Sağlık Sistemleri Dergisi EYLÜL-EKİM 20157 Sayı 7 Sağlık BilgiBilgi Sistemleri Dergisi EYLÜL-EKİM 2015 Sayı
SAĞLIKTAMOBİL MOBİL SAĞLIKTA UYGULAMALAR
Sağlık Bilgi Sistemleri Dergisi
Derginin Künyesi T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır
Dr. M. Mahir ÜLGÜ T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü
Editör Dilek GENÇER ÖZTEKİN Yayın Kurulu Okan ŞEN Kader KAYA Ümmühan EKİNCİ Ozan BEYHAN Murat ASİL
Grafik & Web Tasarım Mahmut YILMAZ
İletişim Bilgileri Mithatpaşa Caddesi No.3 Sıhhiye / ANKARA Tel:. 0312 585 2384 www.sbsgm.saglik.gov.tr/gundem gundem.esaglik @saglik.gov.tr
May覺s Haziran 2015
İÇİNDEKİLER SAĞLIKTA MOBİL UYGULAMALAR GİDEREK YAYGINLAŞIYOR
S.20 HIMSS CIO 2015 ZİRVESİ İSPANYA’ DA YAPILDI
S.6 S.6 SÖYLEŞİ PROF.DR. NECDET ÜNÜVAR
S.21 AVRUPA’NIN SAĞLIK BİLGİ SİSTEMLERİ MODERNLEŞECEK
S.8 SÖYLEŞİ DR. ÜNAL HÜLÜR
S.12 BİRİM TANITIMI EBYS BİRİMİ
S.16 SOMALİ İZLENİMLERİM...
S.18
BİLGİ GÜVENLİĞİ SERTİFİKASINA TSE’ DEN ONAY
S.22 ÇKYS’YE EK ÖDEME MODÜLÜ İLAVE EDİLDİ
S.24 BASIN DUVARI
S.24
Eylül - Ekim 2015
Editörden Sağlıkta Mobil Uygulama Çağı Dünya Sağlık Örgütü, mobil sağlığı, tıbbi sağlık uygulamalarının mobil telefonlar, hasta takip araçları, kişisel dijital asistanlar gibi teknolojiler ile desteklenmesi olarak tanımlıyor. Mobil sağlık, tıbbi hizmet ve sağlık uygulamalarının, mobil teknoloji desteği ile sunulması anlamına geliyor. Akıllı telefonların ve tabletlerin kullanımı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artıyor. Buna paralel olarak mobil uygulamaların kullanımında da artış yaşanıyor. Mobil teknolojilerin sağlık sektöründe rağbet görmesi sonucunda mobil sağlık uygulamaları ile daha çok karşılaşır olduk. Kişiler sağlıklarını takip etmek için mobil uygulamaları kullanmaya başladılar. Örneğin; kalp atışı sayısını ve tansiyonlarını kontrol etmek, günlük aldıkları kalori miktarını hesaplamak, ilaç dozu ve kullanım zamanlarını kontrol altında tutmak, gebelik sürecini takip etmek gibi birçok durum için mobil uygulamalar tercih ediliyor. Bu uygulamalar kişiler tarafından mobil uygulama marketlerinden kolayca edinilebiliyor. Günlük koşuşturmamız arasında sağlığımızla ilgili yapmamız gereken bazı şeyleri atlayabiliyoruz veya erteleyebiliyoruz. Sağlıkta kullanılan mobil teknolojilerle, pratik şekilde, zaman kısıtı olmadan, istediğimiz ortamda sağlığımız ile ilgili göstergeleri takip edebiliyoruz. Geliştirilen mobil sağlık uygulamaları kişilerin sağlık hizmetlerine istedikleri yer ve zamanda erişebilmesine imkân sağlıyor. Bakanlığımızın birçok mobil sağlık uygulaması arasında en son vatandaşın hizmetine sunulanlardan biri de e-Nabız kişisel sağlık uygulaması. e-Nabız’da olduğu gibi, mobil sağlık uygulamaları kişilere kendi sağlıklarını takip etme, kendilerine ait sağlık bilgilerine istedikleri zaman ve yerden erişebilme fırsatı sunuyor. Bu sayede bireyler kendi kendilerinin takipçisi olabiliyor. Mobil sağlık uygulamaları aynı zamanda bireylerin sağlık uzmanları ve sağlık kurumları ile iletişimini de sağlıyor. Sağlık kurumları ve sağlık profesyonelleri de hastalarının takiplerini mobil sağlık uygulamaları aracılığı ile yapabiliyorlar. Dergimizin bu sayısında mobil sağlık uygulamaları konusunu incelemeye aldık. Sağlıkta mobil uygulamaların yeri, mobil uygulamaların sunduğu kolaylıklar ve Sağlık Bakanlığının vatandaşlara sunduğu mobil sağlık uygulamalarını sizler için hazırladık. Keyifli okumalar…
Dilek GENÇER ÖZTEKİN
5
Okan ŞEN T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü Uygulama Yönetimi Daire Başkanı
Sağlıkta Mobil Uygulamalar Giderek Yaygınlaşıyor
6
Kanuni’nin deyişiyle ‘cihanda eşi olmayan devlet’ olan sağlık ve modern çağımızın sembolü haline gelmiş olan mobil uygulamalar dünyasının yolları birçok noktada kesişmiş durumda. Sağlık alanındaki mobil uygulamaların sayısı gün geçtikçe artıyor. Online mağazaların vitrinlerine neredeyse her gün yeni bir sağlık uygulaması konuyor. Bunun yanında mevcut uygulamalar da yeni özellikler kazanıyor. Akıllı telefonların kullanımı arttıkça, sağlık gibi önemli bir konuda verilebilecek hizmetlerin bandı genişliyor. 3G den sonra 4.5G teknolojisi ile kullanılan hızlı internet, mobil uygulama geliştiricilerin hayal gücü sınırını yeni ufuklara taşıyor.
Kronik hastalık takibinde mobil uygulama dönemi Projeksiyonlar Mobil Sağlık ürünlerine olan talebin önümüzdeki yıllarda da artmaya devam edeceğini gösteriyor. Kalp hastası, akciğer kanseri ya da diyabetli olan bir birey, egzersizlerini, beslenmesini ve genel sağlık hedeflerini akıllı telefon uygulamaları üzerinden takip ediyor. Kimi hastalar, mobil uygulamalar yoluyla tuttukları raporları, doktorlarıyla paylaşıyor.
Gündem e-Sağlık Dergisi
Sayısız mobil sağlık uygulamalarından biri ilaç alma zamanlarını unutan insanlara hatırlatıyor, diğer bir uygulama telefona takılan ‘Telefonskop’ adlı küçük bir aparatla vücuttaki benlerin büyütülmüş görüntüsünü elde ediyor ve cilt kanserinin tespitine yardımcı oluyor. Diyabet hastaları için kan şekeri seviyesini, kilo seyrini takip edebiliyor. Cep telefonuna takılabilen ve ultrason çekebilen cihazlar bile mevcut. Mobil dünyadan aynı zamanda geniş toplum kesimlerini ilgilendiren sağlık problemlerinin çözümüne de destek geliyor. Obezite savaşçısı programlar kişinin günlük kalori ihtiyacını, hangi spor dalında ne kadar kalori harcandığını, hangi yemeklerin ne zaman tercih edilmesi gerektiğini kullanıcısı ile paylaşıyor, günlük adımları sayıyor, sağlıklı yaşam koçluğu yapıyor. Burada verdiğimiz bir iki örneğin haricinde yapılacak kısa bir araştırma ile sayısız örneklere ulaşılabilir.
Mobil dünyanın nimetlerini kullanmak lazım Mobil uygulama kullanımı sadece sağlık hizmeti alanlar açısından değil, sağlık hizmeti verenler açısından da önemli.
Eylül - Ekim 2015 Bu kapsamda Bakanlığımız kırsal bölgelerdeki gezici ekiplerin etkinliğini artırmak için “Mobil KETEM” uygulaması başlattı. En yakından bildiğimiz ve ses getiren örneğimiz olan “e-Nabız” vatandaşlarımız için birçok ilkleri barındırırken diğer yandan toplanan verilerle Bakanlık yönetimine sahaya ilişkin analiz imkanı veriyor. Sağlığın öneminden dolayı, doğru sağlık politikası üretmek vatandaşlarımıza verebileceğimiz en önemli hizmettir ki mobil dünyanın nimetlerini kullanarak, en hızlı, gerçek zamanlı ve bulunduğumuz lokasyondan bağımsız olarak bu hizmeti verebilmek artık mümkün.
E-Nabız, Mobil MHRS ve Aşı Takip Sistemi
Önce vatandaşlarımıza ve sağlık turizmi vasıtası ile tüm insanlara verebileceğimiz hizmeti iyileştirecek böyle bir teknoloji nimeti lüks değil bir zorunluluktur.
En üst düzeyden başlayarak Sağlık Bakanlığı yöneticileri olarak ve Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü çalışanları olarak bunun farkındayız ve bu yöndeki yeni projeleri hayata geçirme çabası içerisindeyiz. E-Nabız, mobil MHRS, Aşı Takip Sistemi gibi projelerle başlayan süreç ara vermeden devam edecek. Çünkü söz konusu olan sağlık hizmeti olunca kaybedecek bir dakikamız bile yok. Sonuçta sağlığımızı korumak için teknoloji emrimizde olmasına rağmen bunları sadece yardımcı olarak görüp esas olanın bilinç ve sağlıklı olma eğitimi olduğunu bilmeliyiz. Hastane ve doktor için söylenen şeyi bu noktada mobil sağlık uygulamaları için de tekrarlamalıyız: “Allah eksikliğini de vermesin, muhtaç da etmesin.”
7
Gündem e-Sağlık Dergisi
SÖYLEŞİ 2002 yılında göreve geldiğimde Türkiye’de kaç sağlık personeli çalışıyor sorusuna bile cevap verilemiyordu. Günümüzde vatandaşlarımız, ne zaman kaç kez hastaneye gittiklerini, hastanede kendilerine hangi işlemlerin yapıldığını ve diğer tüm kişisel sağlık bilgilerini evlerindeki bilgisayarlarından görebiliyorlar.
Prof. Dr. Necdet ÜNÜVAR TBMM Bilişim ve İnternet Komisyonu Başkanı T.C.Sağlık Bakanlığı Eski Müsteşarı (2002-2007)
8
Bilgi teknolojileri alanında, 2002 yılından bugüne kadar tüm kamu kurumlarının sistemli bir şekilde çalışması sağlanmıştır. Bunun en büyük kanıtı ise e-Devlet’tir. Tüm kurumlar bilişim alanında vatandaşa hizmet verecek uygulamalarını e-Devlet çatısı altında toplamayı başarmış ve çalışmaya da devam etmektedir. Başkanlığını yürüttüğüm ve çok değerli bir çalışma olan TBMM Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu raporunda da bu konulara etraflıca değinilmiştir.
İnternet ve bilgi teknolojileri kullanımının yaygınlaşması kişilerin sağlık bilgilerine daha kolay ulaşmasını sağlıyor. Sağlığı ve hastalıkları konusunda daha fazla bilgilenen ve bilinçlenen bir toplumun daha kaliteli ve hızlı hizmet talep ettiğini, bu ihtiyaca cevap vermek üzere sağlık sistemimizde bilişim teknolojilerinin daha etkin kullanıldığını, bilişim teknolojilerinin etkin kullanımıyla sağlığın birey odaklı hale geldiğini yani gitgide kişiselleştiğini görüyoruz. Sağlık Bakanlığının hayata geçirdiği e-Nabız uygulaması bu durumun en yeni örneği. Sağlık verileri 2015 Ocak’tan itibaren elektronik ortamda e-Nabız platformu üzerinden, vatandaşlarımızın ve onların yetkilendirdiği kişilerin erişimine açıldı. Sağlık Bakanlığında uzun yıllar Müsteşarlık yapan, TBMM Bilişim ve İnternet Komisyonuna başkanlık eden Prof. Dr. Necdet Ünüvar’a sağlık bilişimini ve ülkemizin bu alanda bulunduğu noktayı nasıl değerlendirdiğini sorduk.
Aslında 2002 yılında sağlıkta dönüşüm programını başlattığımızda bu hedeflerimizi ve önceliklerimizi belirledik. Adım adım neler yapmamız gerektiğini planladık. Prensibimiz her önemli çalışmamızda belirli eylem planları oluşturarak hedeflerimizi hayata geçirmektir. Dönüşüm programımızın başarısı bu sistemsel yaklaşımın ürünüdür.
Sayın Ünüvar, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı olarak görev yaptığınız 2002-2007 yılları arasında sağlık bilişimi alanında pek çok ilk gerçekleştirildi. O dönemden bu güne ülkemizde sağlık bilişiminin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özellikle ilaç takip sistemi, e- Nabız gibi uygulamalar halkımızın ilgi ve takdirini kazanmıştır. Artık herkesin cep telefonları akıllı telefonlar haline geldi. Çoğu hizmetin mobil uygulamalar haline getirilerek sunulmasının kullanımı arttıracağı düşüncesindeyim.
Gündem e-Sağlık Dergisi
Sağlıkta Dönüşüm Reformu kapsamında bilgi teknolojilerinin aktif kullanımı eylem planı aşamalarından biriydi. Sağlık politikalarını iyi bir noktaya getirmek için alt yapıda ve kanunlarda gerekli düzenlemeleri yaparak ülkemizi çok iyi bir noktaya getirdik. Bu seviye yeterli mi? Kesinlikle yeterli değil. Gelecekte, sağlık alanında AR-GE çalışmalarına odaklanmış bir Türkiye hedefliyoruz. Türkiye hem sağlıkta, hem de sağlık bilişiminde gerçekten vatandaşımızın övgüyle bahsettiği bir noktayı yakalamıştır. Sağlık Bakanlığının mobil sağlık uygulamaları ile vatandaşa ulaştırdığı hizmetler hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Eylül - Ekim 2015 Hastanelerde eskiden tahlil sonucu sırası beklerken günümüzde tahlil, görüntüleme raporları kişiyi muayene eden doktorun bilgisayarına ulaşmakta ve kişiye de kısa mesajla bilgileri ulaşmaktadır. Türkiye mobil uygulamalar bakımından üretici bir ülke konumuna gelmiştir. Sağlık alanında da vatandaşımızın diğer sektörlerdeki gibi hizmet almasına yönelik mobil uygulamalar daha da yaygınlaştırılmalıdır.
Sağlık bilişimi alanının ülkemizdeki gelişimini yeterli buluyor musunuz? Bu alandaki ilerlemenin önünde ülke olarak engellerimiz var mı? Neler yapılabilir? Her alanda olduğu gibi dünyanın her yerinde gelişmekte olan ülkeler birçok düzenleme ve yenilikle gelişmiş ülkeler listesinde yer bulabilmek için faaliyetler yürütürler. Ancak belirli bir noktaya geldiklerinde ve listede ön sıralara ulaşmayı hedeflediklerinde “orta gelir tuzağı” diye tanımlanmış bir engele takılırlar. Listede gelişmişlik konumlarını ileriye doğru hareket ettiremezler. Orta gelir tuzağından çıkan ülkeler incelendiğinde, AR-GE ve teknolojik faaliyetler yürüten ülkelerin bu orta gelir tuzağından hızla çıktıkları görülür. Japonya, Güney Kore, Singapur, bu durumun en çarpıcı örnekleridir. Türkiye bilim-teknoloji ve AR-GE alanında çok ciddi bir atak yapmıştır ama henüz yukarıda belirtilen ülkelerin seviyesini yakalayamamıştır. Türkiye başarılara koşmaya başladığı anda ortaya çıkan eller hemen adeta bir butona basarak Türkiye’nin hızını kesmeye yönelik başta siyasi olmak üzere birçok alanda denemeler yapmak istemekte ve hızını kesmeye yönelik eylemler gerçekleştirmektedir. Aslında bu engellemeler yeni ortaya çıkmamıştır. 1961 yılını anlatan Devrim Arabaları sinema filmini hep birlikte izledik
ya da izlemeyenler için izlemelerini tavsiye ederim. Aslında Türkiye her şaha kalktığında aynı şekilde devrim arabaları sinema filminde olduğu gibi durdurulmaya birilerine bağlı bırakılmaya üretici olmaktan ziyade tüketici bir ülke olma yoluna tekrar çekilmeye çalışılmaktadır. Bu engelleme çalışmalarını görüyoruz ama Ülkemizin geleceği parlaktır. Bilim- Teknoloji anlamında ciddi yatırımlar yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Bundan sonra ağırlık verilecek husus genlerimizi bu alana yöneltmektir. Dünyada sağlık bilişiminin geldiği nokta ile ülkemizdeki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünya birçok alanda hızlı bir trene binmiş yolculuk yaparken bizler koşarak azimle bu treni yakaladık ve en ön vagonlarda trenin nereye gideceği noktasında söz sahibi olduk. Şimdi tam bu ivmeyi yakalamışken trenden inip tekrar koşmaya başlamak ülkemizi çok zor bir sürece sürükleyecek savrulmasına sebep olacaktır. Vatandaşlarımızın hızla giden bu trenden ülkemizi indirmemek için doğru kararlar vermesi gerekiyor. Sağlık alanında birçok gelişmiş ülkeden daha iyi bir durumda olduğumuzu gururla söyleyebilirim. Bunun en büyük ispatı sağlık turizmidir. Eskiden hastalarımızı başka ülkelere tedavi amaçlı gönderirken şimdi birçok Avrupa ülkesinden ülkemize sağlık amaçlı yabancı hastalar gelmektedir. Ülkemiz sağlık alanında Dünya ülkeleri arasında çok iyi bir noktaya gelmiştir. Birçok ülkede sağlıkta dönüşüm programımız sağlık eğitimi derslerinde örnek gösterilmektedir. Bu hızla gidersek sadece sağlık alanında değil, her alanda dünyada söz sahibi ve referans ülke konumuna gelmemiz zor değil. Birçok alanda Türkiye dünyada söz sahibi ve otorite olacaktır. Sağlıklı bir Türkiye için çalışacağız çalışmaya devam edeceğiz.
9
Eylül Ekim 2015 2015 yönelik çalışma yapmadan önce pilot çalışma yaptık. Araştırmanın sonuçları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
12
Araştırmamıza katılanlar içerisinde bilgisayar/internet bilenlerin yüzde 51,89’u erkek, yüzde 49,07’si kız öğrenciler. Bireylerin ağırlıklı olarak 7 yaşında bilgisayar ve internet kullanmaya başladıkları ve ilerleyen yıllarda bu oranın hızla arttığı görülüyor. İnternet bağımlıları arasında 7 yaş grubundakiler yüzde 1 ile en düşük orana sahip. İnternet bağımlılarının yüzde 58’i erkek, yüzde 42’si kız. Bağımlı bireylerin yaş dağılımlarına baktığımızda, bunların 14-17 yaş arasında yoğunluk gösterdiğini görüyoruz. Bunlar içinde de 17 yaş grubundakiler yüzde 26 bağımlılık oranı ile en yüksek orana sahip. Burada şöyle bir sonuca varabiliyoruz: 18 yaş grubundakiler üniversite hazırlık çalışmalarının yoğunluğu nedeniyle daha az internet kullanıyorlar. İstanbul, Ankara Konya ve Bursa bilgisayar/ internet kullanmayı bilenlerin en yüksek olduğu illerimiz. Kentsel bölgede bilgisayar/internet kullanmayı bilme oranı yüzde 81,75 ile kırsal bölgelerden oldukça fazla. Bilgisayara/internete bağımlı bireyler en çok İstanbul, Ankara ve Bursa’da. Bağımlı bireylerin çoğunun (yüzde 90,66) evinde bilgisayar bulunuyor. Bağımlı bireyler arasında, bilgisayarı evin salon ya da oturma odası gibi ortak kullanım alanında olan internet bağımlısı birey sayısının, bilgisayarı kendi odasında olanlara göre daha fazla sayıda olduğu anlaşılıyor. Buradan, ailelerin çocuklarının internet kullanımını yeterli düzeyde denetlemedikleri sonucunu çıkarabiliriz. Araştırmaya göre, bilgisayar ve internet kullanma süresi arttıkça bağımlı birey oranı da artıyor. Bağımlı bireyler arasında internet kullanım süresinin günlük 4
saatten ve haftalık 20 saatten fazla olduğu görülüyor. Buradan, bağımlı bireylerde internet kullanım süresinin giderek arttığı sonucuna varabiliyoruz. İnternet bağımlılığı ne şekilde kendini gösteriyor ve İnternet bağımlısı bireyler ne tür sağlık sorunları yaşıyor? Araştırmamıza göre; bağımlı bireylerin yüzde 98’i internette çok zaman harcadığının farkında. Bu bireyler, internet kullanma sürelerinin gittikçe arttığını, arkadaşlarıyla zaman geçirmek yerine internete bağlanmayı tercih ettiklerini kabul ediyorlar. Bireylerin yüzde 98’i internet kullanımı yüzünden ailesiyle etkileşiminin azaldığını ifade ediyor. Bağımlı bireylerin yüzde 96’sı internet kullanımının okul başarısını olumsuz etkilediğini düşünüyor. Bu bulgular da gösteriyor ki; bağımlı bireyler, internette geçirdikleri zamanın gittikçe arttığının ve bunun kendilerini olumsuz etkilediğinin farkındalar. Ancak bu konuda herhangi bir önlem almak için harekete geçemiyorlar çünkü hem zihinlerini hem de davranışlarını etkisi altına almış olan bir bağımlılık yaşıyorlar. Bağımlı bireylerin tamamına yakını internet bağlantısı olmadığında tedirgin ve asabi hissediyor. Bu bireyler, internete bağlandıklarında kendilerini enerjik hissediyorlar. Bağımlı bireylerin tamamına yakını başlangıçta niyetlendiklerinden daha fazla internette kalıyorlar. Bunlar, internet kullanımı ailesi veya arkadaşlarıyla ilişkilerini olumsuz etkilediği halde internet kullanma süresini azaltamıyorlar. Bağımlıların yüzde 87’si internet kullanımından dolayı günde 4 saatten az uyuyor. Bağımlı bireylerin yüzde 88’i internette harcadığı zamandan ötürü sırt ağrısı veya başka fiziksel rahatsızlıklar yaşadığını ifade ediyor. Bağımlı bireylerin tamamına yakını sabah uyandığında ilk aklına gelenin internete bağlanmak
Eyl端l Ekim 2015 2015
13
SÖYLEŞİ
Dr. Ünal HÜLÜR T.C. Sağlık Bakanlığı Antalya İl Sağlık Müdürü
1996’dan 2015’e Sağlık Bilgi Sistemleri
12
Sağlık Bakanlığı bünyesinde 1996’da kurulan Bilgi İşlem Daire Başkanlığı, sağlık bilgi sistemleri alanındaki ilk yapılanmayı oluşturuyor. Günümüzde hizmet vermekte olan Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğünün temelleri, Bilgi İşlem Daire Başkanlığı zamanında atıldı. Bilgi İşlem Daire Başkanı olarak 2008-2009 yıllarında ve İdari ve mali İşler Daire Başkanı olarak 2009-2012 yılları arasında yöneticilik yapan Dr. Ünal Hülür’e geçmişi ve yapılan çalışmaları sorduk. Sayın Hülür, önce Bilgi İşlem Daire Başkanı olarak ardından İdari ve Mali İşler Daire Başkanı olarak görev yaptınız. O dönem Sağlık Bakanlığı sağlık bilgi sistemleri alanına nasıl bir bakış hâkimdi? Ankara hikâyem, Sağlık Projesi Genel Koordinatörlüğünde Eğitim Birim Sorumlusu olarak 2002 yılında başladı. 2003 -2008 yılına kadar Hıfzıssıhha Mektebi Müdür Yardımcılığı ve Müdürlüğü, 2008 Gündem e-Sağlık Dergisi
sonrası Sağlık Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanlığı, İdari Mali İşler Daire Başkanlığı ve Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü E-Sağlık Daire Başkanlığı şeklinde 2014 yılı Şubat ayına kadar devam etti. Bilgi İşlem Daire Başkanlığım öncesinde hala çok önemsediğim Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğünün kuruluşunda ve uzaktan eğitim sisteminin oluşturulmasında çok önemli çalışmalara katıldım. Türkiye’de o günkü yapılanmada 15.000 kadar sağlık yöneticisi vardı. Bu sağlık yöneticilerine yönelik kısa bir eğitim programını yüz yüze eğitimle bile vermenin mümkün olmadığını, bunun yıllar alacağını düşünüyorduk. Dolayısıyla bu hedef gruba daha hızlı ulaşmak için uzaktan sağlık eğitim sistemini oluşturmayı hedefledik. Bu sistemle binlerce yöneticiye uzaktan sağlık yönetimi eğitimi, hastane yönetimi eğitimi, kişisel gelişim eğitimleri aldırdık. Bu başarılı çalışmalarımız Bakanlıkça ve taşra yöneticilerimiz tarafından beğenildi ve takdir edildi. Bilişimle olan bu yakınlığım nedeni ile olacak ki 2008 Kasım ayında üst yöneticilerimin takdiri ile Bilgi İşlem Daire Başkanlığına (BİDB) getirildim. Tabi o zaman benim ilk izlenimlerim şöyleydi; bir kere o günkü BİDB yerinin fiziki şartları yetersiz idi. Ben ilk geldiğimden itibaren bilgi işlemin mevcut yapısına itirazlarımı her ortamda dile getirmeye başladım. Bana göre bilgi işlem birimlerinin kamuda ve hatta özel sektörde çok önemli ve stratejik bir konumu olmalıydı. Bakanlıkta o zamanki verilen görevlere bakıldığında ÇKYS, Sağlık Net gibi çok büyük projeler yürütülüyordu. Kişilerin elektronik sağlık kaydını oluşturmayı hedefleyen bir Bilgi İşlem Daire Başkanlığının bu fiziki yetersizliğine itirazlarımı yukarıda da söylediğim gibi belirttim, ayrıca en önemli sıkıntının da o dönemde kadro konusu olduğunu belirttim, çünkü ben kendim de dâhil hiçbir çalışanın kadrosu yoktu.
Eylül - Ekim 2015 Ayrıca o dönemde BİDB’nın hukuki olarak statü belirsizliği de vardı. Şöyle ki; 1997 yılında Bakan Oluru ile kurulan, kanunda yeri olmayan ama milyon dolarlık harcamalar yapan bir statüye sahipti. Bu durum hukuki problemler oluşturmaktaydı. Durumu değişik raporlar ile üst yönetime sunduğumuzda Sayın Bakanımızın talimatıyla Bilgi İşlem Daire Başkanlığı, İdari Mali İşler Daire Başkanlığı da bana tevdi edildi. Bu dönemde yapısal ve insan kaynağının nitelik ve niceliğini artırmaya yönelik çalışmalar yaptık ve İMİDB ile birleşince özellikle idari işlerde ortak personel kullanımı ile daha rahat hareket edebilen bir BİDB oluştu. Başkanlığınız döneminde üzerinde çalışılan ve hayata geçirilen projelerden söz edebilir misiniz? Bakanlığın sağlık projesi döneminde başlattığı ÇKYS (Çekirdek Kaynak Yönetim Sistemi), MKYS (Merkezi Kaynak Yönetim Sistemi) devam eden projelerdi. Bunlar eski yazılım sistemi üzerinde yapılmış uygulamalardı ama değiştirilmesi çok zordu, kendi içerisindeki mevcut veri tabanı ile yapılabilecek iyileştirmeleri bu süreler içerisinde yaparak hem donanımını hem de yazılım güncellemesini geliştirdik, her yıl şartnamelere yeni özellikler ekledik. Bakanlığın tüm personel atamalarını ÇKYS’nin bir modülü olan İnsan Kaynakları Yönetim Sistemi (İKYS) üzerinden yapmasıyla birlikte çok önemli bir dönüşümün yaşandığını düşünüyorum. Yine bu dönemdeki en önemli projelerden birisi çok büyük bir veri tabanı oluşturmayı hedefleyen Sağlık-Net’ti. Böylece bütün sağlık verilerinin tek bir çatı altında
toplanması ve toplanan bu verilerin hem raporlamalara dönüşmesi hem de insanların sağlık kayıtlarını kendilerinin de görebilmesi ve yönetebilmesi hedeflenmişti. Bir önemli projemiz de Merkezi Hastane Randevu Sistemi (MHRS) projesi idi. Bu proje de Sayın Bakanımızın çok önem verdiği projelerden biriydi. Projeye başladığımızda Bakanlıktaki çoğu yönetici bu sistemin tutacağına inanmıyordu, hatta biz bunun online doktor takip sistemi olduğunu tartışıyorduk, çünkü doktorlar bu sistem ile şunu taahhüt edecekti: “Ben sabah işimin başındayım ve hastamı bekliyorum”, hastaya da giden ifade şu idi: “Doktorunuz sizi şu saatte bekliyor”. Dolayısıyla karşılıklı hasta ile online sistem üzerinden bir ahitleşme projesi olarak da bakılabilir buna. Yine sağlık.gov.tr uzantılı kurumsal e-posta adreslerini bütün sağlık
13 yöneticilerimizin kullanmasına yönelik çalışmalar yaptık. Ayrıca Bakanlığımızın finansmanı takip ettiği bir yapı olan Tekdüzen Muhasebe Sisteminin geliştirilmesini ve bakım desteğini sağladık ki bu sistem üzerinden de bütün hastanelerin harcamaları, talepleri, ödenek göndermesi gibi pek çok süreci Strateji Başkanlığımız takip etti. Hastanelerde HBYS (Hastane Bilgi Yönetim Sistemi)’nin sadece finans verileri, muhasebe verileri, hastanenin envanter kısmının dışında sağlık verilerini de alabilecek hale gelmesini, Sağlık-Net ile entegre olan bir yapıya kavuşmasını sağladık.
Eylül - Ekim 2015 Yine benim dönemimdeki en önemli uygulamalardan biri Aile Hekimliği Bilgi Sistemidir. 2005 yılında Düzce’de pilot olarak başlayan ve yazılım olarak da Bakanlığın geliştirdiği Aile Hekimliği Bilgi Sisteminin sektöre açılmasını sağladık. Sağlık bilişimi alanında uluslararası camiada birçok organizasyon ve proje çalışmalarınız olduğunu biliyoruz, bu çalışmalardan bahsedebilir misiniz? Burada özellikle biz sağlık bilişimi alanında uluslararası standartları Bakanlığımızdaki uygulamalara adapte etmeye çalıştık ki bunlardan en önemlisi Sağlık.Net’in yapısında da olan HL7 standardı olan uluslararası bir standardı aldık ve uygulamaya koyduk. Bu şekilde sağlık verilerinin herhangi bir müdahale olmadan güvenli bir şekilde merkeze gelmesini ve uluslararası standartlarda paylaşımını sağlayabilecek bir yapıya kavuştu.
14
Ayrıca yine uluslararası bir organizasyon olan, sağlık bilişimi aktörlerinin bir araya geldiği, bilgi paylaşımının ve teknoloji paylaşımının yapıldığı bir süreç olan HIMSS (Health Informatic Managements Sociality System)’i, yakından takip ettik, 2010 – 2014 yıllarında HIMSS Türkiye fikrini geliştirdik. HIMSS Dünya’ya ve HIMSS Avrupa’ya benzer bir model olan HIMSS Türkiye ile 850’nin üzerinde devlet hastanesi, 300’ün üzerinde özel hastane ve 50’nin üzerinde üniversite hastanesinin dijital hastane kavramına uygun
ve geliştirilebilir bir yapısı olduğundan bu paylaşımları yaptık. HIMSS organizasyonunun Türkiye ayağını oluşturmak adına HIMSS’in temsilcileriyle bir protokol imzaladık. Yine HIMMS kapsamında Avrupa’da yapılan toplantılarda stand açıp ülkemizde uyguladığımız ÇKYS, İKYS, MKYS, Sağlık-Net, İTKS (İlaç takip sistemi), MHRS gibi projeleri oralarda tanıtmaya çalıştık. Ülkemizde sağlık bilişiminin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle sağlık bilişimi konusunda uluslararası standartları takip eden bir yapımız olmasını ben çok önemsiyorum. Daha önce elektronik sağlık kaydı oluşturmak üzere kurgulanan Sağlık-Net ana veri tabanının sağlık verilerinin merkezde toplanmasının ve bunun nihai amacının vatandaşın kendi sağlığını da yönetmesi adına sağlık verilerinin kendisine açılması ve bunu istediği kişilerle güvenli bir şekilde paylaşmasını hedefleyen bir sürecin devamı olarak e-Nabız’ı çok başarılı buluyorum. e-Nabız’ın e-Devlet üzerinden açılmış olması ve milyonlarca vatandaşın buraya giriş yaparak sağlık kayıtlarına ulaşması ve yönetmesi son derece akıllıca bir uygulamadır. Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğünde halen görev yapan arkadaşlarımıza tavsiyeniz var mı? Naçizane daha önce bu birimde çalışmış birisi olarak özellikle yeni geliştirilecek olan uygulamalar hakkında sahadaki son kullanıcılarıyla mutlaka defaten toplantılar yapılması, onların görüşlerinin alınması çok önemli. Çünkü bir yapıyı kurgularken gerçekten işin mutfağında olan bu insanların görüşlerinin alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de 47 milyona yakın internet kullanıcısı olduğunu, özellikle gençlerde yaygın bir internet kullanımı ve mobil cihaz kullanımı olduğunu düşündüğümüzde tüm uygulamaların mobil versiyonlarının da hızlıca yapılmasının ya da mobil cihazlarla entegre yazılımların da tüm uygulamalarda oluşmasının oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Ve ülkemizde sağlık bilişimi yolculuğuna geçmişte ve bugün destek veren tüm arkadaşlara ve çalışanlara teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum.
Gündem e-Sağlık Dergisi
SBSGM/Birim Tanıtımı
EBYS BİRİMİ Elektronik Belge Yönetimi Sağlık Bakanlığı merkez ve taşra birimleri ile bağlı kuruluşlar tarafından oluşturulan her türlü belgenin, kayıt altına alınmasını, kullanıcılara her zaman ve her yerden elektronik ortamda kolaylıkla ulaştırılmasını sağlayan sistemi Elektronik Belge Yönetim Sistemi (EBYS) olarak tanıyoruz. Belgelerin elektronik alışverişi, e-imza süreçleri, e-arşivleme işlemleri EBYS üzerinden yürütülüyor.
16
EBYS kullanıcısı olan birimlerin yöneticileri öncelikle sisteme tanımlanıyor. Yöneticilere ait kullanıcı bilgileri doğrultusunda sistem üzerindeki yetkileri düzenleniyor. Sistemin sürekli olarak geliştirilmesi için donanım ve yazılım ihtiyaçları düzenli olarak takip ediliyor, diğer birimlerle işbirliği yapılarak yeniliklerin temini ve sisteme adaptasyonu sağlanıyor. EBYS birimi, ihtiyaç halinde, yöneticilere ve standart EBYS kullanıcılarına periyodik olarak yönetici ve kullanıcı eğitimleri veriyor. Söz konusu eğitimlerle ilgili olarak, Bakanlık bağlı kuruluşlarından Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından verilen eğitimleri EBYS birimi koordine ediyor ve gerektiğinde bu eğitimler için eğitici görevlendiriyor.
Gündem e-Sağlık Dergisi
Bil.Müh. Evren Öztürk EBYS Birim Sorumlusu
EBYS diğer Bakanlık sistemleri ile entegre çalışıyor EBYS, Sağlık Bakanlığında farklı birimlerde kullanılan; İnsan Kaynakları Yönetim Sistemi (ÇKYS), Hukuk Müşavirliği Otomasyon Sistemi (Humos), Bilgi Edinme, Aile Hekimliği Yönetim Sistemi (AHYS) ve Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) ile entegre bir biçimde çalışıyor. Halen test çalışmaları sürdürülen İçişleri Bakanlığının e-Otoban Projesi ve Sağlık Bakanlığının Analitik Bütçe Sistemi (ABS) ile de yakın zamanda entegrasyon tamamlanmış olacak.
Eylül - Ekim 2015 EBYS Birimi, Elektronik Belge Yönetim Sisteminin ana unsuru olan elektronik imza cihazlarının sertifikasyon hizmetlerini ve teminini sağlayan TÜBİTAK’tan Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü kullanıcıları ve üst makam yöneticileri için imza cihazlarının temin edilmesini sağlıyor. Birim, e-imza süreçleri konusunda, Bakanlık merkez ve taşra birimlerine teknik destek veriyor. Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü Uygulama Yönetimi Daire Başkanlığına bağlı olarak görevlerini sürdüren EBYS Birimi, Daire Başkanı Bakanlık Müşaviri Okan ŞEN yöneticiliğinde, EBYS birim sorumlusu Bilgisayar Mühendisi Evren ÖZTÜRK ile 11 kişilik profesyonel sistem yöneticisi ekibi ve alanlarında uzman 8 yazılım personeli ile çalışmalarını sürdürüyor.
Bakanlığa bağlı toplam 175 birimde EBYS hizmeti veriliyor EBYS, halihazırda Türkiye genelinde 67 ilde, 61 İl Sağlık Müdürlüğü, 57 Halk Sağlığı Müdürlüğü ve 57 Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğince kullanılıyor. Türkiye genelinde Bakanlığa bağlı toplam 175 birimde EBYS hizmeti veriliyor. EBYS’nin Aralık 2015 itibarı ile 81 ilde kullanılması hedefleniyor.
17
EBYS Ekibi: Önde soldan sağa; Aygül Tektaş, Birsel Zengin, Muhammed Tarhan, Evren Öztürk, Gülşen Gürcü, Gülşah Ünal ve Nagihan Güven. Arka soldan sağa; Fatma Burcu Dayan, Ümit Maden, Durmuş Volkan Er ve Mahmud Tarhan
Gündem e-Sağlık Dergisi
Somali İzlenimlerim… hastane, Sağlık Meslek Yüksek Okulu, camii, güvenlik birimleri ve diğer destek hizmet birimleri bulunuyor. Hastane, bildiğim kadarıyla Somali’nin en büyük hastanesi olma özelliğini taşıyor. Zaten Somali ve Türkiye arasında imzalanan özel bir protokolle kurulduğu ve işletildiği de ülkemiz kamuoyu tarafından yaygın olarak biliniyor.
Mehmet Bilerye T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü
18
Somali’deki görevim 6 aylık bir süreyi kapsıyordu. 17 Mart-17 Eylül 2015 tarihleri arasında oradaydım. Bu süre içinde Somali Mogadişu Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yaptım. Hastanenin üç oda bir salon şeklinde düzenlenmiş lojmanları bulunuyordu. Bu lojmanlarda 5’er kişilik gruplar halinde konakladık. Somali Mogadişu Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yaklaşık 280 personeli bulunuyor ve bunların 80’i Türk personelden oluşuyordu. Hastaneye Türkiye’den çeşitli branşlarda dönemsel olarak doktorlar atanıyor. Çocuk cerrahisi, çocuk sağlığı ve hastalıkları, kardioloji, kadın hastalıkları ve doğum, göz ve üroloji gibi alanlarda uzmanlar hastanede görev yapıyor. Hastane, 65 bin metrekare alan üzerine kurulu büyük bir kampüs içerisinde yer alıyor. Bu kampüs alanında 200 yataklı Gündem e-Sağlık Dergisi
Somali’de Türkiye’den giden bizler için iş haricinde sosyal yaşam yok denecek kadar az. Türk personelin iş haricindeki zamanlarda spor yapmaktan başka bir seçeneği neredeyse yok. Güvenlik önlemleri gereği hastane dışına çıkmamız tamamen yasaklanmış durumdaydı. Hastane personeli için yeme-içme konusunda hiçbir sıkıntı yaşanmıyor. Türkiye’den gelen aşçı enfes yemekler yapıyor ve yiyecek malzemelerimiz gemilerle 6 aylık süreler içinde Türkiye’den gönderiliyor. Somali’ye ilk gittiğimde yaşadığım, unutamadığım ve beni çok etkileyen bir olaydan söz etmek isterim. Göreve başladığımın ilk haftasında ciddi bir patlama yaşandı ve sabaha kadar çatışmalar durmadı. Bu süre içerisinde yoğun bir korku ve panik yaşamıştık. Aslında Somali’deki hastanenin buradaki halka sağlık hizmetini ücretli veriyor olması beni çok etkiledi. Keşke bu hastaneden sadece parası olan Somalili halk yararlanmasa, ihtiyacı olan herkes yararlanabilse idi. Ücretsiz görülen hizmetler de var tabi. Yurt ve okullara periyodik olarak sağlık taramalarına gidiliyor ve bu taramalar hiçbir ücret alınmadan yapılıyor.
Eylül - Ekim 2015 Somali’ye ayak bastığım ilk andan itibaren Türkiyemin son derece modern bir ülke olduğunu ve çok mükemmel şartlarda hayatımızı idame ettirdiğimizi anladım. Somali’de çocuklar çikolatanın tadını dahi bilmiyorlar.
Tek eğlenceleri futbol oynamak. Eğitim seviyesi çok düşük. Halkın yaşam alanları son derece sağlıksız, halkın geneli tenekelerden yapılmış baraka evlerde, toprağın üstünde yaşıyor. Diğer bir kısmı ise çadırlarda yaşamlarını idame ettiriyor.
Bana, ‘mümkün olsa tekrar gitmek ister misin?’ diye sorsanız, “kesinlikle gitmek istediğimi söylerdim. Çok farklı çok anlamlı bir tecrübeydi benim için Somali görevi. Görev için Bakanlığımızdan gidecek olan arkadaşlara, oradaki insanların bizim kardeşimiz olduğunu hatırlatmak isterim.
Onların her şeyden önce bizim bilgi birikimimize ve tecrübemize çok ihtiyaçları var. Göreve giden arkadaşların yaptıkları işi en ince detayına kadar oradaki insanlara öğretmeleri onlara verilecek en büyük hizmet. Eğitim konusunda onlara destek olunması gerekiyor.
Somali Mogadişu Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi
19
Bilgi Güvenliği Sertifikasına TSE’den Onay TSE denetçileri, Genel Müdürlüğümüzdeki Bilgi Güvenliği Yönetim Standardı denetim çalışmalarının ardından yaptıkları değerlendirmede, Genel Müdürlüğümüzün TS ISO/IEC 27001:2013 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Standardına uygun olduğunu tescilledi. TSE denetimleri 2830 Eylül 2015 tarihlerinde Genel Müdürlüğün tüm birimlerinde gerçekleştirildi.
20
Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü 2013 yılında Bilgi Güvenliği Birimini kurmuş ve TS ISO/IEC 27001 Bilgi 2014’de Genel Müdürlüğümüz Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından
Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Standardına uyum çalışmalarına başlamıştı. Nisan 2014’de Genel Müdürlüğümüz TSE tarafından 4 gün süreyle denetime tabi tutulmuş, denetim sonunda da TS ISO/IEC 27001:2005 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Standardına uyumlu olduğu tescil edilerek sertifikasını almıştı. Geçen sürede ISO (Uluslarası Standart Organizasyonu) tarafından 27001 standardının 2013 versiyonu yayımlandı. Genel Müdürlüğümüz standardın 2013 yeni versiyonuna uyum çalışmalarını başlatarak standardın istemiş olduğu yeni gereklilikleri tamamladı. Standardın gerekliliklerinin başarılı bir şekilde yerine getirilmesi ve TS ISO/IEC 27001:2013 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Standardı uyum sertifikasının alınması tüm yönetici ve çalışanların sürece katılımı ve gayretiyle mümkün oldu.
Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Dr. M. Mahir ÜLGÜ denetim ekibiyle.
Eylül - Ekim 2015
HIMSS CIO 2015 Zirvesi İspanya’da Yapıldı Avrupa çapında önde gelen bilişim teknolojileri ve sağlık bilişimi yöneticilerini biraraya getiren HIMSS Avrupa CIO Zirvesinin altıncısı 7-8 Ekim 2015 tarihlerinde İspanya’nın Valenciya kentinde yapıldı. Zirve, Avrupa’nın bilişim liderleri ve sağlık bilişimi yöneticilerini İspanya’daki EMRAM Seviye 6 Dijital Hastanelerden Politeknik Üniversitesi La Fe Hastanesinin ev sahipliğinde bir araya getirdi. Sağlık bilişimi sektöründeki son gelişmelerin ele alındığı zirveye Sağlık Bakanlığı adına Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Dr. Mahir Ülgü ve Bilişim Uzmanı Serkan Atagün katıldı. e-Sağlıkta gelecek yatırımlarının ele alındığı oturuma katılan Dr. Mahir Ülgü, Türkiye’de e-Sağlık alanında yaşanan
gelişmeler ve gelecek planları hakkında bilgi verdi ve katılımcıların sorularını yanıtladı. Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü bilişim uzmanlarından Serkan Atagün’ün dünyadaki en gelişmiş kişisel sağlık sistemlerinden biri olan e-Nabız sistemini tanıttığı sunum zirvede yoğun ilgi gördü.
Zirve’de Bandırma ve Tirebolu Devlet Hastanelerine Seviye 6 Dijital Hastane Belgesi Verildi Zirve kapsamında Türkiye’den Bandırma Devlet Hastanesi ve Tirebolu Devlet Hastanesinin de aralarında bulunduğu üç hastaneye Seviye 6 Dijital Hastane Sertifikası verildi. Bu hastaneler Eylül ayında yapılan yerinde değerlendirme sonucuna göre sertifika almaya hak kazanmıştı. Zirve, Seviye 6 ve Seviye 7 hastane ziyaretleriyle sona erdi.
21
Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Dr. M. Mahir ÜLGÜ HIMSS Avrupa CIO zirvesinde.
Eylül - Ekim 2015
Avrupa’nın Sağlık Bilgi Sistemleri Modernleşecek Avrupa Komisyonu, Avrupa’daki sağlık bilgi sistemlerinin geliştirilmesini amaçlıyor. Konsey, bu amaç doğrultusunda AB sağlık bilgi sistemini kuracak. Sağlık göstergelerinin ortak bir şekilde formülleşmesini, ülkelere özgü sağlık bilgilerinin toplanmasını ve analiz edilmesini sağlamayı planlayan eylem, Avrupa Komisyonunun Dünya Sağlık Örgütü ile yeni başladığı bir işbirliğinin ürünü.
22
Avrupa Konseyi ve DSÖ Avrupa Bölge Ofisi, ortak eylem ve işbirliği için ilk kararlarını 2010 yılında almıştı. 2015 yılı Eylül ayında Avrupa Komisyonunun Sağlık ve Gıda Güvenliği Komiseri ve DSÖ Avrupa Yöneticisi, düzenledikleri ortak basın bildirisinde şu konulara değindiler: “Güçlü bir sağlık bilgi sistemine sahip kaliteli bir sağlık sistemin oluşturulması ve sürdürülmesi, her ülke için anahtar bir görevdir. Sağlıklı çevrelerin oluşturulması ve sağlık sistemlerine yatırım yapılmasıyla, sağlığın geliştirilmesi ve hastalıkların önlenmesi mümkün olmakta, bölgesel ve ulusal yönetimler yaşam süresini ve hayat kalitesini artırmakta, kamu harcamalarını azaltmakta ve bu da bir bütün olarak ekonomiye katkıda bulunmaktadır.” Önümüzdeki dört sene boyunca sağlık bilgi sistemleri alanında işbirliğinin
Gündem e-Sağlık Dergisi
artırılmasına ve dört önemli alan üzerinde ortak eylem gerçekleştirme konusunda karar aldılar: Sağlık güvenliği, sağlık eşitsizlikleri, sağlık sistemleri ve kronik hastalıklar. Avrupa’da ölümlerin ve sakatlanmaların en büyük sebebi olan kronik hastalıklar ve bulaşıcı olmayan hastalıkların sağlık sistemleri, sosyal sistemler ve bunların topluma maliyeti üzerinde çok büyük olumsuz etkileri vardır. Bu bağlamda işbirliğinde bulunacak paydaşlar özellikle kanser, kalp ve damar hastalıkları, diyabet, sağlıklı yaşlanma ve demans üzerine odaklanacaklarını bildirdiler.
Tüm bu hususlar doğrultusunda, Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü, DSÖ Avrupa Bölgesi ülkelerinde toplanan sağlık verilerinin, ülkelerin azami menfaati doğrultusunda, karar destek sistemleriyle kullanılması için kılavuz olmayı amaçlayan Avrupa Sağlık Bilgi Girişimine (EHII – European Health Information Initative) tam üye olarak çalışmalarına devam etmektedir.
Eylül Ekim 2015
ÇKYS’ye Ek Ödeme Modülü İlave Edildi Sağlık Bakanlığı, taşra teşkilatında görev yapan personelin döner sermaye ek ödemeleri için yeni bir modül geliştirdi. Modül, ek ödeme için her kurumun farklı sistem kullanmasından kaynaklanan zorlukları aşmak için yazıldı. Bakanlığın Çekirdek Kaynak Yönetim Sistemi üzerinden çalışacak olan yazılımın pilot uygulamasına Temmuz 2015’te başlandı. İl Müdürlükleri personelin döner sermaye ek ödemeleri için kendi geliştirdikleri yazılım sistemlerini kullanıyordu. Her il farklı sistem kullandığından, uygulamalar beraberinde mevzuatın farklı olarak yorumlanmasını ve ödemelerin farklı
24
yapılmasını getiriyordu. Sistemin kontrol edilebilirliği mümkün değildi ve anlık verilere ulaşmakta zorluklar yaşanıyordu. Tüm bunların önüne geçmek için Sağlık Bakanlığı 81 İl Sağlık Müdürlüğü tarafından kullanılabilecek bir yazılım modülü oluşturdu. Yazılım modülü, Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü ve Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü işbirliği ile geliştirildi. Ek Ödeme Bilgi Sistemi Modülü, ek ödeme alacak personelin özlük bilgilerinin saklanması, ek ödemelerin hesaplanması ve raporlanması işlemlerini yerine getiriyor.
9
May覺s Haziran 2015
Eylül Ekim 2015 2015
22
görebilmektedir. Aynı zamanda belirlediği bir noktadan belirlediği yarıçaptaki alanda bulunan kurumları ve bilgilerini görebilmektedir. 10. Personel Dağılımı: Hazırlanan bu raporda kullanıcı seçilen unvan ve branş için Türkiye çapında personel sayısını ve nüfusa göre oranlarını renklendirerek gösterebilmektedir. 11. Memnuniyet: Hazırlanan rapor, tedavi sonrası ve tedavi sırasında hastanın karşılaştığı durumlar ile alakalı yapılan anketlerin sonucunu Türkiye çapında heatmap ve renklendirme ile göstermektedir. 12. Obezite: Türkiye çapında, kadın ve erkek obezite bilgisini heatmap olarak göstermektedir. Kullanıcı, seçilen yaştaki
nüfusun obezite bilgisini görebilir. Aynı zamanda seçilen ilin ayrıntılı obezite bilgisini görebilir. 13. Türkiye Sağlık İstatistikleri: Kullanıcı bu sayfada, “TÜİK Sağlık İstatistikleri”den raporlanan kısımları heatmap olarak ya da tablo şeklinde görebilmektedir. Rapor çeşitleri: • Nüfus Bilgileri • Mortalite Bilgileri • Sağlık Hizmetleri • Sağlık Göstergeleri • Hasta Başvuruları • Şehirler(İllerin özet verisi, seçim haritası) • Memnuniyet-Mutsuzluk