İNSAN ÇÖPLÜĞÜ 27.01.2010 Elmanın eşeleği, portakalın posası ‘çöp’ sayılıyor da, insanınki neden çöp sayılmasın? Ağca şimdi, insan mı, insan eşeleği mi? Ortalıkta işte! Sokakta. Bu çöpün çöpçüsü de yok! Daha doğrusu, çöpçü diye dolaşan da çöp! Medyaya bak! Çöp dağları değil mi? Vıcık vıcık! Üstüne sinekler gibi üşüşenleri hariç. Saldığı gazın zehiriyle, belediye çöplüğü yarışamaz. Gazete kâğıdını, hadi sokaktan kağıtçılar topluyor; ya gazeteci kılığında toplumun bağrında çürüşenler? Gazeteci etiğiymiş! Anlamadım, ‘etik’ mi, ‘atık’ mı? Benim, ‘gazeteci çöplüğü’ diye vurguladığım da bu zaten: çöpün hası onlar, gerisi sokağın isi. Köşelerde biriken kesekâğıdı, köşe yazarı gazeteci çöplüğü yanında çerçöp kalır. Bu kadar ‘popüler’ olduklarına göre, demek ki, ‘halk’ diye niteledikleri ‘ahali’ bu çöplüğün kokusunu seviyor. Eh, ‘küreselci çağın popüler kültürü’! Çağımızın ‘küresel popüler kültür çağı’ olduğu tarifi bana ait değil, küreselci çağ eşeleklerine ait! Şimdi ‘meydan lokantası’ onların! Menülerinde çerden çöpten her tür meze var. Malzemesi: din mayası, pornografik sos, pohpoh yağı, yalakalık tuzu, ilahi aşk salçası, ıvır zıvır! Çocuk pornosu pazarlayacaksınız, fakat, çocuk yuvası açmış pozunda dolaşarak. Konu ister politik suikast, ister darbe planı, ister mevla rüyası olsun, senaryo mutlaka aptal insan zekasına göre kurgulanıp sahneye konmalı. İhanet muhalefet kılığında, cehalet keramet olarak, eziyet merhamet bakışıyla sunulmalı.