Zorlayan ve Zorlanan Çocuklar
Kuşlar Yasına Gider
Gülhisarlı Terziler
İNCİ VURAL
HASAN ALİ TOPTAŞ
HÜSNÜ ARKAN
B
P
ir yas hikâyesi anlatıyor Hasan Ali Toptaş. Oğulun babaya, babanın oğula dönüşme hikâyesi aynı zamanda. Bir yandan bir erkek çocuğun büyümesine tanık oluyoruz, bir yandan da anıya dönüşen babayı burnumuzun direğinde bir sızıyla anlıyoruz.
edagog İnci Vural, çocuklarımızla ilişkimizde kendi geçmiş yaşantımıza bakmanın yararlı olacağını söylüyor. İyi bir ebeveyn olmanın yolu kendi çocukluk deneyimlerini hatırlamaktan geçiyor biraz da. Aynı zamanda çocukların da birer birey olduğunu her daim akılda tutmaktan. Kitap, ebeveynler için bir başucu kitabı. Devamı sayfa 6
R
E
M
Z
Devamı sayfa 7
İ
K
İ
T
A
B
E
V
İ
H
üsnü Arkan’ın yeni romanı “Gülhisarlı Terziler” gidip her defasında geri dönen bir insanın romanı. Aynı zamanda hiçbir şeyin “gerçekleşmediği”, hiçbir şeyin “değişmediği” bir kasabanın. Kendini kitaplarla büyütmeyi başarmış, kendi halinde bir adam ve onun ustasıyla ilişkisinin etrafında örülen bir yalnızlık hikâyesi. Devamı sayfa 12
ARKA KAPAK KONUĞU Pınar Kür
SAYI 131 - KASIM 2016 - ÜCRETSİZDİR
OTİZMLİ İNSANI ANLAMAK İÇİN EDEBİYAT M
edyada bir otizm salgınından söz ediliyor. Çok uzak değil, geçtiğimiz nisan ayında CHP’li milletvekili otizmli kızının kazandığı okula kabul edilmemesi üzerine bir basın toplantısı düzenledi. Bir başka otizmli çocuğun eğitim hakkı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava sürüyor. Bu örnekler gösteriyor ki toplum olarak hem kurumlar bazında hem de bireysel olarak otizmi, otizmli bireyi kabul etmek ve herkesin haklarını ve ihtiyaçlarını gözeten bir düzen kurmakta henüz pek yol kat etmiş sayılmayız. Sosyal bir devlet düzeninde bu iş elbette devlete düşer. Ancak karşılıklı olarak birbirimizi tanımadan ve an-
Müptezeller
Devamı sayfa 8-9
6
EMRAH SERBES
Hayvan Olmak
10
CHARLES FOSTER
Sincaplı Gece
10
CEM AKAŞ
K.
10
ROBERTO CALASSO
Berber TAYFUN PİRSELİMOĞLU
14 15
Kamyon Geldi, Türkü Bitti
3
lamadan yapılacak her düzenleme kâğıt üstünde kalmaya ve bürokrasinin değirmeninde öğütülmeye mahkûm görünüyor. Yeni bir yol bulmak kaçınılmaz gibi. Öyleyse ilk adımı anlayarak, kulak vererek atabiliriz. Bu anlama çabası için pusulamız neden edebiyat olmasın? Bu sorudan hareketle dosya sayfalarımızda otizmli bireylerin perspektifinden yazılmış romanlardan örnekler ele aldık. Ayrıca Prof. Dr. Yankı Yazgan, otizmin edebiyat içinde ele alınışına en güzel örnek olarak seçtiği romanın analiziyle bu çabamıza katkıda bulundu.
7
16
IRMAK ZİLELİ
ÖNER CİRAVOĞLU
EMRE KONGAR
Telif Hakkı Meseleleri
Hani Bir Yayınevi Vardı-2
Dağlarca’yla Evinde Son Görüşme-4
PROF. DR. İOANNA KUÇURADİ “Her Zaman Öğreneceğimiz Şeyler Vardır!” B
u yıl sekseninci yaşını kutlayan “felsefenin kraliçesi”, “çağdaş Antigone” ya da “iyi ana” Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, çağın olaylarına felsefenin ışığında, insan hakları bilgisiyle bakmaya, bu bakış açısına sahip insanlar yetiştirmeye devam ediyor. Kuçuradi, bu yıl 35.’si gerçekleşecek olan, “Felsefe ve İnsan” temalı Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın onur yazarı. Felsefe ve insan hakları arasında bağ kuran Kuçuradi’ye göre insan haklarını koruma sorunu, en başta felsefi bir sorun. Çünkü son yıllarda moda bir kavram haline gelen insan hakları kavramının tam olarak ne olduğunun açıkça ortaya konması gerekiyor ve bunun yolu da felsefenin keskin bakışına sahip olmaktan geçiyor. Kavramlar kimileyin tehlikeli olabiliyor. Peki ne zaman tehlikeli oluyor dersiniz? Kuçuradi, kitaplarında bu soruyu şöyle cevaplıyor: “İçeriği bulanık olduğu halde, herkes bu kavramı bildiğini sanınca. Korkarım, insan
hakları tehlikeli bir kavram olmuştur bile. Felsefe onları yeniden ele almalı, içeriklerini didiklemelidir”. Kitap Fuarı’nda gerçekleştirilecek toplantılarda, Kuçuradi insan hakları kavramını mutlaka didikleyecek ve insanca yaşadığımız bir dünya için felsefi bilgiyle aralanabilecek bir kapıya işaret edecektir. Fuar öncesinde, felsefeyle yoğrulmuş bir ömrün çeşitli duraklarına göz atmak istedik ve Prof. Dr. İoanna Kuçuradi ile çocukluk yıllarından başlayıp, ülke meselelerine varan bir söyleşi gerçekleştirdik.
“Can Yücel’den ödünç alarak söylersem, ‘Gökyüzü gibi bir şey çocukluk, hiçbir yere gitmiyor’. İnsanın tüm hayatını belirleyen önemli bir dönem çocukluk. Küçük İoanna’ya yakından bakabilir miyiz? Nasıl bir çocuktunuz ve nasıl bir aile ortamında büyüdünüz?” Devamı sayfa 4-5