1980 2 subatmart

Page 1


YIL: 1

SAYI: 2

50 TL.

Şubat/Mart 1980

GELECEK GÜNLER BİZİM OLACAK

67

TAVIR

SANAT SİYASET İLİŞKİSİ ÜZERİNE

69

Mehmet AYDIN

İLE BİR SÖYLEŞİ

80

TAVIR

DAYANILMAZ

85

Arif DAMAR

BULGAR YAZARI STOYAN DASKALOF

TİYATRONUN BÜYÜK USTASI BERTOLT BRECHT 87 İŞSİZLİK PAZARINDA SÖYLEV 100 KURTULMAK YOK TEK BAŞINA 102 ÖLÜMÜNÜN 32. YILINDA S.M. AYZENŞTAYN 106 SİNEMADA DOĞRU YOL VE DEMİR YOL 113

TAVIR Samih El KASIM Zeynep ERAY TAVIR ' Güneri YAMAN

YAVUZ ÖZKAN'LA DEMİR YOL ÜSTÜNE BİR KONUŞMA 118

TAVIR

GELECEK SAYIDA 125

TAVIR

DEĞİNMELER 127

TAVIR

ÇAĞRI 136

TAVIR


TAVIR

*

dürü :

Sahibi :

Şevki

Mustafa

ÖMEROĞLU,

SÜLKÜ,

*

*

Koşulları :

Abone

Sorumlu

T L . * 1 Y ı l l ı k : 600 T L . * Y u r t D ı ş ı , A B D : ya :

40 D M , İ n g i l t e r e :

hife :

10 £, F r a n s a :

2500, Y a r ı m S a h i f e :

zışma adresi : TANBUL

*

Dağıtım :

Genel Dağıtım :

mizde

yayınlanan

ve

başka

yerde

Dizgi

-

yazı

ve

ilanların

Baskı :

85 Fr.

T e v f i k B i r k a n H a n , No :

kaynak

*

İlan :

300

T a m Sa-

625 T L .

* Ya­

3 Taksim/İS-

gösterilerek

Dergiye

sahiplerine

MATBAACILIK 1

Aylık :

G Ü N - D A Çatalçeşme So­

mümkündür.

sorumluluğu

ZAFER

Mü­

19 C a ğ a l o ğ l u / İ s t a n b u l . * D e r g i ­

resimlerin

yayINlanabilmesi

İşleri

25 D o l a r , F. A l m a n ­

Kurabiye Sokak A k g ü n Apt. K a t :

4, No :

resim

6

1250, Ç e y r e k S a h i f e :

kak, Atalay Han, K a t :

yazı,

Yazı

bir

gönderilen

aittir.

Çatalçeşme

Sokak

Cağaloğlu/İSTANBUL


G e l e c e k

T ü r k i y e m i z y o ğ u n

ve

yaşamaktadır.

halkı

vergiler

yeni

toplumsal-sınıfsal

b i ç i m d e

haklarını,

baskı

d a h a

altına

gereği

geldi.

iterek

sosyal

da

t a r i h

B i z i m

içerikli

bir

O l a c a k

olayları

H ü k ü m e t l e r

yaşanılır

yasalarıyla

T o p l u m u m u z , tası

G ü n l e r

düzeye

g ü n b e g ü n

u y g u l a m a d a k i

tasarruf

çıkartacaklarına,

k u l l a n m a k t a l a r .

Bindirilen

d a h a

ağır

z a m

e k o n o m i k

y ü k ,

pekiştirilmektedir. çarkının

p a t l a m a l a r ı n

H e m e n her y i r m i d ö r t

yasalarına birine

saat

bir

u y g u n

gebe,

o l a r a k

diğerine

önceki

doğal

yaşar

g ü n d e n

ro­

d u r u m a

d a h a

bir

de­

sonucu,

ön­

vingen.

Öznel celikle

nesnel

t o p l u m u n

işçisiyle, tında

ve

dehasını yüzyılın

kapitalist

Halkımız g ü n d e n

gencecik cektir,

yını

u y u m a s ı n ı n

z u l ü m

oğullarının,

(!)

en

ders

ne

(!)

u y k u s u

f i d a n

teröre

kızlarının

e g e m e n

güçler bir

e n g i n

erişilmez

ve

etmesine âlet Bu

20.

etmiştir. nedenle

gerçeğini

atılmalara,

en

y a n ı n d a

güçle­

hesapları

bilir.

İşten

karşı

açık-gizli

alay

olacağı

al­

dolacağı

a f y o n u n u

çıkartmasını

önderlik

s ö m ü r m e l e r i n e

z a m a n

h a l k l a

b ü y ü k

ö l ü m

faşist

karşılık

ç o c u ğ u n u n

getirmeyecektir.

ve

t ü r l ü

aldatarak

g ü n ü n T R T

siyasi

gençler

b u ­

bilerek

sürgünle­

önde

savaşım

yerini

almasını

veren bile­

halkımız.

Devletin d ü r ü l e n

dünyasının

oldu-bittiye

kıyımlara,

100

her

B u n a

olarak

güvencesi

d e v r i m c i

o n u n

b ü y ü k l e r i m i z i n

yaşadığından

sonra

olup-biteni re,

ek

k a y n a ğ ı m ı z

göstererek

d o ğ r u ve

d a y a t m a s ı

geleceğin

vermektedirler.

yaptıklarına

övünç

u n s u r u ,

çizmesine

e t m e y i katmışlardır.

yapılırken,

u y g u l a m a d a k i

öğrencisiyle)

savaşım

önceleri

alay

d i n a m i k

güçlerin

rine yılmazca

de

en

köylüsüyle,

e g e m e n

halkı,

koşulların

b ü t ü n

kademelerinde

kıyımlardan,

a l m a m a s ı

ğ i n d i ğ i m i z

K ü l t ü r

düşünülemezdi.

gibi;

Devlet

başlatılan

Bakanlığı

ve

D e r g i m i z i n

T i y a t r o l a r ı n d a n

ve

bağlı çeşitli

o y u n l a r

b ü y ü k

b i r

hızla

k u r u l u ş l a r ı n ı n sayfalarında kaldırıldı,

da

sür­ pa­ de­

y ö n e t i m

T A V I R / 67


k a d e m e s i rildi. ne

değiştirildi...

K i t a p l a r

toplatıldı,

k o r k u t m a l a r . . . A b d u r r a h m a n

kes

ilerici-devrimci

na,

T A V I R

f a ş i z m i n

p l a t f o r m u lık

yayını), dik,

içinde

Özellikle Gelen

m i z i n

e n

ların

denildi. Gene

tıkış

Sevindik.

D e r g i m i z i n Aydın'ın

Geçen

ay

B u l g a r da

b u

yazar

d a h a

lışlığı

ve

süreceğe

bir

G ü n e r i de

sayının

de

alıyor.

Gelecek

Sol

Y a m a n ' ı n

k u r a m s a l

b i z i m

Yazı

var.

K a p a k

yazı­

dilimize

m ü t e v a z i

Sanıyoruz

başardık.

bizi

ilerletecek.

yazısı

T A V I R ' a

söyleşimiz adı

özeti,

var.

M e h ­

a l m a k t a .

başarı Bu

Bertolt

dileyen sayımız­

Brecht

yankılanması

D e m i r

O k u m a m ı z

güç

rengi-

yer

yazısıyla,

g ö r ü ş ü n ü n

bize

Üzerine»

Özkan'ın b i r

öğren­

olarak,

d o r u k

ay­

d e n e m e

önerileri

k a m u o y u n d a k i

Yavuz

ve

görüşlerimizden

bir

iki

bir

b o z u k l u ğ u n d a n ,

d e r g i m i z de

dünyasının

röportajımız

g ü n l e r

ile

tartışma

fazlasnıı

önerileriniz

İlişkisi

her­

politikası­

alanı,

d o ğ r u y d u .

olmaktı.

gene

Hepsi,

çalışma

kez

s o n u c u

k u r a m s a l

Daskalof

benzer

hepsi

anlaşılır

kuşbeyinli

Yaşadığımız

eleştirileri,

ederek,

tanıtılıyor.

gelecek yer

ziyaret

s i n e m a

ü s t ü n e

yapılmış

sayısında

artık.

eleştirildik.

bekliyoruz,

S t o y a n

A y z e n ş t a y n süre

Dileğimiz

«Sanat-Siyaset

ü l k e m i z i

tiyatro

kadar,

deney

onlarca

haklı,

üstü­

S U S M A Y A C A Ğ I Z . . .

( d ö k ü m a n

yapıcı

s ü r ü

k ü l t ü r

karşı

bir

kaldı

kullanılması

oluşuna

bir

geti­

çalışıyorlar.

b ü y ü k

süresi

hepsi

ve

gezinmeleri...

tahribine

gerimizde

o k u r l a r ı n

b o y a n ı n

sansür

d u r u m u n a

K o r k u t m a l a r

e m p e r y a l i z m i n

çok

hazırlanış

eleştirilerinizi

m e t

sayısı

süs-yapı

açıldı...

etmeye

değerleri

eleştirilerin

k ö t ü

tıkış

y o k

ö ğ r e n d i k l e r i m i z i n dost

bir

ortalıkta

olarak,

o l d u k ç a

d e r g i n i n

kattı.

varsa

birinci

o l a r a k

sürede,

ne

çalışanları

D e r g i m i z i n

ışıklı

karaborsası,

Çelebilerin

k ü l t ü r e l

bol

s o r u ş t u r m a l a r

Kağıt

sağ

Biz

A K M ,

Yol

f i l m i n gereken

f i l m i n i n

ve bir

yan­

y ö n e t m e n i y l e kitaplar

«Değinmeler»

b ö l ü m ü n ­

olacak.

TAVIR 68/TAVIR

ve


S

A

N

A

T

S İ Y A S E T

İ L İ Ş K İ S İ

Ü

Z

E

R

İ

N

E

Mehmet

Sanat, ramları

siyaset

ve

sürekli

ve

sanat-siyaset

saptırılmaya

Koşullarını —birlikte ramların den

soyutlanma

olarak

görmek

çalışılan

varolma

çabalarını

olanaklı.

ilişkisi. bir

sındaki rayışı

bağdır.

zaten

mektedir.

Çünkü

burjuvazinin

diğer kurumlarıyla

Sanat-siyaset

sömürünün

devamı

ilişkisi

sık

en

yaşamında

düşülen

dır.

ve

ve

bir

siyasetinden

kitleler

konusunda

bulan

sanatın

Asıl

sorun

Sanatın

burada

gelişmesi

değişimlere bağımlıdır. mülkiyeti mi

temel

önünde

bağlar

saptamaları

sanatın

sanatın

açısından

Üretici

gelişme

engel nedenle

kav­

altını

ne­

çizmek­

kaynaklanan tavır

sürekli

ilişkisi

sloganına sosyal

gelişimi olarak sanat

kav­

sürdür­

demogojiktir

sonuçlarının

ve

alın­

siyasetle ilişkisi

yoktur

ve

olmamalı­

sarılanlarla.

sınıfların

önünde

duran

sanat

egemenliğini

bu

ara­

yapısında

üretim

kapitalizm,

oluşan

araçlarının sanatın

devrimci

mücadele

ve

bayrak

edinenlerin

özel

gelişi­

ideoloji ile

gösterebilir.

bağımsızlığı

sloganını

vardır.

sanatın

Yani

siyasetle

gelişmesine

güçlerin

yapılanmasıyla Bu

da

bağımsızlığı

toplumun

de bir engeldir.

kurarsa

Sanatın

göre,

bu

gücünde

hatanın

üzerinde

geliştirilen

doğrultusunda burjuvazi

olamayacağına

kav­

sözedeceğiz.

dığı bir olgudur. Onlara göre nasıl eğitim ya da e k o n o m i n i n vd. yoksa

dinamik

devrimci hareketle devrimci sanat

sınıf

birlikte

insan

götürücülüğü

noktada

te y a r a r var. K o p a r ı l m a k istenen özünde

yaşamın

olgusundan

koşullarını—

siyasetin

Bu

Kültürel

AYDIN

kendilerine tercihinin

proletarya

ve

onun

de

böyle

ideolojisi

bir

doğ-

T A V I R / 69


rultusunda kullanıldığı lah

olarak

rını

görme

Onu

onları

isterik

çığlıklar

politikanıza

Sanat örneği

arasına

olarak

sanatı

sömürüsünün

demogojik

doğrultusunda

Sanat

bireylerin

aracıdır.

luyla

bir

bağımlı

tek

olmalıdır.

bir

biçimde

Konuyu

bu

genel

gerekliliği

çeken bir

aracı

çevrili

olan

bir

si­

düşmanlıkla­

onurlu

Egemen

bir

Çünkü ifade

sınıf

sınıfın

Bu

ve

yerine

otur­

ikiyüzlülüğünün

doğrultusunda

sınıfların

sanatı

gizlenmesini başka

bir

bir

burjuva

kendi

si­

sınıf

çı­

anlatmaktadır.

sınıfa

devrimci

kitlelerin

edilebilir.»

karşı

mücadele

ihtiyaçları

mücadele­

siyasi

ancak

müca­

siyaset

yo­

(1)

ötesinde

nedenle

burjuva

yapma

gerçeğinin

değil,

yaklaşımın

açıktır.

sanata

«Sanatı

anlayış,

ve sanat cephelerindeki

yoğun

nin

çizgi

kullandıkları

İdeoloji

çevirmekte,

attırmaktadır.

saptırmasıdır.

tek

elinde kendilerine

etmeyin.»

siyaset

karları

deleye

alet

çılgına

ve

yasetinin

sinin

Onu kitleler

korkuları

körüklemekte,

tun.

gerçekliği.

kavram

irdeleme

ve

olgu

olarak

platformumuz

çerçeveleme­

sınıflar

mücadelesi

olacaktır.

ÜRETİM,

«Çalışmak, toplum

içinde

insana

hiçbir

oğluna

yazdığı

dirgiyor. olarak la

etmek

bir

gelmiş

araya

şeyin

Gramsci'nin

yanında

onunda

açısından

sahibi olmuşlar.

sömürülenler

karşı

sağladığı

bununla

Eller

da

kazanması aletin

bir

mutluluk

yaşamın

değil.

veriyor.»

amacı

İnsanlar

doğayı

onu

A.

araçlarının Üretim

soyut

ateşin,

karşı

olarak

alet

ise

gücüne

de

kesinlikle temeli

etkisi kısacası

özgü

üretim

dönemi

bulan

ise

kav­

tutanlar bu

kav­

sömürülenle­

somutlaşacaktır.

doğa

insana

doğay­

kazanım-

elinde

Ezilenlerin

arayışta

gelişmesinin

her

in­

kolay

mutluluk

sömürmesinde

bu

insanın

Çünkü

araçlarını

gelivermiş.

evreninden

Beynin

demektir,

insanı

hale

doğal

hayvanlar

ayrılır.

türemesi

bir

ise

edilen

onun

insanın

öyle

koşullarında

bireyselliği

başlanmış.

hapisten

somuta

mutluluk

anlamındaki

için

anlamak

Gramsci

tümcede

varoluş

işlenmeye Kaynağını

kurmak

seyretmek,

olarak

dönüştürme

Üretim

yaşam

insanlarını

yapıvermiş.

doğaya yeniden oluşturucu ğanın

tüm

iyi

platformu

elde

ayaklardan

daha

SANAT

arayışın

mücadele

sonucu

VE

karmaşık bir olguyu bir

getirmiş.

açısından

sürdürdüğü

Sürtünme yoruz.

bu

bir

ettiği

çıkarmışlar,

mücadelesini

sınıflar

ram,

da

kendilerine

büyük ve

sözünü

MÜCADELESİ

dünyanın

veremeyeceği

mektupta

mutluluğu

ramı

ve

elde edilen bir zenginlik

sınıflar

re

mücadele

mücadelelerinden

lan

SINIFLAR

egemen

ayrıldığını

atılır. bir

olmasını

«Elin

eylemdir,

demektir.»

bili­ beceri

insanın

(Engels/

Do­

Diyalektiği).

Üretim kavganın

olgusu,

nihaî

ölçüşecekler,

insanlığının

amacını

varoluşunun

açıklıyor.

değiştirecekler,

İnsanlar

yaşamlarının

ilkel

gelişimini

mutluluğu

ve

arıyorlarsa

gereklerinin

bugün

verilen

doğayla

karşılanmasında

ona

boy bu­

yuracaklar. «Çalışma

her

şeyden

önce h e m

insanın,

hem

de

doğanın

katıldığı

ve

insa­

n ı n kendisi ile doğa arasındaki m a d d i tepkileri k e n d i rızasıyla başlattığı, düzen­ lediği ve denetlediği bir süreçtir. uygun

kılınmış

70/TAVIR

bir

biçimde

elde

İnsan,

doğa

edebilmek

ürünlerini kendi gereksinimlerine

amacıyla,

kollarını

ve

bacaklarını,


kafasını ve ellerini, gövdesini doğal güçlerini harekete gücü olan kendisini insanlarda ni

doğanın karşısına

nesnelerin

yetkinleştirir.

ve

olayların

Üretim

(2).

çıkarır.»

betimlemesinin

çalışması

insanın

geçirerek, d o ğ a n ı n bir

Bu karşılaşma doğal

yapılabilme

varlığını

sürdürmesi

ve b u n u n içinde doğa bilinçli bir biçimde denetlenmelidir. gerçek

imgeler yoluyla

aktarılmasıdır.

maktadır. Bazı kaya ve taşların natçılara, bu

hayvanların

benzerliği

hatta

daha

mağara

anlatan menin

kayaların

kompozisyonlar çizmeye

rafından

ne

ölçüde

anımsatır.

kuvvetlendirmeye

duvarlarına,

karşılıyor,

Ve

bunları

yüzeylerine, Bu

gösterir.

gereklidir

Sonuç, a l g ı l a n a n l a r ı n

ve

yontarak

Daha

sonra

doğal

düzenin

olayların

ve

çalışıl­

boyayarak

insan

yaşamlarında

tablolar

İlkel

nesnelerin

bu çağ insanı kavrayamıyordu.

için

yetisi­

benzerleri yapılmaya

çalışırlar.

başlarlar.

kavranıldığını

yüzeyselliğini

ve

girintili çıkıntılı kenar çizgileri t a r i h öncesi sa­

siluetlerini

da

Nesnelerin

özellik

olarak

siluetleri,

bütün

bir

olayı

çevrenin insan

gelişme

çağı

karşılıklı

ta­

bilgilen­

bağımlılığını

Bir toplumsal formasyonun birincil sorunu yeni­

den üretimdir. Yeniden üretim

araçlarının

yeniden

üretiminin

yanısıra insanın

da üretim güçlerinin en önemli unsuru olan insanın da yeniden üretimi de k a p ­ sar k i , s a n a t ı n ilkel topluluk düzeninde gelişim düzeyi ilkel y a p ı y ı s ü r d ü r m e a n ­ lamında

ilkel

insanı

biçimlendirebilmiştir.

Üretici güçlerin ladığı

ve

ilerlemesi ile

topluluğun

üretmeye

üyeleri,

pazarda

başladıkları zaman,

doğrudan

doğruya

nin,

her bireyin

ancak

manlarda ise

insanın

toplumu

böyle

tüm

sınıflara

toplumların

Toplumsal lenmesi olan

bu

mekanizma

üretim için de

bir

en

üretim

şeklinin

çıkışı, ortaya

egemen çıkarır.

donatılan

insan ve

gereken

insan.

parça­

ayrı

ortaya

—toplumbilim

ayrı

çıktığı

Her

kişi­

üretebildiği Sınıf

za­

kavgaları

sonucudur.

Bundan

tarihidir. sınıf

kafası soyut

statükoyu

ikili

yaklaşır.

düzene ele

«Sanatta hayatın pek

çıkarlarının

görevi

faktörüne

bakımından

çıkarır.

olanı

kaçınılmaz

Birbirinden

sokacaktır.

ortaya

olanaksızdır.

Temel

gerekli bilgilerle

yaşanması

mülkiyetin

sınıfın

insan

devreye

birliğini

maddeleri

zorunlu

mücadeleleri

üretimde

iki yaklaşım sanatı

özel

sömürülmesi

sınıf

de

için

yeniden

biçimlendirilmesi

niden

ölmemek

ortaya

devleti

konulmuş

üzerindeki mülkiyeti

tarafından tarihi

sınıfların

anlamında

üreticisi

bölen

değişime

topluluğun

artması insan üzerindeki mülkiyeti, m a d d i servet­

açlıktan

insan

işbölümü,

yeni bir k u r u m u n

görülür. Emek üretkenliğinin lerin

birlikte

örgüt­

korumak Birincisi

uygun bir şekil­

alamayacağımız yeniden

önemlidir.

bu

üretimi,

İnsanlar,

ye­

sanat

eserlerinde h a y a t l a r ı n ı y e n i d e n yaşarken toplumsal yaşayış için kendilerini h a ­ zırlar, yetiştirir v e roları bir

avuç köle

gereksizliğini

ona uyarlar.» sahibi

anlatan

oyunlar

SINIF

«... mini

İnsanlar

şu

için

SİLAHI

(3). Köleci R o m a Devleti

kurmamıştı. köleci

düzenin

OLARAK

genel bağlantıları içinde çözme

SANAT

VE

eksiksiz

öğrenme

olanağını

kendilerine

kişilik

tiyat­

başkaldırmanın işlev

görürler.

SANATÇI

Bir yandan

olanağına Fakat

d ü n y a siste­

sahiptirler;

d ü n y a sisteminin yapısı

vermemektedir.

bin

işleyen,

sürdürülmesinde

çelişki karşısında bırakılmışlardır:

d a n d a gerek k e n d i k a r a k t e r l e r i gerekse mıyla

Kaderciliği

on

bu

öte

yan­

bu ödevi t a m a ­

çelişki,

sadece

iki

TAVIR/71


etkenin, manda

yani

dünya

toplam

ilerici

ile

düşünsel

gelişmesinde

Dühring).

Sanat

da

ilahları,

Tarih

neden

bu

ederek yani

tür

üretimidir

(K.

Marks,

ayıran,

demiştik.

yolu

onun

İnsanlar

aşamalarına

mun

ekonomik

yapısını oluşturur.

tim

ilişkilerine

çizgisinde, sinden melle

ekonomik

sanatın

üstyapı

doğan hatalı sanatsal

bir

tüm

yapılar

içinde

estetik

üstyapılardır.» sanatı

duygularının Sanat;

bir

gerçekliğin

tetik kavrayışın ve

«Marksçı rinde

dolaşır.

lumsal bağ,

olarak

belirtir

(6).

ların

gerçek

ni ve

ilişkiler

sınıfsal şam

anlamını

her kat

onu

gözardı

edilme­

ekonomik

sanat

te­

ürününde

«ideolojik

üst­

karmaşık

yolla

bilinçaltı

düşüncelerinin

duyanlar

yansıtan ve dünyayı

gittikçe

biri...

derinleşmesinden uğratılışının

ve

kaynağı

biçimlerinin bir

yolu,

estetik

Sanat tarihi;

yaratımı insanın

bağlıdır

ideoloji

diyorsak,

gerçeğini

sanatçının

bir

bilince

es­

daha

ge­

estetik

du­

da

tarihsel

bir bilme

çözümlemek»

biçime

hem

doğa

«...

ve

biçiminde

olamaz. toplumlar

emektir.

temeli

üze­

aracı

bir

top­

varış,

bir

top­

gerekir

tarihinde, acaba eseri

mücadelesi

kullanmak

zorundayız.

Toplumsal ilişkilerin

değiş­

de

değişe­

düşüncelerini,

imgeler

yoluyla

birlikte

insanlara

ve

yaşadığı

tarihsel

insanla

gelişmenin

toplum

olay­

gerekliliği­

arasındaki

temel

beliriyor.

Yaratıcılık

sanatçıların

sınıflar

sanatçıların eserleri

(7).

irdelememizi

«Sanat

da

olarak

yaşantıyı yakalayıp t u t m a k

soyutlayarak

işleyen, b ü y ü k

veri

dolayısiyle

toplumsal

dönüştürmek

tarafsız

yaşamın

doğarlar.

görevi,

insanla

özellikle kapitalizmde

72/TAVIR

doğrular

reddeder.

sanat

sürecine

duygularını

açıklamak,

şey sayıldığı sınıflı

varmış,

üre­

genel

Oysaki

dönüşüme

ise,

temsil etmenin

yansıtır

hem

anlatmak,

konumundan

karşısında

yorumu

toplumsal ilişkilerden

Bu noktada

gereçleri

alan

yansıtılışının

ve

bilimsel

Sanatçı olabilmek için tıma,

sanatçının

insancıl bir zenginleşme,

yaşamı

insanların

sorununu

da

tarihi

sınıflar

silahı,

biçimlendiği

kurallarını

ve

çözümde

Burada

çekilmekte,

dolaylı

tarafından

mesiyle insanların estetik zevkleri ve Sanat

son

toplu­

(5).

sanat ürünleri

cektir.

var.

güçlerinin

bütünü,

bu

en belli başlı yollarından

şekillenmesi

dünyayı

sınıf

yarar

hat

en

ba­

konumunun

özgü imgeler halinde

getirmenin

mülkiyet

Sanatı

bir

ya

ele

genişleyişinin

toplumsal

koşullarında Evet,

ruhun

dünyanın insan

l u m a y n a s ı sayar.» Sanat

mutlak

ihtiyacının

estetik,

etkisini

özgü bir biçimde

niş boyutlara erişip yarlığının

öğenin

istemlerinden

(4).

dile

ve

Ancak

alay etkisi

üstyapılar

sonuçları görülmek istenmektedir.

ürünü

sanata

bir

öldüler.

oluşum, üretim

bağlanırlar.

düz

alan

oluşturucu

ilişkilerinin

ideolojik

anımsatmakta

yaralar

Eleştirisi).

Üretim

ayrı

zorundadır.

Felsefesinin

üretimlerinde

içinde

arasında

gerçekliği kendine

biçimde kavrayıp

Kısaca

koşullara

eğilimi

ekonomik

Marksizm

gösterir.

kurumları

biçimlenme

ekonomik yapının

ve

uyum

Engels-Anti-

biçimde

yeniden

za­

sonsuz

geçmişiyle

üzerindeki

toplumsal

aynı

insanlık

üretim ilişkileri denilen bu

belirli gelişme

ve

doğa

komik

Çünkü

Hukuk

(F.

ölümcül

daha

o

insanlığın

incelenmek

trajik

bir

izliyor?

Hegel'in

ve

çözülmektedir.»

sürecinde

—söyleşiler—inde ilerleme

ğımsız ilişkilere girerler;

olarak

çözülme

kalmamıştır;

kaldıracıdır

Prometey'—inde

bir

hayvandan

sınırlanıp

başlıca

aralıksız

Vurulmuş

vedalaşıyor.»

İnsanı

ve

çelişkinin

Lukian'ın

bu

yapılarında

ilerlemenin

hergün

«Aşil»in — Z i n c i r e Yunan

insanın

Bu

o n u belleğe, belleği yaratıcılık

getirmez.

yetkinliği sanatçı

Çünkü

ve

üstün

sorusuna

(8)

ya­

yüceltildiği,

insan

h i ç b i r şey

sanatçıyı

sanatçı

bireyselliğin

çevresinden

midir?»

süreci

anla­

özdeşliğine

almayan evet,

fa­

«sanatçı


kendi ruhunun

damgasını taşıyan

cel b i r özelliği y o k t u r » (9) maya

çalışılmıştır.

olarak

da

lerek

sosyal

Bu

eser

yaratır.

Bu

ruhun

ulusal

olarak

kaynağını

sanatın

bulmayan

meta

haline

sanatsal

etkinliklere

Kısaca

mücadelesinin

rını

şimdi İlkel

daha

niteliğini

anlamanın

var

devrimci iyi

Sanat

da

değişimi.

anlamak bu

bireyi

yalnızlıktan

doğurur.

hangi

prim

olan

Saptırma

ve

kurtarmanın işlevinin

veri­

ideoloji?

Her

ortak nok­

yolu»dur

(10).

çabala­

olanaklıdır.

dışında bireysel yaşamın

formasyonda sanatçı

Yapılan

gerçekliği

yokedilmesi

zorunlu

olarak

olanaksız kollektif

o r t a y a çıkışı ile b i r l i k t e bireysel b i r ç a l ı ş m a n ı n k o n u s u

sorununu Ama

kurarak

topluluk ki kendi

lanmaydı. ların

köprü

dünyanın

ikinci

çalışılmıştır.

sınıflar

arasında

gün­

soyutlan­

getirilmesi,

tanıyarak değişik bir gerçekliğin ne olabileceğini sezmenin insanların taları

yada

yanıtıyla sanat, kaynağından ve işlevinden birinci

yaşamda

başarılmaya

S a n a t «...

da

bir

ister

şudur:

istemez

bir

Toplumsal

ideolojinin

ilişkiler ve

olduğu bir bir olan

çabadır.

Sınıf­

sanat,

tercih

taşıyıcısı

tüm

yapı­

yaşam

olacaktır. ya

deği-

TAVIR/73


şilebirlik

içinde

yapıtlarda

verilmiş,

ana

ilke

ezilenlerin

kabul

edilmiş

sınıf

kurulu

Sanatın sömürülen sınıflar elinde den

egemen

rüklemiş, yanında «Bu

sınıf b u r j u v a z i olur.

bu

da

sanatın

getirmiştir.

metada bir

farklıdır; vurgun çının

sanat

'Yaratma çalışmalarının Sanatı için

Bu en kolay

eserinin

değerini,

meta haline

yaratmaktadır.

geldiğini

bir

«Yeryüzünde vermeli

müz

koşullarında (13).

gelişimi

ve

için

önünde

ise

gizlenmesine

hâlâ

sanatın

ilişki

yoktur

emanetçisi için

engel piyasa

Çünkü

Tarih

sanatın

Almanya'nın

sınıf

Nasyonal versite

Sosyalist Derneğini

doçentleri

adamları lirtiyor. keri

vardır.

yayıncılar, Yönetmeliğin

«Derneğin

değerler

arasındaki

prim

çıkarları

sanatla

şaklar ve halkın her sınıfında, sunun

kültür

değerleri ve

liğini belirterek

bu

mücadele

önce

ırk,

ilgili

bir

tir.

Bir

örnek

adlı heykeli: Fascio ile mış

Çıplak ve

ünlü

başka Yine

bir

1939'da

bos

ve

geleneği

Evet,

sanat

resim

güçlü neden

bağımsız

yükseldiği ve yaygınlaştığı dönemler

74/TAVIR

tarih

değildir?

yürek

günü­ dayanır kendi

saldırgan

niteliği­

bunlara

rağmen

arasında

hiçbir

herhalde

noktada

Alman

ör­

sanatçılar

programını bir

amacı

din

açıkça

ise

ve

yeni

Alman

mücadelenin

be­ as­ ku­ ulu­

gerekli­

yaratmaktır.

aktarıldığı elinde

üni­

ve

ile ahlaksal

ilişkili olarak

Aklından

Kültürü

arasında

de yer aldığı ve

sağ

bu

kullanılmasının

yazarlar,

ve istem

fütirizm yön­

b i l i n e n b i r mercek­

Fışkıran

İmparatorluk»

b i r kılıç,

sol

elinde

bir

dayamış yaratıcı bir düşünceye dal­ fırlar.

Ödülü

şu

sanat

anlayışının

öncesinden

kalma

yada

saflığını

Faşist

20

Tarih

(sanatın

tanın­

siyaset

yapılacak

kafasından

Romalı

Ama

özgürlük

Bütün

Başka

faşizme

ikiyüzlü

ve

derneğin

bilgi

Cremona

sanatının,

sağlıklı,

bile

kurucusu

için

avucuna

kurulan

bu­

konumuyla

onsekiz

«Duçe'nin

yarılmış

biçimciliğini ve

bu

sanat ve bilim

adaleli bir Mussolini:

Mussolini'nin

«İtalyan

görüntülerini

Vecchi'nin

d ö r t köşeli çenesini

İtalya'da

ürünüydü: ması

Ferruccio

değişmeksizin

durumuna

eserlerini

amacıyla

İtalya'da gelişen faşist harekette fütiristlerin temlerinin ve biçimlerinin

oda pazar

1927'de M ü n i h ' t e A l f r e d R o -

mücadelesiyle

özellikleri

ile

bellidir.

Artık

(!)

açıklamaktadır.

ırksal

atıldığı

Buna

doğrultusunda

maddesi

özgürlük

Sanat­

sanatçıların

almalıdır.

deyimi

düzeltmek

halkına

(11).

üretici

sanatçı

yönetmenleri,

birinci

girişimcilerin

Sanatçı

vermez.

Derneğin

tiyatro

ilişkileri

bir

şeyleri

ikiyüzlülüğü

kurar.

amacı Alman

için

anlamında

vururlar,

durumunu

mallardan

durmaktadır.

sanata

burjuva

estetik

için

üzerindeki baskılarının

dem

ve

köleleştirir.

durumunda

n e k l e r i ile doludur. Naziler i k t i d a r a geçmeden senberg

da

çabalarını

(12).

zorundadır.

özgürlüğü

etmeyen

derler.

etmek

gerekli

olarak

halklar

hizmet

farke-

sağlanabilirdi.

toplumundaki

olmalıdır.

olmak

üreticisi

sanata

çabuk

öteki

özgürlüğüdür

piyasa

sanat

bir

yapılmıştır.

etkenler belirler.»

örtbas

kendisinin

kendisi

noktada

burjuva

betimliyor:

bağımsızlığından

kullanılabilir.

piyasa

sanatçıyı

yarı-tüccar

Emperyalizm

dış

acıyla

meta

kendisi

Günümüzde nin

sanatçı

gibi

gerçeğini

Beethoven, bir

değişmezlik

kaldırılması

kolleksiyoncuların

ise

burjuvazi

karşılığında

Pazar

mamaktadır.

dayandığı

büyük

raya mı?»

zengin

çıklıklarının

mektubunda

da

getirilmesiyle

a m a belli bir

özgürlüğü

getiren

ortadan

onun meta haline

maddesidir,

paraya

ya

savunuluculuğu

çarpıtılarak

tüketim

özgürlüğü'

düzen

edilmiş

O n u n bu gözlemi sanata olan düşmanlığını kö­

anlamının

toplumdaki

ifade

de bir silah olabileceğini en

hesapları ve m o d a değişiklikleri

kapitalist

kini

en

asarak yy.da

ki

olduğu

korkutucu

yaşamı

sürdürmesi

gösteriyor güçlü

artık

sanatın

bir

yansıt­

gerekiyor.» düzeyinin

dönemler)

sınıf-


lar

mücadelesinin

dir.

İşte

John

örnekleri:

Reed'in

adlı

kitabı

ıklayan

keskinleştiği

en

Amerikan

«Dünyayı

Ekim

dönemler­

Sarsan

Devrimi'nin

olağanüstü

gazetecisi On

Gün»

olaylarını

yapıtlardan

a-

biridir.

İdeolojik inceleme, olayların çok etkili

bi­

çimde

de­

anlatılması,

rinlemesine sının

1871

Komün

cephesinde

1871

Gustave

Nisan

metni rın

çalışma­

zekâsına

Paris

toplantıya

Paris

ledi

sahip

sanat­ 5

Nisan

sanatçılarını

çağırıyor.

Çağrı

«Bugün sanatçılara,

onla­

duygularına

leniyorum:

bakın

gelişiyor:

Courbet,

şöyle:

onlara

Reed'in olayı

nasıl

günü

ise

kişilerin

özellikleridir.

çılar 13

ve

incelenmesi,

başlıca

Paris

durum

bilinçlerine

ses­

onları bir

ana gibi

bes­

oldukları

yeteneği

verdi

Şimdiyse sanaçılar

bütün

çabalarıyla,

ah­

laksal bir devlet k u r m a y a , k e n d i l e r i n i n feri

olan

dırlar.

sanatı

(Bu

yeniden kurmaya koşmalı­

bir

onur

görevidir.)

Paris b u b ü y ü k şehir. lıntıların

sailles'dalar

şimdi.

kadar olur.

beri

halkı,

payını rinde

alacaktır. bildiri

geçmişin

larak

gün

etki

çı

yaratan

«idam

kılmış

sehpası

tışmalarına

ve

olsun

mamaları sınıflar

önünde

kaldıran

cezaevinde

iki

bir

kullanabilecekleri

dünya

sürekli

ellerinde

Ama

Paris kışkırtı­

kendini

yö­

zaferden günle­

komisyonun

ha­

belirtilmekte

yapıt

arasında

de

haline

soku­

eğitilmesi.» canlı

ve

büyük

görüşünün

verilen

sürekli

dizilmek

bir

üzereyken

üzerindeki

rağmen

Egemenler

silah

desenlerden

ka­ sı­

desenleridir.

çabalarına

bir

tutmaya

yaptığı

kurşuna

yoktur.

cephede

sömürülerinin

ve

kadın»

bulanıklaştırma

ideolojik

yıldan

Komün

kuşakların

sanatçılar

ayaklanmacı

farklı

gelecek

kadar

1800

büyük

şöyle

öğelerin

payı

kaynağıydı.»

en ufak bir kuşkusu

Özellikle

halinde

sanatı

olarak

yoluyla

alt

görevi

bütün

kendi

toplantıda

Ver-

o

sınıf

en

yönetimindeki

eldeki

Courbet'in

bir

Kişi

kaydettiği

gerçekleşen

coşkunluğu

inanç

gururla

idealizmin

sürekli

çalışmışlardır.

bir

Gustave

olgu

hiç kimsenin

ğınlar

derin

eğitim

kişiler

ölüyorlardı.

yenecektir.

kıyıcı

halkın

devrimde

bezirganlarını

sanatçıların

korunması;

ve

din

Pottier

Bildiride

havası

yumruklarını ve

Eugene

Yürekli

tarihin

katılımıyla

çıkarılması,

yenilir.

Kavram rine

yapıtlarının

günleri

Komün

yazan

onaylanır.

ışığına

Komün bir

kişinin

Enternasyonali

zırladığı «...

400

Paris

olursa

çekerek

cılarını

HEYKELİ kurulacak ve

büyük

En

sömürücüleri,

Devrimde

(!)

feodal ka­

silkelemekte.

yoksuların

haklı

MUSSOLİNİ'NİN netecek, federasyon

tozunu

Paris

Sırtındaki

Prusyalılar, ne

za­

olarak

olamayacağını kendi

gücü

sömürülen

ellerinde

mücadelede

çalışmışlar,

sanatın

olsun,

onu

yoğun

tar­ üze­ yı­

tutmaya

üstünlük

sağlaya-

kavrayan

egemen

sınıf

çıkarlarına

hiz-

TAVIR/75


met

etmeyen

sanata

ve

sanatçıya

baskının

her

çeşidini

uygulamaktan

çekin­

memişlerdir. Sanat,

engizisyonlarda

natçı

ile

aşkın

tablo

aynı

birlikte

idam

Berlin

kaderi

yargılanmış,

edilerek

itfaiye

Proletaryanın

yaşamı

Almanya'da

cezalandırılmıştır.

kışlasının

paylaşacaklardır.

faşist

bahçesinde,

umutsuz

ölçüsüz

üzerine

incelemelere

dizeleriyle burjuvaziye fından

sürgüne

görkemli

edilen

ne de son. natçılara derip

yetkin

ürünlerini

siz

kurun» görür

halk.

onurlu

imparator III.

Aynı

yerine için

Napolyon

halk sürgünden

yükselttiği

tara­

dönüşünde

onu

Lorca'lar,

ideolojik zafer

Âli'nin

Sömürge

sanatçıdır

Hugo

onları

sürgüne

sa­

gön-

(!) insanlarından

uzak

yaşa­

Pablo Neruda'lar b ü t ü n bu koşullara kar­

olarak

faşistlere dimdik

mücadelesinde

yapıtlarıyla

ilk

koşulları

yurdundan

cephede

anıtı

kurtuluş

gerekli

ne

yanında tercihini yapan

hazırlamaktadır

Nazım Hikmet'ler,

karşı

biçimlendiriyor.

çıkarmak

Garcia

bilincinde

Sabahattin

kampında

üzerinde

yerleştirerek

darbelerin

emperyalizme yılında

halkın

katlettiği

indirilen

beşbini

giren, ve;

saldıran Victor Hugo'nun

ve

maya m a h k û m edilen re

toplama

sa­

karşılayacaktır.

hapishanelere

insanlığın

Almanya'sında

sanatçılar

Sürekli baskı koşulları ülkemizde halkın

Faşizmin şın

ziyafet

gönderildiğini

törenlerle

Sürgün

sefaletin

bir

giymiş,

Yakılmak.

«açlık halkı pençesinde sıkıştırırken bu

Hitler

hüküm

halk

düşmanı

ayaktalar.

Dünya

yaşatılıyorlar.

emekçi

halklarının

Öldürülüşünün

insanlarımız

tipi faşizmin yönetim biçimi

sömürgenle­

özlerini

32.

yoğuruyor,

olduğu ülkemizde

sınıflar

mücadelesinin ideolojik cepheside bu yapıya göre biçimlenmektedir. İlerici o y u n ­ ların

oynandığı

sılmakta makta

salonlar

faşistlerin

yasaklanmaktadır.

işkence görmekte

ve

İlerici tüm

bombalı

saldırısına

demokrat

bu baskılar

ve

uğramakta,

devrimci

geneldeki

oyunlar

sanatçılar

saldırılardan

ba­

tutuklan­ zor

ayırde-

dilebilmektedir. Ülkemiz nın

bir

edebiyat

bölümünü

yığınlarının

yanında,

Olmadı

laştırırlar

çabalarını.

bağları

humları nat

adına

76/TAVIR

insanlarının

susturmaya.

en

geçirmeleridir.

bağımsızlık

yönünde

Onu

Kitlelerle

kopartılmaya

kafalarda

Egemen

sanat

hapishanede

çalışırlar. olan

ve

ve

da

ortak

Neden?

yapmışlardır

başaramazlar

onların

çalışılır.

önemli

en

Devrime

Tercihlerini da

unsurları

devrimcilere

yaşamları­ ezilen

ondan.

tarafsızlığa

bilinçli

ve

özelliği

halk

Yoketmeye

itmede

yoğun-

devrimcilerle

düşmanlığın

to­

filizlendirilir.

sınıfların

geçici bir zaferidir

söyleyecekleri

sözleri

yok

bu.

mudur?

Ne

yapılmalıdır?

Devrimcilerin

sa­


GÜNCEL

GÖREV

VE

SANAT

B u g ü n ülkemiz emekçileri üzerinde görülen baskılar, rör

tarihinin

hiçbir

alabildiğince

döneminde

keskinleşmiştir.

lanması anlamında

örgütlü

bu

Ve

boyutlara

ulaşmamıştı.

devrimciler

çabaların

işkenceler Sınıflar

mücadelenin

içindedirler.

ve

faşist te­ mücadelesi

gereklerinin

Baskıların

karşı­

göğüslenmesi

ve

i k t i d a r a a l t e r n a t i f a n l a m d a savaşçı, ö r g ü t l ü y a p ı n ı n o l u ş t u r u l m a s ı çabaları içiçedir.

Hayatın

her

alanında

sürdürülen

mücadele

bir

süreci

hızlandırmaktadır.

K ü l t ü r ve sanat yaşamı üzerindeki faşist baskılara devrimcilerin t a v r ı bu süre­ cin

koşullarının Marksizm

sak

dışında

hayatı

hayatın

bu

Sanattan

görmeyenler

bütün

yalnız

başka

bazı

yaşam

sözümüz

Ötesinde kavrayışın

düşünülemez. boyutlarıyla boyutlarıyla

aracı

kavrayan

düşünülünce

tanımayanlar

sizedir.

Amaç

sınıfsallığı

ve

bir

hayatın sınıf

ve

dünya

ele

sanatı

görüşüdür

gelmeyeceği

bir

yaşam

kavranmasıdır.

ihtiyaçlarının en

Bir

diyor­

demektir.

aracı

olarak

bütün

olarak.

yoğun anlatım

biçimi

siyaset gelir. B u n o k t a d a d e v r i m c i h a r e k e t i n y a ş a d ı ğ ı s ü r e c i n k o ş u l l a r ı n ı n d e v ­ rimci

kültürün

sonuç

olarak

bir

Bu

savaşımını Sanat

beliriyor.

zorunluluktur?

larını

silah

verenlerce

alanında

devrimciler

de

özümsenmesi

mücadele

tarafından

devrimciler nasıl

gerekliliği için

neden

kullanılmalı?

Yanıt­

arayalım.

Marksizm lık

yaratılması

«Kültür

olamayacağını»

aşamasından

anlatır.

geçmeyen

Kısaca:

kişinin

politik

hayatı kavrayabilmek,

aşamada

kavrarken

bir ona

var­ mili­

t a n bir enerjiyle katılabilmek kültür aşamasını zorunlu kılmaktadır. Evet, s o n u c u politik

mücadele

saptayacaktır.

Ne

v a r k i politik

mücadeledeki

başarı

lenin genel acılarını k a v r a m a y a bağlıdır. D e v r i m c i k ü l t ü r v e s a n a t ı n rada

ortaya

«Büyük

çıkıyor.

Devrimci

görevler

kahramanları,

büyük

mücadele

gayeler

kardeşlerimizi

de

ile

uğruna

olan

kopmaz

mücadele

düşünüyorduk.

devrimin onuru, kavgamızın insani yanı, zaferimiz, sanat ve edebiyatın konusu olmasın? bunları

bir

araya

insanlık

bilincini

metinde

değil

makta

getirip

bugünün

oluşturan

midir?

olduğumuzu

biz

ve

hiç bir yükümlülüğü yok mudur?»

yarının biri

insanlık

trajedisi,

bu zaferin meyveleri, niçin

kuşaklarına bırakmasın?

değil

devrimciler

bütün insanlığın

bu

kaybettiğimiz

S a n a t n i ç i n çeşitli i f a d e şekilleriyle b ü t ü n

araçlardan

Öyleyse,

önemi bu­

bağından.

ederken,

Bütün

mücade­

bilmesini

midir?

neler

Sanat

yaptığımızı

istiyoruz.

Sanatın

Sanat,

insanlığın ve

hiz­

neler

yap­

devrime

karşı

(Castro-Dinle Yanki/ A n t yayınları

1969)


Devrimci tır.

Sonuç,

sanat,

alır.

bir

sanattır.

insanlığın

Devrimci

yada

sözümüz tirir.

devrimci olacak:

naklarından liği

yoktur.

yalizmin likte

O

sosyalist

layışa

boş

gelişen Doğal

ve

yada

da

Devrimci

sanatın

sanatın

özelliklerinden

üstü

örtülü

son

gerici

devrimci anlayışı

yargılamakla vam

bir sanat

alan

kültüre

girer.

burjuva

mücadelenin

özünü

yoz

Mao'nun

sol bu

geniş

kay­

zengin­

Zaferle

de

bir­

Bu

an­

mücadeleyle

boş

vermektedir.

anlayışları

ve

adına

sözcüklerinin

bu

kafanın

içeren

alırsak

seçik

oynanan

yöneliktir.

dev­ çıkan

ele

açık

adına

gibi

ortaya

hesaplamada

zedelemeye

konuyu

bir

yeşerir.

burjuva

Devrimcilik

kafa

sanatın

başka

Devrimcilik

sanat

etkilidir.

ge­

bağlamaktadır.

yoz

şaklabanlıklar

olanaklarını

devrimci

olan

oyunlarıda

kaç

başlayacaktır.

kurulacak

gerici

yok di­ bir

varlığı baştan

gönül

biriki­

D e v r i m c i s a n a t sos­

bağrında

sanatın

kültür

yada yozluk

Devrimci

yoz

sa­

ürünlerini

genel

önermeleriyle

bunların

arasındaki

de de­

edelim : «Bir

nedir?

siyaset

kıstası,

bir

Siyaset sanatla bir

de

sanat

kıstası

tutulamayacağı

n a t t a k i y a r a t m a ve eleştiri yöntemiyle yaset kıstasını reddettiğimiz gibi, dediyoruz. Her Ama bütün set

kalacaktır.

daha

alanına

gibi

olmasından

o

yararlanarak

Devrimci

kişi

daha

olduğu

kavramanın

da

Çünkü

yadsıyanlarada

genişletir.

bu.

mücadeleyi

Sanata vaktimiz

önemini

başarısız

gelir

değildir.

insanlığın

mücadelenin

gücünde,

yükümlüdür.

olay

ulaştığında

hayatı

mücadeleden

devrimci

onlardan

namuslu

mücadeleye

yoksun

tahrip

bir

ko­

olunamayacağını

doruğunda

ufkunu

sosyalist

yanıyla

saldırılarından

tahlilde

natçı

oynanan

anlayışı

ve

mücadele

adına

beyine

verilecek

döneminde

rimcilik devrimci

bir

militanın

geçiş

temelsiz

günlük

ise;

Varoluş

anlamına

sanatçı

anla­

Sanatçımız

gıdayı

beslenen,

kültürdeki

ezberci,

bir

sosyalizm

zafere

beyninin

bir

dek

yönetime

olarak

sanat

mekanik,

veren

basit

kavgayı

sloganıdır.

gerekli

devrimci

mücadeleden

devrimci

insan

kurulmasına

için

doğru y o r u m u kazanacaktır.

Devrimci

beslenmeyen

bağımlıdır.

filizlenmeyeceği

kalınarak

mücadeleler

sanatın

Yaratıcı oluşuyla

Yaşaması

katkısı

sanatdır,

devrimcilerin

zenginliklerinin

en

edinen

siyasetimize

sanatın

devrimci

kültür

mi en büyük değeri ve yen

üstü

Mücadeleye

getirdiği

gelişmektedir.

bulur.

devrimci

sanat,

konu

Devrimci sanat

siyasetler

Devrimci

besleyen

Sanatımız

ilişkilerde

ilişkilerinde

zamanda

anlatır.

militanı.

devrimci

Düzen

Aynı

mücadeleyi

bir zorunluluktur.

rnücadelemizin şullarını

devrimci

sınıflı

kıstasına

yüksek

olursa

toplumlardaki

ikinci olsun,

olarak

sanat

burjuvazi

larını kapar. Proletarya da aynı

78/TAVIR

sınıfın

bütün

zaman

şekilde

genel

değişmez

bir

yer

her

görüşü

değişmez

ilişki

de

sa­

bir

si­

bir sanat kıstasını da ve

zaman

verirler.

proleter

dünya

Soyut ve

k e n d i siyaset

sınıflar

kıstasına

her

gibi,

bir tutulamaz.

soyut ve

sınıflı t o p l u m d a her

vardır;

kıstası

birinci

Sanat

sanat

geçmiş çağların

sanat

ve

sanat

vardır.

olarak

değeri

red­ siya­

ne

kadar

edebiyatına

kapı­

ve

edebiyat

eser-


lerini bir a y r ı m a t a b i t u t m a l ı v e ka karşı tavırlarını ve

tarihi

bunlara karşı

bakımdan

ledikten sonra belirlenmelidir.

ilerici

tavrını ancak bu bir rolleri

Siyasi b a k ı m d a n açıkça

olup

eserlerin

hal­

olmadığını

ince­

gerici olan eserlerin sa­

n a t değeri bir ölçüde yüksek olabilir. İ ç e r i k l e r i ne k a d a r gerici ve s a n a t değer­ leri ne

k a d a r yüksek olursa

dilmeleri de o ve

eserler

k a d a r gereklidir.

edebiyatlarının

arasındaki

bu

ortak

çelişkidir.

istiyoruz.

Sanat

rici olurlarsa olsunlar

gerici

siyasi

muhtevaları

ile

rüşler taşıyan

sanat eserleri

olduğu halde sanat gücü karşı

sanatın

sömürücü

birliğini

ile

muhteva

eserler

güçsüzdürler.

siyasi

Bu

sanat ile

y a r a t m a eğilimine,

bakımdan

yüzden hem

de

hem

Ve

redde­

sınıfların

m ü m k ü n en m ü k e m m e l sanat

taşımayan

tamamen

zararlıdır.

bütün

siyaset

değeri

kadar

giden

liğini, d e v r i m c i siyasi m u h t e v a ile liğini

o

Çöküşe

özelliği,

Biz

halk için

biçimleri

biçimin

bir­

biçiminin

bir­

ne

kadar

ile­

siyasi

gö­

yanlış

doğru

sanat

görüşlere

sahip

o l m a y a n ve slogan t a r z ı n d a eserler y a r a t m a eğilimine

çıkıyoruz.»

Devrimci arasında mekten

sanat

mücadelesinin

yaygınlaştıkça) kurtulup

devrimci

devrimci

alanı

genişledikçe

sanat

sloganı

mücadelenin

bir

(bu

bir

unsuru

sanat olarak

anlayış olayı

militanlar

olarak

gerçek

görül­

anlamını

ka­

zanacaktır.

DİPNOTLAR

:

( 1 )

Sanat,

Kültür

( 2)

İnsanın

( 3)

Sosyalist

Gözle

( 4 )

A . g . e . , s.

35

( 5 )

A.g.e.,

20

( 6 )

A.g.e.

( 7 )

Sanatın

( 8 )

Plehanov

( 9 )

A.g.e.

(10)

S.

(11),

(12),

NOT

:

notları

Özü/G.

s.

Edebiyat

s.

58

Thomson

s.

Sanat

Toplum/Plehanov-Freville

ve

gerekliliği/E. A.g.e.,

Üzerine/Mao

s.

21

Fischer

s.

s.

31

8

40

Gerekliliği

Geçen

(13)

insanın Özü

sayımızda

basılmamıştır.

(1)

Meray

Seha

(2)

Kışlalı

A.

t ü r . s.

1

(3)

ve

128,

129,

129.

«Hükümetler ve K ü l t ü r Politikası» başlıklı yazının d i p ­

Düzeltiriz.

-Amerika

Taner

s.

-

Amerika

Ulusal

-

Subaşlarını

Demokratik

Halkçı

Devler Kültür

Tutmuş. Siyaseti.

Çağdaş Ulusal

Y. Kül­

A.g.e. TAVIR/79


B U L G A R Y A Z A R I S

T

O

Y

A

N

D A S K A L O F İ L E

B İ R

S Ö Y L E Ş İ

T A V I R sözeder S. b u n u

ki

Daskalof,

-

D A S K A L O F edebiyatta

bize

kendinizden

birleriyle

80/TAVIR

s ü r d ü r d ü m .

Fakat, o

çelişmez.

Ağır,

m ü c a d e l e y e

Bakıyorsunuz

üretiyorlar. Bende

D e v r i m c i

da

bağlıdır.

oluyor.

d ü m .

Sayın

ve

yapıtlarınızdan

misiniz?

birbirine şünce

-

çekilmez

çelişki B u n u

Bende bazı

şu

G ü n l ü k

nedene

kapitalist

y a ş a m

y a ş a m

yazarlar,

söyledikleriyle yok.

k ü ç ü k

yaşta

ve

başladım

sanat

sanatçılar

yaptıkları y a ş a m ı m l a

b a ğ l ı y o r u m ; koşullarında

içiçedir, iyi

d ü ­

arasında

çeliş­

yazdıklarım b e n ve

ve

k ö y d e köyde...

bir­

b ü y ü ­ Yok-


sulluğu

b i l i y o r u m .

çektiklerini,

faşizm

köleliklerini çok

ve

y a k ı n d a n

onlarla sine

sınıf

d a h a içinde

m a

adla

ise

asıl

ve

sonra

cephe­

o l d u m .

Pro­ ise

Önceleri

yazıyordum.

Şiirden

köyde,

t a n ı ş m a m

oldu.

a d ı m l a

de

mücadele­

geniş

edebiyatıyla

1930'larda

B e n

Önceleri

ise

k a v g a

leter

b i l i y o r u m .

katıldım.

lerde

süresindeki

mücadelelerini

birlikte

sonraları

K ö y l ü l e r i n

Sonraları

şiirler

yazdım.

serbest

arkasından

tak­

yazı,

öy­

r o m a n a

geç­

tim. S.

Daskalof,

yine

olan İlk

b ü y ü k

r o m a n ı m ı n

b ö l ü m ü n ü

silahlı

den

yazdım.

sonra

m ü c a d e l e «YOL»

roman-destanındaki çalıştım. d a n de

ön

kının ve

saflarda zafere

diğer

ulaşması,

B e n

de

Ordusu'nda, Cephesinde silah,

bir

yenilgisi biyat da

Hitler elde

ve

b u n l a r

faşist

ve

9

Eylül

yazdım.

tarafın­

mücadele­ B u l g a r

hal­

Yugoslavya

y a r d ı m

etmesi

mücadelede

yer

aldım.

B u l g a r

yönetiminde, yenilgisine

olarak

yer

aldım.

ağır

U k r a y n a bir

elde

A l m a n y a ' n ı n t ü m ü y l e

sansür

yapıtım

yazarlar

3.

değin

çalışmalarımı

kaç

d e v r i m c i

kesin

silahlı

Macaristan,

öncesinin

bir

Partisi

ede­

koşulların­

yayımlanabilmiş, t a r a f ı n d a n

ilgiyle

yazarlar

arasında

sözü

zaferinden

sonra

k e n d i m i

da

edilen

b i r

t ü m ü y ­

v e r d i m .

sonra

kollektivizasyonu

DELE»yi

içerikli

a n l a t m a y a

için

sonra

D e v r i m

d e v r i m c i

siyasete

D e v r i m d e n

yazarı

ise

d e v r i m ­

k a v u ş m a l a r ı

Almanya'sının

gerekse

A r t ı k

da

ise

ikinci

ö z g ü r l ü ğ ü n ü n

R o m a n ı m d a

T o l b u h i n

gelmesinden

halk,

K o m ü n i s t

alır.

sonra

silahlı

savaş

ilerici-devrimci

sanat

rağın

o n u r l u

k a l e m

edebiyatçıydım. le

zaferden

k a y d ı r d ı m .

karşılanmıştı.

görev

önce,

k e n d i m i

sonraları

yazar

birlikte.

B u l g a r

kavgasıyla

d a h a

o l a r a k

M a r a ş a l

barışın

gerek

girer,

gibi

b ö l ü m ü n ü

r o m a n ı m d a ,

Bulgaristan

ile

d e v r i m d e n

ü ç ü n c ü

bağımsızlığına

bu

Sovyet

alanına

bile

de

bu o n u n

köylü,

yönetici

ülkelerin

anlatılır.

ile,

k o m s o m o l a

b ö l ü m ü n ü

sırasında, adlı

kişi

R o m a n d a k i

eğitilir,

birinci

eşi

kendisi

Bulgaristan'da işiydi.

Ü r e t i m

B u

ö n e m l i

çaba

araçlarının

işlerden

içindeyken

biri

de:

« B Ü Y Ü K

devletleştirilmesi

top­

M Ü C A -

çalışmaları

TAVIR/81


sırasında lerden

ise

yazdığım

sözettim.

Çalışma tan'ın

k u r u l m a s ı

D a h a t a r ı m d a

garistan'da

yöneltti.

b u l a n a

g ü n e

d e ğ i n

.

içindeki

den,

kısaca

ideolojik

«YOL» un

y a p ı m ı

çalış­

a r a d a

ş u n u

yazdığım

girişimlerini

u y g u l a n m a s ı , r o m a n ı n ı

ve

çalışmala­

y a z d ı m .

Bul-

« Y A Ğ M U R L A R

h a r i k a l a r

çalışan

r o m a n ı m d a k ö y d e n

ç a r p a n bir

C U M -

insanlarının

a n l a t m a y a

kente

f a k a t birini

diğer

y a r a t m a y a

gelip

y a ş a m d a a n l a t a n

o

coş­

çalıştım.

yazar,

yönet­

gerçek

yerini

«BİNBÎR

ç a l ı ş m a m

ise

k i t a b ı m

için

ZOR­

geçmişi

bu­

K A D I N » dır.

da

b u l u n d u ğ u b u

b e n i m

y a ş a m ı n

d a h a

onlar

altı

kitaplarımın

değişimi

t ü m

yüce

arasındaki

mücadelelerden;

-

Bulgaris­

G.

B u l g a r

D i m i t r o v halkı

üze­

gösterir.

y a ş a m d a k i

T A V I R

Gençlik

için

işletimesi

buluşlara,

düşleyen,

Gene

S a n ı y o r u m

ş ü n e m i y o r u m

ile,

Bu

K a r ı m

sorunlarını

toprağın

ise,

b u r a y a

İnsanlardan,

l u m

niz

o l m a y ı

edebiyat,

olmalıdır.

v e

IŞIĞI»

« M İ R A S Ç I

saygısını

Bence

yenilik­

yeni

baraj

yazdım.

F A B R İ K A »

yeni

biri

kitabımdır.

A r a l a r ı n d a

r i n d e k i

delme,

m a k i n a l a r l a

k e n d i n i

o r a y a

aldım.

de,

bu

yayınlanacak.

mücadelesi

« Y E R Y Ü Z Ü

b a ğ l a y a n

Ö d ü l ü

çağrısı

eşim

yayınlandı.

insanların,

o y u n c u

L U K L A R »adlı

tünel

ve

«TÜNEL» i

Y A N I N D A

çalışan

d a

B e n

y ö n t e m l e r i n i n

ç a l ı ş m a l a r ı m d a n

y a

r o m a n ı m d a

anlattım.

havasını

m e n

ü r e t i m

gençlik

Bu

S o n

t o p r a ğ ı n

eski-yeni

Ü l k e m d e

yapımı,

y a k ı n d a

adlı

D i m i t r o v ' u n

başladı.

d ö n e m d e

ise

« K Ö Y

H U R l Y E T l » n d e

G.

Türkiye'de

sonraları m o d e r n

yol

Bu

KIZ»

a n l a t a n

k u l u

için

T ü n e l

« G E Ç İ T T E K İ

sonraları

hareketi

katıldık.

belirteyim;

rını

D a h a

K a m p l a r ı

m a l a r ı n a

« D E Ğ İ R M E N »

t o p l u m

kılınabilmesine ilişki

ve

b i r e y

değişmelerden

incelemeyen,

ve

söz

y a ş a m d a n

yardımcı

çelişkilerden, arasındaki

etmelidir.

k o p u k

bir

top­

ilişkiler­ İnsandaki

edebiyat

dü­

ben. Türkiye'deki

edebiyat

yaşamı

hakkındaki

görüşleri­

nelerdir? S.

r i m c i .

İç

belirli

b i r k ü l t ü r

tapevi o l a r a k larını

-

D A S K A L O F ve

var.

dış

T ü r k i y e l i

olayları ve

yazarlarınız solda

kavrıyorlar.

bilinç

T o p l u m s a l

Yazarların

düzeyine

yapınızdaki

kendilerine

almışlar,

Bu

çok

iyi

y ö n

h e m e n

b ü t ü n ü

T o p l u m u m u z u n sahipler.

veriyorlar.

b i r d u r u m ,

bireyleri

B i r ç o k

hareketlilikle

f a k a t

ilerici

olarak

yayınevi,

d o ğ r u

D o ğ a l

dev­

k i ­

orantılı

olarak

saf-

s o n u n a

d e ğ i n

sür-

yeri

olmalıdır?

dürülürse. T A V I R S.

-

Sizce

D A S K A L O F

82/TAVIR

sanatın -

devrimci

Sanatın

yeri

mücadelede

d e v r i m c i

mücadelede

ne

askerin

elin-


deki

silah gibi

yazar

olmalı.

olmalıdır.

şından,

o n a

zaferi -

T A V I R

ve

yol

Sayın

yazar

değil,

ve

birlikte

k ü l t ü r

işlev

bize

o n a

savaşan

Olayların

birlikte,

olmalıdır.

vermede,

göstermede

Daskalof

olmamalıdırlar.

halklarıyla

açılarıyla

bilinç

için

yazar b u g ü n ü n Türkiye'sinde

seyirci

k o p u k

ü z ü n t ü l e r i

göstermede, allerin

O n l a r

kitlelerden

cadelesi,

D e v r i m c i

dı­

halkların

Sanat

m ü ­

h a l k a

idealleri

ve

yol

bu

ide­

yüklenmelidir.

Bulgar

şairi

Vaptsarov'u

anlatır

mısınız? S. ya'da

-

D A S K A L O F tanışmıştım.

m ü n i s t

o l d u ğ u m

yayınevinde

likte

için

vardı.

O

cephesinde

g ö r e v d e n

b a n a

g ü n l e r d e n bir

hediye

Bildiğiniz

Hristo

Botev

çıkarak

savaşmıştı.

ğ u m

k ö y d e

-Vzatsa-

öldürüldüler.

d a n

Vola'ya

rini

yazdı.

sarov

bastırıp

elime

t u m

ve

un işte

o

güç

de

sonra

şiirleri

g ü n ü

oldu.

bir

edebiyat tartı­ bir­

edebiyat

Şarkıları»

adlı

işçiydi

k i ­

teksir

Bu

sonra

V a p t ­

halinde

da

be­

okut­

Vaptsarov'y o k t u .

çıkarttım. -Şiirler sandığmdaydı.şiirleri

şii­

Fakat

şiirlerden

Botev»

sınıfının

ora­

adlı

vardı.

a rk a da şla ra

«Hristo

işçi

gelip

hiç yitirmedi.

D e v r i m d e n

çeyiz

silah­

o t u r d u ­

Botev»

şiirleri

V a p t s a r o v ' u n ve

b e n i m

z u l ü m

dağıtılıyordu.

y e r d e n

karşın

çok

başka

karşı

k ö y ü m ü z e

ilgisini

aralarında

kızkardeşimin

O

bir

proleter

«Hristo

beklerken

sakladım.

f a k a t

t a n ı n m a m a s ı n a

olan

O k u d u m ,

sakladığım

birlikte

oldu.

şiire

altından

onları

yayınlandı,

k a y n a ğ ı

olarak

B e n

Solohov'un D e v r i m d e n

k a v g a d a

ö v ü n c ü ,

b i r

temsilcisi

belleklerdedir.

T A V I R bilir

geçenler

ile

p e k

edileceği el

O r a d a

değin

y ö n e t i m i n e

Vaptsarov'da

önce

gizliye

ko-

o k u y o r

savaşçıları

d e v r i m d e n

z a m a n

önce

ve

Bulgaristan'da

i d a m

de,

«Motor

sonra

d a h a

kitapları

şey

Sof­

A m a ,

bir

t u t u k l a n a n a

O s m a n l ı

Botev

edebiyata özellikle

şiirleri

bir

d ö n d ü k t e n

gizliden

n i m

o

O r a d a n

hapiste

a d ı n d a

ile

idi.

d a ğ a

insanlarımız

gittim.

yazdıklarını

karşılanan

lanıp

çıktı.

Sofya'ya

ve

anımsadığım

V a p t s a r o v

y a p ı y o r d u m .

Smirnenski»

tanıştık

ilgiyle

şair

ve

b i r b i r i m i z i n

vermesi

gibi

alındım

o r a d a

önce

ö ğ r e t m e n l i k

«Hristo

Toplanıp

b ü y ü k

d e v r i m d e n

k ö y ü m d e

Vaptsarov'la

olduk.

tabını

B e n

toplandık.

g r u b u m u z şıyorduk.

1936'lardan,

-

Son

olarak

dergimize

söylemek

istediklerinizi

öğrene­

miyiz? S.

D A S K A L O F

d e v r i m c i

r u h u n u

için

bir

silah

rin,

aydınların

-

K ü l t ü r

ve

geliştirmek,

olarak zafer

sanat

o n l a r d a

k u l l a n m a n ı z inancını

dergisi b u

gerekir.

yükseltmede

olarak

TAVIR'ı

c o ş k u y u Halkın; onları

kitlelerin

o l u ş t u r a b i l m e k

köylülerin, bu

işçile­

m ü c a d e l e

ala-

TAVIR/83


n ı n d a hiç

birbirine

bir

z a m a n

T A V I R

Yeni

sanat

ve Türkiye luğu

için Her

gözden

T e ş e k k ü r

dergisi

Halkının savaşacak

doğuma

doğumuna nı

-

yaklaştırmalı,

da

tavır

almalı

ve

özü

ederiz.

«TAVIR»a

çabucak

ve

müfreze

seviniyorum,

seviniyorum.

yapıya

kaçırmamalısınız.

mutluluğu bir

sınıfsal

olgunlaşmasını,

özgürlüğü, yaratmasını

çünkü

Dünyanın

hayat

halklar

çok

okur

arasındaki

edinmesini

barış ve

dost­

diliyorum. taşıyor.

değişiminde

Yeni

cesur ve

«TAVIR» doğru

dergisinin

tavır

alması­

diliyorum.

18.1.1980

84/TAVIR

Stoyan

Daskalof


Arif

DAMAR

DAYANILMAZ

Gözlerini

ölüm

bürüdü

Korkulu

rüyalarla

Günden

güne

günden

güne

her

gün

daha

uyanıyorlar

daha

yakın

yaşanacak

hale

gelsin

diye

usta ellerle

eskisinden

dar

eskisinden

düşman

Ne

günün

ne

balık

ne

güneşe

geliyor

sürülerinin uzanan

vermiyor

çalınan

insan

korkulu

rüyalarla

korkunç

kararlar

tehlikededir evimiz,

yeryüzü

onlara

emeği yaşatmaz uyanarak

oldu

uykularından

verdiler. eğer

günlük

aşkımız,

suda

içlerine

tütmesi

pencerede

ışıldaması

dal

koyamazsak

bacamızın

onarılan

i l k ışığı

ferahlık

kitap

uykularından.

sağlam

daha kahraman

Karşı

cana

daha

daha

onların

ekmeğimiz tehlikededir

çocuğumuz

saksı

sevgisi,

insan

sevgisi

tehlikededir.

Gözlerini uyumak,

ölüm

bürüdü

uyanmak

tehlikededir

çiçek

onların

tehlikededir, koklamak

b a r d a k t a su, ateşte y e m e k bahçede

güneş tehlikededir TAVIR/85


Tehlikededir Adana'nın

gözbebeklerimiz

p a m u ğ u n u yabancılar işliyor

dokuma

tezgahları tehlikededir,

tzmir'in

üzümü,

Samsun'un

tütünü

Kapanıyor varımız

fındığı

tehlikededir.

fabrikalar

yoğumuz

Giresun'un

birer

birer

tehlikededir.

Fakat korkunç kararlara ve boy atan başakların topraktan Çatlayan her

güneşe

avaz

galip,

dağlardan

akan

her

genç,

zaman

kabına

şarkısı

tohumdaki

zaman

tehlikelere devam

eder

avaz.

yaşamak

her

aldırış e t m e d e n

zaman

suyun

arzusu hür,

sevinci

delikanlı

sığmaz...

Dayanılmaz çocuğunu

emziren

ananın

şefkatine

-yırtıcı, d e r i n hilelere, ölümlere karsı gelir memedeki çocuğun iştahı, kudreti

sonsuz,

dayanılmaz. Ve sen Sen

gözbebeğim

erkek

sesinle

«İşsiz k a l m a s ı n milyonların

hapis

öldürmeyelim

birbirimizi.»

dersin

içinden

milyonlardan işkence

insanlar,

ve

g ü n ışığından

uzağa

götürülür,

görür,

yatar,

sürgün

edilirsin;

sevilecek

şeyler

değilse

de

bunlar

DAYANILIR... Halbuki

günden

toprağın ve

güne yaşanacak hale bıkan

su,

ana şevkatı,

çocuk iştahı,

hayatı

şiir,

kardeşliği mücadele

söyleyen

insan

şarkı,

eden resim,

emekçinin yüreği, elleri, hasreti harbe ve

ölüme

DAYANILMAZ...

86/TAVIR

yeryüzünde

insanoğlunun ümitle yarattığı herşey

çatlayan tohum, öven

gelen

karşıdır

tahammülü,


T i y a t r o n u n B ü y ü k U s t a s ı B E R T O L T B R E C H T

Çağımızın mizde

y a t r o y u olayı

tiyatroda

lık k u r a n d o ğ r u

yanın

ce şik

olumsuz, o y u n

ve

tarafından

b u n u n

gösterebilmek

taşıyarak z a m a n

olanaklı

süreciyle

ü r e t k e n

aracı

haline

ile

kazandırılan)

işlev

ya­

boyutları­

y ü k l e y e r e k

sokmuştur.

d u y g u s a l

Epik

arasında

bu

çelişkiyi

diyalektik

g ö r ü n t ü l e n e n

ti-

tiyatro

olayı

ki;

olağan

b a ş k a

b i r

bir

karşıt­

göstererek

bir

olayların

Şöyle

alışılagelmiş,

sahnedeki

olabilir.

y ö n

üzerinde

d ü ş ü n m ü ş t ü r .

seyirciye,

k e n d i

yıllardan

o l g u s u n u n

bir

bulunmasını;

sahnede

a n c a k

Bu

ülke­

kısaca..

akılcı

izleyeceğini

dilimize

tiyatro

o n a

karakterleri

yargılarının,

sergilenmesi dığını

eğitim

Brecht'in

d a y a n m a k t a d ı r .

yapıtı

k a v r a m ı y l a

d e v r i m d i r

seyirci

paralellik

birçok

olmuş,

bir"

bir

Brecht,

onların

göre

ile

tiyatro

k u r a m c ı l a r ı n d a n

1963'lere

k a d a r

n e d e n

kitlelerin

O l u m l u

le,

epik

gelişmesine

tiyatro

başlaması

g ü n ü m ü z e

getirdiği

nın

ö n e m l i

t a n ı n m a y a

başlayarak zar;

en

gelişmey-.

d e v i n i m i n e

o l u m s u z b i r

şey

tarihsel

İzleyici,

karşısında

b u l d u ğ u

bu

zamanının

t o p l u m s a l

olaylarının,

y ö n ü n olma­ süre­ deği­ olgu-

TAVIR/87


larının

u y u m l u l u ğ u

sılacaktır.

Bu

karşısında

şaşkınlık

yadırgayıcı

seyircinin,

içine

yargılardan,

y a n ı l s a m a l a r d a n

k e n d i n i

tirici,

ve

rol

nesnel

B u

irdeleyici

noktada,

k o n u y a

k a m u o y u n d a

d e ğ i n m e k

n ü m ü z d e k i B u

istiyoruz:

işlevi

s o r u y a

ne

önce

h a k k ı n d a

d o ğ r u

leri

y ö n t e m i

karşıt

tiyatroda

işlenirler. o l a r a k

A n c a k

olayını

bir

yalektik

y ö n t e m

k ö t ü

tışması likte da

o

g ö r ü p

bize

aynı

y ö n

verilirken, z a m a n

teyiz: enine

b o y u n a

«yol

budur»

bu

G e r ç e k t e n sıması

o l a r a k

d u r u m u n a

de, faşist

gelen

de

da

t u k l a m a l a r

88/TAVIR

epik

b i r

ve

da

g ü ­

eğer

ve

ç ö z ü m l e m e

tiyatro

kesin

eşit

t e r ö r ü n

ve

b u h r a n l ı

baskıların

u y g u l a n a c a k göstermekle

sunmalıdır.

İşkenceler,

katliamlar;

b ü t ü n

b u n l a r

«Sed ü ­

«akıl-duygu

ça­ bir­

gelişmeyi

yeterince ve

olumsuz

saklandığını;

ki

h e r

iki

açık

ve

g ö r m e k ­

o l g u y u

da

o l u m l u y l a - o l u m s u z u n , sahne

olsun.

z a m a n d a

da

Yal­ «yol

getirsin. cançekişmelerinin o d a k

h e r

n o k t a l a r ı n d a n

yapıt

kalmayıp,

grev

yerine,

d u y g u l a r ı n

a m a aynı

çözümlemeler

gös­

k a d a r

gelişimine

kalmasın,

de

di­

bu

verilemediğini

doğruyla-yanlışın,

değil

Örneğin,

kaldığını

gereklidir

ti­

k a l k m a s ı y l a

e v r i m i

içine

b u

O y s a

istiyorsa,

s ö m ü r ü n ü n

d a r

o l u m s u z

k o y m a k

Brecht

bu

v e

birliğini

y a ş a m a k

aklın

d a y a n a r a k

seçecektir.

karşıya

karşıtlıklar,

o l d u ğ u n d a n

gösterilmelidir.

o y u n u n

b i r

Bu

sergileyen

d o ğ r u

karşı

«şeylerin»

o l u m l u

y ö n ü

gizem­

diyalektik

ilkeye

karşıtların

sınırların

d e m e k l e

yanlışı

bu

tiyatro,

y ö n ü n ,

ülkemizde,

kesinkes

t e m e l

olanı,

O y s a

e m p e r y a l i z m i n

nitelikliyse) d o ğ r u y u

ve

öyle

ve

bu

çıkmaktadır.

yaşlıyla-gencin

açık

y ö n t e m ,

o l u m s u z

«İnsan

der.

gösterebilsin;

d i y e r e k

bir

irdelemek

sağlayan

t i y a t r o d a

olarak

ö z g ü d ü r

s o m u t

değildir»

hep

birliği

tiyatroda

Bize

eskisiyle-yeninin, nızca

de

düzene

için)

Öyleyse?

ya

y a ş a m ı n

k u r u l m u ş t u r .

«doğru»

s o n u c u

o l u m l u

süreci

d ü ş m e y e n

mıdır

olan,

Diyalektik

olarak

o y u n u n d a ,

E p i k

eleş­

olacaktır.

v a r m a m ı z ı

epik

kesin

olacaktır»,

almaz.

o n u n ,

k o n u y u

y ö n t e m i

z a m a n d a ,

h e m

z o r u n l u d u r

önce

yargılayabileceğinden

karşıtları

bu

y o k

gelişmesi

k a y d a

(o

da

ve

seyirci;

olmalıdır,»

sadece

yargıya

sürekli

karşıtlığı

zende

iyi

gereklidir.

v e

İnsanı»

en

karşıtlıklar

h e m

İyi

ön­

ve

aşılmalı

d o ğ r u

olgular

B u

zuan'ın

d a h a

vardır

termektedir. onların

ideolojik

g ü n d e m d e n

v e r m e d e n

üzerinde

olanı

sar­

sağlayacaktır.

tiyatro

çelişkiler

izleyen

«yanlış»

yanıt

çağımızın

b u

g ö r ü n ü r l e r

yatro a m a

da

k u r t a r m a s ı n ı

tartışılan,

böylesi

a n ı m s a m a m ı z

çelişkileri, epik

b i r

Bizce

H e r ş e y d e n

t a k ı n a r a k

h a p s o l d u ğ u

almasını

«Epik

t u t u m

olabilir?»

kesin

gerekmektedir.

bir

bir

(eğer açık

engellemeler,

ü l k e m i z

yan­ b i r i

sosyalist

bir

b i ç i m ­

t o p l u

insanlarını

t u ­ belli


a n l a m l a r d a lış

politize

etmişken,

bu, d o ğ r u y u sen bul!»

layıp

o n a

değişmez

Aslında, bu

eksik

İçin

K ü ç ü k «Epik

olanaklı d e m e k

kıldığı

def

t u t u l a n

çok

işlev

T.İ.K.

yerine e k :

Yazımızın n ı n m a y a

ve

aynı

yapıtına

çıkmış,

g e t i r m e k

kuralları

zorundadır.»

Brecht'in

söylemiştik.

Devlet

A n c a k ,

bu

Son

Ui»nin

süreç

olarak

v e

b u

o y n a y a n

madığı

P a r a

farklı

v e r m e k en

b ü y ü k

k e n t i n ve

b i r işçi

insana has

sert

evinderı kaları k a k

çıkarak

ve

ve

yavaş

y a ş a m

ve

ve

he­

d a h a

T o p l u m

y o l d a n

a m a t ö r

lise

ilgiyle

u y g u l a m a l a r a

O y u n c u l a r ı n ı n

O y u n » u n

ta­

k u r a m l a ­

u y g u l a m a l a r ı

Tiyatroları

sah­

oynadığı

M u h s i n

E r t u ğ r u l

u y g u l a m a l a r ı

tiyatro

h e n ü z bizde

da

ge­

ç ö z ü m e

u y g u l a n m ı ş

mıdır?»

ve

ozan

kişilerin­

1898'de A l m a n y a ' n ı n A u g s b o u r g

d o ğ d u .

O,

ilk

halkının

d a h a

d e n e y i m l e r i n i o

g ü ç l ü

ç o c u k k e n

satıcıları,

biteviye

h a b e r

tüccarları,

insanlar,

yaşadığı

k u r n a z l ı ğ ı n d a n

bu

ailesine

özgür tavırlarını

b i r t a k ı m

ulaştırıla-

herhalde...

hoşlanmıyor,

geçen

dolaşan

ve

g ö r m ü ş ;

k u r a m c ı l a r ı n d a n

Bertolt,

tarzından

ü l k e m i z d e

ve

de­

v e r m e d e n

dilencileri,

sa­

seyre

k o y u l u y o r d u .

So­

o n u n

dünyası

o l u y o r d u

yavaş.

19

yaşındayken

Ü n i v e r s i t e s i n i n veda

e t m e k

O

o r d u y a

da

k a v r a m l a

Brecht

ilgiyi

b u g ü n

10 Şubat

sokak çocuklarının

üzerinde

Etmez

havasından,

aldı.

de,

o l m a y a c a k t ı r

mahallesinde

direşkenliğinden

ğişmeyen

açısın­

değildir.

tiyatro

den biri olan Bertolt Brecht Kentinde,

Bu

d e

v a z g e ç m e k

tiyatro

y a n a

başarısız

Şehir

«Epik

güç

bu

Tiyatrosu

k u r a m l a r ı n

edilmezse,

yanıt

Çağımızın

b u g ü n

Gerçekçilik

k a d a r

genellikle

Devlet

«Beş

getirdiği

gözardı

sorusuna

belirtmiştir:

t i y a t r o n u n

istenen

(S.

gereken

sıralarda

verimsizlikten

Brecht'in

ekte

«Tiyatro

g e r e k s e m e k t e d i r

G e r ç e k t e n

Tiyatrosuna

neldeki

t i y a t r o n u n

gelişmeden

1963'lerden

topluluklarından,

B ö l ü m ü n d e

epik

silikleşmiştir.

bizde

«Ârturo

yan­

4)

başında,

olmuştur.

b u

belirtilmek

rını geliştirdiği epik tiyatro

ne

ilişkileri,

düşüncelerini

yönelik

sınırlar

kesin

de,

yazdığı

vazgeçmek,

k a v r a m ,

d a h a

başladığını

izlenmiştir.

d ü z e n

Brecht

k o n u d a k i

y a ş a m a y a

Yalnızca

tiyatro

«İşte

b a k m a k t ı r .

yıllarında

k u r a m s a l

bilinçli

o l m a k t a n

A r a ç

son

gözüyle

k a v r a m ı n d a n

değildir.

yeterli

şeymiş

adlı

tiyatro

d a n

bir

k a v r a m ı ş

Araç»

hâlâ

demek, epik t i y a t r o y u bir t a b u olarak y o r u m

yaşamının

yanını

onlara

sindeki

b i r

Tıp

sınavlarını

başarıyla

veren

Fakültesine

yazıldı.

A n c a k ,

z o r u n d a

kalacaktır

katılacaktır.

hastanede

öğrenimine.

İstemeye

hastabakıcılık

Brecht

h e m e n

Ç ü n k ü

istemeye yapar.

genç

savaş

gittiği

Savaşın

1

M ü n i h

yıl

vardır

c e p h e n i n o

sonra

k o r k u n ç

ve

geri­ y ü z ü

TAVIR/89


Brecht'te

derin

verenler

ve

Savaş dehşeti sine

etkiler

cinnet

al'in

d u y a n

d ö n e n

ç ü r ü m ü ş

1920'de

ü s t ü n

b i r

d u r u m a

güce

derelerden b ü y ü k Çürüdükçe Öyle

genç

En

kız,

son

nefesini

nedeniyle

ve

çaresizliğin

pratiğinin

bir

b u n a l ı m

devre­

«Baal»de,

t o p l u m a

karşı

ö l ü m l ü

vahşeti

savaş

y a ş a m ı

yansıtır.

karşısında k e n d i n i simgesi

olan

Ba-

denet-

k e n d i n d e n

k a y n a k l a n m a k t a d ı r :

sürüklendi

ormanlara.

kızın

oldu ki T a n r ı

önce yüzünü,

hayatın

o l m a s ı n d a n

genç

Boğulduğunda

askerler,

geçirdiği

o y u n u

sadist

gelmesi,

teslim

Brecht,

ilk

şehvetli

a n t i - t o p l u m c u kişiliği,

leyemeyecek

çekişen

ilişkileri

yazdığı

Baal'in,

can

insanlar...

M ü n i h ' e

çağının

girmiştir.

nefret

getiren

sonrası

ve

uyandırır:

solan

unuttu

gövdesi

onu

yavaş

yavaş

sonra ellerini ve saçlarını sonra.

s o n u n d a leş

oldu

ı r m a k l a r d a

genç

kızın

cesedi.

(Baal'den) Baal vullar», d a k i

gibi,

«Şehirlerin

k a h r a m a n l a r ,

fından

t ü r l ü haklı

b u

savaşa da

sürekli

getirir.

karşıdır.

haksız

İnsanlar,

da

bu

sağlayamazlar.

şöyle

pasif,

k a r a m s a r

da

olsa

ilk

yapıtları

Fundalığında»,

sürüklenen,

Brecht,

let

Brecht'in

şekilde,

sahip

sonuçta ve

bu

«Gece

A d a m d ı r » ü s t ü n

Çalan

Da­

oyunların­

bir

güç

tara­

k a h r a m a n l a r d ı r .

göre

adeletsiz

« A d a m

kendilerinden

görüşlere

olsa,

Brecht,

ve

k a r a m s a r

O n a

sayılabilecek

o l d u ğ u

savaş halkın

başıboş

ilkel

d ö n e m i n d e

insanların

sefaletini,

d ü n y a d a

g ö r ü ş ü n ü

b u

her

işidir

ve

y o k s u l l u ğ u n u

kendileri

«Gelen

Savaş»

görüşüne

karşın

için

adlı

ada­

şiirinde

somutlamıştır: Bu Çok

gelen savaş

Bittiği Bir

ilk

oldu

g ü n

y a n d a

savaş

en

değil

b u n d a n son

önce

savaş

yenilenler

vardı

gene

Bir y a n d a yenenler vardı. Yenilenlerin

yanında

Kırılıyordu

halk

açlıktan

Yenenlerin

yanında

H a l k açlıktan, kırılıyordu. Brecht, insan

gibi,

o n l a r d a n

b ü t ü n

b u

b i r t a k ı m

olumsuz t o p l u m s a l

etkileniyordu.

90/TAVIR

A r t ı k

d ü n y a

olguları

kendisini

gözlemleyebilir disiplin

altına

her

d ü ş ü n e n

ve

z a m a n l a

alması

gereki-


yordu

ve

bu

lenecekti. likten

şekilde,

Brecht,

insanlara

t o p l u m

uzaklaştırarak

yöntemi

olarak

sizm'i rüş

d o ğ m a

olarak

yaptığı

gördü. dışı

h a t a d a n

kabullenerek

gösterisinden

sonra,

dergide;

karttığı» «Üç mü ve

y o l u n d a K u r u ş l u k

vardır.

tenlere

eleştiri

günahtan

veren

sınıf bu

yer

göze

bilinci

evresinde,

k u r t u l m a k

yapıtlarında

sert

olur.

tepkiler değil

almıştır.

d u y g u s a l

ve

katı

disiplin Bu

de

gö­

«genç

cezasına

o y u n u n

gelmiştir.

ya­

M a r k ­ b i r

o y u n u n d a ;

u ğ r u n a razı

düşünce

isterken;

sert

öğretici

deneylerden

yaşamının

«Baylar,

ve

d a v a

Gangsterlerin

şöyle

bencil­

dolayı,

o y u n u n d a ,

istekler

kişileri

adlı

Opera»

toplumsal

kuvvetlendiren,

öldürülmesine

bilgisini

bir

kuvvet­

«Önlem»

marksistlerden

«Yazarın

sevgisi

kişiliğinden

Örneğin,

çarptırılmayı

bir

karşı

Ancak,

kavradığından,

b i r

y a ş a m a

fedakârlık

M a r k s i z m i

kullanmıştır.

yoldaş»,

u m u d u n u

o n a

nını disipline edip t o p l u m

karşı,

ilk

N i t e k i m ,

k u r a m l a r d a n

çı­

.

Brecht'in k o n u

çarpmaktadır.

d e v r i m c i

edildiği

b i r

g ö r ü n ü ­

yapıtta,

Gangsterler,

düzeni

siyasal yöne­

seslenirler: öğretiyorsunuz ve

cezadan

Önce

takınacak

sonra

başlayın

bir

nasıl

şey

n u t u k

bize

nasıl

namuslu

yaşayacağımızı

sakınacağımızı.

verin

de

bize,

çekmeye...»

«Yuvarlak Kafalar ve oyunundan

bir

Sivri

sahne.

Kafalar» (1936)

TAVIR/91


1930 tedir.

yıllarında

İşsizlik,

çabaları...

nasını Plân,

ile

da

s o n u c u n u

verip

te,

yenilince

s ü r d ü r ü l e n

faşizme

faşist,

iki

m ü l k Ç ü n k ü

t a m

1

işçi

gibi,

sınıfı,

faşizmin

oldu.

b ü y ü k

ay

o r a d a n

da

ayrı

Sivri k o n u

t o p l u m u ; olarak

k e s i m i

y u v a r l a k ikiye

sonra,

de

sahibini

ö l d ü r t m e y e

sorun b u

m ü l k

S o r u n u n

k o r u y u c u s u

olarak

kaçırıyorsa

ve

temeli

işbaşına

d ü z e n i n

üzerine

engel

diğer

28

ödediği

k a l m a y a c a k t ı k a d a r

ilericilerle

Şubat

bi­

atacaktır.

d e m o k r a t l a r a

karşın,

b i r

1934

1933'te

birlik­

ailesiyle

İberin'in,

(Hitler)

kalkışması,

gibi

içinde

getirilen

İberin,

tekerleklerine

ç o m a k

artık

Şimdi,

cak

yeni

O y u n d a p a y

ırk

lanmış cinin

görevi

düzeni

biri

bir

iyi

e n

ö n e m l i

ö l ç ü y ü alıyor­ d e m e k ­ kollaya­

nokta,

e k o n o m i k

etmeni

ilk

b u

arkasına temeli

ya­ sak­

seyir­

Brecht'te,

inceleyeceğimiz

tırma»

d ü z e n i n

bulunacaktır...

görebilmesidir.

ilerde

ve

b i t m i ş

ayrımcılığının olan

olmala­

tavır

d a h a

b i r

değiştirir.

şekilde

sokan

o n u n

tir.

bu

ırkçı

kafalılar

dahil

bağlıdır

"eğer

O ' n u n

g ö r ü n e r e k

niteliğini

nedenlere

ve

«Yu­

b u l u n a n

t a k l a r a veya tiklere

e k o n o m i k

yazdığı

sivri

b i r l i k m i ş

olayın

gelen

adındaki

ve

Tiklerin

gibi

takımını

(Tak'lar)

Taklarla

k â b u s

yılında

s ö m ü r ü

İber'in

kafalılar

sa;

p a r l e m e n t o

göçtü.

Hitler'in

sahiplerinin

b a k a n ı

b i r

O y u n d a ,

ezmektedir.

p r o p a g a n d a

ö n ü n d e

bırakmamıştır.

ve

etmiş­

emperyalistlerin

de,

mâlî

ilân

Yahudilerin

Brecht

a r a m a

v e

bedelini

Paris'e

b ö l m e k t e

tekellerin

A l m a n y a ' n ı n

k a l m a s ı n a

eder.

s ü r m e k ­

t a b a n

b a ş b a k a n

D e v r i m c i l e r d e n

Kafalar» da

h ü k ü m

kendine

Hitler'i

komünistlerle

m ü c a d e l e y i

gelişini

değildir.

olan

nedeniyle,

ülkesinden

K a f a l a r l a

(Tik'ler)

faşizmin

t e r k e t m e k z o r u n d a kalmıştı.

karşı

i k t i d a r a

k a t l i a m l a r

ve

karışıklıklar

H i n d e n b u r g ,

Hitler,

artık

böyle

İsviçre'ye,

Brecht,

a y n e n

A l m a n y a ' y ı

birlikte

k a r g a ş a

plânladıkları

suçu

d u r u m

v a r l a k

geçen

birlikte

b ü y ü k

sağlamış

yaktırıp,

silahlarla

te

desteğini

Başbakanlığa

Gobbels

v e

yoksulluk,

C u m h u r b a ş k a n ı

k u r u l u ş l a r ı n tir.

A l m a n y a ' d a

d a h a

«yabancılaş­

olarak

b u

o y u n d a

uygulanmıştır. 1935 d e n

Çinli

oyuncu

Mei

Lan-Fang.

yazar,

M o s k o v a ' y a

o r a d a

Mei-Lan-Fang'ın

n i ğ i n d e n

o l d u k ç a

y u n c u ,

makyajsız,

olmaksızın,

gi­

seyrettiği

o y u n c u

m a 92/TAVIR

yılında

Çinli

o y u n

tek­

etkilenmiştir.

O-

giysisiz

r o l ü n ü n

ve

ışıkla-

dışınday-


mış

gibi

oynamaktadır.

Brecht'in leyicisi

k u r a m l a r ı n ı

göre,

yadsınamaz

çen su,

olayları

bir

yamamaktadır.

elle

diğimiz,

ancak,

inceliği

gibi

lunacak,

da

ğiştiren

p e k

ve

b i z i m

ü r ü n ü

Brecht'in

yayı ve

bir

yircinin

belli

o y u n

ilkesi;

t ü m

seyircinin

Seyirci cuyla

o y u n c u n u n

adetâ

rinliklerinde özdeşleştiği lemleri,

olağanüstü

o y n a m a k t a d ı r

k a y b o l a n

d u y g u l a r ı

nayanların

ve

bilinçlenmesi,

kişilikleriyle

k a t k ı d a

t o p l u m a

üreticidirler, k ö k l ü

da

amacıyla

ve

canlı

(T.İ.K.

Ve

görüntülerb ö l ü m :

geleneğini

bu

g ü n ü m ü z e

D r a m a t i k ve

b u n u

sağlayarak

aracı

olarak

gücüyle

r o l ü n ü n

yapı

şeyi

olanaklı

kı­

d o ğ r u d a n

sınırlandırılmıştır.

Onlar,

yo­

getirir. oyun­

çağın

de­

kendisiyle

Seyircinin

d o ğ r u y a

öz-

oynaması,

yaşaması

yaşadığı

göremez.

se­ se­

r o l ü n ü

taşıyarak,

dek

da

canlandıran

K a h r a m a n ı n

D ü n ­

kullandığı

içinde

1) sür­

tiyatro,

k a h r a m a n ı

bir

imge­

Tiyatro».

alır

de­

Brecht,

yazarın

tiyatro,

bir

değiş­

« D r a m a t i k

temel

b i r

karşı

b i ç i m d e

A r a ç

y a n a

b u ­

eleştirici

g ü n d e m e

edilgen

g ö r m e d i ğ i

ve

y o l u n a

etkilenmesini

sahnede sanki.

k a p a t m a

olmalıdır.

bu

Yapabil­

ö y k ü l e n m e n i n

ya

telkin

kısaca,

özgü

tarihsel

eden

şekilde

seyirci,

k a h r a m a n ı n

u y g u n

kuralının

katması,

sağla­

çağımıza

z a m a n d a

t o p l u m u

özdeşleşmesini

büyülenmiştir;

beraber

A y n ı

yüzyıllardan

m ü t h i ş

d o ğ r u ­

d ö r t

y a ş a m ı n a

d o ğ a y a

k a v u ş t u r m a y ı

«Katharsis»

duygularını

insan

sürdürebilmiştir.

karakterleriyle

Aristotales'in

deleşme

varlığını

ge­

eserlerine

güzelliği,

yaşamlarında

k a b u l

D a h a

gerçektir.

öğelerle

d u r m a k t a d ı r :

olarak

d u y u m l a r a

bir

tanımlamaktadır.

tekniği

arasında

a l m a m ı z ı

eskilerin

dilin

tiyatro;

eğlendirme

eski,

zevk

g ö t ü r m e z

geçen

azaldı­

değişmektedir;

övünüyorsak,

yaşamına

arasında

değişmez

«uyutarak»

yircilerini

İnsanlar

şeklinde

tiyatro

hâlâ

d u y d u ğ u ,

t o p l u m s a l

karşısında;

insanı

kişileri

luyla,

etki­

m u t l a k a bizden fazla tiyatro

görüntülerimiz,

olayların

yansıtılmasıdır»

d ü r m ü ş

de

«İnsanların

Biz,

benimsemelidir.

bu.

zevklerimiz

o l m a y a n

olacak

hazzın

insanlar

d ü n y a d a n

su

ö n e m i

özlemini

t u t u m

de

yönlerimizi;

yönelik

insanların

leminin

olan

b ü y ü k

olmalıdır

tiyatroyu

ona

sadeliği;

k a v r a m ı n ı n

saptırmaktadır.

eserleriyle

bulamadığımız

ü r e t i m e

tiricidirler

lar.

bu

aldığımız

tiyatro,

nesillerin,

Brecht.

Şekspir'in

eksik

bir

b i z i m

değişen

söyler

Brecht'in

eğlendirici

beraber

Bizden önceki

biçimini

sapmamız.

Ç ü n k ü ,

gerçekleri

tiyatrosu

sarılıyorsak,

t u t u m

ile

vardıklarını

eğlence

le

yabancılaştırma

tiyatrosundaki

gerçektir.

d ü n y a

g ü n ü m ü z

zevkine

g ü n ü m ü z

canlandırırken

gelişen

ancak

geliştirdiği

r o l ü n d e k i

olmuştur.

Brecht'e ğı,

Mei-Lan-Fang'ın,

sahnede

kesin

göz­ oy­

çizgileri

TAVIR/93


belirlenmiş

olan

olaya

baktıklarında,

«Evet,

gerçekten

bu

böyledir»

derler. Değişmeyi bu

tiyatro

r e n

s u n d a lu

b i ç i m i n i

Brecht,

leceğini,

yadsıyan,

bir

bir sanat

ö ğ r e n m e

olan o

ya

kullanmasıdır.

olanı

ve

uzaklaştımayı alıp,

çağa

v a r

olan

şeyler

Önlenebilir

o n u n

o y u n u n d a

Yükselişi»

çeşitli

ğinde

d ö n d ü ğ ü

diyalektik

gelişimi

yansıtılmıştır.

d ü ş ü n d ü k l e r i

için

E p i k

değil,

ettiklerini

g ö r m e k l e

değişenler

arasından

sini

anımsatılması,

şına

bağlı

o l d u ğ u

d a v r a n m a z d ı m » saydım»

tarihsel

d u ğ u

ve

bir

ise

t o p l u m s a l b u

t o p l u m s a l

Hitler'in

tavırlarının

s ö m ü r ü

sisteminin,

uslamlamasını

diyemez,

aksine

«Ben

bağımlı

Seyirci,

de

olarak

aynı

yüzü,

kişili­ «öyle»

hareket

ç a ğ d a n

de

«Ben

çağa

özdeşleşme­

Ui'nin

değil

Ui'nin

estetiği-

Ui'nin

karakterle

A r t u r o

y a n a

K a f a l a r l a

karakterlerin,

kişilere

doğurur.

bir

verilmiştir.

A r t u o

nedenlerin o

sonra­

A m e r i k a ' d a ,

tröstünde

nedenlere

yaşa­

kanlı

yöntemiyle;

sahnedeki

seyircinin

ve

«Arturo

faşizminin

gansgter

seçilmesi,

içinde

öncesiz

yazdığı

Brecht,

yapılarını

yabancılaştırma

k a r n a b a h a r

tiyatroda

çok

olanı,

şaşırtıcı,

«Yuvarlak

Hitler

oyunda,

doğal

hareketle­ t a r i h i n

olsam

koşullar

akı­

böyle

altında

ol­

b a ş k a

bir

diyebilir.

Brecht'in,

tırır

tarihsel

estetiğini

alışkanlığımızı

1941'de

Ui»de,

yerine

yerine

yerine,

az

böylelikle

uzaklaştırma

beraber;

engellemektedir.

riyle

yapıtta

«Arturo

silerek

ara­

gerçekleştirmiş­

t o p l u m s a l

Ö r n e ğ i n

Brecht'in

gelişimi,

dolapların

Hitlerin

adlı

görebiliriz.

A l m a n y a ' d a k i

ve

seyirci

yaratmaktadır.

y o l u n d a k i

demektir.

ile

k o r k u s u n u n

b u n l a r ı n

z a m a n l a r ı n

do-

seyredeceği

k a r a k t e r d e k i

ve

ayıran farkları

g ö s t e r m e k

gereklidir»

Kafalar»

açıkça

gibi

düşlerle

«yabancılaştırma»

d u r u m

sağlamak,

ve

sahne

gö­

tiyatro

«özdeşleştirme»

veya

bir

«geçmiş

ö y k ü n m e l e r i n i

b ı r a k m a m ı z

ni

uyandırıcı

onları b i r b i r i n d e n

dığımız

olay

k a l d ı r m a k

t a n ı m l a r k e n

O ' n u n

k o y a r a k

ilkesi,

deyimle

bir

o r t a d a n

m e r a k

isteği

düşen

gerçekleşebi­

hayranlıkla

yıkarak, k a d e r

yerine

bir

da

tlamıştır.

ö n ü n d e

n o k t a d a k i

b a ş k a

ta

ters

olabileceğini

olmaksızın

bu değişikliği;

duvarı

Uzaklaştırma;

kendiliğinden yadırgatıcı

da

de

Brecht,

bu

m e v c u t

k a d e r d u y g u l a r ı y l a

ve

acımanın

t i y a t r o n u n

«uzaklaştırma»

Sivri

geliştirerek

aşılmaz

gereksinmelerine

özdeşleşme

k u r t u l m u ş t u r

arzusunu,

E p i k

sız

estetik

dünyası vardır.

sına k o n m u ş

ele

zevkin

çağın

olanağının

seyirci; pasif d u r u m u n d a n

izleyicilikten

tir.

değiştirme

sanatsal

yeni

bilimsel

s o m u t

sürecin

yapısında

seyircinin

güncel

yönetilebilir 94/TAVIR

b i r

d a h a

olguların; olmalarını

t o p l u m s a l

sistemi

somutlaması,

önceden

doğal

doğallıklarını g ü n d e m e

soyutlayarak

seyircinin b u l d u ğ u ,

devingenliğini ön

yitirmelerini,

getirir.

yargılar

art­

oluştur­

kullanılabilir

ve

.


Berliner

Ensemble :

«Arturo

oyunundan

Brecht, almaz;

d r a m a t i k

olaylar

karmaşasını

oyun bölümleri, c u n u n

o n u n

sındaki,

ardışık,

«Galile»

o y u n u n d a ,

rak: ler

bana,

evrende lile'nin

3.

belli

şu

taşı

yere

elbet, taş,

hareket

henüz.

6.

bir

d ü ş ü r d ü ğ ü n ü

Galile, atar

k ö r

da

belli

düzeyde

y a n ı n d a de

d ü ş m ü y o r '

bir

Galile'nin

taşı

ise

bir ata­

güler­

d ü ş t ü ğ ü n ü » «dünyanın A n c a k ,

b u l u ş u n d a n

bilgin

cevabı

araş­

yere

d e r s e m

taştır.

ise,

göz­

gösteren

öğretisindeki

Ç ü n k ü ,

ara­

yazılan

yaptığı

g ö r ü y o r l a r

bir

o y u n ­

gelişimi

u f a k bir

v u r g u l a y a n

k o n u ş t u ğ u

yılında

gelişmesi

ya

k e n d i

1938

ele

k u r u l a n

Episodlar

üzerinde

elindeki

olayı

t u t a r ve

diyalektik

d ü n y a

'yere

bir

şeklinde

görülmektedir.

uyarır.

Yükselişi»

yansımasıdır.

değiller

ettiğini»

tabloda

bir

ön

diyalektik

Galile'nin)

t e r e d d ü t ü

değildir şey

«taş»,

tablosunda

B u r a d a k i

bir

aksine,

«Episod»lar

bilincinin

Galile'nin

olan

i n a n m a z l a r

boşlukta

gelişimin

kişilerin

imgesi

onlara;

demektedir.

dünyasının

O y u n d a ,

O y u n u n

«Ben

Önlenebilir

sahne.

y ö n t e m i n i n inceler.

diyalektik

lemlenmektedir.

araçtır.

bir

hareketleri ve davranışları

tavırları,

tırmalarının

tiyatro

Ui'nin

Galile'nin şöyledir:

Ga­ e m i n yere «Yere

TAVIR/95


Galileo

değil, rı

m o n

senyör,

d ü ş ü r d ü ğ ü n ü

ğ u n u

Bu

temelde

d o ğ r u

ğımsız da

liriz.

belini

mektedir.

taşı

ortaya

Bu

gidişini

d ü k k â n ı

B u

bilen

yeni

için

g ö r e m e m e k t e d i r . silcileri

olan

b u Sen

bir

y u k a ­ k o y d u ­

düzende

benim.

Şu

b u y r u ğ u n u z

H e m

yaşa

Yıldırım

96/TAVIR

h e m

Shui

iyilik

çarpmış

o n u n

gibi

Ta yok

bir

e d e r k e n o l a r a k

k e n d i n i

b u r j u v a

b a ş k a

Sen

Te...

İkisi

m u ,

et! ikiye

böldü

beni...»

de

Sen

kılığına S h u i

b u l u n a n Sen

Te,

bir

çare

d ü z e n i n i n

t e m ­

seslenmektedir: ve

de,

A n ­

yoket-

Ta'dır.

d u r u m d a

Te,

veresi­

yatırması

G e r ç e k t e n

s o n u n d a

Sen

o n l a r a

S h u i

ba­

görebi­

kimsedir.

sert b i r i

y a p m a k t a n

karşıt­

1940'lar-

işleten

d ü k k â n d a

işidir.

bu

yanlıştan

fazlalığı,

batmış

b a k m a k ;

karşıtlığı

a m c a o ğ l u

k ö t ü l ü k

o y u n u n

bu

d ü k k â n ı

z o r u n l u

ve

ve

Brecht'in

d o k u n a n

y a r d ı m

hayali

erkektir

şöyle

yapıtta

t ü t ü n c ü

Te,

k u ş k u y l a

d o ğ r u y u

yoksulların

Sen

o l u ş t u r m a k t a ­

sezebilmeyi

olmayanları

a n c a k

Te,

tanrılara

adlı

başkalarına

«— Evet, eski

olarak evleri

acımasız

o l g u y a

Bertolt

y a r d ı m ı

g ö r ü n ü m ü

k u r t a r a b i l m e k

y a ş a y a b i l m e k

olmalıdır.

İnsanı»

g ö r e n

her

dönüştürerek,

o l d u k ç a

O,

karşıtlığı

açıkça

Sezuan'da,

h a t t a

büker.

bürünecektir. işini

olan

neticesi

yapması,

olaya,

çelişkiyi

İyi

yoksullara b i r

her

ayırabilmek

k e n t

sistemin

Te'nin

Ta,

Galile'nin,

bilimselliğini

akıl-duygu

karşıtlığına

«Sezuan'ın

Fakir b i r

satış

temelini,

olaylardaki

yargılarla

çevresindeki

ye

yukarı!»

b u l g u s u n u n

gözlemlenen

yanlış

yazdığı

cak,

söylemesi,

t i y a t r o n u n

g ö r ü n t ü l e n e n lığı,

d ü ş ü r d ü m ,

göstermektedir.

E p i k dır.

y u k a r ı

(1947).

ben


U z u n lene lik

Weigel yapmış

larını ni

bir

a r a d a n ile

ve

genişletmiş,

üretimi

tıpkı

yan

bir

köklü

tır.

sanatın

insan

Bertolt

k u r a m s a l

«doğru

adına

açan

zevk

u y g u n

çabaları

bir

olarak

en

denemez.

sağlayan

savaş

aracı

kitlelere

ğini vurgulamıştır.

o l a n a k ve

tık.

toz

n a

bir

niteliği

Ç ü n k ü ,

bağlı

zıllığa ğa

ve

etmesi

tek

n i

edebiyatı,

h e r

bir

o l u m l u

maskeler

eser

ğe

uğradığı

çimler eski

lir

ne

Oysa,

Helene Weigel

(1951)

la

yararlarını)

içinde

z o r l a m a d a n

Yarattıkları

başköşesine

oturtmuşlardır.

donattıkları

b u

k a h r a m a n l a r ı

B u r j u v a Brecht

b u r j u v a

y a ş a m , edebi­

biçimlenebi­

sanat

yine

ve

edebi-

k a l d ı r m a k -

de

o n u n

bazı

ve o n u aşmalıdır.

edebiyatçıları,

v a r o l u ş u n d a n

sözetmeye

k a h r a m a n l a r ı n ı ideologlarının şöyle

yeni bi­

b i r

o r t a d a n

barındırmalı

insanın

sınıflarüstü

eskiyi beraber,

sarsılmasıyla birlikte,

değişikli­

etkilenebilir.

D e v r i m c i yat,

bağlı

s u n m a

t o p l u m u n

bir

sanatla ne

de

çı­

düşünceleri­

gelişen

biçimlere

yatla ve

bile

her alanda,

içinde

sa­

orta­

altında

temellerinin k ö k l ü

b u ­

b o ğ a d a n

sınıfı,

eski

içindedir.

de

g ö r d ü ğ ü kı­

B u r j u v a

bir

ar­

y o l u n u

saldıran,

ç a r p a n

yeni

telaşı

lamışlardır.

gerekti­

o l m u ş t u r

bilinçsizce

k a r a m a z k e n ;

hiç

araç­

ideolojileri

o l a r a k

sola

ya

sıfatını

her

g ö r d ü k l e ­

sistemleri

farksızdır.

juva»

sağla­

yansıtarak,

d u m a n

şaşırmıştır

Sistemlerinin

sa­

.

sanatı

(işe

eğer

t o p l u m d a

E m p e r y a l i z m i n

olgularını

ve

Ç ü n k ü

ö n e m l i

h i z m e t

yapıt­

örnekleri­

olmalıdır

bireylere

He-

y ö n e t m e n ­

o l u m l u

gerçekleşen

almamızı

sanatlarda

karısı

deneysel

kolaylaşmasına

alanında

t ü m

ve

sözlü»

sanat

hayatının

Brecht,

Tiyatrosu»nda

anlayışının

sanat,

ü r e t i m

olanağından

da b u n a

bazı

gerçekte

yol

kitlelerin,

d ö n e n

estetik

göre

Sanat,

değişikliklere değişme

yazdığı

marksist

gibi,

araçtır.

Brecht;

rini,

evvel

Brecht'e

b i l i m

Berlin'e

«Berliner Ensemble

yansıtmıyorsa

nat;

şeyin

birlikte d a h a

sunmuştur.

sonra

«bur­ baş­

t o p l u m l a r ı n

şan

ve

şerefle

t a n ı m l a m a k t a : TAVIR/97


«Yedi

kapılı

Teb

Kitaplarda hep K ı r a kıra

Kentini

kralların

kayaları

Y e d i yıl savaşını Y o k

m u y d u

k u r a n l a r adı

yoksa

II.

yazılı

krallar

Frederikmiş

başka

sayfada

Ya ötekiler? Brecht, yalnızca

savaşan?

ten

de

lında

sınıflar

Üreticilerin

d a n m e y e ler

bir

b u l m a k

insanların

açlığa

« T o p l u m u n

yararı,

di.

tümce,

sosyalist

t a b a n a

zıttır.

yalist da

sık

yararları

bir

bireye

bu

b ü y ü k

a n c a k

araçlarla

sözden;

sağlamaz.

faşizmin

altedilme-

faşizm,

olmalarına

y a r a r ı n d a n

o l d u ğ u

y a r a y a n

t o p l u m a

bir

yan­

engelle­

a m a

bu

n e d e n

önce

karşın,

«bireyin»

çatışma

y a r a r

y a r a r

k u r t a r ı r

benzemesine

As­

sınıfa

savaşımını

açlıktan

bireyin

olan

olan

sınıf

m a h k û m

Gerçek­

aldatmacasıdır.

temsili

biçimde

onları

demiştir.

azınlıkta

bir

biçimciliktir,

der­

aslında

ona

çıkmaktadır.

yarar,

olur.

gelir»

yararlarıyla,

a n l a m ı

iş­

t o p l u m a

«top­ Sos­

y a r a y a n

bireye...

ancak,

h u k u k

çelişen

belirtmiştir. çek

adalet

kuk,

Bu

nedenle

çelişkileri

h e r h a n g i

z a m a n l a r

m e d e n

a m a

nin'in,

b u

halkın

iki

da kalıyorlardı.

bir

a d a m

sarsarak

k e n d i ve

çelişki

karşı

Yaşlısı

k a r ş ı l a m a k

Rosa

rahat

bir

çok

L u x e m b u r g biri

Bunlar

aynı

yatakta,

yöneten

Y e m e k t e

ise

ile

kendisinin

tarafından,

ger­ H u ­

yöneti-

niteliğini

h a l k a

suçlanmıştı.

hük­ Le-

Brecht'ten

aktaralım:

evde

ayrı

odalar­

deri

şiltenin

genci

a m a

ise

bir

Sabahleyin genci d a h a k a l k m a m ı ş

uyandırırdı.

Oysa,

m ü k e m m e l d i r .

o l m a k l a

ö y k ü y ü

k o n u l d u ğ u n u

çelişkilidir.

olmadığından,

anlattığı

vardı.

içinde

t o p l u m l a r d a

k o n u ş a n

gereksinmelerini,

amacıyla

h u k u k t a n

olmadığı

ağzından

üstünde yatmaktaydı. o n u

siler

Lenin;

s u ç l a m a y a

«Tanıdığım

t o p l u m u n , birçok

h u k u k ,

s ö m ü r ü s ü n ü n

arasında Bir

düzeninin;

gereksinmelerini

t ü m

insan

eritir.

lısı

bir

bir

sözdür»

ülkede,

slogana

Ç ü n k ü ,

arasında

t o p l u m d a

Brecht,

len

bir

en

göre

b ü y ü k

Kitlelere

bir

sadece

bir

ürettiği

ö z g ü r l ü ğ ü

boş

ü r e t i m ,

Yine

sık

l u m u n »

ve

temsili;

Hitler,

taban

olan

üretir ,ama

sonuçta

Bu

b u r j u v a

mesleklerine

olabilir.

gibi

için

dövenler?»

b u r j u v a z i n i n

h a l k ı n

geçerli

çalışır.

de

ateşte

v a r

m e v c u t t u r

olanaklı arı

zaferi

temsili,

sağladığından,

siyle

Bu

üzerinde

h a l k ı n

zafer

şan.

«Proletarya

kağıt

taşıdı?

k a z a n a n

Kitaplara bakarsam, her sayfada H e r

kim?

çoğu

k e z

olursa,

gencin

en

yaş­ sev­

diği şeyleri ö n ü n d e n alırdı. Genç a d a m i ç m e k istediğinde yaşlı a d a m ­ d a n su

ya da süt

98/TAVIR

alabilirdi.

İnsanın

başını

döndüren

pirinç

şarabını


gizlice e d i n d i ğ i z a m a n d a , y a ş l ı a d a m o n u h e r k e s i n ö n ü n d e s e r t söz­ lerle a z a r l a r d ı . B u n a k a r ş ı l ı k genç a d a m ö f k e y l e k a r ş ı l ı k v e r d i ğ i n d e herkesin önünde ö z ü r d i l e m e k z o r u n d a y d ı . S a b a h l a r ı yaşlı a d a m ı n at sırtında gittiğini ve ötekini de ö n ü n d e n y ü r ü t t ü ğ ü n ü g ö r ü r d ü m . Günün birinde yaşlı a d a m a kölesinin nerede olduğunu sordum. O, benim k ö l e m değil ki diye karşılık v e r d i dehşetle.

O bir şampiyon

v e b e n o n u e n b ü y ü k m a ç ı i ç i n ç a l ı ş t ı r ı y o r u m ; k e n d i s i n i f o r m a so­ kayım diye b e n i o k i r a l a d ı . G e r ç e k t e b e n o n u n

kölesiyim»

(Me-tis:

S: 2 8 ) . Bir ilişkide k i m i n efendi, k i m i n köle olduğu m e r a k ediliyor­ sa, b u i l i ş k i d e n e n ç o k k i m i n y a r a r g ö r d ü ğ ü n e b a k m a k g e r e k i r . Brecht,

«Tüm bu

gerçekleri saptayan

çekçi edebiyatımızı o l u ş t u r u r »

edebiyat

demektedir.

Bizim

yazılarımız

savaşçı edebiyatı­

mız değiştirilebilir ve değişmesi z o r u n l u o l a n d ü n y a n ı n sı

olmalıdır.

herşeye

Yaşamı

ileriye

götürmek

bilimsel

k u ş k u y l a b a k a r a k olanaklı olabilir.

b a k ı l a n o l a y y a d a s o m u t şey,

«alışılagelmiş»

tizlikle

Belli

gözden

geçirilmelidir.

bir olayı

ger­

açıklanma­

düşünce

temelinde

Hele b u , eleştirel gözle t ü r d e n ise d a h a b i r t i ­ doğal

bulmak,

güzel

ve değişmez o l a r a k g ö r m e k ; o n d a gelişme içeren olguları gözden ka­ ç ı r m a k d e m e k t i r . B u b a k ı ş açısı d a t o p l u m u n i l e r i y e g i t m e s i n e kös­ tek olur. G e l i ş m e y i içeren görüş,

Brecht'in şu sözlerinde belirgin­

leşmiştir: «Güzel olan, a r t ı k bize kesinlikle d o ğ r u o l a r a k

görünmemeli;

çünkü, d o ğ r u g ü z e l o l a r a k d u y u m s a n m ı y o r . G ü z e l d e n n e o l u r s a ol­ sun

kuşkulanmalıyız.» İyilik ve güzellik k a v r a m l a r ı ancak başkaldırıcı olabilirlerse doğ­

r u d u r l a r ve yapıcıdırlar. Gerçekleri gözardı edip boş b i r i n a n olarak, iyilik

ve

güzellik

anımsatmak

kavramlarına

sarılanlara,

Brecht'in

şu

dizelerini

gerekir:

Şimdi bizi iyi dinle: Düşmanımızsın

sen

bizim.

Dikeceğiz seni bir d u v a r ı n dibine A m a m a d e m ki bir sürü iyi yönün var, dikeceğiz dibine iyi bir duvarın. i y i t ü f e k l e r d e n ç ı k a n i y i k u r ş u n l a r l a v u r a c a ğ ı z seni, sonra gömeceğiz iyi bir kürekle iyi bir toprağa. D e v r i m c i b i r y a z a r , d e v r i m c i e y l e m i n s ü r e k l i d e ğ i ş t i r i c i l i ğ i y l e sa­ natsal de

değerler

sürekli

arasında bir

olmalıdır.

uyum

Sosyalist

sağlamalıdır;

gerçekçilik,

sanatın

değişmeyi

deneyleri

değiştirmeyi

içermektedir. TAVIR/99


Samih

EL

KASIM

İŞSİZLİK

(Filistin)

PAZARINDA

Yitireceğim

belki

SÖYLEV

de

her

şeyimi,

s a t a c a ğ ı m g i y s i l e r i m i belki de, senin

paşa gönlün

satacağım Taş

dilerse,

yatağımı,

ocaklarında

yorganımı.

çalışacağım

belki

de,

h a m a l l ı k edeceğim belki de, lâğımcılık, çöpçülük. Arpa tanesi arayacağım belki

de bokların

içinde.

Belki de çıplak kalacağım, aç kalacağım. Ama ey

hiç

bir

zaman

güneşin

sıkacağım son

damlasına

atacaksın neyim

şu

de

neyim

kacağımı,

Yakacaksın

kanımın.

bir karış

y a ğ m a edeceksin kabımı

dayanacağım,

dek

belki

var

belki

yoksa

atalarımdan

küplerimi, de

kitaplarımı, de

Belki

zaman

sedirimi.

şiirlerimi. kuşa.

dikeceksin köyümüze.

oturmayacağım

pazarlığa

seninle,

düşmanı, dişimi,

damlasına

dayanacağım,

dek

kanımın.

de söndüreceksin

koparacaksın Bozacaksın

gün,

kalma,

vücudumu kurda

bir

son

bir

hasırımı, kilimimi,

Ama

sıkacağım

alacaksın

belki de hepsini,

ölüm saçan korkuluğu

güneşin

da

zindana,

Belki de ey

100/TAVIR

toprağımı

gençliğimi

Yem edeceksin belki hiç

seninle,

düşmanı, dişimi,

Belki sen,

oturmayacağım pazarlığa

anamın

tarihimi

b ü t ü n ışıklarını

sıcak

belki

koynundan

de,

gecemin, belki

de

beni

edeceksin alak bullak.


\

Maskeler takacaksın belki de Dört yanıma

duvarlar

aldatmak için

öreceksin

belki

de,

dostlarımı.

kalın,

yüksek.

Belki de çarmıha gereceksin beni bir g ü n karşısında Ama

hiç

bir bir

ey güneşin sıkacağım son Ey

sürü zaman

oturmayacağım

pazarlığa

seninle,

düşmanı, dişimi,

damlasına güneşin

limana

hergelenin.

dayanacağım,

dek

kanımın.

düşmanı,

bak,

limana!

Sandallara, çiçeklere, bayraklara, gırtlakları

paralayan

uğultulara, kasırgaya

şarkılara,

meydan

Odiseus'tur

bu

yoksunluklar benim

sevinçlere,

okuyan

yelkenlere!

gelen

denizinden,

sürgün

halkımın

güneşidir bu gelen. Halkımın ey hiç

gözleri

güneşin bir

oturmayacağım

dişimi,

pazarlığa

seninle,

dayanacağım,

son

damlasına

dek

son

damlasına

dek,

son

ki,

düşmanı,

zaman

sıkacağım

kör olsun

kanımın,

damlasına! (Afşar

TİMUÇİN

A.

KADİR)

TAVIR/101


K

U

R

T

U

T

E

K

L

M

A

K

Y

O

K

B A Ş I N A Zeynep

«Kadınlar Katılmaksızın

D e v r i m

Mücadelesi

E R A Y

Düşünülemez » V.

D ü n y a halklar, tefeci

b ü y ü k

uzlaşmaz

b ö l ü ş ü m ü n

lojinin r a k

tekeller

bezirganlar

İçinde ve

emperyalist

ve

Kapitalist

insanlar

feodal

kız

sürekli

ç o c u k

tüfekler

ve

«başkalarını ğ i n

sadık

doğal

y a y g ı n

eğitim,

kadını

çocuklarında k a r ş ı l a m a

d u r u m u n u

karşılayacak,

caktır.

Bu

da

o n u n ,

y o ğ u n

bir

şekilde

cinsi

olsun,

e g e m e n l i k

yükselmek» ev

aile,

olağan

Örneğin-,

farklı

kültür,

ve

k e n d i

sağlayan

bu

kişilerce

bir

ç o c u ğ a

rolüne

evcilik

Kız

kesin

değişmesi

kapitalist

sistem

için

içinde

olanaklı

ilkesi

ç o c u k

itaat

ise,

ve

kılar.

gelece­

saygı,

t o p l u m d a k i eylemde

olan

bebeklerle

çalışılır.

t ü k e t i m

çocu­

o y u n c a k

oyunlarıyla,

kadın,

t o p l u m u n

E r k e k

temel

ol­

oyuncaklar­

geliştireceği

o l u ş t u r u l m a y a

kabullenen

aile

algılamasına n e d e n

ahlâkın

aşılanır.

tek

u y u m

k ö r ü k l e n m e k t e d i r .

k o c a y a

dayalı

t u t u ş t u r u l a n

fikri

s ö m ü r ü l m e s i n i

yeniden

ola­

b u r j u ­

ahlâk,

yargılarının

kapitalist

düşünceleri

din,

egemenliği»ne

d u y g u s u n u

böylece,

ideo­

kaçınılmaz

sisteme

eline

farklılık

ezerek

Kız

102/TAVIR

bu

verilerek,

ve

«baba

değer

iki

yeni

kullanır.

getirmektedir. o n u n

ile

ü r e t i m i n

sağlanmasında

k u r u m l a r ı n ı

olan

e g e m e n

o y u n l a r d a

olarak

yapı

A t a e r k i l

t a n k l a r

sabırla

içindeki

üst

sistem,

varlığını

k a l a n

aldığı

ağaları

denetlenmesi,

egemenliğin m i r a s

içine

tutulmaktadırlar.

Kapitalist

k u r u m l a r ı n B u

L E N İ N

t o p r a k

altında

sürekli

düzenleyerek

biçimidir.

üzerinde

annesi

alıştırılır. şeyi

göre

Oynadığı

olsun

ğa,

gibi

g ü n d e m e ilk

baskı

b u l u n d u ğ u

t o p l u m d a n

aile

aile

verilen

y o ğ u n

t a r a f ı n d a n

yetiştirilmesini,

maktadır. da

y a p a n

sistemde

ö z ü m l e n m e s i n i içinde

işbirliği

onlarla

getirmiştir.

ataerkil

ataerkil

ve

sağlayacak

gereksinmelerine

eşli

m e k a n i z m a s ı

b u r j u v a z i

kendisine

devlet

s ö m ü r ü

karşıtların

beraberinde

vazi,

sisteminin

t a r a f ı n d a n

yaşamasını

İ.

Ve, yerini

heraile de

b u l u n m a y a ­

aracı

olmasını,


T o p l u m s a l olan yaj

faaliyetlerinden

kadınlar, y a p m a k ,

varlıklar yimini,

kocalarının

evlerini

olarak h a t t a

itilmiş,

sosyal

süslemek,

k a b u l

saçını

mevkilerine

kendilerini

e t t i r m e k

t o p l u m

içinde

d u y m a k t a d ı r .

B ü t ü n

dını

sürekli

olarak

t ü k e t i m

d a n

vazgeçemez

yönettiği liktir.

için,

t ü k e t i m

T ü k e t i m

r ü l ü r

kadın.

alenen

de

alanları

k a d ı n

erkeğe

göre bir

bir

varlığı

seks

ve

çekici da

b u r j u v a

k u l l a n m a k t a , evin

filmleri,

de

k a d ı n a

olarak

o

yöne­

da

s ö m ü -

çıplaklık

dergileri

kendilerine

ka­

onlar­

alışverişini

m e t a

gi­

düzenleme

r e k l â m l a r d a ,

ederek

da

f u h u ş

ve

kârlı

ga­

ticaret

Ç ü n k ü şekline tek

kiralamayıp, «Erkeği

b u r j u v a

b u

şartlar

dönüşür.

nedeni,

bir köle

kadınlık

durum,

lığı

en

bayağıca

son

ürünüdür,

kıyasla

ve

parayı

her iki

iyileştirmek

bir

aşağılanmış karşı

karsı­

k u l l a n m a

k â r

ola­

y o k s u n

alelade

kendi

parça

satmasıdır.»

erkeklik

eden,

pek

övülen

basına (1) er­

d u r u m d a

övünen

insan­

uygarlığımızın

durumlarını

gösterdikleri

ayrılı-

onları

sunamaz

kişiliğiyle

da­

ç o ğ u n l u k l a

orospudan

gibi,

t a m a m e n

onların

temeline

evlilik,

ücretli

gerçek ve

ve

kadınlığından

durum,

için

z a m a n

olanaklarından

yapılan

kadın

kadını

kuşağın

sağ­ çalış­

ç o ğ u

d a h a

başına

sermaye

altında

ve

bu

k a d ı n

s ö m ü r ü y l e

k e n d i

ailesi,

seferde

aşağılayan

b i r

d o y u m

göre

olarak

eğitim

bir

cinsi

cinsel

kadın,

ü r ü n ü d ü r .

«Eğer

kadına

ve

t o p l u m u n

y o ğ u n

vücudunu,

gibi,

yüzlerce

izleyenlerinkini sonucudur!»

anlayışın

g ö r e n

sonucu

Kadınların

erkekliğinden

gerçek bu

kazandığı

çerçevesinde

koşullarına

sistemin

bakıldığından,

aynı

ilişkileri

işlerini

erkeklere

b u g ü n k ü

b u n u n

aile

e k o n o m i k

— k i

y o k s u n d u r .

y a n m a k t a d ı r .

ve

b ü t ü n

kendilerini

çabaların

yeni

(2)

Kadınların bazı

ona,

Üstelik

bile

ev

Ailenin

gözüyle

Gerçekte,

bırakan

teşhir

getirdiği

kalıyorsa

bırakılmaları

keğe

şekilde

d o ğ u r a n ,

varlıktır.

o l u r —

n a ğ ı n d a n

yorsa,

v ü c u d u n u

ç o c u k

gelecektir.

pis

A y n ı

t ü m

için

genellikle

cinsel

m a k ­

k a d ı n

göre

s a ğ l a m a k

r e k l â m l a r ı

k a d a r

güzel

çevreye

Üstelik,

dışında,

a r a b a y a

sistemin

z o r u n d a böyle

en

o l m a n ı n

g i y i n m e k ,

Çalışan

m a d d e l e r i n i

alıştırılmış

açarlar.

bu

ya

b u n l a r ı

mallarının

C i k l e t t e n

Kapitalist

layan

aracı

göre

t o p l u m d a

yaşadığı

gelmektedir.

sergilenmektedir.

zeteleri

m a k

d u r u m a

t ü k e t i m e

zorundadırlar.

gereksinimi

çeşitli

sürekli

erkeklere

tepkilerinin

göre

gelişmesine

v e r m e k

isteyen

kadınlar,

minist»

hareketin

öncüleri

yoluyla

gösteriler,

toplantılar

h o r g ö r ü l m ü ş l ü ğ ü , n e d e n

1960

olmuştur.

yıllarında

oldular.

Bu

yaptılar.

Bu

boyutları

a m a ç l a Ve

onların d u r u m a

yy.'da

b i r

genişleyen

k u r d u k l a r ı

feminist

19.

son «Fe­

örgütler

hareketlerin

ge-

TAVIR/103


lişmesi dın

s o n u c u

Yılı

olarak

görmesi,

t ü m

ilân

e r k e k l e r i n

ücreti

dınlar,

t ü m

y o l u n d a

getirememiştir. m a y a

yönelik

y a ş a m

bağımlılığı

sınırları

iş,

aynı

e r k e k

s o n u c u

sürece

temel

t ü m

vb.)

h e r

n e

ilişki

ve

ka­

d u r u m ­ öz­

k u r t u l u ş u

eşitsizliği

kaldır­

gerçekten

y a p m a k ,

kadı­

ilişkiyi

k a d a r

erkeğe

yasal

olan

sömürülmesi,

o r t a d a n

sağlaya­

kadının

olarak

analizini

v e

ilgileni­

kadınların

kadının

alabildiğine

kaldığı

t o p l u m u n

olarak

olguyu,

ikincil

girmesi,

d o ğ r u eşitlik

e k o n o m i k

kapitalist

kaldırılamaz.

top­

Ç ü n k ü

çelişkilerinden

işi

şek­

çalışan

arasındaki

arasında

h e r

vb.

değişimi

altında

yasal

sınıfsal

sonuçları

yaptığı

nedeniyle

beraber,

ücret

y a r d ı m

sonuçlarıyla

hayatına

Ka­

görüyorlardı;

gerekli

arasındaki

kadının

h a y a t ı n d a

içinde

sınıflı

(eşit

K a d ı n l a

evliliğin

ve

e r k e k

A n c a k ,

sağlansa bile,

değil

baskısı

o l m a k l a

işlerinde

feministler,

z o r u n l u k l a r

nedenleriyle

gerekir.

koşullar,

ile

çabalar

tutsaklığının

l u m

a d ı m

K a d ı n

sorunlarıdır.

k o y m a k

b i r

D ü n y a

kaldırılması

olarak

olarak

Çalışma

ev

erkeklerin

A n c a k ,

k u r u m l a r ı n ı n

değiştirememişlerdir.

gürleşmesi

ve

nedenleriyle

e k o n o m i k

yapı

kadının

s ö m ü r m e s i

nitel

t a r a f ı n d a n

baskının

sürüyorlardı.

hareketler

üst

cinsel

kadınları

Ç ü n k ü ,

v a r o l a n

alması

üzerindeki öne

Feminist

mamışlardır.

nın

aynı

Milletler

Feministler,

s ö m ü r ü l m e l e r i n i n

yorlardı.

larını

Birleşmiş

edildi.

k a d ı n

istemlerini

aslında

yılı,

erkeklerle

yapabilmesi, lindeki

1975

b u

k a y n a k l a n ­

maktadır. 8

M a r t

şullar

göz

(gerçek

D ü n y a ö n ü n e

işlev

birlikte

K a d ı n l a r alınarak

görürler)

verilen

G ü n ü ' n d e

değerlendirildiğinde

G ü n ü m ü z d e

mücadeleler

sonucu,

etmektedirler.

T o p l u m u m u z d a

kadınlarımızın

bu

mesi bi,

k o n u m u n

d o ğ r u l t u s u n d a kadın-erkek

m ü c a d e l e n i n r a k

elele

k e k

da

edildiği,

ilişkilerinin

sosyalist

ikinci

sınıf

h e m

elde

t o p l u m d a

kadının

gerçek

a n l a m d a

bir

ulaşabilir

elde

k o n u m u n d a

olan

8

g ö r e n

g ü n

elde

edil­

o l d u ğ u

M a r t

kadını

k o n u m u n u n

sergilendiği

ko­

k a z a n ı m l a r

edilmesinde

olarak

bu

kadın-erkek

k a z a n ı m l a r

b u r j u v a z i n i n aracı

olacağının

yeni

edilmelidir.

ilişkilerinin

nasıl

başarıya

insan

yeni

m ü c a d e l e

çalışmalar,

ülkelerde

t o p l u m l a r

k a z a n ı m l a r m

vererek

yoz

çeşitli

düzeltilmesi,

yoğunlaştırıldığı,

değerlendiren,

teşhir

diğer

yapılacak

h e m

m e t a

gi­ bu ola­

anlayışının ve

k a d ı n

olarak

er­

değer­

lendirilmelidir. Kadınların pitalizmin eski

yıkılmasıyla

d ü n y a

ların m a d d i

da

k u r t u l u ş u

çıkar

104/TAVIR

g ö r ü ş ü n ü n

ilişkisine

özgürleşmesi,

gerçekleşebilir. kalıntılarından

t a m a m l a n m ı ş d a y a n a n

ve

Yeni

a n c a k

k u r u l a c a k

arınıp

a n c a k

olan

berraklaştıkça

olacaktır. e k o n o m i k

ve

bir

«Bu

koşullar

b i r i m

olan

ka­

t o p l u m , kadın­ altında b u r j u v a


ailesi,

yerini,

gularından, yasal

kişinin

dinsel

sevgi

özgür

seçimine

önyargılardan,

engellerden,

karşılıklı tır.»

iki

g a y r ı m e ş r u

ve

saygısı

Özel

mülk.

ataerkil

çocuk

üzerine

d a y a n a n , yasaklar

m a d d i ve

s o r u n u n d a n

k u r u l m u ş

çıkar

kay-

değerlerden,

arınmış,

beraberliğe

eşlerin

bırakacak­

(3)

(1)

Ailenin,

(2)

Kadın

(3)

Türkiye'de

ve

Aaile,

Dev.

Kök/F.

ENGELS

MARX-ENGELS-LENİN

Kadının

Sosyo-Ekonomik

s:

s:

95

160

Durumu,

TİB

Y.

s:

91

TAVIR/105-


/ *

Ö

L

Ü

M

3 2 .

Ü

Sovyetler berlik rında

1922 da

yıllarında

ilk

yanıt,

y ö n e t m e n i

A y z e n ş t a y n nın

sahneye

nerek

bir

oluşmaz, b u n a tıcı

yıl,

görsel

1923

başarıyı

Ş

. T

A

a n l a m ı y l a bu

sosyalist

N

bir

sefer­

1923-1924 s i n e m a

Zırhlısı»

Y

adlı

yılla­

y a r a t m a

filmle

gelir.

Ayzenştayn»dır... yapar.

Ostrovski'nin

yapıtı­

k u l l a n ı l m a k

üzere,

yine

esinle­

GREV'i

belirgin

yapıttan

ulaşamaz. k u r a m l a r ı n a

yapar.

G r e v

soyutluk

kitle

bağlı

f i l m i

filme

duygusallık,

başarılı

s o m u t

zarar

gerçek

sahneleri

k a l a r a k

hiç­

olaylardan

verir.

A n c a k

heyecan,

şaşır­

«Potemkin»in

ula­

m ü j d e l e m e k t e d i r .

Ayzenştayn'ın

A y z e n ş t a y n için k u r g u ,

106/TAVIR

N

yılında

a m a c ı n a

ve

N

sonra

«Potemkin

barındırdığı

kısaltmalar

bir

M

t a m

.Daha

K o u l e c h o f f ' u n

f i l m d e k i

E

alanında,

Mihailoviç

f i l m i n i

f i l m d e

dolayısıyla

B u r a d a var.

«Sergey

Z

g ü ç l ü

yılında

b a ş v u r m a d a n

karşın,

şacağı

1925

ilk

b u

izleyen

aktöre

Partinin

k o y u l m a s ı n d a

yaptığı

O n u

s i n e m a

başlatılmıştır

s ü r d ü r ü l ü r .

çağrısına F i l m i n

Birliği'nde,

Y

Ü

Y I L I N D A S .

A

N

k u r g u

y ö n t e m i n d e n

b i r b i r i n i

izleyen

sözetmekte

iki p l a n

yarar

arasındaki

iliş-


ki

s o n u c u

d a

bir

tik

seyircinin

düşünceler

a m a c ı n a

talurji

bir

v a r m a s ı

ve

çok

dir.

M e z b a h a

bir

gelişmesi

için

yaptığı

b ü t ü n

olarak

d o ğ r u d a n

uygulamadır.

bir

d a

gösteren

d ü ş ü n c e y i

ara­ So­

geçmekte­ bir

olayın

anlattığı

k o n u ­

ortaya

(Atraksiyonların

m e ­

sırasında,

yerleştirir.

gelişen

y ö n e t m e n i n ,

diyalek­

planların

f a b r i k a d a

dışında

olarak

Grev'de,

bastırılması

olaylar

k e n d i

belirli

y a

yaratmaktır.

g ö r ü n t ü l e r i n i

d o ğ r u y a

sonucu

heyecan

işçileri

Gerçekte keyfi

b u n u n

ordularınca

taranan

b a k ı m ı n d a n

bir

şoku

öküz

sahnesi

n u n

Çar

ve

f i l m i n

boğazlanan

etkileyicidir.

B u

düşünce

d u y g u

grevin

mitralyözle

k o n m u ş t u r .

bir

o l u ş t u r a r a k

için

m e z b a h a d a

n u ç

içine

b ü t ü n ü

fabrikasındaki

k o v a l a n a n sına,

zihninde

ç ı k a r m a k

k u r g u s u / M o n t a g e

d'attractions). 1925'de r i m i n i n et

ü n l ü

paralellikte

bir

k u r b a n

kuralları

b i r i n i n

olaylar.

çerçevesinde

aynı

en

kopyası

t ü n l ü ğ ü n ü »

da

en

Yapıtın ve

seyirciye

m a n ı n ,

iyi

mesajı, her

d e v r i m i n

g e m i n i n

K o k m u ş

b u l u n d u ğ u

rastlamıştır.

senaryosu

dev­

Böyle

s i n e m a y a

k o y u l m a s ı n d a

uy­

«Sinemaya olayın

s i n e m a t o g r a f i k

hiçbir

d r a m a t u r j i

gelişmesi»dir.

tek

elde

yaptıklarının filmi»

isyan,

«olayın

1905

anlatımıdır.

senaryosudur.

ortaya

ve

iki sahne.

renklendirilen,

en iyi şekilde v e r e n

«Ayzenştayn'ın ların

tek

bir

senaryosu

z a m a n a

başarılı

Potemkin'den

H e r

basit

«Potemkin»

«fikirlerin

edilmediği»dir

F i l m i n

başlayan

grevle

devrinin

kasıt,

yapar.

zırhlıda

genel

gelişir

açısından

u y g u n l u k »t a n z a m a n

dolayı

başlayan

g u n l u ğ u

Zırhlısı»nı

e p i z o d l a r m d a n

verilmesinden

şehirde bir

«Potemkin

«düşüncenin

« P o t e m k i n Zırhlısı»

en

iyisi»

o l d u ğ u

biçime

üs­

«Kızıl B a y r a ğ ı y l a »

gibi,

«bütün -zaman­

olur. d e v r i m i n

i m a j d a soluğu,

mesajıdır.

soluyan

bu

ideolojik

ve

Filmin

b ü y ü k

soluk,

artistik

her

i m a j ı n a

isyanın,

(sanatsal)

sinmiş

başkaldır­

inceliğin de TAVIR/107


u y u m l u l u ğ u y l a

f i l m i

de

( P O T E M K İ N

ğin

belirlediği

n u n u n

için

bireysel ya

ğilse)

bu

h e m e n t u ğ u

kılıcı

p l a n d a

h e m e n

gelen

h a v a y a

Zırhlısı'na

özetlenmiş

halini»

t e m k i n m a

o

verir,

o n u n c u

Bu

ve

yarıda

Gün»

adlı

B u n u n

f i l m i

v e r m e d e

soyut

en

E k i m ' d e n

iyi

E k i m ' i n YENİ»

kibarlığı,

108/TAVIR

başarılı

Bir

de­

planda

sonuçlarını

asker

elinde

kesilir,

tut­

sonraki

A y z e n ş t a y n

ve

ve

bir

özellikle

«hareketlerin

Brüksel

1958'de

Brüksel

Evrensel

k o y a n

Partinin

«EKİM»i

tarihi-film

gibi

konuları

perdeye

ak­

çizgisini,

kö­

f i l m

1917

«Dünyayı O l u m l u

olan

d a h a bu

«Ekim»,

önce

y a p m a y a

d e v r i m i n i n ve

On

d r a m a t i k Potemkin»i

açtığımız

«kurgu da

kaldığıdır.

sayılabilecek

çalış­

Sarsan

karmaşıklığın

diyebiliriz)

sine­

başeserdir.

görevlendirilir,

yapar.

ve

b i r

sırada

Reed'in

eşdeğer

b i r

genel

anlatan bu

«Po­

sayılabilecek

«Kapital»ini

y a p m a k l a

de

Kısacası,

Diyalektik»

Ancak,

(entellektüelce

seçilir.

sanat

planını

unvanını,

1954'de

ortaya

Ayzenştayn'ın

filmi»

kazanır.

b i r

J o h n

iyi

özü

Potem-

görüntülerdir,

kalan...

alan

gerçek

.

Tekil,

gerekli

Filmlerine

en

Marks'ın

ve

f i l m

bir

bir

orada

filmi»

karmaşıklaştırdığı

bitimiyle,

adını

iyi yeni

başlar.

görüntüleriyle

bize

en

K o m ü n i s t

etkilenen

(çok

Böylece

«yılın

m a d a l y a y ı

K a r l

görevle,

da

g ü c ü

«Marksist

süreci

verilebil­

A y z e n ş t a y n

davranışın

Plan

gelir.

yetkinliğini

ve

nedeni

yönteminin»

kin'in

an­

uygulamalardır.»

h e n ü z

ilgili

Bu

o l d u k ç a

çok

t u t u l m u ş

göstermez.

bu

r e f e r a n d u m d a ,

anlayışla,

k i t a b ı n d a n

gelişimiyle aşamaz.

kalır.

t ü r

altın

çalışmaya

hiç

d i n a m i k

sonra,

y ı l d ö n ü m ü y l e

ması

bu

v e

kollektifleştirilmesi

k a r a r

ko­

b ü t ü n ü y l e

ya

gösterir.

A m e r i k a ' d a

d ü ş ü n ü r

önerir.

içeri­

Bu,

gösterilmez.

Örneğin,

y ü z ü

b ü y ü k

yıllarda

d a h a

böyle

vuracaktır.

z a m a n l a r ı n

g ü c ü n ü

A y z e n ş t a y n

y ü n

o

1926'da

Zırhlısı»

t a r m a y ı

filmin­

gerekmektedir.

hissettirir

s o n u c u n u

düzenlediği

ç e k m e y i

gider.

orada

içinde

süresini

k a d ı n

ve

veren

«bütün

sanatının

filme

b i r

Galerisi'nde

Sergisi'nde

b u

adlandırılan,

ve

olması

hareket

buluruz.

kaldırır,

P o t e m k i n

S i n e m a t e k ' i n i n

diye

alınmış

gösterilmişse,

p l a n d a

hazırlanışını

Sanat

A y z e n ş t a y n

u y g u l a m a y a

gerçeği

nedenini

başı

h a r e k e t i n

Paris

bir

hareket

hazırlanış

kestiği

«Potemkin»

b i r

hiçbir

a n c a k

kılıcın

k u r g u

ele

nesnel

kollektif

h a r e k e t i n

sonra

refleks

içinde

h a r e k e t i n

göstererek

davranışın

oturtur.

k u r g u s u d u r .

o n u n

h e m e n

yere

kullandığı

gelişmesi

«bir

etkilerini

bir

simgeleri

olguların

Ayrıca, mesi

ZIRHLISI),

m a n t ı k s a l

lamlı

hakettiği

Genel

filmin,

Çizgi'yi

soyut

sıcaklığın

ele

slogan

eksikliği

alır.

S o n r a d a n

resimleri, (kırsal

«ESKİ

taşlamaların

y a ş a m a

yabancı

ve

aşırı oluşu


ve

b u n a

eser

bakış

olmasını

açısının

edilir.

adını

O r a d a

d ü n y a y a

Charlie

Disney'le

tanışır.

zenştayn,

tasarılarını

Sinclair'in

sağladığı

bir süre

sonra Sinclair'le

der.

Sinclair,

sımları

f i l m d e

«kapitalist

M e k s i k a ' y a

başarılı

ticarî

(Sol

gider,

bir

bir

Sinclair

üzerine

yazar

U p t o n

bir

başlar.

anlaşmazlık

tutmaz,

T a r z a n

olan

W a l t A y ­

f i l m

A n c a k

sonucu,

A y z e n ş t a y n M e k s i k a ' y ı

adlı

f i l m

ve

adlı

çalışmalarına

sözü

da­

geçinemeyen»

B u n u n

ve

verdiği Lesser

amaçlı

A m e r i k a y a

«QUE V İ V A M E X İ C O »

yarıda kalır.

Ayzenştayn'a

U p t o n

sinemayla

aralarında d o ğ a n

f i l m

p a r ç a l a n a r a k

tarafından)

(Şarlo),

olanaklarla

keser ve

A y z e n ş t a y n

gerçekleştiremez.

a m a c ı y l a

y a r d ı m ı

«entellektüelliği»

d u y u r a n

C h a p l i n

A n c a k

ç e k m e k

lair

ve,

engeller.

Potemkin'le vet

kentselliği)

f i l m i n

terke-

çekilen

f i l m l e r i n i n

«Meksika'da

Sinc­

kı­

yapımcısı

Fırtına»

adlı

kullanılır.

Ayzenştayn'ın sonra

t a m a m l a n a n

Y o r k

Sanat

yetler m i n

f i l m

N e w

M ü z e s i ' n d e n

Sov­

Birliği'ne

getirilerek

k a m e r a m a n ı

yardımcısı

ğimiz

yıl

v a l i n d e

v e

olan

t a r a f ı n d a n

E d o u a r d

k u r g u l a n m ı ş ,

M o s k o v a

Tisse geçti­

F i l m

Ayzenştayn'ın

arasındadır

fil­

y ö n e t m e n

gösterilmiştir.

açıdan leri

ö l ü m ü n d e n

Festi­ Estetik

ilk

eser­

denilebilir.

«Que V i v a Mexico» f i l m i n d e n bir sahne.

D a h a

sonra

başarısızlığıdır rine

b i n e n

«BEJİN

bu

film.

«Bejin

N E V S K Y » l e

tarihsel

araştırmalara

n i n

ele

bitirir. olan

Rusya'yı

Ayzenştayn'ın

şekilde

Tersliklerle

Çayırı»nın

A N D R E

Şövalyelerinin

ÇAYIRI»na

eskiz

alabilmesi,

d a

o n u

ettiği

olarak

o l a ğ a n ü s t ü

ler

arasındadır. N e v s k y

vardır,

o y u n u ,

başarısı

Ö r n e ğ i n

eseri

kez

yıllara

neredeyse

b i r

«Potemkin»

t e k r a r

Godounov»u,

(A.

en

acı

y o l c u l u ğ u n u n

üze­

Ayzenştayn,

filmdir.

M o ğ o l

T ö t o n

E d o u a r d

Tisse'

g ö r ü n t ü l e r i

sin-opera

haline

en

ulaştırıcı

canlandırır. Bovary»yi

B i r ç o k f i l m

iyi

getiren

N e v s k i r o l ü n d e k i

düzeyine

« M m e

«ALEX-

Ayzenştayn'ın

1242'ye,

götürür.

gerçekleştirdiği

Ayzenştayn'ı

«Boris

yine

bir

bu

Prokofiev'in m ü z i ğ i , N i k o l a y Çerkasov'un cu)

Ayzenştayn'ın

A m e r i k a

tarihi

eğilimi

f i l m i

dolu

başarısızlığını

B u

istilâ

başlar.

o y u n ­

e t m e n ­

projesi y a p m a k

TAVIR/109


ister. tığı

Pavlenko'nun

çalışmanın

bulur. y ü k bir

B ü t ü n

b i r

epey

sınırsız

Kazan'ı

alarak

başlar.

bir

sözeden

bir bu

aldığı bir

sırada

y a n a

İvan,

o l a r a k

t a r i h

17

taç

f i k r i n i n

rak,

«eylem

k ö t ü

d u r u m u n u

İvan'ın «IV.

İvan'ın

İvan'ın,

gerici

m ü c a d e l e y e

Nevsky'den

son

kıyıcılığını b o y a r l a r a a d a n m ı ş

h a l k

k e n d i

karşıya

şarkı

ve

b ü ­

y ü k s e k

iradesiyle

22

o l d u ğ u m

yeniden

İ V A N » ı

yaşında K o r k u n ç

destanları­ sorun,

16.

çizmekti...»

NEVSKY»

tarihsel

yenilgiyle

daha

başarmış,

yap­

İvan»a

vermiştir...

ozanı»nı

e y l e m i n d e k i

içindeki»

güvensizliğini,

s ü r d ü r d ü ğ ü

110/TAVIR

süreci

« K O R K U N Ç

yaşındayken

Karşı

üzerine

«Korkunç

g i y m e y i

«ALEXANDRE

İvan'ın

(1940)

belgelerini,

inceledim.

k u r m a

senaryosu

b ı r a k a r a k

b o y u n d u r u ğ u n a

dikkatle

Ayzenştayn,

adlı

Alexandre

«(...)

b ü t ü n

«Devlet

Kanalı»

A m a c ı

Ç a r

Tatar

İvan'dan

yüzyılın

yol

ulaşmaktır.

yetkisi

b ü y ü k

b i r

çalışmalarını

özenle

n o k t a y a

«Fergana

ilerici

kişiliğe

inanmış

biri

ola­

çelişkileri

yumuşatır,

k ö y l ü n ü n

sonuçlanan

savaşlarını

geçiştirir,

haklı ve b u

göstermeye

ü l k e n i n y ü k s e k

çalışır.

p a r ç a l a n m a s ı n a trajedi

uslûbu

karşı içinde


Ayzenştayn,

t a m a m e n

bağımsızlığını bir

iktidar

ve

fikri

k e n d i n i n

ilerlemeyi için

kaside

olan

t e m i n a t

liklere

sahip

B i r m a n ' a r ü n t ü lin

ilk

b ö l ü m ü olan

Ö d ü l ü ' n ü 1945

f i l m

(oyuncu),

yönetmeni)

-1946

1945

ve

1946

yılında da

Moskvin'e Prokofiev'e

devlet

altına

d ü z m ü ş t ü r »

«Ayzenştayn Korkunç

F i l m i n

bir

alan

fikri, g ü ç l ü

(Rostislav

İvan'ın

Ayzenştayn'a,

( m ü z i ğ i n

ulusal

merkeziyetçi

Yuranev).

çekiminde».

gösterilir.

( g ö r ü n t ü

h a l k ı n

Y ü k s e k

sanatsal

Çerkasov'a

y ö n e t m e n i ) , yapımcısı)

nite­

(oyuncu),

Tisse'ye 1.

(gö­

derece

Sta-

kazandırır. yıllarında

f i l m i n

ikinci

b ö l ü m ü n ü

yapar.

Bu

b ö l ü m

T A V I R / 111


parti M e r k e z ci

Komitesince

opriçnikler

mış

bir

İvan'ı

o r d u s u n u ,

g ü r u h

ve

Hamlet'e

olguları

b ü y ü k

benzer

eleştirilir:

«(...)

A m e r i k a n bir

irade

iradesiz

c a n l a n d ı r m a k t a k i

Ayzenştayn,

klu-klux-klan'ına ve

ve

sağlam

zayıf

bilgisizliğini

kişilik

gibi

İvan'ın benzer

sahibi

yozlaş­

K o r k u n ç

göstermekle,

o r t a y a

ileri­

tarihsel

koymuştur.»

«KORKUNÇ IVAN»

A n c a k sı

A y z e n ş t a y n

o l a r a k

k u l l a n m a z .

dütsüzlükle

değil,

K o r k u n ç

y a r a t m a k ,

bu

yet ri

ö t ü r ü

h ü k ü m e t i ve

eşsiz

T ü m ü n d e

öz-biçim

zenştayn'ın n ı n d a

filmleri,

h a l e n

istem

Filmi On

sahneleriyle

tekniğiyle

g e l m e

ile

tered-

yeteneğiyle

trajedi

y a r ı m yıl

araçları

ödevin,

ve

ile

kıyıcılık

kişiliğiyle

çıkan

sonra,

çıkarır.

« K o r k u n ç

İvan»

sineması»nı

y a r a r l a n a n

vs...

sanatsal

b ü t ü n l ü ğ ü n ü g ö r m e k

t e k n i ğ i n d e n

Sov­

çelişkile­

bütünleşmiş

«devrimin

tartış­

1958'de

şekilde,

gösterime

Nevsky»,

k o r u m a k t a . . .

tema­

b ü y ü k l ü ğ ü ,

gerçekleştirdiği

sarsılmaz

f i l m i n

çabasındadır.

kalmıştır.

yaratıcı

b u g ü n ü n

«yüksek

ölür.

«Alexandre

dengesinin

yetersiz

ayrıcalığını

112/TAVIR

yaratılmış

Zırhlısı»,

üstesinden

gösterme»

1948'de

kuşkularını

kişiliğindeki

genelin,

Ayzenştayn'ın

A y z e n ştayn'ın

D ö n e m i n i n

ile

s ü r ü n c e m e d e

f i l m i

ve

kişiliğini,

özel

Şubat

ustalıkla

« P o t e m k i n

dehasını,

11

İvan'ın

İvan'ın

çelişkilerini

A y z e n ş t a y n

tereddüt

tereddütlerin

kişilikte

insancıllığın

m a l a r d a n

A m a c ı

bu

vermektir.

ile

İvan'ın

olası...

y a p a n

Ay­

f i l m l e r i n

ya­


I

S İ N E M A D A

D O Ğ R U Y O L VE

DEMİR

Y O L Güneri

Sinema

kitlelere

me özelliği olan, anlatım meler bir

aracı.

yapısı

Yalnız

sinemanın

kâr

yönelik

aracı

tüm

oluşumunun

maddi

koşulları

filmlerde

(Avcı,

devrimci nacak Küba

ve ve

en

önemli

çok

üst

ayrı

olduğu

gibi)

kendi

araca

bir. k o n u m d a

gözler

içinde

zorluklar

ve

barındıran

bir

geliş­

seriyor.

Bugün

gerçekleştirdikleri saldırganlığına

gelişen,

doğrultusunda

sineması

etkile­

yönlendiriciliğinde '

önüne

çalışacaktır.

bir

teknolojik

olanaklarla

tarih

çıkmaya Filistin

özellikle

emperyalizminin

çıkarları

maddi

ve

yetkin

unsurları

burjuvazinin

teknik

Elbetteki,

sahip

Gerçekleştirilmesindeki

çok

Amerikan sınıf

sanatsal

gerçeğini

düzeyde

çalışıyorlar.

sinemaya

bu

aracından

silah

Kıyamet

çıkarmaya güç

anlatım

ideolojik

sinemacıları

payı

derinlemesine

hemen

Amerikan lılık

ve

içerisinde

kitle

ve

genişlemesine

YAMAN

yeni

toplumsal

yaklaşımlarda

S.S.C.B.,

hak­

Çin,

bulu­

Vietnam,

gibi.

emperyalizmin

yeni

sömürgeci­

lik ilişkileri doğrultusunda biçimlendirdiği yapıda d e m o k r a t i k öğelerin faşist te­ röre o r a n l a t â l i kaldığı ülke koşulları işçi sınıfı yalist

birikim

oturtmak

aracı

olarak

sorununu

beliren

gündeme

filmleri

olmadığı

siyle

günümüz

çakıştırılması

sağlıklı

yola çıkan ya bir

şekilde

da

bir

tarihsel

sos­

yerine

getiriyor.

Bu k o n u n u n ölçüleri ne olacaktır? nin

adına

koşullarında

anlamında

bir

Bizce,

bu,

devrimci

birikimin

güçlü bir proletarya

mücadelenin

işçi

sağlanmasında

sınıfı

hareketi­ mücadele­

anlatımını

bulabilir.

İ k i n c i s i ise, b u ç i z g i n i n z o r u n l u b i ç i m i o l a r a k a n t i - f a ş i s t m ü c a d e l e y e k a t k ı a r a n ­ malıdır

bu

Türk yapısı

tür

filmlerde.

sineması

içinde

da

yansıtır

Burjuva

ideolojisinin

üzerinde

etkili

ler.

Bir

araştırıp, pılan

yanda

gisine

ideolojisi

Film,

bir

yapımları

Almanya'daki

Geneldeki

çabaları.

seks,

süre

yapı

Ve

karete

yetersizliği bu

üretim

Bu

kabaca

yapıyı

filmleri;

diğer

çalışan

onları

kendi Ve

konuda

ilişkileri,

sinema

Yeşilçam

Çünkü

getiremezler.

sürdürülür.

tavrı

sosyal

filmleri

başarır.

değişmeleri

emperyalizmin

aramaya

kullanmayı bir

gelişmeleri,

dolayısıyla

cevap

maddi

alternatif

amacıyla

ve

ağlatı,

sorunlara

doğrultusunda

kuşkusuz.

kılınması

filmlerin

sermaye

toplumsal

bu

yabancı

çizgiye

irdelemeye yanda

ürünleri. ve

popülist

yeni

aynı

İkinci

hedef

girişim­

çizgide

ya­

kılar

saptırma

filmler

tarafından Acı

ve

aracı

Yeşilçam

Almanya

emeğinin

toplum

gerçekleri

bağımlı

sermaye

örnek:

işçilerin

çalışan

toplumsal

kendi

ayrılabilir.

politikasının

sermayesine

sonuçta en

iki

kültür

sömürü tür

kıpardanmaları

çiz­ kâr

Vatan.

sömürülmesi

ve

TAVIR/113


giderek daha çok sömürülmesi; bir

evlilik

üzerine bu

sayesinde

Almanya'ya

evlilikleri

gerçek

anlatım

Yeşilçam

iken

yüz

çekimleri,

ne

yıllardır

elele

Eleştirici

yine

zengin

popülist cak

melerin tersiz

Sineması varlığını

maddi

için

bir

olarak

çıkabilmekte.

film.

da

Emine,

olsa,

önce

kavgasını her

gerçekçi

kesitinde

biz

sinema

luğunu»

bu

pılmakta ki

da

oluşturulma

ise

ilerde

yapıyı

ve

«DEMİR YOL

ğerlendirdik.

ya

yürüyen

ve

da,

gibi

destansı

anla­

çabaların

onun

ürünü

daha

bir

doğruluğunu,

kavrıyoruz.

Yaşantımızın

doğrultusunda davasının

bugün

bu

çözme

yaşam

çizgide

tüm

çizginin

sorunudur

alanlarında

dönüşebilecek

sinema

D D Y işçileri

bir

Gar'ı.

filmleri de

Biraz

gösterim

ça­

dolu

so­

filmler

ya­

ve

tabiidir

devrimci

sinema.

nicel

bir

birikimin

olayları

bütün

Cinleri»,

yönleri

«Kanal»,

ve

iliş­

«Yolcular»

en

çıkarır. «Fırtına

olsa

İnsanları».

açabilecek

filmin

Bu

filmi

bir platform

yönetmeni

olduğu

Çok

başlar,

olduğunu bu

Evet,

iddiası

Yavuz

YOL'UN

KISA

uluslu Burjuva

bir

kaç

girmedi?

bizce

sol

devrimci olarak

Özkan'la

bir film

de­ yap­

üstünde

D e m i r Yol.

gösteriyle Hâlâ

devrimci

çok

kapalı

dar

kapılar

kamuoyun­

kesimlerce

tar­

Yol.

ÖYKÜSÜ

yöneticileri

engellenmesi

basını

«Ustura

demokratik

hazırlığındadırlar.

şirket

grevin

var.

söyleyen»

nedeniyle

Demir

grev

yarar

yana

vizyona

için

işçileri

tartışmakta,

Grev

Niçin

olduğu

DDY

açmakta

kararından

tartışılıyor.

ürünü film

daha

iddialı

sunuldu.

değildir.

sonuçlarını

yapmaktadırlar.

tüm

«Fırat'ın

ismiyle

kadar

kulislerinde

gereken

114/TAVIR

Sonuç

söyleyen

hayatın

genele

kısmen

seçtik?

izlenimine

Haydarpaşa politik

yaşayan

niteliğe

«Maden»,

DEMlR

nız

devrimci

güncelden

yapacak

alınan

sinema

devrimci

tışılması

ideolojisi

Ülkemizde

değerlendirmemizi

niye

bunu

kitlenin

ardında,

ye­

izlemekte.

Yol'u

Danıştay'dan bir

şeklinde

sınıfının

devrimci

YOL»

da

Film

röportaj

Demir

proletarya

Mücadeleyi

doğru

sinema üzerine görüşlerimizi tığımız

olumlu

olmayı,

geliş­

çabalarıdır.

da

DEMİR

yeni

bu An­

yönetmenler

çıktığını

yana

bulunmak

«İşçi

değil.

gözlemleyememek

sonunda

yola

sınıfından

hissettirmelidir.

yürütecek

Toplumsal kileriyle

da

bu

Özetle,

koşullarda

isteyen

konunun

kıramaz.

bulunmaktadır.

Kenan

adına

kalıplarını bu

yanında

değil, ülkenin m a d d i gerçekleri doğrultusunda o n u n

çelişkileri,

Henüz

gözlenen

işçi

katılmalı.

alanda

sanatta

Bugün

da

mıdır?

sınıfı

ile

seyircisi­

bir

sergilenmesidir.

atılımlar

çabalarda

Yusuf

yaklaşımlarda

varolan

balarına

ve işçi

haklılığını övgüler düzmekle

Yeni

Türk

zengin

Olay

Usandırıcı

yorumları

ve

Sinemasının

birtakım

Sürü

anlatımla

diyebileceğimiz

gerekiyor.

Ayrıca,

Herşeyden

Yeşilçam

şeklinde

isteği

anlatılır.

sahneler,

canlı

biçimsel

Güldane'nin

gerçekleştirilir.

son

böyle

bir

olumsuz

duyurmak

koşullar

Yatık

çok

özellikle

ise

yaptığı

çevresinde

kalınarak

ise

onunla

sonra

«kullanma»

dışında

ve

Mahmut'un

ve

beklediği

kalıplar

daha

içinde

alışkanlığı

yapımlarda

mında çok

kalıpları

kitlenin

ve

eğilimdeki

Türk

kazanan

dolaşma sahneleri

getirmiştir.

Güldane

gidebilen,

anlam

kazandırılan

canlı,

iki kişinin,

çok

uluslu

yerli

Hazırlık

yapan

ortakları

doğrultusunda şirketlerin

ve

ile

yal­

grevin planlar

yerli

iş-


birlikçilerinin larını Öte

DDY

len

işçilerine

yandan

grevi

ağzından

grev

bu

(Migros

müdahale

eylemin

kardeştir.

meye

çalışılır. Olay

linde

İki

ortamda

provakasyonlara, işçi

sınıfının

tediği

şekilde

devrimci larını ri göz

ardı

Oysa

Gar'ı

haklı

sınıfı

ayağa

kalktınız?

etmeyen

Demir

teori

Yol

özelliğini,

acımasız,

gelişmeleri egemen olarak,

sanat

kitlelerin

olduğu

heyecanı

ile

eylemlere

burjuva devrimciliğini cak

doğru

cilerin ması

yolda

lideri

bu

Ara

en

sıra

gençlik

Bu

ve

yanlış

hizmet

ve

Genel TİP,

Aslında Yol

yakışıklı çılgınlık

da

değil

onlar

da

karalamaz

aktörüdür. nöbetleri,

şu

soru­

iyi, (!)

için

sine­

toplumsal

sübjektivizminin doğal

sürüyor.

olmak cesur bu

Yaşam

yaklaşımla,

uzak,

yağ

Seyircide

gelip

adına,

gerçekle­

olmadığı

davranışların

yanında

is­

midir?

bir

TKP.'nin

ekmeğine

proleteryanın

Böylece

herkesin

toplumsal

gerçeklik

sübjektif

tüm

yaklaşımlar?

mekanik

TSİP,

birliği,

devrimcilik

yapı

şek­

hazırladığı

(!)

doğrulardan

işbirlikçilerinin

Demir

ve

Malzemesi

bombala­

devrimcilerin

bir

veril­

edilmiştir!

bilimi

eden,

eleştirel

biçimsel

izleyen,

mahkûm

Bu Ha­

bombaladı»

eylem

objektif

olaya

görüşü

ulaştıracaktır.

söylüyorsanız

MİGRO

(F.

tarafından

filmde

veri­

vurulur.

arkadaşlarının

başarıya

mıdır?

yitiriyor.

seçenler.

değillerdir.

düşünülemez!

ve

bir

Hasan

Haydarpaşa'yı

işçi sınıfının

gerçeğe

teker

dünya

işbirlikçileri

gerçeklik,

çıkıyor.

girişenler,

sinemamızın

de,

yargılayıcı

yerli

(!)

ve

iki

da

sırasında

yürüten

olaylarla

grevi

alabildiğine

Yol ve

gelişen

kaçırdığı

teker,

grevi

sloganlarla

anlatımla

dağıtımı

tarafından

DDY'deki

Evet

gerisinden

emperyalizmin

nin

maceracı

Hani

değerini

Demir

vs.

kalktığınızı

gerçeklerden uzak bir anlatımla masal

yiyecek

Kardeşinin

Sinema

ortaya

Filmdeki kişinin

yumağı

zorundasınız:

mi

arkasından

örgüler

oynamışlardır.. Sendikaların

adınadır.

katman­

tel

üç

rağmen

diğer

koşullandırmaktadırlar.

«Komünistler

çıkmıştır.

halkın

karşısında vardır.

tekelciler ise

yayınlarla

olan

ve

uyamayan

adına

yanıtlamak

bağı

Akan)

engellemelere

sinema

genç

çevresinde

çözebileceği

gerçeklerinden

grup

yapanlar polis

oyunlarını

işçi

dışında

organik

(Tarık

disiplinine

Yapılanlar

bir

manşetlerinde

tekelciler

proletarya

disiplini

Eylemi

kardeş

Ağabey

demogojik

diyebiliriz)'ndaki

Haydarpaşa

gazete

verilir.

ta

Bülent

kan) nır.

grev

grupla

eder.

lideri

genelde

iddiasında

«provakatör»

kamyonu polis

ve

yeri,

destekleme

yaptıkları

yerine

sonucu Gençlik küçük

insanlardır. insanları.

antipati

An­

Eylem­ uyandır­

gitsede!!! TAVIR/115


1971'den b u y a n a , 7 1 ö n c e s i n d e n devrimciler açısından tâli le

çok

bir sorundur.

farklı

Ülke koşulları,

anlayışı tutarsız yanlış çizgileri her g ü n m a h k û m

susmuyor. Basınıyla, yazarıyla, kusmaya devam

ediyor.

olarak

bugün

faşizme

etmekte.

karşı

Ama

çizeriyle ve sinemasıyla devrimcilere

Egemen

sınıflarla

aynı

ağızdan

ve

daha

revizyonizm mücade­

revizyonizm olan

kinini

heyecanlı.

Grev ö n c ü l e r i n i n faşistlerce katledilerek grevlerin kırılmaya çalışıldığı, ya­ s a k l a n d ı ğ ı k o ş u l l a r d a provakasyona bel bağlayan, y a n i k o n u sıkıntısı çeken si­ nemacılarımız... Şunu belirtmekte yarar var: Ülkemizde solun ideolojik müca­ delesini k o n u alan f i l m l e r m u t l a k a yapılmalıdır. Sol içi çatışmanın sona e r d i r i l ­ mesi ve ideolojik mücadele p l a t f o r m u n a itilmesi anlamında bir zorunluluktur b u , a m a ilkeler ne olmalıdır? D e v r i m c i sinema herşeyden önce d e v r i m c i sine» m a n ı n görüşlerinin egemen olduğu bir yapıdır. Tartışılmaması gereken bir n o k ­ ta varsa o da d e v r i m c i s i n e m a n ı n çıkış n o k t a s ı n ı n «gerçeklik» o l d u ğ u gerçeği­ dir. Yavuz Ö z k a n o l a y l a r a o b j e k t i f b a k a b i l m e , derinlemesine, eksiksiz, n e d e n sonuç ilişkileri içinde görebilme şeklindeki devrimci sinema özelliklerini yapı­ sında taşıyamıyor. M i g r o k a m y o n u n u kaçıranlar, polisin gelmesi üzerine polisle çatışmaya g i ­ rerler. H a l k i k i ateş a r a s ı n d a d ı r ( İ ç i n i z r a h a t o l s u n , ölen y o k ) . Y ö n e t m e n i n k e n ­ disine sorarsanız böyle bir gerçeklik yoktur. A m a eylem de yanlıştır. Öyleyse bu a n l a t ı m ş e k l i n d e n d a h a i y i ( h a l k ı n i k i ateş a r a s ı n d a k a l m a s ı ) d a h a başka bir şekilde ben bu yanlışı veremem. Yönetmen, kafasında beliren düşünceleri eyle­ m i n biçimine yansıtarak cahil bir cesaretlilikle garip bir dışavurumculuk dene­ mesine girişmiştir. A r t ı k grevler de d a h i l , çarpıtılmış da olsalar, birçok eylem bir e ğ i t i m aracı, en azından b i r belgesellikten çıkar, sürükleyicilik, heyecan ya­

1 16 / T A V I R


r a t m a , i l g i n ç o l m a g i b i öğeler f i l m i r a h a t ç a g ö t ü r ü r l e r . Özün yanlışlığından k a y n a k l a n a n biçimsel bir yanılgı.. Y ö n e t m e n e sorarsanız, bu y e n i bir a n l a t ı m . d e n e m e s i d i r . B i z e g ö r e ise 1920'ler sessiz s i n e m a s ı n d a Fritz Lang'ın, Robert Wiene'nin biçimidir. Eylemleri doğru olarak vermek yerine, onların k ö t ü sonuç­ larını, yine onların hayata geçiriliş anında biçimlerine yansıtarak, özün sakın­ calarının anlatılması!... Evet, b u t ü r f i l m l e r i n yapılması b i r z o r u n l u l u k t u r . A m a kaba bilgilenme, g e r ç e k l i ğ i n dışında s u b j e k t i f y a k l a ş ı m l a r bu a m a c a h i z m e t etmez. O l a y l a r ge­ niş b o y u t l a r ı y l a en ince a y r ı n t ı s ı n a k a d a r inerek verilecekse sonuç alınabilir. Düşüncelerimiz, anti-faşist mücadelenin alabildiğine yükseldiği bu dönem­ de, t e r c i h i m i z i « B u r j u v a i d e o l o j i s i n i t e ş h i r , k i t l e l e r d e d e v r i m c i c o ş k u y a r a t m a k ve faşist terör sonucu oluşan âtıl yapıyı kırmak» gibi k o n u l a r d a k u l l a n d ı r m a l ı ­ dır. H a l k ı m ı z , k i m i n n e o l d u ğ u n u b i l m e l i d i r . A m a f a ş i z m i d e t a n ı m a l ı d ı r . H a y a t p a h a l ı l ı ğ ı n ı n ü z e r i n d e d e d ü ş ü n m e l i d i r . Z a m l a r ı n , f a ş i s t t e r ö r ü n esas k a y n a ğ ı n ı bu filmlerde tartışabilmelidir. D e m i r Y o l b u a n l a m d a cesur b i r f i l m d e ğ i l d i r . B u n o k t a d a ü l k e k o ş u l l a n , sinema ilişkileri ve sinemanın egemen sınıfların kolay denetleyebildiği b i r yapı o l m a s ı n ı d a göz ö n ü n e a l m a k g e r e k i r . A m a D e m i r Y o l , b ü t ü n b u k o ş u l l a r a r a ğ ­ m e n i d d i a l ı b i r f i l m d i r . Coşkulu v e siyasi h e d e f l e r i , a m a ç l a r ı o l m a y a n D D Y g r e ­ vi.!. Maceracılar m a h k û m edilmiştir ya, b u onlar i ç i n yeterlidir. B u r j u v a z i n i n t ü m p i s l i k l e r i n i , kokuşmuş ahlâk anlayışını seyirciye t a n ı t m a i k i n c i p l â n d a k a l ­ mıştır. Bu da o kadar önemli değildir.(!).

Bu yazının hazırlandığı günlerde f i l m i n vizyona girmesi bekleniyor. Göste­ r i m , B e r l i n F o r u m u ' n a k a t ı l ı p d ö n d ü k t e n s o n r a g e r ç e k l e ş e c e k . B u dış g e z i y i , y ö ­ n e t m e n i n dışarda o n u r l a n d ı r ı l m ı ş ( k u v v e t l i bir olasılık) b i r f i l m e karşı k a ­ m u o y u t e p k i l e r i n i n e n aza i n d i r i l m e s i d ü ş ü n c e s i y l e y a p m a m ı ş o l m a s ı , i y i ni. y e t l i b e k l e n t i m i z d i r . S o n sözü v e y a r g ı y ı k i t l e y e b ı r a k ı r k e n , s i n e m a y ı sınıflar mücadelesinde, işçi sınıfının bir silahı haline g e t i r m e ç a b a l a r ı n d a s a m i m i , d ü ­ rüst o l a l ı m diyoruz. Faşizme h a y a t pahalılığına, azgın emperyalist sömürüye karşı, onların demogojik saptırmalarını teşhir etmek anlamında her ü r ü n ü n t ü m d e m o k r a t i k g ü ç l e r i n desteğinde gerçek işlevini kazanacağı ve saldırılara ' karşı ayakta duracağı düşüncemizi k o r u m a y a devam ediyoruz. TAVIR/117


Y a v u z

Ö z k a n ' l a

D E M İ R

Y O L

Ü s t ü n e B i r

1.

Özgeçmişinizden kısaca sözeder misiniz?

1942'de

1958

bir

d o ğ d u m .

yılında

d ö n ü ş ü

ile

yerde

işten

yerlerinde

atıldım.

yaptım.

d a n

Dostlar

sırada

arkadaşla

d o ğ a n

K a r

118/TAVIR

işin

«ÇIĞLIK

isimli

İ Ş Ç İ N İ N

SESİ»

Genel

M ü d ü r l ü ğ ü ' n d e ,

Rafinerisi'nde o y u n l a r

«Kocaeli

birlikte

o y u n u n d a Birkaç

arkadaşla

A n c a k

Diğer

didindik.

gerek­

Sapanca

O r m a n

çalıştım.

amacıyla

t ü m

k u r d u m .

y a r d ı m c ı ele

o y u n ­

o y n a d ı m . o y u n c u l u k

alan

«Yeni

ikinci

sayı­

ç ı k a r a b i l m e k sayıda

Grev

İstanbul'a

o l a r a k

a r k a d a ş l a r ı m

Sekizinci

haftalık

ettiğim»

sorunlarını

sayıları

A s k e r l i k

isimli

olarak

k o n u k

filmde

Yeşilçam

çıkardık.

bıraktılar.

sergilemek

Tiyatrosu»nu

bir

ilgilendim.

teşvik

işçi

başladım.

başladım.

O r m a n

dergisini u c u n u

işçiliğe

çalışmaya

Tiyatrosu'nun

Sineması» sonra

havzasında

çalışmaya

yavaş

Petrol

ile

sonra

«İşçileri

oluşan

s i n e m a

On

k ö m ü r

f a b r i k a l a r d a

işçilerden

gelerek

T ü r k

İpraş

ve

ö ğ r e n i m i m d e n

çalışırken

çıkardım.

İşletmesi'nde,

cuları

İlk

Tunçbilek

aynı

gazete

çesi

Bu

K o n u ş m a

için

özellikle

Er­ eko-


n o m i k b a k ı m d a n s u n

bölgesi

dışında

arkadaşımızla anlayışına isimli ve

bir

f i l m

o

işten

cak

katkılarda

çektim.

Gazete

yetmedi.

işletmeci

avansı

Y O L ' u

Son

hangi

rın

işçi

evet

şen

birliği

t ö r ü m i n

bu

ve

o n u n

e m e k ç i gençlik,

baskı

taşımacılığı

bağı

o l m a y a n

tekelci

çıkarak,

girdiğini

ve

dışarıda»

olan

b ö l ü m ü

t e k n i k

geçen

A n ­ ko­

getirerek yıl

da

DE­

halkımızın işçi

ile,

bilinen

işçi

( t ü m

geri

o l d u ğ u ve

sınıfı

Dahası,

aralarındaki b u r j u v a

ve

b u n u n

tartışmada

basınının

şirket

nasıl

bilimi­

g ü n d e n

İşçi

geli­

sek­

Ve

h e m e n

fil­

özellikle

o l a n d a

hiçbir

temsilcilerinin,

ağır

b u

darbeler

in­

Bu

a r a d a

saldırdığını d a r

jene­ ve

o l m a y a n

bu

boğazlara «kökü

y a y m a y a

banliyö

amaçladığı

bu

v e

sorumlularının

da

nihaî

k a m u

o l d u ğ u n u

sonuçlarını

pro­

b i r

y ü z ü n d e n

başlıca

d ü ş ü n d ü r m e y i

sınıfının

t a r ı m

ülkelerde

sahnesi).

işçilerin

İşçi

ilgilendirdiğini

greve

izledik.

püskür-

e k o n o m i k

grevler

çilelerin

alarak

aldık.

hareketine

(Kahvaltı

e k o n o m i s i n i n çektiği

için)

baskıla­

kalmıyacak,

bırakılmış

d o ğ r u d a n

işçi

g ö r d ü k .

eksen

be­

ve

gün

ç ı k a r a k

için

terör

ö n c ü l ü ğ ü n e

b u n l a r ı n

çokuluslu

p l a n d a

o y u n

bütünleşmiş,

gerçekten

şirketle­

u ğ r a t m a k

gerçektir.

p ü s k ü r t m e k l e

h i k â y e m i z e

hareketlerinin

g ö r d ü k .

ve

amaçladınız?

Faşist

esas

sınıfının

k a d r o l a r

bilimsel

gelişen

Bu

öğretisini

basınının başlıyacak

ü l k e

aracıdır.

t o p l u m u m u ­

çokuluslu

b o z g u n a

etrafında

saldırıları

politik

sonrası b u r j u v a

bir

kitleler

sermaye

planladıklarını

k e n d i

sonra

f i l m i

a r a y a

yaşamaktadır.

bilimsel

grevi

d i r m e y i

nın

filmi,

d u r d u r m a k ,

disiplini

B u

y a r a r l a n a r a k

da

p a r a

b i r

e m p e r y a l i z m i n ,

ulaşılacağı

ve

g r e v d e n

lıştığını

fotoro­

hazırlandım.

k a y n a k l a n m a y ı

sindirici

geliştirilmiş

kendilerini

grevden

fazla

gerçekleştirirken

d ö n e m i

ve

demiryolarıyla

k a r a

rik

b i r

o n u n

çelik

D.D.Y'deki

başında

YOL'u

hareketini

ulaştıracaktır.

olan

g r e v i n

isimli

geçmedi

söyledikten

b i r i k e n

o y u n c u y u

gerçeklerinden

başarıya

diğer

diyen,

hedefe

«star»

«VARDİYA»

50'den

ç e k m e y e

altı

ö r g ü t l e n m e

için

veremiyeceğini

S a m ­

y ü r ü y ü ş ü n ü

d e n e t i m d e n

gazeteye

için

çektim.

piyasanın

d ö n e m i n d e

M A D E N

D E M İ R

v u r u c u

sınıfı

ve

ö n c ü l ü ğ ü n d e , letaryası,

A n k a r a

Televizyon

M A D E N ' İ

sermayenin,

sınıfı

güçlerin

a n c a k

iki

ve

tezgahladığı

tülebileceği

ne

m a d d i

işçi

oyun

lirttiğim

olan

tekelci

gelişen

b i n b i r

y ü r ü y ü ş

f i l m i

ç e k t i m .

Ülkemiz,

rin

Bu

a l a m a d ı ğ ı m

A r d ı n d a n

filminiz

zun

avans

sağladım

a r a d a

isimli

ile

isimli

Bu

C E M

artık

p a r a

işletmeden

t a r m a m a

II.

İsmail

b a n a

YARIŞ

b u l u n d u .

Kelebek

b i r i k t i r d i ğ i m

hiçbir

M İ R

örgütledik.

sokulmadı.

çektim.

kesildi.

gösterilemedi.

birlikte

ciddi

yayına

m a n

s o l u ğ u m u z

ça­

yolcuları­ yolcuların

b i ç i m d e

ko-

TAVIR/119


n u ş u y o r d u . sınıfı

D a h a

mücadelesi

tılmışların nın

sonra

geliştikçe,

baskı

yalnızca

ve

d a h a

ler,

arkadaşlarım,

sini

duyalım. Ve

ce

Z A F E R

çatışmayı

açık

b i r

b i r

y a n d a n

bu

sınıfı

«grev

sergilenmeye

vardırılmamış

tartışmaya

a ç m a y ı

amaçlamıştır.

d u y m a y a

peryalist k u r u m ve geneline

pahalılığı çekleri

ma

bir

başladığı, olan

yansımasını

halkımızı

filminizde

sol

saldırıdan

ne

cağımı bazı

kesime

proleterin

ü l k e m i z d e k i

yargılarla

Önce En

bu

a n c a k

içi

da

b i r

ve

ağır

s o r u n u n

yanıtında

çokuluslu

n a r a k

Faşist Yine

terör

soruda

120/TAVIR

ve

yer

ve

ve

taşıyan açık

bir

mıdır?

gibi

çıkarları

h a n g i

a m a ç l a r

o r t a m d a

bir

kesik,

tekelci

hayat

Bu

ger­

o r t a m d a

olan

kitle

direk bir

çatışmalarını

k a v g a

heyecanlı

ve

yollarla

bu

ö r g ü n ü n

hâlâ

veren ve

çok

temel­

belirtirim.

almıyor.

burjuvazi,

d o ğ r u l t u s u n d a

ki

alamıyorlar.

kınadığımı k o n u

de­

karşılaşa­

g ö r ü y o r u z

kendilerini

konu

filminiz

soruyla

alanlarında

mücadelesini»

ül­

Zamanla­

amacı

seçik

şiddetle

em­

b u n u n

vardı.

Böyle

a d ı m

bir

y e r d e n

yanlışlığı

İkinci

e m p e r y a l i z m

birlikte

o l d u ğ u

açık

davra­ seçik

gösteriliyor.

k a t l i a m l a r

alan

Böyle

değişik

ideolojik

müdahaleleri

m ü c a d e l e y i

hedefi,

düzeye

terörün

s a l d ı r m a k t a n

d e ğ i n d i ğ i m

greve

baş

ideolojik

sorudan

ayakları

şirketler politik

DDY'deki

sergilenen

Bu

m ü c a d e l e n i n

«solun

Faşist

i t h a m l a r

k a r a l a m a k t a n ,

f i l m

bir

istenen

gözlemleyebiliyoruz?

göremiyoruz.

doğru

t ü m

Güncelde

ilişkilerimizi

bezdirir

sınıf-

artık

t ü r l ü

ideolojik

katliamların

miyiz?

verebilir?

s o r u m s u z l u ğ u

başta

se­

başarabildiğin-

y a n d a n

olarak

solun

ne

sayıdaki yandaşlarımızı

siz

için

d ü ş ü n m e m i ş t i m .

kesimlerimiz

sür­

İşçi­

payınızı aldığınızı ve faşizme karşı

söyleyebilir

sorumsuzca

hiç

olarak

diyebiliriz?

k a ç ı n m a k

edindiğinizi

Böyle

faşist

yaşamından

açık

pasifikasyonundan

m o k r a t

açık

gerçekleştirilmesi

konusunda

alanları­

çocuklarımıza.

d o ğ r u l t u s u n d a

kuruluşlarla olan

insanlarımız

filminizin

sa­

bize

Filminiz solun ideolojik mücadelesini k o n u alıyor.

emekçiler,

ve

söyleyerek

m i l y o n l a r c a

çalışırken,

düzeye

k e m i z

işçi

«babalarımızın

çerçevesinde

ideolojisi

özlenen

ve

belirtiyor,

bırakacağız

grev

ve

az

uşaklarının

olmadığını»

h a y k ı r a n

rahatsızlığını

«...ülkemizde

onların

noktalıyordu,

d ü n y a

kesimlerin

III.

H a s a n

BİZİMDİR.»

işçi

şekilde

alanları

şöyle

y e r y ü z ü n d e

filmimiz, b i r

lararası

ve

güzel

İşçi

artırdıklarını»

m ü c a d e l e

konuşmasını

bıraktığından

başladı.

burjuvazinin,

t e r ö r ü

e k o n o m i k

d ü r ü y o r d u

grev

hayat

elbette

pahalılığının,

içinde

insanlarımızı

yer

alıyor.

y a ş a m ı n d a n


bıktırmasına

asıl

k a p a n m a s ı n a

n e d e n

mızı ve

böyle

diğer

şist

kahvaltı

elinde

t e r ö r ü n

A n c a k için

olan

ilkel

nasıl

olarak

k e s i m

B u n u

u y g u l a m a y a

hazır­

anlayabileceği

nasıl

ü r e t i m

araç­

kullandığını

anla­

gösteriyoruz.

yanıtımı

iki

insanı­

yolcuları).

pasifikasyonundan»

saldırıya

fabrikaların

b u r j u v a z i n i n

silahları

birisi

bir

seyircinin

sadece

h a n g i

kitle

s o r u m s u z c a

en

ve

ve

(Banliyö

baskılarını

b u n u

silahların

a m a c ı

Bu

ve

işçileri

göstermeyi

görüyoruz.

masasında

t u t a b i l m e k

sırasında

dığıma.

grevleri

k a t l i a m

sergiliyoruz.

t a b i l m e k

burjuvazinin,

d ü ş ü n d ü r e b i l d i ğ i n i

ise

açıklıkta

olan

olarak

oyunlarını,

ladığını

larını

n e d e n

Gelelim

p a y ı m ı

ayrı

alıp

n o k t a d a

«Fa­ alma­

verece­

ğim. A

dele

İşçi

sınıfı

nedir,

Faşizme,

nasıl

Ş u n u masıyla tarihi d e n

bilimsel

öğretisi

d o ğ r u l t u s u n d a

m ü c a ­

birlikte

sınıf

yol

bu

tuluş

ve

lojisini

tisi lojik

Bu

îşçi

bağlıdır.

Bu

t u t m a k

m ü c a d e l e y i verir.

m ü c a d e l e sızan

sınıfı

mücadele

İşçi

t a r i h

da

silah

d o ğ r u

ideolojisini silahı

işçi

partisi partisi

s a p m a y a

o

karşı

m ü c a d e l e

aç­

olay

b u n u

işçi tek

sı­

kur­ tek

k a b u l

edip

sınıfı

ideo­

isçi İşçi

sınıfı

ideolojik

bu

m ü c a d e l e

bağımsız

eliyle burjuvaziye

bu

sınıflar

devrimciliğin

b u r j u v a z i d e n

da

bilim­

ü r e t e n

geçerli

gerektirir.

içinde

za­

y o l u n u

bilimi,

ku l l a n a bilm ek ,

sınıfının

sınıfı

çıkmıştır

sınıfı

Bu

o r t a d a n sonuç

Bu

e t m e k

vermez.

m u t ­

hiçbirisi

yaratan,

gerçek

k a b u l

da bu

k u r t u l u ş

İşci

bir­

ayaklanması,

d a y a n a n

yığınların

ve

olarak

ideolojik

varlığına

ne­

ülkede

ya

sahnesine

olmuştur.

e m e k ç i

insanlık

eşitsizliğin

yolların

noktasıdır.

diğer

k e n d i

bu

çık­

s ö m ü r ü y e

b i r ç o k

çalışarak

bağımlı

t ü r l ü

için

gerçek

m ü c a d e l e y i

yani

b a k ı m d a n

k ö y l ü l e r i n

sınıfının

yığınlara

m e y d a n a

tarihinde

bu

sürekli

de

ve

sınıfı

ideolojik

v e r i r k e n

politik

A n c a k

gerçek

A y r ı c a işçi

her

insanlık

seslenerek,

d ö n ü m

sınıfı

Bu

o r t a d a n kaldırılması

yenilmez

birlikte

mücadelesini

eliyle

ş a n d a n

en

bir

olmuştur.

temiz

ideolojik politik

sınıfla

olmuştur.

e t m e m e y e

karşı

sınıfların

başlar.

değerleri birlikte

ile

tarihinde o

yolu

ö l ç ü t ü

b ü t ü n

disiplini

mücadelesi

işçi

değişmiştir. e m e k ç i

farklı

ayaklanması,

denenmiştir.

diğer

Böylece

nıfının

gericiliğe

kaldırılması

«vicdanına

ki

da

Ve

yöneticilerin

z a m a n

akışı

sosyalizm

çelik

t ü r l ü

de

o r t a d a n

Kölelerin

yolları Ne

t o p l u m l a r

tarihidir.

sahiplerinin

tarihin

sınıf

mücadelesi

k r a l ve

vermemiştir.

mıştır.

sınıf

eşitsizliğin

kaldırılması

m a n

ki

denenmiştir.

g ü ç

her

bilir

mücadelesi

«kötü-zalim» lak

emperyalizme,

verilir?

herkes

olan

çok

işçi

o n u n

nedir? B

sel

ve

karşı

par­ ideo­

o r t a y a

çıkan

veya

m ü c a d e l e

verir.

Kaldı

ki

önce

bu

v e r m e

d ö n e m i n d e n

dı-

TAVIR/12:


n u n l a

bağlı

atmış

olur.

litik

ve

politik

a n c a k

işçi

ve

likçi tekelci gerekir. o n u n

ların, niş

Faşizm

e k o n o m i k yani

örgütsel

a m a ç l a y a n

d o ğ r u l t a m a y a c a ğ ı m e k , na,

geriletmek

ki

larıyla lım,

m a k t a n f i l m i m d e

A m a

t e m i y o r u m . mücadele

ezecek

ve

f i l m i m i z

görevi

yerine

Yapılan kitle

Filminiz Tekelci

ler paketi» 122/TAVIR

Ve

olan

ideolojik

ve

bu

tartışmaların öncelikle

o l d u ğ u n u d a h a

ideolojik

g ü ç l ü

olurdu.

bir

o t u r u m d a

örgütlerinin için

bu

b i r

t ü m

bir

s e r m a y e n i n

çıkarları

açıldığında

halkımızın

yeni

v e

için

saldırıları b u l u n d u ğ u

d o ğ r u l t u s u n d a k i d a h a

b i r

y o k l u k

belini

görü­ baskı­

bıraka­

hedef

şaşırt­

çatışmayı

Ben k o n u

söylemek

is­

b i r

düzeyde

p a m u k

ipliğine

b u l u n a r a k yerle

bir

faşizme

etmelidir.

b ö l ü m l e r i n d e

Bu

fa­

başarılmasının İşçi

sınıfının

gerçekten

olsaydı

birlikte

desteklemelerini sözkonusu

ge­

baskıları­

y a n a

çalışıyoruz.

almış

en

s ö y l ü y o r u m .

gerçekten

yoktur.

sı­

aydın­

faşizm

b i r

y a p a y

d o ğ r u n u n

işçi

b u n l a r d a n

d e m e k

arkadaşlarınızla

destek

işbir­

p ü s k ü r t ­

yeni

siyasetlerin

k o n u

saldırı

d a h a

faşizmi

gerektiğini

silahı

filmlerinizi

türden

halde

bir

ideolojik

ve

yu­

d o ğ r u l t u s u n d a

günlerde

ş u n u n

söylemeye

m ü c a d e l e y i

getirmiş

açık

vahşi

her

kitlelerin

m ü c a d e l e y i

içindeki

artık

disiplinli

gençliğin,

B ü t ü n

Bu

a l ı n m a m a s ı

birlikteliğin

silahından

k a r a k

tek

görev

düşer.

o l u ş t u r a m a m a s ı

ideolojik

öncül

tik

da.

ö r g ü t l e n m e l i

b i r

salt

k o n u

p l a t f o r m u n u

f i l m i m i z i n

ideolojik

IV.

b u n u n l a

ittifaklardan

şizmi

gibi

Alınmalıdır

karşı bilimsel

tek

o l d u ğ u

alan

arkasında

t ü m

b u r j u v a z i n i n

B u n u

içine

önderliğinde

yoğunlaştıralım

değildir.

Faşist

faşizmi

A k s i

ideolojik

sınıfı

cinayetlere

bilimi

görecek

ertelenmez.

m ü c a d e l e y i

ve

yurtsever

hareket

d u r u m a

nedenle

birşey

soruda

a l m a d ı m .

bu

karşı

b a ş k a

verir

kez

işçi

e m p e r y a l i z m i g ö r e b i l m e k

m e r k e z i

uğratır.

ç o ğ u

m ü c a d e l e

g ü n d e m d e ,

faşizme

bağlı

i m k â n

ideolojik

başaran

b o z g u n a

yerine

tertiplerine

yoruz

Biz

b i r

ve

ve

verir.

z u l m ü n

sınıfı

ilerici

g ö r e n

ve

işçi

o n u n

birliği,

zarar

ve

ger­

yenilebilir

güçlü,

g ü v e n

terör

arkasındaki

ve

böyle

po­

yığınlar,

unsurlarını

kavrar,

baskı

sınıfının

bilimi

bakılmalıdır.

olgusu,

etrafında

faşizmden

birliğini

ve

ilerici

İşçi

adımlarını

burjuvazi

sınıfı

faşist

alınarak

ö n e m l i

e m e k ç i

ne

a n c a k

yığınları

o n u n

tehlikesi

ekseni

ve ve

a n t i - d e m o k r a t i k ve

diğer

İşçi

gelişmelere,

esas

sermayeyi

politik

nıfının

h e r

ö n c ü

gider

geniş

faşist

söylediklerim

cinayetin,

uğratılır. en

ve

s ö y l ü y o r u m ,

edilmeden,

k u r t u l u ş a

b i r hareket

için

ilk

bağımsızlıkçılarla

sınıfının

Y u r d u m u z d a k i karıda

k a b u l

b o z g u n a

hareketiyle

bilimsel

mücadeleyle

ş u n u n

ulusal

e m p e r y a l i z m

disiplini

ve

bunları

ö n c ü l ü ğ ü

yurtseverler de

e k o n o m i k

B ü t ü n

ideolojik

çek ne

olarak

dahi

çı­ bir

demokra­

istemiştiniz.

m u d u r ? «ekonomik ve

sefalete

önlem­ itildiği


g ö r ü l m ü ş t ü r . k ı m ı z d a n mıştır. likle

Burjuvazi

gelecek

Bu

baskı

d e v r i m c i

o l a n d a n

ve

ağır

göre,

bu

d e n

y a r a r l a n m a s ı

r ü n

genelde

de

rilmesi

V.

Y O L

Faşist

çileriyle

birlikte

baskı

elli

alanında

d e v r i m c i

jisinin

gelişen k ü l t ü r

ç ı k m a y a

ve

açık

tefeci

karşı

dağıtım sanat

olduğu düzenin

ve

k ü l t ü -

mücadelesini

dayanışması,

bu

çabası

k ü l t ü r

seçik

s i n e m a yoz

da

göste-

sanat

başlamıştır.

ilk

D e m i r

Yol

h a k i m

ağızda

özü

ve

na

asıl

k a h r a m a n ı n

işçi

sınıfı

sinemasının

seyirciyle

geliştirilmeye

işçi

çalışılması

giderek

işçi

sınıfı

yapıtlar

ortaya

ögeleriyle

alternatif

d r a m a t i k

b i r

başa-

irdelendiğini

v u r g u l a m a s ı

d i n a m i ğ i

ge-

ideolo-

k a h r a m a n l ı k l a r ı

ve

si-

yerini

t ü m

o l d u ğ u n u

sınıfı

Yeşilçam b i ç i m

a n l a m d a

bireysel

özdeşleşme

için uyguladığı b i ç i m i reddederek b i ç i m

bu

u y g u l a -

G e r e k

o l d u ğ u

b u n u n

f i l m i n i n

emperyalist

b u r j u v a

f i l m l e r i n

önce

işbirlik-

Bu

Yıllardır

d o ğ r u l t u s u n d a ,

anti

bırakıp

ü l k e m i z d e k i

egemendir.

u y u t u c u

s e r m a y e d a h a

tezgahlanmaktadır.

anlayışının

A n c a k

tekelci

o l d u ğ u n d a n

politikası

sanatına

alterna-

m i d i r ?

g ö r ü l m ü ş t ü r .

ve

politikasına

arkasında

şirketlerin

işçi sınıfı h a r e k e t i

ve

k ü l t ü r

k a t l i a m ı n

anti-faşist,

VI.

Yeşilçam

k a z a n d ı r m a k

başarabilmiş

yıldır bu ülkede

gerici,

söylenemez.

kanıtlar

özel­ k a d a r

y ü r ü y e b i l m e s i

örgütleriyle

ve

al­

b u g ü n e

yapıtlara

halde

m e v c u t

çokuluslu

ü l k e m i z

açısından

k e m i z d e

bir

geçmesi

Yeşilçam

hal­

önlemlerini

alacaktır

artık

b o y u t l a r

geliştirmeyi

E m p e r y a l i z m i n

n e m a anlayışı

rıldığı

aktif

s ö m ü r ü y e

istenecektir.

koşut

kitle

e m p e r y a l i z m i n

h e r t ü r l ü

s i n e m a

öz

O

k a v g a y a

d a h a

e m p e r y a l i z m i n ,

r e k

olanaksızdır.

ve

payını

d e v r i m c i

ü r e t i m l e r i n

d e m o k r a t i k

görüş

sözetmiştim.

ma

ve

ö n l e n m e k

ve

doğaldır.

D E M İ R

nin,

da

giderek

tif bir —

t ü r

da

ilişkiye

kesinlikle

s ü r d ü r ü l e n

sendikalar

y a n ı ş m a y a

de

y a p m ı ş

sinema

kitlelerle

baskılarla

baskıya

hesabını

ö n l e m l e r d e n

sermayesinin

bilindiğine

e k o n o m i k

tepkilerinde

yapıtların

d a h a

tüccar

elbette

b i r ile

etkilenme

d o ğ r u l t u s u n -

görüş

getirildiği

sanırım.

Gösteriminden bu y a n a filminize

yöneltilen

eleştiriler ne

yön

olmuştur? —

A K M ' d e k i

kın

gösterilerinden

o l u m l u . z ü n ü

eksik,

A n c a k

e t t i ğ i m

S i n e m a sonra

gençlik

-

TV

Enstitüsü'ndeki

f i l m e

k e s i m i n i n

arkadaşların

yapılan b i r

dışındaki

d a h a

eleştiriler

b ö l ü m ü n ü

t a m a m a yagenellikle

beklemediğimiz,

izleyicilerinde

d ü ş ü n m e d i k ] TAVIR/


kesin

olarak

r u m l a r

geldi.

y o r u m l a r l a

O l u m l u

ilgili

yöneltilen

gilenen nasıl

Yugoslav,

k o n u

paşa'yı açık

m e m e k

b i r

başında

cularının

dakikalık

f i l m

d a h a

düşünmelidirler.

eleştiri c i m

o

Ö r n e ğ i n bi.

eleştiri

H i ç b i r

çıkardığı

rettiler.

Gösteri

topladım.

zinin

gelişen

v u r d u ğ u n u masının lerle

kesimin,

lım.?» bet

daşlar

ilgisiz.

işçi

örneğin

sınıfı ne

diyen

sonuç ise,

124/TAVIR

kesinlikle TYS

aynı

inen

ş u n u

şuna,

eleştiriler

b i r

b e l i r t m e k

Bu

dakikalık

getiriyorlar.

bir

ilgili

yola

zafere aynı

«bu

Y i n e

sey­

görüş­

baş ulaş­

sözcük­

söylediler.

A y d ı n

f i l m

si­

«Burjuvazi

karşılayacak

baka­

çoğaltılabilir

d a k i k a d a gibi

Fil-

b u r i u v a -

h e r

ü y e n i n

f i l m m i ş

gi­ gös­

işçiler

yanın

hepsi

şeyler

100

b ö l ü m ü n .

s ö y l ü y o r u m .

için

bi

arkadaşların

filmle

örnekler

f i l m i

b u

kez

sorun

titizlik

sınıfının

nasıl

bir

Yalnızca

gelmiş

isterim.

şamarı

b ö l ü m ü n e

b u n u

edip

istenen

iki

gör­

D A Ğ I T I L M A S I

d u r d u r a b i l m e k

d o ğ r u l t u d a

yol­

çok

dakikalık

dolaşıp

Tabii

filmde

tartışılan

istenen,

isçi

k a d a r

bir

bir

ne

Haydar­

banliyö

b ö l ü m .

d i k k a t

anlatılmak

çıkarıyorum, 15

d a h i

yerlerden

yapsınlar

ve

bu bazı

yönelmeleri

dakikalık

d a y a n a r a k

hepsini

olmuştur.

derlerken

kaçırıldığı

M A L L A R I N

değişik

bu

ideolojisini

arkadaşlar

özellikle

A l m a n ,

söylemesine

onbeş

K u r u l u ' n d a n

dediğini

çıkartıyorlar,

farklı

bu

anlamışlardı.

Y ö n e t i m

suratına

15

ser­

t u t a b i l m e n i n

alınmamasını

yönelten

var,

içinde

s e r m a y e n i n

masası

dikkate

anlatılmak

hareketini

aydınlarımız da

de

asıl

yaparlarsa

yüzakıdır»

yoluyla

kahvaltı

b a n a

ideolo­

seyreden

sınıfı

yaptığını

etmedikleri

günlerce

f i l m d e

«işçi

b ö l ü m l e r d e

B u n u

gösterisinde

Hepsi

ama,

.Bundan

b a ş k a

çok

sonrası

a m a

n e m a m ı z ı n sinema

yerleri

engellenmeyeceğini

değil

o

itiraz

sahnelerde"

ikinci

lerini

eleştiri

Kaldıki

dahi

F i l m i m i

tartışmaya

f i l m i n

b a ğ l a m a m a s ı n a

t ü r

sonuçla

özellikle

bir

ırak

b u

açıkça

içi

f i l m i n

gözden

gözden

K A M Y O N U N D A K İ

siyaseti b u

gibi

alan

M Î G R O

terdiğimiz

mi

k a d a r m ı ş

yöneltenlerin

olarak

d a h i

ettiğim

ve

Ş u n u

«sol

yo­

çok

söyleşide

f i l m i n

tekelci

k o m ü n i s t l e r i n

d a h a

Şu

hatırlamıyoruz»

İşbirlikçi

d u y g u s a l

ortada.

bir

tavrı

sekansını

konuştuklarını

sanki

o l d u ğ u

sinemacılar,

bir

sözünü

100

gittim.

dakikalık

sergileyişin

aralarında

gerekir.

y o l u n a

f i l m

bazı

b ı r a k a r a k

a n l a y a m ı y o r u m .

b a ş k a

b u n u

y a n a

söyleyebilmek

b i l e m i y o r u m .

k a b a

söyleşinin

k ı r k

aldığını»

yalnız

b o m b a l a y ı p

hatta

saat

bir

f i l m i n

derece d o ğ r u d u r

a ç m a k

Hollandalı

sergileyen

arkadaşların

bir

anti-emperyalist

ve

saptadığım

d o ğ r u l t u d a

olabildiğini

İ r a n

nitelikte

b u

bir

anti-faşist

m ü m k ü n

eleştirileri

d a

isterimki

çatışmaları

s o n u c u

tartışmalar

soruların

belirtmek jik

a r a ş t ı r m a l a r ı m

el­

seyreden

g ö r e n

arka­

,


GELECEK

SAYIDA... K Ü L T Ü R E L

Yaşadığımız t o p l u m s a l rel

t o p l u m s a l

yapılar

b i r i k i m l e r i n

ileri

nüvelerinin

m ü z e

o

d e v r i m c i

öğeler

g r u p l a r ı n

t o p l u m u n

hayatının

ilgilendireni

d e v r i m c i m a y a

nitelik

ru n u t m a l a r ı n ı de

zorlayan

bir

b u r j u v a

gelişme

değerleri

yeniden

araştırıp

ortaya

çağının

sahip

sürecinde

çıkmış

ö z ü m l e m e d e n

g ü n b e

r a k h a n g i

süreçte

edebiyat)

h a m m a d d e ,

t ü r

temel

sinin

köleci,

oluşan

m a n t ı k s a l

t o p l u m a

t o p l u m u n

k ü l t ü r ü -

olacaktır.

çalışmalarından

k u ş a k l a r d a n

insan

ürünlerdir.

süreç var

için-

olan

ve

yansı-

-

Yaklaşımımızın ışığında

aynı

g ü n ü -

kafasında

a y d ı n l a r d a n

bilimsel

ve

k o n u y u ele al-

sadece

z a m a n d a

g ü n

d ü n y a y ı v

değiştirmeyi

o l u ş t u r d u ğ u

çalışılmalı

a m a

d e v r i m c i

insan

ve

uy-

benimsemişti.

süzgecinden

geçirerek

insan

bilgisini

dalıdır. değişimi

yaratılamaz.

O n l a r ı n

halkların

y a ş a m

ve

Ç ü n k ü

kültür

mücadelelerine

gelişir.

hayatı

gelişimini

D o ğ a l

k ü l t ü r ü n

ola-

(sanat-

oluşturur.

ö n ü n d e

(örgütsüz,

b u l u n d u r u l m a d a n m ü c a d e l e d e n

Ç ü n k ü

d e v r i m c i

t o p l u m l a r d a

olacaktır. k ü l t ü r e l

birikim-

düşünce

m a r k s i z m

k ü l t ü r ü n

olsun

değerli

değerleri

eleştiri

k ü l t ü r

kaynağını

gelişimi

t ü m

en

d a h a da zenginleşerek

kapitalist

insanlığın

b i l i m

u n s u r u d u r .

göz

çıkardığı

nedenle

yarattığı

boşa. olacaktır.

feodal,

içinde

d e v r i m c i

o l u ş t u r m a çabaları

kel,

ortaya

Bu

bir

o l u n u r s a

koşullar

yöntemleriyle)

(sosyalist

yaşanılan

ç ı k m a k l a ka l m a m ış ,

h a l k l a r ı n t a r i h l e r i n i n asıl

Bu

sürecini-

ilişkilerinde

m a r k s i z m

yetinmeyen,

e v r i m i n i n

bağlı o l a r a k ve

ikincisi

k ü l t ü r e l

için

kullanabilmeleri

İnsanlığın

geçmiş

adlan-

gelişim

yaratılması

k o n u d u r .

diye

d ü ş ü n ü l e r e k

yaşamının)

m a r k s i z m

biçimlendirmiştir.

t ü m ü n d e n

yeni

k ü l t ü -

bilimdir.

yeniliklerine

garlığının Bu

Ç ü n k ü

istemekle

M a r k s i z m lerine,

birinci

b u

önceki

ulaşan

m i r a s

yapıya

karşılıklı

beliren

taşıyabilmesi

çalışacağız.

miras;

( m a d d i

o l a r a k

k ü l t ü r e l

katkısı

Birincisi

oluşturan

Bizi

v e

ikilidir.

t o p l u m u

k a d a r

t o p l u m s a l

k ü l t ü r ü n

k ü l t ü r e l

ü r ü n l e r i

da

bir

ulaştırılan

masının

ya

k ü l t ü r ü n

t o p l u m d a n )

g ü n ü m ü z e

t o p l u m s a l

k a d a r

de

ve

oluşturulmasına

ilerici,

yararlanılacak

olacak

Ü Z E R İ N E

(kapitalist

yaklaşımımız,

o l u ş t u r a n

y a r d ı m c ı

Yeni,

gelişen

s o r u n a

aşamasını

u l a ş m a d a n ü n

içinde

( M İ R A S )

y a p ı d a n

değerlendirilmesi

dırabileceğimiz bir

B İ R İ K İ M

B ü t ü n

b i r i k i m

k ü l t ü r ü n

k o p u k , k ü l t ü r

biriktirdiği bu

d e v r i m c i

laboratuvar insanlığın bilgi

t o p l u m s a l

t a m a m ı

yaratılmasında

ile

kül-

il-

hazine-

dönemlere

ö z ü m l e n m e y e

t a m a m ı

kullanıl-

mamalıdır. TAVIR/


Ezilen l u m d a

e m e k ç i

olursa

lerinin

olsun

d o ğ m a s ı n a

larında

için

m i r a s

ülkelerinin,

biçimleri

edebiyat

b u

halklarının

nat,

özlü

sayede

h a l k

koşullarına

top­

k ü l t ü r ü n

öğe­

B u n l a r ı

o r t a y a

kitlelerinin

u y g u n

ve

hizmetinde

ve

ulaşan

h a l k ı n

çı­

geçirip,

b u l u n u r .

b i ç i m

g ü n ü m ü z e

çalışma­

gözden

öğeler

d e v r i m i n

ve

yaratıcı

ışığında

y a r d ı m c ı

artık

b i r

olmalıdır.

geçmişten de

d ö n e m d e

devrimcilerin

m a r k s i z m

gelişimine

Dolayısıyla

sosyalist

b u n l a r

A n c a k

zandırılabilir.

h a n g i

İşte

mirasını

k ü l t ü r ü n

koşulları

ve

açmıştır.

olacaktır.

d e v r i m c i

k e n d i

yol

geçmişin

incelemekle

y a ş a m

d e m o k r a t i k

kullanacakları

k a r m a k

o l a n

yığınların

B u n l a r a

içerik

ka­

değerli

sa­

y a r a r ı n a

işlev \

görürler. Çağımızın lığın

k ü l t ü r

sıdır.

tek

b i r i k i m i n d e

Proletaryanın

rine

s ö m ü r ü n ü n

listlere dır.

d e v r i m c i

h e r

Bu,

s ö m ü r ü y e

ş u m u n a

y a r d ı m c ı

gelişimi

duraklatır.

olan

k u r u m l a r ı n d a n

esas

alınmalıdır.

onların r e n m e

ellerinde y o l u n d a

bu

sayede

rel

eğitimini

r e k

yaratıcı

g ü t l ü ci ise

ve

çalışmayı

Evet,

h e r

yaratır.

d e v a m ı

Bir için

126/TAVIR

bir

k o n u m a

ç o k

y ö n l ü

göre A m a

avuç

var

t e k n i k

ve

sağlama, sanatı

sanat,

A n c a k

kültür;

düşünce

ile

öğ­

k ü l t ü ­

birleştire­

o l u ş t u r d u ğ u

ör­

Genel

d e v r i m ­

D i k k a t

edilmesi

gereken

edebiyat

mirasını

alırken,

girer.

y ü k s e l m e

t u t k u s u ,

liberalizm

çalışmayı

k a l d ı r a m a m a )

ve

disip­

t ü r ü n d e n

alış­

mirasını

ken­

g e t i r m e m e k t i r .

k ı s m e n

devralır,

b u r j u v a z i b u r j u v a n ı n

kullanmıştır.

işlev

açar,

y a r a r l a n m a k

götürebilirler.

sanat,

olu­

yapılanmalarını

devrimcilerin

yığınlara

bireysel

miras)

inceleyerek,

lebilmesinde

e m e k ç i

olan

ye­

var­

B u r j u v a z i n i n

harcamalıdırlar.

d e v r i m c i

geçiren

sosyo-ekonomik k u r u l u ş

koşullarına

m u ş t u r .

b u n u n

yol

eğitimlerini

bilim,

hizmetinde

k u r u m l a r ı n d a n

(örgütlü, ( k ö t ü

ve

h a y a t a

destekleyen

kariyerizm,

kanlıklar

layıp

azınlığın

k a y b ı n a

alternatif

çaba

yıkarak,

k ü l t ü r ü n

alabildiğine

içindeki

mirasçı-

gereksinimi

d e v r i m c i

kişilerden

u s a n m a d a n

t a m a m l a m ı ş

b u r j u v a z i n i n

r ü n ü

b i r

v e

da

yapılmalıdır?

devrimciler

kafalarının

b ı k m a d a n ,

k ü ç ü k

çalışmayı

linsizlik

için

k u r u m l a r

yapılarla geniş

birlikte

di

b u

n e

insan­

devrimcilere-sosya-

z a m a n

u z m a n l a r ı n d a n

B u n u n

k a d a r

b e k l e m e k

sahibi,

düzeni

a l a n d a ve

proletarya,

t e k

k u r a c a k

k ü l t ü r e l

d u r u m d a

v e

şeyin

kapitalist

yetişeceğini

olacaklarını B u

her

düzeni

gibi

z a m a n l a

olan

dayalı

bir

o l d u ğ u

insanların

olması nedeniyle

değerli

olmadığı

a l a n d a

o l u ş t u r a n a

sınıfı

b u

geçmişin k ı s m e n

mirası

hizmetine

D e v r i m c i l e r i n

eleştiriden görecek

geçirmeli,

d e v r i m c i

k ü l t ü r

r e d d e r e k

h a r

v u r u p

sunmuş, görevi

ise

t o p l u m u n

k ü l t ü r e

k e n d i

k ü l t ü ­

h a r m a n

savur-

s ö m ü r ü bu

düzeninin

mirası

d a h a ileri

topar­ g ö t ü r ü -

kazandırmalıdırlar.


KİTAPLAR

ken.

Yalnızca

kabilir

acaba

belki,

diyenler

insanların

en

çı­

iyim­

serlerinden. Vietnam D İ R E N M E

S A V A Ş I

D U C

N g u y e n

Parti

T H U A N

30

ren

daha

ber

olan

TL., O D A Y a y ı n l a r ı

gece

«Tanrım»

bilmece» lar.

yatağında

dedi

Öldükçe

Ben

«Bu

ne

çoğalıyor

tükenmekteyim

yollarla,

emperyalizminin hangi

girdiği,

halkların, nın

ona

mış

özelde karşı

faşizmin

nan

işkence

mücadelesi

taşıyor.

ile

içinde

bu

onurunu

ve

taya

ezilmişliği

der. İki

di­

kitap

romansal

adıyla

niteli­

iğrenç

yüzü

güçlenen, özün,

yüzü

birbirlerine.

bi­

inanmış-

düşmanca Nasıl,

olamaz demiyor insan

ba­

neden okur­

yol

(42.

ve

Say­ bulu­

götürülür. Daha

işin

direnmeye. bir

Kazanmak. zorlamak, lekelemek

indirgeyip

sonra

belgesel

ve­

tek

Ve ba­

«Tut­

sözcükten

Beni

boyun

devrimciliğin konusundaki

çaba ve isteklerini etkisiz bir n o k ­

anlatmış

beslenen, devrimci

oluşuyor.

Thuan

bir

yerine

başlar.

turduğum

halkı­ anlatıl­

ele

Bahçesinde

kararlıdır,

eğmeye

halkının

Faşizmin

aydınlık

kıyorlar ya da

Duc

çok,

ği

lığın

Vietnam

Aslında

linçlenen

Vietnam

şında

ezilen

Emperyalizmin

Nguyen

anlatıdan

tür

başında

devrimcilerle bera­

adlandırılan

öldür­

ülkele­

biçimi,

özelliklerini,

simgeleyen bize.

diye

Hayvanat

ne

koşullarda

saldırı

kitapta.

liyle

posta)

işkenceler

ABD

Duc

haindir.

gon

(A. B e h r a m o ğ l u )

re

bir

Görev

Kendisini

önce

adam­

dükçe» .

yakalanır.

biri.

Y a z a r ö n c e F r a n s ı z c a P 42

bir zor

em­

Nguyen

militandır.

iken

ABD

pazarlarından

üyesidir

Türkçesi : M e h m e t Taş, 3. Baskı,

uyandı

dönemde

peryalizminin Thuan,

Cellat

o

neye

sene

geçirir

«Taşra

mayan

görevi

kendi

bireyleri birlikte

Daha

Örgütü»

Oradaki üye

her

sürüklemek

ve

katıl­

eğitmek,

karşı

parti

olmayan

mücadelesine

peşlerinden mana

orada.

edilmiş bir hapisa-

götürülür.

hatta

etmeliydim.»

Güvenlik

kamufle

üyesinin

yok

onları ve

düş­

koymayı

sağ­

lamaktır. TAVIR/127


Daha dor

sonra Thuan,

zindanlarına

rada

onlara

lenir.

İlki

mün,

berbat

ve

Ama

gönderilir.

iki yolun

ikincisi

menin

dışında şey

yavaş

ölü­

göster­

yaşamanın

yoludur.

dayanamayıp

gösteren

birkaç

onların

kişinin

söyledikleri

tek

zu

kıramaz.

tümünü

simgeler

«Ben şamının rim.

gibi,

izindeyiz!

Şende

devrim'in aynıdır.

sonuna

korumaya

kaplan

belirli Bu

ra, değinmekte

denen

Çünkü

oraya sahip

rolarıdır. olmayan

hiçbir

giren

her

varları

üstünden sopalarla

Yani

yerde

özel

yemekten

bu ıslatma mevsimidir dökülür,

du­

gözlenir, dürtülür, mahkûm

tuzaklar

hazırlanır.

çok

dayak

içi

su

vücutları

yenir.

dolu

yaklaşık

4

1964'ün

nisanında

Duc

Thuan

döner.

Mücadelesine

devam

kendi

edecektir.

yaşantısını

«Edebiyat

maddi

gerçekliklerin

ilkesine

bir

ak­

yaşan­

yansıtılması

yapıtlarını

güzel

halkına

verecektir»

örnek

oluşturu­

yor.

D Ü N Y A Y I John

S A R S A N

O N

G Ü N

R E E D :

Türkçesi

Erdoğan Gürkan.

2. b a s ı m : Ağustos/1978, 274, s a y f a . ODA

Yayınları.

sırasında derileri morarır

«Bu rih

kitap

gördüğüm

dilimidir.

yani

Rus

fı­

şındaki

m.

cünü

Ekim

asker ve

geçirip

ta­

devrimi'nin

işçilerinin

Bolşeviklerin

ellerine

bir

devlet onu

ba­ gü­

Sovyet­

giden

lerin ellerine bıraktıkları günlerin

( k i kış

ayrıntılı bir öyküsü o l m a k t a n öte­

çıplak­

ye

Süren

tutuklular

mahkumların

geçirdikleri

vurgulamış.

dökülür. ve

Orada

yerden

özgün

öz­

çıkan

işlemi

başka k a m ­

k a p l a n boşalt­

yerleştirilir,

yükseklikten

Thuan

kafeslerin

üzerine

insanlık

kaplan

mahkumun

da

der.

bırakılırlar.

tarması, ile

eminim»

bir

sonra

Yazarın tının

kadar

benzeri

İşte

sürekli

dışarı

Kafeslerin çılar

uygulanan

sürekli

almak ya

ru­

hareket kad­

simgeler.

tutuklular

dövülür,

direniş

yitirdiğini

için

tutuklu­

sonuna

alınıp

partiye

mezba­

kafesleridir.

baskıdır.

Çünkü

mak

bıraktığı

gönderilen

bunu

gürlüğünü

çorba

işken­

tastamam

Poulo -

Nguyen

kanlı

da

tutuklularla

aydan

ve

çıkarların

kurtu­

üç

-

de

saldırılardan

kalan

serbest

sen

ve

götürülür.

büyük

nedenle

bir

Poulo

insan

devrimci

Bu

kafesleri kafese

en

onla­

bili-

ortasında

pa

en

geçmiş,

başka

uzun

var.

kaplan

sınavdan

baskı

nedenle

yapıldığı,

haları

uzadı-

ya­

Ocak

baskı sağ

de

edeceğine

Condor'dan

uzun

yarar

faşizmin

celerinin

lup

bölümünde

zindanlarının

özelliği,

huna

bir

kafeslerinden

Condor

onurumu­

kararlıyız.»

bahsedilmiş.

lar

dek

gibisin,

kişisel

Senin

işçi

olduğunu

çıkarlarıyla

mücadele dışı

eskiden

benim

senin

onların

ve;

nasıl sefil

işçisin,

Tıpkı

Thuan

işçiyim,

1964

Kitabın

pul

pul

ve

şi­

bir iddiası yoktu.» İşte

saca

yazarı

Dünyayı

John Sarsan

Reed'den On

kı­

Gün'ün

tanımı.

şer. bir

gücünü

vardır:

sizin

tır)

söy­

pişmanlık

«Yoldaşlar,

ya

Bu­

olduğu

ve

işkencelere

pişmanlık

Poulo-Con-

Düşman

istediği

zaman

ulaşamaz.

kenceler

sonuca

devrimcilerin

128/TAVIR

Yaptığı

Yazar

hiç­ iş­

direnme

beri

John

devrimci

deyimiyle

Reed'in olması

«Dünya'nın

onu;

baştan kendi

en fazla ezi-

-


len

160

re

milyon

karşı

itiyor. da

verdiği

bitenlerin veya

her

tümü

Ancak

bu

az veya uzun

ezenle­

savaşı»

Olayların

geçiyor.

sa

insanının

yazmaya

Petrograd' kentte

çok

tarafında

aynı

kı­

ülkenin

doğrulukla

yi­

nelenmiştir. «Karşımızda bir

olayların

sıralaması,

değil,

bir

fakat

basit

belgeler öylesine

dökü­

olayların

diyerek

üstüne

kitabın

eğildim.»

tarafsızlığını

vur­

guluyor.

olup

benzeri

aralıklarla

larak

Dünyayı Sarsan di

türünde

Dünya

gerçek

bir

proleterlerine

eser

bırakan

den

sonra

varın

On Gün, ken­

John

emsalsiz

Reed

yatma

bir

ölümün­

Kremlin'deki

dibinde

lasıyla

destan.

Kızıl

Du­

şerefini

faz­

haketmiştir.

yaşan­

mış t i p i k olaylar dizisi var k i , dev­ r i m i n içinde bulunan herkese k e n ­ disinin neleri yor»

de

yer aldığı

benzeri sah­

hatırlatmaktan diyor

N.

Ö Z G Ü R L Ü K

geri

Krupskaya,

A n h

kalmı­ kitap

i-

çin. olayların

laşılabilmesi için lerinin

D U C

Türkçesi:

(siyasal

daha

iyi

girişi Rus partiler,

an­

N e r m i n Taşçıoğlu

154 s a y f a 4 0 T L .

örgüt­ Özgün

dumalar,

komiteler, merkez komiteleri, sqv-

kitap

bize

yetler, sendikalar, b i r l i k l e r vb.

süren

ve

gütler)

tanımı

ki

evrimleriyle

ra

12

var.

ve

devrime

yapmış.

bölümde

olayların

çok

kronolojik

Bölümlerin

kadar

Daha

akıcı

ör­

zaferle

dille

latıyor.

bir

sıralaması

içeriği

kısaca

Devrimi Devrim rası

hazırlayan

öncesi

durum,

kargaşalıkları,

mitelerinin

bastırılması

ve

giriş,

iktidarın

köylü

kongresi

ele

sırasında

bu

miştir. basın

John sevgim den maya

önemli Reed

uğraşan

bu

sözle­

tutumu...

belgelerle

veril­

tutanaklar

ve

kaynaklardır.

tarihini

gerçekleri titiz

bir

hiçbir

yeni­ sapta­ o-

gibi

Vietnam

olan

uzun

zaman

bu

yıllar

mümkün-

görünen

sonuçlanan

manlarına

destanını

halkının

karşı

ganın

maliyetini

ruz.

Bunun

mahkûm nasıl

bir an­

sabırla

öğreniyo­

yanısıra

yenilgiye

saldırganları

tutum

beş

toplam

öyküler

ve

dav­

seriliyor

uzun farklı

Vietnamlı

yedi yıllar

haklı

için

gerektiğini

ayrı

ayrı

Ve

halkını

böyle

gururuna

erebil-

olduğumuz

nasıl

bir bazı

vazgeçmememiz

öğreniyoruz.

Kitabın öykülerin

bu kav­

Vietnam

sahip

Bu

öykülerde say­

seviyoruz.

başarının

öykü­ var.

süren

Bu

duyduğumuz

tanıyor,

öykü

anlarından

kesitler veriyor.

len

kav­

önüne.

cüden

mek

de

sürüklediği

Kitapta

biz

insanlıkdışı

gözler

ganın

yürüttüğü

olmanın

ranışlara

Ama

tarihçi

Vietnam'ın

değerlerden

sırasında

kalamadı.

günlerin

yazarken,

ve

halkın

bildirmesi,

«Kavga

bağımsız

büyük

geçirilmesi

liderlerin

Bildiriler, en

karşı

Moskova'ya

halkın

olaylar

Ko­

Devrimci

nedeniyle

bağlılığını

sı­

KSANU

hep kendinden kat kat üstün düş­

bu girişimlerin

zafer,

eylemleri,

Tüm

Kurtuluş

oluşturulması,

devrim girişimleri,

olaylar

Devrim

kurulması,

Cephenin

devrime

nedenler,

adı

leşmeyecekmiş

son­

şöyle:

bu

S A V A Ş T I K

O D A Y a y ı n l a r ı 1 . b a s ı m N i s a n 1978 Yazar,

ri,

İ Ç İ N

önemli

hemen hem

özelliği

arkasından

açıklamaların

açıklamalar

bir

varlığı.

öyküleri

ge­ Bu

olağan-

TAVIR/129


üstü, şı

abartılmış

kanıt

ya

bulacaklara

oluyor,

Vietnam'ı

h e m de

ve

kar­

okuyucu­

kavgasını

anlatı­

yor. Kısaca «İhtiyar

«Oğul»,

Adamın

Yürüyüşü», rak»,

«Bu

Rüyası»,

«Ksanu», Toprak

küleri

ve

larını

içeren

bu

SAVAŞTIK»

Bizim»

adlı

kitabından

bu

destansı

karşı

gösterilen

demeç

verip

ledi.

Ayrıca

öy­

lanması ha

başladı.

zaferi

müzdeki

yıldan olacak.

T İ Y A T R O L A R I

C Ü N E Y T

G Ö K Ç E R ' İ N

Ç İ F T L İ Ğ İ

D E Ğ İ L D İ R .

Cüneyt

Gökçer

Devlet

Ti­

baskılar

ar­

yasalarının bekliyor. nekler

meclisten

Yasa

lerden yararlanarak rekli

saldıran

bünyesindeki ğıtma

planları

130/TAVIR

Yeni

de

bas­

oyuncusu yeni

baskı

geçmesini

tasarılarındaki

kanunundaki

der­

değişiklik­ kendisine

Devlet

sü­

Tiyatrosu

örgütlenmeleri yapıyor.

o-

seyirci

nerdeyse bu

anarşi daha

ö-

kapı­ sahne­

üzerine

Tİ-SAN

tepki

çıkarmakla

önce

söylemiştik.

Devlet

Sahne

Birliği

ve

(DET-

ve T Ü M - D E R İşyeri

bir

açık

Gökçer'in

mektup

demecini

CÜNEYT AÇIK

Orbey'den

müdürleri

şimdi

da­

ya­

yanıt­

ladılar.

yana.

baş

olarak

kendisine

sanatçıları

zarak

ku­

uygulamalarının

izleyici

oyununda

Ancak

Gökçer'in

Temsilciliği

hükümetinin

alındılar.

Ui

Ankara'da

suçladığını

ÇA),

görevlerinden

arada doğal

Arturo

kırıyordu.

Müzik

sonra il tiyatroları

Bu

göstermeyen

gösterenleri

Ergin

gün­

yönetim

ilgi

Bunun

sürüyor.

başlayarak

ta yönetmenine işten el çektirildi.

O L A Y L A R

tarak

önü­

döneminde

önceki

Cüneyt

üzerindeki

çalışmaları

den çekilmesini engelleyemedi. Hat

H A B E R L E R

yatroları

provaları

ha

ları

bu

i!e

da­

Gökçer'in

zellikle

ruluşundan

için

gözönüne alınmıyor.

Brecht'in

azınlık

hazır­

Değişikler

istemleri

yunlara

AP

olduğu

oyunların

yeniden demde

bakanlık

repertuvarın

çok

belge.

nite­

repertuvarın

genelge

durdurulan

basına

olarak

konusunda

olanaksız bir

kendisine

tepkileri

Gökçer

bir

önce

hazırla­

Gökçer

-anarşi-

değiştirilmesi

kitlenin

D E V L E T

bugünden

çalışarak.

açısından

İÇİN

da

maya

Ta­

açıklama­

«ÖZGÜRLÜK

öykü

bir

«Gece

«Fildişi

öykülerin

uzakdoğudaki tanıtan

«Atayurdu»,

koşullarını

da­

Bunun

Devlet

GÖKÇER'E MEKTUP

Tiyatrolarının

başına

y e n i d e n getirilen ve gelişi ile demokratik kazanan meyen şın

Cüneyt

kendisine

tepkileri, meçte

Gökçer'e;

Müzik

ÇA),

başına

«anarşi»

Cüneyt

tepkisini

Gökçer,

«isten­

adam» ilan edilmesine kar­

görevinden

Üstelik

ve

sanatçıların

tüm

ayrılmamaktadır. karşı

gösterilen

verdiği olarak

bir

de­

niteleyen

Devlet

Sahne

Sanatçılar Birliği

(DET-

Tİ-SAN

ve

T Ü M - D E R İşyeri


Temsilciliği zarak

bir

basına

açık

mektup

açıkladılar.

tarihli mektubun «24.1.1980

28

günü

basında

beyanatınızı

okuduk.

Siz

yılında

bize

yi

'Sen

öğrettin,

tin,

biz

ile

'Nâzım

öğret­

niz.

insanları

şayacaktır kimler

ve

Siz,

bizi

turduğu siniz,

biz

masına

koyan

bir

af

kişisi­

seven,

tiyat­

S U S M A K

ve

kişisel

tiyatroya

kavuşma

ilkelerini

sergilemek

zi

ve

gücümüzle 1978'e

sırasında değişen

sürüyor'

söz­

demokratik

bir

mücadelemizi

15-27

aldığı ü n l ü tan

sürdürürken

siz,

çekilemediği

iktidarların bir

güdümüne

sanat k u r u m u

'çalışanlar'

diyoruz,

siz

oyuna

mi,

siz

Sizin

ve

layamadığı dır.

yandaşlarınızın

savımızı

yineliyoruz.

bir

Tiyatro,

Çalışanlar

değil,

da

toplumun

kere

an­ daha

çalışanların­

Topluma kurumda raş, ması mızı

yanındadır.

ler, hi

adına verilecek

güçlerle

ve

ti­

ilk

ve

tek

Ve

sizin

uğ­

sağlan­

açıkladı.

Sonrası

matek

açıklamaları

katılmayıp

neler

Sorun

ısrarlara

kar­

«Filmlerin

yolda başına

bilmedikleri» ülkemizi

sinema

Gerçek

yapılacak

«Filmlerin

geldiğini

açıklamalarla Macar

ve

toplantısına

yollu

terkeden

adamları...

nedir? neden

kaynaklanmak­

tadır? Bunları

yanıtlayabilmek

okuyucularımız rarlı olsun

Fabri'nin

düşünen­

menlerin ri,

açısından

olacağını

gibi

engelleyemeyeceklerdir.

«Uluslar­

Sine­

istiyoruz:

da­

kamu­

yolundaki

savaşımı­ olsalar

göste­

gerçekleşemediğini»

bu

donanmış

yüzden

geciktiği»

Bu

demokrasi

ortamının

uğraşıdır. ve

bu

gümrükten

sinin

elbirliğindeyiz.

özgürlük

özgürlük siz

gerçekleşemedi.

«Filmlerin ve

oluşan

girme­

politikacıların

amacımızda kararlıyız ve özgür yatromuz

filmlerinden

kaybolduğunu»,

mi?

arasına

gösterime

şın

Biz

Derneği'

filmlerin

Karsı

kim?

G E L İ R

niyle

basın

getiren

E T M E K »

arası o r t a m ı n gergin olması nede­

'zümresel' diyorsunuz. Bölücü k i m ? karşıya

BA­

tarihleri

gösteri programı Sinematek

üretimimi­

H A

Macar yönetmeni Zol-

Fabri'nin

rinin

SUS­

İ Ş İ N

Sinematek

Ocak

bir

yarattınız. Biz

«PES

İstanbul nin

BİR

A N C A K

G E T İ R M E K ,

isteyen

sanatsal

İ Y İ

A N L A M I N A

isteniyorsa

kadarki yönetimi­

sokarak bağımlı

yargıla­

A L I Ş K A N L I K

S I N D A

yö­

iktidarlarından

özerk

niz

istekleri

suçluyorsunuz. politik

1958'den

'So­

kurumların

bağımsız,

tüm

bizleri

değiştirilmek

Biz,

kamunun

Y Ö N T E M D İ R ,

kişilerin

cükleriyle

oluş­

yargılayabilir­

B A Z A N

rumsuz

hüküm

sizlerin

bırakıyoruz.»

L İ N E

dövüşen

anarşi

ya­

yazılacaktır.

sizi

için

orada

suçluların

kurallarla

mamak

nünde

gerçek bugün

K U N L U Ğ U

veya

boyu

olduğu

rosuna politikacıların ellerini sok­

zümresel

kuşaklar

Meclisi­

Hikmet'e

imza

Bugün

sevme­

tarihi

savaşıyoruz'

B.M.

önergesine

tiyatro

1950

insanların

için

birlikte

sunulan

çıkan

dövüşmeyi

bunun

sloganı ne

bize

şöyle:

ki

insanları

sen

mutluluğu için

Ocak

m e t n i ise

Politikacılar gelir ve gider a m a

ya­

ayrıca

Çağdaş en

da

düşünerek üzerinde

başarılı

sayılan

bir

sahne yönetmenidir.

ya­ biraz

durmak

Macar

ünlüsü

için

yönet­ Fab-

oyuncu

Fabri,

ve

insan-

TAVIR/131


cıl

ve

anti-faşist

yirciyi

çabucak

düren

konuları

ve

«Tehlikede»

55'de

«Atlı

ve

mının sonunda, onu dolayı

şist

görün­

verişleri

kürsüye

baskılar

fesörün

bulgu­

bilim

ada­

bu hareketin­

ona

doğru

ise

yapmıştır.

kutlamak

gençlerin

bir

56'da

bir

nın

bir

Bir

yandan

ratik sonra

«Yaban»,

61'de

Haftaym»,

Almanya

Fabri

Ka­

gerçekleri

onu

üstündeki

baskıların,

toplumsal

muhalefetin

çözülmesi

anlamında

baskıların

bir

parçasını

oluşturduğu

koşullarında

Fabri'nin

gümrükte takılması,

filmlerinin

hatta

ması

doğal karşılanabilir

men

sınıfların

tavrının

yeni

ve

alanında

bir

bir

Ege­

gösteren

faşist

sürdürülen

mücadele

Bu

olayın

da

rimci

sinemacı

eğitiminde

önemli

kavrayış

gitmeliydi.

ru

mücadele

teslim

ediyorlar.

çi

a-

Evet,

haline

ge­

yığınlar

karşı

baskıcı

olma­ güçlere

Sinemaya

adına

doğ­

sahip

emek­

çıkalım.

P R O G R A M

Y A S A K L A M A L A R I S Ü R Ü Y O R Koraltan'ın

Dev­

filmlerinin

kıyım,

politik

cuğu» timi

hükümetleri

arasında

imzalanan

ve

doğrultusun-

bakanlığıyla

sürgün

özlü

merkezi

ve

halkın

kültürüne ve

yerini

bi­

«TRT

ço­

«Düşünceye

yöne­

aldı.

Yönetim

Göçerleri»,

de­

bir

Doğan Kasaroğlu'nun de

bir­

saldırı­

sistemli

yürütülmesinde

TRT

gizlen­ zü

anlaşmalar

mıdır?

anlayışı

T R T ' D E K İ

Türk-Macar

132/TAVIR

bir

sinemayı

filmlerin

kültürel

daha

dayatacaktır.

Faşizme

yanlar

istenen

mek

kaynaklı­ çok

koşullarını

gelir.

çimde

Çünkü

nereden

lamına

ların

SKANDAL'dır.

geliştirmeli?

bu

lışılmıştır.

bir

gereken

t i r m e k i ç i n b a ş ı n d a pes e t m e k a n ­

ça­

olay gizlenmeye

olayı

mi tavır

alışkanlık

mokratik

girememesi

gizliyor­

ulaştırması

suskunluğu

ya­

Fabri'nin

gibi

savunması,

susulacak

yapılmamış,

pılmadığı Zoltan

sanatını

zamanda

likte

Bu

gösterime

O

sa-

vunulmalıydı. gibi

olduğu

bugünden

baskı

Fabri

Zoltan

ticarî

düzenliyorlar.

kamuoyundan

Yarın

ile

Sine­

üzerine

dayanan gibi

olayında

suskunluk

her

çalışılıyordu. gören

baskınından

bas­

yaşamın

olarak

polis

çağırır­

olarak

demogoji

kitlelerin

araç

(!).

örneği

Ancak

karşılanmaya mayı

kaybol­

süreklilik

nitelenebilirdi. kılar

ülkemiz

olmaya

kokteyl

k u r u m böyle

ğır

yaşam

kurtar­

Vatan

kitlelere

Kültürel

üye

Sinema

yor?

yapmıştır.

vardır.

lar.

r a n l ı k l a r ı » , 69'da « Y i r m i Saat» a d ­ filmlerini

yöneticileri

Acı

Zoltan

«Gündüzün

yüzünde

sömürüsüne

için

«Cehennemdeki

63'de

olgu

dokunmak

59'da

daha.

öteki

özellikle

için

«Anna»,

politika­

t ü m devrimci ve demok­

filmler

kürsüde

alış­

Sinematek'i

güçleri

larken,

kültürel

belgesi

Sinematek

fa­

ürkerek

58'de

iflas

için

Sos­

Revizyonist

ise mak

olayıdır.

ve

Madalyonun

d ü ş ü p ö l m e s i n i a n l a t ı r . 57'de «Yaz Bulutları»,

(!)

isteyen

ilerlemeleri ve pro­

bundan

(!)

yalist Macaristan

Hayat»,

faşist

vazgeçen

kaybolması

düşün­

düşüncelerinden ve

larından den

«14

Hanribal»i Fabri

da

«Fırtına»,

Karınca»,

filminde

se­

değer

1952'de

54'de

sonucu

başarılı

dikkate

yönetmendir.

«Profesör

ile

kavrayan,

tü d ü z e n i ile

Bu

tutumu

Kurulu

«Çalışma Selam»

yapım-belgesellerden

«Yeryü­ Dünyası»

gibi

sonra

yerli

«5 D a -


kika» cel

da

yayından

sorunları

mın

22

lüm rın

gelen

araştırıyor

Kuruma «Hayat

olup

diyor,

gözlemlemiş

nereden

iddiaları

miş

olan

insanlar

bu

ara

Öyle

ya

bakın:

izleyici,

na­

«Zamlar

Halk

oyunlarımız,

maddi

yaşamını,

ler

müzik

ve

oyunlarla Anadolu

yansıtır. halkının

olsa

bu

man

doğaya,

kimi

karşı

yaşam

kavgası

Her

köküdışar-

yapıyorlardır.

Kurum

getirilir.

türden

menliğinin

oyunlarına

cek gerekçeler de öne sürerek yap­

rici,

ırkçı,

tıklarına

şır.

«Politik

kılıf

aramıyor

mesaj

veriyor»,

ilkel

var»,

«Türk

değilde...

«Karamsarlık

müziğinin

asıl

ka­

«Konusu

dış

rakterine

uymuyor»,

politikayı

ilgilendiriyor»

leri

ile

programları

önerilerini ziğini

yasaklıyor.

halkın

mü­

lecek

biçimde

«Halk

müziğini bir

en

iyi

ve

okuyan asıl

en

Ruhi

ve

övü­ Su'yu

karakterine

şekilde

icra

ge­

eğilimler

ta­

çalışmalarının

başarıya

larda

Halk

oyunları

ege­

da

çalışmalarının

program

ağaya

ülkemizde

amatör

de

za­

yaklaşım

şövenist

mesi için bu

Kimi

canlandırılır.

sürdürüldüğü

gerekçe­

anlayabileceği

yozlaştırmadan

uymayan

ve

Halk

dü­

zaman

varolduğu

halk

ve

ve

gericiliğin

denilebile­

sudan

duygu

Olsa ve

dile

oynanan

Oyunla

şünceleri

yerleştiril­

hareket­

eşliğinde

da

Kurum'a

halkımızın

tartımlı

bunu

artniyetli

da

ÜZERİNE

diyor,

çıkarıyor?

tür

O Y U N L A R I

ŞENLİĞİ

olmadığı­

bunu?

büküyor»

Ö Z E N D İ R M E

H A L K

a-

TOPLU­

mektupla­

mektuba

pahalı.»

A M A T Ö R

LUKLARI

bö­

bile

Kurum.

gelen

belimizi

işlendiği

uygun

İ.Ü.H.O.T

progra­

soruşturma

Programa

Gün­

yayınlanan

sorununun»

gerçeğe

sıl

getiren

günü

hakkında

çıldı. nı

dile

Ocak

«Ekmek

kaldırdı.

topluluklar ulaşabil­

i k i u n s u r u göz ö n ü n ­

bulundurmalıdırlar. beyleri,

ağaları

Çalışma­ eğlendirme

öğesi ya da şövenist ve b a r b a r eği­ limler timi

taşıyan yansıtan,

biçimlenen

oyunlar yaşam

oyunlar

yerine

üre­

kavgasından sergilenmeli­

dir.

ediyor»

gerekçesiyle yasakladılar. Gene ye­ ni

bir

yorum,

Zülfü

Livaneli'yi

müziğinden leri

TRT'deki denli

halkın

çalışın; Halk

edilmiş

halk türkü­

icra

edi­

yasakladılar. konvoyu

uyarıyoruz:

demokratik

engelemeye

özlü

Ne kül­

çalışırsanız

BAŞARAMAYACAKSINIZ!

kendi

çıkmasını

ve

olan

«Türk

devekuşu

sesleniyor

türünü

de

boyut

eşliğinde

gerekçesiyle

size

bir

iktibas

bağlama

yor»

yeni

sanatçılarına

bilecektir.

şahin

26

Ocak

Üniversitesi luğu'nun tör

Halk

günü

Ama­

Özendirme

Halk

izledik.

çalışmalarını

İ.Ü.H.O.T.

Toplu-

olduğu

Şenliğini

olanaklarla

İstanbul

Oyunları

düzenlemiş

Toplulukları

Oyunları ren

1980

yukardaki

Kısıtlı sürdü­ anlayış-

TAVIR/133


Mehmet

Ergün

şunları

söylemek­

te: «Gerçeğin için tipik la

durum

koyulan,

çekliğin ile

ratan da

bu

derece

sanatçılar

biri

olan

zin

gerekli

için

adını

ve

eyle­

kişiler

durum

«yer»,

ya­

lamıyla

bulunan

anlatılan

ti­

sında

nak

tanıyan

kemiğe bir

bürünmelerini

öğedir.

Türkiye

gelişim

süresinde

yan

yöre

va,

iki

i k i n c i s i ise

yörenin gerekse ve

de

toprak

dukları,

üretim

ye

başladığı

geldiklerine iki

genç

özelliği İlki

doğal

taşı­

Çukuro­ Her

iki

kaynakları,

üretime

elverişli

yapısına

sahip

bulun­

nedeniyle

kapita­

bitkiler

list

sağlayan

Zonguldak.

gerek

ve

toplumunun

bu

vardır:

ete

ilişkilerinin bölgelerin tanık

çizer

filizlenme­ başında

oluyoruz.

arkadaş

iklim

Bu

Türkiye

ele

alıp

iş­

«K-ÖMÜR»

karikatür

alıcısının

top-

ilgisine

tarihleri

biri

tarihleri ara­

İstanbul

Sinematek'te

«K-ÖMÜR»

kişisel

sergisi­

ikisi

da

lında yurt

olmak

Kartoğlu

ödül

aldı.

doğan

dışı

karma

Şaşkal'ın

Ümit

Ankara

Ohannes

Çizer

uluslararası

yurt

Kartoğlu bir

şimdiye

olmak

yı­

içi

ve

katılan ile

bir­ açtığı

sergisi

değin

üzere

Şaş

1977

sergilere

adlı

ya­

yılın­

Gülveren'de

BİNBİRÇİÇEK vardır.

Çeşitli

üze­

üç

1959

karikatür çizmeye başladı.

likte

ortak

Kar-

doğumlu,

açan

Amasya'da

k a l ise

Ümit

Zonguldak

sergi

rışmada da

Şubat

1956

üç

arasında

Sahne Kültür Mer­

düzenleyenlerden

toğlu, re

16-28

da

ni

değil,

bu

Şubat

kezinde

ozansı

öge

emekçilerimi­

Zonguldak'ı

A n k a r a Çağdaş

lan,

ola­

yörelerinden

derinlikte

sanat

2-14

izlenen

betimlemelerine

yazın

ve toplum­

sunuyorlar.»

karşısın­ Böyle

tipik

verdikleri

pik kişi ve durumların dışında k a ­ bîr

ve

verebilmek

içerisinde

için

en

yönden

lemedikleri

duyarlıdır.

yönseme

sal

ger­

durum

sanatçı,

ekonomik

da

doğrusu

seçme-ayıklama

tipik

son

bir

daha

bir

verebilmek

ve kişilerden yo­

özünü

sürekli mi

özünü

toplumunun

altı

biri ödül

almıştır.

TAVIR/135


tan

hareket

büyük üyesi

bir ve

ederek işçi,

gösteriye

öğrenci,

çok

öğretim

halk kitlesi getirdi.

Şim­

SERGİ

diye değin birbirlerine rekabet h a ­ vası

içinde

amatör

çalışmalarını

topluluklar

kurtularak

halk

bu

yer alan

ma

yardımlaşmanın

ği

gösterdiler.

ğe

katılan

Anadolu

İlişkiler

Oyunları

Halk

sürekli

bir

şenli­

Derneği, İ.T.Ü.

Bi­

Gazetecilik

ve

diyalog

Halk

Sanatçılar

Oyunları

birlikteliği

Türk

Okulu

Topluluğu)

ve

pratik

içinde

S E R G İ

D Ü Z E N L E N D İ

ve

Halk

Yüksek

S 0 L U K Ç U ' N U N

A N I S I N A

Bakırköy

Topluluğu,

Birliği lışma

bu

(İ.Ü.H.O.T.,

Topluluğu,

B U R H A N

gereklili­

arkadaşların

Kurumu,

Halkla

da

dayanış­

Dileğimiz

Turizm

Folklor limi

dostluk,

genç

gurupların

havadan

oyunlarımızın

özünde ve

sürdüren

Karikatürcü ve

Ohannes

yitirdiğimiz türcü

Ümit

Şaşkal,

iki

maden

Burhan

na K-ÖMÜR

Kaftoğlu yıl

önce

işçisi-karika-

Solukçu'nun

adıyla

bir

anısı­

sergi

açtı­

lar.

ça­

olmaları­

dır.

ÜNİVERSİTE,

AKADEMİ

VE

OKULLAR

YÜKSEK

HALKOYUNLARI NİSANDA

YAPILIYOR

Halkoyunları çeşitli

ile

yörelerini

öğrenim

ŞENLİĞİ

Anadolu'nun

tanıtmak,

kurumlarında

.

Yüksek yapılan

Zonguldak da

elektrikçi

halkoyunları

çalışmalarının

sis­

han

temleşme

sergilenmesine

ola­

olumsuzluğu

nak

ve

sağlamak

Teknik

Üniversitesi

«1. Ü n i v e r s i t e , sek

Okullar

liğini

Spor

Akademi

Kulübü ve

Halkoyunları 19/20

rihlerinde

nisan

ve

Yüksek

1980

Spor

yapılacak.

Anadolu'dan öğrenim

ve

pan

Şenliğe çok

sa­

Kurumu

ka­

yanışma

anlamında

134/TAVIR

O,

olumlu

dabir

Ilgaz'a

şöyle

sanatoryumda 1952

sanatoryumda

sanat

yatağında

ya­

çalışmalarını

sürdürecek bağlı

kadar

devrimci Ölmeden

yolladığı

bir

önce

mektupta

demektedir:

Ölecek

sonra

değerlendirilmesi ve

kaldığı

bilincine

Rıfat

hastalan­

İlk karikatürünü

karikatürcümüzdür.

da Şenliğinden

yıllar

Bur­

koşullarının

nedeniyle

Solukçu

sınıf

ocakların­

çalışan

çalışma

uzun

yatmıştır.

Şen­

Ser­

ürünlerin girişim.

ve

yılında

tılmaktadır. İÜHOT'un

mış

Yük­

ta­

olarak

Solukçu,

hâsta

İstanbul

Sarayı'nda

İstanbul yıda

İstanbul

düzenledi.

Şenlik gi

amacıyla

kömür

misin,

ya

bir

meydan­

öl Ya

da

b i r .dağ

başında

kavgan

Böyle

yatakta

miskince

ölme!

sergisi

için

için K-ÖMÜR

karikatür

.


Ç

Dergimiz, lenin

sanat

gereklerine

l a n m a y a

sanat

o l a r a k

gerekse

ile

alan,

d o ğ r u sanat

y o ğ u n

oluşturan,

çıkaran

açığa

g ü c ü m ü z ü n

bir

çalışmaların

b u

açık

inceleme

verileri

ile

rıya

k a t k ı d a d a h a

da

ulaştırılmış

de

k ü l t ü r

da

d o ğ a

u l a ş m a

güncele

yayın­

politika­

k a r e k t e r i n -

gelişen

ile

(gerek

ve

birbir­

m ü c a d e l e l e r i n d e n

ve

ülke

koşullarına

(genelde

orantılı

çarpıtmak,

bizlerin eden

d e v r i m c i

b u r j u v a

s ü r d ü r ü ­

olarak)

gelişimini

k ü l t ü r engelle­

ve

ülke

k ü l t ü r

sayededir

da k i

tespitlerine

halk

k ü l t ü r ö y k ü

ve

ellerindeki

olacağı

t ü m

ilişkin

romanlarını,

çe­

okur­ araştır­

k a r i k a t ü r ,

h a k k ı n d a k i derlemelerini, veya

bulabilecekleri

alandaki

gerçeğini

hatalarımızın

a l a n d a k i

sanata

d e v r i m c i

t o p l u m s a l

gösterebilen ve

bilimi

bu

alanındaki

k a v r a y a r a k

yolları

devrimle

olacaktır.

çalışmalara

devrimcilerin

olurlarsa;

önemlisi,

d e v r i m c i

B u

ö n e m i n i

hikâye,

ve

k u ­

ikiyüzlülükle­

bulunmalıyız.

y a r d ı m c ı

b u l u n m u ş

engel

oluşacaktır.

ç ö z ü m

ilişkin

bozan,

alanındaki

Okurlarımız; şiir,

gelişimine

alışkanlıklarına,

oyunlarını

benimseyen,

ışığında

sanata

bizlere

ö z ü n ü

o l a r a k

politikaları

anlayışı

ve

halinde)

başarısıyla

k a t k ı d a

fotoğraflarını,

ç ö z ü m ü n ü n

lamış,

k ü l t ü r

ü r ü n ü

yazılarını,

k ü l t ü r

şarısına

a m a ç l a y a r a k

gericileşme

y a ş a m a

d a h a

onların

k a d a r

olacaktır.

r e s i m ve

bir

zehir

z o r u n l u l u ğ u n u

kısacası

çek

m ü c a d e ­

h a r c a m a k t a d ı r .

bizler

M a r k s i z m

t o p l u m

g ü n

etmek,

çıkarak,

çabanın

Dergimiz,

grafik,

güncel

e m p e r y a l i z m i n

y o ğ r u l a r a k

hayatı

k ü l t ü r

iyi

alanında

yettiği

bir

ile

y o k

bizlere

r i n i

ma

o l u ş t u r m a y ı

ç ü r ü m e ,

m ü c a d e l e n i n

h e r

karşı

lişkilere

tutarlı,

anlayışı; k a y n a ğ ı n ı insanların

bir

d a h a

çaba

r u m l a r ı n a

u y u m l u

tavır

k ü l t ü r

geçen

d e v r i m c i

Yaşamımızın

kollektif

I

y a ş a m ı n d a

yozlaşma,

b ü t ü n

h e r

anlayışını

için

larına

v e

ideoloji

şekillenen,

m e k

bir

R

yansımasını

s ü r d ü r d ü k l e r i

d e v r i m c i

göre

ve

süreçte

b u r j u v a

birey

len

u y g u n

gözlemlediğimiz,

deki

leri

k ü l t ü r

Ğ

başlıyor.

Yaşanılan sında

ve

A

m ü c a d e l e

çelişkilerin

k a v r a y a n en

aza

kollektif

ger­

bizlerin

inmesini olarak

t ü m

ba­ sağ­

başa­



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.