Çiftehavuzlar’da dalgalanan bayrak, 1 May›s alanlar›nda iflçilerin, köylülerin, gençlerin, yoksullar›n elinde dalgalanacak
1 MAYIS’ta Ba¤›ms›zl›k, Demokrasi, Sosyalizm ‹çin Haklar ve Özgürlükler Cephesi Saflar›nda Birleflelim!
Adalet
Faflist terör halk› teslim alamayacak!
Haftal›k Dergi / Say›: 154 / Tarih: 17 Nisan 2005 / F‹YAT (KDV Dahil) 750 000 / 75 YKr
www.ekmekveadalet.net Mail:info@ekmekveadalet.net
ESK‹ OYUN Faflistler polis deste¤iyle sald›racak, devlet tarafs›zl›k oyunu oynayacak! TÜM DEVR‹MC‹LER, DEMOKRATLAR, VATANSEVERLER
BU OYUNU BOZMAK ‹Ç‹N B‹RLEfiEL‹M !
1May›s ISSN:
Ekmek ve
www.ekmekveadalet.net
Adalet
Ekmek ve
info@ekmekveadalet.net
1304687X 132
’ta Amerika’ya, Avrupa’ya, iflbirlikçilerine ve provokasyonlara karfl› birleflelim!
1 May›s, sadece bildiri, afifl ça¤r›lar›yla yürütülebilecek bir çal›flma de¤ildir. 1 May›s davetimizi ulaflt›rmad›¤›m›z hiçbir ev, fabrika, atölye, iflyeri, okul, s›n›f kalmamal›d›r. Mahallelerde çal›nmad›k kap› b›rak›lmamal›d›r. Her birimde yüzlerce, binlerce kifliye ulaflmal›y›z.
1 May›s Komiteleri’ni Kural›m!
Her 1 May›s, s›n›flar mücadelesinin o kesitteki durumuna ayna tutar. Her koflulda mutlak bir ölçü de¤ildir belki, ama önemli bir ölçüdür. Ve her 1 May›s, halk hareketinin bir güç gösterisidir. Bugün özellikle böyle olmak durumundad›r. 1 May›s 2005, meydanlarda uluma seslerini duydu¤umuz çakallara karfl›, faflist teröre karfl›, güç gösterisi olmal›d›r. Faflist terörün halk›n devrimci mücadelesini sindiremeyece¤ini 1 May›s alanlar›nda da göstermeliyiz. Bunun için her birimde 1 May›s haz›rl›klar› hiç gecikmeksizin bafllat›lmal› ve 1 May›s sabah›na kadar tüm enerjimizi ortaya koyaca¤›m›z bir yo¤unlukta sürmelidir. Harcad›¤›m›z eme¤in 1 May›s alanlar›nda yans›mas›n› görmek istiyorsak, bu faaliyet her alanda son derece sistemli, planl› ve örgütlü bir flekilde sürdürülmelidir. Bunun ilk ad›m›, her alanda, en küçük birime kadar her yerde 1 May›s Komiteleri’ni kurmakt›r. Komiteler, 1 May›s sabah›na kadar yürütülecek tüm çal›flmalar› bugünden planlamal› ve muhtemel tüm engellere, pratik zorluklara ra¤men, gün gün o plan uygulanmal›d›r. Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nin “Amerika’ya, Avrupa’ya, iflbirlikçilerine, provokasyonlara karfl› birleflelim” slogan› çerçevesinde, iddial› bir
çal›flma yapal›m. Tüm vatanseverler, demokratlar, yoksul halk, bu sloganda kendi taleplerini bulacakt›r. fiunlar gelmez, bunlar kat›lmaz, flu kesimler düzen partilerine oy veriyor diye kendimizi k›s›tlamadan tüm yoksul halka ve demokrat, vatansever, ilerici kesimlere gitmeliyiz. Oligarfli, provokasyon politikas›n› “milliyetçilik” üzerinden gelifltiriyor. Oligarflinin ve kulland›¤› hiçbir gücün vatansever olamayaca¤›n›, “Ba¤›ms›z Türkiye”yi yaln›z devrimcilerin savundu¤unu göstererek, provokasyonu bozmal›y›z. 1 May›s alanlar›, ba¤›ms›zl›¤›, demokrasiyi ve sosyalizmi savunman›n meydan›d›r. 1 May›s çal›flmas›, provokasyonlara karfl›, “eski oyun”un tekrarlanmas›na karfl› bir kitle çal›flmas›na dönüfltürülmelidir. O “eski oyun”un ne oldu¤unu bilenlere hat›rlatmal›, bilmeyenlere anlatmal›y›z. Yine o “eski oyun” içinde, 1 May›s 1977 katliam›n› hat›rlatmal›, Taksim’i neden kazanmam›z gerekti¤ini göstermeliyiz.
“Vermeyin insana izin kanmas› ve susmas› için Hakk›n› almas› için kitleyi bilinçlendirin Bizlerin ellerindedir gelen ›fl›kl› günler”
Afifllerimiz, bildirilerimiz, pankartlar›m›z, gösterilerimiz, kahve, iflyeri konuflmalar›m›zla bulundu¤umuz alan› 1 May›s havas›na sokmak önemlidir. 1 May›s ça¤r›m›z ve sloganlar›m›z, bir biçimde herkesin gözüne iliflmeli, 1 May›s’› duymayan kulak kalmamal›. Bildirilerimizin, afifllerimizin daveti, bizzat o alandaki devrimcilerin a¤z›ndan ifade edilen davetle tamamlanmal›d›r. Ça¤r›y› ulaflt›rman›n ötesinde, bizzat alanlara gidifli ve dönüflü organize etmek de komitelerin iflidir. Büyük çapl› her gösteri, tüm aflamalar› planlanm›fl bir organizasyonu gerektirir. Bu ülkede, devrimcilerden baflka, kitlelerin karfl›s›na aln› aç›k, bafl› dik ç›kabilecek hiçbir güç yoktur. Ony›llard›r sürdürülen yoketme politikas›na, yasaklara ra¤men var›z ve ba¤›ms›zl›k, demokrasi, sosyalizm mücadelesini sürdürüyoruz. Tarihimizin hiçbir aflamas›nda egemen s›n›flarla uzlaflmad›k, boyun e¤medik, kaçmad›k; hep halk›n ç›karlar›n› savunduk. Ve bugün de ba¤›ms›zl›¤›, demokrasiyi, sosyalizmi, her koflul alt›nda bizden baflka savunan yoktur. Bu iddia ve güvenle halk›m›z› Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejlerine ça¤›rmal›y›z. 1 May›s Komiteleri, bu iddia ve güveni kitlelere, kitleleri de alanlara tafl›yacaklard›r. Her 1 May›s Komitesi, 1 May›s alanlar›ndaki insan denizine akan bir nehire dönüflmelidir. Bu nehirler, Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nin k›z›l bayraklar›n alt›nda gürül gürül akacak kortejlerini beslemelidir.
B an u b la ir t t›m ar ›d ih ›r
Halk›n coflkun akan selini yaratmak için her flehirde, her alanda, en küçük birimde
“bayra¤›m›z ülkenin her taraf›nda dalgalanacak.”
Afla¤›daki telefon konuflmas› atefl alt›nda yap›ld›. Üzerlerine bombalar, kurflunlar ya¤arken, onlar halklar›na, yoldafllar›na son sözlerini söylediler. Yaral›yken, baflka yerlerdeki yoldafllar›n›n durumunu merak ettiler, canlar›n› de¤il, bulunduklar› üsteki bilgilerin katliamc›lar›n eline geçmemesini düflündüler... Telefon, 16 Nisan 1992’de Çiftehavuzlar’da kuflat›lan ve Sabahat Karatafl, Eda Yüksel ve Taflk›n Usta’n›n bulundu¤u evdeydi. Telefonun karfl› ucunda ise, TAYAD Baflkan› Fatma fieflen vard›... Ve tarih tan›klar›yd›: SABO: Merhaba, evimizi sarmış durumdalar. 30 dakika oldu. Ben ve iki yoldaşım varız. Yarım saattir oyalıyoruz. Tüm belgeleri banyoda yaktık. Bir çöp bile bırakmadık. Biraz sonra ateş etmeye başlarlar. Çatışacağız. Niyaziler’in, Apolar’ın, Haydarlar’ın yanına gideceğiz. 12 Temmuz şehitlerinin yanına gideceğiz. EDA: Bizler Devrimci Sol savaşçıları olarak Türkiye halkları için şehit düşeceğiz. Bizler çok iyiyiz. Çok sakiniz. Kızıldere'de, 12 Temmuzlar’da ölümü gülerek kucaklayan yoldaşlarımız gibi, biz de ölümü gülerek çarpışarak karşılayacağız. YAŞASIN DEVRİMCİ SOL!.. YAŞASIN ÖNDERİMİZ DURSUN KARATAŞ!.. YAŞASIN SİLAHLI DEVRİMCİ BİRLİKLERİMİZ!.. Hoşçakalın. Sizleri, halkımızı çok seviyoruz. SABO: Sizi TAYAD başkanı olduğunuz için arıyoruz. Duyduklarınızı ve söylediklerimizi... tüm dünyaya iletmenizi istiyoruz. (...) Sinan'dan haber var mı? Sinan'ı sorun, haberleri açın dinleyin. (...) Birazdan çatışma başlar. Çatışacağız. Evlerde, sokaklarda, Malatya dağlarında şehit düşen yoldaşlarımız gibi. Hamiyetler, Olcaylar gibi gülerek gidiyoruz ölüme. Bir Devrimci Sol savaşçısına yaraşır gibi çatışacağız. (...) Cenazelerimiz Devrimci Sol bayraklarıyla kalkmalı. (...) EDA'NIN SESİ: Hadi tanklarınızla, toplarınızla gelin, girin içeri, ölülerimiz dahi korkutuyor sizi, geceleri rüyalarınıza giriyoruz. Titriyorsunuz korkudan,
Ekmek ve
Adalet
INTERNET adresi: www.ekmekveadalet.net
Ekmek ve Adalet Dergisi Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü: Pembe Özlem OLGUN Genel Yay›n Yönetmeni: Gülizar KES‹C‹ Adresi: ‹nebey Mahallesi Küçük Langa Caddesi No:29 C-26 Akflahin Pasaj› Aksaray-Fatih-‹stanbul ‹rtibat Telefonu: 0212 347 69 66 Faks: 0212 347 69 65 Hesap No: 0041310 -4 Y›lmaz Bas. Yay. Da¤. Org. Akbank Yusufpafla fiubesi/‹ST Ofset Haz›rl›k: Y›lmaz Yay›nc›l›k Bask›: ASPAfi Pazarlama ISSN: 1304 687X Fiyat›: 750 000 TL/75 YKr Fransa:3 Euro ‹sviçre:3 Euro Avrupa: 3 Euro Hollanda:3 Euro Almanya:3 Euro
hadi girin, ayak parmaklarınızı dahi gösteremezsiniz. Kaybolacağınızı zannediyorsunuz. Ama yanılıyorsunuz. Unutmayın ki, tek bir gedik dahi kalsa oradan gireceğiz. Devrimci adaletimizden kaçamayacaksınız. Yoldaşlarımız cezalandıracak sizi. SABO'NUN SESİ: Sizin bin ananız, bin babanız var. Babanız Bush, ananız Manukyan. Lağım fareleri, orada doğup büyüdünüz. (Yoğun silah sesleri) SABO: Yoldaşlarıma yardıma gidiyorum. Hoşçakalın. (Silah sesleri, sloganlar) YAŞASIN TÜRK VE KÜRT HALKLARININ KARDEŞLİĞİ! TÜRK VE KÜRT HALKININ MÜCADELESİ FAŞİZMİ YENECEKTİR. (...) SABO: Bizler birer kırmızı karanfil olarak ülkenin dört bir yanında açacağız. EDA'NIN SESİ: Devrimci Sol bayrağımız ülkenin her tarafında dalgalanacak. (...) SABO: Kolumdan yaralandım. Kurşun girip çıktı. Ama ateş edebiliyorum. Banyo duvarını bombayla açmaya çalışacaklar. (Bir bomba sesi, sloganlar) (...) 06.45 SABO: Kapıyı bombayla açmak için hazırlık yapıyorlar. Telefon kapının yanında olduğu için gelemiyoruz. Artık arkaya çekiliyoruz... Giriyorlar... (Son telefon) SABO: Ellerimizde silahlarımız, dillerimizde sloganlarımızla kucaklıyoruz ölümü. Eşime, önderime, Devrimci Sol önderine bizzat selamımı iletmeni istiyorum. Tüm yoldaşlarıma, selamımı iletmeni istiyorum. Hoşçakalın... 07.15 (Çok yoğun silah sesleri. Telefonda cızırtı var. Onların sesi duyulmuyor artık. Yalnız silah sesi...) 07.25 (Telefon kesildi...)
‹ngiltere: £ 2.5 Belçika: 3 Euro Avusturya: 3 Euro
E-MAIL adresi: info@ekmekveadalet.net
Bürolar›m›z Yap› Verlag Florastr. 77 50733 Köln Tel: 0049 221 280 87 74 - 0049 221 280 87 75 Faks:0049 221 280 90 84 E-mail adresi: ekmekveadalet@arcor.de Adana- Ziya Pafla Bulvar› Tapanyi¤it ‹flmerkezi Kat:2 No:152 Tel-faks: 0 322 363 32 09 Ankara- GMK Bulvar› Onur ‹flhan› Kat: 6 Daire: 151 K›z›lay Tel-faks: 0 312 419 27 38 Antakya- Armutlu Mahallesi Elmas Sok. fiaban Kanatl› Ap. Kat: 4 D: 6 Tel-faks: 0 326 223 87 18 Bursa- Sakarya Mah. K›br›s fiehitleri Cad. Ayd›n ‹flhan›-2 No:24 Kat:2 Tel-faks: 0 224 224 93 97
Hopa- Hopa ‹fl Merkezi Zemin Kat No: 1 HOPA Tel-Faks:0 466 351 42 08 ‹zmir- Milli-i Kütüphane Cad. No: 17/104 Tepeköylü ‹fl Merkezi Konak Tel-Faks: 0 232 482 29 54 Kocaeli- Hürriyet Caddesi Gakko Kervan Saray ‹flhan› Kat:7 No:79 Tel-Faks: 0 262 331 66 51 Malatya- Dabakhane Mah. Bak›rc›lar Çarfl›s› Sar›beyo¤lu ‹flhan› Kat:1 No:43 Tel: 0 422 323 24 77 Mersin- Çankaya Mah. Türkkan ‹flhan› No: 106/9 Samsun- 19 May›s Mah. Talimhane Cad. Albayrak ‹flhan› NO:24 Kat:2 Daire:9 Tel-faks: 0 362 435 25 80 Trabzon- Düzenli Ulusoy ‹fl merkezi Çömlekevi Tel-faks: 0 462 321 14 80 Yokuflu No: 42
Ekmek ve Adalet Say› 154
Provokasyonlar› bozal›m!
‹çindekiler
3... 5...
10... 15... 18... 19... 22... 24... 26... 28...
29... 32... 34... 36... 38... 41... 42... 44... 46... 48...
50...
Provokasyonlar› bozal›m! Faflistlerin kullan›ld›¤›, ‘dörtbafl› mamur’ devlet provokasyonu Faflist teröre teslim olmayaca¤›z Linçten kurtulanlar anlat›yor Tutsa¤a türkü Provokasyonda “vatandafl” oyunu! Trabzon polisinin “baflar›s›” ne? Böyle bas›n varken linç olmaz m›? Oligarflinin provokasyonlar› Faflist güruhun ‘Kemalist’ ve ‘sosyal demokrat’ destekçileri ‘Kurtulufl Kavgada Zafer Cephede’ Faflist çete bir HÖC’lüyü katletti Sa¤l›kç›lar greve haz›rlan›yor 1 May›s’›, provokasyonu bozmaya dönüfltürelim! 1 May›s kavgam›z ve yasakl› meydan TAKS‹M-2 Yüzbinlerin iflgale karfl› öfkesi Emperyalizme ve oligarfliye meydan okuyan bayrak Da¤›t›lamayan beyin fethedilemeyen yürek ‘F tipi üniversite istemiyoruz’ Çözümsüzlük, baflka bir çözümsüzlükle afl›labilir mi? Kahramanlar Ölmez
Çorum, Marafl, Erzincan, Malatya, Sivas provokasyonlar›, Türkiye tarihinin çok uzak geçmiflindeki olaylar de¤ildir. Türkiye tarihini, oligarflinin yönetim biçimini az çok bilenler aç›s›ndan, “bayrak provokasyonu”yla k›flk›rt›lan flovenizmin ve Trabzon sald›r›s›n›n, yeni Marafllar’›n, Sivaslar’›n haz›rl›¤› oldu¤u aç›kt›r. Oligarfli bugün “kontrollü” bir provokasyonu sahneye koymaktad›r. Baflka bir deyiflle itlerin ipleri henüz tam çözülmemifltir. Fakat bu da ihtimal d›fl› de¤ildir. Sivil faflist hareketin, k›flk›rt›lm›fl gericili¤in, flovenizmin devreye sokuluflunda döneme, koflullara göre farkl› motifler kullan›lsa da, hepsinde halk›n mücadelesinin bast›r›lmas›, sindirilmesi hedefi vard›r. En yo¤un biçimini 12 Eylül öncesi yaflad›¤›m›z sivil faflist terörün amac› halk› faflist terörle teslim almakt›. fiehir flehir, sokak sokak sürdürülen terör ve gözda¤› politikas›yla, devrimci demokrat faaliyetleri ve devrimciyim, demokrat›m demeyi imkans›z hale getirmeye yönelmifllerdi. L‹NÇ olay›n›n özünde de bu vard›r. Provokasyonun tezgahlanmas›nda, oligarflinin iki militarist gücü, resmi ve sivil faflist örgütleri yine iflbirli¤i halindedir. Sald›r›lardaki polis-faflist iflbirli¤i kör gözlerin görebilece¤i kadar aç›kt›r. Bu ise, provokasyonun boyutlu oldu¤unu, devletin provokasyonu oldu¤unu gösterir. Oligarfli içi çeflitli çeliflkiler vard›r, oligarfli içi güçlerin bu provokasyonlar› birbirine karfl› kullanmas› da ihtimal dahilindedir; ancak bu sürecin ve sald›r›n›n tali yönüdür; halk›n sindirilmesinde AKP, Genelkurmay, MHP ve tüm düzen güçleri iflbirli¤i içindedir. Oyun çok kaba oynan›yor. Genelkurmay iktidar›n› güçlendirmek için bafllatm›flt›r provokasyonu. MHP, bu durumu yeniden güç kazanmak için de¤erlendirmektedir. AKP de iflbirlikçili¤ini unutturmak, k›flk›rtmay› halk›n sindirilmesi hedefine yöneltmek için bayrak yürüyüfllerini ve linç sald›r›lar›n› desteklemektedir. Genelkurmay ve AKP, kendilerinin k›flk›rtt›¤› flovenizmi, hem haklar ve özgürlükler mücadelesi yürütenleri sindirmek, hem de Avrupa Birli¤i’ne karfl› pazarl›k kozu olarak da kullanacaklard›r. Ne bu hesaplarda, ne de provokasyonun tezgahlan›fl›nda hiçbir “incelik” yoktur. 50 y›l önceki 6-7 Eylül sald›r›s› nas›l düzenlendiyse, Marafl, Çorum, Sivas provokasyonlar› nas›l gerçeklefltirildiyse, ayn› motifler, ayn› yöntemler ve ayn› güçler kullan›lmaktad›r yine. Demokrat, anti-faflist tüm güçler, polis-sivil faflist hareket iflbirli¤ini bozmal›y›z. Oyun bu kadar kaba oynan›rken, hiçbir güç için süreci kavrayamamak, geliflmelerin yönünü görememek diye bir sorun olmamal›d›r. Sald›r›lar›n niteli¤inin “sa¤-sol çat›flmas›” veya “Kürt-Türk” çeliflkisi” demagojisiyle karart›lmas›na izin vermeden bu müdahaleyi gerçeklefltirebilmeliyiz. Sendikalar, demokratik kitle örgütleri, legal partiler, tüm siyasi hareketler, provokasyonu bozmak, deflifre etmek için kararl› ve iradeli davranmal›d›r. Bu güçler flu anda seyircidir asl›nda. Evet, özellikle Trabzon sald›r›s›ndan sonra ayd›nlardan demokratik kitle örgütlerine kadar birçok kesim, aç›klamalar yapt›lar. Ancak karfl›m›zdaki politika, s›radan birkaç aç›klamayla püskürtülebilecek bir sald›r› de¤ildir. Her fleyden önce tekil olaylar de¤il, sistemli, planl› bir flekilde gelifltirilen bir provokasyon politikas›d›r. Resmi ve sivil faflist terör, bu ülkenin tarihinde s›k s›k yer de¤ifltirmifl, ço¤unlukla da birlikte davranm›flt›r. Tarih bilinci, sola flimdi her zaman oldu¤undan daha fazla gerekiyor. Türkiye’nin “AB’ye uyum” yasalar›yla de¤iflti¤ini, art›k “o süreçlerin yeniden yaflanamayaca¤›n›” düflünenler yan›l›yor. Bu provokasyonlar, linç sald›r›lar› karfl›s›nda da yan›lg›lar›n› görmezlerse, yar›n gördüklerinde ifl iflten geçmifl olacakt›r. Yap› de¤iflmedi. Kimse de¤ifltiremedi. ‹ki ay öncesine kadar “demokratik-
leflme”yi, “uyum yasalar›n›” konufluyordu herkes. Bugünse konuflulanlar farkl›d›r. ‹ki ay önce “Genelkurmay iktidar› zay›flad›”, “demokratik devrim gerçeklefltiriliyor” teorileri yap›l›yordu. “Bayrak provokasyonu”yla herkes yeniden Genelkurmay’›n sistemdeki yerini gördü. Ve Genelkurmay iktidar›n› güçlendiriyor. K›sacas›, iki süreç aras›ndaki fark, görüntü ile gerçek aras›ndaki farkt›r. Görüntü “demokratikleflen Türkiye”dir. Gerçek faflizmdir. Elbette burjuva demokrasisinde, bu tarz yukar›dan afla¤›ya örgütlenmifl faflist hareketler, sivil ve resmi faflist terörün aç›k iflbirli¤i, devlet taraf›ndan tezgahlanan linç sald›r›lar›na rastlamak zordur. Ama bunlar faflizmin do¤as›na uygundur. F tipleriyle, 19 Aral›k katliam›yla bafllat›lan sald›r›da, hedefin sadece devrimciler olmad›¤›n›, aflama aflama tüm devrimci, demokrat güçleri kapsayaca¤›n› söyledik. Bu kan›tlanm›flt›r. Fakat sivil-resmi faflist terörle halk› teslim almaya yönelen bir politikan›n b›rak›n demokrat güçleri, sol görünümlü CHP gibi güçlere bile yönelece¤ini özel olarak belirtmek bile gereksiz. 12 Eylül öncesini bilen herkes, faflistlerin bugünkü söylemlerini az çok takip eden herkes, bunu görecektir. Sendikalar, DKÖ’ler, hiçbir kesim bu sald›r› dalgas›n›n d›fl›nda kalmaz. Meselenin “bayrak” olmad›¤›, hedefin sol oldu¤u a盤a ç›kt›. Solun da bir hedefi olmak zorundad›r. Hiç kimse, bu saflaflmada yeralmamak için gerekçe bulmas›n. Tüm sol güçlerin birli¤ini sa¤layarak bu provokasyonu bozacak gücü oluflturmak ve sürece bu güçle müdahale etmek durumunday›z. Trabzon’daki linç sald›r›s› “giriflim” aflamas›nda b›rak›ld›. Birleflmezsek, oyunu bozamazsak, linçler gerçe¤e, solu tümden yoketme sald›r›s›na dönüflebilir. Herkes misyonunu hat›rlamal›d›r. Tüm sol güçler, bulundu¤um yerde ne yapabilirim sorusunu sormal›d›r kendine. Tabii ki hepsinin en baflta kendi alanlar›nda, kendi üyeleri ve kitle tabanlar› nezdinde yapmalar› gereken çok fley vard›r. Kitlelerin yalanlarla beyinleri y›kan›yor. Faflizm gerçe¤ini, oynanan oyunun niteli¤ini herkese anlatabilmeliyiz. Tüm sola bu çerçevede, birlikte gerçeklefltirece¤imiz tarzda Gerçekleri Aç›klama Kampanyas› öneriyoruz. Hükümet, medya, düzen partileri, Genelkurmay, apolitik halka sesleniyor. Trabzon’daki linç sald›r›s›na iliflkin yap›lan aç›klamalara bak›n; akla ziyan aç›klamalard›r. ‹nsan akl›na, zekas›na hakarettir her biri. Cevap vermek zorunda kalmak bile akl› olan bir insan için zuldür. Ama iflte karfl›devrimci propagandan›n düzeyi budur. Oligarfli, devrimci, demokrat güçlerin zaaflar›n›n, za-
y›fl›klar›n›n fark›ndad›r ve 12 Eylül’den bu yana gelifltirilen apolitikleflme üzerinde tepinmekte, bu apolitleflme üzerinden kendisine kitle taban› oluflturmaktad›r. Solu, devrimcileri bu kadar kaba, ilkel demagojiler karfl›s›nda zaman zaman adeta çaresiz b›rakan nedir öyleyse? Güçsüzlü¤ümüzün temeli örgütsüzlük ve kitlelere gitmemektir. Öyle bir çal›flma tarz› geliflmifltir ki, hemen her konuda politika, “bas›n aç›klamalar›” arac›l›¤›yla yap›l›r hale gelmifltir. Bas›n aç›klamas›nda aç›klanan o düflüncelere, e¤er medya yer vermezse -ki ço¤u kez vermemektedir- orada elli-yüz kifli duyacakt›r. Oysa her devrimci örgüt, demokratik kurulufl, o düflüncelerini kitle çal›flmas›yla binlere, onbinlere götürmek durumundad›r. Sansür duvarlar›n› afl›p halka ulaflacak, sald›r›lar karfl›s›nda barikatlar örecek pasif-aktif ama militan direnifl biçimleri gelifltirmek zorundad›r. Politika yapmak budur. Oligarflik güçler bu anlamda politika yap›yor. Sol ise büyük ço¤unlu¤uyla politika yapt›¤›n› zannediyor. Bu sivil toplumculuktan çal›nma çal›flma tarz›yla, AB arac›l›¤›yla gelecek “demokratikleflme”ye yaslanan ruh haliyle, faflist teröre, provokasyonlara karfl› durulamaz. Linç sald›r›s›n›n ard›ndan tutuklanan Trabzon muhabirimiz Zeynep Ertu¤rul’un tahliye edildikten sonraki sözleri herkes için ö¤reticilik tafl›yor. “Gerçekleri ömrümüzün yetti¤i kadar ve varoldukça anlataca¤›z” diyordu Zeynep. Genç insanlar›m›za, daha bu yaflta “ömrünün sonunu” telaffuz ettiren bir ülke buras›. Ama bu sözlerde dile gelen kararl›l›¤a sahip olmal› tüm sol. Faflist teröre, provokasyonlara teslim olmadan gerçekleri anlatma, hak ve özgürlük mücadelesini gelifltirme kararl›l›¤›n› göstermeliyiz. Hala baz› çevreler geliflmeleri kavrayam›yor. Küçük hesaplar içinde kal›yor. “Provokasyon” olur diye binalar›n› kapat›yor. 19 Aral›k sald›r›s›n›n d›flar›daki bölümünde de gördük yüzümüze kapat›lan kap›lar›. Ama yine gördük ve herkes gördü ki, kap›lar› kapatmak da oligarflinin sald›r›lar›ndan kimseyi korumaya yetmiyor. Baz› durumlarda bu istenileni -yani oligarflinin sald›r›lar›ndan kurtulmay›sa¤layabilir de; ama o zaman o kurumlar›n, örgütlerin devrimci, demokratik niteli¤inin ne anlam› kal›r? TAYAD’l›lar niye üstüne üstüne gidiyor, deniliyor. TAYAD’l›lar demokratik hakk›n› kullan›yor. Provokasyonun amac›n› deflifre edip, provokatörlerin maskesini düflürüyor. Sinerek de¤il, direnerek geliflir halk›n mücadelesi. Gerçekleri “sa¤duyu” ad›na sinerek, sessiz kalarak de¤il, faflist terörün, provokasyonlar›n üstüne üstüne giderek gösterebiliriz. Tüm sol güçleri bekleyen görev budur.
Faflistlerin Kullan›ld›¤›, ‘Dörtbafl› Mamur’ Devlet Provokasyonu Tutuklanan TAYAD’l›lar, kamuoyu bask›s›n›n da etkisiyle, yap›lan itiraz sonras›nda 14 Nisan günü serbest b›rak›ld›lar. Linç güruhundan ise, bu sat›rlar yaz›l›rken, hala tutuklanan yoktu... Art›k, ortada tart›flmal› olan hiçbir nokta kalmam›flt›r; bu bir devlet provokasyonudur. Gerçeklefltirilifl biçimiyle, kullan›lanlarla, yerel ayaklar›yla, bütün devlet kurumlar›n›n sahiplenmeleriyle bu durum ortaya ç›km›flt›r. Özellikle, TAYAD heyetinin ilk sald›r›n›n ard›ndan Trabzon’a gidifli, “acaba ne oluyor” sorusunu ayd›nlatm›fl, “linçten kurtaran polis” oyununu bozmufl, provokasyonda kullan›lan faflistler “vatandafl” mizanseni yarat›lamayacak çekilde ç›r›lç›plak ortaya ç›km›flt›r. Yine, sorunun “bayrak” olmad›¤›, “milliyetçi hassasiyetler” olmad›¤›n›, bu tür unsurlar›n bir malzeme olarak kullan›lmas›yla birlikte as›l meselenin devrimci mücadelenin faflist terörle bast›r›lmak istenmesi oldu¤u anlafl›lm›flt›r. 6 Nisan günü yaflanan linç giriflimini geçen haftaki say›m›zda aktarm›flt›k. Sonraki geliflmelere, çeflitli yerlerde yaflanan sald›r›lara, yap›lan aç›klamalara bak›ld›¤›nda bu gerçekler aç›kça görülecektir.
TAYAD HEYET‹ SAMSUN VE TRABZON’DA: ‹K‹NC‹ SALDIRI “AYNA” OLDU Dergimiz safyalar›nda yer verdi¤imiz gibi, Trabzon'da yaflanan linç girifliminin 7 Nisan günü protesto edilmek istendi¤i Samsun'da da benzeri mizansenler sergilendi. Bildiri da¤›t›m›na müdahalenin ard›ndan Karadeniz Temel Haklar faflistlerce kuflat›ld› ve polis aç›kça “yapacaklar› bir fleyin olmad›¤›n›” söyleyerek faflistlerin kendili¤inden da¤›lmas›n› bekledi. Sahne ayn›yd›: Yine seyreden polis, “bayrak yakanlar...” diyen faflistler. Yaflanan provokasyonu, faflist sald›r›y› araflt›rmak üzere, ÇHD, HHB, TAYAD, Gençlik Federasyonu ve Temel Haklar ve Özgürlükler Derne¤i'nden oluflan bir heyet Samsun’a geldi. Yap›lan araflt›rma sonucunda, polisin provokasyondaki rolü aç›kça ortaya ç›kt›. Sald›r› olmadan, polis sald›r›y› biliyordu ve bunu da aç›kça TAYAD'l›lara söylemekten çekinmedi. Biliyordu, ama hiçbir tedbir de almayarak, Trabzon ile ayn› senaryoyu tekrarlad›. Heyet üyeleri, Samsun’da bulunan çeflitli siyasi parti ve DKÖ’lerin kat›l›m› ile 9 Nisan günü Ga-
zi Caddesi Itri Dura¤› önünde bir bas›n aç›klamas› yaparak gerçekleri aç›klad›lar. Ard›ndan, Recep Tayyip Erdo¤an, Deniz Baykal, Mehmet A¤ar hakk›nda Trabzon'da yaflanan olay›n ard›ndan yapt›klar› aç›klamalarla ilgili ve gazetelerde foto¤raflar› bulunan Trabzon ve Samsun'daki sald›r›lardan sorumlu kifli ve buna engel olmayan polis memurlar› ve emniyet müdürlükleri hakk›nda suç duyurusunda bulunuldu. Samsun’da incelemelerini tamamlayan heyet, ertesi günü Trabzon’a geçti. Burada 6 Nisan faflist sald›r›n›n tan›klar›, DKÖ yöneticileri, hukukçular ile görüflmelerde bulundu. T›pk› Samsun’da oldu¤u gibi, sonuçlar›n› aç›klamak üzere, Trabzon’daki çeflitli demokratik kitle örgütü ve sendikalar›n kat›l›m› ile Atatürk Alan›'nda bas›n aç›klamas› yapmak istediler. Aç›klaman›n bafllamas›n›n ard›ndan, çevrede toplanan bir grup faflistin sataflmalar› bafllad›. Ad› bas›na yans›yan ve yapt›¤›n› aç›kça savunan, Ali Ulusal isimli tescilli bir MHP’li, di¤er faflistlere dönerek, “bunlar› vurun, servetimi size ba¤›fllayay›m” diyerek sald›r›y› bafllatt›. “K›flk›rtan kim” sorusu art›k aç›kt›. Provokasyonun Trabzon’daki as›l sahibi olan polisin ise, faflistlerin azg›nca sald›r›s› karfl›s›nda tutumu yine ayn›yd›, yine “araya giriyormufl” gibi yap›p faflistlerin önünü aç›yordu. Sald›r› sonucunda çok say›da kifli yaraland›. Bir avuç faflist TAYAD’l›lar›n bulundu¤u E¤itimSen binas›n› dahi kuflatma cüretini gösterdi. Ve bu anda yine ayn› flov bafllad›. Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek, megafonu eline alarak, saatlerdir sald›r›lar›n› sürdüren güruha, "sizlere teflekkür ediyorum ama art›k da¤›l›n bundan sonras› yasa d›fl› olur" dedi. Demek ki, o ana kadar ki sald›r›lar› yasad›fl› de¤ildi, sanki Trabzon'da yap›lan her demokratik eyleme yüzlerce polis gelirken, bu eylemde hiçbir resmi polisi oraya göndermeyen emniyet müdürü kendisi de¤ildi. “Vatandafl” oyununu sürdürmek istese de, art›k TAYAD’›n bu giriflimi sayesinde her fley a盤a ç›km›flt›. Gazetelerin manfletlerinden, köfle yazarlar›na kadar hava da bu çerçevede de¤iflti. Bir anlamda, TAYAD, herkese provokasyonu ve bunun boyutunu gösterdi. Sald›r›ya u¤rayan TAYAD’l› Feridun Osmana¤ao¤lu’nun, “polis müdahale etmedi. Bizi dövenlere isimleriyle hitap ediyorlard›” sözleri gerçe¤i bütün ç›plakl›¤›yla gösteriyordu.
Say› 154 5 17 Nisan 2005
Sözde kentte “asayifli” sa¤lamakla görevli emniyet müdürünün, bir hakk›n üç befl faflist taraf›ndan yokedilmesine aç›klamas› da haz›rd›: “Böyle bir aç›klaman›n yanl›fl olaca¤›n› kendilerine anlat›p uyard›¤›m halde aç›klama yap›ld›.” Bu mant›¤›n gidece¤i yer, ülkenin hiçbir yerinde demokratik haklar›n kullan›lmamas›d›r, faflistlerden izin ald›rma noktas›na götürmektir. Nitekim, heyetin suç duyurusunda bulunmas› dahi engellendi. Dergimizin bürosu faflistlerce kuflat›ld› ve adliye saray›nda suç duyurusu yapmalar› fiili olarak yokedildi. Polis, heyeti kent d›fl›na zoraki ç›kard›. Bu geliflmelerin ard›ndan, günlerdir linç güruhundan “vatandafl” diye söz edenler, polisi göklere ç›karanlar, oynanmak istenen oyunu biraz olsun görmeye bafllad›lar. Kimisi, “bu cesaret nereden?” manfletleri att›, kimisi, “polisin görevini yapmad›¤›n›” yazmak zorunda kald›. “demokratik hak” tart›flmalar› yay›ld›.
PROVOKASYON G‹R‹fi‹MLER‹ VE FAfi‹ST SALDIRILAR YAYILDI Say› 154 6 17 Nisan 2005
Faflist sald›r›lar di¤er kentlerde de yaflanmaya baflland›. 9 Nisan günü, bir baflka provokasyon giriflimi Gaziantep’te yafland›. Orada da polisin, “yasak bildiri” gerekçesiyle Gençlik Derne¤i üyelerini engelleyemeyince, çevrede bulunan halktan insanlara dönerek, "yasalar engelleyemiyorsa halk cezas›n› verir" diye k›flk›rtmaya çal›flmas›, provokasyonun Trabzon’la s›n›rl› olmad›¤›n› gösteriyordu. Faflistler ise halk› k›flk›rtmalar›na karfl›n amaçlar›na ulaflamad›lar. Ö¤rencilerin halka gerçekleri aç›klamas› üzerine provokatörler elleri bofl döndüler.
TAYAD’l›lar Hep Aram›zdayd› TAYAD niye gitti, niye bildiri da¤›tt›, Trabzon’da F tipi mi vard› ki... gibi mant›k s›n›rlar›n› zorlayan tart›flmalar yapanlara ithaf olunur: “TAYAD'l›lar bu kentte ilk kez bildiri da¤›t m ›yo r. ‹lk kez bas›n toplant›s› da yapm›yor. On lar her hafta aram›zda ya bildiri ya dergi da¤› tarak dolafl›yor. Arada tek fark sar› k›r m ›z›l› gömlekler ilk kez kullan›l›yor. Veya ilk kez bu gömleklerle soka¤a ç›k›l›yor. Provakasyonu or ganize edenler bu kez tek ayr›cal›k olan iflte bu renkleri iyi ajite ediyor. Bunlara bir de yeflil ek leyip; "PKK bayraklar›yla dolafl›p bildiri da¤› tanlar Türk bayra¤›n› yakt›lar (y›rtt›lar) söylen tilerini yay›yor . " (11 Nisan, -Yerel- Karadenizden Günebak›fl Gazetesi yazar› A. Öztürk)
11 Nisan günü Sivas’ta, “ulafl›m, yemek, yurt” gibi en do¤al taleplerini dile getiren ö¤rencilere faflistler polis gözetiminde sald›rd›. Devrimci-demokrat ö¤rencilerin tümü gözalt›na al›n›rken, sald›ran faflistlerden sadece 13’ü gözalt›na al›nd›. Ve ö¤rencilerden büyük ço¤unlu¤u solcu olmak üzere 19’u tutukland›lar. Faflist sald›r› haberi 12 Nisan günü de Sakarya’dan geldi. Atatürk Bulvar›’nda bas›n aç›klamas› yapan Sakarya Gençlik Derne¤i üyelerine, resmen say›lar› 10’u geçmeyen faflist güruh sald›rd›. Her eylemde yüzlercesi toplanan polisler yine “yetersiz” kalm›fl, “engelleyememifller”di. Elbette bu mizansene kimseyi inand›rmalar› mümkün de¤ildi. Her fley kameralar önünde gerçekleflti. Bir faflist bayrak aç›p kameralara gösteriyor, ötekisi bozkurt iflareti yap›yor, 5-6 kiflilik grup da ö¤rencilere sald›r›yordu. Bu kez “halk mizanseni” de yarat›lamad›. Eskiflehir'de ise, Gençlik Federasyonu'nu üyelerinin bildiri da¤›t›m› yapt›¤› s›rada yarat›lmak istenen provokasyon tutmad› ve sonuçta faflistler halk taraf›ndan yuhaland›.
TAYAD’LILAR G‹D‹fiLER‹N‹ ERTELED‹ TAYAD’l›lar geliflmeleri yeniden de¤erlendirerek, daha önce aç›klad›klar› Trabzon’a kitlesel gidifllerini ertelediler. TAYAD, yapt›¤› aç›klamada, “bizler ne pahas›na olursa olsun bu tezgah› bozaca¤›z. Provokasyonlar›n polis-faflist iflbirli¤i ile yap›ld›¤›n›, halk de¤il, polis-faflist iflbirli¤i oldu¤unu anlatmaya devam edece¤iz. Ve demokrasi mücadelemizi, tecrit gerçe¤ini anlataca¤›z” dediler. Ancak, TAYAD’›n gidifli sözkonusuyken Trabzon’da da baz› geliflmeler yaflan›yordu o s›rada. Faflistlerin sald›r› haz›rl›¤›ndan söz etmiyoruz. Devlet buna ihtiyaç duyuyorsa ancak böyle bir fleye kalk›fl›rlar, yoksa yeniden kullan›lacaklar› güne kadar otururlar oturduklar› yerde. Biz, kentin devrimci, demokrat kurumlar›ndan sözediyoruz. Yerel gazetelerin köfle yazarlar› dahi, s›ran›n KESK, Halkevi gibi kurumlara geldi¤ini/gelece¤ini belirtirken, 11 Nisan akflam› KESK’e ba¤l› Tüm Bel-Sen, SES, BES, Tar›m Orman-Sen ve E¤itim-Sen'in kat›l›m›yla bir toplant› yap›ld›. Bu toplant›da TAYAD Trabzon’a gelip dönene kadar KESK binas›n› kapatma karar› al›nd›. Bu yüzden, ikinci sald›r›da TAYAD’l›lar›n s›¤›nd›¤› E¤itim-Sen binas› kapat›ld›. TAYAD’›n Trabzon’a gidiflini ertelemesi ile san›r›z “rahatlay›p” sendikalar›n› açt›lar. Halkevleri de bu karara karfl› ç›kmad›¤› gibi, o gün kapal› olan kurumlardan biriydi. Halkevleri
Genel Merkezi yöneticilerinin bir heyetle Trabzon’a gidip, emniyet müdürü vb. sald›r›y› yöneten kurum ve kiflilerle görüflmesinde, gerekse de yapt›klar› aç›klamada “biz bu iflin içinde de¤iliz” mesajlar› vermesi, devrimcilik ad›na düflündürücü bir tabloyu ortaya ç›karm›flt› zaten.
PROVOKASYONUN YEREL AYAKLARI Art›k herkesin bildi¤i gibi, önceden planlanan sald›r›n›n en bafltaki yerel aya¤› MHP’li faflistler ve yerel bas›nd›. Kad›rga TV, Zigana TV, Trabzon TV ve Kuzey TV’nin alt yaz›lar› linç güruhunun kalabal›klaflmas›n›n bafll›ca tetikleyicisi oldu. Grup Yorum türküsü çald›¤› için radyolar› bir ay kapatan RTÜK, bu k›flk›rt›c› ve yalan haber yay›c›lar›n› sadece “uyard›!. Kas›r ga TV’ye ise özel olarak dikkat çekmeliyiz. TAYAD'l›lar›n da¤›tt›¤› bildiri öncesi Kas›rga Televizyonu üç kez alt yaz› geçerek bayrak yak›ld›¤›n›, PKK bayra¤› aç›ld›¤›n› duyurdu. Kas›rga TV’nin sahibi ise, islamc› k›l›f›na bürünen, tarikat lideri faflist Haydar Bafl idi. (Aktaran Ali Bayramo¤lu, 12 Nisan Yeni fiafak) Linç giriflimine onay veren baz› aç›klama ve tav›rlar› k›saca hat›rlatal›m: “Trabzon halk› dünde bu günde gerekli tepki sini göstermifltir, yar›n da gösterecektir.” (Trabzon Ülkü Oca¤› Baflkan› Tolgay Sivrikaya’n›n 6 Nisan tarihli aç›klamas›) “Bu eylemle Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter devlet yap›s› hedef al›nm›flt›r. ‹ç ve d›fl düflmanla r›n amaçlar›na hizmet edilmifltir. fiehrimizin ve milletimizin huzurunu bozmak isteyenlerin halk nazar›nda karfl›laflmas› gereken tepki, olay an›n da verilmifltir. Halk›m›z›n sa¤ duyusuna teflekkür eder, bölücü terör örgütünün yapt›¤› bu eylemi fliddetle k›nar›z” (Türkiye Kamu-Sen, EMO, ‹nflaat Mühendisleri Odas›, Esnaf ve Sanatkarlar Odas›, Makine Mühendisleri Odas› ve Türkav’›n 6 Nisan tarihli aç›klamas›) “Bir avuç kendini bilmez bölücü örgüt sempa tizan›n›n propaganda maksatl› eylemine büyük üzüntü ve nefret duygular›yla flahit olduk. So rumlu vatandafllar olarak tüm hemflerilerimizi bu nevi olaylarda güvenlik güçlerimize yard›m etme ye davet ediyoruz. ” (AKP Trabzon ‹l Baflkan› Ah-
met Metin Genç’in 6 Nisan tarihli aç›klamas›) “Bölücü terör örgütünün Trabzon sokaklar›n da açmaya çal›flt›¤› bayra¤›na, esnaf›m›z›n ve de ¤erli gençlerimizin gösterdi¤i do¤al protesto için teflekkür ediyoruz. Ülkemizin her köflesinde bu tip hain eylemlere karfl›, do¤al tepkinin geliflmesi terörü kayna¤›ndan kurutacakt›r. Sa¤olun genç ler, sa¤olun Trabzonlular” (Trabzon Tabip Odas› Baflkan› Ahmet Ömero¤lu’nun 6 Nisan tarihli aç›klamas›) Polisin kontrolünde oldu¤u herkesçe bilinen, Emniyet fiehit Aileleri Derne¤i'nce linç olay›na iliflkin, Zeytinlik Caddesi'ne “Bayra¤›m›za ve akan kanlar›m›za sahip ç›kt›¤›n›z için teflekkür ler” yaz›l› pankart as›ld›. Polis pankarta müdahale dahi etmedi ve hâlâ gerçekte olmayan bir durumun varl›¤› üzerinden linç meflrulaflt›r›lmaya çal›fl›ld›. Ayn› demagoji belediye baflkan›ndan valiye kadar sürdürüldü. Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir , ikinci sald›r› sonras›nda, hukuktan, hak ve özgürlüklerden, bunun üç befl çapulcu taraf›ndan yokedilemeyece¤inden sözetmedi. Ne yapt› peki? TAYAD’› “Trabzon'da kamu düzenini bozmakla” suçlad›. ‹kinci sald›r›da suçu daha da alenileflen polisi gözlerinden öpen valinin yan›nda ise, bu aç›klamay› yaparken, ‹l Jandarma Komutan› Jandarma K›demli Albay Ali Öz ile Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek oturuyordu. Faflistlere kim cüret veriyor diye soranlar iflte bu tabloya iyi baks›nlar; bunlar Trabzon’daki devlet temsilcileridir.
AKP SUÇLUDUR! 13 Nisan günü grup toplant›s›nda konuflan Tayyip Erdo¤an, yine TAYAD’› da suçlamakla birlikte, “kimse kendini kanunlar›n yerine koymas›n” türünden, “sert” bir aç›klama yapt›. Provokasyonun, kendi iktidar›n›n alt›n› oymay› hedefledi¤ini görmüfl olmas› bir yana, art›k ilk günkü havas›n› ne içerde, ne de a¤z›na bakt›klar› AB önünde savunacak durumu kalmam›flt› Tayyip’in. Linç girifliminin ard›ndan yapt›¤› flu aç›klama unutulmam›flt›r: "Özgürlükler ve demokrasi kimsenin kötüye kullanama yacaklar› kadar yüce ve evren sel de¤erlerdir. Trabzon'da olan olaylarda, tabii ki halk›m›z›n hassasiyeti çok ama çok önem li. Halk›m›z›n bu hassasiyetleri ni göz önünde bulundurarak
Say› 154 7 17 Nisan 2005
su, “aziz milletimizin üzerinde hassasiyetle durdu¤u konular bizim de üzerinde durdu¤umuz konulard›r. Onlar gerekeni ya par, aziz milletimiz sakin ve sü kunetle dursun” diyordu.
herkes kendi tavr›n› belirlemelidir ve halk›m›z›n bu milli hassasiyetlerine dokunuldu¤u zaman, flüphesiz ki bunun tepkisi farkl› olacakt›r." fiovenist dalgadan yararlanma hesab›yla yap›lan bu aç›klama, aleni bir linççi zihniyettir. Bu yüzden göstermelik aç›klamalar› elbette kimseyi ikna edemez. Kald› ki, kendisi bu ülkenin baflbakan›, söz de¤il eylemdir aslolan. Linç güruhundan tek bir kifli dahi tutuklanmad›. TBMM ‹nsan Haklar› ‹nceleme Komisyonu’nun AKP’li üyeleri, “TAYAD’l›lar da piflman” diye yalan söyleyerek, demokratik hakk›n kullan›m›n› “iyi hesap etmek laz›m” diye flartlara ve uydurma “hassasiyetlere” ba¤layarak hâlâ meflrulaflt›r›yorken, Tayyip kime ne anlat›yor? Say› 154 8 17 Nisan 2005
‹çiflleri Bakanl›¤› bu hükümete ba¤l› de¤il mi? Demokratik bir hakk›n kullan›m›n› güvenceye almas› gerekirken TAYAD’› suçlay›p hedef gösteren vali baflka bir merciiye mi ba¤l›? ‹flte polisin en tepesindeki insanlar›n aç›klamalar›: Emniyet Genel Müdürlü¤ü sözcüsü Ramazan Er, 8 Nisan günü yapt›¤› aç›klamada, usülen “düflünceyi aç›klaman›n, yayman›n anayasal bir hak, özgürlük” oldu¤unu söyledikten sonra, bütün oligarflik devlet yetkileri gibi, “ama bunu su istimal etmemek gerekir. Sorumsuz davranma mak gerekir” diye TAYAD’l›lar› suçlad›. Er, akla ziyan bir flekilde 5 TAYAD’l›n›n 2 bin kiflilik güruh içinden iki kifliyi darp etti¤ini bile söyledi. Nedir sorumsuzluk, nas›l yap›lm›flt›r? Bu yok! Ama Ramazan Er’in linç giriflimini mazur göstermek istemesi var. Yani TAYAD’l›lar düflüncelerini aç›klama özgürlü¤ünü suistimal ettikleri için bu durum yaflanm›flt›r, demek istiyor. Gerçekte TAYAD’›n düflüncelerinin aç›klanmas›na tahammül edemeyen bu zihniyet, yasalara yazmak zorunda kald›klar› o maddeleri de fiili olarak yoketmeye al›flm›flt›r. Bu yüzden faflistlerin de ayn› fleyi yapmas› bu politikaya uygundur. Emniyetin sözcüsü olarak Trabzon polisinin ne yapt›¤›n› çok iyi bilmektedir Er. Tezgah›n içindedir, bunun telafl›yla TAYAD’› suçlamaktad›r. ‹flte, göstermelik “sa¤duyu”dan sözeden ‹çiflleri Bakan› Aksu’nun sözleri. “Güvenlik güçlerinin görevlerinin bafl›nda” oldu¤unu söyleyen Ak-
Ne demek flimdi bu! “Aziz millet” kim? Faflistler! Siz durun, biz yapar›z diyor Aksu; yani faflist güruhun yapt›klar›n›n asl›nda yap›lmas› gereken oldu¤u sonucu ç›kar buradan, ki, egemen faflist bak›fl bunu çeflitli biçimlerde ifade etmektedir. Sorun, fazla teflhir olmalar›n›n telafl›ndan dolay› “yöntem” meselesidir. ‹ki kez linç giriflimi oluyor, önlemiyor kendine ba¤l› polisler, Aksu masal anlat›yor. Linç güruhundan tek kifli tutuklanmam›fl, “güvenlik”ten sözediyor. Hak ve özgürlüklerin kullan›m›n›n neredeyse faflistlerden izne tabi hale getirilmek istenildi¤i yerde ne güvenli¤i?
GENELKURMAY’IN PROVOKASYONUN AÇI⁄A ÇIKMASINDAN SONRAK‹ TELAfiI Kuflkusuz provokasyonun as›l sahipleri de konuflmal›yd›lar. Ve Genelkurmay 2. Baflkan› ‹lker Baflbu¤ günler sonra konuflarak flöyle dedi: “Toplumun provokasyonlara ve heyecana kap›lmadan, yasad›fl› eylemlerin gere¤ini, dev letin ilgili kurumlar›na b›rakmas›n›n önemli oldu¤unu ifade etmek isteriz... Bu tür toplum sal olaylar›, belirli bir olaya ba¤lamaks›n›z, ne denlerinin sosyologlar taraf›ndan analiz edil mesi daha do¤rudur.” ‹fadeleri yeniden okuyun: Bir “sa¤duyu” ça¤r›s› yaparken, linç girifliminin nas›l akland›¤›n› ve Genelkurmay’›n asl›nda suçunu gizlemeye çal›flt›¤›n› göreceksiniz. Üç-befl çocu¤un bayra¤› yere atmas›n› f›rsat bilip k›flk›rt›c›l›k ve bölücülük yapan Genelkurmay, bak›n nas›l sahip ç›k›yor linççilere: Birincisi, ortada bir yasad›fl› eylem oldu¤u kesin. Kendilerini kanunun, yasan›n yerine koymaya al›flt›klar› için, yasad›fl›l›¤›ndan emin. Hukukçular aksini söylüyormufl önemli de¤il. ‹kincisi, “toplum” bu yasad›fl›l›¤a müdahale etmifltir. Yani MHP’li faflistleri kulland›k diyemedikleri için, güruhun ad› “toplum” oluyor. Sonra, tamam bir yasad›fl›l›k var ama, demokrasicilik oyunu gere¤i, bu ifl sizin de¤il, polisin deniliyor. Üçüncüsü, güruhun linç giri-
fliminin ad›, “heyecan”. Dördüncüsü ise, çeflitli aç›klamalarda, yaflananlar›n Genelkurmay’›n flovenist bildirisi ile ba¤›n›n kurulmas›ndan dolay› suç üstü yakalanm›fl olman›n telafl› ile, “olay› sosyologlara b›rak›n” hamaseti yap›yor. Ne de olsa konuflan, provokasyonun as›l sahipleridir. TAYAD’›n ikinci gidifli ile iyice deflifre olan provokasyon, do¤al olarak gözleri Genelkurmay’a çevirmifltir. ‹ster do¤rudan isterse dolay› olarak herkes provokasyon oda¤› olarak Genelkurmay’› göstermeye bafllam›flt›r. Telafl bu yüzdendir. MHP Genel Baflkan Yard›mc›s› Mehmet fiand›r da, 14 Nisan tarihli Hürriyet’teki aç›klamas›nda, linç giriflimini “toplumun demokratik tepkisi ola rak de¤erlendirmek gerekti¤ini” söylüyordu. Genelkurmay ile MHP’nin bak›fl› ayn›d›r. Ne linç var ortada, ne flovenizm.
BU S‹STEM‹ ‹Y‹ TANIYIN! FAfi‹ZM YIKILMADAN, ÜLKEM‹Z BA⁄IMSIZ OLMADAN, DAHA ÇOK PROVOKASYONLAR, L‹NÇLER YAfiANIR Trabzon nezdinde ortaya ç›kan sistemin resmidir. Son y›llarda “de¤iflti¤i” söylenen hiçbir fleyin de¤iflmedi¤ine ayna tutmufltur: as›l yönetiyorlar? Hukuk nedir? Hak ve özgürlüklerin kullan›m›na, muhalif düflünceye nas›l yaklafl›l›r? Faflist hareketin sistemdeki yeri nedir? Genelkurmay’dan iktidara bu ülkeyi yönetenlerin politikalar›, kafa yap›lar› nedir? Oligarflinin ‘güvenlik
SUÇLULARI YARGILAYIN! Mersin sonras› yapt›¤› aç›klama ile halk› k›flk›rtan, faflist hareketin önünü açarak, oligarfli içi iktidar kavgas›nda kullanan, bunun için provokasyonlar tertipleyen Genelkurmay; Provokasyonu Trabzon’da yöneten Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek ve TAYAD’› suçlayarak linci meflrulaflt›ran Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir; Yine linç giriflimini “milletin hassasiyetleri” olarak nitelendirip faflistleri cüretlendiren AKP iktidar› ve Tayyip Erdo¤an, Deniz Baykal, Mehmet A¤ar; Linç güruhunu yönlendiren sivil ve resmi faflistler; ikinci sald›r›y› yönetti¤i herkesçe bilinen tescilli faflist Ali Ulusal;
Provokatörler tutuklanmal›d›r. Aksi halde iktidar suç orta¤›d›r . güçleri’ demokratikleflebilir mi? Medya faflizmin koltuk de¤ne¤i olmaktan vazgeçer mi? CHP’nin temsil etti¤i sosyal demokrasi halk›n hak ve özgürlüklerinde nerede duruyor?... ‹flte tüm bu sorular, bir tek olay nezdinde bir kez daha cevaplanm›flt›r. Bu gördü¤ünüz, faflist bir sistemin iflleyiflidir. TAYAD bu sisteme ayna tutmufltur. Amerikan emperyalizmi bu oyunun içindedir. Anti-Amerikanizm’i azalt›n talimat› böyle yerine getirilmektedir. Halk›n anti-Amerikan, anti-emperyalist tepkisi flovenizm batakl›¤›nda bo¤ulmak istenmektedir. Faflist sistem de¤iflmeden, ülkemiz ba¤›ms›zl›¤››n kazanmadan ne provokasyonlar bitecektir, ne de katliam tezgahlar›. Bu yüzden faflist teröre teslim olmayaca¤›m›z› daha gür hayk›rmal›y›z. Bu yüzden emperyalizme ve faflizme karfl› mücadeleyi yükseltmeliyiz. Yalan yay›nlarla k›flk›rt›c›l›k yapan; Kad›rga TV, Zigana TV, Trabzon TV ve Kuzey TV ve sonras›nda linci meflru gösteren yerel gazeteler; Yapt›klar› aç›klamalarla linç olay›n› “vatandafl tepkisi” olarak yans›tan, baflta CHP’li belediye baflkan› olmak üzere, Trabzon Tabip Odas›, Makine Mühendisleri, ‹nflaat Mühendisleri ve Elektrik Mühendisleri Odas› Baflkanlar›, AKP ve MHP il baflkanl›klar›, esnaf örgütü yöneticileri; derhal yarg› önüne ç›kar›lmal›, katliam ve katliama yönlendirmekten yarg›lanmal›d›rlar. “Soruflturuyoruz, kameralardan tespit ediyoruz” oyunlar›na son verin! Bu oyunu çok iyi biliyoruz. Göstermelik bir iki kiflinin gözalt›na al›nmas› ya da tutuklanmas› da, yaflananlar› aç›klamaya yetmeyecektir. Provokasyon ve linç girifliminin sahipleri ortadad›r.
Say› 154 9 17 Nisan 2005
Her Yerde Protesto: Oligarflinin provokasyonu ve MHP’li faflistlerin sald›r›lar› Türkiye genelinde düzenlenen eylemler, yap›lan aç›klamalarla protesto edildi. Devrimci, demokrat güçler bir kez daha faflizme karfl› omuz omuza sloganlar›n› hayk›rd›lar.
Provokasyonu Bozaca¤›z, Faflist Teröre Teslim Olmayaca¤›z Say› 154 10 17 Nisan 2005
‹STANBUL... 7 Nisan günü TAYAD’l› Aileler, fiiflli Camisi önünde bas›n aç›klamas› yaparak, Osmanbey’e kadar bildiriler da¤›tt›lar. 8 Nisan günü ise, Taksim Tramvay Dura¤›’nda toplanan TAYAD’l› aileler “AKP Bayrak Provokasyonlar› Ve Linç Giriflimleri ‹le Katliamlar› Gizleyemez!” yaz›l› pankartlar›yla an›t önüne yürümek istedi. Polis, provokatörlerin bayrak flovlar› yapt›klar› an›t önünde TAYAD’l›lar›n aç›klama yapmas›n› engelledi. Bunun üzerine tramvay dura¤›nda yap›lan aç›klamada, Mehmet Güvel, Trabzon ve Samsun’daki sald›r›lar›n devlet provokasyonu oldu¤unu belirterek, Erdo¤an ve Aksu’nun sald›r›lar› meflrulaflt›r›c› aç›klamalar›n› hat›rlatt›. Aç›klaman›n ard›ndan, “Tecriti Kald›r›n, Ölümleri Durdurun” yaz›l› önlükler giyen TAYAD’l›lar, Trabzon’da da¤›t›lan bildirileri da¤›tt›lar. TAYAD’l›lar, 9 Nisan günü ise dernek binas›nda bas›n toplant›s› düzenleyerek, AKP’nin tecriti kald›rmas›n› istediler. fiair Ruhan Mavruk’un da destekledi¤i TAYAD’l›lar ad›na konuflan Niyazi A¤›rman, “AKP sonunu getirmek istemiyorsa tecriti çözme li, provokasyonlardan vazgeçmelidir” diye konufltu. TAYAD’l› Mehmet Güvel de, derne¤in kampanyas› hakk›nda bilgi verdi. Programlar›n› de¤ifltirerek, daha önce aç›klad›klar› Trabzon’a gidifllerini erteleyen TAYAD’l›lar, 12 Nisan günü de AKP fiiflli ‹lçe Binas› önündeydiler. “AKP Provokasyonlardan ve Linç Giriflimlerinden Sorumludur” yaz›l› pankart›n aç›ld›¤› eylemde konuflan Mehmet Güvel, Trabzon’a giden inceleme heyetinin de sald›r›ya u¤rad›¤›n› hat›rlatarak, bunun polisin gerçek yüzünü ortaya ç›kartt›¤›n› belirtti ve polis-faflist iflbirli¤inin alenileflti¤ini söyledi. “Ülke mizdeki hapishane, tecrit gerçe¤ini anlatmaya aç›klamaya, bildirilerimizi yayg›n biçimde da¤›t maya, en büyük kentlerden en ücra köylere, Ka -
radeniz’den Akdeniz’e, Do¤u’dan Bat›’ya kadar devam edece¤iz” diyen Güvel’in konuflmas›, “Tec riti Kald›r›n, Ölümleri Durdurun” sloganlar›yla desteklendi. 110 kiflinin kat›ld›¤› eyleme; TUYAB, TUAD, ESP ve DEHAP destek verdi. Ayr›ca, ‹stanbul’un gecekondular›nda eylemlerle faflist sald›r› protesto edildi. Okmeydan› HÖC 100’e yak›n kiflinin kat›l›m› ile ‘Provokasyonlara Karfl› Birleflelim’ pankart› açarak meflaleli yürüyüfl yapt›. Cengiz Topel Caddesi'nde toplanan Alibeyköy HÖC’lüler, ‘Provokasyonlar Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz’ pankart› aç›p caddeyi trafi¤e kapatarak yürüyüfl yapt›lar. ‘Faflizmi Döktü¤ü Kanda Bo¤aca¤›z’ sloganlar› atan devrimcileri esnaf ve halk alk›fllad›. ‹stanbul Gençlik Derne¤i 8 Nisan’da, ‹.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi önünde yapt›¤› aç›klamada, "Tutuklananlar Serbest B›rak›ls›n", "Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun", "Bayrak Provokasyonuna Son" yaz›l› dövizler açt›. Federasyon ad›na konuflan Hasibe Çoban, egemen s›n›flar›n Türk'ü Kürt'e, Sünni'yi Alevi'ye, Laz'› Çerkez'e düflman yapmak istedi¤ine dikkat çekti ve üç befl çapulcu faflistin kullan›ld›¤›n› dile getirdi. Ö¤renciler, 14 Nisan günü ‹.Ü. Edebiyat Fakültesi önünde yapt›klar› eylemle, H.O. Tercüman Gazetesi’nin Mahir’in resmine iliflkin yapt›¤› provokatif haberi protesto ettiler. Eylemde, "Provokasyonlara, Faflist Sald›r›lara Geçit Vermeyece¤iz" pankart› ve Tercüman’›n “Ay›p Kalkt› Türk Bayra¤› Çekildi” bafll›kl› haberi tafl›nd›. Eylemde konuflan Gençlik Derne¤i üyesi Hasibe Çoban, sözkonusu haberin provokasyon yaratma amaçl› oldu¤unu söyledi. ‹HD ‹stanbul fiubesi 7 Nisan’da, Taksim Galatasaray Postanesi önünde yapt›¤› bas›n aç›klamas› ve oturma eyleminde, “Linç edilen demokrasidir" dedi. ESP üyeleri 8 Nisan’da, Galatasaray’da yapt›klar›
eylemde, “Hepimiz Kürdüz, Hepimiz T AYAD’l› y›z” dediler. TUYAB’l›lar, 14 Nisan günü, TAYAD’a yönelik sald›r›lar› k›namak ve dayan›flma amaçl› TAYAD binas› önünde bas›n aç›klamas› yapt›. Eylem s›ras›nda, TUYAB’l›lar “Faflist Sald›r›lar Bizleri Y›ld›ramaz, TAYAD Yaln›z De¤ildir” pankart› açt›lar.
ANKARA... ‹lk linç giriflimini ayn› gün protesto eden Ankara TAYAD üyeleri, ikinci linç girifliminin ard›ndan da eylem yapt›. 11 Nisan günü Yüksel Caddesi'nde biraraya gelen TAYAD’l›lar, "Provokasyonlara ve Linç Giriflimlerine Karfl› Birleflelim" pankart› açt›lar. Aç›klamay› yapan Hakan Y›lmaz, TAYAD’›n susturulamayaca¤›n› belirtirken, ESP ve Kald›raç da destek verdi. 8 Nisan günü ‹HD, T‹HV, Mazlum-Der, Helsinki Yurttafllar Derne¤i, Uluslararas› Af Örgütü ve KESK ‹HD Genel Merkezi’nde yapt›klar› bas›n toplant›s›yla sald›r›y› k›nay›p flovenizme ve provokasyonlara dikkat çektiler. ‹ZM‹R... 7 Nisan’da, Konak Sümerbank önünde biraraya gelen ÇHD, ‹HD, DEHAP, ESP, SDP, EMEP, BDSP, Devrimci Hareket Dergisi, DHP ve Tunceli Dernekleri Federasyonu üyeleri sald›r›y› protesto ettiler. Eyleme HÖC de kat›ld›. ‹zmir HÖC, 8 Nisan günü Konak Kemeralt› giriflinde bas›n aç›klamas› yapt›. "Provokasyonlara Son, Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz" pankart›n›n aç›ld›¤› eylemde konuflan Bayram ‹çlek, sald›r›ya u¤rayanlar›n tutuklanmas›n›n, yaflananlar›n devlet provokasyonu oldu¤unu iyice a盤a ç›kard›¤›n› söyledi. Eyleme, ESP de destek verdi. ‹zmir HÖC Temsilcili¤i, 10 Nisan günü de
Provokatör MHP’lileri Halk Yuhalad› 10 Nisan günü Eskiflehir Gençlik Derne¤i, SGD, EHP, DEHAP ve Halkevleri üyeleri, faflist sald›r›lar› ve bir gün önce Eskiflehir'de Gençlik Federasyonu üyelerinin karfl›laflt›¤› provokasyonu protesto etmek için Esnaf Saray› önünde topland›lar. Dövizlerle halklar›n kardeflli¤ine vurgu yap›l›rken, bu s›rada polisler taraf›ndan örgütlenip gönderilen bir grup faflist, "burada bize PKK'y› övemezsiniz, halklar›n kardeflli¤i de neymifl bir tane halk var" diye provokasyon yaratmaya çal›flt›. Sivil polislerin de “halk” mizanseni içinde faflistleri alk›fllad›¤› olayda, provokasyon ters tepti. Devrimcilerin halka gerçekleri anlatmas› üzerine halk, sivil faflistleri yuhalayarak tepki gösterdi.
‹zmir Fuar’›ndaki TUYAP Kitap Fuar›’nda, faflist sald›r›larla ilgili halk› bilgilendiren ve faflizme karfl› mücadeleye ça¤›ran bildiriler da¤›tt›. 12 Nisan günü yine Kemeralt›’nda düzenlenen eyleme kat›lan; HÖC, Partizan, ESP, Odak, Devrimci Mücadele, ÖMP, Devrimci Hareket, EMEP, SDP, ‹HD, ÇHD, TAYD-DER, BDSP üyeleri "Faflist ve flovenist sald›r›lara karfl› sessiz kalmayaca¤›z” dediler. Grup ad›na aç›klamay› okuyan Taflk›n Türker, “bizi linç edebilirler, F tiplerine atabilirler, düzenin tüm gerici güçlerini üzerimize salabilirler, yine de gerçekleri anlatmaktan asla vazgeçmeyece¤iz” dedi. Gençlik Derne¤i, Özgür Gençlik, BAGEH, Ö¤renci Muhalefeti, SDP ve SGD 14 Nisan günü Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde biraraya gelerek sivil faflist sald›r›lar› protesto ettiler. Yaklafl›k 100 kiflinin kat›ld›¤› eylemde, "Yükselen Milliyetçili ¤e ve Faflist Sald›r›lara Karfl› Omuz Omuza" pankart› aç›ld›. Ayn› gün, Dokuz Eylül Üniversitesi ‹ktisat Fakültesi’nde yap›lan etkinlikte, "Faflist Sald›r›lara Geçit Yok" yaz›l› pankart as›ld›.
KOCAEL‹... Kocaeli Gençlik Derne¤i üyeleri 9 Nisan günü dernek merkezinde bas›n aç›klamas› düzenlediler. Dernek üyesi Zahide Dalda, Trabzon’un, Genelkurmay merkezli flovenist kampanyan›n son örne¤i oldu¤unu söyledi. 13 Nisan günü ise, Belediye ‹flhan› önünde toplanan ö¤renciler, faflist sald›r›lar› s›ralayarak, bunlar›n bir bütün oldu¤unu ve tüm Türkiye halk›na oldu¤unu söylediler. 70 kiflinin kat›ld›¤› eylemde, dernek baflkan› Ekin Günefl Sayg›l›’n›n konuflmas›n›n ard›ndan sloganlar at›ld›. ZONGULDAK... Zonguldak HÖC üyeleri, 9 Nisan’da, Madenci An›t› önünde bas›n aç›klamas› düzenledi. YDG, SGD, Ekim Gençli¤i, DGH ve EHP’nin destek verdi¤i eylemde, “milliyetçilik” flovu yapanlar›n, ülkeyi emperyalist güçlere satanlar oldu¤u belirtildi. HATAY... Provokasyona ve linç giriflimine karfl› Hatay’da ilk eylem, HÖC üyeleri taraf›ndan Ulus Meydan›’nda yap›ld›. “Provokasyonlar Tutuklamalar Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz” pankart› açan HÖC’e çeflitli DKÖ’ler de destek veri. Antakya Gençlik Platformu ise, 9 Nisan günü yapt›¤› eylemde, okullar›n da devrimci demokrat ö¤rencilere faflistlerin gönderdi¤i tehdit mektuplar›n› ve TAYAD’l›lara yap›lan sald›r›y› yürüyüfl ve bas›n aç›klamas›yla protesto etti. HÖC’ün de destek verdi¤i, Saray Caddesi’nden bafllayan yürüyüflte, “Faflizme Karfl› Omuz Omuza”
Say› 154 11 17 Nisan 2005
yaz›l› pankart aç›ld› ve “F Tipi Üniversite ‹stemiyoruz”, sloganlar› at›larak Gündo¤du Marfl› söylendi.
ERZ‹NCAN... 11 Nisan günü Vak›flar ‹flhan› önünde toplanan Erzincan Gençlik Derne¤i üyeleri, "Provokasyonlara Son, Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz” yaz›l› pankart ve dövizler açt›lar. 60 kiflinin kat›ld›¤› eylemde konuflan Ulviye Yörük, provokasyonla neyin amaçland›¤›n› anlatt› ve “y›lmayaca¤›z” dedi.
ADIYAMAN... HÖC'lüler 10 Nisan’da Havuzbafl›'nda biraraya gelerek, "Provokasyonlara ‹zin Vermeyelim, Birleflelim" dediler. "Polis, Sivil, Faflist Provokasyonuna Son, Tutuklanan TAYAD'l›lar Serbest B›rak›ls›n” dövizleri ve k›z›l bayraklar›n aç›ld›¤› eylemde, linç güruhunun emperyalizme hizmet etti¤i vurguland›. ANTALYA... HÖC’lüler, 10 Nisan günü K›flla
Say› 154 12 17 Nisan 2005
tasyonu önünde toplanarak, sald›r›y› protesto etti.
D‹YARBAKIR... Dicle Gençlik Derne¤i, 10 ve 13 Nisan günlerinde yapt›¤› eylemlerde, tutuklananlar›n serbest b›rak›lmalar›n› istedi. Sanat Soka¤› giriflinde ”Provokasyonlara ve Linç Giriflimine Karfl› Birleflelim” pankart› aç›lan eylemde konuflan Selman Çiçek, Polis ve yarg›n›n birlikte hareket edip demokratik haklar›n› kullananlar› tutuklad›¤›n› belirtti. Aç›klaman›n ard›ndan, dernek üyeleri, gençli¤e yönelik soruflturmalar› protesto eden bildiriler da¤›tt›lar. TUHAD-DER üyeleri ise, 9 Nisan’da Kofluyolu Park› ‹nsan Haklar› An›t› önünde düzenledikleri eylemle linç giriflimini protesto ettiler. VAN-MARD‹N-KARS-MUfi... Mufl’ta 11 Nisan’da TUHAD-DER, KESK, ‹HD, DEHAP üyeleri, Mardin’de THAYDER üyeleri, Van’da TUYADDER’liler, Kars’ta ise çok say›da DKÖ’nün kat›ld›¤› eylemlerle sald›r› protesto edildi.
Han Çarfl›s› önünde bir bas›n aç›klamas› yapt›. Aç›klamada konuflan Funda Özceylan, tecrite karfl› mücadeleye devam edeceklerini dile getirdi. 11 Nisan günü ise K›flla Han Meydan›’nda, HÖC’ün yan›s›ra, D‹SK, KESK fiubeler Platformu, ÖDP, DEHAP, EMEP, SDP, Halkevleri, ÇGD, DHP ve DGH’nin kat›ld›¤› bir eylemle sald›r› protesto edildi.
ELAZI⁄... Elaz›¤ HÖC üyeleri, 10 Nisan günü Hozat Garaj›'nda biraraya gelerek, "Bayrak Provokasyonuna Son" yaz›l› pankart açt›. ‹kinci kez yap›lan sald›r›y› protesto eden HÖC’lüler, faflizme boyun e¤meyeceklerini söylediler.
BURSA... 9 Nisan günü çok say›da demokratik
DERS‹M... 8 Nisan’da Yeralt› Çarfl›s› üzerinde
kitle örgütü, parti üyesi grup, Osmangazi Metro ‹s-
bas›n aç›klamas› yapan HÖC’lüler, “Kahrolsun Fa-
SORUMLULAR YARGILANSIN
befl provokatör bu hakk› engelliyorsa, linç giriflimlerinde bulunuyorsa bu ülkede iktidar suç orta¤›d›r” dedi. Devrimci 1 May›s Platformu ad›na da bir konuflma yap›ld›ktan sonra provokasyonun sorumlular›n›n yarg›lanmas›n› isteyen suç duyurusu dilekçeleri verildi.
TAYAD'l›lar, 11 Nisan’da, Sultanahmet Meydan›’nda bas›n aç›klamas› yapt›ktan sonra, ‹çiflleri Bakanl›¤› ile Trabzon Emniyet Müdürlü¤ü hakk›nda ‹stanbul Cumhuriyet Savc›l›¤›'na suç duyurusunda bulundu. "AKP Provokasyonlar ve Linç Giriflimlerinden Sorumludur, Provokasyona Son", "Tecriti Kald›r›n, Ölümleri Durdurun" yaz›l› pankartlar ile dövizlerin aç›ld›¤› suç duyurusuna, ESP, DETAK, Partizan, ÖDP, DHP, HKM, ‹flçi Mücadelesi ve EHP destek verdiler. 170 kiflinin kat›ld›¤› aç›klamada konuflan TAYAD Baflkan› Niyazi A¤›rman, “Gerçekleri aç›klama hakk›m›z engellenemez. Üç
ÇHD üyesi 40 avukat da, 12 Nisan günü Sultanahmet Adliyesi’nde bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan, linç girifliminin siyasi ve fiili sorumlular› hakk›nda "adam öldürmeye teflebbüs"ten suç duyurusunda bulundular. ÇHD Adana fiubesi üyeleri de ayn› gün adliye önünde bas›n aç›klamas› yapt›. Adana Adliyesi önünde 14 Nisan günü bir araya gelen TAYAD, ESP, SDP, EMEP, ÖDP, DEHAP, ‹HD, DHP, DGD, BDSP üyeleri ile Barikat, Al›nteri, Partizan ve Ça¤r› Dergisi okurlar›, suçlular hakk›nda suç duyurusunda bulundu. Ankara’da ise, 14 Nisan günü TAYAD’l›lar›n da bulundu¤u 20’den fazla kurum, adliye önünde yapt›klar› aç›klaman›n ard›ndan suç duyurusunda bulundular. Aç›klama s›ras›nda TAYAD üyeleri “AKP Provokasyonlar›n Ve Linç Giriflimlerinin Sorumlusudur Provokasyona Son” yaz›l› pankart› açt›lar. Antakya TAYAD’l› Aileler 14 Nisan adliye önünde bas›n aç›klamas› yaparak, suç duyurusunda bulundular. Eylem s›ras›nda “AKP Provokasyonlar Ve Linç Giriflimlerinden Sorumludur, Provokasyonlara Son” yaz›l› pankart aç›ld›. Eyleme sol gruplar da destek verdi.
flizm, Yaflas›n Mücadelemiz” sloganlar› att›lar. 10 Nisan günü ise, Dersim HÖC Temsilcili¤i, EMEP, ESP ve DEHAP’›n da destek verdi¤i bir aç›klama ile “bask›lar bizi y›ld›ramaz” dedi. 11 Nisan’da, yine Yeralt› Çarfl›s› üzerinde toplanan HÖC’lüler ad›na konuflan Cemal Kuhak, “linç olay›n›n sorumlusu polistir, AKP hükümetidir" dedi. Ard›ndan oturma eylemi yap›ld›. Bu arada, Dersim HÖC’ün Trabzon ile ilgili eylemine kat›lan Özgür Do¤an ’›n ailesini tehdit eden polisler, demokratik haklar› tehditle yok etme politikas›n› sürdürdüler. Özgür Do¤an, “Aile bask›s› oluflturarak beni tecrit etmeye çal›fl›yor lar, y›lmayaca¤›m” dedi.
ADANA... 8 Nisan’da, ‹nönü Park›’nda toplanan yaklafl›k 100 kifli faflist sald›r›y› protesto etti. TAYAD’›n yan›s›ra eyleme, D‹SK, KESK, TMMOB, ATO, ‹HD, EMEP, DEHAP, SDP, ÖDP, ESP ve DHP kat›ld›. Yap›lan ortak aç›klamada, Genelkurmay’›n flovenist bildirisine dikkat çekildi. Eylemde, “Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz” pankart› ve "Tecridi Kald›r›n Ölümleri Durdurun" dövizleri tafl›nd›. TRABZON... ‹HD fiube Baflkan› Gültekin Yücesan, 8 Nisan günü yapt›¤› aç›klamada, linç girimini k›nayarak, yap›lan›, "Provokasyon siyaseti” olarak de¤erlendirdi ve resmi güçlerce tertiplendi¤ini belirtti. Trabzon Gençlik Derne¤i, yerel medyan›n provokasyondaki rolüne dikkat çekerek, “Arkadafllar›m›za karfl› yap›lan linç giriflimi bu provokasyonun tehlike boyutunu göstermektedir" denildi. MERS‹N... TAYAD’l›lar, 8 Nisan günü AKP ‹l Binas› önünde yapt›¤› eylemde, “Bask›lar Bizi Y›l d›ramaz” dedi. “Polis Sivil Faflist Provokasyonu na Son, Tutuklanan T AYAD’l›lar Serbest B›rak›l s›n, Halk›z Hakl›y›z Kazanaca¤›z” dövizlerinin tafl›nd›¤› aç›klamada konuflan Sema Peynirci, provokasyondan Genelkurmay’›n sorumlu oldu¤unu be-
Örnek Olmal› 9 Nisan günü, Ankara Yüksel Caddesi'nde toplanan BES, D‹SK, BDSP, ESP, ÖDP, DEHAP, ‹HD, TKP, PSAKD, 78'liler Derne¤i, EMEP ve Halkevleri üyeleri, BES Genel Baflkan› Bülent Kaya’n›n yapt›¤› aç›klaman›n ard›ndan, TAYAD bildirileri da¤›tt›lar. Kaya, sald›r›lar›n herkese oldu¤unu belirtirken, Abdi ‹pekçi Park›'na kadar TAYAD’›n bildirilerini da¤›tan grup, burada direniflte olan TAYAD'l›lar› ziyaret etti.
11 Nisan günü, ‹kitelli, Ba¤c›lar ve 1 May›s Mahallesi HÖC’lüler, ‘1 May›s'ta Provokasyonlara Karfl› Birleflelim" pankart› açarak meflaleli yürüyüfller yapt›lar. ‹kitelli Postanesi önünde toplanan HÖC’lüler, sloganlarla 400 metre yürüdükten sonra 1 May›s'ta birlik ça¤r›s› yapt›lar. Ba¤c›lar’da ise, Yeni Mahalle Ahmet Kabakl› Caddesi’nde 120 kifli “Faflizmi Döktü¤ü Kanda Bo¤aca¤›z” sloganlar›yla yürüdü. lirtti. Eyleme ESP ve Partizan okurlar› destek verdi. Aç›klaman›n ard›ndan polisin TAYAD’l›lara keyfi olarak kimlik kontrolü dayatmas›, TAYAD’a yönelik sald›r›lar›n münferit olmad›¤›n› gösterdi. TAYAD’l›lar polisin bu keyfi tutumuna karfl› ç›karken, karfl› binada bulunan ülkü ocaklar› devreye sokuldu ve TAYAD’l›lara sataflmalar yafland›. Faflistlerin “biz Tür kiye Cumhuriyeti vatandafl›y›z” fleklinde ba¤›rmas›na, TAYAD’l›lar, “vatanseverlik emperyalizme karfl› olmakt›r” diye cevap verdiler.
HOPA... 8 Nisan günü HÖC’lüler, Halkevleri ve ESP’lilerin kat›l›m›yla yapt›klar› eylemde, “fiovenizme geçit vermeyece¤iz” dediler. Eylemde konuflan, dergimiz Hopa Temsilcisi Ali Topalo¤lu, faflist sald›r›lar›n devrimcileri sindiremeyece¤ini söyledi.
BALIKES‹R... Bal›kesir Gençlik Derne¤i üyeleri, 9 Nisan’da Eski Kurtdereli Vergi Dairesi önünde yapt›klar› eylemde, "Provokasyona Son/Tutuklananlar Serbest B›rak›ls›n” pankart› açt›lar. Eyleme, SGD, Halkevi, SES, YDG ve Devrimci Demokrasi temsilcileri de kat›ld›. MALATYA... HÖC ve Partizan 9 Nisan günü Merkez Postanesi’nin önünde düzenledikleri eylemde, “Provokasyon derhal durdurulmal›d›r!” dediler. “Yaflas›n Devrimci Dayan›flma, Kahrolsun Faflizm Yaflas›n Mücadelemiz” sloganlar› at›lan eyleme, DEHAP ve ‹HD de destek verdi. MU⁄LA.. 9 Nisan günü S›n›rs›zl›k Meydan›'nda toplanan HÖC, SGD, DGH, YDG, Ö¤renci Kordinasyonu ve SEH üyeleri, "Provokasyonlara Son" pankart›yla bir eylem düzenledi. UfiAK.. Uflak Gençlik Derne¤i üyeleri, 14 Nisan günü "Provokasyonlara Son" ça¤r›s›yla bir bas›n toplant›s› düzenledi. YURTDIfiI... TAYAD Zürich Komite üyeleri, Türkiye’nin ‹sviçre Baflkansoloslu¤u önünde gösteri yapt›. 9 Nisan günü yap›lan aç›klamada, provokasyonun MGK, M‹T, polis eliyle yarat›ld›¤› ve MHP’li-
Say› 154 13 17 Nisan 2005
lanm›fl olmas›na dikkat çekildi.
Ayd›nlardan fiovenizme Tav›r
lerin kullan›ld›¤› dile getirildi. 10 Nisan günü Almanya Berlin IKAD merkezinde, Esat Atmaca için bir anma düzenlendi. Anmada, Trabzon’daki sald›r›ya da de¤inilerek, faflist sald›r›lar›n amac› anlat›ld›.
D‹⁄ER PROTESTOLAR... Öte yandan, linç gi-
Say› 154 14 17 Nisan 2005
rifliminin ard›ndan çok say›da dernek, sendika ve parti aç›klamalar yaparak, olay› protesto ettiler. D‹SK, Genel-‹fl Örgütlenme Daire Baflkan› Erol Ekinci, Genel-‹fl ‹stanbul 2, 3, 4, 5, 6, 7, 9, Trakya ve Konut ‹flçileri fiube Baflkanlar›, E¤itim-Sen Genel Baflkan› Alaaddin Dinçer, EMEP, ÖDP, TKP, SDP, DEHAP, Ça¤dafl Hukukçular Derne¤i, Halk›n Hukuk Bürosu, Ça¤dafl Gazeteciler Derne¤i k›flk›rt›lan flovenizme dikkat çektiler. DEVR‹MC‹ 1 MAYIS PLATFORMU ise, 9 Nisan tarihinde bir aç›klama yay›nlayarak, “‹flçi s›n›f› ve tüm emekçileri ABD, AB emperyalizmine, faflist sald›r›lara ve ›rkç›-flo venist sald›rganl›¤a karfl›, 1 May›s'ta omuz omu za olmaya, provokasyonlar› bofla ç›karmaya ça¤ r›yoruz!..” dedi. Diyarbak›r Barosu Baflkan› Sezgin Tanr›kulu, Tunceli Barosu Baflkan› Bülent Tafl, ‹stanbul Barosu, Trabzon Barosu ad›na yap›lan ayr› ayr› aç›klamalarda, linç edilmek istenenlerin tutuk-
TAYAD Heyetinden Aç›klama TAYAD, 14 Nisan günü, fiiflli’deki dernek binas›nda geliflmeler konusunda bilgilendirme amaçl› bas›n toplant›s› düzenledi. Toplant›da, Trabzon ve Samsun’da yaflanan faflist sald›r›lar› yerinde incelemek üzere bölgeye giden TAYAD heyeti, tespitlerini anlatt›lar. Kendileri de, 10 Nisan günü sald›r›ya u¤rayan heyet üyelerinden, Feridun Osmana¤ao¤lu, yaflad›klar› sald›r›ya iliflkin, sald›rganlar›n Ali Ulusal adl›, geçmiflte k›z çocuklar›na sark›nt›l›k etti¤i söylenen bir emekli ö¤retmen taraf›ndan yönlendirildi¤ini belirtti. Suç duyurusunda dahi bulunmas›na izin verilmedi¤ini söyleyen Osmana¤ao¤lu’nun ard›ndan, Fahrettin Keskin konufltu. Heyetle birlikte Trabzon’a giden ‹stanbul Barosu’ndan Avukat Naciye Demir olay›n hukuki boyutunu anlat›rken, Mehmet Güvel yapt›¤› konuflmada; “Evet linç edilebiliriz, iflkence görebilir, tutuklanabilir, öldürülebiliriz. Bedeli ne olursa olsun tecrit kald›r›lana, ölümler durdurulana kadar mücadelemizi sürdürece¤iz” dedi.
olarak “uluslararas› terör” konusunda konferans vermek için okula gelen Amerikal› Albay konufltu¤u s›rada, salonda bulunan Kocaeli Gençlik Derne¤i, TKP ve Ö¤renci Koordinasyonu üyesi ö¤renciler, yumurta atarak ve "iflkenceci teröristlerin burada konuflmaya hakk› yok, as›l terörist sizlersiniz" diye ba¤›r›p, "Yankee Go Home, Kahrolsun ABD Emperyalizmi" sloganlar›yla protesto ettiler. Konuflmay› kesmek zorunda kalan Albay, okulun idare binas›na s›¤›nmak zorunda kal›rken, ö¤renciler, koridorlarda anti-emperyalist sloganlar› sürdürdüler.
ABD’li Albaya Protesto 14 Nisan günü, Kocaeli gençli¤i, “terör” konulu konferans vermek için üniversitelerine gelen Amerikal› Albay Adrew Nicohls Tradd’i konuflturmad›. Kocaeli Üniversitesi Uluslararas› iliflkiler Kulübü’nün davetlisi
Aralar›nda, D‹SK, KESK ve Hak-‹fl Genel Baflkanlar’› ile, Çetin Altan, Adalet A¤ao¤lu, Murathan Mungan, Can Dündar, Mehmet Ali Birand, Zülfü Livaneli gibi isimlerin yerald›¤› 200 ayd›n, sanatç›, yazar, 10 Nisan günü ortak bir bildiri yay›nlayarak, faflist sald›r›dan duyduklar› kayg›y› dile getirdiler ve flovenizm konusunda uyard›lar. ‹zmir’de de yine ö¤retim üyelerinin, yazarlar›n bulundu¤u 200 ayd›n, 13 Nisan günü bas›n toplant›s› düzenleyerek, hiçbir yurttafl›n› “sözde” saymayan bir ülkede yaflamak istediklerini dile getirdiler.
Bu kez de ‘izinsiz afifl” gözalt›s› ‹stanbul Temel Haklar üyeleri, 14 Nisan günü, Devrimci 1 May›s Plataformu’nun yapaca¤› panelin ça¤r›s›n› içeren afiflleri asarken gözalt›na al›nd›lar. Temel Haklar Baflkan› Nazmiye Kaya‘n›n da bulundu¤u 8 kiflinin gözalt›na al›nmas›na iliflkin yaz›l› bir aç›klama yapan Temel Haklar, Trabzon’daki bildiri vesilesiyle yaz›l›p çizilen izin flart› olmad›¤› yönündeki beyanatlara ra¤men AKP iktidar›n›n polisinin bu hakk› yoketmek için her türlü giriflimini sürdürdü¤ünü dile getirdi.
Linçten Kurtulanlar Anlat›yor:
“POL‹S‹N N‹YET‹ ÇOK AÇIKTI” 6 Nisan’da Trabzon'da faflist güruhun linç giriflimine maruz kald›ktan sonra, provokasyonun devam› olarak tutuklanan TAYAD’l›lar serbest b›rak›ld›. Linç edilmek istenenlerden, dergimizin Trabzon muhabirli¤ini de yapan Zeynep Erdu¤rul ve Emrah Bak›r ile Nurgül Acar yaflad›klar›n› anlatt›lar.
güya bilmiyor bizim PKK'l› olmad›¤›m›z›. Birden döndü bana, ben bas›n›m ya, engellenmemiz gerekiyor, “buna siz neden oldunuz” dedim. "Ne oldu hanfendi" gibi, imal› bir laf etti. Kim oldu¤umuzu gayet iyi biliyordu. Arkadafllara sald›r›ld›, ben halen foto¤raf çekiyordum.
Provokatör Yumruk At›p Hedef Gösteriyor
Zeynep Erdu¤rul: “Polisin Bir Tek ‘Bayrak Yakma Yok’ Anonsu Olay› Bitirecekti, Ama Yapmad›” Ekmek ve Adalet muhabiri oldu¤um için, arkadafllar, TAYAD'›n "Hapishanelerde neler oluyor? Bilmek hakk›n›z" bafll›kl› bültenlerini da¤›tacaklar›n› söylediler. Haberlerini yapacakt›m. O gün çevremizde bir hareketlili¤i sezdik. Bizim için bu çok ola¤anüstü bir durum de¤ildi. Özellikle böylesi kampanya süreçlerinde kaç›n›lacak bir fley de¤ildi. Arkadafllar Uzun Sokak'›n bafl›ndan önlüklerini giydiler.
‘Trafik Polisi’ ve Haz›rda Bekleyenler K›rm›z› sar› önlüklerinde "Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun" yaz›yordu. Dört kifliydiler. Ben de bas›n olarak kat›ld›m. Foto¤raflar›n› çekiyordum. Uzun Sokak'ta bültenlerini da¤›ta da¤›ta ilerliyorlard›. Manav Caddesi'ne dönmeden 1718 yafllar›nda birinin, "Kahrolsun PKK" diye ba¤›rd›¤›n› duyduk. Fakat üzerimize al›nmad›k, çocuktur diye. ‹lerliyorduk. Hatta insanlar olumlu karfl›l›yor. Kundurac›lar Caddesi'nde sivil polis takibi alt›nda oldu¤umuz halde, trafik polisi, arkadafllar› durduruyor. Ben bu arada halen foto¤raf çekiyorum. Polis, sert bir flekilde, "Verin o eli nizdekileri, PKK'l› olmad›¤›n›z› nereden bilelim" diyor. PKK laf› geçer geçmez, arkadafllar›n cevap vermeye f›rsat› bile kalmadan, orda adeta haz›r bekleyen bir grup, (tan›d›klar›m›z var aralar›nda) sald›rmaya, vurmaya bafllad›lar. Bir yandan da, "PKK’l›lar, buras› Trabzon, verin flu üstünüzdeki önlükleri" diye önlükleri çekifltiriyorlar. Orda sald›r› bafllad›. Trafik polisi de "normal",
Arkadafllar›n PKK'l› olmad›¤›n› anlatmaya çal›fl›yordum. Bir anda bir “hurra” sesleri ç›kt›. Ara soka¤a do¤ru girdiler. Erkek arkadafllar önde gidiyordu. Nurgül'ü arka tarafta s›k›flt›rm›fl tekmeliyorlard›. Yan›na gidip, "o bayan, ay›pt›r" fleklinde, ald›m ellerinden. Bu sefer erkek arkadafllar›n üzerine gittiler. Biz de, pefllerinden kofluyoruz. Fakat kalabal›k git gide art›yor. "Pis PKK'l›lar" türü hakaretlerde bulunuyorlar. Kula¤›ma yumruk ald›m, döndüm, tan›d›k biriydi. Orda provokatör oldu¤unu ve iflbirlikçi ol du¤unu anlad›¤›m biriydi. “Sen” dedim. Bir tane yumruk indirdi. "Bu bu" diye gösterdi. Ondan sonra kalabal›k bana da yöneldi. Bizi sürükleye sürükleye, döve döve, tekmeleyerek, böyle 200300 metre kadar, Eba Çarfl›s›’na getirdiler.
Polis, MHP’li Faflistin ‹flyerine Sokmaya Çal›fl›yor Eba Çarfl›s›’na vard›¤›m›zda, Emrah bay›lm›flt›. Polis üç arkadafl›, - polis bafl›ndan bu yana ikinci kez gözüküyordu- MHP'li bilinen bir adam›n dükkan›na sokmaya çal›flt›. Adam tekmeliyor, polis sokmaya çal›fl›yor. D›flar›dan tekme, içeriden tekmeler. O arada Çetin pasaj›n öteki kap›s›nda kald›. Ben de sa¤daki kap›da kald›m. Hepimiz o flekilde, öne do¤ru at›ld›k. Dükkandaki arkadafllar, pasaj›n arka kap›s›na do¤ru at›ld›. Biz de kenarlardan dövüle dövüle getirildik. Çetin'i kaybettik, dört kifli pasaj›n içinde, bir iki polis önümüze geçti, parke tafllar› havada uçufluyor. Demirler, pencere korkuluklar›, nereden ç›km›flsa!... Polis orada aralar›na girmifl, bizi ç›kartm›yor. Ve ç›kartmad›kça kalabal›k ço¤al›yor. "Kahrolsun PKK, Ya Allah Bismillah, Buras› Trabzon Buradan Ç›k›fl Yok" sloganlar›, a¤›za al›nmayacak küfürler. Biz daha sonra duyduk ki yerel bas›n, yerel TV’ler flöyle bir haber yap›yor.
Say› 154 15 17 Nisan 2005
"Hain sald›r›, PKK bayra¤› aç›ld›. Türk bayra¤› yak›ld›", flash haber diye geçince, duyan geliyor ve biz orada durdukça kalabal›klafl›yor.
O Kadar Bariz Davran›yorlar Ki, Polisin Niyeti Çok Aç›kt›
Say› 154 16 17 Nisan 2005
Polise orada flöyle dedim; "siz bizi burada tu tukça, buras› kalabal›klafl›yor. Bu katliama or taks›n›z, sorumlusunuz..." Polisler, "ç›kartam›yoruz, ne yapal›m" dedi. Ama o kadar bariz bir flekilde davran›yorlar ki, niyetleri çok aç›kt›. Bir anons o olay› bitirecek, mesela, ‘bayrak yakma olay› yok!’ Daha sonra emniyet müdürü böyle bir fley aç›klad›. Ama o anda yap›lmal›yd›. Tam aksi davran›l›yor. Biri bayra¤› gösteriyor polise ve “bunu yakm›fllar onu koruyorsun” diyor. Ama polis hiç “bayrak yakmad›” demiyor. Baya¤› bir süre orda bekledik. Gelen geliyor. Ba¤›r›l›yor çevrelerden, o an çok kalabal›k oldu¤unu hissediyoruz. Polis dediki, "araç geldi", bakt›k araç yok. “Nerde?” dedik. Sancak Caddesi'nde dedi. Bulundu¤umuz yere 20-30 metre kadar bir yer. Bu koflullarda oraya gitmek mümkün de¤il. Yani böyle bir kalabal›¤›n içinden... Polis eflli¤inde ç›kt›m önce. Ç›kar ç›kmaz ellerinden al›nmam bir oldu. Saçlar›m› yoldular, yumruk att›lar. Ellerindeyim. Vuran vurana. Ona ra¤men di¤er arkadafllar› ç›kartmamalar› gerekiyor. Peflimden di¤er arkadafllar› da ç›kartt›lar.
Zeynep Erdu¤rul: "Mesele bayra¤›n onuruysa, gelin bu onuru ‹ncirlik'e Türk bayra¤› dikerek kurtaral›m. Veya gelin bu tepkileri askerlerin bafl›na Irak'ta çuval geçirildi¤inde gösterelim." (bas›n toplant›s›ndan)
Nurgül Acar: Öldüresiye vuruyorlard› "... Kundurac›lar Caddesi'ne inen bir ara sokaktan geçtik. O arada arkam›zdan trafik polisi ça¤›rd›. Bültenlerin yasal olup olmad›¤›n› sordu. Sert bir ton ile "siz PKK'l› m›s›n›z?" diye sordu. Etraftan duyulacak bir flekilde. Biz yasal oldu¤unu, b›rakmas›n› söylüyoruz. B›rakm›yor. "PKK'l› m›s›n›z?" diye özellikle belirtiyor. Kenarda bir grubun zaten bekledi¤ini farkettik. Polisin bu tavr›ndan sonra grup bize sald›rmaya bafllad›. Trafik polisini bundan sonra hiç görmedim. Grup sald›rmaya bafllad›. Arkadafllar durumu anlatmaya çal›fl›yorlar. Ancak dinlemiyorlar. Üstümüze geliyorlard›. Biz oradan geri çekildik. Bu sefer üzerimize gelmeye bafllad›lar. Manav Caddesi'ne peflimizde bize tekmelerle
Gerçekleri ömrümüzün yetti¤i kadar anlataca¤›z Tahliye olan TAYAD’l›lar, 13 Nisan günü Trabzon ‹HD’de bas›n toplant›s› düzenleyerek, yaflad›klar› sald›r›y› anlatt›lar. Zeynep Erdu¤rul, 6 Nisan'da sadece bildiri da¤›tt›klar› s›rada, ilk olarak bir trafik polisinin kendilerine müdahalede bulundu¤unu belirterek, linç olay›n› anlatt›. Yerel bir televizyonun "bayrak yak›ld›" fleklinde alt yaz› geçmesiyle k›flk›rtman›n artt›¤›n› ifade eden Erdu¤rul, polisin kendilerini alandan uzaklaflt›rmas› gerekirken, uzun bir süre alanda tutulduklar›n› ve bu nedenle kitlenin her geçen dakika daha da büyüdü¤ünü söyledi. Adli T›p'a götürülürken dahi dövüldüklerini belirten Erdu¤rul, hapishanede de
gardiyanlar›n adli tutuklular› "Bunlar PKK'li" diyerek kendilerine karfl› yönlendirdi¤ini söyledi. Yerel televizyonlarda yap›lan yay›nlar›n utanç verici oldu¤unu ifade eden Erdu¤rul, "Mesele bayrak de¤il. Bu olay 3-5 serserinin provokasyonudur. Bu olay› halka mal etmiyoruz. Bülten da¤›tmakta ne var. Ayn› yerlerde defalarca da¤›tt›k. Biz tecrite 'hay›r' dedik" diye konufltu. Her sar› k›rm›z› renklerin PKK bayra¤› olarak yans›t›lmas›-
n› elefltiren Erdu¤rul, flöyle devam etti: "Renkler halk›nd›r. Da¤›tt›¤›m›z bildirilerin arkas›nday›z. Piflman de¤iliz. Gerçekleri ömrümüzün yetti¤i kadar ve var oldukça anlataca¤›z."
lar. Biz bir köflede bekletilmeye bafllad›k. ‹hsan, Emrah, ben ve Zeynep. Önümüzde polis kordonu vard›. Ama, çok büyük bir kalabal›k vard› pasaj›n içinde. Sürekli geliyordu. ‹flte küfürler ediyorlard›. Sloganlar at›l›yordu. Orda da çok darp edildik...”
Emrah Bak›r: Organize Gelen Bir Olayd› Trafik polisi sert bir tonla "siz PKK'l› m›s›n›z?" diye, etraftan duyulacak bir flekilde özellikle belirtiyor. Kenarda bir grubun zaten bekledi¤ini farkettik. Polisin bu tavr›ndan sonra grup sald›rmaya bafllad›. Trafik polisini bundan sonra hiç görmedim. yumruklarla sald›r›yorlar. Hatta ben bir yerde düfltüm. Düfltü¤ümde de herkes sald›rmaya bafllad›. Zeynep engel olmaya çal›flt›. Oray› tam hat›rlam›yorum, Zeynep'e de sald›rm›fllar orada. Beni b›rakanlar›n ço¤u, erkek arkadafllar›n pefline kofltu. Onlar daha öndeydi. Daha sonra kalkt›m ve Zeynep'e sald›rm›fllar. Oralar› tam hat›rlam›yorum. Koflarken, bir 5 dakika sonra, di¤er arkadaflla yan yana kald›k. Arkaya döndük. Bir grup, san›yorum Emrah ve Çetin, yere düflmüfllerdi, sald›r›yorlard›. Öldüresiye vuruyorlard›. Geri döndük. Emrah yerdeydi. Bay›lm›fl. Çetin yoktu, bundan sonra emniyette gördüm. Polis iterek, Emrah'› bayg›n haliyle, dükkana sokmaya çal›fl›yordu. Biz çektik arkadafl›m›z›. Dükkan sahipleri de çok sertti. Dükkan›n arka kap›s› pasaj›n içine aç›l›yordu. Bizi dükkan›n arka kap›s›ndan pasaja ittiler. O s›rada da, Çetin'i ve Zeynep'i ayr› ayr›, döverek sokmufl-
Sahiplenmeye izin yok, sadece lince izin var! ◆ Gözalt› sonras› muayene esnas›nda, K.Ü. T›p Fakültesi Farabi Hastanesi’nde çal›flan Dr. Hacer Görgülü’nün TAYAD’l›lara “arkadafllar sizleri seviyorum” diye ba¤›rmas› üzerine bir sivil polis a¤z›n› kapatt›. Birkaç dakika sonra efli PKK’ye karfl› savafl›rken ölen bir kad›n›n sald›r›p ba¤›rmas› s›ras›nda a¤›z kapat›lmad›. ◆ Linç giriflimini Van’da protesto eden BAGEH üyesi 10 kifli tutukland›.
Ben TAYAD’›n üyelerinden biriyim. TAYAD'›n, F tipi konulu bildirilerini, arkadafllarla birlikte Uzun Sokak'ta da¤›tmaya bafllad›k. Bildirileri da¤›t›rken, polislerin müdehalesiyle karfl›laflt›k ilk önce. Daha sonra, 15-20 kiflilik bir grup etraf›m›z› sard›. Bunun ard›ndan, bir diyalog geliflti orda. PKK’l› olmakla itham edildik polisler taraf›ndan. O esnada, bütün grubu provoke edecek flekilde, grubun içinden baz› kifliler "PKK’l›lar, Bayrak Yakanlar" diye hücüm ettiler. Daha sonra tabii sald›r›ya u¤rad›k. Yar›m saat, 45 dakika süren bir olayd› bu. Polisler engellemek için pek bir fley yapmad›lar. Yine de araya girmelerinin ard›ndan, gözalt›na al›narak, emniyete götürüldük. Genel olarak böyle geliflti. Çok bariz bir flekilde, dikkatimizi çeken bir olay vard›. Bir provokasyon ortam›n›n oldu¤u çok göze batacak flekilde, yani belirgindi. Hepimizin dikkatini bu çekti. Çünkü çok organize gibi gelen bir olayd›. ‹nsanlar›n bir anda oraya y›¤›lmalar›, polislerin bize karfl› tav›rlar›, hareketleri, insanlar› k›flk›rtacak flekilde fleyler söylemeleri... Ve olay›n ilerleyen dakikalar›nda, gelen istihbarat polisleri ve di¤er polislerin tutumlar›, hareketleri bizi o olay esnas›nda sürekli tehdit etmeleri... Bir provokasyon ile karfl› karfl›ya kald›¤›m›z› anlad›k. Ma¤dur olarak, can güvenli¤imizin sa¤lanaca¤› ileri sürülerek gözalt›na ald›lar. Ma¤dur olarak gitti¤imiz yerde, san›k olduk.
‘Siz de vurun, bunlar bayrak düflman›’ Zonguldak Karabük’te Hakan Koca isimli ö¤renci, 10 Nisan günü faflistlerin sald›r›s›na u¤rad›. Sald›r› s›ras›nda faflistler, çevredeki insanlara “siz de vurun, bunlar bayrak düflman›” diye ba¤›rarak halk› k›flk›rtmaya çal›flt›. Hakan Koca, jandarma karakoluna giderek flikayetçi oldu. Bu esnada kendisine sald›ran faflistlerden birinin karakol önünden geçti¤ini gören Koca, “bak›n bana sald›ranlardan birisi geçiyor” dedi. Jandarma komutan›n›n cevab› ise, “biz bir fley yapamay›z, sen de bofluna u¤raflma, flikayetçi olsan bile olay uzar gider” oldu.
Say› 154 17 17 Nisan 2005
‘Canto a un prisionero’
‘Tutsa¤a Türkü’ Anadolu havas›n› soluyan, bu topra¤a ayak basan flairlerimizden beklenen duyarl›l›k ve sahiplenme, Latin Amerika k›tas›ndan geldi. Bolivar, Sandino, Zapata, Che, Fidel ve Farabundo Marti’nin topra¤› Amerikan k›tas›n›n flairleri, F tiplerinde direnen, ölümsüzleflen devrimci tutsaklar› selamlamak üzere, ‹spanyolca bir fliir antolojisi yay›nlad›lar. “Canto a un prisionero” , yani “Tutsa¤a Türkü” isimli bu yap›ta Kuzey, Orta ve Güney Amerikal› tam 94 flair kat›ld›. Antolojiye katk›da bulunanlar aras›nda, ‹nti ‹llimani gibi devrimci müzik gruplar›n›n bestecilerinden Patricio Manns ve Nikaragua devriminin ünlü “rahip gerillas›” Ernesto Cardenal da bulunuyor.
Say› 154 18 17 Nisan 2005
Kitapta fliirleri bulunan 6 Latin Amerikal› flair, bir hafta boyunca, Avrupa’n›n çeflitli flehirlerinde gerek fliir dinletisi akflam›, gerekse bas›n toplant›s› flekline kitab›n tan›t›m›n› yapt›lar. Duyarl›l›klar›n› üst boyuta s›çratan bu turneye, antolojiyi haz›rlayan, Kanada'da yaflayan fiilili flair Elias Letelier'in yan›s›ra, Meksikal› Maria Socorro Soto, Arjantinli Laura Ciancaglini, Kanada'dan Endre Farkas, fiili’den Cesar Castillo ve Isabel Lipthay kat›ld›lar. Turne 8 Nisan akflam›, Belçika'n›n baflkenti Brüksel'de bir fliir akflam›yla bafllad›. Etkinli¤e, 6 kiflilik flair heyeti d›fl›nda, Belçikal› flair Jacques Demaude ve Belçika’da yaflayan Türkiyeli flair Nihat Kemal Atefl de kat›ld›. 9 ve 10 Nisan günü, flairler heyeti, Hollanda ve Almanya’da çeflitli dernekleri ziyaret ederek, kitaplar›n› tan›tt›lar. 11 Nisan günü, Brüksel’de bulunan Sub Terra isimli fiilililer’in bir derne¤inde bas›n toplant›s› düzenlediler. 12 Nisan günü ise, Paris’teki Marie-Bell Tiyatro Salonu’nda bir fliir akflam›na kat›ld›lar. Konufltuklar› her yerde Türkiye’deki devrimci tutsaklar› ve TAYAD’l› Aileleri’nin cesaretini selamlad›lar. Türkiye
ile
Amerika’n›n devrimcileri ve halklar› aras›nda bir köprü kurmak istediklerini belirten flairler, bu konuda Naz›m Hikmet ile Pablo Neruda aras›ndaki dostlu¤u örnek ald›klar›n› belirttiler. Önümüzdeki günlerde, fliir antolojisi tüm Amerikan k›tas›nda genifl bilgilendirme kampanyalar›yla tan›t›lacak.
Latin Amerikal› 94 flair, F tiplerinde direnen tutsaklar için ‘tutsa¤a türkü’ isimli fliir antolojisi yay›nlad›lar.
Kokainci ABD askerleri Kolombiya - Amerikan emperyalizmi ülkeleri iflgal etmek, halk kurtulufl savafllar›n› bast›rmak için çeflitli yalanlara baflvurur. Kolombiya’da gerilla savafl›n› bast›rman›n yalan› da “uyuflturucuya karfl› savafl”. Bu amaçla Kolombiya ordusuna askeri dan›flmanlar gönderildi, kontrgerilla savafl› örgütlendi. Halen 1000 ABD askeri Kolombiya halk›na karfl› savafl›yor. Yalan, geçen hafta, Kolombiya’da narkotik flubesinde görev yapan 4 ABD askerinin uyuflturucu kaçakç›l›¤› yapt›¤›n›n ortaya ç›kmas›yla, bir kez daha anlafl›ld›. ABD ordusuna ait askeri bir uçakla 15 kilo kokaini ABD’ye götürürken yakalanan askerler, ayn› zamanda Kolombiya ordusuyla da iflbirli¤i içindeydiler. Baflka türlüsü de zaten mümkün de¤ildi. Kolombiya’da kokain mafyas›n›n ortaklar›, Kolombiya devleti ve emperyalistlerdir. Onlar›n izni, ortakl›¤› ve icazetiyle sürdürülmektedir. Bu gerçeklerin üzerini örtmek için sürekli “FARC’›n uyuflturucu ticareti yapt›¤›, yapanlarla iflbirli¤i yapt›¤›” gibi yalanlar kullan›ld›. ABD’nin “Plan Kolombiya” ad›n› verdi¤i halk savafl›n› bast›rma plan› da bunun üzerine oturtuldu. Oysa as›l amaç, hem Kolombiya devrimini önlemek, hem de orada yaflanacak bir devrimin bütün Latin Amerika’y› sarsmas›n›n önüne geçmekti. Kolombiya, bir anlamda Latin Amerika’da geliflen halk hareketlerine karfl› ABD’nin bir üssü olarak tutulmak istendi.
MHP’yi Kim Niye Gizliyor?
lar ve kendi kimlikleriyle ortada kalm›fllard›r. Bu kimlikte MHP yazmaktad›r. Linç sald›r›lar›n›n “halk›n milli hassasiyetleri” sonucu olmay›p, planl› bir sald›r› oldu¤u polis, valilik, ‹çiflleri Bakanl›¤›, Genelkurmay ve AKP taraf›ndan sahiplenilip onayland›¤› a盤a ç›km›flt›r. Sald›r›n›n
Provokasyonda “Vatandafl” Oyunu! Trabzon’da sald›ranlar kimdi? Trabzon polisine, Valisine, ‹çiflleri Bakan›’na, Tayyip Erdo¤an ve Deniz Baykal’a göre ve hemen hemen tüm burjuva bas›n yay›n organlar›na göre sald›rganlar “vatandafl”t›, “halk”t›. Sald›rganlar›n “halk” olup olmad›¤›na gelece¤iz. Ama önce “vatandafll›k” tan›m›na bakal›m. Evet, sald›rganlar, TC vatandafl› kimli¤ini tafl›yorlard›r mutlaka. Ve hiç kuflkusuz, sald›r›ya u¤rayanlar da TC vatandafl› kimli¤ini tafl›yor. Fakat buradaki ince ayr›nt›, linççi güruh vatandafl olarak kabul edilirken, sald›r›ya maruz kalanlar›n vatandafl kabul edilmemesidir. Mesela, olay› “bir grup vatandafl, baflka bir grup vatandafla sald›rd›” diye tan›mlam›yorlar. “Vatandafllar, eylemcilere sald›rd›”, “vatandafllar, TAYAD’l›lara tepki gösterdi...” diye ifade ediliyor olay. Sald›ranlar vatandafl ise, ötekiler kim? Sald›r›ya maruz kalanlar vatandafl de¤il demek ki! Öyleyse ne? Bunun cevab›n› birkaç hafta önce, “bayrak provokasyonu”nu bafllatan talimat›nda Genelkurmay vermiflti: “Sözde vatandafl!” Burjuva bas›n, AKP, CHP, di¤er düzen partileri, Trabzon’daki linç olay›n› ele al›fl biçimleriyle Genelkurmay’la ayn› zihniyeti tafl›d›klar›n› gösterdiler. Bu devlet, kendisine asla karfl› ç›kmayacak, hak özgürlük istemeyecek, hiçbir bask›s›na, adaletsizli¤ine direnmeyecek kifliyi “makbul” vatandafl olarak kabul ediyor. Trabzon’daki ikinci linç sald›r›s› ve di¤er flehirlerdeki sald›r›lar, provokatörlerin “vatandafl”, “halk›n hassasiyeti” maskesini düflürmüfltür. Sald›rganlar, bu kez ilk sald›r›da kulland›klar›, k›flk›rtt›klar› insanlar› da yanlar›na katamam›fl-
vurucu gücü de MHP’dir. Trabzon’daki ilk sald›r›da güya bir “yanl›fl anlama” vard›; “bayrak yak›ld›¤›n›” sanm›fllard›. ‹kinci ve üçüncü sald›r›da ortada ne böyle bir söylenti, ne de bir “yanl›fl anlama” var! Aç›kt›r ki, MHP, devrimci, demokrat güçlere karfl› harekete geçirilmifltir. Ancak burada ilginç olan, maskenin düflmüfl olmas›na ra¤men, ikinci linç sald›r›s›nda da burjuva medyan›n ›srarla sald›rganlar için “vatandafl”, “halk” söylemini kullanmaya devam etmesidir. Aç›kça MHP’yi gizleyen bir tav›r gösterilmifltir.
Her dönem kullan›lan MHP MHP her dönem oligarfli için korunup kollanan bir güç olmufltur. Böyle olmasayd›, tüm tarihi katliamlarla, cinayetlerle, provokasyonlarla dolu olan bir partinin mesela önceki seçimlerde oldu¤u gibi, o kadar oy alabilmesi mümkün müydü? Oligarflinin tüm kesimleri, MHP’ye her an laz›m olabilecek bir güç olarak bakm›fllard›r. Baz› “afl›r›l›klar›n›” elefltirseler bile, “her devlete böyle bir parti laz›m” anlay›fl›yla ona yönelmemifllerdir. Burjuva medya ve MHP’yle rakip durumundaki di¤er düzen partileri bile, geçmifl katliamlardaki rolünden tutun da, Susurluk içindeki yerine, mafyac›l›kla içli d›fll› olufluna kadar bir çok konuya çok zorunlu kalmad›kça dokunmam›fllard›r. ‹flte yine MHP’nin kullan›laca¤› bir zaman gelmifltir. Oligarfli içinde her kesimin kendi hesab›n› yapt›¤› ama halk›n sindirilmesinde hemfikir oldu¤u “bayrak provokasyonu”yla bafllat›lan sald›r›da, Genelkurmay’›n harekete geçirebilece¤i tek vurucu güç, MHP’ydi. 28 fiubat’ta oldu¤u gibi TOBB, Türk-‹fl gibi kurulufllar› harekete geçirerek istedi¤i sonucu
Say› 154 19 17 Nisan 2005
alamazd›. Bu kez gereken “militarist” bir güçtü ve bu da MHP’den, Ülkü Ocaklar› denilen sivil faflist örgütlenmeden baflkas› olamazd›.
“Devlete yard›mc› güçler” ‹çiflleri Bakan› Aksu, sald›rganlara seslenirken “güvenlik güçlerimiz gerekeni yap›yor, sizin yard›m›n›za gerek yok” diyor. Polis müdürleri, Trabzon’da, Eskiflehir’de sald›rgan güruha teflekkür edip “siz görevinizi yapt›n›z, art›k da¤›labilirsiniz, biz görevimizin bafl›nday›z” diyor. Bu ne demektir; e¤er biz bunlarla bafledemezsek, siz “güvenlik güçlerimize yard›mc› olabilirsiniz!”. Sivil faflist hareket, 1970’lerde de böyle devreye sokulmufltur. 1975-80 aras› Türkiye’yi kan gölüne çeviren faflist terör karfl›s›nda zaman›n Baflbakan› Süleyman Demirel, “bana milliyetçiler suç iflliyor dedirtemezsiniz” diyordu. Faflist terör o zaman böyle, devletin himayesinde azg›nlaflt›. Bugünkü Baflbakan Tayyip, di¤er yetkililer de ayn› sözü söylüyorlar. Say› 154 20 17 Nisan 2005
Baflbakan Erdo¤an, Trabzon'da yaflananlarla ilgili olarak flöyle diyor: “Herkes halk›m›z›n hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak tavr›n› belirlemeli. Halk›n, bu milli hassasiyetlerine dokunuldu¤u zaman flüphesiz ki tepkisi farkl› olacak”.
tutuklan›rken, katliam giriflimini gerçeklefltirenlerin “SUÇLU” oldu¤una dair ne baflbakan›n, ne Trabzon Valisinin, Emniyet Müdürü’nün, ne ‹çiflleri Bakan›'n›n ve ne de Trabzon'a giden TBMM ‹nsan Haklar› Komisyonu üyelerinin TEK B‹R ‹FADES‹ yoktur. ‹nsanlar›, meydanda, kameralar›n gözü önünde öldürmeye kalk›flmaya “SUÇ” diyemiyor bu devletin yetkilileri. Demirel gibi, kimse onlara “milliyetçiler suç iflliyor” dedirtemiyor. Bu tablo, 1977-80 aras› iktidar olan ve halka karfl› say›s›z katliam gerçeklefltiren AP-MHPMSP ortakl›¤›yla kurulan “Milliyetçi Cephe” politikalar›n›n günümüzde de¤iflik flekillerde sürdü¤ünü göstermektedir.
MHP’nin üstlendi¤i rol ve “yakalad›¤› f›rsat” En elefltirel yaklafl›yor gözüken burjuva yay›n organlar› bile MHP, Ülkü Ocaklar› kimli¤ini, polis-faflist güçler iflbirli¤ini gizleyerek ve sald›rganlar› “halk”, vatandafl” diye adland›rarak, sald›r›ya meflruluk kazand›rm›flt›r. “Kimli¤inin gizlenmesi”, MHP’nin iste¤idir.
Faflist sald›r›, Tayyip’in a¤z›nda “halk›n tepkisi” olarak meflrulaflt›r›l›yor. Gaziantep’te “yasalar engellemiyorsa, vatandafl engeller” diyen polis, MHP’nin misyonunu da tarif ediyor.
Genelkurmay emriyle harekete geçti¤i bayrak provokasyonunun bafl›nda MHP, bir talimat yay›nlayarak MHP’lilerin bu gösterilere kat›lmas›n› ama MHP bayra¤› tafl›mamalar›n› istemifltir. Çünkü, Genelkurmay da, MHP de iyi bilmektedir ki, zaman›nda ne kadar “de¤iflti” propagandalar› yap›lm›fl da olsa, MHP genifl kitleler nezdinde deflifre olmufl bir güçtür.
Bildiri da¤›tma ve bas›n aç›klamas› yapma gibi en demokratik hakk›n› kullanman›n d›fl›nda hiçbir fley yapmam›fl olan TAYAD'l›lar suçlan›p,
Fakat, bayrak yürüyüfllerinde kendilerini gizleyen MHP’lilerin linç sald›r›s›nda kendilerini gizlemeleri mümkün olmam›flt›r. Zaten sald›r›y›
Biz bu oyunu biliyoruz Polis-faflist hareket iflbirli¤iyle devrimci, demokrat, ilerici tüm sol güçlere sald›r›lacak; devlet “kavgay› ay›ran” rolde ortaya ç›kacakt›r. 12 Eylül cuntas›n›n “meflruluk” zemininin böyle yarat›ld›¤›n› unutmayal›m. Bu oyunda tüm devrimci, demokrat, ilerici güçler, tüm muhalif güçler hedeftir. Bugün Trabzon'daki linç sald›r›s› karfl›s›nda, b›rak›n demokrat bir tutum almay›, b›rak›n hukuku savunmay›, sald›r›y› “ulusall›k” maskesiyle, AKP'yi elefltirme ad›na destekleyen CHP gibi, Cumhuriyet Gazetesi gibi çevreler de bu sald›r›lar›n hedefi olacaklar›n› unutmas›nlar. Sol, muhalif s›fat›n› tafl›yan tüm partiler, kurumlar, ayd›nlar, kifliler hedeftir.
Biz bu oyunu biliyoruz. Bu oyun, MHP etraf›nda örgütlenen sivil faflist harekete “devletin güvenlik güçlerine yard›mc› olma” rolü vererek, bu çerçevede polis-faflist iflbirli¤ini sa¤layarak, halka karfl› faflist terörün uygulanmas›d›r. Nitekim, ‹çiflleri Bakan›, Trabzon Valisi, Baflbakan, yapt›klar› aç›klamalarda “güvenlik güçlerimiz gerekeni yapabilecek güçtedirler, siz sakin olun” derken de, faflistlerin “devletin güvenlik güçlerine yard›mc› olma” rolünü kabul ettiklerini ortaya koymaktad›rlar. Bu, hukuk devleti, demokrasi de¤il, düpedüz bildi¤imiz faflizmin politikas›d›r. TAYAD’›n 12 Nisan 2005 tarihli aç›klamas›ndan
gerçeklefltirenler olarak en öndedirler. ‹kincisi, düzenin himayesinden emin olduklar› için sald›rganlar bu kimli¤i gizlemeye özel bir çaba da göstermemifllerdir. Linç sald›r›lar›n›n foto¤raflar›n›n her karesinde görülebilece¤i gibi, “bozkurt” iflaretleriyle her fleyi anlat›yorlar.
MHP yöneticileri, “ülkü ocaklar› sokaklarda de¤il” derken Trabzon Ülkü Oca¤› Baflkan› Tolgay Sivrikaya, “Trabzon halk› (siz faflistleri diye okuyun) dün de bugün de gerekli tepkisini göstermifltir, yar›n da gösterecektir” diyor. (Karadeniz Haber Gazetesi, 07 Nisan 2005)
Buna ra¤men, yetkililer, burjuva medya, ›srarla MHP'nin, Ülkü Ocaklar›’n›n ad›n› gizliyor! Böylelikle, polisin de nas›l bir “yan” tuttu¤u gizlenmifl oluyor. Öyle ya, sald›ranlar “vatandafl”sa, “halk”sa, polisin de “vatandafl”›, “halk”› korumas› do¤ald›!
Ama daha önemlisi, Devlet Bahçeli’nin yapt›¤› aç›klamad›r. Bahçeli, linç sald›r›lar›n›n, provokasyonlar›n vurucu gücü olduklar›n› sürekli inkar ederken bile, alelade bir parti olmay›p “sivil faflist bir hareket” olduklar›n› flu sözleriyle ortaya koyuyordu:
Herkes MHP’nin rolünü ve polis-MHP iflbirli¤ini gizlemekte hemfikirdi; çünkü bu polis-MHP iflbirli¤iyle amaçlanan fley, hepsinin amac›yd›.
“Bu ülkeyle ilgili kayg›lar›m›z için bir gün silah› elimize almam›z gerekirse bunun flartlar›n› gördü¤ümüzde yapar›z. Ülkücüler bu parametreler içerisinde meseleye bakacaklar.” (12 Nisan Radikal)
“Bayrak provokasyonuyla” esas olarak MHP harekete geçirilmifl, etkisini yitirmifl MHP'ye “taze kan” verilmifl ve flimdi bu güç tüm devrimcileri, demokratlar› hedef alan bir sald›r›ya kanalize edilmifltir. MHP, bu f›rsat› ve flovenist havay› de¤erlendirerek özellikle Anadolu’da devrimci, demokratik muhalefeti sindirmek istiyor... Sorun, haklar ve özgürlükler mücadelesini bast›rmakt›r. MHP bunun için kullan›lmaktad›r. MHP'lilerin Sivas'ta “yurt, ulafl›m” haklar› için eylem yapan ö¤renci gençli¤e, Samsun'da protesto yapan TAYAD'l›lara yönelik sald›r›lar› da bunu göstermektedir. Sözkonusu sald›r›larda ne “bayrak” meselesi vard›r, ne baflka “milli” bir unsur!
Bahçeli: “Elimize silah da al›r›z” Oligarfli, MHP’nin ismini ne kadar uzak tutmaya çal›fl›rsa çal›fls›n, klasik deyiflle m›zrak çuvala s›¤m›yor. Ne sald›rganlar›n “bozkurt” iflaretleri, ne de MHP’lilerin a¤›zlar›ndan dökülen sözler, MHP’nin faflist rolünün gizlenmesine imkan tan›m›yor.
Faflist hareket esas olarak her dönem bu “parametreler” içindedir. Rastlant›ya bak›n; linç sald›r›lar›nda MHP’nin rolünün gizlenmeye çal›fl›ld›¤› günlerde, kendi iç kavgalar› nedeniyle Konya Ülkü Ocaklar›’na polis bir bask›n düzenliyor ve binadan 8 adet silah ç›k›yor. MHP ve ona ba¤l› Ülkü Ocaklar›, faflist bir milis hareketidir. Silah kullan›p kullanmamalar›, sadece o dönem oligarflinin ihtiyaçlar›na ba¤l›d›r. Herhangi bir dönem halka do¤rudan kurflun s›km›yor olmalar›, “de¤ifltiklerinden” de¤il, sadece o dönem oligarflinin ona yükledi¤i rolün sonucudur. Trabzon'daki ve di¤er illerdeki sald›r›lar, devlet provokasyonudur. Devlet, sald›r›da MHP'li faflistleri kullanmaktad›r. Amaç, halk›n hak ve özgürlükler mücadelesini sindirmektir. Gerisi laft›r, demagojidir. Bunlar ortadayken, hala polise, MHP'ye iliflkin gerçekleri gizleyenler, sald›rganlar› “vatandafl”, “halk” diye sunanlar, bu sald›r›n›n suç orta¤›d›r.
SUSURLUK DEVLET‹NDEN NOTLAR... ◆ Mardin K›z›ltepe’de, U¤ur Kaymaz ve babas›n›n infaz edilmesiyle “ilgilenen” CHP Mersin Milletvekili Hüseyin Güler, “olay›n üzerine gitmemesi için ‘rica telefonu’ ald›¤›n›” söyledi. Güler, telefon eden kiflinin kimli¤inin tespit edilemedi¤ini ifade etti. (9 Nisan Bas›n) Kimli¤inde Susurluk devleti yaz›yor. Bunu yaflayan bir milletvekili, art›k düflünün bu ülke nas›l yönetiliyor ve bu ülkede hukuk,
gerçekler hangi yöntemlerle yok edilmek isteniyor. ◆ Hakkari Valili¤i taraf›ndan 25 Mart günü düzenlenen bayrak yürüyüflüne kat›lmayan ö¤rencilerin tespit edilmesi için sivil polisler araflt›rma yap›yor. Okullar› tatil ederek ö¤renci ve ö¤retmenlerin yürüyüfle kat›lmas›n› isteyen valili¤in ça¤r›s› ra¤bet görmeyince, flimdi cezaland›rma yöntemi devreye girdi. Polis zoruyla, valilik emriyle bayrak sevgisi! Oligar-
fliye yak›fl›yor. ◆ Diyarbak›r’da haklar›nda dava aç›lan J‹TEM’ci katilleri koruma operasyonu sürüyor. Önce, faili meçhulleri soruflturan savc› görevden al›nm›flt›. Ard›ndan, savc›l›k iddianamesinde, katillerden üçünün dosyas›n›n Askeri Mahkeme’ye gönderilmesini istemiflti. Diyarbak›r ACM ise 'görevsizlik' karar› verdi. Böylece sözde “sivil” olan san›klar da Askeri Mahkeme’de yarg›lanacak. Bunun anlam› ise, aklanacaklar!
Say› 154 21 17 Nisan 2005
lar.
Trabzon Polisinin “Baflar›s›” Ne?
Say› 154 22 17 Nisan 2005
Özellikle ilk linç girifliminin ard›ndan, burjuva medya Trabzon polisinin baflar›s›n› manfletlere ç›kard›. Bundan güç alan polis daha da pervas›zlaflt›. Hesap vermesi gereken emniyet yetkilileri ve ‹çiflleri Bakanl›¤›, kutlama seanslar›na bafllad›lar, Trabzon Valisi provokatör polislerin aln›ndan öptü... Bunun üzerine, TAYAD, 10 Nisan günü bütün bas›n yay›n kurulufllar›na ve köfle yazarlar›na yönelik bir aç›klama yay›nlayarak gerçekleri iffla etti. Polisin baflar›l› gösterilmesinin yanl›fl oldu¤u kadar tehlikeli bir yaklafl›m oldu¤unu belirten TAYAD’›n aç›klamas› özetle flöyle: 1) Polis, ‘demokratik haklar›n› kullananlar›n güvenli¤ini sa¤lamak’la yükümlüdür. Bunu yapmam›fl olan Trabzon polisi, neye göre baflar›l›d›r? TAYAD'l›lar›n yüzlerindeki morluklar, darp izleri, polisin ne kadar baflar›l›(!) oldu¤unun göstergesi olsa gerek! Polis, güruhun toplanmas›n› seyretmifl, hiçbir önlem almam›flt›r. Düflünün TV'ler alt yaz› geçiyor, cep telefonu mesajlar›yla insanlar oraya ça¤r›l›yor ve iki-üç bin kifli toplan›ncaya kadar polis seyrediyor. Haberi mi yok? Hay›r var, sivil ve resmi polisler oradalar, ama önlemek için hiçbir giriflimde bulunmuyorlar. Polis ancak linçin “ölüme” dönüflmesi noktas›nda “müdahale” ediyor. Çünkü provokasyon plan›n›n boyutu o kadard›r zaten. Bu mu baflar›? 2) Linç giriflimi kendili¤inden de¤ildir; planl› ve organizedir. Bu provokasyonu örgütleyen M‹T'tir, kontrgerillad›r, polistir. Zaman gelir, a盤a ç›kar. Ancak bildi¤imiz ve kesin olan bir fley var ki; faflistleri k›flk›rtanlar›n bafl›nda sivil polisler vard›. “Bunlar PKK'l›” sözü bizzat polisler taraf›ndan söylenmifltir... Provokatörlük, polisin göreviyse e¤er, “polis baflar›l›”d›r! 3) Trabzon polisinin MHP'li faflistlerle birlikte devrimcilere, demokratlara karfl› düzenledi¤i ilk provokasyon de¤ildir bu. Daha önce de, MHP'lileri Grup Yorum konserine, demokratik kurumlar›n temsilci ve eylemlerine sald›rtm›fllard›r ve hepsinde de senaryo ayn›d›r: “Bunlar PKK'l›...” Trabzon'da hak ve özgürlük mücadelesi verenler Trabzon polisinin bu yöntem ve zihniyetini iyi tan›yor-
4) Linç edenler hakk›nda hiçbir ifllem yapmay›p, lince maruz kalanlar› gözalt›na al›p sorgudan geçirip tutuklatan Trabzon polisi de¤il mi? Hangi ölçüye göre bu polisi baflar›l› ilan ediyorsunuz? Trabzon Emniyet Müdürü'nün “baflar›s›n›” manflet yapan Milliyet'in yazar› Mehmet Y. Y›lmaz ayn› gün flunlar› yazm›flt›: “Bu oyunu herkesten önce görmek ve bozmak zorunda olan devlet güçleri, linç edilmek istenenleri mahkemeye ç›kar›rken, korkunç bir cinayetle sonuçlanabilecek k›flk›rtman›n faillerini görmezden geliyor, onlar›n izini bile sürmüyor...” K›flk›rtman›n faillerini görmezden gelen kim? En baflta Trabzon polisi de¤il mi? Bu, bu kadar aç›k oldu¤u halde, hangi mant›k ve hesapla “baflar›l› polis” senaryolar› yaz›l›yor? 5) “Türkiye'yi rahatlatan... herkese ders veren... linci önleyen” Trabzon Emniyet Müdürü nas›l bir kafa yap›s›na sahip peki? O gün, linç giriflimini gerçeklefltiren güruha ne demiflti hat›rlay›n: “Bu kiflilere yönelik gereken ne varsa yap›lacakt›r. Herkes sizinle ayn› düflüncede.” “Bu kifliler” dedi¤i bildiri da¤›tanlar; peki onlar yasad›fl› ne yapm›fl da “gerekenler yap›lacak”? “Olay”› ç›karanlar bildiri da¤›tanlar m›? Evet, polis aynen böyle düflünüyor. Ve ne yaz›k ki, bas›n yay›n›n zihniyeti de farkl› de¤ildir. Neredeyse bütün gazeteler Trabzon'daki geliflmeleri “bildiri da¤›t›m›yla bafllayan olay” cümlesiyle verdiler. Bildiri da¤›t›m› “olay” de¤ildir, bir hakk›n kullan›m›d›r. Olay, linç giriflimidir. Trabzon Emniyet Müdürü, güruhu güya “yanl›fl anlama var” diye “teskin” ediyor. Yani, e¤er “yanl›fl anlama olmasa”, linç giriflimine bir itiraz› yok. “Hukuk devleti”nin emniyet müdürü böyle mi konuflur? Hukuku savunan medya, bu zihniyeti “baflar›l›” m› ilan eder? Yine Trabzon Emniyet Müdürü'nün 8 Nisan'daki aç›klamas› her fleyi ortaya koyuyor. fiöyle diyor; “Polis ve halk diyalo¤u Trabzon'da zirve noktas›nda. Olaylar s›ras›nda öfkesine yenik düflen özellikle baz› gençlerimizi yat›flt›rmak için halk›m›z bize ciddi anlamda destek verdi" dedi. Olaylar s›ras›nda çok say›da polisin darbe ald›¤›n› kaydeden Akyürek, ancak hiçbir polisin bu olaylar nedeniyle flikayetçi olmad›¤›n› kaydetti. (9 Nisan Yeni fiafak) Polis, b›rak›n suçlular›n pefline düflmeyi, darp edilen elemanlar› için bile flikayetçi olmuyor? Polisin bu kadar hoflgörülü, esnek davrand›¤›n› baflka herhangi bir olayda gördünüz mü? fiimdi durumu özetleyelim: Öyle bir emniyet müdürü ki; - Linç giriflimini zaman›nda engellemiyor. - Azg›n güruhla ayn› dü-
flüncede oldu¤unu beyan ediyor. - Sald›rganlar› “öfkesine yenik düflen gençlerimiz” olarak adland›r›rken, bildiri da¤›tan gençlerden “düflman” gibi sözediyor. - “Yanl›fl anlama” yoksa, yap›lana onay veriyor. - Linç haz›rl›¤› uzun süre boyunca sürmesine ra¤men önlem al›nmamas›na neden olan polisler hakk›nda hiçbir ifllem yapm›yor. Ve bu polis “baflar›l›”, ÖRNEK polis ilan ediliyor. Sonuç olarak: Bu zihniyeti “baflar›l›” bulanlar, dönüp kendi zihniyetlerini sorgulamal›d›rlar. Demokratl›¤› kimseye b›rakmayan, “hukuk”u, “insan haklar›n›” savundu¤unu iddia eden gazete ve yazarlar›m›z, polis kafas›yla kendi zihniyetlerinin ne
kadar ayn›laflm›fl oldu¤unu sorgulamal›d›rlar. Trabzon polisini ve Emniyet Müdürü’nü “baflar›l›” ilan etmek, GERÇEKTE L‹NÇ Z‹HN‹YET‹NE ve PROVOKASYONLARA destek vermektir. Provokasyonlar›n ÜSTÜNÜ ÖRTMEK, provokatörleri G‹ZLEMEKT‹R. “Hukuk”u savunuyorsan›z, emniyet müdürünün tek bir kelimesini bile savunamazs›n›z. Böyle bir zihniyeti “baflar›l›” ilan ederek, “Tehlikeli oyun” derken, “so¤ukkanl›l›k” tavsiye ederken bile, flovenizmin ve oligarflinin provokasyon politikas›n›n de¤irmenine su tafl›yorsunuz.
Suçluyken Desteklenen Polis, “Baflar›” Sergilemeyi Sürdürdü Trabzon’da aleni flekilde suçlu olan polis, medyadan iktidara, ‹çiflleri Bakanl›¤›’ndan çeflitli sorumsuz sendika ve DKÖ’lere kadar genifl bir kesimin kendisini “kutlad›¤›n›” görünce, bu baflar›y› baflka kentlere tafl›d›...
Samsun: Polis-faflist iflbirli¤i 7 Nisan’da, TAYAD'›n bildirileri da¤›t›l›yor ve Trabzon’daki sald›r› protesto ediliyor. Olay›n tan›¤›na kulak veriyoruz: “Eyleme bafllad›¤›m›zda Erkan isimli polis, ‘size sald›r› olacak, bitirin’ demiflti. Biz de ‘madem biliyorsunuz, engel olun’ dedik. Ama olmad›lar. Bas›n aç›klamas›n› okumaya bafllad›¤›m›zda, üç-befl kiflilik bir grup "Trabzon'dan, bayrak yakanlardan bahsetmeyin" diye ba¤›rd› ve sald›rd›. Fatih Yavuz isimli arkadafl›m›z yaraland›. Biz, ne yapt›¤›m›z›, çevreye ba¤›ra ba¤›ra anlatt›k. Ortam sakinleflti. Aç›klamam›z› yeniden okuyup bildirimizi da¤›tmaya bafllay›nca ayn› faflistler, "bayrak yakt›lar" diye ba¤›rmaya bafllad›. Gerginlik ç›kmas›n diye bildirilerimizi da¤›tmad›k, amac›m›z› oradaki insanlara anlatt›k. Ortam yine sakinleflti. Geri dönerken güvenlik flubeden bir polis: ‘Amirim, önlem alal›m m›?’ diye yan›ndaki polise sordu. O, ‘Niye önlem alacaks›n›z, nas›l geldilerse öyle gitsinler’ dedi. Karadeniz Temel Haklar’a
döndük. Saat 18.30 gibi, o faflist güruh, derne¤in önüne gelip bayrak açt›lar. "Biz yeniçeriyiz, bir gece ans›z›n gelebiliriz" gibi sloganlar att›lar. Polisin, engellemeye yönelik hiçbir giriflimi olmad›. Telefonla, sendika ve DKÖ'lere haber verdik. Bunun üzerine E¤itim-Sen, polisi ar›yor, "müdahale edin" diyor. Polis, "Siz nereden duydunuz" diye, onu sorguya çekiyor. E¤itimSen'liler ›srar ediyor. Polis ise, "yapabilecekleri hiçbir fley olmad›¤›n›" söylüyor. Nitekim, faflist güruh kendili¤inden da¤›lana kadar hiçbir fley yapmad›lar.
Gaziantep: ‘Yasalar engelleyemiyorsa halk cezas›n› verir’ 9 Nisan’da, polis, soruflturmalara karfl› bildiri da¤›tan Gaziantep Gençlik Derne¤i Giriflimi üyelerini engelleme amaçl› keyfi kimlik kontrolü dayatt›. Bu s›rada Trabzon'daki olaylar› hat›rlatarak, “haberiniz yok mu? fiimdi insanlar bunu yanl›fl anlar, gelir kafan›za birfleyle vurur" diyerek küfür etti. Sivil polislerden biri amiriyle telefonla konuflup bildirinin yasal oldu¤unu ö¤rendi ve ard›ndan halka dönerek, "yasalar engelleyemiyorsa halk cezas›n› verir" diyerek, aç›kça halk› sald›rmaya teflvik etti. Halk bu oyuna gelmedi. Dernek üyeleri, halka yönelik konuflmalar yaparak, polisin söy-
Samsun’da polis-faflist ‘dost’ muhabbetinde lediklerinin amac› anlat›ld› ve bildiri da¤›t›m›na devam edildi.
Trabzon: Sald›ranlara Teflekkür ‹lk sald›r›da güruha, “hepimiz ayn› düflünüyoruz...” diyen Trabzon Emniyet Müdürü, 10 Nisan’daki ikinci sald›r›n›n ard›ndan daha da ileri giderek, faflist güruha, "size teflekkür ediyorum ama art›k da¤›l›n bundan sonras› yasad›fl› olur" dedi. Linç sald›r›s›n›n o ana kadar ki bölümünde bir “yasad›fl›”l›k görmüyor. Üstelik sald›r› s›ras›nda da yine polis izleyen, yani haydi tosuncuklar›m diyen pozisyonda.
Sakarya: MHP+Polis 12 Nisan günü sald›r› s›ras› Sakarya’dayd›. Gençlik Derne¤i’nin provokasyonu protesto eylemine, 10-15 kiflilik faflist grup sald›rd›. Say›lar› azd›, çünkü deflifre olmufllard›, sald›rmaya cüret ettiler çünkü polisle birlikte tezgahlam›fllard› bunu. Nitekim kimse gözalt›na al›nmad›.
Say› 154 23 17 Nisan 2005
Böyle Bas›n Varken Linç Olmaz M›! Linç girifliminin ikinci kez tekrarlanmas›, olay›n s›radan olmad›¤›n› göstermiflti. Bu noktada “neler oluyor” diye düflünebilen bas›n, sa¤duyu ça¤r›lar› ile doldu taflt›. Dönelim geriye; flovenizmi k›flk›rtarak bu noktaya getiren Genelkurmay’›n ise, bunu yayan ve bayrak yürüyüfllerini “milli hassasiyet” diye alk›fllayan, sayfalar›n› bayrakla süsleyen, birbiriyle yar›flan siz de¤il miydiniz? fiovenizmin nereye varaca¤›n› görmek için sosyolog olmaya gerek yok, biraz tarih bilgisi yeterliydi. Ama “teröre karfl› olma” ad›na üç befl çocu¤un hareketinin Genelkurmay taraf›ndan ne amaçla kullan›ld›¤›n› bile bile alet oldunuz. Çünkü hala and›çla yönetiliyorsunuz. Oligarflinin and›çlar› beyinlerin k›vr›mlar›n› istila etmifl, her olaya bu gözle bak›l›yor.
Say› 154 24 17 Nisan 2005
Bütün köfle yazarlar›, gazetelerin yöneticileri; dönüp bak›n Mersin sonras› yaz›lar›n›za, kat›ks›z bir flovenizm k›flk›rt›c›l›¤›ndan baflka ne görüyorsunuz? Hiç kimse “ulusal duyarl›l›k”tan sözetmesin, o “duyarl›l›k” Trabzon’da görülmüfltür, gerisi demagoji ve yalandan ibarettir. Alt›na imza att›¤›n›z Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin, "gazeteci, insanlar, topluluklar ve uluslar aras›nda nefreti, düflmanl›¤› körükleyici yay›ndan kaç›n›r;... k›flk›rtan yay›n yapamaz" diyen maddesinin de anlam› olmad›¤› görülmüfltür. “Sa¤duyu” denilirken de, gerçekler görülmüfl de¤ildir. Her kim olursa olsun bu ülkede yaflayanlar›n hak ve özgürlüklerine, düflünce özgürlü¤üne sayg› laftad›r. Hâlâ, TAYAD’l›lar› suçlayabilmek için zorlamalar, linç güruhundan “vatandafl” diye sözetmeler, bunun sonucudur. ‹flte birkaç örnekle bas›n›n tablosu:
Bu kafan›n Bas›n Konseyi Baflkan› oldu¤u yerde, ‘bas›n ilkeleri’ olur mu? “Terörist bozuntusu 4 genç diyebilece¤iniz iki k›z iki erkek sokak ortas›nda bildiri da¤›tmaya kalk›nca ortal›k kar›flt›.” (8 Nisan Hürriyet) Bu sat›rlar, Bas›n Konseyi’nin baflkan›, ayn› zamanda en çok satan gazetenin de baflyazar› konumundaki Oktay Ekfli’ye ait. Demokratl›ktan, hukuktan, bas›n›n ilke ve kurallar›ndan söz eder, ama düflünün ki, tek yapt›klar› bildiri da¤›tmak olan ve linç edilmek istenen insanlar› bir ç›rp›da “terörist bozuntusu” ilan ediyor. Neye dayanarak? Hiç! Polis de muhalif herkese terörist, her derne¤e “flu örgütün uzant›s›d›r” diyor. Vay bu ülkenin bas›n ilkelerine; Bas›n Konseyi’nin bafl›n›n
böyle oldu¤u bir ülkede linç olmaz m›? Trabzon’daki o güruh niye linç etmek istiyor; tam da Ekfli gibi bakt›¤› için; “terörist bozuntusu...” ‹ki kelime bütün kafa yap›s›n› ortaya koymaktad›r, asl›nda TAYAD’l›lar›n hiçbir demokratik hakk› yoktur bu kafaya göre, ama flimdilik aleni olarak ifade etmek yerine, böyle anlat›yor. Dildeki lümpenli¤i, düzeysizli¤i ise bir yana b›rakt›k...
Gazeteci de¤il, iktidar›n terör uzman› Ülke aya¤a kalkm›flken, “demokrat” geçinen Radikal Gazetesi’nin 5 gün boyunca ciddi bir tav›r almay›fl›, genel yay›n yönetmeni ‹smet Berkan’›n köflesinde konuyu ele almay›fl›, Radikal okurlar›n›n da dikkatini çekmifltir. Biz de merak ettik! ‹smet Berkan, merak›m›z› 12 Nisan tarihli Radikal’deki yaz›s›yla giderdi. “TAYAD isimli derne¤in, DHKP-C adl› terör örgütüyle olan yak›n ba¤lar›n› sa¤›r sultan›n bile bildi¤ini” söyleyen Berkan bak›n ikinci linç giriflimi için neler diyor; “Aç›k bir sinir ucu oldu¤unu gören DHKP-C harekete geçmekte gecikmedi. Öyle ya, ortada bir 'ifade hakk›n›n kullan›lmas›n›n engellenmesi' hareketi vard›. .. olaylar› ‹stanbul'da de¤il, Trabzon'da protesto etmeye kalkt›lar. Amaçlar› hiç kuflkusuz yeniden linç tehlikesi yaflamakt›.” ... “Polis, önce ülkücü kalabal›¤a f›rsat verdi, sonra da TAYAD'l› provokatörleri 'kurtard›.'” ... “fiimdi maalesef öldü sand›¤›m›z DHKP-C denen örgüt ile ülkücüler, birbirleriyle çat›fl›r gibi gözükürken asl›nda ayn› amaçta birlefliyorlar: Terör ortam›n›n hâkim olmas›.” Uyar›yoruz; gözden kaç›rm›fl olabilirsiniz, bu sat›rlar faflist Yeni Ça¤ ya da Ortado¤u’nun yay›n yönetmenine ait de¤il. En rafinesinden “demokrat” Radikal’in yönetmeni yaz›yor ve böylece okuyucusunu, herkesi bilgilendirmifl oluyor; dikkat! TAYAD’›n hakk›n› aramak, terör örgütünün hakk›n› aramakt›r! Demek ki, Berkan bu yüzden susmufl 5 gün. Terör örgütünün propagandas›n› yapmayacak akl› s›ra! Bu kafa, O’na gazetecilik de yapt›rm›yor. 5 gün boyunca aya¤a kalkm›fl bir ülkeyi izliyor. Emniyet sözcüsü dahi TAYAD için bu ifadeleri kullanm›yor, ama O kullan›r! Polis, faflistler, TAYAD suçlu; peki Berkan ne yap›yor hak ve özgürlüklere sahip ç›kmak ad›na? “Demokrasi” oyun olunca, “demokrat›” da böyle oluyor... Gazeteci mi bu flimdi? ‹ktidar›n terör uzman›; örgütlerin cenazesini kald›r›yor, yasal dernekleri “terör örgütlerinin uzant›s›” gösteriyor. T›rnak içine ald›¤› 'ifade hakk›n›n kullan›lmas›n›n engellenmesi' sözleriyle, asl›nda bu teröristlerin
ifade özgürlü¤ü de yok, zaten TAYAD’›n amac› da ifade özgürlü¤ünü kullanmak de¤il, terör ortam› yaratmak, demeye getiriyor. Al›n mant›¤›n›, linççilerle yan yana koyun!
Mant›k Yokoldu: “Trabzon’da F Tipi Yok Ki” Önce, Hulki Cevizo¤lu’ndan duyduk. Tescilli faflisttir, polis gibi bakar, hak, hukuk, özgürlükler nedir anlamaz, linç edilmek istenenleri suçlamak için zorlama bir yorum diye düflündük. Sonra baflkalar› ç›kt›. Sabah yazar› Ömer Lütfü Mete, CNN Türk’te M. Ali Birand ile karfl›l›kl› onay içinde “Trabzon’da F tipi mi var ki, orada protesto yap›yorlar” diyordu. 13 Nisan günü de Oktay Ekfli, “araflt›rm›fl” ve sadece Trabzon’da de¤il, “Karadeniz illerinin hiçbirinde F tipi cezaevi olmad›¤›n›” duyuruyordu okuruna. Böylece ayd›nlat›yordu! ‹smet Berkan ise, “‹stanbul’da de¤il de Trabzon’da protesto ediyorlar” diyerek koroya kat›l›yordu... Hukuk, hak ve özgürlükler hatta mant›k çerçevesinde tart›fl›labilecek bir durum de¤il, ama “koca koca” yazarlar, tart›fl›yor. Demek ki, bu ülkede F tipi hapishaneler, sadece oldu¤u illerde protesto edilirse demokratik bir hakk›n kullan›lmas› sözkonusudur, yoksa provokatörsün! Bu mant›k nereye gider? Mesela Bergamal› köylüler niye ‹stanbul’a gelip eylem yap›yor? Alt›n madeni mi var? Ya da, bayrak olay› Mersin’de yafland›, niye o alk›fllad›klar› yürüyüfller her yerde yap›ld›? Örnekler uzar gider... Demokrat olman›z› beklemiyoruz ama, lütfen biraz mant›k! Bafltan sona hakl› ve meflru durumda olan TAYAD’› suçlamak için, aman devrimcilerin hakk›n› savunmayal›m diye bu kadar zorlamay›n kendinizi. Komik oluyorsunuz! Biz söyleyelim Trabzon’da neden da¤›t›l›yor? 5 y›ld›r TAYAD’l›lar ‹stanbul’dan Ankara’ya, Türkiye’nin dört bir yan›nda F tipi hapishaneleri protesto ediyorlar. Çok bilmifl polis kafal› yazarlar düflündüler mi acaba, niye? Çünkü iktidar›n emriyle koyu bir sansür uyguluyorsunuz ve TAYAD’l›lar do¤rudan halka ulaflmak için Türkiye’nin dört bir yan›nda F tipi gerçe¤ini ve medyan›n gizledi¤i 118 ölümü anlat›yorlar. Bu yüzden o bildirinin bafll›¤›nda “Hapishanelerde neler oluyor bilmek hakk›n›z” yaz›yor...
‹slamc› bas›n›n “habercili¤i” Ortada aç›k bir linç giriflimi var, TAYAD’› suçlayabilecekleri hiçbir malzeme yok. Peki bu durumda, tarihi devrimci düflmanl›¤›yla, sola küfretmekle geçmifl islamc› bas›n ne yapar? ‹flte bu kesimden birkaç örnek; Zaman: “TAYAD’l›lar provokasyonda ›srarl›”
(11 Nisan) TAYAD’l›lar provokatör olacak ve bunda ›srar edecek ne yapm›fllar? Linç giriflimini araflt›rmak üzere bölgeye giden heyet bir aç›klama yapmak istemifl. Fethullahç› Zaman diyor ki, “demokratik haklar ask›ya al›nm›flt›r, yaparsan provokatörsün!” Linççiler de bunu dayatm›yor mu? Amaç habercilik de¤il ki; “bildiri”yi kendi bafl›na provokasyon nedeni olarak say›yor. Oysa ayn› bildiri onlarca kentte “provokatif” olmuyorsa, o zaman Zaman’›n provokatörleri baflka yerde aramas› gerekmiyor mu? Ama derdi baflka. Çünkü, Yeni fiafak yazar› Kürflat Bümin’in dile getirdi¤i gibi, olaylara “vatandafl” dedi¤i, linç güruhunun saf›ndan bak›yor. Zaman’›n daha ilk anda, lince u¤rayanlar için polis diliyle “DHKP/C üyesi” demesi, nerede durdu¤unu gösteriyordu, daha aç›k yazm›fl oldu. Yeni fiafak: "‹zinsiz bildiri da¤›tan grubu polis kurtard›” (7 Nisan) Sinsi bir manflet... Bir cümlede, iki çarp›tma. Birincisi; “izinsiz bildiri”, polisin demokratik haklar›n kullan›m›n› engellemek için uydurdu¤u bir yalan. Bunu bilerek söylüyor, çünkü önce suçlunun TAYAD’l›lar oldu¤una iflaret ediyor. Ard›ndan, en baflta sorgulanmas› gereken polisi kurtar›c› ilan ediyor. Manflette, linç girifliminde bulunanlar yok! Linç de yok! Vakit: “TAYAD gerdi” (11 Nisan)... Ertesi günü de “TAYAD inad›na kafl›yor” diyen ‹slamc› postuna bürünmüfl faflist kafa, ikinci linç giriflimine kadar kendini zor tutmufl. TAYAD’›n, devrimcilerin hiçbir hakk› olmamal›, onlar Mad›maklar’da yak›l›p, “flanl› k›yamlara” kurban edilmeli de¤il mi? Türban d›fl›nda demokratl›k bilmeyen bu kafa, linç edilmek istenenlere “gençler” denilmesinden bile rahats›z. Niye? Çünkü “dü¤ün davetiyesi de¤il ideolojik bildiri da¤›t›yorlarm›fl”. O zaman linç edilmelerinde bir sak›nca yok! Peki, acaba baflkalar› dü¤ün davetiyesi mi da¤›t›yor; örne¤in, bizim aç›kça destekledi¤imiz “baflörtüsüne özgürlük” isteyenler?..
Bu da Birgün’ün Solcusu! "’Kahrolsun PKK’ diye ba¤›ranlar, TAYAD'l›lar› linç etmeye kalk›fl›yor. Oysa, TAYAD'›n yasland›¤›, örgüt içindeki muhalifleri devlet eliyle temizlenmifl siyasi yap›n›n slogan› da ‘kahrolsun PKK’”. (Sedat Bozkurt, 12 Nisan, Birgün) Bu da Birgün’ün “solcusu”! Kimbilir ne “kuyruk ac›s›” var, bilemiyoruz, ama, devlet “muhalifleri” yokederken, di¤erlerine çiçek mi vermifl peki? Derdi faflizme karfl› mücadele olmay›nca uydur uydur yaz!
Say› 154 25 17 Nisan 2005
6-7 Eylül Olaylar›’ndan Trabzon’a say›s›z provokasyon, katliam ve katliam giriflimi vard›r bu ülkenin tarihinde. Tüm bu devlet provokasyonlar›nda sürece özgü amaçlar vard›r, ama hepsinin ortak yan›; yönetememe krizini aflmak ve halk› sindirmektir. Bugün Trabzon’da “bayrak yak›yorlar” diye bafllat›lan provokasyonun nas›l tezgahland›¤›n›, tarihten örneklere bakarak daha kolay anlayabiliriz...
6-7 Eylül: “Atam›z’›n evi bombaland›...” 6-7 Eylül 1955’te yaflanan ya¤ma, talan ve katliamda kullan›lan bahane K›br›s oldu.
Say› 154 26 17 Nisan 2005
A¤ustos 1955’te K›br›s meselesinin Yunanistan taraf›ndan uluslararas› platformlara götürülmesine, oligarfli Türkiye’deki Rumlar’a karfl› halk› k›flk›rtarak cevap verir. Bu amaçla, Özel Harp Dairesi (Kontrgerilla) taraf›ndan koflullar oluflturulur. ‹lk olarak 5 Eylül günü, Mustafa Kemal’in Selanik’teki evi bombalan›r. Bombay› koyanlar›n, T.C. Selanik Konsoloslu¤u’ndaki bir görevliyle, MAH (o zamanki M‹T) ajan› bir ö¤renci oldu¤u daha sonra ortaya ç›km›flt›r. Ancak bu olay, Ekspres Gazetesi’nin “özel bask›s›”yla Rumlar’a maledilerek duyurulur. Haberi yapan gazeteci de, MAH’›n eleman› olan DP’li Mithat Perin’dir. Ayn› anda, önceden haz›rlanm›fl faflist ve gerici güruh, ‹stanbul, ‹zmir ve Ankara’da harekete geçirildi. ‘K›br›s Türk’tür, Türk kalacakt›r. Rumlar ittir, it kalacakt›r’ sloganlar›yla k›flk›rt›lm›fl fiOVEN‹ST güruh, az›nl›klara ait iflyerlerine, ibadet yerlerine sald›rd›. 73 kilise, bir fabrika, 8 ayazma, 2 manast›r, 3584’ü Rumlar’a ait olmak üzere 5538 bina yak›l›p y›k›ld›. Resmi aç›klamalara göre, 3 kifli öldürüldü, 30 kifli a¤›r yaraland›. 70.000 Rum Türkiye’yi terketmek zorunda kald›. Ya¤ma, talan ve katliam› yapanlar bilinmesine karfl›n, oligarfli, “mülkiyet düflman› komünistler”in yapt›¤› yalan›n› yay›p, s›k›yönetim ilan ederek, onlarca ilerici, komünisti tutuklad›. O dönem MAH’›n yöneticilerinden biri olan daha sonra bu “baflar›lar›ndan” dolay› orgeneralli¤e kadar terfi ettirilen Em. Org. Sabri Yirmibeflo¤lu, 6-7 Eylül için daha sonra flöyle diyecekti: “Özel Harp iflidir ve muhteflem bir örgütlenmeydi. Amac›na da ulaflt›...” (Aktaran, Tanks›z, Topsuz Harekat, Fatih Güllapo¤lu)
Kanl› Pazar: “Ezan susturulmas›n...” 1960’l› y›llar emperyalizmin devrimciler taraf›ndan protesto edildi¤i y›llard›r. Amerikan askerlerinin, 6. Filo’nun ülkemize geliflinin protesto edilmesi gündemdedir. Bu eylemlerden biri de 19 fiubat 1960 günü, Taksim Alan›’nda yap›lacak olan protestodur.
Katliam zemini, faflist, gerici bas›n›n k›flk›rtmalar› ile haz›rland›. Anti-emperyalist dalgay› k›rmak isteyen oligarfli, Amerikanc› M. fievki Eygi gibilerini kullanarak, “komünistlerin ülkemizi Amerika’ya, Rusya’ya sataca¤›z... Ezanlar›n susturulmamas› için Müslümanlar›n komünizmle çarp›flan devlet kuvvetlerine yard›mc› olmas› gerekti¤i” ça¤r›lar› yap›ld›. Komünizmle Mücadele Dernekleri ve Milli Türk Talebe Birli¤i gibi gerici faflist kurumlarda örgütlenen güruh harekete geçirildi. Sopalar, b›çaklar, silahlar önceden alan›n bulundu¤u yere polisler taraf›ndan yerlefltirildi. ‹badete kapal› olan Dolmabahçe Camii o gün aç›larak, oradan ç›kar›lacak kitle haz›rland›. 30 bin iflçi, emekçi, vatansever emperyalizmi protesto eden, “Ba¤›ms›z Türkiye” isteyen sloganlarla Taksim’e henüz tam giremeden, ön taraftan bomba sesleri duyulmaya baflland›. Polis araçlar›ndan da¤›t›lan silahlar, b›çaklarla sald›r›ya geçen faflistler ve gericiler Duran Erdo¤an ve Turgut Aytaç isimli vatanseverleri katletti, yüzlerce insan yaraland›.
Marafl: “Solcular camiyi bombalad›...” Yükselen devrimci mücadeleye karfl›, CIA ve kontrgerilla taraf›ndan planlan›p MHP’li faflistler ve gericiler taraf›ndan gerçeklefltirilen Marafl Katliam›, oligarflinin en kanl› provokasyonlar›ndan biridir. Katliam gününe gelene kadar, özellikle mezhepsel çeliflkiler körüklendi, Sünni halk Aleviler’e karfl› k›flk›rt›ld›. Camilerdeki vaazlar, gerici yay›nlar hep buna hizmet etti, katliam›n hemen öncesinde Aleviler’in, solcular›n camileri bombalad›¤›, bombalayaca¤› veya silahlan›p sald›r› haz›rl›klar› yapt›¤›, flehir flebeke suyuna zehir kat›ld›¤› gibi spekülatif haberler yay›ld›. 19 Aral›k 1978 günü ilk k›v›lc›m çak›ld›. Antikomünist bir filmin oynat›ld›¤› Çiçek Sinemas›’nda bomba patlat›ld›. Önceden gelip sinemaya yerleflmifl MHP’li faflistler, “solcular sinemay› bombalad›” diyerek, filmi izlemeye gelenleri yönlendirdi. “Müslüman Türkiye, Komünistlere Ölüm” sloganlar›yla CHP il binas› kundaklad›. Bu s›rada, sinemaya bombay› atan MHP’li Ökkefl
Kenger (daha sonra milletvekili oldu) Ankara’ya telefonla “ifli baflard›¤›”n›n haberini veriyordu. Marafl ÜGD Baflkan› Mehmet Leblebici ile yard›mc›s› Mustafa Kanl›dere provokasyonu tertiplemifl, Ökkefl Kenger de uygulam›flt›. 20 Aral›k’ta faflist sald›r›lar sürdü, iki demokrat ö¤retmen katledildi. MHP’liler cenaze kortejine de sald›rd›. Jandarma polis, sald›ranlar› de¤il, cenazeye kat›lanlar› gözalt›na ald›lar. 23 Aral›k günü ise, günlerdir haz›rlanan büyük katliama baflland›. Alevi halk›n yaflad›¤› mahallelerde efli görülmemifl bir vahflet yafland›. Plan gere¤i polis, asker yoktu ortada. Bebelerin, kad›nlar›n kar›nlar› deflildi, evler yak›ld›, hamile kad›nlar flifllendi, “Müslüman Türkiye”, “Ordu Millet El Ele” slogan›yla sald›r›ya geçen faflist, gerici güruh, ellerinde makinal› tüfekler, bombalar, dinamitler, sat›rlarla; 111 kifliyi katletti, 210 ev ve 70 iflyerini yak›p y›kt›.
Çorum Katliam›: “Komünistler Alaaddin Camii’ni atefle verdi...” Alevi ve Sünni halk›n içiçe yaflad›¤› Çorum’da, haziran sonunda bafllay›p 4 Temmuz 1980’de doru¤a ulaflan katliam da, önceden ayn› yalanlarla haz›rland›. CIA ajan› Robert Alexander Peck’in de, Amerikanc› cuntan›n koflullar›n› haz›rlamak, devrim tehlikesini engellemek için tertipçileri aras›nda bulundu¤u olaylar, belediye baflkanl›¤› MHP’lilerin elinde olan, Alaca ilçesinde bafllat›ld›. Adliye emanetinden 21 silah çal›n›r, daha sonra MHP’li birinde yakalanacak olan silahlar, o gün, “Aleviler Sünniler’e karfl› silahlan›yor” fleklinde spekülasyonlara dönüfltürülür. Faflist belediye baflkan›, ramazan ay› bafllang›c›n› bahane ederek bir bildiri yay›nlar ve halk› cihada ça¤›r›r. 28 May›s ve sonraki günlerde faflist sald›r›lar sürdü, onlarca iflyeri, ev yak›ld›, silahla tarand› ve 4 devrimci demokrat insan katledildi. Çevre il ve ilçelerden faflistler toplan›rken, polis sald›r›larda faflistlere aleni flekilde yard›mc› oldu.
Çorum Katliam›
30 Haziran’da yine faflistler da¤›tt›klar› bildirilerde yalanlar ve k›flk›rtmalarla dolu ifadelerle cihat ça¤r›s› ya-
p a r l a r. CHP’lilerin, devrimcilerin yo¤un o l d u ¤ u semtlere yönelik sald›r›lar olur.
Marafl Katliam›
As›l büyük sald›r› ise, 4 Temmuz’da bafllat›l›r. Valilik ve MHP’de yaflanan ola¤anüstü hareketlili¤in ve dillerinden düflürmedikleri “Cuma” sözünün anlam› o gün anlafl›l›r. Cuma günü, tüm camilerden, “komünistler Alaaddin Camii’ni atefle verdi” yalan›n›n anons edilmesiyle sald›r› bafllar. Arabalarla tafl›nan silahlar da¤›t›l›r ve hedef olarak Milönü Mahallesi gösterilir. MHP ‹l Baflkan› ‹smail Tafltan ve Çorum ÜGD Baflkan› Seydi Erenyel’in yönlendirdi¤i güruh, “Allah Allah” nidalar› ile 26 insan› vahflice katleder. Polis ve askerin de kat›ld›¤› bu sald›r›n›n öncesinde yaflananlarla birlikte toplam ölü, 50’yi aflm›flt›r.
Sivas Katliam›: “Müslüman mahallesinde salyangoz sat›yorlar...” 2 Temmuz 1993’te Mad›mak Oteli’nin yak›larak gerçeklefltirilen katliamda, ço¤u ayd›n, sanatç› olmak üzere 36 insan diri diri yak›ld›, 8’i a¤›r olmak üzere 24 kifli yaraland›. Pir Sultan anma etkinlikleri öncesi, çevre il ve ilçelerden gericiler ve MHP’li faflistler topland›. Katliam›n zemini haz›rlamak için “Bizim Sivas” gibi gazeteler, “Müslüman mahallesinde salyangoz sat›yorlar” gibi bafll›klarla faflist ve gerici çevreleri Aziz Nesin’in konuflmalar›na tepki göstermeye ça¤›rd›lar. fiehirde “Cihad” ça¤r›lar› yapan, ayd›nlara “kafir” diyen, “katledilmelerinin vacip” oldu¤unu söyleyen imzas›z veya “Müslümanlar” imzal› kontra bildiriler da¤›t›ld›. Bir yandan da irili ufakl› sald›r›lar yaflan›yordu ama göz göre göre gelen katliama iliflkin hiçbir önlem al›nmad›. Çünkü bu da öncekiler gibi bir devlet provokasyonu ve katliam›yd›. Katliam sonras›ndaki aç›klamalar hem bugüne çok benziyor, hem de devlet olarak katliam› üstleniyordu. Cumhurbaflkan› Demirel, “A¤›r tahrik sonucu halk galeyana gelmifl... Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapm›fllard›r...”derken, Baflbakan Tansu Çiller: “Çok flükür, otel d›fl›ndaki halk›m›z bu yang›ndan zarar görmemifltir!.. Halktan kimsenin burnu kanamam›flt›r, ölenler ç›kan yang›ndan bo¤ularak ölmüfllerdir” diyerek, bugün linç güruhuna “vatandafl” diyerek, linç edilmek istenenleri adeta “uzaydan gelmifl ve katledilmeleri vacip” gibi gösterenlerin mant›¤›n› sergiliyordu.
Say› 154 27 17 Nisan 2005
Faflist Güruhun ‘Kemalist’ ve ‘Sosyal Demokrat’ Destekçileri
Linç giriflimini halk›n “ulusal tepkisi” olarak de¤erlendirerek destek verenler, “beklenen” kesimlerin d›fl›na da taflt›. “Kemalist” Cumhuriyet Gazetesi ve CHP gibi.
Faflist Güruhun Linç Giriflimi, CHP’ye Göre De ‘Vatandafl Tepkisi’ Linç giriflimine iliflkin bütün kesimler gibi, CHP de bir tav›r belirledi. Bu tav›r, Deniz Baykal’›n a¤z›ndan flöyle özetlendi:
Say› 154 28 17 Nisan 2005
gösteren CHP’yi tan›y›n! “Sol” kimlikle kap›n›z› çalanlar›n, b›rak›n solu, asgari demokratl›kla alakalar›n›n olmad›¤›n› ve halk›n hak ve özgürlüklerini savunamayaca¤›n› görün!
Senin De Kap›na Dayan›rlar ‹lhan Selçuk!
“Türkiye yönetilemiyor... Konuflmas› gerekenler susuyor, sokak konufluyor.”
Linç’e iliflkin haberlerinde daha “objektif” bir hava yans›tan Cumhuriyet Gazetesi de, resmi siyasal tavr›nda faflist sald›r›y› “milliyetçi tepki” görme noktas›na geldi. 11 Nisan tarihli ‘Cumhuriyet’ imzal›, ‘Milliyetçilik Tehlikesi?..’ bafll›kl› yaz› bunun ürünüydü.
Ortada bir provokasyon yok! Faflist linç yok! Ne var; “konuflan sokak!” Yani “vatandafl tepkisi”. Bu düflünceyi, Baykal’›n sa¤ kolu Kemal Anadol daha aç›k ifade ediyor: “K›r›lan ulusal gururun bilinçalt› tepkileri.” (8 Nisan Zaman)
Peki ne ad›na? AB karfl›tl›¤› ad›na! AKP islamc›l›¤›na karfl› olmak ad›na! Ordunun iktidar inisiyatifini güçlendirme ad›na... Sald›r›ya u¤rayanlar›n Amerika’ya, Avrupa’ya karfl› mücadele eden, ba¤›ms›z Türkiye’yi savunan devrimciler olmas›n›n, hak ve özgürlüklerin önemi yoktu.
CHP yönetimi bu tavr› al›nca, Trabzon’un CHP’li Belediye Baflkan› Volkan Canalio¤lu da, yan›na ald›¤› kentin gerici dernek ve oda yöneticileri ile birlikte, linç giriflimini mahkum etmek yerine, TAYAD’l›lar› suçlayarak, “halk› tahrik ediyorlar” beyanat›nda bulundu.
“Ba¤›ms›zl›k” ad›na ordunun ipine sar›lan, faflistlerle ittifak› savunan, Genç Parti’nin flovenist propagandalar›na destek veren Cumhuriyet yanl›fl yerde duruyor. Baflyaz›lar› kaleme ald›¤› bilinen, gazetenin politikalar›n› belirleyen ‹lhan Selçuk, “ba¤›ms›zl›kç› güçleri” ve “ulusal tepkileri” ne de yerinde tespit etmifl ama; BRAVO! Tarihi unutan, güçsüzlü¤ün verdi¤i acizlikle faflizmin ipine sar›lan bu zihniyet fena halde yan›lmak- tad›r.
“‹ktidar taraf›ndan hiçbir alanda temsil edilemeyen halk, do¤rudan do¤ruya kendisini temsil etmek için meydanlara dökülmüfltür” (13 Nisan Bas›n) diyen Susurlukçu faflist A¤ar’la, flu beyanatlar aras›nda fark var m›? Yoktur! CHP’den tutarl› bir sosyal demokrat tav›r elbette beklemiyoruz. Ancak aleni linç giriflimine en pespaye liberaller bile bu tavr› almam›fllard›r. CHP tarihsel misyonu ve kimli¤iyle konufluyor. Çünkü, halk›n de¤il flovenist devletin saf›ndad›r CHP. AKP’nin zulüm ve yoksulluk politikalar›n› elefltirmeyip sadece “fleriatç›l›k” temelinde karfl› ç›kan, AB’cili¤e elefltirisini (ki ben daha iyi AB’ciyim demeyi de elden b›rakmadan) flovenist bir temele oturtan CHP, faflist terörü savunarak flovenist dalgadan rant elde etmeyi, AB’ye tepkileri kendine yedeklemeyi hesapl›yorsa, yan›l›yor. CHP, faflist flovenist sald›r›lar›n arkas›nda durarak kendi çukurunu da kaz›yor. Yar›n o güruh CHP’nin de kap›s›na dayand›¤›nda, onlar› savunacak, koruyacak kimseyi bulamayacaklar. O güruh, CHP’yi de ay›rdetmeyecektir, ayn› 12 Eylül öncesi oldu¤u gibi. Yüzlerce CHP’linin MHP’li faflistler taraf›ndan katledildi¤i unutulmas›n.
CHP’ye oy veren halk›m›z; Faflizmin koltuk de¤ne¤i oldu¤unu bir kez daha
Bu baflyaz› ba¤›ms›zl›kç›l›k de¤il, katliamc›lara, faflist teröre, ba¤›ml›l›¤›n baflsorumlusu olan, Amerikan ç›karlar› için cuntalar yap›p katliamlar düzenleyen orduya destektir. Ve bu yolda ba¤›ms›zl›k de¤il, Cumhuriyet’in de kap›s›n› çalacak faflist terör vard›r, anti-emperyalizmin flovenizm bata¤›nda söndürülmek istenmesi vard›r.
Kurt Bulan›k Havay› Sever Linç giriflimini, “b›rakal›m milletin böyle do¤al bir refleksi olsun” (8 Nisan, bas›n) diye savunan A¤ar, DYP Genel Baflkan› olmas›n›n ard›ndan zoraki sergilemeye çal›flt›¤› “demokratl›k” maskesini bir kenara att›. Çünkü ortada flovenizm rant› var. Üstelik tescilli bir Susurlukçu olarak, y›llard›r tetikçi olarak kulland›¤› faflistlerin devrimcilere sald›rmas›ndan memnun. Ayd›nlar›n bildirisine dahi tahammül edemiyor. ‘Deflifre olmam›fl’ Susurlukçular’›n iflbafl›nda oldu¤unu, ne yap›lmak istendi¤ini en iyi bilenlerden biri ve “bulan›k hava”y› gördü¤ü için, halk›m›z uluma seslerini duyuyor...
Binlerce yürek hayk›rd›:
‹syan›n kökleri derindir bu topraklarda. Tafl›na, topra¤›na sinmifltir bin y›llar›n ac›s›. Ezilmiflli¤in, yoklu¤un, çilenin 盤l›¤› f›flk›r›r topra¤›n gözelerinde. Her kar›fl›nda sakl›d›r ac›s› ve özlemi. Çünkü ac› kadar umut da tafl›r gözlerinde. Gecenin en karanl›k yan›n›n flafa¤a gebe oluflu gibi ac›dan do¤urur umudu.Umut sönmeyen bir atefl, büyür bin y›llard›r.
‘Kurtulufl Kavgada Zafer Cephede’ Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nin 30 Mart-17 Nisan Devrim fiehitlerini Anma ve Umudun Kuruluflunu Kutlama Günleri etkinlikleri sürüyor. Okmeydan›’nda düzenlenen etkinlikte 2500 kifli s›k›l› yumruklar›yla kurtuluflun yolunu hayk›rd›, flehitleri selamlad›.
k›’nda düzenlenen etkinlik, gecekondular›n öfkesine ve direncine tan›kl›k etti. fiehitlerin resimleri, Mahir’in büyük posteri, k›z›l flamalar ve “30 Mart – 17 Nisanlarla Umudu Büyütüyoruz” pankart›n›n as›ld›¤› Sibel Yalç›n Direnifl Park› Konser Alan›'nda coflku hiç eksik olmad›.
‹stanbul Okmeydan›: Binlerce S›k›l› Yumruk, Faflizme Öfkenin, Kurtulufl Umudunun Simgesi
Sayg› duruflu ile bafllayan program, Yorum’un tükenmeyece¤inin bir göstergesi olan Grup Yorum Korosu’nun türkü ve marfllar›yla sürdü. Pir Sultanlar’dan, fieyh Bedreddinler’den bugüne Anadolu mücadele tarihinin anlat›ld›¤› sinevizyon gösteriminin her karesi büyük alk›fl ve sloganlarla karfl›land›. Etkinlik alan›na sloganlarla giren
Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nin düzenledi¤i flehitleri anma, umudun kuruluflunu kutlama etkinli¤ine kat›lan 2500 kifli, "Umudu fiehitlerimizle Büyütüyoruz" sloganlar› hayk›rd›. 9 Nisan günü Okmeydan› Sibel Yalç›n Direnifl Par-
Yak›nd›r bizim olmas› zaman›n / Yak›nd›r ufka varmam›z / Bedrettin’den bu yana hep inand›k, hep ortak olduk kardefl sofralar›na / kardeflçe bir yaflam›n düflü için / kendimiz bast›k ölüm ferman›m›za mührümüzü
tek tip elbiseli sancak ekibi coflkuyu daha da yükseltti ve umudun sloganlar› hayk›r›ld›. Sancak ekibi, gece boyunca k›z›l bayraklar› dalgaland›rmaya devam etti. Sinevizyonun sonunda, Grup Yorum Korosu'nun Hakl›y›z Kazanaca¤›z marfl› hep birlikte söylendi. Bu s›rada ikinci bir tek tipli grup da meflalelerle bir önceki birli¤in yolunu takip ederek onlar›n yan›na gitti. Hemflin Horon Ekibi izleyenlerin coflkusuna coflku katarken, umudun kuruluflu havai fifleklerin at›lmas›yla kutland›. Program›n ikinci bölümünde Grup Yorum sahne al›rken, 2500 kiflinin sloganlar› Okmeydan›’nda gecenin karanl›¤›n› y›rt›yordu. Gece boyunca s›k s›k “fiehitlerimize Devrim Sözümüz Var, Zaferi fiehitlerimizle Kazanaca¤›z, Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez, Mahir Hüseyin Ulafl Kurtulufla Kadar Savafl, Kurtulufl Kavgada Zafer Cephede, Yaflas›n Ölüm Orucu Direniflimiz” sloganlar› at›ld›. Yorum’un marfllar› hep bir a¤›zdan söylenirken, halaya duran kitle umudun sloganlar›n› atmaya devam etti. Kitle-
nin konser alan›na s›¤mad›¤› görülürken, program boyunca, aralarda fliirlerin okundu¤u, marfllar›n söylendi¤i konuflmada, Mahirler’den bugüne direnifl ve savafl tarihinden kesitler yerald›. Gece sonunda ise meflaleli ve sancakl› ekiple birlikte, kitle de ‘Kurtulufl Kavgada Zafer Cephe’de’ slogan›yla yürüdü.
Karanl›klar› Meflalelerle Ayd›nlat›yoruz 30 Mart 17 Nisanlar’la umudu büyütenler, K›z›ldere’de tutuflturulan meflaleleri tafl›yarak gösteriler düzenlediler. HÖC’lüler, 9 Nisan’da Gazi Mahallesi’nde meflaleli yürüyüfl düzenledi. Eski Karakol önünde toplanarak "30 Mart - 17 Nisanlar’la Umudu Büyütüyoruz" pankart› ve meflalelerle Gazi Cemevi'ne do¤ru yürüyüfle geçen HÖC’lüler s›k s›k, "Umudun Ad› DHKP-C, Umudu fiehitlerimizle Büyütüyoruz" sloganlar› att›lar. Yürüyüflün ard›ndan yap›lan aç›klamada, "fiehitlerin devretti¤i 30 y›ll›k tarihin bekçileri ve savunucular› olmaya devam edece¤iz" denildi. Ard›ndan cemevi önünde atefl yak›l›p, marfllar eflli¤inde halaylar çekildi. 8 Nisan’da Malatya Çavuflo¤lu Mahallesi’nde toplanan HÖC’lüler, meflaleler yakarak “Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez” sloganlar› eflli¤inde yürüyüfl yapt›lar.
fiehitlerimiz Mezarlar› Bafl›nda An›ld› Adana’da 10 Nisan günü 1998 y›l›nda katledilen Kurtulufl muha-
biri Mehmet Topalo¤lu’nun Buruk Mezarl›¤›’ndaki mezar› bafl›nda a n m a düzenlendi. “30 Mart - 17 Nisanlarla Umudu Büyütüyoruz H Ö C ” Zalim, karfl›s›na her daim bir meydan okuyan y a z › l › bulur Anadolu'da. Bizimle y›rt›l›r bütün geceler. pankar t aç›larak, fiafaklar bizimle bafllar kavgaya. Yanar ellerimiz kömür kömür, duman duman tüter gözlerimiz. k›z›l bayraklar ve Kentler bizimle bafllar uyanmaya flehitlerin resimlepankart›yla mezar bafl›na yürüdüriyle mezarl›¤a yürüyen HÖC’lüler, ler. Mahir, Sabo, Sevgi Erdo¤an, “Kurtulufl Kavgada Zafer CepheU¤ur ve Bülent Durgaç'›n resimlede, Devrim fiehitleri Ölümsüzdür” ri ve k›z›l bayraklar›n tafl›nd›¤› ansloganlar› att›. Mezar bafl›nda yamada, fliir ve marfllar okundu. Yap›lan konuflman›n ard›ndan fliirler p›lan konuflmada, 35 y›ll›k tarihin okundu ve anma mezara karanfilbedeller ödenerek yarat›ld›¤› ve ler b›rak›larak bitirildi. umudun büyütüldü¤ü, verilen fleDersim’de ise, ölüm orucu dihitlerle de bu tarihe yeni halkalar›n renifli flehidi Fatma Ersoy’un meeklendi¤i vurguland›. zar› bafl›nda 11 Nisan’da düzenleAnma bitirildikten sonra jannen anmada “Kahramanlar Ölmez darma, Sema Peynirci’yi 1 Nisan Halk Yenilmez” pankart› aç›larak disket komplosudan arand›¤› gemezara kadar sloganlarla yürünrekçesiyle gözalt›na almaya çal›fldü. Burada yap›lan konuflmada 5. t›. TAYAD'l›lar izin vermeyince, bu y›l›nda devam eden ölüm orucu sefer robokoplar azg›nca sald›rd›. direnifline vurgu yap›larak marfllar Bu sald›r› sonucunda birçok kifli söylendi. Ayr›ca ayn› mezarl›kta yaraland› ve Peynirci ile birlikte bulunan devrim flehitlerinin meNurettin Kalkan gözalt›na al›nd›lar. zarlar› ziyaret edildi. Ertesi günü savc›l›¤a ç›kar›lan Mersin’in Yenice Beldesi’nde iki kifli, “görevli memura mukaveU¤ur Türkmen'in memet etmek” suçlamas›yla tutukzar› bafl›ndaki anmaya Gazi jandarma sald›rd›. 10 land›lar. Mersin HÖC Temsilcili¤i, jandarma sald›r›s› ve tutuklamalaNisan günü Yenice Mer› bir gün sonra yapt›¤› bas›n aç›kzarl›¤›’na gelen TAlamas› ile protesto etti. YAD'l›lar, jandarma ta‹zmir HÖC Temsilcili¤i 10 Niraf›ndan durdurularak san günü Buca Kaynaklar Mezarl›zorla ve keyfi bir flekil¤›’nda; Ümit Do¤an Gönül, Müjdat de üst aramas›na tabi Yanat, Gökhan Özocak ve Gürsel tutuldular. Kimliklerine Akmaz’›n mezarlar› bafl›nda anma de el konuldu. TAdüzenledi. Mezar bafl›ndaki anmaYAD'l›lar kortej olufltularda, flehitleri tan›yanlar onlarla rarak "Kahramanlar paylaflt›klar›, ortak an›lar›n› anlatÖlmez Halk Yenilmez"
t›lar. Ayr›ca “Da¤lar Sözümüz Var”, “Bize Ölüm Yok”, “Umudun Zeybe¤i”, “‹zmir’in Kavaklar›” flark›lar› söylendi. Malatya HÖC, 10 Nisan’da, Yeflilyurt Mezarl›¤›'nda Mehmet Büçkün’ün mezar› bafl›nda anma yapt›. K›z›ldere’den bu yana kesintisiz savafl›n sürdü¤üne vurgu yap›lan anmada “Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez" pankart› tafl›nd›. Almanya Nürnberg’de bulunan Halk Kültür Evi´nde de bir anma etkinli¤i düzenlendi.
K›z›l Bayraklar›m›z Hep Dalgalanacak Haklar ve Özgürlükler Cephesi üyeleri, di¤er kentlerde oldu¤u gibi, faflist düzenin baflkentinde de k›z›l bayraklar asarak umudun ad›n› selamlad›lar. 8 Nisan’da Ankara’da K›z›lay, Ulus gibi merkezi yerlerin yan›s›ra Dikmen, Tuzluçay›r, Nato-
yolu gibi gecekondu mahallelerinde dalgalanan onlarca k›z›l bayrak, halk›n iktidar›nda zulmün baflkentine dikece¤imiz k›z›l bayraklar›m›z›n küçük bir göstergesiydi sadece. Ayr›ca Ankara Gençlik Derne¤i 10 Nisan’da flehitler için bir anma düzenledi. Ordu Temel Haklar ise, dernek merkezinde anma yeme¤i düzenledi. Yap›lan konuflmada, devrim yürüyüflünün katliamlarla durdurulamad›¤›na dikkat çekildi. Ölüm orucu direniflinin K›z›ldere’de ortaya konulan teslim olmama gelene¤inin devam› oldu¤u dile getirilirken, anma fliirler ve marfllarla son buldu. ‹stanbul Üniversitesi’nde Gençlik Federasyonu üyeleri, 8 Nisan günü düzenledikleri etkinlikle devrim flehitlerini and›lar. Çeflitli gençlik gruplar›n›n da destek verdi¤i etkinlikte, Trabzon’daki faflist sald›r›-
K›z›ldere Son De¤il Savafl Sürüyor
Mersin ya da de¤inilirken, Hergele Meydan›’ndan Edebiyat Fakültesi Laleli kap›s›na yürüyen ö¤renciler, burada bir aç›klama yapt›lar. Bu arada, Tercüman Gazetesi’nde ç›kan, Mahir Çayan resminin as›lmas› ile ilgili haber de teflhir edilerek, “önderlerimizi yaflatmaya devam edece¤iz” denildi. Ard›ndan fakülte kantininde ‹stanbul Gençlik Derne¤i Müzik Grubu marfllar söyledi ve sinevizyon gösterimi yap›ld›.
Yorum Konserinde Devrim Sloganlar› Grup Yorum 5-6 Nisan günlerinde iki konser gerçeklefltirdi. Ulus Yüzüncü Y›l Kültür Merkezi’nde gerçekleflen konserlerde sahneye “20 Y›ld›r Türkülerimizden Korkuyorlar” yaz›l› pankart as›ld›. ‹dilcan Kültür Merkezi’nin organize etti¤i konserlerde, büyük direniflin yan›s›ra, K›-
Devrimci Sol Davas› Yeniden 12 Eylül zulmünün en koyu oldu¤u günlerde, faflizmin san›k sandalyesine oturtularak yarg›land›¤› Devrimci Sol Ana Davas› yeniden görülmeye baflland›. Tarihe çoktan malolan bu davada, oligarfli, kaybetti¤i 100 klasörün üzerini nas›l örtece¤inin telafl›nda. 1981’de S›k›yönetim Mahkemeleri’nde görülmeye bafllanan 1243 san›kl› Devrimci Sol Ana Davas›, kay›p dosyalar nedeniyle Yarg›tay taraf›ndan bozularak ilgili mahkemeye gönderilmiflti. 11 Nisan günü Üsküdar 1. A¤›r Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen duruflmaya kat›lan “san›klardan”
z›ldere direniflini selamlayan bir konuflma yap›ld›. Konuflma, dinleyiciler taraf›ndan “K›z›ldere Son De¤il Savafl Sürüyor” sloganlar›yla karfl›land›. Türküler, halaylar ve marfllarla yaklafl›k iki buçuk saat süren konserleri binlerce kifli izledi.
Devrimciler mahkeme kürsülerinde 12 Eylül faflizmini yarg›layan oldular
Mehmet Akdemir, bu davay› açanlar›n gerçek anlamda delillere dayanmadan siyasi nedenlerle açt›klar›na dikkat çekti. Dosya kapsam›nda yarg›lanan 1243 kifliden sadece 12’sinin haz›r bulundu¤u duruflmada söz alan Av. Behiç Aflç›, davan›n 12 Eylül’ün bask› koflullar›nda aç›lm›fl bir dava oldu¤unu hat›rlatarak, "Bu davan›n san›klar›na yap›lan hukukd›fl›l›¤a son vermek ve art›k bugün kimsenin savunamad›¤› 12 Eylül generallerini ve onlar›n hukukunu mahkum etmek
için derhal beraat karar› verilmelidir” dedi. Mahkeme heyeti, esas hakk›ndaki mütaalan›n haz›rlanmas› için Cumhuriyet Savc›s›'na süre verilmesine karar vererek, duruflmay› 14 Nisan 2005 tarihine erteledi
Esat Atmaca’n›n faflistlerce b›çaklanarak katledilmesi, faflist çetelere karfl› büyük öfkeyi meydana ç›kard›. Faflistlerin iflyeri ve evi yak›l›rken, Atmaca’n›n cenazesinde ‘Gazi Faflizme Mezar Olacak’ slogan› öfkeyle at›ld›. Gazi’de faflist çetelerin, uyuflturucunun, fuhuflun hamili¤ini polisin yapt›¤›n› bilen halk, polisi dövdü. Gazi halk›, faflist çetelere, uyuflturucuya ve düzenin her türlü pisli¤ine teslim olmayaca¤›n› bir kez daha gösterdi.
Faflist Çete Bir HÖC’lüyü Katletti Gazi Halk› Faflist Çeteleri Bar›nd›rmayacak Say› 154 32 17 Nisan 2005
Gazi Son Durak bölgesinde polisin icazeti ile uyuflturucu, mafya ifli yapan baflta Kabil Güler, Ali Subafl›, Sinan Yavuz, Adem Y›lmaz olmak üzere faflistler, 8 Nisan akflam› HÖC’lü Esat Atmaca’y› b›çaklayarak katlettiler. Edinilen bilgilere göre; uyuflturucu ifli yapmalar› nedeniyle Kabil Güler, ailesi ve çevresindeki faflistlerle Gazi halk› aras›nda bir süredir tart›flmalar yaflanmakta, Gazi gençli¤i faflist çeteye karfl› öfkesini her f›rsatta dile getirmekteydi. Olay›n yafland›¤› gün ise, ifl dönüflü servis arac›ndan inen Esat Atmaca ile kardefli, 5 kiflilik faflist güruhun sald›r›s›na u¤rad›. Sald›r› s›ras›nda Esat Atmaca a¤›r yaraland›. Hastaneye kald›r›lan Atmaca, bir süre sonra yaflam›n› yitirdi. Ailesinin de içinde bulundu¤u, olay› duyan Gazi halk›, hastane önünde topland›. Burada, olay› engellemedikleri gibi, faflistlerin mahallede uyuflturucu, fuhufl her türlü pisli¤i yapmalar›n›
sa¤layan, Esat Atmaca’y› katleden faflistlerle içli d›fll› olduklar› çok iyi bilinen polisler kitle taraf›ndan dövüldü. Atmaca’n›n ölüm haberinin gelmesi üzerine yüzlerce kifli, faflistlerin bulundu¤u bölgeye yürüyüfle geçtiler.
Gazi’de Faflist Çetelere Yer Yok: Faflistlerin ‹flyeri ve Evi Yak›ld› Faflizme karfl› öfkeli sloganlar atan grup, Atmaca’y› katledenlerin iflletti¤i kahvehanenin önünde topland›. Üst kat›nda evleri de bulunan bina önce boflalt›ld›. Ard›ndan devrimciler, faflistlerin suçunu halka anlatarak kahveyi ve evi molotoflad›lar. Halk›n yo¤un destek verdi¤i gözlenirken, bu esnada, aç›lan ateflle kitle içinde bulunan Gazi Temel Haklar üyesi Mustafa Do¤an ve Cemal Bayk›ran yaraland›. Do¤an ve Bayk›ran hastaneye kald›r›l›rken, Gazi halk›, faflist çetelere izin vermeyece¤ini gösterdi. Faflistlerin, uyuflturucu çetelerinin hamisi polis mahalleyi kuflat›rken, halk›n hakl› öfkesi karfl›s›nda kitleyi uzaktan izlemekle yetindi. Bu arada yine faflistlere ait bir araç da tahrip edildi. Halk›n öfkesinin ifadesi olan eylemin ard›ndan, kitle yürüyüfle geçti. Say›lar› bini bulan HÖC’lüler, “Gazi Faflizme Mezar Olacak, Faflizmi Döktü¤ü Kanda Bo¤aca¤›z” sloganlar›yla Gazi’yi inletirken, tüm
Gazi halk›n›n duygular›n› dile getiriyorlard›. Yürüyüflün ard›ndan kitle iradi olarak da¤›l›rken, yaklafl›k 150 kifli hastane önünde nöbet tutmaya devam etti. Bu s›rada, suçlar›n› bilen polisler sadece karakolu korumaya almakla yetindiler. Hastane önünde yap›lan aç›klamada ise, Gazi’ye uyuflturucunun, fuhuflun sokulmas› için bilinçli bir politika izlendi¤inin ve bunun için faflistlerin kullan›ld›¤›n›n alt› çizildi.
Cenazede Anti-Faflist Öfke Esat Atmaca’n›n cenazesi 9 Nisan günü 2 bin kiflinin kat›ld›¤› ve faflizme karfl› sloganlar›n hayk›r›ld›¤› bir törenle kald›r›ld›. En önde, HÖC imzal› "Faflizmi Döktü¤ü Kanda Bo¤aca¤›z", "Gazi Halk›nd›r Yozlaflmaya ‹zin Vermeyelim", "Gazi’de Çete ‹stemiyoruz", "Gazi Faflizme Mezar Olacak" pankart ve dövizleri tafl›n›rken, genç yafll› Gazi halk›, "Gazi'de Çete ‹stemiyoruz, Gazi Faflizme Mezar Olacak” sloganlar› att›. HÖC ad›na k›sa bir konuflma yapan Özgür Baflkaya, Trabzon'daki faflist sald›r›y› hat›rlatt›ktan sonra, Gazi’de Esat Atmaca’y› katledenlerin de ayn› faflistler oldu¤unu belirtti. Faflizme geçit vermeyeceklerine vurgu yapan Baflkaya, "Bugün düzenin pisli¤ine bulaflanlar Gazi sokaklar›nda bir gencimizi katlettiler. Gencecik
insanlar›m›z› fuhufl batakl›¤›na sürüklüyor, uyuflturucu illetine al›flt›r›yorlar. Düzenin yapt›¤› bu pisli¤i Gazi bar›nd›rmayacakt›r" dedi. Konuflman›n ard›ndan cemevinden al›nan cenaze sloganlar eflli¤inde mezarl›¤a götürüldü. Cenazede çeflitli sol çevreler taraf›ndan kurulan “Gazi Halk Platformu” da, pankart› ve sloganlar› ile yerini ald›. Esat Atmaca’n›n 2 bin kifli taraf›ndan topra¤a verilmesi s›ras›nda annesi Kürtçe a¤›tlar yakt›.
Gazi’nin Devrimci Kimli¤ini Yoketmeye Çal›flanlar Cinayetten Sorumludurlar Gazi’yi sindirmek için katliam yapt›lar halk ayaklanarak cevap verdi. O günden bu yana geçen süre içinde bask›, gözalt›, tutuklamalar, sokaklarda estirilen terör hiç eksik olmad›. Buna ra¤men ne Gazi halk› y›ld›, ne de Gazi gençli¤inin devrimci saflara ak›fl›n› durdurabildiler. Ve çok bildik bir politika uygulamaya konuldu. Yozlaflt›rma! Bunun için uyuflturucu, fuhufl, çeteleflme her türlü düzen pisli¤i mahalleye sokulmaya çal›fl›ld›. Bu konuda oligarflinin polisinin bafl yard›mc›s› elbette faflistlerdi. Esat Atmaca’n›n ölümünden, Gazi’yi yozlaflt›rmak, faflist çetelerle halk› sindirmek isteyenler de sorumludur. Faflist çeteler bu pervas›zl›¤› onlardan almaktad›r. Ama bir kez daha görülmüfltür ki, Gazi devrimcidir, Gazi halk› onurludur, Gazi halk›n› düzenin pislikleriyle, faflist çetelerle de teslim alamayacaks›n›z! Gazi halk› devrimcilerin öncülü¤ünde bu politikay› da bofla ç›karacak.
Gazi Temel Haklar: ‘Yozlaflmaya ‹zin Vermeyelim’ Gazi Temel Haklar, ‘Gazi Halk›nd›r Yozlaflmaya ‹zin Vermeyelim’ slogan›yla bafllatt›¤› kampanya kapsam›nda, 9 Nisan günü bir bas›n aç›klamas› yapt›. Kampanya slogan›n›n oldu¤u bir pankart açarak dernek binas› önünden yürüyüfle geçen Temel Haklar üyeleri, "Çeteler Halka Hesap Verecek, Gazi'de Faflist Çete ‹stemiyoruz" sloganlar› att›. Gazi Hastanesi önüne geldiklerinde say›lar› 200'ü bulan Temel Haklar üyeleri, mahallede herkesi ilgilendiren bu soruna karfl› kampanya bafllatt›¤›n› du-
yururken, halk alk›fllarla destek verdi. Temel Haklar Baflkan› Zeynel fiifle; gençlerin esrarla, uyuflturucuyla, mafyayla ve her türlü ahlaks›zl›klarla yokedilmemesi için geleceklerinin, de¤erlerin yokedilmemesi için "Gazi Halk›nd›r Yozlaflmaya ‹zin Vermeyelim" fliar›yla bir kampanya bafllatt›klar›n› söyledi. fiifle, "Gazi'de uyuflturucuya, mafya çetelerine fuhufla, her türlü serserili¤e izin vermeyelim. Biraraya gelmenin zaman›d›r. Birleflelim, güç olal›m, gençli¤imizi ve gelece¤imizi ko-
ruyal›m" diye konufltu. Temel Haklar üyeleri, eylemin ard›ndan, faflistler taraf›ndan katledilen Esat Atmaca'n›n cenazesine kat›lmak için "Gazi Faflizme Mezar Olacak" slogan›yla Gazi Cemevi'ne yürüdüler.
Say› 154 33 17 Nisan 2005
Emekçiler’den
Sa¤l›kç›lar Greve Haz›rlan›yor
Say› 154 34 17 Nisan 2005
AKP hükümetinin IMF ve Dünya Bankas›’n›n emriyle haz›rlad›¤› Genel Sa¤l›k Sigortas› ve Sosyal Güvenlik Yasas›, sa¤l›k emekçileri taraf›ndan protesto edilmeye devam ediliyor. Yasa tasar›lar›n›n sa¤l›¤› ve sosyal güvenli¤i bir hak olmaktan ç›kart›p, piyasan›n insaf›na terk etti¤ine vurgu yapan SES üyeleri, 21 Nisan günü ifl b›rakmaya haz›rlan›yor. Eyleme TTB üyesi doktorlar›n da kat›laca¤› belirtilirken, emekçiler geçen hafta da eylemlerine devam ettiler. 8 Nisan günü, Ankara Hacettepe Hastanesi önünde toplanan SES üyeleri, 21 Nisan'da yap›lacak olan grevin deklarasyonunu aç›klad›lar. "Sa¤l›k Hakk› ‹çin Nüfus Ka¤›d› Yeterlidir, Reform De¤il Balon" yaz›l› dövizler tafl›yan emekçiler, buradan yürüyüfle geçerek, “Hasta Hastane Kap›s›nda Ölecek, AKP Sa¤l›¤a Zararl›d›r, GSS Balonu Patlayacak, 21 Nisan'da Grevdeyiz" sloganlar›yla Yüksek ‹htisas Hastanesi, Numune Hastanesi ve ‹bni Sina Hastanesi önlerinde bildiriler da¤›tarak konuflmalar yapt›lar. Hatay SES fiubesi üyeleri de Antakya Ulus Meydan›'nda yapt›klar› bas›n aç›klamas› ile AKP hükümetini protesto ettiler. SES fiube Baflkan› Kemal Yalç›n, tasar›lar› geri çektirmek için bütün emekçilere ça¤r›da bulundu. Eylem, “Genel Grev Genel Direnifl” slogan›yla son buldu.
AKP’nin ‘Sa¤l›k Reformu’ AKP hükümetinin IMF, Dünya Bankas› talepleri do¤rultusunda haz›rlad›¤› “sa¤l›k reformu” al-
datmacas› ne getiriyor; SES aç›klamas›ndan aktar›yoruz: - Kay›t d›fl› çal›flt›r›lanlar›n sa¤l›k harcamas› yükü kay›t içindeki emekçilere yüklenmektedir. - Genel bütçeden sa¤l›¤a daha az pay ayr›lmak istenmektedir. - Ayl›k 116 YTL'den fazla olan› prime ba¤lamakta, prim ödemeyince sa¤l›k hizmeti kesilmekte. - Asgari sa¤l›k hizmeti verilmesi planlanarak, baz› sa¤l›k hizmetleri sigorta kapsam› d›fl›na ç›kart›lmak istenmektedir. - Bugüne kadar Emekli Sand›¤› kesene¤ine yap›lan kesintilerin bir k›sm› sa¤l›k primi olarak kesilerek emekli ikramiyesi ve emekli maafllar› düflürülüyor. - Prim ödeme d›fl›ndaki sa¤l›k hizmetlerinden yararlan›ld›¤› anda al›nmak üzere yeni katk› paylar› getiriliyor. - Eflitsizlikleri artt›rarak yoksullar›n daha yoksullaflmas›, paran kadar sa¤l›k hizmeti dayat›l›yor. - Sa¤l›k kurulufllar› iflletme haline dönüfltürülmekte, çal›flanlar esnek, kurals›z ve iflgüvencesiz, sözleflmeli olarak çal›flt›r›lmak istenmektedir. - Sosyal güvenlikte radikal de¤ifliklikler yap›l›yor! Emeklilik yafl› kademeli olarak 68'e; emeklilik için prim ödeme gün say›s› 7000'den 9000'e ç›kart›l›yor. Y›lda 90 gün çal›flan mevsimlik iflçiye 118 yafl›nda emeklilik getirilerek, asl›nda mezarda emeklilik dayat›l›yor. Çal›fl›rken ölmezseniz, düflük emekli maafl›yla açl›ktan ölmek öneriliyor. - AKP hükümeti 5319 say›l› torba yasa ile Kurtulufl Savafl›'nda bile ücretsiz sunulan koruyucu sa¤l›k hizmetlerini paral› hale getirmektedir. Paras›z oldu¤u halde yeterli afl›lama oranlar›na ulafl›lamayan ülkemizde difteri, tetanoz, bo¤maca, verem ve çocuk felci afl›lar› ücretlendirilmifltir.
Di¤er taraftan AKP Sa¤l›k Bakanl›¤›'na ba¤l› e¤itim hastanelerinde çal›flan uzman ve bafl asistanlarla ilgili ç›kartt›¤› atama yönetmeli¤i ile bilimsel hiçbir izah› olmayan, aile bütünlü¤ünü hiçe sayan ve kadrolaflmay› hedefleyen uygulamalara yönelmifltir.
TEKEL’i Satt›rmayaca¤›z TEKEL’in yeniden ihaleye ç›kar›ld›¤› gün, ülkenin dört bir yan›ndan TEKEL iflçileri, Ankara’ya akt›. ‹flçiler özellefltirme karfl›t› sloganlarla, peflkefl kurumu olarak bilinen Özellefltirme ‹daresi Baflkanl›¤› (Ö‹B) önüne yürüdüler. ‘‹haleyi iptal ettirece¤iz’ fliar›yla Ö‹B önünde toplanan iflçilere seslenen Tek G›da-‹fl Genel Baflkan› Korkut Güler, TEKEL’in sigara fabrikalar›n› sat›n almak isteyen tekellere seslendi ve “Sizin paran›z ve siyasi gücünüz varsa; bizim de emek gücümüz var” dedi. Türk-‹fl Genel Baflkan› Salih K›l›ç’›n konuflmas›, iflçilerin “Türk-‹fl Haydi Genel Greve” sloganlar› ile kesilirken, K›l›ç, “Gelecekte daha görkemli eylemlere haz›r olun” diye iflçileri yat›flt›rmaya çal›flt›. ‹flçilerin flalterleri indirme sloganlar› atmaya devam etmesi üzerine, K›l›ç ”mesaj al›nm›flt›r, bu kararlar kurullarda al›n›r” diyerek eylem yerini terk etti. Ö‹B, özellefltirmenin teklif gelmedi¤i için ertelendi¤ini aç›klarken, emekçilerin kararl›l›¤› karfl›s›nda tekellerin çekincesinden hiç sözetmedi.
Sadaka De¤il Toplusözleflme ‹zmir'de Tüm Bel-Sen'liler, 12 Nisan günü yapt›klar› eylemle, belediyenin toplusözleflme yapmamas›n› protesto ettiler. “Toplusözleflme Hakk›m›zd›r” dövizleri aç›lan, “Emekçiyiz Hakl›y›z Kazanaca¤›z” slogan› at›lan eylemde, Büyükflehir Belediyesi’nin, aldatma manevralar› yapt›¤› belirtilerek, eylemlerimiz sürecek denildi. Eyleme, Ege Temel Haklar da destek verdi.
BES’in Kararl› Mücadelesi BES’in Gelir ‹daresini Yeniden Yap›land›rma Yasa Tasar›s›’na karfl› verdi¤i onurlu, kararl› mücadele yasan›n geri çekilmesini sa¤lam›fl olsa da, emekçilerin istedi¤i talepler yerine getirilmeden alt komisyondan geçti. BES ise eylemlerini sürdürüyor. ‹stanbul BES 1-2 No'lu flubelerin öncülü¤ünde 7 Nisan günü ‹stanbul Deftardarl›¤›'nda toplanan 1000 emekçi, "Nitelikli Kamu Hizmeti ‹nsanca Yaflama Hakk› Sözleflmeli, Sözleflmeli Köle Olmayaca¤›z" pankart› açarak, "Emekçiyiz Hakl›y›z Kazanaca¤›z, Yaflas›n Örgütlü Mücadelemiz, Zafer Direnen Emekçinin Olacak” sloganlar›n› att›lar. 1 No'lu fiube Baflkan› Ejder Erbulan ile 2 No'lu fiube Baflkan› Mustafa Aktafl kitleye hitaben birer konuflma yaparak, “iktidar kararl›l›¤›m›z› s›namak istiyorsa, iflte buraday›z” dediler. 8 Nisan günü ‹zmir’de Sümerbank önünde toplanan BES’liler, "Vergi Dairelerinin Tasfiyesine Hay›r, Yaflas›n Demokrasi Mücadelemiz" pankartlar› açt›lar. 150 emekçinin kat›ld›¤› eylemde, direnece¤iz mesaj› verildi. 7 Nisan akflam› Türk Büro-
Sen üyeleri, BES’lilerin de destek verdi¤i eylemle, iflyerlerini terk etmeyerek protestolar›n› sürdürürken, ertesi günü Maliye Bakanl›¤› önünde eylem yap›ld›. BES ve Türk Büro-Sen üyeleri, Bakanl›k önüne siyah çelenk b›rakarak, bofl teneke çal›p yasay› protesto ettiler. “Yeter Art›k, Susmayaca¤›z” sloganlar› atan büro emekçilerinin önü, polis taraf›ndan kesilirken, bakanl›k bahçesinde yap›lan eylemde, KamuSen Genel Baflkan› Bircan Aky›ld›z bir konuflma yapt›. Büro emekçileri ‹zmir, Kayseri, Mersin, Ad›yaman ve Antalya’da da eylemler gerçeklefltirdiler. Bu arada, üç günlük ifl b›rakma eylemlerine kat›ld›klar› için sürgün edilen 13 BES üyesi için, sürgün edildikleri Ankara Hitit Vergi Dairesi önünde bir eylem yap›ld›. “Sürgünler, Cezalar Onurumuzdur, Bu Yasa Meclisten Geçmeyecek” sloganlar› atan BES’lilere seslenen Genel Baflkan Bülent Kaya, "Kararl›l›¤›m›z ve hak aray›fl›m›z cezaland›r›l›yor. Bu sürgünler onurumuzdur. Onlar tarihin çöplü¤ünde yerlerini alacaklard›r. Biz ise yaratt›¤›m›z gücün fark›nday›z" dedi.
Seyyar Sat›c›lar Kararl› Eminönü Seyyar Sat›c›lar›, tezgahlar›n›n AKP’li belediye taraf›ndan kald›r›larak iflsizli¤e mahkum edilmelerinin ard›ndan eylemlerini aral›ks›z olarak sürdürüyorlar. 7 ve 9 Nisan’da yine eylem yapan iflportac›lar, y›lmayacaklar›n› söylediler. 9 Nisan’da yap›lan eylemde, Yeni Cami önünde toplanan seyyar sat›c›lar oturma eyleminin ard›ndan aç›klama yapt›lar. Trabzon'daki faflist sald›r›ya dikkat çeken ‹kbal Ifl›k; linç girifliminde bulunanlar› Trabzon halk›yla ilgisi olmayan bir avuç ›rkç› faflist çete olarak nitelendirdi. "Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz" sloganlar› atarak Vak›fbank önüne giden iflportac›lar oturma eylemi yapt›ktan sonra da¤›ld›lar.
BES’lilerin Hitit Vergi Dairesi’ndeki örgütlülüklerini da¤›tmak, direneni cezaland›rmak için yap›lan sürgünler sloganlarla protesto edilirken, sürgün edilen memurlar arkadafllar› taraf›ndan alk›fllarla u¤urland›. BES’liler, ba¤l› bulunduklar› KESK taraf›ndan dahi yaln›z b›rak›l›r, göstermelik destekle geçifltirilirken, emekçiler, emperyalistler taraf›ndan, sistemin reorganizasyonu temelinde dayat›lan bir yasaya karfl› güçleri oran›nda direniyorlar. Üç kez ifl b›rakarak, kararl›l›k sergileyen, say›s›z eylem gerçeklefltiren BES’liler, bu yan›yla memur sendikalar›na örnek olmas› gereken bir pratik de sergiliyor. Yasa ç›kabilir, ama verilen hiçbir mücadele, gösterilen hiçbir kararl›l›k bofla gitmeyecektir. Elbette iktidar› zorlayacak çok daha farkl› eylemler de yap›labilirdi. Ama aç›k olan flu ki, BES direnme karar› alm›fl ve gücü oran›nda direnmifl, direnmeye devam etmektedir. BES’liler bu güvenle, “yasa meclisten geçmifl olsa dahi, uygulamas› sürdükçe direniflimiz de sürecektir” diyorlar.
‘IMF’ye De¤il Emekliye Bütçe’ Emekli-Sen’in, TÜFE’lerinin ödenmemesi için ve Maliye Bakan› Kemal Unak›tan'›n, “yoksulluk s›n›r›n›n alt›nda emekli bulunmad›¤›” aç›klamas›na karfl› eylemleri sürüyor. 12 Nisan günü ‹stanbul Unkapan› Bölge Çal›flma Müdürlü¤ü önünde toplanan Emekli Sen'liler "Sefalet Maafl›na Son" ve "TÜFE Haklar›m›z Derhal Ödensin" pankartlar› açt›. Emekli-Sen ad›na konuflan Hasan Kaflk›r, haklar› ödenmedikçe, AKP’yi teflhir etmeye devam edeceklerini söyledi. Eylemde, "Faflizme Karfl› Omuz Omuza, Emekliyiz Hakl›y›z Kazanaca¤›z" sloganlar› at›ld›. ‹zmir fiubesi üyeleri ise, 7 Nisan’da, SSK ‹zmir ‹l Müdürlü¤ü önünde yapt›klar› eylemle Unak›tan’› protesto ettiler.
Say› 154 35 17 Nisan 2005
Dile getirecek çok derdimiz Söyleyecek çok sözümüz var Meydanlar halk›n kürsüsüdür Sözümüzü, 1 May›s meydanlar›nda söyleyelim!
Oligarflinin tarihi provokasyonlar tarihidir; Sindirme ve susturma operasyonunda provokasyonlar ve faflist terör devreye sokulmufltur. Mersin’deki “bayrak provokasyonu” ve ard›ndan peflpefle gelen Trabzon’daki linç sald›r›s›, Sakarya ve Eskiflehir’deki benzer sald›r›lar,
1 May›s’›, provokasyonu bozmaya dönüfltürelim! Halk›n en do¤al, meflru taleplerini, “azar”la, “f›rça”larla karfl›layan bir iktidar iflbafl›ndad›r. ‹flçilerin, memurlar›n, esnaf›n, ö¤renci gençli¤in hiçbir talebi, iktidar taraf›ndan kaale al›nmamaktad›r. Halka ra¤men ve halk› kaale almadan yönetiyorlar. Hak ve özgürlük mücadelesi veren halk kesimleri ise bask›yla, terörle, provokasyonlarla sindirilmeye çal›fl›l›yor. 1 May›s alanlar›nda birleflerek “halka ra¤men yönetemeyeceklerini” gösterelim. Say› 154 36 17 Nisan 2005
Halk›m›z›n çeflitli kesimleri, kendi fabrikas›nda iflten at›lmalara karfl›, kendi semtinde y›k›mlara karfl›, kendi okulunda soruflturmalara karfl› direniyor. ‹flçiler, memurlar, sa¤l›kç›lar IMF talimat›yla haz›rlanan yasalara karfl› direnifller gerçeklefltiriyor. Tutsak aileleri F tiplerine, tecrite karfl› mücadele ediyor... Ve bütün bu direnifller ayr› ayr› kanallarda ak›yor. 1 May›s alanlar›n›, halk›n birli¤inin somutlaflt›¤› alanlar haline getirelim. Ortak taleplerimizi, ortak özlemlerimizi hayk›ral›m. Oligarfli, flovenizmi k›flk›rtarak Kürt-Türk çat›flmas› yaratmak istiyor, tehlikeli bir oyun oynuyor. Aleviler’i yoksayarak, inançlara, düflüncelere yasaklar koyarak, az›nl›klar›n haklar›n› gasbederek tüm halka aç›k bir hapishanede yaflamak dayat›l›yor. 1 May›s alanlar›nda Türk, Kürt, Arap, Laz, Gürcü tüm milliyetlerden, tüm inançlardan halk›n birli¤ini gösterelim. Bizi bölemeyeceklerini, bizi birbirimize düflüremeyeceklerini dosta düflmana kan›tlayal›m. 1 May›s alanlar›ndan hayk›ral›m: Vatanseverlik mi, iflte biz bu ülkenin gerçek vatanseverleriyiz; demokratl›k m›, iflte demokrasiyi savunanlar burada. Amerika, Avrupa emperyalizmine karfl› mücadele mi; iflte bu mücadeleyi biz veriyoruz. Ulusal onur mu; iflte o onuru biz savunuyoruz. Hak ve özgürlükler mi, iflte onun mücadelesini veriyoruz. 1 May›s alanlar› halk›n tercüman› olsun!
provokasyonun “tekil” ve “k›sa dönemli” bir politika olmad›¤›n› göstermektedir. Oligarfli, hak ve özgürlük mücadelesi veren halk› sindirmek için iflkenceye, provokasyonlara baflvuruyor. Bu provokatif ortamda, ayn› tehdit ve demagojilerle emekçilerin 1 May›s alanlar›na ç›kmas›n› da engellemeye çal›flacaklard›r. 1 May›s’a kararl› ve güçlü haz›rlanmal›y›z; provokasyonlar›n karfl›s›na birleflen halk›n barikat›n› kurmal›y›z. Meydanlara bu kararl›l›kla ç›kmal›y›z. Emekten yana, demokrasiden yana, ba¤›ms›zl›ktan yana tüm güçlerin yeri, 1 May›s’ta 1 May›s alanlar›d›r. Hiçbir demokrat, vatansever, emekçi bu görevden kaçmamal›d›r. Halk›n örgütlü güçleri, sendikalar, faflist terörün ve provokasyonlar›n hak ve özgürlük mücadelemiz önündeki engel oldu¤unu, bu provokasyonlar› etkisizlefltirmeden ekmek mücadelesinin de sürdürülemeyece¤ini, kitlelere anlatabilmelidirler. 2005 1 May›s’›n›n bir ayd›r yaflanan geliflmelerle özel bir önem kazand›¤›n› görmeli ve tüm emekçilere göstermelidirler. 1 May›s’› yoksullu¤a, Amerika ve Avrupa emperyalizmine, iflbirlikçilerine, tecrite, provokasyonlara karfl› öfkemizi hayk›rd›¤›m›z, ba¤›ms›z, demokratik ve sosyalist bir Türkiye talebimizi dile getirdi¤imiz bir güne dönüfltürelim.
Sendikal bürokrasinin ve reformizmin dayatmas›n› aflmal›y›z! Oligarfli bu ülkede hemen her dönem bir biçimiyle 1 May›slar’› engellemeye çal›fl›rken, bunu baflaramad›¤› her noktada, sendika a¤alar›na baflvurup onlar arac›l›¤›yla 1 May›slar’›n içini boflaltmaya çal›flm›flt›r. Reformizmin ve Türk-‹fl a¤alar›n›n iflbirli¤iyle, bugün devrimcileri d›fllayan, oligarflinin çizdi¤i s›n›rlar içinde 1 May›s’› s›radanlaflt›ran bir “kutlama” dayat›lmaktad›r. Reformizmin Taksim Meydan›’n› kazanma mücadelesinden kaç›fl› da bunun sonucudur. Oysa Taksim sadece bir “meydan” olman›n öte-
1 May›s Alan›’n› Mutlaka Kazanaca¤›z! Devrimci 1 May›s Platformu, 13 Nisan’da Taksim Meydan›'nda, tarihsel ad›yla 1 May›s Alan›’nda yapt›¤› eylemle, Taksim’deki 1 May›s yasa¤›n›n bir 12 Eylül yasa¤› oldu¤unu belirterek yasa¤a son verilmesi talebini ortaya koydu. Yaklafl›k 100 kiflinin kat›ld›¤› eylemde yap›lan aç›klamada “12 Eylül darbesinden sonra ülkemizde estirilen bask›lar sonucu Taksim Meydan’› iflçi s›n›f›na ve ezilenlere kapat›ld›. Devletin örgütledi¤i eylemlere Taksim Meydan›’nda yap›lmas›na ses ç›kar›lmazken, bizlerin, iflçi ve emekçilerin Taksim Meydan›’na ç›kart›lmamas› 12 Eylül yasa¤›n›n bir ürünüdür” denilerek, Taksim Meydan›'n›n iflçilerle er geç tekrar kazan›laca¤› belirtildi. 1980’den bu yana, istisnas›z tüm iktidarlar Taksim yasa¤›n› sürdürdüler. Elbette yasak, sadece devrimcilere, emekçilereydi. De¤ilse, gericilerden polislere kadar her kesim bu alanda gösteri yapabildi. Ama sözkonusu olan devrimciler olunca, hele sözkonusu olan 1 May›s olunca, “alanda tamirat var”dan tutun da “trafik ak›fl›n›n olumsuz etkilenmesi”ne kadar saçma bahanelerle meydandaki yasak sürdürüldü.
sinde, 1 May›s katliam›n›n hesab›n› sorma mücadelesidir. Bugün bu mücadelenin önemini ve güncelli¤ini kim yads›yabilir? Mersin bayrak provokasyonuyla gelifltirilen flovenist yürüyüfller, faflist gözda¤›, Trabzon’daki sald›r›, ayn› katliam politikalar›n›n bir provas›ndan baflka bir fley de¤ildir. 1 May›s’› emperyalizme, iflbirlikçilerine, provokasyonlara karfl› bir mücadele gününe çevirmek, 1 May›s alanlar›nda bu fliar› yükseltmek, 1 May›s’› devrimci bir muhtevaya büründürmek, iflte bunun için zorunludur. Emek Platformu’nun içindeki tüm gerici unsurlarla birlikte bu konuda emekçilere söyleyebilece¤i hiçbir fley yoktur; onlar›n organize etti¤i 1 May›slar bu nedenle böyle bir muhteva kazanamaz. Bunu gerçeklefltirecek olan devrimciler ve meydanlar› dolduracak emekçilerdir.
Halk›m›z; susmaya, örgütsüzlü¤e mahkum edilmeye çal›fl›lan ezilenler! Susanlar, örgütlenmeyenler, emperyalizme, faflizme karfl› mücadele bayra¤›n›n alt›nda toplanmayanlar, kaderlerini iflbirlikçi iktidarlar›n, Amerikan ve Avrupa emperyalizminin eline teslim etmifl olurlar.
Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nin de içinde yerald›¤› Devrimci 1 May›s Platformu, bu aç›klamayla Taksim’i kazanma iradesini ortaya koymufltur. Devrimci 1 May›s Platformu, tavr›yla, Taksim mücadelesinden kaçan reformizmi, devlet sendikac›lar›n›n da yüzünü a盤a ç›karmaktad›r. Meydanda yap›lan aç›klamada bu çerçevede “Sendika baflkanlar›n›n 1 May›s kutlamalar› için Taksim diyememelerine ra¤men iflçilerin mutlaka Taksim Alan›’n› kazanacaklar›na” da de¤inildi. Devrimci 1 May›s Platformu’nun “Birleflik Kitlesel Devrimci 1 May›s”› hedefledi¤inin vurguland›¤› eylem "Yaflas›n 1 May›s, Biji Yek Gulan”, “Taksim'de 1 May›s Yasa¤›na Son”, “Faflizme Karfl› Omuz Omuza" sloganlar›yla bitirildi.
Halklar ancak örgütlenip biraraya geldi¤inde, seslerini birlefltirip iktidarlar›n karfl›s›na ç›kt›¤›nda bir GÜÇ’türler. Ancak o zaman kendi kaderlerini kendileri belirler hale gelebilirler. Evimizde, iflyerimizde, kahvehanelerde s›zlan›p küfretmenin hiçbir yarar› yoktur. Fakirlikten, iflsizlikten flikayet ediyorsan›z, Amerika’n›n, Avrupa’n›n ulusal onurumuzu ayaklar alt›na almas›na karfl› tepkiliyseniz, bu ülkedeki iflkencelere, katliamlara, provokasyanlara raz› de¤ilseniz, flikayetinizi, tepkinizi, aç›kça ortaya koymal›s›n›z. Bunun araçlar›ndan biri 1 May›s alanlar›d›r. E¤er bu düzenden memnun de¤ilsen, senin saf›n, yoksullu¤a, emperyalistlere, zulmün, adaletsizli¤in her türlüsüne karfl› mücadele eden devrimcilerin yan›d›r. Devrimciler bu ülkede, 35 y›ld›r emperyalizme, iflbirlikçilerine karfl› mücadele ediyor. Antiemperyalizm bayra¤› 35 y›ld›r devrimcilerin elinde dalgalan›yor. Faflist terörün karfl›s›nda 35 y›ld›r biz var›z; sivil, resmi faflist terörün karfl›s›nda direnen biziz. ‹flte bu nedenle, ba¤›ms›zl›ktan, demokrasiden yana olan, hak ve özgürlüklerden yana olan tüm emekçilerin saf›, devrimcilerin saf›d›r. 1 May›s’ta meydanlarda devrimcilerin k›z›l bayraklar› alt›nda buluflal›m!
Say› 154 37 17 Nisan 2005
etmeyecekti. Fakat 1 May›s öncesinde, kontrgerilla “kan akacak” söylemini, kendi plan›na de¤il, sol güçler aras›ndaki çeliflkilere dayand›r›yordu.
1 May›s Kavgam›z ve
yasakl› meydan TAKS‹M 2
‹smi kanla de¤iflen meydan! 1 May›s 1976’da yüzbini aflk›n insan› a¤›rlayan Taksim Meydan›, bir y›l sonra, Türkiye tarihinin en kanl› sahnelerinden birinin tan›¤› olacakt›. Önceki bölümün sonunda dedi¤imiz gibi,
Say› 154 2 17 Nisan 2005
1976 1 May›s’› s›n›flar mücadelesinin yükseldi¤ini göstermiflti herkese; 1977 1 May›s’›na iliflkin hesaplar ve planlar da buna göre yap›l›yordu. ‹lerici sendikalar, devrimci örgütler, vargüçleriyle haz›rlan›yorlard› 1 May›s’a. D‹SK’in, demokratik kitle örgütlerinin ve devrimci gruplar›n temsilcileri toplant›lar yap›yor, semtlerde, okullarda 1 May›s ça¤r›lar› yükseliyordu. Ayn› günlerde, hükümet yetkilileri, polis flefleri ve burjuva bas›n bir kampanya bafllatt›lar: “1 May›s’ta kan akacak ”! Oligarflinin gerçeklefltirdi¤i her kitlesel provokasyon ve katliamda oldu¤u gibi, “ortam” günler öncesinden haz›rlanmaya baflland›. Onlara göre 1 May›s’ta büyük olaylar ç›kacak, ortal›k kan gölüne dönecekti. Bu haberler, do¤al olarak halk›n 1 May›s’a kat›l›m›n› engellemeye yönelik karfl›-devrimci propagandalar olarak de¤erlendirildi. Evet, böyle bir yan› vard›, ancak daha sonra görülecekti ki, söylenenler s›radan bir karfl›-devrimci propagandan›n ötesindeydi. O gün meydanda olacaklar› aynen söylüyordu kontgerilla.
Kontrgerillan›n de¤irmenine tafl›nan su Kontrgerilla, halk›n yükselen mücadelesini aç›kça katliamla tehdit ediyordu ve bu tehdide ra¤men yüzbinler 1 May›s Alan›’n› doldurdu¤unda bu tehdidini fiiliyata geçirmekte de tereddüt
1 May›s öncesi böyle bir sorun ortaya ç›km›flt›. D‹SK’teki etkinli¤i nedeniyle TKP’li revizyonistler, 1 May›s’› düzenleme hakk›n› kendilerinde görüp, kendilerine göre yasaklar, ambargolar uygulamaya çal›fl›yorlard›. Birbirlerini “Maocu Bozkurt”, “Sosyal Faflist” olarak gören iki kesim aras›nda “alana girece¤iz-sokmayaca¤›z” tart›flmalar› boyutland›. Devrimcilerin bu sorunun çözümüne yönelik ça¤r› ve uyar›lar› karfl›l›ks›z kald›. Grupçuluk, SBKP’yi ve ÇKP’yi “merkez” alan siyasal körlükleri, sürecin nereye do¤ru gitti¤ini görmelerine de engeldi. Burjuva bas›ndaki “ortal›k kan gölüne dönecek” haberleri, bu “girece¤iz- sok mayaca¤›z” tart›flmalar›yla besleniyordu. Kontrgerilla 1 May›s provokasyonunu da iflte bu zemin üzerinde gerçeklefltirecekti.
Tehditler, demagojiler “durduramad› halk›n coflkun akan selini” Taksim, 1977’nin 1 May›s günü, bir ilkin daha ev sahibi oldu. Kontrgerillan›n tehditlerine ra¤men 500 bin emekçi topland› alana. Bu, ülkemizde devrimci bir eylemde ulafl›lan en büyük kitle rakam›yd›. Ve bu büyük, coflkulu kalabal›¤a kucak açman›n onuru da yine Taksim Meydan›’n›n olmufltu. Polis raporuna göre, o gün Taksim’de 53 dernek ve kurulufl ile 99 iflçi sendikas› vard›. Ve tabii, devrim rüzgar› herhangi bir örgütlülü¤e üye olmayan onbinlerce insan› da getirmiflti Taksim’e. Halk›n her kesiminin örgütlü güçleri oradayd›. Devrimciler oradayd›. Umut oradayd›. Sabah, ilk toplanma yeri olan Befliktafl'ta yaklafl›k 250-300 bin kiflilik bir kitle topland›. Yüzbinlerin Taksim'e do¤ru yürüyüflü, görenin yüre¤ini coflkuyla dolduracak bir görkemdeydi. Halk›n geçti¤i her yer, kelimenin gerçek anlam›yla sars›l›yordu. Sloganlar dalga dalga yay›l›yordu ‹stanbul semalar›na. Tarihten biliyorduk, ülkemizden biliyorduk, devrimin her kabar›fl›, egemen s›n›flar kadar, “sol”dan baz›lar›n› da rahats›z eder. Reformizm, revizyonizm bunlar›n bafl›nda geliyordu. D‹SK, iflte bu “rahats›zl›kla”, kendi kortejlerini alana yerlefltirdikten sonra, devrimci gruplar›n kortejleri henüz alana girmeden, mitingi bafllatt›. Taksim’de miting bafllad›¤›nda, kitlenin bir k›sm› daha Befliktafl'tan harekete bile geçeme-
miflti. Befliktafl taraf›ndan gelen en büyük kortej ise, DEV-GENÇ kortejiydi. D‹SK’in hesab›na göre, kortej s›ralamas›nda en sona b›rak›lan DEV-GENÇ ve Taksim’e gelen di¤er baz› semtlerde toplanan “Maocu” gruplar, alana gelmeden miting bitirilmifl olacakt›. DEV-GENÇ, yürüyüfl kollar›n› h›zland›rarak bu küçük oyunu bofla ç›kard› ve alana yerleflti. Miting henüz devam ediyordu ki, Saraçhane taraf›ndan gelen (Halk›n Kurtuluflu, Halk›n yolu, Halk›n Birli¤i gruplar›n›n yerald›¤›) kortej Taksim'e yaklaflt›. Ayn› anda birbirlerine karfl› ‘sosyal faflistler’, ‘Maocu bozkurtlar’ sloganlar›n› atmaya bafllad›lar. Ve iflte tam o anda, 1 May›s meydan›n› silah sesleri doldurdu. Kontrgerillan›n bekledi¤i and›... ‹lk anda kimse sald›r›n›n kimden geldi¤ini anlayamad›; TKP’liler ve Maocu gruplar m› atefl açm›flt› birbirine, yoksa... Evet, kontrgerilla iflbafl›ndayd›. ‹lk atefl Sular ‹daresi'nin üzerinden aç›lm›fl, ayn› anda ortaya ç›kan beyaz bir Renault’tan kitle taranm›flt›. Bunun d›fl›nda da birçok noktadan kitle üzerine atefl ediliyordu. Art›k ortal›k ana baba günüydü ve resmi polis, panzer sald›r›s› bafllam›flt› bu kez. Kitlenin üzerine sürülen panzerler, kitleyi darmada¤›n etmifl, insanlar, alan› terkedecek en yak›n sokaklar›n girifllerine y›¤›lm›fllard›. 1 May›s’ta flehit düflen 34 emekçiden 26’s› ezilme ve bo¤ulma sonucu yaflam›n› kaybetti. Meydanda kitlesiyle birlikte örgütlü bir flekilde davranmaya devam eden tek bir grup kalm›flt›: DEV-GENÇ’liler. Bir yandan atefl aç›lan yerlere karfl› atefl aç›yor, bir yandan pani¤i önlemeye çal›fl›yorlard›. Meydan›n ortas›nda, an›t›n hemen önünde da¤›lmadan durdular. Polisin tüm da¤›tma giriflimleri püskürtüldü. Polisin püskürtülmesinin ard›ndan art›k kalabal›¤›n kalmad›¤› meydanda DEV-GENÇ'liler alandaki yaral›lara müdahale ederek, onlar›n hastaneye kald›r›lmas›n› sa¤lad›lar. Alanda yapacak bir fley kalmad›¤›nda, Karaköy'e kadar polisle çat›fla çat›fla çekildiler. O gün, yüzlerce devrimcinin kan›yla meydana yeni bir isim konuldu. 34 1 May›s flehidinin ismi art›k tek bir isimde birleflecekti: Taksim Alan› art›k “1 May›s Alan› ”yd›. O meydan, Türkiye halklar›n›n devrim ve sosyalizm umudu, en büyük görkemiyle o meydanda dile gelmiflti. Ve yine o meydanda Türkiye halklar›n›n devrim ve sosyalizm umudu kana bo¤ulup yokedilmek istenmiflti. Art›k oras›, herhangi bir meydan de¤ildi. Oras›, kavgan›n baflkentinin ad› kanla yaz›lm›fl meydan›yd›.
Katliam› planlayanlar, kurflunlar›n ard›ndan panzerleri sürmüfltü kitlenin üstüne. Taksim’den S›raselviler taraf›na aç›lan bu sokak, kitlenin atefl alt›nda yönelebilece¤i ilk yerdi. Yandaki foto¤raf, yukar›daki foto¤raftan birkaç saat sonra çekildi. Çok say›da emekçi burada can verdi.
1 May›s 1978; 1 May›s Alan›’nda Yine Yüzbinlerceyiz 1 May›s 1977 katliam›, oligarfli için art›k kitlelere karfl› kullanaca¤› bir “tehdit ve gözda¤›” arac›yd›. Katliam›n amac› da buydu zaten bir yerde. Böyle oldu¤u için, oligarfli göstermelik de olsa, katliam› düzenleyenlerin pefline düflmedi, soruflturmalar alelacele kapat›ld›. 1 May›s katliam›n›n failleri, herkesin bildi¤i bir “s›r” olarak kald›. Herkesin bildi¤i “s›r”›n ad›, kontrgerillayd›, Susurluk’tu. 78 1 May›s'› öncesi bu tehdit ve gözda¤› iktidar ve burjuva bas›n taraf›ndan alabildi¤ine kullan›ld›. 1 May›s kuflat›lm›fl bir kentte, iflgal alt›ndaki bir alanda kutlanacakt›. O günkü bas›ndan aktaraca¤›m›z flu sat›rlar, tabloyu özetleyecektir: “1 May›s Alan›’nda törenler boyunca il jan darma alay›, motorize jandarma alay› ve 5 bin polisin görev yapaca¤›, törenlerin bitimine de¤in, polis, jandarma ve hastanelerde tüm izin lerin kald›r›ld›¤› belirtilmifltir. 1 May›s törenleri ayr›ca askeri helikopterler taraf›ndan da izle necek ve 66. tümen haz›r olarak bekleyecektir. ... ‹stanbul’a girifl- ç›k›fllar dün sabahtan itibaren kontrol alt›na al›nm›fl, tüm araçlar ve içindekiler aranm›flt›r.” (1 May›s 1978, Cumhuriyet) Oligarfli seferberlik halindeydi. Meydan› yasaklamam›fllard›; ihtimal ki, bir önceki katliamlar›n›n sonucunu görmek, bir avuç insan›n topland›¤› bir alan görüntüsüyle, halka ve devrimcilere moral bir darbe vurmak istiyorlard›. Ama hevesleri kursaklar›nda kald›.
Say› 154 39 17 Nisan 2005
O gün, bir sene önceki katliama, yine katliam yapma tehditlerine ra¤men, 200 bine yak›n emekçi 1 May›s Alan›’ndayd›. Halk›n devrimci mücadelesi giderek genifl kesimleri etkiliyordu. Bir sene önceki 1 May›s'ta sendika olarak sadece D‹SK vard›; 1978 1 May›s›’na Türk-‹fl üyesi baz› sendikalar da kat›lm›flt›.
Say› 154 40 17 Nisan 2005
Bu yaz› dizisinin logosundaki resim, s›n›flar mücadelesi tarihine 1 May›s 1978’in arma¤an etti¤i bir resimdir. Emperyalizm ve oligarfli taraf›ndan zincirlenmifl ve zincirlerinden baflka kaybedecek bir fleyi olmayan iflçinin önünde yüzbinlerin kavgas›n›n belgelendi¤i bu resim, ayn› zamanda Türkiye solunun 1 May›slarda henüz aflamad›¤› bir kitleselli¤i göstermektedir. 1 May›s '78 bir kararl›l›k s›nav›yd›; devrimciler, oligarflinin tehdit ve gözda¤›na kitlesel bir cevap verdiler. 1 May›s ‘78, ayn› zamanda hayat›n tüm alanlar›nda can güvenli¤ini ortadan kald›ran, MHP-polis iflbirli¤iyle hergün cinayetler iflleyen resmi ve sivil faflist teröre karfl› bir meydan okuyufltu. 1 May›s 1978’den hemen önce, 16 Mart’ta ‹stanbul Üniversitesi önündeki katliam gerçeklefltirilmiflti. Taksim Meydan›, 1978 1 May›s›’nda ülkemiz s›n›flar mücadelesi aç›s›ndan bir baflka önemli olay›n da ev sahibi oldu. Devrimci Yol tasfiyecili¤ine karfl› ideolojik mücadele yürüten henüz oluflum halindeki devrimci hareket, ‘78 1 May›s’›na onbinlerce kiflilik kortejiyle kat›ld› ve “Yolumuz Çayanlar›n Yoludur” pankart›yla, kitleler nezdinde ilk kez kendini ayr› bir örgütlülük olarak o meydanda ifade etmifl oldu. Devrimci hareketin kortejinin kitleselli¤inde anti-faflist mücadele anlay›fl›n›n büyük bir etkisi vard›. Faflist terör karfl›s›nda sinen, etkisiz politikalar izleyen siyasi hareketlerin aksine, devrimci hareket faflist terörü gerileten bir politikayla siyasi arenada yeral›yor, bu da can güvenli¤inin temel sorun haline geldi¤i kitlelerin ihtiyac›na karfl›l›k veriyordu. 1977 katliam›n›n kitleler üzerinde hiç mi etkisi olmam›flt›? Elbette böyle bir etki de sözkonusuydu; o kadar ki, bu etki sonraki y›llarda da çeflitli biçimlerde sürecek, oligarfli 1 May›s’› “1977 katliam›yla” özdefllefltirip, onu “korkulu” bir gün haline dönüfltürmeye çal›flacakt›. Aradan 28 y›l geçmifl olmas›na ra¤men, oligarfli hala 1 May›s 1977’yi “tehdit ve gözda¤›” arac› olarak kullan›r. ‹flte bu yüzden, 1 May›s Alan› da s›n›flar mücadelesinde özel bir önem kazanm›flt›r. 1 May›s 1978’de alan› dolduran kitle, 1 May›s 77 katliam›n›n hesab›n› sormak için meydanlara ç›kan bir kitleydi. Devrim, kitlelerin he-
1977 1 May›s’›ndan tarihe iki resim kald›. Birincisi katliam› gösteren resimler. ‹kincisi ise, yanda gördü¤ünüz resim. Taksim An›t›’n›n üstünde dalgalanan DEVGENÇ pankart› ve da¤›lmayan, polise karfl› tafllarla, sopalarla çat›flan DEVGENÇ’liler... Bu resim art›k, sadece bir “an”›n resmi de¤il, devrimci iradenin, kararl›l›¤›n ve her koflulda direnmenin resmidir...
sap sorma ve adalet istekleri büyüdü¤ü ölçüde geliflir. Dökülen kan›n›n hesab›n› sormayan hiç bir hareket, düzene karfl› bir devrim mücadelesini gelifltiremez. Bu s›n›f kinidir, iktidar perspektifidir. “Neden Taksim?”, “niye bir alan me selesinde bu kadar ›srar ediliyor?” sorular›, bu kinden yoksun, bu perspektiften uzak olanlar›n sorular›d›r. 1978’de, 1 May›s Alan› oligarfliye flöyle hayk›r›yordu; katlettin, kan›m›z› döktün, ama y›ld›ramad›n; iflte yine buraday›z. ‹flte yine namlular›n›z›n önünde devrim, sosyalizm diye hayk›r›yoruz. Oligarfli, 1978’de Taksim Meydan›’n›n “solun yenilgisi”ne tan›k olmas›n› istemiflti. Tersi oldu. ‹flte bunun üzerine Taksim yasakland›. 1979 1 May›s’›na gelindi¤inde, iktidarda Ecevit hükümeti vard›. Ecevit hükümeti, Marafl katliam›ndan sonra, 26 Eylül 1978’de, içinde ‹stanbul’un da oldu¤u 13 ilde s›k›yönetim ilan etmiflti. S›k›yönetim alt›nda Taksim yasakt›. 1 May›s 1979 öncesi, peflpefle yay›nlanan S›k›yönetim bildirileriyle 1 May›s günü yap›lacak tüm mitingler, salon etkinlikleri ve eylemleri yasaklad›lar. D‹SK yönetimi “1 May›s’› 1 May›s Alan›’nda kutlayaca¤›z” aç›klamas›n› yapt›. Ama bu sözü hayata geçirecek militan bir kararl›l›k göstermedi. Devrimciler 1 May›s haz›rl›klar›n› sürdürdüler. S›k›yönetim, yasaklar›n kar etmeyece¤ini görünce, 1 May›s günü ‹stanbul’da soka¤a ç›k ma yasa¤› ilan etti. ‹stanbul’un tüm merkezi yerleri asker ve polisler taraf›ndan iflgal edildi. Bu koflullarda 1 May›s Alan›’na ç›k›lamad›. Ama 1 May›s, emekçi semtlerinde soka¤a ç›kma yasaklar›na ra¤men silahl› ve silahs›z çeflitli gösterilerle kutland›... Taksim yasa¤› ise, art›k bir “devlet yasa¤›” haline gelecekti... - sürecek -
Yüzbinlerin ‹flgale karfl› öfkesi 1 milyon Irakl› “Amerika Defol” sloganlar› att›, iflbirlikçi hükümetin yeni Cumhurbaflkan› Talabani ise, “Amerika gitmesin, onlar ülkemizi özgürlefltirdi” aç›klamas› yapt›. Ba¤dat’›n iflgal edilmesinin y›ldönümünde, yüzbinler Ba¤dat’taki Firdevs Meydan›’nda topland›. 9 Nisan 2003’te Saddam heykelinin büyük bir medya flovu ile devrildi¤i alanda toplanan 1 milyona yak›n fiii ve Sünni, “ABD’ye Hay›r, ‹flgale Hay›r” sloganlar› att›. fiii lider Mukteda Sadr ve Sünni dini liderlerin ça¤r›s›yla düzenlenen gösteride, Irak halk›n›n birli¤ine vurgu yap›l›rken, iflgalcilerin bir an önce Irak’› terk etmeleri istendi. Ellerinde, Talabani’nin “ilk ifl olarak de¤ifltirece¤ini” söyledi¤i Irak bayraklar› tafl›yan yüz-
binler, “fieytana Hay›r, Irak Irakl›lar’›nd›r” sloganlar› atarak, Bush, fiaron ve Saddam maketleri ile ‹srail ve ABD bayraklar› yakt›lar. ‹flgalden bu yana düzenlenen en büyük gösteriye mesaj gönderen Sadr, “Tanr›’n›n Amerikan askerlerinin belini k›rmas›” temennisinde bulundu. “Dayan›flmam›z, iflgalin sona ermesinin iç savafla yol açaca¤›n› söyleyip duranlar› susturacak, çünkü Irak halk› birlik içinde” diyen Sadr, ABD Baflkan› Bush’un Suriye’nin Lübnan’dan çekilmesini isterken kendisinin iflgali sürdürmesindeki ikiyüzlülü¤ü sert bir flekilde elefltirdi. Ayr›ca, Ramadi, Bakuba ve Beyci kentlerinde de iflgal karfl›t› gösteriler düzenlendi. Talabani’nin gösteri sonras›nda yapt›¤›, “Amerika gitmesin, onlar ülkemizi özgürlefltirdi” aç›klamas› ise, iflbirlikçili¤in nas›l halka karfl›, halka ra¤men sürdürüldü¤ünü göstermekle kalmad›, Talabani acaba kimin cumhurbaflkan› olacak sorusunu düflündürttü?
Katleden ‘Bar›fl’
400 lisede iflgal
ABD Protesto Edildi
Filistin - ‹srail bar›fl oyununu kan dökerek sürdürüyor. 9 Nisan günü Refah Mülteci Kamp›’nda top oynayan çocuklara atefl açan ‹srail askerleri, 14-15 yafllar›nda üç Filistinli’yi katlettiler. Bu katliam üzerine, ‹slami Cihad ateflkesi sona erdirdi¤ini duyurdu. Cenaze törenine kat›lan binlerce filistinli intikam yeminleri etti. Öte yandan, radikal Yahudiler, Müslümanlar için kutsal olan Mescidi Aksa’ya girmeye çal›flarak, provokasyon yaratmaya çal›flt›lar. Sahte bar›fl›n parças› olarak gündeme gelen Gazze’den çekilme plan›na karfl› ç›kan radikal Yahudiler’in ça¤r›s›na az say›da kifli uyarak Mescidi Aksa’ya gelirken, Filistinliler de kutsallar›n› korumak için Aksa önünde topland›lar. Filistinli direnifl örgütleri yapt›klar› aç›klamalarda, ‘ne pahas›na olursa olsun Mescidi Aksa’y› koruyaca¤›z’ dediler.
Fransa - E¤itim Bakanl›¤›’n›n “e¤itim reformu”na karfl› eylemlerini sürdüren liseli gençler, 9 Nisan günü 400 okulu iflgal ettiler. Polisin birçok yerde ö¤rencilere sert bir flekilde müdahale ettikleri gözlenirken, e¤itim sendikalar› polisi protesto etti. Sol, komünist liseli örgütlerin ça¤r›s›yla düzenlenen iflgal eylemlerine birçok kentte binlerce ö¤renci kat›ld›. Sadece Toulous’ta 16 bin ö¤renci iflgal gerçeklefltirirken, Paris’in banliyölerinde de binlerce ö¤renci gösteriler düzenledi ve polisle çat›flt›. Avrupa demokrasisi, gaz bombal› müdahalelerle ‘demokrasi’ anlay›fl›n› ortaya koyarken, “reformlar›” uygulaman›n ve giderek radikalleflen gençlik hareketinden kurtulman›n o kadar kolay olmayaca¤› görülüyor.
Lübnan - Vatansever Gençlik ve Ö¤renci Örgütü 5 Nisan’da, Beyrut’ta ABD Elçili¤i önünde protesto düzenledi. Göstericiler, ABD ve di¤er yabanc›lar›n Lübnan’›n içifllerine müdahale etmesini protesto ettiler ve iç bar›fl› koruma ça¤r›s› yapt›lar. ABD karfl›t› sloganlar›n oldu¤u pankartlar tafl›yan kitlenin, direnifli destekleyen ve Suriye ile kardeflli¤e vurgu yapan sloganlar att›¤› gösteride konuflan Hareket Emel Örgütü Sözcüsü Nesip Hatat, vatansever direniflin yabanc› müdahaleye izin vermeyece¤ini söyledi.
Obrador’a destek Meksika - Sol’un cumhurbaflkan› aday›, baflkent Mexico City’nin Belediye Baflkan› Andres Manuel Lopez Obrador’un dokunulmazl›¤›n›n kald›r›lmas›, yüzbin kiflinin kat›ld›¤› bir gösteriyle protesto edildi.
Say› 154 41 17 Nisan 2005
land›r›yorlar. Devrim inanc› ve kararl›l›¤›na, sosyalizme karfl›, ellerindeki kurflunlar›, bombalar› tükenen katiller, daha fazla tahrip kal›b› ve bomba istiyorlar. Saat 08.05. Karasu Apartman›’n›n 12. kat›nda, sosyalizmin orak-çekiçli y›ld›z›n›n dalgaland›¤› evde, patlama ve kurflun sesleri kesiliyor. fiimdi tarih bu büyük destan› haf›zas›na kaydediyor. Biraz sonra ölüm mangas› üyelerinden biri pencereye gelip “Türk bayra¤›” as›yor. Katiller havaya kurflun s›karak kutluyorlar zaferlerini. Oysa Amerikan emperyalizmi için kazand›lar bu zaferi. Koçlar’›n, Sabanc›lar’›n düzeni için s›kt›lar kurflunlar›n›. Yanl›fl bayrak ast›lar pencereye. ABD’nin, tekellerin bayraklar›n› asmal›yd›lar oraya. Kimin için katlettilerse, onlar›n bayra¤›na selam durmal›yd›lar.
E mpe ryaliz me ve oligarfliye
meydan okuyan bayrak Sabah saat 6.00 sular›, hava ayd›nlan›yor ve ayd›nlanan hava, Çiftehavuzlar’da ölüm mangalar› taraf›ndan kuflat›lm›fl bir evin penceresinde dalgalanan bir bayra¤› ›fl›t›yor. Alt kata yerleflen özel timciler, çevre apartmanlarda siperde duran ölüm mangalar›, ç›lg›nca kurflun ya¤d›r›yorlar bayra¤a. Yaln›z fizik kanunlar›na de¤il, tarihin kanunlar›na karfl› kurflun s›k›yor katiller. Üç befl kurflun, yüzy›llar›n yaratt›¤› bir bayra¤a ne yapabilir! Üç befl kurflun, o bayra¤› kuflatma alt›nda, kurflun ya¤muru içinde dalgaland›ran cürete ifller mi? Biraz sonra bayra¤›n hemen üstündeki pencerede iki kad›n gözüküyor; katiller ayn› anda direklerin, duvarlar›n aras›na siniyorlar. ‹ki kad›n konufluyor: “Halk›m›z, sizler için kucakl›yoruz ölümü”. Halk için istedikleri, ba¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosyalizmdir. Halk›n kurtuluflunu sosyalizmde görüyor onlar. Bunun için “sosyalizm öldü” 盤l›klar›n›n at›ld›¤› böylesi bir zamanda, kurflun ya¤murlar› alt›nda sosyalizmin bayra¤›n› dalga-
Onlar›n katliamlar› onur kazand›rm›yor Türk bayra¤›na. Onlar›n, direniflçilerin pencereden hayk›r›rken söyledikleri gibi, “babas› Bush, anas› Manukyan” olanlar›n ellerini de¤dirdikleri bayrak kirle nir. Bayrak, bayrakl›¤›ndan utan›r katillerin ellerinde.
1920’lerdeki ulusal kurtuluflun bayra¤› da hiç kuflkusuz, üç devrimcinin, üç vatanseverin cesetlerinin yatt›¤› evin penceresine as›lmaktan, katillerin elinde kirlenmekten utanç duyuyordu.
Katliamc›lar, direniflçilerin bayra¤›na karfl› asm›fllard› o bayra¤›. Oysa, direniflçilerin bayra¤›, bambaflka bir bayrakt›. Tüm dünyan›n ezilenlerinin enternasyonal bayra¤›yd› k›z›l bayrak. 1848 y›l›yd›. Burjuva devriminde krall›k bayra¤›na karfl› Fransa’n›n mavi-beyaz-k›rm›z› ulusal bayra¤›n›n alt›nda burjuvaziyle birlikte savaflan iflçiler, flimdi burjuvaziye karfl› dövüflürken, kendi bayraklar›n› tafl›yorlard›. Ezilenlerin bayra¤› k›z›l bayrakt›. Paris sokaklar› k›rm›z› bere giyen, k›rm›z› kemer takan insanlarla doluydu ve her yere sosyalizmin simgesi olarak k›rm›z› renk tafl›yan iflaretler as›l›yordu. Paris iflçilerindi art›k. Bir grup iflçi, üç renkli bayra¤›n monarfli yönetimi s›ras›nda “onurunu kaybetti¤ini” belirterek, k›z›l bayra¤›n ulusal bayrak olarak kabul edilmesini önerdi. Geçici hükümet, “uluslararas› dengeleri” gerekçe göstererek bu talebi kabul etmedi. Ama k›z›l bayra¤›n art›k proletaryan›n, ezilenlerin bayra¤› ol-
mas› tarihsel olarak tescil edilmiflti. ‹flçilerin enternasyonali, yüzy›llar›n mücadelesinden süzülüp gelen iki simge seçmiflti kendine: K›z›l bayrak ve orak-çekiç. Proletaryan›n sosyalizm mücadelesi, art›k bu bayra¤›n alt›nda yürütülecekti. Çiftehavuzlar’da dalgalanan bayrak, iflte bu bayrakt›. Anadolu’nun isyan› vard› bu bayrakta. Bedreddinler’in, ‹shaklar’›n isyan›, 1920’lerdeki emperyalizme karfl› ulusal kurtulufl savafl›n›n kahramanl›klar› bu bayraktayd›. Bu bayrak, 1970’ten bu yana sürdürülen anti-emperyalist, anti-oligarflik mücadelenin bayra¤›yd›. Emperyalizme karfl› ulusal onur, burjuvaziye karfl› halk›n ç›karlar› bu bayraktayd›. Çiftehavuzlar’daki direniflçilerin “Bayra¤›m›z ülkenin her yan›n da dalgalanacak ” sözleri, onlar›n hem inançlar›n›n en kesin ifadesi, hem vasiyetleriydi... Bugün, 2005’in Nisan’›nda ülkemizin dört bir yan›na as›lan k›z›l bayraklar politik muhtevas›n› buradan al›yor. Bu bayrak, yüzlerce metrelik bayrak flovlar›yla de¤il, flovenist linç sald›r›lar›yla de¤il, emperyalizme ve oligarfliye karfl› mücadele içinde savunuluyor. Bu bayrak, iflbirlikçilerin, katliam c›lar›n himayesinde de¤il, atefl alt›nda dalgaland›r›l›yor. O günün -1992’nin- dünyas›nda ve Türkiye’sinde, onlarca siyasi hareket sa¤a savurulurken, kimileri silahlara veda eder ve kimileri bayraklar›ndaki orak çekiçleri ç›kart›p, örgütlerinin isimlerini “devrim”den, “sosyalizm”den, “komünistlik”ten ar›nd›r›rken, bir siyasi hareket, devrim ve sosyalizm bayra¤›n› yükseklere çekiyor, silahl› savafl› büyütüyor, emperyalizme karfl› savafl›yordu. Kuflat›lan üslerde dalgaland›r›lan k›z›l bayraklar, emperyalizme meydan okuyordu. Evet, karfl›-devrim rüzgarlar› güçlüydü, boyun e¤en e¤eneydi... Ama “Dövüflenler de var d› bu havalarda / El ayak buz kesmifl, yürek cehennem / Ümit öfkeli ve mahzun / Ümit sa p›na kadar namuslu” ydu. Umudu yaratanlar, asla halka ve vatana ihanet etmeyeceklerdi. Umudu yaratanlar, devrim ve sosyalizm idealinin öldürülmesine asla müsaade etmeyeceklerdi. Düflüncelerimizle yaflamak için yüzlerce insan tecrite karfl› direniflte flehit düflerken yine k›z›l bayraklar›m›z dalgalan›yorsa, K›z›ldereler’in, Çiftehavuzlar’›n yolundan hiçbir sapmam›z yok demektir. K›z›l bayraklar›m›z, simgelerimiz gerekti¤inde rafa kald›r›labilecek, devrim ve sosyalizm hedefimiz bir süreli¤ine “gözard› edilebilecek” fleyler de¤ildir; devrimcilik, sosyalistlik odur ki, bunlar› her flart alt›nda savunur.
Canan Kulaks›z
Aram›zda ‹zmir Gençlik Derne¤i, 8 Nisan 15 Nisan günlerini Canan Haf tas› olarak and›. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi ö¤rencisi olan Canan Kulaks›z, F tiplerine karfl› d›flar›da ölüm orucuna yatarak 15 Nisan’da flehit düflmüfltü. Gençlik Derne¤i üyesi ö¤renciler taraf›ndan, 8 Nisan'dan itibaren Ege Üniversitesi ve Bornova’da Canan'› tan›tan bildiriler da¤›t›ld›, afifllemeler yap›ld› ve el ilanlar› da¤›t›ld›.13 Nisan’da da Edebiyat Fakültesi önünde Canan ve Zehra Kulaks›z'›n babas› Ahmet Kulaks›z'›n kat›ld›¤› bir söylefli gerçekleflti. "Canan Zehra lar'la Gelece¤e Yürüyoruz, 30 Mart-17 Ni sanlarla Umudu Büyütüyoruz/Gençlik Fe derasyonu” yazan pankartlar›n as›ld›¤› söyleflide, Canan ve Zehra'n›n hayat›ndan kesitlerin anlat›ld›¤› bir pano as›ld›.
‹zmir’de anma: Yolunuzday›z ‹zmir HÖC Temsilcili¤i, 10 Nisan’da Buca Kaynaklar Mezarl›¤›’nda anma düzenledi. Kaynaklar Mezarl›¤›, 1996 Ölüm Orucu flehidi Müjdat Yanat’›n, Büyük Direnifl flehitlerinden Gökhan Özocak ve Gürsel Akmaz'›n, yine hapishane flehitlerinden Ümit Do¤an Gönül’ün yatt›¤› yerdi. Anmada herbirinin mezarlar› ayr› ayr› ziyaret edildi. fiehitlerimizi tan›yanlar onlar›n yaflamlar›n› anlatt›lar. Ve hepsinin baflucunda, bayraklar›n› dalgaland›rmaya devam edece¤iz sözü tekrarland›.
fiehitlerimiz meflalelerimiz 11 Nisan’da ‹stanbul Alibeyköy Saya Yokuflu'nda flehitleri anmak için meflaleli bir yürüyüfl düzenlendi. Saat 21.00'da bafllayan yürüyüflte “30 Mart-17 Nisanlarla Umudu Büyütüyoruz / HÖC " pankart› aç›ld›. Yürüyüfl boyunca s›k s›k "Umudu fiehitlerimizle Büyütüyoruz, Mahir Hüseyin Ulafl Kurtulufla Kadar Savafl, Umudun Ad› DHKP-C, fiehitlerimize Devrim Sözümüz Var” sloganlar› at›ld›. Yaklafl›k 1 saat süren eylem Saya Yokuflu ana caddesinde bitirildi. Eylem sonras› polis mahalleyi ablukaya ald›.
Da¤›t›lamayan Beyin Fethedilemeyen Yürek
Say› 154 44 17 Nisan 2005
DYP-SHP koalisyon hükümeti vard› iflbafl›nda. Halka karfl› “topyekün” bir savafl yürütülüyordu. ‹nfazlar, faili meçhuller, kaybetmeler birbirini izliyordu. Oligarflinin “topyekün” savafl›n›n, kendi ifadeleriyle iki hedefi vard›: “‹stanbul ve Kürdistan”. Bunun pratikteki tezahürü ise, devrimci hareket ve Kürt ulusal hareketiydi.
ne tav›r al›nmas›nda en önde olanlardan biriydi. THKP-C çizgisinde yeni bir yap›n›n örgütlenmesinde büyük emekler harcad›. Aral›k 80'den itibaren 10 y›l süren uzun bir tutsakl›k yaflad›. 2 Ocak 90'da gerçeklefltirilen özgürlük eylemiyle tekrar s›cak mücadeleye kat›lm›fl ve Merkez Komitesi‘de görev alm›flt›.
12 Temmuz’la büyük darbe vurduklar›n› düflündükleri devrimci hareket, hayat›n her alan›nda boflluklar› doldurmufl, devrim mücadelesi gelifliyordu. Devrimci Sol’un önder kadrolar›na yönelik 16-17 Nisan operasyonu iflte bu koflullarda gerçeklefltirildi. 16 Nisan akflam›nda bafllad› sald›r›. ‹stanbul’da dört semt, Sahray› Cedit, Erenköy, Üst bostanc› ve Çiftehavuzlar kuflat›ld›. ‹stanbul’un tüm ölüm mangalar›, iflkencecileri, semtlere, evlere göre bölüfltürülmüfl, hepsi hedeflerine do¤ru yola ç›km›flt›.
Yan›ndaki yoldafllar›ndan Arif ÖNGEL, lise ö¤retmeniydi. 1988-89 y›llar›nda devrimci mücadeleyle tan›flm›flt›. Devrimci Memur-Ö¤retmen Hareketi’nin yöneticilerinden biriydi. Efli fiadan ÖNGEL bir ev kad›n›yken mücadeleyle tan›fl›p devrimcili¤i seçmiflti. fiimdi hareketin önemli bir üssünün kurumlaflmas›nda görevliydiler.
Üstbostanc›; bir direnifl kalesi Üstbostanc›'da kuflat›lan üste, Sinan Kukul, fiadan ve Arif Öngel vard›. Sinan, devrimci hareketin önder kadrolar›ndand›. 1974’lerden bu yana bu kavgan›n içinde, önündeydi. Kuflat›ld›¤› bu anda, sürdürmekte oldu¤u görevi Devrimci Sol Merkez Komitesi Üyeli¤i’ydi. 1956'ta Trabzon Beflikdüzü'nde do¤mufltu Sinan. Laz’d›. 1980 öncesinde gençli¤in kitlesel, militan örgütleri olan ‹YÖD'ün, ‹stanbul DEV-GENÇ'in yönetiminde yeralm›flt›. Devrimci Yol tasfiyecili¤i-
Sabahat Karatafl
Sinan Kukul
Ölüm mangalar›n› direniflle karfl›lad›lar. Teslimiyet yoktu Üstbostanc›'da. Evden ç›k›p kuflatmay› yarmay› denediler. Bu s›rada katledildiler.
Erenköy, Kozyata¤› direnifl üssü Katiller sürüsünü Erenköy'de de Ahmet Faz›l Ercüment Özdemir, Hüseyin ve Sat› Tafl'›n sloganlar› karfl›lad›. fiehir SDB'leri komutan› Faz›l ve yoldafllar› 16-17 Nisan direniflini örüyorlard› inançlar› ve cesaretleriyle. Ahmet Faz›l, Adapazarl›yd›. 38 yafl›ndayd›. Yoldafl› Sinan gibi, 1974'ten beri kavgan›n içindeydi o da. ‹TÜ’de ö¤renciyken kat›lm›flt› kavgaya. Önce ‹YÖD'ün yönetim kurulunda, ard›ndan iflçi kesimi ve mahalli bölge örgütlenmesinde görevler alm›flt›. Bir dönem Ege bölgesi sorumlulu¤unu üstlendi. 12 Eylül'den sonra Mer-
A. Faz›l Özdemir
Eda Yüksel
Taflk›n Usta
Sat›
kez Komite’de yerald› ve Askeri Birim Sorumlulu¤u’nu üstlendi. 1981 Mart'›nda tutsak düfltü. Erim-Dikler davas›nda idam cezas› ald›. Mahkeme kürsülerinde yarg›lanan de¤il, yarg›layand›. 1991'de gerçeklefltirdikleri özgürlük eylemiyle yeni görevler üstlenmek üzere mücadeleye at›ld›. SDB'lerin geliflmesi ve yayg›nlaflmas› için tüm enerjisiyle çal›flt›. Sabo’nun kuflatma alt›nda sordu¤u “amcabey” oydu, yoldafllar›n›n amcabeyiydi. SDB’lerin komutan›, yan›ndaki iki yoldafl›yla kuflat›lm›flt›. Sat› Tafl, Çorumlu ve 1963 do¤umluydu. Mesle¤i hemflirelikti. Hemflirelerin örgütlenmelerinin devrimcileflmesini sa¤layanlardand›. ‹flkencehanelerden aln› ak ç›kan, her görevi tereddütsüz üstlenen Sat›, flimdi hareketin bu önemli üssündeydi. Hüseyin K›l›ç 1961'de Tunceli'de do¤mufltu. Gültepe, Okmeydan›, Kas›mpafla gibi gecekondu semtlerinde devrimci çal›flmalar yürütmüfl, en son Faz›l yoldafl›n›n kurmayl›¤›nda görevlendirilmiflti. Katiller sürüsü, teslim ol ça¤r›lar› karfl›s›nda, üç devrimcinin marfllar›n› dinlemek zorunda kald›lar. Teslimiyet yoktu bu kalelerde. Ayn› anda bir baflka ölüm mangas› Kozyata¤›’nda, Ayfle Nil Ergen ve Ayfle Gülen’in kald›klar› evi de kuflatm›fllard›. Onlar silahl› savaflç›lar de¤illerdi. Ayfle Nil Ergen Devrimci Sol Üyesi, Ayfle Gülen, Devrimci Sol taraftar›yd›. Kendilerini savunabilecek bir silahlar› da yoktu. Ama her koflulda katletmeye gelmifllerdi. Mühendis-mimar odalar›nda çeflitli çal›flmalar yürüten, ayn› zamanda kültür-sanat alan›nda ürettikleriyle, halktan ve mücadeleden yana bir anlay›fl›n güçlenmesi için çal›flan Ayfle Nil Ergen ve Rizeli, kültür sanat alan›ndaki çal›flmalar›yla devrimci mücadeleye kat›lan kitlelere gerçekleri tafl›yan bir devrimci sanatç› olan Ayfle Gülen, kald›klar› evde iflkenceciler taraf›ndan infaz edildiler. ‹ki devrimci, Kozyata¤›’nda da katillere karfl›lar›nda teslim olan bir devrimci görme mutlulu¤unu tatt›rmad›lar.
Çiftehavuzlar’da direnifl dorukta Cezmi Or Sokak, Karasu Apartman›’n›n 12. kat›. Sabahat Karatafl, Eda Yüksel ve Taflk›n Usta var orada. Çiftehavuzlar bölgede en son kuflat›lan üs. Çevredeki tüm yollar sokaklar kesilmifl. Teslim ol ça¤r›lar›, direniflle cevaplan›yor Çiftehavuzlar'da da. Kuflatma alt›nda TAYAD Baflkan›’n› telefonla ar›yorlar; o andan itibaren dire-
Tafl
Hüseyin K›l›ç
Arif Öngel
nifl an an tarihe kaydediliyor. Kurflunlar ya¤›yor kald›klar› daireye. Cezmi Or Sokak yo¤un bir barut kokusuyla kapl›. Sabahat Karatafl, Devrimci Sol Merkez Komite Üyesi, flehir SDB'leri ve bir k›s›m örgütlenmeden sorumluydu. Ony›llard›r kavgan›n içindeydi. 1953 Mardin Nusaybin do¤umlu Sabahat, ‹stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü mezunuydu. ‹YÖKD’de, DEVGENÇ’te, kurucular›ndan biri oldu¤u Devrimci Kad›nlar Derne¤i’nde çal›flmalar yürütmüfl, Devrimci Sol'un oluflumuyla birlikte yeralt› örgütlenmesine geçmiflti. O günden beri illegal yaflamdayd›. Cunta y›llar› dahil tek bir kez bile düflman›n eline geçmemiflti. Zor y›llar›n yükünü omuzlam›fl, ilkeli, kurall› bir devrimcili¤in örne¤i olmufltu. Devrimci hareketin önderinin efliydi; bu konuda da devrimcilere örnek bir iliflkinin yarat›lmas›nda pay sahibi oldu. Yan›nda iki yoldafl›yla birlikte katillerle karfl› karfl›yayd› flimdi. 1962, Artvin/Borçka do¤umlu Eda, bir DEV-GENÇ'liydi. Daha sonra devrimci çal›flmalar›na Elektrik Mühendisleri Odas›’nda devam etmiflti. 1962'de Gümüflhane'de do¤an Taflk›n, Devrimci Sol Üyesi’ydi. Tüm yaflam›n› çal›flmakla, üretmekle geçiren bir emekçiydi. fiimdi üçü birlikte, Türkiye tarihinin en görkemli direnifllerinden birini yarat›yorlard›... 8.5 saat boyunca, sloganlar›yla, marfllar›yla, halka yönelik konuflmalar›yla, silahlar›yla ve pencereye ast›klar› orak-çekiçli bayraklar›yla direndiler üslerinde. K›z›l bayraklar›yla, inançlar› ve kararl›l›klar›yla meydan okudular emperyalizme ve oligarfliye.
Say› 154 45 17 Nisan 2005
Kanlar içinde kazan›lan bir zafer 11 önder ve savaflç›y› katleden oligarfli, ertesi gün “beyinlerini da¤›tt›k”, “art›k bir daha bel lerini do¤rultamazlar” diye aç›klama yapt›. Yan›ld›klar›n› görmeleri için beklemeleri gerekmedi. Türkiye’nin dört bir yan›nda 16-17 Nisan katliam›n›n hesab›n› soran eylemler bafllad›. Ama daha önemli olan fluydu; kuflatma alt›nda, ölüm pahas›na inançlar›n› savunanlar›n beyinlerini da¤›tmaya hangi kurflunun, hangi bomban›n gücü yeterdi... Üzerlerine kurflunlar ya¤arken devrim ve sosyalizm sloganlar›n› hayk›ran yürekleri, hangi güç fethedebilirdi... ‹flte bunu baflaramad›klar› ve asla baflaramayacaklar› için, 16-17 Nisan s›n›flar mücadelesi tarihine bir direnifl destan›n›n ad› olarak geçti.
fiadan Öngel
Ayfle Nil Ergen
Ayfle Gülen
Gençlik’den
Gençlik 18 Nisan’da YÖK Önünde
‘F Tipi Üniversite ‹stemiyoruz’ Gençlik Federasyonu’nun kampanyas› bas›n aç›klamalar›, bildiri da¤›t›mlar› ile sürüyor. Ö¤renciler, 18 Nisan’da YÖK önünde soruflturmalar› protesto ederek, YÖK Baflkan› ile görüflecek. ‘Soruflturmalar Geri Çekilsin’
Say› 154 46 17 Nisan 2005
7 Nisan günü, ‹stanbul Üniversitesi Ö¤rencileri Merkez Kampüs önünde soruflturmalar› protesto ettiler. ‹stanbul Gençlik Derne¤i’nin de bulundu¤u devrimci demokrat ö¤renciler merkez kampüs önünde oturma eylemi yapt›lar. “Biz Sizi Affetmeyece¤iz” pankart› asan ö¤renciler, “Atmak Yetmez Bizi As›n, E¤itim Hakk›m›z Engellenemez, Soruflturmalar Geri Çekilsin” dövizleri açt›lar ve bas›n aç›klamas› yapt›lar.
Gençlik Federasyonu Bildiri Da¤›tt› Gençlik Federasyonu üyelerinin, bas›n aç›klamalar› ve kampanya slogan›n›n yerald›¤› önlükler giyerek bildiri da¤›t›mlar› sürüyor. 9 Nisan’da Taksim Meydan›’nda bas›n aç›klamas› yapan ‹stanbul Gençlik Derne¤i üyeleri, ard›ndan bildiri da¤›tt›. Bildiri da¤›t›m› s›ras›nda “Ba¤›ms›z bir ülke istedi¤imiz için soruflturuluyoruz, okullar›m›zdan at›l›yoruz, e¤er ba¤›ms›z bir ülke istemek suç ise biz bu suçu ifllemeye devam edece¤iz” diyerek halka bilgi veren federasyon üyeleri, Gündo¤du Marfl›’n› da söylediler. Ankara Gençlik Derne¤i üyeleri de ayn› gün Yüksel Caddesi’nde, “Polis-‹dare ‹flbirli¤ine Soruflturmalara Son” yaz›l› pankart ve “F Tipi Üniversite ‹stemiyoruz” yaz›l› dövizler açarak bas›n aç›klamas› yapt›. Federasyon flamalar› açan ö¤renciler ad›na konuflan Erdem Sevim, “Düzen, düflünmeyen, üretmeyen, apolitik, vatanseverlik duygular› yokedilmifl bir gençlik yaratmak için bir yandan soruflturmalar açarken, öte yandan da dönem dönem faflist sald›r›lar› devreye soku yor” diye konufltu. Sevim, 18 Nisan’da YÖK önünde olacaklar›n› söyledi. “Ö¤renciyiz Hakl›y›z Kazanaca¤›z, Polis-‹dare ‹flbirli¤ine Son” sloganlar› atan ö¤renciler, daha sonra bildiri
da¤›tt›lar. Uflak Gençlik Derne¤i üyeleri, Tirito¤lu Park›, Uflak Meydan›’nda bildirileri da¤›tt›ktan sonra dernek binas›nda bas›n aç›klamas› yapt›lar. Aç›klamada, Trabzon’daki faflist sald›r› da protesto edildi. Bal›kesir Gençlik Derne¤i üyeleri de ayn› gün kent merkezinde bildiri da¤›tt›lar. Mu¤la Gençlik Derne¤i üyelerinin 11 Nisan günü S›n›rs›zl›k Meydan›’nda da¤›tt›¤› bildiri halk›n ilgisiyle karfl›land›. Mu¤la Üniversitesi ö¤rencisi iki kifliye de, okuldan uzaklaflt›rma ve k›nama cezalar› verilmiflti. Erzincan Gençlik Derne¤i üyesi ö¤renciler, 10 Nisan günü Ordu Caddesi üzerinde "Okullarda Polis - ‹dare ‹flbirli¤ine ve Soruflturmalara Son" kampanyas› çerçevesinde bildiri da¤›t›t›. Gaziantep’te ise, Gençlik Derne¤i Giriflimi üyelerinin bildiri da¤›t›m› s›ras›nda polis provokasyon yaratmaya çal›flt›. Önce keyfi biçimde kimlik soran polis, bildirinin yasal oldu¤unu görünce, bu kez de "yasalar engelleyemiyorsa halk cezas›n› verir" diyerek halk› k›flk›rtmaya çal›flt› ve sürekli Trabzon'u hat›rlatarak, “bak›n halk yanl›fl anlar size sald›r›r, bölücülük yap›yorsu nuz” dedi. Polis bu tavr›yla, hem gençli¤e gözda¤› vermek istiyor hem de demokratik bir hakk›n kullan›m›na karfl› provokasyondan medet umduklar›n› gösteriyordu. Provokatörlerin kendileri oldu¤unu aç›kça itiraf eden polisin amac›, ö¤renciler taraf›ndan çevrede bulunan halka teflhir edildi ve bildiri da¤›t›m› sürdürüldü. Bu s›rada SGD ve Mücadele Birli¤i de destek verdi ve bildiri da¤›t›m›na kat›ld›lar.
Gençlik Dergisi Bask›n› Duruflmas›nda Tahliye Ülkemizde Gençlik Dergisi’ne 12 Ekim 2001’de yap›lan polis bask›n› sonras› tutuklanan ö¤rencilerin duruflmas› 6 Nisan günü 14. ACM’de görüldü. Duruflma sonucunda, Özgür Türk, Gözde fiahin, Ufuk ‹nce ve Berk Taçy›ld›z tahliye edilirken, Devrim Kalayc›o¤lu, Bar›fl Atefl, ‹nan Do¤an’›n ise tutukluluklar› sürdürüldü. Duruflma 10 A¤ustos tarihine ertelenirken, ö¤renciler duruflmaya getirilirken, “Yaflas›n Ölüm Orucu Direniflimiz” slogan›n› att›lar.
ekipler geri çekilmek zorunda kald›lar. Halk tafllarla, bedenleriyle direnirken, oligarflinin polisi tazyikli su, biber gaz› ve gaz bombas› kulland›. Bu terör de direnifli k›ramad›. Kimi panzerlerin önüne bedenini yat›r›yor, kimisi tafllarla katiller sürüsünü püskürtüyordu. Halk› hiçe sayan, küçümseyen oligarfli, birleflti¤imizde, devrimcilerin yol göstericili¤i ve öncülü¤ünde direndi¤imizde, bizi yenemeyece¤ini bir kez daha gördü.
Yine Direndik Yine Y›kt›rmad›k 29 Mart günü, halk›n gecekondular›n›, yuvas›n› y›kmaya gelmifllerdi, binlerce öfkeli yoksul, HÖC’lülerin yol göstericili¤inde direndi ve y›k›m yar›da b›rak›lmak zorunda kal›nd›. Halk›n hiçbir sorununu çözmeyen, sadece yak›p y›kan, yokeden düzen, 14 Nisan günü yine Avc›lar Firuzköy Yeflilkent Mahallesi’nde evleri y›kmak için geldi. Haz›rl›kl›yd›lar, bekliyorlard›, gecekondu direnifllerinin tecrübesiyle yol gösterenler vard› içlerinde, yan›bafllar›nda, onlar Armutlu’da, Aydos’ta direnenlerdi. Yeflilkent halk› yine direndi. “Hazine arazisi” üzerine yap›ld› diyerek, IMF’ye tekellere peflkefl çektikleri hazineleri ad›na 15 evi y›kmak isteyen, binlerce polis deste¤indeki belediye ekipleri, 2 bin kiflinin direnifliyle karfl›laflt›lar. Sadece cadde üzerindeki bir binan›n y›k›m›n› yapabilen
Zam Protestosu Adana Çukurova Üniversitesi'nde otobüs ücretlerine yap›lan zamlar 7 Nisan günü protesto edildi. Fen- Edebiyat Fakültesi önünde, “Ulafl›m Zamlar› Geri Al›ns›n Yurt Üniversite Aras› Ücretsiz Olsun / Ç.Ü. Ö¤rencileri" imzal› pankart ve "Ö¤renciyiz Hakl›y›z Kazanaca¤›z" dövizleri aç›larak bafllayan eylemde, kap›ya kadar çift tarafl› yol kapat›larak yürüyüfl yap›ld›. Ö¤renciler ad›na aç›klamay› yapan Adana Gençlik Derne¤i üyesi Mehmet Gökmen, bu zamlar›, halka yönelik yoksullaflt›rma politikas›ndan ayr› görmediklerini söyledi.
Polis y›k›m›n oldu¤u bölgeye halk› yaklaflt›rmamak için barikatlar kurarken, binlerce kifli “Yeflilkent Bizimdir Bizim Kalacak” sloganlar› ile barikatlar› parçalayarak bölgeye ulaflt›. Bir yandan da çevrede bulunan malzemelerle barikatlar kurulup atefle verildi. Önce bombalar ya¤d›r›p halk› sindirmek isteyen polis, bunu baflaramay›nca bu kez de megafonla “sakinleflme” ça¤r›lar› yapt›. Tafllarla polislerden de yaralananlar oldu¤u görülürken, evlerini y›kt›rmak istemeyen insanlardan gözalt›na al›nanlar oldu.
“Yine direnece¤iz” Y›k›m ekiplerinin geri çekilmesinin ard›ndan belediyeye yürümek isteyen binlerce kiflinin önü yine barikatlarla kesildi. Yap›lan görüflmelerde polisin mahalleyi terk etmesi istendi. Halk›n öfkesi karfl›s›nda yapacak bir fleyi olmad›¤›n› gören IMF’ci polis, y›k›m ekiplerinin ard›ndan mahalleyi terk etmek zorunda kald›. Yeflilkent halk›, yine geleceklerinin, yine y›kmak isteyeceklerinin bilincinde. Ama bilincinde oldu¤u bir fley daha var; direnifl!
7 Nisan tarihli H. O. Tercüman’›n fakülte koridorlar›nda as›l› büyük boy Mahir Çayan pankart›n›n “üniversite idaresinin sessiz kalmas›na ra¤men, Türk diline ve fluuruna sahip ç›kan gençlerin pankart› indirerek yerine Türk bayra¤›n› ast›¤›” fleklindeki haberi yalanland›. Gençlik Federasyonu, 30 Mart’ta as›lan pankart›n bir hafta as›l› kald›¤›n›, kimsenin indirmedi¤ini ve fakültede as›l› bulunan Türk bayra¤›n›n ise y›llard›r as›ld›¤› yerde durdu¤unu söyledi. fiovenist k›flk›rtmaya da de¤inen ve Tercüman’›n provokasyon yaratmaya çal›flt›¤›n› belirten Gençlik Federasyon flöyle dedi: “Sahipleniyor, ‘yolunday›z’ diyoruz. Bu büyük önderin pankart›n› üniversitemizde de asarak flehitlerimizi herkes tan›s›n, ‹stanbul Üniversitesi’nin mücadele tarihini ö¤rensin istiyoruz. Bu pankart bir de¤erdir, kimseye indirtmeyiz.”
‘Yolunday›z’
Say› 154 47 17 Nisan 2005
yn›
afta
‘Demokratik Konfederalizm’ üzerine...
Çözümsüzlük, baflka bir çözümsüzlükle afl›labilir mi?
“Abdullah Öcalan, uzun süredir uzerinde çal›flt›¤› ‘D e mo kratik Konfederalizmi’ Türkiye, Irak, ‹ran ve Suriye ile K ürtler’in yaflad›¤› di¤er bölgeler için bir sistem olarak ilan etti.” (22 Mart 2005, Ülkede Gündem) Böylelikle Öcalan’›n özellikle ‹mral› sürecinde birbiri peflis›ra gündeme getirdi¤i politika ve tespitlere bir yenisi daha eklenmifl oldu. Kürdistan Demokratik Konfederalizmi (Koma Komalên Kürdistan) olarak adland›r›lan bu yeni stratejinin, Newroz’da ilan edilmesiyle birlikte, konuya iliflkin tart›flmalar da bafllad›.
da, çözümsüzlü¤ün çözümü olarak bu öneriyi gündeme getirmifltir. PKK’n›n 1990’lar›n bafl›ndan bu yanaki süreci, bu aç›dan adeta bir k›s›r döngüdür. Ortaya att›klar› her politika t›kanm›fl, o t›kanmay› yine çözümsüzlükten baflka bir fley olmayan yeni bir politikayla aflmaya çal›flm›fllard›r. Bu nedenle, bu kadar k›sa süre içinde, birbirinden alabildi¤ine farkl› onlarca siyasetin ortaya at›ld›¤›, hiçbirinde kararl›l›k ve tutarl›l›k gösteremeyen, hedeflerini, örgütlenmelerini s›k s›k de¤ifltiren bir örgüt tablosu ortaya ç›km›flt›r.
Kürt milliyetçi hareketin bas›n yay›n organlar›nda, bu yeni politikan›n “alt›n› doldurmaya” yönelik yay›nlar yerald›. Çünkü ‘Demokratik Konfederalizm’ buna fliddetle ihtiyaç duyan bir öneridir.
2) Konfederalizm, Öcalan’›n di¤er tezleriyle de çeliflki ve tutars›zl›k içindedir. “Demokratik Cumhuriyet” ne oldu? Neden vazgeçildi? “Türkiyelileflme” politikas›na ne oldu, neden vazgeçildi?
Öcalan’›n bu yeni önerisini nas›l tan›mlad›¤›n› kendi sözleriyle k›saca özetleyelim: Say› 154 48 17 Nisan 2005
“Demokratik Konfederalizm, dört parçaya bö lünmüfl ve dünyan›n her taraf›na yay›lm›fl olan Kürt halk›n›n demokratik birli¤inin ifadesidir.” “K ürdistan Demokratik Konfederalizmi bir devlet sistemi de¤il, halk›n devlet olmayan de mokratik sistemidir.” “Bundan sonra Kürdistan'da üç hukuk ge çerli olacakt›r: AB Hukuku, Uniter Devlet Huku ku, Demokratik Konfederal Hukuk. Uniter dev letler olan ‹ran, Irak, Türkiye ve Suriye Kürt hal k›n›n konfederal hukukunu tan›d›kça, Kürt hal k› da onlar›nkini tan›yacak ve bu temelde uzla fl›ya gidebilecektir.” Bu yeni stratejik hedefi, çeflitli yanlar›yla ele alal›m:
1) Yeni bir politika önerilmesi, eski politikalar›n çözümsüzlü¤ünün itiraf›d›r! Her yeni politika, eskisinin yanl›fll›¤›n›n ifadesi midir? Elbette hay›r. Eskiyi içeren ama onu gelifltiren, onun kazan›mlar›n› bir üst aflamaya s›çratan veya sosyo-ekonomik yap›daki de¤iflmelere ba¤l› olarak eski hedeflerin hükümsüz kalmas›yla yeni politikalar önerilebilir elbette. Ancak Öcalan’›n bu önerisinde bunlar›n hiçbiri yoktur. Sorun fludur; özellikle ‹mral›’dan bu yana önerilen hiçbir politika, öngördü¤ü sonuçlar› yaratmam›flt›r. Ve gelinen noktada PKK kitlesi, adeta yönsüz, hedefsiz kalm›fl, izlenen politikalar konusunda umutsuzlaflm›flt›r. Öcalan, BarzaniTalabani milliyetçili¤inin kendi çizgilerinde “mevzi” kazanmalar›n›n da bask›lanmas› alt›n-
-
Her zaman oldu¤u gibi, Öcalan’›n her yeni politikas›nda oldu¤u gibi, önceki tespit ve politikalar›n ne oldu¤una iliflkin bir aç›klama yoktur. Önceki politikalar›n özelefltirisi, muhasebesi yap›lmadan vazgeçilir onlardan. Bu defa da öyle olmufltur. Demokratik Konfederalizm düflüncesi soyut ve gerçeküstü olsa da milliyetçidir. Milliyetçilik temelinde üretilmifltir. Türk halk›yla “ortak vatan”dan, ortak mücadeleden, ortak örgütlenmeden sözeden düflünceyle, “Türkiyelileflme” politikas›yla demokratik konfederalizm iki ayr› zihniyettir. Gelinen nokta “ortak”l›k vurgular›n›n geçici, taktiksel oldu¤unu, zihniyette as›l olan›n milliyetçilik oldu¤unu da bir kez daha göstermifltir. Zaten zihniyette as›l olan bu oldu¤u içindir ki, on y›l› aflk›n bir süredir “Türkiyelileflme” hedefinden sözetmelerine karfl›n, bu do¤rultuda tek bir ad›m bile atamam›fllard›r. Bizim hep söyledi¤imiz gibi, b›rak›n Türkiyelileflmeyi, Türkiye geneline dair, içinde “baflta Kürt sorunu olmak üzere...” tespitinin geçmedi¤i tek bir cümle kuramamaktad›rlar. Milliyetçilikle hesaplafl›lmadan, halklar›n birli¤ini, mücadelesini gelifltiren bir düflünce ortaya koymalar› mümkün de¤ildir.
3) Demokratik konfederalizm, soyut ve gerçekçilikten yoksundur. Dört ayr› ülkenin s›n›rlar› içinde yaflayan Kürtler, o s›n›rlara, o ülkelerdeki iktidarlar› de¤ifltirmeden, o sistemlere dokunmadan, “demokratik bir konfedera-
lizm” kuracaklar! Her siyasal strateji, o stratejinin gerçekleflme koflullar›yla birlikte ortaya konur. Demokratik konfederalizm önerisinde bu yoktur. Olmas› da mümkün de¤ildir. Irak’ta Amerikan iflgali, Türkiye’de faflizm, Suriye’de, ‹ran’da küçük-burjuva diktatörlükler iflbafl›nda olacak ve bu iktidarlar de¤iflmeden siz “Kürdistan Demokratik Konfederalizmi’ni” kurup iflleteceksiniz. Asgari düzeyde sosyo-ekonomik yap› bilgisi, bunun olamayaca¤›n› gösterir. Kurulacak “yap›” devlet olmayacak, ama hukuku olacak! Hem de bu hukuk, içinde yaflan›lan devletlere ra¤men uygulanacak... Bu öneri de Öcalan’›n daha önce önerdi¤i, faflist sistemi de¤ifltirmeden “üçüncü alanda de mokratik yap›lar infla etme” önerisi gibi içi bofltur. Konfederalizm, ayn› düflüncenin milliyetçilik temelindeki versiyonudur.
4) Sosyal bir temelden yoksundur . Demokratik konfederalizm, dört ayr› ülkede yaflayan “Kürtler’in” birli¤i olarak tan›mlan›yor. Hangi Kürtler’in? Köylü, iflçi, esnaf, Kürt halk›n›n m›? Kürt iflbirlikçi burjuva ve feodallerinin mi? Her siyasal yap›n›n s›n›fsal bir niteli¤i vard›r. Ama Öcalan’›n demokratik konfederalizminin s›n›fsal bir karfl›l›¤› yoktur. S›n›fsal karfl›l›¤› olmayan siyasi bir önerme ise bafltan gerçekleflmemeye mahkumdur. 5) ‹cazetçi ve statükocu bir politikad›r . Demokratik konfederalizm, ilk bak›flta, sanki bölgedeki statükonun d›fl›nda bir fleymifl izlenimi veriyor. Oysa teorinin aç›l›m›nda görülüyor ki, emperyalizmin Ortado¤u’da düzenine ve dört parçay› ilhak etmifl olan sömürücü devletlerin düzenine DOKUNMAMAYI esas alan bir politikad›r. ABD’ye, bu önerim, senin Ortado¤u’daki düzenine ters de¤il denirken, bölgenin ilhakç› devletlerine de “senin s›n›rlar›na dokunmayaca¤›m” güvencesi vermektedir. “Demokratik Konfederalizm” önerisinin koflu¤u da iflte buradad›r. Emperyalizmin, oligarflinin, küçük-burjuva diktatörlüklerin mevcut düzeni, statükolar› y›k›lmadan demokratik hiçbir yap› geliflemez. Bu son derece aç›k oldu¤una göre, bu düzeni de¤ifltirmeyece¤im demek, “demokratik konfederalizmi” de uygulanmayaca¤›n› bile bile öneriyorum demektir.
6) Peki öyleyse neden önerildi bu konfederalizm? Cevab›n› baflta k›smen vermifltik. Mevcut t›kan›kl›¤› aflmaya yönelik tamamen biçimsel ve taktiksel bir öneridir. Konfederalizm, emperyalizmle ve oligarfliyle aç›ktan karfl› karfl›ya gelmeyecek, ama kendi saflar›ndaki politika bofllu¤unu da dolduracak, ayn› zaman-
da Barzani-Talabani milliyetçili¤iyle rekabet edebilecek bir politika ihtiyac›n›n sonucudur. Ancak hesap yanl›flt›r; “sivil toplumculu¤a” en yak›n tarzda ve mevcut statükolara dokunmama kayg›s›yla da formüle edilmifl olsa, “demokratik konfederalizm”, düflünce baz›nda emperyalizmin çizdi¤i s›n›rlar› ve oligarflinin “Misak-› Milli’sini” çi¤neme potansiyeli tafl›d›¤› için bekledi¤i “hoflgörüyü” bulmam›flt›r. PKK; düne kadar demokratik cumhuriyet politikas›yla, “düzen içinde yeralmaya haz›r›m” diyordu. Oysa “demokratik konfederalizm”, gerçekleflmeyecek bir öneri de olsa, milliyetçi düflünceyi, ba¤›ms›z Kürdistan düflüncelerini körükleyecek bir potansiyele sahiptir. Öcalan düne kadar “devleti, iktidar› hedeflemeyece¤iz” diyordu; flimdi ise “bir Kürdistan hukuku” öneriyor... ‹flte bu nedenlerle oligarfli, Kürt milliyetçi hareketin bu yeni politikas›na, bask›y›, flovenizmi art›rarak, da¤larda operasyonlar› gelifltirerek karfl›l›k vermektedir. Demokratik konfederalizm önerisi, emperyalizmin ve oligarflinin düzeniyle uzlaflma üzerine oturdu¤u için, önceki politikalardan farkl› veya daha ileri de¤ildir. Milliyetçilik, emperyalizmin ve oligarflinin en az tepki gösterece¤i bir “forma” dökülmeye çal›fl›lm›fl ve ortaya bu ucube tutars›z, gerçeküstü öneri ç›km›flt›r. Ancak as›l önemli olan, hala milliyetçilik k›s›r döngüsünde dönüp durmas›d›r. Öcalan, Demokratik Konfederalizmle “Halk›m›za yeni bir yaflam felsefesi ve sistemi daha kazand›rd›¤›m›za inan›yorum” diyor. Hay›r, bu öneride yeni bir yaflam felsefesi ve yeni bir sistem yoktur. Sistem, kapitalizm olarak aynen sürecektir. Emperyalizmin, oligarflinin yönetimi de sürecek. Halka bunlar›n d›fl›nda gösterilen bir siyasal hedef de yok. O halde burada yeni olan ne? ‹flin özü fludur: Ne yeni bir felsefe, ne yeni bir sistem ve ne de yeni bir politika önerilmektedir. “Demokratik Cumhuriyet” için yazd›klar›m›z hat›rlanacakt›r. PKK kendini siyasi, askeri, ulusal olarak tasfiye etmeden, yani PKK, PKK olmaktan ç›kmadan oligarfli PKK’y› düzenine kabul etmeyecek, bu politika hayat bulmayacakt›r demifltik. Nitekim süreç böyle geliflti. PKK’n›n hiç bir tavizi yeterli gelmedi emperyalizme ve oligarfliye. Demokratik Cumhuriyet politikas›, Türkiye gerçe¤ine denk düflmüyordu ve gelip bir noktada t›kand›. Art›k onun üzerinden siyaset yap›lamaz hale geldi. Demokratik Konfederalizm politikas›n›n da hayat bulmayaca¤›n›, Kürt sorununu çözmeyece¤ini söylemek için kahin olmak gerekmiyor. Demokratik Konfederalizm, bafltan ölü do¤mufl bir teoridir.
Say› 154 49 17 Nisan 2005
kahramanlar ölmez
‹stanbul Beyaz›t’ta faflist bir oda¤›n da¤›t›lmas› eyleminde jandarmalarla girdi¤i silahl› çat›flmada yaral› ele geçti. Tedavisinin geciktirilmesi sonucu flehit düfltü. 1961 do¤umlu Adil, FTKSME içerisinde yeralan bir savaflç›yd›.
Adil CAN 16 Nisan 1980
16 Nisan - 22 Nisan fiehitlerimiz
Nuran DEM‹R 17 Nisan 1995
Suat ALKAN Zeliha GÜDENO⁄LU Duran AKBAfi 20 Nisan 1995
Tokat’›n Niksar ‹lçesi Çatak Köyü k›rsal›nda Özel Tim’le Cephe gerillalar› aras›nda ç›kan çat›flmada flehit düfltüler. Suat 1980’lerin sonlar›n dan itibaren Karadeniz’de hareketin örgütlenmesinde en çok eme¤i geçenlerden biriydi. Zeliha, Konya DLMK içinde yeral›r ken, Özgür-Der’in gönüllü çal›flanlar›ndand›. Duran, ‹stanbul’da ve Zile Halkevi’ndeki faaliyetleriyle yerald› mücadelede. Kara deniz da¤lar›nda gerilla olarak ölümsüzlefltiler.
Afyon’da bir eylem haz›rl›¤› s›ras›nda silah›n elinde patlamas› sonucu
flehit düfltü. 1992’de Afyon ‹ktisadi-‹dari Bilimler Fa kültesi’nde ö¤renciyken devrimci gençlik içinde mücadeleye kat›ld›. TÖDEF içinde ye rald›. Pek çok kez gözalt›lar, tutsakl›klar yafla mas›na ra¤men, kararl›l›¤›n› hep sürdürdü. ‹stanbul TopkaÖnder ÖZDO⁄AN p› Bölgesi’nde, bir 20 Nisan 1992 eylem s›ras›nda katledildi. 1965 Sivas do¤umluydu. Mücadelenin çeflitli alanlar›nda yerald›. 1992 y›l›n›n bafl›n da SDB savaflç›s› olarak görevlendirildi.
1978, Tokat Sibel Sürücü Niksar do¤umlu 22 Nisan 2001 olan Sibel, Aral›k 1999 y›l›nda TKEP/L davas›nda yarg›land›. 19 Aral›k katliam›ndan sonra Kartal Özel Tip Hapishanesi’ne sevkedildi. Zulmün tecrit sald›r›s›na karfl› ölüme yatanlardan biriydi. Ölüm orucu eyleminin 124. gününde kald›r›ld›¤› Bayrampafla Hastanesi’nde ölümsüzleflti.
Büyük direniflte ö l ü m s ü z l e fl t i l e r Gürsel Akmaz Gürsel, 1960 Deniz16 Nisan 2001 li Ac›payam ‹lçesi Yaz›r Köyü do¤umluydu. Devrimci mücadeleye 12 Eylül öncesi kat›ld›, Ac›payam’da yoksul köylülü¤ün örgütlenmesinde yerald›. Tutsakl›klar yaflad›. 1988’de yurtd›fl›na ç›kan Gürsel, orada da kendini devrimin hizmetine sundu. Avrupa koflullar›nda emekçi, devrimci özelliklerini kaybetmedi, Avrupa’n›n yozlu¤unu reddetti. Bu nitelikleriyle ülkeye, kendi bölgesinin da¤lar›na gerilla olarak döndü. Ege k›r gerilla birli¤indeyken 1988’de Derinkuyu’da tutsak düfltü. ‹flkencehanelerden bafl› dik ç›kt›. F tipi sald›r›s›na karfl› ölüm orucu gönüllüsü oldu. Buca Hapishanesi’nde DHKP-C tutsaklar›n›n 3. ekibinde ölüm orucunun bafllad›. Yürüyüflünün 124. gününde flehit düfltü. Endercan, A¤ustos 1960, Dersim Çemiflgezek ‹lçesi Gözlüçay›r (Akirek) Köyü do¤umludur. Mücadeleyle genç yafllarda tan›flt›. ‹stanbul Üniversitesi ‹ktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi ö¤rencisiyken ve mezun olduktan sonra mücadelesini sürdürdü. 1984 y›l›nda tutsak düfltü. TKP(ML) davas›ndan yarg›land›. 6 y›ll›k bir tutsakl›ktan sonra tahliye oldu. ‘95 Eylül'ünde yeniden tutsak düfltü. Ölüm Orucu’nun 1. Ekibinde yerald›. 19 Aral›k katliam›nda yarat›lan devrimci kahramanl›k gelene¤ini kendi alan›nda yaratanlardan biri oldu. Direniflin 181. gününde kald›r›ld›¤› hastane de flehit düfltü.
Endercan Y›ld›z 18 Nisan 2001
fienay Hano¤lu, Tokat, fienay Hano¤lu Almus, Armutalan Kö22 Nisan 2001 yü’nde 1966 y›l›nda do¤du. Evli ve iki çocuk anne siydi. 1989’da Tokat’tan ‹stanbul’a göç ettiler. Küçükarmutlu’ya yerleflti¤inde onun umutlar› ve özlemleri de karfl›l›¤›n› devrim mücadelesinde buldu. Mücadelenin bir parças› oldu. Temizlik ifllerine giden bir emekçi, TAYAD’›n y›lmaz hak ve özgürlük savaflç›lar›ndan biriydi. Defalarca gözalt›na al›nd›. Ama y›lmad›. F tipi sald›r›s›na karfl› d›flar›da ölüm orucu yap›lmas› önerisini ilk getirenlerden biriydi. Küçükarmutlu’da, ad› daha sonra direnifl evi olacak olan kendi evinde, o¤lunun ve k›z›n›n yan›nda ölüme yatt›. Ya ölüm, ya zafer kararl›l›¤›yla sürdürdü¤ü direniflte, çocuklar›n›n, gecekondu yoksullar›n›n yan›bafl›nda ölümsüzleflti. Hatice 1968'de Tokat'›n Almus ‹lçesi’nde do¤du. 1990 y›l› bafl›nda ‹zmir’de mücadeleye kat›ld›. Devrimci faaliyetlerinden dolay› birçok kez gözalt›na al›nd›, tutsakl›klar yaflad›. Daha sonra mücadelesini ‹stanbul'da devam ettirdi. Tekstil fabrikalar›nda çal›flt›. 1995’te tutsak düfltü. Tahliyesinden sonra Adana, ‹skenderun ve Antakya’da sorumluluklar üstlendi. Daha sonra Ankara’da görev yaparken tutsak düfltü. TK‹P davas›nda yarg›land›. Ulucanlar katliam›n› yaflad›. F tipi sald›r›s›na karfl› bafllayan direniflte 1. Ölüm Orucu Ekibi’nde yeralarak ölümsüzleflti.
Hatice Yürekli 22 Nisan 2001