Remzi Kitap Gazetesi / Nisan 2016

Page 1

İzlenimcilik (Empresyonizm)

Öyle miymiş?

Fakir Kene

MARK POWELL-JONES

ŞULE GÜRBÜZ

BİRHAN KESKİN

S

R

E

M

Z

İ

B

Ş

ule Gürbüz, uzunca bir arada sonra altıncı kitabı “Öyle miymiş?” ile yine okurlarının aklını karıştırıyor; her cümleyi iki kez düşündürmeyi başarıyor. Roman ve öykülerin yanı sıra oyun ve şiir kitapları da bulunan Gürbüz, “Öyle miymiş?” ile bildiğimizi zannettiklerimizden kuşkulanmayı hatırlatıyor bizlere. Devamı sayfa 7

anat tarihinin İzlenimcilik akımı üzerine olan bu çalışma, örnek resimlerle okumayı görsel bir keyfe dönüştürüyor. Gerçeği algıladığımız haliyle tuvaline yansıtan İzlenimciliğin en önemli temsilcileri: Monet, Pissarro, Manet, Degas, Sisley, Cezanne, Renoir... Devamı sayfa 6

K

İ

T

A

B

E

V

ir edebiyatçı için zordur zamanla eş koşmak. Duran, düşünen insandır, sabreder. “Fakir Kene” ise öfkesini içinde bir an tutup da üfleyen ve evet sakınmayan, bunun için yazısını da feda edebilecek, samimi bir metin olarak Birhan Keskin’in diğer şiir kitaplarından ayrılıyor. Dize bilen ama dize gelmeyen. Devamı sayfa 10

ARKA KAPAK KONUĞU

İ

Ethem Baran SAYI 124 - NİSAN 2016 - ÜCRETSİZDİR

UMBERTO ECO’NUN ŞİFRELERİ

1

9 Şubat 2016’da aramızdan ayrılan Umberto Eco, önemli bir eleştirmen, denemeci, göstergebilimci ve Ortaçağ uzmanıydı ama tüm bu bilgisini kurguya aktarıp başarılı bir romancı olarak adını tarihe yazdırmayı da bildi. Sadece tüm dünyada popüler olan “Gülün Adı” romanıyla değil, “Foucault Sarkacı”, “Baudolino”, “Önceki Günün Adası”, “Prag Mezarlığı” gibi eserleriyle de gizemli bir atmosfer yaratıp çok katmanlı anlatılara imza attı. İroni, hayal gücü ve entrika üçlüsünü asla birbirinden koparmayarak kendine has bir üslup inşa eden Eco, romanlarında, denemelerinde ve hatta inceleme-araştırma kitaplarında da bu du-

Kurbağalara İnanıyorum

10

KOLEKTİF

Okulsuz Büyümek

12

BEN HEWITT

Buzda Yürüyüş

13

WERNER HERZOG

Ne Tanrı Ne Efendi LOCATELLI KOURNWSKY LE ROY

Sanat, Piramidi Parçalar

3

7

Devamı sayfa 8-9

6

BARIŞ BIÇAKÇI BEHÇET ÇELİK AYHAN GEÇGİN

Canımı Yakma

ruşunu korudu. Hem iyi bir yazar hem de çok iyi bir okur olan Eco, okudukları ile yazdıkları arasında kurduğu güçlü ilişkiyle, bilgi ve kurgu arasındaki temasın ne kadar değerli olduğunu da gösterdi. Umberto Eco artık aramızda değil, ama yıllarca en ince ayrıntısına kadar çalışıp inşa ettiği eserler, satır aralarına gizlemek için uğraştığı o şifreler hâlâ bizimle… Dosya yazımızda Umberto Eco’nun satır aralarında yeniden kısa bir yolculuk yapalım istedik.

14 15

16

IRMAK ZİLELİ

ÖNER CİRAVOĞLU

EMRE KONGAR

Virginia Woolf’un Boğulduğu Su

Kitaplık Gezintisi

U. Eco, O. Pamuk ve Hocaefendi

FATMA AKERSON

“Kurguda Oynayabiliriz İstediğimiz Gibi”

Y

apı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Düğmeler ve Başka Şeyler”, hayal dairelerinin içine düşmüş düğmeleri, iç içe bir kurguyla anlatıyor. Bir yazar düşünün, eliyle çizdiği hayal dairesinin içinde üç düğme, üç düğmenin ardında birbirleriyle kesişen hikayeler bulan. İşte o yazar elinizde tuttuğunuz kitabın yazarı değil, anlatıcı karakteri Eylül. Gökten üç elma yerine üç düğmenin düştüğü kurmaca bir dünyada iyi okuru keyifli bir hikaye ve başka şeyler bekliyor. Bu hikayede düğmelere meraklı Gülşen, ileride bir masalcı olamak isteyecek Koray ve çok uzak diyarlardan gelen bir anlatıcı Mor Harmanili Kadın’ınla birlikte edebiyatın perde arkasına geçiyoruz. Fatma Akerson üçüncü kurmaca kitabıyla (zira yazarın göstergebilimle, kuramlarla ilgili çok değerli kitapları da var) okurunu anlatının inşasıyla yüzyüze bırakarak keyifli bir okuma deneyimi sunuyor. Yazarla bu okurluk deneyimi ve kitapları hakkında konuştuk.

“‘Düğmeler ve Başka Şeyler’in anlatıcılarından Koray şöyle bir cümle kuruyor: ‘Hayal edebilmem için geride somut bir olgu, sahiden yaşanmış bir durum olması gerekmez mi?’ Sizce gerekir mi?” “Doğrudan doğruya kitap üzerine bir yorum yapmaktan ya da bir açıklama getirmekten sıkılırım. Okur ne anlıyorsa odur. ‘Düğmeler ve Başka Şeyler’in dışına çıkarırsak soruyu, akademisyen kimliğimle ya da hayat bilgisi olarak bakarsak bu benim kafamı hep meşgul eden bir sorun. Birtakım şeylerin ne kadarını sıfırdan kendimiz yaşıyoruz ne kadarı bize edebiyat, sinema, kültür olarak yükleniyor. Hiç denemediğimiz bir şeyi ilk defa deneyince ona bir anlam verebiliyor muyuz? Önceden bir örneğini görmüş olmamız gerekiyor mu? ‘Kurmak’ çok baştan çıkarıcı bir şey. Sıfırdan kurmak/ hayal edebilmek gerçekten yapılabilir mi bilmiyorum. Devamı sayfa 4-5 Dolayısıyla bu bir sorundur.”


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.