1
2
3
4
5
6
Akdeniz ve asya tatlarının dokunuşuyla uluslararası bir mutfak
7
Rodos adasi hakkında bir kaç kelime Rodos adası hakkında bir kaç kelime. “Şovalyelerin adası” ve Antik Yunan tanrısı Helios’un adası, kışkırtıcı bir hanım ve oniki ada’nın başkenti Rodos’a hoşgeldiniz. Kozmopolit cazibesi, ic bolgesindeki muazzam dogal guzelligi, sayisiz plajinin kristalize sulari ve Ege ile Ortadogu arasinda deniz ticaret yollari uzerinde bir kesisme noktasi olarak konumu, zamanin baslangicindan beri bircok farkli kulturu ve insani cezbetmistir; Saint John Sovalyeleri, Osmanlilar ve son olarak Italyanlar adanin sanati, dili ve ozellikle mimarisi uzerinde buyuk izler birakmislardir. Adanin turistik yerleri bugun sadece el degmemis guzelliklerinden zevk almak icin degil, ayni zamanda 1888 den beri UNESCO Dunya Kultur Mirasinda yeralan Avrupa’nin korunan en buyuk ortacag sehirlerinden birinin parke tasli sokaklarinda yurumenin essiz deneyiminin tadina varmak isteyen dunyanin heryerinden binlerce ziyaretciyi cezbetmektedir. Rodos ayni zamanda modern otel imkanlarina, cesitli eglence ve su sporlarina, farkli damak tatlarina hitap eden bir dizi mutfaga ve bircok bar ve klubunde harika bir gece hayatina ev sahipligi yapmaktadir. Guney kisimlarina dogru giderken zamanin orada sanki yuzyillar once dondugunu hisse– dersiniz. Ziyaretciler - 17.yy. konaklariyla unluLindos’un resmedilmeye deger ara sokaklari ve geleneksel mimarisi bugune kadar korunan guneydeki diger ortacag koylerinde sakin bir sekilde dolasirken kendilerini romantik bir ambians icerisinde buyulenmis bulurlar. Tum bunlarin yanisira, rodos, huzurlu kasabalarinda ve sakin koylerinde yasayan, yerel azizlerini kutlamak icin dini bayram gunlerinde samimi bir hava icerisinde sokaklara tasan, mutevazi, kibar ve konuksever insanlar olan Rodoslular tarafindan sekillendirilen tarih ile yasayan bir adadir.
8
9
A d a ya n a s ı l g i d i l i r v e yo l h a t l a r ı Rodos’a ulaşmak için hem gemi hem de uçak seferleri mevcuttur. Pire limani’ndan (Atina’nin ana limani) Oniki adalara hergun gunluk gemi seferleri mevcuttur. Rodos’a yolculuk, geminin seyahat programi icerisindeki diger yunan adalarinda kalma surelerine bagli olarak 13 ila 17 saat arasinda surmektedir. Selanik, Mykonos, Santorini ve Girit’ten de kalkan gemiler mevcuttur. Yaz aylari boyunca, adanin merkezinden guneybatisina dogru 14 km uzaklikta yeralan Diagoras Uluslararasi Havalimani, bircok Avrupa sehirinden ve ayni zamanda Atina, Selanik ve diger bazi Ege adalarindan da duzenli olarak tarifeli ve charter ucuslar ile hizmet vermektedir. Rodos oldukca gelismis bir karayolu agina sahiptir. Ziyaretcilerin buyuk cogunlugu taksi yada otobus ile kolayca dolasma imkanina sahiptir, sakli guzellikleri kesfetmek isteyenler ise kendi araclariyla bu imkana sahip olabilirler. Sonuc olarak, komsu adalara ve ayni zamanda Rodos’un bircok eldegmemis plajlarina duzenli olarak gunluk tekne seferleri mevcuttur.
10
11
R o d o s a d a’s ı n ı n c o ğ ra f i d u r u m u
12
Rodos 12 buyuk ve 150 ufak adalar iceren onikiada grubunda yeralmaktadir. Yunan anakarasinin guneydogusundan 200 deniz mili uzakta bulunmakta olup, sadece 11 deniz mili uzaklikta bulunan Kucuk Asya’nin golgesinde uzanmaktadir. Kuzeyden Kuzey Ege adalari Samos ve Ikaria, batidan Kiklad adalari, guneybatidan Girit ve dogudan Turkiye ile komsu olmaktadir. Adanin bati kisminda Karpatya denizi, kuzey ve kuzey batisinda ise Rodos denizi yeralmaktadir. Oniki adalar grubu icerisindeki diger komsu adalar; Halki, Symi ve Tilos adalari ada– nin dogusunda uzanirken, daha da otede ise resmi olarak Megisti olarak adlandirilan ilgi cekici Karpathos adasi bulunmaktadir.
13
R o d o s ’u n t o p o g ra f i s i v e i k l i m i Rodos küçük Asya sahilinde bir mizrak başı olup, 77 km uzunluğunda 37 km genişliğindedir. Arazi oldukca zengin ve cesitlilik gostermektedir . Sahilinin kayalik ve cetin yuzeyinin dogal guzelligi yuzyillar boyunca dalgalar ve ruzgarin etkisiyle sekillenmistir. İceri dogru gidildikce bitki ortusu palmiye ve selvi ormanlari ile birlikte daha yesil ve gur bir hale donusur, dogal kaynaklar ve daglardan gelen dereler flora ve fauna acisindan zengin bir cesitlilik olusturmaktadir.
Yılın büyük coğunluğu, sonbaharın son dönemlerine kadar, ada güneş ışığını almaktadır. Iklimin en temel ozelligi, yazin yuksek sicakliklara bagli olarak gorulen nemdir.
14
YUNAN RESTORANTI
GELENEKSEL BAKKAL “ERGON”
Güvenilir bir restoran olan Ergon’da geçmişten esinlenerek hazırlanmış Yunan yemekleri servis edilmektedir.
Küçük, dürüst, samimi ve içten üretiçilerin ürün çeşitleri bulunmaktadır. Yerinde paketlenmiş ürünlerimiz ERGON tarafından garantilidir. 15
16
a precious touch of nature...
ΦΥΣΙΚΑ ΚΑΛΛΥΝΤΙΚΑ ΜΕ ΒΙΟΛΟΓΙΚΟ ΛΑΔΙ ΕΛΙΑΣ NATURAL COSMETICS WITH ORGANIC OLIVE OIL ΔΕΡΜΑΤΟΛΟΓΙΚΑ ΕΛΕΓΜΕΝΑ ΔΕΝ ΠΕΡΙΕΧΟΥΝ: MINERAL OIL, PARABENS, ΕΚΧΥΛΙΣΜΑΤΑ ΑΠΟ ΓΕΝΕΤΙΚΑ ΜΕΤΑΛΛΑΓΜΕΝΑ ΦΥΤΑ, ΒΑΖΕΛΙΝΗ & ΠΡΟΠΥΛΕΝΟΓΛΥΚΟΛΗ ΦΙΛΙΚΑ ΠΡΟΣ ΤΟ ΠΕΡΙΒΑΛΛΟΝ | ΧΩΡΙΣ ΔΟΚΙΜΕΣ ΣΕ ΖΩΑ | www.olivelia.com | T.: +30 210 2523380
17
Ta r i h Eğe denizi ve Orta doğu ile Mısır kıyıları arasında, iki büyük Akdeniz deniz rotasının kesişme noktasında bulunan ada’nın stratejik konumu, Rodos’un kültürel ve ekonomik tarihi şekillendirilmiştir. Onemli ticaret noktalari uzerindeki konumu, Rodos’a buyuk bir zenginlik getirmis ve adanin ticari gelisimine katkida bulunmus olsa da, ayni zamanda istilaci guclerin istahini da ka–bartmistir. Yunan mitolojisine gore adanin esas sakinleri Telchines ler idi, bunlar buyu gucune sahip olup seytani insanlarin tuhaf bir irkiydilar. Kalythies’teki arkeolojik buluntular adadaki en erken insan yerlesiminin gec neolitik caga kadar uzandigini gostermektedir. İsa’dan once 16.17 yy.in basla– rinda hatta belki de daha erken donemde Mineonlar Rodoslular ile temas kurmuslardir ve Trianda’daki Isa’dan once 16. yy.a ait buluntular buyuk olasilikla Minos kolonilerine aittir. İsa’dan once 15 yyin ortalarinda Minos medeniyetinin dagilmasini takiben, Homeros’ un Akhalar olarak adlandirdigi Mycaneanslar adayi istila etmislerdir. Yunan karanlik caginin baslangicinda, Isa’dan once 11-12 yy arasinda, Mycaneanslarin dususunun ardindan Dorlar Rodos’a hakim olmuslardir. İlyada’ya gore, liderleri Tiepolomus’un emrinde, boylarina gore uc ayri topluluga bolunmusler ve Lindos, Kameiros ve Ialysos adli uc sehir devletini kurmuslardir. İsadan once 7.yy boyunca bu uc sehir devleti, Knidos, Kos, Halikarnassos ve Dorlarin Hexapolis i ile Iyonya Birligi’ne karsi bir ittifak olusturmuslardir, bu sayede gelisip Akdeniz’de koloniler de kurabilmislerdir. İsa’dan once 6. Yy.da antikcagin 7 bilgesinden biri olan, Metron Ariston olarak da bilinen, tiran Ceobolus’un Lindos’un krali oldugu soylenmektedir. Marathon ve Salamis savaslarinda Perslerin
18
yenilgiye ugramalari ile birlikte, bu uc sehir devleti, Isa’dan once 477’de Delian Birligi’ni kurmuslardir. Atina ve Sparta arasindaki Peleponnes savaslari sirasinda ise tarafsiz kalmislar ve sonunda Atinalilar ittifaka egemen olmus ve Is; dan once 404’de savasin bitmesinden hemen once agir vergilere tabi tutulmuslardir. İsa’dan once 408’de uc sehir devleti birlesmis ve Miletoslu Hippodamus’un sehir planlarina gore insa edilen Rodos sehrini kurmustur. Efsaneye gore ayni plani Buyuk Iskender, Misir’da Aleksandria sehrini insa ederken de kullanmistir. Bu donem boyunca Rodos ticari iliskilerini gelistirmis ve politik bakimdan, bazen Sparta ile bazen Atina ile ittifaklar icerisine girmis ve kendi bagimsizligini koruyacak tum araclari kullanmistir. Rodos daha sonra Buyuk Iskender ile ittifak kurmustur. İsa’dan once 323’de Iskender’in olumu sonrasi halefleri arasinda anlasmaz– liklar cikmis ve Diadochi imparatorlugun kontrolunu ele gecirmistir. İsa’dan once 305’de Antigonus 1 Monophtalmus’un oglu, Demetrius Poliercetes, Rodos’un Ptolemi– lerle ittifakini kirmak icin adanin merkezini kusatmistir. 400 gemi ve 40000 adam ve buyuk cogunlugu suvarilerden ve Hilepolis adi verilen 38 metre uzunluga ulasan ve kocbasi 55 mt. uzunlugunda olan kusatma kulelerini iceren kusatma silahlarindan olusan buyuk bir orduyu beraberinde getirmistir. Sayisal ustunlugune ragmen sehri ele gecirememis ve bir sene sonra kusatmayi kaldirmistir. Rodoslular Demetrius tarafindan birakilan kusatma silahlarini satmislar ve bundan gelen parayla antik dunyanin yedi harikasindan biri olan unlu Colossos heykelini yaptirmislardir. Delos gumruk vergilerinden muaf bir liman ilan edince, Roma ile kurulan ittifak Isa’dan once 2. yy.da sona ermistir. Daha sonra Romali general Cassius Isa’dan once 42’de adayi fethetmis ve yagmalamistir. Adaya hristiyanlik Isa’dan sonra 1.yy. da Saint Paul tarafindan getirilmistir, Incil’de de bu konudan bahsedilmektedir. 395’de Rodos Bizans Imparatorlugunun bir parcasi olmustur. 653’de Araplar adaya gelmis ve
Müze reprodüksiyonları
Bizans sikkeleri
Seramikler
Bronz ve alüminyum heykeller
Mağaza
Harita
19
daha sonra 1046’da Cenovalilar adayi isgal etmislerdir. 11. yy.da Alexius Komnenios’un hukumranligi boyunca Bizanslilar adaya tekrar egemen olmus ve ada uzerindeki ticari haklarini daha sonra Venediklilere devretmislerdir. 1309’da Kuduslu Saint Jean sovalyeleri adayi fethetmislerdir. Adayi kutsal sehre yapilan seferler icin askeri bir us olarak kullanmislardir. Sovalyelerin adadaki egemenligi sirasinda insa ettirilen ve bugune kadar gelen bir cok binanin bulundugu ortacag sehri, Unesco tarafindan 1988’de Dunya Kultur Alani olarak ilan edilmistir. 152’de Osmanlilar adayi sovalyelerden almislardir. Yeni sahipleriyle ticari iliskiler icerisine girme hakkini reddeden Rodoslular, kirsal yasami tercih etmislerdir. Osmanli egemenligi sirasinda adalilar bircok kez isyan etmis ancak bu isyanlar basarisizlikla sonuclanmistir. 1912’de Italyanlar Rodos’u ve Oniki adanin kalan kismini, Italya ve Turkler arasindaki savas sirasinda isgal etmislerdir. İtalyanlar, kemerli kopruler, adaya elektrik getiril– mesi, liman ve akvaryum yapimi gibi bir cok onemli mimar i projenin altina imza atmislardir. İtalyanlarin yaptigi arkeolojik calismalarda da bir cok onemli tarihi buluntu gunsisigina cikarilmistir. Politik duzeyde ise, Onikiadanin ve Rodos’un ana kita Yunanistan ile birlesme istekleri kabul gormus ama hicbir zaman eyleme gecirilmemistir. Onikiada ve Yunanistan icerisinde, adalarin Italyan Imparatorlugunun bir parcasi olmalarina dair cok az bir istek bulunmaktaydi. 1919’da, Venizelos- Tittoni anlasmasinin kurallari geregince Italya Rodos disinda butun adalari Yunanistan’a geri vermeyi kabul etmistir ancak bu da Kucuk Asya felaketinden dolayi hic bir zaman gerceklesme olanagi bulamamistir. 1923’deki Lozan Antlasmasi ile birlikte, Italya Onikiada’yi kendine baglamis ve 31 mart 1947’de Yunanistan ile birlesme hayali gercege donusmus ve İngiliz tuğgeneral A.S. Parker adayi resmi olarak Yunan askeri kuvvetlerine devretmistir.
20
Όταν ανοίγει ένα καινούργιο κατάστημα Prénatal, κάθε μαμά νιώθει σαν στο σπίτι της. Έλα να ανακαλύψεις έναν κόσμο φτιαγμένο μόνο για σένα και το παιδί σου. Στο δικό σου κατάστημα Prénatal θα βρίσκεις πάντα όλα όσα χρειάζεσαι, με μια πινελιά “Italian style”: κομψές αλλά και casual συλλογές ρούχων για τη μέλλουσα μαμά και για αγόρια και κορίτσια από 0 ως 8 ετών. Και για το παιδί σου τις καλύτερες μάρκες της αγοράς σε καρότσια, porte-bébé, έπιπλα και αξεσουάρ για το παιδικό δωμάτιο.
Καταστήματα Ρόδου:
Λαμπράκη & Αμερικής 20, τηλ. 22410 76358 Εθνικής Αντιστάσεως 54, τηλ. 22410 43970 Λίνδου 79, τηλ. 22410 74645
το κατάστημα για τη μέλλουσα μαμά & το παιδί ως 8 ετών
21
R o d o s ’u n M i t o l o j i s i Bu kadar doğal güzelliğin bir yerde toplanması ada’nın yerel halkının hayal gücünü de etkisi altına almış ve ada’nın doğması ve tarihine dahil bir çok güzel mitin doğmasına neden olmuştur. Bu efsanelerden birinde Pindor’a gore, Zeus Titanlari yendikten sonra dunyayi Olimposlu tanrilar arasinda bolusturmeye karar verir. Ancak gunes tanrisi Helios, gunluk gezintilerinden birine ciktigi icin, bu ani kacirmis ve kendi payina dusen toprak parcasini alamamistir. Zeus adil olmak isteyerek, tekrardan bir paylasim yapmak ister ancak Helios, bunu ertesi gun gunes dogarken denizden cikan yerin kendisine ait olacagini soylerek reddeder. Ertesi gun safak soktugunde, Helios turkuaz sular icerisinden cikan cok guzel yemyesil Rodos adasini gorur. Adanin guzelligiyle bastan cikan Helios 22
tum isigiyla burayi yikar. Bundan sonra ada gunesin adasi olarak kalir. Adada, Helios ve Rodos perisinin 7 erkek cocugu olur, Helidae, Ochimus, Cercaphus, Macareus, Actis, Tenages, Triopas ve Candalus. Rodos krali olan Cercaphus’un Kalimnos, Lindos ve Ialysos adinda uc erkek cocugu olur, daha sonra onlar adayi miras olarak alir ve uc parcaya ayirirlar ve boylece herbir sehire kendi adlarini verirler. Tabiiki de bu efsaneler, olaylari yorumlamak adina insanoglunun kendi hayal gucunu kullanmasinin bir urunudur. Ornegin, cografi olarak Rodos’un olusumu yeryuzeyindeki olusum sirasinda tektonik plakalarin oynamasi ve yukari cikmasi sonucu meydana gelmistir. Benzer sekilde, adanin tum yil gunes isigiyla yikandigi goz onunune alinirsa Helios’un Rodos’a olan aski da tesaduf olarak gorulemez. Bu nedenle ada, Helios’un gelini olarak adlandirilmis ve denizin kopuklerinden cikan Afrodit’e ait oldugu da iddia edilmistir.
23
Zeytin, pate dips ve baharatlarla hazırlanmış özel paket sizlere bu güzel adamıza yapmış olduğunuz seyahatinizi hatırlatacaktır. Küçük şişelerde sunulan uzo, şarap, suma ve daha bir çok ürünümüz bölgemiz insanının tutku, sevgi ve ruhunu yansıtmaktadır. Zeytin, bal, lavanta gibi doğal ve saf malzemelerden elde edilmiş orijinal kişisel bakım ürünlerini sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz. Bayan ve erkekler için dünyanın her yerinde bilinen saf malzemelerden üretilmiş deri, saç ve cilt bakım ürünlerimiz mevcuttur. Ayrıca güzel Rodos’umuzdan kendinize özel hatıra hediyelik eşyanızı seçme fırsatınız olacaktır. Çalışanlarımız her zaman hizmetinizdedir. Mağazamıza yapacağınız ziyaretinizin sizin açınızdan zaman kaybı olmayacağına emin olunuz.
24
Zeytin ağacı
Zeytin ağacı Yunan tarihinde bir dönüm noktası ve sembolüdür. Zeytin ağacı eski çağlardan beri bilinen ve Atina şehrinin koruyucusu olan tanrıça Athena ile doğrudan bağlantılıdır. Yunanlılar Akdeniz bölgesinde zeytin ağacını ilk diken insanlardır ve mitolojiye göre ilk zeytin ağacı tanrıça Athena tarafından Atina’daki Akropolise dikilmiştir.
Zeytinyağı Zeytinyağı Akdenizin dengeli ve doğru beslenmesinin en karakteristik özelliğini oluşturmaktadır. Yunanistan en yüksek kalitede zeytinyağı üreten Akdeniz ülkeleri arasında yer almaktadır. Olgunlaşma aşamasına gelmiş zeytin taneleri çekirdeklerinden ayrıldıktan sonra sıcak veya soğuk pres işlemlerinden geçer.
Bal
Bal besleyici ve değerli doğal yaşam kaynaklardan biridir. Bal, arıların nektar içeren bitkilerden toplayıp peteklerine yerleştirdiklerinden elde edilir. Çiçek ve bitkilerden elde edilerek bu nektar, nem ve mikroorganizmalara maruz kalmaması için peteklerde özel bir işlemden geçirilir. Bal yemenin birden çok faydası vardır, kasları güçlendirmesinin yanı sıra kalsiyum emilimini kolaylaştırır, sinir bozukluklarını giderir, uykusuzluğu azaltır, yanıkları iyileştirir ve insan vücudunun doğal direncini kuvvetlendirir.
Bakım ürünleri İnsanlık tarihi boyunca, araştırmacılara göre zeytinyağı insanlar tarafından ilk olarak kozmetik ürünü olarak kullanılmıştır. Zeytinyağının bu olağanüstü kozmetik özeliği günümüze kadar gelmiştir. İçerisinde tanen, galik asit, iridoit, flavonoid ve şeker ihtiva eden zeytinyağı, uyarıcı yoğun hücre, antiinflamatuvar, antibakteriyel, sıkılaştırıcı ve insan cildi üzerinde nemlendirici etkisi vardır. Bu özelliklerinden dolayı zeytinyağı yüksek kaliteli kozmetik ürünlerde çok yönlü kullanılır.
25
Kolossos heykeli
26
Antik dunyanin yedi harikasindan biri, Güneş tanrısını simgeleyen bu dev heykel 33 metre yükseklikte olup, denildiğine göre, Rodos Limanında ayaklarının her biri karşıyakaya basmaktaydı. Limanin genisliginin 400 metre oldugu gozonune alindiginda, bunun imkansiz oldugu soylenmektedir. Antikcagda Rodoslularin diger Yunan sehir devletlerine karsi bir savasa girmedigi bilinmektedir. Rodos bagimsizligini korumak ve ticari aktivitelerini rahatsiz edilmeden devam ettirmek istediyse de bir cok kez baska gucler tarafindan fethedil– mistir. Buyuk Iskender’in halefleri arasinda cikan Diadochi savaslari sirasinda, Isa’dan once 4.yy da Rodos Antigonus 1 Monophtalmus’un oglu Demetrius Poliorcetes tarafindan fethedilmistir. Kusatmanin birinci senesinden sonra Ptolemi 1.Soter tarafindan yollanan kurtarma gucu Rodoslularin kusatmayi kaldirmasina ve kusatmacilarin bir cok silahini adada terketmesine yardim etmistir. Zaferlerini kutlamak icin, Rodoslular bu silahlari satmislar ve, gelen parayla en buyuk tanrilari Helios adina etkileyici bir heykel insa ettirmislerdir. Romali doga filozofu Pliny the Elder’e gore, bronz heykel Lindoslu heykeltras Chares tarafindan tasarlanmis ve insasi 12 sene surmus ve isadan once 282’de tamamlanmistir. Bronz heykel demir bir zemin ustune oturtulmus ve ici bos oldugundan dolayi heykelin durusunu guclendirmek adina isciler ayaklarina dev taslar yerlestirmislerdir. İnsasindan uzun bir sure sonra, adaya gelen ziyaretcileri bu heykel selamlamistir. 56 yil sonra, Isa’dan once 226’da, Rodos’u buyuk bir deprem vurmus ve heykelin dizlerinin kirilmasina neden olmus ve Colossos kuru zemin ustune yikilmistir. 3. Euergertes Ptolemi yeniden insasinin masraflarini ustlenmeyi teklif etmis ancak Delphideki bir kahinin sozlerine ve Helios’u gucendirdiklerine inanan Rodoslular korkmus ve yeniden insasini kabul etmemis ve 900 sene enkazi oldugu yerde birakmislardir. İsa’dan sonra 654’te Suriyeli bir prens Rodos’u ele gecirmis ve Colossos’un parcalarini ulkesine goturdugu soylenmistir. Bu parcalarin da buyuk olasilikla parcalari bozuk para yapmak icin eriten bir tacire satildigi dusunulmektedir.
27
28
29
E s k i C a r ş ı : Ş ö va l ye l e r ve Ortaçağ Şehri Adanın kalbi, adanin merkezi olan, Rodos şehrinde atar. Rodos sehri,adanın kuzeydoğusunda kurulan hayat dolu Yeni Sehir ve Ortaçağ devrinde Saint Jean Şövalyeleri tarafından insa edilen Eski şehir olarak ikiye ayrılır. Zamanın dondugu bir yerde yaşama mutluluğuna sahip olan samimi insanlarin oldugu ada, ayni zamanda bir ticaret merkezi ve turistlerin populer ugrak yerlerinden biridir. Şövalyeler yo– lundan Ippoton Street yukarıya doğru yürürken, en tepede, Şövalyeler sarayi Grand Master’s Palace ile karşılaşırsınız. Kaldırım taşları ile döşenmiş yollarda ve meydanlarda gezinirken, mistik bir atmosfer benliğinizi sarar. Görkemli du-
30
varlar arasında bulunan kiliseler, bu yerin tarihin bir parçasi oldugunu gosterir. Arkeoloji Muzesi The Archeological Museum, Resim Muzesi The Art Gallery ve Halk Sanatlari Müzesi Museum Of The Folk Art gibi binalar hala eski güzelliklerini taşımaktadir, bu nedenle Rodos’un Ortaçağ Şehri hala canlılığını sürdüren en büyük Ortaçağ şehri olarak kabul edilmektedir. Rodos’un Ortaçağ Şehrini parçalara ayrılmış olarak göremeyiz, zira bugünkü görünüşü, yüzyıllar boyunca burayı fethetmiş ve burada yaşamış milletlerin izlerini taşır. Şehrin kuruluşu M.Ö. 408 yıllarına kadar giderken, kusursuz olan şehir planlaması Miletli (Miletus) Hippodamus’ un izlerini tasir. Daha sonra antik sehrin yerini, daha küçük çaptaki surlarla çevrili, Bizanslıların kurduğu şehir almistir. 12. yüzyılın başında bu surlar 175.000 metrekareye kadar uzatıldi. Şehri 1309’da Saint Jean
31
32
33
34
G. Psaros Şövalyeleri feth etti. Muhtemelen iki yüzyıl kadar Rodos adası Şövalye yonetiminin başkenti ve aynı zamanda 12 Ada Kompleksinin birçok adasının yönetim merkezi oldu. Böylece deniz ticareti adaya büyük zenginlik kazandırdı. Bu zaman zarfında ünlü Şövalyeler yolu, (200 metre uzunlukta ve 6 m eninde) inşa edildi. ilginctir ki, bu yol yokuş üstü olmasına rağmen bir hizadadır, bu da antik aslının bir göstergesidir. Bu yol dinsel merkezi politik merkezle bağlayan en ünlü yol olmustur. Latin katedrali olan Our Lady of the Castle ile Şövalyeler Sarayı Grand Master’s Palace. Yol boyunca Şövalyelerin idari binaları ve aynı zamanda özel konakları da bulunmaktadır. Ayrıca burda Şövalye Milli Taburunun 5 konaklama hanı da bulunur. 14. yüzyılda inşa edilmiş Mpourgkou Meryem Ana Gotik Kilisesi Olan Our Lady of Burgo ziyarete deger yerlerden biridir. Ikinci Dünya Savaşı sırasında
bombalandığından şimdi Kutsal mihrabın yalnız üç kemeri mevcuttur. Rodos tarihininin dönüm noktası 1522’de Kanuni Sultan Süleyman’ın, uzun bir kuşatmadan sonra, adayı fethetmesidir. Bu kusatmadan sonra Şövalyeler adayı teslim etmek zorunda kalmışlardir. Osmanlı Devri sırasında, daha sonra 1851’de gözetleme kulesi olarak da kullanılan, Saat Kulesi The Clock Tower inşa edilmiştir. Burada, kazılar sırasında bulunan, antik zamana ait küçük çapta buluntular sergilenmektedir. Eski şehrin en önemli camilerinden biri Süleyman Camii’dir Mosque of Suleiman . Bugünkü cami, Sultan Süleyman tarafından yaptırılan eski caminin kalıntıları üzerin– de, 19. yüzyılda inşa edilmiştir. Dorieon meydaninda Plateia Dorieon - Dorieon Square Recep Paşa Cami Mosque of Recep Pasha gibi başka camilerde bulunmaktadir. 35
36
37
38
G ü n ü m ü z ü n Ye n i Rodos Şehri Eski şehrin surları dışarısında şehrin mimari gecmişiyle uyumlu bir birliktelik gösteren Yeni Şehir bulunmaktadır. Neoklasik tarzda binalarin yaninda Modern mimariye ait ornekler sehrin kozmopolit yapisini gozler onune sermektedir. Romantizm, zarafet ve guzelligin birlesimi adanin essiz kimliginin parcalarini olusturmaktadir.
tional Theatre, Postahane the Post Office ve Evangelismos Kilisesi Church of the Annunciation sahil caddesini gezen ziyaretçilerde hoş bir izlenim yaratir. Yeni Şehri gezerken, Valilik binasına the Prefecture yakin, Agios Antonios Kilisesi’nin Church of Saint Anthony hemen yanıbaşında, zarif minareli Murat Reis Camii’sini Mosque of Murat Reis görmenizi özellikle oneririz. Türk mezarlığında ise sürgün edilmiş birçok Türk, daire şeklindeki turbede II Sultan Selim’in bir Amirali ve de yazdığı mizahi,
Çeşitli banka, ticari merkezler ve magazalari ile kent meydaninda bulunan Kyprou Meydanı Cyprus Square , dunyanin diger buyuk sehirlerindeki meydanlardan farksizdir. Sahil caddesinde bulunan ve 1912-1943 tarihlerinde, adada İtalyanlar hakimken, inşa edilen muhteşem Valilik Binası the Prefecture, Devlet Tiyatrosu the Na-
taşlamalı şiirleri ile Sultanı kızdıran bir şair yatmaktadır. Güneşin batması ile ada hayatının sakinleştiğini sanmayın. Atmosfer, çeşitli eğlence yerlerinden yükselen müzik sesleri ile titreşir ve keyif geç saatlere kadar sürer ve ertesi günün gezileri için guc toplamak amacıyla bir kaç saatlik uyku ile son bulur. 39
Rodos Hydrobiological Station, Ko 85100 Rodos Tel: 0030 22410 27308 - 78320 Fax: 0030 22410 78321 E-mail: hsr@hcmr.gr site: www.hcmr.gr 40
Monday-Sunday 01/04 - 31/10 09:00 - 20:30 . 01/11 - 31/03 09:00 - 16:30
Rodos şehir merkezi deniz kenarı boyunca yapacağınız yürüyüş, sizi adanın en kuzey doğusundaki ucuna getirecektir. Burasi Rodos Hidrobiyoloji merkezi/ Akvaryumun bulundugu noktadir. Essiz mimari yapisiyla Akvaryum, Ege Denizi ve Dogu Akdeniz deniz alti yasaminin zenginligine yakindan taniklik etme firsati sunmaktadir. Bina, Italyan mimar Armando Bernabiti tarafindan tasarlanmis ve 193436 yillari arasinda yeldegirmenleri burnunda insa edilmistir. Yunan Kultur Bakanligi, binayi tarihi bir miras olarak ilan etmistir. Akvaryum bir denizalti magarasi olarak tasarlanmistir. Dogal deniz tas ve kabuklari ile insa edilmis dar koridorlar ziyaretcilere gercek bir deniz alti deneyimi yasatmaktadir.
Bina gunumuzde icerisinde Yunan Deniz Arastirmalari Merkezine ait bir birimi de barindirmaktadir. Egitim, koruma, arastirma aktiviteleri ziyaretciler ile bir araya gelince karsilikli bir yarar surecine ev sahipligi yapmaktadir.
41
R o d o s A l a c a ge y i k l e r i Ada ormanlarının süsü ve bir parcasi olan geyikler yillar boyu Rodosun simgesi haline de gelmişlerdir. Bu tur ayni zamanda Avrupa’da da nadir rastlanan geyik turlerinden biridir. Tüyleri yaz süresince beyaz benekli kes– tane renginde, kış aylarında ise, hava şartlarına uymak amacıyla koyulaşır.
42
Kuyruğu 16-19 cm uzunluğunda, boyu 1.60-1.90 mt, yüksekliği 1 mt.ye yakın olup, 40-80 kg ağırlığındadır. Rodos Limanının girişinde sağlı sollu iki sütun üzerinde bulunan, biri erkek biri dişi, 2 geyik heykeli bu cinsin temsilcilerindendir. Geyiğin adaya yerleşmesi çeşitli riva– yetlerle anlatılır. Bu rivayetlerden birine gore Haçlılar döneminde adanın fauna cesitliligini artırmak için getirilmişlerdir. Diğer bir rivayete gore ise Rodos çok eskiden Ophiousa yani yilanlarla dolu yer olarak anılırdı, bu nedenle Haçlılar ordularini yılanlardan korumak için bu geyikleri adaya getirmişlerdir. Geyiklerin kendisi degil boynuzlarından salgılanan bir kokunun yılanları rahatsız edip çevreden uzaklaştırdigina inanilirmis. Getirilen bu geyiklerden bazıları kamplardan kaçıp ormanlarda zamanla çoğalmışlardir. Diger rivayetlerde ise geyikleri Venediklilerin getirdiği soylenir. M.Ö. 6000 yılına ait bazı arkeolojik buluntular bu hayvanların o dönemlerde adada yaşadıklarını göstermektedir, dolayısıyla varliklarini Haçlılara ve Venediklilere baglamak doğru değildir. Yine çok eski tarihlerde Rodos Adasına Elaphousa, yani geyik dolu yer denilmesi bu son teoriyi daha çok destekler.
43
Monte Smith
44
Üzerinde Antik Akropolisi, tanrı Apollo tapınağını ve Stadyumu kapsayan Monte Smith tepesine çıktığınızda, Ixia körfezini ve Rodos Şehrinin muhteşem panoramik görüntüsünü seyredebilirsiniz. Tepenin eteklerinde, denizle çevrili pırıl pırıl Rodos şehri ve çevresi göz alabildiğine uzanır.
45
Rodosun A k ro p o l i s i
46
Rodos Akropolisi şehrin en yüksek ye– rinde, doğuya doğru inşa edilmiştir. Diğer antik akropolislerden farki etrafında hiç bir sur tahkimatının bulunmamasıdır. Anıtları, kutsal mihrapları, devlet binaları, büyük tapınakları ve yeraltı ibadet alanlari ile M.Ö. 3. ve 2. Hellenistik dönemlere tarihlendirilir. Antik Akropolis, 1912-1943 tarihlerinde İtalyan arkeologların yaptığı kazılar ile gun isigina cikarilmaya baslanmistir. Bugun ise Yunan Arkeoloji Dairesinin baskanliginda 1250 hektarlık bir alanda hala kazilara devam edilmekte olup her gün
Akropolise ait yeni buluntular cikarilmaktadir. Yemyeşil çimlerle bezenmiş bu arkeolojik parkta, M.Ö. 2 yuzyila ait Hellenistik Stadyum hala ayakta durmaktadır. Bu Stadyumda eski Rodoslular Güneş Tanrısı Helios şerefine en ünlü atletizm oyunları olan Haleion yarışmalarını yaparlardı. Stadyumun hemen yanıbaşında ise, eskiden olduğu gibi günümüzde de çeşitli sanat gosterilerine ev sahipligi yapan mermerden küçük bir tiyatro bulunmaktadır. Tepenin en yüksek yerinde, şehrin koruyucusu sıfatını almış olan Pythion Apollon tapınağı Temple of Pythian Apollon çevreye hakimdir. Bu tapınakta, başlangıçta İtalyanlar daha sonra ise Ikinci Dünya savaşının sona ermesi ile, Yunan Arkeoloji Dairesi çeşitli bakım çalışmaları yaparak, bombardımanlar ve ağır topların yerleştirilmesinden meydana gelen tahribatları bir dereceye kadar onarmışlardır. Restorasyon çalışmaları 1996 yilinda baslamis olup gunumuzde hala devam etmektedir.
47
Ta r i h i R o d i n i Pa r k ı
48
Rodos şehrinden bir kaç kilometre mesafede görülmeğe değer yeryüzündeki cennetin emsali olan Rodini Parkı bulunmaktadır. Tomurcuklanmış zakkumları, yemyeşil ve gölgeli çınar ağaçları, gurul gurul akan suları, nilüferlerle dolu gökmavisi göletler ile çevrilmiş patikalarında gezmeniz, size unutulmaz anlar yaşatacaktir. Bu muhteşem goruntuyu parkta serbest dolaşan tavuş kuşları tamamlamaktadir. Ayrıca küçük hayvanat bahçesinde Rodos’un simgesi olan geyikleri de görmeniz mumkundur. Rodini Parkı, muhtemelen dünyanın en eski antik parklarından biridir. Çevresinde tarihi Rodos Şehri’nin su şebekesine ait kalıntılar bulunmaktadir. Bu bolge ayni zamanda M.O. 2. ve 3. yy.da mezar bolgesi olarak kullanilmis olup, Hellenistik Necropolis’e ait buluntular da mevcuttur. Ptolemy I Soter’in 28 mt. uzunlugundaki etkileyici mezari da bu bolgede bulunmaktadir.
49
A D A’ N I N D O Ğ U K E S İ M İ N D E Y E R A L A N KÖY L E R Koskinou Köyü (6km) Zamanın yıpratamadığı Rodosun Ortaçağ köylerinden biri de Koskinou köyüdür. 5. yüzyıldan beri tanınmakta olan bu şirin köy Kalythies köyünün biraz kuzeyindedir. Dar sokaklarını gezerken, evlerin rengarenk cepheleri ve geleneksel mimarileri, gözlerinizde bir renk cümbüşü yaratır. Açık pencerelerin ardindaki iç dekoras– yonlar hayranlik uyandiricidir. Denizin tadını ise popüler Reni plajında veya Kavourakia’ da çıkarabilirsiniz.
Kallithea Köyü –Kaplıcalar (8km) Rodos şehrinin biraz dışında Kallithea köyü bulunmaktadır. Sahillerinde ve
çevresinde bulunan palmiye ağaçlarının gölgeleri ressam elinden çıkmiscasina egzotik bir sanat eseri gibidir. İtalyan hakimiyeti sirasinda insa edilmis kaplıcaları ile tanınmıştır. Binalarda arap mimarisi de göze çarpmaktadır.
Kalythies Köyü (16km) Güneye doğru gittiğinizde ve Rodos Şehrine 16 km mesafede Kalythies köyüne varırsınız. Güzelliği ve şirinliğinden başka görülmeye değer Saint George magarası to spilaio tou Agiou Giorgiou bulunmaktadir. Bu mağarada Neolitik dönemden M.Ö. 5000-3700 tarihlerine ait insan kalıntılarına rastlanmıştır.
Psinthos Köyü (25km) Meşhur Faliraki Köyünden bir adımlık mesafede Psinthos köyünü ziyaret ettiğinizde her köşesinde dogal güzelliklerle karşılaşırsınız. Özellikle Fasoula Pınarından içilen berrak ve serin suyunun tadina doyum olmaz. Çevrede dogal bir gölge yaratan asırlık çınar ağaçları bulunmaktadır. Aynı çınarları, etkileyıci Theotokos Kilisesinin de Virgin Mary bulunduğu köyün merkez meydanında görebilirsiniz. Köyden ayrılırken kalitesi ile ünlü Psinthos balından bir iki vazo almayı da unutmayıniz.
50
Konuklarımıza, modern teleskoplar ile benzersiz bir deneyim gökyüzü ve yıldızları gözleme imkanı sunuyoruz. Antony Quinn körfezinde yer alan mekanımızda muhteşem manzaranın tadını çıkarabilir ve bu eşsiz deneyimi eğlenceli bir şekilde yaşayabilirsiniz.
Rhodes - Faliraki (profitis Amos area) Tel: +30 2241086112 email: hipparchos.observatory@gmail.com http://astrohipparchos.blogspot.gr
51
52
53
Faliraki (14km) Dünya’nın dört bir yanından insanlar başkente 14 km uzaklıktaki Faliraki’de bir araya gelerek sabahın ilk ışıklarına kadar eğlenmektedirler. Çevrede oldukca cok sayida turistik tesis de bulunmaktadir. Yunanistan’ın en güzel plajlarindan birine sahip olup 4 km. uzunlugunda bir kiyi seridine sahiptir. Su parki, deniz ve ekstrem sporlarina ev sahipligi yapmakla birlikte bir cok unlu gece klubu de burada bulunmaktadir.
Ladiko-Anthony Quinn Bay (15km) Rodosun en unlu ve en güzel korfezle– rinden biri Anthony Quinn korfezidir. Adını tanınmış artiste borçludur. Kendisi Navarone’un Toplari The Guns of Navarone filmini çevirirken çevrenin güzelliğine hayran kalmıştir ve korfez zamanla onun adiyla anilir olmustur. Başkentin güneydoğusundan 15 km, Faliraki’den ise 3 km uzakliktadir. Berrak
54
suları sarp kayalarla çevrilidir. Aynı zamanda küçük teknelerin yanaşabileceği rıhtımı bulunmaktadir. Morfolojisi deniz altı sporları için uygundur. Küçük Ladiko sahili tertemiz suları ve küçük körfezleri ile sabaha kadar eglenenler için gunesin dogusunda sihirli bir manzara teşkil eder.
Traganou Rodosun güneydoğusunda, merkezden 15 km, Faliraki’den ise 4 km uzaklikta Traganou sahili bulunmakta olup, mağarası ile oldukca unludur. Bazi kisimlarinda şemsiye ve şezlonglar mevcuttur ancak kalan kisminda havlularinizi serip büyü– leyici atmosferinin zevkini çıkartabilirsiniz.
55
Afandou (20 km) Adanin hareketli merkezinden 20 km uzaklikta Afandou kasabası bulunur. Turizme rağmen yerli halk örf ve adetlere sadık kalmis olup oldukca misafirperverdir. Belde yerli ada mimarisine uygun şekilde inşa edilmiştir. Çevre yemyeşil bitki örtüsü ile kaplı olup, denize doğru indikçe büyük tertemiz sahillerle kaşılaşırsınız. Afandou küçük çakıl ve kumlu sahili ile tanınmıştır, burda deniz suyu aniden derinleşir. Genellikle sakin bir sahildir. Plaj voleybolu, plaj futbolu ve golf oynama olanağı vardır. Sahildeki kafelerden birinde oturup manzaranin tadini cikartabilirsiniz.
Kolympia (25km) Afandou’ya 6 km mesafedeki Kolympia sayfiye şehri masmavi sularında yüzmek ve balık avlamak için ideal bir yerdir.
Tsambika (26 km) Altın kumlu sahili ile Tsambika merkezden 26 km mesafede ve adanin güneydoğusundadır. Su sporları için
56
modern tesislere sahiptir. Rodos Şehir yolunun biraz dışında Tsambika Mer– yem Ana Manastırını da The Virgin Mary of Tsambika ziyaret edebilirsiniz. Eski Manastır dağın tepesinde adını aldığı sahilin üstünde bulunur.
Archangelos (30km) Güneye doğru seyahat ederken, Rodos’un en büyük ve en önemli turistik sayfiye köyü Archangelos merkeze 30 km mesafede bulunmaktadır. Ortaçağ donemin– de kurulan koyun yerinin secimi tesadüfi olmamıştır. Denizden uzakta olması sık sık gelen korsanlardan korunması içindi. Gunumuzde, koydeki yapıların mimarisi
Artistic Village bir aile işletmesidir. 1984’ten günümüze çağdaş el yapımı sanatı ve kültürü desteklemek için çaba göstermekteyiz. Artistic Village’de orjinal sanatsal çalışmalar, dekoratif süsler ve kil, cam, tahta, bronz, demir, aluminyum ve diğer ağır materyallerden yapılmış heykelleri bulabilirsiniz. Özel bir hediye için sanatın her parçası benzersiz bir seçenektir. Bununla birlikte, Artistic Village’de evinizi ve iş yerinizi ışıklandıracak modaya uygun resimler bulabilirsiniz. Profesyönellik, hayal güçü, seçkin ve ihtişam için tutkumuz sonsuzluğumuzun yapı taşlarıdır.Bizi ziyaret edin ve eserlerimizi keşfedin.
57
geleneksel yöre kimliğini korumaktadir. Bunun yanisira yerli halk, modern sehir hayati ve turizmden etkilenmemis olup günlük hayatını kendi geleneklerine göre sürdürmektedir. Gece hayati icinse oldukca cok sayida secenek sunmaktadir. Görülmeye değer yerlerden bazıları su sekilde siralanabilir; Venedik Kalesi ve Archangelou Michail Kiliseleri dir. Köyden ayrılırken ise valizinize el işlemeli halı ve seramikleri koymayı da unutmayıniz.
Stegna Deniz kenarında sade güzellikteki Stegna, Archangelos köyü ile yanyanadır. Lezzetli yerel yemekler yiyebileceğiniz restoranlarla dolu küçük bir limana sahiptir. Sahili tertemiz sular ve çakıl taşları ile örtülüdür. Su sporları için gereken altyapı mevcuttur. Limanin guzel manzarasina bakan kiralık odalar kalmanız için sizleri bekler.
Agathi (36km) Lindos’dan 10 km, adanin merkezinden 58
ise 30km mesafede, Haraki’e doğru, rüzgar tutmayan güzel bir koy ve adını kaya içinde olan ve aynı isimli bir Manastırdan alan, küçük fakat güzeller güzeli Agathi sahili bulunmaktadır. İnce kumla örtülü olup, şezlong ve kantinlerle doludur. Plaj tenisi ve cesitli oyunlar oynamanıza müsaittir.
Haraki (38km) İnce altın rengindeki kumu ve dogal güzellikleriyle Haraki köyü Rodos’ tan 35 km mesafededir. Şirin sahili çocuklu aileler için idealdir. Deniz kıyısında tavernalar, kafeler bulunmakta olup, kiralık odalar hizmetinizdedir. Ortaçağa ait, Faraklou Kalesi’nin harabelerini de ziyaret edebi– lirsiniz.
Kalathos (46km) Lindos’ dan 5 km, Rodos’tan 46 km mesafede 4 kmlik sahil şeridiyle küçük Kalathos beldesi bulunur. Adını güzel kumlu ve ince çakıl taşlı sahilinden almıştır. Sahi–
59 G. Psaros
linde serin suların zevkini çıkarabilirsiniz. Sahil cevresinde kiralık odalar, kantinler ve süper marketler mevcuttur.
Vlycha (48km) Kalathos’ ta boylu boyunca uzanan ünlü Vlycha sahili faz– la derin olmamasi sebebiyle küçük çocuklu aileler için uygundur.
60
61
LİNDOS (50 km)
LİNDOS
62
Rodos’un 50 km güneyinde Lindos Kenti yer almaktadır. Burada zaman adeta eski çağlarda durmuş gibidir, tarihi sokaklarinda gezinirken size unutulmaz anlar yaşatır. Konakların dış kapılarında inşa tarihleri kazınmış olarak bulunmaktadir. Bu konaklardan bazıları gunumuzde kiralık lüks evler, eğlence yerleri ve lokanta olarak hizmet vermektedir. Bazıları ise, eski kaptan ailelerine ait olup nesilden nesile bügünkü sahiplerine kalmıştır.
Üç ayrı mekana ev sahipliği yapan bu eşsiz yerde, Ice Bar rahatlamak isteyenlerin tercihidir. İç tasarım, duvarlar, bar, heykeller ve koltuklar kristal buzlardan yapılmıştır. Servis edilen bardaklar bile! Şehrin kalbindeki mekanımızda, Lounge ve Restoranımız sabah 8’den gece geç saatlere kadar hizmet vermektedir. Kahvaltı, öğlen yemeği ve akşam yemeği servisi yapılmaktadır. Geleneksel yunan mutfağı ve Akdeniz mutfağının eşsiz lezzetlerini tatmak için doğru yerdesiniz. Kaçırılmaması gereken bir fırsat!
63
Adanın en turistik sahillerinden biri sayılan Lindos’un sığ ve tertemiz suları her yil her yaştan sayısız ziyaretciyi cezbetmektedir. Koy şeklindeki sahilin sağında ve solunda güneş şemsiyeleri ve şezlonglarla donatılmış iki kumluk alan bulunur. Yemek için ise yakınlarındaki tavernaları seçebilirsiniz.
Antik Lindos
Antik Lindos kenti, bugünkü Lindos’un bulunduğu yer ile Akropolis ve Krana Burnunun kapsadığı alanda kurulmuştur. 116 metrelik bir kayanın tepesinde asılı gibi 64
duran Akropolisi ile, antik Lindos adanın en önemli arkeolojik alanlarindan biridir. Buradaki buluntular şehrin diyakronik güç ve zenginliğine tanıklık eder. Mitoloji ve rivayetlere göre kenti, Danaides’in Mısır’dan gelen 50 kızı kurmuş ve tanrıça Athena Tapınağı ile süslemişlerdir. Tarihçi Diogenes Laertius’a göre bu tapınak M.Ö. 6.yuzyilda, 7 Yunan filozofundan biri olan Tiran Cleobulus’un hakimiyeti zamanında yapılmıştır. Adı geçen tapınak, Lindos zamanla ekonomik ve politik gücünü kaybetmesine rağmen, Hellenistik ve Roma devrine kadar bir ibadet yeri olarak
Greek Traditional Cuisine
www.lindos-restaurant.gr www.tripadvisor.com/lindos restaurant tel: +30 22440 31640 mob: +30 6948 057780
65
kalmıştır. Daha sonraları, kriz zamanlarında güvenli bir sığınak ve en sonunda daimi bir muhafız birliğini barındıran tahkimat mevkii olmuştur. Akropolis in tepesinde, Athena tapınağının, Propylaea’nın (giriş) ve büyük Hellenistik Stoa’nın (geçit) kalıntıları, 13.yy ait Bizans kilisesi Agios Ioannis ve son Şövalyeler dev– rinden kalma komutanlık binası Governor’s Palace bulunmaktadır. Kayanın eteğinde yer alan, M.Ö. 2.yy.a ait, eşsiz yontma ve kabartma Rhodian Trireme (kadırga gemisi) görülmeye değer kalıntılardan biridir. 14.yy.da Saint Jean Şövalyeleri Akropolisin surlarını onarıp, merkezdeki büyük merdivenleri inşa etmişlerdir. Ayrıca Akropolis’in batı yakasının Agios Pavlos Limanına bakan tarafinda kayalar üzerine islenmis cumba gorulmeye deger yerlerden biridir. Hemen yakininda antik Gymnasium’un temelleri bulunmaktadır. 1900-1914 tarihleri arasinda Danimarka Calsberg Kurumu’nun burada yaptığı kazılarda, tapınağın tarihini ve rahibelerin seceresini iceren kitabeler ortaya çıkarilmistir.
66
A g i o s Pav l o s
Agios Pavlos Lindos’tan yürüyerek, çok yakın mesafede Agios Pavlos adı ile tanınan, iki şirin kumsal ile bir kapalı koya rastlarsınız. Rivayete göre aziz Pavlos Saint Paul M.S. 57 civarinda bu çevrede Hristiyanlığı yaymıştır. Kumsallardan biri kismen turistik tesislerle donatılmış olup, diğeri ise sadeliği ile huzur vermektedir.
67
Pefkoi
Glystra (55km)
Rodos şehrinden 56 km ve Lindos’tan 4 km mesafede bulunan bu sayfiye bolgesinin sahilinin sizi büyüleceğinden eminiz. Çevrede bir çok yazlık ev, küçük otel ve kiralık oda bulunmaktadir. Kıyı boyunca size hizmet edecek lokanta ve kafeteryalar mevcuttur.
Rodos’tan 55 km mesafede bulunan Glystra, dogal yeşiliği ve masmavi berrak suları ve kumluk sahili ile sizleri bekler. Sahilinde kantin ve şezlonglar bulunmaktadir.
Kiotari (65km) Rodos’tan 65 km mesafedeki Kiotari’de deniz sporları için organize edilmiş te– sisler bulabilirsiniz. Kıyı boyunca tavernalar da bulunmaktadir.
Asklipio (65km) Rodos’un güneyindeki Asklipio köyü,deniz manzaralı, yöresel beyaz evleri ile, ada misafirperverliğinin örneğini göstermeye hazırdır. Köyde din ve folklor müzeleri bulunur. Ayrıca yegane bulundukları yer olan Apokalipsis Revelation of Saint John the Divine konulu freskleri, Meryem Ana Kilisesi Kimiseos tis Theotokou kilisesinde görebilirsiniz. 15. yüzyılda Şövalyeler tarafından yapılan kalenin harabelerini de gezmek mumkundur.
Lardos (51 km) Lindos’un batı kesiminde Lardos’un güzel kumsalı uzanmaktadır. Masmavi suların koynundaki bu nefis koyda yüzmenizi ozellikle tavsiye ederiz. Ayrıca çevrenin sunduğu yemek ve huzur dolu konaklama imkanlarından faydalanmayı da unutmayıniz. Köyden 500 mt mesafede Bizanslılar zamanından kalma Lardos kalesini ve 6 km mesafede Ypseni Meryem Ana Manastırı’nı da Panagia tis Ypseni ziyaret edebilirsiniz. 68
Gennadi (66km) Gennadi beldesinin hemen önünde uzanan enfes sahil, başkenten 63km mesafede, kıyısının büyük uzunluğu nedeni ile her türlü spor ve eglenceye elverişlidir.
69
Prasonisi (110km) Ozellikle Temmuz ve Ağustos aylarında sert rüzgarların estiği Prasonisi sahili, Rodos’un en güneyinde bulunur ve ruz– gar sorfu yapanlar için idealdir. İki denizin birleşip yemyeşil karayı örttüğü büyü– leyici görünümüne sahiptir. Ruzgar sorfu için gerekli malzemeleri satan magazalar ve yemek yemeniz için tavernalar mevcuttur, kiralık odaların sayısı ise azdır. Prasonisi’nin hemen karşısında, yapılan kazılardaki buluntular isiginda M.Ö. 650550 yıllarında antik Vroulia beldesi bulunurdu. Vroulia beldesi, Yunanistan’da bugüne kadar gün ışığına çıkartilan en eski beldelerden biridir. Bulunduğu yer tesadüfen seçilmemiştir, askeri üs olmasinin yanisira gemilerin Doğu Akdeniz’e çıkmaları için, Ege’deki en son limanı idi. Aynı zamanda Suriye, Fenike ve Kıbrıs’tan 70
gelen gemilerin ilk durağını teşkil etmekteydi. Kazılar, Danimarkalı arkeolog , Karl Frederik Kinch baskanliginda (19071908) de gerçekleştirilmiştir. Ünlü Vroulias tarzı seramik küpler ve çiniler de burada bulunmuştur.
71
A D A’ N I N B AT I K E S İ M İ V E KÖY L E Rİ
İxia
Ialysos (10km)
Sahilinin tabii güzellikleri, modern turistik tesisleri ve otelleri ile, Rodos adasının en popüler ve kozmopolit yerlerinden birini teşkil eder. Özellikle kıyı şeridinde inşa edilmiş kaliteli konaklama tesisleri, sundukları yüksek düzeydeki hizmetleri ile tanınmışlardır. Altın misali kumların ve masmavi denizin tadını çıkaran binlerce turist windsurfing ve kitesurfing gibi çeşitli deniz sporlarıni yapma olanaklarina sahiptir. Sözü edilen sporlara gösterilen bu büyük ilgi, her sene oyun ve yarışmaların düzenlenmesine yol açmıştır. Oyunların sonunda ise, hem yarışmacılar hem de seyirciler, çevredeki tüm turist ve yerli hakla birlikte yöredeki gece kulüplerinde eğlencelerini sabahin ilk isiklarina kadar sürdürmektedirler.
Zevkli neoklasik binaları, lüks otelleri, modern faaliyetleri ve çok iyi organize edilmiş kıyı şeridi ile Ialysos, Rodos’un görülmeye değer köşelerinden biridir. Ialysos sahili adanın en popüler sahillerinden biridir. Rodos şehrinden 8 km mesafede bulunur ve deniz kıyısındaki otel– leri, lokantaları, mini marketleri ve eğlence yerleri ile tüm taleplerinizi karşılamaya hazırdır. Bölgede esen elverişli rüzgarlardan dolayı, surf meraklılılarınin uğrak yeridir. Sahili kum ve çakıl taşları ile kaplı olup denizi aniden derinlesebilmektedir.
72
73
Mineraloji Müzesi ve Paleotoloji Stamatiadi
Kurucusu Polychronis E. Stamatiadis’ in adini tasiyan Stamatiadis Mineral Bilim ve Fosil Bilim Muzesi 2008’ de kurulmus olup kurucusunun fikirleri ve dusunceleri isiginda bugunlere gelmistir. Muze, bir otelin ozel mulkiyetinde yeni kurulmus bir mekan olan Perla Marina’ nin zemin katinda bulunmaktadir. Sergi malzemeleri perimetrik olarak cam vitrinler icerisine yerlestirilmis olup muzenin 300 metrekarelik alanini kapsayacak sekilde muzenin icerisine yerlestirilmistir. Daha genis olan sergi urunleri bu perimetrenin merkezinde yeralmaktadirlar. Azurit ve Bakir tasinin en guzel turleri, Seffaf Mermer ve Galenin sasirtici parcalari ile birlikte Lavrion gibi mineral acidan zengin cesitlilige sahip Yunanistan’ in diger yerlerinden gelen bir cok Bakir ve Kursun yataklari muzede ser– gilenmektedir. Ayni zamanda muzede, Milo adasindan getirilen Sulfur, Obsidiyen, Incitasi ve Bentonit parcalari ve Naxos ve Serifos’tan getirilen mineral zenginlikler ziyaretcileri buyulemektedir. Yesil bir cesit Quartz olup kalitesi tum dunya tarafindan tescilli Prassin, Barit, Hedenbergit ve Garnet, Sifnos ada– sinin unlu mineral degerlerinden bazilaridir. Naxos adasi Zumrut ve Margarit giibi unlu mineral degerleri ile temsil ediliyorken bu tablo Yunanista’n in diger bolgelerinden 74
getirilen zengin mineral cesitleri ile tamamlanmaktadir. Muze ayni zamanda Rodos’ un orijinal mineralleri Artinit, Hidromagnezit, Yilan tasi, Quartz ve Krokidolit’ e ait parcalarina ilk kez evsahipligi yapmanin gururunu tasimaktadir. Yillar boyu ekibimiz tarafindan titizlikle surdurulen calismalar sonucu, 1.8 -5 milyon yil oncesi Neohen Plyocenic doneme ait fosillesmis agac govdeleri ve bitki ortusu parcalarinin yanisira fosillesmis deniz organizmalarindan olusan zengin bir cesitlilik ortaya cikarilmistir. Ayri bir bolumde, en eski donemlere ayrilmis olup, Boetia bolgesine ait Hippurites ve Radiolites ornekleri ( 80 milyon yillik) ve Triadic doneme ait ( 230 milyon yil oncesi ) Epidaure bolgesinden Annonites parcalari sergilenmektedir. Muzede ayni zamanda, Brezilya’dan getirilmis Cretedic doneme ait 110 milyon yillik fosillesmis bir balik sergilenmektedir. Fas’tan getirilmis Ordovician doneme ait 450 milyon yillik Trilobitler’e ozel bi yer ayrilmis olup, ayni zamanda Miocenic doneme ait bir timsah iskeleti bulunmaktadir.
75
Ialysos ve Filerim o s Te p e s i
76
Çevredeki Triada köyünde yapılan kazılarda, Minoslular dönemie ait yerlesim yerleri, etraftaki tepeciklerde ise Miken dönemine ait mezarlıklara rastlanmıştır. Triada köyünü arkanızda bırakip çam ağaçlarınin eslik ettigi kısa bir yolculuga ciktiktan sonra, antik Ialysos kentinin Akropolisinin bulunduğu Filerimos tepesine varırsınız. Tarih öncesi prehistorik dönemden beri yerlesimin oldugu tespit edilen Ialysos kenti, arkeolojik açıdan çok önemli bir yer olarak kabul edilmektedir. 5. yy.da kent zirvedeki donemini yasamaktaydi. Antik Ialysos, adanın 3 büyük Kent-Devletinden biri idi. Coğrafi konumu itibarıyle Filerimos tepesinin etrafında yer almaktadir, üzerinde eski Bizans ve Şövalyeler doneminden kalma bazı anıtlar ve Akropolis ile güney cephesinde de M.Ö. 3.yy.a ait çok iyi durumda, bir Dor tarzı çeşme bulunmaktadir. Kayanın üzerinde bulunan bir duvarda, 4 arslan başlı heykelcikler bulunmaktadir , rivayete göre, bunların ikisinden akan sular bir sarnıçta toplanmaktaydi. Yine rivayetlere göre, 14.yy.da Kudüs’ten gelen Filerimos adlı bir manastır rahibi beraberinde mucizevi bir ikona getirerek bir kilise inşa etmiş ve ondan sonra bu tepe, onun adıyla anılmaya başlanmıştir. 15 Ağustos 1309’da Sövalyeler adayı işgal edince aynı yerde bir manastır inşa etmişlerdir. Manastırın giriş kapısının önünde ise meşhur Road of The Martrydom Azap Yolu uzanmaktadır. Kaldırım taşları ile döşenmiş bu yolun sağ tarafında Hazreti İsa’nın son haftasi ve çarmıha gerilmek üzere Golgotha tepesine çıkışını tasvir eden, bakır betimler sıralanmaktadır. Büyük bir olasılıkla bu yürüyüşünüzde sizlere çevrede serbesçe dolaşan tavus kuşları refakat edeceklerdir. Azap Yolu’nun sonunda,karşınıza 18 mt yüksekliğinde bir Haç dikilir. Eskiden, daha doğrusu 14 Eylül 1930’da İtalyanlar buraya taştan bir haç dikmişlerdi. Zamanla bu Hac tahrip olunca, bugünkü haçla değiştirilmiştir. Hac’in icerisindeki demir merdivenlerden çıkıp tepesine ulastiginizda masmavi deniz ve yemyeşil ormanların olusturdugu muhtesem manzara go– rulmeye degerdir. Bolgedeki diğer ilgi çekici yer ise Panagia (Meryem Ana) Kilisesidir.
77
Kremasti köyü (12 km) Rodos şehrinden 12 km mesafede, Kremasti köyüne rastlarsınız. Koy, gelişmiş çiftçiliğinin yanisira yöredeki meşhur Kelebekler Vadisi Valley of The Butterflies nedeniyle, turistik tesislerini de ol– dukca geliştirmiştir. Eğer köye ziyaretiniz 15 Ağustos’a rastlarsa, Meryem Ana panayırına Feast of The Assumption of Mary katılabilir ve her sene düzenlenen Panhellenik El İşleri Sergisi ve kültürel gösterilerine katılabilirsiniz. Yörenin bir diğer sembolü ise Panagia Kremasti Kilisesi’dir.
Paradeisi Köyü (15km) Bu koy havaalanına yakın olup, Rodos şehrinin 15 km güneybatısında, asırlık tarihi ile, çok şirin geleneksel bir köydür. Evlerin yapı tarzı yerel mimarinin izlerini tasimaktadir. Kremasti köyünden Theologos Köyüne dek 10 km.lik ince kumlu sahil,cok sayida yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeridir. Köy ve çevre halkı her sene 17 Temmuz’da Agia (Azize) Marina adına panayır düzenler.
Theologos köyü (20km) Rodos şehrinden 20 km mesafede bir sayfiye köyü olan Theologos yer almaktadır. Su sporlarının yapıldığı sahilinde, otel ve restoranlar mevcutur.
Pastida köyü (15km) Rodos’ta tatil yapmayı planlayanlar, mutlaka Pastida köyünü programlarına dahil edip Yunanistan’daki eşsiz Arı Müzelerinden birini görmelidirler. Müzede, kişisel veya organize edilmiş ziyaretçi gezileri düzenlenir ve eski zamanlardan (200 yil oncesine kadar) bugünlere dek arıcılıkla ilgili bir dizi sergiler duzenlenerek bilgi verilir. Ayrıca eski ve modern arıcılık 78
metodlarını (mesela kovanların kullanımı, bal toplama, arı ürünleri imalatı), eski çiftçi ve balcı araç gereçlerini ihtiva eden zengin bir koleksiyonu görebilirsiniz. Şeffaf arı kovanlarında, arıların kendi çevresindeki yaşamlarını izleyebilir ve optiakustik cihazlarla (video, afişler v.s.) yaşamları ve ürünleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Müzenin yanında bulunan arazide, tasviri arı kovanlarını kapsayan bir arı bahçesi yeralmaktadır. Müzenin satış reyonunda ise dogal arı mamüllerini tatma ve satın alma imkanına sahipsiniz. Bu ürünler; bal, çiçek tozu, Arı Kraliçe balı, çeşitli baldan yapılma tatlılar, Rodos’un ananevi tatlısı olan meleguni, lokum ve de cesitli dogal kozmetik malzemeleridir. Üstü kapalı dış tesisler, kantin, büfe ve çocuk bahçesi, ziyaretçilere rahat bir tatil gezisi yapma imkani sağlar. Buraya ulaşmanız çok kolaydır. Havaalanı yolu üzerinde olup cok genis bir park alanina sahiptir.
Maritsa (17km) Adı geçen köy, adanın en eski ve geleneksel köylerinden biridir. Söylentilere göre adını Ortaçağda buraya yerleşen bir subayın adından almıştır. Yerel rivayetlere göre ise, Filerimos’da yaşayan Maritsa adlı bir kraliçeden almıştır. Kaldırım taşları ile döşenmiş ana caddesinde gezerken, kireçle boyanmış evlere ve ülkece ünlü tavernalarına hayran kalacaksınız. Maritsa çam ormanında ise eşsiz bir gezi yapmanız mümkündür.
Fanes (26km) Kuvvetli poyrazlardan korunmak için, rıhtım iskelesine bağlanan küçük balıkçı tekneleri gibi, tatillerini sakin ve rahat geçirmek isteyenler, Fanes’i seçmelidirler. Rıhtımdaki tavernalarda her cesit taze balik yeme olanagina sahipsiniz. Issız sa-
Maritsa köyü meydanında sıcak ve misafirperver ortamı 16 yıllık bir gelenek. Başarılı reçetelerimizin sırrı profesyonelliğimiz, hayal gücümüz, kaliteye verdiğimiz önem, yemeklerimizin sevgiyle hazırlanmasında yatmakta. Doğal güzellikler etrafına, kusursuz bir servis ve nezih bir ortam ile adamızın en ünlü restorantlarından birinde “eşsiz” bir deneyim yaşayın.
79
hilinde ise gunes havlunuzu serip deniz banyonuzun tadını çıkarmak icin gec kalmayin.
Kalavarda (31km) Kalavarda köyünden hareket ederseniz antik Kameiros şehrinin harabelerini görebilirsiniz. Aynı zamanda köyün meydanındaki şirin tavernalarda yerel yemekleri tatma imkanina sahipsiniz.
Kritinia (54km) Başkenten 55 km uzakliktaki Kritinia koyunun evleri kayalık yamaçlarda asılı gibi durmaktadirlar. Kritinia denize hakim manzarası ve aynı adla tanınan Venedik kalesi ile tüm ziyaretçileri cezbetmektedir. Kastello (kale) adıyla da tanınır. Bu kale dağın tepesinde bulunmakta olup, 1480 tarihinde Osmanlılar tarafından kuşatılmış fakat feth edilememiştir. Çok iyi şekilde korunup gunumuze dek kalabilmistir. Girişinde Büyük Sovalyelerden D’Amboise (1503-1512) ve Orsini’nin (1467-1476) amblemleri bulunmaktadir. 16ıncı yüzyıla ait fresklerin bulunduğu Agios Giannis kilisesi de görülmeye değer yapılardan biridir
80
81
Kameiros İskelesi (45km) Denize doğru inerken, pitoresk bir liman olan Kamiros İskelesine varırsınız. Eski bir mezar anıtı, birkaç balık lokantası ve yüzmeniz için güzel bir sahile sahiptir. Yakın cevrede birçok sakin ve şirin, ufak kumsallara da rastlayabilirsiniz. Halki Adası’na geçmeyi düşünüyorsanız, günlük turlar yapan teknelerden faydalanabilirsiniz.
Kameiros Harabeleri (32km) Kamiros arkeolojik alanında, antik Kamiros kentinin harabeleri ve nekropolisine (şehir mezarlığı) ait buluntular yeralmaktadir. Bu buluntular, 1859 senesinde yapılan kazılarda ve özellikle 1912-1943 yillari arasinda İtalyan hakimiyeti sirasinda yapilan kazilarda gün ışığına çıkarilmislardir. Antik kentten geriye sadece Agora’sının bir bolumu ve gec– klasik dönemden kalma bir çeşmenin ön cephesi kalmıştır. Tepede uc degisik yerde yerlesim kurulmustur. Burada bulunan eski, devlet ve belediye binaları , agora, 82
tapınaklar ve Akropolis’teki Kamiroslu Tanrıça Athena tapınağı ( M.Ö. 4.yy ) bu antik kentin haşmetini, zenginliğini ve tarihi değerini simgelemektedir. Homeros’a göre, İalysos ve Lindos ile birlikte Kameiros ta Dor kavimlerinin kurduğu üç sehir devletinden biriydi. Kameiros, Arkaik dönemden, Hellenistik döneme kadar önemli bir ticaret merkezi idi. Bulunan antik mezarlardan en önemlileri, Fikeloura ve Makry Langoni mezarlıklarıdır. Langoni’de Hellenistik döneme ait (M.Ö.323-31) seramik sanatının en mühim eserlerinden biri olan Krito ve Timarista dikili tasi bulunmaktadır. Tarim, el sanatları ve ticari iliskiler sonucu gelisen Kameiros’un zenginliği, kazılarda bulunan mezarlıklar ve tanrıça Athena’nın Apothetinden çıkan bulgulardan anlasilmaktadir. (Apothet: Tapınaklara sunulan çeşitli eşya ve hediyeler in kullanılamaz duruma geldikten sonra, mabetler içinde gomuldukleri yer) Antik Kameiros’un, Yunanistan, Anado-
83
lu ve güney Akdeniz ile ticari ilişkileri bulunmaktaydi. M.Ö. 6. yüzyılda, adanın diğer sehir devletleri ile aynı zamanda,kazılardaki buluntularda tespit edildiği uzere, para basmışlardı. Bu paraların üstünde, ada da bolca üretilen, incir yaprağı betimlenmiştir. Kentin diğer önemli bir kalıntısı, Büyük Sarnıçtır. Dikdörtgen şeklindeki bu sarnıçın duvarları özel bir ile sıva kaplanmış ve su geçirmez hale getirilmişti. Dibindeki iki delikten başlayan borularla halkın günlük su ihtiyacı karşılanirdı. Hacmi 600 metre küp kadardı ve yapılan hesaplara göre bu miktar 300 ıle 400 aile için yeterliydi. Sarnıcın yan duvarındaki merdivenler, temizlenmesini sağlamak için yaptırılmıştı. Üstünün bir kapakla örtündüğü ileri sürülüyorsa da buna ait hiç bir kalıntı bulunamamıştır. Sarnıcın inşa tarihi M.Ö. 6.veya 5.yüzyıla tarihlendirilir. Hellenistik dönemde M.Ö. 227 tarihinde gerceklesen deprem nedeniyle yapi harap olur ve yerine yine sulama
84
sistemi ihtiva eden bir Stoa (galeri) inşa edilir. Depremler, kuşatmalar, kıtlıklar ve özetle geçen zaman, Homeros’un Argynonda olarak tasvir ettiği Kameiros’u tamamen yok etti.
Glyfada (75km) Deniz suyunun maviliği yeşile dönüştüğünde Glyfada’nın sahilinde olduğunuzun kanıtıdır. Başkenten 70 km mesafede Adanın kuzeybatısında bulunan sahilde çam ağaçları gölgesinde, kayalar arasından esen rüzgarın fısıltısını duyarsınız.
Sianna (78km) Atavyros dağının eteklerinde kurulu Sianna köyü, yeşilliklerle örtülu, hoş görünümlu geleneksel evleri ile dikkati çeker. Denilebilir ki, eğer köyün tadı olsaydı, burda üretilen ve adanın en iyi balının, tatlılığını alırdı.
Monolithos (80km) Ada nın güneybatısında ve başkenten 73 km mesafede, Monolithos köyü bulunur. Burada kalırsanız, Rodos’un en guclu 4 kalesinden birini görürsünüz. Bu kale, 237 mt yükseklikte, denize karşı, göz kamaştıran manzaraya sahiptir. 1476’da Büyük Sovalye Grand Master D’Aubusson tarafından eski Bizans kalıntıları üstüne inşa ettirilmiştir, giriş kapısının üstünde hala amblemi muhafaza edilmektedir. Birçok kusatmaya rağmen, kaleyi kimse fethedememiştir. Çevrede bulunan dini anıtlardan biri olan Agios Panteleimon kilisesi görülmeye değer yerlerden biridir. Denize girmek için, köyün dışındn 4 km mesafede Fournoi sahiline gitmeniz gerekir.
Fournoi (82χλμ) Sakin deniz keyfinin zevkini cikarmak isterseniz, Fournoi sahilini seçiniz. Sahil ozellikle Monolithos tarafindan gelenler tarafindan tercih edilmektedir.
Apolakkia (92km) 20 km uzunluğundaki batı kiyisindaki sahil, Apolakkia adını aynı adlı ovadan almıştır. Rodos’tan 92 km uzakliktadir. Tertemiz denizi, kumu ve parlayan güneşi sizlere hoş vakit geçirme olanağını sağlar. Denize çok yakın olan beldede konaklayabileceğiniz bircok yer bulunmaktadir. Köyde bulunan Apolakkia barajı çevrenin su ihtiyacını karşılamaktadir.
Kattavia (doğudan 84- batıdan 108km) Geçmişe seyahat etmek istiyorsanız, merkezden 83 km mesafede, adanın en güneyindeki köye doğru hareket etmenizi oneririz. Köye girdiginiz anda başka bir zamana adim attiginizi hissedersiniz. Rodos’un güneyindeki tüm köylerde olduğu gibi, Kattavia’daki evler de Ortaçağdan kalma ozelliklerini olduğu gibi muhafaza etmislerdir.
85
A DA’ N I N DAĞ L I K B Ö L G E S İ N D E G E Z İ
Embona (54km)
Apollonas (33km)
Rodos’tan 54 km mesafede, Adanın en yüksek dağı, Atavyros’un eteklerinde kurulu Embona köyü, mozaik gibi goruntusu ile sizleri karşılar. Köy halkı Ağustos ayında şarap ve bal bayramını yöresel müzik ve şarkılarla, dans ederek kutlar. Rodos’un en iyi şarabı burada imal edilir. Bolca ikram edilen şarabı tadim imkanina sahipsiniz. Şerefinize....
Profiti İlias’ın eteklerinde bulunan Apollonas köyü adeta doganin insanogluna bir armagani gibidir. Buraya gelenler, buradaki Halk Müzesinde yöresel giysiler, ev eşyaları ve aletler görebilir. Aynı zamanda köydeki yaşam hakkında bilgi alabilirler.
Profitis İlias Buraya geldiginizde,Rodos’un ikinci büyük dağında etrafa yayılmış ufak yöresel köyler sizi karsilar. Dağın tepesindeki Manastıra varmadan once yol üstünde 1932’de inşa edilmiş, mimarisinin özelliği ile dikkati çeken “Elafos” ve “Elafina” otelleri bulunur. İtalyan kumandan DeVechi, İtalyanların adada hakim oldukları zamanda, yaz aylarının sıcaklığından korunmak amacı ile, bu otellerde kalırdı. Oteller adlarını, Rodos’un simgesi olan geyiklerden almışlardır. Yolun karşı tarafında, geleneksel, bir kahvehane yorulmuş gezginleri bekler. Dağın yamaçlarındaki Eleousa köyü, tarımcılıkla uğraşan halkın küçük evleri ve ormanın içindeki şirin Platania köyü, adeta ressam elinden çıkmış bir tabloyu andırır.
Laerma (64km) Dini turizm ile ilgilenenler, Rodos’tan 64 km mesafede, Laerma köyü ve 17.yy.da Bizanslılar tarafından yapılmış, freskleri ile ünlü, Taxiarchis Michail tou Tarri Manastırını ziyaret edebilirler.
86
Salakos (39km) Pınarlarının serin sularıyla, ziyaretcilerin susuzluğunu gideren, meşhur Salakos köyü, adanın güneydoğu kesiminde, Profiti İlias’ın yamaçlarında kurulmus olup, Rodos şehrinden 39 km uzaklıktadır. Doğal çevre güzelliği ile sizi mest edecek olan Nymfis Pınarımutlaka görulmesi gereken yerler arasindadir.
Dimylia (34km) Adadaki en önemli eski Bizans kiliselerinden biri olan Agios Nikolaos Fountoukli Kilisesi bu köydedir. İnşa tarihi 15. yüzyıla dayanır. Duvarları çok güzel fresklerle süslenmiş olup, gorulmesi gereken yerlerden biridir.
87
K e l e b e k l e r Va d i s i Rodos şehrinden 26 km güneybatıya doğru gittiğinizde masallara benzeyen bir vadiye ulaşırsınız. Kelebekler Vadisi The Valley Of Butterflies adı ile ün salmış bu vadi, yaz aylarında binlerce kelebeğin istilasına uğrar. Kanatlariyla tüm ağaçları kaplayan kelebekler olaganustu bir görünüm teşkil ederler. Bu kelebekler Rodos’a özgü bir kelebek çeşidi olup, Panaxia Quandripunctaria bilimsel adı ile tanınır. Eşi benzeri olmayan bu yaşam alanı, nadide flora ve faunasi ile adeta masalsi bir ortam yaratır. 6 km uzunluğunda olan bu vadi, gölet, köprücükler, şirin yol ve patikalarla donatılmış olup, ziyaretçilere unutulmaz bir gezi yapmalarını sağlar. Bir sürü araştırmacı bu nadir olayı incelemek için, sık sık bu vadiyi ziyaret etmektedir. Vadinin tepesine doğru çıkarken, Lefkopoda adlı ufak bir düzlükte Kalopetra Meryem Ana Manastırına varırsınız. Rivayetlere göre, manastır bir mucizeye tanık olduktan sonra, Aleksandros Ypsilantis tarafından yaptırılmıştır. 20.yüzyılın başlarına kadar, manastırda yüksek düzeyde eğitim yapılmaktaydı. Komünal bir yaşam sürülen bu manastırda keşiş odaları ve okuma salonları mevcuttur.
Ta b i a t v e K e l e b e k l e r Müzesi Ülkelerine duydukları sevgi isiginda, ekolojik duyarliligi olusturmak ve bu nadide bölgeyi dünyaya tanıtmak amaciyla, Rodoslular bu müzeyi inşa ederek, 88
amaçlarına varmışlardır. Bu müze ilk olarak 1930’larda İtalyanlar tarafından yapılmıştır. Doğal şartlara uygun biçimlendirilmiş vitrinlerinde, civardaki hayvanlar aleminden örnekler, çeşitli maden ve mineraloji nümuneleri sergilenmektedir. Müzenin en canlı kismi ise, sera koşullarıyla teçhizatlandırılmış bir bölümde, kelebeklerin serbestçe dolaştığı ve türeyişlerini, yaşam süreçlerini izleme olanağını veren sergi salonudur. Ayrıca bu Tabiat Müzesi, vadide kurulan, kapalı kameralar sistemiyle çevreyi kontrol etme ve koruma sorumluluğunu da üstlenmiştir. Müzede zengin bir kütüphane, dikkate değer endomoloji (böcek bilimi) ve botanoloji (bitki bilimi) labovatuarı bulunmaktadır. Böylece,kelebeklerin yöredeki yaşam alanları için, çevresel eğitim, bilgi, bilimsel araştırma ve incelemeler yapmak olasılığı verilmektedir.
89
Ye d i K ay n a k Sık bitki örtüsü, asırlık çınarlar, gurleyen pınar ve yeraltı su kaynaklari, ufak, sakin ve masmavi gölcüğü kapsayan, doganin bizlere bir harikası olarak nitelendireceğimiz, Epta Piges’e hoş geldiniz. Adanın ortasında yer alan bu bölge, adını, değişik yedi noktadan fışkıran pınarlardan almıştır. Pınar suları degisik formasyonlar olusturduktan sonra, 180 mt uzunluğunda bir yeraltı geçidinden sonra kaybolup giderler. Geçit, ancak bir insanın geçebileceği kadar
90
geniştir. Yürüyüş su içinde, karanlıkta ve el yordamıyle yapılır. Yolun ortasında, aydınlatma ve havalandırma vazifesi yapan bir dehlizden sızan gün ışığı ile aydınlanmış bir alana varılır. Dehlizden çıktığınızda sizleri bir süpriz bekler. 200 mt boyunda, 10- 50 mt genişliğinde ve 1-8mt derinliğinde bir gölcük, göz–lerinizin önüne serilir. Yüzmeye elverişli, Rodos’un tek tatlı su noktasıdır. Gölde, ender balıklardan sayılan ve yalnız Rodos’un ırmaklarında rastlanan Gizani balığı yaşamaktadır. Gölün çevresinde tavus kuşları, ördek, kaz, kaplumbağa ve yengeçler bulunur.
91 G. Psaros
ÇEŞİTLİ GEZİ v e TU RL A R
Rodos adasının orta kesimi, turistik alt yapı ve tesislerinin bulunmamasına rağmen, dogal güzellikleri ile her sene sayısız doğa aşığıni cezbeder. Bakir dağ ve ormanlarını gezmeniz için en uygun tarihler Nisan ortaları ile Ekim ayları arasındadır. Tavsiye edilen Güzergahlar
*Filerimos-Triada arası. Zengin bitki örtüsü ve dağ köyleri arasında 1 saatlik yürüyüş. *Kelebekler Vadisi-Agios Soulas arasinda dağ kilisesi arası 2,5 saatlik yürüyüş. *Alp dağlarındaki gibi, konaklama merkezleri ile dolu Profiti İlias güzergahı, 2 saat 15 dakikalık yürüyüş. *Salakos köy meydanı ile Agios Nikolaos Fountoukli Kilisesi arasında, tabiat ve geleneklerin birarada oldugu 3,30 saatlik yürüyüş. *Kritinia kalesi ile Kritinia köyü arası. Rodos tarihinden enstantaneleri içeren ilginç bir patikada, 2 saat 15 dakikalık yürüyüş. *Embona dan Atavyros’a kadar, Alp dağlarında bir tırmanışı andıran, dağ manzaralaryla dolu, 3 saat 45 dakikalık yürüyüş. *Akramitos yaylalarında, piknik için de elverişli, 1 saat 45 dakikalık gezi.
92
*Monolithos ‘daki Haçli kalesinin gezil– mesi. 3 saatlik yürüyüş. *Orman içinden, Tharri’deki meşhur Archangelos Michail Manastırına, 2,5 saatlik yürüyüş. *Sahil boyunca Haçlı kalelerini, özellikle Archangelos Kalesinden – Faraklos Kalesine, 2,5 saatlik yürüyüş. *Archangelos’tan Tsambika Manastırına, 2,5 saat. *Archangelos tan Epta Piges’e, 2 saat 45 dakika. *Panagia Paramithias – Afandou arası, 2 saat. *Koskinou köyünden Kallithea kaplıcaları, 1,5 saat.
93
94
Yakın zamanda yenilenmiş Dünya çapında benzeri olmayan tek 3 boyutlu arı kovanı şekilli çatı
95
Publisher - Editor Stavros Kirkos Graphic Design Badih Tannous Editing Chrisa Bania Sales Manager Nestoras Oikonomou Historical Guide Theofanis Bogiannos Translation English: Damian Lippett Russian: Svetlana Yakubina Rimma Islamova Turkish: Arzu Gokcimen Swidesh: Malena Block Photos property of Kirkos Publication Leonardo Fortunato / Zannetos Mixael / Kladogenis Dimitris / Psaros George Montage/Printing/Bookbinder Haidemenos S.A. Eratous 16, P. Faliro Athens Tel: +30210 9811867 mob: +30 6974 979425 email: info@rhodestouristguide.com www.rhodestouristguide.com No part of this magazine, including without limitation - maps, articles, listings - may be reproduced without the expressed written permission of the publications
FREE PRESS 4o edition 2014
96
Rodos Belediyesi: 2241 3 61200 Vatandaş hizmetleri: 2241 3 60636 Polis: 100 Liman polisi: 2241 0 27634 Rodos Limanı Müdürlüğü: 2241 0 22220-28888 Lindos Limanı Müdürlüğü: 2241 0 31201 Mandraki Liman Müdürlüğü: 2241 0 23693 Postahane: 2241 0 35560 İtfaiye: 199 Turist İnformation: 2241 0 23655-23255 Yunanistan Turist Organizasyonu: 2241 0 44333-4-5 Havaalanı: 2241 0 88700-82302 Doğu Rodos Otobüs terminali: 2241 0 27706-75134 Batı Rodos otobüs terminali: 2241 0 26300-24129-36370 Radio taksi : 2241 0 64712-64734-62179 Rodos taksi durağı : 2241 0 64756 Faliraki taksi durağı: 2241 0 85444 Lindos Taksi durağı: 2241 0 31466 İalysos Taksi durağı: 2241 0 92515 Hastahane merkezi: 2241 0 80000 İLK YARDIM: 2241 0 25555
97
98
99
100