202

Page 1

SERXWEBÛN JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIŞTEK NÎNE Yıl: 17 / Sayı: 202 / Ekim 1998 / 5,- DM

Baflkan Apo’nun “önce beyin” diyen emperyalist komploya cevab›:

yönü de, bir türlü daha sağlam, özgüce dayalı karargah çalışmalarımızı içeride oturtamamamızdır. Fazlasıyla bir alanı, bir karargahı kullanmamız, oldukça sakıncalı bir durumu da ifade ediyor; ikinci önemli husus bu. Gerçekten bir darbe yenilse, bunun en temel nedeni –şüphesiz bizden kaynaklanan nedeni– ülkede aynı geçerlilikte, sağlam üs çalışmalarımızın hakkını veremememizdir. Daha doğrusu bundan da öteye, fazlasıyla bir kadrolaşma yürütüldüğü halde, bunun kalıcı yanıtını gerçekleştiremiyoruz. Bu düşündürücüdür. Düşman sürekli

“zaten ’80’li kadrolar çoktan tarihe mal oldu, ’90’lı kadrolar da marjinalleşme temelinde etkisizleştirildi. Ama Apo yeni bir kadrolaşma yürütüyor. Bu hem gerilla açısından, hem siyasallaşma açısından oldukça tehlikelidir ve bu sefer buna fırsat vermeyeceğiz” diyor. Düşmanın son yöneliminin temel hedeflerinden birisi –ki saldırma ihtimali yüksek– ve asıl nedeni biraz da budur basına yansıdığı kadarıyla. Tabii bu bizim çalışmalarımızın bir sonucu olarak değerlendiriliyor. ● devamı 12. sayfada

we .c

üşmanın alan çalışmalarımıza yönelik tehdidi gerçekten oldukça ileri boyutlu ve anlamlıdır. Derinliğine kavramak, sonuçlar çıkarmak, önderliksel çalışmaların gerçeğini kadroya maletmek açısından hayatidir. Hemen iki şey söylenebilir: Birincisi; düşmanın bu tehditle, sıkışmışlığını ve çaresiz kaldığını, dolayısıyla her türlü saldırganlığa girişebileceğini görmek mümkün. Nitekim bu da kendi içinde kapitalizmin bunalımının ve ona dayalı çelişkilerin, çatışmaların dışavurumunun, aksi halde hızla çözülüşünün bir gereğidir. Bizden kaynaklanan

D

om

Savafl›m› dünyan›n dört bir taraf›nda yürütüyorum

te

KÜRD‹STAN DEVR‹M‹ dünyada yeni bir sisteme neden oluyor 75. y›l›nda can çekiflen “cumhuriyet” gerçe¤i

ne

“Cumhuriyet tarihi boyunca gelifltirilen uygulamalar, yönelimler, entrikalar iktidar erkini korumak için hem içte, hem de d›flta ne Bizans, ne de Osmanl› saray entrikalar›n› aratmayacak cinsten devreye sokulmufltur. Hitler’i, Mussolini’yi geride b›rakan bir katliam, tenkil hareketi gelifltirilmifltir.” ● yazısı 20. sayfada

Serxwebûn: Ba¤›ms›z ve birleflik bir Kürdistan’›n yeni dünya düzeni içerisindeki jeo-politik konumunu de¤erlendirebilir misiniz? Kürdistan devrimine yönelik gelifltirilen emperyalist sald›r›lar›, dünya devrimlerine dayat›lan tasfiyelerden farkl› nas›l de¤erlendirmek gerekir? Anakarargah: Ba¤›ms›z ve birleflik bir Kürdistan’›n yeni dünya düzeni içerisindeki jeo-politik konumu yeni dünya düzeniyle ilgili bir konu de¤ildir. Ba¤›ms›z ve birleflik bir Kürdistan’›n veya bir Kürdistan devriminin Ortado¤u’da anahtar rol oynayaca¤›, yaln›z Kürdistan’la s›n›rl›

● Anakarargah Komutanlığı ile yaptığımız röportaj kalmayaca¤›, bütün Ortado¤u halklar›n› Araplar, ‹srail ve bütün bölgedeki halklar etkileyece¤i, bölge devrimine yolaçabileiçin bir devrimidir. ce¤i, devrimci geliflmeyi sa¤layaca¤› düAsl›nda flunu rahatl›kla söyleyebiliriz: flüncesi partinin ilk ç›k›fl›nda program›nda Ba¤›ms›z ve demokratik bir Kürdistan vard›r. Çünkü yaln›z Türkiye’de de¤il, yok hâlâ, bunun mücadelesi veriliyor.

Dönemi kavramak döneme cevap vermenin yarısıdır

yazının devamı 3. sayfada

w.

● M. Can Yüce arkadaşın yazısı 14. sayfada

SERXWEBÛN JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIŞTEK NÎNE

Yenilen uluslararas› terörizmdir arihsel, toplumsal ve siyasal yapılanması ile birlikte bugünkü çelişkilerle ele alındığında; Ortadoğu dünyada, bağrında en fazla çelişki taşıyan bölgedir. Emperyalizmin çıkar ilişkilerinin dayatıldığı ve “istikrarlı” gibi görünen bölge, ulusaltoplumsal çelişkilerin patlama noktasına geldiği bir arenadır. Tarih boyunca dünyanın birçok bölgesinde karşıt güç ve sınıfların çatışmaları yaşanmış ve buna göre bölgeler siyasal bir biçim almışlardır. Bu bağlamda çelişkilerin en çok yoğunlaştığı bölge Ortadoğu’dur. Bölgede toplumsal gelişme, tarihsel, etnik, mezhepsel ve ekonomik sorunlara emperyalizmin dayattığı “yeni dünya düzeni”nin işleyiş kuralları, büyük bir çıkmaz yaratmıştır. Dünyanın bu parçasında yaşanan savaşlar emperyalizmin silah ticaretine hizmet etmiştir. Emperyalizm savaşları kendisi için pazar haline getirerek hep kârlı çıkmıştır. Böylesi bir bombardıman altında olan bölge halkları hep gerile-

miştir. Başta ABD olmak üzere emperyalizm bölgedeki bu savaşlarda sürekli hakem rolünü oynamıştır. Dayattığı kaba ve ince sömürü ve bağımlılık yöntemleriyle yaşanan çelişkilerin, savaşların nedeni değilmiş gibi davranmıştır. Yaratılan istikrarsız ortamda sömürgecilik ve gericilik daha da derinden hakim kılınmaya çalışılmıştır. Bunun içindir ki, halklar kurtuluş savaşlarında, tarih boyunca geçtikleri aşamalarda farklı saldırılarla karşı karşıya kalmışlardır. Bunu birçok nedenin yanısıra düşmanın karakteri de belirlemiştir. Kürdistan halk kurtuluş savaşının içinde bulunduğu durum gözönüne getirildiğinde savaşın niteliği ve düşmanın karakteri daha iyi görülmektedir. Savaş, karşıtlar arası uzlaşmanın bittiği yerde hakimiyet kurmak için uygulanan şiddettir ve Kürdistan’da tırmanan imha politikaları, gasp, talan da bu uzlaşmazlığın sonucu olarak yükselmektedir. ● devamı 2. sayfada

ww

T

PKK Önderli¤i’ne yap›lan sald›r› Düflman› yenme potansiyelini buve bölgemizde yeni dönem PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan yoldaş:

lup ortaya ç›kar›n

Kocaman bir devrim planı için gece-gündüz bir aradasınız, henüz birbirinizi bir devrim planında yoğunlaştıramama sorumsuzluk örneğidir. Şimdi şu denge kurulmuş PKK içinde; bir küçük burjuva dengesidir ve bu dengeyi biz mutlaka yıkacağız. Kesinlikle küçük burjuvazinin, yarı feodal, yarı kölelik, –ama hepsi var içerisinde, öyle diyelim, ismini öyle koyalım– kurulan bu dengeyi bozacağız. Size bu küçük-burjuva dengede yaşama şansını vermeyeceğiz. Yönetim gerçeklikleriniz tümüyle herhalde bunu temsil ediyor. Bu denge tamamen marjinalleşmenin zeminidir. Avrupa’da bir türlü, gerillada bir türlü kendini gösteriyor. Bunun iyi veya kötü niyetle, çabanın azı veya çokluğuyla alakası yok. ● devamı 18. sayfada

“PKK Önderli¤i’ne yap›lan sald›r›n›n siyasi sonuçlar›, Türk devletinin dar beklentilerinden çok farkl› noktalara var›yor. Devlet, yapt›¤› sald›r› ile hedefledi¤ine varamamakla kalmam›fl, PKK hareketinin uluslararas› alanda tan›nmas›n› h›zland›rm›flt›r. E¤er söylenenler do¤ruysa gidilen yeni alanla birlikte, bölge dengelerinde PKK’nin önemi azalmak bir yana, daha artacakt›r. Özgürlük hareketi için yeni bir dönem bafll›yor.” ● Mehmet Yılmazer’in yazısı 8. sayfada

GÜNEfi‹M‹Z‹ KARARTAMAZSINIZ! Halit ORAL

Selamet MENTEŞ

9-27 tarihleri arasında cezaevlerinde başlatılan “Güneşimizi Karartamazsınız” Önderliğe Bağlılık Eylemleri’nde şehit düşen arkadaşların yazı ve mektupları 23-24-25-26-27. sayfalarda

Aynur ARTAN

Fettah KARATAŞ

Bülent BAYRAM

Murat KAYA

Ali AYDIN


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.