SERXWEBÛN JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIŞTEK NÎNE Yıl: 16 / Sayı: 185 / Mayıs 1997 / 5,- DM
Sömürgecilik ve tarihimizi zehirleyen ihanet damar› kesiliyor! PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan yoldaşın değerlendirmesi 12. sayfada
‹hanet çözülüyor
TC
ordusunun 14 Mayıs 1997 tarihinde başlayan Güney Kürdistan’ı işgal harekatı ile KDP güçlerinin buna verdikleri açık destek, hatta “Savunacağımız herhangi belirgin bir hat yoktur. Her yerde saldıracağız, ancak düşmanlarımız saldırmak için bizi hiçbir yerde bulamayacaklardır. Onlar için bir kabus olacağız. Hemen hemen bütün Güney sahasında varlığımız ve harekat tarzımızla düşmana bir daha unutamayacağı bir kabusu yaşatacağız.” iki gücün içinde bulundukları ortak savaşım, Kürdistan tarihinde önemli bir dönüm noktasına denk geliyor. Bir yanda güçlerimizin ulusal
birlik konusundaki stratejik tutumunun bir sonucu olarak güç kazanmış olması ve Güney Kürdistan’da önemli bir sosyal, politik ve askeri kurumlaşmaya gitmesi vardır. Öte yanda ise, bütün tarihi boyunca Kürdistan’a yenilgiden ve katliamdan başka bir şey kazandırmamış olan aşiretçi-ajan KDP önderliğinin artık zorunlu olarak dönemin gerisine düşmesi gerçeği söz konusudur. Esas olarak KDP, özellikle son 20-25 yıllık tarihinde, varlığını sadece sömürgecilerin bölgedeki bir dayanağı olarak kalmasına borçludur. Türk sömürgeciliği, KDP varlığının Kürt ulusal uyanış ve birliği ve dolayısıyla bölgede resmen tanınmış bir ulusal güç olması önündeki en önemli engel olduğunun farkına varmıştır ve ilişkilerini de bu çerçevede geliştirmiştir. Sömürgecilik nasıl ki Kuzey Kürdistan’da ko-
Güney Kürdistan
● Devamı 2. sayfada
Kürdistan’da artık körelen ihanet hançeri “Bu kişilik çok korkan, çok oynayan, her dakika değişebilen bir kişiliktir. Çünkü temeli yoktur. Tam bir aşiret ağası. Ya aşiretle oynar, ya mellelikle oynar, ya ağalıkla oynar. Yapısı böyledir. Onun için Barzani’de bir netleşme yoktur. Onun Kürtlüğünü onaylamıyorum. Kürt milliyetçiliği olduğunu da sanmıyorum.” Başkan APO'nun İbrahim Ahmet ile yaptığı sohbet 7. sayfada
İhanetin vatanı yoktur
Serxwebûn 18 Mayıs’ın şiarıdır Kürdistan ve Serxwebûn sözcükleri ilk önce Haki yoldaşın adı ile birlikte öğrenildi. “Büyük şehidimiz Haki yoldaş!” demeyi öğrendik ilkin. Haki yoldaşın adı, O’nu hiç görmemiş bile olsak, bizleri daima Başkanımıza yaklaştırdı. Başkanımız ise bize hep Haki yoldaşı öğretti, bizi O’nun öğrencileri olma katına yükseltmeye çalıştı.
Yazısı 7. sayfada
Başkan APO değerlendiriyor
Yurtseverliğin büyük militanı
HAKİ KARER aki yoldaşın temsil ettiği devrimciliğin bazı özellikleri vardır: Diyebiliriz ki, ilk defa, Kürdistan halkının çıkarları doğrultusunda en büyük özveriyi ve en soylu cesareti göstererek enternasyonalizm bayrağını kaldıran bir arkadaşımızdı. Bu oldukça önemli. Enternasyonalizmi militan bir kişilikle temsil etmesi, Türk sömürgeciliği için dehşet verici bir olaydır. Örneğin, bir Türk milliyetçisi ortaya çıksa fazla bir anlamı olamaz. Zaten o dönemde bu tür şeyler milliyetçilikle damgalanarak etkisizleştiriliyor. Yine bu dönemde Türk solu veya sosyal-şovenizm, Kürdistan adına çıkan her olaya milliyetçilik veya gericilik damgasını yapıştırıyordu.
H “Kürdistan ideolojik tohumlanma anlamında düzelecek. Bundan sonra Kürdistan’ın her köşesinde yeşerecek olan bizlerin tarihi de belirlenecek’ diyorduk. Ben kendimden çok emindim. Özellikle Hakiler ile son Antep toplantısını başardıktan sonra, bu iş artık sağlam bir temel kavuşmuştu. Tam iki-üç gün geçmedi ardından, Haki’nin şahadet haberi geldi.”
● Devamı 16. sayfada
İngiltere’de İşçi Partisi iktidarı ve yeni dönem “İşçi Partisi hükümetinin en iddialı olduğunu söylediği ve beklentilerin en fazla olduğu konu insan haklarıdır. İnsan haklarını; gelenekler, parlamento ve mahkemelerin karar ve içtihatları belirliyor. AB içinde en çok ihlal eden olsa da, AB uygulamaları da kendisini etkiliyor. Ancak İngiltere’nin bu konuda sicili çok bozuk ve çok ağır eleştirilere muhatap oluyor.” Yazısı 11. sayfada
Parola fiiyar, Metin “Hiç kimse hareket etmesin. Bir de eğer ben şehit düşersem çantama dikkat edin. İçinde önemli belgeler var. Ayrıca o bayanı da hemen altımızda mevzilendirin.” ● Gerilla anısı 20. sayfada
Peki biz, Haki yoldaşı ve aynı anlama gelmek üzere Başkan’ı ne kadar anladık, anlıyoruz? Şüphesiz önümüzdeki en temel görev, bu soruya en gerçekçi cevap vermektir. Belki de, bundan da cevap verme cesaretini geliştirebilmektir. Beynimizin ilk ışığı olan Serxwebûn’a uzun bir aradan sonra ilk defa yazıyorum. ● Devamı 16. sayfada
Alışmak ölümdür Artık sömürgeci medyadan izlediğimiz vahşet haberleri kulaklarımızı tırmalayan, tüylerimizi ürperten, yüzümüzü buruşturan, yüreğimizi daraltan ve öfkemizi ayaklandıran haberler olmaktan çıktı, sıradan günlük doğal haberler haline geldi. Üstelik “sıcağı sıcağına vb.” programlarda bu türden yayınlar yapanlar rahtingini en yüksek oranda götürenler oldular. Normalde insani tepki olarak yüzümüzü buruşturup, iğrenmemiz gereken olaylar karşısında kanıksar hale geldik. Hatta bu olayları bire bin katarak, ballandırarak anlatan programcıya ya da gazeteciye özel bir sempati, ilgi duymaya başlar olduk. “Dokuz aylık bebeğe tecavüz etti, ● Devamı 17. sayfada
Da¤ aslanlar›n›n soyu sürüyor Ahmed Rapo, Newroz Arteş, Medeni, Ahmet ve Çiya hevallerin anı yazıları 8-9 ve 10. sayfalarda