Direnifl oyunu bozdu
A⁄USTOS SAYISI TÜM K‹TAPÇILARDA
al›nmaya çal›fl›l›yor. Lübnan ulusal direniDi¤er yandan da flinin ‹srail’e karfl› kaLübnan’da bir iç sazand›¤› baflar›, tüm vafl ç›kart›lmak yöAmerikanc› ülkelerin nündeki stratejiden iç ve d›fl dengelerini altüst etti. fiimdi Bar›fl Gücü “iflgal vazgeçilmedi¤i görülüyor. Ancak gücü” olarak kullan›larak Hizbul- direnifl sonras›n›n Ortado¤u’su lah liderli¤indeki direnifl teslim ABD için karanl›k günlere gebe.
Y›l 1 Say› 10 24 A¤ustos 2006 50 YKr 15 Günlük Siyasi Gazete
Sayfa 8’de
AKP ‹srail’in tüm askeri ve diplomatik taleplerini karfl›l›yor
ISRAIL’E ASKERI DESTEK LUBNAN’A BULGUR-MERCUMEK AKP’N‹N POL‹T‹KASI
*
‹ncirlik ‹srail için kullan›l›yor; M‹T MOSSAD’a istihbarat veriyor; ‹ran ve Suriye uçaklar› indirilip aran›yor; ‹srail kendi yerine Türkiye’yi Lübnan’a iflgal gücü olarak ça¤›r›yor. Ama AKP flürekas› “Lübnan’a yard›m” ad› alt›nda iflbirlikçiliklerini gizlemeye çal›fl›yor
Yard›m de¤il, suç ortakl›¤› n AKP, Bar›fl Gücüne “levaz›matç›” olarak kat›laca¤›m›z› aç›klayarak tepkileri yumuflatmak istiyor. Lübnan devlet baflkan› ‹srail ile askeri iflbirli¤i olan Türkiye’yi istemede¤ini aç›klad›. BM belgesi bu gücün Hizbullah’› silahs›zlandr›aca¤›n› yaz›yor.
* T. Erdo¤an’›n eski partidafl› Süleyman Mercümek 1992-95’te Bosna yard›mlar›n› parti ad›na iç etmiflti.
Ordu-AKP uyum içinde n Her konuda çat›flan ordu ve AKP, s›ra ‹srailABD isteklerine gelince tam bir uyum içinde. Ortado¤u’da belirleyici güç olaca¤›z denilerek “‹srailABD” tafleronlu¤unun üstü örtülüyor.
Sahibinin sesi panikledi
Umar Karatepe
Gilbert Achcar
Kampanyaya iliflkin iki soru
Ortado¤u alev alev
“Sakall›lara gitmeyecek de¤il mi?”, “Niçin tek elden yürütülmüyor bu kampanya?” sorular›n›n arkas›nda ne var Sayfa 2’de
Lübnan’›n tarihi ve direniflinde solun pozisyonu ve Ortado¤u’da sol politikalar üzerine bir söylefli Sayfa 2’de
Metin Özu¤urlu
H.Hüseyin Baflar
Din analizin afyonudur
B›çak kemi¤e ne zaman dayan›r
Ortado¤u kaynayan bir kazand›r ve kazan› harlayan, bölgenin muazzam s›n›fsal dönüflümüdür Sayfa 4’te
Ne zaman “art›k kaybedecek bir fleyim kalmad›, ne olacaksa olsun art›k” denir. Hiç bir zaman! Sayfa 6’da
ABD-‹srail ittifak› Lübnan’da çuvallad›. Amerikanc› blok ülkelerinde gerilim art›yor. Ülkemizde de bu geliflmelerin yans›malar›, seçimler, ekonomideki s›k›fl›kl›klar ve yoksullaflt›rma politikalar›n›n yaratt›¤› sosyal patlama sinyalleriyle birleflince, egemenler aras›nda artan bir karmaflaya neden olmaktad›r. Bu havan›n yaratt›¤› muazzam potansiyel iflbirlikçi siyasi ‹slam›n eline terk edilemez.
Halkevleri’nin bafllatt›¤› Lübnan ve Filistin’le Dayan›flma Kampanyas› meydanlarda boy gösteriyor. Evlerde, mahalle kahvelerinde konu oluyor. Yard›m paketleri Halkevleri’ni doldurmaya bafllad› bile. Meydan› bofl bulan fleriatç›lar›n karfl›s›nda soldan en yayg›n alternatif çal›flmay› yürüten Halkevciler, kampanya sürecinde AKP’nin iflbirlikçi ve takiyyeci tutumunu da teflhir etmekten geri durmuyorlar.
Sayfa 2’de
Sadece çözümsüzlük üretiyorlar 1 Eylül Bar›fl Günü’ne savafl 盤l›klar›yla giriyoruz. Bölgede hergün çat›flmalar yaflan›rken, egemenler geleneksel “çözüm”lerinde ›srarc›. Ormanlar yak›l›yor, yarg›s›z infaz s›radanlafl›yor, Kürtçe gazetenin da¤›t›m› engelleniyor, Kürtleri meclis d›fl›nda tutmak için oyunlar planlan›yor.
Bu sesi herkes duyacak
Sayfa 5’te
n ‹srail’in baflar›s›zl›¤› üzerine sermaye medyas›n›n ezberi bozuldu. E.Özkök “K›n›ndan ç›kar›lm›fl mazlumun bedelini birgün hep birlikte ödeyece¤iz” derken; Mehmet Y.Y›lmaz savafl› Hizbullah’›n kaybetti¤ini iddia etti.
Bu oyunu sol bozar
Sayfa 4’te
Gençler iflgale ortak olmak istemiyor Lübnan’a asker gönderme gündemiyle toplanan MGK’n›n önüne gençler ç›kt›. Ö¤renci Kolektifi üyeleri, kendilerini Çankaya Köflkü’ne zincirlediler ve “iflgale de¤il, direnifle destek” istediler.
Destek kampanyas›na iliflkin iki soru Umar KARATEPE
Ne yapaca¤›z? Hizbullah önderlik ediyor diye emperyalizme karfl› direnen Lübnan halk›n›, Hamas önderlik ediyor diye direnen Filistin halk›n› kaderine mi terkedece¤iz? Bu ak›lc› bir siyaset olur mu? Emperyalist iflgale karfl› Siyasi ‹slam’›n önderlik etti¤i bir direniflin baflar›ya ulaflmas›ndan do¤abilecek “musibet”ten, ilerici d›fl güçlerin “deste¤i kesmesiyle” kurtulamay›z
H
alkevleri’nin Lübnan ve Filistin’e yard›m kampanyas› iki soruyla karfl›lafl›yor. Bir grup insan›n ilk sorusu asl›nda bir temenni: “Sakall›lara (fleriatç›lara) gitmeyecek de¤il mi?”. ‹kinci grubun sorusu ise bir tür sorgulama: “Niçin tek elden (‹slamc›larla, belediyelerle birlikte) yürütülmüyor bu kampanya?” Bu iki soru, Lübnan ve Filistin halk›yla dayan›flman›n “iyilikseverlik”le s›n›rl› bir bak›fl aç›s›na s›¤d›r›lamayaca¤›n›n somut ifadesi. Birinci sorudan bafllayal›m ‹srail Lübnan’a sald›r›ya geçti¤inden beri Türkiye insan› duygular›yla kayg›lar› aras›nda bocal›yor. Hepimizin kalbi ‹srail vahfletine karfl› Lübnan halk›n›n yan›nda. ABD ve ‹srail’in dehfletengiz savafl makinesine karfl› Ortado¤u halklar›n›n gösterdi¤i kahramanca direnifl hepimize umut ve cesaret veriyor. Bu direnifller, bir halk›n ne kadar yokluk içinde olursa olsun kendi topra¤›nda yenilemeyece¤inin somut kan›tlar›. Hepimiz ABD ve ‹srail savafl makinesinin egemen oldu¤u bir Ortado¤u’da ekme¤in daha da küçülece¤ini, zulmün daha da büyüyece¤ini biliyoruz. Ama bir baflka kayg›m›z da giderek büyüyor. Ortado¤u’daki ilerici aktörler çoktand›r ya direnifl sürecinde ikinci planda ya da daha kötüsü Canbulad, Barzani, Talabani, Irak Komünist Partisi örneklerindeki gibi “karfl› tarafta”. Direnifllerin liderli¤inde Siyasi ‹slam gruplar› var. Ortado¤u’da Siyasi ‹slam’›n liderli¤inde büyüyen bir halk direniflinin nereye varaca¤› bilinmez. Siyasi ‹slam’›n ABD-‹srail’i etkisiz hale getirdi¤inde kuraca¤› düzende kime ne kadar varolma hakk› tan›yaca¤›, belli de¤il. Üstelik, Siyasi ‹slam’›n Irak’ta, Filistin’de, Lübnan’da, ‹ran’da ABD emperyalizmine karfl› direniflte sa¤layaca¤› siyasi baflar›lar, Türkiye’de de Siyasi ‹slam’› güçlendiren bir siyasi iklimle kuflat›lmam›za neden olacak. Bu ise Türkiye’deki ilerici politik güçler için bafll› bafl›na bir tehdit. Zaten giderek kendi içine kapanan, Ortado¤u’daki geliflmeler karfl›s›nda her biri bir baflka telden çalan grupçuklara bölünen Türkiye solunun böyle bir rüzgar›n önünde durabilmesinin neredeyse imkan› yok. Peki ne yapaca¤›z? Hizbullah önderlik ediyor diye emperyalizme karfl› direnen Lübnan halk›n›, Hamas önderlik ediyor diye direnen Filistin halk›n› kaderine mi terkedece¤iz? Bu ak›lc›
bir siyaset olur mu? Öncelikle bafllang›çtaki bir saptamam›z›n alt›n› çizelim: Bir halk ne kadar yokluk içinde olursa olsun kendi topra¤›nda yenilmez. ABD-‹srail sald›rganl›¤›n›n yenilgiye u¤rat›lmas›n›n belirleyici unsuru, sald›r›ya u¤rayan halk›n direniflidir. D›fl destek, baflar›n›n süresini k›salt›r, insani y›k›m› azalt›r. Yani emperyalist iflgale karfl› Siyasi ‹slam’›n önderli¤indeki bir direniflin baflar›ya ulaflmas›ndan do¤abilecek “musibet”ten, ilerici d›fl güçlerin “deste¤i kesmesiyle” kurtulunamaz. Ortada emperyalist müdahaleye karfl› direnme kararl›l›¤›nda bir halk varsa, solun temel görevi, halk›n direnme gücünü ve kararl›l›¤›n› art›racak, istilac›n›n gücünü ve kararl›l›¤›n› zay›flatacak, halk direniflinin birli¤ini ve demokratik karakterini gözeten bir destek politikas› izlemektir. Siyasi ‹slam’›n direnifl hareketlerindeki liderli¤inin ifade etti¤i büyük risk, halklar›n anti emperyalist direnifl hareketlerinin siyasi yozlaflmas›d›r. Örne¤in, Vahabi El Kaide’nin Irak’taki Sünni-Arap direnifli üzerinde geliflen egemenli¤i, iki y›l içinde direnifl güç-
leri içinde bir iç savafl›n patlak vermesine neden olmufl, direniflin stratejik geliflimi üzerinde son derece olumsuz bir etkide bulunmufltur. Sadr’›n Mehdi Ordusu ise Güney Irak’taki egemenli¤ini Irak’›n iflgalcilerden temizlenmesinin önüne koyabilmektedir. Çok dinli, çok mezhepli, çok etnili iflgal ve müdahale bölgelerinde dinci politik oluflumlar›n yerel halk direnifllerini ateflleme yetenekleri yüksek, buna karfl›l›k, direnifl güçlerini ulusal çapta bütünlefltirme yetenekleri zay›ft›r. Bu sorun Irak’ta da Filistin’de de k›sa sürede kendini hissettirmifltir, Lübnan’da afl›lm›fl görünmesini sa¤layan ise Lübnan Hizbullah’›n›n bir önceki direnifl sürecinde (belki de geçici bir stratejik konak olarak) “ulusal parti” kimli¤ini benimsemifl olmas›d›r. Ortado¤u halklar›n›n bugünkü direnifllerinde ilerici güçlerin ön plana ç›kmalar›, Siyasi ‹slam liderliklerinin bu süreçte yaflayaca¤› bu tip politik t›kan›kl›klar› aflma gücünde olduklar›n› göstermeleriyle olanakl›d›r. Bunun içinse her fleyden önce, direnifllerin sürdürülebiliyor olmas› gerekir.
‹flte bu yüzden “sol duyu”, Ortado¤u halklar›n›n emperyalizme karfl› direniflini güçlendirmek gerekti¤ini söylerken, Hizbullah ve Hamas hamasetinden de uzak durmay› ö¤ütlüyor. Ve yine bu yüzden, Ortado¤u halklar›n›n direniflini Siyasi ‹slam’›n direnifline indirgemeyen ilerici dayan›flma kanallar›n›n oluflturulmas›n›n özel bir önemi bulunuyor. Destek elbette direnifl güçlerine yap›lmal›d›r; ama Türkiye’nin ilerici güçlerinden Ortado¤u’nun anti-emperyalist direnifline yap›lan bir destek oldu¤u vurgulanarak, öne ç›kar›larak. Gelelim ikinci soruya Türkiye’deki Siyasi ‹slam’›n belediyelerle, ve iktidar›n kontrolündeki kamu kurulufllar›yla yürüttü¤ü “yard›m toplama” çal›flmalar› her fleyden önce ciddi bir “flaibe” damgas›n› tafl›yor. AKP’nin içinden ç›kt›¤› Refah Partisi’nin “Bosnaya Yard›m” paralar›n› “Uluslararas› ‹nsani Yard›m Teflkilat›” (‹HH) ve Süleyman Mercümek vas›tas›yla parti kasas›na att›¤› biliniyor. AKP Hükümeti, içinden ç›kt›¤› partinin tam bir elbirli¤i düzeni içinde gerçeklefltirdi¤i bu büyük h›rs›zl›k or-
GEL‹P GEÇERKEN...
ganizasyonunu herhangi bir hukuki sonuç do¤urmadan örtbas etmek için elinden geleni yapm›flt›. Olay›n siyasi sorumlusu olan Necmettin Erbakan’›n hapis cezas›n› çektirmemek için bulduklar› son formül uydurma bir “ev hapsi” olmufltu. Siyasi ‹slam, bugünkü “yard›m toplama çal›flmalar›”n› da bilinen yüzsüzlü¤üyle bu çürümüfl örgütün devam› olarak kurulan ve ayn› k›sa ad› (‹HH) kullanan ‹nsani Yard›m Vakf› ile yürütüyor. Herkesin bildi¤i gibi bu “yard›m toplama” çal›flmalar›, tekni¤i ve diliyle Siyasi ‹slam’›n temel propaganda çal›flmalar›ndan biri. “Allah r›zas› için” toplanan yard›mlar, hem AKP Hükümeti’nin ‹srail’le aleni iflbirli¤ini gizlemeye hizmet ediyor, hem de Türkiye halk›n›n bilincinde direnen halklarla dayan›flmay› bir “dinsel görev” haline getiriyor. Aç›kça Türkiye’de yozlaflm›fl Siyasi ‹slam iliflkilerini tazelemeyi ve ‹srail’le iflbirli¤ini gizlemeyi amaçlayan bu ikiyüzlü “dayan›flma” çal›flmalar›na tav›r almak ve tüm halk› tav›r almaya ça¤›rmak, Ortado¤u halklar›yla samimi bir dayan›flman›n kurulmas› için zorunludur.
Alaattin T‹MUR Alt›nda¤ Biri bir koca görür rüyas›nda: Yüz lira maafll› kibar bir adam. Evlenir, sedire tafl›n›rlar. Mektuplar gelir adreslerine: fien Yuva Apartman›, bodrum kat›. Kutu gibi bir dairede otururlar. Ne çamafl›ra gidilir art›k, ne cam silmeye; Bulafl›ksa kendi bulafl›klar›. Çocuklar› olur, nur topu gibi; Elden düflme bir araba sat›n al›n›r. K›z›lay Bahçesi’ne gidilir sabahlar›; Kumda oynas›n diye küçük Y›lmaz, Kibar çocuklar› gibi. Orhan Veli Kan›k
A
müsaade edilemez. *** Sol emekçi kitlelerin aray›fllar›na gerçek bir cevap oluflturmak için, seçimlere kadarki bir y›ll›k k›sa dönemde kendi ayaklar› üzerine dikilebilmeyi hedefleyen ba¤›ms›z bir çizgiyi ad›m ad›m infla etmelidir. Bu nedenle de ‹slamc›lar›n, otoriter-milliyetçilerin, liberal-AB’cilerin kuyru¤una tak›lmayla sonuçlanacak her tür “ittifak” girifliminden veya görüntüsünden uzak durulmal›d›r. Emekçilerin ve ezilenlerin taleplerine programatik özellik kazand›racak böylesi bir çizgi, k›sa vadede dört ana tema üzerinde yo¤unlaflarak geliflebilir. n Bu temalar›n en yak›c› olanlar›ndan “savafl karfl›tl›¤›n›n” ana hatlar› bilinçlerde berraklaflt›r›lmal›d›r. Her fleyden önce, ülkemizdeki savafl karfl›tl›¤›, özellikle liberal‹slamc› AKP’nin, ordunun ve sermayenin iflbirlikçili¤ini sergileyen bir içerikle yürütülmelidir. Bu iflbirlikçiler güruhunun medya arac›l›¤›yla yayd›¤› popüler ideolojik argümanlar›n çürütülmesi kritiktir. Ortado¤u’da savafl karfl›tl›¤› anti-emperyalist bir rotada sürdürülmelidir. Bu rota ‹slamc›l›¤›n gerici, anti-bat›c› çizgisine bulaflt›r›lmamal›d›r. ‹slamc›larla bu aç›dan ideolojik mücadele yo¤unlaflt›r›lmal›d›r. Savafl›n emperyalistlerin bölgeyi sömürgelefltirme politikalar›yla olan ba¤lant›lar› kurulmal›d›r. Ülkemizdeki iflbirlikçi gericilik bo¤az›na kadar emperyalistlerle maddi ç›kar iliflkilerine batm›fl durumdad›r. Yoksullara iliflkin politikas›ysa dilencilefltirmeden baflka bir fley de¤ildir. Buna karfl›n, ‹ran ve Taliban Afganistan› gibi radikal ‹slam›n fleriatç› düzenindeyse “ulema-çarfl› esnaf›” ittifak›n›n zamanla iflbirlikçi hanedanlar›n yerini almas›yla sonuçlanan sahte “devrimlerin” bask›c› ve eflitlikçi olmayan sonuçlar› ortadad›r. Bu yüzden, özellikle Ortado¤u’da soyut bir bar›fl siyaseti, gericili¤in statükolar›n› korumak demektir. Savafl›n, iflgallerin ve sömürgecili¤in yaratt›¤› siyasal ve ekonomik ba¤›ml›l›¤›n neden oldu¤u zulüm, bask› ve yoksulluk
ancak ba¤›ms›zl›kç›-halkç›-demokratik iktidarlarla ortadan kald›r›labilir. Bu nedenle “bar›fl siyasetinin” içi ba¤›ms›zl›kç›-halkç›-demokratik bir içerikle örülmelidir. Ülkemizde gericilikle mücadeleyse, ancak gericili¤in (bugün en çarp›c› olarak savafl konusunda a盤a ç›kan) iflbirlikçili¤ini oda¤›na alarak yürütüldü¤ünde demokratik bir muhteva kazan›r. Aksi taktirde, ordunun otoriter politikalar›n›n bir parças› olmaktan kurtulamaz. Gerici kadrolaflma, sosyal yaflam›n gerici de¤erlerle örülmesi, e¤itimin bilimsellikten uzaklaflt›r›lmas›, vb. sorunlar iflbirlikçi iktidar politikalar›yla iç içe ele al›narak somut mücadele hedeflerine dönüfltürülmelidir. n Solun k›sa vadeli program›n›n bir di¤er sürükleyici temas› kamusal alan›n tasfiyesidir. Özellefltirme politikalar›n›n sonucunda e¤itim, sa¤l›k, ulafl›m, enerji sorunlar› baflta olmak üzere, haberleflme ve (flimdilik sadece baz› mahallelerde oluflan) bar›nma sorunlar›, vb. ekseninde kamusal alan›n tasfiyesinin yaratt›¤› y›k›m manzaras› giderek derinleflmektedir. Kapsaml› uygulamalar›n seçimler sonras›na sarkacak olmas›na ra¤men, bu alanlarda k›sa vadede somut talepler ve somut hedefler oluflturulmal›d›r. Sa¤l›k alan›nda, Ocak 2007’de uygulamaya sokulacak olan GSS’nin yarataca¤› sars›c› etkiler, toplu hareketlenme dinami¤i haline getirilebilir. Sa¤l›kta ortaya ç›kan tekil vakalar, sa¤l›k sistemindeki genel çarp›kl›¤›n yerellerdeki teflhiri ve yerel tepkilerin belirginlefltirilmesi aç›s›ndan birer s›çrama tahtas›na çevrilebilir. E¤itim alan›ndaysa, A¤ustos’ta bafllayan kay›t süreci, tüm y›la yay›lan sorun alan›n›n ve paral› uygulamalar›n sadece bafllang›c›d›r. Bu alanda y›l içinde oluflan tüm yerel f›rsatlar kadar, genel kampanyalar da etkili olacakt›r. Ulafl›m, enerji ve bar›nma sorunlar›nda özellikle belediyeler hedef tahtas›na oturtulmal›d›r. Özellikle ulafl›m ve enerji alan› bugüne dek ciddi bir mücadele zeminine dönüfltürülmedi. Bu alanlarda somut bilgi, belge ve döküm oluflturularak sistematik bir çizgi
Gilbert ACHCAR
Paris-VIII. Üniversitesi Siyaset Bilimleri Prof.
Z
net yazar› Andrew Kennady’nin 4 A¤ustos’ta yay›nlanan Gilbert Achcar röportaj›nda, Lübnan kökenli Marksist düflünür Lübnan tarihi ve direniflinde solun pozisyonuyla ilgili çarp›c› noktalara de¤iniyor. Lübnan solu [ABD ve ‹srail politikalar›na karfl› oluflan] bu ulusal öfke ve isyan dalgas›n›n politik flekillenmesinde kayda de¤er rol oynayabildi mi? Yoksa marjinalleflti mi? Lübnan Komünist Partisi (LKP) 70’ler ve 80’lerdeki halinin bir gölgesi durumunda. Ülkenin çap› göz önünde bulunduruldu¤unda Arap dünyas›ndaki en önemli komünist partilerden ve 19751990 iç savafl›n›n temel güçlerinden birisiydi. LKP, 1982’de ‹srail sald›r›s›n›n bafllamas›n›n ard›ndan, “ulusal direnifl” ad›na iflgale sald›ran ilk örgüttü. “‹slami direnifl” ve Hizbullah daha sonra a盤a ç›kt›. Hizbullah LKP ile bir rakip olarak anlaflt›, çünkü LKP’nin toplumsal taban› fiiiler aras›nda ve güney Lübnan’dayd›, ki buras› da Hizbullah’›n hedef kitlesi aras›ndayd›. Hizbullah kendisini k›smen, bu kitlenin deste¤ini kazanma üzerinden LKP ile mücadele ederek kurdu ve öne geçmeyi de baflard›. Bunda ‹ran deste¤inin ve o dönem ‹slami köktencilikten yana olan bölgedeki bask›n ideolojik e¤ilimle hareket ediyor olmas› gerçe¤inin büyük katk›s› oldu; oysa LKP politik at›lganl›k gösterememifl ve Sovyetler Birli¤i’nin a盤a ç›kan krizinden derinden etkilenmiflti. LKP 1990’larda derin bir krize sürüklendi, da¤›ld› ve parçaland›. Geriye kalan bütünüyle bir yok olufl de¤il ama art›k önemli bir rol oynayacak bir pozisyon da de¤il; maalesef, o ülkedeki en büyük sol grup. Bu nedenle, Lübnan bölgedeki genel kural›n istisnas› de¤il: ulusal güçlerin tarihsel yenilgisi ve solun tarihsel yenilgisi ‹slamc› köktenciler taraf›ndan doldurulan bir boflluk yaratt›. ‹ngiliz solundan kimileri, Hizbullah’›n sola evrilme kapasitesine sahip oldu¤u fikrini savunuyor. Bu bir hayal mi?
ANKARA - A⁄USTOS 2006 Alt›nda¤ / Yenido¤an Mahallesi’nde gecekondular› y›k›lanlar ve y›k›m tehdidi alt›nda yaflamlar›n› sürdürenler...
Bu oyunu sol bozar BD-‹srail ittifak› Afganistan ve Irak’tan sonra Lübnan’da da çuvallad›. Bu durum Ortado¤u’daki k›sa vadeli dengeleri yeniden altüst etti. ‹srail ve Türkiye dahil, tüm Amerikanc› blok ülkelerinde gerilimin artmas›na neden oldu. Bu koflullarda ABD-‹srail ittifak›n›n, Irak’taki gibi, Lübnan’da da yandafl askeri güçleri ülkeye sokarken, iç savafl› körüklemesi de beklenmelidir. Ortado¤u’da ise, büyük bir Sünni ittifak› oluflturularak ABD-‹srail cephesi geniflletilmek istenmektedir. Bu koflullarda Türkiye’nin Lübnan’da “levaz›matç›l›kla” yetinmesi pek mümkün görünmemektedir. K›sacas›, köfleye s›k›flan AKP, ordu ve sermaye, her geçen gün Ortado¤u batakl›¤›n›n içine biraz daha gömülüyor… Öte yandan, Türkiye’nin Lübnan’a gitme pazarl›¤› içinde yer alan ABD’nin “yeni” Kürt plan› da egemenler aç›s›ndan tedirgin edici bir flekilde ilerliyor. Son olarak “PKK koordinatörlü¤ü” ad› alt›nda ABD’nin uydurdu¤u mekanizman›n da, ekonominin ‹MF’ye havale edilifli gibi, Türkiye’nin kurumlar›n› by-pass edecek bir iflleyifli do¤uraca¤› ortada. Bunun sanc›lar› bugünden görülüyor. Özcesi, Kürt sorununda da gerici-floven saflarda flimdiden çatlaklar oluflmaya bafllad›. fiu günlerde arka planda kalm›fl görünen cumhurbaflkanl›¤› ve parlamento seçim sürecinin gerilimleriyle birleflen tüm bu geliflmeler, ekonomideki s›k›fl›kl›klar ve yoksullaflt›rma politikalar›n›n yaratt›¤› sosyal patlama sinyalleriyle yan yana gelince, egemenler aras›nda artmaya bafllayan bir karmaflaya ve karamsarl›¤a neden olmaktad›r. Bu süreçte kitlelerde birikmeye bafllayan muazzam potansiyel (AKP’den SP’ye, Fettullahç›lardan Nakflibendicilere, Nurculara vb. cemaatlere varana dek) çok büyük ölçüde ABD-‹srail iflbirlikçisi olan Türkiye’deki siyasi ‹slam›n ellerine terk edilemez. Ayn› biçimde ABD iflbirlikçisi ordu ve otoriter milliyetçili¤in di¤er kanatlar›n›n sahte emellerine alet edilmesine de
Ortado¤u alev alev
hedeflenmelidir. Belirlenecek taleplerin ve program›n, yerel seçimler de göz önünde tutularak, arkas›n›n takip edilmesine ihtiyaç vard›r. Ancak böylesi sab›rl› bir mücadelenin ard›ndan, tüm bu alanlarda yayg›n bir karfl› düflünüfl oluflup, somut kazan›mlar elde edildi¤inde ana talep olarak “yeniden kamulaflt›rma” yükseltilmelidir. n Kürt sorunu ise, en karmafl›k ama solun kaderini do¤rudan etkileyen alanlar›n bafl›nda gelmektedir. Zira hem solun etki alan›n›n zay›fl›¤› hem de bu alanda zaten kalabal›k olan aktörlerin ola¤anüstü pragmatikli¤i, son derece kaygan zeminde seyreden bu alana nüfuz etmeyi güçlefltirmektedir. Kürt sorununda demokratik çözümün ana bafll›klar› bellidir: Her fleyden önce, siyasal ve sosyal alanlarda adil bir bar›fl sa¤lanmal›d›r. Bunun içinse öncelikle “genel af“ ç›kart›lmal›; siyasal ve sosyal temsil kanallar› aç›lmal›; Kürtlerin tüm kültürel haklar›n› güvence alt›na alacak, anadillerini özgürce kullanabilmelerine olanak sa¤layacak anayasal ve yasal düzenlemeler yap›lmal›; bunlar›n uygulanmas› önündeki engellemelere karfl› etkin mücadele yürütülmelidir. Egemenlerin bölgeye dönük sömürüyü yo¤unlaflt›rma politikalar›n›n karfl›s›naysa, eflitlikçi-sömürü karfl›t› bir politika örgütlenmelidir. ABD’nin Kürt sorununda, iç savafllar ç›kartmak ve ülkeleri bölünmeye götürmekle, bask›c›l›¤a göz yummak veya reformlar hedeflemek aras›nda gidip gelen politikalar› afl›r› faydac›l›¤› nedeniyle ilkesiz, tutars›zd›r ve Kürtler aç›s›ndan son derece tehlikeli sonuçlar yaratmaya adayd›r. Bu nedenle ABD politikalar› Kürtleri her an ortada b›rakabilir. Ayr›ca ne Ortado¤u halklar› ne de Kürtler aç›s›ndan daha demokratik bir muhteva bar›nd›rmaktad›r. Bu çerçevede Türkiye’de Kürt sorununda çok berrak bir çizgi savunulmal›d›r. ‹ç savafl çizgisini k›flk›rtan her tarafa, herkese, her eyleme karfl› aç›k net bir tutum al›nmal› ve mahkum edilmelidir. Yukardaki talepler konusundaki samimiyetin ilk ad›m› ancak böyle kurulabilir. Ancak bu sa-
mimiyetin karfl›l›kl› sa¤lanmas›yla birlikte, ›rkç›l›¤a karfl› demokrasi mücadelesinin derinlefltirilmesi için güçlü bir ortak mücadele verilebilir. Savafla ve kamusal alan›n tasfiyesine karfl›, ortak çal›flmalar, fiili ortak örgütlenmeler ve DKÖ’ler oluflturularak, halklar ve örgütler aras›nda programatik bir yak›nlaflma oluflturulabilir. n Tüm bu temalar üzerinden sürdürülecek faaliyetin toplamdaki çözüm önerilerinin kilit unsuru “halk demokrasisidir”. Dolay›s›yla bu mücadele program›n›n son maddesi di¤erlerinden kategorik olarak farkl›d›r. Mücadelenin geliflim seyriyle do¤rudan ba¤lant›l› dinamik bir özellik tafl›maktad›r. Halk demokrasisi için mücadele son tahlilde iktidar talebidir, eflitlikçi ve demokratik bir ülke talebidir. Ayn› zamanda da sürdürülen güncel mücadelenin içeri¤inin eflitlikçili¤iyle ve demokratikli¤iyle do¤rudan ba¤lant›l›d›r. Bu bafll›k alt›nda k›s›ts›z örgütlenme özgürlü¤ü; sosyal, kültürel, mesleki, sendikal, siyasal özerklik talepleri; kamusal denetleme talebi; her anlamda planlama talebi, her tür eflitliklik talebi, vb. ele al›nmal›d›r. *** Özellikle ülkemizde siyasal ‹slam bir yandan AKP ile iflbirlikçili¤i dört nala sürdürürken, di¤er yandan da Ortado¤u’daki ‹slami direniflin yaratt›¤› sempatiyi ayn› anda toplama gayretindedir. Üstelik birbirini afl›nd›rmas› gereken bu çeliflkili kutuplar tam aksine birbirini besleyebilmektedir. T›pk› ülkemizde egemenlerin “sa¤›n karfl›s›na sa¤›” koyan tahteravallisinde oldu¤u gibi. Tüm bunlar›n nedeni etkili bir ba¤›ms›z solun yoklu¤unda aranmal›d›r. Bu nedenle bu oyunu ancak sol bozar. Emperyalistlerin ve egemenlerin sald›r› program›n›n bir bütün oldu¤u gibi, bizim yukarda maddelerini s›ralad›¤›m›z program da bir bütündür. Bir savunma ve direnifl program›n›n bafllang›ç aflamas›n› oluflturmaktad›r. Bundan sonras›, solun bunu giderek halk›n program›na dönüfltürme becerisidir…
Esas olarak, evet. Mukteda el Sadr’›n Irak’taki organizasyonu gibi alt s›n›f (plebyen) bir grup bile burjuvazi aç›s›ndan Hizbullah’tan daha büyük bir toplumsal tehdittir. Hizbullah, ‹srail’e karfl› muhalefetinde elbetteki radikaldir, ki bu ‹ran ba¤lant›l› ‹slami köktenci güçler için genel olarak böyledir; ama Hizbullah Lübnan siyasetinde sisteme bütünüyle entegre olmufltur. Hariri liderli¤indeki ABD yanl›lar›n›n hakim oldu¤u hükümette iki bakan› var ve kendisi oldukça gerici figürlerle ittifak kurmaktad›r. Do¤rudur, toplumsal hizmetler organize ediyor ama sadece kiliselerin ve hay›r kurumlar›n›n yapt›¤› gibi; ki bunlar burjuva toplumsal düzenine karfl› hiçbir toplumsal tehdit oluflturmazlar. Hizbullah’›n ideolojisi, yap›s›, ‹ran ve Suriye’yle yak›n ba¤lar› göz önünde tutuldu¤unda, bu do¤rultuda hiçbir potansiyeli yoktur. Hizbullah’›n toplum ve devlet modeli olan ‹ran, toplumsal yap›s› itibariyle son derece burjuvad›r. ‹ran Cumhurbaflkan› Ahmedinejad’›n, geçen y›l kapitalist Rafsancani karfl›s›nda baflkanl›k için verdi¤i seçim savafl›nda, yükseltti¤i popülist söylem her ne a盤a vurmufl olursa olsun, bunlar hiçbir somut toplumsal ölçüye çevrilmemektedir. Bu aç›dan Chavez’in Venezüella’s› çok daha ilerici bir devlettir: ‹ran Venezüella’n›n Müslüman muadili de¤ildir. Böylesi denklikler Ortado¤u’da 1960’larda mevcuttu, ama bunlar›n yenilgisinin üzerinden ‹slami köktencilik büyüyebildi. Yeni bir Arap solu kurulmas›n›n olas›l›klar› nelerdir? Sosyalistler ve anti-emperyalistler ne yapabilir? Günümüzde Arap dünyas›nda sosyalist bir sol infla etme alan› oldukça marjinal, sol da ideolojik olarak yal›t›kt›r. Bununla birlikte sosyalist bir solu yeniden infla etmekte kesintisiz bir çaba olmal›d›r ve bu ‹slami köktencili¤in kuyru¤una tak›lmakla yap›lamaz. Solcu militanlar, baz› kesimlerin yapt›¤› gibi, emperyalizme ve Siyonist devlete karfl› savafl alan›n› tek bafllar›na kökten dincilerin kaplamalar›na izin vermemelidir; ama aç›k ki sol yak›n bir zamanda dinci güçlerin yerini alamayacakt›r. (…) * Gilbert Achar Lübnan’da do¤du ve büyüdü. Daha sonra gitti¤i Fransa’da, hala Paris-VIII. Üniversitesi’nde siyaset bilimi ö¤retiyor. Yak›n dönem çal›flmalar› aras›nda Do¤u Kazan› (2004) ve Barbarl›klar Çat›flmas› (2. bask› 2006; yazar›n bu eseri Türkçe’de de yay›nlanm›flt›r); Noam Chomsky ile Ortado¤u üzerine söyleflilerinin topland›¤› ve yak›n zamanda yay›nlanacak olan Tehlikeli ‹ktidar yer almaktad›r. [Znet’ten Sendika.Org taraf›ndan çevrilmifltir]
24 Ağustos 6 Eylül
2006
GÜNDEM 3
Hükümet taraf›n› seçti
‹fiTE AKP’N‹N TARAFSIZLIK STRATEJ‹S‹
AKP, ‹srail katliam› karfl›s›nda tarafs›z kalaca¤›n›, Hizbullah’› silahs›zland›rma operasyonlar›nda yer almayaca¤›n› ve Lübnan’a insani yard›m götürece¤ini savunuyor. ‹srail ›srarla “Bar›fl Gücü”nde Türkiye’nin bulunmas› gerekti¤ini söylüyor; Lübnan Cumhurbaflkan› ise tam tersini. Bu çeliflkinin arkas›nda, Türkiye ile ‹srail aras›nda askeri iflbirli¤ine dayanan “güven” iliflkileri var. Lübnan’da öldürülen masum insanlar henüz enkaz alt›ndan ç›kar›lmadan, hükümet ‹srail’e karfl› yapt›¤› “sert” aç›klamalar› bir yana b›rakarak, ABD ve ‹srail’in ipiyle Ortado¤u kuyusuna inmeye bafllad›. Hükümet, Lübnan sald›r›s›nda sorumlu aramad›¤›n›, tarafs›z oldu¤unu söylüyor. Bu “tarafs›z politika”da savafl›n tüm taraflar›n›n pay›na düflen bir fleyler var.
‹srail’e silah
‹srail sald›r›s› s›ras›nda sabah›n beflinde ‹ncirlik’ten yola ç›kan üzerinde “patlay›c› madd e ” yaz›l› t›r-
lar ABD gemilerine yüklenerek yola ç›kt›. ABD’nin ‹srail’e silah sevk›yat› yapt›¤›n› aç›klad›¤› günlerde yap›lan bu operasyonla, ABD’nin sevkiyat› nereden yapt›¤› sorular› cevaplanm›fl oldu. Geçti¤imiz günlerde M‹T’in Nasrallah’›n ‹ran konsoloslu¤unda bulundu¤unu ‹srail’e ispiyonlad›¤› yönünde d›fl bas›nda haberler ç›kt›. M‹T’ten yalanlama gelmedi.
Hizbullah’a ambargo
Hükümet, BM gücü kapsam›nda Hizbullah’› silahs›zland›rma operasyonlar›na kat›lmayacaklar›n› aç›klad›. Ancak 22, 27 Temmuz ve 8 A¤ustos’ta dört ‹ran ve bir Suriye uça¤› Hizbullah’a
silah götürdükleri iddias›yla zorla Diyarbak›r’a indirilerek arand›. 20 A¤ustos’ta bir ‹ran uça¤›na geçifl izni verilmeyerek Tahran’a gönderildi. Bu arama ve geri çevirmeler ‹srail ve ABD’den gelen istihbaratlarla yap›ld›. D›fliflleri, uygulaman›n devam edece¤ini söyledi.
Lübnanl›ya kuru ekmek
Bu icraatlar›yla ‹srail iflgaline destek olan AKP örgütleri yüzü k›zarmadan Filistin ve Lübnan halk›n›n “bir dilim kuru ekmek, bir kafl›k süt, bir yudum suya muhtaç kalmamas› için”, "Lübnan ve Filistin'deki Kardefllerimiz Güngörsün" isimli yard›m kampanyas› bafllatt›. Ancak AKP ‹srail iflbirlikçili¤ine devam etti¤i sürece Lübnan ve Filistin halk›n›n açl›k ve ölümden baflka görece¤i bir fley yok.
BM savafla haz›rlan›yor, hükümet BM’ye BM gücünün görevi resmi olarak belli oldu, ‹srail’in yar›da b›rakt›¤› görevi tamamlamak! fiimdi hükümet BM gücüne kat›lmak için yol yapmaya çabal›yor Lübnan’da görev yapacak askeri gücün görevinin ne olaca¤›n› belirleyen “Harekat Konsepti” ve “Angajman Kurallar›” belgeleri 18 A¤ustos’ta genelkurmaya ve hükümete ulaflt›r›ld›. Belgeye göre BM gücü Hizbullah askeriyle karfl›laflt›¤›nda silahlar›n› b›rakmas›n› isteyecek, b›rakmamas› durumunda atefl açacak. “Hizbullah’› silahs›zland›rma görevini kabul etmeyece¤iz diyen hükümet ise halen pazarl›klara devam ediyor. D›fliflleri Bakanl›¤› silahs›zland›rma görevinin esas olarak Lübnan ordusunun ifli oldu¤unu söylüyor. Ancak Hizbullah’›n da bir parças› oldu¤u Lübnan hükümetinin böyle bir ni-
yeti yok. Bu nedenle bu görev, Türkiye’nin kat›lmay› planlad›¤› BM bar›fl gücünün olacak. Bar›fl gücünden beklenenin ne oldu¤u ortada “Lübnan’a git, Hizbullah’la savafl, ‹srail’e yol aç”. Türkiye’nin bu güce 3000 asker göndermesi halen hükümetin gündeminde. Bunun gerçekleflmesi için ise gerekli tezkerenin meclisten geçirilmesi gerekiyor.
ORDUDA HESAPLI SESS‹ZL‹K Savafl›n kap›ya dayap›l›rken ve toplanyand›¤› flu günlerde t›lara birçok komutan askerin a¤z›n› b›çak kat›lmas›na ra¤men açm›yor. Baflörtüsünhiçbir toplant› sonraden ‹mam Hatiplere s›nda genelkurmaykadar birçok konuda dan resmi aç›klama hükümetle krize vagelmedi. Ordu hüküran tart›flmalara giren metin icraatlar›n› sesordu kurmaylar› ‹srasizce onayl›yor, geil, BM gücü ve ‹ran rekti¤i yerde destek uçaklar›yla ile ilgili Son MGK toplant›s›nda, asker gönderme karar›n›n veriyor. MGK toplantek bir aç›klama dahi bir süre daha de¤erlendirilmesi kararlaflt›r›ld›. t›s›n›n sonucu ise bir yapmad›. BM bar›fl gücüne d›¤› nerdeyse tüm toplant›- “red” de¤il, bir süre daha kat›lma tart›flmalar›n›n yap›l- lar genelkurmay binas›nda pazarl›k yapmak.
Bayram de¤il seyran de¤il... Suudilerin Türkiye ç›karmas›, milyar dolarl›k yat›r›mlarla ön plana ç›kt›. Ancak ziyaretin zamanlamas›, sadece ticari bir al›fl veriflle aç›klanabilir de¤il. Suudi Arabistan Ortado¤u’daki Amerikanc› gerici Arap rejimlerinin bafl temsilcisi. Görüflülen yine “kirli ittifaklar”d› Ortado¤u co¤rafyas›n›n tescilli ABD iflbirlikçisi Suudi Arabistan Kral› Abdullah 9 A¤ustos günü Türkiye’ye geldi. Böylelikle 40 y›l aradan sonra ilk kez bir Suudi Arabistan Kral› resmi temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya gelmifl oldu. Ziyaret s›ras›nda Suudi Arabistan’la 6 bafll›k alt›nda ifl-
birli¤i anlaflmalar› imzaland›. Di¤er taraftan ABD baflkan› Bush aylard›r kap›s›nda süründürdü¤ü Tayyip Erdo¤an’› 2 Ekim günü ABD’ye davet etti. Irak’ta fiii-Sünni çat›flmas›n› k›flk›rtmas›n›n ard›ndan Lübnan’da da benzeri bir tezgah planlayan ABD ve ‹srail bu sayede ‹ran ve
Hizbullah karfl›s›nda bir Sunni cephesi yaratmak istiyor. Suudi Kral›n›n Türkiye ziyaretiyle Sunni cephesinin temelleri güçlenirken ‹ran’a yönelik bask›lara Türkiye’nin de taraf edilmesiyle yeni bir savafl›n kap›lar› aralanmaya bafllayacak. Uçak aramalar›n›n hemen ard›ndan ‹srail’in
Türkiye’ye ‹ran’a ambargo uygulamas› yönünde bask› yapmas›, oluflturulmak istenen bu ittifak›n ilk hedefini göz önüne seriyor. Türkiye’de Suudi sermayesinin giderek daha etkin hale getirilmesi ve imzalanan iflbirli¤i anlaflmalar› AKP’nin bu ittifaka gönüllü yaz›ld›¤›n›n göstergesi.
Lübnan Türkiye’den asker istemiyor Geçti¤imiz günlerde Lübnan Devlet Baflkan› Emil Lahud, “‹srail ile askeri iliflkileri olan ülkelerin BM'nin Lübnan'daki bar›fl gücünde yer almamas› gerekti¤ini, bu nedenle Türkiye’den asker gelmesini istemediklerini” ifade etti. Oysa günlerdir bas›nda ç›kan haberlerde Lübnan’›n BM gücünde Türk askeri görmekten mutluluk duyaca¤› yaz›l›yordu. Lübnan’dan gelen bu resmi aç›klamayla medyan›n hükümete takmaya çal›flt›¤› yard›msever maskesi düfltü. AKP yönetimindeki Türkiye’nin Lübnan’da ‹srail iflbirlikçisi bir görüntüye sahip oldu¤u kan›tland›.
AKP ‹SRA‹L’E YARDIM D‹YOR HALKEVLER‹ LÜBNAN’A ‹srail’le iflbirli¤i içerisinde Lübnan ve Filistin halklar›n›n katledilmesine ortak olan AKP’nin ve AKP’yle iliflki içerisindeki Siyasal ‹slamc› örgütlerin, timsah gözyafllar›yla yard›m kampanyalar› düzenlemeye bafllad›klar› flu günlerde Halkevleri Süleyman Mercümek’in varislerine ve iflbirlikçilere karfl› halk› uyar›yor. Halkevlerinin düzenledi¤i kampanya gün geçtikçe yayg›nlafl›yor. Halkevleri, Yaflas›n Filistin, Filistin Yaflas›n kampanyas› kapsam›nda, Lübnan ve Filistin halk› için yard›m toplama, iflbirlikçilere karfl› ise halk› uyarma çal›flmalar›na bafllad›. Halkevciler mahallelerde afifl, pankart, bildiri ve ses araçlar›yla halk› kampanyaya kat›lmaya ça¤›r›yor. Kent merkezlerinde kurulan standlarla hem kampanyan›n duyurusu yap›l›yor, hem de halk›n kampanyaya destek vermesi hedefleniyor. Standlarda kurulan resim sergileri ve yap›lan sinevizyon gösterileri Lübnan’da yaflanan vahfleti göz önüne seriyor. Mahalle esnaf›ndan da destek isteyen Halkevciler, isteyen esnaf›n camlar›na yap›flt›r›lmak üzere “bu iflyerinin bugünkü kazanc› Halkevleri arac›l›yla Lübnan halk›na gönderilecektir” yazan afifller haz›rl›yor. ‹flçilerin de kampanyaya destek vermesi hedefiyle kampanya kapsam›nda iflyeri örgütlülükleri kurulacak. ‹flyerlerinden ayl›k verilen g›da paketiyle veya birkaç günlük kazanc›yla Lübnan’a yard›m etmek isteyen iflçiler için “bugün Lübnan halk› için çal›fl›yorum” yaz›l› yaka kartlar› haz›rlanacak. Böylelikle kampanyaya destek
olan her iflçiyle kampanya daha fazla kifliye duyurulmufl olacak. Kampanyan›n en genifl biçimde örgütlenebilmesi amac›yla, kampanyaya destek ver-
mek isteyenlerle apartman, sokak, mahalle temsilcili¤i gibi organlar oluflturulacak. Bu örgütlenmelerle mahalle halk›n›n kampanyan›n örgütleyicisi ol-
mas› amaçlan›yor. Ayr›ca kampanyan›n yürütülmesi ve duyurusunun yap›lmas› için gereken afifl, bildiri bas›m›, stand giderleri gibi gi-
derleri ve toplanan malzemelerin iletilme maliyetleri gibi masraflar› karfl›layabilmek için imkan› olan kifli ve örgütlerden destek istenecek.
‹srail, ABD ve iflgale destek olan AKP Hükümeti’ne karfl› muhalif bir çizgiyi ön plana ç›-
karmay› amaçlayan kampanya kapsam›nda yap›lacak di¤er etkinlikler flöyle: Halkevleri’nde düzenlenecek olan “Savafl, Emperyalizm
ve Ortado¤u” bafll›kl› panel seminer ve söyleflilerle halk›n do¤ru bilgilere ulaflmas› sa¤lanacak. Filistin ve Lübnan halk›yla dayan›flman›n halk›n içsel bir gündemi haline getirilmesi amac›yla mahallerde futbol, voleybol, masa tenisi, satranç turnuvas› gibi sportif etkinlikler, turnuvalar düzenlenecek. Kermesler Filistin ve Lübnan halklar›na yard›m etmenin bir biçimi olacak. Kermeslerle yard›m faaliyetleri yayg›nlaflt›r›lmas› ve halk›n el eme¤i, göz nuruyla yard›m kampanyas›na kat›lmas› sa¤lanacak. Mahalle meydanlar›nda ve parklar›nda konserler ve film gösterimleri düzenlenecek. “Yard›m paketini al gel” ça¤r›s› ile düzenlenecek olan etkinliklere kat›lanlar›n elinden geldi¤ince yad›mda bulunmas› amaçlanacak. Halkevleri tüm bu etkinliklerle Flistin ve Lübnan halklar›n›n yaralar›n› sarmaya çal›fl›rken, Ortado¤u halklar›n›n iflgalcilere ve iflbirlikçilere karfl› dayan›flma ve mücadelesini yükseltmeyi hedefliyor.
Kad›köy’de Lübnan’a destek eylemi ‹sral’in Lübnan sald›r›lar›na karfl› Filistin ve Lübnan halklar›na destek olmak amac›yla 21 A¤ustos günü Kad›köy’de düzenlenen mitinge 7 bin kifli kat›ld›. Halkevleri’nin ‹skele Meydan›’na açt›¤› dayan›flma çad›r› kat›l›mc›lardan destek gördü. Yap›lan konuflmalar›n ard›ndan Grup Yorum ezgileri ile miting sona erdi.
Lübnan için sendikalar göreve Bir tarafta ‹slami flt›¤› bu kampanyaya örgütlerin ve siyasi ikti- sendikalar cephesindar yandafl› kuruluflla- den de destek vermelir›n bafllatt›¤› Filistin’e yiz. Sendikalar›m›z da ve Lübnan’a yard›m bu kampanyay› tüm kampanyalar› var; di- örgütlü iflyerlerine ya¤er tarafta yarak Türkiye ise Halkevleiflçi s›n›f›n›n o ri’nin kamyal›n dayan›flpanyas›. Sizma duygular›ce hangisi n› pratik bir anlaml›? biçime dönüflHalkevletürecek örgütri’nin mahallenmeleri le mahalle, gündeme gesokak sokak, tirmeli. Biz sendiev ev dolaflaKamil Kartal rak organize D‹SK / Bas›n-‹fl kalarda yer etmeye çal›- Genel Baflkan› alan ilerici
kadrolar, bulundu¤umuz sendikalar›n örgütlü olduklar› ifl yerlerinden bafllamak üzere ba¤l› bulundu¤umuz konfederasyonlar› ve bu konfederasyonlara ba¤l› sendikalar› harekete gecirecek ifller yapmal›y›z. Bu bizim sorumlulu¤umuzdur. Yoksa timsah göz yafllar› dökenlerden, S›yasal ‹slam›n yandafllar›n›n yaklafl›mlar›ndan farkl›l›¤›m›z› nas›l ayr›flt›raca¤›z?
24 Ağustos 6 Eylül
4 GÜNDEM ARTIK POL‹S ÖZGÜR
Polis kurflunu öldürdü
HAVA-‹fi’TEN ÖNEML‹ UYARI
BU OTELLERDE KERAMET VAR
Türk Hava Yollar› (THY) uçucu personelinin fazla uçufllardan ve afl›r› yorgunluktan görevlerini düzenli olarak yerine getiremedi¤ini savunan Hava-‹fl sendikas› bu durumun uçufl güvenli¤ini tehdit etti¤ini bir gazete ilan›yla duyurdu. THY daha önceden kalifiye olmayan personel istihdam›yla gündeme gelmiflti.
THY: Tehlikeli Hava Yollar›
‹stanbul Beyo¤lu'nda 17 A¤ustos’ta Afrika kökenli kifliyi kovalayan polisin atefli can ald›. Bu s›rada misafirli¤e geldi¤i arkadafl›n›n evinin balkonunda oturan ö¤retmen Zeycan Çelik, sol gö¤sünün alt›na isabet eden kurflunla a¤›r yaraland› ve kald›r›ld›¤› hastanede öldü. Çelik'in yak›nlar›, polisin rasgele atefl etti¤ini söylediler.
2006
Önce otel sonra ihale
fi‹DDETE KARfiI ÜFÜRÜKÇÜ
S›¤›nmaevlerine ne gerek
ÖLÜM ORUCUNDA 100. GÜN
Antalya Lara Plaj›’n›n iflletme ihalesini kendisini ''Fethullah Gülen idolümdür'' diye tan›tan, Fettah Tamince kazand›. Ne tesadüftür ki Baflbakan Erdo¤an, ihale tarihinde Antalya'da Tamince'nin otelinde tatil yap›yordu. Erdo¤an’›n daha önceden de TÜPRAfi ve Galataport ihaleleri öncesi Ofer ile otelde buluflmas› tepki çekmiflti.
Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'na ba¤l› Aile Dan›flma Bürolar› fliddet gören kad›nlara ''dual› su'' önerdi. Hükümet aile içi sorunlara dair yetkili kurufl olan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na ödenek ay›rmad›¤› için kad›n s›¤›nma evleri ve dan›flmanl›k hizmetleri verilemezken Diyanet bünyesinde 1 y›l içinde 20 civar›nda aile dan›flma bürosu aç›ld›.
F tipi hapishanelerdeki insanl›k d›fl› uygulamalar›n ve tecritin kald›r›lmas› için ölüm orucu eylemlerini sürdüren Sevgi Saymaz, Av. Behiç Aflç›, Gülcan Görüro¤lu direnifllerinde 100’lü günlerini geride b›rakt›lar. F tipi hapishanelerdeki tecrit nedeniyle 122 devrimci hayat›n› kaybetti.
Direnifl devam ediyor
Sadece çözümsüzlük üretiyorlar 1 Eylül Dünya Bar›fl Günü yaklafl›yor. Ama bu ülkeyi yönetenlerin a¤z›dan, Kürt sorununun çözümü söz konusu oldu¤unda, “daha fazla ve daha fliddetli savafl”tan baflka bir fley ç›km›yor. S›n›r ötesi harekat, Kürtlerin meclise sokulmamas›, insanlar› sokak ortas›nda vurma özgürlü¤ü soruna çözüm olacakm›fl gibi sunuluyor. Bu yöntemlerin y›llarca uyguland›¤› ve daha fazla kan ve gözyafl› d›fl›nda hiçbir fley getirmedi¤i unutturulmaya çal›fl›l›yor. KARDEfiL‹K VE BARIfiA VURUYORLAR
Geçti¤imiz günlerde Güneydo¤u’dan çat›flma ve ölüm haberleri arka arkaya gelmeye bafllarken “Kandil’e girelim, ola¤anüstü hal ilan edelim”
sesleri yükseliyor. 20 y›ldan fazla süren OHAL ve s›k›yönetim süreci, defalarca düzenlenen s›n›r ötesi operasyonlar, yak›lan ormanlar, boflalt›lan köyler, yarg›s›z infazlar, kay›plar, milletvekillerinin meclisten polis taraf›ndan zorla ç›kart›lmas› ülkeyi yönetenlerce defalarca uygulanan yöntemler. Ama bunlar›n hiçbirinin çözüm olmad›¤› bugün daha ç›plak bir flekilde ortada. Egemenlerin sözde çözümleri aras›nda ABD’ye iflbirlikçilikte kusur etmeyerek PKK’nin Irak’taki faaliyetlerinin s›n›rland›r›lmas› da var. Bu plan›n uygulanmas›n›n yolu ABD iflbirlikçisi Barzani ve Talabani’yle iyi iliflkiler kurmaktan ve her emperyalist operasyonda tafleronluk yapmaktan geçiyor. Yani egemenlerin çözümü içerde kirli savafl, dünyada emperyalistler için savafl. 1 Eylül Dünya Ba›fl Günü gelirken, a¤›zlar›nda yine savafl naralar›; namlunun ucunda bir kez daha bar›fl ve kardefllik var.
E
cü, önceli¤i Hizbullah’›n silahs›zland›rmavrensel gazetesine verdi¤i mülas›na de¤il de, bölgenin imar›na verirse, katta Hizbullah lideri Hasan Nasmuhtemeldir ki, Hizbullah’›n ABD ç›karlar› rallah, Deniz Gezmifl ve Che Guaç›s›ndan etkisizlefltirilmesi de büyük ölçüevara gibi devrimci önderleri sayg›yla ande gerçekleflmifl olacakt›r. Kendisi de bir d›ktan sonra eklemifl “fakat din afyondur orta s›n›f partisi olan AKP’nin Türkiye iktidiyerek bize gelmeyin.” Nasrallah’›n kime gönderme yapt›¤› aç›k. Marx’›n basmaka- dar blo¤unun da onay›yla, BM gücünde yer alma gayretinin ard›nda Hizbullah’› ve l›plaflan o ünlü sözü herkesin malumu: bölge dinamiklerini “do¤ru okumalar›” Din kitlelerin afyonudur!. yatmaktad›r. Bu söz, Marx’›n 1843’de kaleme ald›¤› Evet, Ortado¤u kaynayan bir kazand›r; Hegel'in Hukuk Felsefesinin Elefltirisine buhar› ve duman› Katk›’n›n hemen girikutsal sözler savursa flinde yer al›r. Ama da, kazan› alttan nedense pek az kifli harlayan as›l dinamik zahmet edip yukar›bölgenin son 30 y›ldaki sözün öncesini d›r geçirdi¤i muazokuma gere¤i duyar. zam s›n›fsal dönüBiz okuyal›m: “Din flümdür. öncelikle ›st›rapt›r, Il›ml› ‹slam ve Büyük ayn› zamanda da Ortado¤u projelerigerçek ›st›rab›n dile Metin ÖZU⁄URLU nin bölgenin iç s›n›f gelmesi ve protestoozugurlu@politics.ankara.edu.tr dinamikleriyle örtüsudur. Din ezilenlerin flen yönlerini görmek ah›d›r; kalpsiz dünyan›n kalbi, ruhsuz ortam›n Evet, Ortado¤u kay- gerekiyor. ‹slami siyasallaflman›n üçüncü dalgas› ile ‹sruhudur. Din insan›n afyonunayan bir kazand›r; lami sermayenin yaflad›¤› iç dur.” buhar› ve duman› dönüflüm aras›ndaki iliflkiler Belli ki bir çoklar› gibi Hasan kutsal sözler savurdeflifre edilmek durumundaNasrallah da “afyon” terimini narkotikçi gibi alg›l›yor; sa da, kazan› alttan d›r. Bu yap›lmaks›z›n, konuyu salt emperyalizm ve bakir Marx’›n dini, kafa yapan bir harlayan as›l dinaalanlar› fleklinde görot mertebesinde gördü¤ünü mik bölgenin son 30 enerji mek, asl›nda “mazlum ‹slam san›yor. Hani Nasrallah “tarih, y›ld›r geçirdi¤i mudünyas› ve onu mahvetmek s›n›f mücadeleleri tarihidir, diazzam s›n›fsal isteyen H›ristiyan Bat›” fleklinyerek bize gelmeyin” deseydi, deki takdime de onay verMarksistlerle kendi aras›ndaki dönüflümdür. mek demektir. s›n›r çizgisini daha do¤ru bir Sermayenin para biçiminin flekilde dile getirmifl olurdu. Lübnan Hizbullah’›n›; 1980’lerin ortalar›n- baflat oldu¤u günümüz koflullar›nda Arap da silahl› bir direnifl örgütünden, parlapetro-dolarlar›n› hala ihtiflam düflkünü menter rejimin modern bir siyasi partisine fleyhlerin servet y›¤›n› olarak görmek ne ve ayn› zamanda da hami-sami iliflki a¤›ykadar gerçekçidir? Servetin “kanl›-canl›” la cemaatçi bir taban örgütüne dönüfltüsermayeye dönüflmesi süreci petro-dolarren temel dinamik, savundu¤u dini idelar ba¤lam›nda da yaflanmaktad›r. Üstelik, olojiden ziyade, büründü¤ü s›n›f karaktebu ülkelerde servetin sermayeleflmesini ridir. Hizbullah’›, kat etti¤i onca mesafegerçeklefltirecek orta s›n›f katmanlar da den sonra hala Necef ve Kum kentlerinde oluflmufltur. ‹flte ›l›ml› ‹slam, bu yeni s›n›fdin ö¤retisi gören kurucu kadrolarla özlar›n siyasi projesidir. defllefltirmek yan›lt›c› olur. Konu derindir; izleyen yaz›larda devam Karfl›m›zda, Lübnan fiiilerinin koflullar› kö- sözü verip sat›rlar›m› sonland›rmadan, ‹stüleflen yada kendisine bir ç›k›fl yolu aralami orta s›n›f›n dünya ölçe¤indeki en geyan orta s›n›flar›n›n (kentli profesyonel liflmifl bölü¤ünün de ülkemizde mevcut meslek gruplar›, tüccarlar, esnaf ve zanaoldu¤unu belirtmifl olay›m. atkarlar) bir partisi durmaktad›r. Partinin *Giriflte de¤indi¤im Nasrallah röportaj› hakk›nda dinsel sekt s›n›rlar›n› aflan ulusalc› reflekskimi flaibeler oldu¤unu ö¤renmifl olmama ra¤leri, onun bulundu¤u toplumsal koflullara men, bunun genel bir zihniyet olmas› ve yaz›n›n özgü burjuva karakteriyle yak›ndan ilgilitart›flt›¤› konuya sadece bir girifl vesilesi dir. oluflturdu¤undan dolay› yaz›y› de¤ifltirme ihtiyac› Bölgeye yerleflecek Birleflmifl Milletler güduymad›m.
Din, analizin afyonudur*
Çocu¤a sokakta infaz!
Kürtlere meclis baraj›
Yeni Terörle Mücadele Yasas›’n›n polislere vermifl oldu¤u "duraksamadan, üst üste atefl etme" izninin ilk kurbanlar›ndan biri bir çocuk oldu. 12 A¤ustos’ta Adana’da bildiri da¤›tan Fevzi Abik ve Cumali Sa¤lam önce polis taraf›ndan göz alt›na al›nd›. Polisin bir anl›k bofllu¤undan faydalanan Abik ve Sa¤lam kaçmak için koflmaya bafllad›. Görgü tan›klar›n›n ifadelerine göre Abik ve Sa¤lam kaçarken, polis çok yak›n mesafedeyken arkalar›ndan kurflun ya¤muru bafllatt›. Abik olay yerinde hayat›n› kaybederken midesi parçalanan Sa¤lam hastaneye kald›r›ld›. Emniyet yetkilileri kurflunlar›n polis silah›ndan ç›kmad›¤›n› iddia ederken, henüz görgü tan›klar›n›n ifadesine baflvurulmamas› olay›n örtbas edilmeye çal›fl›ld›¤›na dair flüpheleri art›rd›.
Meclis Anayasa Komisyonu'nun baflkan› AKP'li Burhan Kuzu Kürtlerin meclise ba¤›ms›z girme olas›l›¤›na karfl› ülke baraj› konulmas›n› önerdi. Kuzu’nun önerisinin arkas›nda, DTP’nin ülke baraj›na tak›lmas›yla, AKP’nin %5-10 civar›nda oy ald›¤› yerlerden ç›kard›¤› milletvekillerini kaybetmeme iste¤inin de rol oynad›¤› biliniyor. AKP’nin bu kayg›lar›yla, egemenlerin “Kürt fobisi” birleflince böyle abuk subuk bir öneri gündemde uzun süre tart›fl›labiliyor. Önerinin en zaafl› taraf› ise seçmen say›s› düflük olan baz› seçim bölgelerinden aday olacaklar›n tüm oylar› alsa bile, ülke baraj›n›n alt›nda kald›klar› için milletvekili seçilememesi. Bu öneri yasalafl›rsa ülkenin baz› bölgelerinin topyekün temsil mekanizmalar›ndan d›fllanmas› söz konusu olacak.
Lafta serbest sokakta yasak Tayyip Erdo¤an her f›rsatta Kürtçe’nin kullan›m›na dair yasaklar›n kald›r›ld›¤›n› söylese de uygulama Baflbakan’› yalanl›yor. Geçti¤imiz günlerde yay›n hayat›na bafllayan ilk günlük Kürtçe gazete Azadiya Welat gazetesinin da¤›t›m› engelleniyor. Gazetenin da¤›t›m› için Ciner Grubu’na ait Merkez Da¤›t›m fiirketi ile anlafl›lmas›na ra¤men flirket son anda ald›¤› bir kararla da¤›t›m yapmayaca¤›n› bildirdi. fiirket gazeteyi da¤›tmama gerekçesi olarak ise Kürtçe gazetenin yasak olmas›n› gösterdi. Merkez Da¤›t›m flirketinin avukatlar›na böyle bir yasak bulunmad›¤›n›n bildirilmesine ve Diyarbak›r Cumhuriyet Savc›l›¤›’ndan al›nan izin belgesinin iletilmesine ra¤men flirket karar›nda ›srar etti ve ortalama 25 bin gazete elden da¤›t›lmaya çal›fl›ld›.
Ormanlar yine hedefte 17 A¤ustos’ta Tunceli’nin Merkez Güleç Köyü, Ovac›k, Hozat, Pülümür ilçelerinin ormanl›k alanlar›nda efl zamanl› yang›lar ç›kt›. ‹HD Tunceli flubesinin aç›klamas›na göre yang›n öncesi Güleç Köyü ve çevresinde askeri operasyon yap›ld› ve askeri helikopterlerin K›rm›z› Da¤ mevki bölgesinde gitmelerinden sonra orman yang›n› bafllad›. Yang›nlar›n efl zamanl› ç›kt›¤›na dikkat çekilen aç›klamada bu yöntemin “yeni” olmad›¤›, 1990'l› y›larda yo¤un çat›flma ortam›nda da terörle mücadele ad› alt›nda ormanlar›n yak›ld›¤› hat›rlat›ld›. Orman yang›nlar›, 1990’larda uygulanan tüm “düflük yo¤unluklu savafl” ve kontrgerille yöntemlerinin bugün yeniden devreye girdi¤inin bir örne¤i.
SAH‹B‹N‹N SES‹ ‹fi BAfiINDA ‹srail’in Lübnan katliam›na, u¤rad›¤› a¤›r askeri yenilgiye ve Türkiye’nin bundan sonraki rolüne dair tart›flmalar tekelci medyaya yine ibret verici yaz›larla yans›d›. ‹srail’in yenilgisi kimilerinin ödünü kopard›, kimi yenilgiyi kabullenemedi... ‹srail uçaklar› 500 Lübnan’l› çocu¤un can›n› alm›flken Özkök 17 A¤ustos’ta flu sat›lar› yaz›yordu: “Dezenformasyonun bu kadar yo¤un oldu¤u baflka hiçbir savafl görmedim. Bu savaflta inan›lmaz ve insafs›z bir propaganda faaliyeti yap›ld›. Foto¤raflar tahrif edildi, çocuklar kullan›ld›.” “Hürriyet” isimli gazetenin Genel Yay›n Müdürü’nün can›n› s›kan, çocuklar›n öldürülmesi de¤il, ölümlerin bas›na yans›mas›yd›. Zaten Özkök çocuklar›n “terörist” olmas› halinde vurulabilece¤ini çok ama çok önceden yazm›flt› zaten. Sak›n “Lübnanl› çocuklar terörist midir” diye söylenmeye kalkmay›n. Bunun ad› önleyici savafl ; karfl›daki-
Gerçe¤i de¤il hayallerini yaz›yorlar ler de yoksul ve Ortado¤ulu ya: Hepsi potansiyel “terörist” zaten! Özkök ayn› yaz›s›nda “sözde liberal ve demokratlara” sesleniyor ve “Mazlum yaratma yar›fl›na girmemeleri”ni söylüyor. “K›n›ndan ç›kar›lm›fl "mazlum"un bedelini bir gün hep birlikte ödeyece¤iz” diyor. Belli ki gözü korkmufl Özkök’ün… Tap›nd›klar› askeri gücün
Halka sunulan gelecek: Sömürgecilere paral› askerlik Sabah Gazetesi yazar› Fatih Altayl› 16 A¤ustos’taki yaz›s›nda profesyonel askerli¤e geçilmesini flu sözlerle istiyor: “‹steyen her Türk vatandafl› bu profesyonel orduda görev al›r ve ülke ç›karlar› için uygun görülen görev neredeyse oraya gider. Bu Somali de olabilir, Afganistan da olabilir, Lübnan da... Böyle-
likle de tart›flmalar biter. Ne de olsa paras›yla...” Ancak bu fikir yeni de¤il. Nitekim Yaflar Büyükan›t Altayl›’dan bir iki gün önce ordunun küçültülece¤inden ve etkinlefltirilece¤inden bahsetmiflti. Uzun zamand›r da profesyonel orduya geçifle dair tart›flmalar yürütülmekteydi.
çocuk öldürmekten baflka bir ifle yaramamas›ndan, ülkesini savunan bir halk›n eli silah tutabilecek yaflta olanlar› karfl›s›nda çaresiz kalmas›ndan belli ki ödü kopmufl. Emperyalizme karfl› öfkenin k›n›ndan ç›kmas› karamsarl›¤a sürüklemifl Özkök’ü… ‹flte bu yenilgi itiraf› ve korku; yaz›n›n tüm direnen halklar aç›s›ndan umut verici k›s›mlar›.
Tabii her iflbirlikçi kalem Özkök kadar karamsar de¤il ve yenilgiyi kabullenmek istemiyor. ‹srail Hizbullah’› yok etmek bir yana, u¤runa savafla girdi¤ini söyledi¤i iki askerini geri alamadan geri dönerken, iflgal etti¤i topraklar› iade ederken Milliyet gazetesi yazar› Mehmet Y. Y›lmaz 19 A¤ustos’ta “Savafl› Hizbullah Kaybetti” diye bir yaz› kaleme al›yor ve ‹srail’in olmayan zaferini kutluyordu.
Yeflil sermaye iflbirlikçili¤e flakflakç›l›k yap›yor Yeflil sermayenin önde gelen temsilcilerinden Enver Ören’in muhafazakar gazetesi Türkiye ise ABD ve ‹srail’in talebi do¤rultusunda Lübnan’a asker gönderilmesini 19 A¤ustos’taki flu manfletle peflin peflin kutlad›: “Bar›fl›n ad› Mehmetçik”. Gazete sanki sözde bar›fl gücü emperyalist ve siyonist-
lerin öncülü¤ünde kurulmuyormufl gibi flu sözlerle bu iflbirlikçili¤i savundu: “Gitti¤i her yere hem kal›c› bar›fl› götüren, hem de insani yard›m ve altyap› çal›flmalar›yla halk›n gönlünü kazanan Türk askeri, karar verilmesi halinde bu baflar›l› çal›flmalar›n› Lübnan’da da sürdürecek.”
24 Ağustos 6 Eylül
2006
SA⁄LIK 5
AKP-Suudi elele sa¤l›k ya¤mas›na
SUUD‹ SERMAYES‹NDE HAYIR YOK AKP, Suudilerin yat›r›m teklifini sevinçle karfl›lad›. Varolan 3 milyar dolarl›k ticaret hacminin 7 milyar dolara ç›kar›lmas›n› ve karfl›l›kl› yat›r›mlar›n art›r›lmas›n› gündeme getiren bu ziyaretin, tam da ABD taraf›ndan bir Sünni cephesi kurulmaya çal›fl›l›rken yaflanmas›, yat›r›m anlaflmalar›n›n siyasi yönü üzerine tart›flmalara yol açt›. Lübnan savafl›nda Hizbullah karfl›t› bir konum alan Suudilerin yat›r›m planlar›n›n Türkiye’yi Sünni cephesine çekmek için sunulan bir rüflvet oldu¤u savunuluyor. Son dört y›ld›r iyice palazlanan AKP yanl›s› sermaye gruplar›n›n, ABD’yle s›k› ba¤lara sahip Suudi sermayesiyle kolayca bütünleflece¤i hesaplan›yor. Örne¤in Çal›k Grubu’nun inflaat flirketleri Suudi Arabistan’daki inflaat iflleriyle ilgileniyor. Çal›k ayr›ca, Abdullah Gül’ün “enerjiyle de ilgileniyorlar” dedi¤i Suudilerle, enerji ortakl›¤›na gitmek istedi¤ini aç›klad›. Cüneyt Zapsu’ya ait zincir ilaç sat›fl marketi For You da bir ABD-Suudi ortakl›¤› olan AIG flirketinin orta¤›. Baflbakan’›n “Kardefllerimizi Türkiye’deki imkan ve f›rsatlar› de¤erlendirmeye davet ediyorum” sözleriyle ça¤›rd›¤› Suudi sermayesi bölgenin en “hay›rs›z” sermayesi. Suudilerin bir taraf›n› dünyan›n petrol zenginli¤inin dörtte birini elinde tutan ABD kuklas› gerici Krall›k, bir taraf›n› El Kaide, bir taraf›n› da petrol zenginli¤ini bankalar›nda tutan ABD’yle iliflkiler oluflturuyor. AKP’nin dahil olmak için can att›¤› bu iliflkiler, Türkiye’ye iyi bir gelecek vaat etmiyor.
ABD, Ortado¤u’da Sünni cephesi kurmaya çal›fl›rken, projenin önemli aktörlerinden Suudi Kral› aniden Türkiye’ye geldi. Türkiye’nin ABD ve ‹srail planlar› do¤rultusunda Sünni cephesinde yer almas›n›n rüflveti olarak, milyar dolarl›k sa¤l›k yat›r›m› yapt› Suudi Kral› Abdullah ve beraberindeki ifladamlar›n›n Türkiye ziyaretinde Saudi German Hospitals Group’un 1.3 milyar dolarl›k “sa¤l›k flehri” kurma plan› öne ç›kt›. Ortado¤u ve Kuzey Afrika’da birçok yat›r›m› bulunan flirketin üst düzey yöneticisi Makarem Matterjee, 30 bin kiflinin çal›flaca¤› sa¤l›k flehrinin Avrupa ve Ortado¤u ölçe¤inde hizmet verece¤ini aç›klad›. fiirket, 200 milyon dolarl›k da “fitness center” yat›r›m› yapmay› planl›yor. Batterjee, “sa¤l›k flehrinde hem Suudi hem Avrupal› hem de Türk doktorlar, hemflireler ça-
l›flacak. Hem fiyat, hem hizmet kalitesi bak›m›ndan rekabetçi olaca¤›z” dedi. Batterjee’nin sözleri, Türkiye’yi Hindistan ve Çin’le ayn› kategoride de¤erlendiren Kral’›n görüflleriyle birleflince, bu büyük sa¤l›k yat›r›m›n›n asl›nda büyük bir ya¤ma plan› oldu¤u anlafl›l›yor. Türkiye’de Avrupa ve Ortado¤u’nun zenginlerine hizmet verecek olan sa¤l›k flehrinin “fiyat bak›m›ndan rekabetçi” olmas›, ucuz iflçi çal›flt›rmas›yla mümkün. “Çin ve Hindistan” da ucuz iflçili¤in parolas› olarak kullan›l›yor. En büyük yat›r›mlar›ndan birini Türkiye’de
yapmaya haz›rlanan Suudilerin ifltah›n› bu ölçüde kabartan koflullar AKP Hükümeti taraf›ndan haz›rland›. Hükümet yabanc› doktor çal›flt›r›lmas›na izin veren bir tasar› haz›rlam›fl ve Meclis gündemine sunmufltu. Özel hastaneler hala Meclis gündeminde bekletilen tasar›n›n yasalaflmas›n› bekliyorlar. Suudilerin bu yasa henüz ç›kmam›flken Avrupal› ve Ortado¤ulu sa¤l›k personeli getireceklerini söylemeleri ise, AKP’nin gizli pazarl›klar yürüttü¤üne dair flüpheleri yo¤unlaflt›r›yor. Özel sa¤l›k kurumlar›n› teflvik ederek ka-
mu hastanelerini geri plana iten, sonra da “vaka bafl›” ödeme uygulamas›yla küçük ölçekli özel sa¤l›k kurumlar›n› iflasa sürükleyen hükümet; büyük bir iflsiz sa¤l›kç› kitlesi yaratt›. Böylece yabanc› sermayenin istedi¤i fiyat rekabetinin koflullar›n› Makarem S. da haz›rlaBATTERJEE d›. Bu büyük ya¤ma sofras›nda ilk büyük yeri de Suudiler kapt›.
Koruyucu hizmet yok ölüm var Eskiflehir’de kene ›s›rmas›yla K›r›m Kongo Kanamal› Atefli bulaflan genç yaflam›n› yitirdi. Koruyucu sa¤l›k hizmetlerini tasfiye eden hükümetin sa¤l›k sistemi sadece hastalara hizmet veriyor. Oysa baz› hastal›klar›n önlenmesi mümkün ama tedavisi imkans›z.
Sa¤l›k çal›flanlar›: ‹fl ekmek yoksa bar›fl da yok! Darbo¤aza sürüklenen üniversite hastanelerinde gündeme gelen iflten ç›karmalar ve ücret kesintileri sa¤l›k emekçilerini isyana itiyor Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi’nde çal›flan 400 sözleflmeli çal›flan›n ücretsiz izne ayr›lmaya zorlanmas›, kadrolular›n da ek ödemelerinin düflürülmesi karfl›s›nda tepkiler sürüyor. Sa¤l›k emekçileri bu durumu protesto etmek için 14 A¤ustos’ta AÜ T›p Fakültesi yemekhanesi önünde toplanarak kendilerini bekleyen meslektafllar›yla buluflmak üzere Ankara Üniversitesi ‹bn-i Sina Hastanesi’ne yürüdüler. “Sa¤l›kta Dönüflüm Ekme¤imizden ve ‹flimizden Ediyor Gelece¤imize Sahip Ç›kal›m” yaz›l› pankart arkas›nda yürüyen emekçiler s›k s›k “AKP Sa¤l›¤a Zararl›d›r”, “‹fl Ekmek Yoksa Bar›fl da Yok”, “Ücretsiz ‹zinler Durdurulsun” sloganlar›n› atarak ‹bn-i Sina Hastanesi önüne geldiler. SES temsilcisi Nevruz Polat, burada toplanan yaklafl›k 200 sa¤l›k çal›flan› ad›na bir bas›n aç›klamas› okudu. AKP’nin “Sa¤l›kta Dönüflüm” program›n›n asl›nda “Sa¤l›kta Çöküfl” program› oldu¤unu belirten Polat,
“uluslararas› finans örgütlerinin programlar›n› harfiyen uygulayan hükümetler, kamu sa¤l›k alan›n›n tahrip edilmesinin as›l sorumlular›d›r” dedi. “Hastaneleri 5 y›ld›zl› otel düzeyine getirmekle övünen yöneticiler, kriz kap›ya geldi¤inde ilk çözüm olarak, sa¤l›k emekçilerinin haklar›n› gasp etmeyi düflünmüfllerdir” diyen Polat sa¤l›k emekçileri olarak y›llard›r a¤›r çal›flma koflullar›na ve düflük ücretlere ra¤men özveriyle çal›flt›klar›n› söyledi. Polat, samimiyete davet etti¤i hastane yöneticilerine de “çal›flanlar›n ekme¤inden afl›ndan kesmek yerine, AKP Hükümeti’nin sa¤l›¤› piyasalaflt›rmas›na karfl› mücadelenin bir unsuru olmal›s›n›z” diye seslendi. SES Ankara fiube Baflkan› Adem Bulat, Ankara Tabip Odas› Baflkan› Önder Okay ve Dev-Sa¤l›k ‹fl ‹ç Anadolu Bölge Temsilcisi Serpil fiahin de birer konuflma yaparak sa¤l›k çal›flanlar›n› örgütlü mücadeleye ça¤›rd›lar.
SA⁄LIKÇILAR ‹fiGALE HAYIR DED‹ ‹stanbul SES üyesi sa¤l›k emekçileri ‹srail’in Filistin ve Lübnan’da gerçeklefltirdi¤i sald›r›lar› protesto etmek için 14 A¤ustos’ta Okmeydan› Devlet Hastanesi önünde bir bas›n aç›klamas› yapt›lar. SES fiiflli fiubesi’nin düzenledi¤i bas›n aç›klamas›nda, ‹srail’in katliamlar›na son vererek Filistin ve Lübnan topraklar›n› terk etmesi için harekete geçilmesi istendi. SES fiiflli fiube Baflkan› Rabia Tuncer, ‹srail’in ABD deste¤iyle çocuk, kad›n, sivil demeden yüzlerce sivili öldürdü¤ünü, AKP
Hükümeti’nin de sözde karfl› ç›kt›¤› bu sald›r›lara pratikte onay verdi¤ini vurgulad›. Hükümetin ‹srail’le yap›lan bütün anlaflmalar› iptal etmesini isteyen Tuncer, iflgalcilerin ç›karlar› için bölgeye bar›fl gücü ad› alt›nda asker gönderilmesine karfl› olduklar›n› belirtti. Sa¤l›k çal›flanlar›n›n son dönemde yaflad›¤› sorunlara da dikkat çeken Tuncer, AKP’nin yo¤un bir k a d r o l a fl m a faaliyeti içinde oldu¤unu ve SES üyelerine dönük bir sürgün politikas› izledi¤ini belirtti.
Tedavisi henüz bulunamayan ölümcül Kufl Gribi ve K›r›m Kongo Kanamal› Atefli hastal›klar› yaflam›m›z› tehdit etmeyi sürdürüyor. Son olarak kolunu kene ›s›rmas› üzerine KKKA hastal›¤› bulaflan 20 yafl›ndaki Ufuk Demirci’nin yaflam›na mal olan “tehdit” karfl›s›nda Sa¤l›k Bakanl›¤› yetkilileri yap›lacak bir fley yokmufl gibi davransa da gerçekler hiç de öyle de¤il. Halk›n hastalanmas›n› engelleyecek kapsaml› koruyucu sa¤l›k hizmetleriyle tedavisi bulunmayan bu hastal›klar› bir tehdit olmaktan ç›karmak mümkün. Bunun için de yayg›n bir sa¤l›k ocaklar› ve kamusal veterinerlik kurumlar› a¤› gerekiyor. Oysa hükü-
metin sa¤l›k politikas› bu kurumlar›n gelifltirilmek bir yana bütünüyle tasfiye edilmesini öngörüyor. Genel Sa¤l›k Sigortas›’na geçmeden önce birinci basamak sa¤l›k hizmetlerinde Aile Hekimli¤i’ni yayg›nlaflt›rmaya çal›flan hükümet, yerlerine Aile Hekimli¤i bürolar› kurmak üzere, sa¤l›k ocaklar›n›, dispanserleri ve ana çocuk sa¤l›¤› merkezlerini kapat›yor. Türk Tabipler Birli¤i’nin ve Veterin e r H e -
kimler Birli¤i’nin ›srarl› öneri ve aç›klamalar›na kulak t›kayan hükümet, k›rsal bölgelerdeki hayvan kaynakl› bu tehdide karfl› veterinerlik hizmetlerini gelifltirmek yönünde hiçbir ad›m atm›yor. Sa¤l›k Bakanl›¤›, geçti¤imiz ay yeni bir Kufl Gribi salg›n› tehdidi belirdi¤ini aç›klam›flt›. Bu aç›klamayla ayn› dönemde Aile Hekimli¤i uygulamas›n›n yeni illerde bafllat›ld›¤›, baz› AÇSAP merkezlerinin kapat›lmak, K›z›lay t›p merkezlerinin özellefltirilmek istendi¤ine flahit olduk. Önlem almak bir yana önlemleri yok eden hükümetin sicili her yeni ölümde daha da kabar›yor.
K›z›lay halk›nd›r satt›rmay›z K›z›lay’a ait sa¤l›k merkezlerinin iflletmelerinin ihaleye ç›kar›lmas›na karfl› bir ses de ‹stanbul Halkevleri’nden geldi. “K›z›lay halk›nd›r, satt›rmayaca¤›z!” slogan›yla bir kampanya bafllatan Halkevleri, halk› “K›z›lay’a sahip ç›kmaya” ça¤›r›yor. Anadolu yakas›nda afifl ve bildiri çal›flmalar›yla bölge halk›na ulaflmaya çal›flan Halkevciler 17 A¤ustos’ta, K›z›lay Alt›ntepe T›p Merkezi önünde konuyla ilgili bir bas›n aç›klamas› yapt›lar.
Halkevciler ad›na bas›n aç›klamas›n› okuyan ‹lknur Birol, “Sa¤l›k sistemi ‘mutlaka kar edilecek’ diye kurgulan›rsa, yan› bafl›n›zda halka hizmet veren K›z›lay’›n bu kurumlar› da sat›l›r. ‹flte buna izin vermeyelim. Yar›n kap›s›ndan geri çevrilece¤imiz ama bugün bize yarar› çok olan bu kurumlar›m›za sahip ç›kal›m” dedi. ‹stanbul Tabip Odas› da bu “ticarete” sessiz kalmayacaklar›n› duyurmak için geçen ay bir eylem yapm›flt›.
Gureba Hastanesi'nde iktidar oyunlar› AKP kadrolaflma için ars›zl›¤› ele ald›
Sa¤l›k alan›nda, usulsüz atamalar ve sürgünler eflli¤inde sürdürülen kadrolaflma faaliyetinin son adresi ‹stanbul Vak›f Gureba Hastanesi oldu Vak›f Gureba E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi yeni bir kadrolaflma oyununa sahne oluyor. Geçen y›l hastaneler birlefltirilirken Sa¤l›k Bakanl›¤› yönetimine giren hastane, 8 A¤ustos’ta Vak›flar Genel Müdürlü¤ü'ne devredildi. Devrin ard›ndan, hastanede h›zl› bir kadrolaflma sürecine girildi. AKP, 24 flefi bulu-
EMEKL‹LER M‹T‹NGE HAZIRLANIYOR Devrimci ‹flçi Sendikalar› Konfederasyonu’na (D‹SK) ba¤l› Emekli-Sen, Maliye Bakanl›¤›'n›n “Ücreti Ödenmeyecek ‹laçlar Listesi”ni geniflletmesine karfl› harekete geçti. Bakanl›¤›n IMF talebiyle gündeme gelen tasarruf tedbirleri kapsam›nda, gebe kad›nlar, çocuklar ve yafll›lar›n kulland›¤› pek çok ilac›n bedelinin karfl›lanmayaca¤› aç›klanm›flt›. Emekliler, kendilerine “lay›k görülen flartlar›n utanc›n› iktidara hat›rlatmak için” 7 Ekim'de Ankara'da bir miting yapacaklar. Türkiye’deki bütün emeklileri sa¤l›k
haklar›na sahip ç›kmak için mitinge kat›lmaya ça¤›ran Emekli-Sen Genel Baflkan› Veli Beysülen, AKP Hükümeti’nin açl›k s›n›r›na mahkum etti¤i emeklilerin sa¤l›¤›yla oynad›¤›n› savundu. Beysülen, ücreti ödenmeyecek ilaç listesinin geniflletilmesiyle solunum yolu ve kemik erimesi gibi yafll›larda yayg›n hastal›klar›n ilaçlar›n›n ücretlendirildi¤ine dikkat çekti. Beysülen, “Devlet bize ‘ölseler de kurtulsak’ gözüyle bak›yor” dedi. Beysülen, Türk Eczac›lar Birli¤i'nin uygulamay› durdurmak için yarg› yoluna baflvurmas›n› desteklediklerini belirtti.
nan hastaneye, bu fleflerden birini baflhekim olarak atamas› gerekirken partiye yak›nl›¤›yla bilinen fiener Yediy›ld›z'› atad›. S›navs›z atanan klinik flefleri de, atanmalar›n› sa¤layan yasan›n Dan›fltay'dan dönmesine ra¤men kadrolar›nda kald›lar. ‹stanbul Tabip Odas› yöneticisi Hüseyin Demir-
dizen hastane Bakanl›k’tayken do¤rudan atama yapamayan hükümetin, Vak›flar Müdürlü¤ü'ne devirle, atamalar› kolayca yapt›¤›n› belirterek, “Vak›f Gureba Hastanesi bir e¤itim kurumudur. ‹flletmesinin Bakanl›k’ta olmas› gerekir. E¤itim kamu denetiminde kalmal›, atamalarda objektiflik korunmal›” dedi.
DO⁄U HASTANES‹Z DOKTORSUZ Do¤unun kronikleflen sa¤l›k kurumu ve personeli yetersizli¤i sorunu b›kt›r›c› bir hal ald›. Ne var ki, flikayet etmekten b›kan halk›n ihtiyaçlar›n› dikkate alan yok. A¤r› ‹l Sa¤l›k Müdürü Dr. Ahmet Akkufl, yap›lan tüm atamalara ra¤men ilde hala personel eksikli¤i bulundu¤unu söyledi. A¤r›’da 226 pratisyen hekim bulunmas› gerekirken, sadece 113 pratisyen hekimin görev yapt›¤›n› belirten Akkufl, sa¤l›k emekçilerinin özveri göstererek hizmetleri aksatmamaya çal›flt›klar›na de¤indi. A¤-
r›’da 190 uzman doktorun görevini 70 uzman, 366 ebenin görevini 165 ebe, 511 hemflirenin görevinin 283 hemflire yerine getirmeye çal›fl›yor. Urfa’n›n Akçakale ilçesine ba¤l› Zonginova köylüleri de sa¤l›k ocaklar›n›n yeniden hizmet vermesini istiyorlar. 1974’te kurulan sa¤l›k oca¤›n›n 6 y›l hizmet verdi¤ini bildiren Zonginova Muhtar› Mehmet Akkurt, personelin ilçeye atanmas›nda sonra bir daha hizmet alamad›klar›n› ve en yak›n sa¤l›k oca¤›n›n 25 km uzakta oldu¤unu belirtti.
24 Ağustos 6 Eylül
6 EMEK
AKP FiSKOBiRLiK’in arkas›ndan dolafl›yor
B›çak kemi¤e ne zaman dayan›r?
F›nd›k üreticisine difl geçiremeyen hükümet, öfke Samsun yolunu kapatt›ktan sonra iyice z›vanadan ç›kt›. Hükümet, Fiskobirlik’i bypass ederek f›nd›k al›m fiyatlar›n›n 15 Eylül’de TMO taraf›ndan aç›klanaca¤›n› ilan etti. Alacaklar› ödenmeyen, kredileri kesilen Fiskobirlik, 12 Eylül’de kongreye gidiyor ama bir sürprizle
A
nkara’da sa¤l›k emekçisi bir akrabam anlat›yor. ‹flçi maliyetleri çok geldi¤i için hastane bunlar›n çal›flt›¤› tafleron firmayla sözleflmeyi fesh etme tehdidinde bulunmufl. Tafleron firma da iflçilere bunu iletmifl: Ya iflsiz kalacaks›n›z ya da 100 YTL daha ucuza çal›flacaks›n›z. ‹flçiler hiç tereddüt etmeden 600 YTL yerine 500 YTL’ye çal›flmay› kabul etmifller. Peki ya fluna ne demeli: Yaflad›klar›n› küçük hikayeler olarak anlatmay› seven ve bunu e-posta yoluyla etraf›na gönderen bir tan›d›¤›m›n anlatt›¤› flu anekdot: Tatili için gitti¤i Bergama’da art›k nesli tükenmekte olan bir yorganc›yla konuflurken söz alt›n madenine geliyor. Bizimki bütün Bergama karfl›yken nas›l oldu da bu flirket hala çal›fl›yor diyor. Yorganc›n›n yan›t› flu: “Ne bütün Bergamas› beyefendi, onlar bir avuç insand›. Milletin ço¤u flirket gelse de ifle girsek diye bekledi ve girdi. fiimdi kendi topraklar›n› kirletme pahas›na çal›fl›yorlar. Ba¤›ranlar, yürüyenler az›nl›kt›; sen as›l sesini ç›karmayanlardan kork..!” ‹nsan›n yüre¤ini s›zlatan bir gerçeklik de¤il mi? Peki b›çak ne zaman kemi¤e dayan›r ve “ne zaman art›k kaybedecek bir fleyim kalmad›, ne olacaksa olsun art›k” denir. Hemen söyleyelim: Hiç bir zaman! Kapitalist sistem öylesine bir kazanma ve kaybetme denklemi üzerine kuruludur ki, kiflinin her zaman kaybedece¤i bir fleyi vard›r? Adam asgari ücretle çal›fl›yor ama ücretini düzenli alabiliyor, ya alamazsa! Ya iflsiz kal›rsa...! Az ama hiç olmazsa düzenli bir gelir hiç yoktan iyidir. ‹flsizli¤in gözü kör olsun..! Peki o zaman “zincirlerinden baflka kaybedecek bir fleyi olmayanlar” kimlerdi? fiimdilerde ‹srail’in pisli¤ini temizlemek için Lübnan’a asker gönderme telafl›yla dört dolanan ›l›ml› siyasal islami iktidar›m›z› sessizce izleyen muhafazakar-müslümanlar›m›zdan, arsa mafyas›n›n yakt›¤› güzelim ormanlar›m›zdan, göz göre göre nükleer çöplük yap›lmak istenen ülkemizden, bedenini satmak zorunda kalanlara her gün yenisi eklenen kad›nlar›m›zdan, çöken aile ba¤lar›ndan.... Bunlar›n hepsinden bahsederken akl›m›z›n bir köflesinden hep geçer: “Daha nereye kadar sürecek...” Hemen söyleyelim: Sonsuza kadar! Peki bu de¤iflmez bir kural m›d›r? Hay›r, böyle olmad›¤›n› tarihten biliyoruz. Peki o zaman onlara ne zaman “zincirlerinden baflka kaybedecek bir fleyi olmayanlar” dendi? Cevap: Onlar “zincirlerimizden baflka kaybedecek bir fleyimiz yok” dediklerinde... Bu ne zaman söylenmifl olabilir? Söyleyelim: Baflka bir dünyay› keflfettikleri ve ulafl›labilir oldu¤unun fark›na vard›klar› zaman. Daha önce asla de¤il. Bunu niye üzerine basa basa söylüyoruz: Tüm yaflananlara bak›p bak›p “ulan bu millete az bile...”, “millet de¤il illet” tekerlemelerine kulak asmayal›m diye. Evet çürüyoruz. Ancak çürüme yeni hayat›n filizlenme ortam›d›r da ayn› zamanda. Bugünler, karanl›kta el yordam›yla ç›k›fl arayanlara daha güçlü bir ›fl›k yakman›n gerekti¤i günlerdir. Ifl›¤›m›z› göremiyorlar, kör olduklar›ndan de¤il ›fl›¤›m›z zay›f oldu¤undan. Do¤ru yerde yeterince güçlü bir ›fl›kla durmal›y›z. Do¤ru yer neresi? Karanl›kta kaybolanlar›n yan› bafl›. O karanl›k mahallenin, soka¤›n, iflyerinin, evinin içi. Peki o zaman yaz›m›z›n bafll›¤›ndaki soruyu tekrar soral›m: “B›çak kemi¤e ne zaman dayan›r?” Cevap: Ellerine b›ça¤› ald›klar› zaman!
2006
AKP f›nd›k üreticisinin öfkesine karfl› sald›r›lar›n› sürdürüyor. En son SDP ve TKP Ordu il yöneticileri tutukland›lar. Hükümetin sald›r›lar›n›n artmas› karfl›s›n-
ALCO direnifli sürüyor n Kocaeli’ndeki Trakya Sanayi sitesinde kurulu, Hayyam Garipo¤lu’na ait olan AL-CO Tencere fabrikas›nda sendikalaflt›klar› için iki ayda toplam 35 iflçinin ç›kar›lmas› üzerine bafllayan eylemler devam ediyor. 15 A¤ustos’ta fabrikan›n önünde yap›lan eyleme di¤er fabrikalardan iflçiler, sendikalar, halkevleri, partiler destek verdiler. Emek örgütlerinin destek ziyaretlerinin de sürdü¤ü fabrikada örgütlenen Birleflik Metal-‹fl Sendikas›’n›n Kocaeli fiube Baflkan› Ahmet Durak, “Patronlar ya bizimle devam edecekler ya da bu fabrikay› çal›flt›rmayacaklar” dedi.
da, Fiskobirlik “hodri meydan” diyerek 12 Eylül’de ola¤anüstü genel kurula gitme karar› ald›. Bu karar› “zay›fl›k alameti” olarak gören hükümet, f›nd›k al›mla-
r›n›n Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) taraf›ndan yap›laca¤›n› aç›klad›. TMO ise, fiyat aç›klamas›n› 15 Eylül’de yapaca¤›n› bildirdi. Tam bir s›n›f bilinciyle davranan büyük ihracatç›lar, TMO fiyatlar› aç›klan›ncaya kadar f›nd›k almama karar› ald›lar. Böylece f›nd›k üreticilerinin umudunu 15 Eylül’deki fiyat aç›klamas›na ba¤lat›p, Fiskobirlik seçimlerinde flantajla AKP yanl›s›
bir yönetim oluflturulmas› amaçlan›yor. Ancak Fiskobirlik yönetiminin bir ‹ngiliz bankas›ndan 150 milyon Euro kredi bulup hükümetin parasal ablukas›n› k›rd›¤› bildirildi. Hükümet, 12 Eylül’de kendi kazd›¤› kuyuya düflebilir; bütün f›nd›k üreticilerini tek vücut halinde karfl›s›nda bulabilir. AKP’nin Fiskobirlik’i “batakç›” ilan ederek dayatt›¤› program ise Dünya
Bankas›’n›n program›: Üretici birliklerinin arsalar›n› satmas›, tesislerini flirkete dönüfltürmesi, iflçilerini ç›karmas›, depolama ve eksperlik hizmetlerini özellefltirmesini öngörüyor. “Batakç›” ilan ettikleri Fiskobirlik’in devletten 53 milyon YTL alaca¤› ve 240 milyon dolarl›k f›nd›k stoku var. Çiftçi Sendikalar› sözcüsü Abdullah Aysu “As›l batakç› hükümet” diyor.
TMO F›nd›¤a fiyat verece¤i söylenen TMO as›l görevini yapam›yor, almas› gereken tah›l› alam›yor; uygun depolama tesisi yok; f›nd›k al›m› yapacak eksperi yok… Amaç 15 Eylül’e kadar üreticiyi çaresiz b›rak›p Fiskobirlik yönetimini de¤ifltirmeye zorlamak.
“Toplu Görüflme”lerde rüflvet pazarl›¤› KESK’‹N “F‹‹L‹ TOPLU SÖZLEfiME” ANLAYIfiI UYGULANAB‹L‹R M‹?
Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen %2.8’lik telafi zamm›n› kabul etti. Ödül %5’lik aidat rüflvetinin %10’a ç›kar›lmas›. Toplu görüflmeler, Türk Kamu Sen’lilerin KESK üyelerine sald›r›s›, görüflmelere kat›lacak üye say›s›n›n k›s›tlanmas› ve “heyet baflkanl›¤›” tart›flmas›yla 15 A¤ustos’ta bafllad›. Görüflmelerin yap›laca¤› Baflbakanl›k yeni binas›na yürüyen KESK’lilere Türkiye Kamu Sen’liler “Kahrolsun PKK” slogan› eflli¤inde sald›rmaya kalk›flt›lar. Bakanl›¤›n “yer darl›¤›” bahanesiyle görüflme heyetini 3 kifli ile s›n›rlamak istemesi yüzünden KESK ö¤leden önceki oturuma kat›lmad›. Baflkan ‹. Hakk› Tombul, yapt›¤› aç›klamada “KESK, kimsenin bekledi¤i flablona uymad›, uymayacakt›r. KESK, hükümetin bekledi¤i olgunlu¤u göstermek de¤il, kamu emekçilerinin bekledi¤i
kararl›l›¤› göstermek üzere alanlarda bulunacak'' dedi. ‹lk turda KESK, enflasyon fark›n›n bu y›l›n her iki 6 ay› için %5 olarak hesaplanmas› gerekti¤ini ileri sürdü. Bakanl›k, Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen 6 ayl›k enflasyon fark›n›n %2.8 olarak saptanmas›nda uzlaflt›lar. Tart›flma bu fark›n Nisan’dan m›, Temmuz’dan itibaren mi uygulanaca¤›na kilitlendi. S›zan bilgilere göre hükümet, bu “uyumlu” tutumlar› karfl›l›¤›nda devlet güdümlü sendikalara daha önce verdi¤i “aidat rüflveti”ni art›rmay› vaat etti. Tart›flman›n, rüflvetin puan›ndan kaynakland›¤› söyleniyor. Bakan M. Ali fiahin’in Türkiye Kamu-Sen Baflka-
n› Bircan Aky›ld›z’› kamu çal›flanlar› ad›na “heyet baflkan›” olarak muhatap almas› KESK’in ve Memur Sen’in tepkisine yol açt›. Aky›ld›z geçen y›l da “baflkan” olmak istemifl ancak bu iste¤i KESK’in karfl› koymas› nedeniyle uygulanamam›flt›. Bu y›lki uygulamada, E¤itim Sen’in yetkisini Türk E¤itim Sen’e kapt›rmas›n›n pay› büyük. 23 A¤ustos’taki 3. turda KESK tüm yöneticilerini Ankara’ya ça¤›rd›. 3. turdan itibaren 2007 y›l›n›n mali ve sosyal haklar› konular› görüflülecek. KESK, görüflmelerin gündemine kamu çal›flanlar›n›n “grev ve siyaset hakk›”n› da sokmaya çal›flacak. Ç›¤ gibi büyüyen sözleflmelilefltirme, güvencesizlefltirme sorunlar› ise halen tart›flma d›fl›.
KESK yönetiminin son haftalarda dile getirdi¤i “fiili toplu sözleflme, fiili sendikac›l›k” anlay›fl› toplu görüflmelere yans›mad›. KESK masaya her zamanki gibi simgesel gösterilerle kat›ld›. Ancak, masada iyice kenara itilmesinden sonra KESK yönetimi tüm yöneticileri 23 A¤ustos’ta Ankara’ya ça¤›rd›. Bu gecikmifl eylemle bir kitle seferberli¤i yarat›lmas› olanakl› de¤il. Zaten KESK yönetiminin “fiili toplu sözleflme” stratejisinin mant›¤› da baflka. Bu strateji, Tüm BelSen’i örnek alarak, tek tek kurumlar düzeyinde toplu sözleflme yapmay› öngörüyor. Bilindi¤i gibi belediyeler “katma bütçeli” kurulufllar; bu nedenle ayr› bir ücret fonu oluflturabiliyorlar. Oysa merkezi devlet kurumlar›n›n bütün ücret ödemeleri için Maliye Bakanl›¤›’ndan izin almalar› gerekiyor. Ayr›ca Tüm Bel Sen, belediye yönetimlerinin politik özelliklerinden faydalanarak toplu sözleflme yap›yor. Sözleflme yap›lan belediyelerin büyük bir ço¤unlu¤u CHP’li, DSP’li ve DTP’li. Sa¤c› belediye baflkanlar›yla sözleflmeler ancak “yerel dengeler” üzerinden yap›labiliyor. K›sacas› “kurumlar düzeyinde toplu sözleflme” zorlamas›n›n amac›na ulaflabilmesi için, merkezi devlet iradesinin afl›lmas› gerekiyor.
Gölpunar: ‹nsanca yaflam talebi örgütlenmeli KESK’in eylem ça¤r›s›n› nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Bu tip eylemler her toplu görüflme dönemi öncesi rutin bir tarza dönüfltü. KESK’in ek zam talebi günü kurtaran bir yaklafl›m. Kamuoyu bask›s›ndan kaynaklanan oransal bir talep. KESK kamu çal›flanlar›n›n insanca yaflam, yaflanabilir ücret ve sosyal haklar›n korunup gelifltirilmesi taleplerini ortaya koymak yerine, sahte sendikalar›n karfl›t stratejileri ve hükümetin ayak oyunlar›
nedeniyle bu yolu seçti. BES’in tutumu ne olacak? BES elefltiri hakk› sakl› olmak kayd›yla bu eylemlere kat›lacak. Eylemleri zenginlefltirip, gelifltirmek için çal›flacak. AKP iktidar› KESK’i etkisizlefltirmeye çal›fl›yor, bunun için gerici kadrolaflmaya h›z vererek bu kadrolarla kendi güdümlerinde olabilecek sendikalar› örgütlemeye çal›fl›yor. KESK, bunun karfl›s›na tüm toplumda insanca yaflam talebini örgütleyerek ç›kmal›.
BES Gn. Sekreteri Hüseyin GÖLPUNAR
Bozac›n›n sahidi s›rac›
fiirketleflen TAR‹fi yönetimi de üreticinin karfl›s›nda. Hükümete “f›nd›kta izledi¤i olumlu politikay›, üzümde de izleme” ça¤r›s› yapan Tarifl Üzüm Birli¤i, üzüm üreticisinin 盤l›¤›na kulak t›k›yor. Ama üzüm üreticisi sesini yükseltiyor. Üzüm-Sen’in Manisa mitingine 2000 üzüm üreticisi kat›ld› F›nd›k üreticilerini köfleye s›k›flt›rmak için Fiskobirlik’i hedef tahtas› haline getiren AKP, üzüm üreticilerine karfl› TAR‹fi Üzüm Birli¤i ile el ele sald›r›yor. TAR‹fi fiyat aç›klamay›nca, elindeki arz fazlas› üzümle zor durumda kalan üreticiler harekete geçmeye bafllad›. Üzüm-Sen’in 15 A¤ustos’ta Manisa Alaflehir’de düzenledi¤i mitingde uzun süredir yeni üye kabul etmeyen TAR‹fi’deki anti-demokratik duruma dikkat çeken Üzüm-Sen Genel Baflkan› Adnan Çobano¤lu, “TAR‹fi yöneticileri Tat ile ortak flirket kurarak flirket alternatifi olan bir birli¤i flirketleflme yoluna tafl›maktad›r. Biz üreticiler birliklerimizin yaflamas›n› istiyoruz. Bizler kendi hükümetlerimiz eliyle büyük tar›m ve g›da flirketlerine pazarlan›yoruz” diye konufltu. Hükümet’le TAR‹fi yönetimi aras›ndaki “özel anlaflman›n” görünen yüzünde borçlar›n silinmesi ve kredi olanaklar› var. Anlaflman›n görünmeyen yüzünde ise flirkete dönüflerek çiftçiden kopan ve TAT gibi büyük g›da tekelleriyle ortakl›klar kuran TAR‹fi’in bu sektörde güçlü ba¤lar› bulunan AKP ile yapt›¤› özel iflbirlikleri var. Bunla-
Yap› Yol-Sen açl›k grevi yap›yor
Büro emekçilerinden sürgün protestosu
‹fl cinayetlerine karfl› tabutla yürüdüler
n Yap› Yol-Sen üyesi emekçiler, insanca yaflanacak adil ücret ve çal›flma koflullar›n›n iyilefltirilmesi talebiyle 15 A¤ustos’ta Bay›nd›rl›k Bakanl›¤› önünde açl›k grevine bafllad›. Açl›k grevini iki hafta sürdüreceklerini aç›klayan Yap› Yol-Sen üyeleri, talepleri yerine getirilmez ise Aral›k ay›nda ifl b›rakacak.. Yap› Yol-Sen üyelerine çeflitli sendika ve demokratik kitle örgütlerinin dayan›flma ziyaretleri sürüyor. Yap› Yol-Sen Diyarbak›r fiubesi de 16 A¤ustos’ta bir eylemle açl›k grevine destek oldu.
n Büro Emekçileri Sendikas› (BES) üyesi yarg› emekçileri, 6 arkadafllar›n›n sürgün edilmesini 14 A¤ustos’ta yapt›klar› eylemle protesto ettiler. Eylemde yap›lan aç›klamada sendikaya üye 80-90 emekçinin sürgün edilece¤ine dair duyumlar al›nd›¤› ve bu duyumun yetkililer taraf›ndan da reddedilmedi¤i dile getirildi. BES üyeleri sürgünlere karfl›, 4 Eylül’de ‹zmir’den Ankara’ya yürüyüfl gerçeklefltirecek, 6 Eylül’de de Ankara Adliyesi önünde genifl kat›l›ml› bir eylem yapacak.
n Limter-‹fl Sendikas›, ifl cinayetlerini protesto etmek amac›yla 15 A¤ustos’ta tabutlarla Gemi ‹nflaa Sanayicileri Birli¤i G‹SB‹R'e yürüdü. Eylemde konuflan Limter-‹fl Sendikas› Genel Baflkan› Cem Dinç, tersanelerde kölelik yasalar›n›n bile uygulanmad›¤›n›, ifl güvenli¤i önlemlerinin al›nmad›¤›n› bu nedenle nerdeyse her ay bir iflçinin öldü¤ünü belirtti. 11 A¤ustos’ta Türkter Tersanesinde çal›flan Kahraman Dalmaz, bir gün sonrada Torlak Tersanesinde çal›flan Behçet isimli iflçi hayat›n› kaybetmiflti.
r›n bafl›nda TAR‹fi Üzüm ‹flletmeleri’nin Türk ve ‹ngiliz g›da tekellerinin içinde oldu¤u bir konsorsiyuma pazarlama çal›flmas› geliyor. TAR‹fi geçen y›l da fiyat› Aral›k ay›nda aç›klayarak, y›l içinde 1.6 YTL’den sat›lan üzümü maliyet fiyat› olan 1.4 YTL’ye alm›flt›. Bu y›l üzüm üretimi yüksek oldu¤u için fiyatlar›n 1 YTL’nin alt›na çekece¤i, bundan da ihracatç› ve tüccar›n faydalanaca¤› belirtiliyor. Üzümün yafl olarak stoklama olana¤›n›n bulunmamas› üreticiyi bir an önce ürününü elden ç›karmaya zorluyor. TAR‹fi ise dalga geçercesine “üreticinin üzümünü bir an önce elden ç›karmaya yönelmemesi halinde, fiyatlarda afl›r› bir düflmenin olmayaca¤›n›” söylüyor. TAR‹fi’in hükümetle anlaflmas› ve Ziraat Odas›’n›n ihracat teflviklerine odaklanan politikas›, üreticiyi yeni bir mücadele örgütü aray›fl›na yöneltiyor. Çobano¤lu, “Daha önceki mitingde aleyhimizde çal›flan birçok kesim, bu mitingde yan›m›zda yer almak zorunda kald›” diyor. TAR‹fi’te ve mitinge destek vermeyen Manisa Ziraat Odas› yönetiminde DYP’nin a¤›rl›¤› bulunuyor.
TANSAfi iflçisi KOÇ’a sendikay› kabul ettirecek n Nakliyat-‹fl sendikas›nda örgütlendikleri için 6 Temmuz’da iflten at›lan KoçTansafl Lojistik iflçileri, direnifllerini çeflitli eylemlerle sürdürüyor. 13 A¤ustos’ta aileleriyle birlikte, ‹zmir P›narbafl›'nda bulunan Tansafl deposunu iflgal ederek, iflverenle görüflme talebinde bulunan iflçiler, bu taleplerinin kabul edilmesi üzerine eylemlerini sona erdirdiler. 17 A¤ustos’ta da Balçova Migros önünde eylem yapan iflçiler ifle geri al›nana kadar eylemlerini sürdürmekte kararl› olduklar›n› ifade ediyorlar.
24 Ağustos 6 Eylül
2006
E⁄‹T‹M 7
Ö¤renci Kolektifleri’nin “Müflterilefltirmeye ve Piyasalaflt›rmaya Karfl› 3 Talep” (MP3) adl› kampanyas› üniversite kampüslerinin ard›ndan flimdi de yoksul mahallelerde ve kent meydanlar›nda. Üniversitelerin ticarileflmesinin sadece üniversitelilerin sorunu olmad›¤›n› söyleyen Kolektifler, MP3’ü gecekondulu iflsiz gençten, lise ö¤rencisine kadar herkesin kampanyas›na dönüfltürme çabas›nda.
Müflterilefltirmeye ve piyasalaflt›rmaya karfl› üç talep: MP3
Bu sesi herkes duyacak
Üniversitelerin ticarethane, ö¤rencilerin müflteri yerine konmas›na karfl› bir hareket bafllatacaklar›n› söyleyen Ö¤renci Kolektifleri, yaz›n bofl durmayacaklar›n› söylemifllerdi. Kolektifler paras›z e¤itim talebini ülke gündemine tafl›mak için kap› kap› imza topluyorlar. Üniversitelilerin öne ç›kard›¤› sorunlar›n bafl›nda harçlar, bar›nma ve ulafl›m masraflar›n›n yüksekli¤i geliyor. Kampanyan›n ana talebi, “Herkese Eflit, Paras›z, Nitelikli Üniversite E¤itimi Hakk›”. Üniversiteliler ‹stanbul, Ankara, Kocaeli, Bursa, ‹zmir ve Hopa’da düzenledikleri etkinliklerle kampanyalar›n› tan›tt›lar. Okullar aç›l›ncaya kadar birçok ilin daha kampanyaya dahil olaca¤›n› belirtiyorlar. Kolektifler okullar aç›l›nca imza kampanyas›n› kampuslerde sürdürecek ve toplanan imzalar› Ekim ay›nda Ankara’da yapacaklar› bir eylemle TBMM’ye iletecekler. Kolektifler tüm üniversitelileri paras›z e¤itim talebini sahiplenmeye ve Ankara eylemine güçlü bir kat›l›m göstermeye ça¤›r›yor. ‹stanbul Ö¤renci Kolektifleri kampanyaya 8 A¤ustos’ta
Taksim’de yapt›klar› bir eylemle bafllad›. ‹stiklal Caddesi’nde buluflan üniversiteliler sloganlar eflli¤inde Taksim Meydan›’na kadar yürüdüler. Yürüyüfl s›ras›nda renkli skeçler sergilendi. Ö¤rencilerin “paragöz rektör” ve “diplomal› simitçiyi” oynad›¤› skeçler yo¤un ilgi gördü. Kolektifçiler bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan, ilk imzalar› toplamak için Okmeydan›’na gittiler. Ev ev dolaflan üniversiteliler yo¤un ilgi gördüler. Kampanyay› di¤er mahallelere de yayan üniversiteliler on gün içinde 20 bin imza toplad›lar. Ankara Ö¤renci Kolektifleri de Yüksel Caddesi’nde yapt›klar› eylemle MP3’ü duyurular. Caddeye kurduklar› çad›rlara, “param›z yok çad›rda m› kalal›m” yazan üniversiteliler, bar›nma ve ulafl›m sorunlar›na dikkat çektiler. Ö¤rencilerin bas›n aç›klamas›nda “e¤itimin paras› olan›n faydalanabilece¤i bir ayr›cal›k haline getirildi¤i ve MP3’ün e¤itim hakk›n› isteyenlerin sesi olaca¤›” vurguland›. Kocaeli Ö¤renci Kolektifleri ise kampanyalar›n› yapt›klar› yürüyüflle duyurdular. Ö¤renciler, Belediye ‹fl Han› önünden Demokrasi Park›’na tek s›ra halinde ellerinde dövizleriyle yürüyerek, izleyenlere üniversitelinin halini daha iyi anlatabilmek için simit da¤›tt›lar. Daha sonra açt›klar› standlarda imza toplamaya bafllad›lar. ‹zmir Ö¤renci Kolektifleri
de Kemeralt›’nda yapt›klar› bas›n aç›klamas›yla, paral› e¤itime karfl› mücadelelerini ilkö¤retim kay›tlar›ndan kampuslerde yaflanan sorunlara kadar genifl bir alanda sürdüreceklerini duyurdular. Ö¤renciler piflirdikleri makarnay› çevredekilere da¤›tarak, “üniversitelinin hali iflte bu” dediler Uluda¤ Üniversitesi Ö¤renci Kolektifi ve KTÜ Ö¤renci Kolektifleri, Bursa ve Hopa’da düzenledikleri bas›n aç›klamalar›yla kampanyay› bafllatt›. Bursal›lar diplomal› iflsizlik sorununa dikkat çekerken, Hopal›lar üniversiteliler i n sefal e t e itilmesine sessiz kal›namayaca¤›n› vurgulad›lar.
“Paral› e¤itim herkesin sorunu” Ö¤renci Kolektifleri’nden Serpil Ocak’la “Herkese Eflit, Paras›z, Nitelikli Üniversite E¤itimi” kampanyas› üzerine konufltuk Nedir bu MP3, nereden ç›kt›? MP3’le üniversitelilerin sesini yükseltmek istiyoruz. Sorunlar›m›z ortak, taleplerimiz ayn› çünkü. Üniversitede her ad›m›m›zda para isteniyor, okumak art›k çok zor. Devlet yurtlar› yetersiz. Ev kiralar› yüksek. Burslar yetmiyor. Ulafl›m pahalan›yor. Bunlara karfl› pek çok üniversitede ö¤renciler harekete geçtiler. Çeflitli kazan›mlar elde edildi. Parça parça eylemler bir çat› alt›nda birlefltirilmeliydi bize göre, çünkü sald›r› o kadar
“Yeni bafllamad›k” MP3’ten önce kazan›mla sonuçlanan pek çok eylem ve etkinlik düzenlenmiflti. Kütahya, Eskiflehir, ve Trabzon’da ulafl›m zamlar› geri çektirildi. ‹stanbul’da, Ankara’da yemek ve yurt ücretleri düflürüldü; ö¤renci belgesi ve transkript ücretsiz hale getirildi.
tiyoruz” sloganlar›yla Baflbakanl›k binas›na yürüdükten sonra, burada bir bas›n aç›klamas› yapt›lar. Yap›lan aç›klamada, “ifl güvencesinden ve özlük haklar›ndan yoksun çal›flmak istemiyoruz” diyen e¤itim emekçileri, sözleflmelili¤in kald›r›lmas›n›, ge-
çici kamu ifllerine kadro verilmesini ve dershane ö¤retmenleri için yasal düzenleme yap›lmas›n› istediler. Eyleme kat›lan 30 ö¤retmen, sözleflmelilik uygulamas›n› protesto etmek için aç›klaman›n ard›ndan hizmet sözleflmelerini yakt›lar.
MEB’den kelepir okul AKP hükümeti flehir merkezlerindeki okul binalar›n› satarak sermayeye yeni bir rant kap›s› açmaya haz›rlan›yor. Sat›fl› planlanan okul binalar› aras›nda pek çok tarihi bina da var. Hükümetin, okul binalar›n›n say›s›n› art›rmak için kaynak yaratma bahanesiyle gündeme getirdi¤i uygulamada, okul binalar›n maliyetine denk düflen yeni okul binalar› yap›lmas› öngörülüyor. Ancak okullar›n flehir d›fl›na
itilmesiyle a盤a ç›kacak ulafl›m sorununa de¤inilmiyor. E¤itim-Sen Genel Sekreteri Emirali fiimflek de konuyla ilgili bir aç›klama yaparak flunlar› söyledi: “Milli E¤itim Bakanl›¤›, inflaat sektörünü kalk›nd›rmaktan ve yeni zenginler yaratmaktan baflka bir ifle yaramayacak olan bu tür uygulamalardan vazgeçmeli, müteahhitlik yapmak yerine esas iflleri olan e¤itimin çözüm bekleyen sorunlar› ile u¤raflmal›d›r.”
Malzemeden çalma yönetmeli¤i E¤itim-Sen’den Milli E¤itim Bakanl›¤›na bir dava daha. E¤itim-Sen Genel Baflkan› Alaaddin Dinçer ve sendika üyesi e¤itim emekçileri birçok ders araç gerecini, “e¤itim arac›” kapmas›ndan ç›karan yeni yönetmeli¤in iptali için Dan›fltay’a baflvurdu. Sendikadan yap›lan aç›klamada, yeni yönetmelikle e¤itimin temel araç ve gereçlerinden olan s›ra, masa, tahta, tele-
vizyon, bilgisayar, tepegöz, dijital ölçüm aletleri, deney tüpü gibi malzemelerin e¤itim arac› olmaktan ç›kar›ld›¤› belirtildi. Yeni yönetmeli¤ine göre, ders araç-gereç al›mlar› ‹l Milli E¤itim Müdürlükleri taraf›ndan yap›lacak. E¤itimSen yöneticileri bunun haks›z menfaat temin etme ya da ettirmenin yasal k›l›f›n› haz›rlamaya yarayaca¤› savunuyorlar.
‹Ü’de paral› yaz okulu uygulamas› kald›r›ld›. Ankara Üniversitesi ö¤rencisi Kemal Vuraldo¤an’›n açt›¤› davada 20 YTL’lik ek harc›n yasal olmad›¤›na karar verildi. Kolektifler ek harca karfl› mücadeleyi ülke çap›na yaymaya haz›rlan›yor.
Üniversiteliden zincirli protesto
E¤itimci güvence istiyor Toplu görüflmelerin bafllad›¤› 15 A¤ustos günü Ankara’da buluflan sözleflmeli ö¤retmenler, görüflme masas›nda kendilerine de yer verilmesi talebiyle bir eylem gerçeklefltirdiler. Güven Park’ta buluflan emekçiler, “Sözleflme De¤il Kadro ‹s-
bütünlüklü ki... Peki neden MP3? Hem derdimizi anlatan hem de ak›lda kalan bir parola oldu MP3. Amac›m›z; parolam›z tüm ülkeye yay›ls›n, üniversitelerimizi ticarethaneye çevirenler bu sese kulaklar›n› t›kayamaz hale gelsin. Kampanyan›z› flimdi
de mahallerde sürdürüyorsunuz.... Sorun sadece üniversitelilerin de¤il; çocu¤unu üniversiteye gönderemeyen ailelerin de, üniversiteye gidemeyen yoksul mahalleli gencin de sorunu. Paras›z e¤itim talebini herkes sahiplenmeli. En s›k hangi sorularla karfl›laflt›n›z? En çok karfl›laflt›¤›m›z soru, “imza toplan›nca ne olcak, e¤itim paras›z m› olcak?”. Bizlerse imzalar›n paras›z e¤itim talebini toplumun tümünün sahiplenmesini sa¤lamak için önemli bir araç oldu¤unu ve bu talep için birlikte mücadele edersek kazanaca¤›m›z› söylüyoruz.
Kadro ve çal›flma hakk› için bir y›ld›r mücadele eden güvencesiz ö¤retmenler, toplu görüflmelerde de muhatap al›nmak istiyorlar.
Kocaeli Üniversitesi’nde ö¤renimini sürdürürken, paras›z e¤itim eylemlerine kat›ld›¤› için hakk›nda aç›lan soruflturma neticesinde okuldan at›lan Ömür Ça¤lar Aras, 14 A¤ustos’ta An›tpark Yerleflkesi girifl kap›s›na kendini zincirleyerek e¤itim hakk›n›n gasp edilmesini protesto etti. Aras, yoldan geçenlere seslenerek "Üniversiteyi ticarethaneye çevirerek benim gibi yoksul ö¤rencilerin e¤itim hakk›n› engelleyen-
ler, paras›z e¤itim talep etti¤im için e¤itim hakk›m› tamam›yla elimden ald›lar" dedi. Üniversite yönetiminin emriyle özel güvenliklerin ve polislerin müdahale etti¤i Aras, çevre halk›n›n tepkilerine ra¤men gözalt›na al›nd›.
S›k›y› gören müdür çark etti Okul kay›tlar›n›n bafllamas›yla birlikte yine kay›t paras› kavgalar› yaflan›yor. Okul yönetimleri, oyuna gelmeyerek e¤itim haklar›n› savunan veliler karfl›s›nda paras›z kay›t yapmak, paras›z diploma vermek zorunda kal›yor. Zorunlu ba¤›fl› önleyece¤i iddia edilen internetten kay›t da para toplanmas›n› engellemezken, ikametgah kay›tlar›ndaki sorunlar yüzünden binlerce kay›t talebi reddedildi. Kocaeli Milli E¤itim Müdürlü¤ü ve Milli E¤itim Bakanl›¤›’n›n aç›klamalar›na ra¤men kay›t ve diploma paralar› al›nmaya devam ediyor. Ç›narl› Mahallesinde bulunan Nene Hatun ‹lkö¤retim Okulu’na çocu¤unu kay›t etmeye giden Naciye Karakaya ile iki y›ld›r çocu¤unun diplomas›n› alamayan Nuriye Sam'dan para talep edildi. Sam, veliler ve Halkevleri üyelerinin giriflimleri sonucu, paras›z kay›t yap›ld›. Okulun önünde aç›klama yapan Sam "okul bizden diploma paras› olarak önce 50 YTL sonra 40 YTL istedi, flimdi de 20 YTL istiyorlar. Bunu neye göre belirliyorlar. Bu paray› verecek gücümüz yok; bu ücreti devlet karfl›lamal› buras› devlet okulu" dedi. Naciye Karakaya ise, "Biz hakk›m›z› ar›yoruz. Ben okuyamad›m çocuklar›m okusun. Cahil kald›¤›m için herkesten azar iflitiyo-
Paras›z ö¤renci kaydetmeyi de, diploma vermeyi de reddeden okul yöneticileri, velilerin para istendi¤ine dair imzal› yaz› istemeleri karfl›s›nda kendi uygulamalar›n› savunamad›
rum, çocuklar›m cahil kalmas›n" dedi. Okul yönetimi kay›t için 5'er adet zarf, kapakl› plastik dosya ve iadeli taahhütlü posta pulu, bir adet klasör, bir top fotokopi ka¤›d›, ruhsal dosya ve kay›t zarf› için 5 YTL istiyor. Bunlar› devletin karfl›lamas› gerekti-
¤ini söyleyen Karakaya, "Biz yoksullu¤umuza ra¤men vergimizi veriyoruz ama onlar Anayasa’y› çi¤neyip okullar› paral› hale getirdiler" dedi. Derince Çeneda¤ Halkevi'nden Seda Kumral yaflananlar› flöyle özetledi: "Görüflmek için okula gel-
dik. Milli E¤itim Müdürünün diploma ve kay›t paras›n›n yasak oldu¤unu aç›klad›¤›n› söyledik ald›r›fl etmediler. Biz de kay›t ve diploma paras› istedi¤inize dair bir ka¤›t imzalay›n Milli E¤itim Müdürlü¤üne gösterelim dedik. Müdür vekili Hatice Karaçam
‘böyle bir ka¤›d› verirsem bafl›m belaya girer’ dedi. Bu ald›¤› para yasalsa imzalayaca¤› bir ka¤›t için niye bafl› belaya giriyor". Polislerin velilerden önce okula gelmesine tepki gösteren Kumral, "Polisin suçlu bizmifliz gibi davranmas›na anlam veremiyorum" dedi. Gazetecilerle birlikte müdür vekili Ümit Hatice Karaçam'la görüflmek isteyen veliler müdür vekilinin kap›s›nda tart›flmaya bafllad›lar. Halkevi üyesi Seda Kumral ve E¤itim-Sen üyesi Hülya Demirpehlivan'›n görüflmeye girmesini istemeyen Karaçam, 20 YTL diploma paras› istedi¤ini söyledi. Polislerin kap›da yaflanan tart›flmaya müdahale etmek istemesiyle tart›flma büyüdü. Tart›flma sonucunda veliler ve Seda Kumral görüflme için içeri al›nd›. Görüflmenin ard›ndan paras›z kay›t yap›ld› ve diploma belgesi ücretsiz verildi.
24 Ağustos 6 Eylül
8 DÜNYA
israil’in faças› fena bozuldu
s›ra “bar›fl” gücüne geldi
2006
Rusya’n›n Asya ata¤› n Rusya, Belarus, Kazakistan, K›rg›zistan, Tacikistan ve Özbekistan gümrük birli¤i oluflturacaklar. Eski SSCB ülkelerinin bu giriflimiyle, 1991’deki da¤›lman›n ard›ndan bütünleflme yönünde ilk kez ciddi bir ad›m at›l›yor. Yüksek petrol fiyatlar›n›n sa¤lad›¤› gelir art›fl›ndan da güç alan Putin, Rusya’y› yeniden büyük bir güç haline getirmek için önemli ilerlemeler sa¤lad›. Orta Asya’da ABD’yle yürüttü¤ü askeri üs yar›fl›nda öne ç›kan Rusya, ekonomik bütünleflme ad›mlar›yla ilerlemesini tahkim ediyor. Rusya, ‹ran geriliminde de kilit ülke pozisyonuna oturarak, bir dünya gücü oldu¤unu kabul ettirmeye çal›fl›yor.
Seçim kavgas› k›z›flt›
Lübnan’› iflgal edip Hizbullah’›n askeri gücünü tasfiye etme plan›nda ‹srail ifle yaramad›. Ortado¤u’ya hakim olmak için Lübnan efli¤ini aflmak isteyenler flanslar›n› flimdi de BM ile deniyorlar.
D
irenifl tüm hesaplar› bozdu. ‹srail ne askerlerini kurtarabildi, ne Hizbullah’› püskürtebildi. “Yenilmez” askeri gücünün yenildi¤ini gördü. ‹ç gerilimi t›rmand›rma çabalar› da ifle yaramad›. Lübnan’›n Sünni ve H›ristiyan topluluklar›n›n da destekledi¤i direnifl, ulusal birlik fikrinin geliflmesine yol açt›. ABD’nin dedi¤i gibi yeni bir Ortado¤u do¤mufltu; ancak hesaplanan›n çok ötesinde. Lübnan yönetimi Hizbullah’› kutlad› ve bundan sonra bütünleflme için çal›flacaklar›n› ilan ettiler. Lübnan efli¤i afl›ld›ktan sonra daha kolay dize gelece¤i hesaplanan Suriye ve ‹ran da bu zaferi kutlad›lar. ‹ran, befl haf-
ta sürecek bir askeri tatbikat bafllataca¤›n› ilan etti. ABD, ‹srail umudunu da Lübnan’da yitirince, di¤er büyük güçleri plana dahil etmek zorunda kald›. Savafl›n bafl›ndan beri BM kanal›yla müdahil olmaya çal›flan Fransa’yla “ateflkes plan›” üzerinde uzlaflt›. ‹srail’e sald›r› hakk› tan›yan, Hizbullah’a ise silahs›zlanmay› dayatan plan ‹srail’i ve Ortado¤u hakimiyetini kurtarmay› hedefliyor. Ancak BM için “Hizbullah’›n silahs›zland›r›lmas›” önemli bir tereddüt yarat›yor. Bölgeye gönderilmesi planlanan BM gücünün komutas›n› üstlenen Fransa dahi 200 asker gönderece¤ini belirtti. Hizbullah’› silahs›zland›rma plan›, Hizbullah’›n itirazlar›
ve baz› Sünni ve Dürzi siyasilerin Hizbullah karfl›tl›¤› göz önünde bulunduruldu¤unda iç gerilimleri t›rmand›rma yönünde yeni bir giriflimin devrede oldu¤unu gösteriyor. Bu gerilimin a盤a ç›kmas› durumunda Hizbullah’a karfl› güç kullanmas› planlanan “bar›fl” gücünün bir iflgal gücüne dönüflmesi iflten bile de¤il. Ayr›ca Suriye, ‹ran, güney Irak ve Hizbullah’› içine alan ABD karfl›t› cepheye karfl› bölgede bir müttefik yaratma çabalar› bir Sünni cephesi yaratma giriflimiyle sürdürülüyor. Hizbullah’›n fiiilikten çok Arap milliyetçili¤ine vurgu yapmas›, Sünni Hamas’la dostane iliflkileri, Arap dünyas›nda yaratt›¤› sempati ve Sünni Irak’taki direnifl bu cephenin kolay kolay kurulamayaca¤›n› gösteriyor. Lübnan direniflinin sonuçlar› ABD ve ‹srail cephesine, ummad›klar› kara bir gelecek vaat ediyor.
Bolivya’da de¤iflim sanc›s› Seçimleri kazanmas›n›n ard›ndan, beklentilerin üstünde bir performansla radikal kararlar alan Evo Morales için zorlu s›nav flimdi bafllad›. Bolivya yeniden kurulman›n efli¤inde. Do¤algaz kamulaflt›rmas›, toprak reformu, yerlilerin kurucu unsur say›lmas› ve toplumsal e¤itim-sa¤l›k hizmeti vaatleri do¤rultusunda ilk ad›mlar› atan hükümet, Kurucu Meclis’in toplanmas› ile de¤iflim sürecinin
zorlu yönüyle yüz yüze geldi. Ülkeye yeni çehresini kazand›racak yeni Anayasay› yazmak için, A¤ustos bafl›nda toplanan Kurucu Meclis baflkanl›¤›na yerli bir kad›n çiftçi olan Silvia Lazarte getirildi. Yerliler 500 y›ld›r ilk defa ülkenin asli unsuru yerine konuyor. Bolivya ordusu da, tarihindeki ilk yerli ö¤rencileri kaydetti. Küba’n›n deste¤iyle bafllat›lan okuma-yazma kampanyas› ise büyüyerek devam ediyor. Ancak, tüm geliflmeler olumlu de¤il. Di¤er sol gruplar d›flland›klar›n› ve taleplerinin karfl›lanmad›¤›n› öne sürüyorlar. Morales, bu hareketlerle de temas›n› sürdürerek, ayr›l›k görüntüsü yaratmamaya özen gösteriyor. Sa¤ muhalefet partileri ise MAS’›n tek bafl›na Anayasa belirleyecek ço¤unlu¤a sahip olmamas›n› f›rsat bilerek taviz koparmaya çal›fl›yorlar. Bütün kararlar›n 3’te 2 ço¤unlukla al›nmas›n› isteyen Podemos aksi takdirde meclisten çekilece¤ini söylüyor. Do¤algaz kamulaflt›rmas›na, devletin petrol flirketinin kapasitesi yetersiz oldu¤u ve Brezilya’yla sürdürülen görüflmelerde uzlafl›lamad›¤› için ara verildi. Toprak reformunun büyük toprak sahiplerinin tehditleri karfl›s›nda nereye kadar ilerletilece¤i ise henüz mu¤lak.
Filistin’de iflgal bitmedi ‹srail, Lübnan’dan çekilmek zorunda kalmas› nedeniyle yaflad›¤› moral bozuklu¤unun ac›s›n› Filistin’den ç›kar›yor. Hamas hükümetinin 5 bakan›yla 21 milletvekilini iki ayd›r gözalt›nda tutan ‹srail, Filistin yönetimini ele geçirme operasyonlar›n› sürdürüyor. ‹srail askerleri son olarak 19 A¤ustos’ta gerçeklefltirilen bir operasyonla Filistin Baflbakan Yard›mc›s› Mas›r fiaer’i gözalt›na ald›.
Meclis Baflkan› Aziz Duveyk’in gözalt› süresi ise uzat›ld›. Abluka alt›ndaki Gazze’de insani kriz büyürken, direnifl örgütlerinin militanlar›na yönelik sald›r›lar da durmuyor. ‹ç deste¤i zay›flayan ‹srail Baflbakan› Ehud Olmert, Bat› fieria’dan tek yanl› çekilmeyi öngören plan› da ask›ya ald›. Askeri ve siyasi olarak nerdeyse felç olan Hamas ise El Fetih’le ulusal mutabakat kurdu.
H‹ZBULLAH nereden nereye? ‹srail iflgaline karfl› savaflan ‹ran yanl›s› baz› fiii gruplar 1985’te Hizbullah’› kurdular. Örgüt 22 y›l boyunca iflgalci Fransa, ‹srail ve ABD’ye karfl› savaflt›. Bu mücadele içinde ‹slami kimli¤inin ötesine geçerek bir ulusal kurtulufl hareketi hüvviyeti kazand›. Sünni ve H›ristiyan Filistinlileri savun-
mak için fiii Emel örgütüyle; iflgale destek verdi¤i için H›ristiyan Falanj partisiyle çat›flt›. Baflka iç çat›flmaya girmedi. El Kaide’ye sert elefltiriler getiren örgüt, direniflte sol örgütlerle ittifak kuruyor. Hizbullah’›n baflar›s›, ulusal bir harekete evrilmifl olmas›na ba¤lan›yor.
Çin ABD’ye sert ç›kt›
n Çin, ABD’nin askeri harcamalar›n› elefltirmesine sert yan›t verdi. Üst düzey bir Çinli diplomat ABD'nin, "çenesini kapatmas›" gerekti¤ini söyledi. Çin’in savunma bütçesinin aç›kland›¤› gibi 35 milyar de¤il, 100 milyar dolar oldu¤unu iddia eden ABD, Çin’i güç dengesini bozmakla suçluyor. Oysa ABD 2005’te aç›klad›¤› 420 milyar dolarl›k savunma harcamas›yla dünyada rakipsiz. Ekonomik ve diplomatik anlamda iplere tek bafl›na hakim olamayan ABD, askeri rakipsizli¤ini yitirmekten korkuyor.
Nepal’de t›kan›kl›k afl›ld›
Fidel’den bir çal›m daha Fidel Castro’nun, sa¤l›k sorunlar› nedeniyle, 48 y›ld›r sürdürdü¤ü liderlik yetkilerini devretmesi karfl›s›nda sevinç 盤l›klar› atan ABD bir kez daha üzüldü. Sa¤l›k durumu iyiye giden Castro, 80. yafl gününü Chavez’le birlikte hastanede kutlad›. Bolivya lideri Morales de Fidel’e ve Küba’ya destek mesajlar›n› gönderdi. fiu an için durumunun iyi oldu¤unu belirten Fidel, “yi-
n Meksika'da seçim sonuçlar›n› protesto etmek amac›yla düzenlenen eylemlerde çat›flma ç›kt›. Sonucu tan›mayan merkez-sol aday Obrador yandafllar›n›n Kongre çevresindeki eylemine polisin sald›rmas› sonucu biri milletvekili, çok say›da gösterici yaraland›. Hileli seçime karfl› baflkenti zapteden yüz binler oylar›n yeniden say›lmas›n› istiyor. Yüksek mahkeme 6 Eylül’e kadar karar veremezse seçimler geçersiz say›lacak.
ne de her türlü iyi-kötü habere haz›r olunmal›” dedi. ABD’nin sald›rgan söylemlerini elefltiren dünyaca ünlü pek çok ayd›n da, “Küba’n›n egemenlik hakk›na sayg› duyulmal›d›r” bafll›¤› alt›nda bir bildiri yay›nlad›lar. Fidel’in yetkilerini devretti¤i Raul Castro da, ilk kez bir aç›klama yaparak ABD’nin olas› sald›r› planlar›na karfl› silahl› kuvvetlerin haz›rl›kl› oldu¤unu ancak görünürde bir müdahale tehdidi olmad›¤›n› belirtti.
n Hükümet ve Maocu gerillalar aras›nda bir süre önce t›kanan bar›fl görüflmeleri, gerillalar›n silahs›zlanmas› talebinin geri çekilmesiyle yeniden bafllat›ld›. Taraflar her iki taraf›n silahl› birimlerinin, kendi denetimlerindeki alanlar›n d›fl›na ç›kmayacaklar› konusunda uzlaflt›lar. Ordu k›flladan ç›kmayacak, gerillalar da ellerindeki silahlar› tek bir kampta tutacaklar. Maocular›n hükümete kat›lma yolunun aç›ld›¤› belirtiliyor. Baflbakan Girija Prasad Koirala ve Maocular›n lideri Prachanda, bir süredir bu konuyu görüflüyorlard›. Geçici bir anayasa haz›rlamak üzere yürütülen çal›flmalar›n da tamamland›¤› aç›kland›. Maocular›n monarflinin tamamen y›k›lmas›n› ve çok partili bir demokrasi kurulmas›n› istiyorlar.
Paraguay, ABD k›fllas›na dönüflüyor Güney Amerika’daki pek çok mevzisini yitiren ABD, k›tay› kontrol edebilmek için Paraguay’› askeri üsse çeviriyor. ABD’nin 16 bin asker gönderece¤i Paraguay’›n asker say›s› 14 bin.
Paraguay'daki sa¤ hükümet ile Haziran 2005’te imzalanan anlaflmadan itibaren bu ülkeye asker gönderen ABD, etkinli¤ini art›r›yor. ABD'nin Güney Komutanl›¤› üslerinde halen 2800 deniz piyadesinin bulundu¤u tahmin ediliyor. ‹ki hükümet aras›ndaki anlaflma bu say›n›n 16 bine kadar ç›kart›lmas›na olanak tan›yor. Paraguay ordusunun as-
ker mevcudu ise yaln›zca 14 bin. Daha flimdiden, Paraguay-Bolivya s›n›r› baflta olmak üzere bir dizi kilit noktada Paraguay de¤il ABD askerleri görev yap›yor. ABD askerleri tam bir dokunulmazl›k z›rh›yla donat›l›rken, emperyalist birliklerin ülkeye soktu¤u
hiçbir malzeme de gümrükte kay›t alt›na al›nm›yor. Bolivya'n›n gaz bölgesine yaln›zca 250 km uzakl›kta bulunan ABD karargah›n›n esas yo¤unlaflma sahas› ise Üç S›n›r diye bilinen bölge. Paraguay, Brezilya, Uruguay ve Arjantin'in kesiflti-
¤i bu bölge dünyan›n en büyük içilebilir su rezervine sahip. Bu bölgenin di¤er bir özelli¤i ise nüfusunun a¤›rl›kla Filistin ve Lübnan göçmenlerinden oluflmas›. Milyonlarla ifade edilen Arap kökenli nüfusun yaflad›¤› Üç S›n›r bölgesinde Hizbullah baflta olmak üzere Ortado¤ulu baz› direnifl örgütlerinin kamplar›n›n da bulundu¤u iddia ediliyor.
24 Ağustos 6 Eylül
2006
EKONOM‹ 9
Bankac›lar dört köfle Bankalar 2006 y›l›n›n ilk 6 ayl›k karlar›n› bir bir aç›klamaya bafllad›lar. Aç›klanan kar oranlar› finansal piyasalarda son aylarda yaflanan dalgalanma nedeniyle s›zlanan sermayenin asl›nda dört köfle oldu¤unu ortaya ç›kard›. Finans kesimine faiz ve vergi k›ya¤›n›n geldi¤i y›l›n ikinci ayl›k döneminde bankalar›n kar›n› daha da katlayaca¤› flimdiden belli.
Bankalar 2006 y›l›n›n ilk 6 ayl›k kârlar›n› bir bir aç›klamaya bafllad›lar. Aç›klanan kâr oranlar› finansal piyasalarda son aylarda yaflanan dalgalanma nedeniyle s›zlanan sermayenin asl›nda dört köfle oldu¤unu ortaya ç›kard›. Özellikle büyük bankalar›n ilk 6 ayl›k dönem için aç›klad›klar› kâr oranlar› oldukça dikkat çekici. Vak›fbank 2006 y›l›n›n ilk yar›s›ndaki net kâr›n› yüzde 103 art›flla 423 milyon YTL'ye ç›kard›. Garanti Bankas›
aç›klad›¤› 508.5 milyon YTL’lik net kar›yla, kâr›n› yüzde 61 oran›nda art›r›rken, 745 milyon YTL net kâr aç›klayan ‹fl Bankas› ise kâr›n› geçen y›la göre yüzde 60 artt›rd›. Akbank’›n net kâr›ndaki art›fl yüzde 19 dolay›nda. D›fl Bank’› sat›n alarak Türkiye piyasas›na geçen y›l giren Fortis Türkiye’nin kâr›ndaki art›fl ise % 67. Garanti Bankas› Genel Müdürü Ergun Özen 2006’n›n ikinci çeyre¤inde birinci çeyre¤ine göre daha fazla kâr ettik-
lerini söylüyor. Bankalar›n kârlar›ndaki bu at›fllar asl›nda, yaflanan küçük çapl› krizin faturas›n›n yine vatandafla ç›kt›¤›n› gösteriyor. Cebindeki paran›n de¤er yitirmesiyle kredi kartlar›na ve tüketici kredilerine daha çok baflvurmak zorunda kalan halk, bankalar› zengin ediyor. Bankac›l›k sektörünün yüksek kârlar› ekonominin paradan para kazan›lan tefecilik ekonomisine dönüfltü¤ünün de göstergesi. Daha bilançolar›n aç›klanmas›na aylar var
ama biz flimdiden ilan edelim. Y›l›n ikinci 6 ay›nda bankalar›n karlar› daha da fazla artacak. Bilindi¤i gibi Haziran ay›ndaki spelükatif para kaç›fl›n›n ard›ndan hem faizler arka arkaya yükselmifl hem de faiz gelirlerine uygulanan vergiler düflürülmüfltü. Uzun laf›n k›sas› piyasan›n dalgalanmas›yla, enflasyonun artmas›yla, faizlerin yükselmesiyle üretenler yoksullafl›rken kâr edenler tefecilik ekonomisinin zirvesindekiler oluyor. n Halk›n Sesi Ankara
TEFEC‹LER VE BANKACILAR Y‹NE PUSUDA May›s ay›nda Türkiye piyasalar›ndan kaçarak ekonomide ciddi bir çalkalanma yaratan spekülatif sermaye nam-› di¤er s›cak para Türkiye’ye geri dönmeye bafllad›. Haziran’da 41.7 milyar dolara kadar düflen s›cak para
Ergun ÖZEN
KISA... KISA...
stoku Temmuz’da 6.7 milyar dolar artarak 48.4 milyar dolara kadar yükseldi. May›staki para ç›k›fl› bafllamadan önce ise Türkiye’deki s›cak para stoku 63.4 milyar dolara kadar yükselmiflti. S›cak para Türkiye’ye be-
davaya dönmüyor. Merkez Bankas›’n›n üst üste yapt›¤› faiz art›r›mlar› ve YTL’nin dolar karfl›s›nda bir hayli de¤er kaybetmesinden sonra kendine yeniden kâr imkan› buldu¤u için dönüyor. S›cak para may›s ay›nda kaçarken be-
raberinde vatandafl›n paras›n› da al›p götürmüfl ve halk› yoksullaflt›rm›flt›. Geri dönerken de halk› yeniden yoksullaflt›racak bir pusuya yatm›fl oluyor. Yine kazanacak, yine kaçacak, daha yüksek faizle yine dönecekler.
S‹GORTA fi‹RKETLER‹ HÜKÜMETE DUACI Finans sektöründe kar›n› çok yüksek oranlarda artt›ran sadece bankalar de¤il. Sigortac›l›k alan›nda hizmet veren Sabanc› Grubu’na ait Ak Sigorta ilk 6 ayda 44 milyon YTL net kâr elde ederek kar›n› geçen y›la göre yüzde 144 art›rm›fl oldu. Milli Reasürans Genel Müdürü Cahit Nomer de birkaç yabanc› flirketin Türk sigorta piyasas›na girmeye haz›rland›¤›n›, baz› yerli flirketlerin de yabanc› flirketlerle ortakl›k yapma veya onlara sat›lma arzular›n›n oldu¤unu söyledi. Bu kâr art›fl› ve yabanc› ilgisi piyasalaflt›r›lmaya bafllanan sa¤l›k ve sosyal güvenlik hizmetlerinin sermayenin a¤z›n› suland›rd›¤›n› aç›kça gösteriyor.
Cahit NOMER
‹flsize de¤il faizciye sigorta
‹ngiltere'de iflsizlik alt› y›l›n zirvesinde Türkiye ‹fl Kurumu Genel Müdürlü¤ü(‹fl Kur)’nün ‹flsizlik Sigortas› Fonu’na dair yan Avrupa ekonomilerinde son dönemde etkisini art›ran iflsizlik, yüzünü bu kez ‹ngiltere'de çok yüksek boyutlara ulaflt›. Terörle mücadele ad› alt›nda dünyan›n dört bir yan›nda ABD ile beraber terör estirmeye kaynak bulan ‹ngiltere iflsizlerine ifl bulmaya kaynak bulam›yor. Ülkede iflsiz say›s› 1.7 milyon kifliye dayan›rken, iflsizlik oran› da son alt› y›l›n zirvesine ç›kt›. ‹ngiltere'de Haziran ay› itibar›yla iflsizlik oran› ilk üç aya göre 0.3 puan artarak yüzde 5.5'e ulaflt›.
Az tüketmeye devam n Türkiye’de tüketim Temmuz ay›nda bir önceki aya göre yüzde 3.2 oran›nda azald›. CNBC-E’nin haz›rlad›¤› tüketim endeksine göre iç talepte Haziran ay›nda bafllayan daralma Temmuz ay›nda da sürdü. Sektörel bazda bak›ld›¤›nda düflüfl a¤›rl›kl› olarak konut ve otomobil sat›fllar›ndaki gerilemelerden kaynakland›. Konut sektörünün etkisiyle mobilya sektöründe hafif de olsa düflüfl meydana geldi.
Ba¤›ml›l›k artt›kça ithalat yükseliyor n ‹thalat art›fl› durmak bilmiyor. Son 7 ayda ithalata, bir önceki y›l›n ayn› dönemine göre yüzde 17.9 art›flla, 77.2 milyar dolara harcand›. D›fl ticaret a盤› ise önceki y›la göre yüzde 23,4 art›flla 30,5 milyar dolar› buldu. Türkiye’nin ithalat›n›n bileflimi incelendi¤inde, en fazla sanayide kullan›lmak üzere ara mal› ithalat›n›n yap›ld›¤› görünüyor. Bu durum sanayinin de d›fla ba¤›ml› geliflti¤inin en aç›k göstergesi. Tüketim mal› ithalat›nda g›da ürünlerinin ilk s›ralarda yer almas›, ülke tar›m›n› yok eden IMF ve Dünya bankas› politikalar›n›n tipik bir sonucu. Türkiye her geçen gün kendini doyuramayacak bir ülke haline geliyor.
Tuz da kokarsa... n Tuz Gölü'ndeki tuzlalar›n özellefltirilmesinin ard›ndan Mart’tan bu yana ham tuza yap›lan yüzde 53 oran›ndaki zamma tepki veren ifllenmifl tuz firmalar› zam sinyali verdi. Türkiye’nin tuz tüketiminin yüzde 60’›ndan fazlas›n› karfl›layan Tuz Gölü’ndeki Tekel taraf›ndan iflletilen üç tuzlan›n özellefltirilmesinin ard›ndan h›zla artt›. Dünya piyasalar›nda 8-10 dolar olan ham tuzun tonu Türkiye'de 25 dolar› geçti. Tüketiciye ifllenmifl tuz satan firmalar, hükümetin kendilerine de tuzla açmas›n› aksi halde tuza zam yapmak zorunda kalacaklar›n› duyurdular.
y›nlad›¤› Temmuz ay› bültenindeki verilere göre paralar iflsize de¤il faize gidiyor
‹fl Kur’un bültenine göre Haziran 2006 ay›nda yaklafl›k 100 bin kifliye toplam 26 milyon 826 bin YTL ödeme yap›lm›fl. ‹flverenden ve iflçi ücretlerinden kesilerek oluflturulan fonun kasas›ndaki para ise 21 milyar YTL. Yani Türkiye’de milyonlarca iflsiz varken fondaki paran›n binde biri, iflsizlerin çok küçük bir bölümüne gidiyor. Devlet bu parayla yat›r›m yapmay› düflünmek bir yana, iflsizlik sigortas›ndan kimsenin faydalanmamas› için de k›rk dereden su
getiriyor. Bilindi¤i gibi iflsizlik sigortas›ndan para almaya hak kazanmak için son 3 y›l içerisinde en az 600 gün prim ödemek, son 120 günü kesintisiz çal›flm›fl olmak, kendi istek ve kusuru d›fl›nda iflini kaybetmek gerekiyor. Bu flartlara halk aras›nda “ölme efle¤im ölme” deniyor. Peki ‹flsizlik Sigortas› Fonu bu paralar› iflçiler için kullanmay›p ne yap›yor? Ayn› bültene
göre bu paralar “profesyonel anlay›flla” yönetiliyor. Yani hazine bonosu, devlet tahvili vs. al›n›yor. Ancak bültendeki verilere bakarsak bu kadar “profesyonel yönetilen” fonlar son alt› ayd›r hep zarar ediyor. Fonun 2006 y›l›n›n ilk alt› ay›ndaki getirisi %9,45 olurken ayn› dönemde fiyatlar %11,68, döviz kuru ise %12,52 artm›fl. Fonun, 2006 y›l› Haziran ay› getirisi %1,55 olurken fiyatlar
%4,02 ve döviz kuru ise %3,04 oran›nda artarak yine fonun karlar›n› katlam›fl. Yani fondaki paralar reel olarak erimifl. Sermaye hazineye yüksek faizlerle borç verip para basarken, iflsizlik sigortas› fonu ayn› kuruma borç verirken zarar ediyorsa bunun anlam› tektir: Fon, hazineye düflük faizle para vermekte, böylece tekellere verilen yüksek faizli borçlar finanse edilmektedir. Yani ücretlerden kesilen paralar iflsize de¤il, tefecilere sigorta olmakta.
‹flsizlik sigortas›ndan para almaya hak kazanmak için getirilen koflullara halk aras›nda “ölme efle¤im ölme” deniyor. Milyonlarca iflsiz aras›nda 100 bin “flansl›” iflsiz aras›ndaysan›z da bankalarda böyle kuyruk bekliyorsunuz.
‹malathane sahipleri fabrikada iflçi oluyor Bir y›lda 78 bin iflyerinin kap›s›na kilit vuruldu. Küçük iflletmeleri iflasa götüren sebeplerin bafl›nda ithalat›n artmas› geliyor. Kiralar›n yükselmesi de iflaslar›n önemli bir nedeni Gelirler Genel Müdürlü¤ü verilerine göre bir y›l içinde 78 bin iflletme kap›s›na kilit vurdu. Mobilya, tekstil ve konfeksiyon, deri, makine sektörleri en çok iflletmenin kapand›¤› sektörler aras›nda. Sadece Konya'da son dönemde 100'den fazla marangoz ve mobilya üreticisi kapanmak zorunda kald›. Referans Gazetesi’nden Metin Can’›n haberine göre dükkan›na kilidi vuran ifl yeri sahipleri iflçi olarak büyük iflletmelerde ifle girmeye bafllad›. Habere göre 2006 y›l›nda yaflanan büyük yaprak dökümünün en önemli nedeni yabanc› sermaye giriflinin ve ithalat›n artmas›.. Bu geliflmelerle iç pazarda artan rekabet küçük iflletmelerin içine
girdi¤i ç›kmaz› daha da büyütüyor. Bilindi¤i gibi hükümetin s›cak paraya dayal› ekonomi politikas›yla do¤an döviz bollu¤u YTL’yi suni bir biçimde de¤erli hale getirmifl, bunun sonucu olarak büyük iflletmeler için fason üretimi yurt d›fl›ndan sa¤lamak daha ucuz hale gelmiflti. Firmas›n› kapatarak bir y›l önce baflka bir flirkete geçerek çal›flmaya bafllayan ‹kitelli'den Mus-
tafa Demir’in sözleri ise ifl yerlerinin kapanmas›n›n en önemli nedenlerini olarak artan kiralar› gösteriyor. Demir "Y›llard›r yapt›¤›m birikimimle kurdu¤um flirketimi ekonomik flartlar nedeniyle ancak bir y›l ayakta tutabildim. fiimdi yeniden baflkas›n›n yan›nda usta olarak çal›flmaya bafllad›m. Özellikle son dönemde artan iflyeri kiralar belimi büktü. Bugün ‹stanbul'daki firmalar›n kapanma sürecini yüksek kira bedelleri h›zland›r›yor. 2003 sonunda 300 metrekare iflyeri için 750 YTL'ye anlaflm›flt›k. Ancak 2006 bafl›nda bu rakam 3 bin YTL'ye kadar ç›kt›" diyor. Yani bankalar›n ve büyük inflat flirketlerinin fliflirdi¤i emlak piyasas›ndaki balon sadece kentlerde yoksullar› evlerinden etmekle kalm›yor küçük üreticiyi de iflçilefltiriyor.
Ucuz iflgücü cenneti sonbaharda tamam
Çal›flma ve Sosyal Güvenlik devreden ç›karacak ve ücretleri Bakan› Murat Baflesgio¤lu, iflgücü düflüren düzenlemeler olmas› bekmaliyetlerini düflüren düzenlemele- leniyor. rin sonbahara kadar yetifltirilece¤iPatronlar›n ödedi¤i SSK primni aç›klad›. Haz›rlad›klerini düflürmenin bir lar› pakette sadece s›n›r› oldu¤unu ve iflSSK primleri indirimlegücü maliyetini düflürrinin bulunmad›¤›n› mek için yeterli olmakaydeden Baflesgio¤lu, yaca¤›n› söyleyen Ba"‹flgücü maliyetlerini flesgio¤lu 50 ve üstü düflürmeye dönük di¤er iflçi istihdam eden iflenstrümanlar da devreyerlerinde hükümlü, ye girecek" diye koözürlü istihdam edilmeMurat BAfiESG‹O⁄LU nufltu. Bakan›n bahsetsini öngören zorunlu ti¤i di¤er enstrümanlar›n k›dem istihdam düzenlemesinin de gevfletazminat›n› budayan, zaten iflleme- tilebilece¤inin hatta kald›r›labileceyen iflsizlik sigortas›n› tamamen ¤ini de söyledi.
Vah vah vah...
fiirketlerin ödedi¤i kurumlar vergisi bildirimlerinde yine traji komik beyanlarda bulunuldu. Gelir ‹daresi Baflkanl›¤›'n›n de¤erlendirmeye ald›¤› 2006 kurumlar vergisi beyannamelerinde flirketlerin bir ço¤u 1-2 iflçi istihdam edecek kadar dahi para kazanamad›klar›n› beyan etti. Beyanlara göre inflaat firmalar› ayda 895 YTL, seyahat firmalar› 1.546 YTL, oteller de 2.705 YTL kazan›yormufl. Türkiye'nin d›fl ticaretinin patlad›¤› 2005'te ihracat ve ithalat firmalar›n›n bildirdi¤i ayl›k ortalama ge-
lir ise 5.000 YTL civar›nda. Türkiye’de tüm vergi gelirlerinin üçte ikisi harcamalardan kesilen dolayl› vergiler ile ço¤unlukla toplumun alt kesimlerinden toplan›yor. Gelir vergisinin yar›s›ndan ço¤unu da ücretliler ödüyor. fiirketlerin ödedi¤i kurumlar vergisinin ise vergi gelirlerinin sadece onda birini olufltururken devletin patronlardan vergi almaktaki gönülsüzlü¤ü eksik beyanlar›n yolunu aç›yor. Vergi beyanlar›na bak›nca bu ülkede sefaleti emekçiler de¤il patronlar çekiyor.
10 ‹NSANCA YAfiAM
Yedi yedi doymad›! fiimdi de Alt›nda¤’a göz diken Gökçek mahallenin elektri¤ini ve suyunu kesti. Mahalleli evlerine bidonlarla su tafl›yor. Tapulu evlerinin y›k›lmas›na karfl›l›k Alt›nda¤l›lara son derece komik mebla¤lar öneriyor
Ö n c e , Yukar› Dikmen ve ‹lker mahallesinde as›ls›z söylentiler ç›kartarak, y›k›m tebligatlar›na imza atmayan vatandafllar› tehdit ve bask›yla y›k›ma raz› etmeye çal›flt›. fiimdi de Alt›nda¤’da sahneye ç›k›yor. Gökçek, Alt›nda¤’a ba¤l›
Hükümet zamm›n yolunu yap›yor
Yeni Do¤an- Sakalar mahallesinde “Kentsel Dönüflüm” deyip yoksul emekçilerin evlerini ellerinden almak istiyor. Mahalle halk›n›n evlerini boflaltmak zorunda b›rakmak isteyen Gökçek tüm mahallenin su ve elektri¤ini kesti. Halk yaz s›ca¤›nda hem susuz hem elektriksiz kald›. Bu flantaj›n karfl›l›¤›nda Gökçek evlerini boflaltmalar›n› bekliyordu. Tapulu evlerinden zorla ç›kar›lmak istenen Alt›nda¤l›lara evlerine karfl›l›k enkaz bedeli öneriliyor. Y›llard›r oturduklar› evlerine 1-2 milyar de¤er biçilen Alt›nda¤ halk› evlerinden ç›kmak istemiyor. Ancak Gökçek’in y›k›m ekipleri konutlar›n› boflaltmayanlar›n evlerini içinde eflyalar›yla y›kmaya bafllad›. Mahalleli ne zaman gelece¤i belli olmayan y›k›m ekiplerini beklemekten b›km›fl durumda. Gökçek bir yandan yoksul Ankaral›lara kentsel Dönüflüm kabusu yaflat›rken bir yandan da Ankara’n›n üstüne bir kara bulut gibi çökmeye devam ediyor. Gökçek’in ad› bir yandan da silahl› rant çat›flmalar›yla an›l›yor. Ha-
Bir süredir hükümetle özel üreticiler aras›nda devam eden pazarl›klar sonunda, hükümetin elektri¤e zam yapma karar› ald›¤› bas›na yans›d›. Enerji Bakan› Hilmi Güler, bakanl›k yetkililerinin bas›na verdi¤i bilginin aksine ayd›nlatma zam-
Kentsel Dönüflüm Projesi’yle y›llard›r yaflad›klar› evleri y›k›lmak istenen, evlerine karfl›l›k ev verilmeyerek borçland›r›lan ‹lker halk› kendilerine televizyonda ve radyoda hakaret eden Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan› ‹. Melih Gökçek’in peflini b›rakmamaya kararl›. 13 A¤ustos sabah› 150 kifliziran ay›nda Etlik’te bulunan Fatih Sultan Mehmet Park›’n› paylaflamayan iki AKP’li Belediye; Büyükflehir ve Keçiören Belediyeleri aras›nda si-
nin kat›ld›¤› mahalle kahvalt›s›nda mücadeleye devam karar›
lahl› çat›flma ç›km›flt›. Ayn› Gökçek, Çankaya Belediyesi’nin açt›¤› çöp ar›tma tesisini kapatarak has›m oldu¤u bu belediyeden intikam al›r-
alan›n›n verimli köy arazisine ve kendilerine zarar verece¤ini belirtti Develi Köylüleri, 17 A¤ustos’ta yar› ç›plak kenti dolaflarak cadde ve kald›r›mlar› süpürdü. Otobüs ve minibüslerle Manisa merkeze gelen 150 köylü ellerinde çal› süpürgeleri, üzüm ve çeflitli sebzelerin bulundu¤u sepetlerle yürüyüfl yapt›. Köylüler, kentin en ifllek caddesi olan Mustafa Kemalpafla Caddesi ve Do¤u Caddesi'nde ilerleyerek Malta semtine kadar, bu flekilde yürüdü. Develi köylüleri, köylerinde ve Ankara'da da eylemler yaparak seslerini kamuoyuna duyurmay› baflard›lar; köylerini çöplü¤e döndürmemeye kararl›lar.
alan ‹lkerliler ertesi gün Meclis toplant›s›n›n yap›ld›¤› ASK‹ binas›na yürüdü. 200 kiflinin kat›ld›¤› eylemde mahalleli kendilerine “gelin görüflelim” deyip sonra ortadan kaybolan Gökçek’in peflindeydi. fiimdi ‹lkerliler 26 A¤ustos günü AKP binas›na yapacaklar› büyük yürüyüflün haz›rl›klar›n› yap›yor.
ken, Ankara Havagaz› Fabrikas› hakk›nda Dan›fltay’›n 1996 da ald›¤› koruma karar›n› yok sayarak arsas›n› sermayeye peflkefl çekebilmek için
tutarlar›n yan›nda, piyasa iflletim ücretine iliflkin tutarlar›n da tüketiciden al›nmas›na olanak sa¤l›yor. Bu kalemler özel üreticiler taraf›ndan halktan al›nacak. Di¤er taraftan özel üreticilerin bast›rmas›yla Hükümet elektrik üretiminin tümüyle özel
m›n›n söz konusu olmad›¤›n› söyledi. Ancak bu aç›klama do¤ru olsa dahi geçti¤imiz günlerde yürürlü¤e giren yönetmelikle elektri¤e dolayl› zam yolu aç›ld›. Yönetmelik, iletim sistemi kullan›m fiyat› ile iletim sistemi iflletim fiyat›na iliflkin
Develi çöplük olmas›n Manisa'n›n Saruhanl› ‹lçesi'ne ba¤l› Develi köyü yak›nlar›nda, Manisa Belediyesi'nin de dahil oldu¤u 6 belediyenin yapmay› planlad›¤› kat› at›k bertaraf tesisi ve çöp depolama alan›na tepkilerini sürdüren köylüler, 14 ve 17 A¤ustos’ta iki eylem gerçeklefltirdi 14 A¤ustos günü sabah saatlerinde Oktay Konyar’›n önderli¤inde Manisa'ya gelen köylüler kent giriflinde polis engeliyle karfl›laflt›. Köylüler polis engeline ra¤men yürümeye devam ederek Fatih Park›'na geldi. Parkta Vali Refik Arslan Öztürk’le görüflen Develi Köylüleri, Develi köyü yak›nlar›nda yap›lmas› planlanan kat› at›k bertaraf tesisini kesinlikle istemediklerini, çöp
‹lkerli Gökçek’in yakas›nda
tarihi binay› y›kt›. Üç dönemdir yönetimde olan ‹. Melih Gökçek’in suç dosyas› kabar›rken suyu da yavafl yavafl ›s›n›yor.
sektöre devredilmesini ve enerji üreticilerinden al›nan ve maliyeye y›ll›k 150-200 milyon gelir getiren ÖTV”nin s›f›rlanmas›n› gündemine ald›. Hükümet halk›n kesesinden ç›kan paralarla sermayenin gönlünü almaya devam ediyor.
Hükümet kansere davetiye ç›kart›yor Yedi y›ld›r kansorejen madde tafl›d›¤› gerekçesiyle Amsterdam Liman›’nda bekletilen gemi Enerji Bakanl›¤›n›n özel izniyle Türkiye’ye geliyor. Enerji Bakan› gemideki asbest miktar› konusunda “kand›r›ld›k” diyor. Acaba Hollandal›lar bakan› “kand›rmak” için ne yapt›. fiimdi merak edilen bu. Çevre ve Orman Bakanl›¤› Otopan isimli asbest yüklü geminin ‹zmir Alia¤a Liman›’na gelmesi için özel izin ç›kard›. 7 Temmuz günü ç›kar›lan ‹znin kamuoyuna yans›mas› üzerine Enerji Bakan› Osman Pepe gemide 1 tonun üzerinde asbest olmas› durumunda geri çevrilece¤ini duyurdu. fiayet bakan›n dedikleri do¤ru olsa ve bakanl›k gerçekten yanl›fl bilgilendirilmifl dahi olsa Hollanda’l› flirketin kendi ülkesinde sökmeye cesaret edemedi¤i zehir yüklü geminin Türkiye’ye özel izinle davet edilmesi hükümetin halk›n sa¤l›¤›na ne derece de¤er verdi¤ini gösteriyor. Türkiye’nin de imzalam›fl oldu¤u Basel Sözleflmesi’ne göre böyle bir ifllemin Türkiye’de yap›lmas› yasak. fiimdi merak edilen flu: Acaba Çevre Bakan› bu imzay› neyin karfl›l›¤›nda att›? ‹flte gemi sökümüyle ilgili olarak gizlenen gerçekler. -‹zin geminin 1 tondan az asbest tafl›d›¤› gerekçesiyle düzenleniyor. Ancak Avrupa Gemi Söküm Platformu’nun yapt›¤› araflt›rma bu bilginin gerçe¤i yans›tmad›¤›n› söylüyor.
Asbest giderimi konusunda uzman firma Van Eijk’in raporu gemideki asbest net 10 ton, brüt 60 tondur diye aç›klama yap›yor. -Gemide bulunan organik kirleticilerin (POP’s,PCB,TBT), a¤›r metallerin ad› ise imzala-
nan raporda hiç ad› geçmiyor. Otopan 60 ton asbest tafl›yor. Söküm s›ra-
s›nda çevreye yay›lan asbest tozunun düflük miktarlar› bile ci¤erleri tahrip edip solunum güçlüklerine yol aç›yor ve kansere neden oluyor. Greenpeace yetkililerinin yapt›¤› aç›klamaya göre geminin söküm ifllemleri s›ras›nda at›klar suya
dökülüyor ve bu yüzden 40 bin kiflinin hayat› tehlikeye girecek. -Hollanda yasalar›nda sökümün ya-
p›lmas› için geminin asbestten ve zararl› maddelerden ar›nd›r›lmas› gerekiyor. Bu yöntem oldukça pahal›. Ama Türkiye’de böyle bir flart olmad›¤›ndan ifllem ucuza mal edilebiliyor. -1200 iflçinin çal›fl›yor ‘gözüktü¤ü’ tesislerde iflçiler mevsimlik. Hepsi tafleron olarak çal›flt›r›l›yor. ‹flçilerin kaza riski çok fazla. Çünkü oksijen kayna¤› kullan›m› bu ifl için flart. Ancak iflçilere gereken koruyucu araçlar temin edilmiyor. Patlama olas›l›¤› çok yüksek. Gemilerin üzerindeki boyan›n söküm ifllemi s›ras›nda a盤a ç›kan zehirli gazlar ise akci¤erlere zarar veriyor ve kanserojen etki tafl›yor. -16 flirket söküm faaliyeti sürdüyor. Bu faaliyetler 500 bin ton kapasiteye denk düflüyor. Hurdalar›n geri dönüflümü civarda ki (Alia¤a, Bal›kesir, Denizli) demir çelik fabrikalar›ndan sa¤lanabiliyor. Yani kar›n geri dönüflümü kolay. Gemiden arta kalan ikinci el aksamlar›n sat›m› da rahatça yap›labiliyor. Çünkü bu malzemelerin kayd› tutulmuyor.
24 Ağustos 6 Eylül
2006
MUHALEFET Koza Maden kan dökmeye geldi n Dikili Bar›fl, Demokrasi ve Emek fienlikleri’nde düzenlenen “Siyanür-Alt›n Çevre Paneli”, Bergama Koza Alt›n Madeni’nde çal›flan Türk-‹fl Maden-‹fl üyelerinin sald›r›s›na u¤rad›. Türk bayraklar› ve alt›n madenini destekleyen pankartlarla gelen ve bafllar›nda Koza Halkla iliflkiler müdürünün bulundu¤u 100 kiflilik grup, panelistlere ve dinleyicilere sald›rd›. Panel, bu sald›r›ya ra¤men gerçeklefltirildi. Maden yetkililerinin panel öncesinde kendilerini tehdit etti¤ini belirten panelistlerden EGEÇEP Dönem Sözcüsü Arif Ali Cang›, “Dikili Emniyeti daha önce uyar›lmas›na ra¤men gerekli tedbirleri almad›” dedi. Özgüven, ''Bu kifliler iflçi olamaz. Koza'n›n paral› adamlar› ilçemizde terör estirdi. Kravatl› eflk›yalar›n meydana getirdi¤i olaylar›n bir sendikan›n organizasyonuyla gerçekleflmesi ayr›ca düflündürücü'' diye konufltu. Özgüven, Fethullah Gülen'e yak›nl›¤›yla bilinen firman›n Dikili'nin bar›fl ile harmanlanan kültürünü bozmak istedi¤ini belirterek ''Dikili'ye kan dökmeye, can almaya geldikleri her hallerinden belli olan kiflilerin gözü dönmüfltü” dedi.
Liman iflçilerinden asbestli gemi tepkisi n Asbest yüklü Otopan gemisinin Alia¤a’ya getirilmesi giriflimine tepkiler sürüyor. Limter-‹fl Sendikas›, 19 A¤ustos günü AKP Tuzla ‹lçe Örgütü önünde; Tehlikeli Gemi Sökümünü Önleme Giriflimi, Alia¤a Demokrasi Meydan›’nda aç›klamalar yapt›. Tuzla ‹çmeler Tren ‹stasyonu'nda toplanan Liman, Tersane, Gemi Yap›m-Onar›m ‹flçileri Sendikas› (Limter-‹fl) üyeleri, AKP Tuzla ‹lçe Örgütü önüne yürüdü. Limter-‹fl üyeleri, Asbest maddesi yüklü olan geminin Türkiye karasular›na sokulmas›na karfl› ç›kt›. eylemde bir bas›n aç›klamas› yapan Limter-‹fl Genel Baflkan› Cem Dinç, “Geminin söküm ifllemlerinin yap›laca¤› fiimflekler Tersanesi'nin sahibi Osman fiimflek ‘bakanl›ktan gerekli izinlerin al›nd›¤›n›’ iddia ederek tüm geliflmelerden bakanl›¤›n haberdar oldu¤unu ortaya koymaktad›r” dedi. Tuzla ve Alia¤a tersanelerinde asbest maddesi tafl›yan bir çok geminin sökümünün yap›ld›¤›na dikkat çeken Dinç, asbestli her 600 gemiden 100'ünün Türkiye'de söküldü¤ünü, Rusya'ya ait 350 asbestli gemiyle de anlaflma yap›ld›¤›n› belirtti.
Toplu konut sakinleri su talebiyle yol kesti n Malatya'da Toplu Konut ‹daresi (TOK‹) taraf›ndan yapt›r›lan sitelerde oturanlar, 14 A¤ustos günü eylem yapt›. TOK‹'nin Malatya'n›n Beyda¤› mevkiinde yapt›rd›¤› toplu konutlarda oturanlar, içme suyu ve güvenlik s›k›nt›s›, binalardaki eksik yap›m ve çevre sa¤l›¤› konular›yla ilgili olarak yaflad›klar› sorunlar›n çözülmedi¤i iddias›yla TOK‹-Beyda¤› yolunu trafi¤e kapatt›. Günlerce içme sular›n› akmad›¤›n›, belediyenin TOK‹'yi, TOK‹'nin de belediyeyi suçlad›¤›n› belirten Beyda¤› TOK‹ sakinleri konutlara yak›n mesafede buluna kireç oca¤› ve beton santralinin de çevre sa¤l›¤›n› olumsuz yönde etkiledi¤ini, ama bir çözüm bulunmad›¤›n› ifade ettiler. TOK‹ sakinleri, sorunlar› çözülene kadar eylem yapmay› sürdüreceklerini söyledi.
“Haydarpafla rantç›lara kalmas›n” n Haydarpafla Dayan›flma Platformu gar›n, liman›n ve çevresinin küresel rant gruplar›nca ya¤malanmas› ve iflgal edilmesi nedeniyle 19 A¤ustos günü bir eylem yapt›. Haydarpafla Dayan›flma Platformu’na üye yaklafl›k 30 kifli ö¤le saatlerinde Haydarpafla Gar Binas› önünde topland›. Haydarpafla Gar›'n›n, liman›n ve çevresinin küresel rant gruplar›nca ya¤maland›¤›n› ve iflgal edildi¤ini belirten platform üyelerinin yapt›¤› bas›n aç›klamas›nda, "Anadolu'nun ‹stanbul'a girifl kap›s› ve dünyan›n 2 k›tas›n›n vapurlar, trenler yoluyla el s›k›flt›¤› Haydarpafla Gar› daha nice y›llar ülke ve kent halk›na hizmet verecektir. Ülkemizin tarihine, kültürüne ve do¤al de¤erlerine ya¤malama ifllemlerinin son verilmesini istiyoruz" denildi. Platform üyeleri Haydarpafla Gar›’nda bildiri da¤›tt›.
20 Ekim’de vizyonda
Bar›flarock 4 yafl›nda
KARfiI FEST‹VAL BAfiLIYOR
11 EYLÜL’ÜN ARDINDA K‹M VAR
Dünya bunu konufluyor
ABD’ye aç›k mektup
Çal›flmalar›na bafll›yor
‹lk gösterimi Cannes Film Festivali'nde yap›lan "‹klimler", 16-23 Eylül tarihleri aras›ndan düzenlenecek 43. Antalya Film Festivali'nde yar›flt›ktan sonra 20 Ekim'de vizyona girecek. Film, mutlulu¤un peflinden koflan iki insan›n iliflkisini anlat›yor. “‹klimler”, Cannes film festivalinde FIPRECI ödülünü kazanm›flt›.
Bar›flarock 26-27 Eylül tarihlerinde Sar›yer M. Akif Ersoy Piknik alan›nda yap›l›yor. Bu y›l “”karfl› festival” slogan›yla yap›lan Bar›flarock, “küresel direniflin bir parças›, bar›fl, adalet, eflitlik, özgürlük ve dayan›flmadan yana milyarlar›n flen sesi” olmay› hedefliyor. Festivalin ayr›nt›lar›, www.barisarock.org’ta bulunabilir.
11 Eylül sald›r›lar›n›n 5'inci y›ldönümü yaklafl›rken ABD'li üç gencin çekti¤i ve flimdiden 30 milyon kiflinin izledi¤i bir belgesel 11 Eylül sald›r›lar›n›n ard›nda ABD yönetimi ve ekonomik güç odaklar›n›n olduklar› yönünde son derece ikna edici argümanlar sunuyor. Belgesel www.loosechange911.com adresinden izleyenebilir.
Dünyan›n çeflitli ülkelerinden 400'ü aflk›n ayd›n 7 A¤ustos günü yay›nlad›klar› deklarasyonla ABD'nin Küba'n›n egemenlik haklar›na sayg› göstermesini talep etti. ‹mzac›lar aras›nda Dario Fo ve Zhores Alfiorov, Eduardo Galeano, Ignacio Ramonet, Noam Chomsky, Samir Amin gibi ünlü romanc› ve düflünürler de bulunuyor.
Makina Mühendisleri Odas› ‹zmir fiubesi Tiyatro Grubu Kentin Oyuncular› yeniliklere haz›rlan›yor. Kentin Oyuncular›’na yeni oyuncular kazand›rmay› hedefleyen topluluk, atölye çal›flmalar›n› da bafllatacak. Üç y›ld›r sokakta tiyatro yapan topluluk, ‹zmir’de tiyatro sevgisinin ve bilincinin yayg›nlaflmas›n› amaçl›yor.
NUR‹ B‹LGE’N‹N “‹KL‹MLER”‹
24 Ağustos 6 Eylül
AYDINLAR AYDINLATIYOR
KENT‹N OYUNCULARI
2006
Ey flehir sen hep olacaks›n Bu yol bir flehre giderdi Güneflin tutufltu¤u denize batm›fl güle Mavi ›slak gecelerde ne sevgiler açard›, Dünya menekfle bahçesinde alev alev Ey flehir sen yoksun Uyudun uyand›n büyü bozuldu Bir kap› kapand› geçmifle Toprak yok art›k su yok Sevinç telafl yok Ey flehir sen yoksun Bu k›y›da bir a¤aç yeflerdi Sedefin topra¤›nda diz çöktü maya Bir masal vard› bu flehre dair Sütü bal koyulu¤unda gözleri kara Ey flehir sen yoksun
KÜLTÜR/SANAT 11
ATMA RECEP recepatma@gmail.com
‹srail’li savafl karfl›t› güncel sanatç› Yossi Lemel’in bar›fl temal› eserleri, Garanti Bankas›’n›n Beyo¤lu’daki galerisinde sergileniyor. Sanatç›n›n eserleri, bölünmüfl ve bask›lanm›fl halklar›n bar›fl ve özgürlük özlemini anlat›yor.
Hüsnü Arkan’›n sözlerini yazd›¤› “Beyrut”u farkl› duygularla dinliyoruz flimdilerde. Bir flehrin nas›l yok edildi¤i beyaz camdan film gibi ak›yor günlerdir. Bir flehrin nas›l can›na kastedildi¤ini görüyoruz, insanlar›yla, a¤açlar›yla, evleriyle… Ve tabii kültürüyle, sanat›yla. Beyrut, Ortado¤u ülkeleri aras›nda kültür yaflam› en geliflkin kentlerdendi. ‹ç savafl›n bitmesiyle Beyrut’ta kültür yaflam› yeniden filizlenmeye bafllam›flt›. Sinema,
tiyatro salonlar›, galeriler aç›lmaya, festivaller düzenlenmeye bafllam›flt›. Savaflta yurtd›fl›na giden sanatç›lar› ülkelerine dönüyordu. Plastik sanatlarda Ortado¤u’nun en üretken, sanatç›lar› yurtd›fl›nda da önemli sergiler açan bir kent haline gelmiflti. Yaz aylar› müzik, tiyatro festivali programlar›yla doluydu. 2000’lere gelindi¤inde Beyrut, ‹stanbul’la birlikte Ortado¤u’nun iki önemli kültür kentinden biriydi. Irak’›n iflgalinden sonra Ba¤dat’tan ayr›l-
mak zorunda kalan sa- lonlar evsiz kalm›fl innatç›lar sanatlar›n› sür- sanlar› a¤›rl›yor. Eylül dürmek için bir Avrupa ay›nda düzenlenmesi kentini de¤il Beyrut’u planlanan Beyrut Caz tercih etmifllerdi. Böyle Festivali düzenlenemeyegiderse ‹stanbul’u da cek. Tarihi kal›nt›lageçecekti Beyrut. r›yla ünlü Beka Geçecekti ki… BEYRUT’TA Vadisi’nde buluCan›na kasnan Baalbeck tetmeye kalkt›lar KÜLTÜR SANAT bölgesinde bu Beyrut’un. ‹sraYOK ED‹L‹YOR yaz 50.’si yap›il sald›r›lar› flehlacak olan Baalrin kültür–sanat orbeck Uluslararas› tam›n› paramparça etti. Festivali iptal edildi. Vafiimdi Beyrut’un hiçbir di, St. Petersburg Balesi, sinemas›nda film göste- Budapeflte Senfoni Orrilmiyor, hiçbir tiyatro- kestras› ve Nice Operasunda oyunlar sahnelen- s›’n› a¤›rlayamayacak. miyor. Çünkü bütün sa- Binlerce seyirci önceden
biletlerini ald›klar› Feyruz konserini dinleyemeyecek. ‹srail, Baalbeck bölgesine düzinelerce bomba ya¤d›rd›. fiehirdeki tüm sergiler iptal olmufl, galeriler kapanm›fl, tablolardan, heykellere birçok eser yok olmufl durumda. Bugünlerde dünyan›n dört bir yan›ndan sanatç›lar Beyrut’taki dostlar›na ulaflmaya çal›fl›yor. Ama ne telefonlara ne maillere ne de mektuplara cevap al›nabiliyor. Binlerce insan gibi Beyrutlu sanatç›lar›n da ak›beti belirsiz.
Beyrut’un kültür yaflam› tümüyle durmufl durumda. Ama hikaye burada bitmiyor. Tarih, en nitelikli sanat eserlerinin büyük ac›lar›n, savafllar›n ard›ndan ortaya ç›kt›¤›n› gösteriyor. 21. Yüzy›lda yaz›lacaksa harika romanlar, fliirler, çizilecekse güzel resimler, yap›lacaksa flahane heykeller, çekilecekse etkileyici filmler, düzenlenecekse güzel besteler; bunlar›n içinde Beyrut’tan ç›kacaklar›n pay› büyük olacak. Ve ey flehir, sen hep olacaks›n.
Sponsorsuz halk festivali Yazan: Tahar Ben Jelloun, Çeviren: Gönül Akgerman 263 sayfa Bask› Tarihi: A¤ustos 2006 Can yay›nlar›
Fasl› kad›nlar›n öyküsü 1987’de Kutsal Gece adl› roman›yla, Fransa’n›n en sayg›n edebiyat ödülü Goncourt’a de¤er görülen Ben Jelloun, Efsunlu Aflklar’da aflk, dostluk ve ihanet öyküleri anlat›yor. Ayn› zamanda önemli bir flair olan Ben Jelloun, günümüz Fas’›n›n gelenekle ça¤dafll›k aras›na s›k›flm›fl dünyas›n›, imgelerle yüklü lirik bir anlat›mla betimliyor. Efsunlu Aflklar, Fas as›ll› yazar Ben Jelloun’un ço¤u ilk kez yay›nlanan on sekiz öyküsünden olufluyor. Romanda gündelik yaflam›n umars›zl›klar› karfl›s›nda kurtuluflu falc›larda, büyücülerde arayan insanlar›n öyküleri anlat›l›yor. Yazan: Toni Bentley Türkçesi: Mefkure Bayatl› 272 sayfa, 1. Bas›m, A¤ustos 2006 Agora kitapl›¤›
Solome’nin k›z kardeflleri Salome, karfl›l›ks›z kalan aflk› u¤runa sevdi¤i adam›n kellesini isteyen, toplumsal düzeni, uygar davran›fllar› ve tekefllili¤i tehdit eden y›k›c› ve efsanevi kad›n… Ve erkeklerin dünyas›na kafa tutan, toplumsal yasaklara karfl› gelen dört kad›n: Kanadal› dansç› Maud Allan, Hollandal› casus Mata Hari, Rus sanatç› Ida Rubinstein ve Frans›z yazar Colette. Toni Bentley, hepsi de erkeklerin zulmüne u¤rayan bu dört kad›n›n hikâyeleri üzerinden, erkek cinselli¤i ve entelektüel kad›n düflmanl›¤›n›n toplumsal hayattaki tezahürlerini sorguluyor...
Kemalpafla ve Hopa Halkevleri’nin örgütledi¤i 3. Kemalpafla Halk Festivali sona erdi. Üç gün süren sponsorsuz festival 4 bin kiflinin kat›ld›¤› coflkulu bir finalle noktaland›.
Kemalpafla üç gün boyunca konserler, tiyatrolar, turnuvalar, panellerle dopdoluydu. Halk›n yo¤un ilgi gösterdi¤i Festival bir halk yürüyüflü ile bafllad›. Tulum ve davul eflli¤inde Kemalpafla sokaklar› dolafl›ld› ve “Pantolondaki Tekme Tiyatro Toplulu¤u” bir sokak tiyatrosu oynad›. ‹lk gün "Nükleer Patlamalar›n ve Çernobil’in Çevresel Etkileri" konulu panelde Cemalettin Küçük konufltu. 1500 kiflinin kat›ld›¤› akflam program›nda, Kemalpafla Halkevi Halk Oyunlar› Ekibi, fiiir Grubu, Müzik Grubu ve Hopa Halkevi Müzik grubu sahne ald›. ‹kinci gün tavla ve satranç turnuvalar›
ile bafllad›. Kemalpafla Meydan›’nda yine sokak tiyatrosu vard›. Faik Bulut taraf›ndan "Geniflletilmifl Ortado¤u Projesi ve Türkiye" konulu panel verildi. Samsun Halkevi fiiir Toplulu¤u, Kemalpafla Halkevi Skeç Ekibi, Grup Üç Kuflak ve Ceyhun ve Arkadafllar›n›n sahne ald›¤› akflam program›na 2500 kifli kat›ld›. Son gün Sokak Tiyatrosu bu kez üniversitelilerin sorunlar›n› alana tafl›d›. “IMF Tar›m Politikalar› ve Çay” konulu panel ilgi gördü. Akflam program›nda Halkevi gruplar› ve Artvinli sanatç› Bayar fiahin sahne ald›. Yaklafl›k 4 bin kiflinin kat›ld›¤› festival horonlarla son buldu.
Fatih Ak›n “Bush’a karfl›” n “Duvara Karfl›” filmiyle büyük ses getiren Fatih Ak›n, George W. Bush'a yönelik sert aç›klamalar yapt›. Ak›n, Der Spiegel dergisine yapt›¤› aç›klamada, ''Bush'un politikas› Nazi dönemiyle mukayese edilebilir. Hollywood'da baz› filmlerin Pentagon'un talimat›yla, iflkence ve Guanatanamo'nun normal bir görüntü kazanmas› amac›yla yap›ld›klar›na inan›yorum. Bush yöneti-
minin üçüncü dünya savafl›n› bafllatmak istedi¤ine eminim. Bence bunlar faflist'' dedi. Bush'u protesto etmek amac›yla, üzerinde ''Bush'' ve ''S'' harfinin gamal› haç fleklinde yaz›l› oldu¤u bir tiflört giyen Ak›n, Almanya'da gamal› haç iflareti tafl›nmas›n›n yasak oldu¤unun hat›rlat›lmas› üzerine iflaretin ''Bush'' sözcü¤ünün bir parças› olarak alg›lanmas› gerekti¤ini söyledi.
Hükümetten özel tiyatrolara darbe
Selda Ba¤can’dan “Türkülerimiz” Selda Ba¤can'›n “Türkülerimiz 6” adl› albümü, sanatç›n›n 1971-85 y›llar› aras›nda söyledi¤i türküleri kaps›yor. Major Müzik etiketiyle ç›kan albümde 'Unutursun Mihriban›m', 'Ankara Divan Aya¤›', 'Bir ‹ncecik Duman Tüter', 'Havada Turna Sesi Gelir' gibi türkülerin Ba¤can taraf›ndan klasikleflmifl yorumlar› yer al›yor. Ba¤can, 10 albümlük serinin alt›nc›s›nda ilk klibi 'Unutursun Mihriban›m'a çekecek.
n Bir çok alanda özel sektöre vergi indirimleri ve devlet deste¤i sa¤layan hükümet tasarruf yap›lacak alan olarak zaten zor durumda olan özel tiyatrolar› seçti. 11 A¤ustos’ta yay›nlanan yönetmelikle özel tiyatrolara devlet deste¤i kesildi. Kültür Bakanl›¤› sorumlulu¤u Maliye Bakanl›¤›’na atarken, Maliye Bakanl›¤› aç›klama yapmad›. Tiyatro sahipleri, bu karar sonucu yüz tiyatrodan 80'inin kapanaca¤›na kesin gözüyle bak›yorlar.
HONORE DE BALZAC
Dünyan›n ta kendisi; gerçek ve do¤al 20 May›s 1799’da Fransa Tours’da do¤du. ’de olaylar›n her fleyi gören bir gözlemcinin a¤z›ndan 1829'da yazd›¤› "Les Chouans" isimli tarihi roman anlat›ld›¤›, kahramanlar›n tutarl› bir biçimde sunultan›nmas›n› sa¤lad›. Eserlerinde ayn› du¤u, kurallar› belli "klasik roman tekkahramanlara tekrar tekrar yer verme düni¤i"ni Balzac'›n kurdu¤u benimsenir. flüncesini gelifltirdi. Bunu gerçekçili¤in Eserlerinde nedenselli¤i, arka plan ile bafl roman› kabul edilen ve 1834'te yakarakterler aras›ndaki iliflki ile aç›klamay›nlanan "Goriot Baba"da uygulad›. y› tercih eder. Bütün bu özellikleriyle Balzac, Ölümünün ard›ndan, geride "roman›n Shakespeare'i” say›l›r. En 85’i tamamlanm›fl, 50’si taslak halinde önemli eserleri, Üvey Ana, Goriot Baba, eserler b›rakt›. Romanda gerçekçilik ve Albay Chabert, ‹ki Yeni Gelinin do¤alc›l›k ak›mlar›n›n yarat›c›s› olarak Hat›ralar›, Vadideki Zambak, Vendetta, 18 A¤ustos 1850 kabul edilir. Mant›ksal bir s›ra izleyen Köylüler, Sönmüfl Hayaller ve Asillerdir.
Erdal Erzincan’›n “kervan”› yola ç›kt› Ba¤lama ustas› Erdal Erzincan’›n uzun zamand›r hayalini kurdu¤u Halk Çalg›lar› Orkestras› projesini yaflama geçirdi¤i son albümü “Kervan” ç›kt›. Daha önce Ba¤lama Orkestras›'n› sahneye tafl›yarak bir ilki gerçeklefltiren Erzincan, Halk Çalg›lar› Orkestras›'n› da sahneye tafl›may› amaçl›yor. Sanatç› bu yolda ilk denemelerini de son albümündeki “Afla¤›dan Gelir Ald›rmad›m” ve “Bayburt Da¤lar›nda” parçalar›nda gerçeklefltirmifl. Albümde, birinin söz ve müzi¤i Erdal Erzincan'a ait 14 türkü bulunuyor.
Ehud Olmert k›l›¤›na girerek Recebin evine giden bir atma recep emekçisi recebin daha yeni alm›fl oldu¤u g›c›r günlü¤ü büyük bir so¤ukkanl›l›kla iç etmeyi baflard›. ‹flte günlükteki baz› çarp›c› an›lar… Sevgili günlük bugün ben kral gördüm. Kralla ç›kt›k epey bi gezdik dolaflt›k. Alt› tane iflbirli¤i anlaflmas› imzalad›k. Gerçekten de çok kral adamd› olsa bi 6 anlaflma daha imzalard›m. Dün gece çok kötü bi rüya gördüm, rüyamda marko aurelyo ülkeye baflbakan olmufl ben de fenerin ortasahas›nda futbolcu olmuflum hem de zenciyim, sonra kofi Annan geldi benden asker istedi, ben de pas istiyo zannettim verdim. Me¤er Annan’da türk vatandafl› olmufl cimbomda oynuyomufl gitti gol att›. Çok sinirlendim hakeme “annan› da al git dedim”. cart k›rm›z› 3 maç ceza. Can›n saolsun hakem, futbolda oluyo böyle fleyler… Dün sabah incirlikte dolafl›om bi bakt›m, ABD üssünden t›rlar ç›k›yo. “hay›rd›r komflu tafl›n›yonuz mu” dedim. Me¤er israile silah götürüyolarm›fl, gittim yard›m ettim. Belimi h›rtlatm›fl›m yat›yom flimdi. Geçen gastenin birinde bi reklam gördüm. Bi parti kurulmufl 5 yafl›ndaym›fl, sa¤l›k sorununu çözmüfl, köylüye destek olmufl, herkese sosyal güvence sa¤lam›fl. Hemen Abdullak› arad›m. Abdullak biz de böyle bi parti kural›m bak adamlar ne güzel ifller yapm›fl, biz de yapal›m dedim. Abdullak da receb o bizim parti zaten dedi. Hemen kapad›m telefonu. Ne ara yapt›k biz bu kadar ifli, külliyen yalan … PPP fiok flok flok, Atma recep emekçileri Akpak partinin 5. y›ldönümü reklamlar›n› izledikten sonra bu hafta bize ekmek ç›kt› diye sevinerek yollara döküldü. Reklamlarda bütün hasteneler art›k benim diyen kad›n›n özel hastane sahibi oldu¤u, sa¤l›¤a yeni güvence geldi diyen adam›n Finlandiyal› oldu¤u ve art›k ailemizin de bir hekimi var diyerek s›r›tan kad›n›n ise geçen sene susam soka¤›ndan kaçan bir kukla oldu¤u a盤a ç›kt›. PPP Recep en sonunda bufltan randevu almay› baflard›. fianss›zl›k bu ya randevu da tuttu merkelle buluflaca¤› güne geldi. Recebi bu zor durumdan kurtarmak için atma recep emekçileri olarak recebi aray›p, “merkelle buluflmaya biz gidelim” önerisinde bulunduk. Olay›n bas›na yans›mas› üzerine Almanyada ç›kan “Die Halk›n Sesingen” isimli gazetenin atma merkel yazarlar› bizi protesto etti. Çok ay›p olmufl adamlara…
www.halkinsesigazetesi.net iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.
n Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n Telefon-Faks 0 212 245 9037 n Adres Tomtom Mah. Örmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n Bas›ld›¤› Yer Gün Matbaac›l›k n Da¤›t›m Yay Sat
Deprem y›kmad› Belediye y›k›yor 17 A¤ustos depreminin üzerinden 7 y›l geçmesine ra¤men depremin oluflturdu¤u tahribat ve bar›nma sorunlar› devam ediyor. Evleri olan depremzedeler devletin yapt›¤› kal›c› konutlara yerlefltirildi ama hiçbir hizmetin götürülmedi¤i bu konutlarda halk kaderine terk edilmifl. Evi olmayanlar ise ya prefabrik yap›larda yafl›yorlar ya da prefabrikler bafllar›na y›k›l›p yeniden kiraya gönderilmifller. K›sacas› depremde evsiz kalanlar hala insanca yaflanacak konutlara sahip de¤il. Üstelik depremin y›kmad›¤› yerler, Kentsel Dönüflüm Projesi ile y›kmaya çal›fl›yor. Bu proje ilk olarak Erenler ve Cedit mahallesinde bulunan Ana Çocuk Sa¤l›¤› merkezinin tafl›nma karar›yla ortaya ç›kt›. Bölgede yaflayanlar›n sa¤l›k hizmetlerini ellerinden alarak bafllad›lar insan sürgününe. Ama halk, bu sürgüne izin vermemek için, kendi yaflam haklar› için karfl› ç›k›yorlar Kentsel Dönüflüm Projesi’ne. ‹mza kampanyas› bafllatt›lar, eylemler yapt›lar ancak Büyükflehir Belediye Baflkan› ‹brahim Karaosmano¤lu kendisini seçen halkla görüflmeyi bile çok gördü. Bu da yetmemifl gibi insanlara 72
metrekarelik evleri reva görerek flehir d›fl›na atmaya çal›flt›. Halk›n en büyük derdi söz haklar›n›n olmas›. Burada yap›lan evlerde oturmak, komfluluk iliflkilerini sürdürmek istiyorlar. Fikirleri hiç sorulmad› ama vergi zaman› geldi¤inde onlardan vergi isteniyor, seçim zaman› geldi¤inde oy. Halk soruyor her eyleminde: “Bizim seçti¤imiz belediye baflkan›, muhtarlar neden yan›m›zda de¤iller? Biz onlar› hizmet sunmalar› için seçtik. fiimdi neden çocuklar›m›z›n hayallerini, bizim emeklerimizi ellerimizden al›yorlar. Biz nerde hata yapt›k?” Mahallede yaflayan yafll›lar evlerini nas›l yapt›klar›n› anlat›nca sanki o an› yeniden yafl›yorlar. At
Kocaeli’de Cedit ve Erenler Mahallesi halk› evlerinden kent d›fl›na sürülmek isteniyor. 17 A¤ustos depreminin y›kamad›¤› evleri rant peflindeki belediye y›kmaya çal›fl›yor
Balkondan bakma s›ra sana gelecek!
VARIN S‹Z G‹D‹N KENT‹N DIfiINDA OTURUN
arabalar›yla tu¤la, çimento, kum t a fl › d › k l a r › n › anlat›yorlar. “Biz buralar› can›m›z pahas›na yapt›k. Elimizden almak bu kadar kolay m›?” diyorlar. Yoksullara manzaral›, sa¤lam zeminli evler çok görülüyor. Onlar kentin d›fl›na at›larak yoksulluklar›yla bafl bafla b›rak›l›yor. Ama Cedit ve Erenler halk› buna izin vermeyecekler. Ana Çocuk Sa¤l›¤› merkezini ve evlerini bu kentin d›fl›na ç›kartmamaya kararl›lar. “Var›n siz gidin kentin d›fl›nda oturun diyorlar” evlerini y›kmak isteyenlere...
Mahallelerinden sürülmek istenen Erenler ve Cedit halk› 17 A¤ustos depreminin y›ldönümündeki eylemlerinde kendilerini balkonlardan izleyenleri bar›nma hakk› için mücadeleye ça¤›rd› Kocaeli’de Cedit ve Erenler Mahallesinde Kentsel Dönüflüm Projesine karfl› eylemler devam ediyor. 17 A¤ustos’un 7'inci y›l dönümünde halk “Deprem y›kmad› belediye y›k›yor” slogan›yla An›tpark'a Deprem An›t›’na yürüdü. Yürüyüflte balkondan bakan vat a n d a fl l a r a seslenen mahalleliler “Balkondan bakma, s›ra sana gelecek” slogan›n› att›lar. An›tpark’ta mahalleliler ad›na aç›klama yapan Mithat Canbaz, projenin as›l muhataplar› olmalar›na ra¤men fikirlerinin al›nmad›¤›n›, halk›n yok say›ld›¤›n› söyledi. Canbaz, “Bu mahallede
do¤up büyüyen, buraya y›llar›n› veren, ya¤murda, karda, çamurda buran›n kahr›n› çeken insanlar›n bu proje içerisinde yap›lacak olan konutlarda yap›lacak olan konutlarda kendi evinin metrekaresine uygun geri ödemesiz ev sahibi olmas› ve bu bölgede yaflamak istemesi kadar do¤al bir fley olamaz” dedi. Halk›n, Belediye Baflkan› ve Kent Konut A.fi’nin sözlerine inanmad›¤›n› vurgulayan Canbaz “Bizler depremin y›kamad›¤› evlerimizi, rant projesine çevrilen Kentsel Dönüflüm Projesi’nin y›kmas›na izin vermeyece¤iz” dedi.
‹ZM‹R GÜZELTEPE’DE KADINLARIN ÜCRETS‹Z KREfi TALEB‹ YÜKSEL‹YOR
Art›k kendimize güveniyoruz ‹zmir Güzeltepe’de krefl hakk› için örgütlenen kampanyan›n yürütücülerinden Selma Kuzu ve Sevda Berflçe ile konufltuk. Krefl talebinin nas›l ortaya ç›kt›¤›n› biraz anlat›r m›s›n›z? Selma: Sokakta çocuklar›n kötü flartlar alt›nda büyümesi bizi rahats›z ediyordu. Çocuklar›n gidebilece¤i park, yeflil alan ve oyun alan› gibi imkanlar yoktu. Bu mahrumiyetten dolay› krefl fikri akl›m›za geldi. Krefl ücretsiz de olmal›yd›. Çünkü insanlar›m›z›n maddi durumu ortada. Sevda: Çocuklar gelece¤imizse onlar için kreflin sokaktan daha iyi ve daha verimli olabilece¤ini düflünüyoruz. Güzeltepe halk› pek çok fleyden yoksun oldu¤undan yeri geliyor çocuklar›m›z›n o kocaman hayallerini y›k›yoruz. E¤er ki sa¤l›kl› çocuklar ve sa¤l›kl› bir gelecek istiyorsak krefl flart. Bu devletin zorunlu bir görevi ve bizim de çocuklar›m›z› krefle gönderme hakk›m›z var. Böyle bir hakk›m›z oldu¤unu bölge kad›nlar›na ve yerel yöneticilere hat›rlatmak istedik. Kampanyay› mahalleliye nas›l anlatt›n›z? Selma: Önce aram›zda konufltuk. Sonra el ilanlar› da¤›tt›k ve semt pazar›nda imzalar toplad›k. Kad›nlara imza metinleri verdik. Sevda: Sokakta afifl yapt›k, evlerde toplant› organize ettik. Ev ev dolafl›p imza toplarken o kadar kararl›yd›k ki, önümüze duvarlar çektiler fakat içimizdeki inançla o duvarlar› y›kt›k. Yeri geldi evlerden kovulduk, yeri geldi kap›lar kapand› yüzümüze ama yine de inatç›l›¤›m›z sonucunda kad›nlardan 1600 imza toplad›k.
Kad›nlar olarak böyle bir fleyi okur-yazar olmad›¤› için ilk önce maya zorland›¤› için çocuklar›m›z “niye sadece kad›nlar imzalayacak üstlenmek mahallede, eflleriniz imza atmad›lar. Fakat bizi afifl ya- için bir fley yapam›yoruz. bizde imzalayamaz m›y›z onlar›n aras›nda size karfl› bir tepki yada parken gördüklerinde güvenip imKrefl çal›flmas› yürütürken bir yerine” diye sordular. Bu kampanza verdiler. bask› oluflturdu mu? de üzerinize Halkevi’nin sorumlu- ya ne kadar krefl olay› gibi göSevda: Ben afifl yaparken ken- lu¤unu alm›fls›n›z. Bu durum çev- rünse de baflka bir önemli yan› Selma: Eflimden hiçbir bask› görmedim. Çünkü o toplumdaki dimi çok iyi hissettim. Gelen tep- renizdekilerin size bak›fllar›nda ne kad›n›n bir birey hem de de¤erli erkeklerin genelinden farkl›d›r. kiler çok iyiydi. gibi de¤iflikliklere neden oldu? bir birey oldu¤unu kan›tlamakt›r. Kampanyan›n sorumlulu¤u sizKad›n haklar› koruyucusu diyebiSelma: Zaten mahalleli bizi Sevda: Erkekler o kadar egelirim. Fakat baz› kad›nlar dayakla deydi. Peki evde de çocuk yetiflti- Halkevci kad›nlar olarak tan›yor men ve kad›nlar o kadar bast›r›lyada tehditlerle eflleri taraf›ndan rirken sorumluklar›n ço¤u sizin ve öyle kabulleniyor. m›fl ki kampanyaya erkekler daha engellendiler. olumlu bak›Direnen ve biyorlar. Kad›nze kat›lan kalar ise daha d›nlar da oldu. ürkek ve güSevda: vensizler. ErKendi aile büke¤in onay›n› yüklerimin bekliyorlar. olumsuz tepki Onlar›n gözgöstermelerine lerindeki baskarfl›n onlar› t › r › l m › fl l › ¤ › gördüm. Ve kreflin Güzelkendimi o tepeli çocuklar kad›nlarda için çok iyi gördüm. Ben olaca¤›na ikna de onlardan ettim. Ve biriydim. olumlu bakAma flimdi maya bafllad›kendine gülar. Ama basvenen ve kak›lar yüzünden rarl› bir Halkat›lamayan Krefl kampanyas›n›n yürütücülerinden Selma Kuzu(solda) ve Sevde Berflçe(sa¤da) karfl›lar›na ç›kan duvarlar›, yüzlerine kapanan kevci kad›kad›nlar oldu. kap›lar›, evdeki ve toplumdaki bask›lar› aflmay› baflard›kça korkular›n yenildi¤ini ve kendilerine olan güvenlerinin artt›¤›n› anlat›yorlar n›m. Ailede erkek Kap› kap› egemen olduSevda: Halkevimiz 5 ayd›r dolafl›p insanlara kampanyay› an¤u için kad›n hep bast›r›l›yor. üzerinize mi kal›yor? Selma: Genelde do¤uran kim- aç›k. Bu kampanya sayesinde her- lat›rken kad›nlarla muhatap olduKrefl kampanyas›na destek vermek isteyen kad›nlardan kocalar› tara- se bakan kifli olur. Ayn› zamanda kese ulaflabildik. Halkevinde çal›fl- nuz. Erkekler bu sorunu sahiplenmaya bafllad›¤›mdan beri kendime diler mi? f›ndan dövülen bile oldu. Dayak suçlanan da odur. Yani kad›n… Sevda: Sanki çocuklar sadece daha fazla güveniyorum. Halkevci Selma: Tabii ki baz› erkekler yediler ama destek olmaya devam kad›n›nm›fl gibi düflünüyorlar. Oy- kad›n kimli¤inin getirdi¤i sorum- de imzalamak istediklerini söylediettiler. Kampanyan›n tüm sorumlulu- sa anne baba ve çocuklar bir bü- luluk sayesinde herkesle daha ler. Ama bizim için öncelikle kad›nlar›n sahip ç›kmas› gerekti¤ine ¤unu kad›nlar ald› demifltiniz . tündür. Bizlerde sa¤l›kl› bir ço- olumlu iliflki kuruyorum. Toplumda kad›n ikinci s›n›f in- ve onlar›n imzalar›na ihtiyac›m›z Örne¤in afifllerin tamam›n› kad›n- cukluk geçirmedik bu nedenle onlar yapt›. Nas›l tepkiler ald›n›z. lar için çok fley yapmak istiyoruz. san olarak görülüyor. Kampanya- oldu¤unu söyledik ama çok ›srar Selma: Tepkiler çok iyiydi. Ama ald›¤›m›z ayl›k bo¤az›m›za n›n bu bak›fl aç›s›n›n afl›lmas›na eden 30-40 erke¤e imzalatt›k. ‹mza toplarken kad›nlar›n bizlere bile yetmiyor. Bu ülkede her tür- ne gibi katk›lar› oldu? Sevda: Asl›nda isterdik ki ergüvenmelerini dilemifltik. Ço¤u lü insani ihtiyaç para ile karfl›lanSelma: Kampanyada erkekler keklerinde çal›flmalar›m›za kat›l-
malar›n›. Ama dedim ya çocuk sorumlulu¤unu erkek almad›¤› için kad›nlarla daha çok iletiflim kurduk. Baz› erkekler krefl kampanyam›z› olumlu karfl›lad›lar. Kampanya hangi aflamada? Sevda: ‹mza toplama ifli bitti. 21 A¤ustos’ta “Çocuklar sokakta de¤il kreflte büyüsün” flenli¤ini yapt›k. 25 A¤ustosta, toplad›¤›m›z imzalar› bir eylemle birlikte belediye baflkan›na verece¤iz. Kad›nlara tüm bask›lar› aflmalar›, sorunlar› çözmeleri için neler öneriyorsunuz? Selma: Bol bol okumalar› ve sosyal ortamlara girmelerini ayn› zamanda fikir al›flverifllerini önemsemelerini öneriyorum. Kendilerine birazc›k güvensinler ve korkular›n› yenmeyi bilsinler. Sevda: Kendileri yani birey olmal› kad›n. Kad›n›n da düflüncesi, hayalleri, umutlar› var. Her gün hasta olarak yaflamaktansa kendi kimliklerine dönsünler. Bu nedenle Halkevleri gibi kurumlara kat›ls›nlar. Son olarak neler var iletmek istedi¤iniz? Selma: Halkevine gitti¤imden beri çok fley anlad›m. Bunlardan en önemlisi sorun ne olursa olsun birlikte olarak o sorunu aflabilece¤imize inan›yorum. Birlikten hiç ummad›¤›m›z kadar büyük bir güç do¤abiliyor. Sevda: Hani kad›nlar çiçekti, y›llard›r yefleremiyoruz. Her dal›m›zda bast›r›lm›fl gözyafl› çaresizlik ve yine çaresizlik var. Ben bu çaresizli¤e son veriyorum. Yaflamak, inad›na uzamak istiyorum. Ve güzel yaflamak için inat ediyorum.