SERXWEBÛN JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIŞTEK NÎNE Yıl: 13 / Sayı: 156 / Aralık 1994 / 4,- DM
BÜYÜK SAVAŞ YILI ' 94 “ 5. Kongre adalet kongresi, adil bir yargı kongresi olacaktır. PKK'de doğru tavrın ve tutumun sahibi olanla olmayanı, kazandıranla kaybettireni, yerinde olanla olmayanı, yanlışla doğruyu, eksikle tamamı, taktikle taktik dışılığı, kısacası doğru yaşamla yanlış yaşamı en çok tartışıp sonuca bağlayacak bir kongre olacaktır.”
BİTİREMEYEN TC, KAZANAN PKK Yılın başında gündemde olan TC'nin, “Ya bitecek, ya bitecek”, PKK'nin ise “Ya kazanacağız, ya kazanacağız” sloganlarıydı. Tarih 1994 yılını “büyük savaş yılı” olarak çok kapsamlı yazacaktır. Geçen yıl bu zamanlarda, PKK-TC arasındaki savaşa ilişkin söylenenler
gündemin en başında yer alıyordu. Konuşan hemen her politik kişi ve çevre, 1994 yılında nasıl bir savaşa tanık olunacağı, PKK'nin mi TC'nin mi kazanacağı veya kaybedeceği üzerine tahminler yürütüyordu. Çiller, PKK için “Ya bitecek, ya bitecek” sloganını dilinden düşürmezken, o za-
KÜRDİSTAN'DA ORDU
manın Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ise, “Ya teslim olurlar, ya da ölürler” diyordu. Bunları dile getirirken, özellikle kendilerinden çok emin bir imaj vermeye de özen gösteriyorlardı. Şüphesiz şakaları yoktu ve yaklaşımları geçen yıllara benzemiDevamı 2. sayfada
ZAROKÊN
ÖRGÜTLÜ DİRİLİŞTİR AGIRÎ NEDEN ORDULAşMALıYıZ? PKK'deki yaşam tarzı, savaş tarzı olduğuna göre sürekli bu gerçekliği, sorunları, gelişmeleri ele alıp değerlendirmek şarttır. Bu biçimde savaşın bütün sorunlarına hakim olunarak cevap verilebilir. Savaşta, savaş ve orduyu, komutan ve eylemi, bunun teori ve pratiğini birbirinden ayırmak zordur. Bunlar iç içe olan olgulardır. Birisini ele alırken, diğeri de doğal olarak gündeme gelmektedir. Savaş varsa doğal olarak ordu da vardır. Çünkü ordu, savaşın en temel örgütüdür. Savaşta diğer örgüt biçimlerine de başvurulur. Savaşın temel taktiği silahlı mücadeledir, temel örgüt biçimi de ordudur. Temel olan sonucu belirler, tali olan da temel olana hizmet eder ve onu güçlendirir. Eğer bir savaşın varlığından bahsedersek, bu savaşı ortaya çıkaran bir ordunun olduğunu da belirtebiliriz. Savaşın gelişme kaydetmesi, ordulaşmanın gerekleri, koşullarının da olgunlaştığı ve bu paralelde önemli bir mesafenin de kaydedildiği anlamına gelir. Savaşa neden olan bütün olgular, ordulaşmanın da nedenidir. Neden, Kürdistan halkı kendi ordusunu yaratmalıdır? Neden bu halk da diğer halklar gibi bir orduya sahip olmalıdır? Bu sorular sorulduğu zaman kuşkusuz, dünyanın içinde bulunduğu durum, ülkemizin sömürge olma gerçeği verilecek cevaplar olacaktır. Her tarafında savaşların olduğu ve her an bir gücün başka bir güce saldırma olasılığının bulunduğu bir dünyada her halkın kendisini korumak için bir ordusu var. Ordusuz yaşanamıyorsa, bütün bunların Kürdistan halkı için de geçerli olduğu bir gerçektir. SaDevamı 12. sayfada
“Ala da göle varır varmaz, ellerini dupduru suya daldırıp yüzünü yıkadı. Gidip arkadaşlarının yanına oturdu. Hepsinin gözü aşağılarda uzanan dümdüz ovanın üzerinden doğan güneşin ilk ışıklarındaydı. Her tarafı bir kızıllık kaplamıştı. Güneşin ilk ışıklarının göle vurduğu yerlerde göz kamaştıran bir parıltı oynaşıyordu suyun üstünde. Güneşin doğuşuyla birlikte Ağrı'ya hayat gelmiş, uzaktaki zomların çocuk ve hayvan sesleriyle kuş sesleri birbirine karışmıştı. Ala, uzaklara bakıyordu. İleride dümdüz uzanan yeşillik, daha ötedeki tepeler, sol taraftaki küçük Ağrı'nın etekleri...” 18. sayfada
Başkan APO'nun V. Kongre'ye sunduğu Politik Rapor - 1
V. KONGRE'YE İLİŞKİN TEMEL TARTIŞMA KONULARI PKK 5. Kongre bileşimi, çalışmalarına başladı. Gazetemiz basıma girdiğinde henüz sonuçlanmamıştı. Başkan APO tarafından 5. Kongre'ye sunulan “Politik Rapor” elimize ulaştı ve ilk bölümünden başlayarak yayınlıyoruz. Ayrıca 5. Kongre'nin sonuçlandırılması ardından ulaşacak belgeleri de Politik Rapor'la birlikte yayınlayacağımızı duyururuz. Parti tarihimizin zirvesel olarak yaşanan önemli süreçleri vardır. Birçok tarihi hareketin buna benzer süreçleri, kongreler biçiminde değerlendirip adlandırdığını biliyoruz. Biraz şematik de olsa böyle bir süreci kendi partimizde de yaşamaya çalışıyoruz. Kongreler süreci değerlendirilirken, işin sadece görünen ve adlandırılan kısmıyla değil de, gerçek yönleriyle, belki de yaşanan dönemde anlaşılamayan ama sonradan anlaşılan özüyle ilgilenmek daha önemli ve doğrudur. Bu anlamda partimizin kuruluş tarihini de 27 Kasım olarak ad-
landırmak semboliktir. Gerçekte ise kuruluş bir süreçtir. Partimizin kuruluşu bütün yönleriyle hala değerlendirilmeye çalışılmaktadır. Ben kendi yaşam sürecimi bir tarih gibi de değil, bir ulusun yeniden kuruluşu gibi ele aldığımı sizlere anlattım. Parti tarihi anlamında belki de bu gerçeğe daha yakındır. Kendi tarihim, bir parti tarihidir, bir hareket tarihidir, hatta bir anlamda bir ulus, bir yeni insan tarihidir. Tabii partiye birçok katılım da, gerçek bir katılım değil, tersine partiyi parti olmaktan çıkaDevamı 4. sayfada
71. YILDÖNÜMÜNDE “CUMHURİYET” GERÇEĞİ I
ABDULLAH ÖCALAN
71. yıldönümünde kemalist cumhuriyete karşı, Ortadoğu halklarının düşürülmüş gerçeğine karşı, PKK'nin öncülük ettiği halklar mücadelesinin bir halklar cumhuriyetine doğru gelişmesi söz konusudur. Özellikle savaşımızla kanıtlanan, bu gerçektir. Şimdiye kadarki savaşım sıradan bir başlangıç olarak görülmelidir. Halklar lehine asıl savaşım Son sayfada bundan sonra verilecektir.