Barbarın Kahkahası
Kocan Kadar Konuş/Diriliş
Ali İsmail: Emri Kim Verdi?
SEMA KAYGUSUZ
ŞEBNEM BURCUOĞLU
İSMAİL SAYMAZ
K
E
olun kırılıp yenin içinde kalmadığı bir roman evreni. Denize nazır bir tatil beldesinde en olmayacak şey yaşanıyor. Akrabalar, kardeşler, karılar kocalar, komşular bir hesaplaşmaya girişiyor... Kaygusuz, aile saadetinin tam ortasına, bir şölen sofrasının göbeğine hiç olmayacak şekilde neşterini sokuyor. Devamı sayfa 7
R
E
M
Z
İ
G
vlilik kurumunun kuşattığı kadın ile erkeğin açmazlarını, sıkışmalarını tüm çıplaklığıyla ortaya seriyor Burcuoğlu. Ama bunu öyle asık yüzlü yapmıyor; evlilik yolunda yaşanan her durumu ti’ye alan anlatımıyla, adeta bir romantik komedi üslubuyla inceden söylüyor söyleyeceğini. Bazı tuzaklara da düşmüyor değil... Devamı sayfa 10
K
İ
T
A
B
E
V
ezi sürecinde hepimizin belleğinde onun yüzü yer etti. Bütün evlerde onun masum bakışları dolaştı. Vicdan azabı gibi içimize çöreklendi. İsmail Saymaz, sokak arasında dövülen o gencecik insanı ölüme götüren süreci araştırdı. Kitabın sonunda okura tek bir cümle bıraktı: Ölümleri kıyaslamayın efendiler. Devamı sayfa 13
ARKA KAPAK KONUĞU
İ
Buket Uzuner
SAYI 114 - HAZİRAN 2015 - ÜCRETSİZDİR
NEDİR BU YAZ KİTABI DEDİKLERİ?
Y
az gelince gardırobumuzu mevsime uygun düzenlediğimiz gibi kütüphanemizi de elden geçirir miyiz? Yazın okunacak kitaplarımızı daha göz önündeki raflara dizip, kışın okunacak kitaplarımızı daha gerileri mi göndeririz? Kitap okumanın yahut yazmanın bir mevsimi var mı dersiniz? Düşündük ki, okumak ve yazmak; zaman, mekân, mevsim ayırt etmeyen bir eylem. Yazmış, kışmış, güzmüş hiç fark etmez. Peki o zaman her yerde karşımıza çıkan “yazın okunacak kitaplar” listeleri de neyin nesi? Esasında yaz kitabıyla kastedilen ne acaba? Bu ayki dosyamızda Sevin Okyay, Asuman Kafaoğlu-Büke, Kaya Genç, Murat Gülsoy,
Vişnenin Cinsiyeti
Duyulur Dünyanın Şakası
6
FERİDE ÇETİN
Konstantiniyye Oteli
10
ZÜLFÜ LİVANELİ
Bir Hışımla: D.H. Lawrence’ın Gölgesinde
12
GEOFF DYER
MICHELE ZACKHEIM
Aslanım Prenses!
3
7
Devamı sayfa 8-9
6
JANETTE WINTERSON
Paris’e Son Tren
Behçet Çelik, Müge İplikçi, Öner Ciravoğlu, Batu Bozkurt ve Nazlı Berivan Ak ile bu meseleyi tartışmaya açtık… Eleştirmenlere, yazın okudukları kitaplarda bir değişiklik yapıp yapmadıklarını sorduk. Yazarlara; “Şöyle bir kitap yazayım, yazın iyi gider diye düşündüğünüz olur mu?” dedik. Yayıncıların ise yaz için özel bir yayın politikası güdüp gütmediklerini merak ettik. Çıkan sonuç bir kez daha gösterdi ki, yaz bahane... Çeşitli sebeplerle bir türlü fırsat bulup da okuyamadığımız kitapları okuyabilmek adına fırsatı değerlendirmeniz dileğiyle...
14 15
16
IRMAK ZİLELİ
ÖNER CİRAVOĞLU
EMRE KONGAR
Köy Peynirinin Üstüne Tanımam…
Türk Kahvesi Kitabı
Ömer Seyfettin: Aruz ve Hece Vezni
KEREM ÇALIŞKAN
“Ermeniler Satranç Tahtasında Talihsiz Bir Karedeydi” G
azeteci ve araştırmacı yazar Kerem Çalışkan “100 Yılın Örgütü”, “100 Yılın Darbesi” ve “100 Yılın Rövanşı” adlı tarih üçlemesinin ardından bir kez daha geçen yüzyılın başına dönüyor ve halihazırda çok tartışılan bir konuyu “Ermeni soykırımı” ya da katliamını konu alıyor. Çalışkan’ın “Alman Cihadı ve Ermeni Katliamı” başlıklı son kitabı konuyu; “bu bir karşılıklı kırım mıydı, tek taraflı bir imha operasyonu mu?”, “‘Katliam’ mı demek daha doğru ‘soykırım’ mı” gibi şimdiye kadar süregelen kısır tartışmalardan azade, üzerinde fazla durulmayan bir boyutuyla ele alıyor: Alman emperyalizminin bölge planları ve planlarda Müslümanlara ve Ermenilere verilen rol... Çalışkan, Almanya’nın 18. yüzyıl sonundan itibaren geliştirdiği Büyük Alman İmparatorluğu Projesi’ni ve bu projenin bir ayağı olarak gündeme gelen “Müslümanları İngiliz ve Ruslara karşı ayaklandırma” hedefini, bir kısmı ilk
kez gün yüzüne çıkan önemli belgelerle ele alıyor. Çalışkan, yüzyıl başındaki olayları değerlendirirken, “Dünya hâkimiyeti peşinde koşan büyük güçlerin her biri satranç tahtasında kendi oyun planlarını oluştururken ne yazık ki Ermeniler bu satranç tahtasında talihsiz bir karede bulunuyordu” yorumunu yapıyor.
“Bu kitap ilk nasıl şekillendi kafanızda?” “Ben daha önce de Tempo’da vs. çalışırken Ermeni meselesinde Almanların rolüne işaret eden yazılar, haberler yayınlamıştım. En son Ermeni araştırmacı Vahakn Dadrian’ın bir kitabı dikkatimi çekti. ‘Ermeni Katliamı’nda Alman Sorumluluğu’ adında...”
“Katliam mı diyor soykırım mı?”
“O jenosid (soykırım) diyor elbette. Kitabın orjinal adı: ‘German Responsibility in the Armenian Genocide’. Devamı sayfa 4-5