Gezipostasi 12 renkli

Page 1

gezi postası DİRENİŞİN GAZETESİ

@gezipostasi | gazetegezipostasi.blogspot.com

13 TEMMUZ 2013 CUMARTESİ | SAYI 12

#direngeziparkı #occupygezi

“NEREDE K A L M IŞ T IK ?”

Yollarına çıktık, şimdi mecliste gece yarısı çıkardıkları torba yasalarla devam etmek istiyorlar talana. Bu sofra sizin bildiğiniz, alıştığınız sofralardan değil efendiler; kentimizi de doğamızı da meslek odalarını da size yedirmeyeceğiz!

2

7 Mayıs’ta Gezi Parkı’nda ağaçların sökülmesine gösterilen tepkinin ardından, Gezi Parkı geceleri bir halk festivali havasına bürünmüştü. Birkaç gün boyunca, bütün şehrin AVM’lere, ihaleye ve ranta dönüştüğü “kentsel dönüşüm”e karşı, bir özgürlük alanı haline gelen parka “tersine bir kentsel dönüşüm” hakimdi. Tahammül edemediler. Herkesin bildiği “şafak operasyonu” yapıldı gece orada parkı bekleyenlere. Sonrası malum: Gezi Direnişi, “Her yer Taksim, her yer direniş!”

Fiili olağanüstü hale, yasaklara, öldürülenlere, yaralananlara, tutuklananlara, polis fezlekelerine, cadı avına, linç tehditlerine, valinin aç-kapa oyununa, belediyenin yapay çiçekli iftar komedisine rağmen, kaybettiler. 8 Temmuz gecesi yeniden açılan Gezi Parkı, tarih yazarak kazanıldığı bilinen, öyle sahiplenilen bir mekan, dünyanın en güzel mesire yeri idi. Gezi Parkı’ndan yayılan hava, 27 Mayıs’ta başlayan “tersine kentsel dönüşümün” dayanışma ruhu, bu kez yeryüzü iftarı ile birlikte koca bir alışveriş merkezinden ibaret olması istenen İstiklal’e uzandı.

“Hiçbir Şey İnsan Canından Daha Kıymetli Değildir!”

2

Haziran gecesi Eskişehir’deki Gezi Parkı eylemlerine gaz bombası ve plastik mermilerle saldıran polislerden kaçarken, bir ara sokakta içinde polislerin de bulunduğu sivil giyimli bir grubun saldırısına uğradıktan sonra bayılan, ayıldıktan sonra birkaç sokak ötede ikinci bir saldırıya uğrayan Ali İsmail Korkmaz ertesi gün geçirdiği beyin kanaması sonucu komaya girmişti. 19 yaşındaki Anadolu Üniversitesi Öğrencisi Korkmaz, 38 gün komada kaldıktan sonra 10 Temmuz günü hayatını kaybetti. Devamı 4. sayfada...

Ama “dayanışma” bu aldım-sattım dünyasında zaten “terör” demektir. Sokağa çıkan milyonlarla alay eder gibi “terör odağı kışkırttı” denilip, Taksim Dayanışması’na operasyon yapılmasının nedeni buydu. Öyle ya, neon ışıkları işaret etmiyorsa bir yere gidemez, vitrine konmayanı alamaz, birileri bizim adımıza yapmadıkça karar veremezdik. Nihayetinde hepi topu “seçmen”, sundukları hizmetlerin alıcısı “müşteri”, koydukları yasaya uyan “teba”, dahası “baş değil ayak”, sayılardan ibaret yüzde bilmemkaçtık. Oysa “başını ezersek ayaklar yürüyemez,” sananlara sokaktan yanıt gecikmedi: “Nerede kalmıştık?”

Çünkü Haklıyız!

“İzinsiz Gösteri” Derken?

8

İ

Temmuz’da, 70 yıldır zaten kamuya açık bir alan olan Gezi Parkı, Vali Mutlu ve eşrafı tarafından “törenle” açıldı ve 2 buçuk saat sonra halka kapatılarak içeridekiler polis zoruyla dışarı çıkarıldı. Halka açık olduğu bilgisi ile Gezi Parkı’na girmek isteyen Taksim Dayanışması bileşenlerinden 35 kişi, henüz İstiklal Caddesi’nde iken hukuk ve yargı kararları yok sayılarak keyfi bir biçimde gözaltına alındı. Polis ekipleri İstiklal Caddesi girişinde halka yine biber gazı, TOMA ve plastik mermi ile saldırdı. Devamı 3. sayfada...

stanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun, Gezi Parkı gösterilerinin başından beri konuşmalarında ve tweetlerinde kullandığı bir terim var: “izinsiz gösteri”. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu bir vali hukuki bir terim kullanıyorsa, bunun yasal bir dayanağı olmalı. Anayasa’nın “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı” başlıklı 34. maddesinin 1. paragrafını gösterilerin başından beri tekrarlıyoruz: “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” Devamı 2. sayfada...


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.