SER XWEBÛN
ne te we .c om
JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIfiTEK NÎNE Sal: 26 / Hejmar: 303 / Adar 2007
SA⁄LI⁄IN SA⁄LI⁄IMIZ
ww
w.
Y A fi fiA A M I N Y A fi fiA AMIMIZDIR
RÊBER APO DE⁄ERLEND‹R‹YOR
ORTADO⁄U KAOSUNDA KÜRT OLGUSU VE SORUNU
om
leri dönem için gerekli yeterlili¤i tafl›makta m›d›r; ilkel milliyetçi, reel sosyalist ve liberal yaklafl›mlar günümüze cevap verebilir mi; ideolojik yenilenme, zihniyet gücü kazanma nas›l sa¤lanabilir gibi sorular da yak›c›d›r. Irak Kürdistan’› önderli¤i tüm Kürtleri ve hatta bölge halklar›n›, devletlerini ilgilendiren ad›mlar atarken yeterince sorumlu davranabiliyor mu? Geleneksel dar ç›karc›, kiflisel istismarc› karakterlerini aflabilirler mi? Yeni bir felakete yol açmamalar› için hangi tedbirler nas›l ve kimler taraf›ndan al›nabilir? fiüphesiz bu sorular da önemini korumaktad›r. Her parça Kürdistan’daki sorunlar ve çözüm yollar› da yeniden gündemleflmekte ve uygulama kabiliyeti olan çözüm üretimini gerektirmektedir. Yersiz ac›lar› ço¤altmamak, bunun için etkili demokratik kitle çal›flmalar› önem tafl›maktad›r. Yeni bir politik üslupla siyasi s›n›rlar› tehdit etmeden, güven verici çözüm olas›l›klar› her geçen gün önemini daha da art›rmaktad›r. Her Kürdistan parças›nda ertelenemez çözüm aray›fllar› gündemdedir. Son otuz y›l›n öncü gücü olarak PKK’nin yaflad›¤› geliflmeler önemini korumaktad›r. Dünya solunun 1968 ve 1990 sonras› yaflad›¤› sorunlar PKK’de de yans›mas›n› bulacakt›. Reel sosyalizm ve ulusal kurtuluflçuk aras› bir çizgide seyreden parti hatt›, d›fltan a¤›r bask›lar, içten o denli a¤›r yetersizliklerle bir türlü çizgisinin gerçek potansiyelini a盤a ç›kar›p örgütleyemedi. Yar› ayaklanmac›, yar› gerillac› pratikle çok anlams›z kay›plara yol açt›. Giderek çeteci, avare asi grup pratikleri büyük çabalara mal olan de¤erleri tüketerek fiili bir tasfiyecili¤i dayatt›. 1995’ler sonras› tüm çabalara ra¤men PKK gerçek özünden kopmufltu. KADEK ve KONGRA GEL deneyimleri teorik, stratejik ve taktik de¤iflimlerle birlikte yeniden yap›lanma anlam›na geliyordu. Eski kadro yap›s› bunun da alt›ndan kalkamad›. Özündeki ataleti fiili bölünmelerle a盤a vurdu. Olumlu mirasa sahip ç›kma anlam›nda PKK-Yeniden Yap›lanma sa¤ ve sol tasfiyecili¤e karfl› bir ad›m olarak düflünüldü. Kürdistan her bak›mdan yeni bir sürece girerken, tüm bu geliflmelerin kapsaml› bir analizine, elefltiri özelefltiri gere¤ine, görevlerin yeniden belirlenmesine ihtiyaç vard›r.
ww
w.
ne t
ew e. c
Kürt olgusuna gerçekçi yaklafl›m her zamankinden daha önemli hale gelmifltir. Irak’taki kaos Kürt sorunundan kaynaklanm›flt›r. Dünyan›n temel gündem maddesi olarak nas›l afl›laca¤› kestirilememektedir. Bat› uygarl›¤›n›n çözüm gücü yetersiz kalmaktad›r. Bir kez daha dünya savafllar› sonras›na özgü uluslararas› büyük projelerle ç›k›fl bulunmaya çal›fl›lmaktad›r. Bölgede büyük tedirginlik yaflanmaktad›r. Kurulu rejimlerin hiçbiri kendisinden emin de¤ildir. Yar›nlar›n neler getirece¤i belli de¤ildir. Di¤er yandan ‘terör’ denen olguda da iddialar›n aksine art›fl söz konusudur. Gerçek terörün ne oldu¤u da ortaya konulmamaktad›r. Sisli kaos ortam›nda u¤ursuz geliflmeler kol gezmektedir. Her fleye ra¤men özgürlük flafa¤› umut edilmektedir. Kürtlerin eskisi gibi yönetilemeyece¤i bir döneme girilmifltir. Kürtlerin kendileri istese de, eski lanetli yaflamlar›n› sürdürme ataletini ça¤la ba¤daflt›rmak mümkün de¤ildir. Her gün içten ve d›fltan gelen etkilemeler Kürt olgusundaki çözülmeyi h›zland›racakt›r. Çözümün ne yönde ve nas›l olaca¤›n› prati¤e müdahale eden güçlerin niteli¤i ve temposu belirleyecektir. Adeta ‹srail’in, Araplar›n ba¤r›nda oynad›¤› sars›c› rolü Kürtler Ortado¤u genelinde oynayacak gibidir. Irak’taki Kürt federal devlet dayatmas› bölgedeki kat› merkeziyetçi ulus devlet modelini afl›nd›racakt›r. ‹radeleri d›fl›nda, Ortado¤u tarihine daha uygun genel bir federasyonlaflma e¤ilimini de h›zland›rabilir. Bu sürecin iki milliyetçili¤in çarp›flmas› temelinde mi, yoksa demokratik uzlafl›larla m› çözüme gidebilece¤i, en yak›c› iki soru olarak olanca s›cakl›¤›yla gündeme girmifltir. ABD, 1990 sonras›nda tek kutuplaflt›r›c› güç olarak sivrilmesi ard›ndan en büyük deneyimine Ortado¤u’da girmifl bulunmaktad›r. Büyük Ortado¤u Projesi her gün sorgulanmaktad›r. Kürtlerin projedeki yerleri en önemli konudur. Kürt, ABD ve ‹srail iliflkileri giderek daha da stratejik bir durum alabilir. Bunun bölge üzerindeki etkileri iyi hesaplanmak durumundad›r. Kürtler için bol ihanetli bir dönem mi, yoksa bölgede yükselen bir y›ld›z olacaklar› dönem mi, tart›fl›lmaya de¤erdir. Kürtlerin kendi iç ve komflu kavim ve devletlerle iliflkileri ilk defa bölge stratejilerini derinden ilgilendiren bir konumda seyretmektedir. Kürt-Arap, Kürt‹ran, Kürt-Türk iliflkileri, üzerinde en çok kafa yorulan bir döneme girmifltir. Öte yandan Kürt olgusu üzerinde düflünce, eylem ve yeniden yap›lanma üretmekle sorumlu Kürt parti ve hareket-
* Bu yazı Rêber Apo’nun “Bir Halkı Savunmak” kitabından alınmıştır.
‹çindekiler
ne te we .c om
Önderli¤imize sald›r› tüm Kürt halk›na sald›r›d›r 2007 Newrozu tamamen bir Önderlik Newroz’u olarak geçmifltir. Halk›m›z Newroz’da y›ll›k halk kongresini yapm›fl, bu kongrede Önderli¤inin kim oldu¤unu bir daha herkese duyurmufl, Kürt sorununun da demokratik özerklik çerçevesinde çözülmesini istemifltir. (2’de)
En büyük kanun özgür yaflam iradesidir ‹mhac› sömürgecili¤in oldukça imkan dahiline giren yaflam›na hay›r dedim. Umutsuz, olanaks›z, belki de imkans›z gibi gözüken bu özgürlük umuduna karar› verdim. (23’te)
Önder Apo ve halk›m›za yönelen sald›r›lara karfl› daha çok Apoculaflarak zafer çizgisinde direnelim Örgüt gücünü do¤ru kullanabilirsen, baflar›y› elde edebilirsin. Önder Apo’nun gücü burada yat›yor. Önderlik gerçe¤ini kavramak demek, bu gerçe¤i kavramak demektir. (33’te)
Ya Önderlikle özgür bir yaflam ya da asla Önderlik partili günleri Newroz’lu günler olarak de¤erlendirdi. Newroz direnifltir. O halde direnifl partileflmedir. Partileflme Mazlumlaflma, Kemalleflme, Viyanlaflmad›r. (46’da)
Önderli¤in sa¤l›¤› sa¤l›¤›m›z yaflflaam› yaflflaam›m›zd›r
ww
w.
Önder Apo’yu zehirlemek Kürt halk›n› zehirlemektir; Türk halk›n›, insanl›¤› zehirlemektir. Türk halk› ile Kürt halk›n›n demokratik birlik içinde yaflama projesini, bir arada kalmay› zehirlemektir. Demokrasiyi, özgürlü¤ü, bar›fl› ve adaleti zehirlemektir. Bu kadar ciddi bir sorun var ortada. E¤er Özgürlük hareketi, Kürt halk› bu olay üzerinde bu kadar önemle duruyorsa bundan ötürüdür. Bunun herkesçe böyle anlafl›lmas› gerekir. KKK Yürütme Konseyi Üyesi Cemil Bay›k ile yap›lan röportaj 9’da
2007 Newroz’u Önder Apo’yu sahiplenme Newroz’u olmufltur Halk›m›z›n Newroz alanlar›nda verdi¤i temel mesaj Önder Apo’ya ölümüne bir ba¤l›l›k içerisinde oldu¤unu ve hiçbir gücün Önder Apo’dan ve özgürlük hareketinden koparamayaca¤›d›r. (51’de)
Önderliksiz yaflam olmaz Öndeli¤imizi zehirleyerek imha etme giriflimi, ayn› zamanda tüm parçalardaki halk›m›z›n özgürlük ve demokrasi özlemlerine karfl› yap›lm›fl bir sald›r›d›r. (55’te)
Önderli¤e ba¤l›l›k örgütselli¤i gelifltirerek mücadeleyi yükseltmektir 1981 y›l›nda Diyarbak›r Cezaevi’nde fiehit Hayri Durmufl’un belirtti¤i gibi, Önderli¤imiz tarz›na, üslubuna ayak uydurulamad›¤› için yaln›z kalm›flt›r. Daolay›s›yla da tüm güçlerin hedefi haline gelmifltir. Komplo bu yüzden Önderli¤i esir alma baflar›s›n› sa¤lam›flt›r. (59’da) Gençlik halk›n fedaisidir Gençlik bu halk›n fedaisidir. Dolay›s›yla gençlik bu halk›n mücadelesinin düzeyini belirleyecek bir rolün sahibi olmak durumundad›r. (64’de) HPG IV. Konferans›n›n sonuçlar› partileflmeye ve Viyanlaflmaya ça¤r›d›r HPG 4. Konferans›’nda çözülen hiyerarflik devletçi sistemin, s›n›fl› cinsiyetçi toplumun yaratt›¤› bireycilik oldu; bu tarz bireyin yaflad›¤› gerilikler ve gericilikler oldu. Yenilenen, güçlenen, geliflen, Apocu çizgide gerilla ve HPG gerçe¤i oldu. (72’de) Umutlar›m›z kadar uzun bir yolun hikayesi Gerilla an›s› (84’de) fiehit Ag›r (Ercan Deniz), Berivan (Nesibe Karatafl) arkadafllar›n an› yaz›lar› (88’de)
SERXWEBÛN Mart 2007
2
om
Önderli¤imize sald›r› tüm Kürt halk›na sald›r›d›r
nu gerçeklefltirdi. Ancak k›sa süre sonra müdahalenin öngördü¤ü çerçevede geliflmedi¤ini gördü. Bu nedenle de ABD, müdahalenin ikinci y›l›nda AB ile yak›nlaflmak zorunda kald›. AB de bir küresel güç olarak ABD ile belli bir çeliflki ve mücadele içinde olsa da, kimi uzlaflmalara gitmeyi kendi ç›karlar›na uygun görmektedir. Böylece ABD ve AB karfl›l›kl› olarak aralar›ndaki mücadeleyi, çeliflki ve iliflki diyalekti¤i içinde sürdürme tarz›n› benimsediler. Art›k dünyam›z 19. ve 20. yüzy›ldaki gibi hegemon güçlerin kendi hegemon adac›klar›nda di¤er ülkeleri kar›flt›rmadan kendilerine ait bir huzur ve istikrar içinde yaflamak istemeleri dönemi bitmifltir. Art›k dünyan›n her taraf›nda yan yanad›rlar ve sistem bir bütün olarak tümünü ilgilendirmektedir. Bu durum sistemin genel güvenli¤i aç›s›ndan iliflki ve ortakl›klar› gündeme getirirken, di¤er yandan ayn› co¤rafya ve zemin üzerin-
ww
w.
ne t
Kapitalist emperyalist sistemin yaflad›¤› krizin yönetim gücü olarak kendini imparatorluk biçiminde örgütleyen ABD’nin Ortado¤u’da gerçeklefltirdi¤i müdahaleyle, halklar›n özlemleri ve ça¤›n gerçekleriyle uyuflmad›¤› gibi sermayenin serbest ve güvenli dolafl›m› önünde de engel teflkil eden “statüko” parçalanm›flt›r. ABD objektif olarak yeni ç›k›fllar için Ortado¤u’da kabu¤u k›rm›fl, mevcut statükoyu parçalay›c›, y›k›c› bir rol oynam›flt›r. Dünya dengelerini yak›ndan ilgilendiren Ortado¤u alan›nda, yeni dengelerin oluflma süreci yaflanmaktad›r. ABD, kapitalist emperyalist sistemin temel hegemon gücü olmas› itibariyle istedi¤i gibi siyasi bir tablo ç›karaca¤›n›, k›sa sürede yapt›¤› planlamalar› gerçeklefltirece¤ini sanarak Irak’a müdahale etti. Bu nedenle de kimseyi kendisine ortak etmeden, kimseyi dinlemeden, bütün karfl› ç›k›fllara ra¤men bu-
ew e. c
“‹nkar ve imhac› güçlerin bir konsept ve planlama çerçevesinde hareketimizi ve halk›m›z› yok etme sald›r›s› bafllatt›klar› aç›kt›r. Bu sald›r›n›n çözüm imkanlar›n›n artt›¤› bir dönemde çözüm seçene¤ini ve bunun aktörlerini yok etmeye yönelik oldu¤u görülmelidir. Bu güçler nas›l ki mevcut durumun böyle gidemeyece¤ini, e¤er müdahale edilmezse inkar politikalar›n›n baflar›s›zl›¤a u¤rayarak Kürt sorununun demokratik çözümünün ortaya ç›kaca¤›n› görerek sald›r›lar›n› artt›rm›flsa Özgürlük hareketini yürüten güçlerin de art›k eski tarz ve tempoyla mücadelenin yürümeyece¤ini görmeleri ve her alanda mücadeleye hamle yapt›racak bir dönem bafllatmalar› gerekmektedir”
de bulunduklar›ndan çeliflki ve çat›flmalar› eskisi gibi a¤›rl›kl› olarak dönemsel de¤il de günlük ve sürekli yaflayan bir konumda bulunmalar›n› beraberinde getirmektedir. Bu nedenle ABD, AB ve BM, Ortado¤u’da siyasetin tek yönlü yürüyemeyece¤ini gördüler. Mevcut ekonomik, siyasal ve sosyal gerçeklik çeliflkileri ve çat›flmalar› günlük ve sürekli hale getirmekle birlikte bu çat›flmalar› geçmiflte oldu¤u gibi yüksek düzeyde sürdürme yerine ortak zarar› engelleyen, ama di¤erini de u¤raflt›ran düzeyde tutmay› esas alan bir siyasal tarz› uygulamaktad›rlar.
Irak’tan çekilmenin bedeli kalmaktan daha fazla olacakt›r Dünya siyasal dengelerinin olufltu¤u Ortado¤u’da Irak’a yap›lan müdahalenin baflar›l› oldu¤u söylenemez. Bu durum Irak için haz›rlat›lan raporlara ve ABD seçimlerine de yans›m›flt›r. Irak’taki baflar›s›zl›k sonucu Cumhuriyetçiler gerilemifl uzun y›llard›r ilk defa demokratlar hem temsilciler meclisinde hem de Kongre de ço¤unlu¤u elde etmifllerdir. Irak’ta ifller daha da sorunlu hale gelmifl durumdad›r. ABD yeni aray›fllar içindedir. Sürekli politik yeniliklerle durumda düzeltme yoluna gitmek istemektedir. Hamilton-Baker raporu böyle bir süreçte ortaya ç›km›flt›r. San›ld›¤›n›n aksine bu rapor Irak’tan çekilmenin raporu de¤ildi. Daha çok baflar›s›zl›k nas›l giderilir asker indirimi nas›l yap›l›r üzerine kurulu bir rapordu. Yeni siyasal tercihler ve yöntemlerle mücadeleyi sürdürme anlam›na geli-
Mart 2007 SERXWEBÛN kate alarak bu sürecin parças› olarak ortaya ç›kacak yeni iç siyasal dengeler ve baz› liberal aç›l›mlardan yararlanarak, Suriye’de bir demokratik de¤iflim gücü olarak yerimizi almak ve bu nitelikteki güçlerle ortak çal›flmay› gözeten bir pratikleflme içinde olmam›z gerekir. ‹ran’›n durumu belirli farkl›l›klar arz etmektedir. ABD, Suriye’yi ‹ran’dan uzaklaflt›rmak isterken ‹ran üzerindeki bask›s›n› Türkiye’yi dahil ederek sürdürmesi beklenmelidir. Bunun için siyasal ve ekonomik bask›lar› artt›racakt›r. Bir askeri müdahale için mevcut durumda kamuoyundan icazet almak zor görünüyor. Bir ‹ran operasyonu e¤er demokratlardan onay al›n›rsa yap›labilir. Ancak ABD’nin ad›m ad›m ‹ran’›n üzerindeki bask›y› t›rmand›rmak istedi¤i görülüyor. Bu konuda Rusya’y› olmasa da Avrupal›lar› belirli düzeyde ikna etti¤i anlafl›l›yor. Siyasi bask›lar sonuç vermezse askeri müdahale de ihtimal dahiline girebilir. ‹ran Kürt sorununda çözümleyici bir ad›m atmad›¤› için Kürt özgürlük hareketine karfl› tutumunu sertlefltirerek sürdürme e¤ilimindedir. Bu konuda hassasiyetlerini bildi¤inden Kürt sorununda ortak davranma yaklafl›m› içinde oldu¤unu göstererek Türkiye’yi hareketimiz üzerine k›flk›rtmaya devam edecektir. Dolay›s›yla Kürt sorununda ad›m atmayan ‹ran’la Kürt özgürlük güçleri aras›ndaki mücadele bundan sonrada sürecektir. Ortado¤u’da Kürtler de önemli bir güç olmaktad›r. Bu nedenle Ortado¤u’ya aktif müdahale içinde bulunan ABD Kürtleri bölge politikas›nda önemli bir güç olarak kullanmaya devam edecektir. Kürtlerle böyle bir iliflkiyi sürdürürken Türkiye’yi karfl›s›na alan bir politika izlemesi de beklenmemelidir. So¤uk savafl döneminde Türkiye’nin ç›karlar› ayn› zamanda ABD, AB ve NATO’nun ç›karlar› olmufltur. Türkiye hala jeopolitik önemini kullanarak bu güçleri kendi politikas›na hizmet ettirece¤ini düflün-
ne te we .c om
yordu. Bush’un da belirtti¤i gibi bir çekilmenin bedeli kalmaktan daha fazla olacakt›r. Nitekim demokratlar çekiliriz propagandas› yapmalar›na ra¤men Bush’u çekilmeye zorlayan bir politika izlememektedirler. fiu aç›kt›r ki, ABD çekilmek istese de niyetlerinden ayr› olarak çekilmeyi gerçeklefltiremezler. Gelinen aflamada ABD eskisi gibi sadece askeri yöntemlerle ve rasgele de¤il daha planl›, programl›, ciddi bir flekilde mücadeleyi sürdürmek istiyor.
3
Kürtler Ortado¤u’da önemli bir güçtür
ww
w.
Yeni Bush plan›nda Hamilton-Backer raporu tümüyle reddedilmemektedir. Hamilton-Backer raporundan baz› yönleriyle faydaland›¤› görülmektedir. Bush hükümetinin yeni Irak politikas›nda bunun izleri görülmektedir. Bu planlamada asker art›r›m› yan›nda siyasi yöntemlerin de gelifltirilmesi yaklafl›m› benimsenmifltir. Askeri müdahalesini belirli düzeyde etkili k›lacak bir siyasi iliflkiler zemininin yarat›lmak istendi¤i görülmektedir. Sünnileri bugünkü güçlerinden öte bir güç yapma amac› görülüyor. Bu yolla fliilerin geriletilerek bir dengenin yarat›lmas› hedefleniyor. Bölgede sünni devletlerle iliflkileri daha da gelifltirme yönlü bir politika izlemektedir. Suudi Arabistan, M›s›r ve Ürdün’le son zamanlarda gelifltirilen iliflkiler yeni politik yaklafl›m›n d›fla vurumudur. Bu çerçevede ABD’nin Suriye’ye yönelik yumuflat›c› bir politika izledi¤i görülmektedir. Talabani’nin Suriye’ye giderek ›l›ml› mesajlar vermesi bu anlama gelmektedir. ABD belli yönleriyle de¤iflime u¤rat›lm›fl bir Suriye ile bir politik ortak olunmasa da karfl› karfl›ya gelmeyi b›rakm›fl ve baz› konularda paralel bir durufl gösteren bir Suriye görmek istemektedir. Böylece Suriye üzerinden Irak’taki sünni direniflçileri etkileme ve ‹ran’› yaln›zlaflt›rmay› düflünmektedir. Öte yandan Suriye’ye karfl› izlenen yeni politikayla Filistin ve Lübnan’daki politikalar›n önüne engel ç›kar›lmayacak bir siyasal ortam yaratmak öngörülmektedir. Tüm bunlar›n ‹ran’› hedefleyen bir stratejinin parças› oldu¤unu düflünmek gerekir. Dolay›s›yla bu durumda bizim de bu yeni politik durumu dik-
mektedir. Özellikle ABD’nin Irak’taki s›k›flmas›n› görerek ABD’nin kendisine ihtiyaç duyaca¤›n› hesaplamaktad›r. Nitekim son dönemdeki politikas›n› böyle bir veri üzerine kurmufltur. Türkiye’de milliyetçili¤i ve antiamerikanc›l›¤› k›flk›rtmas› alt›nda yatan gerçek ABD’yi ürküterek özellikle PKK konusunda ABD’nin deste¤ini almakt›r. Nitekim her f›rsatta “bizde ABD karfl›tl›¤› PKK nedeniyle gerçeklefliyor” diyerek ABD’ye iflbirlikçilik yapabilmeleri için PKK’ye karfl› harekete geçilmesi gerekti¤ini vurgulamaktad›rlar. Belirli düzeyde etkili olduklar› da söylenebilir.
ABD PKK’nin kolay kolay tasfiye olmayaca¤›n› görmüfltür
ABD, Irak ve ‹ran politikalar› aç›s›ndan Türkiye’yi kendi politikas› do¤rultusunda de¤erlendirmek istemektedir. Suriye ve baz› Arap ülkelerini de bu konuda de¤erlendirmek isteyen ABD’nin Türkiye’yi kendisinden uzaklaflan bir ülke haline gelmesini istemeyece¤i aç›kt›r. Bu nedenle Türkiye’yi Güneyli güçlerle uzlaflt›rmak istemektedir. Bunun yolunun da PKK üzerinden yap›lacak pazarl›ktan geçece¤i anlafl›lmaktad›r. Baz› ABD’li yetkililer Güneyli güçler PKK’ye tav›r al›rsa bu sorun çözülür derken Türkiye’de baz› çevreler de ‘Güneyli güçlerle iyi iliflki kurulursa PKK sorunu çözülür,’ diyerek benzer politikay› ya da plan› dillendirmektedirler. Zaten Türkiye’nin ABD ve Güneyli güçler üzerindeki bask›s›n›n amac› da onlar› PKK’nin üzerine sürmektir. Türkiye’de birçok siyasetçi ve bürokrat Irak’ta bir Kürt federasyonunu art›k kabul et-
SERXWEBÛN Mart 2007
“Önümüzdeki dönemde Türkiye ile mücadelemizi daha da yükseltmek ve bu temelde KDP ve YNK ile iliflkilerimizi sürdürmek bizim aç›m›zdan olumlu sonuçlar verecektir. Türkiye’ye karfl› yürüttü¤ümüz mücadeleyi engelleyen bir konuma düflmedikleri müddetçe bu iliflkilerin bizim aç›m›zdan sürdürülüp gelifltirilmek istenece¤i aç›kt›r. KDP ve YNK ile iliflkileri bozan taraf biz olmadan kendi çizgimizi sürdürmek, politik do¤rultumuz olacakt›r”
ne t
‘Tavflana kaç taz›ya tut’ politikas› devam etmektedir
bul ettirece¤ini düflünmektedir. Kerkük sorununda da pazarl›k konusu oldu¤umuz tart›flmas›zd›r. fiu bilinmelidir ki ABD, Türkiye’nin kendi Kürt sorununu PKK ile çözmesi için bir dayatmas› ve istemi yoktur. Ancak Türkiye’nin Kürt sorununda liberal bir yaklafl›m içine girmedi¤i taktirde ne Ortado¤u, ne Irak, ne de Güney Kürdistan politikas›nda kendisiyle istikrarl› bir müttefik ya da ortak olamayaca¤›n› görmektedir. Yine Güney Kürdistanl› siyasal güçler de Türkiye’nin Kürt sorununda liberal bir yaklafl›m içine girmemesi durumunda kendileriyle her zaman sorun yaflayaca¤›n› az da olsa anlam›fllard›r. ABD Türkiye ile aras›ndaki gerilimi azaltmak aç›s›ndan PKK konusunda Türkiye’ye belirli düzeyde destek verme ihtiyac›n› duymaktad›r. ABD’nin yak›n planlamas›nda Türkiye ve Güneyli Kürtleri uzlaflt›rmak, PKK sorununda da Türkiye’nin s›n›rl› baz› ad›mlar atmas› ve bir af ç›kararak bu sorundan kurtulmas›n› istemektedir. Böyle bir durumda kendilerinin ve Güneyli güçlerin de PKK’ye yönelece¤i mesaj›n› vermektedir. Türkiye ise tamamen askeri ve siyasi sald›r›yla bitirilmemizi öngörmektedir. Bitirilmemiz konusundaki yol ve araçlar üzerinde anlaflma sa¤layamamaktad›rlar. Son zamanlarda Türkiye’nin Kerkük’e girece¤i do¤rultusunda haberler fazlas›yla ç›kmaktad›r. ABD buna izin vermez, ancak bize yönelik bir operasyona göz yummas› ya da zimni onay vermesi büyük olas›l›kt›r. Ancak Türkiye Güneyli güçler destek vermedi¤i taktirde operasyonda zararl› ç›kaca¤›n› bildi¤inden operasyon yapmaktan çok ABD ve Güneyli güçler üzerinde bask›y› sürdürerek üzerimize sald›rtma politikas›n› esas almaktad›r. ABD ile Türkiye aras›nda sorunlar›n var oldu¤u aç›kt›r ancak ne Türkiye ne de ABD birbirinden vazgeçemez.
ew e. c
mek zorunda kalacaklar›n›, bu konuda yapacaklar› bir fley olmad›¤›n› söylemektedirler. Öte yandan Güney Kürdistan’›n iflgali ve Kerkük’e müdahalenin de mümkün olmad›¤› belirtilmekte, Kerkük konusunda kendilerinin istedi¤i baz› sonuçlar› elde etmek için de ABD’nin Irak politikas›na uyum göstermeleri gerekti¤ini vurgulamaktad›rlar. Son dönemde Türkiyeli yetkililerin s›k s›k ABD’ye gitmesi ve baz› ABD’li yetkililerin Türkiye’ye gelmesi bu politik do¤rultuda gerçekleflmektedir. Kerkük, Güney Kürdistan ve PKK konusundaki politikalarda tümden ortaklaflma sa¤lanmam›fl olsa da baz› ilerlemeler kaydettikleri aç›kt›r.
ww
w.
2005 y›l›na kadar Kuzey’de Kürt iflbirlikçili¤in önünü aç›lmas›, Güneyli siyasal güçlerle Türkiye’nin iliflkisinin gelifltirilip ABD deste¤i ile tasfiye edilmemiz düflünülmekteydi. Böyle bir plan belirli yönleriyle hükümetini sürdürmek isteyen AKP’nin de ifline geliyordu. Klasik inkarc› çevreler ise PKK saf d›fl› edildikten sora di¤er marjinal iflbirlikçi güçleri ve Güney’deki siyasi oluflumu etkisizlefltireceklerini hesapl›yordu. Ne var ki 2004 ile bafllayan meflru savunma hamlemiz 2005’te serhildanlarla birleflince üzerimizdeki bu hesaplar sekteye u¤ram›fl oldu. Türkiye’nin herhangi bir politika yerine askeri ve siyasi sald›r›larla tasfiye edilmemiz dayatmas› bu geliflmeler sonucu ortaya ç›km›flt›r. Öte yandan ABD’de PKK’nin kolay kolay tasfiye olmayaca¤›n› görmüfltür. Hatta siyasi gücümüzü Türkiye’yi hizaya getirmek için kullanaca¤›n› düflünmüfltür. Yak›n zamana kadar ki KDP ve YNK’nin üzerimizdeki politikalar›n› da bu çerçevede de¤erlendirmek gerçekçidir. KDP’ de kendi pozisyonunu Türkiye’ye böyle ka-
Bu nedenle hem aralar›nda sorunlar olacakt›r hem de sorunlar›n varl›¤› ortam›nda iliflkileri sürecektir. ABD, Türkiye’nin AB sürecini destekleyerek, onun belli de¤iflimleri yaflamas›n› istemektedir. Yani Türkiye’yi kendi kontrolünde AB’ye sokma stratejisi vard›r. AB Türkiye iliflkileri son zamanlarda sorun yaflamaktad›r. AB, Türkiye’yi mevcut durumda hazmedecek, Türkiye de AB’nin kriterlerini karfl›layacak durumda olmad›¤›ndan pratikte imtiyazl› ortakl›k denen bir konum oluflmufl bulunmaktad›r. Avrupa’da ABD gibi ne Türkiye’yi b›rakabilir ne de Türkiye’nin mevcut durumuyla AB’ye girmesini kabul edebilir. Yak›n zamanda görüldü¤ü gibi Türkiye ile aralar›nda bir sorun ç›kt›¤›nda Kürtler ve PKK aleyhinde karar alarak bu durumu dengelemeye çal›flmaktad›r. Önderli¤imizin belirtti¤i gibi ‘tavflana kaç taz›ya tut politikas›’ sürmektedir. Önderli¤imizle ilgili yeniden yarg›lanma karar›n›n reddedilmesi böyle bir politikaya sahip oldu¤unun kan›t›d›r. Türkiye’nin Önderli¤imizi zehirleme girifliminde bulunmas›nda AB’nin bu tür kararlarla gösterdi¤i tutumun pay› büyüktür. Türkiye bundan cesaret almaktad›r. Parlamentoda zaman zaman Kürt sorununa iliflkin ç›kan kararlar ise Kürtleri oyalama ve vicdan› rahatlatma ifllevinden baflka bir anlam tafl›mamaktad›r. Önderli¤imizin zehirlenmesiyle ilgili A‹HM’e yap›lan baflvurunun reddedilmesi, PKK ve Önderli¤imiz konusunda Türkiye’ye verilen destek olmaktad›r. Önderli¤imizin belirtti¤i gibi Kürtlerin Avrupa’da karfl›laflt›¤› ve karfl›laflaca¤› durum kar ç›kar iliflkisinin buz gibi yüzüdür.
om
4
2006 y›l› bizim aç›m›zdan baflar›l› geçmifltir Bizim aç›m›zdan 2006 y›l›n›n baflar›l› geçti¤i söylenebilir. Halk savunma güçlerimizin yürüttü¤ü meflru savunma direnifli ve serhildanlar üzerimizdeki birçok hesab› bofla ç›kard›¤› gibi, Türkiye ve bölge siyasetinde etkili olmam›z› sa¤lad›. Önceki y›llarda KDP ve YNK önemli bir hamle yapm›fl durumdayd›. 2006’da tümden olmasa da milliyetçili¤in bu hamlesi belli düzeyde
Mart 2007 SERXWEBÛN kük’ün kar›flaca¤› propagandas›n› yo¤un olarak sürdürmektedirler. Kerkük konusunda Arap dünyas› ve ‹ran’›n deste¤ini de alm›fllard›r. Buna güvenerek Kerkük’te referandum yap›lmayaca¤› iddia etmektedirler. Bu iddiada belli bir gerçeklik pay› da vard›r. ABD’nin sünni Arap devletlerin bask›s›yla bu konuda bir tereddüde girdi¤i görülmektedir. Bu nedenle ABD’nin ve KDP’nin PKK’yi pazarl›k konusu yaparak hem referandum yapt›rma hem de Türkiye’nin Güney Kürdistan federasyonuna yaklafl›m›n› de¤ifltirme içine girmeleri ihtimal d›fl› tutulmamal›d›r. ABD’nin Türkiye’yi Ortado¤u politikas›nda de¤erlendirmek istedi¤i düflünüldü¤ünde bu politik iliflkilerin ve süreçlerin yak›ndan takip edilip gerekli tedbirlerin al›nmas› mücadelemiz aç›s›ndan önemli olmaktad›r.
ne te we .c om
durdurulmufltur. Hala Kürdistan’daki en büyük gücün hareketimiz oldu¤u gösterilmifltir. Önümüzdeki dönemde Türkiye ile mücadelemizi daha da yükseltmek ve bu temelde KDP ve YNK ile iliflkilerimizi sürdürmek bizim aç›m›zdan olumlu sonuçlar verecektir. Türkiye’ye karfl› yürüttü¤ümüz mücadeleyi engelleyen bir konuma düflmedikleri müddetçe bu iliflkilerin bizim aç›m›zdan sürdürülüp gelifltirilmek istenece¤i aç›kt›r. Önderli¤imizin önerdi¤i ulusal birlik ve ulusal konferans politikas›na bu güçleri zorlamak da tüm Kürdistan halk› aç›s›ndan bu dönemin ihtiyac› olan gerekli bir ad›md›r. Bu konudaki çal›flmalar›m›z devam etmektedir. KDP ve YNK ile iliflkileri bozan taraf biz olmadan kendi çizgimizi sürdürmek, politik do¤rultumuz olacakt›r. Bütün Kürt siyasi gruplar›n›n di¤er parçalarda yürütülen özgürlük mücadelelerini dikkate alarak ortak politika yürütmeleri önemlidir. Bu politikalarla tüm parçalarda ve Türkiye’de sorunun siyasal demokratik çözümünü sa¤lama do¤rultusunda çal›flmalar› ve gereken deste¤i vermeleri gerekmektedir. Güneyli güçlerin tüm parçalar›n imkanlar›n› kendi kazan›mlar›na feda ettirme yaklafl›m›n›n kabul edilmemesi gerekti¤i gibi, di¤er parçalar›n Güney Kürdistan’daki halk›m›z›n kazan›mlar›na sahip ç›kmas› da önemlidir. Güney Kürdistan’da ortaya ç›kan imkanlar›n güvencesi baflta Kuzey Kürdistan olmak üzere di¤er parçalarda Kürt sorununun demokratik yollardan çözüme kavuflmas›d›r. Dolay›s›yla ancak bu çerçevede hareket ettiklerinde Güneyli güçlerin do¤ru politika izlemelerinden söz edilebilir. Güneyli güçlerin do¤ru politika izlemesi aç›s›ndan halk›m›z›n ve Kürt ayd›nlar›n›n duyarl› olmas›, yanl›fl politikalara kayma e¤ilimi görüldü¤ünde gerekli tavr› koymas› çok önemlidir. Türkiye, Kerkük dayatmalar› ve gerilim politikas›yla Güneyli Kürtleri bize karfl› yan›na çekmeyi hedeflemektedir. Yoksa Türkiye de Kerkük taleplerinin gerçekçi olmad›¤›n› bilmektedir. Türkiye’nin yapmak istedi¤i Kerkük’e girmek de¤il Kerkük’ü kar›flt›rarak referandumu engellemektir. Zaten flimdiden her gün bu yönlü tehditler savurmaktad›rlar. Referandum olursa Ker-
5
Ateflkes taktik amaçl› de¤il çözüm için ilan edildi
ww
w.
2006 y›l›ndaki halk savunma kuvvetlerinin meflru savunmas› ve serhildanlar birçok alanda yeni bir siyasal durum ortaya ç›karm›flt›r. 2005 y›l›nda üzerimizde tasfiye plan› yapan devlet ve hükümet Gemlik yürüyüflü ve fiemdinli serhildan› ile bafllayan, Newroz ve sonras›nda zirveleflen serhildanlarla birlikte siyasi ve ekonomik ç›kmazla karfl› karfl›ya geldiler. Mücadelemizin geliflmesiyle birlikte muhalif güçler AKP’yi siyasi olarak s›k›flt›rmaya bafllad›lar. AKP mücadelemiz karfl›s›nda her gün siyasi olarak gerileme yaflamaktayd›. Bu nedenle çeflitli yollardan ulaflarak eylemleri durdurmam›z› istiyorlard›. Öte yandan mücadelemiz Türkiye’nin siyasi, ekonomik, sosyal dengelerini sarst›¤›ndan ayd›n çevreler ve çeflitli sivil toplum örgütleri de benzer isteklerini dile getiriyorlard›. Bunlar›n yan›nda ekonomik çevreler Kürt sorunun çözümsüzlü¤ünün kendileri aç›s›ndan yaratt›¤› olumsuzlu¤un
fark›ndayd›lar. Kürt sorununda çeflitli zamanlarda çözüm önerilerini dile getiriyorlard›. Baz› siyasi çevreler asker ve sivil bürokratlar da Ortado¤u’nun yeni siyasal dengelerin oluflma sürecinde Kürt sorununun çözümsüzlü¤ünün Türkiye’yi bölgede etkisiz ve inisiyatifsiz hale getirdi¤ini düflünerek aray›fl içine girmifllerdir. Bu süreçte devlet içinden bir ateflkesin yap›lmas›n›n çözüm isteyen güçlerin elini güçlendirece¤ini belirterek baflvuranlar olmufltur. Meflru savunma mücadelemiz ve serhildanlar›n geliflmesiyle birlikte ABD ile Türkiye aras›nda sorunlar ç›kmaya bafllad›. Türkiye kamuoyunda ABD PKK’nin üzerine gitmiyor denilerek ABD karfl›tl›¤› gelifltirildi. ABD Türkiye’yle yaflad›¤› gerilimin artmamas› aç›s›ndan 15 A¤ustos’ta silah b›rakma ça¤r›s›nda bulundu. Bu ça¤r›n›n yan›nda ABD’nin KDP ve YNK üzerinden ‘PKK’nin eylemleri Türkiye ile iliflkilerimizi zorluyor bu nedenle PKK’nin ateflkes yapmas› sizlerinde yarar›nad›r’ biçiminde telkinlerde bulundu¤unu düflünmek yanl›fl olmayacakt›r. KDP ve YNK’ de bir ateflkes durumunun Türkiye ve ABD üzerinde siyasi pozisyonlar›n›n güçlenece¤ini düflünmüfllerdir. KDP’nin aç›k olmasa da bir ateflkes yap›lmas› e¤ilimini yans›tt›¤› bir süreçte Türkiye’de devlet içinden gelen bu yönlü talepler Önderli¤imize iletilmifltir. Bu dönemde bir ateflkes yap›ld›¤› taktirde bizim aç›m›zdan da siyasi kazan›m yaratacak siyasi koflullar ortaya ç›km›flt›. Öte yandan meflru savunmam›z›n ve genel olarak mücadelemizin yükseldi¤i bir süreçte böyle bir ateflkes bize daha fazla itibar kazand›rarak olas› bir mücadele döneminde bizim daha
SERXWEBÛN Mart 2007
“Ateflkes bizim aç›m›zdan olumlu ve yerinde at›lm›fl bir ad›md›r. ‹lk bafllarda içeride ve d›flar›da olumlu bir siyasal etki yaratm›flt›r. Ancak inkarc› sömürgeci güçler karfl› propaganday› artt›r›p bir siyasal hamle yapmaya yönelerek ortaya ç›kan olumlu etkiyi k›rmaya bafllam›fllard›r, ‘hatta ateflkes yetmez silah b›rak›lmal›d›r’ yaklafl›m›n› hakim k›lmak için büyük çaba göstermifllerdir. Baz› çevreler üzerinde de bu yönlü etkide bulunulmufltur”
ew e. c
maktad›r. Bu çevreler Türkiye’nin geçti¤i kritik siyasal süreçte Kürt sorunun çözümsüzlü¤ünün Türkiye’ye pahal›ya mal olaca¤›n› düflünmekte, çat›flmalar› durduracak asgari bir çözüm önermektedirler. Belli yönleriyle Önderli¤imizin ortaya koydu¤u siyasal yaklafl›m ve Türkiye için öngördü¤ü tehlikeleri kendi bak›fllar› ve çözüm yaklafl›mlar› çerçevesinde kavrad›klar› söylenebilir. Bu nedenle yaklafl›mlar› Önderli¤imiz ve hareketimiz taraf›ndan olumlu karfl›lanm›flt›r. Ancak çözüm istemeyen güçlerin hala etkili olduklar› söylenebilir. CHP lideri Türkiye’nin Mussolini’si olarak flovenist milliyetçili¤ini körüklemekte Kürt sorununun demokratik çözümü için çal›flan her çevreye sald›rmaktad›r. Yeni ‹ttihatç›lar ve K›z›lelmac›lar inkarc› politikan›n sürdürülerek Kürt halk›n›n eritilmesi ve yok edilmesini stratejik bir hedef olarak önlerine koymufllard›r. Bu konuda sonuna kadar yürüyeceklerini göstermektedirler. Her tarafta flovenist milliyetçi gruplar›n oluflturulmas›, kitlesel bir faflizm yarat›lmas› devlet içinden beslenen bu politikalarla yak›ndan bir ba¤› vard›r. Görünen odur ki, demokratik siyasal çözüm imkanlar› s›n›rl›d›r. Dolay›s›yla bir ateflkesin kal›c› bar›flla sonuçlanmas› zor görülmektedir. Bu e¤ilimlerden de ortaya ç›kt›¤› gibi Türkiye Kürt sorunu konusun da bir yol ayr›m›na gelmifltir. Art›k dünyan›n ve bölgenin siyasal durumu, Kürt halk›n›n özgürlük ve demokrasi mücadelesinin geldi¤i düzey Kürt sorununun mevcut çözümsüzlük ve t›kanm›fl durumunun sürdürülmesine imkan vermemektedir. Bu gerçeklik hem Türkiye hem de Kürt halk› aç›s›ndan do¤rudur. ‹flte bu nedenle baz›lar› kimi ad›mlarla bu sorunu çözelim derken baz›lar› da “mevcut durum eskisi gibi sürdürülemez ancak bu durumu aflman›n yolu Kürt özgürlük hareketini ezmek ve Kürt halk›n› sindirmektir” biçiminde
ne t
güçlü bir pozisyonda hareket etmemizi beraberinde getirecekti. Tabii ki biz ateflkesi bir taktik de¤il, çözüm için ilan ettik. Ancak Türkiye bir karfl›l›k vermedi¤i taktirde bu ad›m›m›z›n getirilerini önümüzdeki mücadele döneminde de¤erlendirmemiz de do¤ald›r. Önderli¤imiz zaten koflullar olursa bir ateflkesin olabilece¤ini birkaç defa avukatlar› ile görüflmesinde dile getirmiflti. Devlet içinden gelen talepler iletildi¤inde Önderli¤imiz siyasal durumu da dikkate alarak ateflkesi uygun gördü; hareketimizin yetkili organlar› da toplanarak bunu pratiklefltirdi. Ateflkes bizim aç›m›zdan olumlu ve yerinde at›lm›fl bir ad›md›r. ‹lk bafllarda içerde ve d›flar›da olumlu bir siyasal etki yaratm›flt›r. Ancak inkarc› sömürgeci güçler karfl› propaganday› artt›r›p bir siyasal hamle yapmaya yönelerek ortaya ç›kan olumlu etkiyi k›rmaya bafllam›fllard›r, ‘hatta ateflkes yetmez silah b›rak›lmal›d›r’ yaklafl›m›n› hakim k›lmak için büyük çaba göstermifllerdir. Baz› çevreler üzerinde de bu yönlü etkide bulunulmufltur.
w.
Ateflkesin kal›c› bar›flla sonuçlanmas› zor görülmektedir
ww
Bu süreçte önemli görülebilecek aç›l›mlar Mehmet A¤ar liderli¤indeki DYP, dokuzuncu Cumhurbaflkan› Kenan Evren ve Emre Taner müsteflarl›¤›ndaki M‹T’ten geldi. Mehmet A¤ar ve Kenan Evren’in bize karfl› inkar› politikay› savunan ve uygulayan kiflilikler oldu¤u bilinmektedir. E¤er inkar ve imha siyasetinde baflar›l› olacaklar›na inansalard› hiç kuflkusuz Mehmet A¤ar ve Kenan Evren de klasik inkarc› politikalarda ›srarlar›n› sürdürürlerdi. Ancak yaflad›klar› büyük deneyim onlarda eski yöntemlerle bu sorunun çözülmeyece¤i kanaatini oluflturmufltur. Tüm bu yaklafl›mlar aras›nda bir paralellik bulun-
bir politikay› benimsemifllerdir. Bu çevreler Kürt halk›n› sindirmek için soyk›r›m da dahil her türlü yolun mubah ve haklar› oldu¤unu düflünmektedirler. Bunun için bu çevreler uluslararas› ve bölgesel imkanlar› araflt›rarak inkarc› ve imhac› uygulamalar›na imkan ve f›rsat veren zamanlama da harekete geçmeyi önlerine koyduklar› gibi kitlesel faflist bir taban oluflturarak bu uygulamalar›n› toplumsal bir destekle gerçeklefltirmek istemektedirler. Önderli¤imizi zehirleme giriflimini planlayanlar ve bu sald›r›n›n arkas›nda olanlar bu çevrelerdir. Bu faflist inkarc› çevreler bir taraftan Önderli¤imizi katletme, bir taraftan meflru savunma güçlerimizi ezme, di¤er taraftan ise halk›m›z› her türlü bask› ve zulüm yöntemiyle katlederek Kürt sorununundan kurtulmay› düflünüyorlar. Kesin ve temiz çözüm diye adland›rd›klar› bu uygulaman›n merkezine de Önderli¤imizi zehirlemeyi koymufllard›r. Kürt iradesinin k›r›lmas›n›n temel dayana¤›n›n Önderlik oldu¤unu görmektedirler.
om
6
Önderli¤imize sald›r› tüm Kürt halk›na sald›r›d›r
Bu inkarc› güçlerin Önderli¤imizi zehirleme ve her türlü katliam› göze alarak Kürt halk›na yönelik sald›r› planlar›n› devreye koymas›n›n arkas›nda uluslararas› güçlerin durumundan al›nan cesaretin oldu¤u aç›kt›r. Bunlara göre böyle bir bast›rma giriflimi durununda uluslararas› güçlerin baz› protestolar ve yapt›r›mlar yapmaktan ileri gidemeyece¤ini, daha sonra Türkiye’nin öneminden dolay› bunlar›n unutulup normal bir siyasal iliflki durumuna kavuflulaca¤›n› hesaplamaktad›rlar. Daha do¤rusu Ermeni soyk›r›m›, Kürt isyanlar›n›n bast›r›lmas› ve çeflitli zamanlardaki siyasal bask›lara gösterilen tepkiler gibi zamanla son Kürt özgürlük hareketinin bast›r›lmas›n›n da unutulaca¤›n› düflünmektedirler. Bu hesaplar›n›n ne kadar tutup tutmayaca¤› ayr› bir de¤erlendirme konusudur. Ancak böyle bir u¤ursuz bast›rma konseptine sahip çevrelerin bulundu¤unu halk›m›z ve tüm yurtseverler bilmek durumundad›r. Dolay›s›yla Önderli¤imize sald›r› tüm Kürt halk›na sald›r›d›r.
Mart 2007 SERXWEBÛN genel seçimlerin sonras›na kadar ateflkesin devam ettirilmesini isteyecekleri görülmektedir. Bu tür taleplere olumlu yaklafl›lmas› gelinen aflamada bize herhangi bir art› kazand›rmas› söz konusu olamaz. Önderli¤imize cinayet teflebbüsünde bulunularak sald›r›lar›n artt›r›ld›¤› bir dönemde Önderli¤imizin sa¤l›¤›n›n güvenceye al›nmad›¤› ve ateflkese hiçbir cevap verilmedi¤i bir dönemde mücadelesiz kalmak bizim aç›m›zdan bekle gör durumu ortaya ç›kararak tehlikelerle karfl›laflmam›z› beraberinde getirecektir. Dolay›s›yla bir çözüm ortaya ç›kmad›¤› taktirde mücadelenin gelifltirilerek Türkiye’de, bölgede ve uluslararas› alanda her gücün tutumunun ortaya ç›kmas›n›n erkenden sa¤lamak bizim aç›m›zdan önemli veriler olacakt›r. Öte yandan ateflkesten yararlanarak iktidara gelecek bir AKP’nin Kürt sorununu çözece¤i beklenmemelidir. Hatta 1920’lerde kurulan devletin siyasal kimyas› de¤iflece¤inden klasik asker sivil bürokratlar ne pahas›na olursa olsun AKP’nin Türkiye’de Kürt sorununun çözümünde ad›m atmas›na izin vermezler. Kald› ki, AKP’nin Kürt sorununu çözme gibi bir çizgisi yoktur. AKP’nin yapaca¤› Güney Kürdistan Federasyonu’nu kabul edip Güneyli güçlerle iliflkileri gelifltirip hareketimizi tasfiye etmek için Güneyli güçleri kullanmak olacakt›r. Güneyli güçler de bir AKP iktidar›n› kendi pozisyonlar›n› kabul ettirmede tercih edilir görerek böyle bir iliflki gelifltirecekleri beklenmelidir. Yaln›z ABD de¤il AKP de önümüzdeki dönemde Güneyli güçler arac›l›¤›yla ateflkesin uzat›lmas›n› isteyebilir. Bizim aç›m›zdan Önderli¤imizin sa¤l›¤› güvenceye al›nmad›¤› ve Kürt sorununun çözümünde ad›m at›lma yaklafl›m› ortaya ç›kmad›¤› taktirde ateflkesin Cumhurbaflkanl›¤› seçiminden sonra uzat›lmas›n›n söz konusu olmayaca¤› aç›kt›r. Ateflkesten sonra kurum ve örgütlerimizin durufllar›nda ciddi yetersizlikler yaflanm›flt›r. Genel anlamda kurum ve
ww
w.
ne te we .c om
Önderli¤imizin statükocu çevreler olarak tan›mlad›¤› AKP hükümeti ise tamamen faydac› bir politika izleyerek ne Türkiye’nin gelece¤ini ne de Kürt sorununun çözümünü düflünen bir pozisyondad›r. Önderli¤imizin zehirlenme girifliminde hükümet karar›n›n da bulunup bulunmad›¤›n› flimdiden söylemek erkendir. Ancak 80 y›ld›r islamc› kesimlerin siyasal ve ekonomik alandan d›fllanmas›n›n getirdi¤i açgözlülükle iktidar›m› dört y›l daha sürdüreyim, siyasi ve ekonomik olarak palazlanay›m yaklafl›m› d›fl›nda bir fley düflünmemektedirler. Dolay›s›yla Önderli¤imizin dedi¤i gibi kendilerinin iktidar›n›n kabul edilmesi kofluluyla Kürt sorununda muhafazakar ve statükocu rolü oynayan aktör durumundad›rlar. Sorunun demokratik yollarla çözümünü isteyen önemli bir potansiyel varsa da bunun tam olarak kendini örgütledi¤i, güce dönüfltürdü¤ü söylenemez. Bu çerçevede ayd›nlar›n inisiyatifinde gerçeklefltirilen konferans önemlidir. Ancak bu tür çabalar›n daha da gelifltirilerek somut projelere dönüfltürme ihtiyac› vard›r. Bu çevreler Kürt sorununun bar›flç›l demokratik çözümünün mimar› ve güvencesi olan Önderli¤imizin zehirlenmesi giriflimine yeterince tav›r koymamalar› Türkiye’nin bar›fla ulaflmas› konusundaki bilinçlerinin zay›f oldu¤unu göstermektedir. Bu konferansa kat›lan tüm kat›l›mc›lar›n böyle bir yaklafl›m içinde oldu¤unu düflünmüyoruz. Bar›fl ve Kürt sorununun demokratik çözümü konusunda daha bilinçli ve kararl› kesimler de vard›r. Ancak genel duruma bak›ld›¤›nda bu çevrelerin yeterince etkili olamad›klar› görülmektedir.
7
Çözüm için ad›m at›lmazsa ateflkesin uzamas› söz konusu olmaz
Cumhurbaflkanl›¤› seçimlerinin Türkiye’yi sürükledi¤i gergin ortamda ne tür dengelerin ortaya ç›kaca¤› belirsizdir. Seçim öncesi süreçte köklü ad›mlar›n at›lmas›n› beklememek gerekir. Hatta genel seçim öncesi ‘Türkiye Bar›fl›n› Ar›yor Konferans›’na kat›lan çevrelerin bu gerçeklikten hareketle
örgütlerimizin durufllar›, devrimci ve mücadeleci yanlar›nda zay›fl›klar görülmektedir. Bu aç›dan bütün kurumlar›m›z›n örgütsel ve devrimci demokratik çizgiye gelmesi gerekiyor. Yaflam ve örgüt anlay›fl›nda sa¤a, reformist bir çizgiye kayma görülmektedir. Genel olarak hep tart›flan ama pratikleflemeyen bir tarz hakimdir. Bu aç›dan 2006 y›l›nda esas olarak gerçeklefltirilen serhildanlar›n yaratt›¤› etki üzerinden y›l geçirilmifltir. Kurumlar›m›zda ve örgütlerimizde çal›flan kadrolar›m›za mücadele ruhu kazand›rmada zay›fl›klar yaflanmaktad›r. Mücadele yerine kim kimle nas›l iliflkilenecek, kurumlar nas›l oluflturulacak konular› üzerinden zaman tüketilmektedir. Mücadeleci çal›flma ve örgütlenme yerine sadece kendi alan›yla ilgilenen sivil toplumcu bir durufl demokrasinin gere¤iymifl gibi meflrulaflt›r›lmaya çal›fl›lmaktad›r. Hatta demokratik konfederalizm buymufl gibi Önderli¤imizin mücadele ve özgürlü¤ü koflullayan komünal ruhlu demokratik duruflu sapt›rmaya ve sistem içi bir mücadele çizgisine indirgenmeye kadar götürülmektedir. Önderli¤imizin zehirlenmesinin duyuldu¤u sürece kadarki tutum ve pratiklerde bu yönlü bir zay›fl›¤›n var oldu¤unu söylemek durumunday›z. Di¤er parçalar›n da bu ateflkes sürecini yeterince sahiplenmemesinin alt›nda ateflkesin sonuçlar›n›n ve Kuzey Kürdistan’da mücadelenin geliflerek Kürt sorununun demokratik çözümünün sa¤lanmas›n›n, genel olarak tüm parçalarda sorunun çözümünü sa¤layaca¤› perspektifden yoksunluk vard›r. Dar ve yerelci bir yaklafl›mla bu konuda kendisini sorumlu görmede zay›fl›klar yaflam›flt›r. Avrupa da hem halk ha-
SERXWEBÛN Mart 2007
2007 Newrozu tamamen bir Önderlik Newrozu olmufltur
ww
w.
ne t
2007 Newrozu halk›m›z›n inkarc›imhac› güçlerin sald›r›s›na ve Önderli¤imizin zehirlenmesine verilmifl güçlü bir cevap olmufltur. Newroz öncesi yo¤un tutuklamalar yap›lmas› ve bas›n›n susturulmas›na ra¤men Newroz meydanlar›nda milyonlarca toplanan halk›m›z hem taleplerini hem de siyasi program›n› aç›k biçimde ortaya koymufltur. Tek ses ve tek yürek olarak Önderli¤imizin sa¤l›¤a kavuflturulmas› bu Newroz’a damgas›n› vurmufltur. Di¤er Newrozlarda da Önderli¤imize güçlü bir sahiplenme olmufltu, ancak 2007 Newrozu tamamen bir Önderlik Newroz’u olarak geçmifltir. Halk›m›z Newroz’da y›ll›k halk kongresini yapm›fl, bu kongrede Önderli¤inin kim oldu¤unu bir daha herkese duyurmufl, Kürt sorunun da demokratik özerklik çerçevesinde
çözülmesini istemifltir. 2007 Newrozu halk›m›z›n süreci bilince ç›kard›¤›n› ve Önderli¤imizin zehirlenmesinin ne anlama geldi¤ini çok iyi gördü¤ünü göstermifltir. Önderli¤imizin zehirlenmesinin yaln›z Kürt halk›n›n zehirlenmesi olarak de¤il iki halk›n kardefllik içinde demokratik birlik çerçevesinde yaflamas›n›n da zehirlenmesi oldu¤unu dile getirmifltir. E¤er bu zehirlenmenin önüne geçilmezse her türlü mücadelesinin meflru olaca¤›n› ve bunun Türkiye için bir Irak’laflma olaca¤› konusundaki uyar›s›n› yapm›flt›r. Türkiye’de halk›m›z›n mücadele iradesi ve siyasi tutumunun güçlü olarak ortaya konulmas› biçiminde geçen 2007 Newrozu özellikle Güneybat› Kürdistan’da Önderli¤ine sahiplenme ve siyasi iradesini ortaya koymas› anlam›nda bir patlama biçiminde gerçekleflmifltir. Güneybat› Kürdistan halk› Önderli¤imizin kendilerine verdi¤i eme¤in de¤erini bilerek Önderli¤ine sahiplenmenin örnek tutumunu ortaya koymufltur. Bu gerçeklik Önderli¤imizin belirtti¤i gibi “bizim yapt›klar›m›z› zalim bir tanr› bile unutamaz” de¤erlendirmesinin ne kadar do¤ru oldu¤unu göstermifltir. Zalim bir tanr›n›n unutamayaca¤› çal›flmalar› tabii ki Güneybat› Kürdistan’l› vefal› ve fedakar halk›m›z en üst düzeyde sahiplenecekti. Güneybat› Kürdistan’daki Newroz foto¤raf›n›n anlam› budur. Halk›m›z›n Önderli¤e en yüksek düzeyde sahiplenmesine ra¤men Türk devletinin Önderli¤imizin sa¤l›¤› konusunda duyars›z ve sorumsuz yaklaflmas› halk›m›za ve hareketimize nas›l yaklafl›ld›¤›n›n kan›t›d›r. Kürt halk› en yüksek düzeyde bile demokratik iradesini ortaya koysa bunun Türkiye için bir anlam› yoktur. Kürtlerin ne demokratik iradesi ne baflka bir iradesi Türkiye için dikkate al›nacak de¤erdedir. Bu gerçeklik bafll› bafl›na Kürt halk›n›n en küçük kazan›m›n›n bile büyük bir mücadele ve yo¤un bir fedakarl›kla gerçekleflebilece¤ini
göstermektedir. Newroz halk›m›z›n öfkesinin son haddine geldi¤ini ve mücadelesini her biçimde yürütme gücü oldu¤unu bir daha dost ve düflmana duyurmufltur. ‹nkar ve imhac› güçlerin bir konsept ve planlama çerçevesinde hareketimizi ve halk›m›z› yok etme sald›r›s› bafllatt›klar› aç›kt›r. Bu sald›r›n›n çözüm imkanlar›n›n artt›¤› bir dönemde çözüm seçene¤ini ve bunun aktörlerini yok etmeye yönelik oldu¤u görülmelidir. ‹nkarc› ve imhac› güçler nas›l ki mevcut durumun böyle gidemeyece¤ini, e¤er müdahale edilmezse Kürt halk›n› inkar eden politikalar›n baflar›s›zl›¤a u¤rayarak Kürt sorununun demokratik çözümünün ortaya ç›kaca¤›n› görerek sald›r›lar›n› artt›rm›flsa özgürlük hareketini yürüten güçlerin de art›k eski tarz ve tempoyla mücadelenin yürümeyece¤ini görmeleri ve her alanda mücadeleye hamle yapt›racak bir dönem bafllatmalar› gerekmektedir. Eski tarz ve tempoyla mücadeleyi sürdürmek, ve yine tasfiyeci provokasyonun örgüt ve kadro duruflunda yaratt›¤› olumsuzluklar› aflmamak yap›lan sald›r›lar dikkate al›nd›¤›nda örgütümüzü büyük tehlikelerle karfl› karfl›ya getirir. Dolay›s›yla örgüt ve kadro duruflunda ciddi düzeltmeler yapmak, tarz›m›z› yetkinlefltirip, tempomuzu art›rarak sald›r›lar› bofla ç›karacak bir mücadele düzeyinin ortaya ç›kar›lmas› olmazsa olmaz bir zorunluluk haline gelmifltir. Ancak böyle bir mücadele tarz› ve etkinli¤iyle Önderli¤imizi sa¤l›¤›na kavuflturabilir, halk›m›za yönelik inkar ve imha siyasetini püskürterek Kürt sorununun demokratik çözümünü sa¤latabiliriz. Ateflkesin ak›beti bugünden belli olmufltur dersek yan›lmay›z. Tabii ki Nisan ay›nda yürütece¤imiz mücadeleyle Önderli¤imizi sa¤l›¤›na kavuflturma, ateflkesi de bir demokratik çözümle sonuçland›rmay› hedefleyece¤iz. Demokratik mücadele gücümüzü bunun için kullanaca¤›z. Ancak Türkiye’deki gerici floven dalga, bast›rma konsepti ve üzerimizdeki siyasi hesaplar düflünüldü¤ünde güçlü bir meflru savunma hamlesine haz›rlanmam›z ve demokratik serhildan gücümüzü de daha aktif ve radikal biçimde kullanmam›z önümüzdeki dönemin mücadele karakteri olacakt›r.
ew e. c
reketi aç›s›ndan hem de diplomatik faaliyetler aç›s›ndan bu sürece dinamik olarak kat›lamam›flt›r. Önderli¤imize karfl› zehirleme giriflimiyle birlikte halk›m›za ve özgürlük hareketine sistemli bir imha sald›r›s›n›n yap›lmas› ortam›nda bu tür zay›fl›klar kabul edilemez. Önderli¤imizin yaflam›n›n ve Kürt halk›n›n varl›¤›n›n tehlikede oldu¤u böyle bir dönemde örgütler, kurumlar, kadrolar birbirini idare ederek bu sürecin sorumluluklar›n› tafl›yamaz. Dolay›s›yla bu zay›fl›klar›n hiç zaman kaybetmeden afl›larak konfederalizm sistemi çerçevesinde bir birini tamamlaman›n ve bunun yarataca¤› sinerjiyle mücadelenin gelifltirilmesinin sa¤lanmas› gerekmektedir.
om
8
Mart 2007 SERXWEBÛN
9
ne te we .c om
Önderli¤in sa¤l›¤› sa¤l›¤›m›z y a fl a m › y a fl a m › m › z d › r
“Önümüzdeki günler Kürt halk› ve dostlar› aç›s›ndan tarihi bir s›nav günüdür. Özgürlü¤e ve demokrasiye lay›k olup olmad›¤›m›z bugünlerde gösterece¤imiz tutumla belli olacakt›r. E¤er bu s›navdan baflar›yla ç›k›l›rsa, tarihe karfl› görev yerine getirilmifl olacakt›r. Baflar›s›z kal›n›rsa, suçlu duruma düflülecektir. Apocu hareket olarak da biz bunu de¤erlendirece¤iz, herkesin gelifltirdi¤i tutuma göre tutum gelifltirece¤iz. Bunun da çok iyi anlafl›lmas› gerekir. Kürtler için bir onur savafl› söz konusudur. Bu onur savafl› ayn› zamanda özgürlü¤ünü gerçeklefltirme savafl›d›r. Özgürlük ve onur birbirine ba¤l› olgulard›r, biri olmadan di¤eri olamaz. Özgürlük ve onuru kurtarmak da Önder Apo’nun yaflam›n› kurtarmaktan geçmektedir” KKK Yürütme Konseyi Üyesi Cemil Bay›k ile yap›lan röportaj
Serxwebûn: Komplonun bafl mimar› ABD’nin yetkili a¤›zlar›n›n daha önceden itiraf ettikleri aflamal› bir komplo süreci söz konusuydu. Önder Apo’nun esaretiyle bafllayan bu sürecin a¤›rl›kl› özü, ideolojik ve siyasal diyebilece¤imiz bir içerik tafl›yordu. De¤iflen ya da de¤iflmeyen neydi ki fiziki imha giriflimi devreye konuldu?
ww
w.
Cemil Bay›k: Uluslararas› komplonun iki esas nedeni var. Birincisi, Kürt sorununun uluslararas› bir sorun olmas›d›r. ‹kincisi de Önder Apo’nun Kürdistan’da yeni bir zihniyet ve ona dayal› yeni bir hareketi gelifltirmifl olmas›d›r. Bu iki nedenden ötürü uluslararas› komplo gelifltirilmifltir. Dikkat edilirse Apocu hareket gelifltikçe bu harekete yönelik komplo da buna paralel olarak kapsaml›laflm›flt›r. Apocu hare-
kete ve Önder Apo’ya yönelik komplo yeni bir fley de¤ildir. Bu hareket do¤du¤u günden beri komplolarla bo¤uflarak bugüne gelmifltir. Hareket daha Türkiye s›n›rlar› içerisindeyken komplolarla karfl›laflm›flt›r. Bu komplolar›n düzeyi de hareketin o günkü siyasi etkisi çerçevesindeydi. Ama hareket ulusal, hatta bölgesel düzeyi afl›p uluslararas› düzey kazand›kça, Önder Apo ve Apocu harekete karfl› komplolar da buna paralel olarak ulusal ve bölgesel düzeyi aflarak, uluslararas› bir nitelik kazanm›flt›r. Bunun nedeni de belirtti¤im gibi o iki esas etkenden ötürüdür. Özellikle uluslararas› komplo 1990 sürecinde giderek daha da belirgin hal kazanm›flt›r. 1992’lere gelindi¤inde, bu hareket Kürdistan’›n bütün parçalar›nda ve yurtd›fl›nda oldukça geliflen, etkileyen, ulusal demokratik bir ruh ve birlik yaratan bir düzeye gelmifltir. Neredeyse Kürdistan’a tümüyle egemen olan bir hareket olmufltur. Hareketin ulaflt›¤› bu düzey, ideolojik, felsefi, siyasal, örgütsel, kültürel, askeri olarak Kürdistan’da birçok geliflmeyi ortaya ç›karm›flt›r. Kürdistan’›n bölünmesine ve parçalanmas›na, yine Kürt’ün imha-
s› ve inkar›na dayal› oluflturulan sistem bu geliflme karfl›s›nda oldukça zorlanm›flt›r. Kürdistan’›n parçalanmas› üzerine kurulan bu sisteme dayal› olarak yaflayan bütün güçler bu geliflmeden oldukça rahats›z olmufllard›r. Birçok gücün Kürdistan’da y›llarca yapt›klar› siyasal yat›r›mlar, tehlikeyle karfl› karfl›ya gelmifltir. Kürdistan’›n parçalanmas›n› ve Kürt sorununun inkar› ve imhas›na dayal› oluflturulan sistemin ve buna dayal› oluflturulan dengelerin giderek tehlikeli bir hal ald›¤›n› gören bu güçler, bu sürece müdahale etme gere¤ini duymufllard›r. Bu geliflmelerin önü mutlaka al›nmal› ve t›katmaya u¤rat›lmal›d›r, aksi halde Kürdistan’›n bölünmesi ve egemen güçler boyunduru¤unda kalmas› üzerine kurulu sistem darbe yiyecektir, dengeler alt üst olacakt›r. 1992 y›l›nda Güneyli güçlerin içinde oldu¤u imha savafl› bunu önlemek için gerçeklefltirilmifltir. Bununla istedikleri sonucu alamayanlar, 1998 y›l›nda bafllatt›klar› uluslararas› komployla Önderli¤imiz flahs›nda harekete a¤›r bir darbe vurup tasfiye etmeyi hedeflemifllerdir. Bununla da hareketin iradesini k›rma ve teslim almaya yönelik bir ad›m at›lm›flt›r. Önder Apo’nun uluslararas› güçlerce –ki ABD bunu organize etmiflti– esir al›n›p ‹mral›’ya getirilmesinin amac›, hareketi Kürt sorununda çözüm gücü olmaktan ç›karmaya yönelikti. Önder Apo ‹mral›’ya al›n›p orda kurulan sistem içinde tutularak, örgüt ve halkla ba¤› kesilmek, ideolojik, örgütsel, siyasal ve felsefi üretiminin önüne
SERXWEBÛN Mart 2007
Uluslararas› komplonun hedefi Apocu hareketi çözüm gücü olmaktan ç›karmakt›r
“Önder Apo’nun imhas› öncelikle
ideolojik, siyasal ve örgütsel olarak
düflünülmüfltür. Planland›¤› gibi bu gerçeklefltirilemedi¤inden fiziki
imha gündemlefltirilmifltir. Asl›nda Türkiye’nin Önderli¤i idam
edece¤ini düflünmüfllerdir. ‹dam›n gerçekleflmemesi herhangi bir
d›fl telkinden de¤il, Türkiye’nin
Kürt halk›n›n Önderli¤e ba¤l›l›¤l› karfl›s›nda böyle bir uygulaman›n sonuçlar›n› kald›ramayaca¤›n›
ww
w.
Uluslararas› komplo Önder Apo’yu fiziki olarak imhay› bu son dönemde gündeme getirmedi. Kesinlikle böylesi bir yan›lg›ya düflmemek gerekir. Baz› çevreler, Önder Apo esir al›n›p Türkiye’ye teslim edildi¤inde, güya Türkiye’ye Önder Apo’nun idam edilmemesi ve Kürt sorununda belli bir çözümün gelifltirilmesi gerekti¤i konusunda uyar›ld›¤›n› söylemektedirler. Bu do¤ru de¤ildir, bir çarp›tmad›r. Bu tarz bir söylem baz› çevreleri de etkiliyor. ‹çimizde ç›kan tasfiyeciler de böyle bir fleyi yayarak uluslararas› komployu yumuflatmak istemifllerdir. Uluslararas› komplo aflamal› gelifltirilirken, bu komplonun hedefi bu hareketi çözüm gücü olmaktan ç›karmakt›r. Bu çizginin, bu Önderli¤in, bu hareketin gücünü k›rmak, Kürtler üzerindeki etkisini ortadan kald›rmakt›r. Kürtleri bu Önderli¤in, bu hareketin etkisinden ve denetiminden
d›r. Bu baflar›lamad›¤› için fiziki imha esas al›nm›flt›r. Daha bafl›ndan itibaren Önderli¤in imhas›n›n hedeflenmesi söz konusudur. Önderli¤imiz bu temelde yüzy›la yay›lacak bir Kürt-Türk savafl›n›n gerçekleflmesinin hedeflendi¤ini çeflitli defalar belirtmifltir. Dolay›s›yla sadece son zehir olay›yla imha gündemlefltirilmemifltir. Bunun böyle net anlafl›lmas› gerekir. Bu zehir olay›yla, kimyasal zehirlemeyle yavafl yavafl öldürme, bu tarzda intikam alma; ideolojik, siyasal ve örgütsel ölüm gerçeklefltirilemedi¤i için prati¤e sokulmufltur. Uluslararas› komplocu güçlerle Türkiye’nin ç›kar›n› düflünmeyen, dolay›s›yla uluslararas› komplocu güçlerin plan›n›n bir parças› haline gelen inkarc› floven çevrelerin komployu vard›rd›¤› en son aflamad›r. Böyle bir yola baflvurmas› daha önceki uygulamalar›n baflar›s›zl›¤›n›n sonucudur. ‹mral› sistemi ile uygulanan tüm yöntemler baflar›ya ulaflmay›p, Önderli¤imiz ve hareketimiz Ortado¤u politikas›nda yeniden yerini alarak birçok gücün politikalar›n› ve ç›karlar›n› etkilemeye bafllay›nca, son olarak çareyi fiziki imhada bulmufllard›r. Yap›lan budur.
ew e. c
ç›karmakt›r. Komplonun tümüyle amac› budur. ‹lk önce 3 Ekim 1992’de Güneyli güçleri de kullanarak Özgürlük hareketimize sald›rt›p yaratt›¤› büyük geliflmenin önünü alma, ard›ndan ikinci bir hamle ile tümüyle darbe vurup bu hareketi çözüm gücü olmaktan ç›karma planlamas› yapm›fllard›r. Hareketimizi tümden tasfiye etmeyi hedeflemifllerdir. Bu hareket tümden tasfiye edilmeden çözüm gücü olmaktan ç›kar›lamayaca¤›n› bilmektedirler. Bu hareketi imha etmeden, nas›l Kürt halk›n› bu hareketin denetiminden ç›karacaklar? Önder Apo’nun imhas› öncelikle ideolojik, siyasal ve örgütsel olarak düflünülmüfltür. Planland›¤› gibi bu
ne t
geçilmek istenmifltir. Gelifltirdikleri ‹mral› sistemiyle rehin tuttuklar› Önderli¤i teslim almay› hedeflemifllerdir. Bu temelde halk›n ve hareketin iradesini k›rmay› amaçlam›fllard›r. Bunun yo¤un çabas›n› sürdürmüfllerdir. Önderlik buna karfl› büyük bir direniflle kendini yeniden etkili hale getirip, bu çabalar› bofla ç›karm›flt›r. Bu tarzla sonuç alamayacaklar›n› gören uluslararas› güçler, bu sefer gelifltirdikleri Apo’ya özel yasalarla –bunlar tamamen hukuk d›fl›, adalet d›fl›, vicdan d›fl› yasalard›r– Önderli¤e yaflam› çekilmez k›lmak istemifllerdir. Bu tarzla Önderli¤i intihara sürüklemeyi esas alan bir politika ve uygulama gelifltirmifllerdir. Önder Apo buna karfl› direnerek komplocular› bu defa da baflar›s›zl›¤a u¤rat›p Kürt halk›na, bölge halklar›na ve insanl›¤a karfl› duydu¤u sorumluluklar›n›n gereklerini yerine getirmenin çabas›n› bütün olumsuz koflullar›na ra¤men ciddiyetle yerine getirmeye çal›fl›nca, flimdiye kadar ‹mral› sistemi çerçevesinde uygulad›klar› bütün yöntemlerinin sonuç veremeyece¤ini görerek fiziki olarak ortadan kald›rmay› hedeflemifllerdir.
om
10
düflünmesi nedeniyledir”
gerçeklefltirilemedi¤inden fiziki imha gündemlefltirilmifltir. Asl›nda Türkiye’nin Önderli¤i idam edece¤ini düflünmüfllerdir. ‹dam›n gerçekleflmemesi herhangi bir d›fl telkinden de¤il, Türkiye’nin Kürt halk›n›n Önderli¤e ba¤l›l›¤l› karfl›s›nda böyle bir uygulaman›n sonuçlar›n› kald›ramayaca¤›n› düflünmesi nedeniyledir. Önder Apo’nun konumu dikkate al›nd›¤›nda, ister ideolojik, siyasal ve örgütsel imha olsun, ister fiziki imha olsun, bunlar herhangi bir farkl› bir amac› ve uygulamay› ifade etmiyor. Yani bu uygulamalar farkl› fleyler olmuyor. ‹deolojik, siyasal ve örgütsel imha fiziki imhadan daha tehlikeli bir imha-
Avrupa Kürt halk›na karflfl›› a¤›r bir tarihi suç iflflllemiflflttir – AB Komisyonu’nun yeniden yarg›lama yönündeki tavr›, kadrolara yönelik müdahale, avukatlar›n zehirlenme giriflimine yönelik “ihtiyati tedbir” talebinin reddi gibi hukuki ve polisiye yaklafl›mlar› siyasal olarak okudu¤umuzda, AB’nin Önderli¤e ve harekete karfl› giriflilen yönelimden habersiz olmad›¤›n›, bunu besledi¤ini ve ön açt›¤›n› söyleyebilir miyiz? – Avrupa bafl›ndan beri bu komplonun içindedir. E¤er Önder Apo’ya, Apocu harekete ve bunlar›n flahs›nda Kürt halk›na hukuk d›fl› ve ahlaks›zca bir komplo gelifltirilmiflse, bunda Avrupa’n›n rolü belirleyicidir. Bir kere Avrupa’n›n tarihsel olarak, siyasal olarak, ahlaki olarak Kürt sorunun yarat›lmas›nda ve bu sorunun bugüne kadar çözümlenmemesinde ve ortaya ç›kan bütün katliam, ac› ve iflkencelerde rolü esast›r. Çünkü Kür-
Mart 2007 SERXWEBÛN
11 mahkemelerinin verdi¤i karar› esas al›yor. Bunu bu kadar aç›k yap›yor. Halbuki Avrupa Birli¤i Bakanlar Komitesi’nin görevi A‹HM’nin verdi¤i karar› Türkiye’ye uygulatmakt›r. E¤er Türkiye bunu uygulam›yorsa, Türkiye’ye tav›r almakt›r. E¤er AB hukuk normlar›n›n üstünlü¤ünü esas al›yorsa, A‹HM’nin verdi¤i yeniden yarg›lama karar›n› reddetmesi görev ve sorumlulu¤u yoktur. Hele hele Türk mahkemesinin verdi¤i karar› do¤ru görme ve yeniden bir yarg›lama oldu¤u takdirde bundan baflka bir karar›n ç›kmayaca¤›n› belirterek, kendi mahkemesinin verdi¤i karar› bir tarafa iterek, kendi yarg›s›n›, hukukunu, adaletini yok say›p Türk mahkemesinin verdi¤i amaçl› karar› benimsemesi, AB’nin de bu zehirleme olay›nda rol ald›¤›n› gösterir. Bunun baflka bir izah tarz› olamaz. Avrupa’n›n e¤er zehirleme olay›ndan haberi yoksa ya da buna onay vermemiflse, o zaman zehirleme olay› bas›na yans›d›ktan sonra AB’nin harekete geçmesi ve buna karfl› tav›r almas› gerekiyordu. Derhal AB’nin ‹flkenceyi Önleme Örgütü’nü ve daha de¤iflik örgütlenme mekanizmalar›n› harekete geçirip bu duruma müdahale etmesi gerekiyordu. Çünkü Türkiye’nin imzalad›¤› sözleflmelerden dolay› bu kurumlar›n izin almadan ‹mral›’ya gitme hakk› bulunuyordu. AB isteseydi derhal bir ba¤›ms›z heyeti ‹mral›’ya gönderebilir, duruma müdahale edebilirdi. Dikkat edilirse bu konuda da en ufak bir çabas› yoktur. Ne bir aç›klamas›, ne bir k›nama karar› vard›r; benimsemeyen bir tutumu görülmemifltir. Avukatlar› “Önder Apo’nun yaflam› tehlikededir, ihtiyati tedbir al›nmal›” diye müracaatta bulunuyor. A‹HM dahi bunu hiçbir gerekçe
ne te we .c om
lar icat edilmeye ve iflletilmeye baflland›. Kendi hukuklar›n› bir tarafa iterek gelifltirdikleri Apo yasalar›yla uluslararas› komplonun baflar›ya gitmesinde üzerine düflen rollerini fazlas›yla yerine getirdiler. E¤er isteselerdi, içinde yer almayarak, komployu orada bofla ç›karabilirlerdi. Böylece Kürt sorununun çözümünü gelifltirebilirlerdi. Çünkü bu sorunu yaratan kendileriydi ve çözmesi gereken de kendileridir. Ama çözümü reddettiler, Kürtlerin imhas› ve inkar› üzerine kurduklar› sisteme sahip ç›kmaya devam ettiler. Halk›m›za geçmiflte yaflatt›klar› iflkenceler ve ac›lar yetmiyormufl gibi, yeni ac› ve iflkenceler yaflatt›lar. Önder Apo esaret alt›na al›nd›ysa bu, Avrupa’n›n komplodaki rolüyle ba¤lant›l› gerçeklefltirilmifltir.
AB Kürt sorununun çözümünü ç›karlar›na uygun görmüyor
A‹HM’nin ‹mral› yarg›lamas›n›n yeniden yap›lmas› do¤rultusunda karar vermesi, Avrupa’n›n iflledi¤i suçlar› bir nebze olsun gidermesi aç›s›ndan bir flans ortaya ç›karm›flt›. E¤er AB bu flans› kullanarak, Kürt sorununun çözümünü isteyip iflledi¤i suçlar› gidermeyi esas alsayd›, yeniden yarg›lama karar›n› kabul edip bunun uygulamas› için çaba gösterirdi. Yeniden önlerine böyle bir f›rsat ç›kmas›na ra¤men bu f›rsat› da elinin tersiyle ittiler. Çok aç›k ortaya ç›kt› ki, AB Kürt sorununun çözümünü istemiyor. Kürt sorununun çözümünü ç›karlar›na uygun görmüyor. Çözümsüzlü¤ü, çözümsüzlük sonucu ortaya ç›kan çat›flmay›, savafl›, katliam›, ac›y›, iflkenceyi kendi ç›karlar›na uygun buluyor. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin yeniden yarg›lamay› reddetmesi, bunun aç›k bir kan›t›d›r. AB Bakanlar Komitesi kendi gelifltirdi¤i mahkemenin, hukukun güya adaletin verdi¤i karar› bir tarafa itiyor, Türk
ww
w.
distan’› parçalayan, her bir parçay› sömürgeci gücün denetimine veren, bu tarzda oluflturduklar› uluslararas› sistemde Kürtlere yer vermeyen, Kürtleri d›fllayan, Kürtleri bu tarzda inkar ve imha eden sistem içine sokan Avrupa’n›n kendisidir. Sömürgeci güçlerin yapt›¤›, denetimleri alt›na b›rak›lan Kürtler üzerinde sistemin öngördü¤ü politikay› pratikte uygulamak olmufltur. Bu nedenle Kürtler üzerinde uygulanan iflkence ve katliamlarda, yok etmelerde, sömürgeci güçleri sadece sorumlu tutmak do¤ru de¤ildir. Sömürgeciler e¤er bu politikalar› uygulama gücü göstermifllerse, bu tamamen Avrupa’n›n yaratt›¤› sistem ve verdi¤i destekle gerçeklefltirilmifltir. Avrupa Kürt halk›na karfl› tarihi a¤›r bir suç ifllemifltir. Bu suçlar› telafi etme imkan› Önder Apo’nun Roma’ya gitti¤i dönemde ortaya ç›km›flt›. Önder Apo Avrupa’ya bu flans› vermek için çözüm önerilerini sunmufltu. Hem de en makul biçimde. Avrupa isteseydi, o zaman suçlar›n› rahatl›kla telafi edebilirdi. Ne var ki Avrupa bunu yapmad›¤› gibi, suçlar›na yeni suçlar ekledi. 21. yüzy›la giriflte de Kürdistan’›n parçalanm›fll›¤›na, Kürt halk›n›n inkar ve imhas›na hamilik yapmaya devam etti. 1998’de Avrupa Önderli¤i kabul etmedi¤i gibi, kendi hukukunu çi¤neyerek zorla Avrupa’dan ç›kard›. Halbuki Önder Apo’nun Avrupa’ya ç›kmas›n› isteyen kendileriydi. E¤er Önder Apo Ortado¤u’dan ç›kar Avrupa’ya gelir ve silahl› mücadeleyi de durdurursa Kürt sorunun çözümü için çabalayacaklar›n› söylemifllerdi. Önder Apo Avrupa’ya gitti¤inde ise tam tersi bir tutuma girdiler. Almanya’n›n Önder Apo hakk›nda tutuklama karar› vard›, derhal o karar› kald›rd› ve Avrupa’da kalmamas› için tüm yöntemlere baflvurdu. Daha o zaman bile Apo için özel kararlar, yasa-
SERXWEBÛN Mart 2007
Avrupa bir çözüm gücü de¤il çözümüzlük gücüdür
– Tüm d›fl siyasal unsurlar›n aç›k gizli rollerine ra¤men, Türk devletinin Önder Apo’ya iliflkin fiili ve resmi mesuliyeti aç›kt›r. Bilinen ve bilinmeyen yönleriyle bu cinayet teflebbüsünde Türk devletinin mesuliyetini nas›l de¤erlendirmek gerekir?
ne t
Türkiye ve Amerika aras›nda PKK’yi tasfiye amaçl› bir koordinatörler mekanizmas› var. Bu koordinatörler Almanya’da Avrupal› yetkililerin de kat›ld›¤› toplant›lar yapt›ktan sonra Almanya’n›n sald›r›lar›, Fransa’n›n sald›r›lar› gündeme gelmifltir. Özcesi AB Bakanlar Konseyi’nin yeniden yarg›lama karar›n›n reddetmesi, A‹HM’nin seçim baraj›n›n yüzde 10 olmas›n› insan haklar›na ayk›r› bulmamas›, hatta bunu Türkiye’nin istikrar› için uygun görmesi, zehirleme olay› sonras› ihtiyati tedbir istemini y›ld›r›m h›z›yla gerekçesiz reddetmesi ve AB’nin bütün kurumlar›n›n zehirleme olay› karfl›s›nda sessiz kalmas›, AB’nin de bu zehirleme olay›ndan haberdar oldu¤unu gösterir. Uluslararas› komplo kendini yeni koflullara göre düzenleyip harekete geçerek, Önderli¤imizi ve hareketimizi tasfiye etmeye yönelirken, komplonun Avrupa aya¤› da harekete geçmifltir. Bunu da Almanya vas›tas›yla gelifltiriyor. Almanya hem dönem sözcüsüdür, hem de AB içerisinde a¤›rl›¤› olan bir güçtür. Öteden beri Almanya PKK’nin tasfiyesinde NATO taraf›ndan görevlendirilen bir güçtür. Almanya’n›n Türkiye’yle ekonomik ve siyasal ç›karlar› söz konusudur. Bunlar› da PKK karfl›tl›¤› üzerinden korumaya ve gelifltirmeye çal›fl›yor. Almanya’n›n kendi içindeki Kürtleri teslim alma ve eritme politikas› var. Buna karfl› PKK’nin Kürtleri yaflatma politikas› var. Almanya’n›n tarih içindeki sosyalizm karfl›tl›¤› biliniyor. Paris Komünü’nün bast›r›lmas›nda da Almanya’n›n rolü az de¤ildir. Sovyetler döneminde de Bat› ad›na, kapitalizm ad›na, NATO ad›na sosyalizmi y›kma görevini pratikte en çok üstlenen devletti. Sosyalist önderleri katletmede öncü ülke oldu¤u da unutulmamal›d›r. I. ve II. Dünya Savafllar›n›n en temel aktörü Almanya’d›r. Yani demokrasi, özgürlük karfl›tl›¤› güçlü olan bu devletin PKK’ye sald›r›lar› söz
konusudur. Hem NATO taraf›ndan bir NATO ülkesi olan Türkiye’yi korumak için görevlendirilmesi var hem de yukar›da sayd›¤›m›z nedenlerden ötürü Türkiye ile birlikte PKK’ye karfl› yürüttü¤ü bir mücadele söz konusudur. Avrupa’da hareketimize karfl› yöneltilen sald›r›lar bu gerçekli¤i ortaya koymaktad›r. Halk›m›z›n bu gerçe¤i bilmesi gerekiyor art›k. Bunun için Avrupa’ya yönelik tutumunu da netlefltirmesi gerekiyor. Avrupa öyle Kürt sorununu çözmek isteyen bir güç de¤ildir. Avrupa’dan böyle bir beklenti olmamal›d›r. Bu sorunu yaratan Avrupa’d›r. fiimdiye kadar sürmesini sa¤layan Avrupa’d›r. Hala da Kürt sorununun çözümünü istemeyen, bunun için çaba gösteren Türkiye’nin ve sömürgeci güçlerin politikalar›na en büyük deste¤i sa¤layan da Avrupa’d›r. Bunun için Kürt halk›n›n Avrupa’y› bir çözüm gücü de¤il, çözümsüzlü¤ün esas güçlerinden biri olarak görmesi gerekiyor. Tutumunu da bu çerçevede ortaya koymas› ve mücadele etmesi gerekiyor.
– Gerek Önderlik, gerek Apocu hareket ve gerekse Kürt halk› üzerinde gelifltirilen bütün uygulamalarda uluslararas› komployu düzenleyen güçler tümüyle sorumludur. Kendi sorumluluklar›n› zaten ortaya koyuyorlar. E¤er biz bunlar sorumludur diyorsak, bunun maddi delilleri oldu¤u için söylüyoruz. Bir ara Türkiye’de de ö¤retim görevlisi olan bir Amerikal› Profesör, Clinton döneminde de d›flifllerinde çal›flan uzman biri, Haber Türk’e kat›ld›¤› bir programda flunu çok aç›k söylüyordu: “Abdullah Öcalan› Türkiye’ye Amerika teslim etmifltir ve teslim ederken de Apocu hareketin da¤›laca¤› beklentisiyle bunu yapm›flt›r.” Bu teslim etmeden sonra herkesin beklentisi bu yönlüydü. Bu kifli, “Avrupa PKK’yi terörizm listesine ald›ysa bu, ABD’nin istem ve dayatmalar› sonucu gelifltirilmifltir” diyordu.
w.
ww
Bu kadar net konufluyordu. ABD’li birçok yetkili Önder Apo’nun Suriye’den ç›kar›l›p Türkiye’ye teslim edilmesinde rollerini aç›k belirtiyorlard›. Avrupa, Önder Apo’ya karfl› gelifltirdi¤i tutumla, Önder Apo’nun Türkiye’ye teslim edilmesinde büyük bir rol oynam›flt›. Dolay›s›yla Önder Apo’ ya ve onun flahs›nda Apocu harekete, Kürt halk›na karfl› gelifltirilen bütün politikalardan bu güçler ortaklafla sorumludur. Tabii ki Önderli¤imizin zehirlenmesinden birinci derecede Türkiye sorumludur. Çünkü Önder Apo Türk topraklar›nda, ‹mral› adas›ndaki tek kiflilik kapal› cezaevinde Türkiye anayasas› ve yasalar›n›n güvencesi alt›nda bulunuyor. Kim bu zehirlemeyi yaparsa yaps›n, yapt›rm›fl olursa olsun, bunun sorumlulu¤u esasta Türkiye devletine ve onun bütün kurumlar›na aittir. Türk devletinden tutal›m AB ve Amerika’s›na kadar uluslararas› komplodan sorumlu olan bütün bu güçler e¤er bu afla¤›l›k zehirleme giriflimine karfl› iseler ve bu giriflimle ilgileri yoksa derhal bunu protesto etmeleri ve acil t›bbi müdahale içinde bulunmalar› gerekir. Önder Apo’yu katletmeye karfl›larsa, bu zehirlemeden haberleri yoksa, onaylar› yoksa ve bunu do¤ru görmüyorlarsa, bunu protesto etmeleri gerekir. Ba¤›ms›z bir heyetin derhal ‹mral›’ya gidip Önderli¤imizi muayene etmesi, tahlillerde bulunmas›, sonuçlar›n kamuoyuna aç›klanmas› ve bu çerçevede tedaviye al›nmas› gerekiyor.
ew e. c
belirtmeden y›ld›r›m h›z›yla reddediyor. Bütün bunlar dikkate al›nd›¤›nda, Avrupa’n›n Önderli¤imizin tasfiyesinde yer ald›¤› ve bu tasfiyeyi istedi¤i ortaya ç›kmaktad›r.
om
12
Önder Apo’yu zehirlemek Kürt ve Türk halk›n› zehirlemektir insanl›¤› zehirlemektir Türkiye devleti e¤er gerçekten bu zehirlemeyi onaylamam›flsa, gerçeklefltirmemiflse, kendisinden habersiz bir tak›m güçler bunu yapm›flsa, o zaman derhal harekete geçmeli ve sorumluluklar›n› yerine getirmelidir. Ne var ki hükümet sözcüsü Adalet Bakan› olan Cemil Çiçek bu zehirleme olay›n›n do¤ru olmad›¤›n› söylüyor. Bunun Önder Apo’yu yeniden gündemlefltirmek için gelifltirilen taktik oldu¤unu söylüyor. Arkas›ndan bir heyet oluflturduklar›n›, ‹mral›’ya gideceklerini, iki sonra bunun
Mart 2007 SERXWEBÛN
ne te we .c om
sonuçlar›n› aç›klayacaklar›n›, bunun yalan oldu¤unun raporda görülece¤ini belirtiyor. Daha heyet gitmemiflken ve heyeti de kendileri oluflturmuflken, bunlar› peflinen söylüyor. Zehirleme nerede oluyor? ‹mral›’da. Türk topra¤›nda ve Türk hükümetinin yasalar› ve sorumlulu¤u alt›nda yap›l›yor. Türk devleti kendisi bir heyet oluflturup göndererek bu sorumluluktan kurtulaca¤›n› düflünüyor. Hem de daha heyet gitmeden, sonuçlar›n› aç›klamadan verece¤i raporda bunun yalan oldu¤unu ortaya serilece¤ini söylüyor. Bu kadar aç›k oynan›yor ve buna da alay edercesine herkesin inanmas› isteniyor. Buna kimsenin inanmayaca¤› kesindir, kabul etmeyece¤i aç›kt›r. E¤er Türk devleti gerçekten zehirlenmenin do¤ru olmad›¤›n›, Önder Apo’nun kendilerinin güvencelerinin alt›nda oldu¤unu söylüyorsa, neden korkup çekiniyorlar, neden aldatmalara baflvuruyorlar? Deniliyor ki, güvenlik nedenlerinden ötürü o saç tellerinin ‹mral›’dan ç›kmas› mümkün de¤il, baflkalar›n›n saçlar› olabilir. Baflkalar›n›n saçlar›d›r deniliyorsa, Önder Apo hayattad›r, ordad›r, kendilerinin ellerindedir. Her çevreden kat›l›m›n oldu¤u ba¤›ms›z bir heyet istesinler, bu heyet tahlil yapt›rs›n. Ancak bu tahliller sonunda Avrupa’da bas›n toplant›s›nda aç›klanan bulgular›n Önder Apo’ya ait olup olmad›¤› ve zehirlenmenin do¤ru olup olmad›¤› ortaya ç›kar. Türk devleti bunu yapaca¤›na, yalanlamaya, örtbas etmeye, herkesi aldatmaya yönelik çabalara giriyor. Ve bizi de yalan söylemekle, yalan söylemeye ihtiyaç duymakla itham ediyor. Ne Önder Apo’nun, ne Apocu hareketin, ne de Kürt halk›n›n böyle gündem oluflturma ihtiyac› vard›r. Buna ihtiyaç duyanlar komplo içinde olanlard›r. Kürt halk› ve Apocu hareket Önderli¤i için, hele hele Önderli¤in yaflam› üzerinden siyaset yapmay› ne do¤ru görür, ne ahlaki bulur, ne de ç›kar›na görür. Bu hareketin, bu halk›n böyle bir fleye girmeyece¤i aç›kt›r. E¤er bu hareket, bu halk Önder Apo’nun zehirlendi¤ini söylüyorsa, bunu politika yapmak, gündem oluflturmak ve dikkat çekmek için yapm›yor, yapmaz. Ortada belgeler var,
13
ww
w.
tahliller var. Bir halk›n Önderinin, iradesinin, gelece¤inin imhas› söz konusudur. Bu kadar ciddi bir sorun var ortada. Bunun için gündemlefltiriliyor. Önder Apo bunu sadece kendisi için yapm›yor, Türkiye halk› için de yap›yor, Ortado¤u ve insanl›k için de yap›yor. Çünkü Önder Apo’yu zehirlemek Kürt halk›n› zehirlemektir; Türk halk›n›, insanl›¤› zehirlemektir. Türk halk› ile Kürt halk›n›n demokratik birlik içinde yaflama projesini, bir arada kalmay› zehirlemektir. Demokrasiyi, özgürlü¤ü, bar›fl› ve adaleti zehirlemektir. Bu kadar ciddi bir sorun var ortada. E¤er Özgürlük hareketi, Kürt halk› bu olay üzerinde bu kadar önemle duruyorsa bundan ötürüdür. Bunun herkesçe böyle anlafl›lmas› gerekir.
TC rejimi suç üstü yakalanm›flfltt›r
Türk devleti e¤er kendisine bu kadar güveniyorsa, asla buna ihtiyaç duymay›z diyorsa, o zaman neden çekiniyor? Herkes uluslararas› ba¤›ms›z bir heyetin bir an önce gidip duruma müdahale etmesini istiyor, her fleyin netleflmesini istiyor. Böyle bir talep yo¤un olarak varsa, o zaman Türkiye’nin hiçbir kayg› ve komplekse kap›lmadan bunu kabul etmesi gerekiyor. Bu herkesten daha fazla Türkiye’nin ç›kar›nad›r. Neden Türkiye bunu kabul etmiyor? Neden aldatmalara baflvuruyor? Kendisinin oluflturdu¤u bir heyetin verece¤i raporun inand›r›c› olmayaca¤›n› bilmesi gerekiyor. Kald› ki,
daha heyet gitmeden, o heyetin verece¤i raporun nas›l olaca¤›n› Cemil Çiçek aç›klam›flt›r. Onun için böyle bir raporun Kürt halk› taraf›ndan kabul edilmeyece¤ini herkesin bilmesi gerekir. Hele hele bu tür yöntemlere baflvurmak, tam da olay›n do¤ru oldu¤unu bizzat kendilerinin de kabul etmesi anlam›na gelir. Türk devleti herhalde ‹mral›’da kendine göre gelifltirdi¤i sistemle bu olay›n d›flar›ya yans›mayaca¤›, hiçbir zaman anlafl›lmayaca¤›n› san›yordu. Daha do¤rusu böyle olaca¤›ndan emindi. Hurflit Tolon’un aç›klamalar› bunun itiraf edilmesi oluyor. Sistemi nas›l kurmufl, nas›l yönetmifl, izah ediyor. Biliyoruz ki bu izahatlar sistemin bütünüyle anlafl›lmas› için yap›lan aç›klamalar de¤ildi, çok k›smi aç›klamalard›. Bu aç›klamalar bile orada nas›l hukuk d›fl›, adalet d›fl›, vicdan d›fl› bir sistem oturtuldu¤unu anlamam›za yetiyor da art›yor. ‹mral› sisteminden bu kadar emin olan Türkiye devleti zehirleme olay›n›n belgelerle ortaya konulup kamuoyuna duyurulmas› karfl›s›nda pani¤e kap›lm›flt›r. Bu olay› gerçeklefltirenleri pani¤e sokmufltur. Onun için örtbas etme, aldatma yöntemlerine baflvurmaktad›rlar. E¤er böyle bir cinayet teflebbüsü içinde olmasalard›, hiçbir zaman bu tür yöntemlere de ihtiyaç duymazlard›. Burada kendilerinin her türlü gerçe¤i yalan ve demagojiyle örtme pratiklerini bize mal etmeye çal›fl›yorlar. Büyük bir olas›l›kla raporu yay›nlad›ktan sonra sald›r›lara h›z verecektir. Yalan, sapt›rma ve demagoji artt›-
SERXWEBÛN Mart 2007
Kürdistan toplumunu bu sistemin yarat›c› gücü olarak geliflflttirmeye çal›flfl››yor
– ‹lk üç soruyu ve sorulardaki unsurlar› yan yana getirerek, Ortado¤u’nun emperyal yap›lanmas›nda yeni bir aflaman›n bafllad›¤›n› ve bunun hareketimiz karfl›s›nda “kutsal ittifak” biçiminde kendini d›fla vurdu¤u ihtimalinin söz konusu oldu¤unu belirtebilir miyiz?
– Dikkat edilirse Birinci Körfez Savafl› ile bafllayan ABD’nin Ortado¤u’ya müdahalesiyle birlikte Önder Apo’ya ve Apocu harekete yönelik de komplo h›zland›r›lm›flt›r. Çünkü Önder Apo Kürdistan’da yeni bir zihniyeti gelifltirmektedir. Tamamen toplumun alt kesimini, yani halk dedi¤imiz kesimi esas alan bir hareketi Kürdistan’da gelifltirmifltir. Kürdistan tarihinde bu yeni bir olayd›r. Önder Apo’ya kadar bütün hareketler toplumun üst kesimini, dolay›s›yla da devlet olmay› esas alm›flt›r. Varolan kurulu sistemi ve o sistemin bir parças› olmay› esas alm›flt›r. Tamamen toplumun üst kesimi ve egemen sistem çerçevesinde bir çözüm öngörülmüfltür. Önder Apo ise halk›n gücünü, iradesini ortaya ç›karmay› esas alan ve öz gücüne dayanmay› çözümün temel gücü gören, çözümü var olan sistemde de¤il de
w.
ww
onun d›fl›nda ve ona ra¤men bir sistem yaratmada görmüfltür. Bu ulusal demokratik siyaset Kürdistan’› varolan sistemin ç›karlar› d›fl›na tafl›ma anlam›na gelmektedir. Kürdistan’› emperyalist sömürgeci sistemin d›fl›na ç›kar›p özgürlükçü, demokratik yeni bir sistemin motor gücü haline getirmedir. Bunun Kürdistan’›n bölünmüfllü¤ü üzerine kurulan sistem taraf›ndan kabul edilmeyece¤i aç›kt›r. Özellikle Sovyetlerin y›k›lmas› ve da¤›t›lmas›ndan sonra ABD’nin bütün dünyadaki güçleri sisteme hizmet eder hale getirme çabas› ve dayatmas› biliniyor. B›rakal›m sistem alternatifini yaratma isteyen güçleri hoflgörüyle karfl›lama, sistemde olan, ama sistemin istedi¤i biçimde yürümeyen, bu biçimiyle de sisteme sorun olan, birçok güce bile hoflgörülü davranmad›¤› biliniyor. Devlet, örgüt herkesin mutlaka ABD’nin öngördü¤ü biçimde sisteme dahil olmas› ve sistemin istedi¤i biçimde sistemde yer almas› isteniyor. Buna uymayan devlet veya örgütler tasfiye ediliyor. Hele hele Ortado¤u gibi dünya dengelerinin kuruldu¤u bir co¤rafyada kapitalist sisteme alternatif güçlere tahammül daha da az oluyor. Önder Apo ve gelifltirdi¤i Apocu hareket özellikle Sovyetlerin da¤›t›ld›¤›, sosyalizmin itibardan düflürüldü¤ü, art›k kapitalizmin alternatifsiz k›l›nd›¤› bir ortamda sosyalizme sahip ç›k›yor. Halklara sahip ç›k›yor, bütün ezilenler için demokrasi, özgürlük ve adalet mü-
ew e. c
için az kandan bahsediyor. Bu plan›n anlafl›lmas› için, çok önemli bir ö¤e oluyor. Zaten bütün bilgiler ve uygulamalar bu temeldedir. Nas›l ki Önderli¤imiz orada vahflice zehirlenerek imha edilmek isteniyorsa, d›flar›da da yönetimden baz› arkadafllar›m›z suikastlarla ve zehirlemelerle yok edilmek isteniyor. Böylece istenilen sonuca gidilmek isteniyor. Dolay›s›yla bu gerçe¤in çok iyi bilince ç›kart›larak, örgütsüzlü¤e yol açacak tutumlardan, anlay›fllardan ›srarla kaç›nmak ve örgütsel, yönetimsel boflluklara yol açmamak, do¤an boflluklar› an›nda doldurmak, komployla, tasfiyeyle mücadelenin ve her türlü komplonun bofla ç›kar›lmas›n›n çok önemli bir yan›n› teflkil ediyor. E¤er komploya bu tarzda mücadele edilirse, kesinlikle komplo bofla ç›kar›l›p yenilgiye u¤rat›l›r.
ne t
r›lacakt›r. Türkiye’ye karfl› komplo yap›l›yor, Türkiye teflhir ediliyor, Türkiye’nin onuruyla oynan›yor denilerek, bu yönlü bir kamuoyu oluflturularak, PKK ve Kürtlere karfl› sald›r›n›n meflru oldu¤unu gösteren ve bunu pratiklefltiren bir sürecin gelifltirilece¤ini görmek gerekiyor. Nitekim daha flimdiden bunun uygulamalar› yo¤unca yap›lmaya bafllam›flt›r. Dolay›s›yla bu zehirleme olay› ve bunun kamuoyuna aç›klanmas›yla hareketimiz ve halk›m›z aç›s›ndan yeni bir sürece girildi¤inin bilinmesi gerekiyor. Bu süreç ya bu zehirlenmenin önüne geçme, Önder Apo’nun yaflam› ve bu temelde özgürlü¤ünü garanti alt›na alma, bunun sonucu da bizi Kürt sorununu çözme sürecine götürecektir ya da gelifltirdikleri PKK’yi çözüm gücü olmaktan ç›karmak konseptinin gerçeklefltirilmesi için sald›r›lar›n artt›¤› bir sürece girilecektir. Konsept veya komplonun düzeyi Önderli¤i ‹mral›’da imha etme buna paralel, d›flar›da da hareketin yönetimini imha etme do¤rultusunda yürütülmektedir. Dikkat edilirse, Avrupa’da yönetime yönelik bir hamle yap›ld›. Türkiye’de iflte legal siyasetin, kurumlar›n yönetimine yönelik bir hamle var. Di¤er taraftan gerilla yönetimine yönelik bir hamle var. ‹mral›’da gelifltirilen uygulama ile d›flar›da gelifltirilen uygulama birbirini tamamlayacak ve sonuç alacak nitelikte yürütülmektedir. Görüldü¤ü gibi harekete yönelik bir ezme plan› var. Amaç çözüm gücü olmaktan ç›karmakt›r. Bu plan yönetime darbe vurularak panik yaratmak, korku yaratmak, bunun sonucu sindirmek ve örgütsüzlü¤e yol açarak bu temelde hem örgüt hem halk teslim al›nmak istenmektedir. Plan az çok bu temelde netleflmifl durumdad›r. Edip Bafler iflte “biz çok kan dökmek istemiyoruz, gelifltirdi¤imiz uygulamalarla, planlamalarla farkl› bir tarzda sonuca gitmek istiyoruz” biçiminde aç›klamalarda bulunmufltu. Az kan dökülme nas›l sa¤lanacak? E¤er çözümü esas al›rlarsa, kandan bahsetmemeleri gerekiyor. Çünkü çözüm esas al›nsa kan dökmenin sözü edilemez. Anlafl›l›yor ki, yönetimlere yönelerek darbe vurulup örgütte çözülme sa¤lanmak isteniyor. Bunun
om
14
“Edip Bafler iflte “biz çok kan dökmek istemiyoruz, gelifltirdi¤imiz uygulamalarla, planlamalarla farkl› bir tarzda sonuca gitmek istiyoruz” biçiminde aç›klamalarda bulunmufltu. Az kan dökülme nas›l sa¤lanacak? E¤er çözümü esas al›rlarsa, kandan bahsetmemeleri gerekiyor. Çünkü çözüm esas al›nsa kan dökmenin sözü edilemez. Bu plan›n anlafl›lmas› için, çok önemli bir ö¤e oluyor”
Mart 2007 SERXWEBÛN bir geliflme ABD aç›s›ndan tehlikeli bir geliflmedir. ABD Ortado¤u’ya müdahaleyi Irak’ta derinlefltirmek istiyordu. Bu müdahaleyi de Kürtlere dayanarak gerçeklefltirmek istiyordu. Oysa Önder Apo öncülü¤ünde geliflen özgürlük hareketi neredeyse Kürdistan’› tümüyle sistemden koparacak, dengeleri alt üst edecek bir duruma getirmiflti. Bu da bölge halklar›n› özgür ve demokratik yaflam do¤rultusunda umutland›r›yordu. Bu geliflmenin önü al›namazsa, yapaca¤› ikinci müdahalenin tehlikeye girebilece¤ini, tehlikeye düflmese bile bu müdahale sonuçlar›ndan en çok Önder Apo’nun öncülük etti¤i hareketin yararlanabilece¤ini gördü¤ünden, müdahale öncesi Önder Apo’yu etkisizlefltirmeye, Apocu hareketi bask› alt›na alma ve yo¤un bir bask› ile bunaltarak teslim olmaya zorlamaya, bunu baflaramazsa da tasfiye çabalar›n›n iç ve d›fl müdahalelerle gelifltirmeye yönelmifltir. Önder Apo’nun öncülük etti¤i, hareketin yaratmak istedi¤i özgür Kürt’ün hem kapitalist sistem ve onun içinde yaflayan güçler aç›s›ndan, hem de bölge halklar› aç›s›ndan önemi çok nettir. Kapitalist sistemde yaflayan bütün güçler için tehlike yarat›r ve ç›karlar›n› sarsarken, bütün bölge halklar› için bir özgürlük, demokrasi ve umudu olmufltur. Bu aç›dan Önder Apo’ya, Apocu harekete, Kürt özgürlük hareketine vurulan her darbe bölge halklar›n›n da darbe yemesi, geleceklerinin karart›lmas›d›r. Bu hareketin gelifltirdi¤i her ad›m ise bölge halklar›n› kurtulufla biraz daha yak›nlaflt›ran ad›mlard›r; sistemi bölgede zay›flatan, etkisizlefltiren ad›mlard›r. Bu gerçeklik, kapitalist sistemin öncüsü ABD ve bu sistemde yaflayan güçler taraf›ndan çok güçlü anlafl›lm›flt›r. Dikkat edilirse bölgeyi düzenleme konusunda yapt›klar› her hamlede mutlaka Önder Apo’ya ve Kürt özgürlük hareketine karfl› da bask›lar›n›, yönelimlerini artt›rmaktad›rlar. Çünkü bölgede alternatif yaratmaya çal›flan tek hareket budur. Nas›l ki Irak müdahalesinden önce harekete yönelim olduysa ve bu yönelim üzerinden Saddam’a yönelik müdahale gelifltirildiyse, bugün de bu müdahale derinlefltirilmek istenirken hareketimize yeni bir sald›r›ya giriflilmifl bulunulmaktad›r. ‹ran ve Suriye
üzerinde derinlefltirecekleri müdahaleden bizim güçlü biçimde ç›kmam›z›n önü al›nmaya çal›fl›lmaktad›r. Buna paralel olarak Önder Apo ve Apocu hareketin yaratt›¤› özgür Kürt üzerinde de bu müdahaleler yap›l›yor. Neden bu müdahaleler gelifltirildikçe, Önder Apo ve Kürt özgürlük hareketi üzerinde bask›lar, tasfiye planlar› yo¤unlafl›yor? Çünkü bu müdahalelerin yol açabilece¤i sonuçlardan halklar›n özgürlük ve demokrasi güçlerinin yararlanmas›n› istemiyorlar. Çok iyi biliniyor ki, bu müdahaleler gelifltirilmezse bundan Apocu hareket yararlanacakt›r. Özgür Kürt’ü daha da güçlü k›lacakt›r. Kürdistan’› bölge halklar› için bir direnme merkezi haline getirecektir. Bu bölgedeki halklar›n özgürlük için, demokrasi için direnme gücünü artt›racakt›r. Bu da tabii ki kapitalist sistemin ç›karlar›n› tehdit edecektir. Dolay›s›yla sistem ad›na gerçeklefltirilen bütün müdahalelerin yaratt›¤› sonuçlar›n sistemin ç›karlar›na hizmet etmesi gerekir. Halklar›n bunlardan yararlanmamas› gerekir. Halklar› bunlardan yararland›racak olan Önder Apo’ dur, Apocu harekettir. Öyleyse bu hareketin etkisizlefltirilmesi gerekir ki, bu müdahaleler kapitalist sistemin ç›karlar› temelinde sonuçlar yarats›n.
ne te we .c om
cadelesi veren güçler için bir umut kayna¤› oluyor ve bu umudu pratiklefltirmede ›srarl› davran›yor. Kad›n› da bu sistemin en radikal öncü gücü olarak görerek, ataerkil, iktidarc›, sömürücü sistemin temellerini çökertmeyi hedefliyor. Kürdistan toplumunu da bu sistemin yarat›c› gücü olarak gelifltirmeye çal›fl›yor. Bu durum yaln›z ABD aç›s›ndan de¤il, kapitalist sistem içinde yer alan siyasi güçler ve toplumsal çevreler taraf›ndan da kabul edilemeyecek bir durumdur. Nitekim bu sistemin esas güçleri Önder Apo’yu ve Apocu hareketi tehlikeli, mutlaka ortadan kald›r›lmas›, etkisizlefltirilmesi gereken bir önder hareket olarak görüyor.
15
Ortado¤u’da alternatif tek hareket Apocu harekettir
ww
w.
ABD’nin kendi sistemini yeniden kurarken, Ortado¤u’yu bu sisteme entegre etme planlamas›n› pratiklefltirmek istedi¤i bilinmektedir. Ortado¤u’nun dünyan›n yeniden flekillendirilmesinde önemi çerçevesinde ABD’nin Kürtleri kendine ba¤l› önemli bir güç olarak kullanmak istedi¤i aç›kt›r. Kürtlerin sistem aç›s›ndan önem kazanmas› dikkate al›nd›¤›nda, Kürdistan’da bu sistemin ç›karlar›n› zedeleyen, onun alternatifini yaratmaya çal›flan bir Önder ve hareketin, bir Kürt’ün mutlaka etkisizlefltirilmesi gerekti¤i aç›kt›r. Ortado¤u’ya müdahalede bulunurken Apocu harekete ve bu Önderli¤in yaratt›¤› özgür Kürt’e müdahalede bulunmufltur. Birinci Körfez Savafl› sonucu bu hareket oldukça geliflme göstermifltir. Bunu gören ABD, 2003’teki ikinci müdahalenin de benzer sonuçlara yol açmamas› ve müdahalesinin tehlikeye düflmemesi için, öncelikle Önder Apo’nun ve Apocu hareketin etkisizlefltirilmesini esas alm›flt›r. Çünkü Birinci Körfez Savafl›’ndan sonra ç›kartt›¤› sonuçlar vard›r. O müdahalenin yaratt›¤› sonuçlardan en fazla yararlanan Önder Apo ve Apocu hareket olmufl ve büyük bir geliflme sa¤lam›flt›r. Giderek sadece tüm Kürdistan’› de¤il, bölge halklar›n› da etkilemeye bafllam›fl, bölge halklar› için de çekim merkezi haline gelmifltir. Böyle
Önder Apo’nun yaratmaya çal›flfltt›¤› Kürt tamamen özgürlü¤e tutkulu bir Kürt’tür
– 1983 (fiubat-May›s) komplosundan bu yana parti tarihinin ö¤retti¤i kesin bir gerçek, Önderli¤e yönelik her tür giriflimin di¤er alanlarla (da¤, zindan, Avrupa) tamamland›¤›, tamamlanmaya çal›fl›ld›¤›n› gösteriyor. Zaman mekan ba¤lam›nda düflünüldü¤ünde, son komplo girifliminin PKK’den kopar›lm›fl bir PKK miras›n›n Ortado¤u’daki söz konusu sürece yedekleme çabas›ndan söz edebilir miyiz? – fiu çok nettir: Kürdistan’da iki çizgi var, iki Kürt var. Birini Önder Apo’nun öncülük etti¤i PKK çizgisi temsil ediyor. Biri de KDP ve türevlerinin öncülük etti¤i, temsil etti¤i çizgi oluyor. fiimdi bu iki çizginin yaratt›¤› Kürtler farkl›d›r.
ew e. c
Apo’nun öncülük etti¤i, gelifltirdi¤i hareket ve bu hareketin yaratt›¤› Kürt ise, Kürt’ü kapitalist sistemin parças› haline getirmeyi esas alan de¤il, Kürt’ü bu sistemin emrinden ç›karmak isteyen, halklar için bir güç haline getirmeyi esas alan bir çizgidir. Kürt’ü demokrasinin bir gücü haline getirmek, özgürlü¤ün ve adaletin gücü haline getirmek isteyen bu çizgi sadece Kürtler için de¤il, bölge halklar› ve insanl›k için mücadele eden bir çizgidir. Kürt halk›n›n sorunlar›n› çözmek kadar bölge halklar›n›n ve insanl›¤›n sorunlar›n›, tüm ezilenlerin, tüm halklar›n sorunlar›n› da çözmeyi esas alan bir çizgidir. Dolay›s›yla uluslararas› çapta sonuçlar yaratan bir mücadele ve yaflam çizgisidir.
Eski statükodan en çok zarar gören Kürt halk›d›r
Oysa KDP ve türevlerinin esas ald›¤› çizgi dar ç›karlara hizmet eden, hatta Kürtlerin ç›kar›na da zarar verecek olan milliyetçi çizgidir. San›ld›¤› gibi Kürtler milliyetçi çizgi ile kendi ç›karlar›n› da koruyamazlar. Ortado¤u gerçe¤inde Kürtlerin ç›karlar›n› koruyacak tek çizgi, milliyetçilikten uzaklaflm›fl çizgi olabilir. Kapitalist sistem ve o sistemde ç›kar› olan tüm güçler –ki KDP türevleri de bu sistem de yer al›yorlar– ç›karlar›n› bu sistemde görüyor, bütün Kürtleri de bu sisteme çekmek istiyor. Bu nedenle de Önder Apo’nun çizgisini, yaratmak istedi¤i Kürt’ü ve bu Kürt etraf›nda oluflturmak istedi¤i bölge sistemini kendisi için tehlikeli görüyor. Bunun için de ne pahas›na olursa olsun böyle bir Önderli¤in, böyle bir hareketin, böyle bir çizginin, böyle bir Kürt’ün mutlaka etkisizlefltirilmesi amaçlan›yor. Dikkat edilirse, bu Önderlikten, bu çizgiden, böylesi bir Kürt’ten yararlanamayaca¤›n› düflünen tüm güçler, bu harekete, bu Önderli¤e karfl› ortak bir tutum ve mücadele içindeler. Birçok sorunda farkl› düflünmelerine ra¤men, Önder Apo ve Apocu hareket söz konusu oldu¤unda, özgür Kürt söz konusu oldu¤unda birlik-
ww
w.
ne t
Geçen günlerde bir ABD yetkilisi de bunu çok net ortaya koyuyordu. KDP, YNK, PKK, hepsi Kürt’tür, ama bunlar farkl› Kürtlerdir, ayr› Kürtlerdir diyerek, bu gerçe¤i ifade ediyordu. Önder Apo’nun yaratmaya çal›flt›¤› Kürt tamamen özgürlü¤e tutkulu bir Kürt’tür. Özgürlük ve demokratik yaflam d›fl›nda herhangi bir fleyi kabul etmeyen bir Kürt’tür. Ya özgür yaflayacak ya da varolan yaflam› yaflanm›fl saymayacak bir Kürt’tür. Bütün gücünü, enerjisini, yaflam›n› tamamen özgürlü¤e göre düzenleyen bir Kürt’tür. Bunun d›fl›ndaki her türlü yaflam› kölelik yaflam› olarak gören ve bunu reddeden bir Kürt’tür. Onun için Önder Apo’nun yaratt›¤› Kürt, tamamen özgürlü¤ü esas ald›¤› için kendi özgür iradesine dayan›yor. Tamamen çözümü kendi gücüne dayanarak gerçeklefltirmek istiyor. Çözümü kendi d›fl›nda baflka bir yerde aram›yor. Çözümü demokraside, özgürlükte görüyor, demokratik konfederal örgütlenmede görüyor. Onun için Önder Apo’nun yaratt›¤› Kürt yeni bir Kürt’tür. ‹flbirlikçili¤i, ihaneti, teslimiyeti her koflulda reddeder. Hiçbir biçimde denetime al›namayan bir Kürt’tür. Oysa KDP ve türevlerinin esas ald›¤› çizgi tamamen sistemi esas alan, çözümü onda gören ve o sistemde yaflamay› kabul eden, onun için de devletleflmeyi hedefleyen, daha do¤rusu kendine güvenmeyen, kendi gücüne dayanmayan bir Kürt’tür. fiimdi bu iki çizgi aras›nda bir mücadele var. Hangi Kürt Kürdistan’da egemen olacak, hangi çizgi egemen olacak? KDP ve türevlerinin öncülük etti¤i çizgi Kürt’ü tamamen kapitalist sistemle bütünlefltiren onun hizmetine çeken bir çizgidir. Oysa Önder
om
SERXWEBÛN Mart 2007
16
telikleri gerçeklefliyor. Bütün ayr›l›klar›n› bir tarafa b›rakarak ortak hareket ettiklerini görüyoruz. Bizim mücadelemiz Ortado¤u ve Kürdistan tarihi aç›s›ndan büyük de¤erler ifade eden önemli bir mücadeledir. PKK hareketinin, Önder Apo’nun gelifltirdi¤i çizgi ve bu çizgiye dayal› mücadele Kürdistan’da Kürtler için de, insanl›k için de büyük ve anlaml› de¤erler yaratt›. Komplocular bu hareketi etkisizlefltirerek, çözüm gücü olmaktan ç›kararak, bu hareketin yaratt›¤› bütün de¤erleri kendi amaçlar› temelinde kullanmak istiyorlar. Bu nedenle sald›r›lar›n›n esas hedefi, Önder Apo’ya ve Ankara Grubu dedikleri arkadafllara yöneliktir. Bunlar› ezmeye yöneliktir. E¤er Önder Apo ve Ankara Grubu dedikleri, Önderlikle birlikte yola ç›kan hareketin çekirde¤ini oluflturan arkadafl toplulu¤u oluyor. Her flart alt›nda Önderli¤e, çizgiye ba¤l› olan çekirdek oluyor. Bunlar etkisizlefltirilerek, hareket örgütsüzlü¤e, da¤›n›kl›¤a sevk edilmek ve buradan da teslim al›nmak isteniyor. Böylelikle yarat›lan bütün de¤erler, tekrar sisteme kanalize edilmek isteniyor. Harekete bu kadar yönelmelerinin nedeni budur asl›nda. Yani bu hareketi tümden silemeyeceklerini kendileri de biliyor. Çünkü bu hareket büyük de¤erler yaratt›. Gönüllerde taht kurdu. Bunu kolay kolay söküp atamazlar. Büyük emekler verilerek yürütülen bu mücadele, insanlar›n yüre¤inde ve beynin-
Mart 2007 SERXWEBÛN tün yarat›lan de¤erleri kendi sistemine kanalize etmeyi amaçl›yorlar.
Önder Apo hedefleri büyük olan bir Önderliktir
Önder Apo hedefleri büyük olan bir Önderliktir. ‹nsanl›¤›n sorunlar›n› çözmek istiyor. ‹nsanl›k özünden neden sapt›, sapmay› yaflay›nca nelerle karfl›laflt›, nas›l günümüze geldi, bu sapma nereden ve nas›l geliflti, ne tür sorunlara yol açt›, bu sapma nas›l düzeltilebilir, sorunlar nas›l çözülebilir, insanl›k tekrar nas›l özünü yakalayabilir, kendi özü üzerinde yürüyebilir, bunu çözmenin mücadelesini yürütüyor. Bu nedenle önüne büyük hedefler koymufl durumda. ‹nsanl›¤a karfl› büyük bir sorumluluk duydu¤u için bu sorumlulu¤u her koflul alt›nda ciddiyetle yerine getirmenin büyük çabas›n› veriyor. Bu nedenle son görüflmelerinde bile “sa¤l›k durumum ne olursa olsun, ben hep amaçlar›ma ba¤l› olarak mücadelemi yürütüyorum ve yürütece¤im” diyor. Ancak insanl›¤a karfl› büyük sorumluluklar› olanlar böylesi bir ciddiyeti ortaya koyabilir. Önder Apo tüm yaflam›n› d›flar›dayken de, ‹mral›’dayken de sadece Kürt halk›na de¤il, insanl›¤›n sorunlar›n› çözmeye adam›flt›r. Bunun d›fl›ndaki bir yaflam› hiçbir zaman yaflamad›. En vahfli ortam ve uygulamalar bile onu bu amaçlar›ndan, bu çabalar›ndan vazgeçirmiyor. Nitekim bu amaçlar›ndan hiçbir koflulda vazgeçmeyece¤ini de aç›kça söylüyor. Bunun çok iyi anlafl›lmas› gerekir. Önder Apo’nun bütün çabas› insanl›¤›n yaflad›¤› belalar› insanl›¤a kavrat-
ne te we .c om
de devrim niteli¤inde de¤ifliklikler yapt›, büyük de¤erler yaratt›. Özellikle ABD sistemin sorunlar›n› çözmek, kendi sistem öncülü¤ünü ve ç›karlar›n› yaflatmak için gelifltirdi¤i Ortado¤u müdahalesinde Kürtlere dayanarak müdahaleyi sonuca götürmek istiyor. Kürtler, bu çerçevede Ortado¤u ba¤lam›nda ABD aç›s›ndan stratejik bir güç oluyor. Çünkü Kürtler d›fl›nda bölgede halklar düzeyinde ABD’nin de hedefledi¤i siyasi güçlerden zarar gören baflka bir güç yoktur. Eski statükodan ve siyasal iliflkilerden Kürtlerin zarar gördü¤ü biliniyor. Sistemin ç›karlar›na hizmet etmedi¤i için ABD mevcut rejimlerin bir k›sm›n› y›k›p yeniden düzenlemek istiyor. Bölgeyi tümüyle sistemin ç›karlar›n› karfl›layacak bir biçimde düzenlemek istiyor. Kürtler de zaten varolan statüden zarar gördükleri için, kendilerinin de yer bulabilece¤i bir statü arzuluyorlar. ABD bunu görerek, Kürtlere dayan›p bu müdahaleyi sonuca götürmek istiyor. Tabii ki Önder Apo’nun ideolojik ve siyasi çizgisi, yaratt›¤› Kürt, bölgedeki inkarc› sömürgeci güçlere karfl› mücadelesini kararl›ca yürüttü¤ü gibi, sistemin emrine de girmiyor. Kürt’ü tümüyle sistemden kopart›yor ve bu sistemin alternatifini yaratan bir güç haline getiriyor. ABD bunu tehlikeli görüyor; dolay›s›yla böyle bir Kürt’ü etkisizlefltirerek, kendi sistemine hizmet eden Kürt’ü egemen k›lmak istiyor. Bütün Kürtleri de kendi sistemine hizmet edecek bir biçime getirmeye çal›fl›yor. Apocu hareket ve özgür Kürt’ü ortadan kald›rarak, bu hareketin yaratt›¤› bütün de¤erleri ve tüm Kürtleri iflbirlikçi Kürt’ün denetimine çekerek, sistemin ç›karlar›na kanalize etmek istiyor. Komplo e¤er bugün bu düzeyde gelifltiriliyorsa ve sürekli “PKK ç›karlar›m›z› tehdit ediyor, herkesin ç›karlar›n› tehdit ediyor; bir ahtapot gibi her tarafa kollar›n› atm›fl, bu kollar› kesmek, herkesin ç›kar›nad›r” diyorlarsa, bunun nedeni PKK’nin Ortado¤u ve Kürdistan gerçekli¤inde ifade etti¤i ideolojik ve siyasi anlamd›r. Bunun için bütün çaba hareketin öncülü¤ünü ezerek, örgütsüzlük yaratmak ve buradan da¤›n›kl›¤›, da¤›lmay› gelifltirerek bü-
17
– Önder Apo, komplo için, “nas›l kaybettirildi¤imin anlafl›lmayaca¤› bir imha süreci” demiflti. fiimdi de nas›l oldu¤unun anlafl›lmayaca¤› bir ölüm dayat›l›yor. Her yönüyle, ama özellikle de yöntemsel olarak dayat›lan bu anlafl›lmazl›¤›n anlam› nedir?
ww
w.
– Önder Apo ilk esir al›nd›¤›nda uçakla Türkiye’ye getirilirken “hiç konuflmamay› düflündüm. Sonra e¤er konuflmazsam, savunmalar yapmazsam, de¤erlendirmeler gelifltirmezsem, neyin ne oldu¤unu Kürt halk› ve hareket anlamayacak, nas›l darbe yenildi¤ini bilmeyecekti. Bu durumu yaflamak da sürekli Kürtlerin çözemedi¤i kara kaderi olacakt›r. Bu tehlikeyi gördü¤üm için ondan vazgeçtim; konuflmay›, de¤erlendirmeyi, izah etmeyi Kürt halk›n›n ve Özgürlük hareketinin gelece¤i aç›s›ndan önemli gördüm” diyor. Gerçekten de birçok güç, Önder Apo’nun kaba bir direnifl sergilemesini bekliyordu. Hatta buna teflvik de ediliyordu. E¤er bu yolu seçseydi, bu komplonun nas›l geliflti¤i bir türlü anlafl›lmayacakt›. Önderli¤in, hareketin nas›l imha edildi¤i, halk›n nas›l imha edildi¤i geçmiflte oldu¤u gibi gene anlafl›lmayacakt›. Biliniyor, Kürtler çok mücadele yürüttü, çok a¤›r bedeller ödedi. Her aya¤a kalkt›¤›nda ve mücadele etti¤inde, ard›ndan büyük yenilgiler, büyük katliamlar yaflad›. Ama bunlar›n nedenlerini de gerçekçi ve bilimsel olarak bir türlü çözümleyemedi. Çözemedi¤i için hep sonu katliamlarla karfl›laflan direnifller sürdürdü. Önder Apo güçlü bir tarih bilincine sahip oldu¤undan dolay› tarihten do¤ru sonuçlar ç›kartt› ve bunlar› Kürt halk›na kavratmaya çaba gösterdi. Hala zehirlenme koflullar›nda bile “e¤er yafl›yorsam, mücadele ediyorsam, bu bir tak›m gerçeklerin a盤a ç›kmas› için, baz› tehlikeli oyunlar›n, komplolar›n bozulmas› için yafl›yorum, bunun mücadelesini veriyorum” diyor. Bunun anlafl›lmas› gerekti¤in söylüyor.
“Önder Apo’nun yaratmaya çal›flt›¤› Kürt tamamen özgürlü¤e tutkulu bir Kürt’tür. Özgürlük ve demokratik yaflam d›fl›nda herhangi bir fleyi kabul etmeyen bir Kürt’tür. Ya özgür yaflayacak ya da varolan yaflam› yaflanm›fl saymayacak bir Kürt’tür. Bütün gücünü, enerjisini, yaflam›n› tamamen özgürlü¤e göre düzenleyen bir Kürt’tür. Bunun d›fl›ndaki her türlü yaflam› kölelik yaflam› olarak gören ve bunu reddeden bir Kürt’tür”
SERXWEBÛN Mart 2007
Önderlik kendisi için de¤il amaçlar› için yaflfl››yor
ww
w.
ne t
Neden bu kadar büyük bir savafl yürütüyor, büyük bir mücadele yürütüyor? Çünkü kendi flahs›nda halk›n ve örgütün anlamayaca¤› bir sistem uygulan›yor. Önderlik buna “özel Apo yasalar›” dedi. Kürt halk›n›n ve tüm insanl›¤›n› özgürlü¤ü için yaflayan ve mücadele eden bu Önderlik, ne siyasette, ne hukukta, ne yasada, ne ahlakta yeri olan ve izah edilemeyecek uygulamalarla karfl›lafl›yor. Önder Apo bütün bunlar› Kürt halk›n›n, Özgürlük hareketinin, Türk halk›n›n ve hatta Türk devlet yöneticilerinin, insanl›¤›n anlamas› için çaba gösteriyor. “Ben bunun için yafl›yorum” diyor zaten. “E¤er yafl›yorsam, büyük sorunlar var, büyük tehlikeler var, bunlar› ortaya ç›karmak, çözmek için yafl›yorum, bunun mücadelesini veriyorum” diyor. Yoksa içinde tutuldu¤u koflullara bir insan›n katlanmas› mümkün de¤ildir. O koflullarda büyük amac› olmayan, büyük anlama savafl› yürütmeyen bir insan›n bir gün bile yaflamas› mucizedir. E¤er bugün dokuz y›ld›r o ‹mral› sisteminin koflullar›nda yafl›yorsa, bütün hakaretlere, bask›lara, zehirlenmelere karfl› hala olup biteni anlatmaya, hala halklara karfl› görevlerini, insanl›¤a karfl› görevlerini yerine getirmeye çal›fl›yorsa, “bunun için yafl›yor ve bunun mücadelesini veriyorum” diyorsa, bunun herkes taraf›ndan çok iyi anlafl›lmas› gerekiyor. E¤er Önder Apo büyük bir anlam savafl› yürütmeseydi, herkesin yapt›¤› gibi yapsayd› belki bu kadar ac›lar› yaflamayacakt›. Gerek komplo öncesi, gerek komplo sonras› bütün çabas›, insanl›k nas›l özünden uzaklaflt›r›lm›fl, sapmaya u¤rat›lm›fl, tüm bu aldatmalar, iki yüzlü-
lükler, komplolar, vahfletler, savafllar, katliamlar ve bask›lar neden yaflan›yor sorusuna cevap aray›p bulmakla geçmifltir. O sadece kendisine ve Kürt halk›na yönelik uygulanan bask›lar› vahfleti, komplolar› ortaya ç›karmak, bozmak için yaflam›yor, mücadele etmiyor. Bununla s›n›rl› olsayd›, belki biraz daha görev ve sorumluluklar› hafif olabilirdi. Dikkat edilirse, Önder Apo’nun gelifltirdi¤i çözümlemelerde, de¤erlendirmelerde, yaklafl›mlarda sadece Kürtlerin veya kendisinin karfl› karfl›ya kald›¤› problemlerle ilgilenmiyor. Hatta en son zehir olay›nda bile kendisini anlatt›¤›nda da baz› de¤erlendirmeler yap›p tekrar genel siyasi di¤er de¤erlendirmelere geçiyor. Önder Apo insanl›¤›n sorunlar›n› Kürt halk›nda ve Kürt halk›n›n sorunlar›n› da kendi flahs›nda ele al›yor. Kendi flahs›nda Kürt halk›n›n, insanl›¤›n sorunlar›n› ele al›p çözmeye çal›fl›yor. Önder Apo insanl›k ve Kürt halk›n›n sorunlar› üzerinde yo¤unlaflarak kendini her gün yeniden güçlü temelde oluflturuyor. Bununla da Kürt halk›n›n ve insanl›¤›n sorunlar›na çözüm gücü olmaya çal›fl›yor. Bütün çabas›, yaflam› bu tarzda gerçeklefliyor. Önder Apo hiçbir zaman kendine yönelik gelifltirilen bask›lar›, komplolar› kendine sorun yapmad›. Önder Apo kendi flahs›nda uygulanan konsept çerçevesinde bir halka ve insanl›¤a karfl› gelifltirilen bask› ve komplolar›, vahfleti çözmeye çal›flt›. Çünkü kendisine uygulananlar insanl›¤a ve bir halka uygulananlar›n bir sonucudur. Özcesi Önder Apo bir halk›n, insanl›¤›n sorunlar›n› çözmek istedi¤i için, bu sorunlar›n çözülmesini kendi ç›karlar›na görmeyen güçler taraf›ndan insanl›¤a ve Kürt halk›na lay›k görülen insanl›k d›fl› tüm uygulamalar Önder Apo’ya uygulan›yor. Onun için Önder Apo’nun anlamaya, çözmeye çal›flt›¤› sorunlar, öyle kendisiyle ilgili sorunlar de¤ildir. Tümüyle halklarla, ezilenlerle ilgili sorunlard›r. Bunlar› çözmeye ve anlamaya çal›fl›yor. Anlay›p çözdü¤ü oranda da halklara, tüm ezilenlere, insanl›¤a bunlar› anlatmaya, kavratmaya çal›fl›yor. Bu nedenle Önderli¤in yaflam savafl› büyük bir savaflt›r. Kendisi için, yaflamak için bu olup bitenlere karfl› durmuyor. E¤er öyle olsayd›, hiçbir in-
san›n katlanamayaca¤› koflullarda bu kadar ac›ya dayanmas›na gerek yoktu. Bir an önce bu ac›dan kurtulmay› esas al›rd›. Önder Apo’nun kendine ait bir yaflam›n›n olmad›¤›n›, bu yaflam›n kendine ait bir yaflam olmaktan ç›kt›¤›n›, tamamen insanl›k ve onun bir parças› olan Kürt halk› için yaflad›¤›n›, bütün olup bitenlere de bunun için katland›¤›n› görmek gerekir. Önder Apo böyle anlafl›l›rsa do¤ru anlafl›lm›fl olur.
Baflflkkan Apo tüm insanl›¤a karflfl›› kendisini sorumlu görüyor
ew e. c
makt›r. Bu belalardan nas›l kurtulaca¤›n›n yol ve yöntemlerini insanl›¤a göstermektir. Tümüyle bunun için yafl›yor, bunun için mücadele ediyor. Büyük bir anlama savafl› yürütüyor. Kendisinin belirtti¤i gibi, anlamak yapmakt›r. Büyük bir anlama savafl› yürüttü¤ü için büyük de pratikleflmeye çal›fl›yor. Onun için bu kadar sorumlu ve ciddi yaklafl›yor.
om
18
– Önderlik flahs›nda dayat›lan imha düzeyinin yol açaca¤› kaos herkesin bildi¤i bir durum. Önder Apo son görüflme notunda böylesi bir kaosu besleyecek giriflimlere (faili meçhuller vb) karfl› da uyar›yor. Ancak genel olarak imha giriflimi de dahil, tüm dayat›lanlara karfl› Önder Apo’nun oldukça çözümleyici bir üslubu söz konusu. Yarat›lan, yarat›lmak istenen sürece ra¤men bu çözümleyici üslupta yaklaflmas›n›n anlam› nedir? – Önder Apo düflünce ve pratikte çözümleyicili¤i esas alan bir Önderliktir. Her koflul alt›nda imkanlar ne olursa olsun, daima insanl›¤›n sorunlar›n› hem düflüncede hem pratikte çözmeyi esas alan bir tarza sahiptir. Onun için Önder Apo’nun bütün çözümlemeleri iyi incelendi¤inde, ister esaretten önce, ister esaret koflullar›nda, isterse de son zehirlenme olay›nda olsun, üslubunda bir de¤iflikli¤in söz konusu olmad›¤› görülür. Duygusall›ktan, tepkisellikten uzak, sorumlulu¤u ve ciddiyeti esas alan bir üslup söz konusudur. Bu ancak insanl›¤a karfl› büyük sorumluluk duyan birinin üslubu olabilir. ‹nsanl›¤› zay›f düflüren, kirleten, lekeleyen ne varsa kabul etmeyen, insanl›¤a karfl› büyük sayg› ve sevgisi olan, insanl›¤›n özüne tutku ile ba¤l› olan birinin üslubu olabilir. Önder Apo’ da insanl›¤›n özüne büyük bir ba¤l›l›k oldu¤u için, o özü yaflad›¤› için, bunun mücadelesini verdi¤i için her türlü olumsuz yaklafl›ma anlam verebiliyor ve her türlü olumsuz durumu aflarak bunlar› insanl›¤›n özünü yükseltmenin gerekçesi yap›yor. Dikkat edilirse birçok insanda gelifl-
Mart 2007 SERXWEBÛN nun önünü almaya çal›fl›yor. Türk devletinin gösteremedi¤i sorumlulu¤u gösteriyor. Bu da Önder Apo’nun Türkiye’nin birli¤ine, Kürt-Türk halklar›n›n birli¤ine, genelde de tüm Ortado¤u halklar›n›n birli¤ine ne kadar önem verdi¤ini, oyunlar› bozmak ve katliamlar› bir an önce durdurmak istedi¤ini gösteriyor. E¤er Önderlikte insanl›k ve halk sevgisi olmasayd›, halklar›n, ezilenlerin, insanl›¤›n yaflad›¤› sorunlar› çözme iradesi olmasayd›, herhalde bu koflullarda böylesi bir üslupta ›srar etmezdi. Onun için bunun çok iyi anlafl›lmas› ve de¤er verilmesi gerekiyor.
yükseltmezse, bu mücadeleyle bir uluslararas› ba¤›ms›z heyetin ‹mral›’ya gitmesini sa¤latmazsa, Önderli¤in imhas› gerçekleflebilir. Bu ayn› zamanda bir halk›n ve özgürlük mücadelesinin imhas› anlam›na gelir. Bu tekrar özgür Kürt’ün kölelefltirilmesi olur. Dolay›s›yla Kürt halk› e¤er tekrar köleleflmek istemiyorsa, yaratt›¤› de¤erleri, kazand›¤› iradeyi kaybetmek istemiyorsa, bu kadar ac› ve iflkence ile çözüm aflamas›na getirdi¤i mücadeleyi kaybetmek istemiyorsa, üzerindeki imha sald›r›lar›n› etkisizlefltirip buradan çözümü yakalamak istiyorsa, bunun Önderli¤in yaflam›n› ve özgürlü¤ünü garantiye almaktan geçti¤ini bilmelidir. fiunu aç›kça belirtmekte yarar var: Yaflar Büyükan›t’›n Genelkurmay Baflkan› olmas› ve koordine etti¤i faflist örgütlenmenin gelifltirilmesi, bunun da tamamen Önder Apo, Kürt halk› ve Kürt özgürlük hareketine karfl› imha temelinde olmas›, Türk devletinin bütün olanaklar›n› bu amaç için kulland›¤›n› gösteriyor. Yine d›flta bütün diplomatik olanaklar›n› kullanarak çeflitli uluslararas› güçleri Önder Apo’yu ve Özgürlük hareketini imha temelinde harekete geçirmek istemesi Türkiye’nin imha politikas›nda yeni bir hamle olmaktad›r. Bu hamleyle sonuca gitmek istiyor. Bunun yan›nda bu politikay› geçmiflten beri yürüten Kenan Evren, Mehmet A¤ar, M‹T e¤er “Bu politika art›k bitmifltir, bunda ›srar edilmemelidir, bunda ›srar edilirse Türkiye felakete gidecektir” diyorlarsa, halk›m›z içine girilen süreci iyi kavramal›d›r. Bu bir kavfla¤a gelindi¤ini, art›k eski siyasi durumun sürmeyece¤ini ortaya koyuyor. Ya çözüm yoluna ya da soyk›r›m yoluna girilecektir. Türkiye’deki rejim, sistem t›kanm›flt›r, dökülüyor. Yaflar Büyükan›t ve onun etraf›nda toplanan güçler, son bir hamleyle bunun önüne geçmek istiyorlar. Bunun için de Türkiye’nin bütün iç ve d›fl olanaklar›n› kullanarak, uluslararas› güçlerin deste¤ini alarak, içte faflist örgütlenmeyi gelifltirerek, bütün bunlar› da Kürt özgürlük hareketinin Önderi’nin imhas›na yönelterek sonuca gitmek istiyorsa, bu inkarc› ve imhac› Türk devlet sisteminin art›k son kerteye gelmesinin sonucudur. Bunu Kenan Evren ve Mehmet A¤ar’›n aç›klamala-
ne te we .c om
melere, yaklafl›mlara, uygulamalara göre üsluplar de¤ifliyor. Ama Önder Apo’ da çözümleyicilik daima esast›r. Uygulamalar, yaklafl›mlar ne olursa olsun, insanl›¤›n özüne ba¤l› oldu¤u ve bu özü tekrar yakalay›p diriltmek, aya¤a kald›rmak amac› oldu¤u için tüm yaflam›n› buna göre düzenliyor. Üslubunda da bu amaç ba¤l›l›¤› çerçevesinde bir de¤iflme söz konusu olmuyor. Hatta en olumsuz yaklafl›mlar sergilendi¤inde bu üslubu daha etkin k›l›yor. Bütün olumsuz yaklafl›mlar› insanl›¤›n özüne ayk›r› olan tutumlar› çözümleyici yaklaflarak insanl›¤›n özünü büyütmenin gerekçesi yap›yor. Bu Önderli¤in her koflulda de¤iflmeyen tarz›d›r. Ancak insanl›¤a büyük bir sevgi ve sayg›yla ba¤l› olan biri ‹mral› sistemi koflullar›nda o üslubu sürdürebilir. Dikkat edilirse Önderlikte çözümleyicilik esas oldu¤u için bu zehirleme olay›nda da duygusal yaklaflmadan bu zehirlemeyi kimin yapmak istedi¤ini ve amac›n›n ne oldu¤unu anlamaya çal›flan sa¤duyulu bir tutum tak›nm›flt›r. Ateflkes koflullar›nda Kürt sorununun demokratik siyasal, bar›flç›l çözümünün ›srar› koflullar›nda, Kürt-Türk çat›flmas›n›n birçok güç taraf›ndan gelifltirilmek istendi¤i koflullarda, Türkiye’de savafltan ve fliddetten beslenen bir tak›m çevrelerin bu çabalar›n› h›zland›rd›¤› koflullarda bu üslubu özellikle korumaya çal›fl›yor. Yani bu zehirleme ile sorunu derinlefltirmek isteyen çevreler kimdir, bunu ortaya ç›kar›p bozmaya çal›fl›yor. Zaten Ortado¤u’da, hatta Türkiye’de bir kaos yaflan›yor. Bu zehirleme ile bu kaos daha da derinleflecek. Önderlik bu-
19
Ya çözüm yoluna ya da soyk›r›m yoluna girilecektir
– ‹mha girifliminin deflifrasyonu bu cinayet giriflimini yar› yar›ya engelledi diyebilir miyiz? Yine bundan sonras› için yap›lmas› gerekenler nelerdir?
ww
w.
– Bu zehirleme olay›n›n kolay kolay kimse taraf›ndan anlafl›lmayaca¤› san›l›yordu. Bunun bir bas›n toplant›s›yla kamuoyuna yans›t›lmas› önemliydi. Bu tek bafl›na Önderli¤in imhas›n›n önüne geçmeyi sa¤lamaz. Bu bir ad›md›, ama tek bafl›na Önderli¤in yaflamas›n› ve özgürlü¤ünü sa¤lamaz, Kürt sorununun demokratik çözümünü sa¤lamaz. Bunu tamamlayan ad›mlar›n at›lmas› gerekiyor. Onun için de ba¤›ms›z uluslararas› bir heyetin gecikmeden oluflmas› ve Türkiye’ye de bunun kabul ettirilmesi gerekiyor. Bu heyetin ‹mral›’ya gidip Önder Apo’yu muayene etmesi, tahliller yapmas›, ortaya ç›kan sonuçlara göre tedavi gelifltirmesi, tedbir almas› ve sonuçlar› da kamuoyuna ilan etmesi gerekir. Bunun da kolay gerçekleflmeyece¤i hem Türk devletinin, hem de uluslararas› güçlerin yaklafl›mlar›ndan anlafl›l›yor. Bu ancak büyük bir mücadeleyle gerçeklefltirilebilir. Onun için Kürt halk›n›n flunu iyi bilmesi gerekir: E¤er mücadeleyi
SERXWEBÛN Mart 2007
ne t
r›ndan da görmek gerekiyor. Onlar “biz bu sistemi yaflatmak için her fleyi yapt›k, hiç kimsenin yapamayaca¤›n› yapt›k daha fazla ileriye gidemedi, gitmiyor, art›k dökülüyor, bunda ›srar etmeyin, ›srar ederseniz felaket getirir, daha imkan varken bu sistemi yaflatabiliriz, onun için de politika de¤iflikli¤ine gidelim” diyorlar. Yaflar Büyükan›t ve benzerleri bunlar› ihanet olarak de¤erlendiriyor. Çünkü bir hamle yap›p sonuca gitmek istiyorlar. A¤ar’›n bu ç›k›fl›n›n bu hamlelerini zay›f düflürdü¤ünü düflünüyorlar. Bu nedenle bunlar› ihanet olarak de¤erlendiriyorlar.
ba¤›ms›z uluslararas› bir heyetin duruma el atmas›yla mümkün olabilir. Bunu sa¤lamak için Kürt halk› her fleyini ortaya koymal›d›r. Bunu sa¤larsa, bu imha süreci tersine çevrilmifl olacakt›r. ‹mha sürecinin tersine çevrilmesi buradan bafllayacakt›r. Önder Apo’nun yaflam›n›n garantiye al›nmas›, Önder Apo’nun özgürleflmesi Kürt sorununun demokratik çözümünü yaratacakt›r. E¤er güçlü eylemlili¤imizle bir an önce bir heyetin ‹mral›’ya gitmesini sa¤layamazsak, iflte o zaman Kürt halk› kaybedecek, komplocular kazanacakt›r. Bunun çok iyi anlafl›lmas› gerekmektedir. Onun için yap›lmas› gereken, bütün Kürtlerin cinsiyet, mezhep, yafl, parça, parti fark› gözetmeksizin Önder Apo’ya sahip ç›kmalar›, bu temelde ulusal birlik ruhunu gelifltirmeleri ve Kürt halk›n›n özgürlü¤ünü garanti alt›na almalar› gerekiyor. Kürt sorununun demokratik yollardan çözümü, Kürtlerin özgürleflme sorunu buradan geçiyor. Hala yer yer baz› eylemlerde “Önderli¤imize bir fley olursa, dünyay› bafl›n›za y›kar›z” diyorlar. Daha baflka ne olmas› bekleniyor? Halbuki Önderli¤e zehir verildi¤i, yavafl yavafl ölümünün gerçeklefltirildi¤i belgelerle ortaya konuldu. Bu Önderli¤in imha sürecine al›nd›¤›n› çok net ortaya koyuyor. Hala “bir fley olursa size yaflam› zehir ederiz” demek, sanki Önderli¤e bir fley yap›lm›yormufl gibi alg›lamakt›r. Bundan daha yanl›fl ve tehlikeli bir alg›lay›fl olamaz. Bu sonuçlar› çok a¤›r olacak bir gaflet durumudur. Önderlik imha ediliyor, o zaman bunun önüne geçmek gerekiyor. Bunun önüne geçmek için bütün gücümüzü ortaya koymak gerekiyor. ‹flte o zaman bunun önünü alabilirsin. Özgürlü¤ü bu yarat›r. Kürt özgürleflmesini bu yönlü mücadele ortaya ç›kar›r. Onun için tüm Kürtlerin bunu bilerek yüklenmeleri, ayakta olmalar› gerekiyor. Ta ki bunu gerçeklefltirinceye kadar! Bütün aldatma çabalar›na karfl› mücadele edip mücadeleyi daha da kararl› k›lmalar› gerekiyor.
w.
Kazanman›n d›flfl››nda baflflkka bir alternatifimiz yok
ww
Halk›m›z›n bu gerçe¤i bilmesi gerekiyor. Mademki onlar imhac› bir hamleyle sonuca gitmek istiyorlar, bu durum her iki taraf için de finaldir. Bütün imkanlar›n› kullanacaklard›r. E¤er sonuç al›nmazsa, onlar da biliyorlar ki Kürtler büyük kazanacakt›r. Bunu her türlü sald›r› ve imha hareketiyle engellemek istiyorlar. Bunlar› göz önüne getirdi¤imizde, bizim de yüklenip gerçekten çözüm yaratmam›z, kazanmam›z gerekiyor. Baflka bir alternatifimizin olmad›¤›n›n bilinmesi gerekiyor. Kazanman›n d›fl›nda baflka bir alternatifimiz olamaz. Kazanman›n yolu da Önder Apo’ya karfl› gerçeklefltirilen zehirleme olay›n›n önünü almaktan geçer. Bu da
savafl› biçiminde olaca¤› anlafl›l›yor. Bu anlam›yla Önder Apo’nun ifadesiyle “küresel taarruza karfl› küresel demokrasi” kavgas›n›n zirveleflece¤i bir sürecin bizleri bekledi¤ini belirtebilir miyiz? Newroz’dan, 4 Nisana ve May›sa kadar olan süreçten beklentileriniz nelerdir?
– Mart ay› Güneybat› Kürdistan’da halk›m›z›n serhildana kalkt›¤›, bundan dolay› katliamlar ve iflkenceler yaflad›¤› olaylar›n y›ldönümü oluyor. Ayn› zamanda Denizlerin, Mahirlerin ve ‹brahimlerin katledilmesinden sorumlu 1971’de gerçeklefltirilen faflist askeri cuntan›n iktidara geldi¤i ayd›r. Gazi Katliam› da yine mart ay›nda gerçekleflmifltir. ‹stanbul Üniversitesi önünde devrimci gençlerin katledilmesi de 16 Mart’ta yaflanm›flt›. 16 Mart Halepçe’de halk›m›z›n kimyasal gazlarla katledilmesinin y›ldönümüdür. Mart ay›nda halk›m›z aç›s›ndan özgürlük, demokrasi, birlik ve mücadele günü olan Newroz’u da mücadele günü olarak yaflad›k ve yafl›yoruz. Mazlum Do¤an ve Mahsum Korkmaz arkadafllar›n›n flehadetleri ve bu flehadetlerden dolay› hareketimizce kabul edilen Kahramanl›k Haftas› da yine bu ay içindedir. Ard›ndan 4 Nisan Önderli¤imizin do¤um y›ldönümü geliyor. Bütün bunlar anlam› olan günlerdir. Direnifl ve mücadele günleridir. Özgürlefltirmeyi gelifltirme günleri, bask›ya, katliamlara, iflkencelere, sömürüye, her türlü adaletsizli¤e karfl› ç›kma, direniflle özgürlü¤ü gelifltirme günleridir.
ew e. c
“Her gün bizim için bir direnme günüdür. Her gün bizim için bir Newroz olmak zorundad›r. Hele hele Önder Apo’nun alçakça zehirlenerek katledilifli giriflimi gündemdeyken, sadece belli günlerde direnifli gelifltirmemiz do¤ru olamaz. Belki eskiden böylesi günlerde bugünlere anlam vermek için aya¤a kalkmak uygun düflebilirdi. Ama içine girdi¤imiz süreç dikkate al›n›rsa, her günün, hatta her saatin bile önemi var”
om
20
– Son sald›r›ya karfl› duruflun, direniflin Kürt halk›n›n özgürlük ve onur
Her gün bizim için bir Newroz olmak zorundad›r Bu hareketin bir gerçekli¤i var, bu da Önder Apo’nun gerçekli¤idir. Nedir o gerçeklik? Her günü özgürleflme do¤rultusunda de¤erlendirme, her güne bir anlam yükleme gerçekli¤idir. Bizim için bugünlerin de bir anlam› var, ama sadece bu günler bizim için direnme günleri de¤ildir. Her gün bizim için bir direnme günüdür. Her gün bizim için bir Newroz olmak zorundad›r. Hele hele Önder Apo’nun alçakça zehirlenerek
Mart 2007 SERXWEBÛN
21
ne te we .c om
türlü sald›r›ya karfl› korursak, iflte o zaman yaflam› kazan›r›z. Yaflam›n bahar›n› ortaya ç›kar›r›z. Aksi takdirde kaybedece¤imizi bilmemiz gerekiyor. ‹çinden geçilen günler, bu aç›dan kader belirleyen günlerdir. Her gün önemlidir. Her güne birtak›m baflar›lar› s›¤d›rmak, yeni mücadele olanaklar›n› yaratmak gerekiyor. E¤er bunu baflar›rsak, Önderli¤in imhas›n›n önüne geçebilir, yaflam ve özgürlü¤ünü garanti alt›na alabilir, gelece¤imizi garanti alt›na alabiliriz.
E¤er büyük direnirsek kazanabilir, tehlikeleri bofla ç›karabilir, özgürlü¤ü gerçeklefltirebiliriz. Direnifli sadece bugünlere s›¤d›rmaya kalkarsak, tehlikenin önünü alamayaca¤›m›z›n bilinmesi gerekir. fiimdi Önderli¤imizin somut durumu var. Dolay›s›yla tüm günleri ve özel günleri Önderli¤imize sahiplenme günleri haline getirmek ve özgürlük mücadelesini boyutland›rmak gerekir. E¤er böyle yaklafl›rsak, bu tarzda pratikleflirsek, bir an önce Önderli¤in imhas›n›n önüne geçebilir, süreci çözüm ve baflar› yönünde gelifltirebiliriz. Aksi takdirde komplocular›n bafllatt›¤› süreç ilerleyecek ve onlar süreci kendi aç›lar›ndan baflar›ya götürecekler. Newroz için direnifl ve birlik günü oldu¤unu söyleriz. Do¤rudur. Nas›l tabiat baharla birlikte harekete geçiyor, kendini yeniliyor, bu tarzda kendini yeniden yarat›p güçlendiriyorsa, yaflam mücadelesine böyle haz›rlan›yor ve bir y›l› böyle karfl›l›yorsa, bizim Newroz’a yaklafl›m›m›z da özgürlük ve demokrasi çerçevesinde böyle olmal›d›r. Do¤a nas›l k›fl›n sert ve öldürücü darbelerine karfl› baharla birlikte gelecek yaflam›n imkanlar›n› yarat›yorsa, Newroz’u bir yaflam çizgisi olarak esas alan hareketimiz de kendini yeniden yarat›p gelecekteki mücadeleye haz›rlama, onun olanaklar›n› artt›rma biçiminde bugünü bir mücadele ve gelecek için kendini güçlendirme olarak ele alacakt›r. Düflman zor ve her türlü bask›yla özgürlük mücadelesi imkanlar›n› elimizden almak ve bizleri güçsüz düflürmek isterken, biz yaflam olanaklar›n› güçlendirir ve direniflle kendimizi her
ww
w.
katledilifli giriflimi gündemdeyken, sadece belli günlerde direnifli gelifltirmemiz do¤ru olamaz. Belki eskiden böylesi günlerde bugünlere anlam vermek için aya¤a kalkmak uygun düflebilirdi. Ama içine girdi¤imiz süreç dikkate al›n›rsa, her günün, hatta her saatin bile önemi var. E¤er biz Önderli¤in yaflam›n› ve özgürlü¤ünü garanti alt›na almada gecikirsek, bu bizim için telafisi mümkün olmayan sonuçlar yarat›r. Çünkü zehirli maddelerin tam olarak ne zaman verildi¤i, bu sürenin etkisinin ne zamana kadar müdahale edildi¤inde önünün al›nabilece¤i bilinmemektedir. Dolay›s›yla gecikme durumunda müdahale edilse bile sonuç al›namayaca¤› biliniyor. Bu aç›dan her gün her saat bile önemlidir. Onun için art›k bugünleri beklememek gerekiyor. Her güne Newroz ve Kahramanl›k Haftas› gibi yaklaflmak gerekiyor. Her günü mücadeleyi gelifltirmekle, direnifli güçlendirmekle karfl›lamak gerekiyor. E¤er böyle yaklafl›rsak do¤ru yaklaflm›fl oluruz. Bu günlere de anlam›n› vermifl oluruz. Hem tarihsel hem de güncel anlamlar›na böyle lay›k olunmufl olunur. Çünkü bugünlerin hepsi direnme, mücadeleyi büyütme günleridir. Bugün Önderli¤imize zehir verilmifl, ad›m ad›m ölümü gerçeklefltirilmeye çal›fl›l›yor. Tedbir al›nmazsa veya al›nacak tedbirlerde geç davran›l›rsa, tehlikenin önünün al›namayaca¤› da ortadad›r. O zaman mücadeleyi her gün ve her yerde boyutland›rmak gerekir. Bunda geç kalmamak gerekir. Çünkü süreç bunu gerektiriyor. ‹çine girdi¤imiz süreç herhangi bir süreç de¤ildir. Ölüm kal›m sürecidir.
Komplocular Önder Apo’yu imha ederek sonuca gitmek istiyor
Bütün Kürt halk›n› Önderli¤e sahip ç›kmaya, yaflam ve özgürlü¤ünü güvence alt›na almak için görev ve sorumluluklar›n› bulundu¤u her alanda en yüksek düzeyde yerine getirmeye ça¤›r›yorum. Hiçbir aldatma çabas›na kulak asmadan, ›srarla bir an önce ba¤›ms›z bir uluslararas› heyetin ‹mral›’ya gidip Önderli¤i muayene etmesi, tahliller yapmas›, buna göre tedbir gelifltirmesi ve sonuçlar›n› da tüm kamuoyuna aç›klamas› yönünde çabalar›n› her yerde artt›rmas› gerekiyor. Bunu da sistemli ve süreklili¤i olan bir temelde gelifltirmesi gerekiyor. Bu sonucu elde edinceye kadar bu eylemlili¤ini sürdürmesi gerekiyor. Her geçen günde boyutland›rmas› gerekiyor. Varolan düzeyin geri oldu¤unu, buna yetmedi¤ini, bunun için de tehlikenin sürdü¤ünü ve giderek büyüdü¤ünü bilmesi gerekiyor. Ne kadar gecikme olursa tehlike o kadar büyür. E¤er kabul edemeyece¤imiz bir sonla karfl›laflmak istemiyorsak, tek düflüncemiz mücadeleyi gelifltirmek olmal›d›r. Bunun için her türlü fedakarl›kta bulunmay›, e¤er bedel ödemek gerekiyorsa bedel ödemeyi bilmeliyiz. Bundan çekinmemek gerekir. Aksi takdirde daha çok a¤›r bedeller ödeyece¤imizi, bunun telafisinin de olamayaca¤›n› bilmek gerekiyor. E¤er bu bilinçle yüklenirsek kazanaca¤›m›z kesindir. Komplocular Önder Apo’yu imha ederek sonuca gitmek istiyor. Buna karfl› her birimiz kendimizi birer Apo haline getirirsek, bunun savafl›n› yürütürsek, komploculara karfl› böyle durursak, iflte
SERXWEBÛN Mart 2007
Çözümün flflaartlar› oluflflm muflflttur
Kürtler için bir onur savaflfl›› söz konusudur
ne t
– Son olarak yaflad›¤›m›z süreci I. Dünya Savafl› ard›ndan 1926’lara, hatta daha sonras›na uzanan kader y›llar›na benzetebiliriz. Tüm bu durumlara ra¤men, di¤er Kürt örgüt ve flahsiyetlerinin tutumlar›n› daha do¤rusu tutumsuzluklar›n› nas›l yorumluyorsunuz?
rihte de birkaç kez Kürt sorununun çözümü için flartlar uygun hale gelmifl, ama Kürtler bunu yeterince de¤erlendirememifltir. Bu f›rsatlar kaç›r›lm›fl, sonralar› da kolay kolay tekrar bu f›rsatlar ele geçirilememifl ve büyük ac›lar yaflanm›flt›r. Yine böylesi bir f›rsat›n efli¤indedir Kürtler. E¤er bu f›rsat› da iyi de¤erlendiremezlerse, bir daha bu f›rsat› bulamayabilir ve eskisinden daha a¤›r bedeller ödeyebilirler. Onun için Kürt halk›n›n ve onun siyasi güçlerinin bu gerçekleri bilerek, görev ve sorumluluklar›n› yerine getirmeleri gerekir. Hem imhalara karfl› durabilmek, az bedel ödemek hem de çözümü gerçeklefltirmek için direnifl ruhunu ve birlikteli¤i daha da güçlendirmek gerekmektedir. Bu da ancak Önder Apo’nun sa¤l›¤›n›, yaflam›n› ve özgürlü¤ünü güvence alt›na almayla mümkün olabilir. E¤er ulusal ruh ve birlik daha da geliflecekse bu tarzda geliflebilir. Önder Apo’nun etraf›nda birleflerek, onun sa¤l›k ve özgürlü¤ü güvence alt›na al›narak bu gerçeklefltirilebilir.
Önümüzdeki günler Kürt halk› ve dostlar› aç›s›ndan tarihi bir s›nav günüdür. Özgürlü¤e ve demokrasiye lay›k olup olmad›¤›m›z bugünlerde gösterece¤imiz tutumla belli olacakt›r. E¤er bu s›navdan baflar›yla ç›k›l›rsa, tarihe karfl› görev yerine getirilmifl olacakt›r. E¤er bu s›navda baflar›s›z kal›n›rsa, tarih karfl›s›nda suçlu duruma düflülecektir. Apocu hareket olarak da biz bunu de¤erlendirece¤iz, herkesin gelifltirdi¤i tutuma göre tutum gelifltirece¤iz. Bunun da çok iyi anlafl›lmas› gerekir. Önder Apo’ya sahiplik yapmak, kendine sahiplik yapmakt›r. Önder Apo’ya sahip ç›kmak bir insani ve bir ulusal görevdir. Bunun öyle flu partiyle, flu parçayla, flu ideolojiyle fazla iliflkisi yoktur. Önder Apo’ya sahip ç›kmak demek, sadece PKK ve Apocular›n ya da Apoculara taraftar olanlar›n sorunu de¤ildir. Sadece onlar› ilgilendirmiyor. Burada tüm Kürtleri de aflan, tüm insanl›¤› ilgilendiren bir sorun var. ‹nsanl›k vicdan›yla ba¤daflmayan,
ww
w.
– fiimdi bir kere bütün Kürtler flu gerçe¤i iyi bilmelidir: Bugün bütün parçalarda Kürt sorununun çözümü için flartlar oldukça olgunlaflm›flt›r. Art›k Kürt sorunu çözüm aflamas›na gelmifltir. Sorun burada Kürtlerin bunu baflar›p baflaramayaca¤› sorunudur; bu konuda görev ve sorumluluklar›n› yeterince yerine getirip getiremeyece¤i sorunudur. Kürt sorunu çözüm aflamas›na gelmifltir. Çözümü gerçeklefltirmek için yeterli çaba gösterilirse, Kürt sorunu çözülecektir. Ancak bu gerçe¤i gören inkarc› sömürgeci güçlerin katliam planlar› yapt›klar› da bilinmelidir. E¤er bu imha giriflimlerini bofla ç›karacak, çözümü gerçeklefltirecek çaba içine girilmezse, Kürtler için imhalar gündemdedir. Ta-
ahlak› ve kültürüyle ba¤daflmayan bir cinayet giriflimi söz konusudur. Canice katledilmek istenen kifli de öyle herhangi bir kifli de¤il, bir halk›n önderidir. Bu Önderin flahs›nda gelifltirilen caniyane tutum Kürt halk›na da yaklafl›md›r, ona lay›k görülendir, Kürt halk›na karfl› uygulanand›r. Bütün Kürtlerin bunu böyle anlamas› gerekiyor. Hiç kimsenin zehirlenen Apo’dur veya Apocu harekettir dememesi gerekir. Önder Apo flahs›nda Apocu hareket hedefleniyor, ama bu görünüfltür. Apo flahs›nda bütün bir Kürt halk› ve insanl›k vuruluyor. Hiçbir Kürt, hiçbir vicdanl› insan, Önderli¤imizin bu durumu karfl›s›nda sessiz kalamaz. Herkesin ayakta olmas› ve sesini yükseltmesi gerekiyor. Ayaklar alt›na al›nmak istenen insanl›¤›n kurtar›lmas› gerekiyor. Bunun mücadelesinin yürütülmesi gerekiyor. Önder Apo’ya sahip ç›kman›n anlam› budur. Hala bunun yeterince görülmemesi, anlafl›lmamas› ve baz›lar›nca da ç›karlar›na uygun düflmemesinden dolay› sessizlik içinde olmas› kabul edilemez. Zaten komplocular bundan cesaret al›yor. E¤er komplocular bu tarzda Önder Apo’nun, bu hareketin, bu halk›n üzerine geliyorsa, biraz da baz› Kürtlerin tutumlar›ndan cesaret alarak bu ad›m› at›yorlar. E¤er kimi Kürt çevreleri ve flahsiyetleri bu cesareti vermezse, herkes yekvücut bu cinayet giriflimine karfl› aya¤a kalkarsa, herhalde kolay kolay bu tür insanl›k d›fl› uygulamalar gelifltirilemez. Bundan dolay› bütün Kürt siyasal çevreleri, bütün Kürtleri, ‘ben Kürt’üm, ben bu halk›n bir parças›y›m, ben vicdan sahibiyim, onurluyum’ diyen herkesi onurluca davranmaya ça¤›r›yorum. Onun için de Önder Apo’ya karfl› insani görevlerini yerine getirmeye ça¤›r›yorum. Baflka türlü onurlu olunamayaca¤›n›n art›k bilinmesi gerekiyor. Kürtler için bir onur savafl› söz konusudur. Bu onur savafl› ayn› zamanda özgürlü¤ünü gerçeklefltirme savafl›d›r. Özgürlük ve onur birbirine ba¤l› olgulard›r, biri olmadan di¤eri olamaz. Özgürlük ve onuru kurtarmak da bugün Önder Apo’nun yaflam›n› kurtarmaktan geçmektedir.
ew e. c
o zaman sonuç al›r›z. Savafl› do¤ru yürütmüfl ve kazanm›fl oluruz. Düflünelim ki bir Apo e¤er bunlar için bu kadar sorun oluyor ve tehlike yarat›yorsa, halklar, ezilenler, insanl›k aç›s›ndan bu kadar geliflme ortaya ç›karabiliyorsa, bizler birer Apo olarak kendimizi gerçeklefltirme mücadelesine girersek, o zaman ne tür geliflmelerin ortaya ç›kaca¤›n› az çok tasavvur edebiliriz. Komplo ile mücadele etmek, komploya do¤ru cevap vermek bu tarzda olur. Apoculaflarak, her birimiz kendimizi birer Apo olarak gerçeklefltirerek komploya karfl› durmal›y›z. Kendimizi bafltan afla¤› örgütçü bir kiflilik, mücadeleci bir kiflilik ve baflar›da ›srar eden bir kiflilik biçiminde gerçeklefltirirsek, o zaman sonuç alabiliriz. Hem de daha sonra ödeyece¤imiz a¤›r bedellerden kurtularak k›sa sürede sonuç alabiliriz. Buna herkesin inanmas›n› istiyor ve herkesten de bu temelde pratikleflmesini bekliyorum.
om
22
Mart 2007 SERXWEBÛN
23 Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’›n 1998 Newroz de¤erlendirmesi
ne te we .c om
En büyük kanun özgür yaflam iradesidir “Yaflanan y›llar, yani ça¤dafl Kürdistan y›llar›; PKK d›fl›nda her fleyin bitti¤i, ad›n›n bile kalmad›¤› son bir çare olarak, olacaksa insanl›¤›m›z, yaflayacaksa kimli¤imiz, mümkün olacaksa kurtuluflumuz, gelin bunu tart›fl›n deme hareketidir her fleyden önce. Daha sonra mümkünse bir karara ve ondan da ötesi bir iradeye, bir savafla, çabaya yol açabilir miyiz hareketidir” Bu 25 y›l üzerinde sürekli durulmal›, dersler ç›kar›lmal›d›r. Ve varsa insanl›k iddiam›z, gerçekten ana topraklar›m›zda yaflamaya güç getirmek istiyorsak, yürekten ve irade ile bunu baflarmak istiyorsak, gerçekten bu y›llar kendimizi yeniden yapma, yaratma y›llar›, kaybolan, kaybedilen hemen hemen her fleyi bulma y›llar› olarak de¤erlendirmeliyiz. Bir özlü düflünceden tutal›m bir özgürlük nefes al›flverifline kadar, bu savafl›n esasta bunun en son çabas› oldu¤unu bilmelisiniz.
Yaşam olacaksa özgürce olmalı
Bu anlamda PKK, bir dirilifl olay›, yeni gün olay›, bir Newroz olay›d›r. Bofluna bugüne PKK’yle bafllamad›k. Ama ayn› zamanda bu korkunç bitiflin karanl›¤› efli¤indeki zay›f insan›m›z›n, kendisine dürüst bir ad vermesidir. Kendine ben dürüst olaca¤›m sözünü vermesidir. Hiçbir umut iflaretinin olmad›¤› dönemde bile, inand›r›c›l›¤›, hiçbir flans› olmasa bile ‘ben, bu kimlikle ve bu söz için yaflayaca¤›m, gerekirse savaflaca¤›m’ diyebilmesi, iflin özüdür. Baflka türlü olmuyor. O günü flu an gibi hat›rl›yorum: Düflman›n paytaxt›nda, silik, iddias›z ve yutulmayla karfl› karfl›ya olan bir gençlik döneminde, hem de sömürgecili¤in bütün çekici imkanlar›yla karfl› karfl›yayken ve hiçbir fleyde ilgiye de¤meyecek kadar geriyken, bitmiflken, böylesine bir günde bir tercih yapt›m.
ww
w.
Kutsal direnifl, dirilifl savafl›m›m›z, 25. Newrozu’nu da büyük bir baflar›yla karfl›lama gücünü göstermifltir. Büyük tarihi düflüflü Medlerin y›k›l›fl›yla bafllat›rsak, –ki bu bir Mezopotamya uygarl›¤›yd›– 2500 y›l gibi bir düflüflün ard›ndan, belki de onun tam karfl›l›¤› olan, yani her bir y›l› bir yüzy›l› bulan bu 25 y›l gerçekten bir dirilifl ve oldukça kurtulufla yak›n oluyor. E¤er bunun üzerine kapsaml› düflünebilirsek, nereden geldi¤imizi ve nas›l bir duruma sokuldu¤umuzu anlayabilirsek, nas›l olmam›z gerekti¤ine dair sonuçlar ortaya ç›kartabilirsek ve neler yapabilece¤imizi kararlaflt›rabilirsek, görece¤iz ki yaflam denilen ölümden beter ve ç›kacaksak kendi insanl›¤›m›za, toprakla kar›flm›fl özgürlük kimli¤imize; bunun s›n›rl› bir nefes al›flveriflinin bile ne kadar de¤erli oldu¤u mutlaka takdir edilecektir. Ondan da öteye, büyük bir minnettarl›kla baflta flehitler olmak üzere, bu y›llarda anlaml› bir direniflte bulunan herkesi, baflta büyük Newroz flehidimiz Mazlum Do¤an’›n, Zekiyelerin, Rahflan, Ronahi, Berivanlar›n o büyük flehadetlerini ve hemen her y›l gerçekleflen o kutsal serhildan isyanlar›m›z›n, 1990 y›llar›nda Nusaybin, Cizre, fi›rnak, Lice, Van ve giderek bütün Kürdistan kent ve köylerine yay›lan serhildanlar›n flehitlerini de bu Newroz’un özüne yerlefltirirsek, görece¤iz ki yaflam›n baflka türlü anlafl›lmas›, savafl›n baflka türlü verilmesi gerekiyor.
‹mhac› sömürgecili¤in oldukça imkan dahiline giren yaflam›na hay›r dedim. Umutsuz, olanaks›z, belki de imkans›z gibi gözüken bu özgürlük umuduna, kimsenin –mensuplar› da dahil– hiç inanmad›¤›, belki her fleye anlam verseler de anlam veremeyecekleri bu ad›ma biz bafllasak ne olur? ‹flte biz bu karar› verdik. Dünyada ve tarihte efli belki de yoktur. Bir iki sözcükle de olsa, ana toprakl› ve kimlikli bir yaflam dedik. Yine, yaflam olacaksa özgürlükle olsun dedik. Ve iflte herkesin hayranl›kla izledi¤i bu büyük umut savafl›na girifltik. Bu tarihi, flüphesiz bir hitapla dile getirmek mümkün de¤il. Bu 25 y›l› mümkünse sürekli incelemeye, de¤erlendirmeye almak, gittikçe daha da derinleflen teorisini ortaya ç›karmak kadar –ki bafllang›c›nda da güçlü bir iradesi vard›r– onun siyasetteki ifadesi nedir? Gelifltirmek istedi¤i yaflam, askerlik dilindeki ifadesi nedir? Neyi gerçeklefltiriyor?’ Bu ve benzeri sorular› bütün yönleriyle, bir de¤il, bin daire çizerek daha derin ve giderek yükselen bir biçimde anlayabilmek, bu y›llarla büyüyebilmek, bu y›llarla yeniden yarat›lmak gerekir. Önderlik gerçe¤i, PKK gerçe¤i denilen olay da tamamen budur. ‹çinde neler yok ki: Silik insandan tutal›m en hainine, eflsiz kahramanlar›ndan tutal›m en düflkününe, en güzelinden tutal›m en çirkinine, en korka¤›ndan tutal›m en kahraman›na, en dirisinden tutal›m en ölüsüne kadar
SERXWEBÛN Mart 2007
24
ww
w.
ne t
ew e. c
om
her fley var. Bu y›llar, bu ça¤dafl Kür- as› olmasa da, hatta kendini örtbas de PKK’li geçinmiflsiniz. Böyle distan y›llar›, PKK; her fleyin bitti¤i, ederek de olsa burada tart›fl›ld›. Bu 25 yaflayanlar› ben hiçbir fley saymam. ad›n›n bile kalmad›¤›, son bir çare ola- y›l›n içerisine girmeyen tek bir Kürt in- Yine kurflun patlatm›fl, isyan etmiflrak, olacaksa insanl›¤›m›z, yaflayacak- san›, bir Kürdistanl› kalmad›. Tek bir siniz. Benim için hiçbir fley ifade etsa kimli¤imiz, mümkün olacaksa kur- sömürgeci de kalmad›. Hatta emperya- mez. Hatta baz› zaferleriniz olmufl, tuluflumuz, gelin bunu tart›fl›n deme list de bunun içine çekildi. Bütün bunun de¤eri de yoktur. Hangi yahareketidir her fleyden önce. Daha dünya çekildi. ‘Gelin kavgan›z› aç›kça flamla ilgili, hangi temel amaca do¤ru sonra, mümkünse bir karara, ondan yap›n, gelin boyunuzun ölçüsünü götürüyor. O kiflinin kendisini nas›l da ötesi bir iradeye, bir savafla, çabaya al›n.’ ‹flte baflar› biraz da buradayd›. yarat›yor, bu daha önemli. Yani kim nedir a盤a ç›ks›n, gerçe¤idir Bu y›llar ayn› zamanda PKK’nin bu yol açabilir miyiz hareketidir. Bugün büyük öfkelerimizi az da ol- bu. Kavgada, önce bu taraflar›n aç›kl›- anlamdaki y›llar›d›r. Sizleri a盤a ç›kasa dindirmifliz. Ama as›l büyük kavga ¤a kavuflmas› gerekir. E¤er bir ülkede rabilmek, neyin, kimin kiflili¤isiniz? için, kurtulufl için bugünleri yaratma- bu yoksa, herkes düflman›n istedi¤in- Neyin, nas›l bir yaflam›n peflindesiniz? n›n bir bafllang›ç oldu¤unun da bilin- den daha fazla düflman›n ajan›ysa, ya- Bunlar› a盤a ç›karmak, kurtulufltan cindeyiz. Ça¤dafl partiler için 25 y›l, flam hainiyse, utan›las›, lanetli bir ger- daha de¤erli veya kurtulufl için öncezafer y›llar›d›r. 20. asr›n hemen hemen çe¤in ifadesiyse, önce yap›lmas› gere- likle gerekli oland›r. Dirilifl, bunun ac› büyük devrim yapan bütün partileri, ken bunu aç›kl›¤a kavuflturmakt›r. sanc›lar›yla olmufltur. Ben tam do¤ufl bu ifli 10 y›l, 15 y›l, bilemedin 20 y›la Bu, PKK’yle mümkün oldu. Kimisi yapt›¤›n›za veya do¤muflsan›z da do¤ru büyüdü¤ünüze inanam›s›¤d›rm›fllard›r. Baz›lar› da yorum. Kuflkular›m var, baflar›s›z olmufltur. Hatta “PKK gerçekten Newroz partisidir. ama iyi kuflkular. Örnekler baz› devlet kuranlar, devleç›k›yor her gün. Çeflitli k›l›k tini de kaybetmifltir. Biz ne Yaflama yürüyen kan›n partisidir. Dirilifl için k›yafetlerde kad›n›n da erdevlet kurabildik ne de tam do¤as›nda bir fley varsa, onun yeflillenmeye, ke¤in de yenisini de eskisini baflar›s›z olduk. ‹kisinin de a盤a ç›karmak iyi oluorta yerindeyiz. Önemli çiçeklenmeye açma giriflimidir. Biz her zaman yor. Yani burada insan art›k olan buras› da de¤il. fluna inand›k ve flunu söyledik: Hiçbir kanun özgür gizli kalmayacak. Düflman Önemli olan, bu büyük taryaflam kanununun üstünde bir güce sahip olamaz. da dost da yoldafl da hain t›flmay›, ayd›nlanmay›, irade ne kadar a盤a ç›karsa o deleflmeyi ve daha da En büyük güç, kanun, özgür yaflam kanunudur” kadar iyidir. önemlisi, gerçekler ne ise oldu¤u gibi görmeyi ortaya En büyük kanun ç›karmak, bizi daha fazla ilgilendiri- içinde, kimisi d›fl›ndad›r, ama hemen yor. Kürdistan’daki o çok kirli, iflgalci hepsi ilgilidir. Bu önemli bir geliflme ve özgür yaşam iradesidir ve imhac› gücün savafl› kadar, yine kazan›md›r. Dirilifl bunsuz olmaz, diKürt gerçe¤inin o çok çirkin, bitik, hiç- renifl bunsuz olmaz, kurtulufla daha PKK gerçekten Newroz partisidir. bir amac› olmayan kavgac›l›¤›n›n –ki zaman da olsa önce bu gerekli. Güzel Yaflama yürüyen kan›n partisidir. Dibunun hiçbir sosyal anlam› yoktu, bir bir tespit, yerinde do¤ru bir ad›m. rilifl için do¤as›nda bir fley varsa, onun Bu y›llar› yüksek bir iradeyle yeflillenmeye, çiçeklenmeye açma girieflk›ya kavgas›ndan bile de¤ersizdi– partimizin içine bir daha hesaplaflmak yaflad›¤›m›z için, kavgas› o kadar so- flimidir. Ama birde bu Newroz günleüzere çekilmesi durumu yafland›. An- luk solu¤a, o kadar nefes nefese, o rinde sert esen kas›rgalar vard›r. Balams›z kavgalara s›n›r çekmek, kavga kadar çeliflkili, o kadar h›rsl›, kinli ol- zen çiçekleri bile kas›p kavuran, meyolacaksa bir çizgi temelinde yürütmek, mak kadar, baz›lar› için ise o kadar veye kesilmek iddias›nda olan meyve bunun teori ve prati¤ini ortaya ç›kart- silik ve gidiflleri kadar geliflleri de an- tohumlar›n› da yakan. Onlar içimizde mak, san›r›m Kürdistan ve Kürtler lams›zd›. Bütün bunlar öfkeyi müthifl yok mu? Var. Dirilifl tohumlar›n› az m› kabart›yor. Ama önemsemedik bun- kas›p kavurmaya zemin oluyoruz. Az aç›s›ndan oldukça hay›rl› bir iflti. lar›. Çünkü öfkenin kabarmas› bir m› kas›p kavuruyoruz! PKK’nin NewTarihimizle hesaplaşmadan hataya dönüflmezse, iyi bir kavga roz PKK’si olmas› ne kadar yerinde, ne bafllat›c›s›d›r. Bunu yaln›z partinin kadar yaflamsal, ne kadar aç›klay›c›! geleceği yakalayamayız gerçek mensuplar› için söylemiyo- Ama tarihini, güncelli¤ini kas›p kavurKendi tarihine bu kadar ihanet et- rum. Karfl›tlar› için de söylüyorum. malar› da ne kadar gerçekçi! Gerçe¤i mifl, ça¤dafl insanl›k içerisinde s›f›r- Kavgada anlaml› bir düzeyi ortaya ç›- oldu¤u gibi kabul etmek daha do¤rudur. Biz her zaman fluna inand›k ve lanm›fl bir kimlik, bir gerçeklik ne ka- karmak da bir geliflmedir. Ne yapabiliriz ki? Siz köleli¤inizle flunu söyledik: Hiçbir kanun özgür yadar utanç vericidir. Bununla hesaplaflmak için bu parti gerekliydi. Bu 25 zafer bile kazanm›fls›n›z. Bu bana gö- flam kanununun üstünde bir güce say›l, bunu güzel çerçeveledi, çemberle- re hiçbir fleye yaramaz. Düflman› hip olamaz. En büyük güç, kanun, özdi. Her fley yeniden, fazla inanc›, iddi- koynunuzda beslemiflsiniz, ama yine gür yaflam kanunudur.
Mart 2007 SERXWEBÛN konuflmad›m, madde madde yasa s›ralamad›m. Mezopotamya’da Hammurabi’nin de yasalar› vard›r. Asur’un en baflta yasa koyucu oldu¤u bilinir. Korkunç yasalard›r. Tarihte yasalar bu toprakta do¤du. ‹lk temelleri burada at›ld›, egemenler ad›na, uygarl›k ad›na. Tabii ki bir de özgürlü¤ün savaflç›lar› vard› bu topraklarda. Köleci, en kat› Asur imparatorlu¤u çözüldü¤ünde, yaln›z Kürtlerin de¤il, Asur halk› da dahil bütün halklar›n özgürlü¤ü bafllad›. Bu anlamda Mezopotamya bir özgürlükler ülkesi ve tarihidir de. Demirci Kawa’dan Mazlum’a kadar çok soylu özgürlük savaflç›lar› vard›r. Hallac› Mansurlardan tutal›m Pir Sultanlara, Sivas’ta
yak›lan Nesimilere kadar hepsi bu topra¤›n özgürlük savaflç›lar›d›r. Ama TC’nin flahs›nda en son kendini dile getiren egemenlerin ac›mas›z yasalar› da vard›r. Bunlar büyük bir savafl içindeler. Biz bu savaflta yerimizi iyi tayin ettik. Halklar›n direnifl taraf›nda yer almak, özgürlük yasalar›na ba¤l› kalabilmektir. ‹nsanl›kla burada bafllayan özgür yaflama ve özgürlük tarihinin bu befli¤ine bir kez daha flahitlik etmek, ba¤l› kalabilmektir. Bu, bize çok çekici geldi ve bugün bizi buraya getirdi. Mutluyuz, gerçek kutlaman›n içindeyiz. Bu ifle bafllarken, “bundan sonra bütün günler Newroz’dur” demifltik. Ve bu 25 y›lda bütün y›llar gerçekten Newrozlu günler haline geldi. Sözümüzü çi¤netmedik. Fakat zalimlerin de dayatt›¤› ac›lar, iflkenceler vard›. Kas›p kavurmalar› vard›. Yakt›lar nice insanlar›. Her türlü teknikle, silahla, iflkenceyle yakt›lar. ‹flte yüre¤imiz diyor ki bu yak›lanlar›n an›s›na nas›l sahip ç›k›lacak? PKK bunun intikam gücü. Zekiyeler, Zilanlar, Ronahiler bugünlerin büyük flehitleri olurken, asl›nda tam da özgür yaflam nas›ld›r sorusuna ulaflmak için yapt›klar›n› bizzat sözlerinden, vasiyetlerinden biliyoruz.
ne te we .c om
TC’nin anayasas›nda de¤iflmeyen maddeler, yasalar vard›r. TC devletinin birlik ve bütünlü¤ü tart›fl›lamaz. Tabii bunu bizim için söylüyor. Nedir o? Yaflamayacaks›n›z, demektir. Yani en büyük kanun olan özgür yaflam kanununa yer yoktur diyor. Biz de ilk ç›k›fl›m›zda tersini söyledik. En büyük kanun özgür yaflam iradesidir dedik. Bu temelde de mücadele yürüttük. Bugün yaflanan geliflmeler gösteriyor ki, galip gelen tüm yönleriyle olmasa da budur.
25
Mezopotamya bir özgürlükler ülkesi ve tarihidir
ww
w.
Devletin yasalar›, ölüm yasalar›d›r. Bu yasalar› en de¤me adamlar›yla her gün kan kusturarak uygulad›lar. Tabii düflman›n ölüm yasalar› kadar bir de hainlerin, hiç özgürlü¤ü tan›mayanlar›n, çürümüfl, kendisinin olamam›fl, kendisini tan›mlayamam›fl, bir ilkenin ve bir özgürlük iradesinin sahibi bile olamam›fl siliklerin, maymunlar›n yasalar› vard›r. Bir de bukalemunun yasalar› vard›r. Mu¤lak, en kutsal amaç karfl›s›nda bile bir türlü do¤ruya gelemeyenlerin yasalar›d›r bunlar. Ki onlar da çok güvendiler bu yasalar›na. Yani aç›ktan katliamc› yasa, hain yasa, düflkün, silik, bukalemun yasas› karfl›m›zdayd›. Biz de tüm bunlara karfl› özgür yaflam›n yasas› olmal› dedik. Ve bu y›llara bu yasay› dayatt›k. Görüyoruz ki bu yasa en güçlü yasad›r. Özellikle TC’nin asla de¤iflmez, dokunulmaz, tart›fl›lmaz, hatta niyet edenlerin bile kellesi gider dedikleri z›rh gibi yasas›n› delmekle kalmad›k, paramparça ettik. Hainlerin de öyle. Yan›na bile yaklafl›lmayanlar›n yasalar›n› bafl›na bela ettik. Ac›nacak duruma geldiler. O mu¤lak kifliliksizliklerin bir bit kadar ancak de¤erinin olabilece¤ini ortaya koydum. Özgürlük a¤ac›n›n ba¤r›ndaki bu kurtçuklar› da art›k yasalar›yla birlikte periflan ediyoruz. Bunlar güzel ifllerdir. Bu, özgür yaflam kanununa aç›kl›k kazand›rmakt›r. Oldum olas› fazla süslü cümlelerle
PKK sonu gelmemiş bir roman bir şiir bir türküdür
Mezopotamya! Zagroslar’›n eteklerindeki yaflam›n belirifli, bütün kutsal kitaplar›n anlatmak istedi¤i cennet ülkesi, Nuh’un tufan sonras› yeni yaflam alan›. Bu topraklarda oldum olas› bir de özgürlük tutkular›yla insanlar yaflam›flt›r. Belki hiçbir ülkedekine benzemez. Belki yaz›lan hiçbir kitaptakine de benzemez. Belki de kitapta daha yaz›lmam›flt›r. Ama bir özgürlük savafl› vard›r. Belki de kitab›n›n tam yaz›lmas›n›n sebebi, kurtuluflunun tam olmad›¤› içindir. Yaz›lan kitaplar daha çok yar›m kalan kitaplarsa, o da kurtuluflun tam olmamas›ndad›r. PKK budur ayn› zamanda. PKK sonu gel-
SERXWEBÛN Mart 2007
ve belki de olacaksa do¤rusayg›. Bu, güzel oluyor. Vars›n bu i¤rençli¤i yaflamam›fl su, en son insan da o olaolay›m. fiehitlerimiz Mazlumlar, Zekiyeler, Rahflanlar, cakt›r. Olmak Ronahiler vars›n hiç yaflamas›nlar. Zilanlar ne demifllerdi ve durumundaneyi kül etmifllerdi? Düflmanlar›n›n kendilerinde yaratt›¤› ne d›r. E¤er yaflama selam duvarsa. Önce hepsini bedenlerinde yakt›lar, kül ettiler. racaksa, NewPir Sultanlar da böyleydi. Hallac› Mahsurlar da. roz gibi her fley Ve ne flahane ki bu gelene¤i temsil ettik” yaflamla gülüflecekse onun memifl bir roman, bir fliir, bir türdilini yakalamak gerekecek. Onun için küdür. Yazmadan önce konuflma, bir yaflam kolay de¤il. Kendim halen büeylem ve gerçe¤ine de bu anlamda sayük bir yaflam aray›c›s›y›m. Her fleyi d›k ve tarihi özüne bir yan›t oluyor. durdurduk. Hiçbir önyarg›ya saplanKolay de¤il, insanl›¤›n befli¤indeki inmadan, hiçbir kal›ba girmeden, hiçbir san›n, mezardan daha kötü bir yaflam kesin yarg›ya da gitmeden hep anlatutsa¤› da demeyece¤im, yaflam d›fl›l›mak, daha derin anlamak. Ne nedir, ne ¤› kabul etmesi. Hani burada insanl›k ne olmal›d›r, ne ne de¤ildir, ne nas›l oldile geldi! Hani burada ilk kanunlar mal›d›r? ‹flte yo¤unlaflma denilen olay yaz›ld›! Hani burada ilk umutlar inbu. Kendimi kolay tan›mlamamak, hesanlar ad›na dile getirildi! Hani her le kirli, binlerce y›l› bulan bu özgür intopra¤a dokunuflta bir eser meydana san› tan›nmaz hale getiren uygarl›¤› geldi. ‹lk hayvanlar evcillefltirildi, ilk kendimde tan›mlamamak, kendimde bitkiler tah›l oldu, ambarlara doldu- tan›mamak. Kendimde yaflamamak, ruldu. ‹lk köyler ve ilk flehirler burada kendimde yaflatmamak, verilen tüm kuruldu. Devletler ilkin burada do¤du. isimleri kendi ismim olarak almamak. Ve fliir ve müzik ilkin burada yap›ld›. Dayat›lan tüm iradelerden kuflku duyBütün insanlar›n ilk duygular› burada mak ve halen yaflamaya bile karar vedo¤du. Kimi yerde bir s›n›f gerçe¤i, ilk rememek, vermemek, verdirmemek. köleci imparatorluk oldu. Bir afliret Olacaksa en do¤rusu, en güzeli, burayasas› oldu, halen tüm gücüyle sürü- n›n kök tarihine, beflikli¤ine uygun yor. Ama bir fley daha oldu; sanki bü- olacak. T›pk› o G›lgam›fl’ta bafllayan tün bunlar olmam›fl gibi bir silikli¤in tüm yaflam aray›flç›lar›n›n, ölümsüzalan› oldu. ‹nsanl›¤›n kimli¤i yok flim- lük peflinde koflanlar›n gerçe¤ine sad›k di, umudu bile kalmam›fl. Nas›l oluyor bir yaflam tan›m› gibi. Tam da bu özbu büyük çeliflki? Hem tüm ilklerin gürlük insan›na yaraflan bu oluyor. ana yurdu, hem de flimdi hiçbir eserin ‹flte 25 y›lda, PKK’de Newrozlar›n kalmay›fl›! Bu büyük çeliflkiyi çözmek hepsi bir aray›fl ve biraz da bulufl y›lgerekiyor. G›lgam›fl’›n büyük destan›, lar› derken bunlar› kast ediyoruz. ilk arkadafll›¤›n olufltu¤u yer, flimdi en hainin yürüdü¤ü yer haline gelmifl. PKK şehitleri tarih oldular ‹flte bu çeliflkiyi çözmek gerekir. PKK tarih yarattılar bunun için büyük bir olay, çözüm yeri ve muhteflem. Bu büyük tarih nas›l fiunlar› çok çarp›c› gördüm ve hadüfltü? Ve olacaksa yeniden bir dirilifl, len hepinizin flahs›nda okuyorum: Yanas›l olacak? ‹flte heyecan›n kayna¤› flad›klar›n› san›yorlar. Bir kufl beyni buras›. Hazineler kaybedildi¤i yerde kadar düflünce bile üretemiyorlar. Bir aran›r. ‹nsanl›k do¤du¤u yerde kökleri taze filizin yaflama duruflunu bile haüzerinde araflt›r›l›r ve bulunacaksa, len kavram›fl de¤iller, ama buna orada bulunur. Amerika’da bulunmaz. ra¤men yaflad›klar›n› san›yorlar. Nas›l Rusya’da, Sibirya’da bulunmaz. Mer- öfkeli olmayay›m buna? Her fley çirkince! Ben nas›l kabul edece¤im bu kezi buras›d›r. PKK 25 y›ld›r insan› ar›yor. Önce yaflam dayatmas›n›? Önce ne yapt›m? kendi insan›n›. Bu insan, ilk insand›r Kendimi kilitledim. Kutsal bir mabe-
din el dokunulmaz tanr› veya tanr›ças› gibi kilitledim kendimi. Bütün bu kötülük anlay›fllar›na, ellerine karfl›, olacaksa saf, temiz ruhum, bir köflemde kals›n dedim. ‹flte PKK ve flehitleri böyle tarih oldular, tarihi yaratt›lar. PKK bu, heyecanland›ran bu. Bunu egemen k›lmak istiyorum. Ve bu, beni daha fazla ilgilendiriyor. Bir insanl›k görevi. Bu topraklara bir hürmet, bu say›s›z insanl›k flehitlerine bir sayg›, insanl›k tarihine bir sayg›. Bu, güzel oluyor. Vars›n bu i¤rençli¤i yaflamam›fl olay›m. fiehitlerimiz Mazlumlar, Zekiyeler, Rahflanlar, Ronahiler vars›n hiç yaflamas›nlar. Zaten Zilanlar ne demifllerdi ve neyi kül etmifllerdi? Bunu, i¤renç s›n›f, ulus, cins ve her tür iyili¤in, do¤rulu¤un, güzelli¤in, eme¤in düflmanlar›n›n kendilerinde yaratt›¤› ne varsa, kendilerinde gerçeklefltirdikleri ne varsa, önce hepsini bedenlerinde yakt›lar, kül ettiler. Pir Sultanlar da böyleydi. Hallac› Mahsurlar da. Ve ne flahane ki bu gelene¤i temsil ettik. PKK’yi bugünlere böyle getirebilmek, özgür insana dayat›lan tüm suçlar› PKK’nin bedeninde yakmak, yok etmek ve mümkünse temizlenmifl, yeniden yaflama koyulmak. PKK belki de hiçbir örgütte olmayacak kadar canl› büyüyor, bir di¤er tan›m› da budur bu 25 y›l›n. Kesinlikle bu canlar yanarken ve o egemenlerin elindeki en son teknikle yak›lan bütün PKK flehitleri, öldüklerine hiçbir zaman inanmad›lar asl›nda. Son nefeslerinde hemen hepsi yaflamla kucaklaflt›¤›n› ad› gibi biliyordu. Bu trajiktir, ama bir gerçektir. Baflka türlü yaflamla kucaklaflma olam›yor. Sorun flimdi nedir? fiehidin bu trajedisini, bu topra¤› yaflam ad›na kucaklay›fl›n› ikinci bir aflamada, kurtuluflla nas›l taçland›raca¤›z? S›ra bunda. Ama bu çok zor. Tabii mesele bunun zor olmas› de¤il, anlafl›lmas›n›n önemini dile getirmek istiyorum. Bay›l›yorum bu ifl için mücadele etmeye. Ama baflar› tarz› art›k beni daha da ilgilendiriyor. Aflamalar meselesinde hata yapaca¤›ma inanm›yorum veya hatalardan hiç korkmuyorum. Ama baflar› tarz› benim için daha da amans›z geliyor. Bugünlerde flunu da
ww
w.
ne t
ew e. c
“Bu topraklara, say›s›z insanl›k flehitlerine, insanl›k tarihine
om
26
Mart 2007 SERXWEBÛN mutanlar› var. En ünlüsü de komutan Z... Ne kadar da rahat uzlaflm›flt›n›z. Çok ünlü kad›n komutan›m›z Zilan ile sözüm ona çok ünlü erkek komutan›m›z Z. karfl› karfl›ya getirilse ve mukayese edilse, birileri tanr›ça kat›na yücelirken, birisinin düflman kuca¤›na yönelmesi acaba tesadüf müdür? Bunu anlamak gerekiyor. Çarp›c› ve müthifl anlamak. Tabii anlamak da yetmiyor. Birisinin bir daha do¤mamacas›na kökünü kurutmak. Di¤eri gerçekten tanr›ça kat›nda bir kutsal mabede yerlefltirilerek sayg› duyulacaksa, bir biçimde yüceltmek, ba¤lanmak gerekiyor. Ne kadar önemli ve gerekli. Acaba böyle misiniz? Acaba bu konuma geldiniz mi? Bunlar sizi nas›l ilgilendirmez. Ve nas›l halen demagoji, yani sonuca götürmez söz oyalamalar›yla ve çarp›k bacak yürüyüflleriyle bunu baflaracaks›n›z? Birisine sonuna kadar ret cevab›, birisine sonuna kadar kabul gerçekleflmifl midir? Hay›r. ‹flte bu sizin için ac› oluyor. Ça¤r›lar›m›z oluyor çokça. San›yorsunuz ki biz de bir laf cambaz›y›z. Gördü¤ünüz gibi de¤il, gerçekten öyle dile gelmiyor. Bizim gerçe¤imizde rica ile küçük amaçlara bir rüflvetle insan kazanmak yoktur. Benim gerçe¤imde yoktur. Benim gerçe¤imde Newroz gibi do¤uflu haz›rlayan anaya karfl› da bir durufl vard›r. Nedir? Sen yaflam›n önünde bu halinle engel oluyorsun ana, dur! Seni engel haline getirmifller. Önümden çekil! Bunu büyük yaflam tan›y›fl›mda gerçeklefltiren insan›m da. Ve bunu kendisine esas alan, art›k toplumdan kendini kopartm›flt›. Ad›m›z ipsize de ç›km›flt›. Ama bütün halatlar›m› insanl›¤›n sa¤lam dire¤ine ba¤lamak için tüm gücümü harcad›m. Bir an bile, bir kelime düzeyinde bile insani olandan uzak durmad›m. Müthifl ilgi duydum. Ama ne gördüm? Hep yalan, hep yanl›fl, hep çirkinlik, hep aldatmaya çal›fl›yorlar. Bunun için kendime takt›¤›m isimler var. Aldatmaz, aldat›lamaz. Yalan› dinlemez, yalan söylemez. Çirkini kabul etmez, çirkin olarak kendini yaflatmaz, dayatmaz. Yenilginin yan›na yaklaflmaz, yenilgiyi kabul etmez. Bunlar› o kadar iflledim ki kendi kendime, görüyorsunuz ki bir fleyler olmufl, oluyor, olacak.
Biz bunu paylaflmak isteriz. Gördü¤ünüz gibi, siz paylaflmay› bir h›rs›z kadar bile beceremiyorsunuz. ‹çimizdeki hainin, içimizdeki ihanetin h›rs›zlar›n› bile bulam›yorsunuz.
ne te we .c om
düflünüyorum: Asla yan›lmayacak iradeyi gerçeklefltirmek, yo¤unlu¤un öyle bir düzeye tafl›r›lmas› ile flehitlerin sembolik olarak dile getirdi¤i, yak›lmas› gereken her fleyi bir daha bulaflmayacak biçimde yakmak ve özgür yaflam iradesini de bir daha bükülmeyecek kadar keskinlefltirmek. Bu ifl daha çok ilgilendiriyor beni.
27
Benim gerçeğimde kandırma yalan yoktur
ww
w.
Bu anlamda Newroz en fliddetli yo¤unlaflma, her savafla dayanacak ve baflaracak kadar keskinleflmedir. Bakar anlar, yürür yapar, arkas›ndan zaferi gelir. PKK’deki savaflç›y› yaratabilmek güzel bir çal›flma oluyor. Bütün bunlar› o çokça tekrarlad›¤›n›z baz› sözcüklerle de¤il, sözden de öte özüne iniyorum. Genel bir günü kurtarmak de¤il, insan›n bafllang›c›n› ve sonunu birlefltirecek kadar iradeyi, insan› yaratmak ifline bay›l›yorum. Bunun felsefesi nas›l olurmufl? ‹steyen yazar, ç›kar›r bundan felsefesini. ‹steyen siyasetini, isteyen askerlik bilimini, isteyen sanat›n›, isteyen esteti¤ini ç›kar›r, her fleyi var. Bu çok daha ilgilendiriyor ve hepsini birlefltiriyoruz. Siz PKK ad›yla geçinenler, hatta oldukça bir ordu durumuna geldi¤ini de sananlar; buna sayg› duyuyorum ve müthifl destek vermeye de çal›fl›yorum, ama durumunuza üzülüyorum. Çünkü iflin sözcük düzeyine bile daha tam kendinizi ba¤layabilmifl de¤ilsiniz. O büyük ruh gerçe¤i nerede, hele zemin oldu¤unuz o düflmanlar›n›z üzerinizde tepiflirken? Hatta iflte genç k›zlar, PKK’nin büyüklü¤üne duydu¤unuz ba¤l›l›ktan kuflku duymuyorum. Özgürlük temelinde kendinizi adad›¤›n›za da kuflku duymuyorum. Ama çoktan yitirilmifl cinsinizin özgürlük savafl›m›n›n kanunlar›ndan habersiz olmak, s›n›f savafl›m›ndan, ulusal savafl›mdan, güzel insan savafl›m›ndan uzak durmak acaba sizi –çok örneklerini de görüyorsunuz– bir sokak kad›n›ndan veya bir cariyeden daha teslimkar k›lm›yor mu? Demek ki eksiklik var. Hele hele o benim diyen erkeklerimize sesleniyorum; iflte a盤a ç›kan baz› sahte ko-
Biz her zaman doğru yöntemlerle mücadele edeceğiz
Bir defa bu PKK içinde bütün h›rs›zlar› veya kendinizdeki h›rs›zl›¤› kovmal›s›n›z. Gerçekten büyük özgürlük, emek hareketine yak›flm›yor. Bilincim eksik, aldat›ld›m demek ne kadar çirkin, flimdi görüyor musunuz? Diyebilirsiniz ki biz düzende böyle al›flm›fl›z, hoflumuza gidiyordu. Böylelerinin bizi etkilemesi olabilir. Ben buna kendimi k›rk defa döverek haz›rlam›fl›m. Aç›k yap›yorum. Ve giden gitsin. Çünkü benim için çok gerekli olan öz, gerçe¤in en yal›n ifadesi, o bende kalacak. ‹hanet, her düzeyde yalan, h›rs›z a盤a ç›kar›lacak ve saflar›m›zdan defedilecektir. Bu daha güzeldir. Bast›rmayaca¤›m sizi. Rica da etmeyece¤im. Mert olman›n gere¤i ne ise onu yapaca¤›m. Bu tercihi size b›rakaca¤›m. Çünkü fluna inan›yorum: Bu kutsal savafl›mda ricaya yer yoktur, yalvarmaya yer yoktur. Kurala yer vard›r. Bu iradenin kendisidir, bilincin ›fl›¤›d›r, kural bu. Kelime düzeyinde söylemeye bile gerek yoktur. Ve böyle afl›r› kuralc› da de¤ilim. Herkes kendi kural›n› alm›fl gidiyor. ‹flte bir Zilan’›n kurallar› vard›r. Bir di¤erinin Z. kurallar› vard›r. Kiminiz öyle, kiminiz böyle. Ve bu da güzel bir ayr›flmad›r. Onlar güçlüymüfl, tarihte de hep böyle olur. Zalimmifl, çok vururlarm›fl! ‹flin gerçe¤inde bunlar›n hepsi var. Zorluklar›, zalimleri hep arkas›na al›rlarm›fl. En çok kritik süreçlerden yararlanarak vururlarm›fl. Hepsini yaps›nlar. Ama biz yine en mert tarzda ›srarl›y›z. Bu bizim sanat›m›z. Onlar›n sanat› öyledir. Daha çok önemli olan, bu büyük y›llar›n oluflumuna, PKK’sine nas›l kat›ld›n›z, ne olacaks›n›z? Benim halka burada fazla seslenmeme de gerek yok. Bu halk bana göre iyidir. Bu halk veya bu halklarla ciddi ifl yapmaya her zaman bay›l›yorum ve hiçbir s›k›nt›m yok. Ama sizlere gelince bu anlamda mücadele
SERXWEBÛN Mart 2007 yaflama gelifl diyorum. Hiç kimse PKK kolay ölünen yerdir diyemez. Hay›r! Ölüm her yerde kolayd›r, PKK’de çok zordur ve olmamas› gerekir. Do¤al ölüme ben bir fley demiyorum. Bir yanl›fll›¤›n sonucu ölüm, bir yetersizli¤in sonucu ölüm, PKK bunun yeri de¤ildir. Ama ço¤unuz g›rtla¤›n›za kadar böyle ölümlük olarak kendinizi dayat›yorsunuz. Bu bizi üzüyor. PKK’nin bu olmad›¤›na dair çok tekrar halindeyiz. Anlamaya gelememeniz, belki de bu büyük umut, bu büyük kurtulufl yürüyüflünde tek ciddi engeldir. Kimse size kendinizi küçük görün demiyor, dikkat edin! Bir büyüklük tarz› yarat›n parti içinde, varsa onunla büyütün, o hep sizin olsun. Bütün yapt›klar›m›z sizin olsun. Zay›f kad›nlara oldu¤u gibi kendimi verdim. Zilanlar ne güzel söylemifl. Bermal de güzel söylemifl, diyordu, “can›m›zdan baflka bir fley olsayd› da verseydik.” Hay›r, ben onlardan can filan istemiyorum. Benim istedi¤im, varsa kavray›fl gücünüz, iradeniz sonuna kullan›n. Çünkü baflka türlüsü güçlendirmeye götürmez. O kolay ölen flehide de söylüyorum veya o gerçekten özlü kendisini savaflt›rana da söylüyorum; bu ölüm benim kabul edece¤im bir ölüm de¤il. Ben de sizin gibi çok yaln›z, tektim. Ama gördü¤ünüz gibi müthifl bir yaflam savafl› içindeyim. Öyle anlay›n ve yürüyün tüm görevlerin ve savafllar›n üzerine. Bundan uzak durmak, PKK sanki bu de¤ilmifl gibi davranmak olmaz. Alm›fl eline silah›, benim % 99,9 kabul edemeyece¤im bir tarzla savaflt›¤›n› sanmak, savaflabilece¤ini iddia etmek, beni dehflete düflürüyor. Halen yaflama duran hemen her fley kadar kendisini yaflamda bir durufla geçirecek pozisyonu, duruflu yakalayamamak. En basit bir savafl kural›n› bile iflletememek, bana hep ölüyü ça¤r›flt›r›yor ve ölüme kofluyorsunuz. Ama bu PKK de¤il. Bunu aflmam›z gerekiyor. Yaflayan ve yaflam iddias›nda olan sizlerde varsa Mazlumlar›n bir de¤eri, hat›ras›na ba¤l›l›k, varsa bu büyük tüm Newroz flehitlerimize, tarihimizin bu de¤erlerine ba¤l›l›k, kolay ölmemek kadar yaflamak, hangi savaflla kazan›lacaksa onun üzerine yürümek
tedbirimi ald›m. fiöyle arkadan hançerliyordu, eli tuttum. Kötü niyetliydi, içimizdeydi, bizim gibi elbisesi de vard›, bafl›m›zdayd› hatta, ama tespit ettim demiyor. ‹flte bu üzüyor, kendi ad›ma hiç üzülmüyorum.
PKK’de ölüm değil yaşam vardır
Tüm düflmanlar›m› iyi tan›r›m. Tüm yoldafllar›m› da tan›r›m. Benden daha çok bu iflin askeridirler gerçekten. fiehitler ordusu, zindanlar ordusu, halk›m›z›n ordusu hepsi var. Ama özellikle sizler, s›cak savafl›n cephesindekiler, elinde yal›n k›l›ç silah› olanlar. Her silah, dil silah›ndan tutal›m en son teknik silah›na kadar, bunlar› kullanam›yorsunuz. Kulland›¤›n›zda a¤›rl›kl› olarak bizi vuruyorsunuz. Bunlar bizi zorluyor. Hiç bunu beklemiyordum. Bu kadar yeteneksiz kalaca¤›n›z› veya üzerinizde bu kadar parti d›fl›l›klar, ordu d›fl›l›klar dayat›ld›¤›nda bu kadar ucuz laf söylemenizi, y›lanla adeta koyun koyuna yatar gibi yanl›fll›klarla uzlaflman›z›, hainle, alçakla, hatta cahilce birleflmenizi. Demek ki ruhunuzda büyük bir yoksunluk var. Beyniniz fazla düflünemiyor ve bunlar köleli¤i ifade eder. Bunlar özgürlü¤e ters. Acaba bunlar› anlayabildiniz mi? Anlamak için gerçekten, ama gerçekten flimdiye kadar söyledi¤iniz sözler, verdi¤iniz sözler gibi olmayacak. Size tarihi anlat›yorum. Size PKK’yi de anlatt›m. Hangisine gelirseniz, hangisi hoflunuza giderse o tan›mla ne kadar yaflayabileceksiniz. Ölüm demiyorum,
ww
w.
ne t
çemberine, çerçevesine alma konusunda ayn› rahatl›¤› hissedemiyorum. Sanki bizim t›marhanedeki deliler, sanki komal›k hastalar, zindandaki tutsaklar gibi ça¤r›fl›mlar› görüyorum. Kalkarsa düfler. Ç›karsa zindandan kendini atar, biter yerde. Delidir, ç›karsa sa¤› solu vurur. Bu durumdan acaba kendinizi ne kadar al›koyabileceksiniz. PKK’nin böyle bir ortam olmad›¤›n› ne zaman anlayacaks›n›z. Ve bu PKK içinde böyle büyük anlamlar çizildi¤ini ne zaman göreceksiniz. Bu anlamlara ba¤l› olabilecek misiniz? Yine burada rica yok, yalvarma yok. Ama bir gerçeklik var. Onu anlayabilecek misiniz diyorum. Çünkü buran›n tarihi budur. G›lgam›fl’tan beri bu tarih böyle geldi. 25 y›l bunun özet ifadesidir. Siz hangisini tercih edeceksiniz? Diyeceksiniz biz çok güçsüzüz. Evet, bu daha çok egemen olan bir yan olur bize göre. Çok güçsüzsünüz. Hiç haz›rl›¤›n›z yok, hatta haz›rlanmaktan s›k›l›yorsunuz. Yaflama ilgi bile duyamayacak kadar çürümüflsünüz. Savafl›n en basit kural›na bile gelemiyorsunuz. Tek bafllatt›m tek götürmekte flahaneyim. Hiç s›k›nt›m da yok. Ama sizler ne olacaks›n›z? G›lgam›fl, biliyorsunuz tarihin en arkadafl canl›s› kiflisi. Gerçekten çok tesadüf müdür, ben bu tarihi bilmiyordum, ama benim ilk yapt›¤›m ifl, kendimden çok arkadafl›m› düflünmek. fiimdi size bak›yorum, bütün bu y›llar›n büyük arkadafll›¤›na ra¤men yürüyemiyorsunuz. Bir tane anlay›fll›s› ç›k›p, düflman fluradan geldi, gördüm
ew e. c
om
28
Mart 2007 SERXWEBÛN gerekir. Onun için bu temel bilinci alm›fls›n›z, iflleyin.
İş tarzımız fetih tarzıdır
yar›m yamalak b›rak›yorsunuz? Bir konuflmay› param parça ediyorsunuz. Bir karar› hiç uygulayam›yorsunuz. Bir kötüyü teflhis edemiyorsunuz. Bir tehlikeyi sezemiyorsunuz. Bir hainin g›rtla¤›n› tutam›yorsunuz. Neden bir güzelli¤e ba¤lanam›yorsunuz. Çirkine varmak neden bir kader, bu neden sizi hoflnut eden fley olsun ki? Bir yenilgiye do¤ru koflmak neden? Örgütsüzlü¤ü yaflam tarz› bellemek. Nas›l olur; bu topraklarda ilk örgütlü insan ortaya ç›kt›. Neden buna bu kadar z›ts›n›z? ‹nsanlar ilkin burada tan›d›lar her fleyi. fiimdi herkes birbirinden kaç›yor, neden? En çok ifllenen, PKK’de örgüt sorunu. Neden? Örgüte do¤ru gelemiyoruz. Bu, bu kadar hainlikte ›srar de¤il mi? Bu kadar insan olmamakta ›srar de¤il mi? Bu kadar düflman olmakta ›srar de¤il mi? Ben bunu çözdüm. Bunun için güçlüyüm. Siz de böyle yapabilirsiniz. Bak›n, hainler üzerinizde oynarken, devlet güçleri her gün yaflam diye size bir fleyler sunarken diyor ki ‘da¤larda aç kalm›fllar’ Do¤ru. Gerçekten burada kesinlikle sizleri elefltirmiyorum. Bu kadar dayand›¤›n›z için de sizi kutluyorum. Aç susuz, bilmem so¤uk ve s›cakta dayanabildi¤iniz için de.
PKK’de asla açl›k sorunu yoktur. PKK’nin paras› hiçbir zaman eksik olmad›. PKK’nin yiyece¤i hiçbir zaman eksik olmad›. PKK’nin sosyal yaflam›nda da hiçbir eksiklik olmad›. Hepsi tanr›lara özgüydü. Onu aya¤a düflürüyorsunuz. PKK’de tutku da aflk da eksik olmad›. Onun can›na, onun özüne darbe indiriliyor, ona alet olmuflsunuz. Felsefe, anlay›fl haline getirilmifl ve baflar›s›na da çok az bir mesafe kalm›fl. Bunu gördüm, affedemiyorum. Çaresiz de¤ilim tabii. Daha fazla çareliyim ve yaflama da en büyük sayg›l›y›m. D›fltaki, içteki haine karfl› da her zaman tetikteyim. Üzüntüm daha çok yine sizler için. Bir kavgan›n sahibi, bir yaflam›n sahibi olmal›yd›n›z ve bu, yürekten alk›fllanacak cinsten olmal›yd›. Eyaletlerimizi tart›fl›yoruz, anlaml› bir parti toplant›s›n› yap›yoruz. Merkezimizi tart›fl›yoruz, ne kadar yürekler ac›s›. Kulland›klar› cümlelere ve içine girdikleri davran›fllara bak›n. Sergiledikleri komutanl›¤a ve savaflç›lar›m›z›n neye zemin olduklar›na bak›n ve k›zlar›m›z›n, Zilanlar›n ard›llar› olmas› gerekenlerin sar›ld›klar›na bak›n. Bu öfke yaratmaz m›? Bu de¤erlere ihanet olmuyor mu? Bunu nas›l s›radan geçifltirebiliriz? Bu düflüflü nas›l felsefe haline getireceksiniz? Bu duruflu nas›l kabul edeceksiniz? Bu flehadetlere karfl› nas›l böyle duracaks›n›z? Bir de yaflam özgürlefliyor, yüceliyor. Ona karfl› nas›l duracaks›n›z? Halen anlafl›lamad› m› diyeceksiniz? Hisler, duygular oluflmuyor mu diyeceksiniz? O zaman siz kimsiniz? Sizi anlamak çok zor. Bir basit askeri kural› iflletemedik demek nedir? Peki nerede askeri irade, nerede düflman iradesi karfl›s›nda k›r›lmas› flöyle kals›n, benim el yordam›yla tek bafl›ma 25 y›l önce düflman›n paytaxt›ndan al›p buraya getirdi¤im irade. Bükülmez, yenilmemifl iradeyi siz böyle mi temsil edeceksiniz? Gözümüzün içine baka baka nereden nereye getirdi¤imizi de¤erlendirme, onun gölgesi alt›nda düflmana oyna, düflman›n objektif ajanl›¤›n› yap. Bu ay›p olmuyor mu art›k? Söylenecek bir laf› bile yok. Çaresizlik kayna¤›. Çok ay›pl› bir durufl de¤il
ne te we .c om
Bütün bunlar› flunun için söylüyorum: Anadan do¤du¤unuza, yaflama do¤duk demeyin. Düflman›n talim terbiyesi ile büyütülüflünüze de büyüdük demeyin. Hatta flimdiki halinizle, PKK’de de büyüdü¤ünüze, PKK’lilefltik de demeyin, yan›lg›lar var. Do¤rusu, tan›mlamaya çal›flt›¤›m gibidir. Ben kendimde halen araflt›r›yorum. Askeri, siyasi, örgütsel ifadeler çok net. Haz›rl›klar›m var, katk›lar›m var. Çok aç›k, ölmemiflim, ayaktay›m. Sizinle çok önemli bir zafer yaratmak istedi¤im için de¤il, bu beni birinci derecede ilgilendirmiyor. En çok ilgilendiren, neden böyle gerekçesiz, basit sözümona ya yafl›yorlar, ya ölüyorlar? Bunu arkadafl canl›s› bir kifli olarak söylüyorum. ‹lk günlerde de böyleydim. Bütün çocukluk arkadafllar›ma da –çok ihtiyac›m oldu¤u için de¤il– haydi diyordum, flurada bir avlanal›m. fiurada bir bitki kökünü ç›karal›m. fiurada bir kufl yuvas›na ulaflal›m. fiurada bir y›lan öldürelim. Ama gelemiyorlard› ve bu iyi bir fley de¤il diyordum. Do¤ru bir fleydi bu. Hatta ekin biçiyorduk. Ekin biçmeye gelmiyordu kardefllerim. Kardefllerimi dövüyordum. Evet, en çok dövdüklerim kardefllerimdi. Çünkü ilk örgüt odur, neden gereklerini yerine getirmiyorlar diye. Babam bay›ld› bana. Hikaye çok ilginç. O, tarz›m› gördü, kusursuz ifl yapma tarz›. PKK için söylemiyorum, ondan öncesi böyle bafllam›flt›. Adam fluna inanm›flt› ve ne kadar tehlikeli bir ifl içine girdi¤imi de bilenlerdendi. Ama diyordu, “senin aln›nda fetih iflareti var.” Ne anlama geldi¤ini ben de bilmiyordum. Fakat ifl tarz›m›z fetih tarz›d›r o günden bugüne kadar. fiimdi bu bana göre zor da de¤il. Bana göre hem yaflam›n, hem tüm ifllere koflman›n en makul, en sonuç al›c› tarz›d›r. Neden yapam›yorsunuz, neden bu kadar eliniz birbirine dolan›yor, neden elinizi her att›¤›n›z ifl kar›fl›yor, bunu anlayam›yorum. Neden bütün iflleri
29
PKK çaresizliğin değil çarenin yeridir
ww
w.
Ama tüm bunlardan sonra kalk›p da sizi bir çorbayla, hele içimizdeki sefillerin önünüze koyduklar› sözümona bu yaflam reçeteleriyle buna tak›lman›z ve düflmana bu konuda cesaret vermeniz, flerefsiz olan› kendinize umut yolu denemeniz, beni çok öfkelendirdi. Ve flunu ac›yla gördüm ki bunu felsefe haline getirmiflsiniz. Küçük yiyecek içeceklerin, basit kad›nl› erkekli olman›n felsefesi geliflmifl. Korkunç! Halen kelime bile bulam›yorum anlatmak için. PKK’nin felsefesi bu de¤ildi. PKK’nin yaflam tarz› bu de¤ildi, ama i¤renç kiflilik, ki ben halk›m›z›n da yaflad›¤› felsefe demeyece¤im, ona dayat›lm›fl, bu bir çaresizliktir. Ama PKK çaresizli¤in yeri de¤ildi, PKK çarenin yeridir. PKK’de yaflam sorunu yoktur,
SERXWEBÛN Mart 2007
30
ww
w.
ne t
Ben G›lgam›fl kadar arkadafl canl›s›y›m. Yemem yediririm, içmem içiririm, yaflamam yaflat›r›m. Ama ayn› zamanda affetmediklerim de vard›r. Mutlaka bunlar› tan›man›z gerekiyor. Çok büyük bir otoriteyi size dayatmak istemiyorum. Bundan hofllanm›yorum da. Çaresiz oldu¤um için de¤il de, küçüklere bir otorite dayatman›n anlam› yoktur. Anlayacak bir gücü olmayanlara hangi otoriteyi dayat›r›m? Kald› ki en büyük otorite, duygu yüceli¤i, düflünce, irade yüceli¤idir. Bunlar beni yeterince otoriter k›lm›flt›r. Ama ya sizler, ne zaman sayg›de¤er bir otoritenin sahibi olacaks›n›z? Benim yan›mda do¤rular yaflar. Benim yan›mda güzellikler yaflar. Benim yan›mda savaflta zafer, yaflamda aflk yaflar. Ne zaman bunlara ulaflacaks›n›z? Bunlar önemsiz mi? Bunlar gereksiz mi? Peki ya yapt›¤›n›z, ya yedi¤iniz, içti¤iniz tarz, ya sevip seviflti¤iniz tarz de¤erli mi? ‹fle yar›yor mu? Bir fleyi kurtar›yor mu? Bu sorulara mutlaka bir cevab›n›z›n olmal›. Hem de bir daha aldatt›lar beni, kötü uzlaflt›m demeyin. Bunlar› b›rak›n. Bunlardan gerçekten bir fley olmaz. Bana de¤il, en baflta her birisi birer abide olan flehitlere, Newroz flehitlerine ters oluyor. Yaflam›n özgürlük kanunlar›na ters oluyor. Sizi kaba flekillendirmek istemiyorum. Dört dörtlük emrin uygulay›c›lar› olarak da görmek istemiyorum. Zaten böylelikle savaflç› k›l›namayaca¤›n›z› biliyorum. En büyük emir, duygu büyüklü¤ündeki düflüncenin do¤ru k›v›lc›m›ndaki kurald›r. Ifl›k h›z› kadar h›zl›, tam enerjik kesilmifl bireydir. Bunu yaratmaya çal›fl›yoruz. Bunlar› flunun için söylüyorum: Baz›lar›n›z bizimle olmaya talip, bizimle partileflmeye, bizimle ordulaflmaya oldukça istekli görünüyorlar. Ama ben de bunun tan›m›n› yapmak zorunday›m. Sadece gereklerini aç›kl›yorum. Tercih sizindir, partileflmede
om
Benim yanımda savaşta zafer yaşamda aşk yaşar
zorlama yok, ordulaflmada zorlama ol- oluyor, gözünüze giriyor, görmüyorsumaz. Ama tekrar vurguluyorum: Bizde- nuz. Ama ben onu her yerde görüyoki düflünmenin de yapman›n da h›z›, rum. Ve hep oldu¤u yerde de durdurpolitikada ›fl›k h›z› ayar›ndad›r. ‘Düflü- muflum. Bu savaflmak için gerekli. nemedim, konuflamad›m, yapamad›m’ Bir fley daha yap›yorum. Nedir o ? demek, bir ilkeye ters düflmek, bir Ön- Yenme iflleri. Siz ne bu anlamda görüderlik çal›flma ilkesine ters düflmektir. yor ciddiye al›yorsunuz, ne de yenme Çünkü burada politika ve askerlik ›fl›k iflleri konusunda kendinize güveniyorh›z›nda ifl yapar, yani yapman›n en son sunuz. Hay›r güvenin. Hiçbiriniz benim s›n›r›d›r. Ifl›¤›n bir özelli¤i daha var, ya- kadar s›f›rla bafllamad›, imkans›zl›klark›c›d›r, ayd›nlat›c›d›r. Öyle olmak gere- la bo¤uflmad›, i¤ne ucuyla kuyu kazkiyor. Diyeceksiniz bu flimdiye kadar mad›. Ben yapt›m hepsini. Hepinizin pek uygulanmam›fl bir tarzd›r. Ama bi- imkanlar› benimkinden çok çok fazla. zim yaflad›¤›m›z kölelik tarz› da hiçbir Özgürlük da¤›ndas›n›z. En güvenilir feyerde uygulanmam›flt›r. Bu köleli¤e dailer birli¤i içindesiniz. Vuracak silah›ancak bu tarz etkili bir cevap olur. Bafl- n›z da fena say›lmaz. Gerisi ne? Gerisi; ka çaresi yok. Bütün insanl›k kitaplar›- yenme kiflili¤i. “Ben yaflamak için yenen› araflt›rd›m, ilac› budur diye bir so- rim, yenmek için yaflar›m” felsefesine nuç ç›kard›m. Anlay›fll› olmal›s›n›z. Ba- müthifl ba¤lanmak. Düflüncede yenme, na göre bunun tutkulusu olmak önle- hayat›n her iflinde yenme. Özellikle örnmezdir. Yoksa sönmüfl, “Bizdeki düflünmenin de yapman›n da h›z›, güçten, kuvpolitikada ›fl›k h›z› ayar›ndad›r. ‘Düflünemedim, vetten kesilmifl olman›n özgürkonuflamad›m, yapamad›m’ demek, bir ilkeye ters lü¤ü olamaz. düflmek, bir Önderlik çal›flma ilkesine ters Onun tercihi düflmektir. Çünkü burada politika ve askerlik ›fl›k olamaz. Tabii h›z›nda ifl yapar, yani yapman›n en son s›n›r›d›r. ki ›fl›k h›z›nda k o fl m a l › y › z . Ifl›¤›n bir özelli¤i daha var, yak›c›d›r, ayd›nlat›c›d›r. Onun yak›c› Öyle olmak gerekiyor” ayd›nl›¤›nda y a fl a m a l › y › z . Biz tercih ettik diye suç mu iflledik? Ha- gütte, özellikle düflmana karfl› bir eyley›r. En gerekli olan› gerçeklefltirdik ve min plan›nda. Bütün gerekli olanlar yaoluyor. Tam tersine, bunsuz olmuyor, p›l›r. Savafla girilir ve yaflan›r. Yenmeyne yaflam, ne savafl. Karfl› cephedeki le yaflam› ve savafl› bütünlefltirme. Budüflman alm›fl eline en son tekni¤i ve nu yapman›z tek yol oluyor. say›l› üstünlü¤ünü, anayasam, emirleDüflman yaln›z bu cephede karfl›da rim diyerek geliyor üzerimize üzerimize. de¤il, o gördü¤ünüz gibi ciddiye al›n›r 25 y›l geçti, resmen ve fiilen. Ciddi- da. Ama basit bir tedbirle. Mesela nedir ye almad›m demeyece¤im bu düflman›. o? Da¤›n en kolay giremeyece¤i noktaCiddiye ald›m da, ama flu temelde cid- s›na hepiniz girebilirsiniz. O cephe sadiye almad›m: Yenilmez, ama ona kar- vafl›nda iyi bir mevzidir. Bu zor de¤ildir. fl› bir fley yap›lmaz anlam›nda ciddiye Bunu bir kufl beyni kadar beyin sahibi almad›m. Halen onun bana ulaflma- olsan›z bile yapars›n›z. Ama orada ifl mas› için tam bir koflu halindeyim. O yapmak, düflman›n yendi¤i kiflili¤i yenhiçbir zaman bana ulaflamayacak di- mek, düflman› yenecek kural›, örgütü, yorum Vurufl tarz›yla beni kesemeye- her haz›rl›¤› yapmak. ‹flte siz bunu yacek. Ona o flans› hiç vermeyece¤im. pam›yorsunuz. Bu, bir yaflam hakk›, Zaten vermedim de. Yeter artar bile. savaflta bir militanl›k tarz› olamaz. Bu, nas›l oluyor? Ciddiye almamla oluyor. O sizin bir türlü ciddiye alamaHerkes bir Agit bir Zilan olmalıdır d›¤›n›z düflman›, ben çok ciddiye al›yorum. Sürekli nefesini ensemde hisseSavafl›n Newrozlar›na girdi¤imizde diyorum. Ama durmuyorum. Mertek ben flunu düflündüm: Bu çocuklar, bu
ew e. c
mi? Ele bafllar›n›z gidiyor, gitsin. Yar›n›z gitseniz hiç üzülmem. Benim için bir zaferdir derim.
Mart 2007 SERXWEBÛN
ne te we .c om
gençler, bu militanlar girerler da¤a, ondan sonra düflman›n ifli bitmifltir. Ortado¤u sahas›ndan dedim, suyun ötesine geçerler, gerisi bitti. Hiç teori bile gelifltirmek istemedim. Bir tüzük, yönetmelik bile haz›rlamak istemedim. Çünkü dedim ki da¤lar›n dili herkese nas›l konuflaca¤›n›, savaflaca¤›n› zaten gösterir. Bafl›ma öyle çorap ördüler ki. 1985 Newrozu’nda, gerçekten sevdi¤im yoldafl, arkadafl› olmaktan da gurur duydu¤um Agit (Mahsum Korkmaz) –bu okulumuzun isim sahibi– bir fley söylüyordu. Beraberdik, tart›fl›yorduk bu Newroz’u. 1985 Newrozu’nu kazanmaya çal›fl›yorduk. Daha sonra da ülkede, iflte bugün de yakam›z› b›rakmayan sözde komutan Z.’yi ve kendini e¤itmemifl, e¤itmeyen kadroyu da tespit ediyor. Agit, 27’yi 28’e ba¤layan günün, bu ay›n flehididir. “Bu köylü kurnazl›¤›n› partide yaflatmamal›y›z” diyordu. ‹ki, “bu kadrolar›n müthifl e¤itilmesi gerekiyor” diyordu. “Aksi halde bunlar, 15 A¤ustos Hamlesi’ni yenilgiye götürecekler.” Ve dedikleri kelime kelime do¤ru ç›kt›. Belki de o ihanet O’nu katletti. O’nun birli¤indeki adamlar O’nu hiç anlayamad›lar ve ondan sonra savafl bozuldu. Bizim her fleyi yapabilirler dediklerimiz, çok kötü gittiler. Ve ortaya ç›kanlar da h›rs›z. Çok ac›, ama kifliliklerinizde yaflayanlar az de¤il. Komutanl›¤›, birli¤ini baflar›ya de¤il, kötü ölüme göndermek, yaflam olanaklar›n› yoldafl›na vermek de¤il de can›n› alarak kendini yaflatmak. Böyle anlayanlar az m›? Bunu tart›flmak bile bana ne kadar zor geliyor. Ve bu gerillay›, bu orduyu bu hale getirenlerin, ünlü komutan Z.’nin savafl tarz›na yatanlar›n yaflam tarz› ne kadar yak›fl›ks›z. Da¤lar kadar imkanla bulufltu¤unda bile bir Agit iradesi olamama veya tüm flehitlerimizin iradesini böyle çi¤nemek. Bu sizin a¤›r suçunuzdur demeyece¤im, ac› gerçe¤inizdir. B›rak›n, gitmeyin savafla böyle! Böyle sürdürecekseniz, kal›n kald›¤›n›z yerde veya gidin gidece¤iniz yere.
31
Agit (Yakup Alcal›)
gerilla Agit’tir ve O’nun o güzel duygular›, o güzel sözcükleri bizim için emirdir. Hepsinde de var. Zilan’›n da öyle. Tüm sözleri bizim için emirdir, zaten iyi yürüdüler. Mühim olan, çok zaferli olmalar› de¤il, bir tek de olsa zaferli olmalar›d›r. Onu egemen k›laca¤›z. K›z da erkek de delikanl› da bunu egemen k›lacak. Baflka türlü bu ordu içine girilmez. Bu ordunun and› bu iki isimdir. Gücünüz varsa, gereklerini yapacaksan›z, and›n›z› için. Ve sözcükleri de emirdir. Bir sayfas› bile yeterlidir savaflmak, hata yapmamak için. Bunlar› art›k anlayacaks›n›z. Ordu ifllerini çok istiyorsunuz. Ben size parti ifllerini de anlatt›m. Mazlum parti demektir. Kemalleri, Hayrileri binlerce büyük flehidi daha var. Militan onlard›r. Ben bile onlar›n bir sözcüsüyüm. Yar›n ne olaca¤›m belli olmaz, ama flimdiye kadar sözcülük yapt›m. Ordusu da bu, kad›n da Zilan, erkekte Agit. ‹lk ad›md›rlar. Son ad›mlar›d›r veya birlikte ad›mlar› ataca¤›z. O temelde olacak. Anlafl›lmayacak hiçbir yönü yok. Çok e¤itime, çok teoriye ihtiyaç oldu¤unu da sanm›yorum. Aç›kl›k, zihin ve yürek aç›kl›¤›, ölçülü ad›mlar gerekli. Zilan yepyeni bir savaflç›yd›, ne kadar kusursuz kendi eylemini örgütledi. Agit kelime hatas› bile yapmadan, ilk gerilla birli¤ini oluflturdu¤u günden son nefesine kadar güzeldi, anlaml›yd›. Gerillan›n teorisini de prati¤ini de iyi yürütüyordu. Vuruldu diyebilirsiniz. Zay›fl›klar› da olabilir. Bir gerilla komutan› kolay ölmemeli. Ama oldu, kalanlar var, askerler var, sözcüler var. Onlar ne güne duruyor? Sizler ne
güne duruyorsunuz? Kalan› tamamlayacaks›n›z. Vasiyet de¤il, emirdir. Gereklerini yapacaks›n›z. Onun için hem parti sözünüzü, hem ordu sözünüzü do¤ru verin diyorum.
ww
w.
fiahan Zervan (Turhan ‹nal)
Şehitlerin sözü temel emirdir Ordu için bir fleyler söyleyece¤im, flehitlerin sözü temel emirdir. Hakiki
En büyük savaş nefs savaşıdır
25. Newroz, PKK sözü, ordu sözü, kesinlikle anlafl›lmal›d›r. Do¤ru verilmelidir ve kimsenin çi¤netmesine de f›rsat verilmemelidir. Tekrar söylüyorum: Bu büyük flehadetlere ba¤lan›fl, halk›m›z›n gerçekten ciddiye al›nmas› gereken –yetersiz de olsa– özgürlük umutlar›na sahiplenme, bundan daha birinci bir görev düflünülebilir mi? Ve düflmana, haine, iflbirlikçiye ve içimizi kar›flt›ranlara öfkemiz var. ‹flte verilecek cevapt›r budur. Bu, do¤ru ba¤lan›fl, do¤ru partileflme, yetkin ordulaflmad›r. Ben hiç de böyle kuru bir flekilcili¤i dayatmayaca¤›m. Onun en flahane partilisi ve askeri olmay› bilmek sizin flerefiniz olmal›d›r. Baflka türlüsü ne kurtar›r, ne yaflat›r. Yaflat›rsa sadece hain gibi, iflkenceci gibi, itirafç›lar gibi yaflat›r. Onu mu kabul edeceksiniz, asla diyeceksiniz. O zaman geriye do¤rusu kal›yor. ‹slam dinindeki en büyük savafl›n nefs savafl› gibi bir savafl oldu¤unu unutmay›n. Bunu en büyük verenler, en büyük savaflanlar olur. Ve ard›nda da sel gibi özgür bir yaflam›n yolunu açarlar. Demek ki bu savafl, ölüme kolay gitmenin ad› de¤il, özgür yaflam›n sa¤lam köprüsüdür. Baflar› ile geçersek özgür yaflamla buluflaca¤›z. Onun için biz her fleyimizi ortaya koyduk. Dedik ya kelime düzeyinde bile hiçbir
SERXWEBÛN Mart 2007 kadar ters kendilerini dayat›rlarsa, tabii ki benim k›yamet koparmam gerekiyor. Ç›lg›nca savaflmam gerekiyor. Böylesi yoktur. Sizler gibisi de yoktur. Onun için böyle olaca¤›m. ‹stemiyordum. Zor geliyor bana. Teklefltim, müthifl yaln›zlaflt›m, ama korkmad›m. Muhteflem yaln›zl›k dedim buna. fiimdi daha iyi anl›yorum o yitik ülkenin yaln›zl›¤›n›, kendini çoktan unutmufl halk›n yaln›zl›¤›n›. Buna sad›k kalm›fl›m. Ve ne güzel olmufl diyorum.
Benim yaşadığım tanrısal bir yalnızlıktır
w.
ne t
Ülkem kadar yaln›z ve halk›m kadar kimsesiz olacaksam, ülkem, dostlar›yla kabulü temelinde olmal›. Olacaksa bu halk, ben onunla, o benimle ve dostlar›yla olmal›. Yaln›zl›¤› gidereceksek, sahte dostlarla, yol arkadafllar›yla de¤il. Olacaksa insanl›kla bir beraberlik eflitçe ve özgürce, olacaksa yoldafll›k, duygular› da onun ac›lar›n› da, sevincini de tam oldu¤u gibi paylaflmak temelinde olmal›. Düflüncede de öyle, irade de öyle. Giderilecekse yaln›zl›k, bu temelde giderilebilir. Neden ahbap çavuflluk yapay›m ki? Neden dost olamayacaklara sonuna kadar ba¤lanay›m ki? Neden kendini kurtaramayacak halka a¤layarak, s›zlanarak ba¤lanay›m ki? Böyle olaca¤›na tek yaflayay›m. Gerekti¤inde bir tanr› kadar, gerekti¤inde hiç yaflamamak üzere ve böyle yapt›m. Do¤ruydu ve güzeldi de. Abartm›yorum, yap›lmas› gerekti¤i gibi yap›ld›. ‹nsanl›k da art›k görecektir ki yaflan›lmas› gerekti¤i gibi çaba harcand› ve o yaflam›n yoluna girildi. Tam bir zafer beklemek bizim gibi varl›klar için olur da olmaz da. Olmad› diye üzülmemek de gerekir. Çünkü ard›llar› vard›r. Tüm büyük Ülkem kadar yaln›z ve halk›m kadar kimsesiz “Ü hareketlerin olacaksam, ülkem, dostlar›yla kabulü temelinde s›radan bir taolmal›. Olacaksa bu halk, ben onunla, o benimle ve kipçisi olsa bile çok iyi sodostlar›yla olmal›. Yaln›zl›¤› gidereceksek, sahte nuçlar› alabidostlarla, yol arkadaflflllar›yla de¤il. Olacaksa lir. Bizim hareinsanl›kla bir beraberlik eflfliitçe ve özgürce, kette de bu olacaksa yoldaflflll›k, ac›lar›n› da sevincini de tam böyledir. Bu imkanlarla, oldu¤u gibi paylaflflm mak temelinde olmal›” herhangi s›ra-
ww
dan biriniz bile bu tan›mlara ba¤l› kal›rsa, benden daha fazla ifl yapar. Bunu da abart›s›z söylüyorum. Hepiniz benden daha fazla baflarabilirsiniz art›k. Biraz gerçe¤ine özde ve tarzda, hitapta ve yap›fl usullerinde inatç› olun, ölçerek biçerek yapmaya çal›fl›n. Baflar›lar gelir. Bu anlamda asl›nda zafer elde edilmifltir. Gerisi herkesin bir tu¤lay› kullan›lacak yere kadar tafl›mas›d›r. Plan, temel at›ld›¤› gibi, çat›ya kadar da yükseltilmifltir. Gerisi ev ifllerinin düzenlenmesidir. Hiç zor de¤il. Bu anlamda temel at›lm›fl, bina yükseltilmifl, hatta çat›s› da kurulmufltur. Özgür bir halk gibi bu ülkenin içinde art›k yaflama hesaplar› yapacaks›n›z. Evin içini kesin süsleyeceksiniz. Ve bir de sahiplik edeceksiniz de¤erlerinize. Buras› flu flehidin yeri, buras› flu güzelin yeri, burada flu kurala göre yaflan›l›r, flöyle bir hain, h›rs›z geldi mi, flöyle karfl› konulur ve bu ülkeye, dolay›s›yla bu ülkedeki insanlara flöyle ba¤l› kal›n›r. Ruhundan düflüncesine kadar, yasas›ndan siyasetine kadar belirtilmifltir hepsi. ‹nsans›n›z, her zaman yaflama kafa yoracaks›n›z. Bütün ça¤dafl insanl›k böyle. Bir güzel yeme¤i yemek için bile çenenizi iyi hareketlendireceksiniz. En güzel yemek bile çenenizi çal›flt›rmad›kça zevk vermez. Mideye kötü oturur. Bu kadar özgür yaflam yak›nlaflm›fl iken, bu kadar özgürlük sofras› yenmeye aç›kken, demeyin yaflamay› halen bilmiyoruz. Bu, çok büyük bir ay›pt›r. Evin içinde evin sofras› da tüm güzellikleri de yerli yerindedir. Size düflen, sahiplenmek, biraz da donatmak gerekiyor. Daha çok da sahiplik etmek gerekiyor. Bu da bir da¤daki çoban›n bile en çok yapt›¤› ifltir. Siz militanlars›n›z. Ne kadar parti, ordu için gerekliyse o kadar, ne kadar halk için de gerekliyse o kadar. Ne kadar düflmana karfl› gerekliyse o kadar. Ne kadar hakk›n›zsa o kadar. Bu sosyalizmdir. Bu insanl›¤›n geçmifli kadar gelece¤idir. Bu temelde bu flanl›, zaferli ve PKK’li 25. Newrozu siz de¤erli tüm partili militanlar›m›za, halk›m›za kutluyorum. Selaml›yorum, sevgilerimi sunuyorum.
ew e. c
arac› yoktu, yaratt›k, size sunduk. Partileflme, büyük ordulaflmak içindir. Ordulaflma yenilmemek, yenmek içindir. Ve bütün bunlar, esirgenen bu topraklar›n en büyük özgürlük savaflç›lar›n›n yaflam aflklar›n›n bir kez daha adland›r›lmas›, onun temsili içindir. Ben de bunun mütevaz› bir temsilcisiyim. Hiç kendimi abartmak istemiyorum. Ama benim de yaflamaya hakk›m var. Güzeli anlamam gerekli. Özgürlük kurallar› u¤runa benim çabam önemli ve gerekli. Toplum bir fley veremedi, benim kendime vermem gerekli. Kendim için görüyorsunuz ki hiçbir fley yapmad›m. Korkunç bir bireycilik içinde de¤ilim. Hiç kimse böylesine parçalanm›fl bir gerçeklikten böyle birlefltiremedi. Bir halk› ki halk olmaktan art›k ç›km›fl, ad›n› bile utançla a¤z›na alan, ald›kça da daha çekinen bir gerçeklik haline gelmiflti. Sizleri bugün gururlu bir düzeye getirdik. Devrim yapan bir halk, en devrimciyim diyen insanlar haline getirdik. Bu, basit bir geliflme de¤il. Bu 25 y›l benim y›llar›m. Korkunç y›llar›m, amans›z y›llar›m. Ve hiç böbürlenmiyorum. Ama anlafl›lmas›n› istiyorum. Bunlar benim babam›n sülalesini oluflturmak için de de¤ildir. Bu, gerçekten bu halk›n bir ülkesini ve büyük özgürlü¤ünü yaratmak içindir. Ondan ald›m size verdim. Siz de halk için gerekli olan› verin diyorum. ‹yi bir ça¤r›d›r. Gerekli bir ça¤r›d›r. Hiç s›k›lmaya gerek yok. Çünkü bu sizin gerçe¤inizin dile getiriliflidir. ‹nan›lmaz bir tarzla yapm›fl›m. E¤er kendini koruyacak baflka bir fley yoksa, ona dostluk edecek –kendisi de dahil– kimsesi kalmam›flsa, en çok birlikte yürünmesi gerekenler bile içeride bu kadar parti d›fl›l›k, ordulaflmaya bu
om
32
21 Mart 1998
Mart 2007 SERXWEBÛN
33
ÖNDER APO VE HALKIMIZA YÖNELEN SALDIRILARA KARfiI DAHA ÇOK APOCULAfiARAK ZAFER Ç‹ZG‹S‹NDE D‹RENEL‹M
ne te we .c om
PKK MECL‹S‹
“Önder Apo’ya yöneltilen sald›r› bar›fla, özgürlü¤e ve demokrasiye yöneltilen sald›r›d›r.
Kürt-Türk birli¤ine ve kardeflli¤ine yöneltilen, onu dinamitlemeyi hedefleyen bir sald›r›d›r. Önder Apo’ya yöneltilen sald›r›, Ortado¤u halklar›n›n demokratikleflmesine, birli¤ine ve bütünlü¤üne
yöneltilmifl bir sald›r›d›r. Önder Apo’ya yöneltilen sald›r›, insanl›k de¤erlerine, insanl›¤›n tarih
boyunca biriktirdi¤i özgürlük, demokrasi ve eflitlik de¤erlerine, do¤al komünal toplum de¤erlerine, sosyalizme, demokrasiye, birli¤e ve dünya halklar›n›n kardeflli¤ine yöneltilen bir sald›r›d›r” Tüm kadro ve çal›flflaanlara
De¤erli yoldaflflllar ‹fade edilmesinin bile tüyler ürperten bu vahfli sald›r›yla Önderli¤imiz, O’nun flahs›nda tüm halk›m›z imha edilmek istenmektedir. Bu konuda en ufak bir kuflkumuz yoktur . Belli ki Kürt soyk›r›m›n› gerçeklefltirmeyi temel vazife bilmifl inkarc› ve imhac› güçler, Önder Apo’nun ve Özgürlük hareketimizin gelifltirdi¤i beflinci ateflkes sürecine, Önderli¤imizden bafllamak üzere bir topyekun imha sald›r›s› dayatmak istemektedirler. Nitekim inkarc› ve imhac› güçler, Turgut Özal’›n ölümünü planlayarak, Önder Apo’nun 1993’te gelifltirdi¤i birinci ateflkes sürecini sabote etmifllerdi. Önderli¤imizin ve Özgürlük hareketimizin 1995’in sonunda gelifltirdi¤i ikinci ateflkes sürecine ve bu temelde gerçeklefltirmek istedi¤i ‘Kürt
ww
w.
De¤erli yoldaflflllar Önder Apo’nun bir süreden beridir sa¤l›k durumuna iliflkin baz› flikayetlerde bulundu¤u ve bunlar›n araflt›r›lmas›n› istedi¤i bilinmektedir. Bu talebi dikkate alarak ve bize ulaflan baz› duyumlara dayanarak, Önder Apo’nun sa¤l›k durumunun araflt›r›lmas› yönünde önemli bir çal›flma yürüttük. Ciddi zorluklarla yürütülen bu çal›flmalar sonucunda, Önderli¤imizin flikayetlerini de ayd›nlatacak düzeyde, fiubat ay› ortas› itibariyle, uluslararas› komplonun sekizinci y›ldönümü sürecinde sa¤l›k durumuna iliflkin önemli sonuçlar elde ettik. Sa¤lam t›bbi incelemelere dayanan ve kamuoyuna da aç›klamakta oldu¤umuz bu bilgilere göre, Önder Apo’ya bir süreden beridir de¤iflik yöntemlerle baz› kimyasal maddeler verilmektedir. Uzman teflhisiyle tespit etti¤imiz bu maddeler, Önderli¤imizin kan›na kar›flarak çeflitli hastal›klara yol açmaktad›r. Bunlar, Filistin Ulusal Önderi Yaser Arafat’›n hala nedeni aç›klanmayan ölümünde oldu¤u gibi, iz b›rakmadan Önder Apo’nun yaflam›na kastedecek niteliktedir. Önder Apo bir süredir planl› bir biçimde iki kimyasal madde verilerek yavafl yavafl zehirlenmektedir. fiimdi tespit edilebilen bu zehirlenme ilerledi¤inde ve fiziki aç›dan hastal›klara yol açt›¤›nda art›k teflhis edilemiyor. Öyle planlanm›flt›r ki bunun sonucunda Önderli¤imizin hastal›¤›n›n nedenleri, yine yaflam›n› kaybetme
nedeni tespit edilemeyecektir. Önder Apo’nun da en son görüflmede hissederek ifade etti¤i gibi, Önderli¤imiz zehirlenmekte ve bu biçimde imha edilmek istenmektedir. Onlarca y›ld›r yürüttükleri imha sald›r›lar›na ra¤men duyarl›, dikkatli ve mücadeleci tutum sahibi Önder Apo’yu engelleyemeyenler, uluslararas› komployu sald›r›ya geçirmelerine ra¤men O’nu katledemeyenler, idam edemeyenler, Önderli¤imizin, hareketimizin ve halk›m›z›n gücünden duyduklar› korkuyla flimdi son derece gizli ve sinsi yöntemlerle, hiçbir hukuka, ahlaka ve insanl›k de¤erine s›¤mayan bir tutumla kendisini yok etmek istemektedirler.
sorununa demokratik ve bar›flç›l çözüm’ çabas›na, 6 May›s 1996’da, Önder Apo’ya ve Parti Merkez Okulumuza yönelik suikast tarz›yla imha sald›r›s›n› dayatm›fllard›. Önderli¤imizin 1 Eylül 1998’de ilan etti¤i üçüncü ateflkes sürecine, vahfli uluslararas› komplo sald›r›s› dayat›lm›flt›r. 1999 yaz›nda gelifltirilen dördüncü ateflkes ve k›smi geri çekilme sürecine ise baflta gerilla olmak üzere, Özgürlük hareketimizin tasfiye edilmesi ve Önderli¤imizin çürütülmesi amac›yla provokatif tasfiyeci sald›r›lar dayat›lm›flt›r. ‹nkar ve imha sistemi, Önder Apo’nun ça¤r›s›yla hareketimizin 1 Ekim 2006’da ilan etti¤i beflinci ateflkes sürecine de Önderli¤imizden bafllayarak tüm halk›m›z› katletmeyi ve soyk›r›mdan geçirmeyi hedefleyen böyle vahfli bir sald›rganl›¤› dayatm›fllard›r. Nitekim 1 Ekim’den bu yana geçen befl ayl›k süre içerisinde Önderli¤imizin, hareketimizin ve halk›m›z›n bütün iyi niyetli giriflimlerine, bar›flç›l, demokratik yöntem ve siyasi diyalogla çözüm aray›fllar›na ve çabalar›na karfl›l›k devlet yönetiminde olumlu ve çözümleyici bir yaklafl›m geliflmemifltir. Bundan da öte, ateflkes süreci bir taktik yaklafl›m gibi propaganda edilerek, Türkiye halk› ve uluslararas› kamuoyu yan›lt›lmaya çal›fl›lm›fl, yine ateflkesi ilan etmifl olmak bir zafiyet biçiminde de¤erlendirilerek, oldukça örgütlü ve planl› bir çabayla, böyle bir ortamdan yararlanma temelinde Önderli¤imiz ve hareketimiz tasfiye edilmek istenmifltir.
SERXWEBÛN Mart 2007
ne t
Bu konuda AKP-CHP ittifak›n›n var oldu¤u, TC hükümeti ile genelkurmay›n bir uzlaflma ve iflbirli¤i içinde bulundu¤u tart›flma götürmez bir gerçektir. Nitekim hareketimizin ateflkes ilan›n›n ard›ndan, baflta baflbakan ve d›fliflleri bakan› olmak üzere tüm hükümet ve devlet yetkilileri, diplomatik, siyasi ve askeri alanlarda olumsuz propagandalar yürütmüfller. Hareketimize yönelik tasfiye ve imhay› amaçlayan sald›r›lar yürütmekten bir an bile geri durmam›fllard›r. Bir yandan bölgede ‹ran ve Suriye ile görüflmeler yap›p onlar›n deste¤ini almaya çal›flarak, Irak hükümetini kendi yanlar›na çekme çabas›n› sürdürerek ve Güney Kürdistan Federe Yönetimi üzerinde bask› uygulay›p teslim almaya çal›flarak, di¤er yandan Rusya, AB ülkeleri ve ABD ile yo¤un bir diplomatik pazarl›k içinde bulunarak hareketimizi kuflatmaya çal›flm›fllard›r. Uluslararas› komplonun sekizinci y›ldönümü sürecinde, Özgürlük hareketimize karfl› uluslararas› komployu yeniden harekete geçirme çabas› içinde olmufllard›r. Özgürlük hareketimizi tasfiye etme plan›na kat›lmalar› için bölgesel ve d›fl güçlere Türkiye’nin tüm imkanlar›n› ve Türk halk›n›n tüm zenginlik kaynaklar›n› pazarlayarak, onlardan destek almaya çal›flm›flt›r. PKK’yi imha plan›n› bölgesel ve d›fl güçlere ihale etmek istemifllerdir. Bununla birlikte bir yandan Kürt halk› ve Türkiye’nin demokratik güçleri üzerinde yo¤un bir bask› ve sindirme çabas› içinde olurken, di¤er yandan gerilla güçlerimiz ateflkes konumunda olmas›na ve ateflkes ilan edildi¤inde, bizzat baflbakan›n ‘durup dururken ordunun operasyon yapmayaca¤›n›’ söylemesine ra¤men, ateflkes ilan›ndan bu yana Türk or-
dusunun Kürdistan’da gerillaya yönelik operasyonlar› azalmam›fl, tersine, a¤›r k›fl koflullar›na ra¤men artan oranda devam etmifltir. K›saca, bir yandan halk sindirilmeye ve a¤›r k›fl ortam›ndan, yine ateflkes sürecinden yararlan›larak gerilla ezilmeye çal›fl›l›rken, di¤er yandan PKK’nin tasfiyesi etraf›nda bölgesel ve uluslararas› güçlerin birli¤inin yeniden yarat›lmas› için yo¤un bir çaba içinde olunmufltur. Nitekim bu çabalar›n sonucunda Maxmur mülteci kamp›na yönelik bask›lar›n artt›r›l›p operasyonlar›n yap›ld›¤›, yine baflta Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerinde Kürt yurtseverlerine, onlar›n iflyerleri, evleri ve dernek-
lerine yönelik yo¤un operasyonlar düzenlenip tutuklamalar›n gelifltirildi¤i bilinmektedir. Bütün bunlar›n, 2006 yaz›ndan itibaren örgütlendirilen PKK koordinatörlü¤ü sisteminin çal›flmalar› kapsam›nda yürütülmeye çal›fl›ld›¤› da bilinen bir gerçektir. Bunlara ek olarak sürekli Güney Kürdistan tehdit edilmekte, Güney Kürdistan Federe Yönetimiyle pazarl›k yap›larak ve korkutularak, PKK’ye karfl› savafla sokulmak istenmektedir. Her f›rsatta, Güney Kürdistan’a ve Medya Savunma Bölgelerimize yönelik askeri operasyonlar›n gelifltirilece¤i yönünde propaganda yap›lmaktad›r. Tüm bunlar›n birbirinden kopuk olmad›¤› ve bir plan dahilinde gelifltirilen olaylar oldu¤u, esas olarak da beflinci ateflkes sürecine dayat›lan yeni bir imha sald›r›s›n› ifade etti¤i tart›flma götürmez bir gerçektir.
w.
ww
Topyekun bir sald›r› bafllat›lm›flt›r Tüm bunlarla yap›lmak istenen aç›kt›r. Maxmur halk› bask› ile korkutulup teslim al›nmak istenmektedir. Avrupa’daki Kürt yurtseverlerinin örgütlülü¤ü da¤›t›larak, özgürlük ve demokrasi mücadelesinden vazgeçirilmeye, böylece PKK’nin yurtd›fl› örgütlülü¤ü da¤›t›lmaya çal›fl›lmaktad›r. K›fl boyunca zay›flat›lmadan sürdürülen operasyonlarla Kuzey Kürdistan’da bulunan gerilla güçleri darbelenmek ve ezilmek istenmektedir. ‹lkbaharla birlikte bu operasyonlar Kuzey’de ve Güney’de birlikte yürütülerek, Kürt özgürlük ve demokrasi mücadelesinin motor gücü olan gerilla darbelenmek, zay›flat›lmak ve tasfiye edilmek istenmektedir. Önder Apo’ya yöneltilen imha amaçl› sald›r› da böyle bir topyekun sald›r› plan›n›n hedeflerinin bafl›nda gelmekte, Özgürlük hareketimize ve halk›m›za yöneltilen imha ve inkar sald›r›s›n›n birinci ad›m›n› oluflturmaktad›r. Belli olmufltur ki Kürt inkar›n› ve imhas›n› baflar›ya götürmek, yani Kürt soyk›r›m›n› tamamlamak amaçl›, Önderli¤imize, dört parçadaki ve yurtd›fl›ndaki halk›m›za, Özgürlük hareketimize ve onun motor gücü olan gerillam›za yönelik topyekun bir sald›r› plan› beflinci ateflkes sürecine dayat›lmaktad›r. Önder Apo’nun sa¤l›¤›na kastetmeye çal›flan sald›r›, hareketimizi ve halk›m›z› imha etmek isteyen bu planl› sald›r› hareketinden, operasyonlardan kopuk ve ba¤›ms›z de¤ildir. Tam tersine bu, vahfli sald›r› plan›n›n birinci hedefi durumundad›r. Önder Apo’nun sa¤l›¤›na yöneltilen sald›r›, planl› bir biçimde hareketimize yöneltilmifl imha sald›r›s›n›n birinci ad›m› olmaktad›r. ‹nkarc› ve imhac› güçlerin Önderli¤imizin ve hareketimizin gelifltirdi¤i beflinci ateflkes sürecine verdi¤i cevap olmaktad›r. PKK’yi tasfiye ve Kürt ulusal varl›¤›n› imha amaçl› gerici sald›r›n›n birincil ad›m› olmaktad›r.
ew e. c
Türk devletinin bütün çabalar› Özgürlük hareketimizi tasfiyeye yöneliktir
om
34
Mart 2007 SERXWEBÛN der Apo’nun yaflam›na kastedecek herhangi bir fleyin yap›l›p yap›lamayaca¤›n› sorgulamak gerekiyor. Bu nedenle e¤er gerçekten çok gizli bir çete ifli de¤ilse, böyle bir imha sald›r›s›n›n ABD’nin bilgisi ve onay› dahilinde yap›lmakta oldu¤u tart›flma götürmez bir gerçektir. Nitekim Önder Apo, son dönemlerde gerçekleflen görüflmelerde bu hususa derinli¤ine dikkat çekmifl, ABD’nin bölgedeki yeni politikalar›n› ve Irak’ta içine düfltü¤ü durumdan ç›kma çabas› olarak gelifltirmekte oldu¤u yöntemleri tahlil etmifltir. ‹mral› sisteminin önemli bir aya¤›n›n Avrupa Birli¤i oldu¤u bilinen bir husustur. Hem Türkiye’nin AB’ye girifl süreci itibariyle, hem Kürt sorununun yarat›l›p günümüze kadar sürdürülmesinde hem de Önder Apo’ya yöneltilen uluslararas› komploda ve bunun bir sonucu olan ‹mral› sisteminde AB, üç ayaktan biridir. Almanya ve Fransa gibi güçler, Türkiye ve Kürdistan’› ekonomik olarak sömürebilmek için, Türk-Kürt çeliflki ve çat›flmas›n› gelifltirmeyi bir politika olarak iki yüz y›l sürdürdüler ve sürdürmeye devam etmektedirler. Bunlar Türkiye’deki ›rkç›, floven milliyetçi güçlerin sürekli destekleyeni ve tahrik edeni olmaktad›r. Bununla Türkiye’nin demokratikleflmesini engelledikleri gibi, onu kendi çeliflki ve çat›flmas› içinde bo¤uflur halde b›rakmak istemektedirler. Üçüncü aya¤›n da Türkiye oldu¤u, ABD ve AB ile birlikte, esas olarak kendi ülke topraklar›nda bulunmas› itiba-
riyle, Önderli¤imizin sa¤l›¤›ndan ve güvenli¤inden herkesten çok, Türkiye devleti ve hükümetinin sorumlu oldu¤u bilinen bir gerçektir. Bu bak›mdan kim ya da kimler yaparsa yaps›n, Önderli¤imize yönelik sald›r›n›n Türkiye devlet yönetiminin üzerinde kalaca¤› ve sorumlusunun o olaca¤›, sorumlular›n› a盤a ç›kart›p bu u¤ursuz olay› tersine çevirecek ve düzeltecek bir tutum gelifltirmedikçe, mevcut sald›r›n›n Türk devlet yönetimi üzerinde kalaca¤›, tart›flma götürmezdir. Kuflkusuz Türkiye yönetimi içerisinde bu sald›r›y› kimin ya da kimlerin yapt›¤›n› bilmek de gereklidir. Ancak esas önemli olan, kim yaparsa yaps›n, devlet yönetiminin bundan sorumlu oldu¤u ve her zaman sorumlu tutulaca¤›d›r.
ne te we .c om
Uluslararas› komplonun yeni bir aflamas›n›, sekiz y›ld›r baflaramad›¤›n› bu yeni planlama temelinde baflarmay› hedefleyen bir sald›r›y› ifade etmektedir. Uluslararas› komplo sald›r›s›n›n bir yeni aflamas›, yeni ve planl› bir biçimde devam ettirilmesi olmaktad›r.
35
Önder Apo’ya yöneltilen sald›r› Kürt-Türk birli¤ine yöneltilmifl bir sald›r›d›r
ww
De¤erli yoldaflflllar Tüm insanl›k de¤erlerine kastetmeyi hedefleyen bu vahfli sald›r›y› kim ya da kimler yap›yor diye elbette sormayaca¤›z. Çünkü biz, uluslararas› komployu kimlerin yapt›¤›n› ve komploda kimlerin pay›n›n ne oldu¤unu çok iyi biliyoruz. ‹mral› sisteminin nas›l bir sistem oldu¤unu ve kimler taraf›ndan yönetildi¤ini de çok iyi biliyoruz. Bizzat Önder Apo bu imha sistemini bütün yönleriyle çözümleyerek, bizleri ayd›nlatm›fl bulunuyor. Bu iflin içinde uluslararas› komployu örgütleyen, yürüten ve ‹mral› sisteminin birinci aya¤› olan ABD var. ABD’nin bilgisi ve onay› olmaks›z›n Ön-
CHP ve Deniz Baykal Önderli¤in imhas›n› dayatmaktad›r
Türkiye devlet yönetimi içerisinde bir süredir Önder Apo’ya yönelik yo¤un bir sald›r›n›n gelifltirildi¤i de bilinen bir gerçektir. Özellikle ‘K›z›l Elmac›lar’ veya neo ittihatç›lar denilen kli¤in siyasi partiler ve askeri sivil bürokratik güçleri taraf›ndan yayg›nca gelifltirildi¤i bilinmektedir. Nitekim ordu yönetimi, CHP yönetimi, yine devlet bürokrasinin çeflitli güçleri, MHP yönetimi, tüm güçleriyle Önder Apo’yu hedef göstermekte ve etkisizlefltirilmesini istemektedirler. Özellikle ‘Mehmetçik bas›n›’ denen Türk bas›n›, her türlü ahlaki kural› bir yana b›rakarak, Önderli¤imize karfl› karalama ve kötülemeden tutal›m, imhas›n› tasvip eden yaz›lar› aç›kça yaza“Önder Apo’nun sa¤l›¤›na cak, hatta ‘neden Saddam idam edildi yöneltilen sald›r›, planl› bir biçimde de Apo idam edilmedi’ diyecek kadar afla¤›l›k, sadistçe tutumlar gösteren bir hareketimize yöneltilmifl imha konumda bulunmaktad›r. Özellikle neo sald›r›s›n›n birinci ad›m› ittihatç›lar ya da ‘K›z›l Elmac›lar’ denilen kli¤in, 1 Ekim ateflkesini bozabilolmaktad›r. ‹nkarc› ve imhac› mek için baflta askeri operasyonlar olgüçlerin Önderli¤imizin ve mak üzere her türlü sald›r›y› k›flk›rtt›¤›, hareketimizin gelifltirdi¤i beflinci ateflkesi reddetti¤i, bar›fl ve demokratik çözümden yana olmad›¤› kesindir. Bu ateflkes sürecine verdi¤i cevap kli¤in Kürt’ü inkar edip Kürt varl›¤›n›n olmaktad›r. PKK’yi tasfiye ve Kürt imha edilmesini ve Kürt soyk›r›m›n›n ulusal varl›¤›n› imha amaçl› gerici gerçeklefltirilmesini istedi¤i, bunun d›fl›nda herhangi bir yol tan›mad›¤›, bilisald›r›n›n birincil ad›m› olmaktad›r” nen bir gerçektir. CHP liderli¤i her gün bunun propagandas›n› yapmaktad›r.
w.
Çok iyi biliniyor ki Önder Apo’ya yöneltilen sald›r› bar›fla, özgürlü¤e ve demokrasiye yöneltilen sald›r›d›r. KürtTürk birli¤ine ve kardeflli¤ine yöneltilen, onu dinamitlemeyi hedefleyen bir sald›r›d›r. Kürt halk›n›n ulusal varl›¤›na, kimli¤ine, özgür ve demokratik gelece¤ine kastetmeyi hedefleyen bir sald›r›d›r. Önder Apo’ya yöneltilen sald›r›, Türkiye halk›na yöneltilmifl bir sald›r›d›r. Türkiye’nin özgürleflmesine ve demokratikleflmesine, baflta Kürt sorunu olmak üzere tüm sorunlar›n› demokratik yöntemlerle çözerek bölgenin temel demokrasi dinami¤i olmas›na yöneltilen bir sald›r›d›r. Önder Apo’ya yöneltilen sald›r›, Ortado¤u halklar›n›n demokratikleflmesine, birli¤ine ve bütünlü¤üne yöneltilmifl bir sald›r›d›r. Önder Apo’ya yöneltilen sald›r›, insanl›k de¤erlerine, insanl›¤›n tarih boyunca biriktirdi¤i özgürlük, demokrasi ve eflitlik de¤erlerine, do¤al komünal toplum de¤erlerine, sosyalizme, demokrasiye, birli¤e ve dünya halklar›n›n kardeflli¤ine yöneltilen bir sald›r›d›r.
SERXWEBÛN Mart 2007
AKP hükümeti ikiyüzlüce bir tutumun sahibidir
Türk-Kürt çat›flmas›n› tahrik edenler yurtsever ve demokrat olamaz
Önderli¤imiz son görüflmelerde, bu sald›r› plan›n›n kimler taraf›ndan ve nas›l haz›rland›¤›n› temel tezler biçiminde ortaya koymufltur. Özellikle tarihsel olarak islamiyette flii sünni ayr›m›n›n nas›l ortaya ç›kt›¤›n› ve kimlerin buna yol açt›¤›n› göstermifl; günümüzde de flii-sünni çat›flmas›n› körükleyen ABD’nin arkas›nda siyonizmin bulundu¤unu ifade etmifltir. Di¤er yandan Türk milliyetçili¤inin asl›nda devflirme kifliler ve gruplara dayand›¤›n›, bunun içinde de sabetayc›l›¤›n önemli bir rol oynad›¤›n› belirtmifltir. Dolay›s›yla Türkiye’nin demokratikleflmesini engelleyen, devlet içinde kendisini örgütleyerek, Türkiye’nin imkanlar›na sahip ç›k›p bunun halk taraf›ndan kullan›lmas›n›n önüne geçen ve esasta gayri milli olan bir kesimin nas›l yapay bir Türk milliyetçili¤i yapt›¤›n› ortaya koymufltur. ABD ve AB politikalar›n›n, yine Ortado¤u’daki çözümsüz ve d›fla dayal› yapay milliyetçi, statükocu tutumlar›n nas›l bir III. Dünya Savafl›’na yol açt›¤›n›, bunun da nas›l Kürt halk›n›n katliam ve imha süreci temelin-
ww
w.
ne t
Bunlarla birlikte, AKP hükümeti ateflkes sürecinde kesinlikle olumlu ve demokratik bir tutumun sahibi olmam›flt›r. Ateflkese sahip ç›kan, bu temelde Türkiye’nin demokratikleflmesini öngörecek flekilde Kürt sorununun çözümüne yaklaflan bir tutum içinde bulunmam›flt›r. Tam tersine, ateflkes sürecini bir zay›fl›k görüp, PKK’yi nas›l tasfiye edece¤inin, genelkurmayla ittifak kurarak nas›l iktidarda kalabilece¤inin basit hesab› içinde olmufltur. ‹ktidar ve rantç›l›k, AKP hükümetinin gözünü karartm›flt›r. Daha ateflkes sürecine girerken bile, AKP yönetiminin ve onun yürüttü¤ü ‘Terörle Mücadele Kurulu’nun PKK’yi tasfiye plan› haz›rlad›¤› yönünde bas›na yo¤un bilgiler yans›m›flt›r. Ateflkesten bu yana geçen befl ayl›k süre içerisinde de hükümetin çabalar› hep bu yönlü olmufltur. ‹ster hukuka yaklafl›m› olsun, ister diplomatik çabalar› olsun, isterse ordunun operasyonlar› karfl›s›ndaki tutumu olsun, bunlar›n hepsi PKK’nin tasfiyesi ve imhas› yönündedir. Baflbakan aç›kça ‘bizde Kürt hakk› diye bir fley yoktur’ diyebilmifl, 2005 yaz›nda Ankara’da ve Amed’de söylediklerini göz göre göre inkar edebilecek kadar aç›k bir ikiyüzlülü¤ün sahibi olmufltur. Bu noktada ‘K›z›l Elmac›larla’ AKP’nin ittifak halinde oldu¤u kesindir. ‘K›z›l Elmac›lar’, yani ›rkç›, floven Türk milliyetçileri AKP’yi de kullanarak PKK’yi tasfiye etmeyi, Kürt inkar›n› ve imhas›n› gerçeklefltirmeyi hedeflerken, AKP hükümeti de bu görev karfl›l›¤›nda devlet iktidar›n› elde tutmay› hedeflemektedir. Bu iki güç aras›nda böyle bir uzlaflma-
n›n sa¤land›¤› bilinmektedir. AKP-CHP uzlaflmas›, hükümet-genelkurmay uzlaflmas›, Tayyip Erdo¤an-Yaflar Büyükan›t uzlaflmas› ve pazarl›¤› bu noktada ortaya ç›km›flt›r. Dolay›s›yla Önderli¤imize ve halk›m›za yöneltilen imha sald›r›s›n›n, Türk devleti ve hükümetinin sorumlulu¤unda oldu¤u bir gerçektir. E¤er böyle de¤ilse, baz› gizli odaklar ve çeteler bunu yap›yorsa, o zaman yönetimi ellerinde bulunduran güçler olarak, bu güçleri ve bu gerçekleri h›zla a盤a ç›karmak ve iki halk› birbiriyle bitmez bir çat›flma içerisine sokacak bu olumsuz gidifle son vermek durumundad›r. E¤er böyle bir çaba içinde olunmaz ve sonuç al›nmazsa, elbette biz, bu imha sald›r›s›n›n devlet ve hükümetten kaynakland›¤›n›, örgütlü ve planl› gelifltirildi¤ini, dolay›s›yla sorumlusunun onlar oldu¤unu bilece¤iz ve bu güçleri bundan sorumlu tutaca¤›z.
de gelifltirilmek istendi¤ini, Kürt halk› üzerinde yeni katliam tehlikelerinin her zaman var oldu¤unu, d›fltan dayat›lan milliyetçi bölünme ve çeliflkinin Kürtleri ve bölge halklar›n› yeni ac›lar ve katliamlarla yüz yüze getirece¤ini ifade etmifltir. ‘K›z›l Elmac›’ ya da neo ittihatç› gruplar›n da böyle bir politikan›n uzant›s›, Türkiye’nin demokratik gelece¤ine zarar veren ve kasteden güçler olarak bu politikalar›n iç uzant›s› ve aleti konumunda bulundu¤unu, bu temelde demokratik çözüme karfl›tl›k ve Kürt düflmanl›¤› yap›ld›¤›n› derinli¤ine çözümlemifltir. Önderli¤imize ve halk›m›za yönelen imha sald›r›lar›n›n arkas›nda, elbette ›rkç›, floven milliyetçi ‘K›z›l Elmac›’ kesimler; iktidarc›, statükocu ve rantç› çevreler vard›r; Türk-Kürt çat›flmas›ndan ç›kar sa¤layan bölgesel ve uluslararas› güçler vard›r. Böyle bir ateflkes sürecinde Kürt sorununun demokratik çözümünü gelifltirmek yerine, buna karfl›t olup bunu engelleyip bofla ç›karma temelinde yaklafl›m göstererek, Türk-Kürt çat›flmas›n› tahrik edenler elbette yurtsever ve demokrat olamazlar.
ew e. c
Türk ordusunun en üst kademesi, 1 Ekim ateflkesi karfl›s›nda, bir nefer kalmay›ncaya kadar savafl›n sürdürülece¤ini ilan etmifl bulunmaktad›r. Halk›m›za yönelen imha sald›r›lar›n›n, gerillaya yönelen sald›r›lar›n, bunlarla birlikte Önder Apo’nun can›na kastetmeye çal›flan sald›r›lar›n Türkiye’de kimden kaynakland›¤›n›, kimin bunu aç›kça söyledi¤ini bilemeyecek bir durumda ve göremeyecek bir konumda de¤iliz.
om
36
De¤erli yoldaflflllar Ulusal sorunlar›n çözüm süreçleri, günümüz dünyas›nda oldukça karmafl›k süreçlerdir. Bunlara olumlu yaklaflanlar ve çözümü gelifltirenler oldu¤u gibi, olumsuz yaklaflarak sorunlar› çözümsüz k›lanlar da vard›r. Yani her halükarda çözümsüzlük söz konusu olmad›¤› gibi, kolay çözümler de bulunmamaktad›r. Bir yaklafl›m ve zihniyet meselesi olarak sorunlar çözüme gitmekte ya da çözümsüz kalmaktad›r. Örne¤in, ‹ngiltere’nin ‹rlanda sorununu çözmede gerçekten biraz samimi ve olumlu yaklafl›m içinde oldu¤u gözlenmektedir. Bu durum ‹rlandal›larca da de¤erlendirildi¤i için, ‹rlanda sorununun çözümünde son y›llarda önemli bir mesafe kaydedilmifltir ve görünen odur ki çözüm süreci iflleyerek önemli bir çözüm durumu gerçekleflecektir. Bunun yan›nda ‹spanya’n›n yaklafl›mlar› Bask ve ETA sorununu çözmemekte, zaman zaman çözüm yönünde geliflmeler görülse de bunlar s›k s›k t›kanmakta ve çat›flmal› durum geliflmektedir. Daha yak›n olarak Filistin sorunu-
Mart 2007 SERXWEBÛN ifllerinden birisiydi. Fakat çözüm sürecini gelifltirmek, bunu özellikle günümüz dünyas›nda ve Ortado¤u’sunda yapmak daha da zor, karmafl›k ve ustal›k isteyen bir olayd›r. Uluslararas› komployu yürüten güç olan ABD bunu gerçeklefltirirken, Türkiye’yi Irak politikas› do¤rultusunda kullanmay› amaçlam›flt›r. Önder Apo’ya karfl› komplo tezgahlan›rken, bunun temel amac›n›n Türkiye’nin Irak savafl›na kat›lmas› oldu¤u ve böyle bir söz karfl›l›¤›nda yap›ld›¤› bilinen bir gerçektir. Türkiye sözünü tutmay›nca, ABD-Türkiye iliflkileri belli bir gerginlik süreci yaflad›. Bu noktada PKK’nin yürüttü¤ü mücadele önemli bir siyasal duruflu ifade etti. fiimdi Irak’ta hakimiyet sa¤lamak, ‹ran ve Suriye’yi geriletmek isteyen ABD, yeniden Türkiye’ye ihtiyaç duymaktad›r. ‹ran’a karfl› ortak hareket etme ve ittifak yapma karfl›l›¤›nda, PKK’yi ve Kürt sorununu pazarl›k konusu yapmaktad›r. Kuflkusuz bölge politikalar› aç›s›ndan Kürtlerin içinde bulundu¤u durum da ABD için önemlidir ve ciddi bir stratejik de¤eri vard›r. Fakat Türkiye’nin de böyle bir stratejik de¤erinin oldu¤u, ABD’nin buna büyük önem verdi¤i, bu temelde Türkiye’yi özellikle ‹ran ve Suriye karfl›s›nda kullanmak istedi¤i, aç›kça görülen bir gerçektir. Bunun için de ABD ile Türkiye aras›nda yo¤un bir pazarl›¤›n sürdü¤ü, PKK koordinatörlü¤ü sisteminin bu pazarl›¤› yürüten organlardan biri olarak gelifltirildi¤i, bu anlamda Türkiye’nin verdi¤i baz› tavizler karfl›l›¤›nda ABD’nin de PKK’ye karfl› mücadelede k›smi ortakl›k yapt›¤›, görülen bir gerçek olmaktad›r. PKK’nin tasfiyesi karfl›l›¤›nda, Türkiye’yi ‹ran ve Suriye karfl›s›nda kullanmak üzere bir ittifak durumu ortaya ç›kabilir. Böyle bir durumda ABD, Kürt milliyetçili¤ini de bütün parçalarda hakim k›larak, hem Türkiye’yi hem de Kürtleri kendi Ortado¤u politika-
w.
ne te we .c om
nu irdeledi¤imizde flunu görüyoruz: Demokratik çözümde iradeli ve zamanl› davran›p sonuç alma gerçekleflmeyince, milliyetçi floven çevreler ve rantç› güçler çözümü sabote edebilmektedir. Nitekim Filistin sorununu çözmek yerine, Filistinlileri zay›flat›p kendi egemenliklerini kurmak isteyen ‹srailli çevreler, hem Filistin’de hem de kendi içlerinde bar›flç›l siyasal çözüm arayan çevreler üzerinde bask› kurup çözümü sabote etmifllerdir. Bu do¤rultuda, çözüm arayan ‹srail Baflbakan› ‹zak Rabin suikastla katledildi¤i gibi, Filistin Ulusal Önderi de sonucu hala tespit edilememifl bir yöntemle öldürülmüfltür. Yaser Arafat’›n ölümü oldukça ö¤reticidir. Öldü¤ü zaman birçok çevre, ‘tam da ABD politikalar›n›n Yaser Arafats›z bir Filistin istedi¤i zamanda öldü’ diyebilmifltir. Arafat da ölümünden önce, bunda ‹srail sald›r›s›n›n pay› oldu¤unu ifade etmifltir. Demokratik siyasal çözüm bulmak yerine, karfl› taraf› tasfiye etme isteminin Filistin-‹srail sorununu ne hale getirdi¤i, Filistin’i ne kadar parçal› ve güçsüz bir duruma düflürdü¤ü ortadad›r. Sorun Filistin-‹srail çat›flmas› olmaktan ç›kar›larak, El Fetih-Hamas çat›flmas› derekesine düflürülmüfl, Ortado¤u’yu yönlendiren Filistin gücü adeta tükenme noktas›na getirilmifltir. Irak’ta yaflanan olaylar önemli sonuçlar ç›kar›labilecek düzeydedir. ‹çinde bulundu¤umuz süreç aç›s›ndan, tüm bunlardan ç›kartabilece¤imiz ve ç›kartmam›z gereken önemli sonuçlar vard›r.
37
ww
Kürt özgürlük hareketini var etmek tarihin en zor ifllerinden birisiydi
Kürt sorunu belki de tarihin ve bölgenin en karmafl›k ve çözümü en güç sorunlar›ndan birisidir. Sorunun a¤›rl›¤›, güçlü çok elin içinde olmas›ndan ve en çok ilgili olan çevrelerin çözüm iradesine sahip olmamas›ndan kaynaklanmaktad›r. Kuflkusuz Kürt özgürlük hareketini var etmek, ortaya ç›karmak, gelifltirmek ve özgürlük mücadelesini sarp yollarda ilerletmek, tarihin en zor
s›nda kullanmak isteyebilir. Nitekim bu yaklafl›mlar›n geliflmekte oldu¤u, yo¤un bir politik pazarl›¤›n bu çerçevede sürdü¤ü, ABD ile Türkiye’nin bu konuda baz› anlaflmalar gelifltirdikleri görülmektedir. Bu durum, Kürt sorununun çözümü yerine, asl›nda Kürt sorunu temelinde çat›flmalar› derinlefltirerek, ABD’nin bölgedeki ç›karlar›n›n gelifltirilmesini hedefleyen bir politik tutumu ortaya ç›karmaktad›r. Ayn› fleyler AB aç›s›ndan daha net söylenebilir. Özellikle Almanya ve Fransa, Türkiye ve Kürdistan kaynaklar›n› sömürebilmek için ‘tavflana kaç, taz›ya tut politikas›’ do¤rultusunda Türk-Kürt çeliflkisini körükleyen bir tutumu sürdürmektedir. Bir yandan Kürt sorunundan, di¤er yandan Ermeni sorunundan yararlanarak, Türkiye üzerinde üstünlük sa¤lay›p ç›kar elde etmeye çal›flmaktad›rlar. Kürt sorununu yaratan güçler olarak flimdi de çözümden yana politikalar›n sahibi de¤il, yine çözümsüzlük, çat›flma ve Kürt sorununun devam›ndan yana olan ve bundan ç›kar sa¤layan politik güçler olma konumundad›rlar.
Milliyetçilik çeliflki ve çat›flmalar› tahrik ederek etkinli¤ini sürdürmek istemektedir Bölge güçlerine gelince, ister Fars milliyetçili¤i, ister Arap milliyetçili¤i olsun, Kürtlerle Türkiye’yi çat›flt›rma politikas›n› esas al›p bunu pratikte gelifltirmek için her türlü tahrikin ve çaban›n sahibi olmaktad›rlar. Kürtlerle çeliflki ve çat›flma içinde olan bir Türkiye’nin Ortado¤u’da zay›f bir konumda
SERXWEBÛN Mart 2007
Kürt ulusal varl›¤› konusunda pazarl›klar sürmektedir
D›fl güçler taraf›ndan desteklenen ve k›flk›rt›lan bu e¤ilimler, Türkiye’yi körcesine yeni bir y›k›m›n, parçalanman›n içine do¤ru itmektedirler. Bu çevreler gerici faflist e¤ilimleri hayata geçirerek, iktidar› elde tutabilmek, bölgesel güçlerden, yine d›fl güçlerden destek almak için Türkiye’nin bütün imkanlar›n› pazarlamaktan geri durmamaktad›rlar. Bunun için bu do¤rultuda yo¤un bir pazarl›¤›n sürdü¤ü bilinmektedir. Pazarlanan›n Önderlik gerçe¤imiz, hareketimiz, Kürt ulusal varl›¤› ve gelece¤i oldu¤u, bilinen bir gerçektir. Bu bak›mdan yeni uzlaflmalar ve ittifaklar ortaya ç›kart›lmaya çal›fl›lmaktad›r. Nitekim Türkiye’nin mevcut iktidar›, ABD üzerinde bask› yaparak, ABD ile Güney Kürdistan Federe Yönetimini PKK’yi tasfiye ve imha plan›na askeri düzeyde katmak istemektedir. Bu konuda son u¤rafl›lar› KDP ve YNK’nin
ww
w.
ne t
olaca¤›n›, dolay›s›yla kendileriyle rekabet edemeyece¤ini düflünerek, tarihi olarak oluflmufl Kürt-Türk ittifak›n› tümden bozacak bir sürecin geliflmesi için yo¤un çaba harcamaktad›rlar. Bu durum ve bu temelde izlenen politikalar da Kürt sorununun çözümünü zorlaflt›rmaktad›r. Özellikle tek parçada çözümün olmas›n›n zorlu¤u, Kürt sorununun bir bölgesel çözümü, Ortado¤u çap›nda bir çözümü dayatmas› gerçe¤i bu biçimde sabote edilmektedir. Bölgede oluflmufl milliyetçi odaklar, Kürt sorununun çözümü temelinde bölgesel birlik ve geliflme sa¤lamak yerine, çeliflki ve çat›flmalar› tahrik ederek kendi varl›klar›n› ve etkinliklerini sürdürmek istemektedirler. Bu da sorunlar› çözümsüz b›rakt›¤› gibi, demokratikleflmenin önünü kesmekte, despotizmi ve bölgesel çat›flmay› gündeme getirip canl› tutmaktad›r. Türkiye içinde özellikle floven milliyetçi çevreler, yine rantç› iktidarc› çevreler, tarihsel olarak milliyetçili¤in gözlerini kör etmesi sonucunda Kürt karfl›tl›¤›nda ›srar etmektedir. Türkiye’nin nereye gitti¤i, nas›l bir çeliflki ve çat›flmayla yüz yüze geldi¤i, hangi tehlikelerle karfl› karfl›ya bulundu¤u onlar› çok fazla ilgilendirmemektedir. Onlar için önemli olan, floven milliyetçi duygular›d›r, rantt›r, iktidard›r. Kürt inkar› ve imhas›na dayal› bir tarzda politik iktidar› ve ekonomik kaynaklar› elde tutmad›r. Bu bak›mdan Türkiye içinde her ne kadar önemli bir demokrasi mücadelesi varsa da demokratik ayd›n çevreler, hem ‘K›z›l Elmac›’ kli¤i hem de AKP politikalar›n› Türkiye aç›s›ndan tehli-
PKK’ye karfl› imha savafl›na kat›lmas› olay›d›r. Türkiye’de bunun yo¤unca tart›fl›ld›¤›, son MGK Toplant›s›’n›n da bu gündemle gerçeklefltirildi¤i bilinmektedir. Bu çevrelerin, Güney Kürdistan’daki statükoyu biraz daralt›lm›fl biçimde kabul etme, Güney Kürdistan Yönetimini tan›ma karfl›l›¤›nda, onlar› da PKK’ye karfl› imha savafl›na katmak için yo¤un çaba harcad›klar› bir gerçektir. Bu temelde çeflitli vaatler ve tavizler vererek, bu güçleri de k›smen PKK’ye karfl› yürütülen savafla katma ihtimali geçmifle göre zay›f da olsa vard›r. Tüm bunlar› dikkate almam›z gerekmektedir. Türkiye’nin mevcut inkarc› ve imhac› yönetimi bir yandan Avrupa ve ABD’nin deste¤ini alarak, bir yandan bölge statükoculu¤una dayanarak, esas olarak da ABD’yi ve Güney Kürdistan Federe Yönetimini bir askeri plan içine çekerek, Özgürlük hareketimizi tümden imha ve tasfiye etmeyi hedefleyen bir sald›r›y› yürütmeye çal›flmaktad›r. Hareketimiz üzerinde böyle bir operasyon vard›r.
ew e. c
keli görüp Türkiye’yi demokratiklefltirmek isteyen bir mücadele yürütseler de zay›ft›rlar. Bir politik güç haline gelememektedirler, parçal›d›rlar. Dolay›s›yla da toplum ve devlet üzerinde K›z›l Elmac› e¤ilim ile statükocu, rantç› e¤ilimin a¤›r hakimiyeti vard›r. Aralar›ndaki k›smi uzlaflma, Kürt sorununda demokratik çözüm ve siyasi diyalog yerine, Kürt inkar› ve imhas›n› öngören politikalarda ›srar› daha cüretli bir biçimde gelifltirme ve dayatma durumunu ortaya ç›karmaktad›r.
om
38
ABD AB ve bölge devletleri oldukça ç›karc› davranmaktad›r
Biz ateflkesle birlikte Kürt sorununun demokratik çözümünü Türkiye toplumu baflta olmak üzere tüm bölgesel ve uluslararas› ortama dayatm›flken, Türkiye’nin inkarc› ve imhac› kli¤i de böyle bir planlama ve ittifak temelinde hareketimizi tümden imha etmek, Kürt soyk›r›m›n› tamamlamak üzere Önderli¤imize ve hareketimize karfl› sinsi, vahfli ve alçakça bir sald›r›y› planl› bir biçimde dayatm›flt›r ve yürütmektedir. Sözü edilen kli¤in bu imha amaçl› sald›r›y› önümüzdeki haftalarda daha da t›rmand›raca¤›, Önderli¤imizin sa¤l›¤›na yöneltilen sald›r›n›n bu noktada stratejik bir konum arz etti¤i, bunu gerçeklefltirme temelinde, hareketimizi ezmek ve Kürt katliam›n› gerçeklefltirmek üzere her alanda topyekun sald›r›ya geçece¤i; birçok alanda yapt›¤› askeri haz›rl›klar›n, s›n›r y›¤›na¤›n›n, yine ‘kuvayi milliyecilik’ ad› alt›nda çeflitli paramiliter güçlerin de¤iflik alanlarda örgütlendirilmesinin bu amaç do¤rultusunda yap›ld›¤› da bilinen bir gerçektir.
Mart 2007 SERXWEBÛN nunun bar›flç›l demokratik çözümü için önemli bir mücadeleyi tüm Kürdistan’a, Türkiye’ye ve Ortado¤u’ya dayatt›k. Hareket ve halk olarak özgürlük, demokrasi ve bar›fl için, Kürt sorununun demokratik çözümü için büyük bir çaba içerisinde olduk. Cesurca ve fedakarca mücadele yürüttük. Önder Apo, uluslararas› komplo gerçe¤ini teflhir eden, bofla ç›kartan, baflar›s›z k›lan, ona karfl› özgürlük ve demokrasi mücadelesini gelifltiren, güçlendiren bir çaban›n ve baflar›n›n sahibi oldu. Unutmayal›m ki uluslararas› komplo daha bafl›nda Önderli¤imizi imha ve hareketimizi tasfiye etmeyi, Kürt sorununu tasfiye etme ve Kürt soyk›r›m›n› tamamlamay› hedefliyordu. Önder Apo en zor koflullarda ve en az imkana dayal› olarak, ama büyük bir duyarl›l›k, do¤ru bir tutum ve taktik ustal›kla bu imha sürecini bofla ç›kartt›. Önderli¤imiz daha 15 fiubat komplosu sürecinde, katletmeyi hedefleyen komplonun baflar›s›z k›l›nmas›n› sa¤lad›. Ard›ndan komploya karfl› mücadeleyi gelifltirecek bir direnifli ortaya ç›kard›. ‘Üçüncü Ön derliksel Do¤uflfl’’ süreci dedi¤imiz süreçle komplo gerçe¤ini anlama, komploya karfl› mücadelenin teorisini, program›n›, strateji ve taktiklerini yaratma, komploya karfl› mücadelenin ve komployu yenmenin felsefesini ve ideolojisini ortaya ç›karma gücünü gösterdi. Paradigmasal de¤iflim yaflad›; hiyerarflik ve devletçi toplum gerçe¤ini çözümleyerek, ondan tümden kopmay› ifade eden demokratik sosyalizm paradigmas›n› gelifltirdi. Kad›n özgürlü¤üne ve ekolojiye dayal› özgür insan ve toplum yaflam›n›n yeni ideolojik, teorik ve programsal çerçevesini ve ilkelerini ortaya ç›kard›. Halklar, ezilenler, ezilen cins, s›n›f ve toplum için özgürleflme ve kurtuluflun felsefesini, ideolojisini, program›n› ve taktiklerini yaratt›. K›sacas›, birinci olarak komplonun imha amac›n› bofla ç›kartarak, komployu yenilgiye u¤ratt›. ‹kinci olarak komplonun bo¤ma, çürütme ve tasfiye etme amac›n› komploya karfl› mücadelenin teori, program ve taktiklerini yaratarak bofla ç›kartt›. Yeni Önderliksel geliflme ve do¤ufl, Önderliksel üçüncü do¤ufl
ve yeni paradigma demek, uluslararas› komplonun ruhta, anlay›flta, felsefede, ideolojide, strateji ve taktikte yenilgiye u¤rat›lmas› ve afl›lmas› demektir. Komplonun dayand›¤› hiyerarflik ve devletçi sistemin günümüzdeki kapitalist biçiminin afl›lmas›, ondan kopulmas› ve ona alternatif yeni bir toplum yaflam›n›n ortaya ç›kart›lmas› demektir.
w.
ne te we .c om
1 Haziran At›l›m› temelinde yürüttü¤ümüz mücadelenin ortaya ç›kard›¤› sonuçlar Kürt sorununun demokratik çözüm zeminini belli ölçüde gelifltirip güçlendirdi¤i gibi, Türkiye yönetiminin ateflkes karfl›s›nda içine girdi¤i tutum un da tümden imha ve tasfiye amac›n› öngören, dolay›s›yla uluslararas› komployu 9. y›lda baflar›ya götürmeyi hedefleyen bir konumda oldu¤u aç›kta görülmektedir. Görülüyor ki ABD’nin, AB’nin ve bölge devletlerinin politik durufllar› son derece nazik ve hassast›r. Oldukça ç›karc›d›r, kendi ç›karlar› için her fleyi yapacak ve hiçbir ilke tan›mayacak düzeydedir. Yine Güney Kürdistan’›n durumu son derece duyarl› ve nazik bir konumdad›r. Türkiye’de ise belli bir bar›fl çabas› olsa da bar›fl ve demokratik çözüm için belli bir mücadele veriliyor olsa da bunlar Türkiye toplumunu yönlendirecek ve siyasi sürece hakim olacak güçte de¤ildir. Hareketimiz bunlar› gelifltirecek bir öncülü¤e ve yönlendirme gücüne ulaflamam›flt›r. ‹nkarc› ve imhac› güçler böyle bir ortamdan yararlanarak, o u¤ursuz kara faflist emellerini hayata geçirmek istemektedirler. Öyle anlafl›l›yor ki floven, milliyetçi, gerici güçler böyle bir politik ortamdan yararlanarak, sekiz y›ld›r baflaramad›klar›n› sinsi yöntemlerle baflarmak, yani sinsi yöntemlerle Önder Apo’yu katletmek, buna dayanarak Özgürlük hareketimizi imha etmek ve Kürt halk›na aç›k bir soyk›r›m dayatmak istemektedirler.
39
ww
De¤erli yoldaflflllar Tüm bu gerici faflist sald›r›lar karfl›s›nda hareket ve halk olarak bizim de yapabilece¤imiz önemli çal›flmalar vard›r. Bu vahfli, kirli, kara katliamc› ve insanl›k d›fl› sald›r›lar bir güçlülü¤ün ve baflar›n›n ürünü olmaktan çok, zay›fl›¤›n, baflar›s›zl›¤›n ve haks›zl›¤›n sonucunda yap›lan ç›lg›nca davran›fllard›r. Bir kere bunu görmemiz gerekir. Elbette bu geçen süreçte hareket olarak biz de bofl durmad›k, çal›flt›k ve mücadele ettik, komploya karfl› direndik. Provokatif tasfiyeci e¤ilime karfl› direndik. Çürütme politikas› karfl›s›nda direndik. 1 Haziran At›l›m›’n› gelifltirdik. 1 Ekim ateflkes sürecini ilan ettik ve Kürt soru-
Son sald›r› Önderlik gerçe¤i karfl›s›nda sistemin içine düfltü¤ü panik durumudur
Önderli¤imiz bu geliflmeleri yaratarak ‹mral› sürecinde uluslararas› komployu tarihsel olarak aflan, onu yenilgiye u¤ratan bir geliflmenin yarat›c›s› oldu. Nitekim ne yaparsa yaps›n ve hangi yöntemi uygularsa uygulas›n, Önderli¤i geriletemeyen, engelleyemeyen, durduramayan ve yenilgiye u¤ratamayan sistem, flimdi yeni sald›r› yöntemleriyle, yani sinsi katliam yöntemleriyle Önderlik gerçe¤imizi yenilgiye u¤ratmak, hareketimizi bu biçimde ezmek ve tasfiye etmek istemektedir. Mevcut sald›r›lar hareketimizin gerilemesinden, zay›fl›¤›ndan ve ç›k›fls›zl›¤›ndan de¤il, tam tersine, uluslararas› komplo koflullar›na ra¤men Önderlik, hareket ve halk olarak düflüncede ve eylemde ilerleme gücünü göstermesi gerçe¤i karfl›s›nda sistemin içine düfltü¤ü panik, tarihsel olarak afl›lma, yenilgiye u¤rama korkusu ve endiflesinden kaynaklanarak, böyle vahfli yöntemlerle gelifltirilmektedir. Önderli¤imize ve halk›m›za yöneltilen bu imha sald›r›s›, hareketimizin geliflip güçlenmesi ve baflar› yolunda ilerlemesinden duyulan korkudan kaynaklanmakta, onun karfl›s›nda içine düflülen zay›fl›¤›n bir ürünü olmaktad›r. Önderli¤imizi aç›ktan katledemeyen, ‹mral› sistemi gibi en a¤›r iflkence sistemi alt›nda bile O’nun halk için özgürlük, demokrasi düflüncesi ve eylemi üretmesini engelleyemeyen sistemin çaresizce ve ç›lg›nca baflvurmaya çal›flt›¤› yeni yöntem olmaktad›r. Hareketimiz geçmiflte de ciddi tehlikeler ve zorluklar içerisinde mücadele etti. Önderli¤imiz geçmifl y›llarda
SERXWEBÛN Mart 2007
“Birazc›k hukuka dayanan ve insani özellikler tafl›yan hiçbir devlet ve
siyasi güç, kendi güvenli¤i alt›ndaki bir kifliyi zehirleyerek öldürmek istemez. Bu, zay›fl›¤›n bir
göstergesidir, her türlü insanl›k de¤erinden uzak olmakt›r. Bu,
kanla beslenmektir, vampirliktir, vahflettir. Baflkas›n› katletmeyi kendisi için mubah görmektir. Faflizm budur, diktatörlük,
sömürgecilik, soyk›r›m budur”
anlam› ve izah› yoktur. Hiç kimse baflka bir tan›m getiremez. Güçlü, birazc›k hukuka dayanan ve insani özellikler tafl›yan hiçbir devlet ve siyasi güç, kendi güvenli¤i alt›ndaki bir kifliyi zehirleyerek öldürmek istemez. Bu, zay›fl›¤›n bir göstergesidir. Bu, her türlü insanl›k de¤erinden uzak olmakt›r. Bu, kanla beslenmektir, vampirliktir, vahflettir. Baflkas›n› katletmeyi kendisi için mubah görmektir. Faflizm budur, diktatörlük budur, sömürgecilik budur, soyk›r›m budur. Önder Apo’ya yöneltilen sald›r› bu anlama gelmektedir. Bu sald›r› karfl›m›zdaki gücün niyetini, politikalar›n› ve neyin peflinde kofltu¤unu da iyice a盤a ç›karm›flt›r. Buna ra¤men biz yine de sa¤duyulu yaklaflmay›, sab›rl› davranmay› ve çözümleyici tutum
ww
w.
De¤erli yoldaflflllar Önderlik, hareket ve halk olarak ateflkes sürecine gerçekten de stratejik yaklaflt›k. Kürt sorununun ateflkes temelinde bar›flç›l demokratik çözümünde samimi davrand›k ve hala da öyleyiz. Bu do¤rultuda her türlü fedakarl›¤› içeren bir tutumun ve çaban›n da sahibi olduk. Ciddi kay›plar vermemize ra¤men, ateflkesin baflar›s›, dolay›s›yla Kürt sorununun bar›flç›l demokratik siyasi çözümü için sab›rla çaba harcad›k. Bu do¤rultuda birçok çal›flma yürüttük, çeflitli çevreleri uyard›k, toplant›lar yapt›k, halk›n demokratik mücadelesini gelifltirdik. Kendimizi güçlendirerek, demokratik çözüm gücünü ortaya ç›karabilmek için bir y›¤›n toplant›, tart›flma ve haz›rl›k çal›flmas› içerisinde olduk. Ancak flimdi ortaya ç›kan durum yeni bir durumdur.
içinde olmay› esas al›yoruz. Biz yönetim olarak, hareketimizin çeflitli sorumlu organlar› olarak bu durumu tart›fl›p de¤erlendirdik. ‹lk etapta durumun teflhir ve deflifre edilmesini, bu temelde sorumlular›n a盤a ç›kart›larak Önderli¤imize yöneltilen bu katliam gerçe¤inin a盤a ç›kar›lmas›n› öngörüyoruz. Bu bak›mdan Önderli¤imize kasteden bu vahfli tutumun a盤a ç›kart›lmas›n›, sahiplerinin bulunmas›n›, Önderli¤imizin bu durumdan kurtar›lmas› için h›zla harekete geçilmesini ve ulusal ya da uluslararas› düzeyde bir tedavi ortam›na al›nmas›n› ilgili tüm çevrelerden istiyoruz. E¤er çeflitli sorumlu güçler kendi bilgileri ve iradeleri d›fl›nda baz› çete çevrelerinin bunu yapt›¤›n› düflünüyor ya da söylüyorlarsa, o zaman bu durumu h›zla telafi etmeli ve sorumlular› kimse, a盤a ç›kartmal›d›rlar. Daha da önemlisi, Önderli¤imizin sa¤l›¤›n› güvenceye almal› ve bir gün bile gecikmeden bunu sa¤layacak bir tedavi imkan›n› yaratmal›d›rlar.
ew e. c
Biz böyle bir çaba içerisindeyken, ateflkese stratejik yaklafl›rken ve ateflkes temelinde Kürt sorununun bar›flç›l demokratik çözümüne inan›p, bunu gerçeklefltirmek için çaba harcarken, karfl›m›zdaki güçlerin bizim için imhadan baflka bir fley düflünmediklerini gördük. Bunlar›n, hareketimizi nas›l ezeceklerinin, Önderli¤imizi nas›l katledeceklerinin, Kürt halk›n› nas›l katliamlar ve soyk›r›mlardan geçireceklerinin afla¤›l›kça aray›fl› içinde olduklar›n› fark ettik. Sadece bunu düflündüklerini ve bunun hesab›n› yapm›fl olduklar›n› anlad›k. Önderli¤imize karfl› yöneltilen alçakça vahfli sald›r›n›n baflka hiçbir
ne t
hep mucize kabilinden bir mücadelenin yürütüldü¤ünü söyledi. Adeta k›zg›n sac üzerinde yürür gibi bir mücadelenin yürütüldü¤ünü, bu mücadelenin S›rat köprüsünden geçmeye benzedi¤ini, bunun her an›n›n büyük zorluklar ve olanaks›zl›klar içerisinde, insan›n büyük gücüne ve yarat›c›l›¤›na dayal› olarak, cesaret ve fedakarl›kla gelifltirilen ve baflar›ya götürülen bir mücadele oldu¤unu ifade etti. Demek ki hep zorluklar ortam›ndan geçilerek bugüne kadar gelindi ve sekiz y›ld›r uluslararas› komplo sald›r›s›na karfl› da Önderli¤imiz, hareketimiz ve halk›m›z komployu bofla ç›kartacak ve yenilgiye u¤ratacak bir mücadele gerçe¤ini düflünce ve eylem olarak ortaya ç›kartabildi. Dolay›s›yla komplonun yenilgiye u¤rat›lmas› anlam›na gelen Kürt sorununun bar›flç›l demokratik çözümünü Türkiye ve Ortado¤u siyaset gündemine en ileri düzeyde dayatmay› ifade eden bir geliflmeyi ortaya ç›kard›. Böyle bir geliflme durumudur ki inkar ve imhada ›srarl› olan ve varl›¤›n› buraya dayayan güçleri pani¤e düflürdü. Dolay›s›yla bu durumdan kurtulmak için, bu vahfli yöntemlerle, hiçbir insanl›k ve hukuk de¤erine s›¤mayan sald›r› yöntemleriyle hareketimize karfl› sald›r› yürütür hale geldiler.
om
40
Önderli¤e yöneltilen sald›r›y› bozmak en büyük insani ve demokratik görevdir
Biz öncelikle bu temelde bir davran›fl içinde olmay›, ilgili tüm çevrelerden bunu istemeyi, bunu sa¤latacak bir duyarl›l›k ve mücadele içinde olmay› öngörüyor ve esas al›yoruz. Bu bak›mdan hareket ve halk olarak tüm gücümüzü Önderli¤imizin sa¤l›¤›n›n korunmas› amac›n› gerçeklefltirmek için seferber etmeyi, bunu sa¤latacak yöntemleri içeren bir çaba ve mücadele içine sevk etmeyi öngörüyoruz. ‹lgili herkesi buna ça¤›r›yor, davet ediyoruz. Bunlar gerçekten Türkiye’yi seviyorlarsa, Türk toplumunun demokratik yaflam›n› istiyorlarsa, Türk-Kürt çat›flmas›na karfl›larsa, Türkiye’nin demokratik gelece¤inden yana olup gerçek Türk yurtseveriyseler, kimden kaynaklanm›fl olursa olsun, esas olarak da Türkiye’ye yöneltilmifl, Türkiye’yi ç›kmaz ve çat›flma içine sokacak ve parçalayacak böyle bir oyunu bozmak için çaba harcamaya davet ediyoruz. Henüz bu oyunun bozulma imkan› vard›r.
Mart 2007 SERXWEBÛN Önderli¤e yöneltilen sald›r› komplo içinde komplodur
mizi ve hareketimizi baflar›ya götürecek bir mücadele tarz›n› esas almay› daha do¤ru buluyor ve esas al›yoruz. Bunun için de baflta Türkiye yönetimi olmak üzere tüm demokratik güçleri, Türkiye toplumunu, Kürt ulusal güçlerini ve demokratik kamuoyunu bu katliam› durdurup tersine çevirecek ve bu oyunu bozacak bir çaban›n içinde olmaya ça¤›r›yor, biz de bu tür çal›flmalara aktif biçimde kat›laca¤›m›z› belirtiyoruz. Öncelikli yaklafl›m›m›z budur. Bu çerçevede bütün kadro ve çal›flan yap›m›z, tüm halk›m›z tam bir alarm durumunda Önderli¤imizi sahiplenmek, O’nun etraf›nda kenetlenmek temelinde bir durufl ve demokratik mücadele içinde olmal›d›r diyoruz. ‹lgili çevrelere bu durumu de¤ifltirme f›rsat›n› tan›rken, bunu gerçeklefltirmek için aktif bir çaba ve mücadele içinde olaca¤›m›z› belirtiyor, elimizden gelen tüm çabay› göstermeyi esas al›yoruz. ‹lgili tüm güçleri do¤ruya davet ediyoruz. Bunu kamuoyu önünde yapt›k. ‹lgili çevreleri sorumlulu¤a davet ettik, ça¤r›lar yapt›k, mektuplar gönderdik. Kendilerine flans ve f›rsat tan›yoruz. Her alandaki halk›m›z demokratik meflru eylemlerini her düzeyde gelifltirerek, Önderli¤imize yöneltilmifl sald›r›y› teflhir eden ve ona karfl› durulmas›n› sa¤latacak aktif bir mücadele içinde olmal›d›r. Hareket olarak öncelikli tutumumuz budur. Bu tutumu etkili bir biçimde yürütür ve demokratik güçleri harekete geçirirsek, bu oyunu bozabilece¤imize, bu yönlü komplo plan›n› bofla ç›karabilece¤imize, dolay›s›yla bu do¤rultuda baflar›l› bir ad›m atabilece¤imize inan›yoruz. Demokratik mücadeleyi gelifltirme temelinde ilgili çevrelere bask› uygulayarak, bu oyunda geri ad›m att›r›p vazgeçirebilece¤imizi düflünüyoruz. Bu temelde tüm gücümüzün zengin ve sonuç al›c› bir eylemlilik içinde olmas›n› istiyor, tam bir seferberlik halinde, her türlü direnifl için yo¤un haz›rl›klar yap›lmas› gerekti¤ini belirtiyoruz. Böylesi bir tutum, di¤er çevrelerin tutumlar›n›n ne olaca¤›n› da a盤a ç›kartacakt›r. E¤er bu, gerçekten çete odaklar›n›n oyunuysa, bu oyun a盤a ç›kart›l›p bofla ç›kart›larak bozulabilecek bir oyun-
dur. Yine baz› çevreler yanl›fl yapt›klar›n› görüp vazgeçmeyi öngöreceklerse, yine bozulabilecektir. O bak›mdan baflta AKP hükümeti ve Türkiye’nin genelkurmay› olmak üzere ilgili tüm çevrelerin bu olay karfl›s›ndaki tutumunun ne olaca¤›n› görmek istiyoruz. Bu konuda olumlu, çözümleyici ve demokratik içerik tafl›yan her türlü yaklafl›m ve tutuma büyük de¤er biçti¤imizi ve bunun geliflmesi için çaba harcayaca¤›m›z› belirtiyoruz. Bu yaklafl›m›m›z›n k›sa sürede bir turnusol ka¤›d› gibi her fleyi ayd›nlataca¤›n›, herkesin gerçek yüzünün ne oldu¤unu a盤a ç›kartaca¤›n› düflünüyoruz. E¤er olumlu yaklafl›mlar geliflirse oyun bozulabilecektir. Olumlu yaklafl›mlar geliflmez de inkarc› ve imhac› güçler Önderli¤imizden bafllayarak halk›m›z› ve hareketimizi imha etmek ve Kürt soyk›r›m›n› gerçeklefltirmek üzere sald›r›lar›nda ›srarl› olurlarsa, birkaç hafta içinde bu durum da netlik kazanacakt›r. ‹flte o zaman hareket ve halk olarak biz de Önderli¤imize ve özgür gelece¤imize kasteden bu vahfli imhac› sald›r› karfl›s›nda var olmak, özgür olmak, demokratik olmak ve özgür gelece¤imizi yaratmak için tüm gücümüzü seferber edip bu imha sald›r›s›na karfl› topyekun bir var olma ve özgür olma direniflini gelifltirece¤iz.
ww
w.
ne te we .c om
Önderli¤imize yöneltilen sald›r› komplo içinde komplodur, oyun içinde oyundur. 9. y›l›nda, uluslararas› komplonun en sinsi ve vahfli yöntemlerle gelifltirilmesinden baflka bir fley de¤ildir. Dolay›s›yla bunu bozmak en büyük insani ve demokratik görevdir, halkç› görevdir. Türk toplumunun, Türkiye halk›n›n, tüm bölge halklar›n›n ve insanl›¤›n ç›karlar›na olan budur. Bunu baflarman›n imkanlar› vard›r. Bunu gerçeklefltirme flans› yüzde ellidir. Dolay›s›yla bu flans›n kullan›lmas› ve buna uygun davran›fl içinde bulunulmas› en do¤ru tutumdur. Biz de tutumumuzu bu temelde belirliyor ve ilgili herkesi bu tutum içinde olmaya davet ediyoruz. Önderli¤imize yöneltilen katliam sonuca varm›fl de¤ildir. Anlad›¤›m›z ve uzmanlar›n bize bildirdi¤i kadar›yla, tedavi edilme imkan› vard›r. E¤er zaman kaybedilmezse, tedavinin baflar› flans› yüzde ellinin üzerindedir. Böyle bir durum ise komplo içinde komployu, oyun içinde oyunu bozacakt›r. Özellikle Türkiye toplumuna dayat›lmak istenen bu çat›flma ve parçalanma sürecini bofla ç›kartacak, önü al›nmaz Türk-Kürt savafl›n› önleyecektir. Befl yüz, hatta bin y›ll›k KürtTürk ittifak›n›n devam›n› sa¤layacakt›r. Bu bak›mdan öncelikle Önderli¤imizin sa¤l›k kontrolü ve tedavisi temelinde bu oyunu bozmay›, dolay›s›yla Önderli¤imizin sa¤l›¤›n› kazanma temelinde, asl›nda imha ve inkar planlar›n› bofla ç›kartarak ateflkesin stratejik baflar›s›n› sa¤layacak bar›flç›l demokratik çözüm sürecini gerçeklefltirmeyi öngörüyor ve esas al›yoruz. Bunun yüzde elliden fazla olan flans›n›n kullan›lmas›n› istiyoruz. Biz bunun için tüm gücümüzü seferber etmeyi, bu noktada geçmiflte mucizeler yaratm›fl olan hareketimizin bugün de bu a¤›r koflullarda do¤ru yöntemlerle, sab›rla ve sa¤duyuyla Apocu tarzda mücadele ederek yeni mucizeler yaratan ve baflar›lar kazanan bir mücadeleyi ortaya ç›kartmas›n› öngörüyoruz. Bu temelde hareket ve halk olarak duygusal yaklaflmadan, ak›lc›, sa¤duyulu ve duyarl› davranarak, Önderli¤i-
41
De¤erli yoldaflflllar Durumun çok ciddi oldu¤u aç›kt›r. Uluslararas› komplonun yeni bir sald›r› aflamas› söz konusudur. Özgürlük ve demokrasi mücadelemiz aç›s›ndan bu yeni bir durumdur. Bugünden itibaren Kürdistan’›n dört parças›nda ve yurtd›fl›nda tek gündemimiz Önder Apo’nun sa¤l›¤›, can güvenli¤i ve özgürlü¤üdür. Tüm parçalardaki ve yurtd›fl›ndaki yoldafllar›m›z›n, halk›m›z›n ve örgütlerimizin üzerinde odaklaflaca¤› ve gece gündüz demeden çaba harcayaca¤› gerçek budur. Hepimiz kadrolar olarak, çal›flanlar olarak, tüm halk olarak ruhumuzla, bilincimizle, davran›fl›m›zla, yaflam ve eylemimizle Önder Apo’nun sa¤l›¤›, güvenli¤i ve özgürlü¤ü üzerine odaklan›rsak, bütün bu oyunlar› bozabilece¤imiz, bu konuda baflar›l› sonuç alabilece¤imiz, dolay›s›yla özgürlük ve demokrasi müca-
SERXWEBÛN Mart 2007 geçmiflte bu tarz› esas ald›¤›m›z zamanlarda hep mücadeleyi kazand›k. Bunun say›s›z örnekleri vard›r.
Sald›r›lar Önderlik tarz›yla yenilgiye u¤rat›lacakt›r
ateflkes sürecine dayat›lan uluslararas› komploya karfl› “Güneflfliimizi Karartamazs›n›z” kampanyas› çerçevesinde hareket ve halk olarak tam bir fedai çizgisinde direndik ve kazand›k. Dördüncü ateflkes sürecine karfl› dayat›lan çürütme politikas›na ve provakatif tasfiyeci e¤ilimlere karfl› 1 Haziran At›fiiilanlal›m› temelinde Erdallaflflaarak, fi flflaarak, Nucanlaflflaarak, Munzurlaflflaarak, Mahirleflfleerek direndik ve kazand›k. Beflinci ateflkes sürecine dayat›lan Önderli¤imizi ve halk›m›z› imha sald›r›s›na karfl› da Viyanlaflflaarak kazan›yoruz ve kazanaca¤›z. Viyanlaflmay› do¤ru anlad›kça, dolay›s›yla en karanl›k ve zor ortamlara karfl› çare olmay› düflüncede ve eylemde bildikçe, kazanamayaca¤›m›z hiçbir ortam, çözemeyece¤imiz hiçbir sorun yoktur. Bu nedenle Önderli¤imize dayat›lan imha sürecini bofla ç›kartman›n, Önderli¤imizin sa¤l›¤›n›, güvenli¤ini ve özgürlü¤ünü yaratman›n en temel yolu, Ön-
w.
ww
derlik gerçe¤ini do¤ru anlamak, do¤ru Viyanlaflmak ve her alanda yapabilece¤imizin azamisini baflar› çizgisinde yapmay› bilmekten geçmektedir.
De¤erli Yoldaflflllar Önderli¤i yaflatmak, bugün her zamankinden daha fazla ve acil görev ve sorumlulu¤umuz durumundad›r. Çok iyi biliyoruz ki Önderli¤i yaflatmak, O’nu fiziki ve düflünsel olarak yaflatmakt›r. Bugün her ikisini de sa¤lamakla yükümlüyüz. fiunu da iyi biliyoruz ki Önderlik gerçe¤ini düflünsel olarak yaflatt›kça, yani Önderlik felsefesini, ideolojisini, politika ve örgüt anlay›fl›n›, eylem ve mücadele tarz›n› özümsedikçe, kendimizi Apocu çizginin iyi birer militan› haline getirdikçe, bu temelde mücadele ettikçe, Önderli¤i çizgi olarak da fiziki olarak da yaflatma gücünü gösterece¤iz. Elbette düflünsel olarak Önderli¤i yaflatmak en temel görevimizdir. Fakat bugün acil görev, Önderli¤imizin fiziki varl›¤›na kasteden sald›r›y› bofla ç›kartacak bir mücadeleyi her alanda gelifltirebilmektir. Bütün güçlerimiz, tüm kadro ve çal›flan yap›m›z, hepimiz bu gerçe¤i iliklerimize kadar hissederek, bulundu¤umuz her yerde Önderli¤imizin sa¤l›¤› ve güvenli¤i için ne gerekiyorsa onu gecikmeden yapar, yerinde ve zaman›nda tam bir baflarma ve kazanma esprisiyle görevlerimizi yerine getirirsek, Önderli¤imizin sa¤l›¤›n› ve güvenli¤ini sa¤lam›fl olaca¤›z. Bunun için herhangi bir zay›fl›k göstermeden, duyars›z ve yanl›fl davran›fl içine girmeden bulundu¤umuz her yerde halk› harekete geçirece¤imiz. Mücadelenin, yerinde ve zaman›nda do¤ru yöntemlerle en ileri düzeyde gelifltirilmesi için her fleyi yapma konusunda tam bir kararl›l›k, netlik ve duyarl›l›k içinde hareket edece¤iz. Bu konuda birincil görev elbette biz kadrolar›nd›r. Bizim halk› örgütleme ve eyleme çekme gücümüz mevcut oyunlar› bozacak ve komployu bofla ç›karacak bir mücadeleyi gelifltirmede belirleyici olacakt›r. Bunun için de geçmiflten ders ç›kararak ve yanl›fl tutumlar içinde olmayarak, do¤ru bir tutum ve sorumluluk anlay›fl›yla görevlerimize en ileri düzeyde sahip ç›karak hareket
ew e. c
Birinci ateflkes sürecine karfl› düflman›n dayatt›¤› topyekun savafl karfl›s›nda Beritanlaflflaarak direndik ve kazand›k. ‹kinci ateflkes sürecine dayat›lan imha sald›r›s› karfl›s›nda Zilanlaflflaarak direndik ve kazand›k. Üçüncü
ne t
delemizi ilerletece¤imiz bir gerçektir. Bu noktada yanl›fl yapmamak gerekir. Afl›r› duygusall›klar ve fevri davran›fllar do¤ru de¤ildir. Apocu yaklafl›m ve tarz kesinlikle öyle de¤ildir. Önder Apo bize her zaman ak›lc› ve sa¤duyulu yaklaflmay› ve baflar› tarz›yla mücadele etmeyi ö¤retti. Türk sömürgecili¤inin, ‘Kürt vard›r’ sözüne karfl› imhay› dayatt›¤› 1977’ler ortam›nda, Haki Karer yoldafl›n katledildi¤i ortamda bile sab›rl› ve sa¤duyulu yaklaflmay›, örgütü büyütmeyi, partileflmeyi ve baflar› getirecek örgütlü mücadeleyi esas ald›. Yine 12 Eylül faflizminin vahfli sald›r›lar› karfl›s›nda gerillalaflmay›, örgüt olmay›, baflar› kazanacak bir direnifl çizgisinde yürümeyi esas ald›. Ayn› flekilde, 1990’larda Türk ordusunun topyekun sald›r›s› karfl›s›nda baflar› çizgisindeki bir direnifli öngördü. Uluslararas› komploya karfl› yeni paradigma temelinde gelifltirdi¤i strateji ve taktiklerin esas› da baflar› tarz›n› içermektedir. Kapitalist devletçi sistemin afl›l›p yenilmesinin baflar› tarz›n› ortaya koymaktad›r. Dolay›s›yla durum ne kadar a¤›r ve ac›lar›m›z ne kadar büyük olursa olsun, bunlar› mücadele kararl›l›¤›na dönüfltürmesini bilerek ak›ll›, sab›rl› ve sa¤duyulu davranmal›y›z. Bizi baflar›ya götürecek tarzla mücadele yürütmeyi, böyle bir tutumun sahibi olmay›, baflar› kazanacak yöntemler bulup tüm gücümüz ve cesaretimizle tam bir fedai çizgisinde mücadele etmeyi bilmeliyiz. Unutmamal›y›z ki baflar›, duygusal yaklafl›mdan geçmez, fevri ve bireysel tutumlarla sa¤lanmaz, s›zlan›p dövünmekle elde edilmez. Tam tersine, baflar› ve zafer, sab›rl›, ak›lc› ve sa¤duyuyla olay ve olgular› de¤erlendirerek, durumu çözümleyerek, olumsuzluklar› yenmenin yol ve yöntemini bularak, bunlar› hayata geçirmek için sonsuz yarat›c›l›k ve fedakarl›kla çal›flarak, mücadele edilerek kazan›l›r. ‹flte PKK tarz› budur, Apoculuk tarz› budur. Önderli¤i 35 y›ld›r baflar›dan baflar›ya koflturan, günümüzde özgürlü¤ü için mücadele eden bir halk› tüm bölge ve dünya gerçe¤ine dayatan geliflmeleri ortaya ç›kartan çizgi ve tarz budur. Dolay›s›yla bizim de esas almam›z gereken tarz kesinlikle budur. Nitekim
om
42
Mart 2007 SERXWEBÛN insanda bitebilecek tüm yetene¤i göstereceklerdir. En baflka halk›m›z›n umudu ve Önderlik çizgimizin güvencesi olan bu güçler sorumludurlar. Ancak bu güçler, yanl›fl tutum içinde olmamal›, duygusal ve bireyci yaklafl›mlarla kendilerini zorlayan ve y›pratan tutumlar içerisine kesinlikle girmemelidirler. Bireysel ve kendine zarar veren tutumlar asla olmamal›d›r. ‹yi bilinmelidir ki bunlar›n bize kazand›raca¤› hiçbir fley yoktur. Ne bizi, ne Önderli¤imizi ne de halk›m›z› kurtar›r. Tam tersine, bunlar birer kaybetme etkenidir. Kendimize zarar veren dar bireysel ve duygusal tutumlar yerine, düflman›n beyninde patlamas›n› bilen birer fedai militan, birer özgürlük militan› olmak en do¤ru tutumdur. Zilan’lar›n ard›llar› olmay› bilmek, gerçekten esas al›nmas› gereken en do¤ru tutumdur. Bu bak›mdan baflta YJA STAR güçleri olmak üzere, tüm HPG komuta ve savaflç› güçleri süreci iyi anlamal›, bu sürecin bize yükledi¤i do¤ru tutumun ve görevlerimizin neler oldu¤unun bilincine yeterince varmal›, sab›rl›, ak›lc› ve sa¤duyulu bir fedai militanl›¤›n gere¤ini pratikte eksiksiz yerine getirmelidir. Bu bak›mdan da her türlü direnifle ve eyleme haz›rl›kl› olmal›d›r. Önderli¤i ve halk› savunma eylemlili¤inin gereklerini pratikte do¤ru bir tarzda yerine getirebilmeli, ama bunu yerinde ve zaman›nda, do¤ru ve baflar› kazanacak bir tarzda yapmal›d›r. Unutulmamal›d›r ki Önderli¤in sa¤l›¤›n› ve
güvenli¤ini sa¤laman›n, bu konuda baflar› kazanman›n tek do¤ru yolu budur. Bizi baflar›ya götürecek yol budur. Bunun d›fl›nda baflka bir yol kesinlikle yoktur. Bu temelde de hiç zay›f kalmadan, gecikmeden, tehlikeleri görerek, her türlü olas›l›¤a karfl› güçlü direnifller gelifltirmeye haz›r olmal›d›r.
ww
w.
ne te we .c om
edip baflaraca¤›m›z kesindir. Yanl›fl yapmak, yanl›fl tutum içinde olmak kesinlikle baflar› getirmez. Onun için de PKK hareketinin ve özgürlük mücadelemizin zengin derslerini ve tecrübesini ç›kartarak, o en zorlu koflullarda büyük bir duyarl›l›kla sorumluluk ve iliklerine kadar hisseden bir yo¤unlaflma ile do¤rular› bulup uygulayan Önderlik tarz›n›n günümüzde de sahibi olmam›z gerekiyor. Öyle oldu¤umuzda her türlü düflman sald›r›s›n›n baflar›s›z kalaca¤› ve yenilgiye u¤rayaca¤›, bu komployu ve bu oyunu da bozaca¤›m›z, dolay›s›yla yeni mucizevi geliflmeleri bu çerçevede yarataca¤›m›z kesindir. Bu konuda hareketimizin çeflitli organlar›n›n kapsaml› de¤erlendirmeleri ve kararlar› vard›r. HPG IV. Konferans› kapsaml› de¤erlendirmeler yaparak, Kürt halk›n›n özgür iradesini temsil eden ve çözüm gücünü ortaya koyan kararlar alm›flt›r. Hareketimiz, halk›m›z çözümsüz de¤ildir, her koflul alt›nda özgürlük ve demokrasi mücadelesini gelifltirmek için yeterli güce ve çözüm alternatifine sahiptir. Bu konuda elbette en baflta Önderli¤imizin ve halk›m›z›n temel güvencesi ve savunma gücü olan HPG komutan ve savaflç›lar›na büyük görev ve sorumluluklar düflmektedir. Onlar IV. Konferans sonuçlar›n› özümseyerek, Kürt halk›n›n özgür ve demokratik yürüyüflünde çözüm alternatiflerini yerinde ve zaman›nda do¤ru yöntemlerle uygulay›p, halk›m›z› ve hareketimizi baflar›yla yürütmeyi bileceklerdir. Önderli¤imize, halk›m›za ve hareketimize karfl› yöneltilen imha sald›r›s› karfl›s›nda her HPG’li komutan ve savaflç› birer fedaidir, tepeden t›rna¤a cesaret kesilmifl birer fedai militand›r, Agit’tir, Beritan’d›r, Zilan’d›r, Kemal’dir, Nucan’d›r, Erdal’d›r, Viyan’d›r. Dolay›s›yla her türlü gericili¤i yenmeyi bilen kahraman militand›r. Kuflkusuz Önderli¤imizin sa¤l›¤› ve güvenli¤inin söz konusu oldu¤u böyle bir ortamda, halk›m›za imha sald›r›s›n›n dayat›lmak istendi¤i böyle bir süreçte, onlar bu kahramanl›k çizgisinin sars›lmaz ve baflar›l› uygulay›c›s› olacaklard›r. Onlar bu konuda baflar›y› getirecek tarz› bulmaktan tutal›m, her türlü fedakarl›¤› gösterecek tutuma kadar bir
43
“Önderli¤imize ve halk›m›za
yöneltilen imha sald›r›s› karfl›s›nda her HPG’li komutan ve savaflç› birer fedaidir, Agit’tir, Beritan’d›r, Zilan’d›r, Kemal’dir, Nucan’d›r, Erdal’d›r, Viyan’d›r. Dolay›s›yla her türlü gericili¤i yenmeyi bilen kahraman militand›r. Önderli¤imizin sa¤l›¤› ve güvenli¤inin söz konusu oldu¤u, halk›m›za imha sald›r›s›n›n dayat›ld›¤› böyle bir süreçte, kahramanl›k çizgisinin sars›lmaz ve baflar›l› uygulay›c›s› olacaklard›r”
Görev ve sorumluluklar›n gere¤i pratikte yerine getirilmelidir
Kuflkusuz sadece direnme gibi bir konumumuz yoktur. E¤er karfl›t güçler Önderli¤in sa¤l›¤›n› kazanmas› yönünde ad›m atmazlarsa, demek ki Önderli¤imize, halk›m›za ve hareketimize karfl› imha tutumundan baflka bir fley tan›m›yorlard›r. Bunun karfl›l›¤› da elbette bize darbe vurmak için her yöntemle sald›rmak olacakt›r. Belki de Önderli¤imizi katletme temelinde büyük bir topyekun imha sald›r›s›na haz›rlan›yorlard›r. Dolay›s›yla biz bu durumu teflhir etti¤imizde, oyunlar›n›n k›smen bozuldu¤unu görerek sald›r›ya geçeceklerdir. Bu bak›mdan bunlardan her türlü sald›r› beklenebilir. Bunun için de tüm gücümüz, HPG’nin tüm savafl birlikleri düflmandan gelecek her türlü sald›r› ihtimaline karfl› tedbirli ve haz›rl›kl› olmak kadar, Önderli¤i ve halk›m›z› savunmak üzere yerinde ve zaman›nda yapmas› gereken her türlü eylemi baflar›yla yapmaya da haz›rl›kl› olmal›, bu temelde görev ve sorumlulu¤unun gere¤ini pratikte mutlaka yerine getirebilmelidir. Yine yi¤it Kürdistan gençli¤i ve gençlik içindeki tüm kadro ve çal›flanlar, böyle bir süreçte tarihi görevlerle en fazla yüklü ve sorumlu olan güçlerdir. PKK’yi yaratan, ARGK ve HPG’yi var eden, serhildanlar› gelifltiren Apocu gençli¤e flimdi her zamankinden daha fazla görev düflmektedir. Dolay›s›yla dört parçadaki ve yurtd›fl›ndaki tüm Kürt gençli¤i, halk›m›z›n bütün genç k›zlar› ve o¤ullar›, tam bir bilinç ve örgütlülük içinde karfl›t güçleri cayd›racak, Önder Apo’nun sa¤l›¤›n›, güvenli¤ini ve özgürlü¤ünü sa¤latacak bir serhildana öncülük etmeli, böyle bir eylemlili¤i her alanda dayatmal› ve karfl›t güçleri do¤ru tutuma zorlama konusunda üzerine düflen görevleri mutlaka
SERXWEBÛN Mart 2007
ew e. c lük edece¤i kesindir. Kürt kad›n›n› ve kad›n örgütlerimizi böyle bir tarihsel süreçte Önder Apo’ya sahiplenme, sa¤l›¤›n› ve güvenli¤ini sa¤lama, özgürlü¤ünü elde etme mücadelesine her zamankinden daha fazla öncülük etmeye ça¤›r›yoruz. Geçmiflteki mücadele gerçe¤inin bu süreçte de Kürt kad›n›n› özgürlük mücadelemizin baflar›l› bir öncülü¤ü haline getirece¤ine olan inanc›m›z› belirtiyoruz.
De¤erli yoldaflflllar Özgürlük mücadelesi tarihimizin en kritik süreçlerinden birini yaflad›¤›m›z tart›flma götürmez bir gerçektir. Son derece tarihi bir süreçle yüz yüze oldu¤umuz, tarihi görevlerle yüklü bulundu¤umuz, tarihi sorumluluk içinde oldu¤umuz ve yeni bir tarihsel s›navdan geçti¤imiz aç›kt›r. Hareketimizin benzer kritik süreçleri geçmiflte de görüldü. 1977’lerde de böyle bir süreç yaflad›k. Önderli¤imiz dayat›lan imhaya karfl› do¤ru tarzla etkili bir durufl gösterdi. Sonuçta kazanan Özgürlük hareketimiz, kaybeden Türk sömürgecili¤i oldu. 12 Eylül rejimi ve yurtd›fl›na ç›k›fl süreci de kritik bir süreçtir. Gerçekten ülkeden kopmak, halktan kopmak, adeta sudan ç›km›fl bal›k gibi ortada kalmaya benzer bir durumdu. Önder Apo ve hareketimiz böyle bir ortamda da komflu halklarla dostluk yapmay›, yurtseverlik, sosyalizm ve enternasyonalizm temelinde halklar ve demokratik güçlerle birleflmeyi, dolay›s›yla zorluklar› yenmeyi, özgürlük ve demokrasi mücadelesini bu koflullarda da iler-
ww
w.
ne t
baflar›yla yerine getirmelidir. Halk› örgütleyerek, serhildan› dayatarak, demokratik kitle eylemlili¤ini her yerde yükselterek, da¤a ç›k›p gerillalaflarak sürece karfl›l›k vermeli, mevcut tutumlar›ndan vazgeçmezlerse, Önderli¤imize ve halk›m›za imhay› dayatan güçlere dünyay› zindan edeceklerini gösterecek bir tutumun ve eylemlili¤in sahibi olmay› kesinlikle bilmelidirler. Bu temelde yi¤it Kürt gençli¤ini, gençlik örgütlerimizi ve çal›flanlar›n› bu tarihsel süreçte gerçekleri do¤ru görmeye, görev ve sorumluluklar›n›n derinli¤ine bilincine vararak onlara en güçlü düzeyde sahip ç›kmaya, her türlü imha sald›r›s›n› bofla ç›karmaya, özgürlük ve demokrasi mücadelemizi bu dönemde de ilerletecek bir mücadelenin öncü gücü olmaya ça¤›r›yoruz. Tarihin derslerini do¤ru ç›kartma temelinde bu görevi baflar›yla yerine getireceklerini belirtiyoruz. Yine en çok bask›ya u¤rayan, cefakar ve özgürlük mücadelemizin öncü güçlerinden olan Kürt kad›nlar›na böyle bir tarihsel bir süreçte en büyük görev ve sorumluluklardan biri düflmektedir. Özgürlük mücadelemiz, özünde bir kad›n özgürlük mücadelesidir. Apocu çizgi kad›n özgürlük çizgisidir. Önderlik gerçe¤imiz bir kad›n özgürlük önderli¤idir. Kürt kad›n› bu gerçe¤i görerek Önder Apo’ya en çok ba¤lanan, O’nun çizgisini en çok özümseyen, O’nun etraf›nda en çok birleflen, O’nu en çok sahiplenen ve mücadeleye yi¤itçe at›lan bir güç olmufltur. Ba¤r›ndan Beritanlar›, Zilanlar›, fiilanlar› ve Viyanlar› ç›kartm›fl; böyle yüzlerce, binlerce eflsiz fedai militanlar› yaratm›flt›r. Serhildanlar›n temel gücü olmufl, en zor ortamlarda her türlü bask› ve zulme karfl› yi¤itçe direnmeyi, Önderli¤i sahiplenmeyi, özgürlük ve demokrasiyi istemeyi bilmifltir. fiimdi Önder Apo’nun sa¤l›¤›na, güvenli¤ine ve özgürlü¤üne odakland›¤›m›z böyle bir süreçte de elbette en büyük sorumluluklardan birisi Kürt kad›nlar›n›nd›r. En büyük görev, Kürt kad›n›n›n ve kad›n örgütlerimizindir. Kad›nlar›m›z›n bu gerçek temelinde böyle bir bilinçle hareket ederek sürece yaklaflaca¤›, o büyük akl› ve duyarl›l›¤› örgütlü ve mücadeleci bir tutumla birlefltirerek, baflar› çizgisinde bir mücadeleye öncü-
om
44
letmeyi bildi. O büyük zindan direniflçili¤i ve 15 A¤ustos At›l›m› böyle bir devrimci tutum temelinde ortaya ç›kart›ld› ve yarat›ld›. Bu da bir Apocu durufltur ve Önderlik gerçekleflmesidir. Kuflkusuz uluslararas› komplo süreci ve 15 fiubat komplosu da hareketimizin en kritik süreçlerinden biriydi. Nitekim hareket ve halk olarak 15 fiubat’› ‘Kara Gün’ ilan ettik. Bu, gaflet içinde oldu¤umuz, zay›f ve haz›rl›ks›z konumda bulundu¤umuz bir süreçti ve 15 fiubat komplosu buna dayanarak gerçekleflti. Önderli¤imizin esareti ve ‹mral› sisteminin ortaya ç›kart›lmas› böyle sa¤land›. Önderli¤imiz bunu, yetersiz yoldafll›k ve sahte dostlu¤un yaratt›¤› bir sonuç olarak de¤erlendirdi. Yetersiz yoldafll›k neydi? Yetersiz yoldafll›k, Önderlik çizgisini özümsememekti, Önderlik çizgisine tam kat›lmamakt›, Önderli¤in sahip oldu¤u duyarl›l›¤› ve sorumlulu¤u ayn› düzeyde gösterememekti, yetersizlikti, gaflet içinde olmakt›, yan›lg›lar tafl›makt›. Kendine göre, hatal›, bireyci tarzlar içinde bulunmakt›. Uluslararas› komplo, 15 fiubat komplosu biraz da bu gerçe¤e dayanarak böyle bir sonucu, bu ‹mral› sistemini ortaya ç›kartt›. fiimdi bu gerçe¤i de iyi tan›yoruz. Onu iyi çözümledik. Gafletin ne demek oldu¤unu, duyars›zl›¤›n, sorumsuzlu¤un ve bireycili¤in nelere yol açt›¤›n› ac› deneyimlerle gördük. Dolay›s›yla gerçekleri flimdi daha iyi görebilen ve Apocu çizgide militanlaflmay› daha iyi bilen bir konumday›z. Bununla birlikte, yine de komplonun imha amac›n› bofla ç›-
Mart 2007 SERXWEBÛN l›¤›m›z ve gücümüz oluflmufltur. fiimdi böyle bir veriye sahibiz. Dolay›s›yla ne kadar kritik bir süreç içerisinde olursak olal›m, tarihi olarak içinden geçti¤imiz süreç ne kadar riskli ve a¤›r olursa olsun, bizim de bunu bofla ç›kartacak verilerimiz ve imkanlar›m›z vard›r. Henüz düflman komplosunun baflar› kazanmad›¤› bir süreçteyiz. Etkili mücadele eder, halk›m›z› ve kamuoyunu güçlü bir biçimde harekete geçirirsek, oyunu bozma imkan›m›z vard›r. Dolay›s›yla Önder Apo’nun sa¤l›¤›n›, güvenli¤ini ve özgürlü¤ünü sa¤lamak imkans›z de¤ildir. Her fley bitmifl de¤ildir. Tersine, tam da orta yerinde düflman sald›r›lar›n› a盤a ç›kartacak, bu sinsi oyunlar› deflifre edecek, dolay›s›yla bozma imkanlar›n› elde edecek bir konumday›z. fiimdi bunu yerinde ve do¤ru de¤erlendirerek, bu imkanlar› iyi kullanarak, bunun gerektirdi¤i mücadeleyi etkili bir biçimde yürüterek baflar›l› sonuç almak mümkündür. Dolay›s›yla süreç ne kadar a¤›r olursa olsun, ne kadar kritik bir dönemde bulunursak bulunal›m, derin anlar, do¤ru yaklafl›r ve zaman›nda etkili bir mücadele içerisinde olursak, oyunlar› bozacak baflar›l› bir mücadele yürütme ve sonuç alma imkan›m›z vard›r. Görev ve sorumlulu¤umuz iflte bunu yapmak, bu temelde baflar› sa¤lamakt›r. Darbenin nereden geldi¤ini, ne tür sald›r›yla yüz yüze oldu¤umuzu bilen bir durumday›z. Dolay›s›yla da düflman›n kim oldu¤u, sald›r› yönteminin ne oldu¤u ve kendimizi nas›l savunaca¤›m›z konusunda bir ayd›nlanma konumumuz vard›r. Bu bak›mdan da sald›r› ne kadar a¤›r olursa olsun, nereden gelirse gelsin, tam bir militan çizgide hareket ederek bunlar› bofla ç›kartman›n ve sald›rganlar›n amaçlar›n› kursaklar›nda b›rakman›n imkan› ve f›rsat› mevcuttur. Görevimiz iflte bunu gerçeklefltirmektir. Tarihsel sorumlulu¤umuz ve görevimiz bunu baflarmak oluyor. O halde bunu nas›l baflaraca¤›z? Daha çok Önderlik çizgisini özümseyerek, Önderli¤in o büyük duyarl›l›¤›n› ve sorumluluk duygusunu, dikkatli ve titiz tarz›n›, sabr›n› ve mücadele gücünü esas alarak direndi¤imiz, yani her
birimiz kendimizi Apocu çizginin güçlü militanlar› haline getirdi¤imiz ölçüde bu mücadeleyi baflaraca¤›z. Kendimizi Apoculaflt›rd›¤›m›z, Önder Apo gerçe¤i ve çizgisiyle en ileri çizgide bütünlefltirdi¤imiz ve Önderlik özellikleriyle donatt›¤›m›z ölçüde bunu gerçeklefltirebiliriz. Kendimizi flehitler gerçe¤imizle, özellikleri ve çizgisiyle en ileri düzeyde buluflturdukça, görevlerimizi ve sorumluluklar›m›z›n gere¤ini baflar›yla yerine getirece¤iz. Demek ki kritik süreçleri aflmak, en kapsaml› bir yo¤unlaflma ve duyarl›l›kla, büyük cesaret ve fedakarl›k içinde mücadele etmekle sa¤lan›r. fiimdi de tüm kadro ve çal›flanlar olarak hepimizin içinde olmam›z gereken tutum kesinlikle budur. Böyle bir tutum içinde oldu¤umuz müddetçe, militan olarak, gerilla olarak, hareket olarak, tüm halk olarak Önderli¤imiz etraf›nda kenetlenip etten bir duvar oluflturarak, Önderlik gerçekli¤imizin fiziksel ve düflünsel yaflat›lmas›n›n ve gelece¤e tafl›nmas›n›n en büyük güvencesini yarataca¤›z. Tarihsel sorumluluk ve görevimiz budur. Tüm yoldafllar›m›z›n yüksek bir duyarl›l›k ve sorumlulukla bu tarihsel görevine sahip ç›kaca¤› kesindir. Bu inançla parti hareketimizin tüm kadro ve çal›flanlar› süreci do¤ru anlamal›, Önderlik çizgisini do¤ru özümsemeli, süreç görevlerini do¤ru bir biçimde bilince ç›kartmal›d›r. Duygusal ve fevri kararlarla kendine zarar veren, kendini yakma vb davran›fllar›n kabul edilemeyece¤ini bilmelidir. Tüm arkadafllar› bu tür davran›fllar içerisine girmeden, ama her koflulda kahraman flehitlerimizin çizgisinde mücadele eden ve kazanan bir militanl›¤a ulaflmay› esas alan bir güce kendilerini ulaflt›rmaya ve bu temelde komplonun yeni sald›r›s›n› bofla ç›kartarak mücadelemizi baflar› temelinde ilerleten bir kuvvet olmaya ça¤›r›yoruz.
ne te we .c om
kartmay› böyle kritik bir süreçte baflard›k. Baflta Önder Apo’nun son derece duyarl›l›¤›, dikkatlili¤i, baflar› kazanan tarz› ve davran›fllar› olmak üzere, Kürt halk›n›n Önderlikle bütünleflen ve fedaileflen tutumuyla, fedai militanl›¤›n›n kahramanca direnifli böyle kritik bir süreçte süreci atlatmam›z› sa¤lad›. Uluslararas› komplonun Önder Apo’yu imha amac›n› bofla ç›kartt›. fiimdi de benzer tarihsel bir kritik süreç içerisindeyiz. Yine sald›r› en baflta Önderli¤imizedir, Önder Apo’nun yaflam›nad›r, sa¤l›¤›nad›r. O’nun flahs›nda halk›m›z›n özgürlük iradesinedir. Demokratik örgütlülü¤ünedir, partimizedir. Militan toplulu¤ad›r.
45
Oyunu bofla ç›karma imkan›m›z vard›r
ww
w.
Önderli¤imizin imhas› temelinde hareketimizin ezilmesi, Kürt halk›n›n imha edilmesi ve soyk›r›mdan geçirilmesi hedeflenmektedir. 15 fiubat komplosunun yaratt›¤› sonuçlar ve ‹mral› sistemi, düflman›n sald›r›lar yapmas› için biraz daha fazla imkanlara sahip olmas›na yol açm›flt›r. Nitekim öyle bir konuma dayanarak, sinsice yöntemlerle, kendisini sorumlu k›lmayacak bir flekilde sonuç almak istemektedir. Ancak düflman ne kadar zalim ve sinsi olursa olsun, en az›ndan flimdiye kadar gaflet içinde olunmayarak, zorluklar yenilerek, Önderli¤imize yöneltilen sald›r› sonuç almadan a盤a ç›kart›lm›fl ve nas›l bir sald›r› içinde olundu¤u deflifre edilmifltir. Bu da bizim için önemli bir düzeydir. ‹mha ve inkar güçlerinin sald›r›s› tam sonuca gitmeden a盤a ç›kart›lm›fl ve baflar›s›z k›l›nmas› yönünde önemli bir imkana sahip olunmufltur. Bunu da önemli bir avantaj ve ileri bir çaba olarak, böylesi bir süreçte uluslararas› komplonun Önder Apo’yu imha etmek üzere yöneltti¤i sald›r›y› bofla ç›kartma do¤rultusunda dayan›lacak önemli bir veri olarak görmemiz gerekiyor. Bu anlamda geçmiflteki kadar gaflet içinde olmad›¤›m›z› göstermifl bulunuyoruz. Her ne kadar yine zay›fl›klar›m›z olsa da, uluslararas› komplonun sald›r› dönemine göre duyarl›l›¤›m›z geliflmifltir. Yine en sinsi sald›r›lar› sonuca gitmeden a盤a ç›kartma duyarl›-
– Kahrolsun Uluslararas› Komplo ve Her Türden Gericilik! – Yaflflaas›n Kürdistan Özgürlük ve Demokrasi Mücadelesi! – Bijî PKK! – Bijî Rêber Apo! 1 Mart 2007
SERXWEBÛN Mart 2007
46
om
YA ÖNDERL‹KLE ÖZGÜR B‹R YAfiAM YA DA ASLA
“Önderlik flahs›nda direnen onurlu Kürt çizgisi teslimiyetçi, iflbirlikçi Kürt çizgisini yenmifl, Önderlik öncülü¤ünde Özgür Kürt yarat›lm›flt›r. Mazlum yoldafl›n “direnmek yaflamakt›r” fliar› toplumsallaflm›flt›r. Halk›m›z direnifl temelinde yeni bir yaflam yaratm›flt›r. Halk›m›z›n özgürlük militanlar›, öncü kadrolar› olarak, yaflam› daha üst düzeyde kiflili¤e, maneviyata, bilince, durufla dönüfltürerek mücadelecilik temelinde yaflamas› gerekenler bizleriz” yok edilmek istenmektedir. Komplolar tarihi olan devletçi toplum, adeta tarihteki tüm komplolar›n toplam›ndan bu yeni komployu gerçeklefltirmifl gibidir. Zira tarihteki di¤er komplolardan farkl› olarak bu komploda adeta bütün devletler bir araya gelmifl gibidir. Yine adeta göz göre göre herkes bu komploya ortak edilmeye çal›fl›lmaktad›r. En önemlisi de her fley aç›k olmas›na ve görülmesine ra¤men üç maymunlar› oynamaya ant içmiflçesine hareket edilmektedir. A‹HM, CPT, AP, sözde ayd›n, yazar vs söz birli¤i etmiflçesine yaklafl›m göstermektedir. Önderlik ve onun flahs›nda hareketimize ‘sen devletçi toplumumuzu, emperyalist dünya olarak bizi kabul etmedikçe, devlet d›fl› toplum paradigman›, mücadeleni terk etmedikçe, bu dünyada sana yer yok’ denilmektedir. Önderli¤e bu temelde bir teslimiyet dayat›lmaktad›r. Önderlik bu teslimiyete hiçbir koflulda gelmeyece¤ini ortaya koydukça, KKK’yi ilan edip kendi mücadelesini büyüttükçe, buna karfl› devreye sokulan bir imha konsepti oldu¤u anlafl›lmaktad›r. Dikkat edilirse, 2005 Newroz’unda KKK’nin ilan›ndan sonra Ön-
derli¤i avukat ve ailesi ile görüfltürmeme uygulamas› bafllam›flt›r. En önemlisi de bu sürecin ard›ndan Önderlik zehirlenmenin belirtisi olan sa¤l›k sorunlar›n› dile getirmeye bafllam›flt›. Kald›¤› hücrenin pencere ve klimas›ndan flikayet ediyordu. Yani zehirlenme fleklinde devreye sokulan komplonun bafllang›ç tarihinin KKK’nin ilan edildi¤i 2005 Newroz sürecini takip eden dönem oldu¤u anlafl›lmaktad›r. 1 Haziran hamlesinin bafllang›c›, KKK’nin ilan› Önderli¤imizin devletçi dünya sistemine, tarihine açt›¤› savafl›n ilan›d›r. Bu savafl ideolojik, felsefik, politik ve meflru savunma temelinde bir savaflt›r. Bu savafl ataerkil zihniyete, onun devletçi sistemine karfl› ilan edilmifl sistemli, görkemli bir savaflt›r. Bu savafl bir özgürlük savafl›d›r. Ayn› zamanda uluslararas› komplonun bofla ç›kar›lmas›n›n ifadesidir. ABD ve ‹srail’in öncülük yapt›¤› BOP’a karfl› halklar›n kardefllik, eflitlik ve özgürlük projesidir. Geçen bir buçuk iki y›ll›k süreç ortaya koymufltur ki halklar, emperyalist ç›karlara dayal› BOP’un de¤il, halklar›n öz ç›karlar›na dayal› demokratik konfederalizmi istemekte, benimse-
ww
w.
ne t
1 Mart’la birlikte halk ve hareket olarak Önderlikle ayd›nlanan topraklar›m›z›n sonsuz karanl›¤a mahkum edilmeye çal›fl›ld›¤›n› ö¤rendik. Önderlik ve onun flahs›nda halk›m›za dayat›lan imha tarihin en alçak, en gaddar, en hain konseptiyle örgütlendirilmifl bir içerik ve biçime sahiptir. 9 Ekim-15 fiubat komplolar›nda iflbirli¤i yapm›fl tüm güçlerin, bu komploda da ayn› amaçlarla, ayn› hedeflerle yer ald›¤› gün geçtikçe daha da net a盤a ç›kmaktad›r. Önderli¤imiz, 9 Ekim-15 fiubat komplolar›n› ideolojik, felsefi ve politik yaklafl›mlar›yla büyük ve amans›z bir direnifl ile bofla ç›karm›flt›r. Hareketimize dayat›lm›fl bu alçak komplo imha ve inkar siyasetinin zihniyetiyle belirlenmifltir. Halklar ad›na yeni bir kölelik, ba¤›ml›l›k süreci bafllat›lm›flt›r. Bu komplo halklar›n özgürlü¤üne, iradeleflmesine, demokratik de¤erlerle yaflamas›na, ba¤›ms›zlaflmas›na at›lm›fl bir tuzakt›r. Komplocu güçler alabildi¤ince genifl ve herkesin bulufltu¤u, kesiflti¤i noktada bu tuza¤› kurdu. Önderli¤imizin bedeni üzerinde kurduklar› bu alçak tuzakla Önderli¤imiz ve onunla birlikte halk›m›z, hareketimiz
ew e. c
PAJK KOORD‹NASYONU
Behzat (Behzat Zubat)
Bilal Zagros (fiükrü Ari)
Botan Serhat (Nedim Argin)
Hüner (Muhammed Ortarzayi)
Mart 2007 SERXWEBÛN
47
ww
w.
ne te we .c om
hukuksuz ege- dirdi¤i kültüre karfl› direnerek sahip men dünya siste- olunabilecek bir de¤erdir. PKK yaflam mince en büyük ve mücadele esas›n›; “ya seni özgür k›tehlike olarak ele laca¤›m ya seni yaflanmam›fl kabul a l › n m a k t a d › r . edece¤im” ilkesi ile yaklaflan ÖnderliKomploya bu bi- ¤imizi, “direnmek yaflamakt›r” fliar› ile linçle yaklaflmal›- tamamlayan Mazlum Do¤an yoldafl y›z. Komplonun belirlenmifltir. Direnmek d›fl›nda onurard›ndaki gerçe¤i lu bir yaflam yolunun olmad›¤›, olsa tüm boyutlar›yla da bunun ancak onursuzlu¤a götüren görmek, anlamak teslimiyet yolu oldu¤u otuz befl y›ll›k kadar komplonun mücadelemizin say›s›z örneklerinde Reber (Muhammed Bozbey) Serhat Artos (Adem Güntin) dayat›ld›¤› Ön- ortaya ç›km›flt›r. Önderli¤imiz görüflmektedir. Zira halklar bu gerçe¤i ABD’- derli¤imizi, hareketimizi, halk›m›z› k›- me notlar›nda flu hususu aç›kça yi Irak’ta iflgalci güç fleklinde nitelendi- saca kendimizi de do¤ru tan›mal› ve belirtmifltir: “ABD ve AB’nin defalarca rerek, protesto ederek, ona karfl› dire- buna göre mücadele etmeliyiz. Önderli- kez kendi siyasetlerine hizmet edernerek göstermifltir. Öte yandan KKK’- ¤imizin “kendini bil” ilkesi ve bununla sem bize destek olacaklar›n›, Kürt sonin ilan›n› ve demokratik konfederalizm ba¤lant›l› “savunmay› bil” kanunu, öz- rununu bir flekilde çözmemiz için geprojesini halaylar çekerek, z›lg›tlar, slo- gür yaflam kanunlar› olarak kavrama- rekli koflullar› sa¤layacaklar›n› söyleganlar atarak, milyonlar›n kat›ld›¤› çofl- m›z, kan›ksamam›z ve yaflam haline diler. Ancak ben inand›¤›m de¤erler kulu gösteriler, festivaller yaparak orta- getirmemiz zorunlu olgulard›r. Zira ad›na bu teklif ve dayatmalar›n› kabul ya koymufltur. En önemlisi de referan- düflman›m›z tüm dünyada örgütlen- etmedim. 15 fiubat komplosu dahil oldumla Önderli¤i siyasi irade, KKK pro- mifl, sistem kazanm›fl büyük ve zalim mak üzere bütün yönelimlerin alt›nda jesini de esas çözüm olarak benimse- bir yap›ya sahiptir. Bu düflmana karfl› kendilerine teslim olmamam›z yatdiklerini bütün dünyaya ilan etmifltir. güçlü durufl ancak Apocu yaflam ka- maktad›r.” Çok a¤›r bedeller pahas›na nunlar›na sahip olmayla sa¤lanabilir. da olsa teslim olmayaca¤›n›, halklar Apocu yaflam kanunlar›n›n özü Sekiz y›ll›k ‹mral› sisteminde ve asl›n- ad›na özgürlük felsefesinden, bunun da otuz befl y›ll›k Ortado¤u sisteminde kanunlar›ndan taviz vermeyece¤ini ordirenifle dayanmakta Önderli¤imizi ve hareketimizi ayakta taya koymaktad›r. Bu gerçek anlafl›lmadan neden Ön- tutan, direniflini baflar› temelinde süderli¤e bu imhan›n dayat›ld›¤›, neden reklilefltiren, kazand›ran Apocu yaflam Kürdistan’da direnmek d›fl›nda bu imhada söz birli¤i etmiflçesine tüm kanunlar›n›n kendisi olmufltur. Baflka bir yaflam yolu yoktur dünya egemenlerinin bir araya geldi¤i, hiçbir kanunun devletçi egemen sistem Nedir Apocu direnifl felsefesi? Neye, bu büyük öfkelerinin kayna¤›n›n ne ol- karfl›s›nda baflar›y› getiren bir yaflama, du¤u ve bununla neyi, nas›l amaçla- mücadeleye yol açmad›¤› say›s›z örgüt kime karfl›d›r bu direnifl? Nas›l hangi d›klar›n›n anlafl›lmas› mümkün de¤il- ve halk deneyiminde ortaya ç›km›flt›r. araçla, üslupla, kiflilikle gelifltirilir? Bu dir. ‘Önderli¤in bar›fl çabalar›n› kendi- Apocu yaflam kanunlar›n›n özü direni- felsefeyi yaflam ve mücadele tarz› halilerine engel görüyorlar, uzun vadeli bir fle dayanmakta, Demirci Kawa ile bafl- ne getirmenin, nas›l bedeller gerektirdiKürt-Türk savafl› bafllat›p kendi plan- layan Newroz gelene¤inden, Newroz fel- ¤inin bilincinde miyiz? Daha da önemlar›n› hayata geçirmek istiyorlar’ de- sefesinden beslenmektedir. Önderlik lisi bu bedelleri her koflulda gö¤üsleyemek, gerçekçi bir tan›mlama olmakla bu yüzden PKK ile bafllayan Kürdistan bilen kararl›l›kta m›y›z? Önderliksel yabirlikte yeterli bir de¤ildir. Mesele çok halk özgürlük mücadelesi’ni Newroz’lu flam›, kiflili¤i anlamak kavramak aç›daha derin, çok daha kapsaml›d›r. Sa- günler olarak tadece siyasi de¤il, ideolojik, felsefi, ahla- n›mlamaktad›r. Bir özgürlük ki karfl›tl›klara dayanmaktad›r. Siyasi olan boyutu orta ve yak›n zamana yay›lm›fl hareketi güncelliktedir. ‹deolojik, felsefik boyut- Apocu hareket, lar› befl bin y›ll›k ataerkil devletçi sis- ilk günden itibatem tarihine ve insanl›¤›n bütün gele- ren bir direnifl ce¤ine ba¤l› zamanlar› kapsamaktad›r. hareketi olmufl‹flte bu yüzden öncülü¤ünde yürüdü- tur. Özgürlük an¤ümüz Önderlik, içinde bulundu¤u- cak ve ancak egemuz örgüt, savundu¤umuz halk, ba¤l› men sistem ve oldu¤umuz miras ve yürüttü¤ümüz onun zihniyet yaRonahi (Hiyam Muhammed) mücadele, hain, karanl›k, ahlaks›z, p›s›na, flekillen- Sipan (Muzaffer Öndefl)
SERXWEBÛN Mart 2007
Amara (Firyal Hüseyin)
Mazlum Do¤an Apocu yaflam›n temel kanunudur
Mazlum Do¤an yoldafl, Apocu yaflam›n temel kanunudur. Bu kanun ‘direnme’ kanunudur. Kürdistan’da diren-
Ag›r (Lokman Konepos)
ww
Jinda (Fatma Baysal)
mek d›fl›nda bir yaflam yolu yoktur. Çünkü Kürdistan’da yaflam sistemli ve sürekli bir flekilde teslim alma, düflürülme dayatmalar› ile karfl› karfl›yad›r. Her taraftan onlarca, yüzlerce düflman sürekli olarak ortak ç›karlar› için halk›m›z, hareketimiz, fertlerimiz üzerinden kendi taraf›na çekme, teslim alma, düflürme politikalar› yürütmektedir. ‹ster da¤da, ister zindanda, ister flehirde olal›m ya da ister Kürdistan’›n herhangi bir parças›nda olal›m; Avrupa’da, Rusya’da k›saca nerde olursak olal›m bize yaflam olarak dayat›lan›n kesinkes teslim olma, ajanlaflt›rma, düflkünlük oldu¤u, bunun d›fl›nda normal bir yaflam›n dahi bize hak olarak tan›nmad›¤› ortad›r. Bu iflle u¤raflanlar sadece say›s›z istihbarat örgütleri de¤il, bir bütün olarak
w.
Önderlik gibi mücadele ederek komployu bofla ç›karabiliriz. Önderli¤imizin ve halk›m›z›n özgürlü¤ünü garantileyebiliriz. Ve flimdi tarihin hiçbir döneminde görülmemifl bir komplo ile karfl› karfl›yay›z. Kaybedecek tek bir an›m›z yoktur. Önderli¤imiz sistemli bir flekilde zehirlenmektedir. Buna karfl› panzehire dönüflmenin yolu hepimizin, tüm kadrolar›m›z›n Önderlik gibi direnmesinden Önderlik gibi yaflamas›ndan, Önderlik gibi mücadele etmesinden ve Önderlik etraf›nda kenetlenmesinden geçmektedir. Bundan daha görkemli, daha onurlu bir yol olamayaca¤› gibi, baflka bir yol da yoktur. Ataerkil devletçi dünya sistemin Önderli¤imiz flahs›nda hareketimize ve halk›m›za dayatt›¤› imha etme, kendi
devletçi dünya sisteminin kendisidir. Bu neden böyledir? Çünkü devletçi dünya sistemi s›n›fl› toplum tarihinin bafllang›c›nda biz Kürtlere, istedi¤i ve diledi¤i gibi kullan›lma rolü vermifltir. Bu öyle bir kullan›lma, öyle bir ba¤›ml›laflt›rma yaklafl›m›d›r ki, Asur egemenli¤ine geçince, zalim Dehak’›n Kürt gençlerinin beyinlerini yiyerek yaflam›n› sürdürdü¤ü noktaya gelmifltir. Bu efsaneye gerçeklerden uzak bir öykü gibi yaklaflmak do¤ru de¤ildir. Zira bu halk›m›z›n mahkum edildi¤i kaderin tarihsel öyküsü, edebiyat›, tasviridir. Halk›m›za biçilmifl bu kaderin sonucu de¤il midir Arap’›n, Fars’›n, Türk’ün, ‹ngiliz’in, Frans›z’›n, ABD’nin bize özgür yaflam hakk› tan›mamas›, inkar› en meflhur yaklafl›m haline getirmesi, iflbirlikçilefltirmesi, ajanlaflt›rmas›, asimile etmesi, koruculaflt›rmas› vb. Tarih böylece Kürtleri ikiye ay›rmam›fl m›d›r? Teslim olan Kürtler ve direnen Kürtler.
ew e. c
ç›karlar› do¤rultusunda teslim alma dayatmalar›na karfl› direnmenin yolu, büyük öncü Mazlum Do¤an yoldafl›n yoludur. ‹nsan›n ak›l ve vicdan s›n›rlar›n› binlerce kez aflan Diyarbak›r cehenneminde, ç›plak bedeninde yo¤unlaflt›r›lan korkunç iflkenceler karfl›s›nda, inanç ve iradenin gücü ile direnerek yaflam› yaratm›fl Mazlum Do¤an yoldafl› en çok da bu dönem anlamaya ihtiyac›m›z vard›r. Çünkü Apocu hareket Mazlum Do¤an flahs›nda inanç ve iradeyle, direniflle imkans›z›n baflar›labilece¤ini, onurun korunabilece¤ini, halk›m›za vaat etti¤imiz özgürlü¤ün elde edilebilece¤ini göstermifltir.
ne t
s›ndan bu sorunlar›n cevaplar› üzerinden yo¤unlaflmak, bu temelde kendimizi sorgulamak son derece önemlidir. Önderlik flahs›nda çok net anlafl›lm›flt›r ki mevcut ataerkil devletçi dünya sistemi, bu felsefe ile yaflayan, siyaset yapan, mücadele edenleri hiçbir koflulda kabul etmemektedir. Kabul edilelim diye Apocu yaflam kanunlar›m›zdan taviz mi verece¤iz, yoksa mevcut dünya sisteminden hiçbir beklentiye kap›lmaks›z›n, özgürlüksel de¤erlerle örülmüfl yaflan›labilir bir dünya için tüm bedelleri göze alarak amans›z bir mücadele mi verece¤iz? Bunlar her dönem için, ama özellikle de Önderli¤imize dayat›lan bu komplo karfl›s›nda kendimize sormam›z ve cevapland›rmam›z zorunlu sorulard›r. Komployu baflka türlü görmemiz, bofla ç›karabilmemiz mümkün görülmemektedir. Ancak Önderlik gibi yaflayarak, Önderlik gibi görerek, Önderlik gibi hissederek, de¤erlendirerek,
om
48
Zerdeflt (M.Hanefi Kortak)
Teslim olan Kürtler egemen devletlerin kat›nda onlar›n ç›karlar› do¤rultusunda en yüksek mertebelere getirilirken, direnen Kürtler en barbar, en vahfli yöntemlerle yok edilip, adeta ‘bu dünyada size yer yok’ denilerek da¤lar›n kuytuluklar›na, vadilerin oyuklar›na mahkum edilmemifl midir? Da¤lar›n kuytuluklar›na çekilmeyi, vadilerin oyuklar›na saklanmay› sadece halk›m›z›n yaflam tercihi ile aç›klayabilir miyiz? Bunun teslim olmamak ad›na, özgürlük onurunu korumak ad›na gerçeklefltirilen zorunlu bir yol, bir direnifl yolu oldu¤unu kim inkar edebilir ki? Teslim olmad›¤› için Önderli¤imiz Suriye’den ç›kar›lmam›fl m›d›r? Teslim olmad›¤› için baflvurdu¤u bütün Avrupa ülkelerinden, Rusya’dan, Afrika’dan adeta ya-
Mart 2007 SERXWEBÛN
ne te we .c om
49
Nujin Sozdar (Nurten Gülmez)
Serbest (Salih Gezer)
‹hanet dönüflü olmayan bir batakl›kt›r
Öte yandan teslim olan Kürt’ün halk›m›z, tarihimiz, gelece¤imiz, hareketimiz ad›na yol açt›¤› zararlar, yaratt›¤› lanet, tüketti¤i maneviyat, kuruttu¤u umut var. ‹hanete götüren bafllang›çt›r teslimiyet ve teslimiyetin bafllad›¤› yere kök salar ihanet. Bu yüzdendir Mazlum yoldafl›n “teslimiyet ihanete götürür” uyar›s›. Halk tarihimiz say›s›z örnekleriyle bu gerçe¤i a盤a ç›karm›flt›r. Mücadele tarihimizde ayn› gerçe¤in yüzlerce örne¤ine sahiptir. Bir tokat yememek ad›na fiahin Dönmez’in ihanetinden tutal›m, bir tas çorba için düflürülen fienerlere, Zekilere, Osmanlara, Nizamettinlere kadar, yine basit bir yaflam k›r›nt›s›na, kar› koca iliflkisine kaçarak ihanete saplanan onlarca, yüzlerce kad›na kadar örnekler verilebilir. Özgürlük saflar›nda basit yaflam zaaflar›ndan dolay› kaç›p KDP’nin, YNK’nin, ABD’nin, Türkiye’nin, Almanya’n›n, ‹ran’›n, Suriye’nin elinde kendi öz de¤erlerine alçakça, haince sald›racak düzeyde ihanete bulaflt›r›lanlar›n say›s› hiç de az de¤ildir. ‹hanet öyle bir tersinden sald›r›ya, intikama, öfkeye yönelmedir ki herhangi bir tan›mla s›n›rland›rmak mümkün de¤ildir. Zira ihanetin s›n›r› yoktur. Amed’te yedi arkadafl› zehirleyerek katleden Mereto’nun ihanetinde, ‹brahim yoldafl› gözünü k›rpmadan vuran Azad’›n ihanetinde, tüm iflkence seanslar›na zevkle kat›lan fiahin ,Dönmez’in, Y›ld›r›m Merket’in ihanetinde, tüm de¤erlere sald›ran fiemdin, Osman, Nizamettin’in ihanetinde nas›l bir s›n›r olabilir ki? Yürekleri donduran, beyinleri ifllemez k›lan
ww
w.
ka paça kovulmam›fl m›d›r? Teslim olmad›¤› için sana dünyada yer yok dercesine saatlerce uçakta, havada b›rak›lmam›fl m›d›r? Teslim olmad›¤› için ‹mral› kayal›klar›na zincirlenmemifl midir? Ve flu an zehirleniyor olmas› teslim olmad›¤› için de¤il midir? Teslim olmayan Kürt. Yani tanr›lara inat do¤al toplum de¤erlerinde direnen Zerdüflt, yani Asur zulmüne baflkald›ran Demirci Kawa; Diyarbak›r cehenneminde tüm zulüm tanr›lar›na inat “direnmek yaflamakt›r” diye hayk›ran Mazlum; iflbirlikçili¤e, feodalizme meydan okuyan, uçurumlarda özgürlü¤ü hayk›ran Beritan; yani Amed burçlar›nda toplumsal yozlaflmaya tav›r koyan Zekiye; Türkiye metropollerindeki düflkünlefltirmeye tokat gibi inen Rahflan; yani Avrupa’n›n özüne ihaneti dayatan yabanc›laflt›rma sistemini yakarak yerle bir eden Berivan-Ronahi; yani Newroz, yani egemen dünyan›n ‹mral› sistemini paramparça eden Önderlik. Teslim olmayan Kürt. Yani ateflle y›kanan, alevle ayd›nlanan, z›lg›tlarla yükselen Ferhat, Necmi, Mahmut, Eflflrref, yani Sema. Yani on birinde Zehra k›z, altm›fl›nda Elif ana. Yani bedenlerini dirhem dirhem ölüme yat›ran ve ölümü u¤runda ölecek kadar çok seven Kemal, Hayri, Akif, Ali Çiçek. Bomba yüklü cesaretiyle sömürgeci düflmanda patlayacak kadar kararl› Zilan. Teslim olmamak. Yani Önderliksiz yaflama al›flt›r›lmaya geçit vermemenin militan› Viyan, yüre¤inde kad›nl›k ad›na, insan olmak ad›na sevgi büyüten, kimlerden gelirse gelsin ve kimlere karfl› olursa olsun haks›zl›¤a göz yummayan Yunan k›z› Elefteriya, yani Çerkez Helin, Alman Ronahi, Türk Çi¤dem, Arap Rojbin, Laz Ali...
Sarya Hakkari (Meral Van)
Serkeft›n (M. Yaflar Y›ld›z)
yedi arkadafl›n zehirlenmesindeki ihanet nas›l çözümlenebilir? Ayn› s›¤›na¤› bir k›fl boyunca birlikte paylaflt›¤›, afl›n› ekme¤ini yedi¤i, belki de say›s›z kez onu korumak için yoldaflça ona kendini siper yapan yol arkadafllar›n› böyle hunharca katledecek hain düzeye nas›l gelinir? Nereden ve nas›l bafllar ihanet? Bunlar› da sorgulamak, çevremizde ve kendimizde ihanete götüren zeminleri görmek, kurutmak, lanetlemek çok önemlidir. Çünkü Mereto’da a盤a ç›kan ihanetin bafllang›c›nda teslimiyet vard›r. Bu teslimiyet, görev için gitti¤i metropolde ailesi arac›l›¤›yla J‹TEM’le iliflkilenmesinde ihanete dönüflmüfltür. ‹hanet art›k dönüflü olmayan bir batakl›kt›r. Kifli her an biraz daha batmakta ve kendini var eden tüm de¤erlere sald›ran bir canavara dönüflmektedir. Yüre¤ine, beynine ihanet uru ifllemifl bir kifli, onu var eden tüm de¤erlerden silkinerek karfl›t de¤erlerin flekillendirdi¤i bir yarat›k halini almakta, en hain, en tehlikeli, en ac›mas›z düflman haline gelmektedir. Bu düflman en sinsi, en ilkesiz, en gaddar düflmand›r. Çünkü karfl›t›na dönüflmüfllü¤ün ruh ve duygusuna sahiptir. ‹flte Mereto da a盤a ç›kan ihanet, kaçt›ktan birkaç saat sonra operasyonlara öncülük yapanlarda görülen ihanet, y›llarca yöneticili¤ini yapt›¤› halde basit bir yaflam u¤runa Önderlik, flehitler dahil tüm de¤erlere sald›ranlar›n ihaneti ve daha say›s›z örnekleri verilebilecek kiflilerde sinsili¤in, gaddarl›¤›n, alçakl›¤›n nas›l da en zalim sömürgeci aç›k düflmanlar›m›z› aratt›¤› ortadad›r. Düflman yüz binlerce askerini Amed’e soksa, en geliflkin tekniklerle günleri alan operasyonlar yapsa yine
SERXWEBÛN Mart 2007
“Teslimiyet ihanete götürür”
Halk›m›z direnifl temelinde yeni bir yaflam yaratm›flt›r
Önderlik partili günleri Newroz’lu günler olarak de¤erlendirdi. Newroz direnifltir. O halde direnifl partileflmedir. Partileflme Mazlumlaflma, Kemalleflme, Viyanlaflmad›r. Zaten Kürdistan özgülünde partileflmeye dayanmayan bir direnifl, özgürlük olamayaca¤› aç›kt›r. Partileflme her fleyden önce bir inanç, irade, bilinç olay›d›r. Kendini bu noktalarda kiflilik ve kimlik sahibi k›lmakt›r. Özgürlük mücadelesine kadro olarak etkili, insiyatifli, bilinçli kat›lmak, Önderlik ve halk ad›na bizleri onurlu bir yaflam›n ve mücadelenin, baflar›l› bir prati¤in sahibi k›lacakt›r. Önderlik flahs›nda direnen onurlu Kürt çizgisi teslimiyetçi, iflbirlikçi Kürt çizgisini yenmifl, Önderlik öncülü¤ünde Özgür Kürt yarat›lm›flt›r. Mazlum yoldafl›n “direnmek yaflamakt›r” fliar› toplumsallaflm›flt›r. Halk›m›z direnifl temelinde yeni bir yaflam yaratm›flt›r. Halk›m›z›n özgürlük militanlar›, öncü kadrolar› olarak, yaflam› daha üst düzeyde kiflili¤e, maneviyata, bilince, durufla dönüfltürerek mücadelecilik temelinde yaflamas› gerekenler bizleriz.
ww
w.
ne t
‹flte tam da bu noktada büyük insan, militan öncü Mazlum Do¤an yoldafl›n “teslimiyet ihanete götürür” tespitine ve uyar›s›na dönmek son derece hayatidir. Yani ihaneti tan›mlamak için teslimiyeti çözümlemek gerekmektedir. Hiç kuflkusuz teslimiyetin bafllad›¤› yer yaflamd›r. Yani teslimiyet yaflamda bafllamaktad›r. Esas olarak Kürt ve Kürdistan olgular›nda onurlu, özgürlükçü yaflam›n “direnmek yaflamakt›r” ilkesine ba¤l› oldu¤unu bilince ç›karmamakla ilgilidir. Bu yüzdende direnifli yaflam haline getirmemekten, s›radan yaflamaktan, kendili¤indencilikten ve öylesine yaflamaktan kaynakl›d›r. Oysa onurlu yaflam ciddi ve zor bir mücadeleyle mümkündür. Apocu kanunlara dayan›rsa baflar›lmas› mümkündür. Özcesi teslimiyet, yaflam› bu ciddiyet, bu bilinç, bu inançla ele almamaktan do¤an bir süreçtir. Yaflamda militan duyarl›l›klar› olmayan, her fley ve herkesle geçinen, eme¤e yabanc› olan, içindeki bireycili¤i, bencilli¤i ve bunlar›n flekillendirdi¤i ç›karc›l›¤›, hesapç›l›¤› normal fleylermifl gibi yaflayan, laçka, bireyci kiflili¤in yol açt›¤› yaflam biçimidir teslimiyet. Ayn› flekilde aile, bölge, parça iliflkilerinde ba¤›ml›, beklentili olan kifliliklerin ve bu kiflili¤e sahip bireylerin yaflam›nda bafllayan ve geliflen bir süreçtir. ‹nsanl›¤›n, halk›m›z›n sorunlar›na, ac›lar›na duyarl›l›¤›n› yitiren ya da bunun ideolojik bilincini oluflturmayan, bireycili¤i kendi kiflili¤inde, duygular›nda y›kamayanlar›n durufludur teslimiyet. Bu teslimiyetin, Apocu yaflam kanunlar› temelinde militanca bir yaflama, kiflili¤e dönüfltürülmedi¤i sürece ihanetle sonuçlanmas›n›n kaç›n›lmaz oldu¤u aç›kt›r. Biny›llard›r teslimiyete karfl› direnifl, zulme karfl› baflkald›r› olarak sembollefltirdi¤imiz Newroz’u bu y›l her alanda Önderli¤imiz flahs›nda halklar›m›z ve hareketimize dayat›lan imhaya cevap niteli¤inde karfl›larken, Önderli¤imizin
yol arkadafllar› ve halk›m›z›n Özgürlük militanlar› olman›n bilinciyle büyük kararlaflma, iradeleflme yani partileflme temelinde bir kat›l›ma vesile yapmal›y›z. Halk›m›z, Newroz bilinciyle Önderli¤imize ve özgürlü¤e olan ba¤l›l›¤›n› her alanda ortaya koymufltur. Bizler de, Önderli¤imize ve halk›m›za ba¤l›l›¤›n gere¤i olarak, onlara söz verdi¤imiz Özgürlük için amans›z savaflç›lar, militanlar olman›n karar›n› keskinlefltirmeliyiz. Bu savafl bir özgürlük savafl›d›r. Apocu yaflam kanunlar› ve onun özgürlük felsefesiyle kararl› savaflç›lar, militanlar temelinde mücadele etti¤imiz takdirde elde edemeyece¤imiz özgürlük, kazanamayaca¤›m›z zafer yoktur. Çünkü bu mücadele hakl› meflru bir mücadeledir ve gücünü bu meflrulu¤undan almaktad›r. Her günü Newroz ruhuyla, Newroz bilinciyle direnifl temelinde mücadeleyle geçirmek ve Mazlumlaflmay›, Beritanlaflmay›, Zilanlaflmay› esas almak bizleri yeni dönemde onurlu, baflar›l› pratiklere sahip k›lacakt›r.
Sekiz y›ld›r Newrozu Önderliksiz karfl›l›yoruz. Bizim için bu Newroz, Önderli¤imize dayat›lan imhadan dolay› flu ana kadarki en zor Newroz’du. Bir dahaki Newroz’u Önderli¤imizle birlikte karfl›lamak için, tarihte hiç görülmemifl düzeyde bir direniflle mücadeleye yüklenece¤imiz aç›kt›r. Farkl› hiçbir fleye tak›lmadan sadece Önderli¤in yaflam›na ve özgürlü¤üne kilitlenerek, her an için mücadele halinde olaca¤›z. Hem örgüt hem de halk olarak her dönemkinden daha fazla birlik halinde olaca¤›z. Önderli¤imizin etraf›nda kenetlenecek, tek gündemimizi Önderlik yapaca¤›z. Halk ve ülke tarihimizde ulusal ve halklararas› düzeyde ortak de¤er haline gelebilmifl tek gerçeklik Önderli¤imizdir. Egemen devletlerin böl-parçala-yönet politikalar›n› flahs›nda bofla ç›karm›fl, Kürtleri demokratik ulusta buluflturup sömürgecili¤e karfl› direnifl konumuna getirmifl, halklararas› iliflkileri egemen ç›karlar aleyhine kardefllefltirmifltir. Yine baflta kad›n olmak üzere toplumun ezilen tüm kesimlerini iradelefltirip eflitlik, özgürlük temelinde toplumsal yap›y› yeniden flekillendirmifl ve sosyal devrim perspektifiyle geleneksel, verili yaflam› yerle bir edip özgür tercihli, bilinçli bireylerle örgütlendirilmifl yeni yaflam› yaratm›flt›r. Tüm bunlardan dolay› bu hain, zalim sald›r›ya maruz kalm›fl durumdad›r. Dolay›s›yla Önderli¤imiz flahs›nda tüm bu de¤erler yok edilmeye, ortadan kald›r›lmaya çal›fl›lmaktad›r. Bu nedenle Önderlik etraf›nda kenetlenmek, bu sald›r›y› bofla ç›karma temelinde Önderlik esasl› bir mücadele ve yaflam rotas›na girmek, Özgürlük ad›na kazan›lm›fl tüm de¤erlerimizin de korunmas› anlam›na gelmektedir. Tüm bu de¤erlerin bileflkesi ve toplam› olan Önderli¤e sahip olmakla tarihin ve dünyan›n en büyük flans›na, gücüne sahibiz. Bizler, Önderliksiz hiçbir fley olmad›¤›m›z›n, olmayaca¤›m›z›n bilincindeyiz. Tüm yoldafllar›n bu bilinçle “ya Önderlikle özgür bir yaflam ya da asla” fliar›yla fiehit Beritan çizgisinde, fiehit Viyan ruhuyla ve fiehit Zilan tarz›yla sürece kat›laca¤›na inan›yor, baflar›lar diliyoruz.
ew e. c
de böyle bir sonucu alamaz, yedi da¤ gibi yoldafl›m›z› flehit düflüremezdi. Bunca hain, bunca so¤uk bir ihanetin dayand›¤› zemin, kiflilik, bilinç nedir? Hain bir kiflilik haline nas›l gelinir?
om
50
21 Mart 2007
Mart 2007 SERXWEBÛN
51
ne te we .c om
2007 Newroz’u Önder Apo’ya sahiplenme Newroz’u olmuştur “Türk devleti ve hükümeti, halkımızın Newroz vesilesiyle milyonlarla ifade ettiği özgürlük iradesini görmeli, mesajları doğru okumalı ve bu taleplerin gereklerini yerine getirmelidir. Halkımızı ve hareketimizi daha fazla oyalama yaklaşmında bulunmamalıdır. Aksi taktirde Türkiye’nin sonunu getirecek zemini kendi elleriyle yaratmış olacaklardır. Bir yol ayrımı Newroz’u olarak, Türk devletinin bu mesajlara yaklaşımı, onun geleceğini de belirleyecektir” roz, farkl› anlam ve içeriklere kavuflmaktad›r. 2007 Newroz’u bu anlamda bir Önderlik Newroz’u, uluslararas› komplo ve Önderli¤imizin insanl›¤a s›¤mayan alçakça yöntemlerle zehirlenmesi sald›r›lar› karfl›s›nda bir tav›r Newroz’u olmufltur. fiüphesizki 2007 Newrozu gündemi, haz›rl›¤› ve verdi¤i mesajlarla daha birçok aç›dan ve ayr›nt›l› de¤erlendirilecek bir olayd›r. Ancak biz burada deyim yerindeyse s›ca¤› s›ca¤›na daha çok öne ç›kan kimi yönlerini sat›rbafllar›yla de¤erlendirmekle yetinece¤iz. Kürdistan halk› 2007 Newrozu’nu tüm alanlarda ve yurtd›fl›nda, Önder Apo’yu sahiplenme ve savunma temelinde milyonlar›n kat›l›m›yla kutlam›flt›r. Halk›m›z bu kutlamas›yla Newroz’u bir kez daha zulme, sömürü ve bask›ya karfl› özüne uygun bir biçimde kutlayarak Önder Apo çizgisinde iradeleflme ve yenilmezli¤ini, tüm tehdit ve sald›r›lara ra¤men daha güçlü bir biçimde ortaya koymufltur. Halk›m›z›n Newroz’u ‘zehirin panzehiri direnifltir’ slogan› temelinde kitlesel bir biçimde kutlamas› Önderli¤imizin zehirlenmesine karfl› tav›r anlam›na geldi¤i gibi, onun bofla ç›kar›lmas› anlam›na da gelmektedir. Halk›m›z›n 2007 Newrozu’na kat›l›m düzeyi, tafl›d›¤› bayrak, flama, resim ve dövizler, att›¤› sloganlar ve tüm bunlar vas›tas›yla verdi¤i mesajlarla Türk devletinin, hükümetinin ve baz› uluslararas› güçlerin Önderli¤i-
ww
w.
Newroz, Kürdistan ve Ortado¤u halklar› aç›s›ndan direnifl, birlik, özgürlük ve mücadele günüdür. Demirci Kawa’n›n Asur zulmüne karfl› gelifltirdi¤i direnifl ve yakt›¤› zafer atefli bir mücadele ve direnifl gelene¤i yaratm›flt›r. Bu gelene¤in neredeyse unutulmak üzere oldu¤u bir süreçte Mazlum Do¤an’›n Amed Zindan›’nda vahflete karfl› gelifltirdi¤i eylemi ilk direnifl k›v›lc›m› olmufl ve Newroz, tarihsel temelleri ve özüyle çok güçlü bir biçimde buluflturulmufltur. Bu gelene¤e 15 A¤ustos At›l›m›’yla ivme kazand›r›lm›fl, 1990’larda Amed burçlar›nda Zekiye, Kadifekalede Rahflan, Avrupa’da Ronahi ve Berivanlar bedenlerinde tutuflturdu¤u ateflle kültürlefltirilmifltir. Her y›l, mücadelenin geldi¤i aflama ve yaflanan sorunlar bak›m›ndan New-
miz ve hareketimiz üzerinde yapt›¤› hesaplar› bir kez daha bofla ç›karm›flt›r. Bu güçlerin yanl›fl ve yan›lg›l› hesaplar içinde oldu¤unu çok net bir biçimde ortaya koymufltur. Newroz öncesinde baflta Kara Kuvvetleri Komutan› olmak üzere, Türk ordusunun di¤er tüm kuvvet komutanlar›n›n Amed’e giderek halk›m›z›n Newroz’a kitlesel ve nitelikli kat›l›m›n› engellemek için baflta Amed halk› olmak üzere, tüm Kürdistan halk›n› tehdit etti¤i bilinmektedir. Ayn› tehdidi hükümet de valiler toplant›s›yla ortaya koymufl ve en üst düzeyde de terörle mücadele yüksek kurulu halk›m›z› sindirmek amac›yla çeflitli yöntemlerle tehditlerde bulunmufltur. Ayr›ca bu tehditlere Kürt siyasetçi ve kurumlar›na yönelik bir konsept temelinde yo-
SERXWEBÛN Mart 2007 n› ve kendi demokratik ve çözümleyici iradesini ortaya koydu¤unu, Türk devlet ve hükümetinden de Kürt sorununu demokratik çözümü yönünde somut ad›m atmas› gerekti¤ini belirtmifltir. Kürdistan’da sömürgeci egemenliklerini sürdürmek isteyen Türkiye, ‹ran ve Suriye devletlerinin kendi aralar›nda zirveler oluflturarak tüm Kürdistan kazan›mlar›n› tasfiye etmek istemeleri görülen bir gerçektir. Kürt halk›n›n düflmanlar›n›n kendi aralar›ndaki bu ittifak ve birlik çal›flmalar› karfl›s›nda halk›m›z›n yakalad›¤› özgürlük imkanlar›n› do¤ru de¤erlendirmek için, parçac›, dar siyasi ç›karlar› bir yana b›rakarak kendi aralar›nda mutlaka demokratik ulusal birlik gelifltirmeleri gerekti¤i, bu Newroz’un bir baflka önemli mesaj› olmufltur.
ww
ew e. c
w.
ne t
¤un gözalt› ve tutuklamalar da efllik etmifltir. Bunun yan› s›ra kutlamalar›n pazar günü gerçeklefltirilmesine izin vermeyerek kat›l›m› da düflürmek istemifllerdir. Türk özel savafl medyas› hep bir a¤›zdan Önder Apo’ya, hareketimize ve halk›m›za karfl› bir sald›r› bafllatm›flt›r. Devletin izledi¤i siyaseti derin bir psikolojik savaflla sonucuna vard›rmak istemifltir. Newroz günü ise halk›m›z›n üstünde savafl helikopterleri uçurarak halk›m›zda panik ve korku yaratmak istemifltir. Bunlar›n her birisi bafll› bafl›na ayr›nt›l› bir biçimde ele al›n›p de¤erlendirilmesi gereken engelleyici etkenlerdir. Ancak tüm bu sald›r›lara ra¤men, halk›m›z›n ulaflm›fl oldu¤u bilinç, örgütlülük ve kararlaflma düzeyi, tüm bu yönelimleri bofla ç›karm›flt›r. Ulafl›lan bu düzey, halk›m›z›n Önderlik çizgisinde özgürlü¤ü art›k bir kültür, karakter ve yaflam tarz›na ulaflt›rd›¤›n› ortaya koymufltur. Bu koflullarda halk›m›z›n gerek yurtd›fl›nda ve gerekse de Kürdistan’›n tüm alanlar›nda hafta içi olmas›na ve Newroz’un Önder Apo’yu sahiplenme ve savunma Newrozu olaca¤›n› bilmesine ra¤men ve Newroz’da milyonlarla meydanlara akmas›yla ve verdi¤i mesajlarla gelifltirdi¤i tutum, bir kez daha Kürt halk›n›n gerçekten de bir Newroz ve serkeftin halk› oldu¤unu göstermifltir. Tüm sald›r› ve tehditlere ra¤men, halk›m›z özgürlükçü iradesini ortaya koymufltur. Geçmifl y›llarda özel savafl medyas›n›n yüksek kat›l›m karfl›s›n-
da, gelifltirdi¤i “halk Newroz ve PKK için de¤il, popüler sanatç›lar için kat›l›yor” yalan›n› da çok çarp›c› bir biçimde ortaya koymufltur. Hiçbir Newroz alan›nda, Türkiye’nin bilinen popüler sanatç›lar›n›n olmad›¤›n› herkes görmüfltür. Bu halk›m›z›n daha çok kendi mücadele prati¤inden yetifltirdi¤i sanatç›lar›yla Newroz’u kutlamas› da bir baflka ay›rt edici özellikti. E¤er bir ülkede bir devletin hem siyasi, hem askeri güçlerinin ça¤r›, tehdit ve flantajlar›na ra¤men, bir halk kendi inand›¤›, bildi¤i temelde hareket ediyor, özgürlükçü tutumunu ortaya koyuyorsa, burada o devletin kendisini ciddi bir biçimde sorgulamaya ihtiyac› vard›r. Ya o halk›n iradesine sayg› göstermeli, ya da kendisini o halk›n taleplerine göre de¤ifltirmelidir. Aksi taktirde, o halk›n iradesine yönelik sald›r›lar, çat›flmay› derinlefltirmekten ve kaos yaratma isteminden öte bir anlam tafl›maz. Halk›m›z›n, Türk generallerinin ve hükümetinin tüm tehditlerine ra¤men, inad›na Newroz alanlar›n› doldurmas›n›n anlam› budur. Bu anlam› en iyi görmesi gereken güç ise bizzat bu tehdit ve flantajlar› savuran güçlerdir. Halk›m›z›n Newroz alanlar›nda verdi¤i di¤er temel mesaj ise Önder Apo’ya ölümüne bir ba¤l›l›k içerisinde oldu¤unu ve hiçbir gücün Önder Apo’dan ve özgürlük hareketinden koparamayaca¤›n›, iliflkisini gevfletemeyece¤ini bir kez daha tüm dünyan›n gözleri önünde büyük bir kararl›l›kla sergilemifl olmas›d›r. Kürdistan halk› bu Newroz’da Önderli¤in sa¤l›¤›n› sa¤l›¤›, yaflam›n› yaflam› olarak görmüfl ve bu nedenle Kürdistan’›n tüm alanlar›nda Önderli¤e yönelik zehirleme sald›r›s›n› büyük bir öfke ile lanetlemifl ve Türk devleti ve hükümetinin oyalamadan bir an önce vazgeçerek Önder Apo’nun tedavisini yapmas› için ‹mral›’ya ba¤›ms›z bir heyetin gönderilerek tahlil ve tedavisinin yap›lmas›n› ve yerinin de¤ifltirilmesini acil ve asla ertelenmemesi gereken bir talep olarak yükseltmifltir. Kürt halk›, çok iyi alg›lanmas› gereken bir baflka temel mesajda ise, Kürt sorununda imhac› ve inkarc› zihniyetin yön verdi¤i politikan›n anlams›zlaflt›¤›-
om
52
Baz› uluslararas› güçler de Türk devletininin neoittihatç› politikas›n› cesaretlendiren bir politika izlemektedirler. ABD’nin Türkiye’yi bölge politikas›nda kullanmak için koordinatörü vas›tas›yla Önder Apo’yu ve hareketimizi hedefleyen tutumlar› görülmektedir. Ayn› flekilde AB Bakanlar Komitesi’nin Önder Apo hakk›nda ‘yeniden yarg›lamas›na gerek yoktur’ demesi ve Önder Apo’nun zehirlendi¤inin anlafl›lmas›ndan sonra, Avrupa’n›n tam anlam›yla ikiyüzlü bir tutumla sessizli¤e gömülmesi, Önder Apo ve halk›m›z hakk›ndaki sinsi tutumlar›n› ortaya koymaktad›r. Önder Apo ve hareketimiz üzerinde uluslararas› komplolar›n› devam ettirmek istemektedirler.
Mart 2007 SERXWEBÛN
53 Y›llard›r gelifltirmeye çal›flt›klar› Apo’suz ve PKK’siz çözüm yaklafl›mlar›n› art›k dayatmaktan ve halk›m›z› bu konuda tekrardan s›namaktan vazgeçmelidir. Hele hele Türk devletinin tehlikeli bir biçimde t›rmand›rd›¤› ›rkç› floven dalga veya çeflitli bask› ve katliam yöntemleriyle bast›raca¤› hesaplar›n›n hiç tutmayaca¤›, ›srar› halinde bunun Türkiye’nin sonunu getirece¤i görülmelidir. ‹ttihat Terakki zihniyetinin ulaflaca¤› sonuç daha farkl› bir sonuç olmayacakt›r. Bu nedenle de varsa akli selim yetkili, Önder Apo’nun yaflam›na kastederek sonuca gidilebilece¤i yönündeki hesaplar› bir an önce bir yana b›rakarak Önder Apo’yu muayene etmek için ba¤›ms›z bir doktorlar heyetinin ‹mral›’ya gönderilmesini ve Önder Apo’nun bulundu¤u yerin de¤ifltirilmesini sa¤lamas› gerekir. Halk›m›z›n tek ses halinde hayk›rd›¤› bu talebin fazla zamana yay›lmadan yerine getirilmesi, Türkiye’nin gelece¤i aç›s›ndan son derece önemlidir. 2007 Newrozu’nun bir dönüm noktas› olmas› konumu da bulunmaktad›r. 1 Ekim’den beri büyük bir sab›r, kararl›l›k ve ›srarl› fedekarl›¤›m›za ra¤men bu süreçte HPG üzerindeki imha operasyonlar› da ›srarla sürdürülmüfl, 7 HPG gerillas›n› zehirleyebilecek kadar göz dönmüfl bir boyuta t›rmand›r›lm›flt›r. KKK Önderi Abdullah Öcalan’›n bar›fl ve diyalogun geliflmesi için att›¤› ad›mlar›n karfl›l›¤› zehirlenme olmufl ve halk›m›za ve onun demokratik, yasal ve meflru kurumlar›na peflpefle bir konsept dahilinde sald›r›lar geliflti-
ne te we .c om
dur. Amaçlanan ise, halk›m›z›n serhildanlar›n›n nitelik olarak geliflmesini ve süreklileflmesini engellemektir. Ancak halk›m›z sald›r›lara karfl› da gerekli tavr› ortaya koyacakt›r ve Kahramanl›k Haftas›’n› da Newroz ruhuyla karfl›layacak ve serhildanlar›n› yükseltecektir. Türk özel savafl medyas› da Newroz’da halk›m›z›n ortaya koydu¤u demokratik tutumu, milyonlarca kat›l›m› ve verdi¤i mesajlar› do¤ru yans›tma yerine, kat›l›m› az gösterme, mesajlar› çarp›tma tutumu içinde olmufllard›r. Baz›lar› sanki Newroz hiç kutlanmam›fl gibi görmezden gelirken, baz›lar› küçümserken, baz›lar› da Newroz’un bir Önderlik Newrozu oldu¤unu “Newroz’a Apo’nun gölgesi düfltü” diyerek gerçe¤i farkl› bir üslupla da olsa itiraf
ww
w.
Kürt sorununun çözümünü Apo’suz ve PKK’siz gelifltirmek için alternatif oluflturmaya çal›flmaktad›rlar. Yine Önder Apo’nun ‹mral›’da zehirlenmesinden de ‹mral› sisteminin oluflturulmas›nda ve yürütülmesindeki paylar›ndan dolay› sorumludurlar. Bu Newroz’da halk›m›z›n Önderli¤imize ve hareketimize yönelik komplolar peflinde koflan uluslararas› güçlere de çok güçlü bir mesaj› olmufltur. Kürt sorununun çözümünde dillendirilen ve özünde inkar ve imha sistemini gizlemeye yönelik Apo ve PKK’siz Kürt sorununu çözme politikalar›n›n iflas›n›n bir kez daha teyit edilmesi olmufltur. Önder Apo’dan ve PKK’den asla vazgeçmeyece¤ini ve kopmayaca¤›n›, uluslaras› güçlerden de bu iradesine bu temelde sayg› göstermesi gerekti¤ini ifade etmifltir. Bir halk olarak kendi yaflam› üzerinde söz karar sahibi olmak istedi¤ini, herkesin de buna sayg›l› olmas› gerekti¤ini aç›k bir dille belirtmifltir. Türk devlet ve hükümeti halk›m›z›n meydanlarda son derece demokratik ve bar›flç› yöntemlerle ortaya koydu¤u bu gerçekli¤i görece¤i ve sesleri iflitece¤ine, Newroz kutlamalar›ndan sonra halk›m›za büyük bir öfke ile her yerde sald›rm›fl, yüzleri bulan yurtsever gözalt›na al›nm›fl ve iflkenceden geçirilmifltir. Bu sald›r›lar halk›m›z›n demokratik iradesini aç›kça ortaya koymas›ndan rahats›z olan güçlerin haz›ms›zl›¤›n›n bir sonucu-
etmek zorunda kalm›fllard›r. Baz›lar› da provakatif sald›r›lar›n› sürdürmüfllerdir. Kimi köfle yazarlar› da, “varsa yoksa Öcalan” diyerek halk›m›z›n Önderlik etraf›ndaki örgütlü duruflu karfl›s›nda ciddi bir biçimde rahats›zl›k duymufllard›r. Ancak hiçbirisi gerçe¤i do¤ru bir biçimde halka anlatma tutumu içinde olmam›flt›r. Halk›m›z›n yurtiçinde ve yurtd›fl›nda tek ses halinde Önder Apo’yu ölümüne sahiplenen ve alanlarda tüm tehditlere ra¤men, Önderli¤imizle sözleflmesini yeniden tazeleyen, kendi özgür gelece¤ini kurmadaki ›srar›n› ortaya koyan tutumunu herkes görmeli ve buna göre çözümleyici yaklaflmal›d›r.
SERXWEBÛN Mart 2007 gerçekli¤i üzerinde yo¤unlafl›lmal›d›r. Düflman, bölgesel geliflmeleri de f›rsat bilerek, 2007’yi kazanmak istiyor. Tutumundan anlafl›l›yor ki, mücadelemizi zorlu görevler beklemektedir. Bu zorlu görevleri karfl›layacak bir örgütlü duruflun gelifltirilmesi ve bunun için her türlü haz›rl›¤›n içinde olmak son derece önemlidir. Hayatiyet arzeden bu görevlerin yerine getirilmesi baflarman›n da temelini oluflturacakt›r. Ortaya ç›kan bu tablonun do¤ru okunmas› ve mesajlar›n do¤ru alg›lanmas› sömürgeci devletler taraf›ndan da önemlidir. Bu anlamda baflta Türk devleti ve hükümeti, halk›m›z›n Newroz vesilesiye milyonlarla ifade etti¤i özgürlük iradesini görmeli, mesajlar› do¤ru okumal› ve bu taleplerin gereklerini yerine getirmelidir. Halk›m›z› ve hareketimizi daha fazla oyalama yaklaflm›nda bulunmamal›d›r. Aksi taktirde Türkiye’nin sonunu getirecek zemini kendi elleriyle yaratm›fl olacaklard›r. Bir yol ayr›m› Newroz’u olarak, Türk devletinin bu mesajlara yaklafl›m›, onun gelece¤ini de belirleyecektir. Bunun için de Türk ayd›nlar›, demokratlar› da bir baflka halk›, Kürt halk›n› ezen ve ona karfl› soyk›r›m haz›rlayan devletlerine karfl› demokrat olman›n bir gere¤i olarak tav›r almal›d›rlar. Demokrat olman›n asgari ölçüsü de budur. Halk›m›z da Newroz’da yükseltti¤i taleplerin yerine getirilmesi için, Newroz’dan ald›¤› ruh, moral, tecrübe ve güçle kendisini daha iyi örgütlemeli, 2007 y›l›na Önder Apo’nun sa¤l›¤›, güvenli¤i, özgürlü¤ü ve Kürt sorununun demokratik çözümünü s›¤d›rma temelinde haz›rl›klar›n› yetkin yaparak bu temelde harekete geçmeli ve zaferi yakalamal›d›r. Kürdistanl› kad›n ve gençli¤i 2007 y›l›n›n kazan›lmas›nda gerek serhildanlarda, gerekse de gerillaya kat›l›mda mutlaka rolünü oynamal›d›r. Herkesin üzerine düflen görevi yerine getirmesi halinde zaferin imkanlar› fazlas›yla mevcuttur. Ancak as›l imkan Newroz’un özünde ve bu özü ona kazand›ran Demirci Kawa, Ça¤dafl Kawa Mazlum Do¤an, Zekiye Alkan, Ronahi ve Beritanlar›n zorluk, engel tan›maz direniflçi tutumundad›r.
ew e. c
ww
w.
ne t
rilmifltir. Öyle anlafl›l›yor ki, Önderli¤imizin, hareketimizin ve halk›m›z›n att›¤› bu çözüm ad›mlar› Türk devlet ve hükümeti taraf›ndan zay›fl›k olarak yorumlanm›flt›r. Ancak Newroz kutlamalar› bir kez daha göstermifltir ki, bar›fl ve diyalog aray›fl› güçsüzlü¤ümüzden ve zay›fl›¤›m›zdan de¤il, güçlülü¤ümüzden kaynaklanmaktad›r. Newroz’da milyonlar›n tutumunu örgütlü bir biçimde ortaya koymas›n›n›n baflka bir anlam› da yoktur. Bu Newroz’un bir yol ayr›m› olmas›n›n nedeni de buradan kaynaklanmaktad›r. Ya devlet halk›m›z›n sesini ve taleplerini dikkate alacak ya da halk›m›z art›k mücadelesini daha farkl› platformlarda ve daha ileri boyutlarda dile getirecektir. Bunun pratik anlam›n›n ise çat›flmalar›n ve can kay›plar›n›n artmas› oldu¤u da aç›kt›r. Devlet e¤er çözüme gelmiyorsa, sömürgeci siyasetinin bir ifadesi olarak inkar ve imhada direterek halk›m›z›n özgürlük iradesini k›rmada ›srar edece¤i kesindir. Buna karfl› ise halk›m›z kendi Önderli¤ini, onurunu, kimli¤ini ve özgür gelece¤ini savunmak için ulaflm›fl oldu¤u zengin imkanlar temelinde ölümüne direnecek ve bu direnifli zaferle taçland›racakt›r. Bundan hiçbir flekilde kuflku duyulmamal›d›r. Newroz’un kutlanma durumu, y›l› kazanmada oldukça önemlidir. Türk devleti bu nedenle de Newroz’da kat›l›m› engellemek için yukarda dile getirdi¤imiz tedbirleri alm›fl ve tek tek de yürürlü¤e koymufltur. Ancak halk›m›-
z›n Newroz’u aç›ktan bir Önderlik Newroz’u haline getirmesi, 2007 y›l›n› halk ve hareket olarak kazanmada önemli bir ad›m olmufltur. Türk devletinin yönelimleri, ittihatç› zihniyetin egemen olmas›, halk ve hareket olarak nelerle karfl› karfl›ya gelece¤imizin yönünü daha flimdiden tayin etmifltir bile. Onun için fazla zamana yaymadan s›ran›n, halk›m›z›n ortaya koymufl oldu¤u bu son derece önemli direniflçi ve özgürlükçü tutumunun daha kal›c›, istikrarl› ve tüm sald›r›lara karfl› kendini koruyabilecek ve düflman› darbeleyecek direnifl ve demokratik komünal sisteminin örgütlendirilmesine dönüfltürmeye geldi¤ini görmek gerekir. Bunun için gerekli olan militan öncülük yap›lmal›, ülkemiz boydan boya direnifl örgütlerinin yarat›lmas› temelinde örgütlenmelidir. Hiçbir alanda halk›m›z›n Newrozla ortaya koydu¤u mücadele ve direnifl konumundan geriyi düflmesine izin vermemeli, Önderlik gündeminin süreklilefltirilmesi için herkes elinden gelenin azamisini ortaya koymal›d›r. Bunun için de geçmifl süreçlerde örgütsel çizgi, kavray›fl ve prati¤inde ortaya ç›kan gevflek, iliflkileri ve çal›flmay› liberalize ve üretken k›lmayan, geliflme yaratmayan tarz›ndan güçlü bir özelefltiri temelinde h›zla uzaklafl›lmal›, ortaya ç›kan zafer imkanlar›n› en güçlü bir biçimde de¤erlendirmelidir. Daha çok içe dönük yo¤unlaflan konumdan ç›k›larak, dikkatler Önderli¤imizi halk›m›z› ve hareketimizi tasfiye etmek isteyen düflman
om
54
Dengtav (Devrim Soluk)
fiubat 2007 SERXWEBÛN
55
PKK Parti Meclisi ve Koma Komelên Kürdistan Yürütme Konseyi
ÖN DER L‹KS‹Z YAfiA M OLM A Z
ne te we .c om
“Önderli¤imize yönelik sald›r› Kürt halk›n›n varl›¤›na ve gelece¤ine sald›r›d›r. Önderli¤imiz
flahs›nda Kürt halk›n›n özgürlük ve demokrasi mücadelesi ve umudunun bitirilece¤i hesaplanm›flt›r.
Bu durum bizler için bir ölüm kal›m mücadelesinin yap›lmas› gerekti¤ini ortaya koymaktad›r. Kad›n›,
genci ve yafll›s› ile Önderli¤ine ölümüne ba¤l› olan bir halka böyle bir sald›r›da bulunmak ancak inkar ve imha planlanmas› olarak görülmelidir. Buna göre bir tutum ve mücadele içinde olmal›y›z” De¤erli halk›m›z, de¤erli dostlar ve demokratik tüm güçler
ww
w.
Kürdistan özgürlük ve demokrasi mücadelemizin Önderli¤i, gelinen aflamada hayati bir sald›r› ile karfl› karfl›yad›r. Önder Apo, en a¤›r koflullarda tutuldu¤u ‹mral›’da tüm hukuk, infaz yasalar›, ahlak ölçüleri ve insanl›k de¤erleri hiçe say›larak, hain ve alçakça bir biçimde çeflitli kimyasal maddeler verilerek, gün gün zehirlenmektedir. Elimizde Fransa laboratuvar›nda yap›lan tahlillerin sonucu ve Norveç’te uzman doktorlar taraf›ndan bu tahlillerin sonucunu yorumlayan belgeler bulunmaktad›r. Bu belgeler Roma’da bir bas›n toplant›s›yla kamuoyuna sunulmufltur. Türk devleti taraf›ndan yap›lan bu zehirlenme olay›, zaman ilerledi¤inde tespit edilemeyecek özelliklere sahiptir. Öyle planlanm›fl ki, bunun sonucunda Önderli¤imizin hastal›k ve yaflam›n› kaybetme nedeni tespit edilemeyecektir.
‹nsanl›k tarihinde, gelmifl geçmifl bütün ça¤larda en i¤renç, ahlaks›z ve haince bir sald›r› biçimi olarak kabul edilen ve hiçbir siyasi, ahlaki ve insani ölçüye s›¤mayan bu sald›r› cevaps›z kalmamal› ve kalmayacakt›r. En son 2006 Newrozu’nda ilan edilen noter tasdikli, milyonlarca Kürdistanl›n›n imzas›yla siyasal irade olarak kabul edilen bir Önderli¤e karfl› bu tarzda cinayet girifliminde bulunmak, Kürt halk› üzerindeki inkar ve imha politikas›n›n soyk›r›m ile tamamlanmas› anlam›na gelmektedir. Önderli¤imiz ve PKK üzerinde uygulanan bu hukuk ve insanl›k d›fl› uygulamalar›n bu kadar aç›k ve pervas›zca yap›lmas›, PKK ve Önderli¤i’nin Kürt halk› ve bölge aç›s›ndan yaratt›¤› tarihi geliflmelerle ba¤lant›l›d›r. Önderli¤imiz, Türkiye’nin ve dünyadaki di¤er siyasi güçlerinin Kürt sorununa inkarc› ve ç›karc› politikalar›n› zorlad›¤›ndan hedef al›nm›flt›r. Baflkan Apo’nun Kürdistan’da gelifltirdi¤i ideolojik ve siyasi alandaki
zihniyet devrimi, Kürt halk›n› ça¤la bütünlefltiren bir demokratikleflme devrimi olmufltur. Gençlik baflta olmak üzere Kürdistan’daki ezilen tüm toplumsal tabakalar› derinden etkilemifl, Kürt kad›n›n mücadeleye aktif kat›l›m›ylada sosyal yaflamda köklü ve devrim niteli¤inde geliflimler ortaya ç›karm›flt›r. Kürdistan’da bu süreç bir kültür devrimi niteli¤inde yaflama geçmifltir. Önderli¤imiz, Kürt serhildanlar›nda kendini d›fla vuran bu devrimsel geliflmelerin toplam›na “Dirilifl Devrimi” tan›mlamas›n› yapm›flt›r. Önderli¤imiz gerçekleflen bu dirilifl devrimiyle, ortaya ç›kard›¤› böyle bir demokratik Kürt halk gücüyle, Kürt sorununu halklar›n kardeflli¤ine dayanan demokratik siyasal bir çözüme kavuflturmak istemifltir. Kürt sorununun demokratik siyasal çözümünü yaln›z Kürt sorunun çözümü olarak ele almam›fl, bu temelde baflta Türkiye olmak üzere tüm bölge ülkelerinin temel sorunlar›n›n çözüme kavuflaca¤›na inanm›flt›r. Böylece sorunlar›n d›fl güçlerin müdahalesi ile de¤il; bölgesel çözümlerle demokrasi ve istikrara kavuflmufl bir Ortado¤u’yu hedeflenmifltir. Önderli¤imiz bu çizgisinden dolay› uluslararas› komplonun hedefi haline gelmifltir. Nitekim komplo ile kördü¤üme dönüflen ve çözümsüz b›rak›lan Kürt sorunu, daha da derinlefltirilmifltir. Önder Apo, komplonun hedeflerinden biri olan Kürt-Türk çat›flmas›n›n önüne geçerek sorunun demokratik çözümü ve Türkiye’nin d›fl güçlere ba¤l› hale getirilmesinin önüne geçmek için gerillay› Türkiye’nin s›n›rlar› d›fl›na ç›karm›flt›r. Türkiye toplumunun ve siyasetçilerinin sa¤l›kl› düflünmesi ve Kürt sorunun çözümünde ad›m atmas› için, biri gerilladan biri de Avrupa’dan olmak
SERXWEBÛN ölümcül bir darbe olmaktad›r. Kürt halk›na “ne kadar mütevazi ve makul da yaklaflsan›z da hiçbir sonuç alamazs›n›z; kimlik, dil, kültür ve demokratik bir irade olmaktan vazgeçin, yok say›lma ve yok edilme kaderine boyun e¤in” tercihi dayat›lmaktad›r. Özcesi, Önderli¤imizin Kürt kapan› olarak tan›mlad›¤› “ya teslim olma ya da ölüm” tercihi, bu sald›r› ile bir kez daha Kürt halk›n›n önüne konulmufl bulunmaktad›r.
Önderli¤imiz evrensel normlar haline gelmifl uluslararas› hukukun güvencesinde oldu¤u gibi, Türkiye anayasas› ve yasalar›n›n da güvencesindedir. Dolay›s›yla Türkiye devleti Önderli¤imizin sa¤l›¤› ve yaflam› karfl›s›nda do¤rudan sorumludur. Dört taraf› sularla çevrili tek kiflilik bir cezaevinde tutuldu¤undan ve burada gerçekleflen zehirlenmeden devlet d›fl›nda bir sorumlu gösterme imkan› yoktur. Kald› ki, ‹mral› adas› ordunun kontrolündedir. Dolay›s›yla do¤rudan Genelkurmay Baflkan› Yaflar Büyükan›t bu zehirlemeden sorumludur. Di¤er taraftan Türkiye Cumhuriyeti devletinin bafl› olarak bu sald›r›dan bizzat Cumhurbaflkan› Ahmet Necdet Sezer sorumludur. Yine hukuki ve siyasi olarak yürütmenin bafl› olan Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an bu prati¤in sonuçlar›ndan sorumludur. Bu konuda devletin yönlendirilmesinde ve devlet içindeki ›rkç›lar›n harekete geçirilmesinde büyük rolü olan CHP Genel Baflkan› Deniz Baykal’›n da bu hunharca sald›r›n›n mimarlar›ndan birisi oldu¤u taraf›m›zca bilinen bir durumdur. Milyonlarca insan›n ölümüne ba¤l› oldu¤u ve Önderli¤i’nin yaflam›n› kendi yaflam› olarak gördü¤ünü her f›rsatta dile getiren Kürt halk›, yap›lan bu sald›r›y› kendisine yap›lm›fl olarak kabul edecektir. Bu sald›r›n›n halklar›m›z aç›s›ndan yarataca¤› tahri-
w.
ww
batlar›n daha zaman› varken telafi edilmemesi halinde, yaflanacak geliflmeler halklar›m›z›n belle¤inde yüzy›llar boyu silinemeyecektir. Devlet, böyle bir zehirlenmeye bir bütün olarak karar verip vermedi¤ini ya da böyle bir durumu flu anda onaylay›p onaylamad›¤›n› ilk önce acil tedavi girifliminde ortaya koyaca¤› titizlikte gösterecektir. Halk›m›z ve partimiz zehirlenen Önderli¤imizin tedavisinde gösterece¤i tutumla, devletin bu olaya yaklafl›m›n› ve sorumluluk düzeyini de¤erlendirmeye tabi tutacakt›r. Bu tedavinin bir saat bile gecikmeden yap›lmas› yaflamsal oldu¤undan, ayn› zamanda AB hukukunun güvencesinde olan Önderli¤imizin, Avrupa’n›n geliflmifl t›bbi imkanlar› ile derhal tedavi edilmesi ve sa¤l›¤›na kavuflturulmas› her türlü yersiz kayg›n›n önünde yerine getirilmesi gereken ivedi bir sorumluluktur. Aç›kça görülüyor ki, Önderli¤imizin yaflam›na böyle bir sald›r› iki halk›n kardeflli¤i ve demokratik birlik temelindeki siyasi çözüm çabam›z› sabote etmeye yöneliktir. Türk devletinin tüm yetkilileri bilmelidir ki, bu sald›r› Türkiye’nin Kürtlerle demokratik birli¤ine, Türkiye bar›fl›na, ekonomik ve siyasi istikrar›na yap›lm›fl bir sald›r›d›r. Bu vesile ile bir kez daha, Türkiye yi seven, Türkiye halk›na karfl› sorumluluk duyan Türkiye’nin tüm sorumlu güçlerine hukuki, ahlaki, vicdani, siyasi ve tarihsel sorumluluklar›n› yerine getirmeye ve derhal t›bbi ve adli müdahaleye ça¤›r›yoruz. E¤er Türk devleti belgelere dayanan bu gerçeklerin as›ls›zl›¤›n› savunacaksa, o zaman ba¤›ms›z uluslararas› bir sa¤l›k heyeti ve gözlemcileri taraf›ndan Önderli¤imizin sa¤l›k tahlillerini yapt›rmaya ve sonuçlar›n› en k›sa sürede kamuoyuna aç›klamas›n› istiyoruz. Bunun d›fl›nda Kürt halk›n› ve hareketini inand›racak hiçbir yol yoktur. Aksi durumda do¤acak sonuçlardan Türk devletinin sorumlu olaca¤›n› aç›kça belirtiyoruz. Önderli¤imiz ve hareketimize karfl› 1998 y›l›nda bafllat›lan ve 15 fiubat 1999 da Önderli¤imizin Türkiye ye teslim edilmesine yol açan uluslararas› komplo, ayn› zamanda Türkiye halk›na
ew e. c
Türkiye Cumhuriyeti devleti hükümeti ve sorumlu liderlerine
ne t
üzere iki bar›fl gurubunu Türkiye’ye göndererek, güven artt›r›c› tedbirler gelifltirmifltir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti devleti, Önderli¤imizin demokratik bar›flç›l çözüme yönelik tüm çabalar›na karfl›l›k özgürlük hareketini siyasi ve örgütsel olarak bitirme ve çürütme politikas›n› ›srarla uygulam›flt›r. Türkiye, dünyada yaflanan geliflmeleri do¤ru okuyarak yeni siyasal bir bak›fl aç›s›yla Kürt sorununu çözece¤ine, yersiz bir tak›m kayg›lar ve bölünme fobisini öne sürerek, büyük bir ›rkç›l›k dalgas›yla, kendi içindeki Kürtleri yok ederek sorundan kurtulmak istemektedir. Türkiye, kuruluflundan bu yana jeostratejik konumunu pazarlayarak sorunlar› aflma politikas›n›n bugünde geçerli oldu¤unu düflünmektedir. ABD’nin bölgede yaflad›¤› zorluklardan eski tarz siyasal yaklafl›mla yararlanaca¤›n› hesaplamaktad›r. I. Dünya Savafl›’n da Ermeniler üzerinde uygulad›¤› politikan›n ayn›s›na imkan vermesini istemektedir. Yani III. Dünya Savafl› olarak tan›mlanan bölgedeki savafl›n Kürtleri imha etmek içinde böyle bir f›rsat› verece¤ini planlamaktad›r. ‹nkar ve imha zihniyetine dayanan Kürt politikas› ve Önderli¤imize karfl› gelifltirilen cinayet teflebbüsünün bu hesaplar›n bir parças› olarak yap›ld›¤› aç›kça ortadad›r. Kürt sorununda en makul çözüm projesini gelifltiren, yaln›z Kürt halk›n›n de¤il ayn› zamanda Ortado¤u halklar›n›n önderliksel perspektifine sahip olan bir bilge düflünce adam›na ve siyasetçiye karfl› cinayet girifliminde bulunulmas›, Kürt halk›na karfl› bir soyk›r›m sald›r›s› oldu¤u gibi, bölge bar›fl›na indirilmifl
Mart 2007
om
56
Mart 2007
SERXWEBÛN likle harekete geçmeli, iki halk›n birlikte yaflamas›n› ve bar›fl› sabote eden bu giriflimi, a¤›r siyasi ve tarihsel sonuçlar› ortaya ç›karmadan durdurabilmelidir. Türkiye’nin demokrasi güçlerinin ve Kürt halk›na kardefllik duygusu besleyenlerin s›navdan geçece¤i bir durumla karfl› karfl›yay›z. Bu s›nav da baflar›s›z kalmak, Türkiye’nin bar›fl› ve demokratik birli¤inde baflar›s›z kalmakt›r. Bu nedenle Önderli¤imize sahiplenmek, Türkiye’nin bar›fl›na ve demokratik birli¤ine sahiplenmektir. Bu konuda sorumluluk duyan vicdan sahibi tüm kesimleri göreve ça¤›r›yoruz.
derli¤imiz, AB üyesi olan ‹talya ve Yunanistan da siyasi iltica baflvurusu olmas›na ra¤men, hukuki prosedür tamamlanmadan, bu ülkelerden çeflitli dayatmalar ve zorlamalarla ç›kar›lm›flt›r. Hatta Yunanistan da bir ç›kar›lma de¤il, korsanca bir kaç›r›lma söz konusudur. ABD, kendileri taraf›ndan Önderli¤imizin Türkiye’ye teslim edildi¤ini defalarca itiraf etmifltir. Dolay›s›yla Önderli¤imizin durumuna karfl› ABD’nin siyasi ve ahlaki sorumlulu¤u vard›r. Olumsuz bir durumda partimiz ve halk›m›z ABD’ni sorumlu tutacakt›r. Türkiye, AB ile ilgili birçok sözleflmenin alt›na imza atm›flt›r, bu nedenle Önderli¤imiz ayn› zamanda AB hukuku güvencesinde de bulunmaktad›r. AB ülkeleri hem Kürt sorununun ortaya ç›kmas›ndanki rolünden hem de komplodaki siyasi sorumluluklar›ndan ve Türkiye ile olan siyasi ve hukuk› iliflkilerinden dolay› yükümlülükleri bulunmaktad›r. AB ülkeleri siyasi, hukuki dolay›s›yla t›bbi müdahale sorumlulu¤unu yerine getirmedi¤i taktirde bu cinayet teflebbüssüne ortak olmufl olacakt›r. AB komplodaki ortakl›¤›n› ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin “yeniden yarg›lamaya gerek yoktur” diyerek yapt›¤› yarg›s›z infaz› telafi etmek istiyorsa Öndeli¤imizin sa¤l›¤›n›, kendisinin temel siyasi, hukuki ve ahlaki sorunu oldu¤unu ilan etmeli ve üzerine düfleni hiç gecikmeden yerine getirmelidir. Halk›m›z ve özgürlük hareketi bunun d›fl›ndaki hiçbir tutumu kabul etmeyecektir. Baflta AB olmak üzere tüm ilgili güçler, Türkiye’nin t›bbi imkan s›n›rl›l›¤› ve güvenlik sorunu dikkate al›narak bir Avrupa ülkesinde tedavi edilmesi için her türlü giriflimde bulunmal›d›r.
ne te we .c om
ve Türkiye’ye karfl› planlanm›fl bir komploydu. Önderli¤imiz halklar aras› bir savafl› öngören bu komployu bofla ç›karmak için büyük bir sorumluluk ve sa¤duyu ile hareket etti. Hareketimizi ve halk›m›z› bu oyuna çekmek isteyenler bunu baflaramad›lar. Önderli¤imizin duruflu ile bu komplo bizim taraf›m›zdan bofla ç›kar›l›rken; ayn› sorumluluk ve sa¤duyu Türkiye cephesinden gösterilmemifl ve bu kirli oyunun bir parças› olmaya devam edilmifltir. Önderli¤imizi zehirleme ve gün gün öldürme giriflimi yaln›z Kürt halk›na de¤il, Türkiye ve Ortado¤u bar›fl›na, bir arada yaflama istemine, özgürlü¤ü ve demokrasisine de bir sald›r›d›r. Baflkan Apo, halklar›n kardeflli¤i ve bar›flç›l demokratik çözüm teorisinin mimar› ve Türk-Kürt halklar›n›n bir arada yaflamas›n›n teminat› durumundad›r. Önderli¤imiz bütün mücadelesi boyunca Denizlerin, Mahirlerin, ‹brahimlerin, Kemal ve Hakilerin özlemi olan halklar›n kardeflli¤i içinde bir demokratik Türkiye arzulam›flt›r. Demokratikleflmifl bir Türkiye içinde Kürt sorununu çözmek her zamanki tercih olmufltur. Önderli¤imizin zehirlenmesi, halklar aras› iliflkilerin tamir edilmeyecek düzeyde zehirlenmesi ve güvensizli¤in köklü hale gelmesine yol açacakt›r. Bu nedenle Türkiye halk›, demokratik güçleri ve sorumlu tüm siyasi çevreleri Kürt halk› ile birlikte bu giriflimi bofla ç›karma mücadelesi içine girmelidir. Önderli¤imizin gecikmeden böyle bir zehirlenmeyi tedavi edecek t›bbi müdahaleye kavuflturulmas› gerekmektedir. Bu nedenle “Türkiye bar›fl›n› ar›yor” Konferans›’na kat›lan kat›l›mc›lar önce-
57
Uluslararas› demokratik kamuoyu ve sorumlu siyas› güçler
ww
w.
Kürt halk›n›n özgürlük ve demokrasi Önderi insanl›k d›fl› bir anlay›flla ‹mral› adas›ndaki tek kiflilik cezaevinde kimyasal bir zehirlenmeye u¤rat›lm›flt›r. E¤er acil bir biçimde tedaviye al›nmazsa yaflam› her an tehlike alt›ndad›r. Hukuk d›fl› yollarla bir komplo gerçeklefltirilip Türkiye’ye teslim edilen Önderli¤imiz, flimdide uluslararas› hukuk ve Türkiye yasalar› ile güvencede olmas› gereken yaflam›na insanl›k d›fl› bir yöntemle kastedilmek istenmektedir. Önderli¤imizin yaflam› sadece Kürt halk›n› de¤il, tüm demokratik güçleri ve hümaniter çevreleri ilgilendirmektedir. Önderli¤imizin yaflam›na ve sa¤l›¤›na karfl› sorumluluk duymak ve gerekeni yapmak sadece siyasi ve hukuki de¤il, her fleyden öncede ahlaki ve vicdani sorumluluktur. Bir halk›n Önderli¤inin bile bile ölüme terk edilmesi tüm insanl›¤› ahlaki olarak kirletir. Dolay›s› ile Önderli¤imize yap›lan zehirleme giriflimi karfl›s›nda gösterilecek tutum, demokratik ve hümaniter çevreler ve tüm siyasi güçler için bir samimiyet ölçüsü olacakt›r. AB ve ABD baflta olmak üzere birçok devlet Önderli¤imizin Türkiye’ye teslim edilmesinden sorumludur. Ön-
Kürdistanl› tüm siyasi güçlere Öndeli¤imizi zehirleyerek imha etme giriflimi, ayn› zamanda tüm parçalardaki halk›m›z›n özgürlük ve demokrasi özlemlerine karfl› yap›lm›fl bir sald›r›d›r. Hiçbir parçada Kürt halk›n›n siyasi bir irade olmas›n› istemeyen ve her türlü Kürt iradeleflmesini yok etmeyi önüne koyan milliyetçi ›rkç› zihniyetinin yapt›¤› bir
SERXWEBÛN
Yurtsever Kürdistan halk›
De¤erli halk›m›z
Önderli¤imize yönelik sald›r› Kürt halk›n›n varl›¤›na ve gelece¤ine sald›r›d›r. Önderli¤imiz flahs›nda Kürt halk›n›n özgürlük ve demokrasi mücadelesi ve umudunun bitirilece¤i hesaplanm›flt›r. Bu durum bizler için bir ölüm kal›m mücadelesinin yap›lmas› gerekti¤ini ortaya koymaktad›r. Kad›n›, genci ve yafll›s› ile Önderli¤ine ölümüne ba¤l› olan bir halka böyle bir sald›r›da bulunmak ancak inkar ve imha planlanmas› olarak görülmelidir. Buna göre bir tutum ve mücadele içinde olmal›y›z. Önderli¤imizin zehirlendi¤i bulgu ve belgelerle kan›tlanm›flt›r. Ancak bu zehirlenmeyi durdurma ve Önderli¤imizi
w.
ww
sa¤l›¤›na kavuflturma imkan› halen vard›r. Halk›m›z bugünden bafllayarak bu zehirlenmenin tedavi edilece¤i bir müdahale yap›l›p, Önderli¤imiz sa¤l›¤›na kavuflana kadar ayakta olmal›d›r. Halk›m›z, Önderli¤ine ve özgürlü¤üne sevdas›n› demokratik eylem gücünü süreklilefltirerek göstermelidir. Önderli¤imizin imhas›na ve soyk›r›m sald›r›s›na geçit vermemelidir. 1998 de yürütülen komploya karfl› “Güneflfliimizi karartamazs›n›z” fliar› ile yap›lan fedaice direnifl bugün daha da güçlendirilerek yükseltilmelidir. Bunu yaparken ba¤l›l›¤› ve özgürlük inanc›n› kendimize yönelik intihar vb eylemlerle de¤il, fedai ruhla sürdürülen meflru demokratik eylemlerle gerçeklefltirmeli ve gelifltirmeliyiz. Halk olarak irade ve özgürlük s›nav›ndan geçmekteyiz. Özgürlü¤e ve demokratik yaflama lay›k olup olmad›¤›m›z›n denendi¤i ateflten bir s›navla karfl› karfl›yay›z. Bu s›navdan yüzümüzün ak› ile ç›kmak, özgürlük ve demokrasiyi kazanmakla efl de¤erdir. Bu s›navdan baflar› ile ç›kmak; özgürlük ve demokrasi mücadelesinin zaferini bugünden ilan etmek olacakt›r. Bu nedenle gençlik, kad›n, çocuk, yafll›, her mezhepten, her etnik gruptan ve Kürdistan’›n tüm parçalar›ndaki, yine yurtd›fl›ndaki halk›m›z› özgürlük, demokrasi ve onur savafl› olan Önderli¤imizin yaflam›n› sahiplenme mücadelesine kat›lmaya ça¤›r›yoruz. Herkes bilmeli ki, Apocu hareket, bugün her zamankinden daha fazla her türlü mücadele dinamiklerine ve imkanlar›na sahiptir. Sa¤lam bir mücadele anlay›fl› ve fedai ruhla donanm›fl kadro yap›s› ve denenmifl, tecrübeden geçmifl büyük zorluklar› aflma iradesini göstermifl militan duruflu ile Önderli¤ine ve flahs›nda halk›m›za karfl› geliflen tüm sald›r›lar› do¤ru ve yeterli bir mücadele ile cevaplayabilecek güçtedir. fiimdi en acil görev; tüm kadro yap›m›z›n ve halk›m›z›n demokratik mücadele yöntemlerinden flaflmadan, kamuoyunu hareket geçirme amac›yla mücadele yürütmesi ve Önderli¤imizin yaflam›n› garantiye alacak giriflimleri gelifltirmesi gerekmektedir.
ew e. c
Önderli¤imize yönelik bu cinayet giriflimi, otuz befl y›lda kazand›¤›m›z tüm kazan›mlar›n kökünü kaz›may› hedeflemifltir. Özgür Kürt gerçe¤inden intikam alarak, halk›m›z yeniden lanetli geçmifline mahkum edilmek istenmektedir. Bu cinayeti, bir soyk›r›m karar›n›n ve uygulanmas›n›n bafllang›c› olarak görmekteyiz. Son aylarda Türkiye’nin birçok flehrinde –iyice gün yüzüne ç›kan– ›rkç› kuvvetler herhangi bir iflgale karfl› de¤il, özgürlük ve hak mücadelesi veren Kürt halk›n› ezmek için örgütlendirilmifltir. Bu tür örgütlenmelerin oluflmas›n› sa¤layan güçler, Önderli¤imize karfl› cinayet teflebbüsünde bulunan neoittihatç› kesimlerdir. ‹nkar ve ‹mha politikas›ndan vazgeçmeyen bu devlet zihniyeti, halk›m›z›n özgürlük mücadelesine verdi¤i karfl›l›k bu tür örgütlenmeleri gelifltirip, Önderli¤imizi de imha ederek, halk›m›z›n PKK ile birlikte kazand›¤› özgüven ve irade devrimini tersine çevirmek istenmektedir.
ne t
sald›r› ile karfl› karfl›yay›z. Tarihimizde de birçok örne¤ine rastland›¤› gibi, hakl› davas› için isyana kalk›flan Kürt Önderliklerine düflmanlar›n reva gördü¤ü suikast ve hunharca katletme olmufltur. Kürt ve Kürdistan mücadele tarihinin bu önemli döneminde gerçekleflen bu hain sald›r›y›, güçlü bir birlik ve dayan›flma ruhuyla cevaplamak ile karfl› karfl›yay›z. Ancak böyle bir ulusal demokratik tutumla, her parçada siyasi irade olma hakk›n› kabul ettirme ve güvenceye alma ile halk›m›z›n bu makus tarihini de¤ifltirebiliriz. Çok aç›k ki Kuzey Kürdistan’da Kürt sorunu çözülmedi¤i müddetçe, Kürt halk›n›n hiçbir parçadaki haklar› ve özgürlü¤ü güvencede olamayacakt›r. Tüm parçalardaki halk›m›z›n özgürlü¤ü ve haklar› konusunda tehdit sürmeye devam edecektir. Önderli¤imize karfl› yap›lan sald›r› tüm Kürt halk›n› ve siyasi güçlerini ilgilendirmektedir. Kürdistan siyasi güçleri, Önder Apo’ya yap›lan bu sald›r› karfl›s›ndaki tutumu çerçevesinde bir imtihan ile karfl› karfl›ya gelmifltir. Süreç, hiç bir taktiksel yaklafl›m›n cevap olamayaca¤› stratejik bir sürece dönüflmüfltür. Ortak stratejik ç›karlar gere¤i, her dönemden daha fazla dayan›flma ve birlik siyasetinin esas al›nmas›, halk›m›z›n özgürlük davas›n› baflar›ya tafl›yacakt›r. Siyasi, insani ve ahlaki aç›dan tüm Kürt siyasetçileri, Önder Apo’nun yaflam hakk›n› savunma etraf›nda ulusal birlik tutumunu gelifltirerek tehlikeli bir süreci önleyebilirler. Bu nedenle baflta Kürdistan federe hükümeti ve baflkanl›¤› ile tüm Kürdistan’i siyasi güçleri, Ortado¤u halklar›n› ve demokratik güçlerini Önderli¤imizin zehirlenmesine karfl› tav›r koymaya ve sa¤l›¤›na kavuflmas› için hakl› mücadelenin yan›nda yer almaya ça¤›r›yoruz.
Mart 2007
om
58
“Öndeli¤imizi zehirleyerek imha etme giriflimi, ayn› zamanda tüm parçalardaki halk›m›z›n özgürlük ve demokrasi özlemlerine karfl› yap›lm›fl bir sald›r›d›r. Hiçbir parçada Kürt halk›n›n siyasi bir irade olmas›n› istemeyen ve her türlü Kürt iradeleflmesini yok etmeyi önüne koyan milliyetçi ›rkç› zihniyetinin yapt›¤› bir sald›r› ile karfl› karfl›yay›z”
2 Mart 2007
Mart 2007
SERXWEBÛN
59
ne te we .c om
ÖNDERL‹⁄E BA⁄LILIK ÖRGÜTSELL‹⁄‹ GEL‹fiT‹REREK MÜCADELEY‹ YÜKSELTMEKT‹R “Önderli¤imiz, tarz›na, üslubuna ayak uydurulamad›¤› için yaln›z kalm›flt›r. Dolay›s›yla da tüm güçlerin hedefi haline gelmifltir. Komplo bu yüzden Önderli¤i esir alma baflar›s›n› göstermifltir. Yani Önder Apo ile yoldafl olmak demek, onun ideolojik ve örgüt esaslar›nda, felsefesinde, tarz›nda, temposunda, üslubunda, kiflili¤inde ve yaflam›nda birleflmek demektir” n›z kalm›flt›r. Dolay›s›yla da tüm güçlerin hedefi haline gelmifltir. Komplo bu yüzden Önderli¤i esir alma baflar›s›n› sa¤lam›flt›r. Bu gerçeklikten de anlafl›ld›¤› gibi, Önder Apo ile yoldafl olmak demek, onun ideolojik esaslar›nda, felsefesinde, örgüt esaslar›nda, tarz›nda, temposunda, üslubunda, kiflili¤inde ve yaflam›nda birleflmek demektir.
Önderli¤e ba¤l› olmak demek baflar›l› olmak demektir
Bizde gerçekleflen durum nedir? Önderlik kabul edilmifl, büyük bir ba¤l›l›k, sayg› gösterilmifl, benimsenmifltir; ama bunlar›n tümü çizgi esaslar›nda olmam›flt›r. ‹deolojik, siyasal, örgütsel, pratik, yaflamsal boyutlarda olmam›flt›r. Bu yüzden yoldafll›k, ba¤l›l›k, sayg› lafta kalm›flt›r. ‹flte yetersiz yoldafll›k bu tarzda ortaya ç›km›flt›r. Bunun yaratt›¤› tehlike bugün görülmektedir. Bunun ne kadar tehlikeli oldu¤u daha iyi anlafl›lmaktad›r. Bizler ve halk›m›z aç›s›ndan yetersiz yoldafll›¤›n neye mal oldu¤unu, uluslararas› komplonun gelifliminde, Önderli¤in esaretinde ve bugün Önderli¤in yaflad›klar›ndan anlayabiliriz. Yine hareketin ve buna ba¤l› olarak halk›n yaflad›klar›ndan insan sonuçlar ç›karabilir. Yetersiz yoldafll›¤› aflmazsak, benzer sonuçlar› yine yaflayabiliriz. Bu duruma bir daha düflmemek, yaflananlar› da telafi etmek aç›s›ndan yetersiz yoldafll›¤›n çok daha derinli¤ine anlafl›lmas› gerekmektedir. Bunun anlafl›lmas› temelinde gerçekten Önderlikle do¤ru bir yoldafll›¤›n gerçeklefltirilmesi, do¤ru bir ba¤›n oluflturulmas› gerekmektedir. Bu da Önderlik gerçe¤iyle bütünleflmekle mümkündür. Onun ideolojik, örgütsel, siyasal esaslar›yla birleflmeyle müm-
ww
w.
Önderlik, komplonun baflar›s›n› yetersiz yoldafll›k ve sahte dostlara ba¤lad›. Bunlar›n pay›n›n önemli oldu¤unu söyledi. Tabii ki tümüyle bunlara ba¤lamad›. Komplonun gerçekleflmesinin ve belirli düzeyde sonuç almas›n›n di¤er nedenlerini savunmalar›nda ortaya koymufltur. Ancak yetersiz yoldafll›k ve sahte dostlu¤un komplonun baflar›ya gitmesinde rolü önemli ve belirgindir. Yetersiz yoldafll›ktan neyi anlamak gerekiyor? Önder Apo’nun do¤ru anlafl›lmamas›n›, pratikte sorumluluklar›n zaman›nda tam yerine getirilmemesini ve bundan da komplocular›n yararlanarak Önderli¤i etkisizlefltirmesini anlamak gerekiyor. Önderlik do¤ru ve yeterli anlafl›lsayd›, gerekleri zaman›nda yerine getirilseydi, o zaman yetersiz yoldafll›k ortaya ç›kmayacakt›. Önderlikle buluflma gerçekleflecek, dolay›s›yla da Önder Apo yaln›z kalmayacakt›. Önderli¤imizin karargah› hedef al›nmayacakt›. Yüzlerce, binlerce Apocu gerçekleflmifl olsayd›, Önder Apo hedef haline gelmezdi. Komplocular Önder Apo’yu hedefledilerse biraz da bu nedenle hedeflediler. ‘Bir kiflinin hareketidir, e¤er onu etkisizlefltirirsek bu hareket yürümez, da¤›l›r’ sonucuna vard›lar. Zaten ABD D›fliflleri Bakanl›¤›’nda çal›flm›fl profesör de bunu aç›kça söylüyor. Önder Apo esir al›nd›¤›nda bu hareketin da¤›laca¤› beklentisi içinde olduklar›n› itiraf ediyor. Neden böyle bir beklenti içine giriliyor? Bu hareketi bir kiflinin yürüttü¤ünü ve sürükledi¤ini düflündüklerinden, Önder Apo’nun yaln›z kalmas›yla bu beklenti içine girmifllerdi. Önder Apo ile bütünleflemedi¤imizden yanl›z kalm›flt›r. Daha 1981 y›l›nda Diyarbak›r Cezaevi’nde fiehit Hayri Durmufl’un belirtti¤i gibi; Önderli¤imiz, tarz›na, üslubuna ayak uydurulamad›¤› için yal-
kündür. Özellikle de Önderlik tarz›yla, üslubuyla birleflmekle mümkündür. Bu gerçeklefltirilirse do¤ru yoldafll›k ve ba¤l›l›k gerçeklefltirilmifl olur. Di¤eri fazla bir anlam ifade etmeyen bir ba¤l›l›k olur. Söylem düzeyindeki bir ba¤l›l›k olur. Bu da ne komployu bofla ç›karabilir ne de baflar›y› getirebilir. Önderli¤e ba¤l› olmak demek, baflar›l› olmak demektir. Baflar›s›zl›¤› kabul etmemek demektir. Bütün sald›r›lar›, zay›fl›klar› ve gerilikleri giderip, bunlar› güçlenmenin gerekçesi yapmak demektir. Her gün örgütü, halk› güçlendirmek, mücadele olanaklar›n› artt›rmak demektir. Her gün sömürgecili¤i, komploculu¤u geriletmek demektir. Her gün mevzi kazanmak demektir. Bu halk›n, hareketin olanaklar›n› zaman›nda do¤ru de¤erlendirmek, halka, harekete daha büyük mücadele olanaklar› yaratmak demektir. ‹flte o zaman Önderlikle do¤ru buluflma gerçekleflir, yetersiz yoldafll›k afl›lm›fl olur. Aksi takdirde geçmiflte yaflad›klar›m›z› gelecekte de yaflar›z. Bu da bize çok pahal›ya mal olur. Tüm kadrolar›n ve militanlar›n flu gerçe¤i çok iyi kavramas› gerekiyor: Kürt halk›n›n ve onun öncü gücünün dayanaca¤› tek güç, kendi gücü ve örgütlülü¤üdür. Dayanaca¤› baflka bir güç yoktur. E¤er biz bir komplodan bahsediyorsak, bu komplo da son ad›m›n› atm›flt›r. Önderlik baflta olmak üzere hareketin yönetimini imha ederek, harekette örgütsüzlük yarat›p sonuca gitmek istemektedir. Böylesi bir sald›r›ya karfl› bizi ayakta tutacak ve baflar›ya götürecek tek yol ve dayana¤›m›z örgütselli¤imizdir, örgütlü gücümüzdür. Baflka bir gücümüzün olmad›¤›da aç›kt›r. Bizi bugüne kadar getiren ve bundan sonra da yaflatarak baflar›ya götürecek olan tamamen örgüt
Örgüt gücünü do¤ru kullanmak gerekir
ww
w.
ne t
Buna ba¤l› olarak sadece örgütselli¤i gelifltirmek, örgüt gücünü gelifltirmek yeterli de¤ildir. Bir de örgüt gücünü do¤ru kullanmak önemlidir. Örgüt gücünü do¤ru kullanabilirsen, baflar›y› elde edebilirsin. Önder Apo’nun gücü burada yat›yor. Önderlik gerçe¤ini kavramak demek, bu gerçe¤i kavramak demektir. Hem örgütselli¤i gelifltirmek, hem de örgüt gücünü ve örgütü do¤ru zamanda yetkin kullanmakt›r. Maalesef kadromuzda olmayan da budur. Kadro örgütselli¤i fazla önemsemiyor. Zaten onun içinde örgüt gücünü do¤ru kullanam›yor. Bu ciddi bir tehlike yarat›yor. Bu durum komplocular›n sonuç almas›na en büyük zemini sunuyor. E¤er biz komplocular› bofla ç›karmak istiyorsak, buradan bofla ç›karabiliriz. Örgütselli¤imizi gelifltirerek ve do¤ru kullanarak,
komplo ve imha konseptine karfl› do¤ru savafl›m› verebiliriz. Kadromuzda örgütsellik çok zay›f düflmüfl, hatta anlams›zlaflm›flt›r. Öyle bir düzey ortaya ç›km›fl ki, bir kadro mudur, toplumdaki bir insan m›d›r, bu hareketin bir dostu mudur, pek belli de¤ildir. D›fl›m›zda olan bir insan nas›l ki, ‘Örgütte flu hata, flu yanl›fl var, giderilmesi gerekiyor, bunlar neden giderilmiyor, giderilmelidir’ diyorsa, birçok kadromuzda da yaflanan benzer bir durumdur. Aynen örgütün d›fl›ndaki bir insan gibi örgüt yaflam›na, sorunlar›na yaklafl›yor. Burada çok keyfi bir particilik yaflan›yor. Kendini partili görüyor, kadro görüyor, Önderli¤e ba¤l› oldu¤unu söylüyor, ama örgüt gücünü gelifltiren ve do¤ru kullan›lmas› için çaba sarf etmesi gereken olarak görmüyor. Örgütselli¤i zay›f düflüren, örgüt gücünün do¤ru kullan›m›n› engelleyen tutum ve davran›fllara karfl› mücadele etme gere¤i duymuyor. Bu çok ciddi bir sorundur. Kadroda sorumluluk duygusunun ve ciddiyetinin ne kadar zay›flad›¤›n› göstermektedir. Gerçekten örgütüne karfl› sorumluluk ve ciddiyet duymuyor. Bunun gereklerini yerine getirmiyor. Kendini örgütün d›fl›ndaki herhangi biriymifl gibi görüyor. fiimdi bundan daha tehlikeli bir durum olamaz. Önderlik yetersiz yoldafll›ktan bahsediyor. Bugün baz› kadrolarda yetersiz yoldafll›ktan da daha geri bir durum yaflan›yor. Yetersiz yoldafll›k anlayamamaktan, güç getirememekten kaynaklanan bir durumdur. Ama baz› kadrolar›m›zda yaflanan, anlayamama ve güç getirememeden kaynaklanan durumlar söz konusu de¤ildir. Tam tersine rahatl›kla anlayabilece¤i, güç getirebilece¤i birçok konuda keyfi, sorumsuz, gayri ciddi bir yaklafl›m içindedir. Örgütüne, yoldafl›na oldukça
inançs›z bir yaklafl›m söz konusudur. Çal›flmada moralsiz, isteksiz, inançs›z bir yaklafl›m söz konusudur. Hatta baz›lar›na görev verildi¤inde dahi, bu görevi zoraki kabul etme, parmak ucuyla tutma söz konusudur.
ew e. c
gücümüzdür. Ne kadar örgütselli¤ini gelifltirirsen, o kadar güç olarak bu imha planlar›na karfl› durabilirsin. Baflka türlü duramayaca¤›n çok aç›k ve nettir. Dikkat edilirse komplo baflar›s›n›, örgütsüzlü¤ü yaratmaya dayand›rm›fl durumdad›r. Bundan dolay› Önder Apo’yu, hareketin ileri kadrolar›n›, yönetimlerini her alanda hedeflemektedir. Örgütsüzlü¤e yol açarak sonuca gitmek istiyor. Tüm kadro ve militanlar›n bunu kavramas› gerekiyor. ‹mhaya karfl› durufl neyle mümkündür? Aç›kt›r ki, örgütselli¤i gelifltirmeyle mümkündür. Örgütsellik gelifltirilip güçlendirilirse, imhaya karfl› do¤ru savaflm›fl oluruz. Baflka türlü savafl›lamayaca¤›n› bilmek gerekir.
Mart 2007
om
SERXWEBÛN
60
Elefterya’n›n eylemini iyi anlamayan kadro olamaz
Burada bir hususu belirtmek gerekir: Elefterya flehit düfltü. Yunanl› bir kad›n ve iki çocuk annesidir. Ne Kürdistanl› ne de Kürt’tür. Ne bu hareketin kadrosudur ne de bu hareketin herhangi bir imkan›n› kullanm›flt›r. Tamamen kendi imkanlar›yla Önderli¤i, hareketi ne kadar kavram›flsa o oranda Kürtlere, harekete ve Önderli¤e karfl› sorumluluk duymufltur. Bu sorumluluklar› yerine getirmeye çal›flm›flt›r. Uluslararas› güçlerin sald›r›s› ve Kürt ihanetine karfl› Önder Apo’yu, hareketi ve Kürtleri savunmay›, korumay› esas alm›flt›r. Bu u¤urda kendini cay›r cay›r yakm›flt›r. Bütün ihaneti kendisinde yak›p kül etmifltir. Elefterya, halktan bir insand›r ve bu hareketin, bu halk›n bir dostudur. Böylesi bir insan bu ülkeye, bu halka, bu harekete, bu Önderli¤e bu düzeyde sahip ç›k›yorsa, o zaman bu hareketin kadrosu oldu¤unu söyleyenler, bu tutumu ciddiye almak zorundad›r. Bu hareketin kadrosu aç›s›ndan, bu halk›n ve hareketinin sundu¤u de¤erler vard›r. Bu halk›n ve hareketinin imkanlar›na bu kadar sahip olacaks›n, kullanacaks›n ve Elefterya’n›n gösterdi¤i sorumlulu¤u ve ciddiyeti göstermeyeceksin. Böyle bir fley olamaz! Bir dostumuz, bu düzeyde sorumluluk duyup gereklerini yerine getiriyor-
Mart 2007
SERXWEBÛN
“Bir hak aray›fl› olacaksa, bu halk›n haklar›n› kim elinden alm›flsa onlardan hak talebinde bulunulmas› gerekiyor. Bu haklar› almas› gerekiyor. O haklar› ald›¤› oranda hak sahibi olabilir. Baflka bir hakk›n›n olmad›¤›n› da bilmesi gerekiyor. Bunlar›n da ancak örgüt ile gerçekleflebilece¤ini insanl›k tarihi ve mücadelemiz ortaya koymufltur” ●
ne te we .c om
sa, bu hareketin bir kadrosunun bundan daha afla¤› bir ölçü sahibi olmas› kabul edilemez. Elefterya ölçü koymufltur. Bu halktan bir insan›n, bu hareketin imkanlar›n› hiç kullanmayan bir insan›n ölçüleridir. Bu hareketin hiçbir kadrosu bundan daha afla¤› bir pratikleflmenin, sorumlulu¤un sahibi olamaz. E¤er olursa, de¤il onun kadro olarak kabul edilmesi, halk içinden vicdanl› bir insan olarak bile kabul edilemeyece¤i aç›kt›r. Hatta bu halk›n, bu hareketin imkanlar›n› da kullanm›fl oldu¤undan, bir suçlu muamelesi yapmak gerekti¤i aç›kt›r. Tüm militanlar›n bu gerçe¤i görerek kendisine bir çekidüzen vermesi gerekiyor. PKK’nin otuz befl y›ll›k mücadele içinde ortaya ç›kard›¤› kadro ölçüleri sa¤lam ve nettir. E¤er kadrolar bu militanl›¤› halk için yap›yorsa, halktan birinin koydu¤u ölçülere sahip olamaz. Böyle bir hakk› kendisinde göremez. Bu hareketin militan› güçlü ölçülere sahip olmak durumundad›r. Bu ölçüleri daha da büyütmek zorundad›r. O zaman militan kadro s›fat›na lay›k olunabilir. Böyle biri ancak Önder Apo’ya, çizgiye ba¤l› olabilir, onun ba¤l›l›¤›ndan bahsedilebilir. Hem Önder Apo’ya ba¤l› oldu¤unu söyleyeceksin, hem bu halk›n ve hareketin ne kadar imkan› varsa kullanacaks›n, ama Elefterya’n›n ortaya koydu¤u sorumluluk ve ciddiyeti ortaya koymayacaks›n. Hatta ‘benim flu sorunum, flu hakk›m var’ diyecek ve birçok bahane uydurup, bu bahanelere kendini inand›r›p, arkas›ndan da örgüt ortam›na ve yoldafllar›na bunlar› kabul ettirmenin çabas›na gireceksin. Bunu da do¤ru, hakl› bulacaks›n. Bunun vicdanla ba¤dafl›r yan› yoktur. Bugün gerçekten bu hareketin kadrosu oldu¤unu, Önderli¤e ba¤l› oldu¤unu söyleyen biri varsa, Önderli¤in durumuna bakarak, gerçek militan kadronun ölçülerini yaflamda ve mücadelesinde pratiklefltirir. Bugün Önderlik zehir verilerek yavafl yavafl, ac› çektire çektire, canice katledilmek isteniyor. O nas›l Önderlik ba¤l›l›¤› ki, bunu görmeyecek ve bunu büyük bir öfkeye, eylem ve örgüt gücüne dönüfltürmeyecek? Bu nas›l bir Önderlik ba¤l›l›¤› olabilir? Bu olsa olsa bir vicdans›zl›k olabilir. Bugün b›rakal›m bu hareketin bir kadrosu, militan› olmay›,
61
normal vicdanl› bir insan bile, Önderli¤imizin durumu karfl›s›nda en az›ndan insan olman›n gereklerini yerine getirir.
Kadro, halk›na kazand›rd›¤› hak kadar hak sahibidir
ww
w.
Bir kadro Önderli¤in yoldafl› oldu¤unu söylüyorsa, o zaman yoldafll›k görevlerini yerine getirir. Bu da Önderli¤in yaflam›n› ve özgürlü¤ünü güvence alt›na almak için sorumluluklar›n› yerine getirmektir. Herhangi bir kiflisel sorun, hak arama olamaz. Hele hele öyle çeflitli bahanelerle yaflama olamaz. Önder Apo’nun yoldafl› oldu¤unu söylüyor, bireysel hak peflinde kofluyor. Önder Apo’da bireysellik var m›d›r? Bir gün kendisi için yaflad›¤› görülmüfl müdür? Bu ne biçim Önderlik yoldafll›¤›, ba¤l›l›¤›d›r? Kendini yafl›yor, bireysel yaflam› esas alarak her fleyi buna göre ayarlamak istiyor. Bu tutumla ne Önder Apo’nun bir yoldafl›, ne de bu hareketin bir kadrosu olunabilir. Bir kere bu halka sen ne kazand›rd›n ki bu halktan, bu halk›n öncü gücünden hak talebinde bulunuyorsun? Bir özgürlük savaflç›s› flunu çok iyi bilir: Kadro, halk›na kazand›rd›¤› hak kadar hak sahibidir. O, halk› için ne kadar kazanm›flsa, halk›n bir ferdi olarak o haklara sahiptir. Sen bir özgürlük savaflç›s› olacaks›n, bu halk›n özgürlü¤ü için savaflmayacaks›n, mücadele etmeyeceksin, bunun gereklerini yerine getirmeyeceksin, hiçbir de¤er yaratmayacaks›n, ama hak isteyeceksin! Hem de düflmandan de¤il, bu hareketten isteyeceksin. Bu hareket mi senin ulusal demokratik haklar›n›, insani haklar›n› elinden ald›? Bu hareket mi seni iradeli bir insan olmaktan ç›kard›? Bunu iddia edebilir mi? E¤er böyle bir gerçeklik varsa, halktan, hareketten hak talep edilebilir. Böyle bir gerçekli¤in olmad›¤› da aç›kt›r. Bir hak aray›fl› olacaksa, hele hele
bir özgürlük savaflç›s› olarak hak aray›flç›s› olunacaksa, bu halk›n haklar›n› kim elinden alm›flsa onlardan hak talebinde bulunulmas› gerekiyor. Bu haklar› almas› gerekiyor. O haklar› ald›¤› oranda hak sahibi olabilir. Baflka bir hakk›n›n olmad›¤›n› da bilmesi gerekiyor. Bunlar›n da ancak örgüt ile gerçekleflebilece¤ini tüm insanl›k tarihi ve bizim mücadelemiz ortaya koymufltur. Bu ne biçim özgürlük savaflç›s›, bu ne biçim Apo yoldafll›¤›d›r ki, b›rakm›fl bu halk›n sorunlar›n›, kendi bireysel sorunlar›yla u¤rafl›yor. Bu halk, bu Önderlik imha alt›nda yafl›yor. Bunu görmeyecek, ama kendisi için hak isteyecek. Bunun bu hareketin ideolojisiyle, felsefesiyle, örgütsel esaslar›yla, yoldafll›¤›yla ba¤daflmad›¤› çok aç›kt›r. Bu harekette kadro olmak demek, Önderli¤in ideolojik esaslar›n›, felsefesini, siyaset, örgüt ve mücadele tarz›n›, yaflam›n› esas almak demektir. Tüm yaflam›n› ona göre düzenlemek, planlamak ve programlamak demektir. Kadro olmak demek, bu hareketin verdi¤i görevi yerine getirmek demek de¤ildir. Bu hareket kadrosu d›fl›nda birçok insana da görevler veriyor ve o insanlar yerine getiriyor. Bununla o insanlar kadro olmuyor. Bu hareketin bir kadrosu olarak hareketin önüne koydu¤u görevi yerine getirmekle de kadro olunamaz. Kadro olman›n özellikleri ve koflullar› vard›r. Bir kifliyi kadro yapan nedir? Onun, bu hareketin amaçlar›na kilitlenmifl olmas›, bu amaçlar› gerçeklefltirmek için bu hareketin ihtiyaçlar›n› sürekli tespit edip, bunu önüne koyup, gidermenin çabas› ve ›srar› içerisinde olmas› gerekir. Bunu kadro yapar. Bu onu s›radan bir yurtseverden ay›r›r. Bu harekette kadro olmak demek, talimats›z, emirsiz, denetimsiz, gönüllü çal›flmak demektir. Bu da neyle mümkündür? Kendini bu hareketin amaçlar›yla bütünlefltirmekle mümkündür. Bu hareketin ihtiyaçlar›n› tespit edip, sürekli
SERXWEBÛN
62
Militan›n kendine ait bir yaflam› yoktur
w.
ww
om
de olan insand›r. Bu hareketin militanl›¤› böylesi bir militanl›kt›r. fiimdi oldukça liberal bir yaklafl›m geliflmifl. Bunun sonucu memurluk geliflmifl. Buna da Apoculuk deniyor. Apoculuk bunlarla ba¤daflan bir militanl›k de¤ildir. Aksine bunlar› reddeden bir militanl›kt›r. Önder Apo’ya ba¤l› olanlar, ba¤l› oldu¤unu söyleyenler ‹mral›’daki yaflama ve durufla bakmal›d›r. Bu durufl ve yaflam, otuz y›ll›k durufl ve yaflam›n o koflullardaki devam›d›r. ‹mral› sisteminde, bir vahflet sisteminde nas›l yafl›yor, nas›l mücadele ediyor, kendisi için bir gün yaflam istemi var m›d›r, kendisi için bir gün bir fley istemesi söz konusu mudur? Bu halk için, bizler için bu kadar fley yapmas›na ra¤men, hala “benim için bir fley yapmay›n, kendiniz için bir fley yap›n” diyor ve “ben de ne yap›yorsam sizin için yap›yorum” diyor. Bu kadar nettir ölçülerimiz. Ama ›srarla bu ölçüler mu¤laklaflt›r›lmaya çal›fl›l›yor. Kadroda ortaya ç›kan bu durum, komplo ve ihanetle ortaya ç›kan bir durumdur. Ne var ki baz›lar› büyük bir gafletle bunu ›srarla sürdürüyor. Önderli¤in gerçek yoldafl› olmak için bunlarla mücadele edilmesi gerekir. Önderli¤e ba¤l›y›m diyenler, özellikle bu zehir verme durumu ortaya ç›kt›ktan sonra, bu süreci kendisini bir militan olarak gerçeklefltirmede, militanl›kla ba¤daflmayan yanlar›n› düzeltmede bir gerekçe olarak görmelidir. Hem kendisini, hem örgütü sa¤lamlaflt›rman›n gerekçesi yapmal›d›r. E¤er böyle yaparsa, gerçekten Önderli¤e ba¤l›l›¤›n› do¤ru ortaya koymufl olur. Gerçekten bu komploya, zehirlemeye, katletmeye karfl› ciddi bir duruflun sahibi oldu¤unu ortaya koymufl olur. Her kadromuzun bu sürece böyle yaklaflmas› gerekir. Madem komplocular Önderli¤imizi, bizi zehirleyerek katletmeye çal›fl›yor ve Önderli¤imiz buna karfl› dimdik yaflam mücadelesi
ne t
fiimdi çok ucuz bir kadro anlay›fl› geliflmifl. Hiçbir görev yerine getirmeyeceksin, bu hareketin hiçbir sorununu çözmeyeceksin, hiçbir de¤er yaratmayacaks›n, tamamen bu harekette yaflamay› esas alacaks›n! Hareketin böyle bir kadro anlay›fl› yoktur. Yan› bafl›nda birçok çirkinlik ve olumsuzluk yaflan›yor, tahribatlar oluyor, bunlarla mücadeleye girmiyor, onlar› görmezlikten gelerek idare etmeyi esas al›yor. Önder Apo’da sorunlarla, çirkinliklerle, geriliklerle, olumsuzluklarla yan yana yaflama mümkün müdür? Önder Apo demek, geriliklerle, çirkinliklerle, sorunlarla mücadele etmek demektir; güzelli¤i, olumluyu, baflar›y› yaflamak demektir. Önder Apo’nun yoldafl›, bu hareketin kadrosu olmak bunu gerektirir. Kadromuzda geliflen memurluktur. Nas›l ki bir memur önüne konulan› yerine getirir ve zaman›n› doldurmaya çal›fl›rsa, karfl›l›¤›nda maafl›n› al›p yaflam›n› sürdürmeye çal›fl›rsa, birçok kadromuzda da yaflanan budur. Bunun bu hareketin militanl›¤›yla uzaktan yak›ndan bir alakas› yoktur. Memurluk farkl›d›r, militanl›k farkl›d›r. Memur tamamen önüne konulan› yapar, zaman›n› doldurmaya, maafl›n› almaya çal›fl›r. Tamamen kendisi için, yaflam›n› yürütmek için yapar. Militan›n öyle kendine ait bir yaflam› yoktur. Bu hareketin militan› kendine ait olmaktan ç›kan, tamamen kendisini halkla ve insanl›kla birlefltiren, tümüyle insanl›¤›n, bu halk›n sorunlar›n› kendi sorunlar›na dönüfltüren, bunlar› çözmenin ›srar› için-
“Bu hareketin saflar› özgürlük saflar›d›r. Özgürleflmek, özgürlük mücadelesi vermek isteyenlerin saflar›d›r. Buras› hastalar›n, kiflisel sorunlar›n› çözmenin, güdülerini tatmin etmenin, bireysel yaflam› gelifltirmenin yeri de¤ildir. Buras› tamamen özgürlük mücadelesi yürütmenin saflar›d›r. Bunun için yaflam›n› düzenlemenin saflar›d›r” ●
veriyorsa, bizim de benzer bir biçimde Önderli¤i d›flar›dan tamamlamam›z gerekiyor. Kadro olmak bunu gerektiriyor. Baflka türlü kadroluk olmaz.
ew e. c
önüne koyup gidermede ›srarl› davranmakla mümkündür. Bunu kendinde gerçeklefltiren kadrodur ve Önder Apo’nun yoldafl›d›r. Sahte de¤il, gerçek yoldafl›d›r. Madem ki biz Önderlik diyoruz, Önderli¤e ba¤l›y›z diyoruz, Önderli¤in yaflam, mücadele, çal›flma, yönetim, görevlere yaklafl›m ve görevleri yerine getirme tarz› bizim için esast›r. Bunlar› bu çerçevede kim yerine getirse, Önderli¤in yoldafl› olur, Önderlikle do¤ru buluflmufl olur. Bu hareketin gerçek bir kadrosu böyle olunur.
Mart 2007
Önder Apo büyük bir örgütçüdür örgüt mücadelecisidir
Bu hareketin saflar› özgürlük saflar›d›r. Özgürleflmek isteyenlerin, özgürlük mücadelesi vermek isteyenlerin saflar›d›r. Buras› hastalar›n, kiflisel sorunlar›n› çözmenin yeri ve ortam› de¤ildir. Güdülerini tatmin etmenin, bireysel yaflam olanaklar›n› gelifltirmenin yeri de¤ildir. Buras› tamamen özgürlük mücadelesi yürütmenin saflar›d›r. Bunun için yaflam›n› düzenlemenin saflar›d›r. Bu tipler e¤er bulunduklar› ortam› yanl›fl anlam›fllarsa, hiç de¤ilse Önderli¤imizin zehirlendi¤i süreçte bunu do¤ru anlas›nlar, kararlar›n› versinler. Bu saflarda ancak belirtilen tarzda yaflanabilir. Baflka türlü yaflanamayaca¤›n›, bunun kabul edilmeyece¤ini bilinmelidir. Bu hareket, Kürt halk›n›n ve insanl›¤›n sorunlar›n› çözmek isteyen insanlar›n içinde yer ald›¤› bir harekettir. fiehitlerimizin ve halk›m›z›n mücadelesiyle ortaya ç›kar›lan bir örgüt ortam›nda yaflan›lmaktad›r. Bu mücadeleye gelen, halk›m›z›n ve flehitlerimizin özlemlerine sayg›l› olmak ve gereklerini yerine getirmek için geliyor. Bu hareketin tek bir kifliye baflka türlü bir ça¤r›s› olmam›flt›r. Gelen, bu gerçeklik temelinde hareketi kabul ediyor. Gelir gelmez böyle bir sözleflme içine giriyor. Öyleyse bu hareketin saflar›nda yer alan herkesin kendisini bu temelde gerçeklefltirmesi gerekiyor. Tamamen Önder Apo’nun ideolojik, felsefi ve örgütsel esaslar›na göre, onun pratikleflme esaslar›na göre kendini gerçeklefltirmesi gerekir. Baz› kadrolarda Önderli¤in ideoloji ve felsefesini kabul etme, ama onun örgüt anlay›fl›n› ve kadro duruflunu
Mart 2007
SERXWEBÛN Apo’nun yoldafl› olabilir? Öylelerinin içimizde yerinin olmayaca¤› aç›kt›r. Bu harekette en büyük tehlikeyi yaflatanlar bu kifliliklerdir, bu tip anlay›fla sahip olanlard›r. Kadronun bunu çok iyi görmesi gerekiyor. Özellikle de bütün kadrolar, bu zehirleme sürecini kendilerini Önder Apo’nun yoldafl› yapman›n gerekçesi k›lmal›d›r. Varsa yetersizliklerini gidermelidir. E¤er sürece böyle yaklafl›rsa do¤ru yaklaflm›fl olur ve do¤ru bir savafl›m vermifl olur.
ne te we .c om
kabul etmeme var. Onun tarz›n› esas almama var. Bundan daha yan›lg›l› bir durum olamaz. Bugün d›fl›m›zdaki birçok insan da Önderli¤in felsefe ve ideolojisini kabul ediyor. Ama onun militan› olmad›¤› için, onun örgüt esaslar›na girmiyor. Onun örgüt mücadelesini yürütmüyor. Onun için de örgütselli¤i esas alm›yor. Örgüt gücünü gelifltirmeyi, kullanmay› esas alm›yor. Dolay›s›yla sorun ideolojiyi, felsefeyi kabul edip etmeme de¤ildir. Sorun bu ideoloji ve felsefenin örgütselli¤ini kabul edip etmemedir, onun mücadelesini verip vermemedir. Bir kifliyi kadro yapan budur. Örgüt mücadelesi yürütmeyen, örgütselli¤i gelifltirmeyen, kendini örgüt içinde anlamland›rmayan ve örgüt gücünü do¤ru kullanmayan militan olamaz. Önder Apo’nun en büyük özelliklerinden biri budur. Büyük bir örgütçüdür, örgüt mücadelecisidir. Onun için “her fleyi yapabilirsiniz, hatta anama bile sövebilirsiniz, ama örgüt ile oynamaman›z gerekir” demifltir. Çünkü bu halk›n örgütü d›fl›nda baflka bir fleyi yoktur. Her fleyi bu örgüt ve örgüt gücüyle kazan›yor, koruyor. Bunun için Önderlik bunu söylüyor. Önderlik büyük bir örgüt savunucusudur. Çözümlemeler aç›l›p bak›ls›n, derhal bu görülür. En büyük yan›n›n örgüt savaflç›s› olmak oldu¤unu söyler. Zaten örgütten uzakl›¤›n bir nedeni Önderlik çözümlemelerinden uzakl›kt›r. Örgüt savafl› yürütmeyen, örgütselli¤i gelifltirmeyen, örgütü büyütmeyen, baflar›ya götürmeyen, tüm yaflam›n› buna göre düzenlemeyen biri nas›l bu hareketin kadrosu olabilir, nas›l Önder
63
Komployu d›flar›da aramamak gerekir
ww
w.
Hala içimizde Önder Apo’ya zehir verildi¤i aç›kland›ktan sonra bile bireysel sorunlar›n› gündeme getirenler var, hala bozguncu faaliyet yürütenler var. Hala örgütü gevfletmeye çal›flan, geriye çekmek isteyen, zay›f düflürerek örgüt yaflam› ve de¤erleriyle, yoldafll›kla, örgüt dinamizmiyle, moralle, bilinçle oynamaya çal›flanlar var. Militanlar›n bunun karfl›s›nda görev ve sorumluluklar›n› yerine getirmesi gerekiyor. Bilmelidirler ki, e¤er bu tip anlay›fllarla mücadele edilmezse, örgüt çizgimiz, ölçülerimiz, kültür ve ahlak›m›z örgüte egemen olmazsa, bu sald›r›lar ve imha konsepti karfl›s›nda darbe yememiz kaç›n›lmazd›r. E¤er gerçekten darbe yemek ve kaybetmek istemiyorsak, baflar›l› olmak istiyorsak, o zaman bunun yolu, örgütümüzü ve kadrolar›m›z› sa¤lamlaflt›rmaktan geçti¤i aç›kt›r. Bu da ancak örgüt kültür ve ahlak›m›z›n, ideolojik esaslar›m›z›n, mücadele ve yaflam felsefemizin örgüt ortam›m›za egemen k›l›nmas›yla mümkündür. Her militan›n bu
savafl›m içinde olmas› gerekiyor. Mücadele tarihimiz hiçbir sorunun örgütümüzü zay›flatmad›¤›n›, aksine sorunlara çözüm gücü olarak örgütün daha güçlü ortaya ç›kt›¤›n› kan›tlam›flt›r. Tehlike sorunlar›n varl›¤›ndan de¤il, sorunlara karfl› mücadele etmeme anlay›fl›ndan ortaya ç›km›flt›r. Komployu d›flar›da aramamak gerekir. Bu hareket, bu tarih bunu çok net ortaya koymufltur. D›flar›dan hiçbir sald›r› bu hareketi zay›flatmam›flt›r. Bu hareketi zay›flatan, düflman› baflar›ya götüren fleyin, bu hareketin içinde bulunup da bu hareketi yaflamayan, bu hareketle birleflmeyen, görev ve sorumluluklar›n› zaman›nda yerine getirmeyenlerin duruflu oldu¤unu bilmek gerekir. Düflman›, komployu bilinen tarzda d›flar›da aramamak gerekir. Örgütsüzlü¤e yol açan, moralsizli¤e yol açan ne varsa komplo ve düflman olarak görmek, üzerine gitmek gerekir. Örgütü geriye çeken, zay›f düflüren, baflar›s›z k›lan her fleyin komplonun hizmetinde oldu¤unu, komployu tamamlad›¤›n› bilerek, bunun derin bilincini yaflayarak, komplo ile mücadele etmek gerekir. E¤er böyle bir bilinç ve tarzla pratikleflme olursa, bedeller ödeyebiliriz, baflar›y› kesinlikle yakalayabiliriz. Bunun kadro taraf›ndan da böyle anlafl›lmas› gerekir. Art›k ucuz kadro anlay›fl› döneminin bitti¤i herkes taraf›ndan bilinmelidir. Zehirlenme süreciyle yeni bir sürece girdi¤imiz, bir ölüm kal›m sürecine girdi¤imiz görülmelidir. Kadroyum diyen herkesin de buna göre kendisini düzenlemesi, kendisini netlefltirmesi bu temelde kararlaflt›rmas›, pratiklefltirmesi gerekir. Baflka türlü kabul edilmeyece¤ini de art›k bilmesi gerekir.
SERXWEBÛN Mart 2007
64
Gençlik halkın fedaisidir
w.
ww
sorumlulu¤u tafl›yarak hiç kimsenin beklemedi¤i geliflmeleri Kürdistan’da yaratm›flt›r. K›sa sürede bir hareket için gerekli kadrolar Kürt ayd›n gençli¤i içinde yetifltirilmifl, bir ulusal demokratik harekete öncülük yapacak genç kadro potansiyeli ortaya ç›karm›flt›r. Apocular denen bu gençlik grubu gerçektende büyük bir sorumluluk ve ciddiyetle ifle yaklaflm›flt›r. Tabii bu ciddiyet ve sorumlulukta Kürt halk önderinin rolü belirleyicidir.
ew e. c
dünya koflullar›ndaki ulusal kurtulufl hareketleri ile k›yasland›¤›nda ulusal kurtulufl sorunu önünde bulunan bir halk›n gençleriyle k›yasland›¤›nda bu örgütlenme içinde yer alan gençlerin yaklafl›m› Kürt halk›n›n sömürge koflullar›nda yaflat›lmas›na yak›flmayacak biçimde pasif bir nitelik tafl›yordu. Bu yönüyle DDKO’nun Kürt gençli¤inin oynamas› gereken rolü yeterince oynatt›¤› söylenemez. S›n›rl› baz› etkileri olsa da toplumu derinden etkileyen, Kürt halk›n›n ulusal demokratik mücadeleyi vermesi için güçlü bir miras b›rakan özelli¤i olmam›flt›r. Türkiye’de ki devrimci gençlik hareketi güçlü bir miras b›rak›rken, DDKO’nun benzer bir miras› b›rakt›¤›n› söylemek zordur. PKK hareketi ya da Apocular o günün koflullar›nda bir yönüyle bu pasif, Kürt halk›n›n özgürlük mücadelesi ihtiyac›na cevap vermeyen DDKO’yu da elefltirerek dünyada o günkü koflullardaki radikal ulusal kurtulufl savafllar›ndan etkilenen bir gençlik hareketi olarak mücadeleye bafllam›flt›r. K›sa sürede gençlikte varolan dinamizmi ortaya ç›kar›p, inanç, kararl›l›k ve halk›n vicdan› olma
ne t
Kürdistan özgürlük hareketi aç›s›ndan gençli¤in tarihsel bir rol oynad›¤›n› biliyoruz. Apocu hareket bir gençlik hareketi olarak do¤du. Ankara’da okuyan yoksul Kürt gençleri Kürt halk›n›n a¤›r sömürge alt›nda yaflad›¤› koflullarda Vietnam ulusal kurtulufl hareketi ve Türkiye devrimci hareketinden etkilenerek Kürdistan’da ulusal kurtulufl mücadelesi vermeyi önüne koyan bir hareket bafllatt›lar. Birçok ulusal kurtulufl savafl›nda oldu¤u gibi gençlik, halk›na karfl› yap›lan bask›, zulüm, sömürgeci hakimiyet koflullar›nda kendi halk›n›n vicdan› olarak isyan bayra¤› açarak mücadele bafllatm›flt›r. Kürt gençleri de gecikmifl olarak 1970’lerde Apocu olarak tarih sahnesine ç›k›p sömürgecili¤e karfl› bir mücadele içine girdiler. Apocu hareketten öncede 1960’lar›n sonunda Kürt gençlerinin içinde yer ald›¤› DDKO diye bir gençlik örgütlenmesi vard›. Ancak bu gençlik örgütlenmesi önderlerinin ço¤unlu¤u, hemen hemen tümüne yak›n› Kürt egemen s›n›flar›n ya da aristokrat tabakalar›n çocuklar›ndan olufluyordu. O günün
om
“PKK gençlik hareketidir. Dünde gençlik hareketiydi bugünde gençlik hareketidir. Herkes kendisini parti amaçlar›na kilitleyecek, partinin parças› olarak görecek, kendisini partiden, parti örgütlenmesinden, duruflundan ayr› görmeyecektir. Amaca ba¤lanm›fl, mücadele etmek isteyen, fedaice kendisini ortaya koyan, bu halk› seven, ülkesini seven, yurdunu seven, özgürlük ve demokrasi mücadelesine kilitlenmifl her genç PKK’lidir”
Gençlik heyecan›n› dinamizmini kararl›l›¤›n› tafl›yan bir hareket asla yenilmez
Kürt halk önderi Mahirlerin K›z›ldere’de katledilmesi sonras› hemen bulundu¤u fakültede bir örgütlenme yaparak ö¤rencileri boykota götürmüfltür. Bu nedenle tutuklanm›fl ve 7 ay ceza evinde kal›p ç›km›flt›r. Ç›kt›ktan sonra da yine Mahirlerin, Denizlerin mücadelesiyle etkilenen gençli¤i örgütlü hale getirmek için büyük çaba göstermifltir. Sadece Kürt gençlerini de¤il Türk genci, Kürt genci ay›rt etmeden 12 Mart sonras› Türkiye’deki devrimci gençlik hareketinin ortaya ç›kard›¤› miras›, heyecan›, gençlikte ortaya ç›kan kabarmay› ve kitlesel uyan›fl› örgütlülü¤e dönüfltürmede birinci derecede rol oynam›flt›r. Ankara’daki ilk önemli devrimci gençlik örgütlülü¤ünün baflkanl›¤›n› yapm›flt›r. Önceden bir gençlik hareketi kurulmufltur ancak o daha çok TKP gelene¤inden gelen pasif gençlerin kurdu¤u bir dernekti. Önderli¤imiz bu reformist gelenekten gelenlerin kurdu¤u dernek içinde çal›flma yaparak, bu çal›flman›n öncülü¤ünü yaparak o derne¤i devrimci radikal gençlik hareketi-
Mart 2007 SERXWEBÛN
“Nitelikli kadrolar öncülü¤ünde geliflecek bir hamle, genel demokratik toplum mücadelesinde baflar›n›n güvencesidir. Gençli¤in dinamizminden yoksun bir toplum hareketinin baflar› flans› s›n›rl›d›r. Yafll›lar›n tecrübesi, gençli¤in dinamizmi tarihin her aflamas›nda kendini hissettiren bir olgudur. ‹kisinin ba¤›n› sa¤lam kuranlar›n yürüyüflünde baflar› oran› her zaman yüksek olmufltur”
ve yaflam› tümden kaybetmekten ancak gerçek hayallere dönüflle kurtulabilir. Kapitalist sistemin sonul krizi olan kaotik durumu kavramak gençlik için ç›k›fl yapma flart›d›r. Bununla birlikte demokratik, cins özgürlü¤ü ve ekolojik toplum de¤erlerini özümsemifl olmak ona tarihsel baflar› imkan›n› verecek, bir yandan kendini do¤ru yap›land›r›rken özlenen toplumu da yap›land›rmada gerçek rolün sahibi k›lacakt›r. Her fley gençli¤in tarihsel toplumsal hamleye yeniden do¤ru ve yetkin kat›lmas›yla belirlenecektir” Önderli¤imizin belirtti¤i gibi “amaç ve yöntemi iyi kavrad›¤›nda baflaramayacak bir ifl yoktur. Yine günümüz gençli¤i için yüksek hayaller ancak toplumsal sistem krizinden nas›l ç›k›laca¤›na iliflkin olarak anlam tafl›yabilir. Hayalleri olmayan bir gençlik yozlaflmaktan, yaflam› tümden kaybetmekten ancak gerçek hayallere dönerek kurtulabilir.” PKK hareketi gençli¤in amac› do¤ru yakalamas› ve yöntemi do¤ru tutturmas› sonucu büyük geliflme sa¤lam›flt›r. Bunu yaparken tabii ki büyük hayalleri olmufltur. Bu çerçevede bir amaca kilitlenmifl, sistemin yozlaflt›r›c› etkilerinden böylelikle kendini kurtarm›fl, yöntemi de örgütü de ortaya ç›kard›¤›nda önünde hiçbir güç duramam›flt›r. Bugün de Kürdistan gençli¤i aç›s›ndan ayn› imkan ve potansiyeller vard›r. Hatta bugünün gençli¤i Apocu hareketin ç›kt›¤› dönemdeki gençlikten daha fazla imkanlara sahiptir. Bugün büyük bir tarihe sahiptir ve amaç önüne aç›k ve net konmufltur. Yöntem sorunu da bu hareketin tarihi incelenerek büyük oranda giderilebilir. Kald› ki Önderli¤imiz Bir Halk› Savunmak adl› eserinde oldu¤u gibi defalarca gençli¤e baflar›l› olmas› için gerekli perspektifleri göstermifltir.
ne te we .c om
nin eline geçmesini gerçeklefltirerek, gençli¤in böyle bir gençlik örgütü içinde örgütlenmesini sa¤lam›flt›r. Bu yönüyle hem Önderli¤imiz hem de Önderli¤imiz etraf›nda oluflan Apocu grup gençlik ruhunun bütün dinamizmiyle Türkiye ortam›nda bulundu¤u her yerde çal›flmalara öncülük yapm›fl, devrimci geliflmelere yol açm›flt›r. Grup Kürdistan’a tafl›nd›ktan sonra da Kürdistan gençli¤inde heyecan yaratm›fl ve bu heyecan gençlikten bafllayarak Kürdistan emekçilerine ve tüm Kürt halk›na yay›larak Kürdistan’da kendine güvenen, öz güven ve irade kazanm›fl bir Kürdistan toplumu oluflmas›na yol açm›flt›r. Kürt gençli¤i bütün halka moral verici bir durufl, mücadele içinde olmufltur. Bu gençlik grubunun ideolojik, teorik ve örgütsel bir geliflme sa¤lad›ktan sonra Kürdistan halk›n›n tarihsel onur mücadelesini yapacak partileflmeye dönüflmüfltür. Kürdistan’da partileflmeyle daha büyük geliflmeler ortaya ç›km›fl, 12 Eylül 1980’de Apocu hareketin, PKK’nin yaratt›¤› tehlikeyi görerek bu geliflmenin kökünü kaz›mak için bir faflist askeri darbe gerçeklefltirilmifltir. Gençlik heyecan›n›, dinamizmini, kararl›l›¤›n› tafl›yan bu hareket 12 Eylül’e ne ceza evlerinde ne d›flar›da teslim olmufl, bafllang›çtaki gençlik ruhunu sürekli koruyarak her türlü sald›r›y› bofla ç›karm›flt›r. Nitekim 15 A¤ustos da bu gençlik ruhuyla, gençlik ruhunun gerilla savafl›na dönüfltürülmesiyle gerçekleflmifltir. Bugüne kadar da gerillada flehit düflen, savaflan, mücadele eden yoldafllar›m›z›n ço¤u gençtir. Bu mücadele çizgisi izlendi¤inde, incelendi¤inde, takip edildi¤inde Kürt gençli¤inin yaklafl›m›n›n, pozisyonunun, duruflunun ne oldu¤u ve ne olmas› gerekti¤i a盤a ç›kar.
65
ww
w.
koflullanmas›, di¤er yandan resmi düzenin ideolojik flartlanmas› alt›nda bocalarken, dinamizmiyle yeniliklere aç›k bir yap›s› vard›r. Olup bitenler karfl›s›nda son derece toydur. Yafll› toplumun etkisi alt›nda kendine ne biçildi¤ini keflfetmekten uzakt›r. Kapitalist toplumun bafltan ç›kar›c› binbir hilesi karfl›s›nda nefes bile alamaz. Tüm bu gerçeklikler gençli¤e özgün, tuzaklardan çekici, onun özüne uygun bir toplumsal e¤itimi zorunlu k›lar. Gençli¤in e¤itimi büyük çaba ve sab›r isteyen bir ifltir. Bunun karfl›l›¤›nda dinamizmi ile destanlar yazabilecek atakl›¤a sahiptir. Amaç ve yöntemi iyi kavrad›¤›nda baflaramayaca¤› bir ifl yoktur. Amaç ve yöntemli yaflam› temel disiplin olarak görüp seferber oldu¤unda, sab›r ve inad› eksik etmedi¤inde, tarihsel davalara en önemli katk›y› gerçeklefltirebilir. Demokratik gençlik hareketinde böylesi nitelikler kazanm›fl kadrolar öncülü¤ünde geliflecek bir hamle, genel demokratik toplum mücadelesinde baflar›n›n güvencesidir. Gençli¤in dinamizminden yoksun bir toplum hareketinin baflar› flans› s›n›rl›d›r. Yafll›lar›n tecrübesi, gençli¤in dinamizmi tarihin her aflamas›nda kendini hissettiren bir olgudur. ‹kisinin ba¤›n› sa¤lam kuranlar›n yürüyüflünde baflar› oran› her zaman yüksek olmufltur. Günümüz gençli¤i için yüksek hayaller, ancak toplumsal sistem krizinden nas›l ç›k›laca¤›na iliflkin olarak anlam tafl›yabilir. Hayalleri olmayan bir gençlik yozlaflmaktan
Hayalleri güçlü olmayan bir gençlik yaflam› tümden kaybeder
Önderli¤imiz gençlik için Bir Halk› Savunmak adl› eserinde flunlar› belirtir. “Demokratik toplum mücadelesinde gençlik kategorisine daha özgün yaklaflmak gerekir. Gençlik toplumsallafl›rken büyük tuzaklarla karfl› karfl›yad›r. Bir yandan geleneksel ataerkil toplum
Gençlik rolünü yeteri kadar oynayam›yor Bugün için gençli¤in, Kürdistan gerçe¤ini kavrama, anlama sorunu yoktur. 35 y›ll›k büyük mücadeleyle Kürdistan halk›n›n gerçekli¤i, özgürlük ve demokrasi sorunu tüm ç›plakl›¤›yla or-
ew e. c
kendisini. Böyle bir halk gerçekli¤i ortadaysa bu durum en fazla da o halk›n gençli¤ini ilgilendirir ve o gençli¤e büyük sorumluluklar yükler. Gençli¤in bu konumda olan halka var›yla yo¤uyla sahiplenmesi gerekiyor. Bu halk›n umudu olmas› gerekiyor ve bu halk›n gelece¤i olmas› gerekiyor, bu halk›n hayallerini ütopyalar›n› temsil etmesi gerekiyor, bu halk›n amac›n› kendisinde somutlaflt›rmas› gerekiyor. Ne yaz›k ki örgütlenmesiyle, eylemiyle, mücadelesiyle gençlik hareketinin etkisi s›n›rl›d›r. Etkisi s›n›rl› oldu¤u için çok genifl gençlik kesimlerini kendisine do¤ru çekemiyor. Bunun nedeni Kürdistan halk›n›n sorunlar›n›n çözümünü karfl›layacak düzeyde bir gençlik hareketi konumu ve sorumlulu¤undan uzak olmas›d›r. ‹yi bir gençlik hareketi bütün gençli¤i etkiler. Amaca kilitlenmifl bir gençlik hareketi bütün gençli¤i bu amaca çeker. Hayalleri, ütopyas› güçlü olan bir gençlik hareketi bütün gençli¤e bu ütopyay› afl›lar. Ancak bizim gençlik hareketinde baz› problemlerin yafland›¤› görülmektedir. Bu hareketin dinamik öncüsü olmas› gerekirken, özgürlük hareketinin en önünde yürümesi gerekirken “ben Koma Komalên Kurdistan sisteminin neresindeyim, yan›nda m›y›m, önünde miyim, arkas›nda m›y›m, içinde miyim, gerisinde miyim, flu gençlik örgütüyle iliflkim ne olacak, flu kurumlarla iliflkim ne olacak” gibi sapt›r›c› tart›flmalarda bulunmaktad›r.
ww
w.
ne t
taya ç›km›flt›r. Ama gelinen aflamada gençli¤in rolünü yeterince oynad›¤› söylenemez. Kesinlikle flu anda gençlik rolünün çok çok gerisindedir. Bir halk›n bu kadar özgürlük sorunu olacak, demokrasi sorunu olacak, bir halk hala yok say›lacak, soy k›r›mla karfl› karfl›ya bulunacak, ama gençli¤i bu kadar s›n›rl› say›da harekete geçecek ve çok etkilide olmayacak. Bu kabul edilebilir bir durum de¤ildir. Milyonlarca Kürt gençli¤inin varl›¤› söz konusuysa mevcut durum amaç ve hayallerden kopuk yaflamay›, hatta bir yönüyle gençlik içindeki yozlaflmay› ifade eder. Gençlik içindeki bu heyecans›zl›k ve yozlaflma flu veya bu düzeyde bizim gençlik hareketini de etkiliyor. Bugünkü gençlik hareketinin yaklafl›m›n›, durumunu gördükçe insan gerçekten flafl›r›yor. Bir iddias›zl›k var. Apocu hareketin ilk ç›kt›¤›nda reformist teslimiyetçi Kürt gruplar›n›n pasif gençlik durufluyla Türk solunun lafazan gençlik duruflunun baz› özellikleri neredeyse bizim gençlik hareketinde do¤al bir hale gelmifl ve kan›ksanm›fl durumdad›r. Böyle bir kan›ksamak kadar tehlikeli ve yozlaflt›r›c› bir durum olamaz. Öte yandan kendisini dünyan›n herhangi bir köflesindeki bir halk toplulu¤u içindeki her hangi bir sivil toplum örgütü gibi görüyor, herhangi bir gençlik örgütlenmesi gibi görüyor. Hala büyük bir özgürlük sorunu olan, kimli¤i, varl›¤› yok say›lan, yok olmayla karfl› karfl›ya gelen bir halk›n gençli¤i gibi görmüyor
om
SERXWEBÛN Mart 2007
66
En büyük gençlik örgütü gerillad›r
Gençli¤in yeri ne sa¤d›r ne soldur, yeri bellidir, en öndür. Kimli¤i yok say›lan, yok edilmeyle karfl› karfl›ya gelen, önderli¤i zehirlenen bir halk›n gençli¤idir. E¤er gençlik Apo’nun flahinleriyse, bu gençli¤e umut, hayal, gelecek bu Önderlik taraf›ndan verildiyse, daha 1970’lerde kendinden bafllayarak o günün ve gelece¤in bütün gençli¤in özlemlerini, hayallerini, mücadele ve yaflam felsefesini ortaya ç›kard›ysa, bu yönüyle gelece¤ine ölü bakan umutsuz gençlikten Kürdistan’da büyük geliflmeler yaratan bir gençlik hareketi ortaya ç›kard›ysa o zaman bu
gençlik; gençli¤e böyle rol biçen, gençli¤in Kürdistan tarihinde onurlu yer almas›n› sa¤layan bu önderli¤e sahiplenmesi gerekiyor. Bu önderlik etraf›nda yüzlerce de¤il binlerce de¤il yüz binlerle kenetlenmesi gerekiyor. Bu önderlik Kürt gençli¤ine onur kazand›rm›flt›r, bu önder Kürt gençli¤inin Kürt toplumu içindeki itibar›n› en yüksek düzeye ç›karm›flt›r. Apocu hareketi yaratarak, PKK’yi ortaya ç›kararak, bir gençlik hareketinin kurdu¤u bu örgütleri Kürt halk›n›n efsanesi haline getirerek gençli¤e büyük bir onur ve itibar kazand›rm›flt›r. Gençli¤e büyük sayg›nl›k kazand›rm›flt›r, gençli¤e Kürdistan tarihinde en önemli yeri vermifltir. En güzel de¤erleri yaratan›n gençlik olmas›n› sa¤lam›flt›r. Gençli¤in böyle bir onur kazanmas›na yol açm›flt›r. Bu hareket ilk bafllad›¤›nda Apocular ya da talebeler, ö¤renciler diyorlard›. Böyle bir hareketin gençli¤inin bugünkü yaklafl›m› zay›ft›r. Halk› üzerinde soyk›r›m hesaplar› yap›l›rken, hala dili bile yok say›l›rken, bu mücadelenin bast›r›lmas› tasfiye edilmesi hesaplar› yap›l›rken yani halk›n özgürlük, demokrasi özlemi bast›r›lmak istenirken gençli¤in sahiplenmesinin, gençli¤in heyecan›n›n, eyleminin, örgütlenmesinin bu kadar zay›f olmas› kesinlikle kabul edilemez. Gençli¤in bu yönüyle ciddi elefltirilmesi ve özelefltiri vermesi gerekir. Biz flimdiye kadar gençlik hassast›r, gençli¤e hep moral vermek gerekir dedik. Gençlik aç›s›ndan moralin çok önemli oldu¤u-
Mart 2007 SERXWEBÛN
67
ne te we .c om
sini derinlefltiren, kapsamlaflt›ran, ona dinamizm veren, ruh kazand›ran iki temel sosyal kesim olarak de¤erlendirdi. Gençli¤in dinamizminin, kad›n›n özgürlük ruhunun birleflerek bu hareketi baflar›ya götürece¤ini belirtti. Ne var ki gençlik hareketi böyle bir rolü üstlenmekten çok herhangi bir toplumsal tabaka gibi görevini yerine getirmeye çal›fl›yor. Ya da bende bir fleyler yapt›m diyor. Gençlik ‘bende bir fleyler yapt›m’ diyemez. Vicdan›n› böyle rahatlatamaz. Sen her fleyi yapacaks›n, bu hareketin umut y›ld›z› olacaks›n, bu hareketin dinamizmi olacaks›n, halk›m›z› yok etmek isteyenlerinde umutlar›n› k›racaks›n, cesaretlerini k›racaks›n. Gençlik flimdi böyle bir rolü üstlenmesi gerekirken bu rolü oynam›yor.
nu söyledik. Gerçekten de böyledir, do¤rudur da. Gençlik belli yönleriyle moralli oldu¤u zaman ifl yapabilir, örgütlene bilir, eyleme geçebilir. Ama gelinen aflamada gençlik zay›fl›klar›, yetersizlikleri de görmek durumundad›r.
“Kürt kad›n› ve gençli¤i bu hareketin öncüsüdür”
ww
w.
Tabii ki hala gerillaya giden gençler var. Hala en büyük geçlik örgütü gerillad›r. Gerillada ki yafl ortalamas› 22’yi geçmez. Bu yönüyle Kürdistan gençli¤inin en önemli örgütüdür. Çünkü HPG herhangi bir devletin ordusu de¤ildir. Özgürlük özlemleri olan, halk›n›n ve ülkesinin özgürlü¤ü için mücadele veren bir özgürlük oca¤›d›r. Halk›m›z›n en fazla güvendi¤i, en fazla de¤er verdi¤i meflru savunma gücü gençlerden oluflmaktad›r. Ama bu yeterli de¤ildir. Gerillaya sürekli bir ak›fl›n olmas› gerekiyor, gerillaya kat›l›mlar›n 1990’dakiler gibi büyük bir heyecan ve coflkuyla kitlesel olmas› gerekiyor. Kat›l›m durmuyor, ama 1990’lar›n bafl›ndaki kat›l›m heyecan›, da¤lar›n, gerillan›n yükselen de¤er olmas›, gençli¤in içinde büyük bir özlem haline gelmesi konusunda eksiklikler var. Gençlik gerillay› seviyor, ama sadece sevmek yetmez, sadece de¤er vermek yetmez, birde kat›lmak güç vermek gerekir. Bu kat›l›m›n teflvik edilmesi gerekiyor. fiunu bir kere vurgulayal›m; hiçbir yerde gençler gerillaya kat›l›rsa çal›flma aksamaz. Gençlik ne kadar kat›l›rsa her yerde gençlik hareketinin çal›flmas›n›n önü aç›l›r. Herhangi bir yerde bütün
gençleri çek, gençlik hareketinin yine önü aç›l›r. Sanki baz› yerlerde flu genç arkadafl giderse, bu genç arkadafl giderse gençlik hareketi durur ya da flu çal›flma aksar gibi yaklafl›mlar çok yanl›flt›r. Bu tür gerekçeler gençli¤i katmaman›n teorileridir. Aksine gençlik hareketi sürekli bir dinamizmi yaflamad›¤› için, bir süre çal›flt›ktan sonra gerillaya kat›lmad›¤› için, gerillaya kat›l›m› bir an önce gerçeklefltirilmedi¤i için asl›nda gençlik hareketinin dinamizminde, kat›l›m dinamizminde büyümenin dinamizmi de zay›fl›yor. Gençlik hareketinin yetersiz kalmas›n›n ve dinamizminin zay›flamas›n›n temel nedenlerinden biri kendini bu hareketin sahibi görmekten çok herhangi bir devlette herhangi bir oturmufl sistemdeki gençlik hareketi gibi görmesidir. Bizim gibi varl›k yokluk sorunu olmayan baz› ülkelerde demokratik mücadele vard›r, çeflitli toplumsal kesimler demokrasi mücadelesinde yerini al›r. Gençlikte bu demokrasi mücadelesinde kendine göre bir yer tutar. Bizim gençlik hareketimizin içinde yer alan gençlerin önemli bölümünün yaklafl›m› ve ruh hali böyledir. fiimdi anlafl›l›yor ki gençli¤in kendi pozisyonuna bak›flta ya da halk›n›n, ülkesinin durumunu alg›lay›fl›nda yetersizlikler var. Bir kere hem kendi pozisyonunu alg›lay›flta bu geri durumdan ç›kmas›, kendi pozisyonunun bir öncülük pozisyonu oldu¤unu bilmesi ve buna göre hareket etmesi gerekir. Önderli¤imiz bunu “Kürt kad›n› ve gençli¤i bu hareketin öncüsüdür” biçiminde vurgulad›. Özgürlük ve demokrasi mücadele-
Mücadelenin özelliklerini ve gereklerini kavramada yetersizlikler var
Gençli¤e bakt›¤›m›zda sanki Latin Amerika’da herhangi bir toplumun demokrasi, özgürlük mücadelesini veriyor. Hak ve hukuktaki eksiklerin azalt›lmas› için u¤rafl›yor. Herhangi bir ülkedeki özgürlük ve demokrasi mücadelesinin geniflletilmesi için gençlikte toplumun bir kesimi olarak demokratik bir yaflam içinde yer almak, özgür bir yaflam içinde yer almak için mücadele veren bir pozisyonda görüyor kendisini. Kürt gençli¤i böyle olamaz. Bu bir gaflet durumudur, yan›lg› durumudur. Kürt gençli¤inin Kürdistan gençli¤inin her fleyden önce bu durumdan ç›kmas› gerekiyor. Apocu hareketin ilk ç›k›fl›ndaki o üniversite gençleri hangi ruhu tafl›yorsa, halk›na karfl› hangi sorumluluk duygusunu tafl›yorsa, hangi ciddiyetle yaklaflm›flsa gençli¤in öyle yaklaflmas› gerekir. Çünkü her fleyden önce halk›n›n durumu bunu gerektiriyor. Bu halk›n sorumlulu¤unu kim üstüne alacak. Yafll›lar m› yaps›n denilecek ya da baflka ülkelerden insanlar m› gelsin yaps›n denilecek. Bu gençlik halk›n bu durumu karfl›s›nda kendi rolünü nas›l görüyor, nas›l de¤erlendiriyor. Bu soruya daha güçlü cevap verip kendisini sorgulamas› gerekiyor. Öz elefltirilsel yak-
SERXWEBÛN Mart 2007 demokratik sosyalizm dedi. Bu daha az mücadele, daha gevflek bir yaflam, daha gevflek bir örgütlülük ya da daha s›n›rl› bir toplulukla hareket etmek ve daha az eylem yapmak daha az mücadele etmek de¤il aksine Kürt halk›n›n özgürlük ve demokrasisini sa¤lamak, Ortado¤u halklar›n›n özgürlü¤ünü sa¤lamak hatta insanl›¤a örnek olmak için gençli¤e daha fazla örgütlenme daha fazla mücadele etme, daha fazla fedakarl›k gösterme rolünü yüklemektedir.
Önderli¤imiz gençlik ve kad›n öncülü¤ü derken, bunlar› aristokrat bir öncülük, bir hediye, kendinden menkul bir öncülük vermedi. Kendilerini en fazla katarak her türlü fedakarl›¤› göstererek bu öncülü¤ü yapmalar› gerekti¤ini söyledi. Öncülük derken yük yükledi, daha a¤›r yükler yükledi. Daha fazla sorumluluk yükledi. Biz flimdi bak›yoruz, gençli¤imiz bunu yeterince do¤ru alg›lam›yor. Kendine göre davran›yor. Kendine görelik neredeyse gençlik olman›n özelli¤i olmufl. Bu yanl›flt›r. Bir gençlik hareketi olarak tarih sahnesine ç›kan PKK ve onun içinde yer alanlar hiç böyle olmad›. Tabii ki gençlik dinamizmdir, aray›fl içindedir, ama amac›n› netlefltirecek yöntemini bulacak. Yoksa sürekli netleflmeyen, sürekli bir aray›fl içinde olan bir durum içinde kendini tutamaz. Aray›fl derken yeni düflünce ak›mlar› arayacak, ça¤›na uygun bir durufl içinde olacak ve bunun gerçekleflmesi için mücadele verecek bir konumdan bahsediyoruz. fiimdi fazlas›yla önüne konulmufl durumdad›r. Önderli¤in ortaya koydu¤u yeni paradigma temelinde flekillenen demokratik sosyalizm bu aray›fl›n sonucudur. Do¤ru yöntemde hareketimizin tarihinde ve önderlik gerçe¤inde netleflmifltir. Gençlik dinamizmdir, yenilikçidir derken sürekli kendisini netlefltirmeyen ya da kendine göre hareket
w.
ww
eden, kendini örgütlü k›lmayan, amaçta yöntemde netlefltirmeyen, da¤›n›k bir durumda kalmaktan söz etmiyoruz. Ama bak›yoruz her yerde, Türkiye’de de Avrupa’da da gençli¤imiz yeterince rolünü oynam›yor. fiunu aç›kça belirtelim toplumdaki örgütlenme yetersizlikleri ve eylemsel zay›fl›klar›n nedeni de budur. Önderli¤imizin “Bir Halk› Savunmak” adl› eserinde ortaya koydu¤u gibi yeni paradigma temelinde Kürt halk›n›n özgürlük ve demokrasi mücadelesinin geliflme düzeyi ve yarat›lacak her fley gençli¤in tarihsel toplumsal hamleye yeniden, do¤ru ve yetkin kat›lmas›yla belirlenecektir. Gerçek rolün sahibi olacak gençlik rolünü Önderli¤in ortaya koydu¤u temelde oynayamazsa, toplumdaki mücadelenin de di¤er toplumsal kesimlerinin mücadelesinin de geri kalaca¤›n› kabul etmek gerekiyor. Bu hareket gençlik olarak ç›kt›, gençlik dinamizmini her davran›fl›nda ortaya koydu böylece toplum da pefline tak›ld›. fiimdi gençlik halktan bekliyor. Bu do¤ru de¤il. Gençlik yapacak, halkta daha fazlas›n› yapacak. “Ben babamdan ileriyim çocu¤umda benden ileri olacak” diye bir söz var ya gençlik bunun gereklerini yerine getirmek zorundad›r. Gençlik bu öncülü¤ü, bu sürükleyicili¤i, bu lokomotif olma durumunu yerine getirmeyecek mi? Tabii ki getirecek ve getirmesi gerekir. Kürdistan halk› derken neden söz ediliyor? Kürdistan halk› derken esas kastedilen gençliktir. Yak›nda yap›lan anketlerde bile Kürtlerin ço¤unun genç oldu¤u bir daha vurgulan›yor. Yani gençlik halk›d›r. Nas›l ki Alman, Frans›z, ‹ngiliz halk›ndan bahsediliyorsa Kürt sözcü¤ünü kald›r›p yerine gençlik kavram›n› koyarak gençlik halk› diyebiliriz. Bu gerçeklik ortadayken gençlik sanki mücadeleyi baflka bir yerlerde bekleme gibi yaklafl›m içinde. Bunun kabul edilir yan› olabilir mi. Bu yaklafl›m›n bir sapma ve bir yan›lg› oldu¤u aç›k de¤il mi! Bu yönüyle gençli¤in özgürlük ve demokrasi heyecan›n› en yüksek düzeyde kendisinde somutlaflt›rmas› gerekiyor, ben bu halk› yani gençli¤i özgürlefltirece¤im demesi gerekiyor. Ben bu halk› kimlik sahibi yapaca¤›m demesi ge-
ew e. c
Kendine görelik neredeyse gençlik olman›n özelli¤i olmufl
ne t
laflmas› gerekiyor. Amaca kilitlenme, mücadele için gerekli örgütlenmeyi, yöntemi, tarz› yakalamas› konusunda yo¤unlaflmas› yetersizdir. Kürdistan devriminin amac›, özellikleri ve ihtiyaçlar› konusunda özgün yo¤unlaflmaktan, bu konuda önderlik gerçe¤ini anlamaktan çok, sa¤dan soldan okuduklar› ile duyduklar› ile kendini tan›mlamaya çal›fl›yor. Böyle olamaz. Apoculuk PKK’lik böyle ortaya ç›kmad›. Her fleyden önce Kürdistan devriminin özelliklerini tan›mlad›. Bizim birinci manifestomuz Kürdistan Devrimi’nin özelliklerini ortaya koyar ve militan gençlikte, örgütlenmede ona göre flekillenir. Apocu grup bir gençlik hareketi olarak ortaya ç›kt›¤›nda di¤er gruplar özellikle reformist Kürt milliyetçileri “Apocular b›rakm›yor ki Kürt gençleri okusun, bir aile düzeni kursun, b›rakm›yorlar ki aileleriyle iliflkilerini sürdürsün, Apocular b›rakm›yor ki iflçiler içinde gücünde çal›fls›n, efliyle çocu¤uyla yaflas›n” biçiminde propaganda yaparak hareketimizin her fleyini ülkesi ve halk›n›n özgürlü¤ü için ortaya koyan olumlu yanlar›n› öveceklerine yeriyorlard›. fiimdi neredeyse bizim gençlik hareketimiz içinde de bu tür söylemleri do¤rulayacak biçimde harekete her fleyini vererek kat›lma e¤ilimi zay›f kalmaktad›r. Kürdistan özgürlük mücadelesinin özeliklerini ve gereklerini, gençli¤in bu konudaki sorumluluklar› kavramada yetersizlikler var. Bu yönüyle tabii bir anlama ve e¤itim sorunu da var. Önderli¤in çözümlemelerini, söylediklerini yetersiz anlama ve alg›lama oldu¤u da söylenebilir. Önderlik yeni paradigma dedi, demokratik konfederalizm dedi,
om
68
Mart 2007 SERXWEBÛN
Hatta tasfiye olmay› engelleyemeyiz. Dolay›s›yla bölgede ve Kürdistan’da ortaya ç›kan bu yeni siyasi durum bile bafll› bafl›na gençli¤in örgütlenmede ve mücadelede yeni bir hamle dönemi bafllatmas› gerekti¤ini ortaya koyuyor. Çünkü gençli¤in örgütlenme ve mücadele düzeyi genel örgütlenme ve mücadele düzeyini etkilemektedir. E¤er hareketimize karfl› böyle bir yok etme plan› varsa, sorunu çözmek için de¤il de ezmek için ekonomik, siyasi, diplomatik imkanlar›n›n tümünü kullan›yorlarsa, Kürtlerin geldi¤i düzey geriletilerek Kürt sorununu çözüme kavuflturma gücünden ç›kar›lmak isteniliyorsa, buna karfl› Kürt gençli¤inin de varolan potansiyeli ve imkanlar› daha da güçlendirerek, Kürt sorununu çözme aflamas›na ulaflt›rmas› gerekiyor. Durum bu kadar nettir. Bu görevler ve ciddi tarihi sorumluluklar dikkate al›nd›¤›nda gençli¤in tabii ki kendisini e¤itmesi, bilinçlendirmesi ve mücadeleye her yönüyle haz›r hale getirmesi gerekiyor. Bütün bunlar›n amac› da gençli¤i çok kararl› bir biçimde bir amaca kilitlemektir. Amaç ta belirtti¤imiz gibi aç›k ortadad›r. Her fleyin bu kadar netleflti¤i bir dönemde hala bofl tart›flmalar yapmak, hala tali sorunlarla u¤raflmak ya da belli sorunlar› örgütlenme ve eylem için engel gibi göstermek yanl›flt›r. Gençli¤in zaten dinamizmi, onun heyecan›, onun amaca kilitlenmesi, yöntemi yakalamas› demek her türlü engeli aflmas› demektir. Gençli¤in böyle bir karakteri vard›r. Nas›l ki Apocu hareket ortaya ç›kt›¤›nda önündeki bütün engelleri aflarak toplumda etkin bir güç haline gelmiflse ve bunda da en büyük rolü gençlik oynad›ysa, gençlik dinamizmi, amaca ba¤l›l›¤›, örgütlenmesi ve yöntemi do¤ru ortaya koymas›yla bunu yapt›ysa, bugün de hiçbir sorunu kendine engel görmeden mücadeleyi gelifltirebilir. Baz› engelleri ileri sürerek mücadeleye kat›lmada çekinen di¤er toplumsal kesimleri kendi dinamizmi ile her türlü engeli lokomotif gibi aflarak tüm toplumsal kesimleri mücadele içine çeker. Kendine böyle bir rol verir.
ne te we .c om
rekiyor. Ben bu halk› inkarc› sistemden kurtaraca¤›m demesi gerekiyor. Ben bu halk›n böyle bir amaca ulaflmas› için elimden gelen her fleyi yapaca¤›m demesi gerekiyor. Bunu söyledikten sonrada bunun için örgüt laz›m demesi gerekiyor, bunun için meflru savunma gücü laz›m demesi gerekiyor. Sürekli eylemlilik demesi gerekiyor. Önderlik “eylem demokrasinin dilidir” dedi. Bizde bu gerçeklik bin defa daha do¤rudur. Sürekli bir eylemlilik halinin olunmas› gerekiyor. Sürekli eylemlilik halini yapacak da gençliktir.
69
“Eylem demokrasinin dilidir”
Gençlik çok kararl› bir biçimde amaca kilitlenmelidir
Gelinen aflamada ya Kürt sorununu çözecekler ya da halk›m›z›n özgürlük ve demokrasi özlemlerini tasfiye edecekler. Bu nedenle baz›lar› Mehmet A¤ar ve Kenan Evren gibi “bu ifli çözelim diyorlar.” Bilindi¤i gibi 20-30 y›ll›k mücadele içinde en fazla bunlar vard›, en fazla bunlar Kürt’ü inkar etti, en fazla bunlar Kürt’ü yok etmek istedi, ama olmad›. E¤er yok edeceklerine inansalar en fazla bunlar klasik inkar ve imha politikas›n› savunurlard›. Bunun olmayaca¤›n› görerek flimdi çözelim diyorlar. Baz›lar› ise eski politikada ›srar ederek “çözme seçene¤ini b›rakal›m yok etme konseptini pratiklefltirelim” diyorlar. Art›k mevcut durumda ne Türk devleti eskisi gibi durabilir ne de biz eski yöntemlerle, yaklafl›mlarla bu mücadeleyi daha fazla gelifltirebiliriz. Eski yöntem ve durufllarla b›rakal›m gelifltirmeyi mevcut durumu bile koruyamay›z.
ww
w.
Apocu hareket ortaya ç›kt›¤›nda gün 24 saat ise 25 saat eylemdeydi. 25 saat mücadele içindeydi. Önderlik bir yere bir arkadafl› yönetici olarak gönderdi¤i zaman “her gün yeni bir icat bulacaks›n›z, bir örgüt olmazsa baflka bir örgütlenme modelini deneyeceksiniz, bir eylem biçimi sonuç alm›yorsa baflka eylem biçimine yöneleceksiniz” talimat›n› verirdi. Yani bir örgüt modeli mücadeleyi gelifltirmiyorsa o zaman baflka bir örgüt modelini gelifltireceksiniz. Bir eylem yeterince etkili olam›yorsa baflka bir eylem icat edeceksiniz. Yani sürekli mücadeleyi gelifltiren bir tarza sahip olunmas›n› istiyordu. fiimdi gençli¤in pozisyonu böyle de¤ildir. Gençlik hiçbir fley yapm›yor demiyoruz. Hala ordumuz savafl›yor ve bunlar›n tümü de gençlerdir. Hala gerillaya kat›l›mlar istedi¤imiz düzeyin alt›nda da olsa sürüyor. Ama mücadelenin ihtiyaçlar›na denk bir yakla-
fl›m içinde olmad›¤› da aç›kt›r. Bu nedenle mücadelede s›k›nt›lar yaflan›yor. E¤er gençlik mücadelenin ihtiyaçlar›na göre bir örgütlenme, bir heyecan, bir coflku, bir dönem çizgisi tuttursayd› flu anda durumumuz daha farkl› olurdu. Önderli¤in zehirlenmesinde oldu¤u gibi Türk devletinin yeni konsepti hareketimizi yok etmek ve halk›m›z› fiziki ve kültürel soyk›r›ma u¤ratmak hedeflidir.
SERXWEBÛN Mart 2007
ne t
Hareketimize karfl› tasfiye konseptinin devreye sokuldu¤u günümüzde bu tasfiye girifliminin Önderli¤imizi yok etmeyle tamamlanmas› karfl›s›nda gençli¤in art›k kendi rolünü prati¤e dökerek bir devrimci hamleye yönelmesi gerekmektedir. Tabii ki gençli¤in bu türlü hamleleri yapmas› için her fleyden önce kendisini kapitalist sistem yaflam tarz›ndan koparmas› gerekiyor. Bu sistemin ideolojik, kültürel ve yaflam etkisinden tamamen uzaklaflmas› gerekiyor. Özgürlükçü, demokratik komünal bir yaflam tarz›n› hedeflemesi gerekiyor. Kapitalist sistemin ö¤ütücü, bencillefltirici, bireycilefltirici, tüketime koflturucu, tüketim sisteminin bir parças› haline getirici etkisinden gençlik kurtar›lamazsa beklenen devrimci rolünü yerine getiremez. Bu yönüyle sorgulaman›n bir yan› da yaflam tarz› olmal›d›r. E¤er gençlik hareketine komünal demokratik sistemi kurma öncülü¤ü veriliyorsa bu konuda Apocu hareketin ortaya ç›k›flta sistemle yaflad›¤› kopuflu görmesi gerekiyor. Sistemin bir difllisi haline gelen, sistemin yaflam biçimini, kültür anlay›fl›, iliflki biçimini reddetmeyen bir gençlik tabii ki komünal demokratik sisteme de öncülük yapamaz. Ancak sistemin ekonomik, kültürel sosyal alanda belirli yumuflamalar yaratmas›n› sa¤layacak bir etkisi olabilir. Dünyada görüldü¤ü gibi gençlik böyle eritiliyor, sistemin parças› haline getiriliyor. Sisteme karfl› ç›kan de¤il sistemi en fazla idame ettiren, sitemi kendinde yaflayan bir kesim haline geliyor. Mevcut kapitalist sistemin de bugün insanlar aç›s›ndan sömürü, bask›, zulüm, çirkinlik ve yozlaflmaktan baflka bir anlam› yoktur. Her türlü insani de¤erleri yok etmekte, do¤ay› ve kad›n› bitirmektedir. Gençlik ütopya, amaç sahibi olmas› derken, bir de gençli¤in bu türlü çirkinliklere karfl› duran bir tutum sahibi olmas›ndan söz edilmektedir. Che dünyada gençlik sembol oldu. Türkiye’de Denizler gençlik sembolü
oldu, bizde Ali Çiçek gençlik sembolü oldu. Çünkü bunlar tümden sistemin yaflam›n› reddeden, sisteme meydan okuyan, isyan eden kifliliklerdi. Gençlik demek zaten mevcut, verili olana isyan etmek demektir. ‹nsanl›¤a büyük ac›lar çektiren devletçi,iktidarc›, sömürücü sistem devam ediyorsa; hala herhangi bir sistemle bütünleflmemifl, sistemin parças› olmam›fl gençlik ruhunun böyle bir sistemle çeliflen yanlar›n› objektif ve geçici olma durumundan ç›kar›p sistemli hale getirerek sisteme karfl› duran bir öncü duruflu göstermesi gerekiyor. Bunun somut ifadesi olarak da Kürdistan halk› üzerinde sömürgecilik uygulayan güçlere karfl› fedaice bir mücadeleye girmesi gerekiyor. Bunun için kendini örgütlerken, bir amaca kilitlenip mücadeleye at›l›rken her fleyden öncede sistemin çürütücü, yozlaflt›r›c›, düflürücü, bencillefltirici, bireycilefltirici, tüketime koflturucu yaflam tarz›na dur demesi gerekiyor. Bugün Türkiye’de, Avrupa’da gençli¤in mücadeleden uzak durmas›n› sa¤layan biraz da demokratik komünal kültüre sahip olmamas› ya da sistem kültüründen ve yaflam biçiminden kendisini koparamamas›d›r.
“Kürt gençleri gençlik önderlerimiz olan Ali Çiçek’i ve Necmi Öner’i yaflam ve mücadele felsefesini derinli¤ine ö¤renmelidirler. Bu iki arkadaflta gerçekten halk›n vicdan›yd›. Sisteme karfl› büyük bir öfke sahibiydiler. Bask›c›, sömürgeci sisteme karfl› öfkeleri gözünden okunan ve burnundan ç›kan gençlerdi. Ama bu herhangi s›radan bireysel bir öfke de¤il, Kürt halk›n› inkar ve imha etmek isteyen güçlerin Kürt halk›na yapt›klar›na karfl› duyduklar› öfkeydi”
w.
ww
Ali Çiçek ve Necmi Öner bizim gençlik önderlerimizdir Gençlik zaman zaman baz› eylemlere kat›l›yor, bir fleyler yap›yor, ama sonunda tekrar sistemin tuza¤›na düflüyor. Bunun için gençli¤in mevcut ataletini, örgütsüzlü¤ünü, eylemsizli¤ini aflmak, daha dinamik, daha öncü bir role sahip olmas›n› sa¤latmak için sistemin yaflam tarz›ndan etkilenen yanlar›n› sorgulamas› ve sistemin bu yönlü etkilerinden kendisini kurtarmas› gerekmektedir. Gençli¤in bir bütün olarak rolünü oynamas›, mevcut yetersizliklerini aflmas› derken de somut olarak bizim gençlik önderlerimizin örnek al›nmas› gerekmektedir. Bu konuda Ali Çiçek ve Ferhat Kurtay’la birlikte kendini atefl topu yaparak 14 Temmuz direniflinin önünü açan eylemcilerden Necmi Öner yoldafl› da unutmamak gerekir. Kürt gençleri gençlik önderlerimiz olan Ali Çiçek’i ve Necmi Öner’i yaflam ve mücadele felsefesini derinli¤ine ö¤renmelidirler. Bu iki arkadaflta gerçekten halk›n vicdan›yd›. Sisteme karfl› büyük bir öfke sahibiydiler. Bask›c›, sömürgeci sisteme karfl› öfkeleri gözünden okunan ve burnundan ç›kan gençlerdi. Ama bu herhangi s›radan bireysel bir öfke de¤il, Kürt halk›n› inkar ve imha etmek isteyen sömürgeci güçlerin Kürt halk›na yapt›klar›na karfl› duyduklar› öfkeydi. Ali Çiçek de, Necmi Öner yoldafl da saç›ndan t›rna¤›na kadar düflmana öfke doluydu. Bu kadar düflmana öfke dolu olan, halk›n› bu kadar seven, ülkesini bu kadar seven insanlar baflka yaflam biçimini düflünebilir mi? Kendini s›radan bir mücadelenin parças› olarak görebilir mi? S›radan eylemci olarak görebilir mi? Onlar genç omuzlar›na bütün tarihinin yükünü yükleyecek kadar inançl›, kararl›, halk›n› ülkesini seven gençlerdi. fiimdi gençlerimizin bu ölçülerinde yetersizlikler var. Hatta kat›lanlarda bile derinlik zay›fl›¤› var. Amaç zay›fl›klar› var. Kürt halk›n›n yaflad›¤› bask› düzeyi, inkar düzeyi s›radan insan› bile ayakland›racak niteliktedir. S›radan insan›n bile kabul etmeyece¤i düzeyde uygulamalar Kürtlere reva görülüyor. Dedi¤imiz gibi bir dil bile yok say›l›yor.
ew e. c
Gençlik demek egemenli¤e isyan etmek demektir
om
70
Mart 2007 SERXWEBÛN
71 mem fluraday›m buraday›m tart›flmalar› bir sapmay› ifade ediyor. Örgüte yaklafl›m› yanl›fl. Örgüte sahiplenme yerine örgütün neresindeyim, nerede yer alaca¤›m gibi yaklafl›mlar do¤ru yaklafl›mlar de¤ildir. PKK gençlik hareketidir. Dünde gençlik hareketiydi bugünde gençlik hareketidir. Kurulmufl öyle bir sistem yoktur ortada. Onun için herkes kendisini parti amaçlar›na kilitleyecek, partinin parças› olarak görecek, kendisini partiden, parti örgütlenmesinden, duruflundan ayr› görmeyecektir. Amaca ba¤lanm›fl ,mücadele etmek isteyen, fedaice kendisini ortaya koyan, bu halk› seven, ülkesini seven, yurdunu seven, özgürlük ve demokrasi mücadelesine kilitlenmifl her genç PKK’lidir. Kendini öyle görmek ve o temelde de örgütlülük düzeyini, eylem düzeyini a盤a ç›karmak durumundad›r. Önündeki görev budur. Bir daha belirtiyoruz; Gençlik hareketimiz dünyan›n herhangi bir yerindeki mücadeleyi vermiyor, herhangi bir sivil toplum örgütü de¤ildir, herhangi bir sosyal kesim de¤ildir. Kendisi fluraya buraya bakmayacak, herkes kendi mücadelesine bakacak. Herkes Kürt gençli¤inin mücadelesine göre kendisini ayarlayacakt›r. Böyle bir rol ve ifllevle gelece¤e yönelmeli, gerillaya kat›l›m› da her türlü çal›flmaya kat›l›m› da bütün her alandaki eylemselli¤in öncülü¤ünü de üzerine almal›d›r. Böyle bir yaklafl›mla genifl kitlelere ulaflmal›d›r. Amaç, tarz, yöntem, üslup, yaklafl›m do¤ru konursa tüm gençlik kesimine ulaflmak zor olmayacakt›r. Bu temelde “Apo’nun fiahinleri” olarak Önderli¤imizin zehirlendi¤i ortamda gençlik eksikliklerini giderme, Önderli¤in sa¤l›¤›na kavuflmas› ve özgürleflmesi için mücadelesini yükseltme, Kürt sorununun çözümü için Kürt gençli¤inin 35 y›ld›r oynad›¤› rolü, ortaya ç›kan imkanlar çerçevesinde daha da gelifltirme sorumlulu¤uyla karfl› karfl›yad›r. Bunu d›fl›ndaki her davran›fl Kürt gençli¤inin davran›fl› olmaz, bu halk›n gençli¤i olarak da kabul edilemez. Bu bilinçle bütün gençler Kürt halk›n›n gençli¤i olarak, Apo’nun flahinleri olarak genel mücadelenin geliflmesini, yükselmesini sa¤layacak düzeyde sorumlulu¤unu ve rolünü oynamal›d›r.
ne te we .c om
meziyet haline gelmifl. Demokrasi ve özgür irade neredeyse örgütsüzlük, eylemsizlik, kendine görelik olarak anlafl›lm›fl. Bu tür tahrikler, provokatif yaklafl›mlarda var. Bunlar› provokatif durumlar olarak de¤erlendirmek laz›m. Bu tür anlay›fl ve tutumlar›n önderli¤in yeni paradigmas›yla, özgür iradesiyle, özgür durufluyla, gençlik için özgürlük ve demokrasi sistemi içinde verdi¤i rolle hiçbir alakas› yoktur. Bu yönüyle bu tür yanl›fl e¤ilimlerin giderilmesi, yüzünü daha fazla örgütlenme ve mücadeleye dönen bir gençlik duruflu ortaya ç›kar›lmas› gerekiyor. Gençli¤in buna gücü var m›, var. Apocu hareket tarihinde görüldü¤ü gibi gençli¤in bu konuda gücü fazlas›yla vard›r.
Bu katlan›lamaz bask› nedeniyle kat›l›mlar oluyor. Ama bu kat›l›mlar›n Ali Çiçek ve Necmi Öner’deki inanç derinli¤i, öfke yo¤unlu¤u, mücadele azmi, irade ve kararl›l›¤›n gerisinde bir düzeyleri bulunmaktad›r. Bu yönüyle gençlik hareketinin bir bütün olarak kendisini amaç, yöntem, inanç, halka yaklafl›m, de¤erlere sahiplenme ve bir bütün olarak Apocu hareketi, PKK’yi de¤erlendirmesi bu konuda gençli¤in rolünün ne oldu¤una kadar çok boyutlu bir yeni yaklafl›mla kendini ele almas› gerekiyor.
Örgütsüzlük neredeyse bir meziyet haline gelmifl
Amac›n› netlefltiren ve do¤ru yöntemi bulan gençlik tarihimizde görüldü¤ü gibi her türlü sapt›rmaya karfl› sa¤lam durdu. Örgütünü sa¤lam tuttu, kadro duruflunu her ortamda korudu. Her türlü provokasyon ve sald›r›y› gençli¤in inanc›yla, dinamizmiyle, amaca ba¤l›l›¤›yla, fedakarl›¤›yla sisteme isyanc› durufluyla bofla ç›kard›. fiimdi de benzer bir rolü bizim gençlik hareketinin oynamas› gerekiyor. Kürt halk›n›n gençli¤inin mücadele düzeyi bu olamaz, bu olmamal›d›r. Kald› ki Kürt halk›na “Gençlik halk›” dedik. Yüz binlerce milyonlarca genç var. Halk›n durumu da ortada. Böyle bir halk olacak, bu kadar imkan olacak, Kürt gençli¤inin büyük bir kahramanl›k tarihi olacak, ama flu andaki Kürt gençli¤inin pozisyonu bu olacak. Bu düzeltilmesi gereken yanl›fl bir durufltur. Bu durumdan kurtulunmal›d›r. Nas›l bu duruma gelindi gerçekten sorgulanmas› gerekiyor. Gençlik bu halk›n fedaisidir. Dolay›s›yla gençlik bu halk›n mücadelesinin düzeyini belirleyecek bir rolün sahibi olmak durumundad›r. Örgütün neresindeyim, bil-
ww
w.
Gençli¤n flu andaki durufllar geri, baz› yönleriyle lafazan, baz› yönleriyle mücadeleden kopuk, baz› yönlerle parçal›d›r. Yer yer gereksiz gündemler peflinde yönünü flafl›rmaktad›r. Daha özgürlük ve demokrasi mücadelesine bir fley katmam›fl, halka karfl› varolan sorumlulu¤unu yerine getirmemiflken, kendi durumunu pozisyonunu düflünen, toplumsall›¤›n› fazla yaflamayan, kapitalizmin bireyci bencil etkisiyle halk›n durumundan çok kendi durumunu düflünen, insanl›¤›n durumundan çok kendi durumunu düflünen yaklafl›mlar görülmektedir. Bu nedenle de gençlik kendi içinde bir bütünlük sa¤layam›yor. Bu gençlik, flu gençlik parças› kendi aras›nda sorun yafl›yor. Gençlik kendi içinde bile örgütlenmede, bir hedefe yöneltmede zorlanmalar yaflan›yor. Örgütsüzlük nerdeyse bir
Gençlik Kürt halk›n›n fedaisidir
SERXWEBÛN Mart 2007
72
KKK MEfiRU SAVUNMA KOM‹TES‹
HPG yeni çizgi temelinde yap›lanmas›n› tamamlad›
HPG’nin daha önceki konferanslar›ndan farkl› olarak, IV. Konferans kapsaml› bir prati¤e dayal› olarak gerçekleflti. 2005-2006 y›llar› gibi, gerillan›n HPG ad›yla yeni strateji ve taktiklerimizi pratiklefltirmek üzere en çok aktifleflti¤i, en kapsaml› bir prati¤in içinde oldu¤u dönemin faaliyetlerini de¤erlendirmek üzere gerçeklefltirilen bir toplant› oluyor. Bu bak›mdan konferans bilefliminin yeterlili¤i ve çözümleme gücü, geçmiflin ayd›nlat›lmas› kadar hareketimizin gelece¤inin do¤ru bir biçimde çizilmesi ve kararlaflt›r›lmas›nda, hareket ve halk olarak önümüzün ayd›nlat›lmas›nda önemli bir rol oynad›. Böyle kapsaml› ve zengin dersler
ew e. c
HPG Konferans›, kapsaml› ve uzun bir toplant› oldu. Ocak ay›n›n ikinci yar›s›nda ve flubat ay› bafl›nda gerçekleflti. Yirmi günlük kapsaml› bir tart›flma ve yenilenme toplant›s›yd›. Bütün alanlar önemli bir temsil gücüne sahiplerdi. Bütün eyaletler ve bölgeler, Kuzey, Güney, Do¤u ve Küçük Güney parçalar›yla, buralar›n eyalet ya da bölgeleri yeterince temsil edilebildi. Kapsaml› bir mücadele sonras›nda, 1 Haziran At›l›m›’n›n prati¤ini de¤erlendirmek üzere ateflkes sürecinden sonra gerçekleflen bir toplant› oldu. Hem HPG’yi, yine Özgürlük hareketimizi temsil edebilecek hem de HPG’nin ve farkl› alanlar›n bütününü yeterince temsil edecek bir bileflim konferansa kat›l›m gösterdi. Dolay›s›yla konferans, iyi haz›rlanm›fl, yeterli temsil gücü olan bir toplant› olarak ifade edilebilir ya da tan›mlanabilir.
ne t
Bu k›fl sürecinde yapt›¤›m›z en kapsaml› toplant›, HPG IV. Konferans› oldu. Ard›ndan PYD kongresi yap›ld›. HPG Konferans›, bütün hareketimiz, örgütümüz ve tüm Kürdistan aç›s›ndan yönlendirici, çözümleyici ve ön aç›c› bir çal›flmayd›. Güneybat› Kürdistan, Kürdistan’›n küçük parças› da olsa, dinamik bir toplumsal yap›ya sahip olan hareketimiz aç›s›ndan önem arz eden, Önderli¤imizin y›llarca çal›flarak haz›rlad›¤› bir saha olmas› itibariyle de genel hareketimiz ve içinde bulundu¤umuz dönemde yürüttü¤ümüz mücadele aç›s›ndan önem tafl›yan bir aland›r. Bu bak›mdan PYD Kongresi sonuçlar› pratiklefltikçe, onun da etkisinin bir parçayla s›n›rl› kalmayaca¤›n›, genel özgürlük mücadelemiz üzerinde önemli etkisinin olaca¤›n› düflünüyoruz. Öyle bir gücü, bir kuvveti var.
om
HPG IV. KONFERANSI’NIN SONUÇLARI PART‹LEfiME VE V‹YANLAfiMAYA ÇA⁄RIDIR
ww
w.
“Kürdistan gerillac›l›¤› her zaman ideolojik ve felsefi bir hareket oldu. PKK’nin gelifltirdi¤i gerilla her zaman parti özelliklerini tafl›d›, parti öncülü¤üne dayand›, Önderlik öncülü¤ü ile yarat›ld›. Tepeden t›rna¤a gerillay› yaratan Önder Apo oldu, O’nun felsefesi, düflüncesi, ideolojisi, siyaseti, tarz›, örgüt çizgisi, örgüt yaflam›, stratejisi ve taktikleri oldu. Bu konuda yo¤un bir çaba da harcand›”
Mart 2007 SERXWEBÛN
73 oldu, devrimci çizgi oldu; güçlenen gerilla hareketimiz oldu, HPG’nin kendisi oldu. Yenilen, afl›lan, elefltirilen ve mahkum edilen, hiyerarflik devletçi sistemden kaynaklanan, onun yaratt›¤› bireyci kiflili¤in kirinden pas›ndan kaynaklanan gerilikler ve gerici özellikler oldu. Önder Apo III. Parti Kongresi için, “burada çözümlenen birey de¤il toplum, an de¤il tarihtir” demiflti. Gerçekten HPG IV. Konferans› da yeni paradigma ve geliflen yeni pratik mücadele sürecimizin çözümlenmesi temelinde, yenilenen hareketimizin gerçe¤inde birey flahs›nda toplumu, hiyerarflik devletçi sistemi, bunun yaratt›¤› insan özelliklerini çözen, yine içinden geçti¤imiz y›llar›n flahs›nda befl bin y›ll›k hiyerarflik devletçi toplum sisteminin gerçe¤ini tarihsel olarak çözümleyen, bütün bunlardan kaynaklanan gerilikleri ve gericilikleri aflt›rtan, yeni özgür insan yaratma yönünde iddial› bir ad›m atmay› sa¤layan ve mesafe kaydeden bir toplant› olmay› baflard›. Tabii belirsizlikler de vard›. Bu kadar savafl yürütmüfl, vurmufl ve vurulmufl, kan dökmüfl bir örgütün bütün bunlar›n muhasebesini yapmas›, yine bunlar› muhakemeden geçirerek, yeni mücadele sürecine dair iddia, karar ve azim yaratmas› ciddi bir iflti. Bu, öyle basit yaklafl›m ve s›radan tutumlarla sa¤lanacak bir olay de¤ildi. Ancak çok ciddi ve sorumlu bir yaklafl›m baflar›y› getirirdi. Öyle olmayan basit, dar bireyci yaklafl›mlar ise çözülmeyi ortaya ç›karabilir, gerilikler ve gericiliklerin hakimiyetini sa¤layabilirdi. Bu bak›mdan mutlak baflar› kazan›lacakt› diye bir kay›t yoktu. HPG Konferans› da kendi flahs›nda, içinden geçti¤imiz riskli sürecin özelliklerini bütünüyle tafl›yordu. Hatta baz› arkadafllar daha toplant›n›n bafl›nda, ‘ya biz çözülece¤iz ya da HPG çözülecek’ diyerek, bu ciddi durumu ve riskli gerçe¤i ifade etmekten geri durmad›lar. Sonuçta çözülen hiyerarflik devletçi sistemin, s›n›fl› cinsiyetçi toplumun yaratt›¤› bireycilik oldu; bu tarz bireyin yaflad›¤› gerilikler ve gericilikler oldu. Yenilenen, güçlenen, geliflen, Apocu çizgide gerilla ve HPG gerçe¤i oldu. ‹lerleyen, kendini güçlendiren, yeni sürece tafl›yan
ne te we .c om
“HPG Konferans› yaflanan riskli sürecin özelliklerini bütünüyle tafl›yordu. Hatta baz› arkadafllar toplant›n›n bafl›nda, ‘ya biz çözülece¤iz ya da HPG çözülecek’ diyerek, bu ciddi durumu ve riskli gerçe¤i ifade ettiler. Sonuçta çözülen hiyerarflik devletçi sistemin, s›n›fl› cinsiyetçi toplumun yaratt›¤› bireycilik oldu; bireyin yaflad›¤› gerilikler ve gericilikler oldu. Yenilenen Apocu çizgide gerilla ve HPG gerçe¤i oldu”
olumsuz, zorlay›c›, daha çok yönetimden ve komutadan kaynaklanan, yine savaflç›n›n tecrübesizli¤inden, e¤itimsizli¤inden ya da az e¤itimlili¤inden kaynaklanan birçok sorun vard›. Bunlar›n çözümlenmesi ciddi bir iflti. Öyle kolay gerçekleflen bir durum de¤ildi. Kapsaml› bir yaklafl›m›, derin bir yo¤unlaflmay›, çözümleme gücünü, yine sorumlu bir yaklafl›m›, en baflta da özelefltirisel bir sorgulamay› gerektiriyordu. Ancak derin sorumluluk içeren düzeyde kendilerini özelefltirisel sorgulama içine çekebilenler bu sorunlar›n kaynaklar›n› ve nedenlerini ortaya ç›kararak, çözümleme gücünü, iddias›n› ve iradesini gösterebilirlerdi. Bu bak›mdan ciddi zorluklar› olan bir konferanst› diyebiliriz. Önemli bir haz›rl›k gerektiren, ciddiyetle ele al›narak yürütülmeye ihtiyaç duyan, ancak bu temelde baflar›yla tamamlanabilecek bir konferanst›. Öyle ki, Önderlik çizgisi çerçevesinde böyle bir yaklafl›m önemli ölçüde gösterilmifltir. Dolay›s›yla konferans, ortaya ç›kan zengin tecrübeyi derinli¤ine çözümleyerek, onun derslerini HPG’ye mal edip yeni mücadele sürecine aktarmay› baflard›¤› gibi, zorluklar› çözmeyi ve aflmay› da baflaran, bunu sa¤layacak ciddiyeti ve sorumlulu¤u tafl›yan ve özelefltirisel sorgulamay› gerçeklefltiren bir konferans oldu.
ww
w.
içeren, büyük bir tecrübeyi çözümleyen toplant› olmas›n›n kuflkusuz avantajlar› da zorluklar› da vard›. Avantajlar› soyutluktan uzak, daha çok somuta dayanma gücüne sahip olmas›d›r, ki somut her zaman çözümleyicidir, ö¤reticidir, e¤iticidir. Soyutluklar daha çok ezberi, onun ard›ndan iddiay› ifade ediyor. Bu anlamda IV. Konferans, HPG gerçe¤inin, yeni paradigmaya ve yeni stratejiye dayal› gerilla gerçe¤inin en iyi ve somut prati¤e uygun olarak çözümlenip tan›mlanmas›na imkan veren bir toplant›yd› ve bu karakterde oldu. HPG’nin yeni çizgi temelinde yeniden yap›lanmas›n› IV. Konferans tamamlad› diyebiliriz. Bu, I. Konferans’tan bu yana ad›m ad›m geliflen bir süreçti. Ama hem ideolojik ve örgütsel çizgi hem de askeri strateji ve taktikler bak›m›ndan HPG tan›m›n›n kapsaml› gelifltirildi¤i ve yerli yerine oturtuldu¤u düzey, IV. Konferans’la sa¤land›. 1 Haziran At›l›m› temelinde geliflen pratik buna imkan veriyordu. IV. Konferans, böyle kapsaml› düflünsel çözümleme yapabilecek zengin bir prati¤e dayal› olarak gerçekleflti. Daha önceki üç konferanstan bu yönlü fark› vard›r. Bunu da yerli yerinde de¤erlendirdi, böyle bir çözümleme gücünü de gösterdi. Bu bak›mdan HPG tan›m›n›n çizgiye oturtulmas› ve HPG sisteminin çizginin gereklerine uygun hale getirilmesi, IV. Konferans’la tamamlanm›flt›r, sa¤lanm›flt›r. Tabii zorluklar› da vard›. 1 Haziran At›l›m› temelinde geliflen, iki buçuk y›l› aflk›n süren savafl sürecinin ortaya ç›kard›¤› sorunlar söz konusuydu. Bu prati¤in yüzlerce flehidi vard›. Yüzlerce, hatta binlerce eylemi ve çat›flmas› vard›. Yeniden yap›lanan ve Kürdistan’›n dört parças›na yay›lan bir örgütsel çal›flma süreci vard›. Zorluklar ve ac›lar yaflanm›fl, sorunlar ortaya ç›km›flt›. Olumlu,
Konferans hiyerarflik devletçi sistemi ve bunun yaratt›¤› insan özelliklerini çözümledi Sonuçta HPG böyle bir konferansla çok güçlü bir netleflmeyi, yenilenmeyi, kararlaflmay›, kendisini ve özgürlük hareketini yeni sürece tafl›may› baflard›. IV. Konferans sonuçlar›yla baflar› kazanan ve yenilenen Önderlik çizgisi
SERXWEBÛN Mart 2007
74
om
ve baflar› kazanan HPG, Özgürlük hareketimiz, bu temelde Kürt halk› ve dünya halklar› oldu. Bu sonuçlar›n yarat›ld›¤›n›, IV. Konferans sonuçlar›n›n hareket ve halk aç›s›ndan böyle özellikler tafl›d›¤›n› bafllang›çta rahatl›kla ifade edebiliriz.
Güçlü bir kararlaflmaya ulafl›lm›flt›r
Konferans›n di¤er önemli bir gündemi, içinden geçti¤imiz süreçti, bu sürecin çözümlenmesi ve de¤erlendirmesiydi. Bir yandan 1 Haziran At›l›m› temelinde geliflen mücadelemizin Kürdistan’da ve çevresinde yol açt›¤› siyasi etkiler, di¤er yandan 1 Ekim 2006’da ilan edilen ateflkes süreci, bunun geliflim durumu ve siyasi etkileri kapsaml› bir biçimde tart›fl›l›p de¤erlendirilerek, önümüzdeki sürecin olas› geliflmelerinin nas›l olaca¤› kestirilmeye çal›fl›ld›. ‹çinden geçti¤imiz siyasi sürecin kritik ve karmafl›k yönleri ortaya kondu. Bu anlamda ateflkes sürecinin kapsaml› bir de¤erlendirilmesi yap›larak, ortaya ç›kacak olas› geliflmeler, yine ateflkes etraf›nda Kürdistan’da ve çevresinde geliflen siyasi durum anlafl›lmaya çal›fl›ld›. Bununla birlikte, Ortado¤u’da yaflanan III. Dünya Savafl›, bunun bölge ülkeleri, Kürdistan ve parçalar› üzerindeki etkisi; ABD ve Avrupa gibi küresel siyaset yürüten güçler baflta olmak üzere, bölge devletleri ve yerel güçlere kadar tüm siyasal güçler, örgütler ve gruplar›n siyasi yaklafl›mlar›, bunlar›n önümüzdeki süreçte alabilece¤i olas› biçimler kapsaml› ve çok yönlü tart›flmalarla ortaya ç›kar›lmak istendi. Böylece günümüzü ayd›nlatan, gelece¤e dönük geliflmeleri tespit etmeye çal›flan, bu temelde önümüzü
ww
w.
ne t
Kuflkusuz konferans›n gündemini bu gerçeklikler belirledi. Bu kapsaml› bir konferanst›, hesap al›p verme yeriydi. Kapsaml› bir mücadele y›l›n›n, iki y›ll›k mücadele sürecinin ayr›nt›l› dökümünün yap›ld›¤› bir toplant›yd›. Dolay›s›yla herkes kendi muhasebesini yapt›, raporunu sundu. Çok yönlü raporlar ve mesajlar, konferans›n önemli bir gündemini oluflturdu. Baflta Önderlik de¤erlendirmeleri ve perspektifleri olmak üzere, hareketimizin çeflitli kurum ve organlar›n›n, yine HPG’nin çeflitli kol ve parçalar›n›n kendi pratiklerini de¤erlendiren raporlar› önemli bir gerçekli¤i ifade etti. Bunlar›n önemli bir bölümü HPG’ye, örgütümüze, halka ve kamuoyuna sunulacakt›r. Sunuldu¤unda görülecektir ki gerçekten de kapsaml› bir düzeyi ifade ediyor. Zaten büyük ço¤unlu¤u, HPG yap›s›n›n çeflitli toplant›larla ortaya ç›kard›¤› düflünceleri ifade ediyor. Bu bak›mdan IV. Konferans, yap›lan tek konferans de¤ildi. Ondan önce alanlar›n, sahalar›n, eyaletlerin konferanslar› oldu. Ondan önce birliklerin, bölgelerin toplant›lar› oldu. Dolay›s›yla tüm HPG komuta ve savaflç› yap›s›n›n çeflitli düzeylerdeki toplant›larla tart›flarak oluflturduklar› görüfller toplana toplana IV. Konferans’ta birlefltirildi, oraya yans›t›ld›. Alan raporlar› da binlerce militan ve savaflç›n›n kat›l›m›yla gerçekleflen toplant›lar›n ortaya ç›kard›¤› görüflleri yans›tt›. Bu bak›mdan gerçekten de herkesin kat›ld›¤›, bir askeri güçte kolay kolay gerçekleflemeyecek bir kat›l›mc›l›¤›n en ileri düzeyde sa¤land›¤› bir toplant›d›r. Bu da HPG’nin askeri gerçekli¤i kadar ideolojik gerçekli¤ini ve onun demokrasisini de içeren bir olguyu ifade ediyor.
ew e. c
‹ki y›ll›k mücadele sürecinin ayr›nt›l› dökümü yap›lm›flt›r
ayd›nlatma ve ön açmay› ortaya ç›karan bir konferans oldu. Bu karmafl›k ve kritik sürecin anlafl›lmas› ve ayd›nlat›lmas› temelinde olas› geliflmeler görülerek, ona göre yeterli, kararl› ve iradeli bir duruflun sa¤lanmas›, konferans de¤erlendirmeleriyle olufltu diyebiliriz. Bu da konferans›n önemli bir yan› oluyor. Daha k›fl sürecinde süreli ateflkesin orta zaman› yaflan›rken, hareketimiz üzerinde çok yönlü de¤erlendirme ve tart›flmalar yap›l›rken, HPG’nin 200 civar›ndaki delegenin kat›l›m›yla yapt›¤› tart›flmalar temelinde siyasi sürecin ayd›nlat›lmas›n›n sa¤lanmas›, tüm hareketimiz ve halk›m›z aç›fl›ndan gelece¤i daha iyi gören, geliflme olas›l›klar›n› daha gerçekçi kestiren ve ona göre kendini daha haz›rl›kl› k›lan bir konum elde etmesine yol açt›. Bu bak›mdan siyasal olarak kendini ayd›nlatan ve kararlaflt›ran sadece HPG olmad›, HPG’nin ortaya ç›kard›¤› çözümlemeler temelinde, Özgürlük hareketimiz ve halk›m›z için de Önderlik de¤erlendirmeleri temelinde bir ayd›nlanma ve netleflme yaflanm›fl oldu. Konferans›n di¤er önemli bir gündemi de kuflkusuz geçmifl iki y›ll›k kapsaml› mücadele sürecinin çözümlenmeye ve de¤erlendirmeye tabi tutulmas›yd›. 2005-2006 y›llar›n›n pratik faaliyetlerinin, ideolojik, örgütsel ve askeri çal›flmalar›n›n çok yönlü de¤erlendirilmesi yap›ld›. Zengin dersler içeren bu prati¤in çizgiye uygun, bilimsel ölçülerde de¤erlendirilmesi de-
Mart 2007 SERXWEBÛN
75 rargahlar›m›z›n ve bunu oluflturan yönetimlerimizin durumu, Anakarargah yönetimimizin ve HPG meclisinin durumu, tutumu ve yaklafl›mlar› olmak üzere bütün komuta yaklafl›mlar›, yönetsel yaklafl›m çok yönlü ve aç›k bir biçimde irdelendi.
ne te we .c om
anlamda prati¤imizin zengin derslerini ç›kararak kendimizi o temelde e¤itip yeni sürece haz›rlayabilmek için alanlar tek tek tart›fl›ld›. Geçen pratik süreç saha saha ele al›n›p ideolojik, örgütsel ve askeri çal›flmalar bak›m›ndan de¤erlendirilme ve çözümlemeye tabi tutuldu. Anakarargah sahas›, Botan sahas›, Orta saha, Dersim sahas›, Kuzey sahas›, Zagros sahas›, Do¤u sahas› ve bunlar›n d›fl›nda kalan bölgeler, özgünlüklerini de çözümleyebilece¤imiz temelde ayr›nt›l› bir tart›flmaya tabi tutuldular. Anakarargah sahas› etraf›nda ideolojik ve örgütsel yaklafl›mlar›m›z, HPG’nin duruflu, yönetim gerçe¤i ve tarz›, karargahlaflma düzeyi kapsaml› tart›flmalar ve elefltiriler düzeyinde çözümlendi, de¤erlendirmeye tabi tutuldu, elefltiriden geçirildi. Nelerin Önderlik çizgisine uygun oldu¤u ya da askeri çizgimizin, meflru savunma çizgimizin ideolojik, örgütsel ve yönetsel gerçe¤inin ne kadar prati¤e geçirildi¤i, uygulanmaya aktar›ld›¤›, ne kadar aktar›lmad›¤› burada sorguland›. Bu durumu özgün ele almak, karargahlaflmada, yönetim olgusunda, komutanlaflmada, bunun gerektirdi¤i ideolojik ve örgütsel yaklafl›m› yeterince gösterip göstermemede ayr›nt›lara inmemizi sa¤lad›. Somutu düzeltme, yenileme ve do¤ruya çekme temelinde tart›flmam›z›, bu anlamda yanl›fllar›m›z›, hatal› ve eksik olanlar› elefltirerek, onlar›n yerine konulacak do¤rular›n neler oldu¤unu ortaya ç›karmam›z› sa¤lad›. Bu bak›mdan tart›fl›lmam›fl bir fley kalmad›. Baflta ka-
ww
w.
mek, HPG’nin önümüzdeki süreç için kendini yenilmez k›labilen, yarat›c› taktikler uygulayabilen, kendi prati¤iyle kendini güçlendirmifl bir örgüt haline gelmesini sa¤lamak demekti. Pratik çal›flmalara bu espriyle yaklafl›m gösterildi. Her türlü dar yaklafl›mdan, bireysel kayg› ve hesaptan, kendini örtbas etmekten uzak duran, tersine, geçmifli daha çok anlamaya çal›flan, olay ve olgular› Önderlik çizgisi ve ölçülerine uygun bir biçimde daha kapsaml› ve ayr›nt›l› çözümlemeyi esas alan, bu temelde de örgütsel, stratejik ve taktiksel aç›dan daha çok ders ç›karmay› ifade eden bir yaklafl›m, tart›flma, elefltiri özelefltiri, pratik faaliyetlerin de¤erlendirilmesine hakim olan yaklafl›m oldu. Bu konuda ideolojik çal›flmalar, örgütsel durum ve askeri faaliyetler, stratejik ve taktik alanda yeni çizginin ilk ve kapsaml› prati¤inin çözümlenmesinde dar de¤il, genifl bir yaklafl›m ve tart›flmay› öngören bir tutum içinde olundu. Geçmifli Önderlik çizgisinin derinli¤ine göre çözümlemek için ne gerekiyorsa o yap›ld›. Ne kadar tart›flma yapmak, elefltirel ve özelefltirisel davranmak gerekiyorsa o kadar yap›ld›. Ne kadar zaman ay›rmak gerekiyorsa o kadar zaman ayr›ld›.
Neyin kazand›r›p neyin kaybettirdi¤i ortaya ç›kart›ld›
Bu bak›mdan en çok tart›fl›lan konu geçen iki y›ll›k pratik faaliyetlerin de¤erlendirilmesiydi. Ayr›nt›l› bir biçimde faaliyet alanlar› tart›fl›l›p de¤erlendirildi. Bunun için de genellemeci kalmamak, ayr›nt›lara inebilmek, bu
Botan özgürlük mücadelemizin gerillam›z›n kalbi niteli¤indedir
Botan sahas›na yönelik daha çok taktik uygulama üzerinde tart›fl›ld›. Elbette taktikten sadece Botan sorumlu de¤ildir. Geçti¤imiz süreçte, bütün kuzey sahalar›m›z ve eyaletlerimiz, meflru savunma stratejisinin baflar›yla hayata geçirilmesini içeren taktiklerin uygulanmas›ndan sorumlu alanlard›. O bak›mdan her saha ve eyaletin taktik zenginlik ne kadar yaratabildi¤i, meflru savunma stratejisine uygun ve onu baflar›ya götüren taktikleri ne kadar yarat›c› bir biçimde gelifltirip hayata geçirebildi¤i, kendi özgünlü¤ünde tart›fl›ld›. Orta saha, kuzey sahas› ve eyaletlerinin her birinin kendi özgünlü¤ünde katk›lar› oldu¤u gibi, hata ve eksiklikleri vard› ve bunlar a盤a ç›kar›ld›. Ama genel çözümleme, Botan sahas› temelinde oldu. Özgürlük mücadelemiz, yine gerilla hareketimiz aç›s›ndan Botan’›n her zaman böyle merkezi rol oynama konumu vard›r. Geçti¤imiz süreçte de bu konumu sürmüfltür. Botan, özgürlük mücadelemizin, gerillam›z›n kalbi niteli¤indedir. Kalp nas›l atarsa, vücut ona göre hareket eder. Dolay›s›yla kalbimizin nas›l att›¤›n›, bunun Önderlik çizgisine ne kadar uygun oldu¤unu, yeterli olup olmad›¤›n›, Botan prati¤inin de¤erlendirmesinde ortaya ç›kard›k. Meflru savunma stratejisinin baflar›l› taktiklerinin neler oldu¤unu, önümüzdeki süreçte bu konuda daha zengin bir pratikleflmeyi nas›l sa¤layabilece¤imizi, bu tart›flmalarla önemli ölçüde netlefltirdik. Baflar›lar ve olumluluklar kadar, hatal› ve yetersiz olan, bize zarar veren ve baflar›s›zl›¤› yaratan etkenler ve
SERXWEBÛN Mart 2007
Sa¤lam bir durufl kahramanl›k çizgisi olmakla birlikte eksiklikler de vard›r
ww
w.
ne t
Pratik de¤erlendirildi¤inde görüldü ki, önemli bir pratik, ciddi sonuçlar yaratan bir mücadele, sa¤lam bir durufl, bir kahramanl›k çizgisi ve bunun pratikleflmesi var olmakla birlikte, ciddi hatalar, eksiklikler, darl›klar, kendine görelikler ve disiplinsizlikler de var. ‹deolojik ve örgütsel çizgiye oturmayan, askeri duruflu ve disiplini ihlal eden tutum ve durufllar var. Keyfiyet, kendine görelik, bireycilik, tarz olamama, taktik olamama, yaratamama durumu var. Bunlar›n sonucunda da ciddi kay›plar›m›z ve zararlar›m›z var. 1 Haziran At›l›m›’n›n iki buçuk y›ll›k prati¤i önemli bir siyasi geliflmeyi ortaya ç›karm›fl, ciddi bir mücadeleyi yaratm›fl olsa da ortaya ç›kanlar, sonuçlar itibariyle bu pratik yeterli de¤ildir, ciddi yetersizlikler arz ediyor. Önder Apo, alt› ayl›k yetkin bir uygulaman›n tüm sorunlar› çözebilece¤ini ifade ederken, biz befl alt› kez alt› ayl›k uygulama yapmam›za ra¤men, hala sorunlar› çözmek için ancak bir zemin yaratt›¤›m›z› söyleyebiliyoruz. Hala sorunlar› çözmeye çal›fl›yoruz. Bu ne demektir? Bu, yap›lan uygulamalar ve yürütülen mücadele içinde tafl›d›¤› büyük kahramanl›¤a, cesarete, fedakarl›¤a ve sa¤lad›¤› kazan›mlara ra¤men yeterli de¤ildir, ciddi yetersizlik ve zay›fl›klar arz ediyor demektir. Dolay›s›yla kendini çok fazla abartmamak, mevcut prati¤i yeterli görmemek gerekti¤i aç›kt›r. Bunun için kendine sevdalanan ve kendini yeterli gören bir yaklafl›m içinde olmamak, yetersizlikleri de a盤a ç›kar›p görme temelinde
geçmifl prati¤e kapsaml› bir elefltirel özelefltirisel yaklafl›m içinde olmak, bu temelde bir düzeltme ve yenilenmeyi yaflama gere¤i bu tart›flmalarla ortaya ç›kar›lm›flt›r. ‹ster askeri eylemlilik alan›nda olsun, isterse pratik örgütsel yaflam ve çal›flma alan›nda olsun kay›plar›n fazlal›¤›, bunlar›n bir de bariz hatalar ve eksikliklerden kaynaklanm›fl olmas› tespit edilen bir olgudur. fiehitlerimiz çoktur, konferans›n tespiti de öyledir. Di¤er yandan flehadetlerin çok büyük bir bölümü hata ve eksikliklerden kaynaklanm›flt›r. Tarz ve yöntem hatas› sonucunda ya kazayla ya pusuda ya da çat›flmada olmufltur, tedbirsizlikle olmufltur. Kay›plar›m›z›n yüzde sekseni bu temelde yaflanm›flt›r. Eylem düzeyimiz, düflman› zorlama düzeyimiz yetersiz kalm›flt›r. HPG’yi büyütme ve e¤itme düzeyimiz yetersiz kalm›flt›r. Bunun karfl›s›nda firelerimiz fazlad›r, e¤itimimiz azd›r. Çeflitli örgütsel sorunlar fazlas›yla ortaya ç›km›flt›r. Bunlar›n zaman›nda çizgiye uygun bir biçimde çözümlenmemesi birçok firara yol açm›flt›r. Öyle ki birçok karargah›m›z ve komutam›z, Önderlik esprisine vuruldu¤unda çoktan yönetim görevinden al›nmas› gereken düzeyde bu alanlarda kay›plar yaflam›fl, yetersizlikler göstermifltir. Toplant›m›z, pratik faaliyeti de¤erlendirmeyle somut sonuçlar› ortaya ç›kartarak, adeta derin bir özelefltiri temelinde yeniden kat›lma, yeniden görev üstlenme, yeni bir söz temelinde ve kendini yenileyerek yeni bir çal›flma sürecine baflar› sözüyle yürüme durumunu ortaya ç›karm›flt›r. Pratik de¤erlendirmeler bize bu sonuçlar› verdi. Bunun yan›nda Güney’deki, Do¤u Kürdistan’daki durumumuz, HRK faaliyetleri, kendi içinde özgünlükleri temelinde de¤erlendirildi, tart›fl›ld›. Bu alanlarda yürütülen çal›flmalar, yaflad›¤›m›z zorluklar ve s›k›nt›lar, ortaya ç›kan kazan›mlar ayr›nt›l› tart›flmalar ve de¤erlendirmelerle ortaya konmufltur. Bu noktadan bakt›¤›m›zda flöyle bir durum görüyoruz: Kuflkusuz her yerin özgünlü¤ü vard›r, bunlar temelinde geliflen pratik farkl›l›klar da vard›r. Fakat ortak yanlar da hatalar ve eksiklikler de vard›r. San›ld›¤›ndan daha çok benzer-
likler söz konusudur. Demek ki süreçten kaynaklanan, içinden geçti¤imiz sürecin özelliklerinin yol açt›¤› sonuçlar olarak tafl›d›¤›m›z hatal› ve yetersiz anlay›fllar mevcuttur. Konferans bunlar› da bu biçimde tespit etmifl, bunlar›n sonucunda kapsaml› bir elefltiri özelefltiri gündemi ortaya ç›km›flt›r. Zaten pratik faaliyetlerin derinli¤ine elefltirel de¤erlendirilmesi neyin do¤ru neyin yanl›fl oldu¤unu, nerede, ne zaman, ne kadar hata ve eksiklik gösterildi¤ini, dolay›s›yla ne kadar özelefltiriye ihtiyaç oldu¤unu göstermifltir.
ew e. c
taktik yaklafl›mlar üzerinde de durduk. Hiçbir kayg›ya ve hesaba yer vermeden, yine hiçbir prati¤in örtbas edilmesine f›rsat vermeden, baflar›lar kadar baflar›s›zl›klar, kazan›mlar kadar kaybetmeler, olumluluklar kadar olumsuzluklar da aç›kça de¤erlendirilip elefltirildi. Kaybettiren tarz ve taktik, kazanmay› engelleyen komuta duruflu ve takti¤i irdelenip çözümlendi. Bunlar da a盤a ç›kart›l›p mahkum edildi.
om
76
“Hedefi büyük olan›n çabas› da büyük olur”
Bu çerçevede baflta Anakarargah yönetimi ve komuta konseyi olmak üzere, konferans platformunda haz›r bulunan HPG meclisi üyelerinin daha önceden haz›rlam›fl olduklar› yaz›l› özelefltiri raporlar› temelinde özelefltiri platformlar› gelifltirilmifltir. Bu platformlar, pratik faaliyetlere iliflkin de¤erlendirmeleri tamamlayan, oradaki elefltiri özelefltiri düzeyini bireylerin flahs›na indirgeyen, bireylerin çözümlenmesi temelinde bir bütün olarak toplum ve tarih çözümlenmesini içerecek flekilde gerilik ve gericilikle ideolojik mücadele yürüterek kendini bireysel ve örgütsel temelde netlefltirme ve kararlaflt›rmay› sa¤layan bir platform olma gücünü göstermifltir. Raporlardan öte, bir de konferans platformunun gelifltirdi¤i çok derin elefltirel düzey ve bu elefltiriler karfl›s›nda komuta gücünün ortaya koydu¤u netlik ve kararl›l›k tutumu var. Bunlar da belgelenmifl, tutanaklara geçirilmifltir. Yaz›l› özelefltiri raporlar›n› da katbekat aflan, derinlefltiren bir elefltiri özelefltiri gerçe¤inin platformlarda yafland›¤› bir gerçektir. Bu bak›mdan yönetim ve komuta flahs›nda yenilenip netleflen, kendini yeniden kararlaflt›ran bir HPG gerçe¤i ortaya ç›km›flt›r diyebiliriz. Kendini yenileyen, kararlaflt›ran, Önderlik çizgisine oturtan bir HPG’nin, tüm Özgürlük hareketimizi benzer bir çizgiye çekti¤ini, böyle bir geliflme ve mücadelenin sürükleyici bir öncülü¤ünü ortaya ç›-
Mart 2007 SERXWEBÛN
“Kürdistan gerillas› her zaman ideolojik ve felsefi bir hareket oldu. PKK’nin gelifltirdi¤i gerilla her zaman parti özelliklerini tafl›d›, parti öncülü¤üne dayand›, Önderlik öncülü¤ü ile yarat›ld›. Tepeden t›rna¤a gerillay› yaratan Önder APO oldu; Onun felsefesi, düflüncesi, ideolojisi,
ne te we .c om
kard›¤›n› rahatl›kla belirtebiliriz. Elefltiri özelefltiri gücü, derinli¤i ve ortaya ç›kard›¤› netleflme ve kararlaflma düzeyi bunu ifade ediyor. Bunun ard›ndan geliflen kararlar var. Yeni sürecin iddial› temelde yeniden kararlaflt›r›lmas› yap›ld›. Bu noktada Önder Apo’nun III. Kongre’de “hedefi büyük olan›n çabas› da büyük olur” belirlemesine uygun biçimde kapsaml› ve iddial› hedefler içerecek flekilde, önümüzdeki süreci sadece askeri aç›dan de¤il, ideolojik, politik ve örgütsel aç›lardan da kararlaflt›ran ve planlamaya kavuflturan bir karar düzeyini ortaya ç›kard›. Böyle bir kararlaflt›rma ve planlamaya uygun olarak kendini yeniden örgütledi. Yeni bir örgütsel düzey, yönetim düzeyi ve iflbölümü gelifltirildi. Bütün karargahlar ve alanlarda önemli yenilenmeler, bu temelde baz› de¤ifliklikler yafland›.
77
Yönetim sürekli görevinin bafl›nda olanlardan oluflur
temin içerdi¤i biçime uygun yap›larak, görev bafl›nda olan›n görev bafl›nda oldu¤u sürede görevli oldu¤u, olmad›¤› sürede yönetim olmad›¤›, yönetimin sürekli görev bafl›nda olanlardan olufltu¤u bir sistemi ortaya ç›kard›. Belli bir iflbölümü ve düzenleme temelinde konferans sona erdi. Planlamalar ve görevlendirmeler devam ediyor. Bunlar, içinde bulundu¤umuz süreç aç›s›ndan sürekli devam eden bir olgu durumundad›r. Konferans temelinde HPG kendini yeniden yap›land›r›rken, böyle bir durum sürüyor, eksiklikler gideriliyor, hatalar varsa düzeltiliyor, geliflmelere uygun bir biçimde planlamalar gelifltiriliyor. Bir yandan HPG IV. Konferans›’n›n ortaya ç›kard›¤› kapsaml› sonuçlar tüm HPG yap›s›na, Özgürlük hareketimizin tüm kurum ve örgütlerine tafl›r›lmaya, ortaya ç›kard›¤› sonuçlar özümsetilmeye çal›fl›l›rken, di¤er yandan al›nan kararlar temelinde pratikleflme, planlamalar›n daha ayr›nt›l› biçimde somut hale getirilmesi, yine görevlendirmelerin daha da derinlefltirilmesi, örgütsel teknik haz›rl›klar yap›larak, an›n gerektirdi¤i mücadele görevlerini yerinde ve zaman›nda baflar›yla yerine getirebilen bir HPG duruflunun ortaya ç›kart›lmas› için çal›flmalar sürdürülmektedir. ‹çinde bulundu¤umuz dönemin temel karakteri, IV. Konferans sonuçlar›n› tüm komuta ve savaflç› yap›s›na derinli¤ine ve do¤ru bir biçimde özümsetmek, kavratmak, bu temelde bir yenilenme, netleflme ve kararlaflmay› sa¤latmakt›r. Bu gerçekleflti¤i ölçüde, HPG’nin önümüzdeki süreçte daha baflar›l› çal›flmalar yürütece¤i, daha büyük zaferler kazanaca¤› bir gerçektir. Bu bak›mdan da IV. Konferans çizgisinin do¤ru ve yeterli özümsenmesi, bu çizgi temelinde herkesin kendini netlefltirip kararlaflt›rarak önümüzdeki mücadele görevlerine yüksek bir so-
ww
w.
Bu konuda bir örgütsel sistem gelifliminden söz edebiliriz. Yeni askeri konseyi seçen IV. Konferans, oluflturdu¤u tayin ve terfi sistemine uygun bir biçimde, bir sistem olarak konseyin sürekli kendisini yenilemesini öngördü. Böylece kendini daha çok göreve veren, daha az bireysel tutum, endifle ve kayg› tafl›yan bir komuta düzeyini ortaya ç›kartmay›, yine boflalan yerlere tayin terfi sistemine uygun biçimde zaman›nda görevlendirmeler yaparak eksiklikleri gidermeyi, bunlarla birlikte bir de görev bafl›nda olan›n yönetim ve yöneten olmas› gerçe¤ini ortaya ç›kartmay› ifade eden bir sisteme kendini ulaflt›rmaya çal›flt›. Geçmiflte, seçim esas›na göre konferansta seçilen, görev bafl›nda olsa da olmasa da HPG’nin yönetimi say›l›yordu. Yönetim bir resmi yetkiydi ve bir dahaki konferans sonucuna kadar tafl›n›yordu. fiimdi seçim sistemini kald›rarak ya da de¤ifltirerek, konferansla de¤il de tayin terfi sistemine uygun bir biçimde nas›l tim komutanl›¤›ndan bafllamak üzere bütün görevlendirmeler yap›l›yorsa, tüm karargah sahalar›, Anakarargah görevlendirmeleri bu sis-
siyaseti, tarz›, örgüt çizgisi, örgüt yaflam›, stratejisi ve taktikleri oldu.”
rumlulukla fedai çizgisinde sahip ç›kar hale getirmesi büyük önem tafl›yor. Tüm HPG yap›s› , yine tüm hareket olarak böyle bir yaklafl›m ve çaba içindeyiz. Bir yandan hareketimizin tüm kurumlar›, hatta halk›n tüm kesimleri HPG’de yaflananlar› anlamaya çal›fl›rken, di¤er yandan HPG’nin daha güçlü, Önderlik çizgisini daha iyi özümseyen, önümüzdeki sürece daha iddial› yürüyen, güçlenmifl ve büyütülmüfl gerilla gerçe¤ine ulaflan bir düzey kazanmas› için elden gelen çabay› harc›yor. Adeta seferber olmufl durumdad›r. Çünkü herkes görüyor ki özgür gelecek HPG’nin güçlenmesine, geliflmesine ve büyümesine ba¤l›d›r. Nitel ve nicel bak›mdan yenilmezli¤i kan›tlanm›fl gerilla hareketimizin, bunu da aflarak zaferler kazanan bir konuma getirilmesine ba¤l›d›r. Hareketimiz ve halk›m›z›n tüm kesimlerinin bütün duyargalar› buna dönük durumdad›r, arzular›, istemleri ve çabalar› bu yönlüdür. HPG’nin komuta ve savaflç› yap›s› da bu gerçe¤i görerek, yine tarihsel olarak tafl›d›¤› görev ve sorumluluklar› hissederek, böyle bir sürecin baflaran gerillas› olmak için üzerine düflen misyonu tarihsel sorumlulu¤una denk bir biçimde, Apocu bilinç ve sorumluluk düzeyini eksiksiz temsil eder bir düzeyde gerçeklefltirmeye, kendini bu konuma getirmeye çal›fl›yor.
HPG IV. Konferans› ciddiyet ve sorumluluk olay›d›r Bu genel bilgilendirme ve ifadelendirme yan›nda, HPG IV. Konferans›’n›n özgün sonuçlar› nedir diye bir de¤erlendirme yapmaya çal›fl›rsak, birinci planda flunu ifade edebiliriz: HPG IV. Konferans› bir ciddiyet ve sorumluluk olay›yd›. Bunun böyle görülmesi ve anlafl›lmas›nda büyük yarar vard›r.
SERXWEBÛN Mart 2007
Kürdistan gerillac›l›¤› ideoloji ve felsefeyle yürütüldü
IV. Konferans sonuçlar›n›n özümsenmesi temelinde HPG komutas›n›n yukar›dan afla¤›ya ve tüm HPG camias›n›n yaflama, olaylara, savafla ve mücadeleye daha ciddi, sorumlu ve örgütlü yaklaflaca¤›n›, dolay›s›yla hata ve eksiklikleri daha aza indirerek, baflar›y› daha da artt›raca¤›n› belirtebiliriz. IV. Konferans kararl›l›¤› ve ortaya ç›kard›¤› çözümleme gücü, mahkum etti¤i yanl›fllar, yerine koydu¤u do¤rular onu özümsemeyen herkesi böyle bir düzeye çekecek karakterdedir. Bunun böyle bilinmesi ve anlafl›lmas›nda yarar vard›r. Bunun ne kadar önemli oldu¤unu geçmifl dönemde yaflad›¤›m›z olumsuzluklar ve kay›plara bakarak görebiliriz. Bu, öyle çocuk ifli, basit bir fley de¤ildir. fiöyle bir durum da vard›: Neredeyse kendi kendine güven ve inanc›n kaybedildi¤i bir durum ortaya ç›k›yordu. Herkesin yapt›¤› yan›na kar kal›yor, hiçbir fleyin hesab› sorulmuyor diye düflünülüyordu. Oysa öyle de¤il-
w.
ww
¤ine varan ve her ifle böyle bir ciddiyet, onun öngördü¤ü disiplin ve örgütlülük temelinde yaklaflmay› ifade eden bir sonucu ortaya ç›karm›flt›r. E¤er IV. Konferans çizgisinden söz edilecekse, bunun her fleyden önce bir ciddiyet çizgisi oldu¤unu ifade edebiliriz. Bu konuda afl›nmalar çoktur. Zay›fl›klar›m›z›n, kay›plar›m›z›n, hata ve
dir. IV. Konferans’ta bu ciddiyet yaklafl›m› temelinde güçlü bir hesap al›p verme, yap›lanlar›n hesab›n› sorma yafland›. Bu anlamda konferans HPG prati¤inin yarg›lan›p sorguland›¤›, bu prati¤i yürütenlerin Önderlik çizgisinde yarg›lanarak hesap verdi¤i bir konferans oldu. Yenilenme, netleflme, ye-
ew e. c
eksikliklerimizin temelinde de bu ciddiyet afl›nmalar› vard›. Kaza yapmalardan pusuya düflmelere, bask›n yemelere kadar, e¤itici ve örgütleyici olamamaktan çevresindeki insanlar› kaç›rtmaya kadar yaflanan olaylar ve ortaya ç›kan sonuçlar, esas olarak bu ciddiyetin afl›nd›r›lmas› ve kaybedilmesinden kaynaklan›yordu. Öyle ki karar alamayan, ald›¤› karar› kendisi uygulayamayan, karar›na kendisi sahip ç›k›p uygulamaya yönelmeyen bir komuta duruflu flu veya bu biçimde vard›. Bu durufl konferansa da belli düzeyde yans›d›. Somut örnekleri üzerinde, bir de geçmifl dönemin kapsaml› prati¤inin irdelenmesi temelinde bu ciddiyet afl›nmalar›na karfl› önemli bir mücadele verildi. Temel bir Apocu özellik olan ciddiyet gerçe¤i, tüm konferans bileflimi taraf›ndan hissedildi ya da hissettirildi. Bileflim böyle bir durufla davet edildi, yöneltildi; tüm yap› kendi kendini yöneltti. Bu anlamda ciddi bir geliflmeden, daha tutarl›, disiplinli ve örgütlü bir durufltan söz edebiliriz.
ne t
HPG’nin Apocu ciddiyet gerçe¤ine ulaflmas›, yüksek bir sorumluluk duygusu ve bilinciyle görevlerine yönelmesi, elbette kendi iddias›n› baflarmas› kadar, halk›n özlem, beklenti ve umutlar›na cevap olmas› aç›s›ndan bir zorunluluktur. Bu noktada, Apocu gerçekli¤i ifade etmeyen ciddiyet afl›nmalar›na karfl› IV. Konferans büyük bir mücadele verdi. Herkesi tarihsel sorumluluk bilincini derinli¤ine edinerek, buna dayal› ciddiyet kazanmaya, o ciddiyetin içerdi¤i ideolojik, örgütsel, askeri durufl ve disiplini edinmeye davet etti. HPG IV. Konferans›, çok gevflemifl, disiplinini bile kaybetmifl, her fleyi biraz da flakaya alan, flikayetlerle karfl›layan, hep baflkas›ndan bekleyen, çekifltirip didifltiren, k›saca bireyci ve zay›f insan›n tafl›d›¤› özellikleri flu veya bu biçimde kendi içine de tafl›y›p yans›tan durufl, tutum, anlay›fl ve davran›fllara karfl› kapsaml› bir tutum olmufltur. Bu tür durufl, tutum ve davran›fllar› Önderlik çizgisine uygun bir biçimde elefltirmifltir. Önder Apo’nun ‹mral›’dan çok net ifade etti¤i gibi, “gidin, onlara Apo ciddi adamd›r deyin” belirlemesine uygun bir biçimde, yapt›¤›m›z iflin tarihsel ciddiyetine derinli-
om
78
niden irade olma, kararlaflma bu temelde ortaya ç›k›p geliflti. HPG IV. Konferans›’n›n di¤er önemli bir yan›, partileflme düzeyine iliflkin yönüdür. Kürdistan gerillac›l›¤› her zaman ideolojik ve felsefi bir hareket oldu. PKK’nin gelifltirdi¤i gerilla her zaman parti özelliklerini tafl›d›, parti öncülü¤üne dayand›, Önderlik öncülü¤ü ile yarat›ld›. Tepeden t›rna¤a gerillay› yaratan Önder Apo oldu, O’nun felsefesi, düflüncesi, ideolojisi, siyaseti, tarz›, örgüt çizgisi, örgüt yaflam›, stratejisi ve taktikleri oldu. Bu konu da ölçü böyleydi. Yo¤un bir çaba da harcand›. Geçmifl süreçte bununla çeliflen, parti, Önderlik öncülü¤ünü sapt›ran ve afl›nd›ran her türlü çeteci, liberal, bozguncu ve tasfiyeci e¤ilimlere karfl› sürekli ideolojik mücadele içinde olundu. Parti ordu, parti gerilla örgütlülü¤ü ve duruflu hep iç içeydi. Fakat stratejik de¤iflim ve yeniden yap›lanma sürecinde bu konular›n anlafl›lmas› ad›m ad›m ve zay›f gerçekleflti. HPG’nin yeniden yap›lanma temelinde demokratik konfederalizm sistemi içinde özerk bir yap› kazanmas›, adeta ideolojik ve örgütsel çizgi karfl›s›nda kendine göreli¤i esas alacakm›fl gibi belli e¤ilimler ve anlay›fllar ortaya ç›kartabildi. Bir yandan çizginin
Mart 2007 SERXWEBÛN liflmeler yaflad›. Önderlik, II. Konferans’tan sonra provokatif tasfiyeci e¤ilimin sald›r›lar›na karfl› kapsaml› bir ideolojik ve örgütsel mücadeleyi dayatt›. ‘Bir Halk› Savunmak’ kitab›n› gelifltirdi, PKK’nin yeniden inflas›n›, KKK sisteminin, yani demokratik konfederalizmin inflas›n› gündeme getirdi. Hareketimiz bu espride kendini yeniledi, yeniden yap›land›rmaya çal›flt›. 1 Haziran At›l›m›’n›n yeni bafllad›¤›, bunun coflkusu ve heyecan›n›n ileri düzeyde yafland›¤› bir ortamda gerçekleflen III. Konferans, askeri taktik olaylarla çok yo¤un ve yüklü geçti¤i için, ideolojik ve örgütsel hususlar› çok fazla göremedi. Kendisi pratik mücadele içinde oldu¤u için, harekete dayat›lm›fl provokatif tasfiyeci e¤ilimin etkilerine karfl› mücadele görevini sadece prati¤i gelifltirerek ve 1 Haziran At›l›m›’n› ilerleterek baflarmay› öngördü. Kendisi için fazla örgütsel ve ideolojik sorun halinde ortaya ç›kmay›nca, onlar› anlama ve kendini buna göre düzenlemede III. Konferans’›n gündemi çok fazla oluflmad›. Dolay›s›yla bu hususlar› gideren, düzelten ve yetkinlefltiren bir düzey III. Konferans ile sa¤lanamad›. Geçti¤imiz iki y›l içerisinde ise bu olgular çok fazla ortaya ç›kt›. ‹deolojik durufllar, yine örgütsel sistem duruflu kendisini çok fazla dayatt›. Taktik baflar›n›n, pratikte baflar›n›n ideolojik ve örgütsel çizgiye ne kadar ba¤l› oldu¤unu, geçen iki y›l›n prati¤ini yürütürken, onun sorunlar›yla karfl›laflt›¤›m›zda netçe gördük.
Bu bak›mdan IV. Konferans, bu eksiklikleri gidermeyi öngören, ‘Bir Halk› Savunmak’ kitab› temelinde HPG’nin ideolojik ve örgütsel çizgi karfl›s›nda varolan eksikliklerini gidermeyi ve hatalar›n› düzeltmeyi sa¤layan bir konferans olmufltur. Bu noktada en önemli yön, baz› hukuk kurallar›yla hareket eden dar bir askeri örgüt konumunda gören yaklafl›mdan kendini ç›kartarak, Apocu felsefe ve ideolojiye ba¤l›, yine örgütsel çizginin gereklerini yerine getiren, parti öncülü¤ü esas›na göre yürüyen bir ideolojik ve askeri güç olma gerçe¤ini IV. Konferans netlefltirdi. Bu bak›mdan partileflme, IV. Konferans’›n ald›¤› en önemli karard›r. HPG, IV. Konferans› ile partileflme devrimi yapt› denebilir. PKK’nin yeniden inflas›na güçlü bir biçiminde kat›l›m gösterdi¤i ifade edilebilir. Bu temelde, yeniden infla edilen PKK’ye topyekun kat›lma karar› alm›fl, tüm HPG faaliyetlerinin birinci maddesinin partileflme çal›flmas› olmas›n› kararlaflt›rm›fl, tüm tayin ve terfide esas al›nacak birinci ölçünün partileflme ölçüsü olmas›n› kararlaflt›r›p yönetmelik hükmü haline getirmifltir. IV. Konferans bunlar› sa¤lad›.
ne te we .c om
ad›m ad›m geliflmesine paralel olarak yeterince ve zaman›nda do¤rular› kavray›p prati¤e aktaramaman›n, di¤er yandan hareketimizi böyle bir süreçte yok etmek amac›yla içten dayat›lan provokatif e¤ilimlerin ortaya ç›kard›¤› sapt›rma, da¤›tma ve parçalama e¤ilimlerinin birey ve örgüt üzerindeki etkileri sonucunda, HPG’nin yeniden yap›lanmas›nda ideolojik ve örgütsel bak›mdan zay›fl›klar oldu.
79
HPG faaliyetlerinin birinci maddesi partileflme çal›flmas›d›r
ww
w.
I. Konferans, daha çok stratejik de¤iflim esas›na göre bir gerilla düzenlemesini, hareketin siyasi yap›s›ndan kopuk ve ayr›lm›fl bir gerilla oluflumunu güvence alt›na ald›. II. Konferans, provokatif tasfiyeci sald›r›lar›n azg›nlaflt›¤› bir ortamda ve tasfiyecili¤in etkilerini tafl›yan bir yap›da oldu. Bu konferans, PKK’nin feshedilmeye çal›fl›ld›¤›, hareketimizin içten uluslararas› komplonun uzant›s› biçimindeki tasfiyeci dayatmalarla yok edilmek istendi¤i bir ortamda gerçekleflti. Bu bak›mdan HPG’nin II. Konferans’taki yap›lanmas›, biraz da her bak›mdan kendini yeterli gören, yeterli k›lmay› esas alan, kendine göre bir yap›lanmay› sa¤layan, bunun için de örgütsel sistemini, ölçülerini ve kendi iç hukukunu gelifltirerek ona dayand›ran bir yap› kazand›. Daha sonra hareketimiz önemli ge-
HPG yapt›¤› de¤ifliklikle ideolojik ve felsefik alanda yetkinleflen bir konum kazand›
Buna göre geçen dönemde bu tür ölçüleri hep hukuka ba¤layan ve yarg› ile halletmeyi öngören, suç ve ceza kapsam›nda ele alan yaklafl›mda de¤ifliklikler yapt›. Bu anlamda sistem de¤iflikli¤i oldu. Askeri suçlar› belli bir hukuka göre askeri mahkeme taraf›ndan yarg›lamay› öngörürken, ideolojik, örgütsel hatalar›, zay›fl›klar› ve suçlar› parti ölçülerine, parti hukukuna, onun ideolojik ve felsefi gerçe¤ine göre, onun düzeltme, e¤itme ve kazanma esaslar›na göre, bu temelde düzenlenen parti platformlar›nca çözümlenmesini ve karara ba¤lanmas›n› kararlaflt›rd›. Sistemde böyle bir de¤ifliklik yaparken, esas olarak da ideolojik ve felsefik alanda kendini netlefltiren ve yetkinlefltiren bir konum kazand›. Geçmifl dönemde HPG’de ideolojik ve felsefik aç›dan kar›fl›k bir durufl vard›. Bunu net bir biçimde söy-
SERXWEBÛN Mart 2007 ti yerine koyma, partiyi kendisi olarak tan›mlay›p do¤al PKK olarak görme biçiminde olsun, kendini PKK’ye katma de¤il de bu temelde PKK’yi kendine katma, dolay›s›yla kendini Önderlik ya da PKK ölçülerini belirleyen güç yerine koyma biçiminde ortaya ç›kan bireyci e¤ilimleri mahkum etti.
Kazan›mc›l›k Önderlik gerçe¤inin özüdür
w.
ww
onun ölçülerini esas alacakt›r ve ona göre yarg›lanacakt›r. Kendi kendini yarg›lar, örgüt kendisini yarg›lar, böyle bir yarg›lamay› kabul etmifl demektir. Bu bak›mdan HPG, bir parti kuvveti haline geldi. Yaflam›, ideolojik çizgisi ve ölçüleri netleflti. HPG içindeki insan›n neye göre yarg›lanaca¤›, sorgulanaca¤› ve düzeltilece¤i belirginleflti. Sorunlar› çözme yöntemi netlefltirildi. Bütün bunlar ne anlama geliyor? Partileflmek pratik olarak HPG’ye ne kazand›rd›? Sadece bir kavram olarak kendimizi partili ilan ettik, kurtulduk diyebilir miyiz? Kuflkusuz bu, oldukça pratik bir olgudur. Partileflme, HPG bünyesinde çok somut de¤ifliklikler ve yenilikler ortaya ç›karm›flt›r. Bireyci, hesapç›, dar, fanatik, kendine göre, do¤al PKK’lilik durufllar›n› mahkum etmifltir. Dolay›s›yla PKK’yi kendine göre yorumlayan, HPG’lili¤i kendine göre ele alan, kendini HPG’ye katan de¤il de HPG’yi kendine katan kadro ve komuta duruflu afl›lm›fl, mahkum edilmifltir. Ne demektir bu? Diyoruz ya, bu kadar bireycilik, bu kadar fazla keyfiyet, flu kadar çok insan›n kendi kendisini do¤ru bulmas›, kendini esas almas›, kendi ölçülerini do¤ru ölçüler olarak görmesi ve bunun d›fl›nda hiç bir fleyi kabul etmemesi türünden anlay›fllar ve pratik durufllar, iflte bunlar belirtti¤imiz parti karfl›t› e¤ilimden, parti karfl›s›ndaki söz konusu durufltan kaynaklanm›flt›r. Partileflmek demek, bu denli bireyci, keyfi, kendini parti ve HPG yerine koyan, kendi ölçülerini tek do¤ru ölçü olarak de¤erlendiren anlay›fl ve tutumlar mahkum edilip afl›lmas› oluyor ve afl›lacakt›r. ‘HPG’de hesap sorma ve yarg›lama, düzeltme ve e¤itme olmuyor’ diye yak›nmalar vard›. Gerçekten de geçen dönemdeki hukuk sistemi çözümleyici olmuyordu. Hiç kimse mahkeme ve disiplin kurullar›n›n kararlar›n› kabul etmiyor, içine sindiremiyordu. Bir de öyle genel bir durum ortaya ç›kt› ki kazan›mc› de¤ildi. Ceza veriyor ve bir tarafa b›rak›yordu. Ne olursa olsun ötesi ilgilendirmiyordu. Oysa biz böyle bir hareket de¤iliz. Kazan›mc›l›k, Önderlik gerçe¤inin ve Apocu çizginin özüdür. Yüzde bir olumluluk varsa, biz oradan tutup militanlaflt›ran bir hareketiz. Önderlik ger-
ew e. c
Dolay›s›yla konferans, ideolojik ve örgütsel çizgiye tam oturmayan, onunla bütünleflmeyen, onun heyecan›n› duymayan, ona kat›l›m için seferber olmayan, dolay›s›yla parti çizgisine kendini oturtup sorgulamayan, yarg›lamayan ve elefltiri özelefltiriden geçirmeyen tutumlar› mahkum etti. Tersine, tüm HPG’yi böyle bir çizgiye çekti. HPG’nin do¤ru duruflunun parti duruflu oldu¤unu, parti esaslar›na göre oldu¤unu, HPG’nin, s›radan bir gerilla ve dar bir askeri güç de¤il, tam tersine, bir felsefi ve ideolojik çizginin militan gücü ve fedai örgütü oldu¤unu tan›mlad›. Birinci karakterinin parti karakteri oldu¤unu, dolay›s›yla HPG’nin yaflam ve mücadele çizgisi ve ölçülerinin parti çizgisi ve ölçüleri oldu¤unu, gerillada parti öncülü¤ünün esas oldu¤unu netlefltirip kararlaflt›rd›. Böylece HPG’yi parti çizgisine oturttu, partileflmeye çekti. Dolay›s›yla HPG’yi suç ve ceza sistemiyle yarg›lanan bir topluluk olmaktan ç›kartarak, Önder Apo’nun felsefi, ideolojik ve örgütsel çizgisine göre kendini yarg›layan, elefltiriden ve özelefltiriden geçiren, yenileyen, yaflatan ve sisteme kavuflturan bir örgüt haline getirdi. Bu, çok önemlidir. Art›k ölçülerimiz tektir, esast›r, parti ölçüleridir. Hiç kimse kendine göre ölçü dayatamaz, ölçüsüzüz, niye benden parti ölçüleri isteniyor diyemez. Bundan böyle HPG’de olmak isteyen, ona kat›lan herkes partileflmeyi ve
ne t
leyebiliriz. Zaten bu kar›fl›kl›k sonucunda en üstten ve en alttan, çeflitli düzeylerden baz›lar› kaçt›lar. Geçmiflte kar›fl›k ölçüler de mevcuttu. Provokatif tasfiyeci e¤ilim kendisini dayat›p partiyi tasfiye etmek isterken, bir projesi vard›. Buna ‘sosyal reform projesi’ deniliyordu. PKK’nin tasfiyesi böyle bir projeye dayand›r›lm›flt›. Provokatif tasfiyeci e¤ilim tasfiye edilirken, bu proje de mahkum edildi ve tasfiye oldu. Önderli¤imizin kapsaml› de¤erlendirmeler yapmas› ve PKK’nin yeniden inflas›n›n geliflip ‹nfla Kongresi’nin gerçekleflmesiyle bu dayatma mahkum edildi ve afl›ld›. Fakat etkilerinin tümüyle afl›ld›¤› söylenemez. HPG’nin bunun d›fl›nda kald›¤› hiç söylenemezdi. IV. Konferans, geçen süreçte yaflananlar›, bu provokatif tasfiyeci e¤ilimin etkilerini tafl›mak olarak de¤erlendirdi. Bu anlamda da gizli sosyal reformculu¤un pratikte var oldu¤unu çözümledi ve mahkum etti. Geçen dönemde baz›lar› bu anlay›fl nedeniyle kaçt›lar, düflman saflar›na geçtiler, baz›lar› a盤a ç›kar›l›p elefltirildi. Bir yandan birçok zay›fl›k, netsizlik ve çekifltirme, di¤er yandan PKK’nin yeniden inflas› karfl›s›nda kendine göre durufllar çok görüldü. Kendisi neyse PKK’yi de öyle alg›lama, hesapç› durufllar, bekle gör politikas› içine girme, dar askeri yaklafl›ma düflme; partileflmeyi sadece dar bir askeri fedai eylemcili¤ine indirgeyen, kendine ba¤layan, bir yerde fanatizm de diyebilece¤imiz bir ba¤lanmay› öngören, ama Önderlik çizgisine ideolojik, felsefik ve örgütsel düzeyde kat›lmay›, bütünleflmeyi ve bütün bu alanlarda mücadele etmeyi kendisi için görev bilmeyen tutumlar ve durufllar vard›. IV. Konferans tüm bu davran›fllar› mahkum etti. ‹ster küçük burjuva hesapç›l›¤›, ister köylü kurnazl›¤›, ister dar ve yüzeysel askeri yaklafl›m, isterse keyfiyet, kendini par-
om
80
“Bundan böyle HPG’de olmak isteyen, ona kat›lan herkes partileflmeyi ve onun ölçülerini esas alacakt›r ve ona göre yarg›lanacakt›r. Kendi kendini yarg›lar, örgüt kendisini yarg›lar, böyle bir yarg›lamay› kabul etmifl demektir. Bu bak›mdan HPG, bir parti kuvveti haline geldi. Yaflam›, ideolojik çizgisi ve ölçüleri netleflti. HPG içindeki insan›n neye göre yarg›lanaca¤›, sorgulanaca¤› ve düzeltilece¤i belirginleflti”
Mart 2007 SERXWEBÛN
81 varsa, bildi¤ini net resmiyette ortaya koymal›, savunmal› ve her fley burada netleflmelidir, burada netlefltirmeyip de buran›n d›fl›nda söylenecek sözler ciddiyetsizliktir dedik. Bu önemli bir husustu. Baz›lar› bir fley söylendi¤i ya da soruldu¤u zaman flöyle diyorlard›: ‘Resmi görüflümüzü mü söyleyeyim, yoksa gerçek görüflümüzü söyleyeyim?’ Bu ikiyüzlülük ortaya ç›km›flt›. Bu anlafl›lmayan, bilinmeyen bir durum de¤ildi. Resmiyette söylenenler ayr›yd›. Bir de resmiyet d›fl›nda ortaya ç›kan çok kötü, bir fedai eylem örgütüne yak›flmayan dedikoduculuk, fitne fesatl›k, çekifltirme, kulp takma en ileri düzeye ç›km›flt›. Bu ikiyüzlülük giderilmifltir. En bafltaki komuta olmak üzere, üstteki komutaya iliflkin ne söylenmiflse oraya getirilerek, platformlar ortam›nda netlefltirilmifltir. IV. Konferans›m›z, kim ne biliyorsa ve neyle elefltiriyorsa elefltirsin; burada elefltirilmeyip baflka yerde söylenirse, bu durum örgüte sald›r›, suç ve ajanl›k olarak de¤erlendirip yarg›lanacakt›r hükmüne varm›flt›r. Komuta konseyinde, HPG meclisinde bu düzeyde netlik sa¤lanm›flt›r. En üst yönetiminde, komutas›nda bütün hücreleriyle netleflen HPG olmufltur. Bu anlamda partileflmek, bir de bu dedikodu, fitne fesad› böyle ortadan kald›ran, oldukça dürüst, samimi, ciddi ve gerçekçi, insanlar› e¤itmeyi, kazanmay› ve do¤ruya çekmeyi öngören bir tutumun HPG ortam›na hakim olmas›n› sa¤lam›flt›r. Bu da IV. Konferans’›n en temel bir karakterini ifade ediyor. Partileflme olgusu, IV. Konferans kararlar› temelinde HPG’ye böyle bir düzey kazand›rm›fl oluyor.
ne te we .c om
de¤ildir. Bu tür sorunlar› HPG çözümleyecektir. HPG komutas› çözümsüz kald›¤›, dolay›s›yla idarecilik yapt›¤›, erteledi¤i, sorunlar› baflka yerlere havale etti¤i tüm durumlardan kendini kurtaracakt›r. Nitekim geçmifl dönemde bu tür yaklafl›mlar hep görüldü. Neden? Çözümsüzlükten dolay› görüldü. Oysa çözüm mekanizmas› demek, herkesin bulundu¤u yerde sorunlar› çözüm gücüne kavuflmas›, ortaya ç›kacak her türlü sorunu çözer bir düzey kazanmas› demektir, ilerleme demektir. Pratikte partileflmenin ortaya ç›kard›¤› bir husus da aç›kl›k oluyor. HPG IV. Konferans›’n›n en temel karakterinden biri de aç›kl›kt›r. Konferans›n t›pk› ciddiyet gibi temel bir özelli¤inin de aç›kl›k oldu¤unu belirtebiliriz. Aç›kl›k demek partileflmek demektir. Sorunlar› örgütsel ve ideolojik temelde ele almak demektir. ‹deolojik çizgiye ve partileflmeye tam oturmamas›, HPG’nin kendi içindeki aleniyeti kaybetmesi durumunu yarat›yor. Sorunlar aç›k tart›fl›lm›yor, yerinde çözümlenemiyor, küçük sorunlar büyütülüyor. Büyük sorunlar hep çözümsüz k›l›narak baflka yerlere havale ediliyor. Bu ciddi bir tehlikeydi ve çok zarar› oldu, fazla firara sebep oldu. Hareketin geneli aç›s›ndan HPG’nin öncü, sürükleyici konumunu zay›flatt›. Onu öncü, çözümleyici ve çekici bir motor güç de¤il, adeta geriye tepen, sorunlar› adeta baflka yere havale edip çözümsüz b›rakan bir güç k›ld›. Bunlar afl›lm›flt›r. Partileflmeye yaklafl›m aç›s›ndan uygun bir biçiminde, aleniyet ilkesine göre her fleyi çok aç›k, somut ve çizgiye uygun bir temelde kazan›mc›l›k esas›na uygun olarak, yoldaflça etkilemeyi ve e¤itmeyi öngören bir düzeyde tart›fl›ld›. HPG her fleyi IV. Konferans platformunda ortaya koydu. fiimdiye kadar resmiyet d›fl›nda olan her fleyi, IV. Konferans platformunda gündeme getirdik. Aç›kl›k, netlik istedik. IV. Konferans platformu bunu gösterdi. Bir fley bilen
çe¤i böyle iken, bizim yarg› gerçekli¤imiz yüzde bir olumlu özelliklerden tutup olumluya çekmek de¤il de, yüzde bir olumsuzluk varsa oradan vurup da¤›tan bir durumu ortaya ç›kar›yor. Suç, ceza, mahkeme etme ve atma budur. Bu, bizim gerçe¤imize uygun de¤ildi.
Aç›kl›k partileflmek demektir
ww
w.
Partileflme, mücadelesizli¤i de¤il kazan›mc›l›¤›, hatalar ve eksiklikler karfl›s›nda do¤ru yöntemlerle mücadele etmeyi, kazanmaya göre mücadele etmeyi getirdi. Yanl›fllar› ve hatalar› benimseme de¤il, tam tersine, anlaflmas›zl›k ve benimsemesizlik daha fazla ortaya ç›kt›. Bunlar› aflma ve yok etme mücadelesinde yeni yöntemler ortaya ç›kard›k. Kazan›mc›l›¤› esas ald›k, kazanma temelinde olumsuzluklar›n afl›lmas›n› öngördük. ‹deolojik ve örgütsel mücadeleyle hata ve eksikliklerin giderilmesini, yarg›lanmas›n›, afl›lmas›n›, bu temelde insanlar›n düflünce ve davran›fl olarak yenilenip militanlaflt›r›larak e¤itilip kazan›lmas›n› mümkün hale getirdik. Sistem ortaya ç›kt›, bu da bizi bundan sonra daha e¤itimli, daha bütünlüklü ve daha kazan›mc› k›lacakt›r. Dolay›s›yla sorunlar› daha rahat ve kolay çözme imkan› verecektir. Geçen dönemde izledi¤imiz yöntemler sorunlar› çözmedi. Tersine, küçük sorunlar› büyüttü, çözümsüzlü¤ü gelifltirdi. fiimdiki partileflme ise HPG’yi her türlü sorunu çözme gücüne ve mekanizmas›na dönüfltürdü. ‹deolojik ve örgütsel sorunlar›, dar askeri mahkemelerle çözmek mümkün
Komutan tarz taktik demektir IV. Konferans’›n bir di¤er özelli¤i, komutanlaflma ve askerileflme alan›nda sa¤lad›¤› geliflmeler olarak de¤erlendirilebilir. Komutan›n kendine göre, dar, parti ölçülerini öngörmeyen, keyfi, özerk, kendini her fley yerine koyan, elefltiri özelefltiri öngörmeyen tutumlar› mahkum edilmifltir. Partileflen bir komutanlaflma, kadro komuta bütünlü¤ü, IV. Konferans kararlar› ve de¤erlendirmeleri temelinde sa¤lanm›flt›r. Bu ba-
SERXWEBÛN Mart 2007
ne t
HPG IV. Konferans› erkek egemen sistemin ölçülerini mahkum etmifltir
tutum ve yaklafl›mlar› da mahkam etti. Daha da önemlisi, komutanlaflma ve gerillalaflman›n partileflmeyle mümkün oldu¤u ölçüsünü getirmesi, kad›n özgürlük çizgisini anlama, bu çizgi karfl›s›nda kendini e¤itme ve do¤ru durufl kazanma gere¤ini de ortaya ç›kard›. Bu noktada bunu kendisine fazla mesele yapmayan, kendine göre bireysel ölçüler alan tutumlar› elefltirip mahkum etti. Özgürlük çizgisini özümseyen, benimseyen, anlamaya çal›flan, ‘benimki de böyle olur’ demek yerine, Önderlik çizgisinin gereklerine göre kendini e¤itip yenileyerek ve derinlefltirerek kat›l›m gösteren bir yaklafl›m›n hakim olmas›n› sa¤lad›. Bu konuda dar, kendine göre, kaba yaklafl›m ve durufllar› mahkum etti. Bir de kad›n özgürlü¤ünü ideolojik çizginin temeli olarak ele almak, ideolojik ve örgütsel pratik mücadelenin baflar›s›n›n esas› olarak görmek yerine, kad›n sorununu bireycili¤i kamufle etmenin arac› haline getiren yaklafl›mlar› da mahkum etti. IV. Konferans tart›flma, de¤erlendirme ve kararlar›, böyle bir sonucu ortaya ç›kard›. Herkes aç›s›ndan, özellikle yönetim düzeyi itibariyle kendini gözden geçirme, sorgulama, özgürlük çizgisini özümseyen ve onun militan› haline gelen yönelim içine girme zorunlulu¤unu herkese dayatan bir düzeyi yaratt›.
Özelefltiri insan›n kendini yaratma biçimidir
ww
w.
IV. Konferans’›n di¤er önemli bir netli¤i, kad›n özgürlük çizgisi karfl›s›ndaki duruflunda sa¤lad›¤› geliflmeler olarak de¤erlendirilebilir. Bu konuda hem anlay›fl hem de istem bak›m›ndan daha yetkin ve netleflen bir düzey ortaya ç›kar›ld›. Geçen dönemde bizi en çok yoran, zorlayan ve u¤raflt›ran bir husus da buydu. Her bak›mdan birçok fleyin do¤rultuya çekilmemesine alet edildi. Konferans bu konuda da bir netleflme yaratt›. Örgütsel sistem bak›m›ndan cins kotas› sistemini gelifltirdi, beflte ikilik ölçüyü öngördü. Yine YJA STAR tan›m›n› hem HPG hem de KJB içinde bir yönetmelik esas› haline getirdi. YJA STAR, HPG içinde özgün, KJB içinde özerk bir kad›n fedai birli¤i olarak tan›mland›. Daha önemlisi, anlay›fl düzeyinde çözüm getirdi. HPG IV. Konferans› bir yandan iddias›z, kendini geri çeken, genele kat›lmayan zay›f durufllar› elefltirip mahkum ederken, di¤er yandan erkek egemen sistemin ölçülerini ve özelliklerini ifade eden, katmayan, s›n›rland›ran, bast›ran, daraltan
içinde kal›nsa da nihayetinde yirmi günlük süre içerisinde yürütülen kapsaml› tart›flmalar›n ortaya ç›kard›¤› düflünsel çözümlemenin gücüyle bu bireyci, kendine göre, özelefltiriden kaç›nan, ürken ve korkan durumlar önemli ölçüde afl›ld›. Ciddi bir özelefltiri durumu ortaya ç›kt›. Özelefltiriye yöneldikçe, ona anlam verip tutarl›ca kendini sorgulamaya yöneldikçe, insanlar heyecan kazand›lar, güçlendiler, cesaret ald›lar. Nitelik ve kararl›l›k ortaya ç›kt›. Coflku ve dinamizm içine girdiler. Her türlü hastal›¤›, kiri pas› atarak, yepyeni, nefleli, coflkulu, azimli, mücadeleye gülerek oynayarak yürüyen birer fedai haline geldiler. Konferansa giderken bin bir türlü hastal›kla olan arkadafllar›m›z›n büyük ço¤unlu¤u konferanstan sapasa¤lam militanlar olarak ç›k›p her tarafa da¤›ld›lar. Bu, konferans›n çok önemli bir gücüydü. Konferanstan alanlar›na giden tabur ile yapt›¤›m›z toplant›da, o taburumuzun en temel gözlemi olarak bize bu ifade edildi. ‘Konferansa giderken hemen herkes hastayd›, konferanstan gelirken herkesi sa¤lam gördük, coflkulu ve heyecanl›yd›lar. Heyecanla gülerek gidiyorlard›’ dediler. Bu iyi bir gözlemdi, do¤ru bir gözlemdi. ‹nsanlar› yanl›fltan, yan›lg›dan, kendini önyarg›ya bo¤an, psikolojik olarak daraltan, umutsuz, kötümser ve karamsar k›lan o ruh halinden özelefltiri kurtard›kça, tabii yeni insanlar ortaya ç›kt›. Özelefltiri büyük bir güçtür, insan›n kendini yaratma biçimidir. ‹nsan e¤itiminin en temel yöntemidir. Önderlik gerçe¤imiz bunu böyle ele ald›¤›, böyle gördü¤ü için, özelefltiriyi partinin en temel e¤itim yöntemi olarak ifade etti. Tüm parti militanl›¤›n›n kendini e¤itmesinin en temel yöntemi haline getirdi ve
ew e. c
k›mdan da komutan›n ölçüleri gelifltirilmifl, parti çizgisi ve meflru savunma çizgisinin askeri esaslar›na göre belli ölçüler konmufltur. Baflaran komutanla kaybettiren komutan ayr›flt›r›lm›flt›r. Ölçüler konmufltur. Baflar›y› baflar› olarak de¤erlendirirken, kaybettirenin uzaklaflt›r›lmas›n›, yetki ve imkan bak›m›ndan s›n›rland›r›lmas›n› öngören kararlar ortaya ç›km›flt›r. Bu da HPG IV. Konferans›’n›n askeri komutanlaflma bak›m›ndan ortaya ç›kard›¤› bir sonuç oluyor. Bunun sonucu, pratikte tarz ve taktik gelifliminde görülecektir. Komutan demek tarz demektir, taktik demektir. Do¤ru komutan, partilileflen, Apocu çizgiyi özümseyen komutan demek, pratikte Önderlik tarz›n›, meflru savunma çizgisinin taktiklerini do¤ru, yerinde ve yarat›c› bir biçimde baflar›yla uygulayan, bunun için öncülük eden komutan demektir. Askeri bak›mdan al›nan kararlar önemlidir ve sonuçlar› önümüzdeki pratik süreçte ortaya ç›kacakt›r.
om
82
IV. Konferans’›n özelefltiri gerçe¤i önemlidir. Her türlü bireycili¤in, kendine göreli¤in, abart›n›n, kendini be¤enmenin afl›lmas›n›n ölçüsünün özelefltiri oldu¤u bilinmektedir. Bu bak›mdan partileflme karfl›s›ndaki kendine göre durufltan kaynaklanan çok afl›r› düzeyde bireycileflmenin yaratt›¤› özelefltiriden çekinme, uzaklaflma, korkma ve ürkme durumu IV. Konferans’la önemli ölçüde afl›ld›. Biraz kendini daraltma ve ürkme yaklafl›mlar›
Mart 2007 SERXWEBÛN
83 baflar›l› olmazsa, varolan sald›r›lar karfl›s›nda aktif savunma posizyonunu daha üst bir düzeye ç›kartmay›, karfl›tlar›m›z topyekun imhay› öngörürse, Önderli¤imize, halk›m›za ve hareketimize dönük sald›r›da imha ve tasfiyeden baflka bir fley bilmezlerse, buna karfl› topyekun direnifli baflar›yla gelifltirerek, Kürt halk›n›n çözüm gücünü ve iradesini ortaya ç›kartmay› kararlaflt›rd›k. Tüm bunlarla HPG Konferans› HPG için de hareketimiz ve halk›m›z için de bir yeniden kararlaflma, irade ve güç kazanma olay› oldu. Bu anlamda HPG IV. Konferans› gerçekten de Apocu çizgide ve flehitlerimizin izinde bir netleflme, yenilenme ve yeniden kararlaflma konferans›yd›. Viyan çizgisinde partileflme ve militanlaflma konferans›yd›. Viyan arkadafl›n flehadetinin birinci y›ldönümünde gerçekleflen bir konferans olarak, kendisini Viyanlaflma konferans› olarak tan›mlad›. Viyanlaflmak demek büyük sorumluluk kazanmak demektir, büyük cesaret, yüksek duyarl›l›k ve büyük fedakarl›k demektir. Elbette partileflme ve militanlaflmada Önderlik çizgisinin gereklerini anlama ve özümseme, ona kat›lma ve onu pratiklefltirme demektir. Nerede olunursa olunsun, nas›l olunursa olunsun, böyle bir pratiklefltirmeyi sa¤lamak demektir. Bu bak›mdan IV. Konferans sonuçlar› tüm HPG komuta ve savaflç› yap›s› için partileflmeye bir ça¤r›d›r, do¤ru komutanlaflmaya bir ça¤r›d›r, askerileflmeye ve fedaileflmeye bir ça¤r›d›r, Viyanlaflmaya ça¤r›d›r. Bu ça¤r› temelinde kendini yeniden gözden geçirecek ve yenileyip kararlaflt›racak olan komutanl›k ve savaflç›l›k zaferin garantisi olacakt›r. IV. Konferans böyle bir iddia ve kararl›l›kla tamamlanm›fl, bu temelde tüm Kürt gençli¤ini HPG saflar›na kat›lmaya ça¤›rm›flt›r. Biz de tüm HPG komuta ve savaflç› yap›s›n›, yine hareketimizin tüm kadro yap›s›n› IV. Konferans sonuçlar› temelinde kendilerini özelefltirisel sorgulamayla yenileyip, Önderlik ve flehitlerin çizgisinin sa¤lam militanlar›, takipçileri ve baflar›l› uygulay›c›lar› haline getirmeye ça¤›r›yor, tüm arkadafllara baflar›lar diliyoruz.
ne te we .c om
“Önder Apo’ya özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm” fliar› temelinde önümüzdeki sürecin baflar›yla yürütülmesini, böyle bir yürütmede HPG’nin öncü, sürükleyici vasf›n› ve gücünü ortaya ç›kar›p netlefltirdi, kendini böyle bir irade ve iddiaya kavuflturdu. Bu konuda varolan her türlü zay›fl›¤›, iddias›zl›¤›, mahkum etti. Bunun yerine çok iddial›, çok kararl›, çok net ve güçlü bir durufl sa¤lad›”
latt›. Gelece¤in baflar›lar›n›n nas›l yarat›laca¤›na dair kararlar ald›, hükümler ortaya ç›kard› ve bunlara göre kendini haz›rlama kararl›l›¤›n› yaratt›. IV. Konferans’›n verdi¤i en temel karar, her türlü geliflme karfl›s›nda baflar›yla yürümenin yolu ve yöntemini bulma ve bu temelde haz›rl›kl› olma kararl›l›¤›d›r. Bu anlamda IV. Konferans, süreci çözümleyen konferans oldu. Kürt halk›n›n özgürlük iradesinin ve çözüm gücünün yarat›lmas› oldu. Kürt halk›n›n her türlü olas›l›¤a göre çözüm gücüne sahip oldu¤unu ortaya koydu. Ne tür geliflmeler olursa olsun, kim nas›l yaklafl›rsa yaklafls›n, her olas›l›¤a göre Kürt halk›n›n nas›l bir çözüm gücüne sahip oldu¤unu ve bunu nas›l pratiklefltirece¤ini gösterdi. Bu anlamda süreç karfl›s›nda halk›n özgür duruflunu, iradesini, çözüm gücünü ve kabiliyetini ortaya ç›kard›. Her türlü çözüme aç›k oldu¤u gibi, her türlü sald›r› karfl›s›nda da Kürt sorununun çözümü temelinde bölge halklar›n›n demokratikleflmesi ve birli¤ini öngören bir çizgide mücadele etme ve Kürt halk›n›n çözüm iradesini ortaya ç›kartmay› sa¤lad›. Bu da önemli bir durufltur. Önemli bir geliflmeyi ifade ediyor. Bu anlamda geriye dönüflü de¤il de ileriye gitmeyi öngördü. “Önder Apo’ya özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm” fliar› temelinde önümüzdeki sürecin baflar›yla yürütülmesini, böyle bir yürütmede HPG’nin öncü, sürükleyici vasf›n› ve gücünü ortaya ç›kar›p netlefltirdi, kendini böyle bir irade ve iddiaya kavuflturdu. Bu konuda varolan her türlü zay›fl›¤›, iddias›zl›¤›, yetersiz, parçal› anlay›fl ve durufllar› mahkum etti. Bunun yerine çok iddial›, çok kararl›, çok net ve güçlü bir durufl sa¤lad›. Sald›r›lar karfl›s›nda her türlü savunma mekanizmas›n› gelifltirmeyi, topyekun imha sald›r›s› karfl›nda topyekun direnifli gelifltirmeyi öngördü. E¤er ateflkes
ww
w.
bunda bu kadar ›srarl› oldu. Elbette her türlü gerilik ve olumsuzluk bir ç›rp›da afl›ld› denilemez. Ama HPG kendini yenileme ve güçlenmenin silah›na IV. Konferans’la daha sa¤lam bir biçimde kavuflmufl oldu. En üst komutadan bafllamak üzere, gerçek bir hesap verme, geçmiflin muhakemesini yapma ve kendini hatalardan ve yanl›fllardan ar›nd›rma ihtiyac› duyma, bu temelde yenilenmeyi esas alma, bunun kararl›l›¤›na, iddias›na ve iradesine ulaflma sa¤lanm›flt›r. Gerisi, pratik süreç içerisinde sürekli özelefltirisel sorgulama temelinde kendini yenilemeyi derinlefltirmektir. Gerisi, IV. Konferans’ta yönetim flahs›nda gerçekleflen özelefltirinin HPG’nin bütün komuta ve savaflç› yap›s›na tafl›r›lmas›d›r. Bunlar da pratik ifltir. Bir kere en üst yönetim flahs›nda özelefltirisel bir çözümleme gerçekleflmifltir ki bu, tüm HPG’nin kendini çözmesi, özelefltiriden geçirmesi ve kendini yenilemesi demektir. Bu, herkesin örnek alaca¤›, izleyece¤i, dolay›s›yla kendini hatal›, eksik tutumlar ve anlay›fllardan kurtararak yenileyece¤i bir süreçtir. IV. Konferans’la birlikte bu süreç daha güçlü ve daha etkin bir biçimde geliflmifltir diyebiliriz. Bir di¤er yön de IV. Konferans’›n önümüzdeki sürece yaklafl›m›d›r. Oradan da söz etmemiz gerekir. Konferansta sadece geçmifl de¤erlendirilmedi, sadece parti çizgisinde geçmiflin muhasebesi yap›lmad›, bu temelde kendini yenilemedi. Onunla birlikte önümüzdeki sürecin geliflme olas›l›klar›n› da de¤erlendirdi, her türlü kararl›l›¤›n› ve iradesini ortaya ç›kard›. Ateflkes sürecinin baflar›yla yürütülmesi kadar, onun baflar›s›z kalmas› durumunda da ortaya ç›kabilecek çeflitli olumsuzluklar›n neler olaca¤›n› de¤erlendirip, her birine göre izlenmesi gereken tutumun ne olmas› gerekti¤ini kararlaflt›rd›. Yani gelece¤i ayd›n-
25 fi fiu ubat 2007
SERXWEBÛN Mart 2007
84
om
u Umutlar›m›z kadar zun bir yolun hikayesi
dafl grubuh önüne geçti. Kuryemiz oydu art›k. Buralar›, Baran arkadafl›n inisiyatifi ile geçecektik. O da y›llar önce oralardan geçmiflti. Nerede ne var, neresi kullan›l›yor neresi kullan›lm›yor hiçbir bilgisi yoktu, ama baflka bir flans›m›z da yoktu. Yola ç›kt›k. Dinmek nedir bilmeyen sonbahar ya¤murlar› alt›nda yürüyoruz. ‹liklerimize kadar ›slanm›fl›z. Geçifl hatt›m›z› zorunlu olarak bir günlü¤üne de¤ifltirdik. Hasta olan arbir kadafl vard›. Daha h›zl› ilerleyebilmek için bir yerde dinlenmemiz gerekiyordu. Bir köye gittik. Köyde iki saat kald›ktan sonra yan›m›za iki köylüyü de alarak tekrar yola koyulduk. Köylüler bir yere kadar götürecekti. Hasta olan arkadafl›n silah›n›, çantas›n› alm›flt›k. Elini tutarak yürütüyorduk. Yorgun-
ww
w.
ne t
Y›l 1997. Botan’dan Dersim’e uzanan yolun yolcular›yd›k. Yollar uzundu, pusular bekliyordu bizi gecenin karanl›¤›nda. Ovalardaki baflaklar gündüzleri huzurlu bir dinginlikle sal›n›rken, gece bir savafl meydan› olma ihtimalinin tedirginli¤ini de yaflar gibiydi. Ama umutlar dipdiriydi. Yollar kazanman›n ve baflarman›n iddias› ile ad›mlan›yordu. Herkeste bir an önce Dersim’e ulaflma özlemi, heyecan›. Kalabal›k bir gruptuk. Böyle bir grupla ovay› geçmek büyük riskler tafl›yordu. Bu yüzden Mava’da iki gruba ayr›ld›k. Birinci grup yola ç›kmadan önce kapsaml› bir tart›flma yürütüldü. Biz de ayn› yol hatt›n› kullanaca¤›m›z için, yolu deflifre edecek bir yaklafl›m›n içine girmemeleri, oldukça gizli hareket etmeleri gerekiyordu. En önemli fley gizlilikti. Arkadafllar özellikle de köye inmemeleri, iz ç›karmamalar› noktas›nda uyar›lm›flt›. Birinci grubtan üç gün sonra biz de düfltük yollara. Grubumuz kalabal›kt› ve kuryemiz yoktu. Di¤er taraftan gelecek kuryelerin bizi karfl›lamas› gerekiyordu. Sonbahar mevsiminin son günleri ve aral›ks›z ya¤mur ya¤›yordu. Ovada iki gün boyunca yürüdük. Çok yorulmufltuk. Biz daha ovay› geçemeden operasyon ç›km›flt›. Birinci grup görüntü vermiflti. ‹kinci gün bizi karfl›lamaya gelmesi gereken kuryeler de operasyondan dolay› geri dönmüfllerdi. ‹çimizde yolu bilen kimse de yoktu. Geçmifl zaman dilimlerinin birinde o alanda kuryelik yapan Baran Kurtalan arka-
ew e. c
“Ve bahar umut renginde gülümsüyordu bize. O k›fl topra¤a verdi¤imiz sekiz can, kar›n alt›ndan bafl›n› ilk ç›karan kardelenlerin renginde buluflmufltu bizimle. Ve bahar fethetmiflti ülkemizi. Yeflil umut gibi sarm›flt› benli¤imizi, gözümüzün de¤di¤i her köfleyi. En sevdi¤imiz, en dost mevsim gelmiflti sonunda. Çünkü yaratacak çok fleyimiz vard›, gidilecek uzaklar›m›z vard›. Umut ve bahar kap›m›za dayanm›flt›. fiimdi s›ra bizdeydi”
luktan dizlerimizde takat kalmam›flt› ve biz hala durmadan yürüyoruz, yürümek zorunday›z. Öylesine yo¤un bir sis tabakas›yla örtülmüfltü ki her taraf bir metre ötemizi göremiyoruz. Öncülerimiz acele ile dönerek, karakolun nöbetçilerinin içine girdi¤imizi söylediler. Sonradan ö¤reniyoruz, onlar petrol nöbetçisiymifl. Öncüler onlar›n içine girip tekrar geri dönmüfllerdi. Ya¤mur ve sisten bizi fark etmemifllerdi. Derin bir nefes çekiyoruz. Geri dönüp bir köye gittik. Yine s›r›ls›klamd›k. Üstümüzü biraz kuruttuktan sonra yine düfltük yola. Daha yürüyece¤imiz çok yol vard›. Geldi¤imiz köyden birkaç köylü bizi bir suyun kenar›na kadar götürdü. Sonras›na yine heval Baran öncülük edecekti. Ya¤mur durmak bilmiyordu. Biz de
Mart 2007 SERXWEBÛN
85
ww
w.
ne te we .c om
bereketin ya¤acak do¤ru günü seçme- yak›nda bir köyün oldu¤unu söyledi. den. Bizi gördüklerine onlar da bizim di¤ini düflünerek homurdan›yorduk. Tepedeki kar ve f›rt›na yürümemizi kadar sevinmifllerdi. Traji komikti halimiz. Biz sadece ko- zorlaflt›r›yordu. En çok da hasta arArkadafllar›n fazla tedbirleri yoktu. mik yan›n› al›p, gülüyoruz halimize. kadafllar zorlan›yordu. Köye inip bi- Mevsimin ilk kar› düflmüfltü, ama heKuru bir so¤u¤u dinmek nedir bil- raz ›s›nman›n iyi olaca¤›n› düflün- nüz k›fl haz›rl›klar› yoktu. Pratik meyen bu ya¤mura tercih ederdik, dük. Hava yavafl yavafl ayd›nlan›yor- mangalarda kal›yorlard›. Biraz dinama ne yaz›k ki tercihimiz sorulma- du. Gitmeyi düflündü¤ümüz köyü lenmek için, bofl bir köyde bulunan m›flt›. Islak elbiselerle yürümek çok bulmak da kolay olmad›. Bakt›k ola- okula gittik. Arkadafllar hemen atefl zordu, befl dakikal›k molalar da üflü- cak gibi de¤il, iki üç gruba ayr›l›p yakt›, ›s›nm›flt›k, ›s›nd›kça yorgunlumekten yerimizde duram›yoruz. So¤uk köyü aramaya bafllad›k. Me¤er hepi- ¤un da etkisiyle göz kapaklar›m›z ve ya¤mur birlikte. Havalar da so¤u- miz köyün etraf›nda dolan›p durmu- kendili¤inden iniyordu. mufltu. Y›l›n on ikinci ay›na girmifltik. fluz. Köyü buldu¤umuza sevinmifltik. Kar düflmüfltü ve Dersim’e ulaflabilYolumuzun üzerindeki bir köye git- Daha do¤rusu kimseye bir fley ol- memiz çok zordu. Yönetime verilen tik. Manga manga evlere da¤›lacakt›k. mad›¤› için coflmufltuk, yorgunlu¤u- tekmilin ard›ndan orada kalmam›z kaÜzerimizi kurutup, erzak al›p yine yo- muzu unutmufltuk. rarlaflt›r›lm›flt›. Gidemeyece¤imiz için la koyulacakt›k. Ama bir sorunumuz Köye varmadan hasta arkadafl ba- çok üzülmüfltük, gitmeyi öyle çok istivard›, bu köyü tan›m›yorduk, duru- y›ld›. Onu s›rtlayarak köye kadar gö- yorduk ki ama yapabilecek bir fley munu bilmiyorduk. Kimse bize kap›- türdük. On dakika demifllerdi, ama yoktu do¤a koflullar› karfl›s›nda. Bas›n› açm›yordu. Saat de durmadan köye ulaflana kadar birkaç arkadafl har› Dersim’de karfl›layamayacakt›k, ilerliyordu. Nihayet bir evin kap›s›n› daha düflmüfltü. O arkadafllar› da s›rt- ne hayallerimiz vard› halbuki. aç›yorlar. Ve üzerimizi biraz kuruttuk- layarak köye gittik. Köylüler misafirOrada düzenlememiz yap›ld›. Birtan sonra, yine yolday›z. perverlikle açt›lar kap›lar›n›. Ama kor- kaç arkadafl yeni çal›flma bölgelerimiArkadafllara ulaflmak için son ge- kuyorlard› da. Gündüz olmufltu ve ze do¤ru yola ç›kt›k. ‹z b›rakmama koceyi yürüyorduk. Hepimizde, arka- karda izlerimiz vard›. Düflman izimizi nusunda uyar›lar yap›lm›flt›. Kar ve dafllara ve yerimize bir an önce ulafl- bulabilirdi. Dolay›s›yla acele etmeliy- ya¤mur sular› yükseltmiflti. Önümüzma beklentisi vard›. Kuryemiz, önü- dik. Onlar da acele etmemizi istiyor- de geçmemiz gereken nehir. K›sa bir müzde iki yol oldu¤unu söyledi. Bir lard›. Hakl›yd›lar, o koflullarda köye süre önce, yeni savaflç› bir arkadafl› yol daha önce deflifre olmufl ve tank- girmek çok tehlikeliydi. Ö¤leye kadar kurtarmak isterken Erifl ad›nda bir lar›n hedefi olmufltu. Di¤er yol ise gü- orada kald›k. Arkadafllar›n tam olarak arkadafl flehit düflmüfltü. Ondan önce venlikli, ama uzundu. Yolun uzunlu- nerede oldu¤unu bilmiyorduk. Ö¤lene de birçok arkadafl suya kap›l›p flehit ¤una ayaklar›m›z isyan etse de gü- do¤ru yeniden yola ç›kt›k. düflmüfltü. venlikli yolu tercih ettik. Köylülerin tarif etti¤i yerde arkaÖnce öncü arkadafllar vurdular suHala yürüyoruz. Kaç zaman olmufl- dafllar› bulman›n heyecan›yla düfl- ya. Ve grubun geçebilece¤ini söyleditu bilmiyorum. Ya¤mur yeriler. El ele tutuflarak sudan ni kara b›rakm›flt›. Tanr›lar “Arkadaflflllara ulaflflm mak için son geceyi yürüyorduk. geçtik. Su çok derin de¤ildi, isyan›m›za böyle bir ceza ile ama çok sert bir ak›nt›s› Hepimizde, arkadaflflllara ve karfl›l›k verdi diye f›s›ldarken vard›. Bir arkadafl suyun yerimize bir an önce ulaflflm ma beklentisi vard›. birbirimize, tepeye t›rmaniçinde düflme tehlikesi geK u r y e m i z , ö n ü m ü z d e i k i y o l o l d u ¤ u n u s ö y l e d i . d›kça tipiye dönüflüyordu çirdi, ama arkadafllar tuttuBir yol daha önce deflfliifre olmufl kar. Bu yetmiyormufl gibi bir lar. Ve iflte suyu geçmifltik. de yolu kaybetmifltik. Ayn› Yolun bundan sonras›nda ve tanklar›n hedefi olmuflflttu. Di¤er yol ise arazide dönüp duruyorduk. bizi ne bekliyordu bilmiyorgüvenlikli, ama uzundu. Yolun uzunlu¤una Önümüze ç›kan tepeleri ç›k›p duk. Bildi¤imiz tek fley haayaklar›m›z isyan etse de ç›k›p iniyorduk. Ha bulduk van›n gittikçe so¤umaya güvenlikli yolu tercih ettik” derken, yine kaybediyorduk bafllad›¤›yd›. yolu. Nerede oldu¤umuza daO gece yerimize ulaflmair herhangi bir fikrimiz yoktu. So¤uk, müfltük yola. Yar›m saat yürümüfltük m›z gerekiyordu. Ama kar, çamur ve yorgunluk takat b›rakmam›flt› bizde. ki arkadafllar›n izini bulduk. Hayat›n so¤uk yürümemizi çok güçlefltiriyorGrup durmadan kopuyordu. Öncü ar- izini bulmufl gibi, izlerin pefline düfl- du. Bir iki saat yürüdükten sonra mokadafllar ikide bir grup kopmas›n diye tük. Uzun yoldan ve onca badireden la verdik. Atefl yak›p yemek yedik. Aflhaber gönderiyordu, ama nafile. Her sonra arkadafllara ulaflmak, hepimizin mam›z gereken Kulp suyu bizi beklibir arkadafl›n aras›nda en az yüz met- yüzünü ve yüre¤ini güldürmüfltü. On- yordu. Saat 12-1 s›ralar›nda suyun re mesafe aç›lm›flt›. lar da bizi merak ediyorlard›. Gönder- k›y›s›na geldik. Normal koflullarda raSabaha do¤ru tepenin zirvesine meleri gereken kuryeler operasyondan hatça afl›labilen bu sulardan flimdi ulaflt›k. Tepede kar diz boyuydu. Ta- dolay› geri dönmüfltü. Ama iflte karfl›- geçmek öylesine zordu ki. Önce kurbii bir de f›rt›na vard›. Bir arkadafl, lar›ndayd›k, ulaflm›flt›k kay›p verme- yeler denedi geçmeyi, ama su geçme-
SERXWEBÛN Mart 2007
Bundan korunman›n en etkili yolu sürekli hareketti. Herkes bu konuda birbirini uyar›yordu. Baz› yerlerde suya vurmam›z gerekiyordu. Arkadafllar› bulma umuduyla koyuldu¤umuz yolda arkadafllar› bulamam›flt›k. Bir nokta daha vard› önümüzde, umutla oraya do¤ru yürüdük, ama orada da kimse yoktu. Havaya dayan›lmaz derecede so¤uktu. So¤uktan biraz olsun korunabilmek için buldu¤umuz bir kayal›¤›n önünde oturduk. Herkes yan›ndaki fazla çoraplar› giyindi. Baflka gidecek bir yerimiz yoktu. Çevrede neyin olup olmad›¤›n› bilmedi¤imiz için atefl yakam›yorduk, öyle hareketsiz dursak ayaklar›m›z›n yanma ihtimali çok büyüktü. Birbirimizin ayaklar› üzerinde oturarak, sabah› sab›rs›zl›kla bekledik. Kula¤›na balta sesine benzer bir ses geldi. Birileri bir yerde odun k›rmaya çal›fl›yor olmal›yd›. Aslan arkadafla balta sesi duydu¤umu söyledim. Bu-
ww
w.
yun durumuna bakt›lar, hala çok yüksekti. Hava ayd›nlan›yordu ve oradan ç›kmam›z gerekiyordu. ‹zlerimiz de ç›km›flt›. Buray› ne olursa olsun terk etmek zorundayd›k. Ne olursa olsun deyip, dörder dörder gruplara ayr›larak suyu geçtik. Suyu geçmifltik geçmesine, ama bizi karfl›lamaya gelen arkadafllar biz gitmeyince randevu yerinden ayr›lm›fllard›. Ba¤lant›m›z yoktu ve arkadafllar›n nereye gitti¤ini bilmiyorduk. O gün bofl bir köyde kald›k. Arkadafllara hemen ulafl›r›z diye düflündü¤ümüzden, yan›m›za erzak da almam›flt›k. Akflam oldu¤unda kurye bizi baflka bir köye götürdü. Ama arkadafllar orada da yoktu. Gelme ihtimali üzerine orada beklemeye bafllad›k. Köy, düflman taraf›ndan yak›lm›flt›. Köyde yaln›zca birkaç yafll› kalm›flt›. Düflman›n bütün bask›lar›na ra¤men topraklar›n› b›rakmam›fllard›. Sürgün a¤›rd› çünkü. Ölümün gölgesinde olsa
ralarda balta kullan›lmad›¤›n›, silah sesi olabilece¤ini söyledi. Hepimiz uykusuz ve yorgunduk. So¤uktan uyuyabilecek durumda da de¤ildik. Ö¤len olmufltu. Yine ses duydum. Sesin geldi¤i yönü tespit etmek için iyice pürdikkat kesildim. Yönü tespit etmifltim. Yine Aslan arkadafl›n yan›na gittim. Balta sesinin geldi¤i yönü de iflaret ettim bu kez. Aslan arkadafl çok ihtimal vermezse de di¤er arkadafllar›n da ›srar›yla bir iki arkadafl›n gidip o çevreyi kolaçan etmesini söyledi. Çok ihtimal vermezse de arkadafllar› k›rmak istememiflti. Giden arkadafllar bir süre sonra dönüp, arkadafllar›n orada oldu¤unu söylediler. Hemen arkadafllar›n yan›na gittik. Arkadafllar› bulmufltuk bulmas›na, ama onlar›n da durumu pek iyi de¤ildi. Sekiz arkadafl›n aya¤› yanm›flt› kardan. Doktor, ayaklar›n› tedavi ediyordu. Onlar da bizden bir gece önce ayn› yoldan gelmifllerdi. Yeni olan bir arkadafl yürüyemedi¤i için grup yavafl ilerlemek zorunda kalm›fl ve sekiz arkadafl›n aya¤› yanm›flt›. Geçici bir noktada kal›yorlard›. Erzak tafl›yorlard›. Biz de eklenince, koflullar› biraz daha zorlaflm›flt›. Birbirimize destek sunarak o zorluklara gö¤üs germeye çal›fl›yorduk. Yerimiz çok dard›. Bir mangada ayaklar› yanan arkadafllar kal›yordu. Di¤erleri de bir mangada kalmak zorundayd›k. O gece orada kald›k. Yaral› arkadafllar› sa¤lam bir yere, biz de baflka bir grubun yan›na götürmeleri gerekiyordu. Önce yaral› arkadafllar› gönderecektik. Ayaklar›n› naylon ve bezlerle sard›k. Onlar› bir ma¤araya götürdüler. ‹mkan varsa ilaç ve doktor getirtmeye çal›flacaklard›. Arkadafllar›n yan›nda bir doktor vard›, ama onun da ayaklar› yanm›flt›. Gündüz oldu¤u için biz de kald›k. Yürüyece¤imiz yol Lice’nin karfl›s›na düflüyordu. Karanl›kta hareket etmek zorundayd›k. Ve karanl›kla birlikte yeni kuryelerimizle birlikte yola ç›kt›k. Lice ovas›n›n karfl›s›nda yürüyorduk. Aç›k arazide hareket edemedi¤imizden, çal›l›klar›n aras›nda, suyun içinde yürüyoruz. Kuryemiz Seyit ad›nda bir arkadaflt›.
ew e. c
da her günleri, yine de ülke topra¤›nda olmak her fleye de¤erdi... Akflam köydeki camide, gündüz bir ma¤arada kal›yorduk. ‹z ç›kmas›n diye tafllara basarak gidiyorduk ma¤araya. Karanl›k ve so¤uk olan ma¤ara, çok da dard›. Ancak s›k›flarak yerleflebiliyorduk. Üç gün boyunca ma¤ara ve cami aras›nda mekik dokuduk. Üç gün üç gece boyunca arkadafllar› bekledik orada, ama kimse gelmedi. Yeni bir noktaya gitmeye karar verdik. Yerde kuru kar vard›. Kuru kar demek, ayaklar›n yanmas› demekti.
ne t
lerine izin vermiyordu. Yar› yoldan geri döndüler. Uzun süre geçebilmek için uygun bir yer arad›k, ama su geçit vermiyordu. Sabaha kadar orada kalmaya karar verdik. Sabaha do¤ru su biraz inecek ve biz tekrar geçmeyi deneyecektik. Orada bulunan kayal›klar›n önünde atefl yak›p sabah› bekledik. Çok yorgun ve uykusuz olsak da keskin bir b›çak gibi olan so¤uk uyumam›za müsaade etmiyordu. Sabaha kadar tir tir titreyerek bekledik. Havalar tam ayd›nlanmadan arkadafllar gidip su-
om
86
Mart 2007 SERXWEBÛN ve uzun bir yürüyüflün ard›ndan nihayet arkadafllara ulaflm›flt›k. Arkadafllar k›fl kamp›n› yapm›fllard›. Durumlar› da iyiydi. Bizim için hemen haz›rl›k yapt›lar. Çok yorulmufltuk ama arkadafllar›n s›cak ilgileri, her fleyi unutturmufltu. Bizim grubumuzu da ikifler ikifler mangalara verdiler. O gün dinlendik. Ertesi gün arkadafllar bizi ça¤›r›p tart›flt›lar. Onlar bize oralar hakk›nda bilgi verdiler biz de geldi¤imiz yerler hakk›nda. Dersim’e do¤ru yola ç›km›flt›k, ama mevsim koflullar›ndan dolay› yar› yolda kalm›flt›k. Bizden önceki gruptan da baz› arkadafllar kalm›flt› orada. Biz de o k›fl orada kal›p çal›flmalara kat›lacakt›k. K›fl oldu¤undan çok fazla pratik ifl yoktu. Genifl bir aland›, ama üslenmeler Güney tarz›nda de¤ildi. Bu yüzden Güney’den giden arkadafllar o koflullara ayak uydurmakta ilk baflta biraz zorlan›yordu. Arkadafllarla birlikte bir de köylü vard›. E¤itime gelmiyor ama yaflama kat›l›yordu. Bir sabah hepimiz e¤itimdeyken arkadafllar köylünün kaçt›¤›n› söylediler. Bulundu¤umuz yere yak›n karakollar vard›. Köylünün yerimizi ihbar etmesi an meselesiydi. ‹ki üç grup onu yakalamak için peflinden gitti. Kampta alt› arkadafl hastayd›. Noktay› terk etmemiz gerekiyordu. Haz›rl›klar›m›z› bu temelde yapt›k. Akflama kadar arkadafllar› bekleyecek, ondan sonra yola ç›kacakt›k. Arkadafllar köylüyü karakola ulaflmadan, bir köyde yakalay›p getirmifllerdi. Biraz rahatlam›flt›k, ama bulundu¤umuz alan deflifre olmufltu. Giden arkadafllar iz ç›karm›flt›, köylüler görmüfltü, ava ç›kan köylüler yerimizi görmüfltü, dolay›s›yla orada kalmam›z çok riskliydi. Bin bir zorlukla haz›rlanan bu k›fl noktas›n› b›rak›p, kürek,
testere, naylon vb malzemeleri çantalar›m›z›n üzerine ba¤lay›p yeniden düfltük yola. Bu malzemeler silah kadar gerekliydi. Bir baflka noktaya gittik gitmesine, ama düflman›n arazideki gözcüleri bizi görmüfltü. Ve k›fl›n ilk temas›n› bafllad›. Sabahtan ö¤lene kadar fliddetli bir çat›flma devam etti. Çat›flmada kayb›m›z olmam›flt›. Ancak bir tak›m arkadafl düflman›n denetiminde kald›¤›ndan hareket edemiyorlard›. Akflam oldu¤unda çat›flma bölgesinden ç›kt›k, ama di¤er tak›m ç›kamad›. Birkaç arkadafl hafif yaralanm›flt›. Üstelik di¤er tak›mdan haberimiz yoktu. O arkadafllar›n flehit düfltü¤ünü düflünüyorduk, onlardan bir haber alabilmek için neyi vermezdik ki! Olup biteni arkadafllar bize ulaflt›ktan sonra ö¤reniyoruz: Arkadafllar uygun bir yerde saklanm›fllar. Tak›mdan üç arkadafl yaralanm›fl, birinin durumu a¤›r. Yaral›lar› tedaviye göndermifllerdi. Arkadafllar bize ulaflt›¤›nda öylesine rahatlam›flt›k ki, içimizde bahar›n sevinci. Ama sevincimize ayaklar› yanan arkadafllar›n flehadetinin gölgesi düfltü. Düflman yerlerini ö¤renip arkadafllar› flehit düflürmüfltü. Sessizdi flimdi evrenimiz. Ölüm bütün bir k›fl boyunca çevremizde dolan›p durmufltu ve sonunda birkaç›m›z› alm›flt› aram›zdan. Bir k›fl boyunca ölümle ayn› havay› solumufl, her seferinde onu alt etmeyi baflarm›flt›k. Her zaman flüpheyle umut birbiriyle yar›fl›yor ve umut kazan›yordu sonunda. Ama mevsim ölüm gibi beyazd›. Ve bahar umut renginde gülümsüyordu bize. O k›fl topra¤a verdi¤imiz sekiz can, kar›n alt›ndan bafl›n› ilk ç›karan kardelenlerin renginde buluflmufltu bizimle. Ve bahar fethetmiflti ülkemizi. Yeflil umut gibi sarm›flt› benli¤imizi, gözümüzün de¤di¤i her köfleyi. En sevdi¤imiz, en dost mevsim gelmiflti sonunda. Çünkü yaratacak çok fleyimiz vard›, gidilecek uzaklar›m›z vard›. Umut ve bahar kap›m›za dayanm›flt›. fiimdi s›ra bizdeydi, zafer mufltusu ile düflman›n kap›s›na dayanmam›z›n vakti gelmiflti. Biz de bahar kadar sab›rs›zd›k.
ww
w.
ne te we .c om
Yol bitmek nedir bilmeden uzuyordu. Su da yürümek ayr› bir sorundu zaten. Yorulmufltuk, baz› arkadafllar k›zm›flt›. Ahmet Pino ad›nda bir arkadafl vard›. K›zd›¤›nda, kuryemiz ona “heval bize niye k›z›yorsun. Bak karfl›da düflman karakolu var, git ona öfkeni kus” diyerek tak›l›yordu. Hani o bitmez zorlu yolda birbirimize tak›lmazsak, yol tümüyle çekilmez olacakt›. Gidece¤imiz yer dört saat mesafedeydi, ama kar yürüyüflümüzü a¤›rlaflt›r›yordu. Dört saatte arkadafllara ulaflabilmemiz mümkün de¤ildi o koflullarda. Yolumuzun üzerinde bulunan yurtsever bir köye gittik. ‹kifler ikifler evlere da¤›ld›k. Biraz ›s›n›p dinlendikten sonra tekrar yola koyulduk. Köylülerin kulland›¤› yollar› kulland›k. Art›k arkadafllara ulaflt›k diye sevinçle gitti¤imiz noktadan arkadafllar iki saat önce ayr›lm›flt›. Kuryelerimiz, gidece¤imiz yerin uzak oldu¤unu söylüyordu. Sabaha kadar yürümemiz güvenlik aç›s›ndan iyi de¤ildi. Yolu bilenler kuryelerdi. Bizler hepimiz alanda yeniydik. Baflka bir köye gidip yeni bir akflam› bekledik. Baflka çaremiz yoktu. Köylüler güvenli¤in sa¤lanmas› için devriye ç›karm›fllard›, herkes intiflardayd›. K›flt›, bir operasyon olsa, düflman›n ilk gelece¤i köylerden birisiydi. Oralar› tan›m›yorduk, bu yüzden avantajlar› ve dezavantajlar› bilmiyorduk. Kuryelerimiz oralar› iyi bildiklerinden, rahat de¤illerdi, akflam› iple çekiyorlard›. Durmadan d›flar›ya ç›k›p etraf› kontrol ediyorlard›. Köylüler zaten hareketteydi. Baz› köylüler av bahanesiyle araziye aç›lm›fllard›. Bir fley olsa, düflmanla çat›flmay› göze alacak kadar yurtsever bir köydü. Saatleri say›yorduk. Nihayet bir fley olmadan akflam olmufltu. Karanl›kla beraber yine yola ç›kt›k
87
SERXWEBÛN Mart 2007
88
A¤›z dolusu gülmeleriyle benli¤imizi ›s›tan Ag›r›m›z
Ad› Soyad›: Ercan DEN‹Z Kod Ad›: Agir Do¤um yeri ve tarihi: Pancas köyü Tatvan, 1978 Mücadeleye kat›l›fl tarihi: 1991 fiehadet tarihi ve yeri: 23 Nisan 1993, Çiyaye Karez/Garzan
onlar›n hayatlar› romanlar›n, fliirlerin içine zoraki yerlefltirilmemifltir. Onlar›n hayat›, en derin ve yal›n sözlerle yaz›lan birer fliirdir, bir romand›r. Yazmal›y›z yüre¤imizin k›y›lar›na vuran dalgalar› dilimizin, yüre¤imizin s›n›rlar›n› zorlayarak. Ay ›fl›¤›nda, atefl bafl› sohbetlerde, eylem öncesinde söylenen sözlerini f›s›ldamal›y›z yaflamlar›n› kat›k ettikleri insanlar›n yürek duvarlar›na. Yazmal›y›z onlar›, çünkü baflka hiçbir ülkede yaz›lan romanlar›n bedeli gerçek hayatlar de¤ildir. Bir tek bizim ülkemizde böyle a¤›r bir bedel ödenir. fiimdi Ag›r arkadafl›n hikayesinin anlat›m›nday›z. O’nun hayat›n›n içinden yüre¤imize sinen sözcükleri birer birer ç›kar›p vicdanlar›m›z›, bilincimizi o sözlerin ayd›nl›¤›nda ›fl›kland›rman›n zaman›nday›z. ‹çimizin tüm karanl›klar›n› o ayd›nl›kta y›kaman›n; rüzgarlarla, sular›n sesiyle, ormanlar›n u¤ultusu ile bize ulaflan hayata ve kavgaya dair o ça¤r›y›, isyanlara kald›rman›n zaman›nday›z. O kendi roman›na son noktay› koyduktan sonra, halk›n›n ac›lar›na kat›k etti¤i yaflam›n› feda etti¤inde, bize de yitik co¤rafyam›z›n kuytuluklar›na sinmifl o sözleri toplay›p direncimizin, umudumuzun klavuzu yapmak kal›yor geriye. Kim bilebilirdi ki çocuklara özgür bir gelecek kurmak için savaflan bu yi¤itlerin silah›n› o
ww
w.
ne t
Ancak çok büyük ac›lar çekti¤imizde, kalemimiz kendi yata¤›nda ilerleyen bir nehir gibi sayfalarca ak›p gider. ‹nsanlar›n ne yaparlarsa yaps›nlar tek bozulmaz eflitli¤i olan fleyi; hayat› ancak bir kez yaflama flans›n›, halk›n›n yoksullu¤una, ac›s›na kat›k diye sunanlar› yitirdi¤imiz zaman, hepimiz zaten kendisi birer efsane olan bu hayatlar›n içindeki sözlerin pefline düflüp birer yaz›c› oluruz. Çünkü romanlar›n, fliirlerin, efsanelerin içine s›k›flt›r›lm›fl, hayal gücünün tetikledi¤i hayatlar de¤ildir bunlar. Bir çocu¤un gülümseyifli kadar temiz, efsaneler kadar köklü ve bu ça¤a ait olmayacak kadar tanr›sald›r bu hayatlar. Bir o kadar da gerçek... Bize düflen, onlar›n ay ›fl›¤›nda ya da sabah›n ayaz vaktinde tutulmufl bir nöbet s›ras›nda söyledikleri sözleri saklad›¤›m›z yüreklerimizden, zihinlerimizden ç›kar›p, duyurmak istedikleri insanlara ilahi bir emir gibi iletmektir sadece. Yazmak için bir fleyler bilmek ya da çok becerikli olmak gerekmez. Çünkü
ew e. c
om
“Yazmak için bir fleyler bilmek ya da çok becerikli olmak gerekmez. Çünkü onlar›n hayatlar› romanlar›n, fliirlerin içine zoraki yerlefltirilmemifltir. Onlar›n hayat›, en derin ve yal›n sözlerle yaz›lan birer fliirdir, bir romand›r. Yazmal›y›z yüre¤imizin k›y›lar›na vuran dalgalar› dilimizin, yüre¤imizin s›n›rlar›n› zorlayarak. Ay ›fl›¤›nda, atefl bafl› sohbetlerde, eylem öncesinde söylenen sözlerini f›s›ldamal›y›z yaflamlar›n› kat›k ettikleri insanlar›n yürek duvarlar›na. Yazmal›y›z onlar›, çünkü baflka hiçbir ülkede yaz›lan romanlar›n bedeli gerçek hayatlar de¤ildir. Bir tek bizim ülkemizde böyle a¤›r bir bedel ödenir”
devrin çocuklar› kald›racakt› bir gün. 1978 y›l›nda do¤an Ag›r yoldafl da kendi neslinin ac›lar›n› orada durdurmak ve çocuklar›n art›k pembe düfller kurmas›n› istedi¤inden, ac›, ayr›l›k ve yitiklik kendi neslinde son bulsun diye, bir soluk olmak istedi o do¤arken bafllayan bu kavgaya. O’nun hayata ad›m att›¤› y›l bafllayan bu kavga öylesine amans›z, zorlu, ihanetin ve düflman›n dört koldan zehirli bir y›lan gibi sar›p sarmalad›¤›
Mart 2007 SERXWEBÛN ac›lar›n› ve mutluluklar›n› birlikte paylaflt›klar› bir köy. Tarihimizin bütün izlerini ba¤r›nda saklayan, umut dolu günleri bekleyen bir köy. Köyün tek bir tarihi vard›. Çünkü ne yaflad›larsa birlikte yaflam›fllard› hat›rlayamad›klar› kadar uzun zamand›r. Tek tarihi, ama iki ismi vard› köyün. Ermeniler Eres, Kürtler Panças diyorlard›. Köyün ismini soranlara da iki dildeki ismi söylenirdi, sevginin, kardeflli¤in, hoflgörünün, paylafl›m›n hüküm sürdü¤ü topraklard› oralar. Yitik tarihlerinden daha eski bir tarihti kardeflli¤in tarihi. Sömürgecilerin postallar›ndan önce, kardefllik rüzgarlar›n›n esti¤i bir mekan. Tatvan’a ba¤l› Karez ile Sipan ve Sineg›r da¤lar›n›n üçgeninde bulunur. Da¤ tepeleri Zilan’ la karfl› karfl›yad›r.
Geliye Keflan ili Çemê Kanî’yi ba¤layan vadilerin de hikayeleri vard›. Kürt yi¤itleri uzun, f›rt›nal› k›fl gecelerinde bir araya toplan›r, Buma Refle karfl› nas›l savaflt›klar›n› efsanelefltirerek anlat›rlard›. Hikayeleri çoktu o topraklar›n. Bazen a¤›tlarla, bazen türkülerle, bazen oyunlarla anlat›lan hikayeler... Ag›r heval bu kardefllik topra¤›nda, bu hikayeleri dinleyerek, hem Kürtçe hem de Ermenice oyunlar oynayarak, iki dilde günefli selamlamay›, günü u¤urlamay› ö¤renerek büyüdü. Yafll› anlat›c›lar›n anlat›mlardan etkilendi en çok ve o efsanelerdeki kahramanlar gibi olmay› hayal etti hep. Bu topraklar›n dile gelen hikayeleri cesaret ve at›lganl›k afl›l›yordu çocuklar›na. Heval Ag›r da o çocuklardan birisiydi. Bütün köy çocuklar›n› örgütleyip yönlendirirdi. Komflu köy çocuklar›yla kavgaya haz›rlan›r ve haz›rlard›. Ayr›ca kavgadan kaçanlar› da hiç sevmezdi. Kaçanlar›n ya kafas›n› k›rar ya da onlar› oyuna dahil etmezdi. Bazen bu kavgalar boyunu aflard›. Karfl› taraftakiler yaflça büyük olurdu onlardan. ‘yi¤itli¤in yar›s› kaçmakt›r’ felsefesini esas al›rken askerleri, O, tek bafl›na dikilirdi karfl›lar›na ve savafl›rd›. Bu kavgalarda yenilse de yüre¤i her zaman galip ç›kard› kavgalardan. Ag›r heval çocuklar›n aras›nda oldu¤u gibi yetiflkinlerin aras›nda da sayg›n bir yer edinmiflti. Sayg›n ve olgun kiflili¤inden dolay› herkes Ona, Mamo derdi. Ailesi yoksul oldu¤u için daha küçük yaflta komflu köylerde çobanl›k yapmaya bafllar. Bütün aile fertleri, ailenin geçimine katk› sa¤lamak için bir fleylerle u¤rafl›r. Bir gün, okula gitmek istedi¤ini söyler ailesine. Ag›r heval bir fleyde karar k›ld› m› ölüm pahas›na da olsa geri ad›m atmazd›. Her ne kadar baflta kabul etmeseler de Ag›r hevalin kararl›l›¤› karfl›s›nda yapabilecek bir fley bulamad›lar. Yat›l› okula gönderilir. Okul okuyaca¤› için çok mutludur, ama ters bir fleyler vard›r burada. Hiç bilmedi¤i, duymad›¤› bir dil konufluluyordu burada. Sa¤›r dilsizi oynuyordu bura-
ne te we .c om
bir kuflatmayd› ki bekliyordu iflte gençler büyüsün diye. Kürdistan denilen o yitik ülkede, hiçbir insan›n ömrünün mevsimlerini doyas›ya yaflamas› beklenemezdi. Öylesine amans›zd› ki hayat, öylesine zordu ki kavga... Çocuklar gençli¤e henüz yeni yeni ad›m atarken, zihinleri bir bilge kadar aç›k, yürekleri ancak y›llar›n verebildi¤i ac›larla dolu olurdu. K›sac›k ömürlerine koca bir hayat›n ac›lar›n›, umutlar›n›, yaflam tecrübelerini s›¤d›racak kadar çabuk büyümek zorunda kalanlard› onlar. Burada hayat çabuk büyütüyordu. Kürdistan’›n her kar›fl topra¤› gibi isyanlara gebe bu topraklar da nice isyan çocu¤unu do¤urur. ‹syan›n, yi¤itli¤in ve ac›n›n birbirini besledi¤i bu topraklar, en bereketli zamanlar›n› yaflamaktad›r art›k. Yi¤itlikte, kahramanl›kta, fedakarl›kta birbirine s›ra vermeyen, ama yaflamak konusunda o kadar at›lgan olmayan, yan›ndakinin hayat› için kendi hayat›n› siper eden gençler yetiflir. Öfkesini, binlerce y›l isyan biriktirmifl tarihinden, umudunu, insanca yaflaman›n, aflk›n, gülüfllerin, sevgilerin doru¤una varan gelecek düfllerinden sa¤altan gençler... Yaflam ile ölümün med cezirinde soluk alan, a¤›z dolusu gülmeyi, en güzel düflleri kurmay› bilen, ama düfllerini onurlu bir gelecek için ertelemeyi bilecek kadar olgun olan gençler... Ag›r arkadafl nesli böyle bir nesildi iflte. Yaflam›n en onurlusuna gönül vermifl, bunun d›fl›ndakine yaflam demeyen bir nesil. Görevi, tarihin bütün yanl›fllar›n› düzeltmek; yalan›, ihaneti, kan› bu co¤rafyan›n çehresinden silmek olan bir nesil. O, bunun bilincindedir. Ve O’nun neslinin isyan›, hüzün ve ac›yla son bulmayacakt›r. Çünkü ac›lardan, yenilgilerden ve halk›n›n tarihinin tozlu vicdan›ndan geriye kalanlar› direniflin, umudun ve inanc›n imbi¤inden süzen bir özgürlük hareketi bafllam›flt› O’nun hayata merhaba dedi¤i y›l. Ag›r heval, isyanlar diyar› Garzan’da gözlerini dünyaya açar. Ag›r hevalin do¤du¤u köy, Mezopotamya’n›n tipik bir köyüdür. Kürtlerle Ermenilerin hayat› birlikte paylaflt›klar›,
89
“Kürdistan denilen o yitik ülkede,
hiçbir insan›n ömrünün mevsimlerini doyas›ya yaflamas› beklenemezdi. Öylesine amans›zd› ki hayat, öylesine zordu ki kavga...
Çocuklar gençli¤e henüz yeni yeni ad›m atarken, zihinleri bir bilge kadar aç›k, yürekleri ancak y›llar›n verebildi¤i
ac›larla dolu olurdu. K›sac›k ömürlerine koca bir hayat›n ac›lar›n›, umutlar›n›,
yaflam tecrübelerini s›¤d›racak kadar çabuk büyümek zorunda kalanlard›
ww
w.
onlar. Burada hayat
çabuk büyütüyordu”
Her daim selama durufllar› bundand›r. Zilan katliam› dillerden düflmeyen ac› bir hikayedir, gözyafllar›yla bo¤ulan bir tarihtir Zilan. Zaman›n sa¤altamad›¤› bir s›z›d›r Zilan. Yafll›lar nini diye Zilan’› söylerler, a¤›t yakarlar her flafak vaktinde. Gaz lambalar›n›n lofl ›fl›¤›nda pamuk prenses ve yedi cüceler, yedi bafll› dev, kibritçi k›z, kül kedisinin masal› anlat›lmaz bizim topraklarda. Yafll›lar Zilan’› anlat›r bütün yal›nl›¤›yla. Orada öldürülenlerin o saf yaflam›n›, özgürlü¤e hasret yüreklerin nas›l att›¤›n› anlat›rlar. Hala kanayan bir yarad›r Zilan.
SERXWEBÛN Mart 2007
w.
ww
cakl›¤›n› ne zaman isteseler bulabilmeliler, kendi dilinden flark›lar söyleyebilmelidirler ve bafllar›n› e¤meden yürüyebilmelidirler insanlar›n içinde. Bu umutla gelmifltir da¤lara. Gelecek umutlar› kavgas›na can suyu olmufltur. Ag›r yoldafl parti yaflam›na hemen uyum gösterir. Sanki hep bu yaflam›n içindeydi, sanki burada do¤mufl burada büyümüfltü, sanki bunun d›fl›nda hiçbir yaflam› yaflamam›fl, görmemiflti, sanki anlat›lan bütün masallar buradaki yaflama dairdi. Fedakarl›¤›, cesareti ve özgürlük sevdas›yla herkesin kalbine taht kurar, bulundu¤u tüm yerlerde moral ve coflku kayna¤› olur, coflkun bir ›rmak gibiydi Ag›r heval. Yaflça küçük olmas›na ra¤men üslubuyla, davran›fllar›yla arkadafllar› gibi halk›n›n büyük sevgisini de kazanm›flt›. Yaflam her an yeni fleyler ö¤retir hem de en güzelinden, en sa¤lam›ndan. Yaflam›n ö¤rettikleriyle kendisini gelifltirir, yetkinlefltirir. Halk› örgütleme çal›flmalar›nda görevlendirilir. ‹fline dört elle sar›l›r. Gitti¤i her yeri ayaklanma meydan›na dönüfltürür. Gitti¤i her yeri ad› gibi ›s›t›r. Ag›r hevalin bu ola¤anüstü çabas›, inanç ve güçlü iradesi, kopar›c›l›¤›, fedakarl›¤› ve atakl›¤›, tüm yoldafllar›n›n dikkatini çeker. Baflar›lar› karfl›s›nda k›sa süre içinde manga
ew e. c
O’nunla iliflkilerini kesmeyeceklerini söylerler. Ag›r yoldafl zaman kayb›na asla müsamaha göstermez ve hemen kat›lmak ister. Ag›r hevalin ›srar› üzerine, O’nu k›sa sürede alacaklar›n›n sözünü vererek ikna ederler. Gerillalar›n ayr›lmas›yla birlikte zaman iflkenceye dönüflür, saatler günler kadar uzun gelir sol yan›na. Heyecanla arkadafllar›n gelip alaca¤› günü beklemeye bafllar. Düflündü¤ünü eyleme geçirmemek, sadece beklemek özelliklerinden de¤ildi, ama bu kez beklemeyi de ö¤renmesi gerekiyordu. Bu heyecanl› bekleyifl fazla sürmemiflti. K›sa süre içinde gerillar yine gelir köye. Ag›r heval karfl›lar›na dikilir. Ag›r hevali de yanlar›na alarak karanl›¤›n içine dalarlar. Ag›r art›k gerillad›r, art›k hevaldir. Elinde silah›, yüre¤i volkan, öfkesi Sipand›r art›k. Da¤lara ve özgürlü¤e do¤ru koflan bir maratoncudur. Bu bir yazg› m›d›r bilinmez, ama Ag›r yoldafl kendi yazg›s›n› halk›n›n yazg›s›na ba¤lam›flt›r çoktan. Art›k meskeni Kürdistan da¤lar›d›r. Kendi nesli, ac› çeken, ezilen, inkar edilen son nesil olmal›d›r art›k. Gelecek nesillere devredece¤i ise cennete benzeyen bu ülkede kayg›s›zca, dolu dizgin yaflamak olacakt›r hayat›. Ac›ya bulaflmam›fl a¤›z dolusu gülüfller, sonu hüzünle bitmeyen aflklar yaflamal›d›r ondan sonrakiler. Anne kuca¤›n›n s›-
ne t
da. Karfl›s›ndakine bir fleyler anlatabilmek için vücut dilimini kullanmak zorunda kal›yordu. Köyünde ba¤›ra ça¤›ra konufltu¤u dilinin yasak oldu¤unu, ilk kez bir fleyler ö¤renme iste¤i ile geldi¤i okulunda ö¤reniyordu. Buna anlam verebilecek kadar büyümemifltir henüz. Cevaps›z bir sorudur kafas›n› kurcalayan. K›sa bir süre içerisinde oradaki arkadafllar›yla iliflkilerini gelifltirir ve eskisi gibi onlar› örgütler. Kendi dilini konuflmas›na izin verilmez bu ortamda. O da onlar›n dilini ö¤renmeyecektir, onlar›n kural›na gelmeyecektir. Kendi kurallar›n› dayatt›kça tepkileri üzerinde toplar. Her yasak ve kural, O’nun isyan›n› körükleyen bir k›v›lc›m gibidir. O k›v›lc›m› tutuflturdukça da uysallaflt›ran okul düzeni için bir tehdit haline gelir. Bunun üzerine k›sa sürede okuldan at›l›r. Ag›r heval yine köyüne döner, k›rlar›na koflar. Okumak için illa o saçma sapan kurallar› m› uygulamak gerekir der isyana bulanm›fl bir anlamazl›k içinde. ‹çindeki öfke daha da büyümüfltür flimdi. Tam da bu dönemlerde, bir gerilla sohbeti al›p bafl›n› gidiyordur köyde. Ag›r hevali de gerillalarla görüflmenin ve onlarla yüz yüze gelmenin merak›, sarar. Bir gün, gerillalar›n köye geldi¤inin f›s›ldand›¤›n› duyar. Bir heyecan dalgas› sarar tüm benli¤ini. Bir an evvel görme iste¤iyle yan›p tutufl yüre¤i. 1991 y›l›n›n ilkbahar›d›r. Kardelenlerin ve bahar çiçeklerinin doyumsuz kokusu, gerillalarla birlikte saçm›flt›r tüm çevreye. Ag›r heval kokuyu al›r almaz y›ld›r›m h›z›yla gerillalar›n bulundu¤u eve gider. Gerillalar› görünce, içinde biriktirdi¤i öfkesini, serüvenlere koflmak isteyen ruhunu nereye yönlendirece¤ini anlar. Gerillalar kalkmaya haz›rlan›rken, usulca bir gerillaya yanafl›r ve onlara kat›lmak istedi¤ini söyler. Yafl› küçük oldu¤undan dolay› flimdilik alamayacaklar›n›, fakat
om
90
Mart 2007 SERXWEBÛN bet listesi ç›kar›rlar. Birini nöbetçi ç›kar›p, kendilerini Karez da¤›n›n hüzünlü kollar›nda derin bir uykuya b›rak›rlar. Tarih 23 Nisan’› gösteriyordur. Üç özge can, güvenle uykuya dalarlar. Yüreklerinin bildi¤i tek fley direnifltir, ba¤l›l›kt›r, yoldafll›kt›r. Sevgidir en temizinden. Hiç bilmedikleri ve durmadan k›nad›klar› ihanet de duruyordu bafl uçlar›da sinsice. ‹nsan›n insana neler yapabilece¤ine istemeden tan›kl›k edecekti Karez da¤›. Yi¤itlik yoksa kavga da yoktu. Hayattan bunu ö¤renmiflti Ag›r. Ag›r demek kavga demekti. Bir kavgada vurulmad› Ag›r heval. ‹hanetin yi¤itlikten anlamayan, kavga bilmez kanunu buydu iflte. Yok et! Alçal alçalabildi¤in kadar! ‹çindeki korkakl›¤›, soysuzlu¤u bast›rmak için düflmana kofl! Ag›r yoldaflla birlikte iki yoldafl› bizden alan o soysuzluk karanl›klar›na s›¤›n›r her zamanki gibi. Savafl›n her kural›n› içer gibi ö¤renen ve ustalaflan Ag›r arkadafl›n hesa-
ba katmad›¤› tek bir fley vard›; bir yarasa gibi karanl›klara s›¤›nan ihanet. Kim bilir belki de ihanetin kendi yoldafllar›n›n bedenine kurflun s›kacak kadar pervas›zlaflaca¤› ne yüre¤ine ne de akl›na s›¤ar. Biz yine de insan denen karmaflan›n, iyiden, yi¤itlikten, direniflten yana oldu¤una inanmaktan vazgeçmeyece¤iz. Çünkü Ag›r var. Her yeri ad›yla tutuflturan, geçti¤i nehirlerde keyifli ›sl›¤›, rüzgarlarda incecik parmaklar›yla sard›¤› tütünün kokusu var. Geceleri atefl bafl›nda sohbet ederken, a¤›z dolusu gülmeleri benli¤imizi ›s›t›yor. Ve ihanete küskün bu co¤rafyada O’nun sözlerinin yank›s› var. ‹hanete asla geçit vermeyece¤iz diyen kararl› sözlerinin yank›s›. O yank›d›r bize direnme gücü veren. Ac›lar›m›z› bu zamana hapsetmek, zaferlerimizi de gelecek nesillere arma¤an etmek için, içimizdeki Ag›r’la yak›yoruz ihaneti. Ag›r temizliyor bu kirli tarihi.
ne te we .c om
komutanl›¤›na getirilir. Yöneldi¤i her çal›flmadaki baflar› ve çal›flmalardaki azmiyle birçok kritik ve özel yerlerde görevler yürütür. 1992-93 y›llar›nda baflar›lara verilen kay›plar›n gölgesi düfler. Dünyaya bedel güzel insanlar›n flehadetleri yaflan›r bu y›llarda. Talihsiz kazalar ve merkezi düzeyde pefl pefle yaflanan flehadetler alanda boflluklar do¤urur. Bu dura¤anl›¤› aflmak için, yo¤un bir çaban›n içine girer kalanlar, yeni boflluklar›n doldurulmas› için yeni düzenlemelere gidilir. Gerilla güçleri, arazinin derinli¤ine ve geniflli¤ine yayd›r›l›r. Her kar›fl topra¤›nda kahrakanl›k destanlar› yaz›l›r, toprak direnifllerle süslenir. Bu direnifllerin yan›nda, düflman›n yo¤un s›zma yöntemleriyle düflürülmüfl tipler ve ajanlar vard›. Ruhunu bir kemi¤e satan soysuzlard› bunlar. Ag›r yoldafl›n içinde bulundu¤u dört kiflilik birim, hedefleri fethetmek için f›rt›nal› bir ruhla yola ç›kar. Uzun bir yolculuktan sonra Karez da¤›n›n doruklar›nda üslenirler. Nö-
91
Mücadele arkadaflflllar› 5 fi fiu ubat 1996
Ö l ü m s e n i k u fl a t t › ¤ › n d a tam o s›rada
ww
w.
h a y a t › d ü fl ü n e c e k s i n ac›y›
öfkeyi kederi ulu bir gölgeli¤e yat›racaks›n bir zaman dinlenin biraz diyeceksin
SERXWEBÛN Mart 2007
92
om
Atefl yürekli k›z
Ad› Soyad›: Nesibe KARATAfi Kod Ad›: Berivan Do¤um yeri ve tarihi: Kurtalan, 1975 Mücadeleye kat›l›m terihi: Temmuz 1991 fiehadet tarihi ve yeri: Ekim 1994 Sason/Garzan
yordu hayatlar›m›z o an. ‹yi bir anlat›c› olamazsam da iyi bir iz sürenim heval Berivan. Zifir gecelerde kaç kez yolumuzu kaybedip bulmufltuk, kaç defa karlar›n bütün izleri örttü¤ü arazide görünmeyen patikalarda yürümüfltük hat›rl›yor musun? ‹flte o sürdü¤ümüz yollar gibi flimdi senin izini sürüyorum heval Berivan. Evet heval Berivan, sende kalan parçam›z›n pefline düflerken, biraz da kendimizi anlat›yoruz. Kiflili¤imizde sana benzeyen yanlar›m›z›, hiçbir kirli elin ulaflmayaca¤› ruhlar›m›z›n derinli¤inde sakl›yoruz. Ve bizde kalan parçalar›n› hayat›n ta kendisi gibi diri tutuyoruz. O yüzden ölüm denen kuflku kendine güvensizlefliyor. Anl›yor ki ülkemizde her fleyi kendisi ile birlikte yok eden bir tanr› de¤il. Ülkemizde öyle elini kolunu sallayarak, zafer naralar› atamaz ölüm. Çünkü ölümde yaflam› yaratmay› ö¤reniyoruz kavga uza-
ww
w.
ne t
Ölüm nazl›, asi ve vazgeçilmez co¤rafyam›z›n her köflesine sinen bir kuflkuydu. Gö¤ümüzde ölümün gri so¤uklu¤u dolafl›rd›. Çünkü ülkemiz özgürlükle yok oluflun k›yas›ya dövüfltü¤ü bir meydand›. Ve öfke ve direnç, gidenlerimiz ard›ndan gözyafl› dökemeyecek kadar kat›laflt›rm›flt› bizi. Kaybettiklerimizin yoklu¤unun ac›s›n› gözyafllar›m›z dindirmiyordu. Bu yüzden direnmek ve yüreklerimizdeki yaralar› kavgam›z›n kor atefliyle da¤lay›p sonra da sa¤altmak tek ç›kar yolumuzdu. Gözyafllar›m›z› ac›n›n dalgalar› örterdi. Çünkü ölüm nazl› co¤rafyam›zda yürek delen bir kuflkuydu. Bu yüzden a¤lamad›k yitirdiklerimize. Geceleri yüre¤imiz gözlerimizden taflacak gibi oldu¤unda, yumruklar›m›z› s›kar, yanaklar›m›zdan süzülen ars›z bir iki damlay› kimselere göstermeden silerdik. Yokluklar hayatlar›m›z› parçalad›¤›ndan beri, a¤lamak bir zay›fl›kt› bizler için. Direnmek ve her bir parçam›z› kendisiyle götüren yoldafllar›m›z›n peflinden gitmekti bize düflen. Biliyorduk ki giden sadece bir parçam›z de¤il, kendimiziz asl›nda. Ve bir 盤l›k olu-
ew e. c
“Gözyafllar›m›z› ac›n›n dalgalar› örterdi. Çünkü ölüm nazl› co¤rafyam›zda yürek delen bir kuflkuydu. Bu yüzden a¤lamad›k yitirdiklerimize. Geceleri yüre¤imiz gözlerimizden taflacak gibi oldu¤unda, yumruklar›m›z› s›kar, yanaklar›m›zdan süzülen ars›z bir iki damlay› kimselere göstermeden silerdik. Yokluklar hayatlar›m›z› parçalad›¤›ndan beri, a¤lamak bir zay›fl›kt› bizler için. Direnmek ve her bir parçam›z› kendisiyle götüren yoldafllar›m›z›n peflinden gitmekti bize düflen. Biliyorduk ki giden sadece bir parçam›z de¤il, kendimiziz asl›nda. Ve bir 盤l›k oluyordu hayatlar›m›z o an”
d›kça. Gidenlerimizi kendimizle, kavgam›zla yaflatmay› ö¤reniyoruz. Ve gö¤ümüzdeki o gri bulutlar› aralayan bir günefl do¤uyor art›k. fiimdi içimizi en çok ›s›tan sabah günefli gibi, yüzün beliriyor gözlerimizin önünde. Direniflinin en doruk an›n› yaflay›p gözlerini yumdu¤un andaki huzurun, ölüme giderken yüzündeki güzellik hala tüm yoldafllar›n belleklerinde dipdiri duruyor. Huzur insan› ne kadar güzellefltiriyormufl me¤er. Bu güzelli¤i, yüzünün hayata yans›yan aynas›nda gördük. Sözünü tutman›n verdi¤i huzur, yüzüne bir ›fl›k gibi vuruyordu. fiehit düflerken, yani ölüm denen kuflku yüreklerimizde gezinirken bile, yoldafllar›na moral veriyor, bir yandan da son sözlerini belleklerimize hayat›n anlam› diye yaz›yordun sesindeki o t›n›yla. “En büyük özlemim, Baflkan Apo’ yu görebilmekti. Partinin verdi¤i eme¤e denk bir pratik sergileyemedim.
Mart 2007 SERXWEBÛN Yani sen yapt›klar›n ve hissettiklerin kadar alçak gönüllü ve içtendin. ‹syan›n yeni de¤ildi, daha küçükken bafllam›flt› içindeki isyan. Hayat›n›n merkezine oturmufltu bu isyan. Hat›rl›yorum, evden kaç›p bizim eve gelmifltin. Tek amac›n, gerillalar› görmek, özlemlerini gerçeklefltirmek, ve yaflad›¤›n ezikli¤in içinde, ‘mutlaka baflka bir dünya vard›r’ diyerek biriktirdi¤in umutlar› gerillalar›n gözlerinde yakalamakt›. Baflka dünya aray›fllar›n›n önünde hep engel olan ailendi. Mücadeleye karfl› olmasalar da seni kaybetme korkusu onlar› aray›fllar›n›n, beklentilerinin, umutlar›n›n karfl›s›nda harekete geçiriyordu. Büyük bir yürek yang›n›yd› seninkisi. Hiçbir karfl›tl›¤› kabul edemeyecek kadar güçlü bir yaflam aray›fl›yd›, önü al›namaz bir isyand› yüre¤indeki. Onun için de ailenin tüm engelleme çabalar›na ra¤men bir f›rsat›n› yarat›p bize gelirdin. Gerilla arkadafllar›n karfl›s›na oturur, hayat› sorard›n onlara, özgürlü¤ün yak›c› duygusunu. Ve uzay›p giden konuflmalar, tart›flmalar. Gerilla olma tutkusu tüm bedenini sarm›flt› art›k. Ailen, içinde kopan f›rt›nalar› anlayamazd›. Onlar Kürt kad›n›n›n de¤iflmeyen yazg›s›n›n kollar›na atmak için u¤rafl›yorlard› seni, o kollar›n nemenem karanl›k oldu¤undan habersiz. ‘Evleneceksin, bak çeyizin haz›r,
niflan›n› yapt›k’ deyince ailen, duda¤›n uçuklam›fl, beynin durmufltu. Bu sözleri söyleyen babana karfl› düflman kesilmifltin. Senin hayattan beklentilerin onlar›nki gibi de¤ildi, onlar›n bilmedi¤i, onlar›nkine hiç benzemeyen bambaflka bir dünya vard›. Ve herkes kendi hayat›n›n yazg›s›n› yazabiliyordu orada. Karar›m›z› bir s›r gibi saklam›flt›k içimizde. Gözlerimiz s›rdafl› olam›yordu karar›m›z›n. Ald›¤›m›z kararla gözlerimize konan ›fl›lt›n›n bizi ele vermesinden korkuyorduk. Ve yolculu¤umuz bafllam›flt›. Zifiri karanl›¤›n hüküm sürdü¤ü bir geceydi. Milisler önde sessizce yürüyoruz karanl›¤›n ortas›nda. Bize tek söylenen, “gerillalara ulaflmam›za az kald›” sözleriydi. Ama o az olan yollar bir türlü bitmek bilmiyordu. Nihayet 3 gün süren yürüyüflün ard›ndan arkadafllar›n bulundu¤u kampa ulaflmay› baflard›k. ‹lk al›nan e¤itimin ard›ndan yap›lan düzenlemeyle sen Güney Kürdistan’a gidiyordun, ben ise Botan’ da kal›yordum. Bu, hayat›m›za düflen ilk ayr›l›fl›m›zd›. Al›flk›n olmad›¤›n›z bir duygu f›rt›nas›yd› ayr›l›k. Ama kabullenmemiz gerekti¤ini ö¤renmifltik o k›sa zaman kesitinde. Ve savafl deneyimini ediniflimiz. Güney’e geçtikten k›sa bir süre sonda O büyük Güney savafl› bafllam›flt›. Yeni olmana ra¤men kahramanca çat›flm›fls›n, düflman›n kulland›¤› onca tekni¤e karfl› ç›plak yüre¤inle savaflm›fls›n. Ne say› üstünlükleri, ne say› fazlal›klar› kazand›ramam›flt› b savafl› onlara. Bu savaflta, kendinde son bombay› patlatan gencecik bedenler görmüfltün, sloganlarla, z›lg›tlarla teti¤e basan kahramanlar görmüfltün. Ve düflman›n vahfletini, insanl›k de¤erlerini ayaklar› alt›na al›fl›n›. Bir de yetersizliklerin savaflta nas›l aleyhte rol oynad›¤›n› ve yoldafllar›n flehadetine neden oldu¤unu görmüfltün. Yaflad›klar›ndan edindi¤in tecrübeyle “düflmana karfl› amans›z olmak için yetersizliklerden amans›z sonuç ç›karmak gerekir” demifltin görüfltü¤ümüzde. K›rk befl günün her an›na yay›lan yo¤un çat›flmalar, durmayan bombard›manlar›n ard›ndan geldi¤i-
ne te we .c om
Kad›n› savafl içinde özgürlefltirmek hepimizin görevidir” diyordun son an›nda. Derin bir özlem vard› gözlerinde. Biliyorduk ki gözlerine vuran özlemin dalgas› Önderlik içindi, yoldafllar›n ve da¤lar›n doyamad›¤›n yaflam› içindi. Tutkular›n›, özlemlerini, hayattan beklentilerini, sevdan›, umudunu, güneflin do¤ufluyla içini zapteden coflkunun selini hangi kelimelerle anlataca¤›m flimdi. Yar›m kalan hayallerini, özlem olup yüre¤ine damgas›n› vuran isteklerini yerine getirebilmek için, seni kanatlar›m›n aras›na al›p güneflin do¤du¤u yerlere götürmeyi ne çok isterdim anlatamam. Zaman› ileriye al›p, zafer gününde a¤›z dolusu gülen kad›nlar›n dillerinden düflmeyen, seni, sizleri hayk›ran sloganlar› dinletmeyi o kadar isterdim ki sana. Ama yapabildi¤imiz tek fley, çaresizli¤in renginde bir sessizli¤e gömülmekti. Ellerimize akan yüreklerimizle s›k›ca tutmakt› ellerini. O elleri hiç b›rakmadan yollar› arfl›nlamakt›. Partinin, kad›n› özgürlefltirme çabalar›n› en çok anlaya da sendin, anlamak için durmada çabalayan da. Gözlerinin gördü¤ü, ellerinin ve bacaklar›n›n takatini de aflacak bir azimle savaflarak, emek kahramanl›¤›n›n sembolü oldun. Buna ra¤men hiçbir zaman kendini, yapt›klar›n› yeterli görmedin.
93
‹çimde say›s›z denizlerin flahland›¤›
bahçeleri
O günü tarihlesem flimdi
Gözlerinde bir anda
Irmak ›rmak çizsem
dört mevsim
zaman›n yüzüne
w.
Sessizlik açarken zulüm
ww
Her mevsimin güzelli¤inde sen Ad›na sonsuzluk desem Ve her saniyesini o sonsuzlu¤un Bunca ayr›k ve diken içinden Güle ç›kmak iflte budur desem An be an fliirlefltirmek istesem Bilmem inan›r m› bana çiçekler Bilmem inan›r m› bana sözcükler
SERXWEBÛN Mart 2007
Direndin, onurluca direndin. Yaflam›n direniflle, isyanla geçmiflti. “D Fedakarl›¤›n, özverinin, cesaretin, güzelli¤in, samimiyetin timsaliydin her zaman. Bu topraklar›n güzelli¤inin s›rr› sendin heval Berivan ve senin gibi yaflarken de flehit düflerken de hep onurludan yana tav›r koyanlard› ”
ew e. c
Eylem planlamas›ndaki isyan›n› hat›rlad›m bir an. Eylem planlamas› esnas›nda bir erkek arkadafl, ‘bayan arkadafllar bu eylemde yer almas›n’ demiflti, sen öfkeni dizginlemeden karfl› ç›km›fl, ona gereken karfl›l›¤› prati¤inle oldu¤u gibi sözünle de vermifltin. Çünkü sen, yazg›n› yaflayan ve yazand›n. En büyük iste¤in kad›n›n savaflta daha da yetkinleflmesi ve yücelmesiydi. Kad›na güvensiz yaklafl›mlar› k›rman›n bir yolu da kad›n›n mücadele içinde kendisini daha da büyütmesi, ve yarat›lan mücadele de¤erleriyle kendisini daha fazla gerçeklefltirmesiydi. Sen bu bilinç ile donatm›flt›n
ww
w.
ne t
yeniden. Yeniden beraberdik. Kad›n tak›mlar› geçmifle göre say›ca epey fazlalaflm›flt›. Kad›n›n geliflimi için her türlü imkan sunuluyordu. Çünkü kad›n neleri yapabilece¤ini cesaretiyle, kahramanl›¤›yla göstermiflti en yo¤un savafl ortamlar›nda. Yapt›¤›m›z yol kesme eyleminde gösterdi¤in fedakarl›k ve özveri hala tüm yoldafllar›n dillerinde. Ad›n özveriyle, özgürlü¤e tutkuyla, cesaretle, fedakarl›kla, samimiyle an›l›yor hala. Eylemimiz baflar›l›yd›, kay›p vermemifltik, silah kald›rm›flt›k ve bir panzer imha etmifltik. Geri çekilmede gömle¤indeki kan dikkatimizi çekmiflti, bir fleyin var m› ›srarl› sorular›m›z karfl›s›nda “yok bir fley, benim kan›m de¤il” diyordun. Noktaya ulaflm›flt›¤›m›zda ancak fark edebilmifltik senin yaraland›¤›n›. “Arkadafllar›n morali çok yüksekti. Eylem baflar›l› geçmiflti. Arkadafllar› üzmek istemedim” diyordun bir fley olmam›fl gibi. Yaflam›n›n her an›, yoldafllar›na ba¤l›l›¤›n ispat›yd› Her tavr›n, davran›fl›n, prati¤in birer örnek niteli¤indeydi. Temiz, dürüst ve fedakar oluflunla tüm yoldafllar›n sevgi ve sayg›s›n› kazanm›flt›n. Art›k manga komutan›yd›n. Hem görevini lay›k›yla yapmak hem de hevallerini dilinin döndü¤ünce askeri alanda e¤itmek, bir tutkuydu senin için. Geliflmeye oldukça aç›k olman arkadafllar›n dikkatini çekmiflti. Sen daha çok askeri alan› esas al›yordun. Ama savafl›n içinde siyasi yönün mutlak gereklili¤i karfl›na ç›kt›¤›nda, tüm çabanla o konuda da yetkinleflmeye çal›flm›flt›n. En büyük savafl›n yetersizliklere, hatalara karfl›yd›. Savafl›n hiçbir yetersizli¤i, hatay› kabul etmedi¤ini biliyordun çünkü. Onun için de herkes, ‘Berivan hevalin elinden kurtulmak imkans›z’ diyordu.
r›lm›flt› ve güçlü eylemler gerçeklefltiriliyordu. Ancak Garzan alan› henüz bu düzeye ulaflmam›flt›. Orada bayan yap›s›n›n eylemlere yeterince çekilmemesini ve her eylemde mutlaka erkek arkadafllar›n deste¤inin dayat›lmas›n› gördü¤ünde öfkelendin. Yaflad›¤›n onca pratikten sonra bu tür anlay›fllar› kabul edebilmen mümkün de¤ildi. Burada gördüklerini partiye rapor ederek çözüm konusunda dayat›c› oldun. Sen hem kendine hem de hemcinslerine güveniyordun çünkü. Garzan Botanlaflabilirdi, buna yürekten inan›yordun. Bunun için de oldukça ›srarl› bir tutum sahibiydin. “Büyük geliflmelerin a盤a ç›kmas›, kad›n›n savafl içerisinde yetkinleflmesi bir süreç iflidir, emek ve çaba iflidir. Bu mücadele, büyük bir sab›r ve azimle büyütülmeli” desen de baflar›ya ulaflma istemin, oldukça tez canl› ve sab›rs›z olman› da beraberinde getiriyordu. Yoldafll›k sevgisi, savafl›n gereklerinin yerine getirilmesiyle ve tutku dü-
om
94
kendini. En güzel cevab› ise prati¤ine yüklenerek ve bizlere tafl›yarak veriyordun. Botan’dan Garzan’a geçmifltin. Botan’da oldu¤u gibi Garzan’da da en büyük amac›n, kad›n›n savafl içinde daha çok rol oynamas›n› sa¤lamakt›. Zorluklar›n çok oldu¤u bu ortamda tak›m komutan›yd›n art›k. Garzan eyaletindeki koflullar isteklerini pratiklefltirmene çok fazla f›rsat tan›m›yordu. Botan’ da düflman denetimi s›n›rland›-
zeyinde mücadeleye ba¤l›l›kla anlam bulabilir. Biz böyle bir sevgi anlay›fl›n› ö¤rendik, bunu hissettik, bunu yaflam›m›z›n merkezine koyduk. Senin de her fleyde öne at›lman, her konuda en çok çaba harcayan olman, hem partiye olan ba¤l›l›¤›n hem de yoldafllar›n› sevmenin sonucu idi. Bir de oldukça duygusald›n sen. Onca amans›z koflula ra¤men yüre¤in hala çocuk yüre¤iydi, duygularla yüklüydü ve her geçen gün büyüyen bir
Mart 2007 SERXWEBÛN silah seslerini sloganlar›n, z›lg›tlar›n, mesajlar›n bölüyordu. B›rakmamacas›na sar›ld›m sana, b›rakamazd›m seni. Hani verebilseydim diyorum sana ömrümün yar›s›n›. Hani diyorum ayr›l›klarla bölünmeseydi ömrümüz. Ama savafl yüre¤imin sesini dinlemeyecek kadar ac›mas›zd›, amans›zd›. Birlikte geçmiflti çocuklu¤umuz, birlikte büyümüfltük, birlikte kat›lm›flt›k mücadele saflar›na. Ve ben hep seninle gurur duydum. Senin varl›¤›nla yaflam›m daha da güzeldi. Ama flimdi uzun bir ayr›l›k bölüyordu ömrümüzü. Bu defa ben isyan ediyordum. ‹syan s›ras› benimdi. Savafl›n koflullar› yan›nda kalmama, sana daha çok sar›lmama izin vermiyordu. Ne çok isterdim yan›nda kalmay› halbuki. Direndin, onurluca direndin. Yaflam›n direniflle, isyanla geçmiflti. Fedakarl›¤›n, özverinin, cesaretin, güzelli¤in, samimiyetin timsaliydin her zaman. Bu topraklar›n güzelli¤inin s›rr› sendin heval Berivan ve senin gibi yaflarken de flehit düflerken de hep onurludan yana tav›r koyanlard›. Yaflam›nla, cesaretinle, direniflçi kiflili¤inle tüm yüreklerde yer ettin. Sana sahip ç›kanlar›n, seni z›lg›tlarla karfl›layanlar›n bafl›nda ailen vard› heval Berivan. Cans›z bedenini ç›r›lç›plak soyarak panzere ba¤lay›p ibret olsun diye dolaflt›r›yorlard›. Asl›nda panzerin peflinde sürükledikleri insanl›kt›. Bu yüreksizli¤e ilk cevap da annenden gelmiflti. “K›z›m› topra¤a gelin verdim, ama üç çocu¤um daha var. Onlar da topraklar› u¤runa gelinlik giyecekler. E¤er flehit düflerlerse, ben var›m geride, onlar›n silah›n› ben tafl›yaca¤›m.” Annen de düflman›n bask›lar›ndan nasibini ald›, ama vazgeçmedi. Seninle gurur duyuyor-
ww
w.
ne te we .c om
sevgi vard› o yüre¤inde. Yaraland›¤›m o günü düflünüyorum flimdi, nas›l da titremifltin üzerime, nas›l da endiflelenmifltin ve bir fley yapamaman›n çaresizli¤ine nas›l da isyan ediyordun. Her fley sende öyle içten, öyle anlaml›yd› ki. Ve iflte yeni bir eylem planlamas›nday›z. Sen yine en ön cephede yer al›yordun. Cesaretin bütün yüreklere iflliyordu. Eylem baflar›l› geçmiflti. Tabii sabah›n ilk ›fl›klar›yla araziye kapsaml› bir operasyon bafllam›flt› bile. Her taraftan ak›n ediyordu askerler. Olacaklar› hesaplayarak hepimiz geceden mevzilenmifltik. En stratejik, en tehlikeli yerde BKC ile mevzilenmifl bir taraftan beklerken, di¤er taraftan arkadafllar› denetliyordun. Çat›flma bafllad›, kesilmeyen silah seslerinin yank›s› birbirine çarp›p duruyordu. Senin bütün endiflen hevallerindi. Telsizden ›srara di¤er mevzideki arkadafllar› soruyor, kay›p vermemesi için durmadan ikazlarda bulunuyordun. Yine yaralanm›flt›n, yine yaraland›¤›n› kimseye söylememifltin. Bu defa gizleyebilmen mümkün de¤ildi. Yan›na kofltum. Dört bir yan› saran
95
du, bunun için de durmadan z›lg›tlar at›yordu. Evet heval Berivan, mesaj›na ilk yan›t› annen vermiflti. Bizlere de düflen, sana lay›k olman›n prati¤ini sergilemek. Bugün geliflen direniflçilik, senin ve tüm flehit düflen yoldafllar›n yaratt›¤› de¤erlerle yaflam buluyor. Demek ki o kadar çok beklemek gerekmiyormufl. Görmek istedi¤in tablo, flehadetinin hemen ard›ndan gözlerimizin önündeydi. Bir zamanlar seni karanl›k bir yazg›ya boyun e¤dirmeye çal›flan ailen, flimdi seninle gurur duyuyor. Ve sen son nefesini verirken, istedi¤in her fley bir bir gerçeklefliyor. Kad›nlar art›k mücadelenin temel tafllar›, en büyük sürükleyici gülüflü. Kad›nlar yüzlerine gelip oturan o ac›y› silebilmek için, düflmana inat a¤›z dolusu gülüyor ve sloganlar›n› hayk›r›yor meydanlarda. Annen de gururla, bafl› dik eylemlerin en önünde. En büyük istemin, her eylemde daha da ço¤alan kalabal›klar aras›nda isyan renkli elbiseleri ile avaz avaz ba¤›ran kad›nlar kadar canl› ve hayat veriyor her tükenifle.
Mücadele arkadaflflllar› ad›na Bahar
SERXWEBÛN Mart 2007
96
Gideceksen eğer beyaz oldu¤u mavisiz ülkeye
varsa gidece¤in bir yer
günün birinde aldanmayacak
om
Gideceksen e¤er,
bir yere
öyle bir yer olsa bile o yerlerde insanlar
›l›k rüzgarlar salmayacaksan
y›ld›z ya¤murlar› alt›nda
kirli, sar› ya¤murlar ya¤acak
üzerine
Hint kas›rgalar›nda
elbette ki sofrandan aç
ew e. c
atefle sar›l›yor olmayacaklar
kalkacaks›n
söylemedi, demedi deme
deryalara kavuflamayacaks›n
gidiyorsan e¤er, bilmelisin
türküler uza¤›ndan geçecek E¤er gideceksen
o yerlerde insanlar
ellerine s›¤›nmak isterim
yürek gümbürtüleriyle
kalman için ya
karfl›lamayacaklar seni Gideceksen e¤er
yine de gideceksen e¤er seni y›ld›zs›z,
biliyorum olmad›¤›n› ya öyle bir yer yok
bitimsiz bir gecenin
kuytuluk bir yerinde,
kirli karanl›klara gömerim
ne t
Gideceksen e¤er yine de çizgilerin ötesine
ww
w.
bütün renklerin siyah ve
fiehit Zinarin (Selma Do¤an)
ne te we .c om Ey ateflin ve güneflin çocuklar›
Hani bilincin sesi yüreklerimizde
Gözlerimizde inanc›n sancaklar› nerede
ww
w.
Bu gidifle dur demek gerekir bilirim Hücrede her saniyeyi bir y›l eylerim
Bir atefl yakt›k sönmesin diye hiçbir yerde O atefl sönerse yaflamay› neylerim Bu yüzden üç kibrit ile Newroz günü Yüre¤imi sizlere arma¤an eylerim Üç kibriti bayrak diye devralan Ki da¤lar› delip dostlar›na yol k›lan Hayk›rd› ölüm haberini önde gidenin Özgürlü¤ü zindan karanl›¤›nda güneflleyenin
ew e. c
ne t
w.
ww om