MÜCADELE KENDÝ YOLUNU AÇIYOR Yeni Evrede
Başyazı
Mücadele Birliði
T
ürkiye ve Kürdistan’da halk kitleleri pratikte, inisiyatifi kendi eline aldý. Halklar, elde ettikleri inisiyatifi hedeflerine ulaþmak için sürekli geliþtiriyor, güçlendiriyor ve ileriye götürüyorlar. Her gün kendi çýkarlarý ve istekleri doðrultusunda yeni bir adým atýyor, yeni bir eylem yapýyorlar. Burjuvazi bu geliþme karþýsýnda eylemcilere baský uygulamak, saldýrýya geçmek ve barikat kurmaktan baþka bir þey yapamýyor. Devrimin dolu dizgin ilerlemesi karþýsýnda eli kolu baðlý. Sömürücülerle sömürülenler arasýndaki güçler dengesi sömürülenlerden yana deðiþiyor. Bugüne deðin kendi lehlerine olan güçler dengesine dayanarak egemenliklerini devam ettiren sömürücü güçler, ortaya çýkan yeni durumla birlikte, yani politik inisiyatifin emekçi ve sömürülen kitlelerin eline geçtikten sonra artýk eskisi gibi yönetemiyorlar. Güçler dengesinin emekçi halklardan yana deðiþmeye baþlamasý -ki bu bir süreçtir- politik sistemde derin bir kriz oluþmasý demektir. Ve bu yeni bir durumdur. Politik kriz yýðýnlarýn eylemleriyle, mücadeleleriyle, örgütlenmesiyle gün gün olgunlaþýyor. Toplumdaki güçler dengesinin toplumun efendilerinin elinden kaymasý herkesi çeþitli biçimlerde etkiler. Bugüne deðin mücadelenin gerisinde kalanlar bile deðiþen koþullarýn yükselen devrimci mücadelenin etkisiyle öne çýkarlar. Hareketin kitlesel boyutlarý sürekli artar, yeni katýlýmlarla ileri boyutlara ulaþýr. Kitlesel devrimci savaþým yaygýnlýk kazanýr ve güçler dengesi emekçilerden yana deðiþmeye devam eder. Çatýþma büyür, hareket yeni bir ivme kazanýr. Halk kitleleri içinde, ancak çevresinde ya da geniþ kitlelerde görüþ deðiþikliði olduðunda ve taraf deðiþtirdiðinde görüþlerini ve taraflarýný deðiþtiren bazý kimseler vardýr. Ya da o güne dek aktif politik mücadelede yer almayanlar, toplumda artan çatýþmalarýn etkisiyle aktif politik yaþama katýlýrlar. Baþka bazý kimseler ise sezgileriyle durumun gidiþatýný görür ve kendi politik pozisyonunu toplumdaki deðiþime göre ayarlar. Hareketin, mücadelenin, devrimin belirgin bir yükseliþ içine girmesiyle, toplumda çatýþma, kamplaþma ve kapýþma daha açýk hale geldi. Bu topraklardaki halk hareketlerinin pratiði ve deneyimi halk kitlelerinin burjuva düzene, burjuvazinin egemenliðine karþý verilen gerçek devrimci mücadeleden etkilendiðini ve ancak eski düzene meydan okuyan ve emekçileri insanca bir geleceðe taþma yeteneðine sahip bir hareketin yýðýnlarý birleþtirebileceðini göstermiþtir. Çünkü yalnýzca proletaryanýn dev-
rimci hareketi, yani proleter komünist parti sömürülenleri ve ezilenleri kapitalist kölelikten kurtarabilir. Ýnsanca bir gelecek özlemi, devrime önderlik etmeye yetenekli marksist partiyle gerçekleþebilir. Burjuvazinin tüm baský ve sömürüsüne karþýn, süreklilik kazanan iþsizliðe, açlýða, yokluk ve yoksulluða raðmen kapitalist sistem hala ayaktaysa bunun en önemli nedenlerinden biri, iþçilerin sermayeden ve sermaye partilerinden özgür davranamamasýdýr. Öncü iþçilerin burjuvaziden özgürce davranýp kendi baðýmsýz sýnýf partilerinde örgütlendikleri bir gerçektir. Fakat büyük halk kitleleri henüz sýnýf bilinci almamýþ geniþ iþçi kitleleri burjuvazinin etkisiyle hareket ediyorlar. Geniþ emekçi kitlelerini, kapitalist sýnýfýn etkisinden, yýðýnlarý ardýndan sürükleyen devrimci mücadeleyle kurtarabiliriz. Þu da enternasyonal sýnýf mücadelesinin ortak deneyimidir: Ýþçilerin sýnýf bilincine kavuþmasý, devrimci politik bilinç edinmesi, baðýmsýz sýnýf çizgisinde ilerlemesi, sýnýf savaþýmýnýn içinde gerçekleþir. Proletaryanýn kendiliðinden sýnýf durumundan, kendisi için bilinçli bir sýnýf konumuna, burjuvaziye ve sermayeye karþý verilen sýnýf savaþýmýyla gelir. Devrime þiddetli sýnýf mücadelesinden geçerek hazýrlanabilir. Sýnýf savaþýmý proletaryanýn toplumsal devrimin manivelasýdýr. Devrim, hazýrlanan yoðunlaþan ve yükselen iþçi sýnýfýnýn emekçi kitlelerin devrimci savaþýmýnda geliþiyor. Devrimci çalýþma ve savaþým alaný yeni geliþmelerle geniþliyor. Her toplumsal ve politik olay devrimci kitleler tarafýndan, burjuvaziye karþý yeni bir mücadele alaný haline getiriliyor. Devrimci kitleler her ciddi toplumsal politik olayý sermayeye karþý geniþ yýðýnlarýn karþýlaþacaðý bir mevzi, bir kavga alaný durumuna getirme yeteneðini göstermesi, devrimci mücadeleyi güçlendiriyor. Çalýþma alaný mücadele mevzisi geniþletilmeden, yeni kitleler harekete çekilemez ve devrimci hareket büyüme gösteremez. Burada asýl sorun þu: Devrimci komünistler savaþan yýðýnlarýn çabasýyla açýlan yeni mücadele alanlarýný ve mevzileri ne kadar deðerlendirebiliyorlar. Gerçek bilgi, gerçek kültürel öðeler, gerçek bilinç, devrimci görüþ ne ölçüde kitlelerin kavgasýna taþýnabiliyor ve yýðýnlarýn savaþým alanlarýna devrim doðrultusunda ne denli yön verebiliyor. Bu denli zengin, çeþitli çalýþma ve mücadele olanaðýna ve aracýna karþýn geniþ emekçi kitleler devrim için harekete geçirilemezse, bu proleter komünistlerin yeteneksizliðiyle açýklanabilir. Devrimi güncel bir hedef olarak gören proleter partinin militan186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
larý sýnýf mücadelesinin her alanýný, her mevzisini ve her aracýný en iyi biçimde deðerlendirmesini bilmelidir. Devrimci kriz dönemleri, çatýþmalarýn kritik bir aþamaya girdiði zamanlar, sýnýf iliþkileri, politik durum, tüm gerçek iliþkiler, kitlelerin gözünde çok kýsa sürede açýklýk ve keskinlik kazanýr. Daha önce anlaþýlmayan çeþitli toplumsal iliþikler ve olaylar, eylem sürecinde birden bire apaçýk hale gelir. Devrimci durum, iç savaþ ve ayaklanma süreci toplumsal iliþkiler üzerindeki tüm örtüyü kaldýrýr. Sýnýf savaþýnýn keskinleþmesi sýnýf iliþkilerini ve politik hareketlerin gerçek durumunu apaçýk gözler önüne serer. Sýnýf mücadelesinin geliþimi boyunca devrimci kavganýn tüm akýþý içinde, devrimin öznesinin durumu nasýl biçimlenir. Öznenin eylem içindeki durumuna bütünlüklü olarak bakýlmalý. Devrimin öznesi, savaþýyla topluma etkide bulunur, toplumu dönüþtürür, toplumu dönüþtürürken kendisini de dönüþtürür. Biz bu etki ve deðiþimi günlük olarak görüyoruz. Biz bunu iþçi sýnýfý ve halk kitlelerinin ulaþtýðý ileri düzeyden anlýyoruz, biliyoruz. Öznenin, mücadelenin geliþimiyle birlikte daha kararlý bir karakter kazanmasý ve devrimci niteliðinin yükselmesi sýnýf mücadelesinin gidiþini etkiler. Ýstemlerin açýk olarak ortaya konmasý ve hedefin net olarak belirlenmesi, özne açýsýndan amacý gerçekleþtirmek için yeterli deðildir; belirlenmiþ hedefe varmak için taktiðin de tüm açýklýðýyla sergilenmesi gerekiyor. Küçük burjuva hareketlerde egemen olan taktiksizliktir. Onlarda ne stratejik hedef net, ne de bu hedefe varacak taktik politika net. Bu yüzden günlük olarak olaydan olaya sürüklenip dururlar. Onlardan farklý olarak, proletaryanýn devrimci sýnýf partisi, kitlelerin devrimci hedefini gerçekleþtirmek için devrimci taktikle çýkýyor emekçiler yýðýnlarýn karþýsýna. Yýðýnlarýn günlük mücadelesini devrime baðlama, devrimin koþullarýný devrime çevirme, Leninist Parti’nin taktiðinin içeriðidir. Eðer sýnýf savaþýmýnýn koþullarýný ve gereklerini karþýlayan mücadeleyi sonuca götürmeyi hedefleyen taktiðin yoksa kitlelerin üzerinde etkili olamazsýn. Bu yönden de proletaryanýn gerçek partisi, küçük burjuva reformist ve oportünist hareketlerin çok ilerisinde. Ýþçiler kapitalistlere karþý mücadelede zorunlu olarak kendi aralarýnda kaynaþýrlar. Ortak çýkarlar onlarý birleþmeye, birlikte hareket etmeye zorlar. Emekçileri ortak davranmaya iten koþullar, ezilen ve sömürülen kitlelerin baþvurduðu eylemlerin ve savaþýmýn da temelidir. Burjuvaziye karþý devrimci eylem ve mücadele, iþçilerle diðer emekçiler arasýndaki birlikte
3
1 Mayıs
hareket etmenin etkin aracýdýr. Tüm emekçilerin ortak eylemi onlarýn ayný ve ortak düþmaný olan kapitalist sýnýf ve devletini devirmeye yöneliktir. Ýþçilerle diðer emekçilerin ortak mücadelesi ve eylemi uzun süredir var. Ýþçi emekçi ittifaký eyleme dayanan, eylemden geçen ve eylemde çelikleþen bir ittifaktýr, militan bir karaktere sahiptir. Bu düzeyde bir iliþki baþka ülkelerde kolay kolay saðlanamýyor. Emekçilerin savaþçý niteliði, sermaye egemenliðini devirmenin önemli bir koþuludur. Ýþçi, emekçi devrimci ittifak ve mücadelesi güçler dengesinin emekçi kitlelerden yana deðiþmesini saðlayan güçlü bir etkendir. Emekçi kitler olsun, öðrenciler olsun Kürt halký olsun çok çabuk harekete geçiyor, eylem yapýyor ve geniþ alanlara yayýyor. Kentler, sokaklar, meydanlar, fabrikalar sürekli yeni eylemlere sahne oluyor. Ayný anda çok sayýda eylem yapýlýyor. Bu topraklarda kitlelerin hareketlilik derecesi, sýk sýk kitle eylemlerine sahne olan ülkelere göre daha ileri düzeyde. Kitle eylemlerinin, devrimci eylemlerin bu denli yoðun, yaygýn, hýzlý ve birdenbire oluþmasý devrimin güncelliðinin en açýk, en ikna edici ve en çarpýcý kanýtýdýr. O halde devrimci mücadelenin hedefleri sorunu, bugün, sýnýflar savaþýmýnýn, kitle mücadelesinin merkezi bir sorunudur. Devrimci mücadelenin hedeflerinin belirlenmesi öncü pratiðiyle kitleler arasýnda doðru bir iliþkinin kurulmasýný saðlar. Parti, iktidarý ele geçirme görevini yýðýnlarýn önüne güncel olarak koymadan, kitlelerle doðru bir iliþki kuramaz ve onlara önderlik edemez. Halk kitleleri cesaretle kavgaya atýlýrken, dövüþürken, komünist öncü de yaný yüreklilikle onlarý devrimci hedefler doðrultusunda yönlendirmelidir. C.DAÐLI
4
Yeni Evrede
1 MAYIS’TA TAKSÝM’DEYÝZ
Mücadele Birliði
Þimdi Milyonlar Halinde Taksim’e Akma Zamanýdýr.
Dünya Halklarý Devrime Yürüyor... Tunus’tan Mýsýr’a, Yemen’den Bahreyn’e, Yunanistan’dan Türkiye ve Kürdistan’a tüm dünyada sokaklarda eylemcilerin adýmlarý yankýlanýyor, meydanlar dolup taþýyor. Yeryüzü bir kez daha isyancýlarýn ayak sesleriyle sarsýlýyor. Kulaklarýmýzý çýnlatan, doðmakta olanýn özgürlük çýðlýðýdýr. Özgürlüðün kanat çýrpýþlarýný duyuyor musunuz? Emek Ordusu Yürüyor... Kendinden çalýnanlarý geri almak için, tarihin yargýsýný sömürücülerin suratýna çarpmak için... Ýsyanlar isyanlarý, ayaklanmalar ayaklanmalarý, zaferler zaferleri körüklüyor. Dünya devrim ordusu ilerliyor!
Ýþçiler, Emekçiler, Yoksul Kürt Halký, Kadýnlar ve Gençler, Kan ve gözyaþýndan baþka insanlýða verebileceði bir þeyi kalmayan bu sömürü çarkýnýn dönmesine izin verecek miyiz? Yaþamdan kovulan bizleriz. Ýþsiz, aþsýz, güvencesiz, geleceksiz býrakýlan bizleriz, istemediðimiz savaþlara sürüklenen bizleriz... Ellerine ve dillerine kelepçe vurulan, dört duvar ardýna konulan bizleriz... Dünyayý yaratan, yaþamý ilmik ilmik dokuyan da bizleriz. Üreten ve vareden bizim ellerimiz, bizim beynimiz... Dünyayý deðiþtirecek olan da bizim ellerimiz ve beynimizdir.
Ellerimizi, yüreklerimizi ve seslerimizi birleþtirelim. Açlýk, yoksulluk, iþsizlik, iþ kazalarý kader deðildir. Baþýmýzýn üzerinde dönüp duran, bizi soluksuz býrakan bu sömürü düzeni deðiþmez deðildir. Biz milyonlarýz, onlar bir avuç asalak... Tunus’ta iþsiz bir gencin kendisini yakmasýnýn ayaklanmanýn fitilini nasýl ateþlediðini, birikmiþ öfkeyi nasýl patlattýðýný hep birlikte gördük. Bir kývýlcýmýn bozkýrý nasýl tutuþturduðuna tanýk olduk. Grev grev, çadýr çadýr binbir emekle büyüyor kavga... Dövüþe dövüþe yürüyor emek ordusu... Kürt halkýnýn özgürlük soluðu sarýyor her yaný. Halklar kendi geleceklerini özgürce tayin edebilmek için ayaða kalkýyorlar.
Ve þimdi Tahrir artýk Taksim’dir.
Taksim devrimdir. Þimdi milyonlar halinde Taksim’e akma zamanýdýr. Milyonlar halinde dünyayý deðiþtirme zamanýdýr. Dünyayý iþçi sýnýfýnýn yaratýcý ellerine alma zamanýdýr. Kürt halkýnýn özgürlük çýðlýðýnýn zafer çýðlýðýna dönüþme zamanýdýr. Zindanlarý yýkýp tutsaklarý özgürleþtirme zamanýdýr. Zincirlerimizden baþka kaybedecek hiçbir þeyimiz yok. Kazanacaðýmýz koskoca bir dünya var. O halde ellerimizi, yüreklerimizi ve seslerimizi birleþtirelim.
Gün artýk bizimdir.
Taksim 1 Mayýs Alaný’dýr, 1 Mayýs Alaný devrim alanýdýr diyen Leninistler sizleri 2011 1 Mayýs’ýnda Taksim’in yolunu açanlarýn yanýnda saf tutmaya, Mücadele Birliðini büyütmeye çaðýrýyor.
Fabrikalar Tarlalar Siyasi Ýktidar Her Þey Emeðin Olacak 186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
Büyük Devrimci Dalgayý Görmek Yeni Evrede
Devrimci Dalga
Mücadele Birliði
Devrimin gündemde olduðu, hýzla olgunlaþtýðý, kendi içerisinde sýçramalarý, patlamalarý barýndýrdýðý dönemlerde yani içinden geçmekte olduðumuz süreçte devrimi gerçekleþtirecek olan iþçi sýnýfýyla, emekçi kitlelerle, emekçi kitlelerin en ilerici en devrimci kesimleriyle güçlü, kalýcý ve etkileyici iliþki kurma görevi, Leninist Parti’nin en ivedi ve en önemli görevidir. Bu görevin yerine getirilmesi, devrimin gidiþatýný ve sonuçlarýný etkileyecektir. Devrim, devrimci kitlelerle gerçek komünist partisinin mücadelesinin sonucu olarak hedefine ulaþacaktýr. Proleter devrimci partiyle devrimci kitlelerin sýký bir iliþkisi olmadan devrim kendiliðinden patlamanýn varacaðý sýnýrlar içinde kalacaktýr. Bazý kentlerde kitlelerle gerçek devrimci partinin iliþkileri iyi denebilecek bir durumda ama bu durum için tayin edici olan bütün büyük kentler, özellikle de proletaryanýn yoðun olduðu merkezler için ayný þekilde geçerli deðildir. Buralarda yýllarca süren çalýþmalara raðmen sonuç alýnmýþ deðildir. Kitlelerle iliþkiler halen çok zayýf yetersiz ve yüzeysel. Bu görünüm yapýlan onca çalýþmaya raðmen, verilen yoðun mücadeleye denk deðildir. O halde burada, kitlelerle bað kurma anlayýþýnda ve çalýþma biçiminde ciddi hatalar var demektir. Devrimi gerçekleþtirmeyi önüne koymuþ olan bir parti kitlelerle iliþkilerini, geleceðini, geliþmenin kendiliðinden akýþýna býrakamaz ve býrakmamalýdýr. Evet, bu alanda çok þey yapýldý fakat yapýlanlar proletarya ve emekçi kitlelerin iktidarý ele geçirmesi için yeterli deðildir. O halde, bizi sonuca götürecek bir çalýþma ve savaþým biçimi sergilenmelidir. Bu, tamamen pratik alandaki yeteneklerle ilgili bir sorundur. Kitlelerle bað kurmak, onlarý etkilemek ve devrimci mücadeleye çekmek için konan çalýþma biçimi belirlenen görevlerle tam bir uyum göstermiyor. Hatta çoðu kez yanlýþ anlaþýlýyor. Kitlelerle bað kurmak onlarýn yalnýzca grevlerinde, eylemlerinde bulunmak orada burada emekçi kitleler için basýn açýklamalarý yapmak deðildir. Bu yalnýzca bir yönüdür. Yapýlmasý gerekenin tümü, hatta esasý da deðildir. Proletarya partisinin ve kadrolarýnýn iþçi sýnýfýyla, eylemci kitlelerle iliþkisi gelgeç, sýnýrlý ve sýð bir iliþki deðildir. Bu iliþki savaþan komünist partisi için süreklidir, temeldir ve derinliklidir. Eðer soruna bu bakýþ açýsýyla bakýlmazsa, kitleler içerisinde yapýlan çalýþmalara raðmen hedeflerinin çok gerisinde kalýr. Önder bir parti emekçi kitleleri etkileyecek ve onlarý sürükleyecek çalýþma yöntemlerini kesinlikle ortaya koymak zorundadýr. Kitleleri etkilemek yalnýzca onlarýn günlük mücadeleleri ve günlük istemleriyle sýnýrlý bir pratik göstermek deðildir. Kitle hareketinin gün-
lük baþarýlarý hiçbir þekilde abartýlmamalýdýr. Kitlelerin günlük istemleri ve günün gerektirdiði pratik, yalnýzca bu yol emekçileri kurtuluþa götüremez. Emekçiler kendi kurtuluþlarý yolunda yalnýzca burjuva düzene karþý verilen gerçek devrimci mücadeleyle baþarýya ulaþabilir. Devrimci bir hedef olmadan, devrimci mücadele olmadan, devrimci taktik olmadan, devrimci bir politika, devrimci bir propaganda ve ajitasyon olmadan kitleler hedefleri doðrultusunda sað-
Türkiye ve Kürdistan’da devrimci hareket büyük bir kitle gücüne sahiptir. Kitle gücü sistem tarafýndan her geçen gün besleniyor. Sömürünün ve baskýnýn yarattýðý öfke, kýzgýnlýk, hoþnutsuzluk ve tepki eylemlere dönüþüyor. Eylemler sürekli katýlan yeni güçlerle çok daha kitlesel ve etkin duruma geliyor.
lam adýmlarla ilerleyemez. Bu noktada Leninist Parti’nin küçük burjuva sosyalizmine göre kesin bir üstünlüðü var: Kitleleri devrimci mücadeleyle eðitme, deðiþtirme, örgütleme ve kurulu sosyal düzeni alt üst etme. Fakat bunlarý ortaya koymak bizi henüz baþarýya götürmez. Ortalýkta bu kadar küçük burjuva sol hareket boy gösterirken ve her yolla burjuva, küçük burjuva görüþleri emekçi sýnýfa taþýrken sadece proletaryanýn gerçek devrimci görüþlerini ortaya koymak kitleleri, burjuva, küçük burjuva etkilerden kurtarmaz. Bu konuda Leninist Parti kadrolarýnýn kitlelere gerçek devrimci görüþleri ýsrarlý, kararlý ve komünist partizan bir yaklaþýmla götürmesi gerekiyor. Küçük burjuva hareketlerin proletaryanýn sloganlarýyla kavramlarýyla, görüþleriyle proletaryayý aldattýðý bir dönemde proletaryanýn devrimci sýnýf partisinin devrimci görüþleri, sloganlarý gerçek içeriðiyle kitlelere mal etmesi her zamankinden daha büyük bir önem göstermektedir. Kitleleri etkilemenin yolu onlardan daha ileride olmaktýr. Kitlelerin kendiliðinden geliþen eylemi içerisinde yer almak fakat sürüklenmemek gerekir. Sürüklenme tehlikesi zaman zaman karþýmýza çýkabiliyor. Eylemdeki emekçi kitleler, eylemin akýþýna ve kendi bilinç düzeylerine ya da eylemin akýþ gerekçesine uygun sloganlar geliþtirebiliyorlar. Küçük burjuva sosyalist hareketler hemen bu sloganlarla bütünleþip onlarý daha da güçlendirici bir politika izliyor. Devrim hedefi olan komünistler, burjuva sistemin yýkýlmasýný aþamayan slogan ve görüþler tarafýndan kendiliðinden bir þekilde sürüklenmemelidir. Komünistler iþçilerin, emekçilerin yaþam koþullarýnýn iyileþtirilmesi 186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
doðrultusunda verilen mücadelenin içinde yer alýrlar. Fakat emekçilerin kurtuluþlarýnýn burjuva sistemin yýkýlmasýyla saðlanabileceði gerçeðini ýsrarla söylerler. Devrimci marksistler kitleleri devrimci hedefler doðrultusunda etkilerler, kitlelere götürdüðü politikanýn, taktiðin, sloganlarýn içeriði tamamen bu hedefe yöneliktir. Türkiye ve Kürdistan’da devrimci hareket büyük bir kitle gücüne sahiptir. Kitle gücü sistem tarafýndan her geçen gün besleniyor. Sömürünün ve baskýnýn yarattýðý öfke, kýzgýnlýk, hoþnutsuzluk ve tepki eylemlere dönüþüyor. Eylemler sürekli katýlan yeni güçlerle çok daha kitlesel ve etkin duruma geliyor. Ne var ki, devrimin kitlesel gücü, boyutlarý ve devrimci önemi yeterince kavranmýþ deðildir. Bu sýð yaklaþýmdan dolayý devrimci kitlelerin gerçek gücü ve toplumu dönüþtürücü eylemleri anlaþýlmýyor. Oysa bu topraklarda yýllarca süren ve bizzat devrimci kitleler tarafýndan yürütülen son derece sert bir iç savaþ var. Kitleler bu süreçte devrimci hareketi büyük bir heyecan, coþku ve kararlýlýkla desteklediler. Fakat sosyalist hareket, küçük burjuva reformist ve oportünist hareketlerin izlediði geri çizgi nedeniyle devrimci kitle hareketi daha ileri götürülmedi. Küçük burjuva önderliðin kitlelerin devrimci mücadelesini daha ileri götüremeyeceði iyice açýða çýkmýþtýr. Devrimci kitle hareketi, küçük burjuva sosyalist harekete raðmen devrim yürüyüþünü sürdürecektir. Bu topraklarda büyük bir güç birikimi oluþtuðu, kitlelerin büyük sokak çatýþmalarýnda sayýsýz eyleminde kendini gösteriyor. Devrimci güç birikimi yalnýzca ekonomik ve politik koþullarýn yani nesnel geliþmenin bir sonucu olarak oluþmadý; bu gücün oluþumunda kýrk yýldýr süren son derece þiddetli devrimci mücadelenin kesin rolü var. Burada esas sorun oluþmuþ olan devrimci gücün, devrimci hedefler doðrultusunda harekete geçirilmesidir. Leninist Parti bu duruma uzun zamandýr iþaret ediyor, ivedi devrimci görevlerin ne olduðunu açýklýyor. Bu yönde gösterilen çabalarýn yeterli olduðu söylenemez. Henüz büyük kitle hareketlerine önderlik etme yeteneði kendini tam göstermiþ deðildir. Bugüne kadar süre gelen dar, sýnýrlý sayýda kitleye önderlik etmekten, daha büyük kitle hareketlerine önderlik etme düzeyine gelinmelidir. Marksizmin devrimci özünü ne ölçüde kavradýðýmýz geniþ kitle eylemlerine, ne derece öncülük edip onlarý iktidara yönlendirdiðimizle ölçülecektir. Her leninist militan uzun süredir ortaya çýkan yeni durumun gerektirdiði görüþleri tam kavramalý ve çalýþma biçimini buna göre düzenlemelidir. Tam da bu noktada karþýmýza kitlelerle, kitlelerin en ileri ve en kararlý kesimiyle iliþki kur-
5
Devrimci Dalga
ma yollarý bulma görevi çýkmaktadýr. Bu iliþkileri proleter devrimci çizgide toparlamak için üretken bir anlayýþla davranmalýdýr. Bir komünistin devrimci yetenekleri kendini burada gösterir. O halde tüm çalýþma biçimini yeni geliþmelere göre yeniden ele almalýyýz. Kitleleri etkileyecek bütün devrimci mücadele araçlarýnýn en etkin kullanýmýnda en ileri örnekler sergilenmelidir. Örgütlenme, propaganda, ajitasyon çalýþmalarý mücadelenin ulaþmýþ olduðu düzeyi yakalamalý ve onu daha ileri noktalara götürecek biçimde biçimlendirilmelidir. Mücadelede, örgütlenmede, politikada üretkenlik devrimci partinin kitlelere önderlik görevini yerine getirmesi için yaþamsal bir öneme sahiptir. Her marksist kadro burjuva düzeni alt üst edecek devrimci mücadele ve kitleleri sürüklemenin etkileyici ve ileri örneklerini yaratmalýdýr. Büyük bir devrimci enerjinin açýða çýktýðý, devrimci olaylarýn aniden geliþtiði ve olaylarýn gidiþatýnýn sýk sýk deðiþtiði son derece yoðun bir devrimci süreçten geçiyoruz. Böylesi devrimci bir süreçte komünistler son derece esnek bir çalýþma anlayýþý ortaya koymalýdýr. Dýþýmýzdaki geliþmelerin sýçramalý, patlamalý ve aniden ortaya çýkýþ karakterleri göz önünde tutularak gerekirse devrimci taktiði bir günde deðiþtirme yeteneði ortaya konmalýdýr. Komünistler kendi çalýþma programlarýný, kendi dýþýndaki geliþmelere göre düzenlemelidir. Sürece müdahale, sürecin yönünü gün gün kavramayý gerektirir. Burada sorun yalnýzca içinden geçmekte olduðumuz sürecin teorik olarak çözümlenmesi deðildir; bunun gerektirdiði mücadele görevleri ve taktik politika da tam bir esneklik içerisinde saptanmalýdýr. Burada yetersizlikler olduðu açýktýr. Karþý karþýya olduðumuz devrimci görevler eksik ve zayýf taraflarýmýzý süratle gidermemizi dayatmaktadýr. Burada teorisyenlik yeteneði, örgütçülük yeteneði, taktisyenlik yeteneðiyle birleþtirilmelidir. Devrimlerin tüm deneyimleri proleter esneklik yönü açýsýndan yeniden irdelenmelidir. Çalýþmada ortaya konan üretkenlik ve esneklik yeteneðinin bütün amacý devrimci kitle hareketlerinin inisiyatifini ve öncülüðünü ele geçirmektir. Bizim dýþýmýzda süren, geliþen ve ilerleyen bir kitle hareketi var. Devrimci kitleler kendi istekleri doðrultusunda, büyük bir enerji ve kararlýlýkla ilerliyorlar. Tam da bu noktada sorun devrimci kitle hareketini baþarýya ulaþtýracak devrimci çizgi ve pratik öncülük sorunudur. Kitlelerin pratik önderliði ancak son derce giriþken bir çalýþma biçimi ortaya konularak ele geçirilebilir. Bu anlamlarda zayýflýklarýmýz ve yetersizliklerimiz önümüzde büyük bir engel oluþturuyor. Engellerin aþýlmasý yönünde kesin bir irade, kararlýlýk ve çaba göstermeliyiz. Bu büyük devrimci dalga kesinlikle sonuca götürülmelidir.
6
Yeni Evrede
Anadolu Üniversitesi’nde 1 Mayýs Çalýþmasý
Mücadele Birliði
1
Mayýs uluslararasý iþçi sýnýfýnýn birlik, mücadele ve dayanýþma günü yaklaþýyor. Taksim Kýzýl Meydan’da toplanacak olan yüz binler kapitalizme olan öfkelerini dile getirecek. Orada sadece iþçi ve emekçiler deðil, gençlik de yer alacak. Geleceksizlik kara bir bulut gibi gençliðin üzerinde bulunurken, devrim emekçi halklarýn ve gençliðin tek umudu. Bizler Eskiþehir’den DÖB’lü öðrenciler olarak, gençliði 1 Mayýs’ta Taksim’de olmaya çaðýran çalýþmalarýmýza baþladýk. Anadolu Üniversitesi’nde Yemekhane ve kütüphaneye “Fabrikalar, Tarlalar, Siyasi iktidar Her Þey Emeðin Olacak Þiarý Ýle Taksim’e- Mücadele Birliði” imzalý afiþlerimizi yaptýk. Ayný zamanda duvar gazetelerini de yapýþtýrdýk. “Þimdi Milyonlar olarak Taksim’e Akma Zamanýdýr” baþlýklý bildirimizin de yer aldýðý duvar gazetesi, öðrenciler tarafýndan ilgiyle okundu. Öðrencilerle yaptýðýmýz sohbetlerde de Taksim’de olmanýn ve Mücadele Birliði ile orada olmanýn öneminden bahsettik. Öðrencilerle yapýlan sohbetlerden sonra çalýþmamýz sona erdi. Gençlik Devrimle Özgürleþecek! Fabrikalar Tarlalar Siyasi Ýktidar her Þey Emeðin Olacak Eskiþehir DÖB
Sendikalar ve Meslek Örgütleri 1 Mayýs’ta Taksim’de
Emek ve meslek örgütleri yaptýklarý bir basýn açýklamasýyla 1 Mayýs’ta Taksim’de olacaklarýný duyurdular. DÝSK, KESK, Türk-Ýþ, Hak-Ýþ, Kamu Sen, TMMOB, TTB, TEB 1 Mayýs birleþenleri olarak Taksim Gezi Parký’nda saat:11.00’de “ Emek, Barýþ, Özgürlük ve Demokrasi için1 Milyon’da Biriyim!”, “1 Milyon Kiþiyle Taksim’deyiz!”, “Milyonlar Aç, Milyonlar Ýþsiz Ýþte Sizin Kapitalist Sisteminiz!” pankartlarý açarak, bu 1 Mayýs’ta öne çýkarttýklarý taleplerini dile getirdiler. 1 Mayýs birleþenleri adýna açýklama yapan DÝSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, “Biz emek ve meslek örgütleri ve devrimci demokratik kurumlar olarak, Türkiye açýsýndan son derece önemli bir dönemeçte, 1 Mayýs kutlamalarýnýn hazýrlýklarýný sürdürüyoruz. Bu irade ve görüþ birliðiyle, emeðin kazanýlmýþ haklarýna yönelik saldýrýlara, iþsizliðin ulaþtýðý kitlesel boyutlara, yoksulluða, kuralsýz,güvencesiz, esnek çalýþma biçimlerine, taþeronlaþmaya, adalet duygusunun daha fazla rencide edilmesine, sendikal hak ihlallerine, düþünce ve ifade özgürlüðüne yönelik giriþimlere, doðal çevrelerin katledilmesine ve Yüksek Öðretime Geçiþ Sýnavý’nda yaptýklarý gibi gençlerimizin geleceðinin de þifrelenmesine, Kürt sorunun çözümünde, otoriter ve baskýcý yaklaþýmlar varlýðýný sürdürmektedir. Buna karþý, emek, barýþ, özgürlük ve demokrasi için 1 Mayýs’ta alanlarda olacaðýz. Biz 1 Mayýs birleþenleri olarak tüm halkýmýzý bu haykýrýþa yanýt vermeye ve alanlara çýkmaya çaðýrýyoruz” dedi. 186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
Dereler Ankara’ya Aktý!
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
Hava-Ýþ’ten Grev Kararý
H
Sokaklar
oðanýn sermaye tarafýndan yaðmalanmasýna, metalaþtýrýlmasýna ve çevrenin kirletilerek yaþam alanlarýnýn yok edilmesine karþý çýkan binlerce kiþi çeþitli illerden Ankara’ya gelerek bir miting yaptý. 9 Nisan günü sabah saatlerinde Toros Sokak’ta toplanan kitle buradan Kolej Meydaný’na yürüdü. Üzerinde “HES’lere, Nükleere, Termik Santrallere Doðanýn ve Yaþamýn Yaðmalanmasýna Karþý Yürüyoruz” yazan pankartýn arkasýnda birçok çevreci platform ve siyasi yapý kortej oluþturdu. “Dereler Özgür Akacak”, “Su Haktýr Satýlamaz”, “HES’lere Hayýr!” dövizlerinin taþýndýðý eylemin güzergahý boyunca “Mücadele Birliði” imzalý “Sermaye Doðayý Katlediyor, Yaþasýn Sosyalizm!”, “Saðlýklý Gelecek Sosyalizm’de!”, “Burjuvazi Doðayý Yaðmalýyor”, “Kapitalizm Öldürür, Kapitalizmi Öldürün!”, “Kapitalizm Doða Düþmanýdýr, Yaþasýn Sosya-
lizm!” gibi yazýlamalar yapýldý. Polisin reklam verdiði bir reklam panosunun üzerindeki “Katil Polis Hesap Verecek” yazýlamasý da dikkat çekti. Alana gelindiðinde yapýlan konuþmalarda sermayedarlarýn karlarý için doðal yaþamý yok etmek istedikleri; ancak halkýn buna izin vermeyeceði vurgulandý. Ayný zamanda ordunun yaptýðý çeþitli askeri operasyonlarla orman arazilerinin yakarak yok ettiðinden de bahsedildi. Sermayenin doða üzerindeki yaðmasý devam ederse bir daha ki sefere yüz binlerce kiþinin ayný alanda toplanarak buna bir dur deneceði belirtildi. Yapýlan konuþmalarýn ardýndan sahneye çeþitli müzik gruplarý ve müzisyenler çýktý. Binlerce kiþi horonlar ve halaylarla mitingi sonlandýrdý. Mücadele Birliði/Ankara
ava taþýmacýlýðý sektöründeki en büyük firmalardan Amerikan ortaklý Pratt Whitney THY Teknik Uçak Bakým Motoru Bakým Merkezi (TEC)’inde 11 aydýr süren TÝS görüþmelerinin uyuþmazlýkla sonuçlanmasý üzerine grev kararý asýldý. Sabiha Gökçen havalimaný önünde toplanan emekçiler sloganlarla Genel Müdürlük binasý önüne yürüdüler. Burada Hava-Ýþ Sendikasý Genel Baþkaný Atilay Ayçin konuþma yaptý. 11 aydýr oyalandýklarýný, toplu sözleþmeyi masada sonuçlandýrmak istediklerini, þirket yönetiminin uzlaþmaz tutumu nedeniyle görüþmelerin týkandýðýný söyleyen Ayçin, 235 iþçinin bulunduðu ve
etrol-Ýþ Sendikasý’na üye olduklarý için iþten atýlan 4 arkadaþlarý için iþ býrakarak, iþyerleri önünde direniþlerine baþlayan Bericap iþçileri 110. günlerinde. Bericap iþçileri arasýnda 20 kadýn iþçi var onlar da sýcak, soðuk, yaðmur, kar yaðýþý demeden iþyeri önünde eylemi sürdürdüler. Kimi zaman arabanýn içinde vakit geçirmeye çalýþtýlar, kimi zaman çay içerek, kimi zaman el iþi yaparak sýkýntýlarýný unutmaya çalýþtýlar, kimi zaman ziyarete gelenlerle sohbet ederek bir direniþ gününü daha bitirdiler. Emek ve meslek örgütlerinden kadýnlar 12 Nisan Salý günü saat 13.00’de Bericap iþçilerini ziyaret ettiler. Saat 13.00’de Bericap fabrikasý yakýnlarýnda “Bericap Ýþçisi Kadýnlar Yalnýz Deðildir –Emek ve Meslek Örgütlerinden Kadýnlar” yazýlý bir pankart açarak yürüyen kadýnlar “Bericap Ýþçisi Yalnýz Deðildir”, “Kurtuluþ Yok Tek Baþýna Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz”, “Bericap’da Direniþ Kazanacak”, “Bericap Ýþçisi Kadýnlar Yalnýz Deðildir”
sloganlarý atarak Bericap iþçilerini yanýna geldiler. Basýn açýklamasýna Petrol-Ýþ Sendikasý Gebze Þube Baþkaný, Deri-Ýþ Sendikasý’ndan temsilciler ve Limter-Ýþ Sendikasý Gebze Þubesi Baþkaný Kamber Saygýlý da katýldýlar. Ýþçilerle sohbet eden kadýnlar bir de desteklerini bildiren bir basýn açýklamasý yaptýlar. Basýn açýklamasýný KESK’e baðlý SES Aksaray Þubesi Baþkaný Songül Kýzýl okudu. Açýklamada “Bericap iþçisi kadýnlar ürettikleri deðeri koruyabilmek için sendikalý oldular. Onlar topluma ve çocuklarýna, insan onuruna yaraþýr bir gelecek býrakabilmek için sendikalý oldular. Onlar geçmiþte 1900’lü yýllarda Ýngiltere’deki, New York’taki kýz kardeþlerinin izini takip ederek sendikalý oldular. Onlar Bursa’da fabrikada yanan, Urfa’da Ceylanpýnar’da boðulan, Ýstanbul’da sel yüzünden camsýz araç içinde ölüme mahkum edilen kýzkardeþleri adýna sendikalý oldular.”denildi. Bericap iþçilerinin 2009 yýlýndan bu yana verdikleri mücadeleye ve patronun saldýrýlarý-
na deðinilerek Dünyada olduðu gibi Türkiye’de de, Bericap’ta da iþverenin en büyük korkusu örgütlü, dayanýþma içinde olan bir iþçi kitlesi. Bericap’da kadýnlarýn iþsiz kalmayý aç kalmayý göze alarak ilk isyan bayraðýný çekenlerden olduklarý hatýrlatýldý, kadýnlarýn mücadelesinden örnekler verilerek “Türkiye’de iþçilerin alýnterinden, örgütlülüðünden, kamu emekçilerinin grevlerinden, yazarlarýn kaleminden doktorlarýn yürüyüþünden, mühendislerin seslerinden korkulan bir süreçteyiz. Ama bizler biliyoruz ki, birbirimize yaslandýðýmýz sürece, birbirimize daha çok kenetlendiðimiz sürece fabrikamýzdaki, sokaktaki, evimizdeki, patronlara karþý daha güçlü olacaðýz. Bericap iþçisi kadýnlar yalnýz deðildir, onlarýn mücadelesi Türkiye’deki emek hareketinin mücadelesidir.”denildi. Basýn açýklamasýnýn ardýndan açýlan pankart fabrikanýn parmaklýklarýna asýldý, iþçilerle bir süre sohbet eden kadýnlar araçlarýna binerek ayrýldýlar.
D
P
185 üyelerinin çalýþmakta olduðu firmada uluslararasý nitelikte uçak motor tamir ve bakýmýnýn yapýlmakta olduðuna deðinerek Ortadoðu’daki en önemli bakým merkezi olduðunu söyledi. Ayçin, “Belirttiðimiz maddeler kabul edilmezse en kýsa zamanda bu iþyerinde greve gideceðiz. Ve buradan tekrar yönetime seslenmek istiyorum, en geç iki hafta içinde bu kararlar kabul edilmezse bu iþyerinde greve gideceðiz. Ve bu iþyerinde barýþ yoksa bu iþyerinde üretimde olmayacaktýr. Buna izin vermeyeceðiz” dedi. Grev kararýnýn firmanýn kapýsýna asýlmasýnýn ardýndan iþçiler sloganlar ve alkýþlarla eylem yerinden ayrýldýlar.
Bericap’ýn Kadýn ÝþçileriniDestek Ziyareti
186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
7
Yeni Evrede
Sokaklar
Mücadele Birliði
den erin cilerine l i ç Ýþ ðren per Cas rsite Ö e Üniv Mektup k ý Aç
Ümraniye Tepeüstü’nde bulunan Casper Bilgisayar, sendikalý olduklarý için 21 iþçiyi iþten çýkardý. 21 Þubat’tan bu yana Casper Plaza önünde kurduklarý direniþ çadýrýnda eylemlerini sürdüren Casper iþçileri, þirketin özellikle üzerinde durduðu ve geniþ müþteri kitlesi içeren üniversite öðrencilerine, baþlarýndan geçenleri anlatan bir açýk mektupla seslendi. Bilgisayar sektörünün önemli müþteri potansiyelini oluþturan üniversiteli gençlere hitaben yazdýklarý mektupta, uzun yýllardýr yaþadýklarý haksýzlýklarý durdurmak ve hayatlarýnýn patronun iki dudaðýnýn arasýnda olmamasý için, çalýþma yaþamýnda keyfi uygulamalarýn son bulmasý için sendikalaþtýklarýný ifade eden Casper iþçileri, 21 iþçinin iþten atýldýðýný, iþçi çýkarmalarýnýn devam edeceðinin de þirket yönetimince kendilerine bildirildiðini söylediler. Casper iþçileri, çalýþma süreleri ve koþullarýný da aktardýklarý mektupta “Ýþten atýlan iþçiler arasýnda kýdemi 15 yýla varan iþçiler bulunuyor. Casper iþvereni iþten atýlan iþçilerin maaþ, izin, tazminat vs. ne kadar alacaðý varsa hiç birini ödemedi. Anayasal hakkýmýzý kullanmamýza tahammül edemeyen iþveren, bizleri adeta bir hiç yerine koydu. Ýþten çýkarmalar uzun yýllar emek verdiðimiz þirkette onur kýrýcý þekilde yapýldý. 21 Þubat 2011 tarihinden itibaren Ýstanbul Ümraniye’deki Casper Plaza önünde kurduðumuz çadýrla direniþe geçmiþ bulunuyoruz. Casper’da yaþananlarý kamuoyuna duyurmaya çalýþýyoruz. Biliyorsunuz Casper Bilgisayar reklamlarýnda sürekli gençlere hitap ediyor. Siz, en geniþ müþteri kitlesi olarak görülüyorsunuz. Bu mektubumuzla bizler de siz üniversite öðrencilerine Casper Bilgisayar’da yaþananlarý paylaþmak istedik. Sizlerden Casper Bilgisayar iþçilerine desteðinizi her platformda göstermenizi bekliyoruz.” dedikleri mektuplarýný, “Ýletiþim için bizlere caspersendika@hotmail.com adresinden ulaþabilirsiniz. Sosyal paylaþým sitesi http://www.facebook.com/home.php#!/caspersendika adresinde ‘Sendika Düþmaný Casper Bilgisayar’ adlý sayfayý ziyaret edebilirsiniz. Ýþten atýlan ve atýlma tehdidi altýnda çalýþan sendika üyesi CASPER BÝLGÝSAYAR ÝÞÇÝLERÝ” diyerek bitirdiler.
8
K
Karayollarý Emekçileri: Bu Bir Ýhtar Eylemidir
arayollarý 1. Bölge Müdürlüðüne baðlý birimlerde çalýþan memur, iþçi ve taþeron karayollarý emekçileri iþyerlerinde yaþadýklarý sorunlarý duyurmak ve çalýþma koþullarýnýn iyileþtirilmesine yönelik taleplerini dile getirmek ve Karayollarý Genel Müdürlüðü’ne baðlý bina ve arazilerin hükümete yakýn þirketlere peþkeþ çekilmesini protesto etmek için 13 Nisan Çarþamba günü saat 12.00’de Küçük Yalý Maltepe E-5 yanýndaki Karayollarý 1. Bölge Müdürlüðü’nde bir basýn açýklamasý yaptýlar. Karayollarý Araþtýrma Baþ Mühendisliði önünde bir araya gelen Yapý-Yol Sen ve Yol-Ýþ Sendikasý’nda örgütlü emekçiler, “KESK YapýYol Sen Ýstanbul Þube”, “Türk-Ýþ -Yol-Ýþ Ýstanbul 1 Nolu Þube”, “Devlet Güdümlü Sendikaya Hayýr”, “Ýþyerleri Ekmeðimiz Aþýmýzdýr, Onurumuz Ýçin Direneceðiz” pankartlarý açtýlar. Sloganlar atarak Karayollarý 1. Bölge Müdürlüðü giriþ kapýsý önüne geldiler. Karayollarý emekçileri ellerinde “Devletin Kulu Deðiliz Onurlu Emekçiyiz”, “Örgütlüysek
Her Þeyiz Deðilsek Hiç Bir Þey”, “AKP Misyoneri Sendikaya Hayýr”, “Bencillik Küçültür Dayanýþma Yüceltir”, “Yaþasýn Örgütlü Mücadelemiz”, “Nokta Kadar Çýkara Virgül Gibi Eðilme”, “Kurtuluþ Yok Tek Baþýna Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” yazýlý dövizler taþýdýlar. Basýn açýklamasý sýrasýnda “Ýþyerleri Bizimdir Satýlamaz”, “Yýlgýnlýk Yok Direniþ Var” sloganlarý atýlýrken, sýranýn 1. Bölge Müdürlüðü’ne Küçükyalý’daki araziye geldiðine deðinildi ve buranýn da Medeniyet Üniversitesi’ne satýlacaðý belirtildi. “Kamu arazilerinin yandaþ vakýflara peþkeþ süreci devam ediyor” denilen konuþmalarda, Türkiye’de Karayollarý Genel Müdürlüðü’ne baðlý kurumlarýn makine parkýndaki yapým, bakým-onarýmý ile bu araçlarýn ithalat ve gümrük iþlemlerini yürüten Karayollarý Maltepe Ýkmal Müdürlüðü’nün tasfiye edilmek istendiðine dikkat çekildi. Karayollarý emekçileri taleplerini dile getiren sloganlar atarak eylemi sonlandýrdýlar.
amsun’un 19 Mayýs’da kurulu British American Tobacco (BAT) firmasýna ait sigara fabrikasýnda iþten çýkarýldýktan sonra direniþe geçen iþçilerin iþyeri önünde kurduklarý çadýra polis, sabah saat 06.30’da saldýrdý. Buna karþýlýk iþçiler de 19 Mayýs ilçe merkezinin giriþinden ve sahil yolundan geçmekte olan servis araçlarýnýn önüne yatarak araçlarýn fabrikaya gitmesini engelledi. Polisin müdahale ederek daðýttýðý iþçiler, tekrar fabrika kapýsýna geldi. Burada da servis araçlarýnýn önüne yatarak fabrikaya giriþleri engellemek isteyen iþçilere, polis bir kez daha gaz bombalarýyla saldýrdý. Polisin sert müdahalesi sonucunda yaralanan iþçiler oldu. Ýlk müdahaleleri ambulansta yapýlan iþçiler, 19 Mayýs Toplum Saðlýðý Merkezi’ne götürülerek burada tedavi altýna alýndý. Yaklaþýk 40 iþçinin gözaltýna alýndýðý olaylar sýrasýnda polis, olaylarý gözlemleyen 13 öðrenciyi de gözaltýna aldý.
Sendika temsilcileriyle görüþme yapmaya hazýrlanan iþçiler, karþýlaþacaklarý her türlü saldýrýya hazýr olduklarýný ifade ederek mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söylediler.
S
BAT Samsun Çadýrýna Saldýrý
186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
Yeni Evrede
D
9 Eylül’de Saðlýkçýlar Kazandý
Mücadele Birliði
okuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde saðlýk emekçilerinin 1 Nisan Cuma günü performans sistemine karþý baþlattýðý grev kazanýmla sonuçlandý. Grevin baþlamasýnýn ardýndan geliþen etkiyle dün akþam asistan hekimler Saðlýk Bakaný Recep Akdað ile görüþtüler. Toplantýya Ýzmir Tabip Odasý Baþkaný Prof. Dr Erdener Özer ve Ýzmir Tabip Odasý Asistan Hekimler Komisyonu’ndan üç asistan hekim, Baþhekim Prof. Dr. Eyüp Hazan ile Baþhekim yardýmcýlarý, Ýzmir Valisi, Ýzmir Emniyet Müdü-
rü, Ýl Saðlýk Müdürü, da katýldý. Görüþmede asistan hekimlerin talepleri kabul edildi. Talepler, hastanedeki tüm saðlýk emekçileri için geçerli olacak þekilde kabul edildi.
Saðlanan anlaþma gereðince saðlýk emekçilerinin ücretleri, performans sistemi uygulamasýnýn baþlatýlmasýndan önceki dönemde uygulanan sisteme göre ödenecek.
Mersin Çimsataþ’ta Anlaþma Saðlandý
4
Nisan Pazartesi günü greve çýkacak olan Çimsataþ iþçileri, sabah saat 08.30’da fabrika önünde toplandýlar.. Birleþik-Metal-Ýþ Sendikasý temsilcisi ve patron, 09.45’te toplantýya baþladý. Yaklaþýk yarým saat süren toplantýnýn ardýndan dýþarý çýkan temsilci patronun bütün iþçilerle görüþmek istediðini söyledi. Bunun üzerine bütün iþçiler fabrikanýn yemekhanesine çaðrýldýlar. Polisin ikazý üzerine sosyalist basýn içeri alýnmadý. Sayýmýzýn az olmasýndan yararlanan polisler bizleri dýþarýda etrafýmýzda arabayla hýzlý bir þekilde geçerek sürekli taciz etti. 11.00’da iþçilerle patronun toplantýsý sona erdi. MERSÝN-Çukurova Holding’e baðlý Mersin’ de kurulu bulunan Çimsataþ Fabrikasý’nda sendika yönetimi ile patron arasýnda yapýlan görüþme neticesinde anlaþma saðlandý. Türk-Ýþ’e baðlý Türk Metal Sendikasý’nýn yaptýðý TÝS’e göre ücretlerde yüzde 100’lük, sosyal haklarda da önemli kazanýmlar olduðu belirtiliyor. Sözleþmeyi iþçilerin de kabul etmesi sonucu iþçiler Pazartesi
günü patron tarafýndan ücretli izin günü olduðu için, gece vardiyasýndan itibaren iþbaþý yapacaklar. Konuyla ilgili açýklama yapan Birleþik Metal-Ýþ Sendikasý Anadolu Þube Baþkaný Seyfettin Gülengül, Çimsataþ’ta taleplerinin karþýlanmasýndan dolayý kazanýmlar elde ettiklerini ve dolayýsýyla grev uygulamasýna baþlamadýklarýný söyledi. Gülengül, konuþmasýna þöyle devam etti: “Biz MESS’in iþveren sendikasýnýn bize önerdiði rakamýn üzerinde bir kazaným elde ettik. Onlarýn karþýlýðýnda çok yüksek kazanýmlarýmýz oldu. Ama bunu iþçi arkadaþlarýmýzýn kabulü ve oluru neticesinde kabul ediyoruz. TÝS iþveren sendikasý ile yapýlýr. Bu yaptýklarýmýz ek protokol þeklinde oluyor. Bunlar onun üzerinde gelecek. Kazanýmlarýmýzý kayýt altýna alýyoruz bu þekilde” dedi. Çimsataþ fabrikasýndaki kazanýmýn ardýndan iþçi temsilcisinin “Gece vardiyasýnda olan arkadaþlar, gece iþbaþý yapýyoruz” demesinin ardýndan iþçiler daðýldý. Mücadele Birliði / Mersin
186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
D
Sokaklar
Çalýþanlar hakkýnda üniversite yönetimi soruþturma açmayacak. Saðlýk çalýþanlarýnýn da içinde yer aldýðý bir komisyon kurularak, hastanedeki çalýþma þartlarý ve hizmetlerinin iyileþtirilmesi için adýmlar atýlmasýný saðlayacak þekilde çalýþmalar yapýlacak. Sabah saatlerinde hastane bahçesinde toplanan saðlýk emekçileri, kazanýmlarýný kutlamak için baþhekimlik binasýna sloganlarla yürüdüler. Rektör Mehmet Füzün burada kýsa bir açýklama yaparak talepleri uygulayacaklarýný duyurdu. Asistan hekimler, grevin kazanýmla sonuçlanmasý nedeniyle 5 Nisan gününü “Asistan Hekimler Günü” ilan ettiler.
Saðlýkçýlar Edirne’de Ýþ Býraktý
okuz Eylül Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi’ndeki asistan hekim ve saðlýk çalýþanlarýnýn grevinden sonra Edirne’de Trakya Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi’ndeki asistan hekimler ve saðlýk çalýþanlarý, 11 Nisan’da þartlar iyileþtirilinceye kadar iþ býraktýlar. Hastanede görevli 300 hekim, beyaz önlükleri üzeriyle ve boyunlarýnda stetoskoplarýyla hastane bahçesinde bir araya gelerek sloganlar attýlar. “Hakkýmýzý Ýstiyoruz”, “Vur Enseme Al Lokmamý Bitti”, “Uykusuz Doktor=Ölüm”, “Fazla Mesai Deðil, Fazla Eðitim”, “Ýnsanca Mesai Ýstiyoruz” yazýlý dövizler de taþýyan asistan hekimlere, akademisyenler ile hastalar ve yakýnlarý da destek vererek eylemi güçlendirdiler. Basýn açýklamasýný asistan hekimler adýna temsilcileri Serdar Kýlýç yaptý. Yýllardýr 7 gün 24 saat gece gündüz demeden kaliteli saðlýk hizmeti sunmaya çalýþtýklarýný ve bugüne kadar, “asistansýn yapacaksýn” denilerek özlük haklarýna deðer verilmediðini belirten Kýlýç, “Fazlasýný deðil, emeðimizin karþýlýðýný istiyoruz. Yöneticilerden eþitlik, adalet ve þeffaflýk istiyoruz. Mesai saatlerine uyulsun istiyoruz. Bizler, nöbet ertesi izin hakkýmýzý istiyoruz” dedi. Bir otobüs þoförü can taþýdýðý için 5 saatten fazla araç kullanamazken, saðlýk çalýþanlarýnýn 33 saat aralýksýz can taþýmaya mecbur býrakýldýðýna dikkat çekerek, “Parasýz yemek hakký istiyoruz. Saðlýk hizmeti ekip iþidir. Doktoru, intern doktoru, hemþiresi, saðlýk memuru, laborantý, teknisyeni, hizmetlisi, ambulans þoförü ile birlikte gelir güvencesi istiyoruz. Bizleri görmek isteyenler görene kadar buradayýz” diyerek saðlýk emekçilerinin taleplerini sýraladý. Bahçede toplanan asistan hekimler, haklarý iyileþtirilene kadar göreve gitmeyeceklerini söylüyor ve çalýþma þartlarýnýn düzeltilmesi için sloganlar atýp, iþçi ve emekçilerden, kitle örgütlerinden destek bekliyorlar.
9
Sokaklar
Hukuksuz Atamalar Kazalara Davetiye Çýkarýyor
(BTS) Birleþik Taþýmacýlýk Çalýþanlarý Sendikasý’nda örgütlü demiryolu emekçileri TCDD’de yaþanan siyasi kadrolaþmalarý, haksýz ve hukuksuz atamalarý dile getirerek, bu kadrolaþma sonucu yetkin olmayan kiþilerin getirildikleri görevler nedeniyle demiryollarýnda kazalara davetiye çýkarýldýðýný belirttiler. Emekçiler 5 Nisan Salý günü saat 12.30’da Haydarpaþa Tren Garý önünde bir basýn açýklamasý ve oturma eylemi gerçekleþtirdiler. Hükümetin yürüttüðü kadrolaþma faaliyetiyle ülkenin her kurumunu kendi arka bahçesi haline getirdiðini ifade eden demiryolu emekçileri hemen her kamu kurumunda dikkat çeken usulsüz atamalarýn TCDD bünyesinde de tüm hýzýyla devam etmekte olduðunu belirttiler. Kariyer ve liyakat ilkelerinin bir tarafa býrakýlarak yapýlan atamalarda siyasi yandaþlýk ve AKP’ye yakýn olan sendika üyeliði göz önüne alýnarak atamalarýn yapýldýðýna deðinerek TCDD bünyesinde personel atanmasý uygulamalarýnda da ülkenin gündeminde olan sýnavlardaki usulsüzlüklere dikkat çekildi. Demiryolu emekçileri “Bir kez daha TCDD Genel Müdürlüðü yönetiminin hiçbir haklý gerekçesi olmayan tamamen keyfi kayýrmacý, çalýþma huzurunu ve barýþýný bozan, kurum çalýþanlarýný kuruma ve iþine karþý yabancýlaþtýrmaya yol açan uygulamalarýna son vermesini istiyoruz” diyerek yarým saatlik oturma eylemiyle yaþanan usulsüzlükleri protesto ettiler.
10
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
19 Aralýk Bayrampaþa Davasýnda 2. Duruþma
19
Aralýk 2000 tarihinde 20 cezaevine birden gerçekleþtirilen ve 4 gün süren saldýrý sonucunda 28 devrimci tutsak katledilmiþti. Bu operasyon sýrasýnda Bayrampaþa Cezaevi’nde bulunan ve katledilen 12 kiþiyle ilgili ÇHD’li avukatlarýn giriþimiyle kamu davasý açýlmýþtý. Ýlk duruþmasý 23 Kasým 2010 tarihinde görülen davanýn 2. Duruþmasý Bakýrköy 13. Aðýr Ceza Mahkemesi’nde 6-7 Nisan tarihlerinde görüldü. Bayrampaþa Cezaevi’ne yapýlan operasyona iliþkin planýn kaybolduðu iddiasýyla mahkemeye ulaþtýrýlmamýþtý. Duruþma tarihinden birkaç gün önce 11 yýldýr kayýp olduðu iddia edilen Katliam Planý belgeleri kamuoyuna yansýdý. . Davada, avukatlar bulunan belgelerin de dikkate alýnarak katliamdan sorumlu kiþilerin derhal yargýlanmasýný talep ediyorlar. Duruþmada sadece Elazýð Jandarma Kuvvet Komutanlýðý’na baðlý ve tamamý tutuksuz 39 er yargýlanýrken üst düzeydeki asker ya da devlet makamlarýndan yargýlanan tek bir sorumlu bulunmuyor. Gerek ilk duruþmada gerekse 2. duruþmada dinlenen sanýklarýn olaya iliþkin anlatýmlarýnda sýk sýk çeliþkili ifadelerde bulunmalarý ya da “hatýrlamýyorum”, “gözümden kaçmýþ”, “dikkat etmemiþtim”, “yanlýþ ifade etmiþim” gibi kaçamak cevaplar vermeleri dikkat çekti. Bayrampaþa Cezaevi’ndeki katliama iliþkin davayý ÇHD avukatlarýyla birlikte pek çok avukat da takip ediyor ve
186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
müdahil olarak katýlýyorlar. 2. Duruþmaya katýlan CHD avukatlarýndan Oya Arslan sanýklarý dinleyen mahkeme heyetinin Ankara Özel Asayiþ Baþkaný Burhan Engin ve operasyonu yöneten Tuðgeneral Engin Hoþ ve diðer kiþiler hakkýnda soruþturma açmadýðýný açýklarken, Bayrampaþa Cezaevi Özel Müdahale Planý olarak adlandýrýlan planýn yýllardýr hem kamuoyundan hem de zaten göstermelik yargýlama yapmakta olan mahkemeden gizlendiðine vurgu yaparak planýn içeriðini aktardý. AnkaraJ. Komando Öz. Asayiþ Komutanlýðý, Halkalý Jandarma Komando Komutanlýðý ve Bayrampaþa J. Komuta Tb. Bölüðü’nün bu operasyona katýldýklarý ve önceden özel eðitim aldýklarýnýn plandan anlaþýldýðý bilgisini verdi. Av. Oya Aslan, bugüne kadar asýl failler yargýlanmasýn diye belgeler gizlendiðini, görüntülerin gönderilmediðini belirterek, “Mahkemenin sorduðu sorular yanýtlanmýyor, savcý jandarma el birliðiyle delilleri gizliyorlar, gizlemeye devam ediyorlar. Bir kez daha soruyoruz onlarý daha ne kadar koruyacaksýnýz. Yoksa baþka bir katliamýn hazýrlýðý için mi için korunuyorlar. Selefleri onlardan güç alsýn diye mi?” diye soran Av. Aslan “Onlarý nereye kadar koruyacaksýnýz? Biliyorsunuz ki, onlarýn suçlarýný tarih hükme baðlamýþtýr, bize düþen ise tarihin hükmünü infaza dönüþtürmektir.”dedi. Duruþmada yine tutuksuz olarak yargýlanmakta olan erlerin ifadelerinin dinlenmesine devam edildi. Duruþma 27 Temmuz 2011’e ertelendi.
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
Demokrasi Çadýrý Aksaray’da
S
ivil itaatsizlik eylemleri devam ediyor. “Ýstanbul Demokratik Kent Konseyi”nin aldýðý karar doðrultusunda 11 Nisan günü Aksaray’da çadýr kuran Kürt emekçiler, oturma eylemine baþladý. Bakýrköy özgürlük meydanýnda 1 hafta süren sivil itaatsizlik eyleminden sonra bugün Aksaray’da yeni bir eylem baþladý. Aksaray metro giriþinde toplanan kitle pankartlarýný açýp çadýr kurdular. Burada eylem 1 hafta boyunca sürecek. Son olarak tekrar Taksim’e taþýnacak çadýrlar. Eylem 1 Mayýs’la birleþtirilecek. BDP Ýstanbul milletvekili Sabahat Tuncel ve Ýstanbul 3. bölge adayý Musta-
fa Avcý eylem yerine gelerek açýklamada bulundular. Sabahat Tuncel; “Sivil itaatsizlik eylemininde Bakýrköy Özgürlük Meydaný’ndan sonra þimdi Aksaray dayýz. Neden böyle geziyoruz diye sorabilirsiniz. Amacýmýz Türkiye de yaþanan sorunlara dair insanlarýn düþüncelerini özgürce ifade etmeleridir. Türkiye’de yaþayan emekçiler, ezilenler, hala sendikalý olduklarý için iþten çýkartýlýyor, binlerce emekçi taþeron þirketlerde 14-15 saat çalýþtýrýlýyorlar, eziliyorlar sömürülüyorlar. Kürtlerin açtýðý en demokratik en yasal çadýrlara güvenlilik güçlerince cop ve gazla saldýrýldý. Ama biz dört tane talebimizden asla vazgeçmeyeceðiz. Siyasi tutsaklarýn serbest býrakýlmasý, anadilde eðitim, seçim barajýnýn kaldýrýlmasý operasyonlarýn derhal durdurulmasýdýr. Eðer siyasiler irade gösterip Kürt halkýnýn so runlarýný çözmezlerse savaþ kapýdadýr.” dedi. 1. bölge adayý Mustafa Avcý’da Kürtçe bir konuþma yaparak kitleyi selamladý. Eylem yerinde Sabahat Tuncel ve Mustafa Avcý ayrýldý. Eylem halaylar ve müzik dinletileriyle sürüyor. Eyleme Mücadele Birliði, Tümbel Sen, MKM’li sanatçýlar DÝSK Emekli Sen ve bir çok demokratik kitle örgütü destek veriyor.
Sözcükler Can Yücel’i Özler Antakya’da ve Mersinde Sahnelendi “Bileklerimizi morartmýþ yeni Alman kelepçeleri Otobüsün kaloriferleri bozuldu Kaman`dan sonra Sekiz saat oluyor karbonatlý bir çay bile içemedik, Baþýmýzda prensip sahibi bir baþçavuþ. Niðde üzerinden Adana Cezaevine gidiyoruz... Bi sen eksiktin ayýþýðý Gümüþ bir tüy dikmek için manzaraya.”
9 Nisan Cumartesi günü Antakya Ayýþýðý Sanat Merkezi’nin düzenlediði etkinlikte, Tiyatro Simurg’un sahnelediði “Sözcükler Can Yücel’i Özler” adlý oyun sergilendi. Can Yücel’in yaþamýndan kesitler aktarýlarak, onun dünyaya, yaþama, sanata bakýþý anlatýldý... Antakya emekçilerinin bir çoðu oyunu merak ediyorlardý. Bir çok insan 9 Nisan’ý sabýrsýzlýkla bekliyordu. Antakya’nýn dört bir tarafýna afiþ çalýþmalarý ve birebir görüþmelerle insanlara tiyatro oyununu duyurduk. Oyun ilk baþladýðýnda Londra’daki yaþamýndan ve ustamýz Nazým Hikmet’in sürgün yaþamýndan bahsedildi. Bir tarih sayfasý gibi, Nazým’dan, Behçet Aysan’dan, 1960 darbesinden görüntüler... 1968 Denizler, Mahirler... 1980 kanlý darbe... 92 Sivas katliamý... Ülke panoramasý çiziliyordu. Kimi zaman sarhoþken esprileri kimi zaman da argo kelimeleri ile Can Yücel’i karþýmýzda görüyorduk. Herkes oyunu ayakta alkýþladý. Antakya emekçilerinin beðenisini toplamayý baþarmýþtý. Can Yücel’i ancak bu kadar hissedebilirdik. Oyun aynı hafta Mersin’de de sahnelendi Antakya Ayýþýðý Sanat Merkezi
186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
G
Sokaklar
Vakkas Dalkýlýç Son Yolculuðuna Uðurlandý
eçirdiði kalp krizi sonucu yaþamýný yitiren BDP PM Üyesi Vakkas Dalkýlýç 4 Nisan Pazartesi günü binlerce kiþinin katýldýðý törenin ardýndan, son yolculuðuna uðurlandý. Mücadele Birliði Platformu olarak katýldýðýmýz cenazeye, DTK Eþbaþkanlarý Ahmet Türk, Aysel Tuðluk, BDP Eþ Genel Baþkaný Gülten Kýþanak, BDP’li vekiller Sýrrý Sakýk, Hasip Kaplan, Bengi Yýldýz, sanatçý Ferhat Tunç, BDP PM üyesi Mehdi Perinçek, BDP Urfa, Antep, Adýyaman, Maraþ il ve ilçe yöneticileri, Urfa, Diyarbakýr BDP’li ilçe belediye baþkanlarý ve baþkanvekilleri, eþi Zeynep Dalkýlýç, ailesi, çocuklarý, KESK’e Baðlý sendika ve demokratik kitle örgütleri de katýlým saðladýlar. Asri Mezarlýk’ta yapýlan yürüyüþ boyunca “Demokrasi Þehitleri Ölümsüzdür” pankartlarý açýldý ve “Þehit Namýrýn”, “Kürdistan Faþizme Mezar Olacak”, “Kürdistan Þehitleri Ölümsüzdür”, “Vakkas Yoldaþ Ölümsüzdür”, “PKK Halktýr Halk Burada” sloganları atýldý. Yürüyüþün ardýndan Gülten Kýþanak ve Ahmet Türk birer konuþma yaptý. Kýþanak konuþmasýnda “Vakkas yoldaþýmýzýn beklemediðimiz anda yaþamýný yitirmesi bizleri çok üzdü. Emekçi yönü ile bu ülkenin demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yer aldý. Son nefesine kadar çalýþtý. Halkçý yönü, mücadeleye baðlýðý ile hepimize örnek oldu. Sen rahat uyu Vakkas yoldaþ; gözün arkada kalmasýn. Senin ve tüm demokrasi þehitlerinin idealleri için son nefesimize kadar mücadele edeceðiz” dedi. Ardýndan Konuþan Ahmet Türk ise “Yoldaþýmýzý binlerle uðurlamak çok önemliydi. Bugün binlerce yoldaþýmýz burada ise, Vakkas yoldaþýn Kürt mücadelesine katkýsýndandýr. Kürt halkýnýn özgürlük mücadelesine iki evladýný þehit veren bir militandý” dedi. Konuþmalarýn ve sloganlarýn ardýndan toplu bir þekilde Vakkas Dalkýlýç’ýn Karataþ Mahallesi’ndeki evine taziyeye gidildi. 1952 Adýyaman Besni doðumlu olan Vakkas Dalkýlýç 70’li yýllarda Antep’te iþçi sýnýfýnýn bir neferi oldu. Emekçi yönü aðýr basan hiçbir bedeli ödemekten bir an olsun sakýnmayan Dalkýlýç 1980 öncesi DÝSK Genel-Ýþ Sendikasý bölge ve þube sekreterliði görevinde bulundu. 1984-85 yýllarýnda Baðýmsýz Enerji-Ýþ Sendikasý þube baþkanlýðý yaptý. Bu sendikanýn kapatýlmasýyla Tes-Ýþ Sendikasý il ve bölge temsilciliðini sürdürdü. 1990-92 yýllarý arasýnda ÝHD þube yöneticiliði yapan Dalkýlýç, 1992’den sonra HEP, DEP, HADEP, DEHAP il baþkanlýðý ve yöneticiliðinde bulundu. Son olarak Dalkýlýç, DTP Gaziantep Ýl Baþkanlýðý görevinden istifa ederek, Bin Umut Gaziantep baðýmsýz milletvekili adayý oldu. Vakkas Dalkýlýç Ölümsüzdür! Kürdistan Faþizme Mezar Olacak! Antep Mücadele Birliði Platformu
11
DEVRÝMÝN KALD Yeni Evrede
Gündem
Mücadele Birliði
T
S
ermaye sýnýfý nihayet geçtiðimiz yýl devrimci güçler karþýsýnda teslim bayraðýný çekerek Taksim’i 1 Mayýs Alaný olarak kabul ettiðini ilan etmiþtir. Bu onun için moral bozucu bir yenilgiydi. Þimdi devrim güçlerinin kazandýðý bu zaferi, zaferin içini boþaltarak boþa çýkarmaya çalýþýyor. Elbette sermaye sýnýfý bu konuda en büyük desteði sosyal reformist partilerden, oportünist hareketlerden ve burjuva sendikacýlardan alýyor.
12
ürkiye ve Kürdistan’da 1 Mayýs’ýn nerede kutlanacaðý artýk tartýþýlmýyor bile. Hemen hemen her ilde kutlanmasýna karþýn, 1 Mayýs kutlamalarý denince akla gelen tek yer Ýstanbul Taksim Alaný’dýr. Tüm kutlamalarýn cisimleþmiþ halidir adeta Taksim 1 Mayýs Alaný’ndaki kutlamalar. Tüm gözlerin çevrildiði yerdir 1 Mayýs Taksim Alaný. 1 Mayýs kutlamalarýný baþka þehirlerde yapmak zorunda kalanlarýn kulaklarý da Ýstanbul 1 Mayýs Alaný’nda oluyor. Bu neden böyle? Çünkü Taksim 1 Mayýs Alaný’ndaki kutlamalar ayný zamanda devrimin cisimleþmiþ halidir, devrimin ifadesidir. Burjuvazi o gösterilerde kendi sonunu getirecek komünist devrimi görüyorsa, emekçi sýnýflar da o gösterilerde kendi kurtuluþlarýný saðlayacak devrimin siluetini görüyorlar. Burjuvazi ile proletarya, devrim güçleri ile karþý devrim güçleri arasýnda Taksim 1 Mayýs Alaný üzerinde uzun yýllar süren mücadelenin altýnda yatan gerçek neden budur. Sosyal reformistlerin ve oportünistlerin anlayamadýðý bu gerçeði, sermaye sýnýfý otuz üç yýl önce Taksim 1 Mayýs Alaný’ný yasaklayarak anladýðýný belli etmiþti. Sonuçta sermaye sýnýfý baþaramadý; devrimin siluetini Taksim 1 Mayýs Alaný’ndan silemedi. Taksim, 1 Mayýs Alaný olarak kazanýldý ve sermaye sýnýfýna moral bozucu bir yenilgi tattýrýldý. Bu zaferdeki en büyük pay ve onurun Leninistlere ait olduðunu belirtmeden geçemeyiz. Sermaye sýnýfýnýn ve onun “sol”dan destekçileri olan sosyal reformist partilerle oportünist hareketlerin unutturma çabalarýna karþýlýk hafýzalarý canlý tutmak bu mücadelede büyük bedeller ödeyenlere, acý çekenlere, emek verenlere karþý boynumuzun borcudur.
Hangi Koþullarda Kutluyoruz? Yine de ne iþçi sýnýfý ne de devrimci komünist parti geçmiþe, geçmiþin baþarýlarýna takýlýp kalamaz. Onlarý unutmadan, onlardan gerekli dersleri çýkararak daima ileriye bakmalýyýz. Türkiye ve Kürdistan iþçi sýnýfý bu yýlýn 1 Mayýs’ýný baþta Arap halklarý olmak üzere dünya halklarýnýn sermaye egemenliðine, kapitalist sömürüye, kapitalist baskýya karþý ayaklandýðý koþullarda kutluyor. Bu yýlýn 1 186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
Mayýs’ý, dünya insanlýk tarihinde bir dönüm noktasýnýn yaþandýðý koþullarda kutlanýyor. Bu dönüm noktasýnýn özelliði, sömürülen, ezilen, baský altýnda tutulan, yaþamdan kovulan halklarýn, emekçi sýnýflarýn “artýk yeter” diyerek kendi geleceklerini kurtarmak, kendi geleceklerini kurmak, sýnýflarýn, sömürünün, baský ve zulmün olmadýðý bir dünya için ayaklanmýþ olmalarýdýr. Tunus’tan Mýsýr’a, Yemen’den Ürdün’e, Fas ve Cezayir’den Bahreyn ve Irak’a, oradan Latin Amerika ve Uzakdoðu Asya’ya kadar bütün insanlýk, sanki bir merkezden kararlaþtýrýlmýþ gibi birbiri ardýna, birbirine bakarak, birbirlerini örnek alarak ayaða kalkýyor, sömürücü güçleri devirmeye ve kendi kurtuluþlarýnýn yolunu açmaya çalýþýyorlar. Bunun insanlýk tarihinde bir dönüm noktasý olduðunu söylemek asla abartý deðildir. Çünkü insanlýk, ilk defa bu yoldan bu kadar güçlü biçimde sýnýflarýn olmadýðý, sýnýrlarýn kalktýðý, sömürünün tarihe gömüldüðü bir gelecek için kararlýca yürüyor. Bu yol, komünizmin yoludur. Tarihte ilk defa pek çok ülkede sömürücü sýnýflarý ve onlarýn politik iktidarýný hedef alan ayaklanmalar ayný zaman diliminde gerçekleþiyor.
DIRACI: 1 MAYIS Yeni Evrede
Gündem
Mücadele Birliði
Bu hareketin tarihteki yerini kavramayanlar, küçümseyenler, sýradan bir geliþme görenler ayaða kalkan halklarýn komünizmden bihaber olduklarýný ileri sürebilirler. Böyleleri gerçek yaþamýn diyalektiðini anlamayanlardýr. Çünkü tarihte hiçbir zaman harekete katýlan kitleler yaptýklarýný son derece bilinçli ve örgütlü þekilde yapmazlar. Ama kendi hareketlerinin nesnel karakteri onlarý kendilerinin önceden hiç düþünmediði noktalara sürükleyip götürür. Bu anlamda kendi hareketlerinin tarihsel karakterinin bilincinde olup olmadýklarýnýn bir önemi yok. Çok geniþ bir coðrafyada ortaya çýkan halk ayaklanmalarý, insanlýðý komünizme doðru yaklaþtýrýyor.
Gücün Kaynaðý Arap ülkelerindeki olsun baþka ülkelerdeki olsun devrimci hareketler deneyim, örgütlülük, bilinç, kapsayýcýlýk vb. pek çok bakýmdan Türkiye ve Kürdistan’dan zayýf olmasýna raðmen neden çok daha etkili olabiliyorlar? Hareketin bu gücü nereden geliyor? Bu sorunun tek yanýtý var: Hareket gücünü sömürücü sýnýflarýn egemenliðini, onlarýn politik iktidarýný daha ilk adýmda hedeflemekten alýyor. Baþka bir ifadeyle, politik iktidarý
ele geçirmeyi en baþa koyup, diðer bütün istemlerin çözümünü bu hedefin gerçekleþtirilmesine baðlamaktan alýyor. Sorunun bu yanýtý, Türkiye ve Kürdistan devrimci hareketinin pek çok yönden üstün olmasýna karþýn yine de etki olarak zayýf kalmasýný açýklýyor. Sosyal reformist partilerin, oportünistlerin ve burjuva sendikacýlýðýn sermaye sýnýfýna büyük yardýmlarý sonucu devrimci kitle hareketi diðer ülkelerdeki hareketin yaptýðýnýn tam tersini yapýyor. Anlýk, geçici baþarýlarý her þeyin önüne koyuyor, sonal zaferi ise ya hiç düþünmüyor ya da bilinmez bir tarihe erteliyor. Türkiye ve Kürdistan iþçi sýnýfý, emekçi halklarý sosyal reformist partilerin, oportünist hareketlerin ve burjuva sendikacýlarýn oyalamalarý, aldatmalarý sonucu günlük, geçici baþarýlarla oyalanýrken Arap ülkelerinin iþçi sýnýfý, emekçileri doðrudan sermaye sýnýfýnýn politik iktidarýný hedef tahtasýna yerleþtiriyorlar. Mýsýr, Tunus, Yemen hemen akla gelen örneklerdir.
Ne Yapmalý? Aslýnda sorumuzun yanýtýný bir anlamda vermiþ bulunuyoruz. Ýþçi sýnýfý, diðer emekçi sýnýflar ve Kürt halký, güçlü bir etki yaratarak amaçlarýna ulaþmak istiyorlarsa küçük burjuva önderliklerin, burjuva sendikacýlarýn oyalamalarýna kanmayý artýk bir tarafa býrakmalýlar. Anlýk, geçici baþarýlar elbette gereklidir, ama aslolan bunlar deðildir. Aslolan önce politik iktidarýn, ardýndan tüm iktidarýn ele geçirilmesi, sermaye sýnýfýnýn egemenliðinin yýkýlmasý ve devrimci bir iktidarýn kurulmasýdýr. 1 Mayýs 2011 bu bilincin geliþtirilmesi için son derece uygundur. Dünyada devrim rüzgârlarý esiyor. Baþta Arap halklarý olmak üzere, ezilen sömürülen emekçi halklar her yerde devrim rüzgârlarý estiriyor, her yerde sermaye sýnýfýnýn iktidarýna saldýrýyor ve kendi devrimci iktidarlarýný kurmak için mücadele ediyorlar. Bu koþullarda Türkiye ve Kürdistan emekçi sýnýflarý Kürt halký ayný yolu izleyebilir; izlemelidir. Devrim ve iktidar; devrim ve komünizm sloganlarý önümüzdeki 1 Mayýs’ta yeri göðü inletmelidir. Kürt halkýnýn özgürlüðü, iþçi sýnýfýnýn özgürlüðü, kurtuluþu bu sloganlarýn gerçeðe dönüþmesinden geçiyor. Bütün ikti186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
dar emeðin olmalý, fabrikalar, tarlalar emeðin olmalý. 1 Mayýs’ta kitleler hedeflerini iþte böyle ortaya koymalýdýr. Taksim 1 Mayýs Alaný’nýn kazanýlmasý bu sloganlarýn, kýzýl bayraklarýn bu alanda dalgalanmasýyla gerçek anlamýný bulacaktýr. Bu sloganlarýn, bu hedeflerin gerçeðe dönüþmesi mümkün mü? Bunun þimdilik mümkün olmadýðýný, onun için günlük baþarýlarý öne çýkarmamýz gerektiðini söyleyenler olacaktýr. Böyleleri devrimin kitlesel gücü, boyutlarý ve devrimci önemini yeterince kavramamýþ sýð görüþlülerdir. Düþüncede sýð olanlar doðal olarak devrimci kitlelerin gerçek gücünü ve eylemlerin toplumu dönüþtürme gücünü anlayamýyorlar. Oysa DÝSK eski baþkaný bile þimdi milyonlarýn Taksim’e akacaðýndan söz edebilmektedir. Ona bunu söyleten kendi örgütünün gücü deðil, devrimin, devrimci güçlerin gücüdür. Kitleleri saran devrimci ruhtur; kitlelerin devrimci eyleme duyduklarý istektir onu böyle konuþturan. Düne kadar Taksim’in adýný aðýzlarýna almayanlar, bugün “1 milyon ses”in Taksim’de olacaðýný söyleyebiliyorlarsa, bu devrimin gücünü ve ileri atýlýmýný gösterir, baþka bir þeyi deðil. Sermaye sýnýfý nihayet geçtiðimiz yýl devrimci güçler karþýsýnda teslim bayraðýný çekerek Taksim’i 1 Mayýs Alaný olarak kabul ettiðini ilan etmiþtir. Bu onun için moral bozucu bir yenilgiydi. Þimdi devrim güçlerinin kazandýðý bu zaferi, zaferin içini boþaltarak boþa çýkarmaya çalýþýyor. Elbette sermaye sýnýfý bu konuda en büyük desteði sosyal reformist partilerden, oportünist hareketlerden ve burjuva sendikacýlardan alýyor. Saydýðýmýz bu kesimler, iþçi sýnýfýnýn, Kürt halkýnýn ve diðer emekçi kitlelerin önüne mücadele hedefi olarak reformlarý koyup iktidar hedefini gözlerden saklayarak sermaye sýnýfýna en büyük desteði vermiþ oluyorlar. Ýþçi sýnýfý, Kürt halký ve diðer emekçi sýnýflar ise, devrim ve iktidar hedefini öne çýkararak, sermaye egemenliðini, sermaye sýnýfýnýn politik iktidarýný yýkma isteklerini ortaya koyarak bu oyunu bozabilir; geçen yýl Taksim’de kazanýlan zaferi kalýcý bir hale dönüþtürebilirler. Devrim günceldir. Devrim ve iktidarýn ele geçirilmesi pratik politika sorunu haline dönüþmüþtür. 2011 yýlýnýn 1 Mayýs’ýný güncel devrimin kaldýracý haline dönüþtürebiliriz.
13
Konak İşçileri Eyleme Devam Ediyor
Yeni Evrede
Konak Taşeron İşçileri
39.Gün: Ýþçiler için durgun ve sessiz bir gün oldu. Gece yaðan yaðmurdan dolayý iþçilerin çoðu uyuyamadý. Yaðmur ve soðuktan korunmak için sabah saatlerine kadar ateþ yakýldý. Gün içerisinde ikiþerli üçerli ziyaretler gerçekleþti. Ýþçiler çocuklarýyla eylem alanýnda oyunlar oynayarak zaman geçirdi ve toplu halde sohbet ettiler. 39. günün durgunluðunu daha önce bir iþçinin sözünü bize hatýrlattý “Sessizlik Bazen Çok Þey Anlatýr.”
40.Gün: Konak Belediye iþçileri, eylemlerinin 40. gününde bu kez de zincirleme eylemiyle seslerini duyurdular. Saat 11.45’te Konak Belediye binasýnýn kapýsýnýn önüne gelerek slogan atmaya baþlayan iþçiler, yarým saat boyunca Ýzmir polisinin dikkatini belediyenin önüne çekti. Ýþçilerin hareketliliðinden ve ne yapacaklarýnýn belli olmayýþýndan (!) binanýn iþgal edeceðini düþünen polis, çevik kuvvet ekiplerini, gözaltý aracýný ve Toma’yý belediye binasýnýn önüne yýðdý. Bu esnada dört taþeron iþçisi belediyenin karþýsýnda Basmane Meydaný’ndaki metal Dünya Heykeline çýkarak kendilerini zincirlediler. Dünya Heykeli’ne 21. günün saldýrý fotoðraflarý ve “Ekmeðimiz Ýçin Onurumuz Ýçin Taþerona Hayýr” yazýlý pankartý asan iþçiler “Ölmek var dönmek yok!” sloganýný haykýrdýlar. Zincirleme eylemi baþarýyla gerçekleþince diðer iþçiler de belediye binasýnýn önünden eylem alanýna geri döndüler ve karþýlýklý slogan atarak arkadaþlarýna destek verdiler. Zincirleme eylemi baþladýktan 5 dakika sonra, 2 Mücadele Birliði okuru ve Devrimci Ýþçi Komiteleri’nden 1 iþçi konak taþeron iþçilerine destek için yol üzerinde “Konak Ýþçisi Yalnýz Deðildir/Mücadele Birliði” pankartýný açarak yolu trafiðe kapattýlar. Yaklaþýk 10 dakika yol kapalý kalýrken sürekli, “Konak Ýþçisi Yalnýz Deðildir”, “Yaþasýn Ýþçilerin Mücadele Birliði”, “Savaþa Savaþa Kazanacaðýz”, “Zafer Savaþan Ýþçilerin Olacak” sloganlarý attýlar. Bu sýrada bir kadýn iþçi fenalaþtý. Ambulans çaðrýlarak kadýn iþçiye ilk müdahale yapýldý. Dünya heykeli üzerindeki zincirleme eylemi saat 14.00’e kadar sürdü. Bu süre içinde eylem yerindeki iþçiler oturma eylemi yapýp, halay çektiler. Sloganlarýn hiç durmadýðý iki saatin sonunda itfaiye ekipleri aracýlýðýyla Selçuk, Yüksel, Kubilay ve Adnan isimli iþçiler Dünya Anýtýndan indirilerek gözaltýna alýndýlar, iþçiler sloganlarla uðurlandý.
14
Mücadele Birliði
Konak Belediye iþçileri eylemlerinin daha da sertleþerek devam edeceðini söylediler, “Seçim çalýþmalarýnýn tümünde bizleri karþýlarýnda bulacaklar. Bizleri attýklarý sokaklarý onlara dar edeceðiz!” dediler. Eyleme, CHP il binasý önünde 25 gündür tek baþýna eylem yapan Buca Belediyesi taþeron iþçisi Batýgül Tunç da katýldý. Ýþçilerin gözaltýna alýnmasýndan sonra, eylem alanýnda halaylar durmadý; iþçiler saat 16.00’te “Baskýlar Bizi Yýldýramaz”, “Yaþasýn Onurlu Mücadelemiz” sloganlarýyla eylem alanýna geri geldiler. Konak iþçilerine destek eylemi yaparak gözaltýna alýnan ücadele Birliði okurlarý ve DÝK’li iþçi de saat 16.30’da eylem alanýna “Zafer Savaþan Ýþçilerin Olacak”, “Yaþasýn Ýþçilerin Mücadele Birliði”, “Konak Ýþçisi Yalnýz Deðildir”, “Baskýlar Bizi Yýldýramaz” sloganlarýyla eylem alanýna geldiler. CHP’li yöneticiler iþçileri görüþmeye çaðýrdý. Saat 18.00’da seçilen beþ iþçi, CHP yöneticileriyle görüþmek için Ýl baþkanlýðýna gittiler. Ýþçiler yapýlan görüþmede ne olumlu ne olumsuz bir sonucun çýkmadýðýný söylediler. Gündüz yapýlan eylemlerin yarattýðý yüksek moral motivasyon bütün iþçi arkadaþlarýn gözlerinden ve yüzlerinden okunuyordu. Konak taþeron iþçileri 40 gündür sendikalarýn “Görmedik, Duymadýk, Bilmiyoruz” tavrýna raðmen eylemlerini kararlý ve coþkulu bir þekilde sürdürüyorlar. Konak Ýþçilerinin, bugünkü eylemleri iþçi sýnýfýnýn kendi yaþadýðý sorunlarý kendi öz gücüne dayanarak ve kendi deneyimlerinden öðrenerek nasýl çözebileceðini bize gösterdi. Ýþçi sýnýfý bizlere öðretmeye, yaþamdan ve kavgadan öðrenmeye devam ediyor.
41.Gün: Ýþçiler güne eylemlerinin 40. gününde yaptýklarý eylemler ile ilgili haberleri okuyarak baþladýlar. Yerel basýnda Tacettin Bayýr’ýn iþçilere hakaretvari ve yalan yanlýþ konuþmalarýnýn yayýnlanmasý üzerine iþçiler, CHP il baþkanlýðýna giderek Tacettin Bayýr’dan bir açýklama beklediler ve bir açýklama yapýlana kadar il baþkanlýðýnýn önünde olacaklarýný söylediler. Ýl 186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
baþkanlýðý binasýnýn arka kapýsý ve giriþ kapýsýnda bekleyen Konak iþçileri, “Tacettin Bayýr baksýn 15 kiþi miyiz ön kapýda 12 arka kapýda 14 eylem alanýnda ise 35 iþçi bekliyor. Sen bizi görmezden gelebilirsin hatta 15-20 iþçi de diyebilirsin ama biz size kaç kiþi olduðumuzu sokaklarda yaptýðýmýz eylemlerle göstereceðiz” diyerek tepkilerini dile getirdiler. Ýl baþkanlýðýnýn ön ve arka kapýsýnda bekleyen iþçilerin Ýl baþkanlýðýný basmasý ihtimaline karþý çevik kuvvet ekipleri kapý aðzýnda hazýr beklediler. Burjuva basýnýn gelmesi ile birlikte Tacettin Bayýr Ýl baþkanlýðýnda bir basýn açýklamasý yaptý. Ýþçiler burjuva basýna ve yerel basýna “tek taraflý haber yapmaktan vazgeçin. Nasýl ki Hakan Tartan’ý dinliyor ve yazýyorsanýz gelin bizi de dinleyin ve gerçekleri yazýn. Madem tarafsýz olduðunuzu iddia ediyorsunuz gelin biz belediyenin önündeyiz” sözleriyle burjuva ve yerel basýný eleþtirdiler. Ayrýca iþçiler Konak Belediyesi baþkaný Dr. Hakan Tartan’ýn eþinin Yeni Asýr’da çalýþmasýnýn hep Hakan Tartan’ýn dediklerini yazmasý anlamýna geldiðini söylediler. Eðer Yeni Asýr kendilerini dikkatte almazsa, gazeteyi protesto edeceklerini söyleyen iþçiler, kýsa bir bekleyiþten sonra il binasý önünden ayrýlarak kendi eylem alanlarýna geçtiler. Konak iþçileri öðle saatlerinden sonra gün boyunca Ayýþýðý Sanat Merkezi’nin 16 Nisan’da kendileri için yapacaðý “Konak Taþeron Ýþçileriyle Dayanýþma Gecesi” için kendi yakýnlarýný davet etmek için ikiþerli guruplar halinde davetiye daðýtýmýna çýktýlar. Kimi iþçiler de çevredeki esnaflarý dolaþarak etkinliðe davet ettiler. TÜMTÝS üyesi olan ambar iþçileri saat 16.00’te oturmak ve yakmak için paletler getirerek destekte bulundular. Akþam saatlerinde yakýlan ateþ etrafýnda toplanan iþçiler sohbet ederek 41. günü geride býraktýlar. 42.Gün: Sloganlarla baþlayan gün, Ayýþýðý Sanat Merkezinin dayanýþma gecesi için davetiye daðýtýmýyla sürdü.
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
ÝHD yöneticileri saat 17.00’te Konak iþçilerine destek için geldi. Ýþçiler ÝHD üyesi avukatlarla eylem üzerine sohbet ederek eylemlerinin hukuksal boyutu üzerine konuþtular. ÝHD yöneticileri eylem alanýnda yeni demlenmiþ çaylarý içtikten sonra iþçilerin yanýndan ayrýldýlar.
43.Gün: Eylemlerinin 43. gününde olan Konak taþeron iþçileri, Konak Belediye binasýný saat 09.30’ta iþgal etti. Herkesi hayretlere düþürecek yol ve yöntemlerle, mobese kameralarýnýn, sivil polislerin kendilerini takip altýnda tutmasýna raðmen Konak Belediyesi binasýna çýkarak “Kýlýçdaroðlu Taþerona Karþý Gelen Ýþçileri Tutuklatsýn! Ýmza: Dr. Hakan Tartan/Konak Belediyesi Taþeron Ýþçileri” yazan pankart açtýlar. Eyleminin 56+28. gününde olan Batýgül Tunç da Belediye binasý iþgal eden 10 Konak iþçisi ile birlikteydi. Ýþgaldeki iþçilerle eylem alanýnda bulunan iþçiler karþýlýklý sloganlar attýlar, polis ve zabýta hemen yoðun güvenlik önlemleri aldýlar. Ýþçiler yaklaþýk 1 saat binanýn tepesinde kalýrken, 1 saatin sonunda sivil polisler tarafýndan gözaltýna alýndýlar. Ýþçiler araçlara bindirilirken eylem alanýndaki iþçiler araçlara yaklaþarak “Baskýlar Bizi Yýldýramaz”, “Zafer Savaþan Ýþçilerin Olacak” sloganlarý attýlar. Ýþçiler, ifadeleri alýnmak üzere Konak Güvenlik Þube Müdürlüðüne götürüldüler, eylem alanýnda kalan iþçiler ise çevik kuvvet tarafýndan abluka altýna alýndý ve eþyalarýna el konuldu. Belediye, eylem alanýna çöp kamyonlarý, su tankeri de çektirip, büyük saksýlarla aðaçlar getirdi; iþçiler ise polis ablukasý altýnda halaylar çekerek hiçbir þeyin morallerini bozmayacaðýný gösterdiler. Ýþçi sýnýfýnýn yaratýcýlýðý ve uyanýklýðýnýn bir göstergesiydi, herkesi hayrete düþürecek þekilde eylem gerçekleþtirmek. Ýþçiler abluka altýnda “Baskýlar Bizi Yýldýramaz”, “Yaþasýn Onurlu Mücadelemiz”, “Hak Verilmez Alýnýr”, “Zafer Savaþan Ýþçilerin Olacak”, “Sendika Hakkýmýz Söke Söke Alýrýz”, “Taþeron Sistemi Ýstemiyoruz”, “Zafer Savaþan Ýþçilerin Olacak”, “Ölmek Var Dönmek Yok”, “Yaþasýn Ýþçilerin Mücadele Birliði”, “Konak Ýþçisi Yalnýz Deðildir”, “Ýþçiler Burada Yalancýlar Koltukta”, “Ýþçiler Burada Sendikalar Nerede”, “Ýþçiler Burada Söz Verenler Nerede” sloganlarýný attýlar. Ýþçiler “Aziz Kocaoðlu, Hakan Tartan, Tacettin Bayýr” isimlerini okuduklarýnda “Yok” karþýlýðýný vererek yoklama alýyor. Abluka altýndaki iþçiler ajitasyon yaparak yoldan geçenlere ve Konak Belediyesine seslerini duyurmaya devam ettiler. Ýþçiler konuþmalarýnda, geri adým atmayacaklarýný, bundan sonra daha sert eylemler yapacaklarýný, Hakan Tartan’ýn verdiði sözleri unutmamasýný burada
gece gündüz ekmekleri için durduklarýnýn bilinmesini istediler. Ýþçiler, kimi sendikalarýn yanlarýnda olmadýklarýný, CHP’nin arka bahçesi olarak durduklarýný ve sarý sendikacýlýk yaparak iþçileri görmezden geldiklerini de vurguladýlar. Bu sýrada TÜMTÝS Ýzmir Þube Baþkaný ve Þube Sekreteri, Tek Gýda-Ýþ Genel Baþkan Danýþmaný, SDP, BDSP, TÝHV ve ÝHD yöneticileri eylem alanýna geldiler. Ýþçilerin gözaltýna alýnmasýndan iki saat sonra, iþçi temsilcilerinden Abuzer Yýlmaz da gözaltýna alýndý. Yaklaþýk iki buçuk saate yakýn abluka altýnda kalan iþçiler, ablukayý yararak Konak Belediyesi binasýnýn önüne geçmek istedi. Çevik kuvvet polisleri ise Konak Belediyesine 10 metrelik mesafe ile bir kordon çekerek, iþçilerin belediye önüne geçmesini engelledi; belediyenin önü demir çitlerle çevrildi. Ýþçilerin gözaltýna alýndýklarýný duyan Genç-Sen, Bir Umut Derneði ve iþçi aileleri de hemen eylem alanýna geldiler. Ýþçiler desteðe gelenlerle halaylar çekerek eylemlerini coþku içinde sürdüreceklerini dile getirdiler. Konak Güvenlik Þubede ifadeleri alýnan iþçiler, saat 16.00’da serbest býrakýldýlar. Ýþçiler eylem alanýna geldiklerinde “Baskýlar Bizi Yýldýramaz”, “Taþeron Sistemi Ýstemiyoruz”, “Yaþasýn Ýþçileri Mücadele Birliði”, “Taþeron Ýþçisi Yalnýz Deðildir”, “Zafer Savaþan Ýþçilerin Olacak”, “Hakan Korkma Kavga Yeni Baþladý” sloganlarý ile karþýlandýlar. Eylem, Ýzmir kamuoyunda büyük ses getirdi. Akþam saatlerinde dört lümpen iþçi, yerden aldýklarý þiþeyi kýrarak eylem alanýna gelip, iþçi komitesinde bulunan Selçuk Kamiloðlu’nu darp etmek istediler. Provokasyon yaratmaya çalýþan bu kiþiler, Konak taþeron iþçilerine “CHP Ýl baþkaný Tacettin Bayýr’a laf söyleyemezsiniz” diyerek saldýrmaya çalýþtýlar. Ýþçiler hýzlý bir þekilde saldýrganlara müdahale etti. Araya sivil polislerin girmesi ve eylemdeki iþçilerin soðukkanlý davranmasý, olayýn büyümesini engelledi. Saldýrýya uðrayan Selçuk Kamiloðlu, olayla ilgili ifade vermek için Basmane Karakoluna götürüldü. Gece saat 24.00’e doðru serbest býrakýlan iþçi, saldýrýyý gerçekleþtirenlerden þikâyetçi olmayarak, “Bizim derdimiz bize saldýran 4 kiþi deðil asýl derdimiz Tacettin Bayýr’dýr. Tacettin Bayýr’ý þikâyet edeceðiz, gelip hesap versin bize” diyerek kýsa bir açýklama yaptý.
44.Gün: Gece boyunca Konak iþçileri, önceki gün eþyalarýna el konulduðu için battaniyesiz bir þekilde ateþ baþýnda ýsýnmaya çalýþtý. Gece uymak isteyen iþçiler, açýk olan kahvehanelere giderek dinlenebildiler. Ýþçilerin ilk iþi pankartlarýný asabilecek tah186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
Konak Taşeron İşçileri
talar bulmak oldu. Bir damacana ve birkaç sopayla “Hangi Yüzle Oy Ýsteyeceksiniz/Konak Belediyesi Taþeron Ýþçileri” pankartýný, saldýrýya uðradýklarý görüntülerden oluþan pankartý ve kaçýncý günde olduklarýný gösteren panoyu astýlar ve sonra 43. gününde yaptýklarý eylemlerle ilgili haber veren gazeteleri alarak toplu bir þekilde okudular. Ýþçiler burjuva medyalarýnýn yazdýðý yalan yanlýþ haberlerle o kadar sýk karþýlaþtýlar ki, artýk fazla tepki göstermiyorlar. Ýþçiler yeni yerlerine çabuk alýþtýlar. Etraflarýnýn aðaçlarla çevrilmesi iþçiler tarafýndan “doða ile iç içeyiz” yorumlarýný getirdi. Saat 16.00’te TÜMTÝS yönetimi ve ambar iþçileri “Birleþen Ýþçiler Asla Yenilmez”, “Taþeron Ýþçisi Yalnýz Deðildir”, “Ýþçiye Uzanan Elleri Kýracaðýz” sloganlarýyla Konak iþçilerini ziyarete geldiler. Konak iþçileri TÜMTÝS’ten gelen bütün iþçilere teþekkür ederek sözü Þükrü baþkana býraktý. TÜMTÝS Ýzmir þube baþkaný Þükrü Günseli iþçileri sergiledikleri onurlu tutumdan dolayý kutlayarak, “Bu haklý mücadeleniz boyunca bizlerde elimizden gelinceye kadar katký sunmaya destek ve dayanýþma sunmaya devam edeceðiz” dedi. TÜMTÝS ve ambar iþçileri ziyaretlerinin sonunda kendi aralarýnda topladýklarý paralarý Konak iþçilerine vererek maddi destekte bulundular. Ýþçilerle birlikte halay çektiler. 46.Gün: Ýþçiler 11 Nisan günü eylem alanýnda hareketli dakikalar geçiriyorlar. Saat 12.00’de CHP il baþkanlýðýna gitme kararý aldýlar ve eylem alanýnda nöbetçi býrakarak yürünmeye baþlandý. Ýþçiler tek sýra halinde oluþturduklarý kortejde CHP Ýl baþkaný Tacettin Bayýr ve Konak Belediye baþkaný Hakan Tartan’ýn fotoðraflarýna atýlan çarpý ve “Yalancýlar Aranýyor” yazýlý dövizleri taþýdýlar. Ýþçiler yürüyüþ boyunca “Sendika Hakkýmýz Engellenemez”, “Taþeron Sistemi Ýstemiyoruz”, “Ýþçiler Burada Yalancýlar Nerede”, “Hak Verilmez Alýnýr Zafer Sokakta Kazanýlýr”, “Zafer Savaþ Ýþçilerin Olacak”, “Taþeron Ýþçisi Yalnýz Deðildir”, “Yaþasýn Onurlu Mücadelemiz”, “Ýþ Ekmek Yoksa Sandýk da Yok”, “Yaþasýn Ýþçilerin Mücadele Birliði” sloganlarý attýlar. Ýl baþkaný ve il yöneticileriyle görüþmek isteyen iþçilere yönetimden cevap gelmedi. Ve çevik kuvvet çemberi altýna alýndýlar. Yaklaþýk bir saat abluka altýnda yetkili birilerini bekleyen iþçiler, kimsenin gelmemesi üzerine eylem alanlarýna geldikleri düzen içerisinde sloganlarla geri döndüler. Saat 14.40’ta iþçilere CHP yöneticilerinin il baþkanlýðýnda olduðu haberi geldi, iþçiler tekrar kortej oluþturarak sloganlarla il baþkanlýðýna yürüdüler ve ellerindeki yumurtalarla yöneticileri beklediler. Kimsenin gelmemesi üzerine eylem alanýna döndüler ve Konak Ýlçe baþkaný ile kar-
15
Konak Taşeron İşçileri
þýlaþtýlar. Ýþçilerin elindeki “Yalancýlar Aranýyor” dövizlerini gördüðünde “Sizler taþýdýðýnýz dövizlerle CHP’ye zarar veriyorsunuz” dedi, iþçiler ise “bizim sorunumuzu çözmediðiniz sürece bu tür eylemlere devam edeceðiz. Hatta 16 milletvekilinin de dövizlerini yapýp bütün kamuoyuna duyuracaðýz” dediler. Ýki gün önce Konak Belediyesinin önüne Hakan Tartan’ý iþçilerden korumak için demir bariyerler çekilmiþti. Ýþçiler bu bariyerlerin içine girerek sloganlar atmaya baþladý, bunun üzerine çevik kuvvet ablukasýna alýndýlar. Belediye yetkilileri iþçileri bariyer alanýný boþaltmalarý için uyardýlar, boþaltmadýklarý taktirde müdahale edileceði söylendi iþçilere. Belediye yetkilileri iþçileri uyardýklarý sýrada bir kadýn iþçi fenalýk geçirdi. Yarým saatlik bekleyiþten sonra iþçiler Konak Belediyesinden randevu talep ederek demir bariyerlerle çekilmiþ alandan çýktýlar.
47.Gün: Konak iþçileri sabahýn erken saatlerinden itibaren CHP Ýl yönetimiyle görüþme saatini bekledi. Saat 14.00’de Yeni Kapý Tiyatrosu, sloganlarla ziyarete geldi ve iþçileri de içine kattýðý kýsa bir oyun sergilediler. CHP Konak Ýlçe baþkaný Aytekin Tunuslu, iþçilerle görüþmek üzere randevu talep etti. Ýþçi komitesi de Aytekin Tunuslu’yla görüþmek için eylem alanýndan ayrýldý. Yaklaþýk iki saat süren görüþmeden gelen iþçi komitesi, görüþme sonuçlarýný iþçi arkadaþlarýna aktardý. Aytekin Tunuslu, “Yaptýðýnýz eylem CHP’ye büyük zarar veriyor. En kýsa zamanda eylemi bitirmelisiniz” dediðinde, “Gelin eylemi bitirin, bizim taleplerimiz belli. Bizim çocuklarýmýz aç CHP’yi düþünecek halimiz yok” sözleriyle görüþmeyi bitirdiklerini söylediler. Aytekin Tunuslu ile yaptýklarý görüþmeden sonra DÝSK Ege bölge temsilcisi, Genel Ýþ 5 Nolu þube baþkaný ve Belediye-Ýþ 4 nolu þube baþkaný iþçilerle görüþme talebinde bulundu. Ýþçilerle görüþen sendikacýlar “iþçilerin 2012 yýlýna kadar taþeronda çalýþmalarý gerektiðini ancak 2012 Haziran ayýndan sonra sendikalý olabileceklerini” söyleyerek, taþeronda çalýþmaya dönmeleri için teklifte bulundular. Ýþçiler bunun üzerine “bizim taleplerimiz belli ve biz sendikalý oluncaya kadar da buradayýz” sözleriyle teklifi kabul etmediler. Akþam saatlerinde hava soðumaya baþladý. Ýþçiler havanýn soðumasýndan dolayý ateþe sürekli odunlar attýlar. Ateþ etrafýnda toplanan iþçiler son süreci deðerlendirdiler.
48.Gün: Belediyenin yönlendirmesiyle sendikacýlar, Konak taþeron iþçilerine toplantý çaðrýsýnda bulundu. Toplantý 13 Nisan günü sabah saatle-
16
Yeni Evrede
rinde alýndý. DÝSK Bölge Baþkaný Ali Çeltek, Belediye-Ýþ 4 No’lu Þube Baþkaný Cemal Küpeli, Genel-Ýþ 5 No’lu Þube Baþkaný Naci Çetin’in katýldýðý 1,5-2 saat süren toplantýnýn ardýndan eylem alanýna geri dönen iþçiler, yapýlan görüþmeyle ilgili açýklama yaptýlar. Kýsa bir süre sonra da emniyet müdürü ve sivil polisler alana gelerek, iþçileri gözaltýna alacaklarýný, ifade vermek üzere karakola gitmeleri gerektiðini söyledi. Hakan Tartan ve Tacettin Bayýr’ýn iþçilerle ilgili suç duyurusunda bulunmalarýndan dolayý iþçilerin ifadesi alýndý. Dönüþte yolda karþýlaþtýklarý Ali Çeltek ile tartýþmaya baþladýlar. Ali Çeltek sabah saatlerinde yapýlan toplantýnýn sonuçlarýný emniyet müdürlüðüne bildirmiþ. Ýþçiler bunu sert tepkilerle karþýladý. Bir iþçi Ali Çeltek’e “ben sendika nedir bilmezdim, burada öðrendim sendikalarý. Sen nasýl bir sendikacýsýn, iþçileri nasýl polise þikâyet edersin!” dedi. Hakan Tartan’ýn gerekçesi ise, “belediye binasýnda çalýþan diðer iþçilerin çalýþmasýný engellemeleri, can güvenliðinin olmadýðý ve slogan atmak, yol kapatmak gibi giriþimlerle kamuoyunu rahatsýz ettikleri” idi. Ýþçiler karakola gittiklerinde eylem alaný yine boþ deðildi. “Ýþçiler yoksa aileleri burada” diyen aileler, iþçilerin dönüþünü coþkuyla karþýladýlar. Gün geceye evrilirken bizler de iþçilerden güne dair görüþler alýp iþçi komitesi sözcüsüyle röportaj yaptýk.
Komite Sözcüsü Ýle Röportaj:
Mücadele Birliði: Sizler bugün sendikalarla bir toplantý aldýnýz. Bu toplantý çaðrýsý size kim tarafýndan yapýldý? Komite Sözcüsü: Bu çaðrý sendikalar üzerinden belediyeden yapýldý. Toplantýda Disk Ege Bölge Baþkaný Ali Çeltek, Belediye Ýþ 4 Nolu þube baþkaný Cemal Küpeli, Genel Ýþ 5 No’lu Þube Baþkaný Naci Çetin vardý. Toplantý çaðrýsý birgün önce yapýlmýþtý. Biz de toplandýk. Sendikacýlar; “tüm arkadaþlarý toplayýn herkesin önünde açýklama yapacaðýz” dediler. Buna karþý iþçi arkadaþlar; “bizler komitemize güveniyoruz, gelmemize gerek yok” dediler. Toplantý sýrasýnda Ali Çeltek, Naci Çetin ve Sosyal-Ýþ’ten Müfit’le birlikte ekibi de gelmiþti. Mücadele Birliði: Konuþulanlar nelerdi, toplantýda sizlere yeni bir teklifle mi geldiler? Komite Sözcüsü: Konak Belediye Baþkaný Hakan Tartan sendikacýlarla görüþmüþ ve “iþçiler gelip taþeron firmada iþe baþlasýnlar” demiþ. Sendikacýlar da bizlere bunu dolaylý yollardan anlatmaya baþladýlar. Toplantý sýrasýnda iþçi komitesinde yer alan diðer iþçi arkadaþlar “peki böyle bir durumda bizim iþ garantimiz var mý?” sorusuna sendikacýlar; “biz sizlere iþ garantisi veremeyiz” dediler. Görüþmeler bu þe186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
Mücadele Birliði
kilde devam etti ve sonra sonlandý. Bizler görüþmeden döndükten kýsa bir süre sonra emniyet müdürü ve sivil polisler bizim yanýmýza gelerek belediyenin ve Hakan Tartan’ýn bizden þikayetçi olduklarýný bu yüzden gözaltýna alýnacaðýmýzý ve ifade vermemiz için bizleri sorguya çekeceklerini dile getirdiler.Mücadele Birliði: Þikâyetçi olmalarýnýn tam olarak gerekçesi neydi? Komite Sözcüsü: Belediye Baþkaný Hakan Tartan’ýn bizden dolayý can güvenliðinin olmadýðýný, belediye binasýnda çalýþan diðer iþçilerin çalýþmasýný engellediðimizi ve binaya giriþlerini engellediðimizi, ayrýca sloganlarýmýzla, yol kapatma eylemimizle ve daha birkaç nedenden dolayý çevreye rahatsýzlýk verdiðimizi ileri sürerek bizden þikâyetçi olmuþlar. Mücadele Birliði: Alanda ve karakolda yaþadýklarýnýzý kýsaca anlatýr mýsýnýz? Komite Sözcüsü: Emniyet müdürü ve sivil polisler eylem alanýmýza geldiklerinde beni, iþçi arkadaþlardan ayýrarak bir kenara çektiler. Ýþçi arkadaþlarýmýzýn tamamýný bir kenara aldýlar, etraflarýný sardýlar. Bunun nedeni de DÝSK Ege bölge temsilcisi Ali Çeltek emniyet müdürüne “ben belediye baþkanýyla konuþtum bütün arkadaþlarý taþerona yeniden iþbaþý yaptýrýyor, belediye baþkaný bu konuda söz verdi. Ýþçiler taþerona baþlamak istiyor ancak komitenin sözcülüðünü yapan Abuzer ve iþçi komitesindekiler iþçileri böyle davranmaya zorluyor” demiþ. Bunun üzerine emniyet müdürü beni ayrý alarak; “bak biz süreci Ali Çeltek üzerinden takip ediyoruz. Ýþçiler seni seviyor, sen burayý daðýtmazsan seni savcýya çýkartýr tutuklattýrýrým” diyerek tehdit savurdu. Daha sonra bizleri ifade vermek üzere Konak Emniyet Müdürlüðü’ne aldýlar. Bizler Konak Pier köprüsünde toplandýk. Bu arada bizlere Gündoðdu Meydaný’nda Bakanlarýn toplandýðý haberi geldi. Oraya gitmek istedik fakat yetiþemeyeceðimizi düþünerek vazgeçtik. Ýfademizi karakolda verdik ve daha sonra oradan çýktýk. Biz karakoldan çýktýktan sonra Ali Çeltek’le yolda karþýlaþtýk. Yanýmda KESK Dönem Sözcüsü, Eðitim-Sen 1 Nolu Þube Baþkaný vardý. Orada sorduk: “sen neden bizim konuþmalarýmýzý gidip emniyette anlattýn? Bunu neden yaptýn, bu sana yakýþýyor mu?” Sonra bu arada iþçi arkadaþlardan biri geldi ve “sen niye böyle yaptýn, ben sendikayý burada öðrenmeye baþladým, sendikayý burada tanýmaya çalýþýyorum ve ben senin gibi bir sendikacý görmedim” dedi. Sendikacý iþçiyi gider de polise þikâyet eder mi? Sonra yeniden ben devreye girdim ve “taþeronu sen bize önerdin mi önermedin mi?” O da “ben önermedim” dedi. Biz de; “o zaman bizi oraya neden çaðýrdýn? Ve madem önermedin, emniyet müdürüne ‘ben bu taþeron firmayý ayarladým bunu engelleyen iþçi komitesiyle Abuzer’dir’ cümlesini neden kullandýn?”dedik. O da “ben bunu söylemedim, bunu
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
söyleyen þerefsizdir, yalancýdýr. Beni zan altýnda býrakýyorsunuz” dedi. Hâlbuki bunlarý benim yanýmda telefonda konuþtu. Daha sonra ben Musa Çam’ý aradým ve “bak DÝSK Bölge Temsilcisi bizi polise þikâyet etmiþ, bu iþi bizim engellediðimizi söylemiþ. Bu iþin sonu çok aðýr olur” dedim. Musa Çam “buradan çýkalým gider oturur konuþuruz ve bu iþe bir çözüm buluruz” dedi. Mücadele Birliði: Daha sonra eylem alanýna yeniden geldiniz, burada neler oldu? Komite Sözcüsü: Bu arada giden eþyalarýmýz geri geldi, daha sonra oturup deðerlendirme yaptýk. Ýþçi arkadaþlar “komitenin sonuna kadar yanýndayýz, komitenin aldýðý bütün kararlarda biz varýz, komite ne isterse biz yapmaya hazýrýz, komitemize güveniyoruz” dediler. Þimdi de yarýnki yürüyüþümüze hazýrlanýyoruz. Mücadele Birliði: Karakolda ifade alýnýrken birkaç iþçinin kulaðýna “iþ baþý yapýn” demiþler. Bunu söyleyen sendikacýlar mýydý karakoldaki sivil polisler miydi? Komite Sözcüsü: Ben bunu duymamýþtým þimdi sizden duydum ama söyleyen Ali Çeltek olabilir, çünkü Ali Çeltek direk belediye baþkanýnýn aðzýyla konuþuyor. Biz bugün kendisine “sendikalarý partilerin arka bahçesi yapmayýn” dedik. Bu Ali Çeltek’in hoþuna gitmedi tabi. Biz daha sonra onlara, Ýzmir’den meclise gidecek olan milletvekili adaylarýnýn resimlerini bastýrýp “Bunlar Yalancýlardýr, Yalancý Meclisin Üyeleridir, Oy Vermeyin” diye sokaða çýkacaðýmýzý ve resimlerini bastýrýp çarpý iþareti koyacaðýmýzý söyledik. Bunun üzerine onlar da; “kesinlikle Musa Çam’a bunu yapmayýn. O bizim bölge temsilcimizdir, çok iyidir” dediler. Bir iþçi arkadaþ da “o halde Musa Çam’ýn 5 tane fotoðrafýný bastýracaðýz, onu daha fazla lanse edeceðiz” dedi. Bizler onlara söyledik “eðer taþerona karþýysanýz bizler Basmane Meydanýndayýz, cesaretiniz varsa yüreðiniz varsa, bizim yanýmýzda yer alýyorsanýz gelin. Eðer cesaretiniz yoksa oturun oturduðunuz yerde, sýnýf adýna da konuþmayýn, iþçi kelimesini de aðzýnýza almayýn.” Mücadele Birliði: Son olarak eklemek istediðiniz bir þey var mý? Komite Sözcüsü: Eylem devam edecek. Ali Çeltek ve onun gibi sendikacýlarýn belediye baþkanlarýnýn veya iþverenlerin kuyrukçuluðunu yaptýðýný hep gördük. Tarihte bunlar hep yaþandý, iþçi sýnýfý da bunlara gereken cevabý hep kendi diliyle vermiþtir, verecektir. Ben teþekkür ederim, iyi çalýþmalar 49.Gün: 14 Nisan günü Konak iþçileri sabah saatlerinde DÝSK Bölge Temsilcileri tarafýndan görüþmeye çaðrýldý, saat 09.30’ta eylem alanýndan ayrýldýlar. “Dün Ali Çeltek’e yapmýþ olduðunuz davranýþtan dolayý özür dilemeniz gerekiyor”
deyince iþçiler DÝSK’i protesto ederek görüþmeden ayrýldýlar. Ýþçiler öðlen saatlerinde de Konak Belediyesi baþkan yardýmcýsýyla görüþmeye gittiler. Sonuç: “olumlu diyebileceðimiz bir geliþme yok”, “daha önce ne söylüyorlarsa yine ayný þeyleri söylediler”. Belediye-Ýþ 4 nolu þube baþkaný Cemal Küpeli saat 13.40’ta Konak Belediyesi ile görüþmeye geldi. Çýkýþta da iþçilerin yanýna geldi. Bu görüþmede de söylenen sözler aynýydý. Ýþçiler de “Bizler haklarýmýzý alýncaya kadar buradan ayrýlmayacaðýz. Bizleri görmeyenlere kendimiz göstermesini biliriz” dediler. Ýþçiler saat 18.00’de de Kadifekale surlarýnda yürüyüþe baþladýlar. Yürüyüþ boyunca “yalancýlar aranýyor, Tacettin Bayýr, Musa Çam, Hakan Tartan”ýn üzeri çarpýlý fotoðraflarýndan oluþan dövizler taþýdýlar. Kadifekale surlarýndan Yapýcýoðlu Caddesi’ne geçen iþçiler, Ýkiçeþmelik Caddesi’nden yürümeye devam ettiler. Yol boyunca sloganlar atarak yürüyen iþçiler, Ýkiçeþmelik Caddesi’nden Agora semtine geldiklerinde, “Demokratik Çözüm Çadýrý”nýn bulunduðu alandan sloganlarla geçtiler. Kürt halký da zýlgýtlar, alkýþlar ve zafer iþaretleriyle selamladýlar. Ardýndan iþçiler eylem alanýna geldiler.
50.Gün: Konak iþçileri seslerini duyurabilmek için CHP ve Konak Belediyesinin yapacaðý etkinliklere katýlma kararý almýþlardý. 15 Nisan günü saat 11.00’de Ýsmet Ýnönü Sanat Merkezi’nde CHP Ýzmir milletvekili adaylarýný açýklayacaktý, iþçiler de oraya gitme kararý aldýlar. Saat 10.00’da 15-20 kiþilik bir grupla milletvekili adaylarýnýn açýklanacaðý alana giden iþçileri Ýsmet Ýnönü Sanat Merkezi etrafýnda iki çevik kuvvet otosu ve elliye yakýn sivil polis bekliyordu. Emniyet amiri tarafýndan “slogan atarsanýz ayakta beklerseniz hepinizi buradan toplatýrým” diye tehdit edildiler. Ýþçiler de çimlere oturarak beklemeye baþladýlar. Saat 11.40’ta eylem alanýnda bulunan diðer iþçiler de onlara katýldý ve yaklaþýk iki buçuk saat oturarak bekledikten sonra “Ýþçiler Burada Söz Verenler Nerede”, “Sendika Hakkýmýz Engellenemez”, “Taþeron Sistemi Ýstemiyoruz”, “Ýþçiler Burada Yalancýlar Nerede” sloganlarýyla eylem alanýna döndüler. Akþam saat 18.30’da Genç-Sen “Taþeron Ýþçisi Yalnýz Deðildir”, “Konak Ýþçisi Direniþin Simgesi” sloganlarýyla iþçileri ziyarete geldiler. Genç-Sen üyesi öðrenciler Konak iþçilerine destek olmak için DÝSK binasýnýn önünde bir günlük oturma eylemi yapma önerisini getirdiler iþçilere. Ýþçiler ise yaptýklarý eyleme zarar gelmemesi için öðrencilerden bu eylemi yapmamalarýný istediler. Ýzmir Mücadele Birliði 186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
K
Konak Taşeron İşçileri
“Emek Düþmanlarýna Oy Verme Hesap Sor”
onak Belediyesi taþeron temizlik iþçileri yeni ve farklý eylemlerle mücadelelerine devam ediyorlar. Eylemde olan iþçiler ilk defa bir emekçi mahallesinde yürüyüþ yaptý. Gültepe Mahallesi’nde bir ilki gerçekleþtiren Konak taþeron iþçilerinin yürüyüþü coþku ve alkýþlarla karþýlandý.
Ýþçiler saat 11.30’da Çýnartepe otobüsüne kart basmadan binerken, otobüsün içinde ajitasyon konuþmalarý yapýldý. Ýþçilerin çoðunluðunun yaþadýðý yer olan Çýnartepe son duraktan saat 12.30’da baþladý yürüyüþ. 21.günün saldýrý fotoðraflarýnýn yer aldýðý ve “Emek Düþmanlarýna Oy Verme Hesap Sor” yazýlý pankart açýlýrken, CHP Ýl Baþkaný Tacettin Bayýr’ýn ve Konak Belediye Baþkaný Hakan Tartan’ýn fotoðraflarýnýn olduðu “Yalancýlar aranýyor!” þiarlý dövizler taþýndý. Yürüyüþ sýrasýnda “Yaþasýn Onurlu Mücadelemiz”, “Yaþasýn Ýþçilerin Mücadele Birliði”, “Hakan Korkma Kavga Yeni Baþlýyor”, “Zafer Savaþan Ýþçilerin Olacak”, “Konak Ýþçisi Direniþin Simgesi”, “Sendika Hakkýmýz Engellenemez”, “Baskýlar Bizi Yýldýramaz”, “Ýþçiler Sokakta Söz Verenler Koltukta”, “Birleþe Birleþe Kazanacaðýz”, “Biz Çocuklarýmýza Onurlu Bir Gelecek Býrakacaðýz Ya Siz?”, “Sendika Yoksa Koltuk da Yok”, “Ýþçiler Burada Sendikalar Nerede”, “Savaþan Ýþçiler Asla Yenilmez” sloganlarý atýlýrken konuþmalar da yapýldý. Yol güzergâhýnýn uzun olmasýna ve sýcak havaya raðmen yürüyüþ oldukça coþkulu geçti. Yürüyüþ boyunca mahalle halký alkýþlarla, kornalarla iþçilere destek verdi. Çýnartepe son duraktan baþlayan yürüyüþ Basmane’deki eylem alanýnda son buldu. Kimi iþçiler eylem yerine geldikten sonra dinlenmeye çekilirken kimi de yürüyüþe katýlan aileleriyle zaman geçirdi. Uzun yýllar sonra Gültepe’de yapýlan bu yürüyüþ sýnýfýn yükselen mücadelesinin bir yansýmasýydý. Ýþçilerin kararlýlýðý, coþkusu ve inancý eylemin belirleyicisi olurken gerçekleþtirilen her eylem de sýnýfýn yaratýcýlýðýný ortaya koyuyor. Taþeron Ýþçisi Yalnýz Deðildir! Yaþasýn Ýþçilerin Mücadele Birliði! Mücadele Birliði/Ýzmir
17
“Verilen Sözler Tutulsun” Sokaklar
Y
56+25.Gün: oldan geçenler Batýgül’ün baþlattýðý imza kampanyasýna destek olmak isteyenler, ayný zamanda son geliþmeleri öðreniyorlar. Kimi imza atanlar Batýgül’le bir çay içip eylem alanýnda 10-15 dakika kalýyor. Batýgül Tunç bugün Konak Ýþçilerinin eylemine destek vermek için saat 11.30’da eylem alanýndan ayrýldý. Konak iþçileri ile birlikte Konak Belediyesi kapýsýnýn önüne geçerek sloganlar atmaya baþladýlar. Yýðýnak yapan polis, eylem alanýnýn etrafýný sardý. Çevik kuvvet ekipleri Konak Belediyesinin kapýsýnýn önüne geçerek iþçileri kapýdan uzak tutmaya çalýþtý. Kapýnýn önünde beklerken, 4 Konak iþçisi Basmane Meydaný’ndaki Dünya Anýtýna çýkarak kendileri zincirledi. Konak iþçilerinin ve destek eylemi yapan Mücadele Birliði okurlarýnýn gözaltýna alýnmasýndan sonra Batýgül Tunç, saat 15.20’de kendi eylem alanýna döndü. Daha sonra muayene olmak için Türkiye Ýnsan Haklarý Vakfýna gitti. Akþam saatinde de ona destek olmak için kýzý Rojda eylem alnýna geldi. Kýzýnýn gelme-
E
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
si Batýgül’ü daha da güçlendiriyor. Batýgül kýzlarýný “geleceði için, onuru için, ekmeði için burada olduðunu ve hakkýný alýncaya kadar burada kalacaðýný” söyledi. Rojda gece 22.00 eve giderek eylem alanýndan ayrýldý.
56+28.Gün: Sabah saat 09.30’u gösterdiðinde 11 Konak iþçisi ve Batýgül Tunç Konak Belediyesi binasýnýn çatýsýnda “Taþeron Sistemi Ýstemiyoruz”, “Sendika Hakkýmýz Engellenemez”, “Hakan Korkma Kavga Daha Yeni Baþlýyor” sloganlarý eþliðinde “Kýlýçdaroðlu Taþerona Karþý Ýþçileri Tutuklatsýn, Ýmza: Dr. Hakan Tartan/Konak Belediyesi Taþeron Ýþçileri” pankartý açtýlar. Yaklaþýk 10-15 dakika boyunca Konak Belediyesi binasýnýn tepesinde aþaðýdaki iþçilerle karþýlýklý sloganlar atýldý. Sivil polislerin müdahalesi kesilen pankart indirildi. Pankartýn indirilmesinden 20 dakika sonra 10 Konak iþçisi ve Batýgül Tunç gözaltýna alýndý. Gözaltýna alýnan iþçiler ifade vermek için Konak Güvenlik Þube Müdürlüðüne götürüldüler, saat 16.00’te serbest býrakýlarak sloganlarla eylem alanýna geldiler. Batýgül Tunç saat 18.00’da Konak iþçile-
rinin yanýndan ayrýlarak kendisinin eylem yaptýðý CHP il baþkanlýðýnýn önüne gitti. Batýgül’ün gözaltýna alýndýðýný duyanlar telefonla arayýp Batýgül’den son durumu öðreniyorlar. Yoldan geçenler Batýgül ve Konak iþçilerinin yaptýðý eylemi tebrik ediyorlar. Batýgül günün yorgunluðundan dolayý erken saatte dinlenmeye geçiyor ve nöbeti Mücadele Birliði okurlarýna ve Konak iþçilerine býrakýyor Batýgül Tunç Yalnýz Deðildir Zafer Savaþan Ýþçilerin Olacak Mücadele Birliði / Ýzmir
EYLEMCÝ KONAK TAÞERON ÝÞÇÝLERÝYLE DAYANIÞMA GECESÝ
ylemlerinin 51.gününde olan Konak Belediyesi Taþeron Ýþçileriyle Dayanýþma Gecesi, Ayýþýðý Sanat Merkezi tarafýndan gerçekleþtirildi. 16 Nisan Cumartesi günü Çýnartepe’deki Çýnar Düðün Salonu’nda yapýlan etkinlik coþkulu geçti. Ýþçiler Çýnartepe Mezarlýðý önünde toplanýp pankartlarýyla düðün salonuna doðru sloganlarla yürüyüþe geçtiler; salona sloganlarý ve pankartlarýyla giriþ yaptýlar. Sahnede pankartlarýyla bir süre bekledikten sonra, etkinliðin baþlayabilmesi için sahneden ayrýldýlar. Etkinlik ilk olarak Nazým Hikmet’in “Ýþler, atom reaktörleri iþler / Yapma aylar geçer güneþ doðarken / Ve güneþ doðarken çöp kamyonlarý / Ölüleri toplar kaldýrýmlardan/ Ýþsiz ölüleri, aç ölüleri” þiiriyle baþladý. Ardýndan iþçi sýnýfýnýn, ezilen halklarýn kurtuluþu için yaþamýný ortaya koyan ve onurlu bir yaþam için ölümsüzleþen Deniz Gezmiþ, Yusuf Aslan, Hüseyin Ýnan þahsýnda bütün devrim savaþçýlarý adýna saygý duruþuyla devam edildi. Saygý duruþu bitiminde Ayýþýðý Sanat Merkezi adýna bir konuþma yapýldý, ardýndan sýrasýyla Konak taþeron iþçileri, Batýgül Tunç, UPS Kargo iþçileri ve son olarak Ýstanbul Mücadele Birliði Platformu’ndan Vefa Serdar konuþma yaptýlar. Konuþmalarýn ardýndan Necla Ana okuduðu þiirle eylemci iþçileri selamladý; sahne yerini iþçilerin fotoðraflarýndan ve görüntülerinden oluþan bir slayt gösterimine býraktý. Kendilerini ve eylem süreçlerini izledikleri slayt gösterimi, iþçiler ve aileleri tarafýndan beðeniyle karþýlandý. Sonrasýnda Ayýþýðý Tiyatro Ýþçileri Atölyesi “Tersane: Ölmek Ýstemiyoruz” oyunuyla sahne aldý. Ýstanbul’dan dayanýþma etkinliði için gelen ve nerede bir iþçi eylemi varsa, orayý kendine mesken bilen Denizlerin yoldaþlarý olan Grup Emeðe Ezgi, Ýstanbul’dan Ontex, PTT ve ÇEL-MER iþçilerinin selamýný
18
getirdiklerini söyleyerek programýna baþladý. Ayrýca Konak taþeron iþçilerinin ve Batýgül Tunç’un eylemlerini selamlayan Emeðe Ezgi, iþçileri ve etkinliði izlemeye gelenleri coþturdu. Ýþçi sýnýfýnýn ve devrimcilerin birlikteliðine güzel bir örnek yaratan bu dayanýþma gecesi Ýzmir’de Gültepe Mahallesi’nde 1980 sonrasý yapýlan ilklerden biri oldu. KONAK ÝÞÇÝLERÝ YALNIZ DEÐÝLDÝR YAÞASIN ÝÞÇÝLERÝN MÜCADELE BÝRLÝÐÝ Ýzmir Mücadele Birliði
186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
GENÇLÝK BAÞKALDIRIYOR Yeni Evrede
Öğrenci Gençlik
Mücadele Birliði
Ankara’da Öðrencilerin Þifreli Sýnav Öfkesi
YGS’deki þifre skandalýnýn ortaya çýkmasýndan sonra internet ortamýnda örgütlenerek bir araya gelen yüzlerce lise ve dershane öðrencisi, 10 Nisan Pazar günü Ankara’da eyleme geçti. Cemaat dershanesi olarak bilinen Maltepe Dershanesi’nin önünde toplanan öfkeli öðrenciler, þifreli sýnavý protesto ettiler. Çeþitli gençlik örgütlerinin de destek verdiði eylem dershane önünde devam ederken, çevik kuvvet ekipleri öðrencilerin gerçekleþtireceði herhangi bir iþgal eylemini önlemek amacýyla Maltepe Dershanesi’nin kapýsýna barikat kurdu. Oturma eyleminden sonra Sakarya Meydaný’na sloganlarla ilerleyen kitle burada bir basýn açýklamasý gerçekleþtirdi. Sonrasýnda Yüksel Caddesi’ne doðru yürüyüþe geçildi ve Yüksel Caddesi’nde polis barikatýyla karþýlaþýldý. Polis, Milli Eðitim Bakanlýðý’na yürümek isteyen öðrencilere hiçbir þekilde izin vermeyeceðini söyledi. Yürümekte direten kitleye polis gaz bombalarýyla saldýrdý. Polislerin de atýlan taþlar yüzünden zor durumda kaldýðý görüldü. Meþrutiyet Caddesi ve Mithatpaþa Caddesi üzerinde çatýþmalar yer yer devam etti. Polisin attýðý gaz bombalarý göstericiler tarafýndan polise geri fýrlatýldý. Çatýþarak ara sokaklara çekilen kitle daha sonra daðýldý. Eylemler önümüzdeki günlerde de devam edecek.
Ankara’da Öðrencilerin Eylemi Gergin Geçti
11 Nisan Pazartesi günü internet üzerinden örgütlenen öðrenciler Sakarya Meydaný’nda tekrar eyleme geçtiler. Saat 14:30’da toplanan öðrenciler sloganlarla, döviz ve pankartlarýyla sýnav sistemini, kopya skandalýný, ÖSYM’yi ve cemaat dershanelerini protesto ettiler. Polis, Sakarya Meydaný’na çýkan bütün sokak ve caddelere barikat kurarak yoðun önlemler aldý. Eylemin baþýndan beri geri tutum sergileyen eylem komitesi basýn açýklamasýndan sonra kitleyi apar topar daðýtmak istedi. Polis de yaptýðý anonslarla kitlenin bir an önce daðýlmasýný yoksa müdahale edeceklerini açýkladý. Bu çabalara raðmen daðýlmayan kitle, polisi yuhaladý ve ýslýkladý. Megafonlarla kitlenin daðýlmasý için uyarýlarýna devam eden eylem komitesi, kitleye etki edememeye baþladý. Ýkna çabalarýna devam eden eylem komitesiyle tartýþmaya giren DÖB’lü öðrenciler, eylemi düzenleyenleri teþhir etmeye baþladýlar. Kitlenin öfkesini dindirmek için, yüzlerce öðrenciyi alelacele daðýtmaya çalýþan eylem komitesinin, sürekli polisle birlikte hareket ettiði, DÖB’lü öðrenciler tarafýndan ifade edildi. Uzun süre devam eden tartýþmalarýn ardýndan eylem alanýndan ayrýlan eylem komitesi, öðrencileri bir kafeye çaðýrdý. Buna tepki gösteren bazý öðrenciler, bu sorunlarý kafelerde oturarak çözülemeyeceðini söylediler. Eylemi bitirmek isteyenler ellerindeki megafonlarla polisle karþý karþýya gelmek istemediklerini, kitlenin arasýnda provokatörlerin olduðunu anons etmeye baþladýlar. Bu sýrada azalan kitleyi gören polis de barikatlarýný açtý ve kitlenin bir an önce daðýlmasýný saðlamak istedi. Gergin tartýþmalarýn ardýndan eylem sona erdi. 186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
DTCF’de Faþist Provokasyon! 12 Nisan Salý günü DTCF’de faþistler, güvenlik ve idare iþbirliðiyle bir provokasyon gerçekleþtirildi. Sýnav için okula gelen bir faþist, yanýnda getirdiði ve rahatça okula soktuðu satýrý sýnýfta çýkartarak devrimci öðrencileri tehdit etti. 2 devrimci öðrenci bunun üzerine sýnavlarýna giremedi. Sýnav sonrasýnda, faþisti devrimci öðrencilerden korumak için sýnýfýn önüne gelen güvenlikler, faþistten satýrý alarak kaybettiler. O sýrada yaþanan arbedede faþist, güvenlikler tarafýndan uzaklaþtýrýldý. Saat 17.00 sularýnda bu sefer de baþka bir faþist belinde satýrla girdiði sýnavdan çýktý. Özel Güvenlikler apar topar faþisti uzaklaþtýrmaya çalýþsalar da, devrimci öðrenciler buna izin vermeyerek faþisti ve onu korumaya çalýþan güvenlikleri okul koridorunun köþesine sýkýþtýrdýlar. Toplanan devrimciler, satýr taþýyan faþisti almak için güvenliklerin üzerine yürüdü. Yaþanan arbedede bir güvenlik görevlisinin kaþý yarýldý. Devrimci bir kadýn öðrenci de kafasýna gelen sandalyeden dolayý bilincini kaybetti. Güvenlikler devrimci öðrencileri daðýtmak için biber gazý kullandý ancak baþarýlý olamadý. Daha sonra araya öðretim görevlilerinin girmesiyle faþist, ablukadan kurtarýlarak diðer faþistlerin bulunduðu arka kantine gönderildi. Bilincini yitiren öðrenci ambulansla hastaneye kaldýrýldý. Kýsa bir süre sonra da çevik kuvvetten yardým isteyen okuldaki faþistler, polis eþliðinde dýþarýya çýkarak Gazi Üniversitesi’nden DTCF önüne gelen faþistlerle birleþtiler ve tekbirler getirerek okuldan uzaklaþtýlar. Devrimci öðrenciler de Ortabahçe’de toplanarak sloganlarla saat 19:30’da okuldan toplu çýkýþ yaptýlar. Mithatpaþa ve Ziyagökalp Caddeleri trafiðe kapatýlarak, Yüksel Caddesi’ne yüründü. Yürüyüþ boyunca “Dil Tarih Faþizme Mezar Olacak” ve “Faþizmi Döktüðü Kanda Boðacaðýz” sloganlarý atýldý. Trafikte araçlarýnda bulunan bazý sürücüler de devrimci öðrencilere kornalarýna basarak ve alkýþlayarak destek verdi. Yüksel Caddesi’nde yapýlan basýn açýklamasýnýn ardýndan kitle daðýldý. DTCF’de önümüzdeki günlerde de gerginliðin devam etmesi bekleniyor. Bu faþist saldýrýlarý ve provokasyonlarý durduracak olan; devrimci, demokrat, yurtsever öðrenci gençliðin faþistlere yönelteceði kitlesel ve örgütlü devrimci þiddete dayandýrdýðý gücü olacaktýr.
19
Yeni Evrede
Öğrenci Gençlik
Mücadele Birliði
Ankara’da Faþist Saldýrýlar ve Çatýþmalar
13
Nisan Çarþamba günü Ankara ayrý noktalarda geliþen çeþitli faþist saldýrýlara sahne oldu. Gün boyu yaþanan saldýrýlarda ve çýkan çatýþmalarda çok sayýda kiþi gözaltýna alýndý ve yaralandý. Polis, gözaltýna aldýðý öðrencileri darp etti. Önceki gün DTCF’de yaþanan olaylardan sonra çarþamba günü toplu bir þekilde gelen faþistler yanýnda getirdikleri satýr ve döner býçaklarýyla Ankara Üniversitesi Dýþkapý Yerleþkesi’nin önünde beklemeye baþladýlar. Geçtiðimiz haftalarda da Dýþkapý’da devrimci öðrencileri yaralayan faþistler, diðer devrimci öðrencilerin de arkadaþlarýna destek olmak için toplanýp gelmesiyle bu sefer yerleþke önünden ayrýlmak zorunda kaldýlar. Dýþkapý Yerleþkesi’nin ardýndan öðle saatlerinde bu sefer DTCF’ye gelen 150 kiþilik faþist kitle, okulun kapýlarýný zorlayarak içeri girmek ve devrimci öðrencilere saldýrmak istedi. Akþam saatleri olmasý sebebiyle okulda çok az sayýda ve hazýrlýksýz yakalanan devrimci öðrenciler diðer kampüs ve üniversitelerden destek istediler. Faþistler de ara sokaklara çeþitli gruplar halinde daðýlarak devrimcilere pusu kurmak istedi. Bunun üzere yarým saat içinde DTCF önüne gelenlerle, DTCF’den çýkan kitle kampüs önünde buluþtu. Yaklaþýk 500 kiþilik anti-faþist kitle “Faþizmi Döktüðü Kanda Boðacaðýz” ve “Dil Tarih Faþizme Mezar Olacak” sloganlarýyla yürüdü.
20
Mithatpaþa Caddesi önceki günkü gibi trafiðe kapatýlarak yüründü. Caddenin üst tarafýna az sayýda çevik kuvvet barikat kurmak istedi. Bunun üzerine kitle barikata yüklenerek polise taþ ve sopalarla karþýlýk verdi. Az sayýda kalan polis, kalkanlarýnýn arkasýnda savunmaya geçerek kendilerini korumaya çalýþtý. Bir polis bu esnada yaralandý. Öðrenciler, Mithatpaþa Caddesi’nden Sakarya’ya geçtiler. Çok sayýda çevik kuvvet Sakarya Meydaný’ný abluka altýna alarak öðrencilerin üzerine koþmaya baþladý. Ara sokaktan Ziya Gökalp Caddesi’ne çýkan öðrencilerin bir kýsmý farklý yönlere daðýldý. Kitlenin büyük bir kýsmý ise buradan da bir ara sokaða çekilerek Yüksel Caddesi’ne yöneldi. Bu esnada Sevil Kalem ve Alýnteri Gazetesi Muhabiri Nur Yýlmaz gözaltýna alýndý. Öðrenciler, Yüksel Caddesi’nde yaþanan faþist saldýrýlarý ve olaylarý teþhir eden konuþmalar yaptýlar.
Ankara’da Öðrencilere Polis Operasyonu
Ankara’da son günlerde sivil faþistlerin ve polislerin çeþitli saldýrýlarýnda çok sayýda öðrenci yaralanmýþ ve gözaltýna alýnmýþtý. Kýzýlay’daki çatýþmalarýn ardýndan gözaltýna alýnanlar, nöbetçi mahkemeye sevkedilerek buradan serbest býrakýldý. Ancak 13 Nisan’ý 14 Nisan’a baðlayan ayný gece, önceki gün Dýþkapý Yerleþkesi’nde bazý faþistlerin yaralanmasýyla sonuçlanan olaylarla ilgili 2 Halkevi, 4 Öðrenci Kolektifleri üyesi üniversiteli ve 1 Genç Umut üyesi liseli, gece gerçekleþtirilen ev operasyonlarýyla gözaltýna alýndý. Ayrýca 14 Nisan Çarþamba günü akþam sularýnda bir üniversiteli daha Kýzýlay’dan gözaltýna alýndý. Gözaltý sayýsýnýn artabileceði ihtimali üzerinde durulurken, gözaltýnda olan öðrencilerin de 15 Nisan Cuma günü saat 10:00’da savcýlýða çýkartýlacaðý öðrenildi. 186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
Bir süre sonra gözaltýna alýnanlarýn hala Ziya Gökalp Caddesi üzerindeki polis otobüslerinde iþkence yapýlarak tutulduðunun haberi geldi. Bunun üzerine hiç vakit kaybetmeden öðrenciler “Ýnsanlýk Onuru Ýþkenceyi Yenecek”, “Ýþkenceci Polis Hesap Verecek” sloganlarýyla Karanfil Sokak üzerinden Ziya Gökalp Caddesi’ne yöneldi ve Ziya Gökalp giriþinde çok sayýda çevik kuvvetin oluþturduðu güçlü bir barikat ile karþýlaþtýlar. Öðrencilerin etrafýný saran polislerin amiriyle öðrenciler arasýnda bu esnada çeþitli diyaloglar yaþandý. Devrimci öðrenciler polisin iþkenceci yüzünü teþhir ettiler, daha sonra ise açýk tek istikamet olan metro istasyonunun alt geçidine indiler. Sloganlarla yürüyen kitlenin peþinden çevik kuvvet de ilerlemeye baþladý. Ýzmir Caddesi’nden çýkarak Atatürk Bulvarý üzerinden Sakarya Meydaný’na geçen devrimciler, burada ne yapacaklarýna karar vereceklerken sivil polislerin kameralarla gizlice çekim yapmaya çalýþtýðý farkedildi. Ani bir þekilde sivil polislerin üzerine koþmaya baþlayan öðrencilerden sivil polisler koþarak kaçmaya çalýþtý. Biraz uzaklaþtýklarýnda ise diðer sivil polislerin de o bölgede olmalarýnýn verdiði cesaretle bir sivil polis, devrimci bir öðrencinin üzerine atlayarak düþürdü ve gözaltýna almaya çalýþtý. Bu sýrada diðer devrimci öðrenciler de sivil polise müdahale ettiler. Yerde kýsa süren boðuþmanýn ardýndan öðrenciler gözaltý vermeden sivil polisleri uzaklaþtýrýp geri çekildiler. Çok kýsa bir süre sonra çevik kuvvet tekrar Sakarya Meydaný’ný ablukaya almaya baþladý. Bunun üzerine az sayýda kalan kitle daðýlarak Yüksel Caddesi’nde toplanmaya karar verdi. Dakikalar sonra Yüksel Caddesi’nde tekrar toplanan öðrenciler beklemeye koyuldu. Bekleme sürerken yaklaþýk 10 öðrencinin çeþitli kafelerden “polise saldýrdýklarý gerekçesiyle” toplanarak gözaltýna alýndýðý bilgisi geldi. Öðrenciler akþam Yüksel Caddesi’nde beklemeye devam ettiler. Gece saatlerinde ise Yüksel Caddesi’nde yapýlan basýn açýklamasýndan ayrýlarak evine giden 2 yurtsever öðrenciye faþistler pusu kurdular. Beyaz bir araçla takip edildiði öðrenilen yurtsever öðrencilere faþistler kesici aletlerle saldýrdýlar. Ankara’da Kurdi-Der’de öðretmenlik yapan, Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü öðrencisi olan Önder Bayýndýr ve Ýstanbul Üniversitesi öðrencisi Deniz Önen havaya ateþ açýlarak tehdit edildi ve býçaklarla aðýr þekilde yaralandý. Deniz Önen Numune Hastanesi’nin Acil Servisi’ne, Önder Bayýndýr ise Ulucanlar Hastanesi’ne kaldýrýldý. Ertesi gün hastaneye kaldýrýlan öðrenciler hayati tehlikeyi atlatarak iyileþme sürecine girdiler.
Yeni Evrede
Öğrenci Gençlik
Mücadele Birliði
Antakya DÖB’den YGS Protestosu
Dört bir yanýnda sokaklarý kuþatan öðrenci gençlik, sömürüye, baskýya ve sisteme karþý ayaklanmýþ durumda. Ýki hafta önce yapýlan YGS sýnavýndaki þifreleme skandalý ne ilktir ne de son olacaktýr. Yýllardýr bir sömürü ve ticarethane mantýðýyla iþletilen sýnav sistemi bugün de devam ediyor. KPSS ve YGS’de sürekli olarak bu tarz skandallar karþýmýza çýkýyor. Bu skandallar sonucu ortaya çýkan tepkiler karþýsýnda ÖSYM baþkaný, sýnav sistemini ve güvenlik önlemlerini artýrarak sorunu çözdüðünü söylüyordu. Yapýlan son YGS sýnavýnda görüldü ki hiçbir þey deðiþmiyor. Biz iþçi-emekçi çocuklarý olan öðrenciler kendi payýmýza düþeni alýyoruz. Devrimci Öðrenci Birliði (DÖB) olarak biliyoruz ki, sýnav da iptal edilse, ÖSYM de deðiþse YÖK de kalksa bu sistem deðiþmeyecektir. 12 Nisan Salý günü saat 14.00’da Antakya’da yürüyüþ ve ardýndan basýn açýklamasý yaptýk. Eylemde “Parasýz Bilimsel Anadilde Eðitim Sosyalizmle Kazanýlacak” pankartýný aç-
týk ve Eðitim-Sen önünden Ulus Meydaný’na sloganlarla yürüdük. Daha önce reformist çevrelerce yapýlan eylemlerle nitelik olarak farkýmýzý ortaya koyduk. Biz devrimci öðrenciler soruna sistem sorunu olarak bakmakla beraber, çözüm olarak da devrim hedefini gösteriyoruz. Yapýlan eyleme halk da ilgi gösterdi. Ayrýca Denizlerin gerçek yol-
Parasýz Eðitim Sosyalizmde
Y
ükseköðrenime Geçiþ Sýnavý (YGS)’nýn ardýndan, her ilde olduðu gibi, Antep’te de bir yürüyüþ gerçekleþtirildi. Yaklaþýk 3000 kiþinin katýldýðý yürüyüþ için 9 Nisan saat 14.00’te Kýrkayak Parký’nda toplanýldý. Öðrencileri bilinçsizlikle ve “uyumak”la suçlayanlara cevap yoðun katýlým ve coþkulu haykýrýþlarla verildi. Yol güzergahýný trafiðe kapatarak yürüyen coþkulu öðrenciler, Antep sokaklarýný inletti. Antep halký da, bu coþkulu eyleme alkýþlarýyla, araçlarýnýn kornalarýyla destek verdi. Ýþçi servislerindeki iþçiler alkýþlarýyla öðrenci gençliðin yanýnda olduklarýný gösterdiler. DÖB’lü öðrencilerin de yer aldýðý eylemciler “Öðrenciler Burada, ÖSYM Nerede?”, “Sýnavsýz Eðitim, Kaygýsýz Gelecek!”, “Parasýz Eðitim, Þifresiz Sýnav!” “Parasýz Eðitim Sosyalizmde!”, “Akademik Özgürlük Devrimle Ka-
zanýlacak!”, “Hak Verilmez Alýnýr, Zafer Sokakta Kazanýlýr!” sloganlarýný coþkulu ve gür biçimde haykýrdýlar. Coþkulu yürüyüþün ardýndan basýn açýklamasý için Eski Adliye önünde toplanýldý. Burada, DÖB’lü öðrenciler tarafýndan “Deniz, Yusuf, Ýnan, Savaþa Devam!” , “Denizlerin Yolunda DÖB Saflarýna!” sloganlarý atýldý. Basýn açýklamasý okunurken, kitle slogan atmaya devam etti. YGS hazýrlýk kitaplarý yakýldý. Basýn açýklamasýnýn sona ermesine raðmen bir süre alandan ayrýlmayan öðrenciler, öfkelerini polisin uyarýlarýný dikkate almayarak da göstermiþ oldular. Somut bir soruna karþý yoðun bir katýlýmla bir araya gelen öðrenciler duyarsýz ve sessiz olmadýklarýný, aslýnda devrimin ordusu niteliðinde olduklarýný bu iþçi kentinde de ortaya koydular. Þimdi öðrenci gençliðin öncülerinin üzerine düþen, kitle sorunlarýnýn temel kaynaðý olan kapitalizmi teþhir etmek ve yaþamýn her alanýnda sorunlarýn kalýcý çözümü için sosyalizmi anlatmaktýr. Öðrenci gençliði sosyalizmin iktidar organlarý olan Komite ve Konseylerde örgütlenmeye çaðýrmaktýr. Politik Özgürlük Kazanýlmadan Akademik Özgürlük Kazanýlamaz! Denizlerin Yolunda DÖB Saflarýna! Antep DÖB 186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
daþlarý olduðumuzu, attýðýmýz devrim ve sosyalizm sloganlarýyla kavgalarýný yaþattýðýmýzý gösterdik Ayýþýðý Müzik Topluluðu’ndan Saut-ýl Þems (Güneþe Ezgi) Müzik Grubu’nun da yanýmýzda yer almasýyla basýn açýklamamýzý marþlarýmýzla coþkulu bir þekilde sonlandýrdýk. Antakya DÖB
ODTÜ’de Baþkaldýran Öðrencilere Hapis Ýstemi
B
ilindiði gibi 5 Ocak 2011 tarihinde ODTÜ’de “Baþkaldýrýyoruz” þiarýyla bir eylem örgütlenmiþ, ODTÜ önünden AKP Genel Merkezi’ne yürümek isteyen yaklaþýk 500 kiþilik öðrenci kitlesine polis izin vermeyerek zor kullanmýþtý. Ankara’nýn ayazýnda uzun süren çatýþma boyunca sayýsý 2200’ü bulan çevik kuvvet, panzer ve tomalarýyla öðrencilerin üzerine tonlarca su sýkarak yüze yakýn gaz bombasý atmýþ, devrimci-ilerici öðrenciler ise gösterdikleri militan mücadeleyle hafýzalara kazýnmýþtý. Ankara Cumhuriyet Baþsavcýlýðý iþte bu eylemde yaþanan olaylarla ilgili olarak 117 öðrenciye 1 yýl 9 aydan 10 yýl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açtý. Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Savcýsý Nadi Türkaslan tarafýndan hazýrlanan iddianameyi kabul etti. Bugün edinilen bilgiye göre haklarýnda dava açýlan 117 öðrencinin adlarý öðrenildi. 117 öðrenci arasýnda Ankara’dan 2 DÖB’lü öðrencinin de olduðu saptandý. Devletin tüm baský, zorlama ve terörüne raðmen mücadele kararlýlýkla sürecektir.
Gözaltýlar, Tutuklamalar, Baskýlar Bizi Yýldýramaz!
Yaþasýn Devrimci Öðrenci Birliði! ANKARA DÖB
21
Öğrenci Gençlik
Gençliðin Þifre Öfkesi Dinmiyor!
ÖSYM’nin Yüksek Öðrenime Geçiþ Sýnavý’nda (YGS) cevap anahtarýnýn (þifrelerin) ele geçirildiði ve belli bir kesime avantaj saðlandýðý iddiasý ortalýðý karýþtýrdý. Türkiye’nin hemen her þehrinde yapýlan eylemlerle tepkiler büyüyor. Duruma sesiz kalmayan liseli gençlik Facebook, Twiter gibi sosyal paylaþým aðlarý üzerinden eylemler örgütlüyorlar. Liseliler binlerce kiþiyi Taksim Meydaný’nda toplamayý baþardýlar. Önce de yapýlan eylemden daha kitlesel bir sayý yakalamayý baþardýlar. Taksim Meydaný’nda 12.30’da toplanmaya baþladýlar. Yarým saat bir bekleyiþten sonra üzerinde “ Þifre Deðil Parasýz Sýnavsýz Eðitim Ýstiyoruz!” pankartýný açarak yürüyüþe geçtiler. Ellerinde “ Gelecek Biziz Gelecek Þifresiz”, “ Þifre Cemaatin Elinde” gibi dövizler taþýyarak AKP ve Fethullah Gülen Cemaatine tepki gösterdiler. Binlerce liseli gencin yaptýðý yürüyüþte yapýlan haksýzlýðýn yarattýðý öfke yüzerinden okunuyordu. Gülen cemaatini, AKP’yi ve eðitim sistemini hedef tahtasýna oturtan gençler, “Tayyip’ten Hesabý Gençlik Soracak”, “ Tayip Amerika’ya Fethullah’ýn Yanýna” , “ AKP’nin Ýmamý Kaça Satýn Sýnavý” sloganlarý atýllar. Taksim Meydaný’ndan Tünel’e kadar yürüdüler. Burada liseliler adýna açýklama yapan Mihriþah Esen “Bugün binlerce genç burada toplandýk. Gençliði doðrudan ilgilendiren, geleceðini elinden alan YGS skandalýna tepkisiz kalacaðýmýzý mý sandýnýz? Ey cemaatçiler sýnavdan önce müritlerinizi toplayýp verdiðiniz þifrelerin, kopyalarýn kokusu çýkmaz mý sandýnýz? Attýðýnýz mesaj-
lar yerine ulaþtý. Ali Demir, Nimet Çubukçu ve üniversite öðrencilerinin baþýnýn belasý Yusuf Ziya Özcan endiþeniz olmasýn; mesajýnýz yerine ulaþmýþtýr. Gençlik geleceðini çalmaya çalýþan bu at hýrsýzlarýnýn mesajýný son derece iyi okutmaktadýr. Tertiplenen olayý gençlik tarafýndan ortaya çýkarýlmýþ ve bozulmuþtu. Yine öyle olacaktýr.! Liseliler gençliklerini yaþamadan yýllarýný bu sýnava harcamaktadýr. Bu eðitim sisteminin yaptýðý yýllarýmýzý çalmakla sýnýrlý kalmamaktadýr. Sistem, kendi kültüründen uzak, sosyal yaþantýdan kopuk, bilim ve sanattan habersiz hipodrom öðrencileri yetiþtirmektedir. Ne bizim hakkýmýzý ne de katmerli dershane ücretlerini ödemek için diþini týrnaðýna takarak çalýþan ailelerimizin hakkýný ödeyebilirler. Baþtan sona hatalý bir sistem olan sýnav kaldýrýlmalý, yerine öðrencileri üniversiteye sýnavsýz sokacak bir sistem getirilmelidir. Sýnavlarý da eðitim sistemleri de çökmüþtür! Yalanlarýnýn altýnda kalmýþlardýr. At hýrsýzýnýn da Fethullahçýlarýn da AKP’nin de hakkýndan gençlik gelecektir!” dedi. Cuma günü bütün liselilerin dersleri boykot etmesi çaðrýsý yapýlan eylem sloganlarla sona erdi.
“Organize Ýþler ÖSYM”
Y
ükseköðrenim Geçiþ Sýnavý, liseli öðrenciler tarafýndan yine protesto edildi. Liseli öðrenciler 15 Nisan günü okullarýna gitmeyerek Taksim’de toplandýlar. YGS ve “þifre” olayýný protesto ettiler. Taksim Gezi Parký’nda ve Galatasaray Lisesi önünde iki grup halinde toplanan liseliler oturma eylemi yaptýlar. Gezi Parký’nda toplanan grup Facebook gibi sosyal paylaþým aðlarýndan örgütlenen öðrencilerdi. “Eðitim Sisteminiz Batsýn ÖSYM Altýnda Kalsýn” pankartý açarak Taksim Gezi Parký’nda 30 dakikalýk bir oturma eylemi yaptýlar. “Kul Hakkýyla Öbür Tarafa Gidemezsin Feto Kaptan” , “ Gelecek Biziz Gelecek Þifresiz”, “ Organize Ýþler ÖSYM” gibi dövizler açtýlar. Yarým saatlik bir oturma eyleminden sonra Galatasaray Lisesi’ne doðru yürüyüþe geçtiler. Öðrenciler, ÖSYM tarafýndan yapýlan açýklamalarý yeterli bulamadýklarýný, yapýlan açýklamalarýn çeliþkili olduðunu vurguladýlar.“ Gelecek Biziz Gelecek Þifresiz”, “ Eðitim Haktýr Satýlamaz” gibi sloganlar attýlar. Galatasaray Lisesi ö-
22
nündeki grupla birleþen öðrenciler buradan tekrar Taksim Meydaný’na doðru yürüyüþe geçtiler. Taksim Meydaný’nda Eðitim Sen’li öðretmenler öðrencilere destek verdiler. Eðitim-Sen’li emekçiler de liseli öðrencileri destekleyen kýsa bir açýklama yaptý. “Þifre var ama sýnav adil diyor ÖSYM baþkaný liselilere ders vermeye kalkýyor. Ali Demir ve Milli Eðitim Bakaný Nimet Çubukçu istifa etmelidir” denildi. Konuþmalarýn ardýndan öðrenciler YGS’yi ve ÖSYM’yi sloganlarla bir süre daha protesto ederek eylem alanýndan ayrýldýlar. 186. Sayý / 20 Nisan - 4 Mayıs 2011
Yeni Evrede
YGS-LYS Edi Bese!
Mücadele Birliði
Kapitalist sistemin eðitim kurumu olan ÖSYM, öðrencilerin sabrýný bir kez daha taþýrdý. ÖSYM, 27 Mart 2011 de yapýlan Yükseköðretime Geçiþ Sýnavý(YGS) soru kitapçýðýndaki þifreleme olayýný, KPSS sýnavýndaki kopya olayý gibi, yalanlamýþtý. Ancak bugün herkes þunu gördü: Kapitalist sisteme ve onun kurumlarýna güven olmaz! Amed’de 11 Nisan günü saat 12.30’da binlerce öðrenci Ofis AZC Plaza önünde toplandý. Facebook üzerinden örgütlenen eyleme yön vermek isteyen reformist ve oportünistlere raðmen eylem, öðrencilerin kapitalist sisteme olan kininden dolayý doðal seyrinde devrimcileþti. Ofis ve Sanat Sokaðý arasýnda panzer ve TOMA’larla sýkýþtýrýlan öðrenciler, Daðkapý Meydaný’na doðru yürüyüþe geçmek istedi. Polis öðrencileri engel olmak için ellerinden geleni yaptý ama öðrencilerin uzlaþmaz tavrý karþýsýnda yolu açmak zorunda kaldýlar. Kitle sloganlarla Meydan’a doðru yürüyüþe geçti. Yürüyüþ esnasýnda girdiði bütün yollarý kapatan kitlenin önü, birçok defa polislerce yine tutuldu. Polislere ve kitleyi her defasýnda oturma eylemine yönlendiren reformistlere raðmen kitle, meydana yürümek için yine yollarý açtýrdý. Meydan’a gelen kitle, basýn açýklamasýný okuduktan sonra Çavbella Marþý’yla daðýldý. Eylemde sýk sýk “Gençlik Devrimle Özgürleþecek”, “Gençlik Sokaða Özgürleþmeye”, “Çözüm Devrimde, Devrim Sokakta”, “YGS-LYS Edi Bese”, “Yaþasýn Öðrencilerin Mücadelesi”, “Yaþasýn Devrimci Öðrenci Birliði” sloganlarý atýldý. Kapitalist sistemin artýk topluma verebileceði bir þey kalmamýþtýr. Toplumun her kesiminin büyük bir eylemlilik içinde olmasý artýk kapitalist sistemin sýçramalý bir çöküþ süreci içine girdiðinin göstergesidir. Haykýrýyoruz gençlik devrimden yana; “Kapitalistler artýk sonunuz geldi!”.
Politik Özgürlük Kazanýlmadan, Akademik Özgürlük Kazanýlamaz! Çözüm Devrimde, Devrim Sokakta!
Amed DÖB