Sade/ce
Saraysız Başkan José Mujica
Tarihe Düşülen Notlar
KOLEKTİF
ANDRÉS DANZA, ERNESTO TULBOVITZ
HALİL İNALCIK
G
“T
ünümüz sol muhalefetinin şu sıralar baştacı ettiği isimlerden biri José Mujica. Mütevazı yaşam tarzıyla dikkat çeken bir cumhurbaşkanı. Kitap, son dönemin en popüler muhaliflerinden biri olan Mujica’yı olabildiğince nesnel bakış açısıyla anlatıyor. Mujica’yı daha yakından tanımak isteyenler için iyi bir kaynak. Devamı sayfa 10
üketim olgusu üzerine denemeler” altbaşlığını taşıyan “Sade/ ce”, tüketim süreçlerinin hayatımızdaki yeri üzerine düşünmek isteyen herkes için konuyu epey kapsamlı bir biçimde inceliyor. Akademik yazıların yanısıra, kültür dünyamızdan isimlerin denemelerinin de yer aldığı kitap ufuk açıcı bir derleme. Devamı sayfa 7
R
E
M
Z
İ
K
İ
T
A
B
E
V
İ
SAYI 121 - OCAK 2016 - ÜCRETSİZDİR
D
uayen tarihçi Halil İnalcık’la yapılmış söyleşilerin derlendiği bu iki ciltlik kitap, ülkemizin yüz yılına da içeriden bir tanıklık sunuyor. Tarih anlatısının merkezinde yer almış bir ismin, hem tarihe hem ülke gündemine ilişkin aktardıkları Halil İnalcık’ı olduğu kadar, ülkeyi tanımak için de bulunmaz bir imkân. Devamı sayfa 13
ARKA KAPAK KONUĞU Gülseren Budayıcıoğlu
AVM YERİNE KÜTÜPHANE AÇSAK... 2
014 yılı “Kütüphane İstatistikleri”ne göre; Türkiye genelinde 2014 yılında toplam 29 bin 629 kütüphane bulunuyor. Bu rakamın artması ve çocukların/okulların kitaba erişimi adına devlete ve sivil topluma büyük görevler düşüyor. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 28’inci maddesi, her çocuğun eğitimini tam yapabilmesi için desteklenmesi ve korunması gerektiğini; ilköğretimin parasız ve hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm çocuklar için hak ve zorunlu olduğunu belirtiyor. Okullarımızın büyük çoğunluğunda kitaba, bilgiye ücretsiz erişim imkânı sunan kütüphanelerin olmaması da eğitimde eşitsizliğe, çocuğun ücretsiz eğitim hakkının engellenmesine
Bir Gün, Gece
10
S. L. GREY
AHMET ÜMİT
“Almanak 2015 (Sansürsüz 10 Kültür Sanat Yıllığı) KOLEKTİF
Okuma Günleri
“Önce Kul Kültürü Kırılmalı”
12
MARCEL PROUST
M Treni
14
PATTI SMITH
15
Bu Bir Çocuk Kitabı
3
Devamı sayfa 8-9
6
MİNE G. KIRIKKANAT
Yeraltı
yol açıyor. Ve elbette kütüphanelerin çoğalması, okulların kitaba kavuşması, çocukların kitaba erişebilmesi için devlete ve sivil topluma önemli görevler düşüyor. Peki nedir bu görevler? Kimlerin, neler yapması gerekiyor bu konuda? Öte yandan sivil toplum neler yapıyor; kütüphane açmak ya da okullara kitap toplamak için kolları sıvayan birileri var mı? Gelin hep birlikte kitapla ve kütüphanelerle ilgili durumumuza bir göz atalım…
7
16
IRMAK ZİLELİ
ÖNER CİRAVOĞLU
EMRE KONGAR
Başkalarının Acısı
Şiir Her Zaman…
Atatürk’ün Desteklediği Bir Sol Dergi: Kadro
A
hmet Ümit’le son romanı “Elveda Güzel Vatanım” hakkında konuştuk. 1906-1926 yılları, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bütün kademelerinde dolaşan Şehsuvar Sami’nin gözünden, gençlik aşkı Ester’e yazdığı mektuplar aracılığıyla anlatılıyor. Bir dava adamının gözünden “birey olmak” meselesine bakarken aslında biraz da günümüze ışık tutuyor Ahmet Ümit.
“Kitap ‘10 Ekim 2015 Cumartesi günü Ankara’da katledilen barış savunucularının aziz hatırasına...’ ithafıyla başlıyor” “Böyle bir kitabın bu insanlara adanması gerektiğini düşündüm. Çünkü bu ülkede insanların öldürülmesi; karanlık güçler eliyle öldürülmesi, devlet eliyle öldürülmesi ne yazık ki bir gelenek. İttihat ve Terakki dönemi de aslında bu geleneğin çok yoğun olarak yaşandığı bir süreç. Ama daha öncesinde de son derece yaygın.
Devlet kendi şehzadelerini öldürür, kardeşlerini öldürür kendi padişahını öldürür; padişah kendi oğlunu öldürür padişah kendi halkını öldürür. Roma döneminde de böyledir. Roma İmparatoru kendi halkını öldürür, kardeşini öldürür. Hitit döneminde de prensleri öldürürler. Devlet öldürmekten çekinmez. Eli kanlı bir yapıdır her zaman. Devletin bir vicdanı da yoktur zaten. Sadece ayakta kalmak için her şeyi yapar. Ne yazık ki günümüzde de bu gelenek sürüyor. Ve bu geleneğin en kanlı halkalarından bir tanesi Ankara’da bomba patlamasıyla yüzden fazla insanın öldürülmesi olmuştur. Bu insanlar isimlere ve sayılara dönüşüyorlar. Bunlar kaybolmasın diye ben bu romanımı onlara adamak gereği duydum. Bunu vicdani bir sorumluluk olarak gördüm. Bu kadar kanlı bir olaya bir yazar, bir insan olarak sessiz kalmam mümkün değildi. Hiç değilse o ölen insanlar için küçük de olsa bir şey yapmış oldum.” Devamı sayfa 4-5