşhir edilmektedir.
Safir
PERLİT
Kimyasal Sembolü Th Atom Numarası 90 Atom Ağırlığı 232.03 g/ mol Maddenin Hali Katı Yoğunluk 11.7 g/cm3 Erime Noktası 1842° Kaynama Noktası 4788° C Kristal Yapısı Kübik İyonlaşma Enerjisi 1930 kJ/mol Sertlik 3
- Atom enerjisi kaynağı olarak kullanılan radyoaktif bir elementtir.
Sertlik 5-6 Özgül Ağırlık 2.2 - 2.4 gr/cm3 Renk Beyaz, gri ve tonları, siyah
-Nitrat, sülfat, fosfor, ağır metal, radyoaktif element ve organik madde içermez.
- Toryum kendiliğinden bölünebilme yeteneğine sahip değildir. Bu yüzden doğrudan nükleer yakıt olarak kullanılamaz.
-Perlit yumuşama sıcaklığı civarında ısıtıldığı zaman orjinal hacminin dört ile yirmidört katına çıkabilmektedir.
- Nükleer santrallerin en temiz yakıtıdır.
-Seracılık, sebze yetiştiriciliği, fidecilik, çiçekçilik, mantarcılık ve topraksız tarım ortamlarında toprak düzenleyicisi olarak yaygın şekilde kullanılan radyoaktif içermeyen hafif bir malzemedir.
- Araştırılmakta olan toryum yatakları ile Türkiye’nin, dünyanın en büyük toryum rezervine sahip ülkelerden biridir.
-Perlit, doğal olarak oluşan silis esaslı volkanik kayaçlara verilen bir isimdir.
-Türkiye’deki perlit yatakları batıdan doğuya kadar yayılmaktadır. MERCAN
Kimyasal Bileşimi CaCO3 Sertlik 3-4 Özgül Ağırlık 2.68 g/cm3 Dilinim Yok Renk Beyaz, kırmızı, turuncu, pembe, gri, siyah Parlaklık camsı, mumsu
-Organik bir taştır. -İlkel organizmalar olan mercan poliplerinin kireçleşmiş iskeletlerinden oluşur. -Mercan; ısıya, asitlere ve sıcak eriyiklere karşı duyarlıdır. -Doğal mercanın ilk ayırıcı özelliği rengi, pütürlü ve lekeli olmasıdır. -En değerlisi kırmızı mercandır.
Gemo-Press NİSAN SAYI2015 2
ZİRKON
Kimyasal Bileşimi ZrSiO4 Kristal Sistemi Tetragonal Sertlik 7.5 Özgül Ağırlık 4.6–4.7 g/cm3 Dilinim {110}ve{111, belirsiz Renk Kırmızımsı kahverengi, sarı, yeşil, mavi, gri, renksiz Çizgi Rengi Beyaz Parlaklık Camsı
Epidot EPİDOT
Kimyasal Bileşimi Ca2(Al,Fe)3Si3O12(OH) Kristal Sistemi Monoklinik İkizlenme {100}üzerinde. Sertlik 6-7 Özgül Ağırlık 3.2-3.5 g/cm3 Dilinim {001}, mükemmel Renk Fıstık yeşili, sarıyeşil, yeşilimsi siyah Çizgi Rengi Grimsi beyaz Parlaklık Camsı
-Epidot bir kalsiyum alüminyum demir sorosilikat mineralidir. -Metamorfik kökenli mermet ve şistlerde oluşur. Magmatik kayaları oluşturan minerallerin (feldispat,mika, piroksen, amfibol, garnet ve diğerleri) hidrotermal alterasyonunun bir ürünüdür. -Kuvars ve epidottan oluşan bir kaya “epidosit” olarak bilinir.
- Zirkonun rezervinin bol olması, elmas ve pırlantanın yerine iyi bir alternatif olmasını sağlamaktadır. - Zirkon sadece mücevher piyasasında değil, endüstriyel olarak; zirkonyum ve zirkonyum oksit olarak da kullanım alanına sahiptir. - Dünya pazarına dağıtılan zirkonun %40’ı Avustralya’dan elde edilmektedir. - Zirkon yanardağ patlamalarından, meteor çarpmalarından hasar almadan kurtulabilmektedir. KRİZOKOL
Kimyasal Bileşimi (Cu,Al)2H2Si2O5(OH)4•nH2O Kristal Sistemi Ortorombik Sertlik 2.5-3.5 Özgül Ağırlık 1.9-2.4 g/cm3 Dilinim Yok Renk Mavi, cam göbeği-mavi yeşil, yeşil Çizgi Rengi Beyaz, mavi-yeşil Parlaklık Camsı-mat
21
Kaplan Gözü KAPLAN GÖZÜ
Kimyasal Bileşimi SiO2 Kristal Sistemi Hegzagonal Sertlik 5.5-6 Özgül Ağırlık 2.64 – 2.71 g/cm3 Renk Altın renginden kırımızı-kahverengiye kadar Parlaklık İpeksi
-Kaplan gözü, kristal kuvars’ın bir alt türü olan kalsedon grubuna bağlı değerli bir taştır. -Altınımsı ya da bal rengi çizgisel tonlar içerir. Bunlar taşın içerisindeki demir oksit etkisiyle oluşur. -Yanardöner ve ipeğimsi görünüşü kaplangözünü eşsiz kılan özelliklerinden biridir.
- İçerisinde donmuş su bulunan bakır silikattır. - Doğada çok az bulunmasından dolayı oldukça pahalıdır ve en değerli taşlardan birisidir. - Bakır cevherlerinin oksidasyon zonunda ikincil olarak oluşur. Kuvars, limonit, azurit, malakit, küprit ve diğer ikincil bakır mineralleriyle ilişkilidir.
Zirkon
- Endonezya- Bacan Adası, İsrail, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Şili, İngiltere-Cornwall ve Arizona, Utah, Idaho, Yeni Meksika, Michigan, Pensilvanya-Amerika Birleşik Devletlerinde bulunmaktadır.
Krizokol
Gemo-Press SAYI 2
Afrikanın Elmas Savaşları Çatışma elmasları, Angola, Fildişi Sahili, Liberia, Zimbabwe, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Sierra Leone gibi 22 zengin elmas yataklarına sahip veya geçiş güzergâhında bulunan bölgelerde, sürmekte olan iç savaş sırasında yapılan elmas ticaretinin olumsuz sonuçlarına, insan hakları ihlallerine, tecavüzlere, gasplara ve toplu katliamlara istinaden kullanılan bir terimdir. Dünya Elmas Konseyi’ne World Diamond Council göre; kanlı elmas kavramı; savaş olan bölgelerde, karışıklığa fon temin etmek için, merkez ve batı Afrika’da ticareti yasadışı yapılan elmasa ithafen kullanılan bir kavramdır. Birleşmiş Milletler The United Nations ise; savaş elmaslarını “conflict”, “blood” diamonds; meşru güçlere, güvenlik konseyine veya uluslararası tanınmış hükümetlere karşı askeri faaliyetleri finanse eden, birtakım güçler veya gruplarca kontrol edilen bölgelerde çıkarılan elmaslar olarak tanımlamaktadır. İnsan hakları savunucuları, hükümetin de bu ticareti destekledikleri görüşündedir. Büyük bir firmanın Angola iç savaşı sırasında asilere silah sağladığı ve Doğ u Avrupa’dan getirilen silah karşılığında 6 milyon dolarlık elmasın Belçika’ya teslim edildiği bilinmektedir. Söz konusu elmaslar genellikle ham elmas rough diamond formunda; yeni çıkarılmış, henüz kesilmemiş formdadır. 1937 – 1996 tarihleri arasında değeri 15 milyar doları aşan elmas nakliyatının, Afrika’dan Avrupa’ya yapıldığı tahmin edilmektedir.
u r u s ç Un
Su
Amerikan Sömürge Cemiyeti American Colonial Society köleliği kaldırdıktan sonra, kölelikten kurtulanlara yurt temin etmek için kurulan Liberya’da, savaş diktatörü Charles Taylor, iç savaşta elde edilen ham elmas kaçakçılığı geliriyle, asileri silahlandırmak ve sivilleri terörize etmekle suçlandı. Asilere yardım etmekle suçlu bulundu ancak; bir yargıç, komuta zincirinin başındaki yetkili ismin Taylor olduğu konusunda, davacıların sunduğu kanıtların yetersiz olduğuna hükmetti. Dava sürecinde İngiliz süper model Naomi Campbell tanık olarak çağrıldı. İfadesinde, zamanın Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela’nın ev sahipliğindeki bir yemek sonrası iki adamdan, söz konusu elmas grubuna ait bir hediye aldığını söyledi. Davada kanıtlanmaya çalışılan konu, elmasın Taylor tarafından verilen kişisel bir hediye olup olmadığıydı. Naomi Campbell’in verdiği bu ifade, Taylor’un savaşın ateşlemesinde kullanılan taşları, hiçbir zaman kullanmadığı yönündeki ifadesiyle çelişiyordu. Suç unsuru teşkil eden bireysel örneklerin dışında, zarar dünya çapında incelendiğinde, mevcut politikaların yetersiz olduğunu görüyoruz. Zimbabwe, sürecin üyesi olmasına karşın, Robert Mugabe rejiminin kanlı elmas satışından kâr ettiği iddia edilmektedir. Doğu Zimbabwe’de bulunan Marange elmas alanlarının askerlerce yönetilen sendikalar tarafından işletildiği ve kendileri için çalışmayan veya rüşvet ödemeyen madencilerin dövüldüğü
ve öldürüldüğü, hatta helikopter taramasıyla yüzlerce madencinin katledildiği de iddialar arasındadır. Sadece 1-2 üye tacizlere ve suistimallere karşı veto kullanabilmiş ve Zimbabwe’ye karşı herhangi bir yaptırım uygulanmamıştır. Bazı ülkeler ekonomik ve politik çıkarlarını, planın önüne koymakta; büyük firmalar ucuz işçilik gibi sebeplerden dolayı savaşı desteklemektedirler. Asiler ve askeri birimler katliam, tecavüz, gasp ve zorla çalıştırma yoluyla, maden cevherlerini gasp etmiş durumdadır. Cevherler, Demokratik Kongo Cumhuriyeti tarafından, mobil telefon ve bilgisayar yapımında kullanılmakta; ardından, büyük uluslararası metal eritme firmaları tarafından, işlenmiş metale dönüştürülmeden önce ihraç edilerek küresel tedarik zincirinde aklanmaktadır. Bazı lider firmalar, bu ticaretle bağlantılı olup olmadıkları konusunda inceleme altındadırlar. Savaş mağduru olmanın dışında, Sierra Leone gibi bölgelerde binlerce erkek, kadın, çocuk elmas çıkarılması işinde köle olarak kullanılmışlar; çıplak elleriyle, nehir kıyısında çakıl ve çamur kazmak gibi ilkel ve ağır yöntemlerle çalışmak zorunda bırakılmışlardır. İşlem, sonrasında el elekleriyle taşların elenmesi devam etmiştir. Angola ve Güney Afrika gibi sıcak savaşın yaşanmadığı yerlerde bile, düşük ücrete (saati 30 sent) gün boyu çalıştırılıp, kötü koşullar altında, çalışma kamplarında yaşamaya mecbur edilmişlerdir.
Gemo-Press SAYI 2
Ticaretin Durdurulması İçin Neler Yapıldı? Birleşmiş Milletler 1998’de 1173 sayılı kararında elmasın illegal faaliyetlerde kullanıldığını kabul ederek, Dünya Elmas Konseyi, 2004 yılı itibariyle %20 lik dilimin %1’e indirildiğini rapor etmiştir. Ve elmas üreticisi devletler 2000 yılında Güney Afrika, Kimberley’de biraraya gelmişlerdir. Aynı yıl Birleşmiş Milletler, uluslararası sertifika sistemi oluşturulması kararı almış; Kimberley Süreci Sertifika Planı Kimberley Process Certification Scheme (KPCS) sistemin, 5 Kasım 2002 tarihinde İsviçre, Interlaken’de, 1 Ocak 2003’den itibaren yürürlüğe girmesine karar vermiştir.
Kimberley Süreci Sertifika Sistemi
Çatışma Bölgesi Elması: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararlarında veya gelecekte kabul edilebilecek benzer kararlarda, tanımlandıkları şekilde meşru hükümetleri güçsüzleştirmeyi amaçlayan çatışmaları finanse etmek için isyancı hareketler veya müttefikleri tarafından kullanılan ham elması ifade eder. İhracat Otoritesi: Kendi alanından ham elmas gönderilen bir katılımcı tarafından tayin edilmiş olan ve Kimberley Süreci Sertifikasını onaylamaya yetkili makam ve kurumları ifade eder. İthalat Otoritesi: Kendi alanına ham elmas ithal edilen bir katılımcı tarafından tayin edilmiş olan ve tüm ithalat formalitelerini yürütmeye, özellikle mal beraberindeki Kimberley Süreci Sertifikalarını doğrulamaya yetkili makam ve kurumları ifade eder.
Kimberley Süreci amaç itibariyle; uluslararası anlamda elmasların ülke marketlerine girmesini engeller, yasal üretimi korur ve üye olmayan ülkeleri sistemin dışında bırakır.
Kimberley Süreci Sertifikası: Ham elmas sevkiyatının Sertifika Sistemi’nin gereklerine uygun olduğunu tanımlayan, belirli bir şekli olan, sahteciliğe karşı dayanıklı bir belgeyi ifade eder.
Her yükleme elmasların nereden geldiğini, nasıl çıkarıldıklarını, nerede cilalanıp kesildiklerini, yükün içeriği ve son boşaltım yerlerini detaylandıran ser tifikayı taşımak durumundadır. Kimberley Süreci; üyelerinin, üye olmayanlarla iş yapamayacağını da belirtir.
Ham Elmas: Üzerinde çalışılmamış veya sadece kesilmiş, kırılmış veya brüt halde, ilgili Harmonize Mal Tanım ve Kodlama Sisteminde 7102.10, 7102.21 ve 7102.31 pozisyonlarında yer alan elmasları ifade eder.
Organizasyon, başkan ve sekretaryadan oluşur. Başkanın görev tanımında; sistemin uygulanması, bağlı kuruluşların ve ilişkin konuların takibi ve koordinasyonu vardır. Başkan, katılımcı ülkeler tarafından 1 yıllığına seçilir. Sekretarya, toplantıların düzenlenmesinden ve gerekli dokümanın uygun yerlere ulaşmasından sorumludur. Genel kurul toplantıları yılda 1 defa yapılır. Türkiye ise 14 Ağustos 2007’de sürece dâhil olmuştur. Türkiye’de elmas madenciliği yapılmamakla birlikte, kuyumculuk ve otomotiv sektörlerinde kullanıldığı bilinmekte; Türkiye’de sertifikaya ilişkin işlemler İstanbul Altın Borsası tarafından kontrol edilmektedir.
23
Gemo-Press SAYI 2
24
SERT
Gemo-Press SAYI 2
TİFİKAPRESS EĞİTİM AKADEMİSİ *Dil Eğitim Sertifika Programları *Bilgisayar Eğitimi Sertifika Programları *Kişisel Gelişiminize Destek Olacak Sertifikalar *Mesleki Sertifika Programları *Tıbbi Sertifika Programları *Ücretsiz Sertifika Programları ...ve daha birçok içerik ile Türkiye’nin yanındayız! SertifikaPress Türkiye’nin ilk uluslararası akreditasyona sahip online eğitim kurumudur. Tüm eğitim ve sertifikalarımız uluslararası düzeyde onaylanarak akredite edilmektedir. Uluslararası akreditasyon belgesi ve denetleme işlemleri Amerika Birleşik Devletleri’nde resmi olarak onaylı ve 1870 yılından beri faaliyetlerine devam etmekte olan American Association for Higher Education&Accreditation (Amerikan Yüksek Öğrenim ve Akreditasyon Kurumu- AAHEA) tarafından yürütülmektedir.
www.sertifikapress.com.tr Tıklayın, Hayallerinizi Gerçekleştirelim...
25
Gemo-Press SAYI 2
Gemolojik Sınıflandırma Üzerine Bir İnceleme Kimyasal Bileşim Süs taşları; saf kimyasal elementler, kısmen basit kimyasal bileşikli veya daha kompleks 26 yapıda olabilirler. Süs taşı materyallerinin çoğu oksitler ve silikatlardan oluşurlar. Geçen milenyumda, yer kabuğunun soğuma sürecinde kristal formunu almışlardır. Kristal Yapı Süs taşları tekli veya çoklu ayrık kristaller halinde, kristal olmayan (amorphous) yapıda veya mikroskobik kristaller halinde (kriptokristalin) olabilirler. Geniş kristaller genellikle erimiş kayaların yavaş soğudukları alanlarda oluşurken hızlı soğuma, kristallerin daha küçük formda oluşmasına sebep olmaktadır. Kristal oluşumlarının simetriye dayalı kristal yapıları birkaç sınıfa ayrılır. Ayrıca kristal olmayan (amorphous) yapıdaki mineraller taş malzemesi olarak kullanılmaktadır. Buna ek olarak deniz kabuğu ve kemik gibi organik materyallerin de süs taşı olarak kullanıldığı bilinmektedir. Triklinik (Üç Eksenli) Her biri farklı uzunluklarda olan ve 90 derecenin dışında açılarda kesişen, 3 açıya sahiptirler. Örnek; Albit, Aksinit, Anortit, Disten, Laborit, Mikroklin feldispat, Pektolit, Radonit, Üleksit, Vollastonit. Monoklinik (Eğik Eksenli, Kristal Formunda) İkisi 90 derecenin dışında bir açıyla kesişen ve her iki açının 3. ekseni dik kestiği, farklı uzunluklarda üç eksene sahiptirler. En önemli örnekleri; Jadeittir, Jips,
Nefrit, Ortoz, Öjittir. Ortorombik (Kristal Biçiminde, Dik Eksenli) Her biri farklı uzunlukta olan, 90 derecelik açıyla kesişen, 3 eksene sahiptirler. Tipik örneği Topazdır. Diğer örnekleri; Krizoberil, Aragonit, Markazit, Topaz, Olivin, Talk, Götit, Kükürt, Sölestin, Andalusittir. Tetragonal (Dörtgensel) İkisi eşit uzunlukta olan, 90 derecelik açıyla kesişen üç eksene sahiptirler. Zirkon, Rutil, Skapolite, Vezüviya verilebilecek örnekler arasındadır. Trigonal (Rombohedral) Örnek olarak Kuvars, Kalsit, Turmalin verilebilir. Hegzagonal (Altıgen) Üç ekseni düzlemde 60 derecelik açıyla kesişen, eşit uzunlukta ve 4. ekseni düzlemde diğerlerine dik olan toplam dört farklı eksene sahiptirler. Beril, Korindon, Kuvars, Turmalin bu gruba dâhildir. Bazı kristal uzmanları, bu sınıfa iki alt başlığı daha eklemektedirler; Trigonal; (Korindon) ve Eşkenar (Kuvars) Kübik (İzometrik) Kübik veya izometrik (ölçümleri eşit olan) kristaller, karşılıklı, üç adet eşit uzunlukta, dik eksenlere sahiptirler. Ortak formları; dört yüzlü, küp (6 yüz), Oktahedron (8 yüz), 12 yüzlü, Trapezohedron/yamuk yüzlü (24 yüz), 48 yüzlü. Kübik kristallere örnek olarak; Elmas, Lal, Pirit, Garnet, Uraninit, Kayatuzu, Manyetit, Lösit ve Spineli gösterebiliriz.
Çift Kırılım Çift kırılım, anizotrop (yöne bağımlı) materyaldeki en yüksek ve en düşük kırılım indeksi değerleri farkını ifade eder. Kırıcılık İndeksi Kırıcılık indeksi (R.I.) ışığın havadaki hızının saydam maddeden yansıyan ışığın hızına oranıdır. Işık, 90 derecenin dışında bir açıyla saydam materyale girdiğinde farklı bir açıyla sapar. Kırıcılık indeksi yüksek olan taşlar, düşük olanlardan daha parlaktır. Refraktometre refractometer kırılma indeksini ölçmek için kullanılan bir araçtır. Pek çok ortamda, dalga boyu küçüldükçe kırıcılık indeksi büyür. Dispersiyon (Dağılım) Taşın, farklı hız ve farklı dalga uzunluğuna sahip ışığı, bileşik renklerine ayırabilme özelliğine dispersiyon denmektedir. Dayanıklılık Kırılmalara karşı dayanıklılık ve kazınmaya veya delinmeye dayanıklılık olmak üzere iki farklı dayanıklılık durumu söz konusudur. Delinmelere ve kazınmaya karşı dayanıklılık Mohs skalasında gösterilir. 1 ila 10 arasında değerler tablosu sunar. İz ve çentiklere dayanıklılık Knoop skalasında ölçülür. Fiziki hasarı önlemek adına, taşların tanımlanmasında dayanıklılık testlerinin uygulanılması tavsiye edilmez. Kimyasal bozulmalara, ısı değişimine veya neme karşı dayanıklılık önemlidir. Termal iletkenlik, çoğu süs taşında oldukça düşüktür, elmasta ise yüksektir. Elmasın bu özelliği elmasın imitasyonlarından ayırt edilmesinde kullanılan bir tekniktir. Özgül Ağırlık Specific Gravity Süs taşları yoğunluk olarak çeşitlilik gösterir; amber tuzlu suda yüzebiliyorken hematit batar örneğin. Aynı ölçüye sahip iki taş, farklı ağırlığa sahip olabilir. 6,5 mm çapında 1 karat elmasa karşın aynı ölçüde yakut 1.55 karat etmektedir. Gemologlar özgül ağırlığı; süs taşının öz kütlesinin suya oranı olarak tanımlamaktadırlar.
Gemo-Press SAYI 2
27
B Floresan ve Fosforesan Olma Özellikleri
Çoğu materyal floresandır. Ultraviyole ışınlara veya X ışınlarına maruz kaldıklarında enerjiyi gözle görülebilen ışığa dönüştürürler. Bazı mineraller bu şekilde fark edilir. Floresanın rengi ve yoğunluğu belirleyicidir ama kesin değildir. Göze hoş göründükleri için daha çok ilgi çekerler. Bu özellikteki materyallerin incelenmesinin ayrı bir ciddiyet gerektirdiği unutulmamalıdır. Ultraviyole ışınlara maruz kalan her mineral floresan değildir. Floresan olma özelliği lokasyonundan veya içeriğinden kaynaklanabilir. Bu iki özellik yüzünden minerallerin doğadan temin edilmesinde, kısa dalga ultraviyole ışınları veren kuvars lambası kullanımı gibi teknik detay bilgisi gerekebilir. Bazı minerallerin ışığa maruz kalmalarının ardından, karanlıkta da floresan özelliğini bir süre korumalarına “fosforesan ve luminesan” özelliği denmektedir. Floresan materyal UV veya X ışınlarına maruz kaldıktan sonra ışımaya devam ediyorsa fosforesandır. Bu oldukça nadir görünen bir özelliktir.
Berraklık: Taşlar opak formdan berrak forma birçok çeşide sahiptir ve diğer minerallerin kristalleri, gaz/sıvı ile dolmuş boşluklar hatta böcek gibi birkaç veya birçok içeriğe sahip olabilirler. gemolojik mikroskopla (10X-40X ölçülerinde) birçok taş türü tanımlanabilmekte ve derecelendirilebilmektedir. Renk: Renk, farklı frekanslarda ışığın emiliminin ve iletiminin sonucudur. Tür (turuncu, mavi, yeşil), ton (açık-koyu) ve yoğunluk (doyum veya saflık derecesi) rengi belirleyen kombinasyonlardır. Renkler arasındaki farklar çok net veya belirsiz olabilir. O kadar ki; ayırım yapabilmek için kontrollü koşulların sağlanması gerekebilir. Renk keskinliği dayanıklılığın azalmasından, beslenmeden veya diğer etkenlerden etkilenebilir. Hassas renk farklarının ayrımının yapılmasında, gözlemcinin fiziksel ve duygusal koşullarına, özel derecelendirme şartlarına veya ışıklandırmaya dikkat etmek önemlidir. Pleokroizm Pleochroism, ışığın çift kırılması doubly refractive sonucu kristal yapının farklı renkler göstermesidir. Polariskopla polariscope veya dikroskopla dichroscope incelenmesi gerekebilir. Optik Karakter: Taşlar,ışığın farklı yönlerden geliş şekline göre etkilenebilirler. Işığın hızı tüm açılarda sabitse tek kırılma özelliğine isochroic, singly refractive ve tek kırılma indeksine sahiptir. Bu, izometrik (eş ölçekli) kristallerin ortak özelliğidir. Yön değiştikçe ışığın hızı da değişiyorsa taş; çift kırılma özelliğine sahiptir. Anizotrop (yöne bağımlı) doubly refractive, anisotropic taşlar çift kırılma indeksine sahiptir. Anizotrop materyallerde ışık, iki polarize bileşiğe ayrılır; olağan ışın ve olağandışı ışın. Ayrıca tek eksenli, iki eksenli pozitif ve iki eksenli negatif olarak karakterize edilebilir. Amorf (kristal yapısı olmayan) Amorphous (non-crystalline) opal, amber ve cam gibi materyaller, iç gerilim ve anormal çift kırılmayla anomalous double refraction ışığı beklenmedik yönlere yansıtabilir.
Gemo-Press NİSAN
Bu tablo, görmüş olduğunuz her süs taşı için teknik bilgi sunmaktadır. Burada amaçlanan, okuyucuya her taşa ait önemli fiziksel ve optik özellikleri bir arada vermektir.
28 Her taşın kimyasal
kompozisyonu, taşın tüm temel elementlerini içeren formülleriyle birlikte verilmiştir. Kompozisyonları, oluşumun lokasyonuna ve şartlarına göre biraz değişiklik gösterebilir. Taşların sertlik ve ağırlık gibi fiziksel özellikleri ortalama değerleri göz önünde bulundurularak verilmiştir. Sertlik, minerallerin birbirlerine göre sınıflandırılması için kullanılan, Mohs’in sertlik skalasına göre ifade edilmiştir. Ardışık değerler arasındaki aralıklar eşit değildir ve 3½ gibi orta dereceli değerler 3 ve 4 arasındaki bir değeri ifade etmektedir ancak yarı değer olarak algılanmamalıdır. Sertlik kimyasal içeriğine göre değişiklik gösterebilir, dolayısıyla ortalama değerler kullanılmıştır. Özgül ağırlık değerleri taşın öz kütlesinin göstergesidir. Taşın optik özellikleri, kırılma indeksleri ve çift kırılma özellikleriyle verilmiştir. Tüm bunlar kristal yapısıyla ilgilidir. Kübik yapılı taşlar tek değere sahipken çift kırılma özelikli taşlar çift kırılma indeksine sahiptir.
İsim ve Kimyasal Kompozisyonu Akroyit (Turmalin) Agat (Kalsedon) Albit Almandin (Garnet) Amber Ambligonit Ametist (Kuvars) Andalüzit Andradit Anglezit Apatit Akuamarin (Beril) Aragonit Aventurin Kuvarz Aksinit Azurit Barit Benitoit Berilonit Kantaşı (Kalsedon) Brazilyanit Kahverengi (Dumanlı Kuvarz) Kalsit Akik (Kalsedon) Kasiterit Selestin Serüzit Kalsedon Renk Değiştiren Kuvarz Krizoberil Krizokol Krizopraz (Kalsedon) Sitrin (Kuvarz) Mercan Danburit Datolit Elmas Diyopsit Diyoptas Dolomit Dravit (Turmalin) Dumortiyerit Zümrüt (Beril)
Yapısı
Sertlik
Trigonal Trigonal Triklinik Kübik Kristal Yapısı Olmayan Triklinik Trigonal Kristal Biçiminde Kübik Kristal Biçiminde Altıgen Altıgen Kristal Biçiminde Trigonal Triklinik Eğik Eksenli Kristal Kristal biçiminde Altıgen Eğik eksenli Kristal Trigonal Eğik Eksenli Kristal Trigonal Trigonal Trigonal Tetragonal Kristal Biçiminde Kristal Biçiminde Trigonal Trigonal Kristal Biçiminde Eğik Eksenli Kristal Trigonal Trigonal Trigonal Kristal Biçiminde Eğik Eksenli Kristal Kübik Eğik eksenli Kristal Trigonal Trigonal Trigonal Kristal Biçiminde Altıgen
71/2 7 6 71/2 21/2 6 7 71/2 61/2 3 5 71/2 31/2 7 7 31/2 3 61/2 51/2 7 51/2 7 3 7 61/2 31/2 31/2 7 7 81/2 2 7 7 3 7 5 10 51/2 5 31/2 71/2 7 71/2
Özgül Ağırlığı 3.06 2.61 2.64 4.00 1.08 3.02 2.65 3.16 3.85 6.35 3.20 2.69 2.94 2.65 3.28 3.77 4.45 3.67 2.83 2.61 2.99 2.65 2.71 2.61 6.95 3.98 6.51 2.61 2.65 3.71 2.20 2.61 2.65 2.68 3.00 2.95 3.52 3.29 3.31 2.85 3.06 3.28 2.71
Kırılma İndeksi 1.62-1.64 1.53-1.54 1.54-1.55 1.76-1.83 1.54-1.55 1.57-1.60 1.54-1.55 1.63-1.64 1.85-1.89 1.87-1.89 1.63-1.64 1.57-1.58 1.53-1.68 1.54-1.55 1.67-1.70 1.73-1.84 1.63-1.65 1.76-1.80 1.55-1.56 1.53-1.54 1.60-1.62 1.54-1.55 1.48-1.66 1.53-1.54 2.00-2.10 1.62-1.63 1.80-2.08 1.53-1.54 1.54-1.55 1.74-1.75 1.57-1.63 1.53-1.54 1.54-1.55 1.49-1.66 1.63-1.64 1.62-1.65 2.42 1.66-1.72 1.67-1.72 1.50-1.68 1.61-1.63 1.69-1.72 1.57-1.58
Çift Kırılma 0.018 0.004 0.009 N/A 0.026 0.009 0.010 0.017 0.003 0.006 0.155 0.009 0.011 0.110 0.012 0.047 0.009 0.004 0.021 0.009 0.172 0.004 0.100 0.010 0.274 0.004 0.009 0.009 0.030 0.004 0.009 N/A 0.006 0.044 0.029 0.053 0.179 0.018 0.037 0.006
Gemo-Press NİSAN SAYI2015 2
Altın
Aragonit
Morganit
İnci
İsim ve Kimyasal Kompozisyonu Enstatit Epidot Öklaz Ateş Agatı (Kalsedon) Florit Altın Goshenite (Beril) Grossular (Garnet) Jips Hamberjit Hauyne Heliodor (Beril) Hematite Hesonit Grossular (Garnet) Havlit Hipersten Indikolit (Turmalin) İyolit Fildişi Jadeit (Yeşim) Jasper (Kalsedon) Oltu Taşı Kornerüpin Kiyanit Labradorit Lapis Lazuli (Lazurit) Lazulit Malakit Lületaşı Microklin Milky quartz Aytaşı (ortoklaz) Morganit (Beril) Nefrit (Yeşim) Obsidyen Oligoklaz Oniks Opal Ortoklaz Padparadscha (Korindon) İnci Peridor Petalit
Yapısı Kristal Biçiminde Eğik eksenli Kristal Eğik eksenli Kristal Trigonal Kübik Kübik Altıgen Kübik Eğik Eksenli Kristal Kristal Biçiminde Kübik Altıgen Trigonal Kübik Eğik Eksenli Kristal Kristal Biçiminde Trigonal Kristal Biçiminde Kristal Yapısı Olmayan Eğik Eksenli Kristal Trigonal Kristal Yapısı Olmayan Kristal Biçiminde Triklinik Triklinik Various Eğik Eksenli Kristal Eğik Eksenli Kristal Eğik Eksenli Kristal Triklinik Trigonal Eğik Eksenli Kristal Altıgen Eğik Eksenli Kristal Kristal Yapısı Olmayan Triklinik Trigonal Kristal Yapısı Olmayan Eğik Eksenli Kristal Trigonal Kristal Biçiminde Kristal Biçiminde Eğik Eksenli Kristal
Sertlik
Özgül Ağırlığı 1/2 3.27 5 3.40 61/2 1/2 3.10 7 7 2.61 4 3.18 19.30 21/2 1/2 2.80 7 7 3.49 2 2.32 2.35 71/2 6 2.40 1/2 2.80 7 1/2 5.20 6 3.65 71/4 1/2 2.58 3 1/2 3.35 5 1/2 3.06 7 7 2.63 1/2 1.90 2 7 3.33 7 2.61 1.33 21/2 1/2 3.32 6 5ya da 7 3.68 6 2.70 2.80 51/2 1/2 3.10 5 4 3.80 1/2 1.50 2 6 2.56 7 2.65 6 2.57 1/2 2.80 7 2.96 61/2 5 2.35 6 2.64 7 2.61 6 2.10 6 2.56 9 4.00 3 2.71 3.34 61/2 6 2.42
Kırılma İndeksi 1.66-1.67 1.74-1.78 1.65-1.67 1.53-1.54 1.43 None 1.58-1.59 1.69-1.73 1.52-1.53 1.55-1.63 1.50 1.57-1.58 2.94-3.22 1.73-1.75 1.58-1.59 1.65-1.67 1.62-1.64 1.53-1.55 1.53-1.54 1.66-1.68 1.53-1.54 1.64-1.68 1.66-1.68 1.71-1.73 1.56-1.57 1.50 1.61-1.64 1.85 1.51-1.53 1.52-1.53 1.54-1.55 1.52-1.53 1.58-1.59 1.61-1.63 1.48-1.51 1.54-1.55 1.53-1.54 1.37-1.47 1.51-1.54 1.76-1.77 1.53-1.68 1.64-1.69 1.50-1.51
Çift Kırılma 0.010 0.035 0.019 0.004 0.008 0.010 0.072 0.005 0.280 0.022 0.010 0.018 0.010 N/A 0.012 0.004 N/A 0.013 0.017 0.010 0.031 0.025 0.008 0.009 0.005 0.008 0.027 0.007 0.004 0.005 0.008 N/A 0.036 0.014
29
Gemo-Press NİSAN
30
Safir
Sardoniks
Titanit
Zoisit
İsim ve Kimyasal Kompozisyonu Fenakit Fosfofilit Plazma (Kalsedon) Platinyum Prase (Kalsedon) Prehnit Pirit Pirop (Garnet) Rodokronit Rodonit Kaya Kristali (Kuarz) Gül Kuvars Rubelit (Turmalin) Rubi (Korindon) Rutil Safir (Korindon) Sard Sardoniks (Kalsedon) Skapolit Şelit Siyah Turmalin Serpentin Deniz Kabuğu Silimanit Gümüş Sinhalite Smitsonit Sodalit Spesartin (Garnet) Sfalerit Spinel Spodumen Storelit Taafeite Tektit Titanit (Sfen) Topaz Tugtupit Turkuaz Uvarovit (Garnet) Vezüvyanit (İdokraz) Karpuz Turmalin Zirkon Zoisit
Yapısı
Sertlik
Trigonal Eğik Eksenli Kristal Trigonal Kübik Trigonal Kristal Biçiminde Kübik Kübik Trigonal Triklinik Trigonal Trigonal Trigonal Trigonal Tetragonal Trigonal Trigonal Trigonal Tetragonal Tetragonal Trigonal Eğik eksenli Kristal Çeşitli Kristal Biçiminde Kübik Kristal Biçiminde Trigonal Kübik Kübik Kübik Kübik Eğik Eksenli Kristal Kristal Biçiminde Altıgen Kristal Yapısı Olmayan Eğik Eksenli Kristal Kristal Biçiminde Tetragonal Triklinik Kübik Tetragonal Trigonal Tetragonal Orthorhombic
71/2 31/2 7 4 7 6 6 71/4 4 6 7 7 71/2 9 6 9 7 7 6 5 71/2 5 21/2 71/2 21/2 61/2 5 51/2 7 31/2 8 7 7 8 5 5 8 6 6 71/2 61/2 71/2 71/2 61/2
Özgül Ağırlığı 2.96 3.10 2.61 21.40 2.61 2.87 4.90 3.80 3.60 3.60 2.65 2.65 3.06 4.00 4.25 4.00 2.61 2.61 2.70 6.10 3.06 2.60 1.30 3.25 10.50 3.48 4.35 2.27 4.16 4.09 3.60 3.18 3.72 3.61 2.40 3.53 3.54 2.40 2.80 3.77 3.40 3.06 4.69 3.35
Kırılma İndeksi 1.65-1.67 1.59-1.62 1.53-1.54 1.53-1.54 1.61-1.64 1.72-1.76 1.60-1.80 1.71-1.73 1.54-1.55 1.54-1.55 1.62-1.64 1.76-1.77 2.62-2.90 1.76-1.77 1.53-1.54 1.53-1.54 1.54-1.58 1.92-1.93 1.62-1.67 1.55-1.56 1.53-1.69 1.66-1.68 1.67-1.71 1.62-1.85 1.48 1.79-1.81 2.36-2.37 1.71-1.73 1.66-1.67 1.74-1.75 1.72-1.77 1.48-1.51 1.84-2.03 1.62-1.63 1.49-1.50 1.61-1.65 1.86-1.87 1.70-1.75 1.62-1.64 1.93-1.98 1.69-1.70
Çift Kırılma 0.015 0.021 0.004 0.004 0.016 0.220 0.014 0.009 0.009 0.018 0.008 0.287 0.008 0.004 0.004 0.020 0.017 0.018 0.001 N/A 0.019 0.038 0.230 0.015 0.013 0.004 0.120 0.010 0.006 0.040 0.005 0.018 0.059 0.010
Gemo-Press
Kalsodanlardan Agat 3000 yıl öncesinden beri Mısırlılarca kullanım gören Akik, ince taneli, kalsedon kuvarsdır ve chalcedony quartz ve bilinen ilk süs taşlarından biridir. Antik kültürlerce muska ve tılsımlarda kullanılmış; takan kişiye cesaret ve hoş rüyalar verdiğine inanılmış, Romalı artistlerin mühürlerinde kullanılmıştır.19 yy Viktorya Döneminde kabartmalı taşlarda (minyatür) görülmüştür. Diğer kalsedonlardan görünümüyle ayrılır, kavisli-köşeli çizgilere ve renk bantlarına sahiptir. Bu şekiller taşta, yosun, eğreltiotu, ağaç hatta tüm bir manzara deseni oluşumuna sebep olur. Diğerleri ise iki veya daha fazla renkli çizgiye sahiptir. Minyatürlerin yanında, agatın eşsiz görünümünün elde edilmesini sağlayan kaboşon kesim, gül kesim, oymacılık gibi modern kesim stilleri ile en iyi örnekleri mevcuttur.
Sertlik 61/2 ila 7 mohs sertlik skalası Dayanıklılık İyi Çeşitleri Gözlü Agat Ortak merkezli halkalar içinde çizgili Dairesel Akik Manzaralı Agat Renkli desenli kalsedon, manzara görünümlü Ateş Akiği Yanardöner iç katmanlar Dendritik agat (ağaçsı) Saydam, renksiz ya da beyaz. Ağaç, eğrelti otu, yosun, manzara desenli İris Akik Yanardöner renkli, saydam, yarı saydam Kararlılık Çevresel Faktör Reaksiyon Isı Renk değişebilir Işık Kararlı Kimyasallar Hidroflorik asit saldırısına uğrama, nitrik asit saldırısı boyayabilir. Temizlik ve Bakım Temizleme Şekli Buharlı temizlik Ultrasonik temizlik Sıcak, sabunlu su
Uygunluk Uygun değil Uygun değil Uygun
Buna ek olarak 1940’larda Ateş akiği (fire agate) keşfedilmiştir. Mineral katmanları yanar döner ışık oynamalarına sebep olur.
Boyama Gri Güney Amerika akiği inorganik boya ile boyanır. Katmanlar boyayı gözenekliliğine bağlı olarak emer. Rengi ve çizgileri güçlendirir. Genellikle normal şartlar altında kararlıdır. Solabilir veya kimyasallarla çıkarılabilir.
Elde Edildiği Bölgeler Brazilya, Hindistan, Madagaskar, Meksiko, Birleşik Devletler, Uruguay
Isınma Yeşil-kahve agatta, turuncu veya kırmızımsı turuncu renk üretir. Rengi güçlendirir. Kalıcıdır.
SAYI 2
31
Gemo-Press SAYI 2
Gemoloji Ekipmanları
T
Taşların tanımlanması ve sahip oldukları spesifik detayların ortaya çıkarılması olarak ifade edilen gemoloji, 32 geniş araştırma konusuna sahip bir uzmanlık alanıdır. Dolayısıyla her gemolog, ekipman edinimi konusunda farklı yaklaşıma sahip olabilir. Bazı gemologlar pahalı, bütçeyi zorlayan bir alet grubuyla tatmin olurken, bazıları için cep enstrümanları yeterli olabilir. Gemoloji bilimi çalışmalarında kullanılmak üzere, bir laboratuvar ortamı hazırlamak için veya gemoloji etkinliklerinde kullanmak üzere, ihtiyaç duyulan materyaller üzerine bir çalışma hazırladık.
Mikroskop
farklı özellikleri vardır. Dolayısıyla satın aldığınız mikroskobunuzun gemoloji çalışmaları için özel üretilmiş olup olmadığına dikkat etmeniz önemlidir. 40x ölçülerinde bir stereo (üç boyutlu) mikroskop taşların tanımlanması için ihtiyaç duyulacak bir araçtır. Ancak, daha
kullanımı, doğal taşları sentetik benzerlerinden ayırmak için kullanılan yöntemlerin başında gelir. Merceğin taşınabilirliğine kıyasla mikroskop, büyütme amacına daha iyi hizmet edecektir. Gemolog mikroskobunun, diğer mikroskoplarda görülmeyen
güçlü bir mikroskop daha faydalı olacaktır. Daha fazla büyümeyle, daha çok kalıntı ve detay görebilirsiniz. Mikroskobun gücü, sıklıkla taşın tanımlanabilmesi demektir.
Defosuz taş bulmak neredeyse imkânsızdır. Kristal kafes, sıklıkla yabancı maddeler ve bozunumlar içerir. Bazı defoların tanımlanabilmesi sadece mikroskopla mümkün olabilmektedir. Mikroskop
Kuyumcu Merceği
Ham taşın işlenmeden önce iç dünyasının anlaşılması gerekmektedir. Kristal yapısının ve katışıklarının çalışması için bir kuyumcu merceği edinilmelidir. 1970 sonrası büyük elmasların parlatılması için makine kullanımına geçmekle birlikte, küçük taşların parlatılması için geleneksel yöntemler kullanılmaya devam edilmektedir. Elgöz yordamı ve deneyim gerektiren bu işlemlerin vazgeçilmezi, kuyumcu merceğidir. İşlemler için kaliteli, 10x ölçülerinde bir kuyumcu merceğiyle başlamak iyi olabilir. Piyasada vasatla iyi kalite arası ekonomik mercekler bulmak mümkündür. Alabileceğiniz en iyi mercek, ayrıca elmas derecelendirmesi için standart olan; renk düzelten tripleks mercektir. Üç ayrı merceği bulunur ve hata şansını sıfıra indirir. “Renk düzelten” terimi lensler üzerindeki korumaya ithafen kullanılır ve rengin doğru algılanmasını sağlar.
Gemo-Press SAYI 2
Refraktometre (Kırılımölçer)
Kırılım indeksini ölçmek yüksek öncelikliğe sahiptir ve refraktometre, ölçümde kullanılan bir araçtır. Bu işlem mikroskopla da yapılabiliyor olmasına karşın, refraktometre metodolojik anlamda daha kullanışlıdır. Kırılım indeksine ek olarak, refraktometre çift kırılım ve optik işaret detaylarını da verecektir.
Polariskop
Diğer bir önemli aparattır. Materyallerin tek veya çift kırılma özelliğine sahip olup olmadığını belirleyen ve optik 33 işaretlerini gösteren bir alettir. Polariskoplar satın alınabildiği gibi, evde kendiniz de yapabilirsiniz. Alttan bir ışık kaynağına ve taşı arasında tutmaya yetecek kadar ayrılabilen, biri sabit diğeri döndürülebilen iki parça polarize edici materyale ihtiyacınız olacaktır.
Spektroskop
Piyasada 2 farklı spektroskop bulunmaktadır; kırınım ağı ve prizma. Spektroskobun diğer bir önemli işlevsel özelliği, kalibrasyon ölçeğidir. Sıklıkla ölçeksiz kullanıma yönelinmekte ve belirlemeler, renklere göre yapılabilmektedir ki; bunu kendi görüşünüze ve deneyiminize göre zaten yapabilirsiniz. Kalibrasyon, spektroskobun fiyatını arttıracaktır. Bu, bütçe ayarlaması yaparken göz önünde bulundurmanız gereken bir özelliktir. Ayrıca parlak bir ışık kaynağına ve taşı tutacak bir aparata ihtiyaç duyacaksınız ki; bu da ayrı bir maliyet demektir. Kırınım ağı özelliğine sahip spektroskoplar varsa da; ucuz olmakla birlikte kullanımları çok kolay değildir.
Özgül Ağırlık Aletleri
Dikroskop
İki renkli materyallerin renklerini ayırt etmekte kullanılan ufak bir el aletidir. Süs taşı içindeki pleokroizmin (değişik yönlerden bakıldığında farklı renkler gösterme) incelenmesi ve yakut - kırmızı garnet gibi benzer taşların kolayca ayırt edilmesi için kullanılır. Bir takım onaylama test uygulamaları ve deneyim gerektirmekle birlikte, birey kolayca taşları tanımlayabilir. Kalsit Dikroskop ve Londra Dikroskopu gibi çeşitleri bulunur. Kesinlikle birincil önceliğe sahip bir alettir. Fuar ve gemoloji etkinliklerinde yanınızdan ayırmak istemeyeceksiniz.
Özgül ağırlığı ölçmenin iki farklı yolu mevcuttur. Hassas terazi veya özgül ağırlıkları önceden belirlenmiş ağır sıvılar kullanılabilir. Taşın batıp batmaması esas alınarak ölçüm yapılabilir. Ağır sıvıların toksik veya yanıcı olma dezavantajları bulunur. Sonradan taştan çıkarmak da zor olabilir. Ayrıca ölçüm sonrası elde ettiğiniz değerler, bu sıvıları da içerecektir. Muhtelif tanımlama küçük bir kırılım tarafından doğrulanabilir veya tamamen yok sayılabilir.
Gemo-Press SAYI 2
Diğer Ekipmanlar
Daha önce sözünü ettiğimiz ekipmanlar mutlaka sahip olunması gereken ekipmanlardır. Bunların dışında; taşlarınızı temizlemek için 34 bir kumaş parçası, taş tutucu, taşlarınızı yan yana ve alt alta dizebileceğiniz bir düzenek, kalınlık ölçer veya mikrometreye sahip olmanız, fayda görebileceğiniz diğer yardımcı enstrümanlar olacaktır. Ayrıca ağırlık ölçer edinimi, öğrenim için değilse bile ticari anlamda önemlidir. Bunların yanında; parlaklık ölçer (seyahat eden gemologların tercih ettiği bir aparattır) amatörlerden çok profesyonellerin kullanımına uygundur. Elmas dedektörü; küçük, düşük kalitede, pürüzlü elmasların çıplak gözle ayırt edilmesi zor olacağı için tercih edilebilek bir aparattır. Sert uçlu kalem benzeri aparatlar gemologların vazgeçilmezidir. Materyalin sertliğinin test edilmesinde ve belirlenmesinde kullanılırlar. Ham taşlar için uygundurlar ancak işlenmiş taşlarda kullanımları tavsiye edilmez. Bu aparatlar taşın kırılmasına sebep olabilecek kalıcı hasarlar bırakabilir. Sertlik ölçeğine göre değerlendirilen bir metodolojidir. Örneğin; elmas en sert materyalken (sertlik derecesi 10) talk en yumuşağıdır (sertlik derecesi 1).
Dikroskop
Işıklandırma Lighting
Esnek ve uygun pozisyonlara adapte edilebilecek aydınlanma sistemine ihtiyacınız olacaktır. Işık, dikkat edilmesi gereken bir konudur. Akkor ve floresan, taşlarda farklı renk alımına sebep olur. Temel ışık kaynağı olarak güneş ışığı veya parlak ışık kullanımını tercih etmelisiniz. Tavan ışığınız floresan ise kapatın. Renk kıyaslamaları için en ideal kaynaklarda bile direkt yansımayan, güneş ışığı olacaktır. Renk değişimlerini incelerken gün ışığına denk ışık kaynaklarına çok fazla güvenilmemesi gerektiği de unutulmamalıdır. Ultraviyole ışık, tanımlamalarda kullanılabilen diğer bir ışık kaynağıdır. Uzun ve kısa ultraviyole dalga kullanımına da ihtiyacınız olacaktır.
Chelsea Filtresi
Zümrütlerin benzerlerinden ayırt edilmesinde kullanıldığı için, zümrüt filtresi Emerald Filter olarak da bilinir. Bazı zümrütler renklerini vanadyumdan aldığı için her zaman işe yaramaz. Günümüzde materyalin renginin krom kaynaklı olup olmadığının belirlenmesinde kullanılmaktadır. Bu durumda taş chelsea filtresine maruz kaldığında, pembe veya kırmızı görünecektir. Değilse farklı bir görünüm alacaktır.
Gemo-Press SAYI 2
Camın Yapısı ve Tanımı Süs taşlarının aranan ve pahalı malzemeler olmaları, sentetiklerinin ve imitasyonlarının üretilmelerinde en önemli etkendir. İlk çağlarda cam, imitasyon olarak kullanılırken; minerallerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin belirlenmesiyle sentetik üretimine başlanmış ve bugün sentetik değerli taş üretimi temel sırlarını büyük bir dikkatle koruyan ayrı bir sektör haline gelmiştir. Cam olmaksızın günlük hayatımızı düşünmek zordur. Büyük bir çeşitlilik gösteren cam ürünlerinin hemen bütün sanayi alanlarında, ev ve sanat faaliyetlerinde yeri vardır. İncelenmesi güç bir yapıya sahip olan cam, bilim adamları tarafından uzun süre ihmal edilmiştir. Bilim adamları hiç kuşkusuz obsidiyen gibi doğal camların özelliklerini biliyorlarsa da, 5.000 yıldır kullanılan ticari camı önemsememişlerdir. Oysa cam sanayi 60 yıldır önemli teknik gelişmeler kaydetmiştir ve artık araştırmacıların ilgisi kristal olmayan katılar ile,
bunların elektronikle veya biyolojide kullanımları üzerinde yoğunlaşmıştır. Güncel eğilim; camların büyük bir kısmının, özellikle geleneksel mineral camlarının, temelde metal olmayan ve genellikle kırılgan inorganik maddelerden meydana gelmiş seramik grubunun bir bölümünü oluşturduğu yönündedir.
Soğutulan sıvıların büyük bir çoğunluğu katılaşma sıcaklığına (T) ulaştığında kristalleşir. Oysa erimiş kuvars (saf silis) için aynı şey geçerli değildir. Çabucak soğuyan kuvars, T= 1 730 C olan katılaşma sıcaklığına kristalleşmeden ulaşır ve daha sonra sıcaklık düştüğünde bile; kararsız bir dengeyi sıvı durumundayken de korur. Bu sırada dönüşüm hızı o kadar azalmıştır ki; aşırı erimiş yarı kararlı bir sıvı biçiminde kalmaya devam eder.
Hemen hemen bütün sanayi camları, doğal hammaddelerden oluşmuş camlaştırabilir bir karışımın, yüksek sıcaklıkta eritilmesi ve bu aşırı erimiş sıvının dondurulması sonucunda elde edilir. Özel camların hazırlanması için, buhar fazında çökeltme veya sol-jel (çözelti-jel) yöntemleri gibi, diğer metotlar uygulanır.
Sıcaklık azalınca sıvının akışmazlığı da sürekli olarak ve önemli ölçüde azalır ve sonunda, T = 1 180 C olan camsı geçiş sıcaklığına erişince, kristalleşmeden donar. Böylece aşırı erimiş sıvı sadece tek bir bileşen içeren, camların en basiti olan silis camına dönüşür.
Halen kullanılmakta olan camların niteliklerini yükseltmek, yeni camlar geliştirmek veya var olan camların bilinmeyen özelliklerini ortaya çıkarmak ve böylece yeni kullanım alanları yaratmak üzere sürdürülen çalışmalar, camın gelecekte önemli bir malzeme haline gelmesini sağlayacaktır.
Tuhaf bir biçimde doğal olarak kristalleşmiş kuvars ile silis camı, merkezinde bir Silisyum iyonu ve dört köşesinde Oksijen iyonları bulunan dörtyüzlü SiO’ten oluşmuş, aynı temel motife sahiptir. Ama kendi aralarında ortak köşelerle bağlı olan bu dört yüzlüler, kristal durumunda çok büyük boyutlu düzenli bir yapı oluştururken, cam durumunda yapıları düzensizdir ve oldukça önemli boşluklar içerir. Bu camsı hal esas olarak -kimyasal bileşiminden ve soğuma hızından başka atomların düzenli olarak yapılaşmasını engelleyerek akışmazlık durumundan kaynaklanır. Sıvı hale özgü düzensizlik durumu T sıcaklığından geçiş sırasında korunur. “Amorf” diye tanımlanan maddelerle arasındaki fark nedeniyle cam; camsı geçiş olayını gösteren, kristal olmayan bir katı olarak tanımlanır. Oksitlerden oluşmuş (SiO+Na+CaO) karma bileşimler olan mineral camlarıysa metallerin ve alaşımlarının, organik polimerlerin ve iki veya daha çok maddenin bileşimlerinden oluşan karma maddelerin oluşturduğu başka gruplarla birlikte, seramikler arasında sınıflandırılır.
35
Gemo-Press SAYI 2
Cam Ürünleri 36
Fırında hazırlanan cam yavaş yavaş soğutulur, böylece camın akışmazlığını, elde edilmek istenen ürünü şekillendirmeye yetecek kadar uzatmak mümkün olur. Kullanılan birçok değişik şekillendirme yöntemi vardır; dökme kalıplama, çekme, haddeleme, şişirme kalıplama, presleme, merkezkaçlama bunlardan birkaçıdır. Bunlar tek veya birlikte kullanılır. Şekillendirmeden sonra, tavlama adı verilen camın kontrollü olarak soğutulması işlemi, iç gerilimleri serbest bırakır ve parçaların zarar görmesine engel olur.Cam ürünleri dört büyük sanayi sektörüne girer. Temel olarak vitrinlerde kullanılan düz cam, birkaç yıl öncesine kadar, dikey çekme veya iki silindir arasında sıcakta haddelemeyle üretilmekteydi. Bugün yüzdürme cam (floatglass) tamamen düz bir erimiş kalay banyosunun yüzeyinde yüzdürülen erimiş camın yatay çekmesiyle üretilir. Sıvılar için mükemmel ambalaj olan şişe camı, üretilen camın en büyük tonajını teşkil eder. Temel bileşimlerine göre cam elyafı, ısıl yalıtma, cam-polimer bileşimi maddelere güçlendirici olarak katılır veya işaretlerin iletilmesine (optik lifler) yarar. Daha az üretilen özel camlar, katma değerleriyle ayırt edilir; mesela sanat camcılığı için kristal veya optik için
teknik camlar eklenir. Silis camı, pyrex türü borosikatlar, ışımıyla renkleri değişen fotokrom camlar veya mutfak aletlerinde gitgide daha fazla kullanılan cam seramikler, pişirme medikal protezler bunların başlıcalarıdır. Optik, camın ayrıcalıklı kullanım alanıdır. Saydamlığı sayesinde iç ve dış kısımları arasındaki görsel teması sağlar. Tayf özellikleri camın bir filtreye veya işaretlerin iletimi için bir dalga yönlendiricisi olarak kullanılabilmesini mümkün kılar. Yükseltilebilen kırılma indisiyse camın optik sistemlerde ve kristal gibi değerli ürünlerde kullanılmasına imkân verir. Kimyasal maddelere karşı dayanıklı olan cam, hemen hiç tepkimeye girmez ve yapısı değiştirilemez. Bu nitelik, eczacılıkta kullanılan nötr camlar için daha da güçlendirilmiştir. Bu camlar genel olarak, kan plazmasının veya ilaç çözeltilerinin gereğince hazırlanmasına yarayan alüminoborosilikatlardan meydana gelmektedir. Bu kapların iç yüzeyleri sterilize etme işlemine dayanıklı olmalıdır. Camın estetik işlevi yekpare renkli camlarda veya çoklu katmanlı camlarda, hatta duvarları süsleyen yansıtıcı camlarda görülür. Sanat camcıları opal camlarıyla, cam hamuruyla veya kristali yontarak şaheserler verirler.
Gemo-Press SAYI 2
Geleceğin Malzemesi Cam 37
B
Bol bulunan doğal hammaddelerden hazırlanan cam, çevre kirletici bir madde değildir. Üstelik cam üretiminin önemli bir miktarı, hammaddelerden ve enerjiden tasarruf etmek üzere, geri çevrimle yeniden kullanılır. Cam sanayiinde, hafifletilmiş, dayanıklı, yüksek verimle üretilen ve çoğunlukla başka malzemelere göre daha ucuza mal edilen eşyaların pazara sürülmesinde, şekillendirme ve yüzeylerin işlenme tekniklerindeki ilerlemelerden ve bilgisayar destekli tasarım ve kontrol makinelerinin kullanımından yararlanılmaktadır. Diğer taraftan tüketicilerin tercihleri, sağlıklı, doğal ve temizlenmesi kolay sayılan cama yönelmiştir. Biyolojik malzemeler türünden güncel ihtiyaçlara daha iyi uyum sağlayan yeni camların sürekli araştırılmasından başka, bugünkü teknikler üç ana doğrultuda gelişmektedir. Bunlardan biri; camı iletken veya yarı iletken tabakalar (ısınan camlar, fotovoltaik gözler, afişleme), ışığın (fotokromlar),elektrik alanının (elektronlar) veya ısının (termokromlar) etkisi ile rengi değişen tabakalar, kızılaltını yansıtarak binaların ısıl konforuna katkıda bulunan; az yayın özelliğine sahip tabakalar ve özel ve isteğe göre değiştirilebilen niteliklere sahip, ince tabakalara destek olarak kullanma tekniğidir. İkincisi, kızılaltında iletim özellikleri gitgide optik liflerle iletişimde kendini gösteren flüorlu camlar gibi yeni camların üretimidir. Üçüncü konuysa, karma malzemelerin üretimidir. Cam, gelecek vaat eden bu sektörde gittikçe büyüyen bir yer tutmaktadır.
Gemo-Press SAYI 2
Cam Türleri Soda Kalsik Camı Dünyada üretilen camların %90’ı soda kalsik camıdır. Kolayca eritilebilir, ucuzdur fakat ısıl şoklara mukavemet ve 38 kimyasal kararlılık gibi haller dışında her yerde kullanılabilir. Normal Elektrik ampulü, flüoresan ampulleri, pencere camları v.b. malzemelerin üretiminde kullanılırlar. Yapısında %5 oranında CaO vardır. Kurşun Camı (Kristal Cam) Soda kalsik camında kirecin yerini PbO aldığında kurşun camı elde edilmiş olur. Yapısında %80 oranında bazı hallerde daha fazla kurşun oksit bulundurur. Kurşun oksit, camın erime noktasını düşürerek yumuşama noktasını CaO’li camlarınkinin de altına düşürür. Ayrıca cama kolay işlenebilme, ışığı yansıtma ve yayma özelliği kazandırır. Kurşun oksit miktarının %80’i geçtiği cam türü gamma ve X ışınlarından korunmak amacıyla kullanılır. Oldukça pahalı bir cam olduğu için baryum oksitli camlar kullanılır. Silisyum Camı ( %96 SiO2 ) %96 oranında Silisyum içeren bu cam, presleme ve üfleme yöntemleri ile şekillendirme bu camlara uygulanır. Dilatasyon katsayısı küçüktür. Bu cam türü, çok saydam oluşu nedeniyle UV ışınlarını çok iyi geçirirler. Bu nedenle UV lambaları ile mikrop öldürücü özel lambaların yapımında kullanılır.Çok saf kuvars kumunun eritici madde olmadan eritilmesiyle elde edilir. Bu camın üretimi ve şekillendirilmesi çok yüksek sıcaklıkta (1750˚C’de) olur. Bu nedenle üretilecek malzemelerin şekil ve boyutları sınırlı olmak zorundadır. Dielektrik özellikleri de iyidir. Ancak maliyetin yüksek oluşu nedeniyle eletroteknikteki uygulamaları sınırlıdır. Isıl şoklara karşı mukavemeti en yüksek camdır.Borosilikat Camı Borosilikat camlarının yüksek yumuşama noktası vardır. Buna rağmen, ısıl şoklara karşı büyük bir mukavemet sağlayan büyük bir genleşme katsayısı, su ve asitlere karşı çok iyi mukavemet göstermesi ve üstün elektriksel özellikleri
vardır. Bu nedenlerden dolayı laboratuCam ilk günden bu yana maddi değeri var (teknik), cam olarak kullanılmaktadır. çok yüksek olmayan kum, kireç soda Mutfak eşyası, büyük boyutlu astronomik gibi çok basit ham malzemelerle ve aynalar yapılmaktadır. bilinen tekniklerle üretilir. Camı 5000 yıl önce ilk olarak elde edenler, çeşitli Alüminosilikat Camı zorluklarla çıkardıkları bu malzemenin, %20 den fazla alümin, az miktarda bor, geleceğin en önemli ve zengin bir miktar kireç ile çok az alkali içerirler. mamullerinden birini oluşturacağını Ancak alkali bulunmadığı zaman camın tahmin etmemişlerdir.Cam üretiminin, eritilmesi ve işlenmesi zorlaşır. Yumuşatüm bakımdan zorluklarına rağmen, ma noktasının yüksek ve dilatasyon ortaya çıkan mamuller çok çarpıcıdır. katsayısının küçük olması termometre, Bu sebeple bir bölgeye ait cam yanma tüpleri, alevle doğrudan temas ürünleri, tarihin hemen her döneminde edecek her türlü parçanın yapımında kultasarım ve kültürü simgeleyen bir lanılır. kimlik niteliği taşımaktadır.Binlerce yıl önce Anadolu’da üretilen ilk cam Cam Çeşitleri : boncuktan, Roma İmparatorluğu’nda Uygulama yerlerine göre cam çeşitleri yapılan camlara kadar böyle bir kimlik şunlardır: ve tasarım yarışı süregelmiştir. Zira a) Renkli camlar herhangi bir müzede rastladığımız bir b) Pencere camı cam tasarım, onun üretildiği bölgeyi c) Buzlu camlar ve dönemi açıklıkla gözler önüne serer. d) Emniyet camları Öte yandan camın bir başka özelliği de e) Fiber glas (cam elyafı) kullanışlı, ucuz; aynı zamanda bazen en f) Optik cam değerli ve pahalı ürünlere kadar uzanan g) Telli cam bir yelpaze sunmasıdır. Binyıllar önce h) Silis camları gibi. alev ve ateşin dansıyla üretilen camlar, tarihten günümüze kadar hem sanatsal Cam Malzemelerin Mekanik Özellikleri bakımdan ilgi gören, hem koleksiyonu •Basınç Mukavemeti : 4-12 N/cm2 yapılabilen; yanısıra gündelik yaşamda •Çekme Mukavemeti : 0.2-0.9 N/cm2 kullanılabilen sanayi ürünlerinden biri •Elastisite Modülü : 6-10 N/cm2 olma özelliğini korumuştur. Bugün •Poisson Oranı : 0.22’dir ve d ile gösterilir. hepimizin kullandığı basit bir süs eşyasının ya da su içtiğimiz şişenin; böyle bir ürün Cam Malzemelerin Fiziksel Özellikleri haline gelinceye kadar geçirmiş olduğu •Birim Hacim Ağırlığı(Yoğunluk) : Binalarevrelerde, çok uzun yılların birikimini da kullanılan normal camların yoğunluktaşıdığı gözden kaçırılmamalıdır. ları 2.5-2.7gr/cm3’tür. Günümüzdeki deneyimli bir cam •Sertlik : Sertlik derecesi 6-7 arasındadır. ustası, bin yıl önceki bir başka ustanın Bu düzeydeki sertlik, cama iyi bir aşınma tekniğini ilk bakışta anlayabilir. Bu direnci kazandırır. sebeple cam üreten atölyeler, büyük bir •Lineer Dilatasyon Katsayısı : Camın özveriyle ortaya çıkarılmış eserlerin püf lineer dilatasyon katsayısı 8.7x10 ‘dır.Bu noktalarını itinayla saklamak ister. Her değer, camın birlikte kullanıldığı pencere cam atölyesinin kendine has teknikleri doğraması malzemesi ile ilişkisi yönünvardır ve bu teknikler, kendilerine has den önemlidir. eserlerden oluşmuştur. Olasılıkla, camın •Isınma ısısı :795 J/kg/ºC dir. akla gelen ilk özelliği saydam olmasıdır. •Isı Geçirgenlik Katsayısı :1.16W/m/ºCdir. Binlerce yıldır, cam gibi saydam olan •Kırılma İndisi : Adi camda 1.52 olan kırılbir başka ürün oluşturulamamıştır. Bu ma indisi, kristal camda 1.60 tır. sebeple cam; en önemli, en uzun süreli ve •Yumuşama Sıcaklığı : 500-600ºC arasınen dişli rekabeti, ancak değerli taşlarla dadır. yaşamıştır.
Gemo-Press SAYI 2
39
Gemo-Press SAYI 2
40