cmy k
Halk Marafl’›n katillerini unutmuyor Bu ülke halklar›n›, sömürü düzeni sürüp gitsin diye, mezhep ayr›l›klar›yla, etnik ayr›l›klarla birbirine düflürmeye çal›flanlar hala iflbafl›ndayken, halk bu kontrgerilla tezgah›n› bir kez daha teflhir etmeye haz›rlan›yor Marafl’ta 19 Aral›k 1978’de bir sinemada patlat›lan bomban›n solcular ve Aleviler taraf›ndan at›ld›¤› söylentisiyle kentte bafllayan olaylar bir hafta sürmüfl; katliamlar›n sonucunda resmi rakamlara göre 105, gayri resmi rakamlara göre 500’ü aflk›n kifli hayat›n› kaybetmiflti. Abdullah Çatl›’n›n ve CI-
Sayfa 7’de
A’n›n aktif rol oynad›¤› katliam s›ras›nda flu an AKP Genel Baflkan Yard›mc›s› olan Abdülkadir Aksu Vali vekili olarak görev yap›yordu. Katliam› bafllatan bomban›n MHP eski milletvekili Ökkefl fiendiller taraf›ndan at›ld›¤› a盤a ç›kt›. Katliam›n 30. y›l›nda Adana’da bir
miting düzenleniyor. Pir Sultan Abdal Kültür Derne¤i ve Alevi Bektafli Federasyonu’nun “Marafl’› Unutmad›k Unutturmayaca¤›z” slogan›yla ça¤r›s›n› yapt›¤› eylem, 21 Aral›k günü saat 12.00’de Adana Amfi Tiyatro önünden bafllayacak ve buradan U¤ur Mumcu Meydan›’na yürünecek.
19 Aral›k:
Bir kara leke
15 Günlük Siyasi Gazete
Y›l 3 • Say› 70 • 18 Aral›k 2008 • 1 YTL
20 hapishanenin bas›l›p 30 devrimcinin öldürüdü¤ü, onlarcas›n›n yaraland›¤›, sakat kald›¤› bir operasyona “Hayata Dönüfl” ismini verdiler. Yakt›lar, vurdular, “ölü ele geçiremediklerine” iflkence yapt›lar, onlarca kifliyi sakat b›rakt›lar. Sonra da öldürenleri koruyup, ölmeyenleri yarg›lad›lar. Katliam›n üzerinden 8 y›l geçti, ne bu vahflet unutuldu, ne de vahfletin mimarlar›!
Yalanlar sizin meydanlar bizim AKP, sermaye, IMF... Hepsi halka karfl›d›r! I Önce ‘kriz yok’ diye halk› avutmaya kalk›flan AKP, m›zrak çuvala s›¤may›nca yeni yalanlara sar›l›yor. ‹flsizli¤in nedeni olarak iflçilerin ‘nitelik’ eksikli¤ini gösteriyor, emekçilerin sosyal haklar›n› gaspetmeye devam ederken, sosyal devlet maskesi takmaya çal›fl›yor. Servetlerinden bir fley eksilmeyen patronlar ise ‘kriz var, hepimiz ayn› gemide bat›yoruz’ masallar›yla iflçileri ya kap› önüne koyuyor ya maafl kesintilerine gidiyor. Yalanc›lar umut olarak IMF’yi gösteriyor.
Halk yalanlara kanm›yor, kürsüyü soka¤a kuruyor I Ülkenin dört yan›nda iflten at›lmalara ve zamlara karfl› eylemler sürüyor. D‹SK 11 kentte sokaklara ç›karak, halk› krizin y›k›m›na karfl› mücadeleye ça¤›rd› ve kent merkezlerinde “kriz tart›flma kürsüleri” oluflturulaca¤›n› ilan etti. Halkevleri de emekçileri neoliberalizmin krizinin bedelini ödememek için kent meydanlar›n› “hak alma meydanlar›na” çevirmeye ça¤›rd›.
K›yamet alametleri
Komflu atefli çald›
Sayfa 11’de
K›ro’dan Muro’ya... Kurtlar Vadisi ekibinin çekti¤i Muro filmi, Kürtlere karfl› kirli savafl›n ‘popüler’ bir parças› 6 günde 1 milyon kifli izledi, oyuncular›n›n yükselifl öyküsü bir Amerikan Rüyas› biçiminde pazarland›, bu “sevimli” kahramanlara hayran olmayana deli gözüyle bak›ld›. Ancak filmin dili hiç de sevimli olmayan ›rkç›-inkarc› bir söylemi yeniden üretmek üzerine kurulu. Kürtler Türk sinemas›nda ya K›ro cmy k
olarak yer alabildi ya da bu filmdeki gibi direnifliyle dalga geçilen, düzene uydukça ak›ll› say›lan, “adam olmufl” kabul edilen k›r›k dilli, k›r›k ak›ll› karakterler olarak sunuldu. Amerikan Kovboy filmlerinde K›z›lderili’nin beyaz adamla uzlaflt›¤› ölçüde sevimlilefltirilmesinin Kürde tercümesi Muro oldu.
Sayfa 12’de
Promete neoliberalizmin tanr›sal düzenine karfl› Atina sokaklar›na indi
Öfkenin enerjisi
Mustafa Eberliköse
‹flçiler üretmek için patronlara mahkum de¤il
Sayfa 9’da
Mor Çat› d›fllanamaz
Tufan Sertlek
Sayfa 7’de
Deniz Feneri ve uluslararas› ba¤lant›lar›
Ülfet Tayl›
Sayfa 6’da
Mustafa Peköz
Sayfa 2’de
Sayfa 2’de
‹slamc› bas›n› sol Kad›nlar tecavüze korkusu sard› sessiz kalmad› Halk›n neoliberal kapitalizme olan öfkesi ve sol seçeneklere yönelme e¤ilimi a盤a ç›k›nca ‹slamc› bas›n› bir telafl ald›. Gerici bas›n her gün sola sald›rarak kapitalizmin has savunuculu¤una soyunuyor.
Sayfa 6’da
Devlet engellileri yok say›yor
Sayfa 5’te
Resmi istatistiklere göre Türkiye nüfusunun yüzde 12.3’ü yani 8.5 milyonu engellilerden olufluyor. Toplumun bu büyük kesimi eflitsizlikleri katmerli biçimde yafl›yor. Gündelik hayatta engellilerin yaflam›n› sürdürmeleri için yol düzenlemeleri gibi asgari gereklilikleri dahi yerine getirmeyen devlet engelli istihdam› için açmas› gereken
kadrolar› açm›yor. 3 Aral›k Dünya Engelliler Günü’nde çeflitli engelli örgütleri sokaklara ç›karak sorunlar›n› ve taleplerini dile getirdi. Halkevleri Engelli Haklar› Atölyesi’nin giriflimiyle de 4 Aral›k’ta ‹stanbul’da ve Giresun Bulancak’ta engelli flenlikleri düzenlendi. Engelliler “dilenmiyoruz, direniyoruz” dedi.
Avc›lar’da yaflanan sahte polis tecavüzüne karfl› kad›n örgütleri sessiz kalmad›. Protesto eylemlerinde üniformal›üniformas›z her türden erkek fliddetine ve bu fliddeti meflrulaflt›ran medyaya öfke vard›. Eylemlerde, son bir y›lda 35 kad›n›n gözalt›nda cinsel tacize maruz kald›¤› hat›rlat›larak erkek fliddetine karfl› mücadele kararl›l›¤› dile getirildi.
cmy k
18 Aral›k 31 Aral›k
2 GÜNDEM
Yunanistan: Hiçbir fleyden korkusu olmayan gençler
Deniz Feneri soygun flirketi ve uluslararas› ba¤lant›lar› Mustafa PEKÖZ Paris VIII Üniversitesi
Deniz Feneri e.V. soygun flirketi, AKP hükümetinin içerisinde yer ald›¤› ve Gülen cemaati taraf›ndan organize edilen uluslararas› ba¤lant›lar› olan bir flebekedir. Bu gerçe¤in bütün ç›plakl›¤›yla ortaya ç›kart›lmas› gerekir
P
olitik ‹slamc›lar›n soygun düzeni tahminlerin ötesinde çok karmafl›k iliflkiler içerisinde gelifliyor. Bütün faaliyetler belirli bir ideolojik politik hedefe ba¤l› olarak yürütülmektedir. Türkiye’deki birçok ‹slamc› kurumun özellikle uluslararas› alandaki ‹slamc› örgütlerle belirli ba¤lar› olmas› san›r›m tesadüfî bir durum de¤il. Suudi Arabistan taraf›ndan kurulan ve ‹slam’› dünyaya hâkim k›lmak için faaliyet yürüten RABITA gibi, Türkiye’de Gülen cemaati baflta olmak üzere birçok ‹slamc› kurulufl, hem Türkiye’nin hem de dünyan›n ‹slamlaflt›r›lmas› için çok kapsaml› bir örgütlenme faaliyeti içerisindedirler. Bu faaliyet Türk-‹slam stratejisine göre örgütlendirildi¤i için de devletin deste¤ini de almaktad›r. Devletin birçok kurumu, ‹slamc› politik hareketin özellikle Balkanlar, Avrasya ve Ortado¤u bölgesindeki faaliyetlerinden do¤rudan haberdar oldu¤u gibi yönlendirmektedir. Kamuoyunda ‘‹slamc› Soygun Düzeni’ olarak geçen Deniz Feneri e.V. davas› tahminlerimizden çok daha karmafl›k iliflkilere sahiptir. Sorun Jetpa, Kombassan, Yimpafl örneklerinde oldu¤u gibi, yalan ve dolana dayanarak halktan milyonlarca Euro toplamas›n›n çok ötesindedir. Deniz Feneri e.V flirketi Fethullah Gülen patentli bir kurum olup, ‹slamc› AKP hükümeti ile do¤rudan iliflki içerisinde, uluslararas› ba¤lar› bulunan bir örgütlenmedir. Alman polisinin ele geçirdi¤i ancak birço¤unu kamuoyundan gizledi¤i ve aç›klamad›¤› belgeler Deniz Feneri e.V. flirketinin uluslararas› iliflkiler a¤›n› ortaya koymaktad›r. Örne¤in Makedonya’daki Kültür ve ‹nsani Dayan›flma Derne¤i (CHOM) yöneticisi olarak bilinen Adnan ‹smaili’ye, 21 bin 500 Euro verilmifl. Aral›k 2005’te Islamska Verska Zaenicb isimli kuruma Arnavutluk ve Makedonya’daki faaliyetler için 128 bin 800 Euro gönderilmifl. 2005 y›l›nda 77 bin 500 Euro, IIARC’in ‹stanbul Derne¤i’ne, 21 bin Euro da Fondatsia isimli kurulufla verilmek üzeren 21 bin Euro Ahmet Davuto¤lu’na havale edilmifl. Peki, Ahmet Davuto¤lu kim? Erdo¤an’›n bafldan›flman› ve ak›l hocas›. IIARC’a ikinci kez 35 bin Euro, Shoqata VHK’nin ‹stanbul’da faaliyet yürüten derne¤ine 10 bin Euro, Kryesiae bashkesie Islamete isimli örgüte de 13 bin Euro gönderilmifl. Ele geçen belgelerde, 15 Ocak 2005 tarihinde, elle yaz›lm›fl bir tutanakla IrakTürkmenlerine yönelik faaliyet yürüten Türk ve Ortado¤u Dayan›flma Vakf› (TODAV) baflkan› Abdullah Sever’e nakit 64 bin Euro teslim edilmifl. 2005 ve 2006 y›l›nda Azerbeycan Demokratik Telebe Gençler Teflkilat›’na (ADTGT) 21 bin Euro, Azerbeycan Respu-
bikas› Gençliye Yard›m Fondu’na (GYF) ise 2005-2006 y›llar›nda toplam 500 bin Euro gönderilmifl. Mehmet Gürkan’›n, 15 Mart 2005 tarihinde Frankfurt-‹stanbul, 16 Mart 2005 tarihinde ‹stanbul-Bakü, 19 Mart 2005 tarihinde Bakü-‹stanbul, 21 Mart 2005 tarihinde ‹stanbul-Frankfurt yolculu¤u oldukça dikkat çekicidir. Azerbaycan’daki ‹slami kurulufllara yüklü paralar›n aktar›lmas› ile bu yo¤un seyahatler aras›ndaki iliflkinin arka plan› tahminlerimizden çok daha karmafl›kt›r. 14 Aral›k 2005 tarihinde, Deniz Feneri e.V. flirketinin Frankfurt am Main Vak›fBank’taki 3344 numaral› hesab›ndan Pakistan’da ‹slamc› faaliyetleri örgütlemede görev alan Pakistan-Türk derne¤ine 440 bin Euro para aktar›lm›fl. Ayr›ca, Pakistan’da üniversite kurmak için, Türk Deniz Feneri’nin Vak›f Bank flubesinden 2 milyon Euro’nun, yine söz konusu derne¤e aktar›ld›¤› belirtilmifl. 2006 y›l›nda Deniz Feneri’nin Vak›fbank’taki hesab›ndan 75 bin Euro, Nijeryal› oldu¤u tespit edilen Sidi Mohamed Moussa ad›nda bir kifliye havale edilmifl. Bu kifli kim peki? Nijerya’da ‹slamc› faaliyetleri örgütleyen bir derne¤in yöneticisidir. 2005 ve 2006 y›llar›nda, Char-titable Society for Social Welfare (CSSW) isimli ‹slamc› örgüte, 400 bin Euro hesap numaras›na, 340 bin Euro elden olmak üzere toplam 740 bin Euro gönderilmifl. 2005 y›l›nda Mali’de faaliyet yürüten ENSHA isimli ‹slamc› örgütten Dr. E. Hamid isimli birine 75 bin Euro gönderilmifl. Habeflistan’daki faaliyetler için gönderilen para 730 bin Euro. Deniz Feneri e.V. flirketinden para al›p Mohamad Siraj’a götüren ‹mal Umar-‹smail’in kay›tlara geçen ifadesi bu konuda çok ilginçtir. Mohamad Siraj’›n kendisine telefon etti¤ini, Deniz Feneri’ne gidip takriben 40 bin Euro civar›nda bir paray› almas›n› istedi¤ini, bu paran›n yard›m paras› oldu¤unu ve önce evine götürmesini istedi¤ini, daha sonra kendisinin (Siraj) telefon edip, paray› kime vermesi gerekti¤ini bildirece¤ini söyledi¤ini, 2005 Kas›m sonlar›/Aral›k bafllar›nda kendisinin Frankfurt am Main’daki Adam-Opel-Strasse 5 adresine gitti¤ini, orada oldukça boylu bir adamdan 45 bin Euro paray› büyük banknotlar halinde ald›¤›n›, Siraj’›n talimat› üzerine paray› bir hafta kadar evinde bulundurdu¤unu, daha sonra birisinin kendisine telefon etti¤ini ve onunla Frankfurt am Maim merkez tren istasyonunda bir kahvede buluflmak istedi¤ini, oraya gitti¤inde muhtemelen Habeflistanl› üç kifliyle bulufltu¤unu, onlara paray› verdi¤ini, paray› verdi¤i kiflilerin isimlerini bilmedi¤ini, bulufltuklar› zaman Siraj’›n telefon etti¤ini ve her fleyin yolunda olup olmad›¤›n› sordu¤unu belirtmifl. Ayr›ca 2005 y›l›n›n son-
Noelia San Román Rebelion.org
lar›nda, Siraj ad›ndaki adam›n tekrar kendisine telefon etti¤ini, tekrar Frankfurt’a gidip para getirmesini istedi¤ini, bunun üzerine kendisinin ayn› binaya gitti¤ini ve orada büyük ve gayet iyi Almanca bilen bir adamdan 80 bin Euro ald›¤›n›, ilk defa oldu¤u gibi bu sefer de paray› ald›¤›na dair bir ka¤›t imzalad›¤›n›, paray› Heidelberg’deki evinde bir hafta kadar bekletti¤ini, tekrar Frankfurt’a gitti¤ini ve ayn› büroda, ayn› flah›stan bu sefer 145 bin Euro para ald›¤›n›, bu paray› da evinde 45 gün kadar bekletti¤ini ve tekrar birisinin telefon etti¤ini ve kendisiyle Frankfurt merkez tren istasyonu yak›nlar›nda buluflmak istedi¤ini belirtti¤ini, arac› olan bu adam›n arabas›nda ona paray› verdi¤ini, daha arabada iken Siraj ad›ndaki flahs›n telefon etti¤ini de belirtmifltir. K›sa süre sonra da Deniz Feneri’nden 225 bin Euro daha getirdi¤ini, bu sefer de her fleyin daha önceki gibi yap›ld›¤›n›, ancak bu sefer arac› kiflilerin baflka kifliler oldu¤unu, bunlarla bir hafta sonra Frankfurt’ta Merkez tren istasyonuna yak›n olan bir kahvenin arka odas›nda bulufltu¤unu aç›klam›fl ve yine 2006 y›l› bafllar›nda da tekrar Deniz Feneri’nden, ayn› flekilde “çok iyi Almanca konuflan adamdan 235 bin Euro para ald›¤›n›, 9-10 gün sonra paray› muhtemelen Habeflistan vatandafl› olan kiflilere (iki erkek ve bir kad›n) Heidelberg Merkez tren istasyonu yak›nlar›nda paray› teslim etti¤ini” belirtiyor. Kamu kuruluflu olarak faaliyet yürüten Deniz Feneri e.V. flirketinin tahminimizden çok daha fazla uluslararas› karanl›k iliflkiler içerisindedir. Deniz Feneri e.V. soygun flirketinin uluslararas› iliflkilerinin amac› nedir? Kimler organize ediyor? Birkaç ayr› bilgisayarda tutulan hesaplar neden birbirinden farkl›d›r? De¤iflik ülkelerde faaliyet yürüten ‹slamc› örgütlere gönderilen paralar neden flirketin normal hesaplar› içerisinde de¤il de, özel bir bilgisayarda gizlenmifl? Hiç flüphesiz ki, bütün bunlar›n bir nedeni vard›r. Deniz Feneri e.V. soygun flirketi uluslararas› ‹slamc›laflt›rma hareketinin yan kolu olarak hareket etmektedir. F. Gülen taraf›ndan organize edildi¤i bilinen uluslararas› ‘‹slamc› Hareketi’nin finansman kaynaklar›ndan biri de, Deniz Feneri e.V. soygun flirketidir. Almanya Anayasa Koruma Örgütü’nün bu amaçla haz›rlam›fl oldu¤u ve mahkemeye sundu¤u ama ‘gizlilik’ gerekçesiyle kamuoyuna henüz sunulmayan, fakat bir örne¤inin Baflbakan Erdo¤an’a ulaflt›r›ld›¤› iddia edilen söz konusu raporda çarp›c› aç›klamalar bulunmaktad›r. ‹slamc› hareketinin nas›l örgütlendi¤i, sermayesini nas›l gelifltirdi¤i Milli Görüfl’ten AKP ve Erdo¤an’a kadar geçen bir süreci de¤erlendiren rapor, AKP ile Deniz Feneri e.V. soygun flirketi aras›ndaki iliflkilerinin arka plan›n› çok kapsaml› olarak aç›klamaktad›r.
Yan›tlanmas› gereken baz› sorular›n oldu¤u, dava dosyas›n› takip eden hemen herkesin bildi¤i bir gerçektir. Örne¤in, Erdo¤an ve ailesi baflta olmak üzere birçok bakan›n, Davuto¤lu, Avc› gibi Erdo¤an’›n bafldan›flmanlar›n›n içerisinde yer ald›¤› flebekenin s›rlar›n›n aç›klanmamas› için Almanya’ya hangi rüflvetler verildi? Erdo¤an’a elden 2,5 milyon Euro’nun teslim edildi¤ine dair itiraflar›n dava dosyas›nda ç›kar›lmas› için kimler devreye girdi? Erdo¤an d›fl›nda hangi bakanlar›n ismi bu soygun düzeni içinde geçiyor? Hangi dan›flmanlar bu soygun düzenini organize ediyordu? Nakit paralar hangi bürokratlara teslim ediliyordu? Bütün bular›n gizlemesi için Erdo¤an kimleri devreye soktu? AKP kurmaylar›, CHP’li K›l›çdaro¤lu’nun ayn› partiden A.K ile Frankfurt’a gelip Deniz Feneri e.V. soygun flirketi davas›n› araflt›rmas› s›ras›nda kimlerle görüfltü¤ünü polise bildirdi. Polis görüflme an›nda yapt›¤› operasyonu neden kameralara ald›. Kamera çekimleri AKP’nin eline nas›l geçti ve neden K›l›çdaro¤lu’na karfl› gizli bir flantaj için bekletilmektedir? Amaç bu davada K›l›çdaro¤lu’nu susturmak m›d›r? Deniz Feneri ve Yimpafl, Gülen’in ABD de oturum almak için yürütülen mahkeme masraflar›n› karfl›lamak için 600 bin Euro gönderdi mi? Deniz Feneri e.V. soygun flirketinden Yimpafl, Kombassan gibi ‹slamc› flirketlere ne kadar para aktard›? Zekeriya Karaman, iki ayr› yerde al›nm›fl kimli¤i nas›l kullanabiliyor? Kanal 7 Televizyonu, kara para aklama merkezi olarak nas›l bir iflleve sahip? Deniz Feneri, bir yard›m kuruluflu olarak kimler üzerine hangi ülkede eve, bina, arazi ald›? Ad› geçenlerin AKP ile ba¤lant›lar› nedir? Baflbakan Erdo¤an’›n yetmesi Bilal, befl kurufl para koymadan, Deniz Feneri e.V. soygun flirketinin sat›n ald›¤› geminin yüzde 43’üne nas›l ortak oldu? Gemiden elde edilen gelirler nas›l oldu da Zekeriya Karaman’›n TV flirketi hesaplar›na aktar›ld›? Zahit Akman, Zekeriya Karaman, Almanya’ya gelmeden birçok flirkete nas›l ortak oldular? Ortak olan flirketlere yat›rd›klar› paralar›n kayna¤›n› neden gösteremiyorlar? Bütün bunlara benzer sorular›n yan›tlar›n›, çok yak›nda, henüz kamuoyuna yay›nlanmam›fl belgeleriyle aç›klayaca¤›z. Deniz Feneri e.V. soygun flirketi, AKP hükümetinin içerisinde yer ald›¤› ve Gülen cemaati taraf›ndan organize edilen uluslararas› ba¤lant›lar› olan bir flebekedir. Bu gerçe¤in bütün ç›plakl›¤›yla ortaya ç›kart›lmas› gerekir.
K›yamet alametleri
Ç
ok alametler belirdi, vakit tamamd›r. Haram, helal oldu helal haramd›r. (Naz›m Hikmet) Ekonomik kriz kapitalizmin meflruiyetini dünya çap›nda sars›yor. OECD’nin haz›rlad›¤› rapor aç›kça, neoliberalizmin uyguland›¤› dönemde tüm dünyada gelir da¤›l›m›n›n bozuldu¤unu itiraf ediyor. Newsweek, “büyük bir siyasi istikrars›zl›¤a ve çat›flmaya götüren bir felaketin efli¤indeyiz” tespiti yap›yor. Yunanistan’da polisin bir genci öldürmesiyle bafllayan isyan niteli¤indeki olaylar dünyan›n gündemine oturdu. Tüm bunlar ve daha da ço¤alt›labilecek örnekler neoliberal dönemin büyük krizinin (ki kapitalizm tarihinin en büyük krizi olarak da niteleniyor), kapitalizmin meflruiyetini ciddi biçimde sarsmakta oldu¤unu gösteriyor. Dokuz günlük Bayram tatili hükümetin adeta imdad›na yetiflti. Bayram, ekonomik krizin Türkiye piyasalar›ndaki etkisine ara veren bir soluk ald›r›rken ayn› zamanda ›s›nmaya bafllayan siyasal atmosferi de so¤utma olana¤› yaratt›. Baflbakan T. Erdo¤an’›n krizi küçük gösterme çabalar›n›n aksine OECD, krizden ciddi oranda etkilenen/etkilenecek ülkeler aras›nda Türkiye’yi de saymaktad›r. Yüksek büyüme oranlar›n›n yakaland›¤› alt› y›ll›k dönemde bile iflsizli¤in artt›¤› Türkiye’de, büyümenin duraca¤› önümüzdeki y›llarda, iflsizli¤in daha da artaca¤› öngörüleri yap›l›yor. 29 Kas›m Mitingi’nde polisle yaflanan küçük çapl› arbedeyi büyük olaylar›n habercisi olarak yorumlayan ‘akl› selim’ köfle yazarlar›, kapitalizmin bu meflruiyet krizinin Türkiye’de de varabilece¤i olas› duruma iflaret ediyorlar. Yunanistan’da büyük tepkilerle karfl›lanan, Türkiye’de ise henüz s›n›rl› tepkiler gösterilen polis fliddetinin ayn› dönemde sorgulan›yor olmas› tesadüf de¤il.
cmy k
Krizin yükü yeni sömürge halklar›na yüklendikçe ve emekçiler bu yükün alt›nda ezildikçe iki fley ayn› anda gündeme geliyor: Demokratik hak ve özgürlüklerin s›n›rland›r›lmas›na efllik eden polisiye tedbirler artarken, halk tepkileri radikallefliyor. Halkevcilerin do¤algaz zamlar›n› protesto eylemlerine halk›n gösterdi¤i sempati ve onay, önümüzdeki dönemde devrimcilerin meflrulaflma olanaklar›n›n artmakta oldu¤una iflaret ederken, hak gasplar›n› kollayan polis fliddetinin meflruiyetinin de sorgulanmaya baflland›¤›na iflaret ediyor. Yani iflsizlik, yoksullaflma ve hak gasplar›n›n yaratt›¤› öfke radikal tepkileri a盤a ç›kar›yor ve radikal tepkiler halk taraf›ndan daha fazla benimseniyor. Böyle bir süreçte yerel seçimler, sadece yerel seçim olmaktan öte bir misyon tafl›yor. Yerel seçimler k›sa vadede AKP ile AKP karfl›t› farkl› kesimler aras›nda bir referanduma dönüflürken seçim sonuçlar›na ba¤l› olarak genel seçimlerin tarihi ve asli aktörleri de belirlenmifl olacak. Bu nedenle kap›flma çok say›da taraf aras›nda ve çok yönlü olarak yaflanacak. Bu nedenle seçmen kütükleri etraf›nda daha bugünden bafllayan tart›flmalar›n, seçimden sonra, çöplerden ç›kan oylardan kolluk kuvvetlerinin sonucunu belirledi¤i sand›klara bir dizi flaibeye uzanmas› flafl›rt›c› olmayacak. Seçim sonuçlar›n›n meflru olup olmad›¤› tart›flmalar›n›n her dönemde yaflananlar› kat kat aflan oranda ortal›¤› kaplayaca¤›n› flimdiden söylemek de kehanet de¤il. AKP, Kürt illerinde DTP karfl›s›nda ald›¤› a¤›r yenilgiyi kabullenip burada durmayacak. Bu yenilgiyi kabullenmesi bu dönem AKP taraf›ndan belirlenen ve uygulanan egemen Kürt siyasetinin yenilgisi anlam› tafl›yacakt›r ki bu da kendileri aç›s›ndan kabul edilemez. AKP’nin di¤er parti ve güçlerin (ordu, TÜS‹AD, Do¤an Holding gibi) deste¤ini de alarak yeni ve daha iyi tasarlanm›fl ataklar yapaca¤› kesin. Kürtçe devlet televiz-
yonu kanal›n›n yay›na bafllamas›, hatta Kürt türkücü fiivan’›n aç›l›fl program›na ça¤r›lmas› önerisi gibi uç öneriler baflkaca radikal cinliklerin iflaretidir. Bunun peflini kriz koflullar›na ra¤men bölgeye dönük ekonomik (siz buna parasal deyin), bir paketin aç›lmas› izleyebilir. Ayr›ca DTP deste¤ini azaltmay› hedefleyen kontrgerilla yöntemlerine varan ince tasarlanm›fl taktikler de beklenmelidir. AKP’nin Barzani’nin deste¤ini almaya dönük ad›mlar› ise DTP giriflimleri karfl›s›nda flimdilik baflar›s›zl›¤a u¤ram›fla benziyor. Bu noktada Cumhurbaflkan› Gül’ün inisiyatif alma çabas› da flimdilik ertelenmek zorunda kal›nd›. Önümüzdeki k›sa vade içinde AKP’nin her ad›m›na DTP karfl› bir ad›mla cevap verecek. Bu sürecin karfl›l›kl› h›zlanarak devam etmesi beklenmeli. AKP yerel seçimlere dönük baflka bir ata¤› da “Alevi aç›l›m›” ad› alt›nda gerçeklefltirmeye çal›fl›yor. Alevilerin bu konuda tek parça olmamas›, ilerici Alevi kurumlar›n daha etkin olmas› ve AKP’nin ideolojik yap›s›n›n yaratt›¤› engeller bu ata¤›n baflar›s›n›n önemli zorluklar› olarak ortada duruyor. ‹ç siyaset aç›s›ndan bayram haftas›na damgas›n› vuran bir baflka olaysa CHP’nin çarflaf aç›l›m›na MHP’nin sert tepkisi oldu. MHP, CHP’nin girdi¤i kulvar›n AKP’nin oy taban›ndan çok kendi oy taban›n› ve merkez sa¤ oylar› hedefledi¤i kayg›s›na kap›lm›fl olacak ki, Bahçeli sert aç›klamalarda bulundu. CHP taban›ndaki kayg› ve tepkiler ise yerel parti yöneticileri taraf›ndan yerel yönetimlerde elde edilecek koltuklar›n hat›r›na örtülmeye çal›fl›lmaktad›r. Ayr›ca Baykal’›n “çarflaf aç›l›m›ndan” önce, di¤er sosyal demokrat parti ve kesimleri kapsayan ad›mlar atarak taban nezdinde sa¤lad›¤› art› puan, tabandaki tepkilerin oy kayb›na yol açmas›n› engelleyece¤e benziyor. Ancak seçim sonuçlar›n›n yarat›lan beklentiyi karfl›layamamas› durumunda yaflanacak
2008
saflaflman›n ya da ayr›flman›n da dinami¤i belirlenmifl oluyor. 2009 y›l› siyasal gündemi as›l olarak kriz, yerel seçimler ve Kürt sorunu etraf›nda oluflacak. Sol, kriz ve yerel yönetimler karfl›s›nda henüz tek bir güç merkezi oluflturamad›¤› gibi ortak talep ve sloganlar (yani ortak bir program) da oluflturabilmifl de¤il. Solun bu durumuna yol açan en önemli nedenlerin bafl›nda bir yerel yönetim analizine ve anlay›fl›na sahip olmamas› geliyor. Devletteki neoliberal yeniden yap›lanman›n ve bunun yerel yönetimlerde de yaratt›¤› köklü dönüflümün yeterince alg›lanamamas›ndan kaynaklanan eksik yaklafl›mlar, Sol’un zaaf›n›n temelini oluflturmaktad›r. Sosyal devlet dönemine ait yerel yönetimlerde sol bir yaklafl›mla halkç› bir program uygulamak olanakl› iken neoliberal dönemde bunu söylemek olanakl› de¤ildir. Bir önceki dönemde eme¤in kentleflmesinin etkisiyle flekillenen yerel yönetimleri kent yönetimi olarak de¤erlendirirsek neoliberal dönemde bu yönetim bir kent iflletmecili¤ine dönüflmüfltür. Dolay›s›yla bu neoliberal dönüflümü halk›n haklar›n›n savunusu temelinde reddetmeyi merkezine almayan bir yerel yönetimin, solun yönetiminde dahi olsa halkç› bir program uygulamas› olanakl› de¤ildir. Dolay›s›yla yerel yönetim program›n›n birinci gündemi demokrasi, kat›l›m kavramlar› de¤il, hak kavramlar›d›r ya da demokrasi kavram› ancak hak kavram› çerçevesinde bir anlam kazanabilir. Gerek kriz karfl›s›nda gerekse yerel yönetim seçimleri etraf›nda oluflturulmaya bafllanan birliklerin ve platformlar›n ifllevli hale getirilmesi ve gündemlerinin do¤ru bir yaklafl›mla belirlenmesi ve süreklili¤inin sa¤lanmas› önemli bir görev olarak önümüzde durmaktad›r. 29 Kas›m Mitingi ile elde edilen dinamizm, krizin ortaya ç›kard›¤› olanaklarla birlefltirilmeli ve yerel seçimler sürecinde somut kazan›mlara tafl›nabilmelidir. Bu dönemde D‹SK’in pazar yerlerinde
yapt›¤› “tencerem bofl” eylemleri, KESK’in ça¤r›s›yla 26-27 Aral›k’ta gerçeklefltirilecek olan ortak bütçe eylemleri ve bölge mitingleri gibi eylemler, tüm halk kesimlerini kapsayan, somut talepleri olan programatik bir bütünlü¤e kavuflturulmal›d›r. Ayn› zamanda hak mücadelelerinin bir parças› olarak baflta ifl güvencesi, örgütlenme özgürlü¤ü olmak üzere, kazan›lm›fl tüm haklar› ortadan kald›rmay› hedefleyen güvencesizlefltirmeye karfl› direnifl çizgisinin hayata geçirilmesi ve tüm alanlarda güvencesizlerin örgütlenmesi, devrimcilerin görevlerinin bafl›nda gelmektedir. Halkevleri, “Aklam›yoruz Hakl›yoruz” kampanyas›, 2 Kas›m Mitingi ve 29 Kas›m Mitingi’ne verdi¤i katk›lar›yla ortak program›n oluflturulmas›nda önemli bir avantaj sa¤lam›flt›r. Hak mücadeleleri program›n›n bu birlik ve platformlar›n ortak bahar program› haline getirilmesi, Sol’u halkla bütünlefltirecek, gündelik siyasette bir güç haline getirebilecek olan yegane yoldur. Yoksa Sol’un k›smi, gündelik hak kazan›mlar›n› ve bu kazan›mlar için mücadeleyi soyut bir iktidar mücadelesine feda etmesi al›flkanl›¤›n›n yaratt›¤› iktidar perspektifinin zay›flamas› ve halktan uzaklaflt›r›lmas› sorunu çözülemez. Hak mücadeleleri iktidar mücadelesidir. Bu aç›dan krize karfl› Halk›n fiartlar› ve bu flartlar›n emekçilerin tüm yaflam alanlar›nda somut mücadele talepleri olarak örgütlenmesi, belli ölçülerde suyun, elektri¤in, do¤algaz›n, ulafl›m›n paras›z olmas› taleplerinin h›zla halkla buluflturulmas› ilk ad›m› oluflturmaktad›r. Bunun için mahalle meydanlar›na, pazaryerlerine da¤›lm›fl ajitatörlerin ifle bafllamas› ve kent merkezlerinde hak meydanlar›n›n kurulmaya bafllanmas› gerekiyor. Gündem belli, izlenecek çizgi bellidir. fiimdi eksik olan› tamamlama, devrimci seçene¤i halkla bütünlefltirme, güçlendirme zaman›d›r.
Y
unanistan’da birçoklar›, unutulmufl jenerasyonun geri dönüflünün bir devrim bafllang›c› oldu¤una inan›yor. Atina’ya gece çöküyor ve flehrin merkezi bombofl. Buralarda hayat neredeyse durmufl, caddeler girifl ç›k›fllara kapal›; son günlerdeki eylemlerden ayakta kalabilmifl al›flverifl merkezleri kepenklerini indiriyor. Vitrin ve kap›lar› onaran iflçiler ifllerini b›rak›yorlar. Baz›lar› ma¤azalar›nda kalarak oyalan›yor ve durumu gözlüyorlar. Bak›yor fakat görmüyorlar! Omonia Meydan›’na ç›kan sokaklarda polis ola¤an d›fl› güvenlik önlemleri al›yor. “Sizler, içeri girin!” diye ba¤›r›yor bir ajan, d›flar›da ne olup bitti¤ini görmek için kafas›n› ç›karan Güney Sahral› gruba. O an da hiçbir fley olmad›! En az›ndan ola¤and›fl› bir fley… Ö¤renciler gösteri yap›yor, t›pk› sabah oldu¤u gibi, dün ve önceki gün oldu¤u gibi. Polisler onlar› bekliyor. Bu çocuklar bafllar›na bela oldular. “Hiçbir fleyden korkular› yok” diyor, onlarla ayn› talepleri tafl›yan otuzlu yafllardaki Manuel, hareketin merkez üssü durumundaki tarihi Politeknik'in kap›s›nda ve ekliyor “Ak›ll›lar, ne istediklerini biliyorlar, idealleri, güçleri ve 15 yafllar›ndaki çocuklar›n öfkeleri var. Ben fliddet yanl›s› de¤ilim ama onlar› durdurmak ne mümkün” Yaklafl›k 500 metre uzakl›kta, çiçekler, mumlar ve el yazmas› notlar kuflkusuz tam bir sosyal ayaklanma olan olaylar›n bafllad›¤› noktay› iflaret ediyor. “Alexis'in ölümü barda¤› tafl›ran son damlayd›” diyor ö¤renciler. Bunu söyleyen sadece onlar da de¤il. “Ne zaman görmen gerekeni görmüyor ve ne zaman meflgul olman gereken fleyle meflgul olmuyorsan ve koruman gerekeni korumuyorsan böyle fleyler oluyor. Mant›kl› de¤il mi?” diyor, her günkü gibi köpe¤ini gezdirmeye ç›kan yafll› bir adam, sanki 200 metre ileride çöplerini b›rakt›¤› yerde hiçbir fley olmam›fl gibi bir tav›rla. Bütün bunlar bir fleye yarayacak m›? “Bu bir devrimin bafllang›c›: Sonuçlar›n› birkaç y›l sonra görece¤iz” diye ekliyor ve yoluna devam ediyor yafll› adam. Hemen onun yan taraf›nda genç bir adam kald›r›m› y›k›yor. “ Neden korkmal›y›m ki? Hiçbir sorunum olmad›” Bir Arnavut ve Miranda ad›n› kullan›yor. “Kimsenin gençlerin sorunlar›yla ilgilenmedi¤i, üniversiteyi bitiren gençlerin y›llar sonra bile ifl bulamad›klar›, polisin onlar› hiç rahats›zl›k duymadan aç›ktan a盤a öldürdü¤ü zamanlarda ve yöneticilerin baflrolü oynad›¤› skandallarla y›llar boyunca yaflad›ktan sonra, birden bire böylesi fleyler olur. Güm!” diye aç›kl›yor, bir internet sa¤lay›c› flirketinin ça¤r› merkezinde telefonlara bakarak çal›flan 32 yafl›ndaki mühendis Makis. E¤itimi ona ayda sadece 700 Euro gelirle temel ihtiyaçlar›n›n ötesinde bir fley istemek gibi lükslere kap›lmadan yaflamak zorunda oldu¤u bir hayat sa¤lad›. Gençlerin bir gelece¤i yok. Umutlar›n› ve onlar› yönetenlere duyduklar› inançlar›n› kaybettiler. B›kk›nlar. Alexis Grigoropoulos'un ölümü onlar›n toparlanmalar›na ve y›llar›n biriktirdi¤i bütün öfkeleriyle, kendilerini sokaklarda ifade etmelerine sebebiyet verdi. “ Daha iyi bir dünya istiyoruz. Bize yard›m edin! Maskeli sald›rganlar ya da teröristler de¤iliz. Biz sizin çocuklar›n›z›z. Düfl kuruyoruz. Hayallerimizi öldürmeyin!” diye yaz›yor Alexis'in arkadafllar› aç›k mektuplar›nda. “Sahte hayatlar yafl›yorsunuz, bezginsiniz, kendinizi salm›fls›n›z ve sadece ölüm gününü bekler olmuflsunuz. Hayal kurmuyorsunuz, sevmiyorsunuz, hiçbir fley üretmiyorsunuz” diye devam ediyor mektup. Bu elefltirilerin muhatab› insanlar›n ço¤u söylenenleri kabulleniyor: Hakl›lar! Ayn› zamanda 700 Euro’luk jenerasyonun aileleri de b›kk›n, iki ya da üç iflte çal›fl›yor olmaktan ve süpermarketlerde fiyat etiketleri taraf›ndan kuflat›lmaktan, medyan›n kustu¤u say›s›z skandaldan yorgunlar: Politikac›lar›n s›rtlar›ndan beslendi¤i yetmezmifl gibi flimdi de en kutsal yer olan, Athos Da¤› bile bu rezilli¤e teslim olmufl durumda. Efre, keflifllerinin ruhunu, birçoklar›n›n arkas›nda ne oldu¤unu bilmeyi bile istemeyece¤i, itici gücüyle besleyen ruhani rehber. Yeryüzünde ve gökyüzünde sosyal adaletsizlik her geçen gün derinlefliyor ve gençler sözlerini söylüyorlar: Art›k Yeter! Çeviri: Ercan Bayraz & Ozancan Serhan
18 Aral›k 31 Aral›k
2008
GÜNDEM 3
CHP’den ‘imam aç›l›m›’ / Osman Nuri Bedir
AKP’den ‘mucit’ aday / ‹smail Y›ld›zkol
CHP, ‹stanbul’un Sultanbeyli ilçesinde eski imam Osman Nuri Bedir’i belediye baflkan aday› olarak gösterecek. AKP’nin kalesi olarak bilinen Sultanbeyli’den aday olacak olan Sultanahmet camii eski imam› Bedir, genel seçimlerde CHP’den milletvekili aday› olmufltu. CHP’nin “çarflaf aç›l›m›na” büyük destek veren Bedir, emekli imamlar›n da bu konuda destek verdi¤ini söyleyerek, “‹nflallah halk›n iktidar›n›n ayak sesleri geliyor” diye konufltu.
‹zmir’in Bayrakl› ilçesinde Belediye AKP’den Baflkan aday aday› olan ‹smail Y›ld›zkol, son buluflunu tan›tt›. Daha önce, kiflinin üzerindeki nazar› ortadan kald›ran ‘Falmatik’ isimli bulufla imza atan Y›ld›zkol, “‹ksirel M›knat›sl› Mucize Tabanl›k” ismini verdi¤i buluflunu tan›tt›. “Sihirli tel ve kilit”, “saymaç” gibi birçok ‘zihni sinir’ projesi olan Y›ld›zkol, “Belediye baflkan› olursam vatandafllar›n stresini alaca¤›m” dedi.
Yoksullu¤umuz sizin suçunuz! Yerel seçimler öncesi AKP, iflsizler ve yoksullara yönelik yeni vaatlerde bulunarak yine halk› kand›rmaya çal›fl›yor. ‹flsizli¤in ve yoksullu¤un nedeni uygulad›¤› neoliberal ekonomik program de¤ilmifl gibi davranan AKP, kendisini hala kurtar›c› ilan ediyor
‹flçi yalan› yutmuyor
Emekçiler, hükümetin kriz karfl›s›nda halk› susturmak için ortaya att›¤› “iyiyiz, hofluz” yalanlar›na kanm›yor, “tencerem bofl” diyerek meydanlara ç›k›yor. D‹SK’in 16 Aral›k’ta ‹stanbul, Ankara ve ‹zmir baflta olmak üzere 11 kentte pazar yeri ve meydanlarda düzenledi¤i eylemlerde krizin emekçiye fatura edilmesi protesto edildi. “Krizin faturas›n› patronlar ödesin” diyen emekçiler do¤algaz zamlar›n›n geri al›nmas›n›, iflten ç›karmalar›n ve maafl kesintilerinin engellenmesini istedi. ‹stanbul’daki eylem, Kad›köy’de son kez kurulan Sal› Pazar›’nda yap›ld›. Pazarda bildiri da¤›tan D‹SK üyeleri emekçileri mücadeleye ça¤›ran konuflmalar yapt›lar. D‹SK’in eyleminde ayn› zamanda Avrupa’daki iflçi sendikalar›n›n krizin y›k›m›na karfl› gerçeklefltirdikleri eylemler de selamland› ve yap›lan aç›klamalarda “Kriz ne kadar küreselse bizim direniflimiz de o kadar küresel olacak” denildi. D‹SK’ten yap›lan aç›klamada bütün pazar yerlerinde “tencerem bofl” eylemlikleri örgütlenece¤i, iflyerleri, mahalleler ve kent merkezlerinde “kriz tart›flma kürsüleri” oluflturulaca¤› ve hükümetin ekonomik politikalar›n›n teflhir edilece¤i ilan edildi.
Yaklaflan yerel seçimler öncesi AKP, yoksullara ve iflsizlere yönelik haz›rlad›¤› projelerle düpedüz palavra at›yor. ‹flçilerin iflsizlik fonunu gasp etmeyi akl›na koyan AKP, bu fondan yararlanarak TOBB’un bask›lar›yla Güney Kore’den afl›rd›¤› projeyle iflgücüne ‘nitelik’ vermeyi planl›yor. Yoksullara ise y›llard›r Fak-FukFon’dan yapmay› vaad etti¤i yard›m› ‘Sosyal Kalk›nma Fonu’ ad› alt›nda revize edilmifl bir biçimde yeniden ortaya at›yor. TOBB bast›r›yor AKP uyguluyor Bugün Gazetesi’nin haberine göre Türkiye ‹fl Kurumu taraf›ndan düzenlenen e¤itim seminerlerine kat›lan iflsizlere, 260 YTL maafl ödeniyor. Bu yolla ifl bulmakta zorlanan kiflilere nitelik kazand›r›lmas› amaçlan›rken, kaynak olarak ‹flsizlik Fonu’ndan 300 milyon YTL ayr›ld›¤› söyleniyor. TOBB Baflkan› Rifat Hisarc›kl›o¤lu, Yönetim Kurulu Baflkanl›¤›’n› yapt›¤› TEPAV’›n haz›rlad›¤› "Ekonomik krizi f›rsata dönüfltürmenin yollar›ndan biri: Kitlesel ölçekte iflgücüne yeniden beceri kazand›rma programlar›
DURMAK YOK ‹fiKENCEYE DEVAM
ve Kore tecrübesi" raporuna dayanarak AKP’ye iflgücünü ‘nitelikli’ hale getirmesi için bask› yap›yor. Özünde iflçilerin vas›flar›n› de¤ersiz hale getirilerek sermayenin ihtiyaçlar›na göre flekillendirme projesi olan ‘nitelikli iflgücü’ projesini AKP, iflsizlik fonundan yararlanarak hayata geçiriyor. ‹flçilerin paras›n› çalan AKP, bu parayla sermayenin istekle-
rini yerine getiriyor. 1997 krizinde Güney Kore’de uygulanan projenin Türkiye’de de baflar›l› olaca¤› iddia ediliyor. Fak-Fuk-Fon tutmad› s›rada Sosyal Kalk›nma Fonu var AKP 2007 seçim program›nda yer alan “Sosyal yap›n›n güçlendirilmesi” projesini 2009’un ilk aylar›nda hayata geçirmek için harekete geçti.
AKP’nin talimat›yla konuyla ilgili çal›flmaya bafllayan SGK’ya ba¤l› Primsiz Ödemeler Genel Müdürlü¤ü 51 maddelik bir tasar› tasla¤› haz›rlad›. Sosyal yard›mlarla ilgili uygulamadaki tüm ifllemleri SGK bünyesinde kurulacak olan Sosyal Kalk›nma Genel Müdürlü¤ü yürütecek. Yoksullara yap›lan yard›mlar için Sosyal Kalk›nma Fonu kurula-
Orant›l› faflizm aklan›yor Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu ile Terörle Mücadele Kanunu’ndaki de¤iflikliklerden sonra dur durak bilmeyen polisin kar›flt›¤› vakalar art›yor. Kendi kendisini denetleyen polis, orant›s›z güç kullanm›yor, fliddet olaylar›na kar›flm›yor, t›pk› 1 May›s 2008’deki gibi(!) Emniyet taraf›ndan haz›rlanan ve ‹stanbul Valisi Muammer Güler taraf›ndan onaylanan raporda polis yine akland›. Tüm Türkiye’nin televizyonlar›n canl› yay›n›ndan izledi¤i 1 May›s 2008’deki polis fliddetinin ‘orant›s›z güç’ kavram› dahilinde olmad›¤›na karar verildi. Rapora göre D‹SK binas›n›n içine gaz bombas› ya¤d›r›lmas›, fiiflli Etfal Hastanesi kantinine gaz bombas› at›lmas›, tehlike yokken insanlar›n kafas›na silah dayanmas›, yere düflen kad›nlar ve yafll›lar dahil herkesin coplanmas›, tekmelenmesi ‘orant›l› kuvvet’ kullan›m›
dahilinde yap›lm›fl. Raporu haz›rlayan ‹stanbul Emniyet Müdür Yard›mc›s› Mehmet K›z›lgünefl olunca asl›nda flafl›rmamak gerekir. K›z›lgünefl, 6 Mart 2005’teki Dünya Kad›nlar Günü'nde ç›kan olaylara ad› kar›flt›¤› gerekçesiyle Çevik Kuvvet Müdürlü¤ü görevinden al›nm›flt›. 1 May›s 2008 sonras› çok tart›fl›lan polis fliddeti, yine polisler taraf›ndan haz›rlanan raporla aklanm›fl oldu. D‹SK, 1 May›s sonras› polis fliddetini ortaya koymak için sergi düzenlemiflti. 1 May›s’tan bile aklanan polis dur durak bilmeden ‘orant›l› güç’ kullan›m›na devam ediyor. Hat›rlanaca¤› gibi Haziran 2008’den bugüne Ankara, ‹stanbul, Adana, Bursa ve Antalya gibi il-
lerde polisin silah kulland›¤› çok say›da olay meydana geldi. Bunlar›n yedisi ölümle sonuçland›. Ankara’n›n Alt›nda¤ ilçesinde bir polis memuru, h›rs›zl›ktan sab›kal› Soner Çankal’› aya¤›ndan vurarak yakalad›ktan sonra kafas›na atefl ederek öldürdü. Polis kaynaklar›, polis memurunun zanl›n›n yak›nlar› taraf›ndan sald›r›ya u¤ray›nca atefl açmak zorunda kald›¤›n›, Çankal’›n da bu s›rada vuruldu¤unu söylerken, görgü tan›klar›, polisin Çankal’› önce aya¤›ndan vurarak yakalad›¤›n› ard›ndan kafas›ndan vurdu¤unu söyledi. Amiri kimlik sorun diyor memuru dayak at›yor Avc›lar’da polis k›yafeti giymifl kifli-
Kamu ‹hale Yasas› flimdi Gül gibi! Cumhurbaflkan› Abdullah Gül, ‘Bu benim en hassas oldu¤um yasa’ dedi¤i Kamu ‹hale Yasas›’n› onaylad›. Yasa hükümete, AKP yandafl› sermaye için yeni f›rsatlar sunma olana¤› veriyor Kamoyunda ‘‹halesiz ihale dönemi’ diye adland›r›lan dönem bafllad›. Kamu ‹hale Yasas›, Cumhurbaflkan› Abdullah Gül’ün onay›yla 2002’den bu yana 17. kez de¤ifltirilmifl oldu. Meclis’ten geçen de¤ifliklik kamu al›mlar›nda ihale d›fl› istisnalar› geniflletiyor, büyük projelerin 50 biner YTL’lik dilimlerle ihalesiz verilmesine kap› aral›yor, flikayet hakk›n›ysa daralt›yor. Kamunun yapt›raca¤› ifllerle, sat›n alaca¤› mal ve hizmetlerle ilgili ihalelerin yüzde 80’ini son yasayla art›k davet usulü yap›lacak. ‹fller davet edilen üç kifliden birine verilecek. Yani AKP’nin sermaye içinde sermaye kay›rma olana¤› art›yor. Art›k savunma, güvenlik, istihba-
rat ve TÜB‹TAK'›n AR-GE al›mlar› Kamu ‹hale Kurumu'nun denetimi d›fl›na ç›kt›. Kurumun denetim yetkisi de daralt›ld›. Bas›n yay›n organlar›nda yer alan ihale yolsuzluklar›na iliflkin haberler ihbar kabul edilmeyecek. Kurum art›k sadece flikayet edilenleri inceleyebilecek. Okuldan konut inflaat›na, fabrikadan baraj yap›m›na, devlete makine, g›da al›mlar›ndan otobüs al›mlar›na kadar kamuda ihale konusu olan her fley muafiyet kapsam›na al›nd›. Bülent Ecevit hükümeti döneminde ç›kan ve yürürlü¤e girmeden önce 12 Haziran 2002’de ilk de¤iflikli¤i yap›lan 4734 Say›l› Kamu ‹hale Kanunu yürürlü¤e girdi¤i 2003 y›l›ndan bu yana 17 kez de¤ifltirildi.
cak. Sosyal yard›m faaliyetinde yetkili kurumlar›n toplad›¤› tüm yard›mlar bu kurum taraf›ndan da¤›t›lacak. Yafll›l›k ayl›¤› ve yeflil kart üzerinden yürütülen sa¤l›k yard›m› da dahil olmak üzere tüm yard›mlar tek bir merkezden, Fon’dan da¤›t›lacak. Bu kurum sayesinde kömür ve g›da yard›mlar›n›n yan› s›ra para da¤›t›lacak. Yine dilencilefltirme projesi AKP’nin ‘Sosyal Kalk›nma Fonu’ projesinin henüz belirgin bir kayna¤› yok. Proje kapsam›nda AKP’nin geçim yard›m› bafll›¤›yla sundu¤u maddeye göre 4 kiflilik yoksul bir aileye bin 412 YTL vermesi gerekiyor. 15 milyon yoksulun oldu¤u düflünülürse ortaya ç›kacak rakam›n nas›l karfl›lanaca¤›na dair somut bir öneri yok. Proje birçok kesim taraf›ndan yoksulu daha da çok dilencilefltirmekle elefltiriliyor. Baz› çevreler ise bu sosyal proje yerine ekonomik bir proje gelifltirilerek istihdam›n art›r›lmas›n› öneriyor. AKP’nin hem iflsizlere yönelik hem de yoksullara yönelik projelerini hayata geçirmesi zor görünüyor. AKP, yaklaflan yerel seçimler öncesi bu projelerle yine halk› kand›rmaya çal›fl›yor.
AKP iktidar› döneminde 14 de¤iflikli¤in yap›ld›¤› kanunda yap›lan son de¤ifliklik 20 Kas›m tarihinde TBMM’den geçmiflti. Cumhurbaflkan› Abdullah Gül’ün "Bu benim en hassas oldu¤um yasa" diyerek imzalad›¤› yasaya TÜS‹AD “Keyfi uygulamaya ve suistimale yol açar” diye karfl› ç›k›yor. Çünkü yasaya göre AKP art›k kendi destekçisi sermaye gruplar›na istedi¤i ihaleleri verebilecek. Bu yasa sermaye ile AKP aras›nda çok kavga ç›karacak.
lerin bir kad›n› kaç›rarak tecavüz etti¤i ortaya ç›k›nca ‹l Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, vatandafllara “Polise kimlik sorun” önerisinde bulunmufltu. Cerrah’›n bu aç›klamas›ndan iki gün sonra Avc›lar’da Cerrah’›n sözünden cesaret al›p polise kimlik soran Mustafa Akdo¤an hastanelik oldu. Akdo¤an befl polisin toplu daya¤›na maruz kald›¤›n› iddia etti. Burnu ve kafatas› çatlayan, çenesi k›r›ld›¤› için ameliyat olan Akdo¤an üç hafta konuflamayacak. Ankara Keçiören’de ise Halkevleri bildirisi da¤›tan Melih Mankalo¤lu kendisini durduran polise kimlik sorunca gözalt›na al›nd›.
MKE fiflekliyor Makine Kimya Endüstrisi Kurumu taksitli silah sat›fllar›yla stoklar›n› eritmekle övünürken di¤er taraftan istatistikler silah kullan›lmas› sonucu ölüm ve kazalar›n artt›¤›n› ortaya koyuyor Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) elindeki stoklar› eritmek amac›yla 2006 y›l›nda bafllatm›fl oldu¤u taksitli silah satma kampanyas›n› sonland›rd›. Kampanya kapsam›nda ‘kredi kart›na 10 ay taksitle’ K›r›kkale Silah Fabrikas›’nda üretilen 12 ayr› cins ve özellikteki silah sat›fla sunulmufltu. Peflin al›mlarda yüzde 20’ye varan oranlarda indirim yap›lm›flt›. Kampanya büyük ilgi görmesi yüzünden defalarca
uzat›lm›flt›. Son olarak ekim ay›nda tekrarlanan kampanya, stoklar›n büyük oranda tükenmesiyle birlikte sona erdi. MKE bundan böyle, K›r›kkale yap›m› yerli tabanca sat›fllar›n› iflletme taraf›ndan belirlenen normal fiyat üzerinden yapacak. Kampanyan›n toplumdaki karfl›l›¤› her gün en az sekiz kiflinin ateflli silahlarla öldürüldü¤ü, üç kiflinin ateflli silah kazas›
sonucu yaflam›n› yitirdi¤i bir ülke yaratmas› oldu. ‹statistiklere göre Türkiye’de hareket halindeki sekiz milyon a r a c › n y ü z d e 6’s›nda silah var ve bu silahlar›n yüzde 80’i torpidoda ya da sürücülerin belinde. Türkiye’de bugün yaklafl›k sekiz milyon silah bulunuyor.
18 Aral›k 31 Aral›k
4 GÜNDEM Ö⁄RENC‹LER DEMOKRAS‹ OYUNUNU ‹ZLEMED‹
SOL YAYINLARI SUSTURMA ÇABASI
Çevik Kuvvet seçimde, ö¤renci kap› d›flar›!
Susturamazs›n›z!
‹stanbul Üniversitesi’nde (‹Ü) Ö¤renci Kolektifi üyesi ö¤renciler, 16 Aral›k günü yap›lan rektörlük seçimlerinin ‘anti-demokratik’ oldu¤unu belirterek bir dizi eylem gerçeklefltirdiler. Ö¤rencilerin rektörlük seçimlerinde söz sahibi olmamas›n› ve seçimler nedeniyle Fakülte’nin tatil edilerek ortam›n ö¤rencilerden ‘ar›nd›r›lmas›n›’ protesto eden Kolektifçiler, görüfllerini dile getirmek için fakülteye girmek istedi. Bunun üzerine fakültede bulunan çevik kuvvet polisleri ö¤rencilere sald›rd›. ‹Ü Merkez Kampüs’te ise ö¤renciler ders boykotu yaparak forum düzenledi. Rektörü Mesut Parlak ise “Ö¤rencilerin burada olmamas› gerekir" diyerek üniversiteden ne anlad›¤›n› gösterdi.
‹stanbul 13. A¤›r Ceza Mahkemesi K›z›l Bayrak Gazetesi’nin 7 Kas›m tarihli say›s› hakk›nda toplatma karar› verdi. Mahkeme ayr›ca gazeteye 1 ay süreyle yay›n durdurma cezas› verdi. Yürüyüfl Dergisi’nin 165. say›nda Engin Çeber, Dursun Karatafl ile ilgili haberlere yer vermesi ve polis fliddetini karikatürle anlatmas› gerekçe gösterilerek bu say›n›n toplat›lmas›na karar verildi.
2008
“ÖZGÜRLÜK PARAYLA ALINMAZ”
“KOÇ”LAR KARAYOLUNDAN KAZANDI
Al›nak yine hapiste!
Halk yollarda kurban oluyor
Kürt Sorunu'nun çözülmesi için toplumu sivil itaatsizlik eylemleri yapmaya ça¤›rd›¤› gerekçesiyle 4 ay 5 gün hapis cezas›na çarpt›r›lan eski DEP milletvekili Mahmut Al›nak bu y›l ikinci kez hapse girdi. Eski milletvekili Al›nak, mahkemenin cezas›n› paraya çevirdi¤ini ancak kendisinin bu paray› ödemedi¤ini ve hapse girmeyi tercih etti¤ini söyledi.
Bayram› tatilinde meydana gelen trafik kazalar›nda, 113 kiflinin hayat›n› kaybetti¤i, 180 kiflinin de yaraland›¤› bildirdi. Emniyet Genel Müdürlü¤ü Trafik Baflkanl›¤› verilerine göre, 1980-2007 y›llar› aras›nda meydana gelen trafik kazalar›nda 8 bin 500 kifli hayat›n› kaybetti. Komünist icad› diye ihmal edilen demiryollar› çökerken, karayollar› can almaya devam ediyor.Hükümet ise kazalar› sürücü dikkatsizli¤ine ba¤l›yor.
AKP medyas›nda sol pani¤i Ekonomik kriz ve emekçilerin krizin faturas›n› halka ödetmeye çal›flan hükümete karfl› yükselen tepkileri, AKP yanl›s› medyay› pani¤e soktu. Gerici bas›n, kapitalizmin has savunuculu¤una soyunarak sola yönelik sald›r›lar›n› art›r›yor ‹slahc› bas›n sola karfl› topyekün sald›r›da. Sola karfl› en sald›rgan yay›nlar›n bafl›nda Zaman gazetesi geliyor. 9 Kas›m’da gerçekleflen Büyük Alevi Mitingi’ne yönelik provokatif yay›nlar yapan, D‹SK ve KESK’in Ankara mitingini adli bir vaka haline dönüfltürerek CHP ile iliflkilendirmeye çal›flan ve “solun fliddetten beslendi¤ini” savunan gazete, 5 Aral›k günkü haberinde Halkevleri’ni, ÖDP içindeki Dev-Yol kanad›n› ve TKP’yi faflist, darbeci, Ergenekoncu ilan etti. Gazete milletvekili Ufuk Uras’›n, “Sosyalist” yazar Roni Margulies’in ve Bilgi Üniversitesi Ö¤retim Üyesi Ferhat Kentel’in ifadelerini toplay›p, ç›kararak, çarp›p bölerek bu sonuca var›rken bu isimlerin habere bir itirazda bulunmamalar› dikkat çekti. AKP’ye
muhalefet eden sola karfl› düflmanl›¤›n› defalarca aç›k aç›k ifade eden Margulies bir yana, Uras’›n kendi partisinin bir kesimine faflist yak›flt›rmas›nda bulunan habere dair bir itirazda bulunmamas› solun içine düfltü¤ü durumu gözler önüne serdi. Zaman gazetesi, 14 Aral›k’ta yay›nlanan bir haberiyle sol düflmanl›¤›n› aç›k yalanlarla süsledi. Marafl katliam›n›n Sovyetler Birli¤i ve solcular taraf›ndan tertiplendi¤ini iddia eden gazete MHP’yi, M‹T’i ve C‹A’yi aklamaya çal›flt›. Bilindi¤i gibi CIA Türkiye masas› flefi Alexander Pack’in keflif yapt›¤› Marafl’ta 19 Aral›k 1978’de bir sinemada patlat›lan bomban›n solcular taraf›ndan at›ld›¤› söylentisiyle bafllat›lan ve günlerce süren katliamlar›n sonucunda 100’ün üzerinde solcu ve Alevi
öldürülmüfltü. Olaylar›n ard›ndan sinemaya bombay› atan›n Ökkefl fiendiller oldu¤u ortaya ç›km›fl, fiendiller daha sonra MHP milletvekili olmufltu. Ayn› gün yay›nlanan bir baflka köfle yaz›s›nda da Zaman gazetesi, iflin suyunu ç›kararak küresel ekonomik krizi de solcular›n ç›kard›¤›n› iddia etti. Ahmet Selim imzal› yaz›da 1980 öncesi darbeci, cuntac› olan solun, 80 sonras› s›n›rs›z küreselleflmeci oldu¤u iddia edilerek, krizin de bu anlay›fl nedeniyle ç›kt›¤› savunuldu. “Özgürlükçü-liberal sol”un demeçleriyle sola sald›ran Zaman gazetesi, özgürlükçülükten ne anlad›¤›n› ise Yunanistan’daki isyana dair haberleriyle gösterdi. Herkül Millas imzal› haberde sorunun temelinde “afl›r› demokrasi” oldu¤u saptamas›
Tayyip Baba’n›n bir çiftli¤i var KESK’e ba¤l› Haber-Sen’in haz›rlad›¤› rapora göre, adli t›p memuru, zab›t kâtibi, kimya ö¤retmeni, muhasebeci, Et ve Bal›k Kurumu çal›flan› ve arkeolog gibi kifliler TRT’ye atanarak h›zl› bir kadrolaflma faaliyeti yü-
rütülüyor. ‹brahim fiahin’in Genel Müdürlü¤ü ile kuruma atanan 41 kiflinin ço¤unlu¤unun herhangi bir yay›nc›l›k tecrübesinin olmamas› dikkat çekerken, medyadan yap›lan transferlerdeki tercihler de çarp›c›: Gülen Cemaatine ait Aksiyon dergisi, Samanyolu TV, Cihan Haber Ajans› , “Deniz Fenercisi” Kanal 7, AKP’li belediyelerden ald›¤› ihalelerle zenginleflen Termikel grubuna ba¤l› Kanal A ve AKP yanl›s› Kanal 24’ten yap›lan transferle TRT, hükümetin çiftli¤i haline getiriliyor.
yap›ld›. Sözde darbe karfl›t› Zaman gazetesine göre, Yunanistan’da 1967-1974 askeri yönetiminin ard›ndan “sivil toplum” fazlas›yla ön plana ç›km›fl, halk devletten korkmaz olmufltu. Polis üniversitelere ad›m atamamakta, bu ise gençlerin z›vanadan ç›kmas›na neden olmaktad›r, öyle ki ö¤renciler “börek neden bayat” diye iflgaller yapmaktad›r. Yani gazeteye göre Yunanistan’da gençlerin güvencesizlefltirilmesi, yoksulluk, iflsizlik gibi sorunlar yoktur. A¤z›n› topla Kekeç! Yeni fiafak gazetesinde ise bugünlerde Marksizm’in bitti¤ini hat›rlatan “entelektüel” köfle yaz›lar› fazlas›yla yer al›yor. Gazete yazar› Ahmet Kekeç ise “Helal be Muro” bafll›kl› yaz›s›yla sola sald›r› modas›nda entelektüel üslubu bir kenara at›p çirkin iftiralara sar›ld›. Deniz’lerin, Ulafl’lar›n, Mahir’lerin “uzayl› tafllar gibi 6.filoyu tafllad›¤›n›” savunan Kekeç, bu eylemlerin amac›n›n darbecilik oldu¤unu söyleyecek kadar ç›ld›rd›. Bu devrimcilerin 12 Mart darbecileri taraf›ndan katledilmesini ise Kekeç, “pis bir oyunun figüranlar› haline getirildiklerini anlayamadan telef edilmifller, öldürülmüfller” diye yorumlad›. Sol düflmanl›¤›n› y›llard›r bayrak edinen Vakit gazetesi ise bu ifli en kirli yapanlardan. KESK ve D‹SK’in Ankara mitingindeki polis sald›r›s›n› Hal-
www.bobiler.org’dan al›nm›flt›r
kevleri’ne ba¤lanmay› baflard›(!). “Halkevleri'nin do¤algaz zamm›n› protesto bahanesiyle Baflkent Gaz Da¤›t›m Merkezi'ni (EGO) basmas› bugün yaflanan olayla-
Hep ayn› nakarat tan›n›n ‘sa¤ ele’ geçirildi¤i ve 165 militan›n ise güvenlik güçlerine teslim oldu¤u iddia edildi. ‘Ele geçirilenler’ ara-
s›na iflkence yap›larak tutuklanan çocuklar›n say›s›n›n dahil edilip edilmedi¤i raporda belirtilmedi. Genelkurmay’›n bu y›l içinde gerçeklefltirildi¤i s›n›r ötesi operasyonda PKK’ye ciddi bir kay›p verdiremeden geri dönmesi elefltiri konusu olmufltu. Ayr›ca bu y›l PKK’nin Aktütün ve Da¤l›ca bask›nlar› gerçeklefltirdi¤i, bölgede AKP’nin gücünün halk direniflleriyle k›r›ld›¤› düflünüldü¤ünde bu bilançonun kirli savafl›n psikolojik harekat aya¤›n›n bir parças› oldu¤u daha net anlafl›l›yor.
Çeçen savafl› Türkiye’de Y›llarca Rusya’ya karfl› ABD taraf›ndan desteklenen, Türkiye’de de kontrgerilla örgütlenmesi ile dirsek temas› olan Çeçen komutanlar ABD’nin deste¤ini çekmesinin ard›ndan yerlefltikleri ‹stanbul’da birer birer öldürülüyor. Ekim ay›nda Albay Gazhi Edilsultanov, geçti¤imiz günlerde de ‹slam Canibekof öldürüldü. Bu “profesyonel” cinayetler gözleri Rusya’ya çevirirken, Türkiye’nin geliflmeler karfl›s›ndaki sessizli¤i dikkat çekti. Bir dönem “Çeçen davas›” ad› alt›nda ABD operasyonlar›na
aç›k destek veren devletin, ‘büyük flef’ arkadan çekilince “Çeçen davas›n›” önemsememesi ve ülkesinde gerçekleflen operasyonlar›n izleyicisi olmas› bölgede büyük oyuncu olma iddialar›n›n içinin ne kadar bofl oldu¤unu gösterdi.
vundu. Haberdeki bir dizi bilgi hatalar› bir yana gerçek flu ki gerici bas›n›n sol korkusu büyüyor ve flimdi bu korkuyu büyütme zaman›!
Askerden AKP için seferberlik
Genelkurmay’›n ve hükümetlerin 24 y›ld›r vazgeçemedikleri “PKK’y› bitirdik, bitiriyoruz” aç›klamalar›na bir yenisi daha eklendi Genelkurmay kirli savafl›n ‘skorunu’, muhasebe terimi kullanarak “2008’in bilânçosu” ad›yla yay›nlad›. Y›llard›r süren operasyonlarda ölen binlerce insan için ‘bilânço’ teriminin kullan›lmas› Genelkurmay›n bölge halk›na ve daha da ötesi ölen askerlere nas›l bakt›¤›n› gösteriyor. Ana ak›m medya ve AKP yandafl› medya, Genelkurmay’›n servis haberini “PKK bitiyor, 2008 PKK’n›n sonu oldu” bafll›klar›yla duyurdu. Genelkurmay’›n servis haberinde, 670 PKK militan›n›n ölü, 214 mili-
r›n habercisi oldu” diyen gazete o gün kimsenin gözalt›na al›nmamas›n›n “‹flçi/Memur Mitingi'nde EGO bask›n›n› yapan gruplar› cesaretlendirdi¤ini” sa-
Geçen seçimde Güneydo¤u’da DTP’li adaylar›n seçilmemesi için ba¤›ms›z adaylar› küçük yaz› karakteriyle seçmen pusulus›na dahil eden zihniyet yine ifl bafl›nda. Bölgede sand›klar silahlar›n gölgesinde kurulacak, aç›lacak ve say›lacak! Güneydo¤u’da DTP’yi silme amac›yla ç›kt›¤› yolda tökezleyen AKP, yerel seçimler yaklaflt›kça yeni oyunlar›n peflinde. AKP’nin bölgedeki oyunlar›n›n en büyük yard›mc›l›¤›n› ise ordu üstleniyor. DTP’nin Kürt halk›na bask› uygulad›¤› iddias›yla her sand›¤›n bafl›na asker dikecek olan AKP, böylece askeri operasyonlar, tarikatlar ve kömür yard›mlar›yla teslim alamad›¤› Kürt halk›n› sand›k oyunlar›yla
dize getirmeyi planl›yor. Yüksek Seçim Kurulu seçimlerde polise ve askere daha fazla yetki verirken sand›k bafllar›nda polisin ve askerin hertürlü müdahalesinin önü aç›ld›. Kürt illerinde bulunan yaklafl›k 14 bin sand›¤› kontrol etmeyi hedefleyen hükümet, sand›klar› birlefltirip sand›k say›s›n› azaltacak. Sand›klar›n birlefltirilmesiyle de ulafl›m zorluklar›n bulundu¤u bölgede seçime kat›l›m oranlar› da düflecek.
ABD iflkencesine AKP deste¤i AKP hükümetinin, ABD’nin iflkence uçaklar›na kucak açt›¤› belgelendi. ‹spanyol El Pais gazetesi, ABD’nin gizli servisi CIA’in, Taliban ve El Kaide üyesi olduklar› gerekçesiyle toplanan insanlar›n gizli ve yasad›fl› flekilde Küba'daki Guantanamo Üssü'ne götürüldü¤ünü belgelerle yay›nlad›. ‹spanya Savunma Bakan-
l›¤›’n›n belgelerine dayanarak verilen haberde, iflkence uçaklar›n›n ikmal noktas›n›n Türkiye oldu¤u bildirildi. Çeflitli Avrupa ülkelerinden iflkence uçaklar›n›n geçti¤inin anlafl›lmas› bu ülkelerde siyasi krize neden olmufltu. Türkiye’de ise hükümet konuya dair aç›klama yapmayarak suçunu sessizce örtbas ediyor.
Her seçim ayn› oyun Geçti¤imiz genel seçimlerde de DTP’nin ba¤›ms›z adaylar›n› engellemek için ba¤›ms›z adaylar oy pusulalar›na eklenmifl, böylece isimleri kar›nca gibi yaz›lan ve foto¤raf veya simge kullanmas› da yasak olan onlarca ba¤›ms›z aday aras›ndan DTP’li adaylar› seçmek zorlaflt›r›lm›flt›. Ayr›ca 1999 y›l›nda yap›lan yerel seçimlerde HADEP Mersin’de birinci parti olmas›na ra¤men 6
bin oyu silinmiflti. Seçimi kazanan parti TRT taraf›ndan bile HADEP olarak duyurulmas›na ra¤men, sand›klar›n bulundu¤u binaya yap›lan bomba ihbar›yla binadaki herkes d›flar› ç›kar›lm›flt›. Seçimden bir hafta sonra aç›klanan sonuçlarda HADEP dördüncü parti olarak ilan edilmiflti. Y›llard›r her fleçimden sonra derelerden, nehirlerden ve çöplerden ç›kan oy pusulalar›yla seçimlerde kimin hile yapt›¤› hala haf›zalarda.
Sand›¤›n kokusu ç›kt› Nüfüs Müdürlü¤ü’nün adrese dayal› kay›t sistemi esas al›narak haz›rlanan yeni seçmen listelerinde yaklafl›k 6 milyonluk bir art›fl oldu. Son yap›lan seçimlerden iki y›l bile geçmemiflken seçmen say›s›ndaki bu art›fl›n nedeni aç›klanmad›. Ayr›ca y›llard›r oturduklar› mahallelerde seçmen listelerine yaz›lmayanlar›n oldu¤u ve bu seçimlere parmak boyas› kullan›lmayacak olmas› sand›ktan daha flimdiden kötü kokular›n yükselmesine sebep oldu.
18 Aral›k 31 Aral›k
2008
‹NSANCA YAfiAM 5
8.5 milyon engelli var bir gören bir duyan yok Türkiye’nin engelli gerçe¤i
Engelliler 3 Aral›k Dünya Engelliler Günü’nde ‘bir günlü¤üne’ hat›rland›. Her gün yeni hak gasplar›yla karfl›laflan Türkiye’deki 8.5 milyon engellinin gerçek sorunlar› ve talepleri ise görmezden gelinmeye devam ediyor
fienlikte bulufltular ‹stanbul ve Giresun Bulancak’ta engelliler kendi organize ettikleri flenliklerde bir araya geldi ‹stanbul’da engelliler, 4 Aral›k’ta Halkevleri Engelli Haklar› Atölyesi’nin giriflimleri ve Türkiye Sakatlar Derne¤i, Alt›nokta Körler Derne¤i ‹stanbul fiubesi, E¤itimSen ‹stanbul 3 Nolu fiubesi, Spina Bifida Derne¤i’nin katk›lar›yla düzenlenen Halk fienli¤i’nde birlikte üretip birlikte e¤lendi. fienli¤e çok say›da engelli ve engelli ailesi kat›ld›. fienlikte Spina Bifida Derne¤i Çocuk Korosu ve Alt› Nokta Körler Derne¤i ‹stanbul fiubesi Korosu flark›lar seslendirirken ‹lk Evre Rehabilitasyon Merkezi’nden otistik çocuklar bir gösteri sahneledi. Halkevleri Engelli Haklar› Atölyesi Performans Grubu ise, engellilikle ilgili yaz›lm›fl fliirler eflli¤inde çeflitli mizansenler sundu. Nurettin Güleç de flenlikte bir konser verdi. Giresun Bulancak’ta ise engellilerden ve ailelerinden oluflan 200 kifli Bulancak Engelli Haklar› Atölyesi’nin düzenledi¤i flenlikte bir araya geldi. fiiirler okunan ve flark›lar söylenen flenlikte bir de tiyatro gösterisi yap›ld›.
Türkiye’de sadece 3 Aral›k Dünya Engelliler Günü’nde hat›rlanan engelli sorunu; Türkiye’nin en yak›c› Kürt sorunu ve Alevi sorunu gibi genifl kesimleri ilgilendiren meselelerinden birisi. Ancak di¤er sorunlarda oldu¤u gibi bu sorunda da gözler görmüyor kulaklar duymuyor. Resmi istatistiklere göre Türkiye nüfusunun yüzde 12.3’ü yani 8.5 milyonu engellilerden olufluyor. Ortopedik, görme, iflitme, konuflma, zihinsel vb. engelleri bulunan toplumun bu büyük kesimi için toplumda var olan eflitsizlikler daha da katmerli hale geliyor. Neo-liberal politikalar nedeniyle e¤itimden sa¤l›¤a, ulafl›mdan çal›flma hakk›na kadar engelliler temel hizmetler alan›n›n iyice d›fl›nda b›rak›l›yor. En büyük engel devlet Engelliler Günü vesilesiyle bir mesaj yay›nlayan Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an engellilerin hak ettikleri hayat flartlar›na kavuflturulmas› için iktidarlar› döneminde önemli ad›mlar att›klar›n› iddia etti. Ancak Baflbakan’›n aç›klamas› gerçe¤i yans›tm›yor. Devlet engelli istihdam›yla ilgili kendi ç›kard›¤› yasaya bile uymuyor. Özel sektörde yüzde 6 olan engelli çal›flt›rma alt s›n›r›n› ‹fl Kanunu’nda yapt›¤› de¤ifliklikle yüzde 3’e düflüren Hükümet, kamu kurulufllar›nda yüzde 4 engelli istihdam› alt s›n›r›na da uymuyor. 2 milyon 120 bin çal›flan›n bulundu¤u kamuda sadece 9 bin 966 engelli istihdam ediliyor. Oysa yasaya göre kamuda en az 85 bin engellinin istihdam edilmesi gerekiyor. Kamudaki engelli kadrosunun yüzde 88’i kullan›lm›yor. Üstelik kamuda çal›flt›r›lan engellilerden 1826’s› yani sadece yüzde 18’i kad›n çal›flan. Bu istatistik engelli kad›nlar›n ayr›mc›l›¤›n en fliddetlisine maruz kald›¤›n› gösteriyor.
Engel tan›mad›lar soka¤a ç›kt›lar Engelli örgütleri öncülü¤ünde engelliler 3 Aral›k Dünya Engelliler Günü’nde soka¤a ç›karak sorunlar›n› ve taleplerini dile getirdi. ‹stanbul’da Türkiye Sakatlar Derne¤i flubelerinin yönetici ve üyeleri Taksim’de bir etkinlik gerçeklefltirdi. Ankara’da ise Türkiye’nin farkl› illerinden gelen engelliler, K›z›lay Sakarya
Hükümet bunlar› yaparken AKP’li ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi’nin de arsa rant› için görme engellilerin rehabilitasyon merkezini kapatmak gibi vukuatlar› bulunuyor. Engelliye SSGSS zulmü Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigortas›’yla (SSGSS) da engellilerin haklar› gasp edilmeye devam
Caddesi’nde buluflarak buradan TBMM’ye yürüdü. Konya’da görme engelliler Sosyal Güvenlik Kurumu önünde davul çalarak özellikle kald›r›mlara park eden arabalar nedeniyle yaflad›klar› sorunlara dikkat çekti. Diyarbak›r, Erzincan ve daha pek çok ilde de engelliler taraf›ndan yürüyüfller ve etkinlikler organize edildi. Bu
ediyor. Yasa çerçevesinde yay›nlanan Sa¤l›k Uygulama Tebli¤i’ne göre al›nan sa¤l›k hizmeti için kat›l›m pay› ödenmesi gerekiyor. Tebli¤e göre hastalara verilen rapor ve reçetelerin süresi de k›salt›l›yor. Kat›l›m pay›yla s›k s›k sa¤l›k hizmetine ihtiyaç duyan engellilerin maddi yükleri katlan›rken reçete ve rapor sürelerinin k›salmas›yla da
Kocaelililer zamlara karfl› mitinge Do¤algaz hizmetlerinin özellefltirildi¤i Kocaeli’nde halk 20 Aral›k günü do¤algaz zamm›na karfl› soka¤a ç›kacak. Kocaeli Do¤algaz Hakk›n› Koruma Meclisi öncülü¤ünde Büyükflehir Belediyesi önünde bir miting gerçeklefltirilecek Kocaeli’de kurulan Do¤algaz Hakk›n› Koruma Meclisi do¤algaza son bir y›l içerisinde yüzde 82 oran›nda zam yap›lmas›n› protesto etmek için 20 Aral›k Cumartesi günü bir miting gerçeklefltirecek. Mitingde Kocaeli’ndeki gaz da¤›t›m flirketi ‹ZGAZ’›n GDF Suez adl› flirkete sat›lmas›, temel hizmetlere yap›lan di¤er zamlar ve krizin faturas›n›n halka ç›kar›lmas› da protesto edilecek. Çok say›da demokratik kitle örgütü, muhtarl›k, sendika, toplu yap› yönetimi ve di¤er örgütlerin kat›l›m›yla organize edilen miting Kocaeli Büyükflehir Belediye binas› önünde saat 15.00’te yap›lacak. Miting öncesinde Merkez
Bankas› binas›ndan Büyükflehir Belediyesi’ne yürüyüfl gerçeklefltirilecek. Mitinge haz›rl›k için Kocaeli Do¤algaz Hakk›n› Koruma Meclisi taraf›ndan kentin dört bir yan›na halk› do¤algaz hakk›na sahip ç›kmaya ve mitinge kat›lmaya davet eden afifller as›ld›. Da¤›t›lan broflürlerle halk›n konuya dair bilgilendirilmesi sa¤land›. Do¤algaz zamm›na karfl› Meclis bileflenleri taraf›ndan mahalle mahalle, sokak sokak imzalar toplan›rken Kocaeli Halkevleri Yürüyüfl Yolu’nda açt›¤› standla Kocaelilileri mitinge kat›lmaya davet etti. Haz›rl›klar› devam eden mitinge yo¤un kat›l›m olmas› bekleniyor.
etkinliklerde yap›lan aç›klamalarda istihdam, emeklilik, engelli ayl›¤›, e¤itim gibi konularda engellilerin haklar›n›n gasp edildi¤i dile getirildi. Engellilere bütçeden ayr›lan kaynaklar›n yetersiz oldu¤u belirtilen aç›klamalarda engelli istihdam›nda ve engellilerin di¤er haklar› konusunda mevcut yasalar›n dahi uygulanmad›¤› söylendi.
hareket kabiliyeti s›n›rl› olan ya da yatalak durumda bulunan engellilerin sa¤l›k hizmetlerinden faydalanmas› imkans›z hale getiriliyor. Üstelik tebli¤e göre tekerlekli sandalye ve iflitme cihaz› gibi t›bbi malzemelerin devlet taraf›ndan karfl›lanan bedelleri düflürülürken kulak kal›b› ve pil ödemeleri de tamamen durduruluyor.
Kamu çal›flan›na Ali Cengiz oyunu AKP’nin Ali Cengiz oyunuyla kamu çal›flanlar› ve ailelerinden de sa¤l›k muayeneleri için ücret al›nacak AKP hükümeti Anayasa Mahkemesi’nin iptal karar› nedeniyle Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigortas›’ndan (SSGSS) ç›karmak zorunda kald›¤› kamu çal›flanlar›yla ilgili uygulamay› bir Ali Cengiz oyunuyla hayata geçirmeye haz›rlan›yor. 2009 y›l› Bütçe Kanunu’na eklenen bir maddeyle kamu çal›flanlar› da SSK’l› iflçiler ve Ba¤-Kur’lular gibi
muayene paras›na tabi olacak. 1 Ekim’de yürürlü¤e giren SSGSS yasas› çerçevesinde hala muayene paras› ödemeyen kamu çal›flanlar› bu de¤iflikli¤in yürürlü¤e girmesiyle haklar›n› kaybedecek. Yasa de¤iflikli¤iyle say›lar› 2 milyon 120 binin üzerinde olan kamu çal›flanlar› ve aileleri ma¤dur edilmifl olacak.
Endifleye mahal yok! Selim DEM‹R oplumsal patlamas›z ekonomik kriz mi olur? Olmaz. Kapitalizmin krizleri fabrikayla iflçiyi, tarlayla köylüyü, hastaneyle hastay›, açla yeme¤i, suyla susuzu birbirinden ay›r›r. Bu bozuk düzen halk› d›fllar. Sonra da düzen d›fl› oldular diye suçlar. Hapse t›kar. Düzen d›fl›lar düzen karfl›t› olmas›n diye, düzenin hapishanelerinin içine t›k›l›r. ‹ki ekonomik kriz aras›nda, 2001’den 2008’e, Türkiye hapishanelerindeki mahpus say›s›n›n da ikiye katlan›p 50 binden 100 bine ç›kmas›n›n sahici izah› bu gidifltir herhalde. Bunu Adalet Bakan› Mehmet Ali fiahin de biliyor olacak, cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü say›s›n›n 100 bini aflmas› ile ilgili haberleri de¤erlendirirken, sosyoekonomik nedenlerin de rakamlarda etkili oldu¤unu ancak konunun ‘endifle verici’ olarak yans›t›lmas›n› do¤ru bulmad›¤›n›, hapishane say›s›n›n art›r›lmas›, hapishane flartlar›n›n iyilefltirilmesi için çal›flt›klar›n› da söyledi. Yani diyor ki Bakan: “Ey, vatandafl! Yönetti¤im ülkenin sosyoekonomik koflullar› sen ve çevrendekileri suça itmektedir. Katil olabilirsin, maktul olabilirsin; h›rs›z olabilirsin, soyulabilirsin; uyuflturucu satabilirsin, müptela olabilirsin… Bunun için seni hapislere t›k›yorum ve daha da t›kmay› planl›yorum” E o zaman hakikaten endifleye mahal yok. Ey, vatandafl! Hükümetin sana okul, hastane, sosyal-kültürel tesis yapmak, ifl ve afl güvencesi vermek için bütçe ay›rm›yor olabilir. Ama s›rt›ndaki coptan, bile¤indeki kelepçeden, dur ihtar›na uymad›¤›n için vurulaca¤›n polis kurflunundan, tecavüze u¤rad›¤›nda “psikolojisi bozulmam›flt›r” raporu verecek adli t›p masraf›ndan, seni sokaktan kurtaracak mahpus dam›ndan k›smaz. Hatta müjde sana müjde! Hapishanelerin Avrupa standartlar›ndaym›fl, daha da iyilefltirilecekmifl. Ey, tafl atan Kürt çocu¤u! Okullar›n, sokaklar›n, (varsa) parklar›n, oyuncaklar›n Avrupa standartlar›nda olmayabilir. Ama flimdi befler onar içine t›k›ld›¤›n hapishaneler Avrupa standartlar›nda. Ey, çat›flmaya girip de ölmeyen asker! Adalet Bakan’›n Mehmet Ali fiahin, senin PKK ile çat›flmaya girdi¤inde ölmeyip de esir düflmen karfl›s›nda, “kurtulmalar›na fazla sevinemedim” diyebilir. Ama seni dönüflte Avrupa standartlar›ndaki hapishanelerinde a¤›rlamadan hiçbir yana salmaz. Ey, iflimi, afl›m›, eflimi yitirirsem diye endiflelenen vatandafl! Devletin flefkatli kollar›nda, hapishanelerinde hepinize mahal var, endifleye mahal yok! Naylon faturac› maliye bakanlar›n› ve flürekalar›n›, sünnet milyoneri baflbakanlar› ve flürekalar›n›, Zahit Akman’›, Dengir Mir F›rat’›, fiaban Diflli’yi, Melih Gökçek’i ve o¤lanlar›n›, Ayd›n Do¤an’›, pedofili hastas› tetikçileri, “devlet bana bir kifli öldürttü” diye poz veren faflist tetikçileri, “iflimi yapt›m kenar›ma çekildim” diyen seleflerini, üniversitelere sat›rla giren haleflerini, ya¤mac›lar›, vurguncular›… görüp de bana yer kalmaz diye endiflelenme. Hükümetin zenginle yoksulu ay›rmas›n›, bu hizmette seni kay›rmas›n› bilir. Hükümetinin bunlar› hapishanelerinde a¤›rlamayaca¤›, Adalet Bakan› Mehmet Ali fiahin’in, kendisine “Deniz Feneri neden soruflturulmuyor” diye soruldu¤unda, “Bana ne, bana ne” demesinden bellidir. Mahpus mahal önce senin içindir. Kriz seni de mi vurdu? Endifleye mahal yok. Ya soka¤a ç›kars›n, ya da mahpus kat›na.
T
Gökçek zamm›na karfl› Mamakl›lar sokakta Do¤algaza gelen yüzde 82’lik zamm›n ard›ndan BaflkentGaz’›n döviz kuru bahanesiyle do¤algaza bir zam daha yapmas› Mamakl›lar taraf›ndan protesto edildi. Mamak Halkevleri öncülü¤ünde bir araya gelen Mamakl›lar 1 Aral›k akflam› meflaleli bir yürüyüflle do¤algaz zamm›n›n geri çekilmesini talep etti Ankara’n›n do¤algaz da¤›t›m›n› yapan Ankara Büyükflehir Belediyesi’ne ba¤l› Baflkent Do¤algaz Afi (Bafl-
kentGaz) 1 Aral›k günü döviz kuru ayarlama gerekçesiyle do¤algaza bir zam daha yapt›. Zamma tepki gös-
Vadi halk›na ‘Provokatör’ dedi
teren Mamakl›lar, Halkevi öncülü¤ünde 3 Aral›k akflam› soka¤a ç›karak BaflkentGaz’›n bu karar›n› protesto
‹. Melih Gökçek, arazi rantç›lar›na karfl› bar›nma hakk› mücadelesi veren Dikmen Vadisi halk›na sald›rmay› sürdürüyor. Geçti¤imiz günlerde Gökçek’in özel yay›n organ› gibi çal›flan Belediye’ye ait Ankara Bülteni’nde Vadi halk›ndan 17 kifliye karfl› aç›lan davayla ilgili olarak “Dikmen Vadisi provokatörlerine hapis cezas›” bafll›¤›yla bir haber yay›nland›.
etti. Mamak Halkevi önünde toplanarak Tuzluçay›r Meydan›’na yürüyen Mamakl›lar burada bir bas›n aç›klamas› yapt›. Halkevleri Onur Kurulu üyesi Yusuf Sa¤l›k taraf›ndan yap›lan aç›klamada, AKP hükümetinin çeflitli bas›n organlar› arac›l›¤› ile “do¤algazda indirim olacak” beklentisi yaratt›¤› bir zamanda halkla dalga geçercesine do¤algaza tekrar zam yapt›¤› belirtildi.
www.halkinsesigazetesi.net iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.
n
Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n
Telefon-Faks 0 212 245 90 37 n
Adres Tomtom Mah. Örmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n
Bas›ld›¤› Yer Taflbask› Matbaac›l›k Yay. ve Amb. San. Tic. Ltd. fiti. Bask› Tesisleri Kocaeli/‹zmit (0 262 335 28 95)
18 Aral›k 31 Aral›k
6 K‹BELE
2008
D‹REN‹fiE KADIN DAYANIfiMASI
BUGÜN YARIN DA‹MA BARIfi
KÜRT PARLEMENTOSUNDA ÇOK EfiL‹L‹K YASASI
ÇOCUK YAfiTA EVL‹L‹⁄E YARGITAY ENGEL‹
Emine Arslan’a ziyaret
Kad›nlar›n bar›fl buluflmas›
Kad›nlar patriarka k›skac›nda
Evlilikte s›n›r 16 yafl
DESA önünde direniflini sürdüren Emine Arslan’a destek ziyaretleri devam ediyor. ‹flyeri önündeki direniflinin 157. gününde Arslan’› TMMOB, Desa Direnifliyle Dayan›flma Platformu ve Desa Direnifliyle Dayan›flma Kad›n Platformu üyesi 100’ü aflk›n kifli ziyaret etti. 6 Aral›k günü gerçekleflen destek ziyaretinde DESA’da sendikal mücadele veren Arslan ve Düzce’deki 41 direniflçi iflçiye dayan›flma mesajlar› iletiloi.
‹zmir’de Kad›n Yazarlar Derne¤i’nin ça¤r›s› ile ‘Kad›nlar›n Bar›fl Buluflmas› Bu Gün Yar›n Daima Bar›fl’ paneli düzenlendi. 18 Aral›k günü yap›lan panelde Kad›n Yazarlar Derne¤i, Emekçi Kad›nlar Derne¤i, Çi¤li Kad›n Dayan›flma Evi, ‹zmir Kad›n Dayan›flma Derne¤i temsilcileri konuflmac› olarak yer ald›. Konak Belediyesi Alsancak Kültür Merkezi’nde gerçekleflen etkinlikte kad›nlar bar›fl› konufltu. Panelin ça¤r›c›s› olan KYD geçen ekim ay›nda 27 kad›n yazar taraf›ndan ‹zmir’de kurulmufltu.
Kürdistan Parlamentosu geçen hafta erkeklerin iki kad›nla evlenebilmesini sa¤layan yasay› onaylad›. 35’e karfl› 39 oyla kabul edilen kanunun erkek egemen toplumsal anlay›fl› hukukla garanti alt›na ald›. ABD iflgaliyle beraber Irakl› kad›nlar gericilik ve savafl›n kad›na yönelik fliddeti nedeniyle eve hapsediliyor. Irak Kürt Kad›n Platformu yürürlü¤e giren yasay› protesto için bir imza kampanyas› bafllatt›. Destek imzalar› platformmajinenkurd@yahoo.de adresine gönderilebilir.
Yarg›tay çocuk yaflta evlili¤in önüne geçecek yeni bir hükme vard›. Eskiflehir’de yerel mahkemenin 15 yafl›nda bir k›z çocu¤una evlenme izni veren karar›n› Yarg›tay bozdu. Kurum çocuk yaflta evliliklerde 16 yafl›n› doldurma flart› arand›¤›n›, ancak bu flart›n bile “ola¤anüstü durumlar için geçerli” oldu¤unu belirtti. Evlenme yafl›n›n 14’e indirilmesinin gündeme getirildi¤i dönemde Yarg›tay’›n karar›n›n benzer vakalara emsal olabilece¤i söyleniyor.
Mor Çat› s›¤›naklardan d›fllanamaz
Krize karfl› dayan›flma
Ülfet Tayl› Mor Çat› gönüllüsü
Krizin yoksullu¤una, hayat pahal›l›¤›na, AKP’nin sadakas›na karfl› kad›nlar kendi dayan›flma a¤lar›n› kuruyor Krizin derinlefltirdi¤i yoksulluk kad›nlar›n omzundaki yükü artt›r›yor. Hanelerin azalan gelirlerine ra¤men ucuza geçinebilmenin yolunu kad›nlar buluyor. Bahçelievler’de kad›nlar kurduklar› dayan›flma a¤› ile bu zorunlulu¤unun üstesinden geliyor. Para azald›kça yük art›yor Krizle beraber eve giren paran›n azalmas› kad›nlar›n yükünün artmas› anlam›na geliyor. Ev için gerekli tüm ihtiyaçlar› en ucuz biçimde temin etme sorumlulu¤u kad›nlar›n oluyor. Yap›lan araflt›rmalar Türkiye gibi yeni
sömürgelerde kriz dönemlerinde kad›nlar›n daha ucuz al›flverifl yapabilmek için daha uzak mesafeleri kat etti¤ini gösteriyor. Tasarruf için ekmekten konserveye çok say›da yiyecek de yine kad›nlar taraf›ndan evde haz›rlanmaya bafll›yor. Bahçelievler’de çözüm için dayan›flma Krizin kendini iyiden iyiye hissettirdi¤i bu günlerde mutfaktaki bofl tencere, do¤algaz zamlar›ndan dolay› ›s›namayan evler, çocuklar›n okul masraflar›, sa¤l›k giderleri kad›nlar› bunaltan bunaltt›kça öfkelendiren sorun-
Kad›nlar bayram öncesi ç›kt›klar› toplu al›flveriflte ihtiyaçlar›n› toptan alarak daha ucuza mal etti. Bahçelievler Halkevi’nden kad›nlar kurduklar› dayan›flma a¤› ile ortak al›flverifl yap›lmas›n› yayg›nlaflt›rarak krizin yoksullu¤una karfl› dayan›flmay› büyütmek istiyor
lar oluyor. Bahçelievler Halkevi’nden kad›nlar bu sorunlar içinde dayan›flman›n mümkün oldu¤unu gösteriyor. Biraraya gelen kad›nlar bu s›k›nt›lar›n çözümünü de kendileri üretiyor. Bahçelievler Halkevi’nde kad›nlar krizin getirdi¤i zorluklarla bafl edebilmek için birlikte dayan›flmay› örüyor. 1 Aral›k’ta Halkevinde bir toplant› yapan kad›nlar yoksullu¤a karfl› dayan›flma için harekete geçtiler. Toplant›da mutfak masraflar›n› azaltabilmek için toplu al›flverifl yap›lmas›na karar verdiler. Halkevci kad›nlar toplu al›flverifl fikrini hayata geçirmek için krize karfl› mutfaklarda dayan›flma a¤› kurdular. Yap›lan toplant›da kad›nlar AKP’nin sadaka da¤›t›r gibi yard›m da¤›tmas›na tepki olarak kendi dayan›flma a¤lar›n› kurman›n gereklili¤i üstünde durdular. 4 Aral›k Perflembe günü bu a¤›n ilk halkas›n› oluflturan on befl kad›n marketlerin ve toptanc›lar›n fiyatlar›n› araflt›rd›ktan sonra topluca al›flverifle ç›kt›. Toptan al›nan ürünler daha sonra kad›nlar aras›nda bölüflüldü.
Dilek Kutlar - Sokak Temsilcisi ‹ki çocu¤um var bu krizle birlikte bütün harcamalar›m›zdan k›smak zorunda kald›k. Do¤algaz da zamland› nas›l ödeyece¤iz bilmiyorum faturalar çok yüklü geliyor. Hükümet biraz da halk› düflünsün kriz var diyorlar bu kriz en çok bizlere vuruyor zenginler daha zengin oluyor biz ise daha da yoksullafl›yoruz. Hükümet her fleye zam yapaca¤›na biraz halk› düflünsün do¤algaza zam yapaca¤›na herkese ihtiyac›na göre ücretsiz versinler. Bu kriz herkesi etkiliyor tabi ama zorluklarla en çok yine biz kad›nlar yüz yüze geliyoruz. Mutfakta ne piflirece¤im çocuklar›m›n karn›n› nas›l doyuraca¤›m, evin masraflar›n›n nas›l aza indiririm diye biz kad›nlar düflünüyoruz. Halkevinde yapt›¤›m›z sohbetlerimizde kad›nlar olarak krizden daha az etkilenmek için mutfak masraflar›m›z› azaltmak amac›yla toplu al›flverifl yapmaya karar verdik. Birlikte fiyatlar› araflt›rd›k ve topluca gidip al›flveriflimizi yapt›k. Kad›n arkadafllar›m›zla yapt›¤›m›z mutfak dayan›flmas› ilk deneyimizdi. Bunlar› ço¤alt›p baflka alanlarda da gerçeklefltirebiliriz diye düflünüyorum. Ancak biz birlikte hareket edersek sorunlar›m›z› çözebiliriz bu dayan›flma bizlere bunu da ö¤retiyor.
Makbule Kaymaz - Sokak Temsilcisi 6 ayd›r eflim Fransa’da iflçi olmak için u¤rafl›yor. Elimize maddi anlamda bir fley geçmiyor iki çocu¤um var. Pazara bile ç›kamad›¤›m zamanlar oluyor.Faturalar çok fazla geliyor. Devlet bir yandan insanlara kömür vs da¤›t›yor bir yandan da bu yüklü faturalarla elimizden al›yor. Bunun ad›na yard›m denmez bizi kendilerine muhtaç etmeye çal›fl›yorlar. Bu krizden de en fazla yine biz kad›nlar etkilendik, mutfakta ne piflirece¤im diye düflünüyorum. Do¤algaz zamlar›ndan dolay› do¤algaz› açmaya korkuyorum çünkü gelecek faturay› ödeyemeyece¤im, flimdi soba kurmay› düflünüyorum o da ayr› bir masraf. Di¤er kad›n arkadafllar›m›n da durumu ayn›. Biz kad›nlar ancak birlikte olursak bir fleyler yapabiliriz düflüncesiyle bu toplu al›flverifl olay›n› gerçeklefltirdik.Kad›n arkadafllar›m›zla Halkevi’nde konufltuk. Kad›nlar olarak bu ortak sorunlar›m›z› da birlikte çözebiliriz diye düflündük ve en az›ndan mutfak giderlerimizi daha aza indirmek için birlikte toptan al›flverifl yapmaya karar verdik.Marketleri, toptanc›lar› gezdik ve en uygun bir yer bularak birlikte ilk toplu al›flverifl veriflimizi yapt›k. Bu al›flverifllerimizi düzenli bir flekilde gerçeklefltirece¤iz her mahalleden bir arkadafl›m›z sorumlu olacak ve bunu di¤er kad›n arkadafllar›m›za da önerece¤iz. Bunu krize karfl› dayan›flma olarak görüyoruz ve birbirimizden güç al›yoruz.
Temizlik kad›na ödev Yarg›tay Hukuk Genel Kurulu’nun ald›¤› karar, 2002 y›l›nda yap›lan Medeni Kanun düzenlemesinden önce evlenen kad›nlar›n “evlerinin kölesi” oldu¤unu söylüyor. Yedi y›ld›r evli olan Fatma A. ile Mehmet A.’n›n boflanma davas› yasalar›n cinsiyetçili¤ini gözler önüne serdi. Ankara 5. Aile Mahkemesi’nde görülen davada Hakim fierafettin fianver “evlilik döneminde sat›lan mallardan ev kad›n› olan Fatma A.’ya pay düfltü¤üne” karar verdi. Yarg›tay 2. Hukuk Dairesi ise “Kad›n›n, evkad›n› olarak evin yemek, temizlik gibi iflleri yapmas›, çocuklar›n bak›m›n› üstlenmesi TMK 227. Maddesi anlam›nda katk› say›lmaz” diyerek karar› bozdu. Hakim fianver “Kad›n›, ev ifllerini yapan, çocuklar›na
bakan, erke¤in cinsel ihtiyaçlar›n› karfl›layan, boflan›ncaya kadar bo¤az toklu¤una yaflayan modern bir köle olarak düflünebilir miyiz? diyerek bozma karar›na uymad›. Davada son noktay› 43 kiflilik yarg›çlar heyetinden oluflan Yarg›tay Hukuk Genel Kurulu koydu. Genel Kurul “kad›n›n eve bakmas› ve ev ifllerini yapmas› yasal ödevidir, kad›n›n ev ifllerini yapmas› ve çocuklar›na bakm›fl olmas› di¤er eflin edindi¤i mala katk› say›lmaz” diyerek Fatma A.’ya hiçbir hak vermedi. Medeni Kanun haz›rl›¤› s›ras›nda düzenlemenin yap›ld›¤› tarihten önceki evlilikler aç›s›ndan boflluk do¤aca¤› dile getirilmifl ancak düzenlemeye müdahale edilmemiflti.
Mamakl› kad›nlar her sal› bulufluyor Mamakl› kad›nlar her sal› Halkevinde bulufluyor komflular›yla dertlefliyor. Kad›nlar her hafta gündemlerine ald›klar› bir konu hakk›nda sohbet ederken sorunlar›n›n ortak çözümü için de çaba sarf ediyor Mamakl› kad›nlar yaklafl›k 8 haftad›r sal› günleri bir araya geliyor. Sal› Sohbetleri ad›yla gerçeklefltirilen etkinlikte kad›nlar her hafta belirlenen konu üzerine konunun uzmanlar›n›n kat›ld›¤› söylefliler gerçeklefltiriyor. Mamak Halkevi’nde gerçeklefltirilen sohbetlere belirlenen içeri¤e göre kimi zaman bir e¤itimci, kimi zaman bir psikolog, kimi zaman da bir avukat kat›l›yor. Sa¤l›k, e¤itim, an-
ne-çocuk e¤itimi, kriz, tüketici haklar›, kad›n haklar›, zamlar bugüne kadar yap›lan sohbetlerin gündemlerini oluflturdu. Toplant›larda konu hakk›nda görüfllerini paylaflan Mamakl› kad›nlar söylefliye kat›lan uzmanlara yönelttikleri sorularla bilgi ediniyor. Her toplant›n›n konusu bir önceki toplant›da yine kad›nlar taraf›ndan belirleniyor. Baz› haftalarda hep birlikte film izleniyor. Mamakl›
kad›nlar›n biraraya gelme, arkadafllar› ve komflular› ile buluflma f›rsat› yakalad›¤› toplant›lar güncel sorunlara ortak müdahale etme olana¤› yarat›yor. Geçen ay Mamakl› Halkevci Kad›nlar taraf›ndan gerçeklefltirilen do¤algaz zamm› protestosu da bu toplant›larda yap›lan tart›flmalar sonucu karara ba¤lanarak gerçeklefltirildi. Toplant›lar hakk›nda bilgi almak için Mamak HE: 0312 367 48 24
Geçti¤imiz y›l yay›nlanan bir araflt›rma* Türkiye’deki 3 kad›ndan 1’inin fiziksel fliddet gördü¤ünü do¤rulad›. Böylece ‘80’li y›llar›n sonunda her kad›n›n erkek fliddetine maruz kald›¤›ndan, kalabilece¤inden söz eden feministlerin hakl›l›¤› bir kez daha ortaya ç›km›fl oldu. Kuflkusuz fliddet sadece fiziksel boyutu ile düflünülemez. Kad›nlar›n en çok fiziksel fliddet nedeniyle s›¤›naklara baflvurmas›n›n alt›nda fiziksel fliddetin cana kast etmesi yat›yor. Mor Çat›’ya baflvuran 4 kad›ndan 3’ü bir s›¤›nakta kalmak istiyor. Oysa tüm Türkiye’deki s›¤›nak say›s› 35. S›¤›nak talebi kad›nlar aç›s›ndan bu kadar acil bir ihtiyaçken, Mor Çat› taraf›ndan yürütülmekte olan ve temel ihtiyaçlar›n›n büyük ço¤unlu¤u Mor Çat› gönüllüleri taraf›ndan karfl›lanan bir s›¤›nak faaliyeti, bütçe olmad›¤› gerekçesi ile kaymakaml›k ve onun üst birimleri taraf›ndan baltalanmaya çal›fl›l›yor. Beyo¤lu Kaymakaml›¤›, giderlerinin bir bölümünü karfl›lad›¤› Mor Çat› s›¤›na¤›na 31 Aral›k’tan itibaren destek vermeyece¤ini, Mor Çat›l›lar›n iflten ç›kar›laca¤›n› bildirdi. S›¤›nak yine varl›¤›n› sürdürecek ama bu biçimiyle de¤il. Oysa 3 y›ll›k bir sürede yaklafl›k 200’den fazla kad›n›n, bir o kadar da çocu¤un yaflam›n› de¤ifltiren bu çal›flma, Türkiye’de uluslararas› standartlara uygun belki de tek örnek. Bu s›¤›nakta çal›flmalar kad›n dayan›flmas› temelinde sürdürülüyor, çocuklar göz ard› edilmiyor, kad›n ve çocuklar›n fliddetten uzak yaflam alternatifleri oluflturabilmeleri hedefleniyor. Mor Çat› bir sosyal hizmet servisi de¤il, s›¤›nak çal›flmas›na amaç, bir model oluflturabilmek, feminist yöntemlerin, kad›nlar üzerinde iktidar mekanizmalar› kurmayacak iliflki biçimlerinin tüm s›¤›naklarda uygulanmas›n› sa¤lamak. S›¤›naktan ç›kt›ktan sonra da kad›nlar ihtiyaç duyduklar›nda Mor Çat›y› arayabileceklerini, baflka s›¤›naklarda oldu¤u gibi sorgu sualle karfl›laflmayacaklar›n› biliyorlar. Mor Çat› dayan›flma merkezi hep aç›k. Kad›nlar›n fliddete karfl› mücadele sürecinde elde etti¤i birçok kazan›m var kuflkusuz. Medeni Yasa’da, Ceza ve Belediyeler Yasas›’nda yap›lan de¤ifliklikler, fliddet uygulayan›n evden uzaklaflt›r›lmas›n› öngören 4320 say›l› yasan›n, ilgili tüm kamu kurumlar›na sorumluluk yükleyen 2006/17 say›l› baflbakanl›k genelgesinin ç›kar›lmas› olumlu örnekler aras›nda. Gelgelelim Belediyeler Yasas›’n›n nüfusu 50 bini geçen yerlerde s›¤›nak aç›lmas› ile ilgili hükmü uygulanm›yor, kamu kurumlar› genelgenin öngördü¤ü sorumluluklar› yerine getirmiyor, devlet kad›nlar için bütçe ay›rmay›p uluslararas› fon örgütlerinin belirli bir zaman dilimi için sa¤lad›¤› fonlar› yeterli say›yor. Beyo¤lu Kaymakaml›¤›’n›n Mor Çat› s›¤›na¤›na sa¤lad›¤› parasal deste¤i çekmesi de ikiyüzlü tutumun aç›k bir göstergesi. Yasa var ama para yok, uygulanam›yor. Baflbakanl›k genelgesine göre kad›nlara yönelik fliddete karfl› mücadele etmesi, bunun için alanda çal›flan kad›n örgütleri ile iflbirli¤i yapmas› gereken bir kamu kuruluflu para bulamad›¤› gerekçesiyle Mor Çat›’y› s›¤›nak çal›flmas›ndan d›fllamaya çal›fl›yor. Feminizmin, kad›n hareketinin 20 y›ll›k mücadele ile elde etti¤i kazan›mlar›na yönelik bu ad›m, gereken yank›y› da buldu. Kad›nlar, Kaymakaml›¤›n-devletin bu tutumunu protesto eden yüzlerce imza toplad›lar, imzalar flimdi meclise gidiyor. Birlikte her zaman daha güçlüyüz. *Türkiye’de kad›na yönelik fliddet, Ayfle Gül Alt›nay, Yeflim Arat, ‹stanbul, 2007
Kad›nlar tecavüze sessiz kalmad› soka¤a ç›kt› ‹stanbul Avc›lar’da yaflanan sahte polis tecavüzüne karfl› kad›n örgütleri sessiz kalmad›. Yap›lan protesto eylemlerinde polisin de benzer vakalara kar›flt›¤› hat›rlat›l›l›rken, gözalt›nda cinsel taciz ve tecavüze karfl› hukuki yard›m bürosunun verileri son bir y›lda 35 kad›n›n gözalt›nda cinsel tacize maruz kald›¤›n› ortaya koydu A¤ustos ay›nda Avc›larda bir barda çal›flan A.C’nin polis üniformas› giymifl kiflilerce dövülerek kaç›r›lmas› ve ard›ndan tecavüze u¤ramas› kad›nlar› öfkelendirdi. Y›llard›r sokaklarda üniformal› üniformas›z her türden erke¤in fliddetine maruz kalan kad›nlar bu zorbal›¤a sessiz kalmad›. Medya ve Emniyet tecavüzcülerin gerçek polis olmad›¤›n› aç›klayarak polisleri aklarken ka-
d›nlar geçmiflte yaflan›lan onlarca polis tacizi ve tecavüzü vakas›n› unutmad›klar›n› gösterdiler. Kad›nlar›n refleksi son derece hakl› ve yerindeydi. Gözalt›nda cinsel taciz ve tecavüze karfl› hukuki yard›m bürosunun kas›m ay›nda aç›klanan verilerine göre 11 y›lda 294 kad›n, 2008'de ise 35 kad›n gözalt›nda taciz veya tecavüze u¤ram›flt›. fiiddete ve tecavüze kar-
fl› feministlerin ça¤r›s›yla bir araya gelen farkl› kurumlardan kad›nlar 15 Aral›k’ta Avc›lar’da bir eylem yapt›. Eylemde tecavüz, tecavüze sessiz kalan erkekler, tecavüzü seyirlik hale getiren medya ve devlet fliddeti kad›nlar›n öfkesinin hedefindeydi. Tecavüz olay›n›n yafland›¤› ‹stanbul Avc›lar’da Atatürk Heykeli önünde bas›n aç›klamas› gerçeklefltiren
kad›nlar daha sonra topluca bildiri da¤›tt›lar. Altm›fl› aflk›n kad›n›n dövizleri ve sloganlar› ile kat›ld›¤› eylem kad›na yönelik fliddete karfl› kad›nlar›n sessiz kalmayaca¤›n› gösterdi. Çevredeki kad›nlar›n alk›fllarla destek verdi¤i eylemde tecavüze u¤rad›ktan sonra sessiz kalmayan ve yaflad›¤› ma¤duriyeti yarg›ya tafl›yan A.C. ye dayan›flma mesajlar› da gönderildi.
Mor Çat› için Seksenli y›llar›n ilk feminist kampanyas› olan "Daya¤a Karfl› Dayan›flma" kampanyas› sonucunda oluflan ve erkek fliddetine karfl› ilk feminist güç birli¤i olan Mor Çat›’n›n Beyo¤lu S›¤›na¤›’ndan tasfiyesine karfl› kad›nlar imza kampanyas› bafllatt›. S›¤›nak çal›flmas›n›n yeniden Mor Çat› taraf›ndan yürütülmesi talebiyle toplanan imzalar 19 Aral›k’ta Ankara’da TBMM’ye iletilecek.
18 Aral›k 31 Aral›k
2008
EMEK 7
Kot tafllama öldürüyor
SGK’dan ac› itiraf
Philips iflçisinden eylem
Tersanelerde 115. ölüm
Geçen y›l yakaland›¤› silikozis hastal›¤› nedeniyle ölen Adem ‹ncilli’nin kardefli olan Ahmet ‹ncilli de, Öztürk Rodeo firmas›nda kumlama iflçisi olarak çal›fl›rken silikozis hastal›¤›na yakalanarak hayat›n› kaybetti. Yaz›l› bir aç›klama yapan Kot Tafllama ‹flçileri Birli¤i “Bir nefes daha fazla almak için inat, hayat›m›z› çalanlardan hesap sormak için cüret gösterece¤iz” dedi. Yine Kot Tafllama ‹flçileri Birli¤i, say›lar› dört bini bulan silikozis hastas› iflçiler için bir dayan›flma gecesi düzenliyor. 26 Aral›k Cuma günü Küçükköy Eftelya 2 Dü¤ün Salonu’nda gerçekleflecek olan gece saat 19.00’da bafllayacak.
Soysal Güvenlik Kurumu’nun 2007 y›l›na dair ifl kazalar›, meslek hastal›klar› ve iflçi ölümleri istatistikleri aç›kland›. Buna göre 2007’de 80 bin 602 ifl kazas› meydana gelirken bin 208 meslek hastal›¤› vakas› belirlendi, bin 44 iflçi yaflam›n› yitirdi. Yetkililerin birçok önlem al›nd›¤› ve denetim yap›ld›¤› söylemlerine karfl›n ifl kazalar› ve meslek hastal›klar› olaylar›n›n artt›¤› ortaya ç›kt›. En dikkat çekici art›fl ise yüzde 110 ile 2006 y›l›nda say›s› 574 olan meslek hastal›¤› vakalar›nda gerçekleflti. ‹fl kazalar›n›n en çok yafland›¤› sektörler aras›nda ise metal, madencilik, inflaat ve nakliye sektörleri öne ç›kt›.
Gebze’de bulunan Türk Philips fabrikas›n›n 31 Aral›k’ta kapat›lmas› karar›na karfl› eylemler yapan ve imza kampanyas›na bafllayan iflçiler, 15 Aral›k’ta da Taksim Tramvay Dura¤›’ndan bafllayan bir yürüyüflle Hollanda Konsoloslu¤u önüne gelerek bir bas›n aç›klamas› gerçeklefltirdiler. Birleflik Metal-‹fl üyesi iflçiler “Philips kapat›lamaz” pankart› açarak Hollanda ve AKP hükümeti ile Philips tüketicilerine seslendiler. Aç›klamada flirketin ticari iliflkilerinin incelenmesi; ucuz iflçili¤in, düflük sosyal haklar›n ve sendikas›zl›¤›n denetlenmesi gereklili¤ine de¤inildi. At›lan sloganlar›n ard›ndan eylem sona erdi.
Tuzla Anadolu Tersanesi’nde kaynak yap›ld›¤› s›rada ç›kan yang›n sonucu yaralanan alt› iflçiden biri olan Erdal ‹nceyol, kald›r›ld›¤› Kartal E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde hayat›n› kaybetti. Tersanede boru montaj ustas› olarak çal›flan Erdal ‹nceyol’un ölümü üzerine bir aç›klama yapan Gemi ‹nfla Sanayicileri Birli¤i (G‹SB‹R), “ifl kazas›na neden olabilecek herhangi bir koflulun olmad›¤›” söyleyerek kendini savundu ve kusuru iflçilerin üzerine att›. Oysa iflçilerin tan›kl›¤›na göre kaynak yap›lan yerde tiner, boya ve yan›c› özelli¤i bulunan JIP tahliye borular›n›n bulunmas› G‹SB‹R’i yalanl›yor.
Metal’de gizli anlaflma Türk Metal, iflkolundaki di¤er sendikalar›n ortak davranma ça¤r›lar›na karfl›n yine MESS’le tek bafl›na sözleflme imzalad›. Büyük bir gizlilik içinde yürütülen pazarl›klar›n gerçek konular› bilinmiyor Metal iflkolunda dört ayd›r devam eden grup toplu ifl sözleflmelerinde, Türk-‹fl’e ba¤l› Türk Metal Sendikas› ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikas› (MESS)’in anlaflmaya vard›klar› aç›kland›. Anlaflman›n içeri¤ine iliflkin olarak tatmin edici bir aç›klama yap›lmad›. Anlaflman›n ayr›nt›lar› halen gizli tutuluyor. MESS ile Türk Metal aras›ndaki pazarl›klar›n büyük bir gizlilik içinde yürütülmesi, “Avrasya Sendikalar Federasyonu” gibi istihbarat operasyonlar›nda görev alan, K›br›s’taki karanl›k faaliyet ve iliflkileri ile dikkat çeken bu sendikan›n “Ergenekon” ba¤lant›lar›n›n da masada yer ald›¤› kuflkular›n›n uyanmas›na neden oldu. Türk Metal, MESS’in esnek üretim taleplerinden vazgeçmesi üzerine uzlaflma sa¤lad›¤›n› iddia etti. Türk Metal Sendikas› Baflkan› Mustafa Özbek patronlara övgüler düzerek imzalad›¤› anlaflma sonras›nda “Çal›flma hayat›nda ifl bar›fl›n›n sürdürülmesi en önemli görevleri-
mizdendir. Her iki taraf da bu görev bilinciyle Türk Metal hareket etmifl ve Baflkan› Türk sanayisinin Mustafa geliflmesi için Özbek iyi karfl›l›kl› özveri niyet ve ve iyi niyet gösözveri diyerek tererek sözleflmeyine patronyi imzalam›flt›r” lar›n yan›nda dedi. Türk Metal yer ald› 135 bin metal iflçisini tek bafllar›na temsil ettiklerini ve iflçilere çifte bayram yaflatt›klar›n› iddia etti. ‹mzalanan Toplu ‹fl Sözleflmesi ile iflçilerin saat ücretlerine ilk alt› ay için ortalama yüzde 6 ile 13 aras›nda de¤iflen oranlarda zam yap›ld›. ‹kinci, üçüncü ve dördüncü alt› ay için ise TÜ‹K ve TÜFE oran›nda zam yap›lmas› kararlaflt›r›ld›. Ayr›ca, sosyal haklarda y›ll›k yüzde 15, sözleflmenin
ikinci y›l›nda ise TÜ‹K ve TÜFE oran›nda art›fl yap›lmas› kararlaflt›r›ld›. Türk Metal patronlar›n yan›nda
Özbek’in, MESS’in esnek çal›flma dayatmalar›ndan vazgeçti¤i iddias›n›n gerçe¤i ne denli yans›tt›¤› ise bilinmiyor. MESS’in fiilen uygulad›¤› “esnek çal›flt›rma” yöntemlerini toplu sözleflmeye dahil etme talebinden vazgeçmesi, önümüzdeki dönemde bu yöntemleri uygulamayaca¤› anlam›na gelmiyor. fiu ana kadar Türk Metal Sendikas›, metal iflkolunda
yaflanan ücretsiz izne ay›rma ve iflten ç›karmalara karfl› hiçbir eylem yapmad›. Var›lan uzlaflman›n, Türk Metal’in kitlesel iflten ç›karmalar, yo¤un ve yayg›n ücretsiz izin uygulamalar› karfl›s›ndaki fiili sessizli¤ini sürdürmesi karfl›l›¤›nda sa¤land›¤›n› tahmin etmek güç de¤il. Boyun e¤mek “bar›fl” getirmiyor Türk Metal 135 bin metal
iflçisinin temsilcili¤ini yapt›¤›n› iddia etmesine ra¤men, 40 bin metal iflçisinin iflten ç›kar›lmas›n› seyretti. Türk Metal’in, örgütlü oldu¤u Delphi Pakart fabrikas›nda 235 iflçi önce ücretsiz izne gönderildi, sonra da iflten ç›kar›ld›. ‹flten ç›kar›lan iflçilerin eflyalar› kargoyla evlerine gönderildi. Eskiflehir HapalkiEntil, Bursa Philips, Kocaeli Tezcan Galvaniz, Bursa Asil Çelik gibi birçok iflyeri ve fabrikadan iflçiler ya ücretsiz izne ay›r›ld› ya da iflten ç›kar›ld›. Türk Metal’in iflbirlikçi tutumuna karfl›n Birleflik Metal ‹flçileri Sendikas› aylard›r iflten ç›karmalara, esnek çal›flt›rmaya ve zorunlu ücretsiz izinlere ay›rmaya karfl› sürdürdü¤ü eylemlerle önemli ad›mlar atarak metal iflçilerine yol göstermeye çal›fl›yor. Ancak iflçi s›n›f›n› kuflatan genel umutsuzluk ortam› nedeniyle, grup sözleflmesi kapsam›ndaki iflyerlerindeki iflçilerin, sendikalar›ndan Türk Metal’in imzalad›¤› sözleflmeye imza atmalar›n› istedikleri bildiriliyor.
‹flçilerin özyönetimine rektörlük ve polis sald›r›s› Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü yemekhanesini iflgal eden iflçilerin direniflini k›rmak için polis üniversiteye sabaha karfl› operasyon düzenledi. Polis sald›r›s› sonucu iflçiler ve direnifle destek veren ö¤renciler gözalt›na al›nd› Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü yemekhanesini iflgal eden iflçiler, iflgal eylemini özyönetim deneyine dönüfltürünce sald›r›ya u¤rad›lar. ‹flgal ettikleri yemekhanede kendi aralar›nda oluflturduklar› bütçeyle yemek ç›karan iflçilerin girifliminin baflar›l› bir bafllang›ç yapmalar› karfl›s›nda telafla kap›lan rektörlük, direniflin on yedinci gününde polise sald›r› ça¤r›s› yapt›. 5 Aral›k günü sabaha karfl› üniversite yemekhanesine yap›lan polis bask›n›nda direniflçi iflçiler ve ö¤rencilerden 42’si gözalt›na al›nd›. Polis gün içinde sürdü-
¤ü operasyonlarda 28 kifliyi daha gözalt›na ald›. Yemekhanenin tafleron flirketinin de¤iflmesiyle iflsiz kalan iflçiler, üniversite ö¤rencileri, ö¤retim elemanlar› ve di¤er çal›flanlarla birlikte bir Üniversite Meclisi kurmufl; Meclis rektörlükten, iflçilerin yeni tafleron flirketle çal›flmaya devam etmesini, ücretlerin iyilefltirilmesi ve daha iyi yemek verilebilecek flartlar› istemiflti. ‹lk görüflmede iflçilerin talebini olumlu karfl›layan rektörlük bu tutumunu daha sonra “unutarak” sald›rgan bir tutum sergilemeye bafllad›.
CHP’li Kad›köy Belediyesi’nin polikliniklerinde çal›flan sa¤l›k emekçileri Devrimci Sa¤l›k-‹fl’te örgütlenince iflten ç›kart›ld›lar
Kad›köy Belediye Baflkan› Selami Öztürk
lik eden 3 iflçi, Asiye Yetkiner, Songül Kalkan ve Do¤an Güzel, Kurban Bayram›’na saatler kala iflten ç›kar›ld›. Kad›köy Belediyesi, sendika düflmanl›klar›n› “ekonomik nedenlerle, sa¤l›k hizmetlerini daraltma karar› ald›klar›” yalan›yla gizlemeye çal›fl›yor. Ancak, Dev Sa¤l›k-‹fl’ten yap›lan aç›klamada, verilmekte olan hizmetlere iliflkin yeni dönem ihalesinin k›sa bir süre önce yap›ld›¤› ve ihale flartnamesinde bir önceki dönemde verilen hizmetlerin hiçbirinde ve bu hizmetleri sunacak kadroda bir azaltmaya gidilmedi¤i belirtiliyor. Belediyenin
sa¤l›k birimlerinin “tafleron flirket” durumunda oldu¤u yönündeki iddialar› da yalanlayan Dev Sa¤l›k-‹fl, iflten at›lmalar›n yafland›¤› Kasdafl adl› flirketin %99.9 hissesinin Kad›köy Belediyesi Vakf›’na ait oldu¤unun ve vakf›n baflkan›n›n da Kad›köy Belediyesi’nin CHP’li Baflkan› Selami Öztürk oldu¤unun alt›n› çiziyorlar. 15 Aral›k’ta Kad›köy Belediyesi poliklinikleri önünde bir bas›n aç›klamas› düzenleyen Dev Sa¤l›k-‹fl, belediyenin uygulad›¤› sendika düflman› politika karfl›s›nda tavizsiz bir mücadele yürütece¤ini ilan etti.
sada topland›. ‹flçiler böylelikle tafleron olmadan da yemek ç›kar›labilece¤ini göstermifl oldu. Özyönetime sald›r› Ankara Üniversitesi Rektörlü¤ü iflçilerin özyönetim deneyiminden dehflete düflmüfl olacak ki üniversiteye polisi ça¤›rd›. Polis sabaha karfl› yapt›¤› operasyonda iflçileri ve ö¤rencileri gözalt›na ald›. Yaflanan sald›r›y› demokratik kitle örgütlerinin, sendikalar›n ve ö¤rencilerin kat›l›m›yla protesto eden iflçiler "mücadeleye dostlar›m›zla devam edece¤iz” dedi.
ATV ve Sabah’ta grev
Kad›köy Belediyesi’nin sendika düflmanl›¤› Kad›köy Belediyesi’ne ba¤l› sa¤l›k birimlerinde çal›flan sa¤l›k emekçilerinin sendikalaflma faaliyetlerine öncülük eden iflçilere yönelik k›y›m sürüyor. Difl Sa¤l›¤› Merkezi’ndeki örgütlenmeye öncülük eden Difl Hekimi Murat Akç›nar’dan sonra, Belediye polikliniklerinde sendikalaflmaya önder-
Yemekhanede iflgal var! ‹flçiler rektörlü¤ün bu tutumuna karfl› ifllerini geri alabilmek için yemekhanede iflgal karar› ald›. Yemekhane iflgaline üniversite ö¤rencileri ve baz› akademisyenler de kat›ld›. ‹flçiler iflgalin on beflinci günü kendi aralar›nda oluflturduklar› bütçe ile yemekhanede alternatif yemek ç›kard›. Standartlara uygun olarak dört çeflit halinde ç›kar›lan yemekler, boykot ve iflgal eylemleri s›ras›nda toplanan ba¤›fllarla al›nan malzemeler kullan›larak haz›rland›. Yemek ücretleri ise tekrar iflçilerin oluflturdu¤u ka-
ATV ve Sabah’taki sendikalaflma mücadelesi grev efli¤ine geldi. 17 ve 18 Aral›k’ta as›lan grev kararlar›yla birlikte, Türkiye Gazeteciler Sendikas›’n›n (TGS) ATV ve Sabah gazetesinin de içinde bulundu¤u Turkuvaz-Çal›k Grubundaki örgütlenmesi bir ölüm kal›m mücadelesine girmifl oldu. Cumhuriyet d›fl›ndaki gazeteler için 20 y›ll›k bir sessizlikten
sonra gündeme gelen bu ilk grev karar›n›n uygulamaya konulmas› için 60 günlük süre var. TGS, grev gününün bu süre içinde kararlaflt›r›laca¤›n› bildirdi. Ancak as›lan grev karar›n›n uygulanmas›n›n önünde ciddi engeller bulunuyor. Sabah-ATV’yi Turkuvaz-Çal›k Grubu’nun sat›n almas›n›n ard›ndan sendikaya yönelik bask›lar artm›fl, sendikal› çal›flan-
lar iflten ç›kart›lm›fl, tehditlerle y›ld›r›lmaya giriflilmiflti. Bafllang›çta toplu sözleflme masas›na oturan Çal›k grubu, ilk oturumlardan sonra sözleflme masas›n› terk etmifl ve süreci t›kam›flt›. TGS Baflkan› Ercan ‹pekçi, grev karar›n›n iflvereni masaya oturtmay› hedefledi¤ini belirterek bu süreci çal›flanlar aç›s›ndan bir flölene dönüfltüreceklerini söyledi.
E¤itim-Sen’in basireti ba¤l› m›? E¤itimde esnek çal›flt›rman›n bir biçimi olan ve 657 Say›l› Devlet Memurlar› Kanunu’nun 4-C bendinde tan›mlanan “sözleflmeli geçici personel” statüsündeki “geçici ö¤retmen”lerin sendika üyeli¤i yarg› karar›yla tan›nd›. Kocaeli’nde 4-C statüsündeki 82 ö¤retmenin Türk E¤itim-Sen üyeli¤inin ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü
taraf›ndan tan›nmamas› üzerine ‹dare Mahkemesi’ne aç›lan dava ö¤retmenler lehine sonuçland›. Bu örnek karar sonras› ne iflçi ne memur olarak tan›nmayan 4-C’lilerin sendikalaflma hakk›na sahip kamu çal›flan› olduklar› kabul edildi. Kamu çal›flanlar›n›n grevli toplu sözleflmeli sendikal hak mücadelesinin öncülü¤ünü ya-
pan E¤itim Sen’in 657 say›l› yasan›n kapsam› d›fl›na ç›kar›larak güvencesizlefltirilen ö¤retmen kitlesinin her geçen y›l büyümesine karfl›l›k, bu kitlenin sendikal örgütlenmesine yönelik herhangi bir mücadele ve örgütlenme stratejisi belirlememesi nedeniyle bu alan, devlet güdümlü sendikalar›n eline kald›.
Öfkenin enerjisi Tufan SERTLEK Dev Sa¤l›k-‹fl Genel Sekreteri
70 yafl civar› mühendis bir akrabamla konuflurken, benim sendikal çal›flma içerisinde oldu¤umu bildi¤inden, sürekli 1970'li y›llarda sendikal› iflçilerin nas›l tembel olduklar›n›, onlara ifl yapt›ramad›¤›n›, kendisiyle (mühendis olmas›na ra¤men) elleri ceplerinde konufltuklar›ndan flikayet ederdi. Tam anlam›yla sendikadan nefret ederdi... Geçti¤imiz günlerde bir araya geldi¤imizde kendisine Tuzla'da yaflananlardan, Dev Sa¤l›k-‹fl'in örgütlenme faaliyetlerinden bahsettim. Kuflkusuz medeni bir insan olarak iflçilerin sendikalarda örgütlenme hakk›n› kullanmas›na bir itiraz› yok! Ama çok da içine sinmiyor do¤rusu..! Kendisine flöyle bir örnek verdim: fiimdi flu K›z›lay Çapa'da çal›flan ve ço¤u neredeyse 14 yafl›ndan beri büyük bir özveriyle Kuruma hizmet eden hemflire ve hizmetli çal›flanlar en temel haklar›ndan birini, sendikal› çal›flma hakk›n› kulland›klar› için iflten at›ld›lar. Yoksullukla yüz yüze b›rak›lmakla kalmad›lar ayn› zamanda gururlar› da incitildi. Çünkü haks›zl›¤a u¤ram›fllar ve kendilerini çaresiz hissetmifllerdi. fiimdi diyelim ki; aradan 8-10 y›l geçti, devran döndü ve memlekette haks›zl›¤a karfl› geliflen hoflnutsuzluk ciddi bir sosyal-siyasal güç yaratt›. Art›k her yerde iflçi hakk›ndan, adaletten, bar›fltan söz ediliyor ve bu de¤erlerin aksini ifade edenler horlan›yor, afla¤›lan›yor veya utanc›ndan seslerini ç›kartam›yorlar. fiimdi bizim bu K›z›lay'dan at›lan iflçi dönse gelse K›z›lay'da yeniden ifle bafllasa. "Sence" dedim, "Bu iflçi K›z›lay Müdürüne nas›l davran›rd›?" Büyük olas›l›kla büyük ço¤unlu¤u iflletme müdürüne "art›k senin borun ötmeyecek, hadi sendikaya üye olduk at da görelim bakal›m!" kabilinden hafif kabaday›l›k taslayacakt›r. Bu davran›fl biçiminin iyi ya da kötü oldu¤u üzerine bir tart›flma anlams›z. 1970'li y›llarda sendikalaflan iflçiler de 1960'larda kendilerine yap›lan haks›zl›k ve onur k›r›c› davran›fllara karfl› örgütlenme ihtiyac› hissetmifllerdi. Lastik-‹fl Sendikas› Genel Baflkan› R›za Kuas'›n o meflhur "‹flçi Arkadafl Üzerini Aratma" bafll›kl› bildirisi iyi bilinir. O dönemde patronlar iflçiler iflyerinden bir fleyler çalmas›n diye ifl ç›k›fllar›nda bütün iflçilerin üzerini arat›rm›fl. ‹flçi kendisine yap›lan maddimanevi zulmün hesab›n› görecektir, bundan baflka bir fley düflünmek mümkün de¤ildir. Bunun sorumlusu ve sebebi iflçinin art niyetli olmas› veya sendikalar›n kötü yönetilmeleri de¤ildir. Bu eflyan›n do¤as› gere¤i böyledir. ‹flçiyi sendikaya üye oldu diye kap›n›n önüne koyan bir iflletmede zaman› geldi¤inde iflçi de o iflletmenin müdürünün masas›na yumru¤unu vuracakt›r, bundan kaç›fl yoktur. E¤er iflçilerin sald›rgan ve pervas›z olmalar›n› istemiyorsan›z, say›n patronlar ve hükümetleri, önce siz öyle davranmayacaks›n›z. Davrand›¤›n›zda cevab›n›z› almay› da hak etmiflsiniz demektir. Yunanistan'da bir gencin polis taraf›ndan öldürülmesinin ard›ndan meydana gelen olaylarda kimse eylemcilere "hakl›s›n›z ama cam› çerçeveyi k›rmaya hakk›n›z yok" diyemez ya da demesinin bir manas› olamaz. As›l olan polisin (devletin) bir genci öldürmeye hakk› olmamas›d›r. Bu olduktan sonra art›k bütün sorular ve "ama"lar›n bir anlam› yoktur. Ayn› flekilde bir iflçiyi hakk›n› arad› diye aç b›rakt›ktan sonra art›k o iflçinin öfkesinin s›n›r› konusunda ona bir uyar› göndermenin anlam› olamaz. Çünkü aç b›rak›lm›flt›r, çoluk çocu¤unun huzuru kaç›r›lm›flt›r. Evet önümüzdeki y›llar için iflçiler öfke biriktiriyorlar, öfkeleri örgütlülü¤e ve bilince dönüfltükçe gelece¤i yeniden kurman›n enerjisi oluyor.
18 Aral›k 31 Aral›k
8 DÜNYA
‹flgalci bata¤› geniflletiyor Mumbai sald›r›lar›n›n ard›ndan, emperyalist güçlerin Güney Asya’daki savafl› geniflletme haz›rl›klar› sürüyor. ABD, NATO üyelerine asker takviyesi yapmalar› ça¤r›s›nda bulundu El Kaide ile ba¤lant›l› oldu¤u öne sürülen militanlar›n›n Hindistan’›n Mumbai kentinde düzenledi¤i sald›r›n›n ard›ndan, emperyalist güçlerin bölgedeki savafl› geniflletme haz›rl›klar› sürüyor. Afganistan’daki NATO’ya ba¤l› uluslararas› gücün komutan› David McKiernan ülkede en az 20 bin askere daha ihtiyaçlar›n›n oldu¤unu söyleyerek Afganistan ordusunun ve polis gücünün ba¤›ms›z olarak hareket edebilmesi için en az 3 y›la ihti-
NATO Komutan› McKiernan Afganistan’da 20 bin iflgal askerine daha ihtiyaçlar› oldu¤unu söyledi
yaç oldu¤unu belirtti. Di¤er yandan ABD Savunma Bakan› Robert Gates, 2009’un bafl›nda Afganistan’a iki tugay daha göndereceklerini aç›klayarak NATO üyesi ülkelerden Afganistan’a asker takviyesi yapmalar› ça¤r›s›n› yineledi. Bunun üzerine ‹ngiltere, Mart 2009’dan itibaren Irak’› terk etmeye bafllayacaklar›n› aç›klad›. ‹ngiltere’nin Irak’tan çekece¤i birlikleri Afganistan’a kayd›rmas› bekleniyor. Di¤er yandan ‹spanya Savunma Bakan› Carma Chacon hükümete ülke d›fl›nda bulundurulabilecek asker say›s› üzerindeki s›n›rlamay› kald›rmay› öneriyor. fiu an yurtd›fl›nda bulundurulabilecek asker say›s› 3000’le s›n›rl›. Chacon’un önerisi, Afganistan’a asker gönderme haz›rl›¤› olarak yorumland›. Aral›k bafl›nda bölgeye giden ABD D›fliflleri Bakan› Condoleezza Rice, bir yandan Pakistan ile Hindistan aras›ndaki gerilimi yumuflatmaya dönük aç›klamalar yaparken, di¤er yandan “herkesin fleffaf bir flekilde iflbirli¤i yapmas› gereken bir dönemden geçildi¤ini” vurgulayarak, Pakistan hükümetine aba alt›ndan sopa gösterdi. Pakistan hükümeti ise harekete geçerek, Leflkeri Tayyibe örgütüne operasyon
düzenledi. Örgütün iki liderinin ve Mumbai sald›r›lar›n›n planlay›c›s›n›n tutukland›¤› aç›kland›. Ayr›ca örgüt ile iliflkili Cemaat-ül Dava isimli bir kurum kapat›ld›. Kurumun lideri ise ev hapsine al›nd›. ABD, “‹slami terörle mücadele” bahanesiyle Pakistan’› hedef göstererek, zaman›nda Sovyetlere karfl› ortak savunma politikas› alt›nda Bat› Avrupa’y› kuflatt›¤› gibi, yeni potansiyel rakipleri Hindistan’› ve Çin’i, do¤rudan hedef almadan kuflat›yor. ABD’nin, Afganistan’›n Pefltun kitle taban›na dayanan Taliban yönetimini devirmesinin ard›ndan, Taliban liderleri Pakistan’daki Pefltun afliretlerin bulundu¤u bölgelerde yerleflmifllerdi. Pakistan, Taliban ve El Kaide’nin bölgede güçlenmesi üzerine bir süredir, Veziristan bölgesinde ABD ta-
Küba’dan Zimbabve’ye yard›m eli
Gazzelileri bezdirdiler ‹srail’in ambargo uygulad›¤› Gazze’de, halk›n yüzde 40’› ülkesini terk etmek istiyor. Halk, M›s›r s›n›r›ndaki kaçakç›l›k tünellerine mahkum Filistin'de yap›lan bir kamuoyu yoklamas›, Gazze fieridi'nde yaflayanlar›n yüzde 40’›n›n ülkesini terk etmek istedi¤ini ortaya koydu. Gazzeliler 5 Kas›m’dan bu yana ‹srail’in uygulad›¤› abluka ile karfl› karfl›ya. ‹srail nadiren, BM g›da yard›mlar› ve akaryak›t sevkiyat› için s›n›rlar› aç›yor. Gazze’nin deniz ulafl›m›n› da k›s›tlayan ‹srail Emniyeti, Libya’dan gelen yard›m ge-
misini geri çevirmesinin ard›ndan, ‹srailli Araplar›n haz›rlad›klar› bir yard›m botuna da el koydu. Gazzeliler ise b›km›fl durumda. Filistin Siyaset ve Araflt›rma Merkezi’nin yapt›¤› bir kamuoyu yoklamas›na göre Gazze’de yaflayanlar›n yüzde 40’› ile Bat› fieria’da yaflayanlar›n yüzde 25’i ülkelerini terk etmek istiyor. Gazzeliler, halk›n yaflananlardan b›kt›¤›n› ifade ederek, ‹srail’in kendileri-
ni M›s›r s›n›r›ndaki tünellere mahkum ederek köstebe¤e çevirdi¤ini ifade ediyor. M›s›r s›n›r›ndaki tüneller, Kurban Bayram› öncesinde hayvanlar›n tafl›nma görüntüleri ile gündeme gelmiflti. Filistinlilerin siyasi liderlere olan güveni de günden güne azal›yor. Kamuoyu yoklamas›na göre, Devlet Baflkan› ve El Fetih lideri Mahmud Abbas'›n ve Baflbakan ve Hamas lideri ‹smail Haniye'nin oy oranlar› düflüflte. Cezaevinde bulunan ve ikinci intifadan›n ateflini yakan lider olarak görülen Mervan Barguti'nin aday gösterilmesi durumunda ise, Barguti'nin yüzde 59 oy ile Abbas ve Haniye’yi geride b›rakaca¤› görülüyor. Abbas ve Haniye iktidar kavgas› için birbirine düflüp Filistin’i bölerken, Barguti, Filistin Kurtulufl Hareketi’nin birli¤ini sa¤layabilecek tek isim olarak kabul ediliyor.
Hem suçlu, hem güçlü ‹flgal ettikleri bir evden polis zoruyla ç›kar›lan Yahudi yerleflimcilerin sald›r›s›nda otuz Filistinli yaraland› Bat› fieria’n›n El Halil kentinde Yahudi yerleflimciler Filistinlilerle çat›flt›lar. ‹srail polisinin 250 Yahudi yerleflimciyi iflgal ettikleri bir evden zorla ç›karmas›n›n ard›ndan yerleflimciler Filistinlilere karfl› intikam sald›r›s› düzenleyerek otuz Filistinliyi yaralad›. Yerleflimciler, Filistinlilere ait çok say›da ev, cami ve otomobili de atefle verdi. El Halil kentinde 200 bin Filistinli ile birlikte 500 kadar militan Yahudi yerleflimci yafl›yor. Çat›flmalar›n ard›ndan ‹srail Baflbakan› Ehud Olmert, Yahudi yerleflimcileri elefltirerek, El Halil’deki görüntüler karfl›s›nda bir Yahudi olarak utanç duydu¤unu söyledi. Ancak Olmert, ‹srail dev-
letinin gerçeklefltirdi¤i katliamlardan ve insanlar› açl›¤a mahkum eden Gazze’deki ablukadan ise hiçbir flekilde utanç duymuyor. ‹ s r a i l Yurttafl Haklar› Derne¤i (‹YHD) ise yay›nlad›¤› raporda devlet politikalar›n› sert bir dille elefltirdi. Raporda, ‹srail devletinin kuruldu¤u 1948 y›l›ndan bu yana Arap vatandafllara karfl› ‘sistematik ve kurumsal’ bir ayr›mc›l›k uyguland›¤› belirtilerek, iflgal alt›ndaki Filistin bölgelerindeki durum Güney Afrika’daki
›rkç› ‘Apartheid’ dönemine benzetildi. 1972’de Yahudi akademisyenlerin kurdu¤u ‹YHD, Do¤u Kudüs d›fl›nda Bat› fieria’daki 2.3 milyon Filistinlinin askeri yönetim alt›nda yaflad›¤›n›, buna karfl›n 250 bin Yahudi yerleflimcinin ‹srail sivil hukukuna tabi oldu¤unu kaydetti.
raf›ndan gerçeklefltirilen füze sald›r›lar›na sahne oluyordu. Geçti¤imiz hafta ise Taliban militanlar› NATO ve Amerikan kuvvetlerine ait kamyonlara sald›rd›. 300 kadar militan taraf›ndan giriflilen sald›r›da, askeri araç tafl›yan 106 adet kamyonun imha edildi¤i bildirildi. Mumbai’ye gerçeklefltirilen sald›r›lar›n ard›ndan El Kaide örgütünün iki numaral› ismi Eymen El Zevahiri, ABD Baflkan› George Bush'a meydan okuyarak, "Erkeksen, tüm Amerikan ordusunu Pakistan'a gönder" diye konuflmufltu. Taliban lideri Molla Ömer ise yay›nlad›¤› bayram mesaj›nda, Afganistan’da yabanc› kuvvetleri hedef alan sald›r›lar›n sürece¤i uyar›s›nda bulundu. Taliban lideri NATO birliklerinin verece¤i kay›plar›n artaca¤›n› da öne sürdü.
Zimbabve kolera salg›n›yla bo¤ufluyor. Kübal› doktorlar salg›nla mücadele için Zimbabve’ye gitti Kolera salg›n› nedeniyle Zimbabve’de yaklafl›k 800 kifli hayat›n› kaybederken, Kübal› yard›m ekibi yerel hükümetin ça¤r›s› üzerine salg›nla mücadele için Zimbabve’ye gitti. Zimbabve A¤ustos ay›ndan bu yana kolera salg›n› ile mücadele ediyor. Birleflmifl Milletler ‹nsani Yard›m Bürosu’ndan yap›lan aç›klamaya göre salg›nda ölenlerin say›s› 783’e ç›kt›, hasta say›s› ise 15 bin kifliyi geçti. Dünya Sa¤l›k Örgütü, acil önlem al›nmad›¤› takdirde 60 bin kiflinin daha koleraya yakalanabilece¤i konusunda uyar›yor. Salg›-
n›n çevre ülkelere s›çramas›ndan korkuluyor. ‹ngiliz sömürgecili¤inin talan etti¤i Zimbabve, bir süredir siyasi kriz ve enflasyonla bo¤ufluyordu. Bat›l› liderler ise Devlet Baflkan› Robert Mugabe’yi devirmek için durumu f›rsat bildiler. ABD D›fliflleri Bakan› Condoleeza Rice, g›da krizi ve koleradan Mugabe’yi sorumlu tutarak, “Mugabe’nin koltuktan gitmesinin zaman› çoktan geldi” dedi. Avrupa ve ABD, 2002’deki seçimlere hile kar›flt›rd›¤› iddialar›yla Zimbabve’ye yapt›r›m uyguluyor. G›da krizi büyük oranda uygulanan bu yapt›-
r›mlardan kaynaklan›yor. Kübal› doktorlar Afrika genelinde 30 ülkede görev yap›yor. Zimbabve’deki Küba Büyükelçisi Cosme Torres, Kübal› doktorlar› “anti kolera mücadelesinin zinde gücü” olarak tan›ml›yor. Afrika’ya yard›m elini uzatan Küba, sa¤l›k alan›nda doktor bafl›na 170 hasta ile dünya birincili¤ini elinde tutuyor. Bununla birlikte birçok ülkeye dayan›flma amac›yla doktor göndererek sa¤l›k hizmeti veriyor ve birçok ülkeden t›p ö¤rencisi Küba’daki fakültelerde ücretsiz olarak t›p e¤itimi görüyor.
Venezüella’da sald›r›lara karfl› iflçiler silahlan›yor Venezüella, yerel seçimlerden sonra yaflanan dördüncü sendikac› cinayetiyle sars›ld›. Sendika lideri, “‹flçiler faflizme karfl› kendilerini silahla savunacak” dedi Venezüella’da sosyalist hükümetin ve muhalefetin kitle desteklerini koruduklar›n›n göründü¤ü yerel seçimlerden sonra üç sendikac›n›n motosikletten atefl aç›lmas› sonucu katledilmesinin ard›ndan, yine Aragua eyaletinde Simon Caldera isimli bir bir sendikac› silahl› sald›r›ya u¤rayarak hayat›n› kaybetti. Ulusal ‹flçi Birli¤i (UNT) sendikas›, Kolombiyal› ALPINA flirketinin ve eyalet polisinin soruflturmaya dahil edilmesini istiyor. Bu son cinayetle birlikte hükümetin ve sendikalar›n radikal ve sert ad›mlar atmas› bekleniyor. Olay›n seçimlerin hemen ard›ndan gerçekleflmesi, ülkeyi istikrars›zl›¤a sürüklemeye yönelik bir giriflim fleklinde yorumlan›yor. Venezüella lideri Hugo Chavez’in iktidara gelmesinden bu yana, siyasi cina-
yetler neredeyse s›f›ra inmiflti. Ancak, seçimlerin hemen ard›ndan sendikac›lar›n motosikletten atefl aç›larak yani Kolombiyal› kontrgerillalar›n kulland›¤› bir yöntemle katledilmesi provokasyon olarak nitelendiriliyor. Kolombiya s›n›r›ndaki eyaletlerin valiliklerinin muhalefette olmas›n›n da Kolombiyal› kontrgerillalar›n ülkeye s›zmas›n› kolaylaflt›rd›¤› belirtiliyor. Cinayetin ard›ndan, derhal kapsaml› bir soruflturma aç›lmas› talebiyle sendikalar, insan haklar› örgütleri ve sol partiler protesto gösterileri düzenleyerek, Aragua eyaletindeki tüm yollara barikat kurdular. “‹flçiler faflizme karfl› silahlanacak” Sald›r›lar›n ard›ndan UNT sendikas› ulusal koordinatörü Stalin Perez Borges iflçilerin adalete güven-
diklerini ancak sadece hukuksal süreçlerle yetinmeyeceklerini söyleyerek, “Derhal bir araya gelerek öz savunma birimleri oluflturmak zorunday›z. Bu tür suçlarla polis ya da yarg› de¤il, ancak sald›r›lar›n hedefindeki iflçiler savaflabilir. ‹flçiler faflizme karfl› kendilerini silahla savunacak” demiflti. Venezüella ‹çiflleri ve Adalet Bakan› Tarek El Aissami ise, 31 yafl›ndaki Julio Cesar Arguinzones Romero ad›ndaki flüpheli bir kiflinin yakaland›¤›n› aç›klam›fl, yakalanan kiflinin Kolombiya ile bir ba¤lant›s›n›n olup olmad›¤›n›n araflt›r›ld›¤›n› belirtmiflti. Yaflanan son cinayetin ard›ndan Chavez, isim vermeyerek Kolombiyal› süt iflleme flirketi ALPINA’ya iflaret etti ve “olay›n, mücadele etti¤i sendikac›lar› katlettirmesiyle bilinen yabanc› bir flirketle ilgisi oldu¤una dair birçok kan›t mevcut” dedi.
2008
Ekvador borçlar› ödemiyor n Ekvador hükümeti, önceki hükümetin ald›¤› 3.9 milyar dolarl›k d›fl borcu ödemeyece¤ini aç›klad›. Ekvador’un sosyalist Devlet Baflkan› Rafael Correa devral›nan milyarlarca dolarl›k borcu “gayr› meflru” olarak tan›mlad› ve borç veren uluslararas› kurumlar› “canavar” olarak adland›rd›. Ekvador’un d›fl borcu ülkenin milli gelirinin beflte birine denk geliyor. Ekvador’u borç ödememe konusunda Venezüella, Arjantin ve Bolivya’n›n takip edece¤i yorumlar› yap›l›yor.
Arjantin’de toplu mezar n Arjantin, 1976-1983 y›llar› aras›ndaki faflist cunta yönetimi ile hesaplaflmay› sürdürüyor. Daha önce darbecileri yarg›lay›p mahkum eden ülke, bu defa cunta döneminde katledilenlerin izini sürüyor. Adli t›p ekibi “kirli savaflta” öldürülenlere ait 10 bin parça kemik ortaya ç›kard›. Kaz› ekibi, kemiklerin yak›lm›fl oldu¤unu ve kurflun izleri bulundu¤unu, ancak kemiklerin yak›lmas› sebebiyle DNA testlerinin zor olaca¤›n› söyledi. Arjantinli Kay›p Anneleri, DNA sonuçlar›n› merakla bekliyor.
RAF militan› serbest I Almanya’da 1970’li y›llarda bir çok silahl› eyleme kat›ld›¤› suçlamas›yla ömür boyu hapis cezas›na çarpt›r›lan K›z›l Ordu Fraksiyonu (RAF) militanlar›ndan Christian Klar serbest b›rak›l›yor. 26 y›ld›r tutuklu bulunan 56 yafl›ndaki Cristian Klar’›n 2009 y›l› bafl›nda serbest b›rak›lmas› öngörülüyor. Alman reformizminden devrimci bir kopuflun simgesi olan RAF, eylemlerini burjuva demokrasisinin vahfli yüzünü göstermek amac›yla gerçeklefltirmiflti.
DKY Chiapas’ta sona erdi n Dünya Kad›n Yürüyüflü kervan›, 24 Kas›m’da siyasi tutsaklar›n serbest b›rak›lmas›, cinsiyet ayr›m›na son verilmesi ve toplumsal hareketler üzerindeki bask›n›n kald›r›lmas› talepleriyle Meksika’n›n Ciudad Juarez kentinden bafllad›klar› günler süren yürüyüflü, 2 Aral›k’ta Chiapas’ta sonland›rd›. Kad›nlar, Plaza de la Resistencia'da (Direnifl Meydan›) kurduklar› mahkemede Meksika devletini kad›na yönelik fliddet politikalar› nedeniyle yarg›lad›. Kad›n jürisi devletin "suçlu" oldu¤una karar verdi.
‘Dalga geçiyorsunuz’ n Polonya'n›n Poznan kentinde yap›lan BM ‹klim Konferans› sona erdi. 12 gün süren konferansta yoksul ülkelere iklimin korunmas› için daha fazla yard›m edilmesi yönündeki çabalar sonuçsuz kald›. Konferansta sera etkisine yol açan gazlar›n sal›n›m›n›n azalt›lmas› için somut karar al›namad›. Konferans›n gerçeklefltirildi¤i s›rada d›flar›da protestolar vard›. Eylemciler iklim de¤iflikli¤inin ciddi bir fley oldu¤unu söyleyerek “Dalga geçiyorsunuz” dedi.
Katil flirket yarg› önünde I Ba¤dat’ta 2007 y›l›nda 17 Irakl›n›n öldürülmesi sebebiyle Blackwater adl› güvenlik flirketinden 5 kifli yarg›lan›yor. Irakl› yetkililer flirket için çal›flan güvenlik birimlerinin 17 Irakl›y› öldürmek ve 30 kadar›n› da yaralamakla suçluyor. Blackwater, meflru müdafaa savunmas› yap›p “direniflçilerin konvoya sald›rd›¤›n› ve güvenlikçilerin diplomatlar› korumak için karfl›l›k verdi¤ini” aç›klad›. Irakl›lar ise Blackwater'› Mossad ya da kudurmufl köpekler diye an›yor. Irak'ta 1000 adam› olan Blackwater, Bush yönetimine yak›nl›¤› sebebiyle 'Cumhuriyetçi Muhaf›z' diye an›l›yor.
18 Aral›k 31 Aral›k
2008
EKONOM‹ 9
Bedeli halk ödeyecek IMF halka zehir içirirken, sermayeyi kurtar›p finansal kesimin alacaklar›n› garanti alt›na alacak bir program haz›rlad›. AKP ise IMF’den gelecek ve halk›n cebinden çekilecek kayna¤› kendine yak›n sermaye gruplar›na aktarmak istiyor
Hep böyle oluyor
Kaleler sallan›yor
‹flçiler ve memurlar, vergi yükünü tafl›maya devam ediyor. Bu y›l›n 10 ayl›k döneminde ücretlilerin maafllar› karfl›l›¤›nda ödedikleri gelir vergisi tutar› 18.9 milyar YTL’yi buldu. Bu flekilde bankada paras› olanlar 1 öderken, ücretlilerin ödedi¤i vergi 5 olarak belirlendi. 2007’de ücretlerden kesilen vergiler, toplam gelir vergisi tevkifat›n›n yüzde 53.3’ü olurken, bu y›l yüzde 54.8’e yükseldi. Ayn› dönemde mevduat faizlerinden kesilen stopaj, 4 milyar 179 milyon 818 bin YTL oldu. Bu kalemin toplam içindeki pay› yüzde 12.15’ten 12.09’a geriledi
Kocaeli Sanayi Odas›’n›n yapt›¤› ankete göre Kocaeli’ndeki firmalar›n yüzde 39’u toplam 2 bin 252 kiflinin istihdam edilece¤i 250 milyon dolarl›k yat›r›m› erteledi. Kocaeli’nde kapasite kullan›m› geçen y›l›n ilk çeyre¤inde yüzde 73.8, ikinci çeyrekte yüzde 70.9, üçüncü çeyrekte yüzde 73.2 oldu¤urken, 2008’de ise s›ras›yla yüzde 70.9, yüzde 68.7 ve üçüncü çeyrekte yüzde 65’e geriledi. Bu tabloya göre 2008’in üçüncü çeyre¤inde bir önceki çeyre¤e göre 3.7 puan, 2007’nin üçüncü çeyre¤ine göre ise 8.2 puan düflüfl oldu.
Demir-Çelik eridi Ekonomik krizden en çok etkilenen sektörlerden biri de demir çelik oldu. Yaz aylar›nda 1500 dolara ç›kan demir çelik fiyatlar› flu anda 300-400 dolara geriledi. ‹lk dokuz ayda 18 milyar dolarl›k ihracatla otomotiv sektörünü bile geride b›rakan demir çelikte parlak günler de geride kald›. Küçük haddehaneler kapan›yor. Demir çelik üretiminin ilk bafllad›¤› yerlerden olan Karabük’te bulunan 42 haddehaneden 20’si flimdiden kapand›. Krizle birlikte yat›r›mlar› durduran Körfez ülkelerinde 2 milyon ton civar›nda stok olufltu¤u, 2009'un ikinci çeyre¤ine kadar ihracatta beklentilerin ertelendi¤i aç›kland›.
20 bin iflçi döndü Son iki ayda Rusya’da inflaat sektöründe çal›flan yaklafl›k 20 bin iflçi geri döndü. Küresel finansal krizden etkilenen Rusya’da inflaat yat›r›mlar› da sekteye u¤rad›. Türk müteahhitlerinin en çok ifl yapt›klar› ikinci ülke olan Rusya’da yap›lan ifl miktar› 3,6 milyar dolar› buluyor. Türk müteahhit firmalar› genellikle Türkiye’den götürdükleri inflaat iflçileriyle ifllerini yürütüyorlard›. Rus flirketleri kriz nedeniyle yat›r›mlar›n›n bir ço¤unu iptal etti ya da yavafllatt›. Rusya’da devletin yapt›¤› inflaat ihaleleri Rus firmalar›na veriliyor, Türk firmalar› da özel sektöre ait inflaat ihalelerini alabiliyor. Yurda dönen inflaat iflçileri 2009 Nisan ay›na kadar izinli olduklar›n›n bildirildi¤ini söylediler.
AKP, özellikle patronlar›n dayatmas›yla krizden ç›k›fl yolunun IMF ile yap›lacak anlaflma üzerinden olaca¤›n› savunuyor. Halka s›k› pazarl›kç› pozlar› veren AKP, asl›nda bu poz alt›nda halk›n de¤il patronlar›n ç›karlar›n› korumak peflinde. Y›lan hikayesine dönen IMF ile anlaflma imzalanmas› süreci üzerine birçok spekülasyon dönüyor. 5 Aral›k tarihinde Reuters, AKP ile IMF aras›nda süren pazarl›¤›n maddelerini yay›nlad›. Haberin do¤rulu¤u ya da sadece bir spekülasyon oldu¤u üzerine birçok yorum yap›ld›. Habere göre; IMF Türkiye’ye 24 ay süreli bir stand-by anlaflmas› eflli¤inde 20 ile 25 milyar dolar aras›nda acil finansman deste¤i sa¤layacak. IMF bunun karfl›l›¤› olarak; 2009 y›l› büyümesinin s›f›r olarak al›nmas›n›, bütçede 10 milyar TL dolay›nda bir harcama k›s›nt›s› yap›lmas›n›, baz› ürünlerin KDV’sinin art›r›lmas›n›, maliyet art›racak olan personel reformu uygulamas›n›n bu dönemde uygulanmamas›n›, 2009 y›l›nda belediyelere aktar›lacak bütçeden 1.7 milyar TL’lik k›s›nt› yap›lmas›n›, sosyal güvenlik harcamalar›n›n düflürülmesi için sa¤l›k harcamalar›nda kesintiye gidilmesini istiyor. Sermaye içi çat›flma En etkili liberal kalemlerden Mahfi E¤ilmez, sermayeyi desteklemeye dönük mali-
ye politikalar›n› kullanmaya bafllayan IMF’nin, sermayenin de bo¤az›n› s›kacak olan böyle bir anlaflma sunamayaca¤›n›, bu anlaflman›n Türkiye’deki sermayenin ç›karlar›na uygun olmad›¤›n› iddia ediyor ve “e¤er böyleyse ben IMF ile anlaflmaya karfl›y›m” diyor. E¤ilmez’in sözlerine benzer flekilde IMF'nin Baflekonomisti Olivier Blanchard, bir yaz›s›nda maliye politikalar›n›n etkin olmas› gerekti¤ini savunuyor. Tabii IMF’nin geniflletici maliye politikalar› sermayeyi desteklerken halk›n temel ihtiyaçlar›na olan harcamalar› k›sma temeline dayan›yor. IMF özellikle finans kurumlar›n›n alacaklar›n› garanti alt›na almak için hükümetlerin sermayeye verece¤i deste¤i önemsiyor. Bu yüzden de s›k› bütçe tak›nt›s›n› sermaye lehine gevfletiyor. AKP ise IMF’den alaca¤› paray› büyük oranda kendi yandafl› sermayeleri kurtarmak için kullanmay› planl›yor. Yani AKP’nin derdi halk›n de¤il kendine yak›n sermaye gruplar›n›n ümü¤ünü s›kt›rmamak. Geleneksel sermaye ise geniflletici politikalar denilen sermayeye kaynak aktarma programlar›n›n IMF denetiminde “adil” yürütülmesini istiyor. Kavga bu yüzden büyüyor ancak halk›n ümü¤ünün s›k›lmas›, tart›flman›n tüm taraflar› için bir zorunluluk olarak kabul görüyor.
Sermayenin krizi iflsiz b›rak›yor Küresel finansal krizin bedeli yine ilk olarak iflçiye ç›kart›l›yor. Kapanan fabrikalar, daralan sektörler sonucu iflsizlik oran› gitgide yükseliyor. Sendikalar›n sesi c›l›z kal›rken iflfliz say›s› her geçen gün daha da artmaya devam ediyor Küresel finansal krizin reel sektördeki en büyük yans›mas› iflten at›lan iflçiler oluyor. Patronlar kriz karfl›s›nda ilk akla gelen refleks olarak iflçi ç›kart›yorlar. Türkiye’de birçok sektörde yaflanan durgunluk, sektörlerin küçülmesine ve istihdam›n da daralmas›na neden oluyor. TÜ‹K’in haz›rlad›¤› Hanehalk› ‹flgücü Anketi'nin Eylül 2008 dönemi (A¤ustos, Eylül, Ekim) sonuçlar›na göre iflsizlik, kriz koflullar›n›n a¤›rlaflt›¤› Eylül ay›nda geçen y›l›n ayn› ay›na göre 295 bin kifli artarak 2 milyon 548 bin kifliye, iflsizlik oran› da 1 puanl›k art›flla yüzde 10.3 düzeyine yükseldi. Kentsel yerlerde iflsizlik oran› 0.5 puanl›k art›flla yüzde 12.3, k›rsal yerlerde ise 1.5 puanl›k art›flla yüzde 7.1 oldu. Yine TÜ‹K'in aç›klad›¤› verilere göre her iki kifliden birinin de kay›t d›fl› çal›flt›¤› belirtildi. ‹flgücü yerinde duram›yor Yap›lan baflka bir çal›flmada ise eylül ay›nda yeni ifle bafllayan ve ifl de¤ifltiren iflgücünün sektörlere yans›malar› ortaya kondu. Bu araflt›rmaya göre, Eylül 2008 döneminde 1 milyon 653 bin kifli ifle yeni bafllad› veya ifl de¤ifltirdi. Bunun toplam istihdam içindeki oran› yüzde 7.4 oldu. ‹fle yeni bafllayan veya ifl
de¤ifltirenlerin yüzde 31.5'i 25-34 yafl grubunda yer al›yor. Bu dönemde ifle bafllayan veya ifl de¤ifltirenlerin yüzde 20'si "sanayi",
yüzde 35.7'si "hizmetler", yüzde 20.9'u "inflaat" sektöründe, yüzde 23.4'ü ise "tar›m" sektöründe ifle bafllad›. Mevcut iflsizlerin yüzde 16.1'ini bu dönemde iflten ayr›lanlar oluflturdu. Sektörler daral›yor, iflsizlik art›yor D‹SK’e ba¤l› Birleflik Metal-‹fl Sendikas›, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) sigortal› iflçilerle ilgili verilerine dayanarak bir araflt›rma yapt›. Bu araflt›rmada flu anda resmi rakamlara yans›yan rakamlara göre krizden en çok etkilenen sektörler metal ve inflaat oldu. Metalde 2007 y›l›n›n eylül ay›nda çal›flan sigortal› iflçi say›s› 5 bin 391 artarken, 2008 y›l›nda ise sektördeki iflçi say›s› 14 bin 377 azald›. Ulafl›m araçlar› imalat›nda 2007 Eylül’ünde 821 kifli ifle al›n›rken 2008’de ise tam 6 bin 611 iflçi iflten at›ld›. Metal eflya imalat›nda 3 bin
396, ana metalde 3 bin 394, makine imalat›nda 1899 iflçi iflten at›ld›. Birleflik Metal-‹fl Sendikas›’n›n üyeleri aras›nda yap›lan araflt›rma ekim ay›nda yaflanan iflten atmalar›n eylül ay›n› ikiye katlad›¤›n› gösteriyor. Ekim ay›nda 30 bin iflçinin iflten at›ld›¤› belirtiliyor. ‹nflaat iflçinin üstüne çöküyor Sigortal› iflçi say›s›n›n en fazla azald›¤› sektör ise inflaat oldu. Geçen y›l›n eylül ay›nda 6 bin 504 iflçiye yeni ifl olana¤› sa¤layan inflaat sektöründe, bu y›l›n ayn› döneminde 27 bin 434 kifli iflini kaybetti. ‹flten at›lan inflaat iflçilerinin yüzde 92’sini ise mevsimlik iflçiler oluflturdu. Ayn› dönemler aras›nda sigortac›l›k sektöründe 1220, tütün sektöründe 841, mobilya sektöründe 1058, petro-kimya sektöründe 1079 iflçi iflsiz kald›. Tersanede iflç› k›y›m› Türk-‹fl’e ba¤l› Liman-‹fl Sendikas› taraf›ndan haz›rlanan “Ekonomik Kriz, Limanc›l›k Sektörü, Özellefltirmeler ve Liman ‹flçileri” isimli raporda, denizcilik sektöründe kitlesel iflten ç›karmalar›n gemi infla alan›nda bafllad›¤› ve halihaz›rda 6 binden fazla tersane iflçisinin iflten ç›kar›ld›¤› belirtildi. Bu rakam›n 10-12 bini bulaca¤› tahmin ediliyor.
‹flçiler üretmek için patronlara mahkum de¤ildir Mustafa EBERL‹KÖSE eberli@sendika.org
Bugüne kadar ekonomik krizin Türkiye’deki etkilerini otomotiv ve tekstil üzerinden tart›flt›k. Çünkü kriz ilk bu sektörleri vurmufltu. Baflbakan Erdo¤an’›n ‘Kriz bizi te¤et geçecek’ sözünden bafllay›p krizin etkilerini kabullenmesi çok uzun sürmedi. Krizin alt sektörlerde etkilerini göstermesi de çok sürmedi. ‹statistiklere yans›yamayan alt sektör diyebilece¤imiz sektörlerde kriz hissedilmeye baflland›. Özellikle ihracata dayanan ve ithalat karfl›s›nda k›r›lgan sektörlerde ciddi küçülmeler yaflan›yor. Küçülmenin ilk yans›malar› da iflçilerin ifllerinden at›lmas› oluyor. Son aç›klanan istatistiklere göre iflsiz say›s› 2 milyon 548 bine ulaflt›. ‹flsizlik oran› çift haneli rakamlara ulaflarak % 10,3 olarak belirlendi. Kas›m ve Aral›k aylar›na ait veriler netlefltikçe oranlar artmaya devam edecek. Tabii rakamlara yans›mayan kay›t d›fl› çal›flan ve iflsizleri de buna eklemek gerekiyor. Dünyadaki büyümeden en çok faydalanan sektörlerden birisi demir çelik olmufltu. 25-28 milyon ton üretim kapasitesi olan sektörde üretimin % 50’si Körfez ülkelerine ihraç ediliyordu. 2008’in ilk 9 ay›nda 18 milyar dolarl›k ihracat gerçeklefltiren sektör, otomotivi bile geride b›rakt›. Krizle birlikte 2 milyon ton sto¤u bulunan Körfez ülkeleri, ihracatlar›n› durdurdu. ‹stanbul Maden ve Metal ‹hracatç› Birlikleri Genel Sekreteri Mutlu Öktem’e göre 2009’un ilk çeyre¤ine kadar da al›m yapamayacaklar. Büyük izabeciler üretim durdurma, iflçi ç›karma, iflçi ücretlerini düflürme gibi uygulamalara giderken haddehane sahipleri iflyerlerini kapat›yorlar. Demir-çelik’in en önemli kentlerinden Karabük’teki 42 haddehanenin 20’si flimdiden kapand›. Kapanan haddehanelerin makineleri sökülerek ‹ran, Ermenistan, Tunus, H›rvatistan gibi ülkelere sat›ld›. Burada bizi ilgilendiren kapanan haddehanelerin sahipleri de¤il tabii ki. Sormam›z gereken soru, ilk 9 ayda çok yüksek karlar elde eden patronlar›n en ufak bir gerilemede nas›l bu kadar kolay kaçabildikleri. Bu patronlara müdahale edecek kimse yok mu? Yine Avrupa Birli¤i’ne yap›lan ihracatla büyüyen çorap sektöründe de benzer bir durum söz konusu. Avrupa Birli¤i’nde sat›lan her üç çoraptan birini üreten çorap sektörü de ihracat oranlar›ndaki düflme karfl›s›nda benzer e¤ilimler göstererek iflçilerin bafl›na çorap örmeye bafllad›. Ocak-Ekim döneminde geçen seneye göre miktar baz›nda % 6,4; de¤er baz›nda %15 gerileyen rakamlar karfl›s›nda patronlar, maliyeti iflçilere y›kmaya çal›fl›yor. Anadolu’da kapanan çorap fabrikalar›n›n say›s› günden güne art›yor. Süt üreticileri feryat ediyor, süt tozunun ithalat›n›n durdurulmas›n› istiyor. Elektrik malzemesi üretimi yapan üreticiler Uzak Do¤u ithalat›na kota konulmas›n› istiyor. Mobilya sektörü atölyelerini kapatmaya bafllad›. Kay›tl› çal›flan say›s›n›n çok düflük oldu¤u inflaat sektöründe küçülme dolay›s›yla istihdam daralmas› yaflan›yor. Buna Rusya’dan son iki ay içerisinde iflsizlik nedeniyle geri dönen 20 bin inflaat iflçisini de katmak gerekiyor. En gözde üretim alanlar›m›zdan gemi yap›m› ve onar›m› da kriz karfl›s›nda erimeye devam ediyor. Tersanelerde flu ana kadar 7 bin iflçinin ifline son verildi. Bu rakam›n bahara kadar 20 bine ulaflaca¤› tahmin ediliyor. Kazand›klar› zaman en sa¤l›ks›z ve esnek çal›flma koflullar›nda iflçi çal›flt›ran, kazanc›na kazanç katan tersane patronlar›n›n iflçi k›y›mlar›na müdahale edecek kimse yok mu? Son dönem devlet müdahalelerinin daima sermaye lehine oldu¤u malum, emekçinin durumuna da müdahale edecek olan ve müdahalenin biçimi belli de¤il mi?
Otomotive çare emek düflmanl›¤›
Çin krize karfl› tedbir peflinde
Kriz tüm dünyada iflçiyi vuruyor
ABD otomotiv devleri GM, Chrysler ve Ford kriz nedeniyle devletten yard›m talep etmifllerdi. Üç dev için haz›rlanan 14 milyar dolarl›k paket Senato’da kabul edilmedi. ABD Hükümeti otomotivcileri kurtarmak için çözüm aray›fllar›na devam ediyor. Hükümet flimdi de 700 milyar dolarl›k Sorunlu Varl›klar› Kurtarma Program›’n› kullanmay› düflünüyor. S›k›fl›k durumda bulunan otomotiv firmalar› kurtarma program› karfl›l›¤› birçok vaatte bulunuyor. Chrysler baflta sa¤l›k yard›mlar› olmak üzere çal›flanlar›n›n bir çok giderini kald›rmay› taahüt ederken GM çal›flanlar›n maafllar›n› düflürmeyi ve yaklafl›k 30 bin çal›flan›n›n ifline son vererek küçülmeyi öneriyor. Ford ise bayi ve tedarikçi say›s›n› azaltmay› hedefliyor.
Küresel mali kriz sonras› Çin ekonomisindeki yavafllama kas›m ay›nda ihracat›n 7 y›l aradan sonra ilk defa gerilemesi ile doru¤a ç›kt›. Çin Endüstri Bakan› Li Yizhong yapt›¤› aç›klamada ''daha kötünün geldi¤i'' uyar›s›nda bulunurken, hükümet, para arz›n› art›rarak yerel ekonomik aktiviteyi teflvik etmeyi, tüketiciyi tüketime teflvik etmek amac›yla daha fazla kredi aç›lmas› ile firmalar›n borçlanabilmesine olanak sa¤lamay› amaçl›yor. 2008 y›l› için yüzde 9 büyüme ve yüzde 6 enflasyon öngören Çin'de para arz›n›n yüzde 17 oran›nda art›r›laca¤› vurgulan›yor. Devlet Baflkan› Hu “sorunlar›n f›rsatlara dönüfltürülerek ekonomik yap›sal düzenlemelere h›z verilmesini, öz kaynaklara dayanarak yenilik yaratma çal›flmalar›n›n yo¤unlaflt›r›lmas› gerekti¤ini" söyledi.
Küresel ekonomik kriz nedeniyle, Eylül bafl›ndan bu yana dünya genelinde finans d›fl› sektörlerde iflten ç›kar›lanlar›n say›s› yaklafl›k 260 bini geçti. Dünyan›n üçüncü büyük madencilik flirketi ‹ngiliz-Avustralyal› Rio Tinto bugün 14 bin kifliyi ve dünyan›n en büyük rulman üreticisi ‹sveçli SKF 2500 kifliyi iflten ç›karaca¤›n› bildirdi. Kriz, dünya genelinde otomobil endüstrisinden telekoma ilaç üreticilerinden çelik flirketlerine pek çok sektörde iflte ç›karmalara yol açt›. Eylül bafl›ndan bu yana en fazla iflten ç›karma, 24 bin 600 kifliyle Kuzey Amerika’da faaliyette bulunan biliflim flirketi Hewlett-Packard’da oldu. HewlettPackard’›, 16 bin kifliyle Japon elektronik devi Sony, 14 bin kifliyle Rio Tinto ve 12 bin kifliyle ABD’nin en büyük telekom ve internet firmas› AT&T izliyor.
18 Aral›k 31 Aral›k
10 HALKIN fiARTLARI VAR
2008
Krizin sonuçlar›na, yoksullaflt›rmaya ve iflten atmalara karfl›
Sadaka de¤il hak istiyoruz Kriz açl›k, yoksulluk ve iflsizli¤in derinleflmesi gibi sonuçlar yarat›yor. AKP’nin krize karfl› IMF ile anlaflmak ve sadaka politikas›ndan baflka çözümü yok. Halk için ise meydanlara ç›k›p haklar›n› hayk›rman›n zaman› geldi Dünyay› saran ekonomik krizin Türkiye’deki etkileri derinlefliyor. Büyümeye dair aç›klanan her rakam bir öncekinden daha düflük oluyor. Ekonomi durgunlu¤a sürüklenirken enflasyon ise yükseliyor. Kriz halk› en yak›c› biçimde etkiliyor. Bugüne kadar kriz gerekçe gösterilerek bir çok sektörde kay›tl› ve kay›t d›fl› on binlerce iflçi iflten ç›kar›ld›. Pek çok çal›flan da her an iflten ç›kar›laca¤› korkusuyla yafl›yor. Bu korku sayesinde patronlar krizi f›rsata çevirerek iflçilerden
ücretsiz izne ç›kmalar›n› veya ücretlerinin düflürülmesine boyun e¤melerini istiyor. Baflta do¤algaz ve elektrik olmak üzere temel ihtiyaç maddeleri zamlan›rken halk ›s›nma, ayd›nlanma gibi en temel gereksinmelerini bile karfl›lamakta zorlan›yor. Neoliberal politikalarla sermayeye kar alan› haline getirilen temel hizmetler alan›n›n piyasalaflt›r›lmas›n›n en y›k›c› sonuçlar› ekonomik kriz koflullar›nda ortaya ç›k›yor. Küçük esnaf özellikle ekonomik durgunlu¤un etkisiyle kepenk ka-
patman›n s›n›r›nda. Tar›mda y›llard›r uygulanan ve ülke tar›m›n› çökerten politikalar küçük çiftçileri üretemez noktaya getiriyor. Tar›mda girdi olarak kullan›lan tohum, gübre, mazot vs.’nin fiyatlar›ndaki art›fl nedeniyle çiftçiler h›zla üretimden kopuyor. AKP yalanc› pehlivanl›k yapsa da krizden ç›k›fl yolunu IMF kap›s›nda ar›yor. AKP’nin IMF ile yapt›¤› pazarl›¤›n temel konusunun ise büyük sermayedarlar›n yan›nda, kendi etraf›nda kümelenen cemaat sermayesini de kurtarmak oldu¤u
tahmin ediliyor. IMF anlaflmas›ndan ç›kacak sonuç ise flimdiden görülebiliyor. Öncelikle finans tekellerinin Türkiye’de özel sektörden ve devletten olan alacaklar› garanti alt›na al›nacak daha sonra ise bütçeden kamu hizmetlerine ayr›lan pay› k›san ve eme¤in de¤ersizlefltirilmesine neden olacak politikalar dayat›lacak. AKP, Türkiye halk›n›n yaflad›¤› y›k›m› küresel ekonomik krizi gerekçe göstererek aç›klamaya çal›flsa da sorumlulu¤u üzerinden atamaz. Çünkü 6 y›ll›k AKP iktidar› süre-
since uygulanan politikalarla ülke, ‘küresel piyasayla entegrasyon’ ad› alt›nda sermaye için bir sömürü cennetine çevrildi. AKP bu politikay›, Türkiye ekonomisini düze ç›karma politikas› olarak yutturmaya çal›flt›. ‹thal girdilerle yap›lan ihracata dayal› üretim sistemi ve finans sermayesine s›n›rs›z sömürü imkanlar› sunan mali sistemle ülke ekonomisi tamamen tekelci sermayenin ihtiyaçlar›na uygun biçimde düzenlendi. AKP’nin sebep oldu¤u bu y›k›m›n alt›ndan bedava kömür, patates
ve so¤an da¤›tarak ç›kmas› kolay de¤il. ‹ktidara yak›n gazetelerdeki köfle yazarlar› Türkiye’de de Yunanistan’daki sokak isyan› benzeri bir kalk›flmadan duyduklar› endifleyi saklam›yor. AKP’nin ve sermayedarlar›n kendi ç›karlar› için izledikleri politikaya karfl› halk›n, krizin yarataca¤› y›k›m›n alt›nda kalmamak ve insanca yaflam hakk› talebini dile getirmek için meydanlara daha güçlü ç›kmas› gerekiyor. AKP’nin ve sermayenin endiflelerini bofla ç›karmamak gerekiyor!
‹flten atmalar durdurulsun, herkese ifl güvencesi Türkiye’de on binlerce iflçi son birkaç ay içerisinde kriz gerekçe gösterilerek iflten at›ld›. Yüz binlerce iflçi de iflten at›lma tehlikesiyle karfl› karfl›ya. Emekçilerin krize kurban edilmemesi için iflten atmalar ve ücret kesintileri derhal durdurulmal› herkese ifl güvencesi sa¤lanmal›d›r Ekonomik krizin Türkiye’deki en belirgin sonucu, h›zlanarak artan iflten ç›karmalar. ‹hracat›n›n büyük bölümünü Avrupa’ya yapan Türkiye’de, Avrupa’daki durgulu¤un sonuçlar› ihracata yönelik üretim yapan tüm sektörlerde derinden hissediliyor. Ücretsiz izinlerle, üretim durdurma uygulamalar›yla bafllayan süreç yerini kitlesel iflten
ç›karmalara ve yeterince kar sa¤lamad›¤› düflünülen fabrikalar›n kapat›lmas›na b›rakt›. Pek çok iflçi de her an iflten at›labilece¤inin tedirginli¤iyle yafl›yor. Y›ll›k izinlerin zorunlu olarak kulland›r›lmas›, ücret ve primlerde kesintiler s›radan uygulamalar haline geldi. Türkiye ‹statistik Kurumu’nun son aç›klad›¤› verilere göre Eylül ay›nda iflsizlik oran› bir önceki y›la nazaran yüzde 1 oran›nda artarak yüzde 10.3’e
ulaflt›. ‹flten ç›karmalar›n as›l olarak Ekim-Kas›m ve Aral›k aylar›nda yo¤unlaflt›¤› düflünüldü¤ünde resmi iflsizlik oran›n›n flu anda çok daha büyük rakamlara ulaflt›¤› söylenebilir. Ancak iflsizli¤in yarataca¤› y›k›m rakamlara yans›yan›n çok ötesinde olacak. Tekstil, metal yan sanayi, dershanecilik, otel-otobüs iflletmecili¤i gibi sektörlerde kay›t d›fl› çal›flt›rman›n ulaflt›¤› ak›l almaz boyutlar hesaba kat›ld›¤›nda yüz binlerce kiflinin
hiçbir tazminat almadan ve hiçbir hakk›n› koruyamadan iflten at›ld›¤› ve bu durumun istatistiklere bile yans›mad›¤› görülüyor. Krizin küresel olmas› iflsizlik sorununu da iyice katmerli bir hale getiriyor. ‹nflaat sektöründeki durgunluk nedeniyle son iki ayda sadece Rusya’dan 20 bin iflçi ülkeye geri döndü. Bu say› krizin derinleflmesiyle daha da artacak ve iflsizlik rakamlar›n› yukar› f›rlatmaya devam edecek. Pek çok aileyi aç-
l›kla burun buruna getirecek, fuhufltan cinnete kadar çeflitli toplumsal sonuçlar do¤urabilecek bu y›k›m›n önüne geçmek için iflten ç›karmalar yasaklanmal›d›r. Ücretlerin düflürülmesi, esnek çal›flt›rma ve tafleron sistemi engellenmeli, asgari ücret vergi d›fl› b›rak›lmal›, iflsizli¤in azalt›lmas› için ücretlerde herhangi bir indirime gidilmeden çal›flma saatleri düflürülmeli, böylece daha fazla kifli istihdam edilebilmelidir.
Yap›lan zamlar geri al›ns›n
IMF ile anlaflma yap›lmas›n!
Baflta elektrik ve do¤algaz olmak üzere temel hizmetlere son bir y›l içerisinde üst üste zamlar yap›ld›. Zamlara son verilmeli, yap›lan zamlar geri al›nmal›d›r
AKP hükümeti IMF ile stand by anlaflmas› için görüflmelere devam ediyor. Sermayenin ç›karlar› u¤runa halk›n ümü¤ünü s›kacak olan bu anlaflma imzalanmamal›d›r
Hükümet geçti¤imiz yaz aylar›nda petrol fiyatlar›n›n artarak rekor düzeylere ulaflmas›n› gerekçe göstererek enerji fiyatlar›na üst üste zamlar yapt›. Elektri¤e son bir y›l içerisinde yüzde 57, do¤algaza ise yüzde 82 oran›nda zam yap›ld›. Petrol fiyatlar› üçte biri seviyesine geriledi ancak AKP yapt›¤› zamlar›n hiçbirini geri almad›. Üstelik enerji zamlar› genel bir fiyat art›fl›na da neden oldu. Enerji Bakan› Hilmi Güler enerjide indirimlerin 2009 Mart’›nda yap›laca¤›n› söyledi. Yani seçimlerin
AKP hükümeti sermayenin bast›rmas› ve krizin sonuçlar›n›n ortaya ç›kmaya bafllamas›yla birlikte derhal IMF ile görüflmelere bafllad›. Baflbakan Tayyip Erdo¤an’›n “Ümü¤ümüzü s›kt›rmay›z” aç›klamas›yla bafllayan görüflmelerin nas›l sonuçlanaca¤› flimdiden tahmin ediliyor. IMF öncelikli olarak finans tekellerinin Türkiye’deki özel sektörden alaca¤› paray› garantilemeye çal›flacak. Daha sonra ise e¤itim, sa¤l›k baflta olmak üzere kamu harcamalar› k›s›larak halk›n ümü¤ü s›k›lacak. IMF kredisi almak için
hemen öncesinde ve havalar ›s›nd›¤›nda! Bu da halk›n oy u¤runa so¤ukta donmaya mahkum edilece¤i anlam›na geliyor. AKP
bu politikas›ndan vazgeçmeli ve enerji, su, ulafl›m gibi temel hizmetlere yap›lan tüm zamlar geri al›nmal›d›r.
yap›lmas› gerekenlerin aras›nda “eme¤in ucuzlat›lmas›” mutlaka yer alacak. Y›k›m› çok daha fazla derinlefltirecek olan bu gelifl-
melerin önüne geçmek için IMF ile görüflme süreci derhal durdurulmal›, IMF ile anlaflma yap›lmamal›d›r.
Halk›n ihtiyaçlar› asgari ölçüde Halk›n kredi borçlar› ertelensin ücretsiz sa¤lans›n borç faizleri silinsin Kamusal kaynaklar sermayenin ç›karlar› için de¤il halk›n asgari temel ihtiyaçlar›n›n sa¤lanmas› için kullan›lmal›d›r
Üretemeyecek noktaya gelen çiftçilerin kredi borç faizleriyle halk›n kulland›¤› tüketici kredilerinin faizleri silinmelidir
Ekonomik krizin sonucu olarak ortaya ç›kan iflsizlik, zamlar ve enflasyon nedeniyle halk beslenme, bar›nma, ›s›nma, ayd›nlanma, temizlik, ulafl›m, e¤itim ve sa¤l›k gibi en temel ihtiyaçlar›n› karfl›lamakta zorlan›yor. Kamusal hizmetlerin piyasalaflt›r›lmas›yla temel ihtiyaçlar paras› olmayan›n hiçbir flekilde faydalanamayaca¤› ayr›cal›klara dönüfltü. Krizin pek çok aileyi temel hizmetlerden mahrum b›-
Türkiye’de tar›m y›llard›r sürdürülen politikalarla çökertilirken ekonomik krizin de etkisiyle çiftçiler varl›k-yokluk s›n›r›na ittirilmifl durumda. F›nd›k gibi baz› sektörlerde çiftçiler düflük fiyatlar nedeniyle ürünlerini satamazken pek çok sektörde de çiftçiler tüccara satt›klar› ürünlerin paralar›n› alam›yorlar. Tohum, gübre, mazot gibi tar›msal girdilerin fiyatlar›n›n yüksekli¤i çiftçileri
rakaca¤› hesaplanarak kamusal kaynaklar sermaye için de¤il halk›n asgari ihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas›na harcanmal›d›r. E¤itim ve sa¤l›ktaki paral›laflt›rma süreci durdurulmal›, özellikle ifl günü bafllang›c› ve bitifli saatlerinde ücretsiz ulafl›m imkanlar› sa¤lanmal›, asgari kömür, do¤algaz ve elektrik halka ücretsiz sa¤lanmal›, kad›nlara asgari ücret düzeyinde mutfak maafl› verilmelidir.
üretimden kopar›rken çiftçilerin kredi borçlar› da katlanarak büyüyor. Ülkede tar›msal üretimin devam› için çiftçilerin kredi borç faizleri silinmeli, tar›m devlet taraf›ndan desteklenmelidir. Halk›n, giderek düflen al›m gücünü telafi etmek için bankalara borçlanmas›yla oluflan tüketici kredilerinin ve kredi kart› borçlar›n›n faizleri silinmeli, borçlar makul vadelerde yeniden yap›land›r›lmal›d›r.
cmy k
Erdal ve ona adanan flark›lar›n öyküsü Henüz 18 yafl›n› doldurmam›fl olmas› ve delil yetersizli¤ine ra¤men idam edilmesi O’nu 12 Eylül zulmünün simgesi haline getirdi. Bugün Erdal Eren’i idam›n›n 28. y›l›nda anman›n ve belleklerimizde yer eden ço¤u flark›n›n ona adand›¤›n› hat›rlatman›n zaman› 2 fiubat 1980’de polis taraf›ndan bir ö¤rencinin öldürülmesini protesto etmek için gerçeklefltirilen eylemde er Zekeriya Önge vuruldu. Eylemde gözalt›na al›nan 24 kifliden birisi olan Erdal Eren deliller yetersiz oldu¤u halde Önge’yi öldürmek suçuyla idama mahkum edildi. 13 Aral›k 1980’de infaz› gerçekleflti. O’nun ölümünün toplum vicdan›nda açt›¤› yara edebi-
18 Aral›k 31Aral›k
yattan sinemaya, müzikten resime kadar sanat›n her dal›nda farkl› eserlerle tasvir edildi Erdal’a yaz›ld›¤› çok bilinmese de Sezen Aksu’nun seslendirdi¤i ‘Son Bak›fl’ bunlardan birisidir. Savafl Ay’›n genç bir gazeteciyken Eren’in infaz edilmeden birkaç saat önce çekti¤i foto¤raf› Aysel Gürel’i derinden etkiler. Gürel bu foto¤raftan yola ç›-
karak ‘Son Bak›fl’› kaleme al›r. Parça Onno Tunç taraf›ndan bestelenerek 1989’da ç›kart›lan ‘Sezen Aksu Söylüyor’ albümünde yer al›r. Grup Yorum’un 1986’da ç›kartt›¤› ilk albüm olan S›yr›l›p Gelen’deki Büyü isimli parça
da Erdal için kaleme al›nm›flt›r. Ertu¤rul Karakaya’ya yazd›¤› a¤›tla ve Mamak’ta tutuklu devrimcilere yazd›¤› fliirleriyle oldukça sevilen, kendisi de devrimci tutsak anas› olan Gülten Ak›n’›n imzas›n› tafl›r. Rock flark›c›s› Teoman’›n ‘Renkli Rüyalar Oteli’ albümünde yer alan ‘‹ki Çocuk’ isimli parças› da Erdal Eren ve onun
2008
öldürdü¤ü iddia edilen Er Zekeriya Önge’yi anlat›r. Teoman’›n Erdal’la uzaktan akraba olmas› flark›n›n yaz›l›fl›nda etkili olur. Tabii tüm flark›larla beraber Ali Ekber Eren’in ‘Ankara Ad› Kara’ a¤›d› ve Mor ve Ötesi’nin ‘Darbe’ isimli parças› Erdal’› anlatan parçalar aras›ndad›r.
KÜLTÜR/SANAT 11
Kay›p Niflanl›
Sinema’n›n Türk’ünde isimler de¤ifliyor karakterler de¤iflmiyor
K›ro’dan Muro’ya Kürtler Kirli savafl cephede silahla ekranda ise senaryolarla sürüyor. Kurtlar Vadisi ekibinin çekti¤i Muro, Kürt kimli¤ini inkara devam ederken militanlar› ›rkç› bir yorumla ‘k›ro’ olarak tasvir ediyor Kurtlar Vadisi Pusu’nun ard›ndan ‘Muro: Nalet Olsun ‹çimdeki ‹nsan Sevgisine’ filmi vizyonda. Popüler sineman›n tiplefltirme, güzel kad›n, silah ve küfre dayal› tüm unsurlar›n› içinde bar›nd›ran film sadece 6 günde 1 milyonu aflk›n izleyici say›s›na ulaflarak bu bildik formülü de bir kez daha tescilledi. Film, Muro ve Çeto adl› iki karakterin örgüt üyesi olduklar› için girdikleri hapisten ç›k›p evlenmek üzere döndükleri köylerinde iki Rus kad›nla evlendiklerini ö¤renmeleri ve ard›ndan ‹stanbul’a gelip kad›nlardan boflanmak için gece klüplerinde yaflad›klar› maceralar› anlat›yor. Muro’yu bir yerlerden tan›yoruz Filmin kulland›¤› yöntem oldukça tan›d›k. Y›llard›r ekranlarda köylerinden kopart›p at›ld›klar› flehirde yaflad›klar› uyum sorunu ile sürekli gülünç duruma düflen Kürtlerin bu filmde de kaba saba davran›fllar›, k›r›k Türkçeleri ile popüler tabirle ‘k›ro’ olarak tasvir edilmesi söz konusu. Muro karakteri bu haliyle ‹lyas Salman’›n Bilo, Mahsun K›rm›z›gül’ün Lo Lo Mahsun’la tasvir etti¤i ‘k›ro’ ka-
rakterinin ›rkç›-floven bir yorumundan ibaret. ‹nkar sinemalarda Bu yorumla Muro Türk sinemas›nda geleneksel Kürt temsiliyetini yeniden üretiyor. Son 50 y›lda Kürtleri (kimi de¤erli örnekler hariç) etnik kökenlerini vermeden k›r›k fliveleri, adlar›, yaflad›klar› co¤rafya ya da geldikleri memleketler vas›tas›yla bizlere sunan ›rkç› tav›r Muro’da da sürüyor. Kahramanlar ya da herhangi birisi Kürt laf›n› dahi geçirmiyor. Muro’nun Kürt oldu¤unu dinledi¤i müzikten, bozuk Türkçesi’nden anlayabiliyoruz. Karakterlerin kimli¤inin örtülüflü sistemin Kürtlere karfl› tavr›n› popüler sinemada da yeniden üretiyor. ‹nkar beyazperde de kendini gösteriyor. Kirli savafl›n kirli filmi Muro’yu bu temsiliyet krizinin yan› s›ra önemli k›lan bir özelli¤i daha var. Ekranda ve sinemada sunulan ço¤u komik Kürt karakterden farkl› olarak O, savafl görmüfl, Kürt hareketi içinden ç›kan bir karakter. Kürt hareketinin parças› oldu¤u için Muro sistemle uzlaflmad›¤› her sahnede, her durumda komikleflip gülünçleflirken yard›mc›s›
Sonbahar sinemalarda
Türk sinemas›nda etnik kökenleri do¤rudan verilmese bile Kürtlerin kahraman› oldu¤u k›rsal çözülme öykülerini izleyiciye sunan onlarca unutulmaz film var. Bunlardan ilk akla gelenler aras›nda Kibar Feyzo, Zü¤ürt A¤a, Banker Bilo, Davaro, Çiçek Abbas s›ralanabilir
Çeto sistemle uzlaflabildi¤i, ‘yolunu bulabildi¤i’ için “Baflkan›” Muro gibi komik durumlara düflmüyor. Egemenler Kürdü beyazperde de bile ancak kendi ile uzlaflt›kça makullefltirirken sistemle uzlaflmayan› ak›ld›fl› göstermekten bu filmde de vazgeçmiyor. Ezilen bir hal-
Yusuf’un memleketi Hopa’ya dönüflü ve burada Gürcü Enka’yla iliflkisi etraf›nda örülen filmin öyküsü hapishane sorunu, ölüm orucu eylemleri, Sovyetler Birli¤i’nin da¤›l›fl› konular›n› da iflliyor. Karadeniz’in do¤al özellikleri ve çok kültürlülü¤ü de filmin fonunda yer alarak ayr› bir zenginlik sunuyor. Filmde profesyonel oyuncular›n yan› s›ra baflrol oynayan Raife Yenigül ve bölge halk› da rol al›yor. Hemflince ilk defa uzun metrajl› bir filmde kullan›l›yor.
Kad›na yönelik fliddete karfl› sürdürülen mücadele bir albüm yaratt›. Aralar›nda sadece bu çal›flma için yaz›lm›fl flark›lar›n da yer ald›¤› 14 parçadan oluflan albüm ad›n› kad›na yönelik fliddetin sembolü haline gelen Güldünya Tören’den ald›. Albümde, Sezen Aksu "Güldünya", Ajda Pekkan "Kad›n Dedi¤in", Nazan Öncel "Leyla", Emel Müftüo¤lu "Ad›m Kad›n", Aynur "Qumrike/Kumrucuk", Zuhal Ol-
cay "Neyse", Aylin Asl›m "Karar Verdim", Nilüfer "Sana Ne Kime Ne", fiebnem Ferah "Masum De¤iliz", fievval Sam "Kibritçi K›z", Rojin "Sil Bafltan", Ayten Alpman "Ve Tanr› Aflk› Yaratt›" ve Funda Arar "Dünden Sonra Yar›ndan Önce" flark›lar›yla yer al›yor. 1987’de gerçeklefltirilen Daya¤a Karfl› Dayan›flma Yürüyüflü’ne haz›rl›k s›ras›nda bestelenen “Kad›n Marfl›” da albümde bir koro taraf›ndan seslendiriliyor.
Devlet Tiyatrolar› Türkiye’yi geziyor Devlet Tiyatrolar›, tiyatroyu tüm kentlere tafl›mak için yolda. Türkiye’de 12 yerleflik bölge tiyatrosu ile 43 sahneye sahip olan Devlet Tiyatrolar›, oyunlar›n› Türkiye’nin di¤er flehirlerindeki izleyicilere ulaflt›rmak için yaz aylar›nda ve sezon içinde Türkiye turnesine ç›k›yor. Sahnelenen oyunlar Devlet Tiyatrolar›na ba¤l› sahnelerin bulundu¤u 13 ilin yan› s›ra “Her ay her ilde tiyatro” turnesi ile tüm
cmy k
Turna Telinden Sad›k Gürbüz’ün yorumlar›n›n yan› s›ra bestelerine de yer verdi¤i albüm 1995 y›l›nda ç›kt›. Aralar›nda sözleri Arkadafl Z. Özger’e ait ‘Pencere’ flark›s›n›n da oldu¤u 12 parçadan oluflan albüm Anadolu müzik gelene¤in Gürbüz taraf›ndan hayata geçirilen güncel yorumunu içeriyor.
Katharina Blum ‘Katharina Blum'un Çi¤nenen Onuru’ bir RAF militan›n›n sevgilisi olan Katherine’n›n bu iliflkinin ortaya ç›kmas›n›n ard›ndan bas›n ve polisler taraf›ndan içine sürüklendi¤i durumu anlat›yor. Heinrich Böll roman›nda, medya lincini cinsiyetçi unsurlarla birlikte anlat›rken polis bask›s› ve güvenlik mitini elefltiren göndermelerde de bulunuyor.
fiark›lar kad›nlar için
19 Aral›k’ta gösterime giren ‘Sonbahar’, öyküsündeki politik nüveleri baflar›l› kurgusuyla beraber izleyiciye sunuyor Yönetmen Özcan Alper’in on y›l›n› siyasi tutuklu olarak geçiren Yusuf’un hapishaneden Karadeniz’e uzanan öyküsünü anlatt›¤› Sonbahar filmi 19 Aral›k’ta vizyonda. Alper’in ilk uzun metrajl› eseri olan Sonbahar, 6 y›ll›k bir çal›flman›n ürünü. Film, sarf edilen yo¤un eme¤in ard›ndan kat›ld›¤› 15. Alt›n Koza Film Festivali’nde en iyi film, Alt›n Portakal’dan ise NETPAC ödülünü ald›. Sonbahar kat›ld›¤› uluslararas› festivallerden de ödülle döndü. Hapishane hayat›n›n ard›ndan
k›n içinden ç›kan Muro’yu seks, alkol, baflar›s›zl›k gibi kavramlarla sunarak Kürt militan› tipi çarp›t›l›yor. Kirli savafl cephede silahla, ekranda senaryolarla sürüyor. Muro filmi bu haliyle sineman›n ideolojik ifllevini lay›k› ile yerine getiriyor.
Filmdeki di¤er Kürtler ya garsonluk, fedailik gibi standart d›fl› ifllerde çal›fl›yor ya da mafyatik iliflkiler içinde. Bu özünde mülksüzlefltirilen Kürtlerin “kentin kirli adamlar›” olarak alg›lanmas›na yol açan çözülüflü de gösteriyor. Gönülden geçen çözümler sahnede Filmin kurgusu Kürt sorunu için gönülden geçeni de gözler önüne seriyor. Köyleri boflalt›lm›fl, kimli¤inin tan›nmas› için verdi¤i mücadelede zulme u¤ram›fl ve hapishanelerde yatm›fl Kürtlerin, güzel kad›n, içki ve flehir hayat›n›n nimetlerini görünce ödedikleri tüm bedeli unutmalar› bekleniyor. Piyasan›n nimetleri ile tan›flt›klar› anda davalar›ndan vazgeçmeleri bekleniyor. Oysa savafl›n yaratt›¤› y›k›m ve travmalar gerçek hayatta bu kadar kolay silinmiyor. Sola sald›r› tesadüf de¤il Baflta fiaflmaz Kardefller olmak üzere filme ›rkç› ve inkarc› çizgisini kazand›ran yap›m ekibi ve senaristlerin siyasi duruflu ile örtüflüyor. Bu çizgi filmde solla özdefllefltirilen kimi estetik ve ahlaki de¤erlere ve figürlere sald›r› ile de kendini gösteriyor.
Kay›p Niflanl› Jean-Pierre Jeunet’in yönetti¤i ve Frans›z oyuncu Audrey Tautou’nun oynad›¤› bir film. Kay›p Niflanl› 1. Dünya Savafl› sonras› haber alamad›¤› niflanl›s›n›n izini süren Mathillde’nin tan›kl›klar›n› ve yaflad›klar›n› aktar›yor. Kay›p olan niflanl› aran›rken bir yandan da trajikomik bir üslupla savafl ve savafl›n kad›nlara verdi¤i zarar anlat›l›yor.
Türkiye’ye ulafl›yor. 81 ili dolaflmak için yola ç›kan Devlet Tiyatrolar› sezon içinde sergiledi¤i oyunlar› Anadolu’nun di¤er kent-
lerindeki izleyicilere sunuyor. Turnenin aral›k ay› program›nda Delil Yetersizli¤i oyununun sergilenece¤i, Ayd›n ve ‘Tek Kiflilik fiehir’ oyunun sergilenece¤i, Rize var. Turnenin program›n› ayl›k olarak www.devlettiyatro.gov.tr adresinden takip etmek ve u¤rayaca¤› illerde sergileyece¤i oyunlar› önceden ö¤renmek mümkün. Sitede sahnelenen oyunlar hakk›nda detayl› bilgi de mevcut.
Abidin Dino ölümünün 15. y›l›nda an›l›yor Abidin Dino resim, karikatür ve fliirle u¤raflm›fl çok yönlü bir sanatç›. Dino’nun sinema konusunda da Rus yönetmen Sergey Yutkeviç’in yan›nda e¤itim ald›. Ömrünün büyük bir k›sm›n› yurtd›fl›nda politik sürgün olarak geçiren Dino, Türkiye’de önce ‘D’ Grubu ard›nda Liman (Yeniler) grubu ile resimde yeni bir ak›m yaratmak için çal›flm›fl resimleri çeflitli ülkelerde aç›lan sergilerle tüm dünyaya ulaflm›fl bir isim. Naz›m’›n ça¤r›s›na mutlulu¤un resmini çizmek yerine yazd›¤› fliirle cevap veren Abidin Dino. 7 Aral›k 1993’te 80 yafl›ndayken hayat›n› kaybetti.
cmy k
Hepsi de bizim çocuklar
Alexis’in sokak ortas›nda polis kurflunuyla öldürüldü¤ü haberini tüm dünya duydu. Ama Ça¤dafl’›n, U¤ur’un, Zeynel’in ailelerinin yüre¤i iki kere s›zlad›. Kimse sanmas›n ki Atina sokaklar›ndaki isyan Ege’nin bu yakas›na vurmayacak. Hepsi bizim çocuklar, bu mücadele hepimizin...
Alexis Grigoropoulos
Ça¤dafl Gemik
U¤ur Kaymaz
Zeynel Abik
Yunan mitolojisinde atefl, yarat›c›l›¤›, bilimi ve uygarl›¤› temsil eder. Tanr›lara baflkald›ran Promete, gözyafl›yla yo¤urdu¤u balç›ktan ilk insan› yaratm›fl ve atefli tanr›lardan çalarak insanlara vermifl, düzeni de¤ifltirmifltir. Bugünün Promete’leri ise arkadafllar› Alexis’in öldürülmesi üzerine neoliberalizmin tanr›sal düzenine karfl› sokaklarda boy gösterdiler Yunanistan’da polisin 15 yafl›ndaki Alexis Grigoropoulos’u sokak ortas›nda katletmesi, ülkede Albaylar Cuntas›’n›n devrildi¤i 1974’ten beri gerçekleflen en büyük ayaklanmay› tetikledi. Yunanistan halk› sanki bir iflaret bekliyormufl gibi ö¤rencisiyle, iflçisiyle, kamu emekçisiyle, göçmeniyle sokaklara döküldü. Sokaklar, meydanlar, belediye ve hükümet binalar›, üniversiteler, liseler, ilkö¤retim okullar›, iflyerleri her yer eylem alan›na dönüfltü. Sokaktaki öfke patlamas› boykotlarla, iflgallerle, genel grevle bulufltu. Alexis k›v›lc›m oldu Ayaklanman›n k›v›lc›m› Alexis’in katledildi¤i Exerchia bölgesinde parlad›. Arkadafllar›n›n katledilmesine öfkelenen anarflistler sokaklara dökülüp polisle çat›flt›. Molotof kokteylleri kullanan anarflist gruplar çok say›da banka flubesi, iflyeri, araç ve hükümet binas›n› da atefle verdi. Daha sonra Politeknik Üniversitesi ö¤renciler taraf›ndan iflgal edildi ve çat›flmalar üniversite çevresinde, Exerchia sokaklar›nda günler boyu devam etti. Baflkent Atina’da bulunan Exerchia ve Politeknik Üni-
versitesi, 1967-74 aras›nda hüküm süren cuntaya karfl› ayaklanman›n simge merkezleri olarak biliniyor. Exerchia bugün hala anarflist ve radikal sol gruplar›n üssü olarak, bölgeye girenleri kara k›z›l bayraklarla karfl›l›yor. Cunta’n›n, ayaklanma s›ras›nda, kap›s›ndan tanklarla girerek ö¤rencileri ezdi¤i Politeknik Üniversitesi ise ülkedeki di¤er e¤itim kurumlar› gibi özerk, yani polis içeri giremiyor. Alexis’in katledilmesi Exerchia ruhunu yeniden canland›rd›. Tepkiler karfl›s›nda ‹çiflleri Bakan› özür dileyerek istifa etti ancak hükümetin ikiyüzlülü¤ü karfl›s›nda sokaklar yan›t›n› vermiflti: “Bir genç vuruldu¤unda, Sol özür istemez!” Eylemler çevik kuvvet ve özel güvenli¤in da¤›t›lmas› ve polisin silahs›zland›r›lmas› talebiyle devam etti. Alexis’in cenazesi çiçekler eflli¤inde defnedilirken ülkedeki bütün okullar ve üniversiteler kapand›, ö¤renciler ve ö¤retmenler birlikte sokaklara ç›kt›. Medya ço¤unlukla molotof kokteylli çat›flmalar› ve tahrip edilmifl ma¤aza ve araç görüntülerini ekrana getirdiyse de eylemlerin çap› bunlar›n
çok ötesindeydi. Pek çok kentte 11-12 yafl kufla¤›na kadar gençler dahil her kesimden milyonlarca insan›n kat›ld›¤› yürüyüfller düzenlendi, yollar kesildi, mitingler yap›ld›. Yüzlerce lise ve üniversite, iki de belediye binas› iflgal edildi. Eylemlere solun ve toplumsal muhalefetin bütün renkleri kat›ld›ysa da, örgütlerin bileflimini aflan bir halk tepkisi a盤a ç›kt›. ‹flçi ve kamu emekçileri
sendikalar›, hükümetin tüm erteleme ça¤r›lar›na karfl› 10 Aral›k’ta genel greve ç›kt›lar. Gençlerin sokak eylemleriyle birleflen greve ülke çap›nda genifl kat›l›m vard›. Greve ç›kan iflçilerin bir k›sm› sokak eylemlerinden geri durduysa da genifl kat›l›ml› yürüyüfller de gerçeklefltirildi. Egemen medya, yaflananlar› bir gencin öldürülmesi karfl›s›nda fliddet afl›¤› radikallerin provoke etti¤i kontrolsüz,
amaçs›z, bafl›bozuk bir isyan olarak yans›tmaya çal›flt›. Hatta gerici bas›n halk›n tepkisini, Yunanistan’daki demokratik haklar›n fazlal›¤›n›n ve seküler anlay›fl›n yaratt›¤› nahofl bir durum olarak niteleme tuhafl›¤›n› sergiledi. Ayaklanman›n boyutlar›, hükümetin ve muhalefetin tahayyül s›n›rlar›n› aflsa da tepki anlafl›lmaz ve hedefsiz de de¤ildi. Yunanistanl› taban örgütlenmesi Siyasal ve Sosyal
Haklar A¤›’n›n (D‹KT‹O) bildirisinde de denildi¤i gibi, “Bu isyan, sadece Alexis’in canice infaz›n›n sonucu de¤ildi. Zenginlerin erdemli dünyas›n›n gerçekli¤ini her gün yaflayan bütün bir dünyan›n, onlar›n diliyle ‘tehlikeli s›n›flar›n’ nefretinin, hiddetinin, daralmas›n›n ifadesiydi: Güvencesizlik, iflsizli¤in t›rmanmas›, gündelik afla¤›lanma, meydandaki, stadyumdaki, sokaklardaki polis fliddeti, daha iyi bir
‹flçi, gençlik el ele verdi
Ne masum ne de suçlu ayaklanma sadece hakl›d›r Yunanistan’da protestolar süresince milyar dolarl›k maddi zarar meydana geldi¤inden söz ediliyor. Ancak halk tepkisini karalamak için öne ç›kar›lan bu bilançolar, pek etkili olmufla benzemiyor. “Onlar kar ve zarardan bahsediyor, bizse bir çocu¤un hayat›ndan...” Dükkan ve araç yakma gibi eylemlere kat›lmayan muhalefet örgütleri ve halk›n geneli, bu tarz eylemlerin do¤ru olmasa bile anlafl›l›r oldu¤unu, muhalefetin görevinin ise vitrin camlar›n› k›ran gençleri de¤il 15 yafl›nda gençleri öldüren polisleri durdurmak oldu¤unu söylüyor. cmy k
hayat için olan tüm umudun bast›r›lmas›n›n sonucuydu.” Yunanistan ayaklanmas› gökten inmedi. Özellikle son birkaç y›ld›r, ö¤renci hareketi ve iflçi hareketi neoliberalizme karfl› etkili bir muhalefet yürütüyor. Ö¤renciler e¤itimin paral›laflt›r›lmas› ve özellefltirilmesine iliflkin “reform” giriflimlerine direniyor. ‹flçiler ve kamu emekçileri ise ücretlerinin gerilemesi karfl›s›nda, ortalama 600-700 Euro’ya gerileyen ücretlerinin art›r›lmas›n›, kurals›zlaflt›rmaya karfl› insanca çal›flma koflullar›n›n sa¤lanmas›n› istiyorlar. Gençler atefli çald› Alexis’in arkadafllar› Yunanistan halk›na aç›k mektuplar›nda flöyle seslendiler: “Sahte hayatlar yafl›yorsunuz, bezginsiniz, kendinizi salm›fls›n›z ve sadece ölüm gününü bekler olmuflsunuz. Hayal kurmuyor, sevmiyor, hiçbir fley üretmiyorsunuz. Daha iyi bir dünya istiyoruz. Bize yard›m edin! Maskeli sald›rganlar ya da teröristler de¤iliz. Biz sizin çocuklar›n›z›z. Düfl kuruyoruz. Hayallerimizi öldürmeyin!” 21. yüzy›l›n Promete’leri atefli çald›. Neoliberalizmin tanr›sal düzeni çat›rd›yor...
Yunanistan halk› 10 Aral›k’ta genciyle yafll›s›yla, iflçisiyle ö¤rencisiyle hep beraber eylemdeydi. Çünkü Alexis’in öldürülmesi üzerine patlak veren gençlik eylemleri, sendikalar›n genel greviyle çak›flt›. Yunanistan ‹flçi Sendikalar› Konfederasyonu (GSEE) ile Yunanistan Kamu Çal›flanlar›
Konfederasyonu’nun (ADEDY) ça¤r›s›yla yap›lan ve son 60 y›l›n en büyük grevi olarak nitelendirilen grev Yunanistan’da hayat› durdurdu. Grev özellikle ulafl›m, yarg›, e¤itim, sa¤l›k, bas›n ve turizm sektörlerinde etkisini hissettirdi. ‹flçilerin önemli bir kesimi, hükümetin tüm karfl› ç›k›fllar›na ve sendikalarda etkili sosyal demokrat yönetimin ayak sürçmelerine ra¤men grevi evde de¤il sokakta, eylemlerle geçirmeyi tercih ettiler. Emekçiler, hükümetin emeklilik yafl›n› yükseltmeyi, emeklilik maafl›n› düflürmeyi ve sosyal güvenlik ku-
rumlar›n› özellefltirmek üzere tek çat› alt›nda toplamay› öngören yasa de¤iflikli¤ine karfl› ç›k›yorlar. Güvencesizlik, iflsizlik, kurals›z çal›flt›rma ve ortalama 600-700 Euro’luk ücretler de emek hareketinin mücadele gündemleri aras›nda. Emekçilerin 10 Aral›k günü sokaklar› gençlerle paylaflmas› rastlant› eseri de¤ildi. Gençler ailelerinin yaflad›¤› çöküntüyü birebir hissediyor ve kendilerine ailelerininkinden daha kötü bir gelecek vaat eden bu düzeni reddediyorlar. Ekonomik kriz, iflsizlik ve düflük ücret sorununun bu sistem içinde çözülemez oldu¤u inanc›n›
pekifltiriyor. Yunanistan gençli¤i, son y›llarda, hükümetin üniversiteleri özellefltirmeye yönelik giriflimleri karfl›s›nda kitlesel eylemlerle dünya gündemine gelmiflti. Gençli¤in ve emekçilerin eylemleri organik bir bütünlük içinde gerçekleflmese de karfl›l›kl› bir etkileflim içinde birbirlerini güçlendiriyor. Bu durum devrimci bir toplumsal muhalefetin geliflmesi aç›s›ndan kritik bir avantaj. Yunanistan’daki isyan di¤er ülke halklar› için de ilham veriyor. Hatta kazan›mlara yol aç›yor. Fransa hükümeti, ö¤renci eylemlerinden çekinerek e¤itim reformunu erteldi¤ini aç›klad›.