Slam Dunk Dergi-Sayi 39

Page 1

SLAMDUNK HAFTALIK BASKETBOL DERGİSİ

24 - 30 Haziran 2013 / SAYI: 39

OVERTIME HABERLER

TIM DUNCAN BIRAKIYOR MU?

DUBLE MIAMI YİNE ŞAMPİYON YİNE MVP



Aslan’ın haklı zaferi Sezon başlamadan takımınızın iskeletini, en önem verdiğiniz iki oyuncu üzerine kuracaksınız ve bu iki oyuncuda çeşitli nedenlerle daha yolun başında takımdan kopacak. Malumunuzdur, Henry Domercant, Karşıyaka ve Efes Pilsen’in ardından bir kez daha bu topraklara dönmüş ve Galatasaray Medical Park’ı sırtlaması için önemli bir özgüven aşılanmış bir oyuncuydu. Ama o şanssız sakatlık durumu Ergin Ataman’ın planlarını baştan yapmasına neden olacaktı. Bu defa rota, geçen yıl Beşiktaş’ı Carlos Arroyo ile birlikte sırtlamış David Hawkins’e çevrildi. Takım onun üzerine inşaa edildi. Ama o da eski ve kötü alışkanlıklarını, basketbol kariyerine tercih edince planlar yine baştan ele alındı. Fakat bu sefer de yerli rotasyonuda sıkıntılar belirdi. Önce Engin Atsür müzmin sakatlığına bir yenisi ekleyerek ligi kapattı. Daha sonra Göksenin Köksal takımdan koptu. Fakat Ergin Atamın’ı tanıyanlar ve onun taktiksel zekasını bilenler, her ne şartta olursa olsun pes etmeyeceğini ve elindeki malzemeyi en üst seviyeye nasıl çıkaracağını bilir. Nitekim öyle de olduğunu hepimiz gördük. Eldeki malzemeye bir kaptan pilot gerekiyordu. O da hiç kuşkusuz adı takıma gelmeden belli olmuştu bile. Carlos Arroyo. Arroyo’nun takıma katılmasıyla Galatasaray Medical Park tüm olumsuzluklara rağmen öyle bir vites yükseltti ki, durdurulamadı. Ligin ikinci yarısında hiç yenilgi yüzü görmediler. Play-Offlar’da rakiplerini adeta nakavtla indirdiler ve 23 yıllık özlemi neredeyse güle oynaya dindirdiler. Son maçta Cenk Akyol’un kendine özgüveninin nasılda yerine geldiğini gördünüz mü? Bu arada Cenk’e ayrı bir parantezde, “Gezi Park”ına verdiği desteği ve yandaş medyaya tavrını ayakta alkışlayarak açıyoruz. Onun bu tip tavırlarını şımarıklık olarak algılayanlara karşı, Cenk ne kadar sosyal bir mantaliteye sahip olduğunu da göstermiş oldu. Ayrıca yıllarca kendisinden beklenen performansın en güzel örneğini son maçtaki üçlükleriyle de ortaya koymuş oldu. Artık onun için keskin görüşlü bir şutördür demek yanlış olmaz. Bu kimliği kazandı, artık gün gibi aşikar. Bir parantezde Boniface Ndong’a. Özellikle pota altındaki gayreti ve takımı ateşlemedeki moral motivasyonuyla, ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Ama ne yazık ki bu onun son maçıydı ve basketbolu bıraktı. Kalsaydı en azından önümüzdeki sene Euro League için önemli bir opsuyon olacaktı. Ersin Dağlı, gerçek bir istikrar abidesi olduğunu, bu yılda gösterdi bizlere. Takamın pota altında savaşan ve savunmasıyla çok önemli işler çıkaran Dağlı, eminim Euro League’de aynı istikrarla yoluna devam edecektir. Özellikle rakiplarin uzunlarına karşı yıkılmayan ve geriye adım atmayan yapısıyla çok şey katacaktır. Tabi takımda kalabilirse. Son maçta Charles Davis ve Vlademir Stimac’a savunması kalması gerektiğini gösterdi bizlere. Furkan Aldemir’de özellikle final serisi boyunca gayreti ile taktır topladı. Ama şu var ki ileride NBA olmak istiyorsa oyununu birkaç level daha öteye taşıması gerekiyor. Ama yine de sakat sakat oynadığı son maçta, cesaretiyle taktirimizi kazandı. Bir takım guardı kadar takamdır lafına çok inanırım. Takımın bir numarası Carlos Arroyo’nun bu sözü geçen yıl ne kadar doğruladığını görmüştük. Aynı istikrarı Galatasaray’da da çok kısa bir sürede yakaladı ve takımıyla Play-Offlar’a kadar hiç maç kaybetmedi. Doğru zamanda doğru adamı bulan ve en doğru şutları seçmek için top kovalayan zeki ve çok yetenekli bir oyuncu Arroyo. Ama Ender Aslan için aynı şeyleri söylemek güç. Belki de bu takımın en zayıf halkası o gibi duruyor. Alan savunmalarına karşı öldürücü şutlar sokabiliyor. Ama birebirde çoğu rakipleriyle mücadele etmekten kaçınıyor. Zorlama turnike çabalarının hem kendisine hemde takıma olumsuz etki ettiği açık. Belki de bütün yazı bu eksikliği üzerine çalışarak geçirmeli. Gelelim geminin kaptanına. Koç Ataman’ı Efes yardımcı koçluğundan beri takip ederim. İtalya’daki başrılı yılları, Efes’i Final Four’a taşıması ve geçen yıl Beşiktaş’ı şampiyon yapması. Artık eli darda olanın elini tutuyor ve ondan bir şampiyon yaratıyor. Sihirli bir gücü var sanki. Tüm övgüleri fazlasıyla hak ediyor. Artık Milli Takım için neden düşünülmüyor anlamıyorum. Artık federasyon takımın başına getireceği koçu uzaklarda aramamalı.

Genel Yayın Yönetmeni Bilgehan Aras 24 - 30 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 3


SLAMDUNK YAZIŞMA ADRESİ TALATPAŞA CADDESI ÇELENK SOK. NO: 27/A KAT:4 GÜLTEPE / KAĞITHANE / İSTANBUL TEL: +90 (212) 325 91 25 - FAX: +90 (212) 258 70 59

www.slamdunkdergi.com Genel Yayın Yönetmeni Bilgahan Aras bilgehanaras1976@slamdunkdergi.com Yazı İşleri Müdürü Burçin Yalçın burcin@slamdunkdergi.com Haber Müdürü Bulut Çiftçi bulut@slamdunkdergi.com Görsel Yönetmen Çetin Akdeniz cetinakdeniz@slamdunkdergi.com Fotoğraf Editörü Utku Ulutaş utku@slamdunkdergi.com NBA Editörü Mutlu Nazlı mutlunazli@slamdunkdergi.com Katkıda Bulunanlar Bora Eriş, Berk İybar, Jeffy Ancel, Zeynep Demiralp, Yasin Bakır, Emre Gürel, Berk Sarıoğlu, Yavuz Öziçer, Harun Özdemir Reklam Rezervasyon Bilgehan Aras bilgehanaras1976@slamdunkdergi.com + 90 (533) 552 07 49 Yayının Türü: Yerel Süreli Yayıncı: Baras Basım Yayın Adresi: Sanayi Mah. 1673. Sok. No: 34-34510 Esenyurt / İstanbul Tel: 0 (212) 622 63 63 Fax: 0 (212) 605 07 98 Slamdunk Haftalık Basketbol Dergisi, Baras Basım Yayın tarafından yayınlanmaktadır. Yazı ve fotoğrafların tüm hakkı Slamdunk Dergisi’ne, yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Slamdunk Dergisi Türkiye Basın Meslek İlkeleri’ne uymaya söz vermiştir.



Bırakıyor mu? San Antonio Spurs’ün 37 yaşındaki tecrübeli yıldızı gelecek sezonda kontratı bulunduğunu hatırlattı ve ekledi: “Emekli olmayı düşünmüyorum,” dedi. ariyerinde ilk kez oynadığı bir final serisini kaybeden Tim Duncan, basketbolu bırakıp bırakmayacağı yönünde sorulara cevap verdi. San Antonio Spurs’ün 37 yaşındaki tecrübeli yıldızı gelecek sezonda kontratı bulunduğunu hatırlattı ve ekledi: “Emekli olmayı düşünmüyorum,” dedi. Tim Duncan’ın kariyerinde dört NBA şampiyonluğu bulunur-

K

6 / SLAMDUNK / 24 - 30 HAZİRAN 2013

ken, başarılı yıldız bu sezon bir şampiyonluğa daha çok yaklaştı ancak Miami Heat takımını şampiyonluk maçında deviremedi. Tim Duncan’ın basketbol kariyerine ne zaman son vereceği konusuda bahis şirketleri bile devreye girdi. Yaşayan efsane bu sene çok yaklaştığı şampiyonluğu kaptırmasına rağmen oynamak için ne kadar istekli olduğunu ordaya koymuş oldu.


Overtime

?

24 - 30 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 7


Overtime

İspanya’da şampiyon Madrid

İspanya ACB’de 2012-13 sezonunda mutlu sona ezeli rakibi Barcelona’yı 79-71 yenip, 3-2’lik seriyle Real Madrid ulaştı.

TARIHINDE 31. KEZ İspanya Ligi şampiyonu olan Beyazlar, 12 bin 832 seyircinin önünde oynanan maçın periyotları ise 20-18, 41-32, 55-48 ve 79-71 olarak gerçekleşti.

2007’den bu yanan ilk kez şampiyonluk sevinci yaşayan Real Madrid’de maçta Rudy Fernandez 15 sayıyla en skorer isim olurken, kendisine 5 ribaund, 2 asist, 2 top çalma

8 / SLAMDUNK / 24 - 30 HAZİRAN 2013

ve 1 top kaybına da imzasını attı. Felipe Reyes (14 sayı, 5 ribaund) ve Tremmell Darden (13 sayı, 7 ribaund, 2 asist, 1 blok) galibiyete katkın veren isimler oldular. Seri üretimde bu tip bir kokpit ve gösterge paneli olmayacak


ONLINE HAFTALIK BASKETBOL DERGİSİ

SLAMDUNKDERGI.COM APPLE STORE’DA

SLAMDUNK DERGİ APP STORE’DA . KENDI APLIKASYONUYL A DA YAYINDA . IPAD VE IPHONE’UNUZL A TÜRKIYE’NIN TEK ONLINE HAFTALIK BASKETBOL DERGISINI ISTEDIĞINIZ ZAMAN, ISTEDIĞINIZ HER YERDE OKUYABILIRSINIZ. TEK YAPMANIZ GEREKEN APP STORE’DAN “SL AMDUNK’I ÜCRETSIZ INDIRIP, KEYIFLE OKUMAYA BAŞL AMAK ...


EUROBASKET WOMEN 2013 Yazトア: Fトアrat Can テ僕mez 10 / SLAMDUNK / 24 - 30 HAZトーRAN 2013


Overtime

K

adın basketbolu, iki büyük takım Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarlarının futbol dışında bir rekabet alanı aramalarından dolayı son 2-3 senedir büyük bir ivme içerisinde.Bunun için onlara teşekkür etmek lazım aslında.Atılım Fenerbahçe taraftarları için yıllardır domine ettikleri lig ve kupa başarıları, Galatasaray taraftarı için 2009’da kazanılan Eurocup şampiyonluğu ve bu aralar Kayseri Kaski taraftarları için de 2 senedir lanet halini almış Eurocup ikincilikleri basketbolun bu kategorisine ilgiyi arttıran temel nedenlerden.Tabi Fenerbahçe’nin bu konuda öncü olduğunu unutmamak lazım.Ne kadar Galatasaray Euroleague’de 98 yılında bir ikincilik kazansada ilerleyen yıllarda Fenerbahçe’nin 2000 ve sonrası Türkiye Liginin yanı sıra 5 çeyrek finali, 1 dördüncülüğü ve 1 ikinciliğinin yanında Eurocup’ta 1 ikincilik ve 1 dördüncülük ile kadın basketboluna yön veren takımdır aslında. Milli takım bazında ise tarihimizde hiç Dünya Şampiyonası görmedik. 2014’te göreceğiz.Bu sene ile birlikte 5.kez katılacağız.2005’te 8., 2007 ve 2009’da 9.olduktan sonra 2011’de gelen 2.lik geçtiğimiz 10 senenin dışa vurumuydu. Birlikte oynamak artık bir anlam ifade ediyordu. 2009 şampiyonası öncesi ve içinde yaşanan sakatlıkların etkisi büyük oldu takıma.2007’de oynayan kadrodan sadece 4 oyuncu ile gidildi 2009’a.2011 ise Birsel, Nevin, Işıl, Nevriye, Şaziye ve Bahar’ın oluşturduğu kemik kadronun içine eklenen 2-3 parça ile Polonya’da finale kadar yürüdü takım.Hani demiştim ya Fenerbahçe son 10 yıla damgasını vuran takımdı diye turnuva istatistiklerine baktığımızda liderler bu takımdan idi. Nevriye 13.8 sayı, Nevriye 6.8 ribaund, Birsel 4 asist ve Birsel 2 top çalma ile oynuyordu. 2013 şampiyonasına giderken 12 kişilik kadroda Birsel, Işıl, Nevriye, Tuğba, Esmeral ve Şaziye gibi tecrübelilerin yanına 85 ve üzeri doğumlu 7 kişiyle gittik.Bunlardan Bahar zaten bu kadroda yıllardır var.Ki kişisel olarak Milli takıma Nevriye ve Birsel’den sonra en büyük katkı ondan gelecek 2-3 sene sonra.Takımın en genci ise Ayşegül.Yıllar önce Bahar’ın açtığı yoldan gidiyor.Ukrayna karşısında izleme fırsatı buldum. Biraz çekincen olmasına rağmen Işıl ve Birselden öğrenmesi gereken şeyleri es geçmemesi lazım.Bir başka yararlı olabilecek oyuncu ise bu kadrodaki tek devşirme oyuncu olan Quanitra Hollingsworth.Yaşlı uzun rotasyonuna ilaç gibi gelen bir hareket.Devşirme oyunculara karşı biri değilim.Ancak yararlı olması lazım. Örneğin, JR Holden gibi. Turnuva başlarken hatırlarda 2 yıl öncenin

maçları vardı.Bu sefer daha temkinli ve daha ayakları yere basan bir giriş yapmak önemliydi. Türkiye A grubunda, Karadağ, Slovakya ve Ukrayna ile mücadele verecekti.Rakip Ukrayna idi.Beşler açıklandığında ise süprizimiz vardı. Birsel’in başlamasını beklerken Işıl başlıyordu. Tercih nedendir bilemem tabi ama Işıl bazen böyle kritik maçlarda fazla özgüvenin kurbanı olabiliyor.Neyse ki bunlardan birini görmedik.4 sayısının yanında 5 ribaund, 7 asist ve 4 top çalma ile oynadı.İlk periyottan itibaren üstünlüğü vardı ‘’perilerin’’. Ukrayna biraz etkili başlar gibi olsada skor bir anda 16-4’e geldi.Maçla ilgili en dikkat çekici istatistik ise 24 asist yapılması. Yıllardır hem milli takımda hemde Galatasaray’da iken Ceyhun Yıldızoğlu’nun en çok eleştirilen yanı dar rotasyon ile oynamasıydı.Ancak bu turnuvada bazı şeyler değişmiş görünüyor.En azından şimdilik.Bu maçta 92 doğumlu Ayşegül’ün 5 dakika süre alması, buna istinaden Ayşegül’e gelene kadar diğer oyuncuların bu kadar iyi oynayıp oyun gereği ona rotasyonda yer açmalarıda ayrıca takım adına önemli bir gelişme.Maçın en skoreri 15 sayı ile Quanita olmasına rağmen, farkı yaratan Bahar Çağlar idi.Çabuk ayaklara sahip Bahar.Bunun yararınıda 3 numara oynadığında savunmada sırıtmıyor.Fizik üstünlüğü kurabiliyor rakibe.Bu açıdan takımın jokeri modunda gördük.Bu özelliğinden dolayı 7 ribaund’da yazdırdı istatistik kağıdına.4 oyuncumuzun çift hanelere çıktığı maçta Tuğba Palazoğlu 3/3 iki sayılık, 2/2 üç sayılık ve 1/1 serbest atış istatistikleriyle yani %100 ile oynadı.Tecrübe bu olsa gerek.Bu maç özelinde tek sıkıntılı taraf rakibe 22 hücum ribaundu vermiş olmamızdır.Biz ise bu klasmanda sadece 10 ribaund çekebildik.Sonuç ise 78 -52 yani güzel bir galibiyet. İkinci maçta Karadağ karşısında, Ukrayna beşini sürdü Ceyhun hoca.Ancak bu maç o kadar kolay geçmeyecekti.Birer periyot arayla iki takım belli seriler yakalıyordu.Son periyot dengeli olsada milliler 66 – 57 kazanarak ikinci galibiyeti yazdırıyorlardı hanelerine.Aslında maç bizim için 15-2 başlamıştı.Karadağ hücumlarını durduramadık ilk periyotta.İkinci yarıda ise işler değişti.Periler 11 sayıdan gelip öne geçtiler ve maç sonuna kadar bu üstünlüğü bırakmadılar.Ceyhun hoca bu maçta Naile, Yasemin ve Ayşegül’e süre vermedi.Buna istinaden oynayan tüm oyuncular 15 dakika ve üzerinde süre aldı.Takımımız adına maçın en skorer oyuncuları 12’şer sayı atan Esmeral ve Tuğba idi.Oyuna sonradan giren Birsel’in 7 asisti ve Hollingsworth’ün 7 ribaundu skor dağılımı ile birleşince rotasyon galibiyeti getirdi.Rotasyon dedik çünkü Karadağ 4 oyuncusunu 25 dakika ve üzerinde

sahada tuttu hatta ve hatta Skerovic saha çizgilerini sadece molalarda terk etti.Dubljevic 36 dakika, Perovanovic 34 dakika ve De Forge 26 dakika sahada kaldılar. Grubun son maçı Slovakya ile oynanacaktı.İki maçta alınan güzel galibiyetler takımın özgüvenine ve neşesine yansımışken yenilgisiz grubu tamamlamakta rakiplere verilecek en güzel gözdağı olacaktı.İlk periyot kafa kafaya gitsede ikinci çeyrekte fark ortaya çıktı.Sadece 8 sayıya izin veren milliler 20 sayı atarak fiilen maçı bitirdi. Nevriye benchten gelerek 11 sayı attı 22 dakikada.Maçın en skoreri ise 12 sayı ile oynayan Tuğba Palazoğlu.Rakip Slovenya’da ise Jurcenkova 10 sayı atarak hem takımın en skoreri hemde çift haneye ulaşan tek oyuncu oluyordu.Maç sonunda tabelada oluşan 66 – 48’lik skor 3 maçta 3 galibiyetle ikinci tura gitmesi demek oluyordu takımın. İkinci turda E grubunda rakipler İtalya, İsveç ve yenilgisiz bir diğer takım İspanya.Alınan galibiyetler burada 4 puan olarak yansıdı bize. Atılan sayı İspanyada fazla olduğundan 2.sırada bulunuyoruz.İtalya ilk tur gruplarında sadece İsveç’i yenebildi.İspanya ve Rusya’ya mağlup oldu.İspanya Galatasaray’lı Alba Torrens’in önderliğinde ilk turda ilk maçta kafa kafaya gitsede Rusya’yı, sonrasında rahat oyunlarla İsveç ve İtalya’yı mağlup ettiler.İsveç ise İtalya’ya ilk maçta mağlup olduktan sonra Rusyayı yendiler. Son maçta İspanya’ya yenilselerde 1 galibiyet turu getirdi.Direk rakibimiz İspanya doğal olarak.İtalya ve İsveç’i rahat geçeceğimiz kanaatindeyim.Grubun ve turun son maçında alınacak bir İspanya galibiyeti ise tatlılığından yenmez kaymaklı ekmek kadayıfı olur.Diğer tarafta ise ev sahibi Fransa ile Belarus’un 4’er puanı var.Çek cumhuriyeti ve Britanyanın 3’er puanı, Hırvatistan ve Sırbistanın da 2’şer puanları var.Fransa ev sahibi avantajı ile zaten favori.Maç kaybetmediler. Belarus ile oyanayacakları maç kritik görünsede iki takımında çeyrek finali garantilemiş olarak bu maça çıkacakları aşikar.Hırvatistan ve Sırbistan biraz averaj/prestij maçları kıvamında maçlar oynayacaklar ancak Britanyanın bir mağlubiyeti bu iki takımı yeniden gaza getirebilir.Bu turnuvadan beklenti artık şampiyonluk.2011’de yarım kalan işi şampiyonluk bitirir ki İspanya maçı ne beklememiz gerektiğine dair ipucu verecek.Ki Nevriye, Esmeral ve Şaziye gibi oyuncularında son Avrupa şampiyonası olma ihtimaline karşı istek ve arzunun katsayısı Ceyhun hoca’nın –bu konularda sıkıntılı malum sadece Işıl’ı gaza getirebiliyor – katkılarıyla bir final daha görmek çok güzel bir deneyim olacaktır her oyuncu için. 24 - 30 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 11


Duble M


Miami

Şampiyon Miami

Miami Heat, final serisinin 7. maçında San Antonio Spurs’ü 95-88 yenerek üst üste 2. şampiyonluğunu ilan etti.


M

iami Heat, final serisinin 7. maçında San Antonio Spurs’ü 95-88 yenerek üst üste 2. şampiyonluğunu ilan etti. NBA’de final serisinin yedinci ve son maçında Miami ile San Antonio Spurs, American Airlines Arena’da şampiyonluk için kozlarını paylaştı. Uzun yıllar unutulmayacak 6’ncı maçın ardından, NBA’in en büyüğü olmak için karşı karşıya gelen Batı ve Doğu Konferansı şampiyonları, tüm basketbolseverlere yine muhteşem bir heyecan yaşattılar. Salondan 95-88 galip ayrılan Miami Heat, üst üste 2.

ve tarihindeki 3. şampiyonluğunu kazandı. ŞAMPİYON YİNE MIAMI

Maçın ilk bölümünde konuk takım San Antonio Spurs daha etkiliydi. Miami’nin top kayıplarını iyi değerlendiren San Antonio, ilk çeyreğin 6 dakikasını 11-4 önde geçti. Fakat ilerleyen dakikalarda ev sahibinde LeBron ve Wade’in sayıları, farkın açılmasına engel oldu. Birinci periyodun son bölümünde ise Shane


Ĺžampiyon Miami


Battier’in üst üste üçlükleriyle Miami, ilk çeyreği 18-16 önde tamamladı. İkinci periyoda Dwyane Wade’in isabetli şutlarıyla başlayan Miami karşısında San Antonio, daha organize bir basketbolla dengeyi kurdu. Fakat LeBron James’in de devreye girmesiyle Miami Heat, devreye 5 dakika kala 33-27 öne geçti. Miami Heat, ilk yarı sonunda soyunma odasına 46-44 önde gitmeyi başardı. Üçüncü çeyrek karşılıklı basketlerle başladı. San Antonio, Kawhi Leonard’ın sayılarıyla skora tutunurken, Miami’de Mario 16 / SLAMDUNK / 24 - 30 HAZİRAN 2013

Chalmers bu bölümde takımını sırtladı. Periyodun sonlarına LeBron’un üst üste kaydettiği üç sayılık atışlara rağmen San Antonio, oyundan kopmadı ve 3. çeyreğin son 2 dakikasına 65-64 önde girdi. Son periyoda girilirken, tam çeyreğin sonunda Mario Chalmers’ın üçlüğü, Miami’nin final periyoduna 72-71 önde girmesini sağladı. Final periyoduna ise iyi başlayan Miami oldu. Rakibinin top kayıplarını iyi değerlendiren ev sahibi, Wade ve LeBron’un yüksek yüzdeli şut isabetleriyle skor avantajını eline


Şampiyon Miami

NBA TARİHİ EN ÇOK ŞAMPİYON OLANLAR Boston Celtics 17 kez, Los Angeles Lakers 16 kez , Chicago Bulls 6 kez EN ÇOK ŞAMPİYONLUK YAŞAYAN OYUNCULAR Bill Russell (Boston Celtics) 11 kez, Sam Jones (Boston Celtics) 10 kez, Tom Heinsohn (Boston Celtics) 8 kez, K.C. Jones (Boston Celtics) 8 kez, Tom “Satch” Sanders (Boston Celtics) 8 kez John Havlicek (Boston Celtics) 8 kez AKTİF OYUNCULAR ARASINDA EN ÇOK ŞAMPİYONLUK YAŞAYANLAR Kobe Bryant (Los Angeles Lakers) 5 kez, Derek Fisher (Oklahoma City Thunder) 5 kez Tim Duncan (San Antonio Spurs) 4 kez SON 20 YILIN ŞAMPİYONLARI 2013 - MIAMI HEAT - San Antonio Spurs (4-3) 2012 - MIAMI HEAT - Oklahoma City Thunder (4-1) 2011 - DALLAS MAVERICKS - Miami Heat (4-2) 2010 - LOS ANGELES LAKERS - Boston Celtics (4-3) 2009 - LOS ANGELES LAKERS - Orlando Magic (4-1) 2008 - BOSTON CELTICS - Los Angeles Lakers (4-2) 2007 - SAN ANTONIO SPURS - Cleveland Cavaliers (4-0) 2006 - MIAMI HEAT - Dallas Mavericks (4-2) 2005 - SAN ANTONIO SPURS - Detroit Pistons (4-3) 2004 - DETROIT PISTONS - Los Angeles Lakers (4-1) 2003 - SAN ANTONIO SPURS - New Jersey Nets (4-2) 2002 - LOS ANGELES LAKERS - New Jersey Nets (4-0) 2001 - LOS ANGELES LAKERS - Philadelphia 76ers (4-1) 2000 - LOS ANGELES LAKERS - Indiana Pacers (4-2) 1999 - SAN ANTONIO SPURS - New York Knicks (4-1) 1998 - CHICAGO BULLS - Utah Jazz (4-2) 1997 - CHICAGO BULLS - Utah Jazz (4-2) 1996 - CHICAGO BULLS - Seattle Supersonics (4-2) 1995 - HOUSTON ROCKETS - Orlando Magic (4-0) 1994 - HOUSTON ROCKETS - New York Knicks (4-3)



Şampiyon Miami

geçirdi. Miami, maçın son 5 dakikasına girilirken, 83-77 öndeydi. Finalin son 2 dakikası, adeta nefesleri kesti. Miami’nin kaçırdığı kritik şutlara karşılık, bitime 40 saniye kala Tim Duncan da hayati öneme sahip bir atıştan yararlanamadı. Miami Heat, kalan saniyelerde hata yapmadı ve salondan 95-88 galip Battier’den geldi.San Antonio’da Tim ayrılarak, taraftarının önünde Duncan’ın 24 sayı ve 12 ribaundu şampiyonluğu kutladı. mağlubiyete engel olamadı. MVP LEBRON TERİHE GEÇTİ

Miami’de LeBron James’in 37 sayı ve 12 ribaundluk performası, şampiyonluğun önemli faktörüydü. LeBron bu performansıyla MVP de seçildi. LeBron James böylece Jordan’ın ardından üstüste 2 kez hem normal sezonda hem de finallerde MVP seçilen 2. isim oldu.

SPURS FİNALDE İLK KEZ KAYBETTİ

2006, 2011 ve 2012 yıllarında final oynayan Miami Heat, dördüncü finalinde kulüp tarihinin 3’üncü şampiyonluğunu elde etti. 2007 finalinde formasını giydiği Cleveland Cavaliers’ın, San Antonio Spurs’e 4-0 yenilmesine engel olamayan James, bu sefer galip geldi. 2007 finalinde GECENİN SÜRPRİZİ BATTIER yüzde 36 ile şut kullanan James, son Wade de 23 sayıyla LeBron’a yardımcı olurken, bu maçın en büyük maçta da 30 şutta yalnızca 10 isabet kaydedebilmişti. sürprizi 18 sayı kaydeden Shane

San Antonio Spurs, bundan önce 1999, 2003, 2005 ve 2007 yıllarında 4 kez çıktığı NBA finalinin tamamında şampiyon olmuştu. Spurs, bu sonuçla ilk kez bir finali kaybetti. Dört şampiyonluk yüzüğü bulunan Duncan, beşer kez mutlu sona ulaşarak, aktif oyuncular içinde en fazla şampiyonluğu bulunan Kobe Bryant ve Derek Fisher’ı yakalayamadı.


17

20 / SLAMDUNK / 24 - 30 HAZİRAN 2013


7 YILLIK EFSANE İÇİN SON OL(A)MAYACAK BİR GÜN Yazı: Batur Çiftçi

n yedinci yılını geçiriyor NBA’de. NBA’e geldiği ilk günlerden bu yana hep Jordan’a yakın ancak kendine has bir oyun sergiledi Kobe Bryant. Mecazi anlamda söylemiyorum, ama gerçekten Kobe’nin rekorları, saymakla bitmez. O tüm dünyayı ayağa kaldırıp alkışlattıran şutları, yeri ve zamanı gelince ne yapılacağını çok iyi bilmesi, “kritik” anların “kritik” adamı olması ve olgunluğuyla, sevmeyenlerin bile yoğun saygı beslediği bir insan olabilmeyi başarmıştı. Şüphe yoktur ki NBA’in en çok saygı duyulan oyuncusu Allen Iverson’dır. Fakat Kobe’yi Iverson’dan ayıran özelliği, hala devam edebilmesidir. Evet şaka değil. Kobe Bryant 35 yaşında, her zamankinden daha da formda. Kobe Bryant için 2012 yılının başlarında yapılmış bir video vardı YouTube’da, videonun ismi şuydu: “Kobe Bryant – Stronger (2012)” ve videoyu yayımlayan kişi, açıklama kısmına şunu yazmıştı : “Kobe Bryant will be stronger than ever!” ve bugün anlıyoruz ki, videoyu yayımlayan kişi haklıdır. Kobe hakkında ciltler dolusu kitaplar yazılmalıdır. Kobe’nin egosu değil, hala oynaması tartışılmalıdır. Kobe’nin bencil olması değil, skorerliği tartışılmalıdır. Kobe’nin pas vermeyip üç kişinin üzerinden şuta kalkması değil, o üç kişinin üzerinden o şutu nasıl soktuğu tartışılmalıdır. Kobe egosu yüzünden suçlanmamalı ve eleştirilmemelidir. Hatta bu konuda onun bu sözü her şeyi açıklar niteliktedir: “En iyisi olmak için uğraşmayacaksan, basketbol oynamanın ne anlamı var ki?”. Bu sözünde de pek haklıdır. Hayır, burada egosunu ve zaman zaman bencil oluşunu desteklemiyorum. Bunlar, Kobe’nin “en iyi” olmasını sağlayan unsurlardır. Bunlar eleştirilmemelidir. Eleştirilmesi gereken; Kobe’nin Raptors maçının en kritik anlarında üç defa üst üste üçlük sokup, daha sonra da çift el smaç basmasıdır. Eleştirilmesi

O

24 - 30 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 21


gereken; Kobe’nin 8-9 maç üst üste 30 sayıyı geçmesidir. Eleştirilmesi gereken; Kobe’nin 35 yaşında bile LeBron’u bloklamasıdır. Kobe, bu yüzden suçlanmalıdır. Çünkü o suç işlemiştir. O, on yedinci yılını geçirdiği NBA’de, niçin bu kadar hunharca davranmıştır? Niçin hala bu kadar mükemmeldir? Niçin hala bırakmıyor? Neden vazgeçmiyor? İşte, eleştirilmesi ve tartışılması gereken tamamıyla budur. Burada Kobe’nin kariyerini anlatacak değilim. Bu beni aşar. Bunu ancak Jordan veya Jackson yapmalıdır. Burada Kobe’nin bu sezonunu da anlatacak değilim. Hepimiz onu büyük bir hayranlık, şaşkınlık ve zevk ile seyredip olanları gördük. Her hareketini de takdir ettik. Onu hep kutlayıp tebrik etmesini de bildik. CP3, LeBron gibi mükemmel ötesindeki süper yıldızlar da onu hiçbir zaman kutlamayı ihmal etmediler. Sakatlandı. Evet, Kobe; iddialara göre 1 yıl NBA’de yok. Düşünün bir kez, 35 yaşındasınız ve hayatınızın yarısı NBA’de geçmiş, takımınızda iyi oyuncular var fakat berbat bir sezon geçirmişsiniz, eleştiri odağı en başta sizsiniz. Düşünün lütfen bir kez daha, NBA’in en yetenekli oyuncusunu, 35 yaşında blokluyorsunuz. NBA’in en yetenekli oyun kurucusu CP3’ün üzerinden smaç vurarak onu rezil ediyorsunuz. Düşünün evet bir kez daha, 35 yaşındasınız, deplasmandasınız, Blazers’a karşı mücadele ediyorsunuz ve hiç çıkmadan 48 dakika oynayıp, 47 sayı atıyorsunuz. Bunları yapmak için, ya deli olmanız gerekir, ya da Kobe. Kaldı ki, Kobe de bir delidir. Ne yaptı ne etti, takımını playofflara sokmayı başardı. Kobe, en azından Iverson gibi “şampiyonluk yaşayamamış” bir yıldız olarak bitirmiyor kariyerini. Hepimiz iyi biliyoruz ki, kazanma hırsı en çok olan ve kazanmasını da en iyi bilen oyuncu, hiç tereddüt etmeden söylüyorum Kobe’dir. 5 şampiyonluk buna kanıttır. 3’ü Shaq ile birlikte olsa da, o 3 şampiyonluğun kazanılmasında Kobe’nin geçen emeği asla inkar edilecek değildir. Kobe’nin 81 sayı attığı maçtan 65 sayı attığı maça kadar, üst üste 8 defa 35 sayıyı geçip de MSG’de 61 sayı attığı maça kadar, her maçı mükemmeldir. Kobe’nin en kötü maçı bile mükemmeldir. Kobe’nin top sektirişi bile harikadır. Kobe, sanatkar bir basketbolcudur. “Basketbol sanattır” sözünün pratikteki halidir. Benim Kobe ile ilgili meselem geniştir. Onunla aramda özel bir bağ vardır. Onunla Mayıs 2010 gibi geç bir sürede tanıştım, ama onun 1996’dan bugüne kadar olan her adımını biliyorum. O resmen bana yaşamayı öğretmiştir. O bana hayatı tekrar tanıtmıştır. Vazgeçmemeyi, oynadığı basketbolla öğütlemiştir. Onun yüzünden sorun yaşamadığım kimse yoktur. Hatta o kadar ki, birkaç arkadaşımla dargınlığımın nedeni Kobe olmuştur. Geceleri uykusuz kalmamın nedeni Kobe olmuştur. Babamla bu yüzden tartışmamın nedeni Kobe olmuştur. Bendeki basketbol aşkının ve tutkusunun nedeni de, elbetteki Kobe olmuştur. Onu seyrederken gerçekten mükemmel hissediyorum kendimi. Jordan’ın “ben sadece Kobe’yi izliyorum” sözünü aklımdan çıkarmadan izliyorum. Onu izlerken, ileride bu anları hatırlayıp da anlatma hayalini kuruyorum. Kobe Bryant sakatlandı, iddialar; aşil tendonunun yırtıldığı yönünde. MR çekilecek zannediyorum,

22 / SLAMDUNK / 24 - 30 HAZİRAN 2013


Kobe Bryant

“Sakatlandı. Evet, Kobe; iddialara göre 1 yıl NBA’de yok. Düşünün bir kez, 35 yaşındasınız ve hayatınızın yarısı NBA’de geçmiş, takımınızda iyi oyuncular var fakat berbat bir sezon geçirmişsiniz, eleştiri odağı en başta sizsiniz. Düşünün lütfen bir kez daha, NBA’in en yetenekli oyuncusunu, 35 yaşında blokluyorsunuz”

24 - 30 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 23


24 / SLAMDUNK / 24 - 30 HAZİRAN 2013


Kobe Bryant

durumu kesin olarak o zaman belli olacak. Kobe’nin sakatlığı hepimizi yıktı, LeBron’un Twitter’dan destekçi sözleri ve CP34ün de yine Twitter’dan “Dostum Kobe için dua edin.” demesi, Kobe’nin ne denli bir oyuncu olduğunun kanıtıdır. Herkesin sakatlanacağı aklıma gelirdi de, Kobe’nin sakatlanıp uzun süre parkelerden uzak kalacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. En fazla 1 hafta derdim. Ama yapacak bir şey yok, oluyormuş. Bugünü “kariyerimin en kötü gecesi” diyerek tanımladı Kobe Bryant. Bugün NBA’in de en kötü günlerinden biridir. Bugün, basketbolun kaybıdır. Hatta abartayım, bugün sanat dünyasının çöktüğü gündür. NBA, bir sanatkarını uzun zaman parkelerde göremeyecek. Biz de göremeyeceğiz. “NBA; Rose ile geleceğini, Kobe ile geçmişini kaybetti” sözü, 2000’li yılları pek güzel anlatır. Bütün söylenmek istenen sözler, verilmek istenen mesajlar, bu sözde gizlidir. Vino-Mamba, Kobe Bryant; geçmiş olsun efsane basketbolcu. Seni bekliyoruz. On sekizinci yılını izlemek için, sabırsızlanıyoruz. Sana inanıyoruz! 24 - 30 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 25


LEBRON J


Labron James

JAMES’İN

RÖVANŞI YAZI: MUTLU NAZLI


“2007 NBA FİNALİ LEBRON JAMES İÇİN BİR MİLAT OLARAK HAFIZALARIMIZA KAZINDI”


Labron James

O

zamanlar Cleveland Cavaliers (basketbol tarihinde efsane olan 23) forması giyen James için takımını sırtlayarak finallere kadar ulaştırması çok büyük bir başarıydı. Herkesin beklentisi Michael Jordan olması ve şampiyonluğa giden yolda ki son adımı da atarak yeni bir efsanenin ortaya çıkmasına tanıklık etmekti. Karşısında ise yılların tecrübesi San Antonio Spurs ile oynayacakları bir final serisi vardı ve Lebron James için gerçekten ağır bir yüktü. Beklentiler her ne kadar yüksek tutulmuş olsa da yeni bir efsanenin yaratılması bu kadar basit bir şey değildi. Adını finale yazdıran San Antonio Spurs’ta Tony Parker iş başında takımını yönetirken, Tim Duncan ise (İceman) lakabını neden aldığını gösterdiği soğukkanlılıkla ve ustası David Robinson’dan takım ağabeyliğinin nasıl yapılacağını sahaya tam olarak yansıtmasıyla çok zorlu bir

sezonun sonunu getirmeyi bildiler. Lebron James önderliğindeki Cleveland Cavaliers’ı 4 – 0 ile sahadan silerek, San Antonio Spurs şampiyonluğa ulaştı. Lebron James ise bu yaşananlar sebebiyle hayatına ve basketbol yaşantısına nasıl yön vermesi gerektiğine karar verme şansını işte bu nokta da yakaladı. Cleveland Cavaliers tüm yükü sırtlamasını istercesine takımı takas dönemlerinde iyi idare edemedi ve Lebron James’i yalnız bıraktı. Hayatındaki dönüm noktası da işte böyle başladı. Artık kaybeden ya da tek başına varlık mücadelesi veren bir takımda olmaması gerekiyordu ve Miami Heat’in yolunu tutarak Wade ve Bosh ile aynı takımda buluştular. Peki, ne oldu? Azim, çalışma, tecrübe ve takım oyunu, gençlik, hız, atletiklik ve yıldızlıktan üstün gelerek, ilk yıl için 24 - 30 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 29


şampiyonluğun çok erken olduğunu ve kazanmaları gereken daha çok erdem’in varlığını Miami’ye göstermiş oldu. Sonra ki sene Oklahoma City Thunder karşısında bu erdemi yakaladılar ve şampiyonluğa ulaştılar. Bu sene ise çok başarılı geçen normal sezonda neredeyse 1971-72 sezonunda LA Lakers’ın üst üste 33 maç kazanarak galibiyet serisi ile yakaladıkları zor bir rekoru zorladılar. Lebron James normal sezon MVP ödülünü kazandı. İşler yolunda gözüküyordu. Miami Heat için, çok iyi bir playoff geçirdiklerini söylemek mümkün olmasa da adını finale yazdırmayı başardılar. Ve yıl 2013… Lebron James bu sefer 6 numaralı forması ile San Antonio Spurs karşısında. Duruma baktığımızda sanki Cleveland döneminde ki gibi son iki maç hariç sahada yalnız kalan bir Lebron James gördük. Böyle olması 30 / SLAMDUNK / 24 - 30 HAZİRAN 2013

Lebron’un oyununu da ciddi şekilde etkiliyor. Takım halinde bir türlü ritimlerini bulamıyorlar ve tedirgin bir durum hakim. Sezon içinde sahaya yansıttıkları oyunu bir türlü yakalayamamaları çok büyük bir handikap. Kalan son iki maçta oyundan zevk alarak sahaya çıkmaları ve istedikleri oyunu sahaya yansıtmaları gerekiyor. Aksi halde bu takımın liderliğini üstlenen Lebron James tıpkı 2007 finallerinde yaşadığı duygunun içerisine girecektir ve rövanşı kaybetmesi eleştiri oklarını üzerine çekecektir. Artık gelinen bu son nokta da yıllardır kıyaslandığı Kobe Bryant’ın hırsı ve kazanma arzusunu Lebron James üzerinde görmemizi sağlayabilecek mi? Hep beraber bekleyip göreceğiz.


Labron James



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.