Samanyolu n 51 21 aralık 1972

Page 1


“V

w

ARK AD AŞIMIN SEVı ILİSİ AŞKIN KANUNU Alstanbul Arkadaşınızın üç y ıld ır seviştiği bir genç sizinle ilg ilen eb ilir belki ama ona karşılık verm em eniz g erek ir. Çünkü insan daima arkadaşlarını dü­ şünmek zorundadır. A r ­ kadaşınızın başkalarıyla da ilg is i olduğunu söyliyerek kendinizi haklı bulmaya da çalışmayın. Siz birini sevseydiniz ve en yakın arka­ daşınız onunla flö rt etseydi bunu doğru ka r­ şılar m ıydınız? İşte kendi kendinize bu soru­ nun cevabını v e rin , O vakit bana hak v e r e c e ­ ğinizi sanıyorum.

SAÇ BOYASI, C İL T , BURUN GÖNÜL VE YASEMİN, Kars Yavrum, evde saç boyamak pek kolay bir iş değildir. Özellikle sa rı renkleri elde etmek zordur ve bu arada saçlarınızı hırpalayıp kırm anız ve yakmanız ihtim ali de vardır. Cildiniz beyaz olduğuna göre aşağı yukarı bütün saç renkleri size uyar. Fakat açık sarı ve platin tonlardan kaçının zira bunları yapabilmek için önce saçları bir açıcıyla hiç olm azsa sekiz, on ton daha açık renge getirm ek ve sonra boyamak g e ­ rek ir. Bu da dediğim gibi hem zor hem de zara rlı ola b ilir. Bence şimdiki saçla­ rın ızı renklerini açmadan açık renk bir boyayla boyayın. M esela küllü açık sarı veya platin bir boyayı tarifine göre sürerseniz saçlarınız beş ton daha açık renk olacaktır. Böylece tatlı bir bal rengi elde edebilirsiniz. Hem sa ç­ lar zarar görm ezler. Siyah saçı da tavsiye etm iyeceğim . Z ira bu yüzünüze b ir maske havası v e re b ilir. Bu kızıl saçın da size gidebileceğini söyliyeyim . Ama bana sorarsanız normal saçınızın ‘bir kaç ton açığı sizin tabirinizle 'Daha havalı' gösterir. Cildinize g e­ lince, yazdıklarınızdan yü­ zünüzün yarı yağlı yarı kuru olduğunu anladım. Bu sık rastlanan ve bakımı nisbeten daha güç olan cilt tipidir. Kuru kısım ları b esler­ ken diğer kısımların yağlamasını önlemeniz ge-

r-'kecektir. Alın, burun ve çene kısmına ayrı bir ilg i gösterin. Yü­ zünüzü b ir Cold Krem veya yağlı krem le t e ­ m izleyin. Sonra sadece yağlı kısım lara ec za ­ neden alacağınız ispirto kafuru karışım ını sürün. Bunu sakın göz e t­ rafına ve kuru kısım lara sürmeyin. Bu tonik bir kaç gün sonra yağı Hafifletir. Eğer yağ devam ederse o zaman her sabah bü­ tün yüzü göz etrafı hariç katranlı sabunla ve traş fırç a s ıyla bol bol köpürterek yıkayın. Y ağlı kısım lara alkol kafuru sürün. Yüzün kalan kısım larına ise yağlıca b ir nemlendirici sürün. Böylece cildiniz düzelecektir. K ız kar­ deşinizin burnunu estetik ameliyatla d ü zeltireb ilirsiniz. İstanbul'da b ir kaç doktor bu konuda büyük başarı sağlamak­ tadırlar. Ancak bunun hastahane, vs. m asraf­ la rı dahil yedi ilâ on bin Ura arasında olacağını da belirteyim . Buna karşılık İstanbul'da Guraba hastahane sinde plastik ameliyatların ya­ pıldığı bir kısım vardır. Çok az bir m asrafla aynı am eliyatı orada yapıtırm anız kabildir. İs ­ tanbul'a gelince bu hastahaneye müracaat edebi­ lirsin iz. Burun ameliyat geçirdikten sonra eski hali kalmaz tabii... Doktor kardeşinizin yüzüne en iy i • gidecek en güzel burnu yapacaktır. Güneşte çillendiğiniz de söylem işsiniz. Bunun ça­ resi de basittir. Bir şişe gül suyuna e z ec eğ i­ niz b ir kinin tabletini karıştırın. Güneşe çık­ madan evvel göz etrafı hariç bunu pamukla yü­ zünüze sürün. Aslında çil bu gün beğenilen ve moda olan bir şeydir. Buna üzülme­ nizi anlıyamadım. Mek­ tubunuzu karakterle il­ g ili kısmını gerek li kısma verdim . Fakat orada binlerce mektubun sıraya girdiğini söylediler. Onun için uzun bir süre bekleyeceğinizi sanıyorum. Size ve kardeşinize başarılar dilerim . BAKIŞMA SANA AŞKIMI A N L A ­ TA B İL SEM Sevgili yavrum beğen­ diğiniz gencin hem size hem de başkalarına baktığını söylüyorsunuz. A yrıca sizin bakışları­ nızın kendisini gurur­ landırdığını da ilave

etm işsiniz. Bu durumda sizin yerinizde olsam bir süre kendisine İliç 'akmam. E ğer o baş­ lıla r ın ı değil s izi beğe­ niyorsa bu durumunuza bir anlam verem iyecek ve haliyle üstünüze düşecektir. Ama ken­ disi aslında bütün güzel kızlara bakan havai bir tipse o vakit aldırmamaya kalkacaktır. Zaten havai bir tiple ilişk i kurmanız da gelecek bakımından za ­ ra rlıd ır. Bu yüzden sonra çok üzülürsünüz. Onun için şim dilik dedi­ ğim i yapın yavrum. Size başarılar dilerim . ÖLÇÜL ER VE BURUN IŞIL - İstanbul Yavrum verdiğiniz ö l­ çülere göre vücudunu­ zun güzel olduğu anlaşı­ lıy o r. Y alnız henüz ya­ şınız çok genç, İleride pek toplamamaya bakın. Ö zellikle beliniz kalm laşmamalı. Yüzünüz oval o l­ duğuna göre geçen sa yı­ larım ızda' verm iş olduğu­ muz yüz biçimine göre , makyaj ve saç yazıların dan faydalanabilirsiniz. O val yüz idealdir ve aşa ğı yukarı her türlü saç gider.-. Ancak yüzü kapa­ tacak fa zla kâhküllerden buklelerden kaçının. Yüz renginizi verm ediğiniz için makyajdan pek bahsedemiyeceğim . Fakat size yeşil mor, turkuvaz ve mavi farın iy i gideceğini be­ lirte y im . Gözlerin biçim i­ ni iyice belirtm elisiniz. Kirp iklerinize rim el sü­ rün. Siyah daha uygun olur. Artık eskisi gibi kalın eye liner sürül­ müyor. K irp ik ler gürse eye* liner kullanmayın. Aksi halde sadece k ir ­ piklerin diplerine çok id ­ ce bir çizg i çekin. S i­ yahımsı kahverengi eye liner uygundur. Burnunu­ zun üstündeki çiziğin i çine beyaz makyaj kale­ mi sürün. Ondan sonra yüzünüze makyaj yapın.. Ç izg i pudranın altında hiç ‘ belli olm ayacaktır. Ka­ rakter tahliliyle ilg ili mek­ tubunuzu gerek li kısma verdik. < Sıranız geldi­ ği zaman cevabınızı a lır siniz tabii, KOYU KAHVERENGİ LEK ELE R Ö YLE D E R TLİY İM Kİ A.B - Manisa S evgili yavrum yü­ zünüzdeki lekelerin sağ­ lığın ızla ilg ili bir se­ bebi olabilir. Önce bir iç hastalıkları doktoruna baş vursanız. K araciğer bozuklukları böyle durum­ la r yaratabilir. E ğer sağ­ lığın ız iyiyse bu lek e­ le r i fondötenle g iz le ­ meniz kabil. Cildinizden iki ton koyu fondöten

kullanın. Üstüne ayın renk toz pudra sürün. Yanaklara ve alna pem­ be allıktan hafif sürün. G özlere yeş il veya kahverengi fa r iy i gider. K irp ik leri uzatan cin s­ ten siyah rim el sürün. Dudak boyası da açık kırm ızı veya kiraz ren­ gi olm alı. Saçlarınızın tepesini ve yanlarını iyice kabartın. U çları karavel yani dışarıya doğru kıvırın ve omuz­ lara bırakın. K irp ik ­ le r i gürleştirm ek için gece makyajınızı sildik­ ten sonra, kirpik diple­ rine ince tem iz b ir f ı r ­ çayla hintyağı sürünüz.

KOLONYA İÇMEK DOKTOR VE RUH, Denizli Sevgili yavrum, yazdık­ ların ız beni çok üzdü. Kolonya içm ekle ve buna alışmakla çok kötü bir şey yapm ışsınız. G özle­ rinizin reflekslerinin a ğ ır­ laştığını ve bazan bulanık gördüğünüzü yazıyorsunuz. Kolonyanın içinde yüksek nisbette alkol va rd ır ve bu alkol içince insanı yavaş yavaş zehirleyen cinstendir. Önce gözleri bozar ve hatta kör eder. Bu arada sin ir sistemini de mahveder tabii. Bacak­ larda kesiklikler, a ğrılar duymanız, içinize giren sıkıntılar, herkesden tik­ sinmeniz ve nefret etmeniz bu alkolün vucutte yaptığı tahribatı gösteriyor. Bu durumdan kurtulmanız ' şarttır. Aksi halde kör olacağınız gibi bir süre sonra vucudün bazı uzuvlarının felce uğrayacağını da bilin. Beyinde bazı m erkezleri de zedele­ diğinizin farkında m ısnız? Size tavsiyem kolonya ve içtiğiniz diğer şeyleri hemen terk etm enizdir. Sabah uyanır uyanmaz iki adet • Becozyme F orte vitamin tableti alın. Öğle yemeğinde de yitıe iki adet alın. Bu sizdeki içme arzu ­ sunu azaltacağı gibi vucutte zarar görmüş olan sin irlerin on a rıl­ masına da yardım ede­ cektir. Kısa süre son­ ra da o sin irli hali­ nizden, tiksinti ve üzün­ tülerinizden eser kalm ıyacaktır. İçtiğiniz kolonya karaciğerinize de zarar ve rm iş tir tabii. Bu du­ rumda B vitamini sizin en büyük yardım cınızdir. İkindi dahil olmak üzere günde altı tablet ala­ b ilirs in iz. Yalnız gece almayın. Veya her gün bir tane B compleks vitamin iğnesi yaptırın. Bu dertten ancak böyle kurtulabilirsiniz. Yoksa

çok genç yaşta çok kötü b ir akibetin sizi beklediğini bilin. Bu ya­ zım ı okur okumaz hemen vitam in leri almaya baş­ layın yavrum. Hayat sandığınız gibi kötü değildir. S inirlerin iz düze­ lince bana yazmanızı rica edeceğim çocuğum. Ç İFTE GERDAN, T IR ­ N AK LAR , LEK ELE R DERDİM ÇOK, SEVİM Adana, Yavrum genç bir kız­ da yüz sarkması "Cildingevşekliği ve ' sizin de dik durmasını bilm ediği­ nizi gösterir. Yüz ve boyun altını germek için bir kaç usul vardır. Aynanızın önüne oturu­ muz. Başınızı tavanla paralel hale gelecek ka­ dar kaldırın. Omuzlar hareketsiz olsun, Sonra güler gibi ağzı yanlara doğru açın ve birini öper gibi dudakları büzün. Yani havayı öpün. Bu hareketi ilk gün sabah otuz akşam otuz defa yapın. Yavaş yavaş kırkbeşe kadar çıkarın. Bu yanak çene, gerdan ve boynun gerilm es i için son derece fayda­ lıd ır. .Yine yüzünüzü temizledikten - sonra ayna­ nın önüne oturun. Baş parmak hariç ellerinizin dört parm ağıyla önce sağ yanağı çeneden şa­ kağa kadar hafif hafif tokatlayın. Sonra aynı şeyi sol yanağa yapın. B iraz başlangıçta canınız yanar ama sonra a lı­ şırsın ız, Yine çeneden başlıyarak kulak altına kadar ellerin baş ve işaret parm aklarıyla çene hattını hafif hafif çim ­ dikleyin, Bu söylediklerim i yirm i beşe? defa' yapın. C ilt yağlıysa yüzü tem iz­ ledikten sonra göz etrafı hariç bütün surata is ­ pirto kafuru karışım ı sürün. Cilt yağlı değilse bunu sadece çene altına sürün. • Sakın boyna sür­ meyin. Kilonuz fazla değildir. Vucudünüzde g it­ tikçe yayılmakta olan kahverengi lekeler kara­ c iğ e r bozukluğu olabilir. B ir cilt hekimine hemen baş vurmanızı söyliyeceğim. Böylece bu derdinize de çare bulunur. Tırnak­ ların ana maddesi keratin denilen bir proteindir. Onun için proteini bol et, tavuk, balık, yu­ murta, peynir gibi be­ sinler yiyin. Ayrıca donmuş paçanın suyu tırnakları kuvvetlendirir. Bu arada kaynamakta olan suya zeyff ı yağ dolu b ir kap koyup zeytinyağı ılıştırın . Her gece parm akları beş dakika bu yağa sokun. A yrıca yağlı aseton’ kul­ lanın

S A M A N Y O L U - H a f t a lık Mecvıua - H er h a ft a Perşem be Ç ık a r - NO: 51 00 K rş . - S a h ib i ve Y a rı İ ş l e r i M üdürü: Erdoğan EGELİ - B a s ıl d ığ ı Y e r: CEYLAN YAYINLARI MATBAASI - C a ğ a lo ğ lu ,T a s v ir S ok . N o: 1 - İSTANBUL - Y e l ; 26 50 50 - 26 50 51 - İ l i n t a r i f e s i : Arka Kapak { R e n k li) 3 .0 0 0 ,-T L Kapak İ ç l e r i ( R e n k s iz ) 1 . 5 0 0 , - TL. - İ ç S a y fa la rd a : 1 .5 0 0 ,- TL.


' ■r’ tf


YILDIZINIZ ’ DİYOR KI!

■ ¥

t

*

evz>

KOÇ

BOĞA

İK İZ L E R

YEN G EÇ

(2 1 M A R T - 20 NİSAN)

ASLAN

(21 N İS A N -2 1 M AY IS )

(22 MAYIS-21 HAZİRAN)

(22 HAZİRAN-23 TEMMUZ)

(24 TEMMUZ-23 ACUŞTOS,

GENEL DURUM:

GENEL DURUM:

2l günü para ko­ nusu dolayısıyla evde bir anlaşmazlık ola­ b ilir. 22'sinde ise para alacağınız gibi memnunluk da var. 23'ünde kısa yolla ilg ili haber güzel. Ayrıca sevinç gözü­ küyor. Fakat 24*ü para konusunda tar­ tışm alı, 25'i bolluk­ lu. 25 ve 27'sinde . sorumluluk almayınız.

SAĞLI K: 25 günü sin irlerin izi dinlendi­ rin ve ayakları üşüt­ meyin. AŞK HAYATI:

22,

23, 24 günleri aşkta talihiniz açıktır. Zaten dost Yay'a geçen Sevgi ve güzellik yıldızı da aşkta sizi desteklemekte­ dir. Fakat 25’ inde sevgi konusundan uzak durun. Hatta kabilse yalnız kalınız. _

21 günü yakın­ larla ' para yüzünden tartışabilirsiniz. Fa­ kat 22'sinde kısmet alacaksınız. 23 günü evde mutluluk var. Lâkin 24'ünde yine yuvada problem ler ç ı­ kacaktır, 25'inde ise hayal kırık lığı olabi­ lir ama bu kısa ömürlü. 26 ve 27 günleri başarılar sizi beklemekte. SAĞLIK: 24 günü sinirlenmeyin ve m inizi de yormamaya bakın.

AŞK HAYATI: 22

günü dostlar­ la çok huzurlu keyifli vakit g e ç i­ receksiniz. 24 günü de bir davet sizi mutlu edecektir. 26’ sında sevgilinizle eski bir konuyu açacasınız. 27'sinde ise dikkati çekecek bir ’ olaya sebep olabilirsin iz.

GENEL DURUM: 21 günü para almanız zordur. Ama 22'sinde kazançlısınız. 23'ünde kısa yoldan iyi haber geleb ilir. 24 günü yakın ve kardeşlerle tar­ tı şmamaya bakın. 25' inde eviniz karışa­ bilir. 26’ sında ise hisseli para almanız kabil. 27 günü ha­ yatınızı etkileyecek bir olay var, SAĞLIK: 25 günü kendinizi yormayın ve dinlenme ça­ re le ri arayınız.

AŞK HAYATI:l: Bu hafta sevgide bazı karışıklıklar gözük­ mektedir. 23 ve 25 günleri sevgide yenilik yapmaya kalk­ mak hatalı olur. Gideceğiniz yerde karşılaşacağınız bir çok ilgin izi çekecek-

GENEL DURUM: 21 günü ortak­ larla kavga etmeyin. 22'sinde ay hala burcunuzdadır ve bü­ yük başarılar elde etmeniz de kabil. 23'ünde ise kıs­ met alacaksınız. Fa­ kat 24'ünde parada zorluk olacak. 25 güiui yola çıkmayın. 26'sında istediğiniz fırsat elinize g e ç i­ yor. 27'sinde evin i­ zi düşünün. SAĞLIK: 25 günü kol, omuz, el a ğ rı­ la rı olması ihtimali kuvvetlidir.

AŞK HAYATI: C a­ zibe ve Savaş yıldızı hala dost Akrepte bulunmaktadır. Bu yüz­ den fazla heyecan­ lanmanız, şüphelere kapılmanız fakat yine de mutlu olmanız ihtimali kuvvetlidir.

,

GENEL DURUM: 21 günü g iz li düşmanlar size zarar vermeye ça lışa b ilirler. 22 günü dost ve yakınlardan yardım göreb ilirsiniz. 23 ve 24'ünde ay burcunuzdayken hamle yapma ve başarı kabil ola­ caktır. 25 günü parada sıkıntı gözü­ küyor. Ama 25'sında bu düzelecek. 27’ sinde haber var.

SAĞLIK: 25 günü boynunuzu ve boğa­ zınızı korumanızı söyliyeceğizi. AŞK HAYATI: Sevgi ve güzellik yıldızı dost Yay’a geçm iştir. Böylece aşkta bir hayli başarı elde ede­ ceksiniz. 22'sinde çok mutlu olabilirsiniz. Fakat 25 günü sev­ gilinizle tartışmanız kabil. 1

BAŞAK (24 ACUSTOS-23 EYLOU

GENEL DURUM: I 2l günü iş haya­ tınız karışabilir. 22' sinde yuva ve işte durum güzeldir. Ayın Aslanda olduğu 23 ve 24 günü yenilik­ le r bekleyiniz. 25 günü hata yapa­ bilirsiniz. Dikkatli olun. 26'sında bir haber ve 27'sinde ise beklediğiniz pa­ rayı alabilmeniz ka­ bil olacaktır.

SAĞLIK: 25 günü baş ağrısı, iç sıkın­ ası ve huzursuzluk olabilir. AŞK HAYATI: Dost Oğlaktaki Bolluk ve Ne şe yıldızı hala sizi destekliyor ve hayattan zevk almanızı sağlıyor. Fakat 21, 23 ve 25 günleri sevgide hata yapma ihtimaliniz de büyük-

m TERAZİ ■(24 EYLÜL-23 EKİM)

GENEL DURUM: 21 günü yuvanızda para yüzünden bir problem çıkabilir. 22 günü büyük bir başarı elde etmeniz kabil. 23 ve 24 günleri de iş de başarı var ve dostlardan yardım göreceksiniz. 25 günü karamsarlığa kapılabilirsiniz ama 26'sında kazanç ola ­ caktır. 27 günü de karışık. SAĞLIK: 25 günü ayaklan üşütmeyin, baş ve böbrek a ğrı­ sı olabilir. AŞK HAYATI: Bu hafta sevgi konusunda ısrardan kaçının. Sizi çok seven biri fazla üstünüze düşerek bez­ menize sebep ola­ b ilir. Aynını siz de beğendiğiniz kimseye yapmayın. K a rarsız­ lık içindesiniz. B ir süre durumuzda de­ ğişiklik yapmayınız.

AKREP

YA Y

O Ğ LA K

KOVA

BALIK

(24 EKİM-22 KASIM)

(23 KASIM-22 ARALIK)

(23 ARALIK-20 OCAK)

(21 OCAK-18 ŞUBAT)

<19 ŞUBAT-20 M A R T I

GENEL

DURUM:

21 günü hisseli para yüzünden tar­ tışma çıkabilir. 22' sinde hem para alabilirsiniz hem is ­ tekleriniz kabul ed i­ leb ilir. 23 ve 24 günleri gelecekle ilg i­ li planlarınızı tatbik edin. Necice iyi ola­ caktır. 25 günü iş ve para konusunda sin irleriniz bozulabi­ lir . 26 ve 27’ si kazançlıdır.

SAĞLIK:

25 günü sindirim sistemini ve barsakları koruyunuz.

AŞK HAYATI: Bur­ cunuzda bulunan Ca­ zibe ve savaş yıldızı sizi olmayacak a r­ zulara sürüklüyor. F a­ kat bir carafcan da fazla beğenmenizi de sağlıyor. 23 ve 25 günleri kıskançlık kavgalarından kaçının.

GENEL DURUM:

GENEL DURUM:

23'ünde Güneş bur­ cunuzdan çıkarak Oğ­ lağa geçecektir. Fakat bu arada Sevgi ve Güzellik yıldızı burcunuzda sizi des­ teklemektedir. 21 ve 24 günleri hariç hafta para bakı­ mından bollukludur. Ayrıca bazı dost­ ların değerli y a r­ dım ları sayesinde bir engel ortadan kalka­ caktır. SAĞLIK: 25 günü dişleri ve kem iklerle d izleri koruyunuz.

21 günü para yü•zünden huzursuzluk olabilir. 22'sinde ise bazı iş le r i tamam­ layın. 23'üııde Güne­ şin burcunuza girm e­ siyle yeni imkanlar belirecektir. 25 günü beklenen kısmet g e ­ cikecek. Fakat bu hafta kafamza koy­ muş olduğunuz iş le r i yapacak ve kazanç­ lı da çıkacasınız.

AŞK HAYATI: Bur­

AŞK HAYATI : Sev­

cunuzdaki Güzellik ve Sevgi yıldızı sayesin­ de aşkta başarılı bir devredesiniz. Ha­ vailikten' vaz geçer ve sebat ederseniz istediğiniz mutluluğa da kavuşabilirsiniz. Bu devrede neşeniz de artacak

gide bir çok hayalle­ re kapılmaktasınız. Ayrıca hırçınlığınız da tutabilir. Olmayacak şeyleri arzulamak hayal kırık lığı yara­ tır tabii. Böyle şey­ le ri düşünecek yerde dostlukları kuvvetlen­ dirmeye bakın.

SAĞLIK: 25 günü bacak ve kas ağrıları olabilir.

GENEL DURUM:

GENEL DURUM:

21 günü kalaba­ lıkta canınız sıkı­ labilir. 22'sinde ise ters bir haber ala­ bilirsiniz. Fakat sonra bunun yalan olduğu anlaşılacak. 23 ve 24 günleri bazı plan­ ların ızı tatbik etmeniz kabil. 25'inde iş birlik leri çıkmaza g i­ reb ilir. 26 ve 27 günleri beklenmedik kazanç var. SAĞLIK: 22 ve 25 günleri bacak ve kas ağrıları olabilir.

21. günü iş ve dostluk konusunda z o r ­ luklar var. 22 günü beklenen haber ve paket g e le rilir . 23'ün­ de yuvada bolluk olabilir. 24'inde coplum hayaa başarılı. 25 günü para için tarnşmaym. 25 ve 27 günleri beklen­ medik bir teklif sizi epey sevindireceğe benzer. SAĞLIK: 25 günü böbrek ağrıları olması muhtemeldir.

AŞK HAYATI: Sevgi bahsinde hem tered­ dütlü hem de ç e ­ kim sersiniz, Bekledi­ ğiniz durumdan yarar­ lanamadınız. Bu haftadaha çok konuşma­ lara önem verin. Tatlı sözler sayesin­ de beğendiğiniz kim­ seyi ikna ed eb ilir­ siniz. I

AŞK HAYATI: Ca­ zibe ve Savaş yıldı­ zının hala dost Akrepte olması size heyecan ve heves veriyor. Böylece sev­ diğinizle kavuşmanız da kabil olacak. Fakat bazı şüphe, kuruntu ve kıskanç­ lıklarla kendinizi bo­ şuna üzmemelisiniz.


i

OĞLAK BURCU

Sevgili okuyucularımız geçen yıl ilk iki sayı­ mızda size Oğlak burcu hakkında bilgi vermeye çalışmıştık. Bu yıl Oğlağın bilinmeyen pek çok yönüyle bu burcun anlaşacağı tiplerden, yılın bu burca getireceği yeni­ liklerden bahsedeceğiz.

iç alemi vardır. Ancak Oğlak insanı iradesini kaybedecek kadar aşık olursa bu gizli düşün­ celerini ve iç alemini sevdiğine açıklayabilir. Aksi halde Oğlak insanı ömrü boyunca bu düşün­ celerini saklayacak ve asla açıklamayacaktır.

EN BELİRLİ ÖZELLİK Oğlak burcu toprak gurubundandır. Bu yüzden de bu burçtan dengeli, ayaklarını sıkıca yere basmasını bilen tipler çıkar. Fakat Toprak gurubunun en azimli ve inatçı burcunun da Oğlak olduğu bu arada belirtmemiz lazımdır. Oğ­ lak burçların içinde en sebatlısı, en dik baş­ lısıdır. O b ir kere karar verdi mi ken­ disini caydırmaya im­ kân yoktur. Hata yapsa bile Oğlak yine inadına devam edecektir.

ÇALIŞKANLIK Oğlak insanı son derece çalışkandır. Ken­ disi için çalışma aynı zamanda zevk verici b ir meşgaledir. Çok var­ lıklı çalışmaya ihtiyacı olmayan Oğlak insanları bile yine kendilerine oyalıyacak bir şeyler ararlar. Sonra da bu eğlence birden onlar için b ir iş haline ge­ lir . Oğlak insanı yine bütün gücüyle çalışmaya başlar. Üstelik eğlence olarak seçtiği konudan da para kazanır.

BAŞARI B ir insanın başarıya erişebilmesi için bir çok şartın bir araya top­ lanması gerekir tabii. Bunların en başında da fırsat ve fırsattan ya­ rarlanmayı sayabiliriz. Oğlak burcu için f ı r ­ sat bile önemli değildir. O çalışkanlığına sebatına ve kafasına çok gü­ venmiştir.Bu yüzden de fırsatı beklemez. Bunu kendisinin yara­ tabileceğini b ilir. İste­ diği gibi b ir durum yarattıktan sonra bütün gücüyle ve durup din­ lenmeden netice alana kadar uğraşır. ŞÜPHE Oğlak burcu insanı aslında yalnız bir tip tir. Onun ahbapları, sevdiği dostları da olsa Oğlak nayatı boyunca sadece kendisinegüvenir. Onun herkesten gizlediği düşün-.eleri ve apayrı bir

4

MADDENİN ÖNEMİ Oğlak burcu toprak gurubundan olduğu için her şeyden evvel mad­ didir. O paranın değe­ rini çok iyi b ilir. Daha küçük yaştan it i­ baren paranın büyük bir güç sayıldığını öğrenir. Güçlü bir hale gele­ bilmek için de parası olması gerektiğine ka­ rar v e rir. Bu yüzden de para için çaiışjr. Büyük bir hırsla para kazanır. Kazandığı parayı da biriktirmekten de zevk alır. Bu arada Oğlak insanı çevresindekileri de maddi durumlarına göre ölçmeye başlar. Aslında hatalı bir tutumdur ama Oğlak insanı için zenginlerin daima önemi vardır. Çünkü hayatta kuvvetli olmak için para şarttır. 0 halde zengin olanlar da çok güçlü sayılırlar ve onlara de­ ğer vermek gerekir. Oğlak insanı ancak aşık olursa bu fikrinden

biraz

fedakârlık edebilir.

DİSİPLİN YILDIZI Oğlak burcunun yıldızı olan Disiplin yıldızı en etkili güçlerden b irid ir. Bu yıldızın teş_i_ çok ağırdır. 'Yıldızların Öğ­ retmeni' diye tanınan Satürn insanın çalışmasını, teferruata önem verme­ sini, her İşi planlı yapmasını ve kafasını kullanmasını ister. Oğlak insanı da yıldızının bu arzularına boyun eğerse o zaman Yıldızların Öğretmeni kendisine mü­ kâfatlandırır. Bu mü­ kâfat da daima maddi­ dir. Z ira Oğlak insanı para ve bazan da yükselmek için çalışır. Disiplin yıldızı yapılan hataları affetmez. Bir tek hata yüzünden insanı yıllarca zor durumda bırakabilir yıldız. Fakat Oğlak insanı yıldızının istediği disiplinle hareket etmesini b ilir. Onun için de zamını gelince yıldızı Satürn'e dayanır ve ona güvenir. Bu aksi yıldızın kendisine her istediğini vereceğini b ilir. ŞÜPHE Disiplin yıldızı etki­ lediği Oğlak insanına şüphe v e rir. O kolay kolay kimseye güvenmez. Söylenilenlere inanması da çok zordur. Oğlak insanı ömrü boyunca sadece bir kaç yakın dost edinir. Onları da uzun uzun denemiş ve snamıştır. Bu dost­ luklara güvenebileceğine karar verm iştir. İşte o, böyle dostlara inanır. Kendince en önemli olan para konusunda bile güvendiği dostlarının f ik ir ­ lerini dinler ve onlara açılır. KİN VE İNTİKAM Disiplin yıldızı insan­ ların kinci olmalarına

burcundan olanlar da doğuştan başka etki a l­ mamışlarsa Satürn yüzün­ den kinci olurlar. Asla hataları affetmezler. Hele kendilerine bir kötülük yapılmışsa bunu hiç bir zaman unutmazlar. Sabırla beklerler ve zamanı gelince de o kimseden intikam a lır ­ lar. Böylece bir hesabı kapattıklarını düşünürler. Çünkü Oğlak insanında fevkalade bir hesap kafası vardır. Onun için hayattaki her olay da bir problem sayılır. Bunu da kafayı kullanarak tıpkı bir denklemi çözermiş gibi halletmek gerekir. Yuni Oğlak burcu insanı genellikle karşısın­ daki leri.n hislerine önem vermez. • O hesap kafa­ sıyla kendi hislerini de ezer ve & ima rru ı; kla davranmaya gayret eder. Neyse :>"yle yüz-i-: yüz Oğlak tipine pek ender olarak rastlanır. Genellikle Oğlaklar da başka burçlar gibi doğum anında başka yıldız ve burç etkileri alm ışlardır. Onun için de şüpheci­ lik, kincilik gibi taraf­ ları hafiflemiş kay­ bolmuştur.

BAŞARILI OLDUKLARI KONULAR Oğlak insanı hesapla ilig ili konularda büyük başarı gösterir. Onun için de bu burçtan ünlü maliyeciler, ban­ kerler, muhasebeciler, he­ sap uzmanları, banka­ cılar, araştırmacılar çı­ kar. Bu burcun ünlü kişile ri arasında dünya­ nın en zengin iki e r­ keğinden b iri olan Howard Hughes, İkinci defa B ir­ leşik Amerika Devlet Başkanı Richard Nixon, Alman siyaset adamı Condrad Adenauer, Fe­ deral büro şefi Edgar Hoover, Astronom Kepler, yazar Ruayc-I Kipling, Fizikçi ve felsefeci Sir İsaac Nevvton, Eski M ısır devlet başkanı Nasser, aktör Tony Martin, komedyen Danny Kaye, yıldız Marlene Dietrich, Faye Dunaway, Ava Gardner, şarkıcı François Hardy, Elvis Presley, müzikcl yıldızı Ethel Merman, en ünlü viyolonsel ustası Pablo Casals’ ı ve bizden de yıldız F iliz Akın ve sah­ ne sanatçısı Sevim Tuna’ yı sayabiliriz.

SAYIN OKUYUCULARIMIZ GELECEK SAYIMIZDAN İTİBAREN OĞLAĞIN ÖNÜMÜZDEKİ BİR YILLIK PARA, İŞ, AŞK VE SAĞLIK DURUMLARINI VER­ MEYE BAŞLAYACAĞIZ.

r


Güneş ve Zeka tem­ silcisi Merküri doğum anında Koç burcunda olduğu zaman insanda yükselme hırsı baş göstr ir . Z ira Koç yakıcı bir burçtur ve Güneş en güçlü kuvvettir. Zeka ve Hareket yıldızı bu burçla Güneşin et­ kisinde kalır. O zaman rol yapma kabiliyeti orta­ ya çıkar. Güneş ve Ze­ ka yıldızı Koç da bulu­ nan Ali Mac Graw da birdenbire oyun gücüyle dikkati çekmiştir.

Güıeş, Güzellik ve Sanat yıldızı Venüs ve edebiyatı idare eden Zekâ Hareket yıldızı doğum anında içli bir burç olan Yengeçte bulunursa o zaman o kimse his ve fik irle rin i çok iyi şekilde açıklayabilir. Buna misal olarak da ünlü romancı Pearl S. Buck'ı verebiliriz. Yengeç kadın­ lara hitap eden bir burçtur. Onun için de Pearl Buck’ ın eserleri daha çok kadınlar tara­ fından okunmaktadır. Doğum anında Zeka ve Hareket yıldızı Merküri kendi burçlarından Başakta ve Zenginlik ve Bolluk yıldızı Jüpiter de Oğlak­ ta olursa o insanlar hayatlarını iyi planlama­ sını ve hayatta yüksel­ mesini b ilirle r. Onlar çok ile riy i düşünerek her şeyi hesaplarlar. İşte Merkürisi Başakta Jüpiteri Oğlakta olan ve kendi gücüyle yükselmiş bir sanatçıyı tanıtalım. Dustin Hoffman, yıllarca uğraşıp planlı hareket ettikten sonra istediği duruma erişm iştir. Merküri ters döndüğü zamanlar yazı yazmak çok zorlaşır. Başladığınız mektubu bir kaç defa

yarıda bırakmak zorun­ da kalabilirsiniz. Veya bunu beğenmeyip yırtar ve yeniden yazmaya çalı­ şırsınız. Merküri yazı hayatını da idare eder. Onun için de bütün yazarlar, mütercimler, naşirler ve yazıyla ilg ili herkes bu yıldızın aksi etkisinden rahatsız olur. Çünkü en basit yazıda bile muhakkak bir hata çı kar. Yengeç ve Akrep burcu insanlarının su ve denizden başka balığa da merakları vardır. Onlar balık tutmaktan büyük zevk a lırla r. Fakat yine de su gurubundan olan Balık insanı denizi çok sevmekle beraber bu avdan pek hoşlanmaz. O hayvanlara acıdığı için oltada balığın çırpınmasını germeye de tahammül edemez.

Aslan burcu insanı çok gururlu, iyi niyetli mert, övülmeyi seven, cömert ve neşeli bir tip tir. Ona da kendisine uygun ahbaplar lazımdır. Kova burcunun kafalı ve neşeli insanı tam As­ lana göredir. Başak insanıyla da Aslan tatlı tatlı konuşabilir. Fakat Başak kendisine has şekilde alaya kalkar veya düşünmeden laf söylerse o zaman As­ lan alınır. Aslan insanı ya kalkıp oradan uzak­ laşır ya da kükrer. İ ki şekilde de bu dost­ luk sona erer. Aslan insanını kızdırmanın teh­ likeli ’ olduğunu da bu arada İlave edelim.

En emin ve kolay sarsılmayan burçlar yıldız haritasının sabit güçleri sayılan Boğa, Aslan, Akrep ve Kovadır. Boğa

sadece mantığına dayanır ve pek hassas olmadığı için de sarsılmaz. Aslan kendisini çok güçlü his­ settiği için olaylara önem vermez. Akrep kuvvetli felsefesi sayesinde ayakta durur. Kova ise daima üstün aklı sayesinde müş­ külleri halleder ve ken­ dinden emindir. Güçlük­ lere dayanmaya çalışan dört burç ise Koç, Yengeç, Terazi ve Oğ­ laktır. Koç, hamle yaparak güçlüklerden sıyrılmaya çalışır. Yengeç hisleriyle duruma hakim olmak ister. Terazi dengesi sayesinde kendisini korur. Oğlak hemen mantığına dayanır. Ama İkizler, Ba­ şak Yay ve Balık burç­ ları çok çabuk s a rs ılır­ lar. Güçlükler karşısında onların kendilerine gel­ meleri zor olur.

El Bazı büyük yıldızlar bir burçta yıllarca kalırlar. Bu devre için­ de o burç s i hi bine de o burç sahibine de bazı fırsatlar ve­ r irle r . İnsan bu f ı r ­ satları kaçırabilir. Fakat yıldız bir ara geri döner ve o zaman aynı fırsatın yine çıktığını görürsünüz. O vakit fırsatı yakalamak gere­ kir. Özellikle Değişiklik yıldızı Uranüs, Disiplin yıldız Satürn, Bolluk yıldızı Jüpiter, Hayar yıldızı Neptün, Yeni Şartlar yıldızı Plüton insana kaçan fırsatı tek­ rar yakalama imkanını v e rirle r. Fakat bu im ­ kanı ateşli Mars’tan güzel ve hülyalı Venüs'ten süratle giden Merküri’ den beklemeyin. Zaten Mer­ küri ters döndüğü zaman kaçan kısmeti geri ver­ mez. Üstelik bütün işle­ ri de alt üst edip geçer.

Yeni aya daima dik­ kat edin. Bu ilk çık­ tığı anda hangi burç­ taysa ona göre bir anlam kazanır. Yeni ay çıktığında bu sizin yıl( diz haritanızda ikinci burcunuza veya para evinize düşerse bir ay içinde havadan para alırsınız. Bu çok de­ nenmiş bir şeydir.

Dişleriniz sizi düşün­ dürüyorsa bilin ki Koç burcunda, birinci evinizde ve sizi etkileyen Satürn'de bazı ahenksizlikler vardır. Satürn kemikleri ve bu arada dişleri de temsil eder. Ancak dediğimiz gibi bütün baş Koç ve dolayısıyle Cazibe Savaş yıldızı Mars'ın etkisindedir. Doğum anın­ da Satürn Koç’ u etkile­ mişse veya Mars'ın durumu tersse dişleriniz çabuk çürür. Ayrıca bunlar inci gibi de o l­ maz. Ama eğer doğum anında Satürn'le Mars ahenk kurmuşlarsa ve Koç da iyi durumdaysa o zaman düzgün, beyaz dişlere sahip olursunuz ve bunlar kolay kolay da çürümezler.

Dişlerin Satürn'le olan ilgisini anlattık. Fakat bu arada yeni doğan ay'ın da dişler konusunda söz sahibi olduğunu bilmiyorsunuz sanırız. Siz doğduğiffiuzda b e lirli burç ve yıldızların etkisinde kalırsanız. Yıldız harita­ nız da bunu ortaya koyar. Yıldız haritasında Satürn’ü kuvvetli ve ayrıca dişleri sağlam bir adam bir ay içinde dört dişi k ırı­

lınca şaşırmış. Buna sebep bulamamış. Niha­ yet yeni doğan ayın I80 derece ile harita­ sındaki Satürn’ ü etki­ lediği anlaşılmış. Böyle durumlarda Satürn’ü et­ kileyen yeni ay dişleri çatlatır, kırar ve hatta kemikler bakımından da başa dert açar.

Saçlarınızın bazı y ıl­ dızlarla yakından ilgisi olduğunu biliyor muydunuz? Bazan gür, p ırıl p ırıl saçlara bakar ve hayran olursunuz. Fakat bu saçların sahibinin hangi yıldızların ahenkli etkisin­ de olduğu aklınızdan bile geçmez. Baş Koç burcu­ nun ve dolayısıyla onun yıldızı Savaş ve Cazibe tim sali Mars'ın idaresindedir. Saç da bu yüzden Mars'a tabidir. Fakat Güzellik ve Sevgi yıldızı aynı burçta bulunursa veya başka bir burçtan Marsla ahenk kurmuşsa o zaman insanın saçları gür, parlak ve göz ala­ cak kadar da güzel olur.

Resim: Koç burcunda Güneş ve Merkürisi bulunan Ali Mac Graw


Şarabileriniz MUSTANG, Eskişehir Sayın okuyucumuz iki mektubunuzu da aldık. Siz Yay burcunda doğmuşsunuz fakat yükselen yani b i­ rinci burcunuzda Kafayı tem sil eden Kova bulun­ maktadır. Siz hareketli, yerinde durmayı pek sevmeyen, yeni konulara, bilim e büyük merak duyan, zeki, akıllı, yeniliklerden zevk alan ve ilerle m e y i isteyen bir tipsiniz. Yay burcu ile Kova Yüksek öğrenim i tem sil ed erler. Yayda güneşiniz olm ası ve yük­ selen burçta kova bu­ lunması sizin istediğiniz gibi tahsil edeceğinizi gös­ teriy o r. Zaten Kova bu arada elektrik, atom ve bilim in bir çok kollarını da tem sil eder. Y alnız Yay biraz da havaidir. Onun için dalıa sebatlı olmaya gayret edin ve çevrenize uyun. Dış yolculukları ve yük­ sek öğrenim i • yıldız haritasının dokuzuncu evi tem sil eder. Sizin dokuzunzu evinizde ise Akrep burcu var ve bunun içine de Sanat Güzellik yıldızıyla Zeka, Hareket y ıld ızla rı g ir ­ miş. Akrep insanın her şeyi incelem esini sağlar. Güzellik Sevgi yıldızı ise başarıyı gösterir. Yani uzun deniz y o l­ la rı, uzak m em leketler sizin için kazançlıdır. Ancak bir konuda dik­ katinizi çekmeyi is t e r iz , Sanat ve Güzellik y ıld ızı aynı zamanda Sevgiyi ve zevkleri tem sil eder. Akrep de zevklere düş­ kün bir burçtur. Yani Venüsün bu burçta olm ası sizin zevk lerin izi ön plana alabileceğinizi gös­ teriy o r. Sevgi, içki ve benzeri şey ler yüzünden bilim i ikinci plana ata­ b ilirsin iz, Onun için her şeyden evvel ken­ dinizi biraz disipline sokm alısınız. Neyse 'D isip­ lin yıldızı da Sekizinci evde ve yine Akrebin içindedir. Bu size destek olacaktır. Ayrıca konu değiştirm eye kalkarsanız kimya ve operatörlük sahalarının da sizin için başarılı olduğunu söyleyelim . Güzel bir gelecek s iz i beklemekte­ d ir. Fakat caymamaya ve zevk leri ön plana almamaya gayret edin. Bize yazarsanız yine aynı rumuzu kullanın zira yıldız haritanızı saklıyoruz. Haftalık ve y ıllık fallarım ızda Kova ve Y a y 'ı izleyin iz.

GELECEĞİM ” 3 N EC LA Ö ." İstanbul Sayın okuyucumuz siz Perşem be değil Pazartesi doğmuşsunuz, Yay burcun­ dan olmakla beraber yükselen yani birinci burcunuzda dengeli Tera zi bulunmaktadır. N eşeli, gü­ z e llik le ri seven, lüksten hoşlanan, aşka çok önem veren, ahbaplıktan zevk duyan, rahat bir hayat sürmeyi arzulayan, zarif, hoş bir tipsiniz. İkinci evinizde bulunan para ve neşe y ıld ızı ile Sanat ve Güzellik y ıld ızı ile Güneş ömrünüz boyunca para sıkıntısı çekm iyeceğinizi b elirtiyor. Hatta çok zengin olm anız da kabil. Ancak bu y ıld ız ­ ların birbirine yakınlık­ la rı lüks, zevk ve güzel­ lik için çok para harca­ yacağınız da gösteriyor. B iraz daha hesaplı ha­ reket etmeye gayret edin. Ayın Yengeçte bulunması da size yengeç özellik ­ le r i verm ektedir. Yuvaya, eve, sevdiklerinize düş­ kün, hisli, biraz şüpheci, kıskanç ve iç li olm uş­ sunuz. Yengeçin içinde Ayla dokuzuncu yani uzun yolla r evin d e, bu­ lunması da sizin çok uzaklara gideceğinizi g ö s­ teriy or. Bu yollar sizin için çok da kısm etli olacaktır. Hatta yıllarca yabancı bir memlekette oturmanız da kabildir. Evleneceğiniz kimse çok önemli b ir olacaktır. Onu size yine önemli bir tanıdık veya yakınınız tanıştıracaktır. Bu kimse bir banka veya büyük bir teşkilatın başında da ola b ilir. O eşinin daima güzel, z a rif ve şık olm asını isteyecektir. A yrıca evde onun hakim olacağını da ilave edelim . Sizi ' Balık, Koç, Boğa Başak burçlarından veya bu burçlarda kuvvetli y ıld ızla rı bulunan biri mutlu ed ebilir. Hayatınız zevkli ve mutlu geçe­ cektir. Haftalık ve yıllık fallarım ızda T e ra zi, Yen­ geç ve Yayı izleyin iz. Bize tekrar yazarsınız aynı ism i kullanın. Çün­ kü yıld ız haritanızı sak­ lıyoruz. B aşarılar d ile riz. D E R TLİ K IZ , Akyazı Sayın okuyucumuz siz Pazar günü doğmuşsunuz. Ancak bize saat ver­ mediğiniz için yıldız haritanızı çıkarm amıza imkan yok. Onun için sadece yıldızlarınızın nangi burçlarda olduk­ larına baktık. Siz Aslan burcunda doğmuşsunuz. Yine bu burçta Disiplin y ıld ızı. Zeka y ıld ızı

ve Yeni Şartlar yıldızı var. Bu da Aslanın epey güçlü olduğunu gösteriyor. Saati bilem e­ diğim iz için Ayın yerini tesbit edemedik. Bu Yay'da veya Oğlak'da o la b ilir. Zenginlik neşe yıldızının kendi burcu Yay'da olm ası para s ı­ kıntısı çekm iyeceğinizi, hareketli, neşeli ve dost­ luk sever bir tip o l ­ duğunuzu b elirtiyor, Fakat yine saati bilem ediği­ miz için bu burçla Para yıldızının da han­ gi eve girdiğini hesaplıyamadık. Cazibe ve Savaş yıldızının Tera zi burcunda olm ası güzellik ve zevkler için epey para harcayacağınızı da işa ret etm ektedir. Sevgi ve Güzellik y ıld ızı ise hisli, iç li, şüpheci, yu­ vaya, sevilenlere düşkün Yengeç burcundadır. Onun için fazla sevip bağ­ lanmanız kabildir. Bu arada yuvanız sizin için daima birinci planda gelecektir. E ğer bize doğum saatini v e r ir s e ­ niz. Burçları evlerine oturturuz. Aksi halde tipinizi iyice tarif eder, vueutteki ben ve izlerin , lekelerin yerini v e r ir s e ­ niz. Doğum saatini biz bulçıaya ç a lışırız, Siz şim dilik fallarda sadece Aslanı izleyin . Bize tekrar yazacaksanız aynı Rumuzu kullanın. Z ira yıldız kartınızı saklıyoruz. B aşarılar d ile riz. KARAK TER İM Ç İTLE N B İK , Kadıköy Sayın okuyucumuz Siz Yengeç burcunda doğmuş­ sunuz ve yükselen burcu­ nuzda da Yay var. Bu arada Zeka ve Hareket y ıld ız ı da kendi burç­ larından İkizlerdedir. Bu da sizi etkilem ektedir, Onun için de çok ha­ reketli, gezm eyi, açık havayı seven, neşeli, zeki, konuşkan, ahbap­ lıktan hoşlanan, eve yuvaya düşkün, sevdik­ le r i için fedakârlık yapan, biraz şüpheci ve k ıs­ kanç, bilim ve debiyata değer veren ve bir çok konuyla birden ilg i­ lenmeye kalkan bir tip olmuşsunuz. Zenginlik ve Neşe yıldızının Oğlakta ve Para evinizde bulun­ ması ömür boyunca para sıkıntısı çekm iyeceğinizi gösteriyor. Fakat Oğlak bu yıldızın maddi o l­ masına sebebiyet veriyo r. Yani paranızı harcamaktan çok biriktireceğe ben­ zersin iz. E v lilik evinizin durumu da çok ilginç. Bu evi İk izlerle Yengeç burcu paylaşm ış, İçinde de Zeka ve Hareket yıld ızı, D eğişiklikler y ıl­ d ızı, Cazibe ve Savaş y ıld ızı ve Güneş var. Bu durumdan E vlilik Ortaklık ve Açık düş­ manlık evinizin biraz karışık olduğu ortaya çıkıyor. Siz b ir hukuk­

çuyla veya kendi o r ta ­ ğınızla evlenebilirsin iz. Ancak bu ev lilik sizin fazla zekanız ve sık sık da fik ir d e ğ iştir­ meniz yüzünden ma­ ce ra lı olacaktır. E v le­ neceğiniz kimse bilim e, edebiyata, yeniliklere önem veren, zeki, hareketli ve neşeli b ir tip olacak­ tır. Kendisinin yazı dün­ yasıyla da ilg is i buluna­ b ilir. M iras ve baş­ kalarının parası evinde bulunan Güzellik ve Sanat yıld ızı da sizin bu konulardan epey ya­ rarlanacağınızı belirtiyor. Yalnız eviniz ve ç e v­ reniz sizin için iyid ir. Çok uzaklara gitmeyin. Oralarda rahat ede­ m ezsiniz, Bir de bazı olmıyacak hayallerden s ıy ­ rılm anız ve daha realist şekilde düşünmeniz lazım . Siz Koç burcu, Boğa burcu, Aslan burcu, Başak burcu ve bu burçlarda kuvvetli y ıld ızla rı olan biriyle mutluluğa e r iş e ­ b ilirsin iz. Haftalık ve y ıl­ lık fallarım ızda Yay, İk iz ler ve Y engeç'i i z ­ leyiniz. Bize tekrar yazarsanız aynı Rumuzu kullanın. Çünkü yıld ız haritanızı saklıyoruz. Size başarılar d ile riz.

K A RAK TER İM HAKKIN­ DA BİLGİ KEÇİ SEVGİLİM VE M ANAVG AT Sayın okuyucumuz, siz Koç burcunda doğmuşsunuz ve yükselen yani birinci burcunuzda da yine ateş gurubundan Aslan bulun­ maktadır. A yrıca Ayın kendi burcu olan Yengeçte bulunması da s iz i epey etkilem ektedir. Böylece bu üç burcun karışım ı oluyorsunuz. Atılgan, yeni­ liklerden hoşlanan, beğe­ nilm eyi isteyen, lüksten, şatafattan zevk alan, cöm ert, m ert, biraz şüpheci, hisli kıskanç, sevdiklerine ve yuvaya düşkün bir tipsiniz. Neşeniz ve merhame­ tiniz sayesinde pek çok ahbap ve dost edinmeniz de kabildir. Açıkçasını istersen iz bilim e, okuma­ ya karşı büyük bir arzunuz yok. Siz ola y­ la rı yaşamayı tercih eden bir tipsiniz. Bu arada maddeye de epey önem verdiğiniz anlaşı­ lıy or, Üstelik, süs, gü zel­ lik ve zevkiniz için de bol para harcayabilir­ siniz. Para eviniz sizin zaman cöm ert zaman zaman da hesabi olduğu­ nuzu belirtm ekte. Yalnız varsa kardeşler ve bu arada yakınlarla anlaş­ m azlıklar bulunduğu an­ la şılıy or. Yuvanızda mutlu sayılab ilirsiniz. Fakat uzaklara giderseniz o ra ­ larda da mutlu o la b ilir­ siniz. Evleneceğiniz kimse oldukça önemli biridir. Onu size yine bir önem­

li ahbap veya akraba tanıştıracaktır. Kendisi çalışkan,- maddenin değe­ rini bilen ve hırslı bir tiptir. Emlakla, toprakla veya para konusuyla i l ­ g isi olabilir. Sizi Yay, Oğlak, Kova. Balık burçlarından veya bu burçlarda kuvvetli y ıl­ d ızla rı olan biri mutlu edebilir. Yalnız bu arada g iz li düşmanlarınız o l­ duğunu da söyliyelim . Daima dikkatli davranın. B ir de zaman zaman karam sarlığa kapılıyorsu­ nuz. Buna A y'ı etki­ leyen D eğişiklikler yıldızı sebep olmaktadır. Böyle karamsar günlerinizde ka­ rar verm eyin ve yeni işle re kalkışmayın. Haf­ talık ve y ıllık fa lla ­ rım ızda Aslan, Yengeç ve Koç'u izleyiniz. Bize tekrar yazarsanız aynı rumuzu kullanın Z ira yıld ız haritanızı saklıyoruz. CENNET BAHÇESİ, Mersin Sayın okuyucumuz bize doğum saatinizi ve rm e­ m işsiniz. Lütfen bunu bildirin. MUTLULUK İKİ KARDEŞ, Giresun Sayın okuyucularımız tarih verm iş fakat doğum saatlerini bild irm em işsi­ niz. Lütfen bize doğum saatlerini bildirin, İK İZ ÇİĞDEMLER, Topkapı Sayın okuyucumuz tip i­ nizi ta r if etseniz de 1953 yılında doğduğunuzu belirtm eniz kafi değil. Bize doğduğunuz ayı, doğduğunuz günün tarih i­ ni de bildirm eniz lazım . A yrıca saat de lazım . Saati bilm iyorsanız tarif edilen tipten yararlana­ b ilir iz . Mektubunuzu bek­ le riz , İK İZ KARDEŞLER Topkapı Sayın okuyucumuz sa­ dece 1953 yılında doğ­ duğunuzu belirtm eniz ka­ fi değil. Y ıld ız haritası çıkarabilm em iz için bize doğum ayı, doğum günü tarihi doğum saat ve dakikası da lazım . Saati bilm iyorsanız o zaman tipi tarif ed er­ siniz. Mektubunuzu bek­ le riz .

SEVDALI GÖNÜL , Topkapı Sayın okuyucumuz sa­ dece 1956 yılında doğ­ duğunuzu belirtm eniz kafi değil. Y ıld ız haritası çıkarabilm em iz için doğum ayı, doğum günü tarihi saat ve dakikası lazım dır. Saati bilm iyorsanız tipi tarif eder, ben ve i z ­ lerin yerlerin i yazar­ sınız. Mektubunuzu bekliyeceğiz.


Liz, zengin olabilmek ümidi ile kendini Lord Patrick'in kızı olarak tanıtır ve şatoda yaşamağa başlar, Liz kısa zamanda değişmiştir. Suç ortakları bu işe sinirlenmektedir, Liz bir gün arkadaşı ile bahçede münakaşa ederken, Patrick pencereden orada olan konuş maları duyar,


Sen Patrick’ l seviyorsun. O da s Mutlu bir gelecek sizi beklerken, dikten sonra etraftaki ler in ne çeklerini düşünerek üzülüyorsun..

■y

Üstelik, sevdiğin rahat bir hayatın

adamın yanında olacak?

Barbara’ nın hakkı var sevgilim. Bu yaptığına ancak delilik denir.

I


PATRİCK BİRDEN DÖNEREK ÇENE­ SİNE MÜTHİŞ BİR YUMRUK İNDİRİR.

SONRA

LIZ’ E

ısa

DÖNEREK,

Nereye?

canına Lordum

Ne zamandır bunu yapmak istiyordum. Fırsat elime , şimdi geçti. -----

Bu Lordlardan bir şey anlamadım doğrusu.

'

§

«► ;K

i

JySf<■ . *3 m B ir erkek ister, fakir

aşık olunca, ister Lord olsun b iri. Hep aynıdır işte.. r V ’

"GİDELİM" DER

Evimize


YEKİ FOTOROMANIMIZ G ELECEK SAYI BAŞLIYORUZ


Yeni Sac Biçimleri *

Bu yıl yine örgü saçlar çok modadır. Sa­ çınız uzun, orta boy veya kısa olsun takma örgü­ lerden çok yararlana­ b ilirsin iz.

' rç SAÇLAR UZUNSA Saçlar uzunsa o zaman ince uzun bir iki takma saça ihtiyaç olacaktır. Saçınızı resimde görüldü­ ğü gibi tepeye toplayın. (Resim a) Önce alt kısımda kalan saçın dibine ince postişi takın. Bununla alt saçı örlin. Sonra üst saçın altına İnce postişi takın ve bu saçı da örün. (Resim b ve c) Saçları örerken kendi saçınızı bir par­ çaya postişi de iki par­ çaya ayıracaksınız. Son­ ra alt saçı arkaya topuz şeklinde sarıp tokalayın. Üstteki örgü­ yü de taç gibi buna geçirerek alttan tokalayın. Postişlerin nasıl örüldüğiiıü resimlerden kolaylıkla anlıyabi lirsiniz. (I, 2, 3, 4, )

SAÇLAR UZUNSA Saçlarınız uzunsa fakat postişiniz yoksa veya postiş takmayı istemi­ yorsanız o zaman saçı ince uzun b ir eşarp veya çiçekle ö re b ilir­ siniz. Saçı tepeye top­ layın. Tam dipten bir lâstik takın. Çiçeği veya eşarbı saçın las­ tik li olan kısmına sıkıca tutturun. Saçı İkiye ayı­ rın. Sonra b ir saç, b ir eşarp bir saç olmak . üzere örün. Re­ simlerde eşarp ve ç i­ çekle örgülerin nasıl yapılacağı gösterilm iştir. ( f, g) Saçı ördükten sonra eşarbın ucuyla, örgüye bir fiyonk yapa-

V

H

ö;

b ilir doğru

ve saçı yana atarsınız. (Resim H)

ORTA, KISA VEYA UZUN SAÇLAR İÇİN Eğer ince bir saç örgünüz varsa bundan bu yıl yararlanabilir­ siniz. Örgüyü tam orta­ sından fiyonk yapın. Sona­ ra bunu ortadan ayrılmış ve içine kıvrılm ış saça bir kurdele gibi takın. Örgüyü ensede tokalayın. (Resim İ) Saçlar uzunsc bunları örerek iki yar» birer kurdeleyle tutturab ilirsin iz. (Resim K) Eğer saç kısaysa o zaman iki takma örgüye ihtiyaç olacaktır. Bmları taraklarıyla saç ycsılarına tutturun. Sonra örgüyü yu­ karıya çevirip kurdelerle bağlayın. Yine saçlar uzunsa bunu örüp b ir taç gibi başınıza dolamanız da kabildir. (Resim I) Eğer saç orta boysa bunu arkaya toplayın. Postişi sıkıca saç dibine takın. Başlangıçta postişle saçı birlikte ör iti. Sonra postişi tamamiyle örerek başa sarın ve ensede tokalayın.


e lli k Bu hafta yine küçük kusurları gizleyecek ve sizi olduğunuzdan daha da güzel gösterecek küçük makyaj ve güzellik hilelerinden bahsetmeye devam edeceğiz.

1

ar

ÇOK UZUN BOYUN Boynunuz çok uzun olabilir ve bu güzelliğinizi bozabilir. O zaman yapı lacak şey boynu kapamaktır tabii. Balıkçı yaka kazaklar ve aynı tip elbiseler bu boyun­ ları başarıyla gizlerler. Ayrıca boyna _ eşarp da bağiıyabi lirsin iz. Fakat bazı okuyucularımız her zaman kapalı yaka giy­ mek istemediklerini söy­ leyebilirler. Bunda da haklıdırlar tabii. O zaman boynun tam o r­ tasına gelecek şekilde bir dizi boncuk, madeni zincir, kolye takabilir­ siniz. Tasma denilen bu tip kolyeler boynun olduğundan çok kısa gözükmesini sağlar.

BURNUN UCU TOPSA Burunkalkık ve küçük olabilir fakat bunun ucu çok etliyse bu da güzel­ liği bozar tabii. Makya­ jınızı yaparken fondöteni sürdükten sonra top kısmın üstüne hafifçe kahverengi far sürün. Sonra bütün yüzü fondö­ teninizin renginde bir pudrayla bol bol pudra­ layın. Yumuşak bir fı r ­ çayla ve aşağıya doğru hareketlerle pudranın fazlasını alın. Burun ucundaki fazlalık giz­ lenecektir.

KIZARAN GÖZLER Gözleriniz çalışmaktan, okumaktan sigara duma­ nından rahatsız olup yorulabilir. O zaman da göz damarları b e lirli bir hal a lır. Gözler kanlanır. Bu durumda en iyisi sırt üstü yatıp gözlere soğuk şekersiz çaya batırılmış birer parça pamuk koymaktır. Onbeş, yirm i dakika sonra gözler p ırıl p ırıl olacak ve kanlanma da geçecek­ tir . Bu kaşınan ve aler­ jik gözlere de iyi gelir. Sakın gözleri parlatacak diye göze limon damlatmayın. Göz­ leriniz yanar. Önce göz parlak dursa bile sonra bunun zararını görürsünüz.

SAÇLAR FAZLA DÖ­ KÜLÜYORSA Bu bir sağlık proble­ miyle ilg ili o la b ilir. Yağlı saçları haftada iki ve kuru saçları haftada bir yıkamanıza ve itinaya rağmen dökülme devam ediyorsa A vitamini alın. Bu da yararlı olmazsa bir doktora baş vurun. Fakat doktora gidene kadar da saçları boya­ maya, krepe yapmaya ve­ ya kıvırmaya da kalk­ mayın. Saçlara düz bir biçim verin. Her gece parmaklarla saç diplerine hafif masaj yapın. Tarak yerine fırçayla ve yu­ muşak hareketlerle saçı­ nızı düzeltip biçime sokun. Saç günde loo telden fazla düşmekteyse muhakkak bir doktor şarttır.

H ile le r i

İNCE KAŞLAR Günümüzde ince kaşlar modadır. Fakat gözlerin akları fazlaysa, gözler ir i veya patlakçaysa o zaman kaşları biraz kalın bırakmak daha uygun olur. Ama gözler ufaksa o zaman kaşları alttan alarak iyice inceltin. Böylece ufak gözler oldu­ ğundan daha ir i durur.

te rir. Fakat parfümü . satın aldığınıza ve be­ ğendiğinize göre ondan faydalanmak isteyeceksiniz tabii. Parfümü sıcak bir banyodan sonra sürün. Ayrıca parfüme batırıp sıkacağınız minik bir pamuk parçasını da . sütyeninlzin içine yerleş­ tirin . Böylece parfüm ko­ kusunu muhafaza edecektir.

DUDAK, TIRNAK BO­ YALARI VE ALLIK Bu yıl yine dudak ve tırnak boyalarının aynı tonlarda olması tercih edilmektedir. Sizin dudak boyanız rubiye kaçan kırmızı tırnak cilanız ise kiraz rengi olabilir. Bu da elinizi her ağzınıza götürüşte çirkin bir manzara yaratır. Dudak boyası alınca bunu açın ve ona uyan renkte bir cila seçin. Hatta yanaklarınıza sür­ düğünüz allık da aldı­ ğınız dudak boyasının üç, dört ton açığı olm alıdır.

PIRILTILI ALLIK, FAR VE DUDAK BOYALARI Yüzünüzün güzel kısım­ larını daha b e lirli bir hale koymak için İçinde yaldız bulunan boyalardan yararlanın. Bu arada ’Gel’ denilen ve yanağa dudak boyası gibi sürülen a llıklar da çıkmıştır. Eğer yanaklarınız güzelse bu tip allık kullanın. Dudaklar biçimliyse se­ defli ve canlı rujlar seçin. Gözler güzelse yine sedefli vve parlak tonlarda farlar sürül. Yüzünüzün beğenmediğiniz kısımlarına ise tamamiyle mat ve pek dikkati çek­ meyen renklerde boya­ lar sürün.

YÜZÜNÜZDE MAKYAJ TURUNCUMSU BİR RENK ALIYORSA Yüzünüzde fondöten ve pudra turuncumsu bir renk alıyorsa bu cild in i­ zin yağlı olduğunu gös­ te rir. B ir taraftan yağlı cildi normalleştirecek ih­ timamı gösterirken diğer taraftan da daha pembe tonda pudra ve fondö­ ten alırsınız. Pembemsi renkteki fondöten ve pudralar turuncuya dön­ mezler.

GÖZ ALTI ŞİŞLİKLERİ Göz altı şişlikle ri için yorgun gözde ta rif ettiğimiz çay kompresi çok yararlıdır. Eğer bu şişlikle ri almıyorsa

o zaman gözlere buzlu suya batırılmış pamuk koyun. Bu da işe yara­ mıyorsa makyaj yaparken fondöten’ i sürdükten sonra bu kısma her zamanki fondöteninizden bir ton daha koyusunu sürün. Şişlikler belli olmıyacaktır.

GENİŞ MESAMAT Yüzdeki mesamat ge­ nişler ve bütün uğraş­ manıza rağmen ir i delikler halinde kalırsa bir pamuk parçasını önce buzlu suya batırın. Sonra bu pamukla silin. Beş dakika bekleyin ve aynı şeyi tekrarlayın. Ondan sonra makyajınızı yapın.

SAÇLAR BOYADAN BOZULMUŞSA Saçları itinasız şekilde boyayarak bunların yanma­ larına kısılmalarına sebep olabilirsiniz. O zaman saçları başka renge boyamak veya eski rengi­ ne çevirmek isteyebilir­ siniz. Ancak ı '.sar görmüş saça boya sürülürse netice daha da kötü olur. Böyle bir devrede saçı kısa kestirmek ve başa da bir peruk takmak gerekir. Saçlar uzadıkça uçlardan aldı­ rırsınız.

PARFÜM ÜSTÜNÜZDE DURMUYORSA Bazan sürdüğünüz par­ fümün kısa bir süre sonra uçup gittiğini fark edersiniz. Aslında bu o tip parfümün vucüdünüze uymadığını gös­

17


L U . . BİR KÖPEK KAÇIRILMIŞTI. HERCULE POİROT'A MÜRACAAT EDEN ADAM ONDAN', KARISININ KÖPEĞİNİ BULMASI İÇİN, YARDIM İSTEDİ. POIROT BU İŞE EL KOYDU, AMY ADINDA BİR KADINDAN ŞÜPHELENİLMİSTİ.

Bu arada bir zamanlar bir Pekinuva köpeğiniz olduğunu ve yatalak kardeşi­ nize baktığınızı da öğrendim. Çok zeki olan uşağıma belirli bir bölgeyi tarif ettim. Orada ufak bir ev veya dairede oturan yatalak bir kadını bulmasını söy­ ledim. Yatalak kadının bir peki­ nuva köpeği vardı ve kız karde­ şi de haftada bir gün kendisini ziyarete geliyordu. Uşağım hemen belirli bölgede araştırma yapa­ rak burasını buldu." Amy Carnaby, dedektife baktı. "Siz çok iyisiniz. Onun için de sizden bir şey istemeye cesaret edeceğim. Yaptığım şeyin cezası­ nı çekmem gerektiğini biliyorum. Bundan kaçmama imkân yok. Herhal­ de beni hapse atacaklar. Fakat bu iş pek duyulmasın. Zavallı Em ily’ nin durumu çok güçleşir. Bizi eskiden tanıyan bir kaç dost da üzülür. Hapishaneye sahte bir isimle girmem kabil değil mi? Yoksa böyle bir şey istemekle ha­ ta mı ediyorum?" Hercule Poirot, "Eundan daha fazlasını yapabileceğimi sanıyorum," <4iye cevap verdi. 'Takat her şey­ den önce şunu iyi bilin: Eu işi sona erdi. Artık köpekler ortadan kaybol may ac aklar.'' -"Tabii, tabii.." - ’la d y Hoggin'den aldığınız pa­ rayı da iade edeceksiniz." Ammy Carnaby gidip bir ma­ sanın çekmesini açtı. Eir tomar parayı getirip dedektife verdi. "Bu parayı bugün yardım d er­ neğimize yatıracaktım." Poirot, paraları alıp saydı ve cebine koydu, "M iss Carnaby, belki Sir Joseph'i ikna ederim ve kendisi hakkınızda soruşturma a çılmasından vazgeçer." -"Oh, Mösyö P oirot." Ammy Carnaby ellerini kenetlemiş duru­ yordu. Emily sevinçle bağırınca köpek de havlıyarak kuyruğunu salladı. Poirot köpeğe döndü. "Sen büyük bir oyuncusun dostum. Keşke ben de gerektiğinde senin gibi görün­ mez olabilseydim. Eütün bu olay- larda kimse ikinci bir köpeğin işe karıştığını anlamadı. Agustus bir bakıma görünmez bir kuvvetti.

Augustus, size Lady Hartingfield’ in bıraktığı pekinuva değil mi? Duy­ duğuma göre kendisi ölmüştü gü­ ya, Peki onun bu sıkışık trafik­ te eve yalnız dönmesinden kork­ muyor musunuz?" -"Yok Mr. Poirot. Augustus tra­ fik konusunda çok dikkatlidir. Ken­ disini çok iyi terbiye ettim. O tek taraflı yolları bile b ilir." Hercule Poirot. "O halde,” dedi. "Kendisi pek çok insandan daha üstün sayılabilir," xxxxx Sir > Joseph, Hercule Poirot'yu çalışma odasında kabul etti. "Eee, Mr. P oirot," dedi, "İddianızı ispat edebildiniz mi bari?" Poirot oturduktan sonra cevap verdi. "Önce size bir soru sor­ mama mama izin verin. Suçluyu bi­ liyorum ve kendisini hapse ata­ cak kadar da delil bulmam kabil. Fakat o zaman paranızı geri alabileceğinizi hiç sanmıyorum." -"Param ı alamıyacak m ıyım ?" Sir Joseph, parayı hatırlayınca mosmor olmuştu. Hercule Poirot devam etti. 'Takat ben polis değilim. Ben bu işte sadece sizin hesabınıza çalışıyorum. Eğer suçluya ilişm iyecek olursanız paranızi olduğu gibi size iade etmem kabil olacak." Sir Joseph şaşırm ıştı. A r­ kasına yaslanarak, "Bunu biraz düşünmem lazım ," diye mırıldandı. -"K a ra rı verecek olan sizsiniz. Açıkçasını isterseniz toplumun menfaatelerini düşünerek suçluyu dava etmeniz lazım tabii. Bir çok kimse de böyle söyliyecektir,” Sir Joseph, "Onlar söylerler,” diye homurdandı. "Z ira havaya uçan kendi paraları değil. Ha­ yatta en nefret ettiğim şey dolandırılmaktır. Şimdiye kadar kimse beni dolandırıp kaçmadı. Daima onları yakaladım." -"O halde kararınız nedir?" Adam, yumruğunu masaya indirdi. "Een paramı isterim . Kimse beş yüz sterlinimi alıp kaçamaz'." Hercule Poirot, kalkıp yazı masasına yaklaştı. Eeş yüz ster­ linlik bir çek yazarak bunu adama uzattı. Sir Joseph, hayretten boğuklaşan bir sesle, "Aman Yarabbi'." diye­ bildi. "O Allahın belası hırsız kim?" Poirot, başını salladı, "Eğer parayı kabul ediyorsanız soru

sorma hakkınız kalmaz," Sir Joseph, çeki katlıyarak ce­ bine koydu. "Yazık. Fakat para bence daha önemli. Ya size olan borcum nedir Mösyö Poirot?" -"Ü cretim yüksek olmıyacak. Dediğim gibi bu çok önemsiz bir olaydı," Susup ilâve ett. "Halbuki günümüzde genellikle ben daima cinayetlerle uğraşıyorum," Sir Joseph, hafifçe irkildi. "Her halde onlar ilgin çtir.” -"Bazan. İşin tuhafı siz bana yıllar evvel Belçika'da hallettiğim bir olayı hatırlatıyorsunuz. Adam tıpkı size benziyordu. Kendisi zengin bir sabun tüccarıydı. Sek­ reteriyle evlenebilmek için karısını zehirlediydi o ...... Evet o adama inanılmıyacak kadar çok benziyor­ sunuz." Sir Joseph, inler gibi bir ses çıkardı. Dudakları adeta morumsu bir renk almıştı. Yanaklarının k ızıllığı da kaybolmuş, adam bir v anda sararıp solmuştu. Gözleri yuvalarından uğramış Poirot’ a bakıyordu. Nihayet titreyen eliyle cebini karıştırıp çeki çıkardı. Bunu güçlükle yırttı, "Eu da bitti. Bunu ücret olarak kabul edin." -'Takat Sir Joseph, sizden bu kadar büyük bir ücret iste­ yecek değildim ." -"Yok, yok, para sizde kalsın." -"Bunu bir yardım derneğine' yollayacağım." -"Canınız nereye isterse oraya yollayın'." Poirot, hafifçe öne eğildi. "Sir Joseph sizin durumunuzdaki bir insanın çok dikkatli olması gerektiğini söylememe lüzum yok sanırım ." Sir Joseph'in sesi fısıltıdan farksızdır, "Bu hususta endişeniz olmasın. Çok dikkatli olacağım tabii," Hercule Poirot, evden çıktı. Merdivenden inerken kendi kendine, 'Demek haklıymışım," dedi, Lady Hoggin, kocasına bakarak, "Çok tuhaf," diye mırıldandı. "Eu iştah şurubunun tadı değişik. Eskisi gibi acı değil. Neden acaba?" Sir Joseph, homurdandı. "Kim ­ yagerler... Dikkatsiz adamlardır. Her seferinde ilaçları başka türlü yaparlar." Lady Hoggins pek de inan­ madığını belirten bir tavırla, "Herhalde öyle olacak," dedi. (DEVAMI VAR)


i:"v îv

Bu sayımızda sizlere güzel bir çay takımı örneği veriyoruz. Çay takımı beyaz renk organza'dan ahazır lanmıştır. Üzerine yine aynı kumaştan aplike ile yukarda ay nı ebatta gördüğünüz motif işlenmiştir. Motifin çiçekleri kırmızı, yaprakları ise, bej , rengindedir. Aprile işi bittikten sonra çiçeklerin ve yaprak­ ların kenarlarına ince sap işi yapılmıştır. Bu sap, işi istenirse, çiçek ve yaprağın aynı renginde', is­ tenirse, biraz daha koyu renginden yapılabilir,


İlk plâğı "Beyaz gül­ le r" ve ikinci plağı "Ne buldun onda"dan son­ ra Ceylan Ece, Mus­ tafa Alpagut'un iki bes­ tesini plâk yaptı. Yirm i iki yıldır müzikle amatör­ ce uğraşan Ece, bir yıldır adını müzik dünya­ mıza iyice duyurdu. İs­ tanbul Konservatuarı piano bale ve şan bölümlerin­ de bir müddet sanat eği­ tim ini sürdüren Ceylan Ece ’nin bu yeni plağı san’atçının olumlu bir adımını dagösteriyor. Alpagut'un kendine öz­ gü müziği Ceylan Ece'-

KISA - KISA '-S a lim Dündar 3 ay­ dır peşinden ayrılmadı­ ğı sarışın manken ile evlenmeye karar verdi. ^ Müzik dünyamız Ni­ lüfer isminde genç bir şarkıcı kazandı. CBS plak şirketinin ilk Türk pro­ düksiyonu olan plakta, Nilüfer, Dün Bugün Yarın orkestrası eşliğinde söy­ lemiş.

YASEMİNİ TANIYOR MUSUNUZ? Gencecik, umut dolu, hayat dolu b ir sanatçı Yasemin. Sesi, besteleri, şarkılarının sözü p ırıl p ırıl. Her şeyi ile berrak bir su akışı gibi akıyor insanın içine. Hassas ve duygulu üstelik. Ve Yasemin bütün bu üstün vasıflarını unutarak "müzik benim hayatimdir" diyor. Dört yaşından beri notalar kulaklarında yer ede­ rek bambaşka bir dünyaya itiverm iş onu. Önce babası sonra öğretmeni Fuat Koray ve daha sonra İtalya’ ­ daki öğretmeni Gino Polombo, Yasemin'i hep destek leyip elinden tutmuşlar. Senelerin öğrettiğine rağmen Yasemin, "Henüz öğrenme safhasının başındayım," diyor ve hayatının sonuna kadar da öğrenmeye ka­ ra rlı. Yasemin’ in büyüklerin dediği gibi "On par­ mağında on marifet var". Önce iyi bir talebe, sı­ nıf birincisi olacak kadar, resim yapıyor, yemek pi­ şirmesini seviyor, tenis oynuyor. Su kayağı yapıyor, gitar çalıyor, beste yapıyor, şarkı sözü yazıyor, kart­ postal b irik tiriy o r. M arifetleri on parmağı aşıyor zaten. En büyük tutkusu menekşe. Boynu bükük mor renkli bu kır çiçeğine dayanamıyor. Karşısına çıka­ 0 Selda Karadeniz tu r­ cak olan zor hayata da iyi hazırlanıyor Yasemin. nesini b itirdi. Bir süre İyilik, anlayış ve umut dolu. Kişilerin ruh zenginli­ çalışmayıp dinlenecek. ğine göre değerlendiriyor. Çevresindeki her şeyi se­ 'fİE rs e n 'in Moğollar ile viyor. Zekasını ve aklını büyük bir g iz lilik içinde birlikte iken dolduğu saklıyor ve sadece büyüklerini dinliyor. İşte sesiy­ plâk piyasaya çıktı. Ga­ le besteleriyle ş iirle riyle ve gitarıyla Yasemin rip Gönlüm isim li plâk Kumral... Anadolu m otifleri ile süslü. £ Barış Manço asteğmen olduktan sonra 15 gün LAKLAR İstanbul'da kaldı. İzni bi­ 1. Aman E fem ......... FUSUN ONAL tince kıtasının bulunduğu 2. Avuçlarımda hala sıcaklığın var ......... ZAFE R DİLEK Edremit'e gitti. 3. Ağlarsa Anam Ağlar ...................................... 3 HER-EL 4. Çapkın Satıcı ........................................ AJDA PEKKAN 9 Zafer Dilek'in gitar i5. Ben Gamlı Hazan ................................. TİMUR SELÇUK le yeniden doldurduğu , 6. B ir Garip Yolcu ..................... YURDAER DOĞULU "Bab Azam" plâğı Moda 7. Askoros D eresi .............................. CEM KARACA 8. D eli Gönül Neylesin .................... AĞRI DAĞI Efsanesi 5 orkestrası tarafından 9. D ertli Gönlüm ............................................... ERSEN mahkemeye verildi. 10.

Senin

için

.................................

ÖZKAN

KAYM AK

nin pürüzsüz sesinde de­ ğerleniyor. İki melodinin de sadeliği duygulandı­ rıyor kişiyi. Andy W illı'ams, Frank Sinatra ve EIla Firzgerald’ ı beğenen müziğin dışında 1,5 y ıl­ lık mimari eğitimi olan, İngilizce, Fransızca, Holiandaca, Arapça ve İs­ panyolca dillerini konu­ şabilen Ceylan Ece, tabi­ at ve insanları çok se­ viyor. Bundan sonraki ya­ pıtlarında hep bu iki ko­ nuyu işlemeyi düşünüyor. TV. film konularında uğraşıları yanında Avru­ pa’ dan gelen sahne tek­ lifle rin i incelemeye ko­ yulan Ceylan Ece, boş za­ manlarında, düşünüyor, okuyor ve müzik d inli­ yor bugünlerde... Kısa za­ manda Türkiye ve yurt

dışında başarı kazanaca­ ğına • inandığımız Ceylan Ece, son plağı "Zülfünde Teller Gördüm "ü kendi hesabına doldurdu.

1972 'DE MÜZİK DÜNYAMIZDA O LU P B İTE N LE ! Bu yıl büyük bir isim parlamadı hafif bazı m üzi­ ği dünyamızda. Eskiler ününü devam ettirm ek is t e r ­ ken gençler de adını duyuramadı. TRT'nin 6 ay gibi uzun bir süre yeni plak çalmaması yüzünden san'atçıla r geniş kitleye başka yollardan hitap etti.

Ersen çok parladı. K o­ zan Dağı ile büyük sükse topladı. Füsun Önal aşkları ile dik­ kati çekerken listelerde bir numara oldu. Alpay uzun bir aradan sonra tekrar siv rild i. Dağların G özyaşları ile iy i bir çıkış yapan şarkıcı yeni plağı ile ününü perçinledi. Bira ara Üç Hür-el ile birleşti bir haftada ayrıldı, M oğollar ve Kardaşların üstünlüğü bitti Üç H ür-el yılın en iyi gurubu oldu. Gerek plak­ la rı gerekse konserleri ile yeni bir ümit ışığ ı oldu. B arış Manço ansızın askere gitti.

Selda geçen yılki süksesini kaybetti. Ajda Pekkan yılın 6 ayını P a ris'te geçirdi. Şenay'm Sev Kardeşim 7'den 7o'e herkesin ağzında marş oldu. F ik ret K ızılok evlenmeye karar verdi. İlk defa İstanbul'da halk karşısına çıktı. Cem Karaca Kardaşlar'dan ay­ rılıp M oğollar ile b ir ­ leşti. 3'Uncü kez evlendi.

Tim ur Selçuk yazın özel orkestra kurup gazinoda çalıştı. Sonra tekrar P a ris'e döndü. TÜlay German nihayet evlendi. Esin A fşar Dönüşüm Rusya'ya gitti. A fşar daha sonra Tokyo'ya gitti. Kamuran Akkor ala­ turkacı oldu. Berkant Serpil Örümcer'den ayrıldı. Ö zdem ir Erdoğan Atina'ya şarkıcı diye karısını götürünce re z il oldu. Z ira a fişlere karısının resm i kondu. Esin Engin ile Hümeyra İskenderiye'ye turist­ lik gezi yaptı.. E rol BüyUkburç, Londra Hollando d e r­ ken iyi reklâm yaptı.


V

CEM GÖKMEN sevg ili o ve yeni "Saa hoş g e l3u haftaki müzik köşemde siz le re dünya müzik piyasasındaki 4 yıldızlık albümleri ta­ nıtmak istiyorum . Müzik eleştiricilerin in değerlendirdikleri ve dün­ yaca ünlü isim lere ait olan bu L o n g -P la y ’ ler şu anda tüm müzik m erkez­ lerinde büyük bir h ız­ la satılıyor ve müzik­ severlerin plak koleksi­ yonuna katkıda bulunuyor. Başta Cat Stevens g e li­ yor, "Catch Bull at F o u r" isim li mükemmel yapıtıyla,. Stevens'in he­ men hemen her 33lüğü listelerin devamlı konuğu oluyor. Black Sabbath, Genessis, Roxy Music'in albümleri de dik­ kati çekenlerden Eavid Cassidy "Cherish” albü­ müyle tatlı pop türünün belirgin bir örneğini verirken Simon ve Gar funkel İkilisinin en başa rılı eserlerinden d er­ lenen ve i: m a la r ı , CBS tarafından çık arı­ lan ''Greatest H its" de hala gönüllerde taht kur­ maya devam ediyor, arada Moody , Bu ve "L ady in Blues ile tanıdığınız black" Heep'in de yeni Uriah albümleri Batı piyasa­ sının tutulan plakları arasında y er alıyor, Am erika’ da İsaac Hayes türü müziği kendine ö z ­ gü stilde sunan C urtis M ayfield "Süper F ly " ile gözde ve bir nu­ maraca iken Moody Blues in eski albümü "Days of future passed" da gurubun s e ri konserleri dolayısıyla üçüncü sıraya dek yükselmiş durumda. Oysa Britanya'da listeye

Sizin İçin

giren yeni albümleri ”Seventh Soiourn” her bakım­ dan daha üstün bir a l­ büm, Aynı albüm Am e­ rika’ da da 13. numara­ da. Michael Jackson'un , ” B en"i T. Rex'in "The S lid er"i ve Elton John un "Honk Chateu"su da Amerika'nın parlaya-, y ıl­ dızlarından. CBS Türkiyede - (Odeon) mümessil bulmasına rağ­ men bekleneni verem iyor. Dünyanın bu bir numara­ lı 33'lilr: plak fir m a s ı­ nın s:r. .ar.se ettiği plâk Sartar.a Saravansarai ise dünya piyasasında ba­ sa güreşiyor. Ülkemizde S^lOc plakların yaygın o l­ mayıp satışı şüpheli olu­ su bu tip bomba plak­ la r: burada almamıza mani oluyor. CBS'in , Simon ve Garfunkel" a l­ bümlerini de Türkiye'de bulamıyoruz. Ülkemizde, (Melodi) müm essili olan bir diğer dev şirket , RCA'nin de "The Spiders from M a rs” isim li David Bow ie'ye ait 33'lük de maalesef piyasaya ç ı­ karılm adı. Oysa Bowie son derece enteresan bir şarkıcı albümleri de o nispette ilginç. Dünya plak listelerin de­ ki 33'lükleri ülkemizde tedarik etmek isteyen m üzikseverler bunu an­ cak plak satışı yapan Amerikan pazarlarından bir hayli pahalıya elde edeb iliyorlar. Şu anda , 45'lik plakların salta­ natını yıkan 33’ lük plakların yapımı bir an önce bizde de g e­ lişse belki siz sevgili m üzikseverlerim izi sevinderecek kaliteli plak­ la r da kendiliğinden be­ lir ir . Hepinize iy i bir hafta ve sonsuz mut­ luluklar. CEM GÖKMEN

YAZIYOR

S e ekers'm solisti solo hayatına atılacak.

SİLVERHEAD son gün­ lerin gözde isimlerinden b iri. Rock tipi parçala­ rı ve yepyeni düzenle­ ri ile son derece par­ lak bir topluluk. Pete Thomson, Rod Davies, Michael Des Barres, Nigel Harrison, Steven Forest')

den kurulu Silverhead kısa bir zaman içindetüm dünyada tanınan bir isim olacak. Topluluğun "Rolling with my baby" 45’ liklerine ilişkin yeni albümleri de . piyasaya çıktı ve BBC'nin disk­ jokeyi John Peel'in övgüsünü kazandı.

Yandaki resimde Rock türünün usta guruplarından bi­ ri olan TEN YEARS AFTER'ın elemanla r m d a n biri olan, Roger Daltrey'i , görüyorsunuz.

JACSON 5’ iisinin , "Noel Hücumu" bir yeni 45'lik hbm de diğer­ lerinden farklı olarak is ­ minde noel an bir eserle başladı j^ ^ . s o n beş lisi en büyük K-?Obi Osmonds’un Britanya adasın­ da müthiş sükse yapma­ sı üzerine hazırladığı bu karşı atakta, "San­ ta Claus is Corning to Town' isim li bir noel şarkısı sunuyorlar. Plağın arkası da "Christmas Wont be same th'ıs year" ve "Someday at Christmas" gibi iki eserle dolu. Bu mak si 45’ liğin fiatı da herhalde maksi olacak.

NİLLSON da "Re member Christmas" diye bir 45'lik atıvermiş ortaya. Evet tam anla­ mıyla ortaya atılmış, bomboş bir yapıt. Ken Dodd ve Frank Sinatra karışımı bir deney olan bu eserde Nillson ger­ çi Noel'i hatırlamak istiyor ama bu plağın düşük kalitesini ve Ni 11son’un kötü sesini du­ yanlar, şarkıcının o es­ ki güzel, büyüleyici şarkılarını hatırlıyorlar. "Everybodys Talkın", ve "VVİthout You"da verdi­ ği nefis çizgiler tamamiyle tica ri anlam­ da çıkarılan bu plakla bir anda siliniyor. N ilIson'u sevenlerin mut­ lak surette duymamala­ rı gereken b ir plak bu.

G ezde FlâM ar (.INGİL TERE’DE 3 3 'L Ü K 1 (1) SIM O N A N D G A R FU N K EL'S G R E A T E S T H İTS CBS 2 (2) CATCH BU LL A T FOUR ............. Ca! Slevens. Island 3 (41 20 A L L T IM E GREATS OF TH E 50s

Various Arlisıs, K-Tcl

4 (3) 5 (21) 6 (5) 7 (8) a (22)

NEVER A D ULL M O M E NT Rod Stcrvarı, .Mercury BACK TO FR O N T Gilbcrı O’Sullivan, M AM • SING ALO N G (V İT II M A X ...... Max Bygraves, Pye SLADE A L İY E ................ ... Sladc. Poiydor THE BEST OF BREAD ... Bread. Elekıra

1 (2)

0

2 (12) 3 (6) 4 (I) 5 (4) 6 (3) 7 (26) 8 (7) 9 (8) 10 t—)

J k D IN G -A -LIN G ....................... Chuck Bcrry, Chess LEADER OF T H E PACK Stıangri-Las, Kama Sulra * M O U LD Y O LD DOUGH Lieulcnant Pigeon, Dtcca LOOP DI LOVE ..................................... Shag, UK • D O NNA .................................................. 10 cc, UK J k (VHY ................................. Donny Osmond, MOM ELECTED ............. Alice Cocpcr, (Vamcr Bros. GOODBYE TO LOVE ............. Carpemers, A & M J k C R A ZY HORSES .......................... Osmonds, MGM

C L A I R ..............Gilbert O'Sullivan, MAM

A M E R İ K A ’D A > -

--------------------------------------------------------------------

1 (2) S Ü P ER F L Y

Danny Osmond'un solo Albümü "Too Young" yeni yılın hemen başında hayranlarına sunulacak...

Curtis Mayfield, Curtom

CATCHB ULL A T FOUR .......... .. Cat Stevens, A & M Moody Blues, Dcram DAYS OF FU TU RE PASSED Templalions. Gordy A L L D1RECFIONS Santana. Columbıa 5 (3) c a r a v a n s e r a i .... Carole King. Ode 6 (7) R HYM ES A N D REASONS ............. Yes, Allantic 7 (8) CLOSE TO TH E EDGE Rod Stewart, Mercury 8 ( 6) NEVER A D U L L M O M E NT ................... Columbia 9 (10) CHİCAGO V 10 ( 11) PHOENIX ................................. Grand Funk, Capitol ............ Band. Capitol ROCK OF AGES

1 (2) I CAN S E E C L E A R L Y NOW

Johnny Nash, Epic

F L L BF, AR O U N D .......................... Spinners. Allamic I ’D LOVE YO U T O W A N T M E ......... Lobo, Big Tree G AR D E N P A R TY Rick Nelson. Decca BU RNING LOVE ......................... Elvis Presley, RCA FREDDIF.’S DEAD ........... Cunis Mayfield, Curıom IF Y O L D O N T K N O W M E BY NO(V Harold Mdvin & Ihc Blue Notcs, Phila. Int I I AM (YO M AN .......................... Helen Rcddy. Capilol 9 (12) PAPA W AS A R O LLIN G STX)NE Templalions, Gordy Delcgates, Mainsıreaf 10 ( 21) CONVF.NTION >72 ................. Moody Blues, De ra i II (5) .N IG H T S İN W H ITE SATIN

8OO)


BU SAYFAMIZDA S ÎZLE R E B ÎR KAÇ GECE K IY A F E T İ EV K IYA FE TLER İ VE SOKAK ELB İSE VE MANTO MODEL­ L E R İ VERİYORUZ

,

BU MODELLERİN KALIPLARINDAN YARARLANARAK , KE N D İNİZ H İÇ PROVA YAPMADAN EVDE D İK E B İL İR S İ N İZ %


BU SAYFAMIZDA GÖRDÜĞÜNÜZ K IY A ­ FETLERİN KALIPLA R I N I EK İLA V EM İZ DE BULACAKSINIZ,


ÇEHRE EVLENİYOR

"2 yıl daha cağım, evlilik yok," diyen Nebahat Çehre araya çok sevdikleri dostları girince ansı­ zın evlenmeye karar verdi. Galatasaray*lı es­ ki basketbolculardan Yavuz ile evlenecek olan Nebahat Çehre'nin tek üzüntüsü yeni dö­ şediği evi kiraya ve­ recek olması. Evinde oturmak istemeyen ni­ şanlısı şu günlerde ye­ ni bir ev döşemekte ve Nebahat'i oraya ge­ lin götürmeyi iste­ mektedir. Henüz iki ay önce döşediği evde doğ­ ru dürüst oturmadan başkalarına kiraya ver­ mek Çehre’ye çok do­ kunmuş. Bu ara ev­ lenmeyi de biraz bu yüzden geciktiriyor. Aray a giren dostları as­ lında onları hemerj evlendirmek istemiş ama Nebahat 2-3 ay daha beklemelerini istemiş. Se­ bebi de hep bu evmiş.

Fatma G irik nihayet yeni evini düzeltti. Uzun bir süredir. 6 odalı evinin sadece bir odasını kullanan yıldız şimdi evinden çıkmıyor. An­ talya tatilinden sonra

İstanbul'a dönen Fatma G irik, Memduh Ün’ün film e başlıyarncnası üzerine şimde sadece gazino çalışmaları ya­ pıyor. G irik 2 gazinoda birden çalışıyor.

Y ılb a ş ın d a N e Y a p a c a k la r? Ünlü sinema yıldızla­ rımız yılbaşında evinde oturmayı tercih ediyor. Emel Sayın, F iliz Akın, Ayhan Işık dışında bü­ tün yıldızlar evlerinde oturup aile ve dost­ ları arasında yeni yılı karşılamayı düşünüyorlar. Buna göre, Türkân Şoray, Annesi ye kızkardeşi Nazan ve Rüçhan Adlı ile b irlikte Etiler'deki evinde bir yemek y i­ yecek erkenden de yata­ cak. Hemen ertesi sabah Şile’de film çalışması olan yıldız hiç bir yere gitmeyi düşülmüyor

HÜLYA KOÇYİĞİT: Ko­ cası Selim ve kızı Gülşah ile birlikte anne­ si Melek Koçyiğit’ e gi­ decek. Şayet b irisi o an­ da dışarı çıkma f ik r i­ ni söylemezse evde oturup eğlenmeyi düşünü­ yor.

AYHAN IŞIK: Dostları ile b irlikte Uludağ'a gi­ decek. Yılbaşını ve ertesi günlerini orada geçire­ cek.

*

SADRİ ALIŞIK: Her yıl Yeşilköy’ deki b ir mo­ tele giden sanatçı ba­ yıl evinde oturmayı dü­ şünüyor. Fakat her şey yine de o akşam bel­ li olacak. Belki bir guruba ta kılırız diyor.

EMEL SAYIN: 3 y ıl­ dır yılbaşı yapmadığı için bu yıl yapmayı düşünen Emel Sayın, ansızın çalışmaya karar verince progra­ mı alt üst oldu. Bu yüzden yılbaşı akşamı için diktirdiği elbiseyi belki de giyemeyecek olan Sayın, şayet sah­ nede çok yorulmazsa bir yere gidecek. BELGİN DORUK: Kızı ve nişanlısı eğlence yerlerine gidene dek ev­ de oturacak, sonra he­ men yatacak.

EDİZ HÜN’ Nişanlısı ve ailesi ile birlikte yeni yılı evinde kar­ şılayacak.

KARTAL TİBET: Akra­ balardan kurulu bir gu­ rup ile evinde eğlene­ cek. Dışarı çıkmayı sev­ meyen aktör her yıl böy­ le yaparmış.

FİLİZ AKIN: Bir dos­ tunun davetlisi olarak kocası Tijrker İnanoğlu ile birlikte Fransa’ ya gi­ diyor. Yılbaşı akşamı Nice şehrinde yakın bir dağ otelinde eğlenmeyi düşü­ nen yıldız oradan İngil­ tere'ye geçecek.


ARTİSTLERİN Unutulmayan Hatıraları AİBA PEKKAH

mhutiybh

" cMvrupa limanlarına vapurdan a vu ç a vu ç toplu iğne verpt’ım” M H K H H B 2 Aralık 1946 da Is"Sevdiğim Adam," "Üç tanbul'da doğdu. Deniz Kalp". His hayatı oldukalbayı Rıdvcn Pekkan'ın ça fırtınalı geçen, sesi kızı, sinema ve sahne ve oyunculuğu kadar aşksanatçısı Semiramis Pek|an Ve skandallarıyla kan’ ın ablasıdır. Çocukda ün yapan Ajda Pekluğu Erenköy'de dedesinin kan, şimdi yine Paris’ e çiftliğinde geçti. İlkokulu gitm iştir. Kadıköy, Gölcük, Çanak"Şimdi komşu kapısı .ale'de, sonra Kadıköy yaptığım ve yılda bir Cız Ortaokulumda okudu. kaç kez dolaştığım Çamlıca Kız Lisesinde Avrupa'ya ilk gidişimdi... öğrenimini yarıda bıraktı. Rahmetli babamla beraber Sanat hayatına 1962 de bir vapur yolculuğu yaİlham Gencer Orkestrapıyorduk. Bu çok güzel sında şarkı söyleyerek yolculuğun anısını hâlâ başladı. 1963 te bir tatlı b ir ürpertiyle hasinema dergisinin düzentırla rım . Ne kadar mutlu lediği "Sinema A rtisti olmuştum bu gezide, Yarışması"nda birinci sekolay kolay anlatılamaz... çiierek sinemayd geçti. 1962 yılıydı... Vapurumuz İlk film i Ayhan işık’ la güzel bir havada hareoynadığı "Şıp Sevdl"dir. ket etti. Sırayla en Dört yıl aralıksız film büyük Avrupa limanlarını .çevirdi. Bunların başlı- dolaşacaktık, çaları: '•Çanakkale ArsBir kutu dolusu toplu lanları", "Avare", "Ada- jğne almıştım yanıma., nalı Tayfur", "Ben bir ' inançları olan bir ahKanunKaçağıyım", "B ir Gönül Oyunu", "Taçsız Kral", "Harun Reşid’ in Gözdesi". 29 Ekim I966’ da Hafif BatıMüziği türünde şarkılar söyleyerk yeniden sahneye çıktı ve bu olay onun sinemadan uzaklaşmasına sebep ol­ du. 1968 ve 1969 da Atina Apollonia Müzik Festivaline katıldı ve dördüncü oldu. 1968 de Barcelona Müzik Festi­ valinde finale kaldı. İstanbul’ un en büyük mü­ zikhollerinde şarkı söy* ledi. iki yıl Paris'te plâk, TV ve müzik çalışmaları yaptı. En çok tutulan plakları "İlk Aşkım", "İki Ya­ bancı", "Boş Vermişim Dünyaya", "Sensiz Y ıl­ larda , Yağmur , Bir Köylü

Ben

babım, yola çıkmadan önce 'Ajda, bak Avrupa’ya gidiyorsun. Beğendiğin her şehre toplu İğne at ki, onlar seni bir mık­ natıs gibi ilerde yeni­ den oraya çeksin...’ demişti. Eh, o sıralar çocuk sayılırdık. Yaş on altı... Başımızda kavak yellerinin estiği yıllar. . Hoş şimdi de esiyor ya... Her neyse, biz yolculuğumuza gele­ lim . Vapurumuz hangi limana demirlerse, güver­ teden b ir avuç toplu İğneyi, dua okuyarak denize boşaltıveriyordum. Mıknatıs gibi beni oralara çeksin jiye ... Pire, Cenova, Napoli, Marsilya, Barcelona, Bey­ rut... Nereye gittiysek her limanı iğne ile duldurdum.

Yukardaki resimde ünlü şarkıcıyı "Harun Resifin Kızıyım", Gözdesi" adlı Miminin bir

sahnesinde

Yukardaki resimde Ajda Pekkan'ı evinin bir kösesinde görüyorsunuz.

İğneler sulnra gömüldükçe neşeli kahkahalar atıyor­ dum. Bu kadarla kalsa iyi... Avrupa'da hangi şehre varsak, vapurun iskelesinden sağ ayağımı atarak yere basıyordum. Sırf, yeniden oralara geleyim diye. Galiba bu İnancımın yararını gördüm. Hemen olmadı ama, yedi yıl sonra Avrupa rüyası gerçekleşti. B ir öğrenci hevesiyle gördüğüm o büyük şehirleri, şimdi adı geçen bir sanatçı olarak dolaşıyorum. Hem de istediği zaman ve istediğim yere göderek Şarkılar söylüyorum, plak­ lar dolduruyorum, konser­ ler veriyorum. TV ekra­ nından halka sesleniyorum. görüyorsunuz.

Sayısız hayranlarım var. Avrupa basını "B ir Türk sanatçısı" diye sunuyor beni Ama hepsi boş geliyor bana. İlk genç kızlık günlerimin o do­ yulmaz Avrupa gezisinde duyduğum buruk tadı, bulamıyorum bugün hiç birinde. Fırtınalı geçen hayatımın hiç unutama­ dığım, en güzel, doyul­ maz anıları bunlar... A ti­ na'da Apollonia Şenliğinde alkışlanırken, ya da Paris'te Olimpia’ nın açı­ lışında duyduğum heyecan bl le, on yı I önce henüz şöhret olmadığım günlerde denize toplu iğne serpti­ ğim o güzel anıların zevkini veremiyor neden­ se bana..."


Nikahlarına bir kaç gün kala , Celia nişanlısının başka bir kadınla evlendiği­ ni öğrenir. Evindeki havagazını açarak intihara teşebbüs eder, Zorlukla nefes aldığı dakikalarda ise Konrad ile nasıl tanıştıklarını düşünmektedir.

Merak etme. Onları üz« b ir şey yapmayacağım

Frank'ın alaycı sözlerinin hiç önemi yok. Aşkımız ve mutluluğumuz asla sarsılmayacaktır. B 5 2 K 5 5 S S 5 S I H İ

Böyle bir şey yapmağa kalkışırsan seni as­ la affetmeyeceğimden emin olabilirsin. Seni kendimden daha çok seviyorum. Fakat, aş­ kımıza gölge düşmesine de tahammül edemem. Bu hareketini sorumluluğunu sedeceksin.

Konrad o kadına kendini kaptırmayacaktın. Bütün bu yaptıklarınla, babanın kanını taşı­ dığını ispat etmiş oldun.

asla affetmeyeceğim. Ölümümün hayatının sonuna kadar his­


Ne

istiyorsun?

Dostluğumuzun devam et­ tiğini sanmıyorum.

Dostlar, böyle mi karşılanır.

Buna mem

rağmen evlendiğini Celia’ ya söyle­ için dün bana telefon ettin.

Ti X ' m mmtmtmım

Celia’ ya aşık olduğunu biliyorum. Üstelik | j bu kötü haberi ancak sen verebilirdin.

f

|

/ ' /

>'

î'y&ifâ jŞ p .

/

Celia , güzel bir kız.. karşısına geçip, bir

Hoşuma gidiyor. Fakat aşk ilahesi gibi tapı-


jDünden jolarak ettiğini

SONRA GENÇ KIZ GERÇEGİ BİRDENBİRE H A T IR L A D I.

beri ben de kendimi senin dostun saymıyorum. Ceiia’ nın intihara teşebbüs söylemek için buraya geldim.

Seni Frank kurtardı. Şüphe' lenerek geriye dönmüş. £

Kapının önüne gelin ce havagazı kokusu nu duydum. BBSgSİF


Ölünce, ' ner turıu ıstıraptan kurtulur dum. Halbuki şim­ di, aynı işkence­ ye tahammül et­ mek zorundayım.

4

Kapıyı zorlayıp içeriye girdim. B ir kaç daki ka gecikmiş olsaydım , seni kurtaramazdım. Sakin ol. Ağladığını görürler­ se, bizi dışarıya çıka rırla r.

Keşke, bir kaç , saat gecikseydin. l

|

Ben, Frank la aynı fikirde de ğilim . Ağlamak, ferahlık v e rir Gözyaşların akmaz olunca hdni

ıınıitmnva

ra lıs

Sana layık değilim. Benden daha üst seviye­ desin. Sana erişemeyeceğimi hissediyorum. Babamın kanı beni aşağıya doğru sürüklüyor.

Ortaçağdan kalma, bir tiyatro eserini sahneye koyuyor gibi.

Seni mutlu edemez dim. En sonunda, a ramızdaki seviye far kını görecektin. Hata larımı anlayacaktın.

Hangi

hatalar?


Barbara

Cartland

T ürkçesis Melia’ ^ nişanlısı Tally'den ayrılmak ister. Tally ise o bir başkası ile nişan lanmadan önce, Jean ile nişanlanır. Gazetelerden bu haberi öğrenen Melia, hemen Tally'ye telefon eder ve nişanı bozmasını ister! Genç kadının gururu kırılmış tır. Diğer tarafta ise Jeaıî'i resimleri çekilmiştir. Tally, nişanlısı ile İs '"'■'•p've eitmeğe karar verir. Annesini yanlarına alacaklardır.

Jean, "A f eder sin..." dedi. Betty, ona gülümsedi. "Ancak bir kadın bu masayı böyle fe v ­ kalade bir şekilde hazırlayabilirdi. Şamdanların ışığında yemek yiyelim . Böylesi daha hoş." Gerald, "Ayrıca insana hoş bir hal de veriyor bu," diye * ilave etti. Zira yanakları kı­ zarmış ve gözleri de parlamaya başlamış olan Jean de bir par­ tiye katılan çocuk hali olduğunu farketmişti. Betty, masanın ortasındaki büyük bir teneke kutuya dikkatle baktı. "Havyar', Ah, işte buna bayılırım ’. Tally, sen bir meleksin'. Sonra tavuk, salata Füme balık, dil’. Ya şu tabaktakiler nedir?" Tally, "T a tlı," diye cevap verdi, "Gustav onları almam için ıs ra r etti." -"O halde sana değil, Gustav’ a teşekkür etmemiz lazım ’, " Tally, bağırdı, "İstediğinize teşekkür edin ama artık sofraya oturalım’. Neredeyse açlıktan öle­ ceğim'." , Jean, Tally’ nin tabağına koy­ duğu havyara şöyle bir baktı. Sonra da usulca gözlerini ka­ pattı. » Genç adam, yavaşça sordu. "B ir dilekte daha mı bulunuyorsun?" Jean, ona utangaç bir tavırla bakarak başını hafifçe salladı, "E vet..." Gerald, ayağa kalkarak, şam­ panya açtı, "Bununla biraz içki içmek de lazım ," Altın şam­ panyayı kadehlere doldurdu. Jean, kendi kadehine tered­ dütle bakmaya başlamıştı, "B il­ mem ki... Şey... Dün gece Tally -•* bana konyak verdi... O zamana kadar hayatımda hiç içki iç ­ m emiştim." Betty, "Tally dün gece sana konyak mı verd i?" dedi, "Allah Allah, niye?" Tally, "Bu uzun bir hikâye," diye gülümsedi, "Eu ara onu anlatacak vaktimiz de yok. Şim­ d i—hepiniz kadehlerinizi alın ba­ kalım ..." Genç adamın isteğini yerine getirdiler, şimdi hepsi ona bakıyorlardı, O zaman Tally, hayret edi­ lecek birşey söyledi. "Jean’ın şerefine, ona mutluluklar diliyorum’. " XXX

Gönül "SU V E R E K IQ j I L I

Jean, oteldeki odasının pen­ ceresinden hayran hayran manza­ rayı seyrediyordu, Ay, dağların yukarısında pırıldıyordu, Genç kızın karşısında kar ve gölgelerden meydana gelmiş harikulade bir dünya vardı,. Jean, "Ne gü zel..." diye f ı ­ sıldadı. "P e rile r dünyası bu... Böyle bir yeri hayalimden bile geçiremezdim. "Manzaraya dal­ mış gitmişti. Sonra birdenbire irkilerek kendine geldi. Kapı vu­ ruluyordu. -"Buyurun,,," : Kapı açılarak içeriye Tally girdi. Genç adam, kalın pal­ tosunu çıkarmıştı. Jean, "O yorucu yolculuğa rağmen," diye düşündü. "Gayet canlı ve zinde." Tally, "N asılsın?" diye sordu. "Eşyalarını yukarı çıkarıp ç ı­ karmadıklarını öğrenmeye geldim ." Jean, dalgın dalgın etrafına bakındı, "Eşyalarım —gelmedi sa­ n ırım ..." Tally dikkatle onu süzdü, "Ne o? Hayallere dalmıştın galiba?" Jean, gülümsedi. "Pencereden bakıyordum. Bana bu manzara hakiki değilmiş gibi geldi,.," Tally, pencereye doğru baktı. "Ne güzel değil mi? Buraya ilk geldiğim zaman küçücük bir çocuktum. Ona rağmen, 'Madem dünya bu kadar güzel, o sefil* mahalleler neden var?’ diye düşündüğümü hatırlıyorum," Çok ciddiydi, Jean ilk defa onu bu kadar düşünceli görüyordu. Genç kız, merakla sordu, "Kü­ çükken hep böyle şeyler dü­ şünür 'müydün?" Tally, "Galiba haddinden fazla ciddiydim," diye cevap verdi. "Hat­ ta bir ara siyaset hayatına atılmayı bile düşündüm,,." Jean, çabucak, 'Y in e de atı­ lab ilirsin ," dedi. Tally, güldü, "Evet,,, Hatta belki Ernest Danks’ la rekabete bile kalkışırım ." Ciddi konu­ lardan bahsetmek istemediği an­ laşılıyordu, , Tebessümü neşeli ve alaycıydı. O sırada garsonlar da ba­ vulları getirdiler, Genç adam, hepsinin tamam olup olmadığına baktıktan sonra odadan çıktı.

Jean, bir an tereddütle durdu. Sonra da ilerleyerek, dipteki kapıyı vurdu. Mrs. Melton'un dairesine açılıyordu bu, Jean, kapıyı açtı. "Size yardım edebilir miyim?" M rs, Melton, tuvalet masa­ sının önünde oturuyordu. Başın­ daki kürk şapkayı çıkarmıştı. Saçlarını tarıyordu. "Teşekkür ederim, yavrum. Fakat oda hiz­ metçisi bavullarımı açıp, eşya­ larım ı yerleştirecek. Yıllardan beri burada o. Kendisini bilirim , M rs, Melton, bir an aynadaki hayaline baktı. Sonra da içini çekerek, ayağa kalktı, "Tally aşağıya inip kahve içm em izi istedi. Ondan sonra çıkıp ya­ tacağım ." Jean, "Elbisem i değiştirmem lazım m ı?" diye sordu, M rs, Melton, "Gece elbisesi giym e," dedi. "Fakat ben senin yerinde olsaydım, esvabımı de­ ğiştirirdim , Daha rahatlarsın. A y­ rıca Tally’ nin senin erkenden yatmana razı olacağını sanmı­ yorum ." \ /'

-"Yardım ınıza çok teşekkür ederim. " Jean, bir an durdu. dayanamayarak ilave da Sonra etti. "Size böyle şeyler sordusıkılmıyorsunuz ya? için ğum bunlar benim için yepyeni Bütün yapmam lazım gelşeyler. Ne diğini pek bilmiyorum." M rs. Melton, ona hayretle baktı. Fakat birşey söylemedi. Sadece, "Bana istediğini sora­ bilirsin, yavrum," diye m ırıl­ dandı, O kadar şirin ve tatlı bir hali vardı ki... Fakat Jean, yine de ka­ dının sadece kafasının küçük bir kısmıyla kendisiyle ilgilen­ diğini hissetti. Aklı fik ri başka yerdeydi. Mrs. Melton’un. Böyle konuşmalarla, etrafında olanlarla da fazla bir ilg is i yoktu. Jean, telaşla odasına döndü. Madam Marie, olacakları tahmin etmiş gibi genç kız için koyu mavi kadifeden bir elbise secçmişti. Yakası ve kollarına renkli taşlarla işlem eler yapılmıştı bunun. Jean, esvabı gördüğü zaman, "Bunu ne zaman giyeceğim ," diye düşünmüştü. Fakat şimdi bunun tam bu akşam için bir kıyafet olduğunu anlıyordu. Jean, çabucak bir banyo yap­ tıktan sonra giyindi. Saçlarını fırçaladı. P ır ıl p ırıl parlıyordu şimdi bu saçlar. Genç kız hem


heyecanlıydı, hem de endişeli. Kadife çantasını alarak, aynada bir .an kendisine baktı. "Fena olmadım...” İstememesine rağmen yine büyük halasının evindeki o karanlık, mutsuz günleri ha­ tırladı. Buz gibi bir soğukta, sokak kapısının önünü fırçalar, çatlamış elleriyle kömür taşı­ yarak, ocakları yakardı. Geceleri de tavan arasındaki odasında, ince bir yorganın altında tirtir titrerdi. Genç kız, "Çok mutluyum," diye fısıldadı. Fakat sonra için­ den bir se ona sordu. "Sence mutluluk bu mu?" Jean, çabucak döndü. O sesi susturmaya çalışarak, aradaki kapıya koştu. Bunu çabucak vurdu ve kapıyı açarak, içeri girdi. .M rs, Melton, koltukta otu­ ruyordu, Gözleri kapalıydı. Kapı açılırken, o da gözlerini araladı. Istıraplı düşüncelere dalmış olduğu da belliydi. Fakat Jean'i görünce kendisini zorlayarak gülümsedi. "Hazırlandın mı? Ne çabuk? Korkarım ben senin gibi acele etmedim. Neyse... E llerim i y ı­ kayayım, sonra seninle aşağıya ine­ riz , Herhalde Tally sabırsız sabırsız bizi bekliyordur." O yandaki banyoya geçince,. Jean de etrafına bakındı. Y a ­ tağın üzerine mor bir sabahlık konulmuştu. Yerde de aynı renkte terlikler duruyordu. Karyolanın yanındaki komotun üstünde kitaplar vardı. Bir de gümüş çerçeveli bir fotoğraf. Bu da Stephen Melton'un resmiydi tabii. Fakat genç kı­ zın Berkeley meydanındaki ko­ nakta gördüğü fotoğraftan fark­ lıydı bu, Jean, o resmi hatırlayınca yine kendi kendine, "Stephen Melton bana birşey söylemeye çalışıyordu," dedi. O gün bunu iyice hissetmişti. "Euna iyice inanmaya başlıyorum,,. Mesela bu resim bana hiç birşey de­ miyor. Fakat diğer fotoğraftan gözlerim i alamadım,,." Genç kız, çocukluğunda iç güdülerinin çok kuvvetli olduğunu da hatırlıyordu. Hatta zaman zaman bazı olayları önceden sez­ me gücü de vardı onda. Ama büyüdükçe bu kuvvetini de kay­ betmişti. Jean, dikkatle Stephen Melton'un fotoğrafına öylesine d a lm ıştj; ki, Tally'nin annesinin odaya girdiğini duymadı b ile. Kadın, "Ben hazırım ," dedi. "Seni beklettiğim için özür d ilerim .," Jean, fena halde irkildi. Sonra da şaşkınlığından aklına ilk gelen şeyi söyledi. "Affedersiniz.. Resme bakıyordum... Bu Eerkeley'deki konakta gördüğümden çok fa rk lı." Bu sözler ağzından çıkar çıkmaz

da, Gerald'ın ihtarını • hatırladı. Gerald ona M rs. Melton'un koca­ sından hiç bahsetmemesini tembih etmemiş miydi? Ama geç kalmıştı artık. Mr, Melton donmuş gibi duruyordu. Odaya derin bir sessizlik çök­ müştü, Sonra kadın, alçak, ıs ­ tırap dolu bir sesle, "Hangi resm i kasdediyorsun?" diye sordu, "Neden bahsediyorsun?" Jean, "Şey, " diye kekeledi, "Orada—karyolanın yanında bir fotoğraf vardı,, da... Bana kızmıyacağınızı umarım... Fakat e l­ bisemi sizin odanızda d eğiştir­ dim...Bunu Tally söyledi,,, O arada o fotoğrafı gördüm,,," Mrs. Melton, bağırdı, "Hangi fotoğraf o?" Jean, "Karyolanızın yanında, komotun üstünde duruyor," dedi, "M r. Melton'un resm i,,. Gözlerini objektife dikmiş gib i,.." M fs. Melton, inler gibi içini çekti, "Demek resim orada? Ben de onu arıyordum. Her tarafa baktım. Kimse de bana yardım etm edi." Kadın birdenbire ilerleyerek, kocasının fotoğrafını aldı. Yüzünde öyle bir azap vardı ki Jean titredi. Bağırmamak için kendisini tutuyordu, Mrs, Melton, kendisini z o r­ layarak genç kıza döndü. 'Dunu bana haber verdiğin için çok teşekkür ederim ,.. Kocamdan bir kaç şeyden biri de o fo ­ toğraf." Sakin sakin konuşuyordu ama Jean’ e o anda Mrs. M el­ ton'un kendisini yapayalnız ve ümitsiz hissettiğini de sezdi. Kadın birdenbire "Haydi, artık aşağıya inelim ," dedi. Jean daha birşey söylemeden dönerek kapıya doğru ilerledi, Jean de onun peşinden ile r ­ ledi. Sessizce dışarı çıkarak, uzun tüylü halılar serilm iş olan koridordan geçtiler. Jean, Tally’ nin güzel annesine o kadar acımıştı ki ağlamamak için dudağını ısırıyordu. Tally' le Gerald, salonda büyük bir kanapeye yerleşm işlerdi. Ön­ lerindeki alçak masada kahve ve içki vardı. Onları görünce he­ men ayağa fırladılar, Tally "Nihayet gelebildiniz," dedi. "Siz böyle gecikince, yatıp uyuya kaldığınızı sandım," Jean, "Biz de aşağıya ça­ bucak indiğimizi sanıyorduk," diye cevap verdi. Genç kız sakin ve rahat bir tavırla konuşabilmek için kendini zorluyordu, Böylece Mrs. Melton'un kendisini toplayabilmesi için ona fırsat verm eye çalı­ şıyordu sanki. Kadın, bir koltuğa çökercesine oturdu. Gerald'ın uzattığı kahve fincanını aldı. İçki İister m isiniz?" -'D vet,,,Lütfen.,. Biraz konyak.,," fDEVAMI VAR)

üV

a

ÇADIR: Rüyada çadır görmek: Hayatınızın bir çok değişikliğe uğrayacağına ve bundan son de­ rece memnun kalacağınıza, Çadır kurmak: Karlı bir işe girişece­ ğinize, Çadır sökmek: İşlerinizin alt üst olacağına , Çadırlı bir ordugah görmek: Evinize kalabalık bir m isafir topluluğunun gelece­ ğine veya işlerin iz karışarak bunları hal etmekte hayli güçlük çekeceğinize işarettir. ÇAĞLA: Rüyada çağla yemek: B ir hastalığa tutulmanız ihtimali bulunduğuna işarettir. ÇAKAL: Rüyada çakal görmek: Zalim ve merhametsiz bir kim­ senin ağına düşerek derin acı­ lara uğrayacağınıza, Çakal tut­ mak : Düşmanlarınızla ^ aranızın düzeleceğine, Çakal sesi işitmek: Beklediğiniz haber veya mektubu da­ ha bir müddet alamıyacağınıza işarettir. ÇAMUR: Rüyada çamur görmek: Fakirliğe ve yoksulluğa düşece­ ğinize, Çamur bir yolda yürümek: Tehlikelerle dolu uzun bir yol­ culuğa çıkacağınıza, Çamur ye­ mek: Mala ve paraya kavuşaca­ ğınıza işarettir. ÇAYIR: Rüyada yemyeşil bir çayırlık görmek: Gönlünüzden her ne geçiriyorsanız hepsinin birer birer gerçekleşeceğine veı saa­ detin sırlarını çözmeğe muvaf- ' fak olacağınıza, Sararmış bir ça­ yırlık görmek: Ümitlerinizin bo­ şa gideceğine, B ir çayırlıkta oturup yemek yemek: Çok zengin biriyle evleneceğinize ve fakat, mutlu olamayacağınıza delil sayılır. ÇİLEK: Rüyada tarlasından ç i­ lek toplamak: Gönül ferahlığına ve zenginliğe, B ir kimseyi çilek veya ’ ilek reçeli yerken görmek: Bahti­ yar ve mesut bir ömür sürece­ ğinize, Çarşıdan çilek satınalmak: Evinize şerefli bir m isafir g e le ­ ceğine işarettir. ÇİVİ: Rüyada çivi görmek: Şöhret ve itibarınızın bir miktar sarsılacağına, Bir tahtaya çivi çak­ mak: Evinize bir m isafir gelece­ ğine delildir. ÇİZME: Rüyada çizme görmek: İşlerinizin çok iyi bir yön alaca­ ğına, Ayağınıza çizme giymek: At­ lı bir gezintiye çıkacağınıza veya askere alınacağınıza işarettir. ÇATAL: Rüyada çatal görmek: Başlamış olduğunuz iş le ri büyük bir başarı ile sona erdireceğinize , Kırık çatal: Yeni teşebbüs edeceği niz bir işte başarısızlığa uğra yacağmıza, Çatal Satın almak: Bir, yakınınız tarafından aldatılacağmıza işaret sayılır.


5 çi T ü r k ç e s i:

D O Ğ AN

Ö ZBAY

jT t

Yüksek sesle: "Ben budalanın b iriyim !" diye mırıldandım. "Yıllarca, aklı başında b ir kız olarak yaşadıktan sonra, arkadaşça duygulardan başka b ir şey vaadetmeyen bir erkeğe gönlümü kaptırdım..." Evet... Lorenzo'dan ne ümit edebilirdim? Benim için iyi bir mesai arkadaşıydı.

İşte, hepsi bu kadar... Annem öldüğü zaman, on altı yaşındaydım Babam, iki yıl sonra tekrar evlendi Üvey annem, benimle aynı çatı aİtındı yaşamak istemediğini biidirinci babam tahsilime Londra’ da devam etmeme karaı verdi. B ir yıl sonra, karısıyla berabeı

New York'a gitti. Bit- hava kazasında ikisi de yanarak öldü. Böyiece, çok uzak bir akrabamızın vesayeti altına girdim. Fakat adamcağız, küçük bir şirkette, basit bir memurdu. Kalabalık bir aileyi geçindirmek zorundaydı. Tahsilime yardımcı oiamıyacağını samimi bir tarzda ifade edince, kendime bir iş aramak mecburiyetinde kaldım. Neyseki, şansım yardım etti. İyi kalpli bir adam olan sinyor Larrini, hayat hikâyemi dinledikten sonra bana acıyarak, himayesi altına aldı. Sinyor Larrini bu büyük şirketin ticaret müdürüydü. Özel sekreteri yapmıştı beni. Onun ısrarıyla daktilo ve lisan kurslarına devam ettim. Böyiece, bildiğim üç lisanı ilerleterek, mükemmelleştirdim. Kısa zaman­ da maaşım yükseldi. Küçük bir apartman katı kiralayarak, rahat bir tarzda yaşamaya başladım. Sinyor L arrini, iki yıl sonra emekliye ayrıldı. Fakat beni kaderime terketmedi. Beni, çok samimi bir arkadaşının yanına gönderdi. Sinyor Rovelli, ithalât-ihracat İşleriyle meşgul olan, önemli bir firmanın sahibiydi. Almanca, İngilizce ve Fransızcayı bildiğim­ den beni yanına özel sekreter olarak aldı. Kısa bir zamanda bana iyice bağlandı. En önemli işlerini bana veriyordu. Sinyor Rovelli, altmışını geçkin bir adamdı. Üstelik, yeğeni Lorenzç’dan başka akrabası yoktu. Bütün servetiyle beraber, firmanın tek vârisi Lorenzo'ydu. Yirm i yedi yaşında olan Lorenzo, Los Angeles'te yaşıyordu. A rtık emeklilik zamanının gel­ diğine kanaat getiren sinyor Rovelli, yeğenine mektup yazarak, Roma’ ya gelme­ sini istedi. Lorenzo, erkek güzeli bir gençti. Gördüğüm andan itibaren ona aşık oldum. Sinyor Rovelli ona şirketin işlerini öğ­ retme görevini bana verdiği için de, hemen hemen her an beraberdik. Odam, sinyor Rovelli'nin bürosuyla -yanyanaydı. B ir kapıyla onunkine geçilebifdiği için, Lorenzo'nun masası odama konmuştu. Böyiece, amcayla yeğenine aynı zamanda özel sekreterlik yapıyordum. Ö ğreticilik görevimden son derece mem­ nundum. Lorenzo'yla her an yanyana ola­ bilme imkânı sağlıyordu. Fakat Lorenzo'nun hareketli bir hayatı vardı. Genç kızlarla kadınlar, onu rahat bırakmıyorlardı. Masa­ sındaki telefon sık sık çalıyordu. Lo­ renzo'nun konuşma tarzından karşı taraftakinin bir kadın olduğunu derhal anlıyordum. Bu da, ıstırap çekmeme sebep oluyordu. Başlangıçta Lorenzo, İşine son derece bağlı görünüyordu. Tam zamanında büroya geliyor, akşamları bütün memurlar gibi, binadan ayrılıyordu. Genellikle öğle yemek­ lerini de beraber yiyorduk. Haftada bir kaç defa da sinemaya gidebiliyorduk. Fakat günün birinde Lorenzo, Silvcma Foresti adında genç bir kadınla tanışınca, akşamları beni sinemaya davet etmez oldu. Öğle yemeklerinde bile bazan buluşamıyorduk. Telefon eden kadının Sllvana olduğunu, Lorenzo'nun konuşuş ta r­ zından derhal anlıyordum. Sesi yumuşuyor, sıcaklaşıyordu. Bakış­ larında ise, bambaşka bir mana beli-


riyordu. Fakat, Lorenzo’ya ne diyebilirdim ki? Bana hiç bir vaadde bulunmamıştı. Hatta, kendisini sevdiğimden bile habersizdi. Ben, onun için b ir sekreter ve geçici bir öğreticiden başka b ir şey değildim. Silvana Foresti’yi müthiş merak ediyor­ dum. Acaba, nasıl bir kadındı? Lorenzo gibi b ir adamı kendine bağlayabilmek için, güzellikten daha başka şeylere sahip olması gerektiğine inanıyordum. Fakat, onu görebilmem imkânsızdı. Lorenzo, Si Ivana'y la Latanı ştıktan sonra, çok değişmiş, onun oyuncağı haline gel­ m işti. Aklına estiği zaman telefon ediyor, Lorenzo'ya randevu veriyordu. Asabi mizaç­ lı olan sinyor Rovelli’nin bu durumu öğrenmesinden şiddetle endişeleniyordum. Bunun için, yeğenini sorduğu zamanlar yalan söylemek zorunda kalıyordum. Sinyor Rovelli, bir akşamüstü, bürosun­ dan ayrılırken, Lorenzo’ya: "Yarın saat on b ir buçukta, Shields şirketinin b ir mü­ messili gelecek," dedi. "Onlarla iş bağ­ lantısı kurabilirsek, b ir yıllık kârımızın yarısını kazanabiliriz." Bilhassa transistorlu radyo yedek parçaları ihraç eden Shields fabrikası­ nın önemini biliyordum. Sinyor Rovelli, aylardan beri temas kurmağa çalışıyordu. Ertesi sabah saat onda telefon eden Silvana, Lorenzo’ yu evine çağırdı. Lorenzo'nun ne cevap vereceğini merak ediyor­ dum. B ir buçuk saat sonra, Shlelds'in temsilcisi gelecekti. Telefon’un başında renkten renge giren Lorenzo, en sonulda geleceğini söyleyerek, dinleyiciyi yerine bıraktı. İlk defa olarak müdahele İhti­ yacını hissettim: "Patronum olduğun için, uyarmamı hoş karşılamayacağını b ili­ yorum.Fakat, b ir buçuk saat sonra Shieids’ In temsilcisi gelecek. Bu firmanın bizim İçin ne kadar önemli olduğunu biliyorsun." Çaresizlik içinde kıvranan Lorenzo: "Bu işlerde benden daha tecrübelisin," dedi. "Tem silciyi ikna edeceğine eminim." "Fakat, bir patron yetkisiyle konuşamıyacağımı sen de biliyorsun..." "Bu yetkiyi sana veriyorum. Serbestçe konuşup, İşleri ayarlamağa çalış. Amcam »oracak olursa, önemli b ir iş İçin dışarıya çıktığımı söylersin." İlk defa olarak, bu kadını mağlup etme fırsatı çıkmıştı. Fakat, Lorenzo irade zayıflığı, bu fırsatın kaçmasına sebep oluyordu. Öfke ve ümitsizlikten ağlayacak durumdaydım. Buna rağmen, Lorenzo'ya gülümsemeğe muvaffak o ldunv Kendisine aşık olduğumu sezdirmek istemiyordum. Bu, benim için gurur kırıcı bir şey olabilirdi. Shideis'in temsilcisi James Walton, genç yakışıklı bir adamdı. Mükemmel İtalyanca konuşuyordu. Galiba, benden de hoşlanmıştı. Sinyor Rovelli’ nin istediğinden vdaha İyi şartlarla kontrat imzalatmağa muvaffak oldum. James VValton, odamdan ayrılmak üzereyken, birdenbire, durarak: "Sizden b ir ricada bulunabilir miyim?" dedi. "Acaba, akşam yemeğini beraber yiyebilir miyiz? Roma'ya ilk defa gel­ miyorum. Her yerini belki de sizden daha iyi biliyorum. Fakat, bu sefer

kendimi öylesine yalnız hissediyorum ki... Eğer verilm iş bir sözünüz yoksa, arkadaş­ lığınız beni çok sevindirecek..."

nunla buluşmama bu kadar önem verdi­ ğini tahmin etmiyordum," dedi. "Önem verdiğim için, söylemedim." "Bambino'da yemek yeriz. Sonra, Bu kibar teklife hayır diyemedim. konsere gideriz..." Saat sekizde buluşmak için sözleştik. "Maalesef gelemiyeceğim... Verilm iş Aynı gün büroma giren sinyor Rovelli: bir sözüm var... Çok üzgünüm..." "Shields’ in temsilcisiyle karşılaştım ," dedi. "Benim yerime Shields’ le kontratı "Binadan çıkıyordu. Çok memnun görünü­ imzalamanı istediğim zaman, böyle piş­ yordu. Mükemmel b ir anlaşma yapıldığını man olacağımı asla tahmin etmemiştim." söyledi. Fakat, kontratı yeğenim imzala­ Hayret etme sırası bana gelmişti. mamış. Bu fevkalâde işi sen başarmışsın. B ir süre yüzüme dikkatle baktıktan sonra Lorenzo neredeydi?" Lorenzo: "James VValton* la buluşacağını "Önemli bir işi için dışarıya çıkmak biliyorum ," diye devam etti. "Bu ran­ zorundaydı..." devuyu iptal edemez misin?" Yanakları öfkeyle kıpkırmızı kesilen "Ayıp olmaz mı? Eğer Silvana’ yia sinyor Rovelli: "Bu önemli işin, Silvana buiuşmayacaksan, yarın akşam beraber Foresti’ yle buluşmak olduğunu biliyorum, yemek yiye b iliriz." dedi. "Lorenzo’ ya söyle... Eğer bir daha Yerinden kalkıp, yanıma gelen Lo­ aynı hafifliği yapmağa kalkışırsa, buradan renzo: "Silvana adında b ir kadın yok," uzaklaştırmakla kalmam, vasiyetnamemi de­ dedi. ğiştirip, mirasımdan mahrum bırakırım "Yâni, ondan ayrıldın mı?" onu..." "Böyle bir kadının mevcut olmadığını Bu sözlerden sonra, ara kapıdan geçe­ söylemek istedim." rek odasına girdi. İlk defa olarak Lo"Fakat.... O telefonlar..." renzo'yu koruyamamıştım. Bunun için de Neşeli bir kahkaha atan Lorenzo: "B i­ üzgündüm. tişik odadan amcam telefon ediyordu," Öfkesini yenemeyen sinyor Rovelli, diye cevap verdi. "Seni denemek İstiyor­ ertesi gün Lorenzo'yu iyice başlamıştı. duk..." Bunu, Lorenzo’ nun yüzünden anlamak müm"Böyle bir denemeye niçin lüzum küıdü. Masasına oturduktan biraz sonra gördünüz?" "Shields'le mükemmel b ir anlaşma imza­ E llerim i ellerinin arasına olan Loren­ lamışsın," dedi. "Fakat amcam, temsil­ zo: "Çünkü, seni seviyorum," dedi. "Ve ciyle meşgul olamadığımı farketmiş. Müt­ seninle evlenmek istiyorum. Hayatımı hiş öfkeliydi. B ir hayli bağırdı. Onu hiç paylaşmayı kabul ediyor musun?" böyle görmemiştim." Yanaklarımın alev alev yandığını his­ "Bana kalırsa, özel hayatınla iş haya­ settim. Kısık bir sesle son bir itirazda tını birbirinden ayırsan iyi olacak. Amca­ bulunmaktan * kendimi alamadım: "Öyleyse nın haklı olduğunu sen de biliyorsun, ile r ­ niçin James VValton’ la buluşmama göz de firmayı sana teslim edebilmek için, yumdun?..." ona güven telkin etmen gerekir. İlk f ı r ­ Bakışlarında sonsuz bir öfke beliren satta onunla konuşup, olanlardan üziiıtü Lorenzo: "Bu suali sormakta tamamiyle duyduğunu söylemen çok faydalı olu r." haklısın Rossana," dedi. "Amcamın aklıy­ "Haklısın, Rossana... Amcamla ilk d ı ^ bu... Seni bu yönden de tecrübe fırsatta bu konuda konuşacağım." etmemi istemişti. Fakat, kabul etmekle Lorenzo, daha sonraki gmlerde düzel­ büyük b ir hataya düştüğümü anlıyorum. miş göründü. Zamanında geliyor, zama­ Yoksa.......... Ona aşık mısın?" nında çıkıyordu. Sinyor Rovelli de mem­ Neşeli bir ifadeyle gülümseyerek: nuniyetini gizlemiyordu. Onu daima ya­ "Hayır Lorenzo!" dedim. " İlk günden be­ nımda gördüğüm için, ben de memnun­ seni seviyorum. Onunla buluşmayı ka­ dum. Üstelik, sinyor Rovelli’ nin öfkesini f- r i bul ederek, senden ve Silvana'dan inti­ önlemek için, Lorenzo'nun işlerini yap­ kam almayı düşünüyordum." maktan kurtuluyordum. Fakat, bu düzenli "Öyleyse... James Walton'la randevunu hayat uzun müddet devam etmedi. SiIiptal edeceksin değil mİ?" vana'nin kaprisli bir kadın olduğu bel­ "Tabii... Hatta, bir daha buluşma­ liydi. Akla gelmeyecek saatlerde telefon mızın imkânsız olduğunu da söyleyeceğim. edip, Lorenzo’ yla buluşmak istiyordu. Seninle nişanlandığımı öğrenince itira z İlk günlerde direnmeyi başaran Lorenzo, edemiyecektir.” daha sonraları aynı irade gücünü göstere­ Beni kollarının arasına alan Loren­ mez oldu. Tekrar iş saatlerinde onunla zo, İlk defa dudaklarını dudaklarıma buluşmağa başladı. Artık, Lorenzo'dan değdirdi. İçeriye herhangi birisinin gire­ tamamiyle ümidimi kesmiştim. Bu yüz­ ceğini aklına bile getirmemişti. den, James VValton’un davetlerini reddeXXX demiyordum. Roma’ da b ir temsil bürosu Aradan yıllar geçti. Lorenzo’yla son kuran bu Londralı genç adamla b ir akşam derece mutluyum. B iri kız, diğeri erkek yemeğine veya konsere gittiğim zaman, iki çocuğumuz var. Firmayı, yine LoLorenzo’ dan intikam almış gibi hisse­ renzo'yla beraber idare ediyoruz. Fakat, diyordum kendimi... hala tereddüt içindeyim. Acaba, Silvarsı B ir gün Lorenzo: "Bu akşam beraber Poresti adında bir ^ k a d ın var mıydı? yemek yiyelim m i?" diye sordu. Lorenzo, onunla buluşuyor muydu? Bunu, ilk defa olarak serzenişli b ir cevap sinyor Rovelli'ye sorumadığım için, o verdim: "Galiba, Silvana Foresti’ yle aran günleri tereddütle düşünmeğe devam ediyorum. açıldı..." -SONHayretle yüzüme bakan Lorenzo: "0 -


Aurelia, bir trafik kazasında sakatladığı adamı evine şoför olarak alır , Aradan bir süre geçer ve genç adama aşık olduğunu anlar , Evin küçük kızı da Flavio'yu sevmektedir, Genç kadın bir gün üvey annesi ve şoförü taraşta beraber bulur.

tutacağıniz-| Sözünüzü dan nasıl emin oia-1 b ilirim ? 1~

mm

AURELİA ARALIK DUYDU.

BURONUN ONUNE GELİNCE, KALAN KAPIDAN KONUŞMALAR!

Roberto’ nun b iris i var.

İki ay önce Montalbano yolunda, motosikletle gi­ derken bir oto­ mobil çarptı. Di­ reksiyondaki kadın durmadan yoluna devam e tti. I M

yanında

i Bu kadın karimzT] İ d i. Plakadaki ilk | 1 numaraları okuya- | bildim. Polise mü- | 1 racaat ettim. B ir 1 süre araştırma , j yapıldı. Bana çar- i şoförün ka- S İpan, olduğu an- | I rınız


Yarabbim

Bana fazla bir izahat yerilmedi. Sadece bir sü­ re beklememi istediler. O genç komiser, adı­ nı söylemediği birisini yakından gözetlemek için durumdan yararlanmak istediğini anlatıyordu.

Söylediklerinizden emin misiniz? Bana hayalf bir hikaye gibi göründü. J | p

Tamamiyle eminim. Sözünü ettiğim genç ko­ miser, evinizde şoför olarak bulunuyor. Adı Flavio Loredo. Onu arabanızda gördüm

Tazminat istemeğe hazırlandığım sırada pa iis, beklememi tavsiye etti. Genç bir kO' miserin parlak bir plânı vardı..


Paranızı Pancieri.

almak İçin Yapılacak

yarın gelin, Sinyor bir sürü işim var.

EVE

Flavio

DÖNÜNCE

nerede?

Ne bileyim ben? Bunu senin benden daha iyi bilmen gerek..

jr*-

FLAVIO'NUN TAKIP EDİLMESİ ONUN İÇİN IKIN Cİ PLÂNDA KALIYORDU. GENÇ KADININ DÜŞÜN DÜĞÜ ŞEY BAŞKAYDI.

Kocam hakkında, bilgi toplamak için bana sokul- 1 Beni sevıyormuş gibi göründü Devam ı

va r


1. GECE BİR HIRSIZ HİKÂYESİ ANLATILIR­ SA: a. Uykunuz mu kaçar? b. K ilitle rin sağlam olduğunu mu düşünürsünüz? c. Böyle hikâyelere aldırış etmez misiniz? 2. KORKUNÇ BİR FİLME GİTTİNİZ: bunu Günlerce a. düşünüp ürperir misiniz? Filmin etkisi b. kısa mı sürer? Sinemadan çıkar c. bunu unutur çıkmaz musunuz?

4

ÇOK KORKUNÇ 3. BİR YILANDAN BAHSE DİLSE: mi Tüyleriniz a. ürperir? Böyle konuları b. sevmediğinizi mİ düşü­ nürsünüz? c. İlgiyle dinlet­ mişiniz? 4. KARŞINIZA ZE­ HİRLİ BİR ÖRÜMCEK ÇIKSA: a. Korkudan bayılacak hale mi gelirsiniz? b. Korkup kaçar mısınız? c. Onu öldürmeye mi çalışırsınız? 5. YÜKSEK BİR YERE ÇIKMANIZ TEK­ LİF EDİLSE: a. Korkup red mi edersiniz? b. Başınızın döneceğini mi düşünürsünüz? c. Bunun eğlenceli olacağına mı kanaat getirirsiniz? 6. GECE UYANIP BİR TIKIRTI İŞİTİR­ SENİZ: a. Ödünüz mü patlar? ..b. Gürültünün nereden geldiğini mi dinlersiniz? c. Buna önem ver­ meyip uyumaya mı ça­ lışırsınız? 7. AZILI BİR DELİNİN CİVARDA BİR HASTAHANEDEN KAÇTIĞI BİLDİRİLİRSE: a. Hemen kapıları mı kilitlersiniz? b. Kapı çalındığı zaman açmamayı mı düşünürsünüz? c. Deliyi yakalıyacak-

larına mı tirirsin iz?

kanaat

ge­

8. UZAYA GİTMENİZ TEKLİF EDİLSE: a. Hemen red mi edersiniz? b. Heyecanlanır fakat teklifi kabul etmeye yanaşmaz mısınız? c. Gitmeye hazırlanır mısınız? Her 'a' için 5 puan için 3 puan Her V Her ’c' için 0 puan veriniz. 3o-4o Puan: Darılma­ yın ama siz çok kor­ kaksınız. Sizinkisi hem sadece korku da değil. Hayaliniz çok da geniş. Her şeyi gözünüzün önünde canlandırıyorsunuz. Sinirleriniz de fazla hassas. Biraz metin olmalısınız. 2o~29 Puan: Size cesur denemez. Çabucak telaşlanıyorsunuz. Ancak durumun iç yüzünü an­

layınca biraz sakinleş­ meniz kabil olabiliyor. Hakikatler insanı korku­ ta b ilir ama hayalden korkmanız saçmadır. İ0- I 9 Puan: Siz kor­ kulacak şeyleri biliyo r­ sunuz. Bunların karşı­ sında dehşete kapı imakta da haklısınız. Kim olsa zehirli bir yılandan bir örümcekten korkar. Fakat diğer hususlarda mantıklı davranıyorsunuz. Hayalinizde olayları bü­ yütmek gibi bir huyunuz da yok. o-9 Puan: Doğrusunu isterseniz siz fazla cesursunuz. Ya aslında bazı korktuğunuz şeyler var fakat gururunuz bunları açıklamanıza engel oluyor ya da sahiden gözü pek b ir tipsiniz. Eğer öyleyse çelik gibi sin irle rin iz var demektir. Ama yine de öyle kor­ kunç bir olayla karşılaşmıyacağınızı umarız.

Tütünü, Avrupa’ ya kim getirm iştir? 1) K ristof Kolob ve tayfaları mı? 2) İspanyol tabii ilim le r bilgini Fransisco Fernandes mi? 3) Fransa'nın Portekiz e lç isi Jean Nicot mu? Cevap: 1492 yılında Am eriya'ya ilk gidişlerinde, K ristof Kolomb'un tayfaları; yerlilerin b ir dini ayin sırasında b ir ucu çatallı ve iç i boş bir nevi ağızlıkla bir bitkinin dumanını kokladıklarını gördüler. Y e r lile r , bu çubuğun çatal uçlarını burun deliklerine sokuyorlar ve diğer ucunu da bu bitkinin dumanına tutarak içle rin i çekiyorlardı. Amerika y e r lile r i bu bitkiye TOBAKO (Tobaco) diyorlardı. K. Kolomb’ un tayfaları bundan hoşlandılar ve bu bitkiden bir miktar alarak Avrupa'ya g etird iler. Sonradan, İspanya kralı EL F ilip, tabii ilim le r bilgini Fransisco Fernandes'i göndererek bu bitkinin tohumlarını Avrupa'ya getirtti. O sırada, Portekiz'de F ransız e lç isi olarak bulunan Jean Nocot da, bu garip bitkiden F ran sız kraliçesi Catherine de M edici'ye takdim ettiği gibi, kendisi de evinin bahçesinde üretmeğe başladı. Bundan dolayı, bu bit­ kinin adı ilim dilinde NİKO TİNANA olarak kaldı. 17. yüzyılda, tütün bütün Avrupa'ya yayıldı ve zaman zaman bir çok ülkelerde yasaklanmasına rağmen t i r ­ yak ileri her gün biraz daha çoğalarak m ilyarlarca insanın dert ortağı haline geldi.

m ek T a r ifi MBYVA SALATASI M alzem esi: 4 adet olgun armut 2 adet elm a .S 1 çay fincanı ağaç çileği 4 mandalina 1 çorba kaşığı ağaç çileğ i likörü 1 su bardağı vişne suyu 2 çorba kaşığı pudra şekeri Yapılışı: Armut ve elm aları soyup dörde bölün. O rtalarını çıkarın. Sonra parmak kalınlığında kesin. Ağaç çileğini bir kaba koyup üstüne pudra şekerini serpin. Bütün m eyvaları bir kaba geçirin . Üstüne vişne suyu ve ağaç ç ile ğ i likörünü dökün. Buz dola­ bında soğuttuktan sonra servis yapın. SAHANDA KAŞAR M alzem esi: 2oo gram kaşar peyniri 3 çorba kaşığı tereyağ 1 kahve kaşığı k ırm ızı biber 2, 3 damla limon Y apılışı: Kaşar peynirinin kabuğunu çıkarın. İki veya üç parmak kalınlığında parçalar halinde kesin. Yağı tavaya atın. Eriyince peyniri de koyun. Peynirin bir tarafi. yumuşayınca çatalla öbür tarafım çevirin. Peynir macun haline gelene kadar çevirerek kızartın. Ocaktan alacağınız sırada peynirin üstüne kırm ızı biberi ekin. Üç damla limon sıkın. Sofraya tavayla götürerek servis yapın.


m

m

B ir maskeli baloda eğlenen yedi kişiyi canlandıran bu resim­ lerden İkincisi birincisinden bir süre sonra çekilm iştir. İkinci resimdeki ayakların, birinci re­ simdeki başlardan hangisine ait olduğunu ayırdedebilir misiniz?

•f

7

B ir çok karışık ve karanlık olayların püf noktalarını meydana çıkaran ünlü dedektif Şerlok Holmes, kaybettiği piposunu bir türlü bulamamaktadir. Yukarıdaki 21 şekilden dört tanesi onun aradığı pipodur. Hangileri olduğunu a yırabilir misiniz? ••iajuıısau q -E-ieuınu s~z~Z\-L\ :xcnHVÖ

Polis, kaçan b ir kaatili aramaktadır. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, katil örnek olarak verilen dört tipin bazı özelliklerini taşımaktadır: Yüzü, dikdörtgen şeklindedir. Kulakları ir i ve değirm idir.Yuvarlak ve irice bir burnu vardır. İnce dudaklı kocaman ağızlı. çenesinin ucunda küçücük bir sakal bulunmaktadır. Boynu oldukça kalındır. İr i ve kara gözlü, düz ve kalın kara kaşlıdır. Sol gözünde monokl denilen tek gözlük bulunmaktadır.. Sağ yanağında derin b ir yara izi vardır. Bu tarife ve örnek olarak çizilen dört resimdeki benzer nite­ liklerine göre katilin resmini çize­ b ilir misiniz?

a v ıw ova

Yukarda resm ini gördü­ ğünüz müzisyenin hangi ens­ trümanı kullandığım söyleye b ilir m isiniz?

aaut i Şe Ae Jiq uıu -a^ma^sı nfnpjruo unAoq aom -g aa ısîu ^s u u -e\E5io} urıAoqAQS :aaiN3M nao€: aazn aa •uEiıınp pjEpurısnı UİEU UlUBOUEÇE} 3fî UBUinp

uıaEâtg -g Tspupipnq ns piapaai en eu£e pıep -una unAoq.-.o>; -g TSEÖJEd dîtpo an .reSıs pıeputz ’ -Ş e un.ioq.vos uaıuaÂazuag U U S 3J ' nado:- f-

•Winq

aA

-tsı.iEs

‘ ^ E - ld e A

‘ ^noo5

:aoa

f>

:ia v s

i

fr

' Jtp

aıa

•jba u ıtsaj axq e p -iba - np piBpİBS -S unzn bijbp IstJtq uı|EpjBq ptepEdıtss

Bu resimdeki canlı ve can­ sız şekillerde bir sayının te k ­ rarlandığı göze carpmaktadur. Bu sayıyı bulabilir m isiniz?

Bu resimde birbirinin benzeri üc şekil ve benzer gihi göründükleri halde ara larında farklar bulunan diğer üc şekil , var VBunları bulabilir m isiniz’

ubub^i A

jpâeıng

>iepjBq

aıq

-{>

eizej

epauazn uta -edças qEAıs ^Bi-ie-An^ -£ unzn bçep nıon uiut Şez - esi utuıpEjı - g ‘ unzn eq -Bp nsp;jp qe}e.Aö aprnts -3 J loupıl - l ıspiBg §ag •joAiibö mı a :uaAstzgırç

: a v ıa Y A a o


'• ..... ’

"Müdür mü?' Sağda tek başı­ na çalışan beydir.."

"Soyun dediysem, sadece ceke­ tini çıkar demek istedim."

Yeni tanışmışlardı. Erkek sordu: -"Acaba hayatının ilk erkeği ben miyim?" Kadın, onu dikkatle süzerek ce­ vap verdi: -"Bilm em . Yüzün bana hiç de yabancı gelmiyor."

-"Şu anda elektronu alsalardı, mutlaka cihaz çatlardı.."

Milyoner kızına talip olan gence sordu: -"K ızım la serveti için ev­ lenmek istemiyorsunuz ya?" -"Sizi bütün samimiyetimle te­ min ederim ki hayır." -"Defol karşımdan. Ben aile­ me senin gibi b ir budalayı sokmam." -"Aşkıma cevap meyecek misin?

ver­

Evet mı?

mi hayır

* Genç bir diş hekimi köşedeki ihtiyar ec­ zacının kızına aşık olmuştu. İçeride kimse­ nin bulunmadığı sırada eczaneye girdi ve: -"Kızınıza talibim efendim," dedi. Yaşlı adam, gözlüklerinin üstünden damat namzedini süzerek cevap verdi: -"O lur, olur ama unutmayınız , ki, benden alman bir şeyi ne geri a lir, ne de değiştiririm ...."

-B ir saattir orayı püremedin mi?"

-"Bu sekreterlik imtihanları niçin bu kadar uzun sürüyor anlayamadım."

-"Arkadaşlarına söz verirken, demek evleneceğini unutmuştun?"

sü­

-"Banyoya ihtiyacımız yokken niçin almaya kalkıyorsun anlamıyorum."

-"Her işte b ir hayır vardır. Böylece ben de bulaşık yıkamaktan kurtuldum.."

j

j


TARATORLU BALIK HAŞLAMASI I

Adet

Kafi m iktard a 125 g r.

et veya kem ik suyu

ceviz iç i

6

çorba kaşığı s irk e

12 2

çorba kaşığı

zeytinyağ

diş sa rm ısa k

25o g r. bayat ekmek iç i Kafi m ikta rd a tuz ve k ırm ız ı biber

Rus salatası Taze ğın

olm asına dikka t

iç in i

den

h a zırlayacağınız

parçalanm am asına sonra,

k ılç ık la rım

et

itin a

ş e klin i

tırın ,

ederek satın alacağınız b a lı­

te m iz le ttik te n sonra güzelce yıkayın. E v v e l­

ve

haşlayın.

Soğuduktan

bütünlüğünü bozmadan

d e ris in i ve

ç ık a rın

se rin

veya kem ik suyunda, dağılıp ederek

ve

ik i

parça halinde tabağa ya­

b ir yerde muhafaza edin.

D iğer

ta ra fta n ,

ce viz

iç in i

g e ç irin

v iy a

havanda

ekmek

iç in i,

s irk e , zeytinyağı

ım sak

ve

tuz

,

te li

veya

geçten

g e ç ire re k b ir

Rus

tahta

salatasını

ve

d o lm a lık

d izin ,

haşlanm ış

varsa et m akinesinden

dövün. Is la tılm ış

k ırm ız ı b ir

ve

dövülmüş

biber

kaşıkla

ufalanm ış

ik i diş s a r ­

ilâ v e s iy le

yum urta

iy ic e k a rış tırın .

Süz­

kâseye alın. iç le r in i

te m izle ye ce ğ in iz domates

b ib e rle re

d o ld u ra ra k ayrı

ba lık

ve ta ra to rla

b ir

tabağa

se rv is

yapın.'

TEREYAĞLI YERELMASI 1,5 kg. yerelm ası 2oo g r.

Tereyağ

I demet maydanoz Tuz,

ka ra b ib e r,

sa rm ısa k

Y e re lm a la rın ı le ri

bol

g id erinceye

suda

tuzlu

suda,

patates

yın.

D ağılıp

ezilm e m e si

çağın

s iv r i

musluğun la rın ı yın.

soyun

la rın ı

yavaş p iş ir in .

içinde p iş ire re k

b ir

iç in

gibi

ka b u kla rıyla haşla­

çok

kaynatmayın.

g ire ce k hale gelince sudan

g e ç ire re k

muntazam

in d irin

soğutun.

p a rça la r

d o ld u ra ra k, a lt

Servis diş

ve

Kabuk­

ve y e re lm a -

ateşte

a ra sıra

üst ederek k a rış tırın .

2o-3o

yaparken, a rta n

g r. tereyağ

sa rm ısa kla ,

üzerine dökün

h a fif

B ı­

halinde doğra­

tereyağını tavada k ız d ırın

tavaya

yavaş kika

ve

g r.

ve k ir ­

fırç a la y a ra k yıkayın. H a fif

h a şla r

ucu

altından

I5 o

üze rin d e ki toprak

kadar

ve

5o

maydanozu

a fiy e tle yeyin.

da

da­

hafifçe


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.