Leylâ’lı Hikâyeler
Uyku
Steve Jobs Gibi Düşünmek
ŞEBNEM KADIOĞLU
HARUKI MURAKAMI
DANIEL SMITH
B
B
ir köpeğin duygu dolu hikâyesi... İnsanlar ile hayvanlar arasındaki sevgi bağının sandığımızdan daha derin olduğunun kanıtı. Kadıoğlu hayvan sevgisini anlattığı bu kitabında ülkemize ve topluma yönelik güçlü bir eleştiri de getiriyor. Dünya üzerinde nefes alan tek canlının biz olmadığını hatırlatıyor. Devamı sayfa 6
R
E
M
Z
İ
ir kadının hikâyesi üzerinden tüm kadınları uyandırmak isteyen bir metin elimizdeki. Belki de eş ya da oğul olarak karşımıza çıkan erkekleri de. Derin uykusundan uyandığında “bir adamın karısı ve bir çocuğun annesi” olmaktan çıkan kahramanımız bu “uykusuzluk” sayesinde günden güne güzelleşiyor. Devamı sayfa 7
K
İ
T
A
B
E
V
Ç
ağımızın en ilgi çekici “işadamı” figürlerinden biri Steve Jobs. Birçokları onun gibi olmak, dahice bir iş başarmak ve zengin olmak istiyor. Kitap da bunun formülünü sunmayı amaçlamış. Kapitalizmin kuralları içinde doğru ata oynamanın yolu nedir? Bu sorunun cevabı Steve Jobs’un kimliğinde yanıt buluyor adeta... Devamı sayfa 13
ARKA KAPAK KONUĞU
İ
SAYI 118 - EKİM 2015 - ÜCRETSİZDİR
Gülayşe Koçak
ÇAĞDAŞ SANATI OKUMAK
T
ürkiye’de çağdaş sanata olan ilgi son yıllarda hızla artmasına rağmen okurluk konusunda halen emekleme dönemindeyiz. Estetiğin kendisinden çok kavramsala, düşünceye, tarihe, arşive önem veren çağdaş sanatı metinler olmadan anlamak imkânsız. Geçen ay açılan 14’üncü İstanbul Bienali vesilesiyle İstanbul’da çağdaş sanat ortamı hareketlenmiş ve ilgi yönelmişken biz de yeni başlayanlar için bir okuma listesi hazırladık. Önce çağdaş sanat tarihine baktık. Postmodernist düşüncenin bir ürünü de olsa çağdaş sanat tarihiyle ilgili okumaları
Grey
Devamı sayfa 8-9
6
E.L. JAMES
Dünya’nın Tüm Dertleri MARCUS CHOWN
Büyücünün Diyarı LEV GROSSMAN
Gösteriş
10 10 12
CAROL DYHOUSE
Ağaçların Özel Hayatı ALEJANDRO ZAMBRA
14 15
Çocuk Kitapları ve Cinsiyet
3
modern sanat tarihiyle başlattık. Sonra çağdaş sanatın düşünsel temellerini oluşturan makalelere yer verdik. Bu sanatın en çok tartışılan iki alanı olan eserin sunumu ve gösterilişi ile piyasayla ilişkisi konularını ele aldık. Ve son olarak da tek tek eser okumaları yapmak ve yazmak isteyenler için öneriler sunduk. Çağdaş sanat ilk başta şoke etse de okudukça içine girilebilecek, anlaşılabilecek bir yapı. Çağdaş sanattan korkmayın!
7
16
IRMAK ZİLELİ
ÖNER CİRAVOĞLU
EMRE KONGAR
Cümleten Bozukluklar
Oktay Akbal’a Veda
Halide Edip Adıvar’ın Mandacılığı
HAKAN BIÇAKCI “Yazarken; Yüreğimin Götürdüğü Yere Gitmem” “D
oğa Tarihi”, “Apartman Boşluğu”, “Boş Zaman”, “Karanlık Oda”, “Rüya Günlüğü”... Daha çok romanlarını okumaya alışkın olduğumuz Hakan Bıçakcı, yeni bir öykü kitabı yayımladı. İletişim Yayınları’ndan çıkan “Hikâyede Büyük Boşluklar Var”da bir araya getirdiği öykülerinde de, Hakan Bıçakcı’nın önceki eserlerinden alışkın olduğumuz o netameli atmosferle karşılaşıyoruz. Günlük hayatın içinden çıkan kâbuslar; etrafına kalın çizgiler çekerek güvenli hale getirdiğimizi düşündüğümüz –sıkıcı ama rahat– günlük hayatta basit ve ufak bir sızıntının peşinden sürüklediği gerilim... Ve adımlarını hep huzursuzca atan, yaşadıklarının rüya mı yoksa gerçek mi olduğunu bir noktadan sonra kaçıran kahramanlar... İlk olarak 2003 yılında yayımlanan “Rüya Günlüğü” romanındaki kahramanı şöyle bir serzenişte bulunuyordu örneğin: “Normal bilimsel yasalarla açıklanamayan
ve doğaüstü de görülemeyecek bir olay bu. Keşke doğaüstü bir olay olsaydı diye geçirdim içimden. En azından yaşadıklarımı ‘doğaüstü’ diyerek etiketler, onların ne normal ne de anormal oluşunun korkunç belirsizliği altında ezilmezdim.” “Hikâyede Büyük Boşluklar Var”daki kişilerin yaşadıkları da, Bıçakcı’nın önceki kahramanlarınınkinden farksız. Üstelik tüm bu “korkunç belirsizlikler” vapurda, metroda, Candy Crush oynarken metrobüste, köprü trafiğinde, bir taksinin arka koltuğunda, Kadıköy-Taksim dolmuşunda gerçekleşiyor...
“Yeni yayımlanan ‘Hikâyede Büyük Boşluklar Var’ sekizinci kitabın. Tür olarak baktığımızda ise ikinci öykü kitabın. Bir ara çokça tartışıldı türler arası geçişin ‘doğru’ olup olmadığı. Ama artık bu tartışmanın alevi sönmüş gibi. Devamı sayfa 4-5