Leylâ Erbil Kitabı
Özgürlük
Uzak Kış, Kayıp Güz
ELMAS ŞAHİN
ZYGMUNT BAUMAN
TUNCER ERDEM
B
L
auman yeni yayımlanan kitabı “Özgürlük”te, aşina olduğumuz bir kavramı, özgürlüğü yeniden düşünmeye davet ediyor bizi. Bauman, tüketim kültürü, bireysel özgürlükler ve kapitalizm arasındaki bağları inceleyerek toplumsal rollerimizi yorumlarken, politik iktidarlar ve bireyler arasındaki ilişkiye de bir ayna tutuyor. Devamı sayfa 10
eylâ Erbil’in metinlerinin akademik bir okuması olan bu kitap, Erbil’in eserlerine olduğu kadar hayatına da mercek tutuyor. Elmas, Türkçe edebiyatın direngen ve özgün kalemlerinden olan Erbil’in metinlerindeki cinsellik, beden, kadın izleklerini takip ediyor. Böylece, bir feminist okuma yapma olanağı doğuyor. Devamı sayfa 7
R
E
M
Z
İ
K
İ
T
A
B
E
V
İ
SAYI 119 - KASIM 2015 - ÜCRETSİZDİR
D
ünyayı uzun uzun gözlemleyen birinin elinden çıkmış bir roman “Uzak Kış, Kayıp Güz”. Yeryüzünü keşfe çıkan, uzun yollar kat eden, yosun döşeklerine, midye yataklarına baş koyan birinin izlenimleri… Şimdiye kadar çizgi-şiir, anlatı, öykü, şiir-desen, albüm kitapları yayımlamış olan Erdem, bu kez bir romanla okurunun karşısında. Devamı sayfa 13
ARKA KAPAK KONUĞU Aslı E. Perker
DÜNYANIN EN YALNIZ ÇAYDANLIĞI “C
anım sevgilim Teddy…” Böyle başlayan bir mektubun yazıldığı bir dönemde insan neden birbirinden hüzünlü atkestaneleri, birbirinden yalnız objeler, kurumuş ağaçlar çizer? Olan ile olması beklenen arasındaki gelgitler insanın sonunu mu getirir? Her türlü etiketten uzak kalmaya çabalayan bir kadın, ölümünden sonra bile olsa mutlaka yaftalanır mı? Sylvia Plath’ı anlamak mümkün mü? Her ne kadar “hüzün” ile tanımlanıp “intihar” ile özdeşleştirilse de, bir dönem o da mutlu oldu, umut etti, hayal kurdu. Coşku-
Tutsak Güneş
Devamı sayfa 8-9
6
AYŞE KULİN
Slavoj Žižek
6
CHRISTOPHER KUL WANT - PIERO
Yeni Anlaşma Mümkün Mü?
10
M. KEMAL DOĞRU
Sinema ve Psikanaliz 2 Kayıp ve Zaman
12
DER: ÖZDEN TERBAŞ
Kaçırdıklarımız
14
ADAM PHILIPS
15
Haydi Kitap Fuarına!
3
su hüzünlü, umutları çelişkili, heyecanları karamsardı belki. Ama neticede hepsinin bir bütüne kavuşmasını istiyordu. Olmadı. Plath’ın şiirini anlamak zor, hissetmek mümkün. Çizimleri de çok farklı değil bana kalırsa. Hissetmek kolay, ardındaki perdeyi aralamak zor. “Çizimler” ve “Sylvia: Ben’den Önce Tufan” adlı kitaplar bu yöndeki çabanın bir parçası olabilir. Ama uyarmak gerekiyor: Bulaşıcı bir keder var Plath’ta. Ve derinlerden taşan bir “ekşimiş hava”.
7
16
IRMAK ZİLELİ
ÖNER CİRAVOĞLU
EMRE KONGAR
Hükümsüzdür
Sennur Abla, Ferit Ağabey…
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
ACAR BALTAŞ “İnsanı İnsan Yapan, Olumsuz Duygulardır” P
rof. Acar Baltaş, Türkiye’de geniş kitlelere, psikolojiyi, insan intiyaçlarının ve iş hayatındaki sorunların çözümünde bir adres olarak gösteren öncü bir isim. Halihazırda eşi Prof. Dr. Zuhal Baltaş’la kurucusu oldukları, iş hayatında gözlenebilir tutum değişikliği ve ölçülebilir sonuçlar için kurum ve çalışan etkinliğini hedefleyen Baltaş Grubu’nu yöneten Acar Baltaş’ın kitabı, “Akılsız Duyguların Cezasını Kararlar Çeker”, insan hayatında büyük önem taşıyan karar olgusunu çok yönlü olarak ele alıyor. Hayatımızda verdiğimiz kararların, sinir bilimine dayanan temellerini ortaya koyan kitap, kararlarımıza istikrarlı olarak etki eden akıl dışı davranışlarımızın farkına varmamızı sağlıyor. Biz insanların serbest iradesi var mı, yok mu? Beynimiz ve biz iki ayrı varlık mıyız? Tüm zamanların en can alıcı soruları olmuş, yüzyıllardır sorgulanmış, tartışılmış bu meselelere ve benzerlerine her zamanki açık ve etkili anlatımıyla
yaklaşım getiriyor Acar Baltaş. “Akılsız Duyguların Cezasını Kararlar Çeker”, hem herhangi bir okurun hem de bir yöneticinin keyifle okuyup başucu eserlerinin arasına koyacağı bir çalışma. Okuyun ve kendinizle barışın denebilecek kadar da iddialı.
“‘Kitabınızın adından hareketle; Duygu ve karar arasında nasıl bir ilişki var?” “Duygularıyla düşünmemek, düşünürken duygularını işe karıştırmamak, özellikle iş hayatında insanların tercih ettiği ve öyle olduğunu iddia ettiği bir tutumdur. Bir iş toplantısında biri diğerine duygusal konuşuyorsun, dese o kişi bunu, aşağılanma olarak kabul eder. Hele bu bir kadın ise kendini daha da kötü hisseder. Oysa araştırmalar gösteriyor ki, her türlü kararımızın arkasında duygular var. Baskı altındayken haz, menfaat, tehdit gibi durumlar artıyor. Devamı sayfa 4-5