Yeni Evrede
DEVRÝME ÖNDERLÝK ETME YETENEÐÝ
Başyazı
Mücadele Birliði
M
art’ta geniþ yýðýnlarýn, yeni bir devrimci yükseliþine, daha büyük eylemleri ateþleyecek yeni bir çýkýþýna tanýk olduk. Somut olgular ve geliþmeler gösteriyor ki, gelen günler ve aylarda, devrimci yýðýnsal eylemlerin daha etkileyici örneklerini göreceðiz. Hareket, kendi yolunu, kendi gücüyle açarak ilerliyor. Alevilerin büyük Ýzmir Mitingi tam bir patlama oldu. Yýllarca aðýr koþullar altýnda yaþamýþ, ezilmiþ, katledilmiþ Alevi kitlenin bu patlamasý, baský düzenine karþý duyduklarý öfkenin patlamasýdýr. 8 Mart’ta emekçi kadýnlar, erkeklerle yaþamda gerçek eþitlik için sokaklara, eyleme hücum ettiler. Kürt Halký Newroz’da alanlara sýðmayan bir güçle özgürlük yolunda ýsrarlarýný, kararlýlýðýný ve militanlýðýný gösterdi. Ýþçi sýnýfý ve gençlik sürekli mücadele ve eylem içinde. Olan þey, bir devrimci patlamadýr. Küçük burjuva sosyalizmi, bu tabloya bakýp, olaylarda devrimci olaný görmek yerine, yýðýnlarýn büyük öfkesini, eylemsel coþkusunu ve güçlenen hareketini, her zaman yaptýðý gibi, olduðundan daha alt düzeyde göstermiþtir. Devrimci yýðýn eylemlerinin bundan daha geri bir deðerlendirmesi olamaz. Çünkü, birincisi; yýðýnlarýn sürekli sokaða çýkmasý, eylemler yapmasý, burjuva güçlerle çatýþmasý; insanýn insan üzerindeki sömürüsünün olmadýðý gelecek topluma duyulan þiddetli bir arzu, derin bir özlem ve büyük isteði ifade eder; ikincisi, yýðýnsal ve süreklilik gösteren mücadele, hep ayný düzlemde gitmez. Nicelik belli bir konuda nitel bir sýçrama gösterir. Mücadele devrime dönüþür. Yýðýnlarýn eðilimi bu yönde, olaylarýn gidiþi bu yönde, tüm geliþmeler bu yönde. Uzlaþmacý küçük burjuva hareketler devrimci yýðýnlara güven vermiyor. Onlar, ortaya çýkan olgularý, geliþmeleri deðerlendirme yeteneðine bile sahip deðiller. Kitleler yýllarca sosyalist hareketlere destek verdi, yanýnda yer aldý. Fakat küçük-burjuva sosyalist hareketler, yýðýnlarýn bu desteðine uygun davranmadýlar. Onlar, kendilerine verilen kesintisiz desteðe uygun davranarak iktidarý alma hedefiyle devrimi hýzlandýracaklarýna, emekçileri yýllarca reform beklentileriyle oyaladýlar. Emekçi halk yýðýnlarýna yalnýzca devrim ve iktidar somut hedefiyle güven verilebilir. Yýðýnlara baþka biçimde güven verilemez. Çünkü yýðýnlarýn temel yaþamsal sorunlarýný ancak bir devrim çözebilir. Halk kitleleri yaþamlarýnda köklü bir deðiþiklik yapacak bir harekete giriþtiklerinde, onlar, bunu tüm ciddiyetiyle yaparlar. Bu an-
lamda devrimci ciddiyetten ve içtenlikten yoksun sosyalist hareketlere güven duymazlar, onlardan uzaklaþýrlar. Pratikte emekçi yýðýnlara güven vermenin yolu, devrimi örgütleme becerisi göstermekten geçer. Devrimci olmak, toplumun iç çeliþkilerinin sonuna deðin olgunlaþmasýný beklemek deðildir. Devrimci olmak, sürece hýz vermek ve devrimci mücadele yoluyla süreci sonuna dek götürmektir. Burada esas sorun, temel görev, harekete geçen yýðýnlarý devrim güncel hedefiyle yönlendirmektir ve pratik olarak bu yönde bir hazýrlýk içinde olmaktýr. Bunun da baþýnda Geçici Devrim hükümeti (GDH) hedefinin belirlenmesi gerekiyor. Milyonlarca insanýn sürekli eylem halinde olduðu, hareketin bir ayaklanmaya doðru, devrime doðru gittiði bir ortamýn oluþtuðu koþullarda savaþan yýðýnlarýn önüne, devrimci bir hükümet koymak, vazgeçilmez devrimci bir görevdir. GDH hedefini bugünden önüne bir görev olarak koymayan, emekçilerin mücadelesini daha ileriye götüremez. Halklarýn devrimci mücadelesi, burjuvazinin devrilmesi ve yerine gerçek bir halk egemenliði kurulmasý hedefine yönlendirilmezse, hareket düzen sýnýrlarýný ve burjuva diktatörlüðü çerçevesini aþamaz. Burjuva sýnýrlar içinde kalan bir hareketi bekleyen, çürüme ve daðýlmadýr. Halk ayaklanmasýnýn sonuca vardýðýný gösteren ve bir devrimin baþarýya ulaþtýðýnýn ilk göstergesi olan GDH, devrimci kitlelerin elinde, hiç bir gücün durduramadýðý ve hiç bir engel tanýmayan, etkin bir yürütme gücüdür. Ancak böylesine aktif ve devrimci bir yürütme gücü, bir iktidar gücü, kendi temellerini güçlendirebilir ve düþmaný etkisizleþtirebilir. Devrimi hedefleyen, geliþen, yükselen devrimci yýðýn hareketini sonucuna kadar, devrime kadar götürmek isteyen bir hareket, devrimin ilk temel görevi olan GDH’ni bugünden ezilen ve sömürülen yýðýnlarýn önüne koymak zorundadýr. GDH, ancak iþçi komite ve konseylerine, devrimci halk komitelerine dayanarak, devrimin kazanýmlarýný koruyabilir ve ileri götürebilir. Devrime ciddi olarak hazýrlanýp hazýrlanmadýðý, devrimin merkezi sorunu olan iktidar karþýsýnda alýnacak tavýrla ölçülür. Kitleleri istekleri doðrultusunda eylemlere çaðýranlar, gösteri ve miting düzenleyenler anlamýyorlar ki, eylemler hep ayný biçimde ve düzlemde tekrarlanarak, bu istemler karþýlanmýþ olmayacaktýr. Sorun, isteklerin sýralanmasý ve mitinglerde bir kere daha açýklanmasý deðil, bu istemlerin nasýl gerçekleþeceðidir. Yý185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
ðýnlarýn en yaþamsal istemleri nasýl hayata geçecektir. Devrimle çözülecek sorunlar ise reform yoluyla, reformist yöntemlerle çözülemez. Yýðýnlarýn belli ölçüde desteðine sahip olanlar, eðer devrimi pratik olarak örme yeteneðini göstermezlerse, bu desteði yanlarýnda bulamazlar. Kendilerine verilen desteði yitirecekleri gibi, onlarý bugüne dek oyaladýklarý ve sýnýf mücadelesini sonucuna götürmek için emekçilerin büyük öfkesiyle karþýlaþacaklardýr. Bu durumla karþýlaþmak istemeyen, yýðýnlarýn devrimci savaþýmýný devrime vardýrma becerisini sergilemesi gerekiyor. Ýçinden geçmekte olduðumuz sürecin tarihsel öneminin bilincine varan, devrimci olaylarýn, devrimci eylemlerin bu süreçte, nasýl belirleyici bir rol oynadýðýný ve burada kendilerine nasýl bir görev düþtüðünü kavrayan emekçi halk kitleleri, çok kýsa sayýlacak bir süre içinde eylemlerde yerini almaya baþladýlar. Bunun kanýtý, gün gün büyüyen yýðýnsal miting, yürüyüþ ve gösterilerdir. Emekçi ve sömürülen kitleler ilk defa, kendileri için bir görev üstleniyorlar. Ýlk defa bilinçli görev yapýcýlarý olarak davranýyorlar ve geleceðin belirlenmesinde kendilerine nasýl önemli bir görev düþtüðünün farkýndalar. Bu farkýndalýk, bu coþku ve tutkuyla katýlýyorlar mücadeleye. Mücadele büyüyor ve güçleniyor. Burada temel görev, mücadelenin devrimi hedeflemesidir, iktidar hedefli bir mücadele olmasýný saðlamaktýr. Bu görevi, bu öncülüðü, devrimi, iktidarý, ývýr-zývýr istemlerin arkasýna itmeyen, geleceði ertelemeyen gerçek proleter devrimci parti, Leninist Parti yerine getirebilir. Bu nedenle Leninist Parti’nin sloganlarýný, görüþlerini en geniþ kitlelere götürmek, onlara benimsetmek ve bir eðilim haline getirmek çok önemlidir ve bunda ýsrar edilmelidir. Leninist Parti’nin görüþ ve sloganlarýnýn mücadeleci kitleler arasýnda bir eðilim haline gelmesi, hareketin geleceði açýsýndan hayatidir. Bu eðilim, iktidarý devrim yoluyla ele geçirme yolunda yeni ve ileri bir adýmýn atýlmasý demektir. Bu nedenle, Leninist Parti’nin sloganlarýný, kitlelerin, kitle eylemlerinin olduðu her yere götürmek için büyük bir çaba harcanmalý. Devrimin gerçek koþullarý oluþmuþtur ve her geçen gün biraz daha olgunlaþmaktadýr. Eðer yýðýnlarýn en ileri, en devrimci kesimiyle en sýký bir bað kurabilirsek ve devrimci yýðýnlarýn devrimci savaþýna pratikte bir yön verebilirsek, zaferimiz kesindir. C.DAÐLI
3
ÖZGÜRLÜK SOKAKLARDA
Yeni Evrede
Güncel
Seçim takvimi baþladý ancak Kürt halkýnýn gözü ne seçim sandýklarýnda ne de parlamentoda. Kritik bir eþik aþýlýyor. Görkemli Newroz’dan hemen sonra, hiç ara vermeden, sokaklarý soðutmadan, kendi önergelerini parlamentoda deðil, sokaklarda kaldýrým taþlarýyla veren Kürt halký, kitlesel devrimci savaþýmýn vurup vurup geri döndüðü o kritik eþiði, parlamentoya duyulan boþ umudu ve beklentileri aþýyor. Aslýnda Kürt halký, bu eþiði en son 2009’da, DTP kapatýldýðýnda kendi vekillerine “ne iþiniz var mecliste!?” tepkileriyle aþmýþtý; vekiller de halkýn bu büyük öfkesiyle meclisten topluca istifaya karar vermiþti. Ancak UKH liderleri bu radikal kopuþu son anda geri çevirdi ve “mecliste hala yapýlacak iþler var” diyerek, Kürt halkýnýn yüzünü bir kez daha parlamentoya çevirmiþti. O günden bu yana, köprünün altýndan çok sular aktý. Kitlenin Yýkýcý Gücü Deðiþen, önderlerin bakýþ açýsý deðil, halkýn bakýþ açýsý oldu. Görkemli Newrozlarýn ufku bile kapsayan insan seline raðmen, Kürt halký bugüne kadar bu muazzam kitle gücünün neleri baþarabileceðini bilmiyordu. Bilmiyordu, çünkü kitlesel mücadele, gerilla savaþýnýn yardýmcý unsuru ya da en çok demokratik tepkiyi ortaya koymak olarak gösterilmiþ ve öðretilmiþti. Bu birincisi. Ýkincisi, Kürt halký her seferinde karþýsýnda çok katý bir ordu-polis teþkilatý buluyor, bu katý yapýnýn kitle hareketiyle kýrýlmasýnýn mümkün olmadýðýna inanýyordu. Üçüncüsü, tüm ezilen uluslara özgü olan endiþe, dünyanýn gözü önünde kaderine terk edilmek ve katliama uðrarken yalnýz býrakýlmak, ancak çok güçlü bir güven duygusuyla aþýlabilecek bu en derin korku, Kürt halkýný kitlesel eylemde belli bir noktanýn ötesine geçmemek refleksine itiyordu. Bu nedenlerden ötürü Kürt halkýnýn kitlesel devrimci mücadelesi, hem biçim, hem de politik hedef olarak sýnýrlý kaldý, milyonlarý alanlara toplayan hareket, bu milyonlarýn muazzam gücünden gerçekten yýkýcý bir güç, çýkartamadý. Kürt halký, belli bir noktadan ötesini hep, dað kadrolarýnýn iþi olarak gördü. Süreç içinde çok önemli geliþmeler oldu ve Kürt halkýna, ayaðýna takýlýp duran prangalardan kurtulmasý için yardýmcý oldu. Neydi bu geliþmeler? Tabii ki en baþta geleni, tüm dünyayý derinden sarsan Tunus-Mýsýr halk devrimleri ve bunlarý takip eden kitlelerin devrimci ayaklanmalarýdýr. Bölgenin gerici iktidarlarýný kýsa sürede, adeta hallaç pamuðu gibi savuran kitlesel eylemler, tüm dünya emekçilerine ve elbette ezilen halklara moral ve umut aþýlýyor, altýn deðerinde dersler, deneyimler kazandýrýyordu. Halk devrimlerinin yaydýðý dalgalardan, bu toprakla-
4
Mücadele Birliði
rýn en bilinçli ve örgütlü kesimi olan Kürt halkýnýn etkilenmemesi düþünülemezdi. Halk devrimleri, büyük kalabalýklarýn gücünü, bu güç karþýsýnda en modern ordularýn nasýl kýrýlgan olduðunu kanýtlamakla kalmadý, gerçek köklü deðiþimlerin parlamentolarda deðil bizzat sokaklarda kazanýlabileceðini de göstermiþ oldu; bu haliyle, burjuva parlamentarizminin tabutuna sökülmesi zor çiviler çaktý.. Sonuna kadar gitmeye kararlý büyük kitlelerin neleri baþarabileceðini tüm dünyaya yeniden hatýrlattý; silahlarýn ölümcül kapasiteleriyle þiþip duran sermaye devletinin, içi kurtlarca kemirilmiþ boþ bir aðaç kütüðü olduðu açýða çýktý. Bütün bu altýn deðerindeki yaþamsal dersleri, Kürt halkýnýn kendi bilincine kazýmýþ olduðundan kuþku duymamak gerekiyor. Dünya, iþte ciðerlerine devrimin bahar havasýný doldururken, bu topraklarda süregiden sýnýflar mücadelesi de bir süredir dengeleri emekçiler lehine çevirmiþti. Geliþip güçlenen ve sokaklarý sürekli yeni ve taze müfrezelerle dolduran emek hareketi iken, karþý-devrim giderek parçalanýyor, morali bozulan taraf oluyordu. Newroz ve 1 Mayýs, devrimin muazzam kitlelerinin düzeni kuþattýðý günlere dönüyordu. Daha önce hiç sokaða çýkmamýþ kesimler, on binlerle ölçülen adýmlarla eylem alanlarýna akmaya baþlamýþtý. Bugün yaþanan bir olay, hemen o gün ya da ertesi gün, binlerce insaný sokaða döküyor; böylece devrim kapasitesini, hýzýný, uyanýklýðýný her seferinde yeniden geliþtirip test edebiliyordu. Bu topraklarda kitle mücadelesinin hem nicelik, hem de nitelik olarak hýzlý ilerleyiþi, emekçiler lehine dengeleri çevirdikçe, Kürt halkýný daha ileri adýmlar atmak konusunda cesaretlendirdi. Nihayet bir süredir halk, konseyler, komiteler ve komünler biçiminde kendi öz-örgütlülüklerini kurmak konusunda dev adýmlar atmaya baþladý. Bu örgütlülükler yasal partinin uzantýsý deðildi; sadece talep eden deðil, fonksiyonel, yani aldýðý kararlarý hayata geçirmek için gerekli otoriter araçlarla kuþanmýþ örgütlülükler. Bunlar, Kürt halkýnýn bilincinin doðrudan yansýmasýydý; ne parlamenter yola baðlanmak istiyorlar, ne de özgürlüklerini ertelemek niyetindeler. Konseyler ve komünler, Kürt halkýnýn þaþmaz sezgisiyle sahiplenildi, pek çok köklü dönüþümler için örgütsel kaldýraçlar olduðu anlaþýldý. Bozkýr Yanýyor Bütün bu geliþmelerden sonra Kürt halkýnýn, önüne konan seçim sandýðýna bir umut olarak sarýlmasýný kimse beklemesin. Seçimlere haftalar kala sandýklar için çalýþmak yerine sokak eylemlerini tercih eden Kürt halký, bu eðilimini en güçlü þekilde ortaya koyuyor. Üstelik 185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
son 12 Eylül referandumunda, boykotun tek gerçek devrimci tutum olduðunu, bizzat kendi deneyimlerinden öðrendiler. Ne var ki, her zaman olduðu gibi, hem Kürt halkýnýn öncüleri, hem de Türkiye’nin reformistleri ve oportünist sol hareketi, Kürt halkýnýn geçirdiði bu önemli deðiþimleri okuyamýyorlar. Okumak bir yana, halký parlamenter prangalardan kurtaran eðilimlerini güçlendirecek yerde, bu seçimlerin ne denli önemli olduðunun propagandasýna baþladýlar. Ýþin dikkat çeken yaný, seçimlerde boykot tavrýný yakýn zamana dek savunagelen kimi devrimci çevrelerin bu iþe herkesten önce soyunmuþ olmasý. Bu çevrelerin yayýnlarýný okuyun, devrim dýþýnda tüm “güç dengeleri”nin uzun uzun analizini görürsünüz. Tam da devrimin halklarýn gözünde somut bir olgu haline geldiði bu günlerde, oportünist hareketlerin “denge” analizlerinde devrimin izinin bile yer almamasý nasýl yorumlanmalý? Elbette, devrimi birden burunlarýnýn dibine buluveren küçük burjuva zihniyetin baþýnýn dönmesiyle... Süreç böyle birden bire “anayasal ray”dan çýkýnca, TÜSÝAD alelacele kendi anayasa reformunu açýkladý. Yetmedi, Cem Boyner kürsüden, “insanlarýn mutluluðu ülkenin bölünmesinden daha önemlidir” deyince, patronlardan ateþli alkýþlarla destek gördü. Böylece, kendi iktidarýný koruyabilmek için burjuvazinin hangi noktaya kadar esneyebileceðini görmüþ olduk. Süreci yeniden “anayasal ray”a sokabilmek ve Kürt halkýný yeniden sandýk baþýna çekebilmek için, TÜSÝAD bir yandan, oportünizm öbür yandan, çabalýyorlar. Tuhaf mý? Deðil. Bu topraklarýn küçük burjuva devrimcileri ne zaman, içinde burjuvazinin olmadýðý bir demokratik devrim düþündü ki?! TÜSÝAD’ýn anayasa taslaðýndan sonra, gitti bir sürü “asgari program” daha... Her zaman olduðu gibi Leninistler, Kürt halkýnýn devrimci eðilimlerini destekleyecek, onlarý “anayasal ray”dan çýkmaya davet edeceklerdir. Bu kez, Leninistlerin çaðrýlarý, Kürt halkýnýn kendi deneyimleri tarafýndan da destekleniyor, doðrulanýyor. Boykotun devrimci gücü ve de etkinliðini bir kez sýnadýlar; parlamentoda bir grup kurmanýn en yaþamsal sorunlarý çözmeye yardýmcý olmadýðýný gördüler. Dahasý, kitlelerin muazzam devrimci enerjilerinin en yýkýlmaz görünen kaleleri bile ardý ardýna devirebileceðine tanýklýk ettiler. Sadece tanýklýk edip, görüp sýnamakla kalmýyorlar. Özgürlükleri sandýkta deðil bizzat sokakta kazanmak için harekete-eyleme geçiyorlar. Bozkýr yanýyor. Bozkýra küçük kývýlcýmlar düþmüyor artýk, koca koca yangýn öbekleri ateþi kentlerden kentlere taþýyor.
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
T
Tekirdað F Tipi Cezaevi’nde Siyasi Tutsaklardan Açýklama
ecrit ve tretmana dayalý F Tipi infaz sistemi, tutsaklarýn maddi ve manevi bütünlüklerini parçalamayý hedefleyen bir sistemdir. Aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet cezalarýnýn infazý ise bu sistemin doruðudur. Aðýrlaþtýrýlmýþlarýn koþullarý sadece F tipi infaz sisteminde deðil, sistemin röntgeninin bütün çýplaklýðýyla gözler önüne serilmesidir. Aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet cezalarýnýn infazý, biri cezanýn kendisi, diðeri de cezanýn çektirilmesine iliþkin düzenlemeler olmak üzere ikili bir yýkým içerir. Kaldýrýlan idam cezalarýnýn yerine ikame edilen bu ceza, cezaya çarptýrýlan kiþileri ölünceye kadar hapiste tutmaya odaklanmýþtýr. Öldürme odaklý bir amaç olunca, cezanýn infazý konusunda gösterilen titizlik, muhataplarýný fiziki ve psikolojik olarak yok etme, hem de sinsi bir biçimde yoketme dýþýnda hiç bir seçeneðe imkan tanýmaz olur. Müddetnamelerinde infaz süresi “ölünceye kadar” olarak belirtilmektedir. Tutuklu ve hükümlülerin yararlanabildiði her türlü haktan ya sýnýrlý yararlandýrýlýrlar ya da hiç yararlandýrýlmazlar. Haftalýk olmasý gereken ziyaretleri iki haftada birdir. O da bir saatlik ziyaret süresi, gelen ziyaretçi sayýsýna bölünerek her ile tek tek görüþme þeklinde uygulanmaktadýr. Liste uzayýp gider. Kýsacasý tecridin en koyusu bu “ceza”yý alan arkadaþlarýmýza uygulanmaktadýr. Ceza Kanunu, Ceza Ýnfaz Kanunu, ilgili yönetmelik, tüzük ve genelgelerde, aðýrlaþtýrýlmýþlar için koþullarýn katmerli tecrit olarak çerçevelenmeleri yetmezmiþ gibi, hapishane idarelerine tanýnan geniþ yetki ve inisiyatifin bu idareciler tarafýndan genellikle tutsaklarýn aleyhinde kullanýlmasý aðýrlaþtýrýlmýþlarýn koþullarý açýsýndan daha vahim sonuçlara yol açmaktadýr. Asýl vahim olaný ise, F Tiplerinde aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hükümlülerinin konulduklarý mekanýn özelliðidir. Cezanýn infaz edildiði tek kiþilik hücreler, aslýnda bu iþ için yapýlmamýþtýr. Disiplin cezasý alarak, hücre cezasýna çarptýrýlan (azami 20 gün) tutsaklarýn verilen hücre cezasý içinde konulmalarý için inþa edilmiþtir. Dolayýsýyla içerisinde günlük yaþamýn gereklerini karþýlayacak mimari bir düzenlemeden çok uzaktýr. Ýþte en fazla 20 gün kalýnabilir diye deðerlendirilen bu hücrelere aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hükümlü tutsaklar, ÖLÜNCEYE KADAR kalmak üzere konulmuþtur. Kanunlardan baþlayarak cezalarýn infaz edildiði mekanlara dek bütün her þey, aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet arkadaþlarýmýzýn aleyhinedir. Buna bir de yasayý, ya da yasanýn kendisine tanýðý yetkiyi tutsaklarýn aleyhine kullanan hapishane idarelerini eklediðimizde, 8 metrekareye sýðdýrýlmaya çalýþýlan yaþamýn an be an iþkence yaþamak olduðu daha net anlaþýlýr. Burada Tekirdað 1 ve 2 nolu F tipi hapishane yönetimlerini özellikle belirtmemiz gerekir. 5275 sayýlý kanunun 25. maddesi uyarýnca infaz edilen aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hapis cezalarýnýn, bu hapishaneler baþta olmak üzere kimi hapishanelerde en geri ve olumsuz koþullarda çektirilmesi içi, her türlü Alicengiz oyunu, bastýrma, yýldýrma ve keyfiyete baþvurularak hayata geçirilmeye çalýþýlmaktadýr. Oysa ayný kanunun 25. maddesi C Bendi Aðýrlaþtýrýlmýþ müebbetlik hapis cezalarýnýn en alt sýnýrýna gönderme yaparak infaz biçimindeki göreli iyileþtirmeleri
Zindanlar
tamamen idarelerin insiyatifine býrakmýþtýr. Aðýrlaþtýrýlmýþ müebbetlik arkadaþlarýmýzýn yasa çerçevesinde yaþam koþullarýnýn düzeltilmesi için hapishane yönetimi nezdinde yazýlý-sözlü-toplu-bireysel her türlü yöntemi deneyerek diyalog kurmaya çalýþtýk, giriþimlerde bulunduk. Taleplerimizin karþýlanmasý yönünde olumlu bir adým atýlmamýþ ve bunun sonucu olarak biz devrimi tutsaklar aþaðýdaki taleplerimiz için 6 Eylül 2010 tarihinden itibaren bir eylemlilik sürecine girdik. Taleplerimiz þunlardýr: 1) Havalandýrma saatlerinin uzatýlmasý (Halen 1 ile 3 saat arasýnda uygulanmaktadýr.) 2) Ayný havalandýrmaya açýlan hücre kapýlarýnýn (2 ya da 3 kiþi) aksi bir talep olmadýðý sürece birlikte açýlmasý, ayný anda 2 ya da 3 kiþinin birlikte havalandýrmaya çýkabilmesi. 3) Çamaþýr yýkama, kurutma, hücre temizliði, genel temizlik vb. gibi nedenlerle havalandýrmaya açýlan hücre kapýlarýnýn haftada bir sefer tam gün açýlmasý. 4) Hücredeki elbise dolabýna dayandýðý için yeterince açýlamayan hücre penceresinin tam açýlabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapýlmasý. Ýþte karþýlanmasýný istediðimiz talepler bunlardý. Böylece aðýrlaþtýrýlmýþ müebbetliklerin alabildiðine aðýr koþullarý bir nebze olsun hafifleyecekti. Hapishane idaresinin bu taleplere verdiði yanýt, öncelikle siyasi tutsaklarýn yaþamlarýný provoke etmek, toplamý onlarca yýlý bulan ziyaret ve iletiþim yasaklarý vermek. Saldýrý ve iþkencelerle bastýrmak, onlarý yýldýrmaya çalýþmak olmuþtur. Kol kýrmak, idrarýndan günlerce kan gelecek hale getirmek, hücreleri basýp istediði tutsaðý zoraki olarak baþka hücrelere sürükleyip götürmek, hücrelerde bulunan kitap, dergi, çalýþma notlarý vb. materyallere el koymak, hücreleri yaðmalayýp talan etmek hapishane idaresinin esas yöntemi haline gelmiþtir. Bu idari yönetimin niteliðini anlamak için taleplerimize bir kez daha dönüp bakýlsýn. Bunlarý talep eder durumda olmak dahi, koþullarýn vahametinin yanýsýra hapishane idaresinin niteliðini de en yalýn biçimde açýklýyor olmalý. Tutsaklarýn direnerek ilde ettiði ve henüz kýrýntý düzeyinde olan haklarýmýza dönük saldýrýlarla, tecridin en katýlaþmýþ haliyle en koyu biçimde sürdürmeye dönük uygulamalar iç içe yürütülmektedir. Þimdiye kadar olduðu gibi bundan sonra da haklarýmýzý korumak ve saldýrýlarý püskürtmek için direnmeye, mücadele etmeye devam edeceðiz. Buradan duyarlý halkýmýza ve basýna sesleniyoruz: Aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hapis cezasý insanlýk dýþý, iþkenceyi infaz biçimine çeviren bir ceza türüdür. Bu cezanýn yasalardan çýkarýlmasý gerekmektedir. Ancak bu beklenilmeden de yapýlacaklar var. bu sinsi yoketme politikasý siyasi tutsaklarýn mücadelesi ve sizin duyarlýlýðýnýz ile boþa çýkarýlabilir. Hepinizi aðýrlaþtýrýlmýþ müebbetliklerin infaz koþullarýna ve eylemimize duyarlý olmaya, hapishanelerle dayanýþmaya, tecrit karanlýðýný parçalamak için siyasi tutsaklarýn mücadelesini sahiplenmeye çaðýrýyoruz.
DHKP/C, Direniþ Hareketi, MKP, MLP, PKK, TKEP/L, TKP/ML, TÝKB davasý tutsaklarý adýna Fikret AKAR, Cihat ÖZDEMÝR, Ayhan GÜNGÖR, Hasan POLAT, Resul ÇETÝN, Nurettin TEMEL, Nihat KONAK, Mehmet SARAR NOT: Bu açýklama elimize posta yoluyla ulaþmýþtýr.
185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
5
Newroz
Newroz Coþkusu Antep’te
D
emirci Kawalardan günümüze Kürt Halkýnýn zulme karþý isyan ve baþkaldýrý günü olan Newroz, bu yýl da Kürdistan ve Türkiye genelinde büyük bir coþkuyla kutlandý. Antep’te bu yýlki Newroz kutlamasý, 20 Mart Pazar günü saat 11.00’de gerçekleþtirildi. Mücadele Birliði Platformu, KESK ve demokratik kitle örgütleri mitinge katýlmak için Yeþilsu’da toplanarak yürüyüþ kolu oluþturdu. Yöresel kýyafetlerin de giyildiði Mücadele Birliði Platformu korteji hem görselliðiyle hem de coþkusuyla insanlar tarafýndan yoðun bir ilgiyle karþýlandý. Yürüyüþ esnasýnda Mücadele Birliði Platformu imzalý “Newroz Piroz Be” pankartý açýldý ve sýk sýk “Kürdistan Faþizme Mezar Olacak”, “Newroz Piroz Be”, “Yaþasýn Halklarýn Mücadele Birliði”, “Fabrikalar Tarlalar Siyasi Ýktidar Her þey Emeðin Olacak”, “Kürdistan’da Tek Çözüm Ya Devrim Ya Ölüm”, “Faþizme Karþý Silah Baþýna”, “Zindanlar Yýkýlsýn Tutsaklara Özgürlük” sloganlarý atýldý. Alana girerken arama noktasýný geçtikten sonra yeniden kortej oluþturup kalan arkadaþlarýmýzý beklerken, polislerle kýsa süreli bir tartýþma yaþandý. Arkadaþlarýmýz gelmeden alana giriþ yapmayacaðýmýzý belirttikten sonra kalan arkadaþlarýmýzýn da gelmesiyle alana girdik. Onbinlerce insanýn bulunduðu alana “Yaþasýn Halklarýn Mücadele Birliði”, “Fabrikalar Tarlalar Siyasi Ýktidar Her þey Emeðin Olacak” ve Kürdistan Faþizme Mezar Olacak” sloganlarýmýzla giriþ yaptýk. Bütün dikkatler bir anda üzerimizde yoðunlaþtý. Büyük bir coþkuyla attýðýmýz sloganlarýmýza Kürt Halký da alkýþlarla ve sloganlarýmýza eþlik ederek destek verdi ve adeta önümüzü açarak ön taraflara geçmemizi saðladýlar. Ölümsüzleþen devrim savaþçýlarý için saygý duruþuyla baþlayan mitingde Antep BDP Ýl Baþkaný Bedran Fermanoðlu, BDP PM üyesi Cihan Sincar ve TÜMTÝS sendikasý Antep Þube Sekreteri Mahmut Canyurt yaptýklarý konuþmalarla Kürt Halký’nýn Newrozunu kutladýlar. Ayrýca Antep’teki sendika ve demokratik kitle örgütü temsilcileri de sahneye çýkarak halký selamladýlar. Miting esnasýnda halaylarýmýzla ve sýk sýk attýðýmýz sloganlarýmýzla coþkumuz bir kat daha arttý. Zindanlardaki tutsaklardan gelen Newroz mesajýnýn okunmasýnýn ardýndan attýðýmýz “Zindanlar Yýkýlsýn Tutsaklara Özgürlük” sloganý geniþ bir kitle tarafýndan atýldý ve alkýþlandý. Ayrýca yanýmýzda getirdiðimiz Mücadele Birliði dergisinin son sayýsýnýn da satýþý gerçekleþtirildi. Dergimize insanlar yoðun ilgi gösterdi. Elimizdeki dergilerin bitmesine raðmen yanýmýza gelip dergimizi isteyen, nasýl ulaþabileceklerini soran ve bizlere nasýl katýlabileceklerini soran insanlar oldu. Koma Xelikan’ýn sahne aldýðý mitingde alandan ayrýlanlarýn yerlerinin sürekli yeni gelen insanlar tarafýndan doldurulduðu görüldü. Saat 16.00 civarýnda sona eren mitingin sonunda “Fabrikalar Tarlalar Siyasi Ýktidar Her þey Emeðin Olacak” ve “Yaþasýn Halklarýn Mücadele Birliði” sloganlarý ile alandan ayrýldýk.
6
Antep Mücadele Birliði Platformu 185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
RAHÞAN DEMÝREL ÝÇÝN NEWROZ ATEÞÝ YAKILDI
Ý
zmir’de Kürt Halkýnýn yoðun yaþadýðý ve 1992 Newroz’unda bedenini Kadifekale surlarýnda ateþe veren Rahþan Demirel için 21 Mart Pazartesi günü Newroz ateþi yakýldý. Saat 18.00’da yakýlan ateþin etrafýnda, Ýzmir’in farklý semtlerinden mahallelerinden gelen Kürt emekçilerle dolan alanda konuþmalar yapýldý. Kawanýn, Mazlumlarýn yaktýðý isyan ateþinin sönmeyeceðini kendisini yakarak ifade eden Rahþan için, Kürt halkýnýn özgürlük mücadelesinde ve devrim mücadelesinde ölümsüzleþenler için saygý duruþu yapýldý. Rahþan’ýn kendi bedenini ateþe vererek Kürt halkýnýn isyan ateþinde birleþtiði vurgulandý ve isyan ateþinin hiçbir zaman söndürülemeyeceði ifade edildi. Saat 19.20’de meþalelerle surlarýn ortasýndaki ateþ etrafýndan Rahþan Demirel’in bedenini yaktýðý yere “Þehid Namýrýn”, “Disa Disa Serhýldan Azadiya Kürdistan”, “Kürdistan Faþizme Mezar Olacak”, “PKK Halktýr Halk Burada” sloganlarýyla yüründü. Rahþan’ýn bedenini isyan ateþiyle birleþtirdiði yerde büyük bir pankartla fotoðrafý asýldý. Sloganlarla marþlarla Newroz ateþinin bulunduðu alana geçildi. Halaylarýn, zýlgýtlarýn, sloganlarýn durmadýðý anma saat 20.40’da bitirildi. Anmadan sonra kitlesel bir þekilde Kadifekale kapýsýndan Kadifekale karakoluna inen kitlenin önüne TOMA ve çevik kuvvet ekipleri yýðýldý. Annelerin ve çocuklarýn bölgeden çýkmasýndan sonra yurtsever gençlik polisleri taþ yaðmuruna tuttu. Polislerin taþ yaðmuru altýnda bulunduðu mevziden çýkamamasý, yurtsever gençliðin daha da bir coþkulandýrdý. Sloganlar eþliðinde üç guruba ayrýlan yurtsever gençlik Kadifekale Karakolununa giden yollarý kapattý. Üç caddeden de TOMA ve çevik kuvveti sýkýþtýran kitle taþ yaðmurunu devam ettirdi. Çevik kuvvetlerin yoðun gaz bombasý atmasýyla birlikte kitle geriye doðru çekildi ve yer yer çevik kuvvetle çatýþtý. Gözaltý ve tutuklama yaþanmadan, kitle Kadifekale sokaklarý arasýnda kayboldu. Bizler Mücadele Birliði Platformu olarak Kürt Halkýnýn eyleminde yerimizi aldýk. Mücadele Birliði/Ýzmir
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
Kýzýldere’de Düþenler Kavgamýzda Yaþýyor!
3
0 Mart 1972… Devrime inancýn, feda ruhunun, teslim olmamanýn, cesaretin ve siper yoldaþlýðýnýn adýdýr. Deniz, Yusuf ve Hüseyin’i özgürleþtirmek için THKO ve THKP-C ortak eylem kararý alýrlar. THKO’lu Cihan ALPTEKÝN, Ömer AYNA ile THKP-C önderi Mahir ÇAYAN ve yoldaþlarý Denizleri kurtarmak için 27 Mart’ta Ordu-Ünye’de bulunan NATO’ya baðlý radar üssünü basarlar. Burada üç Ýngiliz teknisyeni rehin alarak Tokat-Niksar’a baðlý Kýzýldere köyüne geçerler. Faþizmin askeri güçleri tarafýndan yerlerinin belirlenmesi üzerine “Teslim olun” çaðrýlarýna, “Teslim Olmayacaðýz, Savaþacaðýz” diye cevap verdiler. THKO’lu Cihan Alptekin, Ömer Ayna ve THKP-C’li Mahir Çayan, Ertan Saruhan, Ahmet Atasoy, Saffet Alp, Nihat Yýlmaz, Sinan Kazým Özüdoðru, Sabahattin Kurt, Hüdai Arýkan Kýzýldere’de 30 Mart günü katledildi. O günden bugüne mücadele kararlýlýkla sürüyor. Devrim mücadelesi, tarihinden aldýðý güçle ilerliyor. Mersin Devrimci Öðrenci Birliði olarak 30 Mart günü saat: 11.30’da öðrencilerin yoðun olduðu üniversite yemekhanesi karþýsýna “Kýzýldere’de Düþenler Kavgamýzda Yaþýyor” yazýlý Devrimci Öðrenci Birliði imzalý pankart asarak DÖB standý açtýk. 30 Mart’ý utmayacaðýmýzý ve dökülen kanlarýn yerde kalmayacaðýný insanlara anlattýk. Standýmýza öðrencilerin yoðun ilgisi vardý. Denizlerin yoldaþlarý olarak yoldaþlarýmýzý ve siper yoldaþlarýmýzý mücadelemizde yaþatacaðýmýzý bir kez daha dosta düþmana gösterdik. Devrim Savaþçýlarý Ölümsüzdür Faþizmi Döktüðü Kanda Boðacaðýz Mersin Devrimci Öðrenci Birliði
Kýzýldere’de Düþenler Kavgamýzda Yaþýyor!
3
Kızıldere
0 Mart 1972... Devrime inancýn, feda ruhunun, teslim olmamanýn, cesaretin ve siper yoldaþlýðýnýn adýdýr. Denizlerin yoldaþlarý olarak devrim tarihimize siper yoldaþlýðý adýný alarak geçen bugünde Ankara Karþýyaka Mezarlýðý’nda bir anma gerçekleþtirdik. Sabah saatlerinde Karþýyaka Mezarlýðý’nýn 2 No’lu kapýsýnýn önünde toplandýktan sonra Mahir Çayan’ýn mezarýna doðru yürüyüþe geçildi. Yürüyüþte Kýzýldere’de ölümsüzleþenlerin resimlerinin yer aldýðý “Kýzýldere’de Düþenler Kavgamýzda Yaþýyor / Devrimci Öðrenci Birliði” pankartý taþýndý. Yürüyüþ boyunca “Kýzýldere’de Düþenler Kavgamýzda Yaþýyor!”, “Kýzýldere Son Deðil, Savaþ Sürüyor!”, “Yaþasýn Siper Yoldaþlýðý” sloganlarý atýlarak Mahir Çayan’ýn mezarý baþýna gelindi. Mezar baþýnda yapýlan konuþmanýn ardýndan saygý duruþuna geçildi. Kýzýldere’ye dair duygu ve düþüncelerini ifade etmek isteyenler söz alarak konuþmalar yaptýlar. Yapýlan konuþmalarýn ardýndan bir arkadaþýmýz Nazým Hikmet’in “Bir Gemici Türküsü” adlý þiirini okudu. Bundan sonraki senelerde de yoldaþlarýmýzýn ve siper yoldaþlarýmýzýn mezarlarý baþýnda olacaðýmýzý, devrimci gençliðin 30 Martlarý, 6 Mayýslarý, 31 Mayýslarý hiçbir zaman unutmayacaðý ve unutturmayacaðýný vurgulayarak Denizlerin mezarlarýna doðu yürüyüþe geçildi. “Deniz Yusuf Ýnan Savaþa Devam”, “Denizlerin Yolunda DÖB Saflarýna!”, “Devrim Savaþçýlarý Ölümsüzdür!” sloganlarýyla Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in mezarlarý baþýna gelindi. Burada yapýlan saygý duruþunun ardýndan bir konuþma gerçekleþtirildi ve 6 Mayýs gününde Denizlerin anmasýna çaðrý yapýlarak anma sonlandýrýldý. Gün içinde çeþitli çalýþmalar da yapýldý. Sabah saatlerinde Mahir Çayan’ýn okulu olan Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin kantinine, Mahir Çayan ile Cihan Alptekin’in resimlerinin olduðu “Kýzýldere’de Düþenler Kavgamýzda Yaþýyor / Devrimci Öðrenci Birliði” pankartý asýldý. Cebeci Kampüsü genelinde Kýzýldere’nin tarihsel anlamýný ve siper yoldaþlýðýný vurgulayan DÖB imzalý bildirilerin yaygýn þekilde daðýtýmý yapýldý. Akþamüstü ise Kýzýlay’da Ziya Gökalp Caddesi üzerinde bulunan merkezi bir üstgeçide Kýzýldere’yle ilgili bir pankart asýldý. Ankara Devrimci Öðrenci Birliði
D
Kýzýldere’yi Ýstanbul’dan Selamladýk
evrime inancýn ve siper yoldaþlýðýnýn simgesi olan 30 Mart Kýzýldere Savaþçýlarýnýn yýldönümünde, bu yýl da Ýstanbul Üniversitesi’nde bildiri daðýtýmý, kuþlama ve afiþ çalýþmasý yapýldý. Ýletiþim Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Ýktisat Fakültesi, Siyasal Bilimler Fakültesi ve üniversitenin ortak yemekhanesinde bildiri daðýtýmý ve afiþ çalýþmasý yapýldý. Fakülteler arasýnda “Yaþasýn Siper Yoldaþlýðý”, “Faþizme Karþý Örgütlenmeye ve Mücadeleye”, “Yaþasýn Devrim ve Sosyalizm”, “Kýzýldere Yolumuzu Aydýnlatýyor” yazýlý kuþlamalar da yapýldý. Yine ayný gün, Kýzýldere Savaþçýlarýný selamlamak adýna Beþiktaþ-Yýldýz Teknik Üniversitesi önünde üst geçide “Kýzýldere’de Düþenler Kavgamýzda Yaþýyor, Devrimci Öðrenci Birliði” pankartý asýldý. 185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
Kýzýldere Savaþçýlarý Ölümsüzdür Yaþasýn Süper Yoldaþlýðý Yaþasýn Devrim Ve Sosyalizm Devrimci Öðrenci Birliði Saflarýna
Ýstanbul Devrimci Öðrenci Birliði
7
Müþteriye Güleryüz, Ýþçiye Zulüm! Yeni Evrede
Sokaklar
Mücadele Birliði
D
ESA Deri’nin Düzce ve Sefaköy’deki fabrikalarýnda 2008 yýlýnda baþlattýðý sendikal örgütlenme mücadelesini sürdüren Deri-Ýþ Sendikasý, DESA patronunun iþçi düþmaný tutumunu protesto etmek amacýyla 26 Mart günü Ýstanbul ve Ýzmir’de kitlesel katýlýmýn saðlandýðý yürüyüþler gerçekleþtirdi. Farklý ülkelerde de DESA iþçileriyle dayanýþma eylemleri örgütlendi. Ýstanbul ve Ýzmir’de yapýlan yürüyüþlere KESK; Birleþik Metal-Ýþ, DÝSK sendikalarýndan da katýlýmlar saðlandý. DESA’nýn hem Sefaköy hem de Düzce de çalýþan iþçileri katýldýlar. Ýstanbul’daki eylem saat 14.00’de Taksim’de gerçekleþtirildi. Eyleme Ýstanbul’daki direniþlerini ortaklaþtýran Selüloz-Ýþ Sendikasý’nda örgütlü Ontex-Canbebe iþçileri, eylemdeki taþeron PTT iþçileri ve Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde iþten atma saldýrýsýna karþý eylemlerinin 6. gününde olan Deri-Ýþ üyesi Kampana iþçileri de katýldýlar. DESA iþçilerinin eylemine Türk-Ýþ’e baðlý sendikalarýn üye ve yöneticilerinin yanýsýra KESK, Birleþik Metal-Ýþ ve DÝSK yöneticileri de destek verdi. “Müþteriye güleryüz, iþçiye zulüm! Sendika düþmaný DESA’dan giyinirken iki kere düþün” pankartýnýn açýldýðý eylemde, ses aracýnýn Ýstiklal Caddesi’ne sokulmamasý üzerine sendika baþkanlarý konuþmalarýný Taksim Tramvay Duraðý’nda yaptý. Konuþmalarýn ardýndan Galatasaray Lisesi’ne doðru yürüyüþe geçildi. Kitle yürüyüþ boyunca gür bir þekilde “Ýþçiler birleþin sömürüye son!”, “Yaþasýn sýnýf dayanýþmasý!”, “Ýþçilerin birliði sermayeyi yenecek!”, “DESA’ya sendika girecek baþka yolu yok!”, “Direne direne kazanacaðýz!” “DESA’ya boykot!”, “Suskun toplum istemiyoruz!” sloganlarýný coþkuyla attý. Direniþlerini sürdüren Ontex iþçileri de “DESA-Ontex Elele Mücadeleye!” sloganlarýný attýlar. DESA’nýn Ýstiklal Caddesi üzerinde bulunan maðazasý önüne gelindiðinde yüzlerce kiþi maðaza önündeki polis barikatýna yüzünü dönerek DESA’daki sendika düþmanlýðýný protesto etti. Ýstiklal caddesindeki yürüyüþte KESK Haber-Sen’in düzenlediði yürüyüþle aðýr çalýþma koþullarýna ‘Artýk Yeter’ diyen PTT çalýþanlarýyla karþýlaþan iþçiler dayanýþma sloganlarý atarak bir süre ortak sloganlarla e-
8
mekçilerin ortak taleplerini haykýrdýlar. Ýzmir’de de sendikalar eylemdeydi. Saat 12.30’da Gümrük Telekom önünde toplanan iþçiler Konak Meydaný’na yürüdüler. “Müþteriye Güleryüz, Ýþçiye Zulüm. Sendika Düþmaný Desa’dan Giyinirken Ýki Kere Düþün/T.Deri-Ýþ Sendikasý” ve “TÜMTÝS Ýzmir Þube” pankartýnýn açýldýðý eylemde Konak Meydaný’na gelindiðinde konuþmalar yapýldý. Sermayenin saldýrganlýðý karþýsýnda birlikte hareket edilmesi, konfederasyon ayrýmý yapýlmadan ortak mücadele hattýnýn örülmesi gerektiði görüþü iþlendi konuþmalarda. DESA ürünlerini boykot etme çaðrýsý yapýl-
D
dý.
Eyleme Tek-Gýda-Ýþ, TÜMTÝS, Türk-Ýþ 3. Bölge, DÝSK, Birleþik Metal-Ýþ, Petrol-Ýþ Aliaða Þubesi, Basýn-Ýþ, Hava-Ýþ, BelediyeÝþ, Tes-Ýþ þube yöneticileri ve üyelerinin yanýsýra BDSP, Konak Halkevi, DSÝP, ÝHD, ÇHD, Taþerona Karþý Ýþçi Dayanýþma Derneði de destek verdi. Yürüyüþ ve eylem boyunca “Desa Ýþçisi Yalnýz Deðildir!”, “Hak Verilmez Alýnýr Zafer Sokakta Kazanýlýr!”, “Kurtuluþ Yok Tek Baþýna Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!”, “Direne Direne Kazanacaðýz!”, “Yaþasýn Sýnýf Dayanýþmasý!” sloganlarý coþkuyla atýldý.
DESA Ýþçileri Üzerinde Baskýlar Sürüyor
esa Deri Fabrikasý’nda Deri İþ Sendikasý’na üye iþçiler ve sendikada eðitim uzmaný olarak çalýþan Eren Korkmaz bir süredir patronun hedefi haline gelen iþçilerle birlikte Sultanahmet Adliyesi’ne gelerek Desa patronu hakkýnda duyurusunda bulundular. 31 Mart günü saat 13.00’da Adliye önünde basýn açýklamasý yapan Çaðdaþ Hukukçular Derneði adýna Av. Zeycan Þimþek “Eren Korkmaz’ýn katýldýðý eylem etkinliklerde çekilen fotoðraflarý el altýndan iþçilere daðýtýlarak hakkýnda ‘terörist’, ‘Ermeni’ þeklinde ýrkçý propaganda yürütülüyor” dedi. Av. Zeycan Þimþek ayrýca “Çaðdaþ Hukukçular Derneði Ýstanbul Þubesi olarak, sendikal faaliyetin önündeki tüm engellerin 185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
kaldýrýlmasý mücadelesine ve yýllardýr bu alanda emek harcayan Türkiye Deri Ýþ Sendikasý üyelerine destek olacaðýmýzý açýklýyoruz” dedi. Açýklamadan sonra Adliye önünde yapýlan eylem sona erdi.
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
PTT Ýþçileri: Geleceðimiz Ýçin!
PTT iþçileri eylemlerinin 76. günü olan 22 Mart’ta, PTT Ýstanbul Genel Müdürlüðü önünde bir eylem yaptýlar. Sirkeci PTT önüne “Geleceðimiz ve Haklarýmýz Ýçin Direniyoruz, Direniþimizin 76. Günü”, “Ýþimizi Geri Ýstiyoruz”, “Taþeron Ýþçiler Kadroya Alýnsýn” dövizleriyle gelen iþçiler, kendilerini demir kapýya zincirlediler. PTT iþçisi Rýza Soylu, eylemlerini iþlerini geri istedikleri için gerçekleþtirdiklerini belirterek, bir kölelik sistemi olan taþeron çalýþmaya karþý mücadele verdiklerini ifade etti. Devrimci kurumlar ve demokratik kitle örgütleri, sendikalar ve ilerici kurumlardan kendilerine destekler geldiðini belirten Soylu, PTT Genel Müdürü Osman Tural’ýn “Bir daha bu kapýdan giremezsiniz” þeklindeki tehditlerini hatýrlatarak, iþlerine geri dönünceye kadar mücadeleyi sürdürme kararlýlýklarýný dile getirdi. “Çocuklarýmýzýn geleceði için Topkapý ve Sarýyer’de direniyoruz” dedi. PTT iþçilerinin slogan atarak kendilerini zincirlemeleri üzerine önce sivil polis müdahale ederek zincirleri kesti ve iþçileri bulunduklarý yerden kaldýrmaya çalýþtý. PTT iþçileri ise direnerek eylemlerine PTT’nin iç giriþ kapýsýna oturarak devam ettiler ve Genel Müdür Osman Tural’la görüþme taleplerini belirttiler. Ancak polis görüþme için bir cevap gelmesini beklemeden iþçileri darp ederek gözaltýna aldý. Kollarýndan kaldýrýlýp sürüklenip tekmelenerek araca bindirildi iþçiler. Eylemi izleyen basýn emekçilerine de saldýran polis, görüntü alýnmasýný engellemek istedi. Polis þiddeti aracýn içinde de sürdü. Ýþçiler gözaltýna alýnarak Sirkeci Karakolu’na götürüldü. Eylemcilerin yanlarýnda olan Ontex iþçileri, ÇHD’ye, demokratik kitle örgütlerine ve basýna saldýrýyý haber verdi. ÇHD’li avukatlar karakola gelerek iþçilerle görüþtüler. Hemen ardýndan Ontex iþçileri de sloganlarla Sirkeci Polis Karakolu önüne gelerek
“PTT Ýþçisi Yalnýz Deðilir”, “Yaþasýn PTT Direniþimiz”, “Baskýlar, Gözaltýlar Bizi Yýldýramaz”, “Yaþasýn Sýnýf Dayanýþmasý”, “Taþeron Ýþçisi Köle Deðildir”, “Atýlan Ýþçiler Geri Alýnsýn”, “PTT’de Direniþ Kazanacak”, “Ontex’te Direniþ Kazanacak”, “Gözaltýlar Serbest Býrakýlsýn”, “Yaþasýn Onurlu Mücadelemiz” sloganlarý ile PTT iþçilerine destek verdiler ve Karakol önünde beklemeye baþladýlar. Saldýrý ve gözaltýný protesto etmek isteyen Topkapý Ýþçi Derneði, saat 15.30’da Sirkeci PTT önünde bir basýn açýklamasý yaptý.
“Belirleyici Olan Taleplerimizin Karþýlanmasýdýr” 78. günde iþe iade davasýnýn ilk duruþmasý yapýldý. 24 Mart günü saat 14.00’de Adliye önünde basýn açýklamasý yapan PTT iþçilerine Ontex iþçileri de destek verdiler. Sarýyer Posta Ýþleme Merkezi’nde çalýþan iþçilerin davasý 21
Sokaklar
Haziran’a, Topkapý PTT Merkezi’nde çalýþanlarýn ise 19 Nisan 2011 tarihine ertelendi Fiili eylemlerin yaný sýra iþe iade talebiyle açtýklarý davalarýn sadece bir araç olduðunu, iþçi sýnýfýnýn örgütlü bir þekilde sermayenin karþýsýna çýkýp diþe diþ mücadele verdiði taktirde kazanacaðýný belirten PTT iþçileri, “Bizler mücadelemizi bu bilinçle veriyoruz. Kurduðumuz çadýrlar da bunun göstergesidir. Dava sonucu ne olursa olsun bizim için belirleyici deðildir, belirleyici olan taleplerimizin karþýlanmasýdýr” dedi. “Artýk Yeter” 26 Mart Cumartesi günü saat 13.00’de Tünel’de toplanan PTT çalýþanlarý, “Artýk Yeter, Cumartesi Günleri Çalýþmak Ýstemiyoruz, Ýstanbul Þubeleri” yazýlý pankart ve “Cumartesi Günleri 110 Kuruþa Çalýþmak Ýstemiyoruz”, “Ýnsanca Yaþam Güvenli Gelecek Ýstiyoruz”, “Çýkartýlan Emekçiler Geri Alýnsýn”. “Taþeron Sistemi Ýnsanlý Suçudur” dövizlerini taþýyarak Taksim Meydaný’na doðru yürüyüþe geçtiler. Haber Sen þubelerinde örgütlü PTT emekçilerinin yürüyüþüne 80 gündür Topkapý ve Sarýyer PTT iþletmeleri önünde direniþte olan PTT iþçileri de katýlarak kadrolu PTT emekçilerine destek verdiler. Taksim Postanesi önüne gelen PTT emekçileri, “Zamanýnda gelmeyen mektuplarýnýzýn, faturalarýnýzýn, kargolarýnýzýn, kayýtlý ve kayýtsýz gönderilerinizin gecikmesinden, biz posta emekçileri olarak sorumlu deðiliz. Sorumlu olan iþ yükünü sürekli artýran ve iþgücünü azaltan PTT yönetimidir” dediler. Daha sonra posta iþçileri kendilerine tatil günlerinde çalýþmalarý karþýlýðý verilen 1 TL 10 kuruþ parayý da ortaya konan bir kutuya atarak protesto ettiler. PTT çalýþanlarý yol boyunca ve postane önündeki basýn açýklamasý boyunca PTT çalýþanlarýnýn iþ koþullarýný anlatan bir mektup daðýtýmý yaptýlar. Eylem, posta güvercinlerinin salýnmasýyla bitirildi.
Halkýn Denizi Denizleþen Halkla 6 Mayýs’ta Kadýköy’de Buluþuyor
Ý
nsan Haklarý Derneði’nde 31 Mart günü Mücadele Birliði Platformu, yaptýðý basýn açýklamasýyla, 6 Mayýs günü Kadýköy’de miting gerçekleþtireceklerini duyurdular. Yapýlan açýklamada, “Artýk buz kýrýlmýþ yol açýlmýþtýr. Halkýn yüreðinde ve bilincinde yaþamayý sürdüren ‘Daraðacýnda Üç Fidan’ yoldaþlarý ve sevenleri tarafýndan bu yýl da bir mitingle anýlacaklar. Deniz, Yusuf, Hüseyin… Türkiye devriminin sembolü olmuþ bu üç önder, her geçen gün halklarýmýzýn arasýnda daha büyük bir özlem ve sevgiyle anýlýyorlar. Burjuvazi, 6 Mayýs 1972’de onlarý idam ettiðinde, onlarýn devrim iddiasýný da sonsuza kadar yok edeceðini düþünüyordu. Nasýl ki, onlardaki cesaret ve kararlýlýðý yok edemedilerse onlarýn devrim iddiasýnýn
da yok edemediler. Bugün onlara idam cezasý verenler yaþamýyorlar; ancak onlarýn davasý yaþamaya ve halklarýmýza ilham kaynaðý olmaya devam ediyor. Onlar iþçi sýnýfý ve emekçilerin sýnýf savaþýmýnda, Kürt halkýnýn özgürlük mücadelesinde, gençliðin militan mücadelesinde yaþamayý sürdürüyorlar. Denizlerin yoldaþlarý olarak, onlarýn anýsýna sahip çýkan, onlarýn anýsýný yaþatmak isteyen herkesi 6 Mayýs 2011’de Kadýköy’de yapacaðýmýz mitinge davet ediyoruz” denilerek Denizler sahiplenilmeye çaðrýldý.
185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
9
Yeni Evrede
ONTEX ÝÞÇÝLERÝ EYLEMÝ SÜRDÜRÜYOR Sokaklar
Mücadele Birliði
kararý aldýlar. Çaðrý üzerine direniþçi PTT taþeron iþçileri, ÇHD’li avukatlar, Devrimci Ýþci Komiteleri ve BDSP’nin de aralarýnda bulunduðu devrimci kurumlar Ontex iþçilerine desteðe geldiler. Bir süre sonra da polis otolarýnýn sayýsý azaldý ve uzaklaþtý.
O
ntex-Canbebe iþçilerinin açtýðý iþe iade davasýnýn ilk duruþmasý 24 Mart Perþembe günü Bakýrköy Adliyesi 6. Ýþ Mahkemesi’nde görüldü. Ýþçiler duruþma öncesi, pankart açarak Adliye önünde bir basýn açýklamasý yaptýlar. Sloganlarla Adliye önüne gelen iþçilere, direniþteki PTT iþçileri de destek verdi. Açýklamada, 2011-2013 TÝS sürecinde iþçi iradesinin sözleþmeye yansýmasý için hazýrladýklarý TÝS taslaðýný üyesi olduklarý SelülozÝþ’e sunduklarýný ve sendika yöneticilerinin iþçilerin taleplerini dikkate almayarak Ontex patronuyla gizlice sözleþme imzaladýðýný hatýrlatan iþçiler, Ontex patronunun bu durumdan güç alarak 17 Þubat günü 16 iþçiyi iþten çýkardýðýný söylediler ve 36 gündür fabrika önünde sürdürdükleri direniþlerine kararlýlýkla devam ettiklerini belirttiler. PTT ve Konak Belediyesi taþeron iþçileri ile Casper ve KDS iþçilerinin sendikalaþmak istedikleri için iþten atýldýðýný hatýrlatan iþçiler, hak arayan, baþkaldýran iþçilerin iþten atma saldýrýlarýyla karþý karþýya kaldýklarýný ifade ederek iþçilerin kendi örgütlülüðünü yaratarak ortak mücadeleyi büyütmesi gerektiðini belirtti. “Ýþimizi geri istiyoruz. Tüm
10
sendika yöneticilerimiz ve temsilcilerimiz istifa etsin. Baþta temsilcilerimiz olmak üzere tüm yöneticilerimiz demokratik seçimlerle belirlensin. Ýþçi iradesini yok sayan sözleþme iptal edilsin. TÝS taleplerimiz kabul edilsin” diyerek taleplerini dile getiren iþçiler, emekten yana olanlarý Ontex ürünleri olan Canbebe, Canped, Helen Harper marka ürünleri ve Burger King’i boykot etmeye, kendilerine destek vermeye çaðýrdý. Baskýlar Yoðun Ontex iþçileri, patronun talimatýyla sýk sýk zabýta ve polis tarafýndan taciz ediliyorlar. Kimi zaman polis fabrika önündeki çadýrýn kaldýrýlmasý yönünde baský yaparken, kimi zaman da resmi ve sivil polisler çadýr çevresinde dolaþarak baský oluþturmaya çalýþýyorlar. 25 Mart günü iþçiler çevreden topladýklarý malzemelerle çadýrlarýný bir “baraka” haline getirdiler. Bunun üzerine önce zabýta gelerek iþçilerden çadýrý kaldýrmalarýný istedi, iþçiler ise zabýtayý ikna ederek geri gönderdiler. Ardýndan resmi ve sivil polis ekipleri fabrika etrafýnda dolaþmaya baþladý. Bu yoðunluðu farkeden iþçiler, destek çaðrýsý yaptýlar ve fabrika önünü gece dahi terketmeme
Ýþçiler Eylemde Birleþiyor Eylemdeki iþçiler ortak yürüyüþler yapýyorlar Cumartesi günleri. Seslerini birlikte duyurmaya çalýþýyor, mücadele birliðini sokakta saðlýyorlar. Cumartesi yürüyüþlerinin 5. haftasýnda,26 Mart günü Galatasaray Lisesi önünden saat 16.00’da baþlayan eyleme Çel-Mer iþçileri, KDS iþçileri ve Metal Ýþçileriyle Dayanýþma Platformu katýlýrken, BDSP, Devrimci Ýþçi Komiteleri, Ýþçi Mücadele Derneði ve TekstilSen de katýlarak destek verdi. Kitlesel bir katýlýmla gerçekleþtirilen yürüyüþte Ýstiklal Caddesi boyunca taleplerini sloganlarla dile getiren iþçiler, sendikal bürokrasiyi ve patronlarý ýslýklarla, alkýþlarla protesto ettiler. MESS dayatmalarýna karþý grev kararý alan metal iþçilerinin mücadelesiyle eylemlerini birleþtiren direniþteki iþçiler yürüyüþ boyunca “Canbebe’ye Boykot, Direniþe Destek!”, “Ontex’te/PTT’de Direniþ Kazanacak!”, “Ontex-PTT-ÇELMER-KDS Ýþçisi Yalnýz Deðildir!”, “Taþeron Ýþçisi Köle Deðildir!”, “Ýþçilerin Birliði Sermayeyi Yenecek!”, “Söz Bitti Þimdi Eylem!”, “Sendikalar Bizimdir Aðalar Defolsun!”, “Emperyalist Haydutlar Libya’dan Defolun!” sloganlarý haykýrýldý. Kýsa bir süreliðine oturma eylemi yapýldý, ajitasyon konuþmalarýyla sermayenin saldýrýlarýna karþý mücadele eden iþçilerle dayanýþma çaðrýsý yinelendi. Fransýz Konsolosluðu’nun önüne gelindiðinde emperyalistlerin Libya’ya saldýrýsý protesto edildi. Burada bir süre emperyalistlerin ve iþbirlikçilerinin Libya saldýrýsý teþhir edildi. Burger King önüne gelindiðinde Ontex iþçileri, Ontex, PTT, KDS, ÇEL-MER iþçilerinin bir araya gelmesinin oldukça anlamlý
185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
olduðuna deðinerek metal sektöründe greve çýkan iþçilerle beraber mücadele bayraðýný yükselteceklerini vurguladýlar. Ýþçiler yaptýklarý konuþmada iþçi sýnýfýnýn ayaða kalktýðýný belirtirken, sermayenin saldýrýlarýna karþý birleþik mücadeleyi yükseltme çaðrýsýnda bulundu. Ýþçiler yaptýklarý konuþmalarda Libya’ya dönük emperyalist saldýrganlýða da dikkat çekerek iþgali lanetlediklerini ifade ettiler. Metal Ýþçileri Greviyle Dayanýþma Platformu ve Çel-mer iþçileri de konuþma yaptýlar.
Zafer Mücadele Eden Ýþçilerin Olacak 2 Nisan günü Ontex iþçileri AVPÝM önünde eylemde olan PTT iþçileriyle birlikte Cumartesi yürüyüþlerinin altýncýsýný yaptýlar. “Haklarýmýz Ve Geleceðimiz Ýçin Direniyoruz, Kurtuluþ Yok Tek Baþýna Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” pankartýnýn açýldýðý eylem Taksim Galatasaray Lisesi önünde baþladý. Burger King önünde açýklama yapan PTT iþçileri, “Sömürü ve kölelik düzeninin iþçilere dayatýðý çalýþma koþullarýna karþý, haklarýmýz ve geleceðimiz için eylemlerimize devam ediyoruz. Yýlmadan ve ve kararlýlýkla sürdürdüðümüz OntexCanbebe direniþimizin 45, PTT direniþimizin 87. günü. Yürütmüþ olduðumuz bu direniþ bizleri sokaða atan, iþsiz býrakan sermaye düzenine ve onlarýn iþbirlikçisi sendika bürokratlara karþýdýr. Ontex-Canbebe iþçileri olarak iþimizi geri istiyoruz. Bizler iþimize geri dönene kadar, iþçi düþmaný olan Ontex ürünlerini boykot ediyoruz. Helen Harper, Canbebe, Canped ürünlerini kullanmamaya davet ediyoruz. Haksýz olan Ontex patronunun ve PTT yönetiminin bizleri tazminatsýz olarak iþten atmasýdýr. Bu haksýzlýklara boyun eðmiyoruz ve eðmeyeceðiz. Tarihte de olduðu gibi zafer mücadele eden iþçilerin olacaktýr” dediler. Ýþçiler Burger King önünde kýsa bir oturma eylemiyle protesto ettikten sonra eylemlerini bitirdiler.
Yeni Evrede
Sokaklar
Kürt Halk Hareketi Geliþiyor Ýstanbul’dan Çel-Mer Mücadele Birliði
Ý
Kürt halký barýþ, demokrasi ve özgürlük talepleri çerçevesinde verdikleri mücadelenin yükseltilmesi için yeni bir eylem sürecine girildi. Kürt halkýnýn demokrasi ve barýþ taleplerini dile getiren 4 ana maddenin öne çýkarýldýðý eylemlere iliþkin BDP Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ, 23 Mart günü Diyarbakýr’da yaptýðý açýklamada “Ana dilde eðitim, Siyasi tutuklularýn serbest býrakýlmasý, askeri ve siyasi operasyonlara derhal son verilmesi ve seçim barajýnýn kaldýrýlmasý” talepleriyle “sivil itaatsizlik eylemleri” baþlatacaklarýný belirterek “Bu 4 talebimiz Kürt sorunun çözümünde önemli anahtardýr ve kapýyý açacaktýr” dedi. DTK Genel Baþkaný Ahmet Türk ise “Eylemimiz tamamen demokratiktir. Bizler bu konuda çok duyarlý davranacaðýz. Gelip panzerler bizi ezse de hiç bir karþýlýk vermeyeceðiz” dedi. Yapýlan açýklamalarýn hemen ardýndan 23 Mart akþamý ilk olarak Batman, Þanlýurfa- Suruç ve Viranþehir ilçelerinde “Sivil Ýtaatsizlik Eylemleri” kapsamýnda ilk çadýrlar kuruldu. “Demokratik Çözüm Çadýrlarý” adýyla kurulan çadýrlarda Kürt halkýnýn taleplerinin tartýþýlmasý amacýyla oturma eylemleri yapýlýyor. 23 Mart günü “Sivil Ýtaatsizlik Eylemleri”nin startý BDP tarafýndan verilmiþ oldu. Demokratik Çözüm çadýrlarý kurularak yapýlan oturma eylemlerinin birçok þehirde gerçekleþtirilmesi amaçlanýyor. Diyarbakýr’ýn ardýndan yapýlan yürüyüþ ve basýn açýklamalarýnýn ardýndan Ýstanbul’da Taksim Gezi Parký ve Bakýrköy Özgürlük Meydaný’nda Ýzmir’de ise Agora Parkýnda da demokratik Çözüm Çadýrlarý kuruldu. Çadýrlara demokratik kitle
örgütleri partiler, devrimci kurumlar, sanat kurumlarý, aydýnlar ve sanatçýlar tarafýndan destek ziyaretleri yapýlýp çeþitli etkinlikler düzenleniyor. Ýstanbul ve Ýzmir’deki çadýrlara direniþte ve eylemde olan iþçiler tarafýndan da destek ziyaretleri yapýlýyor. Bunun dýþýnda Kürt halkýnýn bu taleplerinin dile getirilmesine destek olmak amacýyla aydýnlar, sanatçýlar tarafýndan da etkinlikler ve eylemler yapýlarak bu eylemlerin sonunda çadýrlara destek ziyaretleri düzenleniyor. Dört ana maddeyi içeren “sivil itaatsizlik eylemleri” kapsamýnda Þýrnak, Silopi, Urfa Viranþehir, Nusaybin, Bingöl, Van, Doðubeyazýt, Cizre, Ýdil, Muþ, Adana, Mersin, Antalya ve daha pek çok þehirde çeþitli eylemler yapýlarak “Demokratik Çözüm Çadýrlarý” kuruluyor. Birçok þehirde taleplerin dile getirilmesi amacýyla yapýlan eylem ve yürüyüþlere polis müdahale ediyor, bazý þehirlerde çadýrýn kurulmasýný engellemeye çalýþýrken kimi yerde ise polis kurulan çadýrlarý kaldýrmaya çalýþýyor. Kimi þehir merkezlerinde polisin müdahalesi nedeniyle çatýþmalar yaþansa da bir çok þehir merkezinde kurulan çadýrlara yüzlerce kiþi ziyarete gelerek destek veriyor. Bazý þehirlerde ise çadýrda gruplar halinde nöbetleþe eylem sürdürülüyor. Hemen her þehirde çeþitli destek eylemleri ve etkinlikler düzenlenerek eylemin daha fazla merkezde hayat bulmasý amaçlanýyor. Birçok il ve ilçede çadýrlarýn kurulmasýna yönelik hareketlilik sürüyor. Kürt halký yeni hamleleriyle hasmýný köþeye sýkýþtýrmaya devam ediyor. Hamle ve moral üstünlüðü ele geçiren Kürt halkýnýn özgürlük yürüyüþü sürüyor.
Ýþçilerine Destek
stanbul’dan Çel-Mer iþçilerinin mücadelesini desteklemek üzere Metal Ýþçileriyle Dayanýþma Platformu’yla 29 Mart Salý günü Gebze’ye Areva önüne giden emek ve meslek örgütleri ile siyasi parti üyeleri, anlaþma saðlanmasýnýn saðlanmasý üzerine Areva iþçilerinin baþarýsýný kutladýlar. Sendika temsilcilerinin konuþmalarýnýn ardýndan iþten atýldýklarý için iþyeri önünde yine eylemde olan ÇelMer iþçilerini ziyaret edilmesine karar verildi. Otobüslere binilerek Çel-Mer Fabrikasý’na gidildi. Aðustos ayýnda sendikalý olan Çel-Mer iþçileri zorlu bir mücadeleyle bir direniþ süreci geçirdiler ve sendikalý olarak iþlerine geri döndüler. Bir süredir sendikalý olarak iþyerinde çalýþma mücadelesi veren Çel-Mer iþçileri, patronla toplu sözleþme sürecini geçiriyorlar. Fakat patron iþçilerin sendikalý olma haklarýný tam anlamýyla kabul etmeyerek çeþitli saldýrýlarla iþçilerin karþýsýna çýkýyor. Geçen hafta iki Çel-Mer iþçisi yine iþten çýkarýldýlar ve iþyeri önünde direniþlerini sürdürüyorlar. Çel-Mer iþçileri adýna söz alan Ersin Usta bir süredir gerek iþyerinde gerekse dýþarýda tehditlere ve saldýrýya maruz kaldýklarýný, saldýran kiþiler hakkýnda yasal iþlemler yapmalarýna karþýn 21 Mart günü fabrikada kendisinin ve arkadaþý Naci Açýkgöz’ün saldýrýya uðradýklarýný anlattý. Saldýrýya uðrayan kendileri olmasýna raðmen iþten atýldýklarýný belirten Ersin Usta anayasal haklarý olan sendikalý olma mücadelesini yürüttüklerini ve tüm yaþadýklarý saldýrýlara karþýn bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceklerini ifade etti. Çel-Mer iþçisinin konuþmasý sýrasýnda sýk sýk “Çel-Mer Ýþçisi Yalnýz Deðildir”, “Kahrolsun Ýþçi Düþmanlarý”, “Yaþasýn Çel-Mer Direniþimiz” sloganlarý atýldý. Ardýndan Birleþik Metal-Ýþ Sendikasý Gebze Þubesi Mali Sekreteri Necmettin Aydýn metal iþçilerinin mücadelesine deðinerek Çel-Mer iþçilerinin karþýlaþtýklarý saldýrýyý aktardý. Fabrikada çalýþan hükümlü kadrosundaki kiþilerin Çel-Mer iþçilerini sürekli tehdit ettiðini ve 21 Mart günü saldýrdýðýný aktaran Aydýn, karakola, savcýlýða baþvurularda bulunmalarýna, tüm iþlemleri yapýp iþvereni uyarmalarýna raðmen bu insanlarýn iþten çýkarýlmayýp, saldýrýya uðrayan iki Çel-Mer iþçisinin 25/2 maddesine göre iþten atýldýðýný belirtti. “Ama þunu unutmasýnlar ki, bu mücadele burada bitmeyecek. Arkadaþlarýmýz yasal haklarý olan sendikal haklarýný kazanýncaya kadar mücadeleyi sürdüreceðiz. Bu iþyerini iþverene dar edeceðiz. Patron bizim mücadeleden vazgeçtiðimizi zannetmesin. DÝSK’in mücadele ruhuyla her iþyerinde olduðu gibi burada da mücadelemize devam edeceðiz ve Çel-Mer’e sendika girecek ve Çel-Mer iþçileri tüm sendikal haklarýný kullanýncaya kadar bu mücadele sürecektir” dedi. Çel-Mer iþçilerinin direniþine desteklerini bildiren konuþmalarýn ardýndan, gür bir þekilde “Çel-Mer Ýþçisi Köle Deðildir”, “Direne Direne Kazanacaðýz”, “Çel-Mer Ýþçisi Yalnýz Deðildir”, “Hak Verilmez Alýnýr Zafer Sokakta Kazanýlýr”, “Yaþasýn Sýnýf Dayanýþmasý”, “Kavga Bitmedi Daha Yeni Baþlýyor”, “Birleþe Birleþe Kazanacaðýz” sloganlarý atýlarak otobüslere dönüldü.
185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
11
AYAKLANMA GÜ Yeni Evrede
Gündem
B
inlerce gazeteciyi, binlerce avukatý, doktoru, mühendisi sokaða döken “hoþnutsuzluk” ortamý toplumun tüm ezilen, sömürülen kesimlerini harekete geçirmiþ durumda deðil mi? Newroz’da, 1 Mayýs’larda ve daha pek çok durumda yüz binlerin meydanlara inmesi hangi nesnel koþullarýn ürünü? Gençliðin Baþbakaný, bakanlarý, gerici/faþist profesörleri konuþturmayan öfkesi neyin ifadesi? Arap ülkelerinde birkaç bin kiþinin meydanlara inmesinden büyük bir heyecan duyanlar Türkiye ve Kürdistan’da on binlerce, yüz binlerce insanýn devrimci eyleminden neden ayný heyecaný duymuyorlar? Hafýzasý zayýf olanlara bir hatýrlatma: Tekel iþçilerinin dünya çapýnda etki yaratan “Çadýrkent” eylemi “Tahrir Meydaný”nýndan çok mu geri bir politik etkiye sahipti? Sosyal reformist partiler ve oportünistler bu karþýlaþtýrmalarý yapmazlar ama biz yapmalýyýz; çünkü bu karþýlaþtýrmalar onlarýn gerçek yüzlerini ortaya koyuyor. Ne devrimin ne de ayaklanmanýn sözünü duymak istiyorlar.
12
Mücadele Birliði
A
rap Halklarýnýn Kuzey Afrika’dan Ortadoðu’ya kadar uzanan çok geniþ bir coðrafyada ayaklanmalarý doðal olarak bütün dünya gibi, Türkiye’deki tüm politik güçlerin ve halklarýn da dikkatlerini üzerine çekti. Bu doðaldýr. Modern insanlýðýn tarihinde az rastlanan, kimilerinin Avrupa’yý kasýp kavuran 1840’lý yýllarýn devrimlerine benzettiði bu devrimlere halklarýn ilgisiz kalmasý beklenemezdi. Kalmadýlar. Her halk bu ayaklanmalara bakarak kendi kurtuluþu için nasýl hareket etmesi gerektiðine dair dersler çýkardý. Kapitalist baský ve sömürüden býkmýþ, yoksulluk ve iþsizlikten bunalmýþ, gerici, faþist, burjuva devlet baskýsý ve terörü altýnda yaþamaktan usanmýþ halklar özgürlük ve daha güzel bir yaþam için mücadeleye atýlýrken birbirlerinin mücadelesinden örnek alýyorlar.
Türkiye’de Durum Arap halklarý birbiri ardýndan ayaklanýr ve iktidarlarý devirirken Türkiye ve Kürdistan’daki durum nedir? Sermaye sýnýfý ve tekelci medya bu durumu son derece bilinçli þekilde gözlerden saklamaya çalýþýyorlar. Sosyal reformist partiler ile oportünist siyasal hareketler ise, kendi konumlarý ve burjuva sýnýfla uzlaþma siyaseti gereði Türkiye’deki duruma deðinmemeyi tercih ediyorlar. Oysa Türkiye ve Kürdistan iþçi sýnýfýna, emekçi halklarýna içinde bulunduklarý durumu göstermek, anlatmak son derece önemlidir. Ýki ülkenin devrimci komünistleri iþte bu devrimci görevi, tek baþlarýna kalma pahasýna yerine getirmeye çalýþýyorlar. Çünkü bir yerde devrimci durum varsa ve ayaklanmacý bir ruh hali emekçi sýnýflarda, ezilen sömürülen kitlelerde ortaya çýkmýþsa devrimin kaçýnýlmazlýðýný, derinliðini, geniþliðini, kapsayýcýlýðýný devrimin toplumsal güçlerine anlatmak, kavratmak son derece önemli hale gelir. Peki, durum gerçekte öyle midir, yoksa biz mi sosyal reformist partilerin ve oportünistlerin bizi suçladýklarý gibi, durumu abartýyoruz? Bu sorunun yanýtý ancak somut 185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
olgulara dayanarak verilebilir. Biz de öyle yapacaðýz, somut olgulara dayanarak gerçekte kendi topraklarýmýzdaki durumun ayaklanan Arap ülkelerindeki durumdan çok daha ileri olduðunu göstereceðiz. Evet, kendi ülkelerimizdeki durum ayaklanan Arap ülkelerindeki duruma benzemekle kalmýyor fakat bizdeki devrimci mücadele her bakýmdan söz konusu ülkelerden çok daha ileri bir düzeyde bulunuyor. Bu burjuvaziye yaranmak isteyen sosyal reformist partilerle oportünist hareketlerin duymak istemedikleri, üzerinden es geçtikleri somut gerçektir. Kürdistan’ý ele alalým. Kürdistan’da hemen her gün sonu polisle çatýþmayla biten devrimci bir kitle eylemine, bir gösteriye tanýk olmuyor muyuz? Yine Kürdistan’da artýk olaðan hale gelen bu devrimci kitle eylemlerinden baþka, kýsa süreli aralarla on binlerce, hatta yüz binlerce kiþinin katýldýðý, ayaklanma durumunu çaðrýþtýran devrimci kitle eylemleri yaþanmýyor mu? Faþist Devlet Bahçeli, Kürdistan’da yaþananlara boþuna mý “ayaklanma provasý” diyor? Bunlar yaþanýyor ve kimsenin bu sorulara olumsuz yanýt verebileceðini düþünemiyoruz. Hakkâri, Yüksekova gibi yerlerde, Diyarbakýr’da, Kürdistan’ýn baþka illerinde bu durum o kadar sýk yaþanýyor ki, artýk olaðan bir durum olarak kabul ediliyor. Þimdi canalýcý soru þudur: Kürdistan’da yaþanan bu ayaklanma durumunun sosyal reformist ve oportünistlerin önlerinde yerlere kadar eðildikleri Arap ülkelerindeki ayaklanmalardan devrimci içerik olarak ne eksiði var? Fazlasý var, eksiði yok. Kürdistan’daki devrimci kitle eylemlerinin devrimci araçlar içermesini bir yana býrakalým, biz daha bu eylemlerin arkasýndaki büyük gerilla gücünden, otuz yýla varan iç savaþ ve devrimci mücadele birikiminden söz etmedik bile. Öyle ki bir devrim için kitlelere muazzam olanaklar sunan bu özelliklerin hiç biri –Filistin Halkýný bir kenara koyarsak- ayaklanan Arap halklarýnda yok. Daha doðrusu ayaklanan Arap emekçi sýnýflarý ve ezilen sömürülen kitleleri zafer için kendilerine
ÜNLERÝ Yeni Evrede
Mücadele Birliði
büyük kolaylýklar saðlayacak bu olanaklardan yoksun olarak ayaklandýlar. Burada þunu belirtmekte yarar var: Elbette biz sosyal reformist partilerin ve oportünist örgütlerin Arap emekçi sýnýflarýnýn ve ezilen halklarýnýn ayaklanmalarýyla “enternasyonal” dayanýþma içinde olmalarýný eleþtiriyor deðiliz. Tam tersine, daha fazla dayanýþma gerektiðine inanýyoruz. Teþhir ettiðimiz nokta, “enternasyonal” dayanýþmayý kendilerini “kendi” burjuva sýnýfýyla karþý karþýya getirecek görevlerden kaçmanýn örtüsü olarak kullanmalarýdýr. Bu çevrelerin yaptýklarý tam da budur. Kendi görevlerinden, kitlelerin devrimci hedeflerinden, ayaklanma ortamýndan vb. hiç söz etmeden emekçi sýnýflarýn dikkatini “dýþarý” çevirmek “enternasyonal dayanýþma” deðil, ancak kendi burjuva sýnýfýna hizmet olarak deðerlendirilebilir. Denilebilir ki, yukarda sözü edilen koþullar Kürdistan’a aittir, Türkiye’ye deðil. Böyle bir itiraz tümden yanlýþ ve anlamsýzdýr. Türkiye ile Kürdistan arasýndaki sýký baðlarý, mücadelenin karþýlýklý etkileþimini vb. bir kenara býrakalým, sadece son yýllarda ortaya çýkan devrimci sýnýf eylemleri, grevler, emekçi kitlelerin eylemleri, gençliðin eylemleri bu konuda yeterli bir fikir edinmeye yetiyor. Binlerce gazeteciyi, binlerce avukatý, doktoru, mühendisi sokaða döken “hoþnutsuzluk” ortamý toplumun tüm ezilen, sömürülen kesimlerini harekete geçirmiþ durumda deðil mi? Newroz’da, 1 Mayýs’larda ve daha pek çok durumda yüz binlerin meydanlara inmesi hangi nesnel koþullarýn ürünü? Gençliðin Baþbakaný, bakanlarý, gerici/faþist profesörleri konuþturmayan öfkesi neyin ifadesi? Arap ülkelerinde birkaç bin kiþinin meydanlara inmesinden büyük bir heyecan duyanlar Türkiye ve Kürdistan’da on binlerce, yüz binlerce insanýn devrimci eyleminden neden ayný heyecaný duymuyorlar? Hafýzasý zayýf olanlara bir hatýrlatma: Tekel iþçilerinin dünya çapýnda etki yaratan “Çadýrkent” eylemi “Tahrir Meydaný”nýndan çok mu geri bir politik etkiye sahipti?
Sosyal reformist partiler ve oportünistler bu karþýlaþtýrmalarý yapmazlar ama biz yapmalýyýz; çünkü bu karþýlaþtýrmalar onlarýn gerçek yüzlerini ortaya koyuyor. Ne devrimin ne de ayaklanmanýn sözünü duymak istiyorlar. Eksik Olan Ne? Buraya kadar daha çok Türkiye ve Kürdistan’daki halk hareketinin, devrimci mücadelenin güçlü ve ileri yanlarýna vurgu yaptýk. Bu gerekiyordu. Çünkü bir yandan
Ö
zellikle de Kürdistan’da ya bir ayaklanma ya da ayaklanmaya çok yakýn bir durum var. Türkiye’de emekçi sýnýflar ayaklanmacý bir ruh haliyle, düzene, düzenin temsilcilerine derin bir öfke içinde Arap kardeþlerinin ayaklanmalarýný, günü geldiðinde aynýsýný tekrarlamak için, büyük bir ilgiyle izliyorlar.
sermaye sýnýfý öte yandan onun emekçi sýnýflar içindeki uzantýlarý emekçi sýnýflarýn gözünden bu durumu gizlemeye özellikle çaba harcýyorlar. Fakat bu demek deðil ki kendi topraklarýmýzdaki hareketin zayýf yanlarý yok. Bunlar var ve üzerinde ayrýca durulmasý gerekiyor. Biz bu makale çerçevesinde en öne çýkan ve en önemli gördüðümüz zayýflýk üzerinde duracaðýz. Buna iþaret edilmeden “madem ki, bizdeki hareket Arap ülkelerindeki hareketten çok daha ileri ve güçlü öyleyse neden iktidar ele geçirilemiyor” sorusuna yanýt verilemez. Aslýnda soru, yanýtýný içinde taþýyor. Evet, bizde iktidar ele geçirilemiyor çünkü emekçi sýnýflarýn ve Kürt halkýnýn önüne iktidarý ele geçirme hedefini koymak bir ya185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
Gündem
na bunun sözü dahi edilmiyor. Bu, sosyal reformist, oportünist ve burjuva sendikacýlýðý düþüncesinin yani burjuva ideolojisinin iþçi sýnýfý, emekçi kitleler, gençlik ve Kürt halký üzerindeki etkisinin sonucudur. Bu düþünce için anlýk baþarý her þeydir, sonal zafer hiçbir þeydir. Bu düþünce sahipleri kitlelere anlýk baþarý için tüm güçlerini seferber etmelerini söyler, sonal zaferin ise “çýkmaz ayýn son Çarþambasý”nda mutlaka (!) geleceðini, bunun için aceleye gerek olmadýðýný vaaz eder. Arap emekçi sýnýflarý ise tam tersini yaptýlar. Mevcut iktidarýn yýkýlmasýný her þeyin önüne koydular, en sýradan taleplerinin karþýlanmasýný dahi mevcut iktidarýn yýkýlmasýna, örneðin Mýsýr’da Hüsnü Mübarek’in gitmesine ve devrimci bir hükümetin kurulmasýna baðladýlar. Hareket Tunus’ta olsun Mýsýr’da olsun, öteki Arap ülkelerinde olsun ilk günden itibaren önüne mevcut iktidarýn yýkýlmasýný, hükümetin yýkýlmasýný koydu. Oysa bizde, bugün dahi örneðin UKH Kürt halkýnýn önüne özgürlüðün elde edilmesi için mevcut iktidarýn yýkýlmasý; yerine devrimci bir iktidarýn, devrimci bir hükümetin kurulmasý hedefini konmuþ deðil. Leninistlerin tüm çabalarýna raðmen, Tekel eylemi sýrasýnda iþçiler üzerlerindeki burjuva sendikacýlýðý ve sosyal reformist düþüncenin etkisi nedeniyle önlerine iktidarýn yýkýlmasý, hükümetin yýkýlmasý hedefini koymaya razý olmadýlar. Ama kitlelerin bilincinin burjuva düþüncesinin etkisi altýnda olmasý hareketlerinin nesnel içeriðini deðiþtirmiyor. Özellikle de Kürdistan’da ya bir ayaklanma ya da ayaklanmaya çok yakýn bir durum var. Türkiye’de emekçi sýnýflar ayaklanmacý bir ruh haliyle, düzene, düzenin temsilcilerine derin bir öfke içinde Arap kardeþlerinin ayaklanmalarýný, günü geldiðinde aynýsýný tekrarlamak için, büyük bir ilgiyle izliyorlar. Sadece Ortadoðu’da deðil, tüm dünyada ayaklanma günleri yaþanýyor. Türkiye ve Kürdistan emekçi sýnýflarý sýnýf kardeþlerini bir kenarda durup seyredecek deðiller.
13
Sokaklar
B
METAL GREVLERÝ
Standard Depo Ýþçileri Grevde! irleþik Metal-Ýþ Sendikasý, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikasý (MESS) ile 2010-2012 dönemlerini kapsayan toplu iþ görüþmelerinin anlaþmazlýkla sona ermesi üzerine aldýðý grev kararlarýný hayata geçirmeye baþladý. 22 Mart’ta Eskiþehir’de kurulu bulunan Doruk Fabrikasý’nýn greve baþlamasýnýn ardýndan 24 Mart günü de Kocaeli’de bulunan Standart Depo greve baþladý. Kocaeli’nin Baþiskele ilçesi Kullar Beldesi’nde bulunan Standart Depo iþçileri “Bu Ýþ Yerinde Grev Var” yazýlý pankartý fabrika kapýsýna asarak greve baþladýlar. Fabrikada çalýþan yaklaþýk 100 iþçi sabah 09.00’da fabrika önünde toplandý ve kendi aralarýnda grev gözcülerini, görevli arkadaþlarýný belirleyerek greve baþladýlar. Grev pankartý asýlmadan önce, DÝSK Yönetim Kurulu Üyesi Ali Cancý, Birleþik Metal-Ýþ Sendikasý Genel Baþkaný Adnan Serdaroðlu ve Kocaeli Þube Baþkaný Hilmi Baltacý, son kez patron ile görüþtü. Ancak yine uzlaþma saðlanamadý. Fabrika önünde bekleyen iþçilerinin yanýna gelen heyet burada bir basýn açýklamasý yaptý. Þube Baþkaný Hami Baltacý, “21 yýl sonra tarihe tanýklýk ediyoruz. Metal iþçileri dayatmalara onuru ile cevap veriyor” dedi. Baltacý, “Ýþbirlikçi Türk Metal-Sendikasý ile MESS`in imzalamýþ olduðu sözleþmeyi kabul etmiyoruz. Ýþverene defalarca grev kapýnýzda dedik. Bugün kapýdan içeri girdi. Bizim için grev amaç deðil hedefimize ulaþmak için bir araç. Biz ekonomik ve sosyal büyümeden pay istiyoruz” dedi.
14
Genel baþkan Adnan Serdaroðlu ise “Onurlu mücadelemizin ilk adýmýný attýk ve koþar adým hedefimize gidiyoruz. Toplu Ýþ Sözleþmesi düzeninde bir hegemonya kurulmaya çalýþýlýyor ve iþçiler buna baþ kaldýrýyor. Ýþçileri esaret altýnda tutan o sarý sendikanýn iþçileri sömürmesine engel olacaðýz. KOÇ`un sendikasý MESS ve iþçi sendikasý kýlýðýndaki sahte sendika ile karþý karþýyayýz” dedi. Serdaroðlu, taleplerinin kabul edilmediðini ve zorunlu olarak grev uygulamasýný hayata geçirdiklerini söyleyerek tüm emekten yana demokratik kurum ile siyasi partileri grevlerine destek vermeye çaðýrdý. Davul zurna eþliðinde halaylarýn çekildiði, sloganlarýn atýldýðý iþyerinde çevik kuvvet yýðýnak yaptý. Ýþçiler sýk sýk, “Standard Depo Ýþçisi Köle Deðildir”, “Baskýlar Bizi Yýldýramaz” “Yaþasýn Onurlu Grevimiz” sloganlarý attýlar. Nakliyat-Ýþ, Belediye-Ýþ, Genel-Ýþ, Dev-Salýk Ýþ, devrimci kurumlar ve siyasi partiler Standart Depo iþçilerine destek vermek amacýyla oradaydý. Açýklamanýn ardýndan iþçiler, davul, zurna ve klarnet eþliðinde grev halayý çekti. Ardýndan kemençe eþliðinde horon tepti.
B
Areva Metal’de Anlaþma irleþik Metal-Ýþ üyelerinin 29 Mart günü greve baþlayacaðý Areva fabrikasýnda anlaþma saðlandý. Gece geç saatlere kadar süren karþýlýklý görüþmelerin ardýndan anlaþma saðlandý. Ýþçilerin de anlaþmayý onaylamasý ile birlikte Toplu Ýþ Sözleþmesi (TÝS) imzalandý. Birleþik Metal-Ýþ Genel Sekreteri, Türk Metal’in imzaladýðý TÝS’e oranla oranla üç kat fazla zam, sosyal ve diðer haklarda da büyük kazanýmlar elde ettiklerini söyledi Ýstanbul’dan grev ile dayanýþma amacýyla Gebze’ye giden emek ve meslek örgütleri ile siyasi parti üyeleri, anlaþmanýn ardýndan iþçileri fabrika önünde kutladý. Toplam 15 bin metal iþçisini kapsayan grevde Kroman Çelik Fabrikasý’ndaki grev, yasal gerekçeler nedeniyle askýya alýnmýþtý. Birleþik Metal-Ýþ Sendikasý’nýn Grev takvimi ise þöyle: 30 Mart 2011 Bekaert (Kocaeli Þube) 1 Nisan 2011 Bosal Mimaysan (Gebze Þube) 4 Nisan 2011 Çimsetaþ (Anadolu Þube) 6 Nisan 2011 ABB Elektrik (Ýstanbul 1 Nolu Þube) 185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
B
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
8 Nisan 2011 Arfesan (Gebze Þube) 11 Nisan 2011 RSA (Ýstanbul 2 Nolu Þube)
Bekaert ve Standart Depo’da Anlaþma irleþik Metal, aldýðý grev kararlarý birbiri ardýna uygulamaya konulmaya baþlanmýþtý. Ýlk olarak 22 Mart’ta Eskiþehir’de Süsler Doruk’ta 24 Aralýk’ta ise Kocaeli’nde Standart Depo ve Raf’da greve baþlanmýþtý. 29 Mart günü yine Gebze’de bulunan Areva’da greve baþlama kararý alýnmýþ fakat sabaha karþý yapýlan son görüþmelerle anlaþmaya varýlarak iþçiler iþbaþý yapmýþlardý. Diðer yandan Birleþik Metal yönetimi, 24 Mart’ta greve çýkýlan Standard Depo ve Raf Sistemleri AÞ.’de anlaþmaya vardý. Anlaþmayla birlikte, geçtiðimiz hafta baþlayan grev fiili olarak sona erdi. Bekaert Çelik’te ise 30 Mart’ta greve çýkýlmasý kararý alýnmýþtý. 600 civarýnda iþçinin çalýþtýðý, eski adýyla Beksa olan Bekaert Ýzmit Çelik Kord Sanayi ve Ticaret AÞ.’de Birleþik Metal yönetimi tarafýndan 30 Mart Çarþamba günü fabrika önünde basýn açýklamasý yapýldý. Greve çýkmasý beklenen Bekaert Fabrikasý’nda da sendika yöneticileri ile patron arasýnda da sabah saatlerinde bir anlaþma saðlandý. Ýþçilerin sabah saatlerinden itibaren üretim yapmayarak yemekhanede, alýnacak sonucu bekledikleri de öðrenildi. Bazý iþçilerin de fabrika önüne gelerek sendikaya tepki gösterdikleri görüldü. Birleþik Metal-Ýþ, iþçilerle yeniden görüþme yaptý ve iþçilerle yapýlan görüþmenin ardýndan sloganlarla sendika yöneticileri ile birlikte yürüyüþe geçildi.
B
Doruk Süsler’de Anlaþma irleþik Metal’in, 22 Mart’ta greve baþladýðý ilk yer olan Doruk Süsler’de 2 Nisan günü kazanýma ulaþtý. Patron, Birleþik Metal’in þartlarýný kabul etti. Böylece Birleþik Metal-Ýþ greve baþladýðý iþyerlerinin tamamýnda kazaným elde etmiþ oldu. Birleþik Metal-Ýþ bu iþyerinde de MESS ile Türk Metal’in yaptýðý anlaþmanýn çok daha üstünde bir anlaþma saðladý. Birleþik Metal-Ýþ, 4 Nisan’da Mersin’deki Çimsataþ’ta, 6 Nisan’da Ýstanbul Dudullu ve Kartal’daki ABB Elektrik’te, 8 Nisan’da Gebze’deki Arfesan’da, 11 Nisan’da, Ýstanbul’daki RSA ve PAKSAN’da greve baþlayacak.
Yeni Evrede
DÝSK Genel-Ýþ’ten Greve Çaðrý! Mücadele Birliði
Ý
zmir Büyükþehir Belediyesi Ýzenerji AÞ. þirketinde çalýþan DÝSK Genel-Ýþ üyesi olan Park-Bahçe iþçilerle patron arasýnda yapýlan TÝS görüþmelerinde uzlaþmaya varýlamadý. DÝSK, 31 Mart Perþembe günü saat 16.00’te ÝBB önünde park-bahçelerde çalýþan bütün iþçileri, grev kararý çaðrýsýný asmaya davet etti. Belediyenin önünü kapatan Park-Bahçe iþçileri, “Yaþasýn Örgütlü Mücadelemiz”, “Sada-
D
ka Deðil Toplu Ýþ Sözleþmesi” sloganlarýný attýlar. Toplam 64 maddeden oluþan 2. Dönemi kapsayan TÝS görüþmelerinde, 21 madde 3 geçici madde, disiplin ceza cetveli ve Ýzenerji AÞ. gruplandýrma listesi olarak uyuþmazlýklardan dolayý 60 günlük süre içerisinde uzlaþýlmazsa greve çýkacaðýný belirten DÝSK basýn açýklamasýný bitirdi. Mücadele Birliði/Ýzmir
1 Mayýs’ta 1 Milyon Kiþiyle Taksim’de
ÝSK, KESK, TMMOB ve TTB, “1 Mayýs’ta 1 Milyon Kiþiyle Taksim’de” olacaklarýný açýkladýlar. 30 Mart günü DÝSK Genel Merkezi’nde saat 11.00’da düzenlenen basýn toplantýsýnda yapýlan ortak açýklamayý DÝSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün okudu. Açýklamada “Kendi örgütlerimizde karar alarak, bu sürecin önümüze koyduðu tarihsel sorumluluðu, 1 Mayýs’ýn anlam ve önemine uygun bir biçimde, tüm halkýmýzýn katýlacaðý bir geniþlikte ve kapsamda gerçekleþtirmek üzere örgütlemek için , görüþ birliðindeyiz. Ýstanbul Taksim Meydaný (1 Mayýs Meydaný) olmak üzere, Türkiye’nin dört bir yanýnda kutlamalarla birleþik, kitlesel ve özüne uygun bir 1 Mayýs için çalýþmalarýmýzý yürüteceðiz” dedi. Tayfun Görgün, son zamanlarda yaþanan Kürt halkýna karþý yapýlan baskýlar, basýn özgürlüðüne ve güvencesiz bir þekilde çalýþan iþçilere dikkat çekti. Görgün; “1 Mayýs 2011 kutlamalarýnda kaybettiklerimizin anýsýna, Taksim Meydaný’ný 1 Mayýs Alaný olarak iþçi sýnýfýna, birlik, mücadele ve dayanýþma günü olarak yeniden kazandýrmamýzda, bizimle birlikte kararlý bir mücadele veren, sýnýf dostlarýmýzla, devrimcilerle, demokratlarla, sosyalistlerle, yurtseverlerle yeniden yan yana, omuz omuza olacaðýz. Bu ses, iþsizliðe, açlýða,yoksulluða, en güçlü cevap olacaktýr, bu ses, baskýya direnenlerin, teslim olmayanlarýn haykýrýþý olacaktýr. Bu ses, ülkemizde ve Ortadoðu’da emperyalist saldýrganlýða karþý haykýrýþ olacaktýr. Bu ses, kapitalist sistemin yaratýðý, ekolojik tahribata, açlýða, yoksulluða, iþsizliðe karþý emeðin haykýrýþý olacaktýr” dedi. 185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
Sokaklar
ESKÝÞEHÝR’DE ÝÞÇÝLER SOKAKTA
1
Nisan akþamý Doruk Fabrikasý iþçileri, grevlerine yeni bir eylem daha ekleyerek eylemlerini Eskiþehir sokaklarýna taþýdýlar. Grevle Dayanýþma Platformu’nun gerçekleþtirdiði eylemde, bizler de Mücadele Birliði okurlarý olarak yerimizi aldýk. Eylem saat 17.30’da Adalar Migros önünde baþladý. Eyleme çok sayýda demokratik kitle örgütü destek verdi. Ýþçilerin yaný sýra eylemde öðrenciler de kortejlerde yerlerini aldý. Sloganlarla ve alkýþlarla baþlayan yürüyüþe Eskiþehir halký da destek verdi. Yürüyüþ sýrasýnda sýk sýk “Genel Grev Genel Direniþ”, “Hak Verilmez Alýnýr Zafer Grevde Kazanýlýr”, “Metal Ýþçisi Yalnýz Deðildir”, “Kurtuluþ Yok Tek Baþýna Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganlarý atýldý. Kitlesel yürüyüþ coþkuyla Hamam Yolu’nda son buldu. Burada Platform adýna Eðitim Sen Þube Baþkaný Ali Paþa Þanlý basýn açýklamasýný okudu. Metal iþçilerine dayatýlan þartlarýn kabul edilemez olduðunu dile getiren Þanlý, MESS’in bu saldýrýlarýna karþý mücadele edeceklerini ve bu mücadelede bütün emekçileri desteðe beklediklerini belirtti. Eylem sloganlarla ve alkýþlarla son buldu. Mücadele Birliði/Eskiþehir
15
Sokaklar
1
“EMPERYALÝST SALDIRGANLIK DEVRÝMLERÝ DURDURAMAYACAK”
Nisan günü Taksim Tramvay Duraðý’nda saat 18.00’da bir araya gelen Mücadele Birliði Platformu, Libya’da yaþanan emperyalist saldýrganlýðý protesto etmek için, bir basýn açýklamasý düzenledi. “Emperyalist Saldýrganlýk Devrimleri Durduramayacak” pankartý açan Mücadele Birliði, “Ortadoðu Halklarý Devrimle Özgürleþecek”, “Tunus’tan Mýsýr’a Sýra Burada”, “Kahrolsun Emperyalizm, Yaþasýn Sosyalizm”, “Yaþasýn Halklarýn Mücadele Birliði” sloganlarý atarak NATO’nun Libya’ya yönelik saldýrýlarýný protesto etti. Okunan basýn açýklamasýnda, Tunus’ta iþsiz bir gencin kendisini yakmasýyla Kuzey Afrika’da baþlayan ve Ortadoðu’ya yayýlan halk ayaklanmalarýnýn, kapitalizmin içinde bulunduðu sýçramalý çöküþ evresinde emperyalist- kapitalist ülkeleri korkutuðunu; Tunus ve Mýsýr’da onlarca yýllýk diktatörlükleri deviren ayaklanmalarýn kapitalist sisteme sonun baþlangýcýný gösterdiðini dile getirildi. “Tabii ki, emperyalist-kapitalist devletler, daha ayaklanmalar ilk patlak verdiðinde, bir yandan bu ayaklanmalarýn önünü nasýl keseceklerinin hesabýný yaparken, bir yandan da bu ülkelere nasýl müdahale edeceklerinin, buralarda nasýl iþbirlikçi iktidarlar oluþturabileceklerinin, olmadý buralarý nasýl iþgal edeceklerinin hesabýný yapýyorlardý” denildi. Libya’da baþlayan hareketin diðerlerinden ayrý özelliklere sahip olduðunu ve bu yüzden emperyalist ülkelerin bunun üzerinde durduðunu kaydeden Mücadele Birliði, “Ancak asýl üzerinde durulmasý gereken, en baþýndan beri aðýr silahlara sahip olan ve monarþi bayraklarý açmýþ ‘Ýsyancýlar’ýn durumuydu. Açýk ki, bunlar, gericiydi ve
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
Kaddafi yönetimine karþý halkta oluþmuþ öfke ve isyan duygularýnýn üzerinden, emperyalizmle iþbirliði yaparak iktidarý ele geçirmek istiyorlardý” dedi. Emperyalist devletlerin ve NATO’nun, halk ayaklanmalarýnýn önünü kesebilmek için 11 Eylül’den sonra, 3. Dünya Savaþýný planladýklarýný belirten Mücadele Birliði, “Bu planlarý bozmanýn en iyi yolu yaþanan devrimleri her yana yaymaktan geçiyor” diyerek halklarýn katledecek operasyonlara karþý mücadeleyi yükseltme çaðrýsý yaptý.
NATO Saldýrganlýðý Protesto Edildi
Kamu Emekçileri Sendikasý (KESK) Þubeler Platformu, NATO’nun Libya’ya müdahalesini protesto etmek için Galatasaray Lisesi önünden Taksim Meydaný’na yürüdü. Galatasaray Lisesi önünden baþlayan yürüyüþe Mücadele Birliði destek verdi. “Libya Halký Yalnýz Deðildir”, “Katil ABD, iþbirlikçi AKP”, “Savaþa Karþý Savaþacaðýz”, “Kahrolsun Emperyalizm, Yaþasýn Mücadele Birliði”, “Katil ABD Ortadoðu’dan Defol” sloganlarý eþliðinde Libya’ya müdahaleyi ve Türkiye’nin buna desteðini protesto etti. KESK adýna basýn açýklamasýný okuyan Eðitim-Sen 3 No’lu Þube Baþkaný Hüseyin Tosun; “Kardeþ Arap halklarýnýn kendi iç dinamikleriyle diktatörlerine baþkaldýran özgürleþme mücadelelerini selamlýyoruz, ancak bu bölgelere kaynaklarý sömürmek için yapýlacak müdahalelere karþý çýkýyoruz” dedi ve emperyalist güçlerin “Kaddafi zulmünden kurtarýyoruz “ yalanýyla bölgenin yer altý ve yer üstü kaynaklarýna el koymak istediðini söyledi. Tosun ayrýca Kürt halkýnýn yapýlan sivil itaatsizlik eylemliklerine gösterilen þiddeti ve tahammülsüzlüðü kýnadýklarýný açýkladý ve “Emperyalistler barýþ getiremez, gerçek barýþý halklarýn kendi mücadelesi getirecektir”dedi. KESK Baþkaný Döndü Taka Çýnar da söz alarak, “Libya halký kendi kaderini kendisi tesis etmelidir. Bu güce sahiptir. Türkiye tezkereyi hemen geri çekmelidir” dedi. Açýklamanýn ardýndan grup, Barýþ ve Demokrasi Partisi (BDP) ile Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) “sivil itaatsizlik” kararý çerçevesinde Taksim Gezi Parký’nda baþlattýðý eyleme katýlarak destek verdi.
16
185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
Libya Halký Yalnýz Deðildir
KESK, DÝSK ve TMMOB tarafýndan Sümerbank önünde 29 Mart Salý günü saat 18.30’da Libya halkýna emperyalist güçlerin müdahalesini protesto etmek için bir basýn açýklamasý yapýldý. Düzenlenen basýn açýklamasýna çeþitli siyasi hareketler ve devrimci kurumlar katýldý. “Tüm NATO Üsleri Kapatýlsýn/Ýzmir Savaþýn Deðil Barýþýn Kentidir/KESK, DÝSK, TMMOB” yazýlý pankartýn açýldýðý basýn açýklamasý sýrasýnda “Katil ABD Ortadoðu’dan Defol”, “Libya Halký Yalnýz Deðildir” sloganlarý atýldý. Yapýlan basýn açýklamasýnýn ardýndan eylem sona erdi. Mücadele Birliði/Ýzmir
Güvencesiz Çalýþmaya Karþý Ankara Buluþmasý Yeni Evrede
Sokaklar
Mücadele Birliði
KESK, DÝSK, Türk-Ýþ’e baðlý sendikalar ile emek ve meslek örgütlerinin çaðrýsýyla binlerce iþçi ve emekçi “Güvencesiz Çalýþmaya Hayýr” demek için Ankara’da bir araya geldi. Eskiþehir, Ýstanbul, Konya baþta olmak üzere birçok ilden emekçinin katýldýðý eylemde, “Taþeron Yasaklansýn” ve “Mücadeleyi
Yükselterek Sürdüreceðiz” söylemleri öne çýktý. Ankara ve dýþýndan gelen iþçi ve emekçiler, Dikimevi’ndeki Metro duraðýnda toplanarak “Güvenli Gelecek, Birleþik Mücadele” pankartý ile Kolej Kavþaðý’na alkýþlar ve sloganlar, ýslýklarla yürüyerek “güvenceli iþve güvenli bir gelecek” taleplerini dile getirdi. Mitinge, TTB, KESK, SES, HavaÝþ, Deri-Ýþ, Birleþik Metal-Ýþ, Dev Saðlýk-Ýþ, Halkevleri, Mücadele Birliði Platformu, Güvencesiz Öðretmenler, Genç- Sen, Devrimci Demokrat Sendikal Birlik, Emekli- Sen, ÖDP, ESP, EHP, EMEP, Ankara Tabip Odasý, Sine- Sen sendikalarý ile bazý meslek odalarý, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütlerinin genel baþkanlarý katýldý. Binlerce iþçi ve emekçinin sloganlar ve dövizlerle katýldýðý mitingde 21 yýl sonra grevlere çýkmaya baþlayan Birleþik Metal-Ýþ Sendikasý üyelerinin, Dev SaðlýkÝþ üyelerinin, Hava-Ýþ, Tümtis Sendikalarýnýn ve Türkiye Deri-Ýþ Sendikasý’na baðlý Grup Suni Deri, Kampana ve Desa iþçilerinin kitlesel olarak katýldýklarý gözlemlendi. Direniþteki Ontex, Canbebe ve PTT taþeron iþçileri, Casper iþçileri, Selçuk Üniversitesi taþeron iþçileri Hava Ýþ üyeleri, Sabiha
Gökçen Havalimaný’ndaki iþten atýlan iþçiler, Polatlý Duatepe Devlet Hastanesi taþeron saðlýk iþçileri de pankart ve dövizleriyle alanda yerlerini aldý. Eylemde yerini alan Mücadele Birliði Platformu da eyleme “Kapitalizmi Yýkalým, Dünya Emeðin Olacak” yazýlý bir pankartla katýldý. Yürüyüþ boyunca, “Fabrikalar Tarlalar Siyasi Ýktidar Her Þey Emeðin Olacak”, “Katil ABD Ortadoðu’dan Defol”, “Dünya Emeðin Olacak”, “Yaþasýn Devrimci Ýþçi Komiteleri”, “Savaþan Ýþçiler Yalnýz Deðildir” gibi sloganlar attý. Alana gelindiðinde ise Yeni Evrede Mücadele Birliði, Önsöz ve Zafere Kadar Genç Yoldaþ dergisinin satýþý ve bildiri daðýtýmý yapýldý. Saðlýk ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasý (SES), birçok ilden geniþ katýlýmla eylemde yer alýrken, döviz ve sloganlarýyla, Saðlýkta Güvencesizliðe, Taþerona Ve Performans Uygulamasýna Hayýr” dedi. SES üyeleri “Saðlýkta Yýkýmý Durduralým”, “Saðlýk Haktýr Satýlamaz” dövizleri ve sloganlarýyla katýldýlar. Sinema emekçileri de SineSen olarak “Ýnsanlýk Dýþý Çalýþma Koþullarýna Son”, “Sinema Emekçisi Köle Deðildir”, “Kuralsýz, Güvencesiz Çalýþtýrýlmaya Hayýr”
“YAÞAMIN MÝMARLARI” SOKAKTA
Ayýþýðý Sanat Merkez Devinim Tiyatro Atölyesi, 27 Mart günü, Dünya Tiyatrolar Günü’nde sokaða çýktý. Devinim Tiyatro ekibi, Taksim Ýstiklal Caddesi üzerinde Galatasaray Lisesi’ne kadar yaptýklarý yürüyüþte kostüm ve þiirleriyle çevredekilerin dikkatini çektiler. Yürüyüþ boyunca yaptýklarý konuþmalarda günün önemine deðinen tiyatrocular, “ilkel komünal toplumdan bu yana ezenle ezilenin bir savaþýmýný görüyoruz, bu sanat alanýnda da öyle ezenlerin aydýnlarý tiyatrocularý, yazar çizerler hep oldu. ezilenlerinden, dostlarý,arkadaþlarý, yoldaþla-
diyerek taleplerini dile getirdiler. Atamasý yapýlmayan ve güvencesiz olarak sözleþmeli çalýþan öðretmenler de “Atama Yoksa Ýsyan Var, Tüm Öðretmenlere Güvenceli Ýþ Ýstiyoruz” taleplerini haykýrdýlar. Çevreye duyarlý kitle örgütleri ve enerji emekçileri ise “HES’lere Ve Nükleer Santrallere Hayýr” diyerek taleplerini ifade ettiler. Sendika yöneticilerinin konuþmalarýndan sonra Kartal Koþuyolu Hastanesi’nde çalýþan Dev Saðlýk-Ýþ üyesi taþeron iþçi Ziya Ýncedere bir konuþma yaptý. Ýncedere, AKP hükümetinin güvenceli hale getirdiði tek þeyin güvencesiz çalýþtýrma cehennemi olduðuna dikkat çekti. Güvencesi çalýþtýrmayý kader olmaktan çýkarmak için büyük bir adým attýklarýný ifade eden Ýncedere, “Bilin ki büyük bir mücadele yolunun baþýndayýz. Mücadelemiz yeni baþlamadý ama yol yeni açýlýyor.” dedi. 1 Mayýs’a deðinen saðlýk emekçisi, “Ýþçi sýnýfýnýn birlik mücadele ve dayanýþma günü 1 Mayýs’ta 1 Mayýs alanýnda olacaðýz. 1 Mayýs alanýnda güvencesiz çalýþmaya karþý mücadelemizin temel talepleri yankýlanacak” dedi. Miting, Karadeniz müziði eþliðinde horona durulamasý ve çekilen halaylarla son buldu.
rý hep oldu. Ýki sýnýf her alanda birbirine karþý mücadele içindedir” dediler. Devinim Tiyatro Atölyesi, Galatasaray Lisesi önüne geldiklerinde “Yaþamýn Mimarlarý” adlý oyunlarýný sergilediler. Büyük inþaatlarda çalýþan iþçilerin yaþadýklarý zorluklarý ve makineleþmeyi anlatan oyunlarýyla Ýstiklal Caddesi’nden geçen herkesin dikkatini çektiler. Oyun, yoldan geçen herkesçe ilgiyle izlendi. Dünya Tiyatrolar Günü’nde tiyatro emekçileri, sokakta izleyicileriyle buluþmuþ oldu. Oyun, insanlardan gelen alkýþ ve teþekkürlerle sona erdi. 185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
17
“TAÞERON ÝSTEMÝYORUZ”
Konak Temizlik İşçileri
24.Gün: Newroz kutlamalarýna davet edilen iþçiler, eylem alanýný boþ býrakmamak için, 7 temsilci seçerek Newroz’a katýldýlar. 20 Mart günü Batýgül Tunç’u da yanlarýna alarak Gündoðdu Meydaný’na giren Konak iþçileri, “Konak Ýþçileri Yalnýz Deðildir” sloganlarýyla karþýlandýlar. Platformun önüne gelen iþçiler, tertip komitesi tarafýndan karþýlandý. BDP Ýl Baþkaný Yusuf Kaya’nýn konuþmasýndan sonra iþçiler adýna bir kiþi söz aldý. Ýþçilerin Kürt iþçi ve emekçilerine Newroz gününde seslenmesi anlamlýydý. Kürsüden yapýlan konuþma sýrasýnda Newroz alanýndaki kitle iþçileri coþkuyla selamladý. Tertip komitesi ise iþçilerinin eylemine destekte bulunacaðýný belirti, iþçiler coþku dolu Newroz alanýndan eylem alanlarýna döndüler. Saat 14.20’de Ýzmir Ekonomi üniversitesi öðrencileri ziyarette bulundu. Saat 15.20’de de Devrimci Emekçi Komitesi’nden (DEK) emekçiler iþçileri ziyaret ettiler. DEK, ziyaretleri sýrasýnda yayýnladýklarý bülten için iþçilerle röportaj yaptý ve iþçilere DEK Bülteni daðýttý. Saat 17.10’da Newroz kutlamasýndan dönen Mücadele Birliði Platformu sloganlarla iþçileri ziyaret ettiler. Ýþçiler gün boyu eylem alanýnda Newroz coþkusunu halaylarla yaþattýlar, Newroz kutlamalarýndan dönenler de Konak iþçilerine selam vererek eyleme destekte bulundu. 25.Gün: Ýþçiler eylem alanýnda neredeyse hiç boþ durmuyorlar. Ýlerleyen saatlerde sivil polisler gelerek yanan ateþin söndürülmesini ve battaniyelerin kaldýrýlmasýný istedi, 30 dakika sonra da iki zabýta aracý eylem alanýna geldi. Dinlenmekte olan iþçiler ayaða kalkarak “Baskýlar Bizi Yýldýramaz”, “Zafer Savaþan Ýþçilerin Olacak”, “Hak Verilmez Alýnýr Zafer Sokakta Kazanýlýr” sloganlar atarak kararlýlýklarýný gösterdiler. Ýþçiler halay
18
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
çekmeye baþlayýnca zabýta araçlarý eylem alanýný terk etti. Saat 16.00’da TÜMTÝS’e baðlý UPS Kargo iþçileri sloganlarla Konak iþçilerini ziyarete geldi. Bir UPS iþçisi, “Sizlere yapýlan saldýrýlara karþý yýlmadýðýnýzý görüyoruz. Her zaman verdiðimiz onurlu mücadeleyi baltalamaya çalýþacaklar. Onlar ne kadar baltalamaya çalýþýrsa çalýþsýnlar sizlerin bu kararlý duruþunuz üstün gelecektir” dedi. Konak iþçileri UPS iþçileriyle sohbet etti ve halay çekti. UPS iþçileri Konak iþçilerine “Her zaman yanýnýzda olacaðýz” sözü vererek eylem alanýndan ayrýldýlar. Saat 16.40’ta Ýzmir’in farklý yerlerinden gelen dershane öðrencileri ziyarete geldi. Gün içerisinde CHP’den iþçilerle görüþmeye gelenler oldu. Olumlu haberlerin geldiðini söyleyen iþçiler, “ama daha pratikte bir þey de yok” diyor. Aileleri ve Batýgül Tunç iþçileri 25 gün boyunca yalnýz býrakmadý. Gün içinde Konak iþçileri Batýgül Tunç’un yanýna gidiyor, Batýgül Tunç da onlarýn yanýna geliyor.
26. Gün Eylem alanýna yakýn olan Kahramanlar’a giden 6 iþçi, eylem kýrýcýlarý uyararak ellerindeki süpürge ve faraþý kýrdýlar, herhangi bir gerginlik yaþanmadý. Hatay Semt Pazarý’na da 8 iþçi gitti ve burada 20 eylem kýrýcýsý ile karþýlaþtýlar. Uyarýya kulak asmayan eylem kýrýcýlar, küfürle ortamý gerdiler. Eylem kýrýcýlar eylemci iþçilerin beklediðini gördüðünde ise temizlik yapmayý býraktý. Yarým saate yakýn bekleyen iþçiler Kemeraltý’na geçtiler. Burada çalýþan iki eylem kýrýcý iþçi, eylemci iþçileri görünce müdahaleye gerek kalmadan temizliði býraktýlar. Ýþçiler dönüþ yolunda Gazi Bulvarý üzerinde iki ayrý noktada eylem kýrýcý iþçilerle karþýlaþtýlar ve onlarý ikna ederek ellerindeki süpürge ve faraþlarý kýrdýlar. Birkaç
185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
noktada daha eylem kýrýcýlarýn engellenmesinden sonra eylem alanýna dönüldü. Eylemlerinin 21. gününde saldýrýya uðrayan iþçilerden yaralananlar, TÝHV’e giderek muayene takvimi aldýlar ve 18. gündeki saldýrýda polis ve zabýtalar el koyduðu eþyalarý için bir kez daha baþvuruda bulundular. Konak Taþeron iþçilerinin eylemini genel olarak DÝSK, KESK, Türk-Ýþ’in görmezden gelmesi ve eylemi yalnýzlaþtýrma yaklaþýmlarý gayet dikkat çekici. Ýþçiler bunu, yaklaþmakta olan genel seçimlere baðlýyorlar. “Çünkü Ýzmir’de ‘sosyal demokrat’ olduðunu, ‘emek dostu’ olduðunu ifade eden CHP ile hiçbir sendika arayý bozmak istemez” diyorlar. Buna raðmen Konak Taþeron iþçileri baþta kendi çabalarý ve olanaklarý olmak üzere ailelerinin, devrimci kurumlarýn, farklý iþ kollarýnda çalýþan iþçilerin ve kimi demokratik kitle örgütlerinin destekleriyle bu mücadeleyi sürdürüyorlar.
27. Gün: Ýþçiler geceye eylem ateþinin etrafýnda sohbetlerle girdiler. Saat 01.00’da yüze yakýn çevik kuvvet ve elliden fazla sivil polis iþçilere saldýrdý. Ýþçiler çember altýna alýndýktan sonra ateþ yakmak ve soðuktan korunmak için üzerinde yatýlan paletler çöp arabalarý tarafýndan alýndý. Yapýlan saldýrýyý görüntüleyen Mücadele Birliði muhabirini sivil polisler basýn kartý olmadýðý gerekçesiyle gözaltýna almak istediler. Ýþçiler müdahale edince muhabirimizi gözaltýna alamadýlar. Gündüz birçok mýntýkada yapýlan temizliði engelledikleri için 6 iþçi gözaltýna alýndý. Ýþçiler polislerin ayrýlmasýndan sonra Fuar alanýndan yeni paletler getirdiler. Gözaltýna alýnan iþçiler saat 05.30’da serbest býrakýldýlar, içlerinden 1 iþçi, gün boyu Batýgül Tunç’un yanýnda olmasýna raðmen, temizliði engelleyenler arasýnda gösterildi. Ýþçi,
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
Batýgül’ü þahit göstererek þikâyette bulundu. 19 Mart günü saat 10.00’da temizlik yapmaya çýkan eylem kýrýcýlarla konuþmak isteyen bir eylemci iþçi, konuþmaya gerek kalmadan kaçtýklarýný söyledi. Saat 12.30’da “Onurlu Direniþimizin 27. Günü” pankartý ve “Taþeron Öldü Baþýnýz Saðolsun Gömüyoruz” tabutuyla, vuvuzelalar ve 21. gündeki saldýrýlarýnýn fotoðraflarýyla eylem alanýndan çýktýlar. Batýgül Tunç da yürüyüþe katýldý. Yol üzerinde bildiri daðýtan iþçiler, vuvuzelalar ýslýklar çaldýlar. Bu, çevredekiler tarafýndan alkýþlarla karþýlýk buldu. Montrö Meydaný’ndan, Þair Eþref Caddesi’ne ve Kýbrýs Þehitleri Caddesi’ne gelindi, caddenin ortasýnda basýn metni okundu. Ýþçiler dönüþ yolu boyunca vuvuzelalar eþliðinde “Hak Verilmez Alýnýr Zafer Sokakta Kazanýlýr”, “Taþeron Konak’tan Elini Çek”, “Taþeron Sistemi Ýstemiyoruz”, “Birleþe Birleþe Kazanacaðýz”, “Zafer Savaþan Ýþçilerin Olacak”, “Sendika Hakkýmýz Söke Söke Alýrýz”, “Savaþa Savaþa Kazanacaðýz”, “Yaþasýn Ýþçileri Mücadele Birliði”, “Kölelik Sistemi Ýstemiyoruz”, “Taþeron Ýþçisi Yalnýz Deðildir” sloganlarý atýldý. Eylem alanýna gelen iþçilerden biri daha gözaltýna alýndý. Sabah saat 10.00’da eylem kýrýcýlarla konuþmak isteyen iþçi, protesto yürüyüþünden sonra saat 13.50’de ifade vermek için gözaltýna alýndý, 14.40’da serbest býrakýldý. Daha önce saldýrýda el konulan eþyalarý da teslim edildi.
28. Gün: Öðleden sonra CHP Ýl yönetimi, eylemdeki iþlerle görüþme talep etti. Ýþçiler kendi aralarýnda seçtikleri 3 kiþilik temsilci heyetiyle görüþmeye gitti. Görüþmeden sonra dinlediðimiz iþçi arkadaþlar, görüþmenin olumlu geçtiðini söylediler. Ýþçiler yeni bir pankart daha yaptýrdýlar. “Sendika Hakkýmýz Engellenemez/Yaþasýn Ýþçilerin Mücadele Birliði/Konak Belediyesi Taþeron Temizlik Ýþçileri” pankartýnýn yanýna “Taþeron Sistemi Köleliktir/Taþeronlaþtýrmaya ve Sendikasýzlaþtýrmaya Hayýr!/Konak Belediyesi Taþeron Temizlik Ýþçileri” pankartý asýldý. Eylem alanýnda iþçiler ara ara taleplerini dile getiren sloganlar attýlar ve taþeronu gömdükleri tabutun etrafýnda halaylar çektiler. Gün içerisinde BDSP ve Bir Umut Derneði ziyarete geldi. Eylemin ilk gününden itibaren yoldan araçlarla geçen TÜMTÝS’e baðlý ambar iþçileri ve Konak Belediyesi bünyesinde çalýþan Merbel iþçileri korna çalarak, el sallayarak ve ara ara yiyecek býrakarak destekte bulunuyorlar. 29. Gün: “Taþeron Sistemi Ýstemiyoruz” sloganýyla uyanan iþçiler, sloganlarla güne baþladýlar. CHP il yönetiminden gelen görüþme talepleri üzerine iþçiler, yeniden 5 kiþilik bir heyet oluþturarak görüþmeye gittiler. Ýþçiler dönüþte, Yapýlan görüþmelerin olumlu geçtiðini, CHP il yönetiminin deðerlendirmeleri devam ettiði dile getirdiler. Gün boyunca tek tek ziyaretçiler geldi. Okul çýkýþlarýnda lise öðrencileri iþçilerin yanýna
uðradý. TÜMTÝS’te örgütlü olan ambar iþçileri palet getirerek destekte bulundular.
30. Gün 26 Mart günü, Ýzmir’in farklý semtlerinden iþçi emekçi çocuklarý, saat 13.20’de Konak iþçilerini ziyarete geldi. Ellerinde davullarý ve sloganlarýyla eylem alanýna gelen çocuklar, iþçiler tarafýndan sevgi ile karþýlandýlar. Çocuklar kendi besteledikleri “güzel günler göreceðiz çocuklar” þarkýsýný söyledikten sonra eylem alanýndan ayrýlarak ziyaretlerini bitirdiler. Saat 17.00’da eylemin baþýndan beri sürekli destek ziyaretlerinde bulunan Bir Umut Derneði ziyarete geldi ve akþam yemeði getirdiler. Saat 17.30’da pankartlarýyla ÇHD (Çaðdaþ Hukukçular Derneði) ziyarete geldi. ÇHD adýna yýllarýn deneyimli ve birikimli Avukatý Kemal Kýrlangýç kýsa bir konuþma yaptý, eylemdeki iþçilere her zaman destekte olacaklarýný dile getirdi. ÇHD ve Bir Umut Derneðinden gelenler iþçilerle sohbetlere daldýlar.
31.Gün: Pazar günü olduðundan, Basmane Meydaný sessizdi. Ýþçiler Basmane Meydaný’ndaki sessizliði ara ara sloganlarla bozdu. Öðle saatlerinde BDP Ýzmir Ýl örgütü, “Demokratik Çözüm Çadýrý” için Basmane Meydaný’nda toplanmaya baþladý. Ýþçiler, bütün dikkatlerini Basmane Meydaný’ný dolduran BDP’lilere vermiþti. BDP’nin Basmane Meydaný’ndan hareket etmesinden yaklaþýk bir saat sonra “Demokratik Çözüm Çadýrý”nýn kuruduðu Agora’ya giderek onlarý ziyaret ettiler. Daha önce de Newroz’da Kürt halkýna taleplerini aktaran Konak iþçileri, bugün de “Demokratik Çözüm Çadýrý”na gelerek taleplerini dile getirdiler. Ýþçiler alana geldiðinde, kitle, onlarý coþkuyla karþýladý. BDP Siirt Milletvekili Osman Özçelik’in de bulunduðu “Demokratik Çözüm Çadýrý”na gelen iþçiler, taleplerini Osman Özçelik’e de anlattý. Osman Özçelik iþçilerin taleplerini meclise kadar taþýyacaklarýný, haklý mücadelelerinin yanýnda olduklarýný ve olmaya
185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
Konak Temizlik İşçileri
devam edeceklerini söyledi. Ýþçiler alkýþlar ýslýklar içinde çadýrdan ayrýldýlar. Kürt halký tarafýndan coþku ile karþýlanmýþ olan Konak iþçileri, eylem alanýna yüksek bir moralle döndüler. Kürt halkýnýn iþçileri sahiplenmesi, onlarýn Kürt halkýna karþý var olan önyargýlarýný kýrmaya baþladý.
32. Gün: Ýþçiler bugün, 28 Mart günü görüþecekleri CHP Ýl baþkaný ile neler konuþacaklarýný aralarýnda konuþtular ve eylem alanýnda gür bir þekilde sloganlar atýlmaya baþlandý. Öðle yemeði iþçi eþlerinin getirdikleri yemeklerle yapýldý; iþçi aileleri, eylemin büyük bir parçasý, onlarýn gün içinde uðramalarý iþçileri, hem motive ediyor hem de eylem alanýnýn coþkulu tutulmasýný saðlýyorlar. Konak iþçileri saat 16.00’te CHP Ýl baþkanýyla görüþmeye gittiler. Yaklaþýk iki saat süren görüþmeden sonra “Taþerona müdahale edemeyeceðini, sistemin kendi ellerinde olmadýðýný bunun için þu an hiçbir þey yapamadýklarýný” söyleyen il baþkanýna kýzgýndý iþçiler. “Bunlar bize durmadan yalanlar sayýyorlar. Bize hep ayný hikâyeyi anlatýyorlar, madem yapamýyordunuz 2500 iþçi nasýl sendikalý oldu, madem yapamýyordunuz bizimle çalýþan 27 iþçi nasýl sendikalý oldu” diyerek, söylenen yalanlarýn gerçeði yansýtmadýðýný belirtiler. Olumlu bir yaklaþým sergilemeyen il baþkaný karþýsýnda iþçiler taleplerinden geri adým atmadý. Ýþçiler yaptýklarý açýklamalardan sonra neþe içinde halaylar çektiler, yöresel oyunlarýný oynadýlar ve gür bir þekilde sloganlar attýlar. 33.Gün: Ýþçiler dün il baþkanýnýn söylemlerine inat güne sloganlarla baþladýlar. Saat 10.00 civarýnda, kalbinden rahatsýz olan iþçi Yasemin slogan atarken bayýldý. En yakýn hastaneye kaldýrýlan Yasemin’in önemli bir þeyi olmadýðý haberi geldi. Ýþçiler 29 Mart günü saat 15.30’da yapacaklarý protesto eylemine ailelerini ve gelebilecek yakýn çevrelerini eylem alanýna çaðýrýyor. Saatler 15.00 gösterdiðinde iþçilerin aileleri eylem alanýndaydý. Batýgül Tunç da CHP’nin milletvekili
19
Konak Temizlik İşçileri
aday adaylarýnýn açýklanacaðý açýlýþý protesto etmek için Konak Ýþçilerinin yanýna geldi. Saat 15.30’da baþlayan yürüyüþte kortejin önünde “Hangi Yüzle Oy Ýsteyeceksiniz?/Konak Belediyesi Taþeron Temizlik Ýþçileri” pankartý taþýndý, pankartta 21. günde yaþanan saldýrýnýn fotoðraflarý vardý. Ýþçiler eylem alanýndan CHP Konak Ýlçe baþkanlýðýna yürüdü. Buradan aday adaylarýn açýklanacaðý yere gelindi. Bu sýrada Batýgül Tunç’un, “Bize yalan söylemeyi býrakýn, verdiðiniz sözleri yapýn” demesi üzerine Konak iþçilerinin komitesi, “bizi sözle kandýramazsýnýz ancak noterde imza atarsak size inanabiliriz” diye ekledi. Köþeye sýkýþan Ýl baþkaný hýzlý bir þekilde iþçilerin yanýndan ayrýldý. Ýþçiler taleplerini dile getiren kýsa konuþmalar yaptýlar ve sonra Gazi Bulvarý’nýn tek þeridini trafiðe kapatarak Eski Sümerbank önüne geldiler. Ýþçiler, KESK, DÝSK ve TMMOB’nin Libya halký için yapacaðý basýn açýklamasý baþlayana kadar oturma eylemi yaptýlar ve 33 gündür eylem yapmalarýna raðmen sendikalarýn duyarsýz kalmasýný protesto edeceklerini söylediler. Saat 18.30’da toplanmaya baþlayan sendikalar, iþçilerin oturma eyleminde olduklarýný görünce yanlarýna geldiler. Sendikalar aðýz birliðiyle birkaç kez geldiklerini, son süreçte yoðun olduklarýný söyleyerek iþçileri sendikalarý fiili bir þekilde protesto etmemeleri için ikna etmeye çalýþtý. Konak iþçileri “evet birkaç kez geldiniz ama bu yeterli deðildir. Biz verdiðimiz bu haklý mücadelede sendikalarý yanýmýzda görmek istiyoruz. Bize fiili olarak destek vermenizi istiyoruz” diyerek sendika yöneticilerine cevap verdi. Ýþçiler sendikacýlardan destek sözü aldýktan sonra kortejlerini oluþturarak sloganlarla eylem alanýna döndüler.
34. Gün: Ýþçi ailelerinin sabah saatlerinde baþlayan ziyaretleri öðle saatlerinde artarak sürüyor. Saat 14.20 civarýnda Konak Belediyesi baþkan yardýmcý iþçilerin komite temsilcisini arayarak 31 Mart Perþembe günü iþçilerle görüþmek istedi. Bu olumlu karþýlandý. Ýþçilerin sabah saatlerindeki
20
Yeni Evrede
coþkusu, öðleden sonra halaylarla kendini gösterdi. Halaylar çekilirken yoldan geçenler 5 dakikalýðýna da olsa iþçilerle halay çekiyor, liseliler okul çýkýþlarýnda iþçilere selam vererek geçiyorlar. Saat 18.40’da Ege Üniversitesi’nden bir grup öðrenci iþçileri ziyaret ederek eylem ile ilgili bilgi aldýlar. Akþam saatlerinde hava soðumaya baþladý. Ýþçiler “Mart ayý bitti Nisan ayýna giriyoruz ama havanýn soðukluðu Ocak ayýndan farksýz” diyerek ateþi harladýlar.
35.Gün: Dün gece yaðmurun yaðmasý ile birlikte iþçiler çöp arabasý ve su tankeri arasýndaki boþluk üzerine naylon çekerek ýslanmaktan korundu. Ayný þekilde mutfaðýn üzerini naylonla örtüler. Öðleden sonra iþçilerin oluþturduðu komite Konak Belediyesinin baþkan yardýmcýsýyla görüþmeye gitti. Görüþme öncesi iþçiler toplanarak yapacaklarý konuþmayý tartýþtýlar. Ýþçiler komitenin dönüþünü sloganlarla beklediler. 31 Mart günü saat 16.00’da görüþmeden gelen komite, iþçilere konuþulanlarý aktardý. Baþkan yardýmcýsýnýn ne olumlu ne de olumsuz Bir þey söylemediðini vurguladýlar. Yapýlan görüþmede çýkan en önemli sonuç olan ÝBB bünyesindeki ÝzEnerji þirketine geçiþ yapýlabileceði konusu, iþçileri sevindiren bir olguydu. Saat 17.25’te Buca Emekli-Sen iþçileri ziyaret etti. Emekli-Sen temsilcisi Konak iþçilerinin verdiði mücadele üzerine kýsa bir konuþma yaptý ve yeni demlenmiþ çaylarý içerek iþçilerle sohbet etiler. Akþam saatlerinde yaðmur yaðmadý. Ýþçiler yaðmurdan korunmak için su tankeri ve belediye tarafýndan kullanýlmayan eski bir ambulans arasýna üstü kapalý bir çadýr yaptýlar.
36. Gün: 1 Nisan... Üç gündür Ýzmir yaðmurlu... Dün gece de hafif yaðmur yaðdý. Ýþçi Erkan’ýn kýzý ertesi gün evleneceði için, iþçiler düðün öncesi kýna gecesinin eylem alanýnda yapýlmasýna karar verdiler, eylem alanýný renk renk balonlarla süslendiler. Büyük bir panoya dövizler asýldý ve ses sistemi getirildi. Saat 15.30’da TÜMTÝS ziyarete geldi, iþçilerle sohbet edip halay çektiler. Saat 17.20’de de Deri-Ýþ Sendikasý yöneticileri iþçileri ziyaret etti. Gelenler akþamki kýna gecesine davet edildi. Kýna gecesi saat 19.30’da baþladý. Gelin ve damat eylem alanýna sloganlarla girdiler. Halaylarýn çekildiði türkülerin söylendiði kýna gecesinde iþçiler ve iþçi aileleri çok eðlendi, moral kaynaðý oldu. Yerel basýnýn ve burjuva basýnýn kýna gecesine ilgisi yoðundu. Kýna gecesi halaylarla sürdü. Kýna gecesine Batýgül Tunç da katýldý. Coþku ve neþenin sürdüðü eylem alaný rengârenk gözüküyordu. Eylem alaný kýna gecesinin ardýndan da rengârenk býrakýldý. 37. Gün: Eylemlerinin 37.gününe giren Konak taþe-
185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
Mücadele Birliði
ron iþçileri, taleplerini Ýzmir kamuoyuyla paylaþmak üzere 2 Nisan günü yeniden bir basýn açýklamasý gerçekleþtirdi. Saat 13.00’te eylem yerinden, eylemin 21.gününde yapýlan saldýrýnýn fotoðraflarýnýn yer aldýðý, “Hangi Yüzle Oy Ýsteyeceksiniz” yazýlý pankartlarýyla yürüyüþe baþladýlar. Basmane Tren Garý önünden Fevzi Paþa Caddesi’ne doðru tek þeritli yolu kapatýp yürüyen iþçilere esnaf ve geçen araçlar ýslýk ve alkýþlarla destek oldular. Ýþçiler Konak Sümerbank önüne geldiklerinde basýn açýklamasýný okuyarak taleplerini sýraladýlar; bundan sonra herhangi bir adým atýlmazsa eylemlerinin farklýlaþacaðýný da vurguladýlar. Ýþçiler basýn açýklamalarýný bitirip yürüyüþe baþladýklarý sýrada Batýgül Tunç, kendi sesini daha da duyurabilmek amacýyla zincirleme eylemi yaptý. Ýþçiler Batýgül Tunç’un yanýndan geçerken “Batýgül Yalnýz Deðildir” sloganýyla desteklerini dile getirdiler. Saat 16.30’ta Dev-Lis “Taþeron Ýþçisi Yalnýz Deðildir”, “Sendika Hakkýmýz Engellenemez” sloganlarýyla Konak iþçilerini ziyarete geldi. Ýþçiler öðrencilerin eylem alanýna gelip kendilerine destek vermesini önemsediklerini söyleyerek, “gelecek nesillerin iþçilere sahip çýkmasý bizleri onurlandýrdý” diyerek verdikleri destekten dolayý teþekkür ettiler. Akþam iþçiler iki gündür yapýlan görüþmeleri deðerlendiren kýsa bir toplantý aldýlar. Toplantýdan sonra ateþ baþýnda yapýlan sohbetlerle 37. günlerini geride býraktýlar.
38.Gün 3 Nisan günü, üç iþçi saat 13.00’de davet edildikleri Ýzmir Ýþçi Kurultayý’na katýlmak için eylem alanýndan ayrýldý. Kurultay’da söz hakký alan iþçiler, taþeron sistemi üzerine ve taþerona karþý yaptýklarý eylem üzerine kýsa bir konuþma yaptýlar. Ýþçiler Kurultaydan sonra TÜMTÝS’in daveti üzerine, UPS Kargo iþçilerinin yemeðine gittiler, salona girdiklerinde UPS kargo iþçileri tarafýndan “Taþeron Ýþçisi Yalnýz Deðildir” sloganlarýyla karþýlandýlar. Yemekten önce söz hakký alan Konak iþçileri, eylemleri ile ilgili ve davet edildikleri yemek için teþekkür ettiler ve eylem alanýna döndüler. Mücadele Birliði Platformu saat 17.30’da ziyarete geldi. Konak iþçileri, Mücadele Birliði Platformu’nu alkýþlarla karþýladýlar, birlikte sloganlar atýldýktan sonra halaylar çekildi. Mücadele Birliði Platformu, söz alarak iþçi sýnýfýnýn gerçekleþtirdiði bütün eylemlere nasýl destek olunuyorsa, Konak taþeron iþçilerinin eyleminde de zafere ulaþana dek destekleyeceklerini, her zaman bu eylemin yanýnda olacaklarýný vurguladý. Ayrýca iþçilerin kararlýlýðýnýn, beraberliðinin ve birlikteliðinin eylemin kazanýlmasýnda etkili olacaðý vurgulandý. Söz alan Konak Taþeron iþçisi, Mücadele Birliði Platformu’na teþekkür ettikten sonra Mücadele Birliði Platformu sloganlarla iþçilerin yanýndan ayrýldý. Mücadele Birliði/Ýzmir
Yeni Evrede
Sokaklar
BATIGÜL TUNÇ EYLEMÝNÝ SÜRDÜRÜYOR
Mücadele Birliði
yorlar. Batýgül ise Ýl baþkanlýðýnýn yalanlara devam ettiðini ve kendisinin durmadan yok sayýldýðýný anlatýyor. Akþam saatlerinde sokakta yaþayan bir “tinerci” ellerinde tahtalarla Batýgül’ü ziyarete geldi. Batýgül “tinerci” ile iki saate yakýn sohbet eti. “Tinerci”, “ben de sokakta yaþýyorum, sokakta kalmanýn nasýl zor olduðunu biliyorum, ýsýnman için bu tahtalarý getirdim” dedi.
56+7. Gün 18 Mart.. Gün içerisinde CHP üyeleri Batýgül’ü ziyaret edip son durum hakkýnda bilgi aldýlar. CHP Ýl Baþkanýnýn söylediði yalanlarla ilgili konuþuldu. Batýgül, Ýl baþkanýnýn söylediklerini çürütüp, asýl gerçekleri anlattý. “Ýl baþkaný ne kadar yalan söylerse söylesin, ben burada gerçekleri söyleyeceðim ve ben gerçekleri söylediðim sürece kazanacaðýmý biliyorum. Ýl baþkaný bir daha beni kandýramaz” diyerek CHP üyelerine cevap verdi. Akþam saatlerinde Park-Bahçe iþçileri “Batýgül Tunç Yalnýz Deðildir” sloganýyla ziyarete geldiler ve bir kez daha maddi destekte bulundular. Batýgül’ün yanýna gün içerisinde Konak iþçileri de ikiþer üçer kiþi ziyarete geldi. Bizler Mücadele Birliði olarak Buca’da olduðu gibi geceli gündüzlü Batýgül’ü yalnýz býrakmýyoruz.
56+8. Gün Öðle saatlerinde 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ziyarete gelen öðrenciler, kendi aralarýnda topladýklarýyla Batýgül’e destekte bulundular; Ahmet Arif’ten Nazým Hikmet’ten, ustalardan þiirler okudular, sohbet edip halaylar çektiler. 9 Eylül Hukuk öðrencileri Batýgül Tunç’u Buca’da da yalnýz býrakmamýþlardý. Saat 14.00’da Ýzmir Kadýn Platformu Batýgül’ü ziyaret etti. Konak’taki kadýn iþçilere ve kendisine yapýlan saldýrýyý protesto etmek için bir yürüyüþ düzenleyeceklerini söyleyerek onu da davet ettiler. Konak iþçilerinin eylem alanýnda yapýlan basýn açýklamasýndan sonra Batýgül eylem alanýna döndü. Gün içerisinde partililer yine ziyarete geldiler. Sivil polisler tarafýndan tehdit edilen Batýgül, “onlar ne yaparlarsa yapsýnlar ben buradayým. Ve ben burada tek baþýma deðilim bunu da bilsinler” dedi.
56+9. Gün: Newroz Piroz Be! Newroz kutlamasý için Gündoðdu Meydaný’na giden araçlar yoldan geçerken Batýgül’e korna çalarak destek oldular. 20 Mart sabahý saat 11.45’te Konak iþçilerinin gelmesiyle Newroz kutlamalarýna gitti Batýgül. Newroz alanýna girdikleri andan itibaren “Taþeron Ýþçisi Yalnýz Deðildir” sloganlarý duyuldu. Newroz kutlamasýna katýlan Batýgül “Newroz alanýna baktýðým zaman gerçekten de bir halkýn birlikteliðini gördüm, mücadelelerini gördüm. Kadýn, erkek, çocuk, yaþlýsý, genci renk renk giyinmiþ Newroz alanýný doldurmuþlardý. Biz de zaferimizi kazandýðýmýz da renk renk giyiniriz diye düþündüm. Newroz alanýnda olan komþularým aradý mücadeleme devam ettiðim için beni tebrik etti ve destekte olacaklarýný söylediler. Newroz alanýnda insanlarýn bize sahip çýkmasý, bizim yanýmýzda olduklarýný söylemesi ve Newroz kutlamalarýnýn çýkýþýnda yanýma gelmeleri benimle sohbet etmeleri geçekten de çok güzeldi, çok anlamlýydý. Yanýma gelenlerin Kürt halký olarak destekte bulunacaklarýný söylemeleri anlamlýydý. Ben inanýyorum Kürt halký her zaman yanýmda olacak, iþçilerin ezilenlerin yanýnda olacak” diyerek duygularýný ifade etti. Mücadele Birliði Platformu Newroz kutlamasýndan sonra Batýgül Tunç’u ziyaret etti. Akþam saatlerinde de Devrimci Emekçi Komiteleri ziyarete geldi. Batýgül ziyaretçilerle sohbet etti. Elinde sazýyla gelen bir kiþi arkadaþlarýyla birlikte Batýgül’ün yanýna oturarak türküler okudu. Yoðun bir gün geçiren Batýgül Tunç erken saatlerde dinlemek için uyudu. 56+10. Gün Sabah saatlerinde iþe gidenler, son durum ile ilgili Batýgül’den bilgi alarak geçiyorlar. CHP üyesi olanlar Batýgül’e “daha çözülmedi mi? Ne zaman senin iþin çözecekler” diye sorular soru-
185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
56+11. Gün Güne bir esnafýn getirdiði çayla baþlýyor Batýgül. Yoldan geçenler Batýgül’e eylemin nedenlerini soruyor; o da eylem sürecini anlatýyor. CHP yöneticileri Batýgül’ün yanýndan baþlarýný eðerek ve görmezden gelerek geçiyor. Ayný þekilde Batýgül’ü tanýyan sendikacýlardan biri Batýgül’ün bulunduðu eylem alanýndan geçerken selam bile vermeden geçiyor. Batýgül “CHP’nin ‘sosyal demokratlýklarýný’ görüyoruz. Kendini ‘sosyal demokrat’ olarak görenleri kýnýyorum” diyor.
56+12. Gün Ýzmir’e birkaç gündür soðuk hava hâkim. Gece yakacaðý olmayan Batýgül, saðdan soldan topladýðý tahtalarla ýsýnmaya çalýþtý. Saat 01.00’da Konak iþçilerine saldýrý yapýldýðýný haberini alýr almaz hýzlý bir þekilde Konak iþçilerinin yanýna gitti ve 6 kiþinin gözaltýna alýndýðýný öðrendi, birkaç saat Konak iþçilerinin yanýnda kaldýktan sonra eylem alanýna geri döndü. Saat 05.30’da Konak iþçilerinin serbest býrakýldýðý haberi geldi. Saat 12.30’da Konak iþçileri, yapýlan üç saldýrýyý protesto etmek ve taleplerini duyurmak için bir basýn açýklamasý yaptýlar. Batýgül de eyleme katýldý. Saat 14.40’da bir grup öðrenci ziyarete geldi. Batýgül bugün biraz hüzünlüydü. Çocuklarýný özlediðini söyledi. Tinercilerin CHP’lilerden daha duyarlý olduðunu, daha vicdanlý olduðunu da dile getirdi. 56+13. Gün 24 Mart Perþembe. Saat 14.30’da bir sivil aracýn beklediði eylem alanýna biri sivil iki ekip aracý daha geldi. Öðleden sonra Batýgül’ü yoldan geçen kiþiler ziyaret etti. CHP il baþkanlýðýnýn yoðun olmasýna raðmen Batýgül Tunç’u ziyaret eden olmadý. Hala görmezden gelinen Batýgül “görmüyorlarsa ben onlara görünmesini bilirim” dedi. 56+14. Gün Seçim sürecinin yaklaþmasýndan dolayý Ýzmir’in her yerinde kazý çalýþmalarý kaldýrým çalýþmalarý yapýlýyor. Batýgül, karþýsýndaki elektrik
21
Yeni Evrede
Sokaklar
tellerini yer altýna çeken iþçilerle gün içinde çay içerek sohbet etti. Batýgül CHP yönetiminin ikiyüzlü ve yalancý olduklarýný bir kez daha gördüðünü, bu ikiyüzlülük ve yalanlardan dolayý CHP’nin gerçek anlamda neye hizmet ettiðini kendisi için açýk olduðunu vurguladý. Saat 16.30’da Ýzmir’in birkaç ilçesinden bir araya gelen gençlerin ziyareti vardý. Ellerinden geldikçe ziyarette bulunacaklarýný söyleyen gençler, Batýgül’e baþarýlar dileyerek ayrýldýlar. Akþam saatlerinde bir saatliðine evine giden Batýgül kýzlarýyla hasret giderdi; “Beni kýzlarýmdan ailemden uzakta tutan, beni bu þekilde zor durumda býrakanlar kendilerinden utansýnlar”dedi. 56+15. Gün Daha önce Buca’da seçim sürecinde beraber çalýþtýðý CHP üyeleri arkadaþlarýnýn kendisini görmezden gelmeleri, Batýgül’ün üzülmesine ve güne gergin baþlamasýna neden oldu. Sonra kýzý geldi Batýgül’ün. Eyleme baþladýðý günden bugüne kýzýný bir kere görebilmiþti, kýzýyla özlem giderdi. Saat 12.40’da “Ýþçi Emekçi Çocuklarý Batýgül Tunç’un Yanýnda” pankartýyla Ýzmir’in emekçi mahallelerinden çocuklar ziyarete geldi. “Güzel Günler Göreceðiz Çocuklar”, “Batýgül Tunç Yalnýz Deðildir” sloganlarý ve davullarýyla eylem alanýna gelen çocuklar Batýgül’e þiir okudular. Çocuklar, “Bizler Ýzmir’in farklý emekçi mahallelerinden gelen iþçi-emekçi çocuklarýyýz. 15 gündür geceli-gündüzlü sürdürdüðün bu onurlu eylemi biz çocuklar olarak en içten duygularýmýzla ve çocuk gülüþlerimizle tüm dünya çocuklarý adýna selamlýyoruz” diyerek Batýgül’ün yanýnda olduklarýný ifade ettiler. Çocuklar yaptýklarý kýsa etkinlikten sonra eylem alanýndan ayrýldýlar.
56+16. Gün Batýgül iki Konak Ýþçisi ile yaptýðý kahvaltýdan sonra onlarýn yanýna gitti. Ýki eylemin de ortak noktasý olan taþeronun çözümünü için iþçiler mücadelelerini birlikte vererek sonuç almaya çalýþýyorlar. Batýgül ve Konak iþçileri taþeron sistemine karþý olduklarý için, haftada birkaç kez fikir alýþveriþinde bulunmak için bir araya geliyorlar. Birkaç saat Konak iþçilerinin yanýnda kalan Batýgül, akþam saatlerinde eylem alanýna döndü.
56+17. Gün Batýgül’e çevredeki esnaflarýn desteði eksik olmuyor. Bir esnaf kahvaltýlýk bir þeyler getirdi ve Batýgül’le eylem ile ilgili süreci konuþtu. Bugün, 28 Mart günü bir basýn açýklamasý yapmayý planlayan Batýgül, bunu iptal etti. CHP yönetimiyle ile Batýgül ve Konak Ýþçileri arasýnda görüþme yapan bir kiþinin CHP yönetimiyle randevusu olduðu için, bunun yapýlacak görüþ-
22
Mücadele Birliði
Batýgül akþam saat 20.20’de eylem alanýna geldi. Gece saat 02.30’a kadar Konak iþçileriyle eylemlerin deðerlendirmesini yaptýlar. Batýgül deðerlendirmenin iyi geçtiðini, bugünkü eylemlerinde ses getirdiklerine inandýklarýný söyledi.
meyi olumsuz etkilememesi gerekçesiyle basýn açýklamasýný iptal ettiðini söyledi. CHP il baþkanlýðýnda görüþmeler yapýlýrken okul çýkýþýnda yoldan geçen öðrenciler Batýgül’ün yanýna uðrayarak geçiyorlar. Kimi öðrenciler 5-10 dakika kalarak sohbet ediyor, kimi öðrenciler de selam vererek geçiyor. Ýl baþkanlýðý ile görüþmeden çýkanlar, “Batýgül’e taþeronda çalýþýrsa hemen baþlasýn dediler. Biz de ‘Batýgül taþeronda asla çalýþmayacak, taleplerimiz belli taleplerimize karþýlýk vermenizi bekliyoruz’ dedik. Batýgül’ün Konak iþçilerini örgütlediðini söylediler, örgüt üyesi olduðunu söylediler. Bizler de ‘Batýgül’ü baþýnýzdan atmak için iftiralar atýyorsunuz’ dedik” þeklinde aktardýlar görüþmeleri. Batýgül görüþme sonuçlarýný aldýktan sonra Konak Ýþçilerinin yanýna gitti. Konak iþçileriyle görüþmeyi deðerlendiren Batýgül, eylem alanýna gece 01.30’da geldi. 56+18. Gün Sabah kahvaltýsýnda gelen telefon, CHP genel merkezi baþkan yardýmcýsýnýn Ýzmir Milletvekili aday adaylarýnýn açýklamasýna katýlacaðý haberini veriyor. Batýgül bunu duyar duymaz Konak iþçilerinin yanýna gitti. Herkesin ailesini en geç saat 15.00’te eylem alanýna getirmesini kararlaþtýrdýlar. Saat 16.00’te iþçiler aileleri, devrimci ve demokratik kitle örgütleriyle birlikte yürüyüþe baþladýlar. Basmane Meydaný’ndan milletvekili aday adaylarýnýn açýklanacaðý yere geldiklerinde il baþkaný sanki iþçilerin ne istediðini bilmiyormuþ gibi, “niye buraya geldiniz” diye sordu. Ýþçiler, “Sendika Hakkýmýz Engellenemez”, “Ýþ Ekmek Yoksa Sandýk da Yok” sloganlarýyla karþýlýk verdiler. Ýl baþkaný, “iþçilerin sorunu 2012’de çözülecek” diyerek onlarý ikna etmeye çalýþtý. Ýþçiler “sözlerle olmuyor, somut noter kararý istiyoruz” dediler. Ýþçiler ve Ýl baþkaný arasýnda kýsa bir gerginlik oldu. Ýþçiler Ýl baþkanýnýn kaçmasýndan sonra daha da gür bir þekilde slogan attýlar. Daha sonra DÝSK, KESK ve TMMOB’u, Libya halkýna destek için yapacaklarý basýn açýklamasýnda, duyarsýzlýklarýndan dolayý protesto etmek istediler. Sendikalarla konuþan iþçiler, Fevzi Paþa Bulvarý’ndan Basmane Meydaný’na sloganlarla yürüdü.
185. Sayý / 6 - 20 Nisan 2011
56+19. Gün Öðlen saatlerinde Konak iþçilerinin yanýna giden Batýgül iþçilerle halaylar çekti. Saat 17.15 otobüste Batýgül’ü gören bir öðrenci ziyarete geldi. Akþam saat 19.20’de de hukuk öðrencilerinden oluþan bir grup geldi. Hukuk öðrencileri, bugünkü derslerinde sendikal haklarý ve sendikalý bir iþçinin haklarýný öðrendiklerini söylediler. Gördükleri dersin bir kýsmýný Batýgül’e anlatan hukuk öðrencileri, ikram edilen çaylarý içtikten sonra ziyaretlerine son verdiler.
56+22.Gün Eyleminin 22. gününde olan Batýgül Tunç, Konak taþeron iþçilerinin Konak Sümerbank önünde yapacaklarý basýn açýklamasýna destek vermek üzere saat 13.00’te eylem yerinden ayrýldý. Basýn açýklamasýnýn ardýndan saat 13.30’da kendini direðe zincirlemek isterken polisin saldýrýsýyla karþýlaþtý. Konak taþeron iþçileri de “Batýgül Yalnýz Deðildir” sloganýyla Batýgül’e destek oldular. Polisi kendisinden uzaklaþtýran Batýgül Tunç, neden eylem yaptýðýyla ilgili konuþma yaptý, konuþmasýný bitiremeden bayýldý. Kendine geldiðinde konuþmasýna devam eden Batýgül Tunç’u polis yaka paça sivil araca bindirerek eylem yerinden uzaklaþtýlar. Düþtüðü sýrada kafasý taþa çarptýðý için, kaldýrýldýðý hastanede gözetim altýna alýndý ve saat 18.00’da gözaltýndan çýktý. Ýl baþkanlýðýnýn önündeki eylem alanýna gelen Batýgül, eylem alanýnda bekleyen dostlarý tarafýndan sloganlarla karþýlandý.
56+23.Gün 3 Nisan günü saat 13.00’de TÜMTÝS tarafýndan davet edildiði Ýzmir Ýþçi Kurultayý’na Konak iþçileri ile birlikte katýldý. Kurultayda söz hakký alan Batýgül, eylemiyle ilgili kýsa bir konuþma yaptý. Saat 17.30’da eylem alanýna döndü. Mücadele Birliði Platformu, saat 18.00’de Eski Ýtfaiye binasýnýn karþýsýndan sloganlarla ziyarete geldi. Platform adýna söz alan bir iþçi, Batýgül Tunç’un mücadelesinde yalnýz olmadýðýný, nasýl 56 gün boyunca Buca eyleminin yanýnda olunduysa eyleminin 56+23. gününde olan Batýgül Tunç’un da sonuna kadar yanýnda olunacaðýný; ayrýca bir gün önceki eylemde Batýgül Tunç’un uðradýðý gözaltý saldýrýsýnýn da nefretle kýnandýðýný dile getirdikten sonra sloganlarla konuþmasýný bitirdi. Mücadele Birliði/Ýzmir