SERXWEBÛN JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIŞTEK NÎNE Yıl: 16 / Sayı: 188 / Ağustos 1997 / 5,- DM
15 A⁄USTOS’un 14. y›l›nda Kürdistan Halk Kurtulufl Ordusu
KARADEN ‹ Z V E A K D E N ‹ Z’DE “Bugün Ordu’da, Hakkari’nin merkezinde güpe-gündüz şehre iniyorlar. Antalya’da araçları yakıyorlar. Devlet nerede? Hükümet nerede? Ne oluyor Karadeniz’de, ne oluyor Antalya’da, ne oluyor Hakkari’de?”
Bu sözler eski başbakan Tansu Çiller’e ait. Çiller sadece Kuzey Kürdistan’daki gelişen savaşın boyutunu değil, aynı zamanda diğer bir gerçeği de itiraf etmektedir. Evet, bu itiraf, PKK gerillalarının Karadeniz ve
Akdeniz bölgelerinde savaşı hızla geliştirmeleridir. Nitekim savaşın Karadeniz ve Akdeniz’de yoğunlaşması konusunda benzer değerlendirmeleri birçok özel savaş yetkilisi yapmaktadır. Yine bundan kısa bir
süre önce Başbakan Mesut Yılmaz Trobzon’da halk hitaben yaptığı bir konuşmada, “Karadeniz’i PKK’ye mezar edeceğiz!” Yine devletin akıl hocalığını yapan basın, “Terör Sivas’ın Zara, İmranlı, Divriği mıntıkasına,
hatta Hatay ve Karadeniz’e yerleşirse başka yerlere yönelecek!” Biçimindeki açıklamalar özel savaş karargahının ittirafları olmaktadır. Devlet bir yandan savaşın Türki● Devamı 2. sayfada
Baflkan APO’nun bütün ARGK komutan ve savaflç›lar›na sonbahar perspektifleri...
Sürece hakk›n› veren kahramanlafl›r ● Yazısı 3. sayfada
PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan yoldaş değerlendiriyor
1984 – 1997 ARGK SAVAfi B‹LANÇOSU ● Yazısı 21. sayfada
15 Ağustos savaşı tarihsel bir intikam hareketidir lusal direniş ve büyük savaşımızın 13. yılını geride bırakırken ve her bakımdan umut ve gelişmelerle dolu bir 14. yıla girerken hepinizi bu savaşımın amansız dersleri temelinde kutluyorum. Bu öyle bir savaş ki, bunun tanımını yapamayan, gereklerine göre kendini hazırlamayanın, yalnız bir ulus için de değil, bir parti, ordu için de değil, kişinin kendisi için de yaşamın imkansız olduğu, onun dışında hiçbir seçeneğinin olmadığı bir yaşam savaşımıdır. Sıradan başlamak isteyenlere, savaş sorunlarına bütün yönleriyle anlam vermek isteyenlere bu savaşımın gerçeğini, eğer anlamlandıramazlar ve gereken sonuçları çıkaramazlarsa, hemen belirteyim ki hiç yaşamaya başlamasalar daha iyi olur. Bu savaş öyle bir savaş ki, içinde bitmiş bir tarihe cevap olmak kadar, çok zor olan geleceğe ilişkin umuda da yegane bir giriştir. “Biz yaşıyorduk, insandık” veya “bayağı özgürce de yaşayabilirdik” gibi safsatalarla hiç
U
● Devamı 12. sayfada
“Bizim takti¤imiz onlar› araziye çekerek vurmakt›r. Bu belli ölçülerde oldu. Biraz daha toplama, düzenleme imkanlar›m›z var. Bu y›l›n ikinci yar›s›nda bunu daha fazla yapabiliriz, imkanlar›m›z daha fazlad›r. TC askeri ve siyasi olarak da bir ad›m atamaz. ‹deolojik olarak da fazla bir fley yapamazlar. 1997’de yapmak istediklerini önemli oranda yapt›lar, -baflaramad›lar. 1997’nin ikinci yar›s›nda da bu yönlü at›lacak ad›mlar›n hiçbiri tutmaz.” ARGK Merkez Karargah Komuta ile yapılan röportaj...
● Yazısı 10. sayfada
fiehadetinin 30. y›l›nda Che’yi kavramak... Che olmak “Silahlı mücadelenin kendi özgürlükleri uğruna savaşanlar için tek çözüm olduğuna inanıyorum. Ve inançlarımın gerektirdiği gibi davranıyorum. Birçok insan basit maceracı diyecek. Doğru. Maceracıyım, ama farklı bir cinsten. İnandıkları şeyi kanıtlamak için yaşamlarıyla kumar oynayanlardan.” ● Yazısı 22. sayfada