Kafamdaki Hayaletler
Yeniçeri Ağacı
Muazzam Muazzez
PAUL TREMBLAY
JASON GOODWIN
SEDEF KABAŞ
O
F
smanlı tarihçisi Jason Goodwin’in romanı “Yeniçeri Ağacı” Yeniçerilerin şehre geri döndüğü zamanı, Yeniçeri Ocağı’nın kapatılmasına verilen isimle Vakayi Hayriye’nin on yıl sonrasını anlatıyor. Edgar Allen Poe adına verilen Edgar Awards 2007 yılı En İyi Roman ödülünü alan “Yeniçeri Ağacı” ödülün hakkını veriyor. Devamı sayfa 12
antastik roman “Kafamdaki Hayaletler” eleştirmenler ve edebiyatseverlerden tam not aldı. Fantastik korkunun duayenlerinden Stephan King, Tremblay’ın kitabı için “Korkuyu iliklerime kadar hissettim ki beni korkutmak zordur” dedi. Kitap yakında sinemaya da uyarlanacak. Devamı sayfa 7
R
E
M
Z
İ
K
İ
T
A
B
E
V
İ
1
00 yıllık bir çınar. Muazzez İlmiye Çığ, ülkemizin yetiştirdiği değerli bilim insanlarından biri. Cumhuriyetin okullarında okumuş, kendini bilime ve topluma adamış bir isim. Sedef Kabaş’ın Muazzez İlmiye Çığ ile yaptığı söyleşilerden oluşan bu kitap, aynı zamanda bir tür tarihe giriş kitabı. Devamı sayfa 15
ARKA KAPAK KONUĞU Lütfiye Aydın
SAYI 129 - EYLÜL 2016 - ÜCRETSİZDİR
EDEBİYATIN ZEYTİN DALI MÜBADELE ROMANLARI B
u sayımızda Birinci Dünya Savaşı’nın ardından imzalanan Lozan Barış Anlaşması’ndan yenik çıkan iki halkın hikâyesine odaklandık. Anayurtlarından sürülen Anadolulu Rumlar ile Yunanistanlı Müslümanlar, tüm hakları hiçe sayılan iki halk. Dillerinden, coğrafyalarından, kültürlerinden, evlerinden, komşularından, sevdiklerinden koparıldılar. İnsan oldukları unutuldu. Adeta bir eşya gibi Ege’nin karşı kıyılarına gönderildiler. Mübadele kavramıyla yan yana anıldılar; soğuk, diplomatik bir konunun öznesi bile değil, nesnesi gibi algılandılar. Sayfalarımızda o insanların hikâyelerini anlatan kitaplara yer
Pagoda
6
ZEYNEP ALPASLAN
Lontano
6
JEAN-CHRISTOPHE GRANGÉ
Çalışma Düşüncesi
10
JOHN W. BUDD
Oz
10
ADAM FAWER
Tüketilmiş DAVID CRONENBERG
Güvercinler Gittiğinde MERCÉ RODOREDA
3
7
verdik. Seçtiğimiz kitapların suçlayıcı, yargılayıcı ötekileştirici bir dil ve perspektife sahip olmamasına, sırtını barışa dayayıp yüzünü insana dönen kitaplar olmasına özen gösterdik. Meseleye bir de edebiyatın ben’den biz’i, tikel’den evrensel’i yansıtan aynasından bakmak istedik. “Ama”lara, “dönemin şartları”na, “savaş koşulları”na sığınmayınca barışın yokluğunun doğurduğu sonuçlarla karşılaştık. “Benden Selam Söyle Anadolu’ya”nın yazarı Dudo Sotiriyu’nun dediği gibi bu dosyayı “Yaşlılar unutmasın, gençler bütün olup biteni çırılçıplak görsün, öğrensin diye...” hazırladık. Devamı sayfa 8-9
13 14
16
IRMAK ZİLELİ
ÖNER CİRAVOĞLU
EMRE KONGAR
Yazara Kim Sahip Çıkacak?
Şairleri Trabzon’un
Dağlarca’yla Evinde Son Görüşme-2
ERCAN KESAL
“Yazma Eylemini Başlatan Okumalardır”
E
arzuhalcilik midir?’ diye soruyorsunuz. Okurla hemhal olma hali, okur-yazar arasındaki empati üzerine neler düşünüyorsunuz? Yazarlık gerçekten arzuhalcilik midir?”
“Öncelikle kitabınız girişinde kendinize sorduğunuz sorular üzerinde durmak istiyorum. ‘Yazarlık
“Bir süre önce; beni etkileyen, sevdiğim ve bazen de öykündüğüm yazarların çoğunun önceki mesleklerinin ‘gazetecilik’ olduğunu fark edince biraz afallamıştım. Başta G. G. Marquez... Ölünceye kadar gazetecilik yapmış. Ernest Hemingway sonra; 1922 yılında İstanbul’a gelip savaş muhabiri olarak çalıştığını biliyor musunuz? Yakınlarda kaybettiğimiz ve benim bir numaram olan Eduardo Galeano, gazeteci olarak öldü. Dostoyevski uzun süre bir gazetede makaleler yazmıştı. Thomas Mann, Jack London, John Steinbeck... Hayatlarında bir dönem gazetecilik hep olmuş. Bizde Refik Halit Karay, Nurullah Ataç, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Sabahattin Devamı sayfa 4-5 Ali, Aziz Nesin...
rcan Kesal’in yeni kitabı “Cin Aynası”, yazarın zihninde demlendirdiği hayat hikâyelerinden yola çıkıyor. Onları sinema ve edebiyatla ortak noktada buluşturuyor. Metin Erksan, Nuri Bilge Ceylan, Yaşar Kemal gibi ustalarla dostluklarını kâğıda dökerek yeniden anıyor. Bunları yaparken kullandığı yalın ve “bizden” dili sayesinde okuruyla samimiyet kuruyor. Gazete yazılarının birleşmesinden oluşan bu kitapta yazar, aynasını çoğunlukla Anadolu’ya tutuyor. Roboski’yi, Dersim’i, darbeleri, Anadolu insanını, bozkırın hem acı dolu hem umut verici yanlarını görüyoruz aynanın içinde. Oradan günümüze, Gezi’ye kadar uzanıyor yazar. Yaşadıklarını, oyuncu, yazar ve hekim kimliğiyle harmanlayan Ercan Kesal’in belleği bu kitapta kayda geçiyor.