İNSAN PSİKOLOJİSİ
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” İNSAN PSİKOLOJİSİ St.Clements University Türkiye Enformasyon Bürosu Yayınları 1.Baskı: Temmuz 2016 ISBN: 978-605-65995-5-2 Copyright©MedyaPress Bu kitabın Yabancı dillerdeki ve Türkçe yayın hakları Medya Press A.Ş. ‘ye aittir. Kitap, St. Clements University yayım listesindedir. Yayınevinden izin alınmadan kısmen ya da tamamen alıntı yapılamaz, hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz ve yayımlanamaz. mrk Baskı ve Tanıtım Hizmetleri Matbaa Sertifika No :14338 Matbaa Adresi :Uzayçağı Cd.1254.Sok.No:2 Ostim/ANKARA Matbaa Tel : (312) 354 54 57 MedyaPress Basın Yayın Dağıtım Anonim Şirketi İzmir 1 Cad.33/31 Kızılay / ANKARA Tel: 444 16 59 Faks:(312) 4184599 www.pressgrup.com
Kitabın Orijinal Adı Redaktör Kapak Tasarımı
: İnsan Psikolojisi : Esra BOZKURT : Emre ÖZKUL
II
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
III
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
IV
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
İÇİNDEKİLER İNSAN PSİKOLOJİSİ..................................................................... I TEMELLERE GİRİŞ ..................................................................... 1 Psikoloji Nedir? .......................................................................... 1 Psikoloji Gündelik Hayatla Nasıl İlişkilidir?.............................. 1 Psikoloji, Biyoloji ve Sosyoloji ile Nasıl Etkileşir? ................... 1 Psikologlar Ne Yapar? ................................................................ 1 Psikiyatr ve Psikologlar Arasındaki Fark Nedir? ................... 2 Amerikan Psikoloji Birliğinin Bölümleri Nelerdir? ............... 2 PSİKOLOJİDEN ÖNCE PSİKOLOJİ............................................ 4 Psikoloji Alanı Ne Zaman Kuruldu? .......................................... 4 Psikolojiden Önce Ne Vardı? ..................................................... 4 Kadim Yunanlıların Psikoloji Hakkında Söyledikleri Nelerdi? . 4 Bilgi Nedir ve Nasıl Ediniriz? .................................................... 4 Psikoloji Kelimesinin Yunancadaki Kökü Nedir?...................... 5 Homer’de Zihin Kavramı Var mıydı? ........................................ 5 Yunanlar Ne Zaman Psikoloji Sorularına Yöneldiler? ............... 5 Yunanlıların Tüm Fikirleri Modern Bilimin Işığında Tutunabilir mi? .............................................................................................. 6 Dört Bedensel Sıvı Nedir? .......................................................... 6 Eflatun ve Aristo Psikoloji Hakkında Ne Dediler?..................... 6 Eflatun’un Fikirleri Freud’u Önceden İzledi mi? ....................... 6 Hayatın Anlamı Var mıdır? ........................................................ 7 Romalı Devlet Adamı Çicero Zihinle İlgili Bir Şeyler Ekledi mi? .............................................................................................. 7 Roma İmparatorluğu’nun Çöküşünden Sonra Yunan Fikirlerine Ne Oldu?..................................................................................... 8 Ortaçağ Hristiyanlığında Psikolojiyle İlgili Sorular Nasıl Karşılanırdı? ............................................................................... 8 Şeytanın Eline Geçmek ile Psikolojinin İlintisi Nedir? .............. 8 Ortaçağda Müslüman Dünyasında Neler Oluyordu?.................. 9 Psikolojiye Modern Yaklaşımlar Ne Zaman Başladı?................ 9 Descartes’ın Psikolojiye Katkısı Nedir? ..................................... 9 Descartes Beyin ve Sinir Sisteminin Çalışmasını Nasıl Anladı? .................................................................................................. 10 Spinoza’nın Psikolojiye Katkısı Nedir? ................................... 10 V
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Fikirler Arasında İlişkiler Hakkında Thomas Hobbes’un Görüşü Nedir? ....................................................................................... 10 John Locke Önceki Fikirler Üzerine Ne İnşa Etti?................... 11 DİĞER KÜLTÜRLERDE PSİKOLOJİ ....................................... 11 Şamanizm’in Psikolojiyle İlgisi Nedir? .................................... 11 Budizm Hangi Yönleriyle Psikolojiyle İlgilidir?...................... 11 Hinduizm’in Hangi Kısımları Psikolojiyle İlgilidir? ................ 11 Doğu Dinlerinin İlkelerinin Modern Batı Psikolojisiyle İlgisi Nedir? ....................................................................................... 12 Tek Tanrılı Dinler Psikolojik Sorulara Nasıl Yönelir? ............. 12 Wilhelm Wundt Neden Psikolojinin Babası Olarak Düşünülür? .................................................................................................. 12 Frenoloji Nedir?........................................................................ 13 Neden William James Amerikan Psikolojisinin Babası Sayılır? .................................................................................................. 13 James ve Wundt Arasındaki Farklar? ....................................... 13 James’in Fonksiyonalizmi Wundt’un Strüktüralizminden Nasıl Farklılaşır? ................................................................................ 13 Francis Galton Kimdir? ............................................................ 14 Galton’un Katkıları Nelerdir? ................................................... 14 Öjenik Nedir? ........................................................................... 14 Emil Kraepelin ve Eugen Bleuler’in Aklı Hastalıkları Üzerine Etkileri Nelerdir? ...................................................................... 14 SİGMUND FREUD ..................................................................... 15 Sigmund Freud Kimdi? ............................................................ 15 Psikoloji Teorisinin Ana İlkeleri Nelerdir? .............................. 15 Freud’un Bilinçdışıyla İlgili Görüşü Neydi? ............................ 15 Freud’un İçgüdülerle İlgili Teorisi Nedir? ............................... 16 Freud’a Göre Çocukluk Ne Zaman Devreye Girer? ................. 16 Freud’un Devrimsel Tarafı Neydi?........................................... 16 Freud’un Fikirleri Ne Kadar Orijinaldi? ................................... 17 Freud Hakkında Tartışmalı Olan Neydi?.................................. 17 Freudyen Teori Çağdaş Kültürü Nasıl Etkilemiştir? ................ 17 JOHN B. WATSON VE B.F.SKINNER ...................................... 17 John B. Watson Kimdir? .......................................................... 17 Watson’un Özel Hayatındaki Olağandışılık Neydi?................. 18 B.F.Skinner Kimdi? .................................................................. 18 VI
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Skinner ’in Edimsel Koşullanma Kavramı Nedir? ................... 18 Davranışsal Modifikasyona Skinner ‘ın Katkısı Nedir? ........... 19 Skinner Kutusu Nedir? ............................................................. 19 Skinner ’in Eğitim Uygulamalarına Katkısı Nedir? ................. 19 Jean Piaget Kimdir? .................................................................. 19 Zekâ Testleriyle Çalışmak Piaget’yi Nasıl Etkiledi? ................ 20 Piaget Neyi Keşfetti? ................................................................ 20 Piaget’in Çalışması Neden Önemlidir? .................................... 20 Piaget Doğa/Yetiştirme Tartışması Hakkında Ne Düşünüyordu? .................................................................................................. 21 Çocukların Aktif Rol Alarak Öğrenmesi Nasıl Gerçekleşir? ... 21 Şema Nedir? ............................................................................. 21 Benzeşme ve Barındırma Nedir? .............................................. 21 Piaget’nin Teorileri Nasıl Eleştirilmiştir?................................. 22 PSİKOLOJİDE BÜYÜK HAREKETLER ................................... 22 Psikolojide Büyük Teoriler Nelerdir?....................................... 22 DAVRANIŞÇILIK ....................................................................... 23 Davranışçılık Nedir? ................................................................. 23 Thorndike’ın Etki Kanunu Nedir? ............................................ 23 Zihnin Kara Kutusu Teorisi Nedir? .......................................... 24 Davranışçılar Öğrenmeyi Nasıl Anlar? .................................... 24 Pavlov’un Köpekleri Kullandığı Ünlü Deney Nedir? .............. 24 Duygu Nerede Yer Bulur? ........................................................ 24 Bağıl ya da Klasik Şartlanma Nedir? ....................................... 24 Koşullu ile Koşulsuz Tepki Arasındaki Fark Nedir? ................ 25 Koşullu İle Koşulsuz Tepki Arasındaki Farklılık Nedir? ......... 25 Klasik Koşullanma Gündelik Hayatla Nasıl İlişkilidir? ........... 25 Edimsel Koşullanma Nedir? ..................................................... 25 Güçlendiriciler Nelerdir? .......................................................... 26 Olumlu ya da Olumsuz Güçlendiriciler Nelerdir? .................... 26 Ceza Ne Kadar Etkilidir?.......................................................... 26 Edimsel Koşullanmanın Gündelik Hayatla İlişkisi Nedir? ....... 26 Edimsel Koşullanmanın Hayvan Hayatıyla İlişkisi Nedir? ...... 27 Tükeniş Nedir? ......................................................................... 27 Güçlendirme Koşullandırması Öğrenmeyi Nasıl Etkiler? ........ 27 Aralıklı Güçlendirme Tükenmeye Neden Daha Dayanıklıdır? 27 Aralıklı Güçlendirme Kumarda Nasıl Kullanılır? .................... 28 VII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” İnançlılar Arasında Davranışçılık Ne Tür Problemler Göstermeye Başladı? ................................................................ 28 Tolman ’ın Davranışçılığın Bitişinin Başlangıcına İşaret Eden Katkıları Nelerdi? ..................................................................... 28 Labirentte Koşan Farelerde Bile Olan Zihinsel İşlemler Nelerdi? .................................................................................................. 28 Bilinçsel Devrim Neydi? .......................................................... 29 GEŞTALT PSİKOLOJİSİ ............................................................ 29 Geştalt Psikolojisinin Temel Kavramı Nedir? .......................... 29 Geştalt Nedir? ........................................................................... 30 Geştalt Fikri Algılamaya Nasıl Bağlıdır? ................................. 30 Geştalt Teorisinin Öncüleri Kimlerdi? ..................................... 30 Geştalt Teorisi Neden Önemlidir? ............................................ 30 “Bütünün Parçaların Toplamından Fazla Olması” Ne Anlama Gelir? ........................................................................................ 31 Geştalt Teorisi Optik Yanılsamalar Hakkında Bize Ne Anlatır? .................................................................................................. 31 Geştalt Teorisi Zamanın Bilimsel Dünya Görüşüne Nasıl Karşı Gelir? ........................................................................................ 32 William James’in Fonksiyonalizmi Geştalt Teorisine Daha Önce Nasıl Ulaştı? ............................................................................. 32 Diğer Geştaltçı Algı Prensipleri Nelerdir? ............................... 32 İçgörüsel Öğrenme Üzerine Wolfgang Köhler’in Çalışmaları Nelerdi? .................................................................................... 33 Bu Çalışmalar Ne Gösterdi? ..................................................... 33 Wolfgang Köhler Maymunları Kullanarak İçgörüsel Öğrenmeyi Nasıl Araştırdı? ......................................................................... 33 Geştalt Psikolojisi ve Geştalt Psikoterapisi Arasındaki Fark Nedir? ....................................................................................... 33 PSİKOANALİTİK TEORİ ........................................................... 34 Psikoanalitik Teori Nedir? ........................................................ 34 Freud Teorisini Zamanla Değiştirdi mi? .................................. 34 Freud’un Topolojik Modeli Nedir? .......................................... 35 Yapısal Model Nedir?............................................................... 35 Freud’un Libido Teorisi Nedir?................................................ 35 Freud Ölüm İçgüdüsü Thanatos Hakkında Ne Demiştir?......... 36 Freud Neden Bu Kadar Seks Odaklıydı? .................................. 36 VIII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Oedipal Süreç Nedir? ............................................................... 36 Freudyen Teori Bugün Nasıl Karşılanmaktadır? ...................... 37 Psikanalitik Teori Yıllar Boyunca Nasıl Değişmiştir? ............. 37 JUNG’ÇU ANALİTİK PSİKOLOJİ ............................................ 38 Carl Jung Kimdi?...................................................................... 38 Jung ‘un Freud ile İlişkisi Neydi?............................................. 38 Jung ‘un Bilinçdışının Freud’unkinden Farkı Neydi? .............. 39 Hangi Kişisel Özellikler Bilinçli Farkındalığımıza Rehberlik Eder? ......................................................................................... 39 Arketipler Nedir? ...................................................................... 39 Jung ’un Mistisizmle İlişkisi Neydi? ........................................ 40 İNSANİ TEORİLER .................................................................... 40 İnsani Psikoloji Nedir? ............................................................. 40 Hangi Felsefi ve Psikolojik Okullar İnsani Psikolojiyi Etkiledi? .................................................................................................. 41 Abraham Maslow Kimdir? ....................................................... 41 Kendini Gerçekleştirme ile Neyi Kast Etmiştir? ...................... 41 Uç Deneyimlerle Maslow Neyi Kast Etmiştir? ........................ 42 B-Sevgi ve D-Sevgi Arasındaki Fark Nedir? ........................... 42 Psikoterapi Uygulamasında Hümanistik Psikolojinin Etkisi Nedir? ....................................................................................... 42 Carl Rogers Kimdir?................................................................. 42 Rogers Koşulsuz Olumlu Saygı ile Ne Demek İstedi? ............. 43 Carl Rogers ‘ın Psikoterapi Araştırmasına Yaptığı Katkılar Nelerdir? ................................................................................... 43 BAĞLILIK TEORİSİ ................................................................... 43 Bağlılık Teorisi Nedir? ............................................................. 43 John Bowlby Kimdi? ................................................................ 44 John Bowlby’nin Bağlılık Kavramı Neydi? ............................. 44 Bowlby’nin İçsel Çalışma Modeli Nedir? ................................ 44 Mary Ainsworth Bağlılığı Ölçmek için Hangi Bilimsel Yolu Açtı? ......................................................................................... 45 Garip Durum Nedir ve Neyi Gösterir? ..................................... 45 Güvenli Bağlılık Ne Demektir? ................................................ 45 Güvensiz Bağlılık Ne Anlama Gelir? ....................................... 46 Güvensiz Bağlılığın Gösterilme Biçimleri Nelerdir? ............... 46 IX
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Güvensiz Bağlılar Ebeveynlerine Güvenli Olanlardan Daha mı Az Bağlıdır?.............................................................................. 47 Ne Tür Bir Ebeveynlik Güvenle Bağlanmış Bebekle Sonuçlanır? .................................................................................................. 47 Ne Tür Bir Ebeveynlik Bebekte Güvensiz Bağlanma Sonucunu Doğurur? ................................................................................... 47 Davranışçılığın Prensipleri Bağlılık Teorisine Nasıl Uygulanabilir? .......................................................................... 47 Bağlılık Tarzının Çocuk Gelişimin için Sonrasında Ne Tür Etkileri Olur? ............................................................................ 48 Bir Yaşına Gelindiğinde Bağlılık Durumu Sabitlenir mi? ....... 48 Bağlılık Durumunun Değişme İhtimali Ne Zaman Artar? ....... 48 Mary Main Bağlılık Teorisini Yetişkinlere Nasıl Uyguladı? ... 48 Yetişkin Bağlılık Mülakatı Nedir? ........................................... 49 Yetişkinlerle Yapılan Mülakatların Örnekleri Var mı? ............ 49 Güvenli Bağ Kuran Yetişkinler Nasıl Eylemlerde Bulunur? ... 51 Reddeden Yetişkinleri Ne Karakterize Eder? ........................... 51 Meşgul Yetişkinler Nasıl Davranırlar? ..................................... 51 Ebeveynin Bağlılık Tarzı Çocuğunkine Aktarılmak Zorunda mıdır?........................................................................................ 51 Kendini Yansıtan Fonksiyon Nedir ve Bağlılıkla Nasıl İlişkilidir? ................................................................................. 52 SOSYOBİYOLOJİ VE EVRİMSEL PSİKOLOJİ ....................... 52 Sosyobiyoloji Nedir? ................................................................ 52 Evrimsel Psikoloji Nedir?......................................................... 53 Edward O.Wilson Kimdir? ....................................................... 53 Darwinci Evrim Psikoloji ile Nasıl İlgilidir? ............................ 53 Davranışımıza Genetik Olarak Karar Veriliyorsa Öğrenme Nerede Devreye Giriyor? ......................................................... 54 Doğal Seçilim Nedir? ............................................................... 54 Charles Darwin Bilimde Neden Bu Kadar Etkileyici Bir Kişi Olmuştu?................................................................................... 54 Üremedeki Başarının Evrimle İlişkisi Nedir?........................... 55 Evrimsel Uygunluk Nedir? ....................................................... 55 Evrim Davranışı Nasıl Etkiler?................................................. 55 Lamarckçı Evrim Nedir? .......................................................... 55 Evrim Teorisyenleri İyilikseverlikten Neyi Anlarlar? .............. 56 X
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Evrim Teorisyenleri Cinsel Davranışı Nasıl Yorumlar? .......... 56 Çokeşlilik Erkeklere Miras mı Kalmıştır? ................................ 57 Cinsel Seçilim Nedir? ............................................................... 57 Dişiler Erkekler için Yarışır mı? .............................................. 57 Sosyobiyolojinin Tartışmalı Olan Kısmı Nedir? ...................... 58 Yakın ve En Uç Nedensellik Arasındaki Fark Nedir? .............. 58 Bilim İnsanları Davranışın Evrimsel Önemini Nasıl Test Ederler?..................................................................................... 59 Genetiğin Rolünün Aydınlatılmasında İkiz Çalışmalarının Yardımı Nedir? ......................................................................... 59 NÖROBİYOLOJİK TEORİLER .................................................. 60 Psikolojinin Nörobiyolojik Teorileri Nelerdir? ........................ 60 Nöropsikoloji Nedir? ................................................................ 60 Evrimsel Teori ile Nörobiyolojik Psikoloji Teorileri Nasıl Birbirinin İçine Geçer? ............................................................. 60 Beyin Görüntüleme Teknolojisindeki Gelişmeler Nörobiyolojik Teorileri Nasıl Etkilemektedir? ................................................ 60 BİLİNÇSEL BİLİM ..................................................................... 61 Bilinçsel Bilim Nedir? .............................................................. 61 Zihin Matematiksel Denklemlere İndirgenebilir mi? ............... 61 BİLİM OLARAK PSİKOLOJİ .................................................... 62 Psikolojik Araştırmanın Gayesi Nedir? .................................... 62 Psikolojik Araştırma Tümüyle Objektif Olabilir mi? ............... 62 Değişken Nedir? ....................................................................... 62 Psikolojik Araştırmada Ana Yöntemler Nelerdir? ................... 62 Tüm Psikolojik Çalışmalar Sayıları Kullanır mı? .................... 63 Sosyal Bilimler Katı Bilimlerden Nasıl Ayrılır? ...................... 63 Örnek Seçimi Neden Önemlidir? ............................................. 63 İstatistik Nedir ve Nasıl Çalışır? ............................................... 64 Merkez Eğilimin Ölçümleri Nelerdir? ...................................... 64 Medyan Ve Ortalama Arasındaki Fark Nedir ve Neden Önemlidir? ................................................................................ 64 Korelasyon Ne Demektir? ........................................................ 64 Bir Çalışmanın Sonuçlarını Yorumlarken Bilinmesi Gereken Kritik Kavramlar Nelerdir? ...................................................... 65 Çalışmada Kafa Karıştırma Nedir?........................................... 65 Bir Çalışmanın Genelleştirilebilmesi Ne Demektir? ................ 65 XI
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” PSİKOLOJİK TESTLER ............................................................. 66 Psikoloji Biliminde Psikolojik Testlerin Rolü Nedir? .............. 66 Testlerin Çeşitleri Nelerdir? ..................................................... 66 Testler ve Ölçümler Nasıl Geliştirilir? ..................................... 67 Bir Testin Güvenilir Olması Ne Demektir? .............................. 67 Testin Geçerli Olduğunu Söylemek Ne Demektir? .................. 67 Geçerlik Olmadan Güvenilirlik Olabilir mi? ............................ 67 Rorschach Mürekkep Lekesi Testi Nedir? ............................... 68 Rorschach’ a Yapılan Eleştiriler Neydi? .................................. 68 Exner’in Sistemi Rorschach’a Bilimsel Geçerliliği Nasıl Sağladı? .................................................................................... 68 Tematik Kavrama Testi (TAT) Nedir? ..................................... 68 Minnesota Çok Fazlı Envanteri (MMPI) Nedir? ...................... 69 ZEKÂ TESTİ................................................................................ 69 IQ Testi Nedir? ......................................................................... 69 IQ Testinin Normlu Olması Ne Demektir? .............................. 69 Wechsler Yetişkin Zekâ (WAIS) IQ Testi Nedir? .................... 70 WAIS Zekâyı Ölçer mi? ........................................................... 70 IQ Testleri Faydalı mıdır? ........................................................ 70 Zekânın Ne Olduğu Konusunda Uzlaşı Var mıdır? .................. 70 IQ Testlerinde Kültürel Taraflılığı Önlemenin En İyi Yolu Nedir? ....................................................................................... 71 Birleşik Devletler Ordusu Tarafından Geliştirilen Alfa ve Beta Testleri Neydi? ......................................................................... 71 İlk Zekâ Testini Kim Tasarladı? ............................................... 71 Akıl Yaşı Ne Demektir? ........................................................... 71 Binet-Simon Testi Neydi? ........................................................ 72 Stanford-Binet Testi Nedir?...................................................... 72 İlk IQ Testlerinin Sorunu Neydi? ............................................. 72 BEYİN VE DAVRANIŞ .............................................................. 73 Beyni neden araştırırız? ............................................................ 73 Sinirbilimcilerin Beyin Evrimi Hakkında Varsayımları Beyin Anlayışımızı Nasıl Etkiler? ...................................................... 73 Karmaşıklığın Faydaları ve Masrafları Nelerdir? ..................... 73 Hangi Terminoloji Beyin Anatomisi için Önemlidir? .............. 73 Latince Terimler İngilizce Olanlardan Nasıl Farklıdır? ........... 74 Hayvanlardan Ne Öğrendik? .................................................... 74 XII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” BEYNİN ANA YAPILARI .......................................................... 74 Beynin Ana Yapıları Nelerdir? ................................................. 74 Korteks ve Korteks Altı Bölgelerin Farkı Nedir? ..................... 74 Korteks Niye Kırışıktır? ........................................................... 75 Korteksin Dört Lobu Nelerdir?................................................. 75 Ön Lob Nedir? .......................................................................... 75 Diğer Korteks Lobları Ne Yapar? ............................................ 75 Brodman Alanları Korteksi Nasıl Haritalar? ............................ 76 Beynin İki Tarafı da Aynı Şeyi mi Yapar? ............................... 76 KORTEKSİN ALTI ..................................................................... 76 Limbik Sistem Nedir?............................................................... 76 Amigdala Kelimesi Nereden Gelir? ......................................... 76 Amigdala ve Hipotalamus Ne Yapar? ...................................... 77 Hipokampus Ne Yapar? ........................................................... 77 Bazal Ganglion Nedir? ............................................................. 77 Beyin Kökü Nedir? ................................................................... 77 Triune Modeli Nedir? ............................................................... 78 NÖRON ........................................................................................ 78 Nöron Nedir? ............................................................................ 78 Hücrenin Giriş ve Çıkış Bölümleri Nelerdir? ........................... 78 Sinaps Nedir?............................................................................ 78 Nörotransmiterler Nedir, Ne Yapar? ........................................ 79 Nöronlar Nasıl Ateşlenir? ......................................................... 79 Beyaz ve Gri Madde Arasındaki Fark Nedir? .......................... 79 BEYİN GELİŞİMİ ....................................................................... 79 Evrim Süresince Beynin Gelişimi ............................................ 79 Korteks Diğer Hayvanlarla Kıyaslandığında Nasıl Büyümüştür? .................................................................................................. 79 Farklı Beyin Hücreleri Fazladan İş Yapar mı? ......................... 80 İnsan Evrimi Boyunca Ön Lob Büyümüş müdür? ................... 80 İnsan Evrimi Süresince Olfaktör Soğanı Nasıl Gelişmiştir? .... 80 İLK İNSANSILARDAN İTİBAREN BEYİN ............................. 80 İnsanoğlu Ne Zaman İlk İnsansılardan Evrimleşmeye Başladı? .................................................................................................. 80 Soyu Tükenmiş Türlerle Beyinlerimizi Nasıl Kıyaslarız? ........ 80 Beynin Büyüklüğü Nasıl Değişti? ............................................ 81 Ön Lobun Büyüklüğü Arttı mı?................................................ 81 XIII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” İnsansı Kafataslarında Lisanla İlgili Delil Var mıdır? .............. 81 Pedomorfi Ne Demektir? .......................................................... 81 Filojeninin Ontojeniyi Kısaca Tekrar Etmesi Ne Demektir? ... 81 RAHİMDE BEYİN ...................................................................... 82 Beyin Rahimde Nasıl Gelişir? .................................................. 82 Sinir Tüpü Nedir? ..................................................................... 82 Arka Beyin Ne Olur? ................................................................ 82 Orta Beyin Ne Olur? ................................................................. 82 Ön Beyin Ne Olur? ................................................................... 83 Diyenselafon Neye Dönüşür? ................................................... 83 Telenselafondan Ne Gelişir? .................................................... 83 Fetüs Gelişiminde Beyin Yaralanmasının Etkisi Nedir? .......... 83 “Beyin Plastiktir” Demek Ne Anlama Gelir? ........................... 83 ÇOCUKLUK SÜRESİNCE BEYİN ............................................ 84 Beyin Çocuklukta Nasıl Değişir? ............................................. 84 Beyin Gelişimi Deneyimlerimize Nasıl Bağlıdır? .................... 84 Sinapslar Nasıl Oluşur ve Gelişir?............................................ 84 Beyin Sağlığımı Nasıl Korurum? ............................................. 84 Budama Nedir? ......................................................................... 84 Kritik Periyodlar Nedir? ........................................................... 84 Kritik Periyodlarda Öğrenilmezse Ne Olur? ............................ 85 Miyelinasyonun Oynadığı Rol Nedir? ...................................... 85 Gelişim Boyunca Ön Lob Nasıl Değişir? ................................. 85 Beyin, Gelişme Süresince Nasıl Daha Karmaşık Hale Gelir? .. 85 Bireyin Hayatı Süresince Beyin Nasıl Değişir? ....................... 85 YAŞLANAN BEYİN ................................................................... 86 Beyin Nasıl Yaşlanır? ............................................................... 86 Korteks Atrofisi Nedir? ............................................................ 86 Hücreler Ölür mü? .................................................................... 86 Dendritlere Ne Olur? ................................................................ 86 Beynin Yaşlanmasının Zihinsel Faaliyete Etkisi Nedir? .......... 86 Kristalize ve Akışkan Zekâ Arasındaki Fark Nedir? ................ 87 Yaşlanan Beynin Faydası Var mıdır? ....................................... 87 Beyin Yenilenir mi? ................................................................. 87 Alzheimer Hastalığı Nedir? ...................................................... 87 BEYİNDEN ZİHNE ..................................................................... 87 Beynin Zihni Yaratmasıyla İlgili Ne Biliyoruz? ...................... 87 XIV
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” HARİTALAYICI OLARAK BEYİN ........................................... 88 Beyin Nasıl Haritalayıcı Olarak Davranır? .............................. 88 Bir Şeyi Haritalamak Ne Demektir? ......................................... 88 Beyin Kökü Nasıl Haritalar Yaratır? ........................................ 88 Ön Korteks Neyi Haritalar? ...................................................... 88 DUYU VE ALGI .......................................................................... 89 Duyu ve Algı Arasındaki Fark Nedir? ...................................... 89 Beyin Duyusal Enformasyonu Nasıl İşler? .............................. 89 Beyin, Bedenimizin İçinden Gelen Uyarıları da İşler mi? ....... 89 Beyin Algıyı Nasıl İşler? .......................................................... 89 Birleştirme Korteksleri Nedir ve Algıda Ne Rol Oynarlar? ..... 90 Değişik İnsanlar Aynı Olayları Değişik Olarak mı Algılar? .... 90 Beyin Görüntüyü Nasıl İşler? ................................................... 90 Beyin Sesi Nasıl İşler?.............................................................. 91 Bazı İnsanlar Gerçekte Olmayan Sesleri Neden Duyar? ......... 91 Beyin Dokunmayı Nasıl İşler? ................................................. 92 Beyin Kokuyu Nasıl İşler? ...................................................... 92 Peki ya Tat? ............................................................................. 92 İstemli ve İstemli Olmayan Davranış Arasındaki Fark Nedir?. 93 Beyin İstemli Olmayan Hareketleri Nasıl İşler?....................... 93 Psikiyatri İlaç Tedavisi Ekstra Piramit Nöronlarını Nasıl Etkiler? ..................................................................................... 93 Antipsikotik İlaç ....................................................................... 93 Beyin İstemli Hareketlere Nasıl Aracılık Eder? ....................... 93 Enformasyon Tek Bir Yönde mi İlerler? .................................. 94 Serebellumun Rolü Nedir? ....................................................... 94 Hayal Edilen Davranış Gerçeğinden Farklı mıdır? .................. 94 Ayna Nöronlar Nedir? .............................................................. 94 Beyin Karmaşık Davranışı Basit Davranıştan Farklı mı İşler? 95 Bazal Gangliyanın Rolü Nedir?................................................ 95 Sabit Eylem Desenleri Nedir ve Hayvan İçgüdüsü Hakkında Ne Anlatırlar? ................................................................................. 95 Hayvanlarda Gördüğümüz Sabit Eylem Deseni Örnekleri Nelerdir? ................................................................................... 95 İnsanlarda Görülen Sabit Eylem Desenleri Nelerdir? .............. 95 BİLİŞ VE DAVRANIŞ DENETİMİ ............................................ 96 Bilinç, Davranışı Düzenlemeye Nasıl Hizmet Eder? ............... 96 XV
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Hedef Düzeltme Nedir? ............................................................ 96 İdareci Fonksiyonlar Nelerdir? ................................................. 96 İmpals Kontrolünün İdareci Fonksiyonlarla İlişkisi Nedir? ..... 96 Phineas Gage Kimdir? .............................................................. 97 DUYGULAR ................................................................................ 97 Duygu Nedir? ........................................................................... 97 Duygular Neye Hizmet Eder?................................................... 97 Değişik Duygu Sınıfları Nelerdir? ............................................ 97 Her Zaman Ne Hissettiğimizi Bilir miyiz? ............................... 97 DUYGU VE LİMBİK SİSTEM ................................................... 98 Amigdalanın Duygudaki Rolü Nedir? ...................................... 98 HPA Aksı Nedir?...................................................................... 98 Hipotalamus, Otonom Sinir Sistemine Nasıl Geçiş Kapısı Olur? .................................................................................................. 99 Hipokampüs Duyguların İşlenmesini Nasıl Etkiler? ................ 99 İnsula, İç Beden Durumu Hakkında Nasıl Enformasyon Sağlar? .................................................................................................. 99 MEMELİLERDE DUYGU .......................................................... 99 Duygularımızın Memeli Tarihindeki Kökü Nedir? .................. 99 Yüksek Seviye Memelilerde Duyguların Kanıtları Nelerdir? 100 İnsan Duyguları Diğer Hayvanlarınkinden Nasıl Ayrılır? ...... 100 Limbik Sistem Evrim Boyunca Çok Değişmiş midir? ........... 100 LİMBİK SİSTEMİN ÖN DENETİMİ ....................................... 100 Frontal (Ön) Lob Limbik Sistemi Nasıl Kontrol Eder? .......... 100 Freud’un Ego ve İd Kavramlarının Biyolojik Gerçekliği Var mıdır?...................................................................................... 101 Orbital Ön Bölgenin Rolü Nedir? ........................................... 101 Üst Ön Orta Korteksin Rolü Nedir? ....................................... 101 Olgunlaşmamış Ön Lob, Duyguların Düzenlenmesini Zayıflatır mı? .......................................................................................... 101 Ön Lob Bozulduğunda Ne Olur? ............................................ 101 Frontal Salma İşaretleri Nelerdir? .......................................... 102 NÖROTRANSMİTERLER VE DİĞER BEYİN KİMYASALLARI ...................................................................... 102 Nörotransmiterler Nedir ve Neden Önemlidirler? .................. 102 Nörotransmiterler sinapslarda nasıl eylemde bulunur? .......... 102 Ana Nörotransmiterler Nelerdir? ............................................ 102 XVI
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” NMDA RESEPTÖR ANTAGONİSTLERİ ............................... 103 Dopamin Hangi Fonksiyonlara Hizmet Eder?........................ 103 Ödül Sistemi Nedir? ............................................................... 103 Serotoninin Ruh Hali ve Davranışla İlgisi Nedir? .................. 103 Norepinefrin Zihinsel Hayatı Nasıl Etkiler? ........................... 103 Glutamat ve GABA ‘nın Önemi Nedir? ................................. 104 Nöromodulatörler Nelerdir? ................................................... 104 Doğal Ağrı Kesici Olan Opioid Nedir? .................................. 104 Opiyatlar (Opiate) İle Opioidler Arasındaki Fark Nedir? ....... 104 Psikiyatrik İlaçların Beyin Kimyasallarına Etkisi Nedir? ...... 104 Kötüye Kullanılan İlaçların Beyne Etkisi Nedir? ................... 104 Kötüye Kullanılan İlaçlar Beyni Nasıl Değiştirir? ................. 105 ÇEVRENİN BEYİN ÜZERİNDE ETKİSİ ................................ 105 Öğrenme Beyni Nasıl Değiştirir? ........................................... 105 Doğa/Büyütme Tartışmasına Plastikliğin Katkısı Nedir?....... 105 Çevrenin Çocuklukta Etkisi Nedir? ........................................ 106 Beslenme Beyni Nasıl Etkiler? ............................................... 106 Eric Kandel Öğrenmenin Sinir Sisteminde Fiziksel Değişiklikler Yaptığını Nasıl Gösterdi? ....................................................... 106 Lisana Maruz Kalma Beyin Gelişimini Nasıl Etkiler? ........... 106 Psikolojik Travma Beyni Nasıl Etkiler? ................................. 106 Kişilerarası Deneyim Çocukta Beyin Gelişimini Nasıl Etkiler? ................................................................................................ 107 HAYAT BOYU PSİKOLOJİK GELİŞİM ................................. 107 Sigmund Freud, Eric Erikson, Jean Piaget ve Margaret Mahler’e Göre Ana Gelişim Aşamaları Teorileri Nelerdir? .................. 107 Çocuk Gelişiminde Ana Teoriler Nelerdir ve Neden Önemlidir? ................................................................................................ 108 Yetişkin Gelişimiyle İlgili Teoriler Var mıdır? ...................... 108 FREUD’UN PSİKOSOSYAL EVRELERİ................................ 108 Freud’un Psikososyal Evreleri Nedir? .................................... 108 Oral Evre Olarak Freud Neyi Kastetmiştir? ........................... 108 Anal Evre ile Freud Neyi Kastetmiştir? ................................. 109 Fallik Evre ile Freud Neyi Kastetmiştir? ................................ 109 Oedipal Kompleks Fallik Evreyi Nasıl Etkiler? ..................... 109 Freud Kızların Oedipal Kompleksini Nasıl Açıkladı?............ 109 Latans Evresi Neye Karşılık Gelir? ........................................ 110 XVII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Genital Dönemle Freud Neyi Kastetmiştir? ........................... 110 Freud’un Psikoseksüel Evreleri Bugün Nasıl Anlaşılmaktadır? ................................................................................................ 110 Erik Erikson’un Psikososyal Evreleri Nelerdir? ..................... 110 Güvensizliğe Karşı Güven Nedir? .......................................... 111 Utanç ve Şüpheye Karşılık Otonomiyle İlgili Olanlar Nelerdir? ................................................................................................ 111 Suça Karşılık İnisiyatif Evresinde Ne Olur? .......................... 111 Role Karışıklığına Karşı Kimlik Nedir? ................................. 111 Erikson İzolasyona Karşı Samimiyetle Neyi Kastetmiştir?.... 112 Durgunluğa Karşı Üretkenlik Nedir? ..................................... 112 Umutsuzluğa Karşı Bütünlük Ne Demektir? .......................... 112 MARGARET MAHLER ............................................................ 112 Margaret Mahler Kimdir?....................................................... 112 Bireysellik-Ayrılma Teorisi Nedir? ........................................ 112 Diğer Psikanalitik Teorisyenlerden Nasıl Ayrılır? ................. 113 Mahler Çocuk Davranışını Nasıl Çalıştı? ............................... 113 Bireyselleşme-Ayrılmanın Evreler ya da Alt Fazları Nelerdir? ................................................................................................ 113 Bireyselleşme-Ayrılma Döneminin Ön Koşucuları Nelerdir? 113 Yumurta Metaforu Nedir? ...................................................... 114 Kuluçka ile Mahler Neyi Kastetmiştir? .................................. 114 Farklılaşma Alt Dönemi Nedir? ............................................. 114 Uygulama Alt Dönemi Nedir?................................................ 114 Çocuğun Dünyaya Olan Sevgisi Nedir? ................................. 114 Barışma Dönemi Nedir? ......................................................... 115 Duygusal Nesne Değişmezliğinin Başlangıçları Nelerdir? .... 115 JEAN PİAGET’NİN BİLİŞSEL GELİŞME TEORİSİ .............. 115 Jean Piaget’nin Bilişsel Gelişme Teorisi Nedir? .................... 115 Duyusal Motor Evresiyle Piaget Ne Demek İstemiştir? ......... 116 Nesne Kalıcılığı Nedir? .......................................................... 116 İşlemsellik Öncesi Dönemde Lisanın Rolü Nedir? ................ 116 İşlemsellik Öncesi Dönemle Ne Demek İstemiştir? ............... 116 İşlem ile Piaget Ne Demek İstemiştir? ................................... 116 İki ve Yedi Yaşları Arasındaki Çocuklar Neden İşlemsellik Öncesi Dönemdedir? .............................................................. 117 XVIII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Piaget Hacim Ve Madde Korunumu ile Ne Demek İstemiştir? ................................................................................................ 117 Peki ya Somut İşlemsel Evre? ................................................ 117 Somut İşlemsel Evredeki Çocuk için Toplumsal Etkiler Nelerdir? ................................................................................. 117 Formel İşlemsel Evre Nedir? .................................................. 118 Hipotetik-Türetici Mantık Nedir? ........................................... 118 Beyin Gelişiminde Bildiklerimiz ile Piaget’nin Teorileri Nasıl Uyum Sağlar? ......................................................................... 118 Formel İşlemsel Döneme Ulaşmanın Toplumsal Etkileri Nelerdir? ................................................................................. 118 Formel İşlemlerin Edinilmesinde Çevre ve Eğitimin Rolü Nedir? ..................................................................................... 119 KOHLBERG’İN AHLAKİ GELİŞİM EVRELERİ ................... 119 Lawrence Kohlberg Kimdi? ................................................... 119 Kohlberg Ahlak Gelişimini Çalışmak için Hangi Yöntemleri Kullandı? ................................................................................ 119 Kohlberg’in Ahlaki Gelişim Evreleri Nelerdir? ..................... 120 Kohlberg Geleneksel Öncesi Ahlak ile Neyi Kastetmiştir? ... 120 Geleneksel Ahlak ile Kohlberg Ne Demek İstemiştir?........... 120 Geleneksel Sonrası Ahlak Ne Anlama Gelir? ........................ 120 Kohlberg’in Teorisine Gelen Eleştiriler Nelerdir? ................. 121 Kohlberg Teorisi Hakkında Carol Gilligan Ne Demiştir? ...... 121 KÜLTÜRÜN ROLÜ .................................................................. 121 Çocuklukta Gelişim Tüm Kültürlerde Aynı mıdır? ................ 121 Kültürün Ayırdığı Yollar Nelerdir? ........................................ 121 Kültürel Farklar Ne Zaman Belirginleşir? .............................. 122 Kültürel Farklar Psikoloji Teorilerimizi Nasıl Karmaşıklaştırır? ................................................................................................ 122 Bağlanma Şekillerinde Kültürel Farklar Var mıdır? .............. 122 Entelektüel Gelişim Teorileri Kültürel Farklardan Nasıl Etkilenmiştir? ......................................................................... 122 BEBEKLİK ................................................................................ 122 İlk Yıl Gelişimi Ne Kadar Önemlidir? ................................... 122 İlk Yıl İçinde Gelişimin Kilometre Taşları Nelerdir?............. 123 Yenidoğan Neler Bilir?........................................................... 123 Bebeğin Görsel Yeteneklerini Nasıl Çalışırız? ....................... 123 XIX
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bebekler Hangi Görsel Yeteneklerle Doğmuştur? ................. 123 Diğer Duyusal Yetenekleri Nelerdir? ..................................... 124 Bebeklerin Hatırlama Kapasitesi ile İlgili Hangi Kanıtlar Vardır? .................................................................................... 124 Bebekler Hangi Reflekslerle Doğarlar? .................................. 124 Bebeğin Sübjektif Deneyimi Hakkında Ne Biliyoruz? .......... 125 Hayatın İlk Yılında Başka Hangi Özellikler Gelişir? ............. 125 İlk Yılda Duygular Nasıl Gelişir? ........................................... 125 Peki ya Mizaç? ....................................................................... 125 Mizaç Zamanla Değişir mi? ................................................... 126 Mizaç Genetik midir? ............................................................. 126 Çevre, Mizacı Etkiler mi?....................................................... 126 YÜRÜME YAŞINDA ÇOCUKLUK YILLARI ........................ 126 Yürüme Yaşındaki Çocuklarda Lisanın Rolü Nedir? ............. 126 Lisanın Öncülü (Prekürsörleri) Var mıdır? ............................ 127 Lisan Nasıl Gelişir? ................................................................ 127 Sahiplenme Davranışı Çocuğun Öz-Kavramıyla Nasıl İlgilidir? ................................................................................................ 127 Öz-Bilinçli Duygular Özün Ortaya Çıkışını Nasıl Yansıtır? .. 127 Ayna Testi Nedir?................................................................... 128 Yürüme Yaşındaki Çocuklar İradelerini Nasıl Keşfederler? .. 128 Yürüme Yaşındaki Çocuklar Neden Öfke Nöbeti Geçirir? .... 128 Yürüme Yaşındaki Çocuk Lisanı Çocukların Bilişsel Gelişimine Nasıl Bir Pencere Açar? ......................................................... 128 Yürüme Yaşındaki Çocuk, Cinsiyeti Nasıl Anlar? ................. 129 OKUL ÖNCESİ YILLAR (3-5) ................................................. 129 Okul Öncesi Yıllarda Ana Gelişmeler Nelerdir? .................... 129 Hangi Bilişsel Denetimler Okul Öncesi Yıllarda Yer Alır? ... 130 Simgesel Düşünmede Nasıl Gelişmeler Olur? ....................... 130 Sihirli Düşünce Nedir? ........................................................... 130 Çocuklar Neden Dolaplarında Canavar Görür? ...................... 130 Okul Öncesi Yıllarda Ne Tür (gerçekmiş gibi) Oyunlar Yer Alır? ........................................................................................ 131 Zihin Teorisi Nedir? ............................................................... 131 Yanlış İnanç Testi Nedir? ....................................................... 131 Öz Denetim Okul Öncesi Yıllarda Nasıl Gelişir?................... 131 Okul Öncesi Yıllarda Arkadaşlıklar Nasıl Rol Oynar? .......... 132 XX
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Okul Öncesi Çocuk Lisanı Örnekleri Nelerdir? ..................... 132 Okul Öncesi Çocuklar Ahlakı Nasıl Anlar? ........................... 132 Bu Yaşta Hangi Cinsiyet Farkları Görülür? ........................... 133 OKUL YAŞINDA ÇOCUKLAR (6-11) .................................... 133 Okul Yıllarında Ana Değişimler Nelerdir? ............................ 133 Okul Yılları Neden Latans Yılları Olarak Anılır? .................. 133 Bu Yaşta Ne Tür Motor Gelişim Yer Alır? ............................ 134 Ne Tür Bilişsel Değişimler Olur? ........................................... 134 Okul Yıllarında Çocuklar Duygusal Olarak Nasıl Gelişir? .... 134 Bu Dönemde Ne Tür Sosyal Gelişmeler Olur? ...................... 134 Okul Yıllarında Akran İlişkileri Nasıl Değişir? ..................... 135 Bu Yaşta Kurallar Neden Çok Önemlidir? ............................. 135 Çocuklar Neden Kabadayılık Yapar? ..................................... 135 Neden Bazı Çocuklar Kabadayılığa Maruz Kalırken Diğerlerine Karışılmaz? ............................................................................. 135 Bir Çocuğun Okulda Başarılı Olması Ne Kadar Önemlidir? . 136 Öğrenmede Engellilik Nedir ve Neden Önemlidir? ............... 136 ERGENLİK (12-18) ................................................................... 136 Ergenlikte Hangi Fiziksel Değişiklikler Yer Alır? ................. 136 Beyinde Ne Tür Değişiklikler Olur? ...................................... 136 Hangi Bilişsel Farklılıklar Ergenlikte Yer Alır? ..................... 137 Bilişsel Farklar Akademik Yetenekleri Nasıl Etkiler? ........... 137 Ergenlerin Öz Benliği Neden Fazladır?.................................. 137 Kimlik Gelişiminin Ergenlikte Rolü Nedir? ........................... 138 Kimlik Oluşumunda Sosyal Bariyerler Çıkarsa Ne Olur? ...... 138 Ergenlerin Yüklendiği Duygusal Değişiklikler Nelerdir? ...... 138 Ergenlik Sırasında Çocuğun Ebeveynleriyle İlişkisi Nasıl Değişir? .................................................................................. 138 Akran İlişkileri Ergenlikte Nasıl Değişir? .............................. 139 Popüler Olmak Neden Çok Önemlidir?.................................. 139 Cinsellik Ergenlikte Nasıl Rol Oynar? ................................... 139 Ergenler Neden Çok Dikkatsizdir? ......................................... 140 Kültür, Ergenlikle İlgili Anlayışımızı Etkiler mi? .................. 140 Kültürler Akran Vurgusuna Göre Çeşitlilik Gösterir mi? ...... 140 ERKEN YETİŞKİNLİK (19-40) ................................................ 140 Erken Yetişkinlikte Psikolojik Değişiklikler Nelerdir? .......... 140 Ebeveynlerden Ayrılmayı Gerektiren Nedir? ......................... 141 XXI
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Mesleki Role Atılmanın Gerekleri Nelerdir? ......................... 141 Adanmış Romantik İlişkinin Başlangıcına Özgü Aşılması Gereken Durumlar Nelerdir? .................................................. 141 Erken Yaşta Ebeveyn Olmanın Zorlukları Nelerdir? ............. 142 Bu Zorluklar Aşılmadığında Ne Olur? ................................... 142 Sosyal Saat Nedir?.................................................................. 142 Daniel Levinson Kimdi?......................................................... 143 Levinson’ un Yetişkin Gelişimi Teorisi Neydi? ..................... 143 Levinson Erken Yetişkinlik Hakkında Ne Der? ..................... 143 Eric Erikson’un Psikoseksüel Evrelerinden Hangisi Erken Yetişkinliğe Uygundur?.......................................................... 143 Roger Gould’a Göre Erken Yetişkinlikte Gelişimsel Görevler Nelerdir? ................................................................................. 144 ORTA YETİŞKİNLİK (40-60) .................................................. 144 Orta Yetişkinliğin Başlıca Temaları Nelerdir? ....................... 144 Orta Yetişkinlikte Ne Tür Fiziksel Değişiklikler Yer Alır? ... 144 Orta Yaşlılıkta Ne Tür Duyusal Değişiklikler Olur? .............. 145 Hayat Ortasında Biliş Nasıl Değişir?...................................... 145 Biliş Hayat Ortalarında Nasıl Gelişir? .................................... 145 Orta Yetişkinlikte Ne Tür Duygusal Değişiklikler Ortaya Çıkar? ................................................................................................ 145 Ölümlülük Orta Yetişkinlikte Nasıl Bir Etki Yapar? ............. 146 Bu Dönemdeki Bir Kişinin Seçenekleri Nasıl Değişir? ......... 146 Kendisiyle İlgili Görüşü Orta Yaşlılıkta Nasıl Değişir? ......... 146 Orta Yetişkinlik Genelde Nasıl Sorumlulukların En Çok Olduğu Zamandır? ............................................................................... 146 Orta Yetişkinlikte Ebeveynlik Yapmanın Zorlukları Nelerdir? ................................................................................................ 147 Orta Yaş Yetişkinleriyle Ebeveynleri Arasındaki İlişkide Hangi Değişiklikler Olur? ................................................................. 147 Roger Gould Orta Yetişkinlik Hakkında Ne Der? .................. 147 İLERİ YETİŞKİNLİK (60 VE SONRASI) ................................ 148 İleri Yetişkinlikte Ne Tür Fizyolojik Değişiklikler Olur? ...... 148 İleriki Yetişkinlikte Psikolojik Zorluklar Nelerdir? ............... 148 Bunama Nedir? ....................................................................... 148 HAYATIN SONU: ÖLMEK VE ÖLÜM ................................... 149 Tanatoloji Nedir? .................................................................... 149 XXII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” “İyi Ölüme” Ne Katkıda Bulunur? ......................................... 149 Umudun Ölüm Sırasındaki Rolü Nedir? ................................ 149 Elizabeth Kübler Ross’un Beş Keder Evresi Nedir? .............. 149 Teorisyenler Kederle İlgili Başka Ne Derler? ........................ 149 Keder Süreciyle İlgili Araştırma Var mıdır? .......................... 150 GÜNDELİK HAYATIN PSİKOLOJİSİ: SEVGİ, EVLİLİK VE BEBEK ARABASI .................................................................... 150 Sevgiyi Nasıl Tanımlarız? ...................................................... 150 Sevgiyle Neyi Kastediyoruz? ................................................. 150 Etken Analizleri Sevgi Çalışmasında Nasıl Kullanılmaktadır? ................................................................................................ 150 Sevginin Değişik Çeşitleri Var mıdır?.................................... 151 Sevginin Üçgensel Teorisi Nedir? .......................................... 151 Sevginin Sevgililer, Arkadaşlar ve Aile Açısından Farkı Nedir? ................................................................................................ 151 Erkeği Karşı Cinse Çekici Kılan Nedir?................................. 152 Evrimin Sevgiyle Alakası Nedir? ........................................... 152 Eşleşme Davranışıyla İlgili Evrimsel Teoriler Nedir?............ 152 Bağlılık Evrimde Önemli midir? ............................................ 152 Romantik Sevgi, Ebeveyn Sevgisiyle İlişkili midir? .............. 153 Romantik Sevgi Hangi Evrimsel Amaca Hizmet Eder? ......... 153 Âşık Olmanın Evrimsel Fonksiyonu Nedir? .......................... 153 Kadını Erkek için Fiziksel Yönden Çekici Kılan Nedir? ....... 153 Sevginin Nörobiyolojisi Hakkında Ne Biliyoruz? .................. 153 Aşka Bakış Kültürler Arasında Çeşitlilik Gösterir mi? .......... 154 EVLİLİK .................................................................................... 154 Neden evliliği konuşalım ki? .................................................. 154 Evliliğin Sağlığa Faydası Var mıdır? ..................................... 154 Evlilikleri Sürdüren Nedir? .................................................... 154 Evlilikleri Başarısızlığa Uğratan Nedir?................................. 155 Ortak İlgiler Ne Kadar Önemlidir? ......................................... 155 İletişimin Evlilikteki Önemi Nedir? ....................................... 155 Evlilikte Kavga Etmek Normal midir? ................................... 155 Evlilikte İyi ve Kötü Kavga Var mıdır? ................................. 156 Tartışmadan Kaçınmanın Evlilik Üzerindeki Etkisi Nedir? ... 156 Evlilikteki Münakaşalarda Yapılması ve Yapılamaması Gerekenler Nelerdir? .............................................................. 156 XXIII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Evliliklerde Cinsiyetlerin Rolleri Nasıl Çeşitlenir? ................ 157 Cinsiyet Rollerinin Evlilikteki Etkisi Nedir?.......................... 158 Farklı Kültürlerde Evliliğe Bakış Değişir mi? ........................ 158 HAMİLELİK .............................................................................. 158 Hamileliğin Psikolojik Güçlükleri Nelerdir? .......................... 158 İlk Çocuk Sahibi Olan Bireylerin Kimlikleri Nasıl Değişir?.. 158 Ebeveynlerin Kendi Ebeveynleriyle Olan İlişkileri Hamilelikteki Psikolojik Zorluklara Nasıl Etki Eder? ................................... 159 Hamilelikte Ebeveynlerin Kendi Ebeveynleriyle İlişkisi Nasıl Değişme Eğilimindedir? ......................................................... 159 Hamile Kadın Hangi Fizyolojik Değişiklileri Yaşar? ............ 159 Hamilelik Deneyiminde Hormonların Etkisi Nedir? .............. 160 Oksitosin Özlem Dolu Annenin Psikolojik Makyajında Ne Rol Oynar? .................................................................................... 160 Babalar Eşlerinin Hamileliği Sırasında Hangi Zorluklarla Karşılaşırlar?........................................................................... 160 “Couvade” Nedir? .................................................................. 161 EBEVEYNLİK ........................................................................... 161 Ebeveyn Çocuk Bağlılığı Ne Kadar Önemlidir? .................... 161 Bebeğin İlk Yılında Karşılaşılan En Büyük Sıkıntılar Nelerdir? ................................................................................................ 161 İnsanların Ebeveynlikteki Cinsiyet Rolleri Anlayışındaki Farklılıklar Nelerdir? .............................................................. 161 Bebeğin Evlilik Üzerindeki Etkisi Nedir? .............................. 162 Evliliğin Ebeveynliğe Dönüşümünü Sağlayacak Olan Nedir?162 Disiplinle İlgili Belli Başlı Hususlar Nelerdir? ...................... 162 Sınır Belirleme Ebeveynlikte Neden Çok Önemlidir? ........... 162 Sınır Belirleme, Hayal Kırıklığı Toleransını Nasıl Yükseltir? 163 Çok Sıkı Yetiştirmenin Tehlikeleri Nelerdir? ........................ 163 Diana Baumrind’in Ebeveynlik Tarzları Sınıflandırması Nedir? ................................................................................................ 163 Fiziksel Ceza Ne Zaman İstismara Dönüşür?......................... 164 Ebeveynlikte İstikrarın Önemi Nedir? .................................... 164 Şefkat Ne Kadar Önemlidir? .................................................. 164 Gelişmenin Başlarında Dokunuşla Uyarının Önemiyle İlgili Araştırmalar Ne Göstermiştir?................................................ 165 XXIV
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Çocuklarına Duygularını Yönetmeyi Öğreten Ebeveynlerin Rolü Nedir? ..................................................................................... 165 Ebeveynlik Tarzlarının Kültürler Arasında Çeşitlenmesinin Ana Yolları Nelerdir? ..................................................................... 165 AİLELER ................................................................................... 166 Aile Nedir? ............................................................................. 166 Aile Yapıları Son Yıllarda Nasıl Değişti? .............................. 166 Değişik Aile Yapılarının Çocuklar Üzerindeki Etkileri Nelerdir? ................................................................................................ 166 Aile Yapıları Kültürlere Göre Nasıl Değişir? ......................... 166 Aile Sistemleri Terimi Ne Anlama Gelir? .............................. 167 Bir Aile Nasıl Bir Sistem Olabilir?......................................... 167 Ailedeki Sınırlar Ne Demektir? .............................................. 167 Katı, Sıkı ve Geçirgen Sınırlar Arasındaki Fark Nedir? ......... 167 Nesil Sınırlarının Önemi Nedir? ............................................. 168 Nirengi (Triangulation, Üçleme) Nedir? ................................ 168 Aile ve Dış Dünya Arasındaki Sınır Nasıl Tanımlanır? ......... 168 Aile Dinamiklerinde Evlilik Sorunlarının Etkisi Nedir? ........ 168 Geniş Aileye Dâhil Olmanın Faydaları ve Eksiklikleri Nelerdir? ................................................................................................ 169 Aile Dinamikleri Gelişim Boyunca Nasıl Değişir? ................ 169 Nesil Sınırları Tek Ebeveynli Ailelerde Nasıl Düzenlenir? ... 169 BOŞANMA ................................................................................ 169 Boşanma Frekansı Son Yıllarda Nasıl Değişti? ..................... 169 Boşanmaya Sıklıkla Katkıda Bulunanlar Nedir? .................... 170 İlişkide Hangi Problemler Boşanmaya Katkı Sağlar? ............ 170 Boşanmanın Psikolojik Etkisi Nedir? ..................................... 170 Eşlerin Boşanma Sonrası İyileşmeleri Ne Kadar Sürer? ........ 170 Düşmanca Boşanmaya Neler Katkıda Bulunur? .................... 170 Boşanmanın Ayarlanmasında Hangi Süreçler Yer Alır? ........ 171 Devam Eden Çatışma ve Düşmanlık Durumunda Ne Olur? .. 171 Boşanmanın Çocuklar Üzerinde Etkisi Nedir? ....................... 171 Hangi Davranışlar Boşanma Sırasında Çocuğa En Fazla Zararı Verir? ...................................................................................... 171 Çocuğun İyiliği için Birlikte Kalmak Ne Kadar Önemlidir?.. 172 CİNSELLİK ............................................................................... 173 Cinsellikle Ne Demek İstiyoruz? ............................................ 173 XXV
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Seksoloji Nedir? ..................................................................... 173 Seks Hakkında Konuşmak Neden Çok Zordur? ..................... 173 Alfred Kinsey Kimdir? ........................................................... 174 Sağlıklı Bir İlişki için Seksin Önemi Nedir? .......................... 174 Erkek ve Kadın Cinsellikte Farklı mıdır? ............................... 174 Roy Baumeister Cinsiyet Farklarına Bağlı Olarak Cinsellikte Ne Öne Sürer? .............................................................................. 174 Cinsel Tepkide Şartlandırma Ne Tür Rol Oynar? .................. 175 Duyu Odağı Nedir?................................................................. 175 Cinsel Değerler Kültürler Arasında Nasıl Çeşitlenir? ............ 175 Kadın Cinselliğine Yönelik Davranışlarda Kültürler Arası Farklar Nelerdir? .................................................................... 175 Kadının Cinselliğini Denetlemede Evrimsel Bir Fonksiyon Var mıdır?...................................................................................... 176 Geçen Onlarca Yılda Endüstrileşmiş Batı Toplumlarında Cinsel Değerler Nasıl Değişti? .......................................................... 176 CİNSEL YÖNELİM ................................................................... 176 Cinsel Yönelim Nedir? ........................................................... 176 Cinsel Yönelim Bir Kategori mi ya da Devamlılık mıdır? ..... 176 Kinsey Ölçeği Nedir? ............................................................. 176 Homoseksüelliğin Sebepleri Nelerdir? ................................... 177 Homoseksüelliğin Nörohormonal Teorisi Nedir? .................. 177 Homoseksüelliğin Diğer Biyolojik Teorileri Nelerdir? .......... 177 Homoseksüelliğin Biyolojik Olmayan Bazı Sebepleri Nelerdir? ................................................................................................ 177 Tipik Cins Davranışının Cinsel Yönelimle İlgisi Nedir? ....... 177 Cinsel Yönelimde Kadın ve Erkek Arasında Fark Var mıdır? 178 GÜNDELİK HAYATIN PSİKOLOJİSİ: MOTİVASYON VE MUTLULUK ARAYIŞI ............................................................ 178 Neden Mutluluğu Araştıralım? ............................................... 178 Mutluluk Nedir? ..................................................................... 179 Mutluluk Hangi Fonksiyona Hizmet Eder? ............................ 179 Mutluluğun Yoğunluğu Ne Kadar Fark Eder? ....................... 179 Mutluluğu Nasıl Ölçeriz? ....................................................... 179 Mutluluk Ne Yapar? ............................................................... 179 Meta Analiz Nedir? ................................................................ 180 Mutluluğun Sağlığımız Üzerindeki Etkisi Nedir? .................. 180 XXVI
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Mutluluğun Sosyal Hayatımıza Etkisi Nedir? ........................ 180 Mutluluğun İş Hayatımızdaki Etkisi Nedir? ........................... 180 Mutluluğa Yol Açan ve Açmayan Nedir? .............................. 181 Belirlenmiş Mutluluk Noktası Nedir? .................................... 181 Belirlenmiş Mutluluk Noktasını Destekleyen Kanıt Nedir?... 181 Hedonik Koşu Bandı (Haz Uyumu) Nedir? ........................... 181 Belirlenmiş Mutluluk Noktasıyla İlgili Mevcut Görüş Nedir?181 Genel mutluluk seviyemizi hangi faktörler etkiler? ............... 182 Genetiğin Mutluluğumuza Katkısı Nedir? ............................. 182 Hayatta Karşılaşılan Durumlar Mutluluğa Nasıl Katkı Yapar? ................................................................................................ 182 Mutlulukta Kişilerarası İlişkilerin Önemi Nedir? ................... 182 Para Bizi Mutlu Eder mi? ....................................................... 182 Meditasyonun Sağlığa ve Duygusal Esenliğe Faydası Var mıdır? ................................................................................................ 183 Denetim Hissi Önemli midir? ................................................. 183 POZİTİF PSİKOLOJİ ................................................................ 183 Pozitif Psikoloji Nedir? .......................................................... 183 Pozitif Psikoloji Geleneksel Eğilimlerden Neden Kaymıştır? 183 Seligman’a Göre Mutluluğun Üç Yönü Nedir? ...................... 183 Memnun Olunan Hayat ile Seligman Neyi Kasteder? ............ 184 Seligman’a göre Girişilen (Angaje Olunan) Hayat Ne Anlama Gelir? ...................................................................................... 184 Anlamlı Hayat ile Ne Demek İstenmiştir? ............................. 184 Mutluluğun Hangi Yönleri En Önemlidir? ............................. 184 Seligman’ın Bulguları Diğer Mutluluk Araştırmalarıyla Nasıl Uyumludur? ............................................................................ 184 Erdemler Nelerdir? ................................................................. 185 Karakter Kuvvetleri Nelerdir? ................................................ 185 Seligman Erdemler ve Karakter Kuvvetleri Hakkında Ne Der? ................................................................................................ 185 Mutluluğu Geliştirme Egzersizleri Var mıdır? ....................... 185 Pozitif Psikoterapi Nedir?....................................................... 186 KÜLTÜRLER ARASI MUTLULUK ........................................ 186 Kültürler Arası Mutluluğu Nasıl Kıyaslarız? ......................... 186 Uluslararası Mutluluk Çalışmalarındaki Sorunlar Nelerdir? .. 186 XXVII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Uluslar Üzerinde Mutluluğa Katkısı Olan Faktörler Nelerdir? ................................................................................................ 186 En zengin ülkelerin mutluluk durumu nedir? ......................... 186 Mutlulukta Eşitsizlik Nasıl Devreye Girer? ........................... 187 Ortalama Mutluluk Zaman Boyunca Değişmiş midir? ........... 187 PARA PSİKOLOJİSİ ................................................................. 187 Mantıklı Ekonomik Adamın Teorisi Nedir? ........................... 187 Mantıklı Ekonomik Adamın Teorisinde Yanlış Olan Nedir? . 187 Davranışsal Ekonomi Nedir? .................................................. 187 Evrim Risk ve Ödül Değerlendirmemizi Nasıl Şekillendirmiştir? ................................................................................................ 188 Para Hakkındaki Kararlarımızda Duyguların Önemi Nedir? . 188 Korku ve Arzunun Para Psikolojisindeki Rolü Nedir? ........... 188 Finansal Kararlar Alırken Duygularımız Hangi Sorunlara Sebep Olur? ....................................................................................... 188 Çerçeve Etkisi Nedir? ............................................................. 188 Uzun Zamanlı Olanlara Göre Anlık Sonuçlara Nasıl Ağırlık Veririz? ................................................................................... 189 Uyarıya Bağlı Olmak Ne Demek? .......................................... 189 Çapa Etkisi Nedir? .................................................................. 189 Risk Ve Ödül Olasılığını Ne Kadar İyi Değerlendiririz? ....... 189 Kayıptan Hoşnutsuzluk Nedir?............................................... 189 Neden “Aşağıdan Al, Yukarıdan Sat” İnsan Doğasına Aykırıdır? ................................................................................................ 190 Yani Biliş Finansal Kararlarda Devreye Girer mi? ................ 190 Analitik Yeteneklerimizin Sınırı Nedir?................................. 190 Karar Vermemizde Parçalara Ayırmanın Etkisi Nedir? ......... 190 İçerik Hassasiyeti Karar Vermemizi Nasıl Etkiler?................ 191 Çok Fazla Enformasyon Dürtü Kontrolümüze Nasıl Zarar Verir? ................................................................................................ 191 Peki ya Sosyal İçerik? ............................................................ 191 PARANIN BİYOLOJİSİ ............................................................ 191 Nöroekonomi Nedir? .............................................................. 191 Bilim İnsanları Nöroekenomiyi Nasıl Çalışır? ....................... 191 Beynin Hangi Bölgeleri Finansal Kararlarla İlgilidir? ........... 192 Prefrontal Korteks Hangi İşleve Hizmet Eder? ...................... 192 Prefrontal Korteksin Eksiklikleri Nelerdir? ............................ 192 XXVIII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Prefrontal Korteks Satın Alma Kararlarında Ne Kadar Yer Alır? ................................................................................................ 192 Ödül Sistemi Motivasyonu Ne Kuvvette Etkiler? .................. 192 2007’de Yapılan Şarap Deneyi İnsanların Nasıl Karar Verdiğini Göstermiştir? .......................................................................... 193 Dopaminerjik Ödül Sistemi Hangi Fonksiyona Hizmet Eder? ................................................................................................ 193 Dopamin Sistemi Beklentileri Nasıl Kurar? ........................... 193 Dopamin Sisteminin Eksiklikleri Nelerdir? ........................... 193 Olasılığa Duyarlılık Eksikliğinin Etkileri Nelerdir? ............... 193 Ödül Sisteminin Aralıklı Güçlendirmeye Tepkisi Nasıldır? .. 194 Ödül Sistemi Kumara Zafiyet Göstermemizi Nasıl Sağlar? ... 194 Dopaminerjik Ödül Sistemi Rasgeleliğe Nasıl Tepki Verir? . 194 Amigdalanın Rolü Nedir?....................................................... 194 İnsulanın rolü nedir? ............................................................... 194 Sosyeteye Uyumlu Kararlar Verdiğimizde Beynimizde Neler Olur? ....................................................................................... 195 GRUP DİNAMİKLERİ VE TOPLUM KÜRESİ ....................... 195 Grup Dinamikleri Neden Önemlidir? ..................................... 195 Bir Grup Parçalarından Daha Büyük müdür? ......................... 195 Grubu Nasıl Tanımlarız? ........................................................ 195 Grup Dinamiklerinin Çalışılmasında Sosyal Psikolojinin Rolü Nedir? ..................................................................................... 196 Grup Dinamiklerinin Çalışılmasında Psikanalizin Etkisi Olmuş mudur? .................................................................................... 196 Grup Kimliği Nedir?............................................................... 196 Grup Kimliği Kişisel Kimliği Nasıl Etkiler? .......................... 196 Grup Normları Nedir? ............................................................ 196 Grup Üyeleri Grup Normlarının İhlal Ettiğinde Ne Olur? ..... 197 Grup Kaynaşmasını Hangi Faktörler İlerletir? ....................... 197 Üyeliğe Kabul Ritüelleri Hangi Fonksiyona Hizmet Eder? ... 197 Modern Kabul Ritüeli Örnekleri Var mıdır? .......................... 197 Grup Uyumu Bireysel Fikirleri Nasıl Şekillendirir? .............. 197 Uyum En Çok Ne Zaman Telaffuz Edilir? ............................. 198 Gruplar Yeni Fikirlere Nasıl Tepki Verir? ............................. 198 Uyumlu Olmayanlar Ne Zaman Etkili Olurlar? ..................... 198 Grubun Bütün Rolleri Aynı mıdır? ......................................... 198 XXIX
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Wilfred Bion Kimdi? .............................................................. 198 Bölünme Ne Demektir? .......................................................... 199 Bölünmenin Grup Kutuplaşmasıyla İlgisi Nedir? .................. 199 ÖNYARGI VE IRKÇILIK ......................................................... 199 Önyargı ve Irkçılığı Nasıl Tanımlarız? ................................... 199 Stereotipleme Nedir ve Sosyal Önyargıyla İlgisi Nedir? ....... 199 Kategorileştirme Eğilimimiz Nasıl Stereotiplemeye Dönüşür? ................................................................................................ 200 Stereotipleme İnsanların Akıl Yürütmesini Nasıl Etkiler? ..... 200 Stereotiplemenin Stereotipler Üzerindeki Etkisi Nedir? ........ 200 Sosyal Önyargı Anlayışında Gruplar Arası İlişkilerin İlgisi Nedir? ..................................................................................... 200 Gruplar Arası Çekişmenin Ana Sebepleri Nelerdir? .............. 200 Grup İçi Şovenizm Doğal mıdır?............................................ 201 Grup Hedefleri Gruplar Arası İlişkileri Nasıl Etkiler? ........... 201 Paylaşılan Hedefler Gruplar Arası İlişkiyi İyileştirir mi? ....... 201 Yoksunluk Nerede Devreye Girer? ........................................ 201 Yoksunluk Normları Nasıl Gelişmiştir? ................................. 202 Günah Keçisi Ne Zaman Devreye Girer? ............................... 202 Sosyal Önyargıyı Nasıl Azaltabiliriz? .................................... 202 Gruplar Arası Arkadaşlıklar Sosyal Önyargıyı Azaltır mı? ... 202 AHLAK ...................................................................................... 203 Psikologlar Ahlakı Nasıl Anlar? ............................................. 203 Psikoloji Ahlaki Seçeneklerin Ne Olması Gerektiğine Karar Verebilir mi?........................................................................... 203 Sosyal Grup ile Ahlakın İlişkisi Nasıldır? .............................. 203 Ahlak Hangi Yollardan Evrimsel Bir Tabana Sahiptir? ......... 203 Ahlaki İçgüdülerin Beş Kategorisi Nedir? ............................. 204 İnsanların Ahlaki İnançlarının Aşırı Uçlardaki Çeşitliliğini Nasıl Açıklarız? ............................................................................... 204 Ahlakın Akıl Yürütme Kapasitesiyle İlgisi Nedir? ................ 204 Ahlakın Empatiyle İlgisi Nedir? ............................................. 204 Ahlaki Tepkilere Beynimizin Hangi Bölümleri Dahil Olmaktadır? ............................................................................ 204 Çocuklar Kaç Yaşında Ahlaki Meseleleri Anlamaya Başlar? 205 Lawrence Kohlberg’in Ahlaki Gelişime Yaklaşımı Nasıldır? 205 XXX
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Carol Gilligan, Kohlberg’in Yaklaşımına Nasıl Meydan Okumuştur? ............................................................................ 205 İŞYERİNDE PSİKOLOJİ .......................................................... 205 Örgüt Nedir? ........................................................................... 205 Örgütler Nasıl Ayrılır? ........................................................... 205 Örgüt Psikolojisi Nedir? ......................................................... 206 Örgütle İlgili Klasik Teoriler Nelerdir? .................................. 206 Peki ya İnsan Elementi? ......................................................... 206 Sistem Yaklaşımı Neler İçerir?............................................... 206 Peki ya Ofis Politikası? .......................................................... 207 Güç Nerde Ortaya Çıkar? ....................................................... 207 Hiyerarşi Derecesi Güç için Motivasyonu Nasıl Etkiler?....... 207 Liderlik Ne Kadar Önemlidir?................................................ 207 Karizmanın Rolü Nedir?......................................................... 207 İşyerinin Yapısı Ne Kadar Önemlidir? ................................... 208 Karar Verme Gücü Ne Kadar Paylaşılmalıdır? ...................... 208 Değişik Liderlik Tarzları ile Değişik Karar Verme Şartları Arasındaki Uyum için Yapılan Bir Çalışma Bize Neyi Anlatır? ................................................................................................ 208 Çalışanları Ne Motive Eder? .................................................. 208 Frederick Hertzberg’in Motivasyona Yaklaşımı Nasıldır? ..... 209 Yöneticilerin Yapması ve Yapmaması Gerekenler Nelerdir? 209 Değişik Kişilik Tarzları Değişik İşlere Nasıl Uyar? ............... 209 Myers-Briggs Kişilik Testi Nedir? ......................................... 209 Mesleklerinde Başarılı Olanların Kişilik Özellikleri Nelerdir? ................................................................................................ 210 Çalışanların Yapması ve Yapmaması Gerekenler Nelerdir? .. 210 HALK KÜRESİNDE PSİKOLOJİ............................................. 210 Psikolojinin Halk Küresinde Oynayabileceği Rol Nedir? ...... 210 Siyasetçilerin Kendilerine Has Kişilik Özellikleri Var mıdır? 211 Narsisizm Nedir? .................................................................... 211 Narsistik Kişilik Bozukluğu için DSM-IV-TR Kriterleri Nedir? ................................................................................................ 211 Narsistik Kişilik Envanteri (NPI) Nedir? ............................... 211 Siyasetçiler Diğerlerinden Daha mı Yüksek NPI Puanına Sahiptir?.................................................................................. 212 Narsizm mi Politikacıları Yaratır Politika mı Narsistleri? ..... 212 XXXI
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Neden Birçok Siyasetçi Skandallara Düşer? .......................... 212 Ünlüler de Siyasetçiler gibi Narsist midir?............................. 212 Ünlülere Tapınmayla İlgili Ne Biliyoruz? .............................. 212 OYLAMA DAVRANIŞI............................................................ 213 İnsanlar Neden Oy Verir? ....................................................... 213 İnsanlar Alışkanlıktan mı Oy Verir? ...................................... 213 Sosyal Baskı İnsanların Oy Verme Sebebi Olabilir mi? ........ 213 Yardımseverliğin Oy Verme Davranışındaki Rolü Nedir? .... 213 İnsanlar Nasıl Oy Vereceklerine Nasıl Karar Verirler? .......... 213 Siyasetçiler Kampanyalarında Psikolojiyi Nasıl Kullanır? .... 214 Fikirleri Etkilemek için Dilin Kullanımı Konusunda Frank Luntz Ne Söyler? .................................................................... 214 Lisan Halkın Siyasi Belagat Algısını Nasıl Etkiler?............... 214 Oy Pusulasının Tasarımına Psikolojinin Katkısı Var mıdır? .. 214 ANORMALLİK PSİKOLOJİSİ: AKIL SAĞLIĞI VE AKIL HASTALIĞI ............................................................................... 214 Akıl Hastalığını Nasıl Tanımlarız? ......................................... 214 Anormal Davranış ve Aklı Hastalığı Arasındaki İlişki Nedir?214 Akıl Hastalığını Neden Sınıflandırırız? .................................. 215 Akıl Hastalığını Nasıl Sınıflandırırız? .................................... 215 DSM-IV Nedir? ...................................................................... 215 Psikiyatrik Sınıflandırmalar Zamanla Değişir mi? ................. 215 Sınıflandırma Sisteminin Eksiklikleri Nedir?......................... 216 DSM-V’te Ne gibi Değişiklikler Olacak? .............................. 216 Kültürün Akıl Hastalığında Oynadığı Rol Nedir? .................. 216 BÜYÜK AKIL HASTALIKLARI ............................................. 216 Şizofreni Nedir?...................................................................... 216 Şizofreni Belirtileri Nasıl Tanımlanır? ................................... 216 Düşünce Bozukluğu Nedir? .................................................... 217 Kişilik Bölünmesi ve Şizofreni Aynı mıdır? .......................... 217 Şizofreni Tedavi Edilebilir mi? .............................................. 217 Psikozun Tümü Şizofreni midir? ............................................ 217 İki Kutuplu Bozukluk Nedir? ................................................. 217 Depresyon Nedir? ................................................................... 218 Akıl Hastalığı ile Yaratıcılık Arasındaki İlişki Nedir? ........... 218 Obsesif Kompalsif Bozukluk (OCD) Nedir?.......................... 219 Otizm Nedir? .......................................................................... 219 XXXII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Asperger Sendromunun Otizmden Farkı Nedir? .................... 219 Akıl Hastalıklarının Sebepleri Nelerdir? ................................ 219 Akıl Hastalıklarına Bir Tek Gen Sebep Olabilir mi?.............. 220 Bazı Psikiyatrik Bozukluklar Diğerlerine Göre Daha mı Genetik Tabanlıdır?.............................................................................. 220 KİŞİLİK BOZUKLUKLARI ..................................................... 220 Birinci Aks Bozuklukları ile Kişilik Bozuklukları Arasındaki Fark Nedir? ............................................................................. 220 Kişiliği Nasıl Tanımlarız? ...................................................... 220 Kişilik Patolojisini Nasıl Tanımlarız? .................................... 221 Kişilik Patolojisine Ne Sebep Olur? ....................................... 221 Şema Yaklaşımı Nedir? .......................................................... 221 Şema Yaklaşımının Tarihi Nasıldır? ...................................... 221 Mizaç Nedir? .......................................................................... 222 Robert Cloninger’ in Karakter Kavramı Nedir? ..................... 222 Hangi Kişilik Özellikleri Genetiktir? ..................................... 222 Hangi Kişilik Özellikleri Öğrenilmiştir? ................................ 222 Kişiliğin Genetiği Hakkında Kenneth Kendler’ in Çalışması Bize Ne Anlatır? ..................................................................... 223 Kişilik Patolojisini Nasıl Teşhis Ederiz? ................................ 223 Kişilik Bozuklukları için DSM-IV Teşhislerinin Kuvvetli Yanları ve Sınırları Nelerdir? ................................................. 223 Boyutsal Yaklaşım Nedir? ...................................................... 223 Sınır Kişilik Bozukluğu Nedir? .............................................. 224 Narsistik Kişilik Bozukluğu Nedir? ....................................... 224 Narsist Olmak Kötü Olmak Zorunda mıdır? .......................... 224 Antisosyal Kişilik Bozukluğu (ASPD) Nedir? ....................... 225 Şizotip Kişilik Bozukluğu Nedir?........................................... 225 Çevre, Davranışınızı Destekliyorsa Hâlâ Kişilik Bozukluğunuz Var mıdır?............................................................................... 225 DSM-IV’teki Kişilik Bozukluklarının Teşhisinde Ne Tür Değişiklikler Yapılacak? ........................................................ 226 MADDE İSTİSMARI ................................................................ 226 Bağımlılık nedir? .................................................................... 226 Eğlence Amaçlı İlaç Kullanımı ile Bağımlılık Arasında Fark var mıdır?...................................................................................... 226 XXXIII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bağımlılık, Madde İstismarı ve Maddeye Dayalı Olma Arasındaki Fark Nedir? .......................................................... 226 Tolerans ve Çekilim Ne Demektir? ........................................ 227 Bağımlılıklar Keyifli midir? ................................................... 227 Dopaminin Bağımlılıkta Rolü Nedir?..................................... 227 Uyuşturucu Bağımlılığı Beyni Nasıl Değiştirir? .................... 227 Bazı Uyuşturucular Diğerlerine Göre Daha Çok Bağımlılık Yapar mı? ............................................................................... 227 Metamfetamin Neden Bu Kadar Bağımlılık Yapar? .............. 228 Bağımlılığın Genetik Tabanı Var mıdır? ................................ 228 Çocukluk Travması Ve Bağımlılık Arasındaki İlişki Nedir? . 228 Bağımlılık ve Suç Arasındaki İlişki Nasıldır? ........................ 228 Müptelaların Bağımlılıkları Üzerinde Ne Kadar Denetimleri Vardır? .................................................................................... 229 Değişim Evreleri Nedir? ......................................................... 229 Bağımlılık için Ne Tür Tedaviler Yapılır? ............................. 229 Hangi Psikolojik Tedaviler Bağımlılıklar için Faydalıdır? .... 229 On İki Adım Programları Nedir? ............................................ 230 PSİKOTERAPİ........................................................................... 230 Psikoterapi Nedir? .................................................................. 230 Psikoterapi Nasıl İşler? ........................................................... 230 Psikoterapi İşe Yarar mı? ....................................................... 231 Psikoterapinin Ana Ekolleri Nelerdir? ................................... 231 Psikanaliz Nedir? .................................................................... 231 Psikodinamik Teori Nedir?..................................................... 231 Aktarım ve Karşı Aktarım Nedir? .......................................... 232 Psikanalizin Tek ve İki Kişilik Modeli Arasındaki Fark Nedir? ................................................................................................ 232 Savunma Mekanizmalarıyla Psikanalizler Neyi Kastederler? 232 Davranışsal Psikoterapi Nedir? .............................................. 232 Klasik Koşullanma Nedir? ..................................................... 232 Klasik Koşullanma Psikoterapide Nasıl Kullanılır? ............... 233 Sistematik Hissizleştirme Nedir?............................................ 233 Operant Koşullanma Nasıl İşler? ............................................ 233 Operant Koşullanmanın Prensipleri Psikoterapiye Nasıl Uygulanır? .............................................................................. 233 Bilişsel Psikoterapi Nedir? ..................................................... 233 XXXIV
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bilişsel Çarpıklıklar Nelerdir? ................................................ 234 İnsancıl Terapiler Nelerdir? .................................................... 234 Boş Sandalye Tekniği Nedir? ................................................. 234 Aile Terapisi Nedir? ............................................................... 234 Eğitim, Psikoterapide Ne Kadar Gereklidir? .......................... 235 Hangi Sorunlar için Hangi Terapiler En İyisidir?................... 235 Terapinin Başarısında En Çok Hangi Faktörler Önemlidir? .. 235 Terapist Seçerken Ne Aranmalıdır? ....................................... 235 Tedavi Süresi Ne Kadar Olmalıdır? ....................................... 236 PSİKOFARMAKOLOJİ ............................................................ 236 İlaçlar Akıl Hastalığının Tedavisinde Nasıl Etkili Olur? ....... 236 Psikiyatrik İlaçların Ana Sınıfları Nelerdir? ........................... 236 Antipsikotikler Nelerdir ve Nasıl İşlerler? ............................. 236 CATIE Çalışması Nedir? ........................................................ 237 Duygudurum Dengeleyiciler Nelerdir? .................................. 237 İlaçlar Psikoterapinin Yerini Alır mı? .................................... 237 Yeni İlaçlar Nasıl Geliştirilir? ................................................ 237 FDA Testinin Aşamaları Nelerdir?......................................... 238 Bir İlacın İşe Yaradığını Nasıl Biliriz? ................................... 238 Neden İlaçlar Plasebolarla Karşılaştırılır? .............................. 237 İlaç Sanayiinin Psikoterapi Üzerinde Etkisi Nedir? ............... 238 ECT Nedir?............................................................................. 238 ECT Neden Kötü İtibarlıdır? .................................................. 239 POPÜLER PSİKOLOJİ.............................................................. 239 Popüler Psikoloji Nedir?......................................................... 239 Popüler Psikolojinin Tarihi Nedir? ......................................... 239 Popüler Psikologlar Lisanslı Psikologlardan Nasıl Ayrılır? ... 239 TRAVMA PSİKOLOJİSİ .......................................................... 240 Psikolojik Travma Nedir?....................................................... 240 Travmayı Neden Çalışıyoruz? ................................................ 240 Ne Tür Psikolojik Sorunlar Travmayla Bağdaştırılır? ............ 240 Freud’un Ayartma Teorisi Çocukluk Travmasını Nasıl İzah Eder? ....................................................................................... 240 Travma Çalışmalarında Dünya Savaşını Rolü Neydi? ........... 241 Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir? ............................... 241 Olayın İçindeki Hangi Etmenler PTSD Riskini Arttırır? ....... 241 XXXV
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” İnsan Travmalarının Duygusal Etkisi Doğal Afetlerinkinden Nasıl Farklıdır? ....................................................................... 242 Kişideki Hangi Etmenler PTSD Riskini Arttırır? ................... 242 Travmanın Biyolojik Etkileri Nelerdir? ................................. 242 Kopma Nedir? ........................................................................ 242 Travmatik Anılar Gerçekten Bastırılır mı? ............................. 243 İnsanlara Sahte Anılar Önerilebilir mi? .................................. 243 Travmanın Etkilerini Nasıl Tedavi Ederiz? ............................ 243 Uzun Süreli Çocukluk Travması, Yetişkinlikteki Akut Travmadan Farklı mı Tedavi Edilir? ...................................... 243 ÇOCUK İSTİSMARI ................................................................. 244 Çocuk İstismarı Nedir ve Psikolojide Neden Bu Kadar Önemlidir? .............................................................................. 244 Çocuk İstismarı Ne Kadar Yaygındır? ................................... 244 Kimler Çocuk İstismarında Bulunur? ..................................... 244 Çocuk İstismarının Etki Ardılları Nelerdir? ........................... 244 Çocukluk Travmasının Nörobiyolojik Etkileri Nelerdir? ....... 245 Kompleks PTSD Nedir? ......................................................... 245 Hangi Etmenler Çocuk İstismarının Uzun Süreli Hasarını Arttırır? ................................................................................... 245 İstismarın Nesilden Nesile Döngüsü Nedir?........................... 245 Çocuk İstismarının Etki Ardıllarına Karşı Koruyan Etmenler Nelerdir? ................................................................................. 245 Metanetli Çocuklar Hakkında Ne Biliyoruz? ......................... 246 CİNSEL İSTİSMAR .................................................................. 246 Cinsel İstismar Nedir? ............................................................ 246 Cinsel İstismar Şiddetli midir? ............................................... 246 Çocukluktaki Cinsel İstismarın Etkileri Nelerdir? ................. 246 Cinsel İstismar Nesiller Boyunca Aktarılır mı? ..................... 247 Ensest Diğer Cinsel İstismarlardan Nasıl Ayrılır?.................. 247 Pedofili Nedir?........................................................................ 247 Pedofiliye Ne Sebep Olur? ..................................................... 247 Pedofiller Olgun Sosyal Yeteneklerden Yoksun mudur? ....... 248 Pedofili Nörolojik Hasardan mı Kaynaklanır? ....................... 248 Pedofiller Çocukken Cinsel İstismara Uğramışlar Mıdır?...... 248 Bir Çocuğun Cinsel İstismara Uğradığının Belirtileri Nelerdir? ................................................................................................ 248 XXXVI
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” AİLE İÇİ ŞİDDET ..................................................................... 249 Aile İçi Şiddet Nedir? ............................................................. 249 Aile İçi Şiddet ile Karısını Hırpalamak Arasındaki Fark Nedir? ................................................................................................ 249 Hırpalama Sendromunun Bazı Kilit Kavramları Nelerdir? .... 249 Lenore Walker’ ın Şiddet Döngüsü Modeli Nedir?................ 249 Evan Stark’ ın Zorla Kontrol Modeli Nedir?.......................... 249 Ev İçi İstismar Diğer Zorla Kontrol Şekillerine Benzer mi? .. 250 Judith Herman Tutsaklığın Psikolojik Etkileri Hakkında Ne Söyledi? .................................................................................. 250 Travmatik Bağlanma Nedir? .................................................. 250 Hırpalanan Kadınlar Neden Kalır? ......................................... 250 Hırpalanan Kadınların Kalmasındaki Psikolojik Sebepler Nelerdir? ................................................................................. 251 Aile İçi Şiddet Çocukları Nasıl Etkiler? ................................. 251 Sadece Erkekler mi Hırpalar? ................................................. 251 Samimi Eş Şiddetiyle İlgili Suç İstatistikleri Nasıldır? .......... 251 Aile İçi Şiddet Kültürler Boyunca Nasıl Değişir? .................. 251 ADLİ PSİKOLOJİ ...................................................................... 252 Adli Psikoloji Nedir? .............................................................. 252 Suçlu Profili Çıkarma Nedir? ................................................. 252 SUÇLU DAVRANIŞI PSİKOLOJİSİ ........................................ 252 Psikoloji Bize Suçlu Davranışı Hakkında Ne Anlatır? ........... 252 Kanuna Karşı Gelenlerin Tümünün Psikolojik Özellikleri Anormal midir? ...................................................................... 252 Antisosyal Kişilik Bozukluğu Nedir? ..................................... 252 Psikopati Nedir? ..................................................................... 253 Psikopatlık Nasıl Ölçülür? ...................................................... 253 Psikopatlık Ne Kadar Yaygındır? ........................................... 254 Psikopatinin Farklı Boyutları Nelerdir? ................................. 254 Ted Bundy Kimdir? ................................................................ 254 Antisosyal Davranış ve Antisosyal Tutum Arasındaki Fark Nedir? ..................................................................................... 254 Hare’in Faktör 1’i Ne ile Korelasyondadır? ........................... 254 Hare’in Faktör 2’si Ne ile Korelasyondadır? ......................... 255 Antisosyal Davranış ve Tutumda Narsistik Özelliklerin Oynadığı Rol Nedir?............................................................... 255 XXXVII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Suçlu Davranışında Entelektüel Yeteneğin Rolü Nedir?........ 255 Suçlular Olgunlaşır mı? .......................................................... 256 ANTİSOSYAL ÖZELLİKLERİN SEBEPLERİ ........................ 256 Antisosyal Özelliklerin Sebepleri Nelerdir? ........................... 256 Çevrenin Antisosyal Davranış Gelişiminde Oynadığı Rol Nedir? ................................................................................................ 256 Nörobiyolojinin Antisosyal Davranış Gelişiminde Rolü Nedir? ................................................................................................ 256 Nörobiyoloji ve Çevre Arasında Etkileşim Var mıdır? .......... 257 Hangi Sosyal Faktörler Antisosyal Davranış Gelişimine Katkıda Bulunur? ................................................................................. 257 Suçlu Davranışına Karar Vermede Sosyal Normların Oynadığı Rol Nedir? .............................................................................. 257 Çocukluk Suçlarına Hangi Aile Faktörlerinin Katkısı Vardır? ................................................................................................ 257 Antisosyal Özelliklerde Cinsiyetin Rolü Nedir? .................... 257 Çocuk İstismarı Antisosyal Özelliklerde Rol Oynar mı? ....... 258 İstismar Gören Çocukların Tümü Antisosyal Özellik Geliştirir mi? .......................................................................................... 258 Hangi Psikolojik Karakteristikler Çocukluk Suçlarını Arttırır? ................................................................................................ 258 Biyolojik Faktörlerin Suçluluğa Katkısı Nedir? ..................... 258 Psikopatik Suçluların Nörobiyolojisi Hakkında Ne Biliyoruz? ................................................................................................ 259 Antisosyal Özelliklerin Nörobiyolojsi Hakkında Ne Biliyoruz? ................................................................................................ 259 Psikopatideki Biyolojik Bulgularımızı Nasıl Açıklayabiliriz? 259 Antisosyal Özelliklerin Genetik Tabanı Var mıdır? ............... 259 Hangi Spesifik Genler Antisosyal Özelliklerle İlintilidir? ..... 260 Bağımlılık ve Suçluluk Arasındaki İlişki Nedir? ................... 260 ÖZEL SUÇ ŞEKİLLERİ ............................................................ 260 Şiddet Suçluların Psikolojileri Hakkında Ne Biliyoruz? ........ 260 Şiddet Kullanmayan Suçluların Psikolojisi Hakkında Ne Biliyoruz? ............................................................................... 261 Çocuk Tacizcileri Hakkında Ne Biliyoruz?............................ 261 Çocuk Tacizcilerinin Farklı Tipleri Var mıdır? ...................... 261 Homoseksüel Çocukları Taciz Edenler De Tacizci midir?..... 261 XXXVIII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Çocuk Tacizcileri Çocukken Tacize Uğramış mıdır? ............. 262 Çocuklara Cinsel Saldırıda Bulunanların Yetişkinlere Saldıranlardan Farkı Nedir?.................................................... 262 Çocukların İfade Vermesiyle İlgili Psikoloji Bize Ne Anlatabilir? ............................................................................. 262 Beyaz Yakalı Suçluların Diğerlerinden Nasıl Ayrılır? ........... 262 Seri Katillerin Psikolojisi Hakkında Ne Biliyoruz?................ 263 Organize Seri Katillerin Organize Olmayanlardan Farkı Nedir? ................................................................................................ 263 AKLI HASTALIĞI VE KANUN............................................... 263 Akıl Hastalığı ve Kanun Arasındaki İlişki Nedir? .................. 263 Akıl Hastalığı ve Yeterlik Arasındaki İlişki Nedir? ............... 264 Akıl Hastalığı Ve Kusurluluk Arasındaki İlişki Nedir? ......... 264 Delilik Sebebiyle Suçlu Değildir Ne Anlama Gelir? .............. 264 Suçlu Ancak Deli Ne Demektir? ............................................ 264 Hafifletici Sebep Ne Demektir? ............................................. 264 Suçluluğun Nörobiyolojik Araştırması Kanunu Nasıl Etkiler? ................................................................................................ 265 Kişilik Bozuklukları ve Kusurluluk Arasındaki İlişki Nedir? 265
XXXIX
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
XL
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
ÖNSÖZ Tüm insani çabanın ana temelini oluşturan psikolojidir. Neden böyle yapar, düşünür, hissederiz? Neden severiz, nefret ederiz, çalışırız? Psikolojimizin ne kadarı çevremize, ne kadarı genlerimize bağlıdır? Kitabın bir bölümünde psikolojinin öncüleri, büyük psikolojik hareketler, psikolojinin beyin ve davranışla ilişkisi, hayat boyunca psikolojik gelişme gibi ders kitaplarında bahsedilen konular bulunmaktayken, diğer bölümünde ise gündelik hayatımıza dair sorular, psikolojik metotların nasıl uygulandığı yer almaktadır. Grup psikolojisi, anormal psikoloji, psikopatoloji, psikiyatrik teşhis gibi konuları inceleyen klinik psikolojinin alanlarına girilirken; hamilelik, aile, cinsel yönelimler ve tercihler gibi güncel konulara da yer verilmiştir. Ayrıca, çocuk istismarı, aile içi şiddet, bağımlılık gibi güncel konular da sorular aracılığıyla aydınlatılmıştır. Kitap, soru-cevap tarzında düzenlenmiş olup, sorular kısa paragraflar halinde cevaplanarak, karmaşık başlıklar küçük parçalar haline getirilmiş; böylece konuların daha kolay anlaşılması ve kalıcı olması amaçlanmıştır.
XLI
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
XLII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
“Çocuklar büyüklerini dinlemede asla iyi değildirler. Ama onların davranışlarını taklit etmede kusursuzdurlar”
James Baldwin
XLIII
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
XLIV
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
TEMELLERE GİRİŞ Psikoloji Nedir? Psikoloji zihin ve davranış üzerinde sistematik çalışmayı içerir. Akıl sağlığı ve hastalığı, birey ve grup, isteklendirme, normal ve anormal davranış gibi son derece geniş bir alanı kapsar. Psikoloji Gündelik Hayatla Nasıl İlişkilidir? Psikoloji günlük yaşamın her parçası ile ilgilidir. Psikolojinin soruları çocuklarımızı yetiştirmemizin, işimizde başarı(sızlığı)mızın, sevmemizin, arzulamamızın nedeniyle ve nasılıyla ilgilidir. Psikoloji bilimi bazen soyut görünse de, etkileri insanların düşündüğü, hissettiği ya da davranış gösterdiği her arenaya dokunur. Psikoloji, Biyoloji ve Sosyoloji ile Nasıl Etkileşir? İnsan zihni izole bir şekilde çalışmaz. Hem biyolojik hem de sosyal bağlamda varlığını sürdürür. Bu nedenle psikoloji ve biyoloji, -özellikle de beynin biyolojisi- grupların davranışını inceleyen sosyoloji arasında arayüz olarak hizmet eder. Psikologlar Ne Yapar? Psikoloji, hem bilimsel araştırma hem de uygulamasının bulgularını kapsayan kayda değer çeşitlilikte bir alandır. Psikologlar bilim insanı, öğretmen, yazar danışman ve değerlendirici olarak çalışırlar. Okullardan yargı sistemine ve hükümete kadar çeşitli seviyelerde ampirik araştırmaları yerine getirir, tedavi ve durum intibakı yapar, akli durumu ve engelliliği değerlendirir. Ayrıca rock gruplarına, spor takımlarına, işletmelere, polis kuvvetlerine danışmanlık yapar. 1
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Psikiyatr ve Psikologlar Arasındaki Fark Nedir? Her ne kadar psikolog ve psikiyatrların, akıl hastalıklarının teşhisi ve değerlendirilmesi, psikoterapi sağlamaları ve araştırma yapmaları konusunda sorumlulukları sıklıkla örtüşse de arka planları ve eğitimleri büyük farklılık gösterir. Psikologlar akademi mezunu olup, en fazla psikoloji doktorası yapmışlardır (Ph.D.,Psy.D.) ve ilaç reçetesi imtiyazına sahip değillerdir. Dahası, tüm psikologlar klinik çalışmalara da katılmazlar. Psikiyatrlar ise tersine, tıp alanında eğitim görmüş hekimlerdir ve akıl hastalıklarının farmakolojik tedavisi (ilaç tedavisi) ve değerlendirilmesi üzerine odaklanırlar. Amerikan Psikoloji Birliğinin Bölümleri Nelerdir? APA, aşağıda sıralanan bölümler olarak bilinen ilgi gruplarına ayrılmıştır: 1. Genel Psikoloji 2. Psikoloji Eğitimi 3. Deneysel Psikoloji 5. Değerlendirme, Ölçme ve İstatistik 6. Davranışsal Sinirbilim ve Karşılaştırmalı Psikoloji 7. Gelişim Psikolojisi 8. Kişilik ve Sosyal Psikoloji 9. Sosyal Konular 10. Estetik, Yaratıcılık ve Sanat 12. Klinik Psikoloji 13. Danışmanlık Psikolojisi 14. Endüstri ve Örgüt Psikolojisi 15. Eğitim Psikolojisi 16. Okul Psikolojisi 17. Danışmanlık Psikolojisi 18. Kamu Hizmetinde Psikologlar 2
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” 19. Askeri Psikoloji 20. Yetişkin Gelişimi ve Yaşlanma 21. Uygulamalı Deneysel ve Mühendislik Psikolojisi 22. Rehabilitasyon Psikolojisi 23. Tüketici Psikolojisi 24. Teorik ve Felsefi Psikoloji 25. Davranış Analizi 26. Psikoloji Tarihi 27. Topluluk Psikolojisi 28. Psikofarmakoloji ve Madde Bağımlılığı 29. Psikoterapi 30. Psikolojik Hipnoz 31. Devlet, İl ve Bölgesel Psikologlar Derneği İşleri 32. İnsancıl Psikoloji 33. Fikri ve Gelişim Bozuklukları 34. Nüfus ve Çevre Psikolojisi 35. Kadın Psikolojisi 36. Din Psikolojisi 37. Çocuk ve Aile Politikaları ve Uygulamaları 38. Sağlık Psikolojisi 39. Psikanaliz 40. Klinik Nöropsikoloji 41. Psikoloji-Hukuk 42. Bağımsız Uygulamada Psikologlar 43. Aile Psikolojisi 44. Lezbiyen, Gey ve Biseksüel Sorunları 45. Etnik Azınlık Sorunları 46. Medya Psikolojisi 47. Egzersiz ve Spor Psikolojisi 48. Barış, Çatışma ve Şiddet 49. Grup Psikolojisi ve Grup Psikoterapi 50. Bağımlılık 51. Erkekler ve Erkeklik 52. Uluslararası Psikoloji 53. Klinik Çocuk ve Yetişkin Psikolojisi 54. Pediatrik Psikoloji 55. Farmakoterapinin İlerlemesi 3
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” PSİKOLOJİDEN ÖNCE PSİKOLOJİ Psikoloji Alanı Ne Zaman Kuruldu? Zihinsel işlemler çalışması bilimsel devrime dayandığından göreceli olarak yenidir. Leipzig üniversitesinde psikolojik araştırma için laboratuvar kuran Wilhelm Wundt (1832-1920) bu bilimin bağımsız kurucusu sayılır. Wundt, katılımcıların fiziki uyarılara karşı duyusal tepkilerini rapor edecekleri şekilde eğitildikleri sistematik içebakışla insan farkındalığını incelemiştir. Psikolojiden Önce Ne Vardı? Sebep ve sonucun, bilimsel yöntemin uygulandığı modern psikoloji bilimsel devrimin çocuklarından biridir. Öyle olmasına karşın çağdaş psikoloji de öncülsüz değildir. Antik Yunan felsefesi, ortaçağ Hristiyanlığı ve Rönesans sonrası filozoflar bugün bildiğimiz şekliyle ayrılan ya da beklenen yollardan psikolojinin aynı öz sorularına cevap aramışlardır. Kadim Yunanlıların Psikoloji Hakkında Söyledikleri Nelerdi? Yirmi beş yüzyıl önce kadim Yunan filozofları ileri derecede karmaşık incelemelerini tanrıların arzularından, doğal dünyanın sorularına çevirdiler. Bunu doğal olarak insanın dünyadaki yeri izledi. Bilgi Nedir ve Nasıl Ediniriz? Cevapların bazıları modern standartlara göre uçuk olsa da çoğu şaşırtıcı şekilde geçerliliğini sürdürmektedir.
4
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Psikoloji Kelimesinin Yunancadaki Kökü Nedir? Psikoloji kelimesi Yunancada ruh anlamında “psyche” ve mantıklı kelimelere dökebilme anlamında “logos” kelimelerinden türemiştir. Ancak yunanların zihin anlayışı soyut tecrübe karmaşıklığına vurgu yapmaktan öte, çok daha somutsaldır. Homer’de Zihin Kavramı Var mıydı? Her ne kadar M.Ö. 8.yy’a dayanan efsanevi hikâyeleri İlyada ve Odisey zamandan bağımsız olsa da, Homer’in insan psikolojisi algısı günümüzdekinden radikal şekilde ayrılır. Karakterlerinin davranışları içten gelen hisler ya da düşüncelerle değil onlara tanrılar tarafından dayatılır. Zihinsel hayatın soyut düşünceleri yer bulamadığı gibi farkındalık, bedensel terimlerle anlatılır. Örnek olarak, Yunancadaki (sonralarda farkındalık olarak kullanılan) “noos” kelimesi geniş görüşlülük, görü anlamındadır. Yıllar sonra ruh veya zihin olarak tanımlanan “psyche” de Homer’in zamanında hayatın işareti olan kan ve nefese karşılık gelir. Yunanlar Ne Zaman Psikoloji Sorularına Yöneldiler? M.Ö. 5. ve 6.yy’da yaşayan Alcmaeon, Protagoras, Democritus ve Hippocrates gibi Socrates öncesi filozoflar modern düşüncelere oldukça yakın kavramlar geliştirdiler. Tanrılardan doğal dünyaya kaydıklarında zihinsel aktiviteyi nous olarak adlandırdılar ki, bazıları beyinde yer aldığını bile söyledi. Aynı filozoflardan birkaçı tüm insani bilginin duyu organlarından geldiğini ve soyutsal farklılık yüzünden insandan insana farklı olması gerektiğini inandı. İnsan bilgisinin göreceliği modern psikoloji ile uyumlu radikal bir fikirdir.
5
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Yunanlıların Tüm Tutunabilir mi?
Fikirleri
Modern
Bilimin
Işığında
Hipokrat, hastalıkların sebebini mukus ve kan gibi vücut sıvılarının dengesizliğine bağlarken Alcmaeon, duyuların beyine hava kanallarından vardığına inanırdı. Yine de psikolojik işlemlere biyolojik temel aramak modern görüşe son derece benzemektedir. Dört Bedensel Sıvı Nedir? Tıp teorilerini iki bin yıl meşgul eden dört vücut sıvısı kavramını ortaya atan Hipokrat, teorisini dünyanın toprak ateş su ve havadan oluştuğunu düşünen empedocles’e dayandırmıştı. Dünya elementlerine karşılık gelen kara safra, sarı safra, kan ve mukus ’un dengesi akıl ve vücut sağlığını belirliyordu. Beşinci yüzyıldan sonra, Galen isimli bir hekim Hipokrat’ın teorisini genişleterek kişilik tipolojisi çıkarttı. Eflatun ve Aristo Psikoloji Hakkında Ne Dediler? Eflatun, gerçeğin soyut kavramlar veya formlarda yattığını, ancak mantıksallıkla bulunabileceğini ve duyulardan elde ettiğimiz veriler kalıcı olmadığından bunların yanıltıcı olacağını ileri sürdü. Doğuştan gelen kavram ve kategorileri ayrımsama modern bilimde kabul görürken “duyusal veriler” in yanıltıcı olmadığı sonucuna varılmıştır. Aristo ise bilginin sistemli mantıksal nedensellik ile gözlemlenen doğadan öğrenilebileceğini söylerken bu nedenselliğin doğuştan geldiğini ve bilgi içeriğinin duyularla belirlendiği fikrini devam ettirir. Eflatun’un Fikirleri Freud’u Önceden İzledi mi? Eflatun da duygular ve duygusal denetim gibi Freud’un ego ve id teorilerine önceden yaklaşmış fikirlere sahiptir ve iştah, sebep ve tin (ruhun can olan kısmı) gibi üçe ayırdığı ruh, Freud’un id, ego ve superegosuna bağlantılandırılmıştır. 6
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Eflatun ayrıca, bedensel tutkuların daha ulvi bir amaca yönelmek için kontrol edilmesi gereğini çift atlı savaş arabasına benzetir. Atlardan biri tanrılarınki gibi ölümsüzdür ve ruhani güzelliğin peşinden koşar, diğeri ise hayvani arzularıyla ölümlü ve dünyaya yöneliktir. Ruhun mutluluğa kavuşabilmesi için diğerinin dizgini elden bırakılmamalıdır. Burada dünyevi ve ölümsüz atlara id ve superego, sürücüye ise ego denebilir. Hayatın Anlamı Var mıdır? Aristo, dünyada her şeyin “telos” adını verdiği bir amacı olduğuna inanırdı. Aşçı pişirmek, bıçak kesmek için vardır. İç ve dış olarak ikiye ayırdığı teloslardan ilki, kozalağın ağaca programlı olması gibi kalıtsal olup, ikincisi ise tanrı gibi harici bir güç tarafından dayatılır. Darwinci görüş gibi amaç yerine tesadüf eseri oluşan genetik varyasyonların, dolayısıyla adaptasyonların işe yaramasıyla hayatta kalmış olmayı savunanlar da vardır ve mantığın da buna yardımcı olduğunu söylerler. Diğer taraftan teleolojik görüş modern olanlarla daha uyumlu olup Abraham Maslow gibi kendini gerçekleştirmeye önceden eğilimliyizdir ki bu da telos’umuzdur. Sigmund Freud da teleolojinin etkisi altında kalmış ve Aristo’nun öğrencisi Franz Brentano ile çalışmıştır. Romalı Devlet Adamı Çicero Zihinle İlgili Bir Şeyler Ekledi mi? Romalılar felsefi çalışmalardan yerine mühendislik, savaşlar ve hukukla ilgili Pratik başarılarıyla bilinse de ünlü hatip Çicero detaylı tanımını yaptığı tutkuyu dört kategoriye ayırır: Rahat olmama, korku, zevk ya da keyif ve arzu (latince libido).
7
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Roma İmparatorluğu’nun Fikirlerine Ne Oldu?
Çöküşünden
Sonra
Yunan
Yunan filozoflarının nın 4. yüzyılda çöküşüne kadar Roma İmparatorluğu içinde saçılmaya devam etti. Sonrasında hayatta kalan tek kurum olan ve Avrupa’nın çoğunluğuna egemen olan Hristiyanlık, eflatunun ölümsüz ruh fikri dışında kendine uygun olmayan her şeyi küfür ilan etti ve modern çağın doğuşuna kadar durum değişmedi. Ortaçağ Hristiyanlığında Psikolojiyle İlgili Sorular Nasıl Karşılanırdı? Ortaçağ Hristiyanlığı, bu dünyadan çok sıradakiyle ilgilenirdi ve mutluluğun ancak dini adanmışlıkla cennette bulunacağını söylerdi. Aziz Augistin (354-430 M.S.) serbest iradeyi vurguladı ve herkesin tanrıyı izlemek ya da izlememekte özgür olduğunu söyledi. Çocuk yetiştirme amaçlı evlilik dışında seks ya da herhangi bir bedensel tutku günahtı. Akıl hastalıklarının şeytanın ele geçirmesi sonucu oluştuğuna inanılıyordu. Şeytanın Eline Geçmek ile Psikolojinin İlintisi Nedir? Ortaçağda ve bilim öncesi dönem boyunca tüm hastalıkların -özellikle akıl hastalıklarının- şeytanın ya da daha alt seviye iblislerin insanı ele geçirmesinden kaynaklandığı ve İsa’nın daha sonra da rahiplerin şeytan çıkarttığı düşünülürdü.
8
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Ortaçağda Müslüman Dünyasında Neler Oluyordu? İslam peygamberi Muhammed’in (570-632) ölümünden yüzyıl sonra Müslüman orduları Akdeniz’in tüm güney ve doğusunu fethetmişlerdi. Greko-Romen dünyasının gelişmiş kültürünün dünyası kadim âlimlerin edebiyatını korudu ve öğrenim merkezleri kurdu. Avicenna olarak bilinen İbni Sina (980-1031) kendini klasik edebiyatı İslami öğretiyle birleştirmeye adadı ve en önemlisi tıp kanunu adındaki tarihi eserini yazmayı başardı. Beynin değişik parçalarının hangi fonksiyonları kontrol ettiği konusunda spekülasyon yaptı. Psikolojiye Modern Yaklaşımlar Ne Zaman Başladı? Avrupa Rönesans’ından sonra (15. ve 16.yy) kültürel ve entellektüel bilginin çığ gibi artmasıyla filozoflar, diğer dünyadan bulunduğumuz dünyaya dönerek Yunanlılar’ın zihinle ilgili eski sorularına cevap aramaya başladılar. Psikolojinin, sonradan isminin konulacağı felsefi tohumlarının atıldığı dönemin öne çıkanları Rene Descartes (1596–1650), Benedict de Spinoza (1632–1677), Thomas Hobbes (1588–1679), ve John Locke (1632–1704) oldu. Descartes’ın Psikolojiye Katkısı Nedir? Temel olarak Descartes’ın felsefeye katkısı, zihni cepheye ve merkeze yerleştirmesidir. Zihin fonksiyonu olan düşünmeyi varlık kanıtı olarak sunduğu “cogito ergo sum” (düşünüyorum öyleyse varım) cümlesi ile, beden ve ruhun ayrı varlıklar olduğunu öne sürdüğü kendi ismiyle anılan düalizmiyle ünlenmiştir.
9
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Descartes Beyin ve Sinir Sisteminin Çalışmasını Nasıl Anladı? Zamanının hidrolik (su tabanlı) ve fizyolojik bilgisinin etkisinde kalan Descartes, duyu organlarının dış dünyanın etkilerine maruz kaldığını ve hayvani canın (tinin) saflaşmış kanla beynimize ulaşıp oradan sinirlerle kaslarımıza ulaştığını ve hareket ettirdiğini düşünür. Bu sayede kritik fonksiyonlar olan kalp atışı sindirim; hatta iştah, tutku vs. gerçekleşir. Ayrıca fiziki beden ile fiziki olmayan zihnin birleştiği yer olarak epifiz bezini işaret eder. Spinoza’nın Psikolojiye Katkısı Nedir? Benedict Spinoza da (1632–1677), yazdıkları yüzünden İspanya’dan sınır dışı edilen Yahudiler tarafından küfür sayıldığı için dışlanmış modern filozoflardandır. Birincil psikolojik itkimizin hayatta kalmak ve iyi yaşamak olduğuna inanır ki, bu fikir evrimsel psikolojiyle örtüşür. Ayrıca asıl duyguların acı, zevk ve arzu olduğunu söyler. Nihayetinde bilinçsel değerlendirmenin duygusal tepkiyi belirlediğini öğretir ki; Aaron Beck ve Albert Ellis’in 20.yyda öncülük ettiği bilinçsel tedavisinin arkasındaki temel prensiptir. Fikirler Arasında İlişkiler Hakkında Thomas Hobbes’un Görüşü Nedir? Thomas Hobbes (1588–1679) ününü politik felsefeye ve “doğanın hali”ni “yalnız, kaba, iğrenç, kısa ve zavallı” olarak görmesine borçlu olsa da, bilinç ve hafıza hakkında da fikirleri vardı. Anıların rüzgârdan sonra devam eden dalgalar gibi duyusal etkilerden arta kalanlar olduğunu ileri sürdüğü “ilişkili hafıza” daha sonra Davranışçılık’ın temelini oluşturdu.
10
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” John Locke Önceki Fikirler Üzerine Ne İnşa Etti? John Locke (1632–1704), fikirleri ilk duyusal etkiden kaynaklanan “his” ve zihni, bu etkilere karşı davranışı olan “yansıma” olarak ikiye ayırır. Karmaşık fikirlerin basit olanlardan türediğini ortaya atmış ve Piaget’nin de izlediği yol olmuştur. DİĞER KÜLTÜRLERDE PSİKOLOJİ Şamanizm’in Psikolojiyle İlgisi Nedir? Şamanlar bu dünya ile ruhlar dünyası arasında köprü kuran topluluklar olup, Moğol steplerinde ve Amerikan yerlileri arasında görülen bireylerdir. Dansla, müzikler ya da madde kullanarak ruhlar dünyasına gidebilirler. Dünyanın ruhlar tarafından insanlandırıldığını ve ruhlarla düzgün törensel olarak bir araya gelmenin hastalıkları iyileştireceğini, sosyal dengeyi sağlayacağını söylerler. Kendinden geçmenin kişisel değişim şartı olduğunu vurgularlar. Kişinin iç zihin durumu ruhların ya da doğanın olgularıyla değişmektedir. Budizm Hangi Yönleriyle Psikolojiyle İlgilidir? Budizm’e göre insanların acı çekmesi kendilerini batılıların ego diye adlandırdıkları yalnız ve tek başına bütün bireyler olarak görmeleridir ve herkesin sonsuz gerçekliğin bir parçası olduğu fikriyle kurtuluşa erebilirler. Meditasyon ve tefekkür içimizdeki bilgeliğe ulaşmada en iyi yollardır. Hinduizm’in Hangi Kısımları Psikolojiyle İlgilidir? Her şeyi kapsayan çok yönlü birlik vurgusu ve tefekkür Hinduizm’de de görülür. Ulu varlıkların, basitçe kozmik yüceliğin kendini göstermesi olduğuna inanılır. 11
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Kendini ayrık ve birey olarak görmek cehalete ve devamında eziyet çekmeye sebep olurken aydınlanma tüm varlıkların tek olduğu bilgisinden gelir. Doğu Dinlerinin İlkelerinin Modern Batı Psikolojisiyle İlgisi Nedir? Öz ve kişinin kendisini aşmasıyla ilgili fikirler batılı psikologlar tarafından kucaklanmış ve narsizm teorisiyle uyumlu bulunduğundan dikkatlilik eğitimi ve diyalektik davranışsal tedavi olarak psikoterapilere dâhil edilmiştir. Tek Tanrılı Dinler Psikolojik Sorulara Nasıl Yönelir? Birbirlerinden büyük farklarla ayrılsa da tek tanrılı dinlerde ortak olan, kişinin her şeyin yaratıcısı olan tanrıya yaklaşarak, kendini ona teslim ederek ve kurallarına uyarak mutluluğu bulacağıdır. Mutlak olan Tanrının gerçeğine dualarla ve dini metinlerle ulaşılabilir. Wilhelm Wundt Neden Psikolojinin Babası Olarak Düşünülür? Wilhelm Wundt (1832–1920) her ne kadar psikolojik soruları ilk soran kişi değilse de 1879 da Leipzig’de psikolojik çalışmalara adanmış bilimsel laboratuvarı ilk kuran o olmuştur. Ernst Weber (1795–1878), Hermann Helmholtz (1821–1894) ve Gustav Fechner (1801–1887) ondan önce bu alanda çalışmalar yapmış olsa da hiçbiri kendini psikolog olarak görmemiştir. Hissetmenin doğasıyla ilgilenen Wundt’un odağı, strüktüralizm olarak anılacak olan hissiyatın fiziğini matematiksel kesinlikle haritalamaktır. Önemli kişilerin birçoğunu yetiştirmiştir.
12
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Frenoloji Nedir? Franz Joseph Gall (1758–1828)’ın ortaya attığı beynin bazı bölümlerinin diğerlerine göre daha çok gelişmesi sonucu kafatasında tümsekler oluşturması ve bu tümsekler incelendiğinde, kişinin psikolojik görünüşünün tanımlanabileceği iddiasıdır. Önceleri kabul görse de zamanla cihazların gelişmesi Gall ’in taraflı deney yapıp kafataslarını seçerek kullandığı ortaya çıkmışır. Naziler Aryan ırkının üstünlüğünü göstermek için kullandıkları öjenik yöntemini haklı çıkarmak için adapte etmişlerdir. Neden William James Amerikan Psikolojisinin Babası Sayılır? James (1842–1910) Harvard Üniversitesi’ne fizyoloji profesörü olarak girmiş, sonradan psikoloji profesörü ünvanını almış, Wundt gibi birçok öğrenci yetiştirmiş, “Psikolojinin Prensipleri” adlı kitabı yazmıştır. James ve Wundt Arasındaki Farklar? James laboratuvarlarında Wundt, derinlemesine ayrık, en küçük parçasına kadar varılmış an parçacıkları yerine süreklilik halinde doğanın gerçek deneyimine odaklanmıştı. Bütünsel ve parçacık yaklaşımı arasındaki çatışma, doğal bilimler kadar uzun soluklu bir temaya işaret eder. Bununla beraber James‘de Wundt gibi, davranışçıların sonradan şiddetle reddettiği “farkındalıkta içebakış” taraftarı idi. James’in Fonksiyonalizmi Wundt’un Strüktüralizminden Nasıl Farklılaşır? Wundt, strüktüralizm ve zihni oluşturan parçalarla ilgilenirken James, zihnin fonksiyonlarımızı nasıl etkilediğini incelemiştir. Etkinliğin inançtan daha isabetli olduğunu savunan pragmatistlerin felsefe okulunu psikoloji uğruna terk etmiştir. 13
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Francis Galton Kimdir? Francis Galton (1822–1911) asla psikolog olarak eğitilmemesine rağmen psikolojik araştırma yöntemlerine uzun süreli katkıları olan son derece inovatif ve yaratıcı bir insandır ve zekânın kalıtımını araştırmıştır. Galton’un Katkıları Nelerdir? Zekânın kalıtımını ispat amacıyla yaptığı çalışmalarda korelasyonun istatistiksel özelliği, özdeş olan ve olmayan kardeşlerin kıyaslanması, kişinin kendi tarafından raporlanan soru formları, “doğa ve yetiştirme” terimi ve “ortalama yönünde regresyon” kavramı gibi yöntemsel yeniliklerin mucidi olmuştur. Bu son fikir, “çok uzun ebeveynlerin sıklıkla daha kısa çocukları olması” gibi tekrarlanan ölçülerin ortalamaya yakınsaması olan gözlemlere dayanır ve öjenik’e katkı sağlamıştır. Öjenik Nedir? Zekâ kalıtımının sosyal kurallara uygulanmasını isteyen Galton’a göre, zeki olan nesillerin üremesi teşvik edilmeliydi ve diğerleri üremek konusunda cesaretlendirilmemeliydi. Birçok tartışmaya neden olan bu sav, 1920 Amerikan göçü sırasında güney ve Doğu Avrupa halklarına izin verilmemesini haklı çıkarmak için kullanıldı ve Nazilerin soykırım uygulamaları ile gözden düştü. Emil Kraepelin ve Eugen Bleuler’in Aklı Hastalıkları Üzerine Etkileri Nelerdir? Emil Kraepelin ve Eugen Bleuler ilk dönem psikiyatrlar arasında olduklarından, ciddi akıl bozukluklarıyla ilgilendiler. Alman psikiyatr Emil Kraepelin (1856–1926) manik depresif hastalık ile sonrasında şizofreni olarak bilinecek olan dimansia prekoks’u birbirinden ayırdı. 14
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” İlki, iyi sonuçlanabilecek ılımlı bir hastalık iken diğeri sürekli kötüleşen ve tedavisi olmayan bir hastalıktı. Burghölzli psikiyatri hastanesinin yöneticisi olan İsviçreli psikiyatr Eugen Bleuler (1857–1939), yunanca “bölünmüş zihin” anlamına gelen şizofreni tanımını ortaya attı. Hebefrenik, katatonik ve paranoyak alt tipleri gibi grupların şizofreniyi oluşturduğunu ve otizmin şizofrenin dünyadan çekilmesi olduğunu söyledi. SİGMUND FREUD Sigmund Freud Kimdi? Sigmund Freud (1856–1939), psikanalizin mucidi olarak bilinen, bilinçdışı çocukluğun etkisi, bastırılmış duygular gibi kavramları ortaya atan Viyanalı bir nörolojisttir. Psikoloji Teorisinin Ana İlkeleri Nelerdir? Diğer psikoloji öncüllerinin aksine Freud anormal olanla daha çok ilgilendi ve hekim olarak vaktini de onlarla geçirdiğinden psikopatoloji teorileri geliştirdi. Kırk yıl boyunca sürekli gelişmesine ve evrilmesine rağmen birkaç anahtar kavramdan bahsedilebilir: dinamik bilinçdışı, libido içgüdüleri, saldırganlık (tanathos) ve çocukluğun yetişkin psikopatolojisi hatta kişiliği üzerindeki etkileri. Freud’un Bilinçdışıyla İlgili Görüşü Neydi? İlk psikologların aksine Freud duygularımızın, düşüncelerimizin ve dileklerimizin tamamen bilinç dışı yönetilebilmesi fikrine tutulmuştu. Daha fazlası anksiyeteyi önlemek için bu duygular bilinçdışına itilebiliyordu. Bununla beraber bastırılmış duygular daha sonra farkında olmadan geri gelerek sorun çıkarıyor ve kısmen tanımlanabildiğinde tedavi amaçlı kullanılabiliyordu. 15
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Freud’un İçgüdülerle İlgili Teorisi Nedir? Freud, hayatın iki asıl dürtüsünün libido ve saldırganlık olduğuna inanır. Libido seksle ve daha geniş anlamıyla duygusal zevkle tanımlanırken I.Dünya Savaşı’nın da etkisiyle ölüm içgüdüsü olarak adlandırdığı “thanatos” da saldırganlık olarak yorumlanmıştır. İçgüdülerin, davranışlarla boşaltılması gerektiğini söyler. Cinselliğin ve saldırganlığın serbestçe ifade edilmesi halk tarafından yasaklandığı için, kişi içgüdüsel davranış ve bastırma ihtiyacı arasında nevrozun dâhil ettiği çatışmayı yaşar. Bu da akan suyun (hidrolik model) engellendiğinde başka yollar bulması gibi belirtilere, saplantı ve zorlanma (compulsion) ya da histeri şikâyeti (fiziksel sebebi olmaya fiziksel belirti) sebep olur. Freud’a Göre Çocukluk Ne Zaman Devreye Girer? Erojen bölgeleri oral, anal, fallik ve genital olarak psikoseksüel aşamalar teorisi adıyla sunan Freud, az ya da çok doyuma göre fiziksel takıntı olan fikasyon geliştirir. İçgüdüsel teorisi tartışılsa da gelişimsel problemler kavrayışı Freud’un en büyük katkılarından birisi olarak görülür. Freud’un Devrimsel Tarafı Neydi? Freud’un devrimsel taraflarından birisi bilinçdışı tutkuların hayatlarımıza hükmedebilmesidir. İkincisi, özellikle cinselliğe vurgu yapması bu tabuyu tartışmaya açmıştır. Ve üçüncüsü de psikoterapinin koçbaşı olan psikanaliz yöntemidir.
16
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Freud’un Fikirleri Ne Kadar Orijinaldi? Filozof Arthur Schopenhauer (1788–1860) da bilinçdışı cinselliğin ilk sırayı aldığını daha önce söylemiştir. Freud, psikoterapiyi ilk kullanan kişi olmamış olsa da teoriyi rafine etmiştir. En önemlisi, psikanaliz psikoterapide en büyük etkiyi yaratmıştır. Freud Hakkında Tartışmalı Olan Neydi? Adler’i ve libidonun önceliğini sorgulayan Carl Jung ve Alfred’i reddetmiş olan Freud dogmatik olmakla eleştirilmiştir. Kendi zamanında çocukluk vurgusu sapıklık olarak değerlendirilmiş, günümüzde bilimsel veriden yoksun olması ve sadece klinik gözlemlere dayanması eleştirilmiştir. Freudyen Teori Çağdaş Kültürü Nasıl Etkilemiştir? Bilinçdışı anlamı olan dil sürçmeleri, şakalar, rüyalar doğrudan Freud’u bulurken, yetişkin duygusal yerleşiminde çocukluğun etkisi ve cinselliğin önemi, hele duygularımızın açıkça anlatılabilmesinin tedavi amaçlı kullanılması dışında gerçeküstücüler Virginia Woolf ve Alfred Hitchcock’u da etkilemiştir. JOHN B. WATSON VE B.F.SKINNER John B. Watson Kimdir? John Watson (1878–1958) davranışçılığın zaferine yol açmış, James ve Wundt’un içe bakış yöntemini “isabetsiz ve sübjektif yargılarla dolu” diyerek eleştirmiştir. İvan Pavlov’un bağlı şartlanma deneylerinden etkilenmiş ve tüm psikolojiyi uyarı – tepki ikilisine indirmiştir. Watson’a göre psikolojinin odağında gözlenebilir davranışlar olması gerekir. 17
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Fare labirentleriyle de çalışmış ve hayvan uyarı-tepki davranış zincirlerinin, insanlarınkinden daha anlamlı farklılık içermediğini söylemiştir. Kıymete değer çalışmanın, dikkatle izlenen uyarılar ve buna verilen tepkiler olduğunu söyler. Dahası, bu çalışmanın davranış kontrolünün tahmini edilmesi olduğunu hissetmiştir. Bu görüş açısı 1913’te “davranışçının gözünden psikoloji“ adıyla dillendirilmiş, sübjektif deneyimin aşağılanması ve davranışçılığın kutlanması 20.yy ortalarına kadar sürmüştür. Watson’un Özel Hayatındaki Olağandışılık Neydi? Watson şansız ve dramatik bir hayat yaşadı. İçkici ve zampara babası evi çocukken terk etti. Kolej müdürünü ikna edip kendini taze öğrenci olarak kaydettirmeden önce iki kez tutuklanmıştı. Derslerinde başarılıydı hızlıca profesörlüğe ulaştı. Ancak çapkın da birisi olmuştu ve ketum olmayan bir ilişkisinden sonra karısı müdüre delileri gösterince akademik kariyeri sona erdi. Reklam işine girdi bahsi geçen kadınla evlendi ve iki çocuğu oldu ancak karısı genç yaşta ölünce yıkıldı. B.F.Skinner Kimdi? Burrhus Frederick (B.F.) Skinner (1904–1990) davranışçılığın şampiyonlarından biri olup ikisi “walden 2” ve “davranış hakkında” olmak üzere birkaç kitap yazmıştır. Bilimsel araştırmanın tek geçerli hedefinin gözlenebilir davranış olduğunu söyler. En önemli iki katkısı edimsel koşullanmanın prensipleri ve davranışsal modifikasyon teknikleridir. Ayrıca hayvan yetiştirmede eğitim yöntemleriyle ilgilenmiştir. Skinner ’in Edimsel Koşullanma Kavramı Nedir? Edward Thorndike’ın etki kanununu Skinner, hayvanlar ile insanların ceza ve ödüllendirme yoluyla açıklığa kavuşturmuş; frekans, tahmin edilebilirlik ve zamanlaması üzerine çalışmıştır. 18
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Birçok karmaşık formun edimsel koşullanmayla açıklanamadığını bilsek de, prensipleri temel formların bellek ve öğrenmelerini anlamamızda yardımcı olmaktadır. Davranışsal Modifikasyona Skinner ‘ın Katkısı Nedir? Her ne kadar John Watson davranışsal modifikasyonun amacının sonucu öngörmek olduğunu söylemiş olsa da, gündelik hayata uygulanacak tekniklerde başarılı değildi. Skinner ise tersine, güçlendirici olasılıklar ya da ceza ve ödül güdümlemesi üzerinden insan davranışını değiştirecek kurallara çalıştı. Cezanın daha çok problem çıkarttığına inandığı için ödüllendirmeyi seçti. Teknikleri genç suçlular, dengesiz çocuklar kadar hayvan yetiştirme ve çocuk büyütmede kullanılmaktadır. Skinner Kutusu Nedir? Skinner kutusu, Thorndike’ın bilmece kutusunun gelişmiş bir çeşididir. Farkı, kobayın mesela bir pedala kaç defa bastığını gösteren sayaca sahip olması böylece ödül ve cezanın ne kadar etkili olduğunun frekans ölçerek daha bilimsel deney yapma imkânı vermesidir. Skinner ’in Eğitim Uygulamalarına Katkısı Nedir? Her adımda bir ödülün verildiği ve adım adım ilerlenilen, programlanmış öğrenme adı verilen kavram, edimsel koşullanmanın bir türevi olarak eğitime uygulandı ve hâlâ bilgisayarlı eğitimde kullanılmaktadır. Jean Piaget Kimdir? Jean Piaget (1896–1980), bilinçsel gelişimin öncülerinden İsviçreli psikologdur. On yaşında ilk bilimsel makalesini yazdı ve18 yaşına kadar da birkaç makale daha kaleme aldı. 19
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Ziyaret ettiği vaftiz babası onu, doktorasını yapacağı doğal bilimlere yöneltti. Epistemolojiyle tanıştırılması sonrasında ”bilgi nedir” ve “bilgi nereden gelir ”gibi sorular ilerleyen çalışmalarının temelini oluşturdu. Zekâ Testleriyle Çalışmak Piaget’yi Nasıl Etkiledi? Kariyerinin başlarında çocuklar için zekâ testleri yazan ve uygulayan Theodor Simon’un yanında çalışırken, test sonuçlarını kaydetmek yerine hangi yaş grubunun etraflarındaki dünyayı nasıl algıladığını çocukların yaptıkları hatalardan bulabileceğini fark etti. Sonraki 60 yıl boyunca çocukları detaylıca inceledi, yazıları entellektüel gelişime bakışımızı değiştirdi. Piaget Neyi Keşfetti? En büyük katkısı, odağı ne bildiğimizden nasıl bildiğimize kaydırmış olmasıdır. Piaget’ye göre zihin gördüğünü yansıtan bir kamera ya da boş bir ekran değil, enformasyonu düzenleyen ve şekillendiren bilgilenmede aktif bir katılımcıdır. Yeni yapıya sokulan bilgi, yapılaştırıcı (konstraktivist) bakış açısını oluşturur. Bu bağlamda, gençler yaşlılardan daha az değil daha farklı bilir. Piaget’in Çalışması Neden Önemlidir? Freud arzuyu, davranışçılar davranışı, Piaget ise düşünme yolumuzu ve çocukluk boyunca nasıl geliştiğini anlatır. Çevreyi nasıl yorumladığımızı en iyi anlatan kişi olup; çalışmaları gelişimsel, bilinçsel, eğitimsel hatta klinik psikolojide etkili olmuştur.
20
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Piaget Doğa/Yetiştirme Tartışması Hakkında Ne Düşünüyordu? Piaget Antik Yunan filozoflarına kadar giden bu ikileme, “ne bildiğimiz öğrendiğimizden, nasıl bildiğimiz doğamızdan (doğuştan)” diyerek açıklama getirmiştir. Çocukların Aktif Rol Alarak Öğrenmesi Nasıl Gerçekleşir? Piaget çocukların öğrenmesinde, çevreleriyle karşılaşmalarına ve keşfetmelerine ilk ve temel yol olan aktif rol alma olduğunu iddia eder. Bu karşılaşma sonucu oluşan anılar bilgiyi ve diğer deneyimleri, dolayısıyla dünya hakkındaki bilgiyi şekillendirmelerini sağlar. Eline çıngırak verilen çocuk çıngırağı tesadüfen salladığında çıkan sesten, sallama sonucu ses kavramını öğrenir. Şema Nedir? Şema olay örüntüsünün haritası ya da temsilidir. Özünde yapı ya da duyusal-motor olan şemaların anlamı, çocukların sadece bisiklet tekerinin sürekli dönüşünü görmek ya da başparmağı ağza götürmek gibi doğrudan eylemler sonucu öğrenebildiğidir. Dokuz aylıktan itibaren bu eylem şemaları herhangi bir olay olmadan da zihinde yer alabilir ve zihinsel hayatın başladığı bu olay zihinsel temsilde “kavramsal şema” olarak adlandırılır. Kavramsal şemanın bir belirtisi, nesne kalıcılığı denen, çocuğun saklansa dahi (çıngırak yastık altına gibi) bir nesneyi aramasıdır. Benzeşme ve Barındırma Nedir? Çocukların yeni bilgi edinmelerinin iki yoludur. Benzeşmede yeni bilgi eskinin içine yerleşirken, barındırmada eski bilgi yenisine uyum sağlar. 21
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Barındırma, farklı şekle sahip çıngırak verilmesi örneğindeki gibi şemaların değişmesi sonucunu doğururken, barındırmayı tamamlayan benzeşme ise çıngırağın ses çıkarmasına sebep olan sallama eylemi bilgisinin yeni şemalara göre uyum sağlamasıdır. Tabiatıyla iki işlem de aynı zamanda yer alır. Piaget’nin Teorileri Nasıl Eleştirilmiştir? Piaget neredeyse tümüyle bilginin entelektüel kapsamına dayandığı için eleştirilmişti. Kültürün etkisi, duygular, gözlemsel öğrenme ve bilinçsel gelişme üzerinde sözlü komut gibi daha sonraları araştırmalar tarafından çocuk (ve yetişkin) bilgi dünyası için çok önemli olduğu gösterilen konulara çok az ilgi göstermişti. Yine de bu Piaget’nin çalışmalarını geçersiz kılmaz, onun sınırlı bir alanda çalıştığını gösterir ki erken bilinçsel gelişme üzerine muazzam miktarda bilgi vermektedir. PSİKOLOJİDE BÜYÜK HAREKETLER Psikolojide Büyük Teoriler Nelerdir? Kısa hayatına rağmen psikoloji Davranışçılık, Geştalt Kuramı, Psikanaliz ve Psikodinamik Kuram, Hümanist kuramlar, Bağlanma Kuramı, Sosyobiyoloji, Nörobiyolojik Teorileri ve Bilinçsel Bilim gibi bazıları diğerlerinin doğal uzantısı olan büyük hareketlere sahiptir. Modern buluşların değerini bilmek için ana hareketleri anlamak gerekir.
22
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” DAVRANIŞÇILIK Davranışçılık Nedir? Zihinsel fenomen ölçülemeyeceği için, gözlenebilir davranışın tek zaman harcamaya değer çalışma olduğunu düşünen Davranışçılar, davranış değişikliğinin altında yatan etkenlerden özellikle klasik (bağıl ya da Pavlovcu) ve edimsel koşullanmaya odaklanırlar. John B. Watson (1878–1958), Edward Thorndike (1874–1947) ve B.F. Skinner (1904–1990) öne çıkan davranışçılardır. Thorndike’ın Etki Kanunu Nedir? Edward Thorndike (1874–1947), Henry James’in öğrencisi olmasına rağmen, araştırmaları bilinçten uzaktır. Kendi adını taşıyan sözlüğü yazmış olan Thorndike önce piliçler sonra da kediler ve köpekleri dolambaçlı kutulara koymuş ve deneme yanılma yöntemiyle çıkmalarını incelemiştir. Araştırmasına dayanarak iki öğrenme yolunu formüle etmiştir. Etki Kanunu, eylemin etkisinin tatmin edici bir eylemin (örneğin ipi çeken kedinin kapının açıldığını görmesi) yeniden yapılma olasılığının artması gibi tekrar edilebilirliğine karar vermektedir. Negatif etkide ise olasılık azalmaktadır. B.F. Skinner daha sonra edimsel koşullanmayı bu kavram üzerine inşa edecektir. Aynı şekilde Uygulama Kanunu da bağıl şartlanma teorilerine katkıda bulunmuş; uyarış ve karşılık kuvvetinin aralarındaki kuvvet ve tekrar sayısı ile arttığını ortaya koymuştur. Böylece Thorndike Hobbes gibi filozofların bağılcılığını bilimsel paradigmaya yerleştirmiştir.
23
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Zihnin Kara Kutusu Teorisi Nedir? Sübjektif deneyimi göz ardı eden davranışçıların antimentalist görüşlerinden olan teori, zihnin kara ve saydam olmayan bir kutu olarak uyarı ve tepki arasında bulunduğunu, dolayısıyla içi görülemediğinden çalışmaya değer olmadığını söyler. Davranışçılar Öğrenmeyi Nasıl Anlar? Davranışçılık, sıklıkla öğrenme teorisi olarak gösterilir. Bununla beraber öğrenme, uyarıya tepki yeni davranışların istikrarlı biçimde tekrarlanması sonucu oluştuğundan zihinsel işlemlerin davranışa tercüme edilmesi gerekir. Pavlov’un Köpekleri Kullandığı Ünlü Deney Nedir? İvan Pavlov (1849-1936) köpeklerin yiyecekleri nasıl sindirdiğini incelerken besleyicilerini görmeleri ya da sesini duymaları karşısında salyalarının aktığını görüp bağıl koşullanma olarak da bilinen klasik koşullanma teorisine katkıda bulunmuştur. Duygu Nerede Yer Bulur? Davranışçılar tüm duygusal terimlerden kaçınsa da, öğrenme tamamen duyguya dayanır. Etki kanunu ve onu izleyen edimsel koşullanma, davranıştaki artmayı ve azalmayı sırasıyla karşılaşılan pozitif ve negatif duyguya dayandırır. Acı ve zevk formları hayvanlara da insanlara da uygulanabilir. Bağıl ya da Klasik Şartlanma Nedir? Pavlovcu koşullanma da denilen bağıl koşullanma, belli bir uyarana karşı kişi ya da hayvan tarafından özel bir şekilde tepki verilmesine karşılık gelen öğrenme biçimidir. 24
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Çocuğun sevdiği büyükannesinin parfümüne pozitif karşılık vermesi gibi, aşıdan korkuyorsa doktordan da korkmayı öğrenecektir. Bu basit kavram çocuk yetiştirmede, politik kampanyalarda, bağımlılık tedavisinde ve hayvan eğitimlerinin çoğunda kullanılır. Koşullu ile Koşulsuz Tepki Arasındaki Fark Nedir? Köpeğin beslendiğinde zevk almayı öğrenmesi gerekmediği gibi, koşulsuz uyarı doğal ve öğrenilmemiş tepkiyi ortaya çıkarır. Koşullu uyarı ise koşullanmış bir uyarıcı ile eşleşmesinden tepki ortaya çıkaran, öncesinde yansız bir tepkidir. Büyükanneyle bağdaştırılan parfüm ve iğneyle bağdaştırılan doktor koşullu uyarandır. Koşullu İle Koşulsuz Tepki Arasındaki Farklılık Nedir? Koşullu olmayan tepki büyükanneyi sevmek ve iğneden acı duymak gibi doğuştan gelen öğrenilmemiş tepki iken, koşullu tepki büyükannenin parfümünü sevmek ya da doktordan korkmaktır. Klasik Koşullanma Gündelik Hayatla Nasıl İlişkilidir? Reklamcıların genç, güzel ve az giyinmiş modeller kullanmaları pazarladıkları ürünlerin gençlik, güzellik ve seksle bağdaştırmalarını istemelerindendir. Klasik koşullanma hayatın her evresini kaplar. Edimsel Koşullanma Nedir? B.F. Skinner (1904–1990) tarafından öncülüğü yapılan edimsel koşullanma, uyarıdan çok davranışın etkisine bağlıdır ve Thorndike’ın etki kanunun üzerine kurulmuştur. Etki pozitifse tekrarlanma olasılığı yüksektir ve tersi de doğrudur. 25
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Güçlendiriciler Nelerdir? Davranış sonrası o davranışın yinelenmesi olasılığını arttıran sonuçlardır. Olumlu ya da olumsuz olabilirler. Olumlu ya da Olumsuz Güçlendiriciler Nelerdir? Olumlu güçlendirici ödül olarak da adlandırılır ve gösterilen davranışın tekrar olasılığını arttırırken, olumsuz güçlendiriciler cezadan farklı olarak hedeflenen davranışın sonucu olan olumsuz bir koşulun uzaklaştırılmasını içerir. Metrodaki yolcular kendisine para vermezlerse, yüksek sesle saksafon çalan adam olumsuz güçlendiriciye; çalışana maaş ödenmesi ve iyi gösteri yapanın alkışlanması olumlu güçlendiriciye örnektir. Ceza Ne Kadar Etkilidir? Ceza frekansının azaltılması istenen davranışın olumsuz sonucudur. Kavgaya giren çocuğun ev hapsi gibi suçlu yargılama sistemi de kurallara uyan bir toplumu sürdürmek için cezaya dayanır. Günümüzde açık olduğu üzere sıklıkla verilen ceza, kurallara uymak yerine kızgınlık, korku, hoşnutsuzluk yaratarak sistemi kandırmaya yönelik eylemlere yöneltmektedir. B.F.Skinner da cezanın etkisinin kısa dönemli olduğunu ve kalıcı davranışı öğretmediğini savunur. Edimsel Koşullanmanın Gündelik Hayatla İlişkisi Nedir? Çalışmamız karşılığında ücret almamız, arkadaşımızın kendisini düşündüğümüz için teşekkür etmesi, park cezası kesilmesi vs. edimsel koşullanmanın örnekleridir.
26
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Edimsel Koşullanmanın Hayvan Hayatıyla İlişkisi Nedir? Hayvan eğitimlerinin çoğu, masanın üzerine çıkan kediye su sıkmak, yuvarlanma emrini yerine getiren köpeğe atıştırmalık vermek gibi edimsel koşullanma içerir. Tükeniş Nedir? Uyarı ve tepki (klasik koşullanma) ya da davranış ve güçlendirme (edimsel koşullanma) arasındaki bağ aşınmaya başladığında artık kullanılmayan davranış sönümlenir. Değerine göre olumlu ya da olumsuz olabilir. Ayakkabılarınızı giydiğinizde köpeğinizi gezmeye çıkarmıyorsanız size kuyruk sallamayı ve havlamayı bırakacaktır. Güçlendirme Koşullandırması Öğrenmeyi Nasıl Etkiler? Prensipleri basit olsa da, uygulaması zor olan koşullanmanın köpeğin yürüyüşe çıkarılmasından çok önce spor ayakkabıların giyilmesinin güçlendirici olmaması, küresel ısınma haberlerinin günümüzü etkilememesi örneklerinde olduğu üzere, zamanlama ve hangi sıklıkta yapılması gerektiğini içeren tekrarlama gibi birkaç öğesi vardır. Aralıklı Güçlendirme Tükenmeye Neden Daha Dayanıklıdır? İnsanlar davranışın her oluşunda güçlendirilmesini beklemiyorlarsa, beklenti gerçekleştiğinde (güçlendirilmediği zaman) davranışı durdurma eğilimleri de azalır. Dahası, bu güçlendirme türü kestirilemez olduğunda tükenmeye daha dayanıklıdır.
27
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Aralıklı Güçlendirme Kumarda Nasıl Kullanılır? Kumarda bahis arttırma davranışı aralıklı ve kestirilemez şekilde ödüllendirildiğinden, kumarhanelerde kumar oyuncusunun bahis arttırmayı daha fazla kayıpla ilişkilendirmesi sağlanarak daha uzun süre oyunda kalması sağlanır. İnançlılar Arasında Göstermeye Başladı?
Davranışçılık
Ne
Tür
Problemler
Davranışçılık hüküm sürerken görüşün sınırları da ortaya çıkmaya başladı. Örneği Skinner’a göre herhangi bir davranış uygun güçlendirme tarifesiyle hayvana öğretilebilirdi. Ancak bazı hayvanlar davranışı kolay, bazıları zor öğrenirken diğerleri hiç öğrenemiyordu. Fareler yiyecek için çubuğa basmayı kedilerden çok daha kolay öğreniyordu. Bulgular, genetiğin her hayvanın ne öğrenebileceğini belirlediğini gösteriyordu. Tolman ’ın Davranışçılığın Bitişinin Başlangıcına İşaret Eden Katkıları Nelerdi? Edward Chase Tolman (1886–1959) labirentte koşan fare deneyleri yapan, kendini davranışçılığa adamış birisiyken farelerin uyarı-tepki bağlantılarıyla açıklanamayan davranışlar göstermesi sonucu zihnin varlığını kabul etmek zorunda kaldı. Labirentte Koşan Farelerde Bile Olan Zihinsel İşlemler Nelerdi? Tolman zihinsel harita ve beklenti görüşlerini davranışçılığa tanıttı. Farelerin ve diğer hayvanların en çok ödüle değil, en sık verilen ödüle karşılık vermeleri uyarı ve tepki arasında bir çeşit zihinsel işlem gerektiriyordu. Özellikle önceki tecrübelerine göre beklenti geliştiriyor ve yeni duruma uyacak kararlar veriyorlardı. 28
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bu tür zihinsel harita özünde Piaget’nin zihinsel haritalar kavramıyla özdeşleşmiş ve bilinçsel, gelişimsel ve klinik psikolojide kritik kavram haline gelmiştir. Bilinçsel Devrim Neydi? 1950 ve 60’larda akademik psikolojide birçok gelişim çizgisi birbirine yaklaşarak bilinçsel devrim olarak bilinen büyük değişikliğe sebep oldu. Antropoloji, dilbilim, bilgisayar bilimi zihinsel çalışmalara yönelirken; psikolojide bellek, kişilik özellikleri ve diğer zihinsel fenomen toprak kazanmaya devam etti. Kara kutu modeli terkedilirken zihinsel işlemler olarak tanımlanan bilinç önem kazandı. Ulric Neisser, Howard Kendler ve George ve Jean Mandler öncüleri olurken ikinci dünya savaşında Avrupa’dan Amerika’ya göç eden ve geştalt psikolojisi olarak bilinen bir akım tekrar canlanmaya başladı. GEŞTALT PSİKOLOJİSİ Geştalt Psikolojisinin Temel Kavramı Nedir? 1910 yılında Max Weber’in hareketin algılanması çalışmasından doğan Geştalt Psikolojisi, özellikle Wundt’un strüktüralizmi ve Watson’ın davranışçılığı olmak üzere zamanın akademik psikolojisine kutup oluşturmuştur. Geştalt psikolojinde merkezdeki fikre göre zihin, pasif dürtü alıcısı olmaktan öte etkin olarak enformasyonu bir bütüne ya da geştalta yerleştirir. Dahası; bilgi izole enformasyon parçaları toplanmasından değil, zihnin ayrık parçalar arasındaki bağlardan bütün yaratmasıdır. Bu sebeple bütünsel (holistik) bir teoridir.
29
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Geştalt Nedir? Geştalt, algısal bütünlüğe karşılık gelen parçalar arasındaki ilişkiden yararlanmaktır. Dünyayı bu ilişkileri tanıdığımız ölçüde kavrarız. Masayı ele alırsak küçük, büyük ya da farklı renklerde olsa da düz bir satıh ve onu tutan desteklerinin olması masayı tanımak için yeterlidir. Geştalt Fikri Algılamaya Nasıl Bağlıdır? Geştalt psikolojisi algılamanın sadece duyu organlarımızdan kaynaklanan uyarılarla oluştuğu fikrine karşı çıkmıştır. Duyusal uyarılar şartlara göre değiştiği için farklı durumlarda zihnin aktif geştalt yerleştirmesi olmasa tanıma da olmazdı. Kilo da verse, farklı kıyafetler de giyse ya da saçını da tıraş etse komşumuzu yine de tanırız. Geştalt Teorisinin Öncüleri Kimlerdi? Max Wertheimer (1880–1943) Geştalt teorisinin babası olarak kabul edilir. Trende seyahat ederken manzaranın geriye doğru gidiyormuş gibi algılandığı yanılsamaya dayanarak araştırmalarını başlattığı Frankfurt üniversitesinde Wolfgang Köhler (1887–1967) ve Kurt Koffka (1886–1941)’nın da katılımıyla, sonrasında geştalt araştırmasına ve teorisine dönüşecek “phi etkisi” olarak isimlendirdiği çalışmalarını sürdürmüş; 1930 ortalarında üçü de Amerika’ya göç etmiştir. Geştalt Teorisi Neden Önemlidir? Tartışmalı olarak geştalt teorisinde araştırma bulgularından çok, felsefi dayanaklar daha büyük önem taşır. İlk olarak sağlam araştırma sonuçlarıyla teorinin prensiplerinin tanıtımını yaparak zihni tekrar akademik psikolojinin içine aldı. İkinci olarak da Wundt strüktüralizmindeki ve davranışçılıktaki çağrışımcılığa (associationism) taban tabana zıt holistik yaklaşımı 30
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” getirdi. Çağrışımcılıktaki karmaşık bilginin basit anılar arası çağrışımlardan türemesini geştaltçılar basit bulurlar ve bütünün tanımlanması ve örüntülerin tanınmasıyla holistik olarak da geliştiğini söylerler. “Bütünün Parçaların Toplamından Fazla Olması” Ne Anlama Gelir? Geştaltçıların psikolojiye en ünlü katkılarından olan bu söylem, insanda en küçüğe inildiğinde karşılaşılan hücreler ve atomların duygu, müzikten alınan tat, kişilik ve sevgiyi açıklamayacağından yola çıkarak, dünya üzerinde bütün kalitenin, parçalarındaki kaliteye indirgenemeyecek durumların söz konu olduğunu söylerler. Geştalt teorisi algılama çalışmalarıyla bilinse de bu temel kavram psikolojinin her alanına uygulanmış, Piaget’ci gelişimsel psikologları hatta psikoterapistleri etkilemiştir. Geştalt Teorisi Optik Yanılsamalar Hakkında Bize Ne Anlatır? Geştalt teorisyenleri algısal enformasyonun zihin tarafından nasıl yerleştirildiğini gösteren optik yanılsamaları göstermeye bayılırdı. Bir fotoğrafta yuvarlak düğmeler ya da delikler görmeniz düz zemine ya da deliklere bakmanıza göre değişebilir.
31
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Geştalt Teorisi Zamanın Bilimsel Dünya Görüşüne Nasıl Karşı Gelir? Telefonun, motorlu arabanın ve hareketli resmin icat edildiği ve toplum hayatını değiştirdiği 20.yy civarında fiziksel bilimlere olan muazzam hayranlık vardı. Psikolojinin adına alışılmaya başlandığı bu yıllarda gerçeği anlamanın yegâne yolunun, fiziksel bilimlerde analitik yaklaşımı çokça içeren yöntemleri kullanmak olduğu fikri benimsenmişti. Karmaşık fenomeni (insan psikolojisi gibi) anlamanın yolu, onu en küçük parçalarına (uyarı-tepki bağları) kadar parçalamaktı. Bütün, parçaların toplamından başka bir şey değildi. Geştaltçılar bu indirgemeci teoriye parçalardan bir bütün meydana getirmenin zorluğunu öne sürerek meydan okudular. William James’in Fonksiyonalizmi Geştalt Teorisine Daha Önce Nasıl Ulaştı? Geştalt teorisinin farkındalığının bütünsel akışıyla ilgilenen James ile ortakları çoktu. Bütünü parçalarına ayırarak değil, bütün olarak anlayabileceğimizi düşünen James’in indirgemeciliğe yeterince karşı gelmediği için Geştaltçılar tarafından eleştirilmesi 1910’da öldüğü göz önüne alınırsa pek de haklı sayılmaz. Diğer Geştaltçı Algı Prensipleri Nelerdir? Geştalt psikolojisi algı enformasyonunu organize eden zihnin, yakınlık, benzerlik, basitlik ve sonlandırma gibi bir dizi kuralını ortaya koyar. İlk ikisi olan yakınlık ve benzerlik birbirine yakın konulan ya da benzer olan nesnelerin aynı geştalta yerleştirilmeleridir. Sonlandırma, eksik olan bir çemberin yine de çember olarak görülmesi; basitlik ise parçalardan oluşan grubun en basit çözümle bütünlenmesidir.
32
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” İçgörüsel Öğrenme Üzerine Wolfgang Köhler’in Çalışmaları Nelerdi? Wolfgang Köhler (1887–1967) Wertheimer’in en yakın yardımcılarından birisiydi. Birinci Dünya savaşı patlak verince Kanarya Adaları’ndaki insansıları araştırma istasyonunda 1913’ten 1920’ye kadar yöneticilik yaptı. Maymunları, ulaşamayacakları yükseklikte muzlar astığı bir odaya kapatarak önce sinirlendiklerini sonra da odada bulunan kutuları ve sopaları kullanarak muzlara eriştiklerini gözlemledi. Bu Çalışmalar Ne Gösterdi? İlk olarak, hayvanların sonuca tüm çevreyi keşfettikten sonra ulaştıklarını, bir nesne yerine tüm alana odaklandıklarını; ikinci olarak da Davranışçıların ceza ve ödül üzerinde deneme ve yanılma yoluyla çözüm üretmediklerini gösterdi. Parça parça çözmek yerine kullanılan bu bütünsel problem çözme şekline Köhler, “sezgisel öğrenme” adını verdi. Wolfgang Köhler Maymunları Kullanarak İçgörüsel Öğrenmeyi Nasıl Araştırdı? Wolfgang Köhler (1887–1967), şempanzelerin nihayetinde bir” a-ha!” sonrası gelen sezgiyle, odadaki nesneleri araç olarak görüp çözüme ulaşmalarını izlediği meşhur deney Geştalt görüşünü destekler ve deneme yanılmayla parça parça çözüme giden davranışçı varsayıma zıttır. Geştalt Psikolojisi ve Geştalt Psikoterapisi Arasındaki Fark Nedir? 1940larda Fritz Perls tarafından kurulan Geştalt terapisi bir psikoterapi okulu olup Max Weber’in algı deneylerinden türetilen Geştalt Psikolojisinden tamamen farklıdır. 33
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” PSİKOANALİTİK TEORİ Psikoanalitik Teori Nedir? Davranışçılık, Amerikan akademik psikolojisini 20.yy’ın ilk yarısında hâkimiyet altına alırken aynı dönemde anormal psikolojinin çalışması olan psikanaliz de kliniksel psikolojiye hem Avrupa’da hem de Birleşik Devletler’de hâkim oldu. Psikanaliz, çepeçevre bir psikopatoloji teorisi ve akli bunalımların tedavileri için psikolojik yöntem olduğundan çok öne çıkmıştı. Psikoterapinin ve psikopatolojinin, psikanalize büyük borcu olduğunu söylemek yerinde olur. Psikanalitik teori, Sigmund Freud’un uçta çalışmalarıyla başlayan geniş alanda teorik yazıya sahiptir ve birkaçı ego psikolojisi, kişilerarası psikanaliz nesne ilişkileri okulu olan alt dallara ayrılmıştır. Daha yeni okullar, öz psikolojisi ve ilişkisel teoriyi dâhil ederler. Freud Teorisini Zamanla Değiştirdi mi? Uzun kariyeri boyunca Freud teorilerini defalarca değiştirdi. 19. yy. sonlarında çok bilinen bir bozukluk olan ve fiziksel kaynağı olmayan fiziksel şikâyetleri içeren histeri için ilk önce baştan çıkarma teorisini ortaya attı. Bu teoriye göre histeri, şimdilerde çocuklukta cinsel istismar olarak adlandırdığımız erken cinsel deneyimden kaynaklanır. Bu açıklamayı 1890larda terk eden Freud bilinçdışı cinsel fantezilere, diğer bir deyişle belirtilerin hastanın görünümünü değiştirmiş dileklerine odaklanır. Ayrıca Topolojik teoriden ayrılarak bilinçli ve bilinçdışı işlemler arasındaki ilişkiye yoğunlaşarak odağında id, ego ve superego olan yapısal (strüktürel) modele yönelir. Nihayetinde 1920’de içgüdüler teorisine ölüm içgüdüsünü (Thanatos güdüsü) eklemiştir. 34
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Freud’un Topolojik Modeli Nedir? Bu modelde zihin üç bölüme ayrılır: bilinçdışı, ön bilinç ve bilinç. Bilinçdışı, tehlikeli dileklerin yer aldığı ve içeriğinin birey tarafından bilinmediği zihindir. Ön bilinç, zihinsel içeriğin bilince girebilecek durumda olup henüz girmediği zihindir ve bilinçdışıyla olduğu gibi bilinç arasında bir engel bulunmamaktadır. Bilinç ise, tüm zihinsel içeriğinin farkında olduğumuz ve bilinçdışına göre çok küçük olan zihindir. Yapısal Model Nedir? Yapısal model topolojik modelin bilinçli/bilinçdışı bölünmesindeki odağını gölgede bıraktı. Bilinçdışı işlemlere inanmayı sürdüren Freud, zihni id (İngilizce sözlük anlamıyla “the it” yani insan olmayan ”o”), ego (“ben”) ve superego olarak bölümlere ayırdı. İd, hayvani tutkuları barındıran ve dileğin gerçekliğe eşit ve arzuların sınırsız olduğu zevk prensibi ile çalışır. Ego ise gerçeklik prensibiyle çalıştığından, dünyanın tüm arzularını gerçekleştirmeyeceğini bilir. Superego ise ebeveynlerimizden içselleştirdiğimiz ahlak ve disiplin sayesinde oluşur. Katı superego ahlaki ve sınırlanmış, zayıf superego ise başına buyruk, ahlaksız kötü disiplinli davranışa yol açar. Freud’un Libido Teorisi Nedir? Freud hayatı boyunca, libidonun tüm insan davranışının arkasındaki harekete geçiren birincil kuvvet olduğu fikrine sadık kaldı. Libido kabaca cinsel içgüdü olarak çevrilse de tüm duyusal zevklere karşılık gelir. İçgüdüsel enerjinin yarattığı gerilimin boşaltılmasıyla sağlanan zevk engellenirse, bir nehir gibi başka bir çıkış arayacaktır. Bu mekaniksel görüş hidrolik model olarak isimlendirilmiştir ve günümüzün bilimsel modelini yansıtmaktadır. 35
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Freud Ölüm İçgüdüsü Thanatos Hakkında Ne Demiştir? Birinci Dünya Savaşı’ndaki kıyımı gören Freud, thanatos’u da içgüdülerin arasına kattı. Şayet zevk gerilimin boşaltılmasıyla elde ediliyorsa gerilimin olmadığı bir durum olmalıydı. Bu durumun eşleniği ölüm olduğundan ölüm içgüdüsü denmektedir. Burada farkına vardığımız, gerilimin boşaltılması kadar oluşmasının da zevk verdiğidir. Freud Neden Bu Kadar Seks Odaklıydı? Modern bakışla Freud’un seks üzerine odaklanması garip karşılanabilir. Ancak, yaşadığı cinsel baskının üst orta sınıfta tavan yaptığı Viktoryan dönemi Avrupası göz önüne alınmalı ve tüm insan davranışını açıklamaya çalışan birisi olarak müşterilerinden çoğunun bu baskılara maruz kalan kadınlar olduğu düşünülmelidir. Bununla birlikte libido ve psikoseksüel aşamalar duygusal ve kişilerarası terimlere çevrilmiştir. Oedipal Süreç Nedir? Freud, libidosal içgüdülerin değişik yaş ve erojen bölgelerde bir dizi gelişim aşamalarından geçtiğine inanırdı. Fallik aşamada (dört ve yedi yaşları arasında) oedipal aşamaya giren erkek çocuğu süper egosunu oluşturur. Annesine âşık olup, babasını öldürülmesi gereken rakip olarak görür ancak babasının kuvvetinden ve penisini keseceğinden korkar ki, buna da hadım olma anksiyitesi denir. Bu ikileme çözüm olarak çocuk, babasının kimliğini alarak baba otoritesini içselleştirir ve büyüyüp kendi karısını almaya karar verir. Bu içselleştirme, çocuğun ahlaki ve süper ego gelişiminin temelini oluşturur.
36
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Hadım edilmeye karşı doğal bağışıklığı olduğundan Freud, kadınların zayıf süperegoya sahip olduklarını varsayıp ahlaki gelişiminden emin olamadığı için özellikle feministler tarafından eleştirilse de, oedipal davranış bu yaş çocuklarda sıklıkla görülmekte ve akrabalara karşı çarpıcı romantik davranış içermektedir. Freudyen Teori Bugün Nasıl Karşılanmaktadır? Modern sinirbilim, ön lob ve limbik sistemin id ve süperegoya dramatik biçimde benzer şekilde çalıştığını ortaya çıkarmıştır. Psikanalitik Teori Yıllar Boyunca Nasıl Değişmiştir? Çağdaş psikanalizde nesne ilişkileri, öz psikolojisi ve ilişkisel teori Freud’un orijinal fikirlerini kişilerarası terimlere çevirmiştir. Vurgu cinsel içgüdülerden, erken çocukluk dönemindeki ilişkilerin yetişkinlerin ilişki kurma ve duygularını yönetme kapasitelerini nasıl etkileyeceğine kaymıştır. Öz yansıtıcı fonksiyonlar hakkındaki bağlanma teorisi prensipleri ve fikirleri de (Peter Fonagy ve Mary Target çalışmasında bulunduğu gibi), çağdaş psikanalize bilgi sağlamıştır. Tartışmalı olarak Psikanalitik kavramların sinirbilimdeki gelişmelere entegre olması Psikanalitik teorinin uç noktasını oluşturmaktadır.
37
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” JUNG’CU ANALİTİK PSİKOLOJİ Carl Jung Kimdi? Carl Gustave Jung (1875–1961), kendi analitik psikoloji okulunu kurana kadar Freud’un en yakın çalışma arkadaşlarından birisiydi. Jung ‘un analitik Psikanalitik psikolojisi Freudyen psikanalize açıkça bağlı olsa da, insan bilinçdışında libidonun hâkimiyetinden mistik bir anlayışa doğru ayrılır. Jung ‘un babası İsviçre yenilenmiş kilisesinin bakanlarından birisiydi. Ünlü Burghölzli kliniğinde “şizofreni” teriminin sahibi Eugen Bleuler’in altında çalışan Jung, insanların kelimeleri bilinçdışı olarak gruplandırdığını fark edince kelime ilişkilendirmesini araştırmaya başladı. Bu çalışma onu, 1907de tanışacağı Freud’un Psikanalitik çalışmasına götürdü ve 1912’deki Freud’un çalışmalarını eleştiren yayınından sonra 1913’e dek birlikte yoğun şekilde çalıştı ve bu tarihten sonra Jung, çalışmasınnı adını “Analitik Psikoloji” olarak değiştirdi. Jung ‘un Freud ile İlişkisi Neydi? Jung doktrin üzerinde anlaşmazlıklarına dek Freud’un koruyucusu olmuş; hızla yükselmiş, Psikanalitik dergi’nin editörü ve Uluslararası Psikanaliz Birliği’nin başkanı olmuştu. Jung ‘un Yahudi olmaması Freud’a diğer camiaların kapılarını açmış ve açlığını duyduğu psikanalize olan bilimsel saygının artmasını sağlamıştı. Jung, psikolojik eylemde Freud’un enerji akışının ürünü olması kavramını kabul etse de, cinselliğin payının çok küçük olduğuna inanıyordu. Mistik geçmişe sahip ve hayat boyu okültle ilgilenmiş olan Jung ile dinin nevrozun çocuksu hali olduğuna inanan katı mantıkçı Freud huy olarak da farklıydılar. 38
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Jung ‘un Bilinçdışının Freud’unkinden Farkı Neydi? Freud gibi Jung da ruhun bilinç ve bilinçdışı olarak ikiye ayrıldığını, bilincin küçük bir kısmını oluşturduğunu ve yasaklanmış, bastırılmış fikirlerin kasten bilinçdışına itildiğine inanıyordu. Farklı olarak Jung, bilinçdışını unutulmuş veya bastırılmış deneyimleri içeren kişisel ve tüm evrimsel insanlık mirasının bulunduğu toplamsal (kolektif) olarak ikiye ayrıldığına da inanıyordu. Hangi Kişisel Özellikler Bilinçli Farkındalığımıza Rehberlik Eder? Jung kişisellik psikolojisi üzerinde geniş etkileri olan kişisel özellikler tipolojisi geliştirdi. Bilinçli zihni, “insanların enformasyonu işlemeleri olan fonksiyonel durum” ve “dünyaya karşı tutum” olarak ikiye ayırdı. Zihnin birbiriyle gerilim halinde olan zıt kuvvetlerden ikisinin düşünme-hissetme ile önseziduyulama olduğunu öne sürdü. Birbirlerinin alanına girmeyen bu kuvvetlerden sadece birisi hâkim olup deneyimlenebilir ve diğeri bilinçdışına sürülürdü, düşünme üzerinden hissedilemezdi. İç ve sübjektif deneyimsel içedönüklük karşısında dış gerçekliğe, diğer insanlara ve nesnelere yönelik dışa dönüklük, dünyaya karşı tutumu tanımlıyordu. Arketipler Nedir? Arketipler anne, çocuk, dişil, eril gibi evrensel hayat durumlarıyla baş etmemizi sağlayan ve bilinçdışımızda yerleşmiş kadim ve temel yolları gösteren deneyim ve davranış örüntüleridir.
39
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bilinçte doğrudan bulunmazlar ancak rüyalardaki imgelerde, yaratıcı sanat eserlerinde mitolojide hatta dini simgecilikte ortaya çıkar ve görsel simgeciliğin yorumlanmasıyla özümüzün derinliklerindeki bilgiyi elde edebiliriz. Jung ’un Mistisizmle İlişkisi Neydi? Jung oldum olası mistisizmin cazibesine kapılmış ve ruhani uygulamalar hakkında bilgi toplamak için Pueblo Yerlilerini Kenya’yı Hindistan’ı ziyaret etmiş, Doğu dinleri araştırmalarında birlikte çalışmıştır. Simgeciliği evrensel arketiplerin dışavurumu olarak gören Jung ‘un akıl sağlığı görüşü de dinden etkilenmişti. Mutluluğumuz bizden daha büyük bir parçamız olan evrensel gerçekliğe katılmamıza dayanıyordu. Kolektif bilinçdışı kavramında psikolojiyi, evrimsel biyolojiyi ve değişik kültürlerin geleneklerini birleştirmişti. İNSANİ TEORİLER İnsani Psikoloji Nedir? Hâkim okullarının kısıtlamalarına Geştalt psikologları gibi karşı gelen insani psikoloji, Davranışçılığın ve Psikanalizin hâkimiyetinin sona ermeye başladığı dönemde ortaya çıktı. Genel olarak insani psikologlar, insanlığı tekrar insani varlıkların çalışmasına eklemek istediler ve özellikle bilinçdışı itkilerin ve uyarı-tepki zincirlerinin merhametinde olan mekanik görüşe itiraz ettiler. Özgür iradeyi vurguladılar, insanların kendi hayatlarının aktif katılımcısı olduğunu söylediler ve yaşanmış tecrübenin kalitesini dikkate aldılar. Nihayetinde psikanalizdeki patoloji vurgusuna meydan okudular. Freud’a karşıt olarak insanların uygun destek ve cesaretlendirme ile doğal olarak sağlığa kavuşacaklarına inandılar. 40
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Hangi Felsefi ve Psikolojik Okullar İnsani Psikolojiyi Etkiledi? Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın ve Holokost’un yıkıcılığı, anlamı ön plana getirdi. Bu duyarsız cana kıyma karşısında hayatın nasıl bir anlamı ve amacı olabilirdi? Varoluşçuluğun felsefi hareketi bu şartlarda ortaya çıkmış, insancı psikologlar için zemin oluşturmuştur. Zengin karmaşıklığı ve sübjektif tecrübesiyle Fenomenoloji hümanist psikologları etkisi altına alırken William James’in Fonksiyonalizmi ve Geştalt ’ın de rolleri vardır. Abraham Maslow Kimdir? Abraham Maslow, hümanist psikolojinin kurucularından birisidir. İnsanın psikolojik ihtiyaçlarının çok boyutlu olduğunu ve davranışın tek bir kuvvetle açıklanamayacağını söyler. Çok bilinen ihtiyaçlar hiyerarşisi kavramına göre susuzluk, açlık vs. gibi temel biyolojik ihtiyaçlarımız karşılandıktan sonra sırasıyla güvenlik ihtiyacı, diğer insanlarla bağ kurma ihtiyacı, izzetinefis ve toplum tarafından saygı görme ihtiyacı en son olarak da kendini gerçekleştirme ihtiyacı gelir. Kendini Gerçekleştirme ile Neyi Kast Etmiştir? Abraham Maslow ilk kullanan kişi olmamasına rağmen adı, “kendini gerçekleştirme” terimiyle sıklıkla bağdaştırılmıştır. Kendini gerçekleştirme, kişinin yaratıcı duygusal entelektüel potansiyelini tamamen gerçekleştirdiği, tümüyle kendini ifade edebilme durumudur. Maslow a göre kendini gerçekleştirmiş insanlar topluma en çok katkıyı sunarlar ve büyük liderler olurlar çünkü sadece bu kişiler diğerleri için şefkat besler. Bu söylem psikanalizin psikopatoloji ve akıl hastalığı vurgusuna karşı hümanistik psikolojinin insan gelişimine ve psikolojik sağlığa ne derece önem verdiğini gösterir. 41
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Uç Deneyimlerle Maslow Neyi Kast Etmiştir? Bir uç deneyim tüm dünyanın bir bütün olarak anlaşıldığı, her şeyin birbirine bağlı olduğu ve hiç bir parçanın diğerinden önemli olmadığı tümden bir farkındalık ve yoğunlaşma durumunda oluşur. Bu, dini ve mistik terimlerde sıklıkla bahsedilen coşkuyla dolma ve kendinden geçme deneyimidir. Trajedi ve kötülüğün inkâr edildiği tozpembe bir tablonun aksine, iyi ve kötünün bir bütünün parçaları olarak kabul edildiği tam bir idrak halidir. William James ve Carl Jung gibi Abraham Maslow da mistik ve esrik taraflarının psikolojik çalışmanın uygun konuları olduğuna inanmıştır. B-Sevgi ve D-Sevgi Arasındaki Fark Nedir? Abraham Maslow sezgiyi “eksiklik sevgisi” ve “sahiplik sevgisi” olarak ikiye ayırır. Sahiplik sevgisi karşıdakini sevmekten çok, kendi içimizdeki boşluğu doldurması için birisine çaresizlikle bağlanmaktır. Olma sevgisi ise, karşımızdaki kişiyi olduğu gibi sevmektir. Psikoterapi Uygulamasında Hümanistik Psikolojinin Etkisi Nedir? Carl Rogers’ın kişi merkezli psikoterapisi, Fritz Perls’un geştalt terapisi (Hümanistik Geştalt Psikolojisi), Viktor Frankl’ın logoterapisi, Rollo May'in varoluşçu psikanalizi, hümanistik psikolojinin çocuklarıdır. Carl Rogers Kimdir? Carl Rogers psikoterapi uygulamasında çok fazla etkiye sahip oldu. Müşterinin sübjektif deneyimini ön plana koyan, müşteri odaklı psikoterapi olarak bilinen kişi odaklı psikoterapi, terapistin müşteriyle duygudaşlık kurarak dinlemesiyle oluşturduğu şartsız olumlu saygı sayesinde, müşterinin kişisel gelişimini sağlamaktadır. 42
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Rogers, olumlu olmayan duygularını, kişilerarası çatışmalarını gözardı ettiği için eleştirilse de şimdilerde tedavi empatisi evrensel olarak psikoterapinin ayrılmaz bir parçasıdır. Rogers Koşulsuz Olumlu Saygı ile Ne Demek İstedi? Bir çocuğu kendine ait değeriyle sevmek ile (eğer iyi bir öğrenci olursan, saygılı olursan, güzel olursan gibi şartlara bağlı) koşullu sevmeyi birbirinden ayırdı. Bu görüşler Maslow’un kavramlarına benzerdir. Carl Rogers ‘ın Psikoterapi Araştırmasına Yaptığı Katkılar Nelerdir? Rogers psikoterapi uygulamasında deneye dayalı araştırmanın uygulanabilirliğini hatta uygulanması gerektiğine inanan tedavi saatinin gizli olması gerektiğini düşünen psikanalist analizcilerin muhalefetine rağmen, tedavi seanslarını kaydeden ilk kişiydi. Rogers ayrıca tedavi öncesi ve tedavi sonrası psikolojik testler uygulayarak bunları bir kontrol grubu ile karşılaştırdı. Bu metotlar psikoterapide hepsi kendi yolunu oluşturan temel araçlar haline geldi. BAĞLILIK TEORİSİ Bağlılık Teorisi Nedir? Psikanalitik teorinin anahtar kavramlarına, özellikle de erken çocuklukta bakıcıyla olan ilişkinin sonraki kişilik gelişiminde derinlemesine etkisi olduğunun, gözleme dayalı desteğini veren ilk hareketlerden birisiydi. Carl Rogers gibi bilimsel yöntemlerin duygusal ve kişiler arası fenomene uygulanabileceğine inanan bağlılık teorisyenleri Psikanalitik fikirlere bilimsel metotları ilk uygulayanlar oldular. 43
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bağlılık, çocuğun genelde annesi olan bakıcısına dayanıklı duygusal bağ oluşturmasını sağlayan biyolojik itkisine karşılık gelir ve teorisi John Bowlby’nin bağlılık ve kayıp isimli kitap üçlemesinden kaynaklanır. Mary Ainsworth teoriyi genişletmiş ve laboratuvara yerleştirmiştir. John Bowlby Kimdi? İkinci Dünya Savaşı sonrasında sıkça tanık olduğu anne-çocuk ayrılıklarının çocuk üzerindeki yıkıcı etkisini dikkate alan Britanyalı psikanalisttir. Hayvan davranışını inceleyen Etolojiyle de ilgilenmiş, sonrasında psikanalitik teoriyle sentezleyip çocuk-anne bağlılığı teorisini oluşturmuştur. John Bowlby’nin Bağlılık Kavramı Neydi? Genel olarak bağlılık, çocuğun annesinden korunma aradığı biyolojik tabanlı, evrimsel adaptasyonlu itkidir. Çocuk korktuğunda bağlılık sistemi devreye girecek ve çocuk annesini civarında veya fiziksel yakınlıkta arayacaktır. Çocuğun kendini güvende hissetmesiyle bağlılık sistemi kapalı duruma geçerken keşif sistem devreye girer ve çocuk annesinden uzaklaşarak oynamaya ve dünyayı keşfe çıkar. Şayet anneyle olan bağ, kayıp veya ayrılık sebebiyle koparsa çocukta hayat boyu sürecek kadar üzüntü ve bunalım yaratabilir. Bowlby’nin İçsel Çalışma Modeli Nedir? Her ne kadar bağlılık sistemi tanımı geniş anlamda davranışsal olsa da Bowlby, bağlılık olgusunu bakıcı ve öz arasında zihinsel bir harita, yazı olan içsel çalışma modelinde bulur. Tekrarlanmış anne – çocuk bağlılık deneyimlerinden sonra çocuk annesinden (bakıcıdan) aldığı tepkilere göre davranışlarında değişiklikler yapar. 44
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Mary Ainsworth Bağlılığı Ölçmek için Hangi Bilimsel Yolu Açtı? Bowlby gözleme dayalı araştırmalarında anne çocuk ayrılığının evrensel etkilerini ararken, Mary Ainsworth (1913-1999) laboratuvar çalışmalarıyla bireysel farklılıklara yöneldi. Başlangıçta 28 bebeğin anne-çocuk bağlılığının kalitesindeki farkları not aldığı Uganda’da araştırma yaptı. Bu araştırmayı daha sonra anne-çocuk etkileşimlerini evlerde ve garip/yabancı durum diye adlandırdığı laboratuvar deneylerinde Baltimore’daki Johns Hopkins üniversitesinde sürdürdü. 1978’de bağlılık teorisinde kilometre taşı olan bağlanma örüntüsü (Patterns of Attachment) kitabını yayınlayan Ainsworth’a göre, çocuğun anneyle ayrılma ve tekrar bir araya gelmesine karşı tepkilerine bakarak güvenli ve güvensiz bağlılık olarak iki kategoriyle sınıflandırılabilirdi. Ayrıca annenin çocuğa karşı evdeki ve laboratuvardaki davranışı arasında ilgileşim buldu. Garip Durum Nedir ve Neyi Gösterir? Garip durum, 12’den 18 aylığa kadar olan çocukların oyuncaklarla dolu tek yönlü bir odaya annesiyle girip 8 kısımdan oluşan 30 saniyeden 3 dakikaya kadar uzanan bir dizi ayrılma ve yeniden birleşmenin gözlenerek çocuğun tepkilerinin ölçüldüğü deney prosedürüdür. Deney sonucunda çocuk, “güvenli” ya da üç kategorisi olan “güvensiz bağlı” olarak sınıflandırılır. Güvenli Bağlılık Ne Demektir? Güvenli bağlı çocuk (Ainsworth sistemine göre b-bebek) annesi odadayken oyuncaklarla ilgileniyordu. Bazı çocuklar ayrılma kısımlarında hafif ile orta arası sıkıntı yaşıyordu. En önemlisi ise, yeniden bir araya gelme kısmında çocuk anneye temas etmek istiyor ve şayet çocuk ayrılıkta sıkıntıya girmiş ise temas, çocuğu yumuşatmakta etkili oluyordu. 45
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bu davranış örüntüsü annenin varlığında çocuğun güvenlik duyduğunu ve çocuğun bağlılık ihtiyacını karşılanabildiğini göstermekteydi. Güvensiz Bağlılık Ne Anlama Gelir? Çocuğun bağlılık işaretlerine annenin duygusal uygunluğu ve karşılık vermesine göre çocuk kendini güvensiz hissedebilir ve bağlılık davranışını değiştirebilir. Ainsworth’un “sakınan” ve “dirençli” olarak iki kategoriye ayırdığı güvensiz bağlılığa, sonra dağınık bağlılık eklenmiştir. Güvensiz Bağlılığın Gösterilme Biçimleri Nelerdir? A bebekler olarak sınıflanan sakınan çocuklar daha özgür davranış gösterip, annelerinden çok oyuncaklarla ilgilenip, annelerinin yokluğunda ise çok az bunalmakta; en önemlisi yeniden bir araya geldiklerinde annelerinden hemen uzaklaşmaktadırlar. Dirençli bebekler (c bebekler) anneleri ortamdayken oyuncaklarla daha az ilgilenen, ayrılıkta büyük sıkıntıya düşen ve yeniden bir araya geldiğinde ise civarında olma arayışına (ağlamak, ulaşmak vb.) girmelerine rağmen, annelerinin teskin etmelerine tekmeyle ve sırtlarını geriye atarak direnen çocuklardır. Normal olarak sınıflandırılmayan üçüncü kategori olan dağınık bağlılıkta ise çocuklar genellikle taciz veya hastalıklı ebeveynlerin kurbanları olup bağlılığa karşı istikrarlı olmaz hatta ebeveynlerine yönelik korku duyarlar.
46
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Güvensiz Bağlılar Ebeveynlerine Güvenli Olanlardan Daha mı Az Bağlıdır? Hayır. Biyoloji, bakıcılara güçlü bir şekilde bağlanmayı garantiler ve bu konuda seçenek yoktur. Çocuklar kendilerini bakıcılarının kendilerine verdiği karşılığa göre ne kadar güvende olduklarıyla ilgili çeşitlilik gösterirler. Ne Tür Bir Ebeveynlik Güvenle Bağlanmış Bebekle Sonuçlanır? Ainsworth örneğindeki gibi çocuklarının ilk üç ayında oynarken, beslenirken fiziki temasta ya da duygusal sıkıntılarında duyarlı yaklaşan annelerin 12.ayda güvenli bağlanmış çocuk yetiştirme ihtimali artmaktadır. Ne Tür Bir Ebeveynlik Bebekte Güvensiz Bağlanma Sonucunu Doğurur? Sakınan çocukların anneleri ev çalışmalarında çocuğun ihtiyaç işaretlerine güvenilir biçimde karşılık vermez davranış gösterirken, dirençli çocuklarınkiler ise güvenilmez şekilde karşılık veren annelerdi. Diğer taraftan dağınık bağlılık gösteren çocukların anneleri sıklıkla kötü davranıyor ya da kayda değer duygusal hastalık sahibi oluyorlardı. Davranışçılığın Prensipleri Bağlılık Teorisine Nasıl Uygulanabilir? Üç ana bağlılık sınıflandırmasının farklı güçlendirme tarifesine göre verilen tepkileri öngörülebilir. Sakınan bağlılık anneden istikrarlı bir şekilde karşılık bulamayınca tükenen/sönümlenen bağlılık arayışı, dirençli bağlılık zıt örüntü olan aralıklı güçlendirme tarifesine olan karşılık ve güvenli bağlılık ise istikrarlı güçlendirme tarifesini yansıtmaktadır. 47
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bağlılık Tarzının Çocuk Gelişimin için Sonrasında Ne Tür Etkileri Olur? Alan Sroufe ve meslektaşlarının çalışmaları çocukluklarında güvenli bağlılık kuran kişilerin akranları ve öğretmenleriyle daha rahat ilişki kurduklarını, güvensiz-dirençli bağlanmış olanların öğretmenlerine fazlaca dayanan davranış gösterdiklerini ve güvensiz-sakınan sınıflandırmasına girmiş olanların ise aşırı bağımsız davranıp öğretmenlerinde problemi çözemeseler bile yardım istemediklerini ortaya çıkarmıştır. Bir Yaşına Gelindiğinde Bağlılık Durumu Sabitlenir mi? Bağlılık stratejileri, değişmeye direnç gösterse de sabit değildirler. Şayet ebeveynlerin çocuğa karşı tutumunda dramatik değişiklik olursa çocuğun bağlılık durumu değişebileceği gibi, ebeveyn tarafından yaklaşımda herhangi bir farklılık olmazsa çocuğun bağlılık durumunda değişme olmaz. Bağlılık Durumunun Değişme İhtimali Ne Zaman Artar? Ebeveynlerin içinde bulundukları durum, bağlılık durumunu da olumlu ya da olumsuz etkiler. Bekâr annenin evlenmesi, babanın işsiz kalması çocuğa ilgiyi etkiler. Araştırmalara göre orta gelir seviyesindeki ailelerde sıkıntılara karşı gelebilmek daha kolay olduğundan, düşük gelir seviyesindekilere oranla bağlılık durumu daha az değişiklik gösterir. Mary Main Bağlılık Teorisini Yetişkinlere Nasıl Uyguladı? Bowlby’nin içsel çalışan modeller kavramı üzerine, yetişkinlerin bağlılık ilişkilerini sunma yollarını ele alan Mary Main bağlılık hakkında nasıl düşündüklerini ve ne söylediklerini, anlatımlarını sorguladı. 48
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Yetişkin Bağlılık Mülakatı Nedir? Yetişkinlerde bağlılığı araştırmak için Mary Main ve meslektaşları yetişkin bağlılık mülakatı (AAI) denilen ucu açık veya özellikli soruları olan yarı oluşturulmuş bir mülakat geliştirdiler. Mülakatta, verilen cevaba göre metinden uzaklaşılabiliyor ve kişinin ebeveynleriyle olan çocukluk ilişkisine ait ne söylediğinden çok nasıl söylediğine odaklanılıyordu. En önem verilen şey, çocukluktaki bağlılık ilişkileri ile ilgili yapılan özellikle soyut genellemeler arasındaki tutarlılıktı (annenin sevgi dolu bir kadın olması ve mutfağında küçük kurabiyeler yapıldığını hatırlanması gibi). Hikâye mantıklı geliyorsa tutarlı, tezatlarla örülüyse tutarsızdır. Yetişkinlerle Yapılan Mülakatların Örnekleri Var mı? Aşağıda her yetişkin tipi için mülakat alıntılarında reddeden tipin idealize ilişkisini anılarıyla nasıl destekleyemediğini, güvenli çocukluğu olanın daha tutarlı olduğunu, çarpıklıklarına rağmen tarafsız bir şekilde ilişkisini yansıtabildiğini ve meşgul olanın fikirlerini ve duygularını tutarlı bir biçimde anlatamadığı görülmekte. Reddeden Mülakatçı: Annenizle çocukluk ilişkinizi tarif eden beş sıfat söyler misiniz? Anne: Oh, bilmiyorum. Sanırım o normal, iyi, sevecen, pratik ve iyi bir öğretmendi. Mülakatçı: O kelimelerin her biri ile ilgili bir örnek verebilir misiniz? Anne: Bilirsiniz, o hep oradaydı. Herhangi bir problem ya da hatalı olduğu hiçbir şey hatırlamıyorum. İyi bir öğretmendi, hep iyi notlar alacağımızdan emin olmak isterdi.
49
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Güvenli Mülakatçı: Annenizle çocukluk ilişkinizi tarif eden beş sıfat söyler misiniz? Anne : Hmm, orası biraz karmaşık. Annem çok sıcak ve sevecen birisiydi ama denetleyiciydi de. Bu yüzden çok yakındık ancak gençliğimde çatıştığımız da oldu. Mülakatçı: O kelimelerin her biri ile ilgili bir örnek verebilir misiniz? Anne: Çokça şefkatli olduğunu hatırlıyorum, kanepede kıvrılıp tv. seyrettiğimizi hatırlıyorum. Fakat büyüdüğümde arkadaşlarımla dışarı çıkmak istediğimizde onunla kavga ettiğimizi de hatırlıyorum. Eve diğer arkadaşlarımdan daha erken dönmemi isterdi, ben de onu mantıksız bulurdum. Şimdi düşünüyorum da sadece sorumlu davranıyormuş. Meşgul Mülakatçı: Annenizle çocukluk ilişkinizi tarif eden beş sıfat söyler misiniz? Anne: Sevecendi kesinlikle çok sevecendi. Harikaydı, muhteşemdi. Fakat biliyor musunuz bazen sanki sadece kendisini düşünüyormuş gibi çok bencildi, tamamen duyarsızdı. Mülakatçı: O kelimelerin her biri ile ilgili bir örnek verebilir misiniz? Anne: İnanılmazdı, bilirsiniz. Ne zaman güvensiz hissetse zıvanadan çıkar ve asla olayları benim tarafımdan dinlemezdi. Sanırım kendine saygısı yoktu. Ve tüm istediğim, tüm istediğim “beni dinle anne!” gibi bir şeydi. Ama onu sevmediğimden değil. Çünkü sevdim ve hâlâ da seviyorum ve beni dünyada her şeyden çok sevdiğini biliyorum. İşte bu onu harika yapıyordu. Ona bir şey olsa mahvolurum.
50
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Güvenli Bağ Kuran Yetişkinler Nasıl Eylemlerde Bulunur? Güvenli bağlanan yetişkinler bağlılığa değer verir, bağlılık ilişkileri üzerine konuşabilirler ve aynı zamanda düşünceli ve duygusaldırlar. Duygularından uzaklaşıp kendilerini tarafsız olarak tahlil edebilirler. AAI testlerinde tanımları anılarıyla tutarlı cevaplar verirler. Güvenli bağlanan çocukların bağımlılık ve keşif arasında denge kurması gibi, güvenli bağlanan yetişkin de duygu ve düşünce arasında denge kurar. Reddeden Yetişkinleri Ne Karakterize Eder? Sakınan bebeğe karşılık gelen reddeden yetişkin için, bağlılık değersizdir ve duygusal uzaktır. Mesafeli, soğuk olan çocukluk ilişkisi normal, iyi, ince anne gibi sunulsa bile anılarla desteklenmez. Meşgul Yetişkinler Nasıl Davranırlar? Meşgul yetişkinlerin karşılığı dirençli çocuklardır. Bağlılığın etkisini minimize etmeye çalışan reddedenlerin aksine, meşgul yetişkinler bağlılıktan ayrılamazlar, onunla meşguldürler. Anılarla kuşatılmış, tutarlı ve tarafsız anlatacak mesafeden yoksun, birbiriyle çelişen görüşler sunarlar. Duygular mantığın önüne geçer. Ebeveynin Bağlılık Tarzı Çocuğunkine Aktarılmak Zorunda mıdır? Çocukların bağlılık güvenliği ile ebeveynlerinki arasında güçlü bir ilişki vardır. Güvenli ebeveynlerin güvenli, güvensiz ebeveynlerin güvensiz çocuk yetiştirmeleri olasıdır. Bununla beraber güvensizlik tarzı farklı olabilir. Reddeden annenin dirençli, meşgul annenin reddeden çocuğu olabilir.
51
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Kendini Yansıtan Fonksiyon Nedir ve Bağlılıkla Nasıl İlişkilidir? Peter Fonagy ve Mary Target kendini yansıtan fonksiyon ve zihinselleştirme ikili kavramını bağlılık literatürüne eklediler. İkili yetişkinlikteki güvenli bağlılığın, kişinin kendisinin ve diğerlerinin duygusal tecrübelerini düşünceli ve tutarlı bir şekilde aktarabilmesi demek olan kendini yansıtan fonksiyonu içerdiğini ve kişinin kendisinin ve diğerlerinin zihinsel tecrübelerini sunabilmeyi içeren, duygusal tecrübenin doğasını anlamak ve kavramak anlamına gelen zihinselleştirme yeteneğini ortaya attılar. Çocuğun bağlılık güvenliği sadece annenin duyarlı davranışına değil, aynı zamanda onun psikolojik hassasiyetine de dayanmaktaydı. Anne, çocuğun sübjektif deneyimini akılda tuttuğu sürece çocuğuna duyguların anlaşılabileceğini ve karşılıklı aktarılabileceğini öğretir. Bu sebeple çocuğun kendini yansıtan fonksiyon gelişimi, annenin zihinselleştirmesine dayanmaktadır. Fonagy ve Target bu kavramları kendini yansıtma ve zihinselleştirme yeteneğinden yoksun birçok ciddi kişilik bozukluğu olan yetişkine uygulamıştır. SOSYOBİYOLOJİ VE EVRİMSEL PSİKOLOJİ Sosyobiyoloji Nedir? Sosyobiyoloji sosyal davranışın genetik tabanlı olduğunu, dolayısıyla evrimin müdahalesine uğradığını varsaydığından evrim teorisinin prensiplerini geniş çapta uygular. Diğer bir deyişle, davranışlar binlerce nesil boyunca hayatta kalabiliyorsa muhtemelen evrimsel bir amaca hizmet ediyordur. Bu yaklaşım önceleri insan olmayan hayvanlara, 1970’lerden itibaren insan sosyal davranışı çalışmalarına uygulanmıştır.
52
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Evrimsel Psikoloji Nedir? Sosyobiyolojinin insan davranışının evrimsel köklerine odaklanan uzantısıdır. Edward O.Wilson Kimdir? Edward O. Wilson (1929–) Sosyobiyolojinin babası olarak kabul edilir.1956’dan beri Harvard üniversitesinde biyoloji bölümünde entomoloji (böcek araştırması) profesörüdür ve hayatı boyunca hayvan davranışıyla ilgilenmiştir. Asıl uzmanlığı karıncaların sosyal hayatı olan Wilson’un en büyük katkısı, hayvan davranışlarının evrimsel açıklamasının insan davranışına uygulanabilmesidir. Kültür ve çevrenin etkili olmadığını söylemez, sadece davranışlarımızın toplamının doğal seçilimle şekillendiği genlerden kaynaklandığını anlatır. Sosyobiyoloji: Yeni sentez (sociobiology: the new synthesis) kitabı 1975’te ilk baskısını yaptığında çevrenin etkisini göz ardı ettiği için politik saldırganlık olarak çoğu kimse tarafından dirençle karşılanmıştı. Öjenik gibi insan davranışının genetiksel olduğunu iddia eden bazı hareketler, sosyal eşitsizlikleri doğanın kanunu gibi gösteriyordu. Ancak sonraki yıllarda beyin görüntüleme ve diğer biyoloji araştırmaları genler ve çevre arasındaki ikili oyunu daha çok takdir etmemizi sağladı ve şimdilerde genetik tabanlı görüşün çevrenin etkisini dışlamadığı konusunda uzlaşıldı. Darwinci Evrim Psikoloji ile Nasıl İlgilidir? Darwinci evrim tüm biyolojinin açıklayıcı çatısıdır. İnsanlar da biyolojik hayvanlar olduklarından insan psikolojisini anlamak için evrimsel prensipleri anlamak kritik öneme sahiptir.
53
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Davranışımıza Genetik Olarak Karar Veriliyorsa Öğrenme Nerede Devreye Giriyor? Genetik, davranışlarımızın sınırlarını ve parametrelerini belirler. Bununla birlikte davranışın çoğu, üzerinde çok çalışmadan gelişemez. Genetik, bize okuyabilmemiz için araçları sağlasa da gerekli eğitimi almadan ve okumayı tecrübe etmeden okuyamayız. Benzer olarak hayvanlara okumayı insanlara da uçmayı öğretmek imkânsızdır. Böylece genetik davranış, potansiyelimizi belirleyebilir ancak tek başına kişi için spesifik sonuçları belirleyemez. Doğal Seçilim Nedir? Doğal seçilim, doğal çevrenin genetik olarak değişmiş özelliklerin bir nesilden sonrakine aktarılmasına etkisidir. Öncelikle bir popülasyonda belli bir özellikte varyasyon olmalıdır, bu özellik genetik olmalı ve son olarak da özelliğin çeşidinin diğerine göre daha uyum sağlamış olması gerekmektedir. İngiltere’de iki güve çeşidinden koyu renkli olanlar açık renkli ağaç kabuğunda belli ve kuşlar için kolay av olduklarından, açık renkli güveler uyum sağlamış olanlardır. Daha sonra, Endüstri Devrimiyle gelen kömür tozları ağaçların kabuğunu koyulaştırınca durum tersine dönmüş ve koyu renkli güvelerin popülasyonu artmıştır. Charles Darwin Bilimde Neden Bu Kadar Etkileyici Bir Kişi Olmuştu? Charles Darwin ‘in (1809–1882) teorisinden önce her canlının tanrı tarafından yaratıldığı düşünüldüğünden canlıların evrimleşmesinin mükemmel olmadıklarını göstermiş ve Hristiyanların tepkisine neden olmuştu.
54
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Aslında teorinin ilk savunucusu Darwin değil, babası Erasmus Darwin (1731-1802) idi. Darwin’in tek ihtiyacı olan destekleyici kanıt Hms Beagle gemisiyle yaptığı meşhur deniz yolculuğudur. Çalışmalarını tutarlı bir teori haline getirmesi 20 yıl almış ve yazdığı “doğal seleksiyon yoluyla türlerin kökeni üzerine” isimli kitap dalgalanma yaratmıştı. Darwin’deki gelişmemiş olan gen teorisini Gregor Mengel 1866’da yayınlayacak, iki teorinin sentezi bugünün evrim teorisini oluşturacaktır. Üremedeki Başarının Evrimle İlişkisi Nedir? Evrimde, üremedeki başarıyla oluşur ve genlerini sonraki nesile aktaran organizmalar başarılıdır. Evrimde başarı hayatta kalmaktır. Evrimsel Uygunluk Nedir? Evrimsel olarak belli bir genin çokça bulunduğu organizmalar daha uygun, az olanlar ise daha az uygundur. Evrim Davranışı Nasıl Etkiler? En uygun olanın hayatta kalması, belli bir çevreye en iyi uyum sağlayanın çiftleşme ve özelliklerini aktarması ihtimali yüksektir. En uygun olma hali her zaman saldırganlık ya da hâkimiyet olarak değil; yeri geldiğinde birlikte çalışma, yardımseverlik şeklinde, etkili evrimsel stratejiler olabilir. Lamarckçı Evrim Nedir? Jean-Baptiste LaMarck (1744–1829) Darwin‘den önceki evrim teorilerine Erasmus Darwin’le birlikte yaptıkları çalışmalarıyla katkıda bulunmuştur.
55
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Elde edilen karakteristiklerin miras alınmasına inanmış, örnek olarak zürafanın boynunun yiyeceğe yetişmek için uzamasını ve dağ keçisinin daha sert postunu çocuklarına aktarmasını vermiştir. Lamarckçı evrim genler üzerine kanıt sunamadığı için önsezisel olarak kalmıştır. Darwin’e göre ise, genler rasgele mutasyonlara uğrar ve çoğu uyum sağlama konusunda başarısız olur. Doğa, genleri değil üremedeki başarıyı etkiler. Evrim Teorisyenleri İyilikseverlikten Neyi Anlarlar? İyilikseverlik kendinden vererek başkasına yardım etmeyi içerdiğinden, evriminin kendini korumak olduğuna inanan bilim adamları, bu davranışın arkasında yatan nedenlerini aynı geni paylaşan hayvanlar arasında üreme başarısını arttırmaya yardımcı olmasına bağlar. Yardımseverliğin en çok birbirine yakın akrabalar arasında görülmesi beklenir. Elbiselerimizi başka ülkelere bağışlarız ancak organ bağışı söz konusu olduğunda öncelikler yakınlarımız olur. Evrim Teorisyenleri Cinsel Davranışı Nasıl Yorumlar? Üremedeki başarıyı doğrudan etkilediği için sosyobiyologlar cinsel davranışın değişik şekillerinin evrimsel önemine zaman ayırmışlardır. İnsanlar, şempanzeler ve köpekler kaplumbağalardan daha fazla anne bakımı üstlenirler ve bu yüzden dişiler çocuklarının bakımına katılacak erkekler ararlar. Diğer taraftan erkekler, çocukları yetiştirmez ve fiziki olarak da buna mecbur değildir. Dolayısıyla birçok dişiyi dölleyip yavrularına çok az önem vermek (buffalo, Afrika antilobu) ya da daha az kadını dölleyip yavrulara daha çok önem vermek (yabani kuğu, şebekler) gibi çok değişik üreme davranışları geliştirmişlerdir. 56
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bazı erkekler (goriller, foklar) diğer erkeklerin haremlerine girmemesi için olağanüstü çaba harcarlar. Çokeşlilik Erkeklere Miras mı Kalmıştır? Tarih boyunca erkek insanlar tek eşli, çok eşli ya da seçici olmayan üreme stratejileri geliştirmiştir. Kültür, din, kaynaklar ve sosyal statü gibi çeşitli çevresel durumlar karşısında çok eşlilik kadınlar arasında (polygynous) az görülmekle beraber erkeklerde (polyandrous) çok daha sık olmuştur. Cinsel Seçilim Nedir? Kadınların üremesinde enerji yoğun olduğundan, erkekler çiftleşebilmek için stratejilerini evrimleştirmek zorunda kalmıştır. Cinsel seçilim, eşlere ulaşmanın avantajlı olduğu fiziksel özellik demektir ve daha çok kazanan hepsini alır. Galibi ve yenileni olan çokeşli topluluklarda görülür. Fiziksel güç ve boyutun önemli olduğu çoğu toplulukların bazılarında dominant olmayan erkekler haremdeki dişilere erişmek için dişi kılığına girerler, tabi kadınlar da oldukça seçicidir. Erkek akrebin sineğinin yüksek kaloriler hediye etmesine benzer şekilde, erkek insanlar da dişileri pahalı restoranlara götürür ve mücevherler alırlar. Dişiler Erkekler için Yarışır mı? Erkek-erkeğe yarışma dramatik ve daha sık görülse de, dişiler arası rekabetle de karşılaşılır. Üremelerini engellemek için diğer dişinin yumurtasını yuvadan atanlar vardır. Karmaşık sosyal gruplarda statü için yarışılırken, tek eşlilik de ayrı bir faktördür.
57
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Erkekler tek eşli olduklarında dişilerini daha özenle seçeceklerinden kadınlar rekabet etmek zorundadır. Kadınların fiziki cazibelerini arttırmak için dikkate değer enerji harcamaları insan kültürlerinin nerdeyse tamamında kadın güzelliğinin gençlik ve fiziki sağlıkla ilişkilenmesinin sebebi uzun süreli doğurganlığa karşılık gelmesindedir. Evrimsel baskıları kültürümüzde makyaja, mücevhere, kıyafete vs. harcanan enerjide görebiliriz. Sosyobiyolojinin Tartışmalı Olan Kısmı Nedir? Genetik, davranışın sınırlarını belirlerken çevre, davranışın hatta genlerin kendini ifadesinde büyük etkiye sahiptir; öyle ki bazı genler çevresel etkiye göre kapanıp açılabilirler. İnsan davranışının evrimsel açıklamalarındaki en büyük sorunlardan birisi, nedenselliğin en uç ve yakın seviyelerini ayrımsayamamaktır. Yakın ve En Uç Nedensellik Arasındaki Fark Nedir? En uç seviye nedensellik; davranışın evrimsel önemine, davranışın üreme uygunluğunu geliştirmeye karşılık gelirken, yakın neden hormonla sinirsel ya da bilinçli, kişiler arası veya kültürel sebepler gibi anlık nedenlere denmektedir. Örneğin kurabiye, kek ve dondurma yeme eğilimi içerdiği için yüksek kalorili şeker ve yağdan keyif almak (yakın neden) ya da kaynak kıtlığına karşı hayatta kalmayı kolaylaştırması (en uç neden) olabilir. Davranışsal esnekliğimiz ve karmaşıklığımız sebebiyle ikisinin ayrımsanması, basit hayvanlara göre çok daha zordur.
58
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bilim İnsanları Davranışın Evrimsel Önemini Nasıl Test Ederler? Sosyobiyologlar sosyal davranışların frekansının evrimsel önemin bazı işaretleri arasında ilgileşim kurulabilen dikkatli hayvan araştırmalarına dayanırlar. Örneğin Habeş maymunlarının iyiliksever davranışlarındaki frekans ile, hayvanlar arasındaki biyolojik ilişki arasında ilgileşim kurulabilir ki; bu da genlerin paylaşım oranına çevrilebilir (%50 ebeveynler ve çocuklar, %50 tam kardeşler, %25 yarım kardeşler ve %12,5 kuzenler) İnsanlarda genetik etkileri çevresel olanlardan ayırabilmek için ikiz çalışmaları yapıldı. Ek olarak antropolojik çalışmalar da değişik kültürler arasında sosyal davranışları kıyaslamak için kullanılsa da zamanla küreselleşmenin bağımsızlığı azaltması sonucunda yapılması zor hale geldi. Genetiğin Rolünün Aydınlatılmasında İkiz Çalışmalarının Yardımı Nedir? İkiz çalışmaları daha çok, IQ testlerine odaklanmış, tek (monozygotic) ve çift (dizygotic) yumurta ikizlerini kıyaslamıştır. Tek yumurta ikizlerinde gen paylaşımı %100 olup zekâ seviyelerinin, %50 olan çift yumurta ikizlerine göre daha yakın çıkması zekânın genetik tabanı olduğunu göstermektedir. Yine de bu çalışmalar genlerin yüzdelerinin oranının açık olmadığı konusunda eleştirilmiştir. Nitekim, dikkate değer araştırmalar çevresel şartlar, eğitimde geçen yıllar gibi faktörlerin de zekâ ürerinde güçlü etkisi olduğunu göstermiştir.
59
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” NÖROBİYOLOJİK TEORİLER Psikolojinin Nörobiyolojik Teorileri Nelerdir? Beyin ve zihin arasındaki ilişkileri araştırır. Psikolojik işlemlerin belli beyin aktivitesi örüntülerine bağlı olduğunu varsayar. Nörobiyolojik alt maddeleri anlamak, gitgide gelişen cihazların da yardımıyla insan psikolojisini anlamamızı hızlandıracaktır. Nöropsikoloji Nedir? İkinci Dünya Savaşı’nda beyin hasarlı askerli inceleyen Alexander Luria (1902–1977) tarafından ortaya atılan Nöropsikoloji kavramı, enformasyonun uzun süreli hafızada hipokampüs denen alanda kodlanması gibi, belli psikolojik fonksiyonların doğrudan beyin işlemlerine bağlı olduğunu söyler. Evrimsel Teori ile Nörobiyolojik Psikoloji Teorileri Nasıl Birbirinin İçine Geçer? Hayvan beyni üzerinde yapılan çalışmalar, insan beyninin çalışma tarzına ışık tutmuştur. Değişik hayvan beyinlerini inceleyerek evrim süresince beyinlerimizin nasıl geliştiğine dair hipotez kurabiliriz. Mesela planlama ve diğer bilinçsel fonksiyonlarla ilgili olan ön lob zekâsı, yüksek hayvanlarda daha geniş ve oran olarak büyüktür. Beyin Görüntüleme Teknolojisindeki Gelişmeler Nörobiyolojik Teorileri Nasıl Etkilemektedir? Beyin görüntüleme teknolojisinden önce otopsiler ve beyin hasarlı hastalarla sınırlı olan nöropsikolojik araştırmalar, teknolojinin kullanımıyla yaşayan beynin görselleşmiş haline ulaştı. Bilgisayarlı kesityazar (CT) ve manyetik rezonans tomografisi (MRI) beynin fotoğraflarını çekerken, pozitron saçılım teknolojisi 60
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” (PET) ve tek foton saçılımıyla hesaplanan kesityazar (SPECT), glikoz alımı ve kan dolaşımı gibi aktiviteleri gözler önüne serdi. Yakın zamanda fonksiyonel MRI ile hızlıca çekilen görseller ile fotoğraflardan filme geçilerek yıllarca sürdürülebilecek araştırma seçenekleri ortaya çıktı. BİLİNÇSEL BİLİM Bilinçsel Bilim Nedir? Bilinçsel devrimin uzantısı olan bilinçsel bilim, evrimsel psikoloji, lengüistik, bilgisayar bilimi, felsefe ve nörobiyolojik gibi araçları kullanarak zihinsel fenomeni bilimsel bakış açısına göre araştırır. Bir amacı psikolojik ve beyinsel işlemleri karmaşık bilgisayar modelleri yaratmak olan bilim bellek, lisan, öğrenme ve karar verme sorunlarını inceler, sinir şebekeleri adı verilen ve nöronlar ile beyin hücreleri arasındaki ilişkinin nasıl karmaşık davranışlar oluşturduğuna bakarlar. Bilinçsel Bilim, ses tanıma ve robotik gibi inovasyonlara zemin hazırlamıştır. Zihin Matematiksel Denklemlere İndirgenebilir mi? Nörofelsefe adlı yeni dal, sonlu sayıda matematik denklemlerle zihnin tümünün açıklanabilmesi üzerine çalışırken, William James ve geştaltçılar bütünün parçalarından çok olduğunda ısrarcılar. Zihinsel işlem sonucu sübjektif kalite sarının sarısı, üzgünün üzüntüsü gibi suni zekânın insani tecrübeyle kalitesini nasıl açıklayacağı günümüzde bilinmemektedir.
61
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” BİLİM OLARAK PSİKOLOJİ Psikolojik Araştırmanın Gayesi Nedir? Araştırma, psikolojinin sübjektif fikirler ve gözlem anekdotları koleksiyonundan öte sistematik yolla çalışmamızı sağlar. Psikolojik Araştırma Tümüyle Objektif Olabilir mi? Tartışmaya açık olarak hayır. İnsan davranışının karmaşık olması ve birçok tesir altında kalması, en iyi çalışmaların bile sübjektif yargılara dayanabilmesi tam bir kesinlik sağlamamızı önlese de, araştırmalardaki hataları yine araştırmalarla düzeltebiliriz. Değişken Nedir? Değişken, psikolojik araştırmanın yapıtaşı ve araştırmanın temel birimidir. Ölçülmek istenen davranış ya da özellik, değişken olarak tanımlanır böylece sayılarla çalışılabilir. Adı değişkendir çünkü örnekler boyunca değişiklik gösterir. Kırmızı saç ve okulda başarı arasındaki ilişkiyi bulmak için ilgilendiğimiz özellikleri, işlemlenebilir (operationalize) hale getirmemiz gerekir; 1=kızıl saç ve 0=kızıl saç değil gibi. Not derecelendirmesi olan A ve F arasındaki değerleri sayısal hale getirerek matematik işlem yapabiliriz. Psikolojik Araştırmada Ana Yöntemler Nelerdir? Deneysel çalışmalarda değişkenler en yüksek isabetliliği sağlamak üzere değiştirilir ya da denetlenir ancak suni ortamdaki davranış günlük hayat için genelleştirilemez. Gözlemsel çalışmada doğal çevre için bir miktar denetimi feda ederiz. 62
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Kesitsel çalışmalar zaman içerisinde bir bölümdeki davranışı alır. Uzunlamasına çalışmalar davranışı onlarca yıla kadar gözler. Miktarsal çalışmalarda davranış, sayısal miktarlara bölünür ve en yaygın yöntem olsa da sayıları kullanmadan dikkatli gözlem yapan kalitesel araştırma da dikkat çekmeye başlamıştır. Tüm Psikolojik Çalışmalar Sayıları Kullanır mı? Sayılara dayalı miktarsal/niceleyici araştırmaların aksine, kalitesel araştırmalar küçük denek gruplarında yaptıkları gözlemleri ya da mülakatları uzun anlatımlarla kaydederler ve araştırmacılar temaları tanımlayarak miktarsal araştırmada kullanırlar. Kalitesel araştırma, hipotez testine karşı hipotez üretmektir. Sosyal Bilimler Katı Bilimlerden Nasıl Ayrılır? Katı bilimlerde bir nesnenin davranışı denklemsel olarak tanımlandığında o nesnenin davranışı olağanüstü kesinlikle öngörülebilir. Heisenberg’in belirsizlik ilkesine göre çok küçük parçacıklar ve çok büyük olanlar bu öngörünün dışında yer alır. Psikolojide ise konular çok karmaşık olduğundan matematik henüz, ancak olasılık şekliyle yer alır. Bu olasılık da bireylerden çok gruplara yöneliktir. Örnek Seçimi Neden Önemlidir? Psikolojik araştırmada geniş topluluklar için sonuçları küçük gruplar üzerinden yaparız. Ancak bu grupların seçiminde taraflı olmamalarına dikkat etmek gerekir. Büyük topluluğa genelleştirilebilir çalışmalar yapılmalıdır.
63
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” İstatistik Nedir ve Nasıl Çalışır? İstatistik, iki veya daha fazla değişkenin arasındaki ilişkiyi sağlayan matematik tekniğidir. Merkezi eğilimleri gösteren ortalama, medyan ve mod; grup farklılıklarını gösteren t-testi, anova ve manova, kovaryasyon, ilgileşim ve regresyon gibi. Kovaryasyon iki ya da daha fazla değişkenin birbirine göre nasıl değiştiğini ya da korelasyonlarını gösterir. Mesela boy ve kilo ilişkiliyken, yaş ve etnisite değildir. Merkez Eğilimin Ölçümleri Nelerdir? Ortalama toplamın toplam sayı toplamına bölünmesidir. Medyan, grup sıralandığında ortadaki sayıdır. Mod ise en çok tekrar edendir. Medyan Ve Ortalama Arasındaki Fark Nedir ve Neden Önemlidir? Ortalama uzayan denilen uçtaki sayılardan çok etkilendiği için medyan daha kararlı sonuç verebilir. Örnek olarak 8.8.9.12.13.102 ‘nin ortalaması 26,4 iken medyanı 10,5 tur. Korelasyon Ne Demektir? Korelasyon iki değişken arasındaki ilişkiyi değerlendirmek yollarından en sık karşılaşılanıdır. Bir değişken arttığında diğeri de artıyorsa pozitif korelasyon vardır. Örneğin biri kişi ne kadar girişken ise arkadaşları da o kadar çoktur. Değişkenlerden birinin artıp diğerinin azaldığı durumda ise negatif ilgileşim söz konusudur. Örnek olarak kişi ne kadar yaşlıysa dürtüsel davranışları da azalacaktır. Değişkenler arasında ilişki yoksa ilgileşim da yoktur. Kişinin doğum tarihinin matematik yeteneğini etkilemesini beklemeyiz. 64
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bir Çalışmanın Sonuçlarını Yorumlarken Bilinmesi Gereken Kritik Kavramlar Nelerdir? Bilimsel yöntemlerin bize güvenilir bilgi vereceğine güvensek de taraflı olmamak için sonuçları doğru yorumlamak önemlidir. Sonuçların geçerliği ise iç ve dış olarak ikiye ayrılan geçerliliktir. Bir ilacın diğerinden daha etkili olmasında süresinin geçmiş olmasına bakılmaması örneğindeki gibi, çalışmanın tasarımında ya da bütünlüğünde hatalar olması iç geçerliliğe girer. Dış geçerlilik ise belli bir dine karşı tepkiyi ölçmede sadece ateistlerin dâhil edilmesinin toplum için sınırlı geçerliliği gibi, sonuçların daha büyük popülasyonlara uygulanmasıyla yapılan çıkarımlardır. Genelde iç geçerlilik, dış geçerlilikten daha önemlidir. Çalışmada Kafa Karıştırma Nedir? Kafa karıştırma iki değişken arasındaki bir çalışmanın sonucunu taraflı hale getiren üçüncü ve harici bir değişkendir. Kuzey Avrupa kökenli göçmen Amerikalıların diğerlerinden daha zeki olduğuna dair zekâ testleri, dillerinin akışkanlığı yüzünden kafa karıştırıcıydı. İstatistikler, yöntemler önüne geçebilse de çalışmanın başında karışıklığı önlemek daha iyidir. Bir Çalışmanın Genelleştirilebilmesi Ne Demektir? Geniş bir topluma uygulanabiliyorsa çalışma genelleştirilebilir demektir. Harici geçerlik terimi de aynı anlama gelir.
65
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
PSİKOLOJİK TESTLER Psikoloji Biliminde Psikolojik Testlerin Rolü Nedir? Psikolojik araştırma sadece psikolojik testlerle saptanabilen psikolojik özelliklerin ölçülmesine dayanır. Bu özellikler mutluluk, sevgi gibi elle tutulamayan ve soyut kavramlar olduğundan, güvenli ve sistematik bir şekilde ölçülebilmeleri için testlerin hazırlanmasına ihtiyaç vardır. Testlerin Çeşitleri Nelerdir? En bilinen test öz-raporlama anketidir. Kişi, özellikleri hakkında bilgi veren bir dizi soruya cevap verir. Hızlı ve kolayca hazırlanır, yapılır ve değerlendirilir; ancak kişinin doğru yanıtları kadar isabetlidir. Klinisyen tarafından yapılan anketler, klinisyenin son değerlendirmeyi deneğin her bir soruya verdiği cevaba göre yapmasını sağlar. Mülakatlar da anketler gibi bir dizi sorudan oluşur ancak mülakatı yapanın daha çok bilgi almak için araya girmesine izin verir. TAT ya da Rorschach gibi yansıtıcı testler deneğe düşünme, hissetme ve davranış karakteristiğini açığa çıkartmak için bir görevi tamamlamalarını (bir resmi hikâye haline getirmek gibi) isterler. Denek verdiği bu bilgilerin farkında olmaz. Bilinçsel testlerde denek, kelime ezberlemek ve blokları desen oluşturacak şekilde dizmek gibi entelektüel yetenekleri içeren çeşitli görevler yapar. Hissî veya motor görevler, görsel-motor koordinasyon gibi hissi yetenekleri ölçer. Son üç test objektif davranışı ölçtüğünden objektif testler olarak adlandırılır.
66
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Testler ve Ölçümler Nasıl Geliştirilir? Öncelikle tam olarak ölçülmek istenene göre yapı tanımlanır. Sonrasında test, yapının istenen özelliğini ölçtüğünden ve tutarlı olduğunu ispat etmek için kullanıldığından değişik kişilere uygulanır. İki kritik kavram “güvenilirlik” ve “geçerlilik” tir. Bir Testin Güvenilir Olması Ne Demektir? Testin güvenilirliği, belli özelliği istikrarlı şekilde ölçme kabiliyetidir ve birkaç çeşidi vardır. İnterim istikrar, testin maddelerinin birbiriyle iyi ilişkisinin olmasıdır. Bu tür testler bir özelliği ölçerler. Test-tekrar test güvenilirliği başlangıçta verilen testin tekrarlananlarla nasıl ilgileşim içinde olduğuna bakar. Geçerli olması için özelliğin zamanla sabit kalması gerekmektedir. Değerlendiriciler arası güvenilirlik karmaşık sübjektif yarı-anketlerle kullanılır. Bir araç değerlendiriciler arası güvenilirliğe, iki veya daha değerlendirici aynı malzemeyi aynı yoldan değerlendirirse ulaşır. Testin Geçerli Olduğunu Söylemek Ne Demektir? Geçerlilik, bir testin ölçtüğünün ne ölçeceğinin derecesini yansıtır; genelde ilgileşim ile ölçülür. Örneğin bir depresyon değerlendirme ölçeği, depresyon ölçen başka bir anketle korelasyon da olabilir. Yakınsak geçerlilikte, aynı yapıların ölçümleri aynı malzemeyi benzer şekilde değerlendirecektir. Iraksak geçerlilikte, değişik yapıların ölçümleri değişik malzemeleri farklı değerlendirecektir. Geçerlik Olmadan Güvenilirlik Olabilir mi? Olabilir. Örneğin cetvel güvenilir ölçü olmasına rağmen depresyonu ölçemez. Ancak bir test güvenilir olmadan geçerli olamaz. 67
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
Rorschach Mürekkep Lekesi Testi Nedir? Çok bilinen izdüşümsel bir testtir. Herman Rorschach (1884 –1922) tarafından yaratılan mürekkep lekelerinden oluşan siyah – beyaz veya renkli 10 kart içerir. Deneklerin zihinsel işleyişlerini yansıttıkları düşünülen cevaplar, içerik ve şekle göre kodlanır. Bu testte belirlenmiş cevap yoktur, deneğin kendi düşünce işlemlerini yansıtması gerekir. Bu yüzden “izdüşümsel test” adı verilmiştir. Psikotik düşünce işlemlerine hassas olan bu testi belki de Rorschach sabırsız şizofrenler için geliştirmiş olabilir. Rorschach’ a Yapılan Eleştiriler Neydi? Testinin klinisyenler tarafından keyfi olarak ve deneye dayalı olmadan uygulanması Rorschach’ın bilimsel olmadığı eleştirisini getirdi. Psikanalizde de benzer yöntemin kullanılıyor olması sayesinde eleştirilerin dozu azaldı. Exner’in Sistemi Rorschach’a Bilimsel Geçerliliği Nasıl Sağladı? 1974’te Exner Rorschach için kapsamlı puanlama sistemi yayınladı. Sonuçları için kayda değer deneye dayalı araştırma sağladı. Sistemi defalarca gözden geçirildi ve güncellendi. Yaklaşımı eleştirilse de Exner inkâr edilemez biçimde Rorschach’a puanlayacak bilimsel destekli sistemi sağlamıştır. Tematik Kavrama Testi (TAT) Nedir? Rorschach kadar bilinen yine izdüşümsel bir testtir. Henry Murray tarafından 1938’de geliştirilmiştir. Çağrışımsal ve muğlak çizimlerin olduğu 20 adet kart içerir. 68
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Genelde bir seferde on kart verilir ve denekten resimle ilgili bir hikâye anlatması, hikâyenin nasıl başlayıp bittiğini ve resimdeki kişilerin ne hissettiğini söylemesi istenir. Güvenilir ve geçerli bir puanlama sitemi olmadığı için sadece niteleyici olarak bilimsel destekli testlerle kullanılabilir. Minnesota Çok Fazlı Envanteri (MMPI) Nedir? En eski ve en bilinen öz raporlama anketlerindendir. İlk versiyonu 1940’larda, ikincisi ise 1989’da gözden geçirilmiştir. Doğru/yanlış formatındaki sekiz temel sendrom ölçeği, 567 öz raporlama maddesinden türetilmiştir. Bunlar hipokondri, histeri, psikopatik devians, paranoya, psikasteni, şizofreni ve manidir. Erillik ve dişilik için ölçekleri ve yetişkinler için kısa versiyonu da vardır. ZEKÂ TESTİ IQ Testi Nedir? IQ puanı üreten bilinçsel yetenekler testidir. Zekâ bölümü (IQ) testi entelektüel yetenekleri, hafızayı, kelime dağarcığını, dikkat ve çizim kopyalayabilmeyi harekete geçiren alt testlere sahiptir. Kolaydan başlayıp zorlaşır. IQ Testinin Normlu Olması Ne Demektir? Test normları bireyin puanının genel nüfus ile kıyaslanmasına olanak verir ve yüzdelik derecesine göre nüfus ortalamasının ne kadar altında ve üstünde olduğunu bulur. Normları belirlemek için test çok sayıda insana yapılır, sonrasında ortalaması alınır ve standart sapmalar (ortalamadan ne kadar saptığı) hesaplanır.
69
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Wechsler Yetişkin Zekâ (WAIS) IQ Testi Nedir? En yaygın kullanılan zekâ testidir. On çekirdek alt testten oluşur. Kelime dağarcığı, benzerlikler, enformasyon, rakam süresi, blok tasarımı, matris mantığı, aritmetik, rakam simgesi, simge aramayı içerir. Beş destekleyici test ise, harf-sayı sıralama, resim tamamlama, idrak, figür ağırlıkları ve iptalden oluşur. WAIS Zekâyı Ölçer mi? Herhangi bir testin zekâ gibi karmaşık bir kavramı ölçebilmesi tartışmalı da olsa, bildiğimiz WAIS’in akademik ve mesleki başarı gibi bilinçsel yeteneklerin belirtilerini ölçmede iyi bir iş çıkarır. Aynı zamanda diğer bilinçsel testlerle ve beyin aktivitesi üzerine çalışmalarla da ilgileşim içindedir. Düşük puan alanlara göre okulda, hayatta daha başarılı ve karmaşık düşünce gerektiren alanlarda daha aktif olurlar. IQ Testleri Faydalı mıdır? IQ, kişinin entelektüel performansı anlamında iyi, bir genel kanı oluşturur. Soyut ve sözel problem çözme ve karmaşık dikkat gibi bilinçsel yetenekleri ölçmede iyi iş çıkarır. Alt testler ve fonksiyonel indeksler bireyin düşünce işlemlerine ait profilini gösterdiğinden, nörolojik ve psikiyatrik koşullarda yardımcı olur. Zekânın Ne Olduğu Konusunda Uzlaşı Var mıdır? Zekâyı bireylerin çevreye uyum sağlamak için enformasyonu işleme yeteneği olarak tanımlarsak, avcıtoplayıcıların felsefe ya da WAIS puanı yüksek birisinin çöle düştüğünde çevreye uyum sağlama konusunda yeteneği, zekânın ölçülmesinin zor ve kültürlere bağlı olduğunu gösterir.
70
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Akıl Yaşı Ne Demektir? Alfred Binet (1857–1911) Galton’un ve Cattell’ın çalışmasını ilerletti ve akıl yaşı kavramını ortaya attı. Kendi çocuklarının büyüdükçe yeni bilinçsel yetenekler geliştirdiğini görünce, zekânın gelişimsel olarak ölçülebileceğinin farkına vardı. Test performansını, performansın beklendiği yaşla karşılaştırarak çocuğun akıl yaşını hesaplayabildi. IQ Testlerinde Kültürel Taraflılığı Önlemenin En İyi Yolu Nedir? Kültürel etkiyi tamamen gidermek mümkün olmasa da azaltmanın bazı yolları vardır. WAIS-IV’e dâhil olan matris, mantık kullanma ve blok tasarım gibi lisana ve eğitime dayalı olmayan testler; kültürlere bağlı olmayan soyut ve geometrik testler; popülasyonun belli bir kısmıyla ilgili olan konuların hariç tutulması ve popülasyonun farklı bölümlerine göre normlar oluşturulması ve testlerin diğer dillere çevrilmesi bu yollardan bazılarıdır. Birleşik Devletler Ordusu Tarafından Geliştirilen Alfa ve Beta Testleri Neydi? I.Dünya Savaşı’nda, Harvard üniversitesi psikoloğu ve albay olan Robert Yerkes rehberliğinde geliştirilen askerlerin tahliyesine ya da terfiine karar veren testlerdir. Alfa ordusu ve okuma bilmeyenler için resimlerden oluşan beta ordusu testlerinden sonra IQ ve yatkınlık testleri patlama göstermiş, okullarda ve diğer enstitülerde kullanılmıştır. İlk Zekâ Testini Kim Tasarladı? Öjenik ’in babası olan John galton (1822-1911) zekâdaki farklılıkların kalıtsal olduğunu farz ederek, en zeki olanları diğerlerinden ayırmayı ve yetiştirmeyi hedefledi. 71
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Wilhelm Wundt’un his ve algı çalışmalarının dâhilinde elle kavrama, duyusal uyarı ve diğer duyu-motor yetenekleri ölçtü. James Cattell (1860–1944) bu çalışmayı ilerletti ve bir zekâ testi geliştirdi. Profesörü olduğu Columbia üniversitesinde birinci sınıf öğrencilerine uyguladığı test, öğrencilerin notlarıyla test sonuçlarının korele olmaması Cattell’ı hayal kırıklığına uğratmıştır. Bu olumsuz sonucu yapı geçerliği eksiliği ve alan sınırlamasına bağlıyoruz. Binet-Simon Testi Neydi? Zihnen yavaş çocuklarla normal olanları ayırmak için Fransız hükümetinin emriyle geliştirilen testtir. İlk versiyonu 1905’te yayınlanmıştır ve 1908’de her yaş için beklenen puanları sağlamıştır. Birkaç yıl içerisinde beş kıtaya yayılmıştır. Stanford-Binet Testi Nedir? Lewis M. Terman (1877–1956) Stanford, üniversitesinde Binet Simon testinin yüksek uçtaki hassasiyetini arttırmak için revize ve rafine etti. 1916’da yayınlanmış, ilk IQ puanlarını kullanan test olmuştur. Ortalamayı 100 ve standart sapmayı 10 olarak belirlemiştir. 1958’de, ölümünden iki yıl sonra Wechsler günümüzde daha sık kullanılan WAIS testini yayınlamıştır. İlk IQ Testlerinin Sorunu Neydi? Galton’un yaklaşımındaki sorun, okul performansı gibi dış belirtilerin kullandığı araçlarla hiçbir ilgisinin olmayışıydı. Testler daha çok fiziki kuvvet ve koordinasyon ile ilgiliydi. Kültürel olarak taraflı, bazı maddeleri varlıklı, İngilizce konuşan Amerikan ailelerini kayıran testlerin genelleştirilebilme sorunu vardı. Yapısal geçerliliği bulunmamaktaydı. Sonraki IQ testlerinde sözel olmayan maddeler kullanılarak kültürel ilişkinin etkisi azaltılmıştır. 72
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” BEYİN VE DAVRANIŞ Beyni neden araştırırız? M.Ö. 500 yıl önce Krotonlu Alcmaeon, beyni zihnin oturduğu yer olarak tanımlamıştı. Aradan geçen 25 yy. sonra bilim, bu kadim Yunanlıyı kesinlikle doğrulamıştır. İnsanlığımız - düşüncelerimiz, hislerimiz, inançlarımız ve değerlerimiz - tümüyle 1,5 kiloluk gri madde lobundan çıkmaktadır. Sinirbilimcilerin Beyin Evrimi Hakkında Varsayımları Beyin Anlayışımızı Nasıl Etkiler? Üç temel varsayım: İlki, beyin, dokularının derinliklerinde evrimsel kaynaklı izlerini taşır. Çocukluğumuzun izlerini yetişkinlikteki davranışlarımıza taşımamız gibi, beyin tam da kendi anatomimizin içinde bütün türlerimizin tarihini taşır. İkincisi, beyin yukarı ve dışarı doğru geliştiğinden evrimsel olarak en yakın zamanlı olanlar yukarda ve öndedir. Üçüncüsü, eski yapılar hem yapısal olarak hem de kontrol ettikleri davranışlarda daha basit ve ilkeldir. Karmaşıklığın Faydaları ve Masrafları Nelerdir? Beyin, vücut ağırlığının %2-3’ü ağırlıkta olmasına rağmen, pompalanan kanın %15’ini, glikoz ve oksijenin %20’sini kullanır. Hangi Terminoloji Beyin Anatomisi için Önemlidir? Önemli terimlerden anterior ve posterior, ön ve arkaya (ve tabi Latinceden rostral ve caudal); süperior ve inferior, üst ve alta (Latincede Dorsal, ventral); lateral dışarı ve medial içeri anlamına gelir. 73
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Latince Terimler İngilizce Olanlardan Nasıl Farklıdır? İngilizce terimler yön gösterirken Latince terimler vücuda göre tanımlanır. Rostral ve caudal Latince kafa ve kuyruk demektir. Dorsal ve ventral sırt ve karın anlamına gelir. Medial ortaya yakın ve lateral ise ondan uzak demektir. Hayvanlardan Ne Öğrendik? Her ne kadar ahlaki tarafları tartışılsa da insan beyni hakkında çoğu bilgimizi hayvanlar üzerinde yaptığımız araştırmalara borçluyuz. Ayrıca değişik hayvan beyinlerini kıyaslayarak da beyin evrimi üzerine kritik öngörüye sahip oluyoruz. BEYNİN ANA YAPILARI Beynin Ana Yapıları Nelerdir? Beyin spiral deniz yaratıklarına sarılmış boks eldivenine benzer girift bir yapıdadır. Korteks ya da neokorteks denen kıvrımlı yüzey, üst tabakasını oluşturur. Altında subkortikal (korteks altı) yapılar, beynin tabanında olan cerebellum ve kök beyin, ortaya doğru thalamus ve ilişkili bölgeler ile thalamus’u saran limbik sistemdir. Korteks ve Korteks Altı Bölgelerin Farkı Nedir? İnsan korteksi ilkel hayvanlarınkine göre daha gelişmiştir. Soyut düşünce, okuma ve lisan, korteks tarafından denetlenir. Korteks altı bölgeler psiko-fizyolojik ve omuriliğe yaklaştıkça da sadece fizyolojik (nefes, kalp atışı sindirim gibi) işlemleri yerine getirir.
74
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Korteks Niye Kırışıktır? Korteksin ceviz gibi görünmesine sebep olan kıvrımlara “konvolüsyonlar” denir ve beynin yüzey alanını genişletirler. Yuvarlak tarafı jirus (çoğulu jiri), aradaki kanal is sulkus (çoğulu sulki)dur. Geniş yüzey alanı daha fazla nöron sığmasını sağlayarak zihin gücünü arttırır. Korteksin Dört Lobu Nelerdir? Beynin ön yarısında frontal, başparmağa benzeyen kısımları temporal, arkasında parietal ve alt arkasında okipital lob vardır. Ön Lob Nedir? Ön lob, düşünselliğimizin tahtıdır. Beynin yarısını kaplar. Planlama, soyut düşünce, ani istekleri ve davranış sekanslarını kontrol eder. Yerine getirme fonksiyonlarına aracılık eder. Ön posterior bölgesi motor hat olup istemli hareketlerimizden, sol posterior bölgesi ise konuşmadan sorumludur. Diğer Korteks Lobları Ne Yapar? Diğer loblar hissetme ve algıyla ilgili olup; okipital lob görme, parietal lob dokunma, tatma ve temporal loblar duyma işlemlerini yerine getirir. Ayrıca parietal lob dikkat ve görsel-mekânsal bilgiyle ilgiliyken, temporal loblar lisan, bellek ve tanıdık nesnelerin hatırlanmasına hizmet eder.
75
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Brodman Alanları Korteksi Nasıl Haritalar? 1909’da, Korbinian Brodman (1868–1918) korteks haritası yaratarak beyin tartışmalarını standartlaştırmaya çalıştı. Nöronların yerleşimine (sitomimari) bakarak önce farklı bölgelere göre korteksi böldü ve sonra da 52’ye dek numaralandırdı. Bunlardan yedi tanesi maymunlarda bulunsa da sistem sinirbilimcilere ortak dil vermesi açısından önemlidir. Beynin İki Tarafı da Aynı Şeyi mi Yapar? Beynin sol tarafı lisan, idrak ve konuşma ve sağ tarafını mekânsal, ruhani ve yüz tanıma ile ilgilidir. Bu farklılığa “lateralizasyon” denir. KORTEKSİN ALTI Limbik Sistem Nedir? Limbik sistemde duygularımız yerleşmiştir. Beynin ortasındaki beyin yapılarına karşılık gelen bu terim, James tarafından 1937’de ortaya atılmıştır. Kesin tanımı evrensel olmasa da limbik sisteme, amigdala, hipotalamus, septum, sengulet jirusu ekleyebiliriz. Amigdala Kelimesi Nereden Gelir? Amigdala, beynin ortasında derinlere gömülmüş badem şeklinde küçük bir yapıdır. Oval şeklinden dolayı yunancada badem anlamına gelen amigdala adı verilmiştir.
76
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Amigdala ve Hipotalamus Ne Yapar? Amigdala çevreden gelen duygusal anlamda kayda değer sinyallere karşı erken uyarı vericidir. Özellikle de korkuya tepki verir. Amygdala hipotalamusu, hipotalamus da otonom sinir sistemini uyarır. Hipokampus Ne Yapar? Hipokampüs, beynin ortasında tırtıla benzer bir yapıdır. Beyin anatomisi ile ilk uğraşanlar denizatına benzediği için bu ismi vermişlerdir. Her ne kadar duyguları işlemese de, hafıza ile yoğun ilgisi olduğu için duygularımızı kabartan anıları depolar. Bazal Ganglion Nedir? Beynin bu kısmı göreceli olarak yaşlı, genetik olarak da otomatik davranışları idare eder. Yeni bir davranış öğrendiğimizde mesela bisiklete binmek gibi önce ön loba güveniriz. Sonra, davranış öğrenildiğinde otomatik hale gelir ve bazal ganglion tarafından yönetilmeye başlanır. Bazal ganglion hasarının parkinson veya huntington hastalığındaki gibi nörolojik hastalıklarda motor davranışı etkilediği görmüştür. Beyin Kökü Nedir? Beyin kökü en yaşlı ve en ilkel beyin parçasıdır. Basit fizyolojik işlemler olan nefes alma, sıcaklık kontrolü, uykuda yürüme ve kardiyak fonksiyonları düzenler. Beyin kökü evrimsel süreçte görece korunmuş olduğundan, diğer hayvan türlerine göre pek farklı değildir.
77
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Triune Modeli Nedir? 1964’te, Paul D. MacLean (1913–2007), beyni sürüngen (beyin kökü), paleo memeli (limbik sistem) ve neo memeli (neo korteks) olarak üçe ayırmıştır. Fazlaca basit olsa da uzman olmayanlar için kullanışlıdır. NÖRON Nöron Nedir? Nöron, beynin temel yapıtaşı olan bir hücredir. Beyin aslında birbirinin içine geçmiş ve etkileşimli yüz milyar nörondan ve bu sayıyı defalarca katlayan glial ve daha küçük destek hücrelerinden oluşan bir ağdır. Hücre gövdesi, bir akson ve bütünleşmiş dendrit dallarında oluşur. Hücrenin Giriş ve Çıkış Bölümleri Nelerdir? Ağaç dallarına benzeyen dendritler giriş bölümü olup aksona enformasyon iletirler. Aksonlar ise çıktı bölümü olup gelen mesajları beyne iletir. Bazen ikiye ayrılsa da aksonlar çoğunlukla uzun ve tek bir hatla beyne kadar uzanırlar. Aksonların ucu binlerce terminale dallanarak diğer terminallerle trilyonlarca bağ oluşturur. Sinaps Nedir? Bir hücrenin dendritiyle diğerinin akson terminali arasında temas noktasıdır. Aralarında kimyasal nörotransmiterler ile temas kuran hücrelerde mesajı yollayana önsinaptik, alana ise son sinaptik, aralarındaki boşluğa sinaptik açıklık denir.
78
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Nörotransmiterler Nedir, Ne Yapar? Nöronlar arası iletişim sırasında sinaptik açıklığa salınan kimyasallardır. Uyarıcı ve durdurucu olarak ikiye ayrılır. Nöronlar Nasıl Ateşlenir? Bir nöron ateşlendiği zaman akson boyunca ilerleyen bir sinyal yollar. Diğer nöron da, terminal uçlarına gelen sinyal toplamı belli bir eşiği geçerse eylem potansiyeli oluşur ve elektriksel sinyal akson sonuna iletilir. Burada uyarıcı veya durdurucu (inhibitör) nörotransmiterler salınır. Beyaz ve Gri Madde Arasındaki Fark Nedir? Aksonlar sinyal iletimini hızlandıran yağlı bir örtüye sahiptir ve bu örtü beyaz göründüğünden beyaz madde adını almıştır. Gri madde ise dendritlerden ve hücre gövdesinden oluşan beyin dokusudur. BEYİN GELİŞİMİ Evrim Süresince Beynin Gelişimi Beyin evrim süresince vücuda oranla daha fazla büyümüş ve karmaşıklaşmıştır. Büyüklüğü, karmaşıklığı kadar zekâyı etkilemese de genelde ikisi beraber artmaktadır. Korteks Diğer Büyümüştür?
Hayvanlarla
Kıyaslandığında
Nasıl
Memelilere özgü neokorteks insan beyninde 6.tabakadır. Armadillo, melengiç ve keseli sıçanda ilkel; daha yüksek seviye memeliler olan yunus, fil ve köpekte ise daha gelişmiş neokorteksler olduğu ispatlanmıştır. Daha çeşitli ve esnek davranışlara izin veren korteks insanlarda tüm beyni kaplamaktadır. 79
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Farklı Beyin Hücreleri Fazladan İş Yapar mı? Bazı durumlarda korteks ve korteks altı hücreler fazladan veya birbiri üstüne binen işler yapar. Bazal gangliyon ve ön lob, motor davranışı düzenler. Ancak ön lob, daha yavaş ve daha çok enerji tüketmesine rağmen daha inceliklidir. İnsan Evrimi Boyunca Ön Lob Büyümüş müdür? Diğer memelilerde ön lob bulunsa da en kıvrımlı ve gelişmiş olan insanınkidir. İnsan Evrimi Süresince Olfaktör Soğanı Nasıl Gelişmiştir? İnsanlarda ön lob ve Limbik sistem arasına sıkışmış olan olfaktör soğanı diğer hayvanlardakine oranla daha az gelişmiş olması görme işitme ve analitik düşünceye daha çok güvendiğimizi gösterir. İLK İNSANSILARDAN İTİBAREN BEYİN İnsanoğlu Ne Zaman İlk İnsansılardan Evrimleşmeye Başladı? Atalarımız 4-5 milyon yıl önce şempanzelerle ortak olan hayvandan ayrılmıştır. Australopithecus genus ilk insansı olup Homo habilis, Homo erectus, and Homo sapien neanderthalensis ile devam etmiştir. Günümüz homo sapiens sapien’I, 100-300 bin yıl önce evrimleşmiştir. Soyu Tükenmiş Türlerle Beyinlerimizi Nasıl Kıyaslarız? Yumuşak doku zamanın etkisine dayanamadığından, paleontologlar, kafatasları, diğer kemik parçaları ve bunlarla birlikte bulunan mağara resimleri ve aletleri inceleyerek öncekilerin biyolojisi ve davranışları hakkında çalışma yaparlar. 80
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Beynin Büyüklüğü Nasıl Değişti? Homo habilis, Homo erectus ve Homo sapien sapiens sırasıyla 600-700,900-1000 ve 1400 cm3 lük beyne sahiptir. Ön Lobun Büyüklüğü Arttı mı? Kafatasının büyümesinin yanında şekli de özellikle ön lobda büyüyen beyne göre değişmiştir. İnsansı Kafataslarında Lisanla İlgili Delil Var mıdır? Yaklaşık iki milyon yıl önce Homo habilis kafataslarında konuşmayla ilişkilenen broca bölgesinin genişlemiş olması böyle bir ihtimali göstermektedir. Pedomorfi Ne Demektir? Gençlerin (juvenile) özelliklerinin yetişkinlerde devam etmesi anlamında evrimsel işlemin adıdır. Büyüdüğümüzde dahi oyun istekliliğimizin devam etmesi pedomorfiye dahi olduğumuzu gösterir. Genç şempanzelerin alınları ve beyin kafatası oranları yetişkinlere göre daha büyüktür ve pedomorfiye dâhil değildir. Filojeninin Ontojeniyi Kısaca Tekrar Etmesi Ne Demektir? 19.yy Alman zooloğu Ernst Haeckel (1834–1919) çocukluktaki gelişmenin evrime paralel olduğu fikrini ortaya attı. Filojeni evrim ve ontojeni yaşam boyu gelişim anlamına gelir. Dolayısıyla bu ifade insan embriyosunun insan evrimiyle tam bir paralellik göstermesi demektir. Hayat boyunca gelişimimiz evrimsel tarihimizin ipuçlarını verebilir.
81
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” RAHİMDE BEYİN Beyin Rahimde Nasıl Gelişir? Tüm omurgalılar hayata aynı şekilde başlar. Ektoderm, mezoderm ve endoderm katmanlarından oluşan düz bir plaka şeklindedir. Bazı hücrelerin diğerlerinden daha hızlı gelişmesi ile şeklini değiştiren embriyoda ektodermdeki kıvrılmalar daha sonradan beyin olacak sinir tüpüne dönüşür. Çılgınca bölünen hücreler arasında bazıları postmitotic denen ve artık bölünmeye devam etmeyecek olanlardır. Bu hücreler moleküler ve hücresel işaret levhaları yardımıyla yerlerine göç ederler ve aksonlar da onlara eklenir. Hamilelikte genetik olarak kurulan sinirsel bağlar doğumdan sonra tecrübeyle rafine olur. Sinir Tüpü Nedir? Embriyon hücrelerinin dış yüzeyinden gelişen uzun tüp şeklinde yapıdır. Prosensefalon, midensaflon ve romboensfalon olarak da bilinen ön beyin, orta beyin ve arka beyni oluşturur. Arka Beyin Ne Olur? Metenslafon ve myenselafon olarak ikiye bölünür, peşi sıra bir taraftan serebellum ve köprüler diğer taraftan medulla oblangata oluşur. Orta Beyin Ne Olur? Tektum ve serebral sap oluşur ve hemen beyin kökünün üzerindedir. Primatlarda Görme işleminden sorumludur. Dopamin nöronları gibilerini barındırır ve nörotransmiterleri üretir.
82
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Ön Beyin Ne Olur? Erimsel olarak en yeni parçalar diyenselafon ve telenselafon olarak ikiye bölünür. Zihinsel hayatla en ilgili en önemli bölümlerdir. Diyenselafon Neye Dönüşür? Talamus ve otonom sinir sistemine bağlanan hipotalamus’a dönüşür. Hipotalamus zihin ve duygu arasında önemli göreve sahiptir. Telenselafondan Ne Gelişir? Beyindeki en gelişmiş kısımlar olan serebral korteks, limbik sistem, bazal gangliyon ve beyaz madde bölgelerine dönüşür. Serebral korteks neokorteksin dört lobunu ve içinde korteksaltı bölgelere bağlanan alanları içerir. Bunlar singulat jirus, hipokampüs and para-hipokampüs bölgeler ve insula’yı içerir. Fetüs Gelişiminde Beyin Yaralanmasının Etkisi Nedir? Çok basit hücrelerden inanılmaz derecede karmaşık yapılar çıkması nedeniyle, sinir gelişiminde erken sorunlar ciddi doğum kusurlarıyla sonuçlanabilir. Örnek olarak Spina bifida sinir tüpü kusurlarına bağlıdır. Düşüklerin %80’i ilk trimester dönemindeki ciddi sorunlardan kaynaklanır. “Beyin Plastiktir” Demek Ne Anlama Gelir? Plastiklik beynin yeteneklerinin tecrübeyle değişmesi anlamına gelir. Türler arasında tecrübeye en çok bağlı beyin gelişimi insandadır.
83
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” ÇOCUKLUK SÜRESİNCE BEYİN Beyin Çocuklukta Nasıl Değişir? Temel yapıları doğumda hazır olan beynin dendrit dalları yetişkinliğe kadar gelişir ve 350 gram olan beyin 1450 grama çıkar. Beyin Gelişimi Deneyimlerimize Nasıl Bağlıdır? Nöronlar arası sinaps bağlantılar büyük oranda nöronların uyarmasına ve ateşlenmesine göre oluşur ve güçlenir. Bu uyarılar algısal, hissi, duygusal veya motor tepki olabilir. Sinapslar Nasıl Oluşur ve Gelişir? Synaptogenesis (sinaps oluşumu) yeni dendritlerin oluşumu ve diğer nöronun akson terminallerine bağlanmasıdır. Beyin Sağlığımı Nasıl Korurum? Besleyici yiyecekler, düzenli egzersiz ile aşırı içki tüketmemek, sigara içmemek ve fazla kilolardan kurtulmanın yanında, depresyondan da uzak durmak gerekir. Budama Nedir? Sinaps bağlantıları kullanımla geliştiği gibi kullanılmadığı zaman da zayıflar ve ölür. Kullanılmayan bağlantıların atrofisine (ölümüne) budama denir. Kısacası beyin “kullan ya da kaybet” kuralıyla çalışır. Kritik Periyodlar Nedir? Sinaptik büyüme ilk iki yılda tepe yapar ve on yıla kadar da hızlıca gelişir. Yaş ilerledikçe öğrenme güçleşir. 84
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Kritik Periyodlarda Öğrenilmezse Ne Olur? Beyin yapıları oturmuş olduğunda sonradan öğrenme güçleşir. Örnek olarak göçmen ailelerde çocuklar yeni dili çabucak öğrenirken ebeveynler güçlük çekerler. Miyelinasyonun Oynadığı Rol Nedir? Asıl gelişimini doğumdan sonra gerçekleştiren ve aksonların yağlı izolasyonu olan miyelinasyon, eylem potansiyeli denen uyarıların aksonlar boyunca daha hızlı ilerlemesini sağlar. Gelişim Boyunca Ön Lob Nasıl Değişir? Yirmili yaşlara kadar olgunlaşan ön lob, çocuklukta ve yetişkinlikteki sosyal yargılarımızın ve soyut düşüncelerimizin farklı olmasının sebebidir. Beyin, Gelişme Süresince Nasıl Daha Karmaşık Hale Gelir? Yeni sinapsların oluşumuyla beynin ağ yapısı sıkılaşır, entelektüel güç ve sofistikleşme artar. Bireyin Hayatı Süresince Beyin Nasıl Değişir? Deneyimler, beyni hayat boyunca şekillendirir. Kullanılan devreler güçlenirken kullanılmayanlar atılır. Ancak çocuklukta oluşan çekirdek yapı mufazakar olduğundan erken öğrenmenin ve duygusal deneyimin derin etkisi vardır.
85
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” YAŞLANAN BEYİN Beyin Nasıl Yaşlanır? Tüm organlar gibi beyin de dejenere olur. Hızı, esnekliği ve etkinliği düşer. Bununla beraber beyin sağlığını korumak için yapılabilecek çok şey vardır. Korteks Atrofisi Nedir? Neokorteksin zamanla büzüşmesidir. Kıvrımlar, oluklar ve ventriküller genişler ve seksenli yaşlarda %17’lik bir ağırlık azalması olur. Hücreler Ölür mü? Beyin hücreleri önceden programlanmış bir şekilde hayat boyunca ölürler. Nöron ölümü ise yaşlanmayla artar ve yeni hücrelerin oluşumu azalır. Dendritlere Ne Olur? Dendrit dallarının incelmesi serebral gri maddenin atrofisine neden olabilir. Daha az dendrit daha az nöron iletişimi ve dolayısıyla beyin hızında ve etkinliğinde düşüş demektir. Beynin Yaşlanmasının Zihinsel Faaliyete Etkisi Nedir? Genel IQ, sözel yetenekler, kavramsal yetkinlik ve tanıma belleği değişmezken işlem hızında, çalışma belleğinde ve psikomotor hızlarında düşüş olur.
86
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Kristalize ve Akışkan Zekâ Arasındaki Fark Nedir? Kristalize zekâ sözel, kavramsal yetenekler ve bilgi kaynağı olup zamanla sabit kalır. Akışkan zekâ ise anında enformasyon işleme hızı ve kapasitesi ve hafızaya alma yeteneği olup ilerleyen yaşla birlikte azalır. Yaşlanan Beynin Faydası Var mıdır? Yaşam boyu tecrübenin aktarıldığı güçlenmiş sinir ağı, dünyayı daha iyi idrak etmeyi ve duygulara daha düşünceli tepki vermeyi sağlar. Anlık güdüler, şiddetlilik ve tedbirsizlik ilerleyen yaşla azalır. Yaşlı insanların hayat tecrübesine değer verilir. Beyin Yenilenir mi? Hipokampüs gibi bazı bölgeler hayat boyunca yeni nöronlar oluştururlar. Fiziksel egzersiz, diyet, bazı ilaçlar, gevşeme ve zihinsel uyarı bu oluşuma katkıda bulunur. Alzheimer Hastalığı Nedir? Nörofibril dolanması ve amaloid plakları gibi anormal büyümeler beynin düzgün çalışmasını önler. Bu büyüme kısa dönem hafızanın uzun döneme aktarıldığı hipokampüste başladığı için alzheimer’in önde gelen özelliği hafıza kaybıdır.
BEYİNDEN ZİHNE Beynin Zihni Yaratmasıyla İlgili Ne Biliyoruz? Zihnin trilyonlarca nöron bağlantısından oluştuğunu biliyor muyuz; hem evet hem de hayır. Nörobiyolojik alt maddelerini veya zihinle korelasyonları bilsek de nedenselliğe delil olacak bir yanıt bulabilmiş değiliz. 87
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” HARİTALAYICI OLARAK BEYİN Beyin Nasıl Haritalayıcı Olarak Davranır? Beynin enformasyonu işlemesinin kritik yollarından birisi de etrafındaki dünyanın haritalarını oluşturmaktır. Beyin kökünden gelen nöron ateşleme desenlerinin yukarı bölümlere kopyalanması ilerde aynı durumlar için davranışlara rehberlik edecektir. Sık kullanılan diğer bir terim ise reprezantasyondur. Bir Şeyi Haritalamak Ne Demektir? Boşlukta bir sistemin düzeni diğerini aynalamasına haritalama denmektedir. Beyin, haritalarında zamanı da kullanır. Beyin Kökü Nasıl Haritalar Yaratır? Beyin kökü, hem iç hem de dış dünyadan gelen enformasyonu haritalar. Bedende meydana gelen sinir uyarıları desen olarak beyin kökünde nöron ateşlemeleri oluşturularak an be an güncellenmektedir. Ön Korteks Neyi Haritalar? Aşağı bölgelerden gelen aktivite sayesinde ön korteks iç ve dış gerçekliği detaylıca haritalar.
88
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” DUYU VE ALGI Duyu ve Algı Arasındaki Fark Nedir? Duyu, ışık desenleri ve ses dalgaları gibi ham hissî verinin anında haritalanmasıdır. Algı ise ikinci aşama olup bu ham verinin sentezlenerek daha karmaşık haritalar oluşturulmasıdır. Böylece yeterli bütünlükte (geştalt) yollandığında zihin nesneyi tanıyabilir. Beyin Duyusal Enformasyonu Nasıl İşler? Dış dünyadan fiziksel uyarılarla gelen duyusal enformasyon (ışık ya da ses dalgası gibi) duyu organlarımız (dil, burun vs.) tarafından yakalanır ve thalamus üzerinden birincil duyusal kortekslere yollar. Sadece koku duyusu (olfaktori ) doğrudan koku ampulüne (olfactory bulb) gider. Kendilerine ait kortekslerde bütünleşerek algıya doğru ilerler. Birincil duysal kortekse “somatosensoriyel bant” denir. Beyin, Bedenimizin İçinden Gelen Uyarıları da İşler mi? Vücudumuzun içinden gelen uyarıları da bilmemiz gerekir. Böylece hasta mıyız, kalbimiz hızlı mı atıyor biliriz. Hatta gastro entestinal bölgede o kadar çok nöron vardır ki, ikinci beyin olarak adlandırılır. Beyin kökü, somatosensoriyel bant ve insula beden içi duysal işlemeye dâhil olur. Beyin Algıyı Nasıl İşler? Beyin bir makine gibi dışarıdaki gerçekliğin fotoğraflarını çekmez aksine kendi gerçekliğini etrafındaki dünyanın haritasını oluşturarak inşa eder. Birincil duyusal kortekste örneğin yatay, düz ya da çapraz çizgilere tepki olarak nöronların ateşleme deseni haline getirilen birleştirme korteksine yollanır. 89
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Nihayetinde beynin bellek, duygu ve lisan ile ilgili bölgelerine yollanarak nesnenin tanınarak etiketlenmesi ve anlamının takdir edilmesi sağlanır. Bu yolla beyin kişisel tecrübemize ve tarihe göre bir yorum haritası oluşturur. Birleştirme Korteksleri Nedir ve Algıda Ne Rol Oynarlar? Temel duyu ünitelerini daha büyük tanınabilir bütünlüğe sentezlerler. Görsel birleştirme korteksi ön lobda, işitsel olan ise temporal lobda bulunur. Tek duyulu birleştirme alanlarında işlenen enformasyon sonrasında çok duyulu birleştirme alanlarında koordine edilir. Örneğin bir sandalyeyi, görüntüsü, sesi ve oturduğumuzdaki his ile bir bütün olarak tanırız. Değişik İnsanlar Aynı Olayları Değişik Olarak mı Algılar? Beyin, gerçekliğin temsilini kendi duyusal enformasyonun üzerine sentezler. Bu da kişiden kişiye farklı olduğundan farklı anılara sahip olmalarına sebep olur. Çünkü bireyin dikkati, belleği, duygusal durumu kişinin algısını etkiler. Beyin Görüntüyü Nasıl İşler? Beynin üçte birinin görsel enformasyonu işlemesi, görmenin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Görsel enformasyonun işlenmesi gözlerde başlar. Gözlerin arka yüzeyindeki çubuk ve koni olarak adlandırılan hücreler ışığa tepki verecek şekilde özelleşmiştir. Çubuklar gece siyah, beyaz ve grinin tonlarını enformasyon olarak işler. Daha sonra bu nöronlar, aksonları kablolar gibi bir araya gelmiş gangliyon hücreleriyle birleşerek optik oluşturur. İki optik sümbül demeti talamusdaki loblara çapraz olarak bağlanır. Talamus, korteksten aldığı geri beslemeye dayanarak enformasyonun bir kısmını geçmesine izin verir. 90
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Talamustaki nöronlar bu görsel enformasyonu okipital lobdaki, Brodman alan 17 olarak bilinen birincil görsel kortekse iletirler. Nihayetinde birleştirme kortekslerine bağlanarak daha geniş desenlere sentezlenirler. Beyin Sesi Nasıl İşler? Kulak iç, orta, dış olmak üzere üç kısımdan oluşur Dışarıdaki kıvrımlı yapı ve kulak kanalı dış kulağı oluşturur. Kulak zarı, sesi üç küçük kemikten oluşan orta kulak sıvı dolu bir spiral olan kokliye yollar. Komple ve vestibular aparat iç kulağı oluşturur. Kokli kılcal hücreleri belirli frekansları tepki verirler. Yukarıdan aşağıya yüksek ve alçak frekansları kaydeden kılcal hücreler, enformasyonu beyin kökünün çeşitli bölgelerine gönderen omuriliğe iletir. Burada işitsel enformasyon zamanlama ve yoğunluk olarak işlenir. Orta beynin alt kolikülünde daha ileri analize tabi tutulduktan sonra thalamusa gelir. Nihayet temporal lobun arkasında kalan birincil işitsel kortekse ulaşır. Lisan ile uğraşan bölgeler bu korteksin civarındadır. Bazı İnsanlar Gerçekte Olmayan Sesleri Neden Duyar? Şizofreni ve diğer psikotik bozuklukların ortak belirtilerinden biri, işitsel hallüsinasyonlardır. Gerçekte olmayan ses ya da sesler kişiye durumu hakkında yorum yapar ona isimler takar hatta ne yapacağını söyler. Bu hallüsinasyonların en açık olanları şizofreni ile ilişkilendirilir. Araştırmacılar, işitsel korteksin sesi duyduğunda aktive olduğunu bulmuşlardır. Bu durumda kişi, enformasyonun kulaktan değil beyninden gelmesine rağmen sesleri gerçekten duymaktadır. Halüsinasyon seslerinin kişinin düşüncelerinden türediğine inanılmaktadır. Düşünceler bir çeşit iç konuşmaya dönmekte beyin de bunu gerçek bir konuşmaymış gibi duymaktadır. 91
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Beyin Dokunmayı Nasıl İşler? Bedenimizin tümünü kapsayan deri, diğer duyu organlarıyla kıyaslandığı zaman en büyük olandır. Ciltte bulunan ve titreşimlere, sıcaklığa, acıya ve fiziksel basınçtaki değişikliklere hassas olan reseptörler enformasyonu omurilik, orta beyindeki bölgeler ve thalamusun üzerinden somatosensoriyel stripe yollarlar. Burada oluşturulan haritaya homunculus ( küçük adam) adı verilir. Beyin Kokuyu Nasıl İşler? Koku duyusu, yüzlerce milyon yıl öncesine giden antik bir sistem olan olfaktör tarafından işlenir. Olfaktör sistem havadaki kimyasallar tarafından uyarılır. Olfaktör siniri, ön lobun altında iki küçük çıkıntı olan olfaktör soğanlarını burundaki reseptör hücrelere bağlar. Buradan limbik sistemin çeşitli bölgelerine dağılırlar. Oradan da diğer korteks altı talamus, hipotalamus ve insula gibi bölgelere bağlanırlar. Böylece olfaktör sinir, doğrudan beynin duygusal merkezlerine enformasyon yollar. olfaktör soğan evrimsel olarak yaşlı hayvanlarda daha büyük rol oynar. Peki ya Tat? Tatma deneyimi aslında kokuyla birleşiktir. Şayet olfaktör sinirini keserseniz sadece şekerli, acı, ekşi tuzlu tatları alabilirsiniz. Şimdilerde beşinci bir kategori olan ve lezzetli anlamına gelen umami'nin delileri vardır ve doğu Asya yemek kültürü de çok kullanılan bir katkı olan monosodyum glutamatla ilişkilendirilir. Bütün bu kategorilerin yaşamsal önemi vardır. Şekerli, umami ve tuzlu olanlar sırasıyla karbonhidrat, protein tuz alımını iyileştirirler. Fazla miktarda acı ve ekşi, bizi bozulmuş yiyeceklere karşı uyarır. Dil üzerinde minik çıkıntılar olan tat alma cisimcikleri, önce kafatası sinirlerine, oradan beyin köküne, oradan da talamusa bağlanır. En sonunda somatosensoriyel stripde dil için ayrılmış bölgeye ulaşır. 92
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” İstemli ve İstemli Olmayan Davranış Arasındaki Fark Nedir? İstemli hareketler, bilinçli denetim altındaki giyinmek, el sıkışmak gibi hareketlerdir. İstemli olmayan hareketler ise, bilinçli düşünce olmadan otomatik bir şekilde olan nefes alma, kalp atışı, motor koordinasyon gibi eylemlerdir. Beyin İstemli Olmayan Hareketleri Nasıl İşler? İstemli olmayan hareketler genelde ekstra piramit nöronları denen bir grup hücre tarafından işlenir. Serebellumdan ve iç kulaktan girdileri beyin köküne bağlarlar. İlk iki alan koordinasyonu ve dengeyi işler. Beyin kökü bu enformasyonu doğrudan kaslara bağlı olan omurilikteki motor nöronlara yollar. Böylece istemsiz hareketle ilgili enformasyon, kortekse uğramadan görece basit kapalı bir devrede seyahat eder. Psikiyatri Etkiler?
İlaç
Tedavisi Ekstra
Piramit Nöronlarını Nasıl
Antipsikotik İlaç Tedavisi, extra piramit nöronlarının fonksiyonlarını durdurabilir. Bu uç noktalarda ve yüz kaslarında titremelerle karakterize edilen tardif diskinezi sendromuyla sonuçlanabilir. Atipik antipsikotikler yeni bir ilaçla tedavi türü olup yan etkileri az olduğundan sıkça kullanılmaya başlanmıştır. Beyin İstemli Hareketlere Nasıl Aracılık Eder? Duyusal enformasyon beyinde arkadan öne ilerlerken, motor hareket de önden arkaya doğru ilerler. Ön lobda planlanan hareket ön motor kortekse ve oradan da yardımcı motor kortekse gider ki, koordinasyonun burada sağlandığı görülmektedir.
93
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Sonrasında birinci motor kortekse giden enformasyon burada homunculusu haritalayan M1 aracılığıyla beyin kökündeki motor nöronlara, oradan da kaslara yollanır. Enformasyon Tek Bir Yönde mi İlerler? Beyin sistemde yukarı ve aşağı sürekli geri besleme yollamakta ve almaktadır. Serebellumun Rolü Nedir? Latince “küçük beyin “anlamına gelen serebellum motor hareketlere aracılık eder. Hareketlerin akıcılığından ve dengeden sorumludur. Hayal Edilen Davranış Gerçeğinden Farklı mıdır? Şaşırtıcıdır ki beyin, gerçek hareketle, izlenen veya hayal edilen hareketleri aynı şekilde işler. Beyin görüntülemede izlenen, yapılan veya hayal edilen hareketlerde aynı bölgelerin aktif hale geldiği görülmektedir. Ayna Nöronlar Nedir? Ön motor korteksinde bulunan hem diğer hayvanlarda tanık olunan hem de kendi yaptıkları analog hareketlere tepki veren nöronlardır. Kendi elini veya kendisinde deney yapan kişinin elini kaldırdığında aynı elektriksel aktiviteyi gösteren maymun sayesinde keşfedilmiştir.
94
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Beyin Karmaşık Davranışı Basit Davranıştan Farklı mı İşler? Karmaşık davranışlar ön lobda yer alırken; basit, önceden paketlenmiş davranışlar bazal gangliyada bulunur (Fare koşunca kedinin atılması gibi). Bazal Gangliyanın Rolü Nedir? Evrimsel olarak çok eski bir bölge olan Bazal gangliya üç kısmı içermektedir: caudate nucleus, putamen ve globus callidus. Genetiksel ya da öğrenilmiş sabit, otomatik hareketlerin merkezidir. Karmaşık davranışlar ön lobun kontrolünde olsa da ezberlendiği zaman bazal gangliyanın kontrolüne geçer. Sabit Eylem Desenleri Nedir ve Hayvan İçgüdüsü Hakkında Ne Anlatırlar? Sabit eylem deseni, bazal gangliya tarafından yönetilen genetik olarak kodlanmış uyarı-tepki mekanizmasıdır. İçgüdüyle aynı anlama gelir. Hayvanlarda Gördüğümüz Sabit Eylem Deseni Örnekleri Nelerdir? Kedilerin çiş veya dışkı kokusunda kumu eşelemeleri ya da kendilerini yalamaları, köpeklerin ıslanınca çalkalanmaları, bazı hayvanlardaki geviş getirme gibi çeşitleri vardır. İnsanlarda Görülen Sabit Eylem Desenleri Nelerdir? İnsanlarda refleksler doğumda görülür (yüzme, tutunma, emme). Büyüdükçe ön lob kontrolü ele alır. Ancak bir beyin hasarı veya psikiyatrik bir durum, çocukluktaki bazı refleksleri ya da sabit eylem desenlerini ortaya çıkarabilir. 95
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Obsesif kompulsif bozukluk gibi anlamsızca tekrar edilen hareketler, bazal gangliya ile ön lob devresinin bozukluğundan kaynaklanır. BİLİŞ VE DAVRANIŞ DENETİMİ Bilinç, Davranışı Düzenlemeye Nasıl Hizmet Eder? Temelde bilinç, olayların temsili ve o anki gerçekliğin zihinsel manipülasyonudur. Diğer bir deyişle hayal gücünün kullanılmasıdır. Bir eylemin sonuçlarını kestirebiliyorsanız, o eylemi yapmaya deyip değmeyeceğine karar verebilir, plan yapabilir ve olası hataları düzeltebilirsiniz. Hedef Düzeltme Nedir? Arzulanan ile gerçekleşen sonuçları kıyaslayıp eylemi değiştirmektir. İdareci Fonksiyonlar Nelerdir? Ön loblar tarafından aracılık edilen bir dizi zihinsel yetenektir. Soyutlama, alternatif eylem, planlama ve analiz ile sürekli değişen ortamlara uyum sağlamayı sağlarlar. Ön lob hasarında dağınıklık, planlayamayan ve davranışlarını düzenleyemeyen insanlar ortaya çıkar. İmpals Kontrolünün İdareci Fonksiyonlarla İlişkisi Nedir? Olayların anılarla ilişkilendirilmesine veya ceza beklentisine göre eylemin değiştirilmesi veya durdurulmasıdır. Denetimleri az olan kişiler, soyutlama, set değiştirme ve planlamayı içeren psikolojik testlerde zayıf sonuç alırlar. Ön orbital lob, impals kontrolünden sorumludur. 96
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Phineas Gage Kimdir? Kafasına demiryolu rayı çarptıktan sonra iyi tutumlu halinden sosyal olarak uygun olmayan, kaba birisi haline gelmiş kişidir. Bugün ön orbital hasar aldığını anlamaktayız. DUYGULAR Duygu Nedir? Duyguları, sosyal hayvanların davranış paketleri olarak düşünebiliriz. Kaçınılması gereken (tehlike, saldırı) ya da ödüllendiren (seks, yiyecek, sosyal bağ)çevre koşullarına karşılık vermenin hızlı ve etkin bir yoludur. Duygular Neye Hizmet Eder? Bütün duygular en az üç amaca hizmet eder: Bireyi uygun harekete hazırlar, olayın önemi hakkında uyarır ve diğerlerine bireyin tepkisini belli eder. Değişik Duygu Sınıfları Nelerdir? Çekirdek duygular genel olarak kızgınlık, korku, tiksinme, sürpriz, neşe ve üzüntü olarak tanımlanır. Biyolojik olarak kodlanmış, öğrenilmemiş, dilden ve kültürden bağımsız davranışlardır ve tüm memelilerde bulunur. Bununla birlikte insanlar utanç, suçluluk ve gurur gibi bilinç seviyesine dayanan daha karmaşık duygulara da sahiptir. Her Zaman Ne Hissettiğimizi Bilir miyiz? Hissetmek ve hissetmeyi bilmek iki farklı şeydir. Antonio Damasio bedenin fizyolojik tepkisi olan duyguyu, duygunun bilinçli deneyiminden ayırır. 97
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Duygunun tanınması ve etiketlenmesi, yaşla birlikte ve bir miktar sosyal geri beslemeyle gelişir. Hatta psikodinamik tedavi kişinin duygularını tanıyamamasından (alexythimia) kaynaklanan duygusal olarak hatalı ayarlanması üzerine kurulmuştur. DUYGU VE LİMBİK SİSTEM Amigdalanın Duygudaki Rolü Nedir? Badem şeklindeki küçük yapı, özellikle korku gibi öne çıkan duygusal uyarılara (stimulus) karşı erken tepki vererek reaksiyonlarda kritik rol oynar. Limbik alanlara olan birçok bağlantısının yanında özellikle orta beyinde nörotransmiterlerin üretildiği nöronlarla bağlantısı önemlidir. Psikiyatrik ilaçların hedef aldığı sistemler olan ve serotonin üreten raphe çekirdeği, dopamin üreten tegmantal alan ile norepinefrin üreten lokus seruleus bunlardan baızlarıdır. Amigdala aynı zamanda düşünme, algılama ile fizyolojik denetim merkezleri arasında da bağlantı kurarak ara istasyon görevi yüklenir. HPA Aksı Nedir? Hipotalamus, adrenal ve pituatiry bezlerini içeren aks hipotalamusun gaza basıp vücudu hızlandırdığı bir büyük hattır. Hipotalamusun salgıladığı kortizol salgılatan hormon pituitary bezde adrenokortisotropik hormon salgılanmasını sağlar ki, bu hormon da böbrek üstünde yer alan adrenal bezlerde sempatik sinir sitemini harekete geçiren kortizol ve kortikostereoidleri salgılar. Kortizol stres, ruh hali ve bazı zihinsel hastalıkları içeren psikolojik tepkileri etkiler.
98
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Hipotalamus, Otonom Sinir Sistemine Nasıl Geçiş Kapısı Olur? Açlık, seks ve susuzluk gibi motivasyonel dürtülere dâhil olan hipotalamus aynı zamanda otonom sinir siteminin kontrol merkezidir. Bu sistem, kardiyovasküler, nefes alma, kaslarla ilgili ve gastrointestinal sistemleri harekete geçirerek vücudu ayaklandırır. Hipotalamus otonom sinir sistemini iki yolla uyarır. İlk ve geleneksel olanı nöronlar arası sinaps bağlantıları olup ikincisi salgılanan hormonlar aracılığıyladır. Hipokampüs Duyguların İşlenmesini Nasıl Etkiler? Hipokampüs bellekle ilgili olduğundan evrimleşmemizde kritik rol oynar. Duygulara doğrudan dâhil olmasa da duygu merkezlerine bağlar oluşturmuştur. İnsula, İç Beden Durumu Hakkında Nasıl Enformasyon Sağlar? Karnımızda kelebekleri ya da bağırsağımızdaki krampları algılayan insula, özellikle kaçınılması gereken yiyeceklere karşı tiksinmeyi sağlar. Bunun için de duygusal girdi olarak yolladığı amigdala ve hipotalamustan duygusal çıktıya sebep olur. Yoğun hissedilen kızgınlık, neşe, korku gibi durumlardaki fizyolojik değişmeler buna örnektir.
MEMELİLERDE DUYGU Duygularımızın Memeli Tarihindeki Kökü Nedir? Duygular, memelilerin sosyal hayatının evrimsel alet kutusudur. Tehlikeyi haber vermede ya da ona karşı koymada paha biçilmez yardımda bulunur. Grup üyelerinin birbirlerine karşı durumları hakkında bilgi verir. 99
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Yüksek Seviye Memelilerde Duyguların Kanıtları Nelerdir? Çekirdek duyguların ev hayvanlarında kanıtları açıktır. Düşkünlük, memnuniyet, korku ve saldırganlık durumunun gözden kaçması imkânsızdır. Köpek oyun istediğinde kuyruğunu sallar, kedimiz bize sürtünür ve mırıldanır. İnsan Duyguları Diğer Hayvanlarınkinden Nasıl Ayrılır? İnsanlar duygularında daha incelikli ve karmaşık iken, hayvanlar o ana ve olaya odaklı basit duygulara sahiptirler. İnsanların geçmişe ait pişmanlıkları geleceğe dönük endişeleri vardır, bir arkadaşlarının başarısını kıskanabilirler. Limbik Sistem Evrim Boyunca Çok Değişmiş midir? Duygularımızın tahtı limbik sistemimiz evrim süresince ön lobumuz kadar gelişmemiştir. Diğer hayvanlarla duygusal bağ kurabilmemizin bir sebebi, limbik sistemimizin görece yakın olmasıdır. LİMBİK SİSTEMİN ÖN DENETİMİ Frontal (Ön) Lob Limbik Sistemi Nasıl Kontrol Eder? Frontal lob yani düşünce, limbik sistemi yani duyguyu kontrol eder. Duygular kaba aletler olduklarından düşünce tarafından inceltilmeleri gerekebilir. Bu durumda düşünce bazen yavaşlatıcı bazen de güçlendirici olarak duygu ve eylem arasında yer alır.
100
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Freud’un Ego ve İd Kavramlarının Biyolojik Gerçekliği Var mıdır? Sigmund Freud ‘tan sonra psikanalitiğin çoğu değişmiş olsa da id ve ego kavramları şaşırtıcı şekilde yerlerini korumuştur. Gerçekliğin soğuk koltuğunda oturan ego, hayvani arzularına esir olma yolundaki id’i kontrol eder. Orbital Ön Bölgenin Rolü Nedir? Ön lobun altında ve gözlerin hemen üzerinde yer alan bu bölge özelikle tehlikeli ve dikkatsiz davranışları durdurmak için denetim görevindedir. Üst Ön Orta Korteksin Rolü Nedir? Yeni bir araştırmaya göre bu bölge sosyal bilişle ilgili olup duygusal anıları bilişle ilişkilendirir. Kişinin kendisiyle, diğerleriyle ve zihinsel durumla bağı vardır. Olgunlaşmamış Ön Lob, Duyguların Düzenlenmesini Zayıflatır mı? Ön lobun yetişkinliğe kadar olgunlaşmadığını ve çocukların davranışlarının duygusal olgunluktan uzak olduğunu düşünürsek, önseziyle açıklayabiliriz. Ön Lob Bozulduğunda Ne Olur? Bu durumda önceden baskılanmış ilkel davranışların tekrar su yüzüne çıktığını görürüz. Babinski refleksi ve frontal salma işaretleri bunlardan ikisidir. Kişi plan yapma, impals kontrolü, sosyal yargılama ve durum analizi yeteneklerini kaybeder.
101
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Frontal Salma İşaretleri Nelerdir? Çocukluğun erken safhalarında görülen ve bazal gangliya tarafından denetlenen refleks grubudur. Kişinin çocukluktaki gibi anne memesi aramasına benzer davranışları ya da tabanındaki dokunularak uyarılmaya karşılık ayağını yay çizerek çekmesi (babinski refleksi) bunlara örnektir ve ciddi beyin hasarına işaret eder.
NÖROTRANSMİTERLER VE DİĞER BEYİN KİMYASALLARI Nörotransmiterler Nedir ve Neden Önemlidirler? Nörotransmiterler beynin kimyasal ulaklarıdır. Nöronların iletişim kurmasına yardım ederler. Sinir şebekesini ekonomi olarak düşünürsek nörotransmiterler de değişim aracıdır. Nörotransmiterler sinapslarda nasıl eylemde bulunur? Torba benzeri veziküllerde depolanan nörotransmiterler nöron ateşlemesi sonucu sinaptik açıklığa bırakılır ve diğer taraftaki nöronu etkiler. Ana Nörotransmiterler Nelerdir? Dopamin, norepinefrin ve serotonin en bilinen ve psikiyatrik ilaç tedavisinde en çok kullanılan nörotransmiterlerdir. Glutamat uyarıcı, GABA baskılayıcı, histamin alerjik tepkilerde ve asetilkolin alzheimer’a karşı kullanılır.
102
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
NMDA RESEPTÖR ANTAGONİSTLERİ Dopamin Hangi Fonksiyonlara Hizmet Eder? Motor kontrolle ilgili olan nigro-striadal, ödüllendirmeyle ilgili olan mezolimbik ve psikotik semptomlarla ilgili olan mezokortikal sistem fonksiyonlarına hizmet eder. Ödül Sistemi Nedir? Arzu deneyimine dâhil olan dopamin içeren nöronların bulunduğu hattır. Arzu, hedefinden bağımsız olarak genel amaçlı bir motivasyon makinasıdır. Uyuşturucu krizi (alkol, metamfetamin) ve kumar, seks ve yemek sırasında aktif duruma geçer. Mezolimbik dopaminerjik hatlardan oluşur ve ventral tegmental alandan akumben çekirdeğine ulaşır. Serotoninin Ruh Hali ve Davranışla İlgisi Nedir? Eksikliğinde dürtüsel denetim sorunlarına, fazlalığında ise aşırı dikkat ve baskılamaya sebep olur. Açlık, uyku, seks, ruh hali, anksiyete gibi birçok durumda etkisi vardır. Beyin kökünde raphe çekirdeklerinden serebral kortekse uzanır. Norepinefrin Zihinsel Hayatı Nasıl Etkiler? Noradrenalin olarak da bilinir. Dikkatle ve çevre şartlarına karşı uyanık olmayla ilgilidir. Ayrıca otonom sinir sistemini harekete geçirerek dövüş ya da kaç tepkisinde kardiyovasküler, sindirim ve kas sistemlerini etkiler. Dikkat eksikliği (ADD) ve hipertansiyon gibi durumlarla ilgilidir. Noradrenalin salgılayıcısı noradrenerjik bölge trisikliklerin hedefi olduğundan ruh haliyle de ilişkilendirilir.
103
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Glutamat ve GABA ‘nın Önemi Nedir? Glutamat beyni asıl harekete geçirici nörotransmiterler olup öğrenmeyle ve bellekle ilgilidir. GABA ise tersine bir rol üstlenerek baskılayıcıdır ve benzodiapezinler tarafından hedef alınır. Nöromodulatörler Nelerdir? Nörotransmiterlerin eylemlerini modüle eden Nöropeptid ve nörohormon gibi kimyasallardır. Doğal Ağrı Kesici Olan Opioid Nedir? Acı tepkimizi azaltan bir nöromodülatördür. Glutamat etkisini de azalttığı bilinmektedir. Opiyatlar (Opiate) İle Opioidler Arasındaki Fark Nedir? Opiyatlar haşhaş kesesinden çıkarılır ve opioidlerin bitkisel formudur. Vücudumuzda üretilen opioidle aynı etkiyi yaratır. Uyuşturucu yapımında kullanılırlar. Psikiyatrik İlaçların Beyin Kimyasallarına Etkisi Nedir? Psikiyatrik ilaçların çoğu Nörotransmiter sistemlerinin durumunu değiştirerek etki eder. Örneğin SSRI ilaçları serotoninin geri emilimini baskılayarak etki süresini arttırır. Kötüye Kullanılan İlaçların Beyne Etkisi Nedir? Kötü ya da yasal kullanılsa da ilaçların etkisi aynıdır. Daha çabuk ve yoğun zevk veren ilaçların kötüye kullanılma olasılığı yüksektir.
104
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Kötüye Kullanılan İlaçlar Beyni Nasıl Değiştirir? Anormal madde kullanımı sıklıkla nörotransmiter reseptör faaliyetinde dramatik değişikliğe sebep olur. Reseptör alanları ölebilir, nörotransmiter üretimi azalabilir, madde toleransı azalabilir ve bağımlılık artar. Marihuana, eroin ve ekstasi sırasıyla kanabinois, opioid ve NMDA glutomat reseptörlerini, kokain ve alkol ise dopamin ve GABA’yı etkiler.
ÇEVRENİN BEYİN ÜZERİNDE ETKİSİ Öğrenme Beyni Nasıl Değiştirir? Beyinde doğum öncesi gelişme genetik olsa da doğumdan sonraki gelişmenin çoğu öğrenmeyle ilgilidir. Uzun süreli potansiyelleşme olarak isimlendirilen öğrenme işlemi beyinde yeni dendritler oluşturur ve olanları da sağlamlaştırır. Bu açıdan gelişmeye plastik özellik denir. Doğa/Büyütme Tartışmasına Plastikliğin Katkısı Nedir? Sokrates’e kadar uzanan genetik mi/öğrenme mi anlamına gelen bu tartışmada genel görüş beynin temel yapısının ve sınırlarının genetik, plastiklikle açıklanan yapısının ise öğrenmeye dayandığıdır. Atlar arasında yetişen çocuk atlar gibi koşamayabilir (genetik determinasyon) ve kullanılmayan hücreler ölür, kullanılanlar güçlenir(plastiklik).
105
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Çevrenin Çocuklukta Etkisi Nedir? Beyinsel büyümenin devasa olduğu çocuklukta beslenme, sözel tesir, duygusal ve kişiler arası deneyim kritik etkiye sahiptir. Çocuklukta öğrenilen temellerin sonradan değiştirilmesi çok zor hatta imkânsız hale gelir. Beslenme Beyni Nasıl Etkiler? İlk iki yılında tepe yapan sinaps üretimi sonrasında da devam eder ve doğal olarak yakıta ihtiyacı vardır. Eric Kandel Öğrenmenin Sinir Değişiklikler Yaptığını Nasıl Gösterdi?
Sisteminde
Fiziksel
Nobel ödülünü kazandığı araştırmasında Kandel, korumacı özeliğini eğitimle azalttığı deniztavşanının sinapslarında değişiklik olduğunu buldu. Lisana Maruz Kalma Beyin Gelişimini Nasıl Etkiler? İnsan beyni, lisan öğrenme ve işleme konusunda eşsizdir. Çocuklar karşılaştıkları herhangi bir lisanı rahatlıkla öğrenebilirler. Ancak bu yetenek kullanılmazsa zamanla atrofiye maruz kalır. Psikolojik Travma Beyni Nasıl Etkiler? Özellikle çocuklukta oluşan ciddi psikolojik travmanın beyinde uzun süreli hasara yol açtığına dair kayda değer delil vardır. travma stres tepkisini tetikler ve HPA aksini uyarır. Bu uyarılma uzun süreli olursa gergin tutulan lastik gibi esnekliğini kaybeder. Sonuçta tepkisizlik ve/veya hiperaktivite meydana gelir. Travma sonucu hipokampüs de küçülerek bellek bozukluklarına sebep olabilir. 106
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Kişilerarası Deneyim Çocukta Beyin Gelişimini Nasıl Etkiler? Psikanaliz, bağlılık teorisi ve bilişsel tedavi gibi birçok dal kişilik gelişimini çocukluktaki kişilerarası deneyimin derin etkisiyle açıklar. Olumlu duyguların altında yatan sinir devreleri yaşanılan tecrübeye göre zayıflar ya da kuvvetlenir. Çocuklukta karşılaşılan stres HPA aksinin esnekliğini ve stres dayanıklılığını azaltır. Stres reaksiyonları çabucak tetiklenmeye başlar ve teskin edilmesi güçleşir.
HAYAT BOYU PSİKOLOJİK GELİŞİM Sigmund Freud, Eric Erikson, Jean Piaget ve Margaret Mahler’e Göre Ana Gelişim Aşamaları Teorileri Nelerdir? Aşağıdaki tablo özetlemektedir.
çocukluktan
Yıllar
Freud
Erickson
1. Yıl
Oral
Güven güvensizlik
geç
yetişkinliğe Piaget
veDuyu - motor
2. Yıl. 3. Yıl.
Anal
gelişimi Mahler Ayrımsama Yakınlaşma Uygulaması Duygusal nesne değişmezliğinin
Otonomiye - utanç ve şüphe
başlangıcı 3–5 yaş
Oedipal
İnisiyatif-suçluluk
İşlemsellik öncesi
6–12 yaş
Latans
Ergenlik
Genital
BeceriklilikAşağılanma Kimlik Rol yayılması Yakınlık -
Sabit İşlemsel Formel İşlemsel
Yetişkinlik
107
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
Çocuk Gelişiminde Ana Teoriler Nelerdir ve Neden Önemlidir? Çocuk gelişimini kapsayan teorilerden bazıları Freud’un psikoseksüel aşamaları, erik Erikson’un duygusal ve sosyal gelişimi ve Piaget’nin entelektüel gelişimdir. Yetişkin Gelişimiyle İlgili Teoriler Var mıdır? Erikson’un Psikososyal aşamaları tüm hayatı kapsar. Daniel Levinson ve Roger Gould’un da yazıları bulunmaktadır.
FREUD’UN PSİKOSOSYAL EVRELERİ Freud’un Psikososyal Evreleri Nedir? Oral, anal, fallik, latans ve genital olarak sıraladığı evreleri içeren genel psikoloji teorisiyle (meta psikoloji) Freud, en eski ve en bilinen gelişimsel teorinin sahibidir. Her bir aşama libidonun yoğunlaştığı erojen bölgelere denk gelir. Zamanının bilimselliğine sığdırmaya çalıştığı teoriler günümüzde birebir olmaktan çok metaforik olarak uygulanmaktadır. Oral Evre Olarak Freud Neyi Kastetmiştir? Hayatın ilk on sekiz ayında meydana gelen oral evrede erojen bölge ağızdır. Bir çeşit okyanus ve her şeyi kapsayan duygu deneyimi içeren evrede beslenmeye muhtaç kişilik özelliği ağız tüm hayatla özdeşleşir.
108
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Anal Evre ile Freud Neyi Kastetmiştir? On sekiz aydan üç yıla kadar olan evredir. Bu evrede erojen bölge ağızdan anüse geçer. Ebeveynlerin çocuklarına verdikleri tuvalet eğitimi çok sıkıysa çocuk kakasını tutmaya daha çok odaklanacak ve ilerde, kontrol, öz disiplin ve tutumlu olma konusunda aşırıya kaçacaktır. Tuvalet eğitimi gevşek olursa yetersiz anal kontrol ilerde öz disiplin eksikliğine yol açacaktır. Fallik Evre ile Freud Neyi Kastetmiştir? Üç yıldan 6 yıla kadar olan bu evrede erojen bölge, anüsten falüse (penis) geçer. İlk psikoseksüel evre olup cinsiyet ayrımı önem kazanır. Bu dönemde aşırı cezalandırma yoluna gidilirse, çocuk suçlulukla dolacak ve inisiyatif ve hırsını kaybedecektir Oedipal Kompleks Fallik Evreyi Nasıl Etkiler? Çocukların kendi genitalleriyle ilgilenmesi sonucu erkeklerde oedipal, kızlarda ise elektra kompleksi gelişir. Erkek çocuklar annelerine romantik ilgi duyar, babalarını tehdit olarak görür ve babaları tarafından iğdiş edilme kaygısı yaşarlar. Bu çatışmayı çözmek için babaları gibi güçlü olacaklarını düşünür ve babalarının ahlaki değerlerini alırlar. Bu saygı, süperegoyu geliştirir. Yetişkin kişiliğinin ahlak, suçluluk ve hırs gibi tarafları bu evreye bağlanır. Freud Kızların Oedipal Kompleksini Nasıl Açıkladı? Kızlar için geliştirdiği Elektra Kompleksinde Freud, kardeşiyle bir olup babasının intikamını almak için annesini öldüren Elektra’yı örnek alır.
109
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Freud, Elektra’nın kendisine penis vermediği ve eksik bıraktığı için annesine saygısını kaybettiğini, ancak sonrasında kendisinin de anne olup çocuk sahibi olacağının farkına varıp çatışmasını çözdüğünü ileri sürer. Meşhur hadım edilme kaygısının kadınlarda olmaması sebebiyle süperegolarının zayıf olmasına yorumlar. Latans Evresi Neye Karşılık Gelir? Fallik dönem sonrasında görece sakinleşen çocuk buluğ çağına kadar akranlarıyla ilişkiler kurar, oyun oynar, okula önem verir. Bu dönemde libido ve cinsel enerji yeraltına iner. Genital Dönemle Freud Neyi Kastetmiştir? Genital bölgelerin erojenleştiği bu dönemde oral ve anal zevkler ikincil duruma düşer ve tam olgunlaşmış cinselliğin parçası olurlar. Bu evreye sağlıklı giriş yapan kişi, cinsel birleşmeden zevk almaya ve samimi ilişkilerde alış verişi öğrenmeye başlar. Freud’un Psikoseksüel Evreleri Bugün Nasıl Anlaşılmaktadır? Her ne kadar erojen bölge yaklaşımları doğru olsa da günümüz psikolojik görevlerin bu bölgelerle kısıtlanamayacağı düşünülmektedir. Erik Erikson’un Psikososyal Evreleri Nelerdir? Freud’un teorisinden geliştirdiği ve yetişkinliğe genişlettiği psikososyal sekiz evre vardır: -
Güvensizliğe karşı güven, Utanç ve şüpheye karşı otonomi, Suça karşılık inisiyatif, Aşağılanmaya karşı beceriklilik, Rol karışıklığına karşı kimlik gelişimi, İzolasyona karşı samimiyet, 110
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” -
Durgunluğa karşı üretkenlik ve Umutsuzluğa karşı bütünlük.
İlk dördü çocuklukta ve son üçü yetişkinlikte yer alır. Güvensizliğe Karşı Güven Nedir? İlk dört evre, Freud’un psikoseksüel evreleriyle örtüşür. Güvensizliğe karşı güven evresi bir buçuk yaşına kadar, çocuğun kendini güvenlik içinde hissetmesini sağlayacak çevrenin sağlanıp sağlanmamasına göre, dünya görüşünün güvenilir ve olumlu ya da soğuk ve güvenilmez olarak gelişmesidir. Utanç ve Şüpheye Karşılık Otonomiyle İlgili Olanlar Nelerdir? Freud’un anal evresine denk gelen bu dönemde çocuk vücudunu ve özünü kontrol etmek ister. Ebeveynlerinden gelen tepkiye göre otonomi geliştirebilir ya da utanç ve şüpheyle kısıtlanabilir. Suça Karşılık İnisiyatif Evresinde Ne Olur? Freud’un fallik dönemine denk gelen evrede çocuk hedef belirleyip görev takibine başlar. Sosyal eleştirilere göre de ahlak gelişmeye başlar. Ebeveynlerinin reaksiyonlarına göre de ya inisiyatifine güvenir ya da suçluluk duygusuyla ezilir. Role Karışıklığına Karşı Kimlik Nedir? Çocukluğun ötesine geçen ilk evredir. Ergenliğin sonlarına doğru birey, aileden koparak daha büyük olan topluma yönelir ve kimliğine karar vermelidir. Değerleri, inançları, kariyeri gibi soruları erken yanıtlayanlar yetişkin yollarını çizerken diğerleri dağınık ve karışık role sahip olurlar. 111
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Erikson İzolasyona Karşı Samimiyetle Neyi Kastetmiştir? Yetişkinliğin başlarında önem kazanan romantik yakınlık, hayat arkadaşlığına dönüşmeden önce kişi kimliğini bulmuş olmalıdır. Şayet böylesine bir yakınlığı yürütemiyorsa sonuç izolasyon olur. Durgunluğa Karşı Üretkenlik Nedir? Hayat ortasında oluşan bu evre, kişilerin başkalarının hayatına yardım etmesiyle ilgilidir. Ebeveynlik ya da işyerindekilere patronluk yapma gibi üretkenlik faaliyetleri yerine getirilemezse durgunluk denen tekdüzelik hissi oluşur. Umutsuzluğa Karşı Bütünlük Ne Demektir? Hayatın sonlarına doğru ortaya çıkan bu evrede, kişi hayatta istediğini bulmuşsa bütünlük hissi duyar. Aksi durumda umutsuzlukla ölümü bekler.
MARGARET MAHLER Margaret Mahler Kimdir? Margaret Mahler (1897–1985) Macar doğumlu ve 1938de Amerika’ya göç etmiş bir psikanalistti. İnsan Çocuğunun Psikolojik Doğumu kitabını yazmış, klinik teoriye bilimsel yöntemleri uygulamıştır. Bireysellik-Ayrılma Teorisi Nedir? Mahler, bireyin kişilik gelişiminin annesiyle olan ilişkisinde yaratıldığını ileri sürdü. Tamamen muhtaç, bireyden görece bağımsız duruma nasıl geliniyordu sorusunun cevabını, ayrılma-bireysellikte verdi. 112
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Diğer Psikanalitik Teorisyenlerden Nasıl Ayrılır? Bowlby ve Mahler’den önce psikanaliz tekrar inşa yöntemiyle yapılmaktaydı. Yani yetişkinlerin anılarıyla çocuklukları yeniden inşa ediliyordu. Mahler bunun yerine doğrudan çocukları gözlemledi. Mahler Çocuk Davranışını Nasıl Çalıştı? Anneleri ve çocukları oyuncak dolu bir rahat bir odaya yerleştirerek gözlem yaptı. Anneleriyle ya da anneleri olmadan oyuncaklarla nasıl davrandıklarını bireyselleşme-ayrılma başlangıcı olan 5 aylıktan 3 yıla kadar çocukları inceledi. Bireyselleşme-Ayrılmanın Evreler ya da Alt Fazları Nelerdir? Beş evresi vardır. İlk ikisi 5 aylığa kadar olan ve asıl bireyselleşme-ayrılma işleminin ön koşucularıdır. Düğer üç aşama ise alt fazlar olarak tanımlanır. Farklılaşma (differentitation) 4-5 aylıkken başlar ve on aylıkken başlayan uygulama ya kadar sürer. On sekiz aylıktan iki yıla kadar da uzlaşma (raprochment) sürer. Duygusal nesne değişmezliği başlangıcı üçüncü yıla kadar süren son alt fazıdır. Bireyselleşme-Ayrılma Döneminin Ön Koşucuları Nelerdir? Varsayımlara dayalı olan ilk dört-beş aylık dönemden ikinci aya kadar olan normal otistik sonraki ise simbiyotik dönem olarak adlandırılır. İlk dönemde iç duygularıyla ilgilenen çocuk ikinci aydan itibaren annenin varlığını anlamaya başlar ancak ayrılma olarak değil, çok mutlu bir kaynaşmışlık olarak görür.
113
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Yumurta Metaforu Nedir? Normal otistik dönemde çocuk yumurtanın içinde sadece kendisi yaşarken simbiyotik dönemde annesi de bu yumurtanın içine dâhil olur. Kuluçka ile Mahler Neyi Kastetmiştir? Yumurta benzetmesinden yola çıkarak 5inci ayda çocuğun etrafını tanımaya başlamasını kuluçkadan çıkmak olarak yorumlar. Farklılaşma Alt Dönemi Nedir? Doğrudan gözleme dayalı bu dönemde çocuğunu fiziksel ve psikolojik ayrılığı başlar. Ayrı birisi olarak fark etmeye başladığı annenin kucağından iner ve emekleyerek uzaklaşır. Gümrük teftişi de bu dönemde başlar; annenin yüzünü tutar, gözlükler çıkartılır, dudaklar yerinde kalır. Uygulama Alt Dönemi Nedir? Çocukların lokomotor yeteneklerinin geliştiği ya da diğer bir deyişle kendi başlarına hareket edebildikleri dönemdir. Hareket kabiliyeti ayrılma-bireyleşmenin fiziksel yönünü de hızlandırır. Çocuğun Dünyaya Olan Sevgisi Nedir? Çocuk yeni gücü ve özgürlüğüyle dünyadan keyif almaya başlar. Ayrılmanın kaygısı ve önemsiz düşmelere karşı hassasiyetler azalır. Sıkışık alana hapsedilmedikçe rahattırlar.
114
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Barışma Dönemi Nedir? Çocuğun iki yaşlarında annesinin kendisinin bir uzantısı değil de farklı birisi olduğunu, istediği zaman yanından ayrılabileceğini anladığı dönemdir. Bir metre boyundadır ve dünya çok büyüktür. Özgürlük ve muhtaç olmanın stresini yaşar. Annesini hem iter hem de ona sarılır. “Hayır” kelimesini keşfettiği dönemdir. Duygusal Nesne Değişmezliğinin Başlangıçları Nelerdir? Bu alt dönemde çocuk, annenin iyi ya da kötü özelliklerinin temsilini bir araya getirir. Annesine hem kızabilir hem de sevgi gösterebilir. Kızsa da annesinin ona ihtiyacı olduğunu bilir. Bu olumlu ve olumsuz özelliklerin birleşmesi çocuğun anneyi içselleştirmesini destekler. Olumlu ve olumsuz düşünceleri bir arada tutabilme kapasitesi çocuğun, değişmezliğin başlangıçlarında olduğunu gösterir.
JEAN PİAGET’NİN BİLİŞSEL GELİŞME TEORİSİ Jean Piaget’nin Bilişsel Gelişme Teorisi Nedir? Jean Piaget (1896–1980) çocukların entelektüel gelişimiyle ilgili etkileyici miktarda eser üretmiş İsviçreli psikologdur. Çocukların çevreyi nasıl anladığını bilmek isteyen Piaget onların hem içerik hem de yapı olarak bilgilerinin yetişkinlerinkinden farklı olduğunu fark etmiştir. Entellektüel (bilişsel) gelişimle ilgili 4 evre öne sürmüştür: duyusal motor, işlemsellik öncesi, somut işlemsel ve formel işlemsel. Piaget kültürel ve lisanla ilgili ve çevresel faktörleri göz ardı etmiştir.
115
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Duyusal Motor Evresiyle Piaget Ne Demek İstemiştir? Freud’un oral ve Erikson’un güvensizliğe karşı güven evreleriyle kabaca paralel dönemde çocuk etrafını sadece fiziksel temas ile bilir. Nesne Kalıcılığı Nedir? Sekiz aylığa kadar çocuk, nesneleri aklında tutamaz (simgesel yetersizlik). Sekiz aydan itibaren nesne göz önünden alınsa da onu aramaya başlayabilir. İşlemsellik Öncesi Dönemde Lisanın Rolü Nedir? Semiyotik fonksiyon olarak adlandırdığı lisan sayesinde çocuk “şimdi ve burada” hapsinden kurtulduğu gibi düşüncelerini aktarabilir de. İşlemsellik Öncesi Dönemle Ne Demek İstemiştir? İki ila yedi yaşları arasındaki bu dönemde çocuk simgeleştirmeyi, yani o an olmayan bir olayı düşünebilmeyi öğrenmiştir. Zaman ve mekândan farklı idrakin kapılarını açsa da bir yetişkininkinden çok farklıdır. İşlem ile Piaget Ne Demek İstemiştir? Zihindeki ya da dünya üzerindeki bir nesneye eylemde bulunmaya işlem demiştir. Öğrenme, bu eylemler sayesinde gerçekleşir.
116
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” İki ve Yedi Yaşları Arasındaki Çocuklar Neden İşlemsellik Öncesi Dönemdedir? Bu evredeki çocuklar zihinlerinde nesneleri tam anlamıyla işleyemezler. İlk olarak tersinir işlem yapamazlar, şekli değişen bir nesnenin eski şekline dönebileceğini bilemezler. İkincisi merkezsizleşemezler (odaklarında bir zamanda tek bir nitelik olur, uzun ya da şişman aynı anda işlenemez) . Küçük çocukların, uzun olanın daha yaşlı olması gerektiğini söyledikleri sıkça görülür. Piaget Hacim Ve Madde Korunumu ile Ne Demek İstemiştir? Piaget, bir sıvıyı aynı miktarda uzun ve ince bir kaptan şişman ve kısa kaba aktarmış ve işlemsellik öncesi çocukta uzun kapta daha çok sıvı olduğu cevabını almıştır. Hamuru yuvarlayarak ince bir silindir sonra da küre haline getirdiğinde de çocuk, uzun olanın çok olduğunu söylemiştir. İşlemsellik sonrasında ikisinin de eşit olduğunu kavramaktadır. Peki ya Somut İşlemsel Evre? Yedi ve on bir yaşları arasındaki bu dönem Freud’un latans ve Erikson’un aşağılanmaya karşılık üretkenlik dönemiyle benzer çizgidedir. Maddenin, hacmin, sayıların ve diğer fiziksel niceliklerin korunumunu anlar, maddenin birden çok özelliğini aynı anda fark edebilir. Somut İşlemsel Evredeki Çocuk için Toplumsal Etkiler Nelerdir? Fiziksel dünyanın temel kurallarını anlamaya başlayan çocuk, artık ders ya da işte çalışmanın kurallarını da öğrenecek seviyede demektir.
117
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Çağdaş batı dünyasında bu, okula gitmek iken ortaçağ Avrupa’sında çıraklık başlangıcıdır. Erikson’un aşağılanmaya karşı üretkenlik demesi tesadüf değildir. Formel İşlemsel Evre Nedir? On iki yaşından itibaren ergenlikle başlayan bu evrede çocuğun fiziksel gelişmelerin yanında bilişsel değişiklikler de olur. Sadece olan değil, artık mümkün olan (hipoteze dayalı, potansiyel) üzerinde de mantık yürütebilir. Hipotetik-Türetici Mantık Nedir? Bir problem sorulduğunda ergen, birkaç çözümü kafasında canlandırabilir. Bu tür çözümlere “hipotez” denir ve bilimsel yöntemlerde de kullanılır. Somut işlemsel dönemdeki çocuk ise deneme yanılma yoluyla olandan mantık yürütür. Beyin Gelişiminde Bildiklerimiz ile Piaget’nin Teorileri Nasıl Uyum Sağlar? Piaget’nin yazıları zamanımızın beyinle ilgili keşiflerinin önünden gitmiştir ve bilişsel gelişimle ilgili gözlemleri de çağdaş sinirbilim tarafından desteklenmektedir. Piaget’nin çalıştığı entelektüel yetenekler, en son gelişen ön beyin korteksi tarafından yönlendirilir. Frontal lob ilk iki sene tepe seviyede ve on yıla kadar da hızlı bir şekilde gelişir ve yirmili yaşlarda tamamlanır. Formel İşlemsel Döneme Ulaşmanın Toplumsal Etkileri Nelerdir? Soyut düşünceyi geliştirmeleri ergenleri daha da özgürleştirir. Olası sonuçları görebilir, alternatif çözümler düşünüp daha etkili pazarlık yapabilirler. Daha erken yaştakilerin takdir bile edemeyeceği dini ve politik görüşleri de anlayabilirler. 118
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Formel İşlemlerin Edinilmesinde Çevre ve Eğitimin Rolü Nedir? Piaget’nin formel işlemleri ölçmek için temel fizik soruları sorması, bu konuda eğitim almayan ergen ve gençlerin başarısız olmasına sebep olsa da, bu tür işlemlerin kavramsal olarak geçerliliği bulunmaktadır (Kalahari yerlilerinin hayvan izlerini incelerken hipotezsel- türetme kullanmaları gibi).
KOHLBERG’İN AHLAKİ GELİŞİM EVRELERİ Lawrence Kohlberg Kimdi? Kohlberg (1927–1987) ahlaki gelişim alanında bir öncüydü. Piaget’de dar olan “çocuklarda ahlak gelişimi “ çalışmasını şu an bildiğimiz daha açık hale getirdi. Kohlberg Ahlak Gelişimini Çalışmak için Hangi Yöntemleri Kullandı? Ahlaki ikilem içeren senaryoları deneklerine verip o durumda ne yapacaklarını sorardı. Deneklerin vardıkları sonuçlardan ve içerikten çok, mantıklarıyla ve düşünce süreçleriyle ilgilendi. En bilinen kısa hikâyesi, karısının hayatını kurtarmak için eczaneyi zorla giren Heinz isimli adamla ilgilidir. Hikâyede bir eczacının 200 dolar masrafla 2000 dolara sattığı bir ilacı, toplayabildiği 1000 dolarla almaya çalışan adam, eczacının teklifini reddetmesi üzerine dükkânına zorla girerek karısının hayatını kurtarmak için ilacı çalar.
119
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Kohlberg’in Ahlaki Gelişim Evreleri Nelerdir? Geleneksel öncesi, geleneksel ve geleneksel sonrası olmak üzere üç seviyesi ve her seviyenin de ikişer evresi vardır. Kohlberg tüm çocukların bu seviyeden sırayla geçtiğini düşünür ve bilimsel kanıtlar da, üçüncü için pek olmasa da ilk iki aşama için bu düşünceyi destekler. Kohlberg Geleneksel Öncesi Ahlak ile Neyi Kastetmiştir? On yaş altında çok karşılaşılan ve itaat ve ceza oryantasyonu ve bireyselcilik olarak iki evreli seviyedir. İlk evrede çocuk, doğru ve yanlışı otoriteden genellikle ceza görerek öğrenir. İkinci evrede ise, çocuk herkesin kendi bakış açısı olabileceğinin farkına varır. Bununla beraber ahlak, hâlâ olayların sonucuna göre belli olur. Geleneksel Ahlak ile Kohlberg Ne Demek İstemiştir? İkinci seviyedir. Üçüncü evre olan insanlararası iyi ilişkiler ve dördüncü evre olan sosyal düzenin korunmasını içerir. İnsanlararası ilişkilerde davranışın diğer kişiye yapacağı etkinin önemi anlaşılır ve özen, empati ve teskin gibi davranışlar öne çıkar. Sosyal düzenin korunmasında da herkesin hırsızlık yapması durumunda düzenin bozulacağının anlaşılması gibi toplum üyelerinin uyması gereken kurallara olan ihtiyacın farkına varılır. Geleneksel Sonrası Ahlak Ne Anlama Gelir? Sosyal anlaşma ile bireysel haklar ve evrensel prensipler olarak isimlendirilen iki evreyi içeren üçüncü seviyedeir. Hukuksal bir toplum, sosyal kurallar ve kanunların gereği anlaşılmakla beraber kanunların bazen haklı olmadığının da farkına varılır. Altıncı aşamada ise kanunların genel ahlak kurallarının emrinde olması gerektiğine inanılır. Bu aşamayı Kohlberg, çoğu kişin ulaşamadığı için terk etmiştir. 120
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Kohlberg’in Teorisine Gelen Eleştiriler Nelerdir? Entelektüel gelişime çok fazla ağırlık vermesi ve içeriğin önemini göz ardı etmesi eleştirilmiştir. Örneğin şehirdeki insanlar kanunlara, kırsal kesimdekiler kişilerarası ilişkilere önem verirler. Kohlberg Teorisi Hakkında Carol Gilligan Ne Demiştir? 1982’de yayınladığı kitabı “in a different voice” da Carol Gilligan, Kohlberg’in teorilerini erkek ağırlıklı olduğu ve gerçekte kadınların insanlar arası ilişkilerde ve empatide baskın olduklarını söyleyerek eleştirmiştir. Gilligan entelektüel birikimi duygunun önünde tuttuğu için Kohlberg’i eleştirirken, kendisi de kadınlarda ahlaki çıkarsamayı abarttığı için eleştirilmiştir. Gilligan‘ın kadınların üçüncü seviyede daha yüksek skor almaları gerektiği araştırmayla çürütülmüştür.
KÜLTÜRÜN ROLÜ Çocuklukta Gelişim Tüm Kültürlerde Aynı mıdır? Bütün çocuklar yürümeyi öğrenir, oynar, toplumda bir yer ve kimlik edinir. Ancak kültürel farkların olduğu yerler vardır. Kültürün Ayırdığı Yollar Nelerdir? Çocukların duygularını ifade etmeyi ve baskılamayı dengelemesinde kültürün rolü baskın olabilir. Bazı kültürler açık bir ifadeyi diğerleri ise gizlenemesini tercih eder. Bilimsellik yerine dini üstün tutan, kadın ve erkeği sosyal anlamda eşit görmeyen kültürler de vardır. Entelektüel gelişim, fiziksel kuvvet, eğitim seviyesinde de değer farklılıkları vardır.
121
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Kültürel Farklar Ne Zaman Belirginleşir? Çocukluğun ortalarında yetişkinlikte akut hal alır. Kültürel Farklar Karmaşıklaştırır?
başlayan
Psikoloji
kültürel
Teorilerimizi
farklar
Nasıl
Psikoloji insan zihnini evrensel bir şekilde açıklamaya çalışsa da kültürel farklıklara dikkat etmemiz gerekir. Bağlanma Şekillerinde Kültürel Farklar Var mıdır? Çocukların kendilerinin bakımını üstlenenlere bağlanmaları kültürler arasında özgürlük, duygusal ifade ve yakınlık yönünden farklılıklar gösterir. Güvenle bağlanmış çocukların oranı Japon, Amerikan ve Alman kültürlerinde değişmezken; Japonlar annelerinden ayrılmaya Amerikalılardan daha az, Almanlar ise daha çok toleranslıdır. Entelektüel Gelişim Teorileri Kültürel Farklardan Nasıl Etkilenmiştir? Zekâ, bizimle doğrudan ilgili olan soruları çözerek geliştiğinden yapılan testlerin de ekolojik geçerliliği yani içeriğinin kişiye uygun olması gerekir.
BEBEKLİK İlk Yıl Gelişimi Ne Kadar Önemlidir? Hayatın ilk yılındaki gelişim diğer herhangi bir zamandan daha fazladır. İlk yıl boyunca ağırlık üç katına çıkar ve boy da üçte bir oranında uzar. 122
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” İlk Yıl İçinde Gelişimin Kilometre Taşları Nelerdir? Tipik yaş
Kilometre Taşı
2 Aylık 2 Aylık 4 Aylık 6 Aylık 7 Aylık 8 Aylık 8 Aylık 10 Aylık 12 Aylık 12 Aylık
Başı Kaldırma Sosyal Gülüş Nesneye Uzanma Kendi Başına Oturma Emekleme Ayrılma Kaygısı Yabancı Kaygısı Kendini Çekme
Yürümeye Başlama İlk Kelimeler
Yenidoğan Neler Bilir? Araştırmalara göre yenidoğanlar doğumdan önce ve sonra kullanabilecekleri duyusal alet çantasına sahiptir. Bebeğin Görsel Yeteneklerini Nasıl Çalışırız? Görsel enformasyonu kavradıkları, hatta hatırladıkları biliniyor. Rober Franz bebeklerin gözbebeklerinde yaptığı deneyde aynı anda iki nesneden hangisine daha çok baktığını bulmuştur. Bebekler Hangi Görsel Yeteneklerle Doğmuştur? Sadece 20-25 santime odaklanabilmeleri annelerini tanımalarını sağlar. Kıvrımları düz çizgilere, desenleri düz yüzeylere, merkez yerine kenarları görmeyi tercih ederler.
123
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Diğer Duyusal Yetenekleri Nelerdir? Annelerinin seslerini hamileliğin son birkaç ayından itibaren hatırlayabilen bebekler tiz, melodik ve tekrarlı konuşmalar yaparlar. Ebeveynleri ve diğer bebekler de bu refleks şeklinde karşılık vererek iletişim kurarlar. Bebekler ayrıca tuzlu, tatlı ve acı tatları fark edecek ve duyusal enformasyonu belleğe alacak şekilde doğarlar. Bebeklerin Hatırlama Kapasitesi ile İlgili Hangi Kanıtlar Vardır? Bebekler annelerinin sesini doğumdan hemen sonra ve anne sütünün kokusunu bir hafta içinde tanırlar. Yeni görüntülere defalarca gördüklerinden daha çok bakarlar. Süt veren anne maske takarsa, annenin yüzüne yolunda gitmeyen birşeyler varmış gibi bakarlar. Bebekler Hangi Reflekslerle Doğarlar? Reflex
Description
Babkin Köklenme
Avuçlara yapılan baskıda ağız açılır. Bebek, bastırılan yanağına doğru döner, beslenmeye hazırlanır. Parmaklar avuca girne herhangi bir nesneyi kavrar. Bebek aniden yere konulduğunda veya ürkütüldüğünde eller ve ayaklar dışa açılır. Bebek, yere değecek şekilde ayakta tutulduğunda adım atma hareketi yapar. Bebekler su altında kollarını ve bacaklarını sallar ve nefeslerini tutar. Ayak tabanı itildiğinde bacaklar yukarı açılır.
Yakalama Moro Adımlama Yüzme Babinski
124
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bebeğin Sübjektif Deneyimi Hakkında Ne Biliyoruz? Daniel Stern 1985’te yayınladığı “The Interpersonal World of the Infant (bebeğin kişilerarası dünyası)” kitabında bebek gibi olmanın nasıl olduğunu sorar. Bebek için dünya, akan bir film gibidir. Görüş, koku, dokunuş gibi uyarı desenlerini farkına varır ve bunları nesnelerle bütünleştirir. Nesneler de kestirilebilir rutinlere yerleşir. Böylece dünyayla ve kendileriyle ilişki kurarlar Hayatın İlk Yılında Başka Hangi Özellikler Gelişir? Bebekler yüzleri ve yüz ifadelerini tanımayı bu sayede niyetleri ve anlamları öğrenir. Bir yıllık olduklarında da sosyal referansı geliştirirler; yeni bir nesneye yöneldiklerinde annelerine bakıp güvenilir olduğundan emin olduktan sonra keşfe çıkarlar. İlk Yılda Duygular Nasıl Gelişir? Duygular, bebeğin hayatta kalması için kritik önem taşır. İyi durumda olduklarını ve acil ihtiyaçlarını duygularıyla gösterirler. Yenidoğanlar sadece iki duygu gösterirler: sıkıntılı ve sakin. Altı aydan itibaren de yüz ve vücut hareketleri ve sesleriyle neşe, kızgınlık, sürpriz gibi daha farklı duyguları da sergilerler. Peki ya Mizaç? Bebeğin doğuştan gelen, öğrenilmemiş ve doğal olan karakteristiğidir. Alexander Thomas ve Stella Chess çocukluktan yetişkinliğin başlarına kadar izledikleri bireylerde, uyarıya ve sıkıntıya karşı tepki ve faaliyet seviyesi ile ilgili dokuz mizaç boyutunu tanımladılar: faaliyet seviyesi, ritmiklik, yaklaşma, çekilme, reaksiyonun yoğunluğu, dikkat süresi ve sebat, karşılık verme eşiği, ruh halinin niteliği ve uyumluluk. Mary Rhobart bu tanımı iki genel kategoriye indirdi: tepkisellik ve öz düzenleme.
125
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Mizaç Zamanla Değişir mi? Birkaç araştırma, mizacın zamanla az ila orta derece arasında değişmeden kaldığını göstermiştir. İki yaşına kadar değişmezliği en az kararlı durumdadır sonrasında ise güçlenir. Mizaç Genetik midir? Sosyallik ve utangaçlık, sinir kontrolü, kaygı gibi bireysel farklılıkların tümü genetik gösterilmiştir. Erken çocuklukta kanıtlanmış genetik mizacın yetişkinliğe taşındığı günümüz araştırmalarıyla kanıtlanmıştır. Çevre, Mizacı Etkiler mi? Mizacın doğuştan geldiği farz edilmesine karşın çevreden etkilendiğine dair açık kanıt vardır. Örneğin çok kaygılı ve mızmız çocuklar, sosyal uyarıları tolere etmeleri konusunda cesaretlendirilirlerse sosyal kaygıdan kaçınabilirler. Benzer şekilde abartı ve gösteriş peşinde olan çocuklar da madde kullanımı ve saldırgan davranış gibi dürtüsel bozukluklar göstermeye yatkın olduklarından uygun rehberlikle ve sınırlandırmayla etkin bir şekilde dürtülerini kontrol edebilirler.
YÜRÜME YAŞINDA ÇOCUKLUK YILLARI Yürüme Yaşındaki Çocuklarda Lisanın Rolü Nedir? Yürüyen çocukları bebeklerden ayıran büyük farklardan birisi lisan kullanımıdır. Lisan sayesinde çocuk, “şimdi ve burada”nın hapsinden kurtulur.
126
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Lisanın Öncülü (Prekürsörleri) Var mıdır? Lisan belirtileri, iki aylıkken bebeğin kumru gibi sesler çıkarmasıyla başlar. Dört aylıkken hecelemeye ve gevelemeye başlayan bebek 1 yıla yaklaşınca melodik ve yerel lisanın ritmini tonlar ve yansıtır. Lisan Nasıl Gelişir? İlk yılın sonunda çocuk, tek kelimelerden oluşan ve çok genel anlamaları olan kelime dağarcığı geliştirir. İkinci yılın sonunda ise 200 kelime bilmektedir ve iki kelimeyi birleştirdiği telgraf konuşmayı öğrenir. Üç yılın sonunda tam cümleler kurar ve haftada iki üç kelime öğrenmektedir. Sahiplenme Davranışı Çocuğun Öz-Kavramıyla Nasıl İlgilidir? Öz ve kişisel mülk kavramları henüz genç ve kırılgandır. Yeni farkına vardıkları bölgeyi duygusal olarak savunurlar. Bu aşamada bakımı üslenen kişinin paylaştırmayı göstermesi gerekir. Yine de çocuğun fedakârlığı kabul etmesi kolay değildir. Öz-Bilinçli Duygular Özün Ortaya Çıkışını Nasıl Yansıtır? Bu tür duygular öz bilinç kavramının sonucudur. Öz olmasaydı utanç duyulacak kimse de olmazdı. 18 aylıktan itibaren başlayan utanma, gurur, kıskançlık; bakışların indirilmesinden, yüzlerin saklanmasından ve kafanın sallanmasından anlaşılabilir. İnsan sosyal bir hayvan olduğundan bu tür duygular sosyal kabul arayışının bir parçasıdır.
127
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Ayna Testi Nedir? Çocuğun kendini bilmesiyle ilgili bir testtir. Çocuk burnuna bir nokta konulduktan sonra aynanın karşısında yerleştirilir. Şayet aynadaki buruna dokunuyorsa kendini henüz bilmiyor demektir. Yürüme Yaşındaki Çocuklar İradelerini Nasıl Keşfederler? Özün tanınmasıyla birlikte hayata karşı pasif olan çocuk kendi isteklerini gerçekleştirmek için faaliyete geçer. Çevreyi etkilemek amaçlı bu duygular iradenin temelini oluşturur. Niyetleri ve maalesef sınırları olduğunu öğrenir. Yürüme Yaşındaki Çocuklar Neden Öfke Nöbeti Geçirir? İradelerinin farkına varan çocuklar hayal kırıklıklarının da farkına varırlar. Çocuk altüst olur ve hayal kırıklığı tam bir öfke nöbetine dönüşebilir. Sıkıntılı durumdan farklı olarak sinirli, karşı gelen bir protestodur. Sadece isteklerinin yerine gelmemesi değil hayal kırıklığının varlığıyla karşılaşmış olması da onu çileden çıkarır. Ebeveynlerinin bu aşamada güç savaşına girmek yerine sınırları belirtmesi ve sabırlı olması gerekir. Yürüme Yaşındaki Çocuk Lisanı Çocukların Bilişsel Gelişimine Nasıl Bir Pencere Açar? Aşağıdaki örneklerden 2,5 yaşındaki Zeynep birincil sahiplenici kişiyi keşfetmiş durumdadır. Benim vurgusu öz farkındalığını göstermektedir. Bilişsel olarak Piaget’nin ön işlemsel dönemindedir ve hem büyükbaba hem de torun olamayacağını bilmemektedir. Can ise telgraf konuşmada ve duyu-motorun etkisini göstermektedir. Erkek cinsiyetinin farkına varmış ve otobüs şoförünün cinsiyetini belirtmesiyle ilgisini göstermiştir. 128
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Dede: Zeynep bugün ne kadar güzel görünüyorsun! Zeynep: Babba BENİİİM torunum ve BENİİİM dedem! Amca Ömer: Mine ile telefonda konuşmak ister misin? Zeynep: Mine! Ömer BENİİİM amcam! Amca Ömer: Zeynep, Aslı benim kız kardeşim, ben Aslı’nın erkek kardeşiyim. Zeynep: Aslı BENİİİM annem! (beş tekrar) Kız kardeşinin otobüsle anaokuluna gittiğini gören iki yaşındaki Can, ablası kadar sözel gelişmişliğe sahip değildir. Can: Daya bay bay brrr ADAM! Daya bay bay brrr ADA-AM! Annesi: (Tercüme eder) demek istiyor ki, ”Zeynep bir adam tarafından sürülen otobüsle gidiyor” Yürüme Yaşındaki Çocuk Cinsiyeti Nasıl Anlar? Üçüncü yılın sonunda cinsiyetinin farkına erkek çocuk, annesinden dramatik bir şekilde kopar. Sonrasında adamların peşinde onları takdir eden köpek yavruları gibi dolaşmaları ise kahraman modeli olmalarındandır.
OKUL ÖNCESİ YILLAR (3-5) Okul Öncesi Yıllarda Ana Gelişmeler Nelerdir? Vücuttaki yağın azalması, kolların ve bacakların uzamasının yanında, özellikle beyin sol yarıküresi, serebellum ve ön lobun gelişmesiyle lisanda, motor koordinasyonda ile bilinç ve özdenetimde hızlı artış olur.
129
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Hangi Bilişsel Denetimler Okul Öncesi Yıllarda Yer Alır? Genel olarak bilişsel gelişim okul boyunca devam eder. Sayabilme kabiliyeti, oyun oynama hatta okuma ve yazmaya başlangıç gelişmeleri yansıtır. Simgesel düşünmenin gelişimi kritik öneme sahiptir. Simgesel Düşünmede Nasıl Gelişmeler Olur? Zihninde nesneleri değiştirebilir ve bu da hayal kurabilmesi demektir. Sadece orada olmayan bir nesneye atıfta bulunmaz onu değiştirebilirler de. Dolayısıyla oynuyormuş gibi yapabilir hatta yalan bile söyleyebilirler. Sihirli Düşünce Nedir? Çocukların hayal gücü mantıksal yeteneklerinden önce geliştiği için sebep-sonuç hataları yaparlar. Yağmuru, tanrının gözyaşları ya da gök gürültüsünü devlerin mobilya taşıması olduğunu düşünebilirler. Sihirli düşünce animistik düşünceyi de içerir. Cansız nesnelere iyi ya da kötü özellikler atanan bu tarz düşüncede örneğin rüzgâr kapıyı kapatırsa “bay hiç kimse kapıyı kapattı” denir. Çocuklar Neden Dolaplarında Canavar Görür? Çocuklarda fantezi ile gerçeğin net ayrımının yapılamaması korkutucu bir hikâyenin öylesine olduğu söylense bile inanılır olmasına neden olur. Nesnelerin nasıl değiştiğin ya da aynı kaldığını bilemeyen okul öncesi çocuklar, pantolonlarının ya da gömleklerinin ışıklar kapatıldığında canavara dönüştüğünü hayal eder. Böyle bir dünya çok korkutucu olabilir.
130
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Okul Öncesi Yıllarda Ne Tür (gerçekmiş gibi) Oyunlar Yer Alır? Fantezi yetenekleri sayesinde çocuklar, ebeveynlerinin rollerini üstlendikleri oyun evlerinde onlar gibi giyinirler ve davranırlar. Zihin Teorisi Nedir? İnsanların dünyayı kendi inançları üzerinden deneyimlemesidir. Çocuklar yanlış inanç kavramını idrak ettiklerinde yani başkalarının değişik inançları olduğunu fark ettiklerinde sosyalleşmede önemli bir adım atmış olurlar. Yanlış İnanç Testi Nedir? Çocukların kendilerini yanlış yönlendiren bir olayda diğerlerinin de onlara göre aynı yanlışa düşüp düşmeyeceğini gösteren testtir. İki kutudan birinin üzerinde yara bandı işaret vardır, ancak yara bandı diğer kutudadır. Bunu gören çocuk, başka bir kişinin (Pam adında bir kukla) “kutuların hangisinde yara bandı olduğunu düşünürdü” diye sorulduğunda tipik olarak, şayet dört yaşındaysa işaretli, üç yaşındaysa işaretsiz kutuyu gösterir Öz Denetim Okul Öncesi Yıllarda Nasıl Gelişir? Çocuklar bu yaşlarda duygularını ve dürtülerini denetleme konusundaki bazı stratejilerde ustalaşırlar. Olumsuz duygular karşısında dikkatlerini değiştirebilir veya yeni hedef seçebilirler. Kendilerine sesli olarak ne yapmaları gerektiğin söylerler.
131
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Okul Öncesi Yıllarda Arkadaşlıklar Nasıl Rol Oynar? Buraya kadar olan gelişmelerine akran ilişkileri de eklenir. Yürüme evresi çocuklardan farklı olarak okul öncesindekiler, yetişkinlerdekine benzer etkileşime girdikleri arkadaşlıklar kurarlar. Ancak bu arkadaşlıklar olgunlaşmamış, çabucak bozulan ve yeniden kurulan arkadaşlıklardır. Okul Öncesi Çocuk Lisanı Örnekleri Nelerdir? Aşağıdaki örnekte gerçek ve fantezi arasındaki ayrımı bilmeye 4-5 yaşlarındaki Mehmet ile bu ayrımı yapabilien (piaget’nin somut işlemsel dönemi) iki yaş büyük ablası Ali arasındaki konuşma yer almaktadır. Mehmet: Yunuslar kuyruklarının üzerinde dans edebiliyor ve karınları üzerine takla atabiliyorlar. Anne: Kuyruklarının üzerinde nasıl dans edebiliyorlar? Mehmet: Pembe ayakkabıları var. Mehmet: Büyüdüğümde tren olacağım. Ali: Hayvan ya da makine olmazsın, erkek olacaksın çünkü tanrı seni öyle yarattı. Doktor ya da öğretmen olabilirsin ama erkek olman lazım. (Mehmet ve Ali oyuncak kavgası yapıyor) Ali: Mehmet, değişelim. Mehmet: Tamam, ikisini de istiyorum. Mehmet: Hayır, o kahvaltılığı yiyemezsin. buzdolabının üstünden geliyor.
Kahvaltılık
Okul Öncesi Çocuklar Ahlakı Nasıl Anlar? Doğru, yanlış, iyi ve kötü kavramlarını kabaca öğrenmeye başlarlar. Bir davranış için cezalandırılırlarsa veya kötü olduğu söylenirse o davranışı kötü olarak görürüler. 132
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Basit, katı ve bazen de kendine hizmet eden ahlaka sahiptirler. Ahlaki gelişimleri ebeveynlerinin tutumuna bağlıdır. Bu Yaşta Hangi Cinsiyet Farkları Görülür? 4 yaşında oyun ve oyun arkadaşı seçimlerinde görülmeye başlanan farklılıkla, geçirdikleri zamana göre 6 yaşına gelindiğinde kendi cinsleriyle geçirdikleri zaman on bir kat daha fazladır. Erkekler daha büyük gruplarla sözlü ve fiziksel saldırganlık ve benzer oyunlar içindeyken, kızlar sözel iletişime bağlı ince motor yetenekleri geliştirdikleri arkadaşlar edinirler. Kültürün ve hormonların da etkisi görülmektedir.
OKUL YAŞINDA ÇOCUKLAR (6-11) Okul Yıllarında Ana Değişimler Nelerdir? Erken çocukluktaki biliş, lisan, duygu ve sosyal meydan okumada ustalaşan çocuk, artık sosyal dünyada yer alabilir. Sosyetenin aday üyeleri olarak yetişkinlerin çalışmalarının temellerinin öğrenmeye hazırdırlar ve ebeveynler için en rahat dönemlerden birisidir. Okul Yılları Neden Latans Yılları Olarak Anılır? Bu dönem Freud’un latans ve Erikson’un aşağılanmaya karşılık üretim dönemidir; çocuğun psikoseksüel dürtüleri uykuya yatar, enerji okulda öğretilenler ve kabiliyet geliştirmeye yönlenir.
133
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bu Yaşta Ne Tür Motor Gelişim Yer Alır? Önceki yılların yuvarlak kafalı ve göbekli görüntüsünden, ince ve uzun duruma geçmeye başladıkları bu dönemde çocuklar hassas motor yeteneklerini geliştirmeye başlarlar. Yazmak, çizmek ve fiziksel beceri isteyen sporlar bunlara örnektir. Ne Tür Bilişsel Değişimler Olur? Piaget’nin somut dönemine girmiş olan çocuklar nesnelerin zaman ve mekânda nasıl hareket ettiğini fark etmektedir. Daha önemli olarak da sınıflandırmayı öğrenmekte, sol elini kullanan beysbol oyuncuları gibi kategoriler oluşturmaktadırlar. Okul sonuna kadar 40 bin kelimelik sözcük dağarcıkları olur. Endüstriyel toplumlarda okuma, yazma ve matematik öğrenmeleri gereken yetenekler arasındadır. Okul Yıllarında Çocuklar Duygusal Olarak Nasıl Gelişir? Bilişsel ve duygusal gelişim bir arada ilerler. Karışık duygular denen aynı zamanı paylaşan birden çok duygunun farkına varılır. Çocuklar duygularını denetleme, doyumu erteleme ve kendilerini sıkıntıdan uzaklaştırma konusunda ustalaşmaya başlarlar. Empati yetenekleri artar. İnsanların süregelen sorunları olduğunun farkına varır ve yardımlaşma sistemini takdir ederler. Bu Dönemde Ne Tür Sosyal Gelişmeler Olur? Bu yaşlarda çocuklar tam anlamıyla sosyal varlıklar haline gelirler. Önceki dönemlerde önemsiz olan arkadaşlık krizlerini bu dönemde dikkate almaya başlarlar. Bu krizleri çözmek için paylaşma, empati, yardımlaşma gibi araçları kullanırlar. Diğerlerinin zihinlerini kabaca anlamış ve ahlaki değerleri içselleştirmişlerdir. Adalet ve hak kavramlarını yetişkinliğe taşıyacak şekilde oluştururlar. 134
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Okul Yıllarında Akran İlişkileri Nasıl Değişir? Bu yıllardaki arkadaşlıklar önceki yıllara göre daha çok önem kazanır. Yetişkinlikte de sürecek arkadaşlıklar kurulur. Zayıf sosyal ilişkileri olan çocukların sorun yaşadıkları dönemdir. Çünkü daha önce geçiştirilebilen sorunlar, bu dönemde arkadaşlık geliştirilmesinde yıkıcı etki yapabilir. Ek olarak sadece arkadaşlık değil artık sosyal gruplar ve bu grupların dinamikleri ve karmaşıklıkları da önem kazanır. Bu Yaşta Kurallar Neden Çok Önemlidir? Bazı kuralların çok katı görünmesine rağmen araştırmalar, çocukların sağlıklı gelişimi için kurallara ihtiyaç duyduğunu göstermiştir. Okuma-yazma, toplama çıkarmada kurallar vardır. Kestirilebilir kurallar, merkezî karakteristik haline gelir. Çocuklar Neden Kabadayılık Yapar? Son araştırmalar kabadayılığın genelde ödüllendirildiğini göstermiştir. Bazı çocuklar yanlış yetişmiş, duygusal sorunlu ve diğerleri tarafından beğenilmeseler de, sözlü ve fiziki saldırganlığı statü kazanmak için efektif bir şekilde kullanırlar. Kızlar ise daha çok dışlama veya ilişkisel saldırganlığı kullanırlar. Neden Bazı Çocuklar Kabadayılığa Maruz Kalırken Diğerlerine Karışılmaz? Yüzde 15-30 arası tahmin edilen kabadayılık mağduru çocuklar genelde aileleri tarafından aşırı korunmuş; dolayısıyla pasif, utangaç ve kendisine saygısı az ve yer edinemeyen mizaca sahiptir. Müdahaleye maruz kalan bu çocuklar sosyal ilişkilerini geliştirecek şekilde fayda sağlayabilirler.
135
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bir Çocuğun Okulda Başarılı Olması Ne Kadar Önemlidir? Okuldaki başarı akademik ve mesleki alanda da başarının temelini oluşturacağından önemlidir. Çocukta kendine güveni, hayal kırıklığına karşı toleransı, öz disiplini geliştirir. Öğrenmede Engellilik Nedir ve Neden Önemlidir? Normal zekâyla kıyaslandığında belli bilişsel yeteneklerde biyolojik eksikliktir. Örneğin, ADHD olarak adlandırılan “dikkat eksikliği” ya da harfleri doğru sırada okuyamama olan “disleksi” gibi teşhis edilmezse tekrarlayan başarısızlıklar sonucu, birey ilerde anti sosyal davranış geliştirebilir.
ERGENLİK (12-18) Ergenlikte Hangi Fiziksel Değişiklikler Yer Alır? Kızlar, genelde on iki yaşlarında erkeklerden iki yıl önce ergenliğe girerken, her iki cinste de thyroxine ve büyüme hormonları bedenin büyümesini sağlar. Erkeklerde testesteron gibi androjenler kas büyümesini ve erkeksi özelliklerin belirmesini, kızlarda yumurtalıklardan salınan hormonlar kadın özelliklerinin gelişmesini sağlar. Beyinde Ne Tür Değişiklikler Olur? Ergenlikte tavan yapan sinaps bağlantılarının gelişimi, gri madde miktarında artışa sebep olur. Beraberinde, kullanılmayan hücrelerin atılması olan budama da artarak devam eder. Myelinasyon da bu dönemde devam ederek nöronlarda sinyal iletimini arttırır.
136
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Hangi Bilişsel Farklılıklar Ergenlikte Yer Alır? Ergenler, önceki dönemlerden farklı olarak imgeleme yeteneğine sahip olurlar. Orada bulunmayan bir nesneyi tasavvur etmeyi; dolayısıyla sübjektif düşünceyi geliştirirler. Üstbiliş, (Metacognition), kendileri kadar başkalarının düşüncelerini de hesaba katma olgusu ortaya çıkar. İki yaşındaki asi “hayır! hayır!” diye bağırırken, 8 yaşındaki “adil olmadığınızı” söyler. Ancak ergen, ebeveynlerinin tartışmasındaki tutarsızlığı ortaya çıkarabilir. Bilişsel Farklar Akademik Yetenekleri Nasıl Etkiler? Bilişsel kapasite, ergenliğin sonlarına hatta yetişkinliğe kadar gelişmeye devam eder. Yetişkinlerin ergenlerden farkı soyut düşünce uygulamasından çok kapasitesidir. Ergenler önceki yıllarda kavrayamadıkları din, felsefe, matematik, sosyoloji ve siyaset teorilerini öğrenebilme yeteneğine kavuşurlar. Ancak bu yetenek henüz genel ve temel bir anlayışa izin verir. Ergenlerin Öz Benliği Neden Fazladır? Ergenlerin empati kurabilmeye ve başkalarının düşüncelerini anlayabilmeye başlamaları, kendi iç dünyalarının da başkaları tarafından anlaşılabileceğini ortaya çıkarır. Ergen, bir anda kendisini dünyaya karşı çıplak kalmış gibi hisseder. Dış görünüşe önem verilir, yanlış ayakkabı bağları, pantolon paçasının boy farkı öz-bilinç krizlerine neden olur. Sonrasında, bu tecrübelerin herkes tarafından paylaşıldığı ve herkesin kendi işiyle meşgul olduğu anlaşılır.
137
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Kimlik Gelişiminin Ergenlikte Rolü Nedir? Ergenlerin kendilerini ebeveynlerinden ayırmaya ve toplumda yer edinmeye başladıkları bu dönemde politik ve dini anlayışlarının kimlik gelişimine etkisi olur. Kimlikleri akışkan olanlar diğerlerinin tesirinde kalırken, sabit kimlik sahibi olanlar diğerlerinden pek etkilenmez. Kimlik Oluşumunda Sosyal Bariyerler Çıkarsa Ne Olur? Yapıcı sosyal rollerin savaş, dışlanma gibi sebeplerle olanaksız olduğu kültürlerde yıkıcı ve anti-sosyal roller üstlenebilir. Bu rollerin oluşmaya başladığı, özellikle ergenlik yıllarında önemli olan çevresel şartların etkisiyle çeteler ve suç örgütlerine üye olabilirler. Ergenlerin Yüklendiği Duygusal Değişiklikler Nelerdir? Hormonların da etkisiyle büyük fiziksel, bilişsel ve sosyal değişikliklerin duygusallığa da etkileri olur. Beyin görüntüleme sonuçlarına göre duygu merkezlerinden biri olan amigdala, uyarılara en çok tepkiyi ergenlerde vermektedir. Dolayısıyla küçük problemler bile aşırı tepki veren, bunalımlı ve dramatik yapıları, madde bağımlılığı, depresyon ve yeme bozuklukları ve hatta şizofreni gibi problemlere karşı zayıf hale getirir. Haliyle, kırılgan bireyler için tipik olarak psikopatolojinin başlangıç zamanıdır. Ergenlik Sırasında Çocuğun Ebeveynleriyle İlişkisi Nasıl Değişir? Daha fazla özgürlük ve mahremiyet isteyen ergenlerin ebeveynleriyle olan çatışmalarında idrak yeteneklerini kullanabilecekleri mantıklı tartışmalar yapılması doğru olur. Dizginler ne çok sıkılmalı ne de gevşek bırakılmalıdır. 138
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Akran İlişkileri Ergenlikte Nasıl Değişir? Modern Batı toplumunda akran ilişkisinin ergenlikte devasa etkisi vardır ve en üst öneme sahiptir. Buna sebep olarak da, ebeveyn bağımlılığından uzaklaşmaları ve samimi ilişkiler, sıkı bağlar kurabildikleri yeni arkadaşları gösterilebilir. Ergenliğin sonlarına doğru romantik ilişkiler ağırlık kazansa da, hemcinsle arkadaşlığın önemi ergenlik boyunca devam eder. Popüler Olmak Neden Çok Önemlidir? Gençlik grupları gibi sosyal hiyerarşiyle ilk kez tanışan ergenler sosyal grubun dikkate aldıklarına çok önem verirler. Grubun içinde olmak adına yaptıkları davranışlarda bir hata ya da gaf, dünyayı başlarına yıkar. Yetişkinlikte ise öz-bilinç önceliğini kaybeder, ilişkilerin kişiye faydası önemli hale gelir ve hatalar daha kolay affedilir. Cinsellik Ergenlikte Nasıl Rol Oynar? Buluğ çağının gitgide daha erken gelmeye başlamasının sebebi, iyi beslenme ve ergen sağlığı olarak gösterilse de gıda hormonlarının da etkisi vardır. Duygusal olgunluktan önce çocuk sahibi olacak bedensel yeterliliğe ulaşan ergenlerin hisleri karışıktır. Erkekler, cinsel yeterliliklerini kas gücüyle de göstermeye çalışırken eşleri için yetersiz duyarlılıkta davranabilirler. Kızlar “cool” (klas) olmak için biran önce cinsel ilişkiye girilmesi için baskı kurarlar. Çocuksu görünmemek için yapılan bu davranışlar kültürler arası da farklılıklar gösterir. Ergenler, cinsel aktivitenin risk ve ödülleri için ebeveynleriyle seviyeli tartışmalardan faydalanabilirler.
139
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Ergenler Neden Çok Dikkatsizdir? Arabaları hızlı kullanmaları, güvensiz seks yapmaları, aşırı içki tüketimi, ön lobun -dolayısıyla baskılayıcı yapının- tam gelişmemesi, miyelinasyonun tamamlanmamış olması ve erkeklerde testosteronun yüksek miktarda olmasına bağlanır. Kendini kontrol ve dikkatin çocuksu olarak görüldüğü ve özgür hareketlerin akranlarından onay bulduğu da göz önüne alınmalıdır. Kültür, Ergenlikle İlgili Anlayışımızı Etkiler mi? Biyolojik gelişmeden etkilense de ergenlik kültür boşluğunda oluşamaz; ergenlik kavramı bile yenidir. Çocukluk ve yetişkinlik arasındaki bu dönem yıllar boyunca evliliğin ve çocuk yetiştirmenin ileriki yaşlara uzamasının bir sonucudur. Kültürler Akran Vurgusuna Göre Çeşitlilik Gösterir mi? Çok farklılık gösterir. Aile bağlarının ve karşılıklı ihtiyacın önemli, bağımsızlık ve bireyselliğin önemsiz olduğu kültürlerde ergen gelişimi odakta değildir. Saygı ön plandadır ve uyumsuzluk hoş görülmez. Amerika gibi diğer toplumlarda özgürlüğün altı çizildiğinden akran ilişkilerinde devasa öneme sahiptir. Buna bağlı olarak da otoriteye meydan okumak ve isyan daha çok tolere edilir.
ERKEN YETİŞKİNLİK (19-40) Erken Yetişkinlikte Psikolojik Değişiklikler Nelerdir? Erken yetişkinlik, ergenlikten daha az çalkantılıdır. Erkek ya da kadın olsun birey biyolojik, bilişsel ve sosyal yönden yetişkin rolü almaya hazırdır. Dolayısıyla özgürlüğünü yaşama, kariyer seçme, para kazanma, uzun dönemli romantik arkadaşlıklar, evlenmelerin çoğu ve çocuk sahibi olma bu döneme rastlar. 140
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Ebeveynlerden Ayrılmayı Gerektiren Nedir? Farklı kültürlere göre ebeveynlerle olan ilişki güçlü veya zayıf bir şekilde devam etse de, her kültür genç yetişkinin eşitlikçiliğe dayanmasını bekler. Kendilerini ve diğerlerinin sorumluluğunu almalıdır. Batı toplumlarında genç yetişkinlerin kendi arzularını, inançlarını, değer ve hedeflerini ebeveynlerinkinden ayırmaları beklenir. Mesleki Role Atılmanın Gerekleri Nelerdir? Erken yetişkinliğin belli başlı özelliklerinden birisi toplum içinde yetişkinlerin sorumluluklarıdır. Modern toplumlarda bireylerin önünde sınırsız mesleki seçenekler bulunur. Bu seçenekler kişinin sosyal rolü, kişisel kimliği, finansal durumu gibi birçok olguyu değiştirir. Adanmış Romantik İlişkinin Başlangıcına Özgü Aşılması Gereken Durumlar Nelerdir? Evliliğe karar vermek beraberinde birçok engeli de getirir. Evlilik öncesi özgürlüğe ve bağımsızlığa alışmış olan bireyler için söz verme eylemi bile karışık bir durumdur. Bazı gençler evlilik istemelerine rağmen bunu vaad etmeyen adayların peşinden giderler. Nihayet başarılı bir ilişkiye adım atıldığında, yalnız kalma ve beraberlik zamanlarının dengelenmesi gibi soruların cevaplanması gerekir. Ve sürekli değişen toplumda sabit kuralların azlığı ilişkiyi zorlaştırmaktadır. Erken yaşta evlenenler çoğunlukta olmak üzere, 2005 yılında Amerika’da her iki evliliğin birisi boşanmayla sonuçlanmıştır.
141
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Erken Yaşta Ebeveyn Olmanın Zorlukları Nelerdir? Erken yetişkinler kariyer sahibi olmuş ve bağımsız yaşasalar da kendilerini yetişkin değil de çocuk gibi görmeye devam edebilirler. Bu yanılsama çocuk sahibi olunca duman olur. Birçok birey kendilerinden çok başkasının sorumluluğunu almanın harika olduğunun farkına varır. Bu feragat sıkıntılı olduğu gibi, büyüme ve olgunlaşma konusunda fırsat sunar. Bazı ebeveynler kitaplardan öğrendiği kadarıyla çocuğu yetiştirmeye çalışsa da nihayetinde kararsızlıkla karşılaşırlar. Bu durumda genelde aileler imdada yetişir; dede ve nineler çocuk bakımına yardımcı olur. Bu Zorluklar Aşılmadığında Ne Olur? Finansal, sosyal ve duygusal her tür gelişme fedakârlık ister. Adanmamış ve sorumlu olunmayan bir hayat ve başarısızlıktan kaçılabileceği yanılsaması, terkedilmesi gereken gerçek psikolojik sorunlar çıkarır ve çok az genç bu gelişim çizgisinde kolay yol alır. Bazı gelişme hatlarında boşluk olabilir; ancak herhangi bir gelişme alanında hareket olmaması büyük problemdir. Akranlarıyla araları açılan gençler gitgide depresyona girerler. Sosyal Saat Nedir? Bernice Neugarten tarafından ortaya atılan “belli zaman dilimlerinde belli hedeflerin tutturulması” gerektiğini gösteren terimdir. Her kültürün kendine göre bir ölçüsü vardır ve bunun gerisine düşen bireyler özgüvenlerine darbe alırlar.
142
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Daniel Levinson Kimdi? Daniel Levinson (1920–1994) yetişkin gelişimi üzerine teori geliştirmiş “Erkeğin Mevsimleri (sezonları)” kitabını 1978’de “Kadının Mevsimleri” kitabını 1987’de yayınlamıştır. Üst düzey insanlardan az sayıda örnek kullanmıştır. Levinson’ un Yetişkin Gelişimi Teorisi Neydi? Öne sürdüğü sezonlar ya da çağlar olarak bilinen bir dizi öngörülebilir evreler, erken yetişkinlik (22-40) ve geç yetişkinlik (40-60) dönemlerini içerir. İlk dönemde hayat yapısı oluşturulur. Büyük heyecan ve tatminle birlikte kaygı ve muğlaklık vardır. Toplumsal gereksinimlere uyum sağladığı ölçüde tatmin edicidir. Levinson Erken Yetişkinlik Hakkında Ne Der? Bu dönemin başlarında kararlar hayat tecrübesinden çok, hayatın nasıl olması gerektiği üzerine kuruludur. Otuz yaşlarında hem gelecekleri hem de geçmiş tecrübeleri vardır. Tecrübelerini hayallerindeki hayatla kıyaslayabilir ve hayat yapısını gözden geçirebilirler. Otuz üç–kırk beş arası meyve vermeye başlayan hayat, doyum ya da hayal kırıklığı getirir. Eric Erikson’un Psikoseksüel Evrelerinden Hangisi Erken Yetişkinliğe Uygundur? Ericsson’a göre genç yetişkinlik, samimiyete karşı izolasyonda bocalandığı zamandır. Bir önceki dönem olan izolasyona karşı kimlik çözümlenmiştir. Erikson kişinin bir kimliği ve güvenli bir öz duyusu olması gerektiğini, aksi takdirde ilişkilerinde kendini kaybetme korkusuyla tek eşlilikten ve adanmışlıktan kaçacağını söyler. Sonraki araştırmalar bu savı doğrulamıştır. Değerlerini güvenceye almış kişiler ciddi ilişkilere daha hazır ve sadıktır. 143
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Roger Gould’a Göre Erken Yetişkinlikte Gelişimsel Görevler Nelerdir? Roger Gould (1935–) psikanaliz yazarı olup Levinson gibi yetişkin gelişiminin öngörülebilir evrelerden geçtiğini söyler. 18-35 yaş arasının birkaç psikolojik yanılsamayla karakterize edildiğini ve zamanla bunların bırakıldığını öne sürer. Özellikle kati güvenlik yanılsamasıyla ilgilenmiştir. İnsanların önde gelen deneyimlerinden biri olan ölüm korkusu, kişiyi sonunda ödülü “kati güvenlik” olan bir doğru yol arayışına iter. Orta yaşlarda bu yanılsama, ölümün duygusal ve entellektüel gerçekliğinin kabulüyle terkedilir.
ORTA YETİŞKİNLİK (40-60) Orta Yetişkinliğin Başlıca Temaları Nelerdir? Yetişkin kişi tamamen büyümüş ve olgunluğa ulaşmıştır. Ancak fiziksel gerileme de başlamıştır. Orda burada ağrılar başlamış ve daha geç kaybolmaya başlamıştır. Yine de duygusal yönden ve hayat tecrübesi olarak insanları daha iyi anlayan ve dünyayı tek ve bütünleşmiş bir sistem olarak görür. Orta Yetişkinlikte Ne Tür Fiziksel Değişiklikler Yer Alır? Kas ve kemik kütlesinde azalma olurken yağlanma artar. Kadınların karın bölgesi %30 erkeklerinki %10 büyür. Cilt, esnekliğini kaybeder ve kırışır. Melanin eksikliğinde saçlar grileşir. Kadınlarda 51 yaşlarında menopoz ortaya çıkar ve uykuyu, sıcaklık düzenlemesini, kemik yoğunluğunu ve cinsel fonksiyonu etkiler. Tüm bu olumsuz koşullar iyi beslenme, egzersiz, tütün ve alkol kullanımının azaltılmasıyla modere edilebilir.
144
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Orta Yaşlılıkta Ne Tür Duyusal Değişiklikler Olur? Göz merceğinin esnekliğini yitirmesi sonucu yakına odaklanma sorunu olan presbiyopi (Yunancada eski göz) orta yetişkinliğin ortak sorunudur. İşitmede de, tiz seslerle başlayan duyma kaybı oluşur. Hayat Ortasında Biliş Nasıl Değişir? Biliş söz konusu olduğunda akışkan ve kristalize zekâyı birbirinden ayırmak gerekir. Akışkan zekâ ham işlem gücüdür ve özellikle dikkat, bellek ve işleme hızıyla ilgilidir. Kristalize zekâ ise enformasyon birikimi, sözel bilgi, sosyal mutabakat gibi konuları içeren öğrenilmiş yeteneklerdir. Hayat ortasında akışkan zekâ inişe geçerken kristalize zekâ sabit hızla artmaya devam eder. Biliş Hayat Ortalarında Nasıl Gelişir? Ergenler ve genç yetişkinler enformasyon parçalarını daha hızlı işler, ancak orta yetişkinler dünyayı daha zengin, geniş ve bütünleşik olarak anlarlar. Orta Yetişkinlikte Ne Tür Duygusal Değişiklikler Ortaya Çıkar? Genç yaşlara nazaran daha sakindir ve duygusal tepkiler azalmıştır. Varoluş endişesinden görece uzak, dünya görüşleri daha geniş ve olayların sonucunu öngörebildiklerinden dürtülerini de kontrol edebilen dönemdedirler.
145
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Ölümlülük Orta Yetişkinlikte Nasıl Bir Etki Yapar? Orta yaşlarda önceki nesilden kişilerin hayatlarını yitirmeye başlaması ölümün gerçekliğini kavratır. Önceki yıllara kadar sübjektif olan ölüm kavramı, kişilerin inceliklerini yeniden düzenlemesine neden olur. Bu Dönemdeki Bir Kişinin Seçenekleri Nasıl Değişir? Artık zaman kısıtlıdır ve fırsatlar sonsuz değildir. Değişiklikler paraya zamana ve enerjiye değmeyebilir. Kadınlar menopoza girdiklerinden çocuk doğuramazlar. Bazıları kıstırılmış hisseder, kızar ve kaçan fırsatların pişmanlığını yaşar. Bazılarıysa hayatı olduğu gibi kabullenir ve hayatın zorlukları ve sınırlarıyla karşılaştığından daha büyük psikolojik olgunluğa erişir. Kendisiyle İlgili Görüşü Orta Yaşlılıkta Nasıl Değişir? Hayatın büyük bir bölümü yaşanmış olduğundan artık nerden gelip nereye gittiğini bilmektedir. Dolayısıyla kişi, şayet hayatın her zaman istenildiği gibi yürümediğini kabullenemezse kızgınlık, hayal kırıklığı ve utanç hissiyle birlikte büyük depresyona girebilir. Orta Yetişkinlik Genelde Nasıl Sorumlulukların En Çok Olduğu Zamandır? Bu hem ev hem de iş için geçerlidir. Ebeveynleri yaşlanmakta, çocukları da büyümektedir. Kendileri de olgunluk olarak en uygun olduklarından sorumluluğun da çoğunu üstlenirler. İşyerinde de yönetim pozisyonlarına ilerlerler. Erikson’un durgunluğa karşı üretim dönemi burada bakım ve rehberlik olarak karşımıza çıkar.
146
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Orta Yetişkinlikte Ebeveynlik Yapmanın Zorlukları Nelerdir? Çocuklar küçükse, günbegün bakım çocukların ergenliğe ulaşmasıyla neyi nasıl yapacaklarını söylemekle onları özgür bırakma arasındaki dengeyi bulma problemini getirir. Orta Yaş Yetişkinleriyle Ebeveynleri Arasındaki İlişkide Hangi Değişiklikler Olur? Orta yaşlara gelindiğinde ebeveynlerle roller değişmiş gibidir. Ebeveynlerin fiziki ve bilişsel durumları kötüye gittiğinden çocuklar bakım rolünü üstlenirler. Ancak bu endüstriyel toplumlarda ev dışında çalışan çocuklar için zorluklar doğurur. Psikolojik açıdan rollerin değişmesi ve ebeveyn imajının kaybolması genelde üzüntüye sebep olur. Roger Gould Orta Yetişkinlik Hakkında Ne Der? Yaşlanma ve ölümle yüzleşmek Gould’un görüşüne göre mutlak güvenlik yanılsamasında gedik açar. Ün, güç ya da zenginlik bile ölümsüzlüğü getirmemektedir. Gould ’un 1970’de yazdıkları varlıklı erkeklere uygulanabilirdi. Kadınlarda bu yanılsama daha çok erkeğe olan kaçınılmaz bağlılıktı ve her yönden korunacağı inancı yırtılıp gidiyordu. Neyse ki hayatın ortası, ölümü inkârı örtecek psikolojik potansiyeli geliştirme imkânı verir.
147
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
İLERİ YETİŞKİNLİK (60 VE SONRASI) İleri Yetişkinlikte Ne Tür Fizyolojik Değişiklikler Olur? Yaşlanmanın hücrelerde başladığına dair inanış, hücre yenilenmesinin azalması, DNA ve RNA’daki bozulmaya dayanmaktadır. Beyin hücreleri de bozulmakta ve nörojenezi azalmakta ve beyin dokusu küçülmektedir. Kas-kemik bozulması, yoğunluklarında azalmaya sebep olmaktadır. Şeker hastalığı, hipertansiyon ve artirit gibi kronik hastalıklar olağanlaşmaktadır. İleriki Yetişkinlikte Psikolojik Zorluklar Nelerdir? Neyse ki, fiziksel zorluklarıyla duygusal yeteneklerini kullanarak baş edebilen ileri yetişkinler, genelde hayata daha olumlu bakar ve olumsuz duygusal tepkilere daha az yatkındır. Bunama Nedir? Genelde bellek, idari fonksiyonlar ve mekânsal yetenekleri içeren entellektüel yeteneklerin kaybıdır. En bilinen iki çeşidi alzheimer hastalığı ve vasküler bunamadır. İlki amiloid plakların ve nörofibril toplanmasının nöronun içini ve etrafını sarmasından kaynaklanır. Vasküler bunama beyne kan sağlanmasını kesintiye uğratan felç gibi serebro vasküler olaylardan kaynaklanır. Bunama 60’lı yaşlarda %10 civarında, 85 yaşını geçenlerde Alzheimer hastalığı %50’nin üzerindedir.
148
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
HAYATIN SONU: ÖLMEK VE ÖLÜM Tanatoloji Nedir? Ölüm üzerine çalışmadır. Tanatolojistler hastanın ölümü ve ailesi üzerindeki etkisini iyileştirmek için sağlık sistemine yakın bir şekilde çalışırlar. “İyi Ölüme” Ne Katkıda Bulunur? İlk olarak fiziki acı ve rahatlama için palyatif bakım geliştirilmiştir. Sonrasında sosyal, psikolojik ve ruhani boyutları içeren çalışmalar gelir. Umudun Ölüm Sırasındaki Rolü Nedir? Ölümcül hastalık sırasında iyileşme umudu, ölüm sırasında bir çeşit anlam bulma ve gerçekleştirme umuduna dönüşür. Böylece ölüm vakarla ve metanetle karşılanır. Elizabeth Kübler Ross’un Beş Keder Evresi Nedir? Elizabeth Kübler Ross (1926-2004), ölümcül hastalara dayanan çalışmasında aşağıdaki beş evreyi ortaya koymuştur: inkâr, kızgınlık, pazarlık (tanrıyla, doktorlarla, etraftakilerle), depresyon ve kabul. Teorisyenler Kederle İlgili Başka Ne Derler? Colin Murray Parks yukardaki çalışmayı dört evreye sıkıştırmıştır ve odak noktası, ölen kişinin yakınlarıdır. Aşamalar: şok ve inanmazlık, arayış ve özlem, dağılma ve umutsuzluk, toparlanma ve iyileşme. Diğer teorisyenler de kişinin ölenden bağımsız bir kimlik oluşturması gerektiğini ileri sürerler. 149
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Keder Süreciyle İlgili Araştırma Var mıdır? İki yüz yirmi üç matemli yetişkin üzerinde yapılan yirmi dört aylık bilimsel bir çalışmada Paul Maciejewski ve meslektaşları, beş aşamadan oluşan keder sürecinde üç zaman noktasında ölçüm yaptılar. Çalışmaları, ölümün hemen arkasından inanmazlığın tavan yaptığını ve sonrasında sabit şekilde azaldığını, özlemin dört ayda zirveye çıktığını gösterdi. Kızgınlık beş, depresyon ise altı ayda en yükseğe çıkıyordu. Kabullenme, yas boyunca artmaktaydı. Bu çalışmada 65 yaşın üzerindekilerin çokluğu, kabullenmenin baştan yüksek çıkmasına sebep olmuştur.
GÜNDELİK HAYATIN PSİKOLOJİSİ: SEVGİ, EVLİLİK VE BEBEK ARABASI Sevgiyi Nasıl Tanımlarız? İnsanları değişik durumlarda gözlemleyerek ve onlarla hayat tecrübeleri hakkında mülakat yaparak, tutum ve davranışlarını inceleyerek bilimsel bir aşk tanımı yapılabilir. Sevgiyle Neyi Kastediyoruz? Kediyi, belli bir araba modelini sevmeyi kenara bırakarak tartışmayı bir kişinin diğerine olan duygusal durumuyla kısıtlayacağız. Etken Analizleri Sevgi Çalışmasında Nasıl Kullanılmaktadır? Etken analizi değişik parçaların nasıl gruplanabildiğini gösteren istatistiksel bir yöntemdir.
150
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Sevginin Değişik Çeşitleri Var mıdır? John Lee altı değişik tip aşkı; eros (ideal eşe yönelik erotik arzu), judus (oyunsu), storge (yavaş gelişen bağlılık), mania (saplantılı ve kıskanç), agape (yardımsever) ve pragma (pratik) olarak tanımlar. Diğer taraftan Sternberg ve Gracek 1984 faktörün başında kişilerarası iletişim, paylaşma ve desteği gruplandırdıkları bir tek faktör belirtir. Sevginin Üçgensel Teorisi Nedir? Önceki araştırmasından yola çıkan Sternberg üçgensel sevgi teorisini samimiyet, tutku ve adanmışlık olarak üç elementten oluşturdu. Samimiyet, yakınlık, bakım ve duygusal desteği; tutku, duygusal ve fizyolojik uyarılma (çocuklara olan tutkulu sevgi dâhil); adanmışlık, diğer kişiyi sevme ve sevgiyi sürdürme sözüdür. Sternberg bu üç elementin kombinasyonundan sekiz farklı sevgi çeşidi belirlemiştir: sevgisizlik (üç elementin de az olması), sırılsıklam sevgi (sadece tutku), boş sevgi (sadece adanmışlık), romantik sevgi (tutku ve samimiyet), budalaca sevgi (tutku ve adanmışlık), arkadaşça sevgi (adanmışlık ve samimiyet), tüketen sevgi (tüm elementler). Sevginin Sevgililer, Arkadaşlar ve Aile Açısından Farkı Nedir? Sternberg ve Gracek samimiyet elementinin tüm yakın ilişkilerde olduğunu ileri sürerken, 1985 çalışmasında Keith Davis eşlerin ya da sevgililerin hoşlanma bakımından arkadaşlardan pek de farklı olmadığını, fakat sevme bakımından farkları olduğunu söyler.
151
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Erkeği Karşı Cinse Çekici Kılan Nedir? Genel olarak genç, fiziksel yönden sağlam ve hastalık belirtisi göstermeyen erkekler cazip addedilir. Evrim boyunca kendini ve çocuğunu koruyacak, yiyecek getirebilecek olmanın ölçüsü olan fiziksel güç göstergesi olan kaslar ve çocuklara güçlü genlerin aktarılacak olması biyolojiye dayanmaktadır. Evrimin Sevgiyle Alakası Nedir? İnsan evrimindeki fonksiyonunu araştıran psikologlar sevgiyi, eşleşme davranışı, bağlılık ve sırılsıklam (deli divane) olarak üçe ayırdılar. Eşleşme Davranışıyla İlgili Evrimsel Teoriler Nedir? Birçok dişiyle beraber olarak genlerini aktarmayı garantilemek isteyen erkek ile, üremenin zahmetine katlanacağı için en iyi erkek adayını bulmaya çalışan dişinin doğal olarak oluşturduğu modele cinsel seçilim teorisi denmektedir. 1989’da David Buss tarafından yapılan ve 10,000’den fazla kadın ve erkeği kapsayan araştırmada erkekler eşlerinde fiziksel özelliğin altını çizerken, kadınlar eşlerinin statü, varsıllık ve hırs özelliklerine sahip olmalarını istemişlerdir. Bağlılık Evrimde Önemli midir? Cinsel seçilimde duygusal bağlılık pek eleştirilmese de gerçekte insanlar partnerlerinde sadece cinsel tatmin değil, duygusal destek ve doyum da ararlar. Buss, Sternberg ve Gracek’ in otuz yediden fazla kültürü kapsayan araştırmasında, nezaket ve anlayış her iki cins için de ilişkide listenin en başında gelmektedir. Cindy Hazan ve Lisa Diamond’a göre de partnerler arasındaki bağlılık ya da diğer adıyla romantik ilişki evrim için cinsel seçilim kadar önemli olabilir. 152
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Romantik Sevgi, Ebeveyn Sevgisiyle İlişkili midir? Ebeveyn duygusal bağının güçlü olduğu hayvan türlerinde anne-baba bağlarının da güçlü olduğu gerçeği, romantik ilişkinin ebeveyn ilişkisinden türemiş olduğunu gösterir. Romantik Sevgi Hangi Evrimsel Amaca Hizmet Eder? Ebeveynler arasında güçlü ve uyumlu ilişkinin çocuklar üzerindeki finansal, bilişsel ve duygusal faydaları vardır. Âşık Olmanın Evrimsel Fonksiyonu Nedir? Baştan çıkarıcı ya da sarhoş edici aşk, samimiyete ve bağlılığa zemin hazırlayarak uzun süreli ilişkiye köprü kurabilir. Kadını Erkek için Fiziksel Yönden Çekici Kılan Nedir? Yuvarlak göğüsler ve düşük bel-kalça oranı dişiliği, yumuşak ve kırışıksız cilt ve gri saçların olmayışı gençliği belirtir. Kadınlar saçlarını boyarlar ve kanlı canlı görünmek için allık ve ruj kullanırlar. Sevginin Nörobiyolojisi Hakkında Ne Biliyoruz? Helen Fisher 1998 makalesinde seks dürtüsü, cazibe ve bağlılık olarak üç parçadan oluşan sistemi öne sürdü. Seks dürtüsü hormonlarla ve özellikle östrojen ve androjenle ilgilidir. Romantik sarhoşluğa benzeyen cazibe, ödül devresine ait dopamin ve cinsel uyarılma kadar dikkat ve odaklanma ile ilgili norepinefrin tarafından yönlendirilir. Bağlılık ise oksitosin ve vazopresin ile alakalıdır. Bu hormonların karışımıyla değişik zaman ve kişilerle ilişkiler seks, cazibe ve sarhoşluk (karasevda) şeklinde belirginleşir.
153
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Aşka Bakış Kültürler Arasında Çeşitlilik Gösterir mi? Samimiyet, tutku ve adanmışlık; antropolojik ve psikolojik delillere ve aşk şiirlerine bakıldığında evrenseldir. Asya’daki ve Afrika’daki gibi kolektivist toplumlarda aile öncelikli olup, arkadaşlar ve sevgililer ikinci sırada gelirken, bireyselliğe önem veren kuzey Avrupa ve Amerika’da durum tersine döner ve tutkulu aşk önemlidir. Çin gibi görev bilincinin önde geldiği toplumlarda adanmışlık merkezdedir.
EVLİLİK Neden evliliği konuşalım ki? Amerikan konsensüs bürosunun açıklamasına göre, on beş yaşın üzerindeki her yüz kişiden kırk dördü evli değildir. Bununla beraber, çocuk yetiştirmede yasal olan zorunluluğu ortadan kalkmış olsa da evlilik hâlâ kültürlerarası yaygınlığını korumaktadır.. Evliliğin Sağlığa Faydası Var mıdır? Evlilerin mutluluğu da mutsuzluğu da bekârlarınkinden fazla raporlanmıştır. Evliliğin, sosyal destek sağladığı sürece mutluluk getirdiği araştırma sonuçlarına göre açıktır. Sağlam sosyal destek bulmayı başarmış bekârların da hayattan oldukça tatmin olduklarını rapor etmeleri şaşırtıcı değildir. Evlilikleri Sürdüren Nedir? İlişkinin başlarındaki tutkunun dönüştüğü samimiyet ve adanmışlığın kalitesi kadar güçlü iletişim, çatışmaların yapıcı şekilde halledilmesi, sıcaklık ve şefkat ile finansal kararlılık evliliğin uzun sürmesine katkıda bulunur.
154
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Evlilikleri Başarısızlığa Uğratan Nedir? Genç yaşlarında veya tanıştıktan kısa bir süre sonra evlenenlerde boşanmalar daha sık olmaktadır. Ek olarak, güvensiz finansal durum ve hırçın ilişkiler de evliliğin çabuk sonlanmasına sebep olur. John Gotman’ın 1993’teki yazısına göre evlilikteki başarısızlık, çiftin arasındaki etkileşimin kalitesine bağlıdır. Savunmacı, duvar ören ve eleştiren, yüz ifadeleriyle belirtilen tiksinti genellikle birkaç yılda boşanmaya gitmektedir. Ortak İlgiler Ne Kadar Önemlidir? Toplumca kabul gören inanışın aksine zıtlar birbirini çekmez. Araştırmaya göre eşler ilgileri, kişilikleri, tutumları etnik arka planı, eğitim hedeflerini hatta boyları dikkate alındığında benzerlikler göstermektedir. İletişimin Evlilikteki Önemi Nedir? Birçok evlilik terapisi iletişimi arttırmaya yöneliktir. Kişisel önemi olan ve tekrarlayan sorunların tartışılması gerekir. Şayet, iletişim yeterli seviyede olmazsa duygusal soğukluk da beraberinde gelebilir ve kişiler aradıkları samimiyeti ve ilgiyi bulabilmek için evlilik dışı ilişkiye yönelebilirler. Evlilikte Kavga Etmek Normal midir? Kesinlikle. Ancak kaçınılmaz tartışmaların yapıcı şekilde yapılması evliliğin devamı için gereklidir.
155
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Evlilikte İyi ve Kötü Kavga Var mıdır? Elbette. Kişilerin endişelerini ve duygularını doğrudan anlatmaları ve karşıdakinden de bunu istemeleri genel yoldur. Suçlama, duvar örme, duygu patlamaları, lakap takma ve eski sorunların tekrar canlandırılması tartışmayı çözümsüzlüğe götürür. Tartışmadan Kaçınmanın Evlilik Üzerindeki Etkisi Nedir? Evliliğin temeli olan deneyim paylaşımı büyük çatışmaların tartışılmaması ile azalır ve eşler birbirinden uzaklaşabilir. Evlilikteki Münakaşalarda Gerekenler Nelerdir? YAP:
Yapılması
ve
- Sorun çözmeye odaklan. - Belli bir sorunu tartış. - Mümkün olduğunca şimdiki zamana odaklan. - Karaktere değil davranışa odaklan. - Kendi fikir ve duygularını açıkça diler getir. - Soruna olan katkını kabul et. - Diğer kişinin duygularını onayla. - Çözümler öner. - Diğer kişinin önerilerine davetkâr ol. - Sorunu kendin ve eşin arasında tut.
156
Yapılamaması
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” YAPMA: - Tartışmayı kazanmaya odaklan. - Tüm ilişkiye saldır. - Eski dertlerden bir liste oluştur. - Eşinin kişisel kusurlarını sorun haline getir. - Eşinin zihnini okuyacağını farz et. - Gurur meselesi yap. - Eşinin sana ulaştığın inkâr et. - Eşinin her sebebini geçersiz kılarak, sorunda herhangi bir katkın olduğunu inkâr et. - Eşinin duygusal deneyimini geçersiz kıl. - Belirli öneriler sunmadan eşinin değişmesini veya düzelmesini bekle. - Çözümü dikte etmekte ısrarcı ol. - Kaç kişinin seninle olduğunu göstermek için arkadaşlarını ve aile üyelerini münakaşaya dâhil et. Evliliklerde Cinsiyetlerin Rolleri Nasıl Çeşitlenir? 1960’lardaki sosyal değişikliklere kadar baskın olan geleneksel cins rolünde erkek, otorite sahibi ve evin gelirini, ailenin güvenliğini sağlayan kişi; kadın ise ev işlerini üstlenen kişidir. Sosyal değişimle birlikte ev içindeki veya dışındaki işlerin ayrıma uğramadığı daha eşitlikçi bir yapı gelişmiştir.
157
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Cinsiyet Rollerinin Evlilikteki Etkisi Nedir? 1970’lerde kadınların özgürleşme hareketi boşanma oranlarını arttırmış, 1980’lerde tavan yapmasına sebep olmuş, 2000’lerde yatay seyrine kavuşmuştur. Bu karmaşanın, değişen cinsiyet rollerinin bir sonucu olduğu ve bireylerin duruma uyum sağlamaya çalıştığı düşünülür. Sonrasında kadınların işgücüne katılımı ve otonomisi kabul görmüş ve evlilikler daha kararlı hale gelmiştir. Farklı Kültürlerde Evliliğe Bakış Değişir mi? Çin, Hindistan ve Kore gibi kolektivist ülkelerde kişinin kimliği sosyal grubuna bağlı olup, evlilikleri finansal ve büyüyen ailede yer alabilme, çocuk bakabilme pratik düşünceler üzerine kuruludur. Romantizmin zamanla gelişeceği kanaati yaygındır. Amerika ve Avustralya gibi, bireyin özgür kimliğinin ön planda olduğu ülkelerde sevgi, tutku, heyecan ve fiziksel cazibe eşte aranan özelliklerdendir.
HAMİLELİK Hamileliğin Psikolojik Güçlükleri Nelerdir? Ebeveyn olacak olmanın devasa sorumluluğu, hamilelik boyunca eşleri ebeveyn çocuğu olmaktan, çocuklarının ebeveyni olmaya dönüştürür. Verilecek kararlar sadece kendilerini değil çocuklarını da bağlayacaktır. İlk Çocuk Sahibi Olan Bireylerin Kimlikleri Nasıl Değişir? İçinde başka birisinin büyümeye başladığının ve artık iki kişi olduğunun farkında olan kadının kimliği çocuğuyla bütünleşir. Ebeveynler çocuğu tamamen ayrı bir kişi olarak değil de kendilerinin bir uzantısı olarak görürler. 158
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Ebeveynlerin Kendi Ebeveynleriyle Olan İlişkileri Hamilelikteki Psikolojik Zorluklara Nasıl Etki Eder? Hamilelikte ebeveyn biçare ve muhtaç bir çocuğa bakmakla yüz yüze kalır. Peşi sıra büyütülürkenki duyguları ve anıları kaçınılmaz olarak uyarılır. Bilinçli veya bilinçdışı gelişecek bu durumda ya kendi çocukluklarını faal olarak yansıtacak ya da çocukluktaki deneyimlerinin kendisine etki eden fantezileri, tutumları çocuk hakkındaki beklentileri olacaktır. Ancak ne şekilde yetiştirilmiş olurlarsa olsunlar, ebeveynler yetiştirilme tecrübelerini çocuklarında tekrar edip etmeyeceklerine kendileri karar verirler. Hamilelikte Ebeveynlerin Kendi Ebeveynleriyle İlişkisi Nasıl Değişme Eğilimindedir? Hamilelik döneminde annelerin çokça desteğe ve bilgiye ihtiyaç duymaları kendi anneleriyle sıklıkla bir araya gelmelerini sağlar. Hamile Kadın Hangi Fizyolojik Değişiklileri Yaşar? Çok büyük miktarlarda hormon salınımı ve gözle görülür beden ve şekil değişikliği bazı kadınlar için gurur ve heyecan, diğerleri için ise eski formlarına kavuşamayacak olma kaygısı yaratır. İlk üç ayda temel bedensel ve nörolojik yapıların altyapısı oluşur. Bu, annede sıklıkla bulantıya ve sabah hastalığına sebep olur. İkinci üç ayda sabah hastalığı geçmeye başlar ve fetüs yeterli boya gelir. Bu dönemde hamilelik belli olmaya, bebek tekmelemeye başlar.
159
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Üçüncü dönem, vücut şeklinin en çok değiştiği ve kadının harekette en çok zorlandığı dönemdir. Hamilelik Deneyiminde Hormonların Etkisi Nedir? Hormon salınımlarının ilk üç ayda tavan yapması dolayısıyla bulantı ve sabah hastalığı annenin ruh halinin değişmesine ve duygusal gelgitlere sebep olur. Bu dönemde yapılan kavgalar evliliği kesintiye uğratabilir. İkinci üç ay ise, hamileliğin en güzel aylarıdır; fiziksel yönden hâlâ beceriklidir ve ilk üç ayın sıkıntıları azalmış durumdadır. Oksitosin Özlem Dolu Annenin Psikolojik Makyajında Ne Rol Oynar? Hamilelik, doğum, emzirme ve ebeveynlikle ilgili olduğu düşünülen ve hamilelik sırasında salınımı artan oksitosin hakkında, anneyi çocuğu büyütmeye ve onunla yoğun meşgul olmaya destek verdiği konusunda spekülasyon yapabiliriz. Babalar Eşlerinin Hamileliği Sırasında Hangi Zorluklarla Karşılaşırlar? Lindsey Gerner’in 2006 çalışmasına göre baba ve fetüs bağlılığının en kuvvetli tahmincisi ultrason ziyaret sayısıdır. O ana kadar gerçekliğine inanamadığı ebeveynliğin devasa sorumluluğu gözünü korkutur ve baş edip edemeyeceğinden şüphe eder. Anneler çocuğu büyütmeyle ilgili kaygı duyarken, babalar daha çok finansal duruma odaklanır. Çocukla olan ilişkisi derin anlama sahip olsa da anneyle olan ilişkisine bağlıdır ve evliliğin büyük etkisi altındadır.
160
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” “Couvade” Nedir? Eşinin hamileliğinde babanın maruz kaldığı benzer fizyolojik zorluklardır. Kilo artışı, mide-bağırsak problemleri ve uyku bozuklukları bunlardan bazılarıdır. Erkeği, eşine yaşadığı süreci hissettirerek yaklaştırır. Hem dişide hem de erkekte aynı hormonsal değişimlerin olması, olayın biyolojik boyutunun da olduğunu ispat eder.
EBEVEYNLİK Ebeveyn Çocuk Bağlılığı Ne Kadar Önemlidir? Bazı ebeveynler için çocuklarına olan sevgileri kadar yoğun hissettikleri başka bir sevgi yoktur. Bazıları ise bebeklerine âşık olduklarını söylerler. Evrimsel olarak çocuğun devasa zaman, enerji ve maddi yatırıma ihtiyaç duyması ve bu sevgi olmaksızın ebeveynlerin bu ihtiyaçlar için pek sıkıntıya girmeyecek olmaları, çocuğun serpilmesi bir tarafa hayatta kalmasını bile tehlikeye düşürür. Bebeğin İlk Yılında Karşılaşılan En Büyük Sıkıntılar Nelerdir? Uyku kesintisinin başını çektiği sıkıntıları, neredeyse sürekli zaman ayrılması ve özellikle anne çalışıyorsa bebeğin bakımının üstlenilmesi takip eder. İnsanların Ebeveynlikteki Cinsiyet Rolleri Anlayışındaki Farklılıklar Nelerdir? Annenin rolü doğa tarafından çocuk bakımına entegre edilmişken baba, kültürler ve tarih boyunca değişen role sahiptir. Çoğu baba, aile için destek ve koruma görevini üstlenir.
161
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Yakın zamanda erkeğin de çocuk bakımına zaman ayırmaya başlaması ve rollerin paylaşılması erkeğin süreç hakkında alakasını netleştirememesine ve ebeveynlik teknikleri hakkında gerçekçi olmayan tutum takınmasına sebep olur. Bebeğin Evlilik Üzerindeki Etkisi Nedir? Bebeğin aileye katılması evlilikte dönüşüme sebep olur ve ebeveynlik deneyimi eşleri birbirine daha da yaklaştırır. Diğer taraftan çocuğun düzenli uykuya geçmesine kadar olan sürede rutin hayatın değişmesi, çok zaman harcanması gereği, bireyleri duygusal açıdan kararsız hale getirir. Evliliğin Ebeveynliğe Dönüşümünü Sağlayacak Olan Nedir? Araştırmaların gösterdiğine göre bebeğin doğumundan sonraki hayatı gerçekçi olarak belirleyebilen çiftler, ebeveynliğe en rahat geçişi yapmaktadırlar. Sosyal destek ve finansal durumun da etkisi vardır. Disiplinle İlgili Belli Başlı Hususlar Nelerdir? Disiplin, ebeveynliğin en gerekli yönlerinden birisidir ve yetersizliği çocuğun gelişimine zarar verir. İzin verme ve denetleme arasında denge bulunmalı ve sınırlar konulmalıdır. Sınır Belirleme Ebeveynlikte Neden Çok Önemlidir? Çünkü çocuklardan kendilerini düzenlemeleri beklenemez, onlara öğretilmelidir. Sınırlarını bilmeyen çocuklar her istediklerini aldıkları için hayal kırıklığına uğramasalar da, aile üzerindeki güçleri yüzünden kendilerini güvende hissedemezler. Ayrıca kendi hayatlarını idare edebilecek düzeyde olmadıklarını ve büyüklerin kontrolü ele alması gerektiğini düşünürler. 162
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Sınır Belirleme, Hayal Kırıklığı Toleransını Nasıl Yükseltir? Mantıklı sınır belirleme, çocuğun duygularını ve güdülerini kontrol etmeyi öğretir. Bu gerekli yetenek olmadığında çocuk sosyal fonksiyonlarını gerçekleştiremez. Çocuğa fazla yüz verilir ve her hayal kırıklığı ve kaygısında yardıma koşulursa, çocuk büyüdüğünde daha büyük miktarda hayal kırıklığı, kaygı ve kişilerarası soruna sebep olur. Çok Sıkı Yetiştirmenin Tehlikeleri Nelerdir? Aşırı katı, keyfi ve kendine hizmet eden ebeveyn, otoritesini hukukunu kaybeder. Çocuk, disiplinin gerçek anlamı olan ebeveyn kontrolünün kendince uygulamasını yerine getiremez. Otoriteye isyan eder ya da korku duyarak gücenir. Yetişkinlikte kendini kontrolden uzak, inisiyatif alamayan ve oyalanan bireyler olurlar. Diana Baumrind’in Ebeveynlik Tarzları Sınıflandırması Nedir? 1970’de Diana Baumrind tarafından başlatılan bir araştırmada okul öncesi çocuklarla babalarının üç tip etkileşimi tanımlanmıştır: kabul ve dâhil olma, denetim (ebeveynin çocuk üzerindeki) ve otonomi bağışlama (çocuklara kendi kararlarını verme izni). Bu davranışların desenlerine göre de dört değişik tarz şunlardır: - Üç davranışı da sık gösteren ve denge kuran; güvenilir(otoritatif), - Denetimde sıkı, otonomi bağışlamada zayıf; otoriter, - Denetimde zayıf ve otonomi bağışlamada yüksek; izinci, yukardaki davranışların hepsini seyrek gösteren; dâhil olmayan.
163
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Fiziksel Ceza Ne Zaman İstismara Dönüşür? Afrikalı-Amerikalı topluluklarında fiziksel ceza gören çocukların asi davranış sergilemedikleri, okulda ve polisle sorunlarının az olduğu gözlenmiştir. Yumuşak sinirden kaynaklanmayan, öngörülebilir ve disiplin amaçlı yapılan fiziksel cezanın etkili olduğu görülmektedir. Ancak aşırı kaba, fiziksel hasara sebep olan, sinirle ve keyfi uygulanan ceza istismar haline dönüşür. Ebeveynlikte İstikrarın Önemi Nedir? Ebeveynlerin durumun baskısına boyun eğerek davranışlarını değiştirmeleri çocuğun mesajı bulanık almasına sebep olur. Davranışçılıktaki gibi aralıklarla yapılan güçlendirme, davranışı yok olmaktan kurtaracaktır. Şefkat Ne Kadar Önemlidir? Ebeveynlik, temelinde sevgi olduğundan çocuğa düşkünlük, samimiyet ve fiziksel dokunma toleransının gelişiminde kritik öneme sahiptir. Araştırmalara göre sıcak davranış ve düşkünlük, özellikle sıkıntıya karşı esnekliği ve olumlu duyguları etkiler. Dr. Rene Spitz’in yaptığı araştırmaya göre İkinci Dünya Savaşı sırasında annelerinden ayrılmış olan çocukların sıcak ve temiz tutulmasına ve iyi beslenmelerine rağmen şefkatsiz büyümeleri, kişisel olarak ilgi gösterilmediği için bilişsel, motor ve fiziki gelişimini sekteye uğratmış hatta ölümlere sebep olmuştur.
164
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Gelişmenin Başlarında Dokunuşla Uyarının Önemiyle İlgili Araştırmalar Ne Göstermiştir? Michael Meaney’nin yaptığı araştırmaya göre anneleri tarafından çok yalanan fare yavruları sıkıntıya diğerlerine göre çok dayanıklıdır. Epigenetik işaretleyiciler, görülen şefkate göre bazı genleri açıp kapatmaktadırlar ve bu işaretleyiciler insanlarda da bulunmaktadır. İntihar etmiş kişilere yapılan otopsilerde beyinlerinde epigenetik işaretleyicilerin çocukluk istismarı yaşamış olanlarda daha çok olduğu görülmüştür. Çocuklarına Duygularını Yönetmeyi Öğreten Ebeveynlerin Rolü Nedir? Çocukların yürümek, konuşmak gibi kendi başlarına öğrenebileceklerinin dışında kalan tanımayı, etiketlemeyi ve duygularını ayarlamayı öğretmek ebeveynlerinin sorumluğundadır. Çocuğun deneyimlerine ve duygularını ifade etmesine ebeveynlerin hassas yaklaşımı çocuğun duygusal yeterliliği açısından kritik öneme sahiptir. Ebeveynlik tarzlarından duygusal koçluk, çocuklara duygularını etiketlemeyi ve yönetmeyi; takdir etme-çatı kurma, destekleyici öğretimi; küçültücü ebeveynlik ise müdahaleyi, eleştiriyi ve alay etmeyi içerir. Ebeveynlik Tarzlarının Kültürler Arasında Çeşitlenmesinin Ana Yolları Nelerdir? Sevgi, öğretim, adanma ve disiplin tüm kültürlerde gereklidir ve kendilerine göre çeşitlenmiştir. Örneğin kolektivist toplumlarda birbirlerine bağlılık, otoriteye saygı ve davranış kontrolü önemlidir. Bireyci toplumlarda ise bağımsızlık, özgürlük, kendini ifade önem kazanır. 165
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
AİLELER Aile Nedir? Amerikan nüfus bürosu aileyi doğum, evlat edinme ya da evlilik yoluyla bir araya gelmiş topluluk olarak tanımlar ki, bu uzlaşılmış tanımdır. Resmi olmayan daha genel tanıma göre uzun süreli kasıtlı birlikteliklerdir. Aile Yapıları Son Yıllarda Nasıl Değişti? İki bin yılında yapılan nüfus sayımına göre evli çiftler evlerin yarısından fazlasını, tek yaşayanlar ise çeyreğini oluşturmaktadır. Kendi ya da karşı cinsle birlikte yaşayan, üç nesil bir arada yaşayanlar da çoktur. Değişik Aile Nelerdir?
Yapılarının
Çocuklar
Üzerindeki
Etkileri
Tek ebeveynli ailelerin çocuklarının iki ebeveynli olanlara göre daha çok duygusal, akademik ve sosyal sorunları olduğu kanıtlanmış olsa da, bu çocukların zaten yoksul ortamlarda yetişiyor olması kanıtın geçerliliğini azaltmaktadır. Homoseksüel ailelerin çocuklarının da, duygusal ya da sosyal olarak çevreleri dışlamadığı sürece heteroseksüel ailelerin çocuklarından farklı olmadığını görülmüştür. Aile Yapıları Kültürlere Göre Nasıl Değişir? En bilinen fark, geleneksel kültürlerde geniş ailelerin daha sık olmasıdır. Modern, endüstrileşmiş ve batı kültürlerinde evlenen çiftlerin yeni evlere taşınması çekirdek aile sayısını arttırır.
166
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Aile Sistemleri Terimi Ne Anlama Gelir? Biyolog Ludwig von Bertolanffy’nin çalışmasına göre aileleri durağan, nesnelerden oluşan izole yapılar olarak değil de dinamik bir bütünselliği olan organizmalar gibi ele almak gerekir. Bir Aile Nasıl Bir Sistem Olabilir? Bir sistem birbiriyle etkileşen parçalardan oluşan bir bütündür. Aile de üyelerinin etkileşmesiyle doğasının belirlendiği bir sistemsel yapıdır. Sistem olduğu için de üyeleri birbirinden bağımsız düşünülemez. Ailedeki Sınırlar Ne Demektir? Salvador Minuchin (1921–) yapısal aile terapisini geliştirmiş ve sınırların önemini vurgulamıştır. Ailedeki sınırlar, aile üyelerinin ve alt sistemlerinin etki, enformasyon ve karar verme gücünün sınırlarını gösteren çizgilerdir. Çocukların ebeveynlerinin cinsel hayatını bilmelerinin gerekmemesi buna örnektir. Katı, Sıkı ve Geçirgen Sınırlar Arasındaki Fark Nedir? Ailede sınırların sıkı, ancak geçirgen olması gerekir. Katı olması halinde bireyler arası iletişim kaybolacağından otoriter ve kopuk bir sistem oluşur. Sınırların çok geçirgen olması, mahremiyete yetersiz saygı gösterilmesine ve bireylerin birbirlerinin kararlarına karışmalarına yol açar. Optimal olanı sıkı ve geçirgen yapıdır.
167
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Nesil Sınırlarının Önemi Nedir? Ebeveynler ve çocuklar arasındaki sınırların çok geçirgen olması çocukların ebeveynleri üzerinde enformasyonlarının ve güçlerinin artmasına, dolayısıyla kendilerini güvensiz hissetmelerine neden olur. Geçirgen olmayan sınır ise, çocuğun kendisini aşırı denetlenmekte ve önemsiz hissetmesine yol açar. Nirengi (Triangulation, Üçleme) Nedir? Aile terapisti Murray Bowen (1913–1990) ile özdeşleştirilmiş bir kavram olan nirengi iki kişi arasındaki gerilimi azaltmak için üçüncü bir kişinin ilişkiye katılmasıdır. Anneyle babanın tartışmasında çocuğun seviyesine inerek taraf yapılması buna örnektir. Aile ve Dış Dünya Arasındaki Sınır Nasıl Tanımlanır? Aileler sadece iç değil dış sınırlara da sahiptir. Şayet aile, dış dünyada az ilişkiye sahipse katı dış sınırlara, eve giren çıkan aile dışı kişilerin sayısı çok ise delik deşik bir sınıra sahip demektir. Aile dışında da sıkı ve geçirgen sınırlar, olumlu ve kuvvetli ilişkilerin kurulması için gereklidir. Aile Dinamiklerinde Evlilik Sorunlarının Etkisi Nedir? Ebeveynler, gereği olduğu üzere aile hiyerarşisinde en yukarda olduklarından aralarındaki sorunların etkisi de aile üzerinde o oranda fazla olur. Örnek olarak, çocuklar davranış bozuklukları geliştirebilir.
168
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Geniş Aileye Dâhil Olmanın Faydaları ve Eksiklikleri Nelerdir? Daha büyük bir sosyal gruba ait olma hissi, daha fazla finansal, duygusal ve pratik destek bulmak, bireylerin rolleri paylaşarak birbirlerinin eksiklerini kapatması faydalarıdır. Ancak ebeveynler ve diğerleri arasında çatışma çıkma ihtimali de yükselir ki, bu durumda da sınırlar devreye girer. Aile Dinamikleri Gelişim Boyunca Nasıl Değişir? Çocuk, büyüdükçe özgürleştiğinden ve daha az ilgiye ihtiyaç duyduğundan ebeveynler de dış dünyaya ve kendilerine daha çok zaman bulurlar. Nesil Sınırları Tek Ebeveynli Ailelerde Nasıl Düzenlenir? Bu tür ailelerde büyük çocuğun ebeveyn yardımcısı olma ihtimali yüksektir, ancak eş yerine konmamalıdır. Ebeveyn kontrolü elde tutmalı ve çocuk da kendi rolünü sürdürmelidir. Geniş ailelerde ise sınırlar daha önemlidir. Destek artsa da kimin karar mercii olduğu bilinmelidir.
BOŞANMA Boşanma Frekansı Son Yıllarda Nasıl Değişti? 1970’lerde patlayan boşanma oranı 1990’lara gelindiğinde %50 olmuştur. Son 20 yılda azalma göstererek 40 yaşındaki erkeklerde 2004’te %25,4, aynı yaştaki kadınlarda %30 dur.
169
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Boşanmaya Sıklıkla Katkıda Bulunanlar Nedir? Potansiyeli en yüksek olan faktör evlenme yaşıdır. Erken evlenenler daha sık boşanmaktadır. Çocuğun olmaması, finansal etkenler, uzak ve gelişigüzel ilişkiler de diğer etkenlerdir. İlişkide Hangi Problemler Boşanmaya Katkı Sağlar? Şefkat, sıcaklık ve çatışmaların çözülememesi yanında, yüksek seviyede içine savunmacılık, duvar örme, eleştirme ve hor görme ayrılığa ve boşanmaya götüren sebeplerdendir. Boşanmanın Psikolojik Etkisi Nedir? Boşanmada evlilikleriyle birlikte en yoğun ve samimi ilişkilerini de kaybeden eşler, ortada çocukların da olması durumunda, gözetim, ortak çocuk bakımı ve ziyaret gibi çatışma yaratabilecek durumlara da gebedirler. Stres, depresyon ve hatta intihar oranları boşanmayla artış gösterir. Eşlerin Boşanma Sonrası İyileşmeleri Ne Kadar Sürer? Çoğu insan için birkaç yıl alan normale dönme süresinde kişiler depresyondan ve düşmanlıktan kurtulur ve pişmanlık diner. Bununla beraber tam da bitmemiş olan düşmanlık ve ilişkinin bittiğinin kabullenilmesi 5-10 yıl sürebilir. Çok az kişi için süre uzayabilir. Düşmanca Boşanmaya Neler Katkıda Bulunur? İlkin, şayet taraflardan sadece birisi boşanma işlemini başlatmışsa diğer kişi aldatıldığını ya da terkedildiğini düşünebilir. İkinci olarak, mal mülk paylaşımı çatışmaya ve anlaşmazlığa sebep teşkil edebilir. 170
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Üçüncüsü, çocuklar varsa gözetimlerinin ayarlanması onlarla geçireceği zamanı feda etmek olduğundan güçlü duygular ortaya çıkarabilir. Boşanmanın Ayarlanmasında Hangi Süreçler Yer Alır? Hukuken anlaşmaya varılmış olması tarafları sakinleştirmekte yardımcı olur. Boşanmadan sonra çocukları olmayan eşler birbirlerini pek görmezler. Çocukları olanlarda ise ebeveynlik paylaşımı ile ilgili kavgalar sürebilir. Devam Eden Çatışma ve Düşmanlık Durumunda Ne Olur? Genellikle çocuğun bakımıyla ilgili çıkan anlaşmazlıklardan, psikolojik olarak en çok yine çocuk zarar görür. Artan düşmanlık, eşlerin birbiriyle vakit geçirmesini sağladığından aslında ilişkinin bitmesini kabullenemedikleri anlamına da gelir. Her iki durumda da eşlerin sağlıklı çözüm bulmaları herkesin faydasınadır. Boşanmanın Çocuklar Üzerinde Etkisi Nedir? Boşanma sonrası çocuklarda psikolojik ölçülerde diğerlerine nazaran farklılıkların olduğunu gösterenlerin yanında, tersine de veri vardır. Önemli olan çocuk için hangi etkenlerin koruyucu olduğuna karar vermektir. Hangi Davranışlar Boşanma Sırasında Çocuğa En Fazla Zararı Verir? İki bin yılındaki yazısında Mary Whiteside ve Betsy Jane Becker boşanma çocuklarının uyumu hem ebeveynlerle kendi hem de ebeveynlerin kendi aralarındaki ilişkiden etkilenmektedir. Dolayısıyla düşmanca ve yardımlaşma olmayan ilişkinin çocuğa uzun süreli yıkıcı etkileri olur. 171
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Yapılmaması Gerekenler: - Eski eşinin önünde çocuğu aşağıla (Baban bencil salağın tekiydi) - Çocuğa rüşvet ver. - Diğer eşten uzaklaşması için çocuğa çok para harca - Çocuktan diğer ebeveynle ilgili sorular sor (“Hâlâ o adamı görüyor mu, o adam eve ne sıklıkta geliyor?”) - Eski eşini cezalandırmak için çocuğu kullan - Nafaka paralarını eşine kızdığın için geciktir - Çocuğa ebeveynler arasında seçim yaptır (“yılbaşını benimle geçirmek istemez misin?”) - Eşinle ilgili duyguları çocuğunun ebeveynine olan duygulara karıştır. (“Can babasını görmek istemiyor o yüzden ben de zorlamıyorum”) Çocuğun İyiliği için Birlikte Kalmak Ne Kadar Önemlidir? Araştırmalara göre çocuklar aile içi şiddet, alkolik ve hırçın ebeveynler ve diğer sorunlu evliliklerin bitirilmesinden fayda görmektedir. Ancak tüm aileler böyle değildir ve eşler sorunların çözümünde azmederlerse zor zamanları aşabilirler. Çiftler evliliklerini kurtarmak zorundadırlar ve gerekirse bunun için bir evlilik terapistine gidebilirler.
172
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
CİNSELLİK Cinsellikle Ne Demek İstiyoruz? Cinsellik, geniş anlamıyla cinsel uyarıyla ilişkili her tür düşünce, davranış ve duygudur. Seksoloji Nedir? Seksin ve cinselliğin sistematik çalışmasıdır. Yirminci yüzyıl ortasına kadar şimdilerde paraphilias olarak adlandırdığımız sapıklıkla ilgili çalışmalardan sonra, büyük ölçekte normal cinselliğe yönelik araştırmalar yapılmıştır. Alfred Kinsey öncülüğünde sistematik ve deneye dayalı çalışmalar başlamış, William Masters ve Virginia Johnson da 10 sene sonra seks terapisine devrimsel vurguyu yapmıştır. Davranış terapisinin prensiplerini cinsel işlev ve eğlenceyi artırmak için kullanmışlardır. Zamanımızın seksologları biyolojik, sosyal, psikolojik ve ilişkisel etkilerin cinsel sağlık üzerindeki sonuçlarını inceleyerek normal ve atipik cinsel davranış desenlerini araştırırlar. Seks Hakkında Konuşmak Neden Çok Zordur? Cinsel tutkunun ateşiyle kritik sosyal kurallar çiğnenebilir ve önemli ilişkiler zedelenebilir. Bu yüzden kültürel, dini ve ahlaki yasalar, nerede ne zaman ve nasıl bir cinsel davranışın sosyal olarak kabulleneceğini açıkça belirtir.
173
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Alfred Kinsey Kimdir? Alfred Kinsey (1894–1956) öncü bir seksologdur. Entomolojist olarak başladığı hayatı seksoloji ile devam etmiş, 1947’de kendi adıyla cins, cinsiyet ve Üreme Araştırmaları Enstitüsü’nü kurmuştur. İki bin dört yılında hayatı Bill Condon tarafından filme alınmıştır. Sağlıklı Bir İlişki için Seksin Önemi Nedir? Cinsel hayatın sağlıklı ve tatmin edici bir ilişki için önemi büyüktür. Bununla beraber, bireylerin hayatlarında sekse verdikleri değer de çok farklı olabilir. Ayrıca, özellikle hayatın son yıllarında seksin önemi iyice azaldığında “geriatrik cinsellik” konusu önem kazanabilir. Erkek ve Kadın Cinsellikte Farklı mıdır? William Masters ve Virginia Johnson’ın araştırmalarına göre cinsel tepki hem kadın hem erkek için de aynı dört aşamayı izler: heyecanlanma/uyarılma, plato, orgazm ve çözülme. Bununla beraber erkekler daha fazla mastürbasyon yapar, görsel işaretlere daha çabuk tepki verir ve ilişkileri daha spontane deneyimler. Diğer taraftan kadınların ilişkinin kalitesine göre davranmaları, kadının şarap ve yemeğe erkeğin ise seksi kıyafetlere önem vermesini doğrular. Roy Baumeister Cinsiyet Farklarına Bağlı Olarak Cinsellikte Ne Öne Sürer? İki bin yılındaki makalesine göre, erkekler çevreye bağlı olmaksızın sabit, biyolojik azimli seks dürtüsüne sahiptir. Kadın ise, çevresel şartlara daha bağlı değişebilir seks dürtüsüne sahiptir ve kültürel faktörlerden çok daha etkilenir. 174
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Cinsel Tepkide Şartlandırma Ne Tür Rol Oynar? Seks terapisinde klasik koşullandırma stres, performans kaygısı ve rahat olmama ile seks faaliyet arasında oluşmuş bağları koparılarak yerlerine zevk, rahatlık ve samimiyet gibi olumluları konulur. Duyu Odağı Nedir? Seksle ilgili dikkate değer kaygı ve stres olduğunda kullanılan bir tekniktir. İnsanları, rahatlayana ve cinsel samimiyeti öğrenene dek onlara cinsel ilişkiyi yasaklamaktan ibarettir. Bu süre zarfında fiziksel yakınlık cinsel olmayan şekilde ifade edilir. Bu teknik birçok cinsel fonksiyon bozukluğunda başarılı olmuştur. Cinsel Değerler Kültürler Arasında Nasıl Çeşitlenir? Cinsellik dinlerden özellikle Ortodoks olanlardan etkilenir. Kadınların saçlarını örtme gereği, akraba olmayan kadın erkeklerin el sıkışmalarının yasaklanması gibi. St. Augustine (354-430 MS.) tensel zevklerin iğrençliğinden bahseder. Dionysus’a (şarap tanrısı) atfedilen büyük fallik heykellerine benzer süreçler Japonya’da da görülmüştür. Kadın Cinselliğine Yönelik Davranışlarda Kültürler Arası Farklar Nelerdir? 1960’larda Birleşik Devletler’de yaygın olan “evlenene kadar bekleyen iyi kızlar” dan Afrika’da ve Ortadoğu’da Clitorendectomies denilen ve kadının duyusal sinir uçlarının toplandığı klitorisin kesilmesine kadar değişen yöntemler kadının cinselliğini denetlemeye yöneliktir. Kendi istemiş olsa da kadının bir erkekle uygun olmayan ilişkiye girmesi sonucu namus cinayetleri de işlenmektedir. 175
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Kadının Cinselliğini Denetlemede Evrimsel Bir Fonksiyon Var mıdır? Bu tür denetlemenin dikkate değer şekilde yaygın olması, muhtemelen babalığı koruma amaçlı evrimsel bir fonksiyon olduğunu düşündürür. Geçen Onlarca Yılda Endüstrileşmiş Batı Toplumlarında Cinsel Değerler Nasıl Değişti? 1960’lardan sonra olan kültürel değişimlerin en önemlilerinden birisi, cinselliğin daha açık, rahat ve bağımsız hale gelmesidir. Halk arasında seks tartışmaları tabu olmaktan çıkmış; evlilik öncesi evlilik, mastürbasyon, homoseksüellik kabul gören uygulamalar arasına girmiştir. 1950’lerin filmlerinde ayrı yatak odalarının gösterildiği hatırlanırsa ne kadar yol alındığı görülebilir.
CİNSEL YÖNELİM Cinsel Yönelim Nedir? Kişinin cinsel cazibe, fanteziler ve davranışıyla ilgili karakteristik deseninin yöneldiği cinstir. Cinsel Yönelim Bir Kategori mi ya da Devamlılık mıdır? Homoseksüel, heteroseksüel ya da biseksüel gibi mutlak kategorilerden birinde olan ya da birinden diğerine devamlılık gösteren yönelimler vardır. Kinsey Ölçeği Nedir? Cinsel yönelimi devamlılık olan gören Alfred Kinsey tarafından yayınlanan 0’dan 6’ya, homoseksüellikten heteroseksüelliğe kadar olan ölçektir. 176
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Homoseksüelliğin Sebepleri Nelerdir? Homoseksüelliğin üç biyolojik modeli doğum öncesi hormonlar, beyin anatomisi ve genetik etkiler dikkate alınır. Durumsal, sosyal ve psikolojik katkıları da vardır. Homoseksüelliğin Nörohormonal Teorisi Nedir? Hayvanlardan ve CAH durumu gösteren kızlardan elde edilen delillere göre rahimde veya doğumun hemen sonrasında androjene normalin altında veya üstünde maruz kalındığında karşı cinsin özellikleri ortaya çıkmaktadır. Homoseksüelliğin Diğer Biyolojik Teorileri Nelerdir? Simon LeVay HIV pozitif denekler kullandığı için eleştirilen 1991’deki yayınında, beyin hormon üretimini denetleyen hipotalamusun küçük olabileceğini öne sürdü. Genetiğin kuvvetle homoseksüel bireylerde daha etkili olabileceği olasıdır. Homoseksüelliğin Biyolojik Olmayan Bazı Sebepleri Nelerdir? Kültürel ahlak, zayıf homoseksüellerin davranışını o kültür içerisinde arayışa iter. Hapishane gibi çevresel şartlar da homoseksüelliği sıradan hale getirebilir. Ancak şimdiye dek davranışa etkisi olduğunu söylediğimiz bu şartlar dışında, kadınların karşı cinste aradıkları samimiyeti bulamadıkları için de hemcinslerine yöneldiği görülmüştür. Tipik Cins Davranışının Cinsel Yönelimle İlgisi Nedir? Michael Bailey ve meslektaşları cinse uymayan davranışlar ve cinsel yönelim arasındaki ilişkiyi inceleyen bir dizi çalışma yapmışlardır. 177
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Karşı cinsle anılan oyuncaklar, ilgiler, faaliyet ve hatta vücut hareketleri (örneğin, futbol oynayan kızlar ve bebeklerle oynayan erkekler) anlamına gelen cinsle uyumlu olmayan davranışları, genelde gey ve biseksüel erkek ve kadınlar daha sık göstermektedir. Yine de bu durum yukardaki davranışı gösterip heteroseksüel yetişkin olanlar görüldüğünden, ya da davranışı göstermese de homoseksüel kategoriye girenler olduğundan kesinlik kazanmamıştır. Cinsel Yönelimde Kadın ve Erkek Arasında Fark Var mıdır? Kadınların cinsel yönelimde erkekler kadar belirli bir kategoride olmadıkları, Kinsey ölçeğinde ortalarda yer almalarından anlaşılmaktadır. Meredith Chivers, Michael Seto ve Ray Blanchard cinsel imajlarla yaptıkları testlerde, kadınların genital tepkilerinin erkeklere oranla daha geniş bir yelpazede yer aldığını göstermiştir. Bu buluşlar Baumeister’in cinsellikte erkeklerdeki görece sabit ve çeşitlenmeyen eğilimine karşı kadınların daha akıcı ve çevresel faktörlere bağlı olduğu teorisini destekler.
GÜNDELİK HAYATIN PSİKOLOJİSİ: MOTİVASYON VE MUTLULUK ARAYIŞI Neden Mutluluğu Araştıralım? Geleneksel olarak psikoloji, hastaları iyileştirmek ve çekilen acıyı azaltmak üzerine kurulu olduğundan dikkatini daha çok olumsuz duygulara vermiştir. Ancak tüm acılar yok olsa bile hayatın kalitesini arttıracak olumlu duyguları ve mutluluğu da araştırmak gerekir.
178
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Mutluluk Nedir? Merak, neşe, memnuniyet, heyecan, ilgi ve/veya zevk gibi olumlu duyguların istikrarlı olarak karakterize ettiği zihinsel durumdur. Hayattan tatmin olma da bu maddelere eklenebilir. Çoğu araştırmacı kronik mutluluğun, yani devam eden olumlu ruh halinin etkileriyle ilgilenirler. Mutluluk Hangi Fonksiyona Hizmet Eder? İyi durumda olduğumuzu, ihtiyaçlarımızın karşılandığını, yeterli kaynağımızın olduğunu ve yeni hedeflere varmak için çevreye girebileceğimizi gösterir. Olumlu olmayan duygular ise tam tersinin sinyallerini verir. Mutluluğun Yoğunluğu Ne Kadar Fark Eder? Açıkça, mutluluğun istikrarlı olması yoğunluğundan daha önemlidir. Ed Diener ve meslektaşlarının araştırmasına göre genel mutlulukta olumlu duyguların zamana göre oranı, olumlu duyguların yoğunluğundan daha iyi öngörü sağlar. Mutluluğu Nasıl Ölçeriz? Sübjektif bir durum olduğundan, mutluluğun nesnel bir ölçüsü yoktur. Kişilerin nasıl hissettikleriyle ilgili verdikleri özraporlar ise yığın halde veri olarak bir anlam ortaya çıkarmıştır. Mutluluk Ne Yapar? Sonja Lyubomirsky, Laura King ve Ed Diener’in yayınladığı meta analizde olumlu duygular ile hayat fonksiyonları arasındaki ilgi araştırılmıştır.
179
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Genelde mutlu olan insanların hayal kırıklığına karşı daha metanetli ve iyimser olduğu, gelişmiş hedef arama gibi özellikleri olduğu görülmüştür. Artan popülerlik, sosyal yakınlık baş etme yetenekleri, hatta fiziksel sağlıkları daha iyidir. Meta Analiz Nedir? Değişik araştırmalar grubunun istatistiksel analizidir. Bir değişkenin diğer bir değişkene etkisinin tüm literatürde incelenmesidir. Mutluluğun Sağlığımız Üzerindeki Etkisi Nedir? Mutluluk ve sağlık arasında kesitsel korelasyon vardır. Uzunlamasına araştırmalarda da olumlu ruh halinin fiziksel sağlığın habercisi olduğu görülmüştür. Beş bin kişilik bir araştırmada, yüksek seviyede olumlu ruh halinde olanların beş yıl sonra daha az hastaneye düşeceği öngörülmüştür. Mutluluğun Sosyal Hayatımıza Etkisi Nedir? Uzunlamasına araştırmalar, mutluluğun kuvvetli ilişkilerin öncüsü olduğunu gösterir. Almanya ve Avustralya’daki araştırmalarda mutlu kişilerin sonraki yıl evlenme oranlarının daha yüksek olduğunu göstermiştir. Bruce Headey ve Ruut Veenhoven’ in 1989’daki araştırması, mutluluğun evliliğin kalitesini de arttırdığını göstermiştir. Mutluluğun İş Hayatımızdaki Etkisi Nedir? Kesitsel araştırmalara göre iyimser insanların daha iyi iş, yüksek kazanç daha otonom ve anlamlı çalışma içinde oldukları ortaya çıkmıştır. Uzunlamasına araştırmalara göre ise, neşeli kolej öğrencilerinin diğer arkadaşlarına göre daha başarılı oldukları gelirlerinden bağımsız olarak ispatlanmıştır. 180
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Mutluluğa Yol Açan ve Açmayan Nedir? En son iyimser araştırmalara göre faaliyetlerimiz ve çevre, mutluluğumuzu kesinlikle etkiler. Belirlenmiş Mutluluk Noktası Nedir? Phillip Brickman and Donald Campbell 1970’lerin başında belirlenmiş mutluluk noktası terimini, mutluluğumuzun genetik olarak belirlendiğini ve olaylar yukarı ya da aşağı savursa da aynı noktaya döneceğimizi tanımlamak için kullanır. Bu fikrin haklı olduğunu gösteren birçok araştırma vardır. Belirlenmiş Mutluluk Noktasını Destekleyen Kanıt Nedir? Tek yumurta ikizlerinde diğer ikizlere göre mutluluk korelasyonun fazla olması ve eş ölümleri, piyango çıkması gibi durumların zaman içerisinde mutluluğu fazla etkilememesi kanıtlardan birkaçıdır. Hedonik Koşu Bandı (Haz Uyumu) Nedir? Belirlenmiş mutluluk noktasını kabul etmeyen kişilerin çabası için bir benzetmedir. İleri gittiklerini sanarken yerlerinde sayarlar. Belirlenmiş Mutluluk Noktasıyla İlgili Mevcut Görüş Nedir? Ed Diener, Richard Lucas ve Christie Napa Scollon 2005’teki yazılarında dış olayların bizi gerçekten etkilediği, çevreye bağışıklığımızın olmadığımız görüşündedirler. Dahası Richard Lucas 2007’de iki büyük engelli grubunda yaptığı çalışmada, engelliğin başlangıcında oluşan belirgin hayat tatminsizliğinin süre içinde değişime uğramadığını kanıtlamıştır.
181
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Genel mutluluk seviyemizi hangi faktörler etkiler? Genetik, demografik karakteristik, insanlararası ilişkiler, para, hayata karşı tutum ve denetim hissi incelenmiştir. Genetiğin Mutluluğumuza Katkısı Nedir? Sonja Lyubormirsky, Kennon Sheldon ve David Schkade’in 2005 incelemesine göre mutluluğumuzun %50’sine genlerimiz katkı vermektedir. Yine de bu oran deneklerin çevrelerinde ya da hayatlarında dramatik değişiklik olmadığı için abartılı olabilir. Hayatta Karşılaşılan Durumlar Mutluluğa Nasıl Katkı Yapar? Lyubormirsky’ye göre demografik, karakteristik, sosyal statü, gelir gibi durumlar mutluluğumuza %10-20 arası katkı yapar. Mutlulukta Kişilerarası İlişkilerin Önemi Nedir? Sosyal desteğin stres dayanımı ve fiziksel sağlığımız yanında mutluluğa da güçlü etkisi vardır. Para Bizi Mutlu Eder mi? Wendy Johnson ve Robert Krueger’in 2006 çalışmasına göre finansal duruumun sübjektif algısı finansal kaynağın nesnel miktarından daha önemlidir. Yani, ne kadara sahip olduğundan çok ne kadara sahip olması gerektiği inancı önemlidir.
182
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Meditasyonun Sağlığa ve Duygusal Esenliğe Faydası Var mıdır? Meditasyonun mutlulukla ilgili olduğu düşünülen sol prefrontal kortekste elektriksel faaliyet artışını sağladığı gözlenmiştir. Dahası, sonrasında verilen nezle aşısına daha iyi tepki vermişlerdir. Denetim Hissi Önemli midir? Johnson ve Krueger’in çalışmasında kişinin hayatı üzerindeki denetim algısı, hayat tatmini açısından en önemli faktördür.
POZİTİF PSİKOLOJİ Pozitif Psikoloji Nedir? Martin Seligman (1942-) tarafından öne sürülen mutluluk çalışmalarının bir dalıdır. Seligman, kişilerin duygusal esenliklerini daha iyi hale getirebileceklerine inanır. Pozitif Psikoloji Geleneksel Eğilimlerden Neden Kaymıştır? Pozitif psikolojide akıl hastalıklarının tedavisi ve acının dindirilmesinden çok, mutluluk ve esenlik vurgusu vardır. Seligman’a Göre Mutluluğun Üç Yönü Nedir? Seligman, aslında bilimsel olmayan ve muğlak mutluluk tanımını reddeder ve pozitif duygu (memnun olunan hayat), angajman (girişilen hayat) ve anlam (anlamlı hayat) olarak üç parçaya böler.
183
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Memnun Olunan Hayat ile Seligman Neyi Kasteder? Geçmiş, şimdiki zaman ve gelecekle ilgili yüksek seviyede pozitif duyguları kasteder. Geçmişten gelen memnuniyet; başarı, gurur ile geleceğe güvenle, iyimserlikle ve umutla bakabilmek ve şimdiki zamanın deneyimlerinden keyif almaktır. Seligman’a göre Girişilen (Angaje Olunan) Hayat Ne Anlama Gelir? Girişilen hayat samimi ilişkilere, işe ve boş zaman faaliyetlerine bağlantımızı ve yatırımımızı içerir. Kişiler kendilerine ait yetenekleri (imza kuvvetler) tanımlar ve kullanmaya başlar. Sanatla ilgilenen kişinin resim dersi alması buna örnektir. Anlamlı Hayat ile Ne Demek İstenmiştir? Kişi, özel yeteneklerini kullanarak ve kendinden daha büyük bir amaca katkıda bulunarak kendini kıymetli hisseder. Mutluluğun Hangi Yönleri En Önemlidir? Girişilmiş ve anlamlı hayat, hem pozitif hem de negatif duygularla korelasyonu yüksektir. Seligman’ın Bulguları Diğer Mutluluk Araştırmalarıyla Nasıl Uyumludur? Görünen o ki, bir hedefe varıldıktan sonra alınan keyif/zevk anlık olduğundan mutluluğumuzun tümü üzerinde etkisi azdır. Bu yüzden, hayatı yaşama şeklimizi dikkate almak sadece zevk peşinde koşmaktan iyidir.
184
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Erdemler Nelerdir? Seligman ve meslektaşları kültürel evrensellik gösteren altı adet kapsayıcı erdem tanımlamışlardır: insaf, liderlik, adalet için takım çalışması, affetme, tevazu mizaç (kendini kontrol edebilme) ve aşkınlık (daha geniş bir evrenle bağlantılar bulmak) Karakter Kuvvetleri Nelerdir? Altı erdem, yirmi dört karakter kuvvetine bölünür: yaratıcılık, açık fikirlilik, merak, öğrenme sevgisi, akıl ve bilgi için perspektif; otantiklik, cesaret, istikrar, yürekli olmaktan alınan haz; nezaket, sevgi ve insanlık için sosyal zekâ; insaf, liderlik ve adalet için takım çalışması; bağışlayıcılık, tevazu, ihtiyat ve mizacını kontrol edebilme; güzelliğin ve mükemmelliğin takdiri, minnettarlık, umut, mizah ve aşkınlık için dindarlık. Seligman Erdemler ve Karakter Kuvvetleri Hakkında Ne Der? Kırk ülkede yapılan araştırmada insanlara karakter kuvvetlerinin kaçıyla özdeşleştikleri sorulduğunda yanıt olarak ülkeler arasında pek değişmeksizin başta nezaket, insaf, otantiklik, minnettarlık ve açık fikirlilik; sonrasında tevazu ve kendini kontrol gelmiştir. Mutluluğu Geliştirme Egzersizleri Var mıdır? Tracy Steen, Nansook Park ve Christopher Peterson’la beraber Seligman 2005’teki yazısında mutluluğu arttırmak için son derece basit ve az masraflı müdahalenin sonuçlarını açıkladı. İnternet sitesi üzerinden ziyaretçiler, egzersizlerden birini uygulamaya davet edildi ve plasebo etkileri konusunda da uyarıldı. Bunlar, minnettarlık ziyareti, hayatta üç iyi şey, en iyi haliniz olarak sıralandı. 185
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Pozitif Psikoterapi Nedir? Web sitesi çalışmasındakine benzer altılı egzersiz paketi, hafif-orta depresyonlu lisans altı öğrencilere pozitif psikoterapi olarak uygulandığında normal tedaviye göre daha düşük depresyon seviyesi ve hayattan daha yüksek tatmin alındığı ve iyileşmenin bir yıldan fazla olduğu görüldü.
KÜLTÜRLER ARASI MUTLULUK Kültürler Arası Mutluluğu Nasıl Kıyaslarız? Sübjektif bir his olduğundan, en iyi yol insanlara “ne kadar mutlusun” diye sormaktır. Ayrıca araştırmacılar hayattan alınan tatmini de sorarlar. Uluslararası Mutluluk Çalışmalarındaki Sorunlar Nelerdir? İki ana sorundan ilki mutluğun anlayışıyla ikincisi ise denek seçimiyle ilgilidir. Uluslar Üzerinde Mutluluğa Katkısı Olan Faktörler Nelerdir? Zengin ülkelerin daha mutlu olduğu görülse de savaş, siyasi sebatsızlık, totaliter hükümetler ve ekonomik kargaşa mutluluğu aşağı çekmektedir. Demokrasi, güvenlik, cinsiyet eşitliği, güçlü sosyal programların olumlu katkı yaptığı görülmektedir. Kardeşlik adı verilen sosyal kaynaşma da önemli bir faktördür. En zengin ülkelerin mutluluk durumu nedir? En zengin ülkelerden sadece dördü en mutlular arasındadır (İzlanda, İsviçre, Norveç ve Lüksemburg). Amerika dördüncü en zengin ülke olmasına rağmen mutluluk sıralamasında 27.dir.
186
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Mutlulukta Eşitsizlik Nasıl Devreye Girer? Eşitsizlik-ayarlı mutluluk adını verdiği ölçümü yapan Veenhoven en yüksek ve eşit mutluluğa sahip ülkelerin Malta, Danimarka, İsviçre, İzlanda ve Hollanda olduğunu ileri sürmüştür. Ortalama Mutluluk Zaman Boyunca Değişmiş midir? Zengin ülkelerde az, gelişmiş ülkelerde yüksek olmak üzere ortalama mutlulukta değişme vardır. Ortalama olarak zengin ülkeler daha mutludur.
PARA PSİKOLOJİSİ Mantıklı Ekonomik Adamın Teorisi Nedir? 1700’lerde ekonomik teorinin gelişmesinden bu yana mantıklı ekonomik adam, az ya da çok hesap makinesi gibi görülür. Finansal kararlarımızı ödememize göre ne aldığımızı kıyaslar, hatalar yaptığımızda düzeltiriz. Mantıklı Ekonomik Adamın Teorisinde Yanlış Olan Nedir? Bu teorinin sorunlu tarafı sıklıkla yanlış olmasıdır. 2008 büyük finansal krizinde görüldüğü üzere krize girene dek insanlar ödenemeyecek kadar borca boğulmuştur. Davranışsal Ekonomi Nedir? Ekonomiyi, psikolojiyi ve sinirbilimi arasında bağlar kuran çok yönlü bir alandır. Rasyonel ekonomik adama tepki olarak geliştirilmiştir. İnsanların finansal karar almadaki asıl psikolojisine odaklanır.
187
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Evrim Risk ve Şekillendirmiştir?
Ödül
Değerlendirmemizi
Nasıl
Hayatta kalmak için hayvanlar risk ve ödüle duyarlı olmalıdırlar. Yiyecek, seks ve sosyal statü gibi ödüller ve yırtıcı hayvan, tür içi saldırganlık tehlikesi ve riskleri çabuk ve etkin şekilde algılayabilmemize yardımcı olan arzu, mutluluk, üzüntü, korku ve kızgınlık gibi duygular gelişmiştir. Para Hakkındaki Kararlarımızda Duyguların Önemi Nedir? Finansal kararları düşünceli analizlerin ardından aldığımızı düşünsek de bu esnada çekilen beyin görüntüleri duygusal alanların faaliyette olduğunu göstermiştir. Korku ve Arzunun Para Psikolojisindeki Rolü Nedir? Korkular kayıpları engellemek, arzular ise ödüllerin peşinden koşmak için motive eder. Finansal Kararlar Alırken Duygularımız Hangi Sorunlara Sebep Olur? Milyonlarca yılda evrimleşmiş olan duygularımız çevresel şartlar için harika bir araç olsalar da, neredeyse tümüyle şimdiki zamana yönelik ve çevresel uyarılara göre çalıştığından gelecek için pek de faydalı değillerdir. Çerçeve Etkisi Nedir? Enformasyonun üzerinde yaptığı etkidir.
verilme
188
tarzının
vereceğimiz
tepki
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Uzun Zamanlı Olanlara Göre Anlık Sonuçlara Nasıl Ağırlık Veririz? Kredi kartlarının harcamaları arttırması, ilk aylarda düşük faiz sonra yüksek faizli tut-satların (mortgage) uzun vadede daha pahalı olmasına rağmen tersini vaat edenlere göre daha çok tercih edilmesi, yakın sonuçlara ağırlık verdiğimiz gösterir. Uyarıya Bağlı Olmak Ne Demek? Çevremizde, anında risk veya ödül sinyali veren işaretlere karşı harekete geçme eğilimimiz vardır ve bu sinyaller takdirimizi etkileyerek bazen bizi savurabilir. Diyet yapanların dondurmacıda mı yoksa mayo denerken mi motive olduğunu düşünün. Çapa Etkisi Nedir? Dan Ariely ve meslektaşlarının yaptığı bir açık arttırmada kişilerden arttırmaya girmeden önce sosyal güvenlik numaralarının son iki rakamını yazmaları istenmiştir. Konuyla ilgisi olmamasına rağmen yüksek sayı yazanların arttırmada diğerlerine göre ortalama üç kat fazla teklif verdikleri görülmüştür. Risk ve Ödül Olasılığını Ne Kadar İyi Değerlendiririz? Duygularımız risk ve ödülün yoğunluğuna, sonuçlarından daha çok hassastır. Terörist saldırısından daha çok korksalar da, çoğu insan kalp krizinden ölür. Kayıptan Hoşnutsuzluk Nedir? Daniel Kahneman and Amos Twersky tarafından sunulan bu kavram duygusal olarak elimizdekini tutmanın ve kaybetmeyi önlemeye çalışmanın önceliğini ortaya koyar. 189
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Neden “Aşağıdan Al, Yukarıdan Sat” İnsan Doğasına Aykırıdır? Aldığımız hisse senedinin değerlendiğini gördükçe daha çok almak isteriz. Çünkü insan doğası ödüllendirildiğinde davranışı tekrarlama eğilimindedir. Yani Biliş Finansal Kararlarda Devreye Girer mi? Tabii ki. Gelecekle ilgili planlarımızda, karmaşık durumların analizinde sayısal miktarların hesaplanmasında (nihayetinde para da sayılar üzerine kuruludur) bilişi kullanırız. Bununla beraber analitik yeteneklerimizin de bir sınırı vardır. Analitik Yeteneklerimizin Sınırı Nedir? Finansal enformasyonun entelektüel analizi, frontal lobda harcanan kalori ve enerji ile kullanılan nörolojik devre hesaba katıldığında çok pahalıdır. Bu yüzden beynimiz, birçok enformasyonu hızlıca işleyebilmek için kestirmelere güvenir. Bu bilişsel kestirmeler: İstifleme, içerik hassasiyeti ve sıfır-toplam oyunudur. Karar Vermemizde Parçalara Ayırmanın Etkisi Nedir? George Miller’ in 1956’da işaret ettiği gibi belli bir anda sadece iki eksik ya da fazla olmak üzere yedi parça enformasyonu akılda tutabiliyoruz. Bellek kapasitemizi arttırmak için de enformasyon gruplarını daha geniş olanlarına istifliyoruz. Ancak bir süre sonra büyük grupların küçük olanlardan oluştuğunu unutuyoruz. Kaşık küçük ya da büyük olsa da kaç kaşık dondurma yediğimizi saymamız buna örnektir.
190
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” İçerik Hassasiyeti Karar Vermemizi Nasıl Etkiler? Mutlak değer yerine göreceli değer olarak görmemizden kaynaklanan bu durum, yirmi dakika daha yol gidip beş dolar kâr edeceğimiz iki üründen, fiyatının yüksek olanı için daha istekli olmamıza sebep olur. Çok Fazla Enformasyon Dürtü Kontrolümüze Nasıl Zarar Verir? Baba Shiv ve Alexander Fedorikhin tarafından yapılan testte, akıllarında iki ve yedi rakam tutmaları istenen gruplardan yedi rakam tutanların kendilerine sunulan çikolatalı pasta ve sağlıklı salata arasında, pastayı seçtikleri görülmüştür. Bu seçim, bellek için fazla enerji harcandığından dürtüyü bastırmaya yetmemesi olarak yorumlanmıştır. Peki ya Sosyal İçerik? İnsanlar bazen değerinden çok sosyal anlamı olduğu için harcama yaparlar. Komşumuz arabasını kaça almıştır? Yıldızlar hangi markayı kullanmaktadır? Maaşımız diğer meslektaşlarımıza göre adil midir?
PARANIN BİYOLOJİSİ Nöroekonomi Nedir? Paraya tepki veren beyin bölgelerini içeren çalışmadır. Bilim İnsanları Nöroekenomiyi Nasıl Çalışır? Gelişen fMRI teknolojisi sayesinde beynin görüntüsünü filme çekebiliyoruz. Bu sayede zihinsel süreçlerdeki beyin faaliyetlerini inceleyebiliyoruz. 191
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Beynin Hangi Bölgeleri Finansal Kararlarla İlgilidir? Prefrontal korteks, nucleus accumbens, amigdala ve insula. Prefrontal Korteks Hangi İşleve Hizmet Eder? Prefrontal korteks çevremiz içerisinde kendimizin hem şu andaki hem de gelecekteki sunumunu yaratır. Bu sayede hedefler belirler ve davranışlarımızı bu hedeflere göre düzeltiriz. Dahası, zaman içinde masraf hesaplaması gibi enformasyonu dikkatli bir biçimde analiz eder ve anlık uyarılardan diğer beyin bölgeleri kadar etkilenmez. Böylelikle, sorun çözümünde yaratıcı ve esnek olmamızı sağlar. Ayrıca duygusal tepkileri kontrol için limbik sistemi baskılar. Prefrontal Korteksin Eksiklikleri Nelerdir? Çok fazla enerji tüketmesi ve yavaş olması dışında herhangi bir karar üzerinde çok düşünüldüğü zaman kararlar bozulmaya başlar. Prefrontal korteks aşırı yüklendiği zaman limbik sistemden gelen veriyi doğru analiz edemez. Prefrontal Korteks Satın Alma Kararlarında Ne Kadar Yer Alır? Brian Knutson, George Lowestein ve meslektaşları tarafından 2007 yılında yapılan fMRI deneyinde satın alma kararı sırasında prefrontal korteksin, ödülle ilgili nucleus accumbus ve acıyla ilgili insulaya göre daha az faaliyete olduğu görüntülenmiştir. Ödül Sistemi Motivasyonu Ne Kuvvette Etkiler? Gerçekten ateşlendiğinde arzular önüne geçilemez hale hatta bağımlı açlığa götürebilir. Dolayısıyla tehlike veya gelecek dikkate alınmaz. 192
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” 2007’de Yapılan Şarap Deneyi İnsanların Nasıl Karar Verdiğini Göstermiştir? Hike Plassman ve meslektaşları aynı şarabı fiyat etiketleri farklı şişelere koymuşlar ve bunları tadan denekler en pahalı şişedekinin en kaliteli olduğunu söylemiştir. Dopaminerjik Ödül Sistemi Hangi Fonksiyona Hizmet Eder? Bu sistem dopamin içeren ventral tegmentum’dan başlar ve nihayetinde nucleus accumbense diğer bir deyişle ödül devresine bağlanır. Bu ödül devresi, ödül sinyallerine tepki verir ve biz de bunu arzu, heyecan ve özlem/açlık olarak hissederiz. Dopamin Sistemi Beklentileri Nasıl Kurar? Dopaminerjik ödül sistemi sadece ödüllerin varlığına tepki vermez hangi işaretlerin ödülün sinyali olduğunu da öğrenir. Bu şekilde beklentilerin kurulmasının merkezinde yer alır. Dopamin Sisteminin Eksiklikleri Nelerdir? Ödülün olasılığından çok yoğunluğuna tepki verir. Yeniliğe ya da aralıklı güçlendirmeye duyarlıdır. Rasgele durumlarda da pek çalışmaz. Olasılığa Duyarlılık Eksikliğinin Etkileri Nelerdir? Piyango miktarı arttığında bilet satışlarının tavan yapması, olasılığın değişmemesine rağmen miktarın çok etkili olmasındandır.
193
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Ödül Sisteminin Aralıklı Güçlendirmeye Tepkisi Nasıldır? Bir davranış aralıklı olarak güçlendirildiğinde düzensiz ve kestirilemez olur. Dopamin nöronları da yeniliğe ve sürprize üç-dört kat duyarlı olduğundan, kumar gibi zaaflarımız olmasına sebep olur. Ödül Sistemi Kumara Zafiyet Göstermemizi Nasıl Sağlar? Dopamin nöronlarının ölümünden kaynaklanan Parkinson hastalığına yakalanmış bir kişiye dopamin artırıcı tedavi yapıldığında hastalığında iyileşme görülmekle beraber, kumar alışkanlığı da başlamış tedavi sona erdiğinde kumar alışkanlığı da bitmiştir. Dopaminerjik Ödül Sistemi Rasgeleliğe Nasıl Tepki Verir? Bu sistem desenlerle/örüntülerle çalıştığından, rasgele olaylarda iyi sonuç vermez. Ekonomik balonların sebeplerinden birisi de, yükselen borsanın devam edeceğine aşırı güvendir. Amigdalanın Rolü Nedir? Özellikle korkutucu işaretlere tepkili olan amigdala faaliyete geçtiğinde, otonom sinir sistemine mesajlar yollar. Sonrasında fizyolojik stres tepkileri olan terleme, sık nefes alma ve kalp atışında hızlanma görülür. Amigdala finansal kayıp işaretlerine de çok tepki gösterir ve duygusal reaksiyon uyarısı bilince yollanır ve karar almamızda etkili olur. İnsulanın Rolü Nedir? Bedensel durumumuzu ileten insula, acıyla ve tiksintiyle ilgili olduğundan para kaybında da faaliyete geçer. Ürün fiyatına bakılırken faaliyeti artmakta, kredi kartıyla ödeme yapıldığında azalmaktadır. 194
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Sosyeteye Uyumlu Kararlar Verdiğimizde Beynimizde Neler Olur? Gregory Burns tarafından yapılan ve Jason Zweig tarafından bildirilen bir çalışmada, bilişsel testlerde insanların kendi başlarına verdikleri cevaplarda başarı oranı %84 iken akranlarının kararlarına maruz kaldıklarında %59’a düşmüştür. Sosyal hayvanlar olarak topluluğun aleyhinde olmaya karşı direnç gösteririz ve kararlarımız değişebilir. Topluluğa karşı bir karar alındığında amigdalanın faaliyete geçerek korku tepkisi verdiği görülmüştür.
GRUP DİNAMİKLERİ VE TOPLUM KÜRESİ Grup Dinamikleri Neden Önemlidir? Çünkü gruplar önemlidir. Ailede büyümüş, okulda eğitim görmüşüzdür. Ait olduğumuz gruplar kimliğimizi, kendimize olan güveni hatta dünyaya bakışımızı şekillendir. Psikolojimiz ve onu yaratan beyin, gruplara katılımımızı destekleyecek şekilde evrimleşmiştir. Bir Grup Parçalarından Daha Büyük müdür? Grup hakkındaki varsayım, karakteristiğinin bireylerinden birinin davranışına indirgenemeyeceğidir; yani kendi kişiliği vardır. Bunu üyeleri değişse de grubun değişmemesinden anlıyoruz. Grubu Nasıl Tanımlarız? Ortak bir kaderi ya da sosyal yapıyı paylaşan ya da yüz yüze etkileşen kişilerin koleksiyonu olarak tanımlayabiliriz. Rupert Brown’un önerisi, grupların en az iki kişiden oluştuğu ve kendilerini grup olarak görmeleridir. Ek olarak grup dışından en az birisinin gurubu teyit etmesi gerekir.
195
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Grup Dinamiklerinin Çalışılmasında Sosyal Psikolojinin Rolü Nedir? İkinci dünya savaşında açıkça ortaya çıkan soru, sıradan insanların nasıl böyle bir gaddarlığa uyum gösterdikleri olmuştur. Sosyal psikoloji grupların davranış ve yapılarını incelemek amacıyla çalışmalar yapmış, öncülerinden birisi Kurt Lewin (18901947) olmuştur. Grup Dinamiklerinin Çalışılmasında Psikanalizin Etkisi Olmuş mudur? Sosyal psikologlar grupların tekdüzeliğiyle ilgilenirken, bazı psikanalistler grup üyelerinin aralarındaki etkileşimlerle ilgilenmiştir. Özellikle grup üyelerinin ittifak kurmalarına, değişik hiziplere bölünmelerine, grup liderlerine isyan etmeleri ya da liderin yanında yer almalarına dikkat etmişlerdir. Wilfred Bion bu hareketin öncüsüdür. Grup Kimliği Nedir? Üye olanlar ya da olmayanlar tarafından grubun ayrı bir birim olarak tanınmasıdır. Grup Kimliği Kişisel Kimliği Nasıl Etkiler? Bireyler, kendi kimliklerini grup üyeliğine uyacak şekilde değiştirirler. Kendimize olan saygımız grup içindeki değerimiz ve statümüz kadar, grubun diğer gruplara olan ilişkisine de bağlıdır. Grup Normları Nedir? Grup üyelerinin davranışlarını düzenleyen beklenti ve kurallardır.
196
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Grup Üyeleri Grup Normlarının İhlal Ettiğinde Ne Olur? Böyle bir durumda grup, üyelerinin hizaya gelmeleri için harekete geçer. Grup Kaynaşmasını Hangi Faktörler İlerletir? Ortak hedeflerin olması, bu hedeflerden bazılarına geçmişte ulaşılma başarısı, liderlerin grup hedefleri kadar sosyal ve duygusal ihtiyaçlarına eğilmesi ve karşı bir grubun olması faktörler arasında sayılabilir. Üyeliğe Kabul Ritüelleri Hangi Fonksiyona Hizmet Eder? Üyeliğe kabul için zorlu aşamalardan geçme gereği, bireylerin gruba sadakatini arttırdığı gibi grup ile dışardakiler arasındaki duvarları da yükseltir. Bazı sosyal psikologlar bilişsel uyumsuzluğun rolü olduğunu da söylerler. Kişi “bu kadar zorluğa katlandıysam gerçekten bu gruba girmeliyim” mantığını kurabilir. Modern Kabul Ritüeli Örnekleri Var mıdır? Deniz piyadelerinin acemi kampları, kardeşlik gruplarında aşağılayıcı işler yaptırma ve otuz altı saatlik tıp vardiyaları örnek olarak verilebilir. Grup Uyumu Bireysel Fikirleri Nasıl Şekillendirir? İnsanlar, gruplarının normlarına uyum göstermek için baskı hissederler ve grubun aleyhinde olmak korkuya neden olur hatta fiziksel gerçeklik algıları bile değişebilir. Dört akranın istikrarlı bir şekilde mavi rengi yeşil olarak tanımlamaları, deneklerin de aynı şekilde davranmasını sağlamıştır.
197
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Uyum En Çok Ne Zaman Telaffuz Edilir? Uyum, insanların fikirlerinde en kararsız olduğu veya yeni, muğlak durumlarda telaffuz edilir. Gruplar Yeni Fikirlere Nasıl Tepki Verir? Solomon Asch’in 1956 uyumluluk deneyinin adaptasyonlarında görüldüğü üzere grup üyeleri, çoğunluğun fikirlerine karşılık vermeye çok daha yatkındır. Gruplar muhafazakâr ve homeostatiktir. Uyumlu Olmayanlar Ne Zaman Etkili Olurlar? Fikirlere çoğunluk, kuvvetle bağlı değilse ve fikirler kişisel ve duygusal ağırlık taşımıyorsa grup yeni olanlara daha açık olacaktır. Azınlığın istikrarlı olması ve çoğunluk etkisinin anlık durumlarda güçlü olması da yardımcı faktörlerdir. Grubun Bütün Rolleri Aynı mıdır? Grup üyeleri aralarında değişebilir değildir ve rol farklılaşması vardır. Wilfred Bion Kimdi? Wilfred Bion (1897–1979) grup psikoterapi öncülerinden birisiydi. Grupların davranışlarının insanlarınkiyle paralellik gösterdiğini öne sürmüştür. Gruplar da insanlar gibi aynı ilkel davranışları gösterebilirler.
198
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bölünme Ne Demektir? Grup içinde bölünme olabilir. Değişim isteyenler ile aynı kalmak isteyenler, farklı düşünceleri destekleyen veya karşı olanlar hizipleşebilir hatta birbirlerine düşman bile olabilirler. Bilinmesi gereken bireysel davranışlardan çok, bölünme grup dinamiklerinden kaynaklanır. Bölünmenin Grup Kutuplaşmasıyla İlgisi Nedir? Grup kutuplaşması grupların, bireyler kendi başlarına iken gidemeyecekleri uçlara gitme eğilimidir. Bireyler genelde kendilerini akranlarıyla kıyaslayıp tek başlarına yön değiştiremezler. Ancak, bu yön ortak kabul gördükçe birkaç kişiyi sosyal baskı oluşturarak bir uca taşıyabilir. Bu taşınma bölünmeyi hızlandırabilir.
ÖNYARGI VE IRKÇILIK Önyargı ve Irkçılığı Nasıl Tanımlarız? Önyargı, bir gruptaki insanların sadece gruba üyeliklerine dayalı olumsuz görüşüdür. Irkçılık, önyargının yanında etnisiteyi de kapsar. Stereotipleme Nedir ve Sosyal Önyargıyla İlgisi Nedir? Stereotipleme ve önyargı yan yana yürür. İnsanları bir gruba zıt özellikleri yüzünden birçok özellik atfediyorsak onları stereotiplemiş oluruz (Asyalılar çalışkandır, hispanikler maçodur gibi). Tanım itibariyle stereotipler sınırlayıcı ve kişinin bireyselliğine saygısızdır. Olumsuz ve yıkıcı varsayımlara yol açtığından önyargıya bulanmaları kaçınılmaz olur.
199
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Kategorileştirme Eğilimimiz Nasıl Stereotiplemeye Dönüşür? Kategorileştirme insan bilişinin temel ve evrensel bir parçasıdır ve yokluğunda hayatımız karmaşa içerisine girer. Sosyal kategorileştirme ise çocukluktan başlar ve insan grup içindekileri tanır, farklılıklarını azaltır. Grup dışındakileri ise daha olumsuz değerlendirir ve stereotiplemeye destek verir. Stereotipleme İnsanların Akıl Yürütmesini Nasıl Etkiler? Stereotipleme otomatik ve bilinçdışı taraflılık oluşturarak ve görüşlerinin sağlam temellere dayandığını varsayarak etkiler. Bu görüşler grup içindekilerin dışardakilere göre daha imtiyazlı olmasını, hatta dışardakilerin güçten ve imtiyazlardan hariç tutulmasını haklı görmelerini sağlar. Stereotiplemenin Stereotipler Üzerindeki Etkisi Nedir? Olumsuz stereotiplemenin etkisi çabuk, yayılmacı ve yıkıcıdır. Laboratuvarlarda stereotipleriyle uyum içinde çalışan insanlar, gerçek hayatta sürekli karşılaştıklarında karşılarındakilerin olumsuz düşüncelerini kolayca benimserler. Sosyal Önyargı Anlayışında Gruplar Arası İlişkilerin İlgisi Nedir? Sosyal önyargı gruplar arası ilişkiler hakkında olduğundan dinamiklerini anlamak duruma ışık tutabilir. Gruplar Arası Çekişmenin Ana Sebepleri Nelerdir? İhtiyaç duyulan kaynakların eksikliğinin sebep olduğu hayal kırıklığı veya çatışan hedeflerin olması gibi teoriler vardır.
200
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Grup İçi Şovenizm Doğal mıdır? 1976’da Marilyn Brewer and Donald Campbell tarafından yayınlanan incelemede, otuz kabileden yirmi yedisinin içindekiler, kendi kabilesini diğerlerinden üstün görmüştür. Kendi grubunu favori görmek ya da şovenlik yapmak kültürler arası bir olgudur. Muzaffer ve Carolyn Şerif’in, çocukları kamplara ayırarak birbirlerine karşı yarıştırdığı deneyde çocuklar kendi gruplarında daha yarışların başında şovenizme başlamışlar, hatta en iyi arkadaşlıkları diğer grupta olsa bile kendi gruplarına kaymıştır. Grup Hedefleri Gruplar Arası İlişkileri Nasıl Etkiler? İki grubun hedefleri çatıştığında gerilim yükselir, şovenizm devreye girer ve diğer grubun olumsuz tarafları abartılırken, dâhil olunan grup ahlaklı ve davranışlarında haklı olarak görülür. Diğer taraftan, iki grup hedefleri paylaşıyorsa gerilim de şovenizm de azalır. Paylaşılan Hedefler Gruplar Arası İlişkiyi İyileştirir mi? Gruplar arasında paylaşılan hedefler, gruplar arasındaki önyargıyı ve saldırganlığı azaltır. Geçmişte aralarında çatışma olan gruplar ortaklaşa bir hedefe ulaşmakta başarısız olursa birbirlerini suçlayarak gerilimi arttırırlar. Yoksunluk Nerede Devreye Girer? Gruplar arasındaki saldırganlığın ilk teorisinde John Dollard yoksunluğu odağa yerleştirir. Gruplar aslen neye ihtiyaçları olduğuna göre değil, göreceli normları dikkate alarak neye sahip olmaları gerektiğine göre bir uygun hedef ya da bir günah keçisi belirler.
201
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Yoksunluk Normları Nasıl Gelişmiştir? Grup normları bir miktar geçmiş deneyimlere dayansa da çoğunlukla diğer gruplarla yapılan kıyasa göre gelişir. Kolektif, egoist ve çift yoksunluk türlerine ayrılır. Günah Keçisi Ne Zaman Devreye Girer? Güçlü bir grubun hıncını almak istediğinde devreye girer ve zayıf bir grubu gözüne kestirir. Örnek olarak I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Almanya’nın Yahudileri suçlaması, 1882-1932 arası pamuk fiyatları ve Afro-Amerikalıların linçleri arasındaki ilişki gösterilebilir. Sosyal Önyargıyı Nasıl Azaltabiliriz? Ortak hedefler için işbirliği, gruplar arası eşit statü, kültürel ve yerel otoritelerin desteklenmesi, önyargıları azaltmak için gerekli şartlardır. Gruplar Arası Arkadaşlıklar Sosyal Önyargıyı Azaltır mı? İyi bilinen bir kişiye karşı olumsuz stereotipik, düşmanca tavır takınmak zor olacağından gruplar arası arkadaşlık ilişkileri de kişinin bir parçası haline gelir. Diğerini kendine dâhil etmek nosyonu, bu davranışı tanımlamak için Stephen Wright, Arthur Aron ve meslektaşları tarafından ortaya atılmıştır.
202
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
AHLAK Psikologlar Ahlakı Nasıl Anlar? Ahlak, neyin yanlış neyin doğru olduğunun yargısını içerir. Psikologlar ise ahlaki kararların içeriğinden çok süreciyle ilgilenir. Psikoloji Ahlaki Seçeneklerin Ne Olması Gerektiğine Karar Verebilir mi? Kısaca, hayır. Psikoloji, bilim olduğundan değerlerle ilgilenmez, dinin ve felsefenin alanıdır bu. Ancak insanların ahlaki karar verme yeteneklerini iyileştirmelerine yardımcı olabilir. Sosyal Grup ile Ahlakın İlişkisi Nasıldır? Ahlak, toplumu bir arada tutan tutkal gibidir. İnsanın kuvvetli bencilliği toplum içinde yer almasını sağlayan sosyal hayvanlığı arasında denge kurması gerekir. Ahlak Hangi Yollardan Evrimsel Bir Tabana Sahiptir? Jean Piaget (1896–1980) ve Lawrence Kohlberg (1927– 1987) ahlaki gelişimin entelektüel yönünü, Carol Gilligan şefkat ve ilgi içeren yönünü, Steven Pinker gibi yeniler ise evrimsel tabanını belirtmiştir. Bazı durumlarda duyduğumuz tiksinti ve dehşetin evrimsel dayanakları, gen havuzunun çeşitlenmesini sağlayan ensest ilişki tabusu ve ailenin hayatta kalmasına yardımcı olan, kendi aile bireylerini gözetmek gibi örneklerdir. Etkin bir şekilde ahlaki içgüdülerle evrimleşmişizdir.
203
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Ahlaki İçgüdülerin Beş Kategorisi Nedir? Jonathan Haidt’in kültürlerarası benzerlik gösteren beş genel kategorisi: zarar/koruma, grupiçi/sadakat, otorite/saygı, saflık/kutsallık, insaf/mütekabiliyettir. İnsanların Ahlaki İnançlarının Aşırı Uçlardaki Çeşitliliğini Nasıl Açıklarız? Yukarda bahsi geçen beş kategoriye verilen değerler tamamen farklı görüş açılarına sebep olabilir. Ahlakın Akıl Yürütme Kapasitesiyle İlgisi Nedir? İki spesifik bilişsel yetenek, diğer kişinin perspektifinden bakmak ve soyut kuralların değişik durumlar için genelleyebilmesidir. Ahlakın Empatiyle İlgisi Nedir? Empati de ahlaki tepkilerimizin merkezinde yer alır ve duruma göre mantıklı analizle çelişebilir. Kişilere olan duygusal yakınlığımızla empati arasında korelasyon vardır. Ahlaki Tepkilere Olmaktadır?
Beynimizin
Hangi
Bölümleri
Dâhil
fMRI beyin görüntülerine göre, kişisel ahlaki senaryolarda orta ön beyin ve kişisel olmayan senaryolarda anterior singulat bölgelerinin aydınlandığı görülmüştür.
204
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Çocuklar Kaç Yaşında Ahlaki Meseleleri Anlamaya Başlar? Dört yaşında, kabaca ahlaki anlayış hissini göstermeye başlayan çocuklar yedi yaşına geldiklerinde davranışlara hükmeden evrensel kuralları kavramaya başlarlar. Lawrence Kohlberg’in Ahlaki Gelişime Yaklaşımı Nasıldır? Kohlberg (1927–1987), Piaget’nin etkisine girmiş ahlak gelişimindeki entelektüel değişimlerle ilgilenmiştir. Kısa ahlaki ikilem hikâyeleri yazmış ve deneklerine sunmuştur. Ahlaki gelişimi uzlaşma öncesi, uzlaşma ve uzlaşma sonrası olarak üçe ayırır. Carol Gilligan, Kohlberg’in Yaklaşımına Nasıl Meydan Okumuştur? Kohlberg’in görüşünün fazlaca erkeksi, kadınların duygularının ve kişiler arası ilişkilerinin daha belirgin olduğunu söylemiştir. Kadınların ahlak yönünden daha zayıf değil, daha farklı tona sahip olduğunu öne sürmüştür. Kendisi de kadın tarzını çok basite indirgemekle eleştirilmiştir.
İŞYERİNDE PSİKOLOJİ Örgüt Nedir? Ortak bir hedef için düzenlenmiş, insanların bir araya getirildiği insan grubudur. Örgütler Nasıl Ayrılır? İki önemli yolla ayrılır: hiyerarşi boyutu ve derecesi. Hiyerarşik örgütler gücü ve karar verme mekanizmasını dikey olarak yapılandırırlar. 205
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Örgüt Psikolojisi Nedir? Çalışma örgütlerindeki insan davranış ve ilişkilerinin çalışmasını yapan örgüt psikolojisidir. Örgüt yapısının şirketin üretkenliğini, moralini ve işçiler arasındaki ilişkilerini ve grup dinamiklerinin şirketi nasıl etkilediğini araştırır. Örgütle İlgili Klasik Teoriler Nelerdir? Frederick Winslow Taylor (1856–1915) deneysel bilimin mühendislik verimine uygulanması gereğini içeren bilimsel yönetim görüşünü ortaya atmış, üretim hatlarının gelişimini etkilemiştir. Max Weber (1864–1920) otoriteye odaklanarak kişisel olmayan ve kurala bağlı şirket kuralları ve işçi davranış standardını hedeflemiştir. Peki ya İnsan Elementi? Weber ve Taylor’ın insanı makine gibi gören anlayışına tepki olarak ortaya çıkan insan ilişkileri yaklaşımı, parasal ödülün yanında duygusal ve sosyal ihtiyaçların da motivasyona katkısını tanır. Hawthorne çalışmalarının yol açtığı bir hareket, çalışanların duygusal deneyimlerine odaklanmanın morali arttırsa da üretkenliği çok az değiştirdiğini ortaya koydu. Yeni insan ilişkileri ekolü hem görev performansı hem de duygusal deneyim yönlerinin önemli olduğunu gösterir. Sistem Yaklaşımı Neler İçerir? Ludwig von Bertolanffy’nin 1967 genel sistemler teorisinde türetilmiş olan sistem yaklaşımı, örgütü yaşayan bir organizma gibi ele alır. Bu yüzden insan ilişkilerine özellikle önem verir.
206
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Peki ya Ofis Politikası? Üretkenlik üst yönetimin, işyerindeki günlük hayat ise çalışanın ilgisindedir. Çok gruplu model, işyerinde gücü ele geçirmek için rekabetin sürekliliğine vurgu yapar. Güç Nerde Ortaya Çıkar? Güç, birçok imtiyazlar sağladığından özellikle kişisel hayat üzerinde daha fazla kontrol imkânı verdiğinden, hayat tatminiyle koreledir. Bu nedenle işyerinde güç ve mevki için koalisyonlar ve ittifaklar kurulur, kişisel cazibe ve profesyonel uzmanlıklar devreye girer. Hiyerarşi Derecesi Güç için Motivasyonu Nasıl Etkiler? İnsanların sahip olduklarını diğerlerine kıyaslayarak değerlendirmesi, güç farklarının daha açık olması durumunda güç arayışını arttırır. Liderlik Ne Kadar Önemlidir? Moral, bilanço, kârlılık, karar verme ve grup üretkenliği söz konusu olduğunda kesin bir öneme sahip olsa da, gruplar kendi otonomilerine sahip olduklarından performans söz konusu olduğunda faal liderlikten az etkilenirler. Karizmanın Rolü Nedir? Birçok yönetim durumunda gerekli olmayan karizma, karmaşa dönemlerinde çalışanlara ilham vermek ve değişimin gereğinden emin olmalarını sağlamakta faydalı olabilir.
207
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” İşyerinin Yapısı Ne Kadar Önemlidir? Yapının yeterli olmaması kargaşaya, ayartmaya ve gücün istismarına olanak verir. Değişen şartlara uyum için de esneklik lazımdır. Bu yüzden yapı ve esneklik arasında denge kurulması gerekir. Karar Verme Gücü Ne Kadar Paylaşılmalıdır? Çalışanların karar verme sürecine katılımlarının çalışma performansını etkilememesi, ancak kendilerini iyi hissetmelerini sağlaması sebebiyle önemi, az çok kararlara ortak olmaları en faydalısıdır. Çalışanların eğitimi yüksek, zeki ve dikkate değere uzmanlığı olan alanlarda da karar vermeye katılmaları, etkinliğini arttırır. Değişik Liderlik Tarzları ile Değişik Karar Verme Şartları Arasındaki Uyum için Yapılan Bir Çalışma Bize Neyi Anlatır? Victor Vroom ve Philip Yetton 1973’teki yayınlarında hangi şartlarda otokratik veya katılımcı karar verme tarzlarının etkin olduğunu bulmak için, kararı etkileyebilen yedi karakteristiği listelemişler ve bunun sonucunda da on iki olası duruma ulaşmışlardır. Bu durumların en çoğuna hitap eden tarzın danışmacı olduğu ortaya çıkmıştır Çalışanları Ne Motive Eder? Önceleri sadece ödül için çalıştığı düşünülen insanların, daha sonra duygusal ihtiyaçlarının farkına varılmış ve 1972’de Clayton Alderfer tarafından üç parçalı ihtiyaçlar (varoluş, görecelilik ve büyüme) 1983’te Wofford ve Srinivasan tarafından dört faktör (rekabet, motivasyon rol algısı ve sınırlar) ortaya atılmıştır. 208
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Frederick Hertzberg’in Motivasyona Yaklaşımı Nasıldır? İki faktör ya da motivasyon/hijyen teorisi insanların başarıyı içsel, başarısızlığı ise dışsal sebeplere bağladığını göstermiştir. Yani başarıyı kendimize alırken, başarısızlığımız için başkalarını suçlarız. Yöneticilerin Yapması ve Yapmaması Gerekenler Nelerdir? Yap: Uygun sınırları belirle ve destekle, pozitif davranışın farkına var, çalışanın sorumluluğunun, denetlemesine orantılı olduğundan emin ol, çalışanlarını dinle. Yapma: Favori seç, gerektiğinde sınır koymaktan kaçın, grup hiyerarşisinin altını oy, bir şey yanlış gittiğinde sonuçlara atla. Değişik Kişilik Tarzları Değişik İşlere Nasıl Uyar? Strong Campbell ilgi envanteri kişisel ilgi, tarz ve meslek seçimini eşleştirmeyi amaçlar. İlgilerine göre altı değişik boyutta (gerçekçi, soruşturmacı, sosyal, kurumsal ve geleneksel) karakterize edilen insanların cevap desenlerine göre hangi meslek grubuna yatkın oldukları ortaya çıkar. Myers-Briggs Kişilik Testi Nedir? Carl Jung’un kişilik tarzlarına binaen Myers-Briggs insanları on altı dikotomiye (zıt çift) sınıflandırarak kişilik göstergesini bulmayı amaçlar.
209
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Mesleklerinde Başarılı Olanların Kişilik Özellikleri Nelerdir? Fırsat, eğitim, ekonomik şartlar ve mesleki bağlantılar gibi harici şartlar dışında kendini yönetme ve yaratıcılık gibi kişilik özelliklerinin, başarıda zekâdan daha önde geldiği 291 Romen mühendis üzerinde Marcela Rodika Luca tarafından yapılan çalışmayla ortaya çıkmıştır. Zekâ, akademik çalışmada başarıya daha çok zemin sağlar. Başarıya yönelim, kişilerarası iyi ilişkiler, kontrolün kendilerinde olduğuna inanma da başarıya katkısı olan olgulardır. Çalışanların Yapması ve Yapmaması Gerekenler Nelerdir? Sistemin bir parçası olduğunuzu hatırlayın. Sizden ne beklendiğini anlayın ve elinizden gelenin en iyisini yapın. Sorumluluğunuzu bitirmekle ilgili bir sorun yaşıyorsanız süpervizörünüzün bilmesini sağlayın. Olayların diğer taraflarını görmeye çalışın. İhtiyaçlarınıza, tercihlerinize ve şikâyetlerinize sistemin parçası olarak yönelin. Çatışmalarda davranışsal terimlerle hitap edin. İş arkadaşınızla çatışmanızı onunla aranızda tutun ya da süpervizörünüze götürün. Ofis politikasıyla karşılaştığınızda geçici gürültüyü iş sorumluluğundan ayırmaya çalışın
HALK KÜRESİNDE PSİKOLOJİ Psikolojinin Halk Küresinde Oynayabileceği Rol Nedir? Psikoloji, yıllar boyunca sosyal ve örgütsel gruplara, oradan da siyasetçilerin kişiliklerine ve oylama davranışlarına kadar uzanmıştır.
210
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Siyasetçilerin Kendilerine Has Kişilik Özellikleri Var mıdır? Klinisyenlerin medyadan topladığı enformasyona göre en bilinen kişilik özelliklerinden birisi narsisizmdir. Narsisizm Nedir? Kırılgan, kendine güveni korumak için kendi görüntüsüyle çok meşgul olma durumudur. Kendileriyle ilgili görkemlilik hissi, şişirilmiş önemli olma hissi, dikkat çekme ihtiyacı fazlalığı tipik narsistin özelliklerindendir. Kendine güveni eziyet altında olduğu için, kendinden büyük beklentileri olan ters narsistler de vardır. Narsistik Kişilik Bozukluğu için DSM-IV-TR Kriterleri Nedir? 1. Kendi öneminin görkemli olduğu hissi 2. Fantezilerle ve sınırsız başarıyla meşgul olma 3. Özel olduğuna ve sadece özel yüksek statülü bireyler ve gruplar tarafından anlaşılabileceğine inanma 4. Aşırı lütuf ihtiyacı 5. Unvan hissi- kişinin ihtiyaç ve arzularına başkalarının yer vermesi gerektiği varsayımı 6. Kişilerarası sömürü 7. Empati eksikliği 8. Başkalarına sıklıkla gıpta etmek ya da diğerlerinin kendisine gıpta ettiğini düşünmek 9. Küstah ve kendini beğenmiş tavır ve davranışlar Narsistik Kişilik Envanteri (NPI) Nedir? Öz raporlama anketiyle önceki DSM sürümü kriterlerine göre, kişinin narsistik kişilik özelliklerini ortaya çıkarır. 1984’te Robert Emmons NPI puanını dört farklı boyuta böldü (liderlik/otorite, üstünlük/küstahlık, kendinde kaybolma/kendini beğenme ve sömürücülük/unvan verme) 211
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Siyasetçiler Diğerlerinden Daha mı Yüksek NPI Puanına Sahiptir? Robert Hill ve Gregory Yousey tarafından yapılan incelemede toplam puanda din adamları kütüphaneciler ve fakülte üyelerinden daha fazla almasının liderlik/otorite puanının yüksek olmasından kaynaklanması, istatistiksel bir netlik ortaya koymamaktadır. Narsizm mi Politikacıları Yaratır Politika mı Narsistleri? Klinisyenlerin çoğu, işin ve kişiliğin birbirini etkilediğini öne sürer. Politik bir kampanya sürdürmek için dikkate değer kendine güven, dışa dönüklük ve hırs gerektiği göz önüne alınmalıdır. Neden Birçok Siyasetçi Skandallara Düşer? Narsistik özelliklerin, seçilmiş olmanın spot ışığının baştan çıkarıcılığında güçlenmiş olması ve güç imkânları unvan ve vurulmazlık yanılsaması yaratır. Ünlüler de Siyasetçiler gibi Narsist midir? Ünlülerin dikkate değer şekilde yüksek puanlarının zaman içinde değişmemiş olması, ünlü olmadan önce de narsist olduklarını göstermektedir. Ünlülere Tapınmayla İlgili Ne Biliyoruz? Sosyallik ve eğlence anlamında ünlülere tapan kişilerin dışadönük, işi yatırıma dökenlerin nevrotik, sınır seviyede tapanların ise psikotik oldukları ortaya çıkmıştır.
212
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
OYLAMA DAVRANIŞI İnsanlar Neden Oy Verir? Psikologlar; alışkanlık, sosyal baskı, yardımseverlik hatta genetiğin rolü olduğunu öne sürerler. İnsanlar Alışkanlıktan mı Oy Verir? Durumsal olmaktan çok alışkanlıktan oy verenlerin birkaç oylama boyunca aynı evde yaşamış olmaları yüksek ihtimaldir. Sosyal Baskı İnsanların Oy Verme Sebebi Olabilir mi? Michigan’da 2006 seçiminden önce evlere yollanan dört değişik mektuba oy verenlerin tepkisine göre, sosyal baskının oy verme nedenlerinden biri olduğu ortaya çıkmıştır. Yardımseverliğin Oy Verme Davranışındaki Rolü Nedir? 2007’deki çalışmasında James Fowler ve Cindy Kam, deneysel manipülasyonda yardımsever oldukları ortaya çıkan kişilerin oy verme oranının fazla olduğunu bulmuşlardır. İnsanlar Nasıl Oy Vereceklerine Nasıl Karar Verirler? Adayların kalifikasyonlarının, durumlar karşısında pozisyonlarının analizi zor olduğundan ve zaman aldığından insanlar kestirmelere başvurur. Adaylarla özdeşleşme, güçlü duygular uyandıran basit mesajlar gibi genelde bilinçdışı etkiler rasyonel olanlardan daha çok karar vermemizde yönlendirici olur.
213
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Siyasetçiler Kampanyalarında Psikolojiyi Nasıl Kullanır? Bağıl şartlanma kullanılarak özel durumlarla ve kişilerle olumlu ve olumsuz bağlar kurulur. Fikirleri Etkilemek için Dilin Kullanımı Konusunda Frank Luntz Ne Söyler? Siyasi danışman Luntz’a göre en etkili siyasi belagat; tekrar, istikrar, basit düz lisan, akılda kalıcı deyimler ve kısa cümlelerden oluşur. Konuşmanın estetik kalitesi de önemli olduğundan ahenkli tarz ve hoşa giden kelimeler seçilir. Oy Pusulasının Tasarımına Psikolojinin Katkısı Var mıdır? Yaşlıların dokunma ekranlı veya sayısal klavyeli elektronik oy verme cihazlarında bir seferde tek bir mücadelenin sunulduğu seçenekte en iyi oldukları gözlenmiştir. Ayrıca, listenin yukarısında yer alan adayların diğerlerinden %2,5 daha fazla oy aldıkları görülmüştür.
ANORMALLİK PSİKOLOJİSİ: AKIL SAĞLIĞI VE AKIL HASTALIĞI Akıl Hastalığını Nasıl Tanımlarız? En son teşhis ve istatistik el kitabında zihinsel bozukluk, sıkıntıya veya işlevsizliğe ve bireyin kültür normlarının ötesindeki psikolojik örüntü olarak tanımlanır. Anormal Davranış ve Aklı Hastalığı Arasındaki İlişki Nedir? Aşırı uca gelmiş akıl hastalıklarının tanınması kolay olsa da zihinsel yönden sağlık ve hastalık durumu çok açık değildir. 214
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Akıl Hastalığını Neden Sınıflandırırız? Tüm teşhis, sistemleri sınıflandırmaya dayanır. Klinisyenler, araştırmacılar ve toplum kuralları için çalışan kişiler arasında ortak bir dil oluşturan sınıflandırma; hastalığın sebep, sonuç ve ilerlemesinin araştırılabilmesini sağlar. Akıl Hastalığını Nasıl Sınıflandırırız? Belirtileri, sebepleri ve ilerleyişlerine göre sınıflandırırız. DSM-IV-TR’de herbiri birçok teşhis içeren on altı genel kategori vardır. DSM-IV Nedir? Teşhis ve istatistiğe dayalı el kitabıdır. Uluslararası hastalıkların sınıflandırılması (ICD) ile dayanışma içinde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayınlanır. Teşhisler beş aksta sağlanır (belli klinik sendromlar, kişilik bozuklukları ve akıl geriliği, kişinin psikolojik durumunu etkileyebilecek tıbbi şartlar, psikososyal ve çevresel sıkıntı vericiler, kişinin uyumsal fonksiyonunun genel seviyesi (GAF puanı)). Psikiyatrik Sınıflandırmalar Zamanla Değişir mi? Kültürel taraflılığı olan veya tartışmalı bölümleri olan sınıflandırmalar DSM’de güncellenmektedir.
215
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Sınıflandırma Sisteminin Eksiklikleri Nedir? DSM sistemi her ne kadar zaman içinde daha ayrıntılı olsa da tedavi için ana hatlarıyla rehberlikten öteye gidemez. Hastaların bazıları kategorilere tam oturmaz ve DSM de zaten şizofreninin değil şizofrenisi olan hastaların tanımını yapar. DSM-V’te Ne gibi Değişiklikler Olacak? IV’teki beş kategori tek bir çizgide değerlendirilecek ve klinisyenler hastaların sadece kategorisini değil ciddiyetini de oranlayacaklar. Kültürün Akıl Hastalığında Oynadığı Rol Nedir? Depresyon ve şizofreni gibi kültür temasına dayalı olanlar dışında sadece belli kültürlere has olan mesihlik veya CIA tarafından takip edilme gibi yanılsamalar bulunmaktadır.
BÜYÜK AKIL HASTALIKLARI Şizofreni Nedir? Yunanca zihin bölünmesi olan şizofreninin DSM tanımı yanılsama, dağınık konuşma, dağınık veya yıkıcı davranış ve olumsuz belirtilerden en az ikisini en az bir ay boyunca göstermiş olmaktır. Şizofreni Belirtileri Nasıl Tanımlanır? - Yanılgılar, kişinin kültüründen anormal kabul edilen sabit ve yanlış inançtır. - Tuhaf yanılgılar, fiziksel yönden olanaksız olanlardır. - Halüsinasyonlar, gerçekte olmayan şeylerin algısal tecrübesidir. 216
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” - Dağınık konuşma veya davranış, genellikle dağınık düşüncenin yansımasıdır. Düşünce Bozukluğu Nedir? Ciddi psikozun en çarpıcı ve zayıflatıcı yanlarından biridir ve düşüncenin organize edilmesiyle ilgilidir. Kişinin fikirleri birbirine girmiş, uzaktan alakalı ve anlaşılması imkânsızdır. Kişilik Bölünmesi ve Şizofreni Aynı mıdır? Kişilik bölünmesi daha isabetli olarak kimlik çözülmesi rahatsızlığı (DID) şeklinde tanımlanabilir. Şizofreni, psikotik belirtilerin teşhisi iken DID genellikle çocuklukta aşırı uçlardaki travmalardan kaynaklanan kişilik çözülmeleri kategorisine girer. Şizofreni Tedavi Edilebilir mi? Şu an itibariyle tedavi edilemese de geçirilebilir. Şizofreni, hayat boyu süren bir bozukluktur. Psikozun Tümü Şizofreni midir? Şizofreni kıstaslarını karşılamadan da psikozun sıkıntısı yaşanabilir. Bazı belli tıbbi hastalıklar ve ilaçlar psikotik belirtilere sebep olabilir. İki kutuplu bozukluk ya da büyük sıkıntısal bozukluk gibi ruh hali rahatsızlığı geçirmekte olan insanlar bazen psikotik belirtiler gösterebilir. İki Kutuplu Bozukluk Nedir? Manik depresyon olarak bilinen en az bir manik vaka ve tipik olarak bir ya da daha fazla ağır depresif vaka ile karakterize edilen ruh hali bozukluğudur. 217
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Manik vaka yüksek, aşırı neşeli veya tedirgin ruh halinde olabilir. Ayrıca faaliyette artış, normale göre daha yüksek enerji seviyesi, inisiyatif ve dürtüsellik belirtileri gösterebilir. Daha da özellikli olarak şu belirtilerden en az üçünün var olması gerekir: şişirilmiş kendine güven, azalan uyku ihtiyacı, konuşmada veya konuşmaya devam baskısında artış yanında fikirlerin havada uçuşması, dikkat dağılması, hedefe yönelik faaliyette ve riskli, zevk verici davranışta artış. Manik vakalarda kişi aşırı harcama, cinsel faaliyet ve madde kullanımına yönelir. Vakanın ortasında olmadıklarında çok normal görünseler de ilaçlarını almaları gerekir. Depresyon Nedir? Maniklikten farklı olarak depresyon, insanların hayatın bazı noktalarında deneyimledikleri bir şeydir. Kısa süreli ya da bir kayıp sonrası daha uzun süreli üzüntüler normal sınırlar içerisindedir. DSM’e göre ağır depresif vakaların ise, iki haftalık süre içerisinde belirtilerden beş tanesini sergilemesi gerekir (istikrarlı sıkıntı hali, faaliyetlere ilginin azalması, uykuda artış veya azalış, kayda değer kilo kazancı ya da kaybı, fiziksel yorulmazlık veya yavaşlama, enerji kaybı, değersizlik ve suçluluk duygusu, ölüm ve intihar düşüncesi) Akıl Hastalığı ile Yaratıcılık Arasındaki İlişki Nedir? Sanatçılarda hem depresyon hem de çift kutuplu bozukluk oranlarının yüksek olduğu görülmektedir. Araştırmacılar ruh hali bozukluğunun hassasiyeti arttırdığı spekülasyonunu yaparlar.
218
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Obsesif Kompulsif Bozukluk (OCD) Nedir? OCD, kaygı bozuklukları adı altında sınıflanan ve tekrar eden, anlamsız ve intrusif düşüncelerle karakterize edilen, takıntı sebebiyle oluşan kaygıyı azaltmaya yönelik davranışlardır. OCD’ın yanılgıdan farkı; OCD’de kişinin, davranışının patolojik olduğuna dair bir miktar içgörüye sahip olmasıdır. Yanılgıdaki kişi inancının gerçekliğine güvenir. Otizm Nedir? Bir yaygın gelişim bozukluğu olan otizm, ilk çocuklukta teşhis edilir ve üç alandaki anormal davranış ya da eksiklikle sınıflandırılır (sosyal etkileşim, iletişim, ilgi alanları). Göz temasından kaçınır, dil gelişimleri gecikmelidir ve ilgi alanları kısıtlıdır. Otistik kişiler zihin teorisinden (diğerinin duygusal deneyimini anlama) yoksun olduklarından sosyal etkileşimden sıkılırlar. Asperger Sendromunun Otizmden Farkı Nedir? Otizmden farklı ya da daha yumuşak bir şekli olup olmadığı henüz belirlenemese de Asperger sendromu sosyal etkileşim eksikliği ve ilgi alanlarının kısıtlılığı ile karakterize edilmektedir. Akıl Hastalıklarının Sebepleri Nelerdir? Risk faktörü olarak bilinen nörotransmiter üreten genetik bileşenler, çocukluk yıllarında kararsız ve sevgisiz çevre zihinsel hastalıkların gelişiminde etkilidir. Bunların dışında fiziksel çevre ve madde kullanımı, toksinler de rol oynar. Öyleyse akıl hastalığında son karar nedir; doğa mı, yetiştirilme mi?
219
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Yirminci yüzyılın ortalarından bu zamana kadar ikisi arasında geniş sarkaç salınımları yaptıktan sonra, ikisini de entegre eden bir anlayış hakim olmuş ve hem genetiğin hem de çevrenin etkileşimi çoğunlukça anlaşılmıştır. Akıl Hastalıklarına Bir Tek Gen Sebep Olabilir mi? Bildiğimiz kadarıyla huntington hastalığı gibi belli tıbbi ve nörolojik bozukluklar dışında ağır akıl hastalıklarına tek gen sebep olamaz. Ancak neureulin–1, catechol O-methyltransferase ve dysbindin gibi birden çok gen risk faktörü olarak görülür ve bu genlerin artışıyla da hastalığın oluşma ihtimali artar. Bazı Psikiyatrik Bozukluklar Diğerlerine Göre Daha mı Genetik Tabanlıdır? Şizofreni, iki kutuplu bozukluk, otizm, obsesif kompulsif bozukluk gibi ciddi akıl hastalıkları genetik bileşenli ve çevre destekli; travma sonrası stres bozukluğu, çözülme bozuklukları, ve çeşitli kişilik bozuklukları ise çevre bileşenli ve genetik desteklidir.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Birinci Aks Bozuklukları ile Kişilik Bozuklukları Arasındaki Fark Nedir? Birinci aks bozuklukları düşünce, duygu ve davranış işlevsizliğinin çok özel örüntüleri olarak tanımlanır. Ancak kişiliğin ne olduğu konusu dahi tam oturmadığından, kişilik bozukluğu konusunda uzlaşma da mevcut değildir. Kişiliği Nasıl Tanımlarız? Kişiliğin genel tanımını kişinin çevresiyle ilgili algılaması ve etkileşimini, bilişsel, davranışsal ve duygusal tepkilerini de katarak oluşturduğu kararlı desenler/örüntüler olarak yapabiliriz. 220
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Kişilik ergenlikte ve yetişkinlik başlarında kurulur ve değişmesi zordur. Kişilik Patolojisini Nasıl Tanımlarız? Bu tanımı yapabilmek için üç yaklaşım bulunmaktadır. Kategorik yaklaşım patolojileri DSM gibi sınıflandırmamıza imkân verir. Boyutsal yaklaşım kişilik özelliklerinin kuvvetine göre çeşitlendiği önerisiyle bilinir ve en ünlüsü Paul Costa ve Robert McCrae’nin öne sürdüğü beş boyutlu modeldir. Şema yaklaşımı ise, psikanalitik teori ve bilişsel psikoterapiden gelir. Kişinin kendi ve ilişkide olduğu başkaları üzerindeki beklentilerinin oluşturduğu gruplar olarak adlandırılan şemalara göre kişilik şekillenir. Kişilik Patolojisine Ne Sebep Olur? Hem genetik hem de çevre sebep olur. Şema yaklaşımı, çocukluktaki ilişkiler gibi çevresel sebepleri araştırır. Robert Cloninger kişiliğin mizaç ve karakterden oluştuğunu öne sürer. Mizaç, genetiğin oluşturduğu biyolojik özellikleri; karakter ise çevrenin etkisiyle oluşan kişilik özelliklerini tanımlar. Şema Yaklaşımı Nedir? Teorik yönelime göre bilişsel, duygusal ve davranışsal tepkilere sebep olan beklentiler, şema, sunum veya içerde çalışan model olarak terimlendirilir. Şemalar erken çocukluktan itibaren gelişir ve sonradan değiştirilmesi çok zordur. Şema Yaklaşımının Tarihi Nasıldır? Psikanalizin başlangıcında itkiler; savunmalar, cinsellik ve saldırganlık arasındaki savaşlar ve onları baskılamak üzerine odaklanmıştı. 221
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Zamanla bu görüşe hastaların çevreleriyle birleşmelerinin karakteristiği de eklendi ve bir dereceye kadar eleyenleriyle olan erken çocukluk ilişkilerine bağlandı. Bu yaklaşım günümüzde nesne ilişkileri olarak bilinmektedir. Mizaç Nedir? Kişiliğin utangaçlık, dışadönüklük, sansasyon arayışı ve hatta dürtü kontrolü gibi genetikten gelen tarafına mizaç denmektedir. Robert Cloninger’e göre mizacın üç özelliği; zarardan kaçınma, yenilik arama ve ödül dayanımıdır. Sonradan sebat da eklenmiştir. Zarardan kaçınma serotonin, yenilik arayışı dopamin ve norepinefrin tarafından düzenlenmektedir. Robert Cloninger’ in Karakter Kavramı Nedir? Yukarda bahsedilen şemaya çok benzer. Üç karakter özelliği öne sürer: öz yönelmişlik (inisiyatif, sorumluluk ve kişisel ajans); yardımlaşma (yardımcılık, pro-sosyal yönelim); kendini aşma (ruhsal tırmanış, kendi dertlerinin üzerine çıkma ). Hangi Kişilik Özellikleri Genetiktir? Kişiliği kodlayan genler ya sansasyon arayan, dürtüsel ve dışadönük ya da kaygılı, zarardan kaçınan ve içedönük özellikleri ortaya çıkarır. Alkol istismarı, sınır ve antisosyal kişilik ve dikkat eksikliği bozukluğu, psikiyatrik bozukluklar, davranış aktivasyon genleriyle depresyon, kaygı ve içedönüklük gibi diğer özellikler ve bozukluklar ise davranışı baskılama genleriyle bağdaştırılır. Hangi Kişilik Özellikleri Öğrenilmiştir? Güven, ahlak, empati ve samimiyet kapasitesi.
222
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Kişiliğin Genetiği Hakkında Kenneth Kendler’ in Çalışması Bize Ne Anlatır? Kenneth Kendler, 2794 tek ve çift yumurta ikizlerini karşılaştırdığı çalışmada on DSM-IV kişilik bozukluğu teşhisinin %25 genetik %75 çevresel gibi genetik olmayan sebeplerden kaynaklandığına karar vermiştir. Ayrıca bu çalışmada üç genetik faktör tanımlanmıştır (genelde olumsuz duygusallık, dürtüsel/zayıf davranışsal denetim, bakılama/kaçınma). Kişilik Patolojisini Nasıl Teşhis Ederiz? Patolojik kişilik özeliklerini 11 DSM kategorisine gruplayarak teşhis ederiz. DSM’ye göre kişilik bozukluğu “yayılmacı ve esnek olmayan, ergenlikte veya erken yetişkinlikte başlamış, bireyin kültüründen belirgin şekilde sapmış ve zaman içerisinde sıkıntıya veya zayıflığa sebep verecek kararlılıkta, dayanıklı iç deneyim ya da davranış deseni” olarak tanımlanır. Kişilik Bozuklukları için DSM-IV Teşhislerinin Kuvvetli Yanları ve Sınırları Nelerdir? Teşhisler uygulayanların arasındaki değerlendirmelerde yüksek güvenilirlik ve istikrar göstermiştir. Dahası, bazı önemli klinik özellikleri de öngörebilmektedirler. Ancak teşhisler kategorik olduğundan bozukluğun ciddiyetini hesaba katmaz, birbirlerini hariç tutmaz (bazı kriterler birden çok teşhiste ortaktır) ve tam olmaktan çok uzaktır ve bazı patoloji tipleri kolayca teşhis edilemez. Boyutsal Yaklaşım Nedir? En kabul göreni Paul Costa ve Robert McCrae tarafından sunulan beş faktör, deneyime açıklık, vicdan, dışadönüklük, uzlaşılabilirlik ve nevrotikliktir. 223
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Bu özelliklerin klinik yönden alakalı sonuçlar çıkardığı bilinse de klinik gözlemlerden değil, istatistiksel analizlerden türetildiğine dikkat edilmelidir. Sınır Kişilik Bozukluğu Nedir? En ciddi bozukluktur ve DSM-IV analizine göre şu kriterlerden en az beşini sergilemesi gerekir: hayal ya da gerçek terkedilmeden kaçınmak için çılgınca çaba, kişilerarası ilişkilerde diğerlerini idealize eden ya da hiçe sayan çok yoğun ve kararsız desen, kimlik rahatsızlığı; en az iki alanda işaretli dürtüsellik, tekrar eden intihar eğilimi, mimikler ve tehditler, kendine zarar verme; kronik boşluk hissetme; zayıf düzenlenmiş asabiyet ve uygun olmayan sinir patlamaları; geçişken ve stres kaynaklı paranoyak fikir üretme ya da ağır çözülme belirtileri. Narsistik Kişilik Bozukluğu Nedir? Kendilerini büyük görme; kırılgan ve sabit olmayan öz duygusu ve öz görüntüsü; yoğun algılanan utanç ve aşağılanmaya hassasiyet, narsizmin özelliklerindendir. DSM-IV’e göre dokuz kriterden beşini göstermek gerekir: kendi öneminin büyüklüğü; fantazilerle ve sınırsız başarıyla meşguliyet; özel olma ve sadece özel olanlar tarafından anlaşılacağına inanma; ünvanlı olma hissi, kişiler arasında sömürücü, empati eksikliği; diğerlerine gıpta etme ve diğerlerinin de kendisine gıpta ettiği düşüncesi; küstahça, tepeden bakan davranış ve tutum. Narsist Olmak Kötü Olmak Zorunda mıdır? Bir miktar narsizm hırs, inisiyatif ve kendine güven söz konusu olduğunda uyumsal özelliklere sahip olduğundan kötü olarak görülmemelidir.
224
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Antisosyal Kişilik Bozukluğu (ASPD) Nedir? B kümede sınıflanan ASPD olan kişi, taş kalpli, sömürücü, empatiden ve pişmanlıktan yoksundur. DSM-IV’e göre diğerlerinin haklarına saygısızlıkta yayılmacı bir desen sergileyen ASPD şu kriterlerden en az üçünü göstermelidir: sıkça yalan söylemek, lakap kullanmak, diğerlerini kâr için dolandırmak, dürtüsel olmak ve gelecek planlamasından yoksun olmak, alıngan ve saldırgan olmak diğerlerinin güvenliğine ilgisiz olmak, istikrarlı sorumsuzluk, işte veya finansal gerekliliklerde dikiş tutturamama; incitmeyi, kötü davranışı ve çalmayı haklı görmek ya da umursamamak. Şizotip Kişilik Bozukluğu Nedir? A küme bozukluk olup dokuz kriterden beşini sergilemelidir: referans fikirleri (yanılgı değil) ; tuhaf fikirler veya büyülü düşünme; alışılmamış bedensel deneyimler; tuhaf düşünme ve konuşma; şüphecilik ve paranoyak fikir üretme; uygun olmayan veya kısıtlı etkileme; tuhaf, eksantrik, garip davranış veya görünüş; yakın akraba dışında yakın arkadaş olmaması ve aşırı sosyal kaygı. Referans fikri olan kişiler olayların kendisiyle ilgili olduğunu düşünürler. Çevre, Davranışınızı Destekliyorsa Hâlâ Kişilik Bozukluğunuz Var mıdır? DSM-IV’e göre psikiyatrik bozukluk, işlevsizliğe ve sıkıntıya sebebiyet vermeli ve bireyin kültür normlarının dışında olmalıdır. “Güç sahibi kişilerin kayırılmış olması, onların hasta olmadıkları anlamına mı gelir? “ sorusuna cevap kolay olmasa da bu kişilerin olumsuz sonuçlar doğuracak durumlar oluştuğunda davranışlarında değişiklik yapamayacaklarını biliyoruz.
225
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” DSM-IV’teki Kişilik Bozukluklarının Teşhisinde Ne Tür Değişiklikler Yapılacak? APA, kişilik bozukluklarının teşhisinde tümünün birinci aksa yerleştirilmesi ve sadece beş kişilik tipi bırakılması gibi radikal değişiklikler önermektedir.
MADDE İSTİSMARI Bağımlılık nedir? Genel anlamıyla bağımlılık, bir şey ya da faaliyete normalin üzerinde açlık ve tutkulu arzu hissetme durumudur. Dünya Sağlık Örgütü, terimin kullanılmasını cesaretlendirmediği için DSM ve ICD madde istismarı ve maddeye dayalı olma terimlerini kullansa da bağımlılık hem alanda hem de popüler kültürde kullanılmaya devam etmektedir. Eğlence Amaçlı İlaç Kullanımı ile Bağımlılık Arasında Fark var mıdır? Amerikan halkının yarısı hayatının bir evresinde yasadışı ilaç kullanmıştır, ancak bağımlılık ayrı bir mevzudur. Kariyerler, fiziki sağlık, aileler hatta topluluklar bile bağımlılık yüzünden yıkılmaktadır. Bağımlıların %10’u genelde madde kaynaklı depresyon sırasında intihar etmiştir. Bağımlılık, Madde İstismarı ve Maddeye Dayalı Olma Arasındaki Fark Nedir? Bağımlılık, herhangi bir davranışa ya da maddeye aşırı dayalı olmanın genel terimidir. DSM-IV ‘e göre madde istismarı, kayda değer zararlı sonuçlarına rağmen aşırı kullanımla karakterize edilir. Maddeye dayalı olma durumu ise daha ciddi bozukluk olup sosyal, finansal sorunlara sebep olur. İki önemli özellik tolerans ve çekilimdir. 226
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
Tolerans ve Çekilim Ne Demektir? Tolerans geliştiğinde maddeye hissizlik arttığından zamanla daha fazla madde kullanımı gerekir. Çekilim ise, alışılmış maddenin vücutta azalmasıyla beynin düzensiz hale gelmesidir. Bağımlılıklar Keyifli midir? Maddeye dayalı olanlardan birkaç kişi keyifli olduğunu, çoğu ise sadece ilacın alımı sırasında keyifli olduğunu, açlık devreye girdiğinde bu keyfin tersiyle dengelendiğini söylemektedir. Dopaminin Bağımlılıkta Rolü Nedir? Dopamin ödül sistemi arzu ve motivasyon deneyiminin merkezini oluşturduğu için uyarıldığında, sevinç, enerji ve heves duygusu yaratır. Kokain, amfetamin ve nikotin dopamin sistemini doğrudan, eroin ve marihuana ise dolaylı yoldan etkiler. Ancak dış kimyasalların kullanımı zamanla beynin dopamini düzenleme yeteneğini azaltır. Uyuşturucu Bağımlılığı Beyni Nasıl Değiştirir? Yabancı kimyasalların nörotransmiterleri taklit etmeleri sebebiyle üretimler azalabilir ve alıcı bölgeler de ölebilir. Bu durumda uyuşturucu kullanılmadığında açlık başlar. Zamanla beyin küçülür ve bilişsel, duygusal ve fizyolojik yıpranma başlar. Bazı Uyuşturucular Diğerlerine Göre Daha Çok Bağımlılık Yapar mı? Uyuşturucunun vücuda nüfuz etmesi için gereken süreye yarılanma zamanı denir. Nüfuz etme ve çekilme süreleri arasında korelasyon vardır ve bu durum alım sırasındaki keyif hızı ile çekilme sırasındaki etki arasında da vardır. 227
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Diğer taraftan keyfin büyüklüğü ise dopaminin ne kadar fırladığına bağlıdır ve kokain, nikotin ve amfetaminin etkisi devasadır. Metamfetamin Neden Bu Kadar Bağımlılık Yapar? İkinci Dünya Savaşı sırasında Japonlar ve Almanlar tarafından geliştirilen amfetamin, dopamin seviyesini yiyecek veya seksten kaynaklananın 10-12 katına çıkarır. Bağımlılığın Genetik Tabanı Var mıdır? Bin yüz doksan altı ikiz çiftinde yapılan araştırmada kokain, marihuana, halüsinojenler, müsekkinler, uyarıcılar ve afyon bağımlılığında genetiğin %55 çevrenin %45 etkisi olduğu sonucuna varılmıştır. Çocukluk Travması Ve Bağımlılık Arasındaki İlişki Nedir? Çocukluk travması yaşamış ya da ihmal edilmiş kişilerin kısa yoldan en azından başta kısayoldan mutluluğa erişmek için uyuşturucuya yönelmeleri doğaldır. Sonrasında ise zayıf kendini kontrol de eklenince eğlence için başlasa dahi bağımlılığa dönüşebilir. Bağımlılık ve Suç Arasındaki İlişki Nasıldır? Soygun, uyuşturucu çalma ve fahişelik gibi suçlar bağımlılık nedeniyle para bulmak amacıyla işlenen suçlardandır. Cinayetlerin %50’si alkollüyken işlenmektedir.
228
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Müptelaların Bağımlılıkları Üzerinde Ne Kadar Denetimleri Vardır? Uyuşturucu beyni, özellikle de baskılama sistemini dolayısıyla sosyal yargıyı etkilediğinden ve ödül sistemi aşırı çalıştığından müptelaların davranışlarında normal insanlara nazaran çok çok daha az denetim sağlayabildikleri açıktır. Değişim Evreleri Nedir? James Prochaska, John Norcross, ve Carlo DiClemente’nin 1994’te yayınladıkları modele göre bağımlılık davranışlarını değiştirmeye karar veren kişiler altı evreden geçerler (derin düşünme öncesi, düşünme, hazırlık, eylem, sürdürme ve sonlandırma ) Bağımlılık için Ne Tür Tedaviler Yapılır? Neyse ki bağımlılık için ciddiyetine göre hafiften başlayarak uygulanabilien tedaviler vardır. Çekilimde, ilaç açlığını düşürmede veya alınan keyfi azaltmada kullanılan tedaviler ayakta olabildiği gibi rehabilitisayon kliniklerinde iki yıla kadar sürebilmektedir. Hangi Psikolojik Tedaviler Bağımlılıklar için Faydalıdır? Grup terapileri bağımlılık işaretlerini azaltmak, sorunun inkârıyla yüzleşmek ve ayık olma yolunda cesaret ve destek kazanmak için faydalıdır. Bireysel terapiler madde olmadan da yaşayabilme yetenekleri üzerine odaklanır. Motivasyonel mülakat (MI) müşterilerin davranışını değiştirme hakkındaki müphemliğine yönelir. Bu kısa müdahalede, müşteriye kullandıkları maddenin iyi ve kötü yanları sorulur ve kişisel hedeflerini tanımlaması istenir.
229
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” On İki Adım Programları Nedir? Çoğu madde istismarı tedavisi sağlık profesyonelleri tarafından yapılsa da 12 adım programları tamamen üyeler tarafından işletilir. 1935’te anonim alkolikler olarak başlayan hareket, kişilerin madde üzerindeki güçsüzlüklerini kabul ederek daha büyük bir güçten yardım istemeleri dürüst ve ahlaki dökümlerini ölçerek geleceğe yönelik söz vermelerine dayanır. Daha sonradan bu hareketlere anonim narkotik, anonim aşırı yiyenler, anonime seks bağımlıları gibi 12 adım programları da eklenmiştir.
PSİKOTERAPİ Psikoterapi Nedir? Temelde psikoterapi konuşmayı içerir. Ancak bilinmesi gereken diğer fiziksel, mesleksel, konuşma ve tıbbi tedavilerden konuşmaya vurgusuyla farklı olmasıdır. Psikoterapi Nasıl İşler? İnsanların kendilerini iyi hissetmeleri için psikoterapinin en az üç mekanizması sosyal destek, içgörü ve yetenek inşa etmedir. Sosyal desteğin sağlığa her yönde katkısını gösteren çok sayıda literatür vardır. Ancak psikoterapi sadece sosyal destek değildir, öyle olsa arkadaşlar ya da aile de yeterli olurdu ve profesyonellere gerek kalmazdı. Sosyal desteğe ek olarak psikoterapi, kişilerin motivasyonlarına, duygularına ve davranışlarına ve bunların diğerleri üzerindeki etkilerine dair içgörü kazanmalarını sağlar. Ayrıca bazı insanların hayatın zorluklarıyla baş edebilmesi için kızgınlık yönetimi, çatışmalarda pazarlık, olumlu duyguyu sürdürme gibi yetenekleri inşa etmeyi de gösterir. 230
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
Psikoterapi İşe Yarar mı? 1950’lerden başlayan deneysel psikoterapi çalışması günümüzde olumlu etkilerini destekleyen çok miktarda veriye ulaşmıştır. Psikoterapinin Ana Ekolleri Nelerdir? Yeni tipleri çıkmaya devam etse de psikoterapinin üç ana ekolü psikanalitik ve psikodinamik yaklaşım, bilişsel-davranışsal yaklaşım ve hümanistik yaklaşımdır. Psikanaliz Nedir? Sigmund Freud (1856–1939) ile başlayan psikanaliz, duygusal sıkıntıyı dindirmek için bilinçdışı düşünce, duygu ve arzu desenlerini bilince taşımayı hedefler. Bu, kişinin zihinsel işlemlerini analistle birebir ilişkide uzun süre keşfederek yapılır. Klasik psikanaliz haftada üç ya da beş seans yapılır ve analiz edilen (hasta) bir kanepeye, arkasına oturan psikanalisti göremeyecek şekilde uzanarak rahatlar ve zihninin derinliklerine ulaşabilmesi sağlanır. Hastadan farkına vardığı her tür düşünceyi anlatması istenir (serbest birleştirme). Böylece bilinçdışı çocukluk duygularının ve düşüncelerinin yüzeye çıkması beklenir. Psikodinamik Teori Nedir? Psikanalizden farkı, hastanın ve analistin yüz yüze bakar şekilde dik oturmaları ve günümüzün finansal ve zaman kısıtlamasına göre düzenlenmiş seansları olmasıdır.
231
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Aktarım ve Karşı Aktarım Nedir? Analiz edilenin, analistine karşı geliştirmeye başladığı uygun olmayan derecede yoğun duygulara aktarım, ters yönde olursa karşı aktarım terimini alır. Aktarım sayesinde, analiz edilenin zihninin çalışma şekli hakkında çok şey öğrenilebilir. Psikanalizin Tek ve İki Kişilik Modeli Arasındaki Fark Nedir? Tek kişi modeli, psikanalistin boş ekran modeli olarak tanımlanan, analiz edilenin kendini yansıttığı ekrandır. İki kişi modeli ise psikanalistin de bir insan olarak analize dâhil olduğu modeldir. Çağdaş terapistler iki kişi modelinin tedavi ilişkisine katkıda bulunacağını düşünmektedirler. Savunma Mekanizmalarıyla Psikanalizler Neyi Kastederler? Psikanalitik teoriye göre bizi kaygılandıran düşünce ve duygulardan kendimizi korumak için savunma mekanizmalarını kullanırız. Anna Freud bu mekanizmalardan on tanesini listelemiştir (yer değiştirme, içe yansıtma, yalıtım, yansıtma, gerileme, bastırma, tepki oluşumu, tersine ya da kendi aleyhine dönüş, yüceltme ve olmamış kılma). Davranışsal Psikoterapi Nedir? İnsanların davranışları öğrenmede iki asal yolu olan klasik ve operant koşullanmayı öneren davranışçılıktan gelir. Klasik Koşullanma Nedir? İnsanların duygusal ya da anlamlı bir nesne ya da olayla birleştirildiğinde nötr bir nesne ya da olaya karşı yeni bir tepki öğrenmeleridir.
232
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Klasik Koşullanma Psikoterapide Nasıl Kullanılır? İnsanların kaygı bozukluklarının tedavisinde son derece faydalı olan klasik koşullanma, kaygı duyulan nesne ya da olay ile kaygı duygusunun arasındaki bağı koparmak üzerine kuruludur. Bunun için sistematik hissizleştirme ya da taşırma teknikleri kullanılır. Sistematik Hissizleştirme Nedir? Müşterinin, kaygı yaratan durumu büyüklüğüne göre hiyerarşik sıraya dizdiği sonrasında bu sıralı durumları hafiften ağıra doğru kendine öğretilmiş olan rahatlama teknikleriyle basamaklar halinde çıktığı tedavi yöntemidir. Operant Koşullanma Nasıl İşler? Bir davranışın tekrarlanma ihtimali, ödüllendirilmesine ya da cezalandırılmasına göre artar veya azalır. Operant Koşullanmanın Uygulanır?
Prensipleri
Psikoterapiye
Nasıl
B.F. Skinner (1904–1990) tarafından dikkatle seçilmiş ödüllerin arzulanan davranışa cesaretlendirmede ve aynı yolla arzu edilmeyen bir davranışa hevesin azaltılması için kilit ödülün çıkarılması esasına dayanır. Alternatif olarak cezalandırma da olumsuz tepkiler ortaya çıkarabilir. Bilişsel Psikoterapi Nedir? Aaron Beck (1921–), Albert Ellis (1913–2007), ve Martin Seligman (1942–) tarafından geliştirilen bilişsel psikoterapi, psikolojik sıkıntının yanlış uyumlanmış düşüncelerle ilgili olduğundan yola çıkar. 233
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Olumsuz düşünceler olumsuz duygular yaratır, olumsuz duygular da kendini hüsrana uğratan davranışı motive eder. Olumsuz sonuçlar da sorunlu düşünceleri destekler ve kısır döngü oluşur. Bilişsel Çarpıklıklar Nelerdir? Bilişsel terapi, hastaların dünyayı nasıl bilişsel çarpıklık penceresinden deneyimlerinkilerine işaret eder. İnsancıl Terapiler Nelerdir? Davranışçılık ve psikanalizden sonra üçüncü kuvvet olan insancıl psikolojinin önde gelenleri Carl Rogers (1902–1987), Fritz Perls (1893–1970), Victor Frankl (1905–1997) ve Rollo May’ dir (1909–1994). Psikanaliz, psikolojik çatışma, davranışçılık, davranışı değiştirme peşindeyken; insancıl psikoloji büyüme potansiyeline vurgu yapar. Kendini gerçekleştirme, şartsız olumlu bakış ve anlam arayışı gibi kavramlar, insanların temel ihtiyaçları olan doygunluk, mutluluk ve hayatın anlamının altını çizer. Boş Sandalye Tekniği Nedir? Boş bir sandalyeye sanki sorun yaşanmakta olan birisiymiş gibi duyguların dile getirilmesidir. Korkulan kişiyle orada değilken konuşma uygulamasının yapılması kaygı seviyesinin azalmasını sağlar. Aile Terapisi Nedir? Bireysel vurguya meydan okuyan aile terapistleri bireyin yalıtılmış olarak sorunlarının tam anlaşılamayacağını, ailenin bir sistem olduğunu öne sürerler. Özellikle ebeveynlere muhtaç çocuklar ve evli çiftler için doğru bir yaklaşımdır. 234
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Tüm kilit aile üyeleri bir araya getirilerek etkileşimlerindeki desene bakan terapist, tek kişiliğe göre çok daha başarılı etki oluşturabilir. Eğitim, Psikoterapide Ne Kadar Gereklidir? İnsanlar sorunları ciddi olmadığında profesyonel olmayan kişilerle konuşmalarından da eşit miktarda tatmin olduklarını söylemişlerdir. Ciddi olmayan rahatsızlıklarda yıllarca birçok kişi eğitim almadan da destek ve güvence sağlayabilir. 1995 tüketici raporunda ise insanların genelde profesyonel olanlarla olan tedavilerinde sonra daha mutlu ve iyileşmiş olduklarını belirtmişlerdir. Hangi Sorunlar için Hangi Terapiler En İyisidir? Davranış terapisi, fobi, panik bozukluğu ve obsesifkompulsif bozukluklar gibi kaygı bozukluklarında; bilişsel terapi hafif-orta depresyonda; yetenek geliştirme terapileri kendine zarar verme, patolojik kumar, zayıf kızgınlık yönetimi gibi impalsif ve kompalsif davranışlarda; diyalektik davranış terapisi sınır kişilik bozukluklarında oldukça etkilidir. Terapinin Başarısında En Çok Hangi Faktörler Önemlidir? Hem terapist hem de hastadan kaynaklanan faktörlerden önemlileri, ikisinin de tedavinin olumlu sonuçlanacağına inanması, terapistin hastaya güven algısı oluşturması, hastanın genel hayat fonksiyonlarının ve gördükleri desteğin yüksek olmasıdır. Terapist Seçerken Ne Aranmalıdır? Kişiye uygun ve kişinin hastalığında uzman (kaygı bozukluğu, sınır kişilik bozukluğu vs.) bir terapisti seçmek tedavinin başarısı açısından önemlidir.
235
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Tedavi Süresi Ne Kadar Olmalıdır? Bilişsel tedaviler kısa, insancıl ve psikodinamik tedaviler uzun süreli olmaya yatkındır. Yakın ve minör rahatsızlıklar da ciddi ve uzun süreli sorunlardan daha az zaman alır. Bazı hastalar belirtiler kaybolduğunda tedaviyi bırakır, bazıları ise kendilerini daha iyi tanımak için devam edebilirler.
PSİKOFARMAKOLOJİ İlaçlar Akıl Hastalığının Tedavisinde Nasıl Etkili Olur? Psikofarmakolojideki (psikiyatrik ilaç tedavisi) gelişmeler çok zor durumda olan insanların, hayatlarını tatmin olacak şekilde sürdürmelerini sağlamaktadır. Ancak getirdiği devasa faydaların yanında tüm ilaçların yan etkilerinin (hatta bazılarının oldukça tehlikeli) olması ilaca bağımlılık, klinik deneylerin pahalı olması sebebiyle özel şirketler tarafından kâr amaçlı yapılması gibi sıkıntıları vardır. Psikiyatrik İlaçların Ana Sınıfları Nelerdir? Antipsikotikler, antidepresanlar, kaygı önleyici ilaçlar ve duygudurum dengeleyicilerdir. Antipsikotikler Nelerdir ve Nasıl İşlerler? Tipik ve atipik olarak ikiye ayrılırlar. Tipik olanları yüksek etkili uyuşturuculardır ancak sorunlu yan etkileri vardır. Atipik olanların yan etkileri az olsa da metabolik sendroma sebep olarak insülin direncini arttırır.
236
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” CATIE Çalışması Nedir? Atipik ilaçların ortaya çıkmasıyla şizofreninin pozitif ve negatif belirtilerinin tedavisinde tipik olanlardan daha etkili olduğu varsayımı üzerine, ulusal akıl sağlığı enstitüsü tarafından yapılan bir çalışmadır. Neden İlaçlar Plasebolarla Karşılaştırılır? Çünkü plasebo etkisi %30-40’a ulaşan başarı oranına sahiptir. İlacın aktif bileşeninin işe yaradığından emin olmak için plasebo denetimi yapılır. Duygudurum Dengeleyiciler Nelerdir? İki kutuplu bozuklukta hastaların manikliğini ve depresifliğini gerçekten dengeleyen ilaçlardır. Tam olarak nasıl çalıştıkları bilinememektedir. Sağrı nöbetine karşı ve ajitasyon ile dürtüsellik tedavilerinde de kullanılır. İlaçlar Psikoterapinin Yerini Alır mı? İlaçlar mani, psikoz, ciddi depresyon, kaygı ve ajitasyonda son derece etkilidir. Psikoterapide sorunlu kişilik bozukluğu, örselenmiş öz-görüntüsü, zedelenmiş kişilerarası yeteneklerde etkilidir. Yeni İlaçlar Nasıl Geliştirilir? Son derece büyük ecza şirketlerinin ödediği endüstriyel laboratuvarlarda etkinliği, toleransı ve güvenliği test edilerek üretilir.
237
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” FDA Testinin Aşamaları Nelerdir? Birinci fazda 20-80 arası sağlıklı gönüllüde, 2.fazda 100300 arası hastada, 3.fazda ise 1000-3000 arası hastada güvenilir ve tolere edilebilir olması gerekir. Bir İlacın İşe Yaradığını Nasıl Biliriz? Rastgele denetimli denemelerde ne hastanın ne de doktorun gerçek ilaç alıp almadığını bilmediği çift kör çalışmalardan biliriz.
İlaç Sanayiinin Psikoterapi Üzerinde Etkisi Nedir? 1980’lerde ilaç sanayiini düzenlemekten vazgeçmesi üzerine çok daha özgür bir yapıya kavuşan ilaç şirketleri akademik kurumlarla ortak araştırmalara başlamış doğrudan müşteriye ulaşma imkânı bulmuş ve kârlılıklarını son derece arttırmıştır. Dolayısıyla psikiyatrik araştırmanın tüm yönlerine, yayınlarına ve eğitimlerine entegre olmuş durumdadır. Bu durumda şirketler ilaçları hakkındaki testlerin kendilerine uygun olan kısımlarını yayınlamayı tercih etmektedir. 2006 yılında Robert Kelly ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada yazarlar 542 ilacın verisini içeren 301 makale üzerine yaptıkları çalışmada, ilaçlar testlerde kendi şirketleri tarafından fonlandığında %78, rakip şirketlerce fonlandığında ise %28, bağımsız kurum fonlamasında ise %48 olumlu çıkmıştır. ECT Nedir? Elektrokonvalsif tedavinin diğer adıyla şok tedavisinin kısaltmasıdır. Kafatasına takılan elektrotlara verile zayıf akımlarla hastanın 20-30 saniye titreme nöbetine girmesi sağlanır. Korkutucu görünse de ağır depresyonda özellikle melankoli ve nörobitkisel belirtilerde çok etkilidir. 238
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” ECT Neden Kötü İtibarlıdır? Günümüzde daha az dozda, kas gevşetici verilerek ve genel anesteziye sokularak uygulanan ECT eskiden olduğu gibi yaralanma riskini azaltmıştır.
POPÜLER PSİKOLOJİ Popüler Psikoloji Nedir? Romantik ilişkilerin, çocuk yetiştirme, cinsellik gibi konuların popüler izleyiciye medya tarafından aktarılmasıdır. Faydası, çok kişiye ulaşılabilmesi olumsuz tarafı ise, denetimin çok az olmasıdır. Popüler Psikolojinin Tarihi Nedir? İnsanların davranışlar hakkındaki merakı her zaman yaygın bir merak oluşturmuş, Antik Yunan’da kâhinlere danışmaktan, din figürlerine, falcılara ve günümüzde sütun yazarlarına dek uzanmıştır. Popüler Psikologlar Lisanslı Psikologlardan Nasıl Ayrılır? Popüler psikoloji güven belgesi istemediğinden, herhangi birisi yasal psikologların önüne geçip televizyonda kitlelere tavsiye verebilir. Popüler psikoloji daha çok eğlence amaçlıdır.
239
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
TRAVMA PSİKOLOJİSİ Psikolojik Travma Nedir? Ciddi beden hasarı hatta ölümü içine alan aşırı uçta psikolojik veya fiziksel zarar tehdidindeki olaydır. Kendisine de olsa, başkasına olduğuna tanık da olsa travma yaşanabilir. Travmayı Neden Çalışıyoruz? İlk psikanaliz çalışmalarından beri travmanın psikolojik işlevdeki uzun süreli etkisini bilmekteyiz. Dahası travma, ciddi psikolojik buhrana ve geniş bir alanda psikiyatrik ve psikolojik rahatsızlıklar sebep olabilir. Ne Tür Psikolojik Sorunlar Travmayla Bağdaştırılır? Genel olarak kaygı, depresyon, artan içki tüketimi, sinir patlamaları, travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) ile bağdaştırılır. Çocuklukta olan kronik travmanın son derece yayılmacı ve uzun dönem etkileri olabilir. Çocukluk istismarına maruz kalmış bireyler kendilerine zarar verecek davranışlara girebilir, kendilerini kesebilir veya yakabilirler. Uç durumlarda çoklu kişilik bozukluğu gelişebilir. Freud’un Ayartma Teorisi Çocukluk Travmasını Nasıl İzah Eder? Freud, gerçekte olmayan fiziksel ağrı şikâyeti olan histeri sorunuyla ilgilenirken, hastalarıyla yaptığı mülakatlarda çocuklukta ayartılmış olduklarını gördü. Birkaç yıl sonra da histerinin çok rastlanması yüzünden tek sebebinin cinsel istismar olamayacağını düşünerek odağını gerçek istismardan fantezi vurgusuna çevirdi. 240
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Travma Çalışmalarında Dünya Savaşını Rolü Neydi? Birinci Dünya Savaşı sırasındaki dehşeti yaşayan askerlerde oluşan ve günümüzde travma sonrası stres bozukluğu olarak adlandırdığımız duygusal buhran, sıklıkla moral zayıflık, bomba şoku ya da savaş yorgunluğu olarak yorumlanmıştı. İkinci dünya savaşında tekrar eden sorundan sonra psikopatoloji çalışmaları tanınmaya başlandı. Yine de gerçek anlamda tedavi geliştirme çabaları Vietnam savaşını bekledi ve Vietnam’dan beş yıl sonra DSM-III’te yerini aldı. Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir? Ciddi travma sonrası gelişen özel bir durum olup, belirtileri üç kümede toplanır: istikrarlı biçimde olayı hatırlatanlardan sakınma (duygusal tepkilerin körelmesi) , istikrarlı biçimde olayı yeniden deneyimleme (durdurulamayan anılar seli) ve otonom hiper uyarılma (sürekli teyakkuz hali). Olayın İçindeki Hangi Etmenler PTSD Riskini Arttırır? Travmanın doğal mı yoksa insan tarafından mı oluştuğu, kaza sonucu mu kasten mi oluştuğu gibi etmenler kişinin tepkisini etkiler. Ne kadar kasıtlıysa o kadar rahatsız edicidir ve ciddiyeti ne kadar yüksekse o kadar önemi de o kadar yükselir. Ne kadar şiddet içermektedir, ne kadar sürmüştür? Uzunluk, ciddiyet kasıtlılık, kroniklik diğerlerine göre daha ağır psikolojik hasara yol açar.
241
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” İnsan Travmalarının Duygusal Etkisi Doğal Afetlerinkinden Nasıl Farklıdır? Katrina fırtınası ve 2004’reki tsunami insanlarda derin duygusal etki yaratsa da, kasten başka kişilerden görülen zarar, sosyal hayvanlar olan insanların ahlakı ve güveni sorgulamalarına sebep olur. Kişideki Hangi Etmenler PTSD Riskini Arttırır? Travma geçmişi olanlar, öncesinde psikiyatrik sorunları olanlar, idarenin kendilerinde olmadığına inanan kişiler ve daha az sosyal destek görenlerin PTSD geliştirmesi olasıdır. Travmanın Biyolojik Etkileri Nelerdir? Travma sonrası yoğun uyarılan stres tepkimiz HPS aksını faaliyete geçirir ve stres hormonu olarak bilinen glukokortizoidler yollanır. Kalp daha hızlı atar, kan büyük kas gruplarına gider ve tehdide hazır hale geliriz. Normal şartlarda parasempatik sinir sistemimiz bizi dinlenme konumuna getirmek için çalışır ancak travma durumunda stres sistemi devre dışı kalarak HPA aksında anormalliklere neden olur. Otonom sinir sistemi aşırı çalışır ve vücudu yıpratır bağışıklık sistemini çökertir. Çocuklukta ise beyinde uzun süreli hasar bırakabilir. Kopma Nedir? Dikkat ve farkındalıktaki değişmedir. Duygulardan, düşüncelerden hatta anılardan kesilmektir. Deneyimi sanki bir başkası ya da bir robot yaşıyormuş gibidir (kişisellik dışına itme). Dünyanın gerçek olmadığı hissi oluşur (gerçekdışılık). 242
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Travmatik Anılar Gerçekten Bastırılır mı? İstismar anılarına erişimi kaybeden hastaların, yıllar sonra tekrar hatırladıkları görülmüştür. Anıların geri gelmesi genelde kabuslar, duygusal patlamalar hatta intihar gibi araya giren travma sonrası belirtilerin kabarmasıyla bağdaştırılır. İnsanlara Sahte Anılar Önerilebilir mi? Elizabeth Loftus (1944–) belleğin şekil verilebilir olduğunu ve yanlış anılarla kandırılabileceğini araştırmalarında göstermiştir. Diğer bir deyişle insanlara olmamış şeylerin hatırlatılmasına kolaylıkla ikna edilebilir. Travmanın Etkilerini Nasıl Tedavi Ederiz? Travma sonrası etkilerin çoğu psikoterapi tarafından tedavi edilir ancak akut durumda PTSD için kaygı önleyici ve antidepresan ilaçlar kullanılabilir. Travma sonrası hemen sakinleşmeleri gerektiğinden çeşitli teknikler kullanılabilir (Artık güvende olduklarını söylemek, neler olduğunu anlatmasını istemek gibi). Ayrıca sosyal destek verilmesi, kendini yalnız hissetmemesi, gardını indirmesi ve rahatlaması için faydalı olur. Uzun Süreli Çocukluk Travması, Yetişkinlikteki Akut Travmadan Farklı mı Tedavi Edilir? Daha kronik çocukluk travmasında tedavi daha uzun sürer ve yavaş ilerler. Tedavi, önce işlevlerle ilgili ciddi sorunlara yönelir ve hasta ancak travma hakkında rahatça konuşabileceği zaman doğrudan travma hedef alınır. Bazıları travmadan hiç kurtulamayabilir. Bu durumda genel faaliyet yeteneğini kendini kontrol kapasitesini güçlendirmeye odaklanmak gerekir.
243
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
ÇOCUK İSTİSMARI Çocuk İstismarı Nedir ve Psikolojide Neden Bu Kadar Önemlidir? Çocuğa kötü muamele edilmesidir. Kötü muamele, çocuğun temel ihtiyaçlarına cevap vermekteki başarısızlıktan kasten zarar vermeye kadar uzanır. Dört kategoriye ayrılır: ihmal, duygusal veya psikolojik istismar, fiziksel istismar ve cinsel istismar. Çocuk istismarı, psikolojinin önemli konularındandır çünkü bıraktığı hasar tüm psikolojik işlevlerde iz bırakabilir. Çocuk İstismarı Ne Kadar Yaygındır? 2007’de Birleşik Devletler’de 800 bin çocuğa kötü muamele olayı rapor edilmiştir. Kimler Çocuk İstismarında Bulunur? ABD sağlık ve insan hizmetleri bakanlığının 2007 raporuna göre ebeveynler istismarın önde gelen suçlularıdır ( Anne 38,7 baba 17,9 ) Çocuk İstismarının Etki Ardılları Nelerdir? Psikolojik gelişimi sekteye uğrattığından, çocuğun duygularını ve dürtülerini kontrol, kişilerarası ilişkiler ve olumlu bir öz görüntüsünü sürdürmek bağlamında etki yaparak kaygı, depresyon, hayatı boyunca sürecek ciddi kişilik patolojisi riski oluşturur.
244
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Çocukluk Travmasının Nörobiyolojik Etkileri Nelerdir? Beyin hücrelerinin yapısı etkilenebilir, myelinasyon, sinaptojenezi ve morfolojide anormallik oluşabilir. Hepsi birlikte beyin yoğunluğunu ve iletkenliğini azaltabilir. Dahası duygu, bellek ve davranış kontrolüyle ilgili beyin kısımları hasar görebilir. Kompleks PTSD Nedir? Kronik ve ağır çocuk istismarının uzun süren etkileridir. Bellek, vicdan, duygu düzenlenmesi, dikkat ve kişilik karakterinde uzun süreli değişmeler kendine zarar verme, duygu fırtınaları gibi durumlara neden olabilir. Hangi Etmenler Çocuk İstismarının Uzun Süreli Hasarını Arttırır? Şiddetli, kaba, sık ve uzun süren istismarın etkilerinin daha fazla olacağı açıktır. Ayrıca istismarı yapan kişinin duygusal yönden yakınlığı derecesinde de hasar artar. İstismarın Nesilden Nesile Döngüsü Nedir? İstismar görmüş ebeveynlerin çocuklarına istismarda bulunmalarıdır. Yine de çoğu kişi bu istismarı aktarmaz. Eğitim, sosyal destek ve finansal güvence de bu aktarımı tamponlamaya yardımcı olur. Çocuk İstismarının Etki Ardıllarına Karşı Koruyan Etmenler Nelerdir? Teyze, nine gibi sıcak ve yakın bir bakıcıyla ilişki, istismarın hasar veren etkilerini yumuşatabilir. İstismara ne kadar çabuk müdahale edilir ve çocuk ne kadar istismardan uzaklaştırılırsa çocuğun da dünyaya inancı o kadar eski haline dönmüş olur. 245
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
Psikoterapide çocuk, kurbana kendisine ne olduğunu anlatabilir, kendisini suçlamasını engelleyebilir ve negatif psikolojik etkilerden korumaya yardımcı olabilir. Metanetli Çocuklar Hakkında Ne Biliyoruz? İstismar gördüğü halde oldukça sağlıklı ve düzgün yetişkin olan kişileri metanetli olarak adlandırıyoruz. Bu kişiler yaklaşık üçte bir oranındadır ve olumlu öz görüntüleri, aile dışında insanlarla duygusal bağlantı kurabilmeleri, zekâları sayesinde ayakta kalabilmişlerdir.
CİNSEL İSTİSMAR Cinsel İstismar Nedir? Joan Liem, Jacqueline James ve meslektaşlarının tanımına göre cinsel istismar, kendinden küçük çocukla zorla cinsel ilişki; veya 13 yaşından küçük bir çocukla, beş yaş ya da daha büyük birisi arasındaki herhangi bir cinsel ilişkidir. İstismar, genital bölgenin açığa çıkarılmasından beden parçalarını okşamaya, doğrudan genital temasa uç olarak anal ya da vajinal ilişkiye varan yelpazede yer alır. Cinsel İstismar Şiddetli midir? Çocuk tacizi vakalarının çoğu şiddet içermez. Tacizciler, manipülasyon ve baştan çıkarmayı kullanırlar. Küçük bir yüzde gerçekten şiddet içerir. Çocukluktaki Cinsel İstismarın Etkileri Nelerdir? Kendine güvenin az olması, kopma, güven eksikliği, kuvvetli utanç duygusu ve depresyona sıklıkla rastlanır. Sınır kişilik bozukluğu da istismarla bağdaştırılır. 246
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Yetişkinlikte cinsel fonksiyonların bozuk olması, bazılarının aşırı kontrolcü bazılarının da önüne gelenle birlikte olmaya çalışması da şaşırtıcı değildir. Cinsel İstismar Nesiller Boyunca Aktarılır mı? Diğer çocuk istismarlarında olduğu gibi cinsel istismar da nesiller boyunca aktarılabilir ancak bu, çoğunluk için doğru değildir. Ensest Diğer Cinsel İstismarlardan Nasıl Ayrılır? FBI istatistiklerine göre çocuk istismarının %34’ü ensest vakası içermektedir. Ensest kurbanları diğer cinsel istismara uğrayanlardan daha fazla hasar görürüler. Kişiler arası ilişki algıları bozulur. Güven duyguları, ilgiye değer olmaları ve kendi ihtiyaçlarını ve sınırlarını tanımak konusunda derinlemesine zarar görürler. Pedofili Nedir? Buluğ çağı öncesi çocuklarına istikrarlı cinsel çekim ile karakterize edilir. Her çocuk tacizcisi pedofil olmadığı gibi her pedofil de tacizci olmayabilir. Ergenlere olan cinsel çekim ise hebefili olarak adlandırılır. Pedofiliye Ne Sebep Olur? Üç olası sebep: yetersiz sosyal yetenekler, nörolojik zedelenme, pedofilin kendi çocukluğundaki cinsel istismar geçmişidir.
247
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Pedofiller Olgun Sosyal Yeteneklerden Yoksun mudur? Pedofillerin yetişkinlerle ilişki kuramadığı için çocuklara yöneldiği konusundaki önermeler sosyal yönden başat, hatta evli pedofillerin olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Pedofili Nörolojik Hasardan mı Kaynaklanır? Elimizdeki kanıt olarak kullanılabilecek verinin suçlulardan gelmiş olması ve yakalanmamış ya da dürtüsüne yenik düşmemiş kişiler hakkında veri olmadığı için kesin bir şey söylenemez. Pedofiller Çocukken Cinsel İstismara Uğramışlar Mıdır? Pedofiller ve çocukluklarındaki istismar konusunda açık bir ilişki bulunmaktadır. Dahası pedofiller cinsel suçlu olmayanlara ya da yetişkinlere karşı cinsel suç işleyenlere göre daha yüksek çocukluk istismarı oranına sahiptir. Bir Çocuğun Cinsel İstismara Uğradığının Belirtileri Nelerdir? İstismara uğrayan çocuk utanç, kafa karışıklığı, korku gibi sebeplerden pek kimseye söyleyemez. Ancak uyku bozukluğu, sosyal çekilme, kaygı, depresyon ve kendine güven azlığı gibi, davranışlarında ani değişme olabilir. Bir yetişkinden sakınma, yırtıcı cinsel davranış ipucu olabilir.
248
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
AİLE İÇİ ŞİDDET Aile İçi Şiddet Nedir? Samimi (veya romantik) eşler arasındaki şiddete denir. Genelde karı koca arasındaki şiddete karşılık gelse de, evli olmayan ve birarada ya da ayrı yaşayan çiftleri de kapsar. Aile İçi Şiddet ile Karısını Hırpalamak Arasındaki Fark Nedir? İlki, çok genel bir terimdir ve faili belirtmez. Karısını hırpalamak ise erkek eşin kadın eşi sistematik olarak şiddete maruz bırakmasıdır. Hırpalama Sendromunun Bazı Kilit Kavramları Nelerdir? Hırpalayıcı ilişki, kişilerin cinsiyetine bakmaksızın dahil olan herkese uzun süreli ve yıkıcı etkilere sahip spesifik psikolojik karakteristiğe sahiptir. Üç önemli kavram: Şiddet döngüsü, zorla kontrol, travmatik bağlanmadır. Lenore Walker’ ın Şiddet Döngüsü Modeli Nedir? Hırpalanan kadınlarla yaptığı mülakatlardan şiddet döngüsünün üç evresini şöyle tanımlamıştır: gerilimin oluşma evresi, akut hırpalanma vakası ve balayı evresi. Evan Stark’ ın Zorla Kontrol Modeli Nedir? Hırpalanan kadını psikolojik olarak domine etmek için yapılan sistematik girişimdir. Kadının kendine güvenini, kendini yönetme hissini sarsmak, sosyal destek kaynaklarını kesmek, saçına, giyimine karışmak için, düşük seviyeli fiziki saldırganlıktan faydalanır. Ciddi saldırılar ise kurbanın çaresizliğini perçinler. 249
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Ev İçi İstismar Diğer Zorla Kontrol Şekillerine Benzer mi? Hırpalayıcı ilişkilerde kullanılan zorla kontrol taktikleri kayda değer şekilde tutsaklık ve terör taktiklerine benzemektedir. Hedef hep aynıdır, kişinin kendine güven ve otonomi hissini kırmak ve kendini tutsak edenlerin merhametine bırakmak. Judith Herman Tutsaklığın Psikolojik Etkileri Hakkında Ne Söyledi? Judith Herman (1942-) 1992’de yayınladığı Travma ve iyileşme başlıklı kitabında ciddi zorlama durumunda Travmatik istismarın tutsaklıktakinden farkı olmadığını söyler. İkisi de beyin yıkamaya kadar giden, yatacağı, uyanacağı, yemek yiyeceği zamanı, görüşeceği kişileri, fiziksel güvenliğini denetleyerek kadının çevresinde kontrolü kaybetmesini ve zihninin ele geçirilmesine izin vermesini sağlayan yöntemler kullanılır. Kurbanın öz hissini kırmak için özellikle güçlü bir yol, kendi ahlak değerlerine ihanet etmelerini sağlamaktır. Travmatik Bağlanma Nedir? İnsanlar yaşadıkları stres oranında kuvvetli duygusal bağlar kurmaya ihtiyaç duyar. Ancak sosyal ilişkilerinin hırpalayan tarafından kesilmiş olması nedeniyle bağ kuracağı tek kişi, yine hırpalayan olacaktır. Hırpalanan Kadınlar Neden Kalır? Yasal, ekonomik, finansal ve kültürel etmenler gibi pratik sebeplerinin yanında, hayatlarının güvenliğinden duydukları endişe ve ilişkiyi kıracak olmanın psikolojik etkileri ayrılmalarını imkânsız kılar.
250
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Hırpalanan Kadınların Kalmasındaki Psikolojik Sebepler Nelerdir? Kurbanın öz, hatta gerçeklik hissi bile parçalandığından hırpalayan kişi olmadan hayatta kalamayacağını düşünür. Terk etseler bile kendilerini hırpalayana dönmelerini sağlayan da aynı psikolojidir. Aile İçi Şiddet Çocukları Nasıl Etkiler? Çocuklar şahit oldukları şiddeti kendilerine yapılıyormuşçasına deneyimlerler. Fiziksel şiddete hem kurban hem de şahit olan çocuklar yüksek depresyon saldırganlık, ilişkilerde sorun bildirmiştir. Sadece Erkekler mi Hırpalar? 2007’de Rosemarie Cogan ve Tiffany Fennell’in 607 kolej öğrencisi üzerinde yaptıkları araştırmada kadınların %53’ü erkeklerin %38’i eşlerine şiddet uyguladıklarını kabul etmiştir. Suç istatistiklerine göre ise eşi tarafından cinayete kurban giden kadınların sayısı erkeklere oranla çok daha fazladır. Samimi Eş Şiddetiyle İlgili Suç İstatistikleri Nasıldır? Eşleri tarafından öldürülen kadınların sayısı erkeklerinkine oranla 3.6 kat, eşi tarafından ölümcül olmayan saldırıda kadının erkeğe oranı ise 4.4 tür. Aile İçi Şiddet Kültürler Boyunca Nasıl Değişir? 2009 WHO raporuna göre daha önceki eşlerinden şiddet gören kadınların oranı %15-72 arasındadır. Kırsal kesime gittikçe oran artmaktadır. Bangladeş kırsalında %62, Japon şehirlerinde ise %15 olmuştur. 251
“İNSAN PSİKOLOJİSİ”
ADLİ PSİKOLOJİ Adli Psikoloji Nedir? Adli psikologlar hem kamu hem de suç yasalarına dâhil olurlar. Suç dosyalarında savunmacının zihinsel durumunu değerlendirirler ve uzman görüşlerini belirtirler. Şiddet ve cinsel saldırganlar için özel programların içeren mahkûmlar için psikoterapi sağlarlar. Suçlu Profili Çıkarma Nedir? Sadece suç yeri kanıtlarından suçlunun psikolojik, demografik ve davranışsal özelliklerini bulma girişimidir.
SUÇLU DAVRANIŞI PSİKOLOJİSİ Psikoloji Bize Suçlu Davranışı Hakkında Ne Anlatır? Herhangi bir suçlu davranışı bilinçli olarak kanuna karşı gelme seçeneğini içerir, kastedilmeye ya da kazara olan davranış suç değildir. Birçok çevresel faktörün yanında, suçun psikolojik eylemlerde antegre rolü vardır. Kanuna Karşı Gelenlerin Tümünün Psikolojik Özellikleri Anormal midir? Değildir, ancak bazı psikolojik faktörler insanları suçlu davranışına daha çok angaje eder. Antisosyal Kişilik Bozukluğu Nedir? Vurdumduymaz ve sömürücü olma yanında, empati ile pişmanlık yoksunluğu olarak karakterize edilir. DSM-IV’e göre şu kriterlerden en az üçünü sergilemesi gerekir: sıkça yalan söylemek, lakap kullanmak, diğerlerini kazanç için dolandırmak, dürtüsel 252
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” olmak ve gelecek planlamasından yoksun olmak, alıngan ve saldırgan olmak diğerlerinin güvenliğine ilgisiz olmak, istikrarlı sorumsuzluk, işte veya finansal gerekliliklerde dikiş tutturamama; incitmeyi, kötü davranışı ve çalmayı haklı görmek ya da umursamamak. Psikopati Nedir? Suçlu davranışı kaydına dayalı antisosyal kişilik bozukluğuna kıyasla psikopatlık, suçlu davranışına bağlı davranış özelliklerine daha meyillidir. Bu özellikler umursamazlık, yapay veya sığ duygu, empati eksikliği, sorumsuzluluk pişmanlık ve suçluluk eksikliği, sömürü ve manipülasyona meyilli olma ve diğerleriyle yırtıcı davranışalar girme. Psikopat mahkûmlar diğer mahkûmlara nazaran daha şiddetli ve ciddi suçlar işlerler. Hapisten çıktıktan sonra yeni suç işleme oranları ve bu suçların planlı olma ihtimali yüksektir. Michael Woodworth ve Stephen Porter’ ın 2002 yılı çalışmasında 125 cinayet mahkûmundan psikopat olan 34 tanesinde planlı cinayet oranı, psikopat olmayanlara göre oldukça yüksektir (%93,3e karşı %48,4) Psikopatlık Nasıl Ölçülür? Psikopatlığın en önce gelen uzmanı olan psikolog Robert Hare (1934–) psikopatlığı ölçmek için 20 maddelik klinik oranlama testi olan ve Hare psikopatlık kontrol listesi (PCL-R) adını verdiği yoğun bir mülakat geliştirmiştir. Kişiyi tanıyanların da dâhil edildiği ve 40 üzerinden puanlanan mülakatta 30 ve üstü puan alanlar psikopat olarak sınıflandırılır. Hare psikopatlığın boyutsal değil kategorik olduğuna inanır; yani ya psikopatsınızdır ya da değil.
253
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Psikopatlık Ne Kadar Yaygındır? Hare’e göre hapishane nüfusunun yüzde 50 ila 75’i antisosyal kişilik bozukluğuna sahip iken, psikopatların oranı yüzde 15 ila 25 arasındadır. Psikopatinin Farklı Boyutları Nelerdir? PCL-R sonuçlarına göre iki faktör tanımlanmıştır: kişilerarası/duygusal faktör ve sosyallikte sapan yaşam tarzı. 2003’te faktörler bölünerek dörde çıkmıştır: kişilerarası (izlenim yönetimi, büyüklük, patolojik yalancılık, manipülasyon), duygusal faktör, yaşam tarzı faktörü ve antisosyal faktör. Ted Bundy Kimdir? İyi eğitimli, yakışıklı, zeki ve politikada faal bir kişidir. En az 30 kadını öldürdüğünü itiraf etmiştir. Uzun süreli romantik ilişkide olduğu iki kadın, görüntüsünden farklı bir kişi olduğuna inanmaları için bir sebep olmadığını söylemiştir. Antisosyal Davranış ve Antisosyal Tutum Arasındaki Fark Nedir? Antisosyal davranış soğuk, umursamaz kişilik özelliklerini, antisosyal tutum ise dürtüsel-saldırgan ve zayıf davranış kontrolünü yansıtır. Hare’in Faktör 1’i Ne ile Korelasyondadır? Narsistik ve histriyonik kişilik bozuklukları ve Makyavelci özellik ölçümleriyle ayrıca şiddet seviyesi, suç tekrarlama riski ve anormal duygusal işlemle korelasyondadır.
254
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Hare’in Faktör 2’si Ne ile Korelasyondadır? Madde kullanımının, suçlu davranışlarının ve antisosyal kişilik bozukluklarının ölçümleriyle artar ya da azalır. IQ, eğitim, sosyal statü ve yaşla negatif korelasyondadır. Diğer bir deyişle IQ, eğitim, sosyal statü ve yaş azaldıkça antisosyal davranış artar. Antisosyal Davranış ve Tutumda Narsistik Özelliklerin Oynadığı Rol Nedir? İkisinin örtüştüğü özellikleri olsa da birbirlerinden ayırmak önemlidir. Büyüklük, empati eksikliği ortak olsa da gerçek psikopatlıkta kişilerarası ilişkiler için çok az yer vardır. Oysa narsizmde insanlararası ilişki vurgusu güçlüdür, çünkü diğerlerinin onayına ihtiyaçları vardır. Ancak soğuk, kaba ya da sadist olmayabilirler. Suçlu Davranışında Entelektüel Yeteneğin Rolü Nedir? Suçların çoğu, dürtü kaynaklı saldırganlıktan kaynaklanır ve entellektüel yeteneğin dürtüyle kuvvetli ilişkisi vardır. Bilişsel testlerde düşüklük ile antisosyal davranışta artış arasında korelasyon vardır. Davranışların gelecekte yol açacağı sonuçları öngörememek dürtülerle hareket etmeye yol açabilir. Hare’in faktör 2 ölçümündeki bilişsel yeteneklerdeki düşüklüğün davranışsal sorunlarla ilişkisi akılda tutmaya değer. Bilişsel işlev ile Hare’in faktör 1 çekirdek psikopatik kişilik özellikleri arasındaki ilişki daha az bilinir. Geleceği öngörebilecek entelektüel yeteneğe ve yüksek statülere erişmiş kişiler dürtüselliğin aksine planlı hareket ederler. Dikkat odakları hedefe yöneliktir ve çevresel enformasyona görece tepkisizdirler.
255
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Suçlular Olgunlaşır mı? Suçluların olgunlaştığına dair açık kanıt vardır. En ciddi ve vahşi suçlar 40 yaşın altında işlenmiştir. Çekirdek yaş 20-25 arasıdır. Dahası Hare’in faktör 2’sine göre yaş ve suçluluk arasında negatif korelasyon vardır. Daha az enerji, dürtü ve pervasızlığın etkisinin gösterir. Ancak planlı suç işleyenler için yaşın önemi ortadan kalkar ve antisosyal davranışlarını ve suç işlemeyi cani diktatörler ya da suç örgütü liderleri gibi yaşlılıklarında da sürdürebilirler.
ANTİSOSYAL ÖZELLİKLERİN SEBEPLERİ Antisosyal Özelliklerin Sebepleri Nelerdir? Araştırmalar genetik, bilişsel kişilik aile ve topluluk etkilerine işaret etmektedir. Çevrenin Antisosyal Davranış Gelişiminde Oynadığı Rol Nedir? Çevre, genler dahil olmak üzere insan biyolojisinin çoğunu değiştirir. Hapishanedeki insanların çoğunun dezavantajlı topluluklardan ya da düşük sosyoekonomik seviyelerden olması tesadüf değildir. Nörobiyolojinin Antisosyal Davranış Gelişiminde Rolü Nedir? Bu alandaki gelişmeler sayesinde artık beynin hangi bölgelerinin ve hangi biyolojik şartların antisosyal davranış gelişiminde katkısı olduğu konusunda daha çok bilgi sahibiyiz.
256
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Nörobiyoloji ve Çevre Arasında Etkileşim Var mıdır? Genlerimiz yapabileceklerimizin sınırlarını çizerken, çevremiz de o sınırlara ne kadar yaklaşabileceğimizi tayin eder. Ödül ve ceza çevremizin hangi davranışlara izin verdiğini gösterir. Hangi Sosyal Faktörler Antisosyal Davranış Gelişimine Katkıda Bulunur? Yoksulluk, zayıf eğitim yetersiz halk enstitüleri sosyal destek sistemlerinin eksikliği antisosyal akranlar, tehlikeli ve şiddetli komşular ergenin sosyal ve psikolojik gelişiminde yıkıcı etkiler yapabilir. Suçlu Davranışına Karar Vermede Sosyal Normların Oynadığı Rol Nedir? Suçlu davranışı kanun ihlalini içerdiğinden çoğu sosyal normların da ihlalini de içerir. Bununla beraber alt kültürlerde suçlu davranışı sosyal kabul görebilir. Terörist gruplar, ergen çeteleri ve organize suç örgütleri, bir sosyal gruba ait olmak ya da diğer şiddet gruplarından korunmak isteyen kişiler için mecburi yol olabilir. Çocukluk Suçlarına Hangi Aile Faktörlerinin Katkısı Vardır? Hatalı, acemice ve istismarcı ebeveyn, ebeveyn psikopatolojisi ve kardeşler arasında antisosyal davranış çocuğun da antisosyal davranışa sürüklenmesine sebep olur. Antisosyal Özelliklerde Cinsiyetin Rolü Nedir? 2001 yılı çalışmasında Cathy Widom ve Michael Maxfield, erkeklerin dişilere oranla 2,5 kat daha fazla suça katıldığını, şiddetli suçlarda ise bu oranın 6,7 kata tırmandığını göstermiştir. 257
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Çocuk İstismarı Antisosyal Özelliklerde Rol Oynar mı? Tutuklanmış 1575 bireyin kayıtları üzerinde yapılan çalışmada 908 kişinin çocuklukta istismar ya da ihmal gördüğünü ortaya koymuştur. İstismar Gören Çocukların Tümü Antisosyal Özellik Geliştirir mi? İstismar görenlerin üçte biri psikolojik zarar görmektedir. Ancak istismarın ciddiyetinin de zarar riskini arttırdığını eklemek gerekir. Hangi Psikolojik Karakteristikler Çocukluk Suçlarını Arttırır? Kıt bilişsel lisan yeteneği, sorunlu ve alıngan mizaç, yeterince kendini kontrol edememe, kendine güven azlığı ve yetersiz sosyal ve kişilerarası yetenekler bireyin suçlu davranışı riskini arttırır. Biyolojik Faktörlerin Suçluluğa Katkısı Nedir? Yetersiz beslenme ve sağlık bakımı, doğum öncesi yasadışı maddelere maruz kalma, yetersiz uyku gibi faktörlerin tümü beyin olgunlaşmasında geriletici etki yapar. Dahası bazı genler de pervasız ve kontrolsüz davranışla ilişkilenmiştir. Biyolojik tabanlı zihinsel durumlar da davranış kontrolüne müdahale ederek suçlu davranışını arttırır.
258
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Psikopatik Suçluların Nörobiyolojisi Hakkında Ne Biliyoruz? Psikopatik bireyler duygusal uyarılara diğer insanlar kadar kuvvetli tepki vermez. Diğer bir deyişle duygu yoksunudurlar. Beyinlerinin iki lobunun koordineli çalışmaması duyguların sözel aktarımına engel olduğunu gösterir. Empati eksiklikleri de bu sebepten kaynaklanır. Antisosyal Özelliklerin Nörobiyolojsi Hakkında Ne Biliyoruz? Psikopatlık ve dürtüsellik arasındaki nörobiyolojik ayrımı yapmamız gerekir. Dürtüsellik ve dürtüsel saldırganlık, gözün hemen üstünde yer alan orbital frontal bölgenin bozulmasıyla alakalıdır ki; bu bölge cezalandırma anılarını planlı davranışla ilişkilendirir (“Bu kişiye vurursam o da bana vurabilir”). Ayrıca dorsolateral frontal kortekste de faaliyet azalması olduğuna dair kanıt vardır. Bu bölge de soyut ve karmaşık düşünceleri içerir. Psikopatideki Biyolojik Bulgularımızı Nasıl Açıklayabiliriz? Özetlemek gerekirse, psikopatlar aşırı odaklanmış dikkate, duygusal tepkilerinin yetersizliğine sahiplerdir ve sinirliyken daha az uyarılırlar. Bu davranış onların çok tehditkâr ve şiddet içeren ortamlarda yetiştiklerini ve odaklarını koruyabilmek için duygusal tepkilerini aşağı çekmeyi öğrendiklerini gösterir. Antisosyal Özelliklerin Genetik Tabanı Var mıdır? İsveç’te 1480 tek ve çift yumurta ikizi üzerinde yapılan gençlik psikopatik özellikler envanterine göre, antisosyal davranışta genetiğin etkisi %40-50 arasındadır.
259
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Hangi Spesifik Genler Antisosyal Özelliklerle İlintilidir? Oksidaz A (MAOA) olarak bilinen gen, kilit nörotransmiterlerin metabolizmasına dâhil olduğu aynı isimli enzimi kodlar. Bu genin bir varyantı, MAOA enzim aktivitesinin azalmasına sebep olur ve antisosyal bireylerde daha sık rastlanılır. G1438A varyantı olan G-allelle ergen çocuklarda kural yıkan davranışlarla ilişkilendirilir. Bağımlılık ve Suçluluk Arasındaki İlişki Nedir? Uyuşturucu bağımlılığı, dürtüsellikle korelasyonda olduğundan antisosyal özelliği olan birçok kişi de madde kullanmaktadır. Maalesef uyuşturucu istismarı da antisosyal davranışta artışa sebep olur. İlk olarak uyuşturucu, bireyin işe tutunma yeteneğini yok eder. İşsiz kalan birey de suça yönelebilir. İkincisi, bazı uyuşturucular pervasız ve suç içeren davranışlara neden olur ki; araba kazalarının yüzde 55’inde ve cinayetlerin yüzde 50’sinde alkollüler yer almaktadır.
ÖZEL SUÇ ŞEKİLLERİ Şiddet Suçluların Psikolojileri Hakkında Ne Biliyoruz? Genelde saldırganlıklarını düzenlemekte sorunlu, düşük IQ seviyesinde olan, az eğitimli, genel nüfusa göre daha düşük sosyal statüye sahiptirler. Davranışlarının yol açacağı sonuçları kestiremezler. Çocukluklarında istismar ya da ihmal edilmiş olma ihtimalleri yüksektir. Muğlak bir hareketi düşmanca algılayıp saldırganlaşırlar. Dürtüsel davranmayanların psikopat olma ihtimali yüksektir.
260
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Şiddet Kullanmayan Suçluların Psikolojisi Hakkında Ne Biliyoruz? Uyuşturucu kullanma, satma ya da bulundurma gibi suçlarda olduğu gibi, şiddet içermeyen suçlar da dürtüsellik, düşük IQ, düşük seviye eğitim ve saha çok gençleri içerir. Dişilerin oranı bu suç türünde daha yüksektir. Çocuk Tacizcileri Hakkında Ne Biliyoruz? Manipülasyon, parayla kandırma ve ayartma yoluna giden çocuk tacizcileri amaçlarına ulaşana kadar alet kullanabilirler. Çoğu, kızları taciz eden erkekler iken, oğlanları taciz edenlerin kurbanlarının sayısı yüzleri hatta binleri bulur. Çocuk Tacizcilerinin Farklı Tipleri Var mıdır? Açıkça bir tacizci tipi yoktur. Robert Prentky, Raymond Knight ve Austen Lee en önemli ayrımın sabitlenmiş ile gerilemiş tacizci arasında olduğunu ileri sürmüşlerdir. Sabitlenmiş olanların buluğ çağı öncesi çocuklara ilgisi vardır, genelde pedofildir ve kurban sayıları en fazladır. Gerilemiş olanlar ise duruma göre çocuklara yönelirler. Dürtü kontrol ve sosyal iletişim sorunları vardır. Homoseksüel Çocukları Taciz Edenler De Tacizci midir? Kızları taciz eden homoseksüellerin yüzde 60, oğlanları taciz edenlerin üçte ikisinin erotik kadın fotoğraflarından daha çok uyarılması sorudaki ihtimalin düşüklüğünü gösterir.
261
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Çocuk Tacizcileri Çocukken Tacize Uğramış mıdır? 1995’te Christopher Bagley ve meslektaşlarının halk arasında adli olmayan örneklemesine göre, çocukluklarında çok kez cinsel teması bildiren erkekler, diğer erkeklere oranla 40 kat fazla çocuklarla cinsel ilişkiye girmişlerdir. Çocuklara Cinsel Saldırıda Saldıranlardan Farkı Nedir?
Bulunanların
Yetişkinlere
Lisa Cohen ve meslektaşlarının New York eyaleti cinsel saldırgan kayıtlarından, 392’si çocuğa, 209’u yetişkinlere cinsel saldırıda bulunanlar incelenmiştir. Çocuğa saldırıda bulunanların daha yaşlı oldukları ve daha çok oğlanları kurban ettiği gözlenmiştir. Çocukların İfade Anlatabilir?
Vermesiyle
İlgili
Psikoloji
Bize
Ne
Çocukların anılarının yetişkinlere oranla daha fazla değiştirilebilir olması yani olayları farklı hatırlaması ihtimali sebebiyle, mülakatı yapan kişinin yönlendirici sorular sormaması gerekir. Beyaz Yakalı Suçluların Diğerlerinden Nasıl Ayrılır? Yüksek seviye planlama, bilişsel sofistikasyon ve mesleki başarı önde gelen özellikleridir. İyi eğitimli ve yüksek sosyal statüye sahiptirler. Genelde dürtüsel davranmazlar.
262
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Seri Katillerin Psikolojisi Hakkında Ne Biliyoruz? Genelde yalnız hareket ederler ve tanımadıkları kişileri para, güç ya da politik amaçlar uğruna değil, kendi psikolojik doyumları için öldürürler. Duygusal yönden rahatsız, travmatik ve istismarlı çocukluk ihtimali yüksektir. Dürtüselden çok planlıdırlar. Organize Seri Katillerin Organize Olmayanlardan Farkı Nedir? 2004’e kadar geçerli sayılan bu ayrım, organize katillerin delil bırakmamak için maktulde ve çevresinde değişiklik yapmalarını öne sürmekteydi. Ancak tüm cinayetlerin planlı yapıldığı ve hemen hepsinde bir miktar delil bırakıldığı ortadadır. Seri katiller için yeni öneri, dört sınıftan oluşur: cesedi parçalama, infaz, cinsel denetim ve yağma.
AKLI HASTALIĞI VE KANUN Akıl Hastalığı ve Kanun Arasındaki İlişki Nedir? İnsanlar akıl hastası oldukları için yargılanmalarında fark olmalı mıdır? Ya da suç işleyenleri psikolojik rahatsızlıkları yüzünden affetmeli miyiz? Dengeyi nasıl bulabiliriz? Yasal sistem bu felsefi sorulara yeterlik/cezai ehliyet, kusurluluk ve hafifletici sebepler yönüyle ele alır.
263
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Akıl Hastalığı ve Yeterlik Arasındaki İlişki Nedir? Yeterlik, kişinin entelektüel ve duygusal yönden davranabilme kabiliyetidir. Suç bakımından kişinin yaptıkları için yargılanabilmesi ve kendini savunabilmesi demektir. Akıl Hastalığı Ve Kusurluluk Arasındaki İlişki Nedir? Birisinin suç içeren bir davranışta bulunması yani kusurlu olması için kastının olması şarttır. Kasıt, bir psikolojik durum olduğu için bireyin zihinsel durumu suça kastının kanıtı olabilir. Buradan hareketle akıl hastası olan bir kişi suç kastıyla ilgili psikolojik yapıya sahip olmayabilir. Delilik Sebebiyle Suçlu Değildir Ne Anlama Gelir? Suç işleme kastını oluşturamadığından, işlediği suçtan sorumlu olamayacağı yönünde yasal bir savunmadır. Suçlu Ancak Deli Ne Demektir? Son yıllarda suçlu ancak akıl hastası yargısı kişilerin akıl hastalığının mahkemece tanınması anlamına gelir. Kişi sonrasında psikiyatrik kuruma ya da hapishane içinde psikiyatrik tedaviye alınır. Hafifletici Sebep Ne Demektir? Psikolojik rahatsızlıklar sebebiyle cezanın azaltılması demektir.
264
“İNSAN PSİKOLOJİSİ” Suçluluğun Nörobiyolojik Araştırması Kanunu Nasıl Etkiler? Beyin görüntüleme teknolojisi sayesinde genelde şiddet suçlularının ön lobunda faaliyet azlığı ve psikopat mahkûmların yetersiz tepki veren amigdalaları olduğunu bilmekteyiz. Bu beyin anormallikleri hafifletici sebep olarak kullanılabilir. Daha önemlisi baştan tedaviye imkân vererek suçun oluşmasını bile önleyebilir. Kişilik Bozuklukları ve Kusurluluk Arasındaki İlişki Nedir? Kişilik bozuklukları kişinin kültüründe anormal sayılan düşünce, duygu, davranış ve kişilerarası ilişkilerin istikrarlı biçimde sergilenmesidir. Ancak hafifletici sebep olarak kullanılması kısır döngüye sebep olabilir (“Suçlu davranışımdan sorumlu değilim çünkü suçlu davranışım tarafından tanımlanan antisosyal kişilik bozukluğum var”)
265