www.sonhaber.nl
manset@sonmedia.nl
Amsterdam | Bergen op Zoom | Breda | Den Haag | Deventer | Enschede | Eindhoven | Rotterdam | Utrecht | Venlo | Zwolle
10 Haziran 2014
Sayı: 8 | Yıl: 1 | Ücretsizdir | 10 Haziran 2014
www.xforceservices.nl
fb.com/hessenmanset
@hessenmanset
issuu.com/mansetgazetesi
www.sonhaber.nl
14 10 Nisan 2014
ALTIN BULMACAY
I çözüp, ALTIN
SEN DE ÇÖZ, SE ŞİFREYİ bilenler kazanıyor N DE KAZAN 1 okurumuza ÇEYREK ALTIN hediye ediyo ruz.
Haber ve Reklam Gazetes i
Bana da bir Torku verir misiniz?
Altın Şifre’yi bilenler arasında yapılacak okurumuza 1 çekilişle, bir adet ÇEYREK ALTIN hediye Doğru cevabınız ediyoruz. ı mail yoluyla en geç 17 Nisan iletin, çekilişe 2014’e kadar katılıp E-Mail: bulmaca@ kazanma fırsatını yakalayın . sonmedia.nl Önemli Uyarı: Kazanan kişiler ödüllerini verilecek ederek bizzat teslim alacaktır. adresten kimliğini Ödüller kesinlikle beyan paraya çevrilemez .
Manşet BULM AC
I ALTIN BULMAC A
A
I SÖZCÜK YERLEŞ TİRME
1
3
“TORKU’NUN hedefi ‘Dünya Markası’ olmaktır. Torku’nun bu özellikleri göz önüne alınarak Hollanda’da Torku’yu kendi firmamızla bir araya getirdik” diyen, 13 yıl önce 550 satış noktasına 10 elemanı, 6 aracı ile başta kabuklu yemiş ve kurutulmuş meyve olmak üzere onlarca ürün ile piyasaya giren Good Nuts Firması’nın kurucusu Necdet Şenelt ile sektörü ve Torku’yu konuştuk. » 4-5. sayfalarda
Kilise ilahisinden sahneye Belçika doğumlu olan şarkıcı, Katolik okulunun tek Müslüman ögrencisiyken henüz 10 yaşında kilise ayinlerinde korist olarak yer alıyordu. Kürşat Zengin’in ilginç bir yaşam öyküsü. » 9’da SEZONUN YENİ TRENDİ
Bohem giyim tarzı: Şort
4
I SAYI YERLEŞ TİRME
Çeyrek Altın Ödüllü MANŞETBulmaca Altın Şifre’yi bilenler arasında yapılacak çekilişle, bir okurumuza bir adet ÇEYREK ALTIN armağan ediyoruz. Kare, Çengel, Sudoku ve Sözcük Yerleştirmece. Hepsi birbirinden keyifli bulmacamızı çözün, çekilişe katılın, kazanma şansını yakalayın. » Altın Bulmaca 14. sayfada
Almelo’daki Ermeni Anıtı protesto edildi 2
5
I SUDOKU /
Altın Şifre:
KOLAY
I SUDOKU /
1
2
3
4
5
ORTA
I SUDOKU /
ZOR
2 BASAMAKL I 11 22 28 29 34 35 40 41 46 60 61 71 72 75 76 81 97 3 BASAMAKL I 100 142 162 163 249 299 300 362 386 434 438 475 646 737 763 826 831 832 974 4 BASAMAKL I 1309 1431 1855 3121 3508 3902 4000 5406 6063 7586 7627 7999 8657 8861 9511 9792 5 BASAMAKL I 21458 26672 27231 37276 40687 50027 54814 64509 68485 69957 72184 73581 74780 77922 93182 6 BASAMAKL I 119039 206960 664207 665609 711673 716116 966765 985108 7 BASAMAKL I 1502128 2317962 3267111 4132019 6511601 8272660 8916590 6625048 9801206
7. sayımızın talihlisi: Furkan Altunç
“SÖZDE SOYKIRIM” ANITINA KARŞI HOLLANDA’DAKİ TÜRK TOPLUMU TEK YÜREK OLDU
Almelo’da geçtiğimiz hafta sonunda binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen protesto eyleminde şehirdeki Ermeni Kilisesi’nin bahçesine dikilen “sözde soykırım” anıtı protesto edildi. Türk sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde Rembrandt Meydanı'nda düzenlenen mitinge yaklaşık 7 bin kişi katıldı. MİTİNGE katılanların ellerindeki Türk ve Azerbaycan Bayraklarının yanı sıra üzerinde “Ermeni soykırımı yok, emperyalizmin yalanı çok”, "Soykırım tarihsel bir yalandır”, “Gerçeklere karşı sessiz kalma, kör ve sağır olma” yazılı dövizler taşıdıkları görüldü.
SOMA FACİASI UNUTULMADI İstiklal Marşı'nın okunması ve Soma'daki maden faciasında hayatlarını kaybedenlerin anısına saygı duruşu ile başlayan mitingde STK'lar adına da açıklamalarda bulunuldu ve anıta yazılmak istenen “soykırım” ifadesinin mutlaka engellenmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Yaklaşık 2,5 saat süren mitinge katılanlar daha sonra olaysız şekilde dağıldı. PVV’DEN ARAŞTIRMA TALEBİ Öte yandan Birlik Mitingi’nden rahatsızlık duyduğunu belirten PVV Overijssel fraksiyonu, mitingin araştırılmasını istedi. Pazar günkü miting hakkında bir açıklama yapan Özgürlük Partisi (PVV) Overijssel fraksiyonu 'aşırılık yanlısı Türklerin' bu mitinginden dehşete düştüklerini belirtti. PVV Overijssel konunun Kral Komiseri Ank Bijleveld’in araştırması talebinde bulundu.
MODA trendlerinde maskulenlik ve spor-şık eğilimler baskın gibi gözükse de, feminen trendlerin sayısı da epey fazla. Son derece feminen ve çekici bir detay olan yırtmaçları da 2014 ilkbahar/yaz sezonunun önemli trendleri arasında görüyoruz. Nilgün Şahin yazdı » 11’de
Yakışır: “Milli davamıza sahip çıktık” 1 HAZİRAN 2014 Pazar günü tah-
mini 7 bin kişi Almelo’daki Ermeni Soykırımı Anıtına karşı miting düzenledi.
Birlik Mitingi’nin ardından yazılı bir açıklama yapan Arif yakışır, tüm katılımcılara teşekkürlerini sundu. » 4. sayfada
Osman Suna aklandı YEREL SEÇİMLER ÖNCESİNDE OY SAHTECİLİĞİYLE SUÇLANMIŞTI
Bedava abonelik Adresinizi telefon numaranızı yollayın, Avrupa’nın en genç ve en kaliteli Türkçe gazetesi Manşet kapınıza gelsin. Üstelik BEDAVA. manset@sonmedia.nl
MART 2014’teki yerel seçimler öncesi oy sahteciliği yapmakla suçlanan Sosyal Demokrat İşçi Partisi (PvdA) Soest Fraksiyon başkanı Osman Suna hakkında yürütülen ön araştırma sonuçlandı. Osman Suna yapılan soruşturmada suçsuz bulunarak aklandı.
POWNEWS sitesinde yer alan bir haberden sonra Soest Belediye Başkanı Rob Metz tarafından savcılığa yapılan araştırma başvurusu sonuçlandı. Savcılık tarafından yürütülen ön araştırma sonucunda Osman Suna suçsuz bulundu. » Detaylar 7. sayfada
Ayrımcı Woerkom’e tepkiler yağıyor
AVRUPA Sayıştay’ına üye olarak atanan Alex Brenninkmeijer’in selefi olarak görülen turing kulübü ANWB’nin Genel Müdürü Guido van Woerkom hakkında Meclis’te oylama yapılacağı belirtildi. ANWB’nin Genel Müdürü Guido van Woerkom, 2010 yılında Nieuwegein kentinde ‘Heliview Conferences’ adıyla düzenlenen bir kongre esnasında “Eşimin bir taksiyle seyahat etmesini istemem. Çünkü direksiyon başında bir Faslı olabilir” demiş ve yoğun olarak eleştiri almıştı. » 2. sayfada
www.sonhaber.nl
2
Türklerin kıvrak zekası etkiledi
ATÖLYE İstanbul adında bir tasarım atölyesi kuran eski Apple tasarımcısı, Türklerin kıvrak zekasından etkilendiğini söylüyor. Teknoloji devi Apple’ın 8 yıldan beri yönetici kadrosunda yer alan ve iPhone başta olmak üzere tüm cihazlarda imzası bulunan Ulrich Barnhoefer, Türkiye’ye taşındı. Apple’ın sistem dizaynı ve inovasyon
yönetimi bölümünde direktörlük yapan Dr. Ulrich Barnhoefer, Türk tasarımcılar olan Kerem Alper ve Engin Ayaz adındaki tasarımcılarla ortak olarak ‘Atölye İstanbul’ adında bir tasarım atölyesi kurdu. Apple için geliştirdiği 38 patent ile adını sık sık duyuran Barnhoefer’ın imzası 400 milyon adetten fazla Apple cihazında bulu-
nuyor. Bu cihazların içinde ilk iPhone modelinden iPhone 5S’e kadar hemen hemen tüm iPhone modelleri yer alıyor.
O koltukta oturman doğru değil Woerkom 10 Haziran 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
TÜRKLER KIVRAK ZEKALI Barnhoefer’ın Türkiye yolculuğu yaklaşık 1 yıl önce Kerem Alper ve Engin Ayaz ile tanışmasıyla başlıyor. Disiplinlerarası bir
atölye kurmak istediklerini anlatan Kerem Alper ve Engin Ayaz, sonrasında Barnhoefer’ı ortak olarak Atölye İstanbul projesine dahil ediyor. Türklerde yaratıcı kimliğin, heyecanlı yapının, kıvrak zekanın dünyada hiçbir yerde bulunmadığını ifade eden Barnhoefer, Türkiye’de bulunmaktan heyecan duyduğunu ifade ediyor.
AYRIMCI SÖYLEMLERDE BULUNAN WOERKOM’A KARŞI TEPKİLER SÜRÜYOR:
ANWB’nin Genel Müdürü Guido van Woerkom, 2010 yılında Nieuwegein’deki ‘Heliview Conferences’ adıyla düzenlenen bir kongre esnasında “Eşimin bir taksiyle seyahat etmesini istemem. Çünkü direksiyon başında bir Faslı olabilir” dediği için yoğun eleştiri almış ve “özür dilemek” zorunda kalmıştı. ÖZÜR dilemesine rağmen Van Woer- nin güvenini kaybetmiş bulunuyor” kom’a karşı tepkiler devam ediyor. dedi. Daha önce IOT tarafından gösterilen “Van Woerkom her hareketi ve tepkiye bugün bir yenisi eklendi. 19 Mart 2014 tarihinde yapılan yerel seçimlerde yabancıların yoğunluklu olarak yaşadığı Amsterdam Nieuw West ilçesi belediye meclis üyeliğine seçilen Münire Manisa konu ile ilgili olarak kardeş kuruluşumuz Son Haber’e açıklamalarda bulundu. “Geçmişte Faslıları rencide edecek bir çıkışta bulunduğu için Van Woerkom'un Ulusal Ombusmanlığa (NaSelami Coşkun Münire Manisa tionale Ombudsman) uygun bir aday olduğunu düşünmüyorum” diyen Münire Manisa, bu neTÜRK ve Faslı organizasyonlar denle parlamentoya gönderilen mektuUlusal Ombudsman koltuğuna Van ba da imza attığını belirtti. Woerkom atanması ile hayal kırıklığına uğradıklarını açıkladı. GÜVEN KAYBETTİ Türk ve Faslı organizasyonlar, Münire Manisa “Bu şekilde tepkiTemsilciler Meclisi’nde yapılan oylamizi dile getirdik. Van Woerkom bumada çoğunluğun oyunu alarak Ulugün oylama sırasında seçilirse ilerlesal Ombudsman olarak atanmasına yen zamanlarda görevini tarafsız bir onay çıkan Guido Van Woerkom’a şekilde yerine getirmeyi başarsa da yine de toplumun büyük bir kesimi-
sözü ile güven duyulan bir kişi olmalı” diyen Manisa “Geçmişte söylediği sözler yüzünden tarafsızlığına kimse inanmaz” yorumunu yaptı. Manisa, “Wilders halkın bir kısmı tarafından seçilip parlamentoya girmeyi başardı, demokratik hak deyip geçiyoruz. Van Woerkom, yaptığı açıklamayla Wilders'dan çok da fazla bir farkı kalmayan bir kişidir. Şimdi Natio-
Türk ve Faslı kuruluşlardan Van Woerkom tepkisi tepki verdi. Konu ile ilgili yayımlanan itiraz mektubuna Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB) adına Başkan Mustafa Ayrancı, Avrupa-Akdeniz Göç ve Kalkınma Merkezi (EMCEMO) adına Abdou Menebhi ve İslamofobi ve Ayrımcılık Karşıtı Birlik adına da Marlene Bosman imza attı.
nale Ombudsman mı olacak? Bunu önlemek için hep birlikte tepkimizi dile getirmemiz gerekir” dedi. Roermond Belediye meclis üyesi Selami Coşkun ise “Aşırı sağcı ve ırkçı düşünceye sahip bir insanın Nationale Ombudsman fonksiyonunda olması Hollanda Toplumu tarafından kabul edilemez bir şey” dedi. “Ombudsman dediğin, herkese aynı mesafede durup, siyaset ve partiler üstü, sorunları çözebilen birisi olması lazım” diyen Coşkun sözlerini şu şekilde noktaladı: “Böyle ırkçı düşüncelere sahip olan bir insanın o koltuğa oturması kabul edilemez. Bu yüzden topladığımız imzalarla parlamentoya bir mektup gönderdik.”
Öztürk ve Kuzu: Karara engel olamadık, çok üzgünüz ULUSAL Ombudsman olması için aday olarak gösterilen Van Woerkom bugün mecliste yapılan oylama sonucu çoğunluğun oylarını alarak seçildi. Hollanda Turing kulübü ANWB’nin Genel Müdürü Guido van Woerkom için yapılan seçimde kendilerinin de Red oyu verdiklerini ifade eden Öztürk ve Kuzu 53 "Red" oyuna karşılık 91 "evet" oyu ile Ulusal Ombudsman olmasına karar evrilmesini engelleymedikleri için “Üzgünüz” ifadesini kullandılar. ANWB’nin Genel Müdürü Guido van Woerkom, 2010 yılında Nieuwegein kentinde ‘Heliview Conferences’ adıyla düzenlenen bir kongre esnasında “Eşimin bir taksiyle seyahat etmesini istemem. Çünkü direksiyon başında bir Faslı olabilir’ demiş ve yoğun olarak eleştiri almıştı. Daha sonra özür dilemesine rağmen Hollanda kamuoyunun bir kısmı Woerkom’un bu sözlerini unutmadı.
Geçmişte van Woerkom’un toplumun belirli bir kesimi hedef alan ayrımcılık içerikli sözler sarf ettiğini belirtilen açıklamada “Van Woerkom’un, Ombudsman olarak atanması ile nüfusun bir kısmının haklarının savunulması ve ayrımcılığa karşı koruma artık garanti altında olmayacaktır” ifadesine yer verdi.
Mayıs ayında iflas azaldı İFLASLARIN sayısı Mayıs 2013'e göre geçen ay yüzde 33 oranında düştü. faillissementsdossier.nl rakamlarına göre, bu düşüş iki yıl içinde en büyük aylık düşüş oldu. Mayıs 2014’te 829 şirket ve kuruluş, bir önceki yılın aynı ayında 1231 iflasla karşılaştırıldığında, iflas etti. Bu yılın ilk beş ayında, geçen yıla göre, yüzde 20’den daha az şirket iflas etti. Toplam 4588 şirket iflas başvurusunda bulundu. Hemen hemen tüm sektörlerde iflasların sayısı azaldı. Ayrıca, bir süredir Hollanda iş dünyasının sorunlu çocuğu olarak görülen, otelrestoran-kafeterya sektöründe eğilim tersine döndü. Mayıs ayında 27 otel, restoran ve kafe battı, Nisan ayında batanların yarısından daha azı battı. Otel-restoran-kafeterya sektörü güzel hava ve artan tüketici güveninden büyük ölçüde yararlandı. CBS istatistikçileri, yılın ilk çeyreğinde sektörün cirosunun yüzde 1.6 oranında arttığını geçen hafta bildirdi. KDV ve ÖTV vergi artışları ve alkol satışı yaşının yükseltilmesinden sadece kafelerin yarılanmadığı da belirtildi.
manset@sonmedia.nl
Künye Uitgever | Sahibi: Genel Yayın Yönetmeni: ManşetLife Yönetmeni:
Stichting Son Media Groep Yusuf Öztürk Nilgün Şahin
Reklam: Telefon: Ontwerp | Tasarım:
Röportaj: Haber Editörü: Ekonomi Haberleri: Yaşam Haberleri: Spor Editörü: Araştırma, hazırlık:
Yavuz Nufel Aslı Onuş Kerem Öztürk Ömer Ümit Serap Torremans Pelin Aslan, Sedef Yalçın
Dağıtım: Telefon: İletişim:
marketing@sonmedia.nl +31 (0) 10 229 17 76 Etiket Media / Germany info@etiketmedia.de Mustafa Akbulut +31 (0) 6 19 92 54 59 Linschotenstraat 32, 3044 AW Rotterdam / Netherlands manset@sonmedia.nl
10 Haziran 2014
YAVUZ NUFEL
“EY benim umudumun kandili, Göz yaşımın mendili, Dilden gönülden düşürmediğim Dağdan bayırdan aşırmadığım Nasılsın, iyi misin bidenemmmm”
VVD’NİN sermayeden daha fazla vergi alınmasının söz konusu bile edilemeyeceğini beyan etmesinin ardından, CDA’da sermayenin daha yüksek vergiye tabi tutulmasına karşı çıkıyor. VVD’li Halbe Zijlstra, aslında sermayenin genellikle kişinin kendi evi ya da iş yeri için yatırılmış bulunduğunu ve bunun vergi marifetiyle altının oyulmasının ‘aptalca’ bir şey olacağını söyledi. Zijlstra, geçtiğimiz ay Volkskrant gazetesine verdiği bir röportajda herkesin gücü oranında ekonomik krizin yükünü çekmesi gerektiği bağlamında sermayenin daha fazla vergilendirilmesini isteyen hükümetin ortağı PvdA lideri Diederik Samsom’a cevap vermiş oldu. Zijlstra, emeğin daha az vergilendirilmesi fikrine katıldığını da kaydetti. BÜTÇEYİ ELEŞTİRDİLER VVD’den sonra sermayenin daha fazla vergilendirilmesine karşı çıkan CDA lideri Sybrand Buma, hükümetin emekten daha az vergi alması için harcamaları kısmasını istedi. WNL’e konuşan Buma, açığın kapatılması için sermayenin daha fazla vergilendirilmemesini ve mevcut vergi oranında aşağı çekilmemesi gerektiğini söyledi. Buma, büyük bölümünün AB’ye ödenecek yüksek katkı payı için kullanılacağını ve aynı zamanda hükümetle ortak hareket eden muhalefet partilerinin taleplerinin karşılanacağını ve belki de bir bölümünün de kalkınma ve işbirliği için harcanacağını iddia ettiği hükümet tarafından rezerv edilen 600 milyon Euro’luk bütçeyi de eleştirdi.
Seçmenler öfkeli, bakanlar sınıfta kaldı
Gocundurucu
İyisiniz de...
ynufel@sonmedia.nl
Yaren adlı üçlü sazı ile nev-i şahsına münhasır rahmetli sanatçı Özay Gönlüm’ün bu dizeleri beynimde fır dönmeye başladı yazı için klavye başı yapınca. Vardır bir hikmeti, ama çözemedim. O halde, Hollanda Türk beşeriyatının ahvalini anlamak anlatmak için: Nasılsınız eyi misiniz bakemmm? Eyisiniz, eyisiniz biliyorum. Eyi olmamanız için bir sebep mi var? Beş adayımızın beşini değil ama üçünü karpuz seçer gibi “pıt- pıt- pıt, şap- şap-şap” kontrol ede-ede seçtiniz, Brüksel’e Avrupa Parlementosu’na yolladınız. Topyekün seferberlik ilan edip, dünyaya 1915 dersi verdiniz.
Dünya devletleri 99 yıldır yaptıkları yanlışlardan ötürü üzür dilemek için sıraya girdiler. Almelo’da kimine göre 3 bin, kimine göre 5, kimine göre 10 bin kişi toplanıp gücünüzü gösterdiniz. Her ne kadar 500 bin Türk’ün onda biri gelse 50 bin kişi eder, türünden hesaplar yapıldıysa da sayı hiç önemli değil. Çünkü biliriz ve bildiririz ki, “Bir Türk dünyaya bedeldir” Yeri geldi mi, gelmedi mi karar vermedim, ama yine de girizgah olması açısından yazayım:
Beğenmediyseniz soğuk bir fıkra olarak belleğinizde bulunsun. Fıkra bu ya; Hitler, Cehennem’den zar- zor 3 gün izin alarak dünyada neler oluyor, bitiyor diye tekrar dünyaya gelmiş. Daha izini dolmadan ikinci günde haber salmış Cehenneme, “Derhal beni burdan alın” demiş. Yahu, 3 gün izin için yıllarca yalvardın, ettin daha izinin dolmasına bir gün var, hayırdır demişler. Hitler, “Dünya yaşanacak yer olmaktan çıkmış; Almanlar ticaret, Yahudiler savaş yapar olmuş” demiş. Şimdi, Özay Gönlüm’den girip Hitler’den çıkan bu yazıyı nereye, neye bağlayacağımı merak ediyorsunuz biliyorum. Hollanda’da dert üstü merak üstüyüz... Unumuzu eledik, eleğimizi duvara astık... Cehennem’de değiliz şükürler olsun. Gözümüz kulağımız Türkiye’de... Varsa yoksa Kemal Kılıçtaroğlu, Recep Tayyip Erdoğan... Hayırlısı ile oy verme hakkına bile kavuştuk, Cumhurbaşkanımızı da seçeceğiz, Kardeş kardeş yaşayıp gidiyoruz... Hiç mi sorunumuz yok, var; hem de ne sorun! Evlerden, ülkelerden ırak olsun...
Muhteşem Yüzyıl dizisi haftaya sona eriyor. Geçtiğimiz hafta hepimizi yasa boğan o sahneyi millet olarak yurt içinde ve dışında yüreğimiz yana yana, gözlerimizden kanlı yaşlar aka aka izledik.
Dizide Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Selim, (şu Sarı Selim) kardeşi Beyazıd’ı ve çocuklarını nasıl acımasızca boğdurdu. Olacak iş mi? Oluyor işte. 38 yıllık kalem erbabı olarak ve de Hitler gibi 3 günlük izinli gelmediğim için alın beni buradan diyecek halde değilim. Bu dünya benim için yaşanmaz hale gelmiş de farkına bile varmamışım. En iyisi ben bundan sonra bir- iki tarih kitabı karıştırıp dizi film senaryosu yazayım. Çünkü eleştirecek tek bir konu bile kalmamış...
7’den 77’ye her şeyi herkesten iyi bilen, nerdeyse sıfır hata insanlar olmuşuz. Bundan iyisi Şam’da kayısı... Aman aman, o konuya hiç girmeden ne Şam’ın şekeri, ne Esed’in yüzü. Yonca Evcimik ağzıyla, “Ballı lokma tatlısı aman hadi hayırlısı.”
Kurallara tam uyulmadı, optimal yardım yapılamadı
2009’DAKİ UÇAK KAZASIYLA İLGİLİ HOLLANDA’DAN YÜREKLERİ BURKAN İTİRAF GELDİ
Amsterdam yakınlarındaki Schiphol havaalanı yakınında 25 Şubat 2009 tarihinde tarlaya düşen Boeing 737 tipi THY uçağına yapılan yardım esnasında yardım ekiplerinin yeterli derecede optimal davranmadığı açıklandı.
DOKTOR ve araştırmacı Ingrid Postma tarafından hazırlanan bir teze göre yaklaşık 5 yıl önce meydana gelen uçak kazası değerlendirildi. Postma tezinde kaza sonrası yardım ekiplerinin ellerinden geleni yaptıklarını ancak protokollerin göz ardı edildiğini ve bakım ile ilgili mevcut kuralların ise mümkün olduğu kadar uygun şekilde kullanılmadığını kaydetti. NRC Next tarafında yayınlanan bir haberde yer alan bilgilere göre Postma kazanın olduğu gün Hoofddorp’daki Spaarne Hastanesindeki gece nöbetini bitirmiş olmasına rağmen Amsterdam Akademik Tıp Merkezi (AMC) Travma ekip doktoru olarak kaza yerine çağrılmış bir uzman.
YAPILAN anket sonuçlarına göre seçmenlerin çoğuna kalsa bazı bakanlar görevlerini yerine getirme açısından bakıldığında sınıfta kaldı. Siyasi nabzı kontrol eden araştırma bürosu Ipsos tarafından yapılan son kamuoyu anketinde seçmenlere bakanlar soruldu. Ipsos anketine göre seçmenlerin verdiği oylara bakılırsa her 13 bakandan 8’i 5,5 puanın altında kaldı. En kötü sayıyı Konut Bakanı Stef Blok aldı. Bakana layık görülen rakam 4,8’de kaldı. 5,2 PUAN ALDI Başbakan Mark Rutte seçmenlerden 5,2 puan alırken, Dış Ticaret ve Kalkınma İşbirliği Bakanı Lilianne Ploumen 5, Adalet ve Güvenlik Bakanı Ivo Opstelten, İçişleri Bakanı RoBaşbakan Mark Rutte nald Plasterk ve Eğitim Bakanı Jet Bussemaker 5,1 puan alabildiler. Diğer bakanlardan Ekonomi Bakanı Henk Kamp 5,3, alırken sıralamada en iyi puanları Maliye Bakanı Jeroen Dijsselbloem ve Dışişleri Bakanı Frans Timmermans aldı. Bu bakanların aldığı puanlar sırası ile 6,3 ve 6,4 olarak çıktı. Puan ortalamalarına bakıldığında ise PvdA’lı bakanların VVD’li bakanlardan daha yüksek skorlar elde ettiği görüldü. PvdA’lı bakanların ortalaması 5,6 puan VVD’li bakanların ortalaması ise 5,3 puan oldu.
Haber ve Reklam Gazetesi
www.sonfm.nl
Avrupa’nın en iyi Türkçe gazetesi Manşet, basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. 8.000 adet basılıp dağıtılmıştır.
VVD ve CDA daha fazla vergiye karşı
3
Dinleyin, hayatınıza renk katın...
Yeni yardım protokolü hazırlanmalı YAŞANAN bu ve benzeri büyük kazalara bakıldığında mevcut yardım protokolünde değişiklik yapılmasının gerekli olduğunu belirten uzman, her ne kadar yardım ekiplerinin ellerinden geleni yapmaya çalışsa da büyük kazalarda yeni protokole ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti. ‘Polder kazası’ olarak da bilinen kazada, Boeing 737 tipi THY uçağı 135 yolcusu ile birlikte Amsterdam Schiphol yakınlarında bir tarlaya düşmüş, kazada 9
kişi hayatını kaybetmiş 120 kişi ise yaralanmıştı. Geçtiğimiz yıl Kennemerland bölge Güvenliği (VKR), Etki Vakfı ve Amsterdam Vrij Üniversitesi işbirliği ile hazırlanan bir raporda kaza mağdurlarının yüzde 34’ünün travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) yaşadığı ve yüzde 22’sinin ise depresyon belirtileri gösterdiği kaydedilmişti. Bazı kazazedelerin ise halen daha psikolojik destek almaya devam ettiğine vurgu yapılmıştı.
ÇARPMA ANI VE SONRASI Postma tarafından hazırlanan teze göre kaza anında yaşanan büyük çarpışma ile bazı yolcular koltuklar arasında sıkışıp kaldı ve birçok yolcu baş ve omurga yaralanmaları geçirdi. Bazı yolcular ise kendi çabaları ile ufak sıyrıklarla uçaktan çıkmayı başardı. Normal uluslararası prosedüre göre kendi başına uçaktan çıkan bu yolcuların mutlaka hastaneye götürülmesi gerekmekte. Ancak yaşanan kazada ilk aşamada bu yapılmadı. Postma’ya göre birçok kural bu kaza sonrası yardımda uygulanmadı. Hastaneye götürülen hastaların yüzde yüzü ultrason taraması veya X-ışınları taramasından geçirilmesi gerekirken sadece yüzde 70’i bu uygulamaya tabi tutuldu. Ayrıca ambulansların kazazedeleri 25 kilometre ötede duran bir hastane yerine kaza yerine 50 kilometrede bulunan bir hastaneye götürmesi de bu kurallara uyulmadığını göstermekte. Postma kaza anında bagaj kutuları, oksijen tankları ve hoparlörler gibi birçok malzemenin yolcuların balına düştüğünü bu nedenle uçakların iç düzeninde de düzenleme yapılması gerektiğini belirtti.
www.sonhaber.nl
4 10 Haziran 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
Eğitimde kredi sistemine karşı 20 bin imza
YENİ sisteme göre kredi alarak okumak zorunda bırakılan öğrenciler Hükümetin bu sistemine karşı çıkıyor. Açılan dilekçe şimdiye kadar 20 bin kişi tarafından imzalandı. Eğitim sisteminde burs özelliğini kaldırarak yerine kredi sistemi getirmeye çalışan hükümet yoğun olarak
tepki çekmeye devam ediyor. İnternet ortamında açılan itiraz dilekçesi şimdiye kadar 20 bin kişi tarafından imzalandı. Mayıs ayı sonunda online olarak açılan dilekçe, hükümet kanadının yaptığı ve şuandaki hibe niteliğindeki burs ücretlerinin kredili sisteme çevrileceği açıklamasının ardın-
dan gelmişti. Baştan beri yeni kredi sistemine karşı çıkan öğrenci organizasyonlarının en büyük korkusu, özellikle maddi geliri olmayan ailelerin çocuklarının, karşılanamayan eğitim masraflarından dolayı okullarına son verecek olmaları.
Herkes ‘Bir Torku verir misiniz?’ diyecek
BİR ÜRÜN KENDİ ADIYLA İSTENİYORSA, TÜKETİCİLER O ÜRÜNÜ BENİMSEMİŞ DEMEKTİR
Emek veren, katılan herkese teşekkürler
BİRLİK Mitingi’nin ardından yazılı bir açıklama
yapan Arif yakışır, tüm katılımcılara teşekkürlerini sundu. “Türk toplumu olarak birlik ve beraberliğimizi sergiledik” diyen Arif Yakışır “Bu vesileyle bu miting için gönüllü olarak her türlü ön çalışmaları yapan, hazırlayan komitedeki bütün görevli arkadaşlara, mitingimize maddi ve manevi destek veren şahıs ve kuruluşlara, 3 hafta boyunca mitinge katılım için duyurusunu yapan kuruluşlara, yönetim kurulu üyelerine, Kadın ve Gençlik kollarına, destek veren bütün federasyon ve derneklere, işadamlarına, onların yöneticilerine, üye ve cemaatlerine ayrı ayrı teşekkür ederim” dedi. MİLLİ DAVA SAHİPSİZ DEĞİL Yakışır ayrıca bu milli davaya sahip çıkarak, mitingde bizleri yalnız bırakmayan, Hollanda’nın değişik şehirlerinden kilometrelerce yolu kastederek Almelo'ya gelen bay-bayan, genç, yaşlı, çoluk çocuk herkese de ayrıca teşekkürlerini sundu. Mitingin vatandaşlara duyurulmasında büyük rol oynayan Türk basın mensuplarına da bu çalışmalarından dolayı teşekkürlerini sunan Yakışır mektubuna şu şekilde devam etti: “Mitingimizin düzenli geçmesi için her türlü imkanları sağlayan, bizlere Almelo'dan destek veren Uğur çete kardeşimize, Salih İlhan, HDV Yunus Emre cami, Atatürk Düşünce Derneği, Sosyal Dayanışma Vakfi Almelo, Gülbahçesi vakfı yöneticilerine, görevli bütün gençlere de ayrı ayrı teşekkür ederiz.”
Her 50 aileden biri “esrar” yetiştiriyor HEERLEN, Kerkrade, Landgraaf, Brunssum, Nuth,Voerendaal, Simpelveld en Onderbanken belediyelerinden oluşan Limburg’un Parkstad bölgesinde her 50 aileden birinin esrar yetiştiriciliği ile bir şekilde ilgilendiği yada bu işe bulaştığı belirtiliyor. Brunssum belediye başkanı Luc Winants’ın “bu dünyaya girmek isteyen aileler bir kere daha düşünsün çünkü bunun çıkışı yok” uyarısında bulunduğu belirtildi. De Limburger adlı gazetede yayımlanan ve lokal profesörlerce hazırlanan araştırma sonuçlarının korkutucu rakamlar olduğuna dikkat çeken Winants, adı bu işlere karışan ailelerin sadece yetiştirici olmadığını bazılarının sadece para kazanmak için esrar yetiştirenlere veya toplanan esrarı kurutmak için yer arayanlara evlerini kiraya verdiklerini belirtti. Winants esrar yetiştiriciliğinde farklı alanlarda insanlara ihtiyaç duyulduğunu da vurguladı. Esrar yetiştiricilerine yardım ederek para kazanmaya çalışan bu kişilerin savunmasız olduklarını dile getiren Belediye Başkanı, para kazanmak isteyen bu ailelerin toplumun her kesiminden rastlandığını söyledi. Yıllardır devam eden uyuşturucunun serbest bırakılması ile ilgili tartışmaları “romantik konuşmalar” olarak nitelendiren Winanst, Lİmburg bmlgesinde polis, konut kooperatifleri, savcılık ve enerji şirketleri ile ortaklaşa çalışmalar yürütüldüğünü dile getirdi.
Bir söyleşi için böyle bir başlık olur mu, olmaz mı diye çok düşündüm. Söyleşi sonunda inandım ki önümüzdeki aylarda, yıllarda; bakkalda, markette, büfelerde müşterilerin bu şekilde sesleneceklerinden şüphem kalmadı. Bir çok aynı ürünün olmasına rağmen tüm ürünler bir markanın adı ile isteniyorsa alıcı / tüketici markalaştırdığı ürünü benimsemiş demektir. Ben de yakın bir gelecekte Tüm Avrupa’nın Torku adını ezberleyceğine inandım. 13 YIL önce Hollanda’da 550 satış noktasına 10 elemanı, 6 aracı ile başta kabuklu yemiş ve kurutulmuş meyve olmak üzere onlarca ürün ile piyasaya giren Good Nuts Firması’nın kurucusu Necdet Şenelt ile sektörü ve Torku’yu konuştuk. İstisna bir kişilik ve istisna bir Hollanda’ya geliş öyküsü var Necdet Şenelt’in... O her ne kadar, “Ben değil yaptığımız iş, pazarladığımız ürün önemli” dese de, biz kuralı bozmadan kısa da olsa kendisini tanıyarak başladık söyleşimize. Necdet Şenelt 1952 Tokat doğumlu. Hollanda’ya bir nevi atanarak gelenlerden. Türkiye’de kısa adı İGEME olan İhracatı Geliştirme Merkezi’inde çalışırken 1988 yılında Rotterdam İGEME’yi kurmak için gelir Hollanda’ya. 3 yıl kadar Hollanda’da (Rotterdam) İGEME’nin kuruluşunu tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönen Necdet Şenelt, yine Türkiye’de 4 yıl bir kamu kurluşunda çalışmaya devam eder. Takvimler yıl hanesinde 1994’ü gösterdiğinde ikinci kez gelir Hollanda’ya. Bu kez bir kamu kuruluşunun atanmışı olarak değil, ticari arenayı çok iyi bildiğinden Hollanda’da bulunan bir firmanın iş teklifini değerlendirir. 6 yıl boyunca yönetici olarak çalıştığı Hollanda’daki firmadan ayrılarak kendi firmasını kurar. Kabuklu yemiş ve kurutulmuş meyve sektöründe piyasayı, arz ve talebi avucunun içi gibi bilen Necdet Şenelt’e ilk sorumuzla başladık söyleşimize. Kuru ve Kurtulmuş meyve sektörü nasıl bir şey, nasıl bir piyasaya sahip? NŞ: Kendine göre karakteristik özellikleri olan bir piyasa. Daha önce olduğu gibi biz import-exportlarla Türk piyasasına hitap etmiyor, büyük toptancılarla Hollandalı alıcılarla çalışarak başladık. Daha önce İGEME’den edindiğiniz, 6 yıl çalıştığınız firma dolayısı ile piyasayı, arz ve talebi bilen bir uzmansınız demek doğru olur sanıyorum? NŞ: Pazar araştıması yapmak, piyasanın talep ve tercihlerini iyi belirlemek, yani iyi bir ön çalışma yapmak ve ona göre piyasaya ürün sunmak şart. Önemli olan piyasada kalıcı olmak ve sürdürülebiilir bir büyüme sağlamaktır. Kendi firmanız Good Nuts ama burada Good Nuts kadar Tadım ürünlerini de görüyo-
“
Kısa vadeli para kazanmak yerine kaliteden taviz vermeden uzun vadeli hesaplar yapmak “Markalaşmak” zorundayız. Yoksa saman alevi gibi piyasada kalıcı olmazsanız, güvenilir olamazsınız, Marka olamazsınız.
Röportaj: Yavuz Nufel
Good Nuts Firması’nın kurucusu Necdet Şenelt (solda) ve Pazarlama Müdürü Hasan Çelikkol ile sektörün geleceğini ve Torku ürünleri hakkında görüştük.
ruz. Hollanda baş bayisi misiniz? NŞ: Tadım ile çalışıyoruz. Hollanda’da 550 satış noktasına hem kendi ürünlerimizi hem de Tadım ürünlerini veriyoruz. Good Nuts ile piyasanın talebi olan fakat Türkiye’de yetişmeyen ürünleri de üçüncü ülkelerden temin ederek kendi firmamızda paketleyip piyasaya sürüyoruz. Arz ve Talebi iyi bilen, ticari ilişkileri sadece alıp satmaktan ziyade ticaret yaptığınız firma yönetcileri ile sosyal ilişkilerinizde çok iyi olduğunu biliyoruz. Malımı satar, paramı alırım, demeyen bir düşünceye sahipsiniz, bunun bir nedeni olmalı; nedir? NŞ: Henüz 13 yıllık bir geçmişimiz var fakat
bizim firma olarak farkımız şu: Kurumsallaşmak ve ilişkilere uzun vadeli bakmak. Şöyleki bu firma ben olmasamda 100 yıl sonra olmalı. Ticari yapılanmalarda “Kurumsallaşmak” çok önemli. Kısa vadeli para kazanmak yerine kaliteden taviz vermeden uzun vadeli hesaplar yapmak; “Markalaşmak” zorundayız. Yoksa saman alevi gibi piyasada kalıcı olmazsanız, güvenilir olamazsınız, marka olamazsınız. Kısa vade de para kazanmak isteyenlerin hatası nedir sizce? NŞ: Uzun vadede kar değil, kalite önemlidir. Eğer kısa vadede para kazanmak istiyorsanız yapacağınız tek şey kalite ile oynamaktır. Kalite’den
manset@sonmedia.nl
5
Kalpteki ritm bozukluğu inme riskini artırıyor
İNME, dünya genelinde ilk sırada, Türkiye’de ise üçüncü sakatlık nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Kalp hastalıklarından sonra ikinci ölüm nedeni olarak gösterilen inme, yaş ilerledikçe özellikle 60-65 yaşlarından sonra daha sık görülüyor. İnme riskini artıran risklerin başında ise
kalpte en sık görülen ritim bozuklukları arasında yer alan “atriyal fibrilasyon” geliyor. Memorial Şişli Hastanesi İnme Rahabilitasyon ve Araştırma Ünitesi Başkanı Doç. Dr. Yakup Krespi, kalp sağlığı ve inme ilişkisi hakkında bilgi verdi. Atriyal fibrilasyon (AF) yani anor-
mal kalp ritmi ya da aritmi altta kalp kapak hastalıkları gibi başka bir kalp hastalığı yatmasa bile inme riskini 4-5 kat artırmaktadır. Tüm inmelerin yaklaşık üçte birinin aritmiye bağlı geliştiği görülmektedir. Ayrıca aritmiye bağlı inme daha ağır bir seyir göstermekte ve daha ölümcül olmaktadır.
10 Haziran 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
Kaliteli bir ürünü pazarlamak için usta isimler gerekli
Torku’nun hedefi “Dünya Markası” olmaktır. Torku’nun bu özellikleri göz önüne alınarak Hollanda’da Torku’yu kendi firmamızla bir araya getirdik. Good ödün Nuts ürünlerinin dağıtımı için vermeyeni bir yapılanma gerçekmek için leştirerek Merve Europe başta BV adlı bir firma Markalaşmak önemlikurduk.
dir. Markalaşmak için ise: Kaliteli ürün, Kaliteli Hizmet, Sistem ve Organizasyon başarının 4 olmazsa olmazıdır. Kısa vade de para nasıl kazanılıyor? NŞ: Mal üreticinin ya da baş bayiinin elinden çıktıktan sonra paletler halinde satış noktalarına bırakılır, bir daha ilgilenilmez. Bu yöntem eskidendi. Biz kurduğumuz sistemle her satış noktamızdaki pazarladığımız ürünün ne durumda olduğunu, hangi rafta ne kadar olduğunu an be an takip ediyoruz. Satış noktalarına giderek raflarımızı kendimiz hazırlıyoruz. Sipariş bekleme devri ya da palet-palet bırakıp bekleme devri bitti. Piyasada kendi adınız ve firmanızla 13 yıldır varsınız ve rüştünüzü ispat etmişsiniz? Bu başarınızın altında yatan “Sırrı” iki kelime ile ya da bir cümle ile açıklayabilir misiniz? NŞ: Piyasada “Kim Kimdir” çok iyi biliyoruz ve en önemlisi kendimizin de bir tüketici olduğunu hiç unutmayıp kaliteden asla ödün vermiyoruz. Peki, biz bilmiyoruz Hollanda’da 2 aylık bir geçmişi olan ve masanın üstünde ürünlerini gördüğümüz TORKU nedir, kimdir? NŞ: Temeli Konya’da 1951 yılında Pancar Ekiciler Kooperatifleri (Pankobirlik) olarak atılmıştır. 15 yıl önce Pankobirlik başkanlığına Sn. Recep Konuk’un seçilmesiyle birlikte yeni bir vizyon kazanmış ve Konya Seker Fabrikasını satın alarak Cumra’da şeker ve şeker mamülleri üreten yeni
Anladığım kadarı ile Good Nuts için Torku istikbal demek, Torku içinse Hollanda’da Good Nuts dünya markası olma yolundaki yarışında bir şans. Sormadan edemeyceğim: Torku’yu ben tercih ederim. Özellikle Glikoz şurubu konusu beni etkiledi. Ama bilmeyen Neden Torku ürünlerini alısın istesin, Bana da bir Torku verir misiniz, desin? Bu konu da ne tür çalışmalarınız var? NŞ: Bu konuda Türkiye’de çeşitli çalışmalar var. Torku bir markadır ve tanınması, bilinmesi için çeşitli çalışmalar yapılıyor. Örneğin sizin yaptığınız gibi söyleşiler, reklamlar, tanıtım programları ile tüketiciye ulaşılacak ve tüketici bilinçlendirilecektir. Örneğin sizin bu söyleşinizi okuyan bir yetişkin, anne-baba evine alacağı üründe bir kez Torku mamüllerini seçerse çocuğuna da bunu öğretecektir. Zaten tadı ile farkı hemen fark bir fabrika kurmuştur. Artık sadece pancar tarımı yapmamakta, ürünlerini mamül hale getirecek sanayi yatırımlarını gerçekleştirip, katma değer yaratmakta, artan refahtan daha fazla pay almakta, ihracat yapmakta, istihdam yaratmaktadır. Son 15 yıl içinde değişen yönetim anlayışı ve vizyonuyla 2,4 milyar USD tutarında sanayi yatırımı gerçekleştirmiştir. Halen 1,6 milyon ortağı bulunan ve hemen hemen tarım ve gıda ürünlerinin her kalem mamülünü üreterek uluslararası piyasalarda devlerle rekabet edecek güce ve yapıya ulaşmıştır. 2013 yılında ise Türkiye’de 500 sanayi devi arasından 33. olmuştur. Türkiye’de rakipsiz denen ürünler çeşitli markalarla piyasayı ele geçirmiş durumdalar, anlattıklarınıza göre dünya devleri ile rekabet edecek güce gelmiş TORKU. Sizin ürünlerini pazarlamak için bilinen ünlü Markalar yerine TORKU’yu tercih etmeniz, Hollanda piyasasına sokmanız için özel bir nedeni olmalı? NŞ: Haklısınız, bu sorunuza Sağlık, Kalite demek yeterli olur bence. Sektördeki diğer ürünler sağlıksız mı? NŞ: Benim için halkın sağlığı kendi sağlığım kadar önemlidir. Dünyanın bir çok ülkesinde şekerli mamüllerde glikoz şurubu, diğer bir ifadeyle Nişasta bazlı şeker ya yasaklanmış veya yüzde1 ile 1 buçuk oranında kotaya bağlanmıştır. Oysa malesef glikoz şurubu Türkiye’de bu sektörde özellikle kontrolsüz kullanılmaktadır. Oysa Torku’nun hiç bir ürününde glikoz şurubu kullanılmaz, tohumdan sofraya kadar güvenilir ve doğaldır. Torku ürünlerinde yüzde yüz şeker pancarından üretilen şeker kullanılmaktadır. Glikoz şurubu nedir, neden üretilir ve tekli-
edilen ve sevilen Torku’nun ürünleri kısa zamanda Hollanda’da “Bana bir Torku verir misin” şeklinde dillere pelesenk olacağına inanıyorum. Ürün ne kadar kaliteli sağlıklı olursa olsun, pazarlama çok önemli. Sizin bu konuda kurduğunuz elektronik sistemle birlikte bir artınız daha var. Siz mi söylersiniz ben mi yazayım? NŞ: Evet, kaliteli bir ürünü ehil olmayan insanlarla pazarlayamazsınız. Bu konuda yetişmiş kendini yetiştirmiş kişilere ihtiyaç vardır. Uzman kişi ve kişilerle çalışmak çok önemli. Bu yüzden pazarlama konusnda uzman Hasan Çelikkol Pazarlama Müdürümüzdür. Kendisi Hollandayı, esnafı ve tüketiciyi çok iyi bilen tanıyan ve sevilen bir isim. Ürünümüz kaliteli ve sağlıklı dağıtım ağımız ve sisitemimiz olması gerkenten de öte, Hasan Bey ise konusunda Hollanda’da Uzman.
kesi hakkında bilgi verir misiniz? NŞ: Glikoz şurubu mısır nişastasından elde edilen bir şeker türüdür. Normal şekerden çok daha fazla tatlı ve ucuz olduğu icin ekonomiktir. Fakat 1 kg glikoz şurubu ile 22,4 kg toz seker aynı oranda şeker tadı/ hissi vermektedir. Genelde Glikoz şurubunun bir üründe kullanılıp kullanılmadığını anlamak mümkün değildir. Bu özelliği ile Glikoz şurubu önce vücudun şeker dengesini alt-üst eder, hormonal sistemi bozar, kanserli hücreleri besleyerek uzun vadede kanser, astım ve karaciğer büyümesine yol açtığı dünya sağlık örgütü tarafından saptanmış ve açıklanmıştır. Oysa şeker pancarından elde edilen şeker sakarozdur. Yani bir molekül glikoz ve bir molekül fruktoz. Bunlar birbirine bağlıdır ve vücutta çözülerek emilirler. Niye Torku, diye sormama gerek kalmadı. İki ay kadar önce Torku’nun ürünlerini pazarlamaya başladınız, memnun musunuz ? Yeni vizyon ve misyonuyla Türkiye’nin büyüyen değeri Konya Şeker- Torku’nun ürettigi ve üretmeyi planladığı ürün çesitleri geniş bir yelpazeye sahip; sıcak satışa uygun. Kaliteli olmasının yanı sıra Torku’nun hedefi “Dünya Markası” olmaktır. Torku’nun bu özellikleri göz önüne alınarak Hollanda’da Torku’yu kendi firmamızla bir araya getirdik. Kendi markamız Good Nuts ürünlerinin dağıtımı için yeni bir yapılanma gerçekleştirerek Merve Europe BV adlı bir firma kurduk. Şu an itibarı ile bu organizasyon 2 araç ve 3 personel ile Mart 2014 tarihinden itibaren Torku ürünlerini Hollanda içinde dagıtmaya başlamıştır. Eylül ayında Torku ürünleri için araç sayımız 3’e çıkacaktır.
Sağlık paketinde nihai sonuç alındı
SON zamanların belki de vatandaşlar tarafından en çok izlenen tartışması olan uzun süreli sağlık yardımındaki kesintiler ve seçme özgürlüğündeki değişiklikler konusunda nihai sonuca varıldı. Sağlık Sigortası yasasında yapılacak değişiklikle birlikte hekim seçimi serbesliğinin ortadan kalkacağına inanılıyordu. Bu alanda uzun süredir yapılan tartışmalar sona erdi. Sağlık Bakanı Edith Schippers tarafından önerilen değişiklikler Koalisyon ortakları VVD ve PvdA’ile muhalefet partileri D66, CU ve SGP arasında varılan uzlaşma ile sonuçlandı. Bilindiği gibi hem hasta dernekleri hem de aile hekimleri yeni yasa ile birlikte hastaların hekim seçme özgürlüğüne bir kısıtlama getirileceğini düşünüyordu. Ancak korkulan olmadı. Yeni yasaya göre hastalar aile hekimi, diş hekimi, fizyoterapist, ebe veya ilçe hemşirelerini kendisi seçmeye devam edecek.
KORKULAN OLMADI
Sadece 2016 yılından itibaren yürürlüğe giren yeni yasaya göre sağlık sigortası şirketleri hastanın hangi tıp uzmanı, psikolog veya başka bir ruh sağlığı uzmanını seçilmesi konusunda söz sahibi olacak.
Yeni yasaya göre mevcut sistemde bulunan ve temel sağlık sigortası paketinde bulunan “Naturapolis” ve tamamlayıcı ek sağlık sigortası primi olarak geçen ”Restitutiepolis” sisteminin yanı sıra yeni bir prim olanağı daha sunuluyor. Yeni poliçede sigorta şirketi sadece şirketin anlaşma yaptığı uzmanlara gidildiğinde yapılacak masrafları karşılıyor. Bu açıdan bakıldığında sadece Restitutiepolis sisteminde kişinin serbestçe hekim ve hastane seçmesine izin verildiği görülüyor. Ancak bu poliçe de diğerlerine göre daha pahalı. Naturapolis sisteminde sigorta şirketi ile anlaşmalı olan hekimleri ve hastaneleri seçme zorunluluğu bulunmakta. Bu anlaşmalı hastanelere ve hekimlere ziyaretler ve yapılan tedaviler sigorta şirketi tarafından karşılanmakta. Ancak başka bir hekim tercih edildiğinde hasta tedavisinin belirli bir kısmını cebinden ödemek zorunda. Mevcut sisteme göre sigorta şirketini anlaşması bulunmayan bir hekime gidildiğinde yapılacak masrafın yüzde 80’i sigorta tarafından karşılanmakta. Yeni poliçe sisteminde şirket daha ucuz tarifeli bir uzmana gidilmesini talep edebilecek veya tedavi masrafını hiç ödenmemesine de kara verilebilecek.
NE DEĞİŞTİ?
İLK TEPKİLER OLUMLU Varılan bu anlaşma sonrasında ilk tepki Hasta Hakları Kedereasyonu NPCF’den geldi. Kurum yetkilisi Wilna Wind, hastaların aile hekimleri, terapistler gibi uzmaanları kendi isteğine göre seçilmesine devam edilmesine karar verilmesinden dolayı memnun kaldıklarını söyledi.
Türkçe müziğin adresi...
www.sonfm.nl
www.sonhaber.nl
6 10 Haziran 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
Bence
643 kiloluk köfteyle rekorlar kitabına girdi
HOLLANDA’NIN Friesland bölgesi sınırları içindeki Leeuwarden kentinden bir kasap dünyanın en büyük köftesini yaptığı için Guiness Rekorlar Kitabına girdi. Leeuwarden’lı kasap Johannes Hoekstra hazırladığı 643 kiloluk köfte ile dünya rekoru kırmayı başardı. Dünyanın en büyük köftesi çelik
kalıp içerisinde hazırlandıktan sonra bir vinç yardımı ile şehir merkezine getirildi. Bu devasa köfteni 30 saat boyunca pişirildiği belirtiliyor.
duyan pozlar verdi. Rekor kitabına girmeyi başaran kasap, ödül aldığı köfteni içindeki çelik kapağı kaldırıp pişirilen köfteyi kesip gelen vatandaşlara dağıtarak ödülünü onlarla da paylaşmış oldu. Bir önceki dünya rekoru 503 kilo ile Amerikalı bir ekibe ait.
Obeziteye karşı badem
ÇAĞIN en büyük sorunlarından biri olan obeziteye karşı en etkili besin maddeleri belirlendi. Sofya'da düzenlenen Avrupa Obezite Kongresi'nde sunulan 3 araştırmada obezite ile mücadelede tüketilecek ürünler tanıtıldı. Obeziteyle mücadelenin en etkili, kolay ve ucuz yollarını tanıtan araştırmalara göre yoğurt, badem ve yeşil çay en etkili sonuçlar veriyor. Günde 1-2 kase yoğurt tüketen bir kişi obezite riskini de düşürüyor.
Suna suçlamalardan aklandı, temize çıktı AMERİKALI EKİBİ GEÇTİ Noter eşliğinde yapılan kutlamada kasap Hoekstra eseriyle oldukça gurur
“ÇOK KOLAY İKİNCİ SINIF İNSAN MUAMELESİ GÖRDÜM” DİYEN OSMAN SUNA AKLANDI KAMİL KOPUZ
kkopuz@sonmedia.nl
Tepemde bir de çınar ağacı olursa... 50 yılı gerilerde bıraktığımız şu günlerde Hollanda topraklarında yaşayan, yaklaşık yarım milyon Türk vatandaşı… İlk bu topraklara ayak basanların bir çoğu veda ettiler hayata. Bir çokları hayata tutundular ama ya yaşlılığın verdiği yalnızlık, ya çalışırken kazandıkları engellilik, yada kaybettikleri eşlerinin anıları ile yalnız başlarına yaşamaya devam ediyorlar. Kimi bir huzur evinde, kimi kendi evinde çocukları ile beraber veya yalnızlığın verdiği o buruklukla, anıları ile başbaşa... Artık yorgun vucütlarını bile taşıyamaz halde bi çare olanlara rastlamak mümkün.. Yaşamın acımazsızlığı mı acaba? Yalnızlık ne kadar kötü değil mi? Belki bir gün bizde bu girdabın içinde olacağız kim bilir!.. Arkadaşları, komşuları, akrabaları bir bir yaşama veda ederken onlar yalnız kalmanın çaresizliği içindeler… Yaşamda kalanlar hep yolları gözetlerler , birileri gelip hal hatır soracak diye . Günümüz dünyasının acımasız iş ve sosyal yaşamı engeldir bunlara hep. Çocukları vardır tabiki ama onlarda gündelik yaşamın girdabında savrulmuşlar sağa sola bir koşuşturmacadır, onlar için de hayat. Belki bir hafta sonu veya bayramlarda ziyaret edebilirler onları.. Yaşamdan kopanlarda; Kimi Anadolu’nun bir köy mezarlığında yatmakta. Ebedi hayatlarında burda devam etmekteler, ziyaretçi beklerler bir fatiha okuyanları bile yoktur. Çocukları, torunları, eşleri çok uzaklardadır. İşte 50 yıl önce Anadolu topraklarında başlayan GÖÇ hikayesinin acı sonu ! Zordur göçmenlik ! Göçmenliği yaşayan bilir ya! İş 50 yıl önce bu topraklara gelen ilk göçmenler. Kendilerine önce misafır işçi dendi sonra da yabancı misafır, şimdilerde bir başka tanımlanmaya başlandı. İstenmiyorlar artık ! Ne kadar istenmesekte artık bu toprakları bizde Hollandalılar kadar seviyoruz, Hollandalılarla birlikte. Gerisi bizi hiç ilgilendirmiyor. Biz bakarız kendi başımızın çaresine yeter ki kimse gölge etmesin bizlere değil mi? Zaten hep böyle olmadı mı! Hep kendi başımızın çaresine biz kendimiz bakmadık mı! Onların gelişleri ile başlayan göç yaklaşık 50 yıldır sürüyor ve sürecektirde. Bu topraklarda Türkler artık kalıcıdırlar bunu hem bizler hemde Hollandalılar kabul etmek zorundadırlar. Ne kadar bizi ters göçe zorlarlarsalar zorlasınlar artık kalıcılığın önüne geçemiyecekler. Örnek; geri dönüş teşvik yasaları gösterilebilinir.
Yaşayanlarına sorarsanız daha bu topraklara yeni ayak basdık diyecekler. Ama çoğu artık hayatta değil... Bir çoğu bu topraklarda yaşamını yitirdi. Sessizce ayrıldılar aramızdan. Tekrar uzun bir yolculuğa çıktılar başka topraklara doğru. Yaşamdan kopuşları bu topraklarda olanların çoğunu yolcu ettik anavatana, bazılarını ise misafır olarak geldikleri bu topraklarda toprağa verdik.. Onlar kalıcı oldular bu topraklarda… Ama çoğu vatanlarına geri döndüler . Ya ölü olarak , ya sakat olarak, yada işte ne bileyim... Nasıl bir dilek dilemişti Büyük Şairimiz nazim Hikmet; Ölümden korkmuyorum, buralara gömülmekden korkuyorum… Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni Ve de uyarına gelirse, Tepemde bir de çınar olursa Taş maş da istemez hani….. Vatan sevgisi ile yürekleri dolu bu insanların vasiyetlerini yerine getirdik ve onları memleketlerine köy mezarlıklarına defnettik...
Mart 2014’te yapılan yerel seçimler öncesi “oy sahteciliği” yapmakla suçlanan Sosyal Demokrat İşçi Partisi (PvdA) Soest Fraksiyon Başkanı Osman Suna hakkında yürütülen ön araştırma sonuçlandı. Osman Suna yapılan soruşturmada suçsuz bulunarak aklandı. Hakkında takipsizlik kararı verilen Suna “Adalet yerini buldu” dedi.
OY sahteciliği yapıldığı iddiası ile başlatılan ön soruşturmayı inceleyen savcılık bu iddiayı kanıtlayabilecek hiçbir delile rastlanmadığını belirterek Osman Suna hakkında takipsizlik kararı verdi. Şu anda Türkiye’de bulunan Osman Suna için verilen kararda “Seçmenlere yapılmış hediye vaadi yok, verilen söz de yok” ifadesi kullanıldı. Osman Suna’ya ulaşan ekibimiz alınan bu kararı kendisine sordu ve şuandaki düşünce ve duygularını öğrendi. Osman Suna öncelikle alınan karardan dolayı rahatladığını, aslında bu kararın çıkmasını beklediğini çünkü hakkında yapılan tüm iddialara rağmen, suçsuz olduğunu bildiğini belirtti.
BELİRSİZLİK İNSANI YORUYOR Belirsizliğin insanı yorduğuna değinen Suna, özellikle partinin içerisinde, gerek Başkan Diederik Samsom olsun, gerekse parti Meclis Grup Başkanı Hans Spekman olsun, suçsuz olmasına rağmen kendisine yönelik, yaptığı açıklamalardan dolayı o dönemde çok rahatsızlık duyduğunu da dile getirdi. Suna, “Hakkımda bu haberlerin çıkmasının ardından parti Başkanı Samsom’un hiçbir araştırma veya karar olmadığı halde beni yargısız infaz etmesi beni çok üzdü. Partiyi zor durumda bırakmamak için o dönemde görevimden ayrıldım. Ancak 16 Haziran’da Hollanda’ya geri dönüyorum ve bu tarihten sonra eski görevime başlayacağımdan çok memnunum” dedi. Suna, gündemi meşgul eden “oy sahteciliği” haberlerinin ardından Samsom’un Eenvandag televizyon programında kendisi hakkında “O bir daha partiye dönemez, PvdA ile
Samsom’un resmi bir açıklama yapmaması halinde de, aynı mart ayındaki açıklaması gibi Avukatı Ejder Köse ile birlikte yasal başvuru yoluna gitmeyi planladığını dile getirdi.
Avukat Ejder Köse (solda) ve Osman Suna
bağlantısı olamaz” şeklindeki yorumlarına yazılı olarak bir cevap vermişti. Halen daha yazdığı açıklama ile aynı düşüncede olduğunu söyleyen Osman Suna hükümet ortağı bir partinin başkanı olarak Samsom’un araştırma olmadan bu söylemde bulunmasının hazmedilecek bir durum olmadığını belirtti. SÖZLERİNİ GERİ ALMALI Suna, aslında Soest belediye başkanının sadece olayı araştırmak için savcılığa başvuru yaptığını yani kendisi hakkında bir suç duyurusu bulunmadığını, bu nedenle de Samsom’un bu sözlerini geri alması gerektiğini vurguladı. Karar sonrasında PvdA Başkanı Samsom’un kendisini telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini ilettiğini belirten Suna, bu durumdan dolayı PvdA partisinin de rahatladığını kendisine söylediğini aktardı.
YILLARIN VERDİĞİ TECRÜBE
Suna, Hollanda’ya döndükten sonra Samsom ile bir araya gelerek görüşme yapmaya karar verdiklerini dile getirdi. RESMİ ÖZÜR DİLEYECEK Mİ? Daha önce yazılı olarak yaptığı açıklamasında Somsom’un kendisinden özür dilemesi gerektiğini belirten Suna’ya “peki bu olmazsa ne yapacaksınız? sorusunu yönelttik. Osman Suna bu sorumuza “Samsom sanıyorki ‘kasamızda bir çürük elma var ve onu kasadan atarsak sorunların hepsi çözülecek’. 17 Mart’taki yazılı açıklamamda da belirttim. Suçsuzluğumun kanıtlanmasından sonra benden özür dilemesi gerekiyor. Delikanlı gibi çıkacak ve önyargılı davrandım diyecek” şeklinde yanıtladı. Suna öncelikle Hollanda’ya döndüğünde Samsom ile bir araya gelmeyi planladıklarını tekrarlarken,
Türkiye’ye eşyalarınızı taşıyoruz Memlekete kesin dönüş yapacaksınız. Eşyalarımızı ne yapalım diye kara kara düşünmeyin. Kapınıza kadar geliyor, eşyalarınızı alıyor ve memlekette yine kapınıza kadar teslim ediyoruz.
Tel: 0617 47 51 76
Uluslararası Taşımacılık • Araç Kiralama
Brouwersstraat 51 3061 NE Rotterdam Tel: +90 534 406 75 75 kochatko@gmail.com
MÜCADELEYE DEVAM Kendisinin sadece parti tüzüğündeki maddelere inandığı için PvdA bünyesinde yer aldığını belirten Suna, “Ben Samsom veya Spekman için partiye gelmedim. Hatta ben onlar gelmeden parti içerisinde yer alıyordum. Aynı önceden olduğu gibi bundan sonrada parti içinde ve dışındaki mücadeleme devam edeceğim ve gerekli olan yerlerde gerekli tepkilerimi vereceğim” dedi. Mart ayından beri yaşanan zorlu süreç içinde kendisini yalnız bırakmayan öncelikle Soest Belediyesi ve Soest Türk toplumuna teşekkürlerini sunan Suna, “Seçim döneminde hiç oy vermemiş Türklerin oy vermek için seçim bürolarına gittiklerini duydum. Gerek siyasetin içinden, gerekse dışından bana destek olan beni bu günlerimde yalnız bırakmayanlara çok teşekkür ederim” dedi DESTEK İÇİN TEŞEKKÜR Kendisine ulaşan destek mesajlarının yanı sıra bazı olumsuz tepkilerde aldığını belirten Suna, “Bu da doğal ancak herkese teşekkür ederim. Biran evvel üzerimdeki bu lekelerden kurtulup tekrar görevime dönmek istiyorum” şeklinde konuştu. Osman Suna “Gördüm ki çok kolay ikinci sınıf muamelesi yapıyorlar. Ben Hollandalı bir Türk’üm. Hiçbir şeyin arkasına saklanmam ve sözümü de esirgemem. Bundan sonra da elimden geleni yapmaya devam edeceğim“ dedi.
Ejder Köse: “Bu kararı alacağımızı biliyorduk” OSMAN Suna’nın avukatı Ejder Köse’de karar üzerine yaptığı açıklamasında “Böyle bir karar çıkacağından hiç şüphemiz yoktu.” dedi. “Son olarak, Soest’daki karakolda Rijksrecherce’ya ifade verilmesi için müvekkilimle gittiğimizde, araştırma amirleri (recherche) Suna’nın sanık olarak değil, tanık olarak ifade alınacağının altını çizmişlerdi” diyen Köse, “Ne kadar böyle bir kararı beklemiş olsak da, teyit edildiğinde tabiiki davanın avukatı olarak ben şahsım ve müvekkilim adına çok sevindik” ifadesini kullandı. PvdA Başkanı Diederik Samsom’un sarf ettiği söylemlere de değinen Köse, “Sayın Samsom’un zamanında EenVandaag programında kullandığı sözler ve atıflar kesinlikle kabul edilir değildir. Müvekkilim özür bekliyor” dedi.
manset@sonmedia.nl
Süpermarketlerde alışveriş ucuzladı
ALTI büyük süpermarkette alışveriş son aylarda çok daha ucuz hale geldi. Televizyon programı Kassa tarafından kendi araştırmalarına dayanarak yaptığı açıklamada, özellikle kahve, patates ve sıkma portakalın fiyatının düştüğünü duyurdu. Kassa, düzenli olarak aynı alışverişi Aldi, Albert Heijn, C1000, Jumbo, Lidl ve
Plus süpermarketlerinde yaparak fiyatları karşılaştırıyor. Eylül ayı fiyatlarıyla karşılaştırıldığında Aldi fiyatları yüzde dokuzdan daha fazla oranda düştü. En ucuz bu süpermarkette file 39,76 euro’ya doluyor. En pahalı süpermarket Albert Heijn, aynı file 56,40 euro’ya doluyor.
7
Gıda Bankası ürünleri dağıtacak
HOLLANDA’DA düşük gelirli aileler için yiyecek yardımı yapan Gıda Bankası bir ilke daha imza attı. Groningen’deki Gıda Bankası yiyecek paketlerinin içine kendi yetiştirdiği sebzeleri ekleyecek. Geçtiğimiz yıl Kasım ayında ilk kez ekimi yapılan Gıda Bankasına ait “Toentje” adlı bahçe ürün vermeye başladı.
Groningen Belediye Encümeni Mattias Gijsbertsen tarafından teslim edilen ilk ürünler şehirdeki Gıda Bankası yetkilileri kadar bu bankadan ihtiyaçlarını sağlayacak olan vatandaşları da sevindirdi. Geçtiğimiz yıl Kasım ayında Hollanda’da ilk kez bir gıda bankası kendisine ait olan bahçeyi ekmeye başlamıştı.
Çocuklu tatilcilere önemli uyarılar 10 Haziran 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
KÜÇÜK ÇOCUKLARINIZLA TATİL PLANI YAPIYORSANIZ BU YAZIYI OKUYUN
MANŞET
GEZİ
Bebekle veya küçük çocukla tatile çıkmak çoğu ebeveyn açısından endişe verici. Ancak gerekli önlemleri aldığınızda ve uygun şartları sağladığınızda keyifli bir tatil geçirmeniz mümkün. Çocukla tatile çıkarken bilmeniz gereken tüm bilgiler, size rehber olacak bu haberimizde.
Gün batımını izlemenin keyif yeri: Avşa Adası
GEÇTİĞİMİZ sayılarda Güneyden başladığımız turumuza batıya doru giderek devam ediyoruz. Özellikle aile tatili severler için bu sayımızda sizler için doğası, sakinliği ve yerli turist’in bolca bulunduğu Avşa adasından bahsedeceğiz. Tatil duygusunun kişiye ve yaşa göre değiştiğini biliyoruz. O sebeple Avşa adası için tavsiyemiz aslında tüm yaştakilere. Ve tüm tatil hedefi olanlara diyebiliriz. Çünkü daha çok pansiyonların bulunduğu Avşa adası sakinlik severler için bulunmaz ender yerlerden biri. Yine bu sakinliğin içerisinnde özellikle 2 km olan sahil boyunca hareketli yerler ve insanları bulabilirsiniz. Gece hayatı severler içinde oldukça imkanın tanındığı ada’ya gelen ziyaretçilerin çoğu tatil mantığını bilen ve sürekliliği olan kişilerden oluşuyor. ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ Deniz harikadır, sahili ve kumsalı da öyle. Ama illaki güneşin batışı... Güneşin Batışı bir başka güzeldir Avşa Adasında... Doğayla iç içe ağaçlar ve yeşilmavi uyumunu fotoğraflandırmak isteyenlere de ayrıca tavsiye ediyoruz. Yemek lezzetini anlatamayız, tadılması gerekiyor. Özellikle sahilde bulunan balık restoranları sizi bekliyor. Yine ev yemeklerinin de sunulduğu zengin menülerin yanı sıra kendiniz pişirip, kendinizde yiyebilirsiniz, her hangi bir deniz manzarası eşliğinde. NASIL GİDİLİR? Sarayburnu-İstanbul'dan Salı-Pazar hariç hergün 09:00'da kalkan Mavi Marmara yolcu gemisi ile; Silivri'den hergün 16:00 da kalkan Özkaptan feribotu (arabanızla da gi-
debilirsiniz) ile; (03 Temmuz'dan itibaren) Tekirdağ'dan hergün 12:00 de kalkan Özkaptan feribotu (arabanızla da gidebilirsiniz) ile; Tekirdağ'dan hergün ..... de kalkan İDO arabalı vapuru ile feribotu (arabanızla da gidebilirsiniz) ile; Erdek'ten sabahları kalkan feribot ile gidebilirsiniz...
ÇOCUKLARINIZLA tatile giderken yanınıza almanız gerekenler • Tatil boyunca çocuğunuza yetecek kadar atlet ve külot, • Kıyafet (Gecelerin serin geçme ihtimalini de düşünerek hırka, ince battaniye vb.), • En az iki mayo ve şapka, • Kolluk ya da deniz, havuz simidi, • Islak zeminde kaymayacak sandalet, • Acil durumlar için ağrı kesici ve ateş düşürücüler, • Kendiniz için bebeğinizin eşyalarını taşıyabileceğiniz bir çanta, • Güneş koruyucu ve yüksek koruma faktörlü kremler, • Yol tutmalarına karşı ilaç, • Puset veya kanguru, • Havlu, • Böcek sokmaları için kaşıntı giderici ilaçlar, • Sivrisinek kovucular (Bunların bitkisel olanlarından rahatlıkla bulabilirsiniz.), • Sevdiği oyuncaklar ve deniz kenarında oynaması için kova, kürek vb. Çocuklu aileler otel seçiminde nelere dikkat etmeli? • Tatilinizi geçireceğiniz otel yetki-
lilerine, odaya bebek/çocuk yatağı verilip verilmediğini sormalısınız. • Otel büfesinde çocuklara uygun yemeklerin olup olmadığını öğrenmelisiniz. • Kalacağınız oteldeki doktorun hangi saatler arasında çalıştığını sormalı ya da otele gitmeden en yakın sağlık merkezini araştırmalısınız. • Çocukların otelde hangi aktivitelere katılabileceğini, ne tür animasyonların yapıldığını öğrenmelisiniz. Çocuğunuz şüphesiz sıkıcı bir tatil geçirmek istemeyecektir. • Çocuğunuz küçükse mama ısıtıcısının odaya tahsis edilip edilmediği konusunda bilgi almalısınız. OTOMOBİL YOLCULUĞU İÇİN • Bebeğinize uygun araba koltuğunu seçmelisiniz. • Trafiğin yoğun olmayacağı saatleri tercih etmelisiniz. • Yazın sıcaktan etkilenmemek ve bebeğinizin rahat uyuması için gece
Herkes burada. www.sonhaber.nl
yolculuğu yapabilirsiniz. UÇAK YOLCULUĞU İÇİN • Birçok firma, çocuk ya da bebeklere uygun yemekler sunuyor. Bunu önceden firmaya sormayı ihmal etmemelisiniz. • Bazı firmalar, yolculuk esnasında çocuğunuzun sıkılmaması için boya kitapları veya çocuk dergileri veriyor. Bu konuda da önceden bilgi edinebilirsiniz. Tatile çıkılacak en uygun dönem hangisi? Temmuz ve ağustos ayının başları, çocukla tatile çıkmak için hayli sıcak olabilir. Çocuğunuzun sağlığı açısından ve aşırı sıcaklardan dolayı ağustos sonu ya da eylül ayında tatile çıkmanız sizler için uygun olacaktır. Ayrıca uzmanların da sürekli olarak vurguladığı bu iki öneriye dikkat etmelisiniz: 1. Çocuğunuzun direkt güneş altında kalmasına izin vermemelisiniz. 2. Güneş ışınlarının dik olduğu 11.00-15.00 saatleri arasında güneşe çıkmalarına engel olmalısınız.
www.sonhaber.nl
manset@sonmedia.nl
fb.com/hessenmanset
@hessenmanset
Sayı: 8 | Yıl: 1 | Ücretsizdir | 10 Haziran 2014
issuu.com/mansetgazetesi
Öğretmeni istedi kilisede ilahi söyledi
15 günde bir yayımlanır | Haber ve Reklam Gazetesi | 010-229 17 76
www.xforceservices.nl
KATOLİK KİLİSESİ’NDE KEŞFEDİLEN POP MÜZİĞİN AVRUPALI YENİ YILDIZI
Belçika doğumlu olan şarkıcı, son yıllarda Belçika’nın yanı sıra Almanya, Fransa, Türkiye ve Hollanda’da sahne almaya devam ediyor. Kürşat Zengin 11 Haziran 1988'de Belçika'nın Gent şehrinde doğdu. Aslen Malatyalı olan Kürşat 3 çocuklu bir ailenin ortanca çocuğu.
En genç yetenek ödülü var Kürşat, Fransa, Belcika ve Hollanda’da başarılı pop grubu ile sahne aldığı konserlerde & programlarda kendinden söz ettirirken Gümüş At Ödülleri organizasyonunun düzenlediği törende, müzik dalında “Avrupa En İyi Genç Yetenek” ödülüne layık görülmüş.
İLK ve orta öğrenimini bir Katolik okulu olan Sint Lievenscollege’de muhasebe alanında tamamladı. Eğitimi süresince aktör/komedyen olmak isteyen Kürşat, bu Katolik okulunun tek Müslüman ögrencisiyken henüz 10 yaşında kilise ayinlerinde korist olarak yer alıyor ve icra edilen ilahilerin solo bölümlerini, okul müdürünün özel isteğiyle kendisi seslendiriyordu. Pop müziğin yeni yüzlerinden olan şarkıcının bu günlere kadar nasıl geldiği, bundan sonraki hedeflerinin ne olduğu ve günlük yaşantısını konu alan söyleşiyle sizleri baş başa bırakıyoruz. Katolik Kilisesinde korist olmak enteresan bir başlangıç aslında. Peki kendini inancın olmayan bir ilahiyi seslendirirken nasıl hissediyordun? Okul müdürü beni ve sesimi çok seviyordu. Solo olarak söylenen bölümleri sürekli ben söylüyordum. Müziğin evrensel olduğunu düşünenlerdenim. Ve sonuçta Allah’a olan bir
ARANIYOR! • • • • •
İskele Paketleme İnce kaynak Asbest İzolasyon alanında çalıştırmak üzere eleman aranıyor.
Tel: 010 820 97 52 Fax: 010 820 97 66 Email: info@xforceservices.nl
www.xforceservices.nl
bağlılığı anlatıyordu, sözler. Orada kendi inancımı hissederek söylediğim için ben ve beni dinleyenler etkileniyordu. Peki, komedyen ya da oyuncu olma idealinden şarkı söylemeye nasıl geçtin? Aslında sesimin güzel olduğunu keşfettikten sonra diyebilirim. Etrafımdaki insanların sesimi beğenmesi beni bu alana itti. Sporcu kimliğinde varmış? Evet, lise yıllarında boks ile ilgileniyordum. Hatta ön lisans sertifikamda vardı. Ama geçirdiğim bir kaza sonrası onuda bırakmak zorunda kaldım. Yarışmalara katıldığını duydum. Evet, TRT’nin düzenlemiş olduğu ve juri üyeliğini üyeliklerini Zerrin Özer, Orhan Hakalmaz, Ercan Saatçi, Gülşen Kutlu gibi isimlerin yaptığı bir ses yarışmasına katıldım. Finale kadar çıktım. O yarışmada 4. oldum. O yarışma sonrasında kariyer planlarıma baş-
ladım diyebilirim. O planlar neydi? Nasıl başladın? Öncelikle klasik gitar eğitimi aldım. Sonra bir grup kurduk. Türkçe Pop repartuvarının olduğu grup kısa zamanda dinleyici kitlesine ulaştı. Ve o gün, bugündür ciddi bir hayran kitlemiz oluştu. Sadece Türk şarkılar mı seslendiriyorsun? Beste yapıyormusun? Aslında Fransızca, İngilizce şarkılar söylüyorum. Ama kendimi en iyi Türkçe şarkılarda ifade ettiğimi söyleyebilirim. Beste yapabiliyorum. Ve beste yapmayı öğrendiğim günden itibaren müziği daha çok seviyorum diyebilirim. Çünkü, dokusu bana ait olduğu için dinleyiciyi daha iyi etkiliyorum, düşüncesindeyim. Peki, örnek aldığın Türk sanatçılar kimler? Şarkılarını söylemeyi çok sevdiğim ve örnek aldığım Sezen Aksu ve Barış Manço benim idollerim.
www.sonhaber.nl
10
»
Yeni hayata mutlu bir adım atmak için 10 Haziran 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
katkılarıyla...
Gegevens: Groene Hilledijk 221A 3073 AG Rotterdam zuid Tel: 010 - 848 95 00 www.royalmodehuis.nl
Sizi de farklı, kaliteli ve birbirinden ilginç modellerimizi görmek için mağazamıza bekliyoruz. Gelinlik, Nişanlık, Abiye, Damatlık ve Aksesuar çeşitleri için doğru adres.
instagram.com/royalmodehuis twitter.com/royalmodehuis www.fb.com/royal.modehuis
HERŞEY O EVLİLİK TEKLİFİNE “EVET” DİYEBİLEN SONRA KIZLAR
Hiç başıma gelmemiş ve bu durumdan muzdarip olabilirim. Ama yaşayanları da kıskanmıyorum değil hani. Alınan evlenme teklifi, iki ayağın bir pabuca girme süreci gıpta edilecek kadar eğlenceli...
AMA bilin ki her şey o evlenme teklifine ”evet” dedikten sonra başlayacak kızlar için. Ve unutmamak gerekir ki bu tamamdır dediğiniz adamla iki kişilik ‘’teklik’’ durumuna başlarken başlamış olanları bitirmek gerekliliği. Yani, yeni hayata mutlu ve kusursuz adım atmak için kendimize ayırmamız gereken yaşanmışlık mesaisi…
Kural 1: Felekten bir gece çalın
Düğünden en az bir hafta kala en sevdiğiniz kız arkadaşlarınızla geceden gün ağarana kadar felekten bir gece çalın… Yalnız kına gecesi ya da bekârlığa veda konu başlığında olmadan… Süslenmeden, kusursuz için yorulmadan… Belki de kot tshirt ile… Her zamanki gibi…
Kural 2: Telefonu temizleyin
CEP telefonu rehberinizi göz-
den geçirin… Gereksiz olduğunu düşündüğünüz herkesi bir çırpıda silin. Silmeye elinizin varmadıklarını da umarım aramaz deyip efsunlayın…
Kural 3: Ağlamak yasak!
ESKİYE ait yarım kalmış olan her şeyi tamamlayın. Son konuşma, son ağlaşma, yıllarca içinizde biriktirdiklerinizi açığa çıkarma. Son veda. Sizin için adı her neyse… “Belki kader böyle yazmıştır” deyin, tabii bütün bunlar yapılırken tek bir şey yasak ağlamak!
Kural 4: Felekten bir gece çalın
ESKİYE dair hatırası olan parfümlerinizi ve giysilerinizi ihtiyacı olanlara verin. Çünkü o maziyi hatırlamaya ihtiyacınız ol-
mayacak. Hatırlamak istediklerinizi anılar klasöründen gelişim ansiklopedisi klasörüne atmış olacaksınız ki geçmişe dair yapacağınız en güzel hareket bu olacak…
Kural 5: Başınızı alıp gidin
TEK başınıza alıp başınızı bi gidin… Bazen deplasmanda yalnızlık insanı gerçeklerin tam göbeğine atar… Görmek istemediklerinizi görür, üzerini gazete kağıtlarıyla örtmeye çalıştığınız her şeyi yüreğinizden estirdiğiniz rüzgarla önümüzde bulursunuz… İşte o an durur, kaseti başa sararsınız film şeridi gibi geçti gözünün önünden demek işte o demek… Hayatın sağlamasını yapmak her zaman iyidir…
Kural 10: Hayatını dilediğin gibi yaşa... VE son madde… Bütün bu okuduklarını hemen unut… Bunları bu sayıda sizlerle paylaştım da… Sonra baktım ki kendime anlatmışım hepsini… Biriktirmişim işte… Yok henüz evleneceğim filan yok, galiba yazı da o yüzden biraz komik, biraz gri…
Kural 6: Sağlık önemli
İyi bir sağlık kontrolünden geçin… Yeni maceraya ne kadar takatiniz olduğunu size en iyi doktorlarınız söyleyecektir… Farklı açılardan aynı yere bakma noktası olan evlilik durağında otobüsünüzü bekleyen bir danışmanınız olsun… Ve mümkünse damat da yanında olsun… Kaynanalar sonraki otobüse binebilir bence hiçbir sakıncası yok :)
Kural 7: İyi niyetli olun
ŞU ortada sürekli dolaşan melek ticaretine bulaştıysanız, evlenmeden bir an önce kurtulun… Yoksa müstakbel eşiniz sizi balayında bir rehabilite merkezine tam pansiyon götürebilir… Ben bugüne kadar istediğim her şeyi Allah’tan istedim... Benim için hayırlı olanları gerçekleştirdi. Sesini duyurmak istiyorsan iyi niyetli ol. Erdemli ol...
Yok yok sen beni hiç üstüne alınma… Yani diyeceğim o ki, dilediğin gibi yaşa… Ya evlenmeden önce… Ya evlendikten sonra… Ha evlenmeden önce, ha evlendikten sonra…
Kural 8: Yemek yapmayı öğrenin EVLENMEDEN önce hayati olduğunu düşündüğüm bir konu daha var. Yemek yapmayı öğrenmek. Biliyorsanız bile pratik yemeklerle ilgili uzman olan annelerimizden kısa süreli bir eğitim almak, hatta unutmamak için de liste yapmak…
Kural 9: Bankadaki paralarınızı harcayın
EĞER bankada birikmiş paranız varsa son kuruşuna kadar harcayın… Giyin, takın takıştırın… O parayı siz kazandınız, kimseyle ortak olmaya lüzum yok… Ortaklık evlendikten sonra başlayacağı için… Hadi 3.2.1. Koş koş koşşşşşşşş (damadın da gönlünü almak lazım, kendine aylardır peşinde olduğun pırlantalı bileziği aldıysan, ona da bi pijama takım mutlaka gerekli… ayıp:)
Bütün DAMATLIK modellerinde
yüzdİNeDİR5İM0LE’yRe VARAN
FIRSATI KAÇIRMAYIN
manset@sonmedia.nl
Öğrenmenin anahtarı düzenli uyku ÇİN ve ABD'li bilim insanları iyi bir gece uykusunun öğrenmeyi ve hafızayı ne şekilde etkilediğini gözler önüne serdi. Beyin hücreleri ile uyku sırasında oluşan sinapslar arasındaki bağlantıyı görebilmek için gelişmiş mikroskopi tekniği kullanan bilim insanları, hafızanın
mekanizmalarını çözen zekice ve önemli bir çalışmaya da imza attı. Sonuçları Science dergisinde yayınlanan çalışmayla uyku esnasında hafıza ve öğrenme konusunda beynin içinde neler olduğu da gözler önüne serilmiş oldu. New York Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi ve Pekin Üniversitesi Şenzen yüksekokulundan araştırmacılar fareleri kendi etrafında dönen bir çubuğun üzerinde yürüyebilmeleri için eğittiler. Uzmanlar daha sonra bir mikroskop yardımı ile uykuda ve uyanıkken bu hayvanları inceledi. Alınan sonuçlara
göre uyuyan farelerin nöronları arasında dikkat çekici şekilde çok daha fazla bağlantı oluşuyor. Başka bir değişle uyurken daha fazla öğreniyorlar. Ayrıca uykunun belirli fazlarını kesintiye uğratan araştırmacılar derin ya da yavaş dalga uykunun hafıza oluşturmak
için farklı sonuçlar verdiğini ortaya koydu. Beyin uyku sırasında gün içinde olan olayları tekrar canlandırıyor. Uzmanlara göre uyku esnasındaki bu bağlantılar uzun süreli hatırlanmak istenen şeylerin yerleşmesi için daha etkili sonuçlar veriyor.
11
Şizofrenler yararına gece 14 Haziran’da 10 Haziran 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
İSTANBUL ŞİZOFRENİ DERNEĞİ İLE ORTAK PROGRAM DÜZENLEDİK
Günlük koşuşturmalar sonucunda aslında 24 saatin yetersiz olduğunu benim gibi düşünenler vardır eminim. Sosyal aktivitelerin haricinde yaptığım işlerim zamanımın yetmediğini gösteriyor.
BENİ tanıyanların bildiği gibi radyo programı haricinde birde Kleurrijke Dans Okulunda Halk dansları eğitimi alıyorum. Yöresel müzik ve dans dokularının yanı sıra eğitmenimiz Mehmet Ali Taşdemir hocamızın inisiyatifiyle farklı sosyal projelere de imza atıyoruz. Yaklaşık 7 yıldır İstanbul Şizofreni Derneği ile ortaklaşa yapılan aktivitelerin 2014 yılı etkinlikleri içerisinde bulunacak olmam beni ayrı bir motive ve heyecana bıraktı. Bu yıl çıtayı yükselten eğitmenlerimizin yapacağı organizasyonda geziler ve eğlencelerin yanı sıra, dünyaca bilinen Rotterdam’da bulunan De Doelen konser salonunda 14 Haziran’da şizofreniler yararına bir gece düzenliyoruz. Burada halk danslarının yanı sıra bir çok yerel sanatçımız sahne alacak. Ayrıca, İstanbul’dan gelen şizofreni hastaları da sahnede bir gösteri sunacak. 7 - 16 Haziran
Nilgünce
NİLGÜN ŞAHİN nilgunce@sonmedia.nl
arasında Hollanda’da bulunacak bu hastalarla biz Kleurrijke dans Okulu öğrencileri ve gönüllüler refakat edecek. Eğer sizinde zamanınız olursa, hepinizi bu dediğim tarihler arasında misafirlerimizin yanına bekliyoruz. Farklı hayatları tanıyıp onlarla zaman geçirmek size ciddi bir tecrübe katacaktır. Ve onların hayatına ya da
iyileşmelerine etki edecektir. Yine ve yine tekrar edecek olursam, 14 haziran’da yapılacak gösteriye mutlaka bekliyoruz.
Gazetemizin 8. sayısına gelmiş bulunuyoruz. Zamanın ne kadar çabuk geçtiğinin kanıtı olarak kendi adıma gazete çalışmalarını örnek verebilirim. İlk başladığımız günü düşünüyorum. Ve bugün 8 sayıyı geride bıraktık. Haziranın son haftası çıkaracağımız 9. Sayı itibariyle bir aksilik olmazsa yaz tatiline gireceğiz. Eylül ayından itibaren içeriğinde büyük değişiklikler olan yeni bir Manşet ve Manşet Life sizlerle beraber olacak. Ben sadece bu kadarını söylemekle yetineyim. Kış günlerinde başladığımız serüvene, bahar ve ardından yaz aylarıyla devam ediyoruz. Bu sayımızda Bermuda şortları, Bohem tarzını ve yırtmaçları konu alan başlıkları Nilgünce sayfamda bulabileceksiniz.
Hangi şort sizinki?
FARKLI BOY VE KUMAŞLAR KİŞİNİN YAPISINI ELE VERİYOR
Trend:
Yırtmaç
MODA trendlerinde maskulenlik ve spor-şık eğilimler baskın gibi gözükse de, feminen trendlerin sayısı da epey fazla. Son derece feminen ve çekici bir detay olan yırtmaçları da 2014 ilkbahar/yaz sezonunun önemli trendleri arasında görüyoruz. Midi ve Maxi eteklerde, elbiselerde dikkat çeken derin yırtmaçlar bu sezonun belki de en feminen trendlerinden biri olmaya aday... Üstelik hemen hemen bütün giyim tarzlarında bu trendin yansımasını görmek mümkün olacak. GÜNLÜK İHTİYAÇ OLDU Yırtmaçların 2014 senesinde ol-
dukça iddialı olduğunu belirtmek gerek. Derin yırtmaçlar, cömertçe iki bacağı gösteren çift yırtmaçlar, yandan ya da önden bir çok seçeneğin olduğu bir eğilim bizleri bekliyor. Genellikle gece çıkarken tercih edilen derin yırtmaçların, günlük giyime geçtiğini ve sokak modasının bu trendi seve seve sahiplendiğini görüyoruz. 2014 yazında parlayan bu trend, önümüzdeki 2015 kışında da aynı şekilde popüler olmaya devam edecek...
MASKÜLEN, feminen, anne tarzı, baba tarzı ve bilumum farklı eğilimlerle yorumlanan 2014 yazında, bu sefer birazcık babalardan ödünç alınmış gibi duran bermuda şort mevzusunu yazmak şart oldu. Sokak modasını ele geçiren bermuda şort trendi, ziyadesiyle maskulenlik barındırmasının yanı sıra, diğer şortlara göre daha uzun olan boyu ile şehirde rahatlıkla şort giyebilme keyfini yaşatıyor. Üstelik, bu sezon ceket ve topuklu ayakkabı gibi parçalarla kombinlendiğinden, ofis giyimi için de farklı bir alternatif oluşturuyor. Yine 90'lı yılların etkisiyle gündeme gelen ve hem sokak modasının hem de stil bloggerlarının favorisi olmuş bu parça moda haftalarında popüler olacağının sinyallerini vermişti. Bermuda şort alırken mutlaka bol bol deneme yapmanızı salık veriyorum zira, bu şortlarda farklı kalıp, boy ve kumaş gibi detaylar kişinin görüntüsünde olumlu ya da olumsuz değişiklikler yapabiliyor. Peki, siz bu trendi nasıl buluyorsunuz? Bermuda şort giyenlerden misiniz?
Bohem tarzı nasıl giyilir?
BOHEM giyim tarzı, özgür düşünen ve kendini özgür hisseden kişilerin tercih ettiği stil olarak adlandırılıyor. Ana teması özgürlük, çünkü Bohem stili Çingenelerden, Hippi'lerden ve etnik tarzdan ilham alan, bunları harmanlayan bir giyinme tarzı... Her ne kadar günümüzde pahalı parçalarla oluşturulan "Boho Şıklığı" öne çıkıyor olsa da, Bohem giyim tarzında aslında pahalı parçalarla giyinmeye gerek yok. Bohem stili zamansızdır, hiçbir zaman modası geçmez. Bu sıralar adından daha çok söz ettirip popüler bir eğilim olarak anılsa da, kendini dış dünyaya Bohem stiliyle ifade eden bir kişi bu stilden yaz-kış vazgeçemez. Peki böyle bir duruşu olan bu giyim tarzını nasıl giymeli? Kendinizi Bohem stiline yakın buluyor ve bu tarzda giyinmek istiyorsanız, işte karşınızda.
www.sonhaber.nl
12
Yüzünüzü sık yıkamayın, mendille temizleyin
SIK makyaj yapmak, makyaj yüzünden cildi kurutacak veya tahriş edecek kadar temizlemek ne kadar doğru? Krem seçerken nelere dikkat etmek gerekiyor? Makyajınızı temizleme kremi veya makyaj temizleyicisi ile çıkarın ve öyle bırakın. Cildinizi ne kadar yıkarsanız o kadar kuruyacak ve tahriş olacaktır. Yatma vaktinde nazik bir temizleyici, soyucu etkili bir ürün ve nemlendiricinizi uy-
10 Haziran 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
Aşkın istilası: Yol
MANŞET KİTAP
ÜÇ kitaptan oluşacak olan “Aşkın İstilası” serisi; dünyada yepyeni bir istila hareketi yaratacak. Şu an elinde tuttuğun kitap, serinin 1. kitabı, senin ilk adımın... Yol bir aşk yolculuğu... Kendinde başlayıp yine kendinde biten... Bir çırağın yola düşmesi, Bir neyzenin nefesi, Bir âşığın kalp atımı, Bir çocuğun gülümsemesi, Bir tohumun toprağa kavuşması... Kalbinin derinliklerinde hayalini kurduğun bambaşka bir dünyanın yol haritası... Bu bir bilgi kitabı değil. Bu satırlar yaşamını değiştirmek için tasarlandı. Kendi başına yapabileceğin pratik uygulamalardan nefes egzersizlerine, chi enerjisinin kullanımından yeteneklerini hayallerinin ötesine taşıyacak ödevlere, yüzünde gülümsemeyle okuyacağın sayfalardan hüngür hüngür ağlayacağın hikâyelere kadar; her şey senin için titizlikle toparlanıp kaleme alındı... HER YENİ ADIMDA... Bu kitap; senin gözyaşlarınla ıslanacak, kahkahalarına tanıklık edecek, uyanışına "YOL" olacak... Ciğerlerine çektiğin her nefes kalbinden çıkan kana kavuştuğunda ayakların seni bir adım daha ileriye taşıyacak... Her yeni adımında cennet biraz daha yaratılacak... Kalbin atmak için doğru nedeni bulduğunda, İnsanoğlunun uyanışına tanık olduğunda, Benimle beraber bu "YOL"a çıktığında, Yaşam ilk kez seninle anlam bulacak... Aşkın İstilası başlıyor... "YOL"a çıkıyoruz! Hazır mısın?
Minecraft sevenlerin el kitabı GİZEMLİ ve tehlikelerle dolu yeni bir dünyada yapayalnızsın... Gecenin karanlığı çöküp canavarlar belirmeden yiyecek bulmalı ve bir barınak yapmalısın. Ama nasıl? Çok şanslısın! Minecraft Oyuncunun El Kitabı senin için hazırlandı! Bu kitapta aletler, silahlar, binalarla ilgili yapım sırlarını öğrenecek; canavarları, hayvanları ve köylüleri daha yakından tanıyacaksın. Ünlü Minecraft uzmanlarından alacağın özel ipuçları ve tavsiyelerle oyunda usta bir oyuncu olacaksın. Haydi sayfaları çevir ve Minecraft dünyasında hayatta kalmanın yollarını keşfet!
Papatya Kokulu Hikayeler HİÇ kimsenin yanınızdan mutsuz ve kötü ayrılmasına izin vermeyin. Bulunduğunuz konumda mutlu olmaya bakın. Çiçek büyütün, kitap okuyun. Hayatı yarım bırakmayın! Okurken içinizi huzurla dolduracak, yüreğinizi ısıtacak, iyilik, sevgi, dostluk ve mutluluğu dile getiren birbirinden güzel 53 adet hikâyeden derlenen bu kitapla hayata keyifli bir mola verip kargaşadan sıkıntılardan uzaklaşacaksınız.
Eyvallah Jessie!
Gönderin, yayınlayalım
ri SOSYAL paylaşım siteleri ünlüle ruyor.
ndu takip etmeyi bir tık ötede bulu tediğiniz ı is sın lma er a a y Sizde bu sayfad ollayın, deresim ya da yazılarınızı bize y amızda ayf u s ğerlendirme sonrasında b .nl dia me son yayınlansın: manset@
gulayın. Sabah ise bu işlemlere nemlendirici ile birlikte C vitaminli bir onarıcı ile devam edin. Hafta sonları makyaj yapmanız gerekmediğinde ise cildinize bir mola verin ve mümkünse sadece bir kez yıkayın. Cildinizin temizliğini her gün aynı şekilde yapmanız gerekmiyor. Kuru ciltlerin nadiren de olsa temizlemeden muaf tutulması gerekebilir.
MANŞET TAKVİM
Jessie J: Başka ülkede kalmak isteseydim bu kesinlikle Türkiye olurdu. Hiçbir ülke onlar kadar hoşgörülü değil.
Jet Sosyete konsepti bu sefer Rotterdam’da : İlişki Durumum Tuş kilidini aç m e sa j yo k, at. tuş kilidini kap i an Durum kötü y
EĞLENCE ve fuarların aktif olduğu bu dönemde yaz öncesi son organizasyonlar yaklaşıyor. Ramazan ayından önce yapılacak olan eğlence ve konserler hemen hemen her şehirde bulunuyor. Kleurrijke Dans okulu eğitmen ve öğrencilerinin hazırllayıp sundukları programı kaçırmamanızı tavsiye ediyoruz.Ayrıca, Keyifland’ın Jet Sosyete konseptli yeni eğlence teması bu sefer The Viproom mekanı, Rotterdam şehrinde gerçekleşecek. Konsept Jet Sosyete olduğuna göre gelecek kişilerin ne derecede şık olacağını varın siz düşünün.
13 Haziran 14 Haziran
20 Haziran
21 Haziran
Fenerbahçeliler Şampiyonluk Balosu – Skypalace-Amsterdam 2.Türk Günü – Hengelo Kültür Derneği - Hengelo Konser: Gülşen & Ozan Çolakoğlu Rotterdam Dans - ŞİZOFRENİ GECESİ De Doelen- ROTTERDAM Eğlence: Alaturka Events Club Deja vu- Zeist Eğlence: Harem Canlı Müzik Eğlence: JETSETTERS by KEYİF LAND- The Viproom- Rotterdam Multifestijn Amsterdam RaiAmsterdam (20-21-22 Haziran) Eğlence: Beyoğlu Gecesi Cinetone- Amsterdam Türki Şöleni- Stadspodium Rotterdam
manset@sonmedia.nl
13
Göbek yağından salatalık çayıyla kurtulun
ÖZELLİKLE göbek yağından kurtulmak isteyenler için obezite ile ilgili çalışmalar yapan Dr.Fevzi Özgönül, salatalık çayı önerisinde bulundu. Yazın vücudun çok fazla enerjiye ihtiyacı olmadığını söyleyen Dr. Özgönül, “Bütün yeşillik türlerini tüketebiliriz. Göbek yağlarından kurtulmak istiyorsanız bu çay tam size göre. Salatalık çayı; 1 tane salatalık, 1 tatlı kaşığı rendelenmiş zencefil, 1
dilimlenmiş limon, 10-12 dal taze nane 1 gece 1 litre su içinde bekletin, sabah ve akşam aç karına 1 su bardağı için. Bu çayın amacı onikiparmak bağırsağında bulunan sindirim enzimleriniz aktive etmek. Böylece yedikleriniz daha iyi sindirilecek ve sonuç olarak daha az acıkacaksınız ve tatlı isteğiniz azalacak bu nedenle bu çayı içerken tatlı ekmek hamur işi yenilmeyecek” dedi.
Nefes kesen bir macera 10 Haziran 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
NICOLAS CAGE’NİN BAŞROL OYNADIĞI “JOE” 12 HAZİRAN’DA VİZYONA GİRİYOR
SonFM Top 20
Texas'ın küçük bir kasabasında geçen hikayede, geçmişini unutmaya çalışan ve gündüzleri koruda çalışıp akşamları içen Joe Ronsom'ın yolu, ailesinin içinde bulunduğu kaos ortamını sonlandırmak için yollara düşen 15 yaşında Gary ile kesişiyor. GARY ailesini geçindirebilmek için iş ararken Joe Ransom ile karşılaşır ve ikisinin de hayatı beklemedikleri şekilde değişir. Joe geçmişte işlediği suçlardan arınmanın ve tüm hatalarını telafi etmenin yolunu ararken, Gary, henüz tanımadığı Joe'yu koşulsuzca önemsemeye ve rol model olarak görmeye başlar.
1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
NAZAN ÖNCEL & TARKAN...HADİ O ZAMAN HANDE YENER......................ALT DUDAK GÜLŞEN & MURAT BOZ........İLTİMAS KENAN DOĞULU ...................RİCA DEMET AKALIN ....................İLAHİ ADALET GÖKHAN TÜRKMEN .............ÇATI KATI SERTAB ERENER ..................BEN ÖYLE BİRİNİ SEVDİM Kİ SİNAN AKÇIL.........................TABİ TABİ SERDAR ORTAÇ ....................TANRIM YENİ MURAT DALKILIÇ .................BU NASIL AŞK YENİ YONCA LODİ .........................12 OĞUZHAN KOÇ .....................AYY ATİYE & İ. PAYDAŞ ...............YETMEZ DUMAN .................................MELANKOLİ METİN AROLAT ....................KARAVAN EMRE KAYA...........................APAYRI TUĞBA ÖZERK ......................DERİN DARBE BETÜL DEMİR TARAFSIZ .....KALAMIYOR AŞK MEHMET ERDEM..................GİBİ GİBİ SONER SARIKABADAYI ........YARABANDI
SON FM’in katkılarıyla hazırlanmıştır.
Ata Demirer’den “Alaturka” albümü oyuncu Ata Demirer, Taşkın Sabah yönetiminde çalışmalarını gerçekleştirdiği ‘Ata Demirer Alaturka’ albümüyle müzikseverler ile buluşmaya hazırlanıyor! Filmlerinde de sık sık rol gereği şarkı söyleyen ve seslendirdiği parçalarla büyük beğeni toplayan ünlü sanatçı albümü için stüdyoya girdi.
BAŞARILI
Plak tutkunlarına müjde!
SONY Music, müzikseverlerin merakla beklediği albümleri plak formatında dinleyicilerle buluşturmaya devam ediyor. Koleksiyonerler ve plak tutkunları için hafızalardan silinmeyecek üç albüm daha plak olarak satışa sunuldu. Türk rock müziğinin en sevilen gruplarından Duman’ın “Senden Daha Güzel”, “Dibine Kadar”, “Helal Olsun” gibi sevilen şarkıları yer alıyor.
Rover Transdence 12 Haziran’da 19 Haziran’da BATI ekonomisinin çöküş yaşamasının on yıl ardından, Avustralya madenleri halen daha aktiftir; canlı kalmayı başaran endüstri, umutsuz ve tehlikeli adamların hedefi olmuştur. Eric, böyle bir suç örgütü tarafından soyulur ve böylesine zor bir zamanda tüm varlığı olan arabasını kaybeder. Kanun ya da yasanın kalmadığı bu yerde artık aklındaki tek düşünce intikamdır. YOLCULUĞA ÇIKIYOR Çeteyi bulmak üzere yola çıkar, ancak bulabildiği tek kişi yaralanınca yarı yolda bırakılan Rey olur. İki adam bir araya gelir ve sonuçlarını kendilerinin dahi hayal edemeyeceği bir yolculuğa çıkarlar. David Michôd'un yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerinde Guy Pearce, Robert Pattinson ve Scoot McNairy yer alıyor.
adamı Will, istedikleri teknolojik yardımı yapmadığı için bir terörist grubun saldırısına uğrar ve cinayete kurban gider. Kendisi gibi bilim adamı olan eşi Evelyn, Will'in beynini gelişmiş bir süperbilgisayara entegre eder. Will'in bedeni ölmüştür ama beyni eşiyle yeniden iletişime geçer.
BİLİM
BAŞROL DEEP’İN Dahası Will, bağlı olduğu bilgisayardan internet aracılığı ile tüm dünyayı yaklaşan terörist tehlikeye karşı uyarmaya başlar. Fakat terörist grup Will'in hala hayatta olduğunu fark edince, super-bilgisayarı yok etmek için harekete geçerler... Yönetmenliğini Wally Pfister'ın üstlendiği filmin senaryosu Jack Paglen'e ait. Başrol ise bu türde görmeye alışık olmadığımız bir isim olarak Johnny Depp’e ait. Johnny Depp’in performansı görülmeye değer.
Müzik dünyasından gelişmeler
Can Bonomo’dan selfie CAN Bonomo, Aşktan ve Gariplikten albümünün 3. klibini “Olmaz Sensiz” isimli şarkısına çekti. Klibin konusu selfie'lerden oluşan bir aşk hikayesi. Klip 3 gün boyunca İstanbul’un çeşitli semtlerinde çekildi. Can Bonomo çekim yeri ve mekanlarını sosyal medya hesaplarından duyurarak takipçileriyle birlikte kamera karşısına geçti. Çekim sırasında sokaklarda karşılaştığı takipçileri ve esnaf ile çektiği selfie'leri paylaştı.
KORUMAYA ALIYOR Joe ise hayatında ilk kez birisi için önemli olabileceğini düşünür ve Gary'yi kanatları altına alır. Amerikan bağımsız sinemasının öne çıkan isimlerinden David Gordon Green'in yönettiği filmin başrollerini Nicolas Cage, Tye Sheridan ve Ronnie Gene Blevins paylaşıyor.
Zara’dan babalar günü sürprizi
ZARA, çok yakında Poll Production etiketi Polat Yağcı prodüktörlüğünde piyasaya çıkaracağı ‘Derin Aşk’ albümünde ‘Bana Bir Masal Anlat Baba’ şarkısını da yorumlayarak, radyocu dostlarıyla paylaştı. ‘Süper Baba’ adlı diziden sevilen ve bilinen parçayı, Babalar Günü öncesi tüm babalara armağan olarak okuyan Zara, şarkının klip çekimleri için de bu hafta sonu kamera karşısına geçecek. “Babalar Günü”ne özel olarak çekilecek bu video klipte baba ve çocuk temalı fotoğraflar kullanılacak. Bu video klip için “Babam ve Ben” projesini başlatan Zara, radyocu dostlarından da kendi babalarıyla birlikte çekilmiş fotoğraflarını göndererek, klipte hep birlikte olmayı ve bu video klibin güzel bir hatıra olarak kalmasını istiyor.“info@pollproduction.com”adresine yollanacak “Babam ve Ben” fotoğraflarıyla Zara’nın görüntüleri birlikte montajlanıp, tüm müzik kanallarında yayınlanacak. ‘Baba güneştir bizde, ışığıyla aydınlatan, sıcağıyla sarıp sarmalayan… Gülüşü cesaretimizi oluşturur, kahkahası özgüvenimizi, Güçlüdür baba, güven verir varlığı.. Eve geliş saatini iple çekeriz… Babadır o… Ağız dolusu söyleriz “baba” Gece aysız olmaz, gündüz güneşsiz.. İster fakir olsun ister zengin, ister akıllı olsun ister deli, ister hayatta olsun ister göçmüş, ister şehirli olsun ister köylü… Babamızdır bizim…
www.sonhaber.nl
14
ALTIN BULMACAYI çözüp, ALTIN ŞİFREYİ bilenler kazanıyor
SEN DE ÇÖZ, SEN DE KAZAN
Altın Şifre’yi bilenler arasında yapılacak çekilişle, bir okurumuza 1 adet ÇEYREK ALTIN hediye ediyoruz. Doğru cevabınızı mail yoluyla en geç 22 Haziran 2014’e kadar iletin, çekilişe katılıp kazanma fırsatını yakalayın. E-Mail: bulmaca@sonmedia.nl
1 okurumuza ÇEYREK ALTIN hediye ediyoruz. Önemli Uyarı: Kazanan kişiler ödüllerini verilecek adresten kimliğini beyan ederek bizzat teslim alacaktır. Ödüller kesinlikle paraya çevrilemez.
10 Haziran 2014
Manşet BULMACA
Haber ve Reklam Gazetesi
SÖZCÜK YERLEŞTİRME
ALTIN BULMACA 6
2
5
1
9
8
SAYI YERLEŞTİRME
10
7
4
3
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
Altın Şifre: SUDOKU / KOLAY
SUDOKU / ORTA
SUDOKU / ZOR
2 BASAMAKLI 23 25 27 36 40 43 49 53 61 62 64 73 75 78 82 93 94 3 BASAMAKLI 146 174 184 238 333 344 366 476 575 643 651 671 674 763 784 832 842 866 925 4 BASAMAKLI 1972 2179 2757 3317 3323 3558 3635 5053 5357 6694 7926 8224 8848 8937 9472 9940 5 BASAMAKLI 11776 12470 18222 32689 35544 36917 41412 52972 53799 68695 68758 68879 71887 92479 9473 6 BASAMAKLI 411805 501640 562488 707794 824791 899649 940768 958282 7 BASAMAKLI 1280540 1388403 1407416 2172963 2842958 3784027 3896836 5274068 7694557
Bilgi Panosu
Deventer Başkonsolosluğu
Adres: Keizerstraat 8, 7411 HG, Deventer Telefon: 0570 688 650 veya 010 766 00 07 (Ücretsiz) Fax: 0570 619 554 E-Mail: consulate.deventer@mfa.gov.tr Acil durumlarda, (Mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde) 061 359 38 75 numaralı telefonla arayabilirsiniz. Önemli Uyarı: Adli vaka, ölüm, polise intikal gibi durumlarda başkonsolosluğumuza bilgi verilmesi önemle rica olunur.
ÖNEMLİ TELEFONLAR Alarm veya Polis: 112 Geen spoed, wél politie: 0900-8844
Rotterdam Başkonsolosluğu Adres: Westblaak 2, 3012KK, Rotterdam Telefon: 010 201 2000 Fax: 010 201 2050 E-Mail: consulate.rotterdam@mfa.gov.tr Acil durumlarda, (Mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde) 064 102 45 88 numaralı telefonla arayabilirsiniz.
Konsolosluk işlemleri ile ilgili her türlü bilgiyi www.konsolosluk.gov.tr adresinden edinebilirsiniz.
T.C. Lahey Büyükelçiliği Adres: Jan Evertstraat 15, 2514 BS The Hague | Telefon: 070 302 31 00
manset@sonmedia.nl
15 10 Haziran 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
Penguenleri biz de seviyoruz ama, işimiz
gerçekleri yazmak. Dev kadromuzla her gün yaşamdan spora, gündemdeki olaylardan teknolojiye kadar onlarca gerçek haber veriyoruz...
UZMANLAR UYARDI: ÇOCUKLARINIZI UZAK TUTMAYA ÇALIŞIN
Çok akıllı ama bağımlı yapıyor GÜNÜMÜZ hayatının vazgeçilmezi akıllı telefon gençleri bağımlı yapıyor. Focus dergisine konuşan çocuk ve ergen psikiyatri uzmanı Christoph Möller, gençlerin mobil iletişim araçlarının sürekli varlığı nedeniyle davranışlarını kontrol etmede zorluk yaşadığını kaydetti. Möller, “Akıllı telefonlar yaşamımızın her alanında sürekli bize eşlik ediyor. Giderek daha fazla oranda davranış ve düşüncelerimizi kontrol ediyor. Akşamları ve hafta sonu düzenli olarak iletişim araçlarından kaçınılmalı ve sanal dünyadan gerçek dünyaya geçilmeli. Kendimizi iletişim araçları tarafından kullanılıyor hissetmemek için daha fazla gerçek deneyimler yaşamalıyız ve bunları yoğun
bir biçimde yaşamalıyız” dedi. Almanya Sağlık Bakanlığı tarafından yaptırılan Pinta Diari çalışmasına göre, 1416 yaşları arasındaki gençlerin yüzde 4'ü internet oyunu ve sosyal ağlar bağımlısı, yüzde 10'u ise tehlike sınırında. Bonn Üniversitesi, geliştirdiği “Menthal” adlı bir akıllı telefon uygulamasıyla kullanım davranışları üzerinde veri toplamayı hedefliyor. Uygulamayı kullanan öğrencilerin, cep telefonlarını günde ortalama 80 kez yani 12 dakikada bir kullanıma açtıkları görüldü. Uygulamayı geliştiren ekipte olan Alexander Markowetz, akıllı telefonları pantolon cebindeki paralı oyun otomatları olarak nitelendiriyor.
Ekrana kaç dakika bakıyorsunuz?
Hollanda’nın tarafsız tek Türk medyası SON HABER her saniye sizlerle...
GÜNÜMÜZÜN kaç dakikası ekran karşısında geçiyor? Mary Meeker'ın internet trendleri üzerine hazırladığı yıllık sunumunda gösterdiği grafik, kullanıcıların telefon, tablet veya televizyon gibi cihazların başında ne kadar zaman harcadığına dikkat çekiyor. Buna göre Endonezya ve Filipinler'in geri kalan ülkelere kıyasla ekranlarına yapıştıklarını söylemek
mümkün. Türkiye ise listenin alt yarısında, 19. sırada bulunuyor. Yani pek çok ülkeye göre Türk insanı öyle ekranlarının başında vakit öldürmüyor. Listede dikkat çeken detaylar arasında Güney Kore'deki tablet kullanımının düşüklüğü, Fransa ve İtalya'nın son sırada yer alması var. Fransa'nın saat 18:00'den sonra iş e-postalarını engellemesinin bunda payı olabilir.
‘Cep’ sayısı dünya nüfusunu geçiyor
www.sonhaber.nl
TEKNOLOJİ şirketi Ericsson tarafından hazırlanan Mobilite Raporu’na (Mobility Report) göre 2015 yılında dünya üzerindeki mobil abonelik sayısı, dünya nüfusunu geçecek. 2019 yılında ise mobil sayısının 9.2 milyar olması bekleniyor. Buna göre 014’nın ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 120 milyon artarak yüzde 7 büyüme kaydetti. 2019 yılında ise mobil sayısının 9.2 milyar olması bekleniyor. Mobil genişbant aboneliklerinin de büyümeye devam ederek 2019
yılında 7.6 milyar adede ulaşması bekleniyor. AKILLI 2016’DA GEÇECEK Rapora göre akıllı telefonların sayısı, 2016’da akıllı özelliği olmayan mobil telefon sayısını geçecek. 2019’da ise akıllı telefona sahip kullanıcı sayısının 5.6 milyara ulaşması bekleniyor. Sadece Avrupa’da 2019’da akıllı telefon kullanıcı sayısı 765 milyona ulaşacak ve Avrupa nüfusunu geçecek.
www.sonhaber.nl
16
Kuyt ve Sneijder Brezilya’da DÜNYA kupası öncesi oynanan hazırlık maçları sırasında kadroya alınıp alınmayacakları merakla beklenen oyunculardan Sneijder ve Kuyt Brezilya’ya gidiyorlar. Medya’ya yaptığı açıklamalarla takımı gençleştirmek istediğini her fırsatta dile getiren Luis van Gaal Sneijder’ın Galatasaray’daki performansını yeterli
görmediğini söylemiş, Kuyt’un ise adını bile anmamıştı. Brezilya’ya giden 23 kişilik Hollanda A Milli takım kadrosuna 29 yaşındaki Sneijder ve 33 yaşındaki Kuyt’u da alan Luis van Gall ülkeye başarılı bir sonuçla döneceklerini belirtti. Hollanda’nın başarısı için televizyon ekranlarında Dünya Kupasını izleyeceğiz.
Kupa heyecanı başlıyor 10 Haziran 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
Manşet SPOR
BREZİLYA’DA DÜZENLENECEK OLAN DÜNYA KUPASI TURNUVASI 12 HAZİRAN - 13 TEMMUZ ARASINDA
Bu yıl 20.’si düzenlenecek olan FIFA 2014 Dünya Kupası 12 Haziran - 13 Temmuz arasında Brezilya’da düzenlenecek. Türkiye’nin yer almaması bizler için üzücü olsada, yaşadığımız ülke Hollanda’yı destekleyeceğiz. Otoriteler zor bir grupta yer alan Hollanda’nın çıkması konusunda karamsar.
A GRUBU
B GRUBU
Brezilya Hırvatistan Kamerun Meksika
Avusturya Hollanda İspanya Şili
C GRUBU
D GRUBU
Fildişi Sahilleri Japonya Kolombiya Yunanistan
İngiltere İtalya Kosta Rika Uruguay
E GRUBU
F GRUBU
Ekvator Fransa Honduras İsviçre
Arjantin Bosna Hersek İran Nijerya
G GRUBU
H GRUBU
Almanya A.B.D Gana Portekiz
Arnavutluk Belçika Güney Kore Rusya
İşte son yedi Dünya Kupası’nın finalistleri ve şampiyonları: 1986: Arjantin Arjantin 3- Batı Almanya 2
1990: Batı Almanya Final Batı Almanya 1- Arjantin 0 1994: Brezilya Brezilya3- İtalya 2 (pen) 1998: Fransa Brezilya 0- Fransa 3
2002: Brezilya Almanya 0- Brezilya 2
2006: İtalya İtalya 5- Fransa 3 (Pen) 2010: İspanya İspanya 1- Hollanda 0
Aidat ne bilmiyorduk Son şampiyon İspanya finalde Hollanda ile oynamış ve İspanya 1-0 yenerek dünya kupasını kazanmıştı. Bu turnuvada aynı grupta eşleşen Hollanda ve İspanya 13 Haziran akşamı ilk maçlarını oynayacaklar.
TEKNİK DİREKTÖR NECATİ ÇAVUŞOĞLU TECRÜBELERİNİ GENÇLERLE PAYLAŞTI
“O ZAMAN yaşanan zorlukları gençlerimizin bilmesiUtrecht’te düzenlenen Türk Futbolunun 50. Jübile yılı kapsamında SV Utrecht kulübünde futbol oynamış olan ve şu anda teknik direktörlük yapan ni istedik aslında. Buraya geldiğimde çocuktum ve futbol oynamak istiyordum. Tabii imkanlar çok kısıtlıydı, futbolNecati Çavuşoğlu yaşadığı tecrübelerini Manşet okurlarıyla paylaştı.
UEFA’nın şike kararı Avrupalı Sivaslıları üzdü UEFA’NIN şike davası sonucu açıklaması Avrupa’da yaşayan Sivaslıları bir hayli üzdü. Aynı sonuç gereği Eskişehirspor’da Avrupa kupalarına katılamayacak. Şike davasında adları geçen takımlar Uefa’dan bir bir cezalarını alıyorlar. Bildiğiniz gibi bu yılda dahil olmak üzere Fenerbahçe 2 yıl, Beşiktaş 1 yıl ceza almıştı. Bu yıl UEFA kupalarına katılmayı hak eden Eskişehirspor ve Sivasspor, UEFA ceza kurulunun aldığı kararla turnuvalara katılamama cezası aldılar. Özellikle Avrupa’da bulunan binlerce Sivaslı bu karara çok üzüldü. Avrupa’da bulunan bazı Anadolu takımlarının da desteğini alarak gurbetçilerin büyük desteği olacağını belirten Sivaslı Hüseyin Canaydın, “Hevesimiz kursağımızda kaldı” dedi.
cu biz, teknik direktör biz, yönetici biz! Her şeyi kendimiz yaptık. Aslında bu bizim için bir sosyal paylaşım ve buluşma yeriydi. Mesela ben önce bir Hollanda kulübüne gittim aidat ödenmesi gerekiyordu, bunu babama çok zorlanarak söyledim çünkü aidat ödemek diye bir şey bilmiyorduk.
BİLGİSAYAR BAŞINDA VAKİT GEÇİRİYORLAR Hollanda’da Türkler olarak kendimizi geliştirdik tabii, durum iyiye gidiyor ve ailelerde bunda etkili. Öncelikle dil problemini çözen aileler daha da iyi ama hala spora sanki angarya bir şeymiş gibi bir bakış var. Hollandalılarda spora ilgi ve bilinç daha fazla ve masraf olarak görülmüyor, ama Türk aileler masrafı da düşünüyorlar. Gerçi son dönemlerde bir kıpırdama var gibi duruyor. Çocuklar artık sokakta futbol oynamıyor. Sporla ilgilenmeyen çocuklar bilgisayar başında boş vakit geçiriyorlar.’’ AJAX MODELİ KABUL GÖRMÜŞTÜR Türk futbolu ve Hollanda Futbolu arasında ki farklarla ilgili olarak Necati Çavuşoğlu şöyle konuştu: ‘’Bir kere Avrupa’da kabul görmüş bir Ajax modeli var. Aslında bu model Türkiye’de uygulanabilir. Öncelikle spor anlayışımız değişmeli ve devlet futboldan elini çekmeli. Hollandalı 17 yaşındaki futbolcuya milli takımda şans veriyor, bizde yaş ortalaması hala yüksek.”