MART - NİSAN 2013 Dünya Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun
festival
goldantalya 1
2 goldantalya
festival
goldantalya 3
festival
Yıl: 3 Sayı: 14
İçindekiler 10
Jewex’in 5.Randevusu Görkemliydi
24
Mehmet Eyiler Yeni Sezon İçin Uyardı
28
Kuyumcu Oda Başkanları Jewex’te Buluştu
30
Kuyumcu Odaları Bankaları Ankara’da Protesto Etti
İmtiyaz Sahibi Antalya Kuyumcular Esnaf ve Sanatkarlar Odası adına Başkan Ferda ERDEM Genel Yayın Yönetmeni Varol ASTARCIOĞLU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hüsniye Seval ACUN Grafik Tasarım Aytül KULELİ
Yayın Kurulu Mehmet EYİLER Rafet ÜGÜMÜ Ali ÇETİN Ahmet ACUN Ercan CANDAN Ali Ender ERYILMAZ Bülent SÜREKLİ Muzaffer ÇELEBİ
Yönetim Merkezi Balbey Mahallesi Fuat Pota İş Merkezi Kat: 3 No: 17 ANTALYA Tel: 0 242 248 97 30 Fax: 0 242 248 64 12 www.akod.org.tr
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
38
Antalyalı Kuyumculara Pırlanta Kursu
40
Kemer’de Kuyumculuk Bitme Noktasında
52
Tüketiciler Birliği’nden Akeso’ya Ziyaret
56
Antalyalı Kuyumcular Atso Seçimleri İçin Kenetlendi
61
Antalya Kuyumcular Çarşısında Yeni Yönetim
64
goldantalya dergisi
tarafından hazırlanmıştır. 1315 Sok. No: 9 Kızılırmak İşmerkezi Kat:7 Daire: 703 Çankaya İZMİR Tel: 0 232 441 26 33 0 554 857 81 56 artiucdanismanlik@gmail.com info@artiuc.com
Baskı Kutlu&Avcı Ofset Form Baskı Rek.San.Tic.Ltd Muratpaşa Mah.Emrah Cad.Kutlu-Avcı Plaza No:17 ANTALYA Tel: 0 242 346 85 85 Fax: 0 242 335 53 92 E-mail: info@kutluavci.com.tr Bu dergi basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder ve Antalya Kuyumcular Odası’nın eğitim amaçlı yayın organı olarak hizmet verir. Dergimizde yer alan yazıların hukuksal sorumluluğu yazarlarına aittir. Yayınlanan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilir.
4 goldantalya
Baskı Tarihi:
goldantalya 5
Ferda ERDEM
Antalya Kuyumcular Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı
Değerli meslektaşlarım, Altın fiyatları, ekonomik kriz, bankaların kuyumculuğa başlaması derken, yeni bir sezona daha sıkıntılarla giriyoruz. Önümüzde çözülmesi gereken onca sektörel probleme rağmen gözlemlerime dayanarak söyleyebilirim ki bütün meslektaşlarım yine heyecanla, umutla yeni sezona hazırlanıyor. Eğer, umutla, beklentiyle, azimle yeni sezona hazırlanıyorsak, 1-0 biz önde başlıyoruz demektir. Öncelikle hepinizi mesleğinize sahip çıkmanızdan, çabalarınızdan dolayı kutluyorum.
Değerli meslektaşlarım, Hepinizin bildiği gibi, Antalya olarak kuyumculukta en önemli hedefimiz turizm. Dünyadaki ekonomik krize rağmen Antalya, her yıl artan miktarda yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Turistlerin büyük bölümü rehber yönlendirmesiyle belli başlı alışveriş merkezlerini tercih etse de esnafımız da turizmden kendine belli bir pay alıyor. Biz bu payı arttırmak için kaliteli üretim ve hizmet, doğruluk, dürüstlükle çabalarımıza devam edeceğiz. Varlığımızı sürdürmemizin en önemli yollarından biri birlik ve beraberlik. Meslektaşlarımız arasındaki iletişimi arttırmak, haksız rekabetin önüne geçmek için bu konuda elbirliği ile çaba göstermek zorundayız. Antalya Kuyumcular Odası Yönetim ve Denetim Kurulları olarak bu konuda yoğun mesai harcıyoruz, çaba gösteriyoruz. Bu çabalarımızdan biri de yaklaşmaktan olan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri için oldu. ATSO’daki kuyumculuk meslek
komitesinde ve mecliste sektörümüzü temsil edecek arkadaşlarımızı birlik ve beraberlik içinde seçebilmek, mesleğimizin haklarını en iyi şekilde savunacak arkadaşlarımızı belirlemek için meslektaşlarımızı bir araya getirdik. ATSO seçimlerine kuyumcular olarak tek liste ile birlik ve beraberlik içinde girme kararı aldık. Bu mesleğimiz için büyük bir başarıdır. Antalya Kuyumcular Odası olarak, meslektaşlarımızın bilgisini, mesleki becerisini arttırmak için her yıl odamız bünyesinde pırlanta kursu açıyoruz. 2013 yılının ilk kursunu gerçekleştirdik. Detay Pırlanta ve Dokuz Eylül Üniversitesi ile işbirliği halinde gerçekleştirdiğimiz kurslarımızı 15 meslektaşımız başarıyla tamamladı. Kurslarımız yıl boyunca dönemler halinde devam edecek.
Değerli meslektaşlarım, Bildiğiniz üzere terazi kontrollerimizi her yıl yaptırıyoruz. Meslektaşlarımızın bu kontrolleri en sağlıklı şekilde yaptırabilmeleri için odamız bünyesinde sorularınızı cevaplandırıyor, bilgilendiriyor ve yol gösteriyoruz. Özellikle terazi kontrollerinizi yaptırırken hangi belgelere ihtiyacınız olduğunu, bu belgeleri nasıl temin edeceğinizi ve hangi kurumlara başvurmanız gerektiğini odamız sekreteryasına başvurarak öğrenebilirsiniz. Görevli arkadaşlarımız belgeleri temin etmeniz konusunda sizlere yardımcı olacaklar.
başkandan...
Birlik-beraberlikle kazanacağız
Hepinize bereketli ve başarılı bir sezon diliyorum.
goldantalya 7
Varol Astarcıoğlu
Antalya Kuyumcular Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkan Vekili Genel Yayın Yönetmeni
Altın bankacılığını fırsata çevirme çabasındayız
genel yönetmenden...
Değerli meslektaşlarım, Son yıllarda peşpeşe yaşadığımız sıkıntılarla ayakta durma mücadelesi veren kuyumculuk sektörümüz için 2013 yılı da kötü bir haberle başladı. Hepinizin bildiği gibi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, bankalara ziynet altın satma yetkisi verdi. Bir önceki yıl da hurda altın toplama ve altın tasarruf hesabı açma izni almışlardı. Türkiye genelindeki tüm kuyumculuk oda ve derneklerinin yöneticileri olarak sık sık bir araya gelip, bankaların sektörümüzde yol açtığı sıkıntıyı ortadan kaldırmanın mücadelesini veriyoruz. Son gelişmenin haberini İzmir’de düzenlenen Jewex Fuarı’nın açılış gününde almıştık. Fuar dolayısıyla zaten İzmir’de bulunan çok sayıdaki oda ve dernek başkanlarımız, yöneticilerimiz ile biraraya gelerek bu konuda nasıl bir çalışma yapmamız gerektiğini konuştuk. Bankaların BDDK desteğiyle, mesleğimizi elimizden alma, sektörümüzü yok etme çabalarına sessiz kalmamız mümkün değil. Hepinizin bildiği gibi, kuyumculuk öğrenilmesi zor, uzmanlık gerektiren bir iş. Kuyumculukta usta olabilmek için onlarca yıl çıraklık, kalfalık gerekiyor. Usta olmakla da iş bitmiyor. Sürekli kendinizi geliştirmeniz, piyasaları takip etmeniz gerekiyor. Hal böyle olunca, bankaların bir günde kuyumcu olmasını kabul etmemiz mümkün değil. Bu amaçla İzmir’den sonra Şubat ayında Ankara’da çok katılımlı bir toplantı gerçekleştirdik. Sektör olarak altın
8 goldantalya
bankacılığına karşı değiliz. Vatandaşımız, tasarrufunu dilediği şekilde yapabilir. Bu yapılırken, ne vatandaş ne de kuyumcular zarar görmesin. Vatandaşın elindeki altının değerlenmesinde, ekspertizinin yapılması sırasında haksız uygulamalar yapılıyor. Türkiye genelinden üç-dört kuyumculuk firmasıyla anlaşan bankalar değerlemeyi bunlara yaptırıyor. Bu uygulama nedeniyle vatandaşın yastık altı altını gerçek değerini buluyor mu bu belli değil. O bölgenin kuyumcu esnafı yok sayılıyor. Bankalar vatandaşın elindeki altını alırken, değerlemeyi o bölgenin kuyumcu esnafıyla yapsın. Bankalar şubelerinin bulunduğu semtlerdeki esnafla anlaşsınlar. Her bölge kendi içinde, kendi esnafıyla çalışsın. O zaman kuyumcularımız da mağdur olmaz vatandaş da.
Değerli meslektaşlarım, Belki tasarruf altını konusunda pazarımız daralabilir. Ancak, bankaların yönlendirdiği tasarruf sahipleri bize fantezi takı, mücevher konusunda yeni müşteri grupları yaratabilir. Bu da geleneksel yöntemlerle çalışan, sadece ziynet satma çabası veren çok sayıda meslektaşımızın kabuğunu kırmasını, ufkunun genişlemesini sağlayabilir. Kuyumculuk sektörü olarak özgün tasarımlı, modaya uygun yeni takılara yöneliriz. Sektörümüzün temelleri yaratıcılığa, modaya dayanıyor. Bu da önümüze sonsuz çözüm yolları, yeni fırsatlar sunuyor. Özellikle de yeni sezona girerken bunu değerlendirmek elimizde. Hepinize bol kazançlı, başarılı bir sezon diliyorum.
festival
goldantalya 9
Jewex’in 5. Randevusu görkemliydi Türk ve dünya mücevher sektörünü bir araya getiren Jewex 2013 5. Alyans, Altın, Mücevher, Gümüş Takı ve Saat Fuarı, İzmir Uluslar arası Fuar Alanı’nda 1-4 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirildi. Homeros Mücevher Tasarım Yarışması ödül töreni ve defilesinin renkli görüntüleriyle başlayan fuar, Türkiye’nin farklı illerinden 140 katılımcıyı, 5 bine yakın profesyonel ziyaretçiyi ağırladı. Fuarda, altın, mücevher, gümüş takı, değerli ve yarı değerli taşlar, inciler, incili takılar, saatler, makine, alet ve ekipman,
10 goldantalya
kuyumculuk vitrin dekorasyon ve sergileme ürünleri, güvenlik ekipmanları sergilendi. Gençiz Fuarcılık’ın organizasyonunda İzmir Kuyumcular Odası, İzmir Ticaret Odası başta olmak üzere Türkiye genelinden çok sayıda oda ve derneğin katkılarıyla gerçekleştirilen fuarın ana sponsorluğunu Türk Ekonomi Bankası, Homeros Takı Tasarım Yarışması’nın sponsorluğunu da Karakaş Atlantis Kuyumculuk üstlendi.
Açılışta konuşan Gençiz Fuarcılık Genel Müdürü Osman Gençer, fuarın geldiği noktadan büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, destek veren herkese teşekkür etti. İzmir ve Türkiye kuyumculuğunu dünyaya tanıtmak için yola çıktıklarını ve bunun mücadelesini verdiklerini anlatan Gençer, bu yıl fuarda 140 firmanın katılımcı olarak yer aldığını açıkladı. Homeros Takı Tasarım Yarışması’nın sponsorluğunu üstlenen Karakaş Atlantis Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş da güzel bir heyecan içinde olduklarını belirterek, “İzmir’de altın fuarcılığı her geçen gün daha değerli hale geliyor. Fuarımız kendini ispatladı. Sektörde katma değeri arttırmak için bu gerekiyor. Gençleri teşvik etmek, katma değer yaratmak için yarışmalara ihtiyaç var. Bu yarışmalarla sektöre hem yeni tasarımcılar kazandırıyoruz hem de
11 goldantalya
marka değerlerini arttırıyoruz. Bu fuar ve sektörüm adına gurur duyuyorum” dedi. Jewex’in ana sponsorluğunu üstlenen Türk Ekonomi Bankası Ticari Bankacılık’tan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Turgut Boz da TEB olarak burada olmaktan mutluluk duyduklarını vurgulayarak, “Banka olarak kuyumculuk sektörüne büyük destek veriyoruz. Sadece maddi anlamda değil, eğitimlerimizle, araştırmalarımızla kuyumculuğun yanında olduğumuzu gösteriyoruz. Jewex bu yıl çok büyük gelişme gösterdi. Gelecekte daha farklı noktalara gelecek. Kuyumculuk çok stratejik bir sektör. TEB olarak herkesin kendi işini yapması düsturunu benimsedik. Bu nedenle altın toplama işine girmedik. Amacımız sektöre katkı sağlamak, destek vermek. Biz bu sektörle büyük istiyoruz. Desteklerimiz fazlasıyla devam edecek” diye konuştu.
goldantalya 11
İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Yılmaz Uça, Jewex Fuarı’na katkılarından dolayı Karakaş Atlantis Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş ve TEB Ticari Bankacılık’tan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Turgut Boz’a birer plaket verdi. İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Yılmaz Uça da konuşmasında 5 yıl önce başlayan Jewex’in artık bebeklik ve emekleme döneminden çıktığını ve ilerde başarılı bir atlet olacağını gösterdiğini vurguladı. İzmir Ticaret Odası’na fuarın temellerinin atılması noktasında verdiği destekten dolayı teşekkür eden Uça, “Jewex’i tüm Türkiye’ye kabul ettirdik, artık ulusal bir fuar haline geldi. Şimdi amacımız uluslar arası fuar haline getirmek. Yabancı ülkelerden heyetler ağırlayalım. Altında Avrupa’da lideriz. Buna rağmen içerdeki bazı uygulamalar sektörü sıkıntıya sokuyor. Bankaların ziynet altın ticareti yapmasına olanak veren uygulamalar bizi yaralıyor.
24 ayar ile 22 ayar arasındaki farkı bilmeyenlerin hazırladığı bir yönetmelikle bu uygulama başlatıldı. Bu uygulamayı kaldırmak için mücadele vermeye devam edeceğiz. Sektörümüzün önünü açma yolunda Homeros Takı Tasarım Yarışması düzenlemeye başladık. İzmir halen saat kulesini simge olarak kullanıyor. Oysa dünyada şehirler binlerce yıllık tarihlerini öne çıkarıyor. Biz de Homeros’u simge haline getirmek, tüm dünyanın tanıdığı bu ismi öne çıkarmak, sahip çıkmak için bu yarışmanın adını Homeros olarak koyduk” dedi. Ayrıca fuar kapsamında İzmir 100. Yıl Olgunlaşma Enstitüsü’nün “Bir Çağ Masalı& Ege Takı Defilesi”, İzmir Kuyumcular Odası ile Diyarbakır Kuyumcular Odası arasında halı saha futbol karşılaşması gerçekleştirildi. Fuar süresince katılımcı firmalar ziyaretçilere ve konuklara yönelik kokteyl ve yemek organizasyonları gerçekleştirdi.
goldantalya 13
14 goldantalya
midas
goldantalya 15
Jewex Dostluk Maçı’nın galibi
DİKO Jewex Fuarı kapsamında İzmirli kuyumcularla, Diyarbakırlı kuyumcular arasında oynanan halı saha futbol karşılaşmasını 5-3’lük sporla Diyarbakırlı kuyumcular kazandı. İzmir Atatürk Lisesi’nin halı saha tesislerinde, fuarın ikinci günü akşam saatlerinde gerçekleşen karşılaşmayı İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Yılmaz Uça, Diyarbakır Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Akkul, Gençiz Fuarcılık Genel Müdürü Osman Gençer’in yanı sıra çok sayıda sektör temsilcisi izledi.
Karşılaşmanın başlama vuruşunu İZKO Başkanı Yılmaz Uça ile DİKO Başkanı Mustafa Akkul gerçekleştirdi. Diyarbakırlı kuyumculardan oluşan DİKO takımı, maçın başından sonuna kadar, İzmirli kuyumculardan oluşan İZKO takımına karşı üstün mücadele sergiledi. Maçı Diyarbakırlı kuyumcular 5-3 kazandı. Maçın sonunda Gençiz Fuarcılık Genel Müdürü Osman Gençer DİKO takımına birincilik, İZKO takımına da ikincilik kupalarını verdi.
Arpaş, yeni modelleriyle Jewex’teydi Türkiye’de kuyumculuk sektörünün ilk markalarından ve kuyumculuğu fabrika ölçeğine taşıyan firmalarından Arpaş, bu yıl da Jewex’te yeni koleksiyonlarını sektör profesyonelleriyle buluşturdu. Arpaş, bu yıl Jewex’te Türkiye Pazarlama Müdürü Engin Çiçekçiler’in yönetiminde, İzmir ve İstanbul ofislerinin ortak çalışmasıyla tanıtım yaptı. Arpaş markalı ürünlerin üretimini Arpaş A.Ş. gerçekleştirirken, pazarlama faaliyetlerini İstanbul merkezli Akademi Kuyumculuk yürütüyor. İstanbul merkez ofisinin yanı sıra İzmir, Ankara, Kayseri ve Ordu’da da ofisleri bulunuyor. Arpaş, kuyumculuk firmaları arasında ilk gümüş koleksiyonunu hazırlayarak, bu alanda da sektöre öncülük etti. Arpaş, gümüş koleksiyonunun yanı sıra, 8, 14 ve 22 ayar altın takı koleksiyonlarını da perakendecilerle buluşturdu.
Karakaş Atlantis’ten Jewex’e büyük destek Karakaş Atlantis Kuyumculuk, son iki yıldır Jewex’te ağırlığını hissettiren en önemli firmalardan biri. Homeros Takı Tasarım Yarışması’nın sponsorluğunu üstlenen ve yarışmada dereceye giren takıları imal ederek onlara hayat veren firma, fuar süresince de büyük bir ziyaretçi desteği sağladı. Tüm Türkiye genelinde 2 bin müşterilerine fuar davetiyesi gönderdiklerini söyleyen Karakaş Atlantis Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş, “Fuarı ziyaret eden 200 kişiye konaklama desteği veriyoruz. 3 büyük otelle anlaştık. Tamamen bizim ziyaretçilerimizin konaklamasına ayrıldılar. Bunun fuara büyük katkı sağlamasını bekliyoruz. Fuar için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu desteğin sadece firmamıza değil, Jewex’e ve en önemlisi sektörümüze büyük fayda sağlamasını bekliyoruz” dedi.
18 goldantalya
Karakaş Atlantis, aynı zamanda Jewex’in metrekare olarak en büyük standına sahip. Firma standa tüm ürün yelpazesini ziyaretçilerin beğenisine sunuyor. Bilezikten alyansa kadar tüm ürünler, firmanın pazarlama yetkilileri tarafından ziyaretçilere tanıtılıyor.
festival
goldantalya 19
Boraks, altın test cihazını tanıttı Antalya merkezli olarak kuyumcu malzemeleri konusunda faaliyet gösteren Boraks, her yıl Jewex’e yeni bir ürünle katılıyor. Boraks’ın 5. Jewex’teki yeniliği altın test cihazıydı. Kuyumcu malzemeleri, pırlanta aletleri konusunda 2500 farklı çeşide sahip olduklarını söyleyen Mustafa Günel, “Bu yıl Uzakdoğu’dan altın test cihazı getirdik. Kuyumcu mağazalarında ayar tesbiti için büyük kolaylık sağlayan bu cihazın kullanımı da çok basit. Dokunmatik çalışan cihaz konusunda çok iddialıyız. Doğruluk payı yüzde 100. Fiyatı da 500 dolar” dedi. Mustafa Günel, 5. kez katıldıkları Jewex’in bu yıl geçen yıllara göre daha sönük geçtiğini belirterek, geçmiş yıllarda daha başarılı tanıtımlar yaptıklarını anlattı.
Dijikur yüzde 50 büyüme yakaladı Kuyumculara yönelik online kur aktarım sistemi, barkod otomasyonu hizmeti veren Dijikur, 2012 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 50 büyüme sağladı. Kuyumcuların iş yükünü hafifleten ve kolaylaştıran ürünleriyle 2012 yılında yeni illerde de faaliyet göstermeye başladıklarını söyleyen Dijikur Genel Müdürü Varol Astarcıoğlu, Denizli, Uşak, Van, Adıyaman, Kastamonu ve Manisa’nın Salihli ilçesinde ürünleriyle var olduklarını belirtti. 2013 yılbaşı itibariyle radyo frekansı üzerinden anlık stok sayımı yapabilen bir ürünü de satışa sunduklarını anlatan Astarcıoğlu, “Bu sistemle bir mağaza büyüklüğü ne olursa olsun 15 dakikadan daha az sürede bütün stoklarını sayabiliyor. Ayrıca android tablet üzerinden satış işlemini yönetme konusunda bir ürün daha sunduk. Satış elemanı satışını android tablet üzerinden gerçekleştiriyor. Satış sonlandığında anında ana kayıtlara geçiyor ve ürün stoklardan düşüyor. Bu sistemle barkod uygulaması olmayan
20 goldantalya
ziynet ve hurda işlemleri de yapılabiliyor. Yeni ürünlerimizle sektör için çalışmayı sürdürüyoruz. 13 yıllık firmayız ve aynı ekiple faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu yönümüzle müşteri memnuniyeti konusunda başarı sağlıyoruz. Fuarda hem mevcut hem de yeni ürünlerimizi tanıtma fırsatı bulduk” diye konuştu.
festival
goldantalya 21
Midas, zincirdeki uzmanlığın Jewex’e taşıdı Kuyumculuk sektörünün önemli markalarından biri olarak İstanbul’da faaliyetini sürdüren Midas, Jewex Fuarı’ndaki geniş zincir koleksiyonunu tanıttı. Midas aynı zamanda bünyesinde bulunan mücevher markası Figaro’nun ürünlerini de fuar ziyaretçileriyle buluşturdu. Midas, 1983 yılında 250 metrekarelik bir alanda 25 personelle başladığı faaliyetini bugün 12 bin 500 metrekare alanda 400 çalışanıyla sürdürüyor. Kuyumculuk sektöründeki tüm teknolojik gelişmeleri bünyesine alarak, tasarım, üretim ve hizmet kalitesini yükselten firma, son olarak içi boş zincir üretimine de başladı. Üretim proseslerini sürekli geliştirdiklerini söyleyen firma yetkilileri, ana ilkelerinin değişime, yeniliklere açık bir gelişim olduğunu vurguladılar.
Naturel, doğal taşları ve incileri tanıttı Antalya merkezli olarak faaliyet gösteren Naturel İnci, adıyla özdeşleşen ürünlerini bu yıl da Jewex’te tanıttı. Doğal taş, doğal inci, gümüş ve altın takılar üzerine çalıştıklarını söyleyen İrfan Özer, İzmir’in önemli bir pazarlama bölgeleri olduğunu vurguladı. Her ay İzmir’e gelerek buradaki kuyumculuk firmalarına satış yaptıklarını anlatan Özer, “İzmir’de geniş bir müşteri grubumuz var. Fuara da bu müşteri grubumuzla olan ilişkilerimizi geliştirmek, yeni müşteriler kazanmak için geliyoruz. Fuardan beklentimizi de karşılıyoruz. Antalya’da hem toptan hem de perakende mağazamız var. Kendi üretimlerimizi ve ithal ettiğimiz ürünlerin satışını gerçekleştiriyoruz” dedi.
22 goldantalya
TEB, Jewex’te altın bankacılığını anlattı Kuyumculuk sektörüne yönelik hazırladığı ürünlerle sektöre önemli destekler veren Türk Ekonomi Bankası, Jewex Fuarı’na da anasponsor olarak büyük katkı sağladı. Fuarda Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı düzeyinde temsil edilen Türk Ekonomi Bankası, Altın Bankacılığı Ürün Bölümü uzmanlarının çalışmaları ile ürünlerini kuyumculuk sektörü temsilcilerine anlattı. Fuar süresince günde iki kez altın bankacılığı seminerleri düzenleyen Türk Ekonomi Bankası, altına yönelik tüm ürünlerini sektörü destekleme hedefine uygun geliştiriyor. Diğer bankaların başlattığı altın toplama işine girmeyen Türk Ekonomi Bankası sadece kuyumculuk sektörünün kredi ve finansman ihtiyacına yönelik ürünler sunuyor.
Yamachi Geo koleksiyonunu tanıttı Baba Berç Yamacıyan’ın 60’lı yıllarda bilezik imalatıyla başlattığı kuyumculuk faaliyetini 1993 yılında oğlu Arto Yamacı devraldı. 6 yaşından beri babasıyla çalışan, bu arada 2 üniversite bitiren Arto Yamacı, işlerin başına geçen geçmez Yamachi markasını yaratma çalışmalarına da başladı. Nişantaşı’nda açtıkları mağazayla birlikte Yamachi imzalı özel konsept tasarımlar hazırlayan Arto Yamacı, bugün farklı bir marka yaratmayı başardı.
50’ye yakın da kolye yer alıyor. Roz, beyaz ve yeşil altın kullandık. Koleksiyon henüz tamamlanmadı. Mart ayındaki fuarda koleksiyonun tamamı sergilenecek. Bu fuarda bitmiş bölümünü tanıtıyoruz” diye konuştu.
Son olarak Geo koleksiyonunu hazırlayan Yamachi, bu koleksiyonu ilk kez Jewex’te sektöre tanıttı. Uğur Adlan ve Sinan Yavaşer, koleksiyonun çok hafif, modern, imalatı zor parçalardan oluştuğunu belirterek, “Elişi ve makinayı birleştiren, desenleri ve inceliği nedeniyle işlemesi zor takılar hazırladık. Bu modellerimizle İtalyanları geçtik. Koleksiyonumuzda 50’ye yakın yüzük, 20’ye yakın kelepçe,
goldantalya 23
Mehmet Eyiler, yeni sezon için uyardı: “Aldığınız ürünlerin ayarlarını kontrol edin”
Antalya Kuyumcular Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Eyiler Kuyumculuk’un sahibi Mehmet Eyiler, yeni sezon için kuyumcuları uyardı. Esnaftan 22 ayar konusunda çalıştığı atölyeleri denetlemesini isteyen Eyiler, bileziklerin odanın kontrolleri beklenmeden ayar kontrolüne gönderilmesi gerektiğini vurguladı. İl dışından gelen toptancıların, perakendeciler tarafından odaya bildirilmesi gerektiğinin altını çizen Eyiler, “Bu toptancılardan oda kayıt belgelerini, odanın yaptırmış olduğu ayar sonuç raporlarını kontrol etsinler. Odaya kayıtlı olmayan, odaya ayar kontrolü yaptırmayanları uyarsınlar. Yeni sezona giriyoruz. Herkese bol kazançlı bir sezon diliyorum” dedi.
24 goldantalya
Eyiler Kuyumculuk, geçtiğimiz ayar bilezik üretimini, 22 ayar genişletmişti. 22 ayar bilezikte bir isimleri olduğunu söyleyen Eyiler, Antalya’da 22 ayar üretiminin eksikliğini farkederek başladıklarını açıkladı.
yıl 22 alyansla oturmuş Mehmet alyans üretime
Bilezik ile alyansın üretim prensiplerinin aynı olduğunu belirten Eyiler, “Bilezik üretiminde kullandığımız makinalarla alyans üretimi de yapıyoruz. 2,5 gramdan 5 grama kadar makine işi alyans üretiyoruz. CNC ile çok geniş koleksiyonla üretim yapıyoruz. Bilezik modellerini alyanslara da uyguluyoruz. Takımlar oluşturduk. Müşterilerimizin taleplerine bağlı model çeşitliliğimizi arttırıyoruz. Bilezikte Antalya’nın tanıdığı kalitemizi 22 ayar alyansta da sunduk” diye konuştu.
Serdar Pilavcu
Antalya Kuyumcular Esnaf ve Sanatkarlar Odası Genel Sekreteri
6331 Sayılı İş Güvenliği Yasası ve sağlık eğitimleri hakkında
genel sekreterden...
Saygıdeğer Esnafımız; 6331 sayılı iş güvenliği yasası gereği Antalya Esnaf Odalar Birliğinin Odamıza göndermiş olduğu 2012/123 sayılı genelgeye istinaden, odamız üyelerine Esnaf Odalar Birliğinde ve odamız toplantı salonunda Antalya Artı Danışmanlık firması aracılığıyla eğitim verdirdik. Eğitime katılan üyelerimizin ve çalıştırdıkları personelinin eğitimleri ve iş yeri risk analizi neticesinde belge tanzimleri yapılarak 85 TL + KDV fiyatla ilgili iş yeri sahibine teslimi yapılacak. Anlaşmalı firma Antalya Artı Danışmanlık firması. Bu firmanın dışında birçok farklı firma bu faaliyeti değişik fiyatlarla yapmaktadır. Üyelerimiz istediği firmadan hizmet almakta serbesttir. Ancak Antalya Esnaf Odalar Birliğinin anlaştığı ve odamızın da protokol yaptığı Artı danışmanlık firması haricinde yaptırılan işlemlerden ve meydana gelebilecek sıkıntılardan odamız sorumlu değildir. Son günlerde konuyla ilgili yanlış anlaşılmalar ve bilgi kirliliğinden dolayı siz değerli esnafımıza böyle bir açıklama yapma gereği duyulmuştur. Anlayış için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
değiştirmiştir. Özellikle silah ruhsatı almak ya da yurt dışına çıkış işlemleri gibi odamızdan istenen faaliyet belgesinde bütün adreslerin kapı numarasına kadar tutması gerekmektedir. İş yeri adresinde sorun olan esnafımızın bağlı bulundukları belediyelerin numarataj servisinden yeni numaralarını öğrendikten sonra vergi dairesine ve bağlı bulundukları meslek odasına bildirmelerini önemle rica eder, tüm esnafımıza hayırlı işler bol kazançlı günler dilerim.
Silah ruhsatı için kuyumcu esnafımızdan istenen belgeler Silah ruhsatı almak isteyen esnafımızın aşağıdaki evrakları tamamlayıp bağlı bulundukları emniyet müdürlüğüne teslim etmeleri gerekiyor. Nüfus cüzdanı Son bir yıl içinde çektirilmiş 4 adet vesikalık fotoğraf Silah ruhsatı alınmasında sakınca bulunmadığına dair sağlık raporu (Devlet veya üniversite hastanelerinden) Oda kayıt belgesi
Adres değişikliklerinizi bağlı meslek kuruluşuna bildirin
bulunduğunuz
İşyerini farklı bir adrese taşıyan meslektaşlarımızın vergi dairesinden yeni açılışını yaptırdıktan sonra resmi işlemlerde sorun yaşamamaları için adres bildirimlerini kayıtlı oldukları Esnaf odalar birliğine ya da Ticaret odasına bildirmeleri gerekmektedir. Örneğin resmi işlemleriniz ya da banka işlemleriniz için ilgili yere verecek olduğunuz faaliyet belgesinde yeni adresinizin vergi levhasında yazan adresle aynı olması gerekmektedir. İlçe ve Büyük şehir Belediyeleri son zamanda yaptıkları çalışmalarla bazı iş yerlerinin kapı numaralarını
26 goldantalya
İşyeri ruhsat fotokopisi (aslı ile getirilecek) Ortaklık veya şirket sözkonusu ise bu durumu gösterir ticaret sicil gazetesi veya aslı ile birlikte fotokopisi (sorumlu ortaklardan en fazla iki kişi) Sorumlu ortakları ve kimlerin silah ruhsatı alacağını belirleyen yetkili kurul kararı Tahkikat sırasında gerekli diğer belgeler istenir Dilekçe ve silah istek formu Yarım kapaklı karton dosya
festival
goldantalya 27
Kuyumcu oda başkanları Jewex’te buluştu İzmir Fuar Alanı’nda 1-4 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilen 5. Jewex Kuyumculuk Fuarı, Türkiye’nin farklı il ve ilçelerinden kuyumcu oda ve dernek başkanlarını buluşturdu. Son dönemde sektörün en büyük sıkıntısı olan bankaların kuyumculuk yapma çalışmaları nedeniyle sık sık bir araya gelen oda ve dernek başkanları, Jewex Fuarı kapsamında da bir araya gelerek, çözüm yolu aradılar. Toplantıda Antalya Kuyumcular Odası’nı Başkan Vekili Varol Astarcıoğlu temsil etti. İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Yılmaz Uça, Adana Kuyumcular Odası Başkanı
28 goldantalya
Oğuz Başman, Uşak Kuyumcular Odası Başkanı Atalay Savaş, Şanlıurfa Kuyumcular Odası Başkanı Halil İbrahim Demirkol, Diyarbakır Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Akkul, Denizli Kuyumcular Odası Başkanı Tahir Mutçalı, Gaziantep Kuyumcular Odası Başkanı Sedat Özdinç ve Antalya Kuyumcular Odası Başkan Vekili Varol Astarcıoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen toplantıda, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun aldığı son kararlar tartışıldı. Bankaların ziynet altın alım ve satımına izin veren yönetmeliğin sektörde yarattığı sıkıntılar ve geleceğe dönük kaygılar dile getirildi. Bu konuda alınması gereken önlemler masaya yatırıldı.
Eczanelerini kapatıp, Aygün Kuyumculuk’u kurdular Özgür ve Süleyman Aykıl kardeşlerin daha önce eczane olarak çalıştırdıkları mağaza bugün Aygün Kuyumculuk olarak faaliyet gösteriyor. Ağabeyi Özgür Aykıl’a ait olan eczanede kalfalık yaptığını anlatan Süleyman Aykıl, ilaç fiyatlandırmalarındaki sıkıntı nedeniyle eczacılık yapmanın çok zorlaştığını, bu nedenle sektör değiştirip, kuyumculuk yapmaya başladıklarını açıkladı. Mağazanın kendilerine ait olduğunu belirten Süleyman Aykıl, “Mağazanın bulunduğu yer yıllar önce dedemizin eviydi. Burayı mağazaya çevirdik ve ağabeyim 2001 yılında eczane açtı. Ben de kendisiyle çalışmaya başladım. Ancak ilaç fiyatları bu işi giderek yapılmaz hale getirdi. 2012 Kasım ayında radikal
bir kararla eczaneyi kapatıp, kuyumcu mağazası açtık” dedi. Neden kuyumculuk sektörünü seçtiklerini de anlatan Aykıl, şunları söyledi; “Kuyumculukta sermayenin değeri düşmüyor. Daha iyi ve rahat ticaret yapma şansı var. Kuyumcu mağazamızda da ağabeyimle birlikte çalışıyoruz. Başlangıçta kuyumculuk bilmediğimiz bir sektördü ama kurslara gidiyorum. Mesleği ve sektörü öğreniyorum. Yakında kalfalık belgemi alacağım. Daha sonra da usta olmak için eğitimime devam edeceğim. Daha iyi öğrenip, daha iyi hizmet vermek için çalışıyorum. Bu sektörde kalıcı olmak istiyoruz. 14 ayar fantezi, 22 ayar bilezik konusunda Tokuç, Ekol, Atlantis Karakaş gibi markalarla çalışıyoruz” diye konuştu.
goldantalya g oldantalya 29 29
Kuyumcu odaları, bankaları Ankara’da protesto etti Bir yılı aşkın süredir hurda altın alımı yapan ve bu alımlarla altın hesabı açan bankalar, 31 Ocak 2013’da Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun yayımladığı yönetmelik ile Darphane’de basılan ziynet altınlarını satma hakkı da elde etti. Bu uygulama ile ticaretleri büyük darbe alan kuyumcular, bankaların kuyumculuk yapmasını Ankara’da düzenledikleri toplantıda değerlendirerek, ortak açıklama yaptılar. Deklerasyona Türkiye genelinden toplantıya katılan 71 kuyumcu oda ve derneğinin başkanları imza attı. Toplantının ardından BDDK binasının önüne giden başkanlar, siyah çelenk bırakarak uygulamaları protesto etti. Ankara Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen ve Ankara Kuyumcular Odası’nın ev sahipliğinde yapılan toplantıya Ankara Kuyumcular Odası Başkanı Hasan Çavuşçulu, İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Alaattin Kameroğlu, İzmir
30 goldantalya
Kuyumcular Odası Başkanı Yılmaz Uça, Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman, Antalya Kuyumcular Odası Başkan Vekili Varol Astarcıoğlu, Diyarbakır Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Akkul başta olmak üzere 71 ilin oda ve dernek başkanları katıldı. Toplantıda konuşan İKO Başkanı Alaattin Kameroğlu, bankaların altın bankacılığına yönelik artan işlemlerinin ve BDDK’nın bankaların cumhuriyet altını alım-satımına izin veren yönetmeliğinin kuyumculuk sektörüne darbe vurduğunu söyledi. Kameroğlu, “Türkiye’de yastık altında 5 bin ton altın olduğu iddiaları doğru değil. Bizim tahminimiz bu miktar 800 ile bin ton arasında. Kuyumculardaki altın miktarı da buna dahil. Bankalarda 160170 ton civarında has altın hesabı var. Bunun 30 tonu takı cinsinden. 30 tonu sektörün cebinden alınmış para olarak düşünebiliriz” dedi.
Toplantı sonrası 71 oda ve dernek başkanının imzasıyla açıklanan deklerasyonda, kuyumculuk camiasının, yastık altı bireysel tasarruf amaçlı altının ekonomiye kazandırılmasını desteklediği, altın bankacılığı uygulamasına karşı olmadığı, ancak altının toplanma yöntemine itiraz edildiği belirtildi. Deklerasyonda şu açıklamalara yer verildi; “Altın mevduatına, 24 ayar külçe altın alım satımına itirazımız yok. Cumhuriyet altınını bankaların alınıp satılmasını kabul edemeyiz. Ticari bankaların Darphane ürünlerini satma talepleri olmadığını biliyoruz. Kararda hangi bankacılık davranışının baskın olduğunu merak etmekteyiz. BDDK’nın görevi kamu yararına vatandaşın haklarını korumaktır. Bankalar, uzmanlık gerektiren altın değerlemesinde müşteri aleyhine hesaplamalar yapılabiliyor ve banka şubelerinden geri alımda fiziki altın
temininde zorluk yaşanıyor. Bir tarafından ekonomiye kazandıralım deniyor, sonra da topladığın altını git Darphane’de cumhuriyet altınına çevir, vatandaş da bunu tekrar yastık altına koysun. Bankaların topladığı altınların munzam karşılık olarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na vermesine izin vererek bankaların önüne ucuz finans kaynağı da açtılar. Bu uygulamada hem sektörün hem de tasarruf sahiplerinin kaybı var. Uygulamanın iptali için haklarımızı kullanacağız. Önerimiz, kuyumcuların bankaların altın bayiliğini yapmaları. Her ilde birkaç kuyumcuya teminat göstererek, banka adına altın toplama yetkisi verilsin.” Türkiye genelinden Ankara’ya gelen 71 oda ve dernek başkanı ve yöneticileri toplantı sonrasında BDDK binası önüne giderek, siyah çelenk ve temsili pos cihazlarını bıraktılar.
Kuyumculuktan sağlık turizmine Antalya’nın Soğuksu semtinde faaliyet gösteren Erbaş Kuyumculuk’un sahibi Remzi Erbaş’ın eşi Fatma Erbaş, yıllardır eşiyle birlikte kuyumculuk yapıyor. Fatma Erbaş, sağlık turizmine de el attı. Afyonkarahisar’da bulunan Gazlıgöl termal bölgesinde 2 yıldır sürdürülen Hilal-1, Akkuş ve Hilal-2 konut projelerinin satış koordinatörlüğü görevini üstlenen Fatma Erbaş, devre tapu sistemiyle satışa sunulan projelerin yurtiçi ve yurtdışında pazarlamasını gerçekleştiriyor. Geçen yıl Hilal-1 ve Akkuş projelerinin tamamlandığını anlatan Fatma Erbaş, “Hilal-2 projesi sürüyor. Sağlık yönünden kaplıca tedavisine ihtiyacı olanlara çok uygun bir proje. Daireler 83 metrekarelik
ve 1+1 şeklinde inşa ediliyor. Dayalı döşeli olarak kullanıma sunuluyor. İnsanlar sadece özel eşyalarıyla kalmaya geliyorlar. Ayrıca tesiste her türlü altyapı düşünülmüş. Tüm sosyal tesisler, sağlık hizmetleri mevcut. Doktor, market, restoran, kafe, oyun alanları, fitness, sauna, masaj salonu, farklı ebatlarda açık ve kapalı havuzlar bulunuyor. Tesise yakında tedavi amaçlı balık havuzları kurulacak. Mülk sahipleri bu ortak alanlardan ücretsiz yararlanıyor. Ayrıca her evin kendine ait 5 tonluk özel havuzları ve Türk hamamı var. Dairelerde 60 tona kadar su kullanımı ücretsiz. Daha önce Hilal-1 ve Akkuş projelerinin satışını gerçekleştirdik. Şimdi Hilal-2’nin satışını yapıyoruz. Şu ana kadar 30 daire sattık” dedi.
Dairelerin devre tapu sistemiyle dönemlik olarak satıldığını anlatan Erbaş, “Her bir dairenin 36 hissesi var. 7 veya 10 günlük dönemler halinde satılıyor. Ancak isteyen 36 hisseyi birden alabilir. Devre tapu sahibi ilk bir yıl daireyi kendisi kullanmak zorunda. Diğer yıllarda kiraya verebilir. Kiraya verme konusunda bizden de yardım alabilir, kendisi de verebilir. Tesisin yıllık 100 Euro aidatı var. Tesiste fizik tedavi hizmeti SGK kapsamında veriliyor. Kullanıcılar, tesise girerken tesis doktoru tarafından check-up’tan geçiriliyor. Bu check-up’ın sonucuna göre kendilerine termal tesisi kullanma programı veriliyor. Tesisimizin ulaşımı da çok rahat. Zafer Havaalanı’na 25 km uzaklıkta. Otogar ve havaalanına ücretsiz servisler var. Hızlı tren tesisin yanından geçiyor. Antalya’dan cumartesi günleri tesise talep olması halinde otobüs kaldırıyoruz. Tanıtım amaçlı bu turlarda 1 gece kalanlar için kişi sayısı sınırı olmadan daire kirası 150 TL, açık büfe akşam yemeği 12 TL” diye konuştu.
“Sedef, mantar, akne, egzama, sinir ucu iltihabı, böbrek ve safra kesesi taşları, kum dökme, karaciğer hastalıkları, idrar yolları, kadın hastalıkları, mide, romatizma, eklem hastalıkları, kırık-çıkık sonrası tedavi, eklem kireçlenmesi, kalp ve damar hastalıkları.”
Fatma Erbaş, Gazlıgöl suyunun tedavi ettiği hastalıkları da şöyle sıraladı;
goldantalya 33
Tarihi ve doğasıyla turizm cenneti
Kemer Batı Toros Dağları’nın eteklerinde, Antalya iline 43 km. mesafede ve 52 km. kıyı şeridi boyunca uzanan Kemer, Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri. Kemer’in bulunduğu yerde, 1910’larda Eski Köy adı ile bilinen ve dağlardan gelen
34 goldantalya
seller sonucu göl ve bataklıklardan oluşan bir yerleşim yeri varmış. Eski Köy halkı, kendilerini bu sellerden korumak için, dağların eteklerinde 23 km. uzunluğunda, taş duvar örmüşler ve sonraları, bu duvar nedeniyle zaman içinde köylerine Kemer adını vermişler.
1960’lara kadar karayolu olmadığı için, ulaşımı sadece deniz yolundan sağlanan Kemer, 1980 sonrasında gelişip büyüyerek Türkiye’nin en gözde turizm merkezlerinden biri haline dönüşmüş. Kemer’ in başta gelen çekiciliklerinden biri doğal güzelliği. Deniz, orman ve dağlar bir noktada birleşir. Tarihi yapıları içinde Phaselis Antik Kenti, Çıralı Yanartaş, Selçuklu Av Köşkü ve Idyros Antik Kenti bulunur. Denizin berraklığı, ormanın yeşilliği, deniz dalgalarının çam ağaçlarına kadar uzanması ve çam ağaçlarının plajlarda gölgelik olarak kullanılması oldukça cazip. Beldibi mevkiinden başlayarak Tekirova’ya kadar olan tüm kıyı tamamen doğal plaj. Kemer merkezinde bulunan Belediye plajı, yat limanı yanında bulunan Ayışığı plajı, Phaselis plajı gibi yerlerde rahatlıkla denize girmek mümkün. Konaklama tesislerinin havuz ve plajlarından da ücret karşılığı yararlanmak mümkün. Kemer’den yakınında bulunan Olympos ve Phaselis antik kentlerine ulaşmak mümkün. Son yıllarda Söğüt Cuması, Altınkaya, Dereköy gibi yüksek yerlere safari turları da oldukça ilgi çekiyor. Ayrıca yöredeki diğer çekicilikler de mağaralar. Bu mağaralar: Beldibi mağarası Antalya’nın 27 km güney batısında denizin kıyısında. Tarih öncesi kalıntılar da bulunur. Bir diğer görülmeye değer mağara ise Molla deliği. Kemer‘ in batısında yükselen Tahtalı Dağı’nın doğu yamacında yer alır. Bu mağaraya Kemer – Kumluca karayolu üzerinde bulunan Aşağı Kuzdere veya Tekirova köylerinden ancak yaya olarak ulaşmak mümkün. Her iki köyden de 3 – 4 saat yürümek gerekir.
goldantalya 35
Kemer’de spor alanlarının yapılmasına devam ediyor. Tesislerin bünyesinde spor tesisi üniteleri bulunuyor. Güney Antalya Gelişim Projesi’nde çok amaçlı spor tesisleri kompleksleri yer alıyor. Ayrıca su sporları ve dalgıçlık imkanları bulunuyor. Antalya Ticaret Limanı’ndan başlayarak Çavuş ( Adrasan ) Beldesi’ne kadar olan saha Olimpos Bey Dağları Sahil Milli Parkı. Bu bölge içinde Topçam, Çaltıcak, Beldibi, Göynük, Kındıl Çeşme, Alacasu, Paselis, Olimpos gibi günü birlik piknik yerleri ve dinlenme tesisleri yer alıyor. Ayrıca su sporları ve dalgıçlık imkânları da bulunuyor. Kemer halkı yaz aylarında genellikle Gödene Yaylası (Altınyaka), Yeşil Yaylası (Söğüt Cuması), Üçoluk Yaylası ve Belen Yaylası gibi yüksek kesimlere çıkar. Söğüt Cuması, Torosların üzerinde kurulmuş olup yaz aylarında oldukça meşhur olan Yeşil Yayla, Yağlı Pehlivan Güreşleri geleneksel hale gelmiş. Kemer yat turizmi bakımından önemli bir yere sahip. Yaz ve kış aylarında çeşitli ülkelerden gelen yatların merkezi. Gelen yatlar burada günübirlik kaldıkları gibi uzun süre de kalabiliyor. 1986 Nisan ayında resmen
36 goldantalya
tüm hizmet birimleriyle devreye giren yat limanı (Park Marina) 100 karada, 200 denizde olmak üzere 300 yat kapasiteli, çeşitli üniteler ile 24 saat hizmet veriyor. Kemer Marinası Avrupa Çevre Eğitim Vakfı (FEEK) tarafından yürütülen Mavi Bayrak Kampanyası tarafından tespit edilen kriterleri sağlayarak 1993 yılında Mavi Bayrak ile ödüllendirildi. Ayrıca Kemer bölgesinde, Kemer (Merkez) Tekirova, Göynük, Beldibi, Çamyuva ve Kiriş sahilleri de Mavi Bayrak almaya hak kazandı. Kemer’den civar koylara günübirlik turlar yapılıyor. Genellikle Likya bölgesinde böyle bir gezide ilk önce Phasellis’e gidilir ve ziyaretten sonra Olimposa devem edilebilir. Ayrıca Kemer’den ve Antalya’dan başlayarak “Mavi Yolculuk Turları” yapılabilir. Balıkçılık ufak teknelerle amatör balıkçılık şeklinde yapılıyor. Genellikle olta balıkçılığı yapılıyor. Kemer ekonomik olarak tamamen turizme bağlı bir yapıya sahip. Ticaret turizm odaklı gelişme gösteriyor. Bu nedenle Kemer turizm sezonu boyunca hareketli, kış aylarında ise az sayıda açık tesisi ve turistiyle oldukça sakin bir ilçe.
Tarihi yerler: Phaselis: Phaselis İ.Ö. VII. Yüzyılda Rodoslular tarafından kurulmuş. Uzun yıllar Likya’nın doğu kıyısının en önemli liman özelliğini koruyan kentin üç limanı var. Kuzey limanı, savaş limanı veya korunmuş liman ve güneş limanı. Bunlardan en önemlisi güneydeki. Kentin ortasında 20-24 metre genişliğinde muhteşem bir cadde var. Bu caddenin güney ucunda Hadrian Kapısı bulunur. Caddenin iki yanında gezinti yolları ve dükkânlar bulunur. Bunların da yakınında hamamlar, agora ve tiyatro gibi kamu yapıları bulunur. Bu yapıların tarihinin İ.Ö. 1. ve 2. yüzyıla kadar uzandığı ileri sürülür. Kent merkezi ile 70 metre yükseklikteki plato üzerine kurulmuş olan yerleşim yeri arasında su kanalları var. Phaselis’e Antalya-Kumluca karayolunun 57 km’sinden güneye dönüldüğünde yaklaşık 1km. sonra ulaşılır.
Olympos:
Antalya’nın güneyinde Phaselis’ten sonra ikinci önemli liman kenti. Torosların batı uzantılarından biri olan Tahtalı Dağı’dır. Şehir, Lykia Birliği üyesi olup, Lykia Birlik meclisinde üç oyla temsil edilmiş. Kalıntılar Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait. Olympos limanı tarihte korsan yatağı olarak bilinir. Şehirdeki korsan egemenliğine M.Ö. 78’de Romalı kumandan Servilius İsauricus burayı korsanlardan temizlemesine dek düşer. Roma egemenliğinin başlaması, yeni parlak bir dönemin başlangıcı olmuş.
Idyros Antik Kenti: Carl Ritter, Skylas ve Kipert, antik kentle ilgili tanımlamalarında farklı saptamalar yapmışlar. Ritter Phaselis’in kuzeyindeki “Kopa Avova” burnunun yamaçlarındaki kentin “Idyropolis” olduğunu ileri sürer. Kent antik dönemde gemicilerin barınağı olarak işlev yapmış. Skylas kesin bir saptama yapmamakla beraber antik kentin Phaselis ile Lurnatsin (Sıçan Adası) arasında bulunduğunu yazar. Aslında bu tanımlama bir bakıma Kipert’i doğrular.
Kipert düzenlediği bir haritada antik kenti Kemer Dağının güney doğu sahilinde “ An Avuva” burnunun bulunduğu koyda gösterir.
Selçuklu Av Köşkü: Antalya- Kumluca karayolunun Kemer girişindeki orman içinde bulunan Selçuklu Av Köşkü, 1230-1248 arası döneme tarihlenir. Yapı, bilinen üç Selçuklu av köşkünden biri olmakla beraber, bölgenin de tek Selçuklu yapısı ve Türk-İslam sanat geleneğinin tek örneği olma özelliğini taşır.
23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Çocuklarımızı ne kadar koruyabiliyoruz ? Dünyada çocuklara özel milli bayram kutlayan ilk ve tek ülke olan Türkiye, farklı koşulların yarattığı nedenlerle çocuklarını koruma, topluma faydalı, eğitimli bireyler olarak yetiştirme konusunda dünya ortalamasının altında kalıyor. Çocuk işçi çalıştıran ülke sıralamasında dikkat çekici noktalarda olmasının yanı sıra en büyük toplumsal yaralardan biri olan çocuk gelin konusunda da dünya ikincisi olarak en büyük ayıbı taşıyor.
20 Kasım 1959›da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çocukların korunmasına yönelik Çocuk Hakları Bildirgesi’ni kabul etti. 10 ilkeden oluşan bu bildirgede, çocukların yasa ve kurumların desteğiyle özel olarak korunması, fiziksel, zihinsel, ahlaki, ruhsal ve toplumsal olarak sağlıklı koşullarda yetiştirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Kazalarda, doğal afetlerde, olağanüstü durumlarda kurtarılma olanaklarından ilk yararlananması gerekenlerin çocuklar olduğu ifade ediliyor.
Oysa dünya genelinde, özellikle 3. Dünya ülkelerinde şiddete, ağır koşullarda çalışmaya, bedensel ve ruhsal istismara maruz bırakıldıkları gibi, sağlık, eğitim gibi en temel haklardan mahrum kalıyorlar.
90 38 goldantalya
Çocuk işçi istismarı kaygı verici Uluslararası Çalışma Örgütü İLO’nun yayınladığı rapora göre, dünyada kötü koşullarda çalışan yaklaşık 200 milyon çocuk işçi bulunuyor. Çocuklar uzun saatler boyunca çalışmak zorunda bırakıldığı için, okul ve oyun gibi temel haklarından mahrum kalıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü İLO’nun hazırladığı rapor, çocuk işçilerin bütün dünyada insanlık dışı koşullarda çalıştırılmasının hala engellenmediğini ortaya koydu. Rapora göre, dünyada toplam 200 milyon civarında çocuk işçi bulunuyor. Bunlardan 10 milyonu temiz-
lik işinde çalıştırılıyor. Endonezya’da 700 bin, Brezilya’da 559 bin Pakistan’da 200 bin ve Guatemala’da kırk bin civarında çocuğun temizlik işinde çalıştırıldığı tahmin ediliyor. Çocukların çalıştırılmasıyla uluslararası yasalar ihlal ediliyor. Ancak dünyanın birçok yerinde çocuklar, insanlık dışı koşullarda ve düşük ücretle çalıştırılmaya devam ediyor.
Ülkemizde yürürlükte bulunan İş Kanunu, küçük yaştaki işçilerin sağlığını, öğrenim durumunu ve ahlakını korumak için bazı düzenlemeler yapmış. İş Kanunu’na göre 15 yaşından küçüklerin çalıştırılması yasak. Ancak 14 yaşını doldurmuş ve ilköğretim eğitimini tamamlamış çocuklar, bedensel, zihinsel ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilirler.
Çocuk gelin dramı Uluslararası belgelere göre, on sekiz yaşının altında yapılan her evliliğe çocuk evliliği ve evlenen kıza çocuk gelin denilmektedir. Kız çocuklarının erken yaşta evlenmelerinin başlıca sebepleri arasında, geçim sıkıntısı, aile içi cinsel saldırı, evlilik dışı gebelik ve geleneksel yaşayışta hakim olan kocaya itaatin erken yaşta tesis edilmesi gerektiği şeklindeki anlayış sayılabilir. Ancak bu sebepler arasında, iktisadi gerekçelerin ağır bastığını söylemek mümkün. Nitekim çocuk gelinlerin hangi gelir grubuna giren ailelerde görüldüğüne ilişkin çoğunlukla üniversiteler tarafından yapılan ulusal ölçekteki araştırmalar, çocuk gelin görülme sıklığı ile ailenin yoksulluğu arasında doğru orantı olduğunu; küresel ölçekte, çoğunlukla Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler örgütleri tarafından yapılan araştırmalarda da, kız çocuklarında görülen erken yaş evlilikler ile ülkenin gelişmişlik düzeyi arasında doğrudan bir ilişki olduğunu gösteriyor. Türkiye’de, her üç kadından biri
çocuk yaşta evlendiriliyor ve bu oranla dünyada en fazla çocuk gelinlerin olduğu ülke sıralamasında Pakistan’ın ardından ikinci sırada geliyor. Arkadaşları oyuncak bebekleriyle oynarken, doğurdukları bebeklerini büyütüyorlar.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nız kutlu olsun.
Antalyalı kuyumculara pırlanta kursu Antalya Kuyumcular Odası, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Detay Pırlanta işbirliği ile düzenlenen 2013 yılının ilk pırlanta kursu tamamlandı. Antalya Kuyumcular Odası Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen ve Detay Pırlanta Genel Müdürü Gemolojist Can Gürler tarafından verilen kursa 15 kişi katıldı. 25 Şubat’ta başlayan kursun danışmanlığını Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksek Okulu Kuyumculuk ve Takı Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Doçent Doktor Murat Hatipoğlu yaptı. Kursu tamamlayan kursiyerler 9 Mart günü Doç. Dr. Murat Hatipoğlu’nun gözetiminde Antalya Kuyumcular Odası’nda yapılan sınava katıldı. Sınavda başarı gösteren kursiyerler, önümüzdeki günlerde Antalya Kuyumcular Odası’nda düzenlenecek törenle sertifikalarını alacaklar.
40 goldantalya
TEB’den AESOB üyelerine nefes aldıracak kredi
Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları (AESOB) ile Türk Ekonomi Bankası (TEB) arasında AESOB üyelerine uygun koşullarda kredi kullandırılmasına yönelik bir protokol imzalandı. Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Abdullah Sevimçok ile Türk Ekonomi Bankası (TEB) Uncalı Şube Müdürü Barış Pekcan ve TEB Akdeniz Bölge Direktörü İbrahim Savaş arasında imzalanan protokol ile AESOB üyeleri TEB’in düzenlemiş olduğu “Taksitli Ticari Kredi” kampanyasından yararlanabilecekler. Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Binasında imzalanan protokol sonrasında konuşan Türk Ekonomi Bankası Akdeniz Bölge Direktörü İbrahim Savaş, AESOB üyelerinin imzalanan bu
protokol sayesinde çeşitli avantajlardan yararlanabileceklerini söyledi. TEB’in ticari kredilerde esnafa nefese aldıracağını da söyleyen Savaş, başvurusu uygun bulunan esnaflara 500.000 TL’ye kadar kredi kullandırımı yapılabileceğini söyledi. Savaş, “Kredi kampanyamız kapsamında kredi kullanan esnafların geri ödemelerini 3 ay sonra başlatacağız, maksimum kredi vadesi ise 36 ay olacak” dedi.
Bankalarla yapılan protokollere devam edeceğiz AESOB Başkanı Abdullah Sevimçok ise Esnaf Odalar Birliği olarak çeşitli bankalarla protokoller yaptıklarını ve esnaf üyelerinin bankaların düzenlemiş olduğu bu çeşitli kampanyalardan yararlanmalarını istediklerini belirterek anlaşmanın hayırlara vesile olmasını diledi.
goldantalya 41
Mustafa KATI
Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir
Defter tutma yükümlülükleri
Konuk yazar...
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, 13.01.2011 tarihinde kabul edilerek, 1 Temmuz 2012 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 6103 sayılı kanun da 14.01.2011 tarihinde kabul edilerek yürürlüğe girdi. 6102 sayılı ve 6103 sayılı kanunların getirdiği yenilikler ve uygulamadaki değişiklikler tüm ticari işlemleri ve dolayısı ile tüm vergi mükelleflerini ilgilendiriyor. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda da ticaret erbabının defter tutma yükümlülüğünün esasları belirtilmiş. Tutulması gerekli olan defterler tek tek belirtilmiş bulunuyor. “Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle malvarlığı durumunu, Türkiye muhasebe standartlarına uygun olmak üzere bu kanununa açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır” deniliyor. Vergi denetimi ağırlıklı olarak uygulanan muhasebe ve defter tutma işlemleri, bundan böyle vergi denetiminin yanı sıra, muhasebe standartlarına uygunluk, finansal raporlama standartlarına uygunluk, yönünden de denetime tabi olması ile daha detaylı hale gelmiş bulunuyor. İşletme büyüklüğü, bilanço aktif toplamı, yıllık ciro toplamı, çalışan işçi sayısı gibi kriterler esas alınarak şirketlerin bağımsız denetime tabi olmasının koşulları belirlenmiş.
Bir başka önemli husus ise ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ve tasdik süreleri ile ilgili. 2012 yılına ait ticari defterlerden, yevmiye defteri ve yönetim kurulu karar defterinin, 2013 yılı mart ayı içerisinde kapanış tasdiklerinin yapılması gerekiyor. Açılış ve kapanış onaylarını süresi içerisinde yaptırmayanlar hakkında adli para cezası öngörülüyor. Kapanış tasdiklerinin yapılmamış olması suç sayılıp cezayı gerektirmekte iken kapanış tasdiki yaptırılacak olan defterlerin kapsamı genişletilmiş ve defterin kullanıldığı yılı takip eden ocak ayı sonu yerine mart ayı sonuna kadar kapanış tasdikinin yaptırılması mecburiyeti getirilmiş. (Yasanın ilk çıktığı şekli ile haziran ayı sonunda yapılması gerekmekteydi.) Yeni Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince, ticari faaliyet çerçevesinde kullanılan tüm defter ve belgelerin 10 (ON) yıl süre ile saklanması zorunluluğu getirildi. Bu kanunla yapılan değişikliklerin bir kaçına değinebildim. 6102 ve 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu, birçok konuda yeni uygulamalar getirmiştir bulunuyor. Bu uygulamaların tümünün tacirleri ilgilendiriyor olması nedeniyle kanun hükümlerine ve uygulamalarına dikkat edilmesi ile takibi tacirlerin menfaati gereğidir. Tüm kuyumculuk camiasına başarılı bir sezon diliyorum.
Beril TAN Avukat
Cari Hesap Sözleşmesi
Avukat...
Bu sayımızda Antalya Kuyumcular Odası üyesi kuyumcuların ve bir çok ticaret erbabının sıkça kullandığı bir sözleşme türünden, cari hesap sözleşmesinden bahsedeceğiz. Cari hesap sözleşmesi, Türk Ticaret Kanunu’nun 89. maddesinde tanımlanmış. Kanuni tanımına göre cari hesap sözleşmesi; İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip, bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir. Tanımından da anlaşılacağı gibi cari hesap sözleşmesi iki taraf arasında kurulan bir rızai sözleşmedir. Her iki taraf da aralarındaki ilişkiden kaynaklanan alacak ve borçlardan dolayı kalem kalem kayıt tutar, alacağın ya da borcun doğumu anında bir ödeme yapmaz. Hesap dönemi sonunda bir tarafın diğerinden alacağının kalması durumunda ise bu alacak aradaki cari hesap sözleşmesine göre talep edilebilir. Kanunen geçerli bir cari hesap sözleşmesinin varlığından söz edebilmek için bunun yazılı bir şekilde yapılması gerekir. Yazılı olarak yapılmadıkça cari hesap sözleşmesi muteber değildir. Aksi kararlaştırılmadıkça, cari hesaba alacak veya borç kaydedilmesi, tarafların, alacağı veya borcu doğuran sözleşme veya işleme ilişkin dava ve savunma hakkını düşürmez.
Sözleşme veya işlem iptal edilirse bunlardan kaynaklanan kalemler hesaptan çıkarılır. Cari hesap sözleşmesinin yapılmasında önce doğmuş bulunan bir alacak, tarafların onayıyla cari hesaba kayıt edilirse, aksi kararlaştırılmamışsa bu alacak yenilenmiş olmaz. Bir ticari senedin cari hesaba kaydı, bedelinin alınmış olması halinde geçerli olmak şartıyla yapılmış sayılır. Her hesap devresi sonunda alacak ve borcu oluşturan tutarlar birbirinden çıkarıldıktan sonra tanınan hükmen belirlenen bakiye yeni hesap devresine ait bir kalem olmak üzere hesaba geçirilir. Sözleşme sona ermiş veya artan tutar haciz edilmiş ise onun ödenmesi gerekir. Cari hesap alacak sütununa yazılan tutarlar için sözleşme veya ticari teamüller gereğince kaydolundukları tarihten itibaren faiz işler. Cari hesaba geçirilen alacak ve borç kalemleri ayrılmaz bir bütün oluşturur. Cari hesabın kesilmesinden önce taraflardan hiçbiri, alacaklı veya borçlu sayılamaz. Tarafların hukuki durumunu ancak sözleşmenin sonundaki hesabın kesilmesi belirler. Cari hesap sözleşmesi nasıl sona erer; a) Kararlarştırılan sürenin sona ermesi, b)Belli bir süre kararlaştırılmaması halinde taraflardan birinin fesih ihbarında bulunması, c) Taraflardan birinin iflas etmesi, hallerinde sona erer.
goldantalya 43
festival
Tüp bebek tedavisinde gebelik oranını artıran yeni yöntem
Embryoskop Tüp bebek yönteminde büyük aşama kaydeden ve pek çok çifti bebek sahibi yapan Antalya Anadolu Hastanesi Tüp Bebek Bölümü, gebelik oranını artıran embryoskop yöntemini kullanmaya başladı. Antalya Anadolu Hastanesi Tüp Bebek Bölümü Direktörü Operatör Doktor Kaan Koca’dan bu konuyla ilgili bilgi aldık İlk tüp bebek uygulamasının yapıldığı 1978 yılından bu yana yardımla üreme
44 goldantalya
teknolojisinde baş döndürücü gelişmeler yaşandığını söyleyen Kaan Koca, vücut dışında döllenme anlamına gelen bu tedavinin çocuk sahibi olamayan bir çok çifte anne baba olma yolunu açtığını vurguladı. Koca, üretimi biyolojisinin ve embryo dinamiklerinin daha iyi anlaşılmasının tedavilerdeki başarı oranını gün be gün artırdığını da açıkladı.
goldantalya 45
Ambryoskop’un bu dinamiklerin anlaşılmasında yeni bir yöntem olarak yaklaşık 3 yıldır kullanıldığını anlatan Koca, “İlk uygulaması Ivi Madrit Kliniği’nde başladı. Bu tıp teknolojisini Unisense Fertilitech Teknoloji Şirketi geliştirdi. Bu sistem geliştirilmiş bir inkübatör olup, embryolarınızın inkübatör dışına çıkarılmadan dakika dakika izlenmesini sağlıyor. Sistem laboratuarlarda kullanılan bir inkübatör yani embryoların beklediği özel ayarlı dolaplar ve fotoğraf çekme ekipmanından oluşuyor. Özel ortamlarda korunan embryoların her 10-12 dakikada bir fotoğrafı alınıyor. Kullanım felsefesi embryoların inkübatör dışına çıkarılmadan gelişimlerinin izlenerek en iyi embryo seçimi ile gebelik oranını artırıyor” dedi. Doktor Kaan Koca, hali hazırda bu sistem olmadan transfer edilecek embryonun, embryoloğun klinik tecrübesi ışığında yapılan morfolojik değerlendirme yoluyla seçildiğini belirterek, “Amaç en iyi gebelik oranını sağlayacak, mükemmel embryolu seçmek.. Genellikle 3. Gün yapılan morfolojik ve büyüme kriterlerine göre seçim bazen normalden az bazen normalden daha fazla tahmin yapılmasını da getiriyor. Morfolojik değerlendirme,
46 goldantalya
basit, girişimsel olmayan, hızlı bir yöntem olmasına rağmen göreceli olmasına bağlı olarak dezavantajlı. Embryoskopla birlikte gelişme dinamikleri daha iyi anlaşılabiliyor. Hücre büyüme hızı ve embryo dayanıklılığı arasındaki bağlantı daha geçerli bir embryo seçme kriteri haline geliyor. Biliyoruz ki döllenme ile ilk hücre bölünmesine kadar geçen süre kolay değerlendirilebilen objektif bir öngörücü parametre. Bu değerlendirmenin bilinmesi en iyi bölünme periyodunun yakalanmasını sağlayarak gebelik oranında yüzde 20’ye yakın bir iyileştirme sağladı” diye konuştu. Doktor Kaan Koca, sonuç olarak tedavi yönteminin uygulamalarını ve sonuçlarını şöyle değerlendirdi; “Her 10-12 dakikada bir fotoğraf çekimi ile otomatik embryo izlenimi yapılıyor. Bu sayede her değişim gözden kaçmamış oluyor. El değmeden embryo takibi yapılıyor. Beyaz ışıkla daha az temas sağlanıyor. Bölünme zamanı daha kesin olarak tesbit ediliyor. İnsan hatalarının ortadan kaldırılması sağlanıyor. Bebeğin yaşamaya başladığı an ilk kez filme alınıyor, fotoğraflanıyor. Her yaştan hasta grubuna uygulanabiliyor. Bütün bunlar tedavinin avantajları.”
festival
Kaynak suyu kadar berrak elmasın bağrında sonsuz ateşin kıvılcımları parlar
Doç. Dr. Murat Hatipoğlu DEÜ İMYO Kuyumculuk ve Takı Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Elmas, bir mineral olarak dikkate alınırsa, mineraloji biliminde yaklaşık 4 bin mineralden sadece biri. Süstaşı olarak ele alındığında elmas, gemoloji biliminde yaklaşık 50 mineralden farklı aykırılıklara sahip olduğu için, özel ve tek. Elmas, mineralojik ismini genel fiziksel özelliği olan “sertlikten” almış. Adamao Adamas (Grekçe yılmaz, yenilmez) ve Adamant kelimeleri antik çağda hem elmas hem de safir için kullanılmış. Adamant’ın en yaygın Grekçe söylenişi olan “Adimantum”, 15. yy. Avrupa şiirlerinde elması ifade eden “Diamound” kelimesine dönüşmüş ve 16 yy. ortalarından itibaren elmas İngilizce “Diamond”, Fransızca “Diamant” sözcükleri ile ifade edilmiş. Ham elmasın özgünlükleri ve özellikleri Elması oluşturan ana elementin kristalleşmiş saf karbon (C) olduğu 1694’de Floransa Bilim Akademisi’nce tespit edilmiş.
Elması diğer süs taşlarından farklı kılan özellikleri genel anlamda şu şekilde belirtebiliriz: Karbon genelde organik bir kökeni işaret eder. Ancak elmas saf karbon (C) bileşiminde olmasına rağmen, inorganik kökenlidir. Elmas kristalinde karbon atomları elmasa en sert olma özelliğini kazandıran ideal bir düzen içindedir. Elmasların renksel ifadesi diğer değerli taşlardan farklıdır. Bunlara mineralojiksel ve gemolojiksel renkler denir. Gemolojiksel bakımdan her süstaşının en canlı ve koyu renkleri aranırken, elmasın renksiz, tam beyazı makbuldür. Ancak elmas ister renkli, ister renksiz olsun tozu daima gridir. Tüm ametalik süstaşları ısıya karşı yalıtkan olmasına rağmen, elmas mükemmel bir ısı iletkenidir. Bu nedenle tüm süstaşları sıvı soğutmalı yöntemle işlenirken, elmas kuru olarak kesilip, fasetlenir. Elmasın oluşum yeri ve koşulları diğer süstaşlarından farklıdır. Elmas yer kabuğunun en derininde hatta manto içerisinde oluşurken, diğer süstaşları yer kabuğunun üst kısımlarında hatta yüzeyinde oluşurlar. Her süstaşının sentetiği seri imalatının yaygınlığı yüzünden doğalına göre daha ucuza mal edilirken, sentetik elmasın değeri bugünkü teknoloji ile doğalına eş değer ya da yakın olur. Şimdiye kadar bulunmuş olan elmasların yaklaşık yarısının çeşitli renklerde diğer yarısınında renksiz olduğu gözlenmiş. Elmaslar optik karakter bakımından kübik sistemde kristalleştiklerinden, izotroptur. Optik eksen her yönde aynı olduğundan ışık kaynağının dalga boyuna bağlı olarak tek bir kırılma indisi değerine sahiptir. Yüksek ısı iletkenliği nedeniyle de elle tutulduğunda soğuk hissi verir. Elmasın özgül ağırlığı: 3.52, çizilme sertliği (Mohs): 10, kesilme sertliği (Rosiwal): 140.000’dir.
goldantalya 47
Ham elmasın jeolojik oluşumu ve sentetik oluşumlu olsun, saf karbon bileşimli olması gerekir. Bu bileşime sahip bulunuşu Son jeolojik ve jeokimyasal veriler, elmasların üst manto sınırındaki yer kabuğunun alt kısımlarında oluştuğunu doğruluyor. Laboratuar deneyleri için gereken 900-1300 oC sıcaklık ve 40-65 tonluk basınç, yaklaşık 150 km derinlikte bulunuyor. Elmasın oluşum yaşının 2.5-3.3 milyar yıl olabileceği, elması yeryüzüne taşıyan kimberlit ve lamproit türü kayaçların 50-600 milyon yaşında alt Jura’dan Prekambriyen’e kadar olduğu biliniyor. 1871’e kadar elmas sadece elmaslı demir plaserlerin yıkanmasıyla elde ediliyordu. Şans eseri elmas içeren kaya ile dolu volkanik bacaların Güney Afrika’da bulunmasıyla, en önemli birincil elmas yatağı keşfedildi. Doğal kaynaktan elde edilen tüm ham elmasların 2005’teki üretim miktarı 200 ton. Mücevher için 192.5 carat olan yüzde 20’si kullanılıyor.
İşlenmiş özellikleri
elmasın
gemolojik
Mücevher taşı olarak işlenmiş elmas; 6C kuralı olarak simgelenen aslında tüm renkli taşlar için de geçerli olan bir derecelendirme sistemi içerisinde değerlendirilmeli. Ayrıca, her bir C’nin alt grupları da bulunur. Bu imgesel derecelendirme sistemini oluşturan “C” lerin anlamları şöyle: C = Carbon-Chemistry (elmasın kimyasal bileşimi-tipleri) C = Cut (işlenmiş elmasın kesim özellikleri) C = Carat (işlenmiş elmasın ağırlık değeri) C = Color (işlenmiş elmasın renk değerleri) C = Clarity (işlenmiş elmasın saflık – berraklık derecesi) C = Certificate (elmasın gemolojik kimlik bilgileri)
1C-Elmasın Kimyası-Tipleri Renksiz ve/veya hemen hemen renksiz elması “C” kuralları içinde değerlendirmek için öncelikle o taşın ister doğal ister
48 goldantalya
olmayan bir taşın diğer özelliklerinin incelenmesi anlamsız. Karbon bileşimine sahip elmasların hepsi de aynı özellikte değildir. Doğada oluşan elmasların az miktarı saf ve kusursuzdur. Tamamen renksiz, hemen hemen renksiz ya da renkli olmaları yapısal hatalar ve atomik safsızlıklar yüzünden olduğu için bunlar bilimsel anlamda “renk merkezleri” olarak adlandırılır.
2C-Elmasın Kesim Özellikleri Elmas doğada bulunan en sert madde olduğu için işlenmesi ancak başka bir elmasın kendisi ya da tozuyla yapılabilir. Ham elmasın yontulup fasetlenerek pırlanta haline getirilmesi için taşa yarma, yuvarlaklaştırma ve kesmecilalama işlemleri uygulanır. Elmas kesici sadece taşın dış görüntüsünü düzeltmez, orantıyı da sağlar. Tam orantılı yüzeyler maksimum prizmal ışık kırılmasını, “fire” denilen dispersiyonu (ışığın gök kuşağının renklerine ayrılmasını) ve “brillant” denilen yakomoz pırıltısını yaratır. Yuvarlak ya da fantezi kesimli pırlantalarda açıları hesaplanmış 57 adet faset vardır. Pırlanta tabla, taç, kemer, külah ve uç kısımlarından oluşur. Tabla ve külahtaki oran taşın ışık kırma özelliği yönünden önemlidir. Külah açısı arttıkça taşın içi karanlık görünür. Bu açı daraldıkça kemer hattı tabla içine yansır. Taşın içindeki sonsuz ateşin kıvılcımlarını yansıtabilmek için son işlem fasetlerin mükemmel cilalanmasıdır.
3C-İşlenmiş elmasın ağırlık değeri “Carat”, işlenmiş değerli taşlar için kullanılan ağırlık ölçü birimi. “Carat”ın metrik sistemdeki gramsal değeri şöyledir; 1 ct =1/5 gr =0.2 gr=200 mgr ayrıca 142 carat = 1 ounce’dur. “Carat”ın, yüzdesel ast birimi “point”dir ve bu birimin Türkçedeki karşılığı “puan” dır. 1 point (puan) = 1/100 ct. Elmasta ağırlık, virgül veya noktadan sonra iki haneli olmak üzere carat (Ct) cinsinden verilir. Virgülden sonraki üçüncü hane 9’un altında ise alt sayıya, 9 ise bir üst sayıya yuvarlanır.
4C-İşlenmiş elmasın lüminesansı
rengi
ve
İşlenmiş doğal elmas, renk bakımından “renksiz” ve “renkli” olarak ikiye ayrılır. Bir pırlanta kesim elmas için en makbul olan renksizliktir. Tamamen renksiz olan işlenmiş elmas, ışığın engele takılmadan gökkuşağının renklerine ayrıştığı prizma gibidir. Standart sertifikalarda sadece renksiz elmasların renk değeri belirtilir. Başka bir değişle uluslararası kuruluşların ortaya çıkardıkları renk simgeleri standartları sadece renksiz elmaslar için geçerlidir.
5C-Saflık-berraklık derecesi Berraklık, bir taşın içinde ya da yüzeyinde bulunan izler, kusurlar ve hasarlarla ilgidir. Bu izlerin görünürlüğüne göre standart belirlenir. Elmaslar, sahip oldukları benzersiz optik özelliklerden dolayı, diğer kıymetli taşlara nazaran azami ölçüde parıltı verirler. İşlenmiş elmasın berraklık derecesini belirtmek için bir uzman tarafından, 10 kez büyüten bir büyüteç ile iyice incelenmesi gerekir. Flawless, Internally Flawless ya da Loupe Clean en mükemmel saflık demektir. FL (Tertemiz). IF (İçi kusursuz-önemsiz yüzey lekeleri). LC (Lupla incelendiğinde hiç kusur görünmeyen). VVS1-VVS2 (Çok çok küçük lekeler) VS1-VS2 (Çok küçük lekeler) SI1SI2 (Küçük lekeler) Pı-P2-P3 (Çıplak gözle görülen lekeler)
6C-Elmasın Sertifikalandırılması Elmasların kimlik bilgilerini içeren “Elmas Sertifikası-Diamond Certificate” ancak gemoloji konusunda uzman kişilerin çalıştığı ve gerekli gemoloji cihazlarının bulunduğu laboratuarlarda hazırlanıp onaylanır. Elmas sertifikasında doğal ya da sentetik olup olmadığının yanı sıra değerini doğrudan etkileyen görsel özelliklerinin hangi dereceler arasında bulunduğu yorum yapılmadan gösterilir. Fiyat belirtilmez. Standart tam pırlanta kesimi işlenmiş elmasın sertifikasında bulunması gerekli bilgiler şunlar olmalıdır: Doğallık, ağırlık, saflık-berraklık, kesim, renk ve flüoresans.
İşlenmiş merkezleri
elmasların
satış
Kuyumculuk sektöründe kullanılan pırlanta kesim elmasların dünya pazarındaki yıllık perakende satış tutarı 60 milyar ABD doları civarında. Bunun %50’si ABD’de tüketilir. Diğer zengin tüketici ülkeler Japonya(%16) ve Batı Avrupa ülkeleri(%15). Bu taşlar “Dünya Elmas Borsaları Federasyonu” çatısı altında organize olan 17 ülkede toplam 25 Elmas Borsası veya kulübü vasıtası ile paketler halinde piyasaya sürülür. Bu satış işleminde pırlanta kesimi taşların ambalajında mat mavi renkli, ışığı çok az geçiren özel bir kağıt kullanılır. Roze (gül) kesim elmaslar ise, ışığı hiç geçirmeyen siyah kağıtlarla paketlenir. Günümüzde ham elmasların en önemli satıcısı De Beers’in bir kuruluşu olan DTC (Diamond Trade Company) şirketidir.
Elmas taklidi taşlar mikroskopik gözlemlerle nasıl ayırtedilir? Elmasın köşeleri, kübik zirkonianın köşelerine oranla daha pürüzlüdür. Elmasın kırık yüzleri daha mat iken, kübik zirkonianın daha camsı ve parlaktır. Aynı ışık ortamında incelendiğinde en parlak gözlenenler sırasıyla moissanit, elmas ve kübik zirkoniadır. Moissanitte tüğsü kapanımlara rastlanırken, elmasta nokta şeklinde kapanımlar gözlenir. Elmas ile moissanit, karanlık alan ışıklandırmasında incelendiğinde, elmasın ortasında yıldız şekli daha az belli olurken Moissanitin ortasındaki yıldız şekli daha belirgindir. Moissanitte deniz kabuğundaki kavisli çizgiler gibi görüntü bulunurken, elmasta da basamak benzeri kırık görünüşü yer alır. Paralel olmayan iğnemsi kapanımlar, fasetler üzerinde yuvarlağımsı faset bileşimleri, aynı yöne giden kirli çizgiler, mikroskopta gözlenen tipik elmas özellikleri olup, bu moissanit ve kübik zirkoniada bulunmaz.
goldantalya 49
festival
Hüseyin Koptur Üretimi vitrinde yapıyor Öğrencilik yıllarında kuyumcu olan ağabeyi Mehmet Koptur’un yanında çalışarak mesleğe adım atan Hüseyin Koptur, 1992 yılında Orhan Çıkla’nın yanında profesyonel kuyumculuğa başlamış. Daha önce ağabeyi ile atölyede
50 goldantalya
çalışan Koptur, Orhan Çıkla’nın yanında satışa yönelmiş. Daha sonra Varol Astarcıoğlu ile de perakende konusunda çalışan Koptur, mesleğini bırakıp, Türkiye’den ayrılmış, bir süre Almanya’da yaşamını sürdürmüş.
festival
Almanya dönüşü ağabeyi ile ortak olan Hüseyin Koptur, 2000 yılında Arasta’da küçük bir mağaza ile başlamış. 2010 yılında toptan alyans satışına başlamış. 6-7 aydır da imalat ile perakende satışı birlikte sürdürüyor. Güllük Caddesi’nde açtığı mağazanın bir bölümünü atölye haline getiren Koptur, atölyenin önünü tamamen camla kaplayıp, imalat süreçlerinin yoldan geçenler tarafından izlenebilmesini sağlamış. Yeni mağazasında altın ve gümüş takı imalatını birlikte sürdürdüğünü söyleyen Hüseyin Koptur, “Bu mağazayı açarken, Arasta’taki küçük gümüş mağazamızı kapattık. HK Kuyumculuk firması altında, Koptur Alyans markasıyla alyans
üretimine devam ediyoruz. Koptur Alyans, artık sadece siparişe dayalı alyans üretimi yapıyor. HK Kuyumculuk da gümüş ve altın takı perakende satışı gerçekleştiriyor. Daha önce alyans üretimimiz toptan satışa yönelikti. Ama merdivenaltı üretim ile mücadele etmek giderek zorlaştığı için üretimi siparişe göre yapmaya başladık. Artık alım gücünün düşmesi de satışları çok zorlaştırdı. İnsanlar düşük gramajda, ucuz ürün arıyor. Bu da merdivenaltına yöneltiyor. Alyansta hala çift renk ve tamtur modası var. Alım gücündeki düşme beyaz altın sevenleri gümüşe yöneltti. Altın fiyatlarının dengesiz seyretmesi piyasayı bozuyor. İnsanlar alsın mı, satsın mı bilemiyor” diye konuştu.
goldantalya 51
Kemer’de kuyumculuk bitme noktasında Sadece Antalya’nın değil, Türkiye’nin turizm konusunda en önemli merkezlerinden biri olan Kemer’de turizm odaklı faaliyet gösteren kuyumculuk sektörü, turist yapısındaki değişim, acentaların çalışma yöntemleri ve gold center’lar nedeniyle bitme noktasına gelmiş. Geçtiğimiz yıla kadar 19 büyük kuyumcu mağazasının faaliyet gösterdiği Kemer’de bu sezon hizmet vermeye hazırlanan turizm kuyumculuğuna yönelik 10 mağaza var. 1997 yılına kadar Avrupalı turistleri ağırlayan Kemer, bugün Rus ağırlıklı turist yapısına sahip. Bu durum, kuyumcuların satışa sundukları ürünlerin
52 goldantalya
modelinden gramajına kadar değişime yol açmış. Kuyumcular, bu değişimin olumlu yönde olmadığını, Ruslar’ın hafif, fantezi ürünler tercih ettiklerini ve ilçeye gelen turistlerin ancak yüzde 30’unun çarşıdan alışveriş ettiğini açıklıyorlar. En büyük sıkıntı ise gold center’lar. Otellerin her şey dahil sistemiyle çalışması nedeniyle turistler tesisten ayrılma ihtiyacı hissetmiyor. Alışveriş ihtiyaçlarını da turist rehberlerinin yönlendirmesiyle yapıyorlar. Daha çok Azeri ve Rus rehberlerin bulunduğu Kemer bölgesinde, onların yönlendirmesiyle turistler gold center’lardan alışveriş ediyorlar.
Alişan Kuyumculuk: “Yarı değerli taşlara talep arttı” Kemer’de 22 yıldır yabancı turistlere yönelik satış yapan Alişan Kuyumculuk’un mağaza sorumlusu Tuncay Bekar, mesleğe 1988 yılında Rize’de başlamış. 1994 yılından beri de Kemer’de kuyumculuk yapıyor. Rus turist ağırlıklı satış yaptıklarını anlatan Tuncay Bekar, Rusların 14 ayar fantezi takılara ilgi gösterdiğini belirterek, geçen sezon yarı değerli taşlarla hazırlanan takılara ilginin arttığını söylüyor. Turistlerin 8 ayar takıları çabuk kararması yüzünden tercih etmediğini anlatan Bekar, “Geçen sezon iyi geçmedi. Bu sezondan umutlu olmak istiyoruz. İşlerin kötü gitmesi yüzünden son bir ayda Kemer’de 3 kuyumcu kapandı. Geçen yıl 19 mağaza vardı. Yarıya yakını kapandı. Kemer’de Avrupalı turist görmek istiyoruz. Ruslar alışveriş etmiyor. İlçeye gelen Rusların ancak yüzde 30-40’ı kuyum alışverişi yapıyor” diyor. Gold center’ların da kendilerini olumsuz etkilediğini vurgulayan Bekar, “Biz çarşı esnafı olarak dürüst çalışıyoruz. Rusya’dan Azerbaycan’dan gelen rehberler turistleri center’lara yönlendiriyorlar. Bu
rehberler turistlerin bizden alışveriş yapmasını önlemek için bizi karalıyorlar. Oysa burada karalanan ülkemiz aslında” diye konuşuyor.
Jasmin Kuyumculuk: “Ruslar sayesinde ayakta “Turist daha çok hafif ürünler tercih ediyor. Ekonomik kriz Avrupa ekonomisini bitirdi. duruyoruz” Jasmin Kuyumculuk’un sahibi Mustafa Batu’nun asıl mesleği veterinerlik. Kemer Belediyesi’nde veteriner olarak çalışırken, 1991 yılında eşi Jasmin Kuyumculuk’u açmış. Kendisi de emekli olunca kuyum mağazasının yönetimini devralmış. 1996 yılında ortaklarıyla Delphin’i açmışlar. 2005 yılında da Batu Kuyumculuk faaliyetine başlamış. Bugün Batu Kuyumculuk’un başında oğlu var. Jasmin Kuyumculuk’un yabancı turistlere yönelik satış yaptığını anlatan Mustafa Batu, “Son yıllarda Rus turistlere yönelik 14 ayar fantezi takı satışı gerçekleştiriyoruz. Zaman zaman pırlanta takı da talep görüyor. Ruslar olmasa Kemer’de kuyumculuk sektörü varlık gösteremez. Avrupa’da yaşanan ekonomik kriz yüzünden Avrupalı turist artık Kemer’e gelmiyor. Gelse de alışveriş yapmıyor. Kuyum alışverişinin yüzde 70’ini Ruslar gerçekleştiriyor. Avrupalı turistin alışverişteki payı yüzde 30. Bizi ayakta Ruslar tutuyor” diyor. 1999 yılından bu yana fiyatlar yüzünden sektörün gerilediğini, gram bazında satışların 5’te bire düştüğünü açıklayan Batu,
Euro’lara geçişten sonra da cirolarımız düştü. Ama en büyük sıkıntımız gold center’lar. Bunun nedeni de rehberler. Çarşı hakkında turistlere kötü propaganda yapıyorlar. Turistler korkudan vitrinimize bile bakmaz hale geldi. Bizim onları kandıracağımızı sanıyorlar. Oysa en büyük kandırmaca gold center’larda yaşanıyor” diye konuşuyor.
goldantalya 53
Kemer Döviz: “6 ay çalışıp, 6 ay boş kalıyoruz” Daha önce Kemer’de bankacılık yapan Ramazan Acar, emekli olduktan sonra 1997 yılında döviz ticaretine yönelmiş. Kemer Döviz’i açan Ramazan Acar, esnaf ağırlıklı döviz alım satımı yapıyor. Sezonda hem turistlere hem de esnafa hizmet verdiklerini anlatan Ramazan Acar, “Bizim bütün yoğunluğumuz 6 aylık turizm sezonu boyunca oluyor. O dönemde ağırlıklı esnaf ticaretinin karşılığı aldığı dövizleri bizde bozduruyor. Zaman zaman turistler de müşterimiz oluyor. Kemer’de kış boyunca herkes oturuyor. Turizm odaklı bir ekonomik yapı olması nedeniyle bunu yaşıyoruz. Ancak Kemer’i kış aylarında da hareketli tutacak aktivitelere, girişimlere ihtiyaç var. Oteller kışın boş kalıyor. Çoğu sezonluk çalışmayı tercih ettiği için kışın kapatıyor. Kışın da turist ağırlayan oteller var. Bunların sayısı arttırılmalı. Kışın da turist çekecek eğlenceler, festivaller, organizasyonlar, kültürel çalışmalar yapılmalı. Esnaf da otellerin personelleri de kış boyu banka kredileri ve kredi kartlarıyla geçiniyor.
6 ayda kazandığı ile 12 ay geçinmek zorunda kalıyor. Hep beraber sezonu bekliyoruz. Geçen yıl sezonun kötü geçmesi nedeniyle bu yıl zor bir kış geçirdik” diye konuşuyor.
Delphin Kuyumculuk: “Herşey dahil sisteminden turizm altyapımız da destekliyor. Kuyumculuk sektöründe yabancı turiste hizmet verecek vazgeçilmeli” Mehmet Muslu, 1987 yılında Kemer’e gelmiş, 1989 yılında da kuyumculuk sektöründe çalışmaya başlamış. 1996 yılında ortağı ile beraber Delphin Kuyumculuk’u açan Muslu, o tarihten bu yana turizm kuyumculuğu konusunda ticaret yapıyor. Mehmet Muslu’nun en büyük şikayeti otellerin her şey dahil sistemi ve gold center’lar. Turizm kuyumculuğunun büyük sıkıntı içinde olduğunu ve sürekli kan kaybettiğini anlatan Muslu, “Son yıllarda Kemer’e ağırlıklı Rus turistler geliyor. 1997 yılına kadar Kemer’e Avrupalı turistler gelirdi. Avrupalı turistler kendileriyle beraber kaliteyi de taşıyorlardı. Müşteri grubumuz üst düzeydi, elit bir yapısı vardı. Tercihleri dünya modasına uygundu. Fiyattan çok kaliteyle ilgilenirlerdi. Ekonomik kriz Avrupalı turisti uzaklaştırdı. Onların yerini Ruslar doldurdu. Bu da Kemer’de kaliteyi bozdu. Ruslarla birlikte Türk Cumhuriyetleri’nden, Rusya’dan rehberler de gelmeye başladı. Bu rehberler turistleri yanlış yönlendiriyor. Bizden alışveriş yapmak yerine gold center’lara gidiyorlar. Bu kötü gidişi, bozuk
54 goldantalya
yeterli kalifiye eleman yok” diye konuşuyor.
Elmas Kuyumculuk, yerli müşteriye hizmet veriyor Kuyumculuğa 1994 yılında İstanbul’da başlayan Erdoğan Gündoğdu, bir yıl sonra Kemer’e gelmiş ve kendi mağazasını açmış. Önceki yıllarda turizm kuyumculuğuna yönelik hizmet verdiklerini anlatan Erdoğan Gündoğdu, 3 yıl önce yerli müşteriye yöneldiğini söylüyor. İlk geldiği yıllarda Kemer’de 120 kuyumcu olduğunu hatırlatan Gündoğdu, bugün bu rakamın 10’a düştüğünü vurguluyor. “Turizm kuyumculuğu bitti” diyen Gündoğdu, “Yerli müşteri yabancı turiste göre daha iyi. Bir kere yerli müşteride devamlılık var. Yabancı turist birkez geliyor. Ona bir takı satarsınız, bir daha göremezsiniz. Yerli müşteriyle devamlı bir iletişim kurma, ticaret yapma şansınız var. Hizmet kaliteniz bu devamlılığı sağlıyor. Ancak yerli müşterinin de alım gücü düşük. Kemer’de ekonomik yapı turizme bağlı. Turizmde sezon kötü gittiğinde yerli müşterinin de alım gücü ona göre azalıyor. Birkaç yıldır bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Yine de sabit bir müşteri grubumuz var o yüzden rahatız. Turizm kuyumculuğundaki kadar belirsizlik yaşamıyoruz” diye konuşuyor.
festival
Tüketiciler Birliği’nden AKESO’ya ziyaret
Tüketiciler Birliği Antalya İl Başkanı Neşet Gündüz, Muratpaşa İlçe Başkanı Sıtkı Altan, Kepez İlçe Başkanı İsmail Arzu, Aksu İlçe Başkanı Ramazan Özbek Antalya Kuyumcular Odası’nı ziyaret etti. Ziyarette Antalya Kuyumcular Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ferda Erdem, Başkan Vekili Varol Astarcıoğlu, Yönetim kurulu üyesi Rafet Ügümü, Ali Çetin ve Yönetim Kurulu Yedek Üyesi Ali Güvercin de hazır bulundu. Ziyarette tüketici şikayetlerinin, esnafın tüketiciyle ilgili sıkıntılarının en aza indirilmesi konusunda karşılıklı işbirliği olanakları görüşüldü. Başkan Gündüz Tüketiciler Birliği’nin Antalya’da 7 yıldır faaliyet gösterdiğini belirterek, “1.5 yıl fahri, 5 yıldır da resmi şube başkanlığı olarak varlık gösteriyoruz. 7 yıldan önceki başkanın etkinlik sıkıntısı vardı. Türkiye’de hatta Antalya’da 13 Mart’ta ‘Tüketici Haklarına Saygılıyım’ etkinliğini başlatıyoruz. Bu etkinlikler içinde kurumlara, şirketlere, okullara ücretsiz eğitim veriyoruz” dedi. Gündüz, “Tüketici esnaf el ele diyerek yola çıktık. Bu sene yerel halka önümüzdeki yıl da turizme hizmet vereceğiz. Seneye turizmle ilgili çalışmalarımızda acentelere, hava alanlarına stantlar kurarak Türkçe, İngilizce, Almanca, Rusça broşürler hazırlayıp bunları ücretsiz dağıtacağız. Çünkü tüketici hakkı evrensel bir haktır” diye konuştu. Gündüz, Kuyumcular Odası Başkan vekili Varol Astarcıoğlu’nun “Sadece tüketicinin hakkını mı yoksa her iki tarafında mı hakkını arıyorsunuz?” sorusuna, “Biz esnaf ve tüketici arasında sorun yaşandığında bu sorunları önlemek için arabuluculuk sistemi oluşturduk. Böylelikle mahkemelerin de sorunlarını azaltacağımıza inanıyoruz” diye cevap verdi. Kuyumcular Odası Başkanı Ferda Erdem de “Biz de Kuyumcular Odası olarak elimizden gelen desteği bilirkişilik anlamında vermeye hazırız” dedi.
56 goldantalya
Harun Yüksel Kuyumculuk üç kardeşe emanet İzmirli Arif Usta’nın atölyesinde 2000 yılında kuyumculuk sektörüne giren Halil İbrahim Yüksel, 2005 yılında da Güney Alyans’ta perakende konusunda çalışmaya başlamış. İmalattan perakendeye, kuyumculuğun farklı alanlarında tecrübe kazanan Halil İbrahim Yüksel, 2010 yılında Güllük Caddesi’nde kendi mağazasını açmış. Kuyum ticaretinin hareketli olduğu Güllük Caddesi’nde farklı alım gücündeki müşteri
gruplarına hizmet verdiklerini söyleyen Yüksel, “14 ve 22 ayarda fantezi, bilezik, pırlanta takılar ve saat satışı yapıyoruz. Daha çok Ekol ve Arpaş markaları ile Antalyalı firmaların ürünlerini satıyoruz. Satışlar geçtiğimiz yıllara göre çok düştü. Ürün ve hizmet kalitemizle bu sıkıntıların üstesinden gelmeye çalışıyoruz” dedi. Halil İbrahim Yüksel, mağazasında kardeşleri Nail ve Mine Yüksel ile birlikte çalışıyor.
goldantalya g oldantalya 57 57
Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Abdullah Sevimçok ‘Sosyal Güvenlik Destek Primleri Borçları’ Konusunda Esnaf ve Sanatkârları Uyardı 19 Ocak 2013 tarih ve 28533 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6385 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanun ile yeni düzenlemeler getirildiğini söyleyen Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Abdullah Sevimçok, emekli olan ve ticari faaliyet yürütenlerin ödenmemiş sosyal güvenlik destek primleri borçları için 2013 yılının Mayıs ayı sonuna kadar başvurmalarının halinde borçlarının yeniden yapılandırılarak 36 ay taksitle ödenebileceğini söyledi.
Esnaflarımız biran evvel Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvursunlar Başkan Sevimçok, “19 Ocak 2013 tarih ve 28533 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6385 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanun ile yeni düzenlemeler getirilmiştir. 1 Ekim 2008’den önce Sosyal Güvenlik Kurumu’na kayıt ve tescili yapılan sigortalılardan, sigortalılık başlangıç veya bitiş tarihi değişenlerin daha önceden tespit edilmiş gelir basamakları ve bu basamakların yükselme tarihleri değiştirilemeyecektir. Bu sigortalılardan, tescil tarihi daha eski bir tarihe alınanların eski tescil tarihi ile yeni tescil tarihi arasındaki sigortalılık sürelerine ilişkin gelir basamağı, ilk defa tescil edildiği tarih itibarıyla seçtiği veya intibak ettirildiği basamak olarak kabul edilecektir. Bu durumdakiler hizmet süresi kazandığı için basamak yükseltmeyeceğinden basamak farkından doğan prim borçlarını da ödemeyecekler. Kendi sigortalılığı bulunduğu halde, başkası üzerinden sağlık hizmetlerinden yararlananlara Ocak 2012 tarihine kadar çıkarılan veya çıkarılacak sağlık harcamalarına ilişkin borçlar ise affedilecektir. Genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamında olanlardan, hak etmediği kapsamda sağlık hizmeti alanların 31 Ocak 2012 tarihine kadar verilen sağlık hizmetleriyle ilgili borçları, ilgililerin açtıkları
58 5 8 goldantalya golda antallya
davadan vazgeçmeleri halinde tahsil edilmeyecek ve kendi adına zorunlu sigortalı olduğu halde anne-baba veya çocuklarının üzerinden sağlık hizmeti alan Bağ-Kur’lularımız ise Ocak 2012’den önce SGK tarafından kendilerine çıkarılan borçları ödemeyeceklerdir. Lise ve dengi öğrenim okullarında öğrenim gören öğrencilerin liseyi bitirdikten sonra anne veya babası üzerinden sağlık hizmetinden yararlanan çocuklarımızsa 20 yaşını aşmamak kaydıyla 120 gün (4 ay) süreyle sağlık hizmetinden yararlanabileceklerdir. Bu durumda olan değerli esnaf ve sanatkârlarımızın bir an evvel Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvurmalarını önemle rica ediyorum” dedi.
Yılmaz Dalgıç Startaş Ltd. Şti. Gemologist
Değerli taş piyasasında son durum
Değerli Meslektaşlarım; 2013 Yılı sektörümüz, ilk veriler doğrultusunda olumlu bir başlangıç yaptı. Bu yılın ilk aylarında gerçekleşen Hong Kong ve Basel fuarları, toptan pırlanta firmaları açısından çok iyi geçmesi ile perakende satış pazarının tüm dünya da yukarıya doğru bir ivme kazandığının iyimserliğini hissettirdi. Fakat tüm dünya da halen devam etmekte olan bankalar daki nakit para sıkıntısı ve kredi kullandırma imkanlarının kısıtlı olması, ham pırlanta ve kesim fabrikalarının yarı kapasitede çalışma zorunluluğu doğurdu. Bu da fiyatların halen yukarı da kalmasına sebebiyet veriyor. Amerika, Çin, Hong Kong ve Hindistan iç pazarlarının kuvvetli alış talepleri de pırlanta stoklarının sınırlı kalmasına neden oluyor. Dünya pırlanta üretim merkezlerin deki (Hindistan, Belçika, Güney Afrika, Rusya, İsrail vb.) taleplere bakılır ise G-H VS2 – SI1 Round gruplar en üst seviye talep görüyor. Bunu sırasıyla Prenses, Damla ve diğer Fantezi kesimli gruplar izliyor. Aynı zamanda renkli pırlanta Sarı, Mavi, Konyak ve Orange gibi renklerde yoğunluk gösteriyor. Hindistan’da bulunan pırlanta ve mücevherat firmaları, 2012’de hükümetlerinin vergi rejimindeki ağır şartlarından ve 2011 yılında Avrupa ile Amerika piyasasındaki durgunluktan kaynaklanan %17’lik düşüşün etkisini bu senenin başında hissetmedikleri, taleplerdeki yükselme ile olumlu bir havayı yakaladıkları görülüyor. Avrupa pazarın da görülen durağanlık, Amerikan pazarın da görülen talep artışının etkisiyle yukarıya doğru bir satış ivmesi kazanması beklenmektedir.
Rusya pazarı hem toptan ve hem perakende bakımından yeni yatırımların oluştuğu bir pazar olarak devamlılığını sürdürüyor. Lukoil firmasının pırlanta madenciliğine yatırımlarını yönlendirmesi piyasaları olumlu etkiledi. Perakende sektöründe 2013 Yılbaşı satışları bir önceki seneye göre düşüş göstermesine rağmen, Beyaz ve VS grup taşlarda her boyda yüksek talep devamlılığını koruyor. Çin pazarı yüksek talebin devam ettiği ve yerleşik firmaların %8-%10 arasında büyüme hedeflerinin bulunduğu bir pazar. 2011 yılında pırlanta borsasında yaşanan %17 lik ihracat düşüşünü iç pazar satışları ile telafi eden firmalar 2013’e geçmiş yıllara göre daha olumlu bakıyorlar. Amerika pazarı 2013 yılı ile beraber elde ettiği perakende satış grafiklerinde oluşan yukarı hareketlenme yaşıyor. Özel gün satışlarında geçen senelerin üzerinde gelen verilerin doğrultusunda olumlu yönde bir seyir gösteriyor. 2013 yılının sektörün grafiklerinin yukarıya çıkışının başlangıcı olarak değerlendiriliyor. Bu sene ülkemizde turizm sektöründe geçen seneye nazaran %11 civarında artış bekleniyor. Ülkemizdeki ve bölgemizdeki tüm meslektaşlarımızın her yıl daha profesyonel ve bilinçli yatırım yapmaları doğrultusunda, sektörümüzün gittikçe daha kuvvetlendiği görülüyor. Gene de meslektaşlarımızın dünya pazarını dikkat ile izlemesi ve yapacakları yatırımları, geçtiğimiz yıl olduğu gibi dikkatlice hesaplayarak yapmalarını tavsiye ediyorum. Tüm meslektaşlarıma hayırlı ve bereketli bir sezon dilerim.
goldantalya 59
festival
Altın fiyatı yükseldikçe gümüşe yöneliş arttı Altın fiyatlarının hızlı yükselişi, gümüşe olan ilgiyi arttırdı. Takıdan vazgeçmeyen, ancak altın alışverişinden uzaklaşan tüketici eğilimi, takı üreticilerinin üretim programlarını da değiştirdi. Mücevher ve takı üreticileri, geçmiş yıllarda sadece altına yönelik olan üretimlerinin bir bölümünü son yıllarda gümüşe yönlendirdiler. Gümüşün altından sonraki en önemli ve değerli maden olduğunu hatırlatan My Silver’in Sahibi Mehmet Büyüktatar, “Ancak son birkaç yıl öncesine kadar gümüş sektörde de tüketiciler açısından da hak ettiği değeri bulamamıştı. Takı, mücevher denildiğinde sadece altın akla geliyordu. Altın fiyatları yükselince tüketicilerde gümüşe yöneliş başladı. Bu yöneliş, takı üreticilerini de harekete geçirdi. Büyük kuyumculuk firmaları, hazırladıkları tasarımları artık sadece altınla değil gümüşle de üretir hale geldiler. Gümüş takı koleksiyonları hazırlanmaya başladı. Sektörde isim yapmış büyük firmalar, gümüş mücevher koleksiyonları çıkarıyor” dedi. Gümüş konusunda en büyük hareketliliğin yaşandığı bölgelerden birinin de Antalya olduğunu vurgulayan Büyüktatar, “Antalya’da takı satışının önemli bölümü turizme yönelik. Yabancı turistlerin zaten geçmişten gelen gümüş talepleri vardı. Ancak üretici firmaların gümüşü fazla dikkate almaması bizim yabancı turistlere sunduğumuz ürün çeşitliliğini olumsuz etkiliyordu. Altın fiyatlarının yükselmesiyle başlayan süreç gümüşte ürün çeşitliliğini arttırdı. Bu da turizm kuyumculuğuna yeni bir
60 goldantalya
hareket getirdi. Daha önce sadece altınla çalışılan pek çok değerli ve yarı değerli taş artık gümüşle birlikte kullanılıyor. Sadece altın çalışılan modellerin gümüş üretimi de başladı. Bu sezon vitrinler daha renkli olacak. Kuyumcu vitrinleri sadece altın takılardan oluşurken, bu sezon gümüş ve altını birlikte görüyoruz. Gümüş de artık kuyumcu vitrinlerinde hak ettiği yeri alıyor. Gümüş ve gümüş üzeri altın kaplama modeller, yeni sezonun en gözde ürünleri olarak talep görüyor” diye konuştu. My Silver, Antalya ve çevresinde Arpaş’ın gümüş koleksiyonları, Midas’ın Figaro marka gümüş koleksiyonlarının ve Mert Alyans’ın bayiliğini yürütüyor.
Antalyalı kuyumcular ATSO seçimleri için kenetlendi Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın meslek komitesi seçimlerinde sektörlerini odada temsil edecek isimleri belirlemeye hazırlanan Antalyalı kuyumcular, tek liste ile seçime giriyor. Antalya Kuyumcular Odası önderliğinde bir araya gelen Antalyalı kuyumcular, yaptıkları son toplantı ile kendilerini ATSO’da temsil edecek isimleri belirlediler. Antalya Kuyumcular Odası Başkanı Ferda Erdem’in hakemliğinde bir araya gelen kuyumcular, ATSO 26. Grup Kuyumculuk Saat ve Gümüş Meslek Komitesi’nde
görev yapacak isimleri tesbit ederek, tek liste ile seçimlere gitme konusunda görüş birliğine vardılar. Antalya Kuyumcular Odası Başkanı Ferda Erdem, seçimlere herkesin onay verdiği isimlerle girmelerinin kuyumculuk sektörü için büyük kazanım olduğunu belirterek, “Hem bu komitelerde görev yapacak arkadaşlarımız özveriyle çalışacaklar hem de onların görev almasını isteyen arkadaşlarımız büyük güven duyacak. Sektörümüz de bir seçim çekişmesinden, gruplaşmadan uzak kalacak” diye konuştu.
goldantalya 61
Antalya esnafı iş güvenliği ve sağlığı yasası konusunda bilgilendi Antalya Kuyumcular Odası, Antalya esnafını 6331 Sayılı İş Güvenliği ve Sağlığı Yasası hakkında bilgilendirmek için bir seminer düzenledi. Antalya Artı Akademi tarafından ilki AESOB salonunda düzenlenen eğitim seminerine Antalyalı esnafın yanı sıra yanlarında çalışan personelleri de katıldı. Seminere Antalya Kuyumcular Odası Başkanı Ferda Erdem, Başkan vekili Varol Astarcıoğlu, Yönetim kurulu yedek üyesi Ali Güvercin ile oda çalışanları da katıldı.
Yaklaşık 2,5 saat süren eğitim seminerinin sunumunu Antalya Artı Akademi İş Sağılığı ve Güvenliği Uzmanı Abdullah Cengiz yaptı. Cengiz, odaların ve belediyelerin kendi bünyelerinde bu eğitimi verebileceklerini, ancak, işyeri risk analizini bakanlığın anlaştığı ve yeterlilik belgesi olan firmaların yapabileceğini açıkladı.
Eğitim semineri başlamadan önce söz alan Antalya Kuyumcular Odası Başkanı Ferda Erdem, “Kanun çıkmış ise bizlere de uygulamak düşer. Tüm esnafımızın bu kanundan mutlaka haberinin olması ve çalışanlarıyla birlikte eğitimi aldıktan sonra cezalı duruma düşmemeleri için
AESOB’da gerçekleştirilen eğitimin ardından Antalya Kuyumcular Odası salonunda ikinci bir eğitim semineri daha gerçekleştirildi. Yine Antalya Artı Akademi Danışmanlık tarafından verilen seminere kuyumculuk firmalarının yetkilileri ve perseneli katıldı.
62 goldantalya
mutlaka iş yeri risk analizlerini yaptırmaları gerekiyor” dedi.
Ömer Kuyumculuk’ta 2. nesil işbaşında İskenderun Demir Çelik’ten emekli olduktan sonra yerleştiği Antalya’da 1996 yılında kuyumculuk yapmaya başlayan Ömer Karakaya, mesleği oğlu Ahmet Murat Karakaya’ya devretti. 1996 yılında açtığı Ömer Kuyumculuk’ta 17 yıl mesleğini yürüten Ömer Karakaya, aynı dönemde oğlunu da yanında yetiştirmiş. Babasının 10 Ocak 2013’te mağazayı kendisine devrettiğini ve mesleği bıraktığını söyleyen Ahmet Murat Karakaya, “Babam kuyumcu mağazasını açtığında 8 yaşındaydım. O yaştan
beri tüm boş zamanlarımda babamla birlikte çalıştım. Meslekte genç yaşıma rağmen epey deneyim sahibi oldum. Mağazamızda altın ağırlıklı, gümüş ve saat satışı yapıyoruz. 14 takı ve 22 ayar bilezik satışı gerçekleştiriyoruz” diyor. Son iki aydır alışverişlerde belirginlik bir durgunluk yaşandığını anlatan Karakaya, “Sevgililer Günü dolayısıyla 14 Şubat’ta ciddi bir hareketlilik yaşadık. Onun dışında alışverişlerde hareket yok. Önümüzdeki yıllarda daha iyi olmasını bekliyoruz” diye konuşuyor.
goldantalya g oldantalya 63 63
Antalya Kuyumcular Çarşısı’nda yeni yönetim işbaşında Kalekapısı Projesi kapsamında 1990’lı yıllarda düzenlenen Kazım Özalp Caddesi üzerinde 1995 yılında inşa edilen Büyükşehir İş Merkezi, o tarihten bu yana ağırlıklı olarak kuyumculara ev sahipliği yapıyor. Çarşıda faaliyet gösteren kuyumcular, çarşının adının “Antalya Kuyumcular Çarşısı” yapılmasına yönelik girişimlerini sonuçlandırdılar ve Büyükşehir İş Merkezi “Antalya Kuyumcular Çarşısı” adıyla faaliyet göstermeye başladı. Antalya Kuyumcular Çarşısı’nın yeni yönetimi belirlendi. 27 Ocak’ta yapılan seçimle Antalya Kuyumcular Çarşısı Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Antalya Kuyumcular Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Varol Astarcıoğlu, yönetim ve denetim kurulu üyeliklerine de Abdurrahman Kofalak, Ahmet İsmail Arslan, Adem Erdem, İsmail Kaya ve İskender Akın getirildi. Yönetimin tamamı kuyumculardan oluşuyor.
64 goldantalya
Çarşıda faaliyet gösteren firmaların yüzde 80’inin kuyumculardan oluştuğunu anlatan Yönetim Kurulu Başkanı Varol Astarcıoğlu, “Çarşımızda toplam 70 tane işyeri var. 50 tane kuyumcu firması, 10 tane de gümüş firması faaliyet gösteriyor. Bu nedenle geçtiğimiz yıl yaptığımız girişimlerle Büyükşehir İş Merkezi olan adını Antalya Kuyumcular Çarşısı olarak değiştirdik. Çarşı dışında faaliyet gösteren meslektaşlarımızı da çarşımızda görmek istiyoruz. Antalya Kuyumcular Çarşısı’nı daha aktif hale getirmek için projeler üretmeye başladık. Kuyum alışverişi yapmak isteyen vatandaşlarımızın ilk aklına gelen yer olması için uğraşıyoruz. Alışveriş hareketliliği getireceğiz. Otoparkımız var, 4 güvenlik görevlimiz 24 saat çarşımızı koruyor. Bu özelliklerini daha da geliştirip, insanların daha rahat alışveriş yapabileceği bir mekan yaratmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
goldantalya 65