SERXWEBÛN JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIŞTEK NÎNE Sal: 31 / Hejmar 362 / Sibat 2012
l Kürt özgürlük hareketi, Kürt halkı ve demokrasi güçleri direnmezse kaybeder. Direndikçe kazanır. Kazanmanın kanunu direnmek, kaybetmenin kanunu ise direnmemektir. AKP bu nedenle Kürt halkını, Kürt özgürlük hareketini mücadelesiz, direnmesiz bırakmak istiyor. Düşmanın ve sistemin saldırıları ne olursa olsun direnen güç kazanacaktır. Böyle bir siyasal konjonktürden geçiliyor. Bu dönemin siyasal konjonktürünün kanunu budur. Bu açıdan Kürt özgürlük hareketinin siyasal güçlerinin, bütün mücadele kurumlarının kendilerini direnişe göre mevzilendirmesi, direniş ekseninde şekillendirmesi gerekmektedir.
l Yeni bir mücadele dönemine giriyoruz. 2012 yılı kesinlikle 2011’den daha sert bir mücadele yılı olarak geçecektir. Öyle yumuşama olmayacaktır. Kuşkusuz mücadele edilirse yumuşama olacaktır. Mücadele edilirse Türk devleti mevcut politikasını bırakmak zorunda kalacaktır. Ya da teslim alacak, ezecek, Pax-Romana (güçlünün barışı) ortaya çıkacaktır. Bu iki durum dışında hiç kimse yumuşama beklememelidir. Mücadele sürecine göre kendini hazırlamalı, söylemini, dilini, yaklaşımını, değerlendirmelerini buna göre yapmalıdır. Özlemler, niyetler ancak mücadeleyle karşılanabilir. sayfa 2’de
2012’DE DİRENENLER KAZANACAKTIR 15 ŞUBAT KOMPLOSU VE SONUÇLARI l Uluslararası komplo tabii öyle dar bir siyaset veya güncel bir olay değildir. Tarihsel dayanakları var fakat küresel boyutları da var. Komplo, doğrudan küresel kapitalist sistem ile bağlıdır. Çünkü Kürdistan üzerindeki soykırım sistemi küresel kapitalist sistemin geliştirdiği İngiltere’nin ortaya çıkardığı bir sistemdir. PKK’nin bu soykırımı, sömürgeciliği reddederek, onu boşa çıkartma, yok etme amacıyla önemli bir mücadele geliştirdiği bir ortamda, bunu yok etmek üzere geliştirilen bir saldırı. Uluslararası komplo, imha ve inkar sisteminin küresel düzeyde çok kapsamlı ve planlı bir saldırısı. Bağlı olduğu temel, kesinlikle inkar ve imha sistemidir. Kürt’ü inkar eden, imha etmek isteyen bir sistem, küresel sistem. sayfa 18’de
ASRIN KOMPLOSUNUN İÇ YÜZÜ NASIL ANLAŞILMALIDIR? ABDULLAH ÖCALAN l 9 Ekim 1998 çıkışı değerlendirilirken, Ortadoğu zemininin ne anlam ifade ettiğini çok sağlam ve yürekten çözümlemek gerekir. Bu zeminde yirmi yıla yakın bir pratik geçirdim. Sayısız ilişki ve çalışmalarda bulundum. Tarihi önemde gelişmeler ortaya çıktı. Bu gelişmelerin benimle ilgili hangi sinir ve ruhla gerçekleştirildiği ve nasıl dayanabildiğim de bütün yönleriyle mutlaka anlaşılmalıdır. Kimse yaşadığım pratiği tüm tarihsel mitolojik, felsefi, dini ve bilimsel anlamıyla çözmeye yanaşmadı. Çok kitap yazıldı; ben de yazdım. Yaşadığım gerçekleri halen de yazacak durumda değilim. Halkları dikkate almayan hiçbir rejim ayakta kalamaz l Doğru bir politika yürüten demokrasi güçleri Suriye’de etkin olabilir. Suriye’de yaşanan krizden demokratik bir Suriye çıkabilir. Bunun için tüm toplumsal kesimleri örgütleyecek ve irade sahibi yapacak demokratik bir yaklaşım, topluma dayalı bir demokrasi gerekiyor. Her türlü etnik ve dinel azınlığın, topluluğun demokrasi içinde özgürlüklerini yaşayacağının ortaya konulması gerekiyor. Buna Süryaniler de Ermeniler de islami güçler de Dürziler de dahildir. Kuşkusuz hiçbir etnik ve dinsel topluluk devlete dayanmamalıdır. Kendini devlet dışı demokratik toplum olarak örgütleyebilmelidir. sayfa 6’da
Bunun için özgürleşme alanlarının gelişmesi gerekir. Ama koşulları çok elverişli olan ve gelişmeleri için neredeyse şart olan anlama işini başaramayan, başta yoldaş geçinen birçok kişi ve kurum, bu tutumla aslında kendilerini başarısızlığa mahkum ediyorlar. Bunlar mümkünse bu yılların çözümünü yapıp insanlık, Kürtler ve Ortadoğu tarihi ve geleceği için ne anlama gelmesi gerektiğini en temel görev edinsinler. Çünkü bu olanak dışında, özgür yaşama giden yolda ne tarihi ve çağı, ne de güncel somut gerçekleri çözüp önlerini aydınlatabilirler. sayfa 14’te