AdaletWeb113

Page 1

Adalet

Ekmek ve

Haftal›k Dergi / Say›: 113 / Tarih: 27 Haziran 2004 / F‹YAT (KDV Dahil) 750 000

EMPERYAL‹ST L‹DERLER, HUZUR ‹Ç‹NDE TOPLANAMAYACAK!

www.ekmekveadalet.net Mail:info@ekmekveadalet.net

Vatanseverler;

öfkemiz ve kararl›l›¤›m›zla

zirveyi engellemek için mücadeleyi yükseltelim!

NATO DEFOL! Hüseyin Çukurluöz, Bekir Baturu emperyalizmin ve AKP’nin tecritine karfl› direniflin 113. 114. fiehitleri oldular H. Hüseyin Poyraz Halk kurtulufl savaflç›s›yd›, Tokat da¤lar›nda flehit düfltü

Ekmek ve

Adalet

ISSN: 1304 687X 103

www.ekmekveadalet.net info@ekmekveadalet.net

TÖVBE ETMED‹LER D‹REND‹LER, SAVAfiTILAR VE fiEH‹T OLDULAR Emperyalizme, faflizme karfl› mücadelemiz sürüyor!


Türkiye solu, anti-emperyalist gelene¤ini sürdürme sorumlulu¤uyla karfl› karfl›yad›r

gelenek sürdürülemez!

26 Haziran’da Ankara’da Bush’u konuflturmamak için ç›kaca¤›z alanlara. 27 Haziran ‹stanbul mitinginde NATO DEFOL! slogan›n› onbinlerle hayk›raca¤›z. Bitmeyecek! Öfkemiz dinmeyecek. 28 ve 29 Haziran’da, yani emperyalist katiller “NATO VAD‹S‹”nde halklara kar›fl yeni kararlar almak için toplanacaklar› günlerde, ‹stanbul’un onlar›n askeri-siyasi üssü olmayaca¤›n› göstermek için devam ettirece¤iz eylemlerimizi.

Türkiye solu’nun emperyalizme karfl› onurlu bir mücadele tarihi vard›r. Anti-emperyalist mücadele denilince, bu ülkede herkesin akl›na önce devrimciler gelmifltir. Daha genel anlamda, solun emperyalizme karfl›l›¤› ve sa¤›n emperyalizmin ufla¤› olmaKimsenin o günlerde, s› bu ülke siyasetinin tart›fl›lmaz bir gerçe¤i olagelbaflka gündemleri, mifltir. baflka faaliyetleri olamaz! Bu ülkenin devrimcileri, dünyan›n neresinde O günlerde, Nato Zirvesi yap›l›rken, kapal› meolursa olsun emperyalizmin kanlarda, piknik alanlar›nda gerçeklefltirdi¤i hiç bir katlipaneller(!), konferanslar(!), am karfl›s›nda sessiz kalmakamplar(!) yapmak, 27’sinde m›fllard›r. Emperyalist liderler Vatan’da yap›lacak mitingle bu ülkede hiç bir zaman sadece “Nato’ya karfl› eylemlerinin bioligarfli taraf›ndan karfl›lanmatece¤ini” ilan etmek, bu müm›fl, devrimciler de anti-emperyacadeleden kaç›flt›r. Herkes atlist eylemleriyle kendi karfl›lamalat›¤› sloganlar›n arkas›nda durr›n› yapm›fllard›r. Döneme, koflullara mal›d›r. Piknik alanlar›ndaki sözde göre eylemlerin büyüklü¤ü, küçüklü¤ü “anti-emperyalist kamp”larla, ‹stanbul de¤iflse de, bu anti-emperyalist geleneNato’ya kap›lar›n› kapatm›fl olmaz. Sa¤imiz de¤iflmemifltir. Gün geldi Dolmabahdece oligarflinin izin verdi¤i eylemlerle çe’den denize döktük onlar›, gün geldi, coni“Nato Defol”maz! ler tabutlar› içinde gönderildi 28 ve 29 Haziran’da emperyaülkelerine, gün geldi emperlist liderlerin zirvesine karfl› mücayalist savafla karfl› yüzbinler dele içinde yer almayan her parti, olup hayk›rd›k. her sendika, her grup, 30’undan Bu gelene¤i sürdürece¤iz! itibaren bunun hesab›n› vermek Bu gelene¤i büyüterek, gezorunda kalacakt›r. Bu günlere lifltirerek sürdürmek, Türkiye iliflkin kimsenin “baflka gündemisolunun tarihsel görevidir. miz vard›”, “baflka faaliyetlerimiz Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nden: Bu gelene¤i sürdürmek, vard›”, “baflka bir program›m›z çaanti-emperyalist, anti-oligark›flt›!” mazereti olamaz. Kimse bu 26 Haziran’da Ankara’day›z! Öfkeflik devrimimizi büyütmektir. numaralar› yutmaz. Ya orada olumiz, kararl›l›¤›m›z, militanl›¤›m›z nacak, ya da mücadeleden kaçSon y›llarda, “sol”da AB’ci, ve kitleselli¤imizle sesimizi öyle m›fl kabul edileceklerdir. hatta Amerikanc› baz› tav›rlayükseltmeliyiz ki; Bush, Ankara’da r›n ortaya ç›kmas› bu tarihe Tüm devrimciler, demokratlar, burnunu dahi ç›karacak cesareti leke sürmüfl, solun anti-emilericiler, vatanseverler, anti-embulamamal› kendinde. peryalizmini mu¤laklaflt›rm›flperyalist gelene¤imizi sürdürmek t›r. NATO Zirvesi’ne karfl› Türve gelene¤imize flanl› bir mücade27 Haziran’da istanbul’da Aksakiye solunun öncülü¤ünde le sayfas› daha eklemek için, cüray’da mitingteyiz! Onbinlerin NAsürdürülen mücadele, geleneretle, kararl›l›kla NATO Zirvesine TO Defol sloganlar›, Nato toplant›¤imize düflürülen gölgenin de karfl› mücadeleye girelim. Mahirs›na kat›lmak için gelenlerin kabukald›r›lmas›na hizmet etmelilerin, Denizlerin yoldafllar›, empersu olacak kadar güçlü ç›kmal›. dir. yalizme karfl› kurtulufl savafl› veren bir halk›n çocuklar› olarak Anti-emperyalist gelene¤i28-29 Haziran’da emperyalizmin teTürkiye’nin emperyalistler için hiç mizin harc› militan bir mücarör örgütü NATO Zirvesine karfl› bir zaman “tekin” bir yer olmayadeleyle kar›lm›flt›r. meflru eylemlerimizi ayn› kararl›ca¤›n› gösterelim”! ‹cazet s›n›rlar› içine

YR ÇA⁄ DUYU

hapsolan bir mücadeleyle antiemperyalist

I U

l›k, kitlesellik ve militanl›kla sürdürmeliyiz...

kal›r›m alevlerin ortas›nda da bafl e¤mem zalime Alev alevdi Mad›mak oteli... Oteldeki onlarca can, alev alev yan›yordu... Yakan zulmün atefliydi; Zulmün ad› gericilikti, yobazl›kt›... Zulmün ad› faflizmdi... Faflizmdi yakan Mad›mak’ta... Tarih 2 Temmuz 1993, Sivas... Zulme baflkald›ran, iflkencelere, zindanlara, rüflvetlere boyun e¤meyen Pir-Sultan'›n topra¤› buras›. Pir Sultan flenlikleri için binlerce insan toplanm›flt›. Pir Sultan’›n miras›n› sahip ç›kan ayd›nlar, sanatç›lar oradayd›. Semah dönecek, Pir Sultan’›n isyan türkülerini söyleyeceklerdi. Kontrgerilla da haz›rlanm›flt›; Pir Sultan’› bir kez daha asmak, o isyan türkülerini susturmak, o direnifl gelene¤ini unuttur mak istiyordu. Katliam gününün sabah›nda ilk önce Aziz Nesin'in kat›ld›¤› bir toplant›ya sald›rd›lar. Sald›r› ö¤leden sonra bir tiyatro oyunu s›ras›nda tekrarland›. Vali, Emniyet Müdürü, Jandarma Alay Komutan› sald›r›lar›, hiç bir müdahalede bulunmaks›z›n izliyorlard›... ‹zleyenler yaln›z onlar de¤ildi; Ankara da izliyordu. Onlarca ayd›n, sanatç› sald›r›lardan korunmak için Mad›mak Oteli'nde toplanm›flt›. Aralar›nda milletvekili s›fat›n› tafl›yan sanatç› Arif Sa¤ da vard›. Telefonla ulaflabildikleri Ankara'dan yard›m istediler. Cumhurbaflkan› Süleyman Demirel, ‹çiflleri Bakan›'na “Vatandaflla güvenlik

Ekmek ve

Adalet

Faflistlerden, dinci gericilerden oluflan güruh, akflam saatlerinde Mad›mak Oteli’ni kuflatarak atefle verdi. 34 insan›m›z diri diri yak›ld›. Katliam›n ard›ndan katliam›n sorumlular› sahte üzüntüler bildirip, “Olaylar›n failleri cezaland›r›lacakt›r” dediler. Nas›l bulunacakt›; bafl fail kendileriydi... En aç›k davranan› Baflbakan Tansu Çiller’di; “olay› bu kadar büyütmek yanl›fl, bir futbol maç›nda da bu kadar insan ölebilir...” diyordu. Marafl’ta, Çorum’da, Sivas’ta, Gazi’de, hapishanelerde biz katledildik, biz yak›ld›k diri diri. Faflizmi tan›mayanlar, Sivas'› hiç unutmamal›d›r.

INTERNET adresi: www.ekmekveadalet.net

Ekmek ve Adalet Dergisi Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü: Mustafa Köflker Genel Yay›n Yönetmeni: Gülizar Kesici Adresi: ‹nebey Mahallesi ‹nk›lap Caddesi Oto Han 55/54 Aksaray Fatih ‹stanbul ‹rtibat Telefonu: 0212 347 69 66 Faks:0212 347 69 65 Hesap No: 0041310 -4 Y›lmaz Bas. Yay. Da¤. Org. Akbank Yusufpafla fiubesi/‹ST

Ofset Haz›rl›k: Y›lmaz Yay›nc›l›k Bask›: ASPAfi Pazarlama Fiyat›: 750 000 Avrupa: 3 Euro Almanya:3 Euro

güçlerini karfl› karfl›ya getirmeyin!” diyerek katliam›n önünü açt›. Baflbakan Yard›mc›s› ‹nönü de koltu¤undan “bekleyin, gereken yap›lacak...” diyerek “sosyaldemokratlar›n” tarihi rolünü sürdürüyordu.

Fransa:3 Euro ‹sviçre:3 Euro Hollanda:3 Euro

‹ngiltere: £ 2.5

Belçika: 3 Euro Avusturya: 3 Euro

Diri diri yakmaya devam ettiler o günden sonra da. Bayrampafla’da kad›nlar›m›z› diri diri yakt›lar... F tiplerinin hücrelerine insanlar›m›z› diri diri gömdüler... Pir Sultan’a, kapat›ld›¤› zindanda “tövbe et bre z›nd›k” diyen H›z›r Pafla’n›n soyu, Cemil Çiçekler, Tayyip Erdo¤anlar, “tövbe edin” diye zulmetmeye devam ediyor. Ama teslim alamad›lar bizi. Alevlerin ortas›nda semah dönüyoruz flimdi. Alevleri, zulmü vuran bir silaha dönüfltürdük. Zulmün önüne tutuflturdu¤umuz bedenlerimizle barikat örüyoruz. Alevlerin aras›nda zafer ifleretlerimizle, yana yana döne döne boyun e¤meyece¤imizi hayk›r›yoruz.

E-MAIL adresi: info@ekmekveadalet.net

Bürolar›m›z Yap›verlag Venloerstr. 507-A 50825 Köln Tel: 0049 221 280 87 74 0049 221 280 87 75 Faks:0049 221 280 90 84 E-mail adresi: ekmekveadalet@arcor.de Adana- ‹nönü Cad. 7. Sokak K›z›lay ‹fl Han› arkas› Özkan Apt. No:10/2 Tel-faks: 0 322 351 97 25 Ankara- GMK Bulvar› Onur ‹flhan› Kat: 6 Daire: 151 K›z›lay Tel-faks: 0 312 419 27 38 Antakya- Armutlu Mahallesi Elmas Sok. fiaban Kanatl› Apt. Kat: 4 D: 6 Tel-faks: 0 326 223 87 18 Bursa- Baflak Cad. Gür ‹fl Han› Daire: 25/4 Heykel Tel-faks: 0 224 224 93 97 Hopa:Hopa ‹fl Merkezi Zemin Kat No: 1 HOPA Tel-Faks:0 466 351 42 08 ‹zmir- Milli-i Kütüphane Cad. No: 17/104 Tepeköylü ‹fl Merkezi Ko-

nak/‹zmir Tel-Faks: 0 232 482 29 54 Kocaeli- Hürriyet Caddesi Gakko Kervan Saray ‹flhan› Kat:7 No:79 Tel-Faks: 0 262 331 66 51 Malatya- Dabakhane Mah. Bak›rc›lar Çarfl›s› Sar›beyo¤lu ‹flhan› Kat:1 No:43 Tel: 0422 323 24 77 Mersin- Zeytinlibahçe Caddesi Petek Apartman› No:26 Kat:1/3 Mersin Samsun- Talimhane Cad. Bozluolcay ‹fl Han› Kat: 3/42 Tel-faks: 0 362 435 25 80 Trabzon- Kemerkaya Mah. Kundurac›lar cad. Dedeo¤lu sokak Pustular iflhan› Zemin Kat No:4 Tel-faks: 0462 321 14 80


Ekmek ve Adalet Say› 113 ‹çindekiler

NATO’nun avukat›, faflizmin uygulay›c›s›

“Il›ml› ‹slam” 3..

NATO’nun avukat›, faflizmin uygulay›c›s› “Il›ml› ‹slam”

5...

AKP tecritle katlediyor; D‹RENECE⁄‹Z

11...

Abdi ‹pekçi Direnifli

12...

NATO DEFOL!

17...

Yaflayan ölüler ülkesi

19...

Tövbe etmeyece¤iz

20...

Duyarl› bir gençli¤in federasyonu olaca¤›z

23...

‹flte AKP demokrasisi!

24...

As›l suçlu aldanmaya haz›r olan AB’dir

26...

Erdo¤an’›n korumas› bafl iflkenceci

30...

Polis numaralar›

31...

Direnifl iflbirlikçili¤e izinvermiyor

33..

Emperyalizmin halklara karfl› terör örgütü NATO-4

36...

Delil transferi ve delil yaratma hukuksuzlu¤u kan›tland›

38...

Hukuksuzluk Türkiye ve Avrupa’da teflhir ediliyor

39...

Ve gerçek... Suçlar› dernek üyeli¤i

40...

‘Devletin sopas›’, faflizmin gerçek yüzüdür

41...

Halklar›n hakl›, meflru haklar› karfl›s›nda tarafs›zl›k olmaz

42...

Logosunda ‘Halk›n Sesi’ yazan Birgün kimin sesi?

44...

Solun bafl›na bela tipler!

45...

Kürt milliyetçili¤i bar›fl›

47...

‹flte sahte belgelger / bölüm-4

49...

Resistanbul 2004 eylemlerini sürdürüyor

50...

Kahrmanlar ölmez

22 Haziran sabaha karfl› 06.00 s›ralar›nda tutuflturdular bedenlerini; yanlar›nda de¤ildik, kimse yanlar›nda de¤ildi, çünkü TECR‹T edilmifllerdi; ama alevler aras›nda hayk›rd›klar› sloganlar› kulaklar›m›zla duymufl gibi biliyoruz; “Tecrite son verin...” dediler. “Yaflas›n Ölüm Orucu Direniflimiz” slogan›n› belki yüzüncü kez tekrarlad›lar ve illa ki, “Kahrolsun Faflizm” diye, “Kahrolsun Emperyalizm” diye bitirdiler sözlerini. Çünkü onlar çok iyi biliyorlard› ki, direndikleri emperyalizm ve faflizmdir. Bu mücadele onlarlad›r. F tiplerini yapan ve sürdüren de onlard›r. AKP, Amerikan ve Avrupa emperyalizminin tam deste¤ini arkas›na alarak tüm muhalif düflünceleri yoketme sald›r›s›n› sürdürüyor. Sald›r› Adalet Bakan›’n›n, medyadaki oligarflinin sözcülerinin a¤z›ndan “tövbe edin”, “haddinizi bilin”, “hiç bir fley isteyemezsiniz” sözleriyle alenilefltirilmifltir. ABD’si, AB’si, AKP’si, ‹MF’si, NATO’su, TÜS‹AD’›, Genelkurmay’›, burjuva medyas›yla emperyalizm ve oligarfli bir bloktur; bu blok, hak isteyen, ba¤›ms›zl›k, demokrasi isteyen, adalet isteyen herkesi DÜfiMAN görmektedir. Düflman›n en “tehlikelisi” ise, devrimcilerdir. Çünkü emperyalizm ve oligarfli blokunun oyunlar›n› bozuyor devrimciler. Emperyalizme karfl› ba¤›ms›zl›k bayra¤›n› dalgaland›r›yorlar. Sahte solculu¤un, demokratlar›n dünden raz› oldu¤u, “demokrasicilik oyunu”nun içyüzünü sergiliyorlar. AB’nin ve AKP’nin ve Avrupac›lar›n demokrasi maskesini düflürüyorlar. F tiplerinde iki devrimci tutsak daha katledildi. Tecriti uygulayanlara, onaylayanlara veya tecrit karfl›s›nda susanlara bak›n; hepsi maskesini düflürdüklerimizdir. Siyaset sahnesi riyakar demokrasi savunucular›ndan geçilmiyor. Her türlü uflakl›k, her türlü teslimiyet, “demokrasi, özgürlükler, insan haklar›” ad›na yap›l›yor. Ülkemizi Avrupa emperyalizminin kuca¤›na oturtmay› savunanlar, bunu “demokrasi için” diye allay›p pulluyorlar. Bunlar›n içinde sa¤c›lar da var, sözde solcular da. Demagojinin, riyan›n s›n›r› yok. Irak’ta Amerikan müdahalesi bile “insan haklar›, özgürlük” ad›na desteklenmeye kalk›fl›lmad› m›?.. Biz bu oyunlar› bozuyoruz. Oysa devrimciler olmasa, iflbirlikçi AKP ülkemizi toptan parselleyip sunacak emperyalistlere, devrimciler olmasa Irak’a ne güzel asker gönderecekti, devrimciler olmasa IMF programlar› daha pürüssüz uygulanacak... Demokrat, solcu görünen Avrupa misyonerleri de ayn› flekilde düflünüyor; devrimciler olmasa ne güzel sivil toplumculuk yapacak, kendilerini ister sosyalist, ister komünist olarak pazarlay›p gül gibi solculuk oynay›p yaflayacaklar... Ama iflte olmuyor; tecritte direniflte flehit düflen her devrimci AKP’nin katilli¤ini hayk›r›yor. fiehit düflen her devrimci sahte solcular›n riyakarl›¤›n› hayk›r›yor. NATO’ya, ABD’ye, AB’ye karfl› ülkemizin meydanlar›nda devrimcilerin sesi yükseliyor. Ve devrimciler, hala, küreselleflme, Avrupa Birli¤i aldatmacalar›na prim vermeden, flu veya bu gerekçeyle hiç bir düzen partisinin, düzen gücünün ya¤c›l›¤›n› yapmadan, devrim, sosyalizm fliarlar›n› yükseltmeye devam ediyorlar. Bugün kimileri, AKP’nin Türkiye’yi Avrupa Birli¤i üyeli¤ine götürdü¤ünü, dolay›s›yla demokratiklefltirdi¤ini iddia edip, AKP karfl›s›nda hay›rhah bir tutum tak›n›yor. Yan›lg›lar› apaç›kt›r. AKP’nin gündeminde demokrasi, hukuk, özgürlükler yoktur. AKP, Amerikan emperyalizminin AB’deki Truva at›, Ortado¤u’daki tafleronudur. Emperyalistlerin istedi¤i her fleyi verme politikas› sonucunda emperyalizmin tam deste¤ini alm›fl ve bu destekle de içeride halka, devrimcilere karfl› tasfiye ve imha politikas›n› sürdürmektedir. ABD, Irak’› yak›p y›karken, ABD’nin Türkiye’deki avukat› AKP’dir. ABD, “Büyük Ortado¤u Projesi” ad› alt›nda tüm Ortado¤u’yu Irak’a benzetmek


isterken, bu role en çok gönüllü olan AKP’dir. Bir çok kesim NATO’nun varl›¤›n› sorgularken, bugün NATO’nun avukatl›¤›n› da AKP üstlenmifltir. AKP’nin NATO Zirvesi’’ni sahiplenifli, sadace basit bir evsahipli¤i de¤il, suç ortakl›¤›d›r. Düzen islamc›lar›n›n emperyalizmin avukatl›¤› rolü yeni de¤ildir. Devrimciler, 6. Filo’yu denize dökerken karfl›lar›nda islamc› güruh vard›. Ülkemizi NATO’ya sokan Menderes iktidar›n›n bafl destekçisi de, Morrison Süleyman’› y›llarca iktidar koltu¤unda tutan da yine islamc›lard›. Düzen islamc›l›¤›, emperyalizmi destekledi¤i ve emperyalizm taraf›ndan da desteklendi¤i bu süreç boyunca güçlenmifl ve nihayet Özallar’›, Demireller’i destekleme politikas›n› afl›p kendileri iktidara talip olmufllard›r. ‹ktidara talip olurken de, islamc›l›klar›n› emperyalizme uyum sa¤layacak flekilde törpülemifl, yeni kal›plara dökmüfllerdir. AKP bu yeni kal›b›n partisi, ›l›ml› islam bu yeni kal›b›n ad›d›r. Dini kullanarak SERMAYE yapm›fl, dini kullanarak iktidar gücü olmufl ve flimdi de dini kullanarak iktidarlar›n› sa¤lamlaflt›rmaya çal›flmaktad›rlar. AKP, Amerika’ya diyor ki, “bak, bende senin kullanabilece¤in bir malzeme var, bu ›l›ml› islam malzemesiyle ben senin Ortado¤u’da hegomanyan› güçlendirmenin tafleronu olabilirim.” Ortado¤u’da Amerika’yla pazar kavgas› veren Avrupa Birli¤i de ayn› çerçevede AKP’yi kullanmak istemekte ve AKP onlara da hay›r dememektedir. Din tüccarl›¤›, AKP’nin tüm iç ve d›fl politika manevralar›n›n temelidir. Tayyip Erdo¤an ve AKP kadrolar›, birer tövbekârd›r. Geçmiflte yapt›klar›ndan, savunduklar›ndan dolay› nedamet getirmifllerdir. Ve flimdi herkese tövbe ettirmek için terör estirmektedirler. Bak›n Tayyip’in sözlerine: “Türkiye’nin itibar›na gölge düflerecek ad›mlar ülkeye kaybettirir. Bunlar› biz 25-30 y›l önce yapanlar› gördük. Baz›lar›na biz de kat›ld›k. Bunlardan bir netice alamad›k. Hala 30 y›l öncesinde kalmayal›m. Bunlar› art›k aflmak laz›m. Dünya art›k bir büyük köy, art›k içiçeyiz...” Kendisinin de dün emperyalizme “Go Home” diyenlerin aras›nda bulundu¤u bir yaland›r. Tersine, 1960-70’lerde de o yine emperyalizmin saf›ndayd›. Ama islami bir söylemi vard›; sözde de olsa kapitalizme karfl›yd›. fieriat düzeni istedi¤ini söylüyordu. Dünün “camiler k›fllam›z” diye fliir okuyan adam›, flimdi “dünya art›k büyük bir köy” diye emperyalizmin türküsünü söylüyor. Dünyan›n en tehlikeli yarat›klar› “dönek”ler”, nedamet getirmifllerdir. ‹tirafç›lar›n en iyi tetikçi, en iyi iflkenceci olmas› tesadüf de¤ildir. Tayyip de flimdi bu ruh haliyle emperyalizme boyun e¤meyen herkese kinle, düfl-

manl›kla bak›yor ve büyük bir h›nçla onlar› sindirmeyi, yoketmeyi istiyor. Biliyor ki, ancak onlar› yokedebilirse, emperyalizmi hizmetini kusursuz yapm›fl olabilir ve iktidar saltanat›n› da hizmeti kadar sürdürebilir. ‹slamc›lar›n bir bölümünün dünya konjonktüründeki çeflitli geliflmelerin sonucu olarak antiAmerikan bir çizgiye kaym›fl olmalar› bu gerçe¤i de¤ifltirmiyor. Hele ülkemizde, genel anlamda böyle bir kaymadan da sözedilemez. Ülkemizde de anti-Amerikan islamc› gruplar olmas›na ra¤men, yayg›n islamc› örgütlenmeyi oluflturan partiler, tarikatlar, neredeyse toptan NATO’cular›n saf›ndad›rlar. Peki neden böyle olmufltur? ABD’yi “fleytan”, “Bat›”y› düflman olarak gören, iki laf›n›n birinde Siyonizme lanet ya¤d›ran islamc› kadrolar, tarikat örgütlenmeleri nas›l olmufltur da, en h›zl› AB’ci, BOP’un avukat› kesilmifllerdir? Tayyip Erdo¤an’›n geçti¤imiz günlerde aç›kça söyledi¤i gibi “siyaset de ticaret gibidir”, dolay›s›yla ç›kar›n neredeyse orada tezgah açars›n. Holdingleflen tarikatlar, ABD’ye, AB’ye karfl› ç›karak “kazanmaya” devam edemeyeceklerini görmüfller ve “›l›ml› islam”la onlar›n hizmetine girivermifllerdir. Irak iflgali döneminde kimileri ABD’ye karfl› ç›k›yor ama AKP’ye karfl› mücadele etmiyorlard›. flimdi de ayn› fley NATO konusunda karfl›m›za ç›k›yor. NATO’ya karfl› ç›kmak, AKP’ye karfl› ç›kmakt›r. Bizi AB üyeli¤ine götürüyor diye AKP’ye karfl› ç›kmayanlar, ABD ve AB emperyalizmiyle AKP aras›ndaki s›k› iflbirli¤ini görmezden geliyor. Kimileri de “fleriata,g ericili¤e” karfl› olma ad›na AKP’ye karfl› ç›k›yor, ama AB’cilikten de vazgeçmiyorlar; oysa AKP’yi destekleyen de ayn› AB de¤il mi? Bunlar “büyük politikalar”, “usta taktikler” diye sunulsa da basit ve ucuz manevralard›r. Böylesi manevralar›n ba¤›ms›zl›¤›, demokrasiyi gelifltirdi¤i görülmemifltir. Bu ucuz manevralar bu ülkede kimilerini Genelkurmay’›n, kimilerini ABD’nin saflar›na savurmufltur. ABD’nin tafleronu, NATO’nun avukat› AKP’nin ayn› zamanda ülkemizde bask› ve zulmün sürdürücüsü oldu¤unu görmek de, demokratikleflme için bel ba¤lanan AB’nin de bu zulmün hamisi durumunda oldu¤unu görmek de, vatanseverlerin ve demokratl›¤›n olmazsa olmazlar›d›r. AKP’ye, ABD’ye ve AB’ye karfl› mücadele birbirinden kopar›lamaz. Birine karfl› ç›k›yor görünüp ötekini destekleyenler, küçük hesaplar›n sahipleri ve gerçek anlamda ba¤›ms›zl›k, demokrasi mücadelesi kaçk›nlar›d›r.


AKP Tecritle Katlediyor; D‹RENECE⁄‹Z ✮ AKP iktidar›n›n “Tövbe ettirme” politikas›, öldürmeye devam ediyor: Sincan F Tipi’nde iki direniflçi flehit düfltü. Tecrite karfl› direniflte 114 flehit! ✮ Tokat k›rsal›nda bir halk kurtulufl savaflç›s›, oligarflinin askeri güçleriyle girilen çat›flmada flehit düfltü. Oligarflik iktidar, “tövbe etmeyi” dayat›yor. Hapishanelerde, d›flar›da farkl› düflünen herkesin, düflüncelerinden nedamet getirmesi, iktidar gibi, emperyalizm gibi düflünmesi, onlar›n istedi¤i gibi yaflamas› isteniyor. Böyle bir düzende, böyle bir iktidara karfl›, direnmekten ve halklar›n meflru bütün mücadele biçimleriyle savaflmaktan baflka yol yoktur. 22 ve 23 Haziran günlerinde, ikisi hapishanelerde, biri Tokat k›rsal›nda flehit düflen devrimciler, iflte bu bilinçle direndiler, savaflt›lar ve flehit düfltüler.

Emperyalizme ve Faflizme Karfl› Bafle¤meyen Bir Direnifl ve Ba¤›ms›zl›k, Demokrasi ve Sosyalizm Savafl› Yeni fiehitlerle Sürüyor. Devrimci Halk Kurtulufl Cephesi, 24 Haziran tarihli, 334 No’lu aç›klamas›nda,

Cephe’nin “hayat›n her alan›nda bask›lara, zulme karfl› direnirken, sömürüye ve zulme nihai anlamda son verebilmek için de her alanda kurtulufl savafl›n› örgütlemeye çal›flt›¤›” belirtilerek, flehitliklerin haberi flöyle verildi: Emperyalizme ve AB’nin, ABD’nin deste¤inde zulmü sürdüren AKP faflizmine karfl› sürdürdü¤ümüz direnifl ve savaflta, 22-23 Haziran’da farkl› alanlarda üç yoldafl›m›z flehit düfltü. 22 Haziran’da Tokat’›n Erbaa ‹lçesi Benli Yaylas› yak›nlar›nda Karadeniz Recai Dinçel Silahl› Propaganda Birli¤i’ne ba¤l› bir grup gerillam›zla oligarflinin askeri güçleri aras›nda ç›kan çat›flmada Hasan Hüseyin Boyraz yoldafl›m›z flehit düflmüfltür. Ayn› gün, F tiplerine, tecrit zulmüne karfl› iflkenceli ölüm hücrelerinde dört y›ld›r direnifli sürdüren tutsaklardan 10. Ölüm Orucu Ekibi’nde

Hasan Hüseyin BOYRAZ - Halk›n kurtuluflunun da¤lardaki flahan› Yoldafllar›, Hasan Hüseyin Boyraz’a iliflkin flu bilgilere yer verdiler: 30 Ekim 1974 Sivas do¤umludur. ‹lk, orta ve liseyi Gürün’de okudu. 91-94 aras› Marmara Üniversitesi SHMYO difl-protez bölümünü bitirdi. 1994’te yeniden baflka bir yüksek okulda okumaya, Gazi Üniversitesi Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü’ne bafllad›. Hemen tüm okul yaflam› boyunca tatillerde seyyar sat›c›l›k, tezgahtarl›k, garsonluk gibi ifllerde, difl protez laboratuarlar›nda çal›flt›. Emekçili¤i, sömürüyü yaflad›. Lise y›llar›ndan itibaren solcu olarak tan›mlard› kendisini. Daha sonra zaman zaman devrimci yay›nlar› okumaya bafllad›. Ama örgütlü iliflkisi 1996’da Ankara’da bafllad›. Gençlik örgütlenmesi içinde yer ald›. Gazi Üniversitesi’nde AYÖ-DER komitesinde yer ald›. Örgütleyici,

kavrayan yanlar›yla h›zla geliflti, TÖDEF ‹ç Anadolu, Marmara, Karadeniz organizasyonunda görevler üstlendikten sonra Ege TÖDEF sorumlulu¤unu sürdürdü. Defalarca gözalt›na al›nd›, hiçbiri onu mücadeleden y›ld›ramad›. Tersine, mücadele karar› pekiflti. ‹kinci üniversiteyi de bitirecekken 4. S›n›fta b›rakt› okulu. Art›k her fleyini devrim mücadelesine verecekti. Daha önceleri düzenin daha farkl› da de¤ifltirilebilece¤i düflüncesi vard›, düzenle ba¤lar› vard›. Kendi deyimiyle “savafl›, silahl› mücadeleyi kavramamaktan, düzenle ba¤›n› koparamamaktan demokratça mücadele kafa yap›s›na sahiptim... fiehitlik, halk sevgisi son dönemde kafamda daha çok oturmaya bafllad›.” diyerek tercihini netlefltirdi. “Savaflç› olmak istiyorum...” diyordu.

1998’de illegalitede istihdam edilerek çeflitli görevler ald›. ‹ki üniversite bitirmifl biri olarak düzenin sunaca¤› imkanlar› reddedip, halk kurtulufl savaflç›s› oldu. 2000 Temmuz’unda gerillaya kat›ld›. A¤abeyi de Kurtulufl Cephesi gerillalar›ndan biriydi. A¤abeyi Haydar Boyraz, kardeflinden üç ay önce Dersim’de bir çat›flmada flehit düflmüfltü. Devrime ve zafere sars›lmaz inanc›yla halk kurtulufl savafl›n›n da¤lardaki flahanlar›ndan biri olarak sürdürdü¤ü mücadelede ölümsüzleflti.

Say› 113 5 27 Haziran 2004


yer alan iki Cepheli direniflçi, ölüm oruçlar›n›n 249. günündeyken tecrit, sansür ve zorla müdahaleyi protesto ederek bedenlerini tutuflturdular. Bedenlerini tutuflturan tutsaklardan Hüseyin Çukurluöz ayn› gün, Bekir Baturu ise 23 Haziran’da flehit düfltüler.” Sincan F Tipi’nde bulunan Hüseyin Çukurluöz eylemini gerçeklefltirdi¤i gün flehit düflerken, vücudunun yüzde 50’isi yan›k olan Bekir Baturu, ertesi günü, 23 Haziran sabah› flehit düfltü. Alevleriyle direnifli harlad›lar ve halklar›n emperyalizme ve faflizme teslim olmayaca¤›n› ilan ettiler. Feda savaflç›s› Gültekin Koç Ölüm Orucu Ekibi’nin direniflçileriydi onlar. Ayn› ekip içinde yer alan, Muharrem Karademir, Günay Ö¤rener ve Selma Kubat da feda eylemleri ile flehit düflmüfllerdi. 19 Aral›k 2000’de alevler içinde zafer iflaretleriyle ölümsüzleflen Fidanlar’dan, ‹bililer’den sonra, d›flar›da Gültekin Koç’un tohumunu att›¤› feda’n›n bir gelene¤e dönüflmesinde, 10. Ölüm Orucu Ekibi tarihi bir misyona sahip oldu¤unu gösterdi. Say› 113 6 27 Haziran 2004

“Tövbe Ettirmek”ten Baflka Hiçbir fiey Bilmeyen Oligarflik Düzeni Karfl› ‹nançlar›m›z ve ‹deallerimiz ‹çin Direnmeyi Sürdürece¤iz. AKP iktidar›n›n “tövbe ettirme” d›fl›nda hiç bir politikas› yoktur. Cemil Çiçek, ma-

lumu ilan› ile herkesin kulaklar›yla duyaca¤› flekilde aç›k hale getirmifltir. As›p kesmekten, vurup k›rmaktan, bast›r›p susturmaktan, muhaliflerine marjinal, terörist demekten baflka hiçbir fley bilmeyen bir iktidar›n yönetti¤i Türkiye’de, bu politikalar, beraberinde iflkenceyi, iflkenceli ölüm hücrelerini, hukuksuzlu¤u, infazlar› getiriyor. Faflizm budur. Faflizmin, farkl› düflünceleri yok etmek, bu düflünceleri savunanlar› piflmanl›¤a zorlamak üzerine kurulu politikas›n› zaten, iflkenceler, katliamlar olmaks›z›n yaflama geçirmek mümkün de¤ildir. Ve bu zihniyeti bütün dünya tan›yor. Bu politika, Amerikan emperyalizminin “ya benden yanas›n, ya terörist” politikas›d›r. ABD, bütün politikalar›n› oldu¤u gibi, bu politikay› da ülkemizde AKP arac›l›¤›yla sürdürmektedir. Emperyalizmin F tipleri bunun için yap›ld›. F tipleri ile, devrimcilerin, emperyalizme karfl› ba¤›ms›zl›¤›, faflizme karfl› demokrasiyi, kapitalizme karfl› sosyalizmi savunan düflüncelerini de¤ifltirmeyi hedeflediler. Halk›m›z›, vatan›m›z› savundu¤umuz için “piflmanl›k getirmemizi” amaçlad›lar. Faflizmin bu dayatmas›na karfl›, Cephe’nin cevab›, bütün devrimcilerin cevab› olmal›d›r. “Tövbe etmeyece¤iz; 34 y›ld›r ba¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosyalizm mücadelesi verdi¤imiz için nedamet getirmeyece¤iz. Aksine, bu ülke

Hüseyin ÇUKURLUÖZ - Halk›n mücadelesinde 27 y›l! Yoldafllar›, Hüseyin Çukurluöz’e iliflkin flu bilgilere yer verdiler: Çorum'un Sungurlu Kazas›’n›n Çukurlu Köyü’nde, 24 Nisan 1962’de do¤du. Türk Alevi yoksul bir ailenin 7 çocu¤undan biriydi. 1974'te, henüz 13 yafl›ndayken çal›flmak için Ankara'ya geldi. 1978 bafl›nda kald›¤› bekar evlerinde Bedii Cengiz’le tan›flt›. Bu tan›flmay› “Benim yaflam›mda yeni bir yolun aç›laca¤›, d›flar›da, hapishanede 13 y›ll›k bir birlikteli¤imizin olaca¤› tan›flmam böyle bafllad›” diye anlat›r. Bedii'yle tan›flmas› ayn› zamanda devrimci düflüncelerle tan›flmas›n›n bafllang›c› oldu. ‹lk faaliyetleri Dev-

rimci Yol içinde bafllad›. Devrimci Sol ayr›l›¤›nda, tavr›n› Devrimci Sol’dan yana belirledi. Mahalli alanda faaliyetlerini sürdürürken 1980 Nisan’›nda Bedii Cengiz’le birlikte gözalt›na al›nd›; iflkencelerden geçirilerek tutuklan›p Ankara Mamak Askeri Hapishanesi’ne konuldu. 12 Eylül cuntas›n› hapishanede karfl›lad›. 81'de, 12 Eylül cuntas›n›n hapishanelerdeki zulmünün en yo¤un oldu¤u bir dönemde Mamak’ta 41 günlük açl›k grevi yapt›lar. Bu eylemin ard›ndan Ankara Merkez Hapishanesi’ne sürgün edildi. 1982’de Bart›n Hapishanesi’ne, 1985’te de Gaziantep'te Özel Tip’e sürgün edildi. Hapishane yaflam›nda aylarca tek kiflilik hücrelerde kald›, bütün direnifllerin içinde yer ald›. ‘91’de tahliye oldu. ‘93 sonlar›nda tekrar örgütümüzle iliflkisi kuruldu. Gebze'de faaliyet yürütmeye bafllad›. ‘95 Mart’›nda tutukland›, 12,5 y›l

hapis cezas› verildi. 1996’da Ümraniye'ye sevk edildi. 1996 ölüm orucunda Birinci Ölüm Orucu Ekibi’nde yer ald›. Sonraki süreçte Sakarya ve Çank›r›’da kald›, hapishane örgütlülüklerinde çeflitli sorumluluklar üstlendi. 19 Aral›k operasyonunda Çank›r› hapishanesindeydi. Yoldafllar›yla omuz omuza direndi. Yaraland›, geçirdi¤i beyin travmas› nedeniyle hastaneye kald›r›ld› ve beyin ameliyat› geçirdi. 2001 bafl›nda Ankara Numune Hastanesi’nden Sincan 1 Nolu F tipi Hapishane’ye sevk edildi. Sincan’a getirildi¤inde vücudunun yar›s› felç durumundayd›. 20 Ekim 2003’de 10. Ölüm Orucu Ekibi’nde yer alarak direniflin bayra¤›n› omuzlad›. Tahliyesine az bir süre kalm›flt›. Ama bu onun için önemli de¤ildi; içeride veya d›flar›da 27 y›ld›r halk›n›n ba¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinin içindeydi ve hep öyle kalacakt›. Direniflin bayra¤›n› 249 gün boyunca kararl›l›kla tafl›yarak bu mücadele içinde ölümsüzleflti.


için yap›lacak tek do¤ru fley, bu mücadeleyi her geçen gün daha da büyütmek, gelifltirmektir.”

Alevler ‹çindeki Bedenler Tayyip Erdo¤an’›n Yalanlar›n› Surat›na Çarp›yor. Geçen haftaki Ekmek ve Adalet’te okudunuz, 16 Haziran’da Hollanda Rotterdam’da “F tiplerinde öldürdü¤ünüz 112 kifli için ne diyeceksiniz?” sorusunu Erdo¤an, “Bu hadiselerin flu anki iktidara, bizim yönetimimize maledilmesi yanl›fl bir mant›kt›r. Bizim dönemimizde böyle bir hadise yok...” fleklinde cevaplam›flt›. 6 gün sonra, 22-23 Haziran günlerinde, Tayyip Erdo¤an hükümetinin yönetimindeki hapishanelerde iki tutsak tecrit politikas›na karfl› direniflte flehit düfltüler. Alevler sadece onlar›n bedenleri yakmad›, Tayyip Erdo¤an’›n yalanlar› da yand› o alevler içinde. Unutturulmak istenen gerçe¤i herkese yeniden hat›rlatt›. Bu gerçek, son flehitlerle birlikte, AKP iktidar› döneminde hapishanelerde katledilenlerin say›s›n›n 17’ye ulaflm›fl olmas›d›r. Cephe’nin dile getirdi¤i gibi, “17 ölümün sorumlulu¤u do¤rudan Tayyip Erdo¤an’›n, Cemil Çiçek’in ve tüm AKP’lilerin omuzlar›ndad›r.” Kald› ki, Ali Suat Ertosun’a katliamc›l›¤›ndan dolay› madalya takan, geçmifl iktidar›n tek takdir etti¤i uygulamas› olarak F tiplerini ve 19 Aral›k’› gösteren ve hâlâ devrald›¤›

politikay› sürdüren AKP iktidar›, 114 ölümün tümünden sorumludur. AKP iktidar›, her konuda sadece yalanla, sansürle yönetmek, gerçekleri gizlemek istiyor. ‹çeride halka karfl›, d›flar›da (ç›karlar› gere¤i aldanmaya haz›r olan) Avrupa’ya karfl›, Türkiye’yi “hiçbir sorunun, olumsuz hiçbir fleyin olmad›¤› bir ülke” olarak göstermek istiyor. Ne iflçinin, ne memurun, ne köylünün feryatlar› medyada yer buluyor, ne de tabutlar ç›kan F tipleri. Sansürle, tüm halk kesimlerinin talepleri için verdi¤i mücadele gizleniyor. Direniflçiler, ölümleriyle tecrit ve zulüm gerçe¤ini hayk›r›yorlar dünyaya.

Her fieyi Kaybedebilirsiniz, Ama Vicdan›n›z› Kaybetmeyin! Devrimci Halk Kurtulufl Cephesi, flehitlere iliflkin aç›klamas›n›n sonunda bir ça¤r›ya da yer veriyor. Türkiye halklar›na, Partilere, Demokratik Kitle Örgütlerine, Ayd›nlara, Sanatç›lara sesleniyor Cephe ve dört y›ld›r F tiplerinden tabutlar ç›kt›¤›n› hat›rlatarak flöyle diyor; Ve bu ülkenin kendilerine sol diyen yasal partileri, sendikalar›, kitle örgütleri, ayd›nlar›, sanatç›lar›, görmezden geliyor, gündemine alm›yor veya en fazlas› arada bir yasak savma kabilinden lütfen bir bas›n aç›klamas› yap›yor. Ki, uzun zamand›r bu zahmete de katlanm›yorlar.

Bekir BATURU - fiehitlerin bayra¤›n› tafl›mak görevdi Yoldafllar›, Bekir Baturu’ya iliflkin flu bilgilere yer verdiler: 1968 Gaziantep do¤umludur. Hem okudu, hem çal›flt›. Gaziantep Lisesi’nde okudu¤u y›llar, zenginyoksul ayr›m›n›n fark›na vard›¤› ve bu adaletsizli¤e öfke duymaya bafllad›¤› dönemdir. Üniversiteye girinceye kadar çeflitli ifllerde çal›flmaya devam etti. Art›k düzenin niteli¤i konusu kafas›nda netlefliyordu. Ama buna ra¤men 20 yafl›na kadar politik bir bilince dönüflmedi bu düflünceleri. Devrimcili¤i ‹stanbul’da okuyan a¤abeyi arac›l›¤›yla tan›d›. DevGençliler’le tan›flt› ‹stanbul’da. Kendi anlat›m›yla “Yaklafl›mlar›, s›cakl›klar›, ilgileri ve bir insan olarak de¤er verip dinlemeleri... dayan›flmalar›, paylafl›mlar› etkilemiflti. ‘90’da Devrimci Gençlik Dergisi’nde ÖSS ile ilgili bir yaz›y› okuyunca da, baz› fleyler flekillenmeye bafllam›flt›.” ‘91’de Gazi Üniversitesi’ne ba¤l›

Kastamonu E¤itim Fakültesi’nde okumaya bafllad›. Sürekli okuyor, çevresindekilerle tart›fl›yordu. Devrimci hareketle ‘93 y›l›nda tan›fl›p sorular›n›n cevab›n› bulunca, Kastamonu gençlik örgütlenmesinde yer ald›. ‹lk gözalt›s›n› bu süreçte yaflad›. B›çak, demir, çubuk ve sopalarla yap›lan planl› bir faflist sald›r›da yaralananlardan biri olmas›na ra¤men gözalt›na al›nd›. ‘94 sonlar›nda Bat› Karadeniz’de ö¤renci gençli¤in örgütlenmesinin organizasyonuyla görevlendirildi. ‘95 fiubat›nda tutuklan›p Ulucanlar Hapishanesi’nde 5 ay tutsak kald›. Daha sonradan flehit düflecek onlarca yoldafl›yla tan›flt› burada: Ayçe ‹dil Erkmen, Hasan Hüseyin Onat, Gülnihal Y›lmaz, F. Hülya Tümgan, ‹rfan Ortakç›, ‹brahim Do¤an, ‹smet Kavakl›o¤lu ve Özlem Türk... Tahliyesinden sonra yaklafl›k 6 ay Ankara’da faaliyetlerini sürdürdü. Daha sonra 1,5 y›l iliflkisinin

koptu¤u bir dönem yaflad›. ‘97 Kas›m’›nda tekrar Kastamonu’da tutukland›. ‘98 Eylül’ünde Bart›n Hapishanesi’ne sevk edildi. 19 Aral›k 2000’de Bart›n’dayd›. Bart›n’da, daha sonra flehit düflecek Cengiz Soydafl, Erol Evcil, Ali Koç, U¤ur Bülbül, Yusuf Kutlu ve Serdar Karabulut’la omuz omuza mücadele etti. fiehitlerin inançlar›, kararl›l›klar›, ba¤l›l›klar›ndan ö¤renerek devrimcili¤ini büyüttü. 20 Ekim 2000’de ölüm orucu tart›flmalar› yap›l›rken, o Hepatit B tedavisi için hapishanedeydi. O gün, direniflçilerden biri olamam›flt›, 3 y›l sonra ayn› gün aln›na takt› o k›z›l bant›. Ve yoldafllar›na lay›k olarak, yoksullu¤a, adaletsizli¤e karfl› girdi¤i bu kavgada, tecrite karfl› direniflte ölümsüzleflti.

Say› 113 7 27 Haziran 2004


Tüm bu kurumlara, kiflilere, siyasal sorumluluklar›, görevleri aç›s›ndan çok fley söylenebilir. Ama çok daha vahimi, vicdanlar›n› kaybetmekte olufllar›d›r. F tiplerine karfl› devrimci tutsaklar›n sürdürdü¤ü direniflin biçimini do¤ru bulmayanlar olabilir; ama bu kimsenin F tiplerindeki tecrit zulmüne dur deme yükümlülü¤ünü ortadan kald›rmaz. Ancak vicdanlar› körelenler, böyle bir sorunu yok sayabilir, gündeminden ç›karabilir. Sincan F Tipi’nde flehit düflen 42 yafl›ndaki Hüseyin Çukurluöz’ün tahliyesine sadece 1,5 ay

vard›. Tahliyesine 1,5 ay kalan bir tutsa¤›n bedenini tutuflturma nedeni üzerine herkes düflünmek zorundad›r. Kimse sanmas›n ki sadece ölüm rakamlar› büyüyor; hay›r! F tiplerindeki katliam› sürdürenler, bu katliama sessiz, tav›rs›z kalanlar, daha büyük bir suç bata¤›na bat›yor, her geçen gün daha da kirleniyorlar. Tarih yaz›yor bunlar›. Halk›n zay›f san›lan ama öyle olmad›¤›n› tarihin her aflamas›nda gösterdi¤i haf›zas› kaydediyor. Zulüm düzeni de, sessiz ortaklar› da yüzü aflk›n ölümün a¤›rl›¤›n›n alt›ndan kalkamayacak!”

U¤runa fiehit Düfltükleri Düflünceleri Zafere Ulaflt›r›ncaya, Vatan›n Ba¤›ms›zl›¤›n›, Halk›n Özgürlü¤ünü Sa¤lay›ncaya Kadar

Direnifl Ve Mücadele Sürecek! Say› 113 8 27 Haziran 2004

Hüseyin Çukurluöz'ün memleketi Çorum'daki cenazesine 150 kifli kat›l›rken, cenazede TAYAD'l› Aileler imzal› " Hüseyin Çukurluöz Ölümsüzdür ve Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez " pankartlar› aç›ld›. Mezarl›ktaki yürüyüflte "Bedel Ödedik Bedel Ödetece¤iz, Katil Devlet Hesap Verecek " sloganlar› at›ld›. Vasiyeti üzerine gömülece¤i tepeye gelindi¤inde sloganlar ve z›lg›tlarla defnedildi. Vasiyeti üzerine Naz›m Hikmet'in Kuva-i Milliye Destan› fliiri okundu.

Bekir Baturu 'nun cenazesi memleketi Gaziantep'e götürüldü. Mezarl›kta TAYAD'l› Aileler imzal› " Bekir Baturu Ölümsüzdür ve Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez " pankartlar› aç›ld› ve at›lan sloganlar›lar›n ard›ndan vasiyeti üzerine Naz›m Hikmet'in Kuva-i Milliye Destan› fliirinden Antep bölümü okundu. Ankara'dan cenazeye gelen 2 kifli askerlik gerekçesiyle gözalt›na al›n›rken Mersin'den gelen TAYAD'l›lardan Erdem Tekgöz'ün gözalt›na al›nmak istenmesi üzerine arkadafllar›n› vermek istemeyen ailelere polis vahflice sald›rd›. Vücutlar›nda k›r›k ve darp izleri bulunan aileler adliyeye giderek polis hakk›nda suç duyurusunda bulundular. 22 Haziran'da Tokat'ta flehit düflen Hasan Hüseyin Boyraz, 24 Haziran'da TAYAD'l› Aileler taraf›ndan an›ld›. Saat 13 .00 'da Ba¤c›lar Karanfiller Kültür Merkezi'nde toplanan aileler Alt›nflehir Mezarl›¤›nda bir anma gerçeklefltirdi. Anmada Hasan Hüseyen Boyraz'›n hayat› anlat›l›rken flehit analar› da mezar bafl›nda a¤›tlar yakt›. Anmada " Hasan Hüseyin Boyraz Ölümsüzdür, Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez,Devrim fiehitleri Ölümsüzdür" sloganlar› at›ld›. Anma söylenen marfllarla sona erdi.


mTüm bas›n ve yay›n kurulufllar›na, Haber Müdürlerine, Köfle Yazarlar›na, Televizyon yorumcular›na

NEDEN YAZMIYORSUNUZ? Ö¤renmek Bizim Hakk›m›z, Aç›klamak Sorumlulu¤unuzdur 114... Bu rakam ne ifade ediyor sizler için? 114 rakam›, ne borsada hisse senetlerinin yükselme oran›n›, ne falan futbolcunun transferde alaca¤› milyarlar›, ne de bir popstar flark›c›s›n›n albüm sat›fl rakamlar›n› anlatm›yor. Bunlar› anlatmad›¤› için de sizin gazetelerinizde, televizyonlar›n›zda söz edilmiyor. 114 ölümden söz ediyoruz. F tiplerindeki tecrit zulmünün ve sansür giyotininin katletti¤i 114 insan. Haber merkezlerinize, yaz› masalar›na mutlaka ulaflm›fl oldu¤unu düflündü¤ümüz aç›klamalardan da görmüfl olaca¤›n›z gibi, F tipi hapishanelerdeki tecrit 22-23 Haziran’da Sincan F Tipi’nde iki can›m›z› daha ald›. Hüseyin Çukurluöz ve Bekir Baturu yaflamlar›n› kaybettiler. Hapishanelerden peflpefle tabutlar ç›k›yor, YAZMIYORSUNUZ. Tecrit can almaya devam ediyor, tecriti durdurun diye hayk›r›yoruz, YAZMIYORSUNUZ. Bu ülkenin hapishanelerindeki dayan›lmaz tecrite dikkat çekmek için iki insan bedenini tutuflturarak ölüyor, siz bunda haber de¤eri görmüyor, küçük bir haber bile yapm›yorsunuz. Kedileri, köpekleri, fahifleleri, pezevenkleri, ve akla gelebilecek her fleyi yazars›n›z. Ama bunu ›srarla ve kararl›l›kla YAZMIYORSUNUZ!

yor tecrit ve tecrite karfl› direnifl konusunda. Adeta bir ANAYASA EMR‹ var bunlar›n yaz›lmamas› için. Evet soruyoruz, NEDEN YAZMIYORSUNUZ? F tiplerini, tecriti ve ölümleri yazmama konusunda MGK karar› m› var? Meflhur And›ç’lardan biri daha m› yay›nland› bu konuda? Bunu halka aç›klay›n! Aksi halde ölümlerin ve sansürün sorumlulu¤undan kurtulamazs›n›z. Bu sizin için meslek ahlak›d›r. Kendi mesle¤ine sayg›l› biri, neyi neden yazd›¤›n› veya yazmad›¤›n› aç›klar. Yasak varsa, yasa¤› anlat›n. Hay›r kendiniz sansür ediyorsan›z, bunu anlat›n. “Biz öyle bir bas›n›z ki, can›m›z›n istedi¤ini yazar, istemedi¤ini yazmay›z” deyin. Belki Cemil Çiçek’in aç›kça dile getirdi¤i “tövbe ettirme” politikas›n›n tövbe ettirdi¤i kalemlerdensiniz, belki zulümle, tecritle “tövbe ettirme” politikas›n›n orta¤›. Yazmama nedeninizin hangisi oldu¤unu bizlere ve tüm halka aç›klamaya ça¤›r›yoruz sizi. Hiçbir aç›klama yapmad›¤›n›zda, bundan ç›kacak tek sonuç; Üzerinizde bir bask›, yasak oldu¤u için de¤il, bizzat sizler, tecrit politikas›n›, F tiplerindeki katliam› destekledi¤iniz için, F tipleri sansürünü sürdürdü¤ünüz olacakt›r.

NEDEN? “B›rak›n geberip gitsinler!” diye mi düflünüyorsunuz siz de?

Neden yazm›yorsunuz diye soruyoruz, ve cevap bekliyoruz.

Medya tarihinde efli görülmemifl kat›l›kta bir sansür uygulan›-

24 Haziran 2004 TAYAD’l› Aileler

‹ki Can Canlar›n› Birlikte Halk›na Vatan›na Sundu “... Kendilerinden önce yaflam›n› yitiren 112 can›n sesini duymayanlara ses olmak istediler. Umut, inanç doluydu yürekleri. ‹nan›yorlard› ki tecrit kalkacak. Kalkmal›yd›, çünkü bu koflullarda yaflamak mümkün de¤ildi. Tutuflturduklar› bedenleriyle bunu hayk›rd›lar. Sesimize ses kat›n, tecrite sessiz kalmay›n diyor tutuflturduklar› bedenleri.... Ve biz analar, babalar, kardefller, bac›lar hala demokratiklefliyoruz, AB’ye giriyoruz masallar›yla uyutulmak, susturulmak isteniyoruz. Bu suskunlukla daha büyük sald›r›lar›n haz›rl›¤› yap›l›yor. Yeni cezalar›n, Tek Tip Elbisenin de içinde oldu¤u Yeni Ceza ‹nfaz Yasas› ile bugüne kadar susturamad›klar›n› susturmay› amaçl›yorlar. Susmayaca¤›z, hiç kimsenin de susmas›n› istemiyoruz. Evlatlar›m›z›n sesine ses katal›m, tüm halk›m›z› hapishanelerdeki evlatlar›m›za sahip ç›kmaya ça¤›r›yoruz. Tahliyesine bir ad›m kala halk› için, bizler için yaflam›n› feda eden Hüseyin, onunla birlikte bedenini tutuflturan Bekir bizden bunu istiyor. Ve AKP iktidar›na sesleniyoruz: 114 can yetmedi mi? Daha kaç can istiyorsunuz? Bilin ki evlatlar›m›z dünyan›n en kararl› insanlar› ve tecrit kalkana kadar, yeni evlatlar›m›z canlar›n› ortaya koyacaklar. Bugüne kadar olan ve bundan sonra olacak ölümlerden AKP iktidar› ve AB sorumludur. TAYADLI A‹LELER

Say› 113 9 27 Haziran 2004


Tecrit Protesto Ediliyor

ZAFER D‹RENENLER‹N OLACAK

Say› 113 10 27 Haziran 2004

TAYAD'l› Aileler, 23 Haziran günü Yüksel Caddesi'nde toplanarak, flehitleri selamlad›lar ve iktidar› protesto ettiler. ESP’lilerin de destek verdi¤i eylemde "AB ve ABD'nin Tecrit Hücrelerinde 114 ‹nsan Öldü, Yaflas›n Ölüm Orucu Direniflimiz!, Tecrite ve Sansüre Son!" yaz›l› dövizler aç›ld›. “Onlar›n alevleri faflizmi emperyalizmi ve iflbirlikçilerini de tutuflturacakt›r.” diyen TAYAD’l›lar aç›klamalarn› flu sözlerle bitirdiler: “Bugün ve yar›nda dünyan›n teröristlerini Amerika'ya NATO'ya ‹srail'e ve onlar›n iflbirlikçilerine karfl› direnenler ve bedel ödeyenler kazanacakt›r." Eylemde, s›k s›k "Zaferi fiehitlerimizle Kazanaca¤›z! Yaflas›n Ölüm Orucu Direniflimiz! Hüseyin Çukurluöz Bekir Baturu Ölümsüzdür! Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez!” sloganlar› at›ld›.

Cephe Savaflç›lar› An›ld› Geçen y›l Tokat’ta flehit düflen gerilla ‹pek Yücel, 19 Haziran günü Armutlu Cemevi'nde an›ld›. Ailesi ve yoldafllar› taraf›ndan düzenlenen anma yeme¤ine 250 kifli kat›l›rken, ‹pek Yücel'i anlatan bir film gösterildi. Daha sonra otobüslerle Cebeci Mezarl›¤›'na gidildi. Mezarl›k giriflinden "Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez, ‹pek Yücel Ölümsüzdür" sloganlar›yla yürüyüfle geçen kitle, gerillan›n mezar›n› karanfillerle süsledi ve “Kurtulufl Kavgada Zafer Cephede” slogan›n› hayk›rd›. Mezar bafl›nda TAYAD'l›lar ad›na bir konuflma yap›l›rken, polis anmay› kameraya kaydetti. 22 Haziran 1996'da DYP ‹stanbul Ka¤›thane ‹lçe binas›na düzenlenen bask›ndan sonra ç›kan çat›flmada flehit düflen Adalet Y›ld›r›m, Dersim‘deki mezar› bafl›nda an›ld›. Temel Haklar Üyeleri ve TAYAD'l› Aileler mezara karanfiller koyduktan sonra sayg› duruflunda bulundular. Anma, fliirlerin ve "Bize Ölüm Yok" marfl›n›n söylenmesiyle sona erdi.

Dersim’de 16 Haziran'da yeralt› çarfl›s› üzerinde "F tipi ‹flkencesine Hay›r, Hapishanelerde 112 ‹nsan Öldü Duydunuz mu?", "F tipi Üniversite ‹stemiyoruz" , "NATO Ezenlerin Silahl› Örgütüdür" dövizlerinin tafl›nd›¤› bir eylem gerçeklefltirildi. Temel Haklar, ESP ve Devrimci Demokrasi taraf›ndan düzenlenen eylemde, infaz yasas› protesto edilerek, "Tecriti Kald›r›n, Ölümleri Durdurun" ve "Tek Tip Elbise Giymeyece¤iz" sloganlar› at›ld›. Ayr›ca, 21 Haziran günü, Bursa ‹HD, Heykel Meydan›’nda düzenledi¤i bir eylemle "Ceza ‹nfaz Yasas› Geri Çekilsin" dedi. Eylemde "F tipi Hayat ‹stemiyoruz", "Tek Tip Elbiseye Hay›r" sloganlar› at›ld›.

Sorumlu AKP’dir “... Tecrit politikalar›nda ›srar eden AKP yeni ölümlerin de sorumlusu olacakt›r. Y›llard›r sürdürülen ve bugün art›k net sonuçlar› görülmeye bafllanan F tipi tecrit yeni canlar almaya devam edecektir. Yeni infaz yasas› ile getirilmeye çal›fl›lan daha a¤›r koflullar yeni iflkence ve ölümlerin habercisi gibidir. Bu politikalar›n sahibi olarak AKP, tüm bu iflkence ve ölümlerin bafl sorumlusu olacakt›r. HALKIN HUKUK BÜROSU

Ayd›nlara Soruyoruz... “... Tayip Erdo¤an’a soruyoruz: inanç özgürlü¤ünün, Müslümanl›¤›n, demokratikleflmenin lafazanl›¤›n› yaparken, inançlar› için okullar›ndan att›¤›n›z, tutuklad›¤›n›z ö¤renciler, inançlar› için tecritte tuttu¤unuz ve ölümlerine sebep oldu¤unuz insanlara ne diyorsunuz? Ya ayd›nlar sanatç›lar: ölüm oruçlar› üzerinde demagoji yaparak cinsel saplant›lar›yla gençli¤imizi yozlu¤a, sap›kl›¤a yönlendiren siyasi sürtük Oya Baydar’lar›n etkisinden ne zaman kurtulup yüzünüzü gerçeklere döneceksiniz. GERÇEK: F tipleri ve TECR‹T’T‹R...” GENÇL‹K DERNEKLER‹ FEDERASYONU

Emperyalizm de Tutuflacak Hüseyin ÇUKURLUÖZ ve Bekir BATURU ABD'ye, NATO'ya ve onlar›n iflbirlikçisi AKP'nin tecrit politikas›na karfl› bedenlerini tutuflturarak kendilerini feda etmifllerdir. Onlar›n alevi emperyalizmi ve iflbirlikçilerinin politikalar›n› da tutuflturacakt›r. ADANA TAYAD'LI GENÇL‹K DERNE⁄‹ ve TEMEL HAKLAR Giriflimi

A‹LELER, fiAK‹RPAfiA


Abdi ‹pekçi’de Direnifl Direniflçileri ziyarete gelenler soruyor; aylard›r burada, bu koflullarda m› sürdürüyorsunuz gerçekten? Evet, bu koflullarda sürdürüyorlar. AKP’nin polisinin onlara de¤il çad›r›, bir battaniyeyi bile çok görüp, battaniyelere el koydu¤u günler oldu. Ama orada tutsak yak›nlar›n›n sab›r ve kararl›l›¤›, TAYAD’l›lar›n 20 y›ll›k direnifl gelene¤i vard›. Abdi ‹pekçi’de direnifl iflte bu gelene¤in verdi¤i güçle aylard›r sürdürülüyor. Önlerindeki dövizler de¤iflmiyor; ama dövizlerdeki rakamlar de¤ifliyor. Dövizlerin birinde “Hapishanelerde 112 ‹nsan Öldü! Duydunuz mu?” yaz›yor... Bu dövizin üzerindeki rakam onlarca kez de¤iflti. Bir di¤er dövizdeki rakam ise, her gün de¤ifltiriliyor; ondaki rakam, TAYAD’l›lar›n Abdi ipekçi’de tecrite ve sansüre karfl› direniflin sesi oldu¤u günlerin say›s›n› gösteriyor çünkü. Ve di¤er dövizlerde “Tecriti Durdurun!” ça¤r›s› var. Hapishanelerde 4. y›l›na giren direniflin ça¤r›s› bu.

AKP’nin Yönetimindeki Hapishaneler:

2003’te 158 Ölü! Çiçek ölümlerin gerçek nedenlerini aç›klayam›yor CHP Grup Baflkanvekili Kemal Anadol'un yaz›l› soru önergesine Adalet Bakan› Cemil Çiçek taraf›ndan verilen cevapta, sadece 2003 y›l› içinde hapishanelerde 158 kiflinin öldü¤ü belirtildi. Tecrit ve Katliam Bakan› oldu¤u bu rakamlarla bir kez daha kan›tlanan Cemil Çiçek, soru önergesine verdi¤i cevapta, 2003 y›l›nda hapishanelerde meydana gelen bu ölümlerin “122'si eceliyle(!), 30'u intihar ve 6's› öldürülme sonucu” gerçekleflti¤ini aç›kl›yor; AMA, hapishanelerden sorumlu bakan, “eceliyle” dediklerinin bir ço¤unun gerekli ve zaman›nda tedavi yap›lmad›¤› için öldüklerini gizliyor. “‹ntihar” dedi¤i ölümlerin bir k›sm›n›n, zulmü protesto etmek için bedenini tutuflturan tutsaklar oldu¤unu, bir k›sm›n›n F tiplerinin hücrelerindeki tecrit sonucu oldu¤unu aç›klayam›yor. Tecrit ve “sessiz imha”yla hapishaneler katliam› sürüyor! Sami Türk, Cumhuriyet tarihinin “döneminde en fazla tutuklu ve hükümlünün öldürüldü¤ü” Adalet Bakan› s›fat›yla ayr›lm›flt› koltu¤undan. Rakamlar, bu s›fat›n çok geçmeden Cemil Çiçek taraf›ndan devral›naca¤›n› gösteriyor.

t

‹nfaz Yasas› ‹ptal Edilmelidir! Dersim Temel Haklar, ESP ve Devrimci Demokrasi okurlar›, 16 Haziran’da yapt›klar› eylemle Ceza Yasas›’n› ve Cezalar›n ‹nfaz›na Dair Tüzü¤ü protesto ettiler. Eylemde yap›lan aç›klamada yeni yasan›n tutsaklara TTE giydirmek, zorla çal›flt›rmak gibi yapt›r›mlar içerdi¤i vurgulanarak, bunlar›n F tiplerindeki teslim alma politikas›n›n devam› oldu¤u belirtildi. Çarfl› üstünde yap›lan Eylemde “Katil ABD ‹flbirlikçi AKP”, “Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun” sloganlar› at›l›rken “Hapishanelerde 112 ‹nsan Öldü Duydunuz Mu?”, “F tipi ‹flkencesine Son” dövizleri tafl›nd›. *** Ayn› konuda bir baflka eylem de 18 Haziran’da Ankara Yüksel Caddesi’nde yap›ld›. ‹HD’liler taraf›ndan yap›lan eylemde "yeni infaz yasas›n›n hükümlüleri daha da yaln›zlaflt›rmay› amaçlad›¤›, saçmasapan gerekçelerle cezalar öngördü¤ü”, “hukuksuzluk ve dayatma” oldu¤u belirtilerek, yasan›n geri çekilmesi istendi. Eylemde “Ceza ‹nfaz Yasas› Geri Çekilsin! ‹nsanl›k Onuru ‹flkenceyi Yenecek! Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun!" sloganlar› at›ld›.

Adli T›p Kararlar› ‘Güvenilmez!’ T›bben “iyileflemez” oldu¤u kesin olan Wernicke Korsakoff hastalar›na “iyileflebilir”, “hapishanede yatabilir” raporlar› veren iflkenceci Adli T›p uzmanlar›n›n bir karar› daha A‹HM taraf›ndan “güvenilmez” bulundu. Adli T›p’›n “iyileflir” raporuyla yeniden tutuklan›p hapishaneye at›lan Serkan Aydo¤an’›n avukatlar›n›n baflvurusunu de¤erlendiren A‹HM, hükümete 16 Nisan’da gönderdi¤i yaz›da yeni bir rapor haz›rlanmas›n› istedi. Ama Adli T›p’›n hamisi AKP hükümeti bunu yerine getirmedi. A‹HM bunun üzerine ikinci bir yaz› daha gönderdi ve hükümete 22 Haziran’a kadar süre verdi. AKP’nin himayesinde koltuklar›n› koruyan Adli T›p’›n iflkencecileri, ne t›bben, ne hukuken o koltuklarda bir dakika dahi oturamazlar. Ama oturmaya devam ediyorlar. Çünkü buras› Türkiye!

Say› 113 11 27 Haziran 2004


NATO DEFOL! raf›ndan yine bölge halklar›na karfl› cepheye sürülmek isteniyor” denildi.

‹STANBUL - NATO Y›k›lacak Halklar Kazanacak NATO ve Bush Karfl›t› Birlik Kad›köy Demokrasi Platformu 17 Haziran’da Kad›köy Heykel önünde yapt›¤› eylemle, “NATO’yu ‹stanbul’da ‹stemiyoruz” dedi. Her hafta oldu¤u gibi, 19 Haziran günü de Taksim Gezi Park›'nda toplanan NATO ve Bush Karfl›t› Birlik, "‹stanbul'un iflgal edilmesine izin vermeyece¤iz, alanlarday›z” dedi. NATO karfl›t› eylemlere sald›r›lar›n k›nand›¤› bir aç›klama yapan Birlik üyeleri, “‹stanbul NATO'ya Mezar Olacak" sloganlar› att›lar. Grup Yank› ve Grup Yel türküleriyle kat›l›rken, "28-29 Haziran'da Mecidiyeköy'deyiz" yaz›l› dövizler tafl›nd›. 20 Haziran’da Ça¤layan Meydan›’nda AKSay› 113 Der, ‹HH, Mazlum-Der ve Özgür-Der taraf›n12 dan bir miting düzenlendi. 4 bine yak›n kiflinin kat›ld›¤› mitingde ABD ve ‹srail bayraklar› yak›ld›. 27 Haziran 2004 Alanda, “Yeni iflgal düzeni, Büyük Ortado¤u Projesi”, “fiaron Bush Elele, Ortado¤u Kan Gölüne”, “NATO’ya ve BOP’a Hay›r” pankartlar› as›ld›. Konuflmalarda emperyalist politikalar elefltirilirken, Gazeteci Abdurrahmah Dilipak, “ABD cellad›n› ar›yor” dedi. Mitinge Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nin de yer ald›¤› sol gruplar da kat›ld›. HÖC, "NATO Y›k›lacak Halklar Kazanacak” pankart› ve bayraklar›yla mitingi alan›nda direnifl sloganlar›n› hayk›rd›. Amerikan askerlerinin denize döküldü¤ü Dolmabahçe’de eylem yapan 68’liler, NATO’yu protesto etti. Gümüflsuyu’nda bulunan ‹stanbul Teknik Üniversitesi önünden “Yanke Go Home”, “Ba¤›ms›z Türkiye” pankartlar›yla Dolmabahçe’ye yürüyen yaklafl›k 500 kifli, burada bir aç›klama yaparak, “üsler kapat›ls›n” Vatan›m›z›n kalbine saplanm›fl dedi. NATO hançerini söküp atmak için Maltepe Nato ve Savafl Karfl›t› Platform 22 Haziran’da yapt›¤› aç›klamada, “Türkiye Amerika ta-

O O

O

O

O

28-29 Haziran’da ‹stanbul’da Mecidiyeköy’de toplanal›m!

ve Bush Karfl›t› Birlik, 21 Haziran günü ONATO Bak›rköy Özgürlük Meydan›’nda NATO’ya

karfl› meflaleli bir yürüyüfl gerçeklefltirdi. "NATO'ya Geçit Yok, 28-29 Haziran'da Mecidiyeköy'deyiz" pankart›n›n tafl›nd›¤› eylemde 200 kifli yer ald›. Yap›lan aç›klaman›n ard›ndan eylem, "NATO Y›k›lacak, Halklar Kazanacak" slogan›yla sona erdi. bilefleni oldu¤u NATO ve Bush Karfl›OHÖC'ün t› Birlik, 23 Haziran’da, meflaleli eylem yapt›.

Galatasaray Lisesi önünde meflalelerle bas›n aç›klamas› yapan birlik üyeleri s›k s›k "‹stanbul NATO'ya Mezar Olacak, Katil ABD ‹flbirlikçi AKP" sloganlar›n› att›.

Devrimci Durufl, 20 Haziran’da GalaOProleter tasaray Postanesi önünde bir bas›n aç›klama-

s› yapt›lar. Demokratik Haklar Platformu da ayn› gün, "Emperyalizm ve NATO'ya Hay›r Yaflas›n Yeni Demokratik Cumhuriyet” pankart› açarak Ba¤c›lar Meydan›’nda bir eylem düzenledi. BAK, 18 Haziran günü TMMOB'da bir bas›n toplant›s› düzenledi. ‹stanbul Kad›n Platformu 20 Haziran günü yapt›¤› eylemde, "Ülkemizin kad›nlar› Bush'u yarg›l›yor" diyerek, temsili "mahkeme" kurdular. Halkevleri, 19 Haziran’da fiiflli AKP ‹lçe Baflkanl›¤› önünde bas›n aç›klamas› düzenledi. Ayn› gün Halk Kültür Merkezleri de Galatasaray Postanesi önünde "‹stanbul'da NATO'yu ve Savafl Tüccarlar›n› ‹stemiyoruz” dedi. Ayr›ca, BEKSAV 22 Haziran günü Kapal›çarfl› esnaf›na NATO Zirvesi kat›l›mc›lar›na sat›fl yap›lmamas› ça¤r›s› yaparken, ESP’liler 24 Haziran’da The Marmara önünde bas›n aç›klamas› yapt›. ve Bush'a karfl› ‹stanbul Buluflmas› ONATO'ya Organizasyon Komitesi, 18 Haziran günü Ta-

bipler Odas›'nda bir bas›n toplant›s› yapt›. NATO ve Bush Karfl›t› Birlik, Küresel Bar›fl ve Adalet Koalisyonu, ‹flgal Karfl›t› Komiteler ile D‹SK, HAK-‹fi, KESK, TMMOB, TTB’den oluflan birlik, NATO’ya karfl› yap›lacak eylem program›n› aç›klad›. Bas›n toplant›s›n›n ard›ndan ise Aksaray-Laleli-Beyaz›t ve Sultanahmet güzergah›nda toplu olarak bildiri da¤›t›ld›. de içinde bulundu¤u Küçükçekmece OHÖC’ün NATO ve Savafl Karfl›t› Bileflenleri, Sefaköy

Gümüflçüler Çarfl›s›'ndan Atatürk Park›'na kadar yürüyüfl gerçeklefltirdi. 150 kiflinin bulundu¤u eylemde s›k s›k “NATO Y›k›lacak Halklar Kazanacak, ‹stanbul NATO'ya Mezar Olacak, Irak Halk› Yaln›z De¤ildir, Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun, Katil


ABD ‹flbirlikçi AKP " sloganlar› at›ld›. Parkta yap›lan bas›n aç›klamas›nda mitinge kat›l›m ça¤r›s› yap›ld›. NATO ve Emperyalist ‹flgal Karfl›t› OEsenyurt Platform 22 Haziran akflam› meflaleli yürüyüfl

yapt›. “‹stanbul’u NATO’ya Dar Edece¤iz” sloganlar›yla yürüyen 100 kifli, 27 Haziran’daki mitinge ça¤r› yapt›. Hukukçular Derne¤i istanbul fiubesi OÇa¤dafl 23 Haziran günü, ‹stanbul Adliye Saray›'nda

BUSH'un ‹stanbul'da gözalt›na al›n›p tutuklanmas›yla ilgili suç duyurusu yapt›. Yap›lan aç›klamada, ÇHD istanbul fiube baflkan› Hakan Karada¤, NATO’nun halklara ac› ve gözyafl› getirdi¤ini dile getirdi. D‹SK’e ba¤l› Emekli-Sen üyeleri 23 Haziran günü Mecidiyeköy Köprüsü alt›nda bir bas›n aç›klamas› düzenledi. “Demokrasi ‹nsan Haklar› ve Özgürlükler Mücadelesinden Emekli Olunmaz" pankart›n›n aç›ld›¤› eylemde, "Kad›n Taciri ‹flkenceci NATO'yu ‹stemiyoruz", "Üslere El Konulsun NATO Defolsun", "IMF Defol” sloganlar› at›ld›. Bas›n aç›klamas›n› okuyan Hasan Kaflk›r, NATO’nun suçlar›n› anlatarak, “tüm iflçileri, emekçileri, emeklileri 27'sindeki büyük buluflmaya, 28-29'unda Mecidiyeköy'de birarada olmaya davet ediyoruz" dedi.

O

ANKARA - NATO Zirvesi’ne Geçit Yok Nato Karfl›t› Gençlik Platformu 17 HaOAnkara ziran günü Meclis önünde yapt›¤› eylemde "‹s-

tanbul'u NATO'ya Dar Edece¤iz!, Direnen Halklar Kazanacak!, NATO'ya Geçit Vermeyece¤iz!" sloganlar›yla iflbirlikçilere mesaj verdi. Ayr›ca NATO Karfl›t› Gençlik Platformu, 19 Haziran günü de Yüksel Caddesi’nde bir eylem düzenledi. “‹stanbul’u NATO’ya Dar Edece¤iz” ve “‹stanbul’da NATO Zirvesi’ne Geçit Yok” pankartlar›n›n aç›ld›¤› eylemin sonunda ‹dilcan Kültür Merkezi Müzik Grubu direnifl marfllar› söyledi. de oldu¤u Bush'a NATO'ya EmperOHÖC'ün yalizme Karfl› Ankara Platformu, 16 Haziran

günü, Ceyhun Kansu Caddesi'nde toplanarak, AKP Genel Merkezi önüne yürüdü. AKP önünde polis barikat›yla karfl›laflan kitle, burada bir aç›klama yapt›. 500 kiflinin kat›ld›¤› eylemde "Katil ABD ‹flbirlikçi AKP” “Mahir Hüseyin Ulafl Kurtulufla Kadar Savafl!" sloganlar› at›ld›. Karfl›t› Gençlik Platformu, NATO ZirveONATO si sponsorlar›ndan Türkiye ‹fl Bankas›’n›n K›-

z›lay fiubesi önünde 22 Haziran günü yapt›¤› eylemde “Sponsorluk katliama destektir” dedi. Antiemperyalist gençlik buradaki aç›klaman›n ard›ndan sloganlarla G‹MA önüne yürüdü ve marfllar söyleyerek eylemine son verdi. Platform 23 Haziranda yine Yüksel Caddesi’nde yapt›¤› eylemle, “‹stanbul’u NATO’ya Dar Edece¤iz” kararl›l›¤›n› hayk›rd›.

Mamak NATO Karfl›t› Platformu, mahallelerindeki ana caddenin ad›n›n “NATO yolu” olO mas›na karfl› yapt›¤›, “NATO yolu de¤il kardefllik yolu” kampanyas›nda toplanan 3 bin imzay›, Ankara Büyükflehir Belediyesi önünde yapt›¤› aç›klaman›n ard›ndan Belediyeye teslim etti. Mahalle halk›, bu yolun ad›n›n “kardefllik yolu” olarak de¤ifltirilmesini istiyor. BES Ankara 1 No’lu fiube üyesi memurlar 22 Haziran’da Emekli Sand›¤› Genel Müdürlü¤ü O önünde yapt›klar› bir eylemle NATO’yu ve özellefltirmeleri protesto ettiler. TRT Radyo Binas›’ndaki polis iflgali ve çal›flanlar›n›n dolaplar›na varana kadar sürekli O aranmas›n› protesto etmek için, 21 Haziran günü TRT Haber Dairesi önünde oturma eylemi yapmak isteyen Haber-Sen üyelerine polis sald›rd›. Sald›r› sonucunda sendikan›n MYK üyeleri Osman Köse ve Haluk Durgaç ile Ramazan Tafl bir süre gözalt›na al›nd›.

Say› 113 13 27 Haziran 2004

‹ZM‹R - NATO’dan C›k›ls›n Üsler Kapat›ls›n 19 Haziran günü düzenlenen mitingte “NATO’dan Ç›k›ls›n Üsler Kapat›ls›n” denildi. HÖC’ün de bulundu¤u çok say›da siyas› grubunun ve sendikan›n kat›ld›¤› mitingte binden fazla kifli Gündo¤du Meydan›’nda topland›. NATO ve Bush Karfl›t› Birlik, BAK ve ‹KK’n›n ortak düzenledi¤i mitingte Tertip Komitesi ad›na konuflan Musa Çeçen, “zirveyi engelleyece¤iz” dedi. Mitingte s›k s›k, “‹stanbul NATO’ya Mezar Olacak” slogan› at›ld›. NATO ve Bush Karflıtları, ‹zmir’de 21 Haziran günü, Limontepe, Vatan›m›z›n kalbine saplanm›fl CennetçeflNATO hançerini söküp atmak için me, Eskiizmir sokaklarında “NATO ve Bush’a Hayır” pankartıyla yürüyüfl yapt›.

O

O

28-29 Haziran’da ‹stanbul’da Mecidiyeköy’de toplanal›m!


ADANA - ‹ncirlik Kapat›ls›n Adana Emperyalizm, ‹flgal ve NATO karfl›t› Platform ile Mersin ‹flgal ve NATO Karfl›t› Platform 19 Haziran günü ‹ncirlik Üssü önünde bir eylem yapt›. “NATO’ya Hay›r, ‹ncirlik Üssü Kapat›ls›n” pankart›yla üsse yak›n bir noktada otobüslerden inen kitle, sloganlarla üsse yürüdü. Jandarma ve polis barikat›yla karfl›laflan anti-emperyalistler, bunun üzerine D-400 Karayolu’nu trafi¤e kapatarak oturma eylemi yapt›lar. Barikat önünde k›sa süreli bir çat›flman›n ard›ndan bas›n aç›klamas›n› yapan kitle, D-400 Karayolu’nu trafi¤e kapatarak yapt›¤› yürüyüflle eylemini sona erdirdi. 750 kiflinin kat›ld›¤› eylemde HÖC k›z›l bayraklar›yla yer ald›. Eylemde s›k s›k “Filistin’de Irak’ta Direnifl Kazanacak”, “‹stanbul NATO’ya Mezar Olacak” sloganlar› at›ld›. Bu arada 18 Haziran’da ESP’lilerin ‹ncirlik önünde yapmak istedikleri aç›klamaya jandarma sald›rd›.

O

MERS‹N - Halk›z Hakl›y›z Kazanaca¤›z Mersin NATO ve ‹flgal Karfl›t› Gençlik, 18 Haziran’da Mersin Liman› önünde yapt›¤› eylemde “NATO’dan Ç›k›ls›n, Üsler Kapat›ls›n” pankart› açt›. ‹ncirlik Üssü’nün kapat›lmas›n› isteyen gençlik, “NATO’nun kanl› operasyonlar›na ortak olSay› 113 mayaca¤›z. Halklar› katledenlerin üslerine izin ver14 meyece¤iz” dedi. 27 Haziran Tarsus’da NATO karfl›tlar› toplad›klar› imzala2004 r› 19 Haziran günü düzenledikleri eylemle TBMM Baflkanl›¤›’na gönderdi. Mersin Demokratik Kent ‹nisiyatifi ve NATO, ‹flgal Karfl›t› Platform 17 Haziran günü AKP binas› önünde bas›n aç›klamas› yapt›. HÖC’ün de bulundu¤u platform 18 Haziran günü de Tafl Bina önünde bir bas›n aç›klamas› eylemi gerçeklefltirdi. Irak ve Filistin’de iflkence ve katliamlar› gerçeklefltiren ABD ve ‹srail 19 Haziran günü düzenlenen yürüyüflle protesto edildi. Eyleme, yaklafl›k 500 kifli kat›ld›. HÖC'ün de bulundu¤u Kad›n Platformu, AKP önünde eylem yapt›. Eylemde, “Tecavüzcü ABD Ortado¤u'dan Defol" pankart› aç›ld›. Yap›lan konuflmada, 6 kad›n›m›z›n diri diri yak›lmaVatan›m›z›n kalbine saplanm›fl s›n›n sorumluNATO hançerini söküp atmak için su NATO emperyalistleridir denildi. Platform, 23 Haziran günü de “‹flkence ve Tecavüze Karfl› Foto¤raf” sergisi düzenledi.

O

O O O O

28-29 Haziran’da ‹stanbul’da Mecidiyeköy’de toplanal›m!

ANTEP - Hepimiz Irakl›y›z de yer ald›¤›, sendika, parti ve OHÖC’ün DKÖ’lerce oluflturulan NATO ve ‹flgal Karfl›t›

Platform, 21 Haziran’da, sloganlarla AKP il baflkanl›¤›na yürüdü. “Katil ABD ‹flbirlikçi AKP, ‹stanbul NATO'ya Mezar Olacak, Sermayenin ‹mam› Kaça Satt›n Vatan›, Katil ABD Ortado¤u'dan Defol, Halk›z Hakl›y›z Kazanaca¤›z, Emperyalistler ‹flbirlikçiler 6. Filo'yu Unutmay›n, Mahir Hüseyin Ulafl Kurtulufla Kadar Savafl, Hepimiz Irakl› hepimiz Filistinli'yiz” sloganlar›n›n at›ld›¤› eylem, il binas› önünde yap›lan bas›n aç›klamas› ve siyah çelenkle b›rak›lmas›yla sona erdi.

ZONGULDAK - Sald›r› Y›ld›ramad› günü polisin sald›r›s›na u¤rayan O14NATOHaziran ve Bush Karfl›t› Birlik y›lmayaca¤›n›,

sonraki günlerde faaliyetlerini sürdürerek gösterdi. Gözalt›na al›nanlar›n mahkemesinde 150 kiflilik kitle destek verirken, ertesi günü kent merkezinde imza standlar› aç›ld›. 21 Haziran günü de sendikalar ve DKÖ’lerin kat›ld›¤› bir bas›n aç›klamas› yap›ld›.

SIVAS - Katil ABD ‹flbirlikçi AKP Haziran günü Sivas Meydan›’nda bir bas›n O19aç›klamas› eylemi düzenleyen Demokrasi

Platformu, emperyalizmin silahl› örgütü NATO’ya karfl› mücadele ça¤r›s› yapt›. Eylemde, Gençlik Derne¤i, KESK ve ESP dövizleri aç›ld›, “Katil ABD, iflbirlikçi AKP” sloganlar› at›ld›.

MALATYA - NATO Karfl›t› Etkinlik ve NATO Karfl›t› Birlik 18 Haziran güOBush nü düzenledi¤i etkinlikte bir kez daha NA-

TO’ya hay›r dedi. HÖC, ESP, ILPS ve DHP temsilcilerinin birer konuflma yapt›¤› etkinlikte, Temel Haklar tiyatro grubu da bir oyun sergiledi.

ED‹RNE - NATO’ya Geçit Vermeyece¤iz Haziran günü Antik Park’ta düzenlenen O19eyleme kat›lan 100 kifli, yapt›klar› eylemin

ard›ndan toplad›klar› imzalar› TBMM Baflkanl›¤›’na gönderdi. “Emperyalistlerin Savafl Örgütü NATO Da¤›t›ls›n" pankart›n›n aç›ld›¤› eyleme 150 kifli kat›ld›. Edirne NATO ‹flgal Karfl›t› Birlik, D‹SK Genel-‹fl Trakya fiubeleri ve çok say›da sendika, parti ile, Gençlik Derne¤i Girifliminin de yer ald›¤› NATO Karfl›t› Ö¤renci Platformu taraf›ndan oluflturuluyor. Gençlik Derne¤i Girifliminin de bulunOEdirne du¤u NATO Karfl›t› Ö¤renciler, PTT önünde

bas›n aç›klamas› yapt›. "NATO'ya Geçit Vermeyece¤iz, Emperyalistler ‹flbirlikçiler 6. Filo'yu Unutmay›n, Katil ABD ‹flbirlikçi AKP, Katil ABD Ortado¤u'dan Defol" sloganlar› at›ld›.


HATAY - Ezilen Halklar Teslim Olmayacak ‹skenderun NATO ve Bush Karfl›t› Birlik 19 O Haziran günü yapt›¤› oturma eyleminde açt›¤› “NATO’ya Geçit Yok” pankart›yla zirveyi protesot etti. NATO’yu lanetleyen dövizlerin de aç›ld›¤› eylemde, tüm ilericiler anti-emperyalistler NATO Zirvesi’ne karfl› yap›lacak eylemlere kat›lmaya ça¤›r›ld›. Birlik, 21 Haziran akflam› da Boyac›lar ParO k›’ndan Vak›f Bank’a kadar meflaleli yürüyüfl yapt›. Yürüyüfl sonras› yap›lan aç›klamada, Birlik ad›na E¤itim-Sen Baflkan› Halis Kelefl, “Emekçiler ve ezilen halklar NATO Zirvesi'nden ç›kacak sonuçlara teslim olmayacakt›r.” dedi. ‹skenderun NATO ve Bush Karfl›t› Birlik’in O 22 Haziran’daki eylem yeri ise, ‹skenderun Liman›’n›yd›. Yap›lan aç›klamada “Planlad›¤›n›z gibi, ‹skenderun Liman›’n› kullanamayacaks›n›z” denildi ve “Üslere El Konsun, ABD Defolsun”, sloganlar› at›ld›. KARS - Kahrolsun NATO 18 Haziran günü KESK taraf›ndan düzenlene bas›n aç›klamas›na, devrimci gruplar ve DKÖ’ler "KAHROLSUN NATO VE EMPERYAL‹ZM NATO KARfiITI GENÇL‹K ‹NS‹YAT‹F‹" pankart› ile kat›ld›. Eylemde, "Katil ABD ‹flbirlikçi AKP, Ortado¤u Halklar› S›klaflt›r›n Saflar›” sloganlar› at›ld›.

O

SAMSUN - Kahrolsun ABD Emperyalizmi Mart› Dü¤ün Salonu'nda düzenlenen foruO ma, HÖC'ün de içinde oldu¤u 200 kifli kat›ld›. "Samsun NATO Karfl›t› Platform" imzal› " Suç ve Savafl Örgütü NATO Da¤›t›ls›n" pankart› aç›lan etkinlikte konuflmalar›n yan›s›ra, film gösterimi de yer ald›. 16 Haziran günü de, Haklar ve Özgürlükler Cephesi'nin de yer ald›¤› NATO karfl›tlar›, Süleymaniye Geçidi'nde, bas›n aç›klamas› yapt›. Eylemde, "Kahrolsun ABD Emperyalizmi", "NATO Da¤›t›ls›n, Üsler Kapat›ls›n" sloganlar› at›ld›.

O

ESK‹fiEH‹R - Savafl örgütü NATO da¤›t›ls›n Eskiflehir NATO ve Bush Karfl›t› PlatforO mu’nun eylemleri sürüyor. Eskiflehir sokaklar›nda yayg›n olarak 30 bin bildiri da¤›t›l›rken, kentin de¤iflik noktalar›nda imza standlar› aç›ld›. Platform için yer alan Gençlik Derne¤i 17 -18 Haziran'da Hamam Yolu Caddesi'ndeki imza stand›nda imza toplad›. Platform, 18 Haziran günü, Emek Dü¤ün Salonu'nda NATO konulu bir panel düzenledi. 20 Haziran günü ise, yaklafl›k 600 kiflinin kat›ld›¤› bir yürüyüfl düzenlendi.

Gençlik Derne¤i’nin "Halk Düflman› NATO Defol!” pankart›yla kat›ld›¤› eylemde, “NATO Defol, Bu Memleket Bizim, Emperyalistler ‹flbirlikçiler 6. Filo'yu Unutmay›n, Mahir Hüseyin Ulafl Kurtulufla Kadar Savafl, Halk›z Hakl›y›z Kazanaca¤›z" sloganalr› at›ld›. Yürüyüflün ard›ndan Vardar ‹fl Merkezi önünde bir bas›n aç›klamas› yap›ld› ve “Halklar› yok etme toplant›s›n› hiç kimsenin içine sindiremez” denildi. BURSA - 6. Filo’yu Unutmay›n! ESP, Partizan, EKB ve DPG, 20 HaOHÖC, ziran akflam› meflaleli bir eylemle emper-

yalizme karfl› öfkeyi hayk›rd›. Teleferik semtinde yap›lan eylem öncesi, halka bildiri da¤›t›ld› ve kahveler, dernekler ve evler gezilerek NATO anlat›ld›. Propaganda çal›flmas›n›n ard›ndan “Emperyalistler NATO’cular, 6. Filo’yu unutmay›n” sloganlar›yla yürüyen kitlenin önü, faflist AKP’nin polisleri taraf›ndan kesildi. Yürüyüfl kararl›l›kla sürdürülürken, yap›lan bas›n aç›klamas› sloganlar ve Gündo¤du Marfl› ile sona erdi. DERS‹M - ‹mzalar Meclise Gönderildi Emek ve Demokrasi platformu 21 ODersim Haziran günü, toplad›klar› "NATO Zirvesi

iptal edilsin" bafll›kl› imzalar› TBMM'ye gönderdi. ‹mzalar gönderildikten sonra platform dönem sözcüsü Dersim Temel Haklar Baflkan› Murat Kaymaz yapt›¤› aç›klamada, ‹stanbul'da halklara açl›k, iflgal ve katliam götürecek politikalar›n karara ba¤lanaca¤›n›, AKP hükümetinin de bu politikalar› destekleyerek suç ortakl›¤› yapt›¤›n› belirtti. Daha sonra platform tesilcileri, NATO karfl›t› bildirileri da¤›tt›lar. Platform, 21 Haziran günü de bir panel düzenlendi. D‹YARBAKIR - Susma Hayk›r, NATO’ya Hay›r Haziran günü, NATO'ya Karfl› Genclik O18Platformu, toplad›¤› 3000'e yak›n imzay›

meclise gönderdi. ‹mza stand›n›n bulundugu Sanat Soka¤›'nda yap›lan bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan postaneye yürüyen kitle, "NATO Da¤›t›ls›n Üsler Kapat›ls›n” ve “Susma Hayk›r NATO’ya Hay›r” sloganlar› att›.

Say› 113 15 27 Haziran 2004


HOPA - NATO’nun Kanl› Tarihi 21 Haziran günü HÖC, ESP, Halkevleri'nin oluflturdu¤u Hopa ‹flgal ve NATO Karfl›t› Birlik taraf›ndan NATO karfl›t› panel düzenlendi. Panelde NATO'nun kanl› tarihsel süreci anlat›lmakla birlikte; ‹stanbul'da yap›lacak olan NATO Zirvesi'ne karfl› eylemlere ça¤r›da bulunuldu.

O

ISPARTA - Direnenlerin Bayraklar› Dalgaland› Emperyalizm ve NATO Karfl›t› Birlik taraf›ndan 19 Haziran günü bir eylem yap›ld›. Isparta Gençlik Derne¤i eyleme "Katil NATO Halklar›n Düflman›d›r Geçit Vermeyelim” pankart›, k›z›l bayraklar ve Irak, Filistin bayraklar›yla kat›ld›. 150 kiflinin yer ald›¤› yürüyüflün ard›ndan, Valilik Meydan›'nda konuflmalar ya-

O

Gecekondularda NATO’ya Öfke Bahçelievler NATO ve Bush Karfl›t› Birli¤in 19 Haziran’daki meflaleli yürüyüflüne sald›ran polis, ikisi Temel Haklar üyesi olmak üzere 12 kifliyi gözalt›na ald›. 1 May›s Mahallesi NATO ve Bush Karfl›t› Birlik, 19 Haziran günü meflaleli bir yürüyüfl düzenledi. Yürüyüflte “Kahrolsun ABD Kahrolsun NATO” sloganlar› at›ld›. ‹kitelli Parseller’de, HÖC, Devrimci Hareket, ‹flçi Gazetesi, ESP, Mücadele Birli¤i ve Ekmek Davas›, 21 Haziran akflam› meflaleli bir yürüyüfl yapt›. Meflalelerin yak›lmas›yla birlikte Gündo¤du Marfl›’n› söylemeye bafllayan kitlenin üzerine panzerleri süren polise tafllarla cevap verildi. Polisin sald›r›s› karfl›s›nda yolu trafi¤e kapatan kitle, burada eylemini sürdürdü. “‹kitelli Faflizme Mezar Olacak” sloganlar› ve konuflmalar›n ard›ndan eylem sona erdirildi¤inde, polis atefl açarak NATO

O Say› 113 16 27 Haziran 2004

O O

p›ld›. TRABZON - NATO Karfl›t› Miting Haziran'da TEDAfi önünden yürüyüflle bafllayan O22miting, meydanda toplan›lmas›yla devam etti. Mitinge sendika ve partiler ile DKÖ’ler kat›ld›. HÖC’ün de yer ald›¤› bine yak›n kifli "Kahrolsun ABD Emperyalizmi" ve “NATO'ya Geçit Vermeyece¤iz" sloganlar› hayk›rd›. Eylemler Her Yerde HÖC’ünde yer ald›¤› Antalya NATO ve Bush Karfl›t› Platform 23 Haziran akflam› K›fllahan Meydan›’nda meflaleli yürüyüfl yapt›. Ayr›ca, Ayd›n’da, Lüleburgaz’da, Kayseri’de Gebze’de yap›lan eylemlerle NATO’ya karfl› mücadele yükseltildi.

bekrçili¤ini gösterdi. Okmeydan› NATO Karfl›t› Birlik, 20 Haziran günü yapt›klar› eylemin ard›ndan, sosyalist bas›n üzerindeki bask›lar› protesto etmek için Ekmek ve Adalet sat›fl› yapt›. Eyleme HÖC, ESP, DHP kat›ld›. Gazi Karayollar› Son Dura¤›'nda 22 Haziran günü bir yürüyüfl düzenlendi. "NATO'ya Hay›r, Üsler Kapat›ls›n", "NATO Ezenlerin Silahl› Örgütüdür", "NATO'ya Geçit Yok" sloganlar›yla Pazar Soka¤›'n›n sonuna gelen kitle Tokat k›rsal›nda flehit düflen Hasan Hüseyin Boyraz ve Sincan F Tipi Hapishanesi'nde bedenini tutuflturup flehit düflen Hüseyin Çukurluöz için sloganlar hayk›rd›. Eyleme HÖC, ‹flçi Köylü, Mücadele Birli¤i Platformu kat›ld›. Gazi Mahallesi’nde, geçen haftaki kurulan barikatlar›n ard›ndan eylemler sürüyor. ‹ki günde bir eylem karar› alan Gazi NATO Karfl›t› Birlik üyeleri, NATO iflbirlikçilerine molotoflar, tafllar ve sloganlar›yla direnmeye devam ediyor. Gazi Mahallesi Son Dura¤›'nda 18 Haziran günü saat 20:30'da "‹flgale, ‹flkenceye, NATO'ya Karfl› Mücadeleyi Yükseltelim" pankart› ile yürüyüfle geçen Gazi NATO Karfl›t› Birlik s›k s›k "NATO Y›k›lacak, Halklar Kazanacak", "NATO'ya Hay›r", "Katillere Geçit Yok", "NATO Ezenlerin Silahl› Örgütüdür" sloganlar› att›. HÖC, ESP, EHP, ‹flçi Köylü, Mücadele Birli¤i Platformu’ndan 150

O O

O

kiflinin kat›ld›¤› eylem K›br›s Caddesi'nde sona erdikten sonra HÖC ve ESP panzerlerle çat›flt›. Gazi’de 20 Haziran günü de barikatlar vard›. HÖC’ün de yer ald›¤› birlik üyesi yaklafl›k 250 kiflinin ‹smetpafla Caddesi üzerinde yapmak istedi¤i meflaleli yürüyüfle polis panzerlerle, gaz bombalar›yla sald›rd›. Gazi gençli¤i, sald›r›n›n ard›ndan y›lmayaca¤›n›, kurduklar› barikatlarla gösterdi. Panzerlere karfl› tafllarla direnen yi¤it Gazi halk›, Eski Karakol Dura¤› girifline barikat kurdular. Cadde üzerine ikinci bir barikat daha kuran eylemciler “Gazi Faflizme Mezar Olacak”, “Kahrolsun Emperyalizm” sloganlar› att›. Panzerlerin barikat› da¤›tmas›n›n ard›ndan sokak aralar›nda direniflini sürdüren birlik üyeleri, ‹smet Pafla Caddesi üzerinde yeniden toplanarak bir kez daha barikatlar›n› kurdu. Yüzlerce polisin gaz bombal› sald›r›lar› ile kurflunlara karfl› direnifl kararl›l›¤› sürdürülürken, cadde üzerine y›k›lan barikatlar›n yerine yenileri kurulmaya devam etti. Kitleye sivil polisler taraf›ndan atefl aç›l›rken, bu atefl sonucu bir kifli kurflunla yaraland›. Saatlarce süren direnifl sonucunda 9 kiflinin gözalt›na al›n›d›¤› ö¤renildi. Bu eylemlerle Gazililer, emperyalist zirveye karfl› direniflin Beyo¤lu sokaklar›nda de¤il, yoksul gecekondularda örgütlenece¤ini anlatt›lar. Gazililer, zirve günü kenti kuflatacak, emperyalistleri topland›klar›na piflman edecek eylem biçiminin de radikal, meflru direnifl oldu¤unu göstermeye devam ediyorlar.


Emekçiler’den IMF, AKP ve Patronlar›n ‹stedi¤i Türkiye:

yedi nesil AKP iktiödense de tüdar› emekçikenmeyecek ye, halka borçlar› da ondüflmanl›¤›n› lar yapmad›lar. tescillemeye devam edi- Dünya Bankas›’n›n EMEKL‹L‹K raporu, patronlar›n iste- Ama bedel onödetilmek yor. ¤i do¤rultusunda belirlenen ASGAR‹ ÜCRET; emekçile- lara isteniyor. DünIMF ile üç re “ölmeyin sürünün” dayatmas›d›r. ya Bankas› y›l daha anaç›kça diyor laflma yap›laki; Emeklilik denilen kurum gereksizdir, insanlar ca¤› kesinleflti. Bu sürecin daha fazla yoksulluk ölene kadar çal›flt›r›lmal›, sonra bir kenara at›lve yoksullu¤a isyan edilmesin diye daha fazla mal›d›r. AKP’nin zihniyeti de, bir çok alana yanbask› ve örgütlenme hakk›n›n gaspedilmesi olas›d›¤› gibi, özünde farkl› de¤ildir. rak karfl›m›za ç›kaca¤› kuflkusuz. Asgari ücret bunun son örne¤i olmufltur. Öte yandan IMF’nin ikiz kardefli Dünya Bankas›, Türkiye’deki emeklilik sistemine iliflkin bir rapor haz›rlad› ve emeklilere ölüm ferman› verASGAR‹ ÜCRET PATRONLARIN di. Zaten ald›klar› maaflla yaflayamaz durumda ‹STED‹⁄‹ G‹B‹ BEL‹RLEND‹ olan, maafl kuyruklar›nda afla¤›lanan, hayatlar›n› kaybeden emekliler flimdi emperyalist kuAçl›k s›n›r›n›n alt›nda asgari ücret belirleme rumlar›n sald›r›s› ile karfl› karfl›ya. AKP’nin bu gelene¤i bozulmad›. Ancak bu kez, öncekilerraporu ne kadar yaflama geçirece¤i flimdilik den farkl› olarak zam oran› çok daha düflük senetleflmese de, IMF’nin emireri bir iktidar›n “Haviyede, yüzde 5’de tutuldu. y›r bu emekliler bizim insanlar›m›z” demeyece¤i Asgari ücret tespit komisyonu, yeni asgari aç›k. Ciddi bir direniflle karfl›laflmad›kça, bir yoücreti 318 milyon olarak tespit etti. lunu bulup bu talimatlar› parça parça yerine geTürk-‹fl toplant›y› terk ederek bu durumun tirece¤inden kimsenin kuflkusu olmas›n. kabul edilemez oldu¤unu, emekçilerin açl›¤a “Türkiye'nin Emeklilik Sistemi ve Reform mahkum edildi¤ini belirtti ve ölen iflçilerin ödenÖnerileri” bafll›kl› raporda, sorunlar s›raland›kmifl primlerinin patrona kalmas› konusundaki tan sonra çözüm önerileri özetle flöyle getirilidüzenlemeye, “ci¤erlerimizi de al›n” fleklinde yor: “Ayl›klar düflsün, emekli maafllar›ndan tepki gösterdi. vergi al›n, maafl ba¤lama oran› düflürülsün, yafl Evet, iflçinin al›nterini, eme¤ini sömüren seryükseltilsin.” (Cumhuriyet 21 Haziran) maye, ci¤erini de ister. Oksijensiz kalmas›ndan Ne Ba¤-Kur’u ne de SSK’y› emekliler, iflçiler, hiç de rahats›zl›k duymaz. Tek düflündü¤ü, pamemurlar bat›rmad›lar. Sistem de¤iflmedikçe zara sürdü¤üm mallar› kim alacak, olur. Asgari ücret tespit komisyonundaki T‹SK temsilcisi de zaten bunu aç›kça ifade etmifltir. Sanki büyük bir art›fl yap›lm›fl gibi göstermek isterken, zihniyetini de “al›m güçleri artacak, tüketim artacak” sözleriyle özetlemifltir. Patronun ve iktidar›n tavr›na, flafl›r›yor gibi yapan, toplant›lar› terk eden Türk-‹fl, bildi¤imiz klasik oyunlar›n› oynuyor. Her sat›flta masaya yumruk vurur, toplant›lar terk eder bu ihanet sendikac›l›¤›. Peki pratikte ne yapacak? Bu “aç kalmay›n sürünün” dayatmas›n› kabul etmiyoruz, genel greve ç›k›yor, üretimi durduruyoruz” diyebilecek mi? Hay›r. Asgari Ücret Tespit Komisyonu aç›klamas› bile bu tespitin kimi düflünerek yapt›klar›n› anlat›yor. Aç›klaman›n her sat›r›nda, asgari ücretin patrona yükünün nas›l azalt›ld›¤› anlat›ld›. Emekliler, iktidar›n ve IMF’nin dayatmalar›na Bu, asgari ücretiin iflçi için de¤il de, patronlar yine mücadeleleri ile cevap vermeye devam için tespit edildi¤inin aç›k kan›t›d›r.

YAfiAYAN ÖLÜLER ÜLKES‹

edecekler

Say› 113 17 27 Haziran 2004


Beyaz Yürüyüfle Devam Karar›

Say› 113 18 27 Haziran 2004

Sa¤l›k emekçileri, 5 Kas›m, 24 Aral›k, ve 10-11 Mart eylemlerinin ard›ndan, 16 Haziran tarihinde Edirne, K›r›kkale, Tekirda¤’dan Ankara’ya “Umuda Beyaz Yürüyüfl” eylemini, 19 Haziran’da sonland›rd›. Ankara Abdi ‹pekçi Park›’nda sa¤l›k emekçileri taraf›ndan karfl›lanan yürüyüflçüler, burada bir bas›n aç›klamas› yapt›lar. TTB’nin, “Özlük haklar›m›z, ifl güvencemiz, meslek onurumuz, sa¤l›k hakk›” talepleriyle bafllatt›¤› bu eylemin ard›ndan, TTB Genel Kurulu yap›ld›. Hukuki engellemeler nedeniyle yönetim seçimlerini içermeyen genel kurulu, fiili olarak meflruluk temelinde yap›ld›. 310 delegenin yer ald›¤› genel kurulda, sa¤l›k emekçisinin sorunlar› ele al›n›rken, delegeler taraf›ndan üzerinde en s›k durulan konu NATO Zirvesi oldu. ‹ktidar›n, “TTB siyaset yap›yor” elefltirilerine, “sa¤l›k hizmetlerinin ticarilefltirildi¤i ve sa¤l›k emekçilerinin yoksullaflt›r›ld›¤› koflullarda elbette siyaset yapaca¤›z” cevab› verilirken, NATO protestolar›na kat›lma ça¤r›s› yap›ld›. Genel Kurul’un ard›ndan “Umuda Beyaz Yürüyüfl” pankart›yla Sa¤l›k Bakanl›¤›’na yürüyen emekçiler, “NATO Sa¤l›¤a Zararl›d›r”, “Herkese Eflit, Ücretsiz Sa¤l›k”, gibi dövizler tafl›d›lar ve genel kurul sonuçlar›n› aç›klad›lar. ‹stanbul Tabip Odas› Baflkan› Gencay Gürsoy’un okudu¤u sonuç bildirgesinde, iktidar›n “sa¤l›kta dönüflüm” projesine karfl› ç›kmaya devam edilece¤i, sa¤l›k alan›ndaki sorunlar› ve talepleri dile getiren eylemlilik sürecinde kararl› olunaca¤› ifade edildi. Gürsoy, mücadele kampanyas›n› büyüteceklerini söylerek, “susmayaca¤›z, beyaz lekelenmeyecek, göreve devam” dedi.

KESK’liler Hem Yarg›land› Hem Copland› KESK’in merkezi karar›yla 10-11 Aral›k 2003 tarihlerinde yap›lan iflb›rakma eylemine Çorum’da kat›lan E¤itim Sen’lilerin yarg›lanmas› 17 Haziran’da bafllad›. 4 aydan 1 y›la kadar hapis cezas› istemiyle yarg›lanan emekçileri, arkadafllar› yaln›z b›rakmazken, duruflma ç›k›fl›nda yap›lmak istenen bas›n aç›klamas›na polis sald›rd›. Coplu sald›r›da E¤itim-Sen Genel Merkez Yöneticileri’nin de aralar›nda bulundu¤u 9 memur gözalt›na al›nd›.

Marafl’ta Miting: ‹flçiyiz, Hakl›y›z, Kazanaca¤›z Grevde bulunan Marafl Arsan Tekstil iflçileri miting düzenledi. 17 Haziran günü Haf›z Ali Meydan›’nda yap›lan mitinge yaklafl›k 1000 kifli kat›ld›. Miting alan›na yap›lan yürüyüfl s›ras›nda “Bu Yolda Ölmek Var Dönmek Yok”, “Kahramanmarafll› ‹flçi Kardefllerimiz! Sömürüye ve Köleli¤e Son!”, “Kahramanmarafl ‹flçisi Uyan›yor” ve “Eme¤imiz Okyanus, ‹stedi¤imiz Bir Damlas›” yaz›l› pankartlar açan iflçiler, “‹flçiyiz, Hakl›y›z, Kazanaca¤›z” sloganlar› att›lar. ‹flçilere yönelik bir konuflma yapan, Öz ‹plik-‹fl Sendikas› Genel Baflkan› Yusuf Engin, iktidar›n iflçiler konusunda çok söz verip, çok az icraat›n›n oldu¤unu belirtti. Engin, grevin iflçinin direnme hakk› oldu¤unu da sözlerine ekledi.

Emekli-Sen’den Suç Duyurusu Emekli-Sen ‹stanbul fiubeleri üyesi emekliler, 18 Haziran günü, TÜFE’den do¤an 28 ayl›k alacaklar›n›n verilmemesini protesto ettiler. Alacaklar›n› vermeyen Çal›flma Bakanl›¤› ile SSK yönetimi hakk›nda “kurumu isteyerek zarara u¤ratmak”tan suç duyurusunda bulunan emekliler, Beyaz›t Meydan›’nda ‹stanbul Adliyesi’ne kadar “TÜFE Hakk›m›z Söke Böke Al›r›z”, “Sadaka De¤il Toplusözleflme”, sloganlar›yla yürüdü. Burada bir aç›klama yapan Beyo¤lu fiube Baflkan› Hasan Kaçk›r, hükümetin emeklileri ma¤dur etti¤ini belirtti.

‹flten Atmaya Protesto Ankara’da Deniz Dikimevi ‹flyeri Temsilcisi Fatma Atak’›n iflten at›lmas›, Harb-‹fl ‹stanbul fiubesi üyesi iflçiler taraf›ndan sendika önünde yap›lan aç›klamayla protesto edildi. ‹flçiler, eylemde “Asker De¤il ‹flçiyiz, Alanlarda Güçlüyüz” sloganlar› att›lar ve iflçi k›y›m›na son verilmesini istediler.

Telekom ‹flçisinden Medyay› Protesto Özellefltirmeye karfl› mücadelelerini sürdüren Haber‹fl üyesi Telekom iflçileri, bu kez de özellefltirme savunucusu, iflçi düflman› medyay› protesto etti. ‹flyerinden imza toplayan iflçiler, 18 Haziran günü, toplad›klar› imzalar› bas›n kurulufllar›na gönderdi. ‹flçiler, bas›n›n iflçilerin tepkilerine yer vermemesini de elefltirdiler.


HÜCRELERDEN

emperyalizmin ve oligarflinin hücrelerine karfl› direniflte

4. y›l Gültekin KOÇ Ölüm Orucu Ekibi

befl flehit Muharrem Karademir Günay Ö¤rener Selma Kubat Hüseyin Çukurluöz Bekir Baturu

verdi...

Direniflçiler “Ya zafer, ya ölüm!” kararl›l›¤›yla

254 Gündür ölüm orucunu sürdürüyor...

Tövbe Etmeyece¤iz! “Ya düflüncelerinizi de¤ifltireceksiniz, ya iflkenceli ölüm hücrelerinde, tecrit alt›nda çürüyeceksiniz...” F tipleri politikas›n›n özeti buydu. Ve hep söyledi¤imiz gibi, F tiplerinde uygulanan politika, gerçekte tüm halka karfl› uygulanmak istenen politikan›n belli bir alandaki tezahürüdür. Cemil Çiçek, DEP’lilerle ilgili peflpefle yapt›¤› aç›klamalarda bu zihniyeti aç›kça ortaya koydu. Faflizmin “piflmanl›k” dayatmas›, flimdi Amerikan islamc›s› AKP’nin dilinde küçük bir kavram de¤iflikli¤ine u¤rayarak “tövbe” dayatmas›na dönüflmüfltür: Diyor ki Adalet Bakan›: “Karar, yanl›fl düflünenlere demokratik tövbe imkan› getirmifltir. Bu tövbeyi samimi yapmalar› laz›m. Türkiye'nin bar›fl› ve huzuru için kullanmalar› gerekir:” Hapiste tutmak da, tahliye etmek de onlar için hep ayn› amaca yöneliktir: farkl› düflünen herkesin piflmanl›k getirmesini sa¤lamak. Kimse sömürüye hay›r demeyecek, kimse ba¤›ml›l›¤a hay›r demeyecek, kimse NATO’ya hay›r demeyecek; Çiçek’in, Erdo¤an’›n aç›klamalar›na bak›n, dönüp dönüp bunlar› söylüyorlar. Söylemekle de yetinmiyorlar; çünkü düflüncelerinin gücüne inanm›yorlar, düflüncelerinin kimseyi ikna edemeyece¤ini biliyorlar. Bundan dolay› da muhalif düflünceleri de¤ifltirmek için, sopay› gösterip piflmanl›¤› dayat›yorlar. Ya düflüncelerinizi de¤ifltirirsiniz, ya da sopa... Baflbakan ve Adalet Bakan›’n›n sözleri, NATO’nun 1980’lerin sonunda formüle etti¤i ve bizim de defalarca sözünü etti¤imiz karara ne kadar benziyor de¤il mi: “Ya düflünce de¤iflikli¤i, ya ölüm!” Böyle olmas› da do¤al, çünkü NATO’nun uflaklar› onlar. Kendilerine ait bir düflünceleri yoktur. Sahip olduklar› tüm düflünceler, uygulamaya çal›flt›klar› tüm politikalar, NATO’nun, ABD’nin, AB’nin, IMF’nin karar ve düflünceleridir. “Tövbe”yi dayatan bu kafada düflünce özgürlü¤üne, inanç özgürlü¤üne yer yoktur. Bu kafada örgütlenme özgürlü¤ü yoktur. Bu kafa “herkes benim gibi, devlet gibi düflünecek!” politikas›n› mutlak do¤ru sayan, bu “do¤ru”yu kabul etmeyenlere her türlü ezay›, cezay› reva gören bir kafad›r. “Kürt sorunu”nun, “hapishane sorunu”nun veya baflka herhangi bir sorunun çözümü denilince ak›llar›na ilk “piflmanl›k yasas›”n›n gelmesi bundand›r. Piflman olmayaca¤›z. Savunduklar›m›z ve yapt›klar›m›z için asla tövbe etmeyece¤iz. Çünkü savunduklar›m›z hakl›, yapt›klar›m›z do¤rudur. Çiçekler konufltukça, bu ülkeyi Erdo¤an gibiler yönettikçe, ülkemizi her geçen gün emperyalizme daha ba¤›ml›, halk›m›z› daha yoksul hale getirdikçe, demokratikleflme riyakarl›¤›yla zulmü art›rd›kça, hakl›l›¤›m›z ve do¤rulu¤umuz kan›tlan›yor. F tiplerindeki tecriti daha da koyulaflt›rsalar, daha yüzlercemiz de ölsek, tövbe etmeyece¤iz; ba¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosyalizmi savunmaya devam edece¤iz. F tiplerini, tecrit politikas›n› bizi bu düflüncelerimizden vazgeçirmek için devreye soktular. Bu anlamdad›r ki, tecrite karfl› direnmek, sadece “hapishane koflullar›”yla ilgili de¤ildir; tecrite direnmek, düflüncelerimizi savunmakt›r. Düflüncelerimizi savunmak için, bu ülkeyi bu faflist zihniyete b›rakmamak için, tecrite karfl› direnmeye devam edece¤iz.


Gençlik’den Gençlik Dernekleri Federasyonu Baflkan› Derya Özkaya

Gençli¤in Sorunlar›na, Ülkemize, Dünyaya Duyarl› Bir Gençli¤in Federasyonu Olaca¤›z Kurulufl çal›flmalar›n› tamamlayarak, 18 Haziran günü düzenledi¤i bas›n toplant›s›yla kamuoyuna aç›klanan Gençlik Dernekleri Federasyonu Baflkan› Derya Özkaya ile görüfltük.

Sürekli Engeller Ç›kar›ld› Federasyonun kurulufl sürecini ve bu süreçte yaflad›¤›n›z engellemeleri anlat›r m›s›n›z? 2002 y›l›ndan itibaren birçok ilde Gençlik Dernekleri Giriflimi olarak bafllad›k. Sonra Gençlik Dernekleri kurulmaya baflland›. fiu anda 27 ilde kurulu, 5 ilde giriflim halinde toplam ülke çap›nda 32 Gençlik Derne¤i bulunmakta. Say› 113 20 27 Haziran 2004

Federasyonumuzun kurucular›, Eskiflehir, ‹stanbul, Kocaeli, Isparta, Manisa ve Sakarya Gençlik Dernekleri'dir. Biz daha fazla dernekle federasyonlaflmak istedik. Ancak hukuki engellemeler oldu. Federasyonlaflmak için gerekli belge-

✍ Gençli¤in

Kaleminden Adaletsizli¤in, haks›zl›¤›n, eflitsizli¤in her geçen gün büyüdü¤ü, hak ve hürriyetlerin bask›larla k›s›tlanarak yok edilmek istendi¤i bir sürecin içindeyiz. Bir yandan yüzbinlerce iflçi, memur, köylü IMF programlar›na mahkum edilirken di¤er yandan yüzbinlerce iflçinin, memurun, köylünün çocuklar›, yani bizler YÖK’le, disiplin yönetmelikleriyle, iflsizlikle, polisiyle bask› alt›na al›n›p, susturulmak isteniyoruz.

Susmad›k, Üzerimizdeki Tüm Bask›lara Ra¤men Hep Güçlü Kald›k Daha Da Büyüdük! Gençli¤in halk için bilim, halk için e¤itim diye hayk›ran, iflsizli¤e, açl›¤a son diye hayk›ran sesi hep susturulmak istendi. Egemenler gençli¤i, 80 öncesinin deneyimi ›fl›¤›nda yozlaflt›r›lmas›, ›slah edilmesi gereken bir topluluk olarak gördü.

leri teslim etti¤imizde, önceden belirtmedikleri baflka belgeler istendi, evraklar›m›z geri iade edildi. Her defas›nda yeni evraklar istediklerinden, biz tamamlayana kadar varolan evraklar›n da süresi doluyor ve yenilememiz gerekiyordu. Tabii engelleme giriflimleri bunlarla s›n›rl› kalm›yordu. Bu s›ralarda da Okmeydan›'nda bulunan ‹stanbul Gençlik Derne¤i'nin de içinde bulundu¤u bina bir komplo sonucu bas›larak derne¤in evraklar›na, defterlerine el konuldu. Yani ‹stanbul Gençlik Derne¤i karar alamaz, faaliyet yürütemez duruma getirildi. Bu engellemelerin hepsi bizim 8-9 ay›m›za sebep oldu. ‹stanbul Gençlik Derne¤i'nden polis taraf›ndan al›nan -siz çal›nan da diyebilirsiniz- belgeleri, defterleri aramaya bafllad›k. Arama diyoruz çünkü kayboldu. Polis bask›n›na izin veren, davan›n görüldü¤ü DGM Hakimli¤i’ne, Kaymakaml›¤a, Dernekler Masas›’na defalarca baflvurduk. Ancak hiçbirisinden sonuç alamad›k. Zor-

Gücümüz, Örgütlülü¤ümüz; GENÇL‹K DERNEKLER‹ FEDERASYONU Ne yapm›flt› ki gençlik ›slah edilmeliydi? Gençlik; üniversitelerde, liselerde gerici, faflist e¤itime karfl› ç›k›yordu. Gençlik; mahalleleri, sokaklar› saran faflist çetelere karfl›, yozlaflmaya karfl› direnifli örgütlüyordu. Gençlik; halk›n en önünde ba¤›ms›z bir ülke için mücadele veriyordu. ‹flte bunun için ›slah edilmeliydi. Dürüstlük, namus, onur, yi¤itlik, mertlik kavramlar›na burun k›v›rmal›yd›lar. Dilleri, düflünceleri, giyimleri, iliflkileri, gençli¤i gençlik yapan ne varsa de¤iflmeliydi. Bunun için iflkencehanelere tafl›nd›, olmad›. Alkol bata¤›na, birahanelere kafe-barlara, diskolara gömülmeye çal›fl›ld› gençlik. Tek amaç, gençlik düflünmeyi unutsundu. Unutmal›yd› haklar›n›, do¤ru ve güzel olan›. Aslolan yeni kuflaklar›n beyinlerinde hapis-

haneler açmakt›. Her fley buna göre ince planland› ve uyguland›.

Yine de baflaramad›lar! Bütün bu yozlaflt›rma, kimliksizlefltirme politikalar›na ra¤men gençli¤in direnen yan›n› yok edemediler. Evet belki ‘80 öncesi konumundan geri bir plana at›ld› gençlik, ancak yine de yok edilemedi. Çünkü gençli¤in DEV gibi bir yüre¤i vard›, yok edilemeyen. 1980’den bu yana 24 y›l geçti. Her an› bask›, yozlaflt›r-

Gençlik Dernekleri Feder Haziran’da TMMOB'da y duyuruldu. Aç›klamay›, F ya Özkaya ile yard›mc


lukla yeni bir karar defteri almay› baflarabildik. Kay›p belgelerimiz, defterlerimiz ise hala yok. Biz de yeniden federasyon için çal›flmalar›m›za bafllad›k. Ayn› s›k›nt›lar› di¤er üye derneklerimiz de yaflad›. Örne¤in Ankara Gençlik Derne¤i de kurucu üyemiz olacakt›. Fakat hukuksuz bir flekilde bas›larak talan edildi ve defterlerine el konuldu. fiu anda da federasyon için gerekli olan divan tutanaklar› emniyet taraf›ndan verilmemektedir. Bu ise derne¤in federasyona kat›lmas›n› geciktirmektidir. Daha önce de belirtmifltik, amac›m›z daha fazla dernekle federasyonlaflmakt› ve baflta 11 dernek olarak federasyonumuzu kuracakt›k. Ancak tüm kamuoyunun da bildi¤i üzere 1 Nisan'da yap›lan büyük komplo sonucu bu 11 dernekten bir k›sm› faaliyet yapamaz duruma geldi, federasyon delegesi olacak arkadafllar tutukland›. Samsun, Amasya Gençlik Dernekleri bu derneklere örnektir...

Örgütlenmek Gerekiyor Federasyonun amac›ndan söz eder misiniz? Amac›m›z, tüm gençli¤i tek bir çat› alt›nda bir araya getirmek, hem gençli¤in hem de ülkemizin yaflad›¤› sorunlara çözüm bulmak, elimizden al›nmaya çal›fl›lan haklar›m›z için mücadele etmektir. 12 Eylül'den sonra yayg›nlaflt›r›lan apolitiklefltirme, örgütsüzlefltirme politikalar›ndan en çok ma dolu bir 24 y›l. Ama yine her an› DEV yürekli gençlerin direniflleri, türküleri, fedakarl›klar›yla dolu bir 24 y›l. ‹lk pankarttan ilk iflgale, ilk forumdan, ilk yürüyüfle, ilk açl›k grevinden, ilk çat›flmaya, ilk dernekten, ilk federasyona, ilk platformdan, ilk meclis örgütlülüklerine ad›mlar at›yordu. Ve 2004... 6 Kas›m, 13 Mart K›z›lay direnifllerini yaratan gençlik art›k daha güçlü ve örgütlü. 2002’den itibaren kurulmaya bafllanarak gençli¤in ba¤›ms›zl›k, demokrasi mücadelesinde yeni bir mevzi aç›lm›flt›. Bu mevzi, Gençrasyonu’nun kuruluflu, 18 lik Dernekleri idi. yap›lan bas›n toplant›s›yla Federasyon Baflkan› Der27 ilde kuc›s› P›nar Güngör yapt›. rulu 5 ilde giri-

Gençlerimizi düzenin pisliklerine b›rakamay›z. Sab›rl›y›z, kararl›y›z. Bu ülke bizim, bu halk bizim, bu gençlik bizim.

gençlik etkilendi. fiimdi bakt›¤›m›zda gençlikte bireycili¤in, bencilli¤in ön planda oldu¤unu görüyoruz. Ülke ve dünya sorunlar›na duyars›z, örgütlenmekten korkan, hatta örgütlülü¤ü bireysel yaflama müdahale olarak gören bir gençlik var karfl›m›zda. Bir tarafta kültürel dejenerasyon yaflan›rken, bir tarafta insanlar F tiplerinde tecrit ediliyor, tecritle mücadelede 112 insan bedenini dünya halklar›na arma¤an ediyor. Bir tarafta süren bir iflgal ve kurflunlara, ya¤an bombalara ra¤men süren bir direnifl, yine feda. Bizler ise bunlarla mücadele edebilmek için örgütlenmek gerekti¤ine inan›yoruz. Gençlik olarak tek yumruk olma hedefimiz var.

Mücadelenin Her Alan›nda... Önümüzdeki süreç için nas›l bir çal›flma program› var? Siyasal, kültürel aç›dan, örgütlenme aç›s›ndan öncelikli hedefleriniz nelerdir? Tabii ki önümüzde yo¤un bir süreç var. Sürekli

flim halinde bulunan Gençlik Derneklerinden Isparta, Sakarya, ‹stanbul, Eskiflehir, Kocaeli ve Manisa Gençlik Dernekleri bu mevziyi güçlendirerek GENÇL‹K DERNEKLER‹ FEDERASYONU’nu kurdular. Demokratik kurumlar›n bask›nlarla komplolarla kapat›ld›¤› böyle bir süreçte, bask›nlar›n ve komplolar›n bu ülkenin demokratlar›n›, ilericilerini, gençlerini y›ld›ramayaca¤›n› FEDERASYONUMUZ’la gösteriyoruz. Federasyonumuzun kurulufl çal›flmalar›na kat›lan, beraber düflündü¤ümüz, emek harcad›¤›m›z bir çok arkadafl›m›z flu an yan›m›zda de¤iller. Sahte belgelere, komplolara dayanarak, 112 insan›n ölümüne sebep olan F tipi hapishanelerine konuldular. Federasyonumuzu öncelikle onlara arma¤an ediyoruz. Ve gelece¤imize, ülkemize, halk›m›za sahip ç›kt›¤›m›z› göstermek, haks›zl›¤a, iflgal ortakl›¤›na, katliamlara son vermek, halk için bilim halk için e¤itim talebimizi hayk›rmak için tüm

gençli¤i GENÇL‹K DERNEKLER‹ FEDERASYONU’nda birleflmeye ça¤›r›yoruz. Gücümüz, örgütlülü¤ümüz GENÇL‹K DERNEKLER‹ FEDERASYONU’dur. NATO Zirvesi öncesinde biz de yeni bir ad›mla, tafl›d›¤›m›z DEVGENÇ gelene¤iyle bundan sonra emperyalizm ve iflbirlikçileri karfl›s›nda daha güçlü bir flekilde mücadelemizi sürdürece¤iz. 28-29 Haziran'da ülkemizin anti-emperyalist, antikapitalist ve halktan yana, ba¤›ms›zl›¤› savunan tüm gençlerini NATO'yu protesto etmeye, 6.Filo'yu denize döktü¤ümüz gibi NATO'yu da da¤›tmaya ve zirveyi protesto etmeye ça¤›r›yoruz. Alanlarda DEV-GENÇ ruhuyla NATO'ya karfl› mücadeleye... Ö⁄RENC‹Y‹Z HAKLIYIZ KAZANACA⁄IZ! YAfiASIN BA⁄IMSIZLIK DEMOKRAS‹ SOSYAL‹ZM MÜCADELEM‹Z!

GENÇL‹K DERNEKLER‹ FEDERASYONU

Say› 113 21 27 Haziran 2004


olarak siyasi ve ekonomik bir krizin yafland›¤› bir ülkede, bu krizden en çok etkilenenlerin bafl›nda gençlik geliyor. Kendine, yaflad›¤› topraklara, halk›na yabanc›laflan, duyars›z, kifliliksiz, ne için yaflad›¤›n› bilmeyen bir gençlik yarat›lmaya çal›fl›l›yor. En baflta buna karfl› mücadelemizi devam ettirece¤iz. YÖK'e karfl› mücadelemiz artarak devam edecek. Üniversitelerin, liselerin bilim yuvas› haline gelmesi, bugünkü durumlar›ndan kurtar›lmas› için mücadele edece¤iz. Bunlar›n yan›nda ülkemizin yaflad›¤› sorunlara duyars›z kalmad›k, yine kalmayaca¤›z. F tiplerine, iflsizli¤e, yoksullu¤a karfl› mücadelede yine hep en ön safta olaca¤›z. Ayn› zamanda dünya halklar›yla dayan›flma içinde olaca¤›z. Filistin'de, Irak'ta canlar›m›z her gün onar onar öldürülürken sessiz kalamay›z. Ve önümüzde NATO Zirvesi var. Tüm gücümüzle karfl› ç›kaca¤›z. Böyle bir onursuzlu¤u içimize sindiremiyoruz.

Dev-Genç Tarihi, K›lavuzdur

Say› 113 22 27 Haziran 2004

Gençli¤in ‘Federasyon’ tarz›nda örgütlenme gelene¤i oldukça geçmifle uzan›yor. ‹lk Fikir Klüpleri Federasyonu var. Daha sonra Devrimci Gençlik Dernekleri Federasyonu'na yani k›saca DevGenç'e dönüfltü. Bu tarihle federasyonunuzun ba¤›n› nas›l kuruyorsunuz? Tabii bu tarihi sonuna kadar sahipleniyoruz. Çünkü bu tarihte, gençli¤in sorunlar›ndan halk›n tüm kesimlerinin sorunlar›na karfl› mücadelede gençlik var. Bu büyük gücün özünde halk sevgisi, feda var, cüret, karal›l›k, sa¤laml›k var, kendi ülke gerçekli¤ini kavrayabilme ve do¤ru çözüm yollar›

üretebilme var. Yani örgütlenmenin, mücadele etmenin nas›l olmas› gerekti¤i noktas›nda DevGenç tarihi bir klavuz, manifesto bizim için. Önemli olan da bu. Biz bu tarihi daha da büyütmek istiyoruz. Bu yüzden Dev-Genç ruhunu dev yüreklerimizle alanlara tafl›may› sürdürece¤iz.

Bu Ülke, Bu Gençlik Bizim 1969-70'in Dev-Genç'inin veya 1979'unun Devrimci Gençlik Federasyonu'nun kitleselli¤ini, halkla bütünleflme gelene¤ini yakalayacak m›s›n›z? Nas›l yakalayacaks›n›z? Bu kitleselli¤i, militanl›¤›, halkla bütünleflmeyi yakalayamazsak zaten istediklerimizi elde etmenin yollar› kapan›r. Ayaklar›m›z yerde olacak, bu ülkede yafl›yoruz, sorunlara gözümüzü kapam›yoruz. Her sorun, bizim çal›flma alan›m›za giriyor. Paso sorunundan yemekhane sorununa, yurtlarda bask›lara, çözüm yollar› bulup mücadele edece¤iz. Gençli¤e Anadolu Kültürünü sahiplendirece¤iz. Ki bunun önemi art›k çok yak›c› bir biçimde ortada. Bu kültürde vefa var, dostluk var, yi¤itlik var, fedakarl›k var, emek var, insanl›k var. Gençlerimizi düzenin pisliklerine b›rakamay›z. Sab›rl›y›z, kararl›y›z. Her fleyden önce ne yapt›¤›m›z›n, ne istedi¤imizin bilinci ve ciddiyetiyle hareket edece¤iz. Bu ülke bizim, bu kültür bizim, bu halk bizim , bu gençlik bizim. Ve bu sorunlar yuma¤›nda umut olman›n, çözüm olman›n her yolunu deneyece¤iz ve baflaraca¤›z. Büyüklerimizin de dedi¤i gibi "Bir Dev-Genç'imiz vard›, yine var!"

Federasyon Kuruluflu Coflkuyla Selamland› Gençlik Dernekleri’nin kurulu bulundu¤u Anadolu kentlerinde, Federasoyunun kuruluflu büyük bir coflkuyla karfl›land› ve yap›lan bas›n aç›klamalar› ile duyuruldu. Diyarbak›r’da Dicle Gençlik Dernekli ö¤renciler ‹nönü Caddesi'nde yapt›klar› aç›klamada, gündemde olan oligarflinin kürt halk›na, demokratik kurumlara sald›r›lar›na, NATO Zirvesi’ne de¤inerek, “tüm bu anti-demokratik uygulamalar›n karfl›s›na da bugünden sonra GENCL‹K DERNEKLE-

R‹ FEDERASYONU olarak dikilece¤iz.” dedi. Aç›klamada, “Yaflas›n Örgütlü Mücadelemiz” sloganlar› gür bir flekilde at›ld›. Ankara Gençlik Dernekli ö¤renciler, “Gençlik Dernekleri Federasyonu Kuruldu. Umudu büyütüyoruz” pankart› açarak, Yüksel Caddesi’nde düzenledikleri eylemle, federasyonun kuruluflunu duyurdular. Eylemde, “Ö¤renciyiz Hakl›y›z Kazanaca¤›z! Halk için Bilim Halk için E¤itim! Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz!” sloganlar› at›ld›.

Malatya’da Gençlik Derne¤i ve SGD Giriflimi taraf›ndan 18 Haziran’da Soykan Park› önünde yap›lan aç›klamada, NATO protesto edilirken, Gençlik Dernekleri’nin Ferderasyonlaflt›¤› aç›kland›. Bal›kesir Gençlik Derne¤i, dernek binas›nda bir bas›n aç›klamas› yapt›. ***

Ayr›ca, Gençlik Derneklerinin kurulu bulundu¤u çeflitli illerde, meydanlarda ve dernek binalar›nda düzenlenen bas›n aç›klamalar› ile, gençli¤in yeni mücadele mevzisi duyuruldu.


Gösteriler, demokrasinin cilveleri! ‹tiraz eden herkes provokatör!

‹fiTE AKP DEMOKRAS‹S‹! “Zirve s›ras›nda marjinal gruplar gösteri yapacak. Bunlar demokrasinin cilveleridir.” Böyle diyor baflbakan! 160 küsür belediye baflkan›, ilçelerinde kapat›lan adliyelerin yeniden aç›lmas› talebini iletmek için AKP Grup Toplant›s›’na kat›l›yor... Ülkenin baflbakan›, bunlar AKP’ye karfl› provokatörlerdir diyor... Ne halk›n gösteri hakk›na, ne seçilmifl insana sayg›s› var. Çünkü kafas›nda demokratl›¤›n zerresi yok. Protesto gösterilerini, hak arama eylemlerini “demokrasinin cilveleri” diye, yani katlan›lmas› gereken, zararl›, kötü bir fley olarak gören kafada demokratl›k olabilir mi? “Ah flu insan haklar› olmayacakt› ki... Kürt sorununu iki haftada hallederdik” diyen generalin kafas›yla, Tayyip’in kafas› ayn›d›r. AKP iktidar oldu¤u günden bu yana, marjinal, provokatör, terörist olarak nitelenmeyen hiç bir halk kesimi kalmam›flt›r. Memurlar, ö¤renciler, iflçiler, sa¤l›kç›lar, belediye baflkanlar›, tutsak yak›nlar›, hatta “iflsizim, aç›m” diye ba¤›ran... herkes nasibini ald› Tayyip’in bu suçlamalar›ndan. Onun özledi¤i düzende, hiç kimse sesini ç›karmayacak, hiç kimse, AKP’nin hiç bir politikas›na itiraz etmeyecek.. Ama iflte, allah kahretsin ki, demokrasi diye bir fley var; Tayyip de baz› itirazlara katlan›yor... Amaaa... Ama o da bir yere kadar; “demokratik haklar›d›r”

derken de sak›n ola ki halk fl›marmas›n diye hemen ekliyor: “demokrasilerde özgürlükler de s›n›rs›z de¤ildir!” Demokrasiyi, haklar ve özgürlükleri “zul” olarak, “katlan›lmas›” gereken bir fley olarak gören AKP zihniyetinden “demokratikleflme” bekleyenler, daha çoook beklerler. Tayyip Erdo¤an’›n bu faflist zihniyetini gizlemek için daima baflvurdu¤u bir “numaras›” var; kim onu despotlukla suçlasa

O

hemen “biz de hapis yatt›k, eza çektik” edebiyat›na bafll›yor. ‹yi ki üç befl ay hapis yatm›fl; cezaevi maceras› hiç bitmiyor. Hollanda’da protesto edildi¤inde bile, protesto eden TAYAD’l› d›flar› ç›kar›ld›ktan sonra bofl meydanda “bunu öyle birine söyleki, cezaevi mantalitesini bilmeyen biri olsun..” diyordu. Onun bildi¤i ”cezaevi mantalitesi”, Haymana’da el bebekgül bebek “hapis” yat›r›ld›¤› üç befl aydan ibaret; onun gördü¤ü-görece¤i tüm zulüm(!) de bu... Oysa, AKP iktidar› döneminde 17 tutsa¤›n öldü¤ü hapishanelerin mantalitesi, Tayyip’in demagojilerini silip, beyninin k›vr›mlar›ndaki faflist zihniyeti gösteriyor.

Menderes’den Tayyip’e ‹flbirlikçilerin anti-emperyalistlere düflmanl›¤›

Y›l 1960; NATO protestolar› yay›l›yor. Ülkemizin bugünkü ba¤›ml›l›¤›n›n baflsorumlusu Adnan Menderes konufluyor: “Memleketimiz için özel bir onur oluflturan NATO toplant›s› vesilesiyle seçkin ve muazzam bir misafirler heyeti ‹stanbul'da. Bu toplant›y› berbat etmek, memleketimizin kadir ve flerefini ak›llar› s›ra hiçe indirmek, heyetin hatta dünyan›n gözü ve dikkati üzerimize çevrildi¤i bir zamanda güzel ‹stanbul'umuzu ve hatta memleketimizi anarflinin bir cehennemi halinde göstermek, devlet olarak baflar›lar›m›z› önlemek, millet olarak parlak gelece¤imizi gölgelemek ve nasibimizi kesmek... Hesaplar› bu mu?”

Y›l 2004; Yine NATO toplant›s›, yine protestolar... Amerikanc›l›¤›n flimdiki bayraktar› Tayyip Erdo¤an konufluyor: “Organizasyonun ülkemizde gerçekleflmifl olmas›, büyük prestijler kazand›racakt›r... Bunlara Türk misafirperverli¤ini göstermek gerekmez mi? Marjinal gruplar bu toplant›ya karfl› ç›k›p demokratik haklar›n› kullan›yorlar. Ancak demokrasilerde de özgürlükler s›n›rs›z de¤ildir... O zaman Go Home diyen zihniyet neyse, bunlar›n zihniyetiyle ayn›. Dünya art›k büyük bir köy, herkes birbiriyle konuflacak, trübünden ba¤›rarak olmaz. Türkiye’nin itibar›na gölge düflürecek ad›mlar onlara bir fley kazand›rmaz.”

Peki hangi “zihniyet” getirdi ülkemizi bu hale? Emperyalistlerin toplant›s›n› ‘onur’, emperyalist katilleri ‘misafir’ kabul eden zihniyet mi? Yoksa herfleyi göze alarak ‘Yankee Go Home’, ‘Yaflas›n Tam Ba¤›ms›z Türkiye!’ diyenler mi?

Say› 113 23 27 Haziran 2004


8

demokrasicilik Polise Kamera Kayd› Yasa¤›, AB’ye ‘9. Uyum Paketi’... oyunu AKP ‹ktidar› AB’yi Aldatma Oyunu Oynuyor sürüyor

As›l Suçlu Aldanmaya Haz›r Olan AB’dir

Uygulamad›ktan sonra, mecliste ço¤unlu¤un varsa, matbaalar›n yeterince h›zl› çal›fl›yorsa istedi¤in yasay› istedi¤in h›zla ç›karabilirsin. AKP tam olarak bunu yap›yor. Amaç belli; AB’nin gözünü boyamak, halk› aldatmak ve daha büyük bask›lar için, bu göstermelik “demokratikleflme” yasa ve genelgelerini perde olarak kullanmak. Geçen hafta da bunun örnekleri yafland›.

“Kamera Kayd›n› Yasaklad›k” Oyunu

Say› 113 24 27 Haziran 2004

‹çiflleri Bakan› Abdülkadir Aksu imzas›yla 11 Haziran tarihinde yay›nlanan bir genelge ile, polisin demokratik eylem ve etkinliklerde kamera, foto¤raf çekimi yasakland›. Genelgede, “neden gerekti¤i” konusunda “AB’ye uyum” ve “hukuk” gibi kavramlara dayand›r›ld› ve düflünceyi aç›klama özgürlü¤ünü zedeledi¤i dile getirildi. Türkiye gerçe¤ini, AKP iktidar›n›n (ve genel olarak oligarflinin) oynad›¤› demokrasicilik oyununu gözard› etti¤inizde, “demek ki art›k fiflleme olmayacak” diye düflünülmesi do¤ald›r. Hatta, kimi solcular gibi, “iyi fleyler de oluyor” demekte, ‹HD gibi “müthifl bir ad›m” beyanatlar› vermekte bir sak›nca yok. Ancak gerçe¤in böyle olmad›¤› binlerce kez kan›tlanm›flt›r. Nitekim, genelgenin ç›kt›¤› günden itibaren sadece üç gün içinde yaflanan örnekler flöyle: Diyarbak›r DEHAP Gençlik Kollar›'n›n 19 Haziran’daki bas›n aç›klamas›, grubun aras›na da¤›lan sivil polisler taraf›ndan kaydedildi. Yine 19 Haziran’da Ankara Abdi ‹pekçi Park›'nda 'Bush'a, NATO'ya, Emperyalizme Geçit Yok' flenli¤inde, polis kameras›yla kay›t yap›ld›. Dersim’de Emek ve Demokrasi Platformu’nun toplad›klar› imzalar› göndermek için 21 Haziran günü düzenledi¤i bas›n toplant›s› bafltan sona kameraya kaydedildi. EMEP Malatya ‹l Örgütü'nün, 21 Haziran’da Tekel Fabrikas› önünde yapt›¤› bas›n aç›klamas› iki polis kameras› taraf›ndan kayda al›nd›. Ankara’da Halkevleri’nin 22 Haziran’daki NATO’yu protesto yürüyüflü polis kameralar›na kaydedildi. Gazetecilerin polise genelgeyi hat›rlatma-

s› üzerine polisin cevab› flu oldu: “Genelge yanl›fl anlafl›ld›, istedi¤imiz gösteriyi, etkinli¤i kaydedebiliriz.” Do¤ruyu söyleyen polis!!! Aldatan iktidar ve yalakas› bas›n. Bas›n, genelgeyi, “Polis AB’ye girdi” diye duyurdu. Bu polisin AB’ye kaç›nc› girifli? Türkiye polisi AB’ye gire gire bir hal oldu; çulunu de¤ifltirdi, görünümünü de¤ifltirdi, ama eflek ayn› eflek. Polis, fiili olarak, genelgede “mülki amirden izin al›n›r” gibi boflluklar› kullanarak, fifllemeye devam edecekter. Bu arada milyonlarca insan, bu konuda büyük demokratikleflme ad›m› at›ld›¤›n› düflünecektir. Ta ki, kendisi yaflayana kadar. Zaten AKP iktidar› da bunu hesaplamaktad›r. Ne kadar aldatabilirsem, kârd›r diye düflünmektedir. Haydi tüm bu Türkiye gerçe¤ini bir yana b›rakal›m ve bir an gerçekten fifllemeye son verildi¤ini düflünelim. Böyle bir karar›n do¤al sonucu, o güne kadar kaydedilmifl bütün seslerin, görüntülerin polis ve M‹T arflivlerinden ç›kar›lmas›, imha edilmesi, bu kay›tlarla aç›lan davalar›n düflmesi, kayd› yap›lanlardan özür dilenmesidir. Tabii böyle bir fley mümkün de¤ildir. Aldatma oyununu bu kadar ileriye götürmeleri, oyunun kurallar›na ayk›r›d›r. Bu arada genelgede ifade edilen, toplant› ve gösteri yürüyüfllerinin düflünceyi aç›klama özgürlü¤ü olarak de¤erlendirilmesi, bu faaliyetlerde, düflünce ve görüfllerini aç›klama konusuyla ilgili pankart-döviz açarak ve slogan atarak kamuoyuna duyurmaya çal›flman›n yasak olmad›¤›” gibi ifadeleri hiç de¤erlendirmiyoruz, çünkü bunlar zaten Anayasa'da olup da uygulanmayanlardan sadece biriydi. Polis devletinde yaz›l› kurallar, genelgeler de¤il, polis kurallar›d›r. O kurallar› uygulatan da, genelgenin alt›nda imzas› olan ‹çiflleri Bakan›’ndan baflkas› de¤ildir. O nedenle, baflkentin göbe¤inde “genelgeyi takm›yormufl” gibi görünen polis, kendisine verilen bakanl›k emrini yerine getiriyor. Halka demokratikleflme aç›klan›r, polise “siz bakmay›n iflinize devam edin” denilir.

Paket Paket Aldatma Bu haftaki demokrasicilik oyunun bir baflka aya¤› da, ‘AB’ye 9. uyum paketi’ haz›rl›klar›yd›. Pakete son flekli verilip, Bakanlar Kurulu’nda


imzaya aç›ld›. ''Çeflitli Yasalarda De¤ifliklik Yap›lmas›na ‹liflkin Yasa Tasar›s› “ adl› düzenlemede, YÖK’ten TCK’ya, RTÜK’den CMUK’a kadar baz› de¤ifliklikler yap›l›yor. Paket paket demokrasi veya paket paket aldatmaca.

Aldanmaya Haz›r Olan AB, Aldatma Oyununun Da Orta¤›d›r AB’ye uyum ad›na yap›lan bütün düzenlemelerin göstermelik ve esas olarak da AB’nin gözünü boyama amaçl› oldu¤u konusunda kimsenin kuflkusu yoktur. Oyun karfl›l›kl› oynan›yor. AKP iktidar› ben sizin gözünüzü boyuyorum diyor, görülmedik bir h›zla yasalar ç›kar›yor, Avrupa da, “tamam sen vitrini düzeltmeye bak” diyor. Solcusundan liberaline kadar Avrupa Birlikçiler de bu oyunun propagandistleri olarak halk› aldatmakta büyük rol oynuyor, gerçekleri dile getirenleri “geliflmeleri görmemekle, ortodokslukla” suçluyorlar. AKP’nin s›rt›n› emperyalizme dayayarak iktidar koltu¤unu koruma niyeti, ABD’nin yan›s›ra, AB’yi de bu amaçla kullanmak istedi¤ini, ülke içindeki AB’cilerin deste¤ini de buna eklemlemeyi amaçlad›¤›n› art›k herkes biliyor. Bu durum, AB’nin de ifline geliyor, isteklerini yerine getirecek bir iktidara büyük bir destek veriliyor. ‹flte bu riyakarl›k tablosunda bafl suçlulardan biri Avrupa Birli¤i’dir. Türkiye halk›n›n aldat›lmas›n›n, sahte demokratikleflme yasalar›n›n alt›nda sürdürülecek büyük bask›n›n orta¤›d›rlar.

“‹flkencede Temizlenme” Yalan› Türkiye gerçe¤i tam tersini söylerken, Avrupa Konseyi, bir önceki toplant›s›nda DEP’li milletvekillerini gerekçe göstererek (demek ki Türkiye’nin tek insan haklar› sorunu buymufl) kald›rmad›¤›, denetim sürecini kald›rd›. Yani Türkiye, insan haklar› yönüyle denetlenen ülke statüsünden ç›kar›ld›. Türkiye faflizmine bir baflka destek de, Avrupa ‹flkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) Türkiye’yi aklayan raporu oldu. Bas›n, “‹flkenceyi önleme komitesinden övgü” (19 Haziran Milliyet), “‹flkencede temizlendik” (19 Haziran Hürriyet) gibi bafll›klarla duyurdu haberi. Oysa Adalet Bakanl›¤› bile ayn› gün, geçen y›l gözalt›nda 5 kiflinin öldü¤ünü aç›kl›yordu, hapishanelerde 112 insan›n cesedi duruyordu, komplolar, sahte belgelerle insan tutuklay›p dernek kapatmalar sürüyordu. Ama bunlar›n hiçbir

AB’ye Giriflin Gerçek Kriterlerini Fischer Aç›kl›yor:

Frans›z Uçaklar›n› Al›n! Alman D›fliflleri Bakan› Joschka Fischer, AB için Türkiye’nin önündeki tek engelin Fransa oldu¤unu belirterek, ‘Aman onlar› ikna edin. Alaca¤›n›z uçaklar›n yüzde 80’i Airbus olsun’ dedi. (Hürriyet, 22 Haziran) Kemal Dervifl’in de kat›ld›¤› bir yemekte konuflan Fischer, gerçe¤i bu kadar aleni aç›k ifade etmenin s›k›nt›s›yla, “aman bu söylediklerim yay›nlanmas›n” demeyi de ihmal etmedi. Bütün mesele bu kadar nettir. Avrupa Birli¤i, tekellerin örgütüdür, k›staslar› da tekellerin ç›karlar›ndan ibarettir. “‹nsan haklar›, demokrasi” gibi k›l›flara büründürülmüfl kriterler, sadece göstermelik ve gerçe¤i gizlemek içindir. Dönüp yeniden okuyun Fischer’i. Bu nedenle, AKP iktidar›n›n resmen göz boyad›¤›n›, aldatt›¤›n› bildikleri halde, “Türkiye iyi yolda” diyorlar. Frans›z Airbus Uçaklar›’n›n sat›n al›nmas›, uçak tekelenin kasalar›na halk›m›z›n paras›n›n ak›t›lmas› sadece bir örnektir. Buna benzer onlarca ihalede ayn› çark döner. Sadece ihaleler de de¤ildir, esas olarak Avrupa emperyalizminin çok daha uzun vadeli siyasi ve ekonomik ç›karlar› için kendisine ba¤layabilece¤i bir Türkiye’dir. Bu ç›karlar Ortado¤u’dan Balkanlar’a kadar Türkiye’yi truva at› gibi kullanmaktan, yeralt› yer üstü zenginliklerimizi sömürmeye, Türkiye pazar›na hakim olmaya kadar genifl bir çerçeveye oturmaktad›r. Bu nedenle, gerek AKP iktidar› ve Avrupac›lar gerekse de Avrupa, “uyum yasalar›” derken, sahte demokratikleflme yasalar›n› ön plana ç›karmakta, sürekli insan haklar›ndan söz etmektedir. Öte yandan tekellerin önünü açacak yasal düzenlemelerden hiç söz edilmemektedir. anlam› yoktu AB için. Onlar aldanmaya haz›r. Üstelik “uluslararas› kurumlar”›n da, özellikle CPT’nin de bu ilk aklamas› de¤il. CPT, Türkiye tarihinin en büyük hapishaneler katliam›n›, 6 kad›n›n diri diri yak›lmas›n› aklam›flt›r. Faflizmin göstermelik yasalarla demokratikleflemeyece¤i bir yana, AKP iktidar›n burjuva anlamda dahi bir demokratik beyni, politikas› yoktur. Demokratik protestoyu “demokrasinin cilvesi” diye gören Tayyip ile, muhaliflerini “devletin sopas›yla” tehdit eden Adalet Bakan› bunun en aç›k örnekleridir. Gerisi z›vanadan ç›kan bir demokrasicilik oyunudur.

Say› 113 25 27 Haziran 2004


Erdo¤an’›n Korumas› Bafl ‹flkenceci Tayyip Erdo¤an 24 Saat Yan›nda Bir ‹flkenceciyi Tafl›yor Ad›: Maksut Karal ‹flkencelerde kulland›¤› lakab›: “Yak›fl›kl›” fiimdiki görevi: Baflbakan Erdo¤an’›n koruma amirli¤i

Kim, Kimi Koruyor?!!! Say› 113 26 27 Haziran 2004

Halk›m›z! Tan›y›n, Erdo¤an’›n yak›n koruma amirli¤i için yan›na ald›¤› polis, iflkenceci fleflerden biridir. Hukukçular! Baflbakan›n bir iflkenceciyi Yak›n Koruma Amirli¤i’ne atamas›, iflkenceyi teflviktir. Baflbakan iflkenceyi teflvik ve iflkencecileri himaye suçunu ifllemektedir. ‹flkenceye karfl› olan hiçbir hukukçu buna sessiz kalmamal›d›r. Savc›lar! Bu anlat›mlar bir suç duyurusudur; görevinizi yapmaya ça¤›r›yoruz. Bas›n! Bu anlat›mlar, sizin sayfalar›n›zdan “iflkenceye karfl› mücadele eden” bir hükümet havas›n› yayan AKP iktidar›n›n gerçek kafa yap›s›n› gösteren bir örnektir. ‹flkenceye karfl›y›z, kim olursa olsun iflkencecilerin korunmas›na karfl›y›z diyorsan›z; iflte bunu kan›tlaman›z için belgeler.

Geçen hafta dergimizde haberini de okudu¤unuz bir protesto eylemi, bilinen gerçe¤i gündeme tafl›d›. Hat›rlanacakt›r; TAYAD Komite üyesi ve ölüm orucu gazisi Erdal Göko¤lu Hollanda Rotterdam’da Tayyip Erdo¤an’› protesto eyleminde, “Yan›ndaki bir iflkenceci... Ad› Maksut Karal, bana iflkence yapt›...” demiflti. ‹nternet üzerinden yay›n yapan Halk›n Sesi TV, Erdal Göko¤lu ile yapt›¤› röportajla iflkenceci koruman›n karanl›k yüzüne bir ›fl›k daha tuttu. Konu, Haklar ve Özgürlük Cephesi’nin yapt›¤› aç›klama ile de kamuoyuna duyuruldu. Bu aç›klama ve röportaj› özetleyerek aktar›yoruz. Tayyip Erdo¤an’a onun iflkenceci oldu¤unu bilip bilmedi¤ini sormak bile abestir. Çünkü bir baflbakan›n can›n› emanet edece¤i kiflinin sicili hakk›nda nas›l bir araflt›rma yap›ld›¤› çok iyi bilinir. Ve Tayyip, korumas› hakk›nda aç›lan iflkence davalar› dahil her fleyi bilmektedir. ‹flkenceye “s›f›r tolerans” diye iktidar olan hükümetin Baflbakan›, Ankara Emniyet Müdürlü¤ü’nün iflkenceyle meflhur DAL (Derin Araflt›rma Laboratuar›) adl› biriminin en azg›n iflkencecilerinden birini Yak›n Koruma Amiri olarak yan›na alm›flt›r. Maksut Karal, DAL’da devrimcilere yapt›¤› iflkenceyle “baflar›s›n›” kan›tlam›fl ve tüm “baflar›l›” iflkenceciler gibi terfi ettirilerek Emniyet Amirli¤i rütbesine yükseltilmifltir. O iflkencelerine devam etmifl ve AKP iktidar› taraf›ndan bir kez daha terfi ettirilerek, Baflbakan’›n Yak›n Koruma Amiri yap›lm›flt›r. Maksut Karal’›n “deflifre” olmas› da bu süreçtedir.

DAL iflkencehanesinden geçen hemen her devrimci “yak›fl›kl›” lakab›n› kullanan bir iflkencecinin zulmüne maruz kalm›flt›r. O s›radan bir iflkenceci de¤ildi; iflkence emirlerini veren konumdaki bafl iflkencecilerdendi. “Yak›fl›kl›”n›n yüzünü görme flans›na sahip olan iflkence ma¤durlar›, bir gün bir bakt›lar ki, Erdo¤an’›n yan›bafl›nda. Ad›n› ö¤renmeleri de uzun sürmedi. “Yak›fl›kl›” lakapl› iflkenceci, Maksut Karal’d› o. Maksut Karal, sadece Ankara DAL’da de¤il, Ulucanlar Hapishanesi’ndeki 1999 katliam›nda da yer alm›flt›r. ‹flkenceci, yapt›klar›n› itiraf etmekte de pervas›zd›r. “Birtan’›n sonu ne oldu biliyorsun de¤il mi? Senin de sonun öyle olacak”... veya “‹smet’i öldürdük. Seni de öldürece¤iz” sözlerini rahatl›kla sarf edebilmektedir. Afla¤›da Erdo¤an’›n Yak›n Koruma Amiri Maksut Karal’›n iflkencecili¤ine dair üç anlat›m› tüm halk›m›z›n, bas›n›n, hukukçular›n ve mahkemelerin bilgisine sunuyoruz. Çok daha fazlas› da bulunabilir.

Erdal Göko¤lu iflkenceci Maksut Karal'› anlat›yor: Öncelikle Halk›n Sesi TV’ye teflekkür etmek istiyorum, böyle bir katilin teflhir edilmesini gündeme getirdi¤i için. Ankara’da gözalt›na al›nan hemen her devrimci, özellikle 90’l› y›llardan itibaren, taaki Erdo¤an’›n korumas› olana kadar, onun iflkenceleriyle karfl›laflm›flt›r. Maksut Karal hem iflkencelere kat›l›yordu, hem de oradaki iflkenceleri yöneten biriydi. Anka-


ra Emniyet Müdürlü¤ü’nde DHKP-C masas›n›n flefiydi. Dolay›s›yla Ankara’da yürütülen bütün operasyonlardan, katliamlardan, DHKC’yi de ilgilendiren tüm operasyonlardan birinci dereceden sorumludur. Böylesi operasyonlarda gözalt›na al›nan hemen herkes karfl›laflm›fl, ya da onun yönetti¤i iflkencelerle tan›flm›flt›r. Hat›rlad›¤›m kadar›yla ilk karfl›laflmam›z 93’lü y›llarda olmas› laz›m. Emniyet’te de, gözalt›na al›nan arkadafllar aras›nda da, Maksut Karal olarak de¤il de, as›l olarak lakab›yla, yani “YAKIfiIKLI” diye bilinmekte. Yaflad›¤›m iflkenceler; özellikle o dönemde uygulanan ask›, falaka, elektrik verme vard›. Ben bunlardan özellikle son gözalt›mda yaflad›¤›m bir olay› anlatmak istiyorum. ‹stanbul’da gözalt›na al›nm›flt›m, yaklafl›k 10 gün tutmufllard› ve daha sonra da Ankara Emniyet Müdürlü¤ü’ne göndermifllerdi. Ankara’da beni karfl›layanlar›n bafl›nda “YAKIfiIKLI” vard›, di¤erlerini lakaplar›yla söyleyeyim; “Pisb›y›k” “Arap”. Daha gelir gelmez, “Oo ‹stanbul’da sana iyi davranm›fllar... Gel bakal›m bir de biz ilgilenelim. ‹stanbul’la buran›n aras›ndaki fark neymifl bir gösterelim” diyerek, apar topar götürdüler... Kollar›m ve gözlerim ba¤l›yd›, ama bant alt›ndan çok az görebiliyordum... Banyo ya da tuvalet gibi bir yere benziyordu buras›. Kollar›mdan ba¤lad›klar› iplerle birlikte buradaki kancalara takt›lar. Ve masay› alt›mdan çektiler. Duvar› tak›lm›fl bir elbise gibi düflünün, beni de öyle ast›lar. Bafllar›nda Maksut Karal vard›. Kurduklar› komplolar›, yalanlar› onaylamam› istiyorlard›. Arkadafllar›m›z hakk›nda ifadeler vermemi istiyorlard›. Bu nedenle de, as›l› haldeyken sald›r›yorlard›, hakaretlerde bulu-

“YAKIfiIKLI” kod adl› Tayyip’in korumas›n›n iflkence yapt›¤› Fehim Horasan anlat›yor: Hemen iflkenceye al›nd›m. Ters ask›da elektrik, hayalar› s›kma, tazyikli su s›kma devam etti. Sakatlanan kolumu özellikle k›v›r›yorlar, vuruyorlard›. Minik, Yak›fl›kl›, Pisb›y›k, Arap diye tan›nan polisler vard›. ‹flkencelerden dolay› Adli T›p Kurumu'ndan 15 günlük ifl göremez raporu verildi.”

nuyorlard›. Ve bunun arkas›ndan da ellerindeki kablolar›n uçlar›ndaki küçük metalimsi fleyleri vücudumun de¤iflik yerlerine dokundurmaya bafllad›lar. Zaten ask›da oldu¤um için vücudumun bütün yüküyle kollar›mda korkunç bir ac› vard›. Di¤er taraftan verdikleri elektrikle birlikte, vücutta yaflanan bir flokla art›k belli bir süre sonra bay›lmalar bafll›yordu. Bu ifllemler bir çok kez tekrarland›. Bunlar› yaparken Maksut Karal vard› bunlar›n bafl›nda. Bizzat o sorgulamak istiyordu. Buradan ç›kart›p yukar› katta, siyah bir hal›ya benzer bir kaplaman›n oldu¤u, caml› bir bölme olan yere ç›kar›yorlard›. Bir kaç kez oraya da ç›karm›fllard›. Burada da yine Maksut’tu bafllar›ndaki. E¤er anlatmazsam, daha önceden katlettikleri ya da kaybettikleriyle ilgili konuflmalarda bulunuyor ve “seni de onlar gibi yapaca¤›z” diyorlard›. Örne¤in Birtan Altunbafl ile ilgili, “Birtan’›n sonu ne oldu biliyorsun de¤il mi? Senin de sonun öyle olacak” diyorlard›. Yine Ankara’da katlettikleri, Küçükesat’ta, Maltepe’de, en son Bat›kent’te Mustafa Selçuk için “Biz öldürdük seni de öldürece¤iz. Biliyoruz sen onlar›n arkadafl›s›n” biçiminde konufluyorlard›. ‹stedikleri cevab› vermedi¤imden dolay› da sürekli ayn› iflkencelerle karfl› karfl›ya kal›yordum... Maksut Karal bafllar›nda daha çok emir veren, iflkenceyi yöneten bir pozisyondayd›. Di¤erleri ise onun talimatlar›n› uyguluyorlard›.

Say› 113 27 27 Haziran 2004

Ulucanlar vahfletinin tam ortas›nda bir iflkenceci: Maksut Karal Maksut Karal’›n iflkencelerine tan›k oldu¤um

G ü l n i h a l Y › l m a z , Ta y y i p ’ i n korumas›n› anlat›yor: Komiser Mehmet Yaflar ve ‘Pisb›y›k’, ‘Minik’, ‘Yak›fl›kl›’ lakapl› iflkenceciler bana iflkence yapanlardan ad›n› ve lakab›n› bildiklerimdir. ‘Yak›fl›kl›’ lakapl› olan; sar›fl›n, kal›ptan ç›km›fl gibi duran, 25 yafl civar›nda, zengin serserilere, Amerikan polislerine özenir tav›rlar› olan bir iflkencecidir. Uzun boylu ve aç›k renk (mavi) gözlü, b›y›ks›z birisidir.

Erdal Göko¤lu anlat›yor: “Ulucanlar katliam›nda o vard›... Hamamda bizleri yaral› ve ç›plak flekilde üst üste y›¤m›fllard›... Sonra, hastanede Maksut yan›ma gelip: “Arkadafllar›n›, ‹smet’i öldürdük. Seni de öldürece¤iz” dedi... O’nun yüzünü hiçbir zaman unutmam”... Ve ‹flkenceci Maksut konufluyor: “Birtan’›n sonu ne oldu biliyorsun de¤il mi? Senin de sonun öyle olacak”


Say› 113 28 27 Haziran 2004

yer sadece Ankara Emniyet Müdürlü¤ü de¤ildi. Ulucanlar hapishanesinde kal›rken, yeni tutuklular› getirirken hapishane kap›s›nda karfl›laflm›flt›k. O di¤er taraftayd› ama, küfrediyorlard›, iflte “yine görüflece¤iz, ç›kt›¤›n›zda sizi vuraca¤›z” biçiminde. ... Ulucanlar katliam›nda yaflad›k. 10 arkadafl›m›z› katletmifllerdi. Geriye kalan hemen hepsi de yaral›yd›, ben de bu yaral›lar içersindeydim. Yaral›lar›n bir ço¤unu hamam denen bir yere getirmifllerdi sürükleyerek, ve ç›r›lç›plak soymufllard›. Burada insanlar› üst üste y›¤m›fllard›, t›pk› Ebu Garip’te görülen foto¤raf vard›, insanlar ç›plak üst üste... Asl›nda o manzaray› biz 1999’da Ulucanlar Hapishanesi’nde yaflam›flt›k, bizi de hamamda o flekilde üst üste y›¤m›fllard›. Bende kurflun yaralar› vard›. Vücudumuzun hemen her taraf›nda yaralar vard›. Hamam›n yerleri resmen kan gölüne dönüflmüfltü, öbek öbek kanlar vard›. Sürekli bayg›nl›klar geçiriyorduk, çok a¤›r durumdayd›k. Yaralar›m›z› sopalarla defliyorlar, kafam›za gözümüze vuruyorlard›. Bunlar yap›l›rken, aralarda dolaflan bir kaç tane sivil vard› ve bunlardan biri de Maksut Karal’d›.

Zaten rötgen için, ya da baflka odalara götürürken sürekli yan›m›zda polisler vard› ve bunlardan yolda, asansörde yaralar›m›z›n üzerine basarak, kafam›z› duvarlara vurarak, asansörün kap›lar›na kafam›z› vurarak bizi orada öldürmeye çal›fl›yorlard›. Hastaneydi ama, t›pk› iflkencehane’de duydu¤umuz o sesleri hastane odalar›ndan duyuyordum. Yani Numune Hastanesi’ndeyken, tedavi yapacaklar› yerine, doktorlarla birlikte iflkence yap›l›yordu, ve bafllar›nda yine Maksut Karal vard›.

Bir insan kendisine iflkence yapan bir simay› hiçbir zaman unutmaz. Benim de her zaman gözümün önünde. O katliamda, iflkenceler yap›l›rken hamamda, onun da aralarda dolaflmas› ve hatta iflkencelerde yönetir pozisyonda olmas› halen gözümün önünde.

“1993'de, Ankara’da gözalt›na al›nd›¤›mda T‹M’dekiler bir iki kifli hariç de¤iflmiflti. Komiser Mehmet Yaflar ve "Pisb›y›k", "Minik", “YAKIfiIKLI” lakapl› iflkenceciler gözalt›nda bana iflkence yapanlardan ad›n› ve lakab›n› bildiklerimdir.... “YAKIfiIKLI” lakapl› olan ise sar›fl›n, kal›ptan ç›km›fl gibi duran, 25 yafl civar›nda olan zengin serserilere, Amerikan polislerine özenir tav›rlar› olan bir iflkencecidir. Uzun boylu ve aç›k renk (mavi) gözlü, b›y›ks›z birisidir.

Buradan bir süre sonra hastaneye götürmüfllerdi... Bir ara gözümü açt›¤›mda beyaz önlüklüler vard›, muhtemelen doktorlard›. Fakat bunlar›n yan›s›ra, YAKIfiIKLIYI da, yani Maksut Karal’› orada görmüfltüm. Bafl›ma gelip; “Arkadafllar›n› öldürdük. ‹smet’i öldürdük. Seni de öldürece¤iz. S›ra sende” diyerek, doktorlar›n yan›nda tehdit etmiflti.

Belki hat›rlars›n›z, bas›nda da bir kaç kez ç›km›flt›, Amerika’ya e¤itime gidenler aras›nda yine Maksut Karal vard›. Yani Maksut Karal tescilli bir iflkencecidir. Ayn› zamanda katildir. F tiplerinde yapt›¤› katliamlardan dolay› ödüllendirilen Ali Suat Ertosun’du, Maksut Karal da bugün ödüllendirilen iflkenceci bir katildir.

***

Gülnihal Y›lmaz anlatm›flt›:

YAKIfiIKLI ‹flkenceci E¤itiyor

Gözalt› süresince iflkence gördü¤üm yer; Ankara Emniyeti DAL garaj bölümüydü. Bana kulaklar›mdan, flaka¤›mdan, gö¤sümden ve el ve ayak parmaklar›mdan elektrik verildi. Her iki gö-

‹flkenceciler, Gaspç›lar ‹çin En Güvenli Yer: AKP’lilerin Koruma Memurlu¤u Maksut Karal’›n da bulundu¤u iflkenceciler hakk›nda, 1994’de gördü¤ü iflkencelerden dolay› Av. Zeki Rüzgar suç duyurusunda bulundu. Mahkeme takipsizlik karar› verdi. 1998’de de Levent Murat, Özgür Çakmak, Aykut Elvan, Tülin Do¤an ve M. Ali K›l›ç’›n gördükleri iflkencelerde dolay› aç›lan davada yarg›lanan iflkenceci Karal, bu davadan 2000’de beraat etti. Ayn› davada yarg›lanan bir baflka iflkenceci de baflkomiser Mehmet K›l›ç idi. O da flu anda Devlet Bakan› Ali Babacan'›n korumal›¤›n› yap›yor.

Haydi riyakarlar, sürdürün “iflkenceye s›f›r tolerans” yalan›n›. Can›n› iflkencecilere emanet edenler, iflkencecileri resmen korumaya alanlar iflkenceye karfl› olamaz. Sak›n “beraat ettiler” denilmesin; AB’cilik oyunu gere¤i bir iki dava hariç, tüm iflkenceciler beraat eder bu ülkede. Bu arada AKP’lilerin korumalar› sadece iflkenceci de¤il, ayn› zamanda da gaspç›. Baflbakanl›k korumalar›ndan Erdal Aksu’nun, Çank›r›’da bir fabrikadan makine ve giyim eflyas› gasp etmekten dolay› 8 ayd›r ifadesi al›nam›yor. Birçok bakan ve milletvekili hakk›nda yolsuzluktan dava var, onlar da dokunulmazl›k z›rh› nedeniyle yarg›lanam›yor. Buna Tayyip de dahil. “Tencere yuvarlanm›fl kapa¤›n› bulmufl”...


zalt›mdan sonra da kollar›m› kullanamad›m. K›smi felç geçirdim... Gözalt› sonras›nda ç›kar›ld›¤›m Adli T›p'ta iflkencede hayati tehlike geçirdi¤ime dair rapor verildi. ... ‹flkencecilerin nas›l e¤itildi¤inin tan›¤›y›m. Ben iflkence görürken, ask›ya al›n›rken seyredip iflkence yapmay› ö¤renmeleri için DAL'a getirilmifl 20-25 tane genç polis vard›. ‹flkenceciler gülerek "Onlar› e¤itiyoruz ablas›" diyorlard›...” (26 A¤ustos 2002’de ölüm orucunda flehit düflen Gülnihal Y›lmaz’›n bu anlat›m›, Anadolu Yay›nlar›’nca yay›nlanan, Tarihçesi ve Yaflayanlar›n Anlat›mlar›yla ‹fiKENCE-1 adl› kitapta yeralmaktad›r.)

***

Fehim Horasan anlat›yor:

Kent Kent Gezen Uzman ‹flkenceci: YAKIfiIKLI “15 May›s 1995 günü ‹stanbul Beyaz›t'ta gözalt›na al›nd›m. ‹stanbul Emniyet Müdürlü¤ü'nde iflkence kaba dayakla bafllad›. Böbreklere, testislere vuruyorlard›. Peflinden Filistin ask›s› denilen ters ask›ya al›nd›m. Ask›da böbreklere vurma devam etti. Haya s›kma, cinsel organdan elektrik verme, bacaklara a¤›rl›k ba¤lama, tazyikli so¤uk su s›kma gibi yöntemlerle devam edildi. Özellikle ask›n›n etkisini fazlalaflt›rmak için bacaklardan afla¤›ya do¤ru çekiyorlard›. Bay›lmaya yak›n tazyikli so¤uk su tutuyorlard›. ‹stanbul Emniyet Müdürlü¤ü'nde kald›¤›m iki gün boyunca bu iflkenceler devam etti. ‹kinci günün akflam› Ankara'ya götürülmek üzere gelen dört polise verildim. Ankara'ya gece geldik ve hemen iflkenceye al›nd›m. Ask›da elektrik, hayalar› s›kma, tazyikli su s›kma devam etti. Sakatlanan kolumu özellikle k›v›r›yorlar, darbe vuruyorlard›. Ankara Emniyeti’nde de üç gün kald›ktan sonra Tokat'a götürüldüm. Yol boyunca bafl›ma silah dayayarak öldürüp bir kenara atacaklar›n› söylüyorlard›, yol boyunca kaba dayak devam etti. Tokat'ta iflkenceye al›nd›m. ‹flkenceciler yine Ankara'n›n iflkenceci polisleriydi. ‹simlerini sonradan ö¤rendim. Minik, YAKIfiIKLI, Pisb›y›k, Arap diye tan›nan polisler vard›. Ayn› iflkence yöntemleri burada da devam etti. Ankara'ya geri getirildim. Tokat-Ankara yolu boyunca kaba dayak ve hayalar› s›kma devam etti. Gördü¤üm iflkencelerden dolay› Adli T›p Kurumu'ndan 15 günlük ifl göremez raporu verildi. Tokat ve Ankara iflkencecileri hakk›nda açm›fl oldu¤um dava halen devam etmektedir.” (Tarihçesi ve Yaflayanlar›n Anlat›mlar›yla ‹fiKENCE -1 adl› kitaptan al›nm›flt›r.)

‘Yak›fl›kl›’ ‹çin Meclis Önergesi Maksut Karal ile ilgili gerçeklerin deflifre edilmesinin yank›lar› sürüyor. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an'›n Koruma Müdürü Maksut Karal hakk›nda bugüne kadar idari ve adli mercilere intikal eden olaylar ve bu olaylara iliflkin idari ve adli ko¤uflturma sonuçlar›n› sordu. Atilla Kart, Baflbakan Erdo¤an taraf›ndan yaz›l› olarak yan›tlanmas› istemiyle TBMM Baflkanl›¤›'na verdi¤i soru önergesinde, Maksut Karal'›n yan› s›ra Devlet Bakan› Ali Babacan'›n koruma memuru olarak görev yapan Mehmet K›l›ç isimli di¤er iflkenceci hakk›nda da idari ve adli ko¤uflturma yap›l›p yap›lmad›¤›n›n, yap›ld›ysa içeri¤inin ve sonuçlar›n›n aç›klanmas›n› istedi.

‹flkencecileri Korumaya Devam Mardin'in Derik ‹lçesi’nde 23 Kas›m 2003 tarihinde gözalt›na al›nan Serhan Aksin, Mehmet Baflaran ve Bülent Özcan’a iflkence yapt›klar› gerekçesiyle 11 polis hakk›ndaki soruflturma, takipsizlikle sonuçland›. Derik Cumhuriyet Savc›s› Hüseyin Kaplan, polisin iflkence yapmad›¤›n›n kan›t› olarak gözalt›nda çay ve sigara ikram etmesini gösterdi!!! Üstelik, Adli T›p gözalt›nda burnu k›r›lan Aksin'e, 15 günlük "ifl göremez" raporu vermiflti. Bu da, iflkencecilerin, savc›l›¤›n 15 Haziran tarihli karar›yla himaye edilmesine engel olmad›.

‹flkencecilere Koruma, Ö¤rencilere Dava 12 Nisan 2004 tarihinde YÖK’ü protesto eyleminde gözalt›na al›nan 71 ö¤renci hat›rlanaca¤› gibi, herkesin gözleri önünde polisin iflkencelerine maruz kalm›flt›. Ö¤rencilerden 24’ü, gözalt›na alma s›ras›nda ve adliyeye götürülürken iflkence gördükleri için polisler hakk›nda suç duyurusunda bulunmufllard›. Gördükleri iflkence Adli T›p taraf›ndan da belgelenen ö¤rencilerin baflvurusuna takipsizlik karar› verildi. Bu olay›n ard›ndan klasik bir polis oyunu bafllad›, iflkenceciler ö¤renciler hakk›nda davac› oldular. 5 günlük rapor almay› da ihmal etmediler. Ö¤renciler polisleri darp etmiflti, bu oyuna göre. Suç duyurusunda bulunan 24 ö¤renciden ikisi flimdi yarg›lan›yor.

‹nfaz Belgelendi, Katiller Sokakta fiiyar Perinçek’in Adana’da sokakta infaz edilmesiyle ilgili ‹HD, Mazlum-Der, KESK ve T‹HV taraf›ndan yap›lan inceleme ve tan›klar›n dinlenmesi sonucu haz›rlanan rapor aç›kland›. Raporda, “Perinçek’in polislerce yarg›s›z infaz edildi¤i” belirtilerek, “deliller karart›lmadan soruflturma tamamlanmal› ve failler yarg›lanmal›” denildi. Katiller ise hala görevlerinin bafl›ndalar.

Say› 113 29 27 Haziran 2004


Polis numaralar› Herkese Yap›flt›r›labilecek Bir ‘Suç’:

“Görevli Memura Engel Olmak”

Say› 113 30 27 Haziran 2004

‘Polisin numaralar›n› anlatmaya, en s›k baflvurduklar› bir yöntemle devam ediyoruz: “Görevli memura engel olmak, mukavemet etmek”. Polisin herkese yap›flt›rabilece¤i, senaryosunu haz›rlamakta zorlanmad›¤› bir suç türüdür bu. Üstelik, sadece muhaliflere bask›n›n, tutuklaman›n arac› da de¤ildir sadece, ayn› zamanda, kendi suçlar›n›, iflkencelerini örtmenin de yolu olarak son dönemde kullan›lmaktad›r. (Bkz. ‹flkenceyi Gizleme Yöntemi) Örne¤in, demokratik bir eyleme müdahale eder, aradan üç befl polis de bafllar polise, yani kendi kendine küfür etmeye. Bas›n›n ve polisin kameralar› kay›ttad›r genellikle ve küfreden göstericiler gibi yans›t›l›r. Buyurun size polise hakaret. Örne¤in, polise arama izni, toplatma karar› m› soruldu; polisin görevini engellemekten dava açar. Maksat y›ld›rmak ve hukuksuzlu¤una kimseyi itiraz edemez hale getirmek. Demokratik bir eyleme müdahale eder, yap›lan kendi yasalar›na göre bile suçtur. Yasad›fl›, hukuksuz bir müdahaleye, üstelik coplarla, gaz bombalar› ile yap›lan bir müdahaleye karfl› direnmek, o demokratik eylemin bir parças›d›r, hakd›r. Böyle bir durumda direnmek, hukuku savunmakt›r. Ama polis istemez bunu ve “polise mukavemet” diyerek dava açt›r›r. Örnekler ço¤alt›labilir, mant›k ayn›d›r; Ne yap›p edip demokratik mücadeleyi engellemek. Bunun tek yolu bu tür davalarla gözda¤› vermek de¤ildir. Gözda¤›n›n en s›k kullan›lan yöntemlerinden biri de, tehdit, flantajd›r. Örnekleri her gün, her saat, her yerde yaflanan bu tür numaralara, Gaziantep’de Teyfik Özdemir’in yaflad›klar›n› aktaral›m: Polis, dergimizin okuru olan Teyfik Özdemir’i önce 8 Haziran’da, sonra 14 Haziran’da “ziyaret” eder. Özdemir konuflmay› reddeder. Polis ›srarc›d›r, “yard›mc› olmak istediklerini, yanl›fl yolda oldu¤unu, örgüt sempatizan› oldu¤unu” söyler. Özdemir’in bu “iyi polis” numaralar›n› reddetmesi üzerine, gerçek yüzü ortaya ç›karak bafllar tehdide: “Bu gidiflle sonun hiç iyi olmayacak. Bir akflam gelir evinden, köyünden ya da baflka bir yerden al›r götürürüm. Hayat›n› yakar›m, bitiririm.” Peki ne yapar Teyfik Özdemir? Devrimci demokrat bir insand›r, demokratik eylemlere kat›l›r. “Bu yoldan döndürülmelidir” öyleyse. Hak ve özgürlük mücadelesi her yola baflvurularak mutlaka engellenmelidir.

Polis Görevini MOSSAD’a Devretti ‹sraillilerin güvenli¤ini sa¤lamak için, Türkiye’deki havaalanlar›nda, 157 MOSSAD ajan›n›n görev yapmas›na izin verildi. Uygulama karfl›l›kl› de¤il, yani Türk polisi de ‹srail havaalanlar›nda görev yapma-

yacak. Hangi gerekçeyle olursa olsun hiçbir ülke, kendi iç güvenli¤ini bir baflka ülkenin polisine, istihbarat servisine b›rakmaz, bu egemenlik tart›flmas›d›r. Ama, ‹srail ile iflbirli¤i o düzeydedir ki, MOSSAD ajanlar›na Türk polisi üniformas› giydirmekte de sak›nca görmezler.

Polise Hukuk Hat›rlat›lmaz Polis hukuktan anlamaz, o sadece as›p kesmeyi, vurup k›rmay› bilir. Elerinde "toplatma karar›" olmadan ‹HD Hakkari fiubesi'ndeki afifllere el koymak isteyen polislere, "toplatma karar›" olmadan yapamayacaklar›n› belirten Av. Mikail Demiro¤lu hakk›nda, "görevli memura engel olmak"tan dava aç›ld›. Yasalarda tersi yaz›yormufl, “uyum yasalar›” ç›k›yormufl, bunlar etkilemiyor polisi. Onlar da bu yasalar›n “uyum” de¤il, uydurma oldu¤unu biliyor ve hukuksuzluklar›n› sürdürüyor. Kafalar›na göre yapm›yorlar, AKP’den al›yorlar bu pervas›zl›¤›. Avukata dava aç›lmas›na izin veren, o yasalar› haz›rlayan Adalet Bakanl›¤›. Hukuku hat›rlatan› cezaland›rarak susturma, polis hukuksuzlu¤unu hakim k›lma politikas›, tepeden bafll›yor.

‹flkenceyi Gizleme Yöntemi Diyarbak›r Barosu’nun araflt›rmas›, polisin iflkence izlerini gizlemenin yeni bir gerekçesini de deflifre etti. Baro baflkan› Sezgin Tanr›kulu, CMUK’a yap›lan baflvurularda, “görevli memura hakaret ve mukavemet” nedeniyle 2000 y›l›na göre 5 kat› bir art›fl oldu¤unu kaydetti. Ayn› art›fl ‹zmir Barosu’nca da tespit edildi. Art›fl›n nedeni flu: polis iflkence ve kötü muameleyi gizlemek ve haklar›nda dava aç›lmas›n› önlemek için, “görevli memura hakaret ve mukavemet” davalar› aç›yor. Böylece, kiflinin üzerindeki darp ve cebir izleri “direnirken, bize darp ederken böyle oldu” fleklinde aç›klan›yor. Polis hakk›nda dava açmay› düflünenler, önce kendileri polise darp etmekten davalar›yla karfl›lafl›yor. Baro raporu, haklar›nda bu tür davalar aç›lan kiflilerin, ayn› zamanda vücutlar›nda darp ve cebir izlerinin olmas›n›n da ortak bir özellikleri oldu¤unun alt›n› çiziyor. Türk Polisi yarat›c›d›r! ‹flkencelerini, “bize iflkence yapt›lar” diye gizlemeyi ancak ars›z iflkenceciler ak›l edebilirdi.


Direnifl ‹flbirlikçili¤e ‹zin Vermiyor Irak’ta direniflçilerin iflgal güçlerine yönelik istikrar kazanan vurufllar› sürerken, son dönemde sald›r›lar daha çok iflgal ortaklar›na ve iflbirlikçilere yöneldi. ‹flgal orta¤› ülkelerin asker ve “sivil” görünümlü sömürgeci hizmetkarlar›n›n rehin al›nmas›, cezaland›r›lmas›, onlar› kendi halklar› nezdinde de zorlayan bir ifllev görüyor. Son örnek Güney Kore oldu. Güney Kore, bir vatandafl›n›n rehin al›nmas› karfl›l›¤›nda talep edilen, “Irak’tan askerlerini çekmesi” iste¤ini reddederek yeni asker gönderme karar› ald›. Güney Kore’nin de Türkiye gibi ony›llard›r sad›k bir Amerikan ufla¤› olmas› bir yana, bu karar, bir kararl›l›k gösterisi gibi görünse de, uzun vadede iflbirlikçi hükümet için y›prat›c› olacakt›r. Bu durum, bütün iflgal orta¤› ülkeler için geçerlidir. Direniflçilerin bir baflka hedefi de, “Irakl›” iflbirlikçiler. ‹flgalcilere tercümanl›k yapanlardan, çeflitli biçimlerde hizmet edenlere kadar tek tek eylemlerin yan›s›ra, siyasi mesaj› çok daha net eylemler gündemde. ‹flbirlikçi orduya asker olmak için aç›lan baflvuru merkezine düzenlenen sald›r›, kukla hükümet üye ve bürokratlar›na yönelik sald›r›lar bu niteliktedir. ‹flgalcilerin 30 Haziran’dan itibaren “yetki devri” oyununu sahnelemeye bafllayacaklar› düflünüldü¤ünde, iflbirlikçilikle mücadelenin daha da ön plana ç›kmas› direniflin do¤as› gere¤i-

‹flkenceci ‹ngilizlerden Ortaça¤ Vahfleti ‹ngiliz askerlerinin iflkence yaparak katlettikleri Iraklıların cesetlerini ortaça¤ karanl›¤›ndaki gibi parça parça ettikleri ortaya ç›kt›. The Guardian Gazetesi’nin haberine göre, “çat›flmada öldü” denilen 7 Iraklının otopsilerinde iflkence izleri tespit edildi. Vahflet bununla da s›n›rl› kalmam›fl, cesetler ‹ngiliz askerleri taraf›ndan parçalanm›fl. ‹ngiliz askeri polisinin de göstermelik de olsa soruflturma açm›fl olmas› olay› do¤rularken, çat›flmalar›n yafland›¤› Macar El Kabir kentindeki hastanenin doktorunun raporlar› da bu yönde. Dr. Adil Salid Mecid taraf›ndan düzenlenen ra-

dir. Özellikle 30 Haziran’dan sonra, bu oyunu bozmak için iflbirlikçiler daha fazla hedef olacaklard›r. ‹flgale karfl› direnen bir halk›n affedemeyece¤i en büyük suç iflbirlikçiliktir, ihanettir. ‹ster üst düzeyde, isterse en alt düzeyde. Hiçbir iflbirli¤i “ne yaps›nlar ekmek paras›” yada “iflgal olmamal›yd›, ama madem olmufl, en iyisi yönetime kat›lmak” gibi gerekçelerle aç›klanamaz. Hiçbir kurtulufl savafl›nda böyle olmam›flt›r. Çünkü burada halk›n iradesi de¤il, iflgalcinin iradesi ile belirlenen bir süreç vard›r. Emperyalist propaganda merkezleri, halklar›n her türlü de¤erini, kavramlar›n› tahrip etmek istedikleri gibi, bunu da tahrip etmek, meflrulaflt›rmak istemektedirler. ‹flgalciyle iflbirli¤i içinde “hükümet kurmak” çok do¤al bir durummufl gibi gösterilmeye çal›fl›l›yor örne¤in. Halklar emperyalizmin çarp›tmak istedi¤i de¤erlere, tarihsel bilincine daha fazla sahiplenerek bu büyük emperyalist kuflatmay› yarabilir. Küçük burjuva ayd›n›n, reformist solun anlamad›¤› da budur. Bu nedenle bir çok konuda emperyalizmin beyniyle düflünmekten kurtulam›yorlar. Emperyalist demokrasi önünde biat etmenin do¤al sonucu olarak beyinleri bütün emperyalist propagandalara aç›k hale geliyor, halklardan yana düflünme, halklar›n de¤erleri penceresinden bakma kayboluyor. Irak direnifli bütün bu yok edilmek istenenleri de yeniden gündeme tafl›yor. Zaferin kazan›lmas› da, halklar›n direnifllerle yaratt›¤› de¤erlerle kuflanmaktan geçiyor. Halklar›n as›l silahlar› da bunlard›r. Bu silahlardan ar›nd›r›lm›fl bir halk, bir direnifl, düflman›n darbelerini fiziki olmaktan çok beyninde duymaya bafllar ki, direnemez. porda yer alan bulgular, cesetlerdeki iflkence izlerini ve parçaland›klar›n› belgeliyor. Emperyalistler, böyle demokrasi ve özgürlük götürüyorlar gittikleri yere. Londra’n›n göbe¤inde iflkence aletleri fuar› açanlar›n yapamayacaklar› vahflet yoktur.

Emperyalizmin demokratiklefltirece¤ini duydu¤unuzda bu resimleri hat›rlay›n. NATO zirvesine gelenler, bu görüntüleri yaratanlard›r.

Say› 113 31 27 Haziran 2004


EMPERYAL‹ST ZULÜM imparatorluklar da yıkılır

‹srail Yöntemleri Meflrulaflt›r›l›yor

Say› 113 32 27 Haziran 2004

Irak'›n Felluce kentindeki bir yerleflim bölgesinin 19 Haziran günü sabaha karfl› Amerikan uçaklar› taraf›ndan bombalanmas› sonucu, 5’i çocuk olmak üzere 22 sivil öldü. 4 bina enkaz haline gelirken, ilk füzenin ard›ndan yard›ma koflan halk›n üzerine de ikinci füze at›ld›. ABD ordusu sald›r›ya iliflkin aç›klamas›nda, sald›r›n›n meflru oldu¤unu ve “El Kaide liderlerinden El-Zarkavi'nin evinin kulland›¤›n›” söyledi. “Teröriste selam verme” suçu, emperyalizm taraf›ndan böyle alenilefltiriliyor. Yeni kukla hükümetin CIA eleman› Baflbakan› ‹yad Allavi ise, “evin teröristler tarafından kullanıldı¤ını ve saldırıyı memnuniyetle karflıladıklarını” aç›klad›. ‹flbirlikçilik böyledir; kendi halk›n›n katledilmesini alk›fllar. Felluce’deki Irak güvenlik yetkilisi Tu¤general Nuri Abud de, "Evi, Zarkavi ve militanlar›n kulland›¤›na dair kan›t bulamad›klar›n›” duyurdu. Tek bulduklar›n›n çocuk, kad›n ve yafll›lar›n cesetleri oldu¤unu da ekledi. ‹srail, bu flekilde “teröristleri hedefliyoruz” diyerek onlarca evi füzelerle y›kt›, onlarca insan› katletti. Bütün terörist yöntemler önce ‹srail taraf›ndan uygulan›r, sonra ABD taraf›ndan yay›l›r. Felluce’de yaflananlar da bunun bir örne¤idir. “Kitle imha silahlar›na iliflkin sa¤lam istihbaratlar›m›z var” yalan›yla bir ülkeyi iflgal ettiler, flimdi de “teröristlerin bu evi kulland›¤›na iliflkin sa¤lam kan›tlar›m›z var” diyerek katliamlar›n› meflrulaflt›rmak istiyorlar. Kald› ki, öyle olsa dahi, katliam meflrulaflt›r›lamaz. Emperyalizmin meflrulaflt›rmak istedi¤i sadece “terörle savafl” ad›na katliamc›l›k de¤il. ‹flkence de ayn› argümanla meflru gösterilmek isteniyor. Guantanamo’daki iflkencelerin Rumsfeld taraf›ndan verilen yaz›l› emirle yap›ld›¤›na dair, ABD Savunma Bakanl›¤›’n›n baz› belgeleri kamuoyuna aç›kland›. Belgede, uykusuz b›rakma, köpekle korkutma, sakatlamayacak flekilde fliddet uygulama gibi yöntemlerin uygulanabilece¤i ifade ediliyor. ABD Adalet Bakanl›¤›’n›n, ölüm ve sakatlanma olmad›kça iflkence say›lamayaca¤› yönündeki yaz›s› da bir süre önce bas›na yans›m›flt›. Bu, “belge aç›klamalar” durup dururken, demokrasinin, aç›kl›¤›n nimetleri olarak yap›lm›yor. Emperyalizm halklar›n direnifllerine karfl› her türlü fliddeti, iflkenceyi meflrulaflt›rmak istiyorlar. ‹srail yasalar› iflkenceye resmen izin veriyor. ABD, bunu tüm dünyaya maletmek istiyor. Tek propaganda; “terörizm”. Bir kez daha, “terörizm” propagandas›na hangi gerekçeyle olursa olsun alet olanlar›n, nas›l bir suça, nas›l bir dünya düzeninin flekillenmesine ortakl›k yapt›klar› görülüyor.

“Almanya bir Polis devletidir” Alman kurumlar›, Demokrasi ve Temel Haklar Komitesi, ‹nsani Birlik, Gustav-Heinemann ‹nisiyatifi, Cumhuriyetçi Avukatlar Derne¤i, Federal Çal›flma Dairesi Yasa Elefltiricileri Grubu ve Birleflik Demokratik Hukukçular taraf›ndan, Almanya'n›n 2004 y›l› "Temel ‹nsan Haklar› Raporu" aç›kland›. Aç›klamay›, Eski Adalet Bakan› Sabine LeutheusserSchnarrenberger yapt›. Haz›rlanan raporda, "terörizmle mücadele ve güvenli¤i sa¤lama" gerekçesiyle Almanya'n›n polis devletine dönüfltü¤ü tesbiti yap›ld›. Bu konuda çeflitli verilere de yer verildi. Buna göre, her y›l 500 bin kiflinin telefonu dinleniyor, mektuplar adreslerine ulaflmadan inceleniyor, sokaklar kameralarla donat›l›yor, polise s›n›rs›z yetkiler veriliyor. Raporda, Alman devletinin halk› kontrol alt›nda tuttu¤unun örneklerine yer verilirken, “devletin adeta bir gözetleme devletine dönüfltü¤ü” vurguland› ve bu denetim ve kontrollerin, istihbarat ve güvenlik birimlerince "organize suçlarla mücadele" ad› alt›nda yürütüldü¤ü belirtildi. “Terörizmle mücadele" gerekçesiyle Alman Anayasas›'nda yer alan temel insan haklar›n›n sadece ka¤›t üzerinde kald›¤› belirtilen raporda, devletin, “bar›fl ad›na bir savafl durumu yaratt›¤›, özgürlük ad›na say›s›z güvenlik yasalar›n› uygulamaya soktu¤u dile getirildi. Özellikle 11 Eylül'den sonra ihlallerdeki art›fla dikkat çekilirken, tüm bu ihlaller, "hukuk devletinin imhas›" olarak yorumland›. Bu tespitleri, Almanya’n›n en ciddi kurumlar› somut verilere dayanarak yap›yor. Bunlara sosyal haklardaki k›s›tlamalar› da eklerseniz, gerçek Avrupa ortaya ç›kar. Ülkemize bu Avrupa’n›n demokrasi getirece¤ini söyleyen AB’ciler ne diyorlar acaba bu sonuçlara? Ya da flöyle soral›m, zihniyette, yani temel politikada Amerika’dan farklar› var m›?


ve iflbirlikçilerine karfl› mücadeledir. Bu mücadele tarihinden onur duyuyoruz. ‹flbirlikçi bafl› Tayyip Erdo¤an, emperyalist efendilerini a¤›rlamaktan büyük onur duyuyor ve riyakar islamc›l›¤a yak›flan bir üslupla, halklar›n katillerini “evimize gelen misafirler” olarak görmemizi istiyor. Görmeyece¤iz, tarihimize, onurumuza, ba¤›ms›zl›¤›m›za sahip ç›kacak ve direnen halklar›n cephesinde bir halka oldu¤umuzu gösterece¤iz.

4

“NATO'ya en ucuz askeri Türkiye sa¤l›yor. Bir Türk askerinin bize maliyeti 23 cent!” ABD D›fliflleri -eski- Bakan› John F. Dulles

Marksist-Leninist önderlikler etraf›nda birleflen halklar karfl›s›nda emperyalistleri hiçbir ‘konsept’, hiçbir ‘strateji’ kurtaramayacak. Kazanan, direnen ve emperyalizme karfl› savaflan halklar olacak. NATO’ya ve Amerikan emperyalizmine karfl› onurlu bir mücadele tarihine sahip olan halk›m›z kazanacak. 28-29 Haziran günlerinde bu onurlu tarihe yeni sayfalar ekleyelim. Yaz› dizimizin son bölümünü okurken, emperyalist katiller ülkemize gelmifl olacak. Halklara karfl› yeni sald›r› kararlar› alacaklar› aç›k. Bas›n, NATO Toplant›s›’nda 'terorizmle mücadele paketi' aç›klanaca¤›n› yaz›yor. Geçmiflte örgütledikleri ve NATO karargah›nda merkezilefltirdikleri kontrgerillaya benzer flekilde, NATO bünyesinde, “NATO Terörist Tehdit ‹stihbarat Birimi” kurulaca¤›ndan, NATO’nun askeri yeteneklerinin art›r›lmas›ndan ve “dünyan›n her taraf›na müdahale edecek” ölüm mangalar› kurulmas›ndan söz ediyorlar. K›saca, NATO’ya biçilen yeni misyon gere¤i, “terörle mücadele” ad› alt›nda, emperyalistler halklara karfl› savaflta NATO’yu nas›l istihdam edeceklerine karar verecek. Hesap bu. Hangi hesaplar› halklar›n direnifline çarp›p dönmedi ki! Irak’ta, Afganistan’da, Türkiye’de hesaplar›n› hep bozduk, yine bozmaya devam edece¤iz. Ülkemizde NATO’ya, emperyalizme karfl› ony›llard›r süren mücadele bunun teminat›d›r. Bu kavga, bu direnifller elbette zafere ulaflacak, halklar NATO’yu da¤›tacak ve özgürleflecekler. NATO’ya karfl› mücadele, emperyalizme

1960’da da NATO Toplant›s› Vard›... ‹stanbul’da NATO Toplant›s› ilk kez yap›lm›yor. 1960 y›l›nda da ülkemizdeydi NATO emperyalistleri. Ve bugünkü gibi, huzur içinde toplanamad›lar. 2 May›s 1960 günü, ‹stanbul Saraçhanebafl›'ndaki Belediye Saray› civar›nda NATO’yu protesto eden gösteriler düzenlendi. Gösterilere azg›nca sald›ran asker ve polis vatanseverleri gözalt›na ald›. Ancak vatanseverler y›lmad›lar. Sald›r›n›n ard›ndan NATO Toplant›s›’na kat›lmak üzere gelen emperyalist d›fliflleri bakanlar›n›n kald›¤› Hilton Oteli’ne yüründü. ‹stiklal Caddesi üzerinde gruplar halinde yürüyüfle bafllayan kitleye polis yine sald›rd›. Konuya iliflkin bir aç›klama yay›nlayan Menderes’in ‹çiflleri Bakan› hainli¤ini flöyle gizlemeye çal›flacakt›: “Ele geçirilen suçlular, bu gösteriyi NATO D›fliflleri Bakanlar› Konsey Toplant›s›'n›n aç›l›fl günü ve saatine rastgetirmek kasd›yla ve günlerce evvel haz›rlad›klar›n› itiraf etmifllerdir. Bu itibarla, bu hareketi düzenlemekle güdülmek istenilen haiane maksat, aç›kça anlafl›lm›fl bulunmaktad›r.” (Vatan, 3.5.1960) Her zaman en büyük vatan hainleri, en büyük vatanseverleri “hain” diye suçlad›lar. Bunlara en iyi cevab› ise, “vatan hainli¤i” ile suçlanan Naz›m Hikmet vermifltir: “...Vatan çiftliklerinizse, / kasalar›n›z›n ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, / ... / vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombas›, Amerikan donanmas› topuysa, / vatan, kurtulmamaksa kokmufl karanl›¤›m›zdan, / ben vatan hainiyim...” Oligarflinin “vatan hainleri” diyerek ba¤›ms›zl›k fliar›n› susturmak istedi¤i vatanseverler 1967’ye gelindi¤inde de NATO’yu protestoya haz›rlanmaktad›r. Aral›k ay›n›n ilk haftas›nda Ankara sokaklar› bir afiflle dolmufltur. “Amerikan Emperyalizminin Arac› NATO'dan Ç›k” yazan afifl 9 Aral›k’taki mitingi duyurmaktad›r. Baflta FKF olmak üzere ö¤renci örgütlerinin düzenledi¤i mitingte NATO’nun ba¤›ml›laflt›rman›n arac› oldu¤u hayk›r›l›r. Söylenenler, bugün yafla-

Say› 113 33 27 Haziran 2004


Bizim iktidar›m›zda... Baflta NATO olmak üzere " sald›rgan amaçl› paktlardan ç›k›lacak, sald›rgan

n›yor. Miting sonras› yay›nlanan bildiride flöyle denilmektedir: “Biz imzalar› bulunan kurulufllar, düzenledi¤imiz yürüyüflle bafllayan ve sonucunun Türkiyemizin NATO'dan ç›kmas› ve Amerikan emperyalizminin yurdumuzdan kovulmas› ile bitecek mutlu bir eyleme girifliyoruz. Ba¤›ms›z Türkiye u¤runa giriflece¤imiz bu eylemimiz Türk Halk›na kutlu olsun.” denilir. (Türk Solu, 15 Aral›k 1967) Bu “kutlu mücadele” kesintisiz olarak sürdü. Silahl›-silahs›z her türlü eylemle devrimciler emperyalizme ve onun silahl› gücü NATO’ya karfl› mücadeleyi yükselttiler. FKF Genel Merkezi’nin 14-19 May›s 1968 günlerindeki “NATO'YA HAYIR HAFTASI”nda düzenlenen eylemlerde, 26 Temmuz 1968’de ‹stanbul’da yap›lan mitingde oldu¤u gibi, “NATO’dan Ç›k›ls›n” sloganlar›n›n at›ld›¤› onlarca mitingde, gösteride, protestoda NATO’ya karfl› mücadelenin ba¤›ms›zl›k mücadelesi oldu¤u dile getirildi. Bugün NATO konusunda, Amerikan emperyalizmi konusunda Türkiye halk›nda yarat›lan bir bilinç varsa, bu mücadelenin, devrimcilerin sayesindedir. Bunun karfl›s›nda “milliyetçilik” söylemiyle halk› aldatan faflist güçler ve islamc›lar vatansever gençli¤in karfl›s›nda, NATO’nun, ABD’nin yan›nda saf tuttular, devrimci gençli¤e say›s›z kez, anti-emperyalist eylemlerinden dolay› sald›rd›lar. T›pk› Kanl› Pazar’da oldu¤u gibi. amaçl› her türlü anlaflma iptal edilecek, ülke topraklar› üzerindeki emperyalist üsler kald›r›lacakt›r." (Halk Anayasas› Tasla¤›)

Say› 113 34 27 Haziran 2004

O Amerikal›lar› Denize Döktük... Amerikan emperyalizminin özellikle Vietnam’da iflledi¤i suçlar ve Vietnam halk›n›n komünistler önderli¤indeki savafl› tüm dünyay› etkilemifltir. Elbette Türkiye halk›n› ve gençli¤ini de. ‹flte bugünlerde, 1967 Temmuz’unda ABD 6. Filo’su iflbirlikçilerin davetiyle ‹stanbul’a gelir. Bölge halklar›na karfl› tehdit amaçl› karasular›m›zda bulunan 6. Filo’nun ‹stanbul Liman›’na demir atma nedeni ise tam bir onursuzluk örne¤idir; ABD askerlerine kad›n temin etmek!!! Ve, Türkiye devrimci hareketinin en onurlu sayfalar› aras›nda yerini alacak olan 6. Filo’yu protesto eylemleri bafllar. ‹stanbul’da FKF açl›k grevi bafllat›rken, 6. Filo Komutan›’n›n Taksim an›t›na çelenk koymas›na karfl› binlerce kifli Taksim’e yürüyerek emperyalizmi lanetler ve Dolmabahçe’deki ABD bayra¤›n› indirir. ABD

“Kanl› Pazar”larda Kan›m›z› Dökseler de Emperyalizme ve ‹flbirlikçilerine Karfl› Mücadeleyi Sürdürdük Y›l 1969, 10 fiubat günü ABD 6. Filo’su yine ‹stanbul’a demir atma gafletinde bulunur. DevGenç’liler ayn› gün bafllad›lar 6. Filo’ya karfl› gösterilerine. Dolmabahçe K›y›s›’na yanaflt›rmad›lar 6. Filo’yu. Filonun askerlerini denize döktüler. Pek çok protesto gösterisi yap›ld›. 16 fiubat’ta ise, içlerinde FKF’nin de oldu¤u 22 gençlik örgütünün, iflçilerin, memurlar›n, ve di¤er halk kesimlerinin kat›ld›¤› büyük bir gösteriyle lanetlenecekti Amerika. “Emperyalizme ve Sömürüye Karfl›” yap›lan mitingte 30 bin kifli Beyaz›t’tan ç›k›p Taksim’e do¤ru, “6. Filo Defol”, “Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi”, “Yaflas›n Tam Ba¤›ms›z Türkiye...” sloganlar›yla yürümektedir. Kitle Taksim’e girmeye bafllad›klar›nda, dört bir yandan sald›r› da bafllad›. ‹ki iflçi katledildi sald›r›da. Yüzlerce kifli yaraland›. Devrimciler, k›y›lar›m›zda müslüman Ortado¤u halklar›na karfl› güç gösterisi yapan Amerikan emperyalizminin sald›rganl›k simgesi 6. Filo’nun gelifline karfl› öfkelerini hayk›r›yordu. “Allah Allah” nidalar›yla onlara sald›ranlarsa, oligarflinin ve emperyalizmin vurucu gücü olmay› kabul etmifl, “anti-komünistlik” zehiriyle beyinleri uyuflturulmufl islamc›lard›. Komünizmle Mücadele Dernekleri’nde, Milli Türk Talebe Birli¤i’nde örgütlenen islamc› ve faflist güçler, oligarflinin polisiyle, kontra güçleriyle birlikte vatanseverlerin kan›n› döktüler. askerleri karaya ilk ç›k›fllar›nda gençli¤in tepkisiyle karfl›lafl›r ve iflbirlikçi iktidar›n polisi taraf›ndan zor kurtar›l›r. Protestolar yay›l›r, karada görülen ABD askerleri dövülmeye, taciz edilmeye bafllan›r. 15 Temmuz günü 6. Filo yeniden limana demir atmak ister. Birkaç saat içinde protesto gösterileri büyük bir h›zla artar. Dolmabahçe R›ht›m› ‹TÜ’lü gençlik taraf›ndan doldulur. ‹zinli ç›kan ABD askerleri, t›pk› daha önce oldu¤u gibi, halk›n protesto ve tepkileri ile karfl›lan›r. Bu s›rada gençlik Taksim’e yürüyüfl karar› al›r. Yürüyüfl polis taraf›ndan engellenirken, gençlik liderlerinden bir k›sm› gözalt›na al›n›r. Bu durum tepkileri daha da art›r›r. Sonraki iki gün Taksim ve Gümüflsuyu Sokaklar› çat›flmalara sahne olur. 17 Temmuz’da, gösterileri engellemek isteyen devlet, devrimci gençli¤in önemli bir üssü durumundaki ‹TÜ Yurdunu basar ve 30 ö¤renciyi gözalt›na al›r, 47 ö¤renci hastanelik edilir. Öfke büyümüfltür. ‹stanbul üniversitelerinden ö¤renciler ‹TÜ’de toplanarak Taksim’e yürüyüfle geçer. Taksim’de yap›lan konuflmalar›n ard›ndan hedef, ABD 6. Filosu’nun demirli bulundu¤u Dolmabahçe’dir. En ön saflarda Deniz Gezmifl’in bulundu¤u binlerce ö¤renci, kaçamayan Amerikan askerlerini denize döker, polis gençli¤in öfkesi karfl›s›nda çaresizdir.


Günler öncesinde, bugün itibarl› islamc› yazarlar aras›nda say›lan M. fievki Eygi’ler kitle k›flk›rtm›fl, “Müslümanlar ile k›z›l kafirler aras›nda topyekün bir savafl kaç›n›lmaz hale gelmifltir. (...) Müslümanlar komünizmle çarp›flan devlet kuvvetlerine yard›mc› olsunlar.” fetvalar› vermiflti. “Kanl› pazar”lar›n mirasç›s› AKP iktidar› flimdi vatanseverlere sald›r›y›, iktidar koltu¤undan sürdürüyor.

Akan Kanda Sen Vard›n 29 A¤ustos 1968’de, ABD 6. Filo’su bu kez ‹zmir’de protesto edildi. “Kahrolsun Amerika” sloganlar›yla yap›lan mitingde, “devletin yard›m›c›s›” gerici-faflist güçler kitleye sald›rarak iki kifliyi b›çakla yaralad› ve kitlenin üzerine bomba att›. Pasaport ‹skelesi’nde toplanan vatanseverler, 6. Filo’yu protesto ederken, aç›lan pankartlarda, “Hat›rla beni, ‹stanbul'da akan kanda sen vard›n. fiimde nas›l olur da habersiz gelip demir atars›n", "Güle güle 6. Filo, allah kavufltursun say›n ilgililer", "Yine geldin, buraday›z..." ifadeleri yer almaktad›r. ‹slamc› ve faflist gruplar da bu pankartlara karfl› flu ifadelerin yer ald›¤› pankartlar asarlar: "Mao'nun piçleri", "NATO'ya ba¤l›y›z", "Komünistlere ölüm". Ayn› kafa iktidar koltu¤unda “NATO’ya ba¤l›l›klar›n›” iftiharla anlat›yor flimdi. NATO karargah›n›n bulundu¤u ‹zmir’de bu tek protesto de¤ildir. Onlarcas›ndan biri olan 2 May›s 1969’da, ‹zmir Liman›’na NATO’ya ait malzeme getiren bir gemi bir süre iflgal edildi. 19 Aral›k 1969’da ise, Türkiye’nin her yan›ndan toplanan gençlik 6, Filo’yu karfl›lamaktad›r. Gençlik, ABD'li askerlerin flehre ç›kmak için motorlarla yanaflaca¤› Gümrük önündeki eski feribot iskelesinin önünde, "6. Filo Defol" sloganlar›yla gösteri yaparak, ABD'li askerleri karaya ç›karmamak için and içtiler. 6. Filo Komutan› Downey'in Cumhuriyet Alan›’ndaki Atatürk An›t›’na çelenk koyaca¤›n› haber alan gençlik, bu kez Konak alan›nda toplanarak gösteri yapt›. Bunun üzerine Amerikal›lar belirlenen yerden karaya ç›kamaz ve Birinci Kordon'daki NATO karargah› önünden karaya ç›kmak isterler. Fakat orada da vatansever gençlik vard›r. Ellerinde tafl ve sopalarla Kordon Boyu’nda “hücum” diye koflan gençli¤in öfkesi kab›na s›¤maz. Alsancak'›n, ara sokaklar›na da¤›lan gençli¤in öfkesi Amerikal›lar›n kald›¤› apartmanlara yönelir. Karfl›lar›na yine oligarflinin polisi ç›kar. Çat›flmalarda NATO'da görevli bir Amerikal› subayla iki er tartaklan›r ve NATO'ya ait bir araç tahrip edilir. 6. Filo komutan› çelenk koymaktan vazgeçer. Göste-

riler sonucunda eylemlere öncülük eden Mahir Çayan baflta olmak üzere bir çok kifli gözalt›na al›n›r. Anti-Emperyalizm Gelene¤imizdir - 26 Mart 1972’de NATO’ya ait Ünye Radar Üssü’ndeki üç ‹ngiliz, Denizler’in idam›n› engellemek isteyen Mahir Çayan ve arkadafllar› taraf›ndan rehin al›nd› ve K›z›ldere’de cezaland›r›ld›lar. - ‹YÖKD taraf›ndan 1974 Nisan’›nda NATO’nun kurulufl y›ldönümünde onlarca eylemin düzenlendi¤i bir kampanya yap›ld›. - Eylül 1977’de ülkemizde yap›lan NATO tatbikatlar› ve bo¤aza demirleyen ABD savafl gemileri Dev-Genç’in protestolar› ile karfl›land›. Kampanya boyunca gösteriler, bildirilerin, afifllerin yan›s›ra bir çok eylem düzenlendi, karaya ç›kan bir k›s›m ABD askeri denize at›ld› ya da dövüldü. Kampanyan›n finalinde ise, 28 Eylül günü ‹TÜ Maçka Maden Fakültesi binas› Dev-Genç taraf›ndan iflgal edildi. Dev-Gençliler iflgali, gece Taksim’e düzenledikleri meflaleli bir yürüyüflle sonland›rd›lar. - 12 Eylül 1980’den birkaç gün önce Trakya’da bafllayan NATO manevralar›na karfl› DEVR‹MC‹ SOL, bir hafta sürecek bir protesto kampanyas› bafllatt›. Onbinlerce bildiri, el ilan› da¤›t›ld›; yasad›fl› gösteriler yap›ld›. 11 Eylül günü caddeler NATO’yu teflhir edici nitelikte bombal›-bombas›z yüzlerce pankartla donat›ld›. 12 Eylül’ün ilan edilmesi nedeni ile programlanan daha ileri eylemler gerçeklefltirilemedi. Yaz›lanlar, tarihimizin sadece küçük bir kesitidir. Devrimci hareketin ve bir bütün olarak Türkiye devrimci hareketinin tarihi, emperyalizme karfl› onurlu bir tarihe sahiptir. 28-29 Haziran’da bu onurlu tarihe yeni sayfalar ekleyelim.

Say› 113 35 27 Haziran 2004

FKF, Kanl› Pazar katliam› üzerine yay›nlad›¤› bildiride, "Kardefller amans›z bir savafla girdik! Ba¤›ms›zl›k, ölüm kal›m, namus kavgas› bu. Ya bu topraklar üzerinde kendimizi gavur Amerika'l›ya ve ortaklar›na sömürtmeden yaflayaca¤›z, ya da ölece¤iz. Bu kavga Amerika ile ortakl›k etmeyen herkesin kavgas›d›r!" der. O gün, ‹slamc›lar ABD’nin maflas›d›r. Polisin gözleri önünde vatanseverleri b›çakla, sat›rla katlettiler. Bugün iktidar koltu¤unda rollerini oynamaya devam ediyorlar.


Delil Transferi ve Delil Yaratma Hukuksuzlu¤u Kan›tland›

Say› 113 36 27 Haziran 2004

y›tl› oldu¤u "1 Nisan disket bulunOperasyodu¤unu aç›klanu"ndaki m›flt›r. Kanuna hukuksuzgöre, disketler, luk ve, buna Hukukçular, Mahkemede Görünen Disketlerin Poliste ekleme-ç›karba¤l› olarak Ç›kmas›n› De¤erlendiriyor ma yap›labilebir baflka dacek materyalvada, belgeler oldu¤u için, Hakim hemen el koymal›, mühürlelere göre mahkemede görünen disketlerin poliste yerek kendi emanetine almal›, daha sonra san›klaç›kmas› üzerine, Halk›n Hukuk Bürosu avukatlar› r›n-vekillerinin-bilirkiflinin kat›ld›¤› bir oturumda Av. Behiç AfiCI ve Av. Taylan TANAY ile görüflmühürünü sökmeli ve inceleme yap›lmal›d›r. Bu da tük. yap›lmam›fl, polisin biri disketi cebine koyup emniyete götürmüfltür. Ki, “örgüt belgesi” denilenlerin Müvekkillerimiz Serbest B›rak›lmal›d›r sahte oldu¤u ortaya ç›kt›. Ve bu diskete dayan›larak 70'den fazla insan tutukludur ve bir çok kifli "1 Nisan Operasyonu"na gerekçe yap›lan bir“diskette ad›n var” denilerek tutuklanmaya devam çok belgenin sahte oldu¤u ortaya ç›kt›. Bununla ilediliyor. Bunu yaparken de, hemen gözalt›na alm›gili ne gibi hukuki giriflimleriniz oldu, sonuç al›nd› yor, önce derneklere gitmeyeceksin diye tehdit edim›? Veya ne gibi bir sonuç almay› amaçl›yorsuyor, gitmeye devam ederse, “diskette ad›n var” dinuz? ye tutuklat›yor. Orhan Eski TAYAD Baflkan› oldukAv. Behiç AfiCI: Bu sahtecilikle ilgili bir çok fley tan sonra böyle tutukland›. yapt›k. Buna geçmeden öncelikle disketlerin delil Sahteliklerle ilgili DGM Savc›l›¤›’na baflvurduk, olma de¤erini ve operasyonu bu meflhur disket aç›ilgili savc›l›¤a suç duyurusunda bulunduk. fiu ana s›ndan de¤erlendirmek gerekir. kadar ortaya ç›kanlar müvekkillerimizin haklar›n›n, Bir delilin geçerlili¤i, onun yasal yollarla elde özgürlüklerinin nas›l keyfi olarak ortadan kald›r›ld›edilmesine ba¤l›. Bu, kimsenin görmedi¤i disket ¤›n› göstermektedir. Ama maalesef yarg›dan henüz mevzuata, yasalara ve doktrindeki hakim görüfle sonuç alamad›k. Bu gerçekler ortaya ç›kt›ktan sonuygun olarak elde edilmemifltir. Bu durumda savra, yap›lmas› gereken müvekkillerimizin serbest b›c›l›k ya dava açmaz ya da dava düfler. rak›lmas›d›r. Birincisi; polis ve DGM Savc›l›¤›’na göre, “Mecidiyeköy'deki bürodan ‹talya'da bulunan DHKP-C Komplocular Suçüstü Yakaland› merkezine örgütsel, flifreli notlar yaz›l›yordu ve bu Hukuksuzlu¤un Üzerine Gitmeye Kararl›y›z yaz›flmalar bir y›ld›r izlenmifl, çözülmüfl ve kay›t edilmiflti.” Bu çözümler ortada olmad›¤› gibi, 1 NiAvukatl›¤›n› yapt›¤›n›z bir baflka dosyada bulusan günü, elde ettiklerini söyledikleri bir tek disketnan disketler, Savc›l›k Emanetinde görülmesine te her fleyin oldu¤u söyleniyor. ra¤men, poliste ç›kt›. Böyle aç›k bir hukuksuzlu‹kincisi; Arama izni Ekmek ve Adalet Dergisi ¤un üstü örtülecek mi? Bu konuda bir soruflturma için al›n›yor, bas›lan yer ise Mecidiyeköy’de Y›lmaz var m›? Yay›nc›l›k isimli, Ekmek ve Adalet’in teknik ifllerini Av. Taylan TANAY: 1 Nisan operasyonunda de yapan, teknik haz›rl›k firmas›d›r. Emniyet haz›rl›k aflamas›nda hukuku çi¤nemiflti. Üçüncüsü; Y›lmaz Yay›nc›l›k bas›ld›ktan sonra Yaln›z 9 Haziran 2004 tarihinde ortaya ç›kan gerçal›flanlar› ve misafirler afla¤›ya indirilmifltir. Arama çek ilk defa karfl›laflt›¤›m›z DGM-Emniyet uygulaesnas›nda yay›nc›l›k avukatlar›n›n haz›r bulunmas› mas›n›, bu ülkede yarg›laman›n nas›l yap›ld›¤›n› orengellenmifltir. Yasal zorunluluk olmas›na ra¤men taya koyan, sadece bizi de¤il tüm hukukçular› flok muhtar ya da ayn› binadan en az iki hazirun olmaeden bir olayd›. Tabii bu bafll› bafl›na komployu ors› gerekirken bunlara uyulmam›flt›r. taya koyan bir geliflmeydi. Komplocular suçüstü Polis iki saat sonra aramay› bitirdi¤ini yakalanm›flt›. ve bir adet örgütsel yaz›flmalar›n kaBas›nda müvekkilimiz ‹nan Gök'ün gözalt›na al›nd›¤› tarihte ç›kan polisin yapt›rd›¤› haberler ile 1 Sahte belgeler, poliste ç›Nisan tarihinde ele geçti¤i söylenen diskette geçen kan disket olay› da ortaya kimi bilgiler ortakt›. Bunun üzerine yarg›laman›n yap›ld›¤› ‹stanbul 3 Nolu DGM'de 20 may›s 2004 ç›kt›ktan sonra, yap›lmas› tarihinde dilekçe verip bu dosyada geçen disketlegereken müvekkillerimirin çözümünü ve bir kopyas›n› talep ettik. Talebimizin serbest b›rak›lmas›d›r. ze yan›t alamay›nca 9 Haziran 2004’deki duruflma-

Av. Behiç Aflç›


da taleplerimizi yineledik. Mahkeme talepleri yerinde gördü. Yaln›z bir sorun vard›. Mahkeme disketleri emniyetten istiyordu. Oysa dosyaya göre disketler 23 Ekim 2003 tarihinde DGM'ye emniyetçe teslim edilmiflti. (Tabii teslim edilirken arama tutana¤›ndan fazla disket ve CD teslim edilmiflti.) Bu bir hukuk skandal›yd›. Haz›rl›k soruflturmas› tam 8 ay önce tamamlanm›fl, emniyet dosyadan elini çekmifl ifl "Ba¤›ms›z mahkemeye", DGM'ye b›rak›lm›flt›. Ama b›rak›lmam›fl. Zaten delil durumu flüpheli olan disketlerin emniyette bulunmas› bu disketlerin içeri¤ini tamamen geçersiz k›l›yordu. Bu müvekkilimize yöneltilen suçlamalar ve gözalt›na al›nd›¤›nda bas›nda ç›kan haberler ile 1 Nisan dosyas›ndaki kimi isnatlar›n ortak oluflu, bizde emniyetin delil transferi ve delil yaratma çabas›na iliflkin flüphelerimizi gerçe¤e dönüfltürdü. Çünkü disketlerde yap›lacak de¤iflikliklerin tespiti mümkün de¤ildir. Bunu biz söylemiyoruz. Mahkemelerin en güvenilir sayd›¤› TÜB‹TAK söylüyordu. Bu disketlerde sonradan yap›lacak de¤iflikliklerin önceki bir tarihle kayd› mümkünken bunlar› hala delil sayman›n hukuken imkan› yoktur. ‹kinci olarak bu durumu yaratan sorumlularla ilgili çeflitli çal›flmalar›m›z oldu. Öncelikle kendisini her fleye muktedir görüp insanlar›n komplolarla onlarca y›la varan cezalar almas›n› sa¤lamak için mahkemelere müdahalesini her defas›nda sergileyen siyasi flube polisleri için Fatih Savc›l›¤›’na suç duyurusunda bulunduk. Daha sonra da bu müdahaleye izin veren savc› ve mahkeme heyetini Savc›lar Ve Hakimler Yüksek Kurulu'na flikayette bulunduk. Sonucunu bekliyoruz. Hukuksuzlu¤un üzerine gitmeye kararl›y›z. Çünkü bu ülkede muhalif olan herkes, her kurum bu flekilde komplonun hedefi olabilir.

Hukuk Skandal› Tüm Hukukçular›n Sorunu Barolar›n, di¤er hukuk çevrelerinin ve örgütlenmelerinin sahte belge olay›yla ilgili bir giriflimi var m›? Onlar ne diyorlar bu konuda? Av. Behiç AfiCI: Henüz barolar›n, yukar›da anlatt›¤›m›z hukuksuzluklarla ilgili bir çal›flmalar› oldu¤unu duymad›k. Disket meselesi yeni bir geliflmedir. De¤iflik bir yöntem denenmektedir. Kifli hak ve özgürlüklerini güvenceye alan yasa hükümler bir kenara b›rak›lmakta ve "diskette ad›n ç›kt›" denilerek insanlar tutuklanmaktad›r. Disket d›flar›dan müdahaleye aç›k oldu¤u için bu tarz›n meflrulaflmamas› gerekmektedir. Bu flekilde herkesin ad› bir diskette ç›kabilir. Dosyam›zda as›l olarak müvekkillerimizin de¤il herkesin haklar› ve özgürlükleri için mücadele ediyoruz. Barolar›n, Barolar Birli¤i'nin de bu dosyay› böyle görmesini ve bu flekilde kabul etmesini bekliyoruz.

Bir Suçüstü Belgesi Daha... Savunmalar Emniyette! Mahkemede olmas› gereken belgelerin poliste ç›kmas›na yeni bir örnek daha ortaya ç›kt›. Olay, gözalt›nda tecavüze u¤rayan gazeteci Asiye Güzel Zeybek'in de bulundu¤u davan›n duruflmas›nda avukat› Ercan Kanar taraf›ndan deflifre edildi. 21 Haziran’da, 3 No’lu DGM’de görülen duruflmada söz alan Av. Ercan Kanar, mahkemede yapt›¤› savunmalar›n ‹stanbul Emniyeti'ne gönderildi¤ini aç›klad›. “Emniyet Genel Müdürlü¤ü'nün talebiyle mahkemeye Zeybek'in avukat› soruluyor ve bir soruflturma için savunmalar› isteniyor. Mahkemeniz de savunmalar› gönderiyor. Adalet Bakanl›¤›'n›n dahi savunmalar› isteme hakk› yoktur” diyen Kanar, mahkeme heyetinin kendi kendisi hakk›nda suç duyurusunda bulunmas›n›, kendisinin bulunaca¤›n› belirtti. Hat›rlanaca¤› gibi, Zeybek, polisler hakk›nda iflkence davas› açm›flt›. Yine DGM, yine istedi¤i belgelere yasad›fl› flekilde el koyan polis. Demek ki, bu durum çok do¤al bir flekilde ony›llard›r sürdürülüyor. ‹stisnas›z bütün davalarda ayn› mekanizman›n çal›flt›r›ld›¤› da kuflkusuzdur. Av. Taylan TANAY: fiimdilik meslektafllar›m›zdan ve Ça¤dafl Hukukçular Derne¤i gibi kimi demokratik kitle örgütlerinden gerekli tepkiyi görebildik. Biz bu davaya sadece müvekkillerimiz aç›s›ndan bakm›yoruz. Bizce önemli olan bu dava ›fl›¤›nda ortaya ç›kan gerçektir. Bu gerçek, e¤er muhalifseniz, ba¤›ms›zl›k ve demokrasi mücadelesi veriyorsan›z her an gözalt›na al›n›p sahte belgelerle tutuklanabilirsiniz. Bu dava bu aç›dan önemlidir. Meslektafllar›m›z aç›s›ndan da hukukun ayaklar alt›na al›nmas›na, devletin hukuku istedi¤i yerde uygulamama keyfili¤ine engel olmak aç›s›ndan önem tafl›d›¤›n› düflünüyorum. Bu nedenle gerek halk›m›z›n gerekse de meslektafllar›m›z›n davaya kendi cephelerinden katk› sunmas› gerekir. Halk›m›z› ve meslektafllar›m›z› davaya sahip ç›kmaya ça¤›r›yoruz.

Say› 113 37 27 Haziran 2004

Ortaya ç›kan gerçek; bu ülkede muhalifseniz ba¤›ms›zl›k ve demokrasi mücadelesi veriyorsan›z her an gözalt›na al›n›p sahte belgelerle tutuklanabilirsiniz. Av. Taylan Tanay


Hukuksuzluk Türkiye ve Avrupa’da Teflhir Ediliyor Suçüstü Yakalanan Sahte Belgeciler Hakk›nda Suç Duyurusu Halk›n Hukuk Bürosu, 14 Haziran günü yapt›¤› yaz›l› aç›klamada müvekkillerinden ‹nan Gök'ün üzerinden ç›kt›¤› iddia edilen disketin mahkemede olmas› gerekirken, poliste oldu¤unu ortaya ç›karm›flt›. Avukatlar, 15 Haziran günü Fatih Adliyesi’ne giderek ‹stanbul Emniyet Müdürlü¤ü Terör fiubesi polisleri hakk›nda suç duyurusunda bulundular.

Mersin - “Türkiye’de Hukuk Yok!”

Say› 113 38 27 Haziran 2004

Mersin Temel Haklar, 21 Haziran günü Adliye Binas› önünde düzenledi¤i eylemde, “sahte belgelerle tutuklananlar›n say›s› 73 oldu” dedi. 1 Nisan hukuksuzluk terörünü protesto eden Temel Haklar ad›na aç›klamay› Mehmet Tafl okudu. Tafl, suç üstü yakalanan sahtecileri hat›rlatarak, “2,5 ayd›r AKP ve AB iflbirli¤i ile haz›rlan›p AKP polisi taraf›ndan uygulanan bir hukuksuzluk terörü sürdürülüyor.” dedi.

Ankara - Komplolar Bizi Y›ld›ramaz Ankara Temel Haklar 16 Haziran günü Yüksel Caddesi'nde yapt›¤› eylemle, hukuksuzlu¤u

Avrupa’da, Suç Ortakl›¤›n› Teflhir Eylemleri Avrupa kentlerinde as›lan onlarca pankartla bafllayan kampanya, kufllama ve yeni pankartlarla sürüyor. As›lan pankart ve yap›lan kufllamalarda, Türkiye faflizminin hukuksuzlu¤u ve 1 Nisan hukuksuzlu¤unda Avrupa’n›n suç ortakl›¤›, Avrupa halklar›na anlat›l›yor. Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu önüne ikinci kez, yine devasa büyüklükte pankart as›ld›. 17 Haziran günü as›lan pankartta Flamanca olarak, “Duydunuz mu, Türkiye Polisi Sahte Belge Düzenleyip Dernek Kapat›yor, ‹nsanlar› Tutukluyor. Avrupa da Bunu Destekliyor" yaz›l›yd›. Pankart›n as›ld›¤› gün, Avrupa Birli¤i Zirvesi toplanm›flt› ve Tayyip Erdo¤an bu toplant› vesilesiyle Brüksel’de bulunmaktayd›. Erdo¤an’›n yalanlar›, Türkiye gerçe¤ini anlatan bu pankartla deflifre edildi.

teflhir etti. 1 Nisan sahte belgeleri ile Samsun ve Amasya’da tutuklananlar›n bir gün önce Ankara DGM’de duruflmas› oldu¤u hat›rlat›ld›. Tutsaklar›n Ulucanlar ve Sincan F Tipi’nden keyfi flekilde getirilmedi¤i belirtilerek, “hukuksuzluk devam ettiriliyor” denildi. Aç›klamada, “Biz tekrar tekrar soruyoruz Türkiye'de hukuk yok mu? Polis sahte belge düzenleyip insan tutukluyor, dernek kapat›yor” sözlerine yer verilirken, “hangi koflullar alt›nda olursa olsun hak ve özgürlük mücadelesini sürdürece¤iz” denildi.

Elaz›¤ - Devrimci Kurumlar Susturulamaz Kampanya çerçevesinde, Elaz›¤ Temel Haklar 1 Nisan terörünü protesto etmek için 10 Haziran günü Hozat Garaj› önünde bir bas›n aç›klamas› yapt›. Aç›klamada polisin sahte belgeleri teflhir edilirken, ülkemizin bir polis devleti oldu¤u vurguland›. "Türkiye'de Hukuk Yok Mu? Polis Sahte Belgeyle Dernek Kapat›yor, ‹nsan Tutukluyor." dövizleri aç›l›rken, "Devrimci Kurumlar Susturulamaz" slogan› at›ld›.

Kocaeli - DKÖ’lerden Destek 22 Haziran 2004 Sal› günü Kocaeli Temel Haklar Üyeleri ve Kocaeli Gençlik Dernekli Ö¤renciler E¤itim-Sen Kocaeli fiubesi'nde düzenledikleri bas›n toplant›s›yla sahte belgeleri ve disketleri teflhir ettiler. Temel Haklar Baflkan Yard›mc›s› Ahmet Bozat’›n okudu¤u aç›klamaya, SEH, SDP, ESP, EHP, ‹HD, Genel-‹fl ve pek çok kurum kat›larak destek verdi.

Avrupa Parlamentosu önü - Brüksel

Geçen hafta yo¤un olarak Belçika’n›n Brüksel ve Liege; Hollanda’n›n Rotterdam, La Haye, Amsterdam, Breda, Arnhem ve Eindhoven; Almanya'n›n Westfalen Eyaletinin Düsseldorf, Duisburg, Krefeld, Neuss, Essen, Gelsenkirchen, Oberhausen, Bottrop flehirlerinde; Avusturya, ‹sviçre ve Fransa'da kufllamalar yap›ld›. Avrupa çap›nda yap›lan ve halen süren kufllamalar›n toplam say›s›, 10 milyon.


“Art›k devletimiz; dernekleri, takip ve kontrol edilmesi gereken kurulufllar de¤il, teflvik edilmesi, gelifltirilmesi ve güvenilmesi gereken, demokrasimizin vazgeçilmez aktörleri olarak görmektedir”

Ve Gerçek... Suçlar› Dernek Üyeli¤i Dernekleri çal›flt›rmama, üyelerini tutuklama, gözalt›na alarak y›ld›rma politikas› her yerde AKP iktidar› taraf›ndan sürdürülüyor. Dersim Temel Haklar yapt›¤› aç›klamada, “üyelerimiz, üye olduklar›na piflman edilmek isteniyor.” dedi ve flu örnekleri verdi: Dernek üyesi Erkan Aksun’un minibüs floförü olan abisi trafik polislerince tehdit edildi. “Kardeflin terörist cenazelerine, bas›n aç›klamalar›na kat›l›yor” diyen polisler, "kardeflini kontrol et, devrimcilerle görüflmesin, sen de esnafs›n zor duruma düflersin". diyerek tehditlerini sürdürdü. 11 Haziran’da, "Türkiye'de Hukuk Yok mu" kufllamalar› yaparken gözalt›na al›nanlar savc›l›¤a bile sevk edilmeden serbest b›rak›l›rken, Kaan ‹nanç'›n evini arayan polis, "O¤lun yasad›fl› bildiri da¤›t›rken yakalad›k. Hergün derne¤e gidiyor, yak›nda da¤a ç›kacak, tüm eylemlere kat›l›yor, sahip ç›k" dedi. Dernek çal›flan› Serdar Molat’›n day›s›, Derik Jandarma Karakolu'na ça¤›r›larak Serdar'›n ev telefonu istendi. Vermeyince dövülerek al›nd›. Molat'›n ailesi karakolu aray›nca "bir fley yok öylesine istedik" cevab› verildi. Dernek üyesi Sercan Zülal’in ise evinin önünde sürekli polis var. Kocaeli polisi de 1 Nisan’da operasyon yapt›¤› Temel Haklar üyeleri üzerindeki keyfi terörünü sürdürüyor. 22 Haziran günü Kocaeli Temel Haklar Baflkan Yard›mc›s› Ahmet Bozat, Sekreter Selma Aslan gözalt›na al›nd›lar. Ayr›ca, derne¤in kurucu üyesi Güven Güney, Gençlik Dernekli Gökhan Zeka çal›flt›klar› kitap tezgah›ndan gözalt›na al›nd›lar. Olaydan sonra Kocaeli Gençlik Derne¤i bir süre ablukaya al›nd›. Isparta Gençlik Derne¤i üyeleri Mahir Özkan, Selda Bulut ve Sibel fiimflek 23 Haziran’da “Türkiye'de Hukuk Yok mu?" özel say›lar›n› da¤›t›rken polisce dövülerek yaka paça gözalt›na al›nd›lar. Sibel ve Selda sivil giyimli kiflilere polis olduklar›na dair kimlik göstermelerini istemenin bedelini bask›ya maruz kalarak, hukuksuzlu¤u protesto etmenin

karfl›l›¤›n› da dayakla ödediler. Her ikisi de savc›l›kça serbest b›rak›ld›. Hepsinin suçlar› malum; yasal dernek üyeli¤i ve demokratik eylemlere kat›lmak. Bu konudaki bir baflka örnek de Mersin Tarsus’da yafland›.

Mersin Temel Haklar Üyesi fiükran SÖYLEME, yasal Temel Haklar özel say›s›n› da¤›t›rken, 12 Haziran’da Tarsus'da gözalt›na al›nd›. Karakola götürülen Söyleme, polis flefinin “senin kim oldu¤unu ö¤rendik, sen dernek üyesiymiflsin” sözleri ve tehditleriyle karfl›laflt›. Söyleme’nin büyük suçu böylece hemen tespit edilmiflti. Söyleme, demokratikleflmenin gere¤i olarak, “aya¤›n› denk almas›” yönünde tehdit edildikten sonra serbest b›rak›ld›. ‹çiflleri Bakan› Aksu’nun yukar›daki sözü vard›, bu ülke öyle böyle de¤il, her yasada devrimler halinde demokratiklefliyordu, ama olsun yine de Temel Haklar’d› bu. Demokrasicilik oyununa vitrin olmay›p, gerçekten hukuk, demokrasi diyorlar, üstelik oyunu bozan büyük hukuksuzluklar› deflifre ediyorlard›. Kamuoyuna baflka aç›klamalar yapan Aksu’nun as›l emirleri polis flefinin beyninde bu flekilde yans›mas›n› bulmaktad›r. Polis flefine böyle emir vermiflti.

Son olarak bir de F‹fiLEME örne¤i verelim, hani flu “kalkt›” dedikleri fiflleme: Rize 112 Acil yard›m istasyonunda çal›flan hemflire Tuba Özhan, sendikal mücadelesi nedeniyle, "DHKP-C’lidir, tehlikelidir" diye fifllendi ve sürekli takip-taciz ediliyor. Özhan bu durumla ilgili olarak savc›l›¤a suç duyurusunda bulundu.

Say› 113 39 27 Haziran 2004

AKP ‹ktidar›nda iflkence bitmedi ama...

Yüksek Sesli Müzik ‹flkencesinde Arabesk Yerine, ‹lahi Dinletiliyor Konya Gençlik Derne¤i üyesi Mehmet Turgut Topalo¤lu ve Murat Erdo¤an evlerine giderken “izinsiz bildiri da¤›tmak” gerekçesiyle gözalt›na al›nd›. As›l suçlar› dernek üyeli¤iydi. Evlerinin aranmas›nda da en büyük deliller, yasal Gençlik Gelecektir Dergisi ve Ekmek ve Adalet Dergileriydi. Ayn› gün bir baflka dernek üyesi, Nilüfer Koçak da flehrin merkezinde iflkenceyle gözalt›na al›nd›. Koçak’›n kol ve bacaklar›na bas›larak, a¤›r tehdit ve küfürler aras›nda bo¤az› s›k›ld›, sürüklendi ve zorla polis arac›na bindirildi. Polis, hukuksuzluktaki pervas›zl›¤›n›, “Konya’da yap›lan her fleyi senin üzerine y›kaca¤›z” diyerek gösterdi. Gözalt›nda, Murat Erdo¤an’a yo¤un bask› uygulanarak, arkadafllar›n›n üzerine ifade vermeye zorland› ve gözalt› süresince yüksek sesle ilahi dinletildi. Mehmet Turgut Topalo¤lu ise s›navlar›na giremedi. Üçünün suçu da, Gençlik Derne¤i üyeleri olmalar›.


Faflist diktatörlü¤ün bakan› Susurlukçu Cemil Çiçek tehdit ya¤d›r›yor

‘Devletin Sopas›’, Faflizmin Gerçek Yüzüdür

Say› 113 40 27 Haziran 2004

Faflizmin “Havuç ve sopa” politikas›n›n adl› ad›nca böylesine aç›k ilan edildi¤i bir örnek, en az›ndan yak›n tarihte yoktur. Üstelik bunu ifade eden, bir cunta flefi, Güneydo¤u’da kelle kesmekten baflka bir fley bilmeyen bir general de¤il; bu ülkenin Adalet Bakan›. Adalet Bakan› Cemil Çiçek, 20 Haziran günü CNN Türk’de kat›ld›¤› Cafe Siyaset program›nda, bütün zihniyetini yans›tt›. Burjuva bas›n›n sahte demokratlar›n›n, flovenist partilerin, “bar›fl da bar›fl” diye diye oligarfliyle bir çok noktada paralelleflen sivil toplumcular›n, AB’cilerin deste¤iyle sa¤lanan havadan güç alan Çiçek, DEP’li milletvekillerine tehditler ya¤d›rd›. Tehditlerin hedefi onlard›, ama sözlerdeki mant›kla verilen mesaj tüm halka, muhalif olan ve olmay› “akl›ndan geçiren” herkesiydi. Özetle flöyle dedi Çiçek: “Bu tahliyenin k›ymetini herkes bilmeli, iyi anlamal›d›r... Demokratik sabr› zorlamamalar› laz›m. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gücünü s›namaya kalk›flmamalar› laz›m. Karar, yanl›fl düflünenlere demokratik tövbe imkan› getirmifltir. Bu tövbeyi samimi yapmalar› laz›m. Öyle yar›m a¤›z, terör örgütünü halen terazinin öbür kefesine koyarak Türkiye cumhuriyeti devletiyle hükümetiyle veya organlar›yla mukayeseye kalkarak, ak›llar› s›ra lüzumsuz beyanlar›n, tav›rlar›n içinde olmamalar› gerekir. .. Devlet ve hükümet aras›nda ‘biz arabulucuyuz’ diyorlar. Size bu rolü kim veriyor, siz kimsiniz, neyin nesisiniz? Eskiden devlet demokratik aç›l›m yapm›yor, sadece sopa gösteri, denilirdi. fiimdi bu devletin elinde sopas› da demokratik imkanlar› da var. Sopay› yemek istemiyorsan, verilen imkanlar› iyi kullan.” Her kelimesi faflist bir zihniyetin, haklara, özgürlüklere iliflkin söylemlerle esas bak›flta aras›ndaki riyakarl›k uçurumunun göstergesi. Sanki DEP’lileri y›llard›r hapiste yat›ran onlar de¤il, AB’ye girme oyunu nedeniyle tahliye etmelerini bir lütuf olarak görüyor. Adaletin kafas› bu olursa, elbette devlet halk›n tüm hak ve özgürlüklerini, kendisinin bahfletti¤i ve istedi¤inde sopayla geri alabilece¤i bir hak olarak görecektir. Katliamc›lar, iflkenceciler, Do¤u’da kulak kesip koleksiyon yapanlar, kelle koparanlar tam da bu zihniyetten besleniyor. F tiplerinde

katleden iflte bu kafad›r. Tehditler ya¤d›ran bu adam, bu devletin ADALET bakan›. Zihniyete bak›n, üsluba bak›n! ‹lkel, kaba bir flovenistin, faflist MHP kültürü ile yetiflmifl, ony›llard›r devletin en etkili yerlerinde görev yaparak, faflizmin politikalar›n› sindirmifl bir kafa, baflka zamanlarda da ç›k›p hukuktan, hak ve özgürlüklerden söz ediyor. Düflünün ki, “AB’ye uyum” ad›na haz›rlanan bütün yasalar bu zihniyetten ç›k›yor. “AB’ye uyum” elindeki havuç, esas arka plan›nda ise sopa duruyor. Bir elinde sopay› gösteren, öbür elinde verdi¤i rüflvet karfl›l›¤›nda benim istedi¤im gibi davranacak, benim düflündü¤üm gibi düflünecek, benim istedi¤imi konuflacaks›n diyen bir kafan›n da¤›taca¤› ADALET, ancak faflizmin adaletidir. O da, bilinir ki, halklar için en büyük adaletsizlikleri yaratan bir adalettir. Ve son olarak belirtelim ki, Cemil Çiçek kendi kafas›na göre konuflmuyor; konuflturuluyor. Konuflturan as›l olarak MGK’d›r. AKP iktidar›n›n Kürt halk›na yönelik politikas›nda MGK’dan hiçbir fark› yoktur, esasen kendisinin de bir politikas› yoktur. ‹nkardan, imhadan baflka bir fley bilmezler. Kürt halk›n›n talepleri hotzotla, sopayla, asar›z-keserizle geçifltirilemez. Bas›na “gündemde tutmay›n” sansürü uygulanarak, bu taleplerin üzeri de örtülemez. ‹nkara, imhaya “sopa gösterme” politikas›na son verin! Kürt halk›n›n haklar›n› koflulsuz olarak tan›y›n!

Bunlar Da Çiçek’in Demokratlar›! Burjuva bas›nda demokrat geçinen yazarlar›n kimisi Çiçek’in bu aleni tehditlerine hiçbir fley söylemeyerek onay verirken, kimileri de utanmazca onaylad›. Mesela biri, Çiçek’i Gelmifl geçmifl en iyi “Hükûmet Sözcüsü” ilan edip, söylediklerini “Türkiye'nin düflündü¤ü” olarak ifade ederken, bir baflkas› Çiçek’in tehditlerine “baba nasihat›” deme yüzsüzlü¤ünü bile gösterid. Hat›rlanaca¤› gibi, Sami Türk de en hukukçu ve demokrat Adalet Bakan› ilan edilmiflti; sonuç biliniyor. Yalaka medyan›n demokratlar› da özde Cemil Çiçek ne kadar demokratsa, o kadar demokratt›r. Hak, hukuk, adalet nedir bilmezler. Hele kürtler ve devrimciler sözkonusu olunca tüm demokrat maskelerini bir yana b›rakarak difllerini gösterir ve “kan... kan... kan...” 盤l›klar› atarlar ve bütün infazlar›, katliamlar› desteklerler...


Halklar›n Hakl›, Meflru Haklar› Karfl›s›nda

Tarafs›zl›k Olmaz!

Ortal›k ça¤r›dan geçilmiyor; legal sol partiler, sendikalar, “insan haklar› örgütleri”, “sivil toplum kurulufllar›”, Do¤an Medya’n›n yazarlar›ndan Birgün yazarlar›na kadar birçok gazeteci, “bu bar›flç› ve demokratik ortam›n bozulmamas›” için ça¤r›lar yapt›. Bunlar›n bir k›sm› sadece Kongra-Gel’e ça¤r› yap›yor; “ateflkese son verme karar›n›” geri çekin diyor. Bir k›sm› ise, “silahlar› susturmalar›” için görünürde hem devlete, hem Kogra-Gel’e sesleniyor. Peki bu iki ça¤r› türü birbirinden farkl› m›? Evet, bir nüans fark› var. O “nüans”ta “iki tarafa da eflit mesafede” olundu¤u izlenimi veriliyor. Güya devlet cephesinden bak›lmam›fl gibi görünülüyor. Peki gerçek bu mu? “O tarafa da bu tarafa da” yap›lan ça¤r›lar›n siyasi ve s›n›fsal anlam› bu mu? Aradaki fark› veya farks›zl›¤› görebilmek için bir soru daha sormal›y›z: Ateflkesin sürdü¤ü alt› y›ld›r, devlet katliamlar›n› sürdürürken bunlar devlete böyle bir kampanya halinde “silahlar› susturma ça¤r›s›” yapt›lar m›? Hay›r! Sadece bu bile gösteriyor ki, asl›nda bütün ça¤r›lar Kongra-Gel’e yöneliktir. “Bar›flç› ve demokratik ortam›n bozulmas›n›n” tek sorumlusu olarak Kongra-Gel görülmektedir. Dahas›, onlar›n elefltirisi Kongra-Gel’le s›n›rl› de¤ildir; onlar halk›n her türlü fliddetinin ve silahl› mücadelesinin “bar›fl› bozdu¤u” kan›s›ndad›rlar. Tabii bunun anlam› aç›kt›r; emperyalizmin ve oligarflinin Türkiyesi’nin bar›fl içinde ve demokratik oldu¤u düflünülmektedir. “O tarafa da, bu tarafa da” diye yap›lan ça¤r›lar masum de¤ildir; faflizmi onaylayan, meflrulaflt›ran bir siyasi tav›r vard›r bu ça¤r›larda. Hiç kimse tarafs›z de¤ildir. Hiç kimse ezenlerle ezilenler, katledenlerle katledilenler aras›nda “eflit mesafede” olamaz. Hiç kimse, yüzy›ld›r katleden bir düzenle, yüzy›ld›r katledilen, topraklar› ihlak edilen, asimile edilen bir halk› ayn› kefeye koyamaz. Kongra-Gel’e flu veya bu yönde ça¤r›lar yap›labilir; ama bu Kürt halk›n›n hakl› mücadelesini, devletin inkar ve imha amaçl› sald›r›s›yla eflitleyerek yap›lamaz. Tarafs›zl›k oyundur; “bitaraf olan, taraft›r” denir bir halk deyiflinde. Bitaraf olan “güçlü”den yana taraf olmufl say›l›r. Biz iki taraf aras›nda ta-

rafs›s›z demek, devletten yana olundu¤unu gizlemenin, tarihsel meflrulu¤u savunacak cürette olmaman›n söylemidir.

Herkesin bildi¤i gibi, Kongra-Gel’in “ateflkesi sona erdirme” karar›, hedeflerine silahl› mücadeleyle ulaflmay› içeren bir karar da de¤ildir; ateflkesi bitirmenin güçlerine yönelik sald›r›lara karfl› savunma anlay›fl›yla s›n›rl› olaca¤›n› aç›klam›fllard›r. “‹ki tarafa” da diye yap›lan ça¤r›lar, “güçlü”nün yan›nda olmakt›r. ‹ki kifli ellerindeki sopalarla dö¤üflüyor; biri, di¤erine mütemadiyen darbeler vuruyor ve siz darbe yemekte olana diyorsunuz ki, at elindeki sopay›!.. Tüm siyasal ölçüler bir yana, ateflkesi sona erdirme karar›n› iptal edin demek iflte böylesine bir adaletsizli¤i istemektir. Tayyip Erdo¤an ve Cemil Çiçek ve onlar›n medyadaki sözcüleri, “devletle Kongra-Gel’i nas›l eflitlersiniz” diye tepki gösterirken, s›n›fsal bir tepki göstermektedirler. Onlar, mücadele arenas›ndaki güçlere hakl›l›k-meflruluk aç›s›ndan de¤il, oligarflinin yasalar› aç›s›ndan bak›yorlar. Peki bu ça¤r›lar› yapanlar hangi aç›dan bak›yorlar? Halktan, emekten yana oldu¤unu, demokrat, ilerici oldu¤unu söyleyen tüm güçler de, en az Tayyip Erdo¤an kadar s›n›fsal bakmak zorundad›rlar. Emperyalizm, ABD’siyle, AB’siyle dünyay› kendi “köy”leri yapmaya çal›fl›rken, halklara açl›k ve boyun e¤me dayat›l›rken, hiç bir halk›n direnme hakk› tart›fl›lamaz. AKP’yi, AB’yi arkas›na al›p Kürt halk› nezdinde fliddete, silahl› mücadeleye karfl› kin kusanlar, “tarafs›zl›k” görünümü alt›nda emperyalizme bo¤un e¤meyi savunanlar, halk›n saf›nda olamazlar. Zulmün ve fliddetin kayna¤›n› görmezden gelip “iki tarafa” da seslenenler; halklar›n ç›karlar›n› savunamaz, emperyalizmin, faflizmin zulmüne karfl› ç›kamazlar. Kürt halk›n›n TÜM HAKLARI koflulsuz savunulmal›d›r. Kürtçeyi özgürce kullanmak nas›l tart›fl›lmaz bir haksa, kendi kaderini belirlemek hakk› da, inkara, imhaya karfl› silaha sar›lmak da, Kürt halk›n›n ayn› ölçüde hakk›d›r. Kürtçeyi hak olarak görüp, Kürt halk›n›n bununla yetinmesini istemek, Kürt milliyetçi hareketinin kendisini savunmamas›n› tavsiye etmek, sömürgeci, flovenist bir zihniyete hizmet eder. Emperyalizm-oligarfli ve halklar aras›ndaki mücadelede tarafs›zl›k yoktur. Herkes önce taraf›n› ortaya koymal›, ça¤r›s›n› ondan sonra ve ona göre yapmal›d›r.

Say› 113 41 27 Haziran 2004


A yn› S afta

Logosunda ‘Halk›n Sesi’ Yazan Birgün Kimin Sesi?

Önceki say›m›zda bir soru sormufltuk: “Tercüman, Cumhuriyet, Radikal ve Birgün yazarlar› ayn› fleyi istiyorlar. Onlar› birlefltiren ne?” Kürt milliyetçi hareketin ateflkese son verme karar› üzerine gündeme gelen tart›flmalar sordurmufltu bu soruyu. Birgün Gazetesi yay›n hayat›na bafllayal› iki aya yak›n bir süre oldu. ‹zledik, gözledik. Peki neler gördük? Birgün okurlar› neler okudular? Bu sorunun cevab› kuflkusuz çok de¤iflik örnekler üzerinden verilebilir; ama biz flimdilik güncel olan “ateflkes” üzerine yazd›klar›ndan hareket edelim.

Say› 112 42 20 Haziran 2004

Birgün’ün “terör demagojisi”yle paralelli¤i: Ateflkes karar› üzerine yo¤un biçimde yaz›lan yaz›lar herkese gösterdi ki, Birgün, olaylara, geliflmelere emperyalizmin “terör demagojisi” cephesinden müdahildir. Kongra-Gel’in karar› üzerine adeta “fliddet”e karfl› bir seferberlik bafllat›ld› Birgün sütunlar›nda. Anlafl›lan o ki, Birgün, devrimci, yurtsever güçlerin “fliddet” kullanmas›na karfl›d›r. Birgün yazarlar› “hay›r, biz bu yaz›lar›m›zda devlet de fliddet kullanmas›n dedik” diye itiraz edecek olurlarsa, onlara flunu sorar›z; peki akl›n›z KongraGel ateflkes karar›n› kald›r›ncaya kadar neredeydi? Da¤larda Kongra-Gel gerillalar› katledilirken niye böyle bir “fliddet karfl›t›” kampanya açmad›n›z? Niye o zaman “her türlü fliddete hay›r” diye bugünkü gibi sütunlar›n›z› doldurmad›n›z? Niye sürdürülen katliamlar “bar›fl ve demokratikleflme ortam›n› bozuyor” diye bir kez yazmad›n›z? F tiplerinde devletin fliddeti 100’ü

aflk›n can alm›flken Birgün yay›nland›¤› günden bu yana niye “her türlü fliddete hay›r” diyerek F tiplerindeki tecrite karfl› seferberlik ilan etmedi? Tecriti bir “fliddet” olarak görmüyor mu yoksa Birgün yazarlar›? K›sacas›, Birgün pratik olarak halk›n fliddetine karfl›d›r. Söylemin “her türlü fliddete hay›r” olmas› bu pratik gerçe¤i de¤ifltirmiyor. Zaten hiç bir yerde de¤ifltirmemifltir. “Her türlü fliddete hay›r” söyleminin sahipleri, temelde egemen s›n›f devletinin fliddetini meflru gören bir zihniyete sahiptirler. Seslerini, emperyalist ve oligarflik devletlerin fliddetine karfl› de¤il, halk›n devrimci, yurtsever örgütlerinin fliddetine karfl› yükseltirler. Böyle bir zihniyete sahip olduklar› için, Birgün’ün politikas›n› belirleyenler, oligarfli Kürt milliyetçilerine karfl› “tövbe edin, siz kimsiniz, devletin sopas›n› yersiniz ha!” diye sopa sallarken, ayn› güce “ama siz de kendinizi savunmay›n” demenin b›rak›n devrimcili¤i, sosyalistli¤i, demokratl›k olmad›¤›n›, hatta en genel ölçülerde adil bile olmad›¤›n› görmezden gelmifllerdir. Birgün’ün “görmezden geldi¤i” yaln›z bu de¤ildir tabii. Birgün’ün icazetli gazetecili¤i: Birgün, F tiplerini de görmez. F tiplerindeki 114 ölüyü de, Avrupa’n›n ve oligarflinin tecritini ve tecrite karfl› direnifli de görmez. Birgün, devrimcilere karfl› estirilen hukuksuzluk terörünü de görmez. Birgün da¤larda katledilenleri de görmez. Bütün bunlar ya tümden görmezden gelinir, ya “habercilik” gere¤i k›sa haberlerle idare edilir; ama ço¤u kez, ay›rd›klar›

yer, burjuva bas›ndan bir santim daha fazla de¤ildir. Belli konularda “de¤iflik çevrelerin” görüfllerini al›r ama devrimcilerin görüfllerini almazlar. Devrimcilerin karfl› karfl›ya olduklar› bask›larla ilgili paral› ilanlar›n› bile almazlar. Oligarflinin “terörist” dediklerine Birgün’ün koydu¤u “mesafe”dir bu. Bu mesafenin karfl›l›¤› ise, oligarflinin icazetidir. Birgün’ün devrimcilerle ilgili haberlerini belirleyen sadece yasall›k de¤il, icazet kayg›s›d›r. Birgün’ün AB’ci gazetecili¤i: Birgün Gazetesi’nin yay›n politikas›n›n temelini oluflturan konulardan biri “AB üyeli¤inin desteklenmesi”dir. AB’ye uyum paketlerini memnuniyetle karfl›lar, bu uyum paketlerinin içerdi¤i “oyunu” teflhir etmekten geri dururlar. “Uyum paketleri”nin faflizmin yeni maskesi haline getirilmesi onlar› ilgilendirmez. O faflizmin kendilerine iliflmeyece¤ini düflünürler. Ateflkes tart›flmas›nda Kürt halk›n›n talepleri de, örgütlenme hakk›n› flu veya bu biçimde kullanmas› da, Birgün yazarlar›n›n sorunu de¤ildir. Ateflkesi sona erdirme karar›, Birgün yazarlar›n› adeta telafla sevketmifltir, bir anda pani¤e kap›lm›fl bir ruh haliyle yaz›p çizmeye bafllam›fllard›r. Çünkü Birgün’ün tüm derdi AB’ye üyelik sürecinin kazaya u¤ramamas›d›r. Birgün, AB’ye uyum süreciyle (ve bu sürece efllik eden imha politikalar›yla) meydan›n reformizme aç›laca¤› hesab›ndad›r. Reformizmin y›llard›r yapt›¤› bu hesap, Birgün’ün yay›n politikas›nda karfl›m›za ç›kmaktad›r.


Birgün’ün “yazar yelpazesi” ve düzenle, iktidarla uyum noktalar›: Birgün, “belli bir grubun, partinin, kesimin gazetesi olmamak” iddias›yla ç›km›flt›r. Birileri kalk›p böyle bir gazete ç›karmak isteyebilir elbette. Kimse onlara bir fley demez. Ama bu ifl sadece vitrine üç befl ismi yerlefltirmekle de olmaz. Nitekim Birgün örne¤inde de olmayaca¤› görülmüfltür. Birgün’ün islamc› kesimden Kürt milliyetçili¤ine kadar her dalda oynam›fl, her yerden nemalanmaya çal›flm›fl Mehmet Metiner gibi yazarlar› vard›r. Birgün’ün CHP, SHP çat›s› alt›nda zaman zaman sergiledi¤i “muhalif” görünüme karfl›n y›llarca iktidar koltu¤unda oturmaktan vazgeçmemifl, oligarflinin suçlar›na ortak olmufl Fikri Sa¤lar gibi yazarlar›, Mete Çubukçu, R›dvan Akar gibi hem holding medyalar›nda çal›flm›fl, onlar›n çizgisinde gazetecilik yapm›fl ama hala da “solcu” geçinen yazarlar› vard›r. Birgün’ün Devrimci Yol’dan, TKP’den gelen veya TS‹P’den TKP’ye Ayd›nl›k’a kadar gezip hiç bir yere yâr olmam›fl yazarlar› vard›r. Kuflkusuz bütün bunlar tesadüfen birarada de¤ildir. Baz› isimler vard›r ki, onlar belli yerlere belli mesajlar› verir. Birgün’ün yazar seçimi de böyledir. Birgün, muhalif bir gazete olarak ç›km›flt›r ortaya. Ama temel bir konuda düzenle ayn› çizgidedir; bu da AB’ye uyum sürecidir. Birgün de, ayn› AKP gibi, “demokratikleflildi¤i” kan›s›ndad›r. “Baz›lar› istemese de Türkiye de¤ifliyor...” diye yaz›yor bir yazar›. Ve flöyle devam ediyor: “De¤iflikliklerin gerçekleflmesini sa¤layanlar samimi olmasalar da Türkiye de¤ifliyor... Türkiye halk›n›n taleplerine direnen ‘derin güçler’ dünyan›n de¤ifli-

mi sonucu gelinen noktada a¤›zlar›n› açamaz oldular.” (Fikri Sa¤lar, 14.06.04) AB’ye uyum yasalar›n› ç›kars›nlar da isterse bunu bir cunta yaps›n. Gözleri böylesine körelmifltir. Onlar baflka, biz baflka bir Türkiye’de yafl›yoruz. “Yazarlar›m›z›n görüflleri kendilerini ba¤lar” diyecektir Birgün yönetimi. Ama Fikri Sa¤lar bir tane de¤il ki Birgün’de. “Türkiye de¤ifliyor, demokratiklefliyor” Birgün yazarlar›n›n ortak görüflüdür. Ve daha önemlisi, bunun tersini söyleyen, bunun demokrasicilik oyunu oldu¤unu, uyum yasalar›n›n faflizmin maskesi yap›ld›¤›n› veya uyum ad› alt›nda emperyalizme ba¤›ml›l›¤›n

derinlefltirildi¤ini söyleyen hiç kimse yok Birgün’de. Tayin edici olan da bu. “Yazar yelpazesinin zenginli¤i” Birgün aç›s›ndan basit propagandif bir söylemden baflka bir fley de¤ildir. Hepsi AB’cidir. Bunun neresi zenginlik? Birgün, sosyal-demokratlar› yazar kadrosuna alarak ittifaklar›n› geniflletmifl, gazetenin yazar yelpazesini zenginlefltirmifl de¤ildir; Birgün, bu tercihiyle sosyal-demokratlaflma yönünde bir ad›m daha atm›flt›r. Orgeneral ‹lker Baflbu¤’un, Büyük Ortado¤u Projesi’ne onay verdi¤i konuflmas›ndan Birgün bula bula “Laiklik Temel Tafl” sözünü manflet yapar. DEP’lilerin oligarfliye bir çok elefltiri yöneltti¤i konuflmas›ndan “silah› b›rak›n ça¤r›s›” sözünü manflete ç›kar›r. Düzene paralel ve düzen içi hesaplar› yönelik bir burjuva gezetecili¤inin göstergesidir bunlar. Halk›n gazetecili¤inin de¤il.

Reformizmin sesi Birgün: Bu ad›m ise, esas olarak ÖDP’nin siyasal alanda atmaya çal›flt›¤› ad›md›r. Birgün onun bas›n dünyas›ndaki tezahürüdür. Evet, Birgün’e çok kabaca bakt›¤›m›zda görüyoruz ki, AB’ciler orada, küreselleflmeciler orada... AKP ya¤c›lar› orada... “Bireycili¤in” avukatlar› orada. Peki bu nas›l “halk›n sesi”? Günlerce, onlarca köfle yaz›s›n› ay›rd›¤› bir sorunda, Kürt sorununda, Kürt halk›n›n “ben kendi kaderimi tayin etmek istiyorum” diyen sesi yok? Antiemperyalist bir ses yok. Bütün bunlardan ç›kan sonuç, Birgün’ün Avrupac›lar›n sesi olabilece¤i, “bireycili¤in” sesi olabilece¤i, hatta laiklerin sesi olabilece¤i ama halk›n sesi olmad›¤›d›r. Logosuna “halk›n sesi Birgün” diye yazan gazete halk›n sesi de¤il, reformizmin sesidir. Sözcülü¤ü yap›lan reformizm ise a¤›rl›kl› olarak ÖDP reforizmidir. Birgün’ün “yazar yelpazesinin” geniflli¤i bu gerçe¤i de¤ifltirmiyor. Birgün gazetecili¤i bir “grup gazetecili¤i”dir. O “grup”un küçük hesaplar›, kayg›lar›, rekabet duygular› yön vermektedir Birgün habercili¤ine. Birgün’ün yay›n politikas›n›, bafll›k seçiminden haber seçimine, köfle yazarlar›n›n yorumuna kadar reformizmin icazetcili¤i, hesaplar› belirlemektedir. Birgün, gerçekten halk›n sesi olmak istiyorsa, en baflta icazetcili¤i, grupçulu¤u, rekabetçili¤i ve Avrupac›l›¤› temel politika yapmaktan vazgeçmelidir. Hiç bir gazete bunlarla halk›n sesi olamaz.

Say› 112 43 20 Haziran 2004


Solun bafl›na bela tipler! Bir hareketin y›llard›r sürdürdü¤ü ateflkesi sona erdirme karar› ve bu çerçevede Kürt sorunu tart›fl›l›yor. Ama “onlar”, bunu f›rsat say›p, örgütlülü¤e karfl› düflmanl›klar›n› kusuyorlar. Oligarfliyle birlikte “örgütü bölme” propagandas›na soyunuyorlar. Oligarflinin y›llard›r da¤da radyolar kurup, uçaklardan broflürler atarak yapmaya çal›flt›¤› gibi, savaflç›lar›, taraftarlar› örgütün yönetimine, önderlerine karfl› k›flk›rtmaya çal›fl›yorlar. Çünkü “onlar” iflah olmaz örgüt düflman›d›rlar. Çünkü “onlar” iflah olmaz bir bireycilik savunucusudurlar. Ne da¤da katilamlara maruz kalan gerillalar, ne haklar› gasbedilen Kürt halk›, onlar›n umurlar›nda bile de¤il; f›rsat bu f›rsat deyip, örgüte düflmanl›klar›n›, bireyci düflkünlüklerini kusuyorlar. “Aksaray'da bir ev geliyor akl›ma ans›z›n.” diye yaz›yor bir yazar. Bir üst paragrafta Yugoslavya’dan sözediyor oysa... Yugoslavya’dan Aksaray’a geçiveriyor. Ama yazaca¤› “ans›z›n” akl›na gelen bir fley de¤il. Hep beyninde olan bir fley. fiöyle devam ediyor sat›rlar›na: Say› 113 44 27 Haziran 2004

“Ölüm oruçlar› nedeniyle bedenleri ve bellekleri sakatlanm›fl pek çok genç, bir sedire s›ralanm›fl. Umutsuz, kara bir gün. Bu sakatl›klar onlar› b›rakmayacak. Yaflamlar› bir yar› ölü yaflam› olacak art›k. Peki bu gencecik insanlar› dünyan›n en anlams›z eylemi olan ölüm orucuna bafllatanlar nerede? Onlar yurtd›fl›nda ya da Türkiye'de yaflamlar›na dair hiçbir fley kaybetmeden yafl›yorlar. Ölüm oruçlar› sonunda yitirilen bellekler, yitirilen yaflam sevinci, yitirilen bedenler onlar›n de¤il. Baflkalar›, hep baflkalar› bir bedel ödüyor ve hiç sormuyorlar; neden ben?” (Ifl›l Özgentürk, Cumhuriyet, 22 Haziran 2004)

kusuyor yine. Bunu yaparken çirkin bir biçimde Öcalan’›n sözlerini çarp›tmaktan kaç›nm›yor. Öcalan’›n sözü edilen program›n› da yanl›fl hat›rl›yor. Çok merak ediyorsa Öcalan’›n kad›n üzerine yaz›lar›n› da bakabilirdi. Ama derdi o de¤il. Utanmadan Öcalan’›n kad›nlar› sadece seks ihtiyac›n› giderecek bir obje olarak gördü¤ü yalan›n› yaz›yor. Ama as›l derdi bu da de¤il; nas›l olur da halk, bir örgütün, önderin peflinden gider, ona itiraz ediyor. Sorun Öcalan sorunu de¤il; hiç kimse, hiç bir örgütün, önderin peflinden gitmemeli ona göre. Dahas›, örgütler yokedilmeli. Yaflas›n birey. Ayd›n Enginler, Oya Baydarlar, Ifl›l Özgentürkler, R›dvan Akarlar bu zihniyetin karakteristik temsilcileridir. Tabii bu düflünce onlara da ait de¤ildir zaten. Burjuvazinin düflünceleridir savunduklar›. Böyle bir ortamda çok daha rahat kusuyorlar beyinlerindeki kirleri ve zehirleri. Bunlar solun bafl›na bela tiplerdir. Solcu hatta sosyalist geçinirler, ama sosyalizm için t›rnaklar›n› bile feda edemeyecek kadar bireyci, bencildirler. Oyun laz›m onlara. Entellektüel gevezelik yapacaklar›, o çok de¤erli ak›llar›n› satacaklar› yer buldular m›, art›k onlar› kimse tutamaz. Ondan sonra “nas›l da tart›flt›rd›m, nas›l da tart›flmay› tetikledim” diye övünürler. ‹nsanlar›n ölüp kald›¤› direniflleri roman ad› alt›nda ranta çevirirler. Dilleri bir kar›fl, sorumsuz ve terbiyesizdirler. Birey de birey; her sözlerinin “bismillah›” da, “amin”i de budur. “Yaflam kutsald›r” derler; asl›nda genellediklerine bakmay›n, kutsal olan sadece kendi yaflamlar›d›r. Kedileri, köpekleri kutsald›r.

Ayd›n Engin’in “da¤dakiler ne düflünüyor acaba, onlar› merak ediyorum” diye yazd›¤› günlerde, o da ayn› k›flk›rt›c›l›k peflinde.

Hiç bir zaman iki kaz› güdemezler.

Hiç bir fleyin akla ans›z›n gelip de yaz›lmad›¤›n›, yaz›n›n sonundaki flu paragrafta daha iyi görüyoruz:

AB’nin misyonerleridir.

“Belle¤im gene gerilere gidiyor, Abdullah Öcalan'la yap›lm›fl bir televizyon röportaj›n› an›ms›yorum. Abdullah Öcalan, aç›ktaki göbe¤ini kafl›yarak, kad›nlar hakk›nda söylemde bulunuyordu. Kad›nlar› sadece seks ihtiyac›n› giderecek bir obje olarak görüyor ve alt›na yatan kad›nlar› ölesiye küçümsüyordu... fiimdi düflünüyorum, kad›nlar› böylesine afla¤›layan bir insana, kad›nlar›n en çok ezildikleri ve töre cinayetleriyle, sözüm ona intiharlarla öldürüldükleri bir co¤rafyada nas›l böylesine bir de¤er verilebiliyor?” Halk›n örgütlü mücadelesine, önderliklere kin

Esin kaynaklar› burjuvazidedir. Bak›n, direnen, mücadele eden halk hangi soruyu sormal›ym›fl: “Neden o de¤il de ben?” Burjuva bireyin de¤iflmez sorusu. Bunun için faflizmde, iflgallerde burjuva birey direnmez, halk direnir. Düflünün bu kafa yap›s›, baflkas› için, bir inanç için, bir ideal için herhangi bir fedekarl›kta bulunabilir mi? O herfleyde ç›kar›na bakar. O herfleyde “önce kendini kurtarmaya” bakar. O “ben” olarak bedel ödememek için herfleyi satar. Tüm bu kirliliklerini, zehirlerini, sola satmaya, solu böyle göstermeye çal›flarak, verdikleri zarar› ikiye katl›yorlar. Bu soysuz tak›m›yla u¤raflaca¤›z. Sol ad›na ahkam kesmelerine izin vermeyece¤iz.


Kürt milliyetçili¤i bar›fl›, ateflkesi nas›l kavrad›?

Nerede yan›ld›lar? Kürt milliyetçi hareketin Haziran bafl›nda “ateflkese son verme” karar›yla birlikte yo¤un bir tart›flma bafllad›. Her kesimin kendi ç›karlar›, politikalar› do¤rultusunda kat›ld›¤› bu tart›flmada dikkat çekici yanlardan biri Kongra-Gel’in kendi karar›n› savunmakta, stratejik veya taktik bir yere oturtmakta zorlanmas›d›r. Elbette bir anda ç›kmad› böyle bir durum ortaya. Kürt milliyetçi hareket, geçen sürede kendini ideolojik olarak silahs›zland›rm›fl, politik olarak kendi önünü t›kam›fl durumdad›r. Kürt milliyetçi hareket, oligarflinin “ne savafl ne bar›fl” durumunu sürdürmek istedi¤ini tesbit ederek bunu elefltiriyor. Do¤rudur, oligarfli böyle bir politika izlemifltir. Fakat öbür taraftan bak›ld›¤›nda, Kongra-Gel de ayn› durumdad›r; Kongra-Gel’in politika ve kararlar›na bakanlar, bunun savafl politikalar› m›, bar›fl politikalar› m› oldu¤unu kolayl›kla tesbit edemezler. Kürt milliyetçi saflarda kaç›n›lmaz bir kafa kar›fl›kl›¤› hakimdir. Bar›fl›n, savafl›n, ateflkesin ciddiyeti de, iç tutarl›l›¤› da kalmam›flt›r. Mevcut stratejik-taktik kaos içinde ne ateflkesin sürdürülmesi, ne de sona erdirilmesi, istenilen etkiyi yaratmamakta, ne bar›fl ne savafl do¤rultusunda bir kitle hareketi de geliflmemektedir. PKK’n›n sürdürdü¤ü silahl› mücadelenin açmazlar› vard›; milliyetçilik afl›lamam›fl, mücadele askeri ve politik anlamda lokalize edilmiflti. Bunu aflman›n yolu, milliyetçi çizginin devrimcilefltirilmesiydi. PKK, silahl› mücadelenin t›kan›kl›¤›n› aflmak için bunun yerine “bar›fl politikas›n›” koydu. Ancak bar›fl politikas› da daha bafl›ndan itibaren emperyalizme ve oligarflik devlete iliflkin yanl›fl tahliller üzerine flekillendirilmiflti. Bu nedenle de bar›fl politikalar›, emperyalizm ve Türkiye gerçe¤ine çarparak t›kand›. Kürt milliyetçi hareket bugün bu t›kan›kl›¤›n sanc›lar›n› yafl›yor. Genel olarak devrimci, sol hareket ideolojik, politik, askeri anlamda bir kuflatma içine al›nmaya çal›fl›l›yor. Bu kuflatmay›, özellikle içinde bulundu¤umuz günlerde en yo¤un biçimde Kürt

milliyetçi hareketi yafl›yor. Kuflatman›n Kürt milliyetçi hareketin kadrolar› ve kitlesi üzerinde bu kadar etkili olabilmesinin nedeni, ideolojikpolitik zeminin zay›fl›¤›d›r. Baflka deyiflle savunma mekanizmalar›ndaki bu gedikler bizzat kendileri taraf›ndan aç›lm›flt›r.

Bugün Kongra-Gel’e söylenenler, dün Öcalan taraf›ndan söylenenlerdir Kongra-Gel’in ateflkesi sona erdirme karar›na karfl› söylenen hemen herfley, asl›nda dün bizzat Öcalan ve di¤er Kongra-Gel yöneticileri taraf›ndan da söylenmifltir. Bugün karfl› karfl›ya olduklar› en önemli açmaz› iflte bu oluflturuyor. Neler söylendi, hat›rlayal›m: Mesela, Kongra-Gel’e yöneltilen elefltirilerin bafl›nda “fliddet” meselesi geliyor. Ama “fliddetin art›k zaman›n› doldurdu¤unu, fliddetle sonuç al›namayaca¤›n›” söyleyen bizzat Abdullah Öcalan’d›r: “Her ideoloji, inanç zora baflvurmadan da teknik bas›n-yay›n baflta olmak üzere olanaklar›yla, do¤ruysa kendini uygulayabilir. Yani bu anlamda da zor gereksizleflmifltir. Hatta, astar› yüzünden çok pahal› olan bir yöntemdir.” (Savunmadan) “Demokrasinin dili evrimdir. Bunun ustas› da ‹ngiltere’dir.” diyen de Öcalan’d›r. (Savunmadan) Evrimci dilde silaha yer olmasa gerektir. “Halk savafl istemiyor” sözü, bugün adeta Kongra-Gel karfl›tlar›n›n a¤›zlar›nda çi¤nedi¤i sak›z gibidir. Ne var ki, bu sözü de belki ilk söyleyenlerden biridir Öcalan: “Brezilya'daki Lula türü olabilir. ‹talya'da 'Zeytin Dalı' örne¤i var. Bunlar tartıflılmalı. Bu ittifaklarla muazzam demokratik uzlaflı ve dayanıflma olur. Brezilya ve ‹talya modeli Türkiye'de de çok ifl yapar. AKP ve CHP bunu yapamaz. Halk artık savafl istemiyor.” (1 Eylül 2003, Yeniden Özgür Gündem) ‹mral›’daki savunmalar›nda “mevcut düzen eksiklikleri olsa da demokratikti, biz bu yola baflvurmakla hata yapt›k, demokratik mücadele vermeliydik” diyen de Öcalan’d›. Kongra-Gel’e yöneltilen elefltirilerin ikinci s›ras›nda “tam AB’ye uyum yasalar› ç›kar›lm›flken, AB yolunda ilerlerken silaha baflvurmak” geliyor. “AB çerçevesi bizim için yeterlidir!” diyen de Öcalan’d›. Hatta “Türkiye'nin kaderi AB süreci ile ba¤lant›l›d›r. Girerse demokrasi geliflir olmazsa savafl geliflecektir" diyen de Öcalan’d›. (3 Ocak 2004, Yeniden Özgür Gündem)

Say› 113 45 27 Haziran 2004


E¤er böyleyse, iflte Türkiye AB’ye giriyor, AB’nin de kabul etti¤i, yeterli gördü¤ü ad›mlar› at›yor. Kürt milliyetçi hareketi, bu eski söylemlerini mahkum etmeden bugünü aç›klayamaz. Burada görülmesi gereken fludur; bugün baflta Birgün yazarlar› olmak üzere tüm reformistlerin, Avrupac›lar›n, hatta burjuva bas›ndaki pek çok köfle yazar›n›n Kongra-Gel’e karfl› kulland›¤› sözler, dün bizzat Öcalan taraf›ndan söylenmifltir. Kürt milliyetçi hareketi iflte bu noktada son karar›na yöneltilen elefltiriler, suçlamalar karfl›s›nda adeta söz söyleyemez haldedir.

Kurtulufl perspektifi olmayanlar, düzen içinde bo¤ulur Sorun sadece bugünün tart›fl›lmas› olarak ele al›n›rsa, devlet sald›r›yor, biz de kendimizi savunuyoruz denilerek aç›klanabilir ateflkesi kald›rma karar›. Kuflkusuz bu anlamda da meflru bir karar olur. Ama bu karar “savunma” d›fl›nda nereye götürebilir Kürt milliyetçi hareketini? Belirsizlik buradad›r. Say› 113 46 27 Haziran 2004

Kürt milliyetçi hareket bugün, statejisi, takti¤i kalmam›fl, günlük geliflmelerin peflinde sürüklenen bir hareket görünümündedir. Teori, politika ad›na söylenenler de günübirliktir. Oligarfli içinde çeliflkiler aran›p, oligarflinin flu veya bu kesimine yaslanmaya çal›fl›ld›. Genelkurmaya, DSP-MHP iktidar›na umut ba¤layan, Özal’› göklere ç›karan kendileriydi. Halen de sürdürülmüyor mu bu beyhude taktikler? Genelkurmay›n laikli¤ine sesleniliyor, “bizi engellerseniz fleriat geliflir, AKP iktidar›nda tarikatlar devleti ele geçiriyor” diye politika yap›lmaya çal›fl›l›yor. Ne yaparsan›z yap›n, burjuvaziye yaranamaz, o çok önem verdi¤iniz, çok fleyler bekleyip her seferinde hayal k›r›kl›¤›na u¤rad›¤›n›z “büyük taktikler”le burjuvaziyi aldatamazs›n›z. Burjuvazi s›n›fsal ç›karlar›n›n nerede oldu¤unu çok iyi bilir. fiark kurnazl›¤›yla devrimcilik kar›flt›r›lm›flt›r. On y›l› aflk›nd›r sürdürülen bar›fl, diyalog politikalar›n›n neden ve nas›l t›kand›¤›n›n muhasebesi yap›lmad›¤› sürece, bu sürüklenme durumundan ve güç kaybetme sürecinden ç›kmak mümkün de¤ildir. Kürt ve Türk halklar›n›n kurtuluflu perspektifine sahip olunmad›¤›nda, “emperyalizme karfl› durulumaz, güçlüdürler, boyun e¤mek laz›m” diye teorilefltirildi¤inde, gidilecek tek yer, düzene herfleyiyle teslim olmakt›r. ABD, AB ve oligarfli, bunu dayatacaklard›r.

Neler yap›lmad› “bar›fl” için? Bar›fl, demokratik cumhuriyet gibi çeflitli biçimlerde adland›r›lan politikan›n baflar›ya ulaflaca¤› neye dayanarak düflünülmüfltü? 20. Yüzy›lda zafer burjuva demokrasisinindir... Türkiye’de de sistem esas olarak demokratiktir... AB’ye girifl demokrasiyi gelifltirecektir... Zor gereksizleflmifltir... ABD ve Avrupa “demokratik emperyalizm” olarak Türkiye’de de demokrasi ve insan haklar›n› gelifltirecektir... Bu teoriler do¤rultusunda, emperyalizme ve oligarfliye güven vermek için neler yap›lmad› ki? KADEK, program›na “teröre karfl› mücadelede iflbirli¤i”ni koydu... “Bar›fl gruplar›” ad›yla gruplar gönderilip oligarfliye teslim olundu... Öcalan ve KADEK yönetimi “devlete güven vermeliyiz” talimat›n› verdiler Kürt milliyetçi harekete... Bu güveni vermek için hapishanelerde devrimcilere karfl› gerçeklefltirilen katliama bile seyirci kal›nd›. “Fark›m›z› koyduk iyi oldu” denildi... Öcalan, kendilerinin ne kadar bar›flç› oldu¤unu göstermek için, fliddeti onayl›yor diye “Arafat çizgisi”ni bile mahkum etmifl, Amerika’n›n ›rak’a müdahalesi bile desteklenmiflti. Bütün bunlar hiç bir ifle yaramam›flt›r. “AB’ye girerse demokrasi geliflir” tesbitinde yan›l›yordu Öcalan. Yan›lg›y› en somut biçimde kendileri yafl›yor; Türkiye AB’ye uyum do¤rultusunda en büyük ad›mlar› atarken, gerillaya karfl› da en kapsaml› sald›r›lar› gelifltiriyor. “Demokratik yollardan herfleyin halledilebilece¤i” teorisi de koca bir yan›lg›n›n özetiydi. Ne var ki, bunlar sadece teorik bir yan›lg› olarak kalmam›flt›r. Kürt ve Türk halklar›n›n mücadelesine, ideolojik, pratik zararlar vermifltir. Zarar›n en somut sonucunu yaflayan yine kendileridir. Y›llard›r “demokratik yollardan” sonuç al›nabilece¤ini söyleyen propaganda, “devlete güven vermeliyiz” diye gelifltirilen politikalar, elbette PKK etkisindeki kitlelerin bilincini de çarp›tm›flt›r. Bugün silahl› mücadeleye “so¤uk bakma”lar›nda flafl›lacak hiç bir fley yoktur. So¤utan bizzat Kürt milliyetçi hareketin önderli¤i ve politikalar›d›r. Kongra-Gel’in uzun süredir hiç bir ça¤r›s› kendi tabanlar›nda bile istedikleri karfl›l›¤› bulmuyorsa, kitleler düzene meylettiyse, sebebi bu ideolojik-politik hatalard›r. Baflka deyiflle, Kürt milliyetçili¤i kendi elleriyle düzene itti kitleleri. Avrupa, Amerika emperyalizmine itti. ‹deolojik, politik olarak kendi alt›n› boflaltt›. Kapsaml› bir muhasebe olmaks›z›n, ‹mral› teorileri mahkum edilmeksizin Kürt milliyetçi hareketinin bu açmazdan ç›kmas› zordur.


‹fiTE SAHTE BELGELER! Bölüm - 4

Polisin, tutuklamalara gerekçe yapt›¤›, DGM’ye “kan›t” diye sundu¤u sahte belgelerin son bölümünü yay›nl›yoruz. Bu belgelerin d›fl›nda, özellikle polisin “örgüt üyeli¤i kan›t›” olarak sundu¤u “istihbarat toplama” gibi uydurmalar›n, daha önce yap›lan operasyonlarda da geçti¤ine iliflkin gazete haberlerine yer vermiyoruz. Bu, bütün bas›n›n arflivlerinde mevcuttur. ***

47. BELGE 00295 seri numaral›, 20.11.2003 tarihli “yaflar merhaba Vedatla görüflen avukat›n getirdi¤i not.... Bilgi için vedat düflkünerin notu... Ölüm bizim...” -fleklinde bafllayan- “kendinize iyi bak›n vedat Düflküner” fleklinde biten not.” Böyle bir not yoktur. Bu, Vedat Düflküner'in F tipi hapishaneden yazd›¤›, “görülmüfltür” damgal›, posta yolu ile gelen mektubudur. Hiçbir avukat bunu not olarak getirmemifltir. Ekte görülmüfltür damgas›n› tafl›yan bu mektup vard›r. ....

SONUÇ OLARAK; ÖZELL‹KLE fiU NOKTALARA D‹KKAT ÇEKMEK ‹ST‹YORUZ. 1- “TAYAD'da son durum, gençlikte son durum, mahallelerde son durum...” fiEKL‹NDE BAfiLIK KULLANILARAK YAZILAN ÜÇ DOSYA VARDIR. Bu dosyalar›n tarihlerine bakt›¤›m›zda, birbirine çok yak›n oldu¤unu görece¤iz. “TAYAD ile ilgili son durum raporu: 1 flubat 2004 Mahalleler ile ilgili son durum raporu: 2 flubat 2004 Gençlikle ilgili son durum raporu: 8 flubat 2004” Neden örgüt öyle bir hafta içinde tüm alanlardan son durum raporu alm›flt›r? Bu bir tesadüf müdür yoksa polisin zamanlamas› m›d›r? Bu tarihlerde gözalt›na al›nan insanlara ise polis flunu söylemektedir: "HALKIN HUKUK BÜROSU DAH‹L DERNEKLER‹ ‹fiLEMEZ HALE GET‹RECE⁄‹Z..." Ve 17 fiubat’ta komplo yaflama geçirilmeye bafllan›r.

TÜRK‹YE’DE HUKUK YOK MU! Polis Sahte Belge Düzenleyip Dernek Kapat›yor, ‹nsan Tutukluyor

Bu yaz›lan isimlerin bir ço¤u ERDO⁄AN KALD‹ isimli bir zavall›n›n itiraflar›nda da yer almaktad›r. Erdo¤an Kaldi bu kadar insan› nereden tan›r diye sormufltuk. Kimdir bu Erdo¤an Kaldi, nereden tan›r bu kadar insan›? Polise göre tan›r, Gülizar Kesici’den Yeter Gönül'e kadar herkesi tan›r, herkes hakk›nda ifade verir. Peki ne yapm›flt›r bu kifliler, hangi örgütsel faaliyetlerde bulunmufllard›r? 19 fiubat’ta Tekin Tangün tutuklan›r, Tekin Tangün ifade vermez. Ve Erdogan Kaldi'nin söylediklerini onaylamaz. Burada Erdo¤an Kaldi'nin anlat›mlar› eksik kalm›flt›r. O zaman polis oturur bilgisayar›n bafl›na ve eski tarihli, Erdo¤an gözalt›na al›nmadan önceki tarihli, EK DEL‹LLER YARATMIfiTIR. Kim nerenin sorumlusudur, bunu aç›k ve aleni flekilde yazar. Ve paralellik de kurmaya çal›fl›r Erdo¤an Kaldi'nin itiraflar› ile. Yasal bir afifli yap›flt›rmaktan gözalt›na al›nan s›radan birisinin anlat›mlar›n›n tek bafl›na yeterli delil olmas› hem akla hem hukuka uygun de¤ildir. O zaman oturmufl bilgisayar›n bafl›na polis ve EK DEL‹LLER

Say› 113 47 27 Haziran 2004


Say› 113 48 27 Haziran 2004

YAZMAYA BAfiLAMIfiTIR.

ile tan›k olarak gitmifltir.

‹simleri tek tek say›lan bu insanlar›n hepsi devletin yasalar›na göre kurulmufl ve devletin denetimine tabi kurumlara günün 24 saatinde girip ç›kan, o kurumlar›n demokratik gösterilerine kat›lan, gözalt›na al›nan, bu kat›ld›klar› protesto ve gösteriler nedeni ile haklar›nda davalar aç›lm›fl insanlard›r. Ama bu davalar yetmez polis için, bu davalar›n bir ço¤undan bu insanlar›n beraat edeceklerini bilir. Bu nedenle bu protestolar, bu demokratik eylemler MUTLAKA B‹R ÖRGÜT ‹L‹fiK‹S‹NE dönüfltürülmelidir. Çünkü bu kifliler devlet uygulamalar›n›, hükümet uygulamalar›n› protesto eden, elefltiren muhalif insanlard›r. Yasal olarak engellenemeyen faaliyetleri KURGUSAL OLARAK SUÇA DÖNÜfiTÜRÜLÜR VE HEMEN ÖRGÜT ÜYEL‹⁄‹ BA⁄I KURULUR, AMAÇ BUDUR.

- Duygu Eygi ve Grup Yorum'dan Muharrem konusunda:

2- ‹kinci önemli nokta, operasyon süresince “FARADAY KAFES‹ KULLANAN ÖRGÜT... S‹NYAL KARIfiTIRICI YALITIM S‹STEM‹ KULLANAN ÖRGÜT... FARKLI FARKLI KODLAMA S‹STEMLER‹ KULLANAN ÖRGÜT...” vs. vs. bir çok fley bas›nda yer alm›flt›r. Peki bu kadar teknik kullanan bir örgüt neden kurumlardaki insanlar›n isimlerini soyisimleri ile aç›kça yazs›n? B›rak›n illegal bir örgütsel iflleyifl aç›s›ndan bunu aç›klamay›, mant›k olarak bile aç›klanamaz. Sadece DHKP-C de¤il, hangi illegal örgüt hakk›nda ‹çiflleri Bakanl›¤›'na sorsan›z, bu durumun mant›ks›zl›¤›n› aç›klayacakt›r. (‹çiflleri Bakanl›¤›'n›n her örgüt hakk›nda haz›rlad›¤› iflleyifl ve kurallar› raporlar› vard›r, bu raporlarda bile bunun saçmal›¤› ortaya ç›kar.) 3- Grup Yorum ve ‹dil Kültür Merkezi konusundaki ›srarl› tutum. Ondokuz y›ld›r Grup Yorum hakk›nda haz›rlanan en acemi komplo budur. “‹dil Kültür Merkezi geliri ile örgüte patlay›c› al›nmaktad›r...” deniyor. fiimdiye kadar Grup Yorum, hakk›ndaki bu tür suç atmalarla tam 19 y›ld›r mücadele etmektedir. Hiç birisi tutmad› flimdiye kadar at›lan suçlar›n, bu kez patlay›c› paras› verirlerse polis iflini sa¤lama alacakt›r. Ortada ne patlay›c› vard›r, ne de bu patlay›c›larla yap›lm›fl bir eylem. Ama olsun, ‹dil Kültür Merkezi kafeterya iflleterek Grup Yorum konserleriyle patlay›c› paras› vermektedir örgüte. - Grup Yorum üyesi Muharrem, illegal Nedim isimli birisine ev bulmufltur iddiaya göre. Herhangi bir Muharrem de¤il veya bir kar›fl›kl›k olmamas› için özel olarak belirtilen “Yorumcu Muharrem”. Oysa Muharrem sözkonusu davaya kendi iradesi

Her iki insan da kendi iradeleri ile tan›k olarak ifade vermek için bu davalara gitmifllerdir. Duygu Eygi, Celal Yayla'y› ö¤renci iken tan›d›¤›n›, Celal'in ifl arad›¤›n› bu nedenle yard›mc› oldu¤unu ve yakaland›¤› lokantaya gönderdi¤ini söylemifltir. Ayn› flekilde Muharrem de neden ‹nan Gök'e kalmas› için bir arkadafl›ndan ricada bulundu¤unu anlatm›flt›r, yine kendi iradesi ile gitmifltir mahkemeye. Ama yok; polis illa örgüt ç›karacak bu iliflkilerden. Muharrem'in, Duygu'nun arkadafllar›, arkadafll›k iliflkileri olamaz, iki arkadafl gibi birbirlerine yard›m edemezler. Hay›r mutlaka örgütsel bir iliflki vard›r. Bu kurguyla bakarsan evet iki insan bir araya gelemez, mutlaka alt›nda örgüt vard›r. ÖNEML‹ noktalardan bir tanesi ise Karadenizde bu belgelere dayanarak aç›lan davad›r. Herkes ayr›nt›l› bakmal›d›r bu belgelere, suç delilleri nelerdir; Leman Sam kasetleri, uluslaras› festivallerde ödül alm›fl filmler, alt yaz›l› filmler, Tav›r Dergisi. Suç delili olarak gösterilenler sadece bunlard›r. Bu filmler ve kasetler hemen her yerden sat›n al›nabilecek niteliktedir. Ama bununla da yetinilmiyor, “Ekmek ve Adalet Dergisi’nde yakalanan belgelerde isimleri geçti¤i” söyleniyor. Sadece isimler, soyisimler yok. Ama kurgu bu ya, bu kiflilerin isimleri diskette geçti, o zaman dinledikleri müzikler, izledikleri kasetler hepsi “örgütün sair efrad›” olduklar›n›n delilleridir. Bu, Kültür Bakanl›¤›’n›n verdi¤i bir ödülü kazanan film bile olsa. Ayr›ca cenazeye gitmek büyük suçtur, “örgütün sair efrad› olman›n” delilidir. Yüzlerce y›ld›r en güçlü halk gelene¤i olan cenazeye kat›lma ve ailenin ac›s›n› paylaflma bile suç olmufltur bu dosyada, "... Bu cenazeye gidecek paray› nerden buldun..." sorusu sorulabilmektedir. Bir konsere gitmek de büyük suçtur. O ilin Emniyet Müdürlü¤ü’nün dakika dakika kontrülünde yap›lan bir konser olmas› da önemli de¤ildir. Bu cenazeye gidenler, bu konserleri izleyenler, bu kesetleri dinleyenler bir de Temel Haklar Derne¤i veya Gençlik Derne¤i Baflkan›, üyesi ise suç tamam olmufltur. Kesin bu kifliler “örgütün sair efrad›d›r.” Üstelik bir de disketlerde ad› geçmifltir. O disketlerin delil de¤eri Türkiye’nin en güçlü ve en üst düzey devlet kurumu olan TÜB‹TAK raporlar›nda "delil de¤ildir" fleklinde belirtilmifl olmas›n›n hiç bir önemi yoktur. -Bitti-


Resistanbul 2004 Eylemlerini Sürdürüyor Avrupa Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nin de içinde bulundu¤u, demokratik kitle örgütleri taraf›ndan oluflturulan Resistanbul 2004, NATO zirvesine karfl› eylemlerini sürdürüyor. Almanya'n›n Köln kentinde 19 Haziran’da düzenlenen “NATO’ya hay›r” panelinde, HÖC, B‹R-KAR, ALINTER‹, AT‹K temsilcileri taraf›ndan konuflmalar yap›ld›. NATO ve BOP konusunda bilgi verilirken, HÖC Temsilcisi “ülkemizde ABD ve NATO’ya karfl› en büyük direniflin 4 y›lld›r sürdü¤ünü” belirtti. Hollanda'n›n Rotterdam flehrindeki panelde Haklar ve Özgürlükler Cephesi, AT‹K, AG‹F, ADHK, Vek-Sav ve Bir-Kar temsilcileri konufltu. Befl saat süren panelde, NATO ve ABD emperyalizminin suçlar›n› anlatan bir sinevizyon gösterisi sunuldu. ‹sviçre'nin Zürih flehrinde düzenlenen panel 20 Haziran günü GBI Sendikas› salonundayd›. Resistanbul 2004 ad›na üç konuflmac›, NATO’yu ve ABD emperyalizminin imparatorluk politikalar›n› anlatt›. Resistanbul 2004’ün eylem program›na göre, 26 Haziran günü, Köln, Paris, Amsterdam, Viyana, Stuttgart, Strasburg, Berlin, Zürih ve Londra’da “NATO ‹stanbul zirvesine geçit vermeyelim! NATO da¤›t›ls›n, üsler kapat›ls›n” fliar›yla yürüyüfller düzenlenecek.

‹zolasyona Karfl› Açl›k Grevi AVUSTRALYA - Nauru Adas›’nda izolasyonda tutulan 3 Irakl› mülteci açl›k grevine bafllad›. “izolasyonun hemen sona erdirilip kamptan serbest b›rak›lmalar›”n› isteyen mülteciler için “özgürlük kampanyas›” da sürüyor.

Göçmenlerin Sorunlar› Paneli AVUSTURYA - Baflkent Viyana’da 19 Haziran günü Göçmenlerin ve ‹lticac›lar›n Haklar› konulu bir panel yap›ld›. Panele Yefliller Partisinden Alev Korun ve AKM (Anadolu Kültür Merkezi) temsilcisi kat›ld›. AKM temsilcisi, hak ve özgürlüklerin mücadeleyle kazanal›ca¤›n› belirtirken, Alev Korun göçmenlere yönelik son yasalarla ilgili konufltu. Muhabirlerimizin görüfltü¤ü Korun, Avusturyadaki yabanc›lar›n demokratik haklar› konusunda flunlar› söyledi: “Göçmenlerin genel olarak Avrupa’da kendi haklar›n› savunma konusunda örgütlenmesi gerekti¤ini düflünüyorum. Çünkü yeni ç›kan son yasalar en çok yabanc›lar› etkileyecek. Ancak örgütlülükleri dahilinde birfleyler yap›labilir.”

Uluslararas› Konferans BASK ÜLKES‹ - 17-19 Haziran günlerinde, ‹spanya Devleti taraf›ndan yasaklanan Batasuna Partisi taraf›ndan, Bask Ülkesi’nin Frans›z kesiminin Urruna Beldesi’nde 'Avrupa Solu' konulu uluslararas› bir konferans› düzenlendi. 'Yeni Avrupa'da yeni bir sendika stratejisi', 'yeni AB'de ulusal kimlik ve ezilen halklar›n mücadelesi', 'Devlet bask›lar›' ve 'AB Anayasas› ve Avrupa neo-liberalizmi' bafll›klar›n›n yer ald›¤› konferans›n amac›, Avrupa'da bulunan devrimci ve sosyalist güçleri ayn› çat› alt›nda toplamak ve Batasuna'n›n haz›rlam›fl oldu¤u, 'emekçilerin, göçmenlerin ve ulusal az›nl›klar›n haklar›n› koruyan alternatif Avru-

pa Anayasas›n›'n› tart›flt›rmakt›. Danimarka, ‹skoçya, ‹talya, Avusturya’dan gruplar ile, ‹spanya’dan Katalan ve Galiçyal› az›nl›klar›n ulusal düzeydeki temsilcileri Avrupa’dan kat›l›rken, Türkiye'den DHKC Enternasyonal, Filistin'den FHKC, Venezuela'dan 'Simon Bolivar Koordinasyonu', Dominik Cumhuriyeti’nden Devrim Gücü ve Bolivya'dan Sosyalizm ‹çin Hareket (MAS) temsilcileri kat›ld›. Konferans›n birinci günü dünya çap›nda anti emperyalist güçlerin öncelikli gündemi olan Ortado¤u panelinde DHKC Enternasyonal ve FHKC temsilcileri konufltu. Konferans›n sonuç deklerasyonunda Türkiye ile ilgili olarak ölüm orucu direnifline yer verildi ve tecrite son verme ça¤r›s› yap›ld›.

Tutsaklarla Dayan›flma Eylemleri ‹TALYA - ‹talya'da 19 Haziran Tutsaklar Günü ile ilgili olarak, DHKC Enternasyonal’in de yer ald›¤› çeflitli eylem ve etkinlikler düzenlendi. 19 Haziran günü, ‹talyan ASP, Napoli ‹flsizler Hareketi ve Mülteciler Derne¤i, ve DHKC Enternasyonal'in kat›ld›¤› panel düzenlendi. 20 Haziran günü Floransa'da gerçekleflen paneli, ‹talyan örgütleri CARC, ANA, Walter Rossi Kültür Derne¤i, COBAS sendikas›, Rocca Tedalda Kolektifi ve Linea Rossa'n›n organize etti¤i ve DHKC Enternasyonal konuflmac› olarak kat›ld›.

Tecrit ve Direnifl ABD’de Konufluldu Uluslararas› Tecrit ile Mücadele Platformu, 21 Haziran günü ABD’li ilerici “Fight Back” isimli radyo ile bir röportaj yapt›. Röportaj’da a¤›rl›kl› olarak F hipi hapishaneler ve oradaki yaflam, TAYAD’›n tecrite karfl› eylemleri ele al›nd›. Röportaj yaklafl›k bir saat sürdü.

Say› 113 49 27 Haziran 2004


kahramanlar ölmez

26 Haziran - 02 Temmuz fiehitlerimiz

Talip GÜLDAL ‹brahim KARAKUfi Yüksel KARAN Turgut AKKAYA 2 Temmuz 1980 fiükrü SÜLEK ‹stanbul Topkap›’da “‹fl27 Haziran 1980 kencelere ve faflist teröre Devrimci Sol’un karfl›” gerçeklefltirilen bir anti-faflist mücadele gösteride, yoldafllar›n›n güvenli¤ini sa¤lamakla göreviçinde yeralan mililiydiler. Polis sald›r›s› karfl›tanlar›ndand›lar. s›nda girdikleri çat›flmada Zeytinburnu’nda faflehit düfltüler. Sait EROL flistler taraf›ndan ka28 Haziran 1990 ç›r›l›p iflkenceyle katA. Arap ÜNVER DEV-GENÇ ledildiler. 1 Temmuz 1979 saflar›nda yeralSivil faflistler tad›. Konya’da geraf›ndan kurulan çirdi¤i talihsiz bir Devrim Mehmet bir pusuda katletrafik kazas› soERO⁄LU dildi. nucu 28 HaziYüksel GÜNEYSEL ran’da aram›z26 Haziran 1993 dan ayr›ld›. SHP Gaziosmanpafla Baflkan aday› Mehmet Altuncu’nun iflyerinde, Altuncu’nun ihbar› sonucu pusu kuran polisler taraf›ndan kurfluna dizildiler. Devrim, 1976 Bingöl K›¤› do¤umluydu. Liseli DEVGENÇ içerisinde yerald›. Bulundu¤u okulda DLMK örgütlenmesini yaratt›. Yüksel, 1973 Sivas Zara do¤umluydu. Devrimci mücadeleye 90’da GOPKAD’da kat›ld›.

Perihan DEM‹RER 28 Haziran 1991 Befliktafl’ta polis taraf›ndan kald›¤› ev bas›larak katledildi. Perihan iflçi s›n›f› içinden gelen bir devrimciydi. Yarat›c›l›¤›, üretkenli¤i ve emekçili¤iyle hareketinin güvenini kazand›. Devrimci Sol'un bir üyesi, Silahl› Devrimci Birlikler’de savaflç›yd›.

Büyük direniflte ölümsüzlefltiler Zehra Kulaks›z (Tayad) 29 Haziran 2001 Zehra Kulaks›z, 3 Mart 1978’de, Rize’de do¤du. Daha sonra ailece ‹stanbul Esenyurt’a tafl›nd›lar. Ortaokul ve liseyi Esenyurt’ta okudu. Lise y›llar›nda devrimci mücadeleye kat›larak örgütlü iliflkiler içine girdi. Ayn› dönemde Esenyurt’ta mahalli çal›flmalara da kat›ld›. 1997’de ‹stanbul Üniversitesi ‹ktisat Bölümü’ne girdi. Mücadelesini ‹YÖ-DER içinde sürdürmeye bafllad›. Giderek gençlik örgütlenmesinde daha büyük sorumluluklar üstlendi. Dev-Genç’liydi. Ve ayn› zamanda bir tutsak yak›n›yd›. F tiplerine karfl› direnifl bafllad›¤›nda tereddütsüz TAYAD’l› Ailelerin bafllatt›¤› ölüm orucuna kat›ld›. Kardefli Canan Kulaks›z da ayn› süreçte ölüm orucuna yatm›flt›. ‹ki kardefl peflpefle flehit düfltüler; tarihimizde bir ilk daha yaratt›lar.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.