SERXWEBÛN JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIŞTEK NÎNE Sal: 32 / Hejmar 376 / Nîsan 2013
ÖZGÜRLÜK ARTIK DAHA YAKIN Barış ve çözüm sürecinde de kazanan Kürt halkı olacak l Bu süreci kuşkusuz esas olarak başarıya ulaştıracak başta Kürt özgürlük hareketi olmak üzere demokrasi güçlerinin durumudur. Bu süreç AKP’ye güvenilerek başlatılmamıştır. AKP demokratik zihniyete ulaştı, gerilla sınır dışına çıktıktan sonra hemen AKP bu sorunları tümüyle çözecek biçiminde bir yaklaşım olamaz. Kuşkusuz çözüm iki taraflıdır. Tek taraflı bir iradeyle çözüm gerçekleşemez. Kürt halkı her zaman çözüm istiyor, demokratik çözümden yanadır.
l Kürt halkının duruşunda da, Kürt özgürlük hareketinin duruşunda da bir sorun yok. Zaten sorunu çözümsüz bırakan Türk devlet zihniyetidir. Bu zihniyeti pratikleştiren hükümetlerdir. AKP de 11 yıldır iktidardaydı, çözülmemesinin nedeni AKP’nin zihniyetidir. Bu açıdan AKP’den beklenerek sorunun çözülmeyeceği açıktır. Sorununun çözümünün esas güçleri demokrasi güçleridir, Kürt özgürlük hareketidir, ortaya çıkan Kürt halk gerçeğidir, Kürtlerin özgürlük ve demokraside ısrarıdır. sayfa 2’de
Milyonların şahitliğinde Haki Karer ruhu ile sözleşme l Önderliğimiz Amed Newrozu’nda verdiği mesajda “selam olsun demokratik hakları, özgürlük ve eşitliği rehber edinen bu büyük yolun yolcularına…” dedi. Bu selam Haki Karer arkadaşadır. Bu selam Anadolu ve Mezopotamya halklarının barış içinde özgür yaşama hayallerini somutlaştıran ve halkların kutsal değeri haline getiren tüm Hakice yoldaşlıklaradır. Newrozu büyük bir coşkuyla ve demokratik bir hoşgörüyle kutlayan halkların kardeşliğinedir. sayfa 16’da 1997 yılında Mihri Belli ile yapılan söyleşinin 2. bölümü
BÜYÜK DÖNÜŞÜM ABDULLAH ÖCALAN l 1991-92 Kürdistan toptan ayaktadır, serhildanlar yani halk hareketi büyük bir ivme kazanmıştır. Türkiye’de de biraz gelişmeler var, işçi sınıfı hareketi gelişmiştir, ama öyle güçlü değil. Gerilla çekimi büyümüştür ve onların deyişiyle “artık Kürdistan gitti elden.” Darbe buna karşı gelişiyor. Yani bu Çiller, Güreş, İnönü, Demirel darbesi buna karşı gelişiyor.12 Mart biliyorsunuz sola karşı gelişiyor –kısmen ordu içinde biraz 9 Mart da var, ama esas itibariyle sola karşı geliştiriliyor– ve kısmen başarıldı. 12 Eylül toptan solu noktalamak için gelişiyor.
Fakat bu Çiller-Güreş darbesi veya İnönü-Demirel gibi artık güçlü işbirlikçiliği olduğu darbe, sadece Kürtlerin genel ulusal başkaldırısına Demirel; “28. isyandır, onu da ezeceğiz” diyor. Ve gerilla çok büyümüştür. Dolayısıyla 1990’la birlikte biz aslında, bir yandan faşist darbecilere karşı, faşist bir rejime muazzam bir ulusal kurtuluş sürecine girdik. Bildiğiniz üzere 1990-91-92’de Lice ve Nusaybin’de katliamlar yaşandı. Birçok şehirde yüzlerce insan katledildi. Bu darbeciler tarafından katledildiler. sayfa 12’de
Nisan şehitlerimiz mücadelemize öncülük ediyor l Her zaman doğruyu görme ve başarılı yürümede gerçek güç kaynaklarının, önderlik ve şehitler gerçeği olduğunu bilmek gerekir. Her sorunu bu gerçeklik temelinde çözeceklerini, her zorluğu buradan aldıkları güçle yeneceklerini, her karmaşık işi bu temelde başaracaklarını iyi bilmek önemlidir. Bu bakımdan da böyle bir tarihi yürüyüşe, yeni bir yıl hamlesine, ki bu yıla geçen yıllarda yapamadıklarımızı yapma, yarım kalan görevleri tamamlama, Önder Apo’ya özgürlük
ve Kürdistan’a statü hedefini kesin başarıya götürme yılı dedik. Bu yılın hamlesini bu hedefleri başarma hamlesi olarak tanımladık. O halde böyle iddialı, önüne büyük ve kesin hedefler koymuş bir yıl hamlesine yönelirken her özgürlük savaşçısı her şeyden önce böyle bir hamleyi zafere götürmenin, büyük hedefi başarmanın, önderlik ve şehitler gerçeğinden öğrenerek, onları özümseyip onların çizgisinde yürümeyi bilerek gerçekleşeceğini doğru anlamalılar. sayfa 7’de
Hep kavgaydı yaşamım l Zaman öğretmeye devam ediyordu. Kızıldere olayları yüreğimdeki ‘çocuksu solculuğu’ alevlendirmişti. Gazetelerde çatışmadan sonra köyün, evin yıkılmış yakılmış hali, samanlıkta ele geçen Ertuğrul Kürkçü’nün resmi, öldürülenlerin resimleri vardı. Boy boy ve renkliydi. Mahir Çayan’ın ay gibi yüzü, o kocaman güzel gözleri... Ahlar çektirmişti. On can vurulmuştu... Oyy! Kızıldere nasıl dayandın?.. Bir gazeteye bakıyordum bir düşünüyordum: Gözlerim beni arayışa götürüyordu. Pir Sultan Abdal olayından daha kanlıydı. Gerilla mücadelesini kırsaldan başlatmak için Karadeniz’e açılmak istiyorlardı. Fakat Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamı gündeme gelmişti bu sıra. sayfa 9’da
Şehitlerimiz dünümüz bugünümüz yarınımızdır
Salar MUKTEDÎRÎ, Mehmet HEMO, Özbey YALÇIN, Ümit BAŞKURT arkadaşların anı yazıları sayfa 18-19’da