_____________________________________________________________________________________
Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date 15.09.2018
Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 10.10.2018
Öğr. Gör. Ferhat APAYDIN Adıyaman Üniversitesi, Sosyal Bilimler MYO, Dış Ticaret Bölümü. fapaydin@adiyaman.edu.tr
GAP’IN ÖNEMİ VE BÖLGESEL KALKINMADA ADIYAMAN’IN YERİ Öz Türkiye ekonomik kalkınmışlık açısından bölgesel olarak büyük farklılıklar arz etmektedir. Yoğun olarak sanayinin gelişmiş olduğu batı ve sanayileşmenin yetersiz olduğu doğu arasında kalkınmışlık açısından çarpıklık olduğu düşünülmektedir. Bir ülkenin topyekûn kalkınmasının yolu bölgeler arası sosyo-ekonomik bir entegrasyondan geçmektedir. 1930’larda ilgi çekmeye başlayan bölge kalkınmasında, özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında kalkınma iktisadının geniş çevrelerce incelenmeye başlanmasıyla teoriler, politikalar ve modeller geliştirilmeye başlanmıştır. Bölgesel farklılıkları gidermek, bölgesel kalkınmayı hızlandırmak ve bölgesel çapta ekonomiyi canlandırmak için II. Dünya Savaşı öncesinde BKA’lar (Bölgesel Kalkınma Ajansı) geliştirilmiştir. Bu çalışmada öncelikle bölge ve bölgesel kalkınma gibi kavramlar hakkında bilgi verilmiştir. Bununla beraber Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) genel olarak incelenerek, potansiyel kaynakları ekonomik veriler yardımıyla analiz edilmiştir. Bu bağlamda GAP’ın üstünlükleri, fırsatları ve mevcut potansiyeli ele alınmıştır. Daha sonra GAP bölgesinde bulunan Adıyaman ilinin bölgesel kalkınmadaki yeri ele alınmış ve mevcut potansiyeli değerlendirilmiştir. Adıyaman’ın mevcut durumu çeşitli alanlarda çeşitli verilerle desteklenerek analiz edilmiş ve ekonomik kalkınma düzeyi hakkında saptamalarda bulunulmuştur. Akabinde GAP bölgesi ve Adıyaman ile ilgili çözüm önerileri ile çalışma sonlandırılmıştır. Anahtar kelimeler: Bölgesel Kalkınma, GAP, Adıyaman, Ekonomik Kalkınma.
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
IMPORTANCE OF GAP AND SITUATION OF ADIYAMAN IN REGIONAL DEVELOPMENT Abstract Turkey has shown great differences in terms of economic development regionally. It is thought that there is an unbalance between west in which industry improves intensely and east in which the industry is insufficient. The way of overall development of a country depends on a socio-economic integration. Theories, policies and models in regional development starting to attract in 1930s have been launched especially with starting the development economy to be studied by various societies after World War II. In this paper, initially information about concepts such as region and regional development has been given. In addition to that potential sources of Southeastern Anatolia Project (GAP) have been analyzed with the help of economic data by examining the project generally. After that the place of Adıyaman province in regional development located in regional of GAP has been dealt and its current potential has been evaluated. Current situation of the Adıyaman has been analyzed in various matters by supporting with various data and comprehensive information has been given about economic development level. Then the paper has been finished with solution proposals about GAP and Adıyaman. Keywords: Regional Development, GAP, Adıyaman, Economic Development. 1. GİRİŞ Bölgeler arası gelişmişlik farklarını en aza indirmek ve topyekûn kalkınmayı sağlamak gelişmiş veya azgelişmiş her ülkenin öncelikli konularından biridir. Bölgesel kalkınma kavramı, bölgelerarası gelişmişlik farklarının en aza indirilmesi ve geri kalmış bölgelerin kalkındırılmasını amaçlamaktadır. Bölge kalkınması anlayışı esas olarak 1930’lu yıllarda ilgi çekmeye başlamış, özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında kalkınma iktisadının gündeme gelmeye başlamasıyla teoriler, politikalar ve modeller üretilmeye başlanmıştır. II. Dünya Savaşı sonrası dönemde önem kazanmaya başlayıp çeşitli alanlarda (ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel) değişmelerle birlikte dönüşüme uğramıştır. Bölgesel farklılıkları gidermek, bölgesel kalkınmay hız kazandırmak ve bölgesel çapta ekonomiyi canlandırmak için II. Dünya Savaşı öncesinde BKA’lar geliştirilmiştir. Türkiye’de BKA’ların kuruluşu ise Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik süreciyle gündeme gelmiştir. Genel olarak bölgesel kalkınmayı sağlamak için; bölgenin kendi potansiyelini ortaya çıkarmak, yabancı sermayeyi bölgeye çekmek, bölgeye gelecek firmalara hizmet sunmak ve destek olmak, belediye gibi yerel otoritelere hizmetler vermek amaçları güdülmüştür. Bu bağlamda AB aday ve üye ülkelerde aracı bir kurum olarak tanımlanan BKA’ların önemine dikkat çekmiştir. BKA’lar bir ülkenin belli bir coğrafi bölgesi içindeki tüm şirketler, yerel otoriteler ile STK’lar (Sivil Toplum Kuruluşları) arasında işbirliği ve koordinasyon sağlayarak o bölgenin iktisadi kalkınmasını amaçlarlar (Cankorkmaz, 2011: 114-119). Ancak belirtmek gerekir ki Kuruluş amacı bölgelerarası dengesizlikleri azaltmak olan BKA’ların, eşitsizlik üzerine kurulu bir küreselleşme sisteminde bir yandan birbiriyle yarışan ve birbirini kıran bölgeler yaratırken
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
426
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
nasıl olacak da diğer yandan bu dengesizlikleri gidereceği gerçekten de büyük bir soru işareti olmuş ve hâlâ tartışılmaktadır. Güneydoğu Anadolu bölgesinde ve Adıyaman’da bölgesel kalkınma sorunu çok yönlü ve karmaşık bir sorun oluşturmakta, dolayısıyla çözüm önerileri sunmak da o derece güç olmaktadır. Güneydoğu Anadolu bölgesinde devletin uyguladığı en başarılı proje kuşkusuz GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) olarak karşımıza çıkmaktadır. GAP bölgenin kalkınmasında çok ciddi başarılar sağlamış ancak çok yavaş ilerlemesi sebebiyle zaman zaman eleştirilere maruz kalmaktadır. Temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan Adıyaman ilinin GAP’ın getirdiği başta sulama gibi çeşitli fırsatlardan tam ve başarılı bir şekilde yararlanamaması bu çalışmanın temel odağını oluşturmaktadır. Çalışmada bölgede faaliyet gösteren kalkınma ajanslarının politikalarına değinilmeyecektir. Bu çalışmayla GAP illeri ve GAP’ın başarısı ele alınarak Adıyaman ilinin potansiyeli hakkında detaylı bilgi verilecektir. Çalışmada öncelikle bölge kavramı ele alınacak ve bölgesel kalkınma politikaları üzerinde durulacaktır. Daha sonra GAP ile bölgesel kalkınma anlayışı birlikte değerlendirilecek, sonra Adıyaman’ın potansiyeli ve ekonomik kalkınma durumu hakkında çeşitli göstergelerle durum analizi yapılacaktır. Son olarak da önemli saptamalar yapılıp çözüm önerileri ile çalışma sonlandırılacaktır. Çalışmada mevcut durumun analizi yapılarak Adıyaman’ın bölgedeki fırsatları yeterince değerlendirip değerlendirmediği çeşitli istatistikler yardımıyla desteklenecektir. Çalışmanın Adıyaman’ın daha yüksek bir kalkınma trendine yükseltilmesi için bölge halkının daha bilinçli bir şekilde ekonomik kalkınmaya önem vermesi, GAP’ın başarısının devamı ile mümkün olabileceği ve bu bağlamda ülke kalkınmasına katkıda bulunulacağı düşünülmektedir. 2. BÖLGE KAVRAMI VE BÖLGESEL KALKINMA POLİTİKALARI Latince “regio: çevre, alan” anlamına gelen bölge kavramı; kentten daha geniş ülkeden daha küçük, idari (yönetsel) sınırları ulus idari birim sınırlarıyla örtüşen ama etkileşim yönünden o sınırları aşabilen, yerinden yönetilen, katılımcı bir yönetime ve bütçeye haiz yönetim birimidir (İncekara ve Kılınç Savrul, 2011: 92). Bölge kavramı, yönetsel anlamda bir yönetim kademesi ve bir yerel yönetim birimi olarak tanımlanabilir. Yani bölge, ya fiziksel, ya işlevsel, ya da siyasal temele dayanan bir birimi ifade etmektedir (Apan, 2004: 40). Uluslararası hukuk açısından ise bölge, aynı çıkarları güden coğrafi, siyasal ve ekonomik yakınlık içindeki devletlerin oluşturdukları birlikler olarak tanımlanır (Altınışık ve Peker, 2010: 146). Genel olarak bölge, belirli kıstaslar bakımından homojen bir mekân parçası olarak ifade edilmektedir. Türkiye’de bölge kavramı, birkaç ilin kümelendirilmesi ile oluşturulan, ilden daha geniş ölçekli bir coğrafi alanı ifade etmektedir (Hasanoğlu ve Aliyev, 2006: 83). Türkiye’de bölge kavramı için genel anlayışa bakıldığında mevcut yedi coğrafi bölge akla gelmektedir. Diğer bölge tanımları Türkiye açısından, özellikle “üniter devlet” bakımından, birtakım sakıncaları olabileceği düşünüldüğünden AB ile uyum süreci başlayıncaya kadar bölge kavramı ile çok da ilgilenildiği söylenemez. Dolayısıyla AB’nin “bölge” kavramını nasıl ele aldığına bakmakta fayda vardır. AB’de bölge, coğrafi, ekolojik, ekonomik, kültürel, etnik, kentsel ve idari açıdan benzer, yakın ve bütün olan alan parçalarıdır (Bulut, 2002: 19). Benzer bir yaklaşımla bölge, şehirden büyük fakat ülke topraklarının bütününden daha küçük olan, kendine özgü ekonomik, sosyal ve kültürel özellikler içeren ülke parçasıdır (Gündüz, 2006: 2). Bölge kavramı ile ilgili olarak çok çeşitli sınıflandırmalar olması ile birlikte bu çalışmada bu farklılıklara değinilmeyecek, yukarıdaki açıklamalarla yetinilecektir.
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
427
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
Dünyada yaşanan neoliberal dönüşüm sonucu geleneksel yukarıdan aşağıya politikaların uygulanması terk edilerek aşağıdan yukarıya politika uygulamalarına geçiş gündeme gelmiştir. Bu yeni anlayış sonucunda bölgeden merkeze bir kalkınma anlayışı benimsenmiş; bölgesel ekonomilerin kendi dinamikleri doğrultusunda planlanması gereği ortaya çıkmıştır. Bu dönemden sonra belirli bir bölgenin kalkınmasının sorumluluğu merkezi devletin alanından çıkmıştır. Birtakım yerel, bölgesel kurumlar ve STK (Sivil Toplum Kuruluşları) gibi aktörler bölgesel kalkınmanın sağlanması için aktif görev almaya başlamışlardır. Bu değişim içinde ise ortaya çıkan BKA’lar bölgesel politikaların ayrılmaz bir parçası olarak gelişme göstermiştir. BKA’ların birçoğu birlikte çalışarak, özel sektör organizasyonlarıyla ve aktörleriyle eş güdümlü projeler yürüterek bölgesel kalkınmanın sağlanmasında sorumlu yeni araçlar olarak planlanmışlardır (Tiftikçigil, 2010). Bölgesel politikaların zaman içinde bölgenin potansiyelini artırmaya dayandığı ve bölgenin kendi dinamiklerine dayanan bir stratejide olduğu bilinmekte ve rekabet çok önemli bir koşul olarak düşünülmektedir. Bu bağlamda bölgelerin analizleri yapılırken sadece ekonomik nedenler değil, bunun yanında bilgi, öğrenme, sosyal sermaye, karşılıklı ilişkiler, güven gibi unsurlar da dikkate alınmaktadır. Bölgesel kalkınma kavramı, bölgelerarası gelişmişlik farklarının en aza indirilmesi ve geri kalmış bölgelerin kalkındırılmasına vurgu yapmaktadır. Bu amaca ek olarak özellikle AB üye ve aday ülkeleri arasındaki gelişmişlik düzeylerinin birbirine yaklaştırılması, bölgelerin kendi içindeki kırsal ve kentsel gelişmişlik seviyelerinin minimuma indirilmesi, bölgelerin küresel anlamda rekabet güçlerinin artırılması, yerel dinamiklerin harekete geçirilerek bölgesel potansiyelin değerlendirilmesi ve ülkelerin topyekûn kalkındırılması amaçlanmaktadır. Dolayısıyla bölgesel kalkınma sadece geri kalmış bölgelerin kalkındırılmasına dair uğraşları değil tüm bölgelerin topyekûn sürdürülebilir ve küresel rekabete bağlı bir kalkınma çabasına girmesini ortaya çıkarmıştır. Özellikle özel sektör ve yerel yönetimler ile diğer bölgesel aktörlerin bu süreçte yer almasını sağlayacak bir yerelleşme ve bölgeselleşme politikalarının uygulanması zorunlu hale gelmiştir (Akın, 2006: 295). Küreselleşmenin ve yeni esnek üretimin şekillendirdiği toplumsal yapıda “ulus devlet, yeni küresel gelişmeleri yönlendirmek için çok küçük ve etkisiz, yerel sorunları çözmek için çok hantal” deyişi benimsenmiş idi. Bu anlayışı kabul eden formasyonlar ekonomik eylemlerin bir arada bulunmasını sağlayacaklardır. Bütün bunların küresel piyasaya taşınacak merkezlere ihtiyacı vardır. Bu merkezler ise genellikle bölgeler ile ulus devletlerin büyük şehirleridir. Bu bölgeselleşme ile küreselleşme arasındaki ilişki “glokalleşme”1 kavramı ile ifade edilmektedir (Çalt, 2005: 3). Küreselleşme sürecinin bir sonucu olarak, AB’nin ulus altı faktörlere, bölgesel politikalara ve yerel dinamiklere değer vermeye başladığı görülmektedir. Bölgesel dinamiklerin ön plan-
Glokalleşme: Coşkun Can AKTAN’a göre: “İngilizce Globalleşme ve Yerelleşme kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş ‘Glokalleşme’ (Glocalization) kavramı son zamanlarda yaygın olarak benimsenen ve kullanılan kavramlardan birisi haline gelmiştir. Glokalleşme, kısaca ‘uluslararası ilişkilerde global gerçeklerden hareket ederek global düşünmeyi, otarşizm yerine dışa açılmayı, dünya ekonomisi ile bütünleşmeyi; ülke içinde ise merkezi yönetim kanalıyla ekonomiyi ve siyaseti yönlendirme yerine yerel yönetimleri daha fazla güçlendirmeyi’ ifade ediyor. Yerelleşmenin siyasal gücün tek elde toplanmasını önleyeceği ve böylece yerel demokrasiyi güçlendireceği ifade ediliyor. Desantralizasyon ya da Adem-i Merkeziyetçi Yönetim kavramları yerelleşme ile aynı anlama geliyor. Yerelleşme, gerçekten de yerel demokrasiyi güçlendirmek için çok önem taşıyor. Yerel özerklik için yerel yönetimlerin merkezi yönetimlerin boyunduruğundan kurtarılmaları gerekiyor. Ancak yerelleşme bir taraftan, yerel halkın yönetime katılmasını sağlayarak demokrasiyi geliştirecek bir görevi yerine getirirken, öte taraftan yerel tiranlığı ve despotizmi de ortaya çıkarabilecek bir etki gösterebilir.” (Çalt, 2005’ten aktaran: Apaydın, 2012: 7). 1
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
428
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
da olmasını planlayan AB; insan hakları, çok kültürlülük, sosyal gelişmeler ve ekonomik kalkınma gibi dinamiklerden meydana gelen bölge politikalarını uygulamak için BKA’ları kullanmaktadır (Akın ve Yıldız, 2005: 41). AB’deki hemen hemen bütün ülkelerin, özellikle aday olan ülkelerin yasal ve kurumsal “uyum” sürecinde, AB’nin Avrupalılaştırma ve bölgeselleştirme politikaları ile BKA’ların kuruluşu arasında yakından ilişki vardır. AB bu süreçte bu amaca hizmet etmek için ayırdığı fonların yönetimini merkezi yönetim kurumları yerine doğrudan BKA’lara verme yoluna gitmiştir. Bu bağlamda Türkiye’de BKA’lar ülkenin ekonomik ve toplumsal ihtiyaçlarının bir sonucundan çok AB’ye uyum sürecinin bir gereği olarak kurulmuştur (Karasu, 2009: 9). 3. BÖLGESEL KALKINMA VE GAP
Bir ülkede iktisadi kalkınmanın gerçekleştirilmesinin yolu bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarını azaltmak ve bütüncül bir yaklaşımla bölgesel kalkınmaya önem vermekten geçer. Bunun yanı sıra ülke genelinde topyekûn bir kalkınmanın hedeflenmesi gerekir ki bölgeler arasındaki rekabet azalsın (Perktaş, 2014: 476). Bu amaçla bölgesel istatistiklerin toplanması, geliştirilmesi, bölgelerin sosyo-ekonomik analizlerinin yapılması, bölgesel politikaların sınırlarının belirlenmesi ve karşılaştırılabilir veri tabanı oluşturmak amaçlarıyla Türkiye çapında İstatistik Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) 2002’de yürürlüğe girmiştir (Tekin, 2011: 43). Katılım sürecinin etkisiyle Türkiye 81 ili 26 bölgesel birimde gruplamıştır (Reeves, 2006: 45). İBBS’de iller Düzey-3 olarak tanımlanmış; ekonomik, sosyal ve coğrafi yönden benzerlik gösteren komşu iller ise nüfus büyüklükleri göz önüne alınarak Düzey-1 ve Düzey-2 olarak sınıflandırılmıştır. Düzey-3 kapsamında her il bir İBBS’yi tanımlamakta olup, toplam 81 adettir; Düzey-2 İBBS, Düzey-3 kapsamındaki komşu illerin gruplandırılması sonucu belirlenmiş olup 26 adettir; Düzey-1 İBBS ise Düzey-2 İBBS’nin gruplandırılması sonucu belirlenmiş olup 12 adettir.1 DPT tarafından yapılan çalışmalarda Düzey-2 bölgeleri “plan bölge” olarak ele alınmış ve bu çerçevede 26 plan bölgenin kurumsallaşması için çalışmalara başlanmıştır (Çalışkan, 2009: 2). Türkiye, bölgeleri arasındaki sosyo-ekonomik dengesizlikleri bertaraf edecek projeler geliştirmektedir. Bu projelerin en başında GAP gelmektedir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin, sanayi yapısı, işyeri, istihdam, işsizlik, gelir dağılımı ve katma değer açısından ülkenin diğer bölgeleri ile karşılaştırıldığında, desteklenmeye ihtiyacı olduğu açıktır (Paksoy ve Aydoğdu, 2010: 115). GAP’ın genel kalkınma hedefleri arasında bölgeler arası kalkınmışlık farklarını gidermek, bölgedeki sosyo-ekonomik koşulları iyileştirmek, bölge halkının refah düzeyini ve hayat standartlarını yükseltmek vardır. GAP öncelikle bölgedeki kırsal-tarımsal yapıyı dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Böylece bölgede yaşayan kırsal kesimi daha müreffeh bir seviyeye getirmeyi amaçlamaktadır (Yıldız, 2008: 289). GAP Türkiye’nin güneydoğusundaki Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak olmak üzere 9 ili kapsamaktadır. GAP kapsamındaki illerin alan ve nüfus büyüklüğü, Türkiye’nin yaklaşık olarak %10’una tekabül etmektedir. İşgücünün büyük bir bölümünü tarım sektöründe istihdam etmek durumunda olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, pazara yönelik tarımsal üretime geçememenin sıkıntılarını fiilen yaşamaktadır. Tüketim temelli geleneksel tarım işletmeciliği özelliğindeki çoğu küçük aile işletmesi olan bu bölgedeki tarım sektörü, Türkiye’de, tarımda önemli sıçramalar yapamayan illeri bünyesinde barındırmakta ve Türkiye’nin tarımsal katma değer içindeki payı oldukça düşük kalmaktadır (Tatlıdil, 1998: 14).
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
429
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
2008 yılında GAP Bölgesi’ndeki gelişmeler ve GAP kapsamındaki yatırımlar revize edilerek GAP Eylem Planı (2008-2012) hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur. GAP Eylem Planı uygulamaları ile bölgede kamu yatırımları büyük ölçüde tamamlanmış, gerek ekonomik gerekse sosyal ciddi mesafeler alınmıştır. Eylem Planı kapsamında devam eden yatırımları tamamlamak, GAP’ı sürdürülebilir hale getirmek ve bölgenin rekabet gücünü artıracak projeleri uygulamaya koymak üzere 2014-2018 dönemini kapsayan yeni GAP Eylem Planı da hazırlanarak uygulamaya konulmuştur (www.gap.gov.tr). Bu kapsamda GAP günümüzde, su kaynakları geliştirme programının yanında tüm sektörlerdeki yatırımları da içine alan, sürdürülebilir insani kalkınmaya dayalı entegre bir bölgesel kalkınma projesi olarak sürdürülmektedir. GAP’ın temel hedefleri; Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin mevcut kaynaklarını değerlendirerek, bölge halkının gelir seviyesini ve yaşam standartlarını yükseltmek, bölge ile diğer bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını en aza indirmek, kırsal alandaki verimliliği ve istihdam olanaklarını iyileştirerek ulusal düzeyde ekonomik kalkınma ve sosyal istikrar amaçlarına hizmet etmektir. GAP, başlangıçta bölgenin su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesine dayalı daha dar bir program olarak ele alınmış; Fırat-Dicle havzasında sulama ve hidroelektrik enerji üretimine yönelik 22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ile sulama yatırımlarının yapımı tasarlanmıştır. 1989 yılında hazırlanan Master Plan ve 2002 yılında yapılan revizyon ile tarım, sanayi, ulaştırma, eğitim, sağlık, kırsal ve kentsel altyapı yatırımlarını da içine alan daha geniş bir bölgesel kalkınma projesine evirilmiştir. Çok sektörlü, sürdürülebilir insani kalkınmaya dayalı, bölgenin rekabet gücünü iyileştirmeyi, ekonomik ve sosyal bütünleşmeyi güçlendirmeyi hedefleyen, entegre bir bölgesel kalkınma projesi olarak uygulanmakta olan GAP, hazırlandığı dönem dikkate alındığında, bugün ağırlıklı olarak vurgulanan yenilikçi yaklaşımları da içeren vizyoner bir bakış açısıyla tasarlanmıştır (Kalkınma Bakanlığı, 2014). 3.1. GAP ve Türkiye Nüfus Yapısı Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde Türkiye’de nüfus artışının hızlı olduğu bilinmektedir. GAP bölgesi incelendiğinde Tablo 1 bu bölgedeki illerin nüfusunu 2007 ile 2016 yıllarını karşılaştırmaktadır. 2007 yılında GAP bölgesi 7.170.849 nüfusu ile Türkiye nüfusunun %10,16’sına tekabül etmektedir. Bu oran 2016 yılına gelindiğinde %10,66 olmaktadır. Yani Türkiye nüfusuna oranla GAP bölgesinin nüfusu daha fazla artmıştır. GAP bölgesindeki illerden en fazla nüfus artışıyla Ş. Urfa ve G. Antep yer almaktadır. GAP bölgesinde nüfusun hızlı artması çeşitli sorunları da beraberinde getirmektedir. Bunların en başında işsizlik sorunu gelmektedir. Bölgede özellikle aile işletmelerinin varlığı ve kendi hesabına çalışanların sayısının fazla olması kayıtdışı istihdam sorununu doğurmaktadır. Çünkü kırsal alanda özellikle kadınlar aile işletmelerinde mevsimlik olarak kayıtdışı çalışmaktadırlar. Ya da bölgede geçimlik düzeyde tarımsal üretim aynı şekilde hem işsizliği hem de kayıtdışı istihdamı gündeme getirmektedir. Ancak GAP ile sulama sistemlerinin geliştirilmesi, gübreleme, tarımda makineleşmenin artması gibi çeşitli faktörlerle üretim artmış ve geçimlik yerine ticari amaçla üretim artmıştır. Bu sav ilerleyen tablo ve şekillerle daha detaylı incelenmektedir.
1
Düzey-1, Düzey-2 ve Düzey-3 ayrıntıları için bakınız. Ek Tablo 1.
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
430
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
Tablo 1. GAP Bölgesi (Cinsiyete Göre) ve Türkiye Nüfus Göstergeleri (2007-2016) GAP İlleri Adıyaman Batman Diyarbakır Gaziantep 2007 Kilis Mardin Şanlıurfa Siirt Şırnak GAP Top. Adıyaman Batman Diyarbakır Gaziantep 2016 Kilis Mardin Şanlıurfa Siirt Şırnak GAP Top.
Erkek 2 88615 2 36314 7 35561 7 79863 5 8489 3 73067 7 56655 1 50628 2 17068 3 5962603 07662 2 90479 8 44011 9 98926 6 5824 4 00475 9 76938 1 66463 2 51392 4 302170
Erkek/Top. 49,53 % 50,01 % 50,36 % 49,99 % 49,38 % 50,02 % 49,68 % 51,67 % 52,18 % 50,15 % 50,40 % 50,35 % 50,45 % 50,60 % 50,31 % 50,30 % 50,34 % 51,59 % 51,96 % 50,56 %
Kadın 2 94147 2 36173 7 25153 7 80160 5 9968 3 72711 7 66444 1 40900 1 98933 3 5745893 02822 2 86420 8 29108 9 75318 6 5001 3 95762 9 63689 1 56201 2 32396 4 206717
Kadın/Top. 50,47 % 49,99 % 49,64 % 50,01 % 50,62 % 49,98 % 50,32 % 48,33 % 47,82 % 49,85 % 49,60 % 49,65 % 49,55 % 49,40 % 49,69 % 49,70 % 49,66 % 48,41 % 48,04 % 49,44 %
Toplam 5 82762 4 72487 1 4607141 5600231 18457 7 45778 1 5230992 91528 4 16001 7 1708496 10484 5 76899 1 6731191 9742441 30825 7 96237 1 9406273 22664 4 83788 8 508887
GAP/Türkiye 0,83% 0,67% 2,07% 2,21% 0,17% 1,06% 2,16% 0,41% 0,59% 10,16% 0,76% 0,72% 2,10% 2,47% 0,16% 1,00% 2,43% 0,40% 0,61% 10,66%
Türkiye Top. 70 586 25670 586 25670 586 25670 586 25670 586 25670 586 25670 586 25670 586 25670 586 25670 586 25679 814 87179 814 87179 814 87179 814 87179 814 87179 814 87179 814 87179 814 87179 814 87179 814 871
Kaynak: TÜİK, https://biruni.tuik.gov.tr/disticaretapp/disticaret.zul?param1=9&param2=0&sitcrev=0&isicrev= 0&sayac=581, (Erişim Tarihi: 2 Kasım 2017).
Tablo 2’ye bakılırsa Tablo 1’deki GAP bölgesinin nüfus artışını desteklemektedir. Nüfus yoğunluğuna bakıldığında 2000 yılında GAP bölgesinde kilometre kare başına 88 kişi düşerken; bu sayı 2016 yılında 24 kişi artarak 112 kişiye çıkmıştır. Ancak Türkiye’de bu sayı 2000 yılında 87 iken sadece 15 kişi artarak 102 olmuştur. Tablo 2. GAP Bölgesinde Şehirleşme Oranı ve Nüfus Yoğunlukları (2000-2015) Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²)
Şehirleşme Oranı (%)
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²)
Şehirleşme Oranı (%)
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²)
2015
Şehirleşme Oranı (%)
2012
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²)
GAP Türkiye
2007
Şehirleşme Oranı (%)
2000
62,7 64,9
88 87
66,0 70,5
97 92
69,6 77,3
107 98
92,0 92,1
112 102
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, GAP Son Durum Raporu, 2016. Tablo 2’den GAP ve Türkiye’nin şehirleşme oranlarına bakıldığında 2000 yılında GAP bölgesinde daha düşük olan şehirleşme oranı 2015 yılında Türkiye ile yaklaşık aynı seviyeye gelmiştir. Bu da bölgede inşaat sektörünün geliştiğinin kentsel dönüşüm projelerinin uygulandığının göstergesi olarak yorumlanabilir.
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
431
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
Tablo 3. Yıllara Göre Hane Halkı Büyüklüğü (kişi), (1990-2015) GAP Türkiye
1990 6,8 5,0
2000 6,5 4,5
2010 6,0 3,9
2015 5,3 3,5
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, GAP Son Durum Raporu, 2016. Tablo 3 1990 ile 2015 yılları arasındaki hane halkı büyüklüklerini karşılaştırmaktadır. 1990 yılında GAP bölgesinde ortalama hane halkı büyüklüğü 6,8 kişi iken Türkiye ortalaması 5 kişidir. 2015 yılında ise bu rakam GAP bölgesinde 5,3 kişiye düşmüş, yani 1,5 puan düşmüştür. Bu durum Türkiye ortalaması ile aynı sonucu vermektedir. Çünkü Türkiye’de 1990 yılında 5 kişi olan değer 1,5 puan azalarak 3,5 kişiye düşmüştür. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta hane halkı büyüklüğünün GAP bölgesinde yaklaşık 2 puan daha yukarıda seyretmesidir. Nihayetinde hane halkı büyüklüğü GAP bölgesinde Türkiye’nin üzerinde seyretmektedir. Bu da aynı şekilde işsizlik, geçim sorunu vb. çeşitli sorunları beraberinde getirmektedir. Tablo 4 2000 ile 2015 yılı arasındaki bebek ölüm hızı ve doğurganlık durumunu göstermektedir. Bir kadının doğurgan olduğu dönem boyunca (15-49 yaşları arasında) doğurabileceği çocuk sayısı Türkiye genelinde 2000 yılında 2,5, 2010 yılında 2,08 ve 2015 yılında 2,1 çocuk olarak tespit edilmiştir. GAP Bölgesi’nde ise 2000 yılında bu sayı 4,6, 2010 yılında 3,6 çocuk ve 2015 yılında da 3,5 çocuk olarak belirlenmiştir. Bölge’de doğurganlık hızı en yüksek il 2000 yılında 6,1 ile Siirt ve 3,5 çocuk ile en düşük Kilis’tir. Doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 2010 yılında 4,58 ve 2015 yılında 4,38 ile Şanlıurfa’dır. En düşük il 2010 yılında 2,79 ve 2015 yılında 2,86 ile Adıyaman olmuştur. 2000 yılına göre Adıyaman’da doğurganlık hızı küçük bir miktar düşmüştür. Bebek ölüm hızı açısından bakılırsa 2015 yılında Adıyaman bebek ölüm hızının en düşük olduğu iki ilden biridir. Bu da Adıyaman’da sağlık sektörünün ilerlediğini ifade etmektedir. Tablo 4. Bebek Ölüm Hızı ve Doğurganlık Sayıları (2000-2015) İller Adıyaman Batman DiyarbaGaziantep kır Kilis Mardin Siirt Şanlıurfa Şırnak GAP Türkiye
Bebek Ölüm Hızı (Binde) 2000 2010 2013 2015 42 14,0 12,8 11,6 50 12,5 17,2 13,4 57 13,5 14,2 11,6 44 17,9 17,1 17,2 48 15,8 24,7 25,3 43 17,0 14,6 13,2 63 14,5 15,4 14,6 37 17,0 15,5 20,1 51 14,7 14,7 16,2 42 15,8 15,5 15,9 43 12,0 10,8 10,7
Doğurganlık Hızı 2000 (Çocuk 2010 Sayısı) 2013 3,70 2,79 2,75 5,30 3,64 3,34 4,50 3,24 3,16 3,80 3,07 3,15 3,50 3,01 2,92 5,00 3,53 3,32 6,10 4,12 3,70 4,80 4,58 4,40 7,10 4,51 4,17 4,60 3,57 3,47 2,50 2,08 2,10
2015 2,86 3,24 3,21 3,15 2,92 3,41 3,55 4,38 4,01 3,55 2,14
Kaynak: TÜİK, Doğum ve Ölüm İstatistikleri, 2016. 3.2. GAP ve Türkiye Gelir Dağılımı Gelir dağılımı sorunu Türkiye’de yıllardır var olan ve özellikle bölgeler arasında eşitsiz bir dağılın olduğu görülmektedir. Tablo 5 2007 ile 2014 yılları arasında gelire sahip olmaları bakımından %20’lik gruplar halinde dağılımı vermektedir. Tabloda GAP ve Türkiye karşılaştırılmaktadır. Kişiler eşdeğer hane halkı harcanabilir gelirlerine göre küçükten büyüğe doğru sıralanarak beş gruba ayrıldığında; “ilk yüzde 20’lik grup” geliri en düşük olan grubu, “son yüzde 20’lik grup” ise geliri en yüksek olan grubu temsil etmektedir.
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
432
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
Tablo 5’e göre GAP bölgesinde 2007 yılında %20’lik gruplarda, en düşük kullanılabilir gelire sahip gruptakilerin toplam gelirden aldıkları pay %7,1 iken, 2014 yılında bu oran %7,2 olmuş ve sabit kalmıştır. Türkiye’de ise 2007 yılında %5,8 iken 2014 yılında %6,2 olmuştur. Türkiye genelinde bir iyileşmeden söz edilebilir. Türkiye’de hane halkı kullanılabilir fert gelirine göre yüzde 20'lik gruplar itibarıyla yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirinin dağılımına baktığımızda 2014 yılında en yüksek 18.460 TL ile İstanbul’dur. Bunu 18.460 TL İstanbul ile aynı gelir ile Batı Anadolu, 15,723 TL ile Doğu Marmara ve 15.582 TL ile Ege Bölgesi izlemektedir. Fert başına düşen en düşük gelirde ortalama 8.087 TL ile GAP Bölgesi’ndedir (GAP Son Durum Raporu, 2016: 16 ve Tablo 5). Anlaşılacağı üzere kişi başına düşen en düşük gelirde GAP bölgesi yer almaktadır. Bu da Türkiye’de gelir dağılımı açısından eşitsizliğin boyutunu gözler önüne sermektedir. Ayrıca tablo incelendiğinde toplamda 2014 yılında GAP bölgesi ile Türkiye ortalaması kişi başına gelir dağılımı karşılaştırıldığında Türkiye ortalaması neredeyse GAP ortalamasının 2 katı olduğu izlenmektedir. Tablo 5. Eşdeğer Hane halkı Harcanabilir Kişisel Gelire Göre Sıralı Yüzde 20'lik Gruplar İtibarıyla Yıllık Eşdeğer Hane halkı Harcanabilir Kişisel Gelirin Dağılımı (2007-2014) Toplam
1. %20 7,1 1.272 5,8 2.340 7,2 2.902 6,2 4.515
Yüzde 20'lik Gruplar 2. 3. 4. %20 %20 %20 11,9 15,8 20,4 2.142 2.819 3.704 10,6 15,2 21,5 4 251 6 121 8 675 11,3 15,1 20,6 4.573 6.069 8.373 10,9 15,3 21,7 7.894 11.157 15.792
GAP (%) 100 GAP Ort. 3.591 2007 Türkiye 100 Türkiye 8.050 (%) GAP 100 Ort. (%) GAP Ort. 8.087 2014 Türkiye 100 Türkiye 14.553 (%) Ort. Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, GAP Son Durum Raporu, 2016.
Son %20 44,7 8.029 46,9 18 870 45,8 18.533 45,9 33.417
3.3. GAP ve Türkiye İstihdam Göstergeleri TÜİK’in il bazında açıkladığı son işsizlik verileri 2013 yılına aittir. Dolayısı ile Tablo 6’ya iller bazında 2013 yılı sonrası işsizlik rakamlarına ulaşılamadığı için 2013 sonrası Türkiye verileri de karşılaştırma yapılması açısından ulaşıldığı halde dâhil edilmemiştir. Tablo 6 incelendiğinde Türkiye toplamında 2008 yılında %10 olan işsizlik oranı 2013 yılında %9 seviyesine düşmüştür (Ancak 2016 ve 2017 yıllarında işsizlik oranları Türkiye’de artmıştır). Ancak GAP bölgesindeki diğer illere bakıldığında Gaziantep’te işsizlik oranı 2008 yılında %16,8 iken 2013 yılında 2 kattan daha fazla düşerek %6,9 seviyesine ulaşmıştır. Benzer şekilde Adıyaman’da işsizlik oranı 2008 yılında %16,5 iken 2013 yılında bu oran yaklaşık 2 kat düşerek %9,1 seviyesine ulaşmıştır. Diğer işsizlik oranı düşen iller Kilis ve Şırnak olmaktadır. Ancak Şırnak’ta işsizlik oranı çok yüksek seviyelerde küçük bir düşüş göstermektedir. Onun dışındaki diğer illerde işsizlik oranı önemli ölçüde artmakta ve çok yüksek seyretmektedir. Daha önce ifade edildiği üzere bunda doğum oranlarının yüksek oluşunun, genç nüfus hızının yüksek olması ve de hane halkı sayısının yüksek olması gibi sebeplerin doğurduğu sonuçlardan birisi işsizlik sorunudur. İşsizlik sorunu son yıllarda Türkiye’nin genel bir sorunu haline gelmekte, özellikle genç nüfusun ve kadınların işsizliği ciddi artış eğiliminde olmaktadır. Bu sorun GAP bölgesinde kendini daha da şiddetli göstermekte ve çeşitli sosyal, psikolojik, kültürel sorunları da beraberinde getirmektedir.
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
433
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
Tablo 6. GAP Bölgesi ve Türkiye İşsizlik Oranları (2008-2013) Adıyaman Batman Diyarbakır Gaziantep Kilis Mardin Şanlıurfa Siirt Şırnak Türkiye
2013 9,1 23,4 18,7 6,9 7,7 20,6 16,3 20,5 20,1 9,0
2012 15,8 25,0 7,3 11,2 10,4 20,9 6,2 20,0 19,4 8,4
2011 16,1 14,1 8,6 14,4 12,6 12,3 8,0 11,8 12,0 9,1
2010 11,1 11,7 13,5 13,4 10,1 9,1 12,4 12,7 11,2 11,1
2009 17,9 13,5 20,6 17,4 14,9 12,8 17,0 14,8 17,0 13,1
2008 16,5 14,3 15,7 16,8 10,9 17,0 12,8 17,9 22,1 10,0
Kaynak: TUİK, İşgücü Anketleri, 2017. 3.4. GAP Bölgesi Sulama Alanı GAP bölgesinde Master Plana göre 1,8 milyon hektar alanın sulamaya açılması tasarlanmıştır. 2015 yılı sonu itibariyle Fırat ve Dicle havzasında toplam 474.528 hektar alan sulamaya açılmıştır. 160.000 hektar alan da halen sulama şebeke inşaatı devam etmekte olup, 1.165.472 hektar alan planlama aşamasındadır. Sulama projelerinin % 26,4’ü işletmededir (GAP Son Durum Raporu, 2016: 28). Tablo 7. Sulamaya Açılan Alanlar (GAP Bölgesi, 2002- 2015) Yıllar 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Sulama Alanı (hektar) 198.854 206.954 224.604 245.613 261.835 272.697 287.295 300.397 308.535 370.418 377.672 411.508 424.710 474.528
Yıl İçinde İşletmeye Açılan Sulama Alanı (hektar) 4.758 8.100 17.650 21.009 16.222 10.862 14.598 13.102 8.138 61.883 7.254 33.836 13.202 49.818
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, GAP Son Durum Raporu, 2016. Tablo 7 2002-2015 yılları arasında GAP bölgesi sulama alanları ve sulamaya açılan yıllık alanları göstermektedir. GAP Bölgesinde 2015 yılında toplam 49.818 ha alan sulamaya açılmıştır. Bu sayı 2002 yılında 4.758 ha olarak izlenmektedir. Son tahlilde 2015 yılında sulama alanı 474.528 ha olarak görülmektedir. 2002 yılına göre bakıldığında 2 kattan daha fazla sulama alanı olduğu gözlemlenmektedir. O halde GAP’ın bölgede sulama konusunda çok ciddi ilerleme olduğu kaydedilebilir. Bu da bölge halkının işsizlik ve gelir dağılımı başta olmak üzere çeşitli sorunlarını çözecek gibi görünmektedir. İlerleyen yıllarda GAP’ın başarısı daha da belirgin olarak ortaya çıkacaktır. Bu konuda devlete ve ilgili kurumlara ciddi görevler düşmektedir. 3.5. GAP Enerji Üretimi ve Türkiye Karşılaştırması GAP kapsamında 2015 yılı itibariyle 13 hidroelektrik santrali tamamlanmış; GAP enerji yatırımlarının %74’ü gerçekleşmiştir. Bu kapsamda GAP, belli bir süreden itibaren Türkiye
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
434
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
ekonomisine ve bölge halkının refahına doğrudan katkı sağlamaktadır. Karakaya, Atatürk, Kralkızı, Dicle, Batman, Birecik, Karkamış, Şanlıurfa, Çağçağ, Erkenek, Sırımtaş, Garzan ve Bulam HES’lerinin (Hidroelektrik Santrali) işletmeye alınışından 2015 yılı sonuna kadar 416,2 milyar kilovat-saat elektrik enerjisi üretilmiş olup, üretilen bu enerjinin parasal değeri 25 milyar ABD Doları olarak hesaplanmıştır (GAP Son Durum Raporu, 2016: 32). Tablo 8: Enerji Üretiminde GAP - Türkiye Karşılaştırması (Milyar kwh / 1995-2015) Yıllar
TÜRKİYE
GAP
GAP/ TÜRKİYE
1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Hidrolik 32,0 40,4 39,8 42,2 34,6 30,9 24,0 33,7 35,3 46,1 39,6 44,2 35,8 33,3 35,9 41,3 36,8 38,3 37,8 23,1 25,9
Hidrolik 16,1 19,3 19,4 20,1 14,8 12,1 11,5 12,4 15,3 22,4 18,7 21,4 18,2 15,6 12,1 17,5 17,3 19,2 16,9 11,4 11,5
Hidrolik (%) 50,0 48,0 48,7 47,5 42,7 39,2 47,9 36,8 43,3 48,7 47,2 48,5 51,0 47,0 33,7 41,4 47,2 50,0 43,2 47,8 44,4
Kaynak: GAP Son Durum Raporu, 2016: 33. Tablo 8 Türkiye genelinde üretilen hidrolik enerji ve GAP’ın ürettiği hidrolik enerji miktarını kilovat-saat ile göstermektedir. Tabloya göre 1995 yılında GAP’ın ürettiği hidrolik enerji miktarı Türkiye’nin ürettiği hidrolik enerji miktarının yarısıdır. İlerleyen yıllarda bu oran düşüş ve yükselişler göstererek 2015 yılında ülke genelinde üretilen 25,9 milyar kilovat-saat hidrolik enerji içinde GAP’ın payı milyar kilovat-saat ile %44,4 olmuştur. Bu oran GAP’ın Türkiye hidrolik enerji miktarının çok önemli bir kısmını karşıladığını göstermektedir. Bu durum GAP’ın en önemli başarılarından biridir. 4. ADIYAMAN İLİNİN POTANSİYELİ VE EKONOMİK KALKINMA DÜZEYİ Adıyaman’ın tarım ve turizm açısından istenilen seviyede olmadığı, ekonomisinin neredeyse sadece tarıma ve kısmen hayvancılığa dayalı olduğu, gelirlerin önemli ölçüde düşük olduğu bilinmektedir. Ortaya konan bu yapı, ilin sahip olduğu avantajların yeterince değerlendirilemediği ve sosyo-ekonomik açıdan istenilen gelişmeyi gösteremediği sonucunu doğurmaktadır. Dolayısıyla Adıyaman’ın bir kalkınma hamlesine ihtiyaç duyduğu aşikârdır (Ukav ve Çetinsöz, 2015: 13). Ancak Adıyaman’ın mevcut tarım, hayvancılık, bazı tür el sanatları (dokumacılık gibi), turizm, madenler ve enerji kaynakları, mermer ve tekstil gibi alanlarda ciddi potansiyelinin olduğu açıktır. Adıyaman, Nemrut Dağı eserleri, Kommagene uygarlığının kalıntıları, dünyanın 4. büyük barajı olan Atatürk Barajı, Çamgazi barajı, çok önemli derecelere sahip halk oyunları ile öne çıkmaktadır. Bunun yanı sıra meşhur Adıyaman tütünü gibi tarım alanlarında
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
435
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
öne çıkarken hayvancılık alanında da gelişme göstermekte ve bunlar sanayi potansiyeline de yansımaktadır. Ayrıca Adıyaman dini ve kültürel turizm açısından da önemli bir konumda yer almaktadır. 4.1. Adıyaman’ın Arkeolojik Değerleri Arkeolojik değerler denildiğinde ilk akla Nemrut Dağı Milli Parkı gelmektedir. Nemrut Dağı, Adıyaman ili Kâhta ilçesinde bulunan ve içinde Komagene Krallığı’nın bir antik kentini barındıran milli park ve ören yeridir. Bu alanda zirvede bulunan I. Antiochos’un tümülüsü ve dev heykeller, Arsameia (Eskikale olarak bilinir), Yenikale, Karakuş tepesi ve Cendere Köprüsü yer almaktadır. Bunların yanında Perre Antik Kenti, Adıyaman Turuş Kaya Mezarları, Palanlı Mağarası, Samosata (Samsat), Besni, Tille Höyük, Gritille Höyük de arkeolojik değerler arasında yer almaktadır. 4.2. Adıyaman’ın Turistik ve Dini Mekânları Turistik olarak sayılabilecek mekânlar elbette aynı zamanda hem arkeolojik hem de tarihi değerleri de kapsamaktadır. Bu mekânlara ek olarak; çok yetersiz bir müze olsa da Adıyaman Müzesi, Ulu Cami, Kab Camii, Oturakçı Pazarı, Şire Pazarı, Mor Petrus ve Mor Pavrus Kilisesi, Atatürk Barajı olarak karşımıza çıkmaktadır. Dini mekânları da ekleyecek olursak Abuzer Gaffari türbesi, Mahmud Ensari türbesi, Safvan bin Muattal, Mahmut Gazihan Dede türbesi, Mor Petrus-Mor Pavlus Kilisesi, Şeyh Abdurrahmani Erzincani türbesi, Zeynel Abidin türbesi bunlar arasında sayılabilir. Adıyaman’ın bu ve bunun gibi birçok dini mekânla çok daha fazla yerli ve yabancı ziyaretçiyi bölgeye çekmesi gerekmektedir. Gerekli tanıtımlar, ulaşım, konaklama vb. hizmetler daha ileri düzeyde sağlandığında Adıyaman ilinin çok daha müreffeh bir yaşam standartlarına erişerek kalkınacağı açıktır. Konaklama imkânlarına bakıldığında öncelikle şu belirtilmelidir ki Adıyaman’da henüz 5 yıldızlı bir otel bulunmamaktadır, ancak son bilgilere göre 5 yıldızlı bir otel yapım aşamasındadır. Adıyaman İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre son durumda Kültür ve Turizm Bakanlığından işletme belgeli konaklama tesislerine bakıldığında ilçeler dâhil 4 yıldızlı otel sayısı toplamda 5 adet olarak görülmektedir. Ayrıca 5 adet 3 yıldızlı otel ve 1 adet de 2 yıldızlı otel bulunmaktadır. İlçeler dâhil bu otellerdeki toplam yatak sayısı 1.107 ve toplam oda sayısı ise 558 adettir. 4 yıldızlı otellerden 4 tanesi ve 3 yıldızlı otellerden 3 tanesi Adıyaman merkezde bulunmaktadır. Adıyaman’ın kültür ve turizminin, arkeolojik ve tarihi değerlerinin, dini mekânlarının vb. tanıtılması açısından konaklama imkânlarının varlığı ve çeşitliliğinin daha da arttırılması gerekmektedir. Belediye belgeli konaklama tesislerine bakıldığında bu otellerden 6 tanesi Adıyaman merkezde ve 6 tanesi ilçelerde olmak üzere toplam 12 otel bulunmaktadır. İlçeler dâhil bu otellerde toplam yatak sayısı 679, toplam oda sayısı ise 346’dır. Kültür ve Turizm Bakanlığından yatırım belgeli konaklama tesislerine bakılacak olursa bu otellerin tamamı Adıyaman merkezde olup; bunlardan 3 tanesi 4 yıldızlı, 2 tanesi 3 yıldızlı ve 1 tanesi de 1 yıldızlı olmak üzere toplam 6 adet otel bulunmaktadır. Bu otellerin toplam yatak kapasitesi 938 ve toplam oda sayısı ise 458’dir. Tablo 9. Adıyaman İlini Ziyaret Eden Yerli ve Yabancı Turist Sayısı (1995-2017) Yıllar 1995 1996 1997 1998
Yerli Turist 3.391 Sayısı 7.218 9.275 11.459
Yabancı Turist Sayısı 6.156 9.597 12.390 14.692
TOPLAM 9.541 16.815 21.665 26.151
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
436
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017*
19.575 25.262 113.942 121.682 82.901 96.132 92.670 91.125 104.851 105.811 118.984 145.336 157.361 161.733 172.755 159.781 92.405 77.012 56.457
8.410 12.783 54.132 59.449 20.115 23.887 28.387 8.240 19.079 21.313 29.835 42.863 42.092 26.256 29.344 26.114 10.255 860 1.189
Kaynak: Adıyaman İl Kültür http://www.adiyamankulturturizm.gov.tr.
27.985 38.045 168.074 181.131 103.016 120.019 121.057 99.365 123.930 127.124 149.819 188.199 199.453 187.989 202.099 185.895 102.660 77.872 57.646
ve
Turizm
Müdürlüğü,
2017,
* 3 Kasım 2017 tarihine kadar olan veriler dâhildir. Tablo 9 1995-2017 yılları arasında Adıyaman’ı ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısını göstermektedir. 1995 yılında Adıyaman’ı ziyaret eden toplam turist sayısı 5.541 kişidir. Bunun 3.391 kişisi yerli, 6,156 kişisi ise yabancıdır. Yabancı turist sayısı yerli turist sayısının 2 katı civarındadır. Ancak 1999 yılında yerli turist sayısı yabancı turist sayısını geçerek 19.575 kişiye ulaşırken; yabancı turist sayısı 8.410 kişiye düşmüştür. Bu tarihten sonra da yerli turist sayısı yabancı turist sayısından devamlı yüksek seyretmiş ancak 2015 yılından sonra çok ciddi düşüş yaşamıştır. Yabancı turist sayısı ise çok yüksek artışlar göstermemekle birlikte 2015 yılı sonrasında çok sert düşüş yaşamıştır. Bu duruma birtakım terör olayları ve bazı canlı bomba olaylarının Adıyaman nüfusuna kayıtlı olmaları gibi birçok neden gösterilebilir. Ayrıca Adıyaman’ın çok ciddi arkeolojik, tarihi, kültürel, dini vb. turistik mekânları olmasına karşın ciddi tanıtımı yapılmamakta, yeterince turizm ofisleri bulunmamakta, özellikle yabancı turistleri çekecek güvenlik, ulaşım, konaklama, rehberlik vb. hizmetler yetersiz gözükmektedir. 4.3. Adıyaman İlinin Tarım ve Sanayi Yapısı Adıyaman’ın başlıca geçim kaynağı tarımdır. Bunun nedeni ilin sanayi-ticaret-endüstri merkezlerine uzak olmasıdır. Ancak tarım da istenilen düzeyde değildir. Çünkü halkın sosyoekonomik durumu modern tarım konusunda yeterli değildir. Başlıca tarım ürünleri; tütün, Antep fıstığı, üzüm, nohut, mercimek vb. ürünlerdir. Tarımsal gelişme son yıllarda artış göstermekle beraber hayvancılıkta da kayda değer gelişmeler yaşanmaktadır. Adıyaman GAP kapsamında yer aldığından son yıllarda sulu tarım gelişmiş ve özellikle ilerleyen dönemlerde daha da gelişmesi beklenmektedir. Adıyaman nüfusunun %75’i tarım ve hayvancılık ile uğraşmaktadır ve toplam arazinin %40 civarı tarım arazisidir (Aşkın, 2015: 53). Adıyaman’da sanayinin durumuna bakılacak olursa; Bu gün itibariyle Adıyaman genelinde merkez ve ilçeler dâhil, değişik alan ve sektörde sanayi sicil belgesine sahip 245 işletme olup, toplam 10.271 kişi istihdam edilmektedir. İl genelinde sanayi işletmelerinin dağılımına baktığımızda, %32,73 ile tekstil ürünleri imalatı, %21,22’lik bir oran ile gıda ürünleri imalatı
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
437
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
sektörleri ilk iki sırada yer almaktadır. Sanayi yatırımları içerisinde tekstil sektörüne yapılan yatırımlar ön plana çıkmaktadır. Adıyaman sanayisinin kısa bir fotoğrafını çekilecek olursa (Adıyaman TSO, 2017): • Ekonomisi ağırlıklı olarak tarıma dayalı olup, sanayi sektörüne yapılan yatırımlar içerisinden özelikle tekstil sektörü yatırımlarında sanayileşme ağırlık kazanmaktadır. • Sanayi daha çok küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelere dayanmaktadır. • Adıyaman GSYH’sı (Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla) içerisinde tarım sektörü ilk sırada yer almaktadır. Öyleyse Adıyaman’ın temel geçim kaynağı büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayalıdır. O halde bu alanda yapılacak yeni yatırımlar önem arz etmektedir. • Adıyaman’da; gıda, maden-taş (özellikle mermer ocakları bakımından dikkat çekicidir) ve toprağa dayalı sanayi, pamuk ve tekstil sanayi ile genel imalat sanayisine dönük üretimler yapılmaktadır. •
Sanayi işletmelerinin önemli bir miktarı il merkezindedir.
• Tesislerin zor durumda olanları genellikle ham madde, pazar noksanlığı ve ağırlıklı olarak da işletme sermayesi yetersizliği nedeniyle çeşitli sıkıntılar yaşamaktadır. • Yer altı zenginliği bakımından en önemlisi petroldür. Türkiye ham petrolünün ortalama %20’si Adıyaman bölgesinden elde edilmektedir. Tablo 10. Adıyaman İli ve GAP’ın İmalat Sanayi’nde Sektörlere Göre Firma Sayısı ve İstihdam (2016)
Gıda, İçki ve Tütün Tekstil, Giyim ve Deri Kimya, Petrol, Kauçuk ve Plastik Taş ve Toprağa Dayalı Ürünler Ürünleri Metal Eşya ve Makine Teçhizatı Orman Ürünleri Mobilya TOPLAM
59 96 33 65 29 14 296
942 6.64 2.17 9 1.55 1 563 3 262 12.1 Kaynak: GAP İdaresi Sanayi Envanteri, 2016. 40
869 1.12 469 0 476 473 241 3.64 8
6,8 8,6 7,0 13,7 6,1 5,8 8,1
İstihdam
İstihdam 32.940 103.60 19.908 5 13.200 15.696 4.993 190.34 2
Firma Sayısı
Adıyaman/GAP (%)
GAP
Firma Sayısı
İstihdam
Adıyaman
Firma Sayısı
SEKTÖRLER
2,9 6,4 10, 11, 9 3,6 8 5,2 6,4
Tablo 10 Adıyaman ve GAP bölgesinin çeşitli sektörlere göre firma sayısı ve istihdamını göstermektedir. Tabloya göre Adıyaman’da toplam 296 firma bulunmakta ve 96 firma ile en çok firma tekstil, giyim ve deri sektörlerinde bulunmaktadır. Benzer şekilde en yüksek istihdam 6.649 kişi ile yine aynı sektörlerde bulunmakla beraber tüm sektörlerde toplam 12.140 kişi istihdam edilmektedir. Benzer yapı GAP bölgesinde de görülmektedir. GAP bölgesinde aynı sektörde toplam 1.120 firma bulunurken bu sektörde istihdam edilen kişi sayısı 103.605 kişi olarak Adıyaman’da olduğu gibi ilk sırada yer almaktadır. GAP bölgesinde toplam 3.648 firma bulunurken toplam istihdam 190.342 olarak gözükmektedir. Adıyaman’ın toplam GAP illeri içerisindeki yerine bakılacak olursa bu sıralama değişmektedir. Bu defa Adıyaman’daki firma sayısı GAP bölgesi içindeki firma sayısının %13,7’sine tekabül eden taş ve toprağa dayalı ürünlerle ilk sırada yer almaktadır. Aynı sektörde istihdam edilenlerin oranı ise %11,8 ile yine ilk sırada bu-
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
438
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
lunmaktadır. Buradan anlaşılıyor ki GAP bölgesi ile karşılaştırıldığında Adıyaman’ın tekstil, giyim ve deri sektörlerinde GAP bölgesinin çok gerisinde kalmış; ancak, taş ve toprağa dayalı ürünlerde GAP tekstil, giyim ve deri sektörlerine göre daha ileri gitmiştir. Sonuçta Adıyaman ilinin toplam firma sayısı GAP illeri içinde %8,1 ve istihdam oranı ise %6,4’e denk düşmektedir. Bu ise Adıyaman’ın firma sayısı ve istihdam açısından GAP bölgesindeki diğer 8 il içinde çok zayıf kaldığının delilidir. 4.4. Sanayi İşletmelerinin Bölgelere Göre Dağılımı Bölgeler bağlamında bir değerlendirme yapıldığında, sanayi işletmelerinin %48’i Marmara, %17’si İç Anadolu, %14’ü Ege, %8’i Akdeniz, %6’sı Karadeniz, %5’i Güneydoğu, %2’si Doğu Anadolu Bölgesinde bulunmaktadır. Adıyaman’ın sanayi sicil belgesi almış 245 işletmesi ile sanayisi gelişmekte olan iller arasında yer almaktadır (Adıyaman TSO, 2017). Yukarıdaki verilerden anlaşılacağı üzere Türkiye’deki sanayi işletmelerinin neredeyse yarısı Marmara bölgesinde bulunmaktadır. Görüldüğü üzere sanayinin bölgelere göre dağılımı eşitsizdir. Ayrıca Güneydoğu ve özellikle de Doğu Anadolu bölgesine bakıldığında sanayi işletmelerinin oranı çok düşüktür. 4.5. Adıyaman İlinin Göç Durumu Adıyaman’ın ve GAP bölgesinin göç durumu karşılaştırıldığında hem Adıyaman’da hem de GAP bölgesinde ciddi göç yaşanmaktadır. Ancak Adıyaman GAP bölgesine göre çok daha fazla göç vermektedir. Tablo 14. Adıyaman ve GAP Göç İstatistikleri (2008-2015) Yıllar
İller
Nüfus
2008
AdıyaGAP man AdıyaGAP man
585.067 7.350.75 602.774 2 8.385.54 0
2015
Aldığı Göç
Verdiği Göç
Net Göç
12.155 132.328 18.523 153.387
20.971 188.111 24.064 223.917
-8.816 -55.783 -5.541 -70.530
Net Göç Hızı (Binde) -14,96 -7,56 -9,15 -8,38
Kaynak: TÜİK, 2017.
Tablo 14 incelendiğinde Adıyaman ve GAP bölgesinin 2008 ve 2015 yılları arasındaki göç rakamları karşılaştırılmaktadır. Tabloya göre 2008 yılında Adıyaman’ın net göç hızı binde 14,96 iken aynı yılda GAP bölgesinde binde -7,56’dır. Görüldüğü üzere Adıyaman GAP bölgesine göre yaklaşık 2 kat daha fazla göç vermektedir. Ancak 2015 yılına gelindiğinde Adıyaman’ın net göç hızı binde -9,15’e düşerken GAP bölgesinin net göç hızı binde -8,38’e artmıştır. Demek ki Adıyaman eskisi kadar göç vermiyor, ancak, diğer GAP illerinde eskiye nazaran göç artmıştır. Yalnız dikkat edilirse Adıyaman’ın net göç hızı hâlâ GAP bölgesinin üzerinde seyretmektedir. Dolayısıyla GAP bölgesinde göçü azaltan önlemler almak gerekli görülmektedir. 4.6. Adıyaman’ın Dış Ticaret Yapısı ve İhracatın Sektörlere Göre Dağılımı Ekonomide istikrarın devamı ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması açısından ihracatın konjonktürel değişimlerden etkilenmemesi ve küresel krizlerin değerlendirilerek fırsata dönüştürülmesi son derece önemlidir. Bu kapsamda Türkiye’nin ve Adıyaman ilinin dünya ticaretinden aldığı payın kendi potansiyelini yansıtacak şekilde artırılması ve sağlanacak artışın sürekli ve kalıcı olması da büyük önem taşımaktadır (Ukav, 2017: 406).
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
439
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
Tablo 11 Adıyaman ve Türkiye’yi dış ticaret göstergeleri açısından karşılaştırmaktadır. Tablodan görüldüğü üzere Adıyaman 2008, 2009 ve 2012 yılı ve sonrasında daima dış ticaret fazlası vermektedir. Adıyaman İli ihracat değeri 2003 yılında yaklaşık değerle 12 milyon dolar bir değerden başlayarak sürekli artış göstermiş, 2008 yılında yaklaşık değerle 59 milyon dolara ulaşmıştır. Küresel krizin yaşandığı 2009 yılında küçük bir oranda düşüş yaşanmış, sonraki yıllarda dalgalı bir seyir izleyerek, 2015 yılında yaklaşık 543 milyon dolara ulaşmıştır. Ancak 2016 yılında ciddi bir düşüş yaşanmıştır. Türkiye’nin ihracatı da bu yıllarda önemli artışlar göstermiştir. Ancak Adıyaman’ın özellikle 2014 ve 2015 yılları ihracat artış oranları ilgi odağı olmuştur. Şu anda Adıyaman dış ticaret fazlası vermekte ve bu durum Adıyaman’ın dış ticaret başarısını göstermektedir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta örneğin ihracatın Adıyaman’da en yüksek olduğu yıl olan 2015 yılı bile olsa bu ihracatın Türkiye ihracatı içindeki payı yalnızca %0,038 (binde 38) düzeyindedir. O halde Adıyaman’ın ihracatı Türkiye nezdinde aslında çok düşük seyretmekte ve esasında dış ticaret fazlasının temel nedeni ithalatın çok yetersiz/düşük seyretmesidir. Tablo 11. Dış Ticaret Göstergeleri: Adıyaman ve Türkiye Karşılaştırması (2003-2016) Adıyaman Dış Ticareti Yıl 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
İhracat (Dolar)
İthalat (Dolar)
Dış Ticaret Dengesi
12.079.222 20.978.083 22.206.614 24.335.668 29.345.747 59.103.016 58.091.458 71.638.694 61.222.595 104.826.308 97.589.995 332.434.505 542.819.575 338.329.272
30.195.898 24.046.340 24.798.651 45.313.273 51.658.209 36.291.947 33.336.214 85.424.804 88.958.572 35.585.231 44.037.401 51.280.176 42.897.842 51.820.467
-18.116.676 -3.068.257 -2.592.037 -20.977.605 -22.312.462 22.811.069 24.755.244 -13.786.110 -27.735.977 69.241.077 53.552.594 281.154.329 499.921.733 286.508.805
Adıyaman/Türkiye Adıyaman İhracat/Türkiye İhracat 0,03% 0,03% 0,03% 0,028% 0,03% 0,04% 0,06% 0,06% 0,05% 0,07% 0,06% 0,21% 0,38% 0,24%
Türkiye Dış Ticareti (Bin Dolar) İhracat (Do- İthalat lar) (Dolar)
Dış Ticaret Dengesi
47.252.836 63.167.153 73.476.408 85.534.676 107.271.750 132.027.196 102.142.613 113.883.219 134.906.869 152.461.737 151.802.637 157.610.158 143.838.871 142.529.584
-22.086.856 -34.372.613 -43.297.743 -54.041.498 -62.790.965 -69.936.378 -38.785.809 -71.661.113 -84.083.404 105.934.807 -99.858.613 -84.566.959 -63.395.487 -56.088.651
69.339.692 97.539.766 116.774.151 139.576.174 170.062.715 201.963.574 140.928.421 185.544.332 240.841.676 236.545.141 251.661.250 242.177.117 207.234.359 198.618.235
Kaynak: TÜİK, 2017, https://biruni.tuik.gov.tr/disticaretapp/disticaret.zul?param1=9&param2=0&sitcrev=0&isicrev= 0&sayac=581, (Erişim Tarihi: 2 Kasım 2017). Halkın tükettiği malların ve mal çeşitliliğinin fazla olması toplumsal farksızlık eğrisini dışa kaydırır, kısaca toplumun faydası yani refahı artar. Öyleyse ithalatın da yeterli düzeyde olması ve o bölgede yetişmeyen/üretilemeyen ürünlere bölge halkının erişmesi çoğu zaman ithalat yoluyla sağlandığından, ithalatın belli bir düzeyde olması arzu edilir. Ancak ihracatın çok daha yüksek düzeyde olması elzemdir. Son tahlilde Adıyaman’ın dış ticaret fazlası vermesi bir başarıdır ve bunu sürdürmesi gerekirken; ithalatı da arttırması, ancak ihracatı, dolayısıyla üretimi daha fazla arttırması, bu bağlamda da sanayileşmeyi hızlandırması beklenmektedir. Adıyaman ilinin ithalatına bakıldığında ihracat değerlerine göre daha istikrarsız bir seyir izlediği görülmektedir. Ayrıca yukarıda da ifade edildiği gibi Adıyaman ithalatı çok düşük seviyelerde seyretmektedir.
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
440
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
Tablo 12. Adıyaman İhracatı Sektörlere Göre Dağılımı (2016) SEKTÖRLER Giyim Örme ürünleri Tahıl ve bitkisel ürünler Mobilya Kimyasal ve bitkisel kaynaklı ürünler İplik ve dokunmuş tekstil Motorlu kara taşıtları ve motorları Elektrik motoru, jeneratör, transformatörler Öğütülmüş tahıl ürünleri Ayakkabı Diğer Toplam
İhracat ($) 249.971.813 43.094.248 16.269.368 4.763.371 4.478.321 3.906.626 2.247.178 2.060.901 1.266.436 1.880.817 8.714.897 338.653.976
Sektörün İl İhracatındaki Payı (%) 73,8 12,73 4,8 1,41 1,32 1,15 0,66 0,61 0,37 0,56 2,59 100
Kaynak: http://www.adiyaman.gov.tr/ekonomik-durumu, (Erişim Tarihi: 2 Kasım 2017). Tablo 12 Adıyaman ihracatının çeşitli sektör ve ürünlere göre dağılımını vermektedir. Tablodan anlaşılacağı üzere ihraç ürünlerdeki en büyük payı %73,8 ile giyim eşyası; %12,73 ile örme ürünleri; %1,15 ile tekstil elyafından iplik ve dokunmuş tekstil olarak bakıldığında toplam yaklaşık %90’a tekabül etmektedir. Öyleyse Adıyaman ihracatının yaklaşık %90’ı tekstil ürünlerinden oluşmaktadır. Tekstil ürünleri toplamından sonra ihracattaki en büyük payı %4,8 ile tahıl ve başka yerde sınıflandırılmış bitkisel ürünler yani tarım ürünleri almaktadır. Ancak bu oran GAP ile sulama alanları genişlemiş ve tarım arazisi bol olan Adıyaman için oldukça düşük kalmaktadır. 4.7. Adıyaman İhracatçı Firma Sayısı ve İhracat Değerleri Tablo 13’e bakıldığında Adıyaman’da 2010 yılında 36 olan ihracatçı firma sayısı yıllar içinde önemli değişiklikler göstermiştir. Tablo 13. Adıyaman’a Ait İhracat Bilgileri (2010-2016) Yıllar 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
İhracatçı Firma Sayısı Adıyaman Türkiye 36 50.379 50 53.282 43 56.440 42 60.117 41 63.586 45 65.107 56 62.694
Değer (Bin Dolar) Adıyaman Türkiye 71.580 113 883 219 71.509 134 906 869 68.212 152 461 737 86.274 151 802 637 332.416 157 610 158 542.820 143 838 871 338.654 142 529 584
Kaynak: http://www.adiyaman.gov.tr/ekonomik-durumu, (Erişim Tarihi: 2 Kasım 2017), TÜİK, 2017 Dış Ticaret İstatistikleri ve Ekonomi Bakanlığı, 2017 İllere Göre İhracat, (Erişim Tarihi: 14 Aralık 2017). Şöyle ki; 2011 yılında firma sayısı 2015 yılına gelindiğinde ihracatçı firma sayısı 45’e ulaşmış, 2016 yılında ise 56’ya yükselmiştir. 2016 yılında Türkiye’deki firma sayısı ise 62. 694 adettir. Adıyaman’ın 2010 yılındaki İhracat değerine bakacak olursak 71.580 bin dolar ve aynı yıl Türkiye’nin ihracat değeri ise 113.883.219 bin dolardır. 2016 yılında gelindiğinde Adıyaman’ın ihracatı 338.654 bine yükselirken Türkiye ihracatı 142.529.584 bine yükselmiştir.
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
441
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
4.8. Adıyaman’da İthalatın Sektörlere Göre Dağılımı Tablo 15 Adıyaman ithalatının çeşitli sektör ve ürünlere göre dağılımını vermektedir. Tablodan anlaşılacağı üzere ithal ürünlerdeki en büyük payı yaklaşık 29 milyon dolar ile tarım ürünleri almaktadır. Hatta tarım ürünleri ithalatı görüldüğü üzere %55,17 ile Adıyaman ithalatının yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Tablo 15. Adıyaman İthalatın Sektörlere Göre Dağılımı (2016) Sektörün İl İthalatındaki Payı (%) 28.884.932 55,17 Tahıl ve ürünler Elektronik valf, elektron tüpleri ve diğer elektron 7.234.589 13,82 3.020.851 5,78 Sığır, koyun, keçi, at, eşek, bardo, katır vb. parçalar 1.837.863 3,51 Sentetik kauçuk ve plastik hammaddeler Tekstil, giyim eşyası ve deri işlemede kullanılan 1.729.135 3,3 1.586.870 3,03 Diğer genel amaçlı makineler makineler 919.490 1,76 Diğer özel amaçlı makineler 889.965 1,7 Elektrik motoru, jeneratör, transformatörler 1,65 Motorlu kara taşıtlarının motorlarıyla ilgili parça- 866.084 5.387.811 10,28 Diğer lar 52.357.590 100 Toplam SEKTÖRLER
İthalat ($)
Kaynak: http://www.adiyaman.gov.tr/ekonomik-durumu, (Erişim Tarihi: 3 Kasım 2017). Bir tarım ilinin özellikle de sulu tarımın geliştiği verimli arazileri bulunan bir ilin en büyük ithalat rakamlarının tarım ürünleri olması istenen bir durum değildir. Ayrıca ithal edilen ürünler içinde üçüncü sırada yer alan hayvan ithalatı da aynı şekilde tabloyu daha da kötüleştirmektedir. Temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan bir ilin ithalatının yarısından fazlasını bu ürünlerin oluşturması üzücü bir tablodur. 5. SONUÇ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Türkiye’de bölgeler arasındaki dengesizlikler yıllardır ciddi sorunlar oluşturmuş ve oluşturmaya devam etmektedir. Gerek tarihi, gerekse de yerleşim birimi olarak ve potansiyel kaynaklar bakımından ortaya çıkan dengesizlikler ülkenin batı bölgelerinin hızlı bir sanayileşme göstermesine, diğer bölgelerin özellikle de doğu ve güneydoğu bölgelerinin ise bu gelişimden olumsuz etkilenmesine sebebiyet vermiştir. Dünyada küreselleşme ekseninde hızlı gelişmeler yaşanırken, Türkiye’nin de bu sürece hızlı ve etkin bir şekilde dâhil olması elzemdir. Bu bağlamda GAP bölgesi ve Adıyaman ilinin kalkınması önem arz etmektedir. Bölgeler arasında tam bir entegrasyonun sağlanması ve bölgesel farklılıkların en aza indirilmesi öncelikli hedef olmalıdır. Bu bölgelerde uygulanması gereken en önemli faaliyet tüm sektörleri içine alan, bölgenin sahip olduğu dinamikleri harekete geçirebilen, entegre, sürdürülebilir, bölge insanın ihtiyaç ve beklentilerine cevap verebilen bir bölgesel kalkınma çalışmasını yürütmek olmalıdır (Paksoy ve Aydoğdu, 2010: 132). Bölgesel kalkınmada, kalkınmanın başat aktörlerinden biri olan beşeri sermayenin yani insan faktörünün eğitimi, yönlendirilmesi ve desteklenmesi çok önemlidir. Kalkınmada belirlenen hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için ilk önce sosyal, ekonomik ve beşeri sermayenin güçlendirilmesi gerekmektedir. Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde ve Adıyaman’da bölgesel kalkınma sorunu çok yönlü ve komplike bir sorun oluşturmakta, dolayısıyla çözüm önerileri sunmak da o derece zor ve karmaşık olmaktadır.
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
442
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin sahip olduğu doğal kaynakların geliştirilmesine dayalı bir program olarak tasarlanan, daha sonra bütünleşik bir bölgesel kalkınma projesine dönüşen GAP, bugün çoğu sektörü içine alan sürdürülebilir insani kalkınmaya yönelik, bölgenin rekabet gücünü artırmayı, ekonomik ve sosyal bütünleşmeyi daha da güçlendirmeyi hedefleyen, entegre bir bölgesel kalkınma projesi olarak uygulanmaktadır. GAP, hazırlandığı dönem dikkate alındığında, bugün ağırlıklı olarak vurgulanan yenilikçi yaklaşımları da içeren vizyoner bir bakış açısıyla tasarlanmıştır (GAP Son Durum Raporu, 2016: 56). Bu bağlamda GAP’ın tüm imkânları seferber edilerek Adıyaman’ın potansiyeli değerlendirilecek olursa; GAP illerinde çok ciddi gelişmeler yaşanmakta ve bölge önemli bir cazibe merkezi haline gelmekte, ancak; henüz işsizlik, gelir dağılımı, yoksulluk, eğitim, sağlık hizmetleri, mülkiyet dağılımı ve tarım ürünleri ihracatı gibi alanlarda ciddi bir iyileşme görülmemektedir. Özellikle bölgeden büyük kentlere göçün artması göç alan kentlerde yaşam şartlarını daha da zorlaştırmakta ve çarpık kentleşme ve kentteki işsizliği arttırma vb. birçok yeni sorunlara yol açmaktadır. Adıyaman’ın temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Akabinde dokuma ve tekstil ürünleri gelmektedir. Tarıma elverişli arazilerin varlığı ve bölgede sulama imkânlarının geliştirilmesi ile Adıyaman’da tarıma dayalı üretilen ürünlerin sanayisinin oluşturulması öncelikle ele alınmalı, bunların işlenmesi ve pazarlanması Adıyaman öne çıkmalıdır. Bu amaçla firmaların rekabet ve ihracat güçlerini artırmak için gerekli önlemler alınmalı ve teşvikler artırılmalıdır. Bu kapsamda Adıyaman’da üretilen ürünlerin markalaşması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Bunların yanında hayvancılığa daha fazla önem verilmeli ve özellikle de günümüzde et fiyatlarının yüksekliği ve ithal etlerin istilasını önlemek amacıyla hayvansal ürünlerde ciddi sıçramalar yapılmalıdır. Ayrıca çoğunlukla atölye tipi tezgâhlarda dokuma ürünlerinin tanıtımı iyi yapılmalı ve büyük fabrikalar kurulmalıdır. GAP ve benzeri büyük kapsamlı projelerin hızlı bir şekilde tamamlanması, yatırımları teşvik eden politikaların uygulamaya konulması, bölgenin turizm potansiyelinin yeniden ele alınarak değerlendirilmesi, sağlık ve eğitim alanında bölgeye yönelik devlet yatırımlarının artırılması, meslek okullarının fonksiyonel ve cazip hale getirilmesi yönünde politikalar üretilmelidir. Bu durum Güneydoğu Anadolu bölgesindeki insani kalkınmanın düzeyini önemli ölçüde geliştirecek ve bu durum bölgedeki birçok sorunu da çözecektir (Mıhçı, 2012). Bunların yanında son olarak Adıyaman için aşağıda sırlanan öneriler dikkate alınabilir: • Adıyaman’da faaliyet gösteren firmaların rekabet güçlerini artırmak için ihracata yönelik üretim yapan firmalarda işbirliğinin teşvik edilmesi ve desteklenmesinin yanında serbest bölgenin kurulması gerekmektedir. • Ülkede uzun vadeli istihdam yaratmak adına Doğrudan Yabancı Yatırımlar (FDI-Foreign Direct Investment) bölgeye çekilmeli ve gerekli lojistik imkânları (özellikle demiryolu taşımacılığı gibi) sağlanmalıdır. • Katma değeri ürünlerin üretimi ve ihracatı tercih edilmeli ve bölgede mukayeseli üstünlüğü olan ürünlerde uzmanlaşmaya gidilmelidir. Ancak burada dikkat edilmesi gerek nokta yalnızca ihracata dayalı bir büyüme neticesinde ülkenin veya bölgenin fakirleşeceği ihtimalinin varlığıdır. Şöyle ki; özellikle doğal kaynak temelli mallarda büyüyerek ihracatçı olan gelişmekte olan ülkeler alternatif ürünlerde (mikro elektronik, biyoteknoloji, sivil havacılık, robotik, bilgisayar ve yazılım vb.) rekabetçi büyüme sağlayamadığından bu ülkeler fakirleşebilir. Çünkü bu ülkelerin nispi olarak ihraç mallarının fiyatı
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
443
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
düşer. Öyleyse sadece ihraç mallarında değil, daha çok ithal mallarında büyüme sağlanmalıdır ki ithal mallarının fiyatı düşsün ve ticaret hadleri ülkenin lehine dönsün.2 • Girişimcilerin bir araya geleceği eğitimler, seminerler, konferanslar ve bilgilendirme toplantılarının arttırılması gerekmektedir. • Sulama sistemlerinin geliştirilerek sulu tarım avantajlarından ve GAP’ın fırsatlarından önemli ölçüde faydalanılmalıdır. • Özellikle hammaddesi Adıyaman’da bulunan mallarda katma değerin Adıyaman’da kalması için ürünler hammadde olarak satılmak yerine işlenip nihai mal olarak pazarlanmalıdır. Böylece katma değer Adıyaman’da kalacaktır. • İhracatın arttırılması için uluslararası piyasaların ihtiyaç duyduğu ürünler tespit edilerek bu ürünlerin dünya standartlarına uygun olarak üretimi sağlanmalıdır. Eğer uluslararası standartlara uygun üretim yapılırsa gelişmiş ülkeler karşısında rekabet gücümüz artacaktır. • Firmaların pazarlama-satış bölümlerinin geliştirilmesi ve yabancı dil bilgisine yönelik kalifiye eleman (beşeri sermaye) yetiştirilmesine özen gösterilmelidir. • Yeni teknolojilere uyum sıkıntısı yaşayan işçiler eğitilmeli ve teknoloji adaptasyonun sağlanması esas alınması ile işletmelerde kurumsallaşma ve liyakat olmazsa olmaz koşul olarak kabul edilmelidir. • Bölgenin en büyük sorunlarından biri olan eğitime önem artmalı; kadınlara ve gençlere yönelik istihdam alanları açılmalı, daha fazla diplomalı insan yetiştirmek yerine daha fazla eğitim seviyesi yüksek, bilinçli, kültürlü, alanında başarılı, Batı toplumu ile rekabet edebilecek donanıma sahip olan beyinler yetiştirmek hedeflenmelidir. • E-ticaretin geliştirilmesine yönelik adımlar hızla atılarak desteklenmeli, Adıyaman ticareti dünya ticareti ile entegre olmalı ve küreselleşmelidir. • Üniversite sanayi işbirliği çerçevesinde firmaların ara eleman ihtiyaçları saptanmalı, bu konuda özellikle meslek yüksekokullarında eğitimin kalitesi arttırılmalıdır. KAYNAKLAR Adıyaman Kültür ve Turizm Müdürlüğü, (2017), (Erişim Tarihi: 1 Kasım 2017).
http://www.adiyamankulturturizm.gov.tr/
Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası, (2017), “Adıyaman İlinin Sanayi Durumu”, http://www.adiyamantso.org.tr/Ad%C4%B1yaman/tabid/12847/adiyaman/%C4%B0Ek onomik%20Durumu/Default.aspx, (Erişim Tarihi: 24 Ekim 2017). Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası, (2017), “Adıyaman’ın Ekonomik Durumu”, http://www.adiyamantso.org.tr/Ad%C4%B1yaman/tabid/12847/adiyaman/%C4%B0Ek onomik%20Durumu/Default.aspx, (Erişim Tarihi: 2 Kasım 2017). Adıyaman Valiliği, (2017), http://www.adiyaman.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 2 Kasım 2017). Akın, Naci, (2006), “Bölgesel Kalkınma Araçları İle Kalkınma Ajanslarının Uyum, İşbirliği ve Koordinasyonu”, Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu, 7-8 Eylül 2006, ODTÜ Mimarlık Fakültesi.
Bu konuda daha kapsamlı bilgi için bakınız Sıfıra Sıfır Toplumu (Thurow, 1989) ve bakınız Head to Head: The Coming Economic Battle Among Japan, Europe and America (Thurow, 1993). 2
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
444
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
Akın, Semiha ve F. Feramuz Yıldız, (2005), “Bölgesel Kalkınma Ajansları ve Türk Tarımına Etkileri”, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Türktarım Dergisi, 163, 38-44. Altınışık, İsa ve Hasan S. Peker, (2010), “Bölgesel Kalkınma Ajansları, Ekonomik Önemi, Avrupa Birliği ve Türkiye’deki Durumları”, Bütçe Dünyası Dergisi, 34/2, 145-156. Apan, Ahmet, (2004), “Bölge Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Ajansları”, Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, 13/2, 39-58. Apaydın, Ferhat (2012). “Bölgesel Kalkınma Ajansları: Merkezi Planlamacılığın Terki”, 15. Uluslararası İktisat Öğrencileri Kongresi, 25-27 Nisan 2012, Ege Üniversitesi, İzmir/Türkiye. Aşkın, Suat, “Adıyaman İlinin Ekonomik Kalkınma ve Verimliliğine Turizmin Etkisi”, Fırattan Volga’ya Medeniyetler Köprüsü, ed: Ramilya Yarullina Yıldırım, Adıyaman Üniversitesi Yayınları, 50-56. Ayna, Y. Emre, (2011), “Yeni Bölgeselleşme Sürecinde Türkiye’de Kalkınma Ajansları”, Regional And Gobal Dynamics: Econmic And Political Issues Of Turkey And Its Near Abroad International Symposium, 28-29 Nisan 2011, 389-400. Bulut, Yakup, (2002), “Türkiyede Bölge Yönetimi Arayışları”, Amme İdaresi Dergisi, 35/4, 1742. Cankorkmaz, Zühal, (2011), “Türkiyede Bölgesel Kalkınma Ajansları ve Bu Ajanslara Yönelik Eleştiriler”, 9 Eylül Üniversitesi İİBF Dergisi, 26/1, 113-138. Çalışkan, Çare Olgun, (2009),”Bölgesel Kalkınma Ajanslarının Türkiye’de Gelişimi”, http://www.planlama.org/new/dosyalar/bolgesel-kalkinma-ajanslari-nin-turkiye-degelisimi.html (Erişim Tarihi: 20.03.2012). Çalt, Gökhan, (2005), “Bölgeselleşme ve Avrupa Birliği’nin Bir Aracı Olarak Bölge Kalkınma Ajansları”, VI. Türkiye Ziraat Mühendisliği Teknik Kongresi, 3-7 Ocak 2005, Ankara. Ekonomi Bakanlığı, (2017), İllere Göre İhracat, https://bakanrapor.ekonomi.gov.tr/ detay.cfm?MID=48 (Erişim Tarihi: 14.12.2017). GAP İdaresi Sanayi Envanteri, http://www.gap.gov.tr/istatistiki-veriler-sayfa-63.html Gündüz, Ali Yılmaz, (2006), Bölgesel Kalkınma Politikası, Bursa: Ekin Kitabevi. Hasanoğlu, Mürteza ve Ziya Aliyev (2006), “Avrupa Birliği İle Bütünleşme Sürecinde Türkiye’de Bölgesel Kalkınma Ajansları”, Sayıştay Dergisi, (60), 81-103. http://www.planlama.org/index.php/tuerkiyede-boelgesel-kalknma-ajanslar/tuerkiyedekistatistiksel-boelge-birimleri-bb (Erişim Tarihi: 15 Aralık 2017). İncekara, Ahmet ve Burcu Savrul Kılınç, (2011), “Bölgesel Kalkınma Politikaları ve Türkiye Açısından Bir Değerlendirme”, Sosyoloji Konferansları, 91-132. Kalkınma Bakanlığı, (2014), GAP Eylem Planı (2014-2018), http://www.gap.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 2 Kasım 2017). Karasu, Koray, (2009), “Yerelleşme Söylemi ve Bölge Kalkınma Ajansları”, Memleket Siyaset Yönetim Dergisi, 4/11, 1-43.
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
445
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
Mıhçı, Hakan, (2012), “Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki İnsani Kalkınma Düzeyi”, Türkiye Ekonomi Kurumu Tartışma Metni, No: 2012/82. Paksoy, Sadettin ve Mustafa H. Aydoğdu, (2010), “Bölgesel Kalkınmada Girişimciliğin Geliştirilmesi: GAP ve GİDEM Örnekleri”, Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi, C. 5, S. 1, ss. 113-134. Perktaş, Erkan, (2014), “Bölgesel Kalkınma Özelinde Girişimciliğin Ekonomik Kalkınma Sürecindeki Rolü”, The Journal of Academiz Social Science (ASOS Journal), Y. 2, S. 7, ss. 472-486. Reeves, Teresa, (2006), “AB ve Türkiye’de Bölgesel Kalkınma”, Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu, 7-8 Eylül 2006, ODTÜ Mimarlık Fakültesi. Tatlıdil, E. (1998), “Globalleşme Sürecinde İnsan Kaynaklarının Değişimi: Türkiye Örneği”, Küreselleşme Sürecinde Uluslararası Firmalar ve Yükselen Ekonomiler Sempozyumu, İzmir. Tekin, Ahmet, (2011), “Küreselleşen Dünyada Bölgesel Kalkınma Dinamikleri, Kamu Politikaları ve Bölgesel Kalkınma Ajansları”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, S. 30. Thurow, Lester C. (1989), Sıfıra Sıfır Toplumu (Muhafazakâr-Liberal Ekonomiye SosyalDemokrat Bir Alternatif, Çev: Nilgün Himmetoğlu, Altın Yayınevi, İstanbul. Thurow, Lester C. (1993), Head to Head: The Coming Economic Battle Among Japan,
Europe, and America, Warener Book Edition, USA. Tiftikçigil, Burcu Yavuz, (2010), Türkiye’de Bölgesel Kalkınma Politikalarında Yaşanan Dönüşüm ve Kalkınma Ajansları, İstanbul: Derin Yayınları. Tuik, (2017), http://www.tuik.gov.tr/PreTabloArama.do?metod=search&araType=vt, (Erişim Tarihi: 2 Kasım 2017). Tüik,(2017),https://biruni.tuik.gov.tr/disticaretapp/disticaret.zul?param1=9&param2=0&sitcrev =0&isicrev=0&sayac=581, (Erişim Tarihi: 2 Kasım 2017). Ukav, İsmail ve Burçin Cevdet Çetinsöz, (2015), “Adıyaman İlinde Çiftçilerin Tarım Turizmi Üzerine Algılamaları”, Mesleki Bilimler Dergisi, 4 (1), 8-20. Ukav, İsmail, (2017), “Adıyaman İlinin Dış Ticaret Yapısı”, Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Y. 9, S. 25, ss. 390-419. Yıldız, Özkan, (2008), “GAP İllerinde Sosyal ve Ekonomik Dönüşüm”, Ege Akademik Bakış Dergisi, 8/1, 287-300.
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
446
Gap’ın Önemi ve Bölgesel Kalkınmada Adıyaman’ın Yeri
Ek Tablo 1. Üç Düzeyde Yapılan İstatistikî Bölge Sınıflandırması Sıra DÜZEY-1 No 1 İstanbul 2
Batı Anadolu
3
Doğu Marmara
4
Ege
5
Batı Marmara
6
Akdeniz
7
Batı Karadeniz
8
Orta Anadolu
9
Doğu Karadeniz Güneydoğu
10 11 12
Anadolu Ortadoğu Anadolu Kuzeydoğu Anadolu
DÜZEY-2
Düzey-3
İstanbul Alt Bölgesi Ankara Alt Bölgesi Konya Alt Bölgesi Bursa Alt Bölgesi Kocaeli Alt Bölgesi İzmir Alt Bölgesi Aydın Alt Bölgesi Manisa Alt Bölgesi Tekirdağ Alt Bölgesi Balıkesir Alt Bölgesi Antalya Alt Bölgesi Adana Alt Bölgesi Hatay Alt Bölgesi Zonguldak Alt BölKastamonu Alt Bölgesi Samsun Alt Bölgesi gesi Kırıkkale Alt BölgeKayseri Alt Bölgesi si Trabzon Alt Bölgesi Gaziantep Alt BölŞanlıurfa Alt Bölgegesi Mardin Alt Bölgesi si Malatya Alt Bölgesi Van Alt Bölgesi Erzurum Alt Bölgesi Ağrı Alt Bölgesi
İstanbul Ankara Konya, Karaman Bursa, Eskişehir, Bilecik Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova İzmir Aydın, Denizli, Muğla Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak Tekirdağ, Edirne, Kırklareli Balıkesir, Çanakkale Antalya, Isparta, Burdur Adana, Mersin Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye Zonguldak, Karabük, Bartın Kastamonu, Çankırı, Sinop Samsun, Tokat, Çorum, Amasya Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, KırşeKayseri, Sivas, Yozgat hir Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, GüGaziantep, müşhane Adıyaman, Kilis Şanlıurfa, Diyarbakır Mardin, Batman, Şırnak, Siirt Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli Van, Muş, Bitlis, Hakkari Erzurum, Erzincan, Bayburt Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan
Kaynak: http://www.planlama.org/index.php/tuerkiyede-boelgesel-kalknmaajanslar/tuerkiyedeki-statistiksel-boelge-birimleri-bb (Erişim Tarihi: 15 Aralık 2017).
The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 79, Ekim 2018, s. 425-447
447