1. BÖLÜM AtıĢ eğitimi yapmaktan dönen Clarice Starling hızlı bir yürüyüĢten sonra soluk soluğa vardı toprağa yarı yarıya gömülmüĢ zemin katına. Ouantico’daki Akademi binasının bu katında FBI’ın dizi cinayetlerle uğraĢan bölümü olan DavranıĢ. Bilimlerinin büroları yer alıyordu. Uygulama alanında bir tutuklama eğitimi yaparken ateĢ altında kendini yere attığından dağınık saçlarında otlar, rüzgar ceketinde de ot ve toprak lekeleri vard ı. DıĢ büroda kimse olmadığı için Clarice kapının camında nasıl göründüğüne baktı. Kendine fazla çekidüzen vermeye gerek olmadığını biliyordu. Elleri barut kokuyordu, ama yıkanacak zamanı da yoktu, Bölüm ġefi Crawford hemen diye haber yollamıĢtı. Jack Crawford yalnızdı. BaĢka birinin masası baĢında durmuĢ telefonda konuĢuyordu. Clarice bir yıldan bu yana ilk kez onu doğru dürüst inceleme fırsatı bulmuĢtu. Crawford normalde üniversiteyi beysbol oynayarak bitirmiĢ orta yaĢlı, sağlıklı bir mühendise benzerdi. Oysa Ģimdi zayıflamıĢtı, gömleğinin yakası boynuna bol geliyordu, kızarmıĢ gözlerinin altı ĢiĢmiĢti. Gazete okuyan herkes DavranıĢ Bilimleri bölümünün yaylım ateĢine tutulmak ta olduğunu bilirdi. Crawford konuĢmasını sert bir "hayır"la bitirdi. K ızın dosyasını alıp açtı. "Starling, Clarice M. Günaydın." "Günaydın." Starling’ in gülümsemesi sadece saygılıydı. "Kötü bir Ģey yok. Umarım korkmamıĢsındır." "Hayır."Eh, bu pek doğru değil ya , diye düĢündü Starling. "Eğitmenlerin baĢarılı olduğunu söylediler, sınıfın üst sıralarındaymıĢsın." "Umarım öyledir." "Ben durumunu zaman zaman sorup öğrenirim." Starling buna ĢaĢırmıĢtı iĢte; Crawford’u ikiyüzlü biri olarak defter den silmiĢti çünkü. Özel Ajan Crawtord, Virgina Üniversitesinde konuk konferansç ıyken onunla tanıĢmıĢtı. Crawford’un krirninoloji seminerlerinin niteliği Starling’i FBI’ya çeken nedendi. Akademiye alındığı zaman adama bir not yazmıĢ, ancak Crawford buna yanıt vermemiĢti. Ouantico’da eğitimde olduğu üç ay içinde de dönüp kıza bakmamıĢtı bile. Starling insanlardan iyilik yada dostluk isteyen biri değilse de, Crawford’un davranıĢı karĢısında ĢaĢırmıĢtı. Ama Ģimdi karĢı karĢıya geldiğinde ondan yine hoĢlandığını piĢmanlıkla fark etti. Kötü giden bir Ģeyler olduğu apaçıktı. Crawford’un zekası dıĢında kendine özgü bir akıllılığı da vardı. Starling bunu adamın renk duygusunda ve elbise seçiminde fark etmiĢti. ġimdi ise üstübaĢı yine düzgün olmakla birlikte, sanki günden güne eriyormuĢ gibi cansızdı.