SERXWEBÛN JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIŞTEK NÎNE Yıl: 16 / Sayı: 182 / Şubat 1997 / 5,- DM
YA HALK ‹Ç‹N YAfiAMASINI B‹LECE⁄‹Z YA H‹Ç YAfiAMAYACA⁄IZ! 1997 p e r s p e k t i f l e r i
Özel savaşın güncel durumu ve gelişmelerin yönü
Y
aklaşık bundan yüzyıl önce Alman İmparatorluğu'nun İstanbul elçisi Baron Marschall von Bieberstein 6 Ağustos 1898 tarihinde Berlin Dışişleri Bakanlığı'na gönderiği raporunda şöyle diyor: “Türkiye'de 'politika' ve 'entrika' kopmaz bir biçimde birbirine bağlıdır ki, neredeyse aynı kavramlar olmuşlardır.”
Aradan geçen yüzyılda değişen hiçbir şey yok! Nasıl ki, yüzyıl önce Osmanlı bir “hasta adam” ise Osmanlı'nın bir devamı olan TC bugün uyuşturucu ve kirli savaş batağında tedavisi mümkün olmayan, ya da geriye dönüşü imkansız olan bir hasta “TC” durumuna düşmüştür. Ama bugün Türkiyesi hiçbir zaman Osmanlı devleti
Yalçın Küçük'ün PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan yoldaş ile yaptığı diyaloglardan...
Kemalistler er veya geç Kürt halkından özür dileyecektir alçın Küçük Hocamız ile yaptığımız değerlendirmeler dönemin en sağlam perspektiflerine önemli bir katkı sunmaktadır. Eminim ki, üzerinde yapılacak bir çalışma ile 2000'li yıllara doğru yürüyen Türkiye'nin toplumsal-politik altüst oluşunda en temel ufku yakalama iradesine katkıda bulunacaktır. Bu aynı zamanda Doğu devrimi ve Kürdistan'daki devrimin daha güçlü bir biçimde Türkiye'ye yansıma sürecine de denk gelecektir. Yine Türkiye'ye yönelik tepki ve etkilerini mutlaka gösterecektir. Zaten içine girilen süreç bunun ifadeleriyle doludur. Rejimin kendi içinde bu kadar dalaştığı bir dönemde, devrimci
Y
● Ordu aynı zamanda önemli bir ideolojik güçtür. Herkes orduyu en büyük askeri güç biçiminde değerlendirirken, ben ise en büyük ideolojik güç olarak değerlendiriyorum. Artık ordu partisi ideolojik ve politik olarak bir reformu yaşayacak. Yeni kadrolarıyla ve önderiyle birlikte hazırlanmak durumundadır bu reforma.”
● Devamı 6. sayfada
gibi olmayacaktır. Bu Türkiye çok rahat yıkılabilecek bir Türkiye'dir. Çünkü kemalist ideoloji tanınmaz hale getirilmiş, şoka uğratılmıştır. Bütün sömürgeci partiler, parlamento ve liderlerin sadece birer maske oldukları ortaya çıkarılmıştır. Ve en önemlisi de Türk egemenlik sistemi tarihinin en kapsamlı ideolojik, siyasi ve askeri boyutu olan bir savaş, bir mücadele ve bu mücadelenin yarattığı bir insan ile karşı karşıyadır. Ulusal kurtuluş mücadelemizin bir sonucu olarak özel savaş rejimi büyük ve onarılmaz bir kriz yaşıyor. Yaşanan kriz çıkmaz düzeyinde ve her gün biraz daha derinleşme eğilimindedir. Krizden çıkış yolunu bulamıyorlar; bu gidiş ve yaklaşımla çıkış yolu bulma olanakları da yok. Çünkü cumhuriyet, hemen hemen bütün rezervle● Devamı 2. sayfada
“Yaflam, u¤runa ölümsüzce mücadele yürütülmesi gereken soylu bir eylemdir”
Bu kadar fedakarlık yapanlar, bu kadar cesur yaşayanlar sıradan başarılarla veya başarı da değil, gerilemeyle yetinebilir mi? Bunu kabul edebilir mi? Şunu diyeceksiniz; “Biz başarısız yaşayamayız!” Yaşamın tek şanşı başarıdan geçiyor. Başaramayanın yaşamaya hakkı yoktur! Her düzeyde başarı! İdeolojik başarı, örgütsel başarı, en önemlisi de pratiksel başarı olmadan hiçbirinizin yaşamı yaşam sayılmaz. Derinliği yakalama, amacı olgunca keskinleştirme, amaca göre yürüyüşü keskinleştirme, hepinizin başarabileceği bir husustur. Savaşın içindeyiz. En büyük zorlukları yaşamışız. Neden vurmasını ve sonuç almasını bilmeyelim? Neden günler boş geçsin? Neden kendi kendimizi zora sokalım, verimsizliği düşürelim? Bunun izahı yoktur. Basit bir savunma ölüm demektir ve çoğunuzun yaşadığı basit bir savunma anlayışıdır. En özgür, dolayısıyla işleri en iyi yürütebilecek yaşamın sahibi sizlersiniz. Özgürlük insanı büyütür, özgürlük fetheder. Bu şans sizlere verilmiştir. Neden değerlendiremeyeceksiniz? İlkelliği bir kader görmek, büyümemek, tam tersine cüceleşmeyi yaşamak gerçeğimize hakarettir. Büyümek özgürlükle, onun savaşımında ilerlemekle sağlanır ve söyler misiniz, bunun imkanları başka kimin elinde var? Özgürlüğün değerleriyle alay etmek, onun büyük değerini taktir etmemek, ideolojik, politik olarak parti dışılıktır. Biz ideolojiyiz, biz siyasetiz, biz kolektif bir yaşam tarzıyız! Bu dönemler öyle sıradan geçiştirilecek dönemler değil, yaşanılacak ve büyük kazanılacak dönemlerdir. Geçmişte zemin iyi değildi, ama şimdi var. Geçmişte olanaklar azdı, ama şimdi var. Geçmişte yaratamıyordunuz, ama şimdi yaratma olanakları fazlasıyla var. İşte buna yürüyeceksiniz. Olumlulukta bir sıçrama, bir yarış hepiniz için mümkündür ve tam da zamanıdır. Son hamlenizi üstün bir inisiyatif altında yürüteceksiniz. Tutturulması gereken birçok mevziyi, oturtacağınız birçok çabayı yerli yerine oturtacaksınız. Önümüzdeki yılları şimdiki yaklaşımla kazanacaksınız! Düşman, muazzam yüklenimine rağmen, istediği sonuca ulaşamamıştır. Yenilmez bir gerilla ordusu, ortadan kaldırılamaz gerilla üsleri kesinleşiyor. Her koşul altında sonuç alabilecek taktikler oturuyor. Bunun çok tecrübeli savaşçıları ve komutanları oluşuyor. Halkımız da her türlü işkenceden ve katliamdan geçerek dayanabileceğini ortaya koymuştur. Düşmanın aldığı bütün özel savaş tedbirleri, Kürdistan'a yığdığı ordu başına bela olmuştur. Bütün tekniği şu anda kendisi için ciddi bir sorundur. Bölge ülkeleri ile geliştirdiği bütün ilişkiler başına büyük beladır. Attığı her adım ters etki yapabilecek bir duruma gelmiştir. En önemlisi de partimiz büyük bir sınav sürecinden geçmiştir. Binleri aşan kadro yapısı savaşın üstesinden gelecek kadar tecrübeye, teoriye kavuşmuştur. Her PKK militanı bir kahraman durumuna gelmiştir. Hiç kimse, hiçbir gerekçeyle bunu zedeleyemez. Bu duruma gelmiş bir hareketin üzerine kim bireysel hesap yaparsa, kim basit bireysel tutuklarıyla yaşayabileceğini sanarsa ve oyun oynarsa, onu ayağımızın altında çiğneyeceğimizi bilmelisiniz. Abdullah ÖCALAN
“HAYAL‹ KÜRD‹STAN”IN D‹R‹L‹fi‹” İsmail Beşikçi “Gerek PKK, gerek PKK önderliği artık, sonrası olmayan bir örgüt, sonrası olmayan bir önder değildir. Bu yönüyle, PKK ve PKK önderliği Ehmedê Xanê'den ayrılmaktadır. Bu, Ehmedê Xanê'nin düşüncelerinin ve özlemlerinin 300 yıl sonra gerçekleşmesi sürecine girmesi anlamına gelmektedir. ” ● Yazısı 16. sayfada
● 9. sayfada
Eylemlerimiz ve flahadetlerimiz milyonlara aittir Medeni, Rıza, Ferhat, Nihat , Sevkan, Pîroz hevallerin anı yazıları 18-19. sayfalarda
Genel emperyalist bunalım ve PKK tarzı ünümüz, dünyanın ekonomik ve siyasi her anlamda sarsıldığı, dengelerin durmadan değiştiği bir geçiş aşaması yaşanmaktadır. Sarsılan dengelerin temelinde, emperyalizmin çok da yeni olmayan bir evrensel bunalımı yatmaktadır. Gerek ekonomik alanda, gerekse de buna bağlı olarak si-
G
yasal alanda yaşanan bunalımın uç verdiği noktalarda, yoğun bir karmaşa ve savaş durumu yaşanmaktadır. Genelde bunalımın savaşlar ve siyasal toplumsal krizler biçiminde boyverdiği alanlar bütün dünyaya yayılmıştır ve bunların en çarpıcı bir noktası Türkiye Cumhuriyeti'dir. Gerek geçmişte ve gerekse de bugün
emperyalizmin en önemli toplumsal laboratuvarlarından biri olan Türkiye ve bununla ilgili olarak Kürdistan’da bugün yaşanan her şey, öz itibarıyla emperyalizmin genel bunalımının bütün karakteristiklerini vermektedir. Bu karakteristikler nelerdir? ● Devamı 4. sayfada