318

Page 1

SER XWEBÛN

ne te we .c om

JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIfiTEK NÎNE Sal: 27 / Hejmar: 318 / Hezîran 2008

1 HAZ‹RAN ATILIMI

ww

w.

TASF‹YEC‹L‹⁄E KARfiI Z‹LAN FEDA‹ Ç‹ZG‹S‹N‹N ZAFER‹D‹R


RÊBER APO DE⁄ERLEND‹R‹YOR

Elaz›¤, Diyarbak›r, Urfa, Antep ve tekrar Ankara’yla May›s’ta noktalam›flt›m. 15 May›s’ta biten yürüyüflüme yan›t 18 May›s’ta Haki Karer’in ‘Sterka Sor’ ad›nda kuflkulu bir grubun ad›na Alaattin Kapan komplosunda flehit düflmesi, bafl›m›za bir kaynar kazan suyun dökülmesi anlam›na geliyordu. Tarihin seyrini de¤ifltiren bir olayd› bu. Grubun KDP’yle, baz› Türk grup art›klar›yla ve devlet ad›na baz› gruplarla da ba¤› olma ihtimali, zihniyet savafl›n› acele ve karmafl›k bir hedefler toplulu¤una karfl› gelifltirmemizi acilen gündemlefltirdi. Dönem; 1 May›s’ta ‹stanbul iflçi mitinginde komplo sonucu 37 yurttafl›n öldü¤ü, Bülent Ecevit’e suikast düzenlendi¤i zamanlara denk düflüyordu. Türkiye’nin en kirli bir iç savafl görüntüsü verdi¤i zamanlard›. Grubun h›zla partileflmesi karar›na bu flartlar alt›nda var›ld›. Haki Karer’in an›s›na ba¤l›l›k gere¤i Antep’te ayn› y›l›n sonbahar›nda Program Tasla¤›’n› haz›rlad›m. Tekrar Ankara ve orada ilginç bir evlilikle birlikte ‘78 yaz bafllar›nda Diyarbak›r uçuflu yap›ld›. Bu evlilik olay›n› büyük bir zihniyet, politik savafl ve duygusall›k savafl› olarak de¤erlendirmek daha do¤rudur. Kesire kiflili¤inin alevi, Kürt ve ailesinin devlet yanl›s› olmas›, içine girdi¤im zihniyet savafl› aç›s›ndan hayli tahrik ediciydi. Gruba girdi¤inde kad›n olarak aç›l›m yapmal› ve sürükleyici olmal›yd›. Durgun ve derin bir su gibi içine girildikçe bo¤ucu etki göstermeye bafllam›flt›. Yap›lacak iki fley vard›: Ya tümüyle uzaklaflmak ya da tehlikeyi bo¤ucu olmaktan ç›karmak gerekiyordu. Uzaklaflmak ucuz bir yoldu ve yenilgi anlam›na gelirdi. Baz› alçaklar hem örgüt içinde hem d›fl›nda bu iliflki nedeniyle flahs›ma yönelik büyük iftiralar, kuflkular, dedikodular yaymaktan çekinmediler. * Bu yazı Rêber Apo’nun “Bir Halkı Savunmak” kitabından alınmıştır

ww

w.

ne t

ew e. c

Daha önceleri flöyle bir deyim kullanm›flt›m: “Çözümlenen an de¤il tarihtir, kifli de¤il toplumdur.” Bu deyimi PKK’ye uygulad›¤›m›zda daha da anlafl›l›r olur. PKK’de çözümlenen hem Kürt tarihi hem toplumudur. Bütün olumlu ve olumsuz yanlar›yla böyledir. Yeter ki do¤ru okumas›n› bilelim ve iyi ders ç›karal›m. PKK’leflmenin ça¤dafl bir Kürt milad› -do¤ufluoldu¤undan hiç kuflku duymad›m. Ama Kürt denen bireylerin bir yandan bu denli çeliflkili, anlams›z ve zay›f, di¤er yandan düz ve çizgili, fedakar ve yi¤it olabilece¤ini tam kestirememifltim. Kiflilik üzerine birçok çözümlemeler yapt›m. Hala Kürt’ü tam yakalad›¤›m›, çözdü¤ümü söyleyemem. Çünkü kendisi olmaktan epeyce uzaklaflt›r›lm›flt›. fieklen Kürt gözükse de, özde baflkalaflm›flt›. ‹hanetinin boyutlar›n›n fark›nda bile de¤ildi. Ona ne insan yasalar› ne de hayvan yasalar› iflliyordu. Adeta üçüncü bir varl›k türünü oynuyordu. PKK’leflmede as›l oynamaya çal›flt›¤›m rolün zihniyet anlam›yla ilgisi aç›kt›. Fakat gerek birey olarak, gerek yans›d›¤› kaynak olarak Kürt’ü ve toplumu eldeki toplumsal teorilerle çözmek, tüm denemelerime ra¤men eksik ve yanl›fllarla dolu olmaktan kurtulam›yordu. Daha ‘75 ç›k›fl›nda M. Hayri Durmufl’a adeta Zerdüfltvari buyuruflla emperyalizm ve sömürgecilik üzerine taslak düflüncelere bafllam›flt›m. Elde oldu¤unu tahmin etti¤im bu taslak hala öneminden bir fley kaybetmemifl olarak duruyor. fiimdi de oldu¤u gibi kullan›labilir. Dönemin devrimcili¤ine damgas›n› vurmufl düflüncelerin iyi bir tasla¤›yd›; Kürdistan Devrimcilerinin zihniyet savafl›m›na ciddi bir katk› yapabilirdi. Bu tasla¤a dayal› olarak yapt›¤›m Kürdistan gezileri dikkat çekiciydi. ‘76 Mart›’nda Ankara Mimarlar Odas›’nda yapt›¤›m konuflmayla start vermifltim. A¤r›, Do¤ubeyaz›t, Kars-Digor, Dersim, Bingöl,

om

PKK’de çözümlenen hem Kürt tarihi hem Kürt toplumudur


‹çindekiler

ne te we .c om

1 Haziran At›l›m›n›n gerektirdi¤i taktik etkinli¤i baflar›yla gösterelim Tarihi 1 Haziran At›l›m›m›z›n beflinci y›l›na girerken, baflta Önder Apo ve yi¤it halk›m›z olmak üzere, tüm yoldafllara beflinci y›l mücadelesinde üstün baflar›lar diliyoruz. Büyük direnifl at›l›m›m›z›n beflinci y›l›na girifl...(20’de)

Önderlik çizgisinde partileflmek ve dönemi kazanmak PKK, 29 May›s-4 Haziran tarihleri aras›nda ola¤an meclis toplant›s›n› baflar›yla gerçeklefltirmifltir. Parti meclis toplant›m›z, Türk özel savafl rejiminin ve ‹ran devletinin yo¤un askeri, siyasi, diplomatik sald›r›lar› ortam›nda “‹mral› ‹flkencesine... (31’de)

Topyekûn imha sürecine PKK de topyekûn mücadeleye bafllar (Önder Apo) Ay›n 20 veya 22’sine kadar hücre cezas›na itiraz hakk›m var 2. A¤›r Ceza Mahkemesi’ne. ‹nfaz Hakimli¤i’nden karar geldi, buna karfl› itiraz hakk›m› kullanaca¤›m. Avukatlar›m müdahil olabilir... (43’te)

Êdi Bese hamlesinin ikinci aflamas› baflar›yla sonuçlanacakt›r

“1Haziran At›l›m›m›z›n beflinci y›l›na girdik.

ww

w.

Dört y›ll›k sürecin sonuçlar›n› çeflitli biçimlerde de¤erlendirmeye çal›fl›yoruz. PKK mücadelesinin her an› her y›l› ola¤anüstü özellikler tafl›yor, kritik süreci ifade ediyor. Bir ölüm kal›m mücadelesi düzeyinde seyrediyor. Geçen dört y›l›n da böyle bir tarihi gerçeklik içinde özgün ve önemli bir”

Teslimiyetçi çizgiye karfl› özgürlük çizgisini gelifltirelim Özgürlük Hareketimizin 2007 y›l› Ekim ay›ndan itibaren Êdi Bese fliar›yla bafllatt›¤› özgürlük ve direnifl hamlesi, baflta Önderli¤imiz olmak üzere, Özgürlük hareketimize ve halk›m›za yönelik geliflen her türlü sald›r›, inkâr ve imha konsepti karfl›s›nda mücadeleyi zirve... (57’de)

fiehitler gerçe¤i anlam gücüne ulaflmay› ve ciddi olmay› flart koflar PKK tarihi bir emek ve direnifl tarihi oldu¤u kadar ayn› zamanda bir flehitler tarihidir de. On binlere varan flehitlerin emekleri, a盤a ç›kard›klar› direnifl gelene¤i, özgür yaflam aray›fllar›... (69’da)

(2’de) Bir Akdeniz gecesi (An›) Antalya-Serik’te 18 Mart 1998 tarihinde 8 gerillan›n flehit düfltü¤ü olaydan üç ay sonrayd›. Bizim iliflki diye tan›mlad›¤›m›z ama as›l görevi kuryelik olan bir yurtseveri getirmekle görevlendirilmifltim... (75’te) Üç kardefl üç yeni insan üç yoldafl olarak buluflaca¤›z (An›) Hiç akl›mda yok iken, az önce flimflek k›v›lc›mlar› içinde hat›rlad›¤›m do¤um günün 27 May›s 1980. Ailede do¤um günü belli olan yaln›z sensin. Kalem avucumun içinde dönüp duruyor... (78’de)


SERXWEBÛN Haziran 2008

2

om

ÊD‹ BESE HAMLES‹N‹N ‹K‹NC‹ AfiAMASI BAfiARIYLA SONUÇLANACAKTIR “Türkiye’ye do¤ru demokratik muhalefeti gelifltirmek, Kürdistan’a do¤ru iç çat›flmay› önleyecek bir politik durufl sa¤lamak bizim için önemli bir politik çal›flmay› ifade ediyor. Êdi Bese Hamlemizin ikinci aflamas›nda

1Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›nda en önemli politik çal›flmam›z›n yönü budur. Tabii ki serh›ldan› ve gerillay› gelifltirmek hala mücadelemizin en önemli boyutu olmaktad›r. Dikkat edilirse Kürt sorununda çözüm yak›n

ew e. c

dönemde ufukta gözükmüyor. fiiddetli bir mücadeleyle geçecek bir dönemin içinde oldu¤umuz görülmelidir. ‹nkârc› sömürgeci güçlerin karfl› planlar›n› bozmufluz. Psikolojik üstünlük bizdedir” ulaflabiliriz konular›n›n üzerinde özenle durmam›z gerekir. 1Haziran At›l›m›n› ayn› zamanda yeniden partileflme süreci olarak görülmelidir. Yeni at›l›m, üçüncü partileflme hamlesi PKK’nin yeniden infla süreci esas olarak 1 Haziran At›l›m›yla, kendisini pratik ifadeye kavuflturmufltur. Dolay›s›yla yeniden partileflmenin neresindeyiz, yeniden infla ne kadar geliflti, ideolojik örgütsel geliflme düzeyimiz nas›ld›r? Partileflme süreci nas›l gelifliyor? Sorular›n› tart›fl›yor ve cevap bulmaya çal›fl›yoruz. Çünkü 1 Haziran At›l›m› geçmiflin 15 A¤ustos At›l›m› gibi a¤›rl›kl› bir gerilla at›l›m› de¤ildi. Sadece askeri boyutlar› gelifltirmeyi esas alan ve onun etraf›nda ideolojik, politik ve örgütsel geliflmeleri sa¤lamay› öngören bir at›l›m de¤ildi. Siyasi yönü a¤›rl›kl› ideolojik, örgütsel, askeri boyutlar› bütünlüklü olan bir at›l›md›. Provokatif tasfiyeci sald›r›lar karfl›s›nda PKK’nin yeniden inflas› etraf›nda örgütün yeniden toparlanmas›n›, özgürlük ve demokrasi hareketine öncülük eden bir parti haline getirilmesini öngörüyordu. Dolay›s›yla bu hamlenin partileflme boyutu baflta olmak üzere, ideolojik ve örgütsel çerçevesi de vard›. Bu çerçevede de geçen dört y›l›n muhasebesini yapmak önem arz ediyor. Otuzuncu PKK y›l›n› yafl›yoruz. Biz otuzuncu y›l› yeniden partileflme hamlesi y›l› olarak tan›ml›yoruz. Bu düzeyde de çaba harc›yor, mücadele ediyor, geliflmeler yaratmaya çal›fl›yoruz. Otuzuncu PKK y›l›nda ideolojik örgütsel

ww

w.

ne t

1Haziran At›l›m›m›z›n beflinci y›l›na girdik. Dört y›ll›k sürecin sonuçlar›n› çeflitli biçimlerde de¤erlendirmeye çal›fl›yoruz. PKK mücadelesinin her an› her y›l› ola¤anüstü özellikler tafl›yor, kritik süreci ifade ediyor. Bir ölüm kal›m mücadelesi düzeyinde seyrediyor. Geçen dört y›l›n da böyle bir tarihi gerçeklik içinde özgün ve önemli bir yeri var. Deyim yerindeyse s›rat köprüsünden geçer gibi zorlu bir mücadeleyle bu beflinci y›la geldik. Uçurumun ucundan dönerek geldik. Bu durum dikkate al›n›rsa ulaflt›¤›m›z düzeyin de¤eri, önemi daha iyi anlafl›l›r. Beflinci y›l görevlerinin do¤ru ve yeterli, baflar›l› yap›labilmesi için de elbette geçen dört y›l›n muhasebesinin iyi yap›lmas› ve derslerinin iyi ç›kart›lmas› gerekir. Bu dört y›l›n derslerini ne kadar do¤ru bilince ç›kart›rsak, bu sürede yaflananlar› ne kadar özümsersek beflinci y›l görev ve sorumluluklar›n›n gere¤ini de o denli etkin, zaman›nda ve baflar›yla yerine getiririz. 1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›na Êdi Bese Hamlemizin ikinci aflamas›n› ilan ederek girmifl bulunuyoruz. Beflinci y›l mücadelesi Êdi Bese Hamlesinin ikinci aflamas›n›n da gelifltirilmesini ifade ediyor. Bu bak›mdan hamlenin ikinci aflamas›n›n ideolojik, propaganda ve ajitasyon, örgütsel, politik ve askeri mücadele boyutlar› neler olacak, görev ve sorumluluklar›m›z›n çerçevesi nedir, baflar›l› sonuçlara nas›l bir planlamayla ve nas›l bir tarz, üslup ve tempoyla

mücadeleyi ne kadar do¤ru, yerinde ve baflar›l› yürütüyoruz, yeniden partileflme hamlemizi ne kadar güçlü ve etkili gelifltiriyoruz, tüm bunlar›n hesab›n› yapmak durumunday›z. Mevcut durumumuzu bu aç›dan da sürekli de¤erlendirerek hata ve eksikliklerimizi görüp gidermeliyiz. Partileflme görevlerini en güçlü k›lacak çaba içinde olmal›y›z. Otuzuncu PKK y›l›nda partileflerek direnifl mücadelesini gelifltirme görevlerini azami düzeyde baflaracak bir noktaya kendimizi ulaflt›rmal›y›z. Önder Apo’nun genel bir formülasyonu vard›. “PKK’lileflelim savafl› kazanal›m” diyordu. Her türlü mücadelenin do¤ru yürütülmesinin ve baflar›lmas›n›n partileflmekten geçti¤ini, do¤ru ve yeterli partileflmeye ba¤l› oldu¤unu vurguluyordu. Bu ilke günümüz aç›s›ndan da kuflkusuz geçerlili¤ini daha çok koruyor. Her alandaki mücadelenin baflar›s›n›n partileflmeye ba¤l› oldu¤u, PKK’lileflmekten geçti¤ini bilmeliyiz. Bu aç›dan da 1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›n›n ayn› zamanda bir partileflme y›l›, yeniden partileflmeyi gelifltirme y›l› olarak ele almal›y›z. Bu görevlerimizi ve sorumluluklar›m›z› güçlü biçimde hat›rlatmak istiyoruz. Bu görevlerle ba¤lant›l› olarak mevcut siyasi-askeri durum hakk›nda baz› hususlar› belirtece¤iz. Geçmifli do¤ru anlaman›n da, gelece¤e do¤ru yaklaflman›n da yolu, içinde bulundu¤umuz sürecin siyasi, askeri, örgütsel boyutlar›n›n iyi çözümlenip do¤ru anlafl›lmas›ndan geçti¤i aç›kt›r. Çünkü


Haziran 2008 SERXWEBÛN

“Uluslararas› komplo, Kürdistan üzerindeki inkâr ve imha sisteminin 20. yüzy›l›n sonunda ald›¤› yeni bir sald›r› biçimiydi. Kürt toplumu üzerindeki inkâr ve imha hedefini baflar›ya götürmeyi öngörüyordu. Kürtler üzerinde uygulanan strateji buydu. Bu siyaseti deflifre eden a盤a ç›kartan, buna karfl› halk›n direniflini gelifltiren, bu siyaseti darbeleyen, yenilgi ile yüz yüze getiren PKK direnifliydi. PKK’nin do¤uflu, geliflimi ve varl›¤›yd›”

ne te we .c om

neyin do¤ru neyin yanl›fl oldu¤unu, nerede ne yapmam›z gerekti¤ini içinde bulundu¤umuz siyasi askeri mücadelenin gereklerine göre düzenliyoruz. D›fl›m›zdaki, karfl›m›zdaki siyasi güçlerin yaklafl›mlar› ve güçleri nedir, bu yaklafl›mlar›n› pratiklefltirmede koflullar› nedir, bunun karfl›s›nda bizim f›rsat ve imkanlar›m›z nedir? Bunlar›n iyi belirlenmesi gerekir. En önemlisi de halk›n durumu nedir? Ne kadar mücadele etme gücüne, bilincine, örgütlülü¤üne sahiptir? Bütün bunlar çerçevesinde örgüt olarak durumumuz nedir, ideolojik örgütsel gücümüz ne çerçevededir ve neler yapabiliriz, ne kadar yapabiliriz, nas›l yapabiliriz? Konular›n›n da iyi de¤erlendirilmesi gerekir. Görev ve sorumluluklar›m›z›n belirlenmesinde bu verilerin önemli yeri vard›r. Yoksa sadece istekle, niyetle görev ve sorumluluklar belirlenmiyor. ‹nsanlar çok fley yapmak isteyebilir, çok fleyi elde etmeyi ön görebilir. Ancak istemek ayr›, onun gerçekleflebilirli¤i ayr› bir konudur. Kuflkusuz hedeflerimiz olmal›, büyük baflar›lar elde etmeye niyet etmeliyiz, iste¤imiz kararl›l›¤›m›z bu çerçevede oluflmal›d›r. Sadece bununla hareket etmek yetersizdir. Bizim iste¤imiz, niyetimiz, iflin bir yönünü belirlerken, bunlar›n gerçekleflebilirli¤i de somut koflullar›n ne kadar imkan ve f›rsat verdi¤i ile ba¤lant›l›d›r. Bu bak›mdan istek ve niyetlerimizi somut koflullar›n gerekleriyle uygun k›ld›¤›m›z ölçüde, bu temelde plan karar oluflturup pratiklefltirme gerçeklefltirdi¤imiz ölçüde etkili olmam›z, geliflme yaratmam›z söz konusu olur.

3

w.

karma, anlama do¤rultusunda sürekli bir tart›flma içinde bulunuyoruz. Tabi ki çeflitli güçlerin ayr›nt›da neyi tart›flt›klar›n›, neyi kararlaflt›rd›klar›n› bütünüyle bilmemiz mümkün de¤ildir. Ancak bu güçlerin neyi tart›fl›p kararlaflt›rd›¤›n›, hangi politikaya yöneldiklerini pratikte yapt›klar›na, söylemlerine ve yönelimlerine bakarak tespit edebiliyoruz. Bu çerçevede bakt›¤›m›zda onuncu y›l›nda uluslararas› komplocular›n komployu yeniden canland›rma ve dayatma amac›yla bir yönelim içinde olundu¤unu gördük. Bu de¤erlendirme yanl›fl de¤ildir. Uluslararas› komplo, Kürdistan üzerindeki inkâr ve imha sisteminin 20. yüzy›l›n sonunda ald›¤› yeni bir sald›r› biçimiydi. Kürt toplumu üzerindeki inkâr ve imha hedefini baflar›ya götürmeyi öngörüyordu. Kürtler üzerinde uygulanan strateji buydu. Bu siyaseti deflifre eden a盤a ç›kartan, buna karfl› halk›n direniflini gelifltiren, bu siyaseti darbeleyen, yenilgi ile yüz yüze getiren PKK direnifliydi. PKK’nin do¤uflu, geliflimi ve varl›¤›yd›. PKK yok edilmeden Kürdistan üzerindeki inkâr ve imha siyasetinin baflar›yla yürütülmesi ve sonuca götürülmesi mümkün de¤ildi. O nedenle Kürdistan’› bölüp parçalayan, Kürt toplumunu yok sayan uluslararas› sistem bu politikas›n› sürdürebilmek için bu politikay› zorlayan PKK’yi yok etmeye, tasfiye etmeye karar verdi. Daha do¤rusu bu karar PKK’nin kuruluflundan beri vard›. Bu nedenle sistem PKK’yle hep çat›flma içinde oldu. Ancak 20. yüzy›l›n sonuna do¤ru gelirken art›k PKK’nin varl›¤› ortam›nda kendi ideolojik siyasi duruflunu sa¤lam k›lamayaca¤›n› yürütemeyece¤ini gördü ve PKK’yi tasfiye etmek üzere bir sald›r› konsepti oluflturdu ve uygulamaya koydu. PKK’nin imha ve tasfiye edile-

Sistem PKK’yle hep çat›flma içinde oldu

ww

Siyasi-askeri durum, 1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›na girerken d›fl›m›zdaki siyasi güçlerin yaklafl›mlar› ve ideolojik, siyasi, askeri mücadelenin durumu nedir dendi¤inde elbette uluslararas› komplonun onuncu y›l›nda hareketimize dayatt›¤› imha ve tasfiye plan›n›n varl›¤›n› ve çerçevesini görmemiz gerekir. Geçen y›ldan bu yana uluslararas› komplonun onuncu y›l›na girerken komplocu güçlerin yaklafl›mlar›n›n neler oldu¤unu bilince ç›-

bilmesi için de Önder Apo’nun imhas› öngörüldü. Dolay›s›yla uluslararas› komplo planlamas› çerçevesinde sald›r›n›n bütün oklar› bu hedef üzerinde yo¤unlaflt›r›ld›. Komplonun stratejik formülasyonu Önderli¤i tasfiye etme hedefiyle çok somut ve net olarak ortaya ç›kt›. Böylece temel amaçlar› olan, Kürdistan üzerindeki inkâr ve imha siyasetini baflar›ya götürmeyi umuyorlard›. Bu amaçlar› önünde engel oluflturan PKK’yi imha ve tasfiye etmek için de Önderli¤i imha etmek, yok etmek hedefiyle hareket ettiler.

Kürt toplumunun inkâr ve imhas› PKK’nin yok edilmesine ba¤l›

Kürt toplumuna dayat›lan inkâr ve imha sald›r›s› odaklaflarak kendisini Önderli¤in imhas›nda odaklaflt›rm›fl bulunuyor. Komplo bu oda¤› yani bir hedefe sald›r› oklar›n› yöneltmeyi ifade ediyor. Çünkü PKK var oldukça b›rakal›m Kürdistan üzerindeki inkâr ve imha siyasetini etkin bir biçimde yürütüp baflar›ya götürmeyi tersine bu siyasetin yenilgisi, bu siyasete dayal› sistemin parçalanmas› kaç›n›lmazd›. Dolay›s›yla Kürdistan’›n Kürt toplumunun inkâr ve imhas› PKK’nin yok edilmesine ba¤l› hale geldi. Nitekim PKK’nin imha ve tasfiye edilmesi için de uzun bir mücadele süreci yafland›. PKK’yi tasfiye etme sald›r›s› çok de¤iflik aflamalardan geçti. Düflman güçler böyle bir mücadele içerisinde önemli bir tecrübe edindiler. PKK daha bir ideolojik propaganda grubuyken planl› imha sald›r›lar›na maruz kald›. 18 May›s 1977 sürecinin bu temelde geliflen bir sald›r› oldu¤unu iyi biliyoruz. Bu sald›r› planlar› bofla ç›kart›l›p ideolojik grup partileflme düzeyine ulafl›nca, PKK ideolojik, örgütsel, siyasi olarak bir parti gücü haline gelince ve


SERXWEBÛN Haziran 2008

ne t

12 Eylül faflist cuntas›n›n sald›r› hedefi esas olarak PKK’dir

PKK’nin gerilla biçiminde yeniden direnifli gelifltirme hedefine karfl› baflta Türkiye yönetimi olmak üzere, NATO çerçevesinde kapitalist dünya sistem güçlerinin gittikçe geniflleyen planl› bir askeri ve siyasi sald›r›y› dayatt›klar› bilinen bir gerçektir. 1987’de Ola¤anüstü Hal’in ilan›yla özel savafl sistemini gelifltirdiler. NATO kapsam›nda planl› bir sald›r›y› bu çerçevede ‘87-88 y›llar›nda dayatt›lar. 1992 y›l›nda Türkiye yönetimine her türlü siyasi, askeri deste¤i vererek topyekûn savafl konsepti temelinde bir sald›r› bafllatt›lar. NATO deste¤iyle 1992 y›l›nda Kürt özgürlük hareketine karfl› uygulamaya konulan tasfiye konseptinin nas›l bafllat›ld›¤› ve nas›l sürdürüldü¤ü ayr›nt›lar›yla bilinmektedir. Konsepti planlay›p pratiklefltirenler Demirel, Do¤an Gürefl, Mehmet A¤ar gibi çeteci klik oldu¤u çeflitli biçimlerde ve zamanlarda kamuoyuna aç›klanm›flt›r. Tabi bu döneme iliflkin gizli kalan aç›klanmayan fleyler de çoktur. 12 Eylül bask› ve sald›r› döneminden çok daha fazla bilinmeyen, karanl›kta kalm›fl, henüz ayd›nlat›lamam›fl hususlar söz konusudur. Binlerce köy yak›l›p y›k›ld›, binlerce insan sokak ortas›nda katledildi. On binlerce insan iflkenceli sorgulamalardan sonra zindanlara dolduruldu. Bütün NATO gücünün deste¤iyle Türk ordusu Kürdistan da¤lar›nda gerillaya karfl› topyekûn bir savafl yürüttü. Uluslararas› komplo bu sald›r›lardan istenilen sonuç al›nmamas› ard›ndan gündeme konuldu. Bütün bu sald›r›larla b›rakal›m PKK’nin imha edilmesi, imha edilemedi¤i gibi geliflmesinin de önlenememesi, Kürdistan üzerindeki inkâr ve imha siyasetini yürüten devletçi kapitalist dünya sistem güçlerini yeni aray›fllara yöneltti. ‹nkâr ve imha siyasetini baflar›ya götürebilmek için PKK’nin yok edilmesi gerekti¤ini, PKK’nin yok edilmesi için de Önder Apo’nun imha edilmesi gerekti¤i karar›na vard›lar. Bafltan beri özetledi¤imiz sald›r›lar›ndan ç›kard›klar› dersler sonucunda bu sonuca ulaflt›lar. Bu konuda Türkiye yönetiminden ziyade ABD’nin, ‹ngiltere’nin, di¤er Avrupa ülkelerinin ve ‹srail’in yapt›¤› çal›flmalar›

ww

w.

Baz›lar› PKK’yi böyle de¤erlendirmenin abart›l› oldu¤unu söylüyorlar. Bu bilinçli bir yaklafl›md›r. PKK’nin gücünün önemini azaltmak için böyle yaklafl›yorlar. Tarih kan›tlam›flt›r ki, 12 Eylül faflist cuntas›n›n sald›r› hedefi esas olarak PKK’dir. Uygulamalar PKK’nin bu sald›r›n›n merkezinde oldu¤unu tart›flmas›z ortaya koymaktad›r. 12 Eylül cuntas›n›n aktörleri durumun böyle ortaya koymufllard›r. 12 Eylül sürecinde nelerin yap›ld›¤›, nas›l bir askeri, siyasi ve ideolojik sald›r›n›n yürütüldü¤ü, flehirlerde, kasabalarda, mahallelerde, iflyerlerinde, köylerde halka nas›l sald›r›ld›¤› bugün hala haf›zalardad›r. Zindanlarda nas›l bir iflkence ve imha uygulamalar›n›n yap›ld›¤›n› tüm dünya bilmektedir. Bunlara karfl› PKK, 15 A¤ustos 1984 At›l›m›yla gerilla direniflini gelifltirme ve bir gerilla partisi olarak flekillenme sürecini gündemlefltirdi. Bütün bu imha sald›r›lar›n› gerillayla karfl›lad›. 15 A¤ustos At›l›m›yla birlikte

görmek gerekiyor. ‘90’lar›n bafl›ndan itibaren, daha somut olarak ‘93’ten itibaren bu güçlerin PKK’yi ve Kürt toplumunu daha iyi anlamak, çözümlemek ve bu temelde baflar›l› bir tasfiye hareketini gelifltirmek için yo¤un bir araflt›rma ve inceleme faaliyeti içine girdiler. Yapt›klar› bilimsel araflt›rma ve analizler sonucunda, daha sonra pratiklefltirdikleri uluslararas› komplo planlamas›na ulaflt›lar. Bu planlamada baz› hainlerin görüflleri de k›smen rol oynam›flt›r. Komplo sadece bir gücün karar› ile de¤il, uluslararas› sistem güçlerinin yapt›¤› bilimsel araflt›rmalar, Türkiye yönetiminin ve istihbarat›n›n uzun mücadele tarihi içinde ç›kard›¤› dersler, milliyetçi Kürt iflbirlikçili¤i ile hainlerin verdi¤i bilgiler sonucu komplocular›n görüflü ortaklaflt› ve bir sald›r› stratejisi ortaya ç›kt›. Daha 1980’li y›llar›n bafl›nda ihanetçi fiahin Dönmezin verdi¤i bilgiler ve de¤erlendirmeleri var. Bu hain, düflmana “PKK k›rk kez yok edilse bile, Apo k›rk birincisini infla eder” biçiminde bilgi vermifltir. Benzer bir bilgiyi fiemdin Sak›k yakaland›ktan sonra tekrarlam›flt›r.

ew e. c

bu temelde Kürt halk›n› direnifl içine çekmeye bafllay›nca, bu geliflmeleri durdurup, PKK’nin ekti¤i özgürlük tohumlar›n› imha etmek için 12 Eylül faflist askeri darbesinin gerçekleflti¤ini biliyoruz. Bu da PKK’yi partileflme sürecindeyken yo¤un ideolojik-askeri sald›r› temelinde imha etme da¤›tma hedefini güdüyordu. 12 Eylül sadece PKK’yi imha etmeyi hedeflemiyordu. Kürdistan ve Türkiye’deki bütün sol sosyalist devrimci geliflmelerin tasfiyesini de hedefliyordu. Fakat Kürdistan’daki geliflmeler bu sald›r›n›n esas hedefi olarak konulmufltu. Bunu, cuntan›n bafl› Kenan Evren defalarca söyledi. Kürdistan‘daki geliflmelerin merkezinde de PKK’nin oldu¤u herkesçe biliniyor. PKK, yeni bir söz, yeni bir ç›k›fl, yeni bir çizgi, yeni bir davran›fl ve yeni bir durufltu. Di¤er Kürt gruplar› 60’l› 70’li y›llarda da vard›. Hatta tarihin daha önceki kesitlerinde de benzer e¤ilim vard›. Önceleri olmayan, yetmiflli y›llarda ortaya ç›kan ve yeni olan ise PKK’ydi.

om

4

Komployu bilince ç›karmak ve buna karfl› mücadele etmek gerekir Komplodan söz ederken bu gerçe¤i derinli¤ine anlamak ve iliklerimize kadar hissetmek gerekir. Do¤ru mücadele anlay›fl› edinebilmemiz ve do¤ru durufl gösterip görev ve sorumluluklar›m›z›n ne olup olmad›¤›n› sa¤l›kl› bir biçimde ortaya koyabilmek için komployu bilince ç›karmak gerekir. Komplo en rafine mücadele bilinci ve özgürlük duruflu kazand›r›r. Özcesi pratikte do¤ru bir durufl ve etkin bir çal›flma ortaya ç›karabilmek ve yetkin tarz, üslup, tempo sahibi olabilmek için komployu tüm boyutlar›yla bilince ç›karmak laz›m. Bu bilinci tafl›mayanlar komploya karfl› mücadelenin militan› olamazlar. Kürt gerçe¤ini anlay›p, gerekli mücadele duruflunu ve donan›m›n› elde edemezler. Bunlar› bilip anlayamayanlar çok zorlu bir mücadelenin yürütüldü¤ü Ortado¤u ve Kürdistan gerçe¤inde yeterli bir durufl sergileyemezler. Hem tehlikeyi, hem de teh-


Haziran 2008 SERXWEBÛN içinde olmak her zaman pratikte de yetersiz hatal›, ters, davran›fllar ortaya ç›kard›. Komplo ifli bir günde bitirmek istiyordu. Ne var ki içinde zorluklar› bar›nd›ran on y›ll›k bir mücadele sürdü. Görüldü ki komploya karfl› hala mücadele eden bir örgüt ve halk gerçekli¤i var ortada. Bu durum flunu gösterdi; komplo imhay› amaçl›yor, inkâr ve imha sisteminin baflar›ya götürülmesini hedefliyor ancak kadiri mutlak de¤ildir. Amac›na bir solukta ulaflacak güçte de¤ildir. Vahflili¤i ve sald›rganl›¤› kadar, zay›fl›klar› ve çeliflkileri de çoktur. Güçsüz yanlar› dikkatli de¤erlendirilirse iyi bir mücadele verilerek komplo geriletilebilir ve yenilgiye u¤rat›labilir. Nitekim bir günlük bir imha plan› on y›la yay›labilmifltir. PKK için biçilmifl alt› ayl›k ömür, on sene uzat›labilmifltir. Bu komplonun çeliflkili zay›f yönü oldu¤unu, komploya karfl› mücadele edilebilece¤ini, komplo karfl›s›nda baflar› kazan›labilece¤ini bize gösteriyor.

da yanl›fl düflüncelere kap›ld›lar. ‘Asl›nda komplonun Önder Apo’yu imha hedefi yoktur, bunu Önderlik kendisi uyduruyor, parti kendi kendin bu tür evhamlar gelifltiriyor’ dediler. Hatta içimizden bunu söyleyenler ç›kt›. 2000 y›l›n›n bafl›nda bu tür de¤erlendirmeleri örgüt içinde yaymak isteyenler oldu. Hatta bu de¤erlendirmelerini ileri götürerek, ‘komplo inkâr ve imha siyasetinin bir sald›r› plan› de¤il Kürt sorununu çözmenin bir plan›d›r’ dediler. Bunun için ‘komploya göre hareket etmek gerekir’ dediler. Süreç ilerledikçe komploya karfl› daha fazla mücadele edilemeyece¤ini, komplonun yenilgiye u¤rat›lamayaca¤›n›, art›k komployla uzlaflmak gerekti¤ini, komplo karfl›s›nda ancak bu kadar mücadele edilebilece¤ini düflünenler, söyleyenler de ç›kt›. Böyleleri hep k›r›ld›lar, komplo karfl›s›nda diz çöktüler, büküldüler, komploya teslim oldular kaçt›lar. Daha do¤rusu komplonun içimizdeki uzant›lar› olarak komployla birlefltiler. Çeflitli biçimlerde ortaya ç›kan bu e¤ilimler ve onlar›n sahipleri flimdi uluslararas› komplocu güçlerle birleflmifl olarak Kürt özgürlük ve demokrasi hareketine karfl› savafl yürütüyorlar. Komplonun Önderlik ekseninde partiyi tasfiye etme kararl›l›¤›nda oldu¤u konusunda hiçbir kuflku olmamal›d›r. Dün oldu¤u gibi bugün de ayn› hedefle hareketimize karfl› sald›r› yürütmektedirler. Önderli¤in imhas› ekseninde PKK’yi tasfiye etmek, PKK’nin tasfiyesi ekseninde de Kürdistan üzerindeki imha sald›r›s›n› sonuca götürmek onlar›n temel hedefidir. Komploya karfl›, komplonun bu stratejik durufluna karfl› mücadele nas›l sürdü ve ne gibi sonuçlar al›nd›? Öncelikle Önderli¤e dayat›lan imha önlendi. Bunun nas›l gerçekleflti¤i biliniyor. Kim vurduya getirerek Önderli¤i imha etmeyi hedef alanlar esas olarak Önder Apo’nun bilinçli, dikkatli, duyarl› davran›fllar›, halk›n ve hareketimizin ‘Güneflimizi Karartamazs›n›z’ kampanyas› çerçevesinde Önderlik etraf›nda oluflturdu¤u ateflten barikatla bofla ç›kar›ld›. Bu vesileyle ‘Güneflimizi Karartamazs›n›z’ direnifliyle flehit düflenleri sayg›yla anmak gerekir. Komplonun

ne te we .c om

likeye karfl› mücadele imkanlar›n› do¤ru göremeyenler, komploya karfl› baflar›l› mücadele etmenin yolunu, yöntemini göremeyen, onun gücünü, iddias›n› oluflturamayanlar komplo karfl›s›nda durmazlar ve mücadele etme cesaretini gösteremezler. Nitekim komploya karfl› durma, mücadele etme cesaretini, yüreklili¤ini gösteremeyenler zaten ilk elden kaç›p gittiler. Komploya karfl› baflar›l› mücadele etme, zafer kazanma gücünü kendinde yaratamayanlar yar› yolda düfltüler. Çok kaba, ihanetçi ve düflkün durufllar yan›nda, çok çeflitli hatal› düflünceler, durufllar zay›fl›klar, yetersizlikler gördük yaflad›k bu süreçte. Çok boyutlu ve birçok koldan gelen bask›lar ve içeride yaflanan zorluklar karfl›s›nda insanlar›n ne duruma düflecekleri konusunda büyük tecrübeler edindik. Neredeyse tarihi bir s›navdan geçtik. fiimdi hala bu iddiay› koruyanlar, uluslararas› komplo karfl›s›nda durma, ona karfl› mücadele etme, onu yenilgiye u¤ratma bilincine, gücüne, cesaretine, irade ve iddias›na sahip olanlar, bu iddiay› ve bilinci hala canl› tutanlar, bundan sonras›n› da baflar›yla götürebilmek için bu gerçe¤i ve süreci iyi anlamal›d›rlar. Uluslararas› komplo gerçe¤ini ve ona karfl› mücadelenin baflar› çizgisinin yol ve yöntemlerini ne kadar do¤ru anlar ve bilince ç›kart›rsak, günlük olarak bu temelde yaflar›z, davran›r›z, çal›fl›r›z do¤rular›m›z› böyle net ortaya koyar›z ve pratikte hep etkili oluruz. Komplo gerçe¤ini do¤ru anlamamak, bu konuda kendine göre anlay›fllar

5

Komplo karfl›s›nda diz çökenler oldu

ww

w.

Di¤er yandan komplonun imha amaçlar›n›n bofla ç›kart›lmas›, mücadelenin on y›la yay›lmas› kendili¤inden olmuyor. On y›ld›r komplonun imha amaçlar› gerçekleflmemifl diye, uluslararas› komplonun Önder Apo’nun imhas›, PKK’nin tasfiyesi temelinde Kürdistan üzerindeki inkâr ve imha siyasetini baflar›ya götürme stratejisini de¤ifltirdi¤ini söyleyemeyiz. Baz›lar›, komplonun hemen baflar›l› olmamas› ve baz› yöntem de¤ifliklikleri karfl›s›n-


SERXWEBÛN Haziran 2008

“Türkiye yönetimi ve çeflitli çevreler hala imha neden o zaman gerçeklefltirilmedi diye sorguluyor. ‹dam› sürekli gündeme getirerek bu amac› canl› tutmaya çal›fl›yorlar. ‹dam›n önlenmesi ve giderek bofla ç›kart›lmas› durup dururken kendili¤inden olmad›. ‹dam›n olmamas›, idam› yürütecek güçlerin iyi niyetlerinden kaynaklanmad›. Daha da ötesi Kürt sorununu çözmek için demokratik yaklafl›m göstermelerinden kayna¤›n› almad›”

‹dam›n kald›r›lmas› ard›ndan çürütme politikas› devreye sokuldu

ww

w.

ne t

Türkiye yönetimi ve çeflitli çevreler hala imha neden o zaman gerçeklefltirilmedi diye sorgulama yap›yorlar. ‹dam› sürekli tart›flma gündemine getirerek bu amac› canl› tutmaya çal›fl›yorlar. Demek ki idam gündem d›fl› de¤ildi. ‹dam›n önlenmesi ve giderek bofla ç›kart›lmas› durup dururken kendili¤inden olmad›. ‹dam›n olmamas›, idam› yürütecek güçlerin iyi niyetlerinden kaynaklanmad›. Daha da ötesi Kürt sorununu çözmek için bar›flç›l demokratik yaklafl›m göstermelerinden kayna¤›n› almad›. Amaçlar› imha etmekti. Ne var ki o süreçte idam ile imhay› Türkiye’nin ç›karlar›na ters, kendileri aç›s›ndan yanl›fl gördüler, kendilerine daha çok zarar verici buldular. Uzun tart›flma ard›ndan idam ile imha etmenin Türkiye’nin mevcut sistemi ve devlet yap›s› için zarar verici olaca¤›n› de¤erlendirerek onun yerine ideolojik siyasi imhay› gerçeklefltirmeyi kendileri aç›s›ndan daha yararl› görüp böyle bir karara gittiler. ‹dam bu temelde gerçekleflmedi. Esas olarak ta Önderli¤in yaklafl›mlar› ve örgütün Önderli¤i izleyen direniflçi tutumu ve tasfiye olmama, birli¤i koruma durufluyla önlendi. Halk›n Önderlik etraf›nda kenetlenme-

siyle önlendi. Uluslararas› komployu yürüten güçlerin bundan duyduklar› korku, yaflad›klar› telafl sonucunda idamdan vazgeçmek zorunda kald›lar. O dönem ABD d›fliflleri bakan› Merlyn Olbright’›n sözleri hala haf›zalar›m›zda canl›l›¤›n› koruyor. Tepki bekliyorduk ama bu kadar›n› da beklemiyorduk, diyerek yaflad›¤› floku, tafl›d›¤› korkuyu itiraf etmek zorunda kalm›flt›. E¤er idam yap›lmad›ysa duyulan bu korkudan dolay› yap›lmad›. ‹dam›n kald›r›lmas› ard›ndan çürütme politikas› devreye sokuldu. Fiziki imha ile PKK’nin tasfiyesini gerçeklefltiremeyenler ‹mral› izolasyon ve iflkence sistemini gelifltirerek, çürütme politikas› dedi¤imiz politik yöntemle Önderli¤in ideolojik, siyasi imhas›n› gerçeklefltirmek ve buna dayanarak PKK’yi tasfiye etmek istediler. Sosyal demokrat Ecevit liderli¤inde sosyal demokratlar, milliyetçiler ve liberaller hükümetteydiler. Sosyal demokratl›¤a dayanarak Önderli¤in demokratik çözüm formülasyonu teorik ve programsal olarak bofla ç›kart›lacakt›. Sosyal demokrat ve bütün e¤ilimlerin içinde bulundu¤u hükümet zaman›nda Önderli¤in çal›flma imkanlar› ortadan kald›r›larak, yeni düflünce üretmesi engellenecek, bunun sonucu PKK kendisini yenileyip yeniden yap›land›ramayacak, dolay›s›yla da da¤›lma ve tasfiye ortaya ç›kacakt›. Ecevit hükümeti bu yönlü büyük çaba gösterdi. Avrupa Birli¤ine girifl çerçevesinde inkâr ve imha siyasetini yeni koflullarda devam›n› sa¤layacak yasalar ç›kar›ld›. Türkiye Meclisi adeta bir yasa fabrikas› gibi çal›flt›. Birinci paketten bafllad› onuncu, yirminci paketlerle güya Türkiye’yi demokratiklefltiren, AB’ye girifl için haz›rlayan yasal düzenlemeler yapt›lar. Bunlar›n amac› asl›nda Önderli¤in, PKK’nin dayatt›¤› Kürt soru-

Çürütme politikas› yenilgiye u¤rad›

ew e. c

bofla ç›kar›lmas›nda onlar›n bu direniflleri belirleyici olmufl ve daha sonraki direniflleri mayalam›flt›r. Bilindi¤i gibi imhay› idam yöntemi ile gerçeklefltiremeyince hukuki süreci devreye koydular. Bu süreçte Önder Apo’nun gelifltirdi¤i ideolojik yenilenme, stratejik de¤iflim ve yeniden yap›lanma temelinde izlenen politikalar, halk›n önderlikle ve hareketle birleflen sa¤duyulu yaklafl›mlar› ile hareketin tasfiyesine f›rsat vermeyen yaklafl›mlar sergilendi.

nuna demokratik çözüm aray›fl›n› bofla ç›kartmakt›. Sonuçta Ecevit hükümetinin çabalar› bofla ç›kt›. Görüldü ki Ecevit’in demokrasi anlay›fl›, AB çerçevesinde yasal düzenlemeler yapmalar› hiçbir sonuç vermiyor. Zaten ç›kan yasalar›n birço¤u pratikleflmedi ya da pratikte ifllemez hale getirildi. Zaten Kürt sorunu çözülmeden her yasal düzenlemenin bir aldatmaca ve oyun olaca¤›n› Türkiye sistemini tan›yan herkes bilebilir.

om

6

Bir çoklar›n›n zor, imkans›z ve asla gerçekleflmez gördü¤ü bir biçimde Önderlik, Ecevit demokrasisini ve o temelde Türkiye’nin demokratikleflme zihniyetini teflhir eden, bunlara karfl› alternatif olarak Kürt sorunun Ortado¤u çap›nda demokratik çözüm program›n› ortaya koyan kapsaml› teorik de¤erlendirmeleri gelifltirdi. Halbuki tüm hesaplar kurulan ‹mral› sistemiyle Önderli¤in bu de¤erlendirmeleri yapma gücünün ortadan kald›r›lmas›yd›. Önder Apo yo¤unlaflsa ve çözümleyici duruflu ortaya koysa da izolasyonla ve birçok engelleme yöntemiyle bunlar›n örgüte ve halka ulaflmas› engellenecekti. ‹mral› sistemi esas olarak da tüm uluslararas› komplocular ad›na Önderli¤in Kürt siyaseti, dolay›s›yla Ortado¤u ve Türkiye siyaseti üzerindeki etkisini ve halklara ulaflmas›n› engellemekti. Ancak Önderlik büyük bir yarat›c›l›kla ve durufluyla bunlar› bofla ç›kard›. Hem yo¤unlaflma ve de¤erlendirmelerini güçlü biçimde yapt›, hem de yasal çerçevedeki haklar›n› ucu ucuna kullanarak bu düflüncelerin örgüte ve halka ulaflmas›n› sa¤lad›. “Demokratik uygarl›k manifestosu” diye tan›mlad›¤›m›z de¤erlendirmeler ve daha sonraki yo¤unlaflmalar böyle geliflti. Bu yepyeni bir teorik düzeydi, düflünsel durufltu. Süreç gelifltikçe bu düzey daha da geliflti ve sistemleflti. Örgütün kendisini yenilemesi, yeniden yap›land›rmas› için teorik ideolojik çerçevenin kapsaml› bir biçimde ortaya konmas› gerçekleflti. Sonuçta çürütme politikas› yenilgiye u¤ram›fl oldu.


Haziran 2008 SERXWEBÛN

AKP beklenildi¤i gibi rolünün gereklerini yerine getirmeye çal›flt›

baflar›s›z k›l›nabilir, Kürt halk› Önderlikten ve PKK’den kopar›labilir diye düflündüler. Bu amaçla iktidara getirilen AKP, beklenildi¤i gibi rolünün gereklerini yerine getirmeye çal›flt›. AKP hükümeti de en az Ecevit hükümeti kadar uluslararas› komplo çerçevesinde rolünü oynamak istedi. Dinci propagandayla hem komplonun uygulan›fl biçimi gizlenmeye, hem de tecrit ve izolasyon sürdürülmeye çal›fl›ld›. AKP’nin politikalar›n› tamamlay›c› biçimde örgüt içinde de provokatif tasfiyeci e¤ilimi dayatarak hareketi bölüp parçalama temelinde tasfiyeyi ön gördüler. Özellikle Irak savafl› ve Irak savafl›n›n ortaya ç›kard›¤› koflullara dayanarak flimdiye kadar Avrupa üzerinden dayat›lm›fl olan provokatif tasfiyeci e¤ilimi bu sefer Irak’› ele geçirmifl ABD üzerinden pratiklefltirmeye yöneldiler. Bunlarla çürütme poli-

d›. Esas olarak ideolojik planda nas›l ki Ecevit demokratl›¤› Kürt sorunun Ortado¤u çap›nda demokratik çözüm program› temelinde bofla ç›kart›ld›ysa demokratik konfederalizm çizgisinde halk›n demokratik yaflam›n›n örgütlenmesi temelinde de AKP’nin sahte dinci yaflam projesi bofla ç›kart›lm›fl oldu. 1 Haziran At›l›m› elbette bir örgütsel at›l›md›. Provokatif, tasfiyeci, bozguncu, bölücü, da¤›t›c› sald›r›lara karfl› örgütün Önderlik çizgisinde birli¤ini, toparlanmas›n› sa¤lad›.

ne te we .c om

‹mral› mücadelesini kazanan Önder Apo oldu. Parti ve halk kazand›. Sosyal demokrat, liberal ve milliyetçi e¤ilim birlikte yenilgiye u¤ray›nca geriye sa¤lam kalm›fl olan dinci e¤ilim iktidara tafl›nd›. AKP’nin parti bile olmadan tek bafl›na iktidar olmas› böyle gündeme geldi. Baz›lar› bunu Türkiye’nin yönelimine, baz›lar› da Tayyip Erdo¤an’›n demagojik gücüne ba¤l›yorlar. AKP çekirde¤inin genç dinamik olmas›na ba¤layanlar da var. Bunlar birer etken olabilirler ama tali etkenlerdir. Esas olan sürecin ihtiyaçlar› ve buna cevap verecek siyasal aktörün ne olmas› gerekti¤idir. AKP’nin iktidar olmas›n› bu çerçevede almamak, daha bafltan büyük siyasi yan›lg›lar ortaya ç›kar›r. Ya da AKP’nin demagojisine hakl›l›k ve

7

“‹mral› mücadelesini kazanan Önder Apo oldu. Parti ve halk kazand›. Sosyal demokrat, liberal ve milliyetçi e¤ilim yenilgiye u¤ray›nca geriye sa¤lam kalm›fl olan dinci e¤ilim iktidara tafl›nd›. AKP’nin tek bafl›na iktidar olmas› böyle gündeme geldi. Baz›lar› bunu Türkiye’nin yönelimine veya Tayyip Erdo¤an’›n demagojik gücüne ba¤l›yorlar. AKP çekirde¤inin genç dinamik olmas›na ba¤layanlar da var”

tikas› baflar›ya götürülmek istendi. 1 Haziran At›l›m› AKP’nin ABD ile ittifak halinde gelifltirdi¤i bu yeni sald›r›y› bofla ç›kartmak için bir direnme hareketi olarak gündeme geldi. 1 Haziran At›l›m› nedir, nas›l gündeme geldi, neden ihtiyaç duyuldu, kapsam› ve çerçevesi nedir? Diye soruldu¤unda bu gerçeklikleri görmek gerekir. 1 Haziran At›l›m› çürütme politikas›n›n AKP eliyle ve çok yönlü bir planlama temelinde yürütülmesine karfl› gelifltirilen bir direnifl hamlesi oldu. Önderli¤imizin ayn› süreçte PKK’nin inflas› temelinde partileflme hamlesi olarak ortaya ç›kt›. Dolay›s›yla ayn› zamanda bir ideolojik ve örgütsel at›l›md›. Bir Halk› Savunmak kitab›nda Önderlik, Kürt halk›n›n özgür demokratik yaflam›n›n nas›l olmas› gerekti¤ini ortaya koyarak AKP dincili¤inin sahte yaflam önerilerini bofla ç›kard›. Onun afl›lmas›n› sa¤la-

ww

w.

meflruiyet kazand›r›l›r. Ne Tayyip Erdo¤an’›n demagoglu¤u ne AKP çekirde¤inin gücü, ne de baflka bir tali etken bu geliflmede rol oynad›. AKP’nin iktidara tafl›nmas›nda temel etken uluslararas› komplocu güçlerin iç ve d›fl politik nedenlerden dolay› bir dinci iktidara ihtiyaç duymalar›yd›. ABD’nin ihtiyac› da buydu Türkiye devletinin ihtiyac› da buydu. Ordu da buna ihtiyaç duydu. Sonuçta herkes destek verdi. O süreç hat›rlan›rsa engelleyici hiçbir çal›flman›n olmad›¤› görülür. Tayyip Erdo¤an ve çevresi de bu ihtiyac›n gereklerini yerine getirir biçimde davrand›lar. Ön görülen rolün iyi aktörleri oldular. Bu temelde yenilenen, sadece çürütme politikas›n›n dinci AKP eliyle planlan›p yürütülmesiydi. Uluslararas› komplo bu biçimde yürütülür, baflar›ya gider diye düflündüler. AKP’nin sahte dincili¤ine dayan›larak Önderli¤in demokratik çözüm projesi

AKP hükümeti sonun bafllang›c›n› yaflar hale gelmifltir

1 Haziran Hamlesi siyasi ve askeri mücadele alan›nda önemli geliflmeler sa¤lad›. Gerilla pasif savunmadan aktif savunmaya geçti. Uluslararas› komploya karfl› halk serh›ldan›n›n her alanda gelifltirilmesini öngördü. Nitekim k›sa sürede yaratt›¤› sonuçlarla AKP eliyle yürütülmek istenen çürütme politikas›n› bofla ç›kard›. 2005 yaz›na gelindi¤inde AKP hükümeti sonun bafllang›c›n› yaflar hale gelmiflti. Bunun üzerine uluslararas› gericilik 1 Haziran At›l›m› temelinde geliflen yeni Kürt özgürlük ve demokrasi hareketine karfl› yeni bir sald›r› konsepti gündeme getirdi. 22 A¤ustos 2005 Milli Güvenlik Kurulu toplant›s›nda topyekûn savafl konsepti kararlaflt›r›ld›. Hem Ecevit yönetimi hem de Tayyip Erdo¤an yönetimi temelinde yürütülen çürütme politikas› baflar›s›z k›l›n›nca Türkiye yönetimi ve uluslararas› gericilik yeniden bir imha ve tasfiye konseptini planlay›p uygulamaya soktu. Bu yeni bir durumdu. 2005 A¤ustosundan bu yana Türkiye yönetiminin uluslararas› gericilikten de ald›¤› güçle uygulad›¤› politikalar ve uluslararas› komployu baflar›ya götürmek için yürüttü¤ü sald›r›lar bu yeni konseptin sonucudur. Bu konseptin çerçevesi ve içeri¤ini bafltan tam anlayamam›fl olsak da iki y›ll›k pratik içinde bunlarda netleflti. Önder Apo’ya fiziki imhan›n yeniden dayat›lmas› bu topyekûn savafl konseptinin önemli bir yönüdür. ‘98-99 y›llar›nda gerçeklefltirilemeyen fiziki, ard›ndan siyasi imhan›n bofla ç›kart›lmas› sonucunda yeni-


SERXWEBÛN Haziran 2008 Ne kadar kabul etmesek de gerçekleri görmek, anlamak, onun gereklerine göre davranmay› bilmek belki sonuç verebilir. ‹nflallah böyle de¤ildir, diyerek hareket edemeyiz. Bu kendini kand›rmaktan, gerçeklere göz kapatmaktan baflka bir anlama gelmez.

Türkiye yeni ittifaklar temelinde tampon bölge oluflturmaya çal›fl›yor

Türkiye-Irak, Türkiye-‹ran, Irak ‹ran s›n›r hatlar›n›n gerilla taraf›ndan temel üstlenme alan› olarak kullan›lmas›n› önleyerek gerillay› dar alanlarda s›k›flt›r›p kuflatarak s›n›rl›, etkisiz, marjinal bir güç konumuna düflürmeyi hedefliyorlar. Bu plan temelinde iki y›ld›r savafl yürütüyorlar. Yaflar Büyükan›t, ‹lker Baflbu¤ ikilisinin stratejik yaklafl›m› budur. Topyekûn savafl konsepti temelinde gerillaya dönük yaklafl›m budur. Halka dönük sald›r›lar da mevcut konseptin bir parças›d›r. Demokratik siyasete, bas›n ve kültürel kurumlar›m›za, sosyal ve ekonomik çal›flmalar›m›za dönük sald›r›lar var. Kuzey Kürdistan’da, Türkiye’de bu sald›r›lar geliflti¤i gibi ‹ran’la Suriye’yle ittifak yaparak, dolayl› ve dolays›z Kürt milliyetçili¤i üzerinde bask› uygulayarak Kürdistan’›n di¤er parçalar›nda da bu bask› ve sald›r›lar› gelifltirme durumu var. Avrupa’yla, Amerika’yla, Asya’n›n çeflitli ülkeleriyle Türkiye’nin bütün imkanlar›n› pazarlama temelinde kurduklar› iliflkilerle PKK’nin terör örgütü ilan edilmesini kendileri için önemli görüyorlar. Böylece Türkiye içinde ve d›fl›nda demokratik siyasi çal›flmalar›m›z üzerinde bask› kurulmas›n› hedefliyorlar. Nitekim Avrupa ülkelerinde süreklileflen bask› ve tutuklamalarla karfl›laflmaktay›z. Böylece her yerde halk›n örgütlülü¤ünü da¤›t›p, direnme gücünü zay›flatarak özgürlük ve demokrasi hareketinin geliflimini durdurmay› öngörüyorlar. Onlar için esas olan devrimci çizginin tasfiye edilmesi, Önderli¤in imhas›, gerillan›n ezilip marjinal k›l›narak kontrol alt›na al›nmas›d›r. Bu temelde devrimci e¤ilimin imha ve tasfiye edilmesini, PKK’nin ortaya ç›kartm›fl oldu¤u gücün tekrar sistemin içine çekilip eritilmesini öngören bir plan dahilinde hareket ediyorlar. Bu amaç do¤rultusunda yürüttükleri ideolojik mücadeleleri var. Gece gündüz demeden, 24 saat karfl›t propaganda yürütüyorlar. Emperyalizmin, sömürgecili¤in propaganda organlar› özel savafl kapsam›nda insanlar›m›z›n beynini yüre¤ini felç etmek için her türlü yöntemi, yalan› ve demagojiyi mubah görüyorlar. Dip-

ew e. c

Di¤er yandan gerillaya dayat›lan bir sald›r› konsepti var. Bu savafl konseptinin çerçevesini de bu savafl› yürüten güçler aç›kça ortaya koydular. ‘Gerillaya kat›l›m› durdurmak ve kazanma umutlar›n› k›rmak gerekir’ diyorlar. Da¤a ç›km›fl olanlar› vurarak, ya da korkutarak, kaç›rtarak azaltmak, marjinal konuma çekmeyi hedefliyorlar. Bunun için aileleri kullanma da dahil her türlü yol ve yöntemi devreye koyarak, her türlü fliddeti sald›r›y› uygulay›p korkutucu ürkütücü panik yarat›c› etkide bulunarak gerillay› da¤›tmak istiyorlar. Devreye soktuklar› bir di¤er yöntem de gerillaya karfl› yürüttükleri savafl› özel e¤itilmifl bir orduyla yürütmeyi esas almalar›d›r. Bunun için bir sürü çal›flma yürüttüler. Böyle bir ordular› da var. Ve yine ittifaklarla yaratt›¤› siyasi güçle sonuç almak istiyorlar. ‹ran, Suriye ve Irak’› da bu ittifaka katmak istiyorlar. ABD’nin, Avrupa’n›n deste¤ini al›yorlar. Tüm bu d›fl iliflkilere dayanarak tampon bölge yaratmay› ön görüyorlar. Gerillan›n temel üstlenme bölgesini ortadan kald›rarak,

ww

w.

ne t

den fiziki imha gündeme getirilmifl bulunuyor. Elbette bu içinde bulunulan siyasi koflullara göre yap›l›yor. Bu temelde ‹mral› Adas› fiziki imha sistemine dönüfltürülmüfl durumda. Fiziki ve psikolojik iflkence had safhada oldu¤u gibi bir de kronik zehirleme temelinde bir imha dayat›lm›flt›r. Bu konuda baz› bulgular› ortaya ç›kard›k, aç›klamalar gelifltirdik. Daha fazlas›n› ortaya ç›kartma imkan›m›z ve gücümüz yok. Uluslararas› kurulufllar böyle bir durumun olmad›¤›n› söylüyorlar ama Önderli¤in fiziki durumuna iliflkin yap›lan tahliller bizim ortaya ç›kard›¤›m›z bulgular› do¤ruluyor, hatta daha fazlas›n› do¤ruluyor. Onlar bulgular için, bir zehirleme giriflimi de¤il de, farkl› aç›klamalar› getiriyorlar. Bizim inceletti¤imiz uzmanlar ise bu durumun zehirleme oldu¤unu söylüyorlar. Gayet aç›k ve iddial› olarak Önderli¤in yaflad›¤› bir çok fiziki rahats›zl›¤›n buradan kaynakland›¤›n› belirtiyorlar. Gerçek durum budur. Fiziki imhaya yönelik ortaya ç›kard›¤›m›z gerçekler yan›nda bir de ideolojik siyasi mücadelenin mevcut durumu var. Bu temelde de çözümlemeler yap›yoruz. Önderli¤imize yaklafl›m›n ne oldu¤u bu temelde de ortaya ç›k›yor. Bu nedenle yaln›z siyasi olarak de¤il, Önderli¤imizin sa¤l›¤›na yönelik yapt›¤›m›z de¤erlendirmeler de gerçekçi ve do¤ru de¤erlendirmelerdir. Önder Apo’ya yönelik fiziki imha sürecinin dayat›ld›¤›ndan kuflku duymamak gerekir. Ne kadar ac› da olsa gerçek budur. Kimse kendini yan›ltmamal›, bu konuda niyetlerimizle hareket etmemeliyiz.

om

8

HPG’nin düflürdü¤ü helikopter


Haziran 2008 SERXWEBÛN d›r› yürüttüler. Buna karfl› baharda halk direnifle geçti. Bu konsepte karfl› 2006 fiubat, Mart, Nisan ay›nda halk›n gelifltirdi¤i serh›ldanlar tarihi de¤erdeydi. Amed’den bafllayarak Kürdistan’a yay›lan ve tarihi de¤erde olan bu serh›ldanlar, imha konseptini deflifre etti¤i gibi, tasfiye plan›n› daha bafltan sekteye u¤ratt›. Ulusal ve uluslararas› düzeyde Kürt halk›n›n mücadele gücünün ve kararl›l›¤›n›n oldu¤u bir daha görüldü. AKP’nin savafl hükümeti olan yüzünü a盤a ç›kard›, maskesini düflürdü. Tayyip Erdo¤an’›n ne kadar öfkeyle bu direnifllere sald›rd›¤›n› iyi biliyoruz. Kad›n, çocuk demeden her kese gerekli cezay› veririz, diyerek katliam aç›klamas› yapmaktan geri durmad›.

geliflen direnifl karfl›s›nda kurtarmak istiyordu. Geliflen direnifl sadece Türkiye yönetiminin de¤il, bu güçlerin de iliflkilerinde ve politikalar›nda sorunlar yarat›yordu. Öte yandan savafl›n yaratt›¤› sosyal ve ekonomik s›k›nt›lardan kurtulmak isteyen çevrelerin de benzer istemleri ve de¤erlendirmeleri oluyordu. Nitekim ateflkes ça¤r›lar› oldu ve bunu Önderli¤e kadar götürdüler. Baz› çevreler bu konuda oldu bitti de yapt›lar. Örgütü atlayarak do¤rudan Önderli¤e ulafl›p, Önderli¤i ateflkese mecbur b›rakmaya yöneldiler. Önderlik olumlu yaklaflmasayd› savafl›n sorumlusu haline getirerek üzerinde bask› uygulanacakt›. Böyle komplocu yaklafl›mlar da oldu. Sonuçta 1 Ekim 2006’da beflinci kez tek

ne te we .c om

lomatik iliflkilerimizi siyasi çal›flmalar›m›z› yok edebilmek için gece-gündüz sald›r› içindeler. Örgütlülü¤ümüzü da¤›tabilmek için her türlü bask›, iflkence, tutuklama uyguluyorlar. Bunu çeflitli biçimde planlama temelinde yürütüyorlar. Bunu yürütürken içeride ve d›flar›da siyasal mutabakat sa¤lamay› esas al›yorlar.

9

Genelkurmay›n konseptine AKP yönetimi teslim oldu

“Genelkurmayla hükümet aras›nda yaflanan mücadele sonuçta topyekûn

savafl konsepti temelinde PKK’ye karfl› Genelkurmay-AKP’nin birlikte savafl yürütme uzlaflmas›n› beraberinde getirdi. 2006 bahar›nda bu temelde bir

planlama gelifltirdiler. Ad›: PKK’yi tasfiye plan›yd›. Terörle mücadele kurulu bunu planlad› hükümet onaylad›. Bu plan› Genelkurmayla birlikte yapt›lar. Yo¤un bir sald›r› yürüttüler”

Ateflkes süreci bizim için bir mücadele süreciydi

2006 y›l› boyunca gerillan›n direnifli önemli bir düzey kazand›. Gerillan›n halk serh›ldan›ndaki direniflçi duruflu süreklilefltirip boyutland›rmas› yap›lan planlar› bozdu. Türkiye yönetimi yeni bir imha ve tasfiye plan›n› gündeme koymuflken geliflen bu direnifl bir bütün olarak devleti ciddi bir biçimde zorlad›. Böyle olunca direnifli zay›flatmak ve Türkiye yönetiminin zorlanmas›n› hafifletmek üzere çeflitli çevreler devreye girdiler. ABD’den DTP’ye, Avrupa parlamentosundan Güney Kürdistan yönetimine kadar bir çok çevre dolayl› ve dolays›z ateflkes istemlerini dile getirdiler. Mevcut durumu bar›flç›l demokratik bir çözümü aramak için uygun koflullar sunan bir durum gibi de¤erlendirdiler. Böyle bir sürecin geliflebilece¤i konusunda iyimser mesajlar ilettiler. Asl›nda bir ço¤u Türkiye yönetimini

ww

w.

2005 A¤ustosundaki önemli kararlaflma etraf›nda Türkiye yönetiminin birli¤ini yaratmak üzere yo¤un bir çaba harcad›lar. fiemdinli olay› bu konuda bir araç olarak kullan›ld›. Yaflar Büyükan›t hala ‘ben orada yarg›lanmak istendim’ diyor. Böyle bir yarg›lanma durumu ç›kt›. fiemdinli olay› etraf›nda geliflen mücadele sonucunda ortaya ç›kan flu oldu; topyekûn savafl konsepti temelinde Genelkurmay ile AKP yönetiminin uzlaflmas› sa¤land›. Daha do¤rusu Genelkurmay›n bu konseptine AKP yönetimi teslim oldu. fiemdinli olay› etraf›nda geliflen böyle bir dönüm noktas›n› ifade etti. Bu uzlaflmay› sa¤lamak için fiemdinli olay› bilinçli mi yap›ld›, halen belli de¤ildir. Biz fiemdinli olay›nda devlet baflar›s›z kald›, kirli savafl a盤a ç›kt›, de¤erlendirmesi yapt›k. Bilemeyiz, belki de bilinçli deflifre olmas›n› sa¤layacak böyle bir olay yaratt›lar. Hükümet üzerinde bask› kurmak, hükümetin topyekûn savafl konseptine teslim olmas›n› sa¤lamak üzere bir bask› arac› olarak kullanmak amac›yla deflifre edilmifl olmas›n› yad›rgamayal›m. Nitekim fiemdinli olay› etraf›nda Genelkurmayla hükümet aras›nda yaflanan mücadele sonuçta topyekûn savafl konsepti temelinde PKK’ye karfl› GenelkurmayAKP’nin birlikte savafl yürütme uzlaflmas›n› beraberinde getirdi. 2006 bahar›nda bu temelde bir planlama gelifltirdiler. Ad›: PKK’yi tasfiye plan›yd›. Terörle mücadele kurulu bunu planlad› hükümet onaylad›. Bu plan› Genelkurmayla birlikte yapt›lar. 2006 y›l› boyunca belirtti¤imiz yönlerden uygulamaya koydular. Yo¤un bir sal-

yanl› ateflkes gündeme geldi. Biz de bu oyunlar› bozmak ve ça¤r› yapan güçlerin gerçek yüzlerini a盤a ç›karmak üzere ateflkesi pratiklefltirdik. Topyekûn savafl konsepti temelinde gelifltirilen sald›r›lar› ateflkesle karfl›lay›p bofllu¤a düflürerek, baflar›s›z k›lmak amac›yla bu süreli tek yanl› beflinci ateflkes sürecini gerekli gördük. Ateflkes süreci bizim için bir mücadele süreciydi. Ateflkesi pratiklefltirirken böyle bir süreç oldu¤unu görüp, buna göre davran›lmas› gerekti¤ini kararlaflt›rd›k. Bir çözüm olabilir umudunu da koruduk ve bu yönlü bir yaklafl›m da gösterdik. Stratejik de¤er verdi¤imiz Kürt sorunun bar›flç›l demokratik çözümü geliflebilir miydi? Son bir kez bunun aray›fl› gündeme getirildi. Önderli¤imiz bu do¤rultuda gerçekten de samimi yo¤un bir çaba içerisinde oldu. Ne var ki ça¤r› yapanlar›n hiç birisi pratikleflen bu ateflkese sahip ç›kmad›. Daha ilk günden sald›r› içine giren Türk devletine karfl› bir tutum koymad›. Asl›nda


SERXWEBÛN Haziran 2008

10

aray›fl›na girdi. Tayyip Erdo¤an ve Yaflar Büyükan›t’›n Dolmabahçe görüflmesiyle yeni bir uzlaflma sa¤land›.

om

DTP’yi imha konseptine katamay›nca ürkütmeye çal›flt›lar

ew e. c sald›r›lar›n› bofla ç›kartm›flt›. Ateflkes konumumuzu da bu tür sald›r›lar› bofla ç›karmada belirli düzeyde kulland›k. Önder Apo’ya dönük zehirleme fark edilip teflhir edilmiflti, ona karfl› bir direnifl süreci bafllat›lm›flt›. Bu direnifl Türkiye’yi 2007 Nisan’›nda bir krize sokmufltu. Cumhurbaflkanl›¤› seçimi sürecindeki krizin alt›nda kesinlikle bu gerçek vard›r. Abdullah Gül’ün adayl›¤› ve baflka etkenler bu krizi yaratm›fl de¤ildir. Baz›lar› böyle yüzeysel yorumlar yapt›lar. Zaten Türkiye’de Kürt sorununun ortaya ç›kard›¤› siyasi sorunlar itiraf edilmedi¤i için birçok siyasal sorun yüzeysel de¤erlendirmelere tabi tutulmaktad›r. E¤er baz›lar›n›n yapt›¤› de¤erlendirmeler do¤ru olsayd› daha sonra Abdullah Gül cumhurbaflkan› olmazd›. Ne adayl›¤›na, ne de cumhurbaflkanl›¤›na kimse engel olmad›. Bir y›ld›r da cumhurbaflkanl›¤› yap›yor. Besbelli ki öyle çok ciddi bir itiraz ve engel yok. Peki, o zaman 2007 Nisan’›ndaki o k›z›l k›yamet niye koptu! 2006 bahar›nda PKK’yi imha ve tasfiye plan› baflar›s›z olunca AKP, uzlaflmay› bozucu bir tutum içine yöneldi, bu Genelkurmayda ciddi bir korku ve endifle yaratt›. AKP’nin gevflek yaklafl›mlar›yla PKK’ye karfl› mücadelede baflar›l› olamayacaklar›n› düflündüler. Bunun üzerine Genelkurmay 27 Nisan muht›ras›n› gelifltirdi. e- muht›ra Kürt toplumunu katliamla tehdit ediyor, AKP’ye ciddi bir uyar› anlam›n› ifade ediyordu. Dedi¤imizi yapmazsan PKK gibi karfl›m›za al›r›z, tehdidini içeriyordu. AKP yönetimi bu mesaj› ald›, yeniden bir uzlaflma

ww

w.

ne t

bu süreçte flunu gördük ve iyi anlad›k. Direnifl bir çok d›fl ve iç gücün, çeflitli çevrelerin ç›karlar›n› zorluyor. Bu güçlerde rahats›zl›k yarat›yor. Bu nedenle herkes kendisini rahatlatmak için direniflin durmas›n› istiyor. Ancak bu güçler bu rahats›zl›¤› ve istikrars›zl›¤› yaratan neden nedir, bu direnifl nerden kaynaklan›yor, bunu görmek istemiyorlar. Bu geçe¤i gündemlerine alm›yorlar. Kürt sorunu diye bir duyarl›l›k ve Kürt sorununu çözmek gibi bir yaklafl›m ve plan hali haz›rda hiç kimsenin gündeminde yok. ABD ve Avrupa’n›n yaklafl›mlar›nda bunu görmekteyiz. Türkiye’nin çeflitli kurumlar›n ve çevrelerin tutumlar›nda da bunu gördük. Güney Kürdistan yönetimi aç›s›ndan da benzer durum söylenebilir. Güneyliler kendilerini de rahatlamas› için baz› geliflmeleri isteyebilirler, ama bu tür bir geliflmeyi sa¤lamada her hangi bir güçleri de, kararl›l›klar› da bulunmuyor. Özcesi, baz›lar›n›n gündeminde Kürt sorunun çözümü yok, baz›lar›n›n da öyle güçleri yok. Sonuçta beflinci ateflkes süreci de her hangi bir çözüm üretmeden baflar›s›zl›kla sonuçland›. Bir taktik süreç olarak kald›. Ateflkesin sonuçsuz kalmas› ve ortaya ç›kan siyasal geliflmeler temelinde 2007 May›s’›nda yeni bir durum de¤erlendirmesi yapt›k. Zaten Türkiye yönetimi de yeni bir durum de¤erlendirmesi içerisindeydi. Çünkü önceden planlad›¤› tasfiye konseptini baflar›yla hayata geçirememiflti. Biz de ateflkesi bir stratejik baflar›ya dönüfltürememifltik. Ancak Gerillan›n direnifli ateflkes süresi boyunca yürütülen imha

Bu uzlaflmaya dayal› yeni bir sald›r› plan›n›n oluflturulmas› ve bu plan› yürütecek yönetimin ortaya ç›kar›lmas› için 22 Temmuz erken seçimleri gündeme girdi. Sonuçta hükümet ve meclis kendini yeniledi. Dolmabahçe uzlaflmas› temelinde Gül’ün cumhurbaflkan› olmas›na yönelik itirazlar kald›r›ld›. Bu tek yönlü, PKK’yi imha amaçl› savafl yürütme üzerine bir uzlaflmayd›. Hükümetin program› böyle bir sald›r› konseptini içerdi. Bu uzlaflmaya muhalefet önemli oranda kat›ld›. Seçimlerden sonra CHP ve MHP’ye giderek, PKK’yi yok edece¤iz, bu konuda ABD ve Avrupa’dan destek al›yoruz, dediler. CHP ve MHP biz size destek veriyoruz. Tüm yaklafl›mlar›m›z da sizin elinizi güçlendirme temelinde olacakt›r, dediler. DTP’yi buna katmak için yo¤un bask› uygulad›lar. DTP’yi imha konseptine katmasalar da en az›ndan etkisiz k›l›nmas› için çal›flt›lar. Bir sürü il baflkan›n› ve yöneticisini tutuklad›lar, kapatma davas›n› gündeme getirdiler, meclis grubunun üzerine gittiler. DTP’yi istedikleri düzeyde olmasa da ürküttüler. Onlar› PKK’ye karfl› topyekûn savafl plan›n›n içine katamay›nca böylece etkisizlefltirmeyi ön gördüler. Türkiye içinde PKK’yi ezme temelinde bir siyasal mutabakat oluflturdular. Öyle ki, liberal çevreleri, hatta sol denen bir k›s›m kesimleri de bu mutabakat›n destekçisi ve sözcüsü haline getirdiler. Ard›ndan bu mutabakat› bölge ve uluslararas› düzeyde geniflletmeye yöneldiler. ‹ran’la görüfltüler, Suriye ile görüfltüler Irakla görüflmeye çal›flt›lar. Zaten önceden bu yönlü ittifaklar› vard›. Ancak kapsaml› ve yo¤unlaflt›r›lm›fl böyle bir savafl planlamas› temelinde ‹ran’la Suriye’yle üçlü ittifaklar gelifltirdiler. Bunu bölgesel konsept haline getirdiler. 5 Kas›m Bush Erdo¤an görüflmesine böyle bir zeminde


Haziran 2008 SERXWEBÛN

11 lifltirdiler. AKP ile bu kadar uzlaflmalar› böyle bir düflünceye dayan›yordu. Bu durum Genelkurmay›n 90’l› y›llardaki politik yaklafl›mlar›n›n de¤ifltirilmesini ifade ediyordu. Bütün Kürt varl›¤›n› birlikte hedefleyen bir imha sald›r›s›n› böyle bir plan, konsept ve ittifak temelinde gerçeklefltirmek istediler. Özellikle 2007 bahar›ndan sonra daha da gelifltirilen ve pratiklefltirilen sald›r›lar› bu çerçevede anlamal›y›z. Biz de buna karfl› ikinci 18 May›s kararlaflmas› dedi¤imiz bir yeni kararlaflmay› 2007 bahar›nda sa¤lad›k. Zaten daha önce Önderlik k›fl boyu sürecin de¤erlendirmelerini yapt›, biz de bu temelde tart›flt›k. Ocak sonu

ker Baflbu¤’un yaklafl›mlar› temelinde Kürtlerin hepsini hedeflemeyi öngördüler. Yapacaklar› etkili sald›r›larla Güneyli güçleri ürkütmeyi planlar›n›n bir parças› olarak gördüler. Öte yandan güneyli güçlerle iliflkileri ve 1990’lardaki bu yönlü devlet politikas›n›n yanl›fll›¤› konusunda özelefltiri vermifllerdi. ‹lker Baflbu¤’la Yaflar Büyükan›t, KDP ve YNK ile ittifak yaparak PKK’ye ve Refah Partisine sald›r› yürütmeyi yanl›fl buldular. Tersine dincilikle siyasi ‹slamla uzlaflarak Kürt’ün milliyetçisine de özgürlükçüsüne de Kürtlük ad›na ne varsa hepsine birlikte sald›rman›n daha do¤ru politika olaca¤›n› savundular. Onlar›n düflüncesi görüflleri buydu, bunu aç›kça da ifade ettiler. Buna göre siyaset de ge-

fiubat bafl›nda HPG 4. Konferans› bu süreci de¤erlendirdi. Ateflkesin baflar›l› geliflmedi¤ini, her hangi bir olumlu sonuç ortaya ç›karmad›¤›n›, bu biçimde devam etmesi durumunda May›s’tan itibaren yeni bir direnifl sürecinin, güçlü bir aktif savunma savafl›n›n daha yo¤unluklu daha düzeyli bir biçimde gelifltirilmesini kararlaflt›rd›. May›s’ta da Kongre Gel 5. Genel Kurulu süreci de¤erlendirerek bu temelde aktif savunma direniflinin daha etkili gelifltirilmesi karar›n› ald›. Demokratik konfederalizmin inflas› temelinde Kürt sorununun çözümünü, serh›ldan› ve gerillay› gelifltirerek siyasi gündeme dayatmay› öngören bir karard› bu. Buna ikinci 18 May›s kararlaflmas› dedik. Düflman›n sald›-

r›lar› karfl›s›nda kendi özgürlük sistemimizi kurmay› ve topyekûn savafl konseptine karfl› demokratik direnifli hedefleyen bir kararlaflma oldu.

Zap operasyonu ‹srail’in Beyrut kuflatmas›na benzeyen bir sald›r›yd›

ww

w.

ne te we .c om

gidildi. Türkiye içinde sa¤lanan milli uzlaflma ard›ndan gelifltirilen bölgesel ittifak 5 Kas›m’da uluslararas› ittifaka dönüfltürüldü. Bu temelde aktifleflmifl ve boyutland›r›lm›fl bir sald›r› Kürt özgürlük hareketine dayat›ld›. 5 Kas›m sürecinden sonra geliflen siyasi süreci ve 16 Aral›k’tan itibaren bafllayan hava harekatlar›n›n, bir bütün olarak günümüze kadar yürütülen askeri siyasi sald›r›lar› böyle ele almam›z ve de¤erlendirmemiz gerekiyor. Bu sürecin uluslararas› komplodan fark›, Kürt iflbirlikçili¤inin deste¤inin istenilen düzeyde olmamas›yd›. Güneydeki siyasal güçlere bu sald›r›da önemli yer vermek yerine, Yaflar Büyükan›t ile ‹l-

Seçimler ard›ndan ortaya ç›kan yeni hükümetin çabalar›n› da görüp de¤erlendirerek 9 Ekim 2007’de prati¤e geçirilen Êdi Bese Hamlesini planlad›k. Uluslararas› gericili¤in topyekûn savafl konsepti temelinde gelifltirdi¤i ve komplonun onuncu y›l›na dayatmak istedi¤i yeni imha ve tasfiye sald›r›s›na karfl› biz de hareket olarak Êdi Bese Hamlesi temelinde bir direnifl planlamas› yapt›k. Ekimden itibaren bu planlama temelinde mücadeleyi yükselttik. Bir taraftan düflman sald›r›rken, di¤er taraftan da direniflimiz gelifliyordu. 2007 güzünde özellikle Kas›m sonuna do¤ru halk serh›ldanlar› önemli bir geliflme gösterdi. EkimKas›m sürecinde Gabar ve Oramar’da gerilla direnifli orta yo¤unluklu savunma savafl›ndan aktif savunma savafl› dedi¤imiz çizgide eylemler gelifltirerek belli bir ilerleme sa¤lad› ve etkili sonuçlar› ortaya ç›kt›. 5 Kas›m görüflmesinden sonra geliflen siyasi sald›r›lar› ve operasyonlar› sonuç al›c› olmay›nca Aral›k ortas›ndan itibaren hava sald›r›lar› bafllatt›lar. Bunun planl› bir uygulama oldu¤u daha sonra ortaya ç›kt›. ‹ki ay› aflk›n bir süre medya savunma bölgeleri aral›klarla ama oldukça kapsaml› ve planl› bir biçimde havadan uçak ve helikopter sald›r›lar›yla, karadan da topçu at›fllar›yla dövüldü. Öyle anlafl›l›yor ki bununla mevcut örgütlülü¤ü da¤›tmak, direniflçi duruflu yumuflatmak hedeflenmiflti. 5 Kas›m’dan sonra siyasi olarak gelifltirdikleri sald›r›n›n bu temelde sonuç alaca¤›n› düflünmüfllerdi. Ard›ndan da 21 fiubat 2008’de Ana Karargah› hedefleyen bir kuflatma ve ezme operasyonunu bafllatt›lar. Zap operasyonu asl›nda Aral›ktan itibaren hava sald›r›lar›yla bafllayan operasyonun karadan devam ettirilmesi oluyor. Önce havadan yumuflatmay› sonra karadan da girip ezmeyi ifade ediyordu.


SERXWEBÛN Haziran 2008 ve Irak üzerinde etkinli¤ini ve inisiyatifini artt›racakt›. Amaç bu oldu¤u için bu operasyon Güneyli güçlere bilgi vermeden gerçeklefltirilmifltir.

Türk ordusu KDP’den kendisine engel olmamas›n› istedi

Türkiye bu operasyondan vazgeçseydi bütün itibar› sars›lacakt›

KDP Türkiye’nin isteklerini kabul etmeyince Ana karargah› çembere alacak flekilde kuflatma plan› yürümemifl oldu. Geriye o zaman Türkiye için ya bu sald›r›dan vazgeçmek ya da kendi gü-

“Botan ezilirse bu baflar›dan al›nan güçle yaz bafl›nda Zagros ezilecek, böylece Botan Zagros ve Behdinan alan›n› kapsayan medya savunma bölgelerinden oluflan gerilla üstlenmesi yok edilecekti. Düflman›n askeri plan›n›n hedefi budur. Bu temelde hava sald›r›lar› ve Zap operasyonu gelifltirildi. Zap operasyonu tümüyle 2 Haziran 1982’de ‹srail’in Beyrut kuflatmas›na benzeyen bir sald›r›yd›”

lamalar›ndan da zaten korkmufllard›. 97’de, Güney Kürdistan’da kalmas›n› kabul ettikleri Türk askerlerini flimdi ç›kartam›yorlar. Daha fazla girerlerse hiç ç›kmayacaklar› endiflesiyle bu durumdan korktular ve uzlaflmad›lar. Bu aralar›ndaki krizin derinleflmesine yol açt›. YNK’nin uzlaflt›rma çabalar› da sonuç vermedi. Bir yandan operasyonun sonuçlar›ndan duyduklar› korku, muhtemelen di¤er yandan da ABD’de den ald›klar› destekle Türkiye’nin taleplerini reddeden tutum gösterdiler. ABD’nin ne yapmak istedi¤i ise fazla belli de¤ildi. Belki de k›sa sürede baflar›l› olamayaca¤› bir operasyona izin vererek 1 Mart 2003 tezkeresinin intikam›n› ald›. ABD bir yandan her türlü imkan› verdi Türkiye’yi operasyona sürdü, di¤er yandan da KDP’ye direnebilirsiniz dedi. Geliflmeler bunu göstermektedir. Yoksa ABD dayatsayd› KDP’ye bir çok fleyi kabul ettirebilirdi. En az›ndan böyle bir dayatmada bulunmayarak KDP’ye tutum tak›n-

w.

ww

mas› konusunda cesaret vermifl oldu. KDP’de bunu iyi okudu. Sonuçta operasyonun bafl›nda bu iki güç aras›nda gerilim ve çekiflme yafland›. 21-22 fiubat günleri, peflmergeyi her tarafa mevzilendirdiler. Yetmifl tankl›k bir Amerikan konvoyu Duhok’a geldi. Çok hareketli, çok yo¤un askeri hareketlilik oldu. Sonunda uzlaflt›lar. Türkiye tanklar›n› geri çekti, KDP’de tarafs›z kalaca¤›n› ilan etti.

ew e. c

Türk ordusu bir yandan hava sald›r›s› yaparak, di¤er yandan Hezil üzerinden tanklar› geçirerek, Kani Masi ve Bamerni’de bulunan tanklar› hareket ettirerek, bir emrivakiyle KDP’ye Zap’›n kuflat›lmas›nda kendilerine engel olmamas›n› dayatt›lar. KDP, bu durumdan ürktü. Bu da Türkiye ile aralar›nda sorun yaflanmas›na yol açt›. Özellikle hava sald›r›lar›n›n infla ettikleri köprüleri vurmas›ndan çok korktular. Daha önceki Genelkurmay aç›k-

ne t

Zaten Ekimden itibaren Kuzey Kürdistan’da -baflta Gabar’da olmak üzerebir imha sald›r›s› bafllat›lm›flt›r. Bu imha sald›r›s› baharda Botan’›n do¤usuna da yay›l›yor. K›fl sonu bahar bafl›nda medya savunma bölgeleri ve Botan’›n geri kalan k›sm› da ezilirse, bu baflar›dan al›nan güçle yaz bafl›nda Zagros ezilecek, böylece Botan Zagros ve Behdinan alan›n› kapsayan medya savunma bölgelerinden oluflan gerilla üstlenmesi yok edilecektir. Düflman›n askeri plan›n›n hedefi budur. Bu temelde hava sald›r›lar› ve Zap operasyonu gelifltirildi. Zap operasyonu tümüyle 2 Haziran 1982’de ‹srail’in Beyrut kuflatmas›na benzeyen bir sald›r›yd›. Bilindi¤i gibi Beyrut kuflatmas› sonras› geliflen süreçte yüz elli bin gerillas› olan ve baflta Lübnan olmak üzere bir çok Arap ülkesini yöneten FKÖ flimdi Gazze ve Bat› fieriada Hamas’la El Fetih’in birbirini vurdu¤u bir hareket durumuna düflürüldü. Lübnan harekat› öyle basit bir operasyon de¤ildi. FKÖ bir Ortado¤u gücüydü, Ortado¤u’yu yöneten bir güçtü. Yetmifl iki milleten insan Filistin’de askeri e¤itim görüyordu. Herkes Filistin gerillas› olmak için can at›yordu. fiimdi ne duruma düfltüklerini görüyoruz. Bir iki kasabada birbirini vuran bir hareket durumuna düflürüldü. PKK’ye yönelik gerçeklefltirilen hava sald›r›lar› ve 21 fiubat’taki Zap operasyonu biçiminde gelifltirilen sald›r›lar›n hedefi de böyleydi. Hem uluslararas›, hem de Türkiye içindeki güçlerin uzlaflmas› bu hedef temelinde olmufltu. Nas›l ki Beyrut sald›r›s›yla FKÖ’nün karargah› yok edilip gerillas› çeflitli ülkelere da¤›t›larak siyasi gücü en aza indirildiyse, bize de ayn› fley yap›lmak istendi. Bu kuflatman›n en zay›f yan›, ‹lker Baflbu¤’la Yaflar Büyükan›t’›n düflünceleri do¤rultusunda KDP ve YNK ile bafltan güçlü bir uzlaflma sa¤lanamam›fl olmas›d›r. Onlarla ittifak yaparak birlikte hareket etmek yerine oldu bittiye getirip fiili bir durum yaratarak onlara da askeri operasyonu kabul ettirmek istemifllerdir. Böylece Türk devleti bu operasyonla hem PKK’yi etkisizlefltirmifl, hem de Güneyli güçlerin iradesini k›rm›fl olacakt›. Buna dayanarak ta Güney Kürdistan

om

12

cüyle kuzey’den sald›r›y› yürütmek kal›yordu. Türkiye vazgeçemedi. Vazgeçseydi ordunun bütün itibar› sars›lacakt›. Öyle anlafl›l›yor ki sald›r›y› flöyle planlam›fllard›: Dört taraftan tanklarla vuracak, havadan sald›racak her fleyi teknikle yok edecek, kara gücüyle de temizlik harekat› bafllatacakt›. Ne var ki dört taraftan vuramad›lar, hava sald›r›lar›na karfl› da tedbir al›nd›¤› için bofla ç›kar›ld›. Ellerinde tek güçleri ve kulland›klar› mevzi kalm›flt›. Buda tek cepheden kuzeyden kara sald›r›s› olunca gerilla buna güçlü bir direniflle izin vermedi. Direnifl kara hareketinin Ana karargah alanlar›n›n ele geçirilmesini önledi¤i gibi, sald›r›lar› püskürttü. Dolay›s›yla operasyon askeri aç›dan k›r›ld› ve baflar›s›z kald›. Siyasetin askeri güçle yürütüldü¤ü bir co¤rafyada Zap sald›r›s›n›n baflar›s›z kalmas›n önemlidir. Zap sald›r›s›yla nas›l bir siyasi planlaman›n bize karfl› gelifltirilmifl oldu¤unu operasyonunun geri püskürtülmesinden sonra ortaya ç›kan tart›flmalar-


Haziran 2008 SERXWEBÛN

13 çizgiye çekilmek için Zap’a yönlendirildi. Sanki AKP istemifl, Türkiye yönetimi istemiflte ABD kabul etmifl gibi gösteriliyor. Türkiye’de öyle san›l›yor. olaylar görüntüde biraz böyle geliflti. Fakat iflin asl› böyle de¤ildir. Türkiye böyle bir operasyona izin verilmesini istemifl olsa da esas olarak ABD’nin ifline geldi¤ini ve bu nedenle teflvik etti¤ini söylemek gerekir. Görüldü¤ü gibi hem savaflç› kli¤i Zap’a sürdü, hem de teflhir ettirdi. Hem Türk ordusunun PKK’ye darbe vurmas›n› istedi, hem de zorda kalmas›n› sa¤layarak kendi dedi¤in kabul ettirmeyi amaçlad›. Bunu beli oranda baflard› da. AKP Genelkurmay uzlaflmas›n›n izledi¤i politika Zap’taki baflar›s›zl›ktan sonra de¤iflikli¤e u¤ram›flt›r. Güney Kürdistan’› reddeden o güne kadar ki politikan›n de¤iflti¤ini gördük. Güney federasyonunu Türkiye’nin güvenli¤i için bafl tehlike, KDP ve YNK’yi afliret örgütü, Talabani’yi Barzani’yi afliret lideri sayan politik yaklafl›m de¤iflti. Milli Güvenlik Kurulu toplant›s›nda KDP ve YNK ile görüflmeler yap›lmas›n›, onlarla ittifak içinde hareket edilmesini kararlaflt›rd›. Yaflar Büyükan›t’la ‹lker Baflbu¤un görüflleri tersine çevrildi. 90’l› y›llar için özelefltiri veriyoruz dedikleri politikaya yeniden dönüfl yapt›lar. 90’l› y›llarda Türk genel kurmay›n›n izledi¤i politikalar› yeniden izlemeyi kabul ettiler. Çünkü kendilerinin düflünceleri do¤rultusunda izledikleri politikalar sonuç vermedi. Dolay›s›yla geri ad›m atmak, düflüncelerini de¤ifltirmek zorunda kald›lar. Onun için Zap’taki baflar›s›zl›ktan sonra bu konuda fazla konuflmuyorlar. Güneye iliflkin politikalarda AKP’yi öne sürmüfl bulunmaktalar. Demek ki ABD, Türkiye cephesinde asl›nda ulaflmak istedi¤i sonuca belli ölçüde ulaflt›. Onun için Türkiye ABD ittifak› biraz daha sa¤lam bir noktaya geldi. KDP ve YNK’ye bask› yapt›lar ve ondan sonra Türkiye ile iliflkilerde yumuflamalar yaratma temelinde ABD-Türkiye iliflkilerinde bir ilerleme sa¤lad›lar. Türkiye-KDP-YNK iliflkilerini daha da gelifltirerek istedikleri düzeyde bir Türkiye-Irak ittifak›n› oluflturmaya çal›fl›yorlar.

ne te we .c om

“Zap operasyonunun baflar›s›na ba¤lanan siyasi umutlar hesaplar neydi?? Bunun görülmesi ve bilinmesi siyaset yapmam›z ve mücadeleyi do¤ru yürütmemiz aç›s›ndan önemlidir. Bir kere bu operasyonu onaylayan ve yapt›rtan güç Amerika’d›r. Bu operasyon Türk-Amerikan, Türk-‹srail, Türk-‹ngiliz görüflmeleri temelinde haz›rland›. Siyasi, askeri ve diplomasi birlikte yürütüldü” dan da daha iyi anlad›k. Me¤er herkes umudunu Zap operasyonuna ba¤lam›fl, bir sürü siyasi hesap yap›lm›fl bunun üzerine. Operasyonu yapan kesinlikle sadece Türkiye de¤ilmifl. Arkas›nda bir sürü, baflka hesaplar varm›fl. ABD’nin AB’nin hesaplar› var, KDP’nin YNK’nin hesaplar› var. Bir sürü siyasi umut, hesap bu operasyona ba¤lanm›fl. Hesaplar daha çok operasyonun baflar›l› olaca¤›na göre yap›lm›fl. Hiç kimse ya baflar›s›z olunursa sonuç ne olur diye düflünmemifl. Bu nedenle Baflar›s›z olunca k›yamet koptu. Birçok iç ve d›fl siyasi güç flok yaflad›. Bu nedenle baflar›s›zl›k sonras› Türkiye yönetimi birbirine girdi. Halende sert bir çat›flma içindeler. Dolmabahçe uzlaflmas› yürümez hale geldi. Bu operasyonun baflar›s›z oldu¤unun anlafl›lmas›yla birlikte AKP’nin sonunun bafllang›c› ilan edildi. Ordu bütün itibar›n› kaybetti. CHPMHP kendilerinin aldat›ld›¤›n› ve mutabakata kat›lmalar›n›n itibarlar›n› zedeledi¤ini görerek orduyla karfl› karfl›ya gelecek tutum tak›nd›lar. Türkiye’nin iç siyaseti y›k›ld›. Dengeleri da¤›ld›.

w.

Bu operasyonu onaylayan ve yapt›rtan güç Amerika’d›r

diplomasi birlikte yürütüldü. ABD savafl s›ras›nda iki tarafla da iliflkimiz var dedi. Hem Irak’la hem Türkiye ile iliflki sürdürüyoruz dediler. Türkiye ile Irak’›n ittifak yapmas›n› istediler. Türkiye’ye operasyon yap, PKK’yi vur ama fazla kalmadan geri çekil dayatmas›nda bulundular. Bu durum ABD’nin hedeflerini ortaya koyuyor. Amerikan politikas›n›n Türkiye-Irak ittifak›n› yaratmak oldu¤unu gösteriyor. ABD, Türkiye, Irak (Güneyli güçler dahil) üçlü ittifak›n› küresel sermayeye teslim olmufl Ortado¤u’nun çekirdek ittifak› olarak ele al›yor. Özellikle 2006 sonundaki temsilciler meclisi seçimlerden sonra mevcut hükümet böyle bir politika izler hale geldi. Cumhuriyetçilerin oy kayb›, demokratlar›n yeni yönetimi oluflturma ihtimalleri iki partinin ortaklafla böyle bir politikay› izlemelerine yol açt›. Beker Hamilton plan› esas olarak iki partinin de kabul edebilece¤i ortak bir politikan›n esaslar›n› ortaya koymufltu. Bunun bir aya¤› da Türkiye-Irak ittifak›n› sa¤lama politikas›yd›. Bunun önündeki engeller neyse afl›lmas› gerekiyordu. Bunun önündeki birinci engel Saddam yönetimiydi. Bu nedenle Saddam’› ve yönetimini idam ettiler. ‹kinci engel ise; Türkiye’nin politikalar› ile PKK’nin direnifliydi. Bu nedenle bu iki engelin afl›lmas› gerekiyordu. Birincisi; Türkiye’nin kat›, Kürtlerle uzlaflmayan inkâr ve imhada ›srarl› olan zihniyetinin törpülenip Kürt milliyetçili¤i ile uzlafl›r hale getirilmesi, ikincisi ise; PKK’nin mevcut gücünün özellikle gerilla gücünün bu ittifak› tehdit eder halden ç›kart›lmas› gerekiyordu. O zaman hem Türkiye’de bu politikay› reddeden yaklafl›mlar›n ve zihniyetin afl›lmas› hem de PKK’nin bu politika önündeki engel olan gücünün ezilmesi gerekiyordu. Türkiye bu

ww

Bu sald›r› üzerinde uluslararas› güçlerin de kat›ld›¤› bir uzlaflma olmufltu. Zap operasyonunun baflar›s›na ba¤lanan siyasi umutlar hesaplar neydi. Bunun görülmesi ve bilinmesi siyaset yapmam›z ve mücadeleyi do¤ru yürütmemiz aç›s›ndan önemlidir. Bir kere bu operasyonu onaylayan ve yapt›rtan güç Amerika’d›r. Amerika bu operasyona destek vererek neyi amaçl›yordu? Hangi ç›karlar› ve siyasi kozlar› elde etmeyi umuyordu? Bu operasyon Türk-Amerikan, Türk-‹srail, Türk-‹ngiliz görüflmeleri temelinde haz›rland›. Siyasi askeri görüflmeler ve


SERXWEBÛN Haziran 2008

14

ew e. c koyduklar› arac›lar kenara çekilmifl durumda. Bekliyoruz nas›l geliflecek ne yapacaklar. Önceden bilmiyorduk böyle bir sürecin görüflme aktörleri olduklar›n›. ilginç bir biçimde, Mart’ta ve Nisan’da görüflüp, tart›flal›m, diyorlard›. Hem de 12 Mart’tan sonra tart›flma takvimi vermifllerdi. Halbuki Ocak’ta da, fiubat’ta da böyle bir tart›flma yapabilirdik. Me¤er fiubat’ta vuracaklarm›fl, Mart’ta kalanlarla tart›flacaklarm›fl. Ne var ki yanl›fl hesap Zap’tan dönmüfltür. Onun için ABD’nin PKK plan› flimdiye kadar baflar›s›z kald›. Tabi ki hedeflerine ulaflmak için yeni aray›fllar içerisine gireceklerini bilmemiz gerekir. Nitekim yeni sald›r› aray›fllar› içerisindeler.

ne t

ABD’nin Zap operasyonundaki di¤er hedefi de, 1982 Beyrut kuflatmas›yla FKÖ’ye uygulanan plan›n bir benzerini de PKK üzerinde gerçeklefltirmekti. Gerilla ve devrimci durufl ezilecek, geriye kalan kesim FKÖ’ye uygulanan uzlaflma ve kendi çizgisine çekme politikas›n›n çok gerisinde olacak bir dayatmayla teslim al›nacakt›. 82’de Beyrut kuflat›ld› ve FKÖ’nün askeri güçleri da¤›t›ld›. Ard›ndan savafl› yürüten, gerillay› örgütleyen komutanlar bir bir imha edildiler. Ard›ndan ‘93 Oslo süreci bafllat›ld›. Bar›fl plan› ad› alt›nda bir plan dayat›ld›. Görüflme süreci oyalamas› alt›nda FKÖ’nün gücü eritildi. Sözde Filistin devletinin kuruluflu güya kabul edilir hale geldi ama flimdi ortada devlet kuracak bir Filistin gücü kalmad›. Ne halk gücü kald› ne örgüt gücü. Bir-iki kasabaya s›k›flt›r›lm›fl, askeri gücü bitirilmifl bir Filistin ortaya ç›kart›ld›. PKK’ye dayat›lmak istenenin de buna benzer bir fley oldu¤unu bilmemiz laz›m. ABD’nin PKK plan›n›n böyle oldu¤unu bilmek gerekir. ABD’nin 2003 y›l›nda provokatiftasfiyeci e¤ilimi teflvik eder, örgütler ve PKK’ye sald›rt›rken de amac› buydu. Onlar›n eliyle yapabildi¤i kadar PKK’yi güçten düflürmek ve kontrol alt›na almak istedi. fiimdi aç›kça ‘yüzde elli baflar›l› olduk, yar›s›n› tasfiye ettik yar›s› kald› direniyor. Geriye kalan direnenleri de darbeleyip yok ederek sistem içerisine çekmemiz gerekir’ diyorlar. Kuflkusuz buna göre de bir planlamalar› da vard›r. fiimdiye kadarki geliflmelerden anlad›k ki hem hava sald›r›lar› hem de k›fl ortas›nda Zap’ta bafllat›lan Anakarargaha dönük sald›r›yla Oslo süreci gibi bir uzlaflma sürecini bize dayatmak istiyorlard›. Haz›rl›klar da vard›. Hatta flunlar› tart›flmak istiyoruz diye gündemlerini de göndermifllerdi. Operasyon baflar›s›z kal›nca, gerillay› darbeleme, ezme gerçekleflmeyip, tersine Türk ordusu darbe yiyerek kaçmak zorunda kal›nca bu plan bozuldu. fiimdi görüflmekten uzak durmufllar ve ortaya

om

Oslo süreci gibi bir uzlaflma sürecini bize dayatmak istiyorlar

ww

w.

Ordu zevahiri kurtaramay›nca muhalefetle tart›flma içerisine girdi

Türkiye, ABD bize bask› yapsa da önemli olan PKK’nin gücünün tasfiye edilmesidir, diyerek ABD plan›na yatm›fl gözüktü. Böylece PKK’nin tasfiyesi konusunda destek al›r›z ve hepsini imha ederiz, anlay›fl›yla hareket etti. Halende bu anlay›flla hareket ediyor. PKK’yi tasfiye ettikten sonra art›k ABD olmayan PKK’yi karfl›ma ç›karamaz, hatta PKK’nin olmad›¤› koflullarda ABD karfl›s›nda pozisyonum güçlenir hesab›yla ABD ile uzlaflmaya girmifltir. Türkiye’nin hesab› böyleydi. ABD’den böyle destek al, AB’den flöyle destek al, zaten ‹ran-Suriye’nin deste¤ini al›yo-

rum, böyle bir ortamda di¤er Kürtlerin deste¤ine ihtiyaç kalmadan PKK’yi vururum, ezerim umudu içine girmiflti. Ne var ki bu hesab› tutmam›flt›r. Türkiye’nin bu plan› baflar›s›z kal›nca Zap operasyonu yenilgiyle sonuçlan›nca oraya ba¤lanm›fl bütün siyasi umutlar y›k›ld›. Dolay›s›yla Türkiye’nin iç siyasetinde bir çat›flma durumu gündeme geldi. Bu plan›n baflar›s›zl›¤› konusunda ilk ay›lan MHP ile CHP olmufltur. Onlara, PKK’yi kesin ezece¤iz, biçiminde umut verilmiflti. Nitekim seçimlerden Zap operasyonunun geri çekilmesine kadar hiçbir elefltiri yapm›yorlard›. Hatta Baykal’›n itiraf etti¤i gibi bütün tutumlar›n›n da hükümeti güçlendirmek için yap›ld›¤› görülüyordu. Bakt›lar ki Zap’tan hiçbir sonuç almadan geri çekiliniyor O zaman oyuna getirildik, aldat›ld›k hissine kap›larak elefltiri yapt›lar. Onlar›n elefltirisini görünce AKP kurnaz davrand› sorumlulu¤u Genelkurmay›n üzerine att›. Hepsini askerler planlam›flt›r ordunun uygulamalar›d›r, aç›klamas›nda bulunarak Genelkurmay sorumluluk alt›na sokuldu. Genelkurmay’da iflin içinden s›yr›lmak için bas›n› suçlad›, ama bu tutmad›. Geri çekilmeyi k›fl koflullar›na ba¤lamak istedi, koflullar›n zorlu¤uyla izah etmek istedi bu da olmad›. Ordu zevahiri kurtaramay›nca bu sefer muhalefetle sert bir tart›flma içerisine girdi. Ordu - muhalefet çat›flmas› gündeme gelince AKP bunu f›rsat bilerek DTP ile yeni bir uzlaflma yarat›p bu yenilgiden parti olarak s›yr›lmak istedi. Ve


Haziran 2008 SERXWEBÛN ca bu çeliflki ve çat›flma sürmüfltür. Bu, günümüzde de sürüyor. Klasik iktidar bloklar› AKP’nin kurnazl›¤›n› gördüler ve dur dediler. AKP’nin devlet nezdinde güvenilirli¤i bitmifltir. AKP’nin MHP ile birlikte ç›kard›¤› türban yasas›n› iptal ettiler. Büyük ihtimalle AKP’yi kapatacaklar. Tayyip Erdo¤an’›n politik hayat›na son vererek Erbakan’›n durumuna düflürebilirler. AKP bu gidiflat› önlemek ve kendisini devlete yarand›rmak için demokrasi güçlerine yönelik sald›rgan bir politika izledi. Newroz’da sald›rd›, 1 May›s’ta sald›rd›. D›fl güçlerle görüflmeler yap›yor, ABD’yle, Arap devletleriyle ne kadar iyi iliflkiler içinde oldu¤unu göstermeye çal›fl›yor. Genelkurmaya, emrinizde her fleyi yapmaya haz›r›m hala gücüm var, mesaj›n› veriyor. Kürt özgülük hareketine karfl› Yürütülen savafl›n en iyi aktörü ben olurum, dolay›s›yla kapatma davas›ndan vazgeçilmeli demek istiyor. Ben kapat›l›rsam Güneydo¤u elden gider tehdidinde bulunuyor. AKP tümden bitmifl say›lmamal›, ama geçen süreçte kendisine biçilen rol art›k sona ermifl gibidir. Sistem mevcut durumuyla AKP’ye yapt›raca¤›n› yapt›rm›fl bulunuyor. AKP ile daha fazla bir fleyler yap›lamayaca¤›n› görmüfltür. Öte yandan Tayyip Erdo¤an yönetiminin her f›rsatta devleti ele geçirmek üzere giriflimler yapt›¤›n› ve türban› serbest b›rakmaya çal›flt›¤›n› gördüler. Operasyon ard›ndan mücadele etmesi için görevlendirildi¤i DTP’ye el atmas› da bu çevreleri rahats›z etmifltir. Bu nedene güve-

nilirli¤ini kaybeden Tayyip’i etkisizlefltirmek istiyorlar. Belirli düzeyde kulland›lar, ama art›k ne güvenilirdir ne de kullan›lacak yan› kalm›flt›r. Muhtemelen daha fazla sistem içine çekilmifl AKP içerisinden yenilerini ç›kartabilirler. Türkiye siyaseti içindeki iç çat›flmalar AKP böyle bir noktaya getirilinceye kadar devam edecektir. 22 Temmuz uzlaflmas› da¤›ld›¤›ndan Türkiye yeni bir siyasi aray›fl içerisine girecektir.

ne te we .c om

hemen DTP’liler ile görüfltüler. Cumhurbaflkan› bütün DTP’lileri ça¤›rd›, Cemil Çiçek gitti DTP’lilerle görüfltü. Celal Talabani’yi davet ettiler, a¤›rlad›lar. PKK’yle de görüflmeye haz›r olduklar›n› söylediler. Ciddi zorlanma yaflad›klar› bu süreçte bu sefer Kürt deste¤ini alarak CHP-MHP’yi ve ordu e¤ilimini geriletmek istediler. AKP böyle bir hamle yapma çabas› içerisindeyken kapatma davas›yla karfl›laflt›. AKP’nin devletin baflar›s›zl›¤›n› kendi baflar›s› haline dönüfltürme çabas›na karfl› milliyetçi ve ittihatç› klikte AKP’nin kapatma davas›n› gündeme getirdi. Bu kapatma davas›yla AKP’nin devlet içindeki ilerleyifline dur dediler. Biz sana PKK’yi ezmen için hofl görülü davrand›k. Sen PKK’yi ezemedi¤in gibi, yap›lan uzlaflmay› ve gösterilen hoflgörüyü kötüye kullanarak devleti ele geçirmek istedin. Hem devleti ele geçirmene izin veremeyiz, hem de PKK’ye karfl› baflar›s›zl›¤›n bedelini ödeyeceksin dediler.

15

Ordu suç orta¤› AKP’ye karfl› aç›ktan tav›r alm›yor

ww

w.

Birkaç ayd›r iki klik aras›ndaki iktidar savafl› h›zlanm›flt›r. Ordu ses ç›karmadan beklemekte ve AKP’nin geriletilmesi için perde arkas›nda çal›flmaktad›r. 2007 Nisan’›n da AKP’ye dur diyen ordu olmufltu asl›nda. Hukuk çevrelerini ordu aç›kça yönlendirmiflti. Bu sefer ordu aç›ktan bir ç›k›fl yapamad›. Çünkü AKP ile uzlaflm›flt›, mevcut politikalar› birlikte izlemifllerdi. Suç orta¤› olma nedeniyle AKP’ye aç›ktan tav›r alam›yordu. Bu nedenle AKP’nin karfl›s›na hukuk bürokrasisi ç›kar›ld›. Hem muhalefet hem de ordu el alt›nda bu hukuk muhalefetini destekledi, ona destek verdiler. fiu anda yarg›yla AKP aras›nda çat›flma varm›fl gibi görünüyor. Ancak gerçek böyle de¤ildir. Milliyetçi klikle dinci klik aras›ndaki devleti ele geçirme çat›flmas›d›r. Bu çat›flma Osmanl›’dan beri vard›r. Cumhuriyet tarihi boyun-

Operasyonun baflar›s›zl›¤› Türkiye tehdidi alt›ndaki KDP’yi rahatlatt›

22 Temmuz’da geçekleflen AKP ordu uzlaflmas› bir savafl ittifak› üzerine kurulmufltu. Bu ittifak savaflta sonuç alamay›nca da¤›ld›. Asl›nda PKK’nin yenilgisiyle sonuçlanacak bir sürece göre hesaplar yap›lm›flt›. fiubat operasyonu öncesinde Celal Talabani’nin halk› AKP’ye oy vermeye ça¤›rmas› da bu eksende yap›lm›flt›. YNK ezilece¤ini düflündü¤ü Özgürlük hareketiyle iliflkileri dondurduklar›n› ilan etmiflti. Bu tutumlar›n› fiubat operasyonu öncesi resmi olarak bildirmiflti. PKK, FKÖ gibi ölümcül bir darbe yiyecek diye düflündü¤ünden karfl› cephede yerimizi alal›m, düflüncesiyle hareket ediyordu. KDP biraz farkl› yaklaflt›. Bir taraftan Türkiye’den korkuyordu, bir yandan da toplum önünde ulusal liderli¤e oynad›¤› ve daha önce yapt›¤› aç›klamalar nedeniyle aç›ktan bir olumsuz durufl göstermemeye dikkat ediyordu. Bu nedenle operasyon s›ras›nda Türkiye ile uzlafl›c› davranmad›lar, Türkiye’nin oldu bittisine karfl› durdular. Bu operasyonun k›r›l›p baflar›s›z kalmas› Türkiye tehdidi alt›ndaki KDP’yi biraz rahatlatt›. Bundan memnun oldular. Di¤er yandan, PKK güçlendi gerilla bir ulusal kuvvet haline geldi, Kürdistan’›n bütün parçalar›nda halk, gençlik gerillay› temel savunma kuvveti olarak görmesinden rahats›z oldular. Bu rahats›zl›k hala devam


SERXWEBÛN Haziran 2008

16

Bu operasyonlar bedel ödenerek bofla ç›kart›ld›

ww

w.

1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›na girerken, siyasi durum ve hesaplar böyle geliflti. Dikkat edilirse ciddi bir imha tehlikesi k›r›lm›flt›r, bofla ç›kart›lm›flt›r, bunu görelim. Hiç küçümsemeye ve yanl›fl de¤erlendirmeye gerek yok. 2007-2008 k›fl›na dayat›lan sald›r› planlar› çok tehlikeliydi. Öyle her zaman var olan tehlikelerden biri de¤ildi. Sanki biraz tedbir al›rsak darbe yenilmezmifl, sald›r›lar o kadar da ciddi de¤ilmifl gibi basit yaklafl›mlarda görülmektedir. Böyle ciddiyetsiz yaklafl›m olmaz. Hava sald›r›lar›nda da, kara operasyonda da kay›plar verdik. Sald›r›lar ve sald›r›larla hedeflenen kay›plar çok ciddiydi. Bir çok fley k›l pay› önlenmifltir. Bu ope-

bunun içine katan bir düzeyi yakalamak istiyordu. Ortado¤u’da da böyle bir ittifaka ulaflarak 2009’un bafl›ndan itibaren yeni ve daha etkin politik giriflimleri Ortado¤u’da yapmak istiyordu. Bu politak›n›n yönünün ‹ran’a müdahale olaca¤› da aç›kt›r. ‹ran’›n üzerine demokrat yönetimin gitmesine de f›rsat vermek istiyorlard›. Çünkü mevcut ‹ran ‹slam rejimi demokrat hükümete darbe vurarak devrim yapm›flt›. fiimdi mevcut ‹slami rejimi yenilgiye u¤ratma savafl›n› demokrat yönetime vermek istiyorlar.

ew e. c

rasyonun böyle k›r›lmas›, bofla ç›kart›lmas› öyle kolay, rahatl›kla olmad›. Zorluklar içinde bedel ödenerek bu operasyonlar bofla ç›kart›ld›. Bu biçimde de k›r›lm›fl olmas›n›n önemli bir siyasi ideolojik, psikolojik geliflmeye yol açt›¤› ortadad›r. Halkta büyük bir coflku yaratt›. fiubat ay› Botan yürüyüflü ve 15 fiubat’›n protestosuyla bafllad›. 8 Mart, Newroz Nisan ay› serh›ldan bahar› oldu. Halk 2008 bahar›nda da t›pk› 2006 bahar› gibi yeniden güçlü biçimde aya¤a kalkt› ve bu tehlikeye karfl› direndi. Özellikle gerillan›n da direniflinin de verdi¤i o atmosfer, hareketimizin çabalar›, Önderli¤imizin her türlü bask› ve iflkence karfl›s›ndaki direnifli, avukat görüflmelerinde yapt›¤› de¤erlendirmeleri halk› büyük bir kalk›fla götürdü. 2008 Newrozu da büyük bir referandum Newrozu ve özgürlük devrimi oldu. Önderlik Newrozu oldu. 1 Haziran Hamlesinin beflinci y›l›nda ABD’nin Türkiye Irak ittifak›n› yaratma ve bu temelde PKK’nin engelleyici konumunu ortadan kald›rmak üzere yürüttü¤ü tasfiye politikalar› halen devam ediyor. Bir çok fleyin arkas›nda Amerika var. Avrupa Birli¤i ile de bu çerçevede uzlaflma halindedirler. Avrupa’n›n Amerika’y› aflan bir iradesi yoktur. Seçim y›l›nda olan Amerika baz› politikalar›n› pratiklefltirmede pasif konumda kal›yor. Bundan sonra daha fazla kalacak. Biz bir y›la yak›n sürecek bu süreci de¤erlendirebiliriz. ABD’nin yeni politikalar› 2009’un bahar›ndan önce devreye girmeyecektir. ABD’nin geçen dönemde hesab› fluydu. 2009’a kadar Türkiye’nin Kürtlerle uzlaflmayan kat› yan›n› törpüleyerek ve PKK’yi engel olmaktan ç›kartarak, Irak’›n içini düzenleyerek Türkiye-Irak ittifak›n› sa¤layan ve Güneyli Kürtleri de

om

“Hava sald›r›lar›nda da, kara operasyonda da kay›plar verdik. Sald›r›lar ve sald›r›larla hedeflenen kay›plar çok ciddiydi. Bir çok fley k›l pay› önlenmifltir. Bu operasyonun k›r›lmas›, bofla ç›kart›lmas› öyle kolay, rahatl›kla olmad›. Zorluklar içinde, bedel ödenerek bu operasyonlar bofla ç›kart›ld›. Bu biçimde de k›r›lm›fl olmas›n›n önemli bir siyasi ideolojik, psikolojik geliflmeye yol açt›¤› ortadad›r”

ne t

ediyor. KDP’nin beklentisi de Zap operasyonunun böyle sonuçlanmas› yönünde de¤ildi. Onlar da PKK’nin darbe yiyece¤ini hesapl›yorlard›. Zaten ABD d›fl iflleri bakan› operasyon öncesi gelip Ba¤dat’ta onlar› PKK konusunda dikkatli davranmalar› için uyarm›flt›. KDP de flöyle bir hesapla hareket ediyordu. PKK darbe yiyecek, ancak biz bu darbenin fazla olmas›na katk› sunmayal›m, ama ortaya ç›kacak sonuca göre de biz kendi siyasetimizi flekillendirelim, biçiminde hareket etmifllerdir. Buna göre de haz›rl›k yap›yorlard›. E¤er PKK hesap edildi¤i gibi bir askeri darbe yese ondan sonra ABD PKK’ye bir uzlaflma dayatarak geri kalan gücü sistem içine çekmek için aray›fllar içine girseydi KDP bir ulusal kongre toplayacak ve ulusal liderli¤ini ilan edecekti. Nitekim Nisan ay›nda ulusal kongre toplama karar› alm›flt›. KDP’liler bize böyle bir düflünceleri oldu¤unu bildirdiler. Ne var ki, Haziran ay›na geldik ve Nisan ay›nda planlad›klar› konferans ve kongreyi halen yapamam›fllard›r. Çünkü bu ulusal kongreyi Zap operasyonunun sonucuna ba¤lam›fllard›. Ulusal kongreyi PKK’nin yiyece¤i darbe sonras› kendileri aç›s›ndan siyasi bir geliflme haline getirmeyi hesapl›yorlard›. O hesapta bozuldu. Art›k yine kongreyi dillendirmez olmufllard›r.

ABD ‹ran çeliflkisi çat›flmaya dönüflürse konumumuzu korumal›y›z

ABD Irak’ta belirli bir düzey yaratt›. Türkiye’nin Kürtleri tümden reddeden Genelkurmay politikas›nda de¤ifliklikler ortaya ç›kartt›. ‹liflkiler düzelse de Türkiye ile tam ittifak yapabilmifl de¤il. PKK engelini aflabilmifl de¤il. Kendine göre engel sayd›¤› hususlar halen sorun olmaya devam ediyor. Dolay›s›yla bundan sonra bu engelleri kald›r›p, istedi¤i sonuçlara ulaflmak için çaba harcamaya devam edecektir. 2009 y›l› için planlad›klar›n› hayata geçirecek mi, geçirmezse ne yapacak bilemiyoruz. Elbette ABD’nin kendi ç›karlar› için öngördü¤ü bu tehlikeli sald›r› süreci bofla ç›kart›l›rsa ABD’nin bu yeni bölgesel hamleleri önlenebilir. ABD böyle bir hamleye kalkarak ABD-‹ran çeliflkisi çat›flmaya dönüflürse biz mevcut durumumuzu korudu¤umuz durumda elbette ki bu çat›flmal› ortamdan en iyi biçimde yararlanabiliriz. Zaten bizim de hedefimiz bu olmal›, bunu sa¤lamaya çal›flmam›z gerekiyor. Di¤er yandan geliflmeler göstermektedir ki Türkiye’de yeniden bir yönetim oluflacakt›r. Ancak çat›flmal› ortamda bu san-


Haziran 2008 SERXWEBÛN

Rejim krizinin zorlay›c›l›¤› afl›lmaya çal›fl›l›yor MHP, AKP içerisinden yeni bir hükümet ve parti oluflturulmas›n› öneriyor. Rejim krizinin daha zorlay›c› olmamas› ve krizi bir AKP’nin eliyle aflabilmek için böyle bir yöntem öneriyor. Nas›l gerçekleflir bilemeyiz. Fakat mevcut rahats›zl›k, çeliflkili durum devam ediyor. Türk burjuvazisi de siyasi krizin kendi üzerine çökme tehlikesini görerek yeni bir anayasayla bu krizden ç›kmay› öngörüyor. Bir taraftan halk›n, bir taraftan klasik iktidar blokunun, bir taraftan da kendi ç›karlar›n› dengeleyecek bir anayasayla çeliflkileri tümden bitirmese de krizin ateflini düflürüp, kendisi aç›s›ndan tehlikeli olmayacak noktaya çekmek istiyor. Asl›nda halk›n ve demokrasi güçlerinin 1982’den beri bu 12 Eylül Anayasas›na karfl› yürüttü¤ü muhalefeti ve demokratik anayasa özlemini kendisi için uygun gördü¤ü yeni bir siyasal sistem için de¤erlendirmek istiyor. Böylece yeni sistemdeki gücünü ve etkisini daha da artt›rmay› düflünüyor. Türkiye’nin durumu AKP Genelkurmay uzlaflmas›n›n da¤›lmas›ndan sonra yeni seçeneklerin ortaya ç›kt›¤› bir zemini ifade etmektedir. Eski uzlaflmalar›n gerçekleflmesinin zor oldu¤u ortamda yeni aray›fllar gündeme gelecektir. Türkiye’nin aray›fllar›n›n nereye evrilece¤ini demokratik

güçlerin gösterece¤i performansa göre belirlenecektir. Bu durum özü itibariyle Kürt özgürlük hareketine de çok önemli f›rsatlar sunmaktad›r. Türkiye Irak ittifak›n›n gelifltirilmek istendi¤in görüyoruz. Zaten Türkiye-‹ran, Türkiye Suriye ittifaklar› var. Bu ittifaklar› ve uygulamalar›n› daha ileriye götürme potansiyelleri fazla yoktur. fiimdiye Kadar bu ittifaklar› pratiklefltirdiler. Biz de buna göre bir durufl kazand›k. Türkiye-Irak ittifak› yeni bir ittifak olacak tabi. Özellikle KDP’yi yeniden PKK’ye karfl› savafl›n içine çekmek isteyeceklerdir. Türkiye yönetimi de KDP ile YNK iflin içinde olmazsa PKK’ye karfl› baflar›l› savafl yürütülemeyece¤ini kabul etmifltir. Türkiye’nin KDP ve YNK ile iliflkilerini gelifltirmesi için ABD’nin yönlendirmesi, teflviki ve bask›s› oluyor. Böyle bir iliflki gelifltirilmek isteniyor. Bu tabi ki tüm Kürtler aç›s›ndan da, hareketimiz aç›s›ndan da tehlikeli bir durumdur. Bizim bunu görmemiz laz›m. KDP YNK asl›nda geçmiflte taahhütte bulundular, Kürt toplumunda geliflen ulusal düzeyden dolay› iç çat›flmay› yürütemeyeceklerini biliyorlar. Türkiye’nin PKK’den sonra kendilerini de vuraca¤›n› görüyorlar. Genelkurmay›n birinci tehdit olarak kendilerini, ikinci olarak Kerkük sorunu ve üçüncü olarak ta PKK’yi gösterdiklerini unutmad›lar. Bundan da endifle duyuyorlar. Fakat di¤er yandan bask›lar var, Amerikan bask›s› var. Amerika’n›n bask›lar› onlar› etkiliyor. O bak›mdan pazarl›klar çok çetin sürüyor. Kritik bir durum var. Bizim dikkatli davranmam›z, KDP YNK’nin Türkiye ile birlikte bir savafl ittifak› yapmas›n› bofla ç›kartacak bir politika izlememiz gerekiyor. ‹nkarc› sömürgeci güçler her zaman Kürtleri karfl› karfl›ya getirerek sonuç almak istemiflleridir. Bunun için geçici tavizlerde bile bulunmufllard›r. Dolay›s›yla KDP ve YNK’nin üzerimize sürülmesi konusu çok önemli bir politik durumdur. Bu konuda tabi zorluklar var. ABD’nin bask›lar›, Türkiye’nin tavizleri, KDP ve YNK’de tereddütler yarat›yor. Dolay›s›yla her an tüm Kürtler için tehlikeli politik yöne-

ww

w.

ne te we .c om

c›l› geçecektir. Türkiye siyasetinde görülmedik düzeyde iç çeliflkiler ve çat›flmalar yaflanmaktad›r. Bu bizim için de, Türkiyeli sol demokratlar için de de¤erlendirilebilecek iyi bir durumu ifade etmektedir. Daha da derinleflirse demokratik güçler çözüm politikalar› do¤rultusunda daha da güçlenirler. AKP ile klasik iktidar bloklar› aras›ndaki çat›flma demokratik güçlere biraz nefes ald›rd›. Genelkurmay AKP uzlaflmas› gerçekten de tehlikeli bir uzlaflmayd›. Uluslararas› komplo çerçevesinde geçen on y›l içerisinde Türkiye en etkili iktidarlarca yönetildi. Önce DSPMHP-ANAP üçlü koalisyonu hükümet oldu. Böylece oluflan hükümet genifl bir tabana dayand›. Ard›ndan tek bafl›na iktidar olan ve siyasal islama dayanan AKP iktidar yap›ld›. Biz bu güçlü hükümetlere karfl› direndik. O kadar farkl› e¤ilimin birlik olmalar› ve uluslararas› komployu baflar›ya götürmek için sald›rmalar› tabi çok tehlikeliydi. Onlar güçlüydüler, biz zorlan›yorduk onlara karfl› direndik. fiimdi biraz çeliflkiye düflmüfl durumdalar. ‹ç çat›flmalar gelifliyor, uzlaflmalar da¤›l›yor. Bu durum bize f›rsat ve imkan sunuyor, mücadele koflullar›n› daha elveriflli hale getiriyor. Düflman cephesindeki çeliflkili ve çat›flmal› durumun artmas› bizim için daha fazla mücadele f›rsat› ve imkan› anlam›na geliyor. Tabi ki bu çat›flmal› durumu gidermek için çaba harcayacaklar.

17


SERXWEBÛN Haziran 2008

w.

ww

yönetim sistemini ortaya ç›kartmak önem arz ediyor. Bu görevleri temel görevler olarak önümüze koyup, bir seferberlik biçiminde toplumu çal›flmaya sevk etmek gerekiyor.

Psikolojik üstünlük bizdedir

Tabi ki serh›ldan› ve gerillay› gelifltirmek hala mücadelemizin en önemli boyutu olmaktad›r. Dikkat edilirse Kürt sorununda çözüm yak›n dönemde ufukta gözükmüyor. fiiddetli bir mücadeleyle geçecek bir dönem içinde oldu¤umuz görülmelidir. ‹nkarc›sömürgeci güçlerin karfl› planlar›n› bozmufluz. Psikolojik üstünlük bizdedir. Düflman›n sald›r›lar› karfl›s›nda mevzilenmemizi ona göre gelifltirmemiz ve çat›flmal› bir sürece adepte olmam›z gerçekleflti. Yaz geldi, gerilla için elveriflli bir ortamda olufltu. Dolay›s›yla bu ikinci hamlede gerillan›n geliflmesi yan›nda etkin bir biçimde daha çok da Türkiye’ye dönük bir demokrasi hareketini gelifltirmeyi hedefleyecek bir siyasi hamle ortaya ç›kacakt›r. Gerilla direniflini bu geçen sürede serh›ldanlara yönelik sald›r›lar›n misillemesi ve intikam›n› alma hamlesi olarak gelifltirme de gündeme girecektir. Medya savunma alanlar›na dönük sald›r›lar›n intikam› olarak, Botan sald›r›lar›n›n intikam› olarak güçlü bir gerilla hamlesinin gelifltirilmesi için koflullar uygundur. ‹deolojik ve örgütsel çal›flmalar› gelifltirmeyi de Êdi Bese Hamle sürecinin ikici aflamas›n›n temel görevlerinden olarak görmeliyiz. Bir yandan serh›ldan ve gerilla temelinde direnifl hamlesi yapmak di¤er yandan halk örgütlenmesini her tarafta gelifltirerek demokratik konfederalizmin inflas›n› sa¤lamak gerekir. Tüm bunlarla birlikte sa¤lam bir ideolojik örgütsel durufl kazanmak mücadele ac›s›ndan belirleyici öneme sahiptir. Madem ki düflman›n mücadele stratejisi esas olarak bizi ideolojik örgütsel bak›mdan darbelemeyi hedefliyor, askeri-siyasi sald›r›lar›n›n alt›nda da asl›nda devrimci direniflçi duruflu k›rarak geri kalan›n› sistem içine çekmeyi planl›yor, o halde biz de esas olarak bu

ew e. c

Bugünde sol demokratik seçene¤e daha fazla imkan tan›yan bir siyasi boflluk bulunmaktad›r. Bunu demokrasi hareketini örgütleme, demokrasi hareketiyle doldurma temelinde bir çal›flma yürütmek laz›m. Bu çok önemlidir. Önderlik bunun da üzerinde yo¤unca durdu, duruyor. Çünkü tarihi bir f›rsat gibi demokratik sol seçene¤in önü aç›lm›flt›r. Asl›nda mevcut durumu çok köklü demokratik de¤iflime u¤ratacak, Türkiye yönetiminin yeniden PKK karfl›t› bir savafl yönetimi olmas›n› bofla ç›kartacak bir sol demokratik geliflme sa¤lamak gerekir. Bunun için Türkiye’nin demokratik muhalefetini baz› ilkeler temelinde örgütleyip çat› partisi ya da benzer fonksiyonu olacak bir platformda birlefltirmek, bu yönlü örgütsel çal›flmalar› gelifltirmek tarihi demokratik devrimci bir sorumluluk olarak önümüzde duruyor. Böyle çok önemli bir politik süreç içerisindeyiz. Türkiye’ye do¤ru demokratik muhalefeti gelifltirmek, Kürdistan’a do¤ru iç çat›flmay› önleyecek bir politik durufl sa¤lamak bizim için flimdi önemli bir politik çal›flmay› ifade ediyor. Êdi Bese Hamlemizin ikinci aflamas›nda 1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›nda en önemli politik çal›flmalar›m›z›n yönü bunlard›r. ABD’yle karfl› karfl›ya gelmemek için dikkatli bir durufl içinde olmak ta gereklidir. Bu politik çabalar›n d›fl›nda gerisi örgütlenme ve eylemdir bizim için. Demokratik konfederalizmin inflas›n› sa¤latacak bir örgütsel hamle gelifltirmek gerekiyor. Zaten karar›m›z bu yönlü, bunun için f›rsat ve imkanlar fazlas›yla var. Dört parçada, yurtd›fl›nda halk›n demokratik konfederalizm çizgisinde örgütlülü¤ünü gelifltirmek için azami bir çaba harcamal›y›z. Meclislere dayal› bir halk örgütlenmesi ve

ne t

limlere girebilirler. Türkiye heyetinin Güney Kürdistan’›n bayra¤›n› tan›may› kabul etti¤ini bir süre sonra ba¤›ms›zl›klar›n› bile tan›yabileceklerini, yeter ki bu PKK’yi vural›m her fleyi kendilerine vereceklerini vaat ettiklerini, Ahmet Davuto¤lu heyetinin bunlar› söyledi¤i yönünde bir sürü bilgi var. Nitekim Türkiye tehdit yoluyla da bunlar› ortaya koyuyor. D›fliflleri bakan› Babacan, KDP ve YNK’ye yaklafl›mlar›n› PKK’ye gösterecekleri tutuma ba¤l› oldu¤unu vurgulamaktad›r. Abdullah Gül M›s›r’a giderken de, gitti¤i her yerde de PKK ortadan kalks›n biz Irak’la her türlü iflbirli¤ini yapmaya ve her türlü deste¤i vermeye haz›r›z diyerek çekici vaatlerde bulunmaktad›r. Bu bak›mdan tabi tehlike var. Ancak bunun karfl›s›nda ulusal birlik bilinci geliflmifl bir Kürt kamuoyu var, örgütlülük var, bilinç var. Bu nedenle hem Türkiye’nin imhac› amaçlar›n›, hem de Kürtlerin birbirine düflürme politikalar›n› iyice teflhir etmemiz laz›m. Bizim de güçlü yanlar›m›z var, bunlar› kullanarak, böyle bir durumu bofla ç›kartmaya çal›flmam›z önemli bir politika oluyor. Di¤er yandan 1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›nda sadece demokratik güçlerin dolduraca¤› bir siyasi boflluk yaflanmaktad›r. Bu boflluk sadece AKP’nin etkisiz hale gelmesinden de¤il, halklar›n özgürlük ve demokrasi taleplerinin karfl›lanmamas›ndan da kaynaklan›yor. Bugün de Türkiye siyaseti sol demokratik bir seçene¤i ar›yor. Ecevit hükümeti çöktü¤ünde siyasi boflluk oluflmufl, toplum sol demokratik bir seçenek beklentisi içerisine girmifltir. Sol demokratik güçler o bofllu¤u dolduramad›lar, AKP biraz da o aradan s›yr›ld›. Tabi ki AKP’yi Genelkurmay ve Amerika da destekleyince tek bafl›na iktidar oldu.

om

18

“Demokratik konfederalizmin inflas›n› sa¤latacak bir örgütsel hamle gelifltirmek gerekiyor. Bunun için f›rsat ve imkanlar fazlas›yla var. Dört parçada, yurtd›fl›nda halk›n demokratik konfederalizm çizgisinde örgütlülü¤ünü gelifltirmek için azami bir çaba harcamal›y›z. Meclislere dayal› bir halk örgütlenmesi ve yönetim sistemini ortaya ç›kartmak önem arz ediyor. Bunu temel bir görev olarak önümüze koymal›y›z”


Haziran 2008 SERXWEBÛN tan’a özgürlük sa¤lamakt›r. Tabi ki ‹mral› koflullar›n›n düzeltilmesi de gerçeklefltirilmesini istedi¤imiz acil taleplerdir. Bu somut hedefleri gerçeklefltirme temelinde bu hamleyi yürütüyoruz. Bu hedeflere ulaflmada mücadele yükseltmenin Kürt sorunun çözümünün önünün aç›lmas›n› sa¤layaca¤› aç›kt›r. Tabi ki bu kolay olmayacakt›r. Düflman gerçekli¤ini dikkate al›rsak, öyle k›sa sürede çözüme yaklafl›laca¤›n› düflünmemek ve hayalci olmamak laz›m.

mayaca¤›n›, tabi ki örgütümüzün ve kadrolar›m›z›n durumu belirleyecek. PKK’nin Kürt halk›n›n özgürlü¤ünü sa¤lama ve KCK sistemini kurmadaki öncülük rolü belirleyecek. Öncünün çizgi duruflu, mücadele istemlili¤i, örgütsel disiplini, çal›flma tarz›ndaki sonuç al›c›l›k, bu sürecin baflar›s›nda belirleyici olacakt›r. Kaybetmeyi de kazanmay› da belirleyecek olan partinin durumudur, öncünün durumudur. ‹nkarc›-sömürgeci ve uluslararas› komplocu güçler darbelenmifltir. Türkiye yönetimi yeniden ciddi bir iç çat›flma içerisindedir. KDP ve YNK ile çeliflkileri bitmemifltir. KDP, YNK ve Güneyli Kürt halk› da gördü ki, Kürtler direnebilir ve sonuç alabilir. Bir bütün olarak siyasi ortam mücadele etmek için çok güçlü bir imkan sunuyor. Hareket olarak itibar›m›z ve etkinli¤imiz artm›flt›r. Halk›n mücadeleye kat›l›m› çok güçlüdür. Genci ve kad›n›yla Kürt halk› ayaktad›r. Mücadele ve kazanma inanc›nda b›rakal›m gerilemeyi, geliflme yaflanm›flt›r. O zaman geriye kalan, bu f›rsatlar› de¤erlendirecek, bu imkanlar› kullanacak örgütün becerisidir. Kadrolar›n, parti örgütlülü¤ünün rolünü oynamas›d›r. ‹mkanlar› birlefltirerek, çeliflkilerden yararlanarak mücadeleyi pratikte etkin ve aktif hale getirmesidir. Demek ki belirleyici olan her zamankinden daha fazla kadronun durumudur. Parti örgütlülü¤ümüzün durumudur, öncü örgütlülü¤ün durumudur. Dikkat edilirse kadro duruflu ve kadro örgütlülü¤ünün rolü normal zamanlardaki gibi de¤ildir. Rolü, kader belirleyici durumdad›r. Baflar› da kaybetmede kadronun sa¤lam durufluna ve etkili pratikleflmesine ba¤l›d›r. Yapt›¤›m›z siyasi de¤erlendirme d›fl etkilerin belirleyici olma konumunun olmad›¤›n› ortaya koymufltur. Önderli¤imizin, halk›m›z›n ve ülkemizin özgürlü¤ü tamamen kendi ellerimizdedir. Bu temelde gençlik ve kad›n baflta olmak üzere tüm kadrolar›m›za süreci baflar›yla sürdürme ve Êdi Bese Hamlesinin ikinci aflamas›n› da baflar›ya götürme sorumlulu¤u düflmektedir. Partileflme ruhu temelinde mücadele yükseltilirse 2009 bahar›na özgürlü¤ü yakalam›fl olarak girece¤imiz kesindir.

ne te we .c om

alanda üstünlük kurarak, sa¤lam bir ideolojik ve örgütsel durufl ortaya koyarak planlar› bofla ç›karmal›y›z. ABD’nin PKK’yi ideolojik ve örgütsel alanda darbeleyip istedi¤i noktaya getirmek istedi¤i bilinmektedir. PKK’ye karfl› savaflta Türkiye kadar ABD’de etkilidir ve iflin içindedir. Halk örgütlenmesi gereklidir, eylem gereklidir ama daha çok da ideolojik, örgütsel ve partileflmede sa¤laml›k gereklidir. ‹deolojik ve örgütsel aç›dan ne kadar sa¤lam olursak, çizgi duruflunu esas al›rsak, örgütsel birli¤i ideolojik temelde güçlendirirsek o ölçüde düflman›n imha ve tasfiye plan›n› bofla ç›kar›r›z. Bilindi¤i gibi örgüt üzerinde oynanan oyunlar devam etmektedir. Örgütsel duruflumuza, örgütsel bütünlü¤ümüze, ideolojik duruflumuza bir sald›r› var. Askeri siyasi sald›r›larla da asl›nda bu noktada sonuç al›nmak isteniyor. Biz elbette siyasi askeri direnifli gelifltirmeliyiz, halk örgütlenmesi çal›flmalar›n› gelifltirmeliyiz ama en az onlar kadar ideolojik örgütsel çizgi sa¤laml›¤›n› da gelifltirmeliyiz. Partileflmeyi de gelifltirmeliyiz. Êdi Bese Hamlesinin ikinci aflamas›nda önemli bir hamlesel yön olarak ideolojik örgütsel sa¤laml›¤› elde etmeyi hedeflemeliyiz. ‹deolojik-örgütsel çal›flmalar temelinde sa¤lam durufl gösteren bir örgüt askeri siyasi sald›r›larla yok edilemez. Baz› darbeler yese bile yine kendi çizgisinde mücadeleyi gelifltirecek konumunu sürdürebilir. Êdi Bese Hamlesinin birinci aflamas›nda ortaya ç›kan özgürlük devrimine kat›lan toplumsal kesimler ideolojik örgütlenmeye çekilirse Êdi Bese Hamlesinin ikinci aflamas›, Önderli¤in ve Kürt halk›n›n özgürlü¤ü do¤rultusunda önemli bir aflama haline getirilebilir. ‹deolojik olarak doyurulan ve bu temelde dinamik haline getirilen toplum güçlü biçimde örgütlendirilir ve bu temelde siyasi ve askeri eylemlilikler güçlendirilirse Êdi Bese Hamlesinin ikinci aflamas›nda istedi¤imiz sonuçlara ulafl›r›z. Bizim bu ikinci aflamadaki hedefimiz kesinlikle sonuç almakt›r. Hamlenin somut hedefi Önder Apo’nun tedavisi ve özgürlü¤ü temelinde Kürdis-

19

Kaybetmeyi de kazanmay› da belirleyecek olan öncünün durumudur

ww

w.

Önemli bir güç kazand›¤›m›z ortada. Düflman›n ciddi darbe yedi¤i aç›k, komplo on y›ld›r baflar›s›z k›l›nm›flt›r. Komployu yürüten güçler taraf›ndan PKK’ye alt› ayl›k ömür biçilmiflti, 99’un A¤ustosun’da ‘PKK’nin yerinde yeller esecek’ deniyordu. Yirmi tane alt› ay geçti. Daha fazlalar› da geçecek. Demek ki komplocular ne kadar güçlü olursa olsun bofla ç›kart›labiliyor. Komplocular, onuncu y›lda asl›nda baflar›s›zl›klar›n› önlemek için hamle gelifltirmek istedi. Biz de bu gerçe¤i görerek devrimci hamlemizi gelifltirip kal›c› siyasi sonuçlar, örgütsel sonuçlar alacak bir düzey ortaya ç›kard›k. Bugün komplo karfl›s›nda daha haz›rl›kl›y›z. Hedeflerimiz daha somut, f›rsat ve imkanlar daha çok. E¤er koflullar›m›z› iyi de¤erlendirirsek mevcut gücümüzle daha aktif bir pratikleflme ortaya ç›kar›r›z. Belirli düzeyde ortaya koydu¤umuz gibi karfl› taraf›n çeliflki ve çat›flmal› durumu çok fazlad›r. ABD Türkiye çeliflkileri, ABD ‹ran çeliflkileri, Türkiye’nin kendi iç çeliflkileri, bölgesel çeliflkiler bizlere daha etkili mücadele etmek için f›rsat ve imkan sunuyor. Bunlar› da iyi de¤erlendirirsek 1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›nda gerçekten de güçlü kal›c› kazan›mlar elde edebiliriz. Mücadele planlamam›z›n hedefleri böyledir, inanc›m›z bunu sa¤lamak yönündedir. Bütün alanlardaki çal›flmalar›m›z› bu hedefe kilitlemeye, buna göre planlay›p bunu baflaracak flekilde pratiklefltirmeye yöneltiyoruz. Ne kadar baflar›l› olunup olun-


SERXWEBÛN Haziran 2008

20

om

1 Haziran At›l›m›n›n gerektirdi¤i taktik etkinli¤i baflar›yla gösterelim “1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›na girerken düflman›n güçlü ve zay›f yönlerini yeterince

çözümleyip, tahlil edebilecek konumday›z. Yine Êdî Bese hamlemizin, hareketimiz ve halk›m›z

taraf›ndan gelifltirilme düzeyi ortadad›r. Gerillan›n da Botan flehitleri intikam hamlesiyle sürece

kat›l›m› gittikçe güçlenmektedir. Yine ideolojik, örgütsel cepheden bizleri zay›f b›rakan her türlü

ew e. c

tasfiyeci, orta yolcu, bireyci yaklafl›ma karfl› etkin bir ideolojik örgütsel mücadele içerisinde

oldu¤umuz ve iç düflman› yenme temelinde intikam hamlemizi gelifltirmeye yöneldi¤imiz ortadad›r” Halk Savunma Merkezi

ne t

Tarihi 1 Haziran At›l›m›m›z›n beflinci y›l›na girerken, baflta Önder Apo ve yi¤it halk›m›z olmak üzere, tüm yoldafllara beflinci y›l mücadelesinde üstün baflar›lar diliyoruz. Büyük direnifl at›l›m›m›z›n beflinci y›l›na girifl vesilesiyle, baflta flehit Adil yoldafl olmak üzere tüm 1 Haziran At›l›m flehitlerini ve onlar›n flahs›nda tüm özgürlük mücadelesi flehitlerimizi sayg› ve minnetle an›yoruz. ‹kinci 15 A¤ustos At›l›m› konumunda olan 1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›na girerken, üçüncü Önderliksel do¤ufl temelinde hareket ve halk olarak çok daha ayd›nlanm›fl, netleflmifl, kararl› ve iddial› oldu¤umuz ve bu temelde görev ve sorumluluklar›m›z›n üzerine çok daha büyük azimle, çabayla yöneldi¤imiz kesindir. Bunun temelinde geçen dört y›l boyunca yüzlerce flehit vererek yürüttü¤ümüz kahramanca mücadelenin ortaya ç›kard›¤› kazan›mlar›n yaratt›¤› etki ise tart›flmas›zd›r. Bu belirttiklerimiz bir mübala¤a de¤il, yaflam›n ta kendisi olmaktad›r. Dört y›l öncesini hat›rlayal›m: AKP hükümeti eliyle inkâr ve imha sisteminin dayatt›¤› çürütme politikas›na karfl› zor koflullarda bir mücadele yürüttü¤ümüz, Önder Apo’nun büyük öngörüsü ve dehas› temelinde içten ve d›fltan dayat›lan sald›r›lara karfl› zorlukla direnç gösterdi¤imiz bir sürecin yafland›¤› bilinmektedir. AKP hükümeti arkas›na ABD’yi ve AB’yi de alarak yine bölge gericili¤iyle tam bir ittifak yaparak d›fltan yönelt-

ww

w.

ti¤i çürütme politikas›n›n yan›nda, bir de içten dayat›lan provokatif ve tasfiyeci e¤ilimin azg›n sald›r›lar›n›n sürdü¤ü bir durum yaflanm›flt›r. Bir yandan d›fl sald›r›lar, di¤er yandan provokatif-tasfiyeci e¤ilimin içten yöneltti¤i her türlü y›k›c›, bozguncu, da¤›t›c›, sapt›r›c›, çarp›t›c›, ruhsuz, iradesiz ve karars›z b›rak›c› sald›r›lar ortam›nda adeta hareketimiz bitirilme noktas›na getirilmeye çal›fl›lm›flt›r. ‹flte 1 Haziran At›l›m› böyle bir zay›f ortamda, ama Önder Apo’nun ›fl›kl› yolunda büyük iddia ve kararl›l›k temelinde geliflen bir at›l›m olmufltur. 1 Haziran at›l›m› d›fltan çürütme politikas› temelinde yürütülen sald›r›lara karfl› bir direnifl at›l›m› oldu¤u gibi, içten de her türlü y›k›c›, bozguncu, provokatif-tasfiyeci sald›r›ya karfl› hareketimizin Apocu çizgide birli¤ini ve zafer iddias›n› korumay› hedefleyen

bir at›l›m olmufltur. 1 Haziran At›l›m› bir serhildan ve gerilla at›l›m› oldu¤u kadar, ayn› zamanda bir ideolojik, örgütsel hamleyi de ifade etmektedir. Her türlü karamsarl›¤a, y›lg›nl›¤a, iddias›zl›¤a, zay›f durufla, inkârc›l›¤a, da¤›lma e¤ilimine, basitleflmeye, düflkünlü¤e karfl› bir kahramanl›k at›l›m› olarak ortaya ç›km›fl ve geliflme göstermifltir. T›pk› 15 A¤ustos At›l›m› gibi 1 Haziran At›l›m›m›z da her türlü zay›fl›¤a, örgütsüzlü¤e ve iddias›zl›¤a karfl› büyük bir bilinçlenme, örgütlenme ve güçlenme at›l›m› olarak geliflmifl ve gerçekleflmifltir. fiimdi dördüncü y›l›n sonunda ulaflt›¤›m›z düzeye bakt›¤›m›zda, bu düzeyin dört y›l önce at›l›m›n bafllad›¤› süreçle hiçbir bak›mdan k›yaslanacak yönü yoktur. Dört y›ll›k kahramanca süren mücadele Önder Apo’nun süreci ayd›nlatan düflünceleri ve ‹mral› iflkence ve imha


Haziran 2008 SERXWEBÛN

“1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›na hareket ve halk olarak 8 Mart ve Newroz kutlamalar› temelinde, büyük bir halk direnifli ve yine Zap direnifli temelinde, büyük bir gerilla hamlesiyle girerken iddiam›z›n daha büyük, örgütsel gücümüzün daha fazla, kararl›l›¤›m›z›n daha güçlü, dolay›s›yla kazanma azmimizin ve irademizin daha diri oldu¤u aç›kt›r”

ne te we .c om

sistemine karfl› gösterdi¤i insan üstü direniflten al›nan güçle, halk›m›z›n serhildan› ve gerillan›n kahramanl›klar› dört y›ll›k bir mücadele içerisinde hareket olarak yeniden yap›lanma, örgütlenme, sistem kazanma ve uluslararas› komploya karfl› onu yenilgiye u¤ratacak bir direnifl mücadelesini ortaya ç›kartma gücüne ulaflm›flt›r. Baflar› kazanan 15 A¤ustos dirilifl at›l›m›m›z› özgürlü¤ün ve demokrasinin zaferine ulaflt›rmay› hedefleyen 1 Haziran At›l›m›m›z daha flimdiden yaratt›¤› kazan›mlar temelinde tarihe mal olmay› sa¤lam›flt›r. Özgürlük hareketi olarak d›fl›m›zdan ve içimizden birçoklar› hareket ve halk olarak direnifli gelifltirece¤imize hiçbir biçimde inanmam›fllard›. O koflullarda PKK hareketinin yeniden direnebilece¤i, toparlan›p gericilik ve sömürgecili¤e karfl› özgürlük mücadelesini gelifltirebilece¤i birçok çevre taraf›ndan akla bile getirilemiyordu. B›rakal›m y›llarca bir özgürlük direniflini sürdürmeyi, hareketimizin birkaç günlük ömrünün bile olamayaca¤›n› düflünenler çoktu. PKK’nin kendini yeniden yap›land›rarak uluslararas› komploya karfl› özgürlük ve demokrasi direniflini yükseltebilece¤ine adeta ihtimal verilmiyordu. ‹ç ve d›fl karamsarl›¤›n, umutsuzlu¤un, kötümserli¤in bu kadar yayg›n oldu¤u, inkârc›l›¤›n, tasfiyecili¤in, ihanetin, teslimiyetin ruhlar› bo¤du¤u bir ortamda, Apocu militan kararl›l›kla yeni bir direnifl hamlesine yöneldi ve dört y›lda tarihe mal olan kahramanca bir mücadeleyi ve onun kazan›mlar›n› ortaya ç›kard›. Zay›f ve gericili¤e teslim olmufl insan›n beyin ve yüre¤inin almad›¤› bir ortamda t›pk› 15 A¤ustos At›l›m› gibi, 1 Haziran At›l›m›m›z da mucizevî olarak tan›mlanabilecek yeni bir kahramanl›k at›l›m› olarak ortaya ç›k›p, geliflti. Bu büyük at›l›m Türkiye yönetimini yeni bir politika belirlemek zorunda b›rakt›. AKP eliyle yenilenerek, yeniden dayat›lmaya çal›fl›lan çürütme politikas›n› yenilgiye u¤ratt›. 2005 Newroz’unda Önder Apo’nun demokratik konfederalizmi ilan›yla geliflen süreç 2005

21

yaz›nda çürütme politikas›n› yenilgiye u¤ratarak, PKK karfl›s›nda Türkiye yönetimini yeni bir politika belirlemek zorunda b›rakt›.

1 Haziran At›l›m› AKP hükümetinin maskesini tümüyle düflürdü

ww

w.

23 A¤ustos 2005 tarihli MGK toplant›s›n›n bu temelde yeniden topyekün savafl konseptini gündemlefltirdi¤i bilinmektedir. Büyük at›l›m›m›z ikinci y›l›nda AKP hükümetinin maskesini tümüyle düflürdü. Dincili¤i ve reformculu¤u kendine maske yapan bu Türk-‹slam sentezci iktidar blo¤u, 1 Haziran At›l›m› temelinde geliflen Özgürlük mücadelemizin gücü ve ayd›nlat›c›l›¤› ortam›nda gerçek yüzünü ç›r›lç›plak ortaya koymak zorunda kald›. Nitekim Baflbakan Tayip Erdo¤an “çocuk kad›n demeden herkesi cezaland›raca¤›z” diyerek Kürt halk›na karfl› nas›l katliamc›, floven, milliyetçi, faflist bir düflünce ve politikaya sahip oldu¤unu ortaya koydu. 1 Haziran At›l›m›m›z üçüncü y›l›nda 1 Ekim 2006 tarihinden itibaren gelifltirilen beflinci tek yanl› ateflkes temelinde, Kürt özgürlük hareketinin nas›l bar›flç›l ve demokratik çözümden yana bir hareket oldu¤unu, 1 Haziran At›l›m›n›n temel hedefinin nas›l bar›flç›l ve demokratik çözümü gelifltirmek oldu¤unu herkese gösterdi. 1 Haziran direnifl at›l›m›n›n bir bar›fl at›l›m› oldu¤unu, demokratik çözüm at›l›m› oldu¤unu, özgürlük at›l›m› oldu¤unu, gerçek bir halk at›l›m› oldu¤unu ortaya koydu. Kürt halk›n›n ve Özgürlük hareketimizin Önder Apo’nun çizgisinde gerçek bir bar›fl ve demokrasi hareketi oldu¤unu herkese gösterirken, ayn› zamanda inkârc›,

katliamc› ve savaflç› gücün Türkiye yönetimi oldu¤unun da herkes taraf›ndan görülmesini sa¤lad›.

Beflinci y›la büyük bir gerilla hamlesiyle giriyoruz

1 Haziran At›l›m›m›z dördüncü y›l›nda da Türkiye yönetimini erken seçim yapmak, s›n›r ötesi operasyon teskeresi ç›kartmak, ABD ve AB’ye yalvararak teslim olmak, bölge gericili¤iyle her düzeyde ittifak yapmak zorunda b›rakt›. Nitekim 22 Temmuz 2007’de gerçekleflen erken seçimle yeni bir Genelkurmay-AKP uzlaflmas›n› ortaya ç›kart›ld›¤›, buna MHP, CHP gibi muhalefet partilerinin kat›larak bir mutabakata vard›r›ld›¤› görüldü. PKK’ye karfl› savafl mutabakat›n›n bir yandan bölge gericili¤iyle ittifak yap›l›rken, di¤er yandan AB ve ABD ile de ortak bir planlamaya kavuflturularak bir uluslararas› sald›r› konseptine dönüfltürülmeye çal›fl›ld›¤›, bu temelde uluslararas› komplonun onuncu y›l›na yeniden komplonun diriltilmesi, canland›r›lmas› temelinde girilmeye çal›fl›ld›¤› bilinmektedir. Nitekim 5 Kas›m Bush-Erdo¤an görüflmesi böyle bir sürecin geliflmesinde dönüm noktas› olmufl ve Türkiye yönetimi Kuzey Kürdistan’da yürüttü¤ü savafl› Güney Kürdistan’a da tafl›rm›flt›r. Böylece Kuzey, Güney, Do¤u yani Kürdistan’›n her taraf› savafl alan› haline getirilmifltir. fiimdi 1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›na hareket ve halk olarak 8 Mart ve Newroz kutlamalar› temelinde, büyük bir halk direnifli ve yine Zap direnifli temelinde, büyük bir gerilla hamlesiyle girerken iddiam›z›n daha büyük, örgütsel gücümüzün daha fazla, kararl›-


SERXWEBÛN Haziran 2008

Önder Apo’ya dönük kronik zehirleme devam etmektedir

ww

w.

ne t

Dört y›l boyunca a¤›r darbeler yemifl olmas›na ra¤men, inkâr ve imha sistemi hedefinden vazgeçmemekte ve demokratik çözüme yanaflmamaktad›r. 1 Haziran At›l›m›m›z›n beflinci y›l›na da topyekün savafl konsepti temelinde yeni bir imha ve tasfiye plan›n› dayatmaya çal›flmaktad›r. Türk genelkurmay›n›n Kürt karfl›tl›¤› ve özgür bir tek Kürt kalmay›ncaya kadar bu kirli savafl› yürütme kararl›l›¤›nda oldu¤u aç›kt›r. Bunu her f›rsatta kamuoyuna ilan etmekte ve bizi tehdit etmeye çal›flmaktad›r. T›pk› on y›l öncesinde oldu¤u gibi uluslararas› komplo çerçevesinde hareketimizi imha ve tasfiye konseptini baflar›ya götürmek istemektedir. Bu çerçevede Önder Apo’ya dönük kronik zehirleme devam etmektedir. Yine fiziki ve psikolojik bak›mdan ‹mral› iflkence sistemi en kat› bir

biçimde sürdürülmektedir. Önder Apo’nun tedavisi ve koflullar›n›n düzeltilmesi yönünde ciddi her hangi bir giriflim söz konusu olmam›flt›r. Di¤er yandan hareketimizin yönetimine dönük imhay› öngören her türlü oyun ve komploya dayal› sald›r› gelifltirilmektedir. Bir yandan hava sald›r›lar›, di¤er yandan zehirleme çabalar›na kadar varan birçok kural d›fl› yöntem bu karanl›k amaç do¤rultusunda gelifltirilmeye çal›fl›lmaktad›r. Hareketimizin yönetiminin imhas›, gerillan›n darbelenmesi temelinde marjinal konuma düflürülmesi için topyekün savafl kapsam›nda her türlü kirli savafl yöntemine baflvurulmaktad›r. ABD ve ‹srail’den al›nan keflif deste¤i temelinde topçu at›fllar›, hava sald›r›lar›, ajan faaliyetleri vb birçok yöntemle bu hedefe ulafl›lmak istenmekte, operasyonlar Kürdistan’›n bütün bölgelerinde kesintisiz bir biçimde sürdürülmektedir. Di¤er yandan yurtsever halk ve demokratik kesimler üzerinde bask› ve fliddet, iflkence ve tutuklama en ileri düzeye vard›r›lm›flt›r. Türk genelkurmay›n›n zihniyet ve amac›nda kayda de¤er hiçbir de¤iflim söz konusu de¤ildir. Bar›fl, demokratikleflme ve demokratik çözüm yönünde herhangi bir ad›m›n at›lmas›na kesinlikle izin vermemektedir! Tam tersine Özgürlük hareketimizin imhas› ve tasfiyesini kendisi için varl›k meselesi konumunda tutmaktad›r. 2008 y›l›na t›pk› ‘98 y›l›nda oldu¤u gibi yeniden uluslararas› komplo canland›r›larak, yeni bir imha ve tasfiye konsepti

dayat›lmaya çal›fl›lmaktad›r. Genelkurmay’›n bu yaklafl›mlar›yla tam bir uyum ve suç orta¤› biçiminde AKP hükümetinin de hareket etti¤i bilinmektedir. Özellikle Zap bozgunu ard›ndan Türk siyasetinin içine girdi¤i kriz süreci ve bunun AKP üzerindeki etkileri hareketimize ve halk›m›za dönük daha sert katliam içeren sald›r›lar fleklinde yans›maktad›r.

AKP varl›¤›n› Kürt karfl›t› politikayla sürdürme¤e çal›fl›yor

ew e. c

l›¤›m›z›n daha güçlü dolay›s›yla kazanma azmimizin ve irademizin daha diri oldu¤u aç›kt›r. ‹lk defa 2008 y›l›nda fiubat ay›ndan itibaren hem halk serhildan›n›n, hem de gerillan›n birleflik halde güçlü bir direnifl gelifltirmesi durumu yaflanm›flt›r. Bu 2008 y›l›n› adeta daha bafl›ndan kazanmay› ifade eden bir konumu içermektedir. 1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›n› güçlü bir hamlesel ç›k›flla karfl›lamay›, dolay›s›yla hedefimizin ve iddiam›z›n daha büyük olmas›n› ifade etmektedir.

om

22

Zap direniflinin ortaya ç›kard›¤› siyasi krizde yaflanan sert iktidar mücadelesi hareketimize ve halk›m›za dönük yeni katliam giriflimlerini gündeme getirmektedir. Nitekim bir yandan neo-ittihatç› muhalefet olarak CHP-MHP savafl›n daha fazla t›rmand›r›lmas›n› dayat›rken, di¤er yandan hakk›nda kapatma davas› aç›lan ve bunu önlemeye çal›flan AKP bunun yolunu da CHP ve MHP’den daha fazla sald›rgan, savafl› tahrik eden, t›rmand›ran bir yönelimde bulmaya çal›flmaktad›r. AKP hükümeti Genelkurmay’la tam bir uzlaflma ve uyum içerisinde topyekün imha ve tasfiye konseptini hayata geçirmek için her türlü yönteme baflvurarak, Türkiye’nin tüm imkanlar›n› kirli savafla seferber etmifl durumdad›r. Bir yandan Önder Apo üzerindeki iflkenceyi ve gerillaya dönük imha sald›r›lar›n› pervas›zca sürdürürken, di¤er yandan halk üzerindeki bask›, tutuklama, fliddet ve katliam uygulamalar›n›n t›rmand›r›lmas› için elinden gelen tüm çabay› harcamaktad›r. Adeta iktidarda kalmas›n› PKK’ye ve Kürtlere karfl› daha fazla sald›r› ve katliam yapma temelinde sa¤lamak istemektedir. Bunun için Newroz kutlamalar›na polisin nas›l vahflice sald›rt›ld›¤›, yine 1 May›s kutlamalar›nda AKP yönetimindeki polisin iflçi ve emekçilere karfl› nas›l vahfli sald›r› yürüttü¤ü herkes taraf›ndan görülmüfltür. Bir yandan polis bask›s›n›, tutuklamay›, iflkenceyi, terörü t›rmand›r›rken, di¤er yandan da halk› aldatmak için her türlü oyuna baflvurmaya çal›flmaktad›r.


Haziran 2008 SERXWEBÛN

AKP’nin kalk›nd›rma plan› soyk›r›m› tamamlama projesidir

rumdad›r. Gizliden gizliye bu amaç do¤rultusunda pazarl›klar yap›lmaktad›r. Özellikle ABD ve AB’nin telkinleriyle, KDP ve YNK bu kirli savafl›n içine çekilmek, hareketimize sald›rt›lmak, yeniden bir iç çat›flma sürecini gündemlefltirmek ve bu temelde hareketimiz kuflatmaya al›narak imha ve tasfiye edilmek istenmektedir. Türkiye yönetiminin bu çabalar›n›n ‹ran ve Suriye taraf›ndan k›smen desteklendi¤i tart›flma götürmez bir gerçektir. Geriye Irak ve Güney Kürdistan yönetimi kalm›flt›r ki, oras› üzerinde de yo¤un bir pazarl›¤a dayal› çal›flma sürdürülmektedir. Çeflitli güçler Türkiye yönetiminin gelifltirdi¤i bu bask› ve taviz siyaseti ortam›nda kendi ç›karlar›n› nas›l koruyacaklar›n›n aray›fl› içine girmifl durumdad›r. Bu do¤rultuda özellikle ABD ve AB küresel sermaye sistemi-

da oldu¤undan asla flüphe duymamak gerekir. Bu konuda hiçbir biçimde yan›lg›ya düflmemeliyiz. Yüz y›ll›k inkâr ve imha sistemi onu parçalay›p yenilgiye u¤ratmak isteyen PKK özgürlük hareketine karfl› da baflar› kazanabilmek için elinden gelen her türlü sald›r›y› yürütmektedir. Bu bak›mdan çeflitli bar›fl ve demokrasi söylemlerine, ekonomik, sosyal, siyasi alanda gelifltirilen oyunlara kafl› uyan›k olmam›z, düflman›n bu tür oyunlar› karfl›s›nda asla aldanmam›z, yan›lg›ya düflmemiz gerekiyor. Düflman›n bizi imha karar›nda oldu¤u ve bütün bu uygulamalar› da bu temelde gelifltirdi¤i gerçe¤ini bir an bile göz ard› etmeden, unutmadan oldukça duyarl› ve tedbirli bir biçimde özgürlük ve demokrasi duruflumuzu ve mücadelemizi gelifltirmemiz gerekti¤i aç›kt›r. Bu kararl›l›¤›na ra¤-

ne te we .c om

Nitekim Güneydo¤u’nun kalk›nd›r›lmas› ad› alt›nda aç›klanan ekonomik kalk›nma plan› esas itibariyle bir asimilasyon projesidir. fiimdiye kadar fiziki katliamla birlikte esas sürdürülen asimilasyona dayal› katliam›, soyk›r›m› sonuca götürme projesi olmaktad›r. Nitekim her fleyi teklefltiren bir tutumla asl›nda Kürt halk›n›n varl›¤›, ulusal kültürel de¤erleri bir parça ekmek karfl›l›¤›nda sat›n al›nmak ve yok edilmek istenmektedir. Ortada bir kalk›nd›rma plan› veya insani yard›m söz konusu de¤ildir! Bu bir özel savafl uygulamas›d›r. Ve tamamen aç b›rak›lan halk› aldatmaya, özgürlük ve demokrasi mücadelesinden vazgeçirmeye dönük gelifltirilen bir ekonomik sald›r› anlam›n› tafl›maktad›r. AKP hükümeti bunlarla da s›n›rl› kalmayarak dünyan›n dört bir taraf›n› dolafl›p Türkiye’nin bütün imkânlar›n› pazara sürme temelinde, PKK’ye karfl› bir tecrit politikas› yürütmekte, diplomatik faaliyetlerini tamamen böyle bir politika do¤rultusunda gelifltirmeye çal›flmaktad›r. Bu çerçevede ABD’yle, AB’yle, Asya’n›n çeflitli güçleriyle ittifaklar yapt›¤› gibi, Afrika’ya, Latin Amerika’ya kadar da elini uzatma çabas›ndad›r. Di¤er yandan ‹ran, Suriye gibi bölgenin statükocu güçleriyle ve Kürdistan’› egemenlik alt›nda tutan güçlerle en ileri düzeyde bir özel savafl ittifak›n›n içine girmifl durumdad›r. Böyle bir ittifaka dayanarak savafl› sadece Kuzey Kürdistan’la da s›n›rl› tutmay›p, Do¤u ve Güney Kürdistan’a yaymak için de yo¤un bir çaba içinde oldu¤u aç›kt›r. Bu do¤rultuda ‹ran’la gelifltirilen kirli savafl ittifaklar›n›n her gün Kürt halk›na ve gerillaya karfl› imha sald›r›s› biçiminde sürdürüldü¤ü ortadad›r. Bununla da yetinilmemekte, AKP hükümeti son MGK toplant›s›n›n sonuçlar›na da dayanarak Güney Kürdistan yönetimini, yani KDP ve YNK yönetimlerini de hareketimize yürüttü¤ü kirli savafl›n içine çekebilmek için her türlü gizli-aç›k çaba içine girmifl du-

23

“Kürt halk›n›n daha iyi bir ekonomik ve sosyal yaflama ihtiyac› vard›r. Ama ondan önce kendi diliyle, kültürüyle,

ulusal de¤erleriyle, ismiyle yaflamaya ihtiyac› vard›r. Bir

halk olarak özgürce var olmaya hakk› ve ihtiyac› vard›r.

Her fleyin bafl›na da bu halk bu ihtiyac› koymufltur. Asla kölece bir yaflam› kabul etmeyece¤ini dile getirmifltir”

ww

w.

nin Ortado¤u politikalar› do¤rultusunda daha etkin kullanabilmek için Türkiye-Irak ittifak›n› gelifltirme do¤rultusunda yo¤un bir çaba sürdürmektedir. Türkiye yönetimi bir yandan KDP ve YNK’ye tavizler verip, ‹ran ve Suriye’nin milliyetçi yaklafl›mlar›ndan yararlanarak hareketimize karfl› bu cepheden sald›r› gelifltirmeye çal›fl›rken, di¤er yandan da özellikle ABD ve AB’nin Ortado¤u’ya dönük politik yaklafl›mlar›n› de¤erlendirip, hareketimize karfl› sald›r›da yararlanmaya, dolay›s›yla f›rsat ve imkanlar› de¤erlendirme temelinde onlardan da destek sa¤layarak, Özgürlük hareketimize karfl› imha ve tasfiye konseptini hayata geçirmeye çal›flmaktad›r. Türkiye yönetiminin ve genelde de inkâr ve imha sisteminin Özgürlük hareketimizi imha ve tasfiye karar›n-

men düflman cephesinin kendi içinde bir zay›fl›¤› da yaflad›¤› gerçektir. Ekonomik olarak Diyarbak›r’da aç›klanan sözde kalk›nd›rma projesi gibi yalanlar› ortaya at›lsa da, yurtsever halk›m›z›n bunu elinin tersiyle itece¤i, bu tür oyunlara asla gelmeyece¤i de bir gerçektir. Evet, Kürt halk›n›n daha iyi bir ekonomik ve sosyal yaflama ihtiyac› vard›r. Ama ondan önce bir de özgürlü¤e ihtiyac› vard›r. Kendi diliyle, kültürüyle, ulusal de¤erleriyle, ismiyle yaflamaya ihtiyac› vard›r. Bir halk olarak özgürce var olmaya hakk› vard›r, ihtiyac› vard›r. Her fleyin bafl›na da bu halk bu ihtiyac› koymufltur. Aç kalmak, susuz kalmaktan öteye fedai çizgisinde son neferine kadar özgürlük için direnmeye haz›r oldu¤unu ama asla kölece bir yaflam› kabul etmeyece¤ini ortaya koymufltur.


SERXWEBÛN Haziran 2008

Türk ordusu ciddi itibar kayb›na uğram›flt›r

Kürt halk›na ve demokrasiye karfl› alt› y›ld›r kullan›lmalar›n›n sonuna gelinmifltir. Ancak buraya kadar kullan›labildikleri bir durumun var oldu¤unu görmektedirler. Nitekim art›k daha fazla bu oyunu sürdürme ve baflar›l› olma imkânlar› kalmam›flt›r. O nedenle de öyle anlafl›l›yor ki, Türkiye’deki siyasi kriz dolay›s›yla milliyetçi ve dinci iktidar bloklar› aras›ndaki iktidar savafl›m›, önümüzdeki süreçte derinleflerek devam edecektir. Muhalefet ile iktidar aras›ndaki mücadele, yarg› ile AKP aras›ndaki mücadele sürecektir. Ordu ise ilk defa bu kadar dinci bir siyasal partinin suç orta¤› konumuna girerek, asl›nda toplum üzerinde cumhuriyeti koruyan güç olma izlenimini kaybetmifltir. Ya da ciddi itibar kayb›na u¤ram›flt›r. K›saca mevcut siyasi kriz ve iktidar savafl›m› ortas›nda

ww

w.

ne t

Bu bak›mdan halk›m›z›n çeflitli oyunlarla aldat›lamayaca¤› yine hiçbir bask›, fliddet, tutuklama, iflkence ve katliam tehditlerinin Kürt halk›n› özgürlük ve demokrasi mücadelesinden vazgeçiremeyece¤i ortadad›r. Bu kararl› tutum giderek baflta Türkiye toplumu olmak üzere, Ortado¤u’nun ve dünyan›n demokratik güçlerini daha çok etkilemekte, daha çok onay ve destek bulmaktad›r. Bu da Kürt halk›yla, Türkiye yönetimi aras›ndaki çeliflkiyi ve kopuflu daha çok art›rd›¤› gibi, bölge ve dünya demokratik güçleriyle Türkiye yönetimi aras›ndaki çeliflkiyi de derinlefltirmektedir. Nitekim ülke ülke dolaflarak Türkiye’nin tüm imkânlar›n› peflkefl çekerek, ‘terör örgütü’ dedirtip PKK’yi tecrit etmeye çal›flanlar da tersine dünya demokrasi güçleri nezdinde kendileri tecrit olur konuma düflmektedirler. Oldukça haks›z, soyk›r›mc›, imhac› bir konumda olduklar›ndan dolay› dünyan›n özgürlükçü demokrasi güçleri Türkiye yönetiminin yalan›na kanmamakta, daha çok onlar› tecrit eden bir tutumun sahibi olmaktad›rlar. Nitekim floven-milliyetçi çevre bunu ‘herkesin kendilerine karfl›t olduklar›n›’, ‘bütün dünyan›n Türklere düflman oldu¤u’ biçiminde ifade etmektedir ki, bu asl›nda Kürt soyk›r›m› karfl›s›nda a盤a ç›kan yüzlerinin ne denli teflhir oldu¤unu gösteren ifadeler olmaktad›r. AKP yalan› art›k iyice teflhir edilmifltir. Gerçekten de “yalanc›n›n mumu yats›ya kadar yanar!” misali AKP mumu en ileri düzeye kadar yakt›rm›fl art›k bunun sonuna gelinmifltir. Özellikle Kürt toplumu nezdinde tümüyle yalanc›l›¤› a盤a ç›k›p teflhir edilen bir konumdad›r. Halk sokaklarda, her yerde “katil AKP, katil Erdo¤an” sloganlar› atmakta ve hükümeti istifaya ça¤›rmaktad›r. Bu durum giderek bütün Türkiye toplumuna yay›lmaktad›r. Sadece Kürtlerle de s›n›rl› kalmamaktad›r. AKP’nin dincilik maskesi düflürülmüfl, özel savaflç›, inkâr ve imhac› yüzü a盤a ç›kart›lm›flt›r. Di¤er yandan Kürdistan’da geliflen direniflin et-

kisi ve bunun bast›r›lamamas› sonucunda, AKP siyaseti a¤›r bir kriz durumunu yaflamaktad›r. Mart bafl›nda Zap direnifli ard›ndan ortaya ç›kan siyasi kriz afl›lamam›flt›r. Nitekim AKP’nin kapat›lmas› gündemdedir, ki, büyük olas›l›kla bu gerçekleflecektir. AKP hükümeti ve Erdo¤an hangi k›l›¤a girerse girsin, ne kadar faflist katliamc›, aldat›c› tutum tak›n›rsa tak›ns›n öyle anlafl›l›yor ki, art›k onlar yolun sonuna gelmifl durumdad›r.

MHP-CHP-AKP ve Genelkurmay aras›ndaki siyasi savafl›m sürecek, çeliflkiler giderek daha çok derinleflecektir. Bunun yan›nda her ne kadar ‹ran ve Suriye ile k›smen ittifak yapsalar da, bunun bir s›n›r›n›n oldu¤u, çok ileri bir konum sa¤layamad›¤› ve sa¤lamayaca¤› aç›kt›r. Yine Irak’› böyle bir ittifaka çekmeye, KDP ve YNK’yi PKK karfl› savaflt›r›r konuma getirmeye dönük çabalar, bu do¤rultudaki bask›, zorlama ve tavizler istenen sonucu tam vermemektedir. Nitekim yeni bir iç çat›flma anlam›na gelecek olan bu duruma KDP ve YNK’nin girmesi zordur. Her fleyden önce uzun vade itibariyle bu tutumun kendilerinin de ç›kar›na olmayaca¤›n› bu güçler görmektedirler. Çünkü PKK’ye dönük sald›r› e¤er sonuca giderse, ard›ndan s›ra kendilerine gelecektir. Di¤er yandan geliflen ulusal bilinç ve örgütlülük temelinde, yeni bir iç çat›flma sürecinin Kürtler aras›nda geliflmesi zordur. Hiçbir Kürt örgütünün kolay kolay böyle bir durumu yaratan taraf olamayaca¤› ortaya ç›km›flt›r. K›saca ne kadar bask› uygulan›r, taviz verilse de eskisi gibi KDP ve YNK’nin PKK’ye karfl› sald›rt›lmas› oldukça zor ve zay›f bir ihtimal olarak görülmektedir. Tersine Güney Kürdistan ile Türkiye aras›ndaki çeliflkiler daha fazlad›r. Yine mevcut Irak sistemiyle, Türkiye’nin ideolojik çeliflkileri daha derin ve büyüktür. Ne kadar mevcut konumlar›yla bu güçler birlefltirilmeye çal›flt›r›l›rsa çal›flt›r›ls›n, mevcut çeliflkilerin gi-

ew e. c

fioven-milliyetçi çevrelerin politikalar› teflhir olmufltur

om

24


Haziran 2008 SERXWEBÛN ve Kürt halk›na dönük imha ve tasfiye plan› do¤rultusunda gelifltirilen sald›r›lar iyice teflhir edilmifltir. Bu konuda uluslararas› kamuoyu nezdinde ciddi bir duyarl›l›k yarat›larak, iflkenceyi önleme komitesi taraf›ndan ‹mral›’ya heyet gönderilmesi ve Önder Apo’nun durumuna k›smi bir uluslararas› müdahalenin gerçeklefltirilmesi sa¤lanm›flt›r. Hem Kürt halk›nda ve Türkiye demokrasi çevrelerinde, hem de uluslararas› çevrelerde Önder Apo’ya dönük sald›r›lar, Önder Apo’nun yaflam koflullar› ve Kürt sorununun demokratik çözümü konusunda ciddi bir duyarl›l›k ortaya ç›kart›lm›flt›r.

ketimizin darbelenip, imha edilmeye ve çeflitli oyunlarla çizgisinden sapt›r›lmaya çal›fl›ld›¤› bir ortamda, sa¤lam bir ideolojik ve örgütsel durufl düflman oyunlar›n› bozman›n ve düflman plan›n› bofla ç›kartman›n en etkili yöntemi olmaktad›r. Bu do¤rultuda sa¤lam bir ideolojik durufl ve yeterli bir ideolojik mücadele her alan aç›s›ndan önemlidir. S›n›f ve cins mücadelesi temelinde gelifltirilecek elefltiri ve özelefltiri, her alanda ortaya ç›kan örgütsel sorunlar›m›z› çözmenin temel yöntemi olacakt›r. Bu yöntemi her yerde iflleterek partileflmeyi derinlefltirmek ve ideolojik örgütsel durufl sa¤laml›¤› kazanmak düflman›n bütün tehditlerini bofla ç›kartman›n en etkili yöntemidir. Di¤er yandan halk›n demokratik komünalizm çizgisinde örgütlülü¤ünü gelifltirmekte, Êdî Bese hamlemizin ikinci aflamas›n›n temel hedefi konumundad›r. Her yerde parçalardan bölgelere ve flehirlere kadar halk meclislerinin inflas›, yine küçük yerleflim birimlerinde komün düzeninin gelifltirilmesi, meclislere ve komünlere dayal› bir halk örgütlülü¤ünün yediden yetmifle herkesi kucaklayacak flekilde her yerde gelifltirilmesi temel öneme sahiptir. Demokratik örgütlülü¤ünü gelifltirmifl halk demek, demokratik direnifli gelifltiren düflman oyunlar›na karfl› bilinçli ve örgütlü olan, duyarl› olan halk demektir. Demokratik örgütlülü¤ünü gelifltiren halk demek, ekonomik, sosyal, kültürel, siyasi yaflam›n› kendi demokratik örgütlülü¤ü temelinde özgürce sürdüren halk demektir. Baflta kad›n ve gençlik kesiminin demokratik örgütlülü¤ü olmak üzere, tüm emekçi halk›n özgün demokratik örgütlenmelerini ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi yaflam temelinde savunmalar›n›, öz savunmalar›n›

ne te we .c om

derilmesi öyle kolay olmayacakt›r. D›fl destek bak›m›ndan da AB ile Türkiye aras›ndaki çeliflkiler kapsaml›d›r. Birçok devlet flimdiden Türkiye’nin AB’ye tam üye olmas›na karfl›d›r. Art›k AB’ye giriyoruz aldatmacas›n›n AKP hükümetinin sonuyla birlikte neredeyse sonuna gelinmifl olmaktad›r. ABD ise tümüyle kendi ç›karlar›n› gözeten bir konumdad›r. Her ne kadar PKK’ye karfl› operasyonlarda Türkiye’yle bir ittifaka girilmifl olsa da, bundan beklenen sonuç her iki devlet aç›s›ndan da farkl›d›r. ABD buna dayanarak Türkiye’yi Büyük Ortado¤u Projesi do¤rultusunda ‹ran, Afganistan ve Irak sorunlar›nda kullanmaya çal›flmakta, onu arzulamakta Türkiye ise ABD’nin bu e¤iliminden yararlan›p, deste¤ini alarak, PKK’yi tasfiye amac›n› gütmektedir. Her ne kadar k›smen PKK’ye karfl› savafl çerçevesinde bir ittifak yapabilmifl olsalar da, uzun vadede bu ittifak›n bu biçimde sürmesi zor gözükmektedir.

25

Êdî Bese hamlesinin ikinci aflamas›n› bafllatm›fl durumday›z

fiimdi Êdî Bese hamlemizin ikinci aflamas› her fleyden önce Önder Apo’nun tedavisi ve yerinin de¤ifltirilip, koflullar›n›n düzeltilmesi somut hedefi üzerinde ve bu hedef baflar›lana kadar kesintisiz bir biçimde sürdürülecektir. Böyle bir hedefin gerçeklefltirilmesinin ise Kürt sorununun bar›flç›l-demokratik çözümü ve Önder Apo’nun özgürlü¤ü yönünde sa¤lam ad›mlar›n at›lmas› anlam›na gelece¤i aç›kt›r. Bu temel anlamlar› içeren Êdî Bese hamlemizin ikinci aflamas› bir siyasi, askeri eylemlilik içerdi¤i kadar ideolojik, örgütsel mücadele hamlesi olmay› da içermektedir. Yani ideolojik, politik, askeri bütün alanlarda topyekûn bir mücadele gelifltirmeyi içermektedir. Êdî Bese hamlemizin ikinci aflamas›, düflman›n hareketimize dayatmaya çal›flt›¤› yeni imha ve tasfiye plan›n› bofla ç›karmay› hedeflemektedir. Bu bak›mdan da etkili bir siyasi ve askeri mücadele kadar, sa¤lam bir ideolojik ve örgütsel durufl da önem kazanmaktad›r. Hare-

ww

w.

Her ne kadar inkâr ve imha sistemi hareketimizi imha ve tasfiye karar›ndan vazgeçmemifl olsa da, 1 Haziran At›l›m›m›z›n beflinci y›l›na girerken sistemin iç çeliflki ve zay›fl›klar›n›n çok güçlü oldu¤u, dört y›l öncesine göre düflman cephesinin daha güçsüz ve zay›f konumda bulundu¤u tart›flmas›z bir gerçektir. Buna karfl› hareket ve halk olarak biz, 1 Haziran Hamlesinin beflinci y›l›na Êdî Bese hamlesinin ikinci aflamas›n› gelifltirme temelinde giriyoruz. 18 May›s 2008 tarihinden itibaren Êdî Bese hamlesinin ikinci aflamas›n› bafllatm›fl durumday›z. Önder Apo’nun tedavi edilmesi ve yerinin de¤ifltirilmesi amac› do¤rultusunda gelifltirilen bu özgürlük hamlemizin, 1 Haziran At›l›m›m›z›n hamlesi temelinde ve at›l›m› baflar›ya götürmek üzere gelifltirildi¤i aç›kt›r. Geçen yedi ayl›k süre içerisinde güçlü bir halk direnifli, halk serhildan› ve gerilla direnifliyle hamlenin birinci aflamas› sürdürülmüfl ve önemli sonuçlar ortaya ç›kar›lm›flt›r. Her fleyden önce Önder Apo’ya dönük imha sald›r›lar›, yine gerillaya

‹lk hedef Önderli¤in koflullar›n›n iyilefltirilmesi ve tedavisidir

“Demokratik örgütlülü¤ünü gelifltirmifl halk demek, demokratik direnifli gelifltiren düflman oyunlar›na karfl› bilinçli ve örgütlü olan, duyarl› olan halk demektir. Demokratik örgütlülü¤ünü gelifltiren halk, ekonomik, sosyal, kültürel, siyasi yaflam›n› kendi demokratik örgütlülü¤ü temelinde özgürce sürdüren halk demektir”


SERXWEBÛN Haziran 2008

Demokratik örgütlenme demek eylem demektir

Tasfiyeci e¤ilim düflman sald›r›lar›na zemin sunmufltur

HPG 4. Konferans›ndan günümüze kadar çok yönlü çal›flmalar sonucunda, Botan sahas› yeniden gerilla direniflimizin kalbi ve kalesi haline getirilmifltir. Nitekim tasfiyecili¤i tasfiye etmeyi içeren büyük kahramanl›klar ve kahramanca direnifller bu saham›zda baflta Adil yoldafl olmak üzere onlarca yoldafl flahs›nda gelifltirilmifltir. Nedir Botan’a dayat›lmak istenen tasfiyecili¤in sorgulanmas›n›n ortaya ç›kard›¤› gerçekler? Her fleyden önce biz aç›kça flunu gördük ki; provokatif tasfiyeci e¤ilim baz› kifliler taraf›ndan, HPG’ ye tafl›narak gizliden gizliye sürdürülmek ve örgütlendirilmek istenmifltir. O büyük gerilla direnifl imkânlar›m›z baz› kiflilerin basit, düflkünce bireysel yaflamlar›na peflkefl çekilmek istenmifltir. Tepeden t›rna¤a fedai ruhu ve bilinciyle donanm›fl olan o büyük savaflç› güç, hem de Botan gibi bir direnifl sahas›nda basit yaflam aray›fllar›na yöneltilerek, temel savafl ve direnifl görevlerinden uzaklaflt›r›lmaya çal›fl›lm›flt›r. Geçmiflin o nedenli “haydi aslan›m savafla, dön istedi¤in gibi yafla” anlay›fl› yeniden hortlat›lmak istenmifltir. Gerillay› direnifl çizgisinden uzaklaflt›rmay› hedefleyen bir gruplaflma HPG içerisinde yarat›lmaya çal›fl›lm›flt›r. Bütün bunlar›n sonucunda Botan gibi bir direnifl kalesinde onlarca yi¤it

ww

w.

ne t

Elbette öncü partileflme düzeyinde sa¤lam bir ideolojik ve örgütsel durufl ile demokratik konfederalizm çizgisinde halk›n demokratik örgütlülü¤ünün gelifltirilmesi, ayn› zamanda demokratik halk serhildan›n›n da bütün Kürdistan parçalar›nda ve yurt d›fl›nda etkin gelifltirilmesini ifade etmektedir. Nitekim demokratik örgütlenme demek, eylem demektir! Örgüt ile eylem iç içedir Kürdistan’da! Dolay›s›yla da halk örgütlenmesi yönünde at›lacak her ad›m demokratik serhildan›n daha güçlü, etkili, düflman oyunlar›n› bozacak, düflmana darbeler vuracak düzeyde geliflmesini sa¤layacakt›r. Geçti¤imiz fiubat, Mart ve Nisan aylar›nda geliflen o büyük demokratik eylemlilik önümüzdeki süreçte de devam edecektir. 1 Haziran’da ‹stanbul’da gerçeklefltirilen Bar›fl Mitingi, bu sürecin önemli halkalar›ndan birisi olmufltur. Demek ki, Êdî Bese hamlemizin ikinci aflamas› 1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›nda ideolojik, örgütsel, siyasi, eylemsel bütün alanlarda gelifltirilerek düflman›n zay›fl›klar› daha da büyütülecek ve bize dayat›lan imha ve tasfiye plan› böyle büyük bir direnifl temelinde bofla ç›kart›lacakt›r. Êdî Bese hamlesinin ikinci aflamas›n› gerilla cephesinde biz Botan fiehitleri ‹ntikam hamlesi olarak tan›mlad›k. Ve bu temelde gelifltirmeye çal›fl›yoruz. Gerilla Êdî Bese hamlesinin ikinci aflamas›na Adillerin, Gülbaharlar›n, Kurtay’lar›n intikam savafl›yla, Gabar ve Hezil flehitlerinin intikam hamlesiyle karfl›l›k veriyor. Bu temelde de kahramanca bir direnifl sürecini bütün alanlarda ad›m ad›m gelifltirdi¤i aç›kça görülüyor. Êdî Bese hamlesinin genelinde oldu¤u gibi Botan flehitleri intikam hamlesinin de hem ideolojik, örgütsel boyutu, hem de eylemsel boyutu mevcuttur. Yani Botan flehitleri intikam

hamlemiz hem Genelkurmay-AKP uzlaflmas›na dayal› yönetimin gelifltirdi¤i yeni imha ve tasfiye plan›n› bofla ç›karmay› hedefleyen bir direnifl eylemlili¤i olurken, ayn› zamanda içimizdeki her türlü gerili¤i, zay›fl›¤›, parti d›fl›l›¤› ortadan kald›rmaya dönük, her türlü tasfiyeci etkiyi bofla ç›karmay› amaçlayan bir ideolojik ve örgütsel mücadele olmay› da içermektedir. Nitekim daha flimdiden gerilla direniflimizin kalbi ve kalesi Botan alan›m›za dayat›lmak istenen Dr. Ali ve Dicle tasfiyecili¤i yarg›lan›p, mahkûm edilerek yani 1 Haziran At›l›m›m›za dayat›lmak istenen tasfiyecilik tasfiye edilerek ideolojik ve örgütsel cepheden önemli bir kazan›m sa¤lanm›flt›r.

savaflç›n›n hiç de hak etmedi¤imiz biçimde flahadetine yol aç›lm›flt›r. Büyük direnifl imkânlar› çarçur edilerek, inkâr ve imha sistemi nefeslendirilmeye çal›fl›lm›flt›r. K›saca Türk genelkurmay›n›n, her türlü kirli yöntemi kullanarak ve Türkiye’nin imkânlar›n› seferber ederek yine ‹ran, Avrupa ve ABD gibi güçlere yalvar›p onlar›n deste¤ini alarak yürüttü¤ü sald›r›yla elde edemedi¤i sonuç bu y›k›c›, bozguncu, tasfiyeci güçler taraf›ndan ortaya ç›kart›lm›flt›r. D›flar›dan düflman karargâh›n›n her türlü sald›r›yla yapamad›¤›n›, tasfiyeciler içimizden yapm›fllard›r. Düflman›n elde edemedi¤i sonuçlar› bunlar ortaya ç›karm›fllard›r. Düflman›n veremedi¤i zarar› içimizde tasfiyecilik vermifltir. Baflta Adil yoldafl olmak üzere Gabar ve Bestler gibi sahalarda onlarca komuta ve savaflç› gücümüzün bu biçimde bir sald›r›ya maruz kalmas›na, bu tasfiyeci e¤ilimin yaratt›¤› sonuçlar yol açm›flt›r. Demek ki içimizdeki gericili¤in verdi¤i zarar, tasfiyeci e¤ilimlerin ortaya ç›kard›¤› olumsuz sonuçlar cepheden düflman›n yöneltti¤i sald›r›lar›n verdi¤i zararlardan çok daha büyüktür. Peki, neden bu zararlar önlenememektedir? Niye tasfiyecilik bu kadar zarar verirken, gerekli duyarl›l›k gösterilememifl, tedbir gelifltirilememifltir? ‹flte flimdi hepimizin sorgulamas› gereken temel husus bu olmaktad›r. Her fley gözümüzün önünde olurken, fedai ölçüler, parti yaflam ilkeleri, ideolojik örgütsel çizgi, Apocu de¤erler ayaklar alt›na al›n›rken, çi¤nenirken, fedai savafl gücü savafltan düflürülürken, düflkünce yaflat›l›rken peki biz neredeydik? Neden haberimiz olmad›? Neden gözlerimiz görmedi? Neden kulaklar›m›z bunlar› duymad›? Gördük ve duyduysak, neden tedbir gelifltiremedik? Oysa Önder Apo hep “PKK’lileflelim savafl› kazanal›m” dedi! Savaflta kazanman›n temel ölçütünü partilefleme olarak ortaya koydu. Ne kadar partileflme yani do¤ru yaflam, do¤ru örgütsel ve ideolojiksel durufl, o kadar savafl ve askeri zafer tan›m›n› getirdi. Çizgi gerçe¤i bu kadar aç›kken ve pratikte ortaya ç›kan sonuçlar bunu her gün onlarca kez do¤rularken, peki tasfiyecili¤in yaflam›m›z› bozma ve bizi yaflamda kaybetme-

ew e. c

sa¤layacak temelde gelifltirmeleri, düflman›n imha ve tasfiye plan›n›n bofla ç›kart›lmas›n›n ve Êdî Bese hamlesinin baflar› kazanmas›n›n temel ölçütlerinden birisi olacakt›r.

om

26


Haziran 2008 SERXWEBÛN

27

ne te we .c om

ye yöneltmeye giriflimi karfl›s›nda neden yeterli tedbiri, duyarl›l›¤› ve mücadeleyi gelifltiremedik? Do¤ru ideolojik örgütsel durufl ve mücadeleyi neden zaman›nda ve yerinde gösteremedik?

‹ç tasfiyecilik düflman sald›r›lar›n›n içimizdeki uzant›lar›d›r

dan zay›fl›klar›m›z var demektir. ‹deolojik örgütsel çizgide yetersizliklerimizin var oldu¤u a盤a ç›kmaktad›r. Hâlbuki savafl ortam› net ortamd›r, aç›k ortamd›r. Do¤ruyla yanl›fl›n, iyiyle kötünün çok net görülebilece¤i bir ortamd›r. Öyle neyin do¤ru, çizgiyi temsil eder, neyin olmad›¤›n› anlaman›n zor olmad›¤› bir ortamd›r. Böyle bir ortamda bile e¤er böyle düflkünlükler ortaya ç›kabiliyor ise çizgi bozucu, gerilla direniflini zaafa u¤rat›c› tutumlar görülebiliyor ise burada bir zay›fl›¤›n var oldu¤unu itiraf etmek durumunday›z. Onu görmemek, gizlemeye çal›flmak kendini yan›ltmaktan baflka bir anlam ifade etmez. Kendini yan›ltmak da herhangi bir sonuç vermez. fiimdi partimiz provokatif tasfiyeci e¤ilimi a盤a ç›kar›p yarg›lad›¤›na, y›k›c› bozguncu tutumlar› yarg›lay›p mahkum etti¤ine göre bundan gereken sonuç ç›kar›lmal›d›r. Esas olarak da bunun içimizde ç›kmas›na f›rsat veren, zemin sunan, mücadele görevlerini baflar›yla yerine getirmeyen komuta ve savaflç› duruflunun, ölçülerinin gözden geçirilip, sorgulanmas› çizgi temelinde derin bir elefltiri-özelefltiri yaklafl›m›yla, yanl›fl ve hatal› tutumlar›n afl›larak yetkin bir düzeltmenin Önderlik çizgisi temelinde sa¤lanmas› gere¤i vard›r. Botan’a dayat›lmak istenen tasfiyecili¤in tasfiyesinin bu temelde, bütün alanlara yay›lmas› ve herkesin kendi flahs›nda tasfiyecili¤e karfl› yürütülen mücadeleden gerekli sonucu ç›kartarak tasfiyecili¤e zemin olan, görmeyen,

ww

w.

fiimdi en çok üzerinde durmam›z gereken, kendimizi sorgulay›p gerekli düzeltmeyi sa¤lamam›z gereken husus elbette bu oluyor. Dikkat edilirse birkaç yaflam düflkünü, düzenin objektif veya sübjektif ajan›, basit inançs›z, amaçs›z yaflam peflinde olan çeteleflme e¤ilimi güden kifliler her zaman içimizde var olabilir. Düzen sürekli bunlar› bize gönderebilir. Bu temelde gerilla yaflam ve mücadele ölçülerimizi bozmak için düflman çabalar› her zaman sürebilir. Bunun anlafl›lmayacak bir yönü yoktur. “Bu niye böyle oluyor” demek de¤il de, neden biz bu kadar yal›n ideolojik örgütsel çizgi gerçe¤i varken ve yine gerillan›n fedai militan ölçüleri bu kadar netken, görev ve sorumluluklar› bu kadar aç›kken, bu bozguncu, y›k›c›, çeteci, tasfiyeci e¤ilimler, yaklafl›mlar neden görülüp önlenememektedir? Sorusunu kendimize sorup elbette cevap oluflturmam›z gerekiyor. Düflman›n sadece siyasi, askeri cepheden sald›rmad›¤›n›, ondan daha çok ideolojik cepheden sald›rd›¤›n› bilerek, Apocu ideolojik örgütsel duruflu ve mücadeleyi esas al›p, bunu her türlü çizgi d›fl› e¤ilim ve tutuma karfl› baflar›yla mücadeleye dönüfltürmeyi bilmemiz gerekiyor. ‹ster içimizde olsun, ister d›fl›m›zda olsun yaflam ölçülerimizi bozan, yozlaflt›ran, örgütsel disiplinimizi da¤›tan her türlü düflkünce, basit, disiplinsiz, laçka, ahbapçavuflça tutum ve davran›fllara karfl› mücadele etmemiz, onlar› etkisiz hale getirmemiz gerekir. Demek ki e¤er birkaç kurnaz içimizden ç›k›p hem de Botan gibi direnifl kalemizde bizim mücadele imkânlar›m›z› kendi basit, düflkünce yaflam›na peflkefl çekebilmifl ise, buna f›rsat ve imkân bulabilmiflse, o zaman bizim ciddi anlamda çizgi ölçüsü bak›m›n-

göz yuman anlay›fl ve tutumlar› mahkûm edip, yetkin bir partileflme ve gerillalaflma tutumunun gelifltirilmesi gereklidir. Tüm komuta ve savaflç› yap›m›z›n önünde böyle somut bir görev vard›r.

D›fl düflman› yenebilmek için baflta iç düflman› yenmek flartt›r

Botan flehitlerinin intikam›n›n her fleyden önce her türlü orta yolcu, ikircikli, tepkici, bireyci, tutucu e¤ilimi mahkûm ederek, tasfiyecili¤e zemin sunan anlay›fl ve ruh hallerini ortadan kald›rarak içimizdeki gericili¤e, düflmana karfl› ideolojik örgütsel çizgi mücadelesiyle al›nmas› gereklidir. D›fl düflmana karfl› daha etkin savaflabilmek, daha etkin sonuç alabilmek için düflman› içten yenilgiye u¤ratmak esast›r. ‹ç düflmana karfl› mücadele ile d›fl düflmana karfl› mücadele birbirinden ayr›lmaz. Düflman›n içimizdeki uzant›s›n›, etkisini ne kadar ideolojik mücadeleyle, s›n›f ve cins mücadelesiyle yenilgiye u¤rat›rsak, d›fl›m›zdaki düflmana karfl› da o kadar etkin ve güçlü savafl yürütece¤imiz, baflar›l› sonuçlar alaca¤›m›z kesin bir gerçek olmaktad›r. Demek ki d›fl düflmana karfl› mücadele iç düflmana karfl› mücadeleden ayr›lmaz. Sömürgecili¤e karfl› mücadele tasfiyecili¤e karfl› mücadeleden ayr› de¤ildir. Siyasi ve askeri mücadele, ideolojik-örgütsel mücadeleden kopar›lamaz. O halde güçlü savafl yürütmek düflmana etkili darbeler vurmak


SERXWEBÛN Haziran 2008

Kay›plar›n ço¤u kendi eksikliklerimizden kaynaklan›yor

ww

w.

ne t

1 Haziran At›l›m›m›z›n beflinci y›l›na girerken, Botan flehitleri intikam hamlemiz güçlü direnifl eylemleri temelinde geliflmektedir. Bütün alanlar ve bütün birliklerimiz hemen hemen bu intikam hamlesine gelifltirdikleri eylemlerle kat›l›m göstermifllerdir. ‹ntikam hamlemizin Kuzey Kürdistan’›n bütün alanlar›nda yay›l›p, geliflti¤i Güney ve Do¤u Kürdistan’da sürdü¤ü bir gerçektir. 1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›n›n boydan boya Botan flehitleri intikam hamlesi temelinde etkin bir savunma savafl› y›l› olaca¤›, gerillan›n üzerine düflen görev ve sorumlulu¤un gere¤ini her yerde kahramanl›k çizgisinde baflar›yla yerine getirece¤i tart›flma götürmez bir gerçektir. Gerillan›n bu duruflu kuflkusuz önemli bir durufltur, tarihi bir durufltur. Geçen dört y›l içerisinde beflinci y›lda bu duruflun daha büyük zaferler kazanaca¤› tart›flma götürmez bir gerçektir. Ancak buna ra¤men güncel planda mevcut eylemlili¤in yeterli olmad›¤› özellikle çap›n›n alt düzeyde kald›¤› gözle görülen bir husus oluyor. Asl›nda büyük bir çaban›n oldu¤u, kahramanca direnildi¤i etkili bir eylemlili¤in giderek geliflmekte oldu¤u bir gerçek ancak düzeyi düflük seviyede olmaktad›r. Dolay›s›yla da sürecin taktik gereklerine tam denk düflmemekte siyaset gündemini yeterince etkileyememektedir. Di¤er yandan kay›plar›m›z birçok alanda hala çok fazla olmaktad›r. Çok flehit veriyoruz. Her arkadafl dönüp bir çevresine bakt›¤›nda gerçe¤in böyle oldu¤unu rahatl›kla görebilecektir. Verdi¤imiz birçok flehit asl›nda hak etmedi¤imiz hata ve eksikliklerden kaynaklanmaktad›r. Duyarl›l›k, tedbir konusunda düflman›n teknik ve taktik yaklafl›mlar›n› bofla ç›kartmada zay›fl›klar›m›z oluyor. Özellikle havadan keflif sistemlerini bafllang›çta yeterince ciddiye almamak birçok alanda deflifrasyona u¤-

ramaya ve dolay›s›yla düflman sald›r›lar›n›n geliflmesine yol açt›. O da kay›plar vermemizi gündeme getirdi. Oysaki s›n›rl› tedbirler al›nd›¤›nda ne kadar teknik donan›ma sahip olursa olsun ve ne kadar güç kullan›rsa kullan›ls›n düflman›n baflar›l› olamad›¤› sald›r›lar›n›n sonuç vermedi¤i aç›kça görülebilen bir husustur. Gerilla araziyi geniflli¤ine ve derinli¤ine kullanma, gizlilik kurallar›na derinli¤ine riayet etme, hareketlili¤i etkili bir flekilde sürdürme, deflifre edilen bilinen tan›nan yerlerden uzak durma harekette yaflamda ve eylemde yarat›c› olma gibi temel gerilla kurallar› her alanda somut koflullara uygun bir tarzda etkili olarak gelifltirip uygulansa düflman›n her türlü sald›r›s› bofla ç›kart›laca¤› gibi düflmana etkin darbe vuracak bir savafl durumu da kesinlikle ortaya ç›kart›labilecektir. Bu konuda düflman› çözme ve onun taktik ve teknik duruflunu bofla ç›kartmay› sa¤lamada bir zay›fl›k ya da geç kalman›n var oldu¤u söylenebilir. Bu, düflman› zay›f görme yeterince ciddiye almama kendini çok abartma biçiminde de ifade edilebilir. Bu kesinlikle do¤ru de¤ildir. Di¤er yandan gerilla kendi gücünü, gerillan›n örgütsel ve taktik gücünü yeterince görme anlama sahiplenmede bir zay›fl›¤›n oldu¤u da söylenebilir. Oysaki geçen dönemde birçok pratik bize gösterdi ki, gerilla her türlü düflman gücü ne kadar teknik donan›ma sahip olursa olsun sald›rma ve darbe vurma gücüne sahiptir. Mevcut durumda gerilla kendi gücünü ancak yüzde yirmi-otuz oran›nda kullanmakta, harekete geçirmektedir. Daha fazla harekete geçirebilece¤i yo¤un bir potansiyelinin oldu¤u tart›flma götürmez bir gerçektir. Yine taktik ve tarz hususlar› üzerinde yo¤unlaflma da zay›fl›¤›n oldu¤u gözlenmektedir. Özellikle komutan›n her düzeydeki ko-

muta kademesinin taktik ve tarz üzerindeki yo¤unlaflma zay›fl›¤› yine hâkimiyetteki yetersizlikleri baflar› imkânlar›m›z› azaltt›¤› gibi düflman sald›r›lar›na aç›k kap› b›rakmaktad›r. Bu konuda baz› ciddi hatal› anlay›fl ve tutumlar›n varl›¤›ndan söz etmemiz gerekiyor.

Gerilla kendi öz çabas› ve imkânlar›yla geliflme yaratand›r

Özellikle komuta gücünün içinde bulundu¤umuz sürecin taktik görevleri üzerinde çok yo¤un olmas› yetkin bir tarz haline kendini getirmesi önem tafl›maktad›r. Oysa bununla çeliflen kendi gücünü görmeyen yeterli olmayan tutumlar vard›r. Birçok kez elefltirmemize ra¤men örne¤in baflkas›ndan bekleme, her fleyi üstten bekleme ana karargâhtan bekleme örgütten bekleme anlay›fl› devam etmektedir. fiöyle bir çevresine baksa her arkadafl›m›z, her birlik yine biraz hareket etse çevresinde çok say›da f›rsat ve imkân›n var oldu¤unu az bir çabayla bunlara harekete geçirebilece¤ini dolay›s›yla da hiç kimseye de muhtaç olmadan büyük gerilla savafl›m›n› kendi alan›nda kendi öz gücünde yaratabilece¤ini görecektir. Fakat neredeyse adeta bu yap›lmamaktad›r. Gözler kör edilmekte, kulaklar sa¤›r edilmekte duyu organlar› durdurulmaktad›r. Çevreye bakmama, görmeme var olan imkânlar› iflletmek için çaba içine girmeme yaflanmaktad›r. Bu oldukça yanl›fl bir durumdur. Kesinlikle bunun düzeltilmesi gerekiyor. Biz daha önce her alan›n kendine yeterli hale gelmesi gerekti¤ini ifade ettik. Her bak›mdan kendine yeterli hale gelecek hatta örgüte, baflka alanlara güç veren, destek veren konumda olacakt›r. Bunun için de komutas›n› e¤itmekten

ew e. c

ve askeri zaferler kazanmak isteyen her komutan ve savaflç› önce iç düflman› yenmek yani Apocu çizgi ölçülerini kendi flahs›nda sa¤lamak, sa¤lam bir fedai militan durufl kazanmak zorundad›r.

om

28

“Mevcut durumda gerilla kendi gücünü ancak yüzde yirmi-otuz oran›nda kullanmakta, harekete geçirmektedir. Daha fazla harekete geçirebilece¤i yo¤un bir potansiyelinin oldu¤u tart›flma götürmez bir gerçektir. Yine taktik ve tarz hususlar› üzerinde yo¤unlaflmada zay›fl›¤›n oldu¤u gözlenmektedir”


Haziran 2008 SERXWEBÛN namayan birçok eylem giriflimi de var. Bunlar›n do¤ru kabul edilmesi, ancak bu kadar olabilir denerek karfl›lanmas› mümkün de¤ildir. Burada ciddi bir eksiklik var. Kendi gücüne güvensizlik inançs›zl›k var. Bu kesinlikle k›r›lmak, afl›lmak gerillan›n büyük vurucu gücüne güvenmek ruh olarak, düflünce olarak, davran›fl olarak bununla dolmak gerekiyor.

Üçüncü bir yanl›fl anlay›fl olarak, önündeki görev ve sorumluluklara sahip ç›k›p onun üzerinde gerekti¤i kadar yo¤unlaflarak sonuç almak yerine,

r›n› zay›flat›yor, yo¤unlaflmalar›n› daralt›yor. Bundan da kesinlikle uzak durmak gerekiyor. Bir komutan tayini ç›kana kadar oldu¤u yerdeki görevi sanki sonuna kadar yürütecekmifl gibi sahiplenip üzerinde yo¤unlaflmak ve baflar› temelinde yürütmek zorundad›r. Baflka alanlara gidece¤i gün böyle bir durum ortaya ç›karsa gider. Baflka görev oldu¤u zaman gider. Tersi durum geçici bir durufl olmakta o da iddiay› yo¤unlaflmay› zay›flatmaktad›r. Bu tür tutumlar›n durufllar›n kesinlikle ortadan kald›r›lmas› gerekir. Zarar veriyor, bireysel olarak zarar veriyor, örgütsel olarak zarar veriyor. Emri alt›ndaki savaflç›lar›n etkin savaflmas›n› önlüyor. Bu da bafla-

baflka görevleri düflünme e¤ilimleri mevcut durumda komuta kademesinde epeyce gözükmektedir. Birçok arkadafl en a¤›r ve kapsaml› görev ve sorumluluklarla yüz yüzeyken ve görevi günü gününe an› an›na onlar› baflarmakken, onun üzerinde yo¤unlafl›p bu sonuçlar› almak yerine baflka ifllerle u¤raflmaktad›r, baflka ifller düflünmektedir. Baflka yerlere gitmeyi, baflka görevlere gitmeyi düflünüp önermektedirler. Böylece adeta karars›z bir durufl ortaya ç›kmaktad›r. Mu¤lâk, oturmam›fl görev ve sorumluluklar› baflar› temelinde sahiplenmemifl bir örgüt ve komuta duruflu ortaya ç›kmaktad›r. Bu da kesinlikle yanl›flt›r arkadafllar›m›z›n performans›n› düflürüyor, gücünü azalt›yor, iddiala-

r›s›zl›k ortaya ç›kar›yor. Oysa flunu her arkadafl›m›z bilmeli ki, y›l sonunda baflar› oran›na göre de¤erlendirilecek, hesap al›fl-verifli yap›lacakt›r. Hiç bir gerekçe baflar›n›n önünde engel olarak görülmeyecektir. Bunu herkesin iyi bilmesi gerekiyor ve görevini yeterli bir düzeyde, yeterli bir kapsamda ele al›p baflar›yla yapt›¤› oranda sürecin gereklerine cevap vermifl oldu¤u tespit edilecektir. Bunun d›fl›nda her hangi bir ölçü esas al›nmayaca¤› gibi hiçbir neden de gerekçe olarak kabul görmeyecektir. O bak›mdan tüm komuta ve savaflç› gücünü herkesin oldu¤u yerde, önündeki görev ve sorumluluklara sahip ç›kmas›, onu baflar›yla ve yarat›c› bir tarzda en ileri baflar› oran›nda yerine getirmesi

ne te we .c om

savaflç› al›p örgütünü büyütmeye silah-cephane, erzak temininden co¤rafyan›n etkin kullan›m›na kadar her fleyi kendi alan›nda kendi öz çabas›yla ve imkânlar›yla herkes yaratacakt›r. Gerillan›n tan›m› buydu zaten, flimdiye kadar da geliflme böyle sa¤land› ve Kürdistan’›n böyle bir gerilla mücadelesi için uygun oldu¤u a盤a ç›km›flt›r.

29

Kendi gücüne güvensizlik afl›lmal›d›r

ww

w.

‹kinci bir yanl›fl komuta duruflu ve anlay›fl› olarak, kendi gücüne güvenmemeyi inanmamay› ifade etmemiz ve elefltirmemiz gerekiyor. Baz› alanlarda bu durum çok daha fazla öne ç›k›yor. Bir ürküntü, geriye çekme e¤ilimi, baflar›l› olaca¤›na dair inanç zay›fl›¤›n›n varl›¤›ndan söz edilebilir. Birçok alanda düflman hedeflerine yeterince yönelinememesi baz› yerlerde yönelinen hedefin düflürülememesi yetkince vurulamamas› kesinlikle buradan kaynaklanmaktad›r. Ne gerillan›n azl›¤› ne donan›m›n›n zay›fl›¤› ne düflman›n güçlülü¤ü ne koflullar›n elveriflsizli¤i bu sonuçlar için kesinlikle bir gerekçe olmaktad›r. Bu sonuçlar› yaratan, bu ifli düzenleyen komutan›n kendi gücüne duydu¤u güven inanç umut zay›fl›¤›d›r. Hedefe onu imha etmek üzere vurma temelinde yönelinmemektedir. Kayg›, ürküntü, tereddüt afl›r› derecede var. Bu da adeta ya bir hedefe yönelmeyi engelliyor, s›n›rl› yönelim ortaya ç›kar›yor ya da bir hedefe yönelirken onu vurma, düflürme konusunda zay›f b›rak›yor. Bu durumun kesinlikle afl›lmas› laz›m, oysa gerilla büyük bir güçtür. Baz› alanlardaki gerilla sald›r›lar› bize aç›kça gösterdi ki, iki gerilla s›rt s›rta verirse tam anlay›fl birli¤i yaparsa vuramayaca¤› düflman hedefi yoktur. En a¤›r karakollar› bile en donan›ml› düflman hedeflerini bile vurabilir. fiehirde yapabilir, k›rda yapabilir bunu. Geçen 2007 y›l›ndan bu yana birçok olay gerillan›n bu güce sahip oldu¤unu bize göstermifltir. Oysa bununla çeliflen birçok pratik tutumda var ortada. Yüzlerce savaflç›n›n seferber edilip yeterince sonuç al›-

Hiç bir gerekçe baflar›n›n önünde engel olarak görülemez


SERXWEBÛN Haziran 2008

‹ntikam hamlemizi gelifltirmeye yönelmifl bulunuyoruz

Temel güç kayna¤›m›z Önderlik ve flehitler gerçe¤imizdir

Bütün bunlar büyük At›l›m›m›z›n beflinci y›l›na hareket ve halk olarak daha güçlü girdi¤imiz anlam›na gelmektedir. Yine HPG olarak 1 Haziran hamlesinin beflinci y›l›na her zamankinden güçlü girdi¤imizi ifade etmektedir. Geçmifl dört y›l›n büyük deneyim ve tecrübesi var. Daha öncesinden kalan tecrübeyle birlefltirildi¤inde bu, gerilla sanat›nda gerçekten güçlenmifl, uzmanlaflm›fl bir örgütsel duruflumuz ve komuta yap›m›z a盤a ç›kmaktad›r. Yine mücadele imkânlar› her zamankinden daha fazlad›r. Önümüz Önderlik düflünceleriyle olmas› gerekenden çok daha fazla ayd›nlat›lm›fl durumdad›r. Olaylar› de¤erlendirebilecek, geliflmenin yönünü görebilecek durumday›z. Halk›n direnifli, fedakârl›¤›, cesareti en ileri düzeydedir. Gerçekten de kahramanca direniyor, savafl›yor, meflru savunma çizgisinde halk direniflinin kahramanca örneklerini veriyor. Kürt halk› bölge halklar›na ve demokratik insanl›¤a ilham kayna¤›, heyecan gücü olmaya devam ediyor. Büyük bir cesaret ve fedakârl›¤›n sahibi oldu¤unu herkese gösteriyor. K›saca imkânlar›m›z ve f›rsatlar›m›z her zamankinden çok ve biz geçmifl dört y›la göre daha fazla iddial›, örgütlü, bütünleflmifl ve baflar›ya kilitlenmifl durumday›z. Dolay›s›yla beflinci y›l mücadelesinin halk cephesinde oldu¤u kadar, gerilla cephesinde de çok daha güçlü geçece¤i, serhildan ve gerilla direniflinin birleflerek Êdî Bese hamlesi-

ww

w.

ne t

Bunlar gibi daha birçok tutum ve anlay›fltan söz edilebilir. Bununla flunu ifade etmek istiyoruz; özellikle komuta kademesinde yer alan arkadafllar›m›z baz› yanl›fl ve hatal› anlay›fllar›ndan dolay› kendi güçlerini savafla tam seferber etmemektedirler. Bu bireysel olarak böyle oldu¤u gibi savaflç› gücün seferber edilmesi konusunda da böyledir. Dolay›s›yla kendilerini tecrübelerinin ifade etti¤i yeterlilikle yarat›c› bir biçimde güçlerini savafla tam yöneltmemektedirler. Parti gücü, gerilla gücümüz Botan flehitleri intikam hamlesine yeterince sevk edilmemektedir. Düflman sald›r›lar› karfl›s›nda onlar› bofla ç›kartacak tarz ve taktik yetkince gelifltirilmemektedir. Taktik üzerinde yo¤unlaflma, yarat›c›l›k ve etkinlik bak›m›ndan geliflme yaratmada s›n›rl› kal›nmaktad›r. Bu da gücümüzün yeterince kullan›lmamas›n› sa¤lad›¤› gibi di¤er yandan düflman sald›r›lar› karfl›s›nda tedbir bak›m›ndan da zay›f kalmam›za yol açmakta, yersiz flahadetlerin yaflanmas›na zemin sunmaktad›r. Bunlar›n afl›lmas› bu konuda gerillan›n her düzeyinin, tüm komuta ve savaflç› gücünün içinde bulundu¤umuz sürecin taktik ve tarz bak›mdan do¤ru anlafl›lmas›n› sa¤layarak, kendi gücünü yetkince sevk etmesi elbette hata ve eksikliklerimizi azaltaca¤› gibi, düflmana flimdikinin kat kat fazlas›nda darbe vurma imkân›n› ortaya ç›kartacakt›r. 1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l›na girerken düflman›n güçlü ve zay›f yönlerini yeterince çözümleyip, tahlil edebilecek konumda oldu¤umuz aç›kt›r. Yine Êdî Bese hamlemizin, genel hareketimiz ve halk›m›z taraf›ndan gelifltirilme düzeyi ortadad›r. Bu çerçevede gerillan›n Botan flehitleri intikam hamlesiyle bu sürece kat›l›m› gittikçe güçlenmektedir. Gücümüzün daha etkin ve sonuç al›c› savaflt›r›lmas› ko-

nusunda yaflad›¤›m›z hata ve eksikliklerin tespit edilmesi ve bu durumun afl›lmas› noktas›nda önemli bir yo¤unlaflma düzeyimizin var oldu¤u aç›kt›r. Yine ideolojik, örgütsel cepheden bizleri zay›f b›rakan her türlü tasfiyeci, orta yolcu, geriye çeken, bireyci yaklafl›ma karfl› etkin bir ideolojik örgütsel mücadele içerisinde oldu¤umuz ve iç düflman› yenme temelinde intikam hamlemizi gelifltirmeye yöneldi¤imiz ortadad›r.

ni zafere götürece¤i kesindir. ‹ddiam›z, kararl›l›¤›m›z, hedefimiz bu temeldedir. Bunu gerçeklefltirmede temel güç kayna¤›m›z kuflkusuz Önderlik gerçe¤imiz, Önderlik çizgimiz ve flehitler gerçe¤imizdir. 1 Haziran At›l›m flehitlerinin an›lar›, beflinci y›l› her zamankinden daha büyük bir baflar› y›l› haline getirmeyi bize emretmektedir. Botan flehitlerinin, Adillerin, Gülbaharlar›n, Kurtaylar›n an›lar›, Gabar ve Hezil flehitlerinin an›lar› bizi zafere kilitlemektedir. Baflka hiçbir düzeyi kesinlikle yeterli kabul etmemektedir. Geçen dört y›ll›k direnifl içerisinde verdi¤imiz yüzlerce flehit üzerinde her türlü özgürlük ve demokrasinin yarat›labilece¤i büyük bir de¤erler toplam›n› ortaya ç›kartm›flt›r. Do¤ru yolu, do¤ru yaflam ölçüsünü, gerçek HPG ve YJA-STAR militanl›¤›n›n ne olmas› gerekti¤ini hepimize ö¤retmifltir. Her zaman her yerde her türlü zorlu¤u yenmemizi sa¤latacak bir güç kayna¤› oluflturma konumunu ifade etmektedir. Dolay›s›yla beflinci y›l mücadelemizin bu flehitlerimizin büyük de¤erlerini temsil etme, onlar›n amaçlar›n› gerçeklefltirme ve intikamlar›n› almak mücadelesi olaca¤› aç›kt›r. Mahirlerin, Munzur’lar›n, Tekoflinlerin, Medenilerin, Serxwebunlar›n, Y›ld›zlar›n, Sorxwinlerin, Viyanlar›n intikam›n›, Gabar ve Hezil flehitlerinin intikam›n› alma mücadelesi 1 Haziran At›l›m›n›n beflinci y›l mücadelesi olacakt›r. Çizgi bize bunu emretmektedir. fiehitlerimiz bize böyle bir direnifli gelifltirme komutu vermektedir. Halk gerillay› daha fazla direnifle ça¤›rmaktad›r. ‹ddiam›z, kararl›l›¤›m›z, haz›rl›k düzeyimiz bu görevleri baflarma temelindedir. Bu temelde biz tüm komutan ve savaflç› yoldafllar›n Önderlik çizgisinde ve kahraman flehitlerimizin izinde, Botan flehitleri intikam hamlesini baflar›yla gelifltirece¤ine dair inanc›m›z› belirtiyor, bu temelde herkese üstün baflar›lar diliyoruz.

ew e. c

üzerinde yo¤unlaflarak, sonuç almak üzere mücadeleye yönelmesi tek do¤ru tutum olmaktad›r.

om

30

– 1 Haziran At›l›m fi fieehitlerimiz Ölümsüzdür! – Yaflflaas›n 1 Haziran At›l›m›m›z! – Yaflflaas›n Meflflrru Savunma Direniflfliimiz! – Biji Rêber Apo!


Haziran 2008 SERXWEBÛN

31

ne te we .c om

Önderlik çizgisinde partileflmek ve dönemi kazanmak

“Ortak görüfl, davran›fl ve tutum almay› zay›flatan yaklafl›m parti örgütlülü¤ünü ve etkinli¤ini önemli oranda zay›flatmaktad›r. Yetkince verilmeyen ideolojik mücadele militan ve özgürlük ölçülerinin geri çekilmesi anlam›na gelmektedir ki, bu bir parti ve örgüt için en büyük tehlikedir. Önderlik tarz›nda kadronun ölçülerini yükseltme temelinde yo¤un bir ideolojik mücadele vard›r. Mücadele yürütüldükçe geliflme olur, liberal, dengeleyen, gevfleten yaklafl›mlar ise tasfiyecili¤in zeminini güçlendirmektedir. Bu yeterince yap›lmad›¤› için ortam› mu¤laklaflt›rmak isteyenler, kendine göre yaklafl›mlar baz› yerlerde etkili olabilmektedir”

PKK Meclisi

mufllard›r. Dolay›s›yla gerçek çizginin temsilcileri flehitlerimiz olmaktad›r. Onlar› do¤ru anlamak, her an kendimizi onlar›n karfl›s›nda ve denetleyicili¤inde gözden geçirmek mücadelemizin temelini oluflturmaktad›r. Kürdistan özgürlük mücadelesi son derece kritik bir sürece girmifl bulunmaktad›r. Bugün Kürt sorunu her zamankinden daha fazla uluslararas›laflm›flt›r. Farkl› güç ve kesimler kendilerine göre bir çözümü tart›flmaktad›rlar. Türk özel savafl rejimi mücadelemiz karfl›s›nda tarihinin en ciddi ve içinden ç›k›lmas› zor siyasi ve ekonomik krizinin ciddi bir askeri ç›kmaz›n› yaflamaktad›r. Bu konumdan kurtulmak için ise Önder Apo üzerinde idari, siyasi ve hukuki bask› politikalar› gelifltirerek, gerilla üzerinde imha sald›r›lar›n› yo¤unlaflt›rarak sürdürme, halk›m›z›n a盤a ç›kan siyasi iradesini da¤›tarak direnifl ve serh›ldan konumundan ç›kartma politikas›nda ›srar etmektedir. Bunun için yo¤un bir askeri ve psikolojik savafl yürütmektedir. Bu sald›r›lar karfl›s›nda, Önderlik, PKK, halk ve gerillan›n birbirleriyle kopmaz ba¤ ve iliflkiler içinde gelifltirdi¤i direnifl ve mücadele yükseltilmektedir. Böylesi tarihi bir süreçte Partimiz PKK, Kürdistan özgürlük mücadelesi’ne ve Ortado¤u demokratik konfederalizmine yetkin öncülük etme göreviyle karfl› karfl›ya bulunmaktad›r. Kapitalist modernitenin afl›larak demokratik moderniteyi ül-

ww

w.

PKK, 29 May›s-4 Haziran tarihleri aras›nda ola¤an meclis toplant›s›n› baflar›yla gerçeklefltirmifltir. Parti meclis toplant›m›z, Türk özel savafl rejiminin ve ‹ran devletinin yo¤un askeri, siyasi, diplomatik sald›r›lar› ortam›nda “‹mral› ‹flkencesine Son, Acil Tedavi ve Önder Apo’ya Özgürlük, Kürdistan’a Bar›fl” sloganlar›yla Êdi Bese hamlesinin ikinci aflamas›n›n bafllat›ld›¤› süreçte gelifltirerek, bu aflamay› yetkince pratiklefltirme ve geçmifl sürecin a盤a ç›kan temel sorunlar›n› da de¤erlendirmeye tabi tutarak önümüzdeki süreci güçlü bir planlamaya kavuflturma temelinde görevini yerine getirmifltir. Parti toplant›m›z Kürdistan özgürlük mücadelesinin yetifltirdi¤i büyük komutanlardan biri olan Adil Amed yoldafl baflta olmak üzere, Kurtay, Gülbahar, Ekin, Halil, Levent, Armanc, Savafl, Bawer, Jiyan ve Vedat yoldafllar flahs›nda tüm devrim flehitlerimizi sayg›yla anma ve an›lar›na dönemin dayatan görevlerini baflar›yla yerine getirme sözü ve kararl›¤› temelinde bafllam›flt›r. PKK bir flehitler partisidir. En do¤ru temsil flehitlerde ifadesini bulmaktad›r. Çünkü onlar, sömürgeci ve kapitalist sistemin bütün imkanlar› ve propaganda araçlar›yla yaflam› ve mücadelemizi anlams›zlaflt›rma sald›r›lar› karfl›s›nda, Önder Apo’nun öncülük etti¤i özgürlük mücadelesinin her an u¤runa ölünecek kadar de¤erli ve anlam zenginli¤i içerdi¤ini ortaya koy-

kemizde ve bölgede gelifltirme anlam›na gelen bu sürecin görevlerini baflarmak bugün partimizin yükümlü oldu¤u bir görev haline gelmifltir. Êdi Bese Hamlesi tüm bu konularda önümüze baflarma görevi ve sorumlulu¤unu koymaktad›r. Hiç kuflkusuz ki, bu görevlerin baflar›lmas› ancak Önderli¤in do¤ru anlafl›lmas› ve uygulanmas›yla olanakl› hale gelecektir.

Mücadelemiz küresel kapitalist güçlerin planlar›n› bozmaktad›r

Özgürlük mücadelemiz, gelinen aflamada bölgedeki devletler ve Ortado¤u’da hesaplar› olan baflta ABD olmak üzere küresel kapitalist güçlerin planlar›n› bozmakta ve bu güçleri zorlamaktad›r. Türkiye, Güneyli Kürtler ve Irak, ortak, uyumlu bir politik eksene çekilerek ABD’nin bölgedeki planlar›n›n hayata geçmesinin zemini yarat›lmak istenirken, Özgürlük hareketimizin etkinli¤i ve varl›¤› bu yeni ittifak ve dengelerin kurulmas›n›n önünde engel olarak görülmektedir. Çünkü mücadelemiz sürdü¤ü müddetçe bu güçlerin Kürt sorununda dayatt›klar› çözümsüzlük ve inkar politikas› deflifre olmakla birlikte ABD-Türkiye, Türkiye-Güneyli güçler, Türkiye-Irak iliflkilerinde s›k›nt›lar yaflanmaya devam edecektir. Esas gücünü para ve silah›ndan alan Kapitalist sistem bugün içinde bulundu¤u krizin süresini uzatmak ve


SERXWEBÛN Haziran 2008 ha fazla gerilemektedir. G›da fiyatlar›ndaki art›fl, yaflanan ekonomik krizle birlikte insanl›¤› ciddi bir açl›k tehlikesiyle karfl› karfl›ya getirmifl bulunmaktad›r. Al›nd›¤› söylenen baz› kriz önleyici tedbirlerin de sorunlar› daha a¤›rlaflt›rd›¤› somut bir biçimde ortaya ç›km›fl bulunmaktad›r. Yaflanan kurakl›k, çölleflmeye ba¤l› olarak do¤a dengesinin bozulmas› ciddi bir sorun olarak gündemdeki yerini korumaktad›r. Yaflanan bir do¤al afet de¤il, sistemin izledi¤i ekonomik politika ve zihniyetin yaratt›¤› somut sonuçtur. ABD ile belli bir çeliflkiyi yaflayan ve küreselleflen dünyada belirleyen güç olmak isteyen Rusya, Çin gibi güçler de daha fazla aktifleflme ve etkin olma aray›fl› içerisindedirler. Rusya’n›n kendi egemenlik alan› olarak belirledi¤i sahalarda yeniden güç olma ve ABD’nin dünyay› tek bafl›na yönetmesine

politikan›n özü iflgal ve çat›flma demektir. Buna son çeyrek yüzy›lda do¤al gaz ve enerjiyi tafl›ma hatlar› eklenmifltir. Ekolojik dengenin bozulmas›na ba¤l› olarak su kaynaklar›n›n da bir çat›flma kayna¤› haline geldi¤ini belirtmek gerekir. ABD’nin bölge siyaseti BOP çerçevesinde geliflmektedir. Bunun için bölgede son derece ilkesiz ve pragmatist bir politika uygulamaktad›r. Ancak baflta Afganistan olmak üzere Irak’tan da istedi¤i sonucu almaktan henüz uzakt›r. Bu zorlamalar›n› aflmak için yeni pragmatist politikalar gelifltirdi¤i bilinmektedir. Bölge devletlerinin kendisine ters düflen politikalar›n› törpüleme, yapabilirse darbeleme ve hareketimizi iradesizlefltirme politikas› bunlar›n bafl›nda gelmektedir. Türk devletini bölge politikas›na çekerek hem ‹ran karfl›s›nda hem de Irak’taki direnifli k›rmada kul-

ew e. c

egemenli¤ini sürdürmek için en de¤me ideolojisi olan liberalizmi devrede tutmaktad›r. Kapitalist sistem gelifltirdi¤i bu ‘neo-liberal’ politikalarla toplumu çözerek, bireycili¤i k›flk›rtarak, kad›n› düflürerek, en çok da insanl›¤›n birikiminin bir sonucu olarak ortaya ç›kan teknolojik geliflmeyi yedekleyerek, bilimi hizmetine al›p, kendine göre duygu, düflünce ve zihniyet oluflturarak; bunun üzerinden kendisini sürdürece¤ini planlamaktad›r. Bilgisayar ne kadar üretim sahalar›na girerse, ürkütücü silah gelifltirilirse, flehirler ne kadar kamera sistemiyle, k›rsal alanlar da ne kadar uydu ve keflif uçaklar›yla denetime al›n›rsa toplumu, insanl›¤› iradesizlefltirip uydulaflt›raca¤›n› ve böylelikle de daha rahat yönetece¤ini, kimsenin de bunun karfl›s›nda duramayaca¤›n› hesaplamaktad›r. Devletin örgütlülü¤ünün derinlefltirilmesi ve demokrasinin geriletilmesi anlam›na da gelen bu uygulamalar›n yol açt›¤› telafisi zor sorunlar günlük olarak insan yaflam›na yans›maktad›r.

om

32

“Sistemin petrole ba¤›ml› çarklar›, daha fazla petrole ihtiyaç duydukça, hem bölgedeki çeliflkiler ve çat›flmalar k›z›flmakta hem de bu di¤er

ülkelerin ekonomisine a¤›r bir yük olarak fatura edilmektedir. Di¤er taraftan büyüme de¤il, önemli oranda bir dura¤anlaflma söz konusudur. G›da fiyatlar›ndaki art›fl, yaflanan ekonomik krizle birlikte insanl›¤› ciddi

ne t

‹nsanl›k ciddi bir açl›k tehlikesi ile karfl› karfl›ya

bir açl›k tehlikesiyle karfl› karfl›ya getirmifl bulunmaktad›r”

izin vermemesi biçiminde geliflen politikas› son y›llarda daha fazla aktifleflmifl bulunmaktad›r. Çin ise daha çok ekonomik alanda etkin olmaya çal›flmaktad›r. Her iki gücün de kapitalist sistemin birer merkezi olmaktan öteye gidemedi¤i gerçe¤i bilinmektedir.

ww

w.

Öyle ki, onlar için demokrasi ve insan haklar› gibi söylemler tümüyle bir aldatmadan ibaret olup, kendi amaçlar›na ulaflmak için ne gerekiyorsa, hangi insanl›k d›fl›, kirli yol-yöntem varsa gözlerini k›rpmadan yerine getirmektedirler. Bu yollarla kazand›klar› kâr ise üretimden de¤il, paran›n paray› kazand›¤› bir sistem sonucudur. ‹zlenen bu ekonomik politikan›n sonucunda iflsizlik ve yoksulluk artmaktad›r. Buna karfl›n tekeller daha büyük sömürü imkanlar›na kavuflmaktad›rlar. Sistemin petrole ba¤›ml› çarklar›, daha fazla petrole ihtiyaç duydukça, hem bölgedeki çeliflkiler ve çat›flmalar k›z›flmakta hem de bu di¤er ülkelerin ekonomisine a¤›r bir yük olarak fatura edilmektedir. En a¤›r toplumsal sonuçlar›n› ise dünyan›n k›rsal kesimi de diyebilece¤imiz, 3. Dünya ülkeleri yaflamaktad›r. Di¤er taraftan büyüme de¤il, önemli oranda bir dura¤anlaflma söz konusudur. Sa¤l›k, e¤itim vb alandaki sosyal yat›r›m ve harcamalar da-

Bölgede son derece ilkesiz pragmatist bir politika uygulanmaktad›r

A¤›rlaflarak devam eden bu vahim sorunlar Önderli¤imizin demokratikekolojik cinsiyet özgürlükçü toplum paradigmas›n›n ne kadar çözümleyici ve 21. yüzy›la yan›t veren, küresel sorunlar› köklü olarak çözen bir strateji oldu¤unu bir kez daha kan›tlamaktad›r. Bugün Ortado¤u’da yaflanan kaos ve çat›flman›n temelinde yine sistemin petrole dayal› ekonomisinin çarklar›n› döndürmek ve ona egemen olmak için izledi¤i politika bulunmaktad›r. Bu

lanmak amac›yla hareketimizi düflman ilan etmifltir. Ard›ndan her türlü istihbari bilgiyi ve geliflkin savafl tekniklerini Türk devletine sunmaktad›r. Burada amaçlanan, hareketimize karfl› bir zamanlar FKÖ’ye yap›lan kuflatma, iradesini k›rma ve ard›ndan teslim alma politikas›n› devreye sokarak amac›na ulaflmakt›r. ABD’nin hareketimizi “ortak düflman” ilan etmesinin di¤er bir yan› ise üzerimizde psikolojik bask› kurarak bizi direniflten uzaklaflt›rma, böylelikle savaflmadan teslim almaya yöneliktir. Bu politikan›n baflka bir amac› da ‹ran’› yaln›zlaflt›rmak, Güneyli güçleri Türkiye’ye daha fazla yak›nlaflt›rmakt›r. Böylelikle karfl› bir cephe oluflturularak hareketimizin zay›flat›lmas› hedeflenirken, Türkiye’de ‹ran’dan uzaklaflt›r›lm›fl olacakt›r. Türk devleti bir taraftan 5 Kas›m 2007’de Bush-Erdo¤an görüflmesinde, özünde sadece ABD’nin uzun va-


Haziran 2008 SERXWEBÛN Türk özel savafl rejimi, hareketimiz karfl›s›nda ciddi bir baflar›s›zl›¤› yaflamaktad›r. Bu baflar›s›zl›k 1 Haziran At›l›m› ile bafllayan bir sürecin sonucudur. 2005 Newroz’unda Demokratik Konfederalizmin ilan›, ard›ndan PKK’nin Yeniden ‹nflas›, KJB’nin örgütlenmesi gibi geliflmelerin sonucunda hem örgütsel-sistemsel olarak, hem gerilla, hem de serh›ldan alan›nda önemli geliflmeleri yaratt›¤› bilinmektedir. Hareketimiz, tarihi Kongre Gel’in 5. Genel Kurul’u ile Türk devleti ile AKP hükümetine karfl› politikalar›n› belirlemifltir. AKP’nin bir özel savafl partisi oldu¤u ve bu oluflumun gerçek yüzü a盤a ç›kar›lmadan Kürt sorunun çözümünün önünün aç›lmayaca¤› görülmüfltür. Devletin ve AKP’nin durumunun de¤erlendirilmesi temelinde ikinci 18 May›s kararlaflmas›na gidilmifltir. Kürdistan ve Kürt halk› karfl›s›nda inkâr ve imhaya dayal› yeni bir savafl döneminin bafllad›¤› gerçekli¤inden hareketle, mücadele güçleri kendini örgütlemifl, kongre, konferans ve toplant›larla tüm örgüt ve militan kadro yap›m›z›n haz›rlanmas› hedeflenmifltir. Êdi Bese Hamlesiyle Gabar, Oramar ve Zap direnifli ile birlikte bafllayan yeni at›l›m süreci, 4 fiubat’ta halk›m›z›n bafllatt›¤› Botan yürüyüflü, 15 fiubat Uluslararas› komplonun protestosu, 8 Mart Dünya Emekçi Kad›nlar Günü, Newroz ve Kahramanl›k Haftas› boyunca Kürdistan’›n dört parças› ve yurtd›fl›nda halk›m›z›n gelifltirdi¤i serh›ldanlar, AKP-ordu ittifak›n› çatlatm›flt›r. CPT’nin Önderlik hakk›nda raporunu aç›klamas›, Avrupa Adalet Divan›’n›n partimiz hakk›nda alm›fl oldu¤u karar, mücadelemizin uluslararas› alanda kazand›¤› önemli bir baflar› durumundad›r. Türk devleti kendisini dinin siyasallaflt›r›lmas› temelinde AKP eliyle Kürdistan’› adeta yeniden fethe koyulmufltur. Yine öteden beri Kürt bireyini ve toplumunu aç b›rakarak mikro krediler yoluyla kendine ba¤lama, “GAP eylem plan›” olarak adland›rd›klar› politika ve para gücü ile halk›m›z› etkileme çabas›, asimilasyonu ve kültürel yozlaflmay› gelifltirme gibi politikalar yürürlüktedir. Bununla birlikte belli

bafll› iflbirlikçi aileler eliyle, sistemin ihtiyaçlar› da gözetilerek, Kürdistan’da holdingleflme gelifltirilmektedir. Bu holdingleflme, bu iflbirlikçi kesimi giderek uluslararas› sermayenin de ajan› haline getirmektedir.

ne te we .c om

deli politikalar›na hizmet eden planlara yatarken, di¤er taraftan ‹ran ile yo¤un iliflkiler sürdürmektedir. Bu durum Türkiye ile ABD iliflkilerini hem iliflkili hem de çeliflkili k›lmaktad›r. Türkiye’nin ‹ran ile gelifltirdi¤i iliflkilerin özünde Zagros, Botan ve Güney sahalar›n› hareketimizin üstlenme alanlar› olmaktan ç›kararak bir nevi buralarda “tampon bölge” oluflturarak Kuzey güçlerimizi marjinallefltirme ve hareketimizi tasfiye etme plan› bulunmaktad›r.

33

‹ran-ABD çeliflkisi ideolojik politik ve stratejik bir konuma sahiptir

ww

w.

Birbiriyle çat›flan, mücadele eden güçler aras›ndaki iliflkilerde ilginçlikler yaflanabilmektedir. Türkiye, ABD’nin NATO müttefiki iken, ‹ran, Türk devletini yan›na almak, ya da olas› bir ABD sald›r›s›nda en az›ndan tarafs›zlaflt›rmak için hareketimize karfl› yo¤un sald›r›lar içinde bulunmaktad›r. Baflta Agit arkadafl›n idam edilmesi olmak üzere, Medya savunma alanlar›na yönelik sald›r›lar›n› giderek yo¤unlaflt›rmas› tümüyle bu amac›yla ilgilidir. Ancak bölge liderli¤i konusunda Türkiye’nin çok fazla ileri gitmesini de isteyen bir pozisyonda de¤ildir. Ortaklaflt›ran nokta anti-Kürt ve anti-PKK konumlar›d›r. Buna Suriye devletini de dahil etmek istemektedirler. ‹ran-ABD çeliflkisi, ideolojik, politik ve stratejik bir konuma sahiptir. Bu nedenle de, bu çeliflki ve çat›flmalar farkl› biçimler alabilir. ABD bir taraftan askeri hamle yaparken, uluslararas› alanda da, siyasal olarak tecrit, ekonomik olarak yapt›r›mlarla ‹ran’› güçten düflürmeye çal›flmaktad›r. Tüm bu planlar› gören ve bunun ötesinde kendi ba¤›ms›z duruflu ile politika gelifltiren hareketimiz bu oyunlar› bofla ç›kard›¤› gibi mevcut konumu ile Ortado¤u’da halklar›n özgürlük e¤iliminin temsilini yapmaktad›r. Önderli¤imizin duruflu, hareketimizin ve halk›m›z›n 2007-2008’de bafllatt›¤› Êdi Bese Hamlesiyle katetti¤i mesafe, bölgede herkesin dikkate ald›¤› bir güç konumuna gelmifltir.

AKP Kürdistan’da önemli oranda teflhir edilmifltir

Ancak Önderli¤imizin ve hareketimizin AKP’yi çözümlemesiyle AKP Kürdistan’da önemli oranda teflhir edilmifltir. Gizli-aç›k ordu-AKP ittifak›n›n sonuna gelinmifltir. Türk ordusunun ve hükümetinin bize karfl› gelifltirdi¤i politikalar baflar›s›z olunca kendi içlerindeki iç çat›flmalar› derinleflti. Milliyetçiler-›rkç›lar AKP’nin kendileri üzerinden politikalar gelifltirdi¤ini daha fazla anlamalar› zaten var olan güvensizli¤i pekifltirdi ve böylelikle kapatma davas› gündeme sokuldu. Bugün AKP için aç›lan kapatma davas›n›n anlam› budur. Zira hareketimiz taraf›ndan ifllevsizlefltirildi, bofla ç›kar›ld›. AKP ise halk›m›z ve hareketimizin tasfiyesi karfl›l›¤›nda devleti tümüyle ele geçirme politikas›nda önemli say›labilecek mesafeler alm›flt›. Ekonomik alanda belli bir güç elde etmenin yan› s›ra Cumhurbaflkanl›¤›n› ve Meclis Baflkanl›¤›n› ele geçirmeleri, bürokrasi içinde küçümsenmeyecek düzeyde örgütlenmeleri bunun göstergeleridir. Ordu ve di¤er statükocu güçler, bir yere kadar hareketimizin tasfiyesi karfl›l›¤›nda buna seyirci kald›lar. Çünkü AKP uluslararas› finans güçlerinin de ifline geliyordu. Ama hareketimiz karfl›s›nda yaflad›¤› baflar›s›zl›kla birlikte, var olan çeliflki iyice su yüzüne vurmufltur. Bugün Türkiye siyasetinde yaflanan, ordu siyasetinin egemenli¤idir. Alternatif olabilecek bir siyaset de henüz ortaya ç›km›fl de¤ildir. Var olan bu kliklerin iktidar çekiflmesinin cumhuriyetin kurulufl sürecine kadar giden bir tarihi vard›r. Bu nedenle görünür gelecekte, Türkiye’yi ciddi bir kaos ve belirsizlik beklemektedir. CHP, MHP gibi güçlerin alternatif olma konumlar› bulunmamaktad›r. Klasik Türk solunun dar grupçu, basit ç›karc›, dogmatik yaklafl›mlar› nedeniyle


SERXWEBÛN Haziran 2008 da Adil, Kurtay, Medeni, Gülbahar, Mahir, fievger ve Nucanlar’›n bafl›n› çekti¤i sekiz yüzü aflk›n flehidin kararl› direnifli ve serh›ldanlarda flehit düflen yurtseverlerin fedakârl›klar› vard›r. Binlerce tutuklanma, iflkence, sakat kalma gibi a¤›r bedeller ödenerek bu baflar› sa¤lanm›flt›r. ‹kinci 15 A¤ustos olarak da nitelendirdi¤imiz 1 Haziran Hamle karar› ve karar› tam bir fedai ruhla pratiklefltirmek için canlar›n› tereddütsüz bir biçimde ortaya koyan bu ölümsüz kahramanlar olmasayd›, belki de bu geliflmelerin hiçbirisi yaflanmazd›. Bu aç›dan yakalanan geliflmeleri 1 Haziran Hamlesi ve Êdi Bese Hamle flehitlerine borçlu oldu¤umuzu belirtmek gerekiyor. Bu geliflmenin esas belirleyen dinamikleri vard›r. Bunlar›n bafl›nda Önder Apo’nun en amans›z koflullarda olmas›na ra¤men, göstermifl oldu¤u durufl, belirledi¤i strateji, flehitlerin ve halk›n göstermifl oldu¤u durufl gelmektedir. Elbette bununla ‘hiç kimse çal›flmad›’ denilmemektedir. Herkes bulundu¤u alanda çal›flm›flt›r. Ancak yaflanan yetersizliklerin ciddi oldu¤unu da belirtmek gerekir. E¤er bu yetersizliklere ra¤men bu kadar geliflme oluyorsa, biraz daha derli-toplu olmak geliflmeyi iki veya üç kat›na daha ç›karabilirdi. Durumu böyle de¤erlendiren parti toplant›m›z sorunlar›m›z› ve kayna¤›n› somut olarak ortaya koyup önümüzdeki dönemin görevlerine parti örgütlerini ve kadrolar›m›z› haz›rlamay› hedefine koymufltur. Çünkü önümüzdeki sürecin politik-askeri gidiflat›n›, baflar› veya baflar›s›zl›¤›n› belirleyecek olan örgütlerimizin ve kadronun netmilitanca durufludur. Çünkü bütün siyasal ve toplumsal geliflmeler baflarmak için uygun bir zeminin oldu¤unu ortaya koymaktad›r. fiu anda bizim politik-toplumsal ve meflru savunma çizgimizi geriye çekecek hiçbir d›fl etken yoktur. Düflman›n yönelimleri elbette vard›r ve daha fazla da olacakt›r. Engelleyen, geriye çeken bu de¤ildir. Tam tersine düflman›n sald›r›lar› daha fazla mücadele gerekçesi yaratmaktad›r. Bir de unutulmamal› ki, bu geliflmeler de düflmana ra¤men yarat›lan

gündemlerden daha fazla ve yo¤un tart›fl›p çözümleyerek önemli sonuçlara ulaflm›flt›r.

‹deolojik örgütsel yönetim kadro sorunlar›m›z ve do¤ru yaklafl›m

Partimiz uluslararas› komplodan sonra, ilk kez ideolojik, politik, örgütsel meflru savunma çizgisinde gerilla ve halk serh›ldanlar›nda önemli bir geliflme ve baflar› düzeyi yakalam›flt›r. Kürdistan’›n tüm parçalar› ve yurtd›fl› sahalar› tek tek ele al›narak de¤erlendirilmifltir. Do¤u Kürdistan sahas›nda baz› örgütsel ve siyasal yetersizlikler tespit edilip afl›lmas›n›n önemli oldu¤u vurgulanmas›yla birlikte tüm alanlarda bir toparlanma ve geliflmenin oldu¤u bu anlamda Êdi Bese Hamlesinin birinci aflamas›n›n baflar›l› oldu¤u görülmüfltür. Bu geliflmenin temelinde Önderli¤in uluslararas› komplo ve onun içimizdeki ihanetçi-çete tasfiyecili¤ine karfl› gelifltirmifl oldu¤u bir halk›n nas›l savunulaca¤›n› ve özgürlefltirilece¤ini ifade eden ‘Bir Halk› Savunmak’ adl› eseri, PKK’nin yeni paradigma temelinde yeniden infla karar›, gerillan›n, halk›n, ve kadronun duruflu vard›r. 1 Haziran Hamle karar› tüm bu durufllar›n ortak ifadesi olarak pratikleflmifltir. Baflta Türk özel savafl rejimi olmak üzere, tasfiyeciler ve baz› karars›zlar “Böyle bir karar al›namaz, al›nsa da uygulanamaz, uygulansa da baflar›ya ulaflamaz” de¤erlendirmesinde bulunmufllard›. E¤er 1 Haziran Hamlesi baflar›yla uygulanm›flsa bun-

ww

w.

ne t

halk haz›r olmas›na ra¤men, muhalefeti gelifltirebilecek güvenilir bir konumda de¤ildirler. Ancak demokratik bir halk muhalefetinin geliflme olanaklar› hiç olmad›¤› kadar ortaya ç›km›flt›r. Sorun bunu de¤erlendirecek güçlerin kendilerini ortaya koymalar›d›r. Önümüzdeki dönemde Türk genelkurmay baflkanl›¤›n› devralacak olan ‹lker Baflbu¤ ekibinin savafl› t›rmand›raca¤› görülmektedir. Bu konuda Türkiye’nin iç siyasi düzenlemesi için mücadele yürütülürken, Ortado¤u’da izleyecekleri siyaset de netleflmektedir. Son MGK toplant›s›nda Güneyli güçlerle görüflme karar› ve hemen ard›ndan Ba¤dat’ta yap›lan görüflmeler, Kürt’ü-Kürt’e k›rd›rma amaçl› siyasetten baflka bir fley de¤ildir. Bu konuda özellikle KDP ve YNK’yi üzerimize sald›rtma, bu da olmuyorsa ambargo vb bir konuma çekme konusunda ›srarl› olacaklar› görülmektedir. Bununla ayn› zamanda hem Güneyli güçlerin statülerini daraltma, daha çok merkezi hükümete ba¤lanmalar›n› sa¤lama, hem de Kerkük’ün Kürdistan s›n›rlar› içine al›nmas›n› da engelleme hedeflemektedirler. Türk devletinin mevcut çabalar› bu politika çerçevesinde geliflmektedir. Bu gerçeklikler art›k Güney Kürdistan’daki halk›m›z taraf›ndan önemli oranda görülmektedir. Parti toplant›m›z siyasal durumu ve do¤rultuyu bu temelde tespit ederek, önümüzdeki görevleri de belirlerken, bu görevleri baflar›yla yerine getirecek olan›n örgüt ve kadro oldu¤undan hareketle, ideolojik, örgütsel, yönetim ve kadro sorunlar›n› bütün

ew e. c

om

34


Haziran 2008 SERXWEBÛN

“Bilindi¤i gibi Önder Apo Türk devleti taraf›ndan zehirleme sald›r›s›na maruz kalm›flt›r. ‹mral› sistemi, siyasi, hukuki, idari ve psikolojik boyutlar›yla derinlefltirilerek sürdürülmüfltür. A¤›r hücre cezalar›yla tecrit içinde tecrit sald›r›s›na maruz kalm›flt›r. Êdi Bese Hamlesi ile gelifltirilen

ne te we .c om

geliflmelerdir. Bütün bu somut verilerden hareketle denilebilir ki geliflmemizi engelleyecek, s›n›rlayacak olan kendi yetersizliklerimizdir. Bu nedenle önümüzdeki dönemde alt›n de¤erinde bir f›rsat oldu¤unu bilerek, geliflmeyi ve ilerlemeyi kendi yetersizliklerimize kurban etmemeli ve büyük bir kararl›l›kla çözümleyerek, gerekli olan tedbirleri alarak mutlaka aflmal›y›z. Baflka bir ifadeyle belirtecek olursak, kendimizden baflka engelimiz yoktur. Kendimizle yar›fl ve kendimizi aflma gibi bir tarihsel görev ve sorumlulukla karfl› karfl›ya bulunmaktay›z.

35

PKK Meclis toplant›s›nda önemli kararlaflmalara gidildi

haz›rlam›fl oldu¤u raporu aç›klamak zorunda kalm›flt›r”

recede hedeflenmifl ve zehirleme sald›r›s›na maruz kalm›flt›r. ‹mral› sistemi, siyasi, hukuki, idari ve psikolojik boyutlar›yla derinlefltirilerek sürdürülmüfltür. A¤›r hücre cezalar› uygulanm›flt›r. Tecrit içinde tecrit sald›r›s›na maruz kalm›fl, uzun süreler ailesi ve avukatlar›yla görüfltürülmeyerek, Önderli¤e geri ad›m att›r›lmak istenmifltir. Bu sald›r›ya Önderli¤in verdi¤i karfl›l›k tarihte efline ender rastlanan bu uygulamaya karfl› güçlü bir direnifl olmufltur. Nitekim Êdi Bese Hamlesi ile gelifltirilen halk serh›ldanlar› ve gerilla eylemlilikleri sonucu, CPT Önderlik hakk›nda haz›rlam›fl oldu¤u raporu aç›klamak zorunda kalm›flt›r. Öte yandan özel savafl rejimi, Türkiye’yi uluslararas› güçlere pazarlama karfl›l›¤›nda, askeri teknik ve destek sa¤lamay› hedeflemifltir. Bu teknik daha çok keflif, istihbarat, vurucu gücü ve kapasitesi yüksek bombalard›r. Bu tekni¤in bugüne kadar yo¤unca kullan›lmas›na ra¤men, sonuç ald›¤› söylenemez. Çünkü hareketimiz de buna karfl›l›k modern gerillay› gelifltirmektedir. Türk özel savafl rejimi bu tekni¤e dayal› özel birlikleriyle 2007-2008 tarihleri aras›nda gerillan›n iradesini k›rmak, marjinallefltirmek için aral›ks›z bir biçimde savafl› yürütmüfltür. Buna karfl›l›k, Adil yoldafl›n bizzat öncülük etti¤i Gabbar ve Oramar eylemlilikleri ve ZAP direnifli ve sonras›nda geliflen eylemlilikler gerillan›n yenilmezli¤ini çok aç›k bir biçimde kan›tlam›flt›r. Düflman›n yo¤unca yöneldi¤i di¤er bir hedef ise halk›m›z olmufltur. Bu süreçte de görülmüfltür ki halk›m›z Önderli¤e, partiye, flehitlere ve gerillaya ba¤l›d›r. Mücadeleye cesaretle kat›lmaktad›r. Serh›ldana kalkan halk›m›z›n iradesini k›rmak ve sindirmek amac›yla gerçeklefltirdi¤i vahfli

ww

w.

Êdi Bese, Önder Apo’yu Yafla ve Yaflat Hamlesi’nin ilk aflamas› ve bunun yaratt›¤› sonuçlarda bu gerçekli¤i bir kez daha do¤rulamaktad›r. Bilindi¤i gibi, Eylül 2007’de yap›lan PKK Meclis toplant›s›nda önemli kararlaflmalara ve de¤erlendirmelere ulafl›lm›flt›. Bu kararlaflmalar›n bafl›nda, ‘Êdi Bese, Önder Apo’yu Yafla ve Yaflat Hamlesi’nin bafllat›lmas› karar›yd›. Bu karar düflman›n Önderli¤imiz üzerinde gerçeklefltirdi¤i zehirleme sald›r›s›, izolasyon, halk›m›z üzerindeki dayan›lmas› güç bask›lar, gerilla üzerindeki imha sald›r›lar›n› durdurmak temelinde al›nm›flt›. Parti meclisinin ald›¤› bu karar, hem KCK Yürütme Konseyi’nde tart›fl›larak, kararlaflt›r›lm›fl ve karar tasar›s› olarak Kongre Gel ara dönem toplant›s›na sunularak tüm Apocu harekete mal edilmeye çal›fl›lm›flt›r. Yürütülen tart›flmalar temelinde Kongre Gel ara dönem toplant› bilefliminin de hamleyi karara dönüfltürmesiyle hamle 9 Ekim 2007’de bafllat›lm›flt›r. Döneme damgas›n› vuran hamlesel ç›k›fl›n haz›rlanmas›nda ve yürütülmesinde Partimiz PKK ve kadrolar›n›n önemli bir rolü olmufl, kimi yetersizlikler yaflansa da buna öncülük edilmeye çal›fl›lm›fl, bu çerçevede halk›m›z›n ülkenin tüm sahalar›nda ve yurtd›fl›nda kat›ld›¤› binlerce irili-ufakl› eylem gelifltirilmifl, serh›ldanlar yükseltilmifltir. Bilindi¤i gibi Önder Apo Türk devleti taraf›ndan geçen süreçte birinci de-

halk serh›ldanlar› ve gerilla eylemlilikleri sonucu, CPT Önderlik hakk›nda

sald›r›lara, yo¤un tutuklanmalara ra¤men, halk›m›z›n bunun karfl›s›nda gösterdi¤i kat›l›m düzeyi ve direniflçi tutum bir kez daha halk iradesinin k›r›lamayaca¤›n› ortaya koymufltur. Halk›m›z›n bu iradeli duruflu sömürgeci güçlerin tüm iç ve d›fl dayanaklar›n›n her türlü engelleme çabalar›na ra¤men mücadele ortam› ve koflullar›n›n fazlas›yla bulundu¤unu göstermektedir. Halk›m›z›n tüm bu yönelimleri bofla ç›karacak güç ve kararl›l›kta oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r.

Kendimizi h›zla gözden geçirme göreviyle karfl› karfl›yay›z

Sa¤lanan tüm bu geliflmeler bizi kendi yönetim, örgüt ve kadro gerçekli¤imize elefltirel-özelefltirel bakmaktan al›koymamal›d›r. Unutulmamal›d›r ki, her büyük hamlenin ve geliflmenin temelinde her gücün kendisini sadece olanlar ve geçmifl karfl›s›nda de¤il, gelecek karfl›s›nda da gözden geçirmesi ve sorgulamas› vard›r. Bu kural bin kat daha fazla bizim için geçerlidir. Önümüzdeki sürecin her bak›mdan fliddetli çat›flmalarla geçece¤i kesinleflen yönelimleri göz önüne getirildi¤inde gelece¤in görevleri karfl›s›nda da kendimizi h›zla gözden geçirme ve haz›rlanma göreviyle karfl› karfl›ya bulunmaktay›z. Hem düflman sald›r›lar›n›n bofla ç›kar›lmas›, hem de var olan yetersizliklerin giderilmesi için bu bir gereklilik haline gelmifltir. Süreci böyle bir perspektifle de¤erlendiren parti toplant›m›z kadro öncülü¤ü, örgütlülük, ideolojik, örgütsel ve taktiksel sorunlar›n oldu¤unu tespit etmifl, giderilmesi için tart›flmalar yürütmüfl ve önemli sonuçlara ulaflm›flt›r.


SERXWEBÛN Haziran 2008

ne t

Hemen flunu belirtelim ki, var olan mücadele ve geliflme olanaklar› yaflanan yetersizliklerden dolay› yeterince de¤erlendirilememifltir. E¤er yeterince de¤erlendirilebilinseydi, çok daha ileri düzeyde geliflmelerin yaflanaca¤› aç›kt›. Dolay›s›yla ortaya ç›kan sonuç var olan olanaklar ölçüsünde de¤ildir. Bu, sorunlara ve yetersizliklere iflaret etmektedir. Kayna¤›nda ise yönetim ve öncülük sorunu bulunmaktad›r. Yönetim ve öncülük demek, devrim ve baflar› için ortaya ç›kan olanaklar› en iyi flekilde planlamak, örgütlemek ve prati¤e geçirmektir. Yönetimimizin en temel sorunu, yap›lan planlama ve örgütlenmeleri pratikleflme süreci içinde yetkince izleme, sorunlar› an›nda giderme, ortaya ç›kan olanaklar› inisiyatifli bir biçimde de¤erlendirme, yine yaflanan yetersizliklere an›nda müdahale etme, sorunu gidererek geliflmeye ivme kazand›rma sorunudur. Özcesi yapma ve yapt›rma sorunudur. Bu nedenle toplant›m›z esas sorunumuzu çizgiyi benimseyip, uygulama ve uygulamama, yapma ve yapt›rma sorunu olarak tan›mlam›flt›r. Sorunu farkl› tan›mlamak ve gerekçelendirmek, ayr›nt›lara bo¤mak esas olarak hiçbir çözüm üretmeyen, sürece yan›t olmayan, geliflme yaratmayan flikayetçili¤e ve tekrara götürür. Sorunu yapma-yapt›rma sorunu olarak tan›mlamak, yönetim ve öncülükte yetersiz kalmak anlam›na gelmektedir. Yetersiz öncülük ve yönetim, yetersiz kadro, yetersiz e¤itim, örgütlenme ve pratik demektir. Daha da önemlisi, düflman› cayd›rmayan, aksine düflman› “acaba sonuç alamaz m›y›m” beklentisinde tutan hatta sald›rganl›¤›n› cesaretlendiren pratik yetersiz yönetim demektir. Bu nedenle de bu yetersizli¤i aflmak, her türlü geliflmenin temelini oluflturacakt›r. Yönetim tarz› konusunda yo¤unca elefltiri konusu yap›lan di¤er bir durum da yönetimlerin kadroya yaklafl›m›d›r. Kadroyu e¤itme, sorunlar›n› çözme, daha ileri görevlere haz›rlama, harekete yeni kadrolar kazand›rmak

gibi temel bir görevi bulunmaktad›r. Ancak birçok alanda sanki böyle bir görevi yokmufl gibi, kadronun hangi sorunu yaflad›¤›ndan habersiz, ilgisiz ve sorumsuzca davranan, kadroyu ideolojik ve örgütsel olarak donatmayan, göreve haz›rlamayan yetersiz yönetim pratikleri yaflanmaktad›r. Buna ra¤men sürekli kadro isteyen, gönderilen kadrolar› da be¤enmeyen, kendisine göre kadro isteyen, adeta kadro tüketen yöneticilerimiz de az de¤ildir. Kadro kendisine göre olmad› m›, be¤enmez, uyumlu çal›flmaz. Elbette böyle bir durufl sahibi yöneticiden harekete yeni kadro adaylar› kazand›rmak beklenemez. Ancak bir hareketin ve halk›n gelece¤i de sürekli kadrosal bak›mdan da yenilenmeyle sa¤lanabildi¤i unutulmamal›d›r. Dikkat edilmesi ve mutlaka giderilmesi gereken di¤er bir sorun da bireyin de¤il, komünal demokratik iradenin ortak ruh ve refleksinin geliflti¤i yönetim tarz› yerine baz› alanlar›m›zda hala fazla ortaklaflmayan, ortak irade ve tutum gelifltirmeyen yönetim tarz›n›n varl›¤›d›r. Bu durum birçok olumsuzlu¤un geliflmesine de zemin yaratmakta ve istenilen düzeyde sonuç almay› engellemektedir. Aç›kt›r ki belirtilen yönetim tarz›ndaki yetersizliklerin afl›lmas› için de ciddi ve sonuç al›c› bir mücadelenin yürütülmesi gerekmektedir.

‹deolojik mücadele ile kadronun ölçüleri yükseltilmeli

w.

ww

tiye ç›karmak oldu¤u aç›kt›r. Ancak bu anlay›fla karfl› daha yeni yeni mücadele yürütülmektedir. Daha önceleri bu yaklafl›m adeta bir tarz haline gelmiflti baz› alanlarda. Parti e¤itim devreleri de içinde olmak üzere birçok alan›m›zdaki e¤itimlerde tarz› ve kiflili¤i çözümleyen, bireyleri yetersizliklerinden ar›nd›rarak dönüfltüren, netlefltiren bir düzeyin yeterince yakalanmad›¤› ortaya konulmufltur. Bu da bireylerde kendine göreli¤in geliflmesine, tarz farkl›l›klar›na yol açmaktad›r. Ortak görüfl, davran›fl ve tutum almay› zay›flatan bu yaklafl›m parti örgütlülü¤ünü ve etkinli¤ini önemli oranda zay›flatmaktad›r. Yetkince verilmeyen ideolojik mücadele militan ve özgürlük ölçülerinin geri çekilmesi anlam›na gelmektedir ki, bu bir parti ve örgüt için en büyük tehlikedir. Önderlik tarz›nda kadronun ölçülerini yükseltme temelinde yo¤un bir ideolojik mücadele vard›r. Mücadele yürütüldükçe geliflme olur, liberal, dengeleyen, gevfleten yaklafl›mlar ise tasfiyecili¤in zeminini güçlendirmektedir. Bu yeterince yap›lmad›¤› için ortam› mu¤laklaflt›rmak isteyenler, kendine göre yaklafl›mlar baz› yerlerde etkili olabilmektedirler. Bu da, her türden geri dayatmalar›n ve tasfiyecili¤in geliflmesine zemin oluflturmaktad›r. ‹deolojikleflmeye yanl›fl yaklafl›mlar üzerinde de durmak gerekmektedir. Özellikle son y›llarda ideolojikleflmeyi söz düzeyinde ve formüle etme olarak anlama yanl›fll›¤› ve yüzeyselli¤i yaflanmaktad›r. Öncelikle belirtelim ki, ideolojikleflme, Önderlik, flehitler ve halk karfl›s›nda kendi durumunu do¤ru çözümleme, anlamland›rma ve bu temelde pratikleflmedir. ‹deolojikleflme çizgi temelinde her yerde mücadele, e¤itim, örgütleme, denetim ve yönetmedir. Ayn› zamanda cins mücadelesini yürütmektir. ‹deolojik mücadelenin di¤er temel bir konusu, kapitalist modernitenin, yaflam› bin bir yol ve yöntemle anlams›zlaflt›rma sald›r›s›na karfl› yaflam› tekrardan özlü anlam›na kavuflturmak için yo¤un bir ideolojik mücadeleye ihtiyaç vard›r. Anlams›zl›k, insan› sürülefltirmenin, denetim alt›na ala-

ew e. c

Sorunlar›n kayna¤› yönetim ve öncülük anlay›fl›m›zda aranmal›

om

36

Parti toplant›m›z ideolojik sorunlar›n üzerinde de önemle durmufltur. ‹deolojik mücadelenin belli ölçülerde d›fla karfl› yürütüldü¤ü, ancak ayn› oran ve etkinlikte içe dönük gelifltirmede ve sonuç almada yetersiz kal›nd›¤› tespiti yap›lm›flt›r. Hala partinin görüfllerini kendine göre ele al›p yorumlayan yaklafl›mlar bulunmaktad›r. Özellikle öncülük, örgüt, yaflam ve tarz konusunda partimizi bir sivil toplum örgütü derekesine düflürmek isteyen yaklafl›mlar bulunmaktad›r. Kürdistan gibi varl›k-yokluk savafl›n›n adeta atefl çemberi içinde verildi¤i bir ülkede bunun nas›l bir örgütsüzlefltirmeye ve iradesizlefltirmeye dave-


Haziran 2008 SERXWEBÛN ‹deolojik mücadele kapsam›nda ele al›nan di¤er bir konu da pasif savunma dönemindeki üslup, tarz, durufl ve mevzilenmenin afl›lmas› sorunu olmufltur. Öyle ki bugün yo¤un bir çat›flma süreci yaflanmaktad›r. Ancak gerek kadrolarda gerekse de bas›nda hala “ne savafl ne bar›fl” döneminin dili-üslubu kullan›lmaktad›r. Bunun kitleler üzerindeki etkileri de olmaktad›r. Özel savafl›n ve süreci geriye çekmek isteyen baz› kesimlerin ifline yarayan bu üslubun terk edilmesi önemlidir. Hala pasif savunma döneminin üslup ve tarz›n› sürdürmek, tutuculuk olup düflman›n politikalar›n› bofla ç›karmaya yetmemekte, düflman kavram›n› mu¤laklaflt›rmaktad›r. Bu konumdan ç›karak örgütlenmek, yapmak-yapt›rmak, aktif savunma döneminin üslubunu propagandadan halk iliflkisine, mevzilenmeden vurufl tarz›na kadar her alana yans›t›lmas› gerektirmektedir.

partilefltirmeyen, ilerletmeyen, çözümlemeyen, e¤itmeyen, netlefltirmeyen, tüm iliflki, dengeci, grupçu e¤ilimler ideolojik mücadele temelinde afl›lmal›d›r. Bu anlay›fllara karfl› Êdi Bese denilmeden, sömürgeci güçlere Êdi Bese demek ve sonuç almak mümkün de¤ildir. Bu nedenle de öncelikle kendi yetersizliklerimize Êdi Bese demeliyiz. Üzerinde durulan temel konulardan birisi de partinin kendisini örgütleme sorunu olmufltur. Belli bir örgütlülük oluflturulmas›na ve yo¤un bir flekilde Parti meclisine bireysel raporlar yaz›lmas›na ve partileflme konusunda ilgi geliflmesine ra¤men henüz istenilen düzeyde bir sistemlilik ve ifllevsellik yarat›labilinmifl de¤ildir. E¤itim devrelerinin yürütülmesi, kadrolar›n sorunlar›yla ilgilenmesi, takip edilmesi, gelen raporlar›n incelenmesi, gerekli yan›tlar›n verilmesi gibi görevleri yerine getirmede yetersiz kal›nm›flt›r. Yine yarat›lan komiteleflmeler kendilerini KCK sistemi ile parti iliflkisi konusunda yeterince netlefltiremedikleri için çok fazla ifllevsel olamam›fllard›r. Komiteler ve e¤itim devrelerinden geçen arkadafllar genel çal›flmalar içinde bulunmufllard›r. Belki bu temelde bir çal›flma da önemli sonuçlar yaratm›flt›r ancak, parti öncülü¤ü, örgütlülü¤ü ve onun kadrosunun e¤itimi, ilgilenilmesi ölçüler temelinde geliflmese gelece¤i kazanmak çok zordur. Bu aç›dan komiteleflmelerin gözden geçirilerek gerekli düzeltmelerin yap›lmas› karar›na ulafl›lm›flt›r. Yaflanan bu sorunun özünde ise esas olarak komitelerin öncülük konusunda kendilerini yeterince ikna etmemeleri, bu konuda tasfiyecilik sürecinde ortaya ç›kan “öncülü¤e, partiye ne gerek var” yaklafl›m›n›n zihniyette yeterince afl›lamad›¤›n› ortaya koymaktad›r. Ancak yaflanan süreç, do¤ru bir öncülük olmaks›z›n Kürdistan ve Ortado¤u da mücadeleyi bir milim bile ilerletmenin mümkün olmad›¤›n› ortaya koymufltur. Bu nedenle parti içinde gerçeklefltirilen iflbölümü temelindeki komitelerin daha ifllevsel ve öncülükte etkin k›l›nmas› hayati önemdedir. Belki bugüne kadar, böyle gelinebilindi, ancak bundan sonra böyle ilerlemek mümkün de¤ildir.

ne te we .c om

rak kontrol etmenin bir yöntemidir. Yaflama, yarat›lan de¤erlere, özgürlük iliflkisine hak etti¤i anlam› vermeyen birisi her türlü yönlendirmeye aç›k, iradesiz bir kiflidir. Kapitalist sistem, bireyden bafllayarak giderek topluluklar›n birli¤ini ve yaflam›n› bile anlams›z k›lmak için yo¤un bir sald›r› içinde bulunmaktad›r. Yaflanan ahlaki çürüme ve yozlaflman›n temelinde bu gerçeklik bulunmaktad›r. Türk sömürgecili¤inin de Kürdistan’da gelifltirmek istedi¤i budur. Bu gerçekli¤in görülerek, buna karfl› anlaml› bir yaflam›n gelifltirmesi için yo¤un bir ayd›nlatma çal›flmas› ve pratikte onun lay›k›yla temsili gereklidir. Türk özel savafl rejimi Kürdistan’da art›k Günefl-Dil teorisiyle herkesi Türk gören inkarc› zihniyetiyle kimseyi kand›ramamakta dolay›s›yla varl›¤›n› sürdürememektedir. Bunun için de AKP eliyle din istismar› ve sahte tarikatlar arac›l›¤›yla halk›m›z etkilenerek hareketimizden kopart›lmak istenmektedir. Bunun için devletin tüm olanaklar› sonuna kadar kullan›lmaktad›r. Bunun karfl›s›nda halk›m›z›n ve kadrolar›m›z›n Önder Apo’nun dine devrimci yaklafl›m perspektifiyle ayd›nlat›lmas› önümüzdeki ideolojik mücadelenin önemli bir konusu haline gelmifltir. Özellikle kadrolar›m›z›n halk›m›z›n dini duygu ve kültürlerine sayg› temelinde iliflki gelifltirmesi, istismarc›lar›n, sahtekarlar›n, din tacirlerinin gerçe¤inin teflhir edilmesi oldukça dikkat edilmesi gereken bir konu oldu¤u bilinmelidir.

37

Bireycili¤e karfl› ideolojik mücadele yürütmek gerekmektedir

ww

w.

Tüm yetersizliklerin ve yanl›fl tutumlar›n temelinde bireycili¤in, iktidar merkezli zihniyetin oldu¤u aç›kt›r. Bu nedenle de bireycili¤e karfl› bir ideolojik mücadele yürütmek gerekmektedir. Bununla birlikte ideolojik do¤rultumuzla çeliflen, cinsiyetçili¤e, dincili¤e, bilimcili¤e ve milliyetçili¤e karfl› mücadele edilerek kadrolar›n, halk›m›z›n, gençli¤in, kad›n›n ve emekçilerin bu konuda ayd›nlat›lmas› gerekir. Özcesi


SERXWEBÛN Haziran 2008

ww

w.

ne t

Parti Meclis toplant›m›zda üzerinde önemle durulan ve de¤erlendirilen temel konulardan birisi de düflman›n strateji ve takti¤i ile bunun karfl›s›nda izlenecek meflru savunma çizgisi olmufltur. Son iki y›ld›r düflman kendisini askeri bak›mdan yeniden örgütlemek istemektedir. Gerillay› psikolojik savafl, askeri kuflatma, halktan uzaklaflt›rma, baz› alanlarla s›n›rlama, ard›ndan da seri operasyonlarla istihbarat ve yüksek tekni¤e dayanarak imha ederek direnifl konumundan ç›karmak istemektedir. Esas ordu düzenlemesini ve e¤itimini bu temelde yapmaktad›r. Say›ca küçük, ancak nitelik olarak savaflma kapasitesi biraz daha yüksek savafl güçleriyle operasyonlara yönelmektedirler. Nokta bask›nlar› biçiminde savafl› sürdürmektedir. Güney-Kuzey iliflkisini kesmek için s›n›r hatlar›nda tampon bölge oluflturma planlar› oldu¤u görülmektedir. Bu konuda mevzilendirmelerini de buna göre yapmaktad›rlar. Bununla, Botan’› Kuzey sahalar›ndan koparmak isteme amac›n› tafl›maktad›r. Düflman›n di¤er bir yöntemi de gerilla ve halk üzerinde yo¤un bir psikolojik savafl gelifltirmektir. Son iki y›ld›r operasyonlar aral›ks›z sürdürülmektedir. Bu operasyonlarla hedeflenen, k›fl boyunca Kuzey Kürdistan’daki gerillay› darbeleyip, 2008 bahar›yla birlikte de Güney’e, Medya savunma alanlar›na sald›rmakt›. Ancak gerek Zap’ta gerillan›n direnifli karfl›s›nda u¤rad›klar› a¤›r yenilgi ve Kuzey sahalar›nda gelifltirilen direnifl nedeniyle bu plan baflar›l› olamam›flt›r. Bu alan›m›zda, partileflmedeki yetersizli¤in yan› s›ra askeri alanda, düflman› izleme, tahlil, tarz›n› zaman›nda çözme, gerekli tedbirleri an›nda alma konusunda kimi sorunlar yaflanmaktad›r. Düflman çok yo¤un bir psikolojik savafl eflli¤inde ileri teknik kullanmas›na ra¤men istedi¤i askeri sonucu alamamaktad›r. Yaflanan kay›plar›m›z›n baflta gelen nedeni düflman›n gücü ve yetene¤inden çok üstlenme konusundaki kolayc›

tarz, gizlilik, disiplin, askeri mant›k ve yaflam tarz›nda yaflanan yetersizliklerdir. Di¤er bir yetersizlik ise, askeri taktikte zaman›nda de¤iflikli¤e gitmemedir. Zaman›nda gereklili¤i olan de¤iflikliklere gitmemek, birbiriyle k›yas›ya mücadele eden güçler için büyük bir tehlikedir. Üzerinde durulan ve mutlaka giderilmesi gereken bir yetersizlik de tüm saha ve bölgelerin esas olarak her bak›mdan kendine yeterli olmas› yönündeki yeni planlaman›n hayata geçirilme konusu olmufltur. Güney’e dayal›, gücünü büyütmeyen, bunun için kendini yormayan, e¤itmeyen, haz›r› bekleyen, kolayc› bir yaklafl›mdan kayna¤›n› alan yaklafl›m›n giderilmesi gerekti¤i önemle belirtilmifltir. Düflman› sars›c› eylemlilik ve direnifllerin sergilendi¤i bu saham›zda ciddi geliflmeler de sa¤lanm›flt›r. Gerillada fedai ruhu geliflmifltir, ama çabas› oran›nda gerekli sonuçlar›n al›nmamas›nda yukarda izah›n› sat›r bafllar›yla yapt›¤›m›z baz› temel yetersizlikler rol oynamaktad›r. Bu her alana yans›maktad›r. Buna bir son vermek için komuta kademesinin partileflme temelinde askeri bilim-tekni¤i ve düflman›n tarz›n› izlemesi, ona göre gerekli de¤iflikliklere gitmesi, modern gerillay› daha fazla gelifltirmesi, sorun ve çözüm konusunda daha fazla yo¤unlaflmas›, vurufl tarz›n›n kopar›c› ve keskin olmas› gerekmektedir. Toplant›m›z ikinci aflamas›na geçilen Êdi Bese Hamlesi’nin önümüzdeki dönemde nas›l pratikleflerek sonuç alaca¤› konusunu da ayr› bir gündem olarak ele alarak tart›flm›flt›r. Bu gündemde hem hamlenin geçmifli hem de gelecekte yap›lacaklar üzerinde durulmufltur. Êdi Bese Hamlesinin birinci aflamas›, baflar›yla sonuçland›r›lm›flt›r. “‹mral› ‹flkencesine Son, Acil Tedavi ve Önder Apo’ya Özgürlük Kürdistan’a Bar›fl” fliar› temelinde bafllat›lan hamlenin ikinci aflamas›n›n baflar›yla sonuçland›r›lmas› için, öncelikle belirtilen yetersizliklerin afl›larak, partileflmenin gelifltirilmesinin önemine vurgu yap›lm›flt›r. Önderli¤in sa¤l›¤›na, özgürlü¤üne ve Kürt sorununun

demokratik çözümüne kilitlenen hamle partileflme ve do¤ru öncülük olmaks›z›n baflar›lamaz.

Kürtler aras› çat›flman›n zeminini ortadan kald›rmak gerekir

Hamlenin ideolojik, örgütsel, siyasal, sosyal, kültürel, diplomatik ve askeri yönleri bulunmaktad›r. Öncelikle her bak›mdan örgütlenmeyi, militan› netlefltirmeyi ve her türlü bürokratik anlay›fltan uzaklaflarak halklaflmay› ifade etmektedir. Hamlemiz esas olarak ‹mral› iflkencesine son vererek Önderli¤in özgürlü¤ünü ve Kürt sorununun çözümünü esas almaktad›r. Bunun için Önderli¤in ulusal ve uluslararas› alanda meflrulaflt›r›lmas›, bunun Türk devletine kabul ettirilmesi, serh›ldanlar› süreklilefltirme ve halk›m›z›n öz savunmas›n›n gelifltirilmesi hayati önemdedir. Bu sürecin en temel hedeflerinden birisi de, sömürgeci Türk devletinin özellikle Güneyli güçleri hareketimize karfl› kullanma siyasetini yeniden gündeme getirmesi karfl›l›¤›nda öteden beri izledi¤imiz ve önemli sonuçlar a盤a ç›karan ulusal birlik siyasetini ve bunun somut ifadesi olarak pratik ad›mlar›n at›lmas›n› hedeflemektir. Bunun için de baz› giriflimlerde bulunmak gerekmektedir. Art›k her koflul alt›nda Kürtler aras› herhangi bir çat›flman›n bütün zeminini ortadan kald›rmak ve bu noktada düflman›n esas plan›n› bozmak en önemli bir ulusaldemokratik görev durumundad›r. Türk özel savafl› bir taraftan hareketimizin Güney Kürdistan’daki varl›¤›n› s›n›rland›rmaya çal›fl›rken öte yandan da Türk halk›ndan, ayd›nlar›ndan ve demokratlar›ndan da uzaklaflt›rmak istemektedir. Bunun karfl›s›nda Türk ve Kürt halklar›n›n demokratik eflit-özgür birlikteli¤ini kurup gelifltirmenin çok yönlü ad›mlar›n› atmak gerekir. Bir taraftan bar›fl meclisi örgütlenirken, öte yandan sendikalarda emekçilerin yak›nlaflmas› hedeflenmeli, bir baflka cepheden de siyasal alanda çat› partisinin örgütlenmesine yönelmekle demokratik muhalefet bofllu¤unu doldurmak imkan dahiline

ew e. c

Düflman seri operasyonlarla gerillay› imha etmek istiyor

om

38


Haziran 2008 SERXWEBÛN niyet ve kültür gelifltirecek akademilerin örgütlendirilmesi zamana yay›lmadan gerçeklefltirilmelidir. Yaflam›n ekonomik boyutunun demokratik komünal espri temelinde geliflmesi için kooperatifleflmeye yönelinmesiyle esas olarak kendi demokratik toplum projemizi hayata geçirmede tamamlay›c› bir ad›m at›lm›fl olacakt›r. Bunu için demokratik konfederal sisteme dahil olmayan hiçbir insan› b›rakmama perspektifiyle hareket edilmelidir. Demokratik yaflam›n örgütlenmesi karfl›s›nda özel savafl›n bilinçli olarak gelifltirdi¤i uyuflturucu, fuhufl baflta olmak üzere toplumumuzu düflüren her türlü yozlaflt›rma sald›r›lar›na karfl› mücadelenin sadece ayd›nlat›l-

zeyde örgütlenmesinin gelifltirilmesine de ihtiyaç vard›r. Her yerleflim alan›nda mutlaka dershanelerin kurulmas›na gidilmelidir. Bu görevler, Kürdistan toplumunu yeniden demokratik, ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü temelde kurmak anlam›na gelmektedir. Bu temel görevler göz önüne getirildi¤inde, parti yönetiminin ve kadrolar›n nas›l bir öncülük göreviyle karfl› karfl›ya oldu¤unu ortaya koymaktad›r. Ortaya konulan bu görevler, eski tarz öncülük, belirtilen yetersizlikler ve yönetim tarz›yla yerine getirilemeyece¤i bir gerçektir. Bu nedenle de yönetimin ortaya ç›kan geliflme olanaklar›n› en yetkin ve sonuç al›c› tarzda de¤erlendirerek sonuç alabilmesi için, kendisini içine girilen yeni dönemin gereklerine göre gözden geçirmesi, gerekli haz›rl›klar› yapmas› ve elefltiri konusu yap›lan yetersizliklerden kendisini kurtarmas› gerekti¤i sonucuna ulaflm›flt›r. Bunun için de toplant›ya kat›lan tüm meclis üyesi arkadafllar hem genel prati¤i de¤erlendirirken, elefltirel-özelefltirel yaklaflm›fl, hem de kendi duruflu konusunda özelefltiri vermifl, hakk›nda elefltiriler gelifltirilmifltir. Her arkadafl sonuçta yeni süreç karfl›s›nda tutumunu ve kararl›l›¤›n› belirtmifltir. Elefltiri-özelefltirinin bununla s›n›rl› kalmay›p tüm örgütsel alanlar›m›zda ilerlemenin, baflarman›n, do¤ru kat›l›m ve yoldafll›¤›n temel bir ölçüsü olarak gelifltirilmesi gerekti¤i aç›kt›r.

ne te we .c om

girmifltir. Bu konuda dar milliyetçi anlay›fllarla mücadele kadar, Türk solunun öteden beri sürdüre geldi¤i, dar grupçu, önyarg›l›, dogmatik ve kayg›l› yaklafl›mlar›n afl›lmas› için de bir mücadeleye gerek vard›r.

39

Demokratik toplum projemizi hayata geçirmeliyiz

Êdi Bese Hamlesi çerçevesinde serh›ldanlar›n gelifltirilmesine iliflkin de tart›flmalar yürütülmüfltür. Yeni dönemde serh›ldanlar› baz› somut sorunlar› gündemlefltirmek kadar, somut talepleri yerine getirinceye kadar sürdürmeyi, baz› önemli günlerle s›n›rl› kalan ve yine baz› merkezlerde toplanan de¤il de yayg›n olarak her fle-

ma ile s›n›rl› kalmamas›, ayn› zamanda mücadelenin pratik sahaya da tafl›r›larak, bu kesimlerin engellenmesi için gerekli yap›lanmaya gidilmesi art›k bir zorunluluk haline gelmifltir. Aksi takdirde toplum, uyuflturucu ve kad›n tüccarlar›n›n insaf›na b›rak›lm›fl olacakt›r ki, bunu kabul etmek mümkün de¤ildir. Bununla birlikte Türk sömürgecili¤inin halk›m›z› kültürel yozlaflt›rma, asimilasyon politikas›na karfl› kendisini dil ve kültür alan›nda da savunmas›, oto-asimilasyona karfl› ç›kmas› ve bu konuda gerekli duyarl› yaklafl›m›n gösterilmesi inkar-imha siyasetine verilmifl en iyi yan›t olacakt›r. Bu duyarl›l›k ve direniflin kurumsal dü-

ww

w.

hir ve kasabada eylemlilik gelifltirmenin hedeflenmesi gerekmektedir. Türk özel savafl›n›n Önderli¤imizin, hareketimizin ve halk›m›z›n her f›rsatta dile getirdi¤i diyaloga dayal› demokratik çözüm ça¤r›lar›m›z karfl›s›nda inkar imha siyasetindeki ›srar› karfl›s›nda, kendi demokratik toplum projemizi hayata geçirmeliyiz. fiöyle ki; tüm halk›m›z›n demokratik toplum projesi çerçevesinde her alanda temsile kavuflturulmas› ve demokratik konfederalizm sisteminin gelifltirilmesi demektir. Halk›n gerçek temsilcileri olan meclisleri toplumsal geliflmenin dinami¤i haline getirmektir. Yine halk›m›z›n kendisini her konuda ayd›nlatacak, bilinçlendirecek, demokratik zih-

Partileflme tarihimiz ayn› zamanda tasfiyecili¤e karfl› mücadele tarihidir Üzerin de durulan di¤er bir konu da, toplant›m›z›n temel bir gündem yapt›¤› tasfiyecilik konusudur. Birçok alan›m›zda, yönetim, kadro ve komuta sorunu bulunmaktad›r. Bunlar mücadele eden bir örgüt için her zaman mücadele edilmesi gereken yetersizliklerdir. Ancak bir de tasfiyeci anlay›fl ve pratikler vard›r. Baz› bireyler flahs›nda ortaya ç›kan tasfiyecilikleri bu yetersizliklerden elbette ay›rmak gerekir. Bugün ortaya ç›kan ve kendisini farkl› alanlarda çizgiye dayatan, geliflmeyi durdurarak s›n›rland›rmaya


SERXWEBÛN Haziran 2008

40

“Önderli¤imiz flahs›nda tüm hareketimize karfl› gelifltirilen uluslararas› komplo sadece d›fltan sald›r›larla de¤il, ayn› zamanda içten de ayaklar›n› oluflturarak sonuç almak istemifltir. Uluslararas› komplonun iç ayaklar› olan örgütü ve partiyi ele geçirip, sisteme ba¤lama ve sistemin kirli, anlams›z, köleci yaflam›n› gelifltirmekti”

tasfiyecili¤in yaratt›¤› tahribatlar nedeniyle Botan alan›nda önemli kay›plar›m›z yaflanm›fl ve mücadelede ciddi boflluklar oluflmufltur. Bunu gidermek ve tasfiyeci sürecin tüm etkilerini ortadan kald›rma, direnifl çizgisini gelifltirme ve flehitlerin an›s›na ba¤l›l›¤›n bir gere¤i olarak gerekli olan tüm ek tedbirler de al›nm›flt›r.

ew e. c

tüm yap›m›zda fedaileflmeyi gelifltirirken, ayn› zamanda bu sürece kat›lmayan ve buna gelmeyen baz› bireyler flahs›nda tasfiyeci duruflu da netlefltirmifltir. Bu çerçevede en temel savafl alan›m›z olan Botan alan›nda, Dr. Ali - Dicle flahs›nda ortaya ç›kan sa¤ savunmac›, tasfiyecilik ile Avrupa alan›nda 2004’den beri kendisini netlefltirmeyen, hareketin toparlanma sürecine kat›lmayan hizipçi, tepkici tasfiyeci durufllar›n art›k afl›lma zorunlulu¤u ortaya ç›km›flt›r. 2007 y›l›n›n bafl›ndan bu yana mücadelemizin yeni bir sürece girdi¤ini tespit eden hareketimiz, geliflen ideolojik netleflme çerçevesinde netleflmeyen kiflilikleri netlefltirmeyi gündemine alm›fl ve bu temelde Botan’da görevli bulunan Dr. Ali ile Dicle’nin prati¤i de¤erlendirilerek görevlerine son verilmesi ve soruflturmaya çekilmesi karar› al›nm›flt›r. Çünkü bu kifliliklerin savafl ortam›nda gelifltirdikleri iliflki ve yaflam tarzlar›, b›rakal›m savafl› ve devrimci yaflam› gelifltirmeyi, yozlaflmay›, çürümeyi ve ruhsal düzeyde bitirmeyi gelifltirmekte, bu da düflman›n operasyonlarla yapamad›¤›n›, savaflç› yap›s›nda ruhsuzlu¤u gelifltirerek yapma anlam›na gelmekteydi. Bu nedenle bu kifliler görevden al›narak soruflturmaya al›nm›fllard›r. Uzun süren soruflturma ve en son gerçekleflen platform ile birlikte pratikleri yarg›lamaya tabi tutulmufl ve gelifltirdikleri gizli sosyal reformculuk, sa¤ savunmac› anlay›fl temelinde taktikte, savafl tarz›nda, yaflam, örgüt ve özgürlük ölçülerinde yarat›lan tahribatlardan dolay› her ikisinin de parti ve HPG üyeliklerine son verilmifl, iki y›ll›k emek sürecine al›nmalar› kararlaflt›r›lm›flt›r. Bu iki y›l ard›ndan partiye yazacaklar› rapor temelinde durumlar›n›n yeniden de¤erlendirilmesi uygun görülmüfltür. Bu

w.

ww

om

Ferhat- Botan ihanetçi çetecili¤i bilinmektedir. Bunlar›n amaçlar›

ne t

çal›flan tasfiyecilikler bulunmaktad›r. Her ne kadar önemli oranda çözümlenerek, a盤a ç›kar›lm›fl ve belli sonuçlara ulafl›lm›flsa da, beslendikleri zemini ortaya koyup, kadro ve örgütsel yap›m›z› tasfiyecilik konusunda ayd›nlat›p, duyarl› k›lmak için yaflanan tasfiyeci pratikler konusunda k›sa bir özet yapmak gerekmektedir. Partileflme tarihimiz ayn› zamanda tasfiyecilikle ve her türlü sapma ve sapt›rma yaklafl›mlar›na karfl› mücadele tarihidir. Önderlik gerçekli¤i ve mücadelesi de özünde tasfiyecili¤e karfl› örgüt çizgisini savunmad›r. Bugün de baz› bireyler ve etkiledikleri s›n›rl› bir ahbap-çavufl çevresi etraf›nda baz› tasfiyeci tutumlar görülmüfltür. Özellikle Önderli¤imiz flahs›nda tüm hareketimize karfl› gelifltirilen uluslararas› komplo sadece d›fltan sald›r›larla de¤il, ayn› zamanda içten de ayaklar›n› oluflturarak sonuç almak istemifltir. Bu çerçevede uluslararas› komplonun iç ayaklar› olan Ferhat- Botan ihanetçi çetecili¤i bilinmektedir. Bunlar›n amaçlar› örgütü ve partiyi ele geçirip, sisteme ba¤lama ve sistemin kirli, anlams›z, köleci yaflam›n› gelifltirmekti. Bunu baflaramay›nca ortamdan kaçmak zorunda kald›klar› bilinmektedir. Bu ihanetçi-tasfiyeci grubun a盤a ç›kmas›yla her ne kadar hareketimiz ciddi bir netlefltirme sürecini gelifltirdiyse de kendisini netlefltirmeyen, bir tür arada kalmay› tercih eden bireylerde olmufltur. Özellikle PKK’nin yeniden kuruluflu ve geliflen direnifl süreci hareketimizde güçlü bir kararlaflma ve netlefltirme sürecinin gelifltirilmesi temelinde büyük fedai durufl ve kahramanl›klar gerçekleflmifltir. Bu süreçte yap›m›z›n ezici ço¤unlu¤unda Zilanlaflma’n›n geliflmesiyle hareketimizin genelinde bir fedaileflme süreci yaflanm›flt›r. Fakat bütün bunlara ra¤men, bu netleflme ve fedaileflme sürecine kat›lmay›p bir tür orta yol çizgisi gibi kendi geri tutum ve duruflunda ›srar eden ve giderek çizgiden kopuflu yaflayan pratikleriyle tasfiyecili¤i dayatan birey ve zaaflar›na hitap edilen baz›lar›n›n da ortaya ç›km›flt›r. Hareketimizde geliflen netleflme süreci

Avrupa alan›nda toparlanma sürecine kat›lmayan durufllar sergilenmifltir

Avrupa alan›nda 2004 y›l›ndan beri devam eden ve bugüne kadar çizgiye tam olarak kat›l›m› gerçeklefltirmeyip kendinde ›srar eden anlay›fl›n netlefltirilmesi bir süreden beri gündemimizde bulunmaktayd›. Bu anlay›fl›n bafl›n› çeken R›za arkadafl›n merkez alan›m›za gelmesiyle birlikte netleflme süreci gelifltirilerek belli bir sonuca gitmesi için uygun koflullar oluflturulmufltur. Hareketimizin toparlanma sürecine kat›lmayan, tepkici bir durufl sergilenerek örgütümüzün Avrupa’da toparlanmas›n› zorlaflt›ran, böylelikle birçok kadronun kopufluna, zararlar›n geliflmesine yol açan bu hizipçi-tepkici-tasfiyeci anlay›fl›n etkilerinin tümüyle afl›larak hem Avrupa’da, hem de genelde netleflmenin geliflmesi için gerekli tart›flma ve yo¤unlaflma süreci derinlefltirilmifltir. Bu kapsamda gelifltirilecek son platformlarla bu sorunun sonuçland›r›lmas› kararlaflt›r›lm›flt›r. Bugün pratik aç›dan Avrupa zemininde bir toparlanma ve geliflmenin yaflanmas› bu tür engelleyici-tasfiyeci yaklafl›mlarla mücadelenin bir sonucudur. Elbette ki buradaki hedef tasfiyecili¤e bulaflan tüm arkadafllar›n özelefltirilerini vererek, sürece do¤ru kat›l›m ve Önderlik çizgisiyle bütünleflmelerini sa¤lamakt›r. Partimiz bu tarihsel sü-


Haziran 2008 SERXWEBÛN de ba¤r›nda tafl›maktad›r. Bu nedenle mücadelemizde art›k bu tür arada duran, f›rsat buldu¤unda tasfiyecili¤e soyunan durufl biçimlerinin afl›lmas› bir gereklilik olarak görülmüfltür. Toplant›m›z bütün bu durumlar› de¤erlendirerek, hareketimizin olmazsa olmaz kabilinden baflar› sürecine kilitlenmesi gerekti¤ini, bunun için de her aç›dan netleflen bir ideolojik durufl ve yetkin bir örgütsel öncülü¤ü flart görmektedir. Bu aç›dan partimizin gelifltirdi¤i netleflme sürecine tüm kadrolar›n güçlü kat›lmas›, her türlü tasfiyecili¤e karfl› daha yetkin bir mücadele ile dönemin kazan›lmas›n› garanti alt›na almak temel bir görevdir.

memifl ve kad›n kurtulufl ideolojisini benimsememifl kad›nd›r. Erkek egemenlikli zihniyet ve durufllara karfl› mücadelenin yan› s›ra her iki anlay›flla mücadele yürütülmeden, kad›n›n özgür kiflili¤i ve iradeleflmesi gerçeklefltirilemez. Kad›n cins mücadelesini yetkince ve kararl›ca yürüterek erkek gölgesinden ve geleneksel kad›n özelliklerden kendisini kurtarmal›d›r. Kendi özgün örgütlülük ve toplant›lar›nda buna özel bir önem vermesi gerekmektedir. 5 bin y›ll›k tarihi bulunan erkek egemenlikli yaklafl›m›n kolayca afl›lamayaca¤› ve erkek egemenlikli zihniyetin afl›lmas›n›n kolay gerçekleflmeyece¤i bilinen bir husustur. Bu nedenle Önderli¤imizin gelifltirdi¤i özgürlük çizgisi temelinde her türlü egemenlikçi ve köleci zihniyete karfl› mücadele ile özgür, iradeleflmifl kad›n› ve özgür demokratik erke¤i yaratmak yeni toplumun inflas›nda temel tafllar olacakt›r. Bu eksende gelifltirilecek mücadelenin ciddi bir yetkinlik, özgür yaflamda ›srar ve kararl›l›¤› gerektirdi¤i kesin bir gerçekliktir. Özellikle kad›n›n geleneksel erke¤in hakimiyetçili¤i ve düflürücü özelli¤ini göz ard› etmemesi, bunun içinde yetkin bir cins mücadelesini gelifltirmesi, PKK’lileflmede en önemli halka olmaktad›r. Bunun bilincinde olmayan kad›n, her zaman tasfiyecili¤in tamamlay›c› ö¤esi ve zemini olaca¤›n› bilmelidir. Nitekim Dr. Ali ihanetçi-tasfiyeci prati¤inde de bir kez daha a盤a ç›kan bu gerçekliktir. Bu nedenle de tasfiyecili¤e karfl› mücadele de özgür kiflili¤i gelifltirmek temel ölçüdür. Bunun için de kad›n köleli¤ine ve erkek egemenli¤ine karfl› mücadele esast›r. Ortam›m›zda hiçbir erkek, kad›n üzerinde politika yapma, kendine göre kad›n oluflturma, ahbap-çavufl iliflkisi gelifltirme, özgürlük ölçülerini geriye çekme konumunda olamaz. Buna hiçbir erkek ve kad›n izin vermemelidir. Çünkü bu tasfiyeciliktir. Böyle bir tutumu parti saflar›m›zda gelifltirmenin, ne ile k›l›flamak isterse istesin en sömürgeci burjuva veya köleciden daha kötü bir konumu ifade etti¤i aç›kt›r. Elbette özgürlük ölçülerini gelifltirmek için cins mücadelesini yürütmek sade-

ne te we .c om

reçte kiflinin durumu ne olursa olsun, katmay›, sürece dahil etmeyi ve Önderlik çizgisiyle bütünleflmeyi sa¤lamak için gereken özveri ve kazan›mc› yaklafl›m› esas almaktad›r. Ancak ilkesel duruflu baflar› için vazgeçilemez olarak görmektedir. Kuflkusuz her kiflinin durumu aç›s›ndan kendilerinin do¤ru özelefltiri vermesi ve yeniden kat›l›m tutumunu gelifltirmesi yaklafl›m› kendileri için belirleyici olacakt›r. Partimiz, mücadelemizin bu önemli döneminde gelifltirdi¤i Êdi Bese Hamlesi’nin birinci aflamas›nda, önüne koydu¤u ideolojik netleflme sürecini ikinci aflamada da ideolojik netleflme ve örgütlenme hamlesi biçiminde devam ettirmeyi karar alt›na alm›flt›r. Çünkü ideolojik netlik ve bu temelde güçlü bir örgütsel öncülük baflar› için flartt›r. Bu anlamda yaflanan sa¤lamlaflma ve çelikleflme ile beraber k›r›nt› düzeyinde de olsa her türlü tasfiyeci anlay›fllar›n tümden afl›lmas› temel bir hedef durumundad›r. Daha çok bireyler düzeyinde yaflanan bu tür durufl biçimlerinin hareketimiz taraf›ndan kabul edilmeyece¤i ve afl›laca¤› tutumu gelifltirilmifltir. Bu anlamda ister gerilla da ister siyasal alanda ister cezaevinde olsun kifliler nerede bulunursa bulunsun, ne düflmana giden, ne de partiye do¤ru temelde kat›lan anlay›fl›n tümden giderilmesi gerekmektedir. Çünkü geçen pratik süreç gösterdi ki, bu tür anlay›fllar›n varl›¤›n› sürdürmesi devrimci yaflam› a¤›rlaflt›rd›¤› gibi son tahlilde tümden devrimden kopma ve düflmana gitme tehlikesini

41

PKK özünde bir kad›n hareketidir

ww

w.

Demokratik Komünal sistemin iki temel öncü gücü konumundaki kad›n ve gençlik üzerinde de tart›flma ve de¤erlendirmelere gidilmifltir. PKK özünde bir kad›n hareketidir. Tüm çal›flma alanlar›nda kad›n özgürlük çizgisini gelifltirmek temel bir görevdir. Bu da kad›n›n bulundu¤u her alanda erkek iflbirlikçili¤i, taklitçili¤i ve dar cinsiyetçi yaklafl›mlara karfl› bir mücadeleyi gerekli k›lmaktad›r. Cins mücadelesinin ideolojik, ulusal, toplumsal ve örgütsellikle birlefltirilmesi gerekir. Aksi takdirde dar kal›r, dar kal›nca çözümsüzlük geliflir. Bu da sonuçta iflbirlikçili¤e kadar götürür insan›. ‹flbirlikçi, geleneksel kad›n özünde özgür kad›n kimli¤ini kendisine yedir-


SERXWEBÛN Haziran 2008

Tasfiyeci pratikler kay›plar›n yaflanmas›na neden olmufltur

Partimizin tüm yetersizlik ve geriliklere ra¤men yakalam›fl oldu¤u, örgütsel toparlanma ve geliflme bu konuda ilerlemek ve sonuç almak için önemli imkanlar sunmaktad›r. Hiç kimsenin parti saflar›n› mu¤laklaflt›r›p, kendisini yaflatmas›na ve tasfiyecili¤i gelifltirmesine izin vermemek dönemin öncü militan tarz›d›r. Bu tarz›n bir yaflam tarz› haline getirilmesi gerekmektedir. Belirtilen sorunlar›n kayna¤›nda parti yönetiminin yetersizlikleri bulunmaktad›r. Aç›k ki, bu yetersizliklerle a盤a ç›kan olanaklar› de¤erlendirmek, Êdi Bese Hamlesine öncülük etmek zordur. Partinin kendisini önümüzdeki sürecin gereklerine yan›t veren tarzda bir örgütlülü¤e kavuflturmas›, kadrolar›n her bak›mdan netlefltirilmesi, yeni kadro adaylar› ve kat›l›mla güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu neden-

w.

ww

le bu sorunlar›n köklü bir çözümlemeye kavuflturulmas› ve gerekli tedbirlerin al›nmas› temel görevdir. Bunun için her zamankinden daha fazla, kapitalist sistemin her türlü ideolojik ak›mlar›na, milliyetçili¤e, dincili¤e, cinsiyetçili¤e, bilimcili¤e ve anlams›zlaflt›rma sald›r›lar›na karfl› kadronun duyarl› k›l›nmas›, politik ve örgütsel reflekslerin gelifltirilmesi gerekmektedir. Özellikle Ortado¤u gerçekli¤inde gelifltirilmeye çal›fl›lan ‹slam›n siyasallaflt›r›lmas›, dinin siyasi amaçlar için istismar edilmesi e¤ilimine karfl›, ilkeli, duyarl› ve etkin bir ideolojik mücadele yürütülmesi bu dönemde ihmal edilmemesi gereken bir görev haline gelmifltir. Dönem ancak böylesine netlefltirilmifl kadro ve öncülükle karfl›lanabilir ve baflar›labilinir. Êdi Bese Hamlesinin ikinci aflamas›n› bafllatt›¤›m›z bugünlerde gerçeklefltirdi¤imiz bu toplant›, esas olarak, hamlenin ikinci aflamas›nda ortaya konulan ‹mral› ‹flkencesine Son, Acil Tedavi, Öcalan’a Özgürlük, Kürdistan’a Bar›fl hedeflerine ulaflman›n öncü planlamas›n› yapm›flt›r. Bu da özünde ideolojik, politik, örgütsel, diplomatik, meflru savunma, öz savunma, halk›n demokratik Komünal örgütlülü¤ünün gelifltirilerek, demokratik konfederalizmin inflas›n› gerçeklefltirmek anlam›na gelmektedir. Önder Apo’nun özgürlü¤ü anlam›na da gelen bu planlama belirtilen görevlerin baflar›lmas› halinde uzak bir ihtimal olmad›¤› aç›kt›r. Ancak bu hedefe ulaflabilmek için kadrolar›n netlefltirilmesi, yeni kadrolaflmalar›n gelifltirilmesi, sürece daha güçlü öncülük edilmesiyle sa¤lanacakt›r. Belki de hiç olmad›¤› kadar bu dönem “ne kadar öncülük, ne kadar e¤itim-ideolojikleflme, ne kadar örgütlülük, ne kadar siyaset-diplomasi ne kadar kat›l›m, savafl ve serh›ldan o kadar çözüm” formülasyonu geçerli olacakt›r. Tüm yoldafllar›n sürecin yükledi¤i görev ve sorumluluklar›n bilincinde olarak, tam bir Apocu sorumluluk ve duyarl›l›kla harekete geçecekleri ve önümüzdeki dönemi halk›m›za kazand›racaklar›na olan inanc›m›z› belirtiyor, çal›flmalar›nda üstün baflar›lar diliyoruz.

ew e. c

talimat, perspektif ve toplant›lar ile Parti çizgisinin yaflamda, örgütte ve eylemde netlefltirilmesi için tasfiyecilikle mücadelede belli çal›flmalar yürütülmüfltür. ‹stenilen düzeyde olmazsa da, bu konuda genel olarak kadroda ve hareketin bütününde belli bir örgütsel duyarl›l›k ve toparlanma geliflmifltir. Ancak baz› bireyler flahs›nda ortaya ç›kan tasfiyeci pratikler yaflanan kay›plar, istenilen düzeyde halklaflmama, Komünal sistemi örgütlemedeki yetersizlikler, kendine görelikler, ideolojik mücadeleyi yürütmedeki yüzeysellikler, ortaya ç›kan devrimsel geliflmeyi gerekti¤i gibi de¤erlendirmeme türü yetersizlikler hala önemli ölçüde varl›¤›n› sürdürmektedir. Sorunun özünün ise, ideolojik ve zihniyet oldu¤u, Önderlik görüfllerinin benimsenmesi ve içselleflmesinde bir yüzeyselli¤in yafland›¤›n›, esas olarak da partiye do¤ru kat›l›m sorunu olarak tan›mlamak gerekti¤i aç›kt›r. Bu sorunlarla sonuç al›c› bir tarzda mücadele edildi¤i oranda ilerleme sa¤lanaca¤› göz önüne getirildi¤inde, bu konuda hiçbir ertelemecili¤e ve gevflekli¤e izin verilmemesi dönem öncülü¤ünün en temel özelli¤i olarak ortaya ç›kmaktad›r.

ne t

ce kad›n militan›n sorunu de¤ildir, bu ayn› zamanda erkek militan›n da görevidir. Kendindeki erkek egemenlikli zihniyeti k›rmak temel bir görev olup, PKK’lileflmenin vazgeçilmez ölçüsü olarak ele al›n›p yaflamda somut temsile kavuflturulmal›d›r. Önderlik kad›n özgürlük duruflunu kendi çizgisinin teminat› olarak tan›mlamaktad›r. Kad›n bunun bilincinde olarak çizgiyi korumakla yükümlüdür. Bu anlamda hiçbir biçimde gizli veya aç›k tasfiyecili¤e de izin vermemelidir. Bu konuda kad›n hareketinin öncelikle en baflta bu tür yaklafl›mlara karfl› tutum ve tav›r tak›nmas› gerekmektedir. Bunun için de öncelikle kendi iç birli¤ini ve örgütlülü¤ünü yetkinlefltirmesi flartt›r. Devrimimizin temel öncü güçlerden birisi de gençliktir. Gençli¤in bu rolünün fark›nda olarak öncelikle örgütsel çizgide bir netli¤i yakalamas›, düflman›n yönelimlerini bofla ç›kacak bir tarz›n gelifltirilmesi üzerinde durulmufltur. Bu temelde gençlik kendisini hiçbir s›n›rlamaya tabi tutmadan daha fazla aktifleflmeli hem halk›n öz savunma gücü olmal›, hem de, gerillaya kat›lmal›d›r. Kürt toplumu genç bir nüfustur. Gençli¤in çok s›n›rl› bir kesimi örgütlenerek etkilenebilmifltir. Yine Newroz vb günlere gençli¤in kat›l›m düzeyi ile örgütlülü¤ü aras›ndaki iliflki de¤erlendirildi¤inde, önemli bir gençlik kesiminin örgütsüz b›rak›ld›¤› ve bu konuda ciddi bir yetersizli¤in yafland›¤› ortaya ç›kmaktad›r. Bu konu üzerinde durularak sorunun giderilmesi, gelece¤i kazanmada oldukça önemlidir. Êdi Bese Hamlesinin hedeflerine ulaflmas› da gençli¤in belirtilen yetersizliklerden kendisini kurtarmas›yla olacakt›r. Kürdistan gençli¤i Apoculaflmaks›z›n, yani Apocu bilinç, kültür, cesaret, kararl›l›k ve örgütlülü¤ü gelifltirmeksizin, kendi özgür gelece¤ini de garanti alt›na alamaz. Bundan önceki PKK meclis toplant›s›nda, yap›lan tart›flma ve de¤erlendirmelere ba¤l› olarak tasfiyecili¤in etkilerine, liberalizm, bürokratizm ve dogmatizme karfl› mücadele yürütülme karar› al›nm›flt›. Bu konuda çeflitli

om

42


Haziran 2008 SERXWEBÛN

43 Abdullah Öcalan

ne te we .c om

Topyekûn imha sürecinde PKK de topyekûn mücadeleye baflflllar

“Demokratik Siyaset Akademileri bir dakika bile gecikmeksizin kurulmal›d›r. Genelde siyaset, özelde ise demokratik siyasetin yap›labilmesi için siyaset akademilerinin kurulmas› flartt›r. Bu akademilerde halk, demokratik siyaset konusunda e¤itilebilir. Oyunlar›n önüne ancak bu flekilde geçilebilir. Kürtleri kand›ramazlar. Baz› yazarlar, ‘Apo siyaseti biliyor, ama paras› yok’ diyor. Do¤rudur, benim param yok, ama onurum var”

Ben yine anlayamad›m. fioförler anlam›flt›, biliyordu. Yunanl›lar›n bir k›sm› iflbirlikçi, bir k›sm› da onurluydular. Yunan görevlilerin bir k›sm› komploda görev alm›fllard›, bir k›sm› da vicdan›na kulak vermifllerdi, böyle davrand›lar, benim teslim edilmemden rahats›zd›lar. Bizim flahitlerimiz de var. Kostulas, Kalenderides, Ayfer de vard›. Ayfer’in iltica durumu da var zaten. Hem uluslararas› hukukun hem de Yunan hukukunun aklanmas› aç›s›ndan bu dava önemlidir. Dünya Sistemi kitab›n› bitirdim. ‹yi bir kitapt›. Schmitt’in Siyasi ‹lahiyat kitab›n› ald›m. Son Sömürge: Kad›nlar kitab›n› da ald›m. Tarih Nedir Kitab›n› getirebildiniz mi? Popper’in kitab›yd› de¤il mi? E¤er bask›s› piyasada kalmam›flsa beklemeye gerek yok, bir dosttan da temin edilebilir. Yaln›z Mahir Kaynak’›n son zamanlarda ç›kan bir kitab›n› vermediler. Ergenekon’la ilgili. Bana verilmesi sak›ncal› görülmüfl, ‘bu kitab›n verilmesi sak›ncal›d›r’ diye tutanak tuttular. Kitab› Ömer Lütfi Mete ile birlikte yazm›flt› herhalde. Benim bilmemi istemedikleri bilgiler olmas› nedeniyle vermediler. Ayd›nlanmam› istemiyorlar, ama ben zaten kendimi ayd›nlatm›fl›m. Buraya özel bir uygulama. Halbuki Mahir Kaynak (M‹T) Müsteflard›, o da sak›ncal›ysa, bilemiyorum. Kitapta benimle ilgili baz› bilgiler var, devlete iliflkin, ‹ngilizlere iliflkin baz› fleyleri anlat›yor, Londra merkezli

ww

w.

Ay›n 20 veya 22’sine kadar hücre cezas›na itiraz hakk›m var 2. A¤›r Ceza Mahkemesi’ne. ‹nfaz Hakimli¤i’nden karar geldi, buna karfl› itiraz hakk›m› kullanaca¤›m. Avukatlar›m müdahil olabilir, ben itiraz savunmam› yazaca¤›m. Savunmalar›m›n dün A‹HM’e ulaflm›fl olmas› laz›m. Yunanistan dosyas›yla ilgili gönderilen vekalet bana ulaflt›. Hem Türkçe tercümesini hem Yunancas›n› imzalad›m. Herhalde dava aç›l›r. Art›k ifllemler bafllat›labilir. Baflka avukatlara da özel vekalet verilebilir. Biliyorsunuz, Yunanistan’dan yasad›fl› bir flekilde ç›kar›ld›m. Yunanistan mahkemesi, benim Yunanistan’a yasal girdi¤ime iliflkin bir karar vermiflti, ama ç›kar›l›fl›m yasad›fl› flekilde oldu. Nas›l ç›kar›ld›¤›m konusu önemlidir. Beni Yunanistan Büyükelçili¤i’nden zorla ç›kard›lar. ‹ltica baflvurum da vard›, buna iliflkin baflvurumu yapm›flt›m. Uçak ‹sviçre’den getirilmiflti, C‹A uça¤›yd›. C‹A uçaklar› birçok yerde kullan›lm›flt›, bununla ilgili raporlar var. Türkiye’de de Sabiha Gökçen’in C‹A uçaklar› için birçok kez kullan›ld›¤› biliniyor. Benim Yunanistan’dan nas›l ç›kar›ld›¤›m üzerine durursunuz. Hatta havaalan›na giderken floför belki on kez durdu, doland›, ben o zaman anlamam›flt›m. Daha sonra cipi bilerek uça¤a çarpt›rd›, uçak bozuldu, bir süre bekletildik.

planlar›n, politikalar›n nas›l oluflturuldu¤unu biliyor, yaz›yor. Ergenekon ile ilgili aç›klamalar› var. Mahir Kaynak, benim için k›smi bir bilgi kayna¤›yd›, bunu kesiyorlar.

Londra merkezli bir siyaset var

Yalç›n Küçük’ün kitaplar›n› getirdiniz mi? Yalç›n Küçük’ün yeni kitab› ç›km›fl m›? E¤er ç›karsa gönderirsiniz, önemlidir. Yalç›n Küçük, iliflkileri biliyor, baz› de¤erlendirmeleri var, önemli. Benim Yahudilere iliflkin söylediklerime benzer fleyleri söylüyor. 1550-1600 y›llar›nda Yahudiler Osmanl›’da güçlüdür. Osmanl›’y› padiflahlarla birlikte Yahudi bankerleriyle kad›nlar yönetmifltir, Hürrem Sultan, Nurbanu Sultan onlar, yönetimde etkili olmufllard›r. Yalç›n Küçük’ün “içimizdeki ‹srail, gerçek ‹srail’den on kat daha büyüktür” sözü çok iddial› bir sözdür. Bunu bofluna söylemez. Çok büyük bir iddia oldu¤una göre, kaynaklar› da var. Hatta bunlar› yay›nlamamas›n› istemifller. Kendisi tehdit diyor. “Ama ben bunlar› yine de söylüyorum” diyor. Art›k arkas›nda kim var, gücünü nereden al›yor, nereye kadar gider bilemiyorum. ‹ngiliz Kraliçesi de Türkiye’ye geldi, Kraliçe öyle bofluna gelmez. Londra merkezli bir siyaset var. Yalç›n Küçük AKP için de “üçlü örtünme var” diyor. Efllerinin 1980 sonras› kapand›klar›n› belirtiyor. Bu üçlünün 1980 öncesin-


SERXWEBÛN Haziran 2008

ölüm haberi üzerine çocuklar›na miras b›rakm›flt›. Celal Bayar da o kadrodand›, Alliance okulunda okumufltu. ‹fl Bankas›n›n kurucusudur, arkas›nda sermaye var. Onu öylesine de¤il, aralar›nda bir denge unsuru oldu¤u için idam edemediler. ‹ngilizler fiattül Arap, Mezopotamya topraklar›na yöneldi.

CHP ve MHP Ergenekoncudur

w.

ww

yerde bu tarz teflkilatlar kurdu. Bunlara yerel isimler verdiler. ‹talya’da Gladio, Türkiye’de Ergenekon. Gladio, ‹talya’da gladyatörden geliyor. Savaflç›d›r, eski savaflç›lar, yani “kahraman.” Ergenekon da Türkiye için “kahramanl›k” ifade ediyor, bir simgedir. 1950’den 1990’lara kadar k›rk y›l boyunca Ergenekon’un maafl›n›n Amerika taraf›ndan verildi¤i belirtiliyor. ‹talya’da biliyorsunuz Gladio’yu savc› falan var, kald›rd›lar. Türkiye’de ise Ergenekon kald›r›l-

ew e. c

Türkiye NATO’ya üye oldu. 1951’de Ergenekon kuruldu. Amerika her

ne t

den haz›rland›¤›n› ve Refah Partisi’ne s›zd›r›ld›¤›n› belirtiyor. Bunlarla Refah Partisi’nin nas›l pasiflefltirildi¤i de anlat›l›yor. Bu üçlü kurucu biliniyor. Kraliçe belli amaçlarla geliyor, bunlar›n derin iliflkileri var. Abdullah Gül’ü getiren de onlar. Bu iliflkiler yeni de¤il, eskiye dayal›d›r. Kraliçe’nin An›tkabir’e ç›kmas› politika icab›d›r. Onlar Mustafa Kemal’i iyi tan›yorlar. Benim Mustafa Kemal’e iliflkin de¤erlendirmelerim bas›nda son zamanlarda tart›fl›l›yor, ilginç de¤il mi? Mustafa Kemal-‹nönü iliflkileri. ‹nönü geldikten sonra Mustafa Kemal’in foto¤raflar›n›n kald›r›ld›¤› tart›flmas›. Mustafa Kemal, 1919’da Anadolu’ya geçerken ‹ngilizlerden izin alm›flt›, ama sonra onlar› atlatt›. Vahdettin’den de izin alm›flt›, onlar› atlatt›. Sonra ba¤›ms›zl›¤a yöneldi. Hakk›nda tutuklama ve idam karar› ç›kard›lar. Mustafa Kemal yurtseverlik düflüncesiyle hareket etti. 1919 hareketini kendi liderlik vasf›yla yönetti. ‹ngilizler Mustafa Kemal’in kendilerini atlatt›¤›n› fark ettiklerinde, ona büyük öfke duydular. 1922’den itibaren ‹ngiliz yanl›s› Cavit, Dr. Naz›m onlar etkili oldular. O zamanlar Teflkilat-› Mahsusa vard›, bu teflkilatta ‹slamc› Mehmet Akif Ersoy –Teflkilat-› Mahsusa’da görevliydi–, Said-i Nursi, ‹ngiliz yanl›s› Dr. Naz›m, Cavit Bey onlar var. (Kurtulufl savafl›n› kastederek) O dönem bunlar›n Anadolu’ya geçmelerine Teflkilat-› Mahsusa yard›mc› oldu. Mustafa Kemal ne ‹ngiliz yanl›s›, ne ittihatç› ne de Teflkilat-› Mahsusadand›. Kendi liderlik gücüyle hareket ediyordu. Mustafa Kemal daha önce bunlar için çok k›zarak “hepsini idam edece¤im” demiflti. Mustafa Kemal’e suikast düzenlendi. Bununla ilgili Kaz›m Karabekir yarg›land›¤›nda, di¤er bütün paflalar sivil k›yafetlerle mahkemeye gittiler, bu bir tav›rd›. Rauf Orbay onlar da vard›, ittihatç› kadrolar falan vard›. Kaz›m Karabekir’in idam›n› engellediler. Mustafa Kemal, onlar›n gücünü tam anlad›, onlarla 1926’da bir uzlaflmaya gitti. O zamana kadar baz›lar› idam edilmiflti ya da tasfiye edilmiflti. Mustafa Kemal Çankaya’dayken ‹nönü’nün

om

44


Haziran 2008 SERXWEBÛN

mas›ndan sonra Erdo¤an, Kürtlere iliflflkkin söyledi¤i Dolmabahçe anlaflflm “D bütün sözleri geri ald›. Bunlar› kamuoyunun bilmesi gerekir. Yeni bir döneme girildi¤i anlaflfl››lmal›d›r. Önümüzde yeni bir dönem var. ABD’de de buna (anlaflflm maya) izin verdi. O tarihten sonra da Kürtlere ve PKK’ye karflfl›› her tür yönelim, hava ve kara operasyonlar› yap›ld›. Kürtler bunu böyle anlamal›. Ergenekon’a da yeni bir flfleekil veriyorlar”

ne te we .c om

mad›. Türkiye “çekincelerim var” diyerek kald›rmad›. fiimdi büyük kesimi temizlenmeye çal›fl›l›yor, daha do¤rusu, kanuni düzene çekilmeye çal›fl›l›yor. CHP ve MHP de Ergenekoncudur. Ergenekon k›smen tasfiye edilip kanun içerisine al›nmaya çal›fl›ld›¤› için MHP ve CHP de flapa oturdu. Bu nedenle MHP ve CHP hemen demokratikleflmeden söz etmeye bafllad›. CHP bundan sonra sosyal demokratl›¤a soyunacak, bunlar sahtekard›r, Kürtler bunlara kanmas›n. Bahçeli de kendi çevresini kontrol alt›na almaya çal›fl›yor. Bahçeli’nin dan›flman› da Alparslan Türkefl’in vasiyetinden bahsederek, “milliyetçili¤i demokratiklefltirmek Türkefl’ten bize kalan vasiyettir” diyor. MHP de¤iflir mi de¤iflmez mi bilemiyorum, Bahçeli, bir de¤iflimin gereklili¤inden bahsediyor, bu gereklili¤i de görüyorlar, ama benim MHP konusundaki görüflüm olumsuzdur, de¤iflir mi de¤iflmez mi bilemiyorum. Erdo¤an’›n Kürtlere iliflkin önceki konuflmalar› var, demokrasiden bahsediyor. Daha sonra bu konuflmalar›n›n hepsini geri ald›. Ergenekon’la ilgili Atabeyler çetesinin bafl› bir yüzbafl›yd›. Bas›nda okudum, kendisi “bunun gibi tam k›rk iki hücre var” diyor. Hepsinin bafl›nda bir yüzbafl› oldu¤u düflünülürse, büyük yap›lanmad›r. Atabeyler çetesi bask›n›nda Erdo¤an’›n evinin krokisi de ç›km›flt›. Daha sonra darbe tart›flmalar› da gündeme geldi. Erdo¤an, bunlar›n gücünü anlad›, korktu ve teslim oldu, kendi partisinin onay› olmadan 4 May›s’ta Genelkurmay baflkan›yla Dolmabahçe’de anlaflt›. Dolmabahçe kriterleri olufltu. ABD ve AB de Erdo¤an’a tam destek verdi.

45

ww

w.

den ç›kard›k, sizinle iflimiz bitti’ demektir. Bununla CHP’nin d›flar›da kald›¤›n› ve tasfiye edildi¤ini anl›yoruz, desteklerini çektiler. Genelkurmay›n sözünü böyle anlamak gerekir. Erdo¤an ve Genelkurmay baflkan›n›n bu anlaflmas›n›n Kürtler için anlam› fludur: Erdo¤an daha fazla bu Ergenekon üzerine, bu çetelerin üzerine gitmeyecek, buna karfl›l›k o çeteler de kanun çerçevesine al›nacak, kanun d›fl› eylem yapmayacak. Genelkurmay da Kürtlerin, PKK’nin üzerine her türlü silahla gidecek. Bu anlaflmadan sonra Erdo¤an, Kürtlere iliflkin söyledi¤i bütün sözlerini geri alm›fl oldu. Kamuoyu bunlar› bilmiyor, DTP de tam anlayam›yor. Bütün bunlar› kamuoyunun bilmesi gerekir. Bütün bunlarla yeni bir döneme girildi¤ini anlamak laz›m. Önümüzde yeni bir dönem var. ABD’de de buna (anlaflmaya) izin verdi. O tarihten sonra da Kürtlere ve PKK’ye karfl› her tür yönelim, hava ve kara operasyonlar› yap›ld›. Kürtler bunu böyle anlamal›. Ergenekon’a da yeni bir flekil veriyorlar. Bas›nda baz› yazarlar arac›l›¤›yla beni de Ergenekon’la iliflkilendirmeye çal›fl›yorlar. Daha çok Bülent Orako¤lu bunu yap›yor. O bilmiyor, tesadüflere dayan›yor. Ergenekon’la iliflkilendirilmemdeki amaç, benim manevi gücümü k›rmaya, itibar›m› düflürmeye dönüktür. Önce benim için Kemalist dediler tutmad›, flimdi de Ergenekon ile iliflkilendirmeye çal›fl›yorlar. Türkiye’de Ergenekon’u as›l ortaya ç›karan, deflifre eden biziz. Kürtler önemli bir özgürlük zeminini yakalam›fl, bu flekilde Kürtlerin önünü kesmeye çal›fl›yorlar. Kay›npedere dayanarak ileri sürüyorlar, hatta bir üste¤menden on lira ald›¤›m› ileri sürüyorlar. Bunlar as›ls›z iddialard›r.

Dolmabahçe anlaflflm mas›yla yeni bir döneme girildi

Genelkurmay da Ergenekon taraf›ndand›. O da Baflbakanla uzlaflt›. Bu iki kesim uzlafl›nca, MHP ve CHP sapa geldiler. Bunun için Genelkurmay bunlar için ‘bunlar, PKK’den de daha tehlikelidirler’ dedi. Genelkurmay bu sözü bofluna sarf etmedi. Bu, ‘sizi göz-

fiimdi de PKK’yi Güney’de s›k›flt›rmaya çal›fl›yorlar. Acaba bitirebilir miyiz diye sürekli sald›r›yorlar, bombal›yorlar. Bu bombalamalarla, sald›r›larla sonuç almaya çal›fl›yorlar. Sonuç alamad›lar. Radyodan dinledim, birkaç cümleyle verdi, tam alamad›m, ama Ertu¤rul Özkök, “biz vuruyoruz, k›r›yoruz askeri aç›dan tamam, ama as›l savafl bundan sonra bafll›yor” diyor. Yani toplumsal savafl› kim kazanacak, toplumu kim kazanacak? diyor. As›l nokta buras›. Bu yaklafl›mla halk› kazanamazlar. Daha önceleri de Ermenilerle ilgili bir provokasyon yap›lm›flt›. Ermenilerin bafl›na getirilenleri biliyoruz. Bedirxan beyle Süryanilerin üzerine gittiler, sonra Ermenilerin, sonra da Rumlar›n üzerine gittiler. fiimdi de ayn› fleyi Kürtler üzerinde yapmaya çal›fl›yorlar, Kürtlerin sonu onlar gibi olur mu bilemiyorum, ama bunun olmamas› için çok u¤raflt›m.

Piflflm manl›k yasalar› sonuç vermez sadece tahrik eder

Aç›kça belirtiyorum; bu bir oyundur. Türkiye Kürtlerin üzerine gitmekle stratejik olarak kaybediyor. ‹kide bir piflmanl›k yasalar›n› ç›kar›yorlar. Piflmanl›k yasalar› daha çok tahriktir. Bir insana piflman ol denilebilir mi? Bu, insan›n do¤as›na ayk›r›d›r. Ben bunu söylesem, beni de hain ilan edecekler. Piflmanl›k yasalar› hiçbir sonuç vermez, sadece tahrik eder. fiimdi belki biraz PKK’nin merkezi, merkezi kadrolar› da¤›labilir, iletiflimleri kesilebilir. ‹letiflim imkanlar› var, ama kullanmazlar. Bu da sonuç vermez. Geçen y›lki savunmamda belirttim, yeni savunmamda da k›smen belirttim; PKK için her zaman bir yol


SERXWEBÛN Haziran 2008

PKK’yi bitiremezsiniz

GAP kapsam›ndaki topraklarda Yahudi sermayesi etkilidir GAP kuruldu¤unda, GAP’›n bize karfl› oluflturuldu¤unu aç›k aç›k ifade ettiler; “biz GAP’› Apo’ya karfl› kurduk” dediler. Bunlar›n ‹srail ile derin iliflkileri var. Yahudi sermayesi etkilidir. GAP kapsam›ndaki, Urfa’daki baz› topraklar› k›rk dokuz y›ll›¤›na baz› flirketlere, Yahudi sermayesindeki flirketlere kiraya vermifller. Rahflan

Ecevit, buna iliflkin baz› endiflelerini dile getirmiflti, ama iflin özünü bilmiyor. Buradaki en güzel, en verimli topraklar baz› flirketlere verilmifl. Bütün bunlar da halk iflsiz b›rak›larak yap›l›yor. Urfa’n›n yüzde sekseni iflsizdir. Her fley baz› flirketlerin tekeline veriliyor. Do¤ufl, Zorlu Grubu, Zapsu’nun da holdingleri var, Kiler ve di¤erleri. Vestel var, önemli bir marka, dünyan›n her taraf›nda televizyonlar›n ço¤unu onlar üretiyorlar. Eskiden beri Yahudi tüccarlar›n›n Manisa, ‹zmir’de sermayeleri vard›r. Bunlardan biri Vestel Manisa Spor’dur. Deste¤ini çektikleri gün, hemen düfltüler. AKP de küresel sermayeyle, bunlarla ortak hareket ediyor. Ayn› fleyleri Güney’de federal devlette de yapmaya çal›fl›yorlar. Güney’de AKP’ye yak›n Çall›k Grubu ve di¤er birkaç büyük flirket var. Bu küresel sermayeyle Güney’de emaretler –Arap emir-

w.

ww

likleri– gibi oluflumlar yapmaya çal›fl›yorlar. Ayn› flekilde Diyarbak›r-Erbil hatt›, hatta Urfa-Mardin-Diyarbak›r- Erbil, oradan Süleymaniye, hatta Kars dahil buralarda ayn› fleyleri yapmaya çal›fl›yorlar. Bunlar›n ekonomideki pay› Duyun-u Umumiye dönemindeki paydan on kat, k›rk kat daha fazlad›r. Kraliçenin gelmesinin nedeni, buradaki paylar›n› garantilemek içindir. Nas›l ki Dersim’de tek bir fabrika bile yap›lmad›ysa, halk aç ve iflsiz b›rak›ld›ysa, bütün bu projeler de Urfa’daki halk aç ve iflsiz b›rak›larak, mikro kredilere muhtaç hale getirilerek yap›l›yor. Böylece halk› denetimlerine al›yorlar. GAP’ta Atatürk baraj›n› yapt›klar›nda, anlamaya çal›flt›m. Bu suyla Suriye ve Araplar› denetim alt›na almay› amaçl›yorlard›. Bununla Araplar dene-

PKK’nin çok güçlü oldu¤u ortaya ç›km›flfltt›r, eskisinden daha güçlüdür. “P PKK dört parçada etkilidir. Talabani Barzani gelip geçicidir. PKK’nin ideolojisi dört parçada da halk taraf›ndan önemli oranda benimsenmiflflttir, Suriye’de, ‹ran’da, Türkiye’de güçlüdür, Güney Kürdistan’da da güçleniyor. Zaten PKK, ideolojik, dar bir kadrodur, böyle de kalabilir, Esas olan özgürlük zeminidir. Bu zemin diridir, kendisini sürekli üretir”

ne t

PKK’nin çok güçlü oldu¤u ortaya ç›km›flt›r, eskisinden daha güçlüdür. PKK dört parçada etkilidir. Talabani Barzani gelip geçicidir. PKK’nin ideolojisi dört parçada da halk taraf›ndan önemli oranda benimsenmifltir, Suriye’de güçlüdür, ‹ran’da güçlüdür, Türkiye’de güçlüdür, Güney Kürdistan’da da güçleniyor. Zaten PKK, ideolojik, dar bir kadrodur, böyle de kalabilir, benim de önerim böyleydi. Esas olan özgürlük zeminidir. Bu zemin diridir, kendisini sürekli üretir. Siz bu flekilde PKK’yi bitiremez, bu sorunu çözemezsiniz. Her zaman bir yolu var. Bas›nda okudum, ‹ran’la anlaflabilirler deniliyor, görüflebilirler, anlaflabilirler. El alt›ndan ABD ile de görüflebilirler. Çok zorlan›rlarsa, bundan sonra ‹ran’la daha da iliflkilenebilirler. Son dönemlerde ‹ran’la yo¤un çat›flmalar var. Çok sorun de¤il. Onlar bir taraftan savafl›rken bir taraftan da aç›k diyalog kap›s› b›rak›yor. Hem çat›flma hem uzlaflma olabilir. ‹ran’la diyaloglar hep böyledir. Baz› arkadafllar›n ‹ran’la eskiden beri, yirmi y›ld›r iliflkileri var, birçok tan›d›klar› kimseler var, onlarla iliflkilenilebilir. Zaten orada güçlüler. Yüzlerce ba¤›ms›z komutanl›klar ç›kabilir. Rusya’da ç›kabilir, Ermenistan’da ç›kabilir, ‹ran’da ç›kabilir, Irak’ta, Suriye’de, K›br›s’ta ç›kabilir. Yunanistan’da ç›kabilir, ABD ve Avrupa’da ç›kabilir, Türkiye’de befl on ayr› yerde ç›kabi-

lir. Ermenistan’da güçlü örgütlenmeleri var, ‹ran’da ve Rusya’da da daha güçlü örgütlenebilirler. Gerekirse Ermenistan ve Rusya’ya da çekilebilir ve orada daha güçlü örgütlenebilirler. Barzani onlar da –kendileri de söylüyor– PKK ile çat›flmazlar, Kürt halk›n›n durumu buna izin vermez.

ew e. c

vard›r, onlar da ba¤›ms›z komutanl›klara yönelebilir. De¤iflik yerlerde de¤iflik ba¤›ms›z komutanl›klar ç›kabilir, PKK bu ba¤›ms›z komutanl›klara yönelebilir. K›rk komutanl›k ç›kabilir. Bir karakol bas›lm›fl, yüzlerce karakol da bas›labilir. Herkesin bir PKK’si olur; Rusya’da, Ermenistan’da, ‹ran’da, Avrupa’da, Yunanistan’da, ABD, ‹srail... Biliyorsunuz Osmanlar, Botanlar ayr›ld›lar, ABD bunlar›n d›fl›nda baflkalar›n› yan›na alarak yeni bir PKK oluflturabilir. Bunlar› nas›l kontrol edeceksiniz. fiu anda benim bunlar› kontrol etme gücüm var. Savunmamda bunlar› belirtmifltim.

om

46

time al›nd›ktan sonra, ‹srail yarar›na bir denge oluflturuldu. Bu küresel sermayenin denetimi için Mehmet fiimflek, orada yetifltirilmifl ve görevli olarak buraya getirilmifltir. Mehmet’in siyasi bir yönü yok, yan›ndaki bayanla birlikte görevi tamamen buradaki ekonomiyi kontrol etmektir. Bütün bunlar›n yan›nda Genelkurmaya da PKK’ye karfl› her türlü silahl› yard›m› yaparak onu da bu flekilde tutuyorlar. Ben iki siyaseti önermifltim. Biri Ankara’da demokratik güçlerin, her kesimin içinde yer alabilece¤i bir siyaset tarz›. ‹kincisi de Diyarbak›r’daki siyaset örgütlenmesi. Demokratik kesimler, küresel sermaye istilas›na karfl› güçlerini birlefltirebilirler. Bütün bu belirttiklerim çerçevesinde Kürtler de Ermenilerin, Süryanilerin, Rumlar›n durumuna düflmemek, Filistin-‹srail gibi olmamak için demokratik siyaseti gelifltirmeliler. Türkiye’nin flart-


Haziran 2008 SERXWEBÛN

47

ne te we .c om

mun, çözümün yarar›na gördü¤ü hususlar›, konular› parlamentoya sunar, Parlamentoya öneride bulunur. Parlamento da bunlar› dikkate al›r, de¤erlendirmeler yapar.

Türkiye büyük bir krize giriyor

lar›n› da göz önünde tutarak demokratik siyaseti gelifltirmeleri gerekiyor. Daha önce bahsetti¤im kad›nlara ve demokratik siyasete iliflkin akademilerin kurulmas› gerekiyor. Demokratik Toplum Kongresi de gelifltirilmelidir.

Demokratik çözüme iliflflkkin üzerime düflfleeni yapar›m

ww

w.

Binlerce DTP’li gözalt›na al›nd›, tutukland›, DTP’yi de kapatacaklar, geri kalanlar› da tasfiye edip çok zay›f b›rakacaklar. Baz› milletvekillerinin dokunulmazl›klar›n› kald›rabilirler, milletvekilliklerini düflürebilirler. DTP de buna karfl› demokratik güçlerle, her kesimle ortak bir flekilde örgütlenmelerini yapabilir. Tokalaflma konusunda da flunu söyleyeyim: Bahçeli, Hasip’e gel, demifl. ‹kide bir Hasip Kaplan’a, Ahmet Türk’e gel diyorlar. E¤er gerçekten her iki taraf da samimilerse, çözüm istiyorlarsa kendi aralar›nda toplumsal bir mukavele imzalarlar. Karfl›l›kl› masaya otururlar, toplumsal mukavele yaparlar. Önemli olan budur, çat›flmalar›n önünü bu al›r. Aksi halde sadece tokalaflma, ifsatt›r, bozucudur, bir ifle yaramaz. Disiplin cezalar› da bana bir tehdittir. Bana, “konuflma” ya da “aya¤›n› denk al” diyorlar. Savc›ya da söyledim, “siz siyaseti bilmiyorsunuz, olay›n gerçe¤i baflkad›r” diye. Benim buradan talimat verdi¤im söyleniyor. Evet ben talimat veriyorum; bu talimatlar demokratizme iliflkin talimatlard›r, bar›-

fla iliflkin talimatlard›r. Filistin-‹srail gibi olmamalar› için talimat verdim, bunlar› böyle anlamak laz›m. Analar›n daha fazla a¤lamas› istenmiyorsa, bir çözüm aran›yorsa, devlet bir ad›m atabilir. Demokratik çözüme katk› sunabilir. Baflbakana da, hatta di¤erleri çözüm istiyorlarsa onlara da, Baykal ve Bahçeli’ye de sesleniyorum; bir çözüm gelifltirilebilir, bir çözüm gelifltirilirse ben de burada demokratik çözüme iliflkin üzerime düfleni yapar›m, hatta ciddi bir ad›m at›l›rsa, gerillalar›n tamamen s›n›r d›fl›na çekilmesi ve silah b›rakmas› için öneride, ça¤r›da bulunabilirim. Bu kadar savafl, Kürtlerin üzerine bu kadar gidilmesi kimin yarar›nad›r! Türkiye burada bir oyuna getiriliyor. Güney Afrika’da da y›llarca birbirleriyle çat›flt›lar, ama sonunda uzlafl› oldu. fiimdi Güney Afrika demokrasisi dünyan›n say›l› demokrasilerindendir. Hatta Türkiye’nin sermayesini bile çekmektedir. E¤er bir çözümün gelifltirilmesi isteniyorsa, daha önce de hatta hükümetten, muhalefetten rica etmifltim. Güney Afrika’da oldu¤u gibi bir Hakikat ve Uzlafl› Komisyonu kurulabilir, Parlamentonun onay›yla olmas› flart de¤il, Parlamentonun bilgisinin olmas›yla da olabilir, bunu öneriyorum. Bu komisyonda yirmi otuz kifli yer alabilir, yazarlar, ayd›nlar bu komisyonda yer alabilir. Bu komisyon Türkiye’nin ortalama vicdan› olabilir. Bu Hakikat ve Uzlafl› Komisyonu gerekli incelemeleri, araflt›rmalar› yapar ve toplu-

Türkiye’ye getirildi¤imde, o zaman sorguda dört istihbarat temsilcisi vard›. Genelkurmay ad›na K›vr›ko¤lu onlar›n temsilcisi vard›, Hükümet temsilcisi de vard›. Onlara da ifade ettim, hatta ilk gelen komutana da ifade ettim: Siz benimle böyle konufluyorsunuz, ama sizin gücünüz var m›, benimle bu flekilde konuflmaya gücünüz var m›? Onlar da var dediler. Ama daha sonra onlar taktiksel yaklaflt›lar, bana idam cezas› vererek, beni fieyh Saitlefltirme yolunu seçtiler. Bu yolla, oyalayarak PKK’yi de bitirmeye çal›flt›lar. Ayn› soruyu Özal dönemindeki temsilciye de söyledim gücünüz var m› diye. Onlar da var demifllerdi. K›vr›ko¤lu ve ekibi, 2002’de demek ki tasfiye oldular, öyle tahmin ediyorum. Öyle imhayla, Kürtlerin üzerine gitmekle, gençlerin aileleriyle görüflmekle bu sorun çözülmez. Gençlerin aileleriyle görüflmekle o gençleri geri getiremezsiniz. ‹nsanlara piflman ol demekle insanlar piflman olmazlar. Do¤aya ayk›r› bir fley istiyorsunuz. ‹nsanlar bunu kabul etmez. Piflman ol demekle daha çok tahrik ediyorsunuz. Her fleyi bu çerçevede almak sadece sorunu derinlefltirir. Bu flekilde Kürtlerin üzerine gitmekle, Kürtleri imha etmeye çal›flmakla kazanacaklar›n› düflünüyorlar. Belki Türkiye yenilmez, ama büyük kaybeder. Özal tasfiye oldu, Erbakan tasfiye oldu, ordudan bir k›s›m tasfiye oldu. Özal’›n tasfiyesi iyi mi oldu, Erbakan’›n tasfiyesi iyi mi oldu, ordudan bir kesimin tasfiyesi iyi mi oldu? Böyle daha m› iyi? Hay›r. Türkiye’ye bir kriz geliyor. Bu büyük bir krizdir, sadece ekonomik de¤il, sosyal ve siyasal alanlarda da beraberinde krizleri getirir. Güney Afrika’da da y›llarca birbirleriyle çat›flt›lar, ama sonunda uzlafl› oldu. fiimdi soruyorum Türkiye’nin mevcut flu anki durumu mu iyi, Güney Afrika’n›n mevcut durumu mu iyi?


SERXWEBÛN Haziran 2008

Kad›nlar özgürlü¤e kilitlenmelidir

ww

w.

ne t

Yeni yazd›¤›m savunmalar›m, di¤erlerini aflan bir savunma oldu. Dünya Sistemi kitab›n› okudum. Bu kitapta belirli bir düzeye ulafl›lm›fl, ama pratik anlamda uygulanabilirli¤i aç›s›ndan eksiklikleri var, okunabilir. Yine Son Sömürge Ulus Kad›nlar kitab›nda da kad›n sorununa iliflkin gerçe¤e yak›n aç›klamalar var. Ama benim savunmalar›m›n onlar› aflan bir düzeyi var. Bu kitaplar›n yazarlar›n›n entelektüel bir anlat›m› var. Bunlardan fark›m ise Ortado¤u’da kald›m, prati¤i biliyorum, savunmalar›m› yazarken de hem pratik hem de teorik düzeye dayanarak, bu ikisini birlefltirerek yazmaya çal›flt›m. Bu nedenle kendime güveniyorum. Bu konuda iddial›y›m. Savunmalar›mda kad›n sorununu ele almaya çal›flt›m. Son Sömürge Ulus Kad›nlar kitab›nda söylediklerime yak›n fleyler ifade ediliyor. Ama ben daha derinlikli ele ald›m. Toplumlar›n da kad›nlar gibi nas›l ezildi¤ini ve sömürüldü¤ünü anlatmaya çal›flt›m. Yani bu savunmalar›mda toplumlar›n kad›nlaflt›r›lmas›n› çözümlemeye çal›flt›m. Önümüzdeki günlerde

savunmam›n özgürlük adl› üçüncü k›sm›na bafllayaca¤›m. Bu k›s›mda özgürlü¤ü anlatmaya çal›flaca¤›m. Özellikle günümüzde yaflam›n giderek anlams›zlaflt›¤› bir dönemdeyiz. Yaflam›n anlams›zl›¤›n› aflabilmek için özgürlü¤ü hedeflemenin, özgürlü¤e kilitlenmenin önemini anlatmaya çal›flaca¤›m. Özellikle kad›nlar›n içinde bulundu¤u anlams›z yaflam› aflabilmeleri için, bulunduklar› durumu aflan iddial› bir yaflam› hedeflemeleri ve özgürlü¤e kilitlenmeleri gerekir. Kad›nlar›n akademi çal›flmas› önemlidir. Bu akademide spordan siyasete, hukuktan felsefeye, atölye çal›flmalar›na, kültür sanat çal›flmalar› dahil her türlü çal›flmalar›n› yapabilirler. Yine bu akademi çal›flmas› tüm kesimleri kapsamal›. Örne¤in bir üniversite ö¤rencisi de, bir ev han›m› da bu çal›flmalarda yerini alabilmeli. Bir dönem köy enstitüleri vard›. Benzer çal›flmalar yapmaya çal›fl›yorlard›. Akademi, enstitüleri de afl›yor. ‹sim önemli de¤il, akademi, enstitü de denebilir. Aile, kad›n etraf›nda oluflur. Kad›nlar üreticidirler. Ürettikleriyle kendi ekonomik sorunlar›n› çözebilirler. Mesela bir tarla kiralayarak organik tar›m yapabilirler. Böylece iflsizlik sorununun çözümüne katk›lar› olur. Kad›n çal›flmas› bana heyecan veriyor. Kad›nlar kendilerine güvenebilirler. Özgürlü¤e yo¤unlaflmalar› halinde baflaramayacaklar› fley yoktur. Baflar›lar diliyorum. Gençlerin demokratik siyaset alan›nda deneyim ve perspektif eksikli¤i

var. Bu nedenle gençler, mücadele ederken sab›rs›z davran›yorlar. Herkes kapitalizmin esiri olmufl durumda, özellikle gençlerde bu durum daha da yo¤un. Bu nedenle gençlerin baflar› için para, puldan ve kapitalizmin etkilerinden uzak durmalar› gerekiyor. Yaflam ancak bu flekilde onlar için anlaml› hale gelir.

Türkiye ve ABD asla dost olamaz

Bunlar PKK’yi Türkiye’ye karfl› kullanmak istiyorlar, ama PKK’yi kullanamazlar. PKK bu oyunlara gelmez. ‹ran’la görüflüyorlar, ABD ile görüflüyorlar; PKK ortak düflman›m›zd›r diyorlar. Türkiye’yi de buna inand›r›yorlar. ‹ran geliyor, “PKK ortak düflman›m›zd›r, teröristtir” diyor. ABD Ortado¤u’yu denetim alt›na almaya çal›fl›yor. Türkiye ile asla dost olamaz. Türkiye ve ABD gerçek dost olsa bile karfl› tarafta ‹ran-Rusya iliflkileri ve daha onlarca iliflki geliflir. Operasyonlarla PKK’yi bitireceklerini söylüyorlard›, ama PKK her zamankinden daha güçlüdür. En güçlü dönemini yafl›yor. Bu operasyonlarla PKK bitirilemez. Olan gençlere olur. Ben hem asker kay›plar›na hem de gerilla kay›plar›na üzülüyorum. Gençlerin ölümüne kim üzülmez ki? Bu nedenle hükümete tekrardan sesleniyorum; Ölümlerin durmas› ve bar›fl›n geliflmesi için ad›mlar ats›nlar. Hükümetin ataca¤› en ufak bir ad›mda bile ben üzerime düfleni yapar›m. Önemli olan bar›fl›n geliflmesi ve ölümlerin durmas›d›r. Bugüne kadar da bunun için çal›flt›m. Devlet içerisinde de bunu yapmak isteyenler oldu, ama tasfiye edildiler. ‹flte Özal, giriflimlerde bulundu, ama sonunu getirmesine izin vermediler. Yine Erbakan, bana mektuplar gönderdi, ad›m atmak istiyordu. Özal gibi sorunu bar›flç›l yollarla çözmek istiyordu, ama izin verilmedi, tasfiye edildi. 1999’daki sorgulamam s›ras›nda devletten temsilciler geldiler, görüfltük. Bar›flç›l çözümün geliflmesi halinde PKK güçlerini s›n›r d›fl›na çekebilece¤imi söyledim, ama bunun karfl›l›¤›nda ‘siz ne yapabilirsiniz, ne yapacaks›n›z?’ diye

ew e. c

Kürtler de bu saatten sonra birbirleriyle çat›flmazlar, Barzani onlar PKK ile çat›flmaz, çat›flacaklar›n› sanm›yorum. Bu saatten sonra çat›flma ihtimalleri yoktur. Kürtler birbirleriyle çat›flmaz, halk buna izin vermez. Herkese de bu flekilde ça¤r›m› yap›yorum.

om

48


Haziran 2008 SERXWEBÛN sele bu de¤il. Devlet içerisindeki çat›flmalard›r asl›nda gün yüzüne ç›kan. Ben de Dolmabahçe görüflmelerine dikkat çekmifltim. Ama anlat›ld›¤› gibi dosyalar›n oldu¤una inanm›yorum, burada ikili-gizli anlaflmalar var. Bu ikili-gizli anlaflmalar devlet içerisinde baz› kesimler taraf›ndan kabul görmüyor. Fikri Sa¤lar’›n aç›klamas› da bunu gösteriyor. Çok gizli ve üstü kapal› bir görüflmeydi yapt›klar›, bulan›kt›r. Oysa ki Gürefl ve Çiller bile daha aç›k ve aleni görüflüp anlaflm›fllard›.

kam için satamayacaklar› de¤er yoktur. Bunlar›n dinle ‹slam’la alakas› yok. ‹slam dini bar›fl dinidir. Bunlar›n hepsi Londra merkezli oyunlard›r. ‹flte kraliçe geldi hepsini kutsad›. Kraliçeyle birlikte bir de bakanlar› gelmiflti, kimdi o bakan? O bakan Duyun-i Umumiye’nin temsilcisidir. Bunlar› iyi görmek gerekiyor. Camiler toplumsal merkez haline getirilmelidir. Hz. Muhammed döneminde camiler, toplumsal sorunlar›n tart›fl›ld›¤› bir merkezdi. Camiler, Hz. Muhammed döneminde oldu¤u gibi bugün de toplumsal sorunlar›n çözüldü¤ü merkez haline getirilmelidir. ‹slam dininin özü de budur. ‹slam dini bar›fla hizmet eder. ‹mamlar da bu eksenli çal›flmalar›na devam edebilirler.

ne te we .c om

sordum. Onlar ‘siz bilirsiniz sorumluluk size aittir, geri çekerseniz baz› ad›mlar at›labilir’ dediler. Ben de bar›fl ortam› geliflsin diye PKK güçlerini s›n›r d›fl›na çektim. Ecevit de sorunu bar›flç›l yollarla çözmek istiyordu. 2000’de ç›kan Rahflan Aff› esas›nda bu amac› tafl›yordu, ama MHP taraf›ndan amac›ndan sapt›r›ld›, engellendi. Affedilmemesi gerekenler affedildi, affedilmesi gerekenler de affedilmedi. 2000’de Devlet Bahçeli, Mesut Y›lmaz, Bülent Ecevit, idam edilip edilmememi tart›fl›yorlard›. Ben de kendilerine, ‘benim idam›m› b›rak›n, siz kendinize bak›n, kendinizi kurtarmaya bak›n, sizin aya¤›n›z› kayd›racaklar. Siz bundan Türkiye’yi demokratiklefltirecek ve Kürt sorununu çözecek ad›mlar atarak ancak kurtulabilirsiniz’ dedim. Bunlar bu sorunu çözecek ad›mlar atmad›lar, tasfiye oldular. AKP’nin durumu da ayn›. fiemdinli olaylar›yla bafllayan bir süreçtir asl›nda. 2006’da terörü bitirece¤iz’ dediler, bitiremediler, flimdi de 2008’de bitirece¤iz’ diyorlar, kimin bitece¤ini görece¤iz. 1996’larda Tansu Çiller ile Gürefl de ‘bitirece¤iz, Türkiye kritik bir süreçten geçiyor’ diyorlard›. fiimdi de Büyükan›t ve Erdo¤an ‘bitirece¤iz ve Türkiye kritik bir süreçten geçiyor’ diyor. Türk devlet gelene¤inin ilginç bir yap›lanmas› var, bunu iyi görmek gerekiyor. Büyükan›t ve Erdo¤an, Dolmabahçe’de bu devlet gelene¤inin d›fl›na ç›kt›lar. Bu nedenle devlet içi çat›flmalar var. Büyükan›t ve Erdo¤an kendi yap›lar›n› devre d›fl› b›rakarak ikili görüflme yapt›lar. Türk devlet-siyaset gelene¤inde böyle bir fley olmam›flt›r flimdiye kadar. Fikri Sa¤lar, Büyükan›t’›n önüne dosya b›rak›ld›¤›n› söylüyor, as›l me-

49

Kürtleri küresel sermayeye ba¤lamaya çal›flfl››yorlar

ww

w.

Bu ifli tek bafl›na operasyonlarla bitiremeyeceklerini biliyorlar. Bununla birlikte küresel sermayeyi de devreye sokuyorlar. Kürtleri küresel sermayeye ba¤lamaya çal›fl›yorlar. Devlet, bölgede say›s› befl yüzü bulan baz› iflbirlikçi Kürt ailelerini kullanarak, Kürt kimli¤ini inkar etmeleri karfl›l›¤›nda eskiden onlara a¤al›k, beylik, fleyhlik, tarikat flefli¤i verirken, bugün de AKP üzerinden kimliklerini reddetmeleri karfl›l›¤›nda kendilerine para verilmekte, holdingler, flirketler kurulmakta, ihaleler sunulmaktad›r. Kürtlü¤ünüzden vazgeçin size maafl ba¤layal›m, Kürtlü¤ünüzden vazgeçin size holdingler kural›m, Kürtlü¤ünüzden vazgeçin size para verelim diyorlar. Baz› çevreler de bunlar› destekliyor. Halk›m›z› bunlara karfl› buradan uyar›yorum; bunlar devletin de¤il, küresel sermayenin ajan›d›rlar. Bunlar uluslararas› ajanlard›r. Bunlara bir merhaba dahi verilmemeli. Bunlar›n dini iman› dolard›r. Bunlara çok ciddi paralar verilmifl. Ceplerini ve yüreklerini dolar ›s›t›yor. Bunlar›n para için, bir belediye baflkanl›¤›, ma-

Daha fazla kan dökülmemesi için üzerime düflfleeni yapar›m. Çözüm “D önerilerimi savunmalar›mda da derinlikli açt›m. En ufak bir çözüm ad›m› bar›flfl››n önünü açacakt›r. Ama bunlar›n buna cesareti yok. Gül de korkak, Erdo¤an da korkak. Çözecek iradeleri yok. Çözmezlerse, Türkiye’yi demokratikleflflttirme yönünde ad›m atmazlarsa, onlar da öncekiler gibi yok olup gidecekler”

Devletleflflm meyle sorunlar çözülmez

Bir taraf imha ve inkarda diretirken, bir taraf da benim de küçük bir devletçi¤im olsun anlay›fl›ndad›r. Oysa benim derdim ne devlet kurmak ne devlet y›kmakt›r. Devlet, sorun demektir. Devletleflmeyle sorunlar çözülmez, büyür. Sol da ‘biz iktidar olup sorunlar› çözece¤iz’ diyordu. Oysa Rusya ve Çin örne¤i ortadad›r. En son Çin’deki deprem felaketi de bu durumu ortaya koymufltur. Bu nedenle çözüm devletleflmekte de¤il, gerçek demokratik cumhuriyeti hayata geçirmektedir. DTP kapat›labilir. Ama kendi demokratik mücadelesi devam eder. DTP kapat›l›rsa yeniden demokratik toplumlar›n› oluflturmak için çal›flmalar›n› sürdürmelidir. Daha fazla kan dökülmemesi için üzerime düfleni yapar›m. Çözüm önerilerimi savunmalar›mda da derinlikli açt›m. En ufak bir çözüm ad›m› bar›fl›n önünü açacakt›r. Ama bunlar›n buna cesareti yok. Gül de korkak, Erdo¤an da korkak. Çözecek iradeleri yok. Çözmezlerse, Türkiye’yi demokratiklefltirme yönünde ad›m atmazlarsa, onlar da öncekiler gibi yok olup gidecekler. ‹ran için tehlikeler var, ‹ran Japonyalaflabilir, nükleer tehlikeyle karfl› karfl›ya kalabilir.


SERXWEBÛN Haziran 2008

ne dünyada birçok ülkede denendi. Türkiye’de de baflar›l› olabilir. Hücre cezas› san›r›m bir iki güne uygulanmaya bafllar. Çok da önemli de¤il. Cezaevindeki arkadafllara, kad›nlara, gençlere, halk›m›za, tüm dostlara selamlar.

GAP taarruzu ve Kürdistan seferi

w.

ww

oluyor da suç teflkil ediyor? PKK lideri oldu¤um için yarg›land›m. Bunun için ceza ald›m. PKK lideriyim deyince mi suçlu oluyorum? ‹ngiliz avukata Adalet Divan› karar›na iliflkin bu düflüncelerimi paylaflmam ve daha sonraki görüflmelerde ayn› konuyu tart›flmam hücre cezas› ile ilgili soruflturma nedeni oluyor. Öyle ise bütün söylediklerim soruflturma konusu olacak. Bu da 70-90 gün hücre cezas› demektir.

Burada büyük bir sab›r ve olgunlukla mücadele ediyorum

ew e. c

Sa¤l›k sorunlar›m ayn›, bir de¤iflme yok. Ancak sesimde sorun var. Bo¤az›mdaki yap›flkan s›v› rahats›z ediyor. ‹tiraz süresi dolmak üzere, hücre cezalar›n› uygulamaya bafllayabilirler. Ayn› nedenle üst üste verilen hücre cezalar›n›n hukuki dayana¤› nedir? Çat›flmalar›n on kat daha artaca¤›n›, k›rk milyon Kürt’ün ayaklanaca¤›n›, yine Kürdistan’›n dört parças›ndaki Kürtlerin PKK etraf›nda toplanaca¤›n› belirtmiflim. Ayn› dayanakla bana birden fazla hücre cezas› verebilirler mi? Hukuki dayana¤› nedir? Benim görüflmelerim savunmalar›m temelindedir. Bu durum savunma hakk›n›n ihlalidir. A‹HM’e sundu¤um savunmalar›mda da bunlar› ifade ettim. Bu hücre cezalar›n› vererek savunma hakk›m› anlams›zlaflt›r›yorlar. ‹flte Kürt demeyeceksin diyorlar, Önder ve liderim demeyeceksin diyorlar. Kürdistan demeyeceksin diyorlar. Daha önce Adalet Divan› karar› ile ilgili savunma al›nacaksa, PKK’yi temsilen benim savunmam›n al›nmas› gerekti¤ini, PKK’yi benim temsil etti¤imi söylemifltim. Bu düflüncelerimi paylaflmam nas›l

ne t

Ayr›ca tüm Irak halk›n› selaml›yorum. Savunmalar›mda onlar›n Uruk’tan günümüze befl bin y›ll›k tarihini ve trajedisini iflledim, savunmalar›m onlar› da kaps›yor, nas›l kölelefltirildiklerini ve bundan tüm Ortado¤u için de geçerli olan demokratik konfederalizm’le ç›k›fl› ve nas›l özgürlefleceklerini anlatt›m. Tüm ‹brani kavminin trajedisini anl›yorum, yaflad›klar›n› biliyorum. Ortado¤u için gelifltirdi¤imiz demokratik konfederalizm projesinde onlara da yer var. Savunmalar›m›n üçüncü k›sm› olan özgürlük bölümünde tarihi hata ve baflar›lar›n› daha derinlikli açt›m. Bu konuda objektif olmaya çal›flt›m. Anti-semitist de¤ilim. Gençlik paraya, pula, kapitalizme heves etmesin. Kendilerini bu iliflkilerden kurtars›nlar. Bu konuyu savunmalar›mda derinli¤ine açt›m, okuyabilirler. Gençler, ‹srail’deki Kibutzlar benzeri tar›m kooperatifleri gelifltirebilirler. ‹srailliler uyan›k. Tar›m iflini iyi biliyorlar. ‹dealist gençler buna benzer fleyleri gelifltirebilirler. Baflar›lar diliyorum. Türkiyeli sol ayd›n ve siyasetçilere diyorum ki, çat› partisiyle bar›fl›n geliflmesi için çal›fls›n. Bu kez biz sizi takip edelim, bar›fl için gelifltirdi¤iniz projeye biz destek verelim. Önemli olan bar›fl›n ve çözümün geliflmesidir. Bir Hakikatleri Araflt›rma ve Uzlaflma Komisyonu kurarak bar›fl› gelifltirebilirler, bunu bile yapamad›lar. Meclis içinde böyle bir komisyon ç›karabilirlerdi. Güney Afrika’da bu denendi. Yi-

om

50

Görüflmelerim hücre cezas›yla sonuçlanacaksa, o zaman görüflme yapmamam laz›m. Yani savunmalar›mda ifade etti¤im bu konular› konuflamayacaksam dedikodu mu yapay›m? Ben görüfllerimi, düflüncelerimi, savunmalar›m› tart›flamayacaksam, görüflmelerin bir anlam› yok. Bu durum savunma hakk›n›n ihlalidir, A‹HM’e baflvuru yapaca¤›m. Bu görüfllerimi daha önceki hücre cezalar›na iliflkin yazd›¤›m tek sayfal›k savunmamda ifade ettim. Çat›flmalar›n gidiflat› ortada, nas›l devam edecek? Hükümet demokratik çözüm ve demokratik siyasetin geliflmesi için ad›mlar atmazsa çat›flmalar artacakt›r. ‹flte bunlar› söylüyorum diye hücre cezalar› veriyorlar. Çat›flmalar on kat daha artar, k›rk milyon Kürt aya¤a kalkar, bu durumu kabul etmezler diyorum, bana bizi tehdit ediyorsun diyorlar. Ama bunlar gerçeklerdir, bu gerçekleri anlamak istemiyorlar. Bu söylediklerimle örgüte talimat verdi¤imi iddia ediyorlar. Ben örgüte talimat vermiyorum. Kald› ki hükümet demokratik ad›mlar atmazsa, PKK beni dinlemez, silah b›rak›n desem bile PKK silah b›rakmaz. Niye konuflmuyorsun, düflüncelerini aç›klam›yorsun diye yetkililer gelip görüflmüfllerdi. fiimdi de konuflunca, düflüncelerimi aç›klay›nca, örgüte talimat verdin diye hücre cezalar› veriyorlar. Oysa benim buradaki büyük bir sab›r ve olgunluk içindeki mücadelem biliniyor. Burada hükümetin demokratik çözüm gelifltirmesi, Kürt-


Haziran 2008 SERXWEBÛN bireyden topluma, kendi kimlik problemlerini tart›flmas›, kendi kimli¤ini özgürce edebi bir flekilde ifade etmesidir, dile getirmesidir. Demokratik siyaset iflte böyle güzel bir fleydir. Edebiyat nedir? Kültürlerin, toplumlar›n yaflad›klar› sorunlar› güzel bir flekilde, edebi bir dille ifade etmesidir. Mehmet Uzun, Kürt kültürü ve yaflam›ndan uzak olan çevreler taraf›ndan niye ilgi görmedi? Çünkü Kürtlerin yaflad›klar›n› anlat›yordu. Di¤erleri, Kürtleri tan›m›yorlar, Kürtlerin neler yaflad›¤›n›, ne s›k›nt›lar çekti¤ini bilmiyorlar, bunu anlam›yorlar.

lar. Baz› yazarlar, ‘Apo siyaseti biliyor, ama paras› yok’ diyor. Do¤rudur, benim param yok, ama benim onurum var, benim arkamda Kürt halk›n›n onuru var, milyonlarca Kürt halk› var. Kimin kazanaca¤›n›, paran›n m›, onurun mu kazanaca¤›n› görece¤iz. Bu oyunlar›n ço¤u taa 1926’larda gelifltirilmeye çal›fl›ld›. Bunlar asl›nda ‹ngiliz oyunlar›. Kraliçe bofluna m› geldi? Mustafa Kemal, bunlar› görüp engellemeye çal›flt›, ama ona izin vermediler, onu etkisiz hale getirdiler. Hatta k›z kardefli bir parti kurup siyaset yapmak istiyordu, ona da izin vermediler. fieyh Sait isyan›yla Kürtleri de etkisiz hale getirdikten sonra, 1926 ile birlikte birinci hegemonik iktidarlar›n› kurdular. Bu iktidar, mevcut laisizme dayan›yordu. ‹zmir milletvekili Yahudi as›ll› Avram Galanti, Mustafa Kemal için “Musa de-

ne te we .c om

lerin de demokratik çözümü detayl› bir flekilde kendi içlerinde tart›flmalar›n› sa¤lamak için sab›r ve büyük bir olgunluk gösteriyorum. Demokratik çözüm gelifltirilirken objektif, somut ve kabul edilebilir ad›mlar› içermesi laz›m. Çözüm aray›fllar›n›n aç›k önerilerle desteklenmesi gerekmektedir. Mustafa Kemal bile Osmanl›y› elefltirirken kendi radikal çözüm önerilerini tart›flmaya aç›yordu. Bizim önerimiz demokratik çözümdür.

51

Özgürlük mücadelesi veren herkese sonsuz sayg› duyar›m

Demokratik Siyaset Akademileri bir an önce kurulmal›d›r

Daha önce de tart›fl›ld›, “teröre” 12 milyar dolar ay›rm›fllar. Bununla ancak say›lar› befl yüzü geçmeyen iflbir-

Beni etkisiz hale getirmek için idari, siyasi, adli bask› geliflflttiriyorlar, “B hatta imha etmek bile isteyebilirler. Diyarbak›r’a devlet gitmifl diyorlar, do¤rudur. Devlet nedir? Devlet, idari bir mekanizmad›r. Devlet, idarecilik yapar, siyaset yapmaz. Devletle içli d›flflll› olan insanlar vard›r. Siyaseti bunlar yaparlar. Daha iyi anlaflfl››lmas› için örnek vereyim: ‹mral› cezaevinde üzerimde mikro devlet sistemi uygulan›yor”

likçi aileleri kendilerine ba¤layabilirler. Bunlar›n para için yapamayaca¤›, satamayaca¤› de¤er yoktur. Bunlar küresel sermayeye dayanarak deveyi hamuduyla yutuyorlar. Ancak onurlu Kürtler bunu kabul etmez. Baz›lar›ysa ‘devlet ‹slam’›, iktidar ‹slam’›n›n ortaya ç›kard›¤› kifliliklerdir. Bunlar sübjektif olarak ajan de¤iller belki, ama objektif olarak ajand›rlar. Halk›m›z bunlara karfl› dikkatli olmal›. Bu tav›rlara karfl› demokratik siyasetin gelifltirilmesi gerekti¤ini belirtiyorum. Demokratik Siyaset Akademileri bir dakika bile gecikmeksizin kurulmal›d›r. Genelde siyaset, özelde ise demokratik siyasetin yap›labilmesi için siyaset akademilerinin kurulmas› flartt›r. Bu akademilerde halk, demokratik siyaset konusunda e¤itilebilir. Bu oyunlar›n önüne ancak bu flekilde geçilebilir. Kürtleri kand›ramaz-

ww

w.

Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an Diyarbak›r’a gitmifl. Bunu GAP Taarruzu ve Kürdistan Seferi olarak nitelemek gerekir. Baflbakan ‘GAP ile terörü bitirece¤im’ diyor. Asl›nda hakk›mda istenilen hücre cezalar› da bunun sonucudur. Bir taraftan parayla, makam mevkiiyle, teflviklerle, makromikro kredilerle Kürtleri kendilerine ba¤lamaya çal›flacaklar. Bu politika çok eskilere G›lgamefl-Enkidu’ya kadar uzanmaktad›r. ‹ktidarlar kendilerini kad›nla, parayla, makamla güçlü k›lmaya çal›fl›yorlar. ‹skender, seferlerinden sonra on bin kad›n alarak on bin dü¤ün yapt›. Napolyon var, para para para diyor, parayla iktidar›n› güçlendiriyordu. Benim içinse önemli olan özgürlüktür. Özgürlük mücadelesi veren herkese sonsuz sayg› duyar›m, bu küçük bir çocuk olsa bile. Di¤er taraftan da beni etkisiz hale getirmek için idari, siyasi, adli bask› gelifltiriyorlar, hatta imha etmek bile isteyebilirler. Diyarbak›r’a devlet gitmifl diyorlar, do¤rudur. Devlet nedir? Devlet, idari bir mekanizmad›r. Devlet, idarecilik yapar, siyaset yapmaz. Devletle içli d›fll› olan insanlar vard›r. Siyaseti bunlar yaparlar. Daha iyi anlafl›lmas› için örnek vereyim: ‹mral› cezaevinde üzerimde mikro devlet sistemi uygulan›yor. Cezaevinin bir idaresi var, idari iflleri takip ediyorlar. Ellerinden bunun d›fl›nda bir fley gelmez. Bana uygulananlar, siyasetin bir sonucudur. Siyaset nedir? Siyaseti iki cümleyle güzel bir flekilde ifade edersek: Siyaset, yerelden evrensele,

¤erindedir” diyordu ve adeta Mustafa Kemal’i tanr›laflt›rmak istiyorlard›, tanr›laflt›rd›lar. Bugünkü iktidar›n temeli de 1946’larda at›lm›flt›r. Asl›nda daha eskiye, taa Osmanl›lara, 1818’lere kadar götürülebilir. Buna da ikinci hegemonik iktidar diyorum. Bu iktidar, mevcut laisizm karfl›t› olarak, ›l›ml› ‹slam fleklinde gelifltirilmifltir. “Musa’n›n Çocuklar›” kitab›n› biliyorsunuz. Bu kitap, peygamberin o¤ullar›n› anlat›yor. Bu iktidar da asl›nda Yahudi kökenlidir, efllerinin hepsinin bafl› aç›kt› bunlar›n. Ar›nç, Gül ve Erdo¤an’›n birbirleriyle olan iliflkilerini, iliflkilenme koflullar›n› bilmiyorum, ama araflt›rmaya ve incelemeye de¤er bir konudur. Ar›nç, Gül ve Erdo¤an için, bunlarla iflbirli¤i içindedir demiyorum, ama bu bir ‹ngiliz siyasetidir, bunun araflt›r›lmas› gerekir.


SERXWEBÛN Haziran 2008

ww

w.

ne t

Günümüzde yaflanan da birinci hegemonik iktidar ile ikinci hegemonik iktidar aras›ndaki çat›flmad›r. Kürtler bu iktidarlar› zaten kabul etmezler. Birinci hegemonik iktidar›n temel anlay›fl› bugünkü laisizmdir. Bugün halen üç kuruma dayan›yor: Ordu, yarg› ve üniversiteler. Bunlar bu iktidar anlay›fl› içerisinde yetifltirilmifl, buna göre yaflam tarzlar› flekillenmifl. Mevcut laisizmi korumak için tav›r gelifltirmeleri, direnmeleri ve bunu korumalar› gayet do¤ald›r. Bunlar bu iktidar›n seksen y›ll›k orta s›n›f›d›r. Bugün bunun siyasi sözcülü¤ünü Baykal yapmaktad›r. ‹kinci hegemonik iktidar ise ›l›ml› ‹slam siyasetiyle bütün bu yap›lar› aflmak ve denetim alt›na almak istiyor. Baflta laisizm olmak üzere bütün yap›lar›n› aflmak istiyor. AKP hükümeti ülkeyi ittihat terakki döneminden daha geri, daha beter bir duruma getirecektir. Biliyorsunuz, Dolmabahçe görüflmeleri var. Baflar›l› olmak ve iktidar için ekonomik kriz gizlenmek isteniyor, borsalar, para piyasalar› denetim alt›nda tutulmak isteniyor. Üretime dayanmadan kupon üzerinden, ka¤›t üzerinden bunlar yap›l›yor. Bahçeli de iki hegemonik iktidar aras›nda bir yerdedir. Asl›nda AKP ve CHP’nin tamam› de¤il, bu partiler içerisinde bir grup bu hegemonik iktidarlar› temsil ediyor. AKP’nin iktidarda kalabilmesi için yapmas› gereken üç fley var. Birincisi, ekonomik krizi olabildi¤ince gizlemek. ‹kincisi, Kürt sorununun bar›flç›l demokratik çözümü. Üçüncüsü de para piyasalar›n› ve borsalar› denetim alt›nda tutmak. Bunlar› baflarabilir mi bilmiyorum, baflarabilece¤ini zannetmiyorum. Baflaramazsa, AKP hükümeti çözülecektir. Il›ml› ‹slam ile hedeflenen asl›nda Ortado¤u’da Arap milliyetçili¤inin k›r›lmas›d›r. Türkiye öncülü¤ünde Suriye-‹srail görüflmelerinin yap›lmas›, Arap milliyetçili¤inin k›r›lmas› çal›flmas›d›r. Benim Suriye’den ç›kar›lmam da bununla ilintilidir. Türkiye ‹srailSuriye aras›ndaki sorunu çözmeye çal›fl›yor, ama bir yandan Amerika, bir

yandan ‹srail taraf›ndan kuflat›lm›fl durumda. ‹srail-Suriye görüflmeleri üzerinden AKP’ye, ‘Arap milliyetçili¤ini k›r, biz seni bir süre daha destekleyelim’ diyorlar. Bu temelde AKP iktidar›n› bir süre daha destekleyecekler. El Kaide’yi biliyorsunuz, bir taraftan Afganistan, Pakistan, Suudi Arabistan, M›s›r taraf›ndan denetim alt›na al›nmak isteniyor. Di¤er taraftan ise Amerika, ‹ngiltere ve ‹srail’in ›l›ml› ‹slam müdahalesiyle denetim alt›na alma politikas› var. El Kaide, Amerika’ya, ‘benim önümü aç, ben bir ulus-devletçik olarak burada yaflayay›m’ diyor. Amerika da ‘buna izin vermem, benim denetimim alt›nda kalmal›s›n’ diyor. Türkiye, buna müdahil olmaya çal›fl›yor, ama tek bafl›na de¤il. Bir taraftan Amerika, bir taraftan ‹srail var. Saddam’› çözdüler. S›ra ‹ran’a gelecek. Türkiye’nin kendi bafl›na hareket etmesine izin vermezler. Amerika buna izin vermeyecek. K›rk milyon Kürt’ü ‹ran’dan sonra Türkiye’ye karfl› kullanmaya çal›flacaklar. ‹flte ben bu tehlikeyi dile getiriyorum, anlam›yorlar, bu tehlikeyi görmüyorlar ve talimat veriyorsun diye ceza veriyorlar! Bunlar› daha önce el konulan savunmalar›mda daha detayl› bir flekilde aç›klam›flt›m. Mahir Kaynak, M‹T’in kurumsallaflmas›n› sa¤layan kiflilerden biridir, yo¤un araflt›rmalar› var. Yine Yalç›n Küçük, Gizli Tarih kitab›nda gerçe¤e yak›n objektif baz› fleyler söylüyor. Gizli Tarih kitab›n›n devam›n› getirece¤ini, gizli tarihi aç›klayaca¤›n› söylüyor. Ne kadar›n› baflar›r bilemiyorum, umar›m baflar›r.

Burada Türk solu liderlerine sesleniyorum. Mahvolmufllar, onlar Bahçeli’den de daha geri durumdalar. Bu oyunlar› görüp anlatam›yorlar. DTP de bunu yapam›yor. DTP, demokratik siyasetin üstesinden gelemiyor. Do¤ru çal›fl›rlarsa, halk aras›nda sa¤lam iki tur atarlarsa, Türk halk›n›n da Kürt halk›n›n da deste¤ini alacaklard›r. Bu durumda hegomonik iktidarlar kaybedecektir, hatta bu iktidarlar yüzde befl bile destek alamazlar. Demokratik siyaset kazanacakt›r. Bu ifl böyle çat›flmalarla, operasyonlarla çözülmez.

ew e. c

Il›ml› ‹slam ile hedeflenen Arap milliyetçili¤inin k›r›lmas›d›r

om

52

Demokratik çözüm demokratik siyasetin ö¤renilmesiyle gerçekleflfliir

Sorunun siyasal yollarla çözülmesi gerekti¤ini ifade eden yazarlar, ayd›nlar var. Türkiye art›k h›zla buna evirilecektir. Türkiyeli ayd›nlar bunu ifade etmeye bafllayacakt›r. Buradan Türkiye ayd›nlar›na da flunu ifade etmeliyim: Bu oyunlar› iyi görmeliler. Ben bütün bu oyunlar› görüp ifade ediyorum. Bunlara karfl› ‘senin çözüm önerin nedir?’ diye sorulursa, benim çözüm önerim, anti tekel, anti hegemonik, bar›flç›l ve demokratik temelde geliflecek, toplumun her kesiminin, küçük ölçekli iflyeri temsilcilerinin dahi içinde yer alaca¤› demokratik siyasettir. Ayn› çat› alt›nda bar›fl ve demokrasi temelinde bir araya gelinmesidir. Buna koalisyon mu dersiniz, ittifak m› dersiniz, çok önemli de¤il. Önemli olan demokratik çözümün geliflmesidir. Demokratik çözüm, demokratik siyasetin


Haziran 2008 SERXWEBÛN

53 vunma anlay›fl› yok. Burada bu flekilde savunman›n ›rz›na geçildi¤ini biliyordu. Avukatlar›m›n da bundan sonra gelipgelmeyece¤ini bilemem.

Burada hukuk çi¤neniyor

ne te we .c om

Avrupa Konseyi’nden biri gelip benimle görüflfleebilir. Savunman›n bu “A flflaartlarda yap›lamayaca¤›n› kendileri gözlemleyebilir. Burada hukuk çi¤neniyor. A‹HM, savunma hakk›n›n ihlal edildi¤ine dair karar vermiflfltti ama bunu Bakanlar Komitesi engelledi. A‹HM de bu konuda bir karar vermeli. Çünkü Avrupa hukuku da çi¤neniyor. E¤er güçlü olan›n hukuku uygulan›yor, güç iliflflkkileri hukuku belirliyorsa, bunu da dile getirsinler, biz de bilelim” ö¤renilmesiyle gerçekleflir. Bu nedenle Hakkari’den Edirne’ye kadar her yerde demokratik siyaset akademilerinin kurulmas› gerekti¤ini düflünüyorum. Demokratik siyaset akademisi beraberinde bireyin demokratikleflmesini, bireyin demokratikleflmesi de toplumun demokratikleflmesini getirecektir. ‹slam dini de, ezilenlere yard›m eden bir dindir, bar›fl dinidir. Camiler Hz. Muhammed döneminde sorunlar›n tart›fl›l›p çözümlerin üretildi¤i toplumsal bar›fl merkezleriydi. Günümüzde de camiler demokratik siyasetin ve bar›fl›n geliflmesine hizmet etmelidir. Bunun için çal›fl›lmal›d›r. Halk›m›z›n da özellikle tarikatlardan uzak durmas› gerekti¤ini düflünüyorum. Diyarbak›r’da demokratik siyasetin geliflmemesi için hiçbir neden yoktur. Demokratik siyaseti gelifltirirseniz üstesinden gelemeyece¤iniz sorun yoktur. Demokratik siyaset geliflmezse kaybederiz.

Yeni bir hegemonya geliflflttiriliyor

ww

w.

Cuma günü hücre cezas› uygulanmaya bafllad›. Art›k k⤛t-kalem bile vermiyorlar. Her konufltu¤umuz bizim aleyhimize kullan›l›yor. 20 gün daha ceza verdiler. Toplam 50 gün. ‹lkin yirmi, sonra on, sonra bir yirmi gün daha verdiler. Son verilen 20 günlük cezay› 14 May›s konuflmas›ndan dolay› verdiler. Gerekçeleri de “30 milyon Kürdü karfl›n›za al›rs›n›z” diyerek, 30 milyon Kürdü onlara karfl› k›flk›rtt›¤›m› söylüyorlar. Bu son cezan›n gerekçesi bu. Neler yap›labilir? Böyle olmaz, bir k⤛t-kalem bile vermiyorlar. A‹HM’in bu konuda bir karar almas› gerekiyor. Avrupa’daki dostlar›m›z çabalas›nlar bu konuda, sorumluluk Avrupa Birli¤i’ndedir; bu konuda bir fleylerin

yap›lmas› laz›m, A‹HM’in bir karar almas› laz›m bu konuda. A‹HM bu konuda duyars›z; hukukun gere¤ini yapm›yor. Avukatlar›m da bu konuyu sürekli dile getirmelidirler; bas›n toplant›s› üzerine bas›n toplant›s› yapabilmelidirler, bu durumu kamuoyuna aç›klars›n›z. Çünkü bu flekilde bütün savunma haklar›m elimden al›n›yor. Ben bir fley yapam›yorum. Avukatlar›m da geliyor, ne olacak bilemiyorum. Asl›nda bu konuda AKBK ikiyüzlü davranarak bir karar alm›flt›. Bana o zaman bilgi verilmiflti; ABD’nin bask›s› denilmiflti. ABD’nin siyasi bask›s› deniliyor. Bunu biliyoruz ama Avrupa da bir karar vermeli, hukuksa hukuku uygulas›nlar, de¤ilse hukuk yok desinler. Hukuk yok mu? Hukukçular söylesin! Bana savunma yapmam için sadece bir yaprak k⤛t veriliyor, ben kabul etmiyorum. Üzerimde her taraftan birçok bask› var. Benim bunlara karfl› binlerce sayfa savunma yazmam gerek. Görüflmeleri anlams›zlaflt›r›yorlar. E¤er ben kendimi savunmayacaksam, savunma yapamayacaksam, istedi¤im savunmay› haz›rlayamayacaksam görüflmelerin bir anlam› kalm›yor. D›flar›da bir fleyler yap›l›yor mu? Böyle bir fley olursa bunun alt›ndan kimse kalkamaz. Basit bir açl›k grevi bile fazla gelir. Böyle bir fleye baflvurmadan önce bunu detayl› tart›flmam gerekir. ‹ngiliz avukat buraya gelirken görüflmenin dinlenmesine itiraz etmiflti. “Sen bu koflullarda savunma yapamazs›n” demiflti. ‹ngiliz avukat savunman›n yap›lamayaca¤›n› bilmesine ra¤men ›srarla görüflmek istemiflti, “ben sadece görüflmek istiyorum” demiflti. Görüflmek için de 4 saat u¤raflt›. Onlar ifli biliyor. Bofluna bunlar› dile getirmedi; çünkü böyle savunman›n yap›lamayaca¤›n› biliyor, hiçbir yerde bu tarz sa-

Avrupa Konseyi’ne a¤›rl›k verilmeli, Avrupa Konseyi’nden biri gelip benimle görüflebilir, daha önce de görüflmüfltü. Savunman›n bu flartlarda yap›lamayaca¤›n› kendileri gözlemleyebilir. Burada hukuk çi¤neniyor. A‹HM, savunma hakk›n›n ihlal edildi¤ine dair karar vermiflti ama bunu Bakanlar Komitesi engelledi. A‹HM de bu konuda bir karar vermeli; ya hukuk uygulanacak ya da uygulanmayacak. Çünkü Avrupa hukuku da çi¤neniyor. E¤er güçlü olan›n hukuku uygulan›yorsa, güç iliflkileri hukuku belirliyorsa, bunu da dile getirsinler, biz de bilelim. Benim buraya teslim edilmemde Türkiye’nin rolü çok azd›r. ABD, Türkiye’nin her türlü deste¤ini almak, Türkiye’yi teslim almak için siyasi olarak beni teslim etti. AB de buna destek verdi ve bunun hukuki zeminini haz›rlad›. Hepsinin sorumlulu¤u var. Bana hem örgütün lideri oldu¤um için ceza verilmifl, hem de ben örgütün lideriyim dedi¤im için bana ayr›ca hücre cezalar› veriliyor. Madem her gün bana, “terörist bafl›s›n, sen en büyük teröristsin, en büyük bölücüsün” diyorlar, o halde b›raks›nlar da savunmam› yapay›m. Nas›l bölücü olunuyormufl, kim bölücü, ifade edeyim. Avukatlar›m da Avrupa Konseyi’nde görüflmeler yapabilirler. “Biz de savunma hakk›n›n ihlal edilmesine alet oluyoruz” diye aç›klama yapabilirler. Beni bu flekilde bitirmeye çal›fl›yorlar. Zaten d›flar›da oray› buray› bombal›yorsunuz ABD’nin deste¤iyle, burada da benim üstüme geliyorsunuz. Bunu daha önce planlam›fllard›; Osman alça¤›, onlar gittiklerinde, “Biz Apo’nun babas›n› tuttuk, annesine koca ar›yoruz” demeye getirdiler. ‹flbirlikçi Kürtler de onlara destek veriyor. Benim teslimimde rol alanlar sadece ABD ve di¤er devletler de¤il, iflbirlikçi Kürtler de var. Benim teslim edilmeme en çok bunlar sevindiler. fiimdi Diyarbak›r’a yerlefltirilenler de bunlar. ‹flbirlikçi ai-


SERXWEBÛN Haziran 2008

Ben sadece gerçekleri söylüyorum

ww

w.

ne t

On bin y›ll›k bir halk›n tarihini, kültürünü, kendisini inkâr edeceksin, ismini bile a¤z›na almayacaks›n, bu flekilde yürümez. Bu inkârc›l›¤›n alt›nda Kürt iflbirlikçilerinin de büyük pay› var. Onlar da belirli ç›karlar karfl›l›¤›nda bu halk› yok sayabiliyorlar. ABD, AB, di¤er siyasi güçler Türkiye’ye “her konuda bize destek ver, Apo da sizindir, ne yap›yorsan›z yap›n” diyorlar. Yani “Apo’nun babas›n› belledik, anas›n›, bac›lar›n›, di¤erlerini de siz ne yapars›n›z yap›n” diyorlar. Osman, Botan alça¤› bunlar› anlayamad›lar. Kürt siyasetçileri de, DTP de bunlar› yeteri kadar ifade edemiyorlar. Bazen Kürdü bile a¤›zlar›na almaya cesaret edemiyorlar. DTP’ ye büyük elefltirilerim var, di¤erlerine de. Burada Türkiye’ye biçilen bir rol var. Bu rolü mal bulmufl ma¤ribi misali üstlendiler. Yeni bir hegemonya var; Turkuaz milliyetçili¤i diyorlar. Bunlar Türk milliyetçili¤i de de¤il. Ben 40 mil-

yon Kürdü kimseye karfl› k›flk›rtm›yorum. Ama ben gerçek olan›, do¤ru olan› dile getiriyorum. Savc› da, hâkimler de benim bu söylediklerimi duymuyorlar m›? Asl›nda onlar da durumu biliyorlar. Yukar›dan onlara talimat geliyor, buradaki yönetime de yukar›dan talimat geliyor. Daha önce savc› benim görüflüme baflvurdu¤unda KCK’ ye iliflkin, ben de ona KCK konusundaki düflüncelerimi aktard›m. Aynen flunu söyledim: KCK sivil bir örgütlenmedir, 50 tane sivil kurum bir araya gelip bir temsiliyete kavufltu¤u zaman, bu benim için KCK’dir; KCK sivil toplum örgütlenmesinin koordinasyonudur. KCK sistemini her yer için önermiflim; Irak’ta, Suriye, ‹ran’da önermiflim. 30-40 milyon Kürdü burada yapt›¤›m konuflmalarla k›flk›rtt›¤›m söyleniyor. Hay›r, ben sadece gerçekleri söylüyorum, tespit yap›yorum. Suriye, Türkiye’ye karfl› Kürtleri kullanmaya çal›fl›yor. Suriye, ‹srail ile aras›ndaki sorunda Türkiye’yi en az›ndan nötr pozisyonda tutmak için Kürtleri kullan›yor. Esad’›n bir Kürt kart› her zaman vard›r, bunu görmezden gelemeyiz, bu bir gerçek. ‹ran’›n, Türkiye ile ABD müttefik oldu¤u için do¤al bir çeliflkiden dolay› her zaman Kürtlerle uzlaflma imkân› vard›r. PKK konusunda Türkiye ile ayn› safta görünmesine ra¤men her zaman bir Kürt kart› vard›r ve Kürtleri kullanmak ister. ‹ran’›n as›l yapmak istedi¤i, ABD ile Türkiye ittifak›n› bozmakt›r. Irak’ta; PKK kullan›larak orada bir Kürt devleti kuruldu. Mahir Kaynak da “Bence PKK bahane, as›l meselenin

PKK oldu¤una inanm›yorum. As›l olan karanl›k derin devleti yaratma ve yaflatma çabas›d›r” demiflti. Bunu bir M‹T Müsteflar›, Milli ‹stihbarat Teflkilat›’n›n Baflkan› ayar›nda biri söylüyor. Yani burada Mahir Kaynak kendi devletini suçluyor. Bunu bana verilmeyen kitab›nda söylüyor. Yani kendi kurumlar›n›n bir müsteflar›d›r, kitab›n›n bana verilmesinin ne sak›ncas› olabilir, onu da bilemiyorum. Güney’de Arap emirlikleri gibi bir emirlik kurmak için bizi buraya getirdiler. Bu oyun halen oynan›yor. Bütün bunlar› görmüyorlar m›? Kendileri bunlar› dile getirmeye cesaret edemiyorlar, biz dile getirdi¤imizde de bizi suçluyorlar.

ew e. c

lelerin say›s› toplasan befl yüz aileyi geçmez. Bunlar›n kim olduklar›n› biliyorum, herkes de biliyor, isim vermeme gerek yok. Ben bu konular› düflündü¤ümde hep Kemal Pir’in bir sözünü hat›rl›yorum: “Kürtler bu kölelikte kald›¤› sürece Türkler de iflah olmaz, ilerlemez. Ben en çok kendi halk›ma hizmet etmek istedi¤im için senin yan›nday›m” diyordu. Kemal Pir’in düflüncesinin özü buydu. Kemal Pir büyük adamd›, bunlar› biliyordu. Soylu direniflinin özü de bu büyüklü¤üydü.

om

54

Demokratik çözüm için elimden geleni yapar›m

Beni buraya getirdiklerinde benimle görüflen yetkililere de söyledim. Siz ne düflünüyorsunuz, güvenceniz nedir diye sordum. Onlar da “her fley size kalm›fl” dediler. Ben de kendilerine “Ben demokratik siyaset, demokratik çözüm için elimden geleni yapar›m; tek istedi¤im demokrasinin uygulanmas›d›r ama öyle kand›rmaca bir demokrasi de¤il, gerçek bir demokrasi, evrensel standartlarda uygulanan bir demokrasi. Önemli olan demokratik siyasetin önünün aç›lmas›d›r. Kürt ve Türk halk›n›n sürdürülebilir beraberliklerini sa¤layacak hukuki zemin ve demokratik flartlar oluflmal›d›r”, demifltim. Benim ikide bir M. Kemal’den bahsetmemin nedeni bundand›r. M. Kemal sadece bir cumhuriyet kurmufltur. Cumhuriyeti kurarken de etraf›n› saran ‹ttihatç› bir kadro, bir grup var, isimlerini vermeyeyim, her zaman bahsediyorum bunlardan. M. Kemal’e devletin ismini Türk Cumhuriyeti koyal›m diye elli defa gidiyorlar, söylüyorlar. M. Kemal bu tuza¤› biliyor ve her defas›nda reddediyor. Nam›k Kemal Zeybek’in Radikal’de bir yaz›s›n› okudum. Diyor ki, 1935 y›l›nda bir ekip ‹talya’ya gidip Mussolini yasalar›n› inceliyor, Recep Peker bunlar›n CHP’nin o zamanki program›na al›nmas› için M. Kemal’e öneride bulunuyor. M. Kemal’in çok yorgun oldu¤u


Haziran 2008 SERXWEBÛN

Halk yine iflflssiz ve aç kalacak Meflrutiyet’ten sonra Hürriyet ve ‹tilaf F›rkas› ve ‹ttihat ve Terakki F›rkas› var. 1908-2008, bugün de Hürriyet ve ‹tilaf’›n varyasyonu bir anlay›fl var. Bu anlay›fl sadece AKP ile s›n›rl› de¤il, bu anlay›fl› temsil eden baflka gruplar da var. Bu anlay›fl genifl bir kesimi kaps›yor. Bir de ‹ttihat ve Terakki anlay›fl› var bugün. Almanlar o zamanlar ‹ttihat ve Terakki’yi destekliyordu, ‹ngilizler ise Hürriyet ve ‹tilaf’› destekliyordu. Alman-‹ttihat ve Terakki ittifak› Osmanl›’y› mahvetti. Almanlar bu geleneksel deste¤ini sürdürerek bugün hala CHP’yi destekliyor. Bugün de ‹ngilizler Hürriyet ve ‹tilaf’›n anlay›fl›n› destekliyor. Yani bir taraftan ‹ttihat ve Terakki zihniyeti, di¤er taraftan Türk‹slam m› ‹slam-Türk mü bilemiyorum, bu her iki anlay›fla da karfl›y›m. Çün-

rum” demifltim. Baflbakan flimdi gidip paket aç›kl›yor ve 4 milyon insana istihdam sa¤layaca¤›m diyor. ‹flsizlik artm›yor mu? Siz de biliyorsunuz, herkes görüyor, nerede istihdam? GAP projesini ilk yapt›klar›nda ben bizzat oralar› incelemeye gittim. Baraj yapt›klar› yerden dümdüz bir kanalla su borular›n› Harran’a götürmüfllerdi. Neden Hilvan, Siverek, Viranflehir ve di¤er yerlere de¤il de sadece Harran’a götürmüfllerdi? Harran ad› biliyorsunuz, ‹brahim’in kardefli Harun’dan geliyor. O zamanlar Harran’da arazi sat›n al›nm›flt›. ‹lk sat›n alan holdingler Koç-ENKA iflbirli¤iyle arazi sat›n al›nm›flt›. Arazilerin bir k›sm›n› da Demireller alm›flt›. Bir de Do¤ufl grubu orada ifl yap›yordu, arazi sat›n alm›flt›. Suyun di¤er yerlere de¤il de Harran’a gitmesinin sebebi, suyun bunlara gitmesi-

ne te we .c om

için o gece uyuyaca¤›n›, bunlar› incelemeyece¤ini düflünüyor. M. Kemal uyumuyor, sabaha kadar bunlar› inceliyor. Sabah gitti¤inde M. Kemal’in hepsini okumufl oldu¤unu görüyor. Ve M. Kemal ona diyor ki, “Çocuk, çocuk, bunlar ne yap›yorlar? Biz cumhuriyeti böyle kurmad›k”. Recep Peker-‹nönü ikilisi daha sonra bu program› CHP’nin tüzü¤üne ald›r›yorlar. M. Kemal sadece cumhuriyeti kurmufltur, hatta baflta “Biz bir padiflahl›k yönetiminin kurulmas›na bile raz›y›z” der.

55

Yeni bir Türkçülük anlay›flfl›› yarat›lmaya çal›flfl››l›yor

GAP projesini ilk yapt›klar›nda bizzat oralar› incelemeye gittim. Baraj “G yapt›klar› yerden dümdüz bir kanalla su borular›n› Harran’a götürmüflflllerdi. Neden Hilvan, Siverek, Viranflfleehir de¤il de sadece Harran’a götürmüflflllerdi? O zamanlar Harran’da arazi sat›n al›nm›flfltt›. ‹lk sat›n alan holdingler Koç-ENKA iflflb birli¤iyle arazi sat›n al›nm›flfltt›. Arazilerin bir k›sm›n› da Demireller alm›flfltt›. Bir de Do¤ufl grubu orada ifl yap›yordu, arazi sat›n alm›flfltt›”

kü her ikisinin de ipi pazarda baflkalar›n›n elinde, d›flar›dan kontrol ediliyor. Türkiye’yi zaten teslim alm›fllar. Askeriyenin içinde, tümüyle buna teslim olduklar›n› düflünmüyorum, buna karfl› olanlar var ama güç getiremiyorlar. Bu yeni hegemonyay› ‹ngilizler gelifltiriyor. Bu politikay› Talabani çok iyi biliyor. Erdo¤an’› da Medeniyetler Sekreterli¤i’ne seçmifller. O, bu ifli yapamaz, yapabilecek biri de¤il, asl›nda Erdo¤an basit bir görevlidir. fiimdi de bir paket aç›klad›; “Biz 4 milyon kifliye istihdam sa¤layaca¤›z” diyor. GAP projesi eski bir projedir, yeni bir proje de¤il. Avni Özgürel’de bu projenin baflar›l› olamayaca¤›n› belirtmifl, düflüncelerini biliyorum. Eski milliyetçidir, Türk yurtseveridir, biliyor. Do¤u-Güneydo¤u küresel sermayeye peflkefl çekiliyor. Ben daha önce “buray› bana verseler 10 milyon insan› doyuru-

ww

w.

fiimdi yeni bir hegemonya, yeni bir Türkçülük anlay›fl› yarat›lmaya çal›fl›l›yor. Bu, otuz y›ld›r yerlefltirilmeye çal›fl›l›yor. Hürriyet gazetesinin milliyetçili¤i, “Türkiye Türklerindir” deyimi Türkler d›fl›ndaki bütün halklar›, etnik unsurlar› yok sayan, hiçlefltiren bir söylem, bir anlay›flt›r. Neo-‹ttihatç› terimini kullanm›flt›m daha önce. Bu kavram› ilk ben kullanmad›m. Nihal Ats›z belirtmiflti. Nihal Ats›z’›n bütün hayat› hapishanelerde geçmifl, Naz›m Hikmet gibi. Naz›m Hikmet s›n›f, proletarya propagandas›ndan, Nihal Ats›z ise soyculuktan hapis yatt›lar. Nihal Ats›z Türkçüdür ama Kürtleri inkâr etmiyor. Tamam, kendine göre bir Türkçülük anlay›fl› var, Kürtleri geri kalm›fl bir da¤ halk› olarak tan›ml›yor, kendine göre bir tan›m› var. Ama kendisi de bu sonradan yarat›lan Türkçülük Orta Asya Türkçülü¤ü de¤ildir, diyor. Bu Turkuaz milliyetçili¤i sahtedir, sonradan yarat›lan yapay bir Türkçülük anlay›fl›d›r. Bu anlay›fl ta 1925-26’dan beri var fakat son dönemlerde daha da gelifltirilmeye çal›fl›l›yor. Bir ‹stanbul Türkçesini öne ç›kard›lar, “Türklerin ortak dili budur” dediler, “bundan sonra herkes birbiriyle bu flekilde anlaflacak” dediler. Hay›r, ‹stanbul Türkçesinin Anadolu kültürüyle, halk›yla bir alakas› yok. Anadolu’nun zengin kültür kaynaklar› var. Bu Türkçenin Karacao¤lan’la, Yunus Emre’yle, (Mevlana’yla) alakas› yok. Bu durum asl›nda Türkçeyi zay›flatmakt›r, onu kendi kökünden kurutmakt›r.

dir. Ben sonra araflt›rd›m, oradaki sermayeyi, hatta bir flirketi takip ettim; bunlar›n Bursa merkezli bir holdingle iliflkileri oldu¤unu ö¤rendim. Do¤ufl holdingi araflt›rd›m; bunlar›n Garanti ve Vestel ile iliflkide oldu¤unu tespit ettim. Bunlar›n da New York merkezli Citibank ile iliflkileri var. Bunlar direk Yahudi kurulufllar› de¤il ama dolayl› sermayeleri var ve onlar taraf›ndan kontrol ediliyor. Baflbakan flimdi de gitmeyen yerlere de su götüreceklerini söylüyor. Asl›nda suyu halka götürmüyorlar, göreceksiniz orada, suyun gitmedi¤i yerlerde yeni iflbirlikçi aileler eliyle holdingler kuracaklar ve suyu bunlara götürecekler. Halk yine iflsiz ve aç kalacak. Oradaki holdingler de küresel sermayeyle birlikte hareket edecekler. Zaten bu ifli yapmak için ve bu iflleri, oradaki sermayeyi, küresel


SERXWEBÛN Haziran 2008

Bizim s›n›rlarla bir sorunumuz yok

ne t

Mahir Kaynak bunlar için “Türkiye’nin bo¤az›ndan elinizi çekin” diyor. “Bunlar” dedi¤i kim, aç›klam›yor. Ben de soruyorum, “Türkiye’nin bo¤az›ndan elinizi çekin” dedi¤iniz güçler kim, Mahir? “Aç›klayamam” diyor ve sonra da “Size masal anlataca¤›m” diyor. Bildi¤imiz masal yani. Ve bafll›yor bir sürü masal anlatmaya. Ben masaldan anlam›yorum. Mahir Kaynak’a benim ad›ma sorulabilir, “bunlar” dedi¤iniz kim? Asl›nda biliyor, aç›klayam›yor. Aç›klasa kendi devletinin menfaatine ama aç›klayam›yor. Kendi k›z› da, profesör, bunu biliyor, ona da sorulabilir, o da aç›klayabilir bunlar›. Yalç›n Küçük de gerçekleri biliyor ama o da aç›klayamam, masal anlataca¤›m size diyor. Ben burada devlet yetkililerine sesleniyorum. Kürt sorunu demokrasiyle çözülebilir. Bizim istedi¤imiz Türklerin ve Kürtlerin sürdürülebilir demokratik birliktelikleridir. Bizim s›n›rlarla bir sorunumuz yok. Kürt sorunu demokratik de¤er ve ilkelerle anayasada yap›lacak bir tak›m de¤iflikliklerle çö-

zülebilir. Hatta kendilerine söylemifltim; Getirsinler anayasay› ben yapay›m diye. Bizim istedi¤imiz, demokratik bir siyasetin önünün aç›lmas›d›r. Bu gerçekleflirse, Türkler ve Kürtler Ortado¤u’nun en geliflkin toplumlar› olurlar. Türklerin ve Kürtlerin kardeflli¤inden bahsediliyor, sadece söylemelerine gerek yok, Kürtler ve Türkler zaten kardefltir ama bu kardefllik ve birlikteliklerini demokratik stratejik bir noktaya getirebilirlerse, bu önemlidir. Yani ihtiyaç olan, aralar›ndaki iliflkilerin demokratizasyonu ve koordinasyonudur. ‹liflkilerin demokratikleflmesidir. Ben daha önce de ifade etmifltim; bana demokratik siyaset yapma f›rsat› verilirse, ben bütün Türkiye halk›na hitap edersem, halk›m % 90’› beni desteklemezse, o zaman beni asabilirsiniz. Bana demokratik siyaset imkân› verilirse, bir bölücülük görürseniz, o zaman bana bölücü diyebilir, beni asabilirsiniz. Bizim iste¤imiz, gerçek demokrasi ilkeleridir, demokratik birlikteliktir. Yine de demokratik bir ad›m geliflirse, halklar›n demokratik iliflkileri için önemli olur. Kemal Pir’in de iste¤i buydu, biliyorum, Türklerin içinde de gerçek demokrasi istemleri olan çok kimse var. Ama bunlar›n hayata geçirilmesi önemlidir.

KDP ve YNK PKK’ye sald›rmazlar

Türk devletinin bütün çabalar›na karfl›n KDP ve YNK, PKK’ ye sald›rmayacaklar, biliyorum sald›rmazlar. Bunu daha önce de ifade etmifltim.

w.

ww

Türkiye de art›k bunu bilmeli, Talabani-Barzani PKK ile çat›flmaz, PKK de onlarla çat›flmaz. Hatta halk›n eline silah verseler bile, halk, çocuklar›n›n silah al›p PKK ile çat›flmas›na izin vermez. Bu güçlere imkân sunsalar da, onlar PKK’ ye karfl› savaflmaz. Bu art›k anlafl›l›yor. Fransa, Kürtlerle iliflkilerini gelifltiriyor. PKK ile de iliflkilerini gelifltiriyor. Gençlik akademisi çok önemlidir. Gençlere selamlar›m› iletiyorum. Akademi ciddi ve demokratik olmal›, demokratik ilkeler çerçevesinde çal›flmalar›n› yürütebilirler. DTP’de ciddi bir ayr›flma yok. Delegeler kimi istiyorsa onu seçer, ben kar›flm›yorum, müdahale etmiyorum, kendileri karar verirler. Önemli olan, anlaml› olan›d›r, bulunduklar› konumda üstlendikleri yükümlülükleri en iyi flekilde yerine getirmeleridir. Aralar›ndaki sorunu da kesinlikle bitirsinler. Bunlar› aflmal›d›rlar. DTP çal›fl›rsa oylar›n› üçe katlayabilir. Bu zemin mevcut. Ben umutluyum. DTP di¤er konularda da çat› örgütlenmesi çal›flmalar› yap›yor san›r›m. Çal›fl›l›rsa iyi fleylerin olaca¤› kanaatindeyim. Kad›nlar da iyi çal›flmal›, gençler iyi çal›flmal›, çok çal›flmal›. Bar›fl Meclisi taraf›ndan 1 Haziran’da ‹stanbul Kad›köy’de Kürt sorununa demokratik çözüm ad›yla yap›lan mitinge kat›l›m iyiydi, içeri¤i nas›ld›, önemli olan içeriktir. Bunlar önemlidir ama sadece bir-iki miting yetmez. Daha genifl flekilde örgütlenmelerini yapmal›, Edirne’den Hakkâri’ye kadar bar›fl çal›flmalar›n› yürütmelidirler. Bu çal›flmalar›n› arabalarla bile gezerek, çal›flarak yapabilirler. Genifl bir örgütlenme yapabilirler. ‹nan›yorum ki çok çal›flsalar iyi fleyler olur. Hücre cezas›ndan önce yan›mda her zaman iki sözlük vard›. Bir de bir kitap yan›ma alabiliyordum. Yani bir kitap, bir gazete, bir dergi bulundurabiliyorum. Gönderilen kitaplar› al›yorum. Daha önce sizden istedi¤im Dünya Sistemi kitab›n›n arkas›ndaki üç kitap vard›, onlar gönderilebilir. Baflka önemli, ilginç kitaplar da gönderilebilir. Birikim dergisi için de yasaklama karar› ç›kt›. Art›k gönderilmesine gerek yok.

ew e. c

sermayeyi kontrol etmek için özel görevli gönderdiler, Mehmet fiimflek. Bir de orada ifllenmemifl topraklar var, may›n bölgesi olarak adland›r›lan yerlerde. Oralar› da sat›n alacaklar. Böylece oralar›n hepsi küresel sermayeye, d›flar›ya peflkefl çekilecek. Oradaki halk da Amerika’daki Gazap Üzümleri gibi açl›k ve sefalet içerisinde b›rak›lacak.

om

56


Haziran 2008 SERXWEBÛN

57

ne te we .c om

Teslimiyetçi çizgiye karfl› özgürlük çizgisini gelifltirelim

“Bu kadar de¤erlendirme yapt›¤›m›z ve kararlaflmaya gitti¤imiz halde, bu esaslar temelinde intikam almazsak, üstelik bu intikam› büyük gerçeklefltirmezsek, o zaman biz de Dr. Ali gibi, Dicle gibi, Munzur gibi oluruz, iki yüzlülük yapm›fl oluruz, yalanc› oluruz. PKK’de bundan daha büyük suç olmaz. PKK bir suçlular toplulu¤u de¤ildir. PKK insanl›¤a karfl› ifllenen suçlar›n›n hesab›n› sorma yeridir” Önderli¤imiz bir de¤erlendirmesinde “Sevgili gerilla, beynini ve yüre¤ini sa¤lam tut!” demektedir. Bu de¤erlendirme öncelikle ideolojik anlamda güçlü bir duruflun sahibi olmam›z gerekti¤ini ifade etti¤i gibi, ayn› zamanda umudun, inanc›n ve vicdan›n da sa¤lam tutulmas› zorunlulu¤unu ortaya koyan bir perspektiftir. Çünkü tüm mücadeleler öncelikle beyinde ve yürekte kazan›l›r. Beyinde ve yürekte kazan›lm›fl her mücadele öteki alanlarda da ayn› baflar›ya ulaflma gücünü gösterebilecektir. Beyin gücü ideolojik ve felsefi gücü, yürek gücü ise vicdan, cesaret, umut ve inanc›n gücünü temsil eder. Beyin ve yürek gücünü sa¤lam tutmak, ayn› zamanda d›flar›dan ve içerden gelebilecek her türlü sald›r›y› püskürtme gücünü gösterme ve baflar› kazanmay› da beraberinde getirecektir. Çünkü Önderli¤imize, Özgürlük hareketimize ve halk›m›za karfl› gelifltirilen tüm sald›r›lar öncelikle ideolojik zeminde ifadesini bulmakta, esas mücadele Önderli¤imizin özgürlük ideolojisi ile egemen sistem ideolojileri aras›nda geçmektedir. Êdi Bese Hamlesi de bu anlam›yla öncelikle özgürlük ideolojisi ve felsefesine karfl› yürütülen tüm sald›r› ve imha konseptlerine karfl› bir topyekûn mücadeleyi ifade etmektedir. Bu nedenle komplocu güçlere karfl› oldu¤u kadar, örgüt çizgisi, ideolojisi ve felsefesini çarp›tan ve özünden boflaltmak isteyen her türlü giriflime de ayn› anlay›fl birli¤i ve mücadele bilinciyle karfl› durmak önem tafl›maktad›r.

ww

w.

Özgürlük Hareketimizin 2007 y›l› Ekim ay›ndan itibaren Êdi Bese fliar›yla bafllatt›¤› özgürlük ve direnifl hamlesi, baflta Önderli¤imiz olmak üzere, Özgürlük hareketimize ve halk›m›za yönelik geliflen her türlü sald›r›, inkâr ve imha konsepti karfl›s›nda mücadeleyi zirvelefltirmeyi ve topyekûn mücadele konumuna geçmeyi ifade etmektedir. Bu hamlesel ç›k›fl, d›fl sald›r›lar kadar içte de Önderlik çizgisine, Önderli¤in ideolojisi ve felsefesine karfl›tl›¤› ifade eden her türlü çizgi d›fl›l›¤› mahkûm etme ve bunlar karfl›s›nda ayn› keskinlikte bir mücadeleyi yükseltme anlam›n› tafl›maktad›r. Êdi Bese hamlesiyle bafllatt›¤›m›z topyekûn mücadele kararl›l›¤›, özünde özgürlük mücadelemizin ç›k›fl›ndan günümüze kadar her dönemde farkl› biçimlerde ve farkl› yöntemlerle kendini gösteren tüm inkâr ve imha konseptleri ve komplolar›na karfl› topyekûn mücadeleyi ifade etmekte; özellikle son on y›ll›k süreç itibariyle uluslararas› bir boyut kazanan komplo ve sald›r› konseptlerine karfl› tüm özgürlük ve mücadele de¤erlerimizle birlikte ‘dur’ deme anlam›n› tafl›maktad›r. Öncelikle hareketimize karfl› gelifltirilen tüm hamleler ve sald›r›lar›n özünde ideolojik oldu¤u iyi bilinmek durumundad›r. Bu nedenle bunlara karfl› öncelikle ideolojik zeminde bir mücadele yürütmek zorunda oldu¤umuz ve esas mücadele sahas›n›n ideolojik saha oldu¤u bilinciyle tüm mücadele sahalar›na yönelmemiz büyük önem tafl›maktad›r. Çok iyi bilinmektedir ki, tüm mücadeleler öncelikle ideolojik alanda kazan›l›r ya da kaybedilir. Bunun içindir ki,

Bilindi¤i gibi uluslararas› komployla birlikte öncelikle Önderli¤imizin imhas› hedef al›nm›fl, bunun yan› s›ra Özgürlük hareketimiz tasfiye edilmek istenmifl, böylelikle Önderlik ideolojisi ve felsefesiyle yeniden yo¤rulan Kürt toplumunun sindirilece¤i, dolay›s›yla inkâr ve imha siyasetini baflar›ya götürmenin daha kolay olaca¤› hesaplanm›flt›r. Fakat daha bafl›ndan Önderli¤imizin bu komployu bofla ç›kart›c› yaklafl›mlar› yap›lan hesaplar›n bofla ç›kmas›n› beraberinde getirmifl, buna karfl›l›k komplocu güçler de baflta Önderli¤imiz olmak üzere, tüm özgürlük de¤erlerimize yönelik yeni ve farkl› inkâr ve imha konseptleri belirlemifllerdir. Önderli¤imizin uluslararas› komplonun daha ilk aflamas›ndan itibaren çözüme yönelik olarak gelifltirdi¤i komployu bofla ç›kar›c› hamle, komplo sahiplerinin de karfl›t bir hamle olarak ‹mral› sistemini gelifltirmelerine yol açm›flt›r. Önder Apo ‹mral› sistemini ve kendisine yönelik tecrit, izolasyon ve im-


SERXWEBÛN Haziran 2008

Önderli¤imizin düflüncelerinin halka ulaflmas› engellenmek istenmifltir

ww

w.

ne t

Önderli¤imizin uluslararas› komplonun amaçlar›n› bofla ç›karma do¤rultusunda harcad›¤› yo¤un çabalara karfl›l›k, inkârc› sistemin zamana yay›lm›fl bir imha plan› çerçevesinde gelifltirdi¤i Özgürlük hareketimizi marjinallefltirme, kendi özgürlük de¤erlerinden uzaklaflt›rma ve böylelikle içerden çözmeyi gerçeklefltirme hamlesi on y›la yak›n bir süreden beri devam etmektedir. ‹mral› sistemiyle birlikte kendi deyifliyle her günü birkaç ölüme bedel koflullarda tutulup görülmemifl bir tecrit uygulamas›na çarpt›r›lan Önder Apo, 2007 y›l› Mart’›nda kamuoyuna aç›klad›¤›m›z gibi bir zehirleme giriflimiyle imha edilmek istenmifltir. Y›llard›r uygulanan tecrit ve izolasyon politikalar›yla esas olarak Önderli¤imizin düflüncelerinin baflta Kürt halk› olmak üzere tüm kesimlere ulaflmas› engellenmek istenmifl; bunun baflar›lamayaca¤› anlafl›l›nca, bu kez sinsice zamana yay›lm›fl tarzda fiziki imhas› gerçeklefltirilmeye çal›fl›lm›flt›r. Önderli¤imize yönelik bu vahfli sald›r› ve imha konseptlerinin çeflitli biçimlerde yürürlü¤e konulmas› elbette Önderli¤imizin ideolojik gücünden, bin y›llar›n tüm kirini içinde bar›nd›ran devletçi, iktidarc› ve cinsiyetçi egemen sisteme karfl› alternatif bir sistem oluflturma gücünü göstermesinden ileri gelmektedir. Bu nedenle devletçi egemenlik sistemi bu ideoloji ve felsefenin özüyle do¤rultu bulan ve Önderlik çizgisinde yürüyen Özgürlük hareketimize karfl› sistematik imha planlar› gelifltirip uygulamakta, bu ideoloji ve felsefeyle kendisini yeniden yaratan halk›m›za en hun-

harca yöntemlerle sald›rmaktad›r. Y›llard›r Özgürlük hareketimize karfl› gelifltirdi¤i inkâr ve imha temelindeki sald›r›lar›n› kesintisiz olarak sürdürdü¤ü halde, sömürgeci TC rejimi özellikle Önderli¤imize yönelik zehirlenme olay›n›n a盤a ç›kar›lmas›n›n ard›ndan, sanki kendisi sald›r› alt›ndaym›fl gibi bir tutum sergilemektedir. Bu temelde kamuoyunu yan›ltmaya çal›flmakta, Kürdistan’daki vahflice uygulamalar›na tepki gösteren halk›m›za karfl› her türlü vahfleti sergilemekten de çekinmemektedir. ABD, ‹srail, ‹ngiltere, Kürt iflbirlikçili¤i ve di¤er birçok emperyalist gücün ortak plan› çerçevesinde gerçeklefltirilen uluslararas› komplo amac›na ulaflamay›nca, bu kez özellikle örgüt içi tasfiyecilik yoluyla Özgürlük hareketinin tasfiye edilmesi hedeflenmifl, buna ba¤l› olarak Önderli¤imiz üzerindeki tecrit ve izolasyon daha da derinlefltirilmifltir. Özellikle 2003-2004 süreçlerinde içerden Ferhat ve Botan tasfiyecili¤i örgüte dayat›lm›fl, örgüt kadrolar› tüm özgürlük ölçü ve de¤erlerinden uzaklaflt›r›lmaya çal›fl›lm›fl, böylece hiçbir ahlaki de¤er tan›mayan bir sistem yarat›lmak istenmifltir. Bu sald›r› da özünde Önderli¤imize karfl› gelifltirilen bir sald›r›y› ifade etmektedir. Baflta ABD olmak üzere d›fl güçler Önderli¤imizin ideolojisi ve özgürlük sistemini ortadan kald›rarak, bir iflbirlikçi örgütsel yap›lanma yaratmak ve Özgürlük hareketimizi sisteme entegre etmek için yo¤un çaba harcam›fllard›r. Sistem içileflen bir hareketin sisteme alternatif rol oynamas›n›n mümkün olmamas›, sözü edilen güçleri tüm de¤erlerimiz tasfiye edilmesi do¤rultusunda böylesi u¤ursuz bir çabaya yöneltmifltir. De¤erler ve ölçülerimizin mu¤lâklaflt›r›ld›¤› bir ortamda, hareketimiz, ‘99 sonras›nda yaflanan düflman sald›r›lar› karfl›s›nda pasif savunma duruflunu aflamayan gerilla gücünü aktif savunma konumuna geçirmek amac›yla 1 Haziran 2004 tarihinde aktif savunma konumuna geçme ve yeniden yap›lanma çerçevesinde partileflme ve gerilla hamlesini bafllatm›flt›r. 1 Haziran 2004 Hamlesiyle birlikte al›nan aktif savunma karar›, esas olarak ideolojimize ve örgütümüze yönelik olarak gelifltirilen

tüm sald›r›lara karfl› yeniden yap›lanma temelinde meflru savunma hakk›n› kullanmay› içermektedir. Kürt sorununun demokratik siyasal çözümü do¤rultusundaki çabalar›na ra¤men Önderli¤imize, hareketimize ve halk›m›za karfl› sald›r›lar›n t›rmand›r›ld›¤› bir dönemde, 1 Haziran Hamlesi zorunlu ancak gecikmifl bir hamle olmufltur. Bu hamle ayn› zamanda Özgürlük hareketimizin ideolojik ve zihniyet olarak yeniden örgütlenmesini de ifade etmektedir.

Tasfiyeciler Önderlik çizgisi karfl›s›nda yenilgiye u¤ram›flt›r

ew e. c

ha konseptini de¤erlendirirken, “Öcalan yönergeleri, Öcalan yasalar› var” belirlemesinde bulunmaktad›r. Bu kadar çok ‘yönerge ve yasan›n’ uygulanmaya konulmas› ve her dönemde yeni biçimlerinin oluflturulmas›, öncelikle Önderli¤imizin ideolojik ve felsefi çizgisine ve gelifltirmifl oldu¤u demokratik konfederalizm sistemine karfl› komplocu güçlerin üstü örtülü ideolojik hamlelerinin yans›mas› ve uygulama biçimleri olmaktad›r.

om

58

Yeniden yap›lanma çerçevesinde partileflme konusunu gündeme getiren Önder Apo, ideolojisi ve felsefesi temelinde yaratm›fl oldu¤u özgürlük de¤erlerine ve kendi sistemine yöneltilen sald›r›lara karfl› bir kez daha partileflmenin esas özünü ortaya koymufl ve demokratik sosyalizme gitmenin yol ve yöntemlerini netlefltirmifltir. Yeniden yap›lanma çerçevesinde partileflmeyi ‘ideolojik ve zihniyet örgütlenmesi’ olarak tan›mlayan Önderli¤imiz, partileflmenin esas oluflum gerekçelerinin sosyalizmin gerçek özü olan demokratik, ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü toplum paradigmas› ekseninde tüm iktidarc›, devletçi ve cinsiyetçi yap›lanmalara karfl› mücadele yürütmek ve yeni toplum kuruculu¤unun oluflturulmas›nda esas mücadelenin öncelikli olarak zihniyet devriminin gerçeklefltirilmesi mücadelesi oldu¤unu ortaya koymufltur. Zihniyet, vicdan ve ahlak devrimlerinin gerçeklefltirilmesinde ve topluma ön ayak olunmas›nda da esas rolün yeniden yap›lanma çerçevesinde partileflmelerle sa¤lanabilece¤ini bir kez daha ortaya koymufltur. 2003-2004 y›llar›nda Ferhat-Botan öncülü¤ünde geliflen tasfiyeci-provokasyon e¤ilimi 1 Haziran Hamlesini engellemeye ve d›fl güçlerle içine girdi¤i ihanet iliflkisi temelinde gerillan›n aktif savunma konumuna geçmesini önlemeye çal›flm›flt›r. Komplonun içimizdeki uzant›s› olan bu tasfiyeci ihanet e¤ilimi, Önderli¤imizin yaratt›¤› tüm de¤erleri özünden boflaltarak gerilla gücünü sürekli pasif konumda b›rak›p giderek marjinallefltir-


Haziran 2008 SERXWEBÛN

Önderlik çizgisinde kararl› bir yürüyüflün sahibi olmal›y›z AKP’nin iktidara geldi¤i 2002 sonbahar›ndan itibaren Önderli¤imiz üzerinde sistematik olarak gelifltirilen tecrit ve izolasyon politikalar› daha bir yo¤unluk kazan›rken, ayn› zamanda örgüt üzerindeki bask› ve sald›r›lar da artt›r›lm›fl, özellikle Kuzey sahalar›nda savafl›n fliddeti alabildi¤ine t›rmand›r›lm›fl, Güney’de ise daha çok ‹ran Hükümetiyle yap›lan anlaflmalar sonucunda yönelimler gerçeklefltirilmifl, sivil halka yönelik bask›, iflkence ve tehditler daha da yo¤unluk kazanm›flt›r. fiemdinli, Amed ve Qam›fllo olaylar› ayn› konsept ekseninde ortaya ç›km›fl, fiemdinli olaylar›n›n sorumlular› deflifre edilmesine ra¤men tüm dünyan›n gözleri önünde olaylar›n üstü kapat›lm›fl, yine eflzamanl› olarak örgüt içerisine ajan s›zd›rma giriflimleri gelifltirilmifl ve örgüt içine yönelik yo¤un bir ajan trafi¤i bafllat›lm›flt›r. ‹çeride zay›fl›klar yaratm›fl olsa bile, komplonun tüm bu giriflimleriyle örgütün tasfiye edilemeyece¤i anlafl›l›nca, inkâr ve imha sistemi ‘99 süreci ve sonras›nda aç›ktan gerçeklefltiremedi¤i Önderli¤in imhas› yeniden gündeme gelmifl, örgüt tasfiyesinin ancak Önderli¤in tasfiye edilmesiyle gerçeklefltirilebilece¤i karar›na var›lm›flt›r. Zehirleme olay›n›n bafllat›lmas› böyle bir sonuca ulaflma sonucunda ortaya ç›km›flt›r. Elbette burada Önderli¤in ‘yetersiz yoldafll›k’ olarak tan›mlad›¤› Önderli¤i yaln›zlaflt›r›p hedef konumuna düflüren ve çizgi d›fl›l›klara zemin sunan yönlerimizin etkilerini de iyi görmemiz gerekmektedir. Önderli¤e yönelik sald›r›lar›n bu kadar yo¤unlaflmas›, imhas›n›n farkl› yöntemlerle sürekli olarak gündeme getirilmesi ve üzerindeki tecrit içinde tecrit politikalar›n›n pekifltirilip süreklilefltirilmesi, yetersiz yoldafll›¤›m›z›n bir yans›mas› biçiminde kendini göstermektedir. Önderli¤in zehirlendi¤in a盤a ç›kmas›n›n ard›ndan 2007 Ekim ay›nda ilan edilen Êdi Bese Hamlesi, komplonun tüm bu tasfiye giriflimlerine dur deme anlam›nda bir yönüyle yetersiz yoldafll›¤›m›z›n özelefltirisi olarak de¤erlendirilebilir. Özgürlük hareketimizin halk›m›zla ortak ruh ve birliktelik halinde bafllatt›-

¤› bu büyük hamlesel ç›k›fl›n ard›ndan, Türk devletinin ABD ve ‹srail destekli topyekûn imha giriflimleri yeni boyutlar kazanm›fl; son olarak Güney’de yo¤un hava sald›r›lar›, Zap operasyonu ve Kuzey’de aral›ks›z olarak sürdürülen sald›r›lar ve operasyonlar biçiminde kendini göstermifltir. Biçimleri, yöntemleri ve uygulan›fl tarzlar› kimi zaman farkl›l›klar içerse de, Özgürlük hareketimize yöneltilen tüm sald›r›lar›n, y›ld›rma politikalar›n›n, imha ve inkâr konseptlerinin komplonun halen devam eden de¤iflik uygulanma biçimleri oldu¤u ortadad›r. Buna karfl› Önderlik çizgisinde kararl› ve iddial› bir yürüyüflü gerçeklefltirmemiz gerekti¤i çok aç›kt›r. Bu nedenle sald›r›lar nereden gelirse gelsin, ancak bunlara karfl› an›nda devrimci bir tav›r gösterirsek, yanl›fl› yarg›lamak ve mahkûm etmek kadar do¤ruyu sahiplenirsek ve do¤rular›n amans›z bir takipçisi olursak Önderli¤e yetersiz yoldafll›¤›m›z›n güçlü bir özelefltirisini verebiliriz; ancak böyle demokratik konfederalizm sisteminin infla edilmesinin öncü militanlar› olabiliriz. fiehitler gerçe¤ine ba¤l›l›¤›m›z da, onlar›n çizgisinde yürümemiz de ancak bu flekilde anlam bulabilir. Mazlum’lar›n, Kemal’lerin, Hayri’lerin, Agit’lerin, Zilan’lar›n, Beritan’lar›n, Viyan’lar›n, Ad›l’lar›n, Gülbahar’lar›n, Kurtay’lar›n ve isimlerini daha sayamad›¤›m›z binlerce kahraman flehit yoldafl›m›z›n özgürlük hayallerini ve özlemlerini de ancak bu flekilde gerçeklefltirebiliriz. Bu temelde içimizde son dönemde a盤a ç›kan tasfiyeci e¤ilimleri de ele al›p de¤erlendirmek ve Önderlik çizgisinin militanlar› olarak çözümleyip mahkûm etmekle de yükümlüyüz. Özellikle son dönemlerde Botan sahas›n›n Besta alan›nda Dr. Ali ve Dicle Andok flahs›nda a盤a ç›kan tasfiyeci e¤ilimi de¤erlendirmek ve a盤a ç›kan sonuçlar› paylaflmak gerekmektedir. Botan sahas›nda Dr. Ali ve Dicle flahs›nda geliflen tasfiyeci yaklafl›ma, partileflme, askerleflme, iliflki, yaflam ve savafl çizgisine yönelik olarak YJASTAR, HPG Askeri Konseyi ve Botan Eyalet Toplant›lar›nda al›nan karar gere¤ince Ana karargâh bünyesinde bir soruflturma bafllat›lm›fl, Konsey Top-

ne te we .c om

“Psikolojik savafl propagandalar›yla örgütün marjinalleflti¤i ve bitifl sürecine girdi¤i belirtilse de, 1 Haziran Hamlesiyle Önderlik çizgisinde yürüyen örgütün devaml›l›¤›n› sa¤lad›¤›, hareketimizin toparland›¤› ve demokratik sosyalizm çizgisinde kendini yeniden yap›land›rd›¤› görülünce, topyekûn savafl konsepti bir kez daha gündeme getirilmifltir”

59

ww

w.

mek, böylelikle hareketimizi teslimiyete sürüklemek istemifltir. Ancak bu tasfiyeci giriflim hamlenin ilan›n› engelleyememifl, Önderli¤in tasfiyecili¤e karfl› net bir tav›r almas›yla birlikte Önderlik çizgisi karfl›s›nda yenilgiye u¤ram›flt›r. 1 Haziran Hamlesi esasta partileflme hamlesi olarak anlam bulurken, ayn› zamanda tüm sahalarda meflru savunma anlay›fl›n›n hâkim k›l›narak mücadelenin yükseltilmesi ve çözüm aray›fl›n›n giderek dayat›lmas› anlam›n› da tafl›maktad›r. Tasfiyecilerin engelleme giriflimleri sonuçsuz kalm›fl olsa da, ilan edilen hamle istenen düzeyde gerçeklefltirilememifl; resmen ilan edilmesine ra¤men hamlesel bir ç›k›fl› gerçeklefltirmede ciddi gecikmeler yaflanm›flt›r. Böylesi güçlü bir hamlesel ç›k›fl›n sürece yay›larak belirlenen zamanda bafllat›lamamas›n› f›rsat bilen tasfiyeci-provokatif e¤ilimin içimizdeki kal›nt›lar› biçiminde ortaya ç›kan yaklafl›mlar, hamleyi sabote etmek için yo¤un çaba harcam›fllard›r. 1 Haziran Hamlesinin ilan›n›n ard›ndan Türk ordusu Kuzey Kürdistan’daki sald›r›lar›n› t›rmand›r›p süreklilefltirmifl, buna karfl›l›k 2005 y›l›nda hamlenin daha güçlü gerçeklefltirilmeye bafllamas› üzerine, Türk devletinin ve komplocu güçlerin karfl›t hamleleri de geliflme göstermifltir. Psikolojik savafl propagandalar›yla örgütün marjinalleflti¤i ve bitifl sürecine girdi¤i belirtilse de, 1 Haziran Hamlesiyle Önderlik çizgisinde yürüyen örgütün devaml›l›¤›n› sa¤lad›¤›, hareketimizin toparland›¤› ve demokratik sosyalizm çizgisinde kendini yeniden yap›land›rd›¤› görülünce, topyekûn savafl konsepti bir kez daha gündeme getirilmifltir.


SERXWEBÛN Haziran 2008

Bu tasfiyeci e¤ilim “Sabit hedeflere sald›rmak devleti y›kmakt›r” diyerek Önderli¤in meflru savunma çizgisini sapt›rmaya çal›flm›fl, farkl› eylem taktikleri ve mücadele yöntemlerini de gelifltirmeyerek savafl› t›katm›fl ve mücadelesizli¤i meflrulaflt›rm›flt›r. Böylece “Bak›n, Botan’da bile bu tarzda savafl ve eylem takti¤i gelifltirilemiyorsa, hiçbir yerde gelifltirilemez ve baflar›l› olamaz” biçiminde bir anlay›fl› gerilla ortam›na dayatmak istemifltir. Yine “orta yo¤unluklu savafl tarz›n› do¤ru buldu¤unu, fakat topyekûn savafl› benimsemedi¤ini, bunu yaln›zca ihtimal dahilinde tuttu¤unu, bu tür yaklafl›mlar›n yeni söylemlerle eski tarz›n uygulanmas› olaca¤›n›” söyleyerek, yürütülen mücadeleyi ve çizgiyi geriye çekip anlams›zlaflt›ran bir yaklafl›m sergilemifltir. Bu çizgi karfl›tl›¤›n› gelifltirmede daha çok Önderli¤in yeni paradigmas›n› ve ideolojik çizgisini benimsedi¤i tasfiyeci çizgi temelinde kendisine göre yorumlayan, bu flekilde Önderli¤i en iyi anlay›p pratiklefltiren, böylelikle dönemin ön-

w.

ww

derli¤ini yapabilece¤i imaj›n› yaratmaya çal›flan bir yaklafl›m, belirgin olarak a盤a ç›km›flt›r. Yine meflru savunma adland›rmas›n›n yanl›fl oldu¤unu, böyle bir yaklafl›m ve çizginin savafl ve fliddet yöntemlerinin zaman›n› mu¤lâklaflt›rd›¤›n›, taktik bir netli¤e sahip olmad›¤›n› dillendirerek, meflru savunma çizgimizi mu¤lâklaflt›rmaya ve bu flekilde özelde Besta yap›s›n› Önderlik çizgisinden uzaklaflt›rmaya çal›flm›flt›r. Besta alan›n›n Botan prati¤ine olmas› gereken düzeyde bir kat›l›m› sa¤lamamas› özellikle Gabar alan›n› yaln›zlaflt›rm›fl, böylelikle büyük direnifl ve kahramanl›k örnekleri sergilenen Gabar alan›na düflman›n yo¤un sald›r›lar› geliflmifl, Gabar düflman›n somut hedefi haline gelmifl ve bu vahflice yönelimler birçok arkadafl›m›z›n flehit düflmesiyle sonuçlanm›flt›r. Düflman da kime, neye ve niçin sald›raca¤›n› bilerek hareket etmifl; Gabar’da Ad›l ve Gülbahar yoldafllar›n, tasfiyecilerin alandan çekilmesinden sonra da Besta’da Kurtay ve yine pek çok yoldafl›m›z›n flahadetiyle sonuçlanan çat›flmalar yaflanm›flt›r. Önderlik çizgisine sars›lmaz ba¤l›l›kla Êdi Bese diyerek tüm güçleriyle mücadeleye yüklenen birçok seçkin yoldafl›m›z bu savaflta yaflam›n› yitirmifltir. Elbette düflman da Önderlik ideolojisi ve çizgisinden uzaklaflm›fl bir yaflam ve savafl alan›na yönelme ve orada enerjisini bofla tüketmenin bir anlam› olmad›¤›n› iyi bilmektedir. Çünkü böylesi bir yaflam zaten kendi intihar›n› gerçeklefltirmifl, kendi yenilgisini kendisi haz›rlam›fl demektir. Bu nedenle düflman sald›r›lar› elbette Önderlik çizgisinde yürüyen, onun ideolojisi ve felsefesiyle nefes al›p veren, ya-

ew e. c Tasfiyeci e¤ilim savafl› t›katm›fl ve mücadelesizli¤i meflrulaflt›rm›flt›r

ne t

lant›s›nda belirlenen bir komisyonca soruflturmalar› yürütülmüfl ve platformlar›n›n yap›lmas› karar›na var›lm›flt›r. Ayn› tasfiyeci e¤ilim çerçevesinde yine Munzur Dicle’nin de soruflturmas› gerçeklefltirilmifl ve sonuç olarak platformunun yap›lmas› karar›na ulafl›lm›flt›r. Platformlar birçok alan, de¤iflik cephe ve çal›flma merkezlerinden yaklafl›k olarak 200 arkadafl›n kat›l›m›yla gerçeklefltirilmifltir. Öncelikle 1 Haziran Hamlesiyle birlikte ulafl›lan partileflme karar› sürece müdahale etme ve direniflin yükseltilmesi anlam›n› tafl›rken, bafl›ndan itibaren bu müdahale tasfiyeciler taraf›ndan önlenmek istenmifltir. Tüm bu engelleme giriflimlerine ra¤men hamlesel bir süreç bafllat›lm›fl, fakat tasfiyecilerin tasfiyesinden sonra tasfiyeci e¤ilimin içimizdeki uzant›lar› bu hamleyi ifllemez k›lmak istemifllerdir. Botan sahas›n›n Besta alan›nda a盤a ç›kan savafl ve yaflam çizgisindeki sapma da bu anlamda bu tasfiyecili¤in halen içimizde devam eden biçimi olarak kendisini göstermifltir. Özellikle Dr. Ali flahs›nda a盤a ç›kan bu e¤ilim, 1 Haziran Hamlesini bofla ç›kartma aray›fl›n›n destekçisi biçiminde gerçekleflmifltir. Önderli¤imizin, Özgürlük hareketimizin ve tüm bask›, sindirme ve iflkence politikalar›na ra¤men direnifl çizgisinden geri ad›m atmayan Kürt halk›n›n sergiledi¤i büyük bir direnifli bofla ç›karmak isteyen bu e¤ilim, kimi zaman özgürlük de¤erlerinin anlams›zl›¤›n› dile getirmekten çekinmemifltir. Gelifltirmek istedi¤i savafl anlay›fl›, yaflam ve iliflki tarz›yla özgürlük de¤erlerini hedefleyen ve içini boflaltarak alandaki yap›y› Önderlik ideolojisi, felsefesi ve çizgisinden

uzaklaflt›ran bu tasfiyeci e¤ilim küçümsenmeyecek tahribatlar yaratm›flt›r. Bu tasfiyeci e¤ilimin özellikle Kürdistan’›n kalbi olan Botan’da gelifltirilmek istenmesi bilinçli ve planl› olarak uygulamaya konulan bir amaç tafl›d›¤›n› ortaya koymaktad›r. Kuzey’in tüm öteki alanlara geçifl sahas› ve silahl› direnifl mücadelesinin merkezi olan Botan’da böylesi çizgi karfl›t› bir duruflun ve tasfiyecili¤in gelifltirilmesi, y›llard›r süren tüm sald›r›lar›na karfl›l›k komplonun istenilen düzeyde sonuç alamad›¤› Botan’da, onun bu alan› düflürme hedefine hizmet eden bir durumu ortaya ç›karm›flt›r. Tasfiyecilik taraf›ndan Botan’›n hedef al›nmas› bir yandan Güney’in zay›flat›lmas›, di¤er yandan Ana karargâh›n ifllevsiz k›l›nmas› ve Kuzey’in nefesinin kesilmesi amac›n› tafl›maktad›r. Savafl takti¤ini ve meflru savunma çizgisi konusunda farkl› düflünme ad› alt›nda dayat›lmak istenen fley, özünde mücadelesizli¤i ve teslimiyeti gelifltirmek olmaktad›r.

om

60


Haziran 2008 SERXWEBÛN

“Elbette düflman da Önderlik ideolojisi ve çizgisinden uzaklaflm›fl bir yaflam ve savafl alan›na yönelme ve orada enerjisini bofla tüketmenin bir anlam› olmad›¤›n› iyi bilmektedir. Çünkü böylesi bir yaflam zaten kendi intihar›n› gerçeklefltirmifl, kendi yenilgisini kendisi haz›rlam›fl demektir. Bu nedenle düflman sald›r›lar› elbette Önderlik çizgisine yöneltilecektir”

ne karfl› al›nan tutumlar›n haks›zl›¤›ndan dem vuran bir yaklafl›m içerisinde olmufltur. Önderli¤e ba¤l› oldu¤unu söyledi¤i halde tasfiyeci bir çizgi dayatm›fl, Önderli¤e ba¤l›l›¤›n ölçülerini ve ilkelerini mu¤lâklaflt›ran ve bu flekilde ortama kabul ettirmeye çal›flan bir yaklafl›m sergilemifltir. Gerek savafl taktikleri ve eylemselliklerine, gerekse Botan prati¤ine yönelik duruflunu hümanizmle dile getirmekte, böylelikle hümanizm konusunda derin bir yan›lg›y› yaflamakta, hümanizmi liberalizmin en temel özelli¤i olarak alg›lamakta, esasta devrimci özgürlükçü anlay›fl›n kendisinin hümanist oldu¤unu gerçe¤ini yads›maktad›r. Bugüne kadar yaflanan pratiklerde ortaya ç›kan tasfiyeci kesimler karfl›s›nda tav›rs›z kalmas›n›, hatta onlar›n bir yede¤i konumunu yaflamas›n› da ayn› yan›lg›l› hümanizm anlay›fl› ekseninde ele almakta, bu tasfiyeci kifliliklere tav›r almamas›n› onlar› kazanmay› esas alma tutumuna ba¤lamaktad›r. Di¤er yandan tüm tasfiyeci pratiklerde oldu¤u gibi gerek örgüt yönetimi gerekse yap› içerisinde bölme, parçalama, karfl›tlaflt›rma ve koparma yaklafl›mlar› sergileyip sonuç almak istemifltir. Hem yönetim hem de yap› içinde bölünmeler yaratarak kendisine yandafl bulmaya çal›flm›fl, bu tutumunu platformda da sergilemifltir. Yine HPG 3. Konferans›nda da böylesi bir parçalamay› yaratmaya çal›flm›fl, fakat bunun sonuç almad›¤›n› görünce bu kez de hareketimiz için hayati önem tafl›yan Botan sahas›na yönelmifltir. Botan’› ele geçirmenin tüm gerillay› ele geçirmek olaca¤›n› hesap edip tasfiyeci-provokasyon çizgisini bu saha üzerinden örgütleme ve bu çizgiyi genel örgüte dayatma yaklafl›m›n› sergilemifltir. Ayn› flekilde Dr. Ali sistemin dilini kullanarak özelefltirinin anlams›z ve gereksiz oldu¤unu dile getirmekte ve baz› fleyleri prati¤in a盤a ç›karaca¤›n› savunmaktad›r. Bundan dolay› örgüt içi mücadeleye hiçbir zaman s›cak bakmad›¤›n›, bunun yanl›fl bir yöntem oldu¤una inand›¤›n› söylemekten çekinmemekte ve tasfiyeciler de dahil birçok kifliye karfl› tav›rs›z kal›fl›n› da bununla izah et-

ne te we .c om

flad›¤› her zemini Önderli¤in bir yaflam oca¤›na dönüfltüren mekânlar ve yoldafllara yöneltilecektir. Botan’da yaflanan gerçeklik de bunu çok daha aç›k bir biçimde ortaya koymufltur. Yine Dr. Ali kendi tasfiyeci anlay›fl›na göre yorumlad›¤› meflru savunma çizgisini d›fl sald›r›lara paralel bir çizgi anlay›fl›yla gelifltirmek istemifl, ayn› flekilde partileflme, kad›n özgürlü¤ü ve yaflam ölçüleri ve ilkelerini mu¤lâklaflt›ran bir yaklafl›m içerisine girmifltir. Yeniden yap›lanma çerçevesinde partileflme hamlesini politik-taktik bir yaklafl›m olarak ele alm›fl, esasta bu partileflme hamlesinin o dönemde a盤a ç›kan tasfiyeciprovokatif yaklafl›mlar› geri püskürtmek amac›yla gelifltirilmifl bir hamle olarak de¤erlendirmifltir. Yeniden yap›lanma çerçevesinde partileflmenin çok gerekli olmad›¤›n› ve bu noktada örgütün abart›l› yaklafl›mlar içerisine girdi¤ini belirten bir yaklafl›m ortaya koymufltur. Bunlarla birlikte demokratikleflmeyi ve siyasal süreci tart›flma konusu yapm›fl, siyasal sürecin ilerlememesi ve çözümün geliflmemesinin temel nedenlerinin örgütün eylem anlay›fl›ndan kaynakland›¤›n› iddia etmifltir. 1 Haziran Hamlesinin esasta çözümü t›kat›c› bir rol oynad›¤›n›, savafl ve fliddet ortam›n›n yeniden oluflmas›nda belirleyici oldu¤unu söyleyerek, Özgürlük mücadelesini bofla ç›kartan, yaflanan tüm olumsuz pratiklerin ve çözümsüzlü¤ün suçlusu olarak örgütü gören bir yaklafl›m içerisine girmifltir. Oysaki Önderli¤imizin meflru savunma ve fliddete yönelik perspektifleri çok aç›kt›r. Nereye kadar ve hangi koflullarda meflru savunma hakk›n›n kullan›lmas› gerekti¤ini çok aç›k bir flekilde ortaya koymaktad›r. Önderli¤imiz, “Silahl› meflru savunmayla çözüm arac› olarak devlet amaçl› fliddet aras›ndaki ilkesel fark› çok iyi görmek gerekir... Demokrasiler için di¤er önemli bir eylem sorunu da meflru savunma durumunda nas›l davran›laca¤›na iliflkindir. Meflru savunma ancak iflgal koflullar›nda anlam kazan›r. Bir halk›n üzerinde iflgalci, sömürgeci veya daha de¤iflik bask›c› bir sistem kuruldu¤unda iflgal var demektir. ‹flgali tek bafl›na yabanc› bir güç yapabildi¤i gibi, bazen yar› yar›ya yerli

61

ww

w.

iflbirlikçilerle birlikte de yapabilir. Bu durumda savunma görevi ortaya ç›kar. Hedef iflgali kald›rmak, demokrasiyi kurmakt›r... Meflru savunmay› daha çok halk›n demokratikleflmesini desteklemek, gelifltirmek ve korumak amac›yla örgütlemek ve yürütmek esas olmal›d›r. Hedef olarak bask›c›, savaflç› klikleri al›rken, demokratik çözüm muhataplar›n›n varl›¤›n› da unutmamal›d›r... Meflru savunma hareketi ve örgütlülü¤ünün iflgal ve çözümsüzlükten sorumlu güçleri yürüttükleri haks›z savafl›n sürdürülmezli¤i konusunda ikna edinceye ve demokratik çözüm yoluna çekinceye kadar yo¤unlaflt›r›larak sürdürülmesi mevcut krizden ç›kman›n temel arac› olabilir” belirlemelerinde bulunmaktad›r. Bütün bu çok aç›k ve net olan perspektiflere ra¤men, Dr. Ali baflta Önderli¤imiz olmak üzere tüm özgürlük de¤erlerimizi imha etmeyi amaçlayan yönelimlere karfl› fliddetin gereksizli¤ini vurgulamakta, esas olarak siyasal reformlar›n esas al›nmas› gerekti¤ini belirtmekte ve üstelik tüm bu çizgi karfl›t› duruflunu da Önderli¤i do¤ru anlad›¤›na ba¤lamaktad›r.

Dr. Ali Önderli¤e ba¤l›l›¤›n ölçülerini ve ilkelerini mu¤lâklaflt›rm›flt›r Dr. Ali hem önceki raporlar›nda hem de platforma sundu¤u raporunda herhangi bir özelefltirisel yaklafl›m sergilememifl, tersine daha çok örgütü yarg›layan, soruflturman›n ve kendisi-


SERXWEBÛN Haziran 2008

Dr. Ali kad›n eliyle örgütü ele geçirmeyi amaçlam›flt›r

ww

w.

ne t

Tasfiyeci e¤ilimlerini özelde Besta alan›ndaki arkadafl yap›s› üzerinden hayata geçirmeye çal›flan Dr. Ali kadronun yetersiz ve zay›f yönlerine hitap etmifl, disiplinden ve ideolojik-örgütsel çizgiden uzak bir yap› gerçekli¤ini ortaya ç›karmaya çal›flm›flt›r. Dicle Dr. Ali’ye yönelik bir belirlemesinde “Bireysel istemlere cevap olmas› onu yap› nezdinde de çekici k›l›yordu” diyerek, Dr. Ali’nin esasta hangi sistemin ölçü ve ilkeleriyle örgüt yöneticili¤i yapt›¤›n› çok net bir flekilde ortaya koymufltur. Bu kiflilik yap›y› en iyi anlayan, onlar› koruyan, yap›lan yanl›fl yaklafl›mlara karfl› duran, tav›r sahibi olan tek kifli biçiminde kendisini yans›tarak, yap›n›n duygular›na hitap etmeye ve bu flekilde kendi etraf›nda toplamaya çal›flm›fl, belli ölçüde bunu gerçeklefltirmifltir. Dolay›s›yla Dr. Ali’nin temsil etti¤i çizgi kadroyu Önderlik çizgisi, ideolojisi ve felsefesinden, yine tüm tarihsel toplumsal ve kültürel de¤erlerden koparan bir anlay›fl ve çizgi dayatmas› biçiminde geliflmifltir. Bu durumda Önderlik tarz›, duruflu ve yaklafl›m›ndan uzaklaflan bir kadro yap›s› sistemin geri ölçülerinde bir yaflam anlay›fl›na mahkûm olan, örgütsel mekanizmalar› gerçeklefltirmektense dedikodu kültüründe bo¤ulup kalan ve bunu yaflam tarz› haline getiren bir duruma düflmektedir. Botan prati¤i bunu aç›kça ortaya koymufltur. Bu alanda örgütsel mekanizmalar iflletilmemifl, Önderlik ideolojisi ve felsefesinden uzaklafl›larak dedikodu kültürüne düflülmüfltür. Tasfiyeci çizgi kendi pratikleflmesini kad›n üzerinden gerçeklefltirmeye çal›fl›p kad›n› bir araç olarak kullanm›fl, kad›n eliyle genelde örgütü ele geçirmeyi amaçlam›flt›r. Dr. Ali gerek

Dicle ile olan iliflkisinde gerekse farkl› iliflki tarzlar›nda bunu gerçeklefltirmeye çal›flm›fl, güç ve iktidar iliflkisi ekseninde YJA-STAR ve Özel Kuvvetler arac›l›¤›yla örgütü ele geçirme yaklafl›m› içerisine girmifltir. Çünkü bu kiflilik örgütün en temel özgürlük ilkelerinin kad›n özgürlük ilkelerine dayand›¤›n› çok iyi bilmektedir. Kad›n›n bu konuda yaflad›¤› herhangi bir yan›lg› ve erkekle ortak paydada buluflma Önderlik ve özgürlük çizgisinden uzaklaflt›racak, böylelikle kime ve neye hizmet etti¤i çok net olan sahte bir özgürlük anlay›fl› ortaya ç›kacakt›r. Hâlbuki Önderli¤imizin kad›na iliflkin de¤erlendirmeleri, kad›n özgürlü¤üne biçti¤i anlam ve rol çok aç›k bir flekilde ortaya koymaktad›r ki, kad›n›n özgürlük ölçülerinden uzaklaflt›¤› her ad›m hareketi de özgürlük ölçülerinden uzaklaflt›racakt›r. Önderli¤imiz “Kad›n›n özgürlük düzeyi toplumun özgürlük düzeyini belirler” derken, kad›n özgürlü¤ünün tüm özgürlüklerin temeli oldu¤unu çok aç›k bir flekilde ortaya koymaktad›r. Buna karfl›l›k büyük anlam ve içeri¤e sahip olan aflk ve sevgi kavramlar› içi boflalt›larak, bu kifliliklerin prati¤inde çirkin bir siyasal içeri¤e büründürülüp bir iktidar arac› konumuna düflürülmüfl, aflka ve sevgiye hakaret edilmifltir. Esasta tüm bu yönelimler kad›n özgürlük hareketi üzerinden Önderli¤e ve onun özgürlük yürüyüflüne sald›r›d›r. Önderli¤imiz kendi özgürlük paradigmas›n› ortaya koyarken, tüm çözümleme ve perspektiflerini kad›n özgürlük düzeyi üzerinden belirlemektedir. Önderli¤in üç destans› çal›flmamdan biri dedi¤i kad›n özgürlü¤ü çal›flmas› bu flekilde geriye çekilerek, erke¤in yede¤inde kalan, erke¤e endeksli ve Kad›n kurtulufl ideolojisinden uzaklaflan bir kad›n gerçekli¤i a盤a ç›kar›lmaya çal›fl›lm›flt›r. Dr. Ali bunlar›n tümünü kad›n› anlama, tan›ma, çözmeye çal›flma, kad›n karfl›s›nda sayg›l› olma ad› alt›nda yapm›fl ve kendisini kad›n dostu olarak göstermifltir. Bir nevi demokrat erkek rolüne bürünmüfl ve bir kesim kad›n taraf›ndan bu flekilde ele al›nm›flt›r. Hâlbuki Önderli¤imiz erke¤in kad›nla

dostlu¤unu, “Kad›na en sayg›l›y›m diyen bile, bunu ancak kad›n tutkular›na alet oldu¤u oranda geçerli bir hüküm olarak belirler. Kad›n, cinselli¤i d›fl›nda bir insan dostu olarak günümüzde bile hiçbir erkek taraf›ndan kabul edilemez. Dostluk erkekler aras›nda geçerlidir. Kad›ndan dost demek, ikinci gün cinsel skandal demektir” sözleriyle çok çarp›c› bir flekilde ortaya koymaktad›r. Tüm tarihsel aflamalarda oldu¤u gibi kad›n bu tasfiyeci pratiklerde de yine iktidar› ele geçirme ve güç elde etmenin bir arac› olarak kullan›lmak istenmifltir. Elbette iktidar› ele geçirmek ve Önderlik karfl›t› bir çizgiyi yaflamsallaflt›rmak yine kad›n›n düflürülüflüyle gerçekleflebilecektir.

ew e. c

mektedir. Raporunda “Örgüte sesimi duyuram›yorum” diye yak›nan Dr. Ali, kendi görüfllerinin do¤rulu¤unu savunurken, örgütün yan›lg›lar içerisinde oldu¤unu ifade eden suçlay›c› yaklafl›mlarda bulunmufltur.

om

62

Yanl›fla karfl› mücadele etme yerine yanl›fla tabi olma yaflanm›flt›r

Bu sonuç örgüt yap›s›n›n ideolojik ve felsefi çizgiye hâkim olamamas›ndan, Önderlik çizgisinden uzaklafl›lmas›ndan, bireysel istem ve ç›karlar›n örgütün ve özgürlük de¤erlerinin üstünde tutulmas›ndan ileri gelmektedir. Yaflanan pratikte yap›lan örgüt karfl›tl›¤›n›n yanl›fll›¤›n› ortaya koymak, çizgi mücadelesinin amans›z bir savaflç›s› ve fedaisi olmak yerine, “Yönetim bunu yap›yorsa ben de yapar›m, kimsenin bana kar›flmaya hakk› yok” fleklindeki bir anlay›flla sistemin bile gerisine düflen, tüm ahlaki de¤erlerden uzak bir yaflam anlay›fl› gelifltirilmeye çal›fl›lm›flt›r. Yanl›fla karfl› mücadele etme yerine yanl›fla tabi olma ve onun yürütücülü¤ünün temel araçlar›ndan biri durumuna düflme yaflanm›flt›r. Tüm bunlar da yine liberalizm anlay›fl› çerçevesinde gelifltirilmifl, ahlaki yozlaflma, de¤erler ve ilkelerin dejenere edilmesi ‘hak aray›fl›’ ad›yla maskelenmifltir. Bir k›s›m kadroda “Savafl›p flehit düflüyorsak, iliflki yaflamaya da hakk›m›z vard›r” fleklinde bir yaklafl›mla yaflanan tasfiyeci prati¤e ortak olma anlay›fl› geliflmifltir. Yine Dr. Ali’nin kad›n konusunda ortaya ç›kan temel yaklafl›mlardan birisi de, birçok kad›nla girdi¤i iliflkilenme düzeyini ‘mülklefltirmeme, kad›na mülkiyet


Haziran 2008 SERXWEBÛN

Dicle ald›¤› görevleri hep bir iktidar arac› olarak görmüfltür Yaflanan tasfiyecili¤i, Dr. Ali ve Dicle tasfiyecili¤i olarak adland›rmak gerekmektedir. Çünkü yaflanan tüm pratiklerde Dr. Ali kadar Dicle de rol oynam›fl ve ayn› tasfiyeci prati¤e ortak olmufltur. Bu iliflkide ortaya ç›kan fley, Dicle’nin gücü ve iktidar› ele al›fl biçimi ve bu anlay›flla erke¤e koflmas›d›r. Kendi özgürlük de¤erlerinden ve felsefesinden uzaklaflan bir kad›n elbette erke¤in kölesi ve yede¤i olman›n ötesine geçemeyecektir. Dicle’de de yaflanan budur. Sevgi ve aflk kavramlar› ad› alt›nda hedefledi¤i esas olarak yine iktidard›r. Dicle Dr. Ali’nin düflüncelerini, pratiklerini ve kad›na yaklafl›m›n› bilmesine ra¤men, çok hesapl› ve bilinçli bir tarzda kendisiyle ortak paydalarda buluflup birlikte beraber yürümüfltür. Bu durum Dicle’nin Dr. Ali yoluyla iktidar› hedeflemesinden ileri gelmektedir. Örgütü ele geçirme anlay›fl›yla hareket eden Dr. Ali’de gelecek görme ve kendisini bu gelece¤in içine yerlefltirme yaklafl›m› hâkimdir. Dicle soruflturma boyunca ve platform sürecinde belirli bir özelefltirisel yaklafl›m içerisine girmifl gibi görünse de, özünde çok sinsice ayn› anlay›fl› temsil etmifl ve ortak olmufl, aç›k bir flekilde Dr. Ali’de gelece¤i gördü¤ünü ve iliflkilerinin siyasal içerikli olup iktidar hedefli oldu¤unu kabul etmifltir. Bu durum kad›n›n en derinden köleli¤in kuyusuna düflüflünü gözler önüne sermekte, iktidara bulaflan kad›n›n ne denli çirkefleflece¤ini ve kendi öz de¤erlerinden uzaklaflaca¤›n› ortaya koymaktad›r. Dicle kiflili¤inin her zaman için örgütün zay›f dönemlerinde boflluklardan yararlanarak öne ç›kt›¤› iyi bilinmektedir. Gulan arkadafl›n flahadeti gibi birçok olayda ismi geçmesine ra¤men, sonras›nda hep olaylar›n içinden s›yr›lan, tam olarak netleflmeyen ve hep mu¤lâk kalan bir durufla sahip olmufltur. Emeksiz büyüme, en üst düzeyde görev alma, ald›¤› görevleri hep bir iktidar arac› olarak görme yaklafl›m› her zaman için belirgin olan bir durufl biçiminde Dicle’de kendini göstermifl, en son platformunda da bu durum çok

aç›k bir flekilde ortaya ç›km›flt›r. T›pk› Dr. Ali gibi, Ana karargah’ta yer ald›¤› süreç içerisinde Ana karargâh’›n zay›fl›klar›ndan yararlanm›fl, ayn› anlay›flla yetki ve göreve yaklafl›m› yine iktidara koflma biçiminde kendini göstermifltir. Dicle’nin kiflilik olarak yo¤un bir politik kurnazl›¤a sahip oldu¤u, gerek yaflad›¤› son tasfiyeci pratikte gerekse daha önceki pratiklerinde örgüt mekanizmalar›n›n zay›flat›ld›¤› veya ifllemedi¤i durumlarda bundan yararlanarak kendine yaflam alanlar› oluflturdu¤u çok aç›k bir flekilde ortaya ç›km›flt›r. Yap›lan tüm de¤erlendirmelerde de Dicle’nin maneviyats›z ve ruhsuz kiflili¤ine vurgu yap›lm›fl, bunun bir özgürlük militan›yla özdefllefltirilemeyece¤i vurgulanm›flt›r. Elbette Dicle’nin gerek tasfiyeci pratikte a盤a ç›kan durumu, gerekse daha önceki süreçlerdeki duruflu kad›n özgürlü¤üne ve Önderlik ideolojisine olan yaklafl›m›n› çok net bir flekilde ortaya koymufltur. Kad›n özgürlük hareketinin bir yöneticisi olarak özgürlük çizgisinin yaflamsallaflt›r›lmas›ndan birinci düzeyden sorumlu birisinin kendi denetimindeki yap›ya bu yaflam duruflu ve e¤ilimleriyle yön vermesi mümkün olmayacakt›r. En son yaflanan Besta prati¤i de bunu çok aç›k bir flekilde ortaya koymufltur. Kad›na güven duymayan, kendi cinsini sevmeyen, onu güç olarak görmeyen, onunla ortak paydalarda buluflmaktan ziyade erke¤e koflmay› tercih eden bir kad›n›n kad›n özünü tafl›yamayaca¤› ve özgürlü¤ün öncülü¤ünü yapamayaca¤› da çok iyi bilinmektedir. Sürekli olarak üstte kalan, kendi cinsini hor gören bir kad›n›n gerçek anlamda kad›n özünden de bahsedilemeyece¤i bir gerçektir. Bu tür yaklafl›mlar iktidarc›, devletçi ve cinsiyetçi sistemin tüm topluma ve kad›na afl›lam›fl oldu¤u zihniyetin bir ürünü olmaktad›r. Ayn› flekilde erkekle uzlaflma, onun eril iktidar sisteminin bir arac› ve uygulayan› olmak da ulafl›lmas› hedeflenen kad›n özüyle ve özgürlük anlay›fl›yla örtüflemeyecek bir durumdur. Dicle yazd›¤› raporlarda da Dr. Ali’ye olan yak›nlaflmas›n› kad›na karfl› güvensizli¤iyle izah etmekte, 7. Kongre ve en son 5. Kad›n Kongresinde yaflananlardan sonra bir k›r›lmay› yaflad›¤›n›,

ne te we .c om

anlay›fl› temelinde yaklaflmama’ biçiminde ortaya koymas› olmufltur. Bu anlay›fl çerçevesinde birden fazla kad›nla iliflki gelifltirme ve onlar› kendi iktidar arzusunun bir arac› olarak kullanma yaklafl›m›n› ‘kad›n› mülklefltirme anlay›fl›m yok’ fleklinde ortaya koymaktad›r. Hâlbuki en geri, en köleci sistemlerin dahi belirli bir ahlak ve iliflki anlay›fl› bulunmaktad›r. Liberalizmin dahi kendi içinde bir ahlak anlay›fl› vard›r. ‘Kad›n› mülk olarak görmeme’ ad› alt›nda birden fazla kad›nla iliflki gelifltirme ve bunu iliflkide oldu¤u kad›na kabul ettirme en gericisinden bir zihniyeti, yine en gerisinden bir köleli¤i, gerçek anlamda ahlaki de¤erlerden kopuflu, en kötüsünden dibe vuruflu ifade etmektedir. Bu hiçbir toplumsal gerçekli¤in kabul edemeyece¤i bir iliflki ve ahlak anlay›fl› olmaktad›r.

63

Postmodernizmin içimize s›zan anlay›fllar› olarak boy vermekte

ww

w.

Çok aç›k bir flekilde ortaya ç›kt›¤› gibi, tüm bu ahlaki yozluk ve de¤erden düflme, postmodernizmin günümüz dünyas›nda bireyler ve toplumlara empoze etmek istedi¤i felsefeden kaynaklanmaktad›r. Ba¤lanacak hiçbir de¤er tan›mama, hiçbir ahlaki anlay›fla sahip olmama, her fley anlams›z görme, anlams›zl›k kuyusunda debelenen bireyin sistemin basit birer difllisi olman›n ötesine geçememesi, gelece¤e umut ve inanc›n yitirilmesi, süreklili¤in kaybedilmesi, her fleyin birbirinden kopuk olarak alg›lanmas›, özgürlü¤ün en basit yaflam aray›fllar› düzeyine indirgenmesi postmodern yaflam anlay›fl›n› ifade etmektedir. Bu pratikler postmodernizmin içimize s›zan anlay›fllar› olarak boy vermekte ve kendini bu tür tasfiyeci pratiklerde yaflatmaktad›r. Bunlar›n a盤a ç›kmas›nda ve bu denli kendini dayatmas›nda yetersiz kadro duruflunun da büyük pay› bulunmaktad›r. Örgütsel refleksin zay›flamas›, ideoloji ve örgütsel çizgi karfl›s›nda kendini sorgulamama, ideolojiyi ve felsefeyi yeni paradigma ekseninde tam olarak içsellefltirmeme ve derinleflmeme, yaflanan pratikleri do¤rudan ya da dolayl› biçimde beslemifltir.


SERXWEBÛN Haziran 2008

w.

ne t

bu durumun kendisinde savrulma ve güçsüzleflmeye yol açt›¤›n› dile getirmektedir. Kad›n hareketini zay›f gördü¤ü noktada bunu aflacak bir çizgisel durufl ve pratik çaba göstermek yerine, erkek egemenlikli yaklafl›ma yönelmek ve geleneksel s›n›rlarda bir teslimiyet yaflamak Dicle’nin önceliklerini ortaya koymufltur. Bu da gösteriyor ki, Dicle gerek kad›n özgürlü¤üne gerekse onun temelini oluflturan Önderlik ideolojisi, çizgisi ve ilkelerine karfl› dönemsel bir yaklafl›m içerisindedir. ‹deolojik ilke ve çizgiyi sürekli ve ak›flkan bir anlay›flla ele almaktan ziyade, tasfiyeci e¤ilimlerin bafl gösterdi¤i dönemlerde bir inançs›zl›¤› ve umutsuzlu¤u yaflamakta, böylelikle kendi öz de¤erlerinden koparak erke¤e koflmay› tercih etmektedir. Erke¤e koflmay› da en düflürücü ve Dr. Ali’nin teorize etti¤i ‘mülklefltirmeme’ anlay›fl› çerçevesinde kabul ederek, özünde ise iktidar› hedefleyerek, en gerisinden bir toplum ve kad›n›n›n bile kabul edemeyece¤i bir iliflki ve yaflam anlay›fl›n›n içine girebilmektedir.

man›n bu iki alan üzerinde gerçeklefltiremedi¤i yönelimleri, böylesi bir iliflki a¤› ve çizgisi gerçeklefltirmifltir. Dicle’nin yapt›¤› aç›ktan a盤a Önderli¤in ve örgütün mücadele etti¤i tüm hususlar› yaflamsallaflt›rma faaliyetidir. Dicle’nin bu yaflam ve iliflki tarz›na yönelmesi, Dr. Ali’nin önceki pratiklerini bilmesine ra¤men bunu kabul etmesi, kendi cinsini de kullan›ma aç›k hale getirmesi ve bunu normallefltirmesi özgürlük ölçülerini tersyüz etmesi anlam›n› tafl›maktad›r. Bu durum ayn› zamanda mülkleflmeyi ve mülklefltirmeyi daha derin yaflaman›n da ifadesi olmaktad›r. Besta çevresindeki yap›ya bu yaflam anlay›fl›n› kabul ettirmeye çal›flan Dicle, yaflad›klar›n› paylaflarak tasfiyeci çizgiyi meflrulaflt›rma ve bu çizgiyi benimseyip uygulayan kesimlerle kendi çevresini oluflturma prati¤ini yürütmüfltür. Nuda arkadafl, Dr. Ali ve Dicle’nin durufllar›, uygulad›klar› pratikler ve tarzlar›yla yaflanan tasfiyeci prati¤e yönelik çok aç›k bir elefltiri ve görüfllerini örgüte gönderdi¤i raporunda ortaya koymufltur. Kutsall›k Ad›l yoldafllar flahs›nda Önderlik çizgisi olarak yaflamsallafl›rken, lanet Dicle ve Dr. Ali flahs›nda ortaya ç›kan ihanet çizgisinde somutlaflmaktad›r. fiunu çok iyi bilince ç›karmam›z gerekmektedir: Yaflanan her tür tasfiyeci pratik Önderli¤e, flehitlere, halka, örgüte ve bir bütün olarak özgürlük de¤erlerimize ihaneti ifade etmektedir. ‹hanet yaln›zca fiziki kopufl de¤ildir; öz de¤erlerden kopma ve Önderlik çizgisine ters düflme, düflmandan daha fazla çizgiye karfl› savaflma ve bofla ç›karma yaklafl›m› da ihaneti anlatmaktad›r. Her ihanet öncelikle kendine ihanettir. Tasfiyeci kifliliklerde a盤a ç›kan bu düflüfl, her zaman için öncelikle kendilerine olan ihanetle kendini göstermektedir. Dr. Ali’yle birlikte gerillay› üreten de¤il çürüten bir yaflam ve düflünce sistemi gelifltirilmifl, bunun sonucunda birçok kayb›n yaflanmas›na yol aç›lm›flt›r. Besta alan›nda birçok arkadafl›n gönderdi¤i bilgilendirme raporlar›nda, birçok arkadafl›n yaflanan pratikleri kabul etmeyip intiharvari bir flekilde düflmanla çarp›flmaya girdikleri ve bu flekilde flehit düfltükleri belirtilmektedir. Yine

ww

‹hanet yaln›zca fiziki kopufl de¤ildir

Dicle’nin Ana karargâh sürecinde bafllad›¤› iliflkisini Botan alan›nda devam ettirmesi, onun iliflkisinin siyasal içeri¤ini de ele vermektedir. Her iki alan da gerilla hareketinin merkezi konumundad›r. Biri beyin konumunu, di¤eri ise en ileri düzeyde pratik sahas›n› oluflturmaktad›r. Bu iki yerde böylesi bir e¤ilimin yaflatt›r›lmas›, do¤rudan do¤ruya bir tasfiye hareketi ve en önemli iki merkezi bofla ç›kartma giriflimidir. Düfl-

bu raporlarda kuflkulu flahadetlerin oldu¤una yönelik iddialar da bulunmaktad›r. Elbette moralsiz ve güvensiz bir yap›n›n eyleme yönelmesi ve yönelse bile çat›flmalarda avantajl› bir konuma gelmesi zordur. Besta alan›nda yaflanan pratikler ve iliflkilerden dolay› tepki duyan birçok arkadaflta kendini b›rakma, hareket tarz›na dikkat etmeme gibi yaklafl›mlar›n geliflti¤i ve bu flekilde kay›plar›n verildi¤i a盤a ç›km›flt›r. Dicle’nin savafl ve eylem taktikleri konusunda Dr. Ali’nin görüfllerini destekledi¤i, Besta alan›nda güç azaltmas› ve alandaki savaflç› yap›s›n› en asgari düzeye indirmeye yönelik çabalar› ve uygulamalar›nda da kendisini göstermifltir. Yine baz› toplant›larda Dicle’nin dolayl› olarak Dr. Ali’nin Önderlik karfl›t› çizgisini dillendirdi¤i ve bunlar› teorize etti¤i a盤a ç›km›flt›r.

ew e. c

“Kad›na güven duymayan, kendi cinsini sevmeyen, onu güç olarak görmeyen, onunla ortak paydalarda buluflmaktan ziyade erke¤e koflmay› tercih eden bir kad›n›n kad›n özünü tafl›yamayaca¤› ve özgürlü¤ün öncülü¤ünü yapamayaca¤› da çok iyi bilinmektedir. Sürekli kendi cinsini hor gören kad›n›n gerçek anlamda kad›n özünden de bahsedemeyece¤i bir gerçektir”

om

64

Munzur çeteci tarzda bir örgütlenmeyi gerçeklefltirmifltir

Di¤er yandan tüm bu pratikler içerisinde yer alan, tasfiyecili¤e ortak olan ve zemin sunan bir di¤er yaklafl›m da Munzur Dicle flahs›nda a盤a ç›km›flt›r. Munzur tüm çizgi d›fl› yaklafl›m ve uygulamalar› destekleyen, ona birebir tabi olan, di¤er yandan dedikoduculu¤u gelifltiren, bu konuda gerek Besta alan›nda gerekse gitti¤i tüm alanlarda örgüt ölçü ve ilkelerini mu¤lâklaflt›ran bir durufl içerisine girmifltir. Bir örgüt kadrosunun içinde olmas› gereken en temel özelliklerin d›fl›nda bir durufl ve yaklafl›mla dedikodu kültürünü yayma, bilinçli bir flekilde k›flk›rtma ve teflhir politikas›n› yürütme ve bu tasfiyeci çizginin en önde yürütücülü¤üne soyunma durumu yaflanm›flt›r. Munzur ahlaks›z, özgürlük ölçü ve ilkelerinden tamamen kopuk, kad›n-erkek iliflkilerinde en düflkün biçimde hareket eden bir duruflu tüm alanda yayg›nlaflt›rmaya çal›flm›fl, Dr. Ali ve Dicle’nin sözcülü¤ünü ve pratik uygulay›c›l›¤›n› yapm›flt›r. Bir yandan yaflanan pratikleri teflhir eden, dedikodusunu yapan, di¤er yandan kendisiyle paylafl›ld›kça prati¤e ortak olan en kötü konumunu ifade edebilecek biçimde arabuluculu¤a soyunan bir durufl sergilemifltir.


Haziran 2008 SERXWEBÛN yönelim çok bilinçli bir flekilde gelifltirilmektedir. Bu alanlarda tasfiyecili¤in kazanaca¤› hâkimiyet geneli de etkileyece¤inden, örgütsel ve ideolojik mücadeleyi de sakat b›rakacakt›r. Çünkü günümüz bilim-teknik ça¤›nda tüm ideolojik mücadeleler daha çok medya-bas›n üzerinden yürütülmektedir. ‹deolojiler ve ideolojik mücadeleler daha çok medya-bas›n üzerinden gelifltirilmekte, yayg›nlaflt›r›lmaktad›r. Bu nedenle bu alana bu denli sald›r›n›n gelifltirilmesi de oldukça anlafl›l›r olmaktad›r. Buna karfl› duyarl› olmak, ideolojik çizgi hâkimiyetini gelifltirmek ve çizgi karfl›t› geliflen yönelimlere karfl› mücadele etmek önemlidir. Ayr›ca bas›n çal›flmalar›na al›nacak bireylerin seçimine de daha dikkat edilmesi gerekti¤i a盤a ç›km›flt›r. Bu anlamda Munzur flahs›nda a盤a ç›kan durum, düflman›n topyekûn sald›r›lar›na ortak olmak ve onun bir uzant›s› biçiminde çal›flmakt›r. Topyekûn imha konseptinin en önemli amaçlar›ndan biri de yönetimi ele geçirmedir. Munzur da esasta bu çizgiyi esas alarak hareket etmifl, bu konseptin bir uzant›s› biçiminde örgüt yönetiminde zay›f gördü¤ü yönler üzerinden bir örgütlenme gerçeklefltirmeye çal›flm›fl ve Besta prati¤inde bunu aç›kça sergilemifltir. Son olarak bu durumu deflifre edilip baflar›l› olamayaca¤›n› anlay›nca platformdan sonra kaçm›flt›r.

ti¤ini ortaya ç›karmaktad›r. Platformlar›n sonunda ad› geçen üç kifliden her biri hakk›nda belirli kararlara ulafl›l›p önemli bir militan durufl ve tav›r geliflmifltir. Bu temelde Dr. Ali ve Dicle için iki y›ll›k bir süre örgüt üyeli¤inden ihraç etme ve iki y›l emek süreci karar› al›nm›fl, iki y›l sonra durumlar›n›n yeniden örgüt taraf›ndan de¤erlendirilmesi kararlaflt›r›lm›flt›r. Ayr›ca Dicle’nin Gulan arkadafl›n flahadeti gibi konularda soruflturmas›n›n derinlefltirilerek sürdürülmesi karar›na var›lm›flt›r. Munzur’un platformunda ise HPG üyeli¤inin bir y›l dondurulmas›, bir y›ll›k emek süreci, hakk›ndaki soruflturman›n derinlefltirilmesi, bir y›l sonra raporunun HPG’de de¤erlendirilmesi, suç konumu devam ederse askeri mahkemeye sevk edilmesi, alt› ay tecritte kalmas› ve bir y›l bayan arkadafllarla konuflmamas›, bas›n çal›flmalar›nda yer almamas› ve bir savaflç› olarak savafl sahas›na gönderilmesi kararlar› al›nm›flt›r. Yine Munzur’un soruflturmas›yla ba¤lant›l› olarak, onunla iliflki içinde olan ve Munzur’da ideoloji ve örgüt karfl›t› notlar› bulunan sekiz arkadafl hakk›nda soruflturma aç›lmas› ve baz› arkadafllar›n da süresiz bas›ndan uzaklaflt›r›lmas› karar›na ulafl›lm›flt›r. PKK gerçekli¤inde sorgulama ve yarg›lama oldukça önemlidir. Burada bir süredir yerine getirdi¤imiz fley de bu temelde PKK gerçekli¤i ve PKK adaletinin yerine getirilmesidir. Dr. Ali’yi, Dicle’yi ve Munzur’u sorgulad›k ve sonuçta bir karara ulaflt›k. Bunlar›n anlay›fllar›n›, dayatmalar›n›, çeteciliklerini, ajanl›klar›n›, lümpenliklerini, iflbirlikçiliklerini ve provokasyonlar›n› çok net bir biçimde ortaya ç›kar›p mahkûm ettik. Bu, PKK adaletinin yerine getirilmesidir. PKK hareketinde, Apocu harekette bozgunculuk, yanl›fll›k ve suç hiçbir zaman hesaps›z kalmaz; ne zaman olursa olsun mutlaka hesap sorulur. Çünkü PKK hesap soran bir harekettir. Bunun için PKK hareketi, Apocu hareket adaleti ve insanl›¤› yerine getiren bir harekettir. Bu platformda arkadafllar bu harekette adaletsizli¤in asla kabul edilmedi¤ini gördüler. Belki sorgulama ve yarg›lama zaman›nda yap›lmam›fl olabilir.

ne te we .c om

Duruflu oldukça mu¤lâk olan Munzur’un da yürüttü¤ü tüm pratikleri daha çok bayan arkadafllar üzerinden gelifltirmesi oldukça dikkat çekici bir durum oluflturmaktad›r. Munzur örgütü, örgüt de¤erleri ve ilkelerini tart›flmaya sokan, mu¤lâklaflt›ran ve gelifltirdi¤i iliflki a¤›yla çeteci tarzda bir örgütlenmeyi gerçeklefltiren bir pratik sergilemifltir. ‹deolojik olarak çizgiyi benimsemeyen bir örgütlenmenin içinde yer alm›fl ve bu anlamda da tasfiyeci e¤ilimle birleflmifltir. Mu¤lâklaflt›r›lan özgürlük ilkeleri ekseninde özelde çeflitli bayanlarla tasfiyeci e¤ilimlerini yaflamsallaflt›rm›flt›r. Dr. Ali kiflili¤ine yönelik geliflen demokrat erkek, kad›n dostu tarz›ndaki yan›lg›l› yaklafl›mlar Munzur’un flahs›na yönelik de yaflanm›flt›r. Munzur’un esas iliflki a¤›n› kad›n üzerinden gelifltirmesi bu durumu çok net bir flekilde anlafl›l›r k›lmaktad›r. Ne kendi cinsine ne de karfl› cinse gerçek anlamda yak›n olmayan Munzur, esasta tüm özgürlük ölçülerini tersyüz eden, bu flekilde örgüt yaflam›n› mu¤lâklaflt›ran bir pratik sergilemifltir. Oldukça dikkat çekici, ürkütücü ve bir o kadar da kuflkulu olan baflka bir durum da ço¤unlu¤u bayan arkadafllar taraf›ndan yaz›lm›fl olan yaklafl›k olarak 300 bireysel notu ve yine eline nas›l geçti¤i net olmayan örgütsel gizli bilgi ve dokümanlar› bir arflive dönüfltürüp saklamas›d›r. 2003-2004 tasfiyecili¤inin yo¤un olarak bas›n alan›na sald›rd›¤› iyi bilinmektedir. Munzur’la birlikte a盤a ç›kan bu tasfiyeci e¤ilimi tafl›yan iliflki a¤›n›n da önemli bir kesimi bas›n çal›flmalar›nda yer alan arkadafllardan oluflmaktad›r. Tabii bu durum bas›n çal›flmalar›na yönelik bir güvensizli¤i gelifltirmemeli, yan›lg›l› bir yaklafl›m› a盤a ç›karmamal›d›r. Bugüne kadar bas›n alan›nda çok de¤erli arkadafllar›m›z da yer alm›fl, kimi flehit düflmüfl olup, kimisi de halen çok dürüst bir flekilde çal›flma yürütmektedirler. Her alanda bu e¤ilim sahipleri a盤a ç›kar ve ç›kmaktad›r. Fakat bas›n›n özel olarak hedef al›nmas› elbette ideolojik bir çal›flma sahas› olmas›ndan kaynaklanmaktad›r. Bunun iyi tahlil edilmesi gerekir. ‹deolojik alan çal›flmalar›na

65

ww

w.

Munzur’un duruflu lümpen bir durufltu

Elbette Munzur’un duruflu, kiflili¤i, iliflki tarz› ve kad›na yaklafl›m› tamam›yla tüm de¤erlerin içini boflaltan ve anlams›zlaflt›ran lümpen bir durufltu. Esas olarak sorgulanmas› ve üzerinde durulmas› gereken husus ise, böyle bir kiflili¤in içimizde bu denli genifl bir iliflki a¤›n› oluflturmas›, özelde de bunu kad›n eliyle gerçeklefltirmeye çal›flmas›d›r. Yaflanan tasfiyeci pratikte örgütün ve özgürlü¤ün teminat› olan kad›n› örgütün ve özgürlü¤ün zay›f noktas› konumuna getirme giriflimi ve yine bunun ‘demokrat erkek, kad›n dostu’ anlay›fl›yla yürütülmesi bir kez daha ‘nas›l yaflamal›’ sorusuna yönelmemiz gerek-


SERXWEBÛN Haziran 2008

w.

ww

Yetmezliklerinden ve zay›fl›klar›ndan kurtulabilir ve suçlar›n› affettirebilirler

Bu platformda büyük bir sorgulama yapt›k ve sonucunda da bize lay›k olan bir karara ulaflt›k. Bundan dolay› bu platform hedefine ulaflm›flt›r diyebiliriz. Bu platformda kendi kifliliklerimizi kararlaflt›rd›¤›m›z gibi, hem HPG ve YJA-STAR hem de bütün hareket aç›s›ndan önemli bir kararlaflmaya ulaflt›k. Bu platform HPG ve YJA-STAR için Êdi Bese hamlesini daha çok gelifltirme, derinlefltirme ve hedefine

hofllar›na gidiyordu, belki do¤ru da görüyorlard›; ama bu platformda bunlar›n yanl›fl oldu¤u, do¤ru olmad›¤›, çarp›tma oldu¤u, kendilerine ve harekete lay›k olmad›¤› görüldü. Bunun için bu platform bu arkadafllara hareketle bütünleflme, hareketin yoldafll›¤›na lay›k olma ve yanl›fl anlay›fllar›n› düzeltme imkân›n› vermifltir. E¤er bunu yaparlarsa yine bizim arkadafllar›m›zd›r, kendilerine sayg› duyar›z, kendileriyle yoldafll›¤›m›z› gelifltiririz; ancak e¤er bu platformdan sonra da hala kendilerinde, kendi zay›fl›klar›nda, kirlerinde, düflkünlüklerinde ve çarp›k durufllar›nda ›srar ederlerse günah bizden gitmifltir. Kimse bize bu imkân ve f›rsat verilmedi diyemez. Bu platformun ald›¤› kararlar temelinde öyle üzerlerine gideriz ki, dünyay› kendilerine zindan ederiz. Bunu herkesin çok iyi bilmesi gerekiyor. Art›k kimse kaderimizle, bu halk›n kaderiyle oynamamal›d›r. Hiç kimsenin Önderlikle, Kemal Pir’le, Mazlum Do¤an’la, Zilan’la, Agit’le, Ad›l ile ve yarat›lan de¤erlerle oynama hakk› yoktur. Bu platform bütün bunlar›n tedbirini net bir biçimde alm›flt›r. Ça¤r›m›z bu harekette olup da bu hareketi yaflamayanlarad›r. Nedeni ne olursa olsun, bunlar kendilerini art›k bu gafletten ç›kartmal›d›r. E¤er kendilerini bu gafletten kurtarabilirlerse, belirtti¤imiz gibi bu arkadafllarla hiçbir sorunumuz olamaz. Kendileri yine yoldafllar›m›zd›rlar, kendileri için ölüme bile haz›r›z. Bu hareket bir fedai hareketidir. Bu harekette fedaili¤in d›fl›nda hiçbir fley yaflanamaz. Buras› al›m sat›m yeri de¤ildir. Biz ne kimseyi sat›n al›yoruz ne de sat›yoruz. Buras› tutku düzeyinde özgürlü¤ü yaflama yeridir; Agit’lerin, kahramanlar›n yeridir, fedailerin yeridir. Harekete kat›lmak için gelen herkes böyle bir yere geldi¤ini bilmek zorundad›r. E¤er baz›lar› bu hareketi böyle anlamam›fl veya yanl›fl anlam›fllarsa baflka bir yere gidebilirler. Ama e¤er Apocu harekete geldiklerini söylüyorlarsa, fedaili¤e geldiklerini ve özgürlü¤ün militan› olduklar›n› söylüyorsa, o zaman bu militanl›¤› her yönüyle yaflamak durumundad›rlar. Bu flartt›r. Kimse bu harekete geldi¤i andaki konumuyla duramaz ve yaflayamaz.

ew e. c

ulaflt›rma aç›s›ndan önemli bir ad›m olmufltur. Bu platformla birlikte nelerin bize ait olmad›¤›n›, nelerin bizi geriye çekip baflar›s›zl›¤a u¤ratt›¤›n›, nelerin bu hareketin gerçekli¤inden uzak oldu¤unu kavray›p bir düzeltme hareketine geçebilece¤iz. Bu sonuçla daha iyi bir sorgulama ve yarg›lamay› gerçeklefltirecek bir düzeye ulaflt›k ve kendimizde bu gücü yakalad›k. Herkesten önce bu platforma kat›lan arkadafllar buradan ç›kan sonuçlar› HPG’de ve YJA-STAR’da yerine getirebilmek için onlar› öncelikle kendilerinde gerçeklefltireceklerdir. Buna ba¤l› olarak HPG ve YJA-STAR da bu sonuçlar›n ›fl›¤›nda gerekli düzeltmeleri zaman geçirmeden yapacakt›r. E¤er bu platforma kat›lan arkadafllar buradan ç›kan sonuçlar› kendilerine mal eder ve kendilerini burada gelifltirilen düzeye ulaflt›r›rlarsa, o zaman hem HPG ve YJA-STAR’da hem de genel harekette rollerini oynayabilirler. Kuflkusuz bu arkadafllar›m›z›n böyle bir görevleri vard›r. Bu platform gereklerini baflar›yla yerine getirebilmemiz için hepimize böyle bir görev yüklüyor. Hem HPG’de, hem YJA-STAR’da, hem de hareketin genelinde bu platforma kat›lan ve kat›lmayan tüm arkadafllar, bilerek ya da bilmeyerek belki bu çeteci anlay›fl›n, bu tasfiyeci-provokasyon e¤iliminin etkisi alt›na girmifl olabilirler. Belki bu anlay›fla, bu çizgiye hizmet etmifl olabilirler, belki kendilerinde birçok fley kaybedilmifl olabilir. Kendilerinden kaynaklanan nedenlerle örgüte ve halka birçok fley kaybettirmifl olabilirler. Fakat o arkadafllar bu platformun kendilerine sundu¤u imkânlarla kendilerini ortaya ç›kan düzeye ulaflt›rabilir; yetmezliklerinden ve zay›fl›klar›ndan kurtulabilir ve suçlar›n› affettirebilirler. Bu arkadafllar bu platformla bu imkân› yakalad›lar. Bu büyük bir imkând›r. E¤er dürüstlerse, vicdan sahibiyseler, bu platformun geldi¤i düzeyi ve ortaya ç›kard›¤› sonuçlar› kendileri için esas al›p kendilerini hareketle bütünlefltirerek bir ç›k›fl yapabilirler. Onlar için do¤ru olan budur. Belki flimdiye kadar kendilerini kand›r›yorlard›, belki gerçe¤i tam bilmiyorlard›, belki baz› fleyler

ne t

Ancak bu durum adaletin yerine gelmeyece¤i anlam›na gelmez. Onlar›n flahs›nda bu harekete ait olmayan ne varsa onlar› ortaya ç›kar›p mahkûm ettik. Burada sorgulanan ve yarg›lanan yaln›zca onlar de¤ildi. Onlar›n flahs›nda bizi geriye çeken, mecalsiz b›rakan, ilerlemeden ve baflarmadan al›koyan düflmana hizmet eden ne varsa yarg›lay›p mahkûm ettik. Hareketimizde nas›l Haki, Mazlum, Hayri, Kemal, Agit, Zilan, Beritan, Ad›l gibi insanl›¤›n en soylu örneklerinin yan› s›ra Dr. Ali, Dicle ve Munzur gibi kiflilikler de ç›km›flt›r. Önderli¤imiz ve Agit’lerimiz her zaman güç kayna¤›m›z, buna karfl›l›k Dr. Ali ve Dicle gibiler ise her zaman ay›b›m›z olmufltur. Hareketimiz bu ay›plar› her zaman kendimizi onlardan ar›nd›rman›n gerekçesi olarak de¤erlendirmifltir. Bu da bu hareketin bir gerçekli¤idir. E¤er bir hareket hem kahramanl›¤› kendine güç yapar, hem de ay›plar›ndan ar›narak kendini güç haline getirirse, o hareket hiçbir zaman yenilmez, kimse o hareketin geliflimi ve baflar›s›n›n önünü tutamaz. Apocu Hareketin bir gerçekli¤i ve gücü de buradad›r. Böyle bir harekette ortaya ç›kan Dr. Ali ve Dicle gibi kiflilikler bizim için yüzkaras› ve utanç vesilesidir. Bu platformdan ortaya ç›karmam›z gereken sonuçlardan bir de bu yüzkaral›klar›n› ve ay›plar› kendi ortam›m›zda bar›nd›rmama ve böyle bir ay›b› bir daha yaflamamak için gerekli bütün tedbirleri almad›r. Ç›karmam›z gereken büyük derslerden biri de budur.

om

66


Haziran 2008 SERXWEBÛN hem de d›fla dönük yeni bir hamle bafllat›yoruz. Tüm arkadafllar›n flunu iyi bilmeleri gerekiyor: Bu platformdaki sorgulamalar ve yarg›lamalar yeni haz›rlanan bu hamlenin temelini oluflturacak, onun ç›k›fl›n› ifade edecektir. Haz›rlad›¤›m›z hamle bu ç›k›flla gerçekleflecektir. Bunun için oldukça önemlidir. Bu platformda ortaya ç›kan sonuçlar› hem HPG’de, hem YJASTAR’da, hem de bütün hareketin genelinde yerine getirecek olanlar herkesten önce bu platforma kat›lan arkadafllard›r. Bundan dolay› bu sonuçlar ›fl›¤›nda kendimizi derinlefltirmeliyiz ki, bu görevi yerine getirebilelim. Tabii bu platforma kat›lan arkadafllar HPG’nin üyeleri, komutanlar› ve savaflç›lar›d›r. Bu arkadafllar›m›z bu platformda ortaya ç›kan sonuçlar› öncelikle HPG ve YJA-STAR’da yerine getirmelidirler ki, tüm harekette de yerine getirilebilmifl olsun. HPG ve YJASTAR Önderlik çizgisinin en sa¤lam gücüdür, onlar bu çizginin sigortas› ve koruyucu gücüdür. Önderlik çizgisini koruyacak olan HPG’dir, YJA-STAR’d›r. Çizgiyi koruma görevi, bütün kurumlar›m›zdan önce HPG’nin ve YJASTAR’›n görevidir. HPG ve YJA-STAR çizgiyi korursa, bütün kurumlar›m›z› ve bütün kadrolar›m›z› çizgiye çekebilir. Yani HPG’nin ve YJA-STAR’›n görevi, herkesi çizgiye çekmektir, yola getirmektir, imana getirmektir. Çizgiden ç›kanlara, imandan ç›kanlara, z›nd›kl›¤› kendisi için esas alanlara adaletin k›l›c›n› göstermektir. E¤er HPG ve YJA-STAR bu rollerini iyi anlar ve yerine getirirlerse, iflte o zaman Önderli¤in gücü olurlar. O zaman bu çal›flma Önderli¤in destans› çal›flmas› olur. Bu platformda hepimiz hareketin ideolojisi, felsefesi, örgüt tarz›, üslubu, temposu, ölçüsü, ahlak› ve kültürü esas al›nmad›¤›nda bu hareketin bafl›na nelerin gelebilece¤ini, çetelerin nas›l ortaya ç›kabildi¤ini, ajanlar›n nas›l ortaya ç›k›p her fleyle oynayabildiklerini, gelece¤imiz ve yaflam›m›zla nas›l oynand›¤›n› gördük. Bunlar da net bir biçimde ortaya ç›kt›. ‹deolojinin ve örgütün oldu¤u yerde bozguncu tasfiyeciler ortaya ç›kmaz ve tasfiyeler yaflanmaz, provokasyonlar ortaya ç›k-

maz. Örgütün ve ideolojinin olmad›¤› ya da zay›f oldu¤u yerde her türlü olumsuzluk ortaya ç›kar ve orada her fley yaflan›r. Bu platformdan çok net bir biçimde ç›kartaca¤›m›z sonuçlardan bir tanesi de budur. ‹flte Dr. Ali, Dicle ve Munzur gibi bozguncular ve y›k›c›lar o kadar tahribat yaratt›lar, o kadar yaflam› bozdular, o kadar flahadetlere neden oldular. Bunlar neden ortaya ç›kt›? Bunlar ideolojik savafl›n ve çizgi mücadelesinin zay›f kalmas›ndan yararlanarak ortaya ç›kt›lar; bunun sonucunda bize bu tahribatlar› ve bu flahadetleri yaflatt›lar. E¤er biz bir daha böyle durumlar› yaflamak istemiyorsak, ideolojik örgütsel mücadeleyi kendimizde ve yoldafl›m›zda gelifltirip güçlendirmek zorunday›z. Bir daha bizimle oynanmas›na izin vermemeliyiz. Hareketimizle ve onun de¤erleriyle oynayanlar ortaya ç›karsa, o zaman onlar›n da her fleyiyle oynan›r. Nitekim baz›lar› her fleyle oynuyorlar. Hâlbuki buna cesaret etmemeleri gerekir. E¤er buna cesaret edebiliyorlarsa, bu cesareti bizim yetersiz devrimcili¤imizden al›yorlar. Bu platform bizim için Apocu militanl›¤›n yolunu sonuna kadar açt›. Bu platformdan sonra art›k hiç kimse önünün kapat›ld›¤›n› söyleyemez. Kimse bilmiyordum, imkân ve ortam yoktu diyemez. Bu platform arkadafllar›n Apocu militanl›k yapabilmeleri için ne gerekiyorsa verdi. Bundan dolay› Apocu militan ayaklar› üzerinde durmaktad›r ve militanl›¤›n› yapacakt›r. HPG ve YJA-STAR, kendi ortam›nda militanl›k d›fl›ndaki hiçbir fleyin yaflamas›na izin vermeyecektir. Belki arkadafllar bugüne kadar baz› fleyleri kendileri için gerekçe yapabiliyorlard›. Ancak bu gerekçelerin hepsi bu platformla ortadan kald›r›ld›. Bu platform herkesi militanl›k çizgisine çekecektir. Çünkü bunun imkânlar›n› yaratm›fl, büyük bir pratikleflmeyi gerçeklefltirebilmek için her yönüyle büyük bir kararlaflma ve netleflmeyi ortaya ç›karm›flt›r. Militan art›k bu esaslar temelinde ad›m atacak; bununla Önderli¤in, halk›n ve örgütün istemlerini yerine getirmifl olacak ve beklentilerine karfl›l›k verecektir. Bütün enerjisi-

w.

ne te we .c om

Birçok arkadafl gibi belki biz de kendi halimizle PKK’de militanl›k yapmak istedik. Ancak Önderlik “Ya PKK gerçe¤inde bir militan olacaks›n ya da PKK içinde kalmayacaks›n” dedi. PKK militanl›¤›n›n gereklili¤ini bu kadar net belirtti. Bundan dolay› bütün arkadafllara flunu söylüyoruz: Ya PKK gerçe¤inde militanl›k yapacaks›n›z ya da PKK’de kalmayacaks›n›z! PKK gerçe¤inde ›srar etmeyenleri kesinlikle ajan ilan edece¤iz. Militanl›k yapmak d›fl›nda kimsenin PKK ortam›nda bir yeri ve ifli yoktur. Mademki PKK gerçe¤ine kat›lm›fllard›r, o zaman PKK gerçe¤inde çal›flma yürüteceklerdir. PKK gerçe¤inin ne oldu¤u bu platformla her yönüyle netlik kazanm›flt›r. PKK gerçe¤inin ne oldu¤u, neyin PKK’ye karfl› oldu¤u, neyin düflmana ve sömürgecilere hizmet etti¤i çok net bir biçimde ortaya ç›km›flt›r. Bundan dolay› bu platformun sonucunda her arkadafl›m›z partileflmede ve özgürlük yürüyüflünde büyük ad›mlar atabilmek, bunun da ötesinde yar›n bir Dicle ve Dr. Ali gibi olmamak için sorgulamalar›n› güçlü yapmak durumundad›r. Kimse “Bunlar benden uzakt›rlar” demesin. Belki kiflinin niyeti budur, ama bu sadece bir niyettir. E¤er bu hareketin içinde bu hareketin esaslar› do¤rultusunda bu platformdan ç›kan sonuçlarla kendimizi güçlü bir sorgulama ve yarg›lamaya tabi tutmazsak, yar›n biz de bir Dr. Ali, bir Dicle olup ç›kabiliriz. Hem kendi bafl›m›za, hem arkadafllar›m›z›n bafl›na, hem de Önderli¤in, halk›n, hareketin ve insanl›¤›n bafl›na bela oluruz. Ç›kartaca¤›m›z önemli derslerden biri de budur.

67

ww

Örgütün zay›f oldu¤u yerde her türlü olumsuzluk ortaya ç›kar

Bu platformun sonuçlar›n› bütün harekete ulaflt›raca¤›z. Burada sorgulay›p yarg›lad›¤›m›z hususlar ve ald›¤›m›z kararlar sadece HPG ve YJASTAR’› ba¤lam›yor, tüm hareketimizi ba¤l›yor. Belirtti¤imiz gibi bu ç›k›fl, Êdi Bese hamlesinde yeni bir ç›k›flt›r. Êdi Bese hamlesi bir ç›k›fl yapt›; flimdi bunun üzerinde hem kendi içimize


SERXWEBÛN Haziran 2008

w.

ww

PKK bir suçlular toplulu¤u de¤ildir

Bu platformla birlikte bizde geliflen büyük öfkeyi Botan fiehitlerinin intikamlar›n› almak için en büyük silahlar›m›zdan biri olarak de¤erlendirmeliyiz. Bunu yerine getirdi¤imiz zaman öfkemizin büyüklü¤üne, de¤erlendirmelerimize ve kararlar›m›za sahip ç›kt›¤›m›z› gösterebiliriz. Bu kadar de¤erlen-

bir yoldafll›kt›r. Bu sözle birbirimizi tan›yaca¤›z, bunun d›fl›nda birbirimizi tan›mayaca¤›z. Kim bunun d›fl›nda hareket ediyorsa onu düflman görece¤iz. Bu esaslar temelinde gelifltirilen provokasyonculuktan, çetecilikten ve bozgunculuktan hesap soraca¤›z; bu mücadelede eksik kalan yanlar› tamamlayaca¤›z. Platforma kat›lan arkadafllar›n yan› s›ra tüm arkadafllarla birlikte büyük bir kararl›l›kla bozgunculu¤u gelifltirenlerin üzerine gidip onlara dünyay› zindan edece¤iz. Yürüyüflümüz bu temelde olmal›d›r. Hem içimizdeki hem de d›flar›daki düflmanlar›m›z Apoculu¤un gücü karfl›s›nda titremeliler ki, bir kez daha umutlanmas›nlar. Êdi Bese Hamlesiyle bu tür umutlar› biraz k›rd›k, bu umutlar›n tamam›n› k›rmak istiyoruz. ‹radelerini tamamen k›rarsak, bunlar ne öyle Önderlikle örgütü ve halk› birbirinden uzaklaflt›rabilirler, ne de sistemlerini içimizde yaflatabilirler, bizi sistemin hizmetine sokabilirler, bizi ihanete çekebilirler. Biz bütün bu imkânlar› oluflturduk. Bundan dolay› bu platform Êdi Bese Hamlesinde daha derin bir ad›m ve yeni hamlenin haz›rlanmas› bak›m›ndan da yeni bir ad›m olacakt›r. HPG’de bu hamleyi bafllatt›k, bu hamleyle HPG cephesinde bunu bafllatt›k. Çünkü hareket Êdi Bese Hamlesi belli bir düzeye ulaflt›. fiimdi de bu düzey üzerinde hareketin geneli aç›s›ndan yeni bir Êdi Bese hamlesinin haz›rl›¤› içerisine girmifltir. Bu ad›m› HPG ve YJA-STAR’da att›k. Bu da HPG ve YJA-STAR’›n bir çizgi gücü oldu¤unu, Apocu çizgide ›srarl› oldu¤unu gösteriyor. Bu esaslar temelinde bütün arkadafllara baflar›lar diliyor, Önder APO’nun gelifltirdi¤i fedaili¤in d›fl›ndaki bir yaflam›n bize haram oldu¤unu bir kez daha belirtiyoruz. Bizim için yaflam fedailiktir, bunun d›fl›nda yaflamak haramd›r.

ew e. c

dirme yapt›¤›m›z ve kararlaflmaya gitti¤imiz halde, bu esaslar temelinde intikam almazsak, üstelik bu intikam› büyük gerçeklefltirmezsek, o zaman biz de Dr. Ali gibi, Dicle gibi, Munzur gibi oluruz, iki yüzlülük yapm›fl oluruz, yalanc› oluruz. PKK’de bundan daha büyük suç olmaz. PKK bir suçlular toplulu¤u de¤ildir. PKK insanl›¤a karfl› ifllenen suçlar›n›n hesab›n› sorma yeridir. PKK sorgulama ve yarg›lama yapan, bu temelde yanl›fll›¤a ve çirkinli¤e karfl› öfke ve kin gelifltiren, zalimden ve haks›zdan hesap soran ve bu biçimiyle sonuca giden bir harekettir. Önderli¤in, Haki’ler, Mazlum’lar, Kemal’ler, Zilan’lar, Beritan’lar, Ad›l’lar›n do¤ru ve sa¤lam yoldafllar› oldu¤umuzu kan›tlamam›z gerekiyor. Bu bizim boynumuzun borcudur. Ne zaman ki borcumuzu yerine getirdik, iflte o zaman Önderli¤in ve flehitlerimizin do¤ru yoldafllar› oldu¤umuzu söyleyebiliriz Do¤ru yoldafllar oldu¤umuza inan›yoruz. Do¤ru yoldafllar olabilmek için bizden ne isteniyorsa tereddütsüz onu yerine getirece¤iz. Buna inanc›m›z güçlüdür. Arkadafllar›n burada gelifltirdikleri de¤erlendirmeler ve ulaflt›¤› kararlaflmalar büyük güven veriyor. Yani yoldafll›kta kusur etmeyece¤iz, yoldafll›¤a asla ters düflmeyece¤iz, Önderli¤in bize kavratt›¤› yoldafll›k temelinde yürüyece¤iz. Bu platform bu güveni veriyor. Bu platformda yer alan arkadafllar pratikte ve yaflamda bütün bu de¤erlendirmeler ve kararlaflmalar› yerine getirecekler, uygulaman›n öncülü¤ünü yapacaklar. Kendilerinden istenen budur. Bu esaslar temelinde özgürlük yolunda yürüyece¤iz. fiehitlere verdi¤imiz sözü esas alaca¤›z, sözü ayaklar alt›nda çi¤netmeyece¤iz, sözümüze lay›k olaca¤›z. Bir kez daha kan›m›z›n son damlas›na kadar Önderli¤in yoldafll›¤›ndan uzaklaflmayaca¤›m›za ve flehitlerimize karfl› yoldafll›k görevlerimize dair söz veriyoruz. Onlar›n bizden yerine getirmemizi istedikleri her fleyi yerine getirece¤iz. Yaflam›m›z bu esas temelindedir, bu yaflam›n d›fl›ndaki yaflam› kendimize haram görüyoruz. Bu sözü veriyoruz. E¤er sözümüz bu esas temelindeyse bu do¤ru bir sözdür; yoldafll›¤›m›z do¤ru

ne t

ni bunun için harcayacakt›r. Bu platformla militan taktikte ve tarzda hareketin önüne koydu¤u hedeflere ulaflmak için ad›m atacak imkânlara ulaflm›flt›r. Militan ulaflt›¤› bu imkânlarla önündeki bütün engelleri ortadan kald›racak, bunlar› hedefe yol alman›n gerekçesi yapacakt›r. Bundan dolay› bu platformla biz büyük bir güç kazand›k. Her yönüyle kendimizi donatt›k, silahland›rd›k. Art›k kimse bizi silahs›zland›ramaz. Bize zavall›l›¤› yaflatamaz, bizi kurban durumuna düflüremez. Bu nedenle bu platforma kat›lanlar büyük bir netlik ve kararl›l›k yaflad›lar ve bu esaslar temelinde göreve yürüyecekler, hedefe yürüyecekler. Art›k kimse bunun önünü alamaz. E¤er biz kendimizle oynamazsak, kendi kendimize gerekçeler yaratmazsak, kimse bizim önümüzü tutamaz. Çünkü gerekçelerin önünü tamamen kapatt›k. Militan›n militanl›¤› yapabilmesi için ne gerekiyorsa burada o gelifltirildi. Bu platforma kat›lanlar e¤er burada gerçeklefltirdi¤imiz kararlaflma düzeyiyle pratikleflirlerse Önderli¤e yak›nlaflm›fl, halka yak›nlaflm›fl, örgüte yak›nlaflm›fl olacaklard›r. Verece¤imiz söz Ad›l’lar ve Kurtay’lar›n intikam› sözü olmal›d›r. Verece¤imiz söz çetecili¤e, iflbirlikçili¤e ve provokasyona bir daha izin vermemenin sözü olmal›d›r. Bu platformla bunlar›n sözünü veriyoruz. Çünkü burada gelifltirdi¤imiz de¤erlendirmeler ve ald›¤›m›z kararlar bu sözü vermemizi gerektiriyor. Bütün bu de¤erlendirmeleri ve kararlar› biz kendimiz gelifltirdik. Sözümüz de bu de¤erlendirmeler ve kararlara göre olmal›d›r. E¤er böyle olursa sözümüz yerinde olur. Bu esaslar temelinde ad›mlar atarsak ad›mlar›m›z yerinde olur. Aksi durumda söz pratikleflmez, bu söz verme ayaklar alt›nda kal›r.

om

68

Bijî Serok APO! Bijî HPG, YJA-STAR! Bi Can, Bi Xwin, Em Bi Te Re Ne Ey Serok! Bê Serok Jiyan Nabe! Bê Serok Jiyan Me Re Haram e! Platform Divan›


Haziran 2008 SERXWEBÛN

69

ne te we .c om

fiEH‹TLER GERÇE⁄‹ ANLAM GÜCÜNE ULAfiMAYI VE C‹DD‹ OLMAYI fiART KOfiAR

fieehitlerimiz bizlere bir yaflflaam ve mücadele geleneğii b›rakm›flflllard›r. Bizlerin görevi bunlar› “fi güncelleflflttirerek yaflflaamsal k›lmak ve süreklileflflm mesini sağllayarak tarihe mal etmektir. Bu da demokratik ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü paradigmam›z›n ve ön gördüğü ü demokratik komünal sistemimizin örgütlenmesini tamamlamak, sald›r›lar karflfl››s›nda meflflrru savunmam›z› geliflflttirmekle mümkündür. Zilan, Sema ve Gulan yoldaflflllar›n pratikleflflm me tarzlar›n› esas alarak halk›m›z›n örgütlenmesinde öncülük misyonumuzu oynamak temel hedefimizdir” sürekli k›larak mücadelesini nefessiz sürdüren bir kiflili¤e ulaflarak ard›l olman›n gereklerini yerine getiren yoldafllar olmam›z› bizden ister. Önderlik flehitler gerçe¤ine iliflkin olarak: “Özellikle PKK flahadet gerçekli¤i, di¤er birçok hususta çal›flmalardan geri durmamakla birlikte, anlam›ndan kopmamaya çal›flt›¤›m esas gerçekliktir. Anlay›fl ve uygulama esaslar›nda ciddi bir yetersizli¤i yaflamamak için diyebilirim ki, en büyük özeni gösterdim ve istenildi¤i kadar olmasa da, ba¤l› kalmay› ucuz bir söz olmaktan ç›kard›m. Savaflsallaflt›rmada da bir iki ad›m att›m. Daha fazla güç olsayd› kiflilikte, flüphesiz daha fazla bir gerçeklefltirmeyi de sa¤lamaktan çekinmezdim. Ama bizde böyleyken, sizde nas›l oldu? Çeyrek asr› geçen süredir kendimi tan›d›m tan›yal›, kendi canlar›n› halklar u¤runa gözünü k›rpmadan feda

ww

w.

PKK tarihi bir emek ve direnifl tarihi oldu¤u kadar ayn› zamanda bir flehitler tarihidir de. On binlere varan flehitlerin emekleri, a盤a ç›kard›klar› direnifl gelene¤i, özgür yaflam aray›fllar› PKK’nin özünü ifade etmektedir. PKK militan gerçekli¤inin somutlaflmas› ise flehitler karfl›s›ndaki duruflta a盤a ç›kar. fiehitleri anlamak, O’nlar›n kifliliklerini, pratiklerini yaflamsallaflt›rmak PKK gerçekli¤ini anlamak ve militanlaflmaktan geçer. fiehitlerin kiflilik ve eylemlerindeki anlam›n bilincine varmak yolumuzun ayd›nlanmas›n› sa¤lar ve mücadele tarz›m›zdaki takti¤i, araç ve amac› belirler. Apo’cu felsefenin somutlaflt›¤› flehitler gerçe¤i mücadelemizdeki temel k›lavuzumuzdur. Her flehidin ard›llar›na b›rakt›¤› militanl›k görevleri, sorumluluklar› ve mücadele amaçlar› mutlak anlamay› ve uygulama bilincini öngörür. Duygusal yaklafl›mlarla bunlar›n gerçeklefltirilmesi mümkün de¤ildir. fiehitler gerçe¤i, anlam ve aray›fl gücüne, bilincine ulaflmay› ve ciddi olmay› flart koflar. Her flahadet kendimizi derinli¤ine sorgulamay›, anlam gücüne ulaflmay›, bilme ve anlaman›n gereklerine göre yaflamay› ve mücadele etmeyi emreder. Befleri zaaflardan ar›nm›fl, amaca kilitlenmifl, keskin ideolojik mücadele tarz›n› kiflilik ve prati¤inde hakim k›lm›fl, eme¤e sayg›l›, emek ile hizmeti temel ilke edinmifl, Apo’cu felsefenin amans›z uygulay›c›s› ve özgürlük aray›fl›n›

eden insanlar gibi olmay› belki baflaramad›m, ama onlar›n an›s›n›n sa¤lam bir takipçisi olmada da nefes nefese bir yürüyüflü gerçeklefltirmekten kendimi geri tutmad›m. Dara¤açlar›nda, ölüm kusan mermilerin delik deflik etti¤i vücutlara sayg›l› olmak için gücümü çok iyi kullanmaya çal›flt›m ve gelinen noktada sözümde, eylemimde ciddiye al›nan bir konuma geldim. Herhalde bunda en belirleyici etki bu flehitler gerçe¤inin ta kendisidir” biçiminde ortaya koymakta ve bizlerin de bu gerçeklik karfl›s›nda kendimizi derinli¤ine sorgulamam›z gerekti¤ini ifade etmektedir.

fieehit gerçeğii kadar kesin yalans›z fi dolans›z baflflkka bir gerçek yoktur

fiehitler gerçekli¤i; bireycili¤i, kendine göreli¤i, cüce kiflilikleri, anlama, bilme ve aray›fl› süreklilefltirme gücü


SERXWEBÛN Haziran 2008

fiehitler yaflflaam sevgisini büyütmeyi fie ve insanl›ğaa taflfl››may› ister

w.

ww

Zilan ve Sema yoldafllar›n eylemleri her fleyden önce anlam aray›fl›n›n büyüklü¤ünü ve anlama gücüne ulaflmay› içermektedir. Yaflam ve özgürlük aflk›n› araman›n ve ona ulaflman›n da ifadesidir.

Zilan ve Sema arkadaflflllar insan sevgisini geliflflttirmiflflllerdir

Ça¤›m›zdaki teknik geliflim ve kapitalist sistem toplumsal yaflam ve iliflkilerde ideolojik, ruhsal boflluk, bununla ba¤lant›l› olarak toplumda ve bireyde yozlaflma, komünal demokratik de¤erlerden kopuflu ve maneviyattan uzaklaflmay› gelifltirmek istiyor. Bireycili¤i, maddiyatç›l›¤› gelifltirerek toplumsall›¤› baltalamak, tarihsel köklerinden kopararak belleksizli¤i yaratmak için bilinç çarp›tmas›n› sistematik olarak toplumlara, halklara dayatmaktad›r. Bunlar karfl›s›nda Zilan ve Sema arkadafllar, eylemleri ve aray›fllar›yla komünal demokratik de¤erlere ulaflma, bunlar› yeniden canland›rma, maneviyat› yükselterek yaflam ve insan sevgisini ve paylafl›m›n› gelifltirmeyi amaçlam›fllard›r. Bireye, yaflama, iliflkilere ve eyleme ruh kazand›rmak istemifllerdir. Ruhsuzlaflt›r›lan insan ve toplum gerçekli¤ine karfl› bir intikam eylemini gerçeklefltirmifllerdir. Sistemin sundu¤u göreceli tüm maddi imkanlar› ellerinin tersiyle iterek, kad›n›n kimliksizlefltirilmesine, bir halk›n yok say›lmas›na karfl› özgür kad›n kimli¤inin nas›l ve hangi temellerde gerçekleflti¤ini ve Kürt halk›n›n tarihsel kökenlerini pratiklerinde ve eylem biçimlerinde ortaya koyduklar› iradeli, özgür Kürt kimli¤inde ›srar ederek göstermifllerdir. Önderlik, Zilan ve Sema arkadafl›n eylemini de¤erlendirirken flöyle bir tan›mlama yap›yor; “Zilan’da daha teorik, daha ilkeli iken, Sema’da daha sorunlarla bo¤uflma ve pratikleflmeye do¤ru bir tamamlama olay› var.” Zilan arkadafl, Özgürlük mücadelemizin karakterini, Önderlik gerçe¤ini anlama ve uygulamada eylemiyle ne kadar derin ve pratiklefltirmede ne kadar kararl› oldu¤unu ortaya koymufltur. Sema arka-

ew e. c

Önderli¤imizin belirledi¤i bu temel esaslar üzerinden kendimizi tekrardan sorgulamam›z ve nas›l bir durufl içerisinde olmam›z gerekti¤ini yeniden belirlememiz bu süreçte çok daha önem tafl›maktad›r. fiehitler, yoldafll›¤›n kat›ks›zl›¤›nda sevgiyi, arkadafll›¤›, mücadele ortakl›¤›n›, yaflam sevgisini büyütmeyi ve insanl›¤a tafl›may› ister, bekler. Önderli¤e ba¤l›l›¤› da: Önderli¤i anlamak ve uygulamakla yoldafll›¤›n anlam kazanaca¤›n›, kazand›¤›n› kendi gerçekliklerinde bizlere gösterirler. Bize özgürlük, yaflam sevgisi, mücadele azmi, halkç› olmay›, Önderli¤e tutkuyla ba¤lanmay› ve umudu yitirmemeyi afl›lad›lar, afl›l›yorlar. Salt duyguyla, sözlerle de¤il, yaflamla, mücadeleyle, duruflla onlar› temsil etmeyi, ard›llar› olmay›, O’nlar› her an yaflayarak, yaflatarak ve yar›nlara tafl›yarak cevap olmam›z›, lay›k olmam›z› emrediyorlar. Bunu yapt›kça PKK’lileflebilece¤imizi anlat›yorlar, her gün yaflanan her flahadetle birlikte tekrar tekrar bunlar› bizlere hat›rlat›yorlar. Mücadele tarihimizde Haziran ay›; flahadet gerçe¤inin yak›c›l›¤›n›n ve direnifl gelene¤inin en çok somutluk kazand›¤› aylardan biridir. Bu aya damgas›na vuran Zilan ve Sema yoldafllar›n eylemleri olmufltur. Zilan ve Sema yoldafllar›n gerçeklefltirdikleri eylemlerin amac›, anlam›, biçimi ve bizlere yükledikleri sorumluluklar, kad›n özgürlük mücadelemiz aç›s›ndan oldu¤u kadar Önderli¤e yönelik sald›r›lara verilen cevap, demokratik ulusal mücadelemiz aç›s›ndan da büyük ç›k›fllar yaratm›flt›r.

ne t

ve becerisine ulaflamam›fl kiflilikleri kabul etmez, yoldafllar olarak benimsemez. Yine Önderlik flehitler karfl›s›nda nas›l bir durufl ve iç sorgulama içersinde olmam›z gerekti¤ini flöyle belirlemektedir; “‹ç sorgulama flehitlik gerçe¤inde çok önemlidir. ‹ç sorgulamay› tek kald›¤›nda da gelifltirmek ve bunu baflar› düzeyine tafl›rmak en zor olan›d›r. Ve bunun gücünü gösterenler de¤erlidir. Ars›z insanlar üzerinde flehidin dili yoktur ve fazla etkili olamaz. Çünkü flehit gerçe¤i kadar kesin, yalans›z-dolans›z olan bir baflka gerçek yoktur. Israrla bu gerçe¤e göre kendinizi gerçeklefltiremezseniz, gerçekten kabulünüz mümkün de¤ildir. Onlar ki, yaflam›n yenili¤ini, kendi bedenlerindeki atefli, küllerinden yaratmay› söz olarak veriyorlar. O zaman acaba sizin için bu ne anlama geliyor? Çünkü bu, kat› bir gerçek. Onun için flu bireysel hevesler, keyfi durufllar bu gerçekle tezat, terslik teflkil ediyor diyorum. Birileri bu kadar büyük fedakarl›k eylemi koyacak; sen bunun tersiyle onun miras› üzerinde yaflayaca¤›n› iddia edeceksin.”

om

70


Haziran 2008 SERXWEBÛN daflta ise yaflam ve kiflilik sorgulamas›, Önderli¤e ba¤l›l›k, özgür kad›n kimli¤ine ulaflman›n öngördü¤ü keskin mücadelecilik öne ç›km›flt›r.

Anlaml› bir yaflflaam›n ve büyük bir eylemin sahibi olmak istiyorum Zilan yoldafl, mektubunda Önderli¤e ba¤l›l›¤›n›, Önderli¤in yoldafll›¤a ve flehide sahiplenme düzeyine olan inanc›n› ve bunun karfl›s›nda eylemini gerçeklefltirirken Önderli¤in eylemini ve kiflili¤ini tarihe mal edece¤ine olan inanc›n› ve Kürt kad›n› için nas›l bir sembol olmak istedi¤ini flu sözlerle ifade ediyor; ‘Bizler, sizin bitmez tükenmez emek ve çabalar›n›za karfl›l›k can›m›z› bile versek yeterli de¤ildir. Keflke can›m›zdan baflka verecek fleylerimiz olsayd›. Siz yaflam›n›zla bir halk› yeniden yaratt›n›z. Bizler sizin eseriniziz. Tüm Kürdistan halk›n›n ve dünya insanl›¤›n›n gelece¤inin teminat›s›n›z. Yaflam›n›z bize onur veriyor, sevgi, cesaret, inanç veriyor. Tüm Kürdistan halk› ve milyonlar-

termek ve Kürt kad›n›n›n diriliflinin sembolü olmak istiyorum.” Zilan yoldafl, düflman›n halk›m›za özelde Kürt kad›n›na yaflam› zehir etmeye çal›flt›¤›, bunun için en ac›mas›z sald›r›lar gerçeklefltirdi¤i bir süreçte özgür ve güzel bir yaflam için ve yaflam› çok sevdi¤i için eylemini gerçeklefltirdi¤ini belirtti¤i mektubunda “Bu temelde Baflkan Apo’ya, tüm Kürdistan flehitlerine, tüm savafl ve cephe güçlerimize, zindandaki yoldafllar›m›za, Kürdistan halk›na ve insanl›¤a ba¤l›l›¤›m›z› bir kez daha ifade ediyor ve onlara lay›k olmaya çal›flaca¤›ma dair söz veriyorum. Yaflam iddiam çok büyük. Anlaml› bir yaflam›n ve büyük bir eylemin sahibi olmak istiyorum. Yaflam› ve insanlar› çok sevdi¤im için bu eylemi gerçeklefltirmek istiyorum” sözleriyle anlaml› bir yaflama olan ba¤l›l›¤›n› dile getirmektedir. Mektubunda ortaya koydu¤u gibi, fedai ruh, yaflam ve eylem tarz›n›n nas›l olmas› gerekti¤ini, Önderli¤i anlama ve uygulaman›n militan durufltaki ifade biçimini, özgür kad›n kimli¤inin ve yaflam ilkelerinin nas›l oldu¤unu bizlere yerine getirilmesi gereken bir eylem ve yaflam biçimi olarak emretmektedir. Yaflam›n her an›nda düflman› yenilgiye u¤ratmak, özgür yaflamda ›srar etmek ve yaflam sevgimizi, iddiam›z› yükseltmek Zilan arkadafl›n emrini uygulamakt›r. Zilanca durufl, Önderli¤i anlamak ve uygulamaktan geçer. Zilan arkadafltaki özgürlük duruflunda somutlaflan anlama aray›fl› özgür kad›n gerçe¤inin kendi kiflili¤imizde hakim k›l›nmas›n› gerektirir.

ne te we .c om

Kürt kad›n›n›n diriliflfliinin sembolü olmak istiyorum

71

Zilan arkadafl militan durufl ve düflmana nas›l bir cevap verilmesi gerekti¤inin somutlu¤u kadar taktik ç›k›fl›n tarz› ve prati¤ini de çok iyi belirlemifl ve uygulam›flt›r. Eyleminin nedenlerini ve amac›n› mektubunda flöyle ifade ediyor; “Zaferin öngünlerini yaflad›¤›m›z yeni süreçte halk›n kurtulufl umutlar› olan bizlerin, Parti Önderli¤imizin yaflam›, düflünceleri ve mücadelesine yak›fl›r bir biçimde dönemsel bütün görevlerimizi en iyi bir flekilde yerine getirmemiz gere-

Mazlum, Hayri, Kemal, Ferhat, Bese, Beritan, Berivan ve Ronahi “M yoldaflflllar›n direniflflllerine sahip ç›kmak ve onlar›n takipçisi olmak istiyorum. Halk›m›n özgürlük isteminin ifadesi olmak istiyorum. Emperyalizmin kad›n› köleleflflttiren politikalar›na karflfl››, bombay› kendimde patlatarak h›nc›m›n ve öfkemin büyüklü¤ünü göstermek ve Kürt kad›n›n›n diriliflfliinin sembolü olmak istiyorum”

ca insan size ölümüne ba¤l›d›r. Sizin bu çekicili¤iniz bizi de oldukça etkilemektedir. En zorland›¤›m›z anlarda sizin bizlere olan sevginizi düflünüyor ve manevi güç al›yoruz. fiehide en çok ba¤l› olan sizsiniz. Bu temelde gözümüz kesinlikle arkada kalmayacakt›r. Bu eylemi, gerçeklefltirmem gereken bir görev olarak görüyor ve kendimi sorumlu hissediyorum. Mevcut geriliklerimi aflman›n, özgürleflmenin ve kendini gerçeklefltirmenin savafltan geçti¤ini ve bu savafl›n da gere¤inin yerine getirilmesinin gere¤ine inan›yorum. Mazlum, Hayri, Kemal, Ferhat, Bese, Beritan, Berivan ve Ronahi yoldafllar›n direnifllerine sahip ç›kmak ve onlar›n takipçisi olmak istiyorum. Halk›m›n özgürlük isteminin ifadesi olmak istiyorum. Emperyalizmin kad›n› kölelefltiren politikalar›na karfl›, bombay› kendimde patlatarak h›nc›m›n ve öfkemin büyüklü¤ünü gös-

ww

w.

kiyor. S›kça tekrarlanan küçük burjuva, köylülük, feodal anlay›fllar›n kifliliklerimizdeki yer etmiflli¤i, düflman›n flekillendirmesi, özel savafl›n etkileri ve buna benzer gerekçelere s›¤›narak çeflitli özelefltirilerin bizleri ilerletmedi¤i aç›kl›k kazanm›flt›r. Verilecek en iyi bir özelefltirinin do¤ru bir pratikten geçti¤ine inan›yorum. Düflman topyekün üzerimize geliyor. Bizim de olanca gücümüzle düflmana yüklenmemiz, özgürlü¤ün bedelini en kararl›ca ödeyece¤imizi düflmana hissettirmemiz gerekiyor. Mücadele tarihine bakt›¤›m›zda PKK, ak›l s›n›rlar›n›n anlamakta zorland›¤› büyük kahramanl›k, direnifl, emek, kararl›l›k ve inançla yarat›lm›flt›r. Direnifl, PKK’nin temel karakteri olmufltur. Bizlerin bu tarihi mirasa sahip ç›kmam›z ve sürecin gereklerini yerine getirmemiz gerekiyor.”

‹ki kurtulufl çizgisi iki ideolojik merkez iki politik güç olmaz Sema arkadaflta ise Önderli¤in de belirtti¤i gibi, iç sorgulama ve karfl›lafl›lan sorunlarla mücadele yo¤undur. Ancak sorunlar karfl›s›nda ve geriliklerle uzlaflma yoktur! Çözümsüzlük, zay›fl›k, geri ad›m atma de¤il, sorunlar› bilimsel tahlil, engelleri aflma ve çözüm gücünü a盤a ç›karma temel karakter olarak öne ç›kmaktad›r. Bir kad›n olarak özgürlük mücadelesinde karfl›lafl›lan sorunlar, zorluklar Sema


SERXWEBÛN Haziran 2008

kavram›flt›r. 8 Mart’tan bafllay›p 21 Mart’ta doru¤a ç›kan eylem yürüyüflünde bunu ispatlam›flt›r.

Zekiye gibi yanmak Rahflflaan gibi Newrozlaflflm mak istiyorum

w.

ww

tün befleri zaaflar›n ayart›c› gücünü son bir kez daha gördüm ve yendim. Özgür yaflam, özgür kad›n tutkum bana bunu emrediyor. Baflkan Apo’ya ba¤l›l›k and›m›n bu tutkumun ateflinde kül olmak ve küllerden kendimi yeniden yaratmak oldu¤unu, flimdi daha iyi anl›yorum. Kendimde yaflam› yaratma karar›nda en önemli güç kaynaklar›ndan biri de kad›n›n Partileflme silah› olan YAJK’t›r. YAJK hem Baflkan Apo’nun kad›n›n yoldafl olabilece¤ine inanc›n›n eseridir, hem de inan›yorum ki, Baflkan Apo’nun ö¤retisinin kurumlaflmas›n›n yay›lmas›n›n ve derinleflmesinin önemli silahlar›ndan biri olacakt›r. Bu yüzden YAJK’› daha da büyütmek, her Kürt kad›n›n›n, hatta bölge halklar›n›n kad›nlar›n›n asli görevidir. Kad›nlar küllenen Kürt ateflinin k›v›lc›mlar›d›rlar. Küllerinden yeniden do¤may› baflaran, bunun k›v›lc›m› olabilen her kad›n, özgür Kürdistan’›n dokuyucusu olacakt›r. Ancak bu bile Baflkan Apo’ya cevap olmaya yetmez. Cevap olabilmek için karart›lan her yüre¤in ateflte ar›nmas› gerekir. Ancak kendimi, kendi yüre¤imi verebilecek güçteyim. Kendimi Newrozlaflt›r›rken, beynimi ve yüre¤imi, bedenimin her hücresini bu ö¤retinin yoluna adad›¤›m› bir kez daha belirtiyorum. Ba¤l›l›k and›m› yineliyorum. Baflkan Apo’nun ö¤retisi ve Zilan yoldafl›n vasiyeti bizlere yürümemiz gereken yolu göstermifltir. Bize düflen görev anlamak, kavramak ve uygulamakt›r. Bunun yolu günlük Parti içi s›n›f mücadelesini yürütmek, kad›n savaflç›lar olarak bu mücadelenin öznesi haline gelmektir. Bu savaflta temel silah›m›z YAJK’t›r. YAJK’› büyütmek, kurumlaflt›rmak için her kad›n savaflç› bugüne kadar geliflen deneyimleri iyi özümse-

ew e. c

Baflkan›m, Bu temelde beynimi, yüre¤imi ve bedenimi 8 Mart’tan 21 Mart’a ulaflan ateflten bir köprü yapmak istiyorum. Ça¤dafl Kawa Mazlum Do¤an’›n ve di¤er tüm flehitlerimizin iyi bir ö¤rencisi olabilmek için Zekiye gibi yanmak, Rahflan gibi Newrozlaflmak istiyorum. Di¤er Newrozlaflan Berivan, Ronahi, Mirza Mehmet, Eser yoldafllar›n izin-

ne t

arkadafl›n prati¤inde oldukça yak›c› yaflanm›flt›r. Ancak Sema yoldafl, Kürt kad›n› olarak nas›l bir çözüm ve ç›k›fl yolu bulmas› gerekti¤ini bilmifl ve kendini özgür kad›n gerçe¤ine kavuflturmufltur. O süreçte alternatif önderlik yaklafl›mlar› karfl›s›nda tek merkezin Önderlik olmas› ve ‘Günefl’ etraf›nda buluflmam›z gerekti¤ini mektuplar›nda dile getirmifl ve bizlere de Önderlik etraf›nda bütünleflme ça¤r›s› yapm›flt›r; “Nas›l ki, gökyüzünde iki günefl olmayacaksa, bizler için de iki kurtulufl çizgisi, iki ideolojik merkez, iki politik güç olamaz. Kendimizde her türden gelenekselli¤i aflarak tek merkeze ba¤lanmak zorunday›z. Ufkumuzda tek günefl Parti Önderli¤i olmal›d›r.” Sema yoldafl, kad›n özgürlük mücadelesinin militanlar› olan bizlere de önemli sorumluluklar yüklemekte, Önderli¤imizin kad›n kurtulufl ideolojisiyle Kad›n Hareketine nas›l bir ç›k›fl yapt›rmak istedi¤ini, bunun karfl›s›nda bizlerin nas›l yaklaflaca¤›n› mektubunda ortaya koymaktad›r. Kad›n Hareketine ve özgürlük çizgisine olan inanc›n› mektubunda net dile getirmekte ve bundan ald›¤› gücü, sahiplenme düzeyini de yans›tmaktad›r. Bu konularda dile getirdikleri bizler aç›s›ndan oldukça çarp›c›d›r ve güncelli¤ini hala korumaktad›r. Bir emir olan vasiyetini flu sat›rlarla ifade etmektedir; “Kürt kad›n› Baflkan Apo’nun emrini alm›flt›r. Kendini düflmana, onun kirli emellerine alet etmeyece¤ini göstermifltir. Baflkan Apo’nun 8 Mart’ta tüm kad›nlara seslendi¤i konuflmas›nda ifade etti¤i kad›n eksenli bir kurtulufl ideolojisinin gelifltirilmesi gerekti¤i böylesi bir ö¤retinin savafl sorunlar›nda kal›c› bir bar›fla, özgür insana kadar birçok soruna çözüm olaca¤› temelindeki aç›klamalar›n› Kürt kad›n›

om

72

de kararl›ca yürümek istiyorum. Kad›n›n yaflam gücünün, zafer gücünün oldu¤una, kad›n›n da yoldafl olabilece¤ine olan inanc›m› soylu bir eylemle taçland›rmak istedi¤imin nedeni soylulu¤un bilinen tüm tan›mlar›ndan ar›nd›rarak kendisini basit düflleri, büyük insan›n erdemi oldu¤unu hayk›rmak iste¤imdir. Ö¤rencisi olmaya çal›flt›¤›m flehitlerimizin eylemleri üzerinde çok düflündüm. Her gün, her an devrim ateflinde yürüyerek yanmay›, bunun s›rr›n› kavramay› çok istedim. Gördüm ki, bu kendini aflan insan›n eylemidir. Bu karar› verdikten sonra, tekrar tekrar büyük bir iç savafl› yaflad›m. Kendimde bü-


Haziran 2008 SERXWEBÛN

73

ne te we .c om

¤unu, Kürt kad›n›n›n özgürlük mücadelesinde öncülük düzeyinde ve örgütlenmede geldi¤i aflamay› ortaya koymufllard›r. Zilan, Sema, Gulan yoldafllar baflta olmak üzere tüm flehitlerimizin kiflilikleri ve eylemleri bizlere özgürlük umudumuzu büyütmeyi, Önderlik etraf›nda kenetlenerek Apo’cu yaflam ve mücadele çizgisini yaflam›n her an›nda hakim k›lmam›z› emretmektedir.

Zilan Sema ve Gulan yoldaflflllar›n tarzlar›n› esas almal›y›z

pratik içerisinde olmufltur. Sade, ilkeli, özgüveniyle yürüyen, etraf›na güç, cesaret, moral saçan, mütevazi kiflili¤iyle herkese örnek bir kiflilik olmufltur. Fedaili¤in sadece eylemle de¤il, öncelikle yaflamdaki duruflta ve Önderlik çizgisinin korunmas› ve bunun için gerekli olan ideolojik mücadelenin amans›z yürütülmesinde sergilenmesi gerekti¤ini prati¤inde ortaya koymufltur. Zilan, Sema baflta olmak üzere flehit yoldafllar›n izinde yürümede her zaman iddia sahibi olmas›n› bilmifl, Önderli¤i anlamada sürekli aray›fl›n› ve çabas›n› sürdürmüfltür. Kad›n kurtulufl çizgisinde militanlaflmay› kendi pratik duruflunda somutlaflt›rm›flt›r. Haziran ay›n›n yak›c›l›¤›nda mücadelemizde bir dönüm noktas› yaratan ve ard›llar›na görkemli bir miras b›rakan Zilan, Sema ve Gulan arkadaflta ortaklaflan temel nokta Önderli¤i anlama, uygulama çabas›, kad›n özgürlük çizgisinde derinleflerek özgür kad›n kimli¤ine ulaflma, anlaml› yaflam› tutku derecesinde sevme ve militanlaflmadaki ›srarlar›d›r. Mücadeleci, sorunlar ve zorluklar karfl›s›nda çözüm gücü olmalar› ve halka lay›k olmay› kendi kifliliklerinde yaratma gücüne ulaflmalar› bu arkadafllar›n ortak yöndür. Tüm flehitlerimizin son sözü olan Baflkan Apo’ya olan ba¤l›l›k ve özlemi kendi yaflam çizgilerine hakim k›lm›fllard›r. Bir kad›n olarak köle kad›n ve egemen erkekle nas›l mücadele edilece¤ini ve özgür kiflili¤e ulafl›labilece¤ini somutlaflt›rm›fllard›r. Eflit, özgür, anlaml› bir yaflam için mücadelenin ne kadar anlaml› oldu-

w.

meli, flehitlerin ö¤rencisi olmal›, günlük yaflam içinde kendini her an yaratman›n savafl›m›n› vermelidir. Kad›n›n öncüleflmesi cins kurtuluflunun basit bir gerçekleflmesi de¤ildir. Sistem bunun binlerce düflkünlefltirici seçene¤ini sunmaktad›r. Baflkan Apo her fleyden önce kad›n›n ve erke¤in hareket etti¤i zemini de¤ifltirmek iddias›ndad›r. Bunun pratik öncülü¤ünü her an Parti Önderli¤i’nin flahs›nda görmek mümkündür. Bu anlamda her YAJK üyesi, Parti zeminini farkl› yaflam anlay›fllar›n› ideolojik politik örgütlenmenin f›rsat› olarak gören ve de¤erlendiren tüm anlay›fllar karfl›s›nda mücadele etmelidir. Yo¤unca bir kesimlerin yaflad›¤› çok sahte, keyfi yaflam zeminleri olmaktan ç›karmal› diyorum. Kad›n flehit yoldafllar›m›z bunun mümkün oldu¤unu soylu eylemleriyle ispatlam›fllard›r. Onlardan ö¤renmeyi bilelim. Büyük tutkular›n savaflç›s› olal›m.”

Gulan arkadafl çevresine güven cesaret ve moral aflfl››l›yordu

ww

Kad›n özgürlük mücadelemizde öncülükte kendini kiflili¤i, prati¤i ve öncülü¤üyle ortaya koyan bir arkadafl da Gulan arkadaflt›r. Gulan arkadafl, fedaili¤in yaflamdaki sembolleflen ve komutanlaflan kiflili¤idir. 7 Haziran’da komployla flehit edilinceye kadar hesaps›zca militanl›k görevlerini yerine getirmifl, en zorlu koflullarda bile sorumluluklardan kendini geri çekmemifl, kad›n ordulaflmas› ve komutanlaflmas›nda örnek bir kiflilik ve

fiehitlerimiz bizlere bir yaflam ve mücadele gelene¤i b›rakm›fllard›r. Bizlerin görevi bunlar› güncellefltirerek yaflamsal k›lmak ve süreklileflmesini sa¤layarak tarihe mal etmektir. Bu da demokratik ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü paradigmam›z›n ve ön gördü¤ü demokratik komünal sistemimizin örgütlenmesini tamamlamak, özgür yaflamdaki iddiam›z› büyütmek, sald›r›lar karfl›s›nda meflru savunmam›z› gelifltirerek baflar›dan baflka alternatif tan›mamakla mümkündür. Zilan, Sema ve Gulan yoldafllar›n pratikleflme tarzlar›n› esas alarak halk›m›z›n örgütlenmesinde öncülük misyonumuzu oynamak, bürokratik, merkeziyetçi tarzlardan ar›narak taban örgütlenmesine dayal› sistemimizin her alanda oturmas›n› sa¤layarak devletçi anlay›fllara karfl› alternatif demokratik örgütlenmemizi gelifltirmek temel hedefimizdir. Bunun gerçekleflmesinde kad›n ve gençlik toplumun inflas›ndaki öncü rollerinin bilincinde örgütlenme ve eylem perspektiflerini daha da radikallefltirerek sistemin inflas›na dayal› meflru mücadelelerini baflar›yla yürütmek durumundad›rlar. Sistemin genelde topluma dayatt›¤› umutsuzluk, bireycilik, maddiyatç›l›k, maneviyats›zl›k, komünal demokratik de¤erlerden kopufl, kültürel yozlaflma, toplumsall›ktan uzaklaflma karfl›s›nda baflta gençlik ve kad›n olmak üzere halk›m›z›n her kesiminin duyarl› olmas› ve tarihsel, kültürel de¤erlerine


SERXWEBÛN Haziran 2008

fiehitlere lay›k bir pratiğiin fie sahibi olmal›y›z

w.

ww

nun için öncelikle tüm sald›r›lara karfl› dur demek olan Êdî Bese hamlemizi her aç›dan daha yükseltmeli, Önderli¤imize, hareketimize ve halk›m›za dayat›lan imha sald›r›lar›na ve teslimiyet politikalar›na karfl› mücadelemizi büyütmeliyiz. Önderli¤imiz flehitler karfl›s›nda nas›l cevap olaca¤›m›z› flu sözlerle bizler için belirliyor; “O halde aflk› da, onun savafl›m›n› da bu kadar müthifl olan as›l do¤ru olmak kadar, ola¤anüstü irade keskinli¤i, tarz ustal›¤› örgütlülük, güzellikle yürütülen bu savafl›ma yüce flehitlerimizin huzurunda hiç olmazsa bundan sonra onlar›n madem emriyse, bu önderlik tarz›yla benim de biraz kendimi zorlayarak biraz daha lay›k olmaya çal›flmak, sizlerin de buna lay›k çal›flman›z için mutlaka gücünüzü kusursuz, giderek gücünüzü de iyi ölçe-biçe ve flimdiye kadar verdi¤iniz zararlar› telafi etmek kadar biraz daha borçlar›n›z› ödemeyi bilerek yüklenmenizi dileyece¤im bu flehitlerimizin huzurunda. Bundan sonra sizlere flüphesiz güç vermeye çal›flaca¤›m gibi, sizin de yaklafl›mlar›n›z›n güce güç katma temelinde olmas›na da özen göstermeniz gerekti¤ini vurgulayaca¤›m. Ve eminim ki, bu yoldafllar›m›z›n flahs›nda ald›¤›m›z güçle her tür zorlu¤u aflaca¤›z, özgür yaflam›n savafl›m›n› baflar›yla verece¤iz ve mutlaka kazanaca¤›z. Bu flehitlerimiz güzel yaflam›n gerçek sahipleridir ve ölümsüzleridir.” Bizlerin de Önderli¤in belirledi¤i bu do¤rultuda flehitlere lay›k bir prati¤in sahibi olmam›z ve Önderli¤e cevap olmam›z gerekmektedir. Özgür yaflam ve özgür demokratik Kürdistan iddiam›z› yükselterek, flehitlerimizin izinde kararl› ve iradeli duruflumuzu daha da gelifltirerek bu sald›r›lar› bofla ç›karabilir, özgürlük mücadelemizi baflar›ya ulaflt›rarak flehitlerimizin vasi-

ew e. c

Zilan, Sema, Gulan yoldafllar›n gerçeklefltirdikleri özgür kad›n kiflili¤inde ›srar› ve somutlaflmay› kendimizde yaratmak, özgürlü¤ü sadece bir kad›n sorunu ve mücadele konusu olmaktan ç›kararak kad›n ve erke¤in ortak sorunu ve mücadele amac› olarak ele almak temel görevlerimizdendir. Toplumumuzda her gün yaflanan kad›n katliamlar›na ve kad›na karfl› her türlü fliddete karfl› kad›n ve erke¤in ortak mücadele etmesi özgürlük mücadelesinde temel bir ilke olmal›d›r. Toplumsal geriliklere, feodal de-

ne t

sahip ç›kmas›, özgürlük, demokrasi, bar›fl istemlerini yükseltmeleri ve toplumsall›¤› demokratik de¤erler etraf›nda daha da derinlefltirmeleri gerekmektedir. Özellikle gençlerimizin tarihsel miraslar›na sahip ç›karak özgürlük mücadelesi etraf›nda flehitlere lay›k bir durufl sergilemeleri ve onlar›n ard›llar› olman›n sorumluluklar›na sahip ç›karak özgürlük saflar›na kat›lmalar› flehitlere ba¤l›l›¤›n bir gere¤i oldu¤u kadar, düflman›n Önderli¤imiz, halk›m›z ve mücadelemize yönelik sald›r›lar›na karfl› verilecek en büyük cevap olacakt›r. Önderli¤imize ve hareketimize yönelik sald›r›lar›n yo¤unlaflt›r›ld›¤› bir süreçte flehitlerimizin kiflilik ve mücadele tarzlar›n› kendimize örnek alarak mücadelemizi kararl›ca sürdürmek, özgür gelece¤e olan umudumuzu bileyerek militan duruflumuzu derinlefltirmek önem tafl›maktad›r. Adil, Gülbahar, Ekin, Ararat, Za¤ros, fiiyar, Halil baflta olmak üzere bu baharda flehit düflen tüm yoldafllar bizlere görevlerimizi tekrardan hat›rlatmaktad›rlar. Bunlar› karfl›lamak her fleyden önce özgür yaflam iddiam›z› yükseltmek, flehitlerin miras› olan özgürlük mücadelemizin a盤a ç›kard›¤› de¤erlere sahip ç›kmak, flehitlere, Önderli¤e, özgür yaflama idealistçe sahiplenmek, korumak, gelifltirmekle mümkündür. Önderli¤imiz ve flehitlerimiz bir anlam yaratma, anlaml› yaflama ulaflma savafl›m›n› yürüttüler. Önderlik ayn› zamanda özgür yaflam›n bir savaflç›s›, iflçisi oldu¤unu belirtiyor. Düflman›n Önderli¤e yönelimi ayn› zamanda Önderli¤in yaratmak istedi¤i bu anlam gücü ve özgür yaflam aray›fl›n› bitirmek içindir. Bunun karfl›s›nda bizlerin yapmas› gereken özgür yaflam iddiam›z› ve anlam aray›fl›m›z›, yaflam aflk›m›z› büyütmek ve mutlaka gerçeklefltirmektir.

om

74

¤er yarg›lar›na, dini istismara, gençlik üzerindeki tahakkûme karfl› mücadele, yine kapitalist sistemin ve egemen devletlerin halk›m›z üzerindeki kimliksilefltirme, toplumsallaflmadan koparma politikalar› karfl›s›nda demokratik komünal de¤erleri, Kürt dili, kültürü ve geleneklerini yaflamsallaflt›rarak korumak özellikle bu süreçte daha bir önem tafl›maktad›r. fiehitlerimizin eylemlerinin ayn› zamanda bir kimlik, tarihsel belle¤in korunarak canl› k›l›nmas›, demokratik toplumsal de¤erlerin yükseltilmesi eylemleri oldu¤unu bilerek özgürlük mücadelemizi yükseltmek durumunday›z. Bu-


Haziran 2008 SERXWEBÛN

75

ne te we .c om

E G Z ‹ N E D K C A ES‹ R ‹ B “Önde bir tedirginlik bafllam›flt›. Yolun ilerisinde k›rm›z›-yeflil ›fl›klar yan›p sönmekteydi. Bedrettin arkadafl floföre; ‘Sak›n durma, atefl ederlerse vururuz, ileride bizi indirirsin.

Oradan da¤a çekiliriz, ikiniz de bizimle gelirsiniz’ dedi ve silah›n› atefllemeye haz›r tuttu. Xebat arkadafl da cam› sonuna kadar açt›. O da herhangi bir olumsuzlukta silah›n› camdan do¤rultup polisleri tarayacakt›. Di¤er arkadafllar da haz›rd›. Yol kontrolü yapan polisler sola, Xebat ve Bager’in taraf›na düflüyordu”

O zaman da¤lar›n bizim için ne denli önemli oldu¤unu anlad›m

ww

w.

Antalya-Serik’te 18 Mart 1998 tarihinde 8 gerillan›n flehit düfltü¤ü olaydan üç ay sonrayd›. Bizim iliflki diye tan›mlad›¤›m›z ama as›l görevi kuryelik olan bir yurtseveri getirmekle görevlendirilmifltim. Polis taraf›ndan aran›yor olmam kuryeyi bulmakta zorlanmama neden olmufltu. Da¤da kalan arkadafllar›m dönmem için bana üç günlük süre vermifllerdi. Üçüncü günün sonunda randevumuz vard›. Saat dokuz buçukta buluflacakt›k. ‹kide bir floför bana dönüp gidece¤imiz yerin neresi oldu¤unu soruyordu. Olas› bir tutuklanma vb terslik olursa arkadafllar tehlikeye girer diye söylememeyi uygun buldum. Bindi¤imiz araba son model, beyaz bir Isuzuydu. Arabada ben ve floförden baflka Mardinli bir yurtsever vard›. Kuryelik görevini o yapacakt›. Adam korkuyor olmas›na karfl›n gelmeyi kabul etmiflti. En fazla korktu¤um fley buydu. Benim yakalanmam bir fleyi de¤ifltirmeyecekti. Ama onun yakalanmas›; onun yolunu gözleyen sekiz küçük çocukla kar›s›n›n, kimsesiz ve aç kalmalar› anlam›na geliyordu. Yoksul olan bu insan›n bütün bunlar› göze alarak yola ç›kmas› ona karfl› bende derin bir sayg› uyanmas›na neden olmufltu. Pazarl›ks›z ve içtendi. Onun için yolun ilerisinde gördü¤üm her mavi ›fl›¤›, “polis” diye bekliyor, o ›fl›¤› geçti¤imizde kabaran yüre¤im rahatl›yordu. Gördü¤üm ›fl›klar ço¤u kez yolun üzerine kurulmufl marketler oluyordu.

her hangi bir aramada üzerimiz de¤il de sadece araba bagaj› aransa bir gerilla grubunun ihtiyaçlar› oldu¤u hemen anlafl›l›rd›. Çünkü ald›¤›m›z flalvar ve yelekler, silah ya¤lar›, büyük piller, Mekap ayakkab›lar flehirde kalan insanlar›n kullanaca¤› türden fleyler de¤ildi. Hele bir turizm bölgesi içinse hiç uymayan fleylerdi. Akdeniz’e, özelikle Antalya bölgesine gerillan›n girmesi düflman› ç›ld›rtm›fl, yol aramalar›na daha bir a¤›rl›k vermesine neden olmufltu. Nisan ay›nda yakalanan milislerimizden sonra Partiyle tümden iliflkimiz kesilmiflti. fiu an yolumu gözleyen yoldafllar›m›n üzerinde elbise nam›na bir fley kalmam›flt›. Her yürüyüflten sonra y›rt›lan ayakkab›lar›m›z› dikip akflam yolumuza öyle devam ediyorduk. Baz› arkadafllar bulduklar› naylon çizmeleri giydikleri için ayaklar›nda mantar ç›km›flt›. Ve bu yürüyüflü engelliyordu. Onun için ne yap›p edip malzemeleri ve kuryeyi arkadafllar›m›za ulaflt›rmam gerekiyordu. fioför, tekrar ›srarla gidece¤imiz yeri sormas›na karfl›n gidece¤imiz yeri söylemedim. “Daha çok var” dedim, “devam et!” Araba virajlar› döndükçe keskin farlar› uçsuz bucaks›z suya düflüyor, soluk bir ayd›nlanmadan sonra denizi eski haline b›rak›yordu. Deniz karanl›kta daha çok genifl bir ovay› and›r›yordu. Göz alabildi¤ince uzanan ve tek bir a¤ac› olmayan kurak bir ova... Uzakta utangaç ›fl›yan gemi lambalar› birkaç hanelik bir mezray› and›r›yordu. Denizin sakinli¤i arabaya dolmuflças›na az konufluyorduk. Ya da bu yolculu¤umuzun sonunu beklercesine...

Ya arkadafllar›m randevuya gelmezlerse

K›z kalesine varm›flt›k. Dikdörtgen kenarlar›na ›fl›k vurunca,fosfor çerçevesi parlayan tabelas›ndan ö¤rendim. Biraz sonra beldeye girdi¤imizde yol boyunca turistlerin gezindiklerini gördük. K›z kalesi denizin göbe¤inde sar›, farkl› aç›lardan ›fl›klarla ayd›nlat›lm›flt›. Deniz k›y›s›nda bal›kç› tekneleri dizilmiflti. ‹nsanlar kalabal›klar halinde renkli ›fl›klarla süslenmifl e¤lence yerlerine, restaurantlara, ve bakkallara girip ç›kmaktayd›. Karfl›da bir polis arabas›n›n yola dikçe park etti¤ini gördük. fioförün gözleri heyecandan polis arabas›na tak›l›p kalm›flt›. Bizim kurye arka koltukta midesi buland›¤›ndan uzanm›flt›. E¤er yakalan›rsak neler olabilece¤i gözlerimin önüne geldi; beni bu akflam bekleyen arkadafllar›m daha da zor durumda kalacaklard›. Belki de benim onlara ihanet etti¤imi ve kaçt›¤›m› bile düflüneceklerdi. Belki de de¤il. Çünkü daha önce de sivil elbiseler giyip Alanya flehir merkezine inmifl, erzak alm›flt›m. Güven verdi¤ime inan›yordum. Yine de bu iki düflünce aras›nda kald›m. fioföre pek güvenemiyordum. Ya bu akflam arkadafllarla görüflece¤imizi itiraf ederse? Ne olaca¤›n› beklemeye bafllad›m. Yapacak hiç bir fley yoktu. Elinde el feneri tutan polis arabay› bir süre süzdü. Zay›f biriydi. Rüzgar vurunca elbiseleri ask›daym›fl gibi ç›rp›n›yordu. Bu elbiselerin içinde bir adam›n oldu¤unu söylemek zordu. Bizi iyice inceledikten sonra elindeki fenerle “Geç” iflareti


SERXWEBÛN Haziran 2008

Önderlik bizim grubun sa¤lam oldu¤unu duyunca çok sevinmiflti

w.

ww

Dinledikten sonra onunla Xebat arkadafl benimle afla¤›ya geldiler. Di¤er dört arkadafl yukar›da bekledi. Araban›n yan›na vard›¤›m›zda, floför ön kaporta kapa¤›n› açm›fl, motoru tamir ediyormufl gibi görünüyordu. Kurye bizi görünce arabadan indi. Hal hat›rdan sonra kuryeyle konuflmak için yukar›ya götürdük. fioför yapt›¤› ifle devam edecekti. Ben di¤er arkadafllar›n yan›na gittim. Konuflacak çok fley vard›. olabildi¤ince k›s›k sesle konufluyorduk. Bir ara kuryenin floförün yan›na gidip cep telefonunu ald›¤›n› gördük. Bedrettin arkadafl, telefonda Önderlikle konufluyordu. Önderlik Serik’teki çat›flmada bizim grubun da vuruldu¤unu san›yordu. Ama biz telefon aç›nca çok sevinmiflti. K›saca kendimizi iyi korumam›z›, güvenli¤imize dikkat etmemizi, Antalya bölgesinde kalan tek grup oldu¤umuzu bunun parti ve oradaki halkalar aç›s›ndan çok önemli oldu¤unu söylemiflti. Birde; “E¤er zorlan›rsan›z, toparlan›p tekrar Antalya’ya dönmek üzere Amanoslara dönebilirsiniz” demiflti. En sonunda da grupta kimlerin oldu¤unu sormufltu. Bedrettin arkadafl eski arkadafllar› sayd›ktan sonra benle Pir Kemal arkadafl›n da yeni kat›ld›¤›n› bildirmiflti. Oda bizimle konuflmak istedi¤ini söyleyince, Bedrettin arkadafl da durumun uygun olmad›¤›n›, ileride uygun olursa tekrar açmay› önermifl, Önderlik “baflar›lar” diledikten sonra konuflma sona ermiflti. Bedrettin arkadafl bunlar› anlatt›¤›nda Pir Kemal’le ben k›zm›flt›k ama hakl›yd›. Arkadafllardan silah ve raxt›m› ald›m. Bedrettin arkadafl kurye ile yar›m saat tart›flt›ktan sonra bize, “Arabaya binin gidiyoruz” dedi. Adana k›rsal›na gidecektik. E¤er yollar uygunsa Amanoslara geçecektik. Ama bu gidiflin arabayla olmas› tek kelimeyle ç›lg›nl›kt›. Her hangi bir aramada kontrol ekibini vurup geçecek, uzaklafl›nca tekrar da¤a ç›kacakt›k. Olumsuzluk ç›kmazsa hedefimiz Adana k›rsal›yd›. Arabaya biner binmez hepimiz heyecanlanmaya bafllam›flt›k. Ben araba yolculu¤unun bitti¤ini düflünüyorken, yeni bir yolculu¤a bafllam›flt›k. Önümüzde bizi bekleyen uzun bir yol

ew e. c

n›n ovaya göre insan› ferahlatan serin bir havas› vard›. Her taraf çam a¤açlar›n›n kokusuyla dolmufltu. Bu da¤›n kendine has kokusuydu asl›nda. Hiçbir kir tafl›mayan, ar› ve insan›n yüre¤ini dolduran hafif bir atmosfer... Adana’da kald›¤›m üç gün boyunca bunlar› özlemifltim. fiehir bana y›¤›nla insan›n doldurulup, kimin, kim için ve neden yaflad›¤› belli olmayan ya da yoksullar›n daha da yoksullaflt›¤› bir yer olarak gelmiflti. fiehir insan›n›n bu yaflama nas›l tahammül etti¤ine flafl›yordum art›k. Yoldafllar›m›n birbirine karfl› eflit iliflkilerini görünce, sivil yaflam›n bir batakl›ktan ibaret oldu¤unu anlam›flt›m. Onun için flu anda arkadafllar› görmek için sab›rs›zlan›yordum. Daha önce tan›d›¤›m insanlara duyamad›¤›m bir yak›nl›kla onlara yak›nl›k duyuyordum. Kuryeye arabada beklemesini söyledim. fioföre de araban›n ön kapa¤›n› açarak tamir ediyormufl gibi yapmas›n› söyledim. Arabadan inerek, yoldan ayr›lan ince patikadan yukar›ya ç›kt›m. Kurt ulumas›n› taklit ettim. Ama nefesim yetmedi¤inden yar›da kesmek zorunda kald›m. Heyecanla karfl›l›¤›n› bekledim. Biraz sonra az ötede ayn› ulumay› duydum. Duyar duymaz ayn› sesi sevincimden birkaç kez tekrarlad›m. Az sonra ilerde alt› gölgenin bana do¤ru geldi¤ini gördüm. Serinli¤e ra¤men vücudumu ter bast›¤›n› duyumsad›m.

ne t

verdi. Çok sevinmifltik. Kamburlaflan floför bu iflaretten sonra do¤rulmufltu. Bundan baflka araman›n olabilece¤ini sanm›yordum. Polisin arabay› aramamas› ‹stanbul plakal› olmas›ndand›. 21 yada 56 olsayd› herhalde daha farkl› olurdu. K›z kalesini geçtikten sonra floföre yukar›ya uzanan toprak yola sapmas›n› söyledim. fioför, komik bir fley söylemiflim gibi kurnazca güldü. Bense hala tedirgindim. Ya arkadafllar›m randevuya gelmezlerse? Bu kez bu düflünce kafam› kurcalamaya bafllad›. Daha önceleri oldu¤u gibi bir köylü onlar› görmüfl olabilir ve onlar da güvenlikleri için bulunduklar› yeri de¤ifltirmifl olabilirlerdi. Buluflaca¤›m›z yer s›k bodur a¤açlarla örtülüydü. Zay›f bir insan bile bu a¤açlar›n aras›ndan zorlukla geçebilirdi. Bu arazi gerilla için çok uygundu. Tek eksi¤i suyunun olmamas›yd›. Bu bizi daha önce zorlam›flt›. Üç gün susuz kalm›flt›k. Dördüncü günün sonunda gece saat on ikiden sabaha kadar su aram›flt›k. Ama yine de bulamam›flt›k. En son yerimize döndü¤ümüzde bir a¤aç gövdesinde çürümüfl ve kurt tutmufl yar›m bidon kadar su bulmufl, daha sonrada köyün kuyusundan su almak zorunda kalm›flt›k. A¤açl›k yere vard›¤›m›zda araban›n lambalar›n› söndürmesini istedim. fioför bu al›fl›lmad›k durma flaflsa da lambalar› söndürdü. Farlar› sönük arabam›zla a¤›r a¤›r ilerliyorduk. ‹lkin yol görünmüyordu. Bir zaman sonra gözlerimiz karanl›¤a al›fl›nca, yolu seçebildik. Arka koltukta oturan kuryemiz de heyecandan do¤rulmufltu. Fakat benim kadar heyecanland›¤›n› söyleyemem. Sanki gerillay› ilk defa görecekmiflim gibi heyecandan nefesimi zor tutuyordum. Ya arkadafllar›n yerinde bizi pusuda bekleyen düflman olursa? Bu silahs›z halimizle ne yapabilirdik? ‹çimi dolduran bu merakla gözlerimi yoldan alam›yordum. Her an bir karalt›y›,bir gölgeyi görecek gibi oluyordum. Ya da yolu çevreleyen baz› a¤açlar› insan san›yordum. Keskin bir virajdan sonra floföre durmas›n› söyledim. Bir taraftan da ortal›kta bir de¤ifliklik var m› diye inceliyordum. Bura-

om

76

Yoldafllar geldi¤inde hepsiyle kucaklaflt›m. Onlar da beni ayn› sevinçle kucaklay›p, öptüler. Sanki çok uzaktan, belki de Kürdistan’dan Akdeniz sahas›na gelen eski bir silah arkadafllar›n› görür gibiydiler. “Demek geldin” diyordu Bedrettin arkadafl. Karanl›kta sar› saçlar› ve mavi gözleri görünüyordu. Tan›masam esmer bir arkadafl sanacakt›m. Karamanl›yd›. Beraber geçirdi¤imiz o zorlu aylar içinde Kürtçe bilmemesine ra¤men onu art›k bir Kürt gibi görüyordum. Bir Türk’ün gerillada böyle uyum sa¤lay›p komutanlaflaca¤›n› ummuyordum. Bedrettin arkadafla k›saca bafl›mdan geçenleri anlatt›m.


Haziran 2008 SERXWEBÛN ç›nl›yordu. Kendi kendime soruyordum, Sa¤ salim yerimize ulaflabilecek miyiz acaba? bu düflünceyle arabadaki arkadafllar›ma bakt›m. Hemen karfl›mda Xebat arkadafl oturuyordu. Ö¤rendi¤im kadar›yla saflara kat›lmadan önce evliymifl. ‹ki de k›z çocu¤u varm›fl. Pos b›y›klar› aylard›r kesilmeyen sakallar›na kar›flm›flt›. Gözlerinde parlay›p sönen ›fl›klar ard›ndan d›flar›ya kayg›yla bak›yor, buruflmufl, kirden rengi de¤iflmifl flalvar›n›n üzerindeki silah›n› haz›r tutuyordu. Bager ona yaslanm›fl, her an Yörük Türkçe’siyle bir fleyler söylemeye haz›r kal›n dudaklar›n› aralam›flt›. Genç Pir Kemal bafl›n› öne e¤mifl ö¤ürüyordu. Araba kötü etkilemiflti anlafl›lan.

l›yor, bizim fleritte bir fley yok” dedi rahatlayarak. Biz de rahatlam›flt›k. Bir süre polislere bakt›k. “Bir S›rat köprüsünü daha geçtik” dedi, Bedrettin arkadafl. Neflelenmiflti. Kontrol s›ras›na bekleyen arabalar sa¤a çekilmiflti. Baz›lar› aran›yordu. Acaba diye düflündüm, fiimdi h›zla yanlar›ndan geçen araban›n içinde bir gerilla grubunun oldu¤unu tahmin edebiliyorlar m›yd› Çünkü bizi sürekli da¤da düflünüyorlard›. Oysa burunlar›n›n dibindeydik. Bizim için operasyona ç›kan birlikleri da¤dayd›. Biz ise flehirde arabayla yolculu¤a ç›km›flt›k. Ayn› zamanda bir keflif ve tecrübe oluyordu. Bir yerleflim yerine girmifltik. Neresi oldu¤unu tam bilemedim, Erdemli yada Mersin olabilir diye düflündüm. Çünkü gelirken flimdi oldu¤u gibi yolun iki taraf›nda portakal a¤açlar›n› görmüfltüm. Ayn› zamanda yavafllayan araban›n içine keskin, limonsu kokular dolmufltu. Denizin nemli kokusuna kar›fl›yordu. Biraz ötede, denizin kenar›nda yükselen bir gökdelen vard›. bir kar›nca yuvas›ym›fl gibi sa¤›na soluna parkeden ve kar›ncalar› and›ran onlarca araba vard›. Biraz sonra onu da di¤er görüntüler gibi geride b›rakm›flt›k. Yolun kenar›ndaki bir apartman›n balkonunda insanlar oturmufl, s›cak çaylar›n› içiyorlard›. Ayn› balkonda saçlar› tuhaf kesilmifl genç bir adam arabam›za bakmaktayd›. Yeflil ›fl›¤›n yan›nda araba yürüdü, onu da geride b›rakt›k. Saat iki-iki buçu¤a do¤ru Tekir yaylas›na varabilmifltik. Kuryenin söyledi¤ine bak›l›rsa yar› ç›plak bir orman› varm›fl. Yamaçlar›nda tek tük a¤açlar, yürüdükçe a¤açlar›n bitti¤i tepeler... Bütün a¤açlar da çam. Gece karanl›¤›nda heybetli uzanan da¤lara bakt›k. O zaman da¤lar›n bizim için ne denli önemli oldu¤unu anlad›m. Bizi saklayan ba¤r›na basan ve koruyan oydu. Gerilla koynunda ›s›tt›¤› çocuklar›yd›. Arabadan iner inmez, kurye ve floförle vedalaflt›k. Ertesi güne görüflmek üzere ve bizi bütün heybetiyle bekleyen da¤›n eteklerinde h›zl› ad›mlarla yürümeye koyulduk. Sanki birkaç saat önce o beton y›¤›nlar›n›n aras›ndan geçen biz de¤ilmifliz gibi...

ne te we .c om

vard›. karfl›m›za polis ya da askerin ç›kmamas› bir tesadüf olabilirdi. Bir gerilla grubunun arabaya binip yolculu¤a ç›kabilece¤ini hiç tahmin etmemifltim. Beni Adana’ya gönderirken en az›ndan bir bomba istememe ra¤men vermeyen arkadafllar›mla flimdi silahlar›m›z ve raxtlar›m›zla arabaya binmifl, kim bilir kaç flehrin aras›ndan geçecektik. Nedense gerilla ve arabay› bir türlü ba¤daflt›ram›yordum. Yaln›z gerilla ve deniz üstüne saatlerce düflünüyordum. Bana öyle geliyordu ki teknelere binip eylem bile yapabilirdik. Kimsenin akl›n›n ucundan bile geçmezdi. Kocaman denizde geri çekilme sorunu olmazd› herhalde. Yeni oldu¤um için, “arkadafllar bu fikrime güler” diye eylem plan›m› kendime sakl›yordum. Bir tek arabayla bunlar› hiç düflünmemifltim. Motorlu kutunun içinde kötü bir yerde yakalan›p vurulabilirdik. Bedrettin arkadafl›n bu tehlikeye meydan okuyuflu beni korkutmakla beraber, gizli bir hayranl›¤›n da içimde uyanmas›na neden olmufltu. Deniz eskisi kadar sakindi. Derin bir uykudayd› sanki. Arabam›z›n farlar› vurdu¤unda uyan›yormufl gibi par›ld›yor, ›fl›k yola kay›nca tekrar dingin uykusuna dal›yordu. Biz ise bütün dikkatimizi öne vermifl, hayra m›, yoksa flerre mi uzanan yola bak›yorduk. Bu metal arabada alt›m›zdan kay›p giden topra¤› daha bir özlüyorduk. Arabaya yeni bindi¤imiz halde, bir an önce ayaklar›m›zda topra¤›n yumuflak kadifeli¤ini hissetmeyi istiyorduk. Yedimiz de d›flar›dakilere görünmemek için e¤ilmifltik. E¤ilmeyen floför ve kurye idi. Bafl›m›z› e¤mekten boynumuz a¤r›maya bafllam›flt›. En çok bizi kayg›land›ran yerleflim yerlerinin giriflinde belirli aral›klarla dizilmifl sar› lambalard›. Birden bire araba cam›ndan içeri dolunca bafl›m›z› daha da e¤meye zorluyordu. Olur ya d›flar›da biri görüp flüphelenebilirdi. Bedrettin arkadafl biraz önde oturdu¤undan ara s›ra floförle konufluyordu. Daha çok gidece¤imiz yere iliflkindi konufltuklar›. Bazen kurye de kat›l›yordu bu konuflmalara. Nedense Önderli¤in, “Antalya’daki tek mangam›z sizlersiniz, kendinizi koruyun” sözleri kula¤›mda

77

Bir s›rat köprüsünü daha geçtik

ww

w.

Önde bir tedirginlik bafllam›flt›. Yolun ilerisinde k›rm›z›-yeflil ›fl›klar yan›p sönmekteydi. Bedrettin arkadafl floföre; “Sak›n durma, atefl ederlerse vururuz, ileride bizi indirirsin. Oradan da¤a çekiliriz, ikiniz de bizimle gelirsiniz” dedi ve silah›n› atefllemeye haz›r tuttu. Xebat arkadafl da ard›ndaki cam› sonuna kadar açt›. Oda her hangi bir olumsuzlukta silah›n› camdan do¤rultup polisleri tarayacakt›. Di¤er arkadafllar da haz›rd›. Çantalar›m›z s›rt›m›zda oldu¤undan tam oturam›yorduk. Yol kontrolü yapan polisler sola, Xebat ve Bager’in taraf›na düflüyordu, etkili vuracak olan onlard›. Bedrettin arkadafl e¤ilerek arkam›zdaki cam› da açt›. Açar açmaz so¤uk bir rüzgar terlemifl yüzümüzü yalay›p geçti. Araba hafif duraksay›p sonra h›zlanmaya bafllad›. Xebat arkadafl›n silah›n›n emniyetini açt›¤›n› gördüm, ben de aç›nca, Bedrettin arkadafl görmüfl olmal› ki, “Sen emniyetini kapat, bir fley olursa o zaman açars›n” dedi. Ama al›nm›flt›m, Neden eski arkadafllar silahlar›n› haz›rlarken ben ve Pir Kemal haz›rlam›yoruz diye. ‹kimiz de yeni oldu¤umuzdan silah hakimiyetimiz yoktu. Kaza olabilirdi. Tabi bu o zaman ki düflüncem de¤ildi. Yine de inatla bafl parma¤›m› silah›n emniyetinden almad›m. On-on befl metrelik bir mesafe kalm›flt› ki floför; “Heval sol fleritte kontrol yap›-


SERXWEBÛN Haziran 2008

78

om

Üç kardefl üç yeni insan üç yoldafl olarak buluflaca¤›z

Ad›, soyad›: Nizamettin Orhan Gazi KARTAL Kod ad›: Mahir Do¤um yeri ve tarihi: 27 May›s 1980, Ankara Mücadeleye kat›l›m tarihi: Ekim 1997 fiehadet tarihi ve yeri: fiubatMart 1998, Dorflin

ne t

Bugün 21. do¤um günün! Dünyaya geldi¤in gün, flehadetine iliflkin yazmak... Hiç akl›mda yok iken, az önce flimflek k›v›lc›mlar› içinde hat›rlad›¤›m do¤um günün 27 May›s 1980. Ailede do¤um günü belli olan yaln›z sensin. Kalem avucumun içinde dönüp duruyor. Korkunç bir a¤›rl›k var, adeta nefessiz b›rak›yor, göz kapaklar›ma kadar yans›yor. Diyorum kendime.... ‹çimdeki bir fleyler konuflan, yazd›ran, “Yazmam gerekli” diyor. Yazmal›y›m. Sorumluluk duygusu belki böylece biraz hafifleyecek. Sen benim kardeflim, kan›m›n bir parças›, yoldafl›md›n. fiimdi Kandil da¤lar›nday›m Orhan! Sözleflmemizdeki yerin bir parças›... Bugün dünyaya geldin! Ben befl yafl›ndayd›m o zamanlar. Hayal meyal hat›r›mda. Ankara’daki kay›s› bahçeli, mor üzüm a¤açlar›n›n, sarmafl›k dall› evinde dünyaya geldin. Sen dünyaya gelene kadar evin en küçü¤ü bendim. fiimdi ise sen.

ew e. c

“Ve o an... Sözleflme an›. Tesadüfen gerçeklefliyor. Ayn› konuflmalar›m›zdaki gibi. Özgürlük diyar›n›n herhangi bir noktas›nda karfl›lafl›yoruz. Serdar ile büyükçe bir atefl yakt›k, gecenin karanl›¤›n› ayd›nlatan. Bir yandan çay›m›z› yudumlarken, bir yandan da gecenin karanl›¤›n› ayd›nlatan, dans eden alevlerin içinde sohbete dal›yoruz. Belli ki Serdar bir fleyler söylemek istiyor, söyleyemiyordu. Bo¤az› dü¤ümlenmiflti adeta. ‘Orhan’dan hiç haber alabildin mi?’ diye soruyorum. Cevap vermiyor. Bu¤ulu gözlerle bak›yor sadece”

ww

w.

Ad›n gündeme gelmiflti. “Ne olsun?” Dünyaya geldi¤in y›l, devrimci hareketlerin çalkant›l› günleriydi. En büyük abimiz Aziz, sen dünyaya gelmeden k›sa bir süre önce, o hareketli günlerde Ankara’da polislerle çat›flmaya girmifl, vurulmufl, omzundan yaralanm›flt›. Ard›ndan y›llarca sürecek olan Mamak Cezaevi yaflam› bafllam›flt›. Senin ad›n› Mamak Cezaevi’nde ziyaret görüflünde o veriyor; çok heybetli bir ad: Nizamettin Orhan Gazi Kartal! Biz sana k›saca Orhan diyorduk. Okul arkadafllar›n ise Nizam. Neden bu isim? Devrimcili¤in o çalkant›l› günlerinde yaflam›n› yitiren, çarp›flarak flehit düflen biriydi Nizamettin Orhan Gazi, Senin gibi. Yeni bir insan, yeni bir toplum, dürüstçe, eflit bir yaflam için ç›km›flt› yola senin gibi, hesaps›zca her fleyiyle...

Hat›rl›yorum da, henüz çok küçükken ne kadar da tombuldun, yanaklar›n kiraz renginde, gözlerin zeytin, tenin bu¤day... Her gören seni öpücüklere bo¤uyordu. Tombul olman flirinli¤ine daha bir tatl›l›k kat›yordu; flipflirin oluyordun. T›pk› en son ‘97 y›l›nda, cezaevinde demir parmakl›klar›n aras›nda vedalaflt›¤›m›z gün özgürlük diyar›nda bak›flma sözleflmemizdeki gibi. Büyümüfltün belki, 17’sindeydin art›k, eskisi gibi tombullu¤un da yoktu. Aksine “ç›ta gibi delikanl›” olmufltun. Ama zeytin gözlerindeki bak›fllar yine ayn›yd›. Tombul bebek safl›¤›ndayd›. Yani yine flipflirindin. Boy da atm›flt›n; 1.80’i geçmifltin. Yoldafl gülüflü ile kahkaha atarak “Seni geçece¤im yak›nda” diyordun. Zeytin gözlerindeki ›fl›lt›, gerillaya kat›l›m›n›n heyecan›n› ve kararl›l›¤›n› gösteriyordu.


Haziran 2008 SERXWEBÛN lahlardan verirler mi?” diyordun. Bunlar› söylerken zeytin gözlerin büyük bir merakla parl›yor, bebek safl›¤›nda gülümsüyordun. Gerilla resimlerini yan›nda sakl›yor, babamdan gizli f›rsat›n› buldu¤unda bak›yordun. “Bir gün benim de böyle silahlar›m olacak, halk›m için savaflaca¤›m” diyordun. Zeytin gözlerindeki gülümseme geliyor akl›ma seni her düflündü¤ümde. Zaten gülümsemek için her zaman bir neden bulurdun.

k›fllar biçim kazanm›flt›. Serdar’›n gerillaya kat›lmas›n›n ard›ndan tam bir y›l geçmiflti. Kucaklaflm›flt›k, doyas›ya hasret gidermifltik. Senin ilgin bir süre sonra Serdar’›n yan›nda gelen genç bir gerillaya kaym›flt›. Belli ki yafl itibariyle yak›n olman›z seni ona daha da yak›nlaflt›rm›flt›. Bir köfleye çekilip, genç gerillan›n silah›n› da eline alarak, sohbete dalm›flt›n›z. Y›llarca birbirini görmeyen iki eski dost gibi. Sen 13 yafl›nda, genç gerilla da 15’indeydi. En büyük etkilenmeyi o zaman yaflam›flt›n. Karar›n› da o zaman vermifltin. O duygu ve ruh haliyle, “Ben de gerilla olaca¤›m” diyordun. Zaman ne de çabuk ilerliyordu. Serdar ve arkadafllar›n›n yuvalar›na, da¤lara; bizim de Ankara’ya dönmemiz gerekiyordu. Oysa ne sen, ne de ben hiç ayr›lmak istemiyorduk. Ayr›l›rken Serdar, “Bizim yaflam›m›z sevgi okyanusu gibidir, flimdi ayr›lsak da hiçbir zaman ayr› de¤iliz” diyordu. Bu sözlerden sonra onlar Dersim’in heybetli da¤lar›na, biz de Ankara’ya dönmüfltük. Genç gerilla sana bir foto¤raf vermiflti, gerilla foto¤raf›... Onu hiç yan›ndan ay›rm›yor, f›rsat›n› buldu¤unda bak›yor, gerillaya olan özlemini böyle gidermeye çal›fl›yordun. Her f›rsat›n› yakalad›¤›nda, “Ben ne zaman gerilla olaca¤›m?” diyordun. “Biraz büyü, bilinçlen, partiyi tan›, ondan sonra” diyordum Sana. Bu süreçte okuluna devam ediyor, sürekli sorular soruyor, okumaya anlamaya çal›fl›yordun. Anlad›kça zeytin gözlerindeki ›fl›lt› büyüyor, iste¤in daha çok art›yordu. Büyümüfltün art›k, lise ö¤rencisiydin. Art›k s›ra bendeydi. Özgürlük aray›fl› Serdar’dan sonra flimdi beni ça¤›r›yordu. Y›l 1996 idi ve Balkanlara e¤itime gidiyordum. Ayr›l›rken, “Ne olur beni de götür” diye ›srar ediyordun. K›zm›flt›n bana, biraz da küskündün. Yaklafl›k bir y›l sonra metropollere çal›flmalara gönderilmifltim. Aradan bir y›l geçmiflti. Belli ki bu bir y›l› iyi de¤erlendirmifltin. Partiyi, Önderli¤i tan›ma düzeyin artm›fl, Cephe çal›flmalar›na bafllam›flt›n. Lisede kurdu¤unuz komitede arkadafllar›n› örgütlüyordun. Bu seni gerillaya daha da yak›nlaflt›r›yordu.

ne te we .c om

Bu görüntülerle ayr›lm›flt›k; sen özgürlük da¤lar›n›n yokufluna, ben de özgürlük da¤lar›na hasret tutsak... Veda ederken “Üç kardefl; üç yoldafl, üç yeni insan olaca¤›z” diyordun, da¤larda buluflma sözleflmemizi kast ederek. Bunlar hat›r›mdaki son sözlerin. Y›l ‘92 idi. Özgürlük aray›fl›na önce Serdar bafllam›flt›. Büyük kardeflimiz, abimizdi o. Onun kat›l›fl› ikimizi de çok etkilemiflti. Yaflam›m›z Ankara’da geçmiflti. Birçoklar› gibi ailemiz Kürdistan’dan (Elbistan) göç etmifl, Ankara’ya yerleflmiflti. Serdar da, sen de, ben de ülkemizden uzak Ankara’da do¤up büyümüfltük. O yüzden ta ki, Serdar’›n gerillaya kat›ld›¤› sürece kadar ülke gerçekli¤inden, ulusal kimli¤imizden uzak, habersizdik. ‘92 y›l›yla birlikte Kürdistan’da geliflen ulusal dirilifl, Kürdistan’dan çok uzaklarda Ankara’da etkisini göstermiflti. Serdar çok geçmeden “Özgürlük diyar›na gidiyorum” diyerek vedalaflm›flt› bizimle. Sen o zamanlar daha çok küçüktün, 12 yafl›ndayd›n. Ortaokula yeni bafllam›flt›n. Ben’ de lise ö¤rencisiydim. Bir tan›ma süreci bafllam›flt› böylece. Partiyi, Önderli¤i, halk gerçekli¤ini tan›maya bafllam›flt›k. Elimize geçen gizli yay›nlarla aileden habersiz yapmaya çal›fl›yorduk bunu. Senin en fazla ilgini çeken Serxwebun gazetesindeki gerilla foto¤raflar› oluyordu. O do¤all›¤›nla, “abi biz de da¤lara gidersek, bize de bu büyük si-

79

Bizim yaflam›m›z sevgi okyanusu gibidir

ww

w.

Bir süre sonra Serdar’dan haber gelmiflti. Dersim da¤lar›ndayd›. Dersim da¤lar›na Serdar’› görmeye gitmifltik, Sen de bizimle gelmifltin. Hepimiz çok heyecanl›yd›k. Adeta yerinde duram›yordun Sen. Dersim’deydik. Y›l 1993. Köy evinde oturmufl, Serdar’› ve onunla birlikte gelecek arkadafllar› bekliyorduk. “Ne zaman gelecekler?” diye habire sorup duruyordun sab›rs›zl›kla. Sab›rs›zl›k birkaç saati birkaç y›l yapm›flt› sanki. Hava karar›r kararmaz köpek havlamalar›yla yaklaflt›klar›n› anlam›flt›k. Gözlerimiz kap›da, nefesimizi tutmufl, bekliyorduk. Az sonra Serdar gülerek iki arkadafl›yla içeri girmiflti. Özgürlük aray›fl› insan› ne de çok de¤ifltiriyor; davran›fllar›, hitab›, bilgi düzeyi geliflmifl, gözlerindeki ba-


SERXWEBÛN Haziran 2008

Alevlerin dans› içinde sen de dansa tutuflmuflsun bizimlesin Serdar ve Orhan’dan sonra ben de ülkedeydim art›k. Y›llarca seni sordum Amed’den gelen arkadafllara. Haber alam›yordum senden. Kod ad›n› bilmiyordum, ancak tarif edebiliyordum. Bu da senden haber almay› daha da zorlaflt›r›yordu. Serdar’dan haber al›yor, notlafl›yordum. Serdar’a yazd›¤›m her notta sözleflmemizi hat›rlat›yor, kendisini haz›rlamas›n› söylüyordum. “Üç kardefl, üç yoldafl, üç yeni insan olaca¤›z” diyordum. Senden hala haber alamam›flt›m ama umudumu koruyordum, sözleflmemizdeki o an› bir an önce yaflamak istiyordum. Y›l 2001’in ortalar›yd› art›k. Serdar ile görüflmeyeli yedi, seninle ise dört y›l olmufltu. Y›llar›n özlemi ve konuflacak çok fley vard›. Serdar ile her geçen gün yak›nlafl›yor, haberini al›yordum. Ve o an... Sözleflme an›. Tesadüfen gerçeklefliyor. Ayn› konuflmalar›m›zdaki gibi. Özgürlük diyar›n›n herhangi bir noktas›nda karfl›lafl›yoruz. Serdar ile büyükçe bir atefl yakt›k, gecenin karanl›¤›n› ayd›nlatan. Bir yandan çay›m›z› yudumlarken, bir yandan da gecenin karanl›¤›n› ayd›nlatan, dans eden alevlerin içinde sohbete dal›yoruz. Belli ki Serdar bir fleyler söylemek istiyor, söyle-

ww

w.

ne t

Bir süre sonra yakalanm›fl, cezaevine girmifltim. Cezaevine girmeme belki de benden daha fazla öfkelenmifl, üzülmüfltün. Kesinlikle her hafta ziyaretime geliyor, arkadafllarla tart›fl›yordun. “Art›k yeter! Ailenin, okulun daha fazla verece¤i bir fley yok, daha fazla kalamam buralarda; özgürlük diyar›na, gerillaya ulaflmal›y›m!” diyordun. Arkadafllar›n metropol çal›flmalar›nda kalmanda ne kadar ›srar etiyseler de, sonunda senin gerilladaki ›srar›n galip gelmiflti. Y›l ‘97’nin Ekim ay›yd›. Ola¤an ziyaretimize gelmifltin. Aya¤›nda bir da¤ ayakkab›s›, s›rt›nda su geçirmeyen hafif bir da¤ parkesi, zeytin gözlerin her zamanki gibi çocuk safl›¤›nda ›fl›l ›fl›l. “Gidiyorum özgürlük diyar›na, cezaevinden ç›kar ç›kmaz Seni de bekliyoruz. Sen, Ben, Serdar; üç kardefl, üç yeni insan, üç yoldafl olarak buluflaca¤›z. Büyükçe bir gerilla atefli yakarak, derin sohbetlere dalaca¤›z” diyordun. Demir parmakl›klar›n aras›ndan sana ulaflabilsem, sar›l›p doyas›ya kucaklayabilseydim. Gözlerimiz bulufluyordu ancak, onlar kucaklafl›yordu. Zeytin gözlerinde ayr›l›¤›n hüznü, kat›l›m›n coflkusu yan yana duruyordu. Duygular iki renge bürünmüfltü. Bu son görüflmemiz, son sözler, son bak›flmalard›. Ard›ndan ç›k›p gitmifltin, bulma umuduyla, özgürlük aray›fl›na... Orhan ‘97’nin Ekim ay›nda Batman’dan gerillaya kat›lm›flt›. Ondan birkaç ay sonra ben de tahliye olmufltum. Sözleflmemizdeki o an› yaflamak

için umut ediyor, o an› her düflündü¤ümde çocuk gibi heyecanlan›yordum. Üç kardefl, üç yoldafl, üç yeni insan olacakt›k. Özgürlük diyar›n›n herhangi bir noktas›nda buluflacak, o duyguyu beraberce yaflayacakt›k.

yemiyordu. Bo¤az› dü¤ümlenmiflti adeta. “Orhan’dan hiç haber alabildin mi?” diye soruyorum. Cevap vermiyor. Bu¤ulu gözlerle bak›yor sadece. Anl›yorum bir fleyler oldu¤unu. Israr ediyorum ve konuflmaya bafll›yor: “Orhan Amed’de askeri e¤itim gördükten sonra ‘98 fiubat-Mart ay›nda Dorflin’e geçiyor.” Kod ad›n› ö¤reniyorum: “Mahir” Serdar’›n kimlikteki ad›. Bunu söylerken çok zorlan›yor; “Benim ad›m› takm›fl” diyor. Serdar konuflurken adeta beynimde flimflekler çak›yor. Serdar konuflmas›na kesik kesik devam ediyor: “Dorflin’de fiubat-Mart ay›nda yollar›n aç›lmas›n› beklerken, 6 arkadafl› ile beraber flehitler kervan›na kat›l›yor...” Arkadafllar› Orhan’dan delidolu, sürekli anlamaya çal›flan, anlad›¤›n› yapan biri olarak; ayr›ca moralinden, zeytin gözlerinin yoldafl gülüflünden, gözlerindeki ›fl›lt›n›n safl›¤›ndan bahsetmifller. Hayalindeki gerillay› doyas›ya yaflayamadan, henüz yeni bafllam›flken, çok erkenden... A¤›r gelen iflte bu... Aradan üç y›l geçmiflti ve biz yeni ö¤renmifltik. Sözler kesiliyor. Serdar ile birlikte gecenin karanl›¤›n› y›rtan, dans eden alevlerin içinde kayboluyoruz. Alevlerin dans› içinde sen de dansa tutuflmuflsun, bizimlesin. Atefl dans›n›n her noktas›nda sen beliriyorsun. Sen flimdi her yerdesin; kan›mda, yüre¤imde... Sen yoksun diyemiyorum. Art›k sözleflmemizdeki o an›, her gün her an yafl›yorum. B›rakt›¤›n kutsal an›ya sahiplenmek ve sonuna kadar ba¤l› kalmak bilinciyle...

ew e. c

Art›k yeter ailenin okulun daha fazla verece¤i bir fley yok

om

80

Mücadele arkadaflflllar› ad›na Tayhan

Özgürlük mavisinde Gökyüzünün sonsuz mavisinde Da¤lar›n en zirve noktas›nda Yeflilin her tonunda Do¤an güneflin s›cakl›¤›nda, k›z›ll›¤›nda...


ne te we .c om Ad›, soyad›:Gülistan Feqe Kod ad›:Gülistan Koçer Do¤um yeri-tarihi:Derika 1982 fiehadet tarihi:22 May›s 2008 Tilgever/Kelarefl

Ad›, soyad›:Edibe Çetinkaya Kod ad›:Gülizar Goran Do¤um yeri-tarihi:Mardin 1978 fiehadet tarihi:22 May›s 2008 Tilgever/Kelarefl

Ad›, soyad›:Esmer Demir Kod ad›:Xane Do¤um yeri-tarihi:Batman 1971 fiehadet tarihi:23 May›s 2008 Tilgever/Kelarefl

Ad›, soyad›:Salime Argun Kod ad›:Jiyan Suruç Do¤um yeri-tarihi:Suruç 1974 fiehadet tarihi:22 May›s 2008 Tilgever/Kelarefl

Ad›, soyad›:Sertip Oruç Kod ad›:Bawer Xelat Do¤um yeri-tarihi:Ahlat 1973 fiehadet tarihi:22 May›s 2008 Tilgeever/Kelarefl

Ad›, soyad›:Bayram Günefl Kod ad›:Tirej Bawer Do¤um yeri-tarihi:Ayd›n 1980 fiehadet tarihi:24 May›s 2008 Gabar/Botan

Ad›, soyad›:M. Ozan Gökkan Kod ad›: Hakk› Losano Do¤um yeri-tarihi:Suruç 1959 fiehadet tarihi:13 Haziran 2008 Xinere

Ad›, soyad›:Sedat Kaya Kod ad›:Cemal Fis Do¤um yeri-tarihi:Amed 1978 fiehadet tarihi:8 Haziran 2008 Balveren köyü/Dersim

Ad›, soyad›:Vahit Abdo Kod ad›:fiero Afrin Do¤um yeri-tarihi:Afrin 1980 fiehadet tarihi:8 Haziran 2008 Balveren köyü/Dersim

Ad›, soyad›:Faruk Kadiri Kod ad›:Diler Hiva Do¤um yeri-tarihi:Sine 1984 fiehadet tarihi:18 Haziran 2008 Pülümür/Dersim

Ad›, soyad›:Bülent Turan Kod ad›:Agit Andok Do¤um yeri-tarihi:Amed 1976 fiehadet tarihi:18 Haziran 2008 Pülümür Dersim

Ad›, soyad›:Yaser Oso Kod ad›:Sad›k Rakka 1982 Do¤um yeri-tarihi:R fiehadet tarihi:12 May›s 2008 Hozat/Dersim

Ad›, soyad›:Zeynep Katar Kod ad›:Arjin Çem Do¤um yeri-tarihi:Bitlis 1984 fiehadet tarihi:28 May›s 2008 Gülizerk köyü/Tendürek

Ad›, soyad›:Hüsnü K›pçak Kod ad›:Zagros Van Do¤um yeri-tarihi:Van 1977 fiehadet tarihi:28 May›s 2008 Gülizerk köyü/Tendürek

ww

w.

Ad›, soyad›:Reyhan Çupan Kod ad›:Nalin Karker Do¤um yeri-tarihi:fi›rnak 1976 fiehadet tarihi:22 May›s 2008 Tilgever/Kelarefl

Ad›, soyad›:Rahman Hüseyin Kod ad›:Kandil Faraflin Do¤um yeri-tarihi:Xoy 1981 fiehadet tarihi:18 Haziran 2008 Pülümür/Dersim


ew e. c

ne t

w.

ww om


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.